Top Banner
el-MUHTASAR Continuity and Change in lslamic Law, Cam- bridge 2001, s. 68-69; Recep Cici, Dö- nemi Hukuku Fatih Devrinin Sonuna Kadar, Bursa 2001, s. 43-44; Ali Hakan Irak Maliki Ekolü (doktora tezi, 2004), Sosyal Bilimler Enstitü- sü, s. 21, 63-64; Abdullah Muhammed Ebuzab11425/2004, s. 1575-1590; M. Ben Cheneb, V/2, s. 857; a.mlf., "Khalil b. EF IV, 964; H. Fleisch, "Ibn al-I:Iadjib", a.e., lll, 781. r L liJ FERHAT KocA el-MUHTASAR (ö. 732/1331) umumi tarih türündeki eseri. _j Tam ii fi Tarfl].u Ebi'l- Fida) olan eserin mukaddimesinde müel- lif sonra tarihçi- ler ihtilaflara temas eder. Bu arada Tevrat bilgi ve- rir. tarih der- peygamberler ki zaman dilimini gösteren bir cetvel ko- yar. bölümden eserin ma birinci bölümü Hz. Adem'den itibaren peygamberler tarihi, önce- si dönemde diniere men- sup kavimler, milletler ve devletlerle Arap kabilelerine dair bilgi ihtiva eder. Bu Resül-i Ekrem'in ve Fil ile ni- hayete erer. Hz. Peygamber'in la ikinci 729 sonuna (Ekim 329) kadar meydana gelen hadise- ler ve bu dönemde kurulan devletler kro- nolojik ele 730-749 ( 1330- 1348) cereyan eden olay- lar, Te- iktibas edile- rek esere Ebü'I-Fida, 628 (1231) kadar olan nü'I-Eslr'in el-Kamil ti't-tarfb.'ini özetie- yerek Bunun Ebu Isa Ahmed b. Ali ei-Müneccim'in Kitabü'l- beyan 'an tdrfb.i sini zamani'l-'dlem 'ala sebili'l-]Jücce ve'l-burhdn, Hamza sini müluki'l-arz ve'l- enbiya', Blrunl'nin TaMi/fu ma li'l-Hind, Said ei-Endelüsl'nin Taba]fatü'l-ümem, Miskeveyh'in Tecaribü'l-ümem, Uma- re el-Yemeni'nin '1- Yemen, Abdü- lazlz b. es-Sanhacl'nin el-Cem' ve'l-beyan ii (Tarr- l;u'l-JSayrevan), Ali b. Zafir'in ed-Düve- 70 Kitdbü'l- el-Milel ve'n-ni- ]Jal, Said el-Mugrib ii ]Jule'l-Magrib, Müterricü'l- kürub, Bugyetü't-taleb ii Ifaleb ve Ebü'd-Dem'in et-Ta- (et-Taril;u'l-MU?afferf) istifade bunlardan eserin mukaddimesinde Müellifin günümüze da kaynak olarak Sade bir üslupla bizzat veya gördü- Eyyubller ve Memlükler tarihi birinci dere- cede kaynak Müellif kay- naklardaki bilgileri tahkik ve teyit etme- den bu arada kendi sahala- uzman eserlerine da ihmal Nitekim onun Firavunlar ve tarihi konusunda Hannun et-Taberl'nin, Yunan ve Mo- ve Harizmliler Nesevl'nin, Halep tarihi konusunda eserlerini kaynak olarak görül- mektedir. öte yandan hurafe ve efsaneden etmek için özen hurafelerin or- taya anlatarak okuyucuyu uyar- o güne ve etkisi enbiya konusunda bilgi- lerde Ebü'I-Fida da tarihçiler gibi Ki- Mu(5.addes'e Tevrat'- tan bilgi naklederken Grekçe ve Samirlee bu- lunan etmesi ve Grek- çe daha söyle- mesi müellifin bu konuda da bilgi sahibi göstermektedir. Eser Hintliler, Çinliler gibi milletie- rin özellikleri, ilim ve malumat içermektedir. Kitapta dini, ede- bi, ilmi. içtimal ve siyasi hareketlerin ya- Ebu Bekir er-Razi, Farabl, SI- na. Naslrüddln-i Tusl. Slbe- veyhi, Yahya b. Ziyad ei-Ferra, Cahiz, Mu- hammed b. Cerlr et-Taberl. nü'I-Eslr ve Fahreddin er-Razi gibi alim ve filozoflar da bilgiler Ebü'I-Fida, umumi tarihçiler gibi hicretten itibaren kronolojik bir kaydettikten sonra o vefat eden haya- dair malumat özellikle lugat ve edebiyat alimleri, tabipler, mü- hendisler ve çok sa- ifadelerle Zeynüddin Tetimmetü'l- ii (Tarfl;u ni'l-Verdi), Hablb ei-Halebl el-Feva'i- dü'l-münte]fah min lfa- ma Ebi'l-Fida, Ebü'I-Velld Ebü'I- Fida'nrn fi adir eserinin ilk iki (Süleymaniye Ktp., Aga, nr. 491)
2

liJ - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · lediğini söylediği, peygamberler arasında ki zaman dilimini gösteren bir cetvel ko yar. İki bölümden oluşan eserin beş kıs ma ayrılan

Oct 12, 2019

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: liJ - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · lediğini söylediği, peygamberler arasında ki zaman dilimini gösteren bir cetvel ko yar. İki bölümden oluşan eserin beş kıs ma ayrılan

el-MUHTASAR

Continuity and Change in lslamic Law, Cam­bridge 2001, s. 68-69; Recep Cici, Osmanlı Dö­nemi İslam Hukuku Çalışmaları: Kuruluştan Fatih Devrinin Sonuna Kadar, Bursa 2001, s. 43-44; Ali Hakan Çavuşoğlu, Irak Maliki Ekolü (doktora tezi, 2004), MÜ Sosyal Bilimler Enstitü­sü, s. 21, 63-64; Abdullah Muhammed ei-Habeşl, Cami'u'ş-şürQI). ve'l-l).avaşr, Ebuzab11425/2004, s. 1575-1590; M. Ben Cheneb, "İbnü'l-Hacib", İA, V/2, s. 857; a.mlf., "Khalil b. IsJ::ıa\5", EF (İng.), IV, 964; H. Fleisch, "Ibn al-I:Iadjib", a.e., lll, 781.

r

L

liJ FERHAT KocA

el-MUHTASAR (~1)

Ebü'l-Fida'nın

(ö. 732/1331) umumi tarih türündeki eseri.

_j

Tam adı el-Mu{ıtaşar ii a{ıbdri'l-beşer (el-Mul].taşar fi tarf!;i'l-beşer, Tarfl].u Ebi'l­Fida) olan eserin mukaddimesinde müel­lif kaynaklarını açıkladıktan sonra tarihçi­ler arasındaki ihtilaflara temas eder. Bu arada Tevrat nüshaları hakkında bilgi ve­rir. Ayrıca meşhur tarih kitaplarından der­lediğini söylediği, peygamberler arasında­ki zaman dilimini gösteren bir cetvel ko­yar. İki bölümden oluşan eserin beş kıs­ma ayrılan birinci bölümü Hz. Adem'den itibaren peygamberler tarihi, İslam önce­si dönemde yaşamış çeşitli diniere men­sup kavimler, milletler ve devletlerle Arap kabilelerine dair bilgi ihtiva eder. Bu kısım Resül-i Ekrem'in ataları ve Fil Vak'ası ile ni­hayete erer. Hz. Peygamber'in doğumuy­la başlayan ikinci kısımda 729 yılı sonuna (Ekim ı 329) kadar meydana gelen hadise­ler ve bu dönemde kurulan devletler kro­nolojik sırayla ele alınır. 730-7 49 ( 1330-1348) yılları arasında cereyan eden olay­lar, naşirler tarafından İbnü'I-Verdl'nin Te­timmetü'l-mu{ıtaşar'ından iktibas edile­rek esere eklenmiştir.

Ebü'I-Fida, el-Mu{ıtaşar'ın 628 (1231) yılına kadar olan kısmında İzzeddin İb­nü'I-Eslr'in el-Kamil ti't-tarfb.'ini özetie­yerek kitabına almıştır. Bunun dışında Ebu Isa Ahmed b. Ali ei-Müneccim'in Kitabü'l­beyan 'an tdrfb.i sini zamani'l-'dlem 'ala sebili'l-]Jücce ve'l-burhdn, Hamza ei-İs­fahfınl'nin Tari{ıu sini müluki'l-arz ve'l­enbiya', Blrunl'nin el-~anunü'l-Mes'udi, el-Aşarü'l-bd]fıye, TaMi/fu ma li'l-Hind, Said ei-Endelüsl'nin Taba]fatü'l-ümem, İbn Miskeveyh'in Tecaribü'l-ümem, Uma­re el-Yemeni'nin Tari{ıu '1-Yemen, Abdü­lazlz b. Şeddad es-Sanhacl'nin el-Cem' ve'l-beyan ii a{ıbdri'l-~ayrevan (Tarr­l;u'l-JSayrevan), Ali b. Zafir'in ed-Düve-

70

lü'l-mün]fatı'a, İbn Münkız'ın Kitdbü'l­İ'tibdr, Şehristanl'nin el-Milel ve'n-ni­]Jal, İbn Said ei-Mağribl'nin el-Mugrib ii ]Jule'l-Magrib, İbn Vasıl'ın Müterricü'l­kürub, İbnü'I-Adlm'in Bugyetü't-taleb ii tari{ıi Ifaleb ve İbn Ebü'd-Dem'in et-Ta­ri{ıu'l-kebir'inden (et-Taril;u'l-MU?afferf) istifade etmiş, bunlardan bazısını eserin mukaddimesinde açıklamıştır. Müellifin günümüze ulaşmayan bazı kitapları da kaynak olarak kullandığı anlaşılmaktadır.

Sade bir üslupla yazılan el-Muljtaşar'ın Ebü'I-Fida'nın bizzat katıldığı veya gördü­ğü olayları anlattığı kısımları Eyyubller ve Memlükler tarihi açısından birinci dere­cede kaynak durumundadır. Müellif kay­naklardaki bilgileri tahkik ve teyit etme­den kullanmamış, bu arada kendi sahala­rında uzman kişilerin eserlerine başvur­mayı da ihmal etmemiştir. Nitekim onun Firavunlar ve Mısır tarihi konusunda İbn Hannun et-Taberl'nin, Yunan filozofları hakkında Şehristanl ve İbnü'I-Kıftl'nin, Mo­ğollar ve Harizmliler hakkında Nesevl'nin, Halep tarihi konusunda İbnü'I-Adlm'in eserlerini kaynak olarak kullandığı görül­mektedir. öte yandan doğruyu yanlıştan, gerçeği hurafe ve efsaneden ayırt etmek için özen göstermiş, hurafelerin nasıl or­taya çıktığını anlatarak okuyucuyu uyar­mış, olayları o güne ve geleceğe etkisi açı­sından değerlendirmiştir.

Kısas-ı enbiya konusunda verdiği bilgi­lerde Ebü'I-Fida da diğer tarihçiler gibi Ki­tab-ı Mu(5.addes'e dayanmıştır. Tevrat'­tan bilgi naklederken Tevrat'ın İbranice, Grekçe ve Samirlee nüshaları arasında bu­lunan farklılıklara işaret etmesi ve Grek­çe Tevrat'ın daha doğru olduğunu söyle­mesi müellifin bu konuda da bilgi sahibi olduğunu göstermektedir. Eser ayrıca Hintliler, Yunanlılar, Çinliler gibi milletie­rin özellikleri, ilim ve sanatları hakkında malumat içermektedir. Kitapta dini, ede­bi, ilmi. içtimal ve siyasi hareketlerin ya­nı sıra Ebu Bekir er-Razi, Farabl, İbn SI­na. Naslrüddln-i Tusl. İmam Şafii. Slbe­veyhi, Yahya b. Ziyad ei-Ferra, Cahiz, Mu­hammed b. Cerlr et-Taberl. İzzeddin İb­nü'I-Eslr ve Fahreddin er-Razi gibi alim ve filozoflar hakkında da değerli bilgiler bulunmaktadır. Ebü'I-Fida, olayları diğer umumi tarihçiler gibi hicretten itibaren kronolojik bir sırayla kaydettikten sonra o yıl vefat eden meşhur şahısların haya­tına dair malumat vermiş, özellikle lugat ve edebiyat alimleri, şairler, tabipler, mü­hendisler ve filozofların hayatını çok sa­natlı ifadelerle anlatmıştır.

Zeynüddin İbnü'I-Verdl Tetimmetü'l­Muljtaşar ii a{ıbdri'l-beşer (Tarfl;u İb­ni'l-Verdi), İbn Hablb ei-Halebl el-Feva'i­dü'l-münte]fah min tari{ıi şa]Jibi lfa­ma Ebi'l-Fida, Ebü'I-Velld İbnü'ş-Şıhne

Ebü'I-Fida'nrn el-Muf:ıtaşar fi af:ıbari'l-beşer adir eserinin ilk iki sayfası (Süleymaniye Ktp., Beşir Aga, nr. 491)

Page 2: liJ - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · lediğini söylediği, peygamberler arasında ki zaman dilimini gösteren bir cetvel ko yar. İki bölümden oluşan eserin beş kıs ma ayrılan

Ravzü (Ravzfıtü)'l-mendpr ti 'ilmi'l­evd'il ve'l-evdJJ_ir adlı çalışmalarında el­MuJJ_taşar'ı özetlemiş veesere kendi dö­nemlerine kadar gelen birer zeyil yazmış­

lardır.

el-MuJJ_taşar çok erken tarihlerde şar­kiyatçıların ilgisini çekmiş ve bazı kısımla­rı başta Latince olmak üzere çeşitli dillere çevrilerek Arapça aslıyla birlikte yayımlan­mıştır (Latince tre. ). Gagnier, lsrnael Abul­fedae de vita et rebus gestis Mohamme­dis, Oxford I 722-23; ). ). Reiske- ). G. Chr. Adler, Abulfeda Anna/es Muslemici, Le­ipzig 1654; Copenhagen I 789-94; F. W. C. Umbreit, Historia Emiromumal Omrah ex Abulfeda, London, ts.; Heinrich Leberecht Fleischer, Abulfedae Historia anteislamica, Leipzig I 831; Latince tre. G. W. Freytag [18311; Fr. tre. ve notlar: Noel des Ver­gers. Vie de Mohammed, Paris 1837; Ba­ron Mac-Guckin de Slane, Anna/es d'Abu'l-Fida, RHC.Or., I. 746-750; İng. tre. W. Murray, Life of Mohammed, London, ts.; Urduca tre. Delhi 1856; İng. tre. P. M. Holt, "The Memoirs of a Syrian Prince", Abü al-Fida, Sultan of Hamah [672-732/ 1273-1331], Wiesbaden 1983).

Eserin Arapça metni dört cüz (iki cilt) olarakilkdefa 1286'da (1869) istanbul'da basılmış ve daha sonra çeşitli baskıları ya­pılmıştır (Kahire 1325; Bağdad 1968[?[; Ka­hire 1332; Beyrut 1375-1381/1956-1961;

nşr. Mahmud Deyyub, 1-11, Beyrut 1417/

1997; nşr. Muhammed Zeynühüm Muham­med Aze b, Yahya Seyyid Hüseyin, Muham­med Fahr! el-Vaslf, I-lll, Kahire I 998-1999).

BİBLİYOGRAFYA :

Ebü'I-Fida. el-Mul]taşar li al]bari'l-beşer (nşr. M. Zeynühüm M. Azeb v.dğr.). Kahire 1998-99, müellifin mukaddimesi, 1, 12 vd., Hüseyin Mü­nis'in önsözü, 1, 7-11; M. Şemseddin [Günaltay]. İsliimda Tarih ve Müverrihler, İstanbul 1339-42, s . 213-217; Brockelmann. GAL, ll, 55-57; Suppl., ll, 44; a.mlf .. "Ebülfıda", İA, IV, 78; Abbas ei­Azzavi. et-Ta'rif bi'l-mü'erril]in li 'ahdi'l-Mogol ve't-Türkmiin, Bağdad 1376/1957, s. 168-169; The Historians of the Middle East (ed. B. Lewis­P. M. Holt). London 1962, s . 296, 409; Sarton, lntroduction, lll/1, s. 794; N, Elisseef, Nürad-Dln, Dama s 1967, 1, 64-66; F. Rosenthal, A History of Muslim Historiography, Leiden 1968, s. 55, 78, 91, 146; D. P. Little, An introduction taMamlük Historiography, Wiesbaden 1970, s . 42-47; C. Zeydan, Adab, 11/3, s . 196-197; Zeki Velidl Togan, Tarihte Usul, istanbul 1985, s. 187; Şakir Musta­fa, et-Tiiril]u '1-'Arabi ve'l-mü' errii]Cın, Beyrut 1993, IV, 40-41 ; Ramazan Şeşen. Müslümanlar­da Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, İstanbul 1998, s. 1 79-180; M. Kamil Ayad, "Ebü'l-Fida' el-Melikü'l­'allame", MMLADm., L (1979). s . 57; H. A. R. Gibb, "Abu'l-Fida", Ef2 (ing.), ı, 118-119; inayetullah Rıza, "Ebü'l-Fida'", DMBİ, VI , 117; M. Rıza Nacl, "Tarib-i Ebü'l-Fida", Diinişniime-i Cihiin-ı islam, Tahran 1380/2002, VI, 186-187.

Iii ABDÜLKERİM ÖZAYDIN

L

el-MUHTASAR (~1)

Halil b. İshak ei-Cündi'nin (ö . 776/1374)

Maliki fıkhına dair eseri. _j

İbnü 'I-Hacib'in (ö. 646/1249) MuJJ_taşaru İbni'l-lfdcib olarak tanınan Cdmi'u'l-üm­mehdt'ı ile birlikte Maliki mezhep biriki­minin sistematik sunumunu yapan çalış­malar, gelişmiş teknik terimierin kullanıl­dığı muhtasarların telifinde bir dönüm noktası teşkil etmiş, Halil b . İshak ei-Cün­dl'nin el-MuJJ_taşar'ı da bu çizginin en yaygın ve etkili eseri olmuştur. İbnü'I-Ha­cib'in muhtasarı, fetva ve kaza sahaların­da Maliki mezhebi mensupları için delil değeri olan önermelerin yanı sıra mezhep içi istidlal vasıtalarıyla hüküm elde edebi­len fakihlerin bilgi kaynağı olarak yararla­nabileceği diğer görüşlere de yer vermek­teydi. Halil b. İshak'ın başarılarından biri, kendisinden önceki literatürden farklı şe­kilde Malik! fakihleri için delil değerine sa­hip meselelerden oluşan ortak bir metin teşkil etmesidir. Eser, fıkh! hükmü niha! olarak belirtilmeyen birçok meseleyi içer­mekle beraber bu meselelerin mezhep içinde nasıl değerlendirileceğine yönelik bir rehber vazifesi görmektedir.

Yirmi beş yılda tamamlandığı rivayet edilen el-MuJJ_taşar, kısa sürede Maliki fıkhının öğretildiği ilim halkalarında ders kitabı haline gelmiş olsa da aslında fetva ve kaza sahalarında Malik! mezhebine gö­re hüküm vermek mevkiinde olan fakih­ler için kaleme alınmıştır. Nitekim fıkıh il­minin dil ve meselelerinin bilinmesi bu eseri anlamak için yeterli olmamakta, Ma­lik! tarihi ve literatürünün yanı sıra Halil'in ders halkasından itibaren eseri çözümle­rnek amacıyla yapılan çalışmalar hakkında da bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Ha­m b. İshak, mukaddimesinde eserini terim veya rumuz haline getirilen bir dizi kelime ile ördüğünü ifade eder (Mul]taşarü'l-'Al­lfıme ljalfl, s. 7). Buna göre kitapta "fiha" Sahnun'un el-Müdevvene'sini, "üwile" el-Müdevvene şarihleri tarafından farklı yorumlanan meseleleri, "hilaf", Malik! fa­kihlerinin çoğunluğunun hakkında ortak bir görüş sahibi olmadığı ve müellifin de bir tercihte bulunmadığı meseleleri, "kav­leyn" ve "akval", Malik! mezhep birikimi içinde birden fazla görüşün tercih edilip uygulandığı meseleleri, "tereddüd" müte­kaddimln devrinde yaşayan fakihlerden herhangi bir görüşün aktarılmadığı mese-

el-MUHTASAR

leleri, "lev", Maliki mezhebini temsil eden görüşle diğer mezheplerin görüşlerinin mukayese edildiği meseleleri ifade etmek­tedir. AYrıca eserde, Malik! mezhebinin te­şekkül devrinin ardından füru-i fıkıh saha­sında bu mezhebe önemli katkılarda bu­lunmuş müctehidlerin görüşleri için de te­rimler geliştirilmiştir. Buna göre "ihtiyar" Ebü'I-Hasan ei-Lahml'nin, "terc!h" Ebu Bekir İbn Yunus es-Sıkılll'nin, "zuhur" İ bn Rüşd ei-Cedd'in ve "kavl" Mazerl'nin çalış­malarını belirtmektedir. Bu dört terim, yu­karıda geçtiği gibi masdar olarak zikre­dildiğinde anılan Malik! fakihlerinin el-Mü­devvene üzerine yazdığı şerhlere işaret eder. öte yandan söz konusu terimlerden türetilen fiiller bu kişilerin kendi ictihad ve görüşlerini belirtirken aynı kavramlardan türetilen isimler, diğer Malik! fakihlerinin görüşleri arasından bu dört fakihin yap­tığı tercihleri ifade etmektedir. Adı geçen dört müctehid için kullanılan terimierin kelime anlamları ile bu kişilerin Maliki fı­kıh tarihi içindeki mevkileri arasında ilişki olduğu eser üzerinde çalışan birçok mü­ellif tarafından belirtilmektedir. Mesela Halll b . İshak'ın İbn Yunus için t ercih ke­limesini kullanmış olmasının bu fakihin mezhep içinde ictihad ve tahr!clerinden ziyade tercihleriyle tanınmasından kay­naklandığı söylenir (mesela bk. Muham­med iliş, ı . 24) Eserde bu dört kişi dışın­daki Malik! müctehidlerinin tercihleri "suhhiha" ve "ustuhsine" kelimeleriyle belirtilmiştir. Mezhebi temsil eden bir hükmün bulunmadığı durumları akval, hi­laf ve tereddüd gibi terimler kullanarak farklı açılardan tasnif etmesi el-MuJJ_ta­şar'ın en önemli özelliklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu terimlerle ifade edilen meseleler hakkındaki görüşlerini İbnü'I-Hacib'in el-MuJJ_taşar'ına yazdığı et-Tavzil}. adlı şerhte açıklayan müellif, el-MuJJ_taşar'da söz konusu meselelerde mezhep birikiminin hangi açıdan incele­nip mezhep içi fıkhl istidlalin nasıl kulla­nılacağına dair zımnl teklifiere yer ver­mektedir. Yukarıdakiler dışında müellif ta­rafından belirtilmediği halde başka keli­melerin terim olarak kullanılıp kullanıl­

madığı ve eserin mukaddimesinde zikre­dilen terimierin kullanılışında bir tutarsız­lığın bulunup bulunmadığı tartışılmıştır. Ajentunmobi'ye göre esere has terimie­rin kullanılışında bir tutarsızlıktan bahset­mek özellikle eserin belirli yerleri için müm­kün olduğu halde Olayede'ye göre böyle bir tutarsızlıktan söz edilemez (HI, XIIII [ı 9891,

s. 87). Kitabın müellif tarafından nikah bahsine kadar kaleme alınıp geri kalanı-

71