Mahmut Çiçekdağı Şair Mahmut Baki - şiirler - Yayın Tarihi: 21.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.
777
Embed
Mahmut Çiçekdağı Şair Mahmut Baki - Antoloji.com · 2017-03-21 · - kültür ve sanat Mahmut Çiçekdağı Şair Mahmut Baki 01.02.1973 ısparta Şarkikaraağaç karayakaköyüyüm
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Mahmut Çiçekdağı ŞairMahmut Baki
- şiirler -
Yayın Tarihi:
21.03.2017
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.
01.02.1973 ısparta Şarkikaraağaç karayakaköyüyüm konya 24 kasımilkokulunda okudum denizli pamukkale ortaokuluna okudum ve yarıdabıraktım halen dışarıdan okuyorum 1995 Yılında diş teknisyenliği mesleğinibıraktım aynı yıl antalya kemer gataba başladım 01.02.2007 yılında ayrıldımaynı yıl antalya il özel idaresinde gemel arşiv sorumlusu olarak emekli oldumşiir yazmaya ilkokuk yıllarında yazmaya başladım konya ve denizli şiir lerimyanınladı gazete mecbualarda şiirlerim yayınlandıbirkaç kitab yazma dememem oldu maddi durumlar yüzündenyayınlayamadımilgili alanlarım şiir arşiv yangın ilkyardım kalite kontrol masaj gibi konularinsan dini kadar insandır kalbin içindeki benliği kadardırbir insan kendi benliğini kalbindeki ile ölçmelidirhangi insan kaybeder kazanır kalbe giren kazanır kıran kaybeder
.ilim irfandan uzak duran insan çamurun içine bulanmış kurtulamıyan insanabenzer
.en büyük feth yapan kalbi feth edendir ben behbat insan kalbi yıkan
.bir söz söylüyeceğinde agızda lafı topla kendine söyle kalbin sağlamsa ozaman söyle
.para ile alınan itibar suyun üstündeki yaprak gibi her an batabilir
.her insana deger verki hatta degersiz olana bile işte ozaman senin degerinekimse yetişemez
.insanın ilk hedefi yaptığı işte birinci olmayı bilmeli
Ömründen gidişin çok uzun zaman olduSaatler durdurdum akrebi yelkovanı kırdımDuvardan söktüm resim’ini her tarafı karaladımSen gittiğinden beri hiç çıkmadım dışarıya
Sahile vuran her dalganın sensizliği almasıPas tutan yalnızlığımı rüzgârın uçurmasıSokakların aydınlığı sensizliği anlatmamasıŞarkıların mil gibi sensizliğe işlememesi
Cama vuran her yağmur damlalarınSensizliğin anılarını serinletmesiSıra dağların yüreğe oturmamasıEriyen buzların bahara müjdeleyicisi
Yumruk gibi oturan yakan sensizliğin umutların yok olmasıKader prangaların sensizliğinde kurtulmasıAteş çemberi gibi saran sensizliğin sönmesiGökyüzüne yıldızlara başka bakmak
Güllerin başka nazlı nazlı açmasıBülbüllerin bir başka meşk aşk yakarışıBu son mektupla bırakıyorum sensizliğin tiryakiliğini
.................................. İşte sevdim sen
Gözlerinle uykularım kaçar gecelereHıçkırarak dolar sensizliğe yaşlarımSensizliğin gölgeleri bir uğultu gibi dalar hayallerimeRüyalarıma sarıp yastığa sımsıkı kavrarım
Sigaramın dumanına çaresizliğimi bırakırımBir şarkı gibi ismini mırıldanırımSabahlar bir türlü olmaz sessizce anılara tutunurumYapamadıklarıma geri dönüp bakınca pişmanlıkla ağlarım
Gözlerim kapanır yavaşça sensizliğe bir daha uyanmayacak gibiBir çocuğun uçurtma uçurması gibi resmini tutup öperim bırak mayacasınaSensizliğinle vurduğun yerdeki sızıların kanamasıylaAynalarımın yansımasına koyduğun yasaklarda İşte sevdim seni
İnsan larin kendini buyuk görmesindenHirslarindan baskasini gormemesindenKibirini meffatini iyilikten ustun çıkarmasındanDogruyu helali unutup. Dunyaya dalmasindan
Dudagina ilahi yerine zinkafi yerleştirmesindenHakı sadece kendinde bilmesindenYanlışını haykirinna saklamasindanBatili insanligin şartına baglamasindan
Furkanun buyruklarini nefsine dayatmasindanGiybeti fesati şarki gibi cekmesindenSila rahimi ateş oyunu sanmasindanImani islam şatini gözetmemesinden
Bir şir yazmak istiyorumGözyaşlarımi bedenimeAgir gelene dokmek istiyorumBir ondan bir bundan sozlerimeŞeratı batili katmak istiyorum
...........................................................Bu gün 23 Nisan
Bugün Yurdumda Bahar AçtıGünlerden 23 NisanSokaklar Seslerle YankılandıÇiçekler Önce YüreklereSonra Yurdumu Süsledi Mavi Yeşil Sarı
Seviniyor Çoluk Çocuk Büyük Küçük HerkesDalgalanır Bayrağım Ellerde Türküler DillerdeGeleceğe Bir Fidan Dikilir Coşku İleDağ Deniz Ovalarda Yankılanır Milletçe
Yüzlerde Bir Tebessüm İle Renkleniyor UmutlarBirleşiyor Yürekler Aynı Kelimeler DökülüyorEsenlikle Yarınlar Bizim Hürriyet Bizim insanlık El eledirBugün 23 Nisan Yollar Bizim Gökyüzü Bizim Vatan Bizim
Âşıkların yaptığı atışma değildir barışmadırSözlerin yüreğe dokunması hakka koşmadırGönül muhabbetinde hu ile sohbete kaynaşmadırHak yolunda yürüyenler nefes ile yarışmada dır
Dilden kebirin merhamet sözleri akmaktadırÂşıklar gönüllere sünneti farzı doldurmaktadırYüzlere aşk tekbirleri şefkatle karışmaktadırÂşıklar nasihatle kardeşlikle nefsi yormaktadır
Âşıklar ozanlar boşuna söylemez sözüHer kelimesinde saklıdır yaşamın özüÂşık gönlünü anlayan bilmez batılın ateş közünüÂşıklar ezan ile haykırır bakinin sözünü
Sazla sözle kula bidirir en zor olan sözdürAnlatma sıda anlama sıda zordur haykırırGönle girmek zordur çıkması kolaydırSözünü yutkunup söylenmelidir
akrabaUzakta arama düşmanınıBurnun dibinde kuyunu kazarYüzünde gülümsemesiyle oynar oyununuDilinde nasihatiyle yumuşatır seni akraba bozuntusuAtalarımız boşuna dememişAkrabanın yaptığını akrep yapmamışHer daim onlar haklıymışYedi yapancıya ver sırınıOnlara onlardan daha hayırlıNe şerri dokunsun ne hayrıUzak dursun akrabalık bağıİşini nereden bitireceğini iyi bilirNerden vuracağını çok iyi bilirNasıl yıkılacağını tahmin edebilirHer an bekler yıkılmamı akrabaKorkmalısın her halindenŞerrinden ALLAH’A sığınmalısınBiran önce başından sağmalısınHilelerin dizer yoluna akrabaKimisi kavgasını sona saklarKiminki ezelden başlarKimi sancısını sona tutarOlur olmaz yerlerde söze girerYıkıp gelip geçer akrabaDüğünlerde görmen yeterlidirMesafeni selam kelamla kullanSamimiyetine gelme olursun pişmanSıkıntıya düşme yedi cihana duyururHiç durmadan yalanla gıybetle kulağını çınlatırHer yerde seni kovunu anlatırAyıplarınla yuhalan akraba
...................................................Vatanımda Birlik Dirlik İsterim
Kürdü Yörüğü LazıBu Vatan Bayrağının Ay YıldızıDoguda Batıda İlahi Sancağın MuhafızıVatanımda Birlik Dirlik İsterim
Bin Millete Örnektir Geçmişten Geleceğe SoyumuzMevlana, Yunus, Bektaşi, Geylani YolumuzBeş Vakit Yaradana Eller Açarız Kıbledir DergâhımızVatanımda Birlik Dirlik İsterim
Gözyaşımız akmış dünyaya göz açılışı ileDoğuşta kıyılmış nikâhımız Kara toprak al bayrak ileKınalar yakılmış gelinlere Mehmetçiklere emanet diyeVatanımda Birlik Dirlik İsterim
Ümmeti kamplara böldüler yurt yurt diye iki kısıma ayırdılarDoksan yıllık nesle kardeş kavgasını soktularKardeşlik bağımızın İslam’la bağlı olduğunu unuttularVatanımda Birlik Dirlik İsterim
Bayrağımın gölgesine Bölücü fikirler engel koyamazÜflese üstümüze ihanetin nefesini sevdamıza yetmezKanında olsa kahpeliğin meyli bayrağın inmesine güç takadı yetmezVatanımda Birlik Dirlik İsterim
Seni anlatmaya hiç söz yeter miGözlerim özleminle akmaya yetermiSensiz bu diyar bu beden gülermiSen gülsün sen lalesin sen nursun şefaatçisin
Güzel ahlakınla bir devri kapattınKâinatı sesinle gülüşünle aydınlattınBeş vakit namazı yüreğimize kattınGönüllerin sultanı kurtuluşun şefaatçisin
Sen Muhammed emin ekremi güzelsinSen hak'ın seçtiği son peygambersinBilinmeyenleri hakkı emri ile nurdan bildirirsinSen dillerin hak sultanısın ellerin şefaatçisin
Mekke aydınlandı tüm dünyamızHak yolunun ışığında aydınlandı gönül deryamızLütfünle aydınlat gönlümü yıkık dökük hayallerimizGönüllerin efendisi tövbelerin şefaatçisi
..................................................Kırkbeş kilometrelik yolda
Bindim bir kağnıyaHendekten atlaya atlayaTekerlekler kırıla kırılaBazen toprağa saplana saplanaBazen de taşa vura vuraKoyuldum uzun ince bir yolaSaplandım zifir kuytu karanlığaVarmışım yolun yarısınakırkbeş kilometrelik yoldaDuyuldum vuslatın ayak sesleriniKalbimin paslanmaları silindiGeri bakarken üzülürümKısa desem kısa değilUzun desem uzun değilTopu topuna kırkbeşlik kilometrelik yolDenizle serinledim rüzgârla uçtumHer dem zevk-i sefa ile yaşadımKimi zaman hayranlık duydumKimi zaman üzüldümAnlayana kadar tükendim bitti zamanımSon noktada üzülüp yakınmam boşuna
................................................İlk Aşkın Tarifi
Hayallerim filizlenirkenRüyalarımı güller sararkenUmutlarımda yıldızlar parlarkenGözlerinin değişi değiştirdiKalbim hızlı hızlı atmaya başladıDilime dolandı hiç bilmediğim bir şarkıGökyüzüne bakıp dalarken karaladım anlamsız yazılarıGüneşin doğuşu börtü böcek bile başkaydıİçimde mevsimler bir kapanıyor açıyorduBedenim ağaç dalı gibi titriyor sallanıyorduSokakta seyyar satıcılar bir başka bağırıyorduÇöpçüler sokakları bir başka sürüyorduPara verirken vermezken Dilenci bir başka dua beddua ediyorduKuşların çakırtısı yüreğimi kanatlanıp uçuruyorduHer şey bir başkaydı gözlerimde nefesimdeEtrafıma dolanıyordu sanki mutluluğun tarifleriGüllerin buram buran kokusunun tütüşündeYalan dolu sözler ninni gibi geliyordu kulağımaUmursamıyordu yüreğim hiç kimseyi ne der diyeSeni yaşamak melankolik olsa da gözlerine bakmakÇocukça olsa da seni yarınlara katmakBir hatıra olacaksın ileride yüzümü gülümsetenBir defterin arasında kurumuş bir yaprak olacak hissettiklerinResimlerin arasında sakladığım güzel bir yaşanmışlık olacaksınİşte böyle bitecek bir ergenin gencin ilk aşkın yaşanmışıkları
................................................Lakin o bilmez kendini
İnsan yaratılmışların en güzeli,Kelimelerin en güzeliMahlûkatların en güzeliLakin o bilmez kendiniNasihati düşürmez dilindenHaddini aşıp da sözleriKeserek gösterir cahilliğiniEtrafına doldurur kendi Gibilerini Sohbetinde Allah kelamının esintileriDoğruluğu yaptıklarında değildir gizliğindeSaklar yüzünün altındaki maskesindeKülahıma anlat yalana doladığın bilgiçliğiniBoşa dolamışsın elindeki tespihiAl önce hakkın buyurduğu emirleriSaatin aynı yere vurmaları gibiAynı yerde kalmışsınZatın kalmış nefsin gölgesinde
Bugün kelimeler gözler yürekler burukÇocuğun elinde kalan dünden oyuncak kırıkYârin gönlünde sakladığı mendil kanlı ve sökükSusarken silahlar boyun büküyor öksüz çığlık
Oyalandık çözüm diyerekÇanakkale’nin onur namus resmini boyayarakGülerek ihanetin adını koydular nerde kalmıştıkYazdınız bin tarih Mehmetçiğin üstüne kanımızla söktük
Her türlü oyunu oynasanız ihanetin kara iziyleDudaklarınızı boyasanız süslü sözlereSon beşikte kalsa adımız al bayrakDüşmez yere onur gurur şereflik
Korkmayınız biz sizin gibi ölümden bize kutsaldır şehitlikKussanız içinizdeki kalleşliği bölük bölükBeldir bizim yolun sonu mukaddeslikTekrar derseniz çözüm özüm tutuştururuz size bir iki kurşunluk
Ecdadımız içmiş kara toprağın hazını balkanlar Kafkas ta kurtuluştaSizlere kalmış Karadeniz Akdeniz egede boğulmakYapsanız gelecekte soykırımın adı çağdaşlıkSize yine gösteririz cehennemin ateşini gözyaşımızla
Bir şiir okudum bir kitap okudum eskilerdenEn güzelmiş o zamanlar çocukluk ne güzel yaşanırmışBüyükler oturur çocuklara masallar anlatılmış eskilerdenKomşular gelince en güzel takımlar konurmuş
Bir flim seyrettim aşk sevgi dolu eskilerdenNe güzelmiş o zamanlarda aşkı yaşamakBir aşkı hüzzam şarkısı dinledim eskilerdenAyrılığı neşeyi güzelmiş yalnız yaşamak
Akşam toplanırmış büyükler günü anlatırlarmışAnneler babalar bir tarafa toplanır sohbete dalarmışÇocuklar toplanır ortaya oyunlar oynarmışHayaller güldürken yarınlarda umutlar yeşermiş
Gecenin karanlığına kadar oturulmuşÇay içilirken bir yandan çekirdek çitlenipOrdan buradan bir şey anlatılırmışÇocuklar özgürce oynarmış bir kenara çekilip
Özdemir sefa ne güzel anlatmış şirinindeNe güzel zamanlar vardı eskiden.Ne güzel insanlar vardı eskiden.Gizli gizli el ele tutuşurdu sinemada gençlerde
Sevdalar önce gözlerde sonra dillerdeİhtiyarların her söze ah nelerde o eskiler deyişlerdeSevgiyi deşerdi yarınların ümitleri kaynardıTanıdık tanımadık herkese selam verilirdi
Günün içinde kavga gözyaşı yokmuşO zaman uzakmış rüyalardan kâbuslarYanık romanlarda bile saadet taşarmışMecmualarda yazarmış aşkların kavuşmalarını eskilerden
..........................................Bir Başka Sevmeliyim
Bir Başkayım BugunUykulu Bir Haldeyim Düşüncelerime SarıldığındaFırtınalar Yerine Hüzün Yangınları SarıyorYüreğim Sıkışıyor Senide Sensizliğinide Rüyalarımda İstemiyorSensizliğine Sinen Hasret Kokunu Atmak İçin AyrığınEn Derin Yerine gömülmek istiyorumSeni Bir Baka Sevmeliyim Tarifi Çok ZorSözler Dilimde Dudağımı Deşiyor KanatıyorÇok Şey İstemiyorum Hayattan Sensizliğe DairSadece Kalbim Atsın Özlemlerim Nefes AlsınAma Yine Seni Bir Başka SevmeliyimDestanlaşmış Aşklar Gibi Degil Bir BaşkaKahverengiye Siiyaha Dönsün Söylemedğim SevdalarımEllerim Seni Değil Tutulmayanları Tutsun İstiyorumHaykırışlarım Rüzğara Bir Başka KarışsınHissettiklerimi sensizliğe Bir Başka AnlatmalıyımDedim Ya Sevgili Bu Gün Yarın Seni Bir Başka Sevmeliyim
..........................................Ne Güzel
Sabah kalkmak yarı uykulu vaziyetteAynanın karşısına gelmekSeni gözlerde görmekYaşlar yüreğimdeki seni ıslatırkenDilime ağıt saplanması kanatıyor özlemlerimiKendini son güçle sokağa atmakServisi beklerken seni kaldırıma bırakmakServise binerken günaydın derkenSessizce oturup bir şarkı dinlerkenSeni ismini mırıldamak seni kanatmakAkşamın olmasını beklemekDört duvar arasındaki seni yaşamakHayallere rüyalara anılara sarılmak avunmakHer günü aynı şekilde seniTekrar tekrar ilk baştan sevmekÖlmek sensizliğinde senle ölmekNe güzel sensizliğinde özlemini dindirmekYaşamak sensizliğinde seni sevmek ne güzelBağırmak seni son gücünle seviyorum demekİçini dökmek kuşların uçuşundaki kanatlardanSeni rüzgâra bırakmaları yüreğimdekiSeni toz karıştırmaları hasretinin gönlüme sımsıkıSarılmaları ne güzelSigarayı yakarken bir eline resmi tutuşturmakBir elinde hayalleri okumak ne güzelSensizlikte seni içine çekmekHer günde sana merhaba demekRüyalarda öpmek ne güzel
Sensizliğinde özlemlerini dindirmekNe güzel ne güzel sen olmakSana yoklugunda seni seviyorum diyebilmekNe güzel ne güzel ne güzelSevmek sevmek sevmekseni seviyorum hayal çiçeğim
Sevmiştim seni yutkunamadığım çaresizlerinleHem de çok sevmiştim seni kanatmalarınlaKor ateşlerini defalarca bıraktın anılarımaSevmiştim seni yalan dolanlarınla
Dudağıma kondurduğun sensizliğin zehir inleEllerime tutturduğun ayrılığın işkencesiyleÖzlem çırpınışlarımın ayrılık karanlığına gömülüşünleSevmiştim seni öyle böyle değil ölümüneSevmiştim seni Rüzgâr uğultusuylaSevmiştimSözlerin hasret titremesindeSevmiştim seni kısacaCennetinle cehenneminle
AKRABASaymakla bitmezAmca dayı teyze halaKuzen yeğen akrabaYan yana gelinmezKimin kime faydası var bilinmezAh işte bayramlarda seyranlardaKarışılır kuru kuru sohbetler olunur haşırSıkıntı dert çıkınca birde o zaman görUzaktan atır bir iki kelam selamSorulmaz birbirine sıla-yı rahimSözde kalır akrabaFaydasının da boş verirHele birde düşte görMalın varsa kesilmez selamınHer biri olur sana sırdaşSeni el üstünden indirmezElinde avucunda yoksa bir şeyYolundan geçilmez sana doğru dönülmezUnutulur Müslümanlığın ilk çağrısıVarsa da yoksa da kendisi duymaz kimseyiHal hatır alınır ondan bundanSelam gönderilir eş dosttanHüzünlenilir etraftaki dayanışmadanYüzlere karışır çeşit çeşit bakışlarManası okunmaz o gözün ifadesiDoyulmaz gıybeti haz katar hasetiToparız çekiştirmeleri ortaya atarız hileli menfaatiAnlatırız kurandan ayetleriSökeriz akrabalık bağlarınıNasihat ederiz yanlışı düşmüzeSılayı rahimi
Bir gün gelir gözlerinde kalırımBeklide dudağında çıkan bir tebessüm olurumO gece anılarında sende kalırımBülbüllerin çakırtamasındaDağların ayrılık çığlıklarındaŞarkıların sendeki mutluğu söylemlerindeGönlüne dokunan sabah seherlerindeAkşamın ilk ışıklarına vuran meltemlerleAldığın nefes de bir nebze iz olur yürek yangınlarındaSen sen dünde bügünde yarında bir izsin sevdalarımda
Her gece seniSeni ateşe vereceğim yanıp gideceğimSaatler geçmese de sensizlikle dakikaları kıracağımBeklemek ölmekmiş seni anılarla hayallerle gömeceğim
Her gece sorarım bu soruyuNeden neden ayrıldı ellerimizNiye düştü vuslata GözlerimizÜzerime serptin hüzün toprağını
Bir vapur düdüğüyle yarınlar alsın götürsün bendeki seniBir vapur dolu kaderimle yaşamışlıklarımla kalayım yapayalnızBir körfezde bırakayım bendeki özlemlerle seniKıyılara duran dalgın dalgalarla gideyim bir yere uçsuz bucaksız
Her gece seninBir ayrılık notasını yırtayımBir hüzün tablosunu çizeyimAğaç yapraklarındaki seni koparayım
Her gece yollara düşüp bir kaldırıma oturupSeni öylesine bırakayımBir ıslık çalayım seni son gücümle uğurlayalımVe seni son defa yaşayacağın noktayı koyacağım
....................................Aşk yüksek bir dağmış
Gözlerinle çıktım özlemlerinin dağınaGülmeden ağladım hasretleri rüzgârlara savurdumSensizlik dokunda yüreğime yeller esti yalnızlığımaBurcu burcu koktukça aşkın ayrılığın gülleri
Yankılandı sözler kulağımda oturdun göğsüme bir sızı gibiAşk yüksek bir dağmış bazen kar yağar bazen güneş açarmışFırtınalar savurdu beni yarınlarımdan elime kopmuş solmuş bir dal kaldıHer sabah her sabah kuşluk vaktinde yandım sensizlikte
....................................Yaşam Ölüm Arası
Yaşam la ölüm arasıBir nefeslik adımBir sen at birde benTakılma dağa taşaBulanma toza toprağaYaşamın kilometresi biterÖlümünki yeni başlarGer de kalanlar belki yeter belki yetmezUfku görmeden güneşi bakarsınYola bakmadan terlersinİki adım atmadan son durağa gelirsinElinde bir şey kalmamıştır yakınırsınGözyaşların kurtarmaz boğulursunBaki nefsinin ibretini alır gerisini sizlere bırakırKulaklara altın değerinde bir küpe bırakırBazen ölmek nefes almamak değildirBazen yaşamak nefes almak değildir
akrabaKime ne faydası var bilinmezAkraba olsa ne yazar olmasa ne yazarBayramlarda bir selam gönderilir gerisi bilinmezOda biter azar azarYolda görmezlikten gelinir kaçılırSeslenirsen ağız ucuyla zorla selamlaş ılırAyaklar birbirine dolaşırSaymakla bitmezDokunmaz sana hiçbir faydaSırtını verip yaslanma kalırsın yoldaEn güvendiğin akrabaSeni bırakır bir yoldaAmca dayı teyze halaYan yana gelinmezYüz yüze bakılmazAkrabalık atılmazSaymakla bitmezAna baba kardeş özeldirBekârken her şey güzeldirEvlenip yuva kuruncaGıybetler gezer akraba aralarındaİşe menfaat girince görürsünHakkı çıkarına karıştırırHesaplar birbirine karışırSenden almaya çalışırFazla söze gerek yokKimse çare bulamamışBilin kefenin cebi yokALLAH Yolunu açık ede
Ey İnsanoğlu Kibirinle Yenik DüşüyorsunKüçük Görürken KüçülüyorsunOlduğun Yerden Bakışınla Hakir GörsenBilki Saygı Sevgi Le Muhabbet Eden Aşkı Bulur
Bilesin Küçümsemenliği Taşıyorsun İçindeDeğerini Saygını Yitiriyorsun Atlıyorsun Çamurun İçineSelam Vermesen Yüzüne Bakmasan Alay AlsandaKendine Düşük Derecede Bir Bak Aynada
Hiç Bir İnsanın Bir başkasını Küçük Görme Hakkı YokturSenin Küçük Gördüğün Allah Katında BüyüktürElindekileri ne Güvenme Bir Toz Parçasıyla AlınırUnutma Dağlar Çakıl Taşlarıyla Oluşur
Gençliğim de kardeşlerim vardıHer biri birbirinden farklı çiçekler gibiGökyüzündeki yıldızlar gibi ısıtırlardı yüreğimiYağmurlu havalarda sarılırdık birbirimize
Anlatırdık oradan buradanGelecekten umutlarımız çoktuEvimizin önünde kediler vardıOkşardık sevdalarımızı coşkulu coşkulu
Gecenin karanlığına gizlerdikNamus aşk seslerini haykırırdık gün doğumunaSöz verirdik yeminler ederdik saflığımızlaAyrılmayacaktık yüreklerden dillerden
.................................İstemem eksik olsun
Kelimelerin yüreğe dokunuşlarınıTavırlarında küçümseme umursamazlıklarınıNasihatlerinde bırakamadıkları günah korkularınıİçimiz temiz deyip yaptıklarını çok dinledim
Çok dinledim hak hukuk masallarınıÖvgülerle kendini adam sanmalarıKişiliğini üzerindeki parçaya dolayanlarıHer sabah aynada bakmaya korkanları
Mal ile kişi önünde eğmeleriElinde tespihi dolayıp harama yönelenleriKorkak yaşayıp ileri gitmek yerine geriye dönenleriÇok gördüm istemem deyip elini ovuşturanı
Önüne konulanla şaklabanlık yapanlarıDalkavuk olup kendini unutanlarıÖzgürlüğü gursagına önüne koyduğu zevkte sananlarıÇok gördüm kişiliğini beş kuruşa satanları
İstemem kalsın takla atarak hayat pabucunu giymek mi?Dünyaya dalkavuk gözüyle bakmak mı?Üstüne basanlara Sesini çıkarmadan yaşamakmıİstemem eksik olsun hiç uğruna kalemleri kırmak mı?
Ün şan şöhret para pul peşinde nefsini kabartmak mı?Güzele bakmak deyip ateşleri bedene toplamak mı?Yapamadıklarını Başkasının başarısıyla övünmek mi?İstemem eksik olsun varsın boy bostum olmasın dilin hakkı söylesin
İstemem eksik olsunAya bakamayan gözlerHakkı söylemeyen sözlerTekbiri göstermeyen eller
Secdeye eğilmeyen AnıllarTövbe ile atmayan kalbiPişmanlıkla akmayan gözyaşınıİstemem eksik olsun asalak gibi yaşamak
................................Bu ayrılık nasıl zor
Seni seviyorum demiştinHayallerime menekşe sarmıştınGözlerime aşk sürmeleri çekmiştinTam bir yıl oldu ayrılalı bu günDuygularımı rüyalara dolamıştınÖmrüme ömür vermiştinSeninle ayrılalı günümeızdırapları gün doğuna batına sapladınÇok denedim unutmayıBaşka biriyle olmayıYüreğimden gitmeyince olmuyor işteKendi kendime diyorumSevseydi benle yansaydı dönerdi çoktanAşk acısı başka bir şeyAkıl mantık yetmiyor söz dinlemiyorGönül isyanlara bürünse onsuz olmuyorYarınlara karışan en büyük acıBaşka birinde onu aramakEn sonuncu su yıkımım olurOlmuyor olmuyorBu ayrılık kor gibi deşiyor gitmiyorGeçmiyor geçmiyorDünden bugünden yarından bırakılanlarYaz sonbahar kış geliyorKarlar hasretlerime yağıyorSevdiğini insan özlüyorYüreğim Yanında olmalı sımsıkı sarılmalı diyorHayallerim titrerken Özlemleri okşuyorİtiraf edemiyorum kendime bir başkasınaHüznü hasreti kısaca acısı her şeyi hayatımın en güzeliydiBir tarafta anılarım bir tarafta hayallerimOrtada yarınlarım sarıyor benliğimiBu ayrılık nasıl zorOlmuyor olmuyorBırakmıyor sevdamın yalnızlık çığlıklarıBitmiyor onsuz bu ömür
Jandarmalar kesmişcesine yollarımıAğlarım sessizce ta sesini duyana kararLaleler sümbüller açar yanağımın çukurlarındaEser etrafımda savurduğun yüreği delen kelimelerinŞenlenir best eder sabahın ilk şarkıları yarınlaraEnine boyuna günü yorgunluğu atılır baba parkındaNasıl kapıldı kulak sevda seslerine nasıl silindi öfkenin hıçmı bilmemGüller açılır dost muhabbetinin sofrasındaÜzer ayrılık önceleri aktırır gözyaşlarını ama yine ısıtırNe olur bitmesin arkadaşlığın bıraktığı hoş tatları
Kalbime nasıl yer edip yerleştinGünümü sensizlikte nasıl titrettinHayalimde sevda denizini dalgalandırdınRüyalarımda özlem kasırgalarını savurdun anlamadım
Dokunuşunla yarınlarıma bahar açtırdınGözlerimin dalmasına çiçekleri sardırdınAvunmalarıma nasıl sıcak sıcak sevdalar karışırdın anlamadım
Saatimin saliseleri dünde donduEzan öncesi dudağım seni okuduBakışlarındaki kalp ritmi sensizliği durdurduÖpüşmelerde Sabah akşam aradığım sen oldun anlamadım
Şarkılar ne zaman seni söyler olduÖmür sensizlikle nasıl geçmez olduŞiirlerde sensizliğin hüznü yazar olduAnlamadım yüreğimde sensizliğin atışlarını
ne çapkın ne hovardayımaşkların en güzelini yaşamaktayımel ele tutmayayımgözler de kaybolmayayımbir iki söz söylemeyimama yinede benim aşklarım en güzelini yaşamaktayımrüzgarla esmekeyimdalgalarla serleyip ferahlamaktayımbülbül sesinde onun konuşmaktayımgülle onu sevmekteyimben aşkların en güzelini yaşamaktayımnasıl tarif edeyim bilememekteyimen zor olan nedir bilirmisinizsözdür sözdür sözdüranlatmasıda anlamasıda zordurbazende imkansız dır amabazen bir bakarsıın bir lafta anladım sanırsınyine olduğun yerdesinişte ben aşkımı nasıl anlatayımbilemedim onunu düşürkenkurur dudagım titrer ellerimkekeler dururum bir şeyler söylerimgözyaşıma hakim olamam dökülürüm,geldiğim toprağagün batımını seyrederkem onla giderimgün doğumuyla onla doğarımişte benim aşkım öyle birşeyne hayallerle tartıldımne rüyalarla yontuldumhep yanmaktan korkutumhep bir umutla var oldumişte benim aşkım öyle bir şeydüşüncelere dalıp götürenolmadık şeylere götürensusturmayan konuşturan sızlatangüldüren sevindiren hüzne boğanişte benim aşkım öyle bir şeybaşkasını sevdirmeyen düşündürenayrılık kavuşmaya döndürengözyaşların yetmediği yere sözleri dolduranSözlerin yetmediği yere niyazlarla gelenİşte benim aşkım öyle bir şey Nereye baksam gözlerimi yumsamKonuşmasam konuşsam kelimelerdeYazdığım şiirlerde mektuplarda her yerdeİşte benim aşkım öyle bir şeyFırtınalar estirdiği yeri yıkık töküp geçirenErinde gitmeyen senle olan vaz geçilmeyenHuzur bulduran kabusa döndürenİşte benim aşkım öyle bir şeyKahharı ekberdir
Dalgalar vurmuyor sahileKayalıklara karışmamış rüyalarSarkamamış güne hayallerAçmamış yanakta yürekte Pembe yarınlarPatlamış mutluluğun son kırıntıları sokaklardaGöklerden bir yıldız düştü hüzünle suyaAnıların yakması kaldı çocukların avuçlarınaRüzgârın ölüm esintisi esti ana babanın yaşlarınaSon dakika düştü duman tüten bacayaUmutlar mutluklar kırıldı kıvrandı yar kucağındaDillere yüreklere bir daha dolandı bedduaSalınsa yaşanmamış hayaller deniz kokusunaMartı kanatlarına yüklense sevdalarYürekte dilde kısaca bedenle yankılandıkçaGöktediki ay yıldız gögüse hızlı hızlı çarptıkçaAllahü ekber tekbirleri bu topraktan candan çıkmaz
Ne yapıp ne söylesemAvuçlarımda dillerimde sitemGözlerimde acımanın ateşleriYüreğimde öfkenin şiddetleri
Ne yapsam, neylesem ne söylesem.Üzerime oturmuş boğuyor her geceYok, artık düşüncelerimde fikirlerimdeYutkunamıyorum üzerime konanları sözleri
Ne yapsam, neylesem ne söylesem.Kaybettiği kişiliği ile hatalarının harcıCezasız kalır mı gönül kırgınlığıNasıl ödesem bana bıraktığı kırgınlıkları
Ne yapsam, neylesem ne söylesem.Savurdu samimiyetimi kırdı arkadaşlık bağlarınıYaşantısı yaptıklar eğrelti dudağında mühürlü yalanlarıVerir herkese bir nasihat söylediklerini duymaz kulakları
Ne yapsam, neylesem ne söylesem. Konuşmasına kadar hakkı adaletiNefesinde yok doğruluğun renkleri terazisiNasıl teşekkür etsem aldığın günah zilletlerini
Eller titreye titreye kalktı günahlar ayıklandıCanlı cansız mahlukat secdeye geldiBereket doldu her haneye ibadet gönüllerde şahlandıKarıştı ayyuka müminin yüksek sesi
Günahlar hatalar ortaya bugün serildiYeryüzüne bin melek serildiAçdırdı semaya günahlar el gözyaşı seliGeldi ramazanın nurlu gecesi
Baki sesi ile titreyen günüm olmalıydıYüreğimde sensizlik kavgalar olmamalıydıSevdam sadece dosta hakka olmalıydıFikrimde sözlerin düzgünlü dolaşmalıydı
Eğreltili yalnızlığın sensizliği olmamalıydıDilimde tek çıkan canan hu olmalıydıBir leyli yi aramaksa yüreğim ekber’i aramalıydıBedenimi saran özlem kokuları olmamalıydı
Güllerin tomurcuklandığı açtığı filizlendiği yerde Bülbüllerin hüzzam şarkısı söylediği yerdeKulaklarda sessizliğin çınladığı yerdeYalnızlığın ayrıla vurduğu yerde yürek atışındayım
Derinlere bıraktığın özlem sızı ileyimYarınlarımı delen hatıraların önündeyimSensizliğinde açan hasreti kışında üşümekteyimNedensiz ittiğin sensizliğin korkularındayım
Herşey sende gizli sende açıkSözlerin kanat çırpması durmasıGözlerin gördüğü kadar iyisinGörmediği kadar uzak anlamsızsın
Sevdiklerin kadar iyisinNefret ettiklerin kadar kötüsünYaşantın ne kadar güzel olursa olsunKarşındakinin yaşantısı kadardır
Gözlerin ne kadar renkli olursa olsunRengin karşındakinin gördüğü kadardırYaşadıklarını kar saymaElindekileri görene kadar
Yutkunmadan söz söylemeİçinde hesaplaşana kadarNe kadar yaşarsan yaşaYaşadıkların kadar yakındır sonun
Sevdiklerin kadardır ömrünNe kadar gülebilirsen o kadar mutlusunHer mutluluk kadar sende vardır hüzünSana verilen değer güneş doğumu kadardır
Güneş batımı kadardır vazgeçilmezliğinKarşındakinin güvenliği kadar insansınYağmur damlaları gibi hatalarınla ıslanırsınEtrafındakilerle kendini hissettiğin kadar yalnızsın
Unutma beni çiçekleri bir bir sensizliğe batıyorHüzün köprüleri özlemlere geçit vermiyorKırlangıçlar çaresizliğin çığlıklarını topluyorGözlerime son kez sensizliğin güneşi doğuyor
şiir saflğın dile gelmesişiir sevmenin son adımışiir yüreğin hasretle dile gelmesişiir acıyı neşeyi birlkte yaşamasışiir kendini anlatmanın son durağışiir sen Şiir ben Şiir onlar bunlarkısa şiir yaşam ölüm var oluş yok oluş
.........................Canımız feda olsun yolunda
Hu nefesle can verdi toprağaSaldı rahmet dağınaSoy verdi habille kabilleİlk kıvılcım düştü canaKibir hırs sardı nesilden nesileBir resul geldi imanla tekbir getireneŞefaat etti tüm ümmetineGözetti komşu hakkınıSıvazladı yetimin sırtınıDeğer verdi kız evlatlarınaHürmet göster dedi ana babayaİnsanlığın çürüdüğü zamanSözleri ısıttı yürekleri her zamanSünneti farzı anlattı ashabınaYaydı tüm dünyaya bir ışık süzüldü semayaYıkıcı değil yapıcılığı nasihat etti ümmetineKanat ger önünde dur haksızlığa dedi son sözlerindeZorluğu değil kolaylığı öğretti imanla islamla bizlereAl abdestini temizle bedenini kıl namazını ver emanetiniGel dedi ömürde en az bir kere kapıma ihramlaKapat ağzını harama onbir ayın sultanıylaMiraç da illede ümmetim diyen peygamberCanımız feda olsun yolunda sana tut elimizden
Belki güzel şiir yazamamHece veznine uyamamKafiyeyi utturamamAma yüreğimden geçenleri samimice yazar anlatırım
Şair değil aşık değil ozan değilimYazar değil güzel konuşamam amaSevda bam teline vuranları özlemle yaşarımDilim döndükçe elim yazdıkça anlatırım
Belki şiirimi şarkı türkümü romanımı okunmazSözlerim dillerde söylenmez kulaklarda çınlamazİçinde yoktur süslü kelimelerin zenginliğiDudağım durmaz susmaz sevda hasretinin vuslatına dokunur
Sözlerim Belki yürekleri titretmezİçimde yaşanan fırtınalarla söylerimDürüstçe samimice kendimce söylerimSonu başı belli değildir gözlere ifade etmez yine söylerim
Bir şiir yazdım arkadaş dilim döndüğümceHep ağladım yalnızlığımın yarınları delmelerindeSaçların özlemle çırpınmalı hayallerimdeMahmut Efendi Bir söz bıraktı yüreğime
Gözlerimden düşen yaşları Türkü diye besteledi naime’deSevda yasaklarımı bir bir geçirdi kırmızı ışıkta geçirdi zeybekteAbdullah’da sevda yangınlarımın söndürmelerini anlattı yirmi dokuz harfleAnıların gecelerime dolan lambalarını kaldırdı ışık ta acil servise
Reyhan aşkımın mahkûmiyetini serbest bıraktı nasihatlerleİbrahim canan beklentilerini tarif etti bektaş’nin yunus’un naz ensindeYusuf da rüyalarımın avutmalarını dağıttı sevda dilekçesiyleMücahitte yalnızlığımın hasret delmelerini böldü bir dilimle
Nazır yüreğimin çığlıklarını susturdu âdem’in çeşmesindeDeğerli avuçlarımın sıcaklığının çaresizliğime vurmalarını aldı meltemleCevat Sabahlarıma açan umut merdiven çiçeklerimi açtırdı senfonisiyleSuna kaldırımlara bıraktığım sensizliği dağıttı son nefeslik izmaritle
.......................Muhammed derim Muhammed söylerim
İsmi aşkınla yanarım sevginle tükenirimGül ile seni anarım seni ararımGecemi gündüzümü hasretimle karıştırırımMuhammed derim Muhammed söylerim
Ne zaman senin adını gözler diller seni arzularTüm mahlûkatlar özler ismi ihlâsla hasreti dağlarKullar Habib im diye cihana haykırır yanarMuhammed derim Muhammed söylerim
Mümin İslam gömleğini irfanla takva ile biçenGönüllere muhabbetle ihlâs tohumunu saçanAşkı şems bahçesinde güller laleler açanMuhammed derim Muhammed söylerim
NE GÜZELNE GÜZELGündüzleri yetmiyor seni düşünmekGeceleri de kalkıyorum seni yaşamaya artıkBana bıraktığın acıların kum tanesi kadar küçükMutluluğun gökkuşağındaki renkler gibi büyükHayallerim ayaklarımı götürürKaldırımların boşluk soğuğunun üzerine rüyalarımaSensizliğin rüzgârları beni sensizliğin meyhanesi savururDün bugün yarın biraz daha fazla dolduracağın seni içimeSeni yaşayacağım dertlerindeki melankolik yangınlarlaGözlerinin hüzün yansımalarınla aşkımı alacağın bir nefesleBendeki sensizliğin iğneleri battı anılarımaGursagımdaki sensizliğine ağlamak ne güzelSeni serinletmek özlem ırmaklarında ne güzelYokluğunun korlanmış ateşinle yok olmak ne güzelSeni seviyorum diyebilmek yalan olsada aynalarda ne güzelSeni içimde barındırmak acını sevincini ölme katmakYazdığım şiirde şarkılarda seni tekrar etmekOkuduğum romanlarda senle karşılaşmakAşkın fazla mesaisine senle merhaba demek ne güzel
....................Yüz sürerim yoluna canım köyüm
Yazları bir başka kışları bir başkaGökyüzü masmavi güneşi pırıl pırılİhtiyarların sohbetleri bir başkaTarla çalışır erkek kadın çocuk harıl harılHer mevsim hu ile gelir aşka
Beyşehir’in sessiz sesiz akışıTaşlı tepeden karayaka köyüne bakışıElmalar vişneler içinde yürek yakışıYüz sürerim yoluna canım köyüm
Ovalarlarda kavaklar başka çağlarDağının bağrında çiçekler başka kokarKöyümün her köşesinde tarih kokarYüz sürerim yoluna canım köyüm
Toprağı taşna kurban olurumBir yudumluk suyuna can veririmGurbette aşkına düştüm hasretiyle eririmYüz sürerim yoluna canım köyüm
Kaşık havasında cilve nazlar bağlar belineKızı erkeği düğün dernekte canan bağlar elineGeceleri bir başka eser sevdalar Yeniköy yelindeYüz sürerim yoluna canım köyüm
Köy kahvesinde toplanır hayallerBayram selamlaşmasında da kalır esenliklerÇarşambadan perşembeye gönül hatimi kurulurYüz sürerim yoluna canım köyüm
.................Ben baba hiç seni seviyorum diyemedim
Omzuna yaslanıp hayallerimi yarınlara salarkenŞefkatli elerinle rüyalarımı sararkenGönlümden geçenler dilimde düğümlenirkenBen baba hiç seni seviyorum diyemedim
Sokakta oyun oynarken iş dönüşü boynuna atılırkenGömleğini giyerken kokusunu çekerkenYarınlarıma serin gölgesini yansıtırkenBen baba hiç seni seviyorum diyemedim
Ellerimi sımsıkı tutarken özlemlerini bana bırakırkenYastığıma bıraktığı gözyaşıyla ısınırkenUmutlarıma koca bir çınar gibi gölge dururkenBen baba hiç seni seviyorum diyemedim
Dizine oturtup saçlarımı okşarkenBenim babam derken öperkenAğlarken zorla gülümsetirkenBen baba hiç seni seviyorum diyemedim
Aldığı her hediyeyi kırarkenYenisini alırız derkenHer yaptığım haylazlıkları görmezlikten gelirkenBen baba hiç seni seviyorum diyemedim
Komşunun camlarını kırarkenKomşu çocuklarını döverkenGün güne şikâyetler sıralanırkenBana teselli verirkenBen baba hiç seni seviyorum diyemedim
Şimdi sen yoksun yaSana dair ne varsa günlere böldüm seni yaşadımSenle dolu olan sözleri en başından bir daha dinledimSensizliğe aç kalan sevdaları yaşanmışlıklarla doyurdumSensizliği n kadehlerini her gece birdaha doldurdum
Şimdi sen yoksun ya...Dün yokBugün yokYarın yokYani Dünyam yokBen yokYok yok yok yokSadece sen varsınOda yeter sevdaya dair
Dün gece hasret ağrısı kapladı yalnızlığımaÇıktım sokağa yaktım bir ciğaraDumanı ile savurdum sensizliğime düşen çığlıklarıKendime bir çiçek aldım
Seni anlatan ne kadar çiçek varsa hepsiniVe sana sana sarıldım yalnız değilmişçesineSanki acımışçasına saatler geri kalmışKendime çay koydum
Rüyalarıma koştumGözlerine baktım soğuktunDün gece hiç lambaları yakmadımGözyaşlarımı karıştırdım hasretin hıçkırıklarına
Dün gece kaldırım taşlarına uzandın özlemce sarıldımYutkunduğun tüm sözleri bir çırpıda söyledimDün gece yalnızdımHayaldeki yarınlarıma rüyalarımda badeler döktüm
Sarhoşluğunla yakmışım yeşeren kök salan umutlarıDün gece bir çiçek aldım sensizliği ararcasına kokladımTüm gücümle içime çektim sol tarafım kanadıSoldu çiçekler hatıralarımdaki sensizlikler
Yarıda bıraktığım yarınlarımHayallerime ektiğim sarı orkidem
Rüzgar uğultusunu kestiAğaçlar boyunlarını büktüDag taş çatladı ikiye bölündüKaranlığa ihanetin boyası çalındıHayaller soldu yarım kaldıSilahlardan çıkan her kuşunYarınlardan bir filiz kopardıSema süzülen al bayrak yarda kaldıGece karanlık ve soğukAma ısıtıyor nefesi vatan sevdasıÇelik zırhlı imanlarla yürüyorAna baba evlat el eleVatan diyerek gözyaşınıAkıtıyor namus bildiği toprağaYaşa başa boy posta bakılmıyorGecenin karanlığındaHer kişi aslan olup kükrüyorGöz kırpmak yok geri adım atmak yokElinde çeyiz sandığıyla genç kızlar yürüyorElleri kınalı delikanlılar atılıyorOyuncağını bir kenara atan çocuklar yürüyorHerkes tek bir ağızdan vatan diyor15 temmuz karalardan kara bir geceYürüdükçe rüyalarla umutlarlaÜzerime geliyor tanklar atılıyor bombalarAma vazgeçmedik yılmadıkOgul dedik evlat dedik ana baba dedikSevda yar dedik Agıtlar yaktıkKorkmadık yürüdük yılmadık koştukÖlüm e vatana hüriyete koştukAtamızın emanetine sahip çıktıkEl değdirmedikAl bayragı indirmedikihanet tohumlarını bir bir attıkyeniden doğduk ne mutlu türküm dedik
Ben senin gözünde yaş olur akarım yüreğineDudağımda dökülen kelimeleri merhem eyleYaşayamadığım hayallerimle gündüzün olurumHülyalarıma giren sensizliği ısıtan gece ol
Hasreti kavuşturan yolun olur yanarımÇaresizliğe serpilen hoş bir sevda ol haykırışımaSana bakan göz olurum içinde kaybolur çırpınırımSen bakamadığım dokumadığım cananım ol vuslatınla yok olayım
Kalplere bülbül şakırtısı gibi sevgi işleyesinUfuklarda bilgi güneşisin aydınlığınla ısıtansınYarınlara iz bırakan yürekleri yeşertensinGeleceğin çizilmiş haritasısın öğretmenim
Karanlık yolda yürürken ışık kaynağımsınBulutlardan süzülen yağmur damları gibiMedeniyetin üstüne ilim irfan akansınHece hece kelime kelime çağdaşlığın aydınlığın bekçisisin öğretmenim
Gün batımındaYarı uykulu beklersin servisiÜstünü değiştirsin besmele ileKoyulursun bir iştahla işeÖnceleri yüzün güler etrafa buseler saçarsın Biri gelir bir laf söyler yutkunamadığın tüttükler seni boğarYüzün asılır şevkin kırılmış yüzün asık biri gelip sormadan Bir gürültü kopar niye duruyorsun çalışsana lafları sıralarDiş sıkarsın akşam eve gidişin ellerine bakışlar takılır düşüncelereÇalışırsın her çekiş vuruşunda beynin zonklarÖğle istirahatında limon ağacın altındaki sohbetler birer merhem olur yüreğeHer gülüşünde filizlenir yanağında mutluluğun çizgileriLimonu soyarken akan suyuyla birikilen yaşları akıtırcasına serinler dudağındakikelimelerO anı yaşamak istersin her an bitmemişçesine yarın kaldığın yerden devam dersinRahatlar yüreğin gerisine boş ver dersin işine koyulursun huzurun gözlerinden akışıylaSaat altıyı gösterince bir of çekersin ki yüreğin ne bir hoş seda bırakır nefesin Üstünü giyinirken kucakların titrer çocuklarını sararcasınaVe servise binmeyle son gücünde doldurduğun oksijenle ooooh deyiş ile gün biterYarına yeni bir başlangıçla son bulur
İnsan Kendi OlmalıKendini Üstün DeğilEş Değer BilmeliÇiçeğin Bıraktığı Haz Gibi Gönülleri Okşamalı
Konuşurken Yürekleri KazanmalıKüfürler Yerine Muhabbet Sözleri ÇıkmalıÇarşısındakini İncitme Yerine Kazanmalı
Karakterine Tavırlarını BağlamamalıGüzellikleri Etrafına DolamalıMal Mülkle Üstün değil Bez ParçasıylaKendini Ulaşılmayacak Sanmamalı
İnsan Kendini Karşısındaki İle Bir BulmalıGülen Güzüyle Dünyaya Bir Renk KatmalıMevlana’nın Sözünü Kulağına Küpe EtmeliE Olursan Ol Son Durağın Beş Karış Bez Parçası
Elinde Kalanlar Kayığına Yükleyeceğin AzığınKişiliğinin Aynası Karşısına Bıraktığı Üzerindeki Ağırlıktırİnsana Verilen Değeri Yüce Yaratan Sufta Üfletmiş ÜzerineSenin Tavırların Umursamazlığın Yıkmaz Yüceltir Karşındakini
Dost Kalemler denKoy ver gitsin hanı hancı hanyayıİster yüklen ister, terk et dünyayıİnadına rehber, al MevlanayıNe olursan ol da önce insan ol..................İbrahim KURT
Çalışmak…………………..Tüm gücüyle ekmek parası için çırpınmak kendini yırtmakAlnına doluşan terlerle helal lokmayı hak etmekYüreğine dolan huzurla akşamın karanlığında evine varmakKapı ziliyle yüreğinde mutlulukla eşine çocuğuna asılmak
A..........................................Koş bigi işlem koş ali Batuhan
Bilgisayarımın beyni hasta olmuşMouse sinin kuyruğu kaçmışWeb in gözünde renkler karışmışKoş bilgi işlem koş ali Batuhan
Mikrofonu kulağı tırmalıyorEkranın çizgilerine siyah mavi kaçmışTelefonuma bak işim var deme internette göz gezdirmeKoş bilgi işlem koş ali Batuhan
sözlerin dokunmatik yanışlarından tuşların dillere bıraktığı acizliğindenBilgisayarın pilini ramını değiştir içindeki sözcükleriKlavyenin tuşlarındaki aşk kelimeleri ver banaKoş bilgi işlem koş ali Batuhan
Yazıcının renkleri bitmiş posta vereceğim evrakı yazmıyorPrize taktım fişi elektrik gelmiyor ışık çıkmıyorNeredesin işim var sonra uğrarım deme kabloların boğuşundan kurtarKoş bigi işlem koş ali Batuhan
İnternetim kesildi sohbetim yarım kaldı kelamım bitmediSözlerin ortasında karadı saçlarımı dağıttı televizyon ilettiYarışın ortasında akıllı telefonum kilitlendi sinir dumanlarımı çıkarttıKoş bigi işlem koş ali Batuhan
5054 ün bluetooh’u işlemiyor sistem yanıt vermiyor5900ler şarj yapmıyor kablosu yaralı bant getir sarKapı açılmıyor parmak basılmıyor bir çare verKoş bigi işlem koş ali Batuhan
Dilinden çıkan kelimenin anlamı bilmiyorGönül yıkmayı oyun sanıyor umursamıyorGençlerin sol tarafı yosun tutmuş suya benziyorBüyüğü küçüğe hürmet yerine nefse saygı duruyor
Konuşma kişiliği yansıtması yerine makamı biliyorAna babayı sadece çocuk getirme biliyorCennet yerine cehenneme hazırlıyorAlınları secdeye değmeyi dillere ALLAH kelamı dolamıyor
Affetmeyi bilgisayar oyunu gibi tarif ediyorÖzürlü dilemek yerine üste çıkıyor kendini büyük görüyorİtibarı sevgiyi cebindeki para ile almaya çalışıyorDünyaya zevk sefa için geldiğini sanıyor kulluğu bırakıyor
İbadeti yaşlığına sevk ediyor yarını düşünmüyorÖlümü yokluğun ilk adımı varlığın sebebi zannetmiyorTövbe yerine zinkaf la yaşıyor gözleri haramdan beri gelmiyorİnsanım diye ortalıkta geziyor üstünlüğüİlim irfan yerine üzerindeki çulda sanıyor
Tarihten kopup gelenBir resme baktım az önceYüreğimden fırtınalar koptuTutamadım gözyaşımıKoştum aynanın karşısınaBaktım kendine sordumBen olsam ne yapardımBirden içimde bir karamsarlık çöktüSonra topladım kendimi aynadakiYansımama yazık sana dedimNeler düşünüyorsun hiç mi okumadınÇanakkale yi kurtuluşu sivası diyeYakındım kendimeSonra yüreğimde gökkuşağı açtıBu günleri düşünüceDizlerimin üzerine çöküp kaldımBağırmak istediğim halsiz kaldı yüreğimSes çıkmadı yerdeki otları yoldumSadece etrafa bakınmakla yetindimHerkes bir tarafa koşuyordu telaşlı sakinDüşündüm onlarda benim gibi Düşünüyorlar mıydı bastığı toprağıYoksa sadece kutlama gününde mi aklına geliyordu Sonra boş mu veriyorlardıYıl dönümümde yazılan yazılar şiirler okumasıyla mı?Yürekler dağlanıyordu bayrakların yarıyaİnmesiyle mi yürekler yere iniyorduDüşünmekten kendimi alamdınSonra bayrağımı öptümBir avuç toprağı kokladımSanki anamın dize yatmışsına
Fransızların İşkencesine Tahammül edemeyip Silahı Yüklenen Tayyar Rahime’yiEşini Ermenilere Şehit Veren Dağların Aslanı Kara Fatma’yıKolunu Yeren Yüreğindeki Yangını Vatan Aşkını Siper Eden Zeybek ÇavuşuUnutmayalım By Vatanın Kazanılmaya Haykırışlarını
Vatan Topraklarına Kazıttı MukadessiyatıHürriyet Yolun Güneşini Yarınlarda AçtırdıNamertlerin Kulaklarını Çınlattı AndlaVatanın Anlamına Değer Kattı Al bayrakla
Genç Çocuk Yaşlıların Dillerinde Türkü OlduNesillerin Yolunda İlkleri Yükselmeyi BıraktıGeriye Varlığını Armağan Bıraktı TürklüğeHerkes Tek Bir Yürekle SesleNe Mutlu Türküm diye Haykırdı
A..........................Kime oy verirsen ver gardaş
Geldi seçim zamanıGeleceğini düşün oy ver gardaşİyi düşün kabart içindeki isyanı refahıMeydanı bırakma kalleşlere çocukların olsun oyun alanı
Kime oy versin ver gardaş bırakma elinde iradeyiHalkın haykırışındaki yalnızlıklarını evlatlarına bırakılacak vatan toprağınıEsnafın kepek kapayışını el boş eve varışını gözlerden yaşların akışınıSoyuna bak okusana bıraktığı nasihatı vatanın ne anlama geldiğini
Kime oy verirsen ver gardaş unutma altında yatan kefensizleriBu toprağa yapılan oyunları nereye gideceğimize cahilin aktığı kelimeleriGör vatanın garip kalacağını pişmanlıkların diz boyuna geçeceğiniYönelirsen hangi yöne unutma bu vatanın kimlere kalacağını
Kime oy verirsen ver gardaş sen den benden Türk’ten başka dost yokLokmaları yutkunurken yetimlerin öksüzlerin kursağına girenleriHatırla Sırtı yere gelmeyeni toprağı namerde çiğnetmeyeniSıra sende gardaş emanetin bekçiliği iyi tart kendini
Topluma sunulan makyajlı maskelerin amaçlarınıKarnı aç gururu tok olanları uzanan ellerin kirleriniBatıya çırak yapma bu vatanı karıştırma patrona HalilleriKime oy verirsen ver gardaş ama çıkar at gözlükleri
Işığın veda havasındaki yok oluşundaYüreği dağlayan çöl sıcaklığı sevdadaAkşamın yasında demlendi çilindir sofrasındaAyrılığı gönül ezanın okunuşunda Sensizliğin yangınları söndürüşü gizli
Gönül arzularını kasidelerle köprü olanÇığlığa karışan nefis kibrini miski amber koksuyla söndürenŞefkatli bakışlara şemsiyi arattıran kavuşturanEdebi tarikat yolunda ışıklandıran ihya edenOkyanus gibi olan fıkıhla üstada bağlayan kemal hocam
Abdesti namazı güzel öğretenTebessümle gönüllere Yasin tabareke yi nakış edenSohbette cana yangınlarında vuslat baharına kavuşturanGece gündüz Gençliğin yoluna ilahiyat zikirini katan Hüseyin hocam
Ağlıyorum Her gece Ellerimi kaldırıyorDua Ediyorum Yaradan’a Sevdiğim Bırakmasın DiyeEğer Gözlerin Değmeseydi Yüreğime Bu Kul Yok Olur Canan DiyeMutluluğu Senin Adı Koyan Yüreğin Çırpınır Sen İle
KALP GONCASINDA BİR GÜL AÇTISancıya Bir Kadeh Dem Mesk Oldu İçelim Yangın Dudağından Lal-İ MüzabıKiriklerinin Yalnızlığa Dokunuşunda Hürrem -İ Abad Doldu
Sen gökyüzünden yüreğime kayan bir yıldızRüzgârın yangınlarıma söylediği bir türküSahile vuran dalgaların hırçınlığındaki hasretÖmrümün son kırıntısındaki çırpınışım
Sen başkasın yaşamadığım özlemlerim hayaliSarhoşluğumun dinmeyen haykırışıSinemin toprağına ektiğim kaderimin filiziYalnızlık vurduğu aşk deryanın vaktisin
Yüreğimde boyadığım sensizliğiAyrılığın çığlıklarını bülbül sesine ekledimDün gülen bugün yalan olan bakışlarınaAvuçlarımdaki sıcaklığınla hasretine dokundurdum
Bugün Kanarcasına Gözyaşlarım Yüreğime AkıyorKursağıma Oturdu Nefesim Bedenim DaralıyorDilime Yüklenen Kelimeler Çıkmak Yerine Yaramı DağlıyorAteş Düşen Sevdama Sızı Elerim Soğukluğuna Düşüyor
Balkona Çıkan Yüreğimi Akşamın Yansızlığı DeliyorBugün Yüreğim Çırpınıyor Yazılar Yazılmış Sayfalarını SiliyorGüllerin Savurduğu Aşk Polenleri Hasret Eziyet VeriyorNehirlerin Çarpışı Gibi Vuran Bakışların Çaresizliğe Atıyor
Susuz Yüreğime Dokunuşun la Su Serp Ferahlat AcılarımıSönen Ferlerimi Nefesinle Aydınlat Mehtap lara KavuşturNe Olur Yüreğime Yaktığın Işığı Söndürme Soldurmaİlk Gün Senin Bayramını Kutladığım Bayramı Elimden Alma
Sözün Bittiği Yerde Dudağımdan Ak Serpil Etrafa AnlatMürekkebi Biten Kalemine Değ Yaz Kâğıda Dökemediğim SevdamıSeni Çok Seven Yüreğimi Acınla Sevdanla Yaşa Çıkma GitmeNefesime Düğümlen Soldur Yanaklarımı Titret Ellerimi
Denizlere Taşlarla Umutlarımı Savurtma AtmaBeni Senden Mahcup Etme Yaprakların Uçuşunda Sensizliği AratmaSevdamın Yaşanmamışlarını Başkalarında İmret meBendeki Seni Lalelerin Soluşuyla Bırakma
AA.........................................................Kulağımda eski bir şarkı
Kulağımda eski bir şarkıDilime düğümlenen bir isimKadehlerle yudumladığım hatıralarYüreğimi dağlayan köze döndüren bir sevda
Küçük penceremin önünde açan bir baharYaprakların dökülüşünde yalnızlığın ışıklarıVedaların üzerinde filizlenmiş hasretlerMehtabın eteğinden dökülen çaresizliğin buseleri
Kuşların böceklerin seslerinde rüyalarımın sönüşleriİki tel kumral saçlarında yeşerttiğim yarınlarGözlerimden yaşlar sil semde yutkunamadığımUmutlarımın esilişinde hayallerimin tozpembe dönüşünde
Denize savurduğum taşların çarpışındaYalanlarla boyaladığım ızdırabımın vuruşundaYorgun titremesi ellerimin tutuşundaRüzgârın uğultusuyla göğsüme oturan yaşlarda
Rahlenin yapılışında doyumsuz bir duygu bırakırlarGülün açılışındaki aşkı gülsüm gibi yüreğe takılırlarÇay yudumlama tadında anılara dokunurlarOktay Mehmet kardeşlerim dillerde şarkı gibi dolanırlar
AA.................................................Silsilenin son deminin talebeleri
Cehennem den kurtulmanın ipinin geleceğe taşıyanDillere gönüllere ilahinin kelamını aşılayanEhli küfür’ünü nefesindeki son gücüyle üflemeye çalışanFurkanı yarınlara filizlendiren Silsilenin son deminin talebeleri
Yalan gıybetin dikenlerinin arasında sevap güllerini toplayanKaranlık pas tutmuş yüreklere ayet sünnet farz ışıklarını tutanHizmeti in büyüğü küçüğünü düşündürtmeyen tubanın serinliğini hissettirenİftira çamur kadranından elinden tutup çıkaran Silsilenin son deminin talebeleri
Demirden yapılmış dalalet setini göğsünde büyüttüğü faziletiyle devireniman hakikatinin vucud da huzuru irfan la dolduran şeytanın bıraktığı oyunları aldığı tunahan sancağıyla yıkanelif le başlıyan denizlerde tayfun olup esenademin Muhammedin aşkını omuzlarda taşıyan Silsilenin son deminin talebeleri
Serçenin kafeste inadına özgürlüğe kanat çırpması gibiNifak tohumuna gözlerinden zemzem serpenGönülleri rehin alan batıl ilmine Süleyman’ın nasihatlerini aşılayanİlk ve son sözü dosta düşmana Aleyküm selam olan Silsilenin son deminin talebeleri
Kömür izli suratlara rahmet okuyan vazgeçmeyen kapılarını aralayanDilinden çıkan sözle teraziyi gözünü dengelen gönül ölçünü nimetlerle açanElindeki bir lokmayı komşusuna ikram eden gülümsemeyle karnını doyuranEmire alışmayan ihbarı hiç düşürmeyen Silsilenin son deminin talebeleri
AA............................................Dün bugün yarın nefesine takıldın
Dünde bıraktım gözyaşlarınıBugün anılarım tekrar yazıldıYarın gelgitlere karıştı Yaşananlar yaşanacaklar
Bir elbise gibi giyildiDün bugün yarın artısı eksisi senYediğim lokma içtim suYıldızların ahenginde kayışı
Sokak lambasının kaldırımları aydınlatmasındaDün bugün yarın toplamında elde kalanda senYüreğim duydu gördü idrak etti sensizliğin mayhoşluğunuYanlışı hataları gördü isyan etti haykırdı
Hasretin kelimesinin yanışının küllerini yalnızlığın üstüne savurdu İhanetlere gömüldü sensizliğin üzerine sevdanın toprağını serptiDün bugün yarın yalnızlığın sensiz liginin tabutunu taşıdıKısaca boğaza takılan kılçık gibi dün bugün yarın nefesime takıldın
Ellerin özgürlüğe gitmesineHak hukukluğun denizleri gibi dağlamasınaÇocuğun anne şefkatinde ağlamasınaAğza bir karış bal sürmesiyle engel oldular
Seçimden seçime neler yaptılarKazdığımız hayallerin umut olmasınaİleriye hamle yaparken hep bir adım geri attırdılarRüyalarımızın yeşilliklerine boşa geçen vaatlerle engel oldular
Biri yasalarla bağladı biri elden aldı yarınlarıHer sefer dayandılar kapıya gözleri boyadılarSözlerin çarpıklarıyla hendeklerle engel oldularFakir fukaranın kırılan tekerleğine taşlarla yollarla engeller oldular
AA...........................................Engel Oldular.
Ömrümün baharında koydun beni Hasret yollarınaSensizliğin yangını söndürmek için liman ararkenHayallerimin sızlanışlarını bıraktığın bir buselik mutlulukla dindirirkenKış soğuğu gibi giren kâbusların çığlıkları rüyalarıma engel oldular
Rüzgârlar pencereme vururken cama kondurduğu yapraklarlaYüreğimde çırpınan özlemlerimi gözlerimden indirirkenDefterime günlere aylara sensizliğin çitliğini atarkenKaleminden dökülen mürekkebimin çaresizliğine engel oldular
Sesi ile okşar yüreklerde açtırdığı yaseminleriDindirir gözlerdeki Yangına dönen aşk-ı derya yaşlarınıDokunuşuyla açılır sevgi cennetin kapılarıSevdaların gülkurusunun ince kokusunu hasretlere bırakır
Sohbetlerdeki kadifemsi yanışlardaki buselerin esintileriIlık ılık bırakır gamzelerePara pula hiç aldanmazİnsanlık dışında bir şey kazanmaz
İlahi den hak a boyunu büker kula boyun eğmezVerilen her emeği boşa gidermezAlından düşen yaşı mukaddes sayarBir kalbe binlerce aşkı sığdırır
Eşine rastlanmaz dünyada tektirİyilik timsali safi melektirKimseyi kırmaz kötülüğe karşı yılmazGönüllerin yedek parçacısı Erdal Özmen ağabey
Sen gidince ne ağladın düşüp yakındımNede resmini önüme alıp hatıralarla avundumNe hasretinden kadehlere gömüldümNede prangalar eskittim inanma sana mecburum sözüme
Dilde söylenen bir müzik gibi geldin geçtin hayatımdanSil baştan yeniden başladın güldüm oynadım Yeni bir hikâyede asıl oğlanı oynadımHiç aklına getirme bekleme yalan yanlış yaşanmışlıklarımı
Kaldırımlar soğuttu sensizliğin bir buse konan acılarınıSen şimdi herkes gibisin sokakta her hangi birileriSen gittin günde Sakarya türküsü gibi bir tat bırakıp bitiyorsunSensizliğinde hasretinden özleminden çırpınır ölür sanmaYaşanmışlıklarda yaşanmamışlıklarda seni öldürdüm çıkardım
kim ne derse desin sakın üzülmesen benim bahçemde açan ilk gülsünher şeyi brakıp olduğum yerdesana geliyorum varsın söz olsun,...........Ozan Ali Aydın 2
AAA...................................................Beş Dakika Daha
Sabahları beş dakika daha sarıldımYorganların ısıtmalarıma kucakladımAnnemin özlemlerine sımsıkı sarıldımGeceleri bir şarkı daha hasretin bam teline vurdum
Yıldızların kayışlarında üstümde bir mektup daha yazdımÖptüm gözyaşlarımı akıttım kavuşmalarımı dindirir sandımZamanın geçmelerinde bir yaprak daha kopardımHasrete düşmelerine bir dakika daha yaklaştım
Engin Gül Bahçelerinin KokusununHayallere Serpilişi DokunuşunBıraktığı Melankolik Aşkların YanışıEzan Sesiyle Sana Merhaba Diyen Dağların Sıralışı İle
Yüzler De Maske Yerine Gülümsemenin GezdiğiHoş Görü İle Karşılanıp Güzelliklerin SunulduğuHalının Dokunuşu Gibi Yüreklere Şefkatin Dostluğun DokunduğuKınalı Ellerle Sunulup İçini Isıttığı Arap Acı İle Selamlar Isparta’dan
Gecenin Soğuğunda Evlere Dolaşan Komşu Kucaklayışı İleMisafirinin Baş Tacı Olduğu İkramın Devamı KesilmediğiZenginliğin Gönüllerde Gezdiği Para Zulmünün Sevgi İle Yok OlduğuKahırların Şölene Döndüğü Mutluğun Merasından Selamlar Isparta’dan
Çoktan belliydi onların dertleriGönüllerden vicdanı vatanı silmektiUlu hakanın sözleri işitince millet sevgisiniGörünce vucutdaki ihsanı ahlakiyi
Attılar bir leke iftirayıYıldızlardaki baykuş diyeSardılar etrafa veledi zinayıRıda-yı diyaneti attılar yerlere
Onlar halkı didik didik ettilerSehpayı kazaya boyun verdilerHakana rahmet yerine küstahça küfür ettilerBela üzerine sardıkça selamet istedi bahtiyar
Anladılar sultanım gavs-ı ekbersinMilletine bile ahrette bile himmet eylersinZiyanlarında bile düşmanına bile ihsanı kuranı muradı dilersinTürklüğün ruhunu tarihe can ile anlatırsın
Son sözünle yüreklere dokunursunMillet birbirini kırıp döküleceğine beni öldürsünSaadet sancağı dik tutmak için oldun sürgünAllah diyen minaredeki sesler ile gözlerini kapadın
hhepimiz çocuk ken sokaklar oynardıkbazen dövüşür barışırdıkbüyüklüğe dair hayaller kurardıkama mutluluğumuzu üzerimizden atmazdık
biz daha çocukkenbir şeyler yapardıketrafı düzeltirdiksu serininde rüyaları yıkardık
biz çocukken başlamıştıkgözyaşlarını küçük ellerimizle silmeyesilah seslerinin hayallerini yıkmasını kınamayıkırılan oyuncakların tamir etmiştik sevgilerimizle
biz büyüdük adam oldukattık ellerimizden geleceği imar ettiğim oyuncaklarıyerine tutuşturduk yiğit dediğim silahlarıvurduk kendimizi korumak için geriye bıraktık yıkımla
Görmezsin üzerimde açan güzellikleri hu nun çığlıklarınıAşk maşuku bilirsin in ellerin tutuşmasınıDöndürmezsin gönül’ün Habip diyen yangınlarınıSanırsın bir gözdür seni sürükleyen
Gözyaşlarının hasret le sönmeleriniSanırsın Rüzgârla yüzüne esen saçlarıYanlızlığın dindirmelerini dokunuşunda bilirsinCefa ile sefa sürersin gülüp eğlenirsin
Hiç aklına getirmezsinMinareden çıkan sesleri duyunca yolunu değiştirsinHiç gelmeyeceğini sanırsın kendini yalanlar oyalarsınYanlış bildiklerini nefsin doğru yapınca yüreğim temiz diye oyalanırsın
Aklının bir köşesinde duran kelimeleri şarkı ile susturmaya çalışırsınBu dünyaya niye geldik diye yankılan sözlere ihtiyarlığına çok var dersinYüreğini serçelerin şarkısına bırakır gece gündüz dlinde söyler durursunKadehleri kırarken bilmezsin yükleneceğin yüke bir odun atarsın
Yolun sonunda pişmanlıkları kapıyı çalışnca bir bakarsınYoklukla gelmişsin yoklukla gidersinEy insan oğlu unutma alına sürülen seni var eden toprağıEllini kardırırken gözyaşlarınla hafiflettiğin sildiğin günahları
Dilimden bırakma tevbeyi istiğraflarıServet dediklerinin seni yarı yolda bırakacağınıSana beş metre bez parçası kalacağınıSırtında taşıyacağı amellerini unutma
AAA....................................Senin Adın Mehmet Dediler
Geldi çattı kapıya elime bir kâğıt tutuşturdularOtobüse bindirip gözü yaşlı uğurladılarHayallerimle el salladım ne olduğunu anlatmadılarBaşın dik göğsün kabarsın dediler
Şubeye varında yüreğime bir coşku oturdularŞerefin namusum bu toprak gökte taşıdığın bayrak dedilerGözün şafakta olacak nefesin vatanda olacak dedilerBundan sonra senin adın Mehmet dediler
Sen rahat uyu anam şimdi anladın kınalı kuzum deyişiniSaçımı okşarken toprak kokuyorsun deyip iç çekişiniAnladım Alnına sürülün kanlar emanetin geri verilişiniÜzülme sen ağlama anam Mehmetler bu ülkenin bekçisi
Kulağa dokunan sözlerinDilden Çıkıp yanmasıAşk-ı cananı atan yüreğinMiskin yolunda yunus olması gerek
Sohbet Meclisine oturanınMecnunun Kevser şarabından içmesiYolculuğun son durağına varmadanKendine çeki düzen vermesi gerek
Vicdanları oynayan gıybetlereSavruluşların durdurulması varmadan ahreteGünlerin Bektaşi nin cihanın göstermesineHu ile yükselen haykırışların himmete gitmesi gerek
Bu gün bütün işleri bir tarafa bırak,Otur karşıma gözlerimin içime bakSana olan sevdamı anlatmaz vereceğim kıratSeni seviyorum sana diyeceğim gerçek bu hayat
Der sen ki Ne kadar Sevdiğini bir daha anlatDudağımdan çıkan sözleri bir kenara bırakSen ile Aldığım nefese bir bakİnanmazsan gözlerini kalbimden bir sök
Uykularımda bile sensizliğin yarınları titriyorRüyalarım hasretinde yanıp kekeliyorBu beden sensizliğin cehenneminde bile seviyorTek kazandığım hazinen sensin tek bunu bil yeterSENİ SEVİYORUM
Lütfün dolanır dile yutkunamam sözleriNarın la hoş bir seda bırakır secdeyeKahır ın cefa tad kondurur buselereNazarı aşkın bır başka atar yüreklerde
Cemalin sürme gibi sürülür gözlereCelalinden kalır canana hoş bir sefaDokundurur yunus kelamından vefaSıfatından bulaşır nefse bir nida
Cihanı bırakır canan yârin yanışlarınıİstemez canansız cihanın sultanlığınıYüreği ısıtsın Habib’in mecnun köze dönüşleriNazarı aşk son demde cananla atsın yok olsun
Sabahın çiğiyle düşlerimi yıkadımBeş dakika daha yalnızlığıma daldımHasretin bıraktığı hazanları kardelenlerle kokladımİçtiğim su ile özlemlerin yangınlarını söndürdüm
Sensizliğine dokunan özlemlerin yangınlarını söndürdümGeceleri bir şarkı daha söyledimKaldırıma dokunan yıldızları yalnızlığımla sarıldımSığınacak limanları dudağıma bıraktığın buselerde aradım
Kelimelerin cam gibi kesmelerinde sensizliği kestimÇizdiğim sensizliğin çizgileri sildimÖzleminle bir daha geçtim gururumun önüneSensizliğe bir adım daha attım
Vatana yenilikler katmışUzun demir yolu döşetti Medine yeMüminler zahmetsizce tavaf etsin diyeMillet cahil kalmasın diye açmış ilk mektebi sultani
Geceleri aydınlasın hastalıklar gün yüze çıksın diye elektriği eczaneyi getirmişTeselya savaşı sürerken de askeri soğukta kalmasın diye çamaşır diktirmişMilleti ziyan olmasın diye hastane açtırmışVatan millet uşaklık yapmasın diye bank-ı saadeti kurdurmuş
Alem ona hayrandı yüce bir sultandıPeygamberin silsilesi ile yaşardıMevlüdi kandillerde mevlüt okurduAnlamadı onu halkı cani denildi
Geç anladı milleti bıraktı gözyaşınıBir şaban ayı isyanı haykırışla okundu arkasından FatihaOna borçludur bu vatan millet ona medyundur bu milletOkuyalım bir daha yad edelim ihlasla fatih ayı yasini,
Sev beniAlış bana sürüklenme rüzgârımlaGüzelliklerimi çevir doldur etrafınaDüşme bataklığıma kapılma ışıltılarıma
Sev beniDağların bıraktığı gölgelerin esinti kadarÇeşmenin damlasının bıraktığı tat ile sarılma bana Sigara dumanı bıraktığı haz tadında bir bahar benzerYüklenemedin yükleri taşıtmaz omuzların sana
Sen beniSeni en yükseğe çıkarırım sekmemle düşmeni bir ederimTutmak istediğin ellere kirletir yüzlere boyalar sürerimNe olursa olsun bırakamazsın vaz geçemezsin bendenİhanetlerini nankörlüğümü görmezlikten gelirsin yine sarılırsın
İçinde yazdığı tarihleri sildirir başka benzere bulandırırımKibir dolandırır göstermez önünü tozlu yolların patikasına kaptırırımKardeşliği şiirlere yazdırır dostluğu özlemlerini rüyalarım karıştırırımKitabın sana ışık tutmasını cefa ile söndürürüm
Sev beniÇünkü ben seni taşıyan nefis ini çekenKötülüğünü iyiliğini içinde salkıyanEş dostun düşmanın Gıybetini dinleyenYalanları salkıyan sözleri beyaza boyu yan dünyayım
AAAA...................................................... Kitap Okurken
Elim de bir kitap okurkenEtrafa yaseminlerin kokusuBir ıslık çalarkenGözlerimin önündenHayallerim kayıyor
Kitap biterkenSayfaları karışıyor hülyalarımaSonralarındaSanki saçıma aklar düşercesineYaşanmamışları ma dağlıyorHasretin közleri
Bir melankolik Buse konduruyor yanaklarımaAyrılığın yürekte bıraktığıSensizliğin kanat çırpınmalarınıUçurdum aynalarlaKitaplarla mutlu sonla bitirdiğimBir aşk hikâyesinde
Aşkın günahlarını tövbeleriniRomanlarda kalan sensizliğin sirenleriniAkşamın meltemindeki hüzün şarkılarınıSayfalarını hızla hızla çevirdiğimSensizliğin yaşanmışlıklarında bıraktım
AAAA....................................................Buna İnsan Derler
KadınlarNeşeli Kendini GüldürenYakışıklı Seksi Neşeli Erkekleri SeverKendine İyi Davranan Zarif Erkekleri Sever
Kibarlığı İnceliği Kusurları Alan Erkekleri SeverÜşüten Ruhunu Gözlerde Isıtan Erkekleri SeverSözlerindeki Çiçek Kokusunu Bırakan Erkekleri SeverKadınlar Aslında Kendini Yükseklere Götüren Erkekleri Sever
ErkeklerYüzünde Bir Buse Konduran Kadınları SeverDudağındaki Sevgiyi Gözlerine Konduran Kadınları SeverAkşam Evinde Muhabbetine Lokum Süren Kadınları Sever
Kadınlar Erkeklerİstediklerini Karşısında BeklerlerHataya Düşünce Suçsuzluğu İki Aşk Sözle ÖrterlerKendilerini Hep Önde Görürler İşte Buna İnsan Derler
AAAA.................................................Ah be çocuk
Erik ağacın dalına bırakılan hayallerinÖksenin üzerinde serpilen rüyalarınHavlunun serinliğine bıraktığın yarınlarınBeyaz kardelenlerde papatyalarda açan yüreğin
Orkideler gibi filizlenmiş düşüncelerinBaharın rüzgârıyla tomurcuklanan MutluluklarınYaş 18 de bükecek boynunu gözyaşlarınBırakmayacak rakı şişelerine sakladın hasretin
Sensizliğine özlemlerin yok oluşYollarını önüme seriyorsunHasretinin dikenli batışlarınıSevdama batırıyorsun
Hayallerime açan kavuşmaGüneşlerini söndürüyorsunDudağıma dolanan sevda çiçekleriniYarınlarından koparıyorsun
Gözlerinin içinde sakladığımUmutlarımı yangınlara atıyorsunGönül sohbetindeki sensizliğinYudumu çaylarımı döküyorsun
İster nefesimden sensizliğiAl bedenimi toprağın ana kucağına bırakİster rüyalarımda ben baştan başladığımBuselerindeki yaşanmışlıklarımı
İster kaldırımların soğuğuna bırakSevdamı üşütDilimden isimi alKekemeye dön der sevdamı
İster yüreğimden suretini alarakDerbeder sokak sokak dolaştırBen boş vermişim seni bir kere yaşamışımSensizliğin her şeyine razıyımÇünkü yutkunacağım son kelime sen olacaksın
AAAA...............................................Terazi Gözü
Gözleri boyayan siyah boya şehvetiniDillerin dolanmaları Zinkaflı kelimeleriKulakları tırmalayan gıybet iniltileriEllerin kibir tohumuyla çekişmelerini
Vicdanları yürekliğin saflığı yalanlarıyla temizlemeleriEzan sesindeki çağrıyı gitar uğultusuyla örtmeleriNamazın zamanın mumunu boş şeyle tüketmeleriFurkan’ın ışığını akşamın güneşi ay yıldız söndürmelerini
Kasık aralarına sol tarafın vicdanı ile sığdırmalarınıNasihatleri engel olarak kullanmalarıTerazi gözünü iki iç gram hafifliğin AğrılığıFani alemin yok edişleri yetiyor insanlara
AAAA..............................................Gidiyorsun ya
Gidiyorsun yaKelimeler bir dahaDilimden şiir olup dökülmeyecekSözler sensizliği bir daha anlatmayacak
Rüzgârın uğultusu sensizlikle uğuldamayacak dokunmayacakGüllerin açılışları özlemlerimde kokmayacakGözlerimden akan yaşlar bir daha hasretini ısıtmayacakHayallerime konan saka kuşları yarınlara bir daha kanat çırpmayacak
Çiz deseler Aşkın Resmini Kimseler ÇizemezBen Aşkın Resmini Tuvalini Bıraktım GözlerindeAnlat Deseler Aşkını Herkes Bir Başka Söyler KendinceAnlatsam Aşkın Yani Seni Kâğıt Kaleme Sözler Yetmez
Tarif Et deseler Aşkı Kimi Gözlerden Kimi Dudaktan BahsederBana Sorsalar Hasret inine Sürükleyen Yüreğim deki Seni Tarif EderimAyrılığın Bıraktığı Yıkıcılığını Yaz Şiirlere deselerSadece İsmini Yazarım Oracıkça Kalırım Kekelerim
Yaşadığım Her Günde Aldığım Nefeste Yani Beni Ben Yapan Sende YaşarımAyrılığın Rüzgârları Savursa Yüreğimi Kıyılara Sensizliğin Kokusunda YaşarımYitirilmiş Sabah Meltemlerimde Akşamın Seherlerinde Yeniden Sensizlikte DoğarımAynaların Yansızlığı Sensizliğin Özlemlerini Hülyalarıma Katar Yeniden Başlarım
Sözlerinin Yüreklerde Bahar AçılışlarıSohbetindeki Hoş Sedaların BıraktığıYanaklarda Tomurcuklaşan AşklarıUyuyan Hizmet DeryalarınıUyandıran İsmail Hocam
Dudaklara Takılmış Çatallaşmış KelimeleriSakatlanmış Yüreklerin Sevgi SellileriniNiyetlerin Sonbahar Yaprağı Gibi SolmalarınıYüzündeki Yaktığı Tebessümle Onaran Mehmet Hocam
Gönülleri Doyuran Nimet Rahmetini AnlatanLüzumsuz Sözlerin Arzularını Kelamıyla DindirenÜmmeti Muhammet’e Her daim Duacı OlanGönüllerin Köprüsü Olan Mustafa Hocam
Kalbim Karanlığını Beyinlerin BulanıklığınıGönül Fermanının DarmadağınlınıRuhu Okşayan Rahatlata Kurban HayrınıÇekilen Acıları Sevabı Kevser le Yıkayan Cemali Hocam
Hatalar İnşaatını Sözleriyle Elleriyle Tamir EdenYanışların Üzerine Hakkın Sözleri Kiremidini KoyanYolların Karanlığına Furkan’ın Işığını TutanHimmet Sevdaların Yangınlarını Söndüren Mustafa Şahin Hocam
Nefisleri hak freniyle durduranGözlerin yanlışa yönelmeleriniİrfanı muhabbetiyle döndürenDost denilenler gıybet ziliniSalâtlıkça yunusun doğru su ile susturan Değirmenci hocam
AAAA............................................Son demde bitirdi insan
Kelimelerin göğsümü yarmalarıSevdama dünya yontuların birikmeleriDudağıma şehvet mayhoşluğu konmalarıEllerimin üç beş kâğıtla tabut ağırlığı kaldırmaları
Yüreklere açılan Furkan yolu kaybetmeleriŞemsin kuytusunun vicdan yoksulluğunuVuslat düşlerini kibir kâbusuna döndürmeleriniHüzünlerin veda semaların suizan iniltiler sönmelerini
Ölümün kavuşma sarhoşluğunda tövbe etmeleriniSon noktanın sıcaklığın kelimelerin zembereğin boşalmalarınıGözyaşıyla zamanın üç damla toprağa düşmeleriniEtrafı ısıtmayan mumların dönmeleriniSon demde bitirdi insan
Kulağın duymadığı nasihatleriDillerin dönmediği Allah kelamlarıAyakların gitmediği namazlarıFurkan’n Kevser e tutuğu ışıklarıTuba’nın gölgesinde fayda yetmez
AAAA............................................Yani kısaca sen ben
Aksamın seherlerindeSabahım meltemlerindeHayallerin sürüklemelerindeRüyaların özlemlerin söndürüşündeYani kısaca senHasretinin bıraktığın olmayacak kavuşmalarındaÖzlemlerimin dudağa kondurduğu tatlardaÇaresizliğin oltasına yakalanmalarındaYani kısaca ben
Aşkın tariflerindeTanyellerinde pencereye esişlerdeGözyaşlarının yaşanmışlıklarda silinişteYani kısaca sen
Yağmur damların sensizliğe damlayışlardaRüzgârın bekleyiş şarkı uğultusundaKaybolan anıların yakışlarındaYani kısaca ben
Mutluluğun avuçlarda terlemesindeYutkunamadığın kelimelerin zehir misali içişlerindeKaranlığa sürüklenen sokaklara bırakılan yarınlardaDenizde seyir de yüreğimi üşütmelere salınışlardaYani kısaca sen ben
Yazılan şiirlerde romanlarda avunmalar başlıyorFilmlerin sonu gelmeden sonu mutluğa değdiriyorOlsun gidişinle bitse de hayallerim ümitlerinHatıralarımı saran rüyalarımın bıraktığı yaseminlerle yaşarım
AAAA.......................................Hem Sağcı Hem Solcuyum
yürüyorum yıllarıma doğrubir adım dahil gidemedim ileriyekala kaldım orduğum yerdeetrafımda sagıcısı solcusu
çevirmiş bilmeden düşünmeden bir şeylersöyluyorlar laf olsun diyeölçmüyorlar sözlerin nereye varacağınıtutturmuşlar hak lafını sakız yapıyorlar
önce tartılmalı vicdanın hakkıben sağcıyım hemde solcuyumsağımda hak terazisi solumda terazinin kilosu
terazim hakkın kitabı kuran kilosu solumda yüreğimhele bir durun susuzun bir şey söylemeyinöncelik ilahinin emri sonrası vatanın ta kendisi m
hak hukuk derken özürlük derken vicdanlardan bir bir siliniyoriman vatan sevdasıkurtuluş da çanakkale de kimler düşündü vatandan imandan başkakoyun önünüze eteğinizdeki taşları bu vatan kimin kimlere kalacak sancak nasıldalgalanacak ay yıldız yüreklere nasıl kazınacakkimliğimiz de önce islam sonra türk yazıyorkimsenin bir birininde farkı yok kürdün yörüğün lazın
Nereden nereye geldikGözlerinde esir olmayı severdi yüreğimŞimdilerde saplanıyor gözlerindeki buz kırıklıklı bakışlarınHayallerimde sarılırken buselerimde açtırdığın yaseminlere
AAAAA................................................Desem ki
Desem ki aşkın beni soldurdun Yüreğime bir ağırlık bıraktınSenelerimi acıyla harmanladınGözlerinle hayallerimi yaktın
Bil ki sensizliği yaşattığın her günüRüyalarımda hasretinin bülbülünüUmutlarımda dokunuşun gülünüAnılarıma kondurduğun ölümü
Bir daha yaşarım çaresizliğin kahroluşunuSensizliğin çırpınışlarındaki uğultuyuDillime yapışan bedduasının yok oluşunu Sensizliğin cehennem ateşi sevdanı
Aşka bir övgüdür dilden kâğıda dökülen kelimelerYürek atışının bir can ile atışının yankısıdırKendime anlatamadığın acıtan yasaklardırHasretin gönül’e dokunan çığlığıdır
Bazen gözlerin değmesinde sevda kahkahasıdırBakarsın çocuğunun ağlamasına bir umutturBir annenin haykırışında bin ağıttırYârin bıraktığı mendilde hayalin kokudur
Yansızlığımı Gecenin Karanlığına SaldımSensizliğin Çırpınışına Bir Çiçek AdımSen Diye KokladımHayallerimde Sarıldım
Rüyalarımın Sensizliğine Yaprakları UçurdumSaatin Akrep Yelkovanını KırdımGecenin İçine Sakladığım Sensizliğin Özlemlerini Bitmesin Diye Bir Şarkı Söyledim
Sevdamın ÇığlıklarıylaDudağıma Kondurduğun ÖpücüğünHasretleri KanatmasıylaBir Kuş Aldım
Çakır Damasında Sen Varsın DiyeGünlerimde Doğan Batan SensizliğiBir Nebze Benden Alsın DiyeGözlerinde Seni Aramasın Diye Senin İsmini Verdim
Bir Şiir YazdımYutkunduğum SensizliğinSevdamın YangınlarıylaYarınlarının Polenlerinle Bıraktım
Gözlerinin Rengi GökyüzüneDün Gece Yıldızlara Döktüm İçimiBenden Aldıklarını Yerine Bıraktığın HarabeleriYüreğimin Kekelerinin Aksaklığını Anlattım
Bir Çek Aldım Yanlığımın Parlaklığı SensizliğineTaş Bibi Ağırlaşan Ümitlerimin ÇığlıklarınıSavurdum Kendime Bile İfade Edemediğim Sensizliğigün gece uykularımda sayıkladım yarınların sensizliğne
Haykırmak istediğim önceleri seni on beş lira diyeÇıkaramadım sol tarafıma batan Saçlarının sensizliğin pişmanlıklarınıSöktü çıkardı ihanet kirletmeleri olan sevgin
Gözlerini kapattıkça esmayaHayallerini verdi yudum yudum bağlamayaRabbime şükür’ünü sundu bir erkek bir kız evlatla Vurdu talihsizliği bir hışımla kalem kağıda
Yüreğine topladığı nefesi anlattı kara toprağaSözlerle akıttı gözlerden hasret vatan sevdaHüzünleri umutsuzlukları dağıttı Gülizar’laÇıkmaz yola girerken bıraktı iyimserliği insanlığa
Ey canımın yarısı kanımın bağıGözyaşımın kevseriGönüllerin çile yumağı ablamBaşımı omzuna koyup dertleşemediğim
Çocukluğumun saf temiz gönüllerin berrak sesiHatıralarımda gülen yüzün kıskanırdı boyun bükerdi yaseminlerBal dudağında dökülen sözlerle açılırdı açelyalarGözyaşlarını yüreğinde saklayan hayalleri dokunuşun la süsleyen ablam
Sende çok ırak düştüm hasretimle yüreğime yaralar düştüGözyaşlarım düşünce anılara ısıtırdım gözlerindeki parlaklıklaHüzün yağmuru düşünce sensizliğeDalları kurumuş incir ağacının dökülmesi gibi Döküldü yüreğimdeki cemre dilimdeki kelime
Bıraktım vuslata sana sarılmayı güven gözlerinde hissetmeyiGüneşin her doğuşunda pencere ye vurmasındaSanki ısıtıyorsun ağrıyan sol tarafımıHurma gözlü zeytin bakışlı ablam nur içinde yat
Adı Kadınsevmeninyok oluşların yanışlarıngözyaşların hasretle akışınıntenin yürek sıcaklığını özlemle çekişininadı kadın
haykırışları hayallere saranınrüyalara umutları pembeliğe boyayanınöfke ile bağırışların çöl sıcaklığıyla kucaklıyanınadı kadın
Hayalleri hece gibi yeşil çimenlere uzattıranınEkim soğugunda hasrete sokulanın ısıtanınUmmanda kaybolanınAdı kadın
Yürek yangınına tokat gibi konanınGözlerdeki yaşla duygu selinde kaybettireninSevdalarda yanan kalıblara gireninYarınların harman yerinde açan burçağınAdı kadın
Eli öpülesi cennet kokusu bırakanınAnlattıkça sevdaları çogalan yüreği güçlendirenin güçleneninHayalereine sıymayan rüyalarına girmeyen sevdayı kucağına vereninAdı kadın
yüreklerdeki çıplaklıları örteninkaralığın koyunda sevdaları açanınyanaklara çoban izi bırakanınadı kadın
Aglama demiyegim.aglaHaykir bagir dok iciniBelki o. DuymayacakUmursamiyacak seniGozyasi gormeyecekSevdani yok sanacakBoş ver sen tadi onu yuregindeYasa kendi halindeSev sevSeni buyuten o taşıdığınBes para etmeyeni yangınıOzlemle hasretle ruzgarinSavrulmadi gibi savrulYokla var arasinsa bocalaSen yinede vaz gecmeYuregimi agirlastiran sevdan danBilki o gormesedeGoren varO duymasadaDuyan varO elini tutmasa daTutan varSorarsn kendine kim diyeO senle ucuruma gidenSevdani hem yuklenenGozlerine bakrikca titreyenSana soylemedikce szlananKisaca seni. Yoklunla sevenYani yani da yastik olanBen ben ben
Seni yaşadım hasretin vuran aynalardaÇaldım tekrar tekrar seni özlem şarkılarındaMektup yazdım Hüsran a saçların dalgalanmalarıylaTespih çekmelerindeki senle ağladım sabaha kadar
Türk millet değiştirdi imkânsızlığın anlamınıMehmetler dirilişin bedeli kanla tarihe yazdıTaarruz yürekten vatan toprağını sardıAl kırmızı bayrak yürekte gururla dalgalandı
Şehitler semadan gaziler vatanda düşmana haykırdıYa istiklal ya ölüm sesleri cihana çalkalandıMehmed’im ahmed’im zaferi toprağa kanla yazdıYazıldı tarihe ağustos ayının yirmi altısı
Kutlu olsun milletim bu kut sana yakışıyorLakin unutma dününü düşman pusudan bakıyorDüşman geldikçe hatırla Sakarya’da İnönü de kimler yakıyorAnlat nesillere bu vatan ülkü uğruna şehit olmak için doğduk
Aziz milletim aziz vatanım zafer bayramın kutlu olsunYarınlar çocukların balonlarıyla neşe dolsunYüzlerde gönüllerde ay yıldız doğsun parlasınDost dediğin hainlerin oyunları sana ders olsun
Gömdüm Sensizliği Yangınlarla Çevrili Zindan KalbimeGözlerinde Kaybolmayayım Diye Mil ÇektimDilimden İsmin Türkü İle Çıkmasın Diye Lala Döndürdüm Rüzgârın Esintiyle Yanağıma Deyersin Diye
Ah Be Leyla Senin Yakışların Bile Refahlık Verirdi Yarınlarıma Özleminin Terk Edip Giderken Sensizliğin Ayyaş Oldu HaykırışlardaYıldızlar Sökülüp Soldu Gecelerde Sensizliğini Saran UmutlarımAh Be Leyla Sensiz Paramparça Oldu Yiyip Bitiren HayallerimYürüdüm Anlamsız Rotasız sonsuz Sensizliğe Ah Be Leylam
Nesillerin imtihanını geçirdin hakk emriyleYeşerttin gözleri gönülleri farzla sünnetleOkunacak tozlanmayan eserler bıraktın milleteKüfür çukurlarını kapatıp ilim yaprağını serptin güne
Meşrebin yolu Nakşî yoluna itikatla aydınlatınİmama atılan sakat ilimleri hadislerle attınHakk için verilen Emire itaatı buyurdunGönüllere kuranla al bayrak yapısı yaptın
Mutluğun Son Noktası GözlerinUlaşmadığım Yarınlarda Umutlarım EllerinSavrulduğun Rüzgâra HayallerimTaşıyamadığım Yağmur Damlaları RüyalarınAyrılığın Bittiği Son Bulduğu DokunuşlarınFerahlığın Yüreğe İşlenişi Kalp AtışınAklıma İşlenen Mühürleşen İsmin Sevgilim Beni Senle Bir Eden Sensizliğin
Akşam üstü çöktün üstümebir çay demledimseni yudumladım akıttım yüreğimeanıları serdim ortayasarıldım hayallerimeiçtikçe bıraktım sana rüyalarımıgitme kal bu gece bitmediözlemim hasretim çayım sevgilimgitme kal bende bu gece
A harfi sen yaşam senle basliyorB yanma kla devam ediyorÇ hayallerim ÇekişmesiD susuz luga hasreti katmaE hatıra lar Oksuz kaliyorF rüyalar kırıyor yarinaG hasretin nefesi solduruyorH özlem çırpınıyorİ resimlerdeİ umutlarlaK yasanmamışlıklardaL şiirlerdeM yazamadıklari MDAN şarkılaraO filmlerdeÖ romanlaraP alfabesininU tümÜ harflerinS yokluktaŞ varliktaT kısacaY hepZ sen sen senÖlüm de yaşam daMevsimlerdeSen seni arti aen
Ana Asker EvladınaŞimdiden Hasretin Özlemin Yüreğimde Volkan OlduSaatler Vurdumuyor Hep Aynı Yerde KalmışSevgime Kattım Şefkati Gururu OğlumAlnım Ak Gönlüm Pak Yaradana Hamd EdiyorumSeni Ana Kucağından Sıcak Vatan Toprağına Emanet EdiyorumAnam Mektubunu Aldım Sen Rahat UyuBelki Şehadet Şerbetini İçerimRüyalarda Koşarım Yeşil Çimenlerin ÜstündeVatan İçin Şehit Düşmüş Oğul Der Gururla Taşırsın Alyıldzı GögsündeAğla Anam Vururulduğum Yerde Güneş Açarmış Kardelenler YeşerirmişCennetine Yağarmış Yağmur Diye Karalar Eşarplar Takınma Anam Al Kırımızı Giy Oğlun Semada Süzülür
Baba Sen Demezmiydi Erkek Adam Ağlamaz Diye Erkek Dediğin Sert Dik Durur DiyeErkekgin Sevdası Bayrağı Vatanıdır DemezmiydinYıkılma Ağlama Kalleş İtleri SevindirmeBaba Sevdama Kavuştum Özlemim Bitti Yangınlrar Sözdü YüreğimdeAna Nın Babanın Ciğeri Yanar Evlat İçin Dumanını Tüttürme Yin DüşmanlarıGüldürmeyin Anam Banam Unutmayın Feda Olsun Bu Vatan İçin Hakanlar Serkan Ların CanıHakkınızı Helal Ediniz
Anam önce o nasırlı ellerinden öperimSabah kalkınca önce seni arıyorumGözlerimden yaşlar ılık ılık hasretinle yüreğime akıyorBuralar bir başka anam seni hep kızdırdımBeddualar ettirdim önüme koyduğunYemeği beğenmeyip yemedimGeceleri beklettim sabah ezanıyla geldimSen çocukluk resmime bakıp ağlarkenBana komik gelirdi gülerdimAnam hiçte komik değilmişAnam özlemin nefesime takılıyorFiyakalı gezen oğlun şuan tanınmaz haldeBir iğne dâhil kaldırmayan oğlun kırk beş elli kilolu yükleri kaldırıyorYattığı yeri toplamayan bu oğlun her sabah akşam yatağını düzeltiyorTek başına uyuyan oğlun bir koğuştu kimlerle uyuyorYanı başımdaHorultusuyla kimseyi uyutmayanBatmanlı berdan öyle sert gözükür ama çok saf nazik anamKöyünde anasına beş kardeşine bakarmış Türkçeyi az biliyorAma yine anlaşıyoruz köyünden sık sık bahseder dağlarda hayvan güdermişO yüzden dağda öncülük yapar elinden anasının resmini atmazBiliyonmu anam senin resmin bende yokBana örtüğün patiklere sarılıyorumHa laz dursun var onu bir görsen öyle komik gülerken aglatıyorO geldimi işler çabuk bitiyor yulu mylu konuşyorAkşam yatarken komutanları taklit ediyor bizi gülmekten bitiriyorKayseri ali Osman çok çakaldır açık gözdür herkese borc takarVurdumduymaz galesiz yemini hiç düşürmez dilinden hekese bir kulp takarAnam geceleri özlemin üşütüyor uyutmuyorYastığım yorgan taş gibi taşıyamıyorumAna sana diyemediğim ne çok şey varAma en önemlisi sana hiç diyemedğimAnam seni çok mu çok seviyorumDün yeni evli Konyalı ömer geldiBir fabrikada işçiymiş neler anlattı antalyaya yerleşmeyi hayal ediyorduDün akşam onu sonsuzluğa uğurladıkHaya soğuk dşarıdaAmaÜşümüyoruz bizi dik tutan ısıtan gök semadan inmeyenAk bayragın dalgalanması tekbiri ilahi sesi anamEger bir benimde haberimi alırsanız bilinkiOğlunuz en büyük şeref madalyasını taktıEmanetini sahibine veriyorSelam ederim herkese soramadım babamı ellerinden öperimKardeşlerimin gözlerimden öperimKonu komşuya arkadaşlara selam söylersinSoran sormayanaAnam gidiyorum göreve hakkını helal ediniz dua ediniz bizlereAllaha emanet olunuzNe mutlu türküm diyene
Üzülme artık sen yeter kiBil ki gözümde bir yaştın aktın bittin diyorumBitsin bütün her şey gidişinle seni kapatıyorumSon mektubunu okurken hasretleri öldürüyorum
Gelmez güzel günler geriBakma ardına yaşananı kondur yüreğine diyorumBitti bu aşk burada unutama bunu senden istiyorumSana ömrümü sevdamı bırakırken saadetler diliyorum
yani sen aklıma geldiğindenerede ben nerede senyokla var arasında benvarlığın çabalamasında senyokluğun bitişinde benyaşam sen ölüm bengüller bülbüller senrüzgarın yaprağı düşürüşünde benyani sen yani sen yani senyani b.....yani be......yani benyani sen aklıma geldiğindegün doğumunun yutkunmasında sengün batımıın kekelemesinde bengeceyi saran sokak lambalarında senkaldırımlara düşen gecenim karanlığında benyani sen yani sen yani senyani Ben Yani bendeki sen sennefesim sen topragım sen sela’m senanlıyorsumusun sen
Masal cennetin kapısı açılış yeriRüyalara bulanmış portakal bahçeleriBeyaz gecelere dolanmış yakut rengi topraklarıÇağlayan Işıklarıyla harman olan eski köprüler
Yelken yelken dolanan sabah serinliğiKörfez sularına harman olmuş nergizler çiğdemlerKarasevdalara içlenmiş toroslar meltemlerSusan dudaklarda limon bahçelerinde karanfilin hüznüYağmurun çiçeğe, zamanın tarihe döndüğü antalyam
Anlatırım sana duygularımın sarmaşıklaşımlarıEn şiddetli gecelerimi En zayıf yarınlarımıSol tarafımı acıtan yakan yalnızlıklarımıBir kahve ile sana dökeyim içimi be arkadaş
Bir günün başlangıcında tanıdım seniSesinle ılık ılık doldu yanağıma çiğdem çiçeğiSevgi dolu muhabbetle gönül komşusu oldukBir fincanla gel hal hatır edelim be arkadaş
Derin samimi içten gülüşünleYalnızlıkları uğurladım güle güleSana sığındım merhaba deyişinleKaynaşıp Zamanı durduralım be arkadaş
Aşık nasıl olunurSözlerin eserek miGözlerinde mahkum olmakmıDudaklarinda özlemle ısıtarakmıNasıl.aşık olunurEllerin degmesiyleHasreti güne bırakarakmıDenizinEsintisine yurek dalgalanmasiniBırakarakmi
aşkyanlızlık acı çekmek ağlamakisyanlara boğulmak feryatlar etmekcananı kendin bilmekhasret çekmek hüzün de yaşamak
sevdanı yüreginde esaret le yaşamakmutluluğu unutup ızdırapa alışmakaşk ulaşılmayanı özlem lemekkamber olmak nafi olmak
aşk sözlerde onu aramakgözlerde ümidi aramakhayallerde buluşmakaşk hikmete himmete bulmak dediler aşk var olmakaşk yok olmakaşk mecnun olmak değilaşk elvan olmak
Her kapı çalışında yürekte bir parça koparDüşlerdeki koku sarıp sarmalar gül-bahar eyler Parmak uçlarıyla tutuşuyla yanağa buse konarGidişiyle işten bir gürültü fırtına kopar
Bana kalan bir denizOda gözlerimdeHergün seni akıtmaktayımGün batımına doğumunaVeDudağımda açtırdığın isminin filizleriOnu da sabahın akşamın soğurunda soldurmaktayımNefsimdekiKum taneli özlemlerini aynalarla kanatmaktayımYüreğim sarıldı bıraktığın hüzünlere kederlereArmağan diye hasretini ısıtıyorKısaca yaşamak ölüm eşittir sen aşkOda bana senden armağan
Muharrem ayının onuncu günü, Aşure günü.Kazanlar kaynadı eldekiler atıldı şükür için oruçlar tutulduGökler ve yerler nizam halinde bir durduKalplerden dillerden zinkafı kaldırdı herkes secdeye durdu
O gün inanlar şeytanın oyunlarından kurtulduYakup un Yusuf diye inleyişleri son bulduYol gösterici İsa göğe süzüldü canana kavuştuSüleyman cin hayvan ordusuyla kötülükleri kovdu
Yedizin gönüllere ateşler attı gözyaşları hasrete karıştıİmam Hüseyin inanlarından yetmiş iki kişi şehit olduİnsanlar bu dünyada ahret Kevser’in de kavuşmayı beklediDünyalık işleri gönülden alan kıyameti bildiren aşure geldi
Yunus tapduk yolu aydınlığı ile yandığıEyubun sabrıyla şifaya erdiği huzura aktığıİnsanlığın semazenle hakka sarıldığıKibir’in yüreklerden dillerden zinkaf’ın kaldığı gün
Tekbirlerin serenatların cihanda süzüldüğüYürek özüne kerbela rahmetinin aktığıFitne fesat’ın kanları Zülfikar’la akıtıldığıO gün bünün aşüre günü birliğin doğuşu
Günahına dökmüş gözyaşınıTövbe eylemiş âdem peygamberRahman ve rahim kabul eylemişGökler yerler yeşile boyanmış
Ateşe atıldı hazreti İbrahimSabır’a dayandı derman diledi eyyüpİsyansız acılar çekti oğluna YakupNiyazını hiç düşürmedi hasreti bitirdi Yusuf
Diz çöktü tövbe eyledi Davut kabul olunduSüleyman’a nice mülk verildi sultanlığa çıkarıldıYunus peygambere emir geldi balığın karnından çıktıİsa dünyaya geldi ölüyü diriltip Sema’ya erdi
Müslümanlar günahların affı için sözler verdiHüseyin’in kerbelasında yasa büründü mateme girdiLanet okundu yezidin soyuna yürekteki ölü vicdanlar dirildiO günden okundu bir can kıyana beddua kimler geldi kimler gitti
Ne şehitler verdik bu vatan uğrunaAnaların gözyaşları kırıştırdı yanaklarıFeryatları yürekleri dağladıEvlatlar babasız büyüdü vatan bağrında
Kanlar döküldü toprak olduRüzgârsız süzülen bayrak göğüslerde madalyaEcdadımız sesleri kulaklarda küpeUnuttuk kökümüzü Cengiz han ı Alparslan ı
Selçukludan hz Osman ı ali yiManeviyat mimari şeyh edebali yiFetihleri fatihi sultan Mehmet iFırat tan Dicle ye kars tan Hatay a İzmir den Antalyasütçü imanı dan nafize sultan dan hafize hatunanice şehitler verdik boyun eymedik ayakta kaldık
Kasımın dördüydü kadehlere bırakışınSokaklar sararmış yaprakla doluyduYüreğim gibi sessiz ve soğuktuDönüp bakmadın ardınaKelimeler düğümlendi o an ömrümeKaldırımlar hasrete çarptıHazan çığlıkları karıştı özlemeCan verdi hayallerim gidişinleBattın rüyalarımdan ölümümeKaldı öksüz yetim sevdalarım yarınlardaKapattım kapılarımı duvara çizdim seniYaktım sigara kül tablası yaptım anılarıSöndürdüm seni izmarit gibiAma her sigara yakışımda bir daha sana sarıldımGidişinleKör oldum sağır olsum lal oldumElleri tutmaz çolak oldumAma sensiz olamadımDudağımdaki seni aynalara bıraktımHer daim seni öpüyorum seniGidişinle seni yazdım çizdim güneBazen silmek istedim nefesimdenÇıkaramadım seni ölümümdenAğladım yakındım resimleri savurdumGeri geri gittikçe sana koştumSen gittin bıraktın beni sonbaharın soluşunaAma ben seni bırakamadımVe kala kaldım o an senleİlk başlangıç sendin anlayamadımSensizliğin sonunu kalakaldın gidişinle
Ayrılık denince aklımaSiyah beyaza bulanmış martılarVe vapurlar gemiler gelir deniz de yüzer etrafı köpükKara trenler gelir ellerin boş kalmasıHüzünlerin kaldırım taşlarına akmasıNeden ayrılık denince aklıma İstanbul gelirKöprülerin ayrılığa takılmasıSokak arasındaki uçurtma hışırtılarıDokunur yalnızlığın ayrılık çığlıklarına
Ezberlediğim unuttuğum şarkıYazamadığım bir şiirBırakamadığım bir sigara izmaritiPaçavra ya dönen kalbiminAdı sen ayrılığı Nağamât döndüren senNağamât …………….Ahenk, güzel ses, âvaz, ezgi, teganni.
Rüyalarıma dalan kâbusları kovardınGüven hissi sarardın yarınlarıma Bazen alırdın cebimdeki misketleriOynama ders çalış derdin
Gizli gizli misketlerimi oylardın avuturdun sertliğiniSaklardın her kırdığım oyuncakları bir özenleBirlindim o gürlemenle sarardınO kocaman çınar gibi dallarını babacığım seni çok seviyorum
1 mal mülke gömülüp karakterini zayıflatma2 allah insana deger vermişki yaratmış sakın hor bakma3 düşmanın dahil olsa selamdan gülümsemeden geri kalma4 elindeki saklama dağıtki yüreğindeki kibir de dağılsın5 kişiye sohbet ederken bilgisine bakma ahlakını ölçki batmayasın6 çocuk dahil olsa kimsenin kalbini kırma çocuk dahil olsa kalbine girmeye çalış7 her zaman alçakta durki yıkıldığın zaman zararsın kalkasın nefsine mağlup olmayasın8 zenginliğin para ile değil tevazu ile olduğunu bilesin9 en büyük engelin kalble beyin arasında kopukluk olduğunda olduğunu unutmayasın10 kendi yolunu çizerken dogruyu yanlışı zulümle aaleti tartarken rehberin kuranedilesin
Kelebeğin renklerinde hayallerin gamzeleri açmaktıMartının kanatlarıyla orkidemsi yarınları savurmaktıYelken çiçeğinin kokusunun dokunduğunda sessizliğin çığlığıdır sevdanın en karasıAyrılığın ortasında el uzatmaktır hasretin en kötü yanışlarında
Bir bahar açmak kanayan ümitlerin eşiğinde geleceğeBir tas çorbanın sıcaklığında yüreklerdeki sevdaları ısıtmakYürek dili ile gözyaşlarını silmek ışık olmaktır Bir yay gibi fırlamaktır sözlerden barış kardeşlik
Yârin çeyizindeki beyazlıktır saflıktırVatanın kucağında açan yaseminlerin uçuşudur semadaSevginin en yücesinin verdiği huzurdurBarış sen Mehmet Ahmet OsmanBarış sen amir bala ziyan nalin barış biziz
Bilmem dumana dolanan yüzlerdeki isleriAnlatamam yüreklere birikmiş FitnatlarıTutkular bürünmüş çürütmüş sol tarafıUmutlar baki ile aşk olmuş yanmış sevda bakışlarıHiçbir söze gerek yok yeter ellerin canan dokunuşlarıAldığın her nefeste bilsin rehberin sana çizdiği yollarıNeyleymişse güzel eylemiş yüreğe konan hayallerin yarınlara konuşlarını
Bütün kalbinle itiraf et sakladığın şehvetleriAldırma eş dostun bakışlarındaki alaylarıTelkin et yarınlara filizlenen rüyalarınıUmurunda olmasın dillerden çıkan dağlayan arkadaş kelimeleriHani sevginin yeşerdiği yere kus biriktirdikleriniAzcık gülümse etrafa gözlerin parlasın kahr’a bırak gelenleriNe olurdu diye haykırma sessizce kapat yüreğine bülbül nakışlarını
Gönüllere girildiğiKırgınlıkların bittiğiSözlerde şefkatin aktığıGözlerde hu parkalığının yansıdığı
Gül ü Muhammed kokuların serpildiğiKapıların açıldığı ikramların bollandığıTokalaşmaların kinleri bitirdiğiDost düşmanların bir oturulduğuBayramınız kutlu olsun
BazenÇekip gitmek istersinDuyguların can çekişmeleriyleAma nereye nereyeDiye bocalar durursunBir karanlığa kapılır saklanırsınYakarsın orada gözyaşlarınıBazen de isyanlarınla boğuşursunAma yine bir yer ararsınGitmek için yokla var arasındaVeTutunmak istersin birine veya bir şeyeİçindeki depremlerin enkazıyla kalkmak istersinYüreğinin pranga ağırlığıylaKelimelerini ağırlaştırırTutar seni gidemezsin söyleyemezsinBir şarkı duyarsın alır götürürSeni bir yerlereAnılar canlanır gözlerindeGüçlükle bir iç çelersinYıkılırsın olduğun yereKorkarsın geriye ve ileriye bakmayaDokunsalar boşalacak durumdasınMırıldanırsın kendinde anlamadığın hüzün fonunda bir şarkıEskilerden bir şey takılır gursağına yutkunamazsınHayallerine bir şeyler serpilir rüyalarına kusarBedeninde bir agırlık eksik bir şey vardırAdını koyamazsınYada koymak istemezsin kendime anlatmaya korkarsınAma yinede yarımsındıryarım
Yılları denize atılan taşlar gibi seke ledikAğaç rüzgârla eğilmesi gibi dertle eğildikKimi zaman güldük ağladık dönüp bakmadıkSaçlarımıza dökülünce dağların karları yakındık
Kulağımızı tırmalayan sözleri duymadıkSevgi öfke ile kendi hamurumuzu yoruldukEllilerimizdeki gözlerimiz altındaki izleri unuttukDünün defterini açıp hesap yapmayı bıraktık
Değiştik başkalaştık hatırlamayı bile beceremedikNefis dalgalarıyla oradan oraya savrulduk durdukYarının yeşeren filizlerini bugünden kopardık durdukSağmak yağmurun altın kaldık medet diyerek ısladık
Gök gürlemesi bir sesle şimşek çakışlı bir gözle başlamıştıkKah gülüp kak ağladık bazen istemeden küfürler ettikBirbirimize Sır taş güne yoldaş olmuştuk sarıp sarmamıştıkBiz bu hale nasıl geldik be arkadaş kendimize nasıl yenik düştük
Ben bilmem süslü sözleranlamam şirin görünmelerdenyapamam yapmacık hallerdenyüreğimle samimice konşururkimseye bakmam hor bakışlaherkesi koyarım kendi yerimeaynı değeri veririm yaşamımdainsanı ayırman cinsiyet diyeiçimden geldiği gibi davranırım herkesekardeşçe abice dostça gerisi kime nedışlasalarda sözleriyle kırsalarda ben buyumkalp kırmaktan korkarım gece gündüz ağlarımanlatamazsam da anlamalarsada huzurdakoyulur önümüze hak terazisi bunu bilirimher iki kelimemde vardır hakkını helal edinizborçlu gitmekten korkar ve titrer terlerimnefisimin agırlığını kuranla hafifletirimnasihatlara kulak veririr hak yolunu çizerimyaş baş ta değil bilgide oldugunu bilirimbana bir kelime öğretenin önünden geçmemeşe dosta düşmana selam verir durumkin tutmayı küsmeyi bilmem özür dilerimhakka havale ederim kırılmadan kaldığımyerden devam ederim gülmeyi eksiltmemkim ne derse desinler ben öyleyimçocukla oynar çiziği filmle ağlarımkısaca içimden geldiği gibi davranırımben böyleyim değişemem derim
Ben bir çocuğumOynayarak büyüdümBir cebinde sapanBir cebimde sapan taşlarıPantolonumun dizi yırdık ayakkabım delik
Ben bir çocuğumOyun oynayarak büyüdümSaklambaç oynardımKimsenin bulamadığı yere saklanırdımKonu komşunun camlarını kırardım
Oyunlara almazlarsa oyunlarını bozardımAnnem sopa ile kovalardı vurdukça ben gülerdimYazın camiye gönderirdi annem babamOnlar gidince okulun bahçesine kaçardım
Ben bir çocuktumOyun oynayarak büyüdümKaralamalı siyah beyaz televizyonda çizgi filmler izlerdimSalı günlerini iple çekerdim Türk film kuşağınıKomşunun kızına kendimi beğendirmek için dövüşürdüm top oynardım
Ben bir çocuktumDüşe kalka büyüdümBabandan aldığım iki buçuk liraya sade gazoz alırdımGizli gizli kahveye gider karate filmi izlerdim
Ben bir çocuktumBazen okulu kırıp arkadaşlarla gezerdimÖdevlerimi yapmayınca kara tahtanın önünde tek ayak dururdumHaylazlıklarla büyüdüm
Ben bir çocuktumKardeşim dövüşünce ara girer ben dayak yerdimBabanın aldığı elbiseyi hemen delerdimOyuncakları kırardım
Ben bir çocuktumDedem usludur senin yüzünden kavga edeceğim dediğinde güler köşe siner gelen gidene taş atardımŞimdi çocuklarımın yaptığına bakıyorum ben deymişim demeden geçemiyorum========================================
Kala kaldım sahilde tek başımaGidemedim bir söz dâhil söyleyemedimTek yaptığım hayallerimi anılarıDenizin dibine attım batırdımGemilerin sesiyle yarınlardanUyandırdım rüyalarımıVeSensizliğinden demir aldımÖzleminin pusulası kırıldıHasretimin limanındaUmut direklerini söktümGecenin karanlığında ağladımYalnızlığımı aydınlatan yıldızlarıGözlerinle söndürdümSahile oturdum bir şarkı açtımHüzünlü kederliEllerime attığın sensizliğin titremelerini durdumTopladım tüm gücümü arkana bakmadan gidiyorumNe diyeyim bilemedimElveda desem sen gitmezin bendenGörüşürüz desem görme ihtimali bileYok derece kadar küçük hatta yokNe diyeyim bilemedimBen gidiyorum sevdiğim
Beklettin yıllar saçıma gözlerime ak düşene kadarAma aklar düşüremedin yüreğimdeki sensizliğeBüyülü mavi deniz hırçınlanır bendeki sensizliğeGemiler Siren çalar hüzün melodiyse haykırır yalnızlığıma
Resmindeki Gözlerinde çırılçıplak kalmışçasınaÖnceleri Bir titreme gider bir ateş basardıKurak çöllerde suya ihtiyaç olduğun gibiSonraları üzerine yağmur yağmasına beklersin ya
İşte ben seni öyle sevdim kiSensizliğe çaresizliğimi ekercesineGeceni karanlığına hasretimi saklarcasınaEsir ettim gözlerindeki yalnızlığımı
Çektirdiğin azapları ızdırapları nergis diye savurdumAkıttığın gözyaşlarını nar ettimYüreğimdeki sensizliği dağladımBen seni öyle sevdim ki
Hayallimdeki yüzüne sensizliğin umudunu bağladımSüpürdüm sensizlikten başka her şeyiMehtaplara gizledim rüyalarımda yarınlarıBen seni öyle sevdim ki
Melankoli bir sancı ile esen rüzgârlaKirpiğimden düşüremediğim sitemleIşıksız yerlerdi sensizliğe sığınan gölgemleİşte ben seni öyle sevdim ki çiğdem yanışlım
Eski Bir Fotoğraf Düşüyor HayallerimeYavaş Yavaş ÜşüyorumTarifi Olmayan Fırtınalarla BoğuşuyorumÜrkek Bir Çocuğun Gözlerinde Sensizliğe Bakıyorum
Ellerimde Kalan Geriye UmutlarımSensizliği Kana Kana Yaşıyacağım YarınlarımSensizliğin Türküleri Söylüyor Şiirler YazıyorumMeğer Ben Senin Sensizliğine Yanmışım Sevmişim
Ben Türk DoğdumBen Türk Doğdum Ölene Kadar bayrağımın rengi Kanımda Kırmızı Göğsümde YıldızıparlayacakHer zaman Ülküm Cumhuriyettir Cumhuriyet kalacakVatanı Emanet Eden Ecdadımdır vatan için yürekler yandıkça düşmeyecekİlerleriz Atamın İzinden Bırakmayız sözümüzüOğuz, Alpaslan’ın Fatihin Bağladığı Dillere Yüreklere İpleriŞahlanır Yürekte bu sevda Al Beyaz Bayrağım Tek Onurum Bu Vatan
Kanla gözyaşıyla Bırakılan Mukaddes Emanetleri canımla korurumEser Her Bir Yerde Gurur urum Esaretim Sivas’ta Diyarbakır da AğrıdaKimse Bakmasın Türk e Kem Gözle Ben Türk Oğluyum Kasırga Gibi DağlardaEsmekteyimDağlara Çizilmiş Al Bayrak Kurtlar Kuşlar Önünde Secde eğilmekteBu vatan için şüphesi olanlar seyrelesin şahlı tarihimiboyun eğilmemiş ite soysuza taş toprak çiğnetilmemiş
Unutmuşa Benzer Soysuz İtler Dağlarda Dinsizi Yaktı Cengiz le TimurMunafıklığın kalleşliğin fitnenin kol gezdiği yere Türkler getirir cesareti secaat teyigüneşe fırtınaya soğuya yağmura direnirsin soysuz sürüsü unutma türke dayanamazsınTüm dünya kabul etmiş ırk ve millet içinde güçlü birlik te olabilen kavim Türk diye Unutmasın Yersiz Uluyan İt Çakal Bir Mehmet Kalsa Bırakmaz Onurunu BayrağınıVatanı
Sözün durmak yiğitliktir mertliktirAylar gülümsüyorsun aklına hiç gelmedenEttiğin nazarında dur düşün bir kere sözsüm nedir
Doğru söyle kırma yürekleri kelimeler kıvırmaBenimle anki körebe oynuyorsun benden kaçmaŞaka ile oyalıyorsun duruyorsun bırak dur sözündeYeminler edip durma yapacağım haledeceğim deme
Oyalama vaatler verme tahammülüm kalmadıBoş verdim önemi kalmadı soğudu yüreğimYeni sayfalar açtım yarınlara beyaz doğrululuklaGülümse at kahkaha kimseye söz verme kaçma
Benim Eski Aşklarım Hayallerimi ÇaldılarRüyalarımda Açan Manolyaları küstürdüler soldurdularGözyaşımla ıslattığım Hasretlerimi Yarınlarda YeşertmedilerBenden Eski Aşklarım Sensizliği Yaktılar
Yüreğime Dudak İzi Bırakan Özlem Çırpınışlarını AldılarÇizgi Çizgi Nokta Nokta Yazılan Kaderimi SildilerBenden Eski Aşklarım Sis Bakiresi Umutlarımı Rüzgârla UçurdularHatıralarımı Attığım Akasya Ağacın Dallarını Kopardılar
Son Demlediğim Çay Bardağındaki Sensizliğin Demini AçtılarBenden Eski Aşklarım Çağlayan Gürlemesindeki Sensizliği SürükledilerBenden Eski Aşklarım Kâğıda Yazamadığım Kalemlerde Biriktirdiği Sensizliğin ŞiirleriniYırttılarYalın ayak Dolaştığım Sokaklardaki Ayağımın Altındaki Sensizliğin Su BakarcıklarınıPatlattılar
Eskicinin Bağırışındaki Yutkunamadığı Sözlerde Sensizliği BoğdularTutku ve İsyan Uykusuz Gecelerde Cennet kuşu İle Sensizliği SöndürdülerGözlerinle Gözlerine Bıraktığın utangaç Sevdaları Yok EttilerYüreğime Oturduğun Masumiyetin Yerine Fütursuzluğu Pervasızlığı Bıraktılar
Yarım Kalmış Baharda Nergisin Gülümsemesiyle Gece Masallarında Yaşadığım AşklarıAldılarAyrılığın Dudaklarındaki İsimlerde Sensin YaşadımDamarımdaki Üşüyen Her Hücrede Sensizliğe Doğdumİhanetlerin Kezzap Oturuşlarında Sensizliğe Parçalandım
Eylül ün Akşamlarına Kırgın çiçeklerin Buruk Sessiz Derinliğine Toprak AtarakBen Seni Eski Aşkların Yanışlarında Yaşanmamışlarında Yok oluşlardaYunusun Toplamadığı Eğri Dalların DüzlüğündeVeysel’ in Çamurlu Yüzündeki Çiçeklerde Güneşteki Zindanlarda Sevdim
Yalnızlığa her adım attığım kulaçtaHayallerim sensizlikte çırpınıyorHer çayı yudumlayışımda bağrımı yakıyorAcı ile hayallerim feryada boğuluyor
Sigaramı her yakışında dumanıyla yükseliyor umutlarımSararmış yaprakların her düşüşünde hasretlerim dağlıyorPapatyaların yaprakları seviyorum diye biterkenÇaresizlime vuruyor hayallerim
Benim hayallerim vardıHep sonu mutlulukla biterdiAkşam ezanıyla koşardım sana sımsıkı sarılıpOrkide kokulu saçını okşar
Nülifer tenli yanağına bir buse kondururdumYatardım dizlerine sen anlatırdınSonraları bir korku kaplardı sensizliği hülyalarda yaşamaktanŞimdi ellerim arasında soluk bir resmin
Anılarda karma karışık karışmış ümitlerBenim hayallerim vardı seni sevmek sevginle yanmaktıBakma bana düşünme hayallerimigamzelerinden düşmesin yalnızlığım
Düşünceyi inat edip tavır alandanKendini haklı görüp lanet okuyandanMenfaat için dost olandan itip kalkandanSağ sol davası ak siyah davası güdenden bıktım
Kendini büyütenden aklını satandanAdaleti suçla doğruyu yanlışı karıştırandanHatasına hakkı gösterenden dayatandanUyuşmayan fikirlere hain diyen karalayandan bıktım
İbadetle suçunu örtenden destek alandanVefayı hevayı cefayı karıştıranlardanTerazinin kendi gözünü ağır gösterendenOndan bundan şundan düşüncesiz konuşandan bıktım
Fikrini kabul ettirmek için dayatanGerisini düşman gören zihniyettenDostunu hırs için satan yolunun patikaları hak sayanCiğersizlerden yalanlarla yaşayanlardan bıktım
Dudaklarıma bırakıyor yağmur ıslaklıklarınıAğustos böceklerin çığlıkları bir matem havasındaÇaresizliğin yangınlarını bırakıyorGözlerimi kapatıyorum yalnızlığa doğruYolculuğuma hayallerimle çıkıyorum
Sabah sabah bırakıyor sensizliğiBuğulu penceredeki su callalarıRahvan atları gök gürültüsü şahlanır sensizliğin gürleyişindeIhlamur çiçekleri açar soldurduğum özlem yanışlarında
Takvim yaprakları kopuşlarındaBir bir bırakıyor Beyşehir gölüne sensizliğin hatıralarınıSensizliğin kursun gibi ağır geliyorSol tarafıma taşıyamıyorum rüyalarımdayaşayamadığım yarınları bırakıyor umutlarım
BilemedimBir kucakta geldim ağlayarak dünyayaBüyüdükçe neler çıktı karşıma her bir kederde kapandımDertler geldikçe badelere avundum hayallere sığındımBilemedim cananın yolunu bir su ile kavuşmayı
Ağaç kopardığım elmanın kursağımda kurtlara boğuşacağınıSamanın nefis sarıldığımı balcığa götürdüğünüDile dolanmış zinkafların bir gün ayağına dolacağınıBilemedim sübhanın yolumda ışık olacağını
Körlenmiş karanlık ufuklardan furkanın rehber olacağınıDizlerimin bakiye gittikçe huzurun sol tarafıma dolacağınıKulaklarda çınlama gibi yankı yapan sela seslerininBilemedim son duyduğum Azraillin geliş sesleri olduğunu ^
Gözlerinin cananı ateşi ile yandı hayallerimSensizliğin rüzgârın süpürüşüne bir bak görDudağından sensizliğe dökülen saki ile sarhoş olmuşumRüyalarıma baygın düşen hasretleri bir bak gör
Sensizliğin ezeli ile kırdım peymaneleri yarınlarımdaYadelerin yapraklarından yırtım sensizliği bir bak görSensizliğin özlemlerini i virane ettim yıktımGeceleri sokaklara bıraktığım inlemelere bir bak gör
Saçınla ile savrulan kırağı şebnemleri kopardım bıraktım dalgalaraSensizliğin çağlayanlarında yad tuttu çaresizliklerim bir bak görYüreğimden çıkan gündüzlerimi kaplayan sensizlik dumanlarını dağıttımFeleğin sensizliğe çizdiği kaderime kezzap döktüm yatlım bir bak gör
Yare hicran yarasını bastırdım ümitsizliklerime yağan kevseri yaşlarlaSensizliğin hastalığına aynalarda gamzelerinle pan zehir yaptım bir bak görSensizliğin pençesi hüzün bacalarında tüter sisli sisli akşamlaraSensizliğe ayak izlerini pusuların gösterdiği sensizlikleri atim dört bir kenara bir bak gör
Saki: içecek su =içkiYade: hatıraPeyma ne: şarap bardağıVirane: harapYad: Buz
DOST KALEMİNDEN
Ek Olarak dörtiüğü yazan Mahmut ÜNSAL Hocama Teşekkürler
Saki sen sorma ki bana bu aşk,bu keyfiyyeti sevda nedir.Öyle mestimki bu aşktan ben, sen kim ben kim bu dünya nedirHor görmesin rüsvalığımı kimse tan eylemesin beniHiç bilirmiki mest olanlar,Mecnun kimdir ve leyla nedir. Mahmut Ünsal
BİR CANİki dağın arasında derenin yanında bir canSonbaharda dökülen yaprak gibi döküldü yaşlarBu yaraya ne sözler ne merhem fayda etmezSenin yokluğunda son buldu kelimeler
Kopmuyor takvim yapraklarıGünler aylar hep aynıGece gündüz birbirine karıştıIsıtıyor şubat soğuğu yüreği
Yokluğunla son buldu adavetDillerde düşmedi afv-ü gufranAnalar babalar bulmasın başkasında ağüşSeni elim den alan azab-ı nar-a düşsün
ADAVET.............Husumet, düşmanlık. KinAFÜ GUFRAN.........Bağışlama ve yarlığama.AĞÜŞ........................Sığınılan Sığınacak yerAZB-I NAR.............Cehennem azabı.
bir dost arıyorumKalbime oturmuş sancıların ağırlığını alacakKursağıma taş basmalı kelimeleri taşıyacakTaşıyamadığım derdimi yüklenecek rahatlatacakUzanmayan ellerime uzanacak dayanak olacakİyi kötü günümde sırtımda destek olacakSözlerime ömrüme yağan öfkelerimi dindirecekTatlı yüzünü dilini üzerimden çekmeyecekYalanlarla değil gerçeklerle yüzleşecek yüzleştirecekAşkı hu bakinin kelamını üzerinden indirmeyecekYolun başında sonunda nefis men kürünü hatırlatacakAkıl yolu hoşgörüyü her daim açık tutacakYaşamda ölümde şems olacak bir dost arıyorum
Bir eylül akşamıBiriktirdiğim sensizliğiBıraktım gözlerimdenÇocukluğumun canlanmalarıUçtu hasretimin rüzgârıyla düneYüreğime düşen yaprak ıslıkları çatlattı özlemleriniBirlikte baktığımınGökyüzü vuruyor dudağımdaki kelimelereUzandığımız çimler başka sevdalara aitÇaresizliği saldığım sokaklar kapalıİzin vermiyor sensizliğineGeçiyor bir daha eylül uğultusu nefesimdenSensizliğin demlenmeleri dökülüyor bayatsızcaYarına
bir haber okudumkendimi kaybettim haykırdım bağırdımseni aradım kendimi yanlızlıkta buldumelimdeki bardağı kırmışımakan kanlar güle dönmüş kokun üzerine sinmiş
uzandım yatağa dalmışım seni görmüşüm çöle düşmüşcesine serap görmüşcesinesarıldım öptüm irkildim uyandım,oturdum pencere kenarına seyreyledim sokağı etrafı koşuşanları dilime dolandı ismin şarkı diye
sabahları aynaya bakmaya bile korkar oldumseni göremem dile şiirler yazdımismine çıkmasın yereğimden diye seni yaşadım kendimde bir dost değim söyledi
bıçak vuracasına evlendiye terk i divanedüştü bana bu gönül seni götüyorum yüreğimde bir daha görüşmemecesine bu kadar hadi bana elvellah cennet gözlüm Kevser kokulum
Bir KadınSessiz Ve Dalgın Etrafı SeyrediyorYaprakları Savruyor Bir HıçımlaAyakları Gitmek İstercesine Bir İleri Bir Geri GidiyorYaşadıklarını Yaşamadıklarını Romanlarda Yaşıyor
Kaldırımda yürüyor boylu boylunaUmursamazsızca korna sesleriniYüzünde bir gülümseme kokluyor elindeki yaprağı dökülmüş gülleriDilini kondurmuş pekte güzel yakışıyor aşkın şarkısı
Bakışlarında kavuşmanın menekşe nin Ufuk a açılışıBir kadın ağlamak sı halde sallanıyor yarınlaraUmutlarına dolamış hayallerini saçlarında nergisin filizleri dökülür
soğuk denizi anımsatır gözlerindeki yalnızlığı bir adamKalabalık düşleri kadar sessizdi hayalleriYağmur damlaları kaplamış rüyalarındaki ıssızlığıBir kadın bir adam uzaktan gözlerindeki yalnızlıkları değdi hayallerineBir kadın bir adam gökyüzünde yalnızlığını uçururcasına koştular
Bir şeyler yazarımKimi şiirder kimi karalamaNe denilse denilsin yazdıklarımaOnlar yuregimden DudağımdanDökülenlerSamice dürüstçe yalansiz dolansizDopracaAnlatirim dinleyenlereBelki kimi gulecek kimi begenecekKimi begenmecekBakmadan geçecekNekadar kotu olursa olsunYazdiklarim soylediklerimOnlar beni ben yaoankardirParcamdirBelki anlayacaksınızAyipliyacaksinizNe derseniz yaparsanizYapin söylemediklerinizi duyarDinlerim kendimi duzeltirGozundr yukselirim amaSizi umursamamCunku onlar ben ben onlarKarakterimin twmel taşlarıdırYa sizinki
Bir şiir yazsamiçinde mutluluk sevinç kahkaha olsahasret gözyaşları yerine kevseri damlaları olsagözleden anlaşılsa sevgilerdudaktan çıkan sözler ok gibi degil
miski amber gibi etrafa yayılsaküfürler yerine sevgihat kelimer aksa gönülleredayak yerine güller laleler menekşeler uçuşsabir şiir yazsam
içinde özlem yerine sımsıkı sarılsa hiç bırakmasahayaller kendini avutma olmasagerçeği ile yaşasa hoşgörü ileumutların tükendiği yerde
yeşeren papatyalar filizlenen huzuriyat olsakalemler ayrılık aşk yazacağınaaşk-garam emini yazsabir şiir yazsam
içinde leylanın elvanın mukadderin gülünsemesi yazsamgözlerdeki morlukları ellerdeki kırıklarıdeğilyanaklarda açan açelyaları yazsambir şiir yazsam
Hastalandık yataga düştükAnladık sıhhati hak verdik ama insanlaraFakirlikte istedik zenginliğiUnuttuk zenginliğin himmetde olduğunu
Bir otobüse bindik gidiyoruzSon duraga varmadan bakalım neler götüyoruzMal ile makam rütbe edindik sayıldık adam yerine kondukMakamı Mahmudu unuttuk
Ölümün yastığın altında olduğunu unuttukİnsan gece gündüze benzediğiniGörmezden geldik gençliği hoyrat kullandıkİhtiyarlığı zikirle bulduk
İnsan olduğumuzu unuttuk unuttuk unuttukSalavatı tevhidi bıraktık küfüre yöneldikAzdık sapkınlaştı gönüllerAkmadı gözyaşları ziftleştiBitince ömür yad ismini al bari diye
Birini tanıdımYaşamın zorluklarına çirkinliğineRağmen gülen mutluluk atanBir kavak ağacı gibi dik duran eğilmeyenYüreğinin güzelliği yüzüne vuranSu gibi katıksız olanÇilelerin dertlerin önünde kaya gibi dert duranBir nergis gibi narinSözleriyle samimi olan muhabbetiyle yüreğe girenYüreği okyanus kadar büyük olanSevgiyi sözlerinden düşürmeyenİçini döke bileyeceğin sırlarını mezara götürecek olanOmzuna yaslanacakYaşamın hüzünleriyle sığınılacak limanYolunu şaşırdığında hak yolunu gösterecek bir pusula olanKırılan kalpleri sohbetiyle onaranBir insan tanıdım
Dudağımdan dökülen sözler kabuklandıYarınlar bir berduş gölge ile sürüklendiYüreklerde atan sevda çölü kurumaya başladıÖzlemlerin öfkelerin haykırışa boğulan sözleri bitti
Umutlara bin türlü maskeler giydirildiYazdığım şiirler yarım kaldıKağıt bitti kalem bittiNefes te kokan gül kokuları Alındı
Kenetlendikçe daha da büyüyenHüzün kederleri mutluğu döndürenDostluk arkadaşlığa yeni boyut getirenSebeplerle birlik bağlarını koparmayan
Otururuz birlikte çözeriz birçok meseleKara günde iyi günde dik dururuz el eleSurat asmayız birbirimize kinle öfkeyleHer neticeyi çözeriz tartarız inceden ince
Toplarız meclisi birlikte alırız kararıKimin kimseye yoktur herdaim zararıYeter ki, birimiz kalmasın darda;Biz bir aileyiz her halükârda!
Bu akşam içimde yıkımlar başladıAyrılığın sensizlik duvarları çatladıArzuları dem taşıyacak yürek küreği pas tuttu
Hayallerim enkazların altın yığıldı kaldıBu akşam son akıttım gözyaşlarımı rüyalarıma sensizÖzlemle sallandı güle sarılmış anılarımGüneş batarken sensizliğin gün batımı soldu
Bu akşam içimden kopardım sarmaşık yarınlarıDilime dolaşan dua gibi yakardığım isim sessizBu akşam Rüzgârlar savruldu sensizliğin toz toprak yollarınaBu akşam sensiz yıllarım oturdu diken batarcasına
Sensizliğin hasreti iler soldu Nilüferler açmıyorSensizliğin karanlığına döküldü badelerBu akşam kuşlar isyanları ile cıvıldadılar sensizliğeBu akşam dondu buz tuttu sensizliğin umutları
Bu akşam kelimelerin son haykırışı sevdanın sessizliğineÇiğdemlerin yürekteki sensizliğe son dokunuşu uçuşuHayallerim son çırpınışıyla dalga dalga sensizliğin sahiline vuruluşuSon defa arkandan bakışım ağlayışım yakarışım ilk defa sensizliğin yok oluşuna gidişim elveda deyişim
Bu akşam bir tuhafım dokunmayın gelmeyin üstümeDudağımda soldu sevda kelimeleriGözlerimden yaşlar akmaz oldu hayallereBırakmayın bu gece beniHasretin uçurum kenarındayımAnıları özlemleri sarhoş eyledimResimlerle bu akşam tutun ellerimiDoluyor avucuma ayrılık topraklarıBu akşam bir tuhafımYıldızlar yarınlarımı söndürüyorGeceme küsmüş rüyalarım doğmuyorYüreğim deki atışınla nefesim sızlıyorEllerim kollarım titriyor soğuk kaldırımlara sarılıyorBu akşam bir tuhafım varlığın yokluğun dar geliyorKorkuyorum aynalara bakmaktanLimanım olan sessizliğin kırıntıları kalmamasındanDuygularım karmakarışık karışıyor sensizliğinleYaşlı bir ağaç gibiyim yıkılmaktayımBu akşam tuhafım beni bırakmayın benleHayattan tat alamıyorum tek başımaOturum içelim sarhoş olalım unutalımDudaktaki yürekteki ismi bu akşam
Bu gece sensizliğin resmindeki gözlerinle dokunduVazgeçemediğim yandığım sensizliğin çırpınışlarımlaIslanır yalnızlığa dolanan saçlarınla yarınlarımIlık bir rüzgâr esti hasretin sürüklediği sensizliğe
Gözlerim zaman zaman takılsa sensizliğeKulaklarımda sensizliğin çınlamasıHer duyduğum sensizliğin haykırışıylaİçimde dal dal açan sensizliğin özlemleri
Manevi ilklimin deryası gönüllerde açtıDamla damla akıyor tövbeler bu geceMelekler kat kat sevap yazıyorŞeytanın zincire vurulduğu imin inim inlediği bu gece
Gönüllere neşe muhabbet saçalımKirpiklerimize nöbet tutturalım bu geceKuran okunur müminler gülümser buMelekler semada indi yeryüzü nüne bu gece
Cümle evleri dolaştı kuram okuyan müminleri dinledi Gönüllere neşe muhabbet saçalım bu geceUyumadan kuranla zikirle coşalımTövbe istiğfar edelim dua ile hakka gidelim
Gönüller bu kuranla zikirle perçinleştiİman ile varalım hak olan yola bu geceKuran şükür ile tefekküre dalalımBu baki derki açalım gözümüzü bu gece
Merhametle güldür eş dostun düşmanın yüzünüKuran ile sünnetle sözünü avuçlarımızla toplanız umutları bu geceGözyaşlarımız nakış nakış gönüllere dokunduğuYaradan ‘ ın lütfüdür biz günahkar kullarına bu geceBin aydan hayırlıdır bilsenbu gece kadir gecesi
Koca bir sahildeydik bizDeniz kumsala nasıl sarılmışsaBende gözlerinde sana sarılmıştımHırçın rüzgâr esiyor sanki Gözlerindeki beni kıskanırca esiyor yüreğime
Üstümüzde dolanan kara bulutlarİhanetin sarhoşluğuyla nereye gidiyorlarVe nereye gidiyor bu günlerHainler olmuş diz boyu gündüz gecedeÇocukların gözlerinde parlıyor bize bırakılan emanetlerSarmaşık gibi karışmış tarihimize geleceğeBir nesil de bir fert de kalsa bu toprağın üstündeİçimizde yeşerir al bayrağın namus dalgalanmasıBeşikten mezara anlatılmıştır nesilden nesileÖnce iman sonra vatan imanla fışkırırYürekten ya istiklal ya ölüm ya muzafferYa mukaddes mertebelerYağma yokYedirmeyiniz kimseyeTek bir bedenle ölüm fermanımız bugeceVatan
Bu hana eli dolu giren varÇıkarken eli boş giden varYediği içittiğini bilmeyen varharamla helâlı ayıran varNamazdan kaçan varTövbeye koşan varBu handan kimi ararsan o var
Bu kalp seni unutur mu?Yıllar geçsene de sensizliğin yokluğun üstündenKader deyip sineme hasreti bağlasan daÖzlemlere yalnızlığın hüznünü bağlasan daBu kalp seni unutur mu?Yaşanmış yıllara nakşettiğin anlamsız sözleriniRüyalarımdaki kavuşma dokumalarını söküşünüDudağının arasındaki bir motiflik ömrümüBu kalp seni unutur mu?Yarım bıraktığın benliğimin ayrılık tozuyla kapanmasınıYastığa başımı koyuşumda yokluğunun üşütmeleriniGecemin gündüzümün boşluğunun sızlanmalarınıBu kalp seni unutur mu?O gözlerindeki parlamasındaki yaşayışlarımın dalışınıGam vuramadığım içimdeki sensizliğin çığlıklarınıYanlardaki yaşanmamışlıklarımın umutlara sarılışlarınıHiç tükenmeyecekToprağın kokusuylaRüzgârın ahengi savruluşundaMeltemler seherler sana gidecekBu nefes sadece senle çıkacakSöyle Bu kalp seni unutur mu?
Kolay kurulmadı bu vatanKimi düşünmeden hain diyeSıktı evladına bir an bile ağlamadıSevdalardan vazgeçildi bağrına taş konulduHepsi tek yüreklerdi bastıkları bu topraklardaEy sizlere sözümDinleyin beniAçar yüreklerde doğuştan bu al bayrakKulağa okunan ezanla ant içerizBir avuç dâhil olsa toprağımaUzanan elleri kırarımAnlayın gayriAçan dört mensim benimAntalya benim İzmir benimErzurum Hakkâri benimEdirne mersin Çanakkale benimFilizlenen tomurcuk olan yarınlar benimSema süzülen okunan ezan benimŞaşarım aklınızaİşte Çanakkale Dumlupınarİşte Sarıkamış işte kurtuluşVerdik nice canı toprağaBırakmadık al bayrağı enametiDaima dalgalanacakAnlayın artık uğrunda düşünmedenCanını veren şehit benim
Beli bükülmüş dik duan aksakallı dede benimElleri kınalı duvaklı gelin benimEğil kulak ver dinleyin beniEl açıp dinmedik açlığımıza bakmadıkNamus dedik emanet yadigar dedikBu topraga vatan yurt dedikBedelini canlarla ödedikDoğudaki batıya yayıldıkAşiretler olduk obalar kurdukKürt benim türk benimBu bayrak benim bu vatan benimAçılmamış hayalleri soldurdukAşkların üzerine taşları bağladıkMendilleri kırmızıya boyadıkSevda benim hasret benimBu vatan benim bu memleket benimHey gardaş anlat bunu cihanaMalazgirt ten bir olduk göğsümüze kardeşliği kazıdıkKazılan kuyulara nice kesik başla doldurdukBedelini iki cihanda ödedikAdımızı göklere şehadetle yazdıkLaz benim Çerkez benimBu vatan benim bu memleket benim
Kim cüret edecek şaşarımGöklerin sembolü türkün onuruYürekten inmez indirilemez şanlı gururuBu vatan bölünmez sevda iki cihanda bitmez
Dışarıda içeride düşman hesap yapsa daHainler maneviyatı çiğneyip hendekler kazsa daAy yıldızlar dökülse yer yarılsa daBu vatan bölünmez sevda iki cihanda bitmez
Bu vatan bizimdir dünya durdukçaYürekler vatan bayrak diye toprağa aktıkçaNifaklar tohumları eti candan ayırdıkçaBu vatan bölünmez sevda iki cihanda bitmez
Al bayrak gönderde dalgalanacakMehmet’in kanı Fırat’tan Seyhan’a akacakSemadan şahadet sesi dinmeyecekBu vatan bölünmez sevda iki cihanda bitmez
Bu vatan kiminOmuzla birik olup kan gölünde boğulanlarınLaz Kürt Rum türk bakmaksızın kardeş olanlarınDoğusunda batısında yer gök ay yıldız parlayanlarınAynı sancakla oturup süreti kıbleye yönelenlerin
Ezan sesiyle bir olup şahadet şerbetini içenlerinTarih boyunca sıradağlar gibi dik duranlarınYürekleri kara toprakla Şahlanıp köpürenlerinHudutlarda emaneti ziyan etmemek için canı verenlerin
Eller uzandıkça şimşek gibi çakanlarınİhaneti gördükçe sel olup akanlarınGögsüne ay yıldızı kurşunla işleyenlerinBu vatan peygamber ocağını ilahi bilenlerin
Bugün BayramSevgi bulutların üzerine doluşacağıYüreklerde küskünlüklerin son bulacağıÇocukların saflığının güne vurulacağıGözlerin sevinçle uykuya dalmayacağıŞekerlerin mendillerin hazırlanacağı
Kokuların sokaklara döküleceğiYağmurların muhabbet yağdıracağıHayallerin bir daha filizleneceğiYarınlara umutla bakılacağı
Kapıların dosta düşmana açılacağıGülümsemenin yüzlerden eksilmediğiYuvaların sokakların seslerle yankılandığıGünahların kanla aktığı güne selam verildiği
Şimdi bak gökyüzüne senin bana bıraktığınSevdam uçurma ile uçacak her güneUmutlarım hayallerim süzülecek filizlenecek
Rengârenk gökkuşağı rüyalarımı senle boyayacakMavilerin en güzel karışı gözlerin yarınlarını süsleyecekGülümsemen kahkaha ile kaderimin hüzünlerini silecekYanağıma bugün rüzgâr bir başka dokunacak
Bu gün bizim olsunYüreğim bir başka atacak gün batımınaBir başka kırılacak sevda kadehleri akşamın ayazındaSabahımda bir başka doğacaksın yağmur kokulu saçlarınla
Bugün binlerce yaşamamışlıklarda sen doğacaksınKâğıt gemilerle hüzünleri batıracaksınBugün gün senin olsun bizim olsunKaderin bıraktığı kederle saplanan sızlamalarla
Bu gün benimBu gün seninBu gün bizim olsunBugün özlem vuslat olsun
Sevdiğimi söylesem Gülşen eLalelerin boyun büküşlerini figan eyler güllereHükmetse bir göze ağır gelir bu canana yürekUçan kelebekler sarsa bu bedeni Furkan dile gelir
İstemem Yusuf’un ebedi züleyha’yı düşüren aşkıSevgiyi ararken dağ taş bayırda aynada kendimi buldumAşkı sararan küle dönen buğdayın hikmetin buldumEl yüzü yıkayan suyun ağırlamasında buldum
Kuranda rabbim buyuruyor kalplerinize mühür vurunuzHaramdan kaçının kibirden uzak durun incitmeyinizMevlana kalp kırmaktan başka büyük günah olmazYunus şiirinde kırık kalp yetmiş iki millet yüzünü yumazBektaşi kalp kırdın mı nasihatinde o kıldığın namaz değilGeylani olguna söylemiş kalbe giden yolu kuran demişebu Faruk söylemiş kalp kırma sözünde dosdoğru yolİnsanları sen kimseyi kendinden alçak görme demişPeygamber sohbetinde buyurmuş kalp kıran Allah lütfünü incitmektirBen kimimki fikir beyan etmek kötü söz söylemek rabbim in kullunaİki yol göstermiş güzelliği senin emrine vermiş açmış makamı mahmuduSapma şeytanın hilelerine girme karı koca arasına küçükte olsa kırma kalpKuranı peygamberi rehber öner eylemiş cezanı ödülü söylemiş kalmış gerisi sanaSeçersen ışığı adalet terazinin hakla dolar taşar kapılırsan karanlığa atılırsın ateşeKorkum huzura varamamak açtım kuranı okudum ayetleri süreleriYolumu çizdim hadislerle alimlerin öğütleriyle ali as dediğini kepe eyledim kendimeİyiliğe iyilik kötülüğe iyilik kırılsamda kalbimi açmayı küs durmamayıAsabi çocuk sorar peygambere büyünce nasıl zengin olabilirim diyePeygamber buyurmuş kalp kırmazsan sen başka zengin yoktur diyeKüs durma üçgünden fazla kaybedersin kazandıklarını biranda
Camdaki Buğulara YazılmayanBir sevda nın yazısına yazıldımYaprakların Dökülmesi Gibi DökülenSensizliğin sonbaharı ile döküldüm
Ateşin Yakması Gibi Yüreği KözleyenYalnızlığın yokluğu ile gözlerinde yandımHastalığa İyi Gelen Bir İlaç GibiSensizliğine merhem oluyor hayalimde dokunuşların
Hasreti İçine Çeken Hıçkırık GibiSensizliğin gülümsemesi ısıtır yarınlarımıSensizliğin melankolisiyleBen Seni Yaşıyorum
Bakışlarında hiç bitmeyen aşkları yaşıyorum Sensizliğin son hülyalarında kaybet sendeOlsun hadi yoluna bana yeterSadece Bir Buse Kondur Yanaklarına Yeter
Dün akşam uyudum sensizliğeÇıktın geldin menekşeler karşımaHızlandı kalp atışlarım papatyalar karıştı etrafımaHasretinin yaktı özlemler açtı saçlarınla
Sabah olmuş çaldı çalar saat aldı sen bendenVakitsiz öttü horozlar sensizliğin günü neSokak kedileri tırmaladı kaldırımlardaki sensizliğin harflerini deHatıralarım fısıldar hayallerini sensizliğin mevsimlerine
Her sabah çalar saat rüyalarıma ektiğim sensizliğin ümitlerini alırHayallerim vardi benimRüyalarımda mevsim mevsim canlanacaktıYarınlarım vardı rengârenk senle filizlenecek tiNefesimde yaşanmamışlıklarım rüyalarda tomurcuklanacaktı
Aldı sensizliği vuran çalar saatlerAh sen ve çalar saatler yıkıyorYüreğimde beslediğim sevdalarıBir doğduruyor bir öldürüyor canan çığlıklarını
Bir Daha da Eklense Çaresizliğin Tohumları SensizliğeIsıtıyor Yarınlarımdaki Sensizliğin SoğukluğunuGözlerimi Kapadım Karanlığa KorkarSensizliğin Çocuksu Özlemi Diye
Yüreğim sızlandı bölündüYüzümden bir şeyler aktı yaktıİçimde açan yaseminler solduGökyüzü kapandı ışıklar söndü
Düşler im kapalı çocuklar oynamıyorHayallerim kırık oyuncaklar paramparçaHoroz şekeri elime yapışmıyor çok acıSözcükler düğüm düğüm dudağımda kalıyor
Rengârenk çizdiğim resimler ağlıyorSoldu azaldı papatyalar ve nergislerTarağın uçları bir bir kırıldı elimde kaldıAğaçlara kuşlar konmadı kanat çırpmadı
Beyaz mendiller kırmızıya boyandı güne atıldıBayram yerleri söküldü yıkıldı balonlar patlatıldıAnneler babalar taşa toprağa aşk ile sarıldı kala kaldıGün doğmadı batmadı gözlerde bir tutam sevgi kaldı
ÇocukkenNe zaman büyüyeceğimDiye düşünürdümKoskoca gömlekleriAyakkabıları giyerdimBabamı yansırdım gölgesinde yürürdümTelevizyonda gördüklerimi taklit ederdimBir bakmazsın kovboy bir bakmışın gangsterBazen şerif olurdum onların ne olduğunuBilmeden yapardım iyiliği kötüyü ayırt etmezdimBüyümeyi iple çekerdim her gün boyumu ölçerdimÇok korkardım gök gürültüsündenKorkudan sarılırdım yorgana annemeSabahları elimde işe gider gibi yapardımVeGök gürültüyle sarılmıyorum yorganaUnuttum anne sarılmayı ağlamayıBüyüdüm hayallerim rüyalarım değiştiYüreğime neler sığdı kırıldı dağıldıGözyaşım dünüme aktı yaktıSevda kelimeleri bugün yazılmadıSimdi keşke çocuk olsamDemeler takıldı yarınlaraAnılar yansıdı ömreNeler geçmiş yaşamdaOyunlar oynasamMasum masum. Küfürler etsemDövüşsem küssem barışsamSımsıkı tutunsam arkadaşımaAnlatsam safça sırlarımıAh kekse çocuk olsamRengârenk anne baba çocukResimleri çizsemElde olsa bir sihir çubuğuDönsem en basa silsemGözyaşını. Hüznü kini nefretiAyrılığıYaysam sevgiyi saygıyı hoşgörüyüMuhabbettiAh çocuk olsamHep bir yerlere tutunsamSarılsam hiç dünyayı düşünmesemEvcilik oyunu oynasam sadeceBabama benzemek için taklit yapsamAh nerdesin çocukluk ben bıraktığın yerdeyimGelirsenBiliyorum gelmesinAma yüreğim neler gördü yandı küçüldü çocuklu yaşar olduGelmezsin gittin bir kere anlamadımKaçırdım son gemiyi şimdi bana yolu bitirmek kaldıAmaOlsun yüreğim buldu kaybettiğim çocukluğumu
Yürek sıkışmasıyla kelimeler kekeliyorYutkunmalarım canımı yakıyorEllerim soğuk dudağım çatlakOkudum kitaplar silik okunmuyorOdanın bir kenarındaki oyuncaklarYetim öküz halde bekliyorParktaki salıncaklar boş boş sallanıyorSokaktaki taşlar kale olmuyor toplar patlakEkmeklerin uçları bölünmüyorAyakkabılar bulanmıyor çamuraSokaklar sessiz masum küfürler edilip küsülmüyorGökyüzü açmıyor gökkuşağı siyaha boyanmışEvin önüne çizilen sek sek çizgileri karışmışTaşlar oynamıyor kırılmışHoroz şekerler acı ve ötmüyorGüvercinler uçmuyor ağaçlar sallanmıyorKargalar ekinlere gelmiyorResim defterleri açılmıyorRenkli kalemler aileyi çizmiyorBugün nefesler yorgun gözler kuru ve solgunDünya seyrediyor çocukların sesi duyulmuyorAğıtlar beddualar dualar biri birine karışlıyorIrak’ta Afganistan’da Filistin’de Halep’teİnsanlığın hakları burada siliniyorMedeniyetler denilen ülkeler kadeh tokuşturuyorlarYontulmamış beyinlerdeki fikirler gaddara çalışıyorÇocuklar ölüyor anneler babalar kendini ölüme atıyorGeriye hayaller riyalar öksüz yetim kalıyor
Gözyaşlarıma hüzün kurt kulağı dolandıDüşürdü beni sensizliğe nergis esintileriEteklerde lale sümbüller solmuş ayrılık soğuğu ile
Karlar yağar sensizliğe taşlık kayalar ısıtır sensizliğiKuru toprak kokusu ile kaplar dağlarda sensizlikteMeltem rüzgârıyla ayrılan kırmızı laleler uçar etrafımdaSerin dalgalar vurur kırmızı krizanteme
Bu gün doğum günüm yaş kırk üç olduSaçlarıma ilk ak düştüGözaltlarım kırıştığı gün
Hayallerimin titediğiHatıraların sarstığıPişmanlıkların yeşerdiğiUmutların solduğu gün dü
yüreğime girinceSenle mevsimler hep yaz Gözyaşımla mısra mısra aktığınŞarkılarımda haykırışım olduğunDokunuşunla tenimde orkidelerin açtığıGün doğum günüm oldu
Doğum günün kutlu olsun gözlerin hep gülsünYüreğindeki sevgi kelimeleri dilinden aksınDost çölünde aşkı hu ile susuzluğun dinsinDuaların kabul olsun ailenle mutlu olasın
Gözyaşların kederden değil sevinçten aksınAyrılıklar yalnızlıklar hüzünler son bulsunHer nefeste karşına güzel iyi insanlar çıksınDilin hak ile dönsün kalbin hakla çarpsın
Saçına düşen aklar yolunda rehber olsunYüzündeki izler hatalarının terazisi olsunEtrafında hakkın sesi dinmesin duyulsunEmri telakiye uyasın yolunu aydınlatsın
Doğum günün kutlu olsun yüzün gülsünMutlu ol neşe muhabbet seninle olsunKahır keder üzüntü senden uzak dursunKalbin kırılmasın sevgi ile dolsun dursun
Yaşam boyunca karşına iyi insanlar çıksınAnana babana İslam’a hayırlı evlat olasınSözün hak ile çıksın kalbin hak ile çarpsınDoğum günün kutlu olsun nice senelere
Gözümden Yaş Boşalır Dalıp Gider UfuğaYüzümdeki Çizgiler Çektiğim Çileleri Kazır YarınlaraNeler Yaşadım Kahır YolundaDüşse Omuzların Yansızlığa Kaldırdı Dost
Tren Vagonlarında Seyrü Sefer Eder Hayallerim Rüyalarda Gezerdim BilinmezliğeYansımalara Gölge Sinmiş YüreğeKelimelerdeki Senin Coşkunla Çiçek Açar Dost
Yutkunduğum Hasretlerde SaklanmışGüneşle Sensizliğin Karanlığına BatmışBulanmış Yüreğime Beyaz KöpüklerEllerin Irmağın Serinliği Verir Umutlara Dost
Eski hatıralar canlandı Dost meclisindeBazıları acıttı bazıları da yüze tebessüm kondurduSözün evvelinde oturduk estik anıların mevsimindeOradan buradan konuştuk bir güne burukluk dolduYaşantımızın acısını tatlısı bıraktık oturduk dost meclisineSevginin saygının tomurcuğu yüreklere geldi konduAnlatıldı her şeyler bir bir hüzünle dost meclislindeİlk defa esen hadiseler hatıralara konu olduBoğazın kurumazsıyla doldu bardaklarMuhabbet başladı yarınlar dair sözlerVerildi dost meclisinde Konuşulunca eskiler bir bir sustu herkesAktı biraz gözlerden yaşSonra biri bir kahkaha ile bozdu sessizliğiKarıştı çay bardağın tıkırtısıHer dakika bir başka sözler veriliyorduGün yarına hatıra oluyorduHatıraHatıra olmaktan öte sıcak bir has veriyorduHatıraHalen yaşanıyorsa insan daKaldığı yerden devam etmekti yılmadan pes etmedenHiçbir boşluk olmamış gibiAraya zaman insan girmemiş gibiDostlardan biri bir resim çıkarıyor dünün tozlarının arasındanGüne ilikçisi olmaksızın herkes te başka duygular canlandıÖmre bir bedel biçildi hatıralarla kiminki pahalı kiminki ucuzAma paha biçilmeyen bitmesi zor bir güneBir başka sona söz verildi nefesin yettiğince dost meclisinde
Kurulur sofralar demlenir çaylarSözlerin yangını dost meclisindeDertler bırakılır neşe muhabbet saçılırDünün bıraktığı haz dansı dost meclisinde
Motif motif işlenmiş hatıralar dökülürAşkı hu şarabı ile gönül köprüsü kurulurBurada dostluğun vefa arzusu bulunurBahtiyarlık hırkası giyilir dost meclisinde
Bakinin aşkı muhabbete canı kurbandırYürekten nice dize dökülür hüznü çürütürBektaşi’nin yunusun han kapısı burada açılırBuluşur insanın halisi dost meclisinde
Dôstum âlem senün içün herkes sima vermese deYüreğe dokunan busen sözlerin ısıtırZira bana gerekmez mal mülk bana sen gerekDost gönül ateşindeki dumanın yeter bana
Gayrı düştükten sonra neyleyim gül şen’i Senin olsun Gülşen’in baharın külhanı kahır’ın benim olsunFürkat belâsı acıtmadı yüreği seninle gayri düşmekten başkaBaki ay yüzlü bülbül nağmeli dost diye yandıkça
Sönmez bu yürekten dilden irfanı deryasının aşk ateşiBaki hazinesini buldu gönüllerden akan miski şarabı meyhanesindeŞems gibi dost olmadıkça neyleyim bu dünyayıBedenden bir hıçkırık gibi can çıksa toprak olsa neyleyim dostsuz nefesi
Dost sözlerinin acısı yakmamalı yüreğiBir bakışı yetmeli iki cihanda ateşi söndürmeyiAçmalı dünyada şemsin aşk ı canan kapısınıMuhabbet sofrasına gelince aldığı nefes bayram olmalı
Gönül yarasını hürşid i şemsle dağlayanEdebi cemali nakışını Furkan la çekenKevser i serinliği sözlerinde getirenZülüm geldikçe Eyüp tespihi çeken Yolunu hakka çeviren dost gerek
Dağın gölgesin kalmış çiçekYagmura güneşe hasret gibiyimHer gün batımında sensizliğin yükü ile inlemekteyimSabahları uyanır uyanmaz susuzluğa yanmak gibi Sensizliğe yanmaktayım
Gecenin ayaz dondurmuyor sensizliğiTan vaktinin üstüne uçuşan martılarMavilikler üstünde sensizliğe fırtınalar estiriyorlarHer aynanın karşısında konuştuğum
Küffar manda nın altına buza yerineKoydu bin türlü bitmek bilmeyen nifak adında illetiMüslüman kılığında kardeşlerin arasını açtıBir iki kelam etti başımıza veli kesildi
Mavi gökyüzünü griye boyadıHerkes hikmet aradıYağmur yağmadı biz söz attıOrtaya ortan buradan derme çatma lakırdı
Bakıyoruz boy postuna eli yüzü düzgünDiline dolamış bir iki Allah kelamıOluyor başa veli nasihat la hep o düzgünKapılıp gidiyor insan akan suyla giden dal gibi
Halimiz ahvalimiz acınmakla bitmiyorŞimdi türküler kederli türküler yaslıÇocuklar öksüz analar ağıtlıBabalar isyanlı kelimelerle gözleri yaşlı
Yarenlik kesildi kahve köşelerindeHer iki kelimenin başı somuHalimiz ne olacak suratlar asıkEllerde al bayrak değnek bıcak
Evde yüzler gülmez çocuklar şaklınYenilen yemekler çaylar tatsız tuzsuz ne yazıkHerkes bir tarafta Mevla ya eller açıkDurum bundan ibaret ne olacak halimiz
Sancılı geçen yıllardan sonra nihayetÇizildi bir rota bırakıldı gençlereYüreklerde kulak çınlaması marşlar çanlındıDünde bugünde dillerde cumhuriyet
Kahramanlık destanları yazıldı Antalya’dan Maraş’aBakışların titremesinde fırtınaların cesarete konmasındaNazlı atın şahlanışında yelesinin rüzgâra savrulmasındaDünde bugünde dillerde cumhuriyet
Dağları kaplayan dumanın kaplamasındaDerinden yankılanan sesin hoyratlığındaFitili yanmışçasına yüreklerde patlayan vatan sevgisindeDünde bugünde dillerde cumhuriyet
Sahile çarpan dalgaların büyümesindeYârin mendile sevgisi işleyişindeki hasretindeAnanın yüreğine sarıldığı evlat kokusu sinen gömlekteDünde bugünde dillerde cumhuriyet
Ağacın gölgesinde filizlenen nergislerdeGökyüzünde süzülen dağ taşlara vuran yağmurlardaSema’ya süz Dünde bugünde dillerde cumhuriyetDünde bugünde dillerde cumhuriyet
Hayal kurdum sadece düşünmedimYolumun sonunu bilmedenRüyaları m da uçtu m gökyüzündeHiç yer yüze konmadı mBugunde dünden bedenim de ki AğırlıklarıUmursamadan yaşadımKendimi hep avuttum yalanlarımlaYolun sonuna varınca elimdekiTorba bom boş Muş hesap vakti gelmişHesap verecek deman kalmamış
Elbette hepimiz farklıyızDış görünüş hatta düşüncedeYaşarız hepimiz farklı yerlerdeBizi bir yereler götürse duygularımız
Düşünceler ırklar diller sınır olsaBirlikte yaşamalıyız bu dünyadaİhlâs olmalı farkımız yaşamdaDüşünce tersliğine sınır çizmemeli
Tek neden yaşam farkı hepimizin dünyaGözetilmemeli bir nefeslik ömüre ayrımBakılmamalı farlılık sınıflandırmamasınaYolumuz ayrılsa farklı yerlere el ele tutuşalım
Hep birlikteyiz bunu unutmayalımDüşünce engellerini nefese taşımayalımHadi yine beraber olalım kaynaşalımYolumuzdakileri bir kenara koyalım
Tek bir ortak yanımız olan insanlıkla yaşayalımBen sen sen ben olalım farlıkları emri telakiyle kapatalımBir birimize engel yerine rehber olalım hakkı gösterelimHep birlikte yaşayalım bunu unutmayalım
Eskiler aliyorumAnilari yildizlara atiyorum.Hayalleri gecelerde sakliyorumRuyalari sabahlarla yontularumEskiler aliyorumSadece eskilerYirtik. PasliDelik dökükMaziden kalanBir yurek sizisiEskilerden bir şarki dinliyorumSensizligi dudagima getirenGozlerimde hasret parlamasiBirakan bir şarkiEskilerden bir şiir yaziyorumKirik dokuk bir kaldirim taşındaSolmus bir karanfilin biraktiylaEskiletden bir resim çiziyorumOzlemleri yanginini sondurenSensizzligi aynalara atanBir kirlangic resmiEskilerden tek kalanSen sen sen
Eskilerde denilirdi evlilikteTalibim desti izdivaçaAnne babadan izin alınırdıŞimdilerde once tanışalımEskilerde sorulurmus eş dosraAhlakı guzelmi. Imani düzgün müSaygısı sevgisi ölçürdü bir kelamlaBüyügünün sözü dinlenirdiGezelim vakit gecirelimAnne baba bilmese olurKimene biz begendiktenSonra bos vermişim dünyayıGüzellige. Boy posta önem verilirKılık kıyafet güzelse gersi boşunaEvde süslü esyalar alım çalımYetiyor kibirine gersi bahane
EvlatBu sensizlik yüreğimde atan nefesYüreğimi Açıtan bir heyecandıUfukları aydınlatan o bakışlarındıSeni gözyaşında taşımak ölüme meydan okumaktı
O küçük tebessümle boğuluyordu şu yüreğimMinnacık parmaklarınla tutuşun elimi titretiyordu dilimi ruhumuHiç bu kadar üşümemiştim korkmamıştımHiç bu kadar çığlıklarım sessiz kalmamıştı
Hiç bu kadar çaresiz perişan olmamıştımDevleşen gururum bu kadar yıkılmamıştıNe ihanetler nankörlüklerNede alay eden o bakışlar
Acıtmamıştı yok etmemiştiSensizliği bedbahtlığıYaktı ölümün çığlığı gibiYalnızlığın adı resmi sizsiniz evlatlarım
Hey Damarlarında Bayrağının Rengini Vatan Hücresini TaşıyanDemir Göğsüyle Dik Duran Engelleri Yıkıp GeçirenTerleri Gözyaşıyla Toprağı Yeşerten İnleyenGöğsünde Taşıdığı Ay Yıldızı Nişan Yapan
Ey Asker Layık Ol Kefensiz YatanaOnur Verirsin Yârine AtanaUnutma Dizlerinin Dibinde Geçti YıllarınGözyaşlarını Akıttı Bu Vatana Seni Yetiştirdi
Ey Asker Acıtmasın Yüreğindeki Taşıdığın NişanıYarinin İşlediği Dantel MendilNamusun Bileceğin Canı Dişine Takacağın Yüreğinde Taşyacagın Bu Vatan Ey Asker
Ey millet sen unutunca dünü bugünüBaharın açan çiçekler yüreklerde solduYarına doğan hülyalarına hüsrana karıştıBağırlardan kopan fidanlar kurudu soldu
Dağlarda rüzgârla esen buğdayın kokusuEteklerde açman nergis yaseminlerin ahengiSurlarda senin ecdadının boy gösterişleriEy millet uyan vatan elden gidiyor
Yavuzun fatihin Beyazıt’ın bir daha duyulmayacak haykırışlarıAcem âlinin atik âlinin sinanın geleceğe emsal olan gözyaşları çağlayan oluyorOrhan velinin ziya osmanın bıraktığı yürekten dökülen tarih yaprakları toz oluyorEy millet uyan vatan elden gidiyor
Ey millet unutma elifin kağnısını kara gecelerden umuda taşıyışınıAdile onbaşı yı nazife kadını Gördesli makbule yiVatan deyince ölümü yar deyip kucaklayışınıEy millet bu vatanı ayak tutan Ahmet’i Mehmet’i unutma
Vatan için oğlunun canı alan Habibe yiGecenin karanlığına yenik düşen ateşin güneş olup sema yanışınıBir karış toprağı satman diyen vatan milletin diyen atanıEy millet unutma bu vatanın nasıl dik duruşunu
Bana hazine lazım değil millet meşrutiyeti önde gelir diyen atanın evladısınBırakma elindeki direği göğsündeki parlayan ay yıldızıUnutma görmezkilkten gelme hileleri oyunları yık yok et kalleşleriBu vatan senin cananın yüreklerde kanattığın sevdan
Toprağın üzerine güneş doğduTohum silkindi çiçek olup gönüllere açıldıNurlar doldu hanemize dillerden çıktı hakEy Muhammed yürekler ısındı rüzgâr seni müjdeleyişiyleEy mübarek insan gönüllerin efendisi
Göğün delirmişçesine hırçınca haykırındanAkan yağmurlar ferahlattı yalnızlığıbir başka tarafa aktı nehirlerAğaçlar boyun eğdi kuşlar isminle öttü yüreğeEy mübarek insan gönüllerin efendisi
Bir başka sarıldı anne evladınaBir başka baktı karı koca birineÖksüz yetim okşanırken unutuldu kimsesizliğiEy mübarek insan gönüllerin efendisi
Ey türk gençliği ilkil topla kendiniUnutma yaz geçilmeyen vazgeçemeyeceğim vazifeyiAyakların altında yatan 15lik Hüseyinleri MehmetleriDüğüm düğüm bağlamak isteyen oyunları
Fransızların İngilizlerin pay bölüşürkenBoğazlarında kalan yutkunamadıkları haramlarıGöğe bak geleceğine yol çizenleri hatırlaSana emanetin mukaddesi yatını
Ey türk gençlği senin hedefin namustan anadan babadanÖnce can vereceğin bırakacağın göklere yüreklere yazılmışBu vatan toprağın unutma her adımında bir destan bir kahır yatarBir avuç toprağa hazinelerle değer biçilmez
Burası sensin evladının ecdadının miras bırakacağı ana ocağın ta kendisidirCananın sana yaptığı al yazmadaki alın terinin yeşerdiği yerdirGöz yaşlarla filizlenen ağacın boy gösterdiğiBurası geçilmeyen vaz geçilmeyen anavatan Türkiye cumhuriyetidir
Sevdanın maviliği hasretinle solmaktaDüşüyor elime ayrılığın damlaları yarınaHayat su akıp giderken bendeki izlerini söküyorÖmrümden bir eylülde böyle geçip bitiyor
Sonbahar yaprak dökümü gibi döküldünYeşil çimenleri kesen bir tırpan gibiSensizliği kesti hüzün ayı eylülKirpiklerime doladı sensizliğin kırmızılığı
Ayağa dolanan taş parçaları gibi takıldı hülyalarıma hasretinSensizliğe düştü yorgun bitkin hatıralarım eylül soğuğu çevreledi hayallerimiYarınlarda kalakaldı eylül rüzgâr esintisindeki sensizliğin uğultularıYüreğimde ayrılığın yanışları kehribar sarına karıştı hüzüne karıştı
Zemheri ayazındaki yüreğime oturan gözlerinin sıcaklığını aldıYağmurlar yağdıkça toprağa düştükçe sensizliğin kokusu bırakır özlemlereUmutlarımdaki kardelenleri tırmalıyor sensizliğin tırmığıyla eylülKahve tadında akıttığım saçının ahengini bir eylül akşamı
Niye bıraktım bir eylül akşamı sensizliği esintilereHicazkâr bir besteleye büründü eylül dokunuşların ümitlerimeGöğsümün içinde dolu olan yakan hasretinDudaklarımdan nağme oldu döküldü kırlangıç esintileri uçtu eylül ün hüzüne kondu
Yüreğime oturdu bir sancı yutkunamadımKelimeler düğümlendi kaleme dökemedimŞiir yazacaktım sana ilk baş da sevdiğimi ifade edecektimSonra nasıl buraya kadara geldiğimizi sitem edecektim
Sonra bana verdiğim acıların tarifini anlatacaktım falan filan
Gözyaşlarımın dalgalarla nasıl boğuştuğunu sensizliğe boğulduğunu anlatacaktımHasretini rüzgârla uçuşan yapraklarla sana nasıl uğurladığımı yazacaktımHülyalarımla sensizliğinle mutluluğu nasıl bulduğumu ifade edecektimRüyalarımda gözlerindeki cıvıltı parlayışlarında umutlarımı söyleyecektim
Kaldırımlara sensizliği nasıl uzatıp yattığımı falan filan
Aynaların sevdamda nasıl kırıldıklarını sensizliği batıp kanattıkları anlatacaktımEllerimin resmini tutarken yüreğimi nasıl titrettiğini avuçlarımın terleyişlerinianlatacaktımMevsimlerin sensizliğin üstüne nasıl konduklarını ekimin sensizliğin soğuklarınıanlatacaktımSensizliğin eteğine mühürlediğim özlemlerim çığlıklarını söyleyecektim
bu fani dünyaya yalanmış dersinkimler geldi geçti nasihat ederhayat kısadır der huzurda ağlarsınzevk sefaya koşar nefise uyup*************************************kendini kandırırsın kıbleye varırbaşını kaldırmazsın böyle avunurhak sözler sözünü kulak vermezsinzamanı kullanmazsın boşa bitirir**********************************bedeni doldurdun günah odunusaçına düşünce ak geç kalırsınyalvarırsın boşa yükü almışsınvarmışsın yoluna yüzleş ömrünle**************************
rüzgar ilr savrulan toz parçası gibinefs in önünde savrulduğununyüreğinin gözyaşı ile temizlendiğininduaların yükseltidiğini huzur verdiğininfarkında değil...............................insan
yüzünü yerden kaldıranın selam olduğununmezardaki sessiz çıglıklarıntoprakta yaşanan hayatların hayallerinson duraga gelince yolun sonuna varamıyacağınınfarkında değil....................................................insan
Füsun gibi işlendi hülyalarıma bakışlarınLale zana benzeyen yanakların rüyalarımda açtıGülü çevrili dikenler gibi bahtım sana çevrildiDillerim figan eylemez yaksa gönül baharını hicranın
Uçurdu hülyalarımı dokunuşların hasreteYüreğime oturduğun şiddetli ağırların yakmıyor sinemiYokluğunda perişan olan sevdan yıkıyor hayalleriSensizliğin sarsa bedenimde piyan gibi
Mahtum eylesen yarınlarda sensizliğiYeter bana yüreğimde taşıdığım aşkı kevserinDeryalarda çırpınsa ayrılığın hoş bir seda bırakır maziyeÇekerim sensizliğin yükü yüreğimde en hoş yerimde sevgilim
Piyan: Mantara benzeyen kabarcıklarla ortaya çıkan, ciltte yaralar yapan, bulaşıcı sıcakbölge hastalığı.Füsun: Sihir, büyü, afsun, efsunFigan: Acıyla bağırma, inleme.Hicran: Ayrılığın neden olduğu onulmaz acı.Mahtum: Mühürlenmiş. Damgalanmış. * Kilitlenmiş. * Bağlanmış.
Yanıp kül olup giden yarınların ümitleriniEsmer yüzlü çocuklarıHayatın kahrı yüze karışmış ihtiyarlarıElindeki beş parçasıyla özlemleri avuçlayan anneleri
Akşamın soğanda evine oyuncakla dönerken Kaldırımda uzanan bir babanın çaresizlikle son buluşunuYürekleri nefese takılan vatan dört bucağındaki şehit haberleriniHasretlerin ömre hüzünle ızdırapla batışını yazarım
Sokakta yüzü çamurlu çocuklarınHabersizce safca babalarını bekleyişiniKazalarda yok olan mutluğu hüzünleriTitrek sesle verilen diz çöktüren haberleriDoğruyu söylerken yediğim yumrukları
Nerede kırık dökük boynu bükük yaşam görsemAdalet için doğruluk insanlık içinGazeteyle üzeri kaplı bir cinayet görsemFaile gitmiş Adalet için doğruluk insanlık için
İsyanların dua ile karışmalarınıVe gittikçe büyüyen yalnızlıklarıKapalı kapılar ardındaki dönen oyunlarıAdalet için doğruluk insanlık için yazarım
Yazdıkça vicdanımın kelimeleriniDuymam ana avrat edilen küfürleriAcıtmaz bedenimi atılan yumruk ağırlıklarıHafifletir yüreğimdeki pişmanlık sızılarını
Hakkın öğrettiklerini yazarımYedikçe dayağı vazgeçmem üzerine giderimAdalet için doğruluk insanlık için yazarımÇünkü ben gazeteciyim
Gel safa bahşet yüreğime neşe ile muhabbet edelimGülelim badenin yanışıyla dünya arzusunu alalımBakinin dokunuşuyla tensim suyunu içelimKasr-ı Cinân’ı seyredelim namaza gidelim
İlahi dinleyelim mesk olup tavaf ateşiyle yanalımBir günlük dostları feda edip öbürlük dosta gidelimÖzlemin iskele kayık hazır kavuşmaya yüzelimYürü ey neşeli güzel hasretin ipek yoluna ulaşırsın nakşibete
Dağlardan kopup gelen kayaların çarpmasında gönül dağlamasını görelimZulmedici yıkıcı nefisi Furkan’ın sesiyle yok edelimAbdestin temizlemesiyle çürüyen yerimizi kesip atalımGel kahır’ın yoluna azabının hikmetine girelim
Gel gel ömrüme yüreğimin sela’sı varSensizlikle sönen nefesin kazası yokÖzlemlerimin vuslatta cefası varAyrılığın mahşerde cefası yokBaki ince bir derde düştü devası yokKelimelerde Habibe sevdası var
Uzun zamandır görüşmedikOturup haktan iki kelam etmedikGönülleri ısıtmak için sesimizi duyurmadıkGeldi bayram kusurların telafi için buyurduk
Yüzü baktık selam vermedikBelki arkadan durmadan konuştukHataları yanlışları üzerimizden attıkGeldi bayram kusurların telafi için buyurduk
Karşılaştıkça küfürler edip şeytana sarıldıkKinimizi gece gündüz sessizce kustuk durdukSevmedikçe gözlere battık yakındık sızladıkGeldi bayram kusurların telafi için buyurduk
Çocukların sesine dayanamadık kovdukÇocukluğumuzu unuttuk terbiye için uğraştıkEllerden şekerleri attık değnekleri aldıkGeldi bayram kusurların telafi için buyurduk
Komşu komşunun yüzüne bakmadıkBişen açları göstere göstere iştahla yedikİlahinin emrine uymak yerine nefse yedildikGeldi bayram kusurların telafi için buyurduk
Büyükleri n kalplerini kırdık yaptıklarını unuttukSeslerine dayanamayıp bir kenara atıp bıraktıkGünümüzü gün ettik neşe ile eğlendikGeldi bayram kusurların telafi için buyurduk
Geldi Kurban BayramıGünahların kanlarla oluk oluk aktığıYüreklere pişmanlıkların yok olduğu huzur bulduğuEllerin gök sema kalktığı alınların secdeye vardığıHürmetin misafir perverliğin yer göğe sığmadığıMeleklerin yeryüzüne koç üzerinde indiği
Ana babanın evladına şefkatle özlemle sarıldığı kokladığıYüzlerdeki kara lekelerin beyaza döndüğüSıla rahimlerin yapıldığı küskünlüklerin bittiğiYoksulların yüzlerinin katlığı utangaçlıkların çekildiği Bir elin diğer elin görmediği geldi kurban bayramı
Umutların ümitlerin bereketlerin çağlayan olup aktığıSevmenin sevilmenin yüreklerde kabardığıNiyetlerin geleceğe şükürle aktığıGözyaşların dosta kavuştuğu geldi kurban bayramı
Aylardır Gözlerim Yollarda Fulyalarım SolduDertlerim Üst Üste Gelse de Gizli Tuttum Hep GüldümAğlamak İçin Sarı Karanfiller KokladımSeni Bırakmak İçin Sigarayı Üç Pakete Çıkardım
Mızrap Gibi Vuran Delen Gözlerinden Artık Çok UzağımBu Akşam Vakti Dalgalara Bıraktım RüyalarımıSensizliği Hayallerimden tırpanladımSevinçle Bekleyen Yarınları Vapurdumanına Bulandı
Ne Boranlar Yıkımlar Nede FırtınalarYaşadı Sensizlikle Çırpınan YüreğimKaç Kış Geçti Sensizliğe Anılara Sarıldı Ellerim UmutlarımKaç Kez Uçurum Kıyısından Döndü Çaresizliklerim Ayaklarım
Kaç Kez Tövbe Ettim Kaç Kez Bozdum Badelerle Avunmayı YeyledimBir Yürek Enkazı Bende Kalan Kayboldu Eskilerden Kalan BenBitti Tükendi Mecnun’un Çırpınışları Kamber’in Yanışları Erol’un HaykırışlarıHayallerini Bulamadıktan Sonra Bundan Sonra Gelende Ne Gelmesen de Ne
Ağlayarak iç çekerek oturdumSenin kokun olan kanepeyeYırtım tüm resimleri anılarıSoldurdum seninle olan hayallerimi
Baktım aynaya gözlerimde seni görünceAynayı kırdım seni gözlerimden yüreğimdenÇıkarıp bir kenara attımÜşüyen yalnızlığımı sen le değil
Sensiz yeni günle ısıttımHüzün tarlasına ektim sensizliğiHasat zamanı gelince seni toplamayacağım kurutacağımHava su güneş gibiydin sensizde bile
Gittiğim her yerde benimleydinSeni ömrüme feryatlarımla adamıştımSönmeyen alevin külü gibi yaksan da Geri dönmeyeceğim
Kalbimin en kutsal mekân da salkıyacağımTitrek dudaklarımda son defa isimi seslenerek ufuklaraHıçkırıklarım acıtsa da gırtlağımı dayanacağımYüreğimin Bir kenarında sakladığım çocukla
Cebimdeki gözyaşlarımın hasretle ıslattığı son resimleBir nehir gibi sensizlikte akıp gidiyorumBu aşk burada biter gülüm bu baki sensizlikte yol alırHicran teellüm ü hediye sanarak gidiyorumOrkide kokulu nergisim
Getir NerimanGözlerindeki gün batımlarımıHayallerde seni saran kollarımıKelebeğin kanat çırpınışlarındaki rüyalarımıYüreğime seyran dalışlarımı getir neriman
Cama Vuran Yaseminin Dallarındaki EsinlikleriSuya Düşen Dört Yapraklı Yoncanın Suya TutunuşunuÇocukların Cebinde Biriktirdiği SaflığıÇöpçülerin Sokaklarda Süpürdüğü Yedi Taşları Seksekleri Getirin
Toprağa Gömülü Umutları Alıp Giden Mayınları DeğilPolisin Sopasının Ucundaki Yüreğini DeğilDağlarda Gözyaşlarıyla Isınan Askerin Hayallerindeki Yalnızlığı DeğilBana Yeşil Otlarda Filizlenen Vatanın Tomurcuklarını Getirin
GibiSabahı özleyen gece gibiBülbülü bekleyen gül gibiToprağa sarılan kök gibiYüreği pişiren gözyaşı gibi
Rüzgârla savrulmayı bekleyen yaprak gibiToprağın suya hasret çekmesi gibiCelalettin şems'i ile Mevlana olması gibiEzanın Bilal diye seslendiği özlemesi gibi
Gözyaşların yaraya merhem olması gibiSözlerin derman olup akması gibiGönül seslerinin eti yakması gibiSesinle yüreğime akmanı yangıları söndürmeni
Gidecegim.diyorsunHadi git gitme demeyeceğimAglamiyacagim yalvarmiyacagim.Nede yolunu kesecegim tutmatacagimGule gule git Bakma diyecegimNe şiselere gömülecegimNede isyan edecegimResimleride duvara çarpmayacagimKaldigim yerden devam edecegimÖncesiyle sonrasıyla yaşıyacagimKapanıp bir odaya seni anmayacagimBekli duygularima gem.vuramiyacagimAma olsun seni böldümDune bugune yarinaHayallerime hasreti vuracagimRuyalarimi özlemle deşecegimBilki biraktigin yokluk kancasiHuzunlerle senle ölecegimVersen de hem bu dunyadaHen ahirette cehennmeniSenle yanacagim
GidişinHer gidişin bir balyoz gibi vurur ağrılar bırakırdıBiliyorum bu son gidişin sensizliğin direnişleri ölüşümSon defa çaresizlik çırpınışlarında yürekteSensizliğin yaseminlerini estiriyor
Sensizliğin kefenine son defa sarılışım badelerden içişimUmmanlarda sensizliğin kayboluşun dalgalara hasretlerin vuruşuBiliyorum yüreğimdeki sensizliğin kafesindeki sevdaların uçuşusensizliğin kezzabını hayallerimde dağlayışım
Sensizlikte AçtıgımUmut Feahlığını SolduryupSensizliğin Uçurum Kenarında BırakarakBen Deki Seni Alarak Gidiyorsun Ya
Kaybettim Sen KazandınBeni Bitirek GidiyorsunSakın Arkana BakmaGözlerinden Akıtma Bir Damla YaşıYürü Önündeki Yolun Sonuna KadarUnut Sil Sendeki Yaralı BeniBitti Artık Yok Olsun Ben Var Eden Sen Sen
Bırakıp Gidiyorsun yaSanma Sensizliğin le sarhoş olacağımıSensizliğin dolmayacak sanmaGitmenHiç hemde önemli değilHasretin dayanılması bir sancı sanmaHayallerin anıların yıkar bitirir diyeÜmitlenmeAğlayıp kendimden geçip dökerim diye beklemeSenin yüreğime ektiğin sevdan bir damla gözyaşıGibi akar gider ne sen ne kırıntın kalırgitmenhiç hemde hiç önemli değilgüne serptiğin bir tutam tebessümoda solar gün batımıylaveyine bir başka aşka yelken açılırsenkalakalırsın olduğun yerdebendesevdamın yörüngesine takılıp giderimgitmen hiç hemde hiç önemli değilgidebilirsin amasakın bir laf söyleme hatta arkana bile bakmagiderken geride hiç birşey bırakmaal ve gitbenden bu kadar
Seni bekleyeceğimOturmuş kanepeye resmine bakıpAnılarla hayallerle boğuşurkenSensizliğe vururcasınaPencereye yağmur taneleri vuruyorAğacın yaprakları savruluyorPencereme yapışırkenÖmrüme sarılıyor hüzünlerinBıraktım kendimi çıktım sokağaSevdamı kanatan hasretini özleminiYüreğimde çırılçıplak soydumÜşüttüm yarınlarımı la sensizliğiYağmur yağdıkça koştum bir sağa solaSeni nefesimden atacak bir yer bulamadımOturdum kaldırımlara soğuğunaAldırmayan açtım önüme bıraktıklarınıDöktüm önüne hep keder sızlanma doluHiç güldürmemişsin yüzümüÇıkardım bir sigara yaktım içime çekerkenDumanıyla sensizliğini kapladımTelefondan bir şarkı açtımYaktım çakmağı ateşiyle tutuşturmak istedim sensizliğiBilyonmu yapamadım sensizliğini atmadımGözlerim kapanmak istiyorduRüyalarımda sana koşmak istiyordu ayaklarımEllerimin tiremesyie nefesimin son kekelemesiyleYazdım kırık dökük sevdamı bu yağmurlu geceyeTakvim yaprakları gibi düştün ömrümeAma takvim yapraklar gibi bitti işteSana sadece tek diyebileceğim seni seviyorumVe bana yol gözüktü galiba ama elveda demiyeceğimÇünkü seni bekliyeceğim
Bir uçak düşercesine yok olmadan gözyaşlarındaSesinin titremesiyle yüreğime kelebeğin konmasıylaKuşun Kanat çırpışlaŕ ının düşlerinin yarınlarındaHasretin sevdasına yaşamdan gitmeli
Her akşam esintisinde sevda sürmedenIzdırap arın hasatlarını kaldırmadanSensizliğin pusulasında yönümü bulmadanKavgalı uykularımın parçaladığı özlemlerin kırıklarını toplamadan gitmeli
Aynaların sabah gülümsemesindeGecenin yasemin sefa vaktindeAyrılığın imsağın ufkunda yanışların kırmıza döndüğündeGüneşin gölgesine sakladığım sensizliği alıp gitmeli
Gideceğini anladı gözlerimCoşan dalgalar gibiSardı yüreğimi gözyaşlarımBaharın kırılgan mügesi gibi
Kırıldı soldu bu da-ül kalbSensizlik rüzgar ugultusu gibiSavurdu leyal-i hasreteKurbet-i gurbet değil
Gülşen kokulu gözlerinden yok olmakSana söylüyemediğim sözleri gözlerinde unutmakAyrılığın en acı hali sevdasız gönüllere sarılmakAyrığa senin adını koymak Orkideyi Suzan bakışlım
pencereden bakıyorum dışarıyayağmur damlaları bir birvuruyor camabiliyormusun o damlalaryüreğimi kanatıyorüşüyorum agaçların eğilmesiylesalıncaklar rüzğarlaboş boş sallanıyorhasretinde nefesimle sallanıyorkelimeler dudagıma geliyorama takılıp çıkmıyoraklım yüreğim sana sarılıyorbir söz dahil söyletmiyorlargözlerim duvara takılı kalıyorresmin vuruyor yarınlarımaanılar hayaller sensizliğinle boğuluyorbenden bu kadar yol gözüktügitmeden sana söz sözümhadi bana eyvallahsana güle güle
yüreğimin çapmasına takıldığın günden itibarenHayallerim rüyalarım dolaşıyor kaldırımın soğuklarındaSahildeki kum taneleri yarınlarıma iz bırakıyorYanmışlıkları savurdukça dalgalara özlemlerime karışıyor
Yağmur taneleri gözlerimden seni sarıyorlarRüzgârlar bendeki seni akasya yaprağı gibi koparıyorAynalara bendeki sen değdikçe bir bir kırılıyorKısaca bendeki sen mum gibi eridikçe bitiyor nefesim
Atılan her adım ileriye gider gibi her söylenen sözde ileri ye doğru söylenmeliyutkunarak ki geriye dönülüp bakılmasın
Her insan aynıdır aynaya baksalar farklığını görmezler çünkü sadece suratlarınabakarlarFarklıklar insanlarda ilk önce düşüncelerinde karakterinde sonra güzel gösteren kılıkkıyafetlerdeAslında pek farklılıklar yoktur bir bakmasını örgenseler akılla gönülle işte o zaman herşey her yer güllük gülistanlık olur gönülle akılla bakmanın yolu kuranı kerimdir
Hadi gel gardaşım dertleşelimKavak ağaçların arasından alan çağlayan gibi akıtalımBadeden içelim vişnenin yanışlarındaki sızı ile aglıyalımAkasya ağaçların bıraktığı hüzün esintisiyle sarılalımBize bırakılan yaraları kapatmayalım kanatalım gözleri unutmayalım
Hadi gel gardaş dertleşelim suya taş atarkenÖzlemlerin hasretinle karışmalarıyla mesk olalımKulağımıza yankı yapan çaresizliğin sesi ile ağıtlar yakalımKulağımızı kapatmayalım haykıralım kuşların kanatlarıyla uğurlayalım yalnızlıkları
Hak buyurmuş nefesin güneşi kuranAmelin han kapısın kilidi namazınYürek paslığını gideren aldığın abdestinSözlerin Kevser serinliği yaptığın sünnetinNe bir tutan hayatın zerresiNede nefis geriye atadığı hevesin zillesiÜç günlük fani dünyada sana göstermez cennetiDolaşırsın alemi bir bahane ilePula kulluk olmuşsun dünyadan gerisi sanane
Hak diyor insan konuşan hayvandırDüşünüyor konuşuyor tat alıyorGeziyor eğleniyor günü gün ediyorSoyunu biliyor adımı düşünceyle atıyorEvindeki bahçendeki hayvan sessizce seni bekliyorNe açım diye bağırıyor ne acısa ağlıyorHep seni gözetiyor senden ümit bekliyorEziyet etsen de çekip gitmiyorSana yine sevgisini veriyorEtrafında ne kadar vefasız insanlar oldukçaO sana vaz geçmeden vefasını gösteriyorKin öfke nefret insanın tabiatında gizlidirDuygularda sadık bağlılık kısa sürerİşkencede yapsan kedi köpek sahibine sadıktır
bir oradan bir buradan alsansözün sonunu başını değiştirsensonuna ismin damlasını vursangözünden bir damla yaş akıtmaz sanyüreğinin közünde sevgi ateşini yakmazsanemeğe ihanet kilidini vurursankimim diye kendine sormaz mısın
hak buyurmuş kitabında doğruluktanvazgeçme iyiliği elden bırakmabaşkasının hakkına el uzatmayolunu çiz sünnetle fazlakimsesin sözünü kesmesöz olsa dahil hırsızlık yapmabatıl sözü karıştırma dilesen sen ol çocuk dahil olsa sözü kesmelokmasına sözüne göz koymahakkını elinden almasaygıyı elden bırakma
Halis kulBoynu büküktür ilahiyeKusurlarını düşünüp koyar teraziyeGünahlarla halim nicedir der dururDertlenir rabbime karşı yüzüm mahcup derGönül kırıklığıyla ALLAH korkusuyla yaşarDüşünür geceleri yıldıza bakarakHalis kulÖmür boşa geçmemeliHayatının vaktini boşa harcayanı rabbi âlem sevmezİki rekât namaz kılmalıTövbeyi dilden düşürmemeliNefis kendini unutturGünahlarla sözleri yüreği yorulurÖlüm ahret seni sonra sürükler dururAmellerin sana fayda vermezSevin birbiriniziSevdiniz mi birbirinizi Hata kusur görünmezSevmeyince her şey göze batarVakit taman olduğundaSizi hakka götürür sevginizKomşuna yüz çevirmeSohbetini kesmeSelam vermede geri gitmeSenin köprünü tutacakAlan yakın komşundurÇocukları azarlama kızmaUnutma sende çocuktun bir zamanDüşünerek gülümseyerek karşılaSensin önünde engel olunacak sıran geldiği zamanHalis kulBilir emri telakiyiUnutmaz hayatı boyunca farzı sünneti vacibiDers çıkarır evliyaların nasihatinden kendineHayatına kadar ağır yükleri altında ezilerek yaşarHalis kulKelimeyi şahadeti kelimeyi tevhidi dilden düşürmeyenEşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü"La İlahe İllallah, Muhammedün Resulullah"
Hapsettim sensizliği mimoza meyhanesineKırdım tüm kadehleri aynalarıIşıkları kapattım bir müzik açtım sensizliğe inatYüreğime çifte atan sensizliğin hasretin ipini kopardım
Dudaklarımı yakan özlem sözlerini mühürlediğim hatırlarlaÇaresizliklerimi bıraktım gökyüzünde tek tük yanan yıldızlaraGecenin karanlığına sakladım yarınlarımdaki pişmanlıklarımı Yağmur damlarına karışan gözyaşlarımı sildim sensizliğin soğuk matemiyle
Hatam sendin sabahatSaatler sensizliğe vuruyorGözlerim öğrendi ağlamayı yüzümde buruksu tebessümGökyüzüne bulanmış Karanlık rüyalarıma girmiyorsunMartılara attım senden kalan kırıntılarıHatam sendin sabahat sende gidince sol tarafımda sızılar dindi
Kaç sefer sokaklarda sabahladım gecenin karanlığı ile ısındı hayallerimSokak lambalarıyla dolandı sensensizliğe rüyalarımSensizliğin ilk kışı düştüğünde yüreğe acı kırağı başlarGök gürlemesiyle toprağa düşen ilk damla ile boğulursunHatam sendin sabahat sensizliğin ağırlıklarını attım sensensizliğe esen ilk rüzgârla
Acımazsızca hüküm sürer kendini üzersinYalnızlığınla hep kıyameti koparır yürekDenizlere taş savursun sanki yüreğine köpürmesin diyeAma umutlarına dalga vurur götürür birer birerVesselam yaşadığım huzur bulduğun gözyaşına karışmış hayatına küsersinHatam sendin sabahat dalgalarla boğuşturan küsemediğim sendin
Işıkların Altından Geçerken Gölgelerde Seni ArayışımıAynaların Karşısına Geçip Dakikalarca Sensizliğe SarılışımıCemalin Yüreğime Düşüşünde Nasıl ÜşüdüğümüHatırla Sevgilim Sevdamın İçinde Fazlasıyla Bıraktığım YalnızlığımıGidiyorum Seni Gönlümün En Güzel Yerine Koyarak Sende Beni Güzel Hatırla
Hatırlar mısınYıllar önce gözlerindeDalmıştım olmadık hayallereSeni seviyorum derken ağlamıştımHiç umursamayıp gitmiştin sendeElimde bir çiçekle kala kalmıştımİşte orada karanlığa sarılmışAyrığınla yok olacaktımBir sesle irkildim baktım etrafımaYok kimselerO ses diyordu senin aşkınO muTutuldum bir şey diyemedimGün agarırkenKoş gel sesiyleİçimde bir kırıklık bir huzur kapladıKoştum saga sola kimseleri bulamadımVardım bir kapıya baktımHerkes giriyor yüzlerde bir gülümsemeNeşe dayamadım girdimSanki başka bir dünyaUnuttum kendimiPeşinde koştuğum cananıVe ansızın dudagım kıpırdadıTövbe tövbe diyorduSen hatırlamazsınİşte senin beni vurduğun nefis ateşiyleBen gerçek aşkımı buldum
Geçmezdi günlerin sabırsızlıkla beklerdim geçmeniHatırlar mısın yüreğimin hoş geldin deyişleriniYanarken ilk sarılmaları ilk öpüşmeleriVe hasretinle yansımaların düş gibi bitişlerini
Bir gün arasan eğer bil ki nerdeyimBen hala sensizliğinin bıraktığı yerdeyimÖzlemlerinin uçurduğu konduramadığı hayallerdeyimKabuklanmış yarayı dağladığım sensizliğin meyhanesindeyim
Yudumluyorum seni acı acı kadehlerleSigaramla üflüyorum közle bastırıyorum hüzünleSeni son gücümle batırıyorum yeni doğan güneşleÇaresizliğin sensizliğin esintisi dalgaların ayrılık ezgisini
Kırdım kanadımıAşamadım bıraktığın dağlarıVurdum elimdeki son düşlerimiYırtım yaktım aşkın kalesi olan mektupları şiirlerimi
Eğer beni bulamazsanYa yolun sonundaki meyhanedeYa da karşısındayımSeni kana kana yudumladığım
Yolun son durağı kara topraktayımBirgün beni ararsan uğrarsan gözyaşlarınAkıt serinlemeyim filizlersin sensizliğinHatırla unutma seni nasıl taşıdığımı ve senle yok olduğumu
Tanıştığımız ilk günü hatırlıyor musun?Yağmurlu ve soğuk bir geceydiAma yürüyordun sahilde hırçın ve sinirliÖnceleri yanına gelmekten korkmuştumSonra sokak lambasının göz kırpmasıylaGeldik göz göze birden gülümsedin banaİşte o an cesaretimi topladım vardım yanınaKelimeler dudağımdan çıkarken sankiSöküyorlardı yüreğimi ellerim titriyorduSaçının esintisindeki geceye bıraktığı kokudanAyaklarımın bağı çözülmüştü anlamadan ne olduğunuBir başka yansıyordu ay denize nazli nazlı ve cilveliDudağından sözcükler melodi gibi çıkıyorduMest eyliyordu kalbimdeki sızıları geçiyordum kendimden Bir çay bahçesinde oturuşumuzu hatırlıyor musun?Garson buyur derken şaşkınlıkla sarılmıştım birdenŞaşırmıştı garson kala kalmıştıİçememiştim bir bardak çayı dökmüştüm üzerimeEllerini ilk o zaman tutmuştum titrek bir haldeSen ise sanki bekliyormuşçasına sımsıkı sarmıştınYanıma sessizce gelip omzuma yaslanmıştınSana ilk sözümü o zaman vermiştim seni bırakmayacağım demiştimHatırlar mısın yine öyle bir gece gitmiştin sensizliğe hapis edipUnutmuşsundur bekli beni titreyişimiAma ben bıraktığın o cay bahçesindeyimElimde bir bardak çay içemiyorum etrafa serpiyorumGelen geçen halime gülüyor çocukların oyuncagı oldumBil ki sözümden dönmedim seni bırakmadım Yüreğimden dudağımdan günümdenSeni seviyorum
Buluştuğumuz ilk günü hatırlıyor musun?Oturup bir banka saatlerce bakıştığımızıKonuşmadan elimizi tutup okşayışımızıSeni seviyorum değişimi hatırlıyor musun?
Hatırlıyor musun?Yağmurlu puslu bir akşam sokmuştun aramıza ayrılığıElime bir resim sıkıştırıp sessizce ve hızlı adımlarlaArkana bakmadan kayboluşunu beni oraya gömüşünü
Hatırlıyor musun?Dudağımdaki kelimeler idam sehpasında kiİpler gibi boğazını sıkısını gözyaşının yüreğime akışınıHayallerimin sensizliğinle üzerimde toprak oluşunu
İşte her gece hasretini öldürüyorum kadehlerleAma bir türlü çıkarıp cesedini atamıyorumÇırpınıyorum nefesimdeki sensizliğin özleminleİşte senden kalan bu bedende kırık bir kelime
Karıştırdım sensizliğin zehirini yüreğimdeAma olmuyor çıkmıyorsun bir tanem bendenUçurumun kıyısında olsam da ateşin içine düşsemdeİllaki sen tek sen
Hayatımdan biri gelip de geçtiGeri yıkık dökük bir hayal bir deRüyalarımın çırpınışlarını bıraktıAnıların yaşanmışların papatya gibi koparttı
Mektupların çığlıklarındaki dokunan hüznüResimlerdeki hasretin ısınışlarını kışa döndürdüYüreğimi paramparça tufan yerine çeviripHayatımdan biri gelip de geçti
Aşk ı baharımı ekime bulaştırıpYansızlığa gömüp sensizliği Azrail’e bırakıpGözümün yaşlarını sensizliğin Kevser’ine karıştırmayıpMutluğun adını hikâye deyip elime bir kitap tutuşturupHayatımdan biri gelip de geçti
Ebem dedem bizimle kalırlardı babam sert gözükürdü önce babamdan herkes çekinirdiAma babam yumak bir kalbi vardı özellikle deneme karşı dedemin gözüne bakardıdedemde hep babama dua ederdi hasanım yüzün gülsün bolluklar sesinle olsun gibiBabam her akşam eve kızartışmış tavukla gelir dedemi kaldırır onu yedirtmedenuyumazdı babam lokantasını sabah ezanıyla açardı lokantanın önünden geçenler içeriyebakıp iç çekenleri görür içeri davet eder çorba ikram ederdi param yok derlerse debabam sen çorbanı iç parayı vercek birileri var derdi yüzünden gülümsemeyi atmazdıBabamın bu tavrı çok hoşuma giderdi dükkan hiç boş kalmazdı kiminden para alırkiminden almazdıEtrafta ki herkes severdi akşam eve gelirken çoçukları sever okşar şeker verirdi elindeerzakla gelir yarısını eve bırakır yarısını komşuya bırakırdı ilk okula başladığımda tamkonuşamıyordum kekeliyorum diye öğretmeni uyarmış üzerine gitmeyin diye yaAnnam yedi evladı var dı hepsinin üzerine ayrı ayrı titrerdi hiç hatırlamıyorum kirli paslısokakta gezdiğimi hemen temizlerini giydirdiBeni hep döverdi ama aglayınca dayanamaz kuşaklardı anam bizimle uğraşmasıyetmiyor gibimahallemizde bir amca vardı bizim ev sahibimizdi kalaycı kadir derlerdi adamın beştane çocuğu vardı her zaman gelmezlerdi eşi rahmetli olmuş tek başına yaşardımahallemizin kadınları evini süprür yemediğini yapar çamaşırlarını yıkarlardı erkekleraltını temizlerdi kalaycı kadir amca hep annemi çağığrdı çocukları hep ay başı ugrarbabalarının ev kira paralarını alırlardı mahallenin kadınları her akşam evleri gezelerdiellerinde yemek ekmek diye birbirine ikram ederlerdi çocuklar evin önünde oyunlaroylardı gecenin birinde eve girerlerdi her güzel şeyin sonu olduğu gibi bununda sonugelmişti kalaycı kadir amca rahmetli olunca çocuklarından kimseler gelmedi mahallelicenazeyi taşıdı defin etti aradan bir hafta sonra çocukları geldi bize evden çıkın dedilerevi satmışlar mahalleli karşı çıktı ama annem babam gerek yok mahalleli bir olup trenyolunda bir eve taşıdılar
Dünyaya daldıkça rahatlatır seniBardaktaki çay misali bitene dek haz verir yüreğeHer yudumda durmak gerekir ateş düşmedenHayatı bazen durdurmak gerekir Çaydanlıktaki suyun kaynamaması gibiYürekte aşkın aslı kendini bilmek değimlidir canandaÇay içtikçe içesin gelmez mi? Hayatta zevke düştükçe düşmeler bitmeler son bulmaz değimliAra sıra çaydanlığı kaynatmak için ateşi yakmak gerekmez mi?Su ilave edip yangınları söndürmek gerekmez mi?İşte hayatta insan canan kavuşmak için yanması gerekmezmi Yüreği hafifleyince cananın ağırlıkları çekmesi gerekmez mi? Her halükada da tüm misallar insanı hayatı anlatmazmıYani yolun başıda sonuda sende bende canan değimliBitmez bu örnekler yalvarışlar haykırışlar misaller sevdalar
Olmasın elde avuçtaHiç bir şey olsu varsınSen yinede gelYüzündeki tebessüm yeterBir ömre ısıtırsın yürekleriGüne bir neşe sevgi katarsınSoframızda olmasın peynir zeytinBir kuru ekmek yeter azık yaparızNefese dostluğu kardeşliğiKonuşuruz samimice ihlaslaOnlar yeter bize sen yine gel
Denizin çalkalanması gibi çalkaladı bu günahlarYaprağın rüzgârla uçması gibi uçurdu nefs arzularGecenin karanlığının sokakları kaplaması gibiKapladı bedenimi şehvet kıyafetleri
Gök hutbenin kapıları açıldıGözyaşları pişmanlıkla karıştıYarınla bir ümit yeşerdiEllerimiz dillerimiz bağlandı susuzlukla
Gönüllerimiz kilitlendi maneviyat sesi ile Kandiller yakıldı önüne köprüler olduPişmanlıklar susuzluğunu makberALLAHÜ EKBERLE dindirdiHoş geldin şehr-i ramazan
Hoş geldin yeni umut yeni yıl Yeni bir sayfa açacağımHayalime hüzünleri katmayacağımMutluluk yıldızlarını açtıracağımAvuçlarımda kırık dökük anıları değilUmutları toplayacağımUmut yelkenleri açıp ömre bırakacağımYarının devrimini ümitlerle hoşgörü Sevgi ile ekeceğizGözlerimi sileceğim bir daha ağlamayacağımKardeşçe özgürce yaşıyacagım yaşayacağızDünyaya nefese günaydın diyeceğim diyeceğizGüne dokunan yansıyan keder yıkımlarınıSavaşları zulümleri kaldrıracagım kaldıracağızElle tutuşup yüzümüz gözümüz gülecek günaydın diyeceğizHoş geldin yeni umut yeni yıl diyeceğiz
Tarifsiz bir gariplikte sensizliği yaşarkenYılmış yıkılmış kahrolmuş yüreğimeEn güzel gülüşünle çıkıp geldin karşımaÇocuk gibi dağıttığın saçların la yaslan omzuma
Hiç bir şey sormadan dur gözlerime bakHiç değişen bir olmadığını göreceksinBıraktığın gibi senle sensizle senle yaşadığımı haykırdığımıNe hayallerim ne umutlarım sensizlikte paramparça oldu
Sensizlikte içimde kalan kırık dökük hatıralar Hep beni ısıttılar hülyalarımdaPelte pelte karanlığımdaKoyu zifir gecelerde
Sensizliğin en çok acıtan hasretlerdeGöklerin üzerime özlemle abandığındaSensizliğin şarkısı söyledimİçimdeki çaresizliğin susuzluğunu giderdim
Al mendillerle dilek ağacına yazdığım dilekte sıla yangınlarıDudağımdan döküp mürekkep olan ayrılığın yok edişleriSonbahar yapraklarıyla sensizliğe uçurduğum ümitlerimdeki özlemler imSeni bekledi çırpındı içimde kavuşma günü bekleyerekhoş geldim karanfil bakışlı mine dokunuşlu yarim
Samimi Bakışın La Yanağına Kondurduğun Her Buse İleGönüllerde İz BırakırsınÇiğdem Çiçeğin Renginden Mi SolmuşAkasya Ağaçın Bahara Küsmesindenmi
Buram Buram Kokan Kireçli Çaydanlıktaki Sisili BuhardanmıYoksa Yanağına Konan Yılların Bıraktığı Bulanık Esintiden mi?Yoksa O Yüreğin Rengi Olan Kırmızı Dudağından Dökülen Her Söz Kelimeden mi?Yoksa Yanında Hasreti Yakan O Yürek Sıcaklığından mı?
Yoksa Bohçana Doldurduğun Hoşgöründen mi? Sevdaları Kıskandıran Bukle Saçından mı?Bilmem Hülya Ablam Ama Yürekleri Sımayan O Kıvrımsı Beğomvil bakışın Toplar etrafabir başka dokunursun yüreklere Hülya ablam
Hüzün dantellerini dokuyupSensizliğin yanılgısıyla baş başa bırakıp gittinGiderken sensizliğin susuzluğunu giderdiğim hülyalarına ip çekip gittinHatırlarımsın yüreğime girdiğin günü
Sokağımızda bir incir ağacı vardı Bir serçe konmuş ötüşü ile sızlatıyordu yalnızlığımıYüreğimde suskun çığlıklarım yakılıyordu yarınlarıYağmurumun yağması ile yüreğimi senle ıslatması ile
Boğazımda kelimeler kala kaldı gözlerini yutkunamadım Çiğdem çiçeğinin hayallerimin hasrete dokunuşuyla kayboldumRuhumun en silik sayfasını senle açmıştım gözlerindeki mavi denizlere kulaç açmıştımŞimdi yalnızlığınla temmuzumu soğutuyorsun hasretindeki sensizliği son nefesiverdiriyorsun
Unutma hatıralardaki yarınların çırpınışları sakın aklıma getirme bu yürekteki seniGözlerinden akıtma bir damla yaşı belki minnacık olsa dahi belki seni taşıyan bu gözlervardırBir şiir unuttum susuzluğumu gideremediğim gözlerindeki damlalardaŞimdi diniyor sensizliği yakan gözlerinin serabı hülya dokunuşlu sevgilim
Yüzün Güldüğünde Gözlerinde Yaşıyorum Ahir etiHülyalarıma Karıştırıyorum CehennemiKadehleri Devirmişçesine Yüreğim Issız Ve SensizTebessüm Eden Dudak arında Bu Yürek Hangi Hülyayı Kurmaz
Astım bir kenara umut kırıklıklarımıSavurdum rüzgâr ile ahu nigah bakışlarınıKapattım yüreğimi dağlayan aşk-ı hatıratı kalb acılarınaSarmak değil aşk-ı ihtilap yaralarını
Acıtsın yüreğimi asuman bakışlarınKırılsın körpe duygularımYüreğimin karanlık yerinde kalsın matemlerİdam sehpasına çıkmışçasına
Sol tarafım ağır ve aksakKekeleyen sözlerimde elem keder türküsüYüreğime döküldü tespih taneleri gibiŞubat ayazları sensizlik dokunuşları
Hep Aynı Hüzün Şarkısını DinledimHatıralar Yüklü Yüklü Sensizliğe DokunmasıylaDinerdi İçimdeki Sancı Gözlerindeki Hasret Vurdu Hülyalarıma
Paramparça Dağılan Hayallerim Yayıldı SensizliğeHer Akşam Yıldızlar Sensizliğin Yarınlarına DeğiyorGecenin Ayrılığı Seni Gözlerimden Akan Damlalardan SiliyorSensizliğin Bir Çiğ Tanesi Gibi Sabahlarıma Okunuyor
Biz iki arkadaştıkYoktu birbirimizden gizlimiz saklımızBezen çöp bidonunda karakoldaBazende sokak lambasının altında sabahlardıkCebimizdeki son parayla biez yem bir cigara alırdık
Çiğil tepe fırtınalar kopuyor kanlar çağlayan olup akıyorTınaztepe kırcaslan da birinci ordu kükrediAhır dağ üzerinden Yakup şevki kasırgası esti26 ağustos beş otuzda toplar atıldı sislerden kurtuldu umutlar
Kızıllaş vadisinde karanlığa gömüldü trikupisSincanlı ovasında dimarasın sesi kesildiYakıp yıkıp kaçan düşmanlara gök gürültü tonla son bulduİlk hedefiniz Akdeniz düşman İzmir’in sularında boğuldu
Şerife horzum ilk öğretmenimKapıda karşıladı saçımı okşadıYüzünü güneş gibi parlaktıTanıştırdı beni arkadaşlaraİlk kelimesi siz kardeşsinizBirbirinizi kırmayın üzmeyinizEğleneceğiz öğreneceğiz okuyacağızDiye düşürdü içimize hoş bir rahatlıkGünler geldi geçti neler neler öğrettiSevgiyi saygıyı okumayı yazmayıBayrağı toprağın mukadesiyatınıYardımlaşmayı paylaşmayı yılmamayıMerhameti hoş görüyü dertlerle dik durmayıHataların ceremesini çekmeyiAnadan sonraki yarin öğretmen olduğunuEllerinin öpülesi yüreği ısıtışı olduğunuDillerde gönüllerde güller açtırdığınıYaşamın ilim irfan ın denizi olduğunuVarlıkta yoklukta ekmeğini bölüşmeyiAtayı vatanı yüreğe koymayı sevmeyiİhanet etmemeyi uğrunda savaşmayıHakkın emir telakisi boyna boşu olan ibadetiDaha neler öğretti nice nesiller yetiştirdiBelki kimi büyük adam oldu kimide yükselemediKısmetiyle yetindi nesillere attığı tohum filizlendiGüzel nesiller yetişti canım öğretmenim bana neler öğrettiKısa şerife öğretmenim hayatı öğretti
İnsanHaykırıdı sokakta basındaDüşünce konuşma iyi bir yaşam özgürlüğü diyeKonuş özgürce düşün özgürce gez dolaş özgürceNe fayda yüreğin özgür olmayıncaKulağı duymadı dili dönmedi kendi yanlışınıHer daim nasihat eyledi kendine ters düşenleriÇıkardı yüreği biraz daha kısıtladı
Umutların bittiği yerde bir sevgi ile fışkırırSaygının kaybolduğu yerde hu muhabbetiyle dikelirHak kelamı edilmeyen yerde edebi bakiyi takınırMazlumun yanında şeriatın hırkasını giyinirFurkan la iki cihana hakkı haykırır insan
ALLAH içimi biliyor diye kendini kandırıyorDilinde gezmez istiğfar elleri çıkmaz semayaAyağı gitmez kıbleye alnı değmez secdeyeKüfür ün cazibesini düşürmez dilinden
Kana kana suyu içer elhamı bilmezGözünü kapatır etraftaki yardım çığlıklarınaKendini zaman değişti insan değiştiİçlerinde kötülük geziyor herkes benim gibi olsa
Ama bilmez görmez kendini yanlışlarını hatalarınıBırakmaz içindeki şeytanın hilelerini duymaz iyiliğin haykırışlarınıyolun sonu değil başını düşünürgeldiği yerdi gideceği yeri düşünmez umursamaz
yaşlanınca namazımı kılar camiden çıkmaz derhep bir bahanesi vardın insanoğlununbir cenaze görünce her şey boş dercenazeyi defden sonra unutur söylediklerinikaldığı yerden devam eder insan insan insan
insanların umutları tükenince hayalleri bitince yarın düşünmeyince dünü unutunca ağlayacak bir yerler arıyorlar dualarını unutunca
yalvaracağını bulamayınca sürükleniyor dilinden beddua eksilmeyincegönlünde kara is olunca eli kire bulaşınca ayakları nefs ile gidince hakk’ı batıl bilince bitiyor küfürler hiç eksilmeyince
ezan sesleri ana baba evlatlarına sarılması gibigüneşin toprağı terbiye etmesi gibi suyun laelenin güzelliğini çıkarması gibi umutmayılım kimliğimizi hak ile olduğunu
Yarın tutkusu ile birleşince masumiyetle birleşiyor sevdalarYelkovanlar akrepler haber verir kavuşmanın sabahın çığ tadınıŞafak sökerken gözler kör duman dertler debbeleşirİkinci perde açış ılır baba dağından esen jale esintisiyle
Bakışlarda başladık anılarla ağladık hayallerle yeni güne açıldıkArzularla iz sürdük pişmanlıklarla ruhumu doyurdukGönüller bin dille konuşur bin dille anlaşılırSevginin ve güzelliğinin dili iyice kaynaşılır yürekleriBaşlar en baştan jale devri çocukları
kadınaklı kıt yarım eteği eksikerkekle bir değil dedileranaya gelince cennet ayaklarının altında dedilerhürmet gözterdileryuvayı dişi kuş yapar dediler
önce çocuk dediler çocuğu eline verincesırtından sopayı eksik etmedilererkek çapkındır eline yakışıyor dedilerkadının evde bekler erini boynu büküksurat asma diye dövdüler
kadın kadın kadınseni tam eden erkek dedilerama unuttularerkegi tam eden yücelten kadın kadın kadın
KadinOmru uzatirmisYalan bir masalBelki bir hikayeOmru uzatmaz bir kadinNe bir dakika. Ne saatNede bir gunVeya bir gece gündüzKadinin yuregindekiVeya erkegin gözlerindeki.SizlerindekiSevda uzatirBir dakika saatVeyaGünler aylarKadin oksun erkekYureginde olmazsa. AskNe yarar ömrün uzamasi
kadınzedelenen onurunu kaldıranyanlızlığın hasretipişmanlığın cesaretisöylüyemedğin ilk kelime..........kadın
uzanamadığın vazgeçemeğinruhuna tat veren şarabı -ı tahurseni canan-ı sultan yapanbulamadığın eksikliğin..........kadınşarab-ı tahur......temiz ve helal olan cennet şarabı
Her şey güzel gözükür yaşadıkçaKalkan olur tevazu her vakit zamandaDüşünmeden konuşmak ne fecidirSözler zehir zemberek çıkarsa komşuluk ne acıdır
Ebu Bekir koymuş taşı azgınaBin düşünüp bir söylemişKurandan ayetlerle emsal vermişSana ahretin yolunu göstermiş
Kalp kırmak en kolay şeymişKırılan her kalp cehennemin anahtarıymışGülümsemek sana ahret kalkanıymışİyiliğe iyilik kötülüğe iyilik sana ali den mirasmış
Kalp kırmak hüner işi degil Acizliğin ta kendisiTelafi olur sanma sana beş vakit ilahi emriHakkı ın gösterdiği yola düşürsen kin nefretiBedbaht edersin iki cihandaki hazineni
Baki son sözlerine hakkın balını katarDosta düşmana özürlerini sunarHakkın iki kıymetli söz bırakarak giderKalp kazanmak birer cevhermiş der ortaya atar
Kanallarda gündüz gece kuşağındaEn güzel benim çekiştirmesiYarışılır büyüklük ocağındaEş arayanlar mekik dokur izdivacaTak takışır oda sana yakışırNe giysen yakışır sözde modasını’daÇeşit çeşit yemekler tatlı tuzlu acılıVerilir birer tarif herkes yetenekli aşçıDizilerde entrika kim kim kiminle tarifsizAltta son model bir arabaKızlar sütun erkekler abideAnlatılır tek şey aşk ve paraYalan hırs yaşamın haliAhlaki değer güdenim vay nicedir haliElde telefon sosyal agda kendini yüksekten satmaKarşında televizyon malk mülk ihtişam yükseklere uçmaİşte olduk rezil işte yıkıldık içtenTarih ne yazmıştı hatırlayalımBu milleti savaşarak değilİçten atılan bir hile oyun nifakla yıkılabilirE ne oldu bize kazandık mı mağlup mu oldukBenceKaybettik Türklüğümüzü MüslümanlığımızıYa sizde ne oldu
KanserHer gün mutlu neşeli yaşarkenÖksürük gençliğime geldi erkenMuayene biopsi derkenÇilerler bir bir gelirkenGörgümde bir acı sızlattı kelimeleriHiç anlamadan tanı kondu göğüs kanseriYarım kaldı derken gençliğimin bahar konseriDostlar gönüllerde açtırdı portakal çiçekleriniKanser ileti savurdukça dostla duruldumHayatın erken attığı çalımı gülen gözlerle taca vurdumYarında sökülen fidanları iki güzel kelamla diktimHayallerimi duyguların narinliğine iliştirdimDökülse baştan saçlar tutam tutamSonbahar bitse gelse kış buram buramRüyalar çizilse suya hüzzam hüzzamYokluğun ismi ölüm değil habbimBükme boynunu dosta düşmanaDik dur eğilme savaştığın ilkelereOmzunu yasla yüreğiyle taşıyanlaraŞekil ver taşıdığın aşklarla güne
kapına geldimbağırmak istedimyüreğinde rüzgar gibi esmek istedimbir damla gibi akımak istedim
ışıgın sönüncesusuz kalmış bir lale gibi solmak istedimellerim zile gitti çalamadımgözlerine bakınca düğümlenir dilim diyebekledim sabaha kadar kapındagün aydınlanınca ayaklarım gitmek istemedisen çıkmayıncayıkıkldı hayalerim firganeye döndü yüreğimkapına bir araba yanaştızile bastı sen boynuna sarılıncayüreğim atmak istemedi
ellerini tutuncadudağına dudağın deyincegözlerime mil çekesim geldiben senle yaşayınca sen bir kuş gibi ucunca ellerimde nbenim gidesim geldi sensizliğe hiçliğeelveda sümbül kokulu cennet bakışlı yüreğim
Sormuyor sa bana hiç hayallerimde canasıYüreğime bir bų kle Yaseminler bırakmadıSevda savUrdu yaşamadıgım MecnunlarıKara sevda acı hamuru ile yonulmuş
Yakıp kavru tur içindeki yaşam rengini dedilerPişman ĺ ıgın azabı dilegi ni ile seni bitir dedilerYakıp kavrulmuş dileğindeki acılarınPişmanlığı seni var ettiğini bilmediler
Çocukların oyunları yaktığı samanlarGecenin serinliği balkon keyfi sineklerin işgaliSabahları gönüllere giren ezan sesiKarayaka Aklıma düştü
Herkesin koşuşu bayramlarda tokalaşma itilip kakışıTulumbalı tarlada gölge sefası büyüklere ziyaretSofraların her evde hazır oluşuKarayaka Aklıma düştü
Iraz halanın beyaz ellerini öpüşümdeDöndü ebemin gözyaşlarıma karışıp yüreğe düşüşüKahvede çaylı sohbetlerin geceye kadar sürmesiKarayaka Aklıma düştü
Sahurda yufka peynir ile oruç tutmanınHatimli teravilerin coşku huzur ile kılmanınHer görenin güler yüzle selam vermesiKarayaka aklıma düştü
Karayaka verınca topçu şerefi görmeden gitmek olmazIraz halanın duasını almadan geçilmez Kara toprağın bağrında yatanlara dua edilmeden bitmezKarayaka Aklıma düştü
Parmağındaki tırnağın kopmasına…….merhem olanGözyaşların yüreğine akmasına ……..deva olanDertlerine ızdırapına son veren ………..derman olanAçılan yarayı dağlayan şifa olan
Rahat yastlıyacağın derinden oh diyeceğin ………sırtaşın olanGüven kapınısın hiç kapanmadığı…………..son durağın olanDenizin ortasında imdat sesin…………temessuk olanSusuz kalmış gibi yanarken ……zemzemin olan
Kim ne derse desin kardeş vaz geçemedin nefestirPaylaşamadın son kırıntıdırGördüğün büyülendiğin İlknur durYanağındaki bırakamağın busedirkardeştir
İlknur…….ayın ilk haliTemessuk ………..Tutunma. Sarılma. Sıkıca tutma
kim bilir sen hangi hülyalardasınsen bemin gönlümü hasreti gam edersinkimbilir kimin gamzelerinde aşk-ı laleyi ararsınkimbilr kimin gönlünde ıslanırsın
ben seni özlem ile vasıl-haka yanarımsen kimbilir hangi kalbi erolu ararsındantel gibi işlemesi gibi gözlerin yüreğime işlersen kimbilir kime gülseli olursun
Gönlündekini gizleyen dilinde hakk olanElindekini yok sayan daha fazla isteyenHer gün başka mekânları ziyaret edenBöbürlene böbürlene yeniklerini anlatan
Tencerede pişeni konu komşuya dağıtanHakkını bildiğini kuldan saklamayanGönüldeki sevgiyi diline katıp dostu düşmanı ısıtanHor görmeden yaşlı genci çoluk çocuğa selam veren
ömrünün kederleri alançaresizlik tohumunu sökendertleri alıp ortak olanbir nebze mutluluk saçan***********************************yolunu hakka döndürenselamı hal hatırı kesmeyenkardeşten farkı olmayan ayrılmayandavranışıyla nefese örnek olan********************************************akrabadan üstün duransevgiyi saygıyı kelamdan düşürmeyenelini senden çekmeyenyaraya merhem olan*********************************************sözün üstüne söz koymayansünnetle farzla seni uyarankalb kırgınlığını giderenkapının yönünü sana döndüren*************************************************gece gündüz yalnızlığı giderensıırını saklayan yutkunanseni görünce yolunu değiştirmeyendüşünce seni kaldıran*******************************sıkıntın la yaşayan rahatsız olmayanemanetine sahip çıkan gözetenyolun başında sonunda olandost olan nefesin sen olan komşu
Hiçbir zaman yüreğimdekini saklamadımKorktum bir yüreği kırmaktan ağlatmaktanCins ayrımı bilmedim insan gözüyle baktımCanlı cansıza hürmetimden geri kalmadım
Yaradan yaratılışlıklarda yük yüklememişBir birine üstün görmeyi yasak eylemişKuranda art düşünceyi haram eylemişKim hakkı yaşarsa güzellikleri açılırmış
Ben yolumu çizdim kulağıma okunan ezanlaKimin hakkımda düşüncesine kulak asmadımVerilen emri telakiye yolunda yürüdüm durdumİçten samimice güldüm sözlerimi kesintisiz söyledim
Nefesime takılan borçları ödemek tek gayemBir tutam sevgiyle yüreğe girmek en büyük hazinemDüşmanıma dostuma yüz çevirmeyi bilmedimElimden kuranı düşürmedim rehber bildim
Herkesi kardeş eş dost bildimBelki anlaşıldım belki anlaşılmadımAma umursamamdım kırıksa samimiyetimYolumun sonunda beklenenlere sığındım
Kurban kesmek dua senin içinDağıt kesilenleri hayır sadaka içinİbadet oluşu bedenin kefareti bunun içinKul olundu rabbi âlemin emri için
Canlı cansız eti kilo ile gözetilmezBedeninin kefaretinin fiyatı biçilmezGünahların akan kanla geçmezHayatta savrulman adakla bitmez
Sena emanet olan evladının kanıdırİbrahim den İsmail den sana armağandırBakma cebine dök hepsini bilki senin değildirUy ilahi emre kurban sesin anahtarındır
Unutma kurban maneviyatın tohumudurSevginin hoş gürünün açılmış yoludurKüskünlüğün son bulma muhabbet yoludurDayanışmanın beraberliğin insanlık halkasıdır
Yaprakların Sarıp DökülmesiKuşların Sensizliğe KarışmasıRüzgârların Uğultusundaki ÇığlıklarYüreğime Bir Burukluk DökülürSensizliğe Sarıldığım Gün Gözlerimden Akar
İlk Yağmur Damlalarıyla Islanırken Sensizliğin Sıcaklığına SarılışımKalemimden Sensizliğin Son Dem Hatıraların Dökülürken Hayallerimi KırdığımSuskun Yeminlerimde Sensizliğin Günah Kokusu Savurdum GüldestelereGecelerime Doladığım Ay Yıldızlarını Bıraktım Yaseminlerin Boyun Büküşlerine
Dirhem Dirhem Tarttım Sensizliğin Yüreğe Bıraktığı AğırlığıSensizliğin İlk Avuçlarımın Islanışlarında Okşadım Umularımdaki YanlılığımıSensizliğin İlk Hıçkırıklarıyla Düğümledim Kelimeleri SensizliğeFeryadımda Bıraktığım Son Tebessümle Lazezanları Uçurdum
leylisini arıyan mecnunyıllar önce burda karşılaştıketraf yaprakla doluydu vesoğuktusen demiştin yani benim gibi hüzün dolu soğukişte o an saçlarının esintisişi ok gibi saplandı güneömrüme kondurduğun buselerin hiç çıkmadıağladım güldüm bagırdım ama yine bırakmadımhayallerimdeki rüyalarımdaki senisarıldım o geceki anıya öptüm düşen yapraklarıveişte yine buradayım bu sefer sen yoksunyapraklar duruyor yerde hava soğukama senin gibi değil bu sefer benim gibilergidmiyorlar benim gibilerözlemleri hasretleri sarmış banklaragaçlar çıplak kalmış kelimelerim gibibe lki aklına gelmiyor bu parktaki sen ve bensavruluyorsun pempeli hayallerinle bir sıcak elli tutupbelki ismimi de bilmiyorsunama olsun bana yetiyoraldığım her nefeste tekrar başa dönüp yaşıyorum senisorarsan beni kim diye sadece bil yeterleylisini arıyan mecnunve bir şarkı aç kendini yarınına bırakben halen aynı yerdeyim
Mektuba başlamadanönceBüyüklerimin ellerindenKüçüklerimin gözlerindenÖperimOrada havalar nasıl annamKokun gurbette yakiyor yuregimiBabam o gürsesin ozleme. YankiYapiyorGardaslarim siz yanakta bir baskaAciyorsunuz bitsin bi hasret hergunBir duvara cizik atiyomOglum gozlerinde. Öperim sen düsünmeBurayi gec olsun gel biz bekleriz gayrıBaban belli etmesede resmine bakip agliyorGardaslarin defre ginleri yaziyor beni sorarsanGomlegini kokluyom oğlum kınalı kuzumOdani susledik dama bayragi astik gel dugun le sevinelim paşam
Ve yine bir geceEllimde bir sigara son yudumluk bir kadehYine gözlerin gelir delip geçerTürküler çalınır sabaha sensizlikle merhabaYine sabahlara bir hışımlaYarım bırakılan seherlerin doğumundakiHasretlerin kalmasınaGözlerime dolan rüyalarımın tortusuylaResimlerimin bıraktığı anılarıma meltemleriyleHer şey yeniden aniden başka olacakVe sen her an tan gibi aklımdasınGeceye gündüze gün doğumuna batımınaKısaca senle sensizlikle yaşamla ölümleHer daim diyeceğim merhaba
Geceler sensizlikte dam kovuğu gibi yüzüme vuruyorİsyanlar büründü adi huş gibi yalnızlığımaDarbeler yaptım sıkleman çığlıkların hasretiyleİdam ettim çaresizliğimde siyah laleleri
Sabahın halis ayazları sarar sensizlikte doğan güneşiYüreğimde sensizliğin kızılcıkları açar giderİlk Işıklarda kadifemsi esinti ile sensizliği savururum gün batımınaHayallerim poyraz da yelken açarcasına götürür sensizliğin mehtabına
Gözyaşlarım vurur sensizliğeBaykuşlar gibi çığlıklara boğulur umutlarımBir başka yeşerir yarınlara hülyalarımSensizliğe dolanan kelimeler akar ırmak gibi
Merhaba derken sensizliğe dudaklarımYüreğim üşümez sokakların sesliğin deAcılarım toprak olur karışır sensizlikteVe sonunda bir mektup bırakarak gidereMelankoli aşık elveda diyerek gider
Gün doğumu ağarmadanGözler çapaklı kalkmakBir yudum çay içip üzerineBir kaç tane sığara yakmakDurakta beklerken dükkân kepenkleriniSanki müzik eşliğinde açılmasını seyretmekSonra bir simitçi sesiyle irkilmekIşıkların bir bir yanmasıBir ağızdan simitçi diye bağırmasıOkul servis gelmesi korna ya son gücüyle basmasıGün batımında eve dönmekFilede bir sıcak ekmekElde bir çikolata kızına oğluna ve bir çiçekVeGün yorgunluğunu zorla bastığın zilleKapının açılışındaki gülen yüzlerle bitirmekYetiyorHer daim bedel oluyor bir güne
Niye olaylar olmuş muharremin onuncu günüİnsanlığa öğütler sıranmış sırlı hadiselerin tümüKaçırmışsan ramazanı bir gün tutmalısın bu orucuAksın sözler gönüllerde yaş Hüseyin kerbela şehit oldu
Bir katliam yapıldı gözler bağlandıSözler kesildi tüm canlılar yutkundu dona kaldıPeygamber soyu şehit edildi yürekler dağlandıHer muharrem ayı her Müslüman ağladı
Kerbela sınav gerdi yezidin derdi neydiKüçük büyük tanımadı herkesi yere serdiİhanetin tadını aldı İslam âlemine isyanları verdiVeda hutbesi okundu şeytan muradına erdi
Mutluluk neEn guzelleri sahip olmakmiSuslenip gezmekmiİstediğin yere gitmek.Bol bol harcamakmiMutluluk neElinde olmasa yetinmekmiHicleri. Hersey yapmak miGulumsemek aglamakHuzunlerle acilarla sarilmakmiMutluluk ne
Mutlulukİki adımBir adım senBir adim benSendeki beniYakiyor sürüklüyorBendeki semAglatiyor sızlatıyorMutlulukBir kanat çırpınışıBendeki uçamadikçaSol tarafimiSoguk kaldırımlara atiyorMutlulukBazrn uzakBazen yakinRüyalarda hasret cekmek kadarYakinHayal lerde ruzgar ugultusu kadarUzakKisacaMutluluk mutlusuzlukHer halükadedeSen sen sen sen sen sen
Daha nasıl anlatayım seni sevdiğimiSensizliğin tenhalarında köşelerde yürüdüğümüSabah güneşiyle seni nasıl karşıladığımıHallerimle sensizliğini nasıl öptüğümü
Kaldırımlardaki sensizliğin sesinin yakalamalarını dinlediğimiSokak lambalarımın sensizliği aydınlatırken iç çekişmelerimiYa kadehlere sarılan ellerimin sensizliğin titremeleriniDaha nasıl anlatayım sen sevdiğimi
Özetle seni seviyorum seni seviyorumİçimde sönmez bir biçimde ateş olsan daYüreğimi parça parça senle bölsen deHerhalükade seni seviyorum seviyorum seni
kuranda söylemiş yaradankomşuna yüz çevirme diyederi durma selam vermedenbüyüğün küçüğün gir gönlünebeş vakit çağırdı huzura yaradansana yol gösterdi nefise uyma diyeyaktı istikbali kıble ışığını muhammedledilden duyayı hiç düşürme diyeunuttuk duymadık söylenenleriinsanlığın ilk emrini sevgi ileyaklaş oldugunu yürüdük nefisileya hak biz bu hale nasıl geldik
Boylu Posluydu elimde sigara ile gezerdiHer gün değişik elbise giyerdi elinde tespihiSokağa ayakkabısı nı boyasız hiç giymezdiGören bir daha bakardı filinta gibiydi
Ben artistim diyene taş çıkarırdıSaçlarını her daim tarardıSokaktan geçerken herkes onu seyre dalardıNe biçim yaşlanmış adam be muzaffere abim
Demezsin inanmazsız o olduğunaÜstü başı kırışık delik deşikBaşında bie takke elinde zikirmatikNe biçim yaşlanmış be muzaffere abim
Ne güzel şey hatırlamakBir şey yazmak her kelimede seni bulmakYaşamın ölümüm içinde seni beklemekGeçmiş gitmiş günler hapis yatarcasınaSaçlarındaki aklarda hüsranları üşütmekNe güzel şey seni yaşamakNe güzel şey sensizliğin kokusuna sarılmakUykuda seni seyretmekRüyada sana varmak hayallerdeÖzlemlere yelken aşmakNe güzel şey seni bulmak sen olmakNe güzel senle var olmakNe güzel şey senle yok olmakUymak günaydın demekNasırlı parmaklarınla ümitlerimi okşamakGün ışığı gözlerine bakmak nefeste seni yaşamakNe güzel şey seni sevmekNe güzel şey sana seviyorum demekGünüme esişinle düşünmeden seni karalamakNe güzel şey seni, yazmakNe güzel şey seni okumakGecenin hüzünlerinin sarmasındaGündüzlerin sevda doğmalarındaNe güzel şey seni öpmekNe güzel şey kokunu nefes bilmekNe güzel şey rahatça özgürce deliceSeni seviyorum demekSevmek hatta ihtimalini düşünmek Ne güzel şey seni sevmek kadınım
Çaresiz çırpınmalar yakınmalarKarışır etrafa kin öfkeler kusulurSözler volkan gibi patlarSevdalar kara bürünürBirden seslik olunurBir ağızdan şehitler ölmez vatan bölünmezYankılanır güneEksikler aranır şöyle olmazdı böyle olsaydıHata şur da burdaBir suçlu aramalar başlanırŞunlar tamamlanmalı olmalıÜzerinde durulmalı konuşulurYorumlar güne hatta haftaya sığdırılırBir güne sıdrılır taziyeler sonraKaldığın yerden devamNe mutlu türküm diyeYola devam durmak yok
Rüyalarım hayallerimi sensizliğe sürülerkenEllerinin sıcakılığınla bendeki seni ısıtırkenGülüşünün yanak kıvrımlarına şiir yazarkenNe oldu sevgilim
Yürek atışımda ki sevdamı parmak uçlarınla tutarkenGecemi gündüzümü anılarıma meze ederkenDudağımdaki zensizliğin sevişme vakitlerini sana uğurlarkenNe oldu sevgilim
Aynalardaki sensizliği siyaha boyayıpSendeki beni seni çaresesizliğin dalgalarına atmanSevdalarımdaki kulak çınlatmalarını kesipSensizliği yarınlarda üşütmetmen niye ne lodu sevğilim
Sabahları gözlerini rüzgarla bana gönderirkenAkşamın hasretin ağırlığıyla sevdamın hazı ile uyurkenLeylinin avutmalarını mecnun çöllüyle dindirkenNe oldu sevgilim bize
Ne zaman düşerken tutun dostlarınaİstediğin kadar düş ağla yanında sevdiklerinHayallere savur çektiğin çileleriAşkın sarhoşluğuyla nara at hayataLimanın şems dergahı dost nazarında
Bugün günler öksüz vatan kimsesizUmutlara hülyalara yarınlar ateş vermiş çaresizFikirler bir uçurum kenarında dolaşır başsız bucaksızNöbetteyim bu gece gözler uykusuz
Yıldızlar gökyüzünde tutmuş karışmış vicdan izanıSemadan yankılanır vatan ağıtın kulak çınlatmalarıDöküldü avuçlara mevsimlerin solmuş yapraklarıNöbetteyim bu gece gözler uykusuz
Evladın geleceğini bıraktım silah uğultularınaSokakta yarının bilmecesinin yansımalarındaLügatleri ters düz olunduğun doğrunun yanlışın karışmalarındaNöbetteyim bu gece gözler uykusuz
Ne zaman bayram sabahlarına rastlasam,Duygular içimde fırtınalar eserKendimden geçerek anılar sürüklerO çocukluğumun bayramlarına çırpınırdı özlemlerim
Sabah kaldırdı annem bayram namazınaBaşucumdaki bayramlıkları görünceBir sevinç patlaması yaşardı yüreğimO çocukluğumun bayramlarına giderdi rüyalarım
Ayakkabıyı giyerdim hemen sokağa koşardımAnnem arkamdan bağırsa bile babam dur seslenme derdiGece yarısına kadar eve girmezdimO çocukluğumun bayramlarına hasretimim kavrulurdu
Cami çıkışı büyüklerimin ellerini öperdimSaçlarımı okşarlardı sonraGizli gizli cebime bir şey katarlardıO çocukluğumun bayramlarına yanardı anılarım
Sonra ev ev dolaşıldık şivlilik toplardıkToplarken de yerdik dedemizden ebemizden mendilleri alırdıkKoklardık sanki başka yerlere giderdikO çocukluğumun bayramlarına sinerdi umutlarım
O bayramlar o coşkular nerede O gülen yüzler umutlar neredeO misafir bekleyişi nerdeGeceleyin evin önünde çay keyfileri neredeO bayram nerede sen ben nerede
Aşılarsın hizmet ilim irfan aşkınıGösterirsin himmet yolunun ışığınıBoşa harcatmazsın her anımızıHak edeb yolunda terletirsin canımızıSusturmazsın gece gündüz ezberlettirsinElinde kitapla gezersin Sıkça sorular sorarsınYapılan hatalara göz yummazsın azarlar durursunBeş dakika azadi edip bizi bize bırakmazsınSabah 4 de kalk la başlarsınYatana katar gitmez sıkarsınÖdül isteriz dersek başka güne atarsınOf be hocam ne etsek bizi uğurlarsınÇalış dersin iyi not beklersinNotları yükselt öyle gel dersinDoksan yüz yaparız harıl harıl çalışırNiye olmadı dersin gönderirsinBir telefon edelim gönüllere girelimBir iki lokma kek çörek yiyelimSana da ikram edelim beraber yiyelimSonra deyip geçindirsin ne zormuşsun hocamSabahları biraz daha uyuyalım derizKahvaltıda bir bardak fazla çay içelim derizÖğlenleri muhabbete aşkı baki katalım derizDaha zamanı var dersin of be hocam de zormuşsunGel oturalım ders çalışalım deriz koşarak gelirsinTeneffüste bile ilmihalle gezersin rahat bırakmazsınBitmez soruların bir Türkçeden bir dinden matematik tenKarıştırırsın düşüncelerimizi fikirlerimizi rahat bırakmazsınHep yarın beş dakika diye gönderir durursunHiç yılmadan geçindirirsin oyalar durursunÖdevleri bitirmez nefes aldırmazsınNe zormuş seni memnun etmek of be hocam
Gören Adam Sanır Yüzünün Façasından Akar nusubetiNamusu Elindeki Sigarası Kadar TüterPetrol Karası Kadar İnsanlıktan AltığıMasal Gibi Anlatır Halt Ettiği GünahlarıŞeytanın Arkadaşı Onun Bunun Çocuğu
Gülüşlerinde Bakışların İmamsın Kara BoyaYılan Dilini Çıkarıp Sözleriyle Yıkar GönülleriYıktığın Suyla Tamir Edip Kendini Refah latanSözlerinde Bin Bedbaht Yıkımlar TaşıyanŞeytanın Arkadaşı Onun Bunun Çocuğu
Güneş rengi gibi değişen yalan gülümseme ile çekiştirenRüzgârın esmesi gibi bir oraya bir buraya esenlereÜç kuruş kadar olmayanların kendini yüksellerde sanmaya çalışanlaraKarşındakini hırçın dalgaların denize vurması gibi küçümseyen çarpan insanlara öfkem
Bir yere yerleşince üzerine süslü kıyafetler giyince yutkunmadan sözler söyleyenlerePoyraz kıvrımsı yalanlarla yarınları ıslatıp kenara çekilip huzurla sigarasını tüttürenlereHayallerde rüyalarda boranlar estirenlere gözyaşlarıyla günlerini yeşertenlereİçime oturan bir boksörün ağır yumruk darbesi gibi oturan insanlara öfkem oturuyor
Dizleri yamalı yürekleri gökyüzü mavisiyle dolu olanların ciğersizlerin hor görmelerine Cebine bir kaş kuruş doldurup günü gün etmek için yanardağlar gibi hayalleriolmayanları ezmesineGururunu karanlığa gizleyerek çöpleri karışıp dik duranları eğmeye çalışanlaraHaram lokmayı hur garca yiyen mal mülkle kibirlenen ezan sesini kıstıran alnı yeregelmeyen çapulculara öfkem
Yükseklere ileriye gidemez semde varamazsam daYolumu çizdim şafağının parlamasıylaAyaklarımın üstünde durdum senin sayendeMakam yaslanamadım belki ama sen demez miydin?
En büyük makam tatlı dilli olma hayâ sahibi olmaYaramazlık yaptım tek ayaküstünde durdumYalan söylemeden hatalarımla yüzleşmeyinCesaretini dik durmayı öğrendim senden öğrendim
Yüreğimde bir sancı bir ağrıBedenim ağır geliyorGözyaşlarım yanıyorUykuya bulandı gözlerim
Terazi ye konacak bedenimHangi taraf ağır gelecekHerkesin tadacağı sarhoşluk gelinceBülbüllerin ötücünde uyku
Kalır geriye mor sümbülümYeşerdiğim tomurcuk olan lalelerimDüşlerim hayallerim anılarımGerçek oldu düşlerimYalan oldu hayallerimPişmanlıkla dolmuş anılarım
Alınımı tahtaya vurunca Kurtlar etrafımı sarıncaHatalar günahlar yüze kara gibi sürülünceDil dolaşınca beden konuşunca
Bulamadığın göremediğin yolu buluncaBoyun bükülür kaldıramazsın gözünüAma yine eller kaldırır sahibine bir ufak sevaplaAçılır hak kapısı tövbenin saflığınaÖlümün beyaz soğuğu işlemez hakikat yolundan giden gönüllere
Sen ne kadar pas desen sensizliği pas tuttursanSensizliğimi sağır etsen sessizce haykırıyorum Yüreğime serptiğin tohumları toplasan daBıraktığı orkidemsi kokun büyütür yalnızlığım
Ramazan Bayramı neşe getirdi evlereSevincin gülümsemesi yansıdı yüzlerimize.Huzur mutluluk neşe yansır gönüllereO sevincin gülümsemesi gözlerde
Ramazan Bayramında sevinir tüm çocuklar,Büyükler günahsız çocukları okşar kucaklarBayramda ziyaretlerle dolar ev hane bucaklarRamazan Bayramının maneviyatı çevirir yürekleri
Bayramın huzuruna yakışır çocuk çığalıklarıÇocuklar şeker ve harçlık için gelir kapına.Boş çevirme çocukları gelir ise yanınaÇocukların bayram sevinci ısıttı mı umutları
Fakir-Fukaraya Sadaka vermeyi unutmaAilene, akrabalarına ziyareti bırakmaYüzünden gülümsemeyi hiç atmaYakınlarının Ramazan bayramı sevincin sıcaklığı yatkımı hasretini
Rahmetin af kapısının açıldığıYüzlerin eğildiği boyunların saflıkla büküldüUmutların dua ile yeşerdiğiYüreklerde yeni doğan huzurun hafifliğin doğduGece Regaip gecesi
Boynu bükmüş yüreğimde reyhan çiçeğiVişne ağacın gölgesinde yalnızlıklarla çırpınışı yor sensizlikIlık ılık esiyor hasretin rüzgârları isimini anınca dudaklarım çatlamış İlk değdiğinde gözlerin bir ferahlık boşalmıştı yalnızlığıma
Rüyalarıma bulaşmıştı özlemli yanışlarınYağmularla yağardı buram buram düşerdi hasretineCamlara yansırdı gözlerindeki sensizliğin çırpınışlarıSaadet çığlığı bir bir hoş yakardın yalnızlığı
Karanlık tarlasında sensizliği ekerdim Sensizliği getiren yıldızları kaybettimSensizliğin gül kokusunu şafakların sensizliğin ilk güne batışlarını yitirdim,sensizliğin ilk yanan ışıklarını patlattım reyhan çiçeğim
Sadece insanlar mı yalnız kalır?Hayvanlar da yalnız kalamaz mi?Bazen onların da kimsesi olmazOnları da seven olmazSadece insanlar mı yalnız kalır?Ağaçlar, dallar yalnız kalamaz mı?Yapraklar da yalnız bırakır onları,Usul usul yavaş yavaş uzaklasirlar…
Sadece insanlar mı yalnız kalır?Kaldırımlar yalnız kalamaz mı?Onların da yanından geçen kimse olmazHatta bazen taşları söküp iyice yalnızlaştırırsınız
Sadece insanlar mı yalnız kalırKelimeler yalnız kalmaz mı?Dudakta kekelendikçe anlamsızSeviyesizce alçakça manasız tarifsiz
Sadece insanlar mı yalnız kalırTaş toprak yalnız kalmaz mı?Hüzünle Düşürdükçe gözyaşlarınıHatırlanmadıkça kucağında yatanları
Dun. Gibi bugün de hiç bir şey yapmadımSadece seni sevdimYüreğimeGün doğumuna batımınaSeni kattımKapattım pencereyiHayallerim denRüyalarımdan kaçma diyeKırdım aynalarıGözlerinden gitme diyeSadece seni sevdimBu güngözlerimi kapattım yastığına sarıldımkokladım senipencereye düşen ayrılık yapraklarınısenle uçurdumsadece bugün seni sevdimdün gibi bugün gibi yarında seni yaşayacağımseni seveceğimanıların vurmalarıylasenle öleceğimsadece seni seveceğimseni seveceğim
Sahile Vuran Gözyaşları Karışıyor KırmızıyaYırtık Elbiseler Gizliyor Bakanların Yüreğindeki KiriTırnakların Arasındaki Kara Oluyor Yüzlere Bir bir MaskeYosunlar Okşar Tenini Titrer Bakan Gözlerdeki İnsanlık Şefkati
Rüzgâr Islığı Çalar Kaçırdığımız Son İnsanlık TreniniKumlara uzanmış oyuncak tutamayan ellerde Salıncak Misali Sallanır Son DemdeBaharın açan küpe çiçeklerin esintisi dokunuşu oturmuş sanki yanaklarınaUtancın kokuları sismiş yüreklerden sahil’e mülteci çocuğun ekmek girmeyen kursağıtemizliyorSahile vuran mülteci çocukların rüyaları yarınlara çivi gibi saplanıyor umutları boyuyorsiyaha
Bitmez hiç hilesi hurdası hemen haleder zoru kolayıBilmez hayırı hiç çıkmaz evetiYolunda gider işleri gülüşlerde sahtekar Umutlarda sahtekar yarınlarda sahtekar
Ali: Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.Batuhan: üstün gelen gücü yeten hükümdar
Sana bir şiir yazmak vardı bu akşamDeniz kenarına gidip kumsala seni çizmekDenize yüreğimdekileri sevda dokunuşunu dökmekYıldızlara bakıp seni görmek seni çizmek vardı bu akşam
Pencere ye oturup akasyanın vurmasıylaSeni buğulu camlara adı yazmakYokluğunun aciz günahıylaSana seviyorum demek vardı bu akşam
Bir nefeslik ciğarama seni katıp çekmekOluk oluk kirpiklerimden seni dökmekHüzün taslarını özlemlerle kırmakSana bir şiir yazmak vardı bu akşam
Kelimeleri sessizce sensizliğinle bağırmakDilim ucundaki sevda kırıntılarını sevda ile dökmekSensizliğin son dalına tutunmak sarılmakSana bir şiir yazmak vardı bu akşam
Kadehleri her dokuştuğu kabuksuz yaraların açtığı melokolik acı ile Son martıların uçuşunda sensizliğin sisli limana sığınmasıylaSensizliğin hıçkırığın tutmasıyla ayrılığın rüzgar uğultusuylaEylülün son senfonisiyle bıraktığı hüzzam hasretiyle
Dudaklarıma bıraktığın hüzün çırpınış fısıltıylaPencerede salkım salkım büyüttüğümsensizliğin buğusuyla soldurduğum kuşkonmazlarlasana seni yazıyorum şiir yazıyorum
Sana şiir yazdımGüneşin önünde dimdik turan kardelenleYaprakların rüzgâra inat dallara sımsıkı tutuluşuylaYokluğunda mevsimlerin küsüşündePapatyaların açılışında seviyor sevmiyor demeyişinde
Hatıralarımda bembeyaz bir sayfa gibi açılan hayallerimin arasındaSonbahar yağmuruyla yere düşün sensizliğin tohumundaGözlerinin takılı kaldığı eylül akşamındaSeher esintisi ile sensizliğe yelken açılışlımda
Sana şiir yazdımKusmak istedi ayrılığın öfkesini sensizliğin iğrençliğiniAma yüreğime oturdu paslı bıçak gibi anlatamadımGözyaşlarımı sayfaya akıtmak istedi hasretin ama sol tarafıma akıttı özleminiSoldurmak istedi penceredeki orkideleri umudum ama inadına solmadı yeşerdi ümidinleSana şiir yazdım çaresizliğim gurbetin kısalması niyetiyle
Sana yazıyorumİster şiir de ister karalamaAmaBilkiGözlerimin çalaklarındanDudagimdaki kelimelerin kırıntısındanYüregimin sensizligin atışındanSana yazıyorum
- Sarıkamış'ta-Duygular cömelmiş karlar altına,Kelimelerin titreyen feryadı rüyalarda,Avuçlara gizlenmiş yarım sevda,Allahü Ekber dağı inledi vatan uğruna,
Daha onbeşinde kızılcık şerbeti,Beyazın soğuğuyla niye hayaller eridi.Bu hain Rus'ların neydi derdi?Enver Paşa toplar atlı Erini,
O günden bu yana anlatır,Vatan aşkına giyinmiş gelinlik beyazları.Tam yüz yıl önce yüreği toprağa düşürdüler.Doğumla okundu ezanlar, ellere tüfekler verdiler.Hüzün ağıtlarının yıldız yansıması SARIKAMIŞ'ta
Veririz facebokta orda burada sosyal mesajıElde telefon gezeriz bu olay bulunca kaçırmayız o anıTakarız kulaklığı boş vermişiz umursamayız dünyayıBeş vakit değil bir an bile düşünmeyiz namazı
Akılda tek düşünce nasıl gözükürüm atarım havayıDüşünmeyiz ezberlemeyiz atayı Fatiha’yı ihlasıArabada evde uykuda ölümde pozla takmış kafayıElinde ekmeği ağzında sakızı üstünde forması
Unutuldu bir elin verdiğini diğerinin görmeyeceğiniYedik içtik düşünmeden önümüze her geleniHiç kimseden saklamadık yatık her şeyi aleniHer resimde altına not düştük derslik ibreti
Sitelerde yayınladık boy boy resimleriGösterir aldığı evi arabayı zenginliğiniYaşama z kulluğa verilen dünyalık emriTek düşünce o anı kaçırmamak uğraşı selfi
Sürdük her daim zevki sefayı unuttuk kendimiziYormadık ahretle kafayı okumadık kuranı ayetiGeri kalmadık hiçbir konudan anlattık âlimce hadiseyiAtmadık yüzden gülümsemeyi bozmadık selfiyi
Gözlerindeki gecede ceşm oldumDudaklarında deniz deryası gibi süzüldümSana savruldum Semiha oldumKırılmış ufanmış bir kaya gibi oldu yüreğim
Söyleyemeye cesaret edemediğim sözler gibi aktınDolandı ruhuma ateş olan dokunuşunSımsıkı tuttuğum bırakamadığım aşk-ı bade oldunSensiz bir hasret içindeydim
Özlem ile yanardı sensiz kalbGündüz açmışçasına yıldız gibi açtınSakız ağacındaki ıtır gibi koktunAsuman gibi peymane buldum
bahar seli gibi coştum gözlerindemendile gül işlercesine işlediğim yüreğimeşüküfename nakış eyledim dilimekelimeler doldu taştı sen ile
sen gelmeyin ce hatıra lar dasere gönlümüistemem çeşme-i hırz ısenle gelsın bahtıma girye-feşanbilki benim şam u seher sensinbanim yanızlığmda câ-yi penah sensin
Sen gidersenPenceredeki seni anlatan çiçekler solarYılkı bir at gibi kişner çaresizliğimGözyaşlarım yanlızlığıma gam vurma verine dağlarYağmur gibi yağmaz sensizliğin gün batımıma
Tutsak olur sözlerim yüreğimdeBoynunu büker üzüm salkımları umutsuzluğameltem dokunuşların yakar hayallerimitesellilerim derbeder eyle sensizliği
sen gidersenyanında götür özlemlerimiçiğdem gibi açan gülüşleriniSarılamayan arzularımıYanında götür Hatıraları sil busenleİstemem senden kalan hiç bir şeyi
Sen gittin gözyaşlarımı kuruttunDudağımdaki ismini soldurdunEllerine bir resim takıldı kaldı durduSeni görmem lazım hasretin esmiyor
Puslu bir gecede hayalline sarılmaktayımRüyalarını anıları yarınlara salmaktayımDilimdeki sabır taşı kelimeleri sökmekteyimSeni görmem lazım özlem yaprağı soluyor
Yüreğimdeki aşkı bade sevdan iflas ettiEllimdeki saçın çaresizlikle işgal olduSensizliğin vurmalarıyla kimler geldi gittiSeni görmem lazım uyuma vakti geldi
Başkalarına verecek cevabım kalmadıSensizlik son kırıntı sözümün cellâdı olduO kadar çok şey yükledinki halim kalmadıSeni görmem lazım söylemeliyim sevdamı
Vuslat sokağına girme vakti yaklaştıBende sana verecek bir şey kalmadıBırakmam gerek tırpanladığım hüznüBak ben gidiyorum seni görmem lazım
Serçenin kanadı çırpması gibiyüreğim çırpınıyor sensizlikteayaklarım sana yönelmeksen ile yanmak istiyor
dilimden çıkan sözler isminle şarkı olmak istiyorsensizliğin içinde perişani olsamdasen ile ba-asam ı divane olayımgözlerindeki cehemmem-i suğrada yanayım
Yaktım kirpitleri bir birHer yakışımda uğurladımBir seni bir hayalimiRüyalarımın bıraktıklarınıYaktım resimleri bir birAttım bana bıraktığın hüzünleriÇaresizlikleri hasretleriKopardım penceredeki çiçekleri bir birSevdamın polenlerini uçurdum rüzgârlaPenceremin yansımasındaki seni kırdım
açılan yarama merhem diye sevdimama sen iyice açıttın yaktınakan gözyaşlarımı silmeni istedimama sen aglattın dağlatın yüreğimiderdimi dinlemeni istedimama sen yet miyor gibi dertlere ızdırap ekledin
ne isyanlar ettim ne küfürler ne bedduadilim varmadı senin içinde olduğunherşeyi kaderim saydım seni sakladımızdırabın bile güzel gelirdi
çekildim uzak durdum ama seni atamadımseninle yaşadım nefes aldımsenin agladım gülemedimseni sevdimseninle sensiz öleceğimsen gözyaşımdasen nefesimdesen yüreğimdesen ızdırabımda gizlisin
Her şey uzaktadırSenden başka her şeyDeniz ve gökyüzüLiman oluyor özlemlerimeRüzgârın uğultusu yankıYapıyor hayallerimeHer şey uzaktırSenden başka her şeyŞehirler uzak hasretin yakınSaçının yanağıma değişi uzak gözlerin yakınVarlığın öldürüyor yokluğun cennetim oluyorAnılarım yarın uzak rüyalarım yakınSenden başka her şey uzakYaşam uzak ölüm yakınSensizlik yakın sen uzakCehennem yakın cennet uzakKısacaBen uzak sen yakınSen uzak sen yakınSen her daim sen yakın ya benUzak uzak
Yıkık dökük hayalleriminİçinde yetiştirdiği düşlerimdeOturup seni düşünmekHasretine tuz basarcasınaGecelere gözlerimden akıttığım özlemlerleGün doğumu bir buse konduruyor dudağımaNefesim titriyor sabahın meltemleriyleSeni düşünmektenSeni düşünmekSevdanın yokluğunu sarararakSuskun durgun günlerdeÜşümek sızlamak gün batımlardaSenleSeni düşünmekKorkmak ağlamakSoğuk taşlara sarılmakYüreğimdeki bir tutamHüzün kıvılcımlarını yakmakSeni düşünmek ne güzel şeyÇocuğun iştahla yediği çikilota gibiRadyoda bir şarkı dinlemek gibiSeni düşünmek yokluğunla yaşamakSevmek bitmek başlamak ölmek dirilmekAnıların can çekişlerindeSeni öpmek özlemek yokluğuna gitmekNe güzel şey seni sevmek düşünmekİlk baştan en sondan seni söylemekKafiyesiz heceli bir şiir gibi seni yazmakSon demde seni silmek karalamakNe güzel şey seni sevmek düşünmekYüreğimin kırgın çelişkilerinde seni toplamakTüm dillerde seni seviyorum demekYalanda olmasa bir aşk hikâyesinde seni yaşamak öpmekNe güzel şey seni sevmek düşünmekKendi kendine gelin güvey olmakSeni aramak bulamak Her gün yeni bir aşk yaşamakToprağın kokusundaYağmur damlalarındaGüneşi n yansımalarındaNe güzel şey seni sevmekNe güzel şey seni düşünmekUzanıp yarınlara seni katmakUykuya dalmak rüyalarda buluşmakSevişmek yanmakNe güzel şey seni sevmek düşünmekNe güzel uzaklarda hatta ihtimali bile olmamadaSeni düşünmek sevmek ne güzey şey
Pencerenin önünde yine seni düşüyorumAğaçtan yaprağın düşmesi seyrederkenSeni gönlüme düşüyorum katıyorumRüzgârın uğutlusuyla özlemine sarıyorum
Radyoda hüzzam makamında bir şarkı çalıyorNefesime taktığın hasretlerini deliyorDuvardaki resimlerine gözüm giderkenHayallerim rüyalarım anılarım kanıyor
Seni düşüyorum yudumladığım çay laSeni yudumluyorum yüreğimi ısıtıyorumAynaların önünde gözümdeki seni seyrediyorumSahil kordonunda yürürken seni özlüyorum
Sen gittin gözyaşlarımı kuruttunDudağımdaki ismini soldurdunEllerine bir resim takıldı kaldı durduSeni görmem lazım hasretin esmiyor
Puslu bir gecede hayalline sarılmaktayımRüyalarını anıları yarınlara salmaktayımDilimdeki sabır taşı kelimeleri sökmekteyimSeni görmem lazım özlem yaprağı soluyor
Yüreğimdeki aşkı bade sevdan iflas ettiEllimdeki saçın çaresizlikle işgal olduSensizliğin vurmalarıyla kimler geldi gittiSeni görmem lazım uyuma vakti geldi
Başkalarına verecek cevabım kalmadıSensizlik son kırıntı sözümün cellâdı olduO kadar çok şey yükledinki halim kalmadıSeni görmem lazım söylemeliyim sevdamı
Vuslat sokağına girme vakti yaklaştıBende sana verecek bir şey kalmadıBırakmam gerek tırpanladığım hüznüBak ben gidiyorum seni görmem lazım
Bir akşam vaktiBir bardak sıcak çay içersin yaYudum yudum rahatlarken yanarsın yaİşte öyle düştün gönlümeBen seni böyle sevdimGözlerime değen özleminin korkutucuSevda esinti ile çıldırdı yüreğimDilime sözlerime bıraktığın sensizliğin tutkularınıYarınlarımda açan sevda gülleri sana uçurdumSaatler sende dururken yüreğimdekiSaklı çocuğumun elleri terliyor ılık ılıkSonra haykırıyor gün doğumuna batımınaSafça sadelikle özgürce seni seviyorumPenceremin önündeki ağaca sabah akşamBir serce konar çakıldar sanki seni bana çağırıyorBir yaprak düşer dalından işte o yüreğim sızlarSanki sen düştün gözlerimden yüreğimden sözlerimdenHüzünlü bulutlar iner sensiz can çekişen aşkaRüzgâr toz toprak kaldırır sensizliğin kırlangıç esintileriniİşte sevdim seni her halükarda ister sızlat süründürİster kaf dağının tepesine çıkar paşa vezir yapNe yaparsan yap seni seveceğim ya yanında olupGözlerine bakıp her günü yeni doğmuş gibi yaşayacağımİster kov sensizliğin melankolik tadında sevip her gün öleceğimAma yinede seveceğim ister güneş olup aç sensizliğin cennetineİster günlerimi batır akşamlar gibi bende ol sensizliğin cehennemindeSon nefes ol ilk nefes ol ister sen yaşayacağım senle öleceğim sevgilim
Seni seviyorum çünküYağmur tanelerin toprağa düşmesi gibi sensizliğim çiğdemin kokusu gibi ısıttığıÖlümün çaresizliği çırpınıştırdığı bedenimi dokunuş ile huzur erdirdiği yanlızğımı
İşte ben seni öyle seviyorum kiSensizliğin yalnızlığın melankolisi yetiyorVarsın olsun sen anlama gül geç ben seni seviyorumKışın soğunda pencerede sırnaşan kedi gibi sensizliğe sırnaşıyorum
Alayların acıtmıyor küçümsemen yakmıyorKendini sende görmeyen üç kuruşluk insana koşmanBendeki seni yok etmen bitiyor sevdiğimİşte ben seni böyle sevdim
Nasıl anlatayım yüreğimdeki sevda dalgalanmalarınıDilimdeki gözyaşımdaki bana sapladığın kırgınlığın hazlarınıSeni seviyorum günü dolduğun çaresizliğin karanlıklarınlaSeni seviyorum gözlerimdeki çiğdemleri soldurmalarınla
Sen varsın diye daha bir başka kucaklıyorum hayatıBir başka gülümsüyorum gün batımlarınaDaha nasıl anlayım bendeki seniBir başka fısıldıyor yarınlar hayallerime
Seni seviyorum nefes alışlarım senle güzelleşiyorDaha başka ediyorum anlamlı oluyor dualarımGündoğumlarım bir başka doğuyor taşıdığım sevdalarımaSeni seni seviyorum daha ne diyeyim
Seni seviyorum sevinçli neşeli bir o kadarda hüzünleBendeki beklemelerini boğuşmalarını seviyorumBende dört mevsim açmalarını seviyorumSeni seviyorum fırtınalarla kasıp kavurmanı seviyorum
Seni seviyorum yokluğu varlığı bırakmalarınıKısaca ben seni sensizliğin cehennemiyle seviyorumGünbe gün ben de iki cümle gerisi teferruat seni seviyorumSeni seniSeviyorum beDaha ne diyeyimSenle doğmak güzeldiYine senle ölmekte güzel sevdiğimeviyorum
elime kâğıt kalemi aldımSeni nasıl sevdiğimi anlatacaktımYazacaktımKelimeler dudağımda takılı kaldıResmini masaya koyupGözlerini anlatmak istedimGüneşi ayı hatta toprağıMisal gösterecektimYapamadım çünkü yetmezdiSaçlarının ahengini yazacaktımRüzgârı ağacı misal gösterecektimO yüze dokunan hazı tarif etmez diyeYazamadım vazgeçtimBakındım etrafıma seni nasıl anlatayım diyeHiç bir şey bulamadımÇiçeklerle seni anlatayayım dedimSenin ömrüme kattığın kokuyu verecekBir çiçek göremedimKâğıda abuk sabuk şeyler karadımHer seferinde yırtıp çöpe attımAnladım seni sevdiğimiNe güneş ay hatta toprakNede rüzgâr ağaç çiçekBörtü böcek anlatabilirmişSana olan sevdamı tek yüreğimAnlatabilirmiş bir bak yüreğimeSeni nasıl sevdiğimi anlayacaksınNefesim sana hep sevdiğimi haykırıyorYazsam sana olan sevgimiKâğıda tek bir kelime yazarımGerisi boş önemi yokOda sadece ve sadeceSeni seviyorumSeni seviyorum
Gece Gündüz Sensizliğe Bir Dem Daha Ölümü Kattım Aynalara Tokuşturduğum Yanlızlığın Kadehini KırdımDilime İğnelediğim İsmini Dünden SöktümSensizliğin Azaplarını Senle Yaşadım
Ve Yoruldu Kalbim Uykuya DalıyorSensizliğin Menevşe Mavisi Rüyalarına Agır Gelen Sensizliğin Hayal YükleriyleSusuyorum Çaresizliğin İsyan Etmeleri Teslim
Yaşadığın bu sensiz bu hayat geniz’imi yakıyorAsmanın yaprakları sensizliğin idam şahidiKaranlığa çaldığım ayrılığın beyaz rengi sırtımda taşıdığım kırbaç izleriPenceremin önündeki kuş konmazla kış gibi
Yarınlarımda yaşayamadığım sensizliğe çığ gibi düştün özlemlerimi yaktınHasretinle açtırdığım ilkbaharıma sonbaharın hüznü gibi girdin soldurdun sensizliğiniHayallerime rüyalarıma bıraktığın hoş bir seda akşamı gamzelerin ekiminkavuşmazlığına uğurladın sensizliğinleSenle gelen sensizlik Azrail’in içini titreten sessizlik olsa da benim için sevda çığlıklarısensizliğin
Gözlerinin içindeki sensizliğin yakışları aynalara haykırdığın sensizliğin şarkılarıDudaklarında yanan buselerin yanağıma kondurduğun sensizliğin gül izleriResmine dokunduğumda yüreğime sağlaman sızıların sevdanın melankolik ağıtlarıSenle gelen sensizlik toprağın ana kucağına olan sıcaklık sensizliğin
Sensiz bugün şehirLal'ın tüm gücüyle haykırışı kadar sağırAma'nın karanlık sularda boşluğa bakması gibi körYüreğime akan hasret bugün öksüz
Kaleminden dökülen mürekkep bu gün donukDudağımda ki sözler de kezzap burukluğuRüyalarımda yeşeren hayallerime dolandı kâbusNefesimde ateşin yarayı dağlaması
Sensizliğin içinde kaybolan umut orkidelerim Sensizlikte e Anıları solduran meltem esintisiGözyaşımda akıtamadığım sensizliğin nergisiSeni seviyorum sensiz anlamsız kifayetsiz
Bugün gözlerim ilk defa sensizliğe daldıDudağımdaki kelimeler sensizlikte ufaklara açıldıYanağımdaki buse sensizliğe tomurcuklandıBu gece rüyalarım sensizliğe bulandı
Yalnızlığımın haykırışı boşluğa uzandıGözyaşlarım sensizliğe aktıEllerimdeki çiçeklere hüzün bulaştıGecenin en sessiz kuytu yerinde unutulmuş
Çocukluğum sensizliğin içinde kaybolduGel avut çaresizliğimiHayallerimi anılarımıSensiz solan orkide kokulu hülyalarımıSensizliğin içinde yok olan Sarı laleli yarınlarımı
Gecenin yarısı çanın çekerBuram buran kokan çayın kokusuBir sancı oturur yüreğineOf bile diyemez dilim
Dokunur sensizliğe bam teli Yağmur damlaların hafif hafif dokunması gibiSensizliğe çarpar hasretin yanmasıGözler duvarda ki resme değer
Kadere inat niye sensizliğe dokunamayan ellerimKırar kalemi yine böyle yazılmış kaderim dercesineRüzgarla savruluyor sensizliğin turuncu glayölleriRüyalarımı turuncu lilyum boğuyor
gözyaşlarım ıslatmamıştı hiç bu kadar yalnızlığımıHiç bu kadar çaresizliğim yıkılmamıştıHiç bu kadar kelimler anlamını yitirmemiştiBu kadar ölüme yanmamıştı sensizlikte bedenim
Bir satır not bırakmayarakYüreğimden seni sökerek kasvetler bırakarakBalıkçının demir alması gibi çapayı aldın gittinKum taneleri gibi elimden akıp gittin
Yine bir melodi yankıları dilimdeTütercesine nergisimsi saçlarınYuvarlanır çaresizliğim sensizlikteToz boranlar içinde yarınlarım
Gelincik tarlarında konuşuyor sensizlikTaşlara yosun tutmuşçasınaDem hatırlanışlarda sancılarınSensizliğinde toprak kokusu
Kıyılarda uyumuş yosun tutmuş çırpınışlarımAynalarda yeşilimsi vuruyor hüzünler yalnızlığaResimlerini çiziyor sensizliğe dalanGüne bakan gölgen
İçimdeki sızlayış sensizliğe gam vuruyorSensizliğe en güzel nota içimdeki sızlayışlarınNemli yerlerde boyun bükmüşcesi bekleyenZeytin ağaçları gibi bir çare sensizliğim
Su gibi ileri yor sensizliğin yangınlarİşliyor çaresizliğin kıtlıkları yalnızlığın karanlığaİğne iplikle nakış edercesine gözlerin nakış ediyor Anılarıma
sancıların sevdiriyor yarınlarımıKevser serinliği sevdiği m
Dün gece kendimi, zorla attım sokağaSokak lambaları bile üstüme geliyordu Kapattım kendimi meyhaneyeSabaha kadar içtim Ama unutamadım seni
Şarkılarda bile seni anlatıyordu sanki inadınaBakmadan korkar oldum seni görmektenGecenin karanlığı sanki ısıtıyordu sensiz yüreğimiSilmek istedim hayallerimden anılarımdan
Her niyetimde hançer sızısı oturdu yüreğimeDüşman kesildim aşk şiirlerineSensizliği fısıldayan rüzgâr uğultusunaSırdaş bildim ayrılık matemini anlatan ağıtları
Sensiz sabahındayım Yalnız ürkek haldeyim Sensizliğin karanlığına büründü hayallerimYüreğim suskun ve çaresizliğin içine ağlıyorGeriye kalan hasretin kor kor yakıyor hayallerimi
Sanki ağırlaşmış sararmış ağlamış hatıralarMaviliğin göz kamaştırıcı rengi sensizliği susturacakRüzgâr buram buran gurbetliğin esintisini son bulacakSensizliğe son defa uçacak orkideler nergisler karanfiller
Diyemediğim elveda hoşçakalı onlar sensizliğe diyecekSensizliğe ilk vurduğum sahilde bırakıyorum sensizliğiAkrep yelkovanların sensizliğinde dağladığı zamanı durduruyorumTitreyen dudaklarımla rüzgarın uğultusuyla sensizliği uğurluyorum
Kar Gibi Üzerini Örtüm Hatıraların Üzerini GözyaşımlaBirer Birer Dilime Takıldı Yansızlığın Haykırışları Titredi HayallerimRüyalarıma Döküldü Hasretin Çaresizliğin Yok EdilişiGözlerinde Bıraktın Sensizliği Rutubetli Ve Soğuk Akşamlara
Dalgalar Vuruyor Sensizliğin İlk Yanan MehtaplarınaMasum Akan Gecelerde Kelebekleri Uçuruyorum Sensizliğe
Sensizliğe veda edercesine merhem gibi sürülürYalnızlığın çaresizliğin kol gezdiği sensizliğeDirilsin gözyaşımdaki kurnalarSensizliğe nöbet tutan hayallerim
Sensizliğin ızdırabın abideleştiğiGecenin yalnızlığınıgizlediği yıldızlarınSensizliğn esintisiyle çırpınan gece mavi sümbüllerin çığlıyla
Düşerken gözyaşlarım damla damla toprağaBir kat daha filizleniyor sol tarafımda sensizlikAkşamın doğumunda yankılanıyorsun rüyalarımdaKaranlığa saklanan suretin yansıyor sensizlik
Hasretin sevda dalgalarına sürüklüyor beni sensizlikTütüyor özlemlerinin titremesinde sensizlikGökyüzünde bir bir sayıyorum seni beni sensizlikYıldızların parlamasıyla seviştim sensizlik
Duygularım yine tavan yaptı dudaklarım yanıyorRüyalarım hayallerim anılara dikildi doğmuyor batmıyorRuhum son nefes hıçkırıklarında seni arıyorİçimdeki sözler kağıt parçalarına yetmiyor sığmıyor
Kala kaldım ne yapacağım her şey boş ve anlamsızYüreğimde kaynamıyor hasretinin demleriRüzgârın yaprağı savrulması savruldu sevdam ve çaresizTutamıyorum yokluğunda bana bıraktığın sevdanla kendimi
Rüzgâr gibi estiSensizlik hasret amberleriBak son demlerde açtıAyrılık hüzün sedefleri
Ve ardından eğildi kirli hanımlarGözlerime mühür gibi çekildi ağlayan gelinlerGecelerde sensizliği fulyalar anlattıKopacak gibi oluyor yüreğimdeki sensizliğin mimozaları
Giderken meltem havası gibi büründü yeşil yapraklarDudaklardan leylak hassı gibi döküldü yalanlarSensizliğe hoşça kal dedi gözyaşlarımdaki efsunSensizlik deresine döküldü hatmiler
Kompartımanlarda kokar ayrı bir aşk kokusu nergislerHer istasyonda bir ümit perçinleşirTren çığlığı gam vurur sensizliğin yalvarışlarınaSözler çıkamaz sensizliğin acizliğinde
Ortada kaldım bir çocuk misali çaresizGidecek yolu bulamadımYolum sendin senide bıraktım sensizliğeUmutlarımda boğuldum usulca sessizce
Türküler in verdiği ızdırap Sensizliği dağlıyorGünbatımı özlemle yakıyor sensiz kollarımıRüzgârın uğultusu yok ediyor dinmeyen ümitlerimiÇiçeklerin kokusu düşman kesiliyor sensizliğin kokusuna
Romanlara düşman oldum sensizliği anlatıyorRüyalar da kaybolurum diye unuttum uykuyuBugünü yaşı yamadım yarını bıraktım sensizliğeGelsin istedim Azraillin ama sensizlikte yok olmaktan korktum
Kendimi bilmemeksiniz sokaklarda dolaşmaktayımAğlıyorum nedenini bilmedenSuratım bir çocuğun suratı gibi karışık
Sol tarafımda bir yangın başladı söndüremiyorumSigaramın dumanına boğuldu hayallerimSeni nefrete bürüyeyim diyorumKekeliyorum sensizlikte kalakalıyorum
Sabah kalktığımda ilk senin ismini sayıklıyorumAynaya bakışımda çaresizliğim yüzüme vuruyorDüşüyorum sensizlikteki yarınlara perperişan haldeGüneş ısıtmıyor üşüyorum umutsuzca
Yorgunum bitkinim kötü haldeyim sensizlik bile yok ediyorÇabuk sinirlenen öfkelenen duygu halindeyimGururumu okşayan gerine yırtan sensizlikteyimİçimdeki yarayı sarsın diye anlatıyorum yalanları
Ne zaman sarardı bu penceredeki son ağlayan gelinlerKopmuyor yüreğimdeki sensizliğin ilmekleri Yüreğimi düğümlemiyor çaresizliğin kelimeleriSöküyorum yavaş yavaş örgü sensizliğin ipliklerini
İçine çekersin o muhteşem haz ve titremeydinSensizlikte geceler daha kötürümRutubetli ve yalnızlık la dolma vakti artıkGecelerde aldığım o sınırsız kokun tüketiyor sensizliği
Kelimelerime aktı acıttıSözlerim dudağımda yandıYüreğime hafiften hançer saplanır gibi ılık ılık yaktıŞiirlerdeki yalnızlığa ihanet ettim sensizlikleKalemin ucundaki mürekkep seni anlatıyorYüreğimde bir at gibi şahlandı sensizlik
Son cigaramı yaktımSon gücümle işime çektimDumanıyla seni uğurladımSensizliği hayallerimde anılarımda sakladım
Sev hayvanlarıKedi köpeği kurdu kuşuOnlarda yoktur yalan dolan uğultusuHiç anlamazlar kötülükten geri durmaz sadıklıktanDost olur en küçüğü bile senle bırakmaz vefalıktan Sen bil yaz bir kenarına büyüğü küçüğü vere dersArı anlatır çalışmayı tembelliğin pas tutacağınıKarınca tutumluluğu harman edip savurmamayıKedi köpek bağlığı sevgiyi sıcak yürek atışınıAt eşek yük yüklendikçe azimi dert geldikçe kaçmamayıKonuşmadan anlatırlar eksiklerinin yalnızlığınıSev hayvanlarıKoy bir tas su ekmek evinin önüneDaha ne beklerler senden sadeceBir okşanmak biraz ilgi alaka elini çekmeAra sıra sev oyna hepsi bu işte
Cadde sokaklar loş ışıklar altındaBahçeleri muzla portakal sarmaktaMum çiçeği kokusu sevdaya karışmaktaAşklar sahile hasretti özlemi salmaktaAğaç gölgesinde ayrılıklar bırakılmaktaDim Çayında dertler aşkı hu ya akmaktaMahmutlar da çaresizlikler denize akmaktaİnce kumun sığ sularında gönüller karışmaktaGündüz gece paylaşır gözlerdeki yokluk yaşınıToplanmış sevda türküleri kız kulesindeAyrılığın zaman saatleri kırılmış öykülerdeSevdaların kenti olmuş tam bu yüzden ALANYA
Gönlüme Bırakılan Yangınlar Gözyaşlarıma SöndürmeGök Kubbeye Misk Tadı Veren Hasretin Renklerini İndirmeKılıca Benzeyen Bakışlarını Parça Parça Olan Hayallerimden ÇekmeÇaresizliğin iltihabına Dönen Kıvranışlarımdan Umutları Silme
Gören sanır deli bilmezler yürek ne yük çektiBilmezler ki serinletir özlemi eldeki işçi şişeleriGünlere bölünmüş yansımış yârin yarın hasretiAklından çıkmaz delip geçer kanatır yârin hayalleri
Üst başımın yırtık olmasıyla acıyıp kaçarlar dendenBilmezler ki elbiselerde senin kokun var sarar beniDudağımın mırıldanmasıyla olurum birden mecnunSevdanın nefese çarpmasıyla söz söylerim olurum veli
Duymam denilenleri yaşarım seni ister deli veli olayımGözüm den akan yaşla ak yüreğime tek bunu isterimÖmrüme yüklensin taşınmayan dertler yeter ki senAç sadece yaseminler sümbülleri gibi nefesimden
Sokaklarda çöp toplarım başka bakarlar ayıplar beniBilmezler ki ararım gidişinle attığın sevda çırpınmalarınıSözlerime diktiğin isminin nakış nakış dokunmalarınıNe derlerse desinler bekliyorum yüreğimdeki özlemle seni
Sen gelene kadar sokaklardayım kaldırımlarda uzanmaktayımÇöp bidonlarda rüyalarıma doğru koşmaktayım olmazsam ikindeBil ki ben bu diyardan sensizliği alıp vuslata doğru yol almaktayımSen bitir bu hikayenin sonu sevdiğim deyip sarılamadığım Sevgilim
Hiç bakmadım gün doğumunaO has ile sarılmadım sonbaharaÇünkü benim gün doğumum gözlerinOnlara bakarken hayallerin rüyaların arasındaKayboldumGün batımı ile sona erdirmedim günümüO meltemlere bırakmadım sevdamıBenim gün batımı özlemlere savrulan saçlarınOnlara bıraktım hasretimi yanmalarımıSerinlettim hüzün dolu aşklarımıNasıl söylesem yüreğimin kıpırdanmalarınıHaykırışlarını bilemedimNe çok sevdim seni biliyor mu sunBir eli tutup diz çöküp seni seviyorum demedimGünün sızlanmalarına kapılıp yanık yanık türkü söylemedimSeni nasıl seviyorum biliyor mu sunHüzün şarkıların gursaga dokunmaları yutkunamamaları gibiÇaresiz dokunmalı bir hazan motifli bir şiir gibiYokluk kokan uzak şehirler gibiKırık aynaların kavuşma beklentileri gibiSevdim seni sevdimAma öyle böyle değil mertçe adam gibiSevdim seniHiç kimseyi sevmedim bu kadarBir uçurmanın nazlı nazlı rüzgâra bırakması gibiDenizin cilve cilveli kumsala vurması gibiYaprağın hüzzam makamında toprağa düşmesi gibiSevdim seni sevdimAma öyle böyle değil delice mantıksızcaSevdim seniGözlerimden akan yaşların nefesimi yakması gibiHayatın bıraktığı son kırıntılı umut gibiSevdim seni sevdim uzaktanSeni sevdim yakındanSeni sevdim kendimden sendenHayattan ölümdenBen seni sevdim beama ne sevdim
Seni uzaktan sevdim uzaktanNe gözlerime bakabildimNede saçlarınla rüyalarımı serinlettimNe yollarına hayallerimi serdimBen seni uzaktan sevdim uzaktanHem de ne uzaktanNe fallarda diyebildimSeviyor sevmiyor diyeKokunu alamadanBoynuna sarılmadanYazdığım şiirlerleOkuduğum aşk hikâyeleriyle sevdimSeni uzaktan sevdim uzaktanHoyratca serserice değil Adam gibi adam gibiKaldırıma bıraktığın gözyaşlarınlaAttığın en çılgın kahkaha ile sevdimBen seni uzaktan sevdim uzaktanSigaramın dumannın özleme karışmasıylaKırmadan parçalamadan bölmeden eksiltmedenDudağımdan dökülen şems yangınıyla sevdimOkunmamış yazılmamış bir aşk hikâyesindekiHüzünlerle hasretlerle çaresizlikle ayrılıklaBakılmamış imkânsız aşkların fallarıylaSevdim seni uzaktan hem de ne uzaktan sevdim
Sevgi insanı büyüten duygudurSevmek insanın muhtaç olduguBir kanatdırGökyüzü gibi uzak ve yakındırÇocukluğun sende saklayanSaflığını bir kenara atan duygudur
Seviyorum desen de kadarÇiçekler uzatsan kelimelerdeAşk yeşertsen deYüreğime ilmik ilmik dolansan daNe konarsan konsanda ömrümeYüreğime ömrüme attığın mutlulukSığmıyor güvenin yok sevdamaİnan nefesimde filizlenen aşkın kurunİçini kemirir bana bıraktığın GüvensizliğinSevdalarımda açan yedi veren renkleri solduruyorsunArtık sözüm yok bıraktım her şeyi gidiyorumSensizliğin örüme saplanmalarıyla Özlemlerimi kanatmasıylaSevdama yüklediğin güvensizliğin ağırlıklarıyla
Gözlerden akan yaşlarSevgilinin hasret mühürüdürBin ömürlük bir nefeslik hasretHer geçen yıl birazda var olur ve yok olur gidersinÖzlemin sevmenin ne olduğunu akşama sabaha bırakırsınHiç eksilmez ayrılığın hediyeleri alnından parmak aralardanÖnce dudakla sonra yalnızlığın terlemesiyleSensizliğin kelimelerini ıslatırsınBazen bir düğümle varmışsındır intihar eşiğineUmutlarını öldürsünBir rüzgâr eser önce düne sonra yarınınaGecenin karanlığında düşersin rüyalarının peşineSon noktasına geldiğinde kaybedersinOracıkta hayallerini kırarsınBitsin bu nefesin yanmaları diye haykırırsınYorgun ve bitkinliğini üzerine çekersinO tatlı gülüşünü üzerine atarsınSon bir takatla sensizliğin günlerinin hesabını yıtarsınKadehlerdeki sensizliği yudumlamadan kırarsınŞiirlerdeki hasret başaklarını son kes koparsınVe son mısrayla bitir gidersin gelme artık
Ne dil bilir ne lisanEziyetine cevap veremez insanUnutma ki o hayvan Öyle yaratmış yaratanKimi denizde kimi karadaKimide havadaUnutma doğanın bir parçası odaGelmiş yer yüze hizmet için insanaUnutmaNe demiş yaratan hayvana yapılan daBile olsa iyilik onunda var ücreti iki cihandaHayvana yapılan zulüm haram kılınmış kurandaPeygamber diyor işkence etme keseceğin hayvanaÖldürme evinde bile olsa küçük bir karıncaSana anlatmış masum şekilde uzak tutma yolunu daKoy terazinin bir gözüne onu birde kendiniSana yapılanlara nasıl cevap vermişsin çıkarmışlar siniriniİşte davran hayvana kendine istenilenler gibiSessiz vefalı yaratanın kulları onlardaO göre davran sevgi ile yaklaş hayvanlaraSev yaratandan ötürü küçük büyük tüm hayvanları
Seni seviyorum ah yarim desemNasıl anlatayım ömre karım desemGüneşler misali ay yarım desemYüreği ısıtan benim yoldaşımRüzgar gibi estin aşka visal miKalbime yazmışım söyle yasal mısevgiye kurulmuş rüya misal miYüreği ısıtan benim yoldaşım
sevmeyeceğim artıkEllerim resminden gitmese deDudağım ismini ilahi diye söylese deKalbim bakışınla sızlasa da gözlerimden aksandaArtık seni sevmeyeceğimOysa seni hep sevdimGecelerde hayaline sarılıp anıları ısıttımÖzlemlerini rüyalarıma saldımOysa sen ne yaptınSen beni yalnızlığa hapsettinSevdamı yüreğime çaktığın hüzünlerleHasretinle bağıra bağıra haykıra haykıra söyledikçeSeni seviyorum diyeDuymazlıktan geldinBak diyorum sadece bir kez söyleyeceğimSeni sevmiyorum artıkBunca yıl sana boşuna ağlamışımŞarkılarda boşuna avunmuşumMektuplarını boşuna saklamışımİyi dinleSevildiğini falan zannetme artıkSeni sevmiyorum artıkYoruldum artık sevmektenBir daha asla sevmeyeceğimKapılıp rüzğaryla uçmayacağımEğer bir gün unutursan yeminimiHiç düşünmeden kafa sıkıp gideceğim
Sevmiştim seniHemde çok sevmiştim seniYüreğimde dört mevsim açtırmıştınHülyalarımı gökkuşağı gibi sarmıştınRüyalarımda çiçekler misali açtın
Sevmiştim seniHemde çok sevmiştim seniBen seni imkansız yasaklarlaÖmrüme doldurduğun kederlerler yaslarlaGeceleri yarınlara doldurdugun hüzünlerleYokluğundaki bıraktığın ateşinle
Sevmiştim seniHemde çok sevmiştim seniAhiretime oturan günahınlaDünyama saldığın yalanlarınlaVarlığınla kırdığın özlemlerinleGölgeleredeki sarılmaların açılasıyla
Sevmiştim seniHemde çok sevmiştim seniYağmur sontası güne koşan toprak kokusuEllerde kalan güllerin tomurcuğuSözlere takılı kalan yankılamalarlaSevgilim
Sevmiyor seni yuregimGozlerimi geri ver artikGunden al ozlem dokunlariGecelere birakma hasretleriniSusdurdum sarkilari yakmiyorYarinlarimiSilip basfan basliyacagim dunuOlsun bugunde senden kirintilarÖmrümde sol tarafimi sakat sakatKullanacagimSevdan inkar ettirsede seni sevmiyorumDiye bitecegim
Kelimelere düğümlendi sensizliğin mor KrizantemlerYorgun hayallerimde ağlayan gelinler solduFeryat figan hasretlerde petunyalar buruştuİrisler de kalmadı sensizlik
Elde kaldı sensizliğin gözyaşları Baharda açmıştın bende yine bir bahar soldun bendeYine sonbaharda sığındım yalnızlığın gözlerineIsındım sigaramın dumanındaki hayallerle
Yine okuduğum aşk hikâyelerindeki yanlığız lığıAnılarıma ince ince kadifemsi ekledimToprağın kokusuyla sıcaklığıylaSensizliğe doğru yolculuğa çıktımElveda derken sana siyah gülleri bıraktım
Sözlerini çevirmişsin hırs çitiyleKomşuna yüzünü dönmemişsin niyeÇocuk çocuğu bağırmışsın hiddet öfkeyleBundan başka dünyada engelli var mı sorarım size
Hak hukuku terazinin gözünü kırmışsınEmaneti sahiplenip kibirle yemişsinElindekileri saklayıp sahibini unutmuşsunBundan başka dünyada engelli var mı sorarım size
Sormayın bana gözyaşımın sebebiniGün batımıma bir sis gibi çökmeyinYüreğime kelepçe gibi vurulmuş gözlerin sahibiniÖzlemleri hasret sürgüne bırakan o dokunuşları
Bir nefeslik ömrüm kalsa gözyaşınla saçların ahengi ile sarhoş olacağım ömrüSabahın ilk ışığında yalnızlığa pranga vurup peşinden koşturan o meltemiHayallerimde serçenin kanatlarına dolanan çaresizliğin çırpınışlarınıHülyalarımda özgürce koşan çocukluğumun umutlarını
Yağmur damlarının avuçlarıma matemsi düşüşleriniYüreklerdeki sevdaları dikenli ıtırlarla çevrilen yalnızlığıYok, olup giderken gözlerde ümitlerin üşüyüşleriniSormayın binlerce yerinde bağlıyım rüzgâr olup önünde esmekteyimSevdaları böyle yaşamaktayım yanmaktayım
Gidişinle Mor böğürtlenli düşler yansır yanlığımaAkasya ağaçları rüzgârla savurur gurbetin yoklundaki kavuşmazlılığın yanışlarınıHülyalara gizlenir hayallerin koyu gölgeleriSormayın hatıraların dalga dalga vuruşlarını ben ayrılık sahilinde kaybolmaktayımSevdayı iç çekerek yaşamaktayım
DOST KALEMDENDuygular ayaklanıp akarken dillere,Gönül açmış bağrını esen yellereUmutlar tükenip yok olurken bilinmezeDeli gönül perişen ve pejmurde sürünmekteSevdaları böyle yanmaktayım yaşamaktayım... Senem Aygül
gözümden yaşlarelimdeki kalemin mürekkebidudağıma takılı kalan kelimelergüne doğan sensizlikyazamadığım aşk şiirlerimbittisessizcegizliceanlamsızcabirden biresöz bittison
Yürek sıkışmasındaki yangını söndürenDile vurmamış kelimeleri özlemlere vurduranHayaller rüyalar arsında hasretle dolaşanHicran ipini aşkı hu ile bedene dolayan şair
Hüzün çuvalını çaresizlikle dalgalara savuranSevgi hoşgörü sofrasını her daim açık bırakanGönüllerdeki far ı Şeyda yı dindirenDert ateşini iki kelamla söndüren şair
Yürek bohçasına konanları mürekkebe dökenŞarab ı tahur u kana kana içiren serinletenSavdayı kahır yüküyle harmanlayanUzlet nefesini yarınlara çeken şair
Kederli hüzünlü ara sıra mutlu neşeliSaklıdır nice sırlar hatta yaşamın kendisiYüreklere ekmek ister hoşgörüyü sevgiyiSivri dilli olsa nezaketi yazar şairin kalemi
Değer verilmez eserine bilinmez kıymetiKurar gönüllere hakkın emri telaki tahtınıAtar etrafa dünyasındakileri ilim irfanı ihlasıİlhamlarla doludur yazar ibreti şairin kalemi
Zihniyetlere ışık hayallere tohumlar saçarZifir karanlık geleceğe ümit umutlar atarLal olmuş düşüncelere zarif buseler koyarBirliğin nihavent bestesini yapar şairin kalemi
Aynı ahenkle mizanla Gökben dönerMeşrebi, aşk olan cananla bir olur dönerKubbeden süzülen hu ile canlar dönerYunuslar Mevlanalar şemsler tabtuklar döner
Bu gece sokaklar sessiz ve sisliYıldızlar bir başka parlakSözler kasvetliBulutlar sıralanmış kat ve katKuşlar ın şakırtısı nefese takılıyorGözyaşları toprağa değil ömre akıyorŞehit geliyor kınalı yakılı Yâre bir mektup saklıBayrağa sarılı saf saf çiziliMeleklerin önündeEtrafa çiçekler kokusu serperekNurlar içinde şehitler geliyorEvlat hazır kıta önünde selam durarakFirdevs kapıları açılarakKevser şerbeti dağıtarakYeryüzü dar gelerekDualarla sabırlarla şehitler geliyorAyrılığa sevdasını sararakHüzünleri kederleri vatanda filizlendirerekMakama erişerek şehit geliyorAğlamayın analar babalar dik durunİslam’ın meşalecileri vatan toprağın bekçileriFitne ihanetin savurucularıBayrağın sahipleri Mehmetçikler geliyorYüreklerde umut mevsimlerini açtıran Hayalleri aşku hu yeşertenVatanın toprağın filizleriAhmedim osmanim geliyorAlduvaklı rüyalarla ayşenin fatmanın elleiyleŞehit g eliyor
Bu vatan için ayrı gayrı düşmüşlerYüreklerden kucaklardan yardan anadan babadan kopmuşlarGöklere uzanan al kırmızıyı yüreklere taşımışlarAnayı, yarı toprağın bağrından kopan filiz demişler
Bu vatana bir can borcu var değipYüreklere al yazmayı bağlamışlarKuşlar uçmayı bıraksa da rüzgâr yarınlara esmeyi bıraksa daBin ocaktan duman tütmese de ağıtlar kesilmede
Yârin ananın babanın yüreklerine haberle koz yangınları düşse deÇoluk çocuk babaya hasret kalsa daGöklerde ay yıldız süzüldükçe yürekler iman ile çarptıkçaBu vatan her zaman hür dik mukadassiyeti ile bet sürecek
Bu vatan fatihler yavuzlar Kürşatlar Mehmetler Ayşeler Fatmalar baranlar oldukça ayakta kalacakUnutmasın hiç bir millet bir Mehmet şehir oluncaYerine bin Mehmet doldurtun şehitler ölmez bu vatan yıkılmaz bölünmez
Bir kahve kosesindeYada bir otobus durağındaVeya bir taksideBir banktaYazamam bir şiirDudumlenir kelimemlerDolanir kalemimeSaclarin esintisi hayallerimeGözlerin ruyalarima degmesindeDuygularimin ozlemlete dokunmasiKisacaSenle şiir yaziyrumYazdigim okuyamadigim siir senNefesime kattigin hasretleBen siirimi bas koydugumBaş koydugum umutlarim laSenle srni yazdim siirilmiEvin en sicak omur dogumluLimani da bir siir yazdim
Kapatıyorum defterimin yaprağınıOlmasın şiirlerimde nizam dokunuşlarıŞiirlerimde benden var ahenk sevda yanılışlarıTutmasın üç beş yedi ölçüleri
Şiililerim önce duygularımı dalgalandırırSuyu kana içercesine kâğıda dökülürAşkı hu yangınıyla kelimeler eksik dökülürTutmasın üç beş yedi ölçüleri
Yaşarım her bir şiirde sevdanın en kötü sancısınıYoktur beki başında sonunda kafiyenin uyumumuBazen hüzünlerin bülbül haykırışlarını sevdanın hıçkırıklarınıTutmasın üç beş yedi ölçüleri
Yağmur yağmur yağan önce yüreğime sonraKarın şiirde gibi dökülür kâğıda samimiceŞahlanır kelimeler yunusla Osman sabaylaTutmasın üç beş yedi ölçüleri
Sensizlikte çırpışan cennet kuşu gibiDalgalarla çarpışan ala bora olan ayrılık sandalıGecelenin aydınlığında sildim gölgeleriniRüyalarıma sürdüğün bıraktığın sensizliğin kırıntılarını
Hasretinle okyanusların yalnızlarına attım Sensizliğin yüreğime kanadan bir kıvılcım gibi düşenKaldım taşlarının arasında biriktiğim gözyaşı damlarıyla sökerimÖzlemlerinle her sabah yalancı bahar gibi yarınlarımda açsan da
Aynalara esir ettiği ayrılığın esaretinde yanarımResimlere sığdırdığım yaşayamadığım sevdaları yaşarımHatıraların içinde kaybettiğim umutlarımın söndüğü Zuhal le yaşarımŞu gönlüme akıttığım sensizliğin badelerinle yaralarımı dağlarım
Bir soz soylemeden tart yüreginleKaldirsa işte o zaman söyleYutkun diline gelen sözleriAklindan cikarma. HadisleriÖrnek olsun ebu bekiri sıddıkAgizda gezdirmiş taşı soylemedenSizleri toplarmiş dilinde oklarıSaplarmis yuregine hakla çıkarırmışSozleri soylemen önce sahip cik hayanaYuregine bir fitne dusunce dusun osmanıIyilikten vaz gecme zorluk la yilma bak aliyeAdeletin terazisini kırma ders al ömerden
Gönüleri mesk etleyenGözlerdeki yaş ile sevgi seline çağlatanKelimeler mısra mısra feyz eyleyen Emin ül sıddıkı anlatan
Saygı hoşgörüyü hedef ettirenAna babaya hürmet ettirenEvlata sevgi şefkati açılayanKomşuyu kendi hakkında ileri tutanTek dil tek yol furkan-ı şiir olsa
Paravan kurulur sohbete başlanırYorumlar gelir peş peşeYakıştı bir çay içilsinİkisi de güzel endamlıKonuşulur var mı?Altında araba evin banka paraGezilir bir hafta içilir yenirSonra stüdyoya gelinirŞu nu yapmayacaktıBunu yapacaktıTek soru herkesin dilindeBeni kaldırabilirimsinBen gezerim aktifimŞöyleyim böyleyimSorular gelirin ne kadarHayalinde yüksek hedefin neSorulmaz hiç farzı sünneti ihyaEdiyor musun?Yetiyor görüntüsü imrendirsinNefsi kabartsınDüşünülmez birbirine vazifesiEvlilik oldu çocuk oyunuHerkesi ekrana killedi durduHak kitabı rafta kaldıSüre yerine dünyalık konuşulduEvlilik pazarlığa dönüldüTanışılıp el sıkışıp üç beş aya bölündüOlanlar çoluk çocuğa olur olduEvllilk televizyonlara kaldıSenin yerine sunucular araştırdı durduSonra seyircilerin alkışlarıyla imzalar atıldıEvlilik yapboz oldu emri telakinin sözleriKulak duymadı tıkandıEvlilik evlilik işte geleceğimiz mimarları
Temel Eğitimden orta öğretime geçişOrtak telaş olur her dönem sekizinci sınıfaSınan sonucunda hesaplanan puan sonundaHak eden soluğu alır ortaöğretim kurumunda
Öğrencilerimiz hep altı dersten girer yazılıyaÖğrenciler imiz kendi sınıflarında girer yazılıyaBaşlayana kadar rahattır kendi oturduğu sıradaZille başlayınca tek düşünce hedef varmak okula
Türkçe Matematik din kültür ahlak bilgisiTürkçe inkılâp tarihi İngilizce fen teknolojiİlk gün örgencilerin ortak yazılı girdiği dersiDaha bunun yarın üç dersi daha var gerisi
Stressiz girsin sınava öğrencilerimiz hepsiHeyecan yaklaştıkça heceler kâğıtla oynarDışarıda ana baba evlatlarıyla sınava girerAkşamdan hazırlanır kokunmuş su içirtilir
Aklı olan insanlar cennette murad ederYanlış yolu dost sandıkların sana Nigar eylerGüvendiğin kişiler nifak eker seni cehenneme iterNefsine uyup sakın olma hevadar
Dost ararsan bilki kelamullah yarSırını dökeceğin refahı yüreğine dolduracağın kurandırDers alacağın ibretlik edineceğin örnek edineceğin sünnettirArarken kendini ilk bakacağın yolun haktırŞu bakinin gözyaşları karışsa çağlayana ferahlatsa yüreği
Ellerine doldursa yılsızı ayı yoluna ışık eylese günahları silkinse tövbe ileDilinden dökülse esma Hüsna salâvatı söndürse ateşiAyakları sürüklese hakkın aydınlığına düşmese yürekten hakkın ateşi
Hep beni ağlatır bu tren istasyonlarıYalnızlığımı sensizliği anlatırNedense istasyon küçük ve hüzün yüklerUnutulmuş gibi ağaçlar topraklar öksüz gibi
Oturmuş bank da nefesi bulamış camaGözlerimde buğumsu yaşlar birini bekler gibiVagonlar kara rüzgarın esintisi yalnızlıkTerk edilmiş anılar gibi
İstasyonların matemsi renkli binalarGecenin ayazında geçen trenlerGötüyor beraberinde yüreği ısıtan ümitleriEtraf da sesler uğultaşır her birinde ayrı umut
Sensizlikte hasret sızlatır nergisleriDüdüğün sensizliğin çığlığı ile yakarHer makas değişiminde yanı başında yüreğimSeni uçurdum kara tren sesiyle papatyaya konmuş arılarla
Tribün dolacak bayraklar dalgalanacakHerkes katılacak birlikte ses yükselecekTürklüğün adı nezaketle yazılacakDostluğun mesajları verilecek
Seyirciler tekbirle moral verecekİstiklal marşı yeri göğü karıştıracakSahaya kardeşliğin gülleri atılacakKalplere hoşgörü yerleşecek
Misafire değer verilir ikram edilirSinirli sözlere edilmez saygıdan kusurÖncesinde sonrasında dile takılır sabırBağışlayarak helallik alınarak misafir uğurlanır
Yensek te yenilsek te nezaket bırakılmayacakBirlik beraberliğin tohumları atılacakAramıza giren nifaklara fırsat verilmeyecekZevk le seyri alem yapılıp neşe ile bitecek
Seyretmeye kimler gelecekTüm gözler bizde olacakUyarılacak seyirci küfürler edilmeyecekBir maç işte böyle bitecek Türklük imzasını atacak
+Türkiye'mDört bir yanı gezilip hayran olunduğuDağlarda deryalarda göklerde tarihin koktuğuEzan için bayrak için nöbet tutulduğuGönüllerin sevda ateşi Türkiye m
Mehmet’in sevdasına ay yıldız dikildiğiVatan borcunun namusa eklendiğiCanın cananın toprağa kurban edildiğiKarşılıksız aşkın adısın sen Türkiye m
Şehit kanıyla yıkanmış her adımYağmurun yağmasıyla filizlenir tohumlarDoğusunda batısında dağlara yabanlar çöküşündeHer yürekte açar Hazeranlar
Fışkırır canda şan şeref Gönülden gönül e yol açarAy yıldız aşkıyla damat halayı İle kınayı kuzular koşar
Bıçakla derisi yüzseler akmaz kanıÇünkü feda etilmiş vatana kanıBilir beşikteki mezardaki bu vatan namustur çiğnetmezTürkiyem in tarihi yazar nesilleri yürekte kabaran yarınlara
Bir kutuya gönlümden düşenleri koydumGözlerimden akanla bir mektup yazdımHasret savulmalarıyla sana şarkı besteledimGeceleri gözlerinin rengine boyadım
Özlemlerinin kırdığı sensizliği posta ile yolladımSeviyorum diye itiraf ettim seni mühürledimAvuçlarıma bıraktığın mutlukları saçlarında sana uçurdumSensizliği kelepçesini taktığım tarihi yazdım mühürleyip yolladım
Sabah erken gittim kargoya verdimUnutamadığımı itiraf ettim ve seni uğurladımKalbimde sensizliğin çığlıklarını bir zarfa koydumGönderdim bendeki seni aşkın sonra eriş belgesi aldım
Zalim deli dedilerNankör oldun günahı yükledilerÇıkan veled-i, zinayı sen bildilerSen sözünden dönmedinBir avuç toprağı can-ı kıymete biçmedin
Divane bende değil sizde dedin duymadılarCinsi bozuklar bir söz attılarÜzerine leke çaldılarMilleti hep böyle oyaladılar
Hak hukuku fıska deyipMilleti yerde süründürdülerRahmet yerine küfür okudularÜzerine toprak attılarGözyaşı yerine kezzab akıttılar
Vatanı teraki diye heber ettilerGeriye baktılar nedman oldularYakardılar sızladılarHep bizi böyle oyaladılar ulu hakanımİki cihanda gavs ekbersin sultanım
Ne deniz Denizdine kara kara idi gözlerdene hastalıkne açlık durdurabilirdi şahlanan yürekleri
ne gözlerleri dağlayan gözyaşlarıne anaların feryatları ahlarıunutturdu saçlara yakılan kınasessizliğe karıştı haykırışların yanlızlığıne su dindirirdi ezanın şehadet susuzluğunu
unuttuk unutuk onbeşlik hüseyin'in yakup'un ALLAH diye haykırışını yetmişlik hasibe ninenin kagnıyı çekiçinikolsuz nurettin efenin ay yıldızla kükreyicinisel gibi akan kanların yürekte birleşicini
Uyuma Vakti YaklaştıkçaAcılar Sancılar Gözlerinden Yüreğe VuruyorGeceleri Yakarsın Baş Ucundan mumuYavaş Yavaş Erir Biter Yok Olur Gider
İşte İnsan Da Öyle Bir şey Büyükçükçe Darp Olur NefsineGünahlara Bulandıkça Eriyip GiderGözlerden Pişmanlıkla Akan Gözyaşları SürüklerDinmeyen Izdırabın Başlangıcına
Hiç Düşünmez Uyku Vaktinin GeleceğiniYarınları Düşünür Hayaller Kurar Rüyalarda Onları YaşarHâlbuki Eline Geçene Baksa Koskoca Bir SıfırDilden Çıkmaz Esma Hüsma Çekmez Allah Zikrini
Uyma Vakti Yaklaştıkça Dilinden Düşürmez Salâvatı TövbeyiGeç Kaldığını Anlamaz Allah Affı Eyleyicidir Der Niye Kapılır NefsineOkumak İster Süre i Nas ı Kekeler SöyleyemezAnlını Değdirmek İster Secdeye İzin vermez AyaklarıUyuma Vakti Yaklaştıkça Sorar Biz Bu Dünyaya Niye Gelmiştik
Ben seni hep uzaklarda sevdimŞiirlerle hikayelerle sana kavuştumKarşılıksız.çıkarsız.habersizİçimde bütüütüğüm tarifi olmayan imkazlıklaHasretimdeki sensizliğin lavlarıylaBen seni sevdim ve sen bilmedenBir mısra satır nakaratla sevdimSevdim seni umutlarımın ümitlerininSolmalarıyla ömrümde bir demetHüsran sızlanmalarıylaUzaklarda çaresizlikle kimsesiz yetim çocukGibi sevdim seni uzaktan sevdimSeni ölüm le sevdim
Şehirler kalabalık Umutlar kırık dökükRüyalar nefesten sönükHayal filizleri yaşamda sökükBugün tüm sözler kırık ve bitikÜşüyorumKapalı gözler eller bağlıYollar kapalıMevsimler yaprağı kopmuyorÜşüyor aylar günler yıllarGeleceğin kaldırımları soğuk ve engaberiGüneş bulutlarla çevriliYıldızlar ay sönük yansımıyor geceyeÜşütüyor yalnızlığın ağırlığıAğıtlar yankılanıyorDünden yarınaBugün açmıyor çiğdem çiçekleri nergislerÜşüyor topraklar rüzgârlarKaleşliiğin ihanetin kamçısıylaHer adımda bir yaş damlıyorSevdalar beddualara dualara sarılmışSevdalar üşüyor sen üşüyorsunBen üşüyorum biz üşüyoruz
Duvardaki fotoğraftaki gözelerinDokunur sensizliğe bir hoş sefa bırakırHatıralardaki sevda çığlıklarımKardelen kokusu bırakır odamaÜzülme terk ettim diye
Seni beni terk edemezsinGözlerimden ırak olsan da görmesem de Yüreğimden çıkamazsınO hançer gibi sapladığın ihanetin hüznü parçalasa daSenden bir şeyler eksiltmedi hayallerimÜzülme terk ettim diye
Solgun çiçeklere bıraktığın yaşanmamışlıklarımıRüyalarımda buluşturdum sensizliğin özlemini yarınlaraBen yalnız değilim elime tutuşturduğun mendile sarıldımSeni yaşadığım yerdeyimÜzülme terk ettim diye
Ben sürgün olayım vatan hasretinle yanayımHain ilan edileyim küfürleri yutkunayımİlahi teveccüh edilen bırakılan toprağı düşman eline vermeyeyimEvlatlarımın elinden alınmasın özgürlüğü o zaman ölürüm
Bu vücuda rahatsız veren iman fışkırışlıklarını laikle kazıyanDinsizlerin İzmir den Antalya dan Erzurum dan Diyarbakır dan boy göstermesiBu dünyadan emelim ay yıldızın dalgalanmasından başka emelim kalmadıÇürüse bu bedenim vatan diyemediğim yerde bu toprak payidar olsun
Bu cana gerekmez saltanat gerekir semaya süzülen ezan sesiTerakkinin tohumları atılsın Suriye den kemal paşa ileFışkırsın her yürekten ittihat kalmasın vatanımda düşman eliBellensin yüreklere nesillere düşman yardakçılığı çürüsün Vatan sevdası ile bedenim yükselsin tekbirler serenatlar vatan aşk ile
Bol rızık istersin durursunGüç kuvvet sağlı sıhhat dilersinKazancının bereketini bol istersinBaşkaların hayatına imrenir durursun
Her gün bir yerlere gidersinElin sıkışınca rabbine kaldırırsınBeş dakika alnı secdeye değdirmezsinAzgından küfürünü eskitmezsin
Oruçta bahaneni öne atarsınTatillerde taş kesilip eğlenirsinFakir fukarayı hor görür bakarsınGıybetsin bir günün geçmez bilmezsin
Camiyi görünce yolunu çevirsinNasihat edenlerin yanından kaçarsınHer sözünde kalbim temiz dersinBir süreyi dahil ezberlemezsin
Küçüğe büyüğe saygı duymazsınKibrinle gezersin sadaka vermeden gidersinEller ayak titreyince yüzün kırınca tövbe edersinVakit yaklaştıkça akıllanırsın ama çok geç kalmışsın
Şimdiden başla önce ağzını yıka gözlerini harama kapaYolunu kibleyi ikbale çevir ellerini semadan indirmeTövbeyi ile agla hiç durmadan alnı secdeden kaldırmaVakit yaklaştıkça kaçamazsın elindekiler kalır sana
Çolugu çocuğu yaşlısı genci ezberlemişHer daim canı vatana armağan eylemişŞahadet şerbeti ilk ezan sesiyle içilmişBu topraklar bizim bu vatan bizim
Nice destanlar nice beyitler yazdıkGöğsümüzde atan imanı bayrağı şahit ettikMalazgirt de Çanakkale nice şehit verdikTarih bizim şeref bizim şan bizim
Bırakılan mukaddes sancağı göğe yükselttikAl Yıldızla ezan sesini arşa ala duyurdukKuran ilim irfan ışığını nesillere yaktıkVatan bizim can bizim Canan Bizim
Lazı çerkezi kürtdü türkü kenetlendikElden salmadık ebedi olan birlik dirlikHak huzurunda solmaz bu beraberlikVatan Bizim Devlet Bizim Han Bizim
Aynı sofraya oturduk lokmayı bölüştükEmanetlerle hak yolunda nesiller yetiştirdikTek sesle Ay yıldızı göğsümüze sema ya diktikVatan Bizim Bayrak Bizim Yurt Bizim
Namus belledik milyonca şehit verdikGögüse saplanan kurşunu madalya bildik Göbeğimizi toprakla al bayrakla bağladıkVatan bizim bayrak bizim yurt bizim
Gökyüzüme andımızı seslendirdikNamertten korkup ürkmedik geri çekilmedikAsırlardır şanla gururla yürüdük durdukVatan bizim bayrak bizim yurt bizim
Beydik serpildik imparatorluk oldukTarihe ismimizi namusla şerefle yazdırdıkVatan için ellere alınlara kınalar yaktıkVatan bizim bayrak bizim yurt bizim
Can korkusu ile vatanı yalnız bırakmadıkMazlumu ezmedik hırs için boyun bükmedikZalim karşısında adaleti elden bırakmadıkVatan bizim bayrak bizim yurt bizim
Emanete dünya için ihanet etmedikSevgi ile al bayrakla birbirimize bağlandıkFitne fesatlara ihanete boy vermedikVatan bizim bayrak bizim yurt bizim
Bu vatan sevgisi ezberlendi ezan ileNamus sınırlarını çizdik kanımız ileHazırız bu emaneti hakka vermeyeVatan bizim bayrak bizim yurt bizim
Sancılı günler geçirdi vatanımMehmet’im kızılla boyadı şafağıKaranlıktan aydınlığa çıktı vatanımDört bir yanı sarsa ihanetin ağı
Tek bilek tek yürek olmuştur milletimÇerkezi lazı kürdü türkü omuz omuzaBirliği beraberliği elden bırakmadı milletimKimler feda armağan edildi kara toprağa
Onca insan namus belledi vatanıYa istiklal ya ölüm şahadetine inandı Ay yıldız için ayrı ayrı cephede savaştıSana feda eyledik bu canım yadiğar vatanım
Ben anayımGözü yaşlı dertlere bezenmişBir an bile yakınmamışBaşına karala bağlamışDüşünmeden oğlunu kurban eylemişNasır ellerimde hayallerimi evladıma vermişEvlat toprak ekseninde dönerimBen karşılıksız sevgimi sunarımBen kara toprağım vatanım bayrağın rengiyim
Ben evladımAna karnında müjdelenmiş emanet canımızDünyaya gelişimle alnımıza yakılmış kınaİlk öğrendiğimiz kelime semadaki ezanGök kubbedeki dalgalanan al bayrak demişizEllere kınalar yakışmış emaneti vermeye sıra gelmişKulağımıza ezan okunurken söylenmişBen kara toprağım vatanım bayrağın rengiyim
Ben BabayımSarılıp boynumda uyuttum evladı yariGözümden sakladım bakamadım sevdamaSoğuk taşı koynuma koyup hasretleri dindirdimSert bakışımın altında gizli gizli agladımAma yakınmadım yılmadım durmadımVerdim sevdalarımı vatana bilirim kiBen kara toprağım vatanım bayrağın rengiyim
Semada süzülen al bayağın gölgesindekiMinaredeki ezan sesiyle tekbir getirenSoy boya bakmaksızın tek bir olanlarınKüçük büyük genç ihtiyar hepsi bilsin kiSen ben siz hepimiz toprağız vatanız bayrağın rengiyiz
VeNe demiştinNe demistikNerdeydinNerdeydikDuragin neresiydiKimler vardıKim bekliyorduHangi cicek acacaktıYuregin atisinda kim sakliydıSözlerde esinti nerdeydiUfuklar kime acıyorduOzlemler kime filizlendiHasretlerde seher kime actiKimdi. NeredeydiNasil acti konduNe olduNe oldu bittiHep soru cevaplar ise hep sendeIlk once gözler de başladiSevdalar sonra dokunuşyla yandiBeklemeler getiriyor yarinlarin sizlanmalariniŞarkılarda siirlerde askin yankimalarıNakaratlarda huzunlerin solmalariAsk neydi kimdi nasildi olasiklardaAsagi yukari her yön sen sen senNe idikNe oldukDöküldü sevdalar kadehlereYakındık haykırdıkAğladık sızladıkYine kaldı bendeki senBazen hüzünlü bir şiirdeBazen hasret kokan ağıtlarda türkülerdeBazen akşam afsuna duran dalgalarda yellerdeBildik bilemedik nerde neredeydik sevda ileYazmadı kalem yalnızların kelimeleriniDudaklar öpmedi söylemedi ayrılıkların esintileriniRadyoda boğuk bir seste dokunur güneTarladaki buğdayların boyun eğmesindeBakılan her yönde kirpiklerin birbirine vurmasındaKısaca ölümde yaşamda varlıkla yokluk la sen sen
Ve sende gidiyorsunÖmrüme yalnızlığın kurşununu sıkarakHayallerimdeki sensizliği alıp çıkarakDüşlerimi ayrılığına sürgün ederek gidiyorsun
Ve işte gidiyorsun yineBen sadece arkadan bakıyorumKelimeler düğümleniyor ömrümeOysa söyleyecek çok şeyim vardıElini tutup saçlarını oynayıp gözlerine bakarakSeni seviyorumÖmrümde vazgeçilmeyen olur musun diyecektim
Ama sen gidiyorsunGit gideceksen güle güleGitmek erdemli davranış derlerleYanlış gidene geri döndüğündeKaldığın yerden devam etmek erdemli dir..
Geri döndüğünde kapılar yüreğim sana açık bilİster dayanacak bir dal olurumister canımı yakacağın hançerYeterki gel açık sana kollarımYüreğime sapla bir daha zehirli hançeriniHadi Git gidersenYada gitme..Yada git ama geleceksen gel.
Ne kadar zor ve ağırBirine arkaya dönüpEl sallamak istemedenAglamak hayalleri salmakRuyaları deşmek yıkmakNe kadar zormuş isteksiz gitmekVeda edememek sarilmakBırakamamakNe kardar zor ve ağıt
Bir başka zor bu gece yalnızlıkBir başka yakıyor dudağımdaki sensizliğiHayallerimi olmadık yere savuruyorRüyalarımda gözlerini hasrete savuruyorÖyle zor ki bugece yalnızlıkGecenin hüzün çığlıklarıylaBıraktım dilime dolan kelimelerini çıplakSoydum yüreğimdeki ıslanmış sensizliğiKırdım sensizliği sarhoş edem buselerin kadehiniAnılar bu gece sessiz ve uzak soğukGünahlarım yalnızlığıma karışıyor beni senle sarıyorBir başka zor ki bu gece yalnızlıkYıkıyor içimde sensizlik duygularımıMehtabın en güzel halini söndürüyorSensizliğin sonbaharıSensizliğim limitsiz bekleyişlerini akıttıBu gece kaldırımlara yalnızlıkUçuşuyor kelebekler bir bir sevdamlaKekeliyor hislerim gün doğumuna batımınaHer zaman sensizliği çektiğim limandayımEllerim titriyor kabuk bağlamışBir üzgün bir sevinçli yarınlarımGözlerim kör kulağım sağırBir boşlukta bir bilinmezlikteyimTutuşmuyor umutlarım sensizliğeKorkuyorum bu yalnızlık iyi değil
Kendimi atmak geliyordu sokağa özgürce koşmakTekrar en baştan başlamak zorYine akşam olacak yine çökeceksin yalnızlığımaElime tutuşturacaksın kadehleri yarınlarladaki sensizliği
YasandıDüne saklandıAnılara sarıldıYarına bir tat olduBitti sona erdiDudaklardaSözlerde bir dostlukPolenleri kaldıEldeki resimlerdeAynalardaBir Gülizar tomurcukları kaldıGülümsemedeAğlamadaSızlanmadaSarılmalardaBir sevda kıvılcımıAtıldı dostluk yaşama
Yaşamak bazenBir dal selama SarılmakYaşamak bazenBir yolBir tebessüme sarılmakYaşamak suİçtikçe serinlemekBiterken yanmak sızlamakAma yaşamakYaşamak başı başına umuda sarılmakYaşamak sarılmak sarılmakBir cana bir canana bir çiçeğeBir şeylere sarılmak Yağmur damların dökülmesineRüzgârın savrulmasınaVarlığa yokluğa sarılmakSarılmak yaşamak
Yazmaya deger bir şey bulamıyorumNefsine dünya fiyatı biçenlereKendi bir şey sanıp başkalarını küçük görenlereÇıkarı için yanaşanlara selam verenlereYazmaya deger bir şey bulamıyorumHak’ı unutup nasihat verenlereAhretini kibirine yedirenlereKendinden başkasını gözetmeyenlere
Yemek listemSabahYarim bayat ekmekIki dilim zeytinPeynirVarsa bir yumurtaKirmizi biberVe tabiki cayOgle patates veya bulamaçYaninda sogan veya ayranAksam ogleden kalanlarAma her halukadede yurekteBitmeyen sevgi hosgoruYeseler iştahla etleri tatlılarıNe fayda sadece doyuyor nefsi
Saçlarının rüzgârla Ahenkle Dans Etmesine Bulutlar gök gürlemesiyle Yansızlığa bırakır iniltilerGül gözlerindeki açan tanyelini görünce hasretine kıvranırSensizliğin çırpınışlarındaki laleler yüreğimde solar
Selvi ağacın su ya yanışına bükülmesi gibiÖzlemin kora çevirir gurbette süzülen yalnızlığın goncalarıSensizliğin göçük altında kalan umutlarımı inmelere çığlıklara gömülürMezarın üzerine açani yalnızlık horozları açtı yarınlarda
Baki derki yeter bana sokak lambalarınAltında bıraktığın gamze kırıntılarÇaresizliğin karanlık hücreleri çökücündeki yıldızların göz kırpışışlarıDenizin üzerini kaplayan sislerin kaplaması gibi sensizliğin bulutlar dolansın
Ayrılık ayazları soğutsa aynaya bıraktığın simayıYeter bana soğuğun sensizliğine sarılışlarıHasretin baştan yazsa beni sensizliğin toprağınaYeter bana bıraktığın filizleri açtıran gözyaşların
Cennet Cehennemin Hesabı AyrıHadi Kıl Beş Vakit NamazıSana Işık Olacak Getirdiğin SalâvatınSeni Çekip Çıkaracak Nefsi Yaktığın Orucun
Seni Yolun Olacak Gönüllere Girdiğin SadakanGeceleyin Kalkıp Okuduğun Kuran Şahidin OlacakSeher Işığıyla Üzerinde Attığınİrkilip Kendine Geldiğin Kıldığın Namaz Seni TaşıyacakÜç Günlük Ömürde Getirdiğin Yük Yeter Sana
Gözlerime ışık oldun demeyeceğim miler çektinSevincimi ilk an kursağımda bıraktın yaşları yüreğime akıttın Aşk senle yaşayayım demiştim meğer senle ölmüşümNe olursun git yetmedi mi kırdığın hayallerimi
Mevsimleri bölündün her tarafa hüznü bulaştırdınEkim yağmur olup hasrete aktın köz bağlayan sevdamı kanattınAkşamüstleri hayallerime sarmaladığın çaresizliklerin yırtılışlarıKaderimin çizdiği yolu sildiğin yetme dimi
Kalbine dokuduğum ince ince motifleri söktünSensizliğe boyun büküşlerin öksüz bırakışlarınÖzlemlerin rüzgâr esişlerini tufana döndürüşlerinSessiz çığlıklarımın kesişlerin yetmedi mi.
Yolcu yolunda gerek dedilerPatikasız düz yol gösterdilerEtrafında up uzun ağaçlarSakın eğilmeyin dik durun dediler
Unuttuk denilenleri kaybettik yollarıHediye bıraktık size yaşanalar nasihat dedilerGörmedik duymadık rüzgârla savrulan dört yonca gibiSavrulduk dört bir tarafa kuzeye güneye doğuya batıya
Yaşanmışlarının hikâyeleri masal sandık ibretlik dedikDüşman kesildik birbirimizeBir baktık arkamıza nasıl bu hale geldik dedik umursamadıkIşığı bulunca sevindik söndürdük karanlığa gömüldük
Yolcu yolunda gerek dedik ola koyulduk bir arayışaYolu kaybettik yarına umutsuzca sarıldıkHayallerin peşinde değil Yalanlarla oyalayan zihniyetlerin peşinde koştuk
Ömrümüzü bir heva yüzünden bitirdik yeni nesil yetiştirelim dedikFatih Beyazıt Osman Sinan Süleymanlar gibi diyeNasihat verdik ama bir baktık elde bir şey kalmamışEllerime dizime vurduk acısını hissetmedik biz bu hale nasıl geldik
Gerekmez yolumda bir başka aydınlık ışıkSardı ruhumu verilen görev aşkı feyziHedef bellidir yoluna sonuna dek rehberlikYıkılmaz sönmez bir bir verilen saadet ilmi
Bu yolda yoktur ayrı gayri teklik birlikİnancınız karşında batıl ilimler sönükİlk gayemiz sevgi saygı dostluk kardeşlikBu yolda ederiz herkese e bir bir davet
Karşılarız düşmanı dâhil kapıda çiçekleBiliriz kötülüğe her daim iyilikle muameleNöbetimiz bu vatandır emelimiz muzafferlikBuyurun gelin açalım bu hendeği birlikte
Sensizliğin gölgesi düşünce hayallereToprağa bulandı umutlarKarla açan ilk kardelenin boyun bükmesi gibiRüyalarım sensizlikle can verdi
Hasret burulukları gelinciğe dolandıÇaresizlik gecenin bir yarısı gözlerime sığındıYüreğimi deldi vuslatlarla yaktı çaresizlik şafaklardaOkyanuslarla karıştırmak erguvanlar hüzün gözyaşlarını
Gözyaşımla filizlendirdiğim yalnızlığınla yeşerttiğim sensizlikle sevmekHüzün Toprağıyla harman etmek her gün sensizliğin vuslatını yaşamakYürüdüğüm bu yolun sonunda hasretinle hayallerimi yakanSensizliği taşımak yarınlara her şeyinle güzeldi yüreğimdeki gökyüzüm
Bir kişi yüreğindeki terazi ile kendini tartmalıSıddıklarının ışığının gölgesinden ilham almalıYetimleri öksüzleri gördükçe alnındaki nuru öpmeliVicdanını yakan şefkatle merhametle aydınlığın sızlayışlarına koşmalı
Dünyalık hevese kapılıp bakiyi unutmamalıKahharın azabındaki yanışları yok saymamalıMenfaat için ananın verdiği ak sütün saflığını unutmamalıNefise yenilip gözyaşınla abdest almayı bırakmamalı
Mal mülkün elden uçacağını unutmamalı Beş karış karış beze sarılacağını yok saymamalıTorbana doldukların kursağına girenlerin şahit yapacağını bilmeliSana kalanların himmet hikmet terazisindeki amellerin olduğunu bilmeli
Kara bulutlar sarmış hayallerimi yürüyorumDüşlerimin anılarımı sızlatmasıyla yarınlaraSapladığın ayrılık üşütmesiyle yürüyorumKaldırımların sensizlik soğuğuyla ay ışığıyla
Ben sende sen bende kimsesiz yürüyorumSokak ortasında yıldızlarda seni seyrederekKelimelerdeki seni gözyaşımla sararak yürüyorumAyak seslerimdeki hüsran dolanmasını çözerek
Ben yalnız senle hançer saplamanla yürüyorumSensizliğinle kimsesiz yıkık dökük yürüyorumYolun sonunda başında vuslatı arayarak yürüyorumSensizliğin ateşine gözlerimin idam sehpasına yürüyorum
Diyarbakır dan Antalya ya Dicle den ağva yaİstanbul dan eyyüpe Sakarya dan çatalca yaYurdumda tüten ovalara bayıra selam olaZafer bayramınız kutlu neşeli ola
Ey türk evladı tarihin kazıldı sayfalaraKuruluş ta emsal oldu bu vatan Mehmet leÇanakkale de yazılmamış destanlara imza attı Ayşe deZafer bayramınız kutlu neşeli ola
Mal mülk ille olunmaz zenginlikÎki bez parçası ile alınmaz benlikSorarsan kim zengin diyeGönül hanını tamir edip girendirSorarsan kim fakir diyeGönül hanını yıkıp döküp geçirendir