-
Lev Nikolayevi Tolstoy _ Dirili DRL 3. Bask Tam metin, Rusa
aslndan eviren Ergin ALTAY LEV NKOLAYEV TOLSTOY ve DRL ZERNE DRL,
Altn Klasikler Dizisinin 28. kitab olarak Altn Kitaplar Yaynevi
tarafndan nc kez, Mart 1975'de, yaynland. Kapak resmini Ayhan
Erer'in hazrlad bu kitap, Sralar Matbaas'nda dizilip basld. Yalnz
Rus deil, dnya romannn byk ustalarndan, L. N. Tolstoy, 28 Austos
1828'de Tula iline bal Yasnaya Polyana'da dodu. Soylu bir ailenin
ocuu olarak dnyaya gelen Tolstoy bir buuk yanda annesini kaybetti.
Tolstoy ok sonralar yaknlarnn anlattklarna gre annesinin bir
portresini Sava ve Bar romannda izecektir. 1837 ylnda Tolstoy
ailesi Moskova'ya tand. O yl yazarn babas da ld. Tolstoy 1844 ylnda
giri snavn kazandktan sonra Kazan niversitesi Dou Dilleri
Fakltesi'ne girdi. Bir yl sonra da Hukuk Fakltesi'ne geti,
Tolstoy'un niversite yllar bir renciye yarar biimde gemiyordu.
Zamannn ounu niversite dndaki yaantsna adamt. Bu arada bol bol
Fransz dnrlerini, zellikle Rousseau'yu ve Montesguieu'y okuyordu.
1847 ylnda Hukuk Fakltesi'nin ikinci snfndan ayrld, Yasnaya
Polyana'ya gitti. 1847 yl baharnda ana - baba miras kardeler
arasnda blld, Tolstoy'un hissesine Yasnaya Polyana maliknesi dt. te
o andan itibaren de Tolstoy 330 erkek nfusa ve 1470 dnm topraa
sahip bir derebeyi olup kt. Romanc ilk i olarak kyllerin yaama
artlarn dzeltmeyi, onlar daha mutlu bir hayata ykseltmeyi ama
edindi, ne var ki kyller bu davranlarn kukuyla karladklarndan
baarszla urad. Burada devaml kalmad, iftlik ileriyle uramas yansra
Moskova'ya da sk sk gidip geldi. 1851 ylnda topu tugayna astsubay
olarak girdi. 1851 onun edebiyat hayat iin de nemli bir tarihtir.
lk almalarna burada grevli bulunduuKazak kynde balamtr. 1854 ocanca
astemenlie ykseltildi. 1856'da temen rtbesiyle ordudan ayrld.
Tolstoy kitaplardan tand Avrupa'y grmek zere 1857 ylnda Avrupa'ya
gitti. Fransa'y, svire'yi, talya'y, Almanya'y gezdi. Romanc ayn yl
Yasnaya Polyana'ya dnd. 1862 ylnda Sofya Andreyevna Bers ile
evlendi. 1881-1901 arasndaki zaman daha ok Moskova'da geirdi.
1901'de ar bir hastala tutuldu. 7 Kasm 1910'da evinden uzakta
Astapovo (imdiki ad Lev Tolstoy) tren istasyonunda ld. DRL Dirili
Tolstoy'un nc byk eseridir. Roman, 1899 ylnda yazlmtr. Romanda 19.
yzyl sonu Rusyasnn toplumsal yaants gzler nne serilir. zellikle bu
yaantnn elikili yanlarna dikkati ekmitir. Dier iki byk romannda
(Sava ve Bar, Anna Karenina) kahramanlarn ou soylular arasndan
seildii halde buradaki kahramanlardan balcas Katyua Maslova, halk
katndan biridir. Dirili'de de psikolojik tahliller, usta tasvirler,
sade bir dil, Tolstoy'un sanat gcnn tanklardr. Yalnz bu eserde
romanc Tolstoy'un yansra ahlk - filozof Tolstoy da vardr. Bir ok
satrlar yazarn ruh bunalmn yanstrlar. Tannm Rus eletirmenlerinden
Leonoid Leonov, Rousseaudan sonra yreini okuyucuya aan en byk yazar
Tolstoy'dur, der. Gerekte de Dirili'in bir ok blmnde bu zellik
okuyucuya kendini kabul ettirir. Dirili roman size Tolstoy'un olgun
eserlerinden birini tantmakla kalmayacak, insan psikolojisinin
gizli kelerini de gn na karacaktr ROMANDAK BALICA KLER VANOV
NEHLDOF KATYUA MASLOVA MSS KORAGNA SOFYA KORAGNA PRENS KORAGN
HELENA VANOVNA MARYA VANOVNA SMELKOV MASLENNKOF FANAR i N KATERNA
VANOVNA ARSKAYA MHALOV SELENN SEGLOF : Bir Rus prensi; romann erkek
kahraman. : Prens'in batan kard kz: romann kadn kahraman. :
Nehldof'un evlenmek istedii kz. : Missi'nin annesi. : Missi'nin
babas. : Nehldof'un annesi. : Nehldof'un teyzesi.
-
: Maslova'nn ldrd iddia edilen bir tccar. : Moskova vali
muavini, Nehldof'un arkada. : Maslova davasyla ilgilenen avukat. :
Nehldof'un Petersburg'daki : teyzesi. : Katerina'nn kocas,
Nehldof'un enitesi, general, eski bakanlardan. : Senato savcs,
Nehldof'un arkada. : Krek mahkumu.LDYA USTOVA NATALYA (NATAA) GNATY
RAGOJNSKY SMONSON THON KTAYEVA MATRYONA HARNA Haksz yere hapsedilmi
bir gen kz, Nehldof'un ablas. Natalya'nn kocas. Sibirya'ya srlen
mahkmlardan biri, Katyua'ya ktr. Prens'in teyzesinin oda hizmetisi.
Genelev patronu. Katyua Maslova'nn teyzesi. BRNC BLM Matta, XVIII.
21 - 22 O zaman Pyotr yanna sokuldu, yle dedi: Rabbim! bana ktlk
eden kardeimi ka kere balayacam? Yedi kere mi? sa cevap verdi: Yedi
kere deil, yedi tane yetmi kere balayacaksn. Matta, VII. 1. S. 3.
Ne o, kardeinin gzndeki p gryorsun da kendi gzndeki mertei grmyor
musun? Yuhanna, VIII. 7...... iinizde gnah islememi kimse, ilk ta
atsn o kadna. Luka, VI. 40. renci retmeninden stn olamaz hi; ama
tam olgunlaan bir insan retmeni gibi olur. Yz binlerce insan avu ii
kadar bir yere toplanp, st ste yaadklar toprak parasn irkinletirmek
iin var gleriyle alm olsalar; zerinde hi bir ey yetimesin diye her
yanma ta dikmi, filizlenen her otu kknden koparm, havay ta kmr,
petrol yakarak ellerinden geldiince kirletmi, evredeki tm aalar
kesmi, tm hayvanlar, kular uzaklatrm olsalar bile gene de ilkbahar
ilkbahard; kentte bile Gne prl prld gkyznde. imenler yalnz bulvar
yeilliklerinde deil, koparlp atlmadklar her yerde, kaldrm talarnn
arasnda bile boy atyor, yeeriyordu. Kayn, kavak, akdiken aalar ho
kokulu, taptaze yapraklar ayor, hlamur aalarnn tomurcuklar
patlyordu. Kargalar, sereler, gvercinler ilkbaharn verdii neeyle
yuvalarn yapmaya balamlard bile. Bcekler gnein stt duvar diplerinde
vzldayorlard. Bitkiler de, kular da, bcekler de, ocuklar da
neeliydi. GelgeLelim insanlar --bu-- 12 - yk, yetikin insanlar -
birbirini kandrmaya, birbirini ezmeye devam ediyorlard. nsanlar bu
ilkbahar sabahnn, tm canllarn mutluluu iin yaratlm doann bu
gzelliinin deil de, birbirlerine hkmetmek iin uydurduklar eylerin
nemli, kutsal olduu inancndaydlar. l ceza evi mdrnn odasndaysa
ilkbaharn getirdii mutluluk ve sevincin tm canllar, tm insanlar iin
olduu nemli deildi; orada nemli hatta kutsal olan, bir gn nce gelen
yazl emirdi. Basma balkl, numaral ktta o gn, yirmi sekiz nisan
sabah saat dokuzda ikisi kadn, biri erkek tutuklunun durumada hazr
bulundurulmalar yazlyd. Kadnlardan biri, en nemli sulu olduu iin,
ayr gtrlecekti. Bu emir gerei, yirmi sekiz nisan sabah saat sekizde
kadnlar kouunun karanlk, pis kokan koridorunda ba gardiyan grlmt.
Peinden, ak salar karmakark, yz renksiz, zerinde kol azlar srmal
bir bluz, belinde kenarna ak mavi erit geirilmi bir kuak olan yasl
bir kadn geldi. Kadn gardiyand bu. Kadn, yannda nbeti gardiyanla,
koridora alan kaplardan birine yaklaarak, - Maslova'y m
istiyorsunuz? diye sordu. Nbeti gardiyan grltyle evirdi kilidi,
kapy at, kori-dordakinden daha da pis kokan bir hava akn etti
darya. Nbeti gardiyan, - Maslova, diye bard, mahkemeye! Rzgrn kente
tad tarlalarn o taze, misk kokulu havas ceza evinin avlusunda bile
vard. Ama koridordaki hava irenti, pislik, katran, kf kokuyordu.
eri girer girmez bir arlk kyordu insann stne, karamsar oluyordu.
Avludan gelen kadn gardiyan - bu pis havaya alk olduu halde - hemen
farketmiti bunu. Koridora girince bir bitkinlik hissetmiti zerinde,
uyumak istemiti. Hcrede bir teltr balamt: Kadn sesleri, plak ayakla
koumalar duyuluyordu. Ba gardiyan ban kapdan uzatarak, - Hadi
kmldan biraz, Maslova! diye bard, kulaklarn sar m? - 13 - ki dakika
sonra orta boylu, gsleri dolgun, gen bir kadn kt koridora, canl
admlarla yrd, tam gardiyann nne gelince hzla dnp yannda durdu.
Beyaz etek bluzunun zerine gri bir gmlek giymiti. Ayaklarnda keten
orap, orabm zerinde de ceza evlerinde giyilen terliklerden vard.
Bana beyaz bir
-
bart balamt; bartnn kenarndan - besbelli mahsus darda braklm -
bir tutam siyah, kvrck sa gzkyordu. Kadnn yznde, uzun sre kapal bir
yerde kalm insanlarn yznde grlen, rutubetli bir bodrumda patatesin
srd filizleri andran o tuhaf beyazlk vard. Kk, geni ellerinde,
gmlein enli yakas arasndan gzken dolgun boynunda da vard ayn
beyazlk. Bu mat beyaz yzde son derece siyah, biraz i, ama ok canl,
fildir fildir, parlak, biri hafif a bir ift gz dikkati ekiyordu.
Kadn, dolgun gs nde, dimdik duruyordu. Koridora knca ban hafif yana
yatrarak gardiyann gzlerinin iine bakm, kendisinden istenecek her
eyi yapmaya hazr bir tavrla geip yannda durmutu. O srada dz, ak
sal, yal br kadnn soluk, sert izgili, kr kr yz uzand kapdan.
Maslova'ya bir eyler sylyordu. Ama gardiyan kapy zerine kapaynca,
yal kadnn ba kayboldu. erden bir kadn kahkahas duyuldu. Maslova da
glmsedi, kapdaki parmaklkl delie bakt. Yal kadn yzn parmakla dayam,
ksk sesiyle, - Unutma, diyordu az konu, bir dediinden dnme, geri
yan kolay. Maslova ban sallad: - Olur, unutmam, bir ey syleyeceim.
Ba gardiyan amirlere zg bir kendine gvenle, pek akllca bir sz
ediyormu gibi, - Elbette bir ey syleyeceksin, dedi, on ey syleyecek
deilsin ya... Hadi yr bakalm, mar! Yal kadnn delikte gzken gz
kayboldu, Maslova da koridorun ortasna kt; abuk, kk admlarla ba
gardiyann pei sra yrd. Ta bir merdivenden alt kata indiler; kadnlar
kouundan daha da pis kokan, grltl hcrelerin nnden getiler, --
erkekler kouuydu buras, kaplardaki parmaklkl,14 kk pencereciklerden
erkekler bakyorlard onlara - ceza evi mdrnn odasna girdiler. Silhl
iki er vard orada. Masa banda oturan yazc sigara dumannn sarartt
bir kd erlerden birine uzatt, tutukluyu gstererek, - Al gtr, dedi.
Er, - iek bozuu yzl, al yanakl bir Nijegorod kyl-syd bu - kd
paltosunun devrik kol aznn arasna soktu, glmseyerek, elmack
kemikleri kk avu arkadana gz krpt, tutukluyu gsterdi. Erler
tutukluyla beraber merdiveni indiler, ana kapya yneldiler. Ana kapy
atlar onlara, erlerle tutuklu avluyu geip ceza evi duvarlarn geride
braktlar, kentin parke sokaklarna dai- dlar. Arabaclar, dkknclar,
amarc kadnlar, iiler, memurlar durup merakla yukardan aa szyorlard
tutukluyu, bazlar ban sallayarak yle dnyordu: Kt yola denin hali
budur ite, ocuklar, canavar kadna ileri korkudan rpere-rek bakyor,
ama arkasnda iki askerin olduunu, onlara bir ey yapacak durumu
bulunmadn grerek rahatlyorlard. Kyden getirdii kmr sattktan sonra
bir meyhaneye girip doyasya ay imi bir kyl yaklat Maslova'nn yanna,
ha kard, bir kpek uzatt ona. Beriki kzard, ban nne eip bir ey
mrldand. Tutuklu, kendine ynelen baklar hissediyor, ban evirmeden
belli etmemeye alarak yan gzle ona bakanlar szyordu. Houna
gidiyordu ona gsterilen bu ilgi. Tertemiz, ilkbahar havas da houna
gidiyordu; ama uzun zamandr yrmedii iin hamlam, ceza evinin biimsiz
terliklerini geirdii ayaklarnn alt szlyordu talara bastka. Eilip
ayaklarnn altna bakyordu arada bir, elinden geldiinde hafif basmaya
alyordu yere. nnde kimsenin ilimedii gvercinlerin dolat bir un
dkknnn nnden geerlerken tutuklu az kald gm rengi bir gvercinin stne
basyordu; gvercin birden rkt, kanatlarn rparak geti tutuklunun
kulann dibinden, rzgr yzne vurdu. Tutuklunun dudaklarnda bir
glmseme dolat, sonra durumunu hatrlaynca derin bir gs geirdi. Son
derece olaan bir ykyd tutuklu Maslova'nnki. Kyde iftlikleri olan
iki kzkardein yannda hayvan bakcs, hi evlenmemi kle bir kadnn kzyd.
Annesiyle beraber kalyordu. mrnde hi evlenmemi bu kadn hemen her yl
bir ocuk douruyordu. Kylerde ounlukla olduu gibi, hemen vaftiz
ediyorlard ocuklar; sonra anne almasna engel olan bu gereksiz,
istenmeyen ocuun karnn bile doyurmuyordu, ocuk da ksa bir zaman
sonra lyordu. Kadnn be ocuu lmt byle. Hepsini de vaftiz etmilerdi;
alktan lmlerdi sonra. Kyden geen bir ingeneden olan altnc ocuk kzd,
onu da ayn son bekliyordu elbette, ama karlan kaymak, inek kokuyor
diye yal kzkardelerden biri bakclara kmaya ahra gelince kaderi
deiti bebein, lmden kurtuldu. Ahrn bir kesinde yannda grbz bir
ocuk, yeni doum yapm kadn yatyordu. Yal hanm hem kaymak iin, hem
.de, yeni doum yapm bir kadn ahrda yatrdklar iin syleyeceini
syledikten sonra tam kp gidiyordu ki, yerde yatan bebei grnce
duyguland, ocuun vaftiz anas olacan syledi. Vaftiz treninde ha
kararak kutsad kk kz, sonra da bebee acd iin annesine st, para
verdi, bylece kz lmedi, hayatta kald. O gnden sonra da kefeni yrt-,
m diye ad taktlar kza hanmlar.
-
Annesi hastalanp ldnde kz ocuu yandayd. Kzn gene hayvan bakcs
olan anneannesi torununa bakmak istemeyince yal hanmlar ocuu
yanlarna aldlar. Siyah gzl kz ylesine hayat dolu, ylesine tatl bir
ocuk olmutu ki, hanmlar baylyorlard ona. Hanmlarn k Sofiya vanovna
-kz vaftiz eden buydu- daha bir yumuak yrekliydi. By Mariya
vanovna'ysa biraz sertti. Sofiya vanovna kk kz sslyor pslyor, ona
okuma yazma retmeye alyordu; okutmaya niyetliydi onu. Mariya
vanovna kz iyi bir oda hizmetisi olarak yetitirmelerinin gerektiini
sylyordu. Bu yzden titiz davranyordu ona kar, cezalandryordu sk sk,
can skkn olduu zamanlar d-- 16 - vyordu bile. Bylece, iki zt
etkinin altnda byynce yar oda hizmetisi, yar okumu bir kz oldu
ocuk. Ad da ne Katya'yd ne de Katenka. Katyua diyorlard ona. Diki
dikiyor, odalar topluyor, resimlerin tozunu alyor, yemek piiriyor,
odun yaryor, kahve servisi yapyor, ufak tefek eyleri ykyor, bazan
da hanmlarla beraber oturuyor, onlara kitap okuyordu. Bir ok kimse
evlenmek istemiti onunla, ama o evlenmemiti. Evlenirse yaaynn
gleeceini, hanmlarn yanndaki rahat brakp bir uaa varrsa sonra bu
hayat arayacan biliyordu. On alt yana kadar yle yaad. On altsn
doldurup on yedisine yeni basmt ki, hanmlarnn niversite rencisi
zengin bir prens olan yeeni geldi kye. Katyua tutuldu ona, ama
sevgisini ne delikanlya aabilmiti, ne de kendi kendine itiraf
edebilmiti. ki yl sonra ayn yeen savaa giderken yolu zerindeki
halalarnn kyne urad gene, drt gn kald orada, gitmeden bir gn nce de
Katyua'y ifal etti, devrisi gn eline bir yz rublelik sktrp gitti.
Delikanl gittikten be ay sonra rendi kz gebe olduunu. Artk her
eyden ireniyor, onu bekleyen yz karasndan nasl kurtulabileceini
dnyordu yalnz. Hanmlarnn hizmetini aksatmaya balamt, istemeye
istemeye yapyordu her ii. Kendi de farknda olmadan deiivermiti
birden. Sonunda piman olup zr diledii kaba kaba szler sylyordu
hanmlarna; sonunda hesabnn grlmesini istedi bir gn. Bu yaptklarndan
zaten bkm olan hanmlar hemen yo! verdiler ona. Oradan ayrlnca blge
polis komiserinin yanma oda hizmetisi olarak girdi, ama ancak ay
kalabildi bu ite; nk ellilik komiser aslmaya balamt ona, ihtiyar
iyice aztt bir gn kzn da tepesi att birden, aptal, bunam eytan
suratl, diye bard yzne kar, yle bir itti onu ki, ihtiyar srtst yere
yuvarland. Bu yapt, iinden kovulmasna yetti de artt bile tabi. Bir
ie giremezdi artk, yaknda doum yapacakt, arap ticareti yapan dul ky
ebesinin yanna yerleti. Kolay oldu doumu. Ne var ki, ebe kadn
kydeki bir hastadan _ 17 _ kapt bir hastal yeni doum yapan
Katyua'ya bulatrnca bebei -erkekti- bakm evine yollamak zorunda
kaldlar. ocuu oraya gtren yal kadn, yavrunun bakm evine gittikten
az sonra ld haberini getirdi. Ky ebesinin evine yerletiinde
Katyua'nn btn paras yz yirmi yedi rubleydi; yirmi yedi rublesi alp
kazand parayd; yz rubleyi de onu aldatan delikanl vermiti. Ebenin
yanndan ayrlrken alt ruble vard cebinde. Parasn tutmay bilmiyordu,
kendine harcyor, her isteyene karp veriyordu. Ebe iki aylk bakmna,
yemesine imesine karlk krk ruble almt ondan, yirmi be ruble ocuun
bakm evine yatrlmasna gitmiti, ebe inek almak iin krk ruble
istemiti, yirmi ruble una buna - giysiye, aya, kahveye -
harcanmt... yle ki, Katyua iyiletiinde meteliksiz kalmt ortada, te
yandan bir i bulmas da gerekiyordu kendine. Orman bakcsnn yannda
bir i buldu. Evliydi orman bakcs, ama tpk komser gibi o da daha ilk
gnden aslmaya balad Katyua'ya. Katyua ireniyordu bu adamdan,
elinden geldiince kamaya alyordu ondan. Gelge-lelim adam Katyua'dan
daha tecrbeli, kurnazd; stelik amiriydi de, istedii yere
yollayabilirdi onu; uygun bir ann bulup elde etti Katyua'y sonunda.
Ormancnn kars rendi durumu nasl rendiyse, bir keresinde kocasn
Katyua'yla odada yalnz yakalaynca kzn zerine saldrd, vurmaya balad
ona. Katyua boyun emedi, sa saa, ba baa dvt iki kadn, bu kavgann
sonunda Katyua'y ierde biriken parasn da vermeden kovdular evden.
Katyua kente geldi sonra, halasnn yanna yerleti. Halasnn kocas
ciltiydi, kitap ciltlerdi, eskiden iyi gidermi ileri, ama Katyua
kente indiinde tm mterilerini kaybetmiti, gece gndz durmadan iiyor,
eline geen her eyi ikiye veriyordu. Katyua'nn halas kk bir amarhane
altryor, onun geliriyle ocuklarna, bu arada ayya kocasna da
bakyordu. Halas amarc olarak yannda almasn! nerdi Maslova'ya. Ama
Maslova halasnn amarhanesindeki amarc kadmla- Dirili - F: 2- 18 -
rn ar alma koullarn grd iin bu neriye cevabn elinden geldiince
geciktirmeye alyor, bir yandan da hizmeti bulma yazhanelerini dolap
bir hizmetilik aryordu. Buldu da sonunda, lise rencisi iki oluyla
oturan bir kadnn yanma girdi. Ama bir hafta sonra ocuklarn by,
bykl, altnc snf rencisi olan dersleri bir yana itip Maslova'ya
rahat vermemeye balad. ocuklarn annesi Masloya'da buldu btn
kabahati, parasn deyip yol verdi ona. Baka yer de yoktu, ama
hizmeti bulma yazhanelerinden birinde parmaklar kocaman kocaman tal
yzkler, tombul plak kollar bilezik dolu bir hanmefendiyle
karlat.
-
Bu hanmefendi i arayan Maslova'nn bandan geenleri dinledikten
sonra adresini verdi ona, evine gelmesini syledi. Maslova gitti.
Hanmefendi gler yzle karlad onu, rekle, tatl arapla arlad; sonra
oda hizmetisini, eline bir pusula tututurarak bir yere yollad. Akam
ak salar uzun, sakallarna ak dm, uzun boylu bir adam girdi odaya;
yal adam hemen Maslova'nn yanna kt, gzlerinde tuhaf bir parlt,
glmseyerek szmeye balad onu; arada aka da ediyordu. Hanmefendi yan
odaya ard sonra yal adam, taptaze bir kyl kz diye fsldadn duydu
Maslova. Daha sonra Mas-lova'y ard hanmefendi, yal adamn ok paral
bir yazar olduunu, houna giderse ondan hi bir ey esirgemeyeceini
syledi. Houna gitmiti yazarn Maslova, sk sk greceklerini syleyerek
yirmi be ruble verdi ona. Halasna olan borcunu verip kendine yeni
bir elbise, bir apka, birka da kordela alnca bu yirmi be ruble
suyunu ekiverdl hemen. drt gn sonra yazar, adam yollayp artt onu.
Gitti Maslova. Yirmi be ruble daha verdi ona, sonra da ayr bir
daireye tanmasn nerdi. Maslova yazarn tuttuu dairede otururken, ayn
evde kirac en yaradll bir satcya tutuldu. Maslova kendi at durumu
yazara, ondan ayrlp satcnn kk dairesine yerleti. Onunla evleneceine
sz veren satc, Maslova'ya bir ey sylemeden Nijniy'e kanca gene
yalnz kald Maslova. Dairede tek bana oturmak istedi, ama izin
vermediler. Mahalle polisi, yalnz bana ancak sar kart alrsa, her
hafta da muayeneye gelirse otu- - 19 - rabileceini syledi. O zaman
gene halasna gitti Maslova. zerindeki son moda elbiseyi, pelerini,
apkasn grnce saygyla karlad onu halas; onun yksek tabakaya girdiini
dnerek, amarhanesinde almasn nermeye cesaret edemedi. Mas lova iin
amarc olmak ya da olmamak nemli deildi artk. amarhanenin ilk
odalarnda bazlar oktan vereme yakalanm, soluk yzl, sska amarc
kadnlarn yaz k ak duran pencereleri arasnda, otuz derece scakta
sabunlu buharn iinde amar ykayarak, t yaparak srdkleri krek
mahkmla-rmkinden farksz bu hayata bakarken ii szlyordu Maslova'nn;
kendisinin de burada alabilecei aklna gelince dehete kaplyordu.
Onun iin bu pek g gnlerde - ne bir koruyan vard ne de elinden tutan
- genel eve kz bulan bir muhabbet telll kadnn ama dt Maslova.
Sigaraya oktan balamt, son zamanlardaysa, satcyla iliki kurduktan,
satc onu brakp katktan sonra da ikiye almt. arap yalnz tad houna
gittii iin ekmiyordu onu; daha ok, ikiyi, bandan geen kt olaylar
unutmasna yardm ettii, davranlarna daha bir serbestlik verdii iin
iiyordu. tii zaman kendine gveni artyordu. kili olmad zamanlarsa
bir arlk kyordu zerine, sklgan oluyordu. Muhabbet telll kadn halaya
armaanlar yadrd, Maslo va'yi sarho ettikten sonra kentteki eve
tanmasn nerdi ona; oradaki hayatn gzalcln, gzelliini ballandra
ballandra anlatt. Maslova ikisinden birini semek zorundayd; ya
herkesin hor grecei bir hizmeti paras olarak kalacakt - bu arada
erkekler gene kovalayacakt onu tabi, ara sra gizliden geici aklar
da yaayacakt - ya da ona gelecek endiesi olmayan, huzur dolu bir
hayat salayacak o eve gidecekti. Orada da olacakt aklar, ama bu
aklar aktan aa yaanacakt, yasalar izin verecekti ona; stelik iyi de
para kazanacakt... Sonra, Mas-lova, onu bu duruma dren insandan,
ona ktlk eden herkesten cn almay dnyordu bylece. Kesin kararn
vermesinin bir nedeni daha vard; Muhabbet telll, istedii giysiyi
diktirip giyebileceini sylemiti ona; kadife, atlas, ipek giy-- 20 -
sileri, omuzlan ak ya da kollu tuvaletleri olacakt. Maslova kendini
zerinde siyah kadifeden gller olan parlak krmz, dekolte bir
tuvaletle hayal edince dayanamad, verdi kimlik czdann. Muhabbet
telll, hemen o akam kiralk bir faytonla galip ald Maslova'y ,
Kitayeva'nn nl evine gtrd. O gnden sonra Maslova iin, kutsal
kitaplarn, bilge insan-larm ylesine ktledii, bilinen gnahla dopdolu
bir hayat balad. Yurttalarnn mutluluundan baka bir ey dnmeyen
devletimizin yalnz izniyle deil, stelik himayesi altnda yz binlerce
kadn srdrr bu hayat; sonunda bu kadnlarn onda dokuzu korkun
hastalklara yakalanrlar, zamanndan nce kerler, lrler... lgnca gece
elencelerinden sonra gndz ge saatlere kadar l gibi uyumak. leden
sonra te ya da drtte pis yataktan bitkin kalk, zehir gibi bir az,
kahve, sabahlkla, bir bluzla koridorlarda tembel dolamak, perdeyi
amadan pencereden bakmak, birbirleriyle bezgin tartmalar; sonra
ykanmak, yz kremlemek, elleri; salara, omuzlara koku srmek,
giysileri tam geliyor mu diye zerine lmek, elbisesi istedii gibi
olmam diye ev sahibine kmak, aynann karsna geip kendine bakmak,
yzn, kalarn boyamak, yal tatl yemekler yemek; sonra bedeni akta
brakan parlak, ipek giysiler giyinmek dayal deli, alabildiine
aydnlatlm salona inmek; ko-nuklarn gelii, mzik, dans, eker, arap,
sigara; peinden de genciyle ihtiyaryla yatmak; artk ii bitmi
ihtiyarlarn, bekrd evliydi, gen adamlarn, tccarlarn, iftlik
khyalarnn, Ermenilerin, Yahudilerin, Tatarlarn, zengin, yoksul,
salkl, hasta, ayk, sarho, kibar, kaba, asker, sivil, niversite ya
da lise rencisi demeden herkesin koynuna girmek... Barmalar sonra
kahkahalar, kavgalar, mzik, sigara ve arap, gene arap, sigara,
akamdan gn aarncaya dek kesilmeyen mzik. Ancak ortalk aydnlandktan
sonra kendi basma kalmak ve derin uyku. Btn hafta her gn ayn
ey.
-
Hafta sonunda da paytonlara binip devlet dairesine, doktorlarn
grevli olduklar kuruma gitmek... Erkek doktorlar doann gnahtan uzak
durmalar iin yalnz insanlara deil, hayvanlara bile verdii utanma
duygusunu ortadan kaldra- - 21 - rak, yok ederek, bazan cidd ve
sert bir tavrla, bazan da oynak bir neeyle muayene ediyorlard bu
kadnlar; sonra onlara, hep beraber iledikleri gnaha devam etmeleri
iin biter belge veriyorlard. Gene bir nceki gibi bir hafta
balyordu. Yazn da kn da, bayramda da, seyranda da hep byle geiyordu
gnleri. Maslovann yedi yl byle geti. Bu yedi yl iinde iki ev
deitirdi, bir kere de hastaneye yatt. Genel eve giriinin yedinci,
ilk dnnse sekizinci ylnda, yirmi alt yandayken, ceza evine
atlmasna, imdi de, hcrede katillerle hrszlarla alt ay bir arada
kaldktan sonra durumaya gtrlmesine neden olan olay geldi bana. III
Maslova yrrken ayaklarnn alt szlaya szlaya, silhl iki erin arasnda
blge mahkemesine geldiinde, eski hanmlarnn onu ifal eden yeeni
prens Dmitri vanovi Nehldof ku ty dekli, yksek, yayl karyolasnda
yatyordu hl; gzelce tl Hollanda mal, tertemiz pijamasnn nn am,
sigarasn tttryordu. Gzleri nndeki br noktaya taklm, bu gn neler
yapmas gerektiini, dn neler yaptn dnyordu. Dn akam varlkl, nl bir
aile olan Koragn'lerde geirdiini hatrlaynca - herkes onun
Koraginlerin kzyla yzde yz evlenecei inancndayd - derin bir soluk
ald, bitmek zere olan sigarasn atp, gm sigaralktan bir tane daha
almak iin uzatt elini, ama vazgeti; przsz, beyaz bacaklarn uzatt
karyoladan, sallayarak terliklerini buldu onlarla, dolgun omuzlarna
ipek sabahln ald; abuk, geni admlarla yatak odasi-nm hemen
bitiiindeki lavanta, briyantin, kolonya, krem kokan tuvalet odasna
geti. Hemen hepsi dolgulu dilerini zel bir macunla fralad, ho
kokulu bir suyla alkalad azn, sonra ykanmaya balad. Kokulu sabunla
ellerini ykayp, uzam trnaklarn frayla dikkatlice temizledikten,
yzn, kaln ensesini geni mermer lavaboda ykadktan sonra, duun hazr
bekledii yan odaya geti. Burada adaleli, yalanm, beyaz bedenini
so-- 22 - uk suyla ykayp, kaln bir havluyla iyice kurulandktan
sonra kar gibi bembeyaz i amarlar giydi, ayna gibi parlatlm
potinlerini geirdi ayana; aynann karsna oturdu, ksa, siyah sakaln,
nden hafif seyrelmi kvrck salarn iki tarakla taramaya balad.
amarndan, elbisesinden, ayakkabsndan tutun da kravatna, kravat
inesine, kol dmesine kadar tuvalet iin kulland her eyi en
iyisinden, en deerlisinden; gze batmayan, sade, salam, pahal eyler.
Nehldof yirmi otuz kravatn, kravat inesinin arasndan eline ilk
geenleri ald - bir zamanlar ho bir urat bunlardan brini semek, oysa
imdi umursamyordu - temizlenmi olarak sandalyenin zerinde hazr
bekleyen elbisesini giydi tam anlamyla din olmasa bile, ykanp
paklanm, misk gibi kokular srnm olarak, parkelerini dn akam uan ova
ova iyice temizledii uzun yemek salonuna girdi. Salonda mee aacndan
kocaman bir bfe; gene mee aacndan, aslan penelerini andran oyma
bacaklaryla soylu bir grnm olan alp kapanr byk bir masa vard. Aile
adnn ba harfleri byk byk ilenerek sslenmi kolal, ince bir rt rtl
masann zerinde kokulu kahve dolu gm bir kahvelik, gene gm bir
ekerlik, kaymak dolu bir kaymaklk, taze francala, peksimet,
bisk-vit dolu bir sepet duruyordu. Bunlardan baka mektuplar, gnlk
gazeteler, yeni gelen Revue des deux Mondes de vard. Nehldof tam
mektuplara uzatyordu elini ki, koridora alan kapdan matem elbisesi
giymi, banda salarnn dkldn gizleyen dantelli bir balkla iman, yal
bir kadn szld ieri. Bu, Nehldof'un bundan ksa bir sre nce imdi
oturduu evde len annesinin oda hizmetisi Agrafena Petrovna'yd. Hanm
lnce evden ayrlmam, bu kez olunun ev ilerine bakmaya balamt.
Agrafena Petrovna, Nehldof'un annesiyle birka kere gitmiti
Avrupa'ya, hepsi toplanrsa on yl kadar kalmt orada; bir hanmefendi
havas vard davranlarnda bunun iin. ocukluundan beri Nehldof'larn
evindeydi, Dmitri yanovi'in de Mityack diye arld zaman bilirdi. -
Gnaydn Dmitri vanovi. - Gnaydn Agrafena Petrovna. Glmseyerek devam
etti Nehldof: - Ne var, ne yok? - Bir mektup. Prensesten mi, kk
Prensesten mi geliyor, bilmiyorum. Agrafena Petrovna mektubu
verirken manl manl glmsedi. - Oda hizmetileri getirdi onu, diye
devam etti, ok oluyor, yanmda saklyordum. Nehldof mektubu alrken, -
Pekl, imdi okurum, dedi. Agrafena Petrovna'nn glmsediini farkednce
kalarn att. Bu glmseme, yal kadnn, mektubun Nehldof'un
evleneceinden kuku etmedii kk prenses Koragina'dan geldiini bildii
anlamna geliyordu. Agrafena Petrovna'nn glmsemesinin verdii bu
haber hi houna gitmemiti Nehldof'un.
-
- Kza syleyeyim beklesin, dedi Agrafena Petrovna. Masann
zerindeki krntlar temizlemek iin kullanlan kk sprgenin durmas
gereken yerde olmadn grnce alp yerine koydu onu, sonra geldii gibi
gene sessizce kt yemek salonundan. Nehldof, Agrafena Petrovna'nn
verdii lavanta kokan mektubu ap okumaya balad. Sar, kaln bir kda
iri harflerle, karmakark bir e! yazsyla yle yazyordu: Belleiniz
olmak sorumluluunu zerime aldm iin hatrlataym size, bugn, yirmi
sekiz nisan gn mahkemede jri heyetinde grevlisiniz; bu yzden, dn
akam kendinize zg o rahatlnzla sz verdiiniz gibi, tablolara bakmaya
gelemeyeceksiniz Kolosov ve bizimle bugn; grevinize gitmediniz iin
moins que vous ne soyez dipose payer la cour d'asses les 300
roubles d'amende, que vous fefusez votre cheval ('). Dn (') Blge
mahkemesine, ata vermeye acdnz 300 rubleyi ceza olarak demeyi gze
almazsanz tabi. (Franszca)- 24 - akam siz gittikten hemen sonra
hatrladm bunu. Unutmayn sakn. Pr. M. Koragina Kdn arkasna yle
eklenmiti: Maman vous fait dire que votre couvert vous . attendre
jusqu' la nuit. Venes absolument que!e heure que cela soit (') M.K.
Nehldof yzn ekitti. Bu mektup kk prenses Kora-gina'nm iki aydan
beri ustalkla yrtt uran bir devamyd; bu ura Nehldof'u grnmez
balarla her gn biraz daha balyordu gen kza. Ayrca, ilk genlik
yllarn geride brak-m, bir de deli gibi vurulmam insanlarda grlen
evlenmek iin ilk adm atarkenki o allm kararszlk bir yana, Nehldof
kararn vermi olsa bile kk Prensesi hemen isteyemezdi annesinden
babasndan. On yl nce Katyua'y ifal edip yzst brakmas deildi
bunun.nedeni; oktan unutmutu o olay, evlenmesine bir engel
saymyordu bunu. Onu dndren, o sralar evli bir kadnla arasndaki
ilikiydi; geri kesmiti kadnla ilikisini son gnlerde, ama kadn kabul
etmi deildi henz aralarndaki ilikinin kesildiini. Nehldof
kadnlardan ok korkard, evli kadnda onunla iliki kurma isteini de
onun bu korkakl uyandrmt zaten. Kadn, Nehldof un seimlere girdii
blgenin soylular bakannn karsyd. Kadn sonunda baard Nehldof'u elde
etmeyi. Ne var ki bu iliki gn getike hem saryordu Nehldof'u, hem de
irendiriyordu. Balangta kendini iyice kaptrmt kadna, imdi de kadna
kar kendini sulu hissettii iin onun rzas olmadan aralarndaki
ilikiyi kesemiyordu. Nehldof'un, istese bile (') Annem yemeinizin
geceye kadar szi bekleyeceini size bildirmemi syledi. Gelin de ne
zaman gelirseniz gelin. (Franszcs) - 25 - Koragina'ya evlenme
teklifinde bulunmaya hakk olmadn dnmesinin nedeni buydu ite. Kadnn
kocasndan gelen bir mektup da masann zerinde duruyordu. Zarfn
zerindeki el yazsyla damgay grnce kzard Nehldof, tehlikenin yaklatn
sezinledii zamanlar olduu gibi hemen bir dinlik geldi zerine gene.
Ama bouna heyecanlanmt byle birdenbire: Nehldof'un en byk
iftliklernin bulunduu blgenin soylular bakan olan kadnn kocas,
maysn sonunda olaanst bir toplant yaplacandan haberdar ediyordu
Nehldof'u; muhakkak toplantya gelmesini, okullar ve yollar
konusunda kacak nemli tartmalarda - gerici evrenin bu konularda btn
gcyle diretecei beklenyormu nk - donner un coup depoule C)
diliyordu. Bakan aydn bir insand, kendisi gibi dnen birka arkadayla
beraber, II! Aleksandr zamannda alp yryen gericilie kar savayordu,
bu ura ylesine doldurmutu ki gnlerini, ailesinin mutsuz gidiinden
haberi yoktu. Bu adamla ilgili btn ac anlar canland Nehldof'un
belleinde: Bir keresinde onun, karsyla olan ilikisini rendiini sanp
nasl delloya hazrlandn, havaya ate etmeye kararl olduunu hatrlad.
Kadnla arasnda geen fkeli br tartma sonunda kadnn umutsuzluk iinde
kendini havuza atmak iin baheye kotuu, onun da kadn aramaya kt
geldi aklna. Nehldof Olmaz, gidemem, diye geirdi iinden, ondan bir
cevap almadan hi bir ey de yapamam. Bir hafta nce kadna bir mektup
yazm, ona kar sulu olduunu kabul ettiini, bu suunu balatmak iin her
eye hazr olduunu, kadnn iyiliini dnerek aralarndaki ilikiyi kendi
ynnden kestiini kesin bir dille bildirmiti ona. te bu mektuba cevap
bekliyordu imdi; hl gelmemiti cevap. Aslnda cevabn gelmemesi iyi
bir iaretti de. Kadn ayrlmay kabul etmemi olsayd imdiye kadar oktan
cevap yazm ya da, nceleri olduu gibi kp gelmi olmas gerekirdi.
Nehldof imdi orada kadnn peinde koan br subayn olduunu duymutu; bu
hem kskanlktan k- (') Onu savunmasn). (Franszca) - 26 -
-
prtyordu onu, hem de artk can skmaya balayan bu yalandan
kurtulma umudunu verdii iin sevindiriyordu. teki mektup
iftliklerinin ba khyasndan geliyordu. Khya Nehldof'u, miras hakkn
tamamen zerine almak, bir de ilerin bundan byie na! yrtleceini
karara balamak iin aryordu; iftliklerinizi rahmetli annenizin
zamannda olduu gibi mi yneteyim gene, yoksa eskiden annenize, imdi
de size nerdiim gibi elimizdeki imknlar oaltp kyllere dattmz topra
da biz mi ileyelim? diye yazyordu. Khya byie bir yolun onlar iin ok
daha krl olaca inanandayd. Adam ayrca, ayn birinde yollamas gereken
bin rubleyi geciktirdii iin zr diliyordu. Paray gelecek postayla
yollayacakm. Bu duruma sebep, kyllerden para toplamakta glk
ekmesiy-mi, gerekli yerlere bavurmadan br trl alamyormu onlardan
paray. Bu mektup hem houna gitmiti Nehldof'un hem cann skmt. Houna
gitmiti, nk iftliklerin nasl ynetileceinin onun buyruu altnda
olduunu bilmek ho bir eydi; cann skmt, nk ilk genlik yllarnda
Herbert Spencer'i ok severdi, kendi de byk bir toprak sahibi olduu
halde, onun Social statics de (') savunduu, topran insanlarn ortak
mal olduu grn benimsemiti. Genliin verdii kararllkla, itenlikle
topran kiinin zel mal olamayacan sylemiyordu yalnzca;
niversitedeyken bu gr savunan yazlar yazmakla da kalmamt; babasndan
ona kalan kk bir toprak parasn, inanlarnn tersine toprak sahibi
olmak istemedii iin tutup kyllere datmt. imdiyse, annesinden kalan
mirasla byk bir toprak sahibi olduktan sonra ikisinden birini semek
zorundayd; ya on yl nce babasndan kalan iki yz hektar yeri yapt
gibi kendisinin olan bir mal bakalarna verecekti; ya da eskiden
baland tm dncelerin yanl, yalan olduunu kabullenecekti sessizce.
Birinci yolu tutamazd, nk geimini salamak iin topraktan baka hi bir
eyi yoktu. Devlet hizmetine girip ala- (') Sosyal denge (ngilizce)
- 27 - mazd, can istemiyordu; te yandan bu zengin hayata da almt
bir kere, baka trl yaayamayaca inancndayd. Hem ne gerei vardi
bunun? Genliinde olan o inan gc, o kararllk, o n kazanma,
evresindekileri artma istei yoktu artk iinde. Ne var ki, Spercer'in
Sosyal denge sinden benimsedii toprak sahibi oimann olumsuzluunu,
hakszln gsteren delilleri - sonra, ok sonra bunun kesin ispatn
Henry George' da buldu - inkr etmek de elinden gelmiyordu bir trl.
Khya'nn mektubu bu yzden cann skmt ite. IV Nehldof kahvesini
itikten sonra kalkt, saat kata mahkemede bulunmas gerektiine
bakmak, kk Prensese de bir cevap yazmak iin alma odasna yrd. alma
odasna gitmek iin atelyeden gemek gerekiyordu. Atelyenn ortasnda,
zerinde yarm braklm bir tablo ters duran bir sehpa vard; duvarlarda
etdler aslyd. ki yl zerinde alt bu tablonun, duvarlarda asl
etdlerin, atelyenin grnm resim sanatnda zellikle son zamanlarda ak
seik hissettii gszln hatrlatt ona. Bunu an ince sanat zevkine
veriyordu ama, gene de ho olmayan bir duyguydu bu. Bundan on yl nce
ayrlmt devlet hizmetinden. Kendisinin resim sanat! iin yaratlm bir
insan olduuna karar vermi, resim sanatndan baka her-uraa biraz
kmseyerek bakmaya balamt. imdi de buna hi hakk olmad anlalmt. Bu
yzden, resmi hatrladka tatsz bir duygu kerdi iine. Atel-yeye can
skntsyla yle bir gz gezdirdikten sonra keyifsiz, alma odasna geti.
Buras olduka geni, yksek tavanl, dayal deli br odayd. Nehldof byk
masasnn gzn ekip nemli iler blmnde mahkemeden gelen kd buldu. Saat
on birde olmas gerekiyordu orda. Kk Prensese ars iin teekkr etmek,
akam yemeine yetimeye alacan bildirmek iin kt kalem alp masaya
oturdu. Ama puslann sonuna gelince yrtp at-- 28 - ti onu: ok senli
benli olmutu. Bir tane daha yazd: bu kez de souk, neredeyse kmser
bir havas olmutu pusulann. Gene yrtt, duvardaki dmeye bast. Odaya
donuk yzl, orta yal bir uak girdi. zerinde keten bezinden gri bir
nlk vard; sakaln kesmi, favorilerini uzatmt. Nehldof, - Syleyin
arabam hazrlasnlar, ltfen. - Bastne efendim. - Ha, Koragin'lerin
oda hizmetisi bekliyor darda, ona da syleyin, teekkr ediyor, kendi
gelebilirse gelecekmi desin. - Bastne. Nehldof Ayp oldu ama ne
yapaym, yazamyorum ite. Nasl olsa greceiz bu akam, diye dnd.
Giyinmeye gitti. Giyinip dar ktnda lstik tekerlekli arabas kapnn
nnde bekliyordu onu. Arabac salam, gneten yanm boynunu gmleinin
beyaz yakas iinde yarm dndrerek, - Dn akam siz kmsnz, ben gelmiim
Prenses Kor-agni'in evine, dedi kapc imdi ktlar, dedi.
-
Arabaclar bile biliyor Korcagin'Ierle olan ilikimi diye dnd
Nehldof. Son zamanlarda aklndan bir trl karamad Koragina'yla
evlenmeli miyim evlenmemeli miyim? sorusu gene kt karsna. O sralar
karar vermesi gereken konularda ounlukla olduu gibi, bu soruya da
yle ya da byle bir cevap veremiyordu kendi kendine. Evlenmeye karar
vermesi iin birtakm nedenler vard. Bir kere, evlilik aile ocana bir
huzur getirmesinden baka, kadn erkek ilikilerinde dzensizlii
ortadan kaldrd iin kiinin ahlk ynnden ykselmesini salard; sonra -
asl nemli olan da buydu - Nehldof ailenin, ocuklarn bu anlamsz
yaayna bir anlam katacan umuyordu. Btn bundan evlilikten yana olan
dncelerdi. Evlilie kar olanlar da vard tabi; ya ge-' mis btn
bekrlar gibi o da zgrln yitirmekten korkuyordu; sonra kadn yaradlnn
bilinmezlii karsnda bilin d bir rkeklik vard iinde. Evlenmesi sz
konusu olursa Missi'yi (kk Prenses Kor-agina'mn ad Mariya'yd, ama
byle ailelerde her zaman grld gibi, bir de baka ad yaktrmlard ona)
evet, evlenmesi sz konusu olursa Missi'yi semesinden yana birtakm
nedenleri vard Nehldof'un: Soylu bir ailedendi Missi, giyiniinden
tutun da konumasna, yryne, glne kadar her eyiyle ayrlyordu
evresindeki insanlardan; ama tuhaf bir ayrlk da deildi bu, gze ho
gelen bir ayrlkt - bu ayrl anlatmak iin baka bir szck bulamyordu.
Gen kzn bu zelliine byk deer veriyordu. Sonra, herkesden daha bir
yksekti Missi' nin gznde Nehldof, anlyordu onun dncelerini. Kzn
gsterdii bu anlay, yani Nehldof'un yksek yeteneklerini sezinlemesi
kzn zeki, grlerinin de doru olduunu ispat ediyordu Nehldof'a.
Missi'yle evlenmeyi dnrken onu kararszla dren nedenler de vard:
Missi'den ok daha deerli, dolaysyla ona daha lyk bir kz aranrsa
pekl bulunabilirdi; sonra, yirmi yedi yandayd Missi, yzde yz birka
ak serveni gemiti bandan... hele bu dnce byk strap veriyordu
Nehldof'a. Kzn gemite bile olsa, ondan baka birisini sevmi
olabilmesini kabul etmiyordu gururu. Nehldof'la karlaacan bilemezdi
tabi kz, ama onun baka birisini sevebildii dncesi bile gururuna
dokunuyordu Nehldof'un. Szn ksas, bir karar verecek gibi olunca o
kararn doru gsteren dnce kadar da yanl olduunu ispatlayan dnce
kyordu ortaya hemen; iki yan da ayn derecede ar basyordu; Nehidof
kendi haline glerek, srtna iki ba odun vurulmu bir eee benzetiyordu
kendini. Hangi yann daha ar bastn bilemeden akn, bekliyordu. Ne
olursa olsun, diye verdi kararn, Manya Vasilyevna' dan (bakann
karsndan) bir cevap gelmedike, onunla ilikimi tamamen kesmeden hi
bir ey yapamam. Karar vermekte acele etmemesinin gerektii dncesi
houna gitmiti. Faytonu adliyenin asfalt avlusuna hi ses karmadan
girdiinde kendi kendine Neyse canm, sonra dnrz bunlar, dedi.imdi,
her zaman yaptm, kendimi yapmak zorunda gr--dm gibi, toplumsal
grevimi drste yerine getirmeliyim,, diye geirdi iinden. Hem
ounlukla ilgi ekici oluyor bu durumalar. Kapcnn yanndan geerek ieri
girdi. Nehldof geldiinde adliyenin koridorlarnda koumalar balamt
bile. Odaclar ellerindeki ktlar ayaklarn yere srte sre, soluk solua
bir odadan tekine dolatrp duruyorlard. Yargilar^ avukatlar, mahkeme
grevlileri bir o yana, bir bu yana gidip ge liyorlar, davaclar,
tutuklu olmayan sanklar duvar diplerinde ta?-sal tasal dolayor, ya
da bir kenarda oturmu bekliyorlard. Nehldof odaclardan birini
evirip, - Blge mahkemesi nerede? diye sordu. - Hangi blge
mahkemesini soruyorsunuz? Su!h mahkemesini mi? Sulh ceza
mahkemesini mi? - Jrideyim. - yle sylesenize. Ar ceza mahkemesine
gideceksiniz:. Surdan saa dnn, sonra sola, ikinci kap. Nehldof
odacnn syledii yoldan gitti. Kapda iki adam bekliyordu: Biri uzun
boylu, temiz yrekle olduu yznden belli, iman bir tccard; sabah
sabah birka; kadeh yuvarlam olacak, pek neeli gzkyordu; teki
Yahu-diye benzeyen bir satcyd. Nehldof yanlarna yaklap Jri
heyetinin odas buras m? diye sorduunda iki adam yn fiyatlar zerine
konuuyorlard. Gle yzl tccar, -< Buras efendim, buras, dedi.
Neeyle gz krparak, - Siz de mi jridesiniz kardeim? diye sordu.
Nehldof'dan evet cevabn alnca devam etti: - 31 - - yleyse beraber
alacaz. Tombul, geni elini Nehldofa uzatt. -> kinci dereceden
tccar Bakiasof... Kiminle tanmak mutluluuna eriyorum efendim?
Nehldof adn syleyip odaya girdi.
-
Jri heyetinin kk odasnda toplumun eitli tabakalarndan on kii
vard. Hepsi yeni gelmiti daha; bazlar oturuyor, 'bazlar birbirini
yukardan aa szerek, birbirleriyle tanarak ^dolayorlard odann iinde.
Resmi giysili emekli bir memur 'vard; tekilerin bazlar redingotlu,
bazlar ceketliydi, bir tane 'de frakl vard. Hepsinin yznde - ou
ilerinden geri kald, byle eylerden hi hazzetmediklerini syledikleri
halde - nemli bir toplumsal grevi yerine getirmenin verdii hazz aa
vuran bir sevin ifadesi dikkati ekiyordu. Jri yeleri, birbirleriyle
tananlar da tanmadan kim olduklarn az ok tahmin edenleri de kendi
aralarnda havalardan, ilkbaharn erken geldiinden, onlar bekleyen
iten sz ediyorlard. Nehldof'la tanmayanlar, besbelli bunu bir onur
sayarak, onunla tanmak iin yar ediyorlard. Nehldof da, yabancla-rn
arasnda her zaman yapt gibi, bu tanmay zorunlu bir t-ren olarak
kabul ediyor, uyuyordu ona. Kendini insanlarn oundan niin stn grd
sorulsayd ona, cevap veremezdi, nk olaanst hi bir yan yoktu.
Almancay, ngilizceyi, Fran-szcay ok iyi konumasnn, i amarndan
elbisesine, kravatndan kol dmesine kadar her eyinin en iyisinden,
en pahalsndan olmasnn kendini bakalarndan stn grmesine neden
olamayacan biliyordu. Oysa evresindeki insanlardan stn olduuna
kesin bir inan vard iinde, kendisine herkesin gsterdii saygy
zorunlu bir ey olarak grr, evresindekilerin ona kar davranlarnda bu
sayg eksik olursa bunu kendine bir hakaret sayard. Jri odasnda da
ayn durum olmu, ona iste-dii saygy gstermemilerdi. Bu cann skmt.
Nehldof'un. Jri yeleri inde bir tand vard. Pyotr Gerasimovi'di bu
Nehldof, soyadn hi bir zaman aklnda tutamamt onun, bu-raunla nd
bile olurdu bazan); ablasnn ocuklarnn ilk-- 32 - okulda retmenyidi.
Pyotr Gerasimovi sonra bir kursu bitirmi, lise retmeni olmutu; imdi
lisede retmendi. Bu ylk tavrl, glnde kendine ar bir gven olan,
Nehldof'un ablasnn dedii gibi kommn adamdan hi hazzetmezdi
Neh-ldof. Pyotr Gerasimovi n n ten bir kahkahayla karlad Nehldofu.
- Siz de geldiniz demek ha, yan izmediniz yani? Nehldof can skkn
sert bir tavrla. - Aklmn ucundan geirmem byle bir eyi, dedi. Pyotr
Gerasimovi daha da yksek sesle glmeye balamt. - Yurttalk grevidir
bu. Ama biraz sabredin hele, karnnz acksn, uykusuzluktan kvrann,
bakalm byle syleyecek misiniz o zaman? Bu Allahn bels herif biraz
sonra sen demeye balayacak bana... diye geirdi iinden Nehldof.
Yzne, ancak o anda btn akrabalarnn ld haberini alsa gerek
olabilecek bir keder ifadesi verip uzaklat Pyotr Gerasimovi'in
yanndan, heyecanl heyecanl bir eyler anlatan, sakalsz, temiz grnl
bir adamn evresinde toplanan gruba yaklat. Adam o gnlerde sulh
mahkemesinde devam eden bir dvadan sz ediyordu; bu konuda ok ey
bildii belliydi, yarglarn, nl avukatlarn adlarn, baba adlarn
sylyordu: nl bir avukatn bu dvann gidiini nasl deitirdiini, yzde yz
hakl olduu halde, yal bir hanmefendinin imdi kar tarafa byk bir
para demek zorunda kalacan anlatyordu. - Dhi bir avukattr! diyordu.
Herkes saygyla dinliyordu onu; aradaki kiisel grlerini belirtmek
isteyen kyordu ama konumac, gerei yalnz o bi-lebilirmi gibi szn
kimsenin kesmesine izin vermiyordu. Nehldof ge geldii halde gene de
uzun sre beklemeleri gerekti. Mahkeme yelerinden biri gelmemiti,
onu bekliyorlard. VI Bakan erken gelmiti. Uzun favorilerine ak dm,
imanca, uzun boylu bir adamd bu. Evliydi, ama kars gibi onun da pek
dzensiz bir yaay vard. Kar koca hi karmazlard birbirlerine. O
sabah, yazn onlarn evinde alan svire'li m-rebbiye kzdan pir pusla
almt; kz gneyde bir yerden Peters-burg'a geerken kente urayacan,
saat le alt arasnda onu talya otelinde bekliyeceini yazyordu. Bu
nedenle, geen yaz sayfiyede ona gzel anlar yaatan u kzl sal Klara
Vasilyev-na'ya saat altya kadar yetiebilmek iin durumann bir an nce
balayp bitmesini istiyordu. Odasna girip kapnn engelini takt,
evraklarn bulunduu masann en alt gznden iki kk halter ald, yirmi
kere ne yukar, yana aa indirip kaldrd, sonra halterleri bann
zerinde tutarak kere yava yava melip kalkt. Alyans parmanda altn
bir yzk olan sol eliyle imi sol pazusunu yoklarken Souk du, bir de
jimnastik ok iyi geliyor bana diye dnd. imdi ip atlayacakt biraz da
(uzun sre oturaca zamanlar nce bu iki hareketi yapard), o srada kap
zorland dardan. Biri amak istiyordu onu. Bakan aceleyle yerine
koydu halterleri, gidip kapy at. - Affedersiniz, dedi. Odaya gzlnn
erevesi altn, kalkk omuzlu, ksa boylu, ask yzl bir adam girdi.
Mahkeme yelerinden biriydi bu. - Gene Matvey Nikiti yok, dedi.
Bakan resm giysisini giyerken,
-
- Hi gelmedi demek, diye cevap verdi, her zaman ge kalr zaten.
ye, - Hi utanmaz m bu adam yaptndan, anlamam, dedi. fkeyle oturup
bir sigara kard. Her eyinde son derece titiz bir insan olan bu ye o
sabah karsyla, evin aylk parasn zamanndan nce bitirdi diye at-
Dirii - F: 3- 34 - mt. Kars gelecek ayn parasndan biraz vermesini
istemiti ondan, ama beriki vermemiti. Birbirlerine barp armlard.
Kadn yleyse akama yemek de olmayacak evde, bouna bekleme demiti. ye
bir ey sylemeden kmt evden; karsnn dediini yapacandan da korkmuyor
deildi hani, zira her ey beklenirdi ondan. Kollarn iki yana genie
aarak gzel, beyaz elleriyle, iki yandan ilemeli yakalnn zerine
dklen uzun, hafif kr dm favorilerini dzelten temiz yrekli, salkl,
neeli bakanna bakarken nsann dzenli, drst bir yaay olursa byle gler
yz ite her zaman, oysa cehennemden farksz benim hayatm, diye geirdi
iinden. Sekreter girdi ieri, bir dva dosyas getirdi. Bakan sigarasn
yakarken, - ok teekkr ederim, dedi. nce hangi dvaya bakaca-z?
Sekreter nemsemez bir tavrla, -- Galiba zehirleme dvasna, diye
karlk verdi. Bakan bu dvay saat drde kadar bitirip sonra
gidebileceini dnerek, - Eh, dedi yle olsun bakalm. Matvey Nikiti hl
gelmedi mi? - Gelmedi. - Breve burada m peki? - Burada. - Grrseniz
syleyin ona, zehirleme dvasndan balayacaz. Breve, bu davada grevli
savc yardmcsyd. Koridora knca Breve'yle karlat sekreter. Resm
giysisinin n ak, antas koltuunun altnda, omuzlarn kaldrm,,
topuklarn hzla yere vura vurar bo olan kolunu yana doru sallayarak
abuk abuk yryordu. Sekreter seslendi ona: - Mihail Petrovi hazr
olup olmadmz soruyor. Savc yardmcs, __Elbette hazrm, dedi, her
zaman hazrmdr. nce hangi davaya baklacak? - 35 - - Zehirleme
davasna. - Gzel, dedi savc yardmcs. Aslnda hi de gzel bulmamt bunu:
Btn gece uyuma-uriit. Bir arkada uurlamlar, saat ikiye kadar imi,
oyun oynamlard; sonra da, bundan alt ay nce Maslova'nn bulunduu
eve, kadnlara gitmilerdi; bu yzden zehirleme dvasnn dosyasn
inceleme frsatn bulamamt, simdi yle bir gz gezdirmek istiyordu ona.
Sekreter, savc yardmcsnn zehirleme dvasnn dosyasn incelemediini
bildii iin, bu dvaya nce baklmasn mahsus salk vermiti bakana.
Sekreter memurluk yapan btn Almanlar gibi - koyu bir ortodokstu;
sekreter hi sevmezdi onu, gz onun yerindeydi. - dilerin dvas ne
oldu? diye sordu sekreter. Savc yardmcs, - stediim tank bulunamad
iin dvaya baka bir mahkemede baklmasn isteyeceim, dedi. - Bir eyi
deitirmez ki bu... - Ben zerime alamam byle bir dvay. Savc yardmcs
kolunu gene yle sallayarak odasna kotu. diler dvasn son derece
nemsiz, gereksiz bir tann olmamas yznden reddetmesinin asl nedeni,
bu dvaya bakan Jrinin ounluunun aydn kimseler olmasyd, sanklar
susuz bulabilirdi. Bakanla anlamlar, bu dvay - orada jri yeliine
daha ok kyl bulunabileceinden sanklarn cezalandrlmalar ans artaca
iin - kasaba mahkemesine yollamaya karar vermilerdi. Koridorlardaki
hareket giderek oalyordu. En ok kalabalk, dvalarla yakndan ilgili
gsterili adamn jri yelerine szn ettii dvann bakld sulh mahkemesinin
nnde vard. Duru-Tnaya ara verilmi, dahi avukatn, elinden byk bir
paray alp buna en kk bir hakk olmayan davac mvekkiline kazandrd yal
kadn salondan kmt. Yarglar da biliyordu davacnn bu parada hi hakk
olmadn, davac kendi de, avukat da; ama yle bir yn vermilerdi ki
dvaya, paray yal kadndan almamak da imknszd, alp davacya vermemek
de. Yal kadnimancayd, gzel giyinmiti, apkasnda kocaman kocaman
gller vard. Kapdan knca durmu; tombul, ksa kollarn iki yana aarak
avukatna Ne olacak bunun sonu? Bir eyler yapn. Allahaknza! Nedir bu
byle? diye soruyordu. Avukat yal kadnn apkasmdaki gllere bakyor,
onu dinlemiyordu, bir eyler dnyordu.
-
Yal kadnn hemen arkasndan, n ak, prl prl parlayan cppesiyle
apkasnda gller olan yal kadnn varn younu elinden alan nl avukat kt.
Yz binden ok kazanc olan-dvl on bin ruble vermiti ona. Herkesin gz
avukatn zerindeydi, o da farkndayd bunun, halleriyle yle diyordu
sanki ona bakanlara: Ballk gsterisinde bulunmayn, istemez. Kalabaln
arasndan abuk admlarla geip uzaklat. VII En sonunda Matvey Nikiti
de geldi. Uzun boylu, sska mah keme yneticisi yan yan yryyle jri
yelerinin odasna girdi. Alt duda da yana ekilmiti. Mahkeme
yneticisi niversiteyi bitirmi, drst bir insand; ne var ki ok itii
iin hi bir yerde diki tutturamamt.. Karsnn akrabas bir kontes ay
nce bu ii bulmutu ona, imdiye kadar kovulmad iin seviniyordu.
Pince-nez'ini (') takarak odadakileri gzden geirdikten; sonra, -
Hepiniz tamam msnz baylar? dye sordu. Tccar, - Galiba, dedi.
Mahkeme yneticisi cebinden listeyi kard; - nce yoklama yapalm bir.
Adn okuduklar orada olduklarn bildirince Pince-nez'inin arkasndan
ya da stnden sesin geldii yana bakarak adlar srayla okumaya balad.
f) Kelebek gzlk. - Yedinci dereceden memur . M. Nikirofo.
Mahkemeler konusunda bilmedii olmayan gsterili adam cevap verdi": -
Benim. - Emekli albay van Semyonovi vanof. zerinde emekli subay
resm giysisi olan zayf bir adam, -- Burada, dedi. - kinci dereceden
tccar Pyotr Balakof, yi yrekli tccar itenlikle glmseyerek, -
Buradaym, dedi. - Muhafz temeni prens Dmitri Nehldof. - Benim, dedi
Nehldof. Mahkeme ynetcisi Pince-nez'inin stnden Nehldof'a saygyla
glmseyerek bakt, ne eilerek selm verdi; onu teki yelerden ayr
tuttuunu belirtmek iin yapmt bunu sanki. - Yzba Yun Dmitryevi
Danenko, tccar Grigori Ye-fimovi Kuleof... Listedeki btn isimleri
okudu. ki kii yoktu, tekiler hazrd. Ynetici kapy saygyla gstererek,
- imdi salona geelim ltfen baylar, dedi. Hepsi kalkt, kapda
birbirine yol vererek koridora, oradan da durumann olaca salona
getiler.- Duruma salonu geni, uzun bir odayd. Bir ucunda basamakla
klan yarglar yeri vard. Yarglar yerinin ortasnda, psklleri daha bir
koyu yeil uha rtl bir masa duruyordu. Masann hemen arkasnda, oyma
mee aralklar ok yksek koltuk vard. Koltuklarn arkasnda duvara bir
generalin resmi giysisiyle, tm nianlaryla, bir ayan ne atm, bir
eliyle de klcn tutarken yaplm altn ereveli resmi aslyd. Sa kede
sa'y kutsal strap ekerken gsteren bir tavsr vard, hemen nnde de bir
krs. Savcnn blmesi bu krsnn sandayd. Savc yerinin tam karsnda, sol
kledeki kk masa sekreterindi. Dinleyicilere ayrlan blmle yarglar
yeri arasnda oyma, kaln bir parmaklk, parmakln arkasnda da sanklara
ayrlan bank vard. Yarglar yerinin sa yannda aralklar gene- 38 -
yksek iki sra sandalye vard. Jri yeleri oturacakt bunlara. Hemen
altta da avukat masalar duruyordu. Parmakln ikiye bld salonun n
blmndeydi btn bunlar. Arka blmse, sra sra sandalye doluydu. Sralar
ykselerek ta dip duvara kadar gidiyordu. n srada fabrika iisine ya
da oda hizmetisine benzeyen drt kadnla, gene ii klkl - besbelli
salonun grkemi karsnda ezildikleri, kendilerini kk hissettikleri
iin aralarnda fiskos konuan - iki erkek oturuyordu. Jri yelerinin
yerlerini almasndan sonra mahkeme yneticisi gene o yan yan yryyle
ortaya kt, hazr bulunanlar sesiyle korkutmak istiyormu gibi: -
Duruma balamtr! diye bard. Herkes ayaa kalkt, yarglar girdiler
salona: nde adaleli bedeni, gzel favorileriyie bakan vard; peinde,
gzlnn erevesi altn, ask yzl mahkeme yesi - imdi daha da sklyordu
can; biraz nce, mahkemede staj yapan kaynbiraderini grmt, delikanl
gelirken ablasna uradn, ablasnn akama yemek yapmayacan sylemiti.
Kaynbiraderi glerek: - Meyhaneye gidip karnmz doyuracaz galiba,
demiti. Ask yzl mahkeme yesi: - Glecek ne var bunda? diye
homurdanmt.
-
En arkadan da mahkemenin nc yesi, greve daima ge gelen Matvey
Nikiti girdi. ri, ekik gzlerinde bir itenlik okunan, sakall bir
adamd bu. Midesinden hastayd, doktorun dne uyarak o sabah yeni bir
rejime balam, bu yzden de ge kalmt. imdi, sandalyesine yrrken pek
dnceli grnyordu; bir alkanl vard nk: Kafasn" kurcalayan her soruya
bir cevap bulmak iin nne kan en kk frsatta fa! bakard. Salona
girdiinde de yle demiti kendi kendine: Kapdan koltuuma kadar
admlarm sayacam, kan say e tam blnrse bu sabah baladm rejim iyi
edecek midemi, bln-mezse etmeyecek. Yirmi alt admd koltuuna kadar,
ama bir yarm adm atarak tam yirmi yedi admda vard koltuuna. Yakalan
altn ilemeli resmi giysileriyle bakann da mah- - 39 - keme
yelerinin de grn son derece etkileyiciydi. Onlar da hissediyorlard
bunu; kendi byklklerinden utanyorrnu gibi, alak gnlllkle nlerine
bakarak, aceleyle geip, yeil uha kapl masann arkasndaki oyma
koltuklarna oturdular. Masann zerinde, tepesinde kartal ba olan
keli bir ara, bfelerde eker konulan cam kavanozlar, bir mrekkep
hokkas, u kalemler, en iyi eidinden tertemiz ktlar, azlan yeniden
gzelce alm irili ufakl kurun kalemler vard. Yarglarla beraber savc
yardmcs da girmiti salona. antas gene koltuunun altnda, kolunu gene
yle sallayarak abuk admlarla, pencerenin dibindeki yerine geti;
dvaya hazrlanabilmek iin her dakikadan yararlanarak hemen antasn ap
ktlar incelemeye koyuldu. Bu drdnc dvasyd. Gz ykseklerde bir genti
savc yardmcs; ykselebilmek iin her girdii dvada sann cezaya
arptrlmas gerektii inancndayd. Zehirleme dvasn genel izgileriyle
biliyordu, konumasnn plnn da hazrlamt, ama daha br takm ayrntlar
gerekliydi ona, imdi dosyadan aceleyle karmaya, not etmeye alyordu
bu ayrntlar. Sekreter kar kede oturuyordu. Okunmas gerekebilecek
btn evraklar hazrlam; dn ele geirip okuduu, yasak bir yazy
inceliyordu. Onunla ayn grleri paylaan uzun sakall mahkeme yesiyle
bu yaz zerine konumak istiyor, konumadan nce yazy iyice anlamaya
alyordu. VIII Bakan nndeki evraklar inceledikten, mahkeme
yneticisiyle sekretere birka soru sorduktan, olumlu cevaplar
aldiktan sonra sanklarn getirilmesini buyurdu. Parmakln tesindeki
kap hemen ald, kllar ellerinde, apkalar balarnda iki jandarma girdi
ieri, onlarn arkasndan sar sal, yz illi bir adam, en arkadan da iki
kadn. Sanklard bunlar. Erkein zerinde, ona ok bol ve uzun gelen bir
ceza evi giysisi vard. Salona girdiinde, ceketinin uzun kollar aa
sarkmasn diye ko-- 40 - - 41 - caman parmaklarn dimdik yapm, elini
pantolonunun yan dikilerine yaptrmt. Yarglara da, dinleyicilere de
bakmyor, arkasndan getii banktan ayrmyordu gzn. Bankn te bana
varnca nne geti, tekilere de yer brakarak ucuna iliti; sonra
gzlerini bakana dikip, kendi kendine konuuyormu gibi dudaklarn
kprdatmaya balad; yz kaslar ekiliyordu. Arkasndan, gene cezaevi
giysili, orta yasl bir kadn girmiti salona. Kadnn banda cezaevi
barts vard; yz kirli beyazd, ka, kirpii yoktu, ama gzleri kpkrmzyd.
Son derece sakin gzkyordu bu kadn. Yerine geerken etei bir eye
takld, hi tellanmadan, yavaa kurtard eteini, sonra oturdu. nc sank
Maslova'yd. Kapdan girdii anda, salonda bulunan erkeklerin hepsinin
baklar ona ynelmi; siyah parlak gzl beyaz yznden, nlnn altnda
dimdik duran gslerinden uzun sre ayrlmamt. nnden getii jandarma
bile, yerine oturuncaya kadar ayrmad ondan gzlerini; oturduktan
sonra da, kendini sulu bularak birden evirmiti bakn, tam karsndaki
pencereye bakmaya balamt. Bakan, sanklarn yerlerini almasn bekledi,
Maslova da oturduktan sonra sekretere dnd. Her durumaya baland gibi
baland buna da: Jri yelerinin yoklamas yapld, gelmeyenler karlp,
her birine verilecek cezalar grld, grevden affn dileyen yelerin
durumu karara baland, bo yelikler yedeklerle dolduruldu. Sonra
bakan kartlar katlad, hepsini cam kavanoza koydu; resmi giy-,
sisinin ilemeli kolunu hafife yukar ekip - kll kolu gzkmt - bir
sihirbaz tavryla kartlar bir bir karp aarak okumaya balad. Sonra
kolunu dzeltti, papaza jri yelerine yemin ettirmesini syledi. Uuk
benizli, i yzl ihtiyar papaz kahverengi cppesiyle i bacaklarn
cppesinin arl altnda glkle ne atarak yava yava, tasvirin altndaki
krsye geldi. Boynunda altn bir ha aslyd; gsnde, cppesine inelenmi
kk bir de nian vard. Jri yeleri kalktlar, toplanarak krsye doru
yrdler. Papaz i eliyle boynundaki haa dokunarak, jri yelerinin
hepsinin krsye yaklamasn beklerken: - Buyrunuz, diye mrldand. Bu
papaz krk alt yldr din grevlisiydi, katedral ba papaznn geenlerde
yapt gibi, o da yl sonra ellinci yln kutlamaya hazrlanyordu. Blge
mahkemesinde, mahkemeler ala-dan beri alyordu. On binlerce insana
yemin ettirdiiyle de; ya hayli ilerledii halde kilise iin, yurdu
iin, ailesi iin -bir evden
-
baka en azndan otuz bin rublelik de tahvil brakacakt ailesine-
hl altyla da ovunurdu. nsanlar ncil zerine yemin ettirmek olan
mahkemedeki grevinin, ncil zerine yemin etmek dinde kesinlikle
yasak olduu iin hi de iyi bir grev saylamyacan tasa etmezdi bile
hi, yalnzca tasa etmemekle kalmaz, yksek tabakadan kimselerle
tanmasna sk sk frsat verdii iin severdi de bu grevini. Biraz nce,
bir dvadan - apkasnda byk gller olan yal kadnn dvasndan - on bin
ruble kazand iin byk hayranlk, sayg duyduu nl avukatla tanmaktan da
haz duymutu. Jri yelerinin hepsi krsnn dibine gelince papaz ak sal,
tepesi ak ban yana eerek kolunu gmleinin nndeki kenarlar kirli
delikten ieri soktu, yal salarn dzelterek jri yelerine dnd. Ar ar
konuarak: - Sa ellerinizi kaldrnz, dedi. Parmaklar ukur ukur i
havaya kaldrp ba parmayla iaret ve orta parmaklarnn ularn
birletirerek: - Parmaklarnz yle tutun, diye devam etti. imdi
syleyeceklerimi tekrar edin. (Ses tonunu deitirdi.) Yce Tanrnn,
O'nun kutsal kitabnn, Hann huzurunda yemin ederim ki (Tane tane
konuuyordu.) greve arldm bu dvada... (Ko-!unu indiren gen jri
yesine dnd) Kolunuzu indirmeyin, yle tutun... greve arldm bu
dvada... Gsterili, favorili bayla albay, tccar, birka kii daha
par-maklann tam papazn istedii gibi yapm, kollarn iyice kaldrmlard;
bunu seve seve yaptklar belliydi. Bazianysa pek isteksiz kaldrmlard
kollarn. Bazlar yksek sesle, heyecanla tekrarlyorlard papazn
sylediklerini; bazlarysa yalnzca fsl- - 42 - diyor, geri kalyor,
sonra-korkmu gibi- abuk abuk tekrar-lyarak yetiiyorlard tekilere.
Bazlar aman zlmesin, diye sk sk birletirmilerdi parmak ularn,
bazlarysa arada dalyor, parmaklarnn aldn farkedince hemen
birletiriyorlar-d. Aslnda hi biri holanmamt bu trenden; yalnz yal
papaz ok yararl, nemli bir i yapt kansndayd. Yemin treninden sonra
bakan jri yelerine aralarnda bir szc semelerini syledi. Jri yeleri
kalkp itie kaka grme odasna -getiler, orada ilk ileri sigara imek
oldu. lerinden biri, gsterili bay semelerini nerdi, hepsi hemen
katldlar bu neriye, kabul ettiler; sigaralarn atp, bazlar da sndrp,
salona dndler. Seilen szc kimin seildiini bildirdi bakana. Jri
yeleri gene birbirinin ayana basmamak iin oturanlarn ayaklan
arasndaki boluklara basarak, aralklar yksek iki sra sandalyedeki
yerlerini aldlar. ler hi aksamadan, arballkla yryordu. Bu dzenin,
arballn grevlilere - onlarda nemli, cidd bir toplumsal grevi yerine
getirdikleri bilincini uyandrd iin - byk,haz verdii belliydi.
Mehldof da tatt ayn duyguyu. Jri yeleri yerlerini alnca bakan,
jrinin haklarn, grevlerini, sorumluluklarn ksaca anlatt onlara.
Konuurken durmadan poz deitiriyordu; bir sa kolunu, bir sol kolunu
dayyordu masaya, kh arkasn, kh koltuunun kenarna yaslanyor, kh
nndeki ktlarn ularn dzeltiyor, kh kt bann stnde dolatryordu parman,
kh kalemlerle oynuyordu. Bakann szlerinden anlaldna gre jri
yelerinin u haklar vard: Bakan araclyla sanklara soru
sorabilirlerdi, kt kalem kullanabilirlerdi, salonda bulundurulan
madd delilleri inceleyebilirlerdi. Grevleri, vicdanlarnn sesini
dinlemek, haka karar vermekti. Sorumluluklar da, grmelerinin
gizliliini salamak. Bu grmeleri bir yabancya amalar halinde cezaya
arptrlacaklard. Hepsi saygl bir dikkatle dinliyorlard onu. arap
kokan tccar, yksek sesle geirmemek iin kendini g tutarak, bakann
her cmlesinin sonunda, evet anlamnda ban sallyordu. IX Konumasn
bitirdikten sonra sanklara dnd bakan: - Simon Kartinkin, ayaa
kalkn. Simon heyecanla ayaa frlad. Yz kaslar imdi daha da ok
ekiliyordu. - Adnz? - Simon Petrov Kartinkin. atlak bir sesle abuk
abuk konuuyordu. Cevaplarn nceden hazrlad belliydi. - Toplumsal
durumunuz? - Kylym. - Hangi ilden ve kasabadansnz? - Tulsk ili,
Krapivens kasabas, Kupyansk blgesi, Borkof ky. - Yanz? - Otuz drt,
doumum bin sekiz yz... - Dinniz? - Rus dini, ortodoksum. - Evli
misiniz? - Hayr, efendim.
-
- Mesleiniz? - Mavritaniya otelinin koridorunda alyordum. -
Sabkanz var m? Bundan nce mahkemeye dtnz m hi? - Hayr efendim, nk
eskiden ben... - Sabkanz yok demek? - Vallahi de, billahi de yok. -
Savcnn iddianamesinin bir kopyasn aidiniz mi? - Aldm. - Oturunuz.
Bakan teki sana dnd: - Yevfimiya vanovna Bokova... Ama Simon hl
ayakta duruyor, Bokova'nn nn kapyordu.44 - 45 - Kartinkin, oturun
siz. Kartinkin dikiliyordu hl. - Kartinkin, size sylyorum, oturun!
Gelgelelim Kartinkin tnmyordu; ancak mahkeme yneticisi olarak yanma
gelip, ban yana eerek, gzleri yuvalarndan uram, fkeli bir sesie,
Otur, otur! diye fsldaynca oturdu. Kartinkin ayaa kalkt gibi gene
yle abucak oturmutu. Bol ceketinin bir yann teki yannn zerine
ekerek iyice sarnd ona. Yz kaslar ekilmeye balamt gene. Bakan,
nndeki ktlarda bir ey ararken, gs geirerek, ban kaldrp yzne
bakmadan kadn sana sordu: - Adnz? Bakan iin dva ylesine allm bir
eydi ki, zaman kazanmak iin iki ii birden grebilirdi. Krk yandayd
Bokova; Kolomesk kentindendi. O da Mavritaniya otelinde koridor
hizmetisiydi. Sabkas yoktu, herhangi bir nedenle soruturma da
almamt onun iin, iddianamenin bir kopyasn almt. Bokova kendine byk
bir gvenle cevap veriyordu sorulara; ses tonunda Evet, Yevimiya,
Yevfimiya Bokova'ym, iddianamenin bir kopyasn aldm, bununla gurur
duyarm, kimsenin benimle alay etmesine de izin vermem demek
istiyormu gibi bir ifade vard. Sorular bitince, bakann otur
demesini beklemeden hemen oturdu. apkn bakan bu kez, son derece
kibar bir tavrla nc sana dnd: - sminiz? Maslova'nn hl yerinde
oturduunu grnce yumuak, tatl bir sesle devam etti: - Ayaa kalkmanz
gerek. Maslova abucak kalkt, dik gslerini ne kararak bir ey
sylemeden, ileri glen, hafif ehl, siyah gzlerini bakann gzlerinin
iine dikip yle durdu. - sminiz neydi? Maslova hemen cevap verdi: -
Lbof. Bu arada Mehldof pince-nez'ini takm, ayaa kalkp ba- kann
sorularna cevap veren sanklar srayla inceliyordu. Gzlerini imdi
ayakta duran sann yznden ayrmadan, Olamaz, diye geirdi iinden.
Kadnn verdii cevab iitince, Lbof nasl olur? dedi kendi kendine.
Bakan sormaya devam edecekti, ama gzlkl mahkeme yesi eilip kulana
fkeyle bir ey fsldayarak durdurdu onu. Bakan evet anlamna sallad
ban, sana dnd: - Lbof mu? dedi, burada yle yazmyor ama... Sank
susuyordu. - Size soruyorum, gerek adnz nedir? fkeli ye: - Vaftiz
adnz? diye sordu. - Eskiden Katerina'yd. mkn yok, olmaz, diye devam
etti Nehldof kendi kendine. te yandan, bunun bir zamanlar k olduu,
evet basbaya k olduu, sonra ne yaptn bilmedii bir lgnlk annda ifal
edip yzst brakp kat o oda hizmetisi kz olduundan da kukusu yoktu.
Bu an ona byk strap verdii; grnte drstlyle gurur duyduu halde
aslnda ne denli aalk bir insan olduunu, o zavallya ne denli adice
davrandn ona hatrlatt iin bandan geen bu olay unutmaya, aklna hi
getirmemeye almt. Evet, oydu bu. Her yzn kendine zg, baka hi bir
insann yznde grlemeyecek o esrarl zellii imdi ak seik gryordu. Yznn
ar renksizliine, imanlna ramen bu sevimli, bakalarnnkinden ok deiik
zellik yznden, dudaklarnda, hafif ehl gzlerinde, hele hele iten,
glmseyen baknda, yalnz yzndeki deil, her eyindeki o uysallkta
arpyordu gze. Bakan gene son derece yumuak: - Oldu imdi, adnz
Katerina, dedi. Baba adnz?
-
- Piim ben, diye cevap verdi Maslova. - Vaftiz babanzn adn
syleyin. - Mihaylof. Nehldof glkle soluk alarak dnyordu bu arada:
Ne yapt acaba, suu ne? - 46 - Bakan sormaya devam etti: - Soyadnz
ne? - Anneminkini vermiler bana, Maslova. - Toplumsal durumunuz? -
Kentli. - Ortodoks musunuz? -- Evet, - iniz? Ne i yaparsnz? Maslova
cevap vermedi. Bakan bir kere daha sordu ayn soruyu: - Ne i
yaparsnz? - Evdeydim, dedi Maslova. Gzlkl mahkeme yesi sert: -
Hangi evde? diye sordu. Maslova, - Biliyorsunuz, dedi, hangi evde
olduumu. Glmsedi, sonra aceleyle evresine baknd bir, gene bakann
gzlerinin iine dikti gzlerini. Yznn ifadesinde ylesine tuhaf bir ey
vard; szlerinin anlamnda, o glmseyiinde, btn salonda gezdirdii o
abuk baknda ylesine dehet verici, ylesine ackl bir ey vard ki,
bakan ban nne edi, salonda bir an t kmad. Sessizlii dinleyicilerden
birinin glmesi bozdu. Kkr kkr glyordu birisi. Bakan ban kaldrp
sormaya devam etti: - Sabkanz var m, soruturma ald m sizinle ilgili
hi? Maslova derin bir soluk alarak: - Hayr, dedi. - ddianamenin bir
kopyasn aldnz rn? - Aldm. - Oturun. Sank, giyimli kuaml kadnlarn
otururlarken eteklerini toplamak iin yaptklar hareketlerle arkadan
eteklerini kaldrarak oturdu; beyaz kk ellerini nlnn bol kollarnn
iine sokup, gzlerini bakandan ayrmadan beklemeye koyuldu. Sonra
tanklarn yoklamas yaplp dar karldlar, bilir- - 47 - kii olarak
doktor zerine bir karara varld, duruma salonuna arld. Daha sonra
sekreter kalkt ayaa, iddianameyi okumaya balad. Yksek sesle, tane
tane okuyordu; ama yle abuk gidiyordu ki, r lerle l leri zaten tam
gerektii gibi okuyamad iin, aralksz devam eden bir uultu gibi
kyordu sesi. Yarglar kh bir yanna dayanyorlard koltuklarnn, kh br;
masann zerine eiliyorlar, sonra arkalarna yaslanyorlar, arada bir
gzlerini kapyorlar, gene ayorlar, aralarnda fsltyla konuuyorlard.
Jandarmalardan biri birka kere gelen esnemesini glkle tutmutu.
Sanklardan Kartinkin'in yznden kaslar ekiliyordu durmadan. Bokova
son,derece sakin, dimdik oturuyordu yerinde; arada bir parman sokup
bartsnn altndan ban kayordu. Maslova hi kprdamadan oturuyor,
gzlerini sekreterden ayrmadan dinliyordu; arada bir itiraz etmek
istiyor gibi kprdyor, kzaryor, gs geiriyor, ellerinin durumunu
deitiriyor, evresine bakmyor, sonra gene sekreteri dinlemeye
koyuluyordu. Nehldof n srada, batan ikinci sandalyede oturuyor,
pin-ce-nez'ini karm, Maslova'ya bakyordu. Ruhunda karmakark, ona
ztrap veren eyler olmaktayd. ddianame yleydi: =- 17 Ocak 188x gn
Mavritaniya otelinde, kentimize i iin gelmi Kurgansk ili ikinci
derece tccarlarndan Ferapont Yemelyanovi Smelkof birdenbire lmtr.
Drdnc blge polis doktoru dzenledii raporda Ferapont Yemelyanovi
Smelkof'un, ok fazla alkoll iki ald iin kalp yetersizliinden ldn
belirtiyordu. l topraa verildi. Birka gn sonra Petersburg'dan dnen
tccar Thimohin- Smelkof'un hem hemerisi, hem de arkadayd -
Smelkof'un- 48 nasl ldn renince arkadann, zerindeki paralan almak
gayesiyle zehirlenmi olabilecei iddiasn att ortaya. Bu iddiay, n
soruturmada ortaya kan baz durumlarda doruluyordu: 1) Smelkof
lmeden ksa bir zaman nce bankadan 3800 gm ruble ekmiti. Oysa lnn
zerinden 312 ruble 16 kpek kmt. 2) lmnden bir nceki gnle son
gecesini Smelkof genelevde ve Mavritaniya otelinde genel kadn
Lbka'yla (Yekaterina Maslova'yla) geirmiti. Hatta genelevde
elenirlerken Smelkof, Yakaterina Maslova'y,
-
ona para getirmesi iin otele yollam, Smelkof'un verdii
anahtarla, Mavritaniya otelinin koridor hizmetileri Yevfimiya
Bokova'yla Simon Kartinkin'in yannda Smelkof'un valizini ap iinden
para almtr. Maslova valizin kapan kaldrnca Bokova'yla Kartinkin
yzlk banknot destelerini grmlerdir. 3) Smelkof genelevden
Mavritaniya oteline genel kadn Lbka'yla dner; genel kadn Lbka
koridor hizmetisi Kartinkin'in salk vermesiyle Smelkof un konyak
kadehine gene Kartinkin'den ald beyaz tozu dker. 4) Devrisi sabah
Lbka (Yekaterine Maslova) kald genel evin sahibesi tank
Kitayeva'ya, szde Smelkof'un ona armaan ettii prlanta yzn satar. 5)
Mavritaniya otelinin koridor hizmetisi Yevfimiya Bokova. Smelkof'un
lmnden bir gn sonra blge ticaret bankasndaki hesabna 1800 ruble
yatrr. Smelkof'un cesedi zerinde adl tpca yaplan inceleme, lnn i
organlarnda zehir bulunduunu kesinlikle ortaya koymutur ki, bu da
lmn zehirlenme sonucu olduu kukusunu dorulamaktadr. Sank olarak
karnza getirdiimiz Maslova, Bokova ve Kartinkin suu kabul etmemi;
bunlardan Maslova, ifadesinde, alt genelevden Mavritaniya oteline
tccara para getirmek iin onu Smelkof'un yolladn iddia etmitir.
Kendisine verilen anahtarla valizi am, tccarn syledii gibi 40 gm
ruble alm iinden, baka para almam, buna, valizi yanlarnda ap kapad
Bokova'yla Kartinkin de tanklk edebilirlermi. Smelkof'un otel
odasna ikinci geliinde, Kartinkin'in salk vermesiyle tccarn konyana
bir toz koyduunu kabul etmitir; uyku ilc sanm bu tozu, Smelkof
hemen uyusun da onu ser- - 49 - best braksn diye iirmi ona bu ilc.
Yze gelince, Smelkof bir tokat atm Maslova'ya, sank da alamaya
balam, kalkp gitmek istemi, tccar gitmesin diye armaan etmi ona bu
yz. Yevfimiya Bokova'ysa kaybolan paradan haberi olmadn, tccarn
odasna admn bile atmadn, oraya yalnz Lbka'nn girip ktn, odadan bir
ey kaybolmusa bu hrszl Lbka' nn, para almak iin elinde tccarn
anahtanyla geldiinde yapm olabileceini sylemitir. - ddianamenin
burasnda Maslova irkildi, azn ap Bokova'ya bakt. - Yevfimiya
Bokova' ya bir gn sonra bankaya 1800 gm ruble yatrd hatrlatlp, bu
paray nereden bulduu sorulunca; Simon Kartinkin'le on iki yldr
alarak biriktirdiini, yaknda da evleneceklerini sylemitir. Simon
Kartinkin ilk sorgusunda, genelevden elinde anahtarla gelen
Maslova'nn akl vermesi zerine Bokova'yla beraber paray aldn, sonra
da Maslova, o ve Bokova arasnda paray paylatklarn itiraf etmitir. -
O anda Maslova gene rperdi, yz mosmor, ayaa bile frlad, bir ey
sylemek iin azn ayordu k, mahkeme yneticisi susturdu onu. - Nihayet
(sekreter okumaya devam ediyordu], Maslova'ya tccarn konyana dkmesi
iin bir toz verdiini de itiraf etmitir Kartinkin. kinci
sorgusundaysa parann alnmas olayyla ilgisi bulunmadm, Maslova'ya
toz falan da vermediini sylemi, btn suu Maslova'ya yklemitir.
Bokova'nn bankaya yatrd para konusunda da Bokova'yla ayn eyi, bu
paray otelde on iki yl alarak biriktirdiini sylemitir. ddianame
sanklarn yzletirilerek ifadelerinin alnmasnn, tanklarn
ifadelerinin, bilirkii raporunun v.b. anlatlmasy-Ia devam ediyordu.
En sonunda yle bitiyordu: - bu yukarda sralanan durumlar gznne
alnarak Borkof kyllerinden Simon Petrof Kartinkin'in (33), kentli
Yevfimiya vanovna Bokova'nn (43) ve gene kentli Yekaterina Mi-
Dinlis - F: 4- 50 - - 51 haylovna Maslova'nn (27) kendi aralarnda
nceden anlaarak 17 ocak 188x gn tccar Smelkof'un 2500 gm rublesiyle
yzn aldklar, sonra da Smelkof'u ldrmek amacyla ikisine zehir
koyduklar, bylece onu ldrdkleri sabit grlmtr. Bu su, Ceza Yasamzn
1453. maddesinin drdnc ve beinci bendlerinde belirtilen eylemlere
aynen uymaktadr. Bu nedenle, kyl Simon Kartinkin'in, Yevfimiya
Bokova'nn ve Ye-katerina Maslova'nn 201 nc mahkemeler yasasna gre
kurulan jrili blge mahkememizce yarglanmasn istiyoruz. Sekreter
uzun iddianameyi okuyup bitirince ktlar toplad, uzun salarn iki
eliyle dzelterek oturdu. imdi sorguya balanacak, her ey birdenbire
aydnlanacak, adalet yerini bulacak diye tatl bir duygu iinde herkes
derin bir soluk ald. Yalnz Mehldof'un iinde yoktu bu tatl duygu: On
yl nce ylesine masum, temiz bir kz olarak tand Maslova'nn ne yapt
dncesinin verdii dehet btn benliini sarmt. XI ddianamenin okunmas
bitince bakan mahkeme yeleriy-ie konutuktan sonra, yznde gerei imdi
anlarz demek istiyormu gibi bir ifade, Kartinkin'e dnd. Koltuunun
sol yanna yaslanarak: - Kyl Simon Kartinkin, diye balad. Simon
Kartinkin ayaa kalkt, parmaklar gerilmi ellerini pantalonunun yan
dikilerine yaptrarak, bedeni ne decek-mi gibi eik, durdu; yznde
kaslar hl ekiliyordu. Bakan devam etti:
-
- 17 Ock 188x gn Yevfimiya Bokova v Yekaterina Mas-lova'yla
tccar Smelkof'un valizinden parasn almakla, sonra da, Smelkof'un
lmne sebep olan getirdiiniz zehiri Maslova' ya, tccarn ikisine
koydurtmakla sulanyorsunuz. Suunuzu kabul ediyor musunuz? Bakan
koltuunun sa yanma yasland. Simon Kartinkin: - Olamaz byle bir ey,
diye cevap verdi, bizim grevimiz mterilere hizmet etmektir, nk... -
Bunu sonra anlatrsnz. Suunuzu kabul ediyor musunuz, etmiyor
musunuz? - Olamaz efendim. Ben yalnz... Bakan sakin, ama sert bir
sesle kesti szn: - Sonra anlatrsnz. Suunuzu kabul ediyor musunuz,
etmiyor musunuz onu syleyin! - Byle bir ey yapm olamam ben,
efendim, nk... Mahkeme yneticisi gene koup geldi Kartinkin'in
yanna, fkeyle fsldayarak susturdu onu. Bakan, Bu i artk bitti
anlamna gelen bir tavrla, masaya dayad dirseinin - bir kt vard o
elinde - yerini deitirerek Yevfimiya Bokova'ya dnd: - Yevfimiya
Bokova, 17 ocak 188x gn Mavritaniya otelinde Simon Kartinkin ve
Yekaterina Maslova'yla beraber tccar Smelkof'un valizinden parasyla
yzn almaktan, aldnz eyleri aranzda paylatktan sonra, suunuzu rtmek
iin tccar Smelkof'u zehirleyerek ldrmekten sanksnz. Suunuzu kabul
ediyor musunuz? Sank kararl bir sesle, hi beklemeden cevap verdi: -
Hayr, susuzum ben. Odaya bile girmedim... u sokak sprnts girdi,
onun marifetidir. Bakan gene yumuak, kesin bir tavrla: - Sonra
anlatrsnz bunlar, dedi. Sulu olduunuzu kabul etmiyorsunuz demek? -
Para falan almadm ben, adamn ikisine bir ey de koymadm, odaya ayam
bile atmadm. Odaya girseydim kolundan tuttuum gibi dar atardm zaten
bu kadn. - Sulu olduunuzu kabul etmiyorsunuz demek? - Hi bir zaman.
- ok gzel. Bakan nc sana dnd: - Yekaterina Maslova, genelevden
elinizde tccar Smelkof'un valizinin anahtar, Mavritaniya oteline
gelip, valizdenco _ Smelkof'un parasyla yzn almakla (Ban solundaki,
su delilleri arasnda zehir iesinin eksik olduunu syleyen yeye doru
emi, ezberlenmi bir ders gibi devam ediyordu konumasna), valizinden
Smelkof'un parasyla yzn almakla, diye tekrar etti, aldnz eyleri su
ortaklarnzla paylap, Mavritaniya oteline tccar Smelkofla gelince de
ikisine, Smelkof'un lmne sebep olan zehiri koymakla sulanyorsunuz.
Sulu olduunuzu kabul ediyor musunuz? Maslova abuk abuk konuarak: -
Hi bir suum yoktur benim, dedi, nce sylediimi imdi de tekrar
ediyorum: Paray ben almadm, almadm, hi bir ey almadm ben, yz de
kendi-verdi bana... ;- ki bin be yz rublenin alnmasyla ilginiz
olmadn iddia ediyorsunuz demek? - Sylyorum size, krk rubleden baka
para almadm ben. - Peki tccar Smelkof'un ikisine bir toz dktnz
kabul ediyor musunuz? - Bunu kabul ediyorum. Yalnz u var, bunun
uyku ilci olduunu sylemilerdi bana, ben de yle sanmtm. Tccara bir
zarar dokunacan bilmiyordum. Byle bir ey dnmedim, istemedim de.
Yemin ederim ki istemedim. Bakan: - Demek oluyor ki tccar
Smelkof'un parasyla yznn alnmasnda bir suunuzun olmadn sylyorsunuz,
dedi. Ama ikisine tozu koyduunuzu kabul ediyorsunuz? - yle, kabul
ediyorum, ama bunun uyku ilc olduunu sanyordum. Bir an nce uyusun
diye koydum onu ikisine, kt bir amacm yoktu, aklmn ucundan bile
gemedi byle bir ey. Bakan, durumann gidiinden memnun bir tavrla:,
-> ok gzel, dedi. Arkasna yaslanp ellerini masann zerine koyarak
devam etti: -' imdi her eyi olduu gibi anlatn bakalm bize. Gerei
gizlemezseniz bu sizin yararnza olur. Maslova, gzlerini bakann
gzlerinin iine dikmi, susuyordu. - 53 - - Anlatn nasl olduunu.
Maslova birden: - Nasl olduunu mu? diye balad. Otele geldik, odasna
ktk, ok sarhotu. Gitmek istiyordum o brakmyordu.
-
Maslova o derken dehetle almt gzleri. Olaylar zincirini kaybetmi
ya da baka bir eyi hatrlam gibi sustu birden. - Sonra? - Sonra m?
Biraz daha kalp eve dndm. O anda savc yardmcs bir dirseine tuhaf
bir biimde yaslanarak yarm doruldu yerinden. Bakan: - Bir soru mu
sormak istiyorsunuz? diye sordu. Savc yardmcs, evet deyince, ban
sallayarak sorusunu sormasna izin verdiini belirtti. Savc yardmcs,
Maslova'ya bakmadan: - unu sormak istiyordum, dedi, sank Maslova,
Simon Kartinkin'le daha nceden tanyor muydu acaba? Szn bitirdikten
sonra dudaklarn bzd, kalarn att. Bakan, savc yardmcsnn sorusunu
tekrar etti. Maslova rkek baklarn savc yardmcsna dorulttu. -
Simon'la m? dedi, evet, tanyordum. - imdi de, bu tankln nasl bir
tanklk olduunu sormak istiyorum. Sk sk gryorlar myd? Maslova
huzursuz baklarn savc yardmcsndan ayrp bakana dorultarak: - Nasl
bir tanklk mi? dedi. Otel mterilerine arrd beni, hepsi o kadar,
ayrca bir dostluk yoktu aramzda. Savc yardmcs gzlerini kisarak,
dudaklarnda kurnaz, eytanca bir glmseme: - Kartinkin'in arada bir
baka kzlar da armayp, her zaman niin ille de Maslova'yi ardn bilmek
isterdik, dedi. Maslova rkek baklarn salonda gezdirirken, bir an
Meh-ldof'la gz gz geldikten sonra: - Bilmiyorum, dedi. Nereden
bileyim? yle istiyordu can, beni aryordu.- 54 - Nehldof, yz bir
anda kpkrmz olarak, Tand m yoksa? diye geirdi iinden. Ama Maslova
onu tekilerden ayrmadan ban hemen evirmi, gene korkuyla savc
yardmcsna bakmaya balamt. - Sank, Kartinkin'le aralarnda bir takm
yakn ilikilerin olduunu kabul etmiyor demek? ok gzel. Soracam bu
kadard. Savc yardmcs, dirseini nndeki blmeden ekip bir eyler
yazmaya balad. Aslnda bir ey yazd yoktu, nndeki notlarn harflerinin
zerinden giderek yazyormu gibi yapyordu: Savclarla avukatlarn,
kurnazca sorulmu bir sorudan sonra, konumalarna, karlarndakileri
yere alacak bir takm notlar eklediklerini ok grmt. Bakan hemen
dnmedi sana, nk o ara gzlkl mahkeme yesine, nceden hazrlanp not
edilmi sorularn sorulmasna ne diyeceini soruyordu. Sonra sana dnd:
- Devam edin, sonra ne oldu? Maslova, yalnz bakana bakarak, kendini
biraz toparlam: - Eve geldim, diye devam etti. Paray patrona verip
yattm. Daha yeni uyumutum ki bizim Berta uyandrd beni. Uyan, uyan
senin tccar gene geldi. Yanna kmak istemedim, ama madam emretti.
Bizim kzlarn hepsine iki smarlad, sonra arap bitince arap aldrtmak
istedi, ama btn paras bitmiti. Patron gvenemedi ona. -Maslova gene
apak bir dehet duymutu ona derken.- O zaman o da anahtarn verip
otele yollad beni. Parann nerede olduunu, ne kadar alacam syledi.
Ben de gittim. Bu arada bakan salondaki yeyle alak sesle bir eyler
konuuyor, Maslova'nn ne dediini dinlemiyordu, ama dinlediini
sansnlar diye Maslova'nn son cmlesini tekrar etti: -' Siz de
gittiniz demek. Sonra ne oldu? - Bana syleneni yaptm: Odaya girdim.
Yalnz girmedim ama; ,Simon Mihaylovi'le onu -Bokova'y gsterdi
bayla- ardm. Bokova: - 55 - - Yalan sylyor, odaya admm atmadm...
diye balamt ki, susturdular onu. Maslova yzn buruturarak, Bokova'ya
bakmadan devam etti: - Onlarn yannda drt on rublelik aldm valizden.
Gene savc yardmcs kart sze: - Krk rubleyi alrken valizde ne kadar
para olduunu far-ketmem mi acaba sank? Savc yardmcsnn sesini
duyunca birden irkildi Maslova. Neden ve nasl olduunu bilmiyordu
ama bu adamn onun ktln istediini hissediyordu. - Saymadm paray,
diye cevap verdi, yalnz bir sr yz rublelik grdm. - Sank bir sr yz
rublelik grm... bunu renmek istemitim. Bakan saatine baktktan sonra
sormaya devam etti: - Peki paray getirdiniz mi sahibine? -
Getirdim. - Sonra? - Sonra gene yanna ald beni. - kisine o tozu
nasl koydunuz?
-
- Nasl m koydum? Basbaya dktm ikisinin iine, sonra da ona
verdim. - Niin verdiniz? Maslova cevap vermeden derin bir gs
geirdi. Bir an sustuktan sonra: - Bir trl brakmyordu yakam, dedi.
Can skmaya balamt artk. Koridora kp Simon Mihaylovi'e Braksa beni
de gitsem, ok yoruldum dedim. Simon Mihaylovi, Biz de bktk ondan
artk, dedi. Uyku ilc vermeyi dnyoruz ona. Hemen uyur, sen de
gidersin. Sevindim buna, ok gzel, dedim. Bunun zararl bir il
olduunu aklmn ucundan geirme-mitim. Kk paketi elime verdi. Odaya
girdim, paravanann arkasnda yatyordu, geldiimi duyunca konyak
istedi benden. Masann zerindeki ieden iki kadehi doldurdum, biri
benim, biri onundu, onun kadehine ilc boalttm, gtrp verdim. ki-- 56
- sine koyduum eyin zehir olduunu bilsem verir miydim ona onu?
Bakan: - Peki yzk nasl elinize geti? diye sordu. - Kendi verdi. -
Ne zaman? - Beraber onun odasna gelmitik, ben eve dnmek istiyordum,
bama vurdu, tokam krd. O zaman iyice kzdm, gideceim diye tutturdum.
Gitmeyeyim diye parmandan yzn karp verdi bana. Savc yardmcs hafife
doruldu gene yerinden, hep o yapmack iten tavryla birka soru sormak
iin izin istedi, iznini aldktan sonra da ilemeli yakalnn iinde ban
ne eerek: - Sann, Smelkof'un otel odasnda ne kadar kaldn bilmek
istedim, dedi. Maslova'nn iine gene bir korku dt; rkek baklarn savc
yardmcsndan ekip bakana dorultarak: - Ne kadar kaldm hatrlamyorum,
diye cevap verdi. - Sank, tccar Smelkof'un odasndan knca nereye
uradn hatrlyor mu acaba? Maslova bir an dndkten sonra: - Yandaki bo
odaya uradm, dedi. Savc yardmcs bu cevapla ilgilenerek Maslova'ya
dnd: - Niin uradnz oraya? - stme bama eki dzen vermek, sonra araba
beklemek iin. - Peki, sank bu odadayken Kartinkin de uram m oraya?
- Evet. - Niin? - Tccarn iesinin dibinde biraz konyak kalmt, onu
itik. - Beraber imiler demek. ok gzel. Sank, Simon'Ia ne konumu bu
odada? Maslova'nn kalar atld birden, yz mosmor oldu, abuk abuk
konuarak: - Ne mi konutum? dedi. Hi bir ey konumadm. Olan- - 57 -
larn hepsini anlattm size, baka bir ey bilmiyorum. Ne isterseniz
yapn beni. Susuzum, hepsi bu kadar. Savc yardmcs bakana dnerek: -
Baka bir ey sormayacam, dedi. Omuzlarn tuhaf bir biimde kaldrarak,
konumasnn taslana sann Simon'la bo bir odaya girdiini itiraf
ettiini abuk abuk yazmaya balad. Bir anlk bir sessizlik oldu. -
Syleyeceklerinizin hepsi bu kadar m? Maslova derin bir gs geirerek:
- Her eyi syledim, dedi. Oturdu. Bakan bunun zerine nndeki kda bir
ey not etti, sol yanndaki yenin alak sesle sylediine kulak
verdikten sonra durumaya on dakika ara verdi, aceleyle kalkp
salondan kt. Sol yandaki uzun boylu, sakall, iri gzleri itenlikle
parlayan ye, bakana, midesine hafif bir sancnn saplandn, biraz
masaj yapp ilcn imek istediini sylemiti. Durumaya ara verilmesinin
sebebi buydu. Yarglarn arkasndan jri yeleri, avukatlar, tanklar da
kalktlar, nemli bir iin hi olmazsa bir blmn bitirmenin verdii hazla
saa sola gittiler. Nehldof jri odasna gitti, orada pencerenin
dibine oturdu. XII Evet, Katyua'yd bu. Nehldof'la Katyua arasndaki
iliki yleydi: Nehldof Katyua'y ilk kez, niversitenin nc snfndayken,
toprak mlkiyeti zerine yaptn hazrlamak amacyla yaz tatilini
halalarnn yannda geirmeye kye geldiinde grmt. Genellikle yaz
tatillerini annesinin Moskova yaknlarndaki byk iftliklerinde
annesiyle ablasnn yannda geirirdi. Ama o yl ablas kocaya varm,
annesi de yurt dna, kaplcala-l - 58 -
-
ra gitmiti. Nehldof'unsa yaptn bitirmesi gerekiyordu, yaz
halalarnn yannda geirmeye karar vermiti. Halalarnn kynde elence
falan yoktu; hem halalar ok severlerdi onu, o da halalarn, onlarn
geleneklere bal, sade yaaylarn severdi. O yaz Nehldof, halalarnn
yannda, bir gencin, bakalarnn uyarmasyla deil de kendi kendine
hayatn tm gzelliinin, neminin, hayatta kiioluna den grevin anlamnn
bilincine ilk kez vard; kendisinin de dnyann da kusursuz olma
olanann bulunduunu grd; kendini, yalnz umutla deil, hayalinde yaatt
kusursuzlua erieceine btn varlyla inanarak bu kusursuzlua adad
zaman duyduu o cokunluu duymutu iinde. O yl niversite Spencer'in
Sosyal dengesini okumu, Spencer'in toprak mlkiyeti zerine
syledikleri ona -daha ok, o da byk bir toprak sahibi kadnn olu
olduu iin- hayli etki etmiti. Babas zengin deildi; ama annesine
evlenirken ailesi drahoma olarak, aa yukar on bin hektar arazi
vermiti. Bir insann toprak sahibi olmasnn ktln, hakszln ilk kez o
zaman anlam, kendini yce duygulara adamaktan byk haz duyan
insanlardan olduu iin de toprak mlkiyeti hakkndan yararlanmamaya
karar vermi, babasndan ona kalan arazisini kyllere datmt. Yazmakta
olduu yapt da bu konudayd. O yl kyde, halalarnn yannda gnlerini yle
geiriyordu: Sabahlar ok erken, bazan saat te kalkyor, kimi zaman
sabah sisi daha kalkmadan da dibindeki dereye gidip ykanyor; gne
doduktan ama sabah ii otlarn, ieklerin zerinden henz kalkmadan
dnyordu. Sabah kahvaltsn yaptktan sonra oturup yapt zerinde almaya
ya da yapt iin bulduu kaynaklar incelemeye balyordu; ama ounlukla
okumay ya da yazmay bo verip gene kyordu evden, krlarda,
koruluklarda dolamaya gidiyordu. len zeri bahede br keye uzanp
kestiriyor, yemekte halalarn neesiyle gldrp elendiriyor, yemekten
sonra ya atla dolamaya kyor ya da glde kaykla geziyordu; akamlar da
ya okuyor ya da halalaryla oturup onlara kt fal ayordu. Geceleri
ounlukla -zellikle ay aydnlk gecelerde- yaamak sevincini iinde btn
cokunlu- - 59 - uyla duyduu iin uyku tutmuyordu gzn; hayalleriyle,
dnceleriyle babaa, bazan ortalk aydnlanana kadar bahede dolayordu.
Halalarnn yannda ilk ayn bylesine mutlu, huzur iinde geirdi; siyah
gzl, her zaman abuk abuk yryen yan oda hizmetisi; yar besleme
Katyua'yla hi ilgilenmemiti bile bu bir ay iinde. Nehldof o
zamanlar, kklkten beri annesi her eyiyle ilgilendii, onu istedii
gibi yetitirdii iin on dokuz yanda tertemiz bir delikanlyd. Kadn
ancak kars olarak dnrd. Kars olamayacak btn kadnlarsa onun iin kadn
deil, birer insand. Ama yle oldu ki o yaz Voznesenye'ye, halalarna
bir komular kadn geldi. Kadnn yannda -ikisi gen kz, biri lisede
okuyan olan- ocuuyla, konuu, kyllkten ykselmi gen bir ressam vard.
aydan sonra evin nndeki ekini biilmi tarlada ebecilik oynamaya
balad ocuklar. Katyua'y da almlard oyuna: Birka oyundan sonra
Nehldof un Katyua'yla kamas gerekmiti. Geldiinden beri holanrd
Katyua'dan Nehldof, ama aralarnda deiik birtakm ilikilerin
olabileceini aklnn ucundan ge-irmemiti. Neeli bir gen olan ebe
ressam - ksa, arpk, ama gl kyl bacaklaryla ok hzl kouyordu --
glerek: - te bunlar dnyada yakalayamam, dedi, ayaklar taklr da
derlerse ancak... - Yakalayamayacaksnz elbette! - Bir, iki, ! Avu
ilerine kere vuruldu. Katyua, glmemek iin kendini g tutarak,
Nehldof'un kaln elini kk, yumuak eliyle skp, - kolal eteklii hrdaya
hrdaya - sola doru komaya balad. Nehldof hzl koard, ressamn onu
yakalamasn istemedii iin olanca hzyla komaya balad. Ban evirip geri
baktnda ressam Katyua'nn arkasndan koarken grd, ama Katyua dolgun,
gen bacaklarn abuk abuk atarak sola do-- 60 - ru kouyor, ressamla
aray ayordu. nnde, o zamana kadar hi kimsenin kamad bir allk vard.
Katyua Nehldof'a bakp onunla gz gze gelince bayla alln arkasna
komasn iaret etti. Nehldof anlad onun bu iaretini, alla doru komaya
balad. Ama alln arkasnda Nehldof'un bilmedii, zeri srgan otlaryla
kapanm kk bir ukur vard; aya taklp yzkoyun yere yuvarland, kollarn
szlatt srgan otlar, den akam iinden pslak otlar stn ban slatt; ama
kendi haline glerek hemen kalkt, gene komaya balad. Katyua sevinle
glerek, simsiyah gzleriyle uarcasna ona doru kouyordu. Birbirine
kavutular, el ele tuttular. Katyua soluk solua, itenlikle
glmseyerek bota kalan eliyle, koarken bozulan san dzeltirken, -
Kazandk, dedi. Aadan yukarya Nehldof'un gzlerinin iine baktt.
Delikanl da glmsedi, Katyua'nn elini brakmadan,
-
- Orada ukur olduunu bilmiyordum, dedi. Gen kz Nehldof'a doru
sokuldu, delikanl da, nasl olduunun farkna varmadan ban ne edi;
Katyua geri ekilmedi, Nehldof avucunun iindeki yumuack eli olanca
gcyle skt, gen kz dudaklarndan pt. Katyua, - Hopala! diye mrldand.
Elini hzla ekip koarak uzaklat Nehldof'un yanndan. Hemen oradaki
leylk aacnn yanma gitti, artk dklmeye yz tutmu beyaz leylktan iki
kk dal kopard, iekleri ate gibi yanan yzne srterek Nehldof'a bakt,
sonra dnp, elini kolunu sallayarak teki ocuklarn yanna yrd. O gnden
sonra Nehldof'la Katyua arasndaki ilikiler deimiti; birbirine
tutkun tertemiz bir delikanlyla, gene yle bir kzn arasndaki
ilikiydi artk bu. Katyua odaya girdiinde ya da Nehldof onun beyaz
nln ta uzaktan grdnde delikanl iin her ey birdenbire
ay-dnlamveriyordu sanki, ilgi ekici, insana nee verici oluyordu;
daha bir mutlu hissediyordu kendini. Katyua da ayn durumdayd.
Katyua'nn odaya girmesi ya da onun yaknnda bir yerde - 61 -
bulunmas deildi. Nehidof'u byle heyecanlandran yalnz; Katyua'y
dndke de ayn duygu dolduruyordu iini. Katyu-.sa da Nehldof'u dndke
yle oluyordu. Delikanl annesinden kt bir mektup ald, yapt zerinde
almas iyi gitmedii ya da genlere zg o sebepsiz can sknts iine kt
..zamanlar Katyua'y, biraz sonra onu greceini bir dnmesi her eye
yetiyor, can sknts bir anda dalyordu. Katyua'nn ok ii vard evde,
ama hepsini yetitiriyor, bo zamanlarnda da okuyordu. Nehldof,
kendisinin de o sralar Dokuduu kitaplar, Dostoyevski'yi,
Turgenyef'i veriyordu ona. En ok Turgenyef in Sessizliki houna
gitmiti. Koridorda, balkonda, avluda karlatklar zamanlar ayak st
konuabiliyorlard .ancak; bazan da Nehldof halalarnn yal oda
hizmetileri Matryona Pavlovna'nn odasna -Katyua da o odada
kalyordu- ktlama ay imee uradnda gryorlard. Matryona Pav-iovna'nm
yannda.konumalar en tatl olanyd. Yalnz balarna, yanlarnda kimse
yokken konuurken sklyorlard. Gzleri, azlarnn sylediinden bambaka,
ok daha nemli eyler syle-neye balyordu hemen, dudaklar bzlyordu,
bir tuhaf oluyor-iar, birbirlerinin yanndan uzaklamak iin acele
ediyorlard. Nehldof'un Katyua'yla arasndaki bu tr ilikileri onun,
halalarnn yanndaki birinci konukluu boyunca srd. Bu ilikiler
halalarn gznden kamam, onlar hayli tellandrmt da; yal kadnlar bu
durumu yurt dndaki Helena vanovna'ya. Nehldof'un annesine bile
yazdlar. Mariya vanovna hala Dmit-ri'nin Katyua'yla ii
ilerleteceinden korkuyordu. Ama yersizdi bu korkusu: Nehldof'un
iindeki, ancak tertemiz bir yrein duyabilecei eitten bir sevgiydi;
onu da Katyua'y da basitle-rmekten koruyabilecek bir sevgi... Gen
kz elde etmeyi aklnn kesinden geirmedii gibi, Katyua'yla aralarnda
byle bir eyin geebilecei dncesi bile dehet veriyordu ona. nce
duygulu Sofiya vanovna'nn endieleriyse ok daha yerindeydi: Kendi
basma buyruk, ne istediini bilen bir gen olan Dmitri'nin bu kza
tutulup, soyunun sopunun nereden geldiine bakmadan aklna onunla
evlenmeyi koymasndan korkuyordu.- 62 - O zaman Nehldof Katyua'y
sevdiini ak seik bilseydi ya da birisi kp onun byle bir kzla
kaderini birletirmemesi gerektiini, birletiremeyeceini syleseydi
ona, her eyde kendi bildiini okuyan bir insan olarak kolaylkla,
sevdii bir kzla -kz neyin nesi olursa olsun- evlenmemesi iin ortada
hi bir nedenin olmadna karar verirdi. Ama halalar bu endielerinden
hi sz etmediler ona, o da sevdiini bilmeden ayrld kyden. Nehldof
Katyua'ya olan bu duygusunun, o zamanlar iin,, btn varln dolduran
yaama sevincinin -o neeli, sevimli; kz da paylayordu bu yaama
sevincini- evet, o yaama sevincinin bir sonucu olduunu sanyordu.
Ama Katyua, halalaryla beraber talkta durmu, dolu dolu olmu
simsiyah, biraz ehl gzleriyle onu yolcu ederken Nehldof, bir daha
hi sahip olamayaca, ok ho, deerli bir eyi brakp gitmekte olduunu
hissetmi, derin bir kedere kaplmt. ki tekerlekli arabaya binerken
Sofiya vanovna'nn apkasnn stnden, - Hoa kal Katyua, demiti, her ey
iin ok ok teekkrler. Katyua kulaa ho gelen o okayc sesiyle, - Gle
gle Dmitri vanovi, demiti. Sonra da, gzlerinde biriken yalar
tutarak, doyasya alamak iin ieri komutu. x Bu ayrltan sonra, yl
grmedi Katyua'y Nehldof. An-cak aradan yl getikten sonra, subayla
atanm, orduya katlmaya giderken, yl ncekinden bambaka bir insan
olarak yolu zerindeki halalarnn kyne uradnda grd onu bir de. O
zamanlar drst, her eyi iyi i uruna kiisel karlarn-vermeye hazr,
soylu bir genti; oysa imdi yalnz kendi zevkini dnen, ahlksz, bencil
bir insan olmutu. O zamanlar hayat
-
- 63 - onun iin, her eyini heyecanla, sevinle anlamaya alt bir
srd; imdiyse hayat ak seikti karsnda, iinde yaad koullardan baka
b