KİD BÜLTEN SAYI : 4
KİD BÜLTEN SAYI : 4
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
2
Değerli Kolejli İşadamları Derneği Üyeleri,
Kolejli İşadamları Derneği Yönetim Kurulu
olarak, sizlerin vazgeçilmez desteğiyle özveri ile
çalışarak, birlikte daha güçlü ve daha etkin
olabileceğimiz inancıyla düzenlediğimiz çeşitli
etkinliklerle, değerli konuşmacıların katıldığı
yemekli toplantılarla, bu toplantılar sırasında
ortaya çıkan çeşitli yatırım imkânlarıyla 2013
senesini tamamladık.
Yeni yılda Derneğimizi daha da ileriye taşımak
üzere yine pek çok projemiz olacak. En
önemlilerinden biri, 24 – 25 Mayıs 2014 tarihlerinde Derneğimiz tarafından
gerçekleştirilecek olan Kolejli İş Dünyası Zirvesi. Kolejli Kolejli ile çalışır ana fikrini
daha da geniş bir tabana yaymak amacıyla hayata geçirdiğimiz bu Zirve projesinde,
sahibi veya üst düzey yöneticisi Kolejli olan firmalar stant açacaklar ve pek çok
sektörden pek çok Kolejli iş insanı birbirleriyle tanışma, birbirleriyle iş yapma imkânı
bulabileceklerdir. Kolejli İşadamları Derneği üyeleri olarak sizlerden ricamız, hem
Zirve’de yer almanız hem de çevrenizdeki Kolejli dostlarınızla Zirve projemizi
paylaşıp, yoğun bir katılımın gerçekleşmesine katkı sağlamanızdır.
2014 yılı için hedefimiz, aramıza katılacak yeni dostlarla daha da büyüyen,
gerçekleştirilecek çeşitli projelerle alternatif yatırım imkânları yaratarak üyelerine
katkı sağlayabilen, güçlü bir sivil toplum örgütü olabilmektir. İnanıyoruz ki, ortaya
çıkacak temelinde dostluk ve güvenin yer aldığı bu güç, Kolej camiasına daha da
fazla kuvvet katacaktır.
Sağlık, mutluluk ve bol kazançlı yeni yatırımlarla dolu bir sene geçirmeniz
dileğiyle…
M. Hakan Çınar’ 78
Kolejli İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
3
Dostların Bilgiyi Lezzetle Buluşturdukları Akşamlar
Yemekli Toplantılar
Teknoloji ve endüstriyel tasarımlar artık işimizin, yatırımlarımızın kısaca hayatımızın
vazgeçilmez bir parçası haline geldi. İş dünyasının gelişmesinde, yatırımların
artmasında Ar-Ge kültürünün yaygınlaşmasının ve özel sektör kuruluşlarının
araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetlerinin artırılmasının oldukça önemli bir rol
oynadığına inanan Kolejli İşadamları Derneği, 21 Kasım Perşembe akşamı
Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri olan Tübitak’ın kurduğu, misyonu
endüstriyel araştırma, teknoloji geliştirme ve üniversite-sanayi ilişkilerini
kuvvetlendirme amacıyla program oluşturmak ve faaliyetler planlamak olan
Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) Başkan Vekili
Sn.Fatih Bilal Yülek’i ağırladı. Dernek üyelerinin ve davetlilerin katıldığı toplantıda
Sn.Yülek, çalışmalarının öncelikle Türkiye’deki özel sektör kuruluşlarının, araştırma-
teknoloji geliştirme faaliyetlerine kaynak ayırmalarını özendirmeye, yenilikçilik
kültürünün ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunmaya yönelik olduğuna
değinirken, bir diğer amaçlarının da sanayi kuruluşlarının kendi aralarında,
üniversitelerle ve araştırma kurumlarıyla ulusal/uluslararası işbirliği ve teknoloji
transfer sistemleri oluşturmalarına imkan sağlamak olduğunu kaydetti.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
4
2002-2012 yılları arasında proje
başvurularının 244’ten 1404’e,
hibe destek tutarının 18 milyon
TL’den 101 milyon TL’ye
ulaştığına, desteklenen firmaların
%76’sının KOBİ ölçeğinde
olduğuna ve toplam hibe
desteğinin yaklaşık %60’ının
KOBİ’lere sağlandığına dikkat
çekti. Toplantının sonunda
Kolejli İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı Sn. M.
Hakan Çınar tarafından, kendisi
de Ankara Koleji mezunu olan
Sn. Fatih Bilal Yülek’e bir
teşekkür plaketi sunuldu.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
5
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
6
Değerli Kolejli İşadamları Derneği Üyeleri,
Kolejli İşadamları Derneği tarafından düzenlenen Kolejli İş Dünyası Zirvesi, TED
Ankara Koleji İncek Kampüsü’nde yer alan Spor ve Sanat Salonlarında
gerçekleştirilecek ve sahibi veya üst düzey yöneticisi Kolejli olan tüm firmaları
kapsayacaktır. 24 – 25 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek Zirve için hem TED
Ankara Koleji Vakfı hem de Ankara Koleji Mezunları Derneği ile birlikte koordineli
bir şekilde çalışılmaktadır.
150 Kolejli firmanın stant açacağı, hafta sonu boyunca tüm Kolej mezunlarına,
öğrencilerine, üniversite öğrencilerine ve velilerine açık olacak Zirve kapsamında
değerli konuşmacıların katılacağı konferanslar, Kolej Müzesine bir gezi, çeşitli müzik
dinletileri düzenlenecektir. Böylece hem firma sahipleri birbirleriyle tanışıp,
gerçekleşmesini gönülden istediğimiz “Kolejli Kolejliyle çalışır” fikrini hayata
geçirecekler hem de katılan tüm ziyaretçiler bir yandan Kolejli firmaları tanırken bir
yandan da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde Kolejli dostlarıyla birlikte keyifli bir
hafta sonu yaşayacaklardır.
Zirvenin ardından, katılımcı firmaların tanıtım bilgilerini ve Zirve’ye genel bir bakış
imkânı sağlayacak detaylı bir ZİRVE KATALOG bastırılacak ve tüm mezunlara
gönderilecektir.
Oluşturulan Zirve krokisi ve maliyet hesaplamaları sonucunda her bir stant 9m2
olarak belirlenmiş ve 2 günlük kira bedeli ise 2.250TL olarak saptanmıştır.
Kolejli İşadamları Derneği üyelerine %25 indirim imkânı sunulacaktır. İki stant
kiralanmak istenirse toplam tutar olan 4.500TL üzerinden %25+%10, üç stant
kiralanmak istenirse toplam tutar olan 6.750TL üzerinden %25+%15 indirim
uygulanacaktır.
Salona sığmayacak sergi materyallerinin bahçede sergilenebilmesi imkânı sunulacak,
burada m2 bedeli 125TL olarak hesaplanacaktır.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
7
Zirve süresince stantlar, ışıklandırma ve elektrik sistemi, stantlarda masa, sandalye ve
lunchboxlar ayrıca zirve krokisi, promosyon materyalleri, yönlendirmeler, ambulans
hizmetleri, güvenlik görevlileri, temizlik görevlileri, belli saatlerde belli noktalardan
transferler, wireless internet bağlantısı gibi çeşitli ihtiyaçlar tarafımızca
karşılanacaktır.
24-25 Mayıs 2014 hafta sonunda hep birlikte KİD Zirve’de bir araya gelerek TED
Ankara Koleji’nin iş dünyasındaki gücünü oluşturmak dileğiyle…
Saygılarımızla,
Kolejli İş Dünyası Zirvesi
Proje Ekibi
Zirve Kayıt için iletişim:
Bilge Karaömeroğlu’ 90 Osman Bahadır Özden
0.530. 291 91 77 0.533. 814 24 94
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
8
Söyleşi...
Kolej’li olmak hep bir adım önde olmaktır! Kolejli İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı AV. M. Hakan Çınar ile Türk
Dili ve Edebiyatı öğretmenimiz Sevgi Balcı’nın rehberliğinde bir röportaj
gerçekleştirdik.
Eylem Ezgi BEKTAŞ:“TED’li olmak bir ayrıcalıktır.” sözü sizin için ne ifade
ediyor?
Hakan ÇINAR: TED’li olmak gerçekten büyük bir ayrıcalıktır. Okulumuz
Türkiye’nin her yerinde Atatürkçü, laik, aydın, kendine güvenen, düşündüğünü ifade
edebilen saygın bireyler yetiştirmektedir. Hatta öyle ki, şimdi bile Kolej’den
kopamamakta ve Kolej’le ilgili derneklerin çoğunda aktif olarak görev yapmaya
devam etmekteyim.
Sarp KÖKSAL: Kolej size ne gibi ayrıcalıklar kattı?
Hakan ÇINAR: Kolej’den mezun olmak insana sayılamayacak kadar fazla ayrıcalık
katmaktadır. İleride sizlerin de göreceği gibi Kolejli olmak hep bir adım önde
olmaktır. Öncelikle; öğrencilere büyük bir özgüven aşılanmakta ve bu hayata
hazırlığı beraberinde getirmektedir. Kolej, vizyonu, kalitesi ve düşünce yapısıyla her
şeyde mutlaka bir adım öndedir.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
9
Eylem Ezgi BEKTAŞ: Kolej’de okuma fikri ya da isteği size kim tarafından
aşılandı?
Hakan ÇINAR: Tahmin ettiğim kadarıyla annem. Memur olan annem beni iyi bir
eğitim görmem için Kolej’in 1963 yılı imtihanlarına sokmuş. Hatta o yıl sınava
girdiğim sınıf, hem benim hem de yıllar sonra kızımın ilkokuldaki birinci sınıfına ev
sahipliği etmesinden dolayı benim için ayrı bir öneme sahiptir.
Eylem Ezgi BEKTAŞ: O halde Kolej eğitimi hakkında nasıl bir değerlendirme
yaparsınız?
Hakan ÇINAR: Tabii ki Kolej’in eğitimi her açıdan çok farklı ve ileri... Dil eğitimi
olsun, sözel ve fen bilimleri alanında olsun, sosyal alanda olsun her şeyiyle çok özel!
İyi bir eğitimin yanı sıra yabancı dil öğretirken insanlara Türkiye ve Atatürk sevgisini
de öğretmeyi ihmal etmemektedir. Öğrencilere hem iyi bir eğitim sağlamakta hem de
sosyal yönlerini güçlendirmektedir. Belirtmek istediğim tek nokta var o da spor
tesislerinin çok donanımlı olmasına rağmen spor yapan kişi sayısının yazık ki az
olması. Kendi kızımdan örnek vermem gerekirse; 10. sınıftan itibaren hayatlarında
zaten az olan sporun yerini daha çok test kitapları almaya başladı. Bunda okuldan
ziyade sınav sisteminin etkili olduğu da bir gerçek ama unutmamak gerekir ki sağlam
kafa sağlam vücutta bulunur.
Eylem Ezgi BEKTAŞ: Öğrendiğimiz kadarıyla “Kolej’li İşadamları Derneği
(KİD)”nin hem üyesiniz hem de başkanısınız. Peki, Dernek hakkında bize bilgi
verebilir misiniz?
Hakan ÇINAR: Biz KİD olarak Kolej’den mezun olan siz gençlerin, mesleki açıdan
belli bir mertebeye ulaşmış eski mezunlarla iletişim kurarak, meslek hayatlarına bir
adım önde başlamalarını istiyoruz. Daha açık bir şekilde belirtmek gerekirse
“Kolejliler kendi cemaatlerini yaratmalılar” diyor ve bunu desteklemek için
uğraşıyoruz. Kolejliler bu birliği bu dayanışmayı gösterdikleri zaman, onların önüne
hiçbir engel geçemez. Bugün milyarlarca dolara hükmeden Kolejliler var ve bu
kişilerin aynı amaç doğrultusunda birleşmeleri çok büyük bir gücün ortaya çıkmasını
sağlayacak. Biz bu gücü koordine etmek ve birleştirmek misyonunu taşıyoruz.
Sarp KÖKSAL: KİD üyesi olmak için neler yapılması gerekiyor?
Hakan ÇINAR: Öncelikle yaş sınırımız var. Derneğin bir üyesi olmanız için mutlaka
30 yaşını doldurmuş olmanız gerekiyor, yani belli bir olgunluk aranıyor. Ayrıca iş
alanında da kendini geliştirmiş olmanız isteniyor. İlla iş adamı olmak zorunluluğu
yok; belli şirketlerin üst kadrolarında karar verme yetkisine sahip pozisyonlarda
çalışmak, akademisyen olmak, kendi iş yerinin sahibi olmak da bu derneğe
katılmanızı sağlayabilir. Tabii ki mesleğin yanı sıra misyonumuzu ve Atatürkçü
düşünce tarzımızı da benimsemiş olmanız gerekmektedir.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
10
Sarp KÖKSAL: Kolej’in, yıllar geçmesine rağmen, hala bir parçası olmanızın ve
kopmamanızın başka sebepleri de var mı?
Hakan ÇINAR: Kolej’e bu kadar düşkün olmamın en temel sebeplerinden biri eski
bir sporcusu olmamdır. Yıllarca masa tenisi oynadım ve takımda da aktif olarak
bulundum. Benim zamanım da dört beş tane eski püskü masayı zor bulurduk. Şimdi
TED’in hem İncek yerleşkesinde hem de Kızılay’daki yerleşkede birçok masa tenisi
masası ve oynayan öğrenci görüyorum ve bu beni gerçekten çok mutlu ediyor.
Yalnızca masa tenisi değil, futbol ve basketbol sahalarında, tenis kortlarında, yüzme
havuzlarında ve pek çok farklı spor sahalarında spor ile uğraşan çocuklarımızı
görmek beni gururlandırıyor.
Eylem Ezgi BEKTAŞ: Kişiliğinizin, kimliğinizin şekillenmesinde etkili olan, iz
bırakan bir öğretmeniniz oldu mu?
Hakan ÇINAR: Bu soruyu ikiye ayırarak yanıtlamak istiyorum. İlkokul öğretmenim
Zerrin Güngör Onsekizoğlu’nu asla unutamam. İnanılmaz bir diyalogumuz vardı.
Enstitüden yeni mezun olmuştu ve ilk sınıfı bizlerdik. Bizim için başta öğretmen
olmak üzere hem abla hem de arkadaştı. Sınıfça öğretmenimizi çok sever hatta ona
tapardık. Bir de ilginç bir durum vardı, sınıfımız elli iki kişiydi, inanması zor ama ben
1A’dan 5A’ya böyle bir sınıfla geçtim. O 52 canavarı, ki çoğunluğu da çok
yaramazdı ve buna ben de dâhilim, çok iyi eğitti. Dolayısıyla biz Zerrin hocayı hiç
unutmayız. Kişiliğimizin gelişmesinde daha etkili olan ortaokul ve lise yıllarına
uzanan süreçte ise, ortaokul da Okul Müdürümüz Nejat İlhan Leblebicioğlu’ndan çok
güzel ve değerli mesajlar aldığımızı belirtmek isterim. Lisede, Mr. Right adlı İngiliz
bir hocamız vardı. Mr. Right bize çok önemli dersler vermiş, tabii biz bunları
sonradan anladık. O zamanlar biz “delikan”lıydık, “deli kanlı”ydık, itiraz ederdik,
yaramazlık yapardık yani her öğrencinin yaptığı haylazlıkları biz de yapardık. Ama
Mr. Right, bizi ve kültürümüzü çok iyi anlardı. Bu nedenle Mr. Right’ın ve Zerrin
öğretmenimin bende çok ayrı yerleri vardır. Bütün bunların tepesine de Beden
Eğitimi hocamız olan Orhan Oruç’u koyarım. Hatta bir anımı anlatayım, dediğim gibi
mezun olduktan sonra bile TED ile ilgili pek çok olayda aktif rol aldım. Kızılay’daki
okulun İncek’e taşınması sırasında da vardım. Okulu Kızılay’dan taşınmadan önce
son bir kez ziyaret ettim ve avluda Orhan hocayı yine eşofmanını giymiş, elinde
düdüğüyle ve o hiç değişmeyen duruşuyla ders yaptırırken gördüğümde dedim ki, bu
anılar bir daha hiç gelmeyecek. Okulu Kızılay’dan İncek’e taşımak sanki Kolej
ruhunu ve anılarını kaybetmek anlamına geliyormuş gibiydi ve çok üzüldüm.
Taşındıktan yaklaşık yirmi gün sonra yeni binada bir toplantıya katıldım. Ben yine
avluya bakarken aynı Orhan hocanın, aynı eşofmanıyla, aynı düdüğüyle ve aynı
duruşuyla ders yaparken o duyguyu oraya taşıdığını gördüm. Yani Kolej ruhunun her
yerde var olduğunu ve yerleşkenin bir şeyi değiştirmediğini gördüm.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
11
Sarp KÖKSAL: Kolej günleri sırasında okul dışında anılarınıza yer eden farklı
bir olay, durum, etkinlik hatırlıyor musunuz?
Hakan ÇINAR: Sayısız. Dışarıda pek çok anım var. Sporcu olmamdan dolayı pek
çok yeri gezdim ve okulumu temsil ettim. Her gittiğim yerde de “K” armasının ne
demek olduğunu insanlara gösterdiğimi düşünüyorum.
Eylem Ezgi BEKTAŞ: Avukatlık hakkında bizleri bilgilendirebilir misiniz?
Hakan ÇINAR: Avukatlık, bir kişinin başka kişi ya da kuruluşları temsil etme
prensibine dayalı saygın bir meslektir. Kişinin savunma hakkını korumak amacıyla
ortaya çıkmıştır. Yargı sisteminde karar veren mekanizma olan “hâkim”, kamu adına
kamunun haklarını koruyan “savcı” ve savunulacak kişiyi temsil eden “avukat” bir
üçleme oluşturmaktadır. Bu yargı üçlemesi içinde avukatlar müvekkillerinin haklarını
yasalar çerçevesinde korumakla yükümlüdürler ve kanun ile düzenlenmiş bir mesleği
yapmalarının yanı sıra yazılı olmayan çok katı, etik, ahlaki ve geleneksel meslek
kurallarına tabidirler. Bu kuraların denetimini ise barolar yapmaktadır. Bu nedenle
Türkiye’de avukatlık yapmak isteyen herkes bir baroya üye olmak zorundadır.
Sarp KÖKSAL: Kolej sıralarında mesleki bir idealiniz var mıydı? Bu ideali
belirlemede Kolej öğretmen ve öğrencilerinin bir etkisi oldu mu?
Hakan ÇINAR: Çocukluğumdan beri tek emelim pilot olmaktı çünkü benim dayım
Türk Hava Yolları’nda pilottu. Dayım benim için bir idoldü ve hep onun izinden
gitmek istedim ancak ben orta ikideyken dayım uçak kazası nedeniyle vefat etti.
Bunun üzerine ailem, haklı olarak, pilot olmamı istemedi.
Sarp KÖKSAL: Şu an yaptığınız iş olan avukatlığa yönelmeniz nasıl gerçekleşti?
Hakan ÇINAR: Aslında benim avukat olmam tamamen tesadüf. Ben tesadüflerinde
belli nedenlere dayandığını düşünmeye başladım. Bir buçuk yaşındayken kaybettiğim
babam avukatmış, dedem hâkim ve avukatmış, teyzem de avukattı. Yani ailemde
herkes avukattı ama az önce de söylediğim gibi benim hayalim pilot olmaktı ancak o
hayalde dayımın kazası sonucu yok oldu. Daha sonra diplomat olan abimi yurtdışında
ziyarete gittiğimde diplomatlığın çok cazip bir meslek olduğunu fark ettim. Zaten
uluslararası nitelikli şeyler çok ilgimi çekiyordu. Ancak tercih yaparken tesadüf eseri
7. tercihim olan Hukuk Fakültesini kazandım. Başladığımda hiçbir bilgim yoktu
ancak mesleğimi gerçekten çok seviyorum. İyi ki avukat olmuşum. Beni kimse bu
mesleğe yönlendirmedi ancak ben şimdi herkesi bu mesleğe yönlendiriyorum.
Eylem Ezgi BEKTAŞ: Peki Kolej eğitiminden iş yaşamınıza taşımayı dilemiş
olduğunuz ya da taşıdığınız bir yaklaşım ya da tutum var mı?
Hakan ÇINAR: Spor yapmayı hala aktif olarak sürdürüyorum. Fırsat buldukça tenis
oynamanın yanı sıra daha pek çok farklı sporla da uğraşıyorum.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
12
SARP KÖKSAL: Kolej günlerinizden küçük haylazlıklar yaptığınız, ders
“astığınız” oldu mu?
Hakan ÇINAR: Ben yaramaz, haylaz bir adamdım ama hiç de öyle disiplinsizlik
etmezdim. Yani sistemin çok dışına çıkmazdım, çünkü sporcuydum ve bu tür olaylara
karışmak bizi olumsuz etkilerdi. Ancak bir kere sınıfı astığımı hatırlıyorum. Din dersi
hocamız Tanju hocanın dersinde nedenini hatırlamıyorum ama bir başkaldırı oldu ve
biz bir sınavı protesto ederek sınıfça okulu astık. Bir pastaneye kaçmıştık sanırım.
Tanju hocamız da o gün sınav yapınca bütün sınıf sıfırın yanı sıra ihtar da aldık. O
günkü duygularımı çok net hatırlıyorum. Bir yandan okulu astığım ve kuralın dışına
çıktığım için huzursuz olmuştum ama bir yandan da arkadaşlarımı bırakmayı hiç
düşünmemiştim. Birliğin ve bütünlüğün ne anlama geldiğini orada anlamıştım.
Eylem Ezgi BEKTAŞ: Son olarak şu an TED Okulları’nda okuyan “Genç
Meşaleler”e neler iletmek istersiniz?
Hakan ÇINAR: Biz meşalelere çok önem veriyoruz. Kendi adıma onlara çok destek
veriyorum ve onlardan beklentim büyük. Özellikle ülkemizin içinde bulunduğu bu
dönemde genç nesil, aydın fikirli, demokrat, laik, Atatürkçü, ulusal değerleri koruyan
bir düşünce yapısına sahip olmalı. Ben TED Okulları’ndaki genç meşalelerde bunu
gördüğümü düşünüyorum. Aslında son günlerdeki olaylar göz önüne alınırsa bizlerin
yani 12 Eylül dönemini yaşamış kuşağın şimdiki kuşağı yanlış tanıdığı ortaya çıkıyor.
Bize göre Özal sonrasında doğan çocuklar teknoloji tarafından tepkisiz ve duyarsız
bir şekilde yetişiyordu ya da biz öyle sanıyorduk, ancak ülkemizde yaşanan son
olaylar gösteriyor ki gençlerimiz haklarını korumayı bilen, cesur, dayanıklı ve aydın
bireyler olarak yetişmişler. Onları sindirdiğini düşündüğümüz teknolojiyi bile kendi
lehlerinde kullanarak birlik ve beraberliği sağlamlaştırdılar. Bu nedenle onlarla gurur
duyuyoruz. Bize göre direnen kuşak 80’lerde bizimle sona ermişti, fakat bu olaylar
göz önüne alındığı zaman bunun yanlış olduğunu görüyorum. Hatta şimdiki kuşak
bazı yönleriyle bizleri bile geride bırakmakta. Mesela biz eskiden polisle kavga
ettiğimiz için haklıyken bile haksız konuma düşerdik ancak şimdiki kuşak
teknolojinin de yardımıyla doğru düşünceyi herkese yaymakta ve birlik, beraberlik
duygusunu pekiştirmektedir. Karşıdakini ötekileştirmeden kendi haklarını
savunmaktadırlar. Genç meşaleler ise, bunların beyin gücünü oluşturmalıdır.
Sarp KÖKSAL: Bize zaman ayırdığınız için, zevkli röportaj için çok teşekkür
ediyoruz.
Hakan ÇINAR: Rica ederim. Sizlere her zaman her konuda destek olmaya
çalışacağımı bilmenizi isterim. Mutlaka iletişim halinde bulunalım.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
13
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
14
Kolejli İşadamları Derneği
Yılbaşı Yemeği
Kolejli İşadamları Derneği, 25 Aralık Çarşamba akşamı Sheraton Ankara Oteli’nde
bir yılbaşı yemeği düzenledi. KİD Yönetim Kurulu Başkanı Sn.M. Hakan Çınar’ın ev
sahipliği yaptığı geceye, TED Genel Başkanı Sn.Selçuk Pehlivanoğlu, TED Ankara
Koleji Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sn.Sunullah Salırlı, TED’li Kurumların
Yönetim Kurulu Üyeleri, KİD üyeleri ve değerli misafirler katıldı. Hedefi, tüm
Kolej’lilerin üye olmaktan gurur duyacağı, Ankara Koleji mezunu başarılı iş
insanlarının birlikteliğinden oluşan güçlü bir sivil toplum örgütü oluşturabilmek olan
KİD, “Kolejli Kolejli ile çalışır” prensibinden yola çıkarak düzenlediği toplantılar,
seminer ve panellerle 2014 yılında da var gücüyle çalışmaya devam etmeyi ve
üyelerinin vazgeçilmez desteği ile daha da güçlenmeyi hedeflemektedir.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
15
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
16
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
17
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
18
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
19
Keyif Köşesi
Toplantılar bitti, telefon sessize alındı, şimdi biraz dinlenme zamanı…
Arkanıza yaslanıp kitabınızın sayfalarını çevirirken, bırakın müzik sizi sarsın…
Çanakkale’yi ziyaret ederek, izlenimlerini
aktarmaları istenen sanatçı heyeti, 11 Temmuz
1915’te Sirkeci’den trenle yola koyulur. Davete,
aralarında İbrahim Çallı, Enis Behiç, Hamdullah
Suphi, Ömer Seyfettin, İbrahim Alaattin, Nazmi
Ziya ve Mehmet Emin’in de olduğu on yedi kişi
katılır. Davete katılamayanlar arasında öyle güçlü
bir kalem vardır ki, eğer heyette o olsaydı Çanakkale
Savaşı hakkında elimizde harika bir eser olabilirdi.
Ancak gidemez, çok önemli bir mazereti vardır,
ölüm döşeğindedir. Tevfik Fikret, başucunda duran
Çanakkale’deki savaş alanlarına ziyareti içeren
davetiyeye bakarak verir son nefesini…
Ve Sunay Akın, Çanakkale’den bindiği gemisiyle,
dünyanın gizli kalmış pek çok kıyısına uğrayarak
sürdürür yolculuğunu.
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden
biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistan’dan
gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı.
Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise
Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafak’ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle
Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir
yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar
kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve
beklenmedik bir ihanet… Ustam ve Ben, tarihi
kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin,
köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı,
sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi… Uzun süre
hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir
roman...
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
20
Şubat ayında ülkemizde de konser
verecek olan Andrea Bocelli’nin bu son
albümü hem 2012 yılında Pizzetta,
Portofino’da verdiği bir konserin
kayıtlarından hem de 2013 Ocak ayında
çıkardığı Passione isimli albümden
alınan parçalardan oluşmakta.
Albümde Chriss Botti ve Jennifer
Lopez gibi ünlülerle yaptığı düetlere de
yer verilmiş.
Hollanda’nın önemli sanatçılarından
biri olan Jansen, 2002’de Londra
Filarmoni Orkestrasıyla birlikte verdiği
konserden sonra uluslararası sanatçı
unvanına kavuştu. Daha sonra Berlin ve
New York Filarmoni Orkestralarıyla da
çeşitli konserler vererek, adını tüm
dünyaya duyurdu. Bach Concertos,
özenle seçilmiş müzisyenlerle çalışılan,
canlı hayat dolu bir albüm olmuş.
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
21
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
22
;
Lorem Ipsum Dolor Spring 2016
23
İletişim:
A. Bilgehan Karaömeroğlu’ 90
Kolejli İşadamları Derneği
İdari Asistanı
Tel: 0 (312) 417 27 00
Cep Tel: 0 (530) 291 91 77
E-mail: [email protected]
www.kid.org.tr