Top Banner
marife, 8, 3, 2008, s. 183-2 03 SAFEviLER ÖNCESi ARKA PLAN VE SAFEvi ÖZET bir bütün olarak Safevi Devleti'nin da- Safevi , Devleti'ni kurduktan ·sonra ilk devletin resmi mezhebi ilan etmesi ve bunu o dönemde ço- Sünni olan halka Safevi öncesi dönemde büyük bir Sünni olmakla birlikte sonra özellikle Hülagu da Tusi ve Hilli gibi etkisiyle .imamiyye kendine · alan Keza o dönemde var olan tasavvufi hareketlerin karakterli olu- da lehine. bir Için devre- ye enstrümanlar; ezana ilaveler, hutbelerin on iki imam gibi uygulamalarla, bilen ·Irak bölgesinden Arap bilginle. ri getirmesi Anahtar Kelimeler: Caferilik, Safeviler, THE DOMINANCE OF SHIISM IN IRAN: THE PRE-SAFAWID BACKGROUND AND THE SAFAWID SHIITIZATION POUCIES · Shiism became.a dominant sect in the whole territory of Iran with the es- tablishment of the Safawid. rule by Shah Ismail, whose first political aetion was to adopt The Twelver Shia as the sect of his rule and impose the creeds of that sect on his - subjects who were then largely Sunnite5. The tools used by Shah to promote Shiism as the sect in his kingdam were to make additions to the · formulation of Adhzan and to the Friday Khutbah as well as bring Shiite schcilars. from the Iraqi area to Iran. · Key Words: Iran, Shi_ism, The Twelver Shia, Ja'laliyya,·Saf'!wids, Shah Isrriail · bir bütün olarak tarihi 16. 1501 (ö.930/1524) Tebriz'de kurulan Safevi Devleti'ne Ön- cesinde genel anlamda hakim . . . . ·, . . · .. . . .·;.- ·. Bu makale, Buyruk/ara COre (Konya: SÜSBE, 2008) doktora tezinin· yer alan "Tarihsel Arka Plan: Safeviler ve böllimOnden rak _ . ·· Dr., Selçuk Üniversitesi Fakultesi, [email protected]
21

ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Mar 09, 2021

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

marife, yıl. 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203

ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi: . SAFEviLER ÖNCESi ARKA PLAN VE SAFEvi DÖNEMİ

ŞİİLEŞTİRME POLİTİKALARI· .

ÖZET · İran'ın bir bütün olarak ŞiileşmEdarihi, Safevi Devleti'nin kuri.ıiuŞuna da­

yanmaktı;ıdır. Şah İsmail~n, Safevi, Devleti'ni kurduktan ·sonra yaptığı ilk iş, . İsnaaşeriyye Şiiliğinl devletin resmi mezhebi ilan etmesi ve bunu o dönemde ço­ğunluğu Sünni olan halka dayatmasıdir. Safevi öncesi dönemde İran'ın büyük bir çoğunluğu Sünni olmakla birlikte Moğol işgalinden sonra özellikle Hülagu zamanın­da Tusi ve Muhakkık Hilli gibi Şii ilahiyatçılann etkisiyle .imamiyye Şiiliği kendine

·alan açabilmiştir. Keza o dönemde var olan tasavvufi hareketlerin Şii karakterli olu­şu da Şiilik lehine. bir gelişme olmuştur. Şah İsmail1n Şiiliği yerleştirmek Için devre­ye soktuğu enstrümanlar; ezana yapılan ilaveler, hutbelerin on iki imam adına okunması gibi şekli uygulamalarla, İmamiyye ŞiTiiğini bilen ·Irak bölgesinden Şii Arap bilginle.ri İran'a getirmesi ·olmuştur. Anahtar Kelimeler: İran, Şiilik, İsnaaşeriyye, Caferilik, Safeviler, Şah İsmail

THE DOMINANCE OF SHIISM IN IRAN: THE PRE-SAFAWID BACKGROUND AND THE SAFAWID SHIITIZATION POUCIES ·

Shiism became.a dominant sect in the whole territory of Iran with the es­tablishment of the Safawid. rule by Shah Ismail, whose first political aetion was to adopt The Twelver Shia as the affıcal sect of his rule and impose the creeds of that sect on his-subjects who were then largely Sunnite5. The tools used by Shah ısmail to promote Shiism as the affıcal sect in his kingdam were to make additions to the · formulation of Adhzan and to the Friday Khutbah as well as bring Shiite schcilars. from the Iraqi area to Iran. · Key Words: Iran, Shi_ism, The Twelver Shia, Ja'laliyya,·Saf'!wids, Shah Isrriail ·

GİRİŞ

İran'ın bir bütün olarak Şiile§me tarihi 16. yüzyıla, 1501 yılında Şah İsınail (ö.930/1524) tarafından Tebriz'de kurulan Safevi Devleti'ne dayanmaktad~. Ön­cesinde genel anlamda Sünniliğin hakim olduğu İran'da, Şah İsmail'in- kurduğu . . . . ·, . . ~ ·.. .

. ~~ .·;.-·. Bu makale, Buyruk/ara COre Kızılbaşlık (Konya: SÜSBE, 2008) adlı yayınlanmamış doktora tezinin· giriş kısmında yer alan "Tarihsel Arka Plan: Safeviler ve Kızılbaşlık" başlıklı böllimOnden .yararlanı.ta• . rak haz.ırlanml!jtır. _ .

·· Dr., Selçuk Üniversitesi İ1ahiyat Fakultesi, [email protected]

Page 2: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

184 Doğan Kaplan

yeni devletin resmi mezhebi. olarak ilan etmesiye bunu halka zorla dayatmasıyla İsnaaşeriyye Şilliğil egemen olmuştur. Safeviler döneminde başlatılan Şilleştirme politikaları zamanla ·iran'ın tamamıyla Şilleşmesini sağlamıştır. Bu makale, Şah­İsmail'in daha devlet başkanlığı tacını giymeden Şii-İsnaaşeriyye'yi devletin resmi. mezhebi ilan etmesi ve bunu gerçekleştirmek için devreye soktuğu uygulamalar dolayımında, Şiiliğin İran topraklannda _egemen olmasını, Safevileç önc~si tarihsel arka planı· da ılazara alarak; ~atmayı ~açla~aktadır. · . · ··· ·

-İran'd~ iki .asırdan fai.ıa ·bir sü~e egemen. ol~~ -Safevllerlıı (1501-1722) kö­keni, Sünni-Şafii çizgid~ olduğu .l<esjn .olarak· bilinen Erd~bil T ekkesi'ne dayan­maktadır.2 ·Erdebil'de Safeviierin büyük atası Şeyh Safiyüddin Erdebill'nin (ö.735/1334) kurucusu olduğu ve döneminin önemli bir çekim merkezi olan Er~ debil Tekkesi, Şeyh Safiyüddin'den sonra Şeyh Sadreddin (ö.794/1392), Şeyh Hoca Ali (ö.832/1429) ve Şeyh İbrahim (ö.851/1447) dönernlerinde Sünni-Şafii çizgisini korumuştur.3 Şeyh İbrahim'den sorıra tekkenin başına yerleşik teamüle uygun olarak oğlu Şeyh Cüneyd (ö.864/1460) yerine, o zamanlar bölgede hakim olan KaJakoyunlulann dünücü olan Cüneyd'in amcası Şeyh '-Cafer'in geçmesi ve Cüneyd'in Erdebil'den uzaklaştırılması, aynı: Zanıanda tekkenin p~litikleşme

1 Ş~a'nın geçıni.§ten günümüze en ön~mli ve en.kalab~ mezhebi olan "İsnAaşeriyye", "Caferiyye• ve "lmamiyye• olarak aa adlandırılır. "Isn:ı~eriyye• ve "Imllıniyye• ifadeleri, mezh.ebin keiami/teolojik boyutları sözkonusu edildiğinde kullanılırken ·c~feriyye• ifadesi d~a çok. bu ekolün fıkhi-ameli yönünü göstermek üzere kullarulır. Bkz. Mustafa'Oz, "Imamiyye", DlA, XXII, 207-209; Ethem Ru­hi Fığlalı, •isnlla~eriyye" DlA, XXIII, 142- 147. Bu makalede; biz böyle bir a'~ gözetmeksizin hem bir şemsiye kavram olarak "Şia"yı h~ de keiami v~ fıkhi boyutlarıyla On Iki Imam Şiiliğirıi göster­mek üzere kullanıJan "Caferiyye•, "lmamiyye• ve "lsna~eriyye• kavramlanru, eşarıJamlı'olarak kul-land~ ·

2 Erdebil Tekkesi'nin Sünni-Şafii çizgide olduğu hem Şeyh Safiyüddin Erdebill'nin menakıbı olan ve oğlu Şeyh Saı:lreddin Musa döneminde yazdırılan Sa(vetu's-Sa(a'ya göre, hem de Hamdullah Mustevfi Kazvini {ö.750/1350) gibi dönemin yazarlannın taruklıklarıyla. kesinlik kazaiı.mıştır. Bkz. İbn Bezzaz, Safveıu's-Sa(a, (Ayasofya 3099), vr.31a-31b, 196a; Mustevfi Kazvini, Nuzlıetu'I-Kulub, s.81. Ancak burada şeyhin mezhebiyle ilgili sonradan ortaya çıkan fıili dururrıJa ilgi biraz bilgi ver­mekte fayda olacaktır. Safeviierin devlet kurduktan. sonra Şiiliği devletin resmi mezhebi olarak ilan etmelerU:ıe paralel olarak bu dö.nemden sonra yazılan Sa(vew:s-Sa(a n.üshalannda Şiilik lehine bir takım tahrifat yapılmıştır. Özellilde Şah Tahmasp (ö.1576), bu eser üzerinde "düzeltme ve ayık/ama• çalışması yaptırrnıştır. Araştırmaa Ahmet Keseevi {ö.l946), Sa(vttu's-Sa(a'cun ulaşabildiği yazma nüshalannın mukayesesini yaparak yazmaların tarihsel süreçte uğradığı kasıtlı· değişimleri göster­miştir. Özellilde ş~.Tahm~p zamarunda yap~ırılan •ıaslıilt ve teııkifı" i.şlçınine uğrarruş yazmalarda Şiilik lehine yapıJan değişiklikleri açıkça göstermiştir. Bkz. Kesrevi, Şey/ı Safi ve Tebdreş, s.lB-40, 54-55. Günümüzde ise benzer bir çalışmayı Sönmez Kutlu, Safvew's-Sa(a'run bir bölümünün Türkçeye çevirisi olan Terceme-i MeııiJkıb-ı Şeyfı Safi üzerinde yapmış ve belli başlı konularda nüshalar arası farklan şematik olarak göstermiştir. Bkz. Kutlu, "Tarihsel Süreçte Aleviliğin Yazılı Kaynaklarında Yapılan Metin Tahriflltı: Sa(vetu's-Sa(a'nın Türkçe Çevirileri Örnekiemi Qzerindent Tasawuf Dergi-si, s.21-32. .

3Bazı araştırmacıJai, Erdebil Tekkesinde Şiileşme eğilimini Hoca Ali ile başlatmaktaduhir. (Örnek için . ·bkz. Browne, Modem Times, s.19; Hinz, Uzuıı Hasaıı ve Şeylı Ciiueyd, s.15; Bausani, Tfıe Persiaus, 136)

Ancak, hem Hoca Ali ile aynı zamanda yaşayan ve Sünnilik konusunda hassas olan ürıJü hadisçi İbn Hacer el-Askalani (ö.852/1449)'nin, lııbl1u'I-Gumr adlı eserinde Hoca Ali hakkında olumlu görüşlere yer vermesi (bkz. İbn Hacer, İııbdu'I-Gumr, VIII, 186) hem de Hoca Ali'nin Kudüs halifesi olan İbn Saiğ adıyla maruf Şemseddin Muhammed b. Ahmed'in meşhur bi~ Hanefi fakihi olması, Hoca Ali'nin Şiilik eğilimleri içerisinde olduğu görüşüyle çelişmektedir. (lbn Saiğ ile ilgili bkz. Nihat Azamat, "Erdeblli, Allleddin," DlA, XI, 279.) ·

Page 3: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemenliği 185

tarihinin de başlaması anlamına gelmiştir. Zira Şeyh Cüneyd'in Konya,· İç-el (Mersin), C:mik (Samsun)'teki maceralarindan sonra ·Karakoyunlulann. ·siyasi rakibi Akkoyunlulann. davetiyle Diyarbakır'a gitmes1 ve devlet başkanı· Uzun Hasan (ö.1478)!ın kız kardeşiyle evleninesi, şeyhlikten gelen manevi nüfuzunun yanına bir de siyasi bir etkinlik katrnıştır:. Daha sonra Cüneyd'in oğlu Şah.Hayda:r

(ö.894/1488)'ın da, · dayısı Uzun Hasan'ın kızıyla evlenmesiyle bu siyasi etken doruk noktasına çıkmış ve bu evlilikten doğan Şah İsmail'i Akkoyunlulann doğal varisi kılmıştır. Nitekitir Şah İsmail, devletini Akkoyunluları yıkarak onların top­raklannda kurmuştur.4

. Şah İsmail'in kurmuş olduğu devletin resmi mezhebi olarak İsnaaşeri}'ye'yi ilan etmesinden bahsetmeden önce, başta İran olmak üzere · bölgedeki siyasi­coğrafi ve di.nl-kültürel durumla ilgili bir arka plan bilgisi· vermek, Şiiliğin bölgeye egemen olmasını anlamak adına faydalı olacaktır.

. . ı. BÖLGENiN SİYASİ-COGRAFİ VE DiNİ-KÜLTÜREL DURUMU

Günümüzde Şiiliğin derriografik ve coğrafik olarak. egem~n olduğu en bü­yük coğrafya İran'dır. Kadim birçok medeniyete beşiklik etmiş İran'ın Şilleşme tarihini anlayabilmek için 13. yiizyıldan, Şiiliğin resmi mezhep olarak ilan edildiği 16.yüzyıl başına kadar yaşadığı dini-~iyaşi dönüşümleri iyi bilmek. gerekir. Bu bakımdan İran'ın ve .Anadolu'nun siyasi-coğrafi ve .dini-kültürel durumunün tespiti önem ari . etm'ektedir. Ayrıca İran'ın Sünnilikten Şilliğe dönü_şümünün kodlarını çözebUrnek için, ":Halk İslamın~ topfumsai hayattaki yansıdıaları olan dönemin tasavyufi ha~eketleri.Iıfu bilirurieşi de yararlı olacaktır. · ·

a. Siyasi~Coğrafi,Durum . . . . .' . , .

Stratejik bir coğrafyada y~r alma, kadim bir medeniy~t den~yimi ve din, İran'ın tarihinde önemli rol oynamış üç faktördür.5 Bagdat'J.? ·1258'deki düşüşün-. den sonra Safevi Devleti'niiı.. kuruluşuna kadar İran'da beş hanedan egemen ol­muştur: Moğol İlha~ar (1265.:..1335), Moğolİar sonrası CelayirWer, Çobanller gibi küÇük devletçikler donemi (i335-1393), Timur dönemi (1380- 1405), I<ara-. ·koyunlular (1408-1469) ve Akkoyunlula'r (1467-1508).6 Buna gÖre Safeviler önce­si İran'ın siyasi-coğrafi haritası kabaca şu şekilde görünmektedir: 15. yüzyılda İran'ın tamamı; Tirnurlular, Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmenleri olmak üzere üç hanecianın hakimiyeti altındadır. Timurlular (Timuroğullan), Tirnur'un

4 Erdebil Tekkesi'nin kurulu§u, geliimesi ve politikleıjerek bir devlete dönü§mesiyle ilgili bkz. Edward G. Browne,A Lituary HistoryofPersia -Modem Times {1500-1924)-; Michel M. Mazzaoui, Tire Origins ofT/ıe Safaırlids Si'ism, SO{ism, and tire Guldt; Walter Hinz, Uzu11 Hasaıı ve Şey/ı Cü11eyd-XV. Yüzyılda /raıı'm Milli Bir Devlet Halille Yükselişi; Faruk S ümer, Safevi Devlttilliıt Kuruluşu ve Celişmesitıde Atıa­dolu Türkluiııin Rolü.

5 Kevserani, ei-Faki/ı ve's-Sulta11, s.129. 6 Mazzaoui, T/ıe_ Origi11s, s.7-12. İlhanlılann 1335'te egemenliklerinin sona ermesiyle Timur'un bölgeyi

işgaline kadar geçen sürede ortaya çıkan yanın yüz.yıllık bo§lukta ortaya birbirine rakip birçok devletcik çıkını§tır. Bunlarla ilgili ..ayrıntılı .bir inceleme için bkz. Roemer, "The Jalayirids, Muzaffarids and SarbadArs,» s.l-41.

Page 4: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

186 Doğan Kaplan

1405'te ölümünden .. sonra. Horasan (Semerkand)'da ·hüküm .süren ·varisleri iken;· bölgede .etkili olan Akkoyunlular ve .Kar'akoyunlular,13. yüzyıl sonlarında Tür-· _ kiştin'dan Azerbaycari'a göç. etmiş iki Türkmen kabilesidir. . Karakoyuiılular,·.Er­

zincan. ve Sivas'tp.; Akkoyunlular, Diyarbakır'da ege~en olmu§lardır. Sürekli bir­birleriyle rekabet halinde olan . bu iki: Türkmen kabilesiniri ikili mücadelesinde Akkoyunlular, Uzun ,Hasan· zamanında Karakoyunltilau bü}'ük bir yenilgiye.' uğ­

ratrnışlardır. Uz~n Hasan 1467'de · Karakoyunlu Cihanşah'ı, 1469'da da · Timur. oğullanndan Ebu Said b.· Mutıammed'i yenerek Akkoyunlulan büyük. bir devlet haline getirmiştir. Sınırları Horasan hariç bütün İran, Ermenistan· ve Mezopo:. tamya (lrak)'.yı kapsay;m A-kk..oyunlular, böylece kuvvet ve .ki.ıdretinin en yüksek noktasına u~aşrnışqr. 7 ·. · . _ ••

16. yüzyıla . geldiğimizde , ise, Safevi Devleti kurulniadan önce İran'ın Akkoyunlu prenslerinin yönetiminde .olduğunu görürüz. Uzun. Hasan'ın 1473'te. Otlukbeli'nde Fatitı Sultan Mehmet'e yenilm_esinden.sonra· Akkoyup.l.ular çöküş sürecine gir'rciş; Uzun Hasan'~ vefatınd~~- s~nr~ ise Çocukt~~ taht kavgasına tutuşmuşlard~r. Sultah El\rend (15Öo.::is04), -;.:~e~.b~yc~ ve E~e.rostan~da; Sultan Murad (15o~i50S),· IraJ<~tA.~em'de' ~gemend~r: piğer. taraf!aıi }ars, Yezd, , ~i~­man, Irak-ı Ai:ap· ~e Diyarb*ır'da Sultıı:n tV\urad"cia.rı: b~ğ-ünŞı~ ·di~~r Akkoyuni~ prenslerChüküm· ·sü~ek.tedider. Huz.lst~~;da Şii Arap h~ed~ru ·Muşa'_ş~ile~i· Aba~kuh,' Keşan, S~mnan ve . Si~t~n'da . yerel' . yön~tic*r ·. egem'enken Mazende'ran'da _neredeyse bir dü~e ·genç prens y_önei:~i ~.Öz konusÜdur. Gilçı.n_ ise Lahican ve Re§t preİısiiklerine bö~üilmüştü~: T~liş kendi . ~aş~na bagırnsiz ·bir. hanlıktır. Günümüzde kabac~ bi.ıgüİikü Afgarusta~ ve c:İ~~Ü Jürkistan'i içereii Horasan'da ise Tirnurlu Hüseyin Bayı<ara (ö.911/15ö6) ·egei.n~ıidir.s . · '

Anadolu~nuri d~ıi.ıniuna bakin:ak ge-rekirse; M~goÜai:ın 122Ö'l~~ôe .başlayan MüslÜman düny~yı işg'alleri ·önemli geliş~eİer! d~~~r'mtiştü; ' 1243'te Kösedağ Savaşı'ndaki Moğol zaf~n sonrasında AnadiSiu ·selçukİti ·s~ıt~nliğ~, ira.n iihaclııi!i-. nna bağımlı bir. deviet olniuştur. A~adÖli.ı SelÇuklu Devle'ü•riın Mo~~llarıri :~üf~~ zu .lltına girmesiyle Anadolu'da ''1Türk._'Birliii;' boz~lriiı.i§ ~~ · "Aııadolu Beylik!'ei)'

. . . . . . . . . . . . . . . . . '. ' ~ .. ·. : . :. : . . . . . . . . .

·. :

. ". . ~ .: .

7 bkz. Hinz, Uzuu Has~u ve Şey/ı Cüueyd, s.41-47. kr§ .. Sarw~r, History o(S/ıalı ls11;aii Safaı;i, s.24. • Mu§a'§ailer, Güney İran'da yer alan Huzistan-Hüveyza'da Muhammed b. ~elah (ö.866/1462) tara­fından kurulmu§ bir Şii Arap hanedanıdır. Hareketinkurucusu Muhammed b. Felah; yedinci imam Musa Kazım'ın torunlarıiıdandır. Başlangıçta tasawufi bir akımken zamanla Şiileşerek Hz. Ali'}ri tanrı görme, her şeyde onun ismini aruria vb. aşırı (gulat) fikirleri dirilten bir hareket olmu§tur. Mu­§a'şa hanedanının yetmi§ yıllık müstakil idaresi Şa~İsmail'in Bağdat'ı ele geçirmesinden (914/1508) sonra yıkılmı§tır. Bkz. V. Minorsky, "M!i§a'§a'lar," lA, Vlll, 839-843. krş. Şeybi,-eu~Nezedtu's~Süfiyye fi't-Teşeyyu-., s.270-293; K~mal Seyyid, Nuşfi' ve Suklıtu'd-Dev/eti's-Safeviyye, s.36. Kemal Seyyid, Muşa'§a hareketini, İran'da tasavvufun .·Şiiliğin boyunduruğu altına;girdiği ve Şiiliğin .de velayet ve · ehl-i beyti sevmek noktasından :çıkarak ehl·i~beytin ,adeta. ilahJC!§tıı:ıldJğı aşıncı ·bir anlayışa sahip olduğu dönemin bir örneği olarak görm~~edir. ; . . . .

8 Alessandro Bausani, Tlıe Persiaııs fromılıe Earliest Dayno T/ıe .Tıveııtietlı ·Ceııtury, s.135.' .,

Page 5: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemeniiili 187

dönemi ba§lanu§tır.9 Moğol istilalannın ilk sonucu, güçlü göçebe Tcirk l::ioylannın, yani Türkmenlerin batıya doğru göçmelen olmu§tur. Bunlar, Orta Asya'dan İran ve Doğu Anadolu'ya gelmi§ler; 1243'ten sonra bir kez daha batıya doğru göçerek Bizans ile Selçuklu devleti arasındaki sınırda, Batı Anadolu'nun dağlık bölgelerin­de toplanrn.ı§lardır.10

Orta Asya ve İran'da güçlü bir impar~torluk kuran Timur (ö.l405)'i.ın An~· kara SavaŞı'nda Yıldırım Bayezit'i yenmesiyle Bayezit'in merkeziyetçi imparator­luk hayali suya dü§mܧtür. Bu ·dönemde bağıffisız· Anadolu Beylikleri, Timur'un himayesinde tekrar kurulurlar. Kalan Osm·anıı toprakları ise Timur'un egemenli­ğini kabul eden Bayezit'in oğullan Çelebiler aras'ında bölü§ülür, ölümüyle de ara­larında amansız bir iç sava§ ba§lar. 11

Yıldırım'ın oğulları arasında 1402-1413 yılları arasında ya§anar'l tahi: mü­cadelesinde (fetret dönemi) Mehmed Çelebi idareyi eline alarak Osmarılı Devle­ti'ni yıkılmaktan kurtane ve sınırlarını biraz daha geni§letir. 15. yüzyılda Osman­War coğrafi bakımdan bir Batı Anadolu Beyliği durumunda iken kalan bölgelerde ise irili ufaklı beylikler bulunmaktadır ve bunlar birbiriyle mücadele h~dedir. Bu beylikler Konya bölgesinde Karamanoğullan, Sinop ve Kastamonu'da İsfendiyaroğullan, Antalya bölgesinde ise Selçuklu artıklanndan l.atif Beyoğlu Kılıç A.i-slan yönetimi §eklindedir. · Ayrıca Elbistan ve Mara§' ta bulkadiroğullan, Adana bölgesinde Ramazanoğullan bulu.nrnakta olup buri.ıar Mısır Merrıluklerinin himayesinde bulunuyorlaidı.12

b. Dini-Külclirel Durum

Öncelikle İran'a bakmak gerekirse; Moğollar tara.fından i§gal edildiğinde, İran'ın çoğunluğu Sünni idi. Mogoirar~ i§gali}l!e İslam dünyası tarihinde' ij.k kez, Müslüman olffiayan ·hatta İslain kar§ıt'ı bir gücün boyunduruğu altına girmi§ oluyordu. İlhanlılar dönemme kadar Moğolların çe§itli din ve inanı§lara sahip olduğunu görmekteyiz. Örnek vermek gerekirse diğer diniere kar§ı · ilgili olffiasına rağmen Cengiz Han (ö.1227) ve oğlu Ögedey Han (ö.124~) geleneksel inani§la!!­üzereydiler. Ögedey'in oğlu Güyük Han (ö.1248) Hıristiyarılığa meyilli olmasina rağmen geleneksel inanı§ını korumu§t~r. Cengiz Han'ın tarunu Möngke ·(Mengü)·

. Han (ö.1259) diniere kar§ı farklı bir tutum içindeyken diğer karde§leri Kubllay Han (ö.1294) ve Hülagu Han (ö.1265) Budizme ilgi duymu§lardır. Hülagu'nun

9 Anadolu Beylikler Dönemiyie--ilgili §U çalı§malara· bkz. İsmail Hakkı Uzunçaqılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyuıılu-lvuakoyuıılu Devletleri; Osman-Turan, Doğu Alladolu'da Türk Devletleri, Faruk S ümer, Sel­çuklular Devri11dt Doğu A11adolu'da· Türk 'BtyliJı/eri; Nuri Yavuz, Anadolu'da Beylikler Dölltmı); Yaşar Yücel, Anadolu Beylikfeci Hakkıltfl.tı.Ara§llrmalar. ·

10 İnalcık, Osma11lt İmpartıtorlıığu,.s:ll"-1~. . · · · · · 11 İnalcık, a.g.e., s .. 22. ·inalcık;:T-ım11I"un.ve· oğlu.Şahruh'un Osmanlıyı bir uçbeyi olarak gördüğü için

Anadolu üzerinde hak -iadiisilrdiı'"biılıınduğuno ve Osmanlının da bunu bertaraf etmek· için kendile­rinin Orta Asya •T'Ürk';HanJ~@ğlı~:Hana)-bağlayacıak bir soyağacı uydararak· cevaı:nerdiğini söyler. bkz. İnal cık, a.g.e, ·s.62~·· ·· ·· ~ ·.:..i; .. ,. • --. -:... • . .. .

ıl Ci bb, A History o(OttotıraiıPier,Y,'tt~047-·· "·"c" : ·.·, ...... · :" ·. ı • •• • • • ~ '· .: .. • .. · •. ı ••

Page 6: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

188 Doğan Kaplan

oğlu Abaka Ha~ (ö.1282), Barak Babaya sempatiyle yana§mışken Argun Han (ö.1291) za.~arunçla Moğollann qini dünyasında Şaqı.anist etkileri kaybolm~ya başlayıp Budist ~tkiler -kendini göste~ştir. Budizmin. etkileri özellikle İlhanlı İran'~da çok etkili olmuştur. 13

İlhanlılar döneminde ise Moğolların, Müslümanlığı benimserlikleri görül­mektedir: Ancak .bu Müslümanlığın Sünnilik mi Şiilik mi olduğu biraz karışıktır. Esasen, Moğolların Bağdat'ta . Sünni_ J:ı.alifeyi yok edip, halife~ po~itik gücünü. pasifize etmeleri Şiilik için bir avantaj doğurmuştu. ~yrıca ~ülagu'nu~ . çlapış­manlığ~ da yapan-Nasiruddin Tusi (ö.672/1274) ve öğrencisi Hilli .(ö.676/1277) gibi ~üyük Şii ilahiyatçılann bu .. dönemde ortaya çıkması da, Şi.i)ik için büyük bir avantaj sağlamıştır. Hülagu, T usi'nin etkisiyle Müslüman olmuştur. J\rgun. Han'ın oğlu İlhanlı Gazan H~. (ö.703/13Q;J), tahtına oturmadan kısa bir süre önce.Firuzkuh'ta Şeyh Sadreddin İbrahim Hamevi'nin (ö.722/1322) huzurunda 1 . ~ .. . . . . Şaban 694/16 Haziran 1295'te Müslüman olur ve Mahmud adını alır. Daha önce Abaka Han'ın oğlu İlhanlı Tegüder.(ö.1284) Müslüman olup Ahmed adını almış-.

tır, fakat onun ~ bireysel ~ir tercih olmuştu. Gazan'ın Müs!üman olmasıyla tüm roaiyetini ve İran'daki birçok Moğol'u~ da . İslam'a girmesini sağlar. ·Böyle~e, İs~am tekrar İr~'da res~ din olur. İslarnla~ma faaliyetine geçen Gazan, Budist tapınaklannı yıktım ve yeni tapınakların yapınuru yasaklar. Gazan, S~nni olma; sına karşın Şii eğilimler de göstermiştir; ehl-i beyte ,vergi m~afiye~i getirmiş, Me­zopotamya'daki Şii kutsallannı ziyaret etmiş ve onların tezyinatı için yardımda bulunmuştur. Kardeşi ve takipçisi Olcayto (ö.716/1316) ise daha ileri gitmiştir . . Önçe Hıristiyan, so~a Budist en son da Müsl.üman olup Muhammed Hudabende ismini aian Olcayto, mezhebi oJar~k önce ijanefiliği, ardından Şafiiliği' benimse­miş, fakat daha ·.sonra etrafı~dal<i güÇiü 'da~şmanlai:ının etkisiyle 'şii olmuşt,ur. 14

Dini pr,atikler b~dan bakacak.ol~~sak . Moğol İlhanlılar ~~;ma~da ilk hüküm?ar Gazan Han', ~şill.ik egilimı~ri~ gösterse de- MüslGma~ olı,ırı:ca scin.rilliği resmi mezhebi olarak ilan_ eder ve. dört halife adına sikke bastırır. Kardeşi Sultan Olcayto M~hamm~d Budabende son tercih ettiği mezhep olan. Şiiliğe geçtikte~ sonra, -sikkelerden ve hutbeden ilk üç hali~~nin adını kaldırır, sadece Hz. Ali'nin adını yazdım ve oku~ur. 1~ ,G?~ Han ve Olcayto zam~da İs~aşeryy~ Şiiliği

13 Bausani, "Religion U nder The Mongols," CHI, V, 540-541; Sertold Spiı.ıer, İraıı Moğollart, 5 •• 220-227. Ancak Petrushevsky, .Moğollann ideolojik olarak beslendikleri dü~üncenin genel olarak egemen Sünnilik ve Cengiz'in Yasa'sı olduğunu söyler. bkz. Petrushevsky, Islam;, lra11, s.302. _

14 Bausani, a.g.m., s.541-543; Sertold Spuler, a.g.e., s.262-267. krş. Şüşteri, Mecd/isu'I-Mü'mitıiıı, II, 350-363. Bausani, Olcayto'nun maiyetinin Hanefi ve Şafii mezheplerinde olduğunu ve bu iki mez­hep arasındaki çatlş~lardan dolayı Moğol prenslerinden Kutluk Şah'ın diğer prensiere "Biz niçin Cengiz Han'ın Yasa'sıru ve atalaruruzın dinini terk edip birçok mezhebe ·bölünmüş Araplann bu dinini kabul ettik!" dediğini aktararak 01cayto'nun Şilliği seçmesinin sebeplerinden birinin S!inni mezhepler arasındaki çatışma olarak görür. bkz. Bausani, a.g.m., s.544.

15 Parsadust, Şalı İsmail-i Ewel, s.94-95.

Page 7: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemenliği 189

etkin duruma gelroi§ken, Olcayto'nun -oğlu Ebu Said Balıadırhan zamanında (ö.736/1335) ise Şiilikten Sünni senteze geçilmiştir. ıd

T oparlamak gerekirse Moğol ve İlhanlı dönernlerinde İran müslümanlannın çoğu Sünnidir; Bağdat, İsfahan ve Şiİaz, Sünniliğin kalesi ko­numundadır. Bu dönemlerde On İki İmam Şilliği (İsn!aşeriyye), Nasıruddin Tusi (ö.672/1274) ve öğrencisi Allaıne Hilli (ö.726/1326) zamanında kurumsaiıaşmaya başlamıştır. 17 ·

16. yüzyıl başına gelindiğinde ise, İran'ın aynntılı inanç haritası şu şekilde görüiunektedir: İran'ın yansından fazla bölgesi Sünnidir. İ~amiyye Şiası daha çok Irak-ı Arap bölgesinde Kufe, Basra ve Hille'de, Batı İran bölgesinde Rey, Eve, Kum, Erdistan, Ferahan ve Nihavend'de yaygındır. Sava ·şehrinde Şafiiler ege­menken şehrin kırsalında İmami Şiiler egemendir. Keşan ·merkezde· İmamiler, kırsalda Sünniler yoğunluktadır. Cürcan yerlilerinin çoğu, Mazenderan ve Gilan'ın büyük bir kısmı İmami Şiidir. Horasan bölgesinde yer alan Beyhak şeh­rinde İmamiyye Şiası egemendir. Elbruz dağlanyla çevrili De}rlem, Tavaliş, Rudbar ve Kuhistan'da İsmaililer egemendir. İran'ın kalan bölgeleri ise Sünnidir. İran'ın İsfahan, Kazvirı, Ebher, Zincan, Mezerkan, Şiraz, Gülbaycan, Mişkin, Eher, Nohah (Nahçıvan) gibi batı şehirleri Şafii iken, Horasan bölgesinden H~r~t; Havaf ve Cüveyn gibi şehirler de Hanefi'dir. Kısaca; İran'ın eyalet düzeyinde res­mi olarak Şii olan Mazenderan ve Gilan ey aletleri hariç diğer . tüm eyaletleri Sünnidir.18

16. yüzyıl öncesi Osmanlı Devleti'nin dini-kültürel durumuna kısaca bak­mak gerekirse, 14. yüzyılda ·bir uç beyliği olarak devletleşen ve ilerlemesini batıya doğru yapmış olan Osmanlı, İstanbul'un .14S3'te fethiyle bir imparatorluk haline gelmiştir. Baştan itibaren İslaın'ı benimsemiş ve Sünni-Hanefi ve Sünni-Şafii vb. mezhebi uygulamaları Iokal düzeyde uygulamasına rağmen, devletin resmi mez­hebi olarak "müesses" Sünniliğin Osmarılı'da yerleşmesi Yavuz Sultan Selim'in kendisini "Müslümanların halifesi" (halife-i müslimin) ilan ettiği 1517 yılını bul­muştur.19

ıd Mazzaoui, a.g.e., s.40; Spuler, a.g.e., s.268. Köprülü, Ebu Said zamanında, Olcayto zamanında Şiili­ğin yaygınla§ması için gösterilen gayretlerden eser kalmadığını, sikkelerden Şii eğilimlerini gösteren unsurların kaldırıldığını söyler. bkz. Fuat Köprülii, A11adolu'da İsldmiyet, s.59. ·

17 Bausani, a.g.m., s.544-545. 18 Petrushevsky, a.f?t., s.303; Kevserani, el-Fa ki/ı ve's-Sulta11, s.136; Parsadust, a.g.e., s.95. Petrushevsky, aslında İran'ın çoğu bölgesinde ve özellikle kırsallarında insanların gerçekte Şii olduklarıru, ancak takiyye gereği bunu gizlediklerini, bu nedenle de onların resmi olarak SOnni sayıldıklarını söylemek­tedir.

19 Osmanlı Devleti'nde Sünniliğin devletin resmi mezhebi olması Yavuz Selim öncesi döneme tekabül etmekle beraber devletin merkezileşmesi ve kendine resmi bir ideoloji (o dönemler için mezhep) be· niıpsemesinin Yavuz Selim döneminde olduğunu ' dü§ünüyoruz. Nitekim İbn Kemal Pa§a'nın (ö.940/1534), hatimesinden büyük olasıklıkla Yavuz Sultan Selim'e hitaben yazdığı anla§ılan "Terc1/m'I-Me.zlrebi'I-Ha11ef1 ala gayrilr" ~lıklı risaleşi, daha o zaman b~e devletin resmi mezhep ola­rak hangisini seçeceği konusunda ihtilaf olduğunu göstermektedir. lbn Kemal, nsalenin girişinde Hanefi mezhebinin diğer mezheplere üstOnlüğünü anlatmı§, iman, namaz, oruç, hac vb. on altı ko-

Page 8: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

190 Doğan Kaplan

c. Tarikatlar ve Tasavvuf,şiilik İli§kisi

Safevi Devlet~ kurulmadan önce İran'da, Sünnilik-Şiilik gibi mezhepterin yanı sıra b~ yakla§unlardan beslen~n, insanın daha çok manevi/fizikötesi ihtiyaç­larını kar§ılamaya yöne4J< olarak ~urulmu§ olan bir takım teorik ve. pratik mistik hareketler -İslam literatürün.4eki adıyla tarikatlar-de mevcuttur.

Moğol i§gali, iÇ s~va§lar, mezhep çatı§malan vb. sıkıntılar ya§ayan toplu­mun bu sıkıntıları atıatabilmek için sakin bir limana sığırırnak istemesi ve kendilli falli dünyanın geçici .heveslerirıden, sufiliğin manevi iklimine· bırakmak istemesi tarikatların varolu§larının . açıklayıcı sebeplerinden biridir: Ancak burada, ister Sünrıi olsun ister Şii, tarikatlaQn ~arakteristik özellikleri kar§ımıza çıkmaktadır. Bazı ara§tırmacılar tasavvuf ve Şiilik arasında kuvvetli bir bağ olduğunu dü§ün~ ~ektedirler.20 Nite~ Rus tarihçi Petrushevsky de, 14. ve 15. yüzyıllarda İran'da 'şu hareketlerin tasavvufi bir görünümünün olduğunu, Şiilik ve tasavvufuri (mis­tisizm) birlikte olduğunu söylemekte9ir. Ona göre Moğol zulmünden bıkan kitle­ler tepkisel olarak Şiilik bağlantılı sufizm de kendilerilli ifade ediyorlardı.2ı

Mustafa Kara ise, Şiilik-tasavvuf ili§kisinde; .irnamın masum olu§u-velirıin mahfuz olu§u, kabiriere kutsallık atfetme, hurufiye ve cifr anlayı§ı, ayet ve hadis­leri tevil etmek, imarnlara ve §eyhlere. mutlak bağlılık, imam-ı muıitazar, mehdi, ricalu'l-gayb anlayı§ı, silsileler, ·fütüvvet te§kilatı, ilmin kaynağı meselesi, ehl-i beyte a§ırı sevgi, imamet-vel~yet yb. konularda ortaklık olduğunu söyler. Ona göre tasavvuf içindeki Şii temayül tarikatların on iki olduğu söylemilli de getir­rni§tir.22

16. yüzyıl öncesinde iran'da temelden Şii tarikat ve sufi hareketler bulun­duğu gibi KQbreviyye, Nl!rbah§iyye, ·Z.ehebiyye ve Nimetullahiye gibi bir takım: Sünlli temelli olmakla . berabeı;- Şii eğilimleri gösteren tarikatlar da var olmu§lar­dır.23

-4 nuda Hanefi mezhebi ile Şafii meZhebinin görü§lerini vererek Hanefiliğin 'uyu!maya daha layık bir mezhep olduğunu vurgulamı§tır. imam Şafii'nin "İnsanlar fıkıh ta Ebu Hanife'nin çocuklanclır, n sö- . zOnü sık tekrar eden lbn Kemal, sekiz sayfalık bu risalenin "hatime"sinde hükümdara övgülerde bulunduktan sonra Hanefi mezhebini tercih etmesinin daha makul olacağını söyler. bkz. İbn Kemal Pa§a, Tucilw 'J.Mezlıebi'J.Haııefi ala gayri/ı, Süleymaniyet Ktp. vr.9b-13a. İbn Kemal'in bu nsalesin­den beni haberdar eden Dr. Behlül Düzenli'ye ve yazmanın bir nüsbasını gönderen Alunet İnanıra te§ekkür ediyorum. .

20 Örnek için bkz. Arap ara§tırmacı Karnil Mustafa Şeybi'nin tamamen tasavvuf-Şillik ili§kisine hasre­dilmi§ iki ciltlik çalı§ması, es-Sı/a freyııe'ı-Tasavvll{ ve'ı-Teşeyyu ·1: ei-Aııdsıru's-Şfiwe {i't-Tasavv11{, Il: eıı-Naedw's-Sfi{iyye fi'ı-Teşeyyu-. Yine M.Henri Corbin, "Gerçek Şiilik tasavvuftur ve ayru §ekilde gerçek tasavvufta Şiilikten ba§ka.bir şey değildir/ demektedir. bkz. Mauaoui, a.g.t., s.83.

2ı Petrushevsky, lsl~m iıı lraıı, s.302. . 22 Mustafa Kara, Ttısavvuf ve Ttıriktıtltır. Tarihi, s.243-244. Sankaya, tarikatlardaki ortak ehl-i beyt

sevgisini, Hz. Ali ve eviadını sevmek ve fakat diğer sahabeye saygıda kusur etmemek, oiılardan teberri etmemek anlamında "mufaddıla Şiiliği" ve •tasavvufi Şillik" olarak tanımlamakta, "siyasi Şiilik"ten ayrı görmektedir. Bkz. M.Saffet Sankaya, Arttıdolu Aleviliğiiiiii Tari/ı i Arka Plam; s.184.

23 Safeviler öncesi İ.~an'da ~asavvufi durum ve var. olan tarikattarla ilgili bir inceleme için bkz. Mazlum Uyar, "Safevtler Oneesi Iran'-da.Tasavvuf ve Safevi Devletinin Ortaya Çıkışı,• s.85-98. Yine bahsedi­len bu hareket ve tarikatiann uzun bir anlatısı için bkz. Kamil Mustafa Şeybi, eıı-Nezelltıı's-Sfi{ıyye,

-4

Page 9: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

ŞITliğin İran Topraklannda Egemenliği 191

Kübreviyye, Moğol işgali sırasında öldürülen Necmeddin-i Kübra (ö.618/1221)'ya nispet edilen bir tarikat olup tarikat silsilesi Kübra'nın §eyhi Ammar Yasir el-Bitlisi ve Ebu Necib Sühreverdi (ö.563/1168) kanalıyla Maruf-ı

Kerhi'ye (ö.200/815) ve ondan da sekizinci imam. Ali Rıza (ö.203/818) ile Hz. Ali'ye ula§maktadır. Necmeddin-i Kübra Sünni-Şafii olmasına rağmen tarikatın karp.kteristik- özelliği olarak Ül)· İki İmam'a gösterilen a§ırı sevgi ve saygıdan dola­yı Şii eğilimli sayılmı§tır.24 Kübreviyye tarikat sUsilesinin önemli §eyhlerinden olan Alauddevle Simnani (ö. 756/1336) ve Ali Hemedani (ö.786/1385) dönemle­rinde tarikat Sünni karakterini muhafaza etmi§ken, Hemedarıi'nin ba§ta gelen halifelerinden Hace İshak Huttalaru'den sonra tarikatta_ açık bir §ekilde Şille§me ba§ göstermi§tir. Huttalarıi'nin halifesi Seyyid Muhammed N urban§ (ö.869/1464) vasıtasıyla Şii-Nurbah§iyye, diğer halifesi Abdullah Berzişabadi vasıtasıyla da Şii­Zehebiyye kolları doğmu§tur.25 Nurbah§iyye tarikatı ba§tan itibaren On İki İmam mezhebinde vahdet-i vücudcu bir yapıdadır. Seyyid Nurbah§'ın Kübrevi §eyhi Hace İshak Huttalani'ye intisap etmesinden dolayı Nurbah§iyye, Kübreviyye t;irikatırun bir kolu kabul edilmi§tir.26

Kübreviyye dı§ında Şii-sufiliğffi:in bir örneği de Horasan'daki Şeyhiyye­Curiyye sili;ilesidir. Horasan Şeyhiyyesi, Şeyh Halife'nin (ö.736/1335) takipÇileri­dir. Aslen Mazenderanlı ?lan Şeyh Halife, Alauddevle Simnarıi'nin mürididir. Halife, Horasan Sebzvar'da bir tekke kurmu§ ve yerlilerinin-katılunıfu sağlamı§tır.

Ancak Sünni fakih tarafından sapkın (heretic) kabul edilip Moğol Ebu Said Balıadırhan ondan kurtulmu§turY Şeyh Halife'nin y~rel Sünnilerce öldürülme­sinden sonra, tarikata ağıJ: Şii karakteriz:ü ~azandıran müridi }!asan Curi (ö.739/1338) onu takip eder. .tlasan Curi'~en _sonra takipçileri. S,ebzvar'da Şiiliğin yaygı.pla§II?-asına yardımcı olurlar. Şeyhiyye-Curiyye tarikatının militarist, sosyal reformist ve Şii karakteristiği gösteren yapısı, Mazenderan'da Mir Kıvamuddin Mar'a§i'nin hareketine destek olur.28

~

s.155-325. Gölpınarlı Nimetullahiler, Zehebiler ve Nurbah.§iler tarikatlannın İran'da yayıldıklarını ve Türkiye'ye gelmediklerini söyleyerek bunlann tam anlamıyla On İki ~am_Şlası'ndan olduklarını ifade eder. bkz. Gölpmarlı, 100 Soruda Türkiye'de Mezhepler ve Tariktfılar, s.245. .. ,

24 Hamid Algar, "Necmeddin-i Kübra,• DİA, XXXII 500-501; Bausani, "Religion UnderThe Mongols,• CHl, V, 545. Bausani, İran'da Sünnilikten Şilliğe geçiş dönemini Kübreviyye'nin yaşadığı dönüşümle açıklamaktadır. Ona göre, Kübreviyye tarikatında yaşanan bu dönüşüm İran'da İslam anlayışını derinden etkilemiştir ve Safeviierin Şilliği tercih etmelerinin bir sebebi d e budur. Bkz. a.g.m., s.546.

2s Hamid Algar, a.g.m., s.504; Bausani, a.g.m., s.546. Moojan Momen, Simnam'nin kendisini Sünni olarak tanımlamasına rağmen Hz. Ali'yi ilk üç halifeden Ost~n gördüğünü ve onu zamanının kutbu olarak kabul ettiğini söyler. Kübreviye şeyhi Ali Hemedani'nin de bir Sürıni olduğu halde Hz_Ali'yi ve ehl-i beyti çok sevdiğini ve Hindistan'daki harma.nlanmış sufi-Şi1 ilişkisinde önemli .rol oynadığını söyler. bkz. Moojan Moinen, Aı! lıııroducıiollto Slıi'i Islam, s.96 . . _

26 Ayrıntılı bilgi için bkz. Necdet Tosun, "Nurbahşiyye,• DİA, XXXIII, 248-249; Şeybi, eu-NeuAı, s.294-307. Şeybi, aslında Muhammed Nurbah.§'ın Şiiliğinin kesin olmadığını ancak konjonktürel olarak o zaman ki harei$et~erin Şiilik emareleri_ gösterdiğini söylemektedir. bkz. a.g.e., s.303.

27 Bausani, a.g.m., s.546. - -· · 21 Bausani, a.g.m., s.547.

Page 10: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

192 Doğan Kaplan

Nimetullahiye tarikatının kurucusu Şah Nimetullah "Veli Kirn;ıani

(ö.834/1431)'dir. Kirmani, Yafuyye tarikatının kurucusu Abdullah b. Es'ad -eı­Yafu'nin (ö.768/1354) müridi olmu§ ve ondan İbn Arabi'nin fikirlerini öğrerimi§­tir. Erdebil'de Şeyh Sadreddin Musa ile görü§erek İbrahim Zahid Cilani'nin halvet anlayı§ını öğrenmi§tir. Daha sonra bir Yafü §eyhi olarak Orta Asya'ya giden Şah Nimetullah, burada hayatını daha çok halvette geÇirir. İsmi zamanla. bölgedel<i Türkmenler arasında hayli yaygınla§an Nimetullah'ın, Türkmenlerin müslümanla§ması ve tasavvufa yönelmesinde büyük katkılarının olduğu rivayet edilir. Türkmenler arasındaki saygınlığından endi§e duyanların Timur'u uyarma­lanyla, Maveraünnehir'i terk etmek zorunda kalır. Şah Nimetullah, soyunda se­

yitlik olduğu için Şillerce sempatiyle kar§ılarunı§ kendisi de Sünni olmasına rağ­men Şiiliğe sempatiyle bcikmı§tır. Nimetullahiye tarikatı, Safevi Devleti zama­rnnda tamamen Şille§rni§tir. Safevilerle aile İli§kileri (sıhriyet) de kuran

Nimetullahiye ailesi Şah İsmail zamanında Şah Nimetullah'ın soyundan gelen ve tarikatın merkezi Yezd'deki mür§idi Mir Nizarnuddin Abdulbaki (ö.920/1514)'nin, 917/1511 yılında sadr ilan edilmesiyle, devlet yönetiminde de yer almı§tır. Safeviler zamarnnda §eyhin Mahan'daki türbesi geni§letilmi§ ve bu­gün bile önemli ziyaret yerlerinden olmu§tur.29

2. YENİ DEVLETE YENİ MEZHEP: ŞAH İSMAİL DÖNEMİNDE ŞİİLEŞ~ TİRME POLİTİKALARı

Şah İsmail'in 1501'de Tebriz'i alarak Safevi" Devleti'rli kurmasından sonra, daha §ahlık tacı giymeden önce yaptığı ilk icraat, On İki İmam Şiiliğirıi (İsnaa§eriyye/İ~amiyye/Caferiyye) devletin resmi me~hebi olarak ilan etmesi ve herkesin bu yeni-mezhebe tabi olmasını zorunlu kılmasıdır.30 ·

Şah İsmail'in İran'da Şiiliği yerle§tirİnek için yapmı§ old_uğu uygulamalar §unlardır:

1. Ülkesindeki hatiplere, hutbeleri On İki İriıaı:İı. a:dı.ıia okumalarını emret-mi§ tir.

2. Mevcut t:zana, "eşitedu etme Aliyyen veliyyullalın ve "lıayye ala lıayri'l-amer ilavesini koydurarak Büveyhiler dönemindeki (945-1055) gefeneği be§ yüz yıl sonra tekrar canlandırmı§tır.

29 Mahmut .Erol Kılıç, "Ni1metullah-ı Veli," DlA, XXXIII, 133-135; Mazlum Uyar, Şit UlemA11111 Otorite­sıiıill Temelleri, s.115. Kış. Şeybi, e11-NezeAt, s.216-223.

30 Muneccimbaşı, Salutifu'I-Aiıbar Tercümesi, s.l82; Browne, Modem Times, s.5ıh54; Sarwar, History of Sluılı lsmnil, s.39; Petrushevsky, Jslnm iu lrtı11, s.323; Roemer, "The Safavid Period,• s.194; Seyyid, NuşO' ve Sukütıı'd-Devleti's-Sn(eviyye, s.32. Sadece bu konuya hasrediimiş bir çalışma için bkz. Cema­li, Teşkil-i Devlet-i Safevi ve Ta'mim-i Mezlıeb-i Teşeyyu' Duvnzdelı İmami be-U11vdu-t Te11fıtı Ailezlıeb-i Resmi. Muneccirnbaşı, Şah İsmail'in "Tebriz'i zaptettikten sonra zenginlerin mallannı musadere ettiğini ve halkı mezheb-i batılı, kabule cebr u kurh eyledi" ğini söyler. bkz. Muneccimbaşı, n.g.e., s.182.

Page 11: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemenliği 193

3. Hz. Eoubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'a çarşıda pazarda lanet okunma­sını zorunlu kılıruştır.3ı Hatta ilk üç halifeye bu sövgüyü duyan herkesin "çok olsun, az olmasın!" (biş bad, kem me-bad) diye cevap vermesini emretmiş, buna karşı çıkanların boynunun vurulacağını duyurmuştur. n

4. Tebriz'de hastırdığı sikkelerin üzerinde, "La iliihe il/alla/ı, Muhammed Rasululla/ı ve Ali Ve/iyullah" ifadelerini yazdırmıştır.33 Cemali, Şah İsİnail'e ait sikkelerde bu ifadelerden başka On İki İmam'a salavat içeren ifadelerin bulundu­ğu sikkelerin ve üzerinde "Nadi Ali" duasınırı bulunduğu sikkelerin olduğunu söyler. Ayrıca Şah İsmail'in kullandığı mühürlerde "Ya Allah," "Cu/anı-ı Şalı-ı Merdau İsmail b. Haydar" ifadelerinin yer aldığını vlırgular.34 ,Nahcıvaru de, Ş~h İsmail'in sikkelerinin bir yüzünde, "es-Sul!tlıt el-Adil el-Kamil ei-Htidf el-Valf Ebu'I­Muzaffer Şalı İsmail Balıadrrltan es-Safevi, halledal/ahu m'ulke/ıu ve sultarıehu/ Adaletli, mükemmel, doğru yola götüren, dost sultan Ebu'l-Muzaffer· Şah İsmail Bahadırhan, Allah yönetimini ve ülkesini sonsuz kılsın" yazdığım diğer tarafında ise "La ilahe il/allah, Muhammed Rasulullalı, Ali Ve/iyul/ah- 916" bu isim­lerin etrafında da "On Dört Masum nı un isimlerinin yazılı olduğunu söyler.35

Şah İsmail'in Şüliği sadece devletin değil, Tebriz'deki tüm halkın uyması gereken bir mezhep yapma düşüncesi, .T ebrizli Şii bilginierin bile tepkisini çe~­rniştir. Bu b.ilginler kendisine Tebriz'de iki-üç yüz bin insan olduğunu ve· bunların üçte ikisinin Sünni olduğunu; Şüliğin ise uzun zamandır ortalıkta görünmediği (kürsülerden. öğretilmediği) için bu insanların Şiileştirmeye karşı çıkacaklarını söylemişlerdir. Bu sözler üzerine çok kızan Şah İsmail, "13en bu işi yapacağım, Allah ve Masum İmamlar (eirnme-i ma'sumin) bu konuda benimle olacaktır. Ben

3ı Hasan Rumlu, Alıseuu't-Tevdrilı, I (Seddon), s.61. Dönemin tanığı Rumlu bunları 907/1501 yılı olaylarını anlatırken söyler. Ayrıca bk. Browne, a.g.e., 5.54. Daha önce ezana bu ilaveler Büveyhiler döneminde (945-1055) ilave edilmiş, 1055 yılında hükümdar Tuğrul Bey komutasındaki Se1çuk1ula­nn, Büveyhileri Bağdat'tan kovmasından sonra 1059'da isyan başlatan Büveyhi komutan Be5asiri'nin öldürülmesiyle bu uygulamaya son verilmiştir. Bkz. Browne, ~.g.e., s.54, not.2. Şah İs­mail zamanında başlatılan ilk üç halifeye lanet edilmesi geleneği, Il. Şah !smail (1576-1577) döne­minde kes_intiye uğrasa da, Büyük Şah Abbas ·zamarunda (1587.,-1627)ı III. Murat _zamanında Os­manlılarla yapıtari 1590 yılındaki anla§ıiıaya kadar devam etmi§tir .. Bkz. Kütükoğlu, Osmalllt-İraıı Siyds? Müllilseberler{, s.195.

31 Browne, Modern Times, s.54. . 33 SarWar, History ofS/ıa/ı !smail, 5.39. Cemali, paranın bir yüzünde de _.Bende-i Şiilt-ı Velilyeı• yazısının olduğunu söyler. bkz. Cemali, Teşkil-i Devlet-i Sa [evi, s.163. . . • · · .·

34 Cemali, a.g.e., 5.166-168. Cemali, bu bilgileri Muhammed Mü§iri'niİi Sikkelut-}'t Şa/ı İsmail-i Evvel adlı eserinden al.<tarmı§tır. ·

• "Daima galip~. anlamında bir unvan, 35 Hüseyin Nahavaru, "fermW ez Şah İsmail-i Safevi,-" 5.236. Nahavfui'nin orijinalini yayınladığı Şah İsmail' e ait bu fermanda İ5mail'in, "Beıı buua karşılık slzdeu akrabalık bağı m göuımeııiz dışmda bir ticret istemiyorum.•-(ŞOra, 42/23)- ayetini""kullanması da manidardır. Bkz. a.g.m., s.235. ·

Page 12: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

194 . Doğan Kaplan

hiç kimseden ,korkmuyorum, Allah'ın yardımıyla kılıcıını çekerim ve olumsuz bir kelime bile söyleyen hiç kimseyi ya§a tm am" derrıi§tir. 36

Şah İsmail'in İran'da Şiiliği resmi mezhep ilan etmesiyle ilgili olariık ba§

gösteren bir ba§ka sorun da, o dönemde Şiiliği yaymak için gereken·insan kaynağı ve·gerekli literatür konusunda ya§anrnı§tır. Hasan Rurnlu, Şah İsmail'in On İki İmam Şiiliğini devletin resmi mezhebi olarak ilan etmek istediğinde, Caferiliği doğru dürüst bilen ki§ilerin .az olduğunu ve bu mezhebe .ait bir eser bulunamadı-·

ğını söyleL Yapılan aramalar sonucusu Caferiliğe ait . sadece . Cemaleddin Mutahhar Hilli'ye (ö.726/1325) ait Kavaidu'I-İslanı adlı .eserin birincj- cildinin

bulunabildiğini söyler.37

Şah İsmail döneminde ba§layan Şille§tirme politikaları, ardılları tarafından da sürdürülmü§tür. Bu anlamda A§ura günü, Kerbela matemi ve I. Şah Abbas'ın 1601'de yaya olarak İsfahan'dan Me§hed'e (İmam Ali Rıza'nın mezarına) yürü­

mesi gibi bir takım somut uygulamalar icra edilmi§ tir .. Ancak, Kevse·rani'nin· de­haklı olarak ifade ettiği üzere bu uygulamalar,· fakihler· olmaksızın tek başına yeterli olamazdı. Bu nedenle Safeviler, kendi bölgelerinde olmadığı için, İran dı­§ından "ulema ithali n yoluna gitrni§lerdir. İran'ın Şilleşmesini sağlayacak· fakihler

o dönemde Irak, Bahreyn, Bilad-ı Şam ve özellikle de Cebel Aroil'den~ getirilen Şii Arap alimleri eliyle _olmu§tur. İmami bilginierin Büveyhi· ve İlharılı dönernlerinde edindikleri güç ve tecrübenin İran'ı Şilleştirme yolunda_ büyük bir· moral destek sağladığını düşünen Kevserani'ye göre, İmami bilginler.ip. İran'a davet edilmeleri

Safeviierin ilk döneminde İran'ın fikri-kültürel durumuyla ilgili iki şeyi akla .ge~i­rir. İlki, İran'da fıkıh kültürü ve edebiyatının çok e~sik .olduğunu · ikincisi ise, Safevi tarikatının fakihler olmaksızın bir devlete dönü§emeyeceği gerçeğini ortaya koyar. Çünkü o dönemde Kızılba§ Türkmen kabile reisieri devleti yönettikleri gibi din i§lerine de riyaset etmekteydiler. Tarikat mür§idi olarak kabul gören Şaha kutsal-ilahi bir nazarla bakıldığı gibi Şah'ın Türkçe §Ürlerinde de hulul inancını çağrı§tıran §atahat ön plana çıkmı§tır.38

... ;. 36 Browne, a.g.e., s.53--54; Petrushevsky, a:g.e., s.323. Menuçehr Parsadust, Şah. İsmail zamanında

İran'ın çoğunluğunun Sünni olduğunu, Şiilerin is_e sayılarının az olup takiyye yaparak mezhepleriİli gizlediklerini söylemektedir. bkz. Parsadust; Şah /smail-i Evvel, s.692. · · ·· -·

37 Hasan Rumlu, Ahsenu't-Tevilrih, I (Seddon), s.61; kr§. Mazzaciui, The Odgins; s:6. · . • Günümüzde Güney Lübnan ya da kısaca "Cei:ıub/Gürieyn Ölarak bilinen yerdir. c·ebelu'I~Ce~ ve

Cebelu'l-Halil olarak da bilinen bu bölge; geçmi~te Şam eyaJetine bağlıyken 1 Eylül·1920'de Büyük Lübnan Devleti'nin kurulması projesinde Suriye'den alınarak, Güney Lübnan adıyla· Lübnan devle­tine dahil edilmi~tir. Bu bölge köklü Şii geçmi§inden ötürü "Biladu'l-Mut~vile/Ehl-i Beyte.-tevellf edenler memleketi) olarak da bilinm.i§tir. B\<z. Muhammed Cabiı' Alu Safa, Tan/İ il Cebel Aı1iil, s.25. ·

• Büveyhiler, 945-1055 yılları arasında Irak ve İran'da hüküm sürrriü§ bfr Şii haned~ olup ·~ura Matemi" ve "Gadir-i Hum Bayramı"· ilk Büveyhi'lideri·Muizzu'd-Devle tarafından resmile§tirilmiş­tir. 1055 yılında Tuğrul Bey, Bağdat'a girdiğinde bu hanedana son vermi~~ir. bkz.'- CL. Cahen, "Buwayhids or Buyids," EL 1 I, 1350-1357. Kr§. Erdoğan Merçil, "Büveyhiler,» DIA, VI, 496-500.

38 Kevserani, e/-Fal!ilı ve's-Sultan, s.141- 143. İran'a· davet edilen Alimierin en ünlüsü Nureddin·el-Amili el-Keraki (ö.940/1534)'dir. Allame Hilli'den sonra ikinci Muhakkık {el-Muhakkiku's-Sanl)- kabı.il edi­len ve bir tarikat olan Safeviliğe, fıkıh kültürü kazandıran ve bu anlamda Safevi Şiiliğinin kurucusu

--+

Page 13: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemenliği 195

3. ŞİİLİGİN RESMİ MEZHEP OLARAK İLAN EDiLMESİNİN SEBEPLERİ

İran, Safevi _ Devleti'nin kuran Şah İsmail zamanında tarihinin en geni§ coğrafi sınırlarına · ula§tru§tır.39 Şah İsmail'in devletinin resmi mezhebi olarak İmamiyye Şiiliği'ni· tercih etmesinin sebebi nedir? Erdebil §eyhlerinin Şeyh Cüneyd döneminde Şiilik eğilimi içerisinde olduklannı tarihi bdgeler sayesinde biliyoruz. Acaba §eyhlerin Şiilik eğiliminde olmalannın sebebi nedir? Sünni oldu­ğu açık bir §ekilde bilinen bir tekkenin §eyhleri ·nasıl oluyor da Şille§iyorlar? Aca­ba, tekkenin Şille§me eğilimine girdiği evreyle politik amaçlar 'gütmeye ba§ladığı evrenin aynı zamana rastlaması arasında bir ili§ki var ırudır? Bu arılarnda Şiilik ve politik süreç arasında bir bağlantı var ırudır? ..

Roemer'in de haklı olarak dile getirdiği gibi, hem dönemin güvenilebilecek kaynaklannın yeterli bilgi vermemesi hem de Moğol i§galinden 'İlharılıların yıkılı­§ına kadar geçen sürede İran'da ortaya çıkan halk İslamının, Şu-Sünni bağda§tır­macılığı (syncretism) özelliği göstermesi nedeniyle Şah İsmail'in niçin Şiiliği dev­letinin resmi mezhebi olarak benimsediğini tam olarak bilemiyoniz.40 Ancak mo­dem·ara§tırmacılann bu konuda bazı rasyonel yakla§ırrılan olmu§tur.

Örnek vermek gerekirse Mazzaoui'nin, İran'da Moğollarla ba§layıp Safevi devletinin ~urulu§una kadar geçen dön-emde Şiiliğin tarihi serüveniyle· ilgili verdi­ği §U parametreler "neden Şiilik?n sorusuna yanıt olabilir:

~

Moğol ve Safevi tarihi ara§tırıcısinın §urılan unutınası mümkun de­ğildir. Bu devrin · ba§langıcında Hace Nasıruddin Tusi'nin di.nl-siyasi·pozis­yonu, Bağdat'a yürümeden önce Hülagu'nun kalelerini yok ettiği Hasan Sabbah'ın takipçileri İsmailllerin durumu, Allame Hasan b. Yusuf b. Mutahhar Hilli'nin İlhanlı erniri Olcayto Muhammed Hudabende zama­nında On İki -İmam Şiiliğinin ilkelerini yerle§tirme çalı§malan, Muhammed b. Mekki el-Amili'nin (Şehid-i Evvel) Horasan'da Serbedariıer sülalesiyle ili§kisi, VIII.· hicri asrın sonüyla IX. ·asrui-ba§ıİıda ya§arnı§ On İki imarncı

sayılan Keraki, Şah İsmail tarafından 1504 yılında aldığı davetle yanında Necefli bir grup bilginle beraber önce Herat, ardından Meşhed'e gelmiş ve Şah İsmail, İmamiyye mezhebini yaymalan tale­binde bulunarak öğretim faaliyetleri için senelik yetmiş bin dinar mali destekte bulunmuştur. Keriıki, ·şah T ahmasp zam~nında ·da uzun süre hizmett~ bulunmuş, "Sadru's-Sudur" görevinde bu­lunup Şah tarafından kendisine "hatemu'l-muctehiöin" lakabı verilmiştir. Bkz: Kevserani, a.g.e., s.143-144. Ayrıca Safeviler dönemiilde İran'a yapılan ulema ithali ile ilgili ayrıntılı bilgi iÇin .bkz. Mehmet Çelenk, ·16. ve 17. Yüzyıllarda Stı(eviŞiiliği, 's.l63c-209. ...

39 Şimdiye kadar Safevi Devleti coğrafi sınırlannın kabaca bilindiğini söyleyen Willem Floor, Safevi sınırlarıyla ilgili en güzel belirleırieyi Klaus-Michael .Röhrbom'un yaptığını söyler. Röhbrbom'un dediğine göre Şah İsmail zarnariinda İran, günümüzdeki sınırlan dı§ında Irak-ı Arab '(Bağdat;·Diyar­bakır), Afganistan'ın batı bölümü (Herat, Kandahar), Transkafkiısya'da .Gürcüsi:an, Ermenistan, Azerbaycan ve Dağıstan) ve Maveraünnehir'de Merv'e ·sahip durumdadir. · Bkz. Floor, Safavid Govemmelll l11stitutioııs, s.4.

40 Bkz. Roemer, -The Safavi d Period, • CH!, "VI, 194 vd. Roemer, 9/15: yazyılda Sünnilik ile Şiilik : arasında ayıncı sınuları tam olarak bilemediğimizi söyleyerek Şah İsmail'in Şilliği niçin devletin resmi mezhebi olarak benimsediğiyle ilgili erken Safevi döneminin tam olarak çözülememiş proble­mini, Şillik-tasavvuf ili§kisiyle açıklamaya çalı~rrıı~tır. Bkz. Roerner, a.g:m., · s.189-350 'özellikle, 5.194-197, 20~209. :

Page 14: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

196 Doğan Kaplan .

Şii alim Ahmed b. Fehd Hilli'nin tasavvufla alakası, ayrıca Güney Irclk'ta

Muhammed b. Felah'ın Muşa'şailer devleti, Muhammed b. Nurbahş'~ Hı:­rasan ve Maveraünnehir'deki aşıncı hareketleri unutul.mamalıdır.4ı

Savory'e göre İslam tarihinde ilk defa büyük bir devlet zorla bir dini anlayı­§ı halka dayatma yoluna gitmiştir. Ona göre İsmail'in böyle bir uygulamayı ba§­

latmasının ardında muhtemelen yeni kurulan Safevi devletini, güçlü Sünni kom­şusu Osmanlı'dan onu farklılaştıracak dini bir anlayışla (ideoloji) destekleme arzusu yatmaktadır.42

Woods, Şah İsmail'in Akkoytinlu mirası üzerine kurduğu Safevi devletirıde

Akkoyunlulann aksin~ İmami Şiiliği'ni devletin resmi ideolojisi olarak ortaya koymasının ve bunu tebaasına dayatmasının, bu yeni devleti Sünni Osmanlı ve Özbek. rakiplerinden farklılaştırdığıru söyler. Ona göre, İmamiyye Şiiliği altında

;İran toplumunu oluşturan göçer ve yerle§ik topluluklar tedrici olarak bütünleşmi§ ve ortaçağ boyunca İran'daki İslam toplumunu karakterize eden Türk-Tacik bö­

lünmesinin önüne geçilmi§tir.43 Allouche de benzer bir şekilde Osmanlı-Safevi çekişmesinin ardında 16 .. yüzyılda ya§anan siyasi güç dengeleri olduğun~ söyleye~ rek Osmanlı-Safevi i.U§kisinin her iki ülkenin bir taraftan Mernlukler, Özbekler ve Hindistan Moğollan ile diğer taraftan Hıristiyan Batı ile olan ili§kileri çerçevesin~ de değerlendirilmesi gerektiğini söyler. Ona göre Osmanlı-Safevi çeki§mesini 11Şii­liğin Sünniliğe karşıtlığı" çerçevesine indirmek sorunu basitle§tirmek demektir. Sorunun siyasal boyutu, dini boyutundan daha baskındır, -~tekim Safeyiler, Sün­ni olan Osmanlı ve Özbeklerle çatı§ma halindeykenyine Süi).Ili olan Memluklerle

dostane ili§kiler geliştirmişlerdir.44

Ara§tırmacı Kevserani ise, İran'ın o dönem içinde bulunduğu ko§ulları ha­tırlatarak bize bir takım ipuçları vermektedir. Ona göre, İran'da uzun süren Mo­ğol etkisinde!l aolayı insanlar tasavvufa yönelmi§lerdir: .İ ran'da yaygın olan ta­

savvufi hareket hem Sünni hem de Şii unsurlar ta§ıdığı için birbirine geçmi§ bir durumdadır. Dönemin ünlü birçok İslam bilgininin eserlerinde hem Sünni tasav-

4ı ~azzaoui, "Tar"ıhu İrAn beyne'I·Moğol ve's-Safeviyyin,• 'Mece/le-iDdllişgede-i Edebiyytlı ve l!fum-ı . Iıısaııi, s.91. Mazzaoui, Arapça yazmı§ olduğu bu makalesinde Moğol Hülagu ile Safevi Şah !smail

arasındaki bağlantının anla§ılabilmesi için.döneme taruklık etmi§ tarihi kitap, mün§eat vb. kaynak-lardan dini, siyasi ve kültürel ortamın anla§ılabileceğini anlatır. :

42 R.M.Savory, "Safawids," EJ', VIII,.765. ~enzer bir yakla§ım için bkz. T aP.per, lrau'm Smır Boylart!Jda Göçebe/er, s.82-8?. Abbas lkbal de, Şah ısmail'in çoğ~nluğu Sünni olan Irıın'ı zorla Şiile§tirmesinin ardında, Şah'ın Iran'da mezhep birliğini sağlayarak Iran toplumunu; kendini müminlerin erniri ve bütün Müslümanlann halifesi ol~ak gören Os~anlı sul tarılannın sa,Idırılarına kat~ı koru~a dü§ün­cesi olduğunu söyler. bkz. Abbas Ikbal, Tarilı-i lraıı, s.667-668.

43 Woods, Tlıe Aqquyunlu,.s.i81- 182. . . ~ Bkz. Allouche, Osmallfr-Sa(evi İlişkileri, s.12-13; 162-:-163. Ancak Bausani, Osmanlı-Safevi çeki§me­

sinde dinin önemli bir faktör olduğunu söyler. Ona göre, abartılı olsa da, Şah İsmail zamanında Anadolu'~un ~e§te dördünü~ Safevi yanlısı olduğunu söyleyen Venedik kaynaklı belgenin de gös· terdiği üzere, Osmanlı kendi topri\klarındaki Şii unsurları tehlike olarak gördüğünden Yavuz Selim onlan öldürme ve sürme yoluna gitmi§tir. Bkz. Bausani, Tlıe Pusimrs, 138. ·

Page 15: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şffiiğin İran Topraklannda Egemenliği 197

vuf anlayı§ı hem de Şii-İmami anlayı§ yer almaktadır.45 Kemal Seyyid de Kevserani ile paralel bir dü§ünceye sahiptir. Ona göre de, Moğol:istilasından sonra İran'da tasavvufa doğru yöneli§ ba§lamı§ ve 8/14. asırdan itibaren İran, birçok mezhebin bir arada birbirlerirıe kar§ı görece ho§görülü bir §ekilde ya§ayabildiği bir yer olmu§tur. İran'da tasayvuf ile Şiilik arasında kar§ılıklı etkile§im olduğunu, ikisinin birbirlerine tedahüllerinin bulunduğunu söyleyen Seyyid, bölgede tasav­vuR olu§umlarla beraber Şafii fıkhırun etkirı olduğunu söyler. Ona göre ehl-i beyte kar§ı beslenen ortak sevgiden dolayı, İran'da hem tasavvufi olu§umlarda hem de fı.khi olu§umlarda bunun izleri görülebilmektedir. Örnek olarak Şafii fık­hıru veren Seyyid, İmam Şafii'nin, "Eğer ehl-i beyti sevmek rafızilikse, gökte me­lek, yerde be§er §ahit olsun ki ben rafıziyim," sözünü hatırlatır.~6 ~

Ahmed Kesrevi'ye göre, Sünni-Şafii olduğu kesin olan Şeyh Safiyüddin'in çocuklaorun Şiile§meleri politiktir. O, özellikle bu durumu Şeyh Cüneyd'in siyasi emellerirıe bağlamaktadır; Ona göre Şeyh Cüneyd'in "§ahlık hevesi"ne girmesiyle İran'da yaygın olan Şiilikten yararlanma amacıyla Şiile§me eğilimi ba§ göstermi§­tir. Kesrevi, Şeyh Cüneyd'in ve oğlu Haydar'ın Sünni Şirvan§ahlardan çok çektik­lerini dolayısıyla Şiiliklerinin ·"Ali sevgisinden değil, Muaviye buğzundan" kay­naklandığıhı söyler. Ona göre Şah İsmail'in Şii,liği ise, Gilan'da yedi :sene ·Gilan yöneticisi Kiya Mirza Ali yanındaki ikametinden gelmektedir. Gilan, Şii olduğu gibi Gilan yöneticileri Kiyalar da Şii-ZeydidirlerY · ·· ·

Şah İsmail, her ne_ kadar resmi mezhep olarak İmfuni.yye Şiiliği'ni ilan et­mi§ olsa da bu mezhebe bağlı olduğunu söylemek hayli güçtür. Hem müriderinin İsmail'e bakı§larındaki a§ınlık hem de İsmail'in bazı uygulamalan onun mutedil bir Şii olmadığını göstermektedir.48

45 Bkz. Kevserani, a.g.e., s.130-138. 46 Seyyid, NuşO' ve Sukıitu'd-Dev/eıi's-Safeviyye, s.36. Safevi Devleti'nin Şilliği benimsemesini, İran'da

uzun zamandır arzulanan milli birliği sağladığını düşünen Kemal Seyyid, ilk dönem Safeviliğinin Anadolu· I<ı.zılb~larindan ötürü aşırı bir Şii görüşte olduğunu- söyler. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'a sövgü ve Ianetin zorunlu hale getirilmesini ve bazı din bilginlerinin öldürülmesini bü­yük bir-hata olarak gördüğünü söyleyen Seyyid, bunda slx~si bir gerekçenin de aranması gerektiğini söyler. Ona göre Safeviler, uosmanlı ve mutaassıp Sünni Ozbeklerden-" gördükleri muameleye tepki olarak böyle bir davraruşta bulunıiluşlardır. Osmanlılann, şeyhülislamiardan Şitleri tekfir eden fet­valar aldıklarını bu siya.setin bir örneği olarak verir. Bkz. S«iyyid, ·a.g.t., s.35,39.

47 Kevseri, n.g.t. , s.SS-60. Allouche da, Safevi Devleti'nin kuruluşunda dönüm noktasının Şeyh Cüneyd'in Doğu 'Anadolu ve Kuzey Suriye'deki göçmen Türkmenler arasında yaygın olan·aşın Şii inanışlan benimsernesi olduğunu düşOnür. Bkz. Alli:ıuche, a.g.e.,'s.72.

48 Browne, Şah İsmail'in müritlerinin onu aşırı bir şekilde sevdiklerini ve onu tanrı yerine koyduklarını çağd<l.§ Venedikli (İtalyan) tüccarların taruklığıyla anlatmaktadır. Adı bilinmeyen bir tacirin Şah İs­mail ile ilgili gözlemi şu olmuştur: "Bu sufi, kendi müritleri, özeJlikle de askerleri tarafından çok se­vilir ve bir Tanrı gibi çok saygı görürdO. Askerleriniri çoğu, efendileri İsmail'in kendilerini koruyaca­ğını umdukları için savaşa zırh kuşanmadan girer[ ... ] Iran'da Taıin'nın adı unutulmuş, sadece ısma­il'in adı hatırlanmaktadır.• (Travels of Ve11etia11s i11 Persia, London: Hakluyt Society, 1873; 206'dan naklen) Browne, Modem Times, s.S0-51. krş. Sarwar, a.g.e., s.101; Parsadust, a.g.e., · s.702. Se(uıu1meltll-yi Veııizyaıı der lraıı, s.428. Brown~_alınt! yaptığı Trave/s o(Veııeıiaııs i11 Persia ·adlı ki­tap, Sefemdmelu1-yı Veuizynıt Der İrau adıyla Dr. Menuçehr Emiri tarafından Farsça'ya çevrilmiştir. Bu eserde Akkoyunlu Uzun Hasan döneminde ve Safeviierin ilk dönemlerinde İran'a gelen Venedikli

Page 16: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

198 Doğan Kaplan

John E. Woods, Şah İsmail'in Şiiliğinin boyutunu anlatırken,. onun Ş~rur (907/1501) ve Elma Kulak (908/1503) savaşlarında Akkoyunlulan katliama tabi tuttuğunu, hatta doğmamış çocuklarının bile Allah' a, halifeleri Ali b. Ebi Talip sülalesine ve Şeyh Safiyüddin sülalesine karşı işledikleri suçlarm bile kaqılığını vermek zorunda kaldıklannı söyler. Şah İsmail, Sul.tan Yakup ve akrabalannın mezardan çıkartıp yaktırmış, aynca tüm hamile Bayındır prenseslerini de öldürt­müştür.49

Safevi şeyhlerinde görülen Şiilik eğilimlerini Şah İsmail ile başlatan Arap tarihçi Ki.ıtblıddin Nehrevali · (ö.990/1582), Şah · İsmail' in Tebriz, Azerbaycan,

Bağdat, Irak-ı Arap; Irak-ı Acem ve Horasan'ı aldıktan sonra neredeyse tanrılığını (rububiyet) iddia ettiğini, askerlerinin de ona secde ettiğini söyler. Hiç kimsenin Şah İsmail'in öldürdüğü kadar insan öldürmediğini söyleyen Nehrevili, askerleri­nin onu bir ilah gibi gördüğüyle ilgili şu abartılı olayı anlatır: Bir gün denize nazır bir tepenin üzerindeyken Şah İsmail'in elindeki mendil denize düşer. Bunu fark eden binin üstünde adamı,. öleceklerini bildikleri halde, mendili alabilmek için o tepeden kendilerini denize atarlar.50

Köprülü,· Şah İsmail'in Hurufi akidelerine bağlı müfrit bir Şii olduğunu, an­cak devletin dini olarak siyasi gerekçelerle Şiiliğin mutedil (Ortodoks) kolu olan

İmarruyye Şiiliğini benimsediğini söyler. Şah İsmail'in siyasi amacı· uğruna kendi inancından fedakarlıkta bulunduğunu söyleyen: Köprülü, yerleşik halkının ve özellikle de Fars unsurun Süxini (Hanefi-Şafü), bazısının da İsnaaşeri olduğu İran'da aşırı Şii inançlan devlet dini olarak kabule imkan olmadığını söyler.5ı Şah İsmail'i İran tarihindeki büyük devlet adamlanndan biri olarak kabul eden İranlı yazarlarda,n bazısı ise, Şah İsmail'in aşın (gulat) Şii fikirlere sahip olmadığını, ancak etrahndaki Kızılbaş Türkmen kabilelecin bu fikirlere sahip olduklanru söy­lerler. Onlara göre Şah İsmail, namazı, ibadeti ve mezhebinin gereklerini terk

~

elçi ve taeirierin 6 adet seyahatnamesi yer almaktadır. Seyahatnamesi bulunan lq§iler; Josaphat Barbaro, M. .Arobrossi Contarini, Catarino Zeno, Giovan Maria ı\ngiolello, Vincentio d'Alessandri

. ve Venedikli· tüccarlara·ait seyahatname. Taeiriere ait .olan seyahatnarnede 22 ta!le ~dı bilinmeyen taeiriere ait seyahatnameye yer verilrni§tir. Browne'in adı bilinmeyen İtalyan taeirden alıntıladığı metnin ayrusı Angiolello'nun seyahatnamesinde de. vardır. Seyahatnamenin içeriğine ait bu proble­mi bir tarafa bırakıp daha önemli bir konu üzerinde durmak istiyorum. Her iki seyahatnarnede de yer ~an, •ismail'e T<ı;n~ gibi tapılıyordu" cümlesini Angiolello ve/veya. İtalyan taeir, müritlerinin Şah Ismail'e "Şeyh! Şeyh!" diye seslenmelerinden ve "ll ilAlle iliallah, Muhammed R'asulullah" yeri­ne •u ilAlle Wallah, Şah İsmail Veliyullah" ifadelerini kullanmalanndan çı.karmı~tır. Farsça metin­den takip ettiğimize göre, bu metinlerde "Şeyh" kelimesinin "Tann" anlamına geldiği söylenmekte­dir. Çeviriyi yapan Menuçehr Eıniri, "Şeyh" diye çevirdiği kelimenin orijinal metinde "Schiac" olarak

. geçtiğini söylemekte ve haklı olarak Şeyh kelimesinin, Tann anlamına gelmediğini,}İıukaddes kişi anlamına geldiğini söylemektedir. Bu da bize, dönemin elçi ve tacirlerinin dil ve kültüre ha.kim ol­madıklan için bü}tük bir yanılgıya düştüklerini göstermektedir. Mamafih, Şah İsmail ve sülalesine a§ın saygı gösterildiği izahtan varestedir. . . ·

49 John E. Woods, Tlıe Aqqu)'cmlıı, s.180. Woods, Şah İsmail'in, dü§manl~nı •yezidler• olarak tarumla­dığıru söyler.

50 Kutbuddin Nehrevali, Kitôbıı İ'ldm bi-A'Iitiui Beyti'l/alri'I-Harifm, s.275. 51 Köprülü, •kn•, İA, ıı, 183.

Page 17: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemenliği -199

etmemiştir. Özellikle emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'I- .münker konusunda hassa­

siyetini göste~tir.~ Ancak gerek Şah İsmail'in Hatayi mahl_asıyla yazdığı şiirle­rinde gerekse de dönemin güvenilir kaynaklanna bakılacak olursa Şah İsmail'in mutedil bir Şu yaşantısının olduğunu söylemek zordur.

Şah İsmail ile birlikte başlayan On İki İmam Şilliğini topluma dayatma uy­gulaması 17.yüzyılın sonuna. gelindiğinde sonuç vermeye başlamış, I. Şah Abbas dönemi (1587-1628) önemli gelişmelere tanıklık etmiştir. Bu dönemde Caferilik

kurumsaliaşarak altu:ı çağını yaşarken Şahın (monark) ku tsallığı düşüncesi çürü­müştür. Doğaüstü güçlere sahip karizmatik şah düşüncesi yerine artık

"müctehidlerinn aşı~ saygı gördüğü ~ir düşlinsel ortama geçilmiştir. Tahmasp (ö.1576) zamanında yasaklanan sapkın (heretik) inançlar artık azalmaya başla­mış, Safevilik tarikat olma özelliğini yitirmiştir.53

SONUÇ

Safevi Devleti'nin kurulduğu 16.yüzyıl başına kadar İran'ın büyük bir kıs­mı, özellikle eyalet merkezleri, mezhebi olarak Sünni, kırsalların çoğu ve bir ·iki eyalet ise Şudir. Ancak Safevi Devleti kurulduktari sonra resmi mezhep· olarcik

Şiiliği be~semesi ve bunu tebaasına zorla benimsetines~ sonucu süreç içerisinde bütün İran'ın çehresi değişmiş, mezhebi denge Şiilik lehine değişmiştir. ·

Safevilik öncesi İran'ına ve etrafına bakıldığında, Bağdat'ın Moğollar ta!,a­fından işgalinden sonra bölgede egemen olan Moğol İlhanlılann ·bir dÖnem Ş illi ği benimserneleri ve desteklemeleri o topraklarda Şiiliğin var· olri:ıasını sağlamıştır.

Özellikle Hülagu (ö.1265)'nun daruşmarılığını yapan ve bu sayede onun Müslü­man olmasını sağlayan Nasıruddin Tusi (ö.1274) ve öğr~ncisi Muhakkık Hilli (ö.1277) gibi Şu bilginierin o dönemde 'çı.kması Şitliğe bü0ik bir avantaj sağlaıİiış­

tır. Keza başka _dinlere ~gi duyarken Müslüi?an olan, Önce Hanefi, ciröıİıdan Şafii ve en son da etrafındaki güçlü danışmanlarıh .etkisiyle Şu olcin Olcayto Muhamed Hudabende (ö.1316) zamanında sikkelerde ve hutbede ilk üç halifenin adının kaldırılıp sadece Hz.· Ali'nin kalma'sı gibi uygulamalar bölgede Şiiliğin tohumlan­

nın atıldığının göstergesidir. Ayrı~a Moğol işgalinden sonra artan ve yaygınlaşan Şeyhiyye-Curiyye, Serbedariyye, Mar'aşiyye, Muşa'şaiyye vb. ·temelden Şii karak­

terli hareketlerle; Kübreviyye, Nurbahşiyye, Zehebiyye ve Nirnetullahiye gibi temelden Şu olmadıklan halde Şu karakterli olan tarikatiann var olması da, .Şillik

lehine .bir gelişmedir.

52 Örnek için bkz. Haş~ Hicazifer, Şalı lsmail·i Ewel ve C~11g-i Çtıfdıraıı, (İahran: Intişar~t-ı S~zmfu:ı-ı İsnad-ı Milli-yi İran, 1374), s.132. Köpıiilü de, Safevi devletini kuran Türk kabilelerinin Şii olduğunu düşünmektedir. Bkz. Köpıiilü, n.g.m., s.133.

53 Roemer, "The Safavid Period/ CHJ, VI, 346-34Z. F,oemer, İ~an'da Şiiliği kald~aya yönelik olarak Il. Şah İsmail'in 1576'da ve Nadir Şah'ın hanedanlığı sırasında iki giri§im olduğunu, ancak bunların ba§arısızlıkla sonuçlandığını söyler.

Page 18: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

200 Doğan Kaplan

Safeviierin aslı 14.yüzyılda Erdebil'de Şeyh Safiyüddin Erdebill (ö.1334)'nin kurucusu olduğu · Erdebil T ekkesi'ne dayanmakta olup; ilk §eyhleı:j dönem.iiide Sünni-Şafii çizgide olan·tekke, Şeyh Cüneyd (ö.1460) döneminde politikle§me ve Şiile§me sürecine girmi§tir. Şeyhin, Akkoyunlularla evlilikten dolayı kurmu§ ol­duğu akrabalık, oğlu Şah Haydar (ö.1488)'ın dayısı Uzun Hasan'in kızıyla evlen­

mesiyle doruk noktasına ula§mı§ ve Safevileri, Akkoyunlu Devleti'nin doğal varis­leri kılmı§tır. Bu evliliğin meyvesi olan Şah İsmail, tekke §eyhliğinden gelen ma­nevi nüfuzuna, Akkoyunlularla akrabalığından ·gelen siyasi pozisyonunu da bir­

le§tirerek devletini kurmu§tur.

Şah İsmail, devletinin resmi mezhebi ilan ettiği İsnaa§eriyyeyi yaygınla§­

tırmak için, hutbeleri on iki imam adına okutınaya ba§lamı§, ezana eşitedu etme aliyyetı veliyu/lah ve /ıayye ala lıayri'l-amel ifadelerini ekletmi§, sikkelerin üzerine La iliihe il/allah, Muhammed rasulullah, Ali Veliyyul/ah ve Ou Dört Masum'un isim­lerini yazdırmak gibi bir takım uygulamalara giri§mi§tir. Ayrıca çar§ıda pazarda Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'a sövdürme geleneğini ba§latmak gibi radikal yakla§ımlarda bulunmu§tur. Keza Şah İsmail'in C~:rdıllan da Şiile§tirmeyi sağlamak üzere A§ura Günü, Kerbela Matemi ve İmamların mezariarına yürüyü§­ler gibi bir takım §ekU davranı§lar sergilemi§lerdir.

Safevi .Devleti sultanı Şah İsmail'in İmamiyye Şiiliğini devletin resmi ideo­lojisj olarak benimsernesinin altında birden fazla etken yatJ?aktadır. Bize göre, Şah İsmail'in yeti§me döneminde altı yıla yakın ~ir _süre Şille~ yanında eğitim görmesi, oı:ı-u har~retle ve yan-ermi§ bir "Mehdin olarak gören Kızılba§ taraftarla­

rının ~ançları ve belkide en önemli~i batıdaki dü§man Osmanlı'nın ve doğl!daki Özbeklerin Sünniliği b~İıimsemi§ olmalarına mu~abil politi..k olarak farklı bir mez­hep seçmesinin zorunluluğu, onu Şilliği benimsemeye ~tmi§tir. ~u mezhebi yay­gınİa§tırmak için ise Arap Şii bölgelerinden ulema ith~e gitmi§tir. Zira Şah İs~ail, ya§ayt§ ve bilgi olarak Şii-İmarruyye mezhebiyle ilgili olmadığı gibi o za­

man bölg~de Şii İmamiyye ile ilgili bir kitaptan. ba§kaJ:>ir ka~nağa da rastlanma­rnı~tır. Sonuç olarak Safeviierin gayretiyle Şiilik mezhebi İranla özde§le§~§ ve günü~üze kadar varlığını sürdürmü§tür. .

KAYNAKÇA Algar, Hamid, "Necmeddin-i Kübran, DlA, XXXII, İstanbul: TDV, 2006, s.498~506. : · ·:

Allouce, Adel, Osnıa111ı-Sa(evi İlişkileri-Kökellieri ve Gelişimi, Çev. Ahmet Emin Dağ, İstan­

bul: Anka Yayınlan, 2001.

Alu Safa, Muhammed Cabir, Ttiri/w Cebel Amil, Beyrut: Daru'n-Nehar, t.y.

Aştiyani, Abbas İkbal, r arih-i Mu fassal-ı tran ez _Sadr-ı İslam ta İnkıraz-ı Kaçariyye, Tah-

ran: Ki tabhane-yi Hayam, t.y.

Azamat, Nihat, "Erdebili, AJaeddin", DlA, XI, İstanbul: IDV, 1995, s.279. ·

Bausani, Alessandro, Tlıe Persiaııs from T!te Earliesi Days ı.o T/ıe Tweiıtiet/ı Cemııry. İtalyan­ca'dan Çev. J.B.Donne, 2.Baskı, London: Elek BookS, 1975.

Page 19: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemenliği 201

--. "Religion U nder The Mongols," Tlıe Cambridge History of lrtıll: vol. V Tlıe Saljuq'a11d

Mo11gol Periods, Edited by: John Andrew Boyle, Cambridge: Cambridge University

Pres, 1968.

Browne, Edward Granwille .(ö.1926), A Literary History of Persia, -Modem Times-(1500-

1924)- IV, Cambridge: Cambridge University, 1930. .._

Cahen, Cl, ~Buwayhids or Buyids", Tlie E11cydopetjitı of Islam New Editioıı, I, Leiden: E. J. Brill, 1960.

Cemali, Muhammed Kerim Yusuf, Teşkil-i Devlet-i Safevi ve Ta'mim-i Mezheb-i Teşeyyu'

Düvazdeh İmamibe-Unvan-ı Tenha Mezheb-i Resmi, Isfahan:İntişarat-ı Emir Ke­

bir, 1372.

Çelenk, Mehmet, 16. ve 17.Yüzyıllarda Safevi Şil/iği. Uludağ Üniversitesi SBE (Basılmamiş

.Doktora Tezi) Bursa 2005:

Fığlalı, Ethem Ruhi, "İsnaaşeriyye", DİA, XXIII, İstanbul: TDY., 2001, s.142-147.

Floor, Willem, Safavid Govehımeııt lııstitutious, California, Mazda Publishers, 2001.

Gibb, Elias John Wil.kinson {ö.1901), A History of Ottomau Poetry, I, London: Lowe and

Brydone Ltd, 1958.

Gölpınarlı, f'-bdülbaki, 100 Soruda Türkiye'de Mezlıepler. ve Tarikat/ar, İstanbul: Gerçek .Ya­

yınevi,1969.

Hicazifer, 'Haşim, Şa!t İsmail-i Evvel ve Ceııg-i Çaldrau,·Tahran: İntişarat-ı Sazman-ı İsnad-ı. Milli-yi İran, 1374.

Hinz, Walther, Uzun Hasan ve Şeyh Cüneyd -'XV. Yuzyılda İran'ın Mil.li Bir Devlet Hali­

ne Yükselişi-, Çev. Tevfik Bıyıklıoğlu, Ankara: TTK, 1992.

İbn Bezzaz, Tevekküli b. İsmail (ö.14.yüzyıl), Safvew's-Safa, Süleymaniye Kütüphanesi,

Ayasofya Bölümü, No: 3099.

İbn Kemal Paşa {ö.940/1534), Tercilıu'I-Mez!tebi'I-Htllte{i ala gayri/ı, Süleymaniyet Ktp.

· vr.9b-13a.

İnalcık, Halil, Osmaıılı İmparatorluğu Klilsik Çağ (1300-·1600), Çev. Ruşen Sezer, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2003.

Kara, Mustafa, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarilıi, İstanbul: Dergah Yayınları, .1985.

Kazvini, Hamdullah Mustevfi b. Ebu Bekir b. Ahmed {ö.750/1350), Nuzlıew'I-Kulub, Edit.

G. Le Strange, Leyden: E. J. Brill, 1915.

Kesrevi, Ahmed (ö.1946), Şey/ı Safi ve Tebareş, Tahran 1976.

Kevserani, Vecih, el-Faklh ve's-Sultan-Dirase fi Tecribeteyni Tarihateyni: el-Osmaniyye

ve'-Safeviyye-el-Kaçariyye, el-Merkezu'I-Arabi ed-Duveli, 1990 . .

Kılıç, Mahmut Erol, "Ni'metullab-ı Veli", DİA, XXXIII, İstanbul: TDV, 2007, s.133-135.

Köprülü, Fuad, Artadolu'da İsldmiyet, (Franz Babinger ve Fuat Köprülü'nün makalele~i) çev.

Ragıp Hulusi, Haz. Mehmet Kanar, İstanbul: İnsan Yayınları, 1.996.

--."Azeri", İslam Aıısiklopedis~ II, İstanbul: MEB, 1979, s.118-151.

Page 20: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

202 Doğan Kaplan

Kutlu, Sönmez, "Tarihsel Süreçte Aleviliğin Yazılı Kaynaklannda Yapılan Metin Tahrifatı:

Safvew's-Safa'~ Türkçe Çevirileri Örnekiemi Üzerj.nden, n Tasavvuf f:Jergisi

(Mevlliıut'ya Armağan Sayısı),sy.20, Ankara 2007, s.21-32.

Kütükoğlu, Bekir, Osmaıı/ı-İraıı Siyasi Miinlisebetleri (157S.:.1612), İstanbul: İstanbul Fetih

Cemiyeti, 1993.

Mazzaoui, Michel M, .Tiıe Origins o{Tiıe Safawids, Si'ism, Sufism; mıd tlıe Cu/dt, Wiesbaden:

Franz Steiner Verlag, 1972.

--. "Tarihu İran beyne'l-Moğol ve's-Safeviyyin,n Mecelle-i Dliııişgede-i Edebiyy/it ve

U/ımı-ı İusliui, Tahran: Danişgalı-ı Tahran, 1348; sayı: 71-72, s.88-94.

Merçil, Erdoğan, "Büveyhilern, DİA, VI, İstanbul: TDV, 1992, s.496-500.

Minorsky, Viladimir, "Müşa'şa'la~, İA, VIII, İstanbul: MEB, 1979, s.839-843.

Momen, Moojan, An Introduction to Shi'i Islam -The History apd Doctrines of :rwelver

Shi'ism, New Haveıi: Yale University Press, 1985. · ·

Müneccirnbaşı, Derviş Dede.Ahmed b. lütfuilah (ö.1114/1702), Stılıliifu'I-Aiıblir Tercümesi,

III, İstanbul: Matbaa-i Amire 1868.

Nahcıvani, Hüseyin, "Fermani ez Şah İsmail-i Safevin, NeŞriyye-i D/lııişgede-i Edebiyat-ı

Tebriz, Tebriz: Danişgede-i Edebiyat-ı Tebriz, 1339/1960, sayı:2, s.229-236.

Nehrevali, Kutbuddin Muhammed b. Ahmed b. Muhammed el-Mekki el-Hanefi

(ö.990/1582), Kitlibu'l- İ'l/lm bi-A'I/Imi Beyti'll/ilıi'l-Harlim, III, · Göttingen:

Medresetu'l-Mahruse, 1274/1857.

Öz, Mustafa, •imamiyyeD, DİA, XXII, İstanbul: mv, 2.000, s.207-209.

Parsadust, Menuçehr, Şah İsniail-i Evvel, Tahran: Şirket-i Sehariıi, 1375.

Petrushevsky, Ilya Pavlovich, Islam iıı lrmı, Çev. Hubert Evans, London: The Athlone Press,

1985.

Roemer, H.R, "The Jalayirids, Muzaffarids and Sarbadars",-T/ıe Cambridge History Q{ lraıı: Vol. 6. T/ıe Timurid and Safavid Periods, Edited by. Peter Jackson and Laurence

Lockhart, Cambridge: Cambridge University Press, 1986, s.l-41.

--. "The Safavid Periodn, Aynı eser, s.189-350

Rumlu, Hasan, A?senü't-Tevarih: A Chronicle of Th~ Early Safawis Being The Ahsanu't­

Tawarikh of Hasan-ı Rumlu vol. I. (Persian Text), Edited by:.C.N.Seddon. Baroda:

Oriental Institute, 1931.

Sarıkaya, Mehmet Saffet, Aııadolu Alevfliğiuiıı Tari/ıl Arka Planı (Xl-Xlll. Asır/ar) 1 İstanbul:

Ötüken Neşriyat, 2003.

Sarwar, Ghulam, Hisrory o{ Silalı ]smail Safawi, Aligarh: Muslim University, 1939.

Savory, R.M, "Safawids», Tlıe Eııcydopedia of Islam New Edition, VIII, Leiden: E. J. B.rill,

1995, s.765-774.

· Sefernameha-yı Venizyan der İran-Şeş Sefername-Sefernamel:ıa-yı Venizyani ki Der Za­

man-ı Uzun Hasan Akkoyunlu be-İran Amedeend, Çev. Menuçehr Emici. T ai).ran:

Şirket-i Sehami, 1349.

Seyyid, Kemal, Nuşu' ve Suklitu'd-Devleti's-Safeviyye, Kum: Mektebetu Fedek, 2005.

Page 21: ŞİİLİGİN İRAN ~pPRAKiAIW'WA EGErVrnNLİGi:.isamveri.org/pdfdrg/D02420/2008_8_3/2008_3_KAPLAND.pdf · 2017. 5. 5. · 8, sayı. 3, kış 2008, s. 183-203. ŞİİLİGİN İRAN

Şiiliğin İran Topraklannda Egemenliği 203

Spuler, Bertold, İrau Moğol/arı Siyaset, İdare ve Kültür İllıaıılı/ar Devri 1220-1350, Çev. Ce­

mal Köprülü, Ankara: TTK Basımevi, 1957.

S ümer, Faruk, Safevi Devletinin Kurulu§u ve Geli§mesinde Anadolu Türklerinin Rolü -Şah

İsmail ile Halefieri ve Anadolu Türkleri-, Ankara: TTK, 1992.

---.Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu'da Türk Beylikleri, Ankara: TTK, 1990.

Şeybi, K§.mil Mustafa, es-Sı1a be"yne't-Ta~avvuf ve't-T~§eyyu -el-Anası.ru'§-Şiiyye fi't­

Tasavvuf- 3.Basım, Beyrut: Daru'l-Endelus, 1982.

--.es-Sıla beyne't-Tasavvuf ve't-Te§eyyu -en-Nezeatu's-Sufiyye fi't-Te§eyyu min

ba'di Asri'l-Eimme hatta Suküti'd-Devleti's-Safeviyye, 3.Basım, Beyrut: D§.ru'l­

Endelus, 1982

Şüşteri, Nurullah b. Şerifurldin el-Hüseyni el-Mar'aşi (ö.1019/1610), Mwilisii'I-Mii'miuill, 3.Basım, Tahran: Kitabfurü§-ı İslarniyye, 1365. c.II.

Tapper, Richard, İran'ın Sınır Boylannda Göçebeler-Şahsevenlerin Toplumsal ve Politik

Tarihi, Çev. F. Dilek Özdemir. Ankara: imge Kitabevi, 2004.

Tosun, Necdet, uNurbah§iyyen, DİA, XXXIII, İstanbul: TDV, 2007, s.248-249.

Turan, Osman, Doğ11 A11adol11'da Türk Devletleri, İstanbul: Turan Ne§riyat Yurdu, 1973.

Uyar, Mazl1:1m, Şii Ulemdımı Otoritesiliili Temelleri, İstanbul: Kaknüs Yayınlan, 2004.

--. usafeviler Öncesi İran'da Tasavvuf ve Safevi Devletinin Ortaya Çıkışın, Akademik

Araştırmalar Dergisi, VII-VIII (2001), s.85-98.

Uzunçar§ılı, İsmail Hakkı, Aııado/11 Beylikleri ve Akkoyımlu-Karakoyımlu Devletleri, 3.Basım,

Ankara: TTK,.1984.

Woods, John E, The Aqquyunlu, Clan, Confederation, Empire, A Study in 15th/9th

Century Turko-Iranian Politics, Chigago: Bibliotheca Islamica, 1976.

Yavuz, Nuri, Aııadolu'da Beylikler Döııemi-Siyasi Tari/ı ve Kültür-, Ankara: Gündüz Eğitim ve

Yayıncılık, 2602.

Yücel, Yaşar, Anadolu Beylikleri Hakkında Ara§tmnalar: Çoban Oğullan Beyliği, Candar

Oğulları Beyliği, Mesalikü'l-Ebsar'a Göre Anadolu Beylikleri, 2.Basım, Ankara:

TTK, 1991.