Top Banner
KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HAZIRLAYANLAR SEVGİ KAKIRDAK KADİR KESGİN EŞREF ECİK PSİKOLOJİK DANIŞMAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN Bu kitapçığın hazırlanmasında destek olan Merkez Müdürümüz Sayın Zeki YILMAZ’ a, yazıların kont- rol edilmesinde yardımcı olan Sayın Aynur BİLGİN’ e teşekkür ederiz.
28

KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Mar 30, 2021

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

HAZIRLAYANLAR

SEVGİ KAKIRDAK KADİR KESGİN EŞREF ECİK

PSİKOLOJİK DANIŞMAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN

Bu kitapçığın hazırlanmasında destek olan Merkez Müdürümüz Sayın Zeki YILMAZ’ a, yazıların kont-rol edilmesinde yardımcı olan Sayın Aynur BİLGİN’ e teşekkür ederiz.

Page 2: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Çocuk dünyaya geldiği an-dan başlayarak devamlı geliş-me içersindedir. Bu gelişme

bazı dönemlerde daha hızlı, bazı dönemlerde daha yavaş olsa da sürekli bir oluşumdur. Gelişim okul öncesi yıllarda hızlı iken daha sonra durak-sak gibi görünmekte, ergenlik döneminde yine dikkat çeke-cek bir hıza ulaşmaktadır. Çocuğun tüm gelişim alanları yaşamının her döneminde aynı hızla gelişmemektedir. Bazı dönemlerde bedensel yönden hızla gelişen çocuk, bazı dönemlerde duygusal yönden daha hızlı gelişebile-cektedir. Çocuk önce kalem tutma-sını sonra kalemle bazı çizgi-

ler çizmesini, en sonra yazı yazmasını öğrenir. Gelişimin izlediği yönler; baş-

tan ayaklara, içten dışa, top-tan hareketlerden özgün ha-reketlere doğrudur. Küçük çocukların önce baş kısmı, sonra kolları ve gövdesi en sonra da ayakları gelişir. Geli-şimdeki bu çeşitliliği esas ala-rak, ilköğretimin ilk yıllarında okumayı başaramayan bir çocuğun bu başarısızlığında zihinsel gelişim kadar duygu-sal gelişimin etkisi de olabilir. Bu nedenle çocuğu anlayabil-mek ve tanıyabilmek için geli-şimin çeşitli yanlarını, bu çe-şitli yanların birbirini nasıl et-kilediğini bilmek gerekir.

GELİŞİM DÖNEMLERİ

KONU

İÇERİĞİ

• 6‐9 Yaş  ço‐cuklarının bedensel zihinsel   duygusal gelişim   Özellikleri 

 

• 10‐13 Yaş çocuklarının bedensel zihinsel   duygusal gelişim   Özellikleri 

 

• Zihinsel   Gelişimde Görülen   Çeşitlilikler 

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 3: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

A. Bedensel Gelişim Özellikleri •Okul öncesi döneme kıyasla büyüme hızı yavaşlar.

•Büyük kas gelişimi bir hayli gelişmiş olmasına rağmen hala devam etmekte-dir.

•Boy hızla uzar, küçük kas gelişimi hala yeterince gelişmemiştir.

•Uzağı yakından daha iyi görür. •El- kol koordinasyonu zayıftır. •Süt dişleri yerine kalıcı dişleri bırakma-ya başlar.

B. Zihinsel Gelişim Özellikleri • Zihin gücü oldukça gelişmiştir. • Dikkatini daha uzun süre belli bir konu

üzerinde toplayabilir. • Hala somut düşünce hakimdir. • Çevresini toptan algılar. • Daha gerçekçi olmasına karşın yine de

duyguları baskındır. • Zaman kavramı sınırlıdır. • Yaptığı resimler gerçeğe benzemeye

başlamakla birlikte, daha çok varlıkları gördüğü gibi değil bildiği gibi çizer.

• Sayıları kavramaya başlar. • Birer, ikişer, beşer, onar sayıları öğre-

nir.

• Basit dört işlemi yapabilir. • Dili çok gelişmiştir. Kelime hazinesi zen-

gindir. • Okuma- yazmaya hazır durumdadır. • Sessiz okumada sesli olamaya göre da-

ha hızlıdır.

• Bu çağın sonuna doğru bir yabancı dil öğrenebilir.

C. Duygusal Sosyal Gelişim Özel-likleri

• Herkese sevilip beğenilmek ve değer verilmek ister.

• Evde ve okulda ilgi merkezi olmak için çaba gösterir.

• İyi, kötü, doğru, yanlış kavramları ge-lişmiştir.

• Sorumluluk duygusu gelişmeye baş-lamıştır.

• Çok çeşitli duyguların etkisi altındadır. • Korku ve endişe etkin duygulardır. • Grup halinde oyun oynamayı sever-ler.

• Oyun gruplarında kendi cinslerinden olan arkadaşlarla oynamayı tercih ederler.

6-9 Yaş (1-4. Sınıf Öğrencileri) Özellikleri

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 4: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

• Arkadaşlara fazlaca önem ver-me, onlar gibi olmaya özenme başlar.

• Bağımsız olma çabalarının yanı sıra anne babanın sevgi ve ilgisi hala daha çok önemli-dir.

• Öğretmene hayranlık duyarlar. • Duygusal ve Sosyal Gelişim Özelliklerinin Ortaya Çıkarttığı Temel Gereksinimler

• Sevilmek, beğenilmek ve tak-dir edilmek.

• Özellikle ilk yıllarda okula uyum konusunda yardım gör-mek.

• Çevresinde büyüklerden sabır ve anlayış görmek.

• Kendi gelişim hız ve düzeyine göre değerlendirmek.

• İyi-kötü, doğru-yanlış gibi kav-ramları geliştirmek için olumlu örneklerle karşılamak.

• Çeşitli konularda sorumluluk almak.

• Duygularını kontrol etmeyi öğrenmek.

• Korku ve endişelerden arın-mak.

• Arkadaşları ile bir arada ol-mak.

• Arkadaşlarca kabul görmek. • Öğretmenlerden ilgi ve anlayış beklemek.

• Bağımsız davranmak konu-sunda beceri kazanmak.

A. Bedensel Gelişim Özellikleri • Bedensel gelişim hızı önceki dönemlere kıyasla bir daha azalmıştır.

• Küçük kas gelişimi çok hızlıdır. Günlük enerji harcama düzeyi çok yüksektir.

• El- göz koordinasyonu yeterince gelişmiştir. Görme duygusu olgunlaşmıştır.

• Diş gelişimi tamamlanmıştır. Hastalıklara karşı vücut direnci çok zayıftır.

• Bu yaş döneminin sonlarına doğru kız ço-cuklarında ergenlik belirtisi sıkıntısı başlar.

• Bedensel Gelişim Özelliklerinin Ortaya Çı-kardığı Temel Gereksinimler

• Beden gelişimini destekleyecek sportif et-kinliklerde bulunmak.

• El- göz koordinasyonunun daha da gelişti-recek etkinliklere katılmak.

• Diş bakımı ve vücut sağlığı konusunda iyi alışkanlılar kazanmak.

• Ergenlik dönemi konusunda aydınlatıcı doğru bilgiler edinmek .

10-13 Yaş (5-8. Sınıf Öğrencileri) Özellikleri

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 5: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

B. Zihinsel Gelişim Özellikleri • Zihin gücü yetişkinlerinki kadar gelişmiştir.

• Mantıklı ve soyut düşünme yete-neği önceki döneme kıyasla daha ileri düzeydedir.

• Zaman ve yer kavramları geliş-miştir.

• Kendi kendine çalışma, öğrenme ve araştırma yapma becerilerini kazanmıştır.

• Olayları gerçekçi olarak değerlen-direbilir.

• Kelime hazinesi çok gelişmiştir. • Okuyarak bilgi edinme gücü art-mıştır. Okumayla birlikte yazma becerisi de gelişmiştir. İlgi alanları oldukça gelişmiş ve çeşitlenmiştir.

• Özel yetenekler belirginleşmeye başlamıştır.

C. Duygusal ve Sosyal Gelişim Özellikleri • Duygusal yönden oldukça dengelidir. • Korku ve endişe halleri azalmıştır. Sevilmek, beğenilmek, kendini güven içinde hissetmek yine temel özellik-lerdir.

• Büyüklerden çok yaşıtların fikirleri önem taşır. Bir arkadaş grubunun üyesi olmak büyük zevk verir. Bu çağın sonuna doğru büyüklerden yardım görmekten hoşlanmaz.

• Karşı cinsi küçümsemek ve kendi cinsinden olanlara karşı aşırı bağlılık gösterir.

• Kendini yetişkin olarak kabul ettirme çabası içersindedir.

• Hem rekabet hem de işbirliği yap-maktan hoşlanır.

• Öğretmenlerin tüm öğrencilere eşit davranmasını bekler.

Zihinden Gelişimde Görülen Çeşitlilikler Geri Zekalılık: Genel olarak kendi yaşıtlarına göre bedensel ve hareket geli-

şimleri bakımından geridir. Bu çocukların yürümeleri, konuşmaları geç başlar. Okulda düşüncelerini açıklayamaz. Başkalarının düşüncelerine ilgisi azdır. Özel-likle okuma ve matematik problemlerini çözmede başarıları yetersizdir. Bu tür çocukların anne ve babaları kendilerine yol gösterecek, onlara destek olacak bir uzmana başvurulmalıdır.

Normal Zekalılık: Toplumun büyük bir bölümünü meydana getirir. Yaşından beklenen öğrenimleri, yetenekleri ve hareketleri gösterir. Rahat arkadaş edinir, disipline uyarlar.

Üstün Zekalılar: Bu tür çocukların hareketleri ve öğrenimleri yaşıtlarına göre ileri derecededir. Çok kısa bir sürede konuyu öğrenebilir. Öğrenmeye karı istekli-dir. Bu dönemde çocuklar neden,niye, niçin gibi sorular sorar ve karşılık ararlar. Bu tür sorular sorulması çocuğun zihinsel gelişim açısından büyük önem taşır.

10-13 Yaş (5-8. Sınıf Öğrencileri) Özellikleri

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 6: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Daha doğmadan çocukları-mızın gelecekleri hakkında planlar yapmaya, onlar için

heyecanlanmaya, hayatın risklerini düşünmeye, onun için en iyiyi en güzeli düşün-meye başlarız. Bilerek ya da farkında olma-

dan çocuklarımıza karşı sergi-lediğimiz tutumlar onların kişi-liğini n oluşmasında ve bu

kişiliğin hayatına yansımasına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Bireyin tutumları-nı, davranışlarını, gelecekten bek-lentilerini ve gele-ceğe bakışını, sorumluluk alma-sını, kendini algı-layışını, kısaca kişilik özelliklerini öğrenmiş olduğu davranışları okul başarısı doğru-dan etkiler. Okul

başarısı ve eğitim doğrudan etkilenir. Bu aile tutumlarını, tutumlarının çocuklarda ki doğrudan ve dolaylı etkilerin şu şekilde sıralayabiliriz.

AİLE TUTUMLARI VE TUTUMLARIN EĞİTİME

YANSIMASI

FARKLI AİLE TUTUMLARI

• Baskıcı ve Otoriter tutum

• Gevşek ve Tavizkar Tutum

• Aşırı Koruyucu Tutum

• Tutarsız ve Kararsız Tu-tum

• Mükemmeli-yetçi Tutum

• Demokratik destekleyici Güvenilir tutum

İnsanlar çocuklarını gelecekte bir şeyler va-at ettikleri için değil, kendilerinin olduğu için severler. HALIFAX

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 7: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Bu tutumu sergile-yen ailelerin tutumla-rında davranışlara kar-şı esneklik yoktur. Ço-cuğun yapmış olduğu istenmedik davranışlar sert cezalarla bazen de dayakla sonuçlanır. “ B en babayım ” , “ B en anneyim ” cümlelerinin sık sık kullanıldığı bu tip aile-lerde çocuk, çok fazla konuşma hakkına sa-hip değildir. Çocuk ve aile arasındaki iletişi-min korkuya ve baskı-ya dayalı olması çocu-ğu sık sık yalan söyle-

meye itecektir. Ayrı-ca sorun çözme be-cerilerini kazanama-yan bu çocuklar; sorunlar karşısında kaçmaya yada öğren-miş olduğu baskı ve şiddeti sorun çözme yöntemi olarak kullan-maya başlayacaktır. Baskı ve otoritenin baskın olduğu aile ço-cukları, sorumluluk almadıkları gibi sorun-larla karşılaştıklarında yardım da isteyemez-ler.

Bu tutuma sahip aile içinde büyüyen çocuk-

ların okul başarısı ve eğitimin en büyük ge-reksinimi olan özgüven, benlik saygısı, sorgula-yıcı yaklaşım gibi özel-likleri gelişmeyecek; bu çocuklar parmak kaldı-ramayan, yardım iste-meyen ve isteyemeyen, kimseye güvenmeyen, çekingen veya saldır-gan, ders dışı etkinlikle-re katılmayan bir birey olacaktır.

Baskıcı ve Otoriter Tutum

Hem ebeveynin hem de çocuğun şikayetçi olduğu bir tutum olan “ G evşek ve Tavizkar Tutum ” da çocuklar-dan; “ Sen artık beni sevmiyorsun” , “ Artık seni sevmeyeceğim ” , “ B en bunun bu şekil-de olmasını istiyo-rum ” cümlelerinin duyulduğu, annebabadan ; “ Be-ni her yerde rezil edi-yor. ” , “ İstediği o an olacak yoksa kıyameti koparıyor. ” ,

“ O lmayacak yerde kendini yerlere atı-yor. ” , “ D ediği ol-mazsa kendini kaybe-diyor, kusana kadar ağlıyor. ” siteminin yükseldiği görülmekte-dir. Bu tutumun hakim

olduğu ailelerde çocuk-ların tüm isteklerinin yerine getirildiği, davra-nışlarına sınır çizilmedi-ği, çocuk merkezli eğiti-min abartıldığı, her şe-yin çocuğa odaklandığı görülmektedir.

Gevşek ve Tavizkar Tutum

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 8: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Anne babası olma-dan hiçbir şey yapa-mayan, yeterli olgunlu-ğa sahip ol-masına rağ-men yemeği-ni annesinin yedirmesini, e lb ise ler in i annesinin ya da babasının giydirmesini isteyen ço-cuklar aşırı k o r u y u c u tutuma sahip olan aile-lerde büyüyen çocuk-ların genel özelliklerin-dendir. Bu tutumu ser-gileyen ailelerin çocuk-

larında sorumluluk almama, toplumsal gelişimini tamamlaya-

mama ve bu kazanım-ları edinememenin neden olduğu özgüven eksikliği görülmektedir. Eğitim boyutunda

baktığımızda toplum-sal gelişimin az olma-sı, grup çalışmalarında ve arkadaş ilişkilerinde eksikliğe, sürekli baş-kasına bağlı, her so-runda yardım bekle-yen, kendi başına karar alamayan bir birey olmasına neden olacaktır. Ayrıca ödev yapamayan ve bu ne-denle de ödev yapma-yan çocuktaki ders sorunları, özgüven eksikliğine sonuç ola-rak da başarısızlığa neden olacaktır.

Aşırı Koruyucu Tutum

Bir ulusu yönetmek, dört çocuğu eğit-mekten daha kolaydır. Churchill

Sınırları bilmeyen ve aşırı bir şekilde ben merkezli büyüyen çocuk, arkadaş-ları ve sosyal çevresiyle sorunlar yaşayacaktır. Okulun, arkadaşlarla ve sosyal ortamın eğitimle bütünleştiği yer olduğunu düşünürsek çocuk okulu bir sorun ortamı olarak görmeye başlayacak ve başarısı da sorun ortamının büyüklüğü ölçüsünde düşebilecektir. Tüm işlerinin aile tarafından yapılmasına alışan ço-cuk ödev ve derse ait sorumlulukları almakta zorlanabilecek ve bu zorlanma onun sınıf başarısında geride kalmasına, derse zor uyum sağlamasına neden olabilecektir. Özellikle okul başarısının düşük olması, akranlarından akademik olarak geride kalmasına, çocuklarda özgüven soruna ve içine kapanık ya da saldırgan bir birey olmasına neden olabilecektir.

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 9: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Tutarsız aile ortamın-da çocuk, bu tutarsız davranışların sonucu-nu yansıtan davranış-lar sergiler. Çocuğun davranışlarında çeliş-kiler ve kararsızlıklar vardır. Kurallara uy-makta zorluklar yaşar ve bu zorluklar okul içindeki ilişkilerine,

derslerine yansır. Bazen küçük bir ödev hazırlarken bile ne yapacağı-na karar vereme-diği için sınıfına eli boş giden bir öğ-renci olabilir.  

Tutarsız ve Kararsız Tutum

Çocuğun yapabileceklerinin daha üzerinde beklentilere sahip olan ama bu beklentilerinin çocuğu kapasitesi dahilinde olduğu inancını asla kaybetmeyen ve aksi düşünceye kolay kolay ikna olmayan, bardağın genel olarak boş tarafını gören, takdirin az ama eleştirinin fazla olduğu ailelerdir. Ailenin en büyük özel-liklerinden birisi de anne babanın istekleri ön planda iken çocuğun istekleri sürekli geri planda bırakılmaktadır. Çocuğun başarısı ile ailenin beklentileri arasında bazen uçurumlar olabilmektedir. Başarı beklenti arasında uçu-rum ya da biraz farklılığın olması ve bunun çocuğa fark ettirilmesi çocukta hayal kırıklığı-na, çocuğun kendisini değersiz, güvensiz, önemsiz ve mutsuz hissetmesine neden olu-nacaktır.

Sürekli eleştirilen ve kendi-ni yetersiz hisseden çocuk nasıl olsa başaramıyorum düşüncesinin de gelişmesiyle derse olan ilgisini tamamen kaybedebilmektedir. Aile ile iletişimden doğan mutsuzlu-ğunu okulla bütünleştirebilir, okulu anne ve babası ile mutlu bir ilişkinin olmasını engelleyen set olarak görebi-lir ve okula karşı önyargı oluşmasına neden olabilir. Bu mutsuzluğu genelleyen çocuk “ Okul Mutsuzluk Kaynağı ” düşüncesine sahip olur.

Mükemmeliyetçi Tutum

Ebeveynlerden herhangi birinin çocuğun yapmış olduğu aynı davranışı bazen onaylarken bazen onaylaması yani farklı tepkiler vermesi ya da çocu-ğun herhangi bir davranışını anne ya da babadan birisinin kabul ederken diğer ebeveynin reddetmesi aile içinde tutarsız davranış olduğunu gösterir. Anne: Sabah “ Kocaman adam oldun ama her sabah seni ben kaldırmak zorundayım” Örneğin; Akşam “ Bu saatte ne yapacaksın bacak kadar boyunla dışarı-da ”… Anne : “ Arkadaşla-rınla kavga etmenin yanlış bir davranış ol-duğunu biliyorsun. ” Baba: “ Benim oğ-lum dayak yememiş, aslan oğlum benim. ”

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 10: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Bu tutumu sergileyen aileler çocuklarına gerekli gördükleri za-man ve durumlarda destek verir ama belir-lenmiş olan sınırların ihlal edilmesine izin vermezler. Demokratik tutum ortamının sergi-lendiği ailelerde yetişen çocuklar kendi istek ve davra-nışlarını belli sınırlar içinde yapabilir fakat yaptıkla-rı davra-nışın da sorum-luluğunu alırlar. Aile-nin iletişime açık ol-ması, çocukla sorunla-rı ve güçlükleri konu-şabilmesi, geçmişteki hatalar üzerinden de-ğil de gelecek için ne-ler yapılabileceği üze-rinden konuşulması yine bu aile tutumun genel özelliklerinden-dir. Ailenin bu yaklaşı-

mı çocuğun özgüve-ninde çok olumlu bir etkiye sahip olup, ben-lik gelişiminde de bü-yük bir etkisi vardır. Sosyal açıdan gelişi-me açık olan çocuk, gelecek te mutlu ol-mak için neler yapma-

sı gerektiğinin farkında olan bilinçli bir birey olacaktır. Üzerine dü-şen görevlerin bilincin-de, sorumluluk sahibi bireyler yetişmesinde ailenin bu tutumu çok önemlidir.

Daha önce de belirtil-diği gibi okul başarısı ve eğitimde, özgüven, sosyal açıdan geliş-

mişlik, sorumluluk ala-bilme ve bu sorumlukla-rının bilincinde olma, sorumlukları yerine ge-tirme çok önemli unsur-larıdır. Sosyal açıdan sorun yaşamayan ve okulda iletişimi iyi olan öğrenci okulda bulun-

mayı isteye-cek, öğren-cinin bu davra-nışı ders başa-rısını dolaylı olarak arttıra-caktır. Okul-da

mutlu ve akademik ola-rak başarılı olan çocuk-ların özgüveni daha yüksek olacak ve çocuk bu durumu korumak için daha çok çaba har-cayan bir birey olacak-tır. Başarı, mutluluğu, mutluluk başarıyı geti-recek ve bu dişliler sü-rekli birbirini takip ede-cektir.

Demokratik Destekleyici Güvenilir Tutum

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 11: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

ÖNEMLİ NOKTALAR

• Duygusal gereksinimlerin karşılana-mayışı, çocuğu gereğinden fazla koruma ya da reddetme olarak orta-ya çıkar. (Holden ve Edwards,1989)

• Gereğinden fazla korumaya ya da reddetmeye ek olarak, dikkatler, anababalardaki endişe, otorite, düş-künlük, mükemmeliyetçilik, sorum-luluk gibi noktalara kaymıştır. Ana baba tutumları, çocuğun davranışsal uyumsuzluğunun başlıca nedenini oluşturmaktadır. (Dönmezer,İbrahim,1999)

• Anababaların deneyimleri davranış-ları ve tutumları çocuğun davranış-larını ve karakterini etkilemektedir. Çocuk bu tutum ve davranışları evlilik yaşamına da taşınacaktır. Böylece bir döngü oluşacaktır. (m. Field,1940)

• Anne babaların tutum ve davranış-ları çocukların vicdan ve ahlak geli-şimini, uyumlu-uyumsuz, etken-edilgen, bağımlı-özerk, içedönük-dışadönük vb. bir kişilik oluşturma-larını büyük ölçüde etkileyebilir. (Dönmezer,İbrahim,1999)

Çocukların, nasihatten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Joseph Joubert

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 12: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Aile içinde güven ve sevgi ortamının oluşmasında ve bunun hayata yansımasında en önemli etken iletişimdir. Olumlu iletişimin olmadığı bir ortamda güven ve sevgi oluş-ması düşünülemez. Her şey-den sakındığımız çocuklarımı-

zın bilinçli olarak sevgi, güven ortamından uzak büyümesini, bu ortamdan mahrum kalma-sını istemsek de farkında ol-madan onlarla kurmuş oluğu-muz iletişim, onlara uzattığı-mız yardım eli, içlerinde bu-lundukları durumun daha da zorlaşmasına neden olabil-mektedir. Özellikle aile içi ileti-şim de iletişim yollarını çocuk-larının eğitiminde kullanan ailelerde; babaların öğüt veren

anneler teşhis koyan, mantıklı yollar arayan, eleştiren vb. iletişim yollarını kullanması farkında olmadan çocukları ile olan iletişim yollarını kapat-maktadır. Anne, baba ve çocuk arasın-

da süregelen güç savaşı, bir-birini dinle-memeleri ve duyma-maları ile-tişim en-gellerinin en büyük nedenle-rindendir. Ne yazıktır ki bu ne-denleri anne ve babalar çoğu za-man fark

etmeden ama kendileri oluştu-rurlar. Unutulmamalıdır ki in-sanlar arasında en kolay ileti-şim çocuklarla kurulmaktadır. Çocuklar özellikle anne ve babalarıyla olan iletişimlerin-den hiç sıkılmazlar, bıkmazlar, yanlış yapmanızdan dolayı uzun süre üzülmenize gerek kalmayacak kadar kısa sürede geçmişteki hataları unutur şimdiyi yaşarlar.

İLETİŞİM ENGELLERİ

KONU İÇERİĞİ

• Emir vermek yönetmek

• Suçlamak

• Tehdit etmek

• Eleştirmek

• Uyarmak gözdağı vermek

• Güven ve fikir vermek

• Utandırmak

• Öğüt vermek

• Yargılamak

• Aşağılamak alay etmek

• Karşılaştırmak

• Teşhis koymak

• İncelemek

• Tartışmak

• Konu değiştirmek

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 13: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Böyle güzel bir davranışa sahip olan çocuk diye yargıladığımız çoğu zaman dikkate almadığımız varlıkların başarabildiği bu davranışı, bizim için sonsuz değerde olan varlıklar için yapmak, onların hayatları boyu mutlu olmaları yolun-da atılacak büyük bir adım olacaktır. Çoğu zaman olumsuz iletişim yolarını fark etmeden uygularız. Bu iletişim en-

gelleri ile ilgili örnekleri ve çocuğumuza yansımasını şu şekilde sıralayabiliriz.

Bir çocuk için anası ve babası dünyayı temsil eder. çocuk, annesi ve babası nasıl davranıyorsa,dünyadaki herkesin de aynı şekilde davranacağını düşünür . M.Scott Peck

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 14: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

“ Hemen eve geleceksin”

• Aksi yönde ve isyankar davranışlar.

• Direnç

Emir Vermek - Yönetmek

Sonuçları Çocuğunuzla kurmuş olduğunuz bu tür iletişim ondan istemiş olduğumuz görevi yapmamasına, direnç göstermesine, isyankâr davranışlar sergile-mesine neden olabileceği gibi kendini önemsiz his-setmesine de neden olabilir.

“ E ve hiçbir zaman zamanında gelmezsin ”

• Suçluluk duygusu

• Güven kaybı

• İsyankar davranışlar.

Suçlamak

Sonuçları Sürekli suçlanan çocuk, yapmış olduğu her hatalı davranışta suçluluk duygusu yaşayacaktır. Bu du-rum çocuğun kendine olan özgüveninin azalmasına neden olabileceği gibi aileye karşı da isyankâr dav-ranışlar sergilemesine de sebebiyet verebilir.

“ H emen eve girmezsen dayağı yersin”

• Aksi yönde ve isyankar davranışlar.

• Direnç

Tehdit Etmek

Sonuçları Her insanda olduğu gibi çocuklar da savunma

mekanizmalarını kullanırlar. Korkuya kapılan çocuk kendini korumak için inkar ve yalan söyleme yoluyla bu sıkıntılı durumdan kurtulmaya çalışacaktır ki bu durumun ailenin genel iletişim hali olması, çocukta yalan söyleme ve inkar etme davranışının artması-na neden olacaktır.

Çocukların verilen gözdağının gerçekliğini kontrol etmek için istenilmeyen davranışı tekrar ettikleri de görülebilmektedir. Bu çocukların en büyük ortak noktaları kendilerine saygı duyulmadığı hissidir.

Çocuk kırmızı elmayı görmeden elindeki kokulu soğanı bırakır mı?

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 15: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

“ E ve zamanında gelmeyi bir türlü öğrenemedin ”

• Pasifleşme

• Özgüven eksikliği

• “Kötüyüm” imajı

Eleştirmek

Sonuçları Çocuklar, özellikleri gereği belli bir zamana kadar eleştirileri gerçek olarak algılarlar. Bu durum çocuk-ları pasifleştirir ve özgüvenlerini zedeler. Çocukta “ B en Kötüyüm ” imajı gelişmeye ve kendisini aile-sine karşı korumaya başlayacaktır.

“ G ecikirsen sana neler yapacağımı hatırlatmama gerek yok sanırım. ”

• Korku

• Boyun eğen bir birey

Uyarmak - Gözdağı Vermek

Sonuçları Bu iletişim türünün hakim olduğu aile içinde büyü-yen çocuklarda, olaylar karşısında boyun eğme, kabullenme ve yanlış yapmaktan korkma davranışı gözlenmektedir. Sonuç olarak kendi başına karar vermeyen bireyler ortaya çıkmaktadır.

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Çocuğa söz verilen şey mutlaka yerine getiril-melidir. Yoksa yalan söylemeyi öğrenir. Talmud

Page 16: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

“ A slında bunu bir denesen başaracaksın ”

• Sürekli destek bekleyen bağımlı çocuk

Güven ve Fikir Verme

Sonuçları Bu iletişim yolu çocuklarda bağımlı kişilik oluşma-sına, sorunlarını çözme konusunda yetersiz kalması-na neden olur. Çocukta anne ve babasının fikirlerine karşı bir bağlılık oluşur ve çocuk sürekli onların des-teğini bekler. Ebeveyn olmadan karar vermek zorun-da kaldığı zaman kriz ortamları ortaya çıkacaktır.

“ Bunu anlayamayacak kadar aptal olmadığını düşünüyorum. ”

• Kendini beceriksiz ve yete-neksiz olarak görme

• Olumsuz benlik imajı

Utandırma

Sonuçları Özellikle arkadaşları yanındayken böyle bir ileti-şim dilinin kullanılması, çocuğun utanmasına ve içine kapanmasına neden olacaktır. Çocukta yeter-sizlik düşüncesi oluşacak ve kendini değersiz ola-rak görecek ve olumsuz bir benlik imajı geliştirecek-tir.

“ B eni hiç dikkate almıyorsun, bu hiç de güzel bir davranış değil. ”

• Duygularının ve davranış-larının değersiz olduğu hissi.

Öğüt Verme

Sonuçları “ S en sorunlarını çözecek yeterliliğe sahip değilsin, senin duygu ve düşüncelerin benim için değersiz, önemsiz ” düşüncesinin gelişmesine neden olan bu iletişim yönteminin de çocuklarda kendi sorunla-rına çözüm getirememe, anne babanın kararlarına bağımlı ya da direnç gösterme davranışları görül-mektedir.

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 17: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

“ Y ine beni dinlemiyorsun, ne kadar arsız bir çocuksun. ”

• Ben kötüyüm imajı

• Olumsuz benlik saygısı

• Kırgınlık ve üzgünlük

Yargılama

Sonuçları Eleştiriyi gerçek olarak algılayan çocuklarda “ B en kötüyüm ” imajının oluşmasına ve özgüve-ninin olumsuz etkilenmesine neden olacaktır. Çocu-ğun yapmış olduğu davranışların bu iletişim yoluyla yargılanması, çocukta sevilmediği, takdir edilmediği düşüncesine, aileye karşı “ Siz mükemmel misi-niz? ” bakışının gelişmesine neden olacaktır.,

“ Karanlıktan korkuyormuş, korkak sen de. ”

• Mahcup olma

• Kendisini önemsiz hisset-me

• Karşı tepki verme

• Olumsuz öz imge

Aşağılama - Alay Etme

Sonuçları Çocuğun özgüvenini et-kileyen iletişim yoların-dan biridir. Çocuk davra-nışlarından dolayı kendi-ni önemsiz, utanmış, eksik hissedecek; sevil-mediğini düşünecektir.

“ Bak kardeşine, zamanı gelince eve nasıl da geliyor ”

• Olumsuz benlik saygısı

• Karşılaştıran ve karşılaştırı-landan uzaklaşma

Karşılaştırma

Sonuçları Hiçbirimizin hoşuna gitmeyen karşılaştırma, ço-cukların da hoşuna gitmemektedir. Karşılaştırılan bireyler karşılaştırıldıkları kişiye ve karşılaştıran kişiye karşı kin duyacaklar ve onlardan uzaklaşa-caklardır. Bu iletişimin yoğun olması çocukta özgü-ven sorunlarına neden olmaktadır.

Ayrıca bazı durumlarda da çocuk ailesine karşı-lık vermeye başlayacak ve böylece ortaya daha büyük iletişim engellerinin doğmasına neden olabil-mektedir.

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 18: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

“ Sırf daha fazla dikkat çekmek ve beni sinir etmek için benim dedikle-rimi yapmıyorsun. ”

• Başarısızlık ve korunmasız-lık duygusu

• İletişimi kesme

• Utanama

Teşhis Koymak Analiz Etmek

Sonuçları Bu iletişim türü çocuklarda başarısızlık duygusu yaratabilir. Çocuk kendisini korumasız ve köşeye sıkıştırılmış hisseder. Eğer anne babanın yapmış olduğu yorum yanlışsa çocuk yanlış anlaşıldığı için iletişimi kesebilecek yapılan yorumun doğru olması halinde ise utanacak kendini çıplak gibi hissedecek-tir.

“ N eden, Niçin, Kimle, Ne Yaptın ”

• Korku, kaygı hissetme

• Yalan söyleme

• Sorunlarını anlatmaktan kaçınma

İncelemek, Araştırmak, Sınamak, Soruşturmak

Sonuçları Çocukta korku ve kaygı uyandıran bu yorum, çocuğun soru soran ebeveyne karşı yalan söyleme-sine, anne babadan uzaklaşmasına, anne baba ile konuşmaktan kaçınmasına ve iletişimi kesmesine neden olmaktadır. Ebeveyne kendisi ile ilgili sorun-ları anlatmak istese bile üst üste gelebilecek soru-lardan dolayı tedirginlik duyacaktır. Ayrıca ebeveyn-lerin sürekli bu sorulara takılması çocuğun asıl so-rununu gözden kaçırmalarına neden olacaktır.

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

En kötü babalar kimlerdir bi-lir misiniz? Gençliklerinde yaptıklarını unutanlar. Diderot

Page 19: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

“ C anını sıkma, hadi başka şeylerden konuşalım. ”

• Gerçeklerden kaçma

• Sorunları önemsememe

• Sevilmediğini ve ilgi göste-rilmediğini düşünme

Konu Değiştirmek

Sonuçları Bu yaklaşım çocuğu kışkırtarak, çocuğun ailesiyle iletişimini kesmesine neden olabilecek, çocukta aileye karşı kin ve nefret duygusu geliştire-cektir. Ayrıca çocuğun kendini yetersiz ve becerik-siz olarak görmesine de neden olabilecektir.

“ S en daha küçüksün anlamazsın, bak daha neler var hayatta. ”

• İletişimi kesme

• Karşı koyma davranışı.

• Bıkkınlık

Tartışmak - Mantık Yoluyla İnandırmak

Sonuçları Sorunlara bu şekilde yaklaşan ailelerdeki çocuklar-da “ Sorununun ne önemi var, çok önemsiz sorun-ları kafana takıyorsun ” düşüncesinin oluşmasına neden olacaktır. Kendisini ve kendine ait olan konu-ları gereksiz, değersiz ve önemsiz olarak görmesi-ne neden olacaktır. Sorunlar karşısında çözüm yolu arayan çocuk, anne ve babasından görmüş olduğu kaçma yöntemini kullanacak, kaçmanın sorunlar karşısında en kolay ve etkili çözüm yolu olduğunu düşünecek, ailesi hakkında kendisi ile ilgilenmedik-lerini ve sorunlarına saygı göstermediklerini düşü-necektir.

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 20: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Anne-baba çocuklarıyla sorun yaşadıkları zaman on-lara karşı nasıl davranacakla-rı konusunda kararsız kalırlar. Çocuklarına öğüt vermenin,

onları eleştirmenin, bazen de onun yerine düşünmenin, hat-ta arada bir tehdit etmenin ve şiddet uygulamanın tek çö-züm olduğunu düşünürler. Daha da ileri gidip iletişimi kesmenin en büyük çözüm olduğu yanlışına düşerler. Bu durum iletişimsizliğe yani;

çocuğunuzun tamamen içine kapanmasına, sizinle sorunla-rını konuşmamasına ve ileri-de bir çok sorunun temelinin atılmasına neden olacaktır.

Anne baba ve çocuk ara-sında oluşan iletişim problem-leri kısa sürede ortadan kalk-maz. Var olan sorunların orta-dan kalkması için özellikle anne-babanın zaman harca-ması ve çaba göstermesi ge-rekmektedir. Bu da uygun iletişim teknikleriyle mümkün olmaktadır.

ETKİLİ İLETİŞİM

İÇERİK

• Sessiz Kalma

• Empati

• Duygu ve Düşünceyi Kabul Etme

• Dürüst Olma

• Etkili Dinleme

• Tutarlı Olmak

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 21: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Anne ve baba bazı durumlarda sessiz kalarak çocuklarına konuşma fırsatı vermelidir. Sessiz kalmak çocuklara konuşma alanı ve fırsatı tanıyacaktır. Çocuğunuzun yaşamış olduğu bir olay karşısında duygularınızın onun duygu-larının önüne geçmesini engellemek için onu dinlemek, gerekli olduğu za-manlarda sadece “ Neden? ” , “ Niçin?” , gibi küçük sorularla onun sorunla-rını anlatmasına teşvik etmeniz gerekmektedir.

Sessiz Kalma

Empati; insanın kendisini bir başkasının yerine koyup, onu hissettiklerini hissetmeye, gördüklerini görmeye çalışmaktır. Yani olaylara onun dünyasın-dan, onun gözüyle bakmaya çaba sarfetmektir. ( Öz,İlkim,1997 ) Empati deneyim ile, sık sık kullanılması halinde gelişen bir beceridir. Em-

patinin en zor kısmı kendi duygularımızdan sıyrılıp karşımızdaki gibi dünyayı görebilmektir. Örneğin çocuğunuzun kırılan oyuncağının arkasından ağlarken, sizin bu

durum karşısında normal bir olaymış gibi davranıp,“ y arın yenisini alırız ” demeniz yerine çok sevdiğiniz ve değer verdiğiniz bir şeyinizi yitirdiğinizde hissettiğiniz duygularla çocuğunuza yaklaşmanız gerekmektedir.

Empati

Çocuklar duygularını zirvelerde ama genelde anlık yaşarlar. Çok sevdiği okuldan bir gün nefret ederek gelebilir. Aileler bu gibi durumlarda çocuğun ifade etmiş olduğu duygu ve düşüncesini kabul etmeli, altında yatan nedenleri etkin dinlemeyle ve empati kurarak ortaya çıkarmaya çalışmalıdır. Bir süreliğine kendi doğrularınızı bırakarak, çocuğunuza zaman ayırmanız,

ona önyargısız yaklaşmanız, size kendini ifade ederken sözünü kesmeden , onu anladığınızı belirterek dinlemeniz, onu hataları ile kabul etmeniz sizinle olan iletişiminin güçlenmesine yardımcı olacaktır.

Duygu ve Düşünceyi Kabul Etme

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 22: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Çocuklarımızı yetiştirirken sürekli anne-baba kimliği ile onlara yaklaşmanız koruma dürtüsüyle onlarla yanlış iletişim yollarını kullanmanıza neden olabilir. Çocuğunuz sizden onunla duygularını paylaşmanızı, yada yaşamış olduğu durumu daha önceden yaşayan biri olarak, deneyimli birinden destek almak istiyor olabilir. Böyle durumlarda onlara annelik kılavuzu ile yaklaşmak yerine gerçek deneyimlerinizi , gerçek duygu ve düşüncelerinizi onunla paylaşmanı-za ihtiyaçları vardır. Unutmamalıdır ki anne baba da bir insandır ve her insan-da olduğu gibi onlarda hata yada yanlış yapabilirler. Çocuklarımıza kendimizi Kaf dağının arkasında, ulaşılmaz biri olarak göstermektense, doğru ve yanlış-larımız olan, yanlışlarımızı kabul edip düzeltmeye çalışan bir aile yapısı için-de olmamız gerekmektedir.

Dürüst Olma

Büyük başarılar değerli annelerin yetişolmuştur .

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

İletişim etkili olabilmesi için karşı tarafın doğru olduğuna inanmamız gereki-yor. Doğru olan iletişimde sözlerimizle davranışlarımızın tutarlı olmasına bağ-lıdır. Anne ve babanın genel olarak yaşamında sergilediği dürüstlük ve sami-miyet, çocuğun anne-baba ile olan iletişimindeki güven duygusunu arttırır ve aileyle iletime başlamasını kolaylaştırır. Ayrıca çocukla kurulan iletişimde an-ne babanın kendi arasında da tutarlı olması son derece önemlidir.

Tutarlı Olmak

Page 23: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Etkili dinleme Empati de olduğu gibi tekrar edilmeyle, deneyim kazandıkça doğru ve kusursuz kullanılır. Etkin dinleme; çocuğunuzla kurmuş olduğunuz iletişim esnasında onun

size ifade ettiği duygu, düşünce ve hislerini empatiyi de kullanarak ona geri yansıtmak, çocuğunuzun size söylediklerini duyduğunuzu ona hissettiren me-sajlar vermektir. Etkin dinlemede en kolay yol; çocuğunuzu dikkatli dinlerken size ifade ettiği

konudan anladığınızı birkaç kelimeyi ona tekrar etmektir. Çocuğunuzla kurmuş olduğunuz kaliteli iletişim çocuğunuzun hayatı bo-

yunca yaşayacağı bir çok problemde ona çözüm yolları kazandıracaktır.

Etkili Dinleme

tiştirdikleri seçkin çocuklar sayesinde M.K. Atatürk

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 24: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Çocuğun doğumu ile başla-yan eğitim yolculuğunda ço-cuğun bilişsel ve fiziksel deği-şimiyle beraber ailenin de eğitime bakışı ve eğitimin ço-cuğuna yansıtma şekli değiş-mektedir. Önceleri çocuğun eğitim yolunu kendisinin bul-ması için bir çaba gösteren aile yavaş yavaş ödül ve ceza vererek çocuklarını zorlama-ya ve başka çocuklarla karşı-laştırmaya başlarlar. Bu dav-ranışların çocuğun okula baş-ladığı dönemde de sürdürül-

mesi çocuğun derslerinde başarısız olmasına ve kendi yeteneklerini ortaya koyama-masına, içine kapanık, pasif bir kişiliğe sahip olmasına neden olmaktadır. Aile çocuğun eğitiminde sadece yönlendiren olmak-

tansa çocuğa sorumluk ver-mesi ve çocuğun sorumluluk bilincinin gelişimine yardımcı olması daha etkili olacaktır. Bunun için çocuğa kendi ken-dini yönetme fırsatı verilmeli, çocuğun yaşına ve yeteneği-ne uygun görevleri birlikte keşfederek sorumluluk al-masına ve sorumluluğunun getireceği sonuçları kabullen-mesine yardımcı olunmalıdır. Aile eğitimi ilk olarak model olmakla başlar. Anne babalar

çocuklarının okulda başarılı olmasını istiyorlarsa çocukla-rına iyi bir ‘ M odel ’ olmalıdır-lar. Ailenin çocuk eğiti-minde en büyük gö-revlerinden biriside okul ile kurulan iyi bir iletişimdir. Çocuk eğitiminde okulun etkisi her ne kadar

büyükse de ailenin ve çocu-ğun genişleyen sosyal ortamı-nın da etkisi tartışılmayacak kadar büyüktür. Bunun için aile özellikle okul ile koordine-li çalışmalı ve çocuğun eğitim hayatından hiçbir zaman so-yutlanmamalıdır.

AİLENİN BAŞARIDA

ETKİSİ

• Eleştiri ve Sabırsızlık

• Geçekçi Olmayan Beklentiler

• Zaman Kulla-nımı

• Ödül Yön-temi ve Yönetimi

• Aile İçi Değişiklik-ler

• Çalışan Çocuk

• Aile İçi İletişim

• Aile ve Kızgınlık

• Önyargı

OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ETKİSİ

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 25: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Çocuklar gelişimlerini basamaklar halinde gerçekleştirirler. Gelişim görevle-rini tam olarak gerçekleştirmeyen çocuk yetişkinler gibi düşünemez, soyut kavramları anlamakta zorluk çeker ve ilköğretim yıllarının sonuna kadar bu eksiklik devam eder. Aileler özellikle çocuğun kendisini yetersiz hissetmemesi ve var olan yada oluşmakta olan kendine güvenlerinin zedelenmemsi için çocuklarının gelişim dönemlerini takip etmeli, onları kıracak, rencide edecek eleştirilerden kaçınmalı uygun olan davranışı sergileyerek onlara model olma-lıdır. Aile; bazı dönem hızlı, bazı dönem yavaş olan ve her birey için farklı zaman dilimi kapsayan gelişim aşamalarında her çocuğun farklı zaman ve sürede öğrenebileceğini unutmamalı, sabırlı davranmalıdır.

Eleştiri ve Sabırsızlık

Her insanın olduğu gibi her öğrencinin de öğrenme kapasitesi bireysel farklılıklara dayalı farklı sınırlara sahiptir. Aile çocuğunun neler yapıp neler yapamayacağını iyi gözlemlemeli, öğretmeni ile iyi bir diyalog kurmalı ve bek-lentilerini çocuğunun kapasitesine göre belirlemelidir. Öğrencinin kapasitesi altında olan beklentiler; onu boş vermişliğe, ders çalışmama gerek yok dü-şüncesiyle dersten soğutmaya iteceği gibi, kapasitesinin üzerindeki beklenti-ler beceriksizlik ve yetersizlik düşüncesiyle birlikte özgüven eksikliğine neden olacaktır. Ayrıca beklentilerin seviyenin üzerinde yada altında olması aile ya-da öğretmene dönük iletişimi kesmesine,kızgınlığa ve olumsuz tepkiye yol açabilecek, çocuğun sorunlar karşısında sizden yardım istememesine ve yal-nız kalmasına neden olabilecektir.

Gerçekçi Olmayan Beklentiler

Ailenin çocuğa verebileceği en önemli eğitimlerden biride zaman kullanımıdır. Çocukların zaman kavramı içinde bulundukları faaliyetin çocuğa verdiği mutlu-luğa göre değişmektedir. Bundan dolayı eğlenceli olan etkinliklere çok zaman ayırmakta, zor gelen etkinliklere de zaman ayırmak istememektedir. Aile ders çalışma faaliyetinin çocuklara zor gelmemesi için, çocuklarının eksiklerinin far-kına varmalı, tamamlamalı, geçmişteki derslere yönelik dönüt ve çalışmalar yaparak şu anki ve daha sonraki derslerini en kolay şekilde öğrenmesini sağla-malıdır. Unutmamalıdır ki derse ayrılan zaman boş zaman değildir. Veli çocuğun ders

çalışma zamanını yapılması gereken birincil görev olarak belirlemeli ve bu ko-nuda çocuğu motive etmelidir. Ancak çocuğu güdüleyim derken çocuğa baskı yapacak, kapasitesinin çok çok üstünde performans bekleyecek şekilde dav-ranmamalıdır.

Zaman Kullanımı

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 26: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Öncelikle ödül nedir bunu iyi belirlemek ge-rekir. Bizim için ödül olabilen şeyler çocuğu-muz için ödül olarak algılanmayabilir. Bu-nun için çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik olarak iyi bir ödül belir-lenmelidir. Ödülün ne zaman ve nasıl veril-mesi gerektiği konu-sunda bilinçli olmalı; unutulmamalıdır ki ödül çocuğu motive edecekse, çalışmaya sevk edecek ve başarıya ulaştıracaksa amacına uygundur ve ödüldür. Ödülün anlamlı olması ve çocuğu faaliyete geçirebilmesi içim ödülün miktarı ve iki ödül arasındaki zaman iyi ayarlanmalı istenilen davranış gösterildiğinde ödül davranışın he-men arkasından kesinlikle verilmelidir.

Ödül Yöntemi ve Yönetimi

Çocuklar aile içinden birinin ölümünde yada anne babanın boşanmaları du-rumunda büyük travma yaşarlar. Bu travma onun akademik olarak perfor-mansının düşmesine, psikolojik olgulardan dolayı sosyal iletişiminde durgun-luğa, aile içindeki iletişimde uzaklaşmalara hatta ebeveynlerden birine karşı kine neden olabilir. Aile bu durumda öncelikle sakin olmalı, çocuğun bu duru-munu makul karşılamalı ve çocuğa zaman vermelidir. Olan aile içi değişiklik konusunda çocuğa yalan söylemekten kesinlikle kaçınmalı yaş ve gelişim dönemine göre gerekirse bir uzmandan yardım alarak çocuğun bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olmalıdır.

Aile İçi Değişiklikler

Ailedeki bütün bireylerin görev ve sorumlulukları vardır. Bu görev ve so-rumluların iyi belirlenir, aile içersinde yardımlaşma olursa; aile için mutluluk, birey için de başarı oluşur. Bu bağlamda çocuğumuzdan beklentilerimizi iyi belirlemeli, ders çalışması konusunda ona yardımcı olmalı ve onu motive et-meliyiz.

Çalışan Çocuk

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 27: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Unutulmamalıdır ki; çocuk da ailenin bir parçasıdır ve aile içindeki her türlü durum onu da etkilemektedir. Anne yada baba, aile içindeki diğer bireylere yada birbirlerine karşı olumsuz duygular besleyebilirler. Bu olumsuz duygula-rın çözülmesine yönelik adımlar atmayıp kendi içimizde biriktirmeleri ve baş-kalarına da yansıtmaları çocuğu da olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin; ba-baya kızgın olan anne sık sık çocuğa sende baban gibi sorumsuzsun gibi ithamlarda bulunabilir . Bu tür durumlarda çocuk kendini başarısız, yok sayıl-mış, değersiz biri olarak hisseder. Dolayısıyla özgüvenini yitirir,başarısızlık korkuları yaşamaya başlar. Ayrıca, özellikle ergenlik döneminde bireyle kaliteli bir iletişim kurmak, onun

davranışlarının kontrol edilmesi açısından çok önemlidir. Bu anlamda ergenlik döneminin özellikleri çok iyi bilinmeli, onlarla inatlaşmaktan kaçınmalı, des-tekleyici ve demokratik bir aile tutumunu sergilemeliyiz. Eğer böyle bir aile tutum sergilemezsek; çocuğumuz yaptığı davranışın kötü olduğunu bile bile sırf bizim dediğimizi yapmamak için kendisini başarısızlığa sürükleyecek tu-tumlar içerisine girebilir.

Aile ve Kızgınlık

Ailenin özellikle okula, eğitime ve öğretmene karşı önyargıları çocuğu da etkilemektedir. Aile-nin; “ okuyup da ne ola-caksın ” , “ b en sana okumadan da daha iyi hayat şartları sağlarım ” şeklindeki görüşleri be-nimsemesi ve bunun sık sık dile getirilmesi çocu-ğun okula ve derslere karşı tutumunu olumsuz etkileyip, okuldan uzak-laşmasına sebep olmak-tadır. Unutulmamalıdır ki;

iyi bir eğitim sadece çocuğunuzun iyi bir meslek edinmesi için değil, saygı gören, kendini geliştiren ve hayatta mutlu olmayı öğrenebilen bir birey olması için de gereklidir.

Önyargı

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011

Page 28: KASTAMONU REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİkastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/... · 2016. 11. 12. · Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi, 2011 . Bu tutumu

Kastamonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi Aktekke Mahallesi Yalçın Caddesi No:12 Merkez Kastamonu

Telefon 0366 214 61 41

e-posta [email protected]

İnternet Adresi www.kastamonuram.gov.tr