ORHAN VELİ KANIK Şairliği ve Şiirleri
HAYATI (KENDĠ ÜSLUBUYLA)
“1914’de doğdum. 1 yaĢında kurbağadan korktum.
2 yaĢında gurbete çıktım. Yedisinde mektebe
baĢladım. 9 yaĢında okumaya 10 yaĢında yazmaya
merak saldım. 13’de Oktay Rıfat’ı, 16’da Melih
Cevdet’i tanıdım. 17 yaĢında bara gittim. 18’de
rakıya baĢladım. 19’dan sonra avarelik devrim
baĢlar. 20 yaĢından sonra para kazanmasını ve
sefalet çekmesini öğrendim. 25’de baĢımdan bir
otomobil kazası geçti. Çok aĢık oldum. Hiç
evlenmedim, Ģimdi askerim.”
HAYATI
1914’de Beykoz’da doğdu.
Babası klarnetist Velik Kanık’tır.
Çocukluğu Cihangir’de geçti.
Ġlk tahsilini Galatasaray’da yaptı.
Liseyi Ankara’da okudu.
Felsefe öğrenimini yarıda bıraktı.
Tercüme bürosunda çalıĢtı.
14 Kasım 1950’de CerrahpaĢa Hastanesi’nde öldü.
Rumelihisarı Mezarlığı’na gömüldü.
ġĠĠRLERĠ
Sağlığında beĢ Ģiir kitabı çıkarır:
Garip (1940)
Vazgeçemediğim (1945)
Destan Gibi (1946)
Yenisi (1947)
KarĢı (1949)
Ayrıca Nasrettin Hoca masallarını ĢiirleĢtirir ve La
Fontaine’in fabllarını dilimize kazandırır. (1948)
Orhan Veli, bazı Ģiirlerinde Mehmet Ali Sel ismini
takma ad olarak kullandı.
ESKĠ ġĠĠRLERĠ
Eski Ģiirlerinde
yalnız, mutsuz, k
aramsar bir
kiĢinin -belki de
kendisinin-
yaĢayıĢı anlatılır;
üzüntüleri, aĢkları
, özlemleri dile
getirilir.
...
Ruhum ölüm rüzgarlarına eĢ
IĢık yok
gecemde, gündüzümde.
Gözlerim görmüyor; lakin
güneĢ
O her zaman, her zaman
yüzümde.
(GüneĢ)
ESKĠ ġĠĠRLERĠNDEKĠ ÜSLUBU
Orhan Veli Ģiirde anlattığı kiĢinin toplumsal çevreyle
olan iliĢkilerine hiç değinmez, toplumsal
gerçeklerden tamamen soyutlar onu.
Bu Ģiirlerinde toplumsallıktan çok bireyselliğe yakın
düĢmektedir.
Sonradan yayımlıyacağı Ģiirlerin tersine bunlar
kafadan çok yüreğe, gözden çok kulağa seslenen
lirik Ģiirlerdir.
ESKĠ ġĠĠRLERĠNDEKĠ DĠL VE BĠÇĠM
Hececiler
izlenmiĢtir.
Orhan veli hece
ölçülerini kullanır.
Uyağa önem verir.
Dörtlüklerle yazar.
Temiz bir Türkçeye
varmaya çalıĢır.
Dili çözülüyor gecelerin,
Gölgeler kaçıĢıyor derine,
Alıp sihrini bilmecelerin
Gün doğuyor Ģehrin üzerine.
(Gün Doğuyor)
ġĠĠR HAKKINDAKĠ DÜġÜNCELERĠ
Orhan Veli yalnızca gününün Ģiirini değil, dünün
Ģiirini de iyi biliyordu.
“Önce Ģu sevmediğimiz, alıĢamadığımız ve zorla
ezberlettirilen kalıp hükümleri bilmemiz lazım;
ondan sonra bu çerçeveyi kırarak yeni Ģekiller, yeni
buluĢlar ve yeni bir zevk anlayıĢı aramaya
koyulalım.”
ARUZ ÖLÇÜSÜ KULLANMASI
Orhan Veli
Mevlana’nın
rubailerinden
birini tercüme
etmiĢti.
Ayrıca kendisi
de birkaç rubai
yazmıĢtır.
Bir zamanlardı bu
gamhanede bir dem
vardı
Gece sahilde sular fecre
kadar çağlardı
(Efsane)
ĠLK YENĠ ġĠĠRLER 1
Bu Ģiirler ilerde Garip’te yer alacak yıkıcı ve
yadırgatıcı Ģiirlerin ilk ve aĢırı örnekleridir.
Bunun için, ilkin ölçüyle uyağı atar. Geleneğin
kurallarına baĢ kaldırır.
Edebi sanatlara sırt çevirir.
Orhan Veli sanatın toplum sorunlarıyla ilgilenmesini,
bir ideolojiye dayanmasını doğru bulmamaktadır.
ĠLK YENĠ ġĠĠRLER 2
Orhan Veli, savaĢa
karĢı beslediği
düĢünceleri alaylı
bir anlatımla açığa
vuruyor, çünkü
Orhan Velin’nin bir
amacı da Ģiir
dilinden ciddi ve
kitabi bir söyleyiĢi
kovmaktır.
Hitler amca!
Bir gün de bize buyur
Kakülünle bıyıklarını
Anneme göstereyim.
KarĢılık olarak ben de sana
Mutfaktaki dolaptan aĢırıp
Tereyağı veririm,
Askerlerine yedirirsin.
(Tereyağı)
GARĠP 1 Garip Orhan Velinin ilk Ģiir kitabıdır.
Garip, genellikle, önceki bölümde incelenen yeni
Ģiirlerin temel özelliklerini sürdürür.
GARĠP 2
Orhan Veli, Ģiirimizi
kibarlıktan, hasta bir
duygusallıktan
temizlemek istiyordu.
Onun için teĢbihle
istiareden
kaçmakta, gördüğünü
herkesin kullandığı
kelimelerle
anlatmaktadır.
Hiçbir Ģeyden çekmedi dünyada
Nasırından çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını;
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.
(Kitabe-i Seng-i Mezar)
GARĠP 3
ġiirlerinde tarih
ve ideolojiye,
toplum
değerlerine,
inançlarına,
kuruluĢlarına
iliĢkin parçalar
yok denecek
kadar azdı.
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıĢtım,
Böyle havada aĢık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
ġiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
(Güzel Havalar)
VAZGEÇEMEDĠĞĠM
Orhan Veli’nin ikinci Ģiir kitabıdır.
Garip’ten 4 yıl sonra 1945’te yayımlanmıĢtır.
Ġçindeki Ģiirleri: Garip’i sürdüren Ģiirler ve Garipten
ayrılmaya yönelik Ģiirleri olmak üzere iki gruba
ayırmak mümkündür.
GARĠP’Ġ SÜRDÜREN ġĠĠRLER
ġiir yazıyorum.
ġiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip musikiler
alıyorum
Bir de rakı ĢiĢesinde balık
olsam.
(Eskiler Alıyorum)
O sıralarda yoksullulukar içinde yaĢayan bir adamın hayatını anlatır bu Ģiir.
Son mısra Ahmet HaĢim’in “Göllerde bu dem bir kamıĢ olsam” mısrasının bir eğlenisi, bir yansılamasıdır.
Orhan Veli alay edilmek, delilikle, züppelikle itham olunmak riskini göze alarak kendisini okutmayı bilmiĢtir.
GARĠP’TEN AYRILMAYA YÖNELEN
ġĠĠRLER 1
“Garip’teki Ģiirlerimi beĢ sene önce yazmıĢtım. BeĢ
sene sonra da aynı Ģeyleri söyleyecek oldukan
sonra ne diye yaĢadım.”
Orhan Veli artık yıkıcılıktan ayrılmak, yapıcılığa
kaymak, Ģiirini estetik yönden daha bir geliĢtirmek
ister.
GARĠP’TEN AYRILMAYA YÖNELEN
ġĠĠRLER 2
Ġstanbul’da Boğaziçi’nde,
Bir fakir Orhan Veli’yim;
Veli’nin Oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.
Urumelihisarı’na oturmuĢum
OturmuĢ da bir türkü
tutturmuĢum.
(Ġstanbul Türküsü)
Orhan Veli tabiatın
bu güzelliği olmasa
dünyadan da
vazgeçecektir.
Vazgeçemiyorsa,
sebebi bunlar
olmalıdır. Herhalde
kitabın adı da
buradan
gelmektedir.
YENĠSĠ
Cımbızlı ġiir’de
süslenmekten
baĢka bir Ģey
düĢünmeyen, dü
nya gidiĢiyle
ilgilenmeyen, boĢ
kafalı kadınlarla
eğleniliyor.
Ne atom bombası.
Ne Londra konferansı;
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!
KARġI 1
Ġstanbul'u
dinliyorum, gözlerim
kapalı
Önce hafiften bir rüzgar
esiyor;
YavaĢ yavaĢ sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan
çıngırakları
Ġstanbul'u
dinliyorum, gözlerim
kapalı.
Orhan Veli bu Ģiirde
edebi sanatlara baĢ
vurmuyor.
Açık ve yalın bir
anlatımla yetiniyor.
Fakat, mısraların
sonuna uyağa çalan
sözcükler koyuyor.
Belirli aralıklarla belirli
sesleri tekrarlayarak bir
çeĢit ahenk sağlıyor.
KARġI 2
Orhan Veli, Garip’i
oluĢtururken
takındığı anlayıĢtan,
aĢırı bir yenilik
peĢinde koĢarken
getirdiği
yasaklardan
uzaklaĢtıkça Ģiir
alanındaki önemi
artmıĢtır.
Bedava yaĢıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dıĢı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaĢıyoruz, bedava.
ÖLÜMÜ
10 Kasım'da bir haftalığına geldiği Ankara'da
belediyenin kazdığı bir çukura düĢtü ve baĢından
hafifçe yaralandı.Ġki gün sonra Ġstanbul'a döndü. 14
Kasım günü bir arkadaĢının evinde öğle yemeği
yerken fenalık geçiren Ģair hastaneye kaldırıldı.
Beyinde damar çatlaması yüzünden baĢlayan
rahatsızlığın sebebi doktor tarafından anlaĢılamadı
ve Kanık'a alkol zehirlenmesi teĢhisiyle tedavi
uygulandı,ancak beyin kanaması geçirdiği
sonradan anlaĢıldı. Aynı akĢam sekizde komaya
giren Ģair gece 23.20'de komadan çıkamayarak
hayata veda etti.