Top Banner
De Stem van de Multi-Culti Vrouw JAAR 5 | NR. 44 | 15 MEI - 15 JUNI 2012 Aşk dizileri ile aşkı ucuzlattık ihaneti öğrendik TENİNİZE EN UYGUN RENKLER ÇİLLERE VE LEKELERE KARŞI FORMÜLLER Ayın diyeti bu hükümetin düşecegi belliydi inceldiği yerden koptu Ayın Testi: Mantıklı ve dikkatli misiniz, hassas ve duygusal mı? Patlamış mısırı gönül rahatlığıyla yiyin! Mustafa Ceceli: Şarkı söylemeyi ondan öğrendim Yaza damgasını vuracak kombinler 8. Avrupa Şiir Yarışması sonuçlandı
84

KADIN DERGISI

Mar 09, 2016

Download

Documents

Kadin Dergisi 44. sayi
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: KADIN DERGISI

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw

JAAR

5 |

NR.

44

| 15

MEI

- 15

JUN

I 201

2

Aşk dizileri ile aşkı ucuzlattık

ihaneti öğrendik

TENİNİZEEN UYGUN RENKLER

ÇİLLERE VE LEKELERE KARŞIFORMÜLLER

Ayın diyetibu hükümetindüşecegi belliydi

inceldiği yerden koptu

Ayın Testi: Ayın Testi:

Mantıklı ve dikkatli

misiniz, hassas ve

duygusal mı?

Patlamış mısırı gönül rahatlığıyla yiyin!

Mustafa Ceceli: Şarkı söylemeyi ondan öğrendim

Yaza damgasını vuracak kombinler

8. Avrupa Şiir Yarışması sonuçlandı

Page 2: KADIN DERGISI

zorgverzekeringen

ANLAŞMALIYIZ• Kalp (dünya Kalp) • Ortopedi (dünya

Ortodepi-Ka) • Kadın Doğum • Genel Cerrahi • Beyin Cerrahi • Plastik Cerrahi • Dahiliye

Gastroentereloji • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Göğüs Hastalıkları • Dahiliye • Nöroloji

• Üroloji • Kulak Burun Boğaz • Göz • Çocuk Hastalıkları • Çocuk Cerrahi • Psikiyatri • Cildiye

• Ağız ve Diş Sağlığı • Beslenme ve Diyet • Görüntüleme Bölümü

//7//24

İLE

melikgazihastanesi

Modern Dünya Hastanesi: (0352) 207 77 77 • www.moderndunyahastanesi.comAvrupa Hastanesi: 444 38 00 / (0352) 231 25 25 • www.avrupahastanesi.com

Melikgazi Hastanesi: 444 10 38 • www.melikgazihastanesi.com

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 3: KADIN DERGISI

Ook bieden wij Kindertandheelkunde, Kronen, Bruggen, Bleken,

Mondhygiene, Parodontologie, Zenuwbehandelingen,

Kunstgebitten, en Implantologie aan op de praktijk.

Tandartsen praktijk West 5 bestaat uit een groot team die u professioneel tandheelkundige hulp kunnen aanbieden die werkzaam zijn onder de leiding

van tandarts F. Alsaid.

Tandartspraktijk West 5, Slotermeerlaan 69 1064 HA AmsterdamT: 020 4473489 • M: 06 52683329 [email protected]

+31 (0)20 614 53 63

Page 4: KADIN DERGISI
Page 5: KADIN DERGISI

KADIN | 5

Page 6: KADIN DERGISI

6 | KADIN 6 | KADIN

KADIN

PMG

EBUBEKİR TURGUT

MÜNEVVER ESRA TURGUT

ÖZLEM ÖZYOL, SEVİM HÜLYA GERİLAKAN

SELİM TURAN, M. TAHTALI, HATİCE TURGUTM.KÜBRA, MUSTAFA TOGA, FUAT ASLAN

EMİNE BOZKURT, FATMA KOŞER KAYA, B. MEERKERK, SADIK YEMNİ, ÖZLEM ÖZYOL, FUNDA MÜJDE, JESSICA MAAS, SELMA COŞKUNER, AV. TENZİLE ERDALNEVİN ÖZÜTOK, NURAY BOSSINK TUNA, SEMA MARAŞLI, SABAHATTİN UÇAR, ESMA KÜÇÜK, MEHMET ÇALIŞKAN

SELÇUK ÖZTÜRK T. 020 - 614 53 63F. 020 - 613 24 23

HAYRİYE, BÜYÜKEKEN, SELMA GECİKMEZ, TURGUT OKAN, BANU ÇELİK, KERİME SAHİN, YETER AKIN

P-Ajans: [email protected]

AV. İSMET ÖZKARA

HOLLANDA SENELİK 25,00 EURO (PER JAAR)BELÇİKA SENELİK 35,00 EURO (PER JAAR)DİĞER ÜLKELER 60,00 EURO

HOLLANDA GENELİ

POSTBUS 69026, 1060 CA AMSTERDAM

DERKINDERENSTRAAT 108 B, 1061 VX AMSTERDAMT. 020 - 614 53 63 / F. 020 - 613 24 [email protected] / WWW.KADINDERGISI.NL

İmtiyaz Sahibi / Uitgever

Algemeen Directeur

Genel Yayın Yönetmeni / Hoofdredacteur

Yazı İşIeri Müdürü / Eindredacteur

Haber & Araştırma / Nieuws & Onderzoek

Yazarlar / Schrijvers

Reklam Satış Pazarlama / Advertentie

Bu sayıda katkıda bulunanlarAan dit nummer werkten verder mee

Sayfa Tasarımı / Lay-Out

Hukuk Danışmanı / Juridisch adviseur

Abone / Abonnee

Dağıtım

Yazışma Adresi / Post Adres

İdare Merkezi / Bezoek Adres

Kadın Dergisi Nisan Sayısı Kapağı

©2008 PMGYAYINLANAN YAZILARIN SORUMLULUĞU YAZARLARA VE REKLAMLARIN İÇERİĞİNDEN REKLAM VERENLER SORUMLUDUR.

DOĞACAK HUKUKİ SORUMLULUK HİÇ BİR ŞEKİLDE DERGİMİZİ BAĞLAMAZ. DERGİMİZDE YER ALAN YAZI, RESİM, KARİKATÜR İSMİMİZ

BELİRTİLMEK SURETİYLE KULLANILABİLİR. REKLAMLAR MÜSADE ALINMADAN KESİNLİKLE KULLANILAMAZ.

HET IS NIET TOEGESTAAN OM, ZONDER VOORAFGAANDE TOESTEMMING VAN KADIN, DOOR KADIN GEPUBLICEERDE ARTIKELEN, ONDERZOEKEN

OF GEDEELTEN DAARVAN OVER TE NEMEN, TE (DOEN) PUBLICEREN OF ANDERSZINS OPENBAAR TE MAKEN OF TE VERVEELVOUDIGEN.

OP ONZE AANBIEDINGEN EN OVEREENKOMSTEN ZIJN VAN TOEPASSING ONZE ALGEMENE VOORWAARDEN, WELKE ZIJN GEDEPONEERD BIJ DE

KAMER VAN KOOPHANDEL TE AMSTERDAM

ISSN: 1574-022638-4014-29 8-13

Kadın Dergisi Nisan Sayısı Kapağı

YIL / JAAR: 5SAYI / NUMMER: 44

15 MEI-15 JUNI2012

inhou

d10

2220

2428

18

RÖPORTAJ: BU HÜKÜMETİN DÜŞECEĞİ BELLİYDI VE İNCELDİĞİ YERDEN KOPTU!

BAKIM: ÇİLLERE VE LEKELERE KARŞI FORMÜLLER

BAKIM: ETKİLİ YÖNTEMLERLE

CİLDİNİZİ HAZIRLAYABİLİRSİNİZ

ŞEHİR IŞIKLARI

HAYATIN İÇİNDEN: HAYATIMIZ BLUE OLDU

BAKIM: DOĞADAN

GELEN GÜZELLIK

Page 7: KADIN DERGISI

içindekileriçindekiler32

3438

58 FIKRALAR

64 SİNEMA:

66 MÜZİK: MUSTAFA CECELİ: ŞARKI

SÖYLEMEYİ ONDAN ÖĞRENDİM

72 BESLENME: KAN GRUBUNA

GÖRE BESLENME

77 BULMACA

EVLİLİK TERAPİSİ: AŞK DİZİLERİ İLE

AŞKI UCUZLATTIK, İHANETİ ÖĞRENDİK

40 MODA: PASTELKLEUREN

EVLİLİK TERAPİSİ: EYVAH!

BEN NE YAPACAĞIM ŞİMDİ?

AYIN TESTİ: MANTIKLI VE DİKKATLİ

MİSİNİZ, HASSAS VE DUYGUSAL Mİ?

42 MODA: TENİNİZE EN UYGUN RENKLER!

44 MODA: YAZA DAMGASINI

VURACAK KOMBİNLER

46 TANITIM SÖYLEŞİ: KİŞİLİĞİNİ FATOŞ

HAIR AND BEAUTY’DE ÖZELLEŞTİR

Page 8: KADIN DERGISI

8 | KADIN

Page 9: KADIN DERGISI

a

Sevgiyle merhaba,

Alkol tüketimi özellikle lise son sınıf erkek çocukları arasında oldukça yük-sek boyutlarda olduğu gibi, ergenlik dönemindeki kız çocuklarında da alkol kullanım oranı yükseliyor.

Bir gencin alkol kullanması alışkanlığa yol açabileceği için tehlikelidir. Bu ülkede alkol alışkanlığı olan yaklaşık binlerce erişkinin yarıdan fazlası aşırı alkol tüketimine gençlik yıllarında başlamıştır. Bir erişkin için alkol alışkan-lığının gelişmesi yıllar almasına rağmen, gençlerde birkaç ay gibi kısa bir sürede oluşabilir.

Bir kişinin alkolik olmasının nedenleri oldukça karmaşıktır. Bununla birlikte genç bir insan için reklam kampanyaları ve örnek aldığı modeller(akranlar ve aile fertleri)alışkanlık oluşmasında çok önemlidir. Alkol kullanmaya erken yaşlarda başlanması, psikolojik olarak alkole ihtiyaç duyulması ve belki de genetik faktörler bağımlılığa belirli bir eğilim oluştururlar. Gençler arasındaki alkol alışkanlığı aileyi, okulu ve toplumu etkilediği için önemli bir sorundur. Alkol alışkanlığını önlemek veya onunla baş etmenin tek yolu: sorunu anla-mak ve eğitimdir.

Anne ve Baba Olarak RolümüzOkullarda alkol ve uyuşturucu kullanımına karşı eğitimin önemi giderek daha iyi kavranmaya başlanmış gözükse bile, aynı oranda önemli bir diğer eğitim alanı da ailedir. Çünkü çocuklar ilk kez bu ortamda alkolden neden uzak durmaları gerektiğini ve nasıl uzak durabileceklerini öğrenirler. Anne ve Babalar, alkol ve uyuşturucu maddelerin neden gençlere çekici geldiği, alışkanlığın belirtileri, alışkanlığın uzun ve kısa dönem etkileri, alışkanlığı olduğundan kuşkulanılan bir çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği ve ne tür yardımlar isteyebilecekleri konusunda daha çok şey öğrenmelidir.

Kendine güven ve iletişim kurma biçimlerinin alkol alışkanlığında yaşamsal bir rolü vardır. Bir çok genç alkolik, , çocuklarının kişisel yetersizliklerini fark edemediklerini ve birçok alanda aileleriyle iletişim kurmanın imkansız olduğunu dile getirmiştir. Güven ilişkisi ilk çocukluk yıllarında kurulmalı ve çocuğun olgunlaşmasına kadar devam ettirilmelidir. Okul yaşı çocuğunda , akran baskısı birçok değer yargısının kaynağını oluşturduğu için çok önemli-dir. Özellikle alkol kullanımı konusunda.

Çocuklar duyduklarını ve gördüklerini öğrenirler. Birçok çocuk psikoloğu, çocuğun alkol kullanımı konusundaki tavrının beşinci sınıftan önce aile ve televizyon tarafından şekillendirildiğine inanır. Ailenin iyi örnek olması ve bunu erken yaşlarda yapması önemlidir. Akran baskısının egemen olduğu ergenlik yıllarında ailenin iyi örnek olması daha da önemlidir. Eğer alkol alış-kanlığınız varsa büyük olasılıkla çocuğunuzda da olacaktır. Eğer çocukları-nız alkolü tehlikeli, alışkanlık yapıcı bir madde olarak gördüğünüzü bilirlerse alkolle ilişkileri sağlıklı olacaktır.Anne ve Baba olarak oğlumuz yada kızımızla kadeh tokuşturmayı bir marifet sanmayalım.

Genç insanların alkol alışkanlığı konusunda çok az eğitildikleri bir toplumda yaşıyoruz. Birçok genç alkole bağlı olarak ortaya çıkabilecek fizyolojik ve psikolojik sorunlara karşı pek de duyarlı değildir. Eğer bu süreçte onlara sevgiyle yaklaşmaz , akıllıca yol göstermezsek bir trajediyle karşılaşabiliriz.

Sevgi dolu, sağlıklı bir yaşam dileğimle...

Sevim Hülya [email protected]

EDİTÖRDEN

Page 10: KADIN DERGISI

10 | KADIN

“Ülkede işsizlik, ekonomik kriz, konut pazarında, sağlık sektöründe problemler yaşanırken bu hükümet aylarca PVV partisinin sunduğu saatte 130 kilometre

süratle taşıt kullanma konusuyla ilgilendi ve bu sonuç kaçınılmaz oldu”, diyen Fatma Koşer Kaya’ya

hükümetin parlamento desteğini kaybetmesini, ekonomik krizi,Türkiye Hollanda diplomatik ilişkilerinin

kuruluşunun 400. yıl kutlamalarını sorduk.

Bu hükümetin düşeceği

belliydi ve inceldiği yerden koptu!

D66 Milletvekili Fatma Koşer Kaya:

RÖPORTAJ

Page 11: KADIN DERGISI

KADIN | 11

RÖPORTAJ

Page 12: KADIN DERGISI

12 | KADIN

‘Biz bu dünyayı ata-larımızdan miras de-ğil, çocuklarımızdan emanet aldık’ “Bu bir kızılderili ata-sözü ve parti politika-larımızla çok bağda-

şıyor. Çünkü bizim amacımız, bizden sonra gelecek nesil için güzel bir dünya bırakmak”, diyen Fatma Koşer Kaya Samsun iline bağlı olan Çarşam-ba ilçesinde dünyaya geliyor.

Koşer Kaya birkaç yıl babasından ayrı kal-dıktan sonra anne ve kardeşleriyle birlik-te Hollanda’nın Bergen op Zoom şehrine yerleşiyor. Koşer Kaya o günleri şöyle anlatıyor: “Bergen op Zoom Hollanda’nın küçük şehirlerinden biri fakat o şehri çok sevi-yorum, çocukluğumun geçtiği yer, orada çok güzel ama tabii bunun yanı sıra üzü-cü hatıralarımda var.” Fatma Koşer Kaya daha henüz 13 yaşıy-ken babasını talihsiz bir trafik kazası so-nucu kaybediyor.

Babanızın vefatından sonra neler yaşadınız?“Tabii ki çok kötü günler yaşadık, annemi bu konuda çok takdir ediyorum, kendi-si çok mükemmel bir annedir. Babamın vefatından sonra 6 çocuğuna tek başı-na bakmak zorunda kaldı, ben ve diğer kardeşlerimi en iyi şekilde büyüttü ve hepimizi okuttu. Yetersiz Hollandacasına rağmen bütün zorlukları aşması ayrıca takdire şayandır.”

Bergen op Zoom’daki öğrencilik hayatınız nasıldı?“İlkokuldan sonra VWO bölümünü oku-dum. O dönemlerde ilkokuldan sonra VWO okuyan çok az öğrenci vardı, benim okulumda Bergen op Zoom şehrinde ilk Türk asıllı öğrenciydim.”

Politikaya atılmaya nasıl karar verdi-niz?“Öğrencilik yıllarımda bir gün politikaya atılacağımı biliyordum. O zamanlarda da dünyada olup biten politik olaylar ilgimi çekerdi. Toplumsal olaylarla ilgili öğren-cilik dönemimizde arkadaşlarla bir araya gelir toplumsal konuları tartışırdık.

Politikaya ilgimin gelişmesinde ailemin de etkisi olmuştur, onlarda toplumsal, sos-yo- ekonomik olaylarla ilgilenirlerdi. Ha-tırlıyorum, o zamanlarda dahi bizim evde radyo hep açık olur ve haberler muhak-kak dinlenirdi. Üniversite yıllarımda Hollanda’daki mev-cut politik partileri araştırmaya başladım. O zamanda Democraten 66 (D66) ilgimi çeken ilk parti oldu. Üniversite yıllarından sonra bu partiye duyduğum ilgiden yola çıkarak D66 partisine üye oldum. Tabii üye olmadan önce diğer partileri de araş-tırdım, fakat sonuç olarak D66 partisinin benim görüşlerime en uygun parti olduğu kanaatine vardım.” Neden D66?“ D66, Hollanda toplumunu gruplara ayır-mayan bir partidir. ‘Hangi dinden, ırktan olursanız olun, birey olarak bu topluma olan katkınız nedir ?’ yaklaşımı benim ve partimin en önem verdiği çıkış noktası-dır. Politikada halen insanları gruplara, kalıplara sokan politikacılar var. Bu bana çok ters gelen bir mantık anlayışı. Bu tür kalıplaşmış önyargıları aşmamız gereki-yor. Eğer insanların yaşadıkları topluma

Banu Çelik

RÖPORTAJ

Page 13: KADIN DERGISI

KADIN | 13

entegre olması isteniyorsa, insanların ya-bancılaştırılıp bir takım kalıplara sokulma-maları ve bu toplumun bir parçası olduk-larının kabullenilmesi gerekmektedir.”

Partinizin içeriği nedir? “D66 partisini sosyal liberal bir parti ola-rak adlandırabiliriz. Vatandaşların her ko-nuda seçim hakkı olduğunu savunuyor ve kendi seçimini yapabilmesi için gerekli sosyal çevreyi hazırlamamız, kurmamız gerektiğine inanamıyoruz. Çünkü herkes aynı güçte veya aynı birikime, eğitime sa-hip olamayabiliyor. Bunun dışında önem verdiğimiz başka bir unsurdan bahset-mek istiyorum. ‘Biz bu dünyayı atalarımız-dan miras değil, çocuklarımızdan emanet aldık.’ Bu bir Kızılderili atasözü ve bizim parti politikamızla çok bağdaşıyor; Bizim amacımız yeni nesillere pozitif bir atmos-fer, sağlam bir zemin bırakmak.” Partinizin gelecekteki planlarından bahseder misiniz?“Biz parti olarak büyümeye devam eden ve ne istediğini çok iyi bilen bir partiyiz, umuyoruz ki bir sonraki seçimlerde daha iyi bir sonuç alırız. Hollanda’da gerçek-leşmesi gereken reformlara önem veri-yoruz ve bunun için çalışıyoruz. Hollan-da’daki toplum hızla yaşlanıyor, bir süre sonra bu gruba hak ettiği kaliteli hizmeti vermek istiyorsak yapılması gereken bir takım değişikliklerin olduğuna inanıyoruz ve bu yasa tasarısını hükümete sunduk. Bunun dışında dünyaya açık, bireysel ve toplumsal özgürlüklere inanan bir parti-yiz. Bunlara inandığımız için açık yürekli-likle PVV partisinin öne sürdüğü bir takım önyargılara karşı çıkıyoruz.”

Hollanda’nın içinde bulunduğu sıkın-tılardan bahseder misiniz?“Ülke olarak zor günler geçiriyoruz. Hollanda’da işsizlik problemi var ve bunu özellikle diploması olan gençlerde göz-lemliyorum. Bu konuyla ilgili “discrimina-tie op de arbeidsmarkt” adında bir toplan-tı düzenledim. Maalesef hedeflediğimiz kitlelerden çok fazla katılım olmadı. Fakat ben gençlerin iş pazarındaki ko-numlarıyla ilgili sürekli toplantılar düzen-lemeye devam ediyorum. Gençlerimiz, paylaşmak istedikleri bir konu olduğunda bana her zaman [email protected] adresinden ulaşabilirler.

Yakın dönemde ‘New Generation’ der-neğiyle bir toplantımız olacak. Gençle-rimizde aynı şekilde sorunlarına çözüm bulabilmek için yaşadıkları şehirlerde top-lantılar düzenlemek istedikleri takdirde bunları bana iletirlerse, ben onları temsil eden bir milletvekili olarak her zaman yanlarında olurum.” Hükümetin düşmesiyle ilgili sizin ilk reaksiyonunuz ne oldu?“Bilindiği üzere bu hükümet azınlık koa-lisyonundan oluşuyordu. PVV partisinden destek alması gerekiyordu ve aynı za-manda SGP partisinin de bu hükümetin gizli destekleyicisi olduğunu görüyorduk.

İstikrarlı ve zemini sağlam bir koalisyon olmadığı açıkça ortadaydı. Bu hüküme-tin düşeceği başından beri belliydi, fakat sadece ne zaman olacağı bilinmiyordu. Bu anlamda hükümetin düşmesine pek şaşırmadım çünkü hükümet üç ayaklı sandalyenin üzerinde duruyordu ve den-gesini kaybetti.” Hükümetin düşeceğini tahmin etmiş-tiniz. Bu olayın bu şekilde sonuçlana-cağına dair hangi sinyaller gelmişti? “Bilindiği gibi hükümet liderleri Catshuis toplantılarında yine bir kırılma noktası ya-şadılar. O zamanda Geert Wilders ve PVV

RÖPORTAJ

Page 14: KADIN DERGISI

14 | KADIN

RÖPORTAJ

Partisinin güvenilir bir koalisyon partisi ol-madığını görmüştük. Aslında hükümetin bu durumda devam edemeyeceğini Baş-bakan Rutte tahmin edebilir ve olayın bu duruma gelebileceğini öngörebilirdi.”

Hollanda´nın bütçe açığıyla ilgili bir plan yapması gerekirken Avrupa Birliği’nin sunduğu tarihten birkaç gün önce düşmesi sizce sorumsuzluk değil mi?“Bu bütçe açığı çok büyük bir sorun. Hollanda´nın sorunlarını bir sonraki nesil-lere bırakmak istemiyorsak bu sorunu ele

alıp kökten çözmemiz gerekiyor. Hükü-metin bu açığı kapatmak için bir an evvel reformlar yapması gerekiyor. Hollanda´nın şu an 400 milyar Euro büt-çe açığı varken risk almamaları ve ülkenin geleceğiyle oynamaması gerekiyor. Bu nedenle D66 partisi, CU, GroenLinks, VVD ve CDA partilerini yanlarına alarak bütçe açığının kapatılması amacıyla re-form paketini sunmuşlardır. Hükümetin, Hollanda halkını direk olarak negatif etki-leyen kanunlarını da durdurmuştur. Bunlara örnek olarak, (persoonsgebon-den budget, huishoudinkomentoets, grif-

fierechten, passend onderwijs) kanunla-rını verebiliriz.”

Aslında Catshuis´deki görüşmede bu hükümete Başbakan Rutte´nin mi son vermesi gerekiyordu?“Bununla ilgili bir fikir beyan etmem doğru değil. Sonuçta Başbakan hükümete de-vam etmekten yanaydı. O zaman hükümet düşmüş olsaydı bütçe açığı paketini hazırlamak için biraz daha fazla zaman olurdu. Hükümeti oluşturan partilerin 7 hafta boyunca Cathuis top-lantılarında PVV ile ulaşamadığı pozitif sonuca D66 ve diğer partiler 48 saatte ulaşmışlardır.”

Sizce Hollanda´da ki ekonomik kriz ne kadar devam edecek?“2012, ve takip eden birkaç sene geç-mişten gelen hatalar nedeniyle zor ge-çecektir. Ama bizler bu sorunları ülke va-tandaşları olarak, tekrar birlik olup elimizi taşın altına koyarsak atlatabiliriz. ” Brüksel ekonomik kriz paketiyle ilgi-li Hollanda hükümetine uyarı yaptı. Sizce Brüksel, hükümetin düşüşünü nasıl karşılayacak?“Avrupa Birliği Konseyi’nin şu an ilgilendi-ği Hollanda’nın bütçe açığını AB standar-dı olan yüzde 3’e nasıl getireceğidir. Nasıl ki AB Yunanistan’ı uyarmıştır, aynı şekilde Hollanda’yı da uyaracaktır.” Hollanda’da çıkan Volkskrant gazete-si Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşka-nı Abdullah Gül’ün ziyareti sonrasında ülkede hükümetin düşmesinin tesa-düf olmadığını yazdı. Thomas von der Dunk’un kaleme aldığı “Ankara’nın uzun kolunun ulaşabildiği yer” başlıklı makalede, Geert Wilders’in hükümet-ten desteğini bu ziyarete tepki olarak çektiği iddia edildi. Sizce Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdul-lah Gül´ün Hollanda´ya gelişinin bu gelişmeyle ilgisi olabilir mi?“Bence Hollanda´da ki hükümetin düş-mesi ile, Hollanda Kraliçesi Beatrix´in resmi daveti sonrasında gerçekleşen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün ziya-reti arasında herhangi bir ilişki kurulması devlet ciddiyeti açısından yakışık almaz. Hükümet, Hollanda´da yaşanan prob-lemler büyük olduğu için devrildi. Türkiye

Page 15: KADIN DERGISI

KADIN | 15

Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Gül gelmeseydi de veya başka herhangi bir ülkenin Cumhurbaşkanı gelmiş olsaydı da olabilirdi. Bu hükümetin geleceği buy-du ve işler inceldiği yerden koptu!” Yakın bir tarihte seçim kampanyası başlayacak, partinizin stratejisi ne olacak?“Hollanda halkı, iş, ev, eğitim ve sağlık hizmetleri istiyor. Biz D66 partisi olarak halka bu isteklerini verebilmek için zemini sağlam hazırlayıp, buna uygun yasa tasa-rıları sunacağız.” Sizce Geert Wilders’in partisi PVV gelecek seçimde başarı sağlayabilir mi?“Koalisyon, güvenilir ve uzun vadeli bakış açısına sahip partilerle bir araya gelmek demektir. Ancak, PVV partisinin bu ta-nıma uygun bir parti olmadığı Catshuis toplantılarında ortaya çıkmış, yani ‘Takke düşmüş, kel görünmüştür ! ’Bir sonraki seçimlerde bütün partiler PVV partisi ile koalisyon kurmayı iki kere düşü-neceklerdir. PVV partisinin negatif etkileri sadece Hollanda´da değil, dış politikada da ken-dini göstermiştir. Hollanda´nın yurtdışın-da varolan saygın imajı sarsılmıştır. Hol-landa özgürlükleriyle tanınan bir ülke iken, PVV partisi tarafından şu andaki negatif düşünceli haline getirilmiştir. Hollanda’nın yeniden eski pozitif durumuna getirilmesi, gelecek nesillerimiz için düzeltilmesi ve ülkenin tekrar yeniliklere açık bir ülke ko-numuna gelmesi gerekmektedir.”

Hollanda’da yaşayan vatandaşları-mıza tavsiyeleriniz neler?“Benim toplumumuza tavsiyem; okuyun, dinleyin, düşünün bunları temel alarak toplumdaki sorunlarla ilgilenin. Gençlere tavsiyem kalıpların dışına çık-sınlar; Hollanda’da ‘network’ yani çevre edinmek çok önemli, kendi kabuğunu-zun içinde durduğunuz sürece ilerleme kaydedemezsiniz. Burada ailelere de sesleniyorum: Çocuklarımızı büyüklere saygı, küçüklere sevgi çerçevesinde ye-tiştirmemiz çok önemlidir. Fakat eğitimin aileden başladığını göz önünde tutarak velilerimizin çocuklarına tartışmayı öğret-mesine, ailede konuların tartışılmasına, hakkını arayan bir gençliğin geleceğe

daha iyi hazırlanacağına özellikle dikkat çekmek istiyorum. Hollanda´nın iş ve sosyal hayatında kendini ifade edebilen (mondigheid) dediğimiz bireyler bir yer bulabiliyorlar. Tabi sadece negatif durumlardan bah-setmek istemiyorum. Politikada, kültür-sanat, spor alanında birçok başarılı va-tandaşımız var. Eğer başarı elde etmek istiyorsak kendi inisiyatifimizle çaba gös-termemiz gerekiyor” Bu sene Hollanda Türkiye diploma-tik ilişkilerinin 400. yılı kutlamaları gerçekleşmekte. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?“Bu konuyla ilgili kültür- sanat alanında birçok etkinlikler var, bu durumdan dolayı

memnunum, ben de sanatı sonuna kadar destekliyorum; sanat insanları birbirine yakınlaştırır, birbirimizi anlamamızı sağlar, düşündürmeye sevk eder ve yönlendirir. Burada yaşayan toplum ait olduğu bir ta-kım değerleri kaybetmeden bu toplumda yer almalı. Türkiye benim anavatanım, Hollanda’da babam gelip burada ben ve kardeşlerim için bir hayat kurduğu için baba vatanım. Ben burada yaşıyorum, seçimimi burada yaşamaktan yana kulla-nıyorum. Türkiye’yi de seviyorum fakat burada ya-şıyorsak adımlarımızı ona göre atıp haya-tımızı bu yönde ilerletmeliyiz; iyi bir eğitim almamız, kendi kabuğumuzdan çıkma-mız, düşüncelerimizi ifade etmemiz ve savunmamız çok önemli.”

PARA HARCANIR GAYRİMENKUL KALIR

Ankara’da her bütçeye uygun sahibinden satılıkİMARLI ARSALAR

Tel. 00-31-652675100 •Tel. 00-90-544-2056837

RÖPORTAJ

Page 16: KADIN DERGISI

16 | KADIN

HABER

8. Avrupa Şiir Yarışması sonuçlandıAylık yayınlanan Platform Dergisi ve Kadın Dergisi’nin birlikte organize ettiği 8. Avrupa şiir yarışması sonuçlandı.

Hollanda’dan İngiltere’ye, Yunanistan’dan Bulgaristan’a, Avusturya’dan Danimarka’ya, Amerika’dan Kazakistan’a ve Azerbeycan’dan Almanya’ya kadar pek çok ülkeden Türkçe yazan ve Türkçe okuyan şairler yarışmaya katıldılar. Geçen seneki 7. Avrupa şiir yarışmasında Mehmet Toker (Fransa) “AŞKA DAİR” şiiriyle birinci, Zeynep Hatun Açıl (Hollanda) “BEKLERİM” isimli şiiriyle ikinci ve Cengiz Halıcı (Hollanda) “SEVDASI DÜŞÜNCE ÖZE” adlı şiiriyle üçüncü olmuşlardı.

Amacımız Türkçenin Tür-kiye dışında da gelişimine katkı sağlamakDaha önce söylediğimiz gibi bu yarışmanın amacı yarıştırmaktan çok şiire ve okumaya teşvik, Türkçe’nin Türkiye dışında da gelişimine katkı sağlamaktır. Başta jüri üyelerine katılımcı şairlere/şair adaylarına, Yarışmamızın duyurusunda katkıda bulunan değerli medya mensupla-rına, Plaatform Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebubekir Turgut Beye, yarışmamızı destekleyen Kadın Dergisi mensuplarına ve emeği ge-çenlere teşekkür ediyoruz Derece alanları tebrik ederken şunu ekle-mekte yarar görüyoruz. Şüphesiz ki derece alanlar en iyi şiirler olmadığı gibi, diğerleri kalitesiz anlamına gelmez. Jüri elinden geldiği kadar en iyisini seçmeğe çalıştı. Ancak şiir okuyucuları, başka bir şiiri dereceye girenlerden daha güzel bulabilirler. Bu da gayet normaldir.

Münevver Esra Turgut

Mehmet Soysal (İkinci)

Muhammet İsa Öztürk (Üçüncü)

Yaşar Aydın (Birinci)

Erdoğan Çavuşoğlu (Üçüncü Mansiyon)

Özlem Kart (İkinci Mansiyon)

DERECE ALAN ŞİİRLER

BİRİNCİ: Yaşar Aydın - Almanya“Yar Bakışlı Sabahlar Bekleşirdi Başucunda’’

İKİNCİ: Mehmet Soysal - Hollanda“Karanlık Şehir”

ÜÇÜNCÜ: Muhammed İsa Öztürk - Madakaskar“Gözlerde Yakamozlanan’’

MANSİYON ALAN ŞİİRLER1. MANSİYON: Mehmet Soysal - Hollanda“Kar Yağıyormuş”

2. MANSİYON: Özlem Kart - İsveç“Ay Geceye Sen Kabre Düştün”

3. MANSİYON: Erdoğan Çavuşoğlu - Hollanda“Ben Anadoluyum”

8. Avrupa Şiir Yarışması sonuçları

Page 17: KADIN DERGISI

KADIN | 17

DOSYA

Page 18: KADIN DERGISI

18 | KADIN

BAKIM

VÜCUT BAKIMI İÇİN AROMATİK YAĞLAR

Bitkisel Banyolar Banyoların rahatlatıcı etkisini hepimiz çok iyi tanırız. Problemler ve stres, sıcak su tarafından bedenden sökülüp atılır. Kas-lar gevşer, sinir sistemi ve kan dolaşımı

olumlu etkilenir.Yatmadan önce alınan bir tam banyo en etkili uyku ilacıdır. Bir soğuk algınlığı başlangıcında alınan, eterli yağlar veya bitki katkısı içeren bir banyo çok yararlı olabilir. Ama, gerekli katkılarla hazırlanan bir tam banyonun, deri için en etkili güzellik ilacı olabileceği de unutulmamalıdır. Bitkisel yağlar veya

süt ürünleri eklenen banyolar, derinin koruyucu örtüsünü güçlendirdikleri için, deri kuruluğuna karşı da uzun süre etkili olabilirler. Bu nedenle, banyodan sonra derinin kremlenmesine gerek kalmaz. Şifalı bitki katkılarıyla hazırlanan banyolar, yağlı ve sivilceli deri için çok basit ama etkili bir tedavi anlamı da taşırlar.

Döndü YılmazGüzellik uzmanı

Doğadangelen güzellik

Page 19: KADIN DERGISI

KADIN | 19

BAKIM

Banyo sonrasında deriye bir nemlendirici sürülmesi uygun olur. Değerli maddeler içeren banyo katkılarının etkinliklerine za-rar vermemek için, banyo suyunun çok sıcak olmaması gerekir (37-38 derece). Bir tam banyoyu haftada 1-2 kereden fazla almayın. - Önceden ağır yemekler yemeyin ve banyo suyunun 378-38 dereceden sı-cak olmamasına dikkat edin; her iki du-rum da, kan dolaşımını olumsuz etkileye-cektir. - İdeal banyo süresi 15-20 dakikadır.; fazlası deriyi ve kan dolaşımını olumsuz etkileyebilir. - Banyo sonrasında, yatakta kısa bir din-lenme çok rahatlatıcı olacaktır. Okaliptüs yağı banyosu,sivilceli deri için Banyo küvetini doldurmaya başlayın ve su bir karış kadar yükseldiğinde, biraz kremanın veya sütün içine karıştırmış ol-duğunuz 5 damla okaliptüs yağını suya ekleyin. Bu katkının eşit oranda dağılabil-mesi için, küveti duş süzgecinden akan suyla doldurun.

Şifalı bitki banyoları Deriniz yağlıysa 150g mayıs papatyası veya civanperçemi, deriniz sivilceliyse 150g kuru nane veya atkuyruğu kul-lanın. Bitkiler 1 litre kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve ılıklaşana kadar demlendikten sonra süzülerek banyo suyuna eklenir.

Ebegümeci banyosu, iltihaplı, sivilceli deri için50g kurutulmuş veya 100g taze ebe-gümeci çiçeği ve yaprağı ince kıyılmış olarak, kaynar derecedeki 2 litre suyla haşlanır,ılıklaşana kadar demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. Kan dolaşımını hızlandırmak için banyo-dan sonra beden, orta sertlikte bir fırça ile fırçalanır.

Elma sirkesi banyosu, yağlı cilt için¼ litre elma sirkesi banyo suyuna ekle-nir. Banyodan sonra duş alınmaz, sirkeli su derinin üstünde kurumalıdır. Daha sonra, yağlı olmayan bir nemlendirici beden losyonu kullanılır. Banyo suyuna eklenen 8 damla lavanta yağı, antiseptik etkiyi arttırır ve ruhsal açıdan dengeleyi-

ci ve rahatlatıcı etki yapar.

Lavanta yağı banyosu¼ litre elma sirkesi(yağlı deri için) veya ¼ litre krema (normal, kuru veya karışık deri için), 8 damla lavanta yağı ile iyice karış-tırılır, banyo suyuna eklenir ve su da iyice karıştırılır. Krema-lavanta banyosundan sonra ılık duş alınır. Elma sirkesi-lavanta banyosundan sonra duş alınmaz ve ku-rulanamaz.

Yağsız süt banyosu, kuru ve duyarlı deri içinYağı alınmış 2 litre süt banyo suyuna ek-lenirken, su iyice karıştırılır. Banyodan sonra ılık bir duş alınır ve hafifçe kurulanı-lır. Eğer deriye banyodan önce 2 yemek kaşığı zeytinyağı yedirilirse, süt banyosu kuru deri için çok daha etkili olacaktır. Banyo suyuna eklenen 1 bardak aynı safa çayı da deriyi yatıştırır.

Yağ-süt banyosu, kuru deri için1 bardak ılık süt ve bir yemek kaşığı zey-tinyağı, kapalı bir kavanozda iyice çalka-landıktan sonra banyo suyuna eklenir. Banyonun ardından sıcak duş alınır ve hafifçe kurulanılır.

Yağ banyosu, kuru deri için50ml bademyağı veya zeytinyağı sıcak banyo suyuna eklenir ve iyice karıştırılır. Banyodan sonra derinin üstünde kalan su elle sıyrılır ve kalan hafif yağ filmi ma-sajla yedirilir.

Süt-bal banyosu, kırışıklıklara karşı2 bardak ılık sütte 2 yemek kaşığı do-lusu çiçek balı iyice eritilir, 1 tatlı kaşığı bademyağı eklenir ve kapalı kavanozda iyice çalkalandıktan sonra banyo suyuna eklenir ve banyo suyu da karıştırılır. Ban-yodan sonra sıcak duş alınır ve hafifçe kurulanılır.

Kırışıklara karşı reçeteler (cildi gerginleştirme) -80g limon suyu, 30g havuç suyu ve 30g hıyar suyu iyice karıştırılır ve kırışık bölge-lere kompres uygulanır. -Avokado meyvesinin lapası, muz veya kavun suyu kompresleri uygulanabilir.

-1’er tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış ma-yıs papatyası ve oğulotu(melisa), 2 bar-dak dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür ve kompres-ler uygulanır. -Lavanta yağı, biberiye yağı ve gülyağı da cildi düzgünleştirir. -Her gün bir kere, yağı alınmış sütle yüz yıkandığında,kırışıklar azalır.

Bal-süt-tuz banyosu, kuru ve olgun deri içinBanyo küveti doldurulurken 100g deniz tuzu serpiştirilir. Bu arada 1 litre sıcak sütte 250g çiçek balı eritilir ve banyo su-yuna eklenir. Banyo suyu iyice karıştırılır. Banyodan sonra sıcak duş alınır ve hafif-çe kurulanılır.

Melisa (oğulotu) Aynısafa çiçeği banyosu, deriyi yatıştırıcı 3’er yemek kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru bitki, kaynama derecesinde 1litre sıcak suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. Banyodan son-ra sıcak duş alınır Sağlıklı ve bakımlı günler dileğimle,

Page 20: KADIN DERGISI

BAKIM

8 bardak su için Vücudun su oranı azaldıkça cilt elastikliğini kaybediyor, kırışıklık ve sarkmalar başlıyor. Cildinizin nem dengesini sağlamak için günde 8 bardak su içmeye özen gösterin.

Peeling yaptırınEtkili bir çözüm için ev ürünleri yerine cilt uzmanları tarafından yapılacak peelingi tercih edin. Örneğin glikolık asitle 2-3 hafta arayla yapılacak olan peelingler sonrasında kısa

sürede iyi yanıtlar alınıyor. Peeling seansları yaklaşık 15 dakika tamamlanıyor ve cildi-niz çok daha sağlıklı ve pürüzsüz görünüme kavuşuyor.

Ben ve lekelerinizi kontrol ettirinÖzellikle yüzümüz ve ellerimiz en çok güneş gören yerlerimiz olmaları

nedeniyle UV ışınlarının tahrip edici etkisine maruz kalıyorlar. Kan-ser riski olması nedeniyle vücudunuzda 20 den fazla sayıda be-

niniz varsa, açık göz ve saç rengine sahipseniz, cildinizi mut-laka dermoskop aletiyle muayene ettirin. Özellikle ailenizde

cilt kanseri söz konusu ise veya daha önceden beninizi aldırmışsanız, yaza girmeden önce rutin ben kontrollerin-

izi ihmal etmeyin.

Şeker ve rafi ne gıdalardan uzak durunÇok yağlı ve şekerli besinlerin fazla tüketimi gün içinde kan şeker düzeyinde ani iniş çıkışlar yapıp, cildin sıkılığını sağlayan bağ dokusunda bozulmalara zemin hazırlıyor. Ayrıca ciltte sarkmalar ve lekelenmelerin oluşmasını da hızlandırıyor. Hücre yapısını bozan ser-

best radikallerden korunmak için kızartmalardan, yağlı, beyaz şekerden yapılmış tatlı ile kurabiye gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.

Bir kase çilekHer gün veya gün aşırı tüketeceğiniz bir avuç çilek cildi-

nize C vitamini açısından destek verecektir.

Yürüyüş yapınÖzellikle açık havada yapacağınız yürüyüşler kan dolaşımını hareketlendirip cildinizi daha ışıltılı hale getiriyor. Aynı zaman-da egzersizle salgılanan endorfi n gibi hormonlar da bu etkiyi destekliyor. Uzmanlar sağlıklı bir cilt için haftada en az 3 gün 45’er dakika yürümenizi öneriyorlar.

20 | KADIN

Etkili yöntemlerle cildinizi hazırlayabilirsinizKış aylarında soğuk, kuru ve kirli havayla temas etmek zorunda kalan cildiniz canlılığını yitiriyor. Özellikle de rüzgar ve ani ısı değişimleri cildin nemini kaybetmesine yol açıyor. Oysa basit ama etkili yöntemlerle cildinizi yaza hazırlayabilirsiniz. İşte yapmanız gerekenler...

Page 21: KADIN DERGISI

Kilden Gelen Güzellik

İşte imkan!Modern marka iç çamaşırlarını çok uygun fi yatlara sizlere sunuyoruz...

Güzelliğinize güzellik katmaya ne dersiniz?

Biz farklıyız!

İşte imkan!İşte imkan!

Başta ülkemiz olmak üzere birçok ülkede yoğun ilgi gören Dermo Kil,

çok ideal fi yatlarla

Saç, cilt ve vücut bakımına yönelik 28 çeşit bakım ürünüyle şimdi

Hollanda’da

HİYJENLEGELEN

TEMİZLİK

DERMO NATURAL - Jan Evertenstraat 49 Winkel, 1057 BN Amsterdam Tel: 020 845 72 75 • 0631778249 / Fax: 020 845 75 40

+31 (0)20 614 53 63

• Profosyonel Zenix ürünleri• Kişisel bakım ürünleri • Cilt bakım ürünleri

• Saç şekillendiriciler

Page 22: KADIN DERGISI

22 | KADIN

BAKIMBAKIM

Çillere ve lekelere karşı formüller

Cilt BakımıLosyonlar veya macunlar cildin rengini açar. Ancak, hafif de kurutucu olduklarından, uygulama genel olarak 15-20 dakikayı aşmamalıdır. Kuşkusuz, bu süre çilin, lekenin ve cildin cinsine göre değişebilir.

Page 23: KADIN DERGISI

KADIN | 23

Başlangıçta kısa sürelerle uygulanmalı-dır, her uygulamadan sonra yüzü kireç-siz ılık su ile yıkayıp, yüze nemlendirici veya besleyici bir krem sürmeli.

Yulaflı Malzemesi: 4 çorba kaşığı yo-ğurt suyu, 2 çorba kasığı yulaf ezmesi.Yapılışı: Malzemeler kanştmlıp macun haline getirilir, (karışım koni ise biraz daha yoğurt suyu katılabilir). Düzgün bir biçimde çillere sürülüp 20 dakika bekle-nir. Sonra yüz, ılık su ile yıkanıp kurutulur (yoğurt suyuna limon suyu da katılabilir.)

Mürver çiçekli Malzemesi: Bir avuç dolusu mürver çiçeği, 3-4 sap maydanoz, bir fincan yağmur suyu veya arı su. Yapılışı: Mürver ve maydanoz yıkanıp bir kaba konur, üzerine kaynar su dökülür. 3-4 saat bekledikten sonra süzülüp şi-şeye aktanlır. Buzdolabında saklanır. Bu karışım bir parça pamuk ile günde bir-kaç kez yüze sürülür.

Tuzlu Malzemesi: Bir miktar tuz, bir miktar li-mon sum. Yapılışı: Tuz, limon suyunda eritilir. Gece yatarken çillere sürülür. Ertesi giin yüz çalkalanır, uygulamaya bir süre de-vam edilir.

Elma sirkeli Malzemesi: 8 çorba kaşığı mürver los-yonu, bir çorba kaşığı elma sirkesi, bir tatlı kaşığı şap (toz halinde). Yapılışı: Mürverin üstüne kaynar su dökü-lüp 3-4 saat bekletilir. Losyon soğuyunca önce şap, sonra elma sir*kesi katılır. Şişeye konulup iyice çalkalanır ve buz*dolabında saklanır. Bir süre günde birkaç kez bir par-ça pamuk ile yüze sürülür.

Limonlu Malzemesi: 1,5 (bir buçuk) limonun suyu. bir tatlı kaşığı boraks, bir tatlı ka-şığı tuz. Yapılışı: Malzeme bir arada karıştırılarak macun haline getirilir {gerekirse biraz daha limon suyu katılabilir). Yü*zün çilli ve lekeli kısımlarına sürülür. 15-20 daki-ka bekledikten sonra yüz ılık su ile çalka-lanıp kurutulur.

Çiğ sütlü Malzemesi: 10-12 salatalık dilimi, bir küçük fincan çiğ süt. Yapılışı: Çiğ sütün içine konan salatalık dilimleri buzdolabında bekletilir. Ertesi gün bir parça pamuk ile yüze sürülür. Kuruduktan sonra işlem 2-3 kez yeni-lenir. Sonra yüz. maden suni ile yıkanır. Olumlu sonuç almak için bir süre uvgu-lanmalıdır. Kanşım buzdolabında bir haf-tadan fazla dayanır.

Maydanozlu Malzemesi: Bir miktar maydanoz suyu. Yapılışı: Maydanoz özel elektrikli aletle sıkılır. Elde edilen sıvı losyon, sabah ve akşam çiller yok oluncaya kadar sürülür. Not: Yukarıda verilen formüller; cildin gereksinimine göre, biberiye, ıhlamur, papatya, lavanta gibi bitkilerin losyonuy-la da yapılabilir.

Silvicelere karşı Hazırlanışı: İki tutam kurutulmuş dü-ğün otu ile bir tutam kabak çekirdeğini toz haline getirin. Ezilen kavunla birlikte iyice karıştırarak lapa yapın. Elde edilen lapaya bir fincan domates suyu ve bir çorba kaşığı badem yağı ekleyin. Etkisi: Sivilcelerin ve kırışıklıkların gide-rilmesinde etkindir. Aynı zamanda şam-puan olarak da kullanılır.

Siğiller için Hazırlanışı: Soyulup, suyu çıkarılan sa-latalık, bir fincan limon suyu, bir çorba

kaşığı badem yağı, bir adet çırpılmış yu-murta akı ile karıştırılır. Karışıma, maske kiramı alana dek patates unu katılır. Etkisi: Siğil ve sivilcelerin yok edilme-sinde ve cilde canlılık kazandırılmasında maske yapılarak uygulanır. Ciltte 20 da-kika bekletilmelidir.

Yağ bezelerini gidermek için Hazırlanışı: Kalnıkları soyulmuş iki elma dilimi, kekik suyunda pişirildik-ten sonra, ezilerek lapa haline getirilir. Lapaya bir fincan karpuz suyu, bir tatlı kaşığı tarçın, bir çorba kaşığı yoğurtla kaymak ilave edilir. Krem kıvamına ge-linceye kadar, yulaf unu serpilir. Ateşte ısıtılarak yüze sürülür. Etkisi: Yüzde oluşan yağ bezelerini iza-le ederken, aynı zamanda tendeki göze-nekleri beslemeye de yardımcı olur.

Nem maskesi Hazırlanışı: Üç avuç taze göl yaprağı, beş dakika bir bardak yağmur suyunda veya arı suda pişirilerek ateşten indirilir. Toz haline getirilen ıhlamur yaprağından bir çay kaşığı, taze kaymaktan bir çorba kaşığı ve süzme baldan bir tatlı kaşığı ek-lenerek karıştırılır. Krem kıvamına gelin-ceye kadar kestane unu ilave edilir. Etkisi: Cildin parlak,nemli ve güzel ol-masını sağlayan gül kremi, yüze maske olarak ve tene sürülerek uygulanır.Gül güzellik kremi, şampuan olarak kullanıl-dığında saçların ipek gibi parlak ve yu-muşak olmasını sağlar.

BAKIM

Page 24: KADIN DERGISI

24 | KADIN

ŞEHİR IŞIKLARIŞEHİR IŞIKLARI

Arnhem kentinin birinci ligde mücadele eden Vitesse futbol

kulübü (TOV) Arnhem”deki Türk işverenlere maçlarını oynadığı Gelredome stadyumunda brifi ng verdi.

400. Yıl Platformu Lahey’de etkinliklerin resmi startını verdi.

Cumhurbaşkanımızın eşi ile birlikte ziyareti Hollanda’da yoğun ilgi iler karşılandı.

Çok sayıda Güney’li Amsterdam’da Rohone Düğün salonunda doyasıya eğlendiler.

Birçok gazetede okuduğunuz Hollanda merkezli haberler, Anadolu Haber Ajansı, Cihan Haber Ajansı ve İhlas Haber Ajansı gibi ajanslara haber yapan fedekar

bu gazetecilerimiz hazırlamakta.

Burdur’un Güney’li gencleri bu senede her zamanki gibi tatillerini memleketlerin de yapmayı düşünüyorlar.

Page 25: KADIN DERGISI

KADIN | 25

ŞEHİR IŞIKLARI

Rotterdam kentinde 2000 yiılından itibaren fi nans sektörün de

başarılı bir cizgi sergileyen, Attent ve Tan sigorta acentalerının birleşiminden dolayı resmi açılışını yaptı

ŞEHİR IŞIKLARI

Bekir Cebeci Kraliyet Şövalyesi ödülüne layık görüldüBekir Cebeci Kraliyet Şövalyesi ödülüne layık görüldü

Sueno organizasyon gezilerinden; Londra. Siz de gezilerden haberdar olmak isterseniz facebook/suenoorganisatie.com u

ekleyin ya da bilgi için 0641587058 yi ARAYIN!

Dordrecht’te Ayasofya camii tarafından düzenlenen Fancy Fair kermes’ine yoğun katılım oldu.

Bir Turk kulubu olarak ilklere imza devam etmekte kararlı

olan SV Nieuw Utrecht, bu defa Klasmaninda Sampiyon olan

SV Nieuw Utrecht C1 nin 14 yaşındaki oyuncusu “Haci Murat Kaan Soner” yılın futbolcusu ünvanını kazandı.

Hollanda İşadamları Derneği (HOTİAD) yönetim kurulu’ndan işadamları Ümre’ye gitti.

Page 26: KADIN DERGISI

26 | KADIN

Deventer kentinin Belediye Başkanı Andries Heidema yaptığı konuşmasın-da, Deventer’de oturan Hollandalıların ülkeler arası kurdukları ticari iyi ilişki-lerle belediye’ye verdikleri desteklerle sürdürmüşlerdir. 2012 yılında Türkiye ile Hollanda arasındaki 400 yıllık po-litik ilişkilerin kutlanmasında belediye olarak gereken desteği sağlayacağız.T.C. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, “Türkiye - Hollanda diplomatik ilişkilerinin 400. yıldönümü vesilesiyle bir serginin daha açılışında bulunmak-tan memnuniyet duyuyorum. Geçtiği-miz günlerde sayın Cumhurbaşkanı-mızın Hollanda’yı ziyareti vesilesiyle Türkiye - Hollanda ilişkilerine iki taraf-

ca da verilen önemi izlemek fırsatını bulduğum için de çok mutluyum. Ebru sergisi Türkiye’nin kültürel zen-ginliğinin göstergesidir. Türkiye’nin üç kıtada 600 yıl devam eden imparator-luğunun devamı olduğunu hatırlayın-ca bunun da elbette tarih okuyanlar çok iyi bilirler. Türkiye 73 milyon nüfuslu bir ülke. Kültürel zenginliklerin çeşitli görüşte, inançta ve etnik grupların özgürce ya-şadığı bir ülkedir. Daha sonra sergiyi düzenleyen Atilla Durak,” ‘Ebru: Kültürel Çeşitlilik Üze-rine Yansımalar’ sergisi ile kültürel zenginliğimizi ve Ülkemin İnsanlarını Yansıtıyorum dedi

Ebru, Türkiye’nin kültürel zenginliğidirDeventer kentinde Bergkerk kilisesinde düzenlenen Ebru sergisinin açılışını Deventer Belediye Başkanı Johan Kuiper ile T.C. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen birlikte yaptılar.

HABER

Nijmegen kentinde dört yıl önce kurulan Savarona cemiyeti faaliyetlerine devam ediyor.Kuruluşunun dördüncü yılı dolayı-sıyla Cuijk Hotel van der Valk salonunda düzenlenen geleneksel galaya 200’e ya-kın Nijmegen ve Arnhem kentinden seç-kin davetliler katıldı. Savarona cemiyeti başkanı Ayşe Çelik ve başkan yardımcısı Niger Öztürk gala-da yaptığı konuşmada, Nijmegen şehrin-de dört yıldır yaptığı faaliyetlerle adını du-yurmaktadır.Son günlerde yürüttüğümüz faaliyetlerden bazıları: farklı kültürleri birara-ya getirerek bütünleştirmek,kültür alışveri-şinde bulunmak. Yaşlıların sorunlarını tespit edip Nijmegen belediyesiyle birlikte çözüm üretmek. Galaya katılan T.C. Deventer Baş-konsolosu Nihat Erşen yaptığı konuşmasın-da, Savarona yat 28 Mart 1931’de denize indiğinde dünyanın en büyük yatı olan, gü-nümüzde de en büyükler arasında bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin Ertuğrul yatı’ndan sonraki Cumhurbaşkanlığı yatı. Yatın sa-hibi Türkiye devletidir.Savarona Atatürk’e armağan edilmiştir. Böyle anlamlı bir gala düzenlediğiniz için sizleri tebrik ederim.Dü-zenlediğiniz galanızda bulunmakdan onur duydum” deyip sözlerini tamamladı.

Derneğimize Atatürk’ün yatının ismini verdik

Page 27: KADIN DERGISI

KADIN | 27

HABER

Mustafa Toga / ROTTERDAM - Grafik Lisesinin, Grafisch vormgeven, Art & Design, Visualiseren, Mode & Trends, Packaging Design, Ruimtelijke vormge-ving & presentatie, Fotografie, Interacti-ve Media Design, Animatie, Game Art, Audiovisueel Vormgeven bölümlerinde okuyan son sınıf öğrencileri bir yıllık emeklerini sergilediler. Duygu Toga’nın hazırlamış olduğu çalışma özel jüri ödü-lüne layık görüldü. Ceviz kabuğundan hazırlanan “Beyin Fırtınası” konulu dese-ninin dereceye girmesinden dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Toga; “Okulun yıl sonu sergisinde farklı, yaratıcı, ken-

dine haz stille hazırlanan çalışmalar gö-rücüye çıkıyor. Sergilenen bu yüzlerce çalışma öğretmenler ve öğrenciler tara-fından değerlendiriliyor. Uzun ve yorucu bir uğraşın ardından hazırlamış olduğum çalışmamın dereceye girmesi beni ziya-desiyle menmun etti. Ceviz içinden ve kabuğunundan hazırlamış olduğum “Be-yin Fırtınası” adlı çalışmamın içeriği ise cevizin insan zekası ile ilişkisi. Ceviz, hem beyin fonksiyonları artıyor hem de zekayı geliştiriyor. Çalışmam boyunca bana yar-dımcı olan, eserin ortaya çıkmasında kat-kılarını esirgemeye Damla Toga ve Julien Kooy’a ayrıca teşekkür ederim” dedi.

Rotterdam Grafik Lisesi, yıl sonu sergisiRotterdam Grafik Lisesi’nde 24, 25 ve 26 Nisan tarihleri arasında yıl sonu sergisi düzenlendi. Türk kızının “Beyin Fırtınası” isimli çalışması ise özel jüri ödülüne layık görüldü.

Namus Adına Aile İçi İşlenen Şidde-te Hayır derneği ile birlikte çalışmalar yürüten Almelo CızzzBızzz derneğinin Aylin Düğün Salonunda organize etti-ği Türkiye’deki engelli vatandaşlarımı-za ‘Tekerlekli Sandalye Kampanyası’ gecesine 600’e yakın vatandaşımız katıldı. Gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında bilgi veren Şafak Özkent ve Semra Özkent, engelli vatandaşları-mızın bir kısım sorunlarına çare ola-cağız. Engelliler için bir çift ayak anla-mına gelen tekerlekli sandalye temin etmek amacındayız. Onların evden sokağa çıkarak toplumsal hayata akti-vitelere katılımlarını sağlayabilmek ve hayat standartlarını bir parça da olsa yükseltebilmeyi istiyoruz. Cızzzbızzz derneği olarak tek amacımız: ‘Yar-dım’. Nerede yardıma ihtiyacı olan insanlar varsa onlara ulaşabilmek ve yardım eli uzatmaktır” diyerek sözleri-ni tamamladılar.

Cızzzbızzz’dan tekerlekli sandalye kampanyası

Page 28: KADIN DERGISI

28 | KADIN

HAYATIN İÇİNDEN

Geçen sene Haziran ayında kızınız Blue doğdu. Annelik nasıl gidiyor?“Annelik dünyanın en güzel duygusu! Her gün gülümsüyorsunuz, Blue beni ve Michiel’i her gün güldürüyor, varlığıyla mutlu ediyor. Blue için deliriyoruz, haya-tımız Blue.”

Hamileliğinizden önce eğer kızım olur-sa adı ‘Blue’ olsun demişsiniz. Neden?“Egeli olduğum için; mavinin mavi, denizin deniz olduğu yerden geldigim için, kızımı-za Blue yani Mavi ismini verdik. Kızımızın ikinci adı da ‘Aegea’ yani Ege. Mitolojide Amazon kraliçesinin ismi Ege Denizi’ne ve Ege Bölgesi’ne verilen isim. Ne güzel kızımızın gözleri de mavi.”

İzmir gibi sıcak bir yerden Hollanda’ya geldiniz. Zorluk yaşadığınız durumlar oldu mu?“Hiçbir konuda zorluk yaşamadım. Ben de-ğişik ülkelerde yaşamayı, farklılığı, modern

yaşantıyı seviyorum Hollanda’da bu saydı-ğım bütün özellikler mevcut. Dil konusun-da da zorlanmadım çünkü birçok kişi İngi-lizceyi mükemmel derecede konuşabiliyor ve İngilizce konuşmayı da seviyorlar. Tabi Hollanda’ya gelmeden önce ‘inburgering-scursus’ yani uyum sınavına hazırlandım ve Hollandaca sınavını verdim. Eşim ve Blue’yla beraber kahvaltıda Hollandaca ko-nuşuyoruz, böylelikle praktik yapma şan-sımı zorluyorum. Eğer ben bu ülkede ya-şamaya karar verdiysem bu dili öğrenmek zorundayım. Ayrıca kızım da Hollandaca konuşacak, onu anlamak durumundayım.”

Eşiniz kızınız için bir album hazırla-mış, bunu anlatır mısınız?“Michiel Blue için ‘BLUE- Babadan Kıza Şarkılar’ isimli bir albüm çıkardı. Bütün cd’yi hamileliğim boyunca besteledi, kı-zım ana karnındayken babasının onun için hazırladığı bestelerle büyüdü, gelişti, çok keyifliydi. Güzel günlerdi ve aynı şe-

kilde devam ediyor. Bence bebekte en önemli olan onunla kaliteli vakit geçire-bilmek. Günün sonunda kendimize sor-mamız gereken ona ne verebildim, onu ne kadar mutlu edebildim, ne kadar çok güldürdüm. Bazen biz anneler yemesine, temizliğine o kadar çok konsantre oluyo-ruz ki bebekle kaliteli zaman geçiremiyo-ruz. Tabii bebeğin beslenmesi de önemli ama benim düşüncem daha da önemlisi onunla ne kadar başbaşa vakit geçirdiği-niz, ne kadar oynadığınızdır.”

Kızınız babasının onun için özel ha-zırladığı bestelerle büyüdü. Sizce be-beklere daha anne karnındayken mü-zik dinletilmesinin önemi nedir?“Bebeklerin daha anne karnındayken Bach ve Mozart’ın largo eserlerini din-lenemesinin zihinsel gelişimini olumlu şekilde etkilediğine dair birçok makale-ler okumuştum. Neticede anne ve baba nelerden zevk alıyorsa bebek de onlardan

‘Hayatımız Blue oldu’Dünyaca ünlü Hollandalı caz piyanisti ve besteci Michiel Borstlap’ın geçen sene evlendiği İzmir’in tanınmış mimarlarından Mustafa ve Oya Pınarlı’nın kızı dekoratör Ceylan Pınarlı Borstlap’a eşini,

kızı Blue’yı, iş hayatını ve Hollanda’daki yaşantısını sorduk. Banu Çelik

Page 29: KADIN DERGISI

KADIN | 29

HAYATIN İÇİNDEN

zevk alacaktır. Bir opera tutkunuyum, pi-yano da çalıyorum bebeğime de büyük bir keyifle çalıyorum. Babası ile zaten sürekli piyanonun üstünde. Bebeğimi-zin müzikle, sanatla içiçe büyümesinin büyük bir avantaj olacağına inanıyorum. Bebeğe müziği aşılamamız için müzisyen olmamıza veya ekstra zaman ayırmanıza gerek yok. Radyo hep açık olabilir. Benim basit bir yöntemim var; arabada, yemek yerken, banyo esnasında müzik dinletiyo-rum, müzik ile uyandırıyorum.”

Babasının müzikleri dışında ona neler dinletirsiniz?“Herşey! Miles Davis bile dinletirim. Bu-nun dışında Joao Donato, Keith Jarrett, Herbie Hancock, Maria Callas... Blue, Maria Callas hayranıdır, duyunca çığlıklar atmaya başlar. Arabada sürekli Maria Cal-las cd’miz hazırda durur, Blue sıkılıp çığlık atmaya başlayınca son ses Maria Callas çalarız, hemen susar. Annelere tavsiyem bebeklerine neyi vermek istiyorlarla, ön-ceden plan yapsınlar. Bebeğe ne verirse-niz onu alacak ve o olacaktır. Sürekli kayıt halinde; siz ne yapıyorsanız o da onu taklit ediyor. ‘Bebek hiç birşey anlamaz’, diye birşey yok, o öğrenmek için bu dünyada, herşeyi büyük bir çaba ile öğrenmeye çalışıyor ve en doğrusunun da sizin yap-tıklarınız olduğunu sanıyor. Sürekli ve en çok sizi görüyor. Bebeğiniz bir nevi sizin bir aynanız oluyor.”

Anneliğinizin yanı sıra mimarlik sektö-ründe çalışmalarınızda mevcut.“Babam mimar ve bir mimarlık ‘aile’ şir-ketimiz var. Doğumdan sonra uzaktan da olsa işlerle ilgilenmeye çalıştım. Babamla beraber projelerde yer aldım fakat şimdi Hollanda’da yaşamamdan dolayı kendi işlerimle ilgilenmeye başladım. Bir takım projelerimi hayata geçirdim. Bunlardan biri arkadaşım Evren Bayoğlu’yla başlattı-ğım ‘EVCE’ ortaklığı. Evren’le kişiye özel mobilyalar tasarlıyoruz ve ev dekore edi-yoruz. Bunun dışında benim kendi firmam ‘5N DESIGN’ geliyor, takı ve interior obje dizayn ediyorum. Yıllardır annemle ken-di tasarladığımız takılarımızı kullanıyoruz. Malzeme olarak gümüş, altın farketmez, arzuladığımız, hayal ettiğimiz modelleri or-taya çıkartıyorduk. Bu ilk başta iş olarak düşündüğüm bir proje değildi, fakat di-zayn ettiğim takılar çevremden de ilgi gör-

meye başlayınca, bunu bir işe dönüştür-düm. Bir de yepyeni bir blog’cuğum var: ‘5ndesign.blogspot.com’ Orda yaşam şeklimi ve tasarladığım küçük dekorasyon buluşlarımı, önerilerimi paylaşıyorum.”

Takı tasarımlarınızı nelerden ilham alarak yapıyorsunuz? “Sanat tarihine gönülden ilgim olduğu için takılarımda tarihden esinlendiğim motifleri kullanıyorum. Anadolu, ‘Anatolia’ Yunanca açılımı güneşin doğduğu ülke, bin tanrılı topraklar, tanrıçaların ülkesi. Bu topraklar üstünde bir sürü medeniyet, imparator-luk. İnanılmaz bir miras. Bunların hepsi bizim derin hazinemiz. Benim ortaya koy-duğum takılar da tarihten bir ses, bir eko. Osmanlının kaftanları veya bir Karaburun Yöresi’nin gelinlik kıyafetleri benim ilham kaynağım. Bu bir birikim bununla heykel, takı yapabilirsiniz veya evinizi dekor ede-bilirsiniz. Egeli olduğum için İonia beni büyülüyor, kolyelerimde defne ve zeytin

yaprağı gibi motifler kullanıyorum. Renk olarak çoğunlukla turkuaz ve kırmızı, ateş ve suyu sembolize eden renkleri seçiyo-rum. Sonuçta ‘turkuaz‘ kelimesinin açılımı; Türk mavisi. Yine mavi hep mavi.”

Gününüz nasıl geçiyor?“Akşam Blue uyuduktan sonra eşim stüd-yada piyano çalıyor ben de onun yanında takı veya ev dekorasyonu için çizim veya araştırma yapmam gerekiyorsa onu yapı-yorum veya kitabımı okuyorum bir yandan da eşimi dinliyorum.”

Siz Hollandaca kursunda çok iyi bir puanla geçmişsiniz. Peki, eşiniz Mic-hiel Borstlap Türkçeyi öğrendi mi?“Evet, annemden öğrendi. Türkiye’de do-ğum yaptım. Kızımın özellikle İzmir’de doğ-masını, Egeli olmasını istedim. Bu sebep-ten bir dönem İzmir’de yaşadık. Annem Michiel’e her sabah kahvaltıda yediğimiz bal, reçel bunları öğretmekle başladı.”

Page 30: KADIN DERGISI

30 | KADIN

HAYATIN İÇİNDEN

İzmir’in en çok neyini özlüyorsunuz?“Annemi! Tüm ailemi sonra gevreği özlü-yorum, hemen hemen her ay annem sa-ğolsun gevrek ile beraber geliyor. Bilme-yenler için gevrek simit demek.”

Babanız Michiel için ‘aslan damat’ di-yormuş bunun nedeni nedir?“Michiel Aslan burcu, ordan çıktı ama Türkçede ‘aslan damat’ ünvanı vardır. Babam da bizim ailenin aslan damatıydı, ünvanını Michiel’a devretti. Eşim çok iyi bir eş, çok iyi bir baba, çok sevecen, çok ilgili o yüzden sonuna kadar bu söylemi hak ettiğini düşünüyorum.”

Peki Michiel Borstlap nasıl bir baba?“Mükemmel bir baba bunu düşünme-den söyleyebilirim. Kızına aşık! Michiel’in humanist bir yapısı var, insanlara ilgisini, sevgisini esirgemiyor. Çok fazla verici, özverili ve paylaşımcı biri, sadece eşi ve çocuğuyla değil, ailesiyle, arkadaşlarıy-la, yaptığı müzik ile dünyayla paylaşıyor. Michiel’le evli olduğum için kendimi özel hissediyorum.”

Eşinizle tanışma hikayeniz birçok medya kuruluşunda yer aldı. Merak edilen Michiel’in size evlenme teklifi-ni nasıl yaptığı. “Evlenme teklifi benim için çok özeldi. Michiel’in İstanbul’da konseri vardı, bu konseri ailelerimizin tanışması için çok güzel bir firsat olarak gördük. Onun an-nesi ve babası, benim annem, babam, teyzem, kuzenlerim, herkes Michiel’in konseri için Borusan Konser Salonu’nda toplandı. Konser başladı son olarak benim için bestelemiş olduğu parça olan ‘5N 1 Love’ çalmaya başladı. Ama garip şekilde aniden parçanın ortasında durdu, tabii aniden parçanın yarısında çalmayı bıra-kınca herkes şok oldu. Michiel mikrofona yöneldi ve ‘Biliyorsunuz ben bir Türk kıza aşığım‘ dedi ve beni sahneye çağırdı. Ben ilk etapta olup biteni anlayamadım, o an hiçbir şey düşünemedim. Sahneye çık-tım, Michiel dizlerinin üstüne çöktü yüzük çıkarıp bana evlenme teklif etti. Meğer konserden önce beni babamdan istemiş rızasınıda almş. Bu teklifi böyle aylar ön-cesinden organize etmiş olması beni hala çok duygulandırıyor,Türkiye’de aileminde bu mutluluğa tanık olmasıda ayrı bir güzel.”

Michiel ile birbirinize büyük bir aşkla bağlısınız, bunu anlatabilir misiniz?“Mutluyum. Aşk evliliği yaptık ama zaten başka bir alternatifi var mı evliliğin? Evlilik müessesinin başka bir koşulu yok, seve-rek evlenilmeli, aşk için emek verilmeli. Ve bence günün koşuşturması içinde de bu sık sık hatırlanmalı.”

“Her İşte Bir Hayır Vardır’ Sözü Benim Çıkış Noktam”Sizin hayata bakış açınız nedir?“İnsan kendi şansını kendi yaratıyor. Dedi-ğim gibi küçük seçimler ile birşey yapmalı-sınız ki hayatta size geri ödesin. Siz hayata birşey vermedikçe hayat hiçbir şekilde size birşey vermez. Bu bir alışveriş, herşey için geçerli. Anne ile bebek arasında, eş-ler arasında, arkadaş arasında. Ve insanın-da kendisi ile hayat arasında bir alışverişi var. Rastlantı diye birşey yok. Yaptığınız seçimlerin sonucu var. Doğru zamanda doğru yerde olmak var, o doğru yerde olduğunuzu fark etmekte var. Bir şekilde mobil olmak gerekiyor. Kaos teorisi gibi. Herşey hareket halinde siz de bu kaosun bir parçasısınız. Siz bir şekilde bu döngü-nün içinde varolmak, yuvarlanmak duru-mundasınız. Durup karşıdanda seyredebi-lirsiniz, bu hayata birşeyler katadabilirsiniz, ikincisini seçerseniz mutlaka ‘hayatında’ size birşeyler katacağına inanıyorum.”

Sizinle konuşurken farkettiğim pozitif biri olmanız. Bunu anlatabilir misiniz?“Pozitif olmak bir çaba gerektiriyor. Olum-lu olmak bir seçim, bunu seçersek, bir şe-kilde o olaya bakış açımızda değişecektir. İnsanız, bütün güzel şeyler olduğu gibi kötü olaylar da bizler için. Ama kötü bir olay yaşandığında, o durumdayken bile evde oturup bütün gün yalnız ağlamayı da seçebilirsiniz, dışarıda çiçeklerin ara-sında veya dostunuzla da ağlayabilirsiniz. Ben insanın derdi varsa onu da en iyi şe-kilde yaşaması taraftarıyım. Hayat siz olay-ları göğüslerken dahi sizi küçük seçimler yapmaya zorlar. Bunu farketmeliyiz. Hep iyi olanı seçmeliyiz. ‘Her işte bir hayır var-dır’ sözümüze bayılıyorum. Bu benim çıkış noktam. Mesela akşamları ben, eşim ve Blue saklambaç oynuyoruz. Bu oynadı-ğımız küçük oyun üçümüzün de kahkaha-larla gülmesine yol açıyor. Bunun yerine akşamları oturmuş elimizde kumanda te-levizyon seyrettiğimizi varsayalım, böyle bir mutluluktan mahrum olurduk. Halbuki o kadar keyifli ki bir bebeğin gülüşüne, kahkahalarına şahit olmak. Paha biçilmez! İşte bu anlar için yaşıyoruz, o küçük anlar.Kendimizi çoğaltmalıyız. Bunu üreterek yapabiliriz. Bir obje veya bir fikir, herhan-gi bir şey olabilir. Benim günüm de diğer tüm annelerin gününden farklı geçmiyor. Eğer artıları varsa, onları hayatınıza siz ek-liyorsunuz, gökten düşmüyor.”

Page 31: KADIN DERGISI
Page 32: KADIN DERGISI

32 | KADIN

EVLİLİK TERAPİSİ

Aşk dizileri ile aşkı ucuzlattık, ihaneti öğrendik

Sema Maraşlı

Televizyon insanoğlunun mutsuzluğunun baş sebebi iken evlerin başköşesini kaplıyor. Başköşesini değil başköşelerini kaplıyor. Neredeyse her evde birden fazla televizyon var. Bey, hanım, çocuklar ayrı ayrı odalarda, ayrı kanallarda, ayrı programlarda takılıyorlar.

32 | KADIN

EVLİLİK TERAPİSİ

Page 33: KADIN DERGISI

KADIN | 33

EVLİLİK TERAPİSİ

Sanki dünyaya vakit doldurmak için geldik de televizyon o ihtiyacı karşılıyor. Sevdikleri-mizle geçirmediğimiz vakitleri, onları kaybe-dince anlayacağız; ama biraz geç olacak.

Düşman ile aşk yüzünden, sevgiler soluyor, sevenler mutsuz oluyor.

Sevdiklerimizle aynı evde yalnızlaştık, haya-tımıza başka dünyalar girdi.

İnsana ait ahlaki değerlerin çoğunu televiz-yon başında kaybettik.

Dünyadan haberi olan adamlar, yanı başın-daki karısından habersiz kaldı.

“Daha fazlasını iste.” reklam sloganları ile kanaat duygumuzu kaybettik, aç gözlü olduk.

Hırsızlığı arsızlığı oradan öğrendik.

Ağlak muğlak dizilerle, merhamet ve itimat duygumuzu yitirdik. En yakınlarımızdan şüphelenir olduk.

Aşk dizileri ile aşkı ucuzlattık, ihaneti öğrendik.

En kötüsü, biz kadınlar, kadınlığımızı onunla kaybettik. Dizi ve fi lmlerdeki kadınlardan; dik dik bakmayı, güçlü görünmeyi, erkek-lerle mücadele etmeyi, erkeği adam yerine koymamayı, gururu, kibri, çokbilmişliği ve ukalalığı öğrendik.

Kadının kadınlığını, yumuşaklığını, komedi dizilerinde dalga geçilirken gördük. Kadının eşine “Peki canım!” demesini ezilmişlik, fedakarlığını aptallık, ev işleri yapmasını fa-kirlik, erkeğe hizmet etmesini geri kalmışlık olarak öğrendik.

Bütün bunları hikaye içinde, bize sevdirilen oyunculardan, hiç farkında olmadan, rol ça-larak elde ettik. Göz gördü, şuuraltı sevdi...

Fakat bir problem var: Onlar fi lmde, biz

gerçek hayattayız. Oradaki kadın bütün dikbaşlılığına rağmen kıymetten düşmüyor. Sevilmeye devam ediyor.

Erkek, kendine bağıran, laf sayan, güya gurur timsali gibi gösterilen kadına bir gün sonra elinde çiçekle gelip barışmak için uğ-raşıyor. Kadını neredeyse taç yapıp başına takacak...

Gerçek hayatta ise bunların tam tersi olu-yor. Film de zaten orda kopuyor.

Medyanın zararı bu kadarla da kalmıyor. Reklamlar kadını aşağılık hissettirmeye ayarlı hazırlanıyor. Firmalar daha fazla satış yapmak için kadın bedenini kullanılırken ekran başındaki kadınların da bedenlerine saldırılıyor. “Yeterince iyi değilsiniz, ancak bu ürünü kullanırsanız, bu kadın gibi olursa-nız kendinizi düzeltebilirsiniz, güzelleştirebi-lirsiniz. O zaman erkekler sizi beğenir.”

Bu arada televizyondaki incecik, her daim bakımlı kadınlar, erkeklerin de kafasında-ki kadın ölçülerini değiştiriyor. Onlar da eşlerinde kusur bulmaya başlıyorlar, evde

manken gibi eşler görmek istiyorlar. Bu da pek mümkün olmadığı için hem kadın eşine karşı kırgınlık duyuyor hem erkeğin gözü dışarıda kalıyor.

Televizyon, çocuklarımız için de ayrı bir tehlike. Onlara vermeye çalıştığımız manevi değerlerimiz televizyonla yerle bir ediliyor. Çocuklarımızın tertemiz zihinlerine çizgi fi lmlerle, gözümüzle göremediğimiz; fakat şuuraltına ulaşan (subliminal) 25. kare tek-niği ile pek çok tehlikeli fi kirler aşılanıyor.

Tabii kötü olan televizyon değil, programlar. Bütün kanalları ve programları aynı kefeye koymayalım. Maneviyata saygısı olan, faydalı bilgiler sunan kanallar da var. Fakat maalesef ki bilhassa çocuklara ve gençlere diğer zararlı yayınlar yapan; fakat nefse hitap eden, albenili, eğlenceli programlar daha hoş geliyor. Aşk ve ihanet dizileri de kadınları cezbediyor. Erkeklerde de futbol merakı, mafya ve polisiye dizi merakı varsa en tehlikeli kanallar açılıyor.

Velhasıl, dikkat edelim de kendimizi ve ailemizi ekran başında kaybetmeyelim.

Televizyon, çocuklarımız için de ayrı bir tehlike. Onlara vermeye çalıştığımız manevi değerlerimiz televizyonla yerle bir ediliyor. Çocuklarımızın tertemiz zihinlerine çizgi fi lmlerle, gözümüzle göremediğimiz; fakat şuuraltına ulaşan (subliminal) 25. kare

tekniği ile pek çok tehlikeli fi kirler aşılanıyor.

KADIN | 33

EVLİLİK TERAPİSİ

Page 34: KADIN DERGISI

EVLİLİK TERAPİSİ

Eyvah! Ben ne yapacağım şimdi?Bu yazımda bazı bayan okuyucularımızı rahatlatayım istiyorum. Gerçi rahatlar mısınız yoksa “Eyvah! Ben ne yapacağım şimdi?” mi diyeceksiniz orası meçhul.

34 | KADIN

Mehtap Kayaoğlu

Page 35: KADIN DERGISI

KADIN | 35

EVLİLİK TERAPİSİ

Çocuklarda “Hiperaktivite Bozuk-luğu” diye bir rahatsızlık var bili-yorsunuz değil mi? Hani şu çok

enerjik, yerinde durmayan, dikkati dağı-nık çocuklardan bahsediyorum. Büyüme-ye başladığında dikkatini ayrıntılara vere-mez, ödevlerinde veya verdiğiniz işlerde dikkatsizce hatalar yapar. Dinlemiyormuş gibi görünerek sizi deli eder. Her sözü-nüz havada kayboluyormuş gibi hisset-tirir. Zihinsel çaba gerektiren herşeyden kaçındığı gibi, aldığı görevleri yerine ge-tirmemek için bahaneleri hazırdır. Ay ne çektirirler annelerine, bir anneleri bilir bir de yine anneleri!İşte tam aynısının yetişkin formu da var sevgili hanımlar! Hani eşlerinizin bazı davranışlarından rahatsız oluyorsunuz ya bazen; işte o bahsettiğiniz zorluklar kimi zaman yetişkinlerdeki hiperaktivite bo-zukluğuna dayanıyor olabilir.

Nasıl mı? Buyurun göz atalım birlikte, hiperaktif koca davra-nışları nasıl olurmuş...?

Yetişkinlik döneminin en belirgin hipe-raktivite davranışı “huzursuzluk”tur. Kişi-nin kendisine özgü bir huzursuzluk tarzı vardır. Fevri davranışlar içeren, kıpır kıpır, garip bir huzursuzluk.Sıkıcı ve monoton görünümlü işlere kar-şı ilgisizdir. Hatta ilgisizlikten öte, bu tip işlere adaptasyon sorunu yaşar. Günlük işlerini organize edemez. Çabuk sıkılır, çabuk unutur, bir yerde oturup bir işi uzun süre yapamaz. Sabırsızlık, duyguduru-munda dengesizlik/dalgalanma görülür. Belirli düzende yaşamak zor geldiği için aile ve iş hayatında sorunlar yaşayabilir. Planlı olmak onun için çok güçtür.Bebeklik ve çocukluk döneminin hiperak-tivite bozukluğunda aşırı hareketlilik belir-ginken, yaş ilerledikçe, kişi yetişkin olma-ya başladıkça ani çıkışlar/fevri hareketler öne geçer. Tepkiler sertleşir. Düzensizlik ve fevrilik nedeniyle uyum sorunları yaşar ve sık iş değiştirmek zorunda kalabilir. Ge-nelde çok konuşur, başkalarını dinlerken sabırsız davranır, onun anlama hızını ye-tişmek zordur. Beklemeye sabrı olmadığı için herkesin işine karışır. Temelde niyeti karışmak değildir aslında, sadece taham-mül edemiyordur başkalarını beklemeye. İşler hızlı ilerlesin diye ivme kazandırmaya

çalışır. Bu arada her şeye karışan kişi gö-rünümüne bürünür.Hiperaktif yetişkin genelde çok düşün-meden davranır. Davranış sonrası düşün-ce gelişir. Fevri davranışları, öfke patla-malarına vesile olabilir. Gergin görünür. Kaygılı, hızlı, heyecanlı bir kişi olarak tanı-nır. Trafik ışıklarında beklemek bile onun için zordur. Hiç bir şeye erinmez gibidir, tez canlıdır. Alkol, sigara gibi maddelere yatkındır. Günlük işlerinde olduğu gibi, serbest zaman aktivitelerinde de heye-can ve hareket gerektiren işlere yönelir.Elde tutulması zor, yaramaz çocuk gibidir. Ona karşı hep sakin, anlayışlı, temkinli davranmanızı bekler. Kendisinin göster-mediği sabrı, sizden fazlasıyla almaya çalışır. Sert davranmaya kalkarsanız, o sizden daha sinirli olur. Alttan aldığınızda idare etmeniz kolaydır.Aşırı hareketli, enerjik, her şeyi bilir gö-rüntüsün altında gizli bir özgüven soru-nu vardır. Tam da bu nedenle onu taltif etmenizden, yaptığı işleri övmenizden, başarılarını taktir etmenizden çok hoşla-

nır. Eleştirdiğinizde, hakaret ediyormuş-sunuz gibi alınır, kırılır, sinirlenir. Ne za-man nasıl davranacağınızı şaşırırsınız. Bir davranışı, diğer davranışını tutmadığı için, dengesiz bir eşiniz olduğunu düşünmeye başlarsınız.

“Hii olamaz...! Benim kocam böyleee!” diyenleri görür gibi oluyorum. Hiç üzülmeyin, yal-nız değilsiniz. Hiperaktif insan-ların sayısı azımsanmayacak kadar çok.

Bu kişiler, kendi fıtratlarına uygun eşlerle evlenirlerse, sevdikleri ve fıtratlarına uy-gun işlerde çalışırlarsa çok başarılı olur-lar. Aşırı dikkat ve plan gerektirmeyen, yüksek tempo/enerji gerektiren meslek-lerde inanılmaz başarılı olurlar.Günümüzde pek çok uzman, çeşitli kaygı sorunları ve depresif şikayetlerle merkez-lere gelen kişilere hiperaktivite teşhisiyle yardım ediyor.Evlilik ve çift terapilerinde, çiftlerden biri-sinde hiperaktivite belirtileri varsa, evlilik ilişkisinin zora girdiğini görüyoruz. Birbi-rinin diğerine inat olsun diye yapmadığı, ancak “hiperaktivite” düzeyinde davranış-lar sergilediği gözlemlenen çiftlere psi-kolojik destek veriliyor. Böylece kişideki agresif, aceleci, tahammülsüz, kaygılı yapı düzenlenmeye çalışılıyor. Ve kişinin kendisini tanıması, davranışlarını kontrol etmesi öğretiliyor. Böylece evliliklerin daha iyi bir işleyişle ilerlemesi sağlanıyor. Sanırım bu gece herkes eşine şööyyle bir göz atacak! Yukarıdaki maddelerden kaç tanesinin eşinde olduğunu anlamaya ça-lışacak. Çok sayıda maddeyle örtüşüyor-sa davranışları, yardım almayı unutmayın olur mu? Davranış eğitimi, duygu kontrol eğitimi, öfke eğitimi, zor insanlarla başet-me eğitimi...vs. sayesinde işler yoluna giriyor merak etmeyin.

Hiperaktif yetişkin genelde çok düşünmeden davranır. Davranış sonrası düşünce gelişir. Fevri davranışları, öfke patlamalarına vesile olabilir. Gergin

görünür. Kaygılı, hızlı, heyecanlı bir kişi olarak tanınır. Trafik ışıklarında beklemek bile onun için zordur. Hiç bir şeye erinmez gibidir, tez canlıdır.

Alkol, sigara gibi maddelere yatkındır. Günlük işlerinde olduğu gibi, serbest zaman aktivitelerinde de heyecan ve hareket gerektiren işlere yönelir.

Page 36: KADIN DERGISI

36 | KADIN

BENCE

Dizilerde kadına verilen rol, devamlı dayak yiyen, dakikalar boyu tecavüz sahnelerinde yer alan veya ihanet

eden, evlilik dışı ilişkiler de olan kadın ser-gileniyor.

Bu konuda medya açısından bakıldığında kadına şiddet ve kadına bakışta, bir yandan kadına güzelliği açısınndan cinsel obje ola-rak magazinsel yaklasıyor ve öne getiriyor ki, bu da kadına bakışın şiddete doğru bir parçası olduğunu düşünüyorum.

Öte yandan haberlerin şiddet görüntüleri açık bir şekilde sergileniyor. Benzer olaylarla

karşı karşıya kalan kadınların sorunlarının çö-zümü için bilgilendirici ve yol gösterici yönü bulunmazken, haberlerde şiddete karşı var olan başvurulabilecek telefon hatları ve sığın-ma evleri hakkında hiçbir bilgi yer almıyor.

Ama şunu da hesaba katmak lazım, belki de kadına yönelik şiddet, medya tanıklığı aracı-lığıyla daha görünür hale geliyor. Bu bir yan-dan çok değerli, fakat şiddet görüntülerinin açık bir şekilde sergilemenin, yani gözü morarmış veya bıçaklanmış görüntülerin gösterilmesine karşıyım. Çünkü toplumdaki kadınlara korku sarmış olursun ve bunun da şiddeti önlemede bir yararı yoktur.

İslam’ın Kadına bakışıİnsanların sorun çözme yöntemleri konuş-mak yerine güç gösterisinde bulunarak karşısındakini susturmak olduğunda, aile içerisinde şiddeti görmeye devam edeceğiz demektir. Kadının dünyanın her yerinde aşa-ğılandığı ve bazı toplumlar tarafından insanlı-ğının tartışıldığı bir devirde, Hz. Peygamber kadına el kalkmayacağını bizzat yaşayarak göstermiştir. Aile içerisinde yaşanan sorun-ları tatlılık içerisinde çözen Hz. Peygamber, en başta kadınlara karşı hayır ve iyilikle davranılmasını tavsiye etmiştir. Kadına hiç-bir şekilde el kalkmaması gerektiğini bizzat yaşayarak gösteren Efendimiz, eşlerini köle

gibi dövdükten sonra onlarla aynı yatağı paylaşanları kınamıştır.

Eşlerine, çocuklarına ve yanında çalışanlara asla el kaldırmamış, Müslümanlara hanımlarıyla iyi ge-çinmeyi, onlara karşı sevgi ve şef-kat göstermelerini istemiştir. Kız olarak doğmayı bir suç olarak sa-yan ve bu sebeple kız çocuklarını diri diri toprağa gömen bir toplum da kadınların durumunun nasıl ol-duğu tahmin edilir. Böyle bir top-lumda, kadınların insan olarak er-kekle eşit şartlara sahip olduklarını söyleyen. Hz. Peygamber, haya-tının tüm dönemlerinde kadınlara karşı saygı ve sevgi göstermiştir.

Aile içi şiddeti önlemenin, sevgi ve saygı temeline dayanan bir aile ol-manın yolu, Hz. Peygamber’in aile-sini örnek almaktan geçiyor.

Kadına Şiddet ve Medya

Esma KüçükSosyal Danışman

Son zamanlarda gazete sayfalarında ve televizyonekranlarında olsun gün geçmiyor ki şiddet konusu yeralmasın. Aile içi şiddet ve cinsel şiddet haberleri giderekdaha da ağırlaşan toplumsal bir sorun haline geliyor.

Page 37: KADIN DERGISI

Mega %30İNDİRİM

BİR SENE PLATFORM VE KADIN DERGİSİ’NE ABONE OLACAKSINIZ. KARŞILIĞINDA SADECE 35 EURO

İKİ DERGİ İÇİN ÖDEYECEKSİNİZ.

ŞİMDİ MEGA İNDİRİMDEN %30 FAYDALANA BİLİRSİNİZ! Platform ve Kadın Dergisi her ay düzenli gelecek Özel kampanyadan yararlanmış olacaksınız Her ay Haber, Müzik, Moda, Bakım, Sinema, Kültür, Sanat, Bulmaca, Röportaj, Yemek Tarifeleri ve benzeri sayfalardan oluşan 170 sayfalık dergiye sahip olacaksınız. Tek yapacağınız şey aşağıdaki abone formunu doldurup göndermeniz.

***

*

indirim

Naam.............................................................................................m/v. .................

Adres.....................................................................................................................

Postcode/plaats.......................................................................................................

Telefoon..................................................................................................................

Beroep .................................................Geboorte datum. .........................................

E Mail.....................................................................................................................

Datum.....................................................................................................................

Handtekening. .........................................................................................................

Abone formuPlatform ve Kadın dergisi’ni 1 yıl boyunca elde etmek için €35,- hesap numaramdan çekilmesini kabul ediyorum.

Voor een abonnement van 1 jaar op het blad Kadın machtig ik hierbij PMG om eenmalig €35,- van mijn bank- of girorek-ening af te schrijven.

Bank/gironummer:

PlatformA y l ı k d ü ş ü n c e , a k t ü a l i t e v e h a b e r d e r g i s i

Antwoordnummer 46079 1060 WB Amsterdam

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw

postzegel

niet

nodig

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 38: KADIN DERGISI

TEST

38 | KADIN

Birçok profesyonel kuruluş tarafından insanların iç dünyalarını ve insanlarla ilişkilerini değerlendirmek için kullanılan bu testi siz de uygulayın, kendinizi daha iyi tanıyın.

Mantıklı ve dikkatli misiniz, hassas ve duygusal mı?

Page 39: KADIN DERGISI

TEST

KADIN | 39

60 PUAN VE ÜZERİ:İnsanlar sana kırılgan bir eşya muame-lesi yapıyorlar. Kibirli, bencil ve aşırı baskın birisi olarak görülüyorsun. İn-sanlar size hayranlık duyup sizin gibi olmak isteyebilirler ama size her zaman güvenmezler ve sizinle çok yakın ilişkide olmaktan kaçınırlar. 51 - 60 PUAN:insanlar sizi heyecan verici, havai, dü-şüncesiz yapıda, doğal liderlik özellik-leri olan, her zaman doğru olmasa da

hızlı karar veren birisi olarak tanırlar. Seni cesur, maceraperest birisi olarak tanırlar; her şeyi bir kez denemek iste-yen, macera yaşamak için fırsatları ka-çırmayan birisi.. Yaydığınız heyecandan dolayı insanlar sizinle aynı iş yerinde yaşamaktan zevk alırlar. 41 - 50 PUAN:İnsanlar sizi taze, canlı, çekici, eğlendi-rici, pratik ve daima ilginç birisi olarak görürler; her zaman ilgi odağı olan ama çok aşırıya kaçmayacak kadar da

dengeli birisi.. İnsanlar sizi ayrıca iyilik-sever, düşünceli, anlayışlı ve kendilerini neşelendiren ve rahatlatan birisi olarak tanırlar. 31 - 40 PUAN:İnsanlar sizi mantıklı, ihtiyatlı, dikkatli ve pratik birisi olarak görürler. Sizi zeki, yetenekli ve hünerli ama alçak gönül-lü olarak tanırlar. Çok hızlı arkadaşlık kurmayan, ama arkadaşlarına karşı çok sadık olan ve onlardan da aynı şeyi bekleyen birisiniz.

1.(a) 2(b) 4(c) 6

2.(a) 6(b) 4(c) 7(d) 2(e) 1

3.(a) 4(b) 2(c) 5(d) 7(e) 6

4.(a) 4(b) 6(c) 2(d) 1

5.(a) 6(b) 4(c) 3(d) 5(e) 2

6.(a) 6(b) 4(c) 2

7.(a) 6(b) 2(c) 4

8.(a) 6(b) 7(c) 5(d) 4(e) 3(f) 2(g) 1

9.(a) 7(b) 6(c) 4(d) 2(e) 1

10.(a) 4(b) 2(c) 3(d) 5(e) 6(f) 1

Şimdi puanlarınızı toplayınız

1. Kendinizi ne zaman en iyi hisseder-siniz? (a) Sabahları (b) Öğlenden sonra ve akşama doğru (c) Gecenin ilerleyen saatlerinde 2. Nasıl yürürsünüz? (a) Hızlı ve uzun adımlarla(b) Hızlı ve kısa adımlarla (c) Normalden yavaş ve etrafa bakınarak (d) Yavaş ve başı eğik(e) Çok yavaş 3. İnsanlarla konuşurken(a) Kollarımı göğsümde katlamış olarak dururum(b) Ellerimi sıkarım(c) Bir veya iki elimi belime koyarım(d) Konuştuğum insanlara dokunur veya ittiririm(e) Kulağımla oynar, çeneme dokunur veya saçımı düzeltirim

4. Dinlenirken nasıl oturursunuz?(a) Dizler katlanmış ve bacaklar birbirine bitişik olarak

(b) Bacaklar çaprazlanmış olarak(c) Bacaklarımı uzatarak(d) Bir bacağımı altıma katlayarak 5. Çok hoşunuza giden bir şey oldu-ğunda ne yaparsınız?(a) Büyük bir kahkaha atarım(b) Gülerim ama fazla sesli değil(c) Bir kerelik gülerim (d) Sessizce gülümserim 6. Bir partiye veya sosyal etkinliğe ka-tıldığınızda(a) Herkes sizi fark edecek şekilde gü-rültülü bir giriş mi yaparsınız?(b) Sessiz bir giriş yapıp etrafınızda tanı-dığınız birilerine mi bakınırsınız?(c) Çok sessizce girip kimsenin sizi fark etmemesine mi gayret edersiniz? 7. Çok zor bir işe dikkatinizi vermişken rahatsız ediliyorsunuz. Ne yaparsınız?(a) Bölünmeyi memnuniyetle karşılarım(b) Aşırı derecede rahatsız olurum(c) Belli olmaz. Bu iki uç arasında değiş-ken davranışlar gösteririm

8. En çok hangi rengi seversiniz?(a) Kırmızı veya portakal rengi(b) Siyah(c) Sarı veya mavi(d) Yeşil (e) Koyu mavi veya mor(f) Beyaz(g) Kahverengi veya gri 9. Yatakta uyumadan önceki birkaç dakikada(a) Sırt üstü yatıp uzanırsınız(b) Karnınızın üstüne yatıp uzanırsınız(c) Hafif kıvrılmış olarak yan tarafınıza ya-tarsınız(d) Başınızı bir kolunuzun üzerine koyar-sınız(e) Başınızı yorganın altına kapatırsınız 10. Rüyanızda genellikle(a) Düşersiniz(b) Kavga eder veya tartışırsınız(c) Birilerini veya bir şeyler ararsınız(d) Uçar veya yüzersiniz(e) Genelde rüya görmezsiniz (f) Rüyalarınız daima hoştur

Puanlama

Page 40: KADIN DERGISI

40 | KADIN

MODA

Mode inspiratie:Pastelkleuren

Pastel & PastelLichtroze, babyblauw, mintgroen, lila, zachtgeel en etc., dit zijn de kleuren die je voor je moet houden als je denkt aan pastel. De zoetste manier om deze kleuren te combineren is door ze te combineren met pastel. Denk hierbij aan een outfi t die compleet uit een kleur bestaat, -dus een basis kleur- waarbij je meerdere tinten ervan combineert. Je kan ook verschillende pastelkleuren met elkaar mixen en matchen. Houd je hierbij wel aan een maximum van bijvoorbeeld 3 pastelkleuren zodat het niet te druk wordt.

Pastel & SpijkerstofNaast pastel zijn de spijkerrokken een groot succes aankomende zomer. Kort, lang, alles kan. Je kan een mooi pastel gekleurde kledingstuk matchen met een leuke spijkerrok, spijkerbroek of een hippe spijkerjasje.

Lichtroze, babyblauw, mintgroen, lila, zachtgeel en etc., dit zijn de kleuren die je voor je moet houden als je denkt aan pastel. De zoetste manier om deze kleuren te combineren

Naast pastel zijn de spijkerrokken een groot succes aankomende zomer. Kort, lang, alles kan. Je kan een mooi pastel

Geschreven door: Sinem Akten

Pastel kleuren zijn al sinds vorig jaar een grote trend. Dit jaar lijkt de trend rondom pastel kleuren alleen maar groter te worden en gaan we in de zomer door met deze prachtige zachte kleuren. Pastel kleuren doen het goed op iedere leeftijd, maar hoe draag je ze eigenlijk?

Page 41: KADIN DERGISI

KADIN | 41

MODA

Pastel & NeonDe hipste manier om pastelkleuren te dragen dit jaar is om deze te mixen met felle kleuren. Mix een felle (neon) kleur met een pastel kleurtje en je bent helemaal up-to-date! Denk hierbij aan een lichtblauwe broek met daarboven een wat fellere blauwe top. De felle kleuren doen je zongebruinde huid ook meer opvallen.

Pastel & bruine tintenBen je helemaal gek op pastelkleuren maar weet je niet zeker of je het goed hebt gecom-bineerd? Ga dan voor bruine tinten met een pastelgekleurde kledingstuk erbij. Een beige broek met een lichtroze top bijvoorbeeld, of een pastelgekleurde broek en top met een camel gekleurde colbert. Een ander kleurtje dat ook goed gaat met pastel is grijs. Vervang in dit geval dus je bruine tinten met grijze tinten. Nog een voordeel van grijs: felle kleuren komen tot leven bij grijze tinten.

Valt pastel te combineren met print en/of kant?Zeker weten, dit maakt de outfi t in zijn geheel veel vrouwelijker en geeft net dat puntje op de i. Zorg er wel voor dat het niet te druk wordt. Dus als je een kanten topje draagt, houdt de rest van de outfi t dan simpel zodat het topje goed opvalt. Dit geldt ook voor kledingstukken met een print.

Pastel op kantoorOp de werkvloer is pastel altijd mooi te matchen. Een hoge zwarte rok met een pastel kleurige top doet het altijd goed op kantoor. Zorg ervoor dat de rest van de outfi t heel simpel is en maak de outfi t af met een opvallende ketting of met een paar armbanden.

Valt pastel te combineren met print en/of kant?

AccessoiresDe accessoires bij pasteltinten staan voornamelijk goed als ze minimalitisch zijn, dus niet te veel van het goede. Schoenen kunnen gemakkelijk in alle kleuren. Je kan je outfi t afmaken met een fel gekleurde hak. Denk ook aan een paar huidskleurige hakken, deze laten je benen er niet alleen langer uitzien maar geven ook evenwicht in de outfi t.

Page 42: KADIN DERGISI

42 | KADIN

MODA

Teninize en uygun renkler!

Buğday ten-sarı saç En uygun renkler Tozpembe, bebek mavisi, gri-mavi, lila, açık mor, açık yeşil ve nane yeşili. Buğday tenli kadınlar gri, mavi ve lila renkli giysi ve aksesuarları hiç sorun yaşamadan kullanabilirler. Bu renkler buğday tenle oldukça iyi uyum sağlar. Üstüne üstlük bir de saçlarınız sarıysa, pembe ve açık maviden de geri kalmayın deriz… Ka-çının! Elektrik mavisi ve koyu kırmızı yüzünüze yakın kullanmanız halinde çok sert bir etki yaratır.

Açık ten-sarı saç En uygun renkler Tozpembe, bebek mavisi, açık mor, açık yeşil ve nane yeşili. Ten rengi çok açık olan kadınlar kesin-likle çok açık renklerden kaçınmalıdırlar. Bunun ye-rine belirgin pastel tonlar onlara çok yakışacaktır. Kaçının! Çok açık mavi ve griler sizi olduğunuzdan daha da beyaz ve hatta hasta gibi gösterecektir.

Açık ten-kızıl saç En uygun renkler Yeşilin açık tonları ile saman sarısı, kavuniçi, ka-yısı rengi, mercan ve gri-mavi. Kızıl saç ve yeşilin birlikteliği hepimizce malum, kesinlikle mükemmel. Üstelik bir de açık tenliyseniz, koyu sarılar ve mer-can renklerini denemenizi tavsiye ederiz. Kaçının! Toprak sarısı ve haki -yüzünüze yakın kullanmanız halinde- teninizdeki ışıltıyı alır.

Koyu ten-siyah saç En uygun renkler Pembe ve mavinin tüm tonları ile mor ve siyah. Kö-mür rengi saçlarınız ve esmer teninizle neredeyse bütün renkleri rahatlıkla taşıyabilirsiniz fakat size kontrast renklerin çekiciliğinden faydalanmanızı öneririz. Örneğin beyaz ya da alev kırmızısı bluzlar sizi ortaya çıkartacaktır. Kaçının! Kiremit kırmızısı, tunç ve doreli renkler sarı içerdikleri için saç ve ten renginizi donuklaştırır.

Açık ten-siyah saç En uygun renkler Pembe, mavinin tüm tonları, kırmızı ile mor ve si-yah. Her türlü rengi rahatlıkla kullanabilirsiniz. Gri-nin tonları, kot mavisi, lacivert ve kırmızı. Hepsi size çok uygun. Kaçının! Sarı ve sarı tonlarındaki tüm renklerden, hatta sarı içeren tüm renklerden uzak durmanızı öneririz.

Üzerinize giydiğiniz giysiler bir türlü içinize sinmiyorsa, belki de renkler konusunda ufak bir yardıma ihtiyacınız vardır… Sarı saçlılar pembe rengi, kızıllar da yeşil ve tonlarını çekinmeden kullanabilir.

Page 43: KADIN DERGISI

KADIN | 43

MODA

Page 44: KADIN DERGISI

44 | KADIN

MODA

Pasteller;Pastel renkleri ince biye ve koyu renk detaylarıyla renklendirip, soluk görüntüden kurtarıyoruz.Eğer bronz bir tene sahipseniz ve tatilinizden sonra bir davete katılıcaksanız payetli elbiseyi şık bir çanta ve açık bir ayakkabıyla kombine etmenizi tavsiye ederiz.Bronz tenlilere çok yakışıcak diğer bir renk te krem,bej; örneklerimizde de gördüğünüz gibi birçok mağaza da rahatlıkla bej ve siyah detaylı obje bulabilirsiniz.

Açık pastel renkli elbiselerinize parlak gümüş takı, ayakkabı ya da çantayla çarpıcılık ka-tabilirsiniz. Ama sakın ola ki sıkça rastlanılan hatalara düşmeyin; aynı renkleri baştan ayağa kombin yapmayın, zaten payet işlemeli olan bir giysiye daha da parlak detaylar eklemeyin, çok süslü bir objeyi sade renk ve tarzla kullanın!Yaz aylarının vazgeçil-mezlerinden beyazla, altın rengine ya da

Hazırlayanlar:Esra Toprak DemirSerap Kaya Aslan

Yaz 2012 moda trendleri bu sezon, kadınlara bol desenli ve çok renkli çarpıcı bir sezon vadediyor.

Moda di

SueNo

Yaza damgasını vuracak kombinler

Page 45: KADIN DERGISI

KADIN | 45

MODA

kilolu bayanlarımızın favorisi olmazsa olmazlardan siyah renkle altın detayla-

rını ekleyip şık bir hava yaratabilmek sizin elinizde.

Canlı Renkler;Bu yaza damgasını vuran canlı renklerden biri de mint yeşili rengi bunu da vurgulayabiliceği-miz diğer bir tonsa mavi. Vitrinlerde gözünüze çarpıcak başka bir yaz rengiyse sarı,mavi,yeşil,

somon ve turuncu tonajları.Ayrıca bu sene mutlaka birer renkli skinny bluejean ve

çiçekli bir elbise gardırobumuzun baştaç-larından.

Unutmayın ki güzellik içimizde! Biz sadece bu güzelliği daha da taçlandırmanın tüyo-larını verdik size. Vücudunuzu iyi tanıyın ve tavsiyelerimizi kendinize göre şekillendirin...Bir daha ki Kadın dergisi sayımızda görü-şünceye dek güzel ve keyifli kalın!

Yorum ve fotoğraflarınızı [email protected] adresine gönderin

Sueno Organisatiewww.suenoorganisatie.com

www.facebook.nl/suenoorganisatie

Esra Toprak Demir 0641587058 & Serap Kaya 0642555606

KONING PARTYCENTRUM FULLPAKET € 9450 -,** Paket içeriği ve şartlar için bizi arayın

Page 46: KADIN DERGISI

46 | KADIN

TANITIM SÖYLEŞİ

Kendi kişiliğini

Fatoş Hair and Beauty’de özelleştir

Banu Çelik

Kısa olarak kendinizi tanıtır mısınız?Merhaba, Ben Fatma Hastürk/Sezgin, 24 yaşındayım ve Amsterdam Geuznveld de açılan Fatoş Hair and Beauty’’nin sa-hibiyim. Yaklaşık 8 senedir profesyonel olarak bu mesleğin içeresindeyim.

Kampanyalarınızdan bahseder misiniz?Açılış kampanyası olarak 6. aya kadar

saç kesiminde %10’luk bir kampanyamız mevcuttur. İleriki zaman da kampanyala-rımız devam edecek. 6. aydan sonra aylık bir tema olarak kampanyalarımız başlaya-caktır. Her ay değişik değişik kampan-yamız olacak. Fatoş Hair and Beauty’e gelen müşterilerimize bir kişisel kart ve-riyoruz, her saç boyama da bu kartlarına bir adet mühür basıyoruz. 4. Uncu mü-hürden sonra saç boyamada %10 indiri-

mimiz olacaktır.

Salonunuzda en çok yapılan uygula-ma hangisi?Salonumuz da çeşitli uygulamalar mev-cuttur. Saç boyama, Saç kesimi, Ağda, Gelin başı ve kastan, makyaja kadar her türlü uygulama mevcuttur. Bütün bunların yanında bu sene içerisin de salonumuza solaryum da dahil olacaktır.

İş dünyasına yönelik tanıtımımız devam etmekte. Özellikle son dönem de bayanların iş dünyasında aktif yer alması bizleri gururlandırıyor. Bu ayki konuğumuz yeni açılan

Fatoş Hair and Beauty’nin sahibi Fatma Hastürk/Sezgin.

Page 47: KADIN DERGISI

KADIN | 47

Fatoş Hair and beauty Amsterdam ve etrafında bir marka haline gelmesi benim için en önemli projedir

Müşterileri memnun etmenin sırrı sizce nedir?Müşterilerimizin bizden memnun ayrılma-sı için tabii elimizden geleni yapacağız. Bunun sırrı bence müşterinin amacını keşif edip kişiyi uygulamalarımızla, güler yüzle karşılama ve en üst seviyede kalite sunmaktır. İlerideki projeleriniz neler?Fatoş Hair and beauty Amsterdam ve et-rafında bir marka haline gelmesi benim için en önemli projedir. Dürüstlük, kalite, güler yüz, ve düşük fiyatları sayesinde bir kaç sene içeresinde Hollanda’nın bir kaç yerinde müşterilerimize aynı hizmeti sun-mak isteriz.

2012 yılının saç renkleri nedir?2012 yılının en önemli renkleri; aşırı kır-mızı ve bakır renkleri, ve tam tersi doğal renklerde bu seneye damgasını vuracak-tır. İnsanın kendine özgüvenini, içindeki güzelliği ve saflığı ortaya çıkaracaktır. Sloganımızda dediğimiz gibi ‘’Create your individuality’’. Kendi kişiliğini Fatos Hair and Beauty’de özelleştir.

Bu seneki gördüğümüz ve moda olan makyajlar eskiye yönelik makyajlar

2012’nin makyajı nasıl ve Hangi renkler hakim?Bu seneki gördüğümüz ve moda olan makyajlar eskiye yönelik makyajlar, bu-

radaki aklımıza gelebilecek makyaj türleri 80 li yılların makyajları, uzun kirpikler, ka-lın çekilmiş eyeliner, aşırı siyah renkler ve tam tersi doğal makyajlar.

Son olarak ne söylemek istersiniz?Son olarak gelecek müşterilerimize demek istediğim. Kapımız her zaman açıktır, gelin güzelliğinize Fatoş hair and beauty’de güzellik katın.

TANITIM SÖYLEŞİ

Fatoş Hair and Beauty’e gelen müşterilerimize bir kişisel kart veriyoruz, her saç boyama da

bu kartlarına bir adet mühür basıyoruz. 4. Uncu mühürden

sonra saç boyamada % 10 indirimimiz olacaktır.

Fatos Hair and Beauty hakkında daha fazla bilgi edinmek için:

Adres: Sam van Houtenstraat 21 1067JA - Amsterdam

Tel: 020 - 411 28 78 Web: www.fatos-hb.nl

Page 48: KADIN DERGISI

48 | KADIN

KÜLTÜR SANAT

Değerli okuyucular!

8. Platform Avrupa Şiir Yarışması sonuçlandı. Bu sayıda ilk üçe giren şiirleri, önümüzdeki sayıda da mansiyon alan şiirleri yayınlayacağız.Öncelikle jüri üyeleri Doç. Rıdvan Canım’a, Salim Yüksel’e ve Hüseyin K. Ece’ye teşekkür ediyoruz. Bu yarışmaya katılan bütün şairlerimize de teşekkür edi-yoruz. Derece alan şairlerimizi tebrik ediyoruz. İleride bu arkadaşlar arasından iyi şairler çıkacağına, şiiri bir şekilde yaşatacaklarına inanıyoruz. Zaten Platform’un bu yarışmadan amacı da iyi şairler yetişsin, şiirimiz Türkiye dışında da fi lizlensin, gelişsin, yaşasın diyedir.Derecelendirmede adı geçmeyen şairlerimizin şiirleri daha aşağı seviyede oldukları için değil, puanlamada bazı şiirler öne geçtiği için böyle bir sonuç ortaya çıktı. Yarışmaya katılan bütün şiirler değerli, aralarında cidden kaliteli şiirler çoğunlukta idi. Ümit ediyoruz ki şairlerimiz, şair adaylarımız gelecek yıllarda daha gü-zel, daha kaliteli, kalıcı şiirler yazmaya devam ederler.

İyi okumalar dileğiyle.

8. Platform Avrupa Şiir Yarışması sonuçlandı

Gül kokusunda gizlenenKayıp bir yağmur damlasıydınVe sen bilmiyordunIrmakların seni bulmak için akıp durduklarını En uğrak adresinAy ışığının küskünlüğüne emanet bıraktığın Utangaç yakamozlarla döşeli hatıralarının sokağıydı Çaldığın her kapıdanBoynu bükük ayrıldığındandır kiGözlerinin rengi hep buğuya çalardı senin Masumdun...Bahardan kovulan bir çiçeğin günahı kadarMasumdun...Yar gelişini bekleyen bir uykunun sabahı kadar Dalıp gitmelerinin ötelerinde konaklayıncaYangın sonralarının telaşına bile kalmadan Değişirdi yakası bir araya gelmeyen iklimlerinAğustosta zemherinin yakasına yapışırdın amaAyrılıklarla hep sarmaş dolaştıDefterinden sil beni dediğin hasretlerin Kimseler bilmezdi...Sürgün edilen gülümseyişlerinden derlediğinAğıtlarına gelinliği bile giydirilmemiş türkülerin vardıBirde...Ödlek pusularda yaralanan sevdalarına yazılmış

Sancılarını şahit tuttuğun öykülerin vardı Hükmü verilmiş vefadan sayılıpSenin adına bir sayfa açılırdıNaz ehli bir duacının avucundaVe mahmurluğunun hatırı için Rüyalarını hayra yor diyeYar bakışlı sabahlar bekleşirdi başucunda Hey benim...Ceylan bakışlarının sığındığı dağ duruşlumSakın ola ki üzmeyesinGün batımının yüzüne dik dik bakan umutlarınıKaranlıkların ettiği bunca ihaneti Yanlarına kalır da sanma sakınBilesin ki...İdamlık gecelerin sehpasıdır şafaklar Söyle hele...nasıl sığdırdın gönlüneHayallerini göçüne katmış bu kadar vedayıSöyle hele...Nasıl sığdırdın ömrüneHesabını mahşere bıraktığın bunca davayı Ah benim...Sevdası için gönüllerin kavgaya tutuştuğuNe şirine ne de leylaya rağbet olurduYunusun diline düşseydin eğer Yaşar Aydın / Almanya

H.Karim Ece

Derece Şairi Şiirin adı Puan

Birinci Yaşar Aydın

YAR BAKIŞLI SABAHLAR BEKLEŞİRDİ BAŞUCUNDA

241

İkinci Mehmet Soysal

KARANLIK ŞEHİR

234

Üçüncü Muhammed İsa Öztürk

GÖZLERDE YAKAMOZLANAN

230

Derece Şairi Şiirin adı Puanı

BirinciMansiyon

Mehmet Soysal KAR YAĞIYORMUŞ

227

İkinciMansiyon

Özlem Kart

AY GECEYE SEN KABRE DÜŞTÜN

223

ÜçüncüMansiyon

ErdoğanÇavuşoğlu

BEN ANADOLUYUM

218

Derece alan şiirler

Mansiyon alan şiirler

YAR BAKIŞLI SABAHLAR BEKLEŞİRDİ BAŞUCUNDA 1.

Page 49: KADIN DERGISI

KADIN | 49

Sana burdan şiirler yazarım da şimdi..Eindhoven karışır,kraliçe görevi bırakır,Hükümet filan düşer diye korkuyorum işte...Hoyrat sevmeye alışkın değil bu yerler,Sevgiliye burada şiirler yazılmaz...Mecnun neden çöle düşmüş bilen yok..Ferhat’la Şirin’ide pek tanımazlar zaten..Sevginin yeri yürekler değil,Aşklar gündelik, gönüller karanlık..Duygular, umutlar yetim buralarda..Sana burdan şiirler yazarım da şimdi..Bir iç isyan çıkar yüreklerdeBelki bir çoçuk ölür bilinmedik bir yerdeOlurya belki kıyamet kopar..Metrelerce kar yağar, gök yüzü ağlarDoğada dengeler değişirVe belki birdaha doğmaz GüneşHani olmayacak hadiseler cereyan eder diye korkuyorum işte...Ruhumu dinliyecek bir sabah ezanına hasretken;Birde içimizi ısıtan Güneşe hasret kalmayalım diyorum..

Yazarım sana burdan şiirler yazmasına ama.?Kaldıramaz yüreğin;Yüreğim hasret,yüreğim gurbet doluKelimelerim ağır, sözlerim keskinAnlatamazsın kimseye derdiniCümlelerimde boğarım seni, hece hece bölerimÇöllere düşersin sonra Su arayan bir yaralı Ceylan misaliYazarım sana burdan şiirler ama.?Benim huzurum kaçmış zatenBirde senin aklın kaçmasın oralarda

Mehmet Soysal / Eindhoven

Üstad Bediüzzaman’a…

Gül, bitap ahenkler atlasında.Eylül’ün gözlerinde yağmur halkaları,

Temmuz’un yüzünde kuru bir tebessüm…Ay sarhoş gözlerle bekler kutlu sabahı.

Heyula bir hengâm öper güneşin alnından.Güneş, melal denizinde alır soluğu.

Güneş, sükût-u leyl dergâhında…Karanlıklar sardı yorgun giryan gözleri.

Hüzün albümü sanki şairlerin sözleriUzun yağan yağmurlar okşadı kalp ibresini.

Neyzen nefessiz kaldı gönül sahnesinde.Ve her şeyde bir hüzün, bir sükût…

Sonra maveradan muştulu türküler duyuldu.Kayıp şiirin yüreğini ruhani bir ahenk okşadı.

Erguvan renk açtı, umutlar halelendi.Heyula kaos çarkından azad oldu dimağ

Bir gül açtı; gözlerde yakamozlanan çerağ…Bir aşkın türküsü dolanırdı hep dilinde aşk

âliminin.Sürgünü, tebliğ seyahati…

Gurbeti, milletinin imanı…Aşkın kitabını yazdı; günaha Sitare…

Gözlerde yakamozlanan çare…

Ey sürgün sessizliğinin fırtınası,Muştulu hülyalar yeşerttin akkor cümlelerle

Zemheri gecenin bağrına bir gül…Titrek bakışlara nur oldun, sükûta haykırış

Külliyatın, dinsizin bağrına saplanış…Halelenmiş iman iklimine haykırış…

Dolanırsın hala damarında ufukların,Yağmur olur gönül seylabına şuaların.

Nefis firar etti nur karargâhından tar u marBak usul usul zümrüt tepelerde,

Seni temaşa eyleyen aşkın talebelerin var.

Muhammed İsa Öz / Madakaskar

GÖZLERDE YAKAMOZLANAN

KARANLIK ŞEHİR2. 3.

KÜLTÜR SANAT

Page 50: KADIN DERGISI

SPOR

Mustafa Toga / ROTTERDAM

Dostluk turnuvasında kültürler kaynaştı

50 | KADIN

Rotterdam Demokratik Sosyal Birlik derneğinde geçen yıl başlatılan geleneksel hale gelen salon futbol turnuvasının ikincisi Feyenoord stadının yanındaki Top

Sportcentrum adlı kapalı salonda yapıldı. Turnuvayı Feyenoord belediye başkanı Seyit Yeyden ve belediye meclis üyeleriyle çok sayıda sporsever izledi.

Page 51: KADIN DERGISI

Erkeklerde 8 kadınlarda 4 takımın mücadele ettiği maçlar zorlu mü-cadelelere sahne oldu. Birbirin-

den zorlu ve keyifl i mücadeleleri seyirci-ler gün boyu büyük bir heyecanla izledi. DSB’nin organize ettiği dostluk turnuva-sına erkeklerde DSB Derneği, Mono-fashion, Plein 3 jongens, Kennisstoel, Ajax, Restaurant Meram, Regenboog, Kocatepe, Ultra Aslan, Barcelona ta-kımları katıldı. Bayanlarda Restaurant Meram, DSB Derneği, Meidenvilla, Mermer Meiden; Veteranlar da (Gaziler grubun) ise BoumanGGZ ve Yol derne-ği turnuvaya iştirak ettiler.Finalde. erkeklerde Rotterdam Moda-evi ile Kocatepe gençlik kadınlarda da Maasluis Nieuwe Waterweg ile Rotter-dam Gençlik karşı karşıya geldi.Erkeklerde Geçen yılın şampiyonu Ko-catepe gençlik ile Rotterdam Modaevi-nin karşı karşıya geldiği fi nalde Abdel-lah, Abdullah, Gökhani, Milton, Talha şeklinde parkede yer alan Rotterdam Modaevi - Burak, Hami, Bilal, Hüseyin ve Gökhan’dan oluşan Kocatepe genç-liği 5-2 mağlup ederek bu yılın şampi-yonu oldu. Kadınlarda Filiz Soydemir. Selda Mer-mer, Esra Akgün, Lorin Akbay ve Mirna Lahham oluşan Maasluis Nieuwe Wa-terweg Selda, Esra, Lorin ve Mirna’nin kaydettiği gollerle Rotterdam Gençlik karşısında parkeden 4-2 galip ayrılıp şampiyon oldu. Kadınlarda Maasluis Nieuwe Waterweg şampiyon olurken Rotterdam gençlik ikinci. Meram üçüncü DSB’de dördün-cü oldu. Turnuvanın centilmenlik kupasının sa-hibi Regenboog oldu. Veteranlar kar-şılaşmasında Meram veteranları kupayı müzelerine götürdü. DSDF Genel Başkanı Zeki Baran turnu-va ile ilgili olarak şunları söyledi. “DSB Derneğimiz aracılıyla bu yıl Feyenoord İlçesinde dostluk turnuvasının ikincisini düzenledik. Amacımız gençleri spora teşvik etmek. Sporu da araç olarak kul-lanarak Rotterdam Zuid’de ikamet eden çok kültürlü komşular arasında kardeş-liği, dostluğu pekiştirmekdir” dedi.

SPOR

KADIN | 51

Page 52: KADIN DERGISI

52 | KADIN

SIR KUTUSU

Tek Taraflı Aşk Selamün aleyküm Sevgi Abla, yazılarınızı okuyorum ve çok şeyler öğreniyorum. Benim bir sorum olacak: Ben dindar bir ailenin kızıyım. Elimden geldiğince, bildiğim kadarıyla dinimi yaşamaya çalışan bir kızım.Çok utanarak, affınıza sığınarak söylüyorum, birisine sevdalandım. Aslında ben okulumu bitirince öğretmen olarak hicret etmeyi düşünüyordum. Bu konuda değişik ideallerim ve hayallerim vardı. Fakat başıma bu iş gelip, gönlüme sevda ateşi düşünce her şeyi unutup, hiç bir şey düşünemez oldum. Unutmak istiyorum, unutamıyorum.Kafamı, kalbimi çok zehirli şeyler bulandırıyor. “Zehirli bal” derler ya aynen o şekilde. Ne yapayım Sevgi Abla? Zaten o kişiyi tevafuken gördüm.

Şeytanın zehirli oklarına uymak istemediğim için artık bakmamaya çalışıyorum. Çok seviyorum. Aklımdan bir dakika çıkmıyor. Çok mağdurum. Ne gibi tavsiyeleriniz olur. Kesinlikle unutmak istiyorum ama olmuyor. Tamamen düşünmesinden bile nefret duyayım artık. Bir hizmet eri olabilmek için bu benim gözümde mecburi bir vazife gibi duruyor. Durumum itibariyle bu konuyu kendime yakıştıramıyorum. Aşık olduğum kişi bir kere bile yüzüme bakmadı. Çok terbiyeli, edepli, dürüst bir kişi. Rabbim öyle insanların sayısını arttırsın. Benim gibileri de iyi etsin.Tavsiyelerinizi bekliyorum.

Rabiya T

Âşık olmak ve aşkı evlilikle taçlandırmak suç değil. Normal bir şey. Hatta olması gereken, tavsiye edilen bir ihtiyaç. Âşık olmak günah ve ayıp değil. Vakti, saati gelince, şartlar ve adaylar olgunlaşınca niye olmasın ki? Fakat bazı şeyleri bilmemiz gerekiyor. Okul durumun ne âlemde? Sen evliliğe hazır mı-sın? Sevmek ve âşık olmak yetmiyor. Anne olmaya, bir evi idare etmeye hazır mısın?Peki, ailen senin evliliğine hazır mı? Böyle bir teklif giderse ailenin tepkisi ne olur? Senin

evliliğine onlar hazır mı? Evlenecek senden büyük kardeşin var mı? Evleneceğin oğla-nı ne kadar tanıyorsun? Sadece görmek, bakmak âşık olmak için yeterli olabilir. Fakat evlenmek için asla... Hiç konuşmamışsın. Oğlan senin yüzüne bile bakmamış, sevil-diğinden haberi yok. Seninkisi tek taraflı bir aşk. Asla unutamam deme. Neleri unutma-dık ki? Hiç vazgeçemem deme. Nelerden vazgeçmedik ki? Sen TGG kuralını bir daha düşün. (tekrar gözden geçir)

Sevgili Rabiya,

52 | KADIN

Not : Evlilik ya da karşılaştığınız diğer sorunlarınızı belirtin çözüm yolları sunalım. Özel bilgileriniz isteğe bağlı olarak tamamen saklı kalacaktır.

Sevgi [email protected]

Page 53: KADIN DERGISI

KADIN | 53

HAYATIN İÇİNDEN

Page 54: KADIN DERGISI

54 | KADIN 54 | KADIN

KİTAPLIK

Aşka VedaCan Dündar

“Nostaljik bir mazi güzellemesi yapmak istemem,” diyor Can Dündar, zindana dönüşen, koyu bir karanlık olan 70’ler-deki ilişkileri anlattığı yazısında: “Ama aşkın ha babam ertelendiği o kanlı ka-ranlıkta bile, en dayanışmacı ve masum yanları saklıydı insanoğlunun...”“Şimdi bakıyorum da, umursamaz ka-labalıklarda metruk bir yalnızlık yaşıyor neslim...”Aşka Veda, Can Dündar’ın aşka dair yazılarını bir araya ge-tiriyor. Körkütük, sırılsıklam aşkları, özlemi, yalnızlığı, ayrılığı ve terk edilme acısını; “kâh içten içe kabaran kâh gürül gürül çağlayan o deli nehri,” anlatıyor.Siyasetten ve popüler kültürden kadın ve erkeklerin zaman içinde değişen yüzlerine bakıyor. “Söylenmemiş o iki sözcük yüzünden heba olup gitmiş” nesiller ile nihayet kavuşan ama mutsuz mu mutsuz olan günümüz gençliğini karşılaştırıp şiirini kaybeden zamane ilişkileri sorguluyor. Şehvet sevdadan soyunduğunda, Eros okunu kırdığında, piyasa duruma el koyduğunda aşkın nasıl can çekişmeye, körelip çirkinleşmeye başladığını sergiliyor.Hazsız evliliklerden evliliksiz hazlara, sekssiz aşktan aşksız sek-se; ateşten gömleği gönüllü giyenlerden, aşkını kariyerine feda edenlere geçişin izini sürüyor.Aslında bir türlü veda edemediğimiz, her daim ihtimal dahilinde olan aşkı anlatıyor Can Dündar, Aşka Veda’da.

Boğaz(The Throat)

Underhill çocukluk arkadaşı John Ran-som tarafından memleketi Millhaven’a, eskiden korkunç olaylara sahne olmuş ve şimdi yeni iblislerin cirit attığı şehre çağrılmıştır. Görünüşe göre Mavi Gül katili onyıllar süren sessizliğinden sonra tekrar harekete geçmiş ve Ransom’ın karısını acımasızca öldürmüştür. İnzivaya çekilmiş amatör dedektif arkadaşı Tom Pasmore’un yar-dımıyla gerçeğin peşine düşen Tim Underhill, kendini yalanlar-dan ve hilelerden oluşan karanlık bir labirentin içinde buluverir; her köşenin ardında bekleyen sarsıcı şoklar, Underhill’i kendi geçmişindeki korkunçluklara, Vietnam ormanlarında yaşadığı tüyler ürpertici olaylara, dokuz yaşındaki ablasının öldürülmesi-ne tanık olduğu güne ve ardından şehri sarsan bir dizi cinayete geri götürür. “Straub sadık okuyucularını büyüleyecek.”New York Daily News

“Straub bu sarsıcı polisiye romanla doruğuna ulaşıyor...”

Günbegün MahşerJ. L. Bourne

MESAJ BAŞLANGICIDÜZENSİZ OLARAK GELEN YENİ RAPORLAR, ABD ŞEHİR-LERİNDE KARMAŞANIN VE ŞİDDETİN YAYILDIĞINI GÖS-TERİYOR. BİLİNMEYEN BİR KÖTÜLÜK, GEZEGENİ KASIP KAVURUYOR. ÖLÜLER MEZARLARINDAN KALKARAK, BESİN ZİNCİRİNDEKİ YENİ BASKIN TÜR OLARAK DÜNYA’YI ELE GEÇİRİYORMESAJ TAMAM16 Mayıs, saat 12:01

Kuşatma altındayız. Silo giriş kapılarının ardında, boğuşmamız gereken, hırpalanmış ve parçalanmış yaşayan ölülerden oluşan küçük bir ordu var. Sadece bir tek şey istiyorlar...

HAYATTA KALAN,Elinizde tuttuğun kitap, bir adamın hayatta kalma mücadelesini anlattığı günlüğü. Küresel felaketin ortasında kısılı kalmış olan bu adamın vermesi gereken kararların sonunda iki seçenek var: yaşamak ya da onlardan biri olarak sonsuza kadar lanetlenmek.

CESARETİNİZ VARSA BU ADAMIN DÜNYASINA GİRİN.YAŞAYAN ÖLÜLERİN DÜNYASINA.“Bir zombi romanı var, bir de mezar-lıktan sürünerek çıkıp sizi cehenneme sürükleyen zombi romanı var. Günbe-gün Mahşer bugüne kadar okuduğum en iyi zombi öyküsü. Ölülerin Şafağı ile 28 Gün Sonra’nın buluştuğunu söylemek, bu serüvenin ne kadar muhteşem olduğunu anlatmakta yetersiz kalır. O kadar gerçekçi, o kadar korkutucu ve o kadar iyi yazılmış ki romanı bitirdikten sonra haftalar boyunca yastığımın altında bir değil iki Glock tabancayla uyudum. J. L. Bourne, sert zombi aksiyonunun yeni kralı.”

BRAD THOR, New York Times’ın en çok satanlar listesinde 1 numara olan The Last Patriot ve The First Commandment’ın yazarı

“Günbegün Mahşer zombi öyküsüne dramatik bir soluk getiri-yor. Derinliğe, yüreğe ve cazip karakterlere sahip.”

JONATHAN MABERRY, Bram Stoker Ödüllü Hayalet Yolu Türküsü’nün yazarı

“Günbegün Mahşer okurun aklına pençesini geçiriyor. Bourne’un günlüğü, hayatta kalan becerikli birinin zihnine içsel bir bakış.”

GREGORY SOLIS, Rise and Walk’un yazarı

Sponsorluk ve stand için: 0641587058 / 0642555606 / 0615000984

Sueno Organisatie ve Witte Koets işbirliği ile hazırlanmıştır

Basın sponsoru:

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 55: KADIN DERGISI

Sponsorluk ve stand için: 0641587058 / 0642555606 / 0615000984

Sueno Organisatie ve Witte Koets işbirliği ile hazırlanmıştır

Basın sponsoru:

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw+3

1 (0

)20

614

53 6

3

Page 56: KADIN DERGISI

GEZİ

Hayriye Büyükeken

Rio de Janeiro, “Ocak Irmağı” anlamına gelmektedir. Şehrin isminin tam yazılışı São Sebastião do Rio de Janeiro şeklin-dedir. São Paulo’dan sonra, Brezilya’nın ikinci büyük şehri olan Rio, 2016 Yaz Olimpiyatları ve 2012 Dünya Gençlik Kongresi’ne ev sahipliği yapacaktır.

Karnavallar:Rio de Janeiro denilince akla ilk gelen ebetteki dünyaca ünlü karnavalları. Olduk-ça geleneksel ve otantik bir havası olan bu törenler sanki Brezilya insanın renkli kim-liğini yansıtıyor. Karnavalda birçok Samba klübü büyük ödül için yarışıyor. Kökenleri Afrika ve Hindistan’ a dayanan Samba’ nın Rio için önemi büyük. Ancak beklenenin aksine karnaval zamanı, Rio’ya gitmek için pek de uygun bir zaman olmayabilir. Özellikle kalacak yer, taksi ve restoranlar oldukça pahalanması, ziyaretçi sayısının zirvede olduğu bu dönemde etrafın çok kalabalık olması dezavantajlar yaratıyor. Rio’ya gitmek için en iyi zamanın ne oldu-ğu sorusuna ise kesin bir cevap vermek oldukça güç.Yazın aşırı sıcak, kışın ise

bitmek bilmeyen yağmur zorluk çıkarıyor.

GÖRMEDEN DÖNMEYİN: * Dünyanın en geniş tropikal ormanı Ti-juca yağmur ormanlarını mutlaka ziyaret etmelisiniz. * Muhteşem Maracana Stadyumunda bir futbol maçı izleyin.* Atlantik Okyanusunun yanıbaşına kurulu Atlantik city olarak bilinen çok lüks otelle-rin ve yapıları ile ilginç mozaği olan şehri bir de siz keşfedin.* Corcovado dağlarında bulunan uzunlu-ğu 30 metreyi bulan dünyanın en geniş heykellerinden biri-Christ the Redeemer-tek kelimeyle görülmeye değer. * Araba kiralayıp şehrin tüm çevresini gö-rebilir ya da heyecen istiyorsanız helikop-terden atlayabilir, son olarak Rio’ nun ne-fes kesici manzarası için Sugarloaf dağına tırmanan trenlerle seyahat edebilirsiniz. * Rio de Janero sınırlarını aşıp dünyada ün yapan ve her yıl yüzlerce turist ağırlayan Rio karnavalına katıldığınızda karnavalın büyüklüğü ve görkemi karşısında çok şa-şıracaksınız.

* Çok güzel kadınların ve harika kostüm-lerin biraraya geldiği Rio’ ya has partilerde Samba dansını bir kez de siz deneyin. Kurtarıcı Isa Heykeli: Kurtarıcı İsa Hey-keli, dünyanın en ünlü görülmeye değer yerlerinden biridir. 600mt’ lik bir dağın tepesindedir ve Rio de Janeiro’ ya temiz havada güzel bir bakış sağlar. Tramwayla yukarı çıkabilirsiniz. Her gün sabah 09.00 aksam 06.00 arasında açık.Tatlı Gezinti Dağı: Meşhur teleferikler zi-yaretçileri muazzam bir manzaraya sahip olan Rio’nun en tepe noktasına çıkarır. Tijuca Ormanı: Her ne kadar şehrin gö-beğinde olsa da Tijuca Ormanı, ziyaretçi-lere Brezilya’nın ünlü yağmur ormanının zevkini yaşatır. Orman bir çok dağ sırasını çevreler ki bu da şehrin kuzey ve güney bölgelerini birbirinden ayırır. Botanik Bahçeler: Botanik Bahçeler eski kraliyetin gezinme yeridir ve otelden sadece birkaç dakika uzaktadır. Şimdi nesli tükenmekte olan birçok botanik çeşit için, buna ülkeye adını veren Brazil ağacı da dahil kutsal bir yer olmuştur.

Rio de Janeiro

56 | KADIN

Rio de Janeiro, Brezilya’nın 26 eyaletinden birisinin başkenti ve Brezilya’nın en büyük ikinci kentidir.

Page 57: KADIN DERGISI

KADIN | 57

Page 58: KADIN DERGISI

İDDİA

İki Karadenizli denizde yüzerlerken her nasılsa bir ara iddiaya tutuşmuşlar.Kim denizin dibinde daha fazla kalırsa diğeri ona gıcır gıcır ayakkabılarını verecek........

Anlaşmışlar ikisi de birden dalmışlar ve hala çıkmamışlar..

BAŞ AĞRISI

Resimden anlayan biri , sergisine geldiği Şevket Dağ’a resimlerden birini gösterip :

- Sanki bunu neden yaptınız , nedir bu ? diye sormuş .

Şevket Dağ :- O , demiş Acı Veren Dostluk’ tur .- Alayla gülen adam :- Dostluk acı verir mi ? deyince , Şevket Dağ :- Sizin hiç başınız ağrımaz mı ? demiş.......

RESİM

Temel on senedir göremediği bir

arkadaşına resim göndermek ister.

Köyün hayvanlarının arasına girerek

resim çektirir. Resimin arkasına:

- Uşağım resimdeki çarpı işaretli olan

benimdur ..... Şaşırmayasun..

ZEKA

Temel Trenden inerken kurnazca gülüm-seyerek kendi kendine şöyle konuştu :

- Demiryollarına bu sefer iyi kazık attım. Biletimi gidiş dönüş almıştım. Fakat geri dönmeyeceğim. Burada kalıyorum uşağım....

DIRDIR

Adam arkadaşına dert yanıyordu : - Karım ile iki haftadır konuşamıyorum . - Hayrola , kavga mı ettiniz ? - Yok canım onun lafını kesmek istemi-yorum da...........

Ömer Muhtar

FIKRALAR

58 | KADIN

Page 59: KADIN DERGISI

SOFRA

Page 60: KADIN DERGISI

60 | KADIN

Bulgar Kızı

Çalışırken gördük seni kahvedeNereden de çıktın be Bulgar kızıŞuh bakışlar attın nice MehmedeÇok yigitler yaktın be Bulgar kızı

Kirli sarı bir renk vurup saçına“Love” yazan bir kot giyip kıçınaEvi unutturdun Türkün kaçınaÇok ocaklar yıktın be Bulgar kızı

Bir sahte gülüşe, bir tek nazaraBir günde kondun kırk yıllık hazıraBizlerdeki yarım buçuk huzuraResmen limon sıktın be Bulgar kızı

Kutsal bir yapıydı bizde aileSayende sarsıldı işte son kaleBiraz amiyane bir tabir ileBir de çocuk çaktın be Bulgar kızı

Harcadık uğruna evden arsayaPara tükenince bari dursa yaEn yakın dostumla kaçtın Bursa’yaPara bitti bıktın be Bulgar kızı

Ne dönecek eski eve yüzüm varNe kimseye diyecek bir sözüm varBence Türk usulü bir tek cözüm varBurnuma kan koktun be Bulgar kızı

Hakiki Kabakçı

Page 61: KADIN DERGISI
Page 62: KADIN DERGISI

62 | KADIN

DEKORASYON

Aksesuarlarla, her daim farklılık mı istiyorsunuz?

Page 63: KADIN DERGISI

KADIN | 63

DEKORASYON

İç mekan dekorasyonunun vazgeçilmez tamamlayıcı unsurları olan aksesuarları, çoğunlukla yaşadığımız mekanlarda çe-kicilik, sıcaklık, samimiyet, ilginçlik gibi arzu ettiğimiz bir duygu yaratmak ama-cıyla kullanırız.Minimalizm rüzgarlarının da tersine esti-ği günümüzde, aksesuarlar yine gözde unsurlar olarak önemlerini koruyorlar. Ama daha da önemlisi artık onları belli bir amaca yönelik olarak doğru ve işlevsel kullanmak.

Pratik öneriler ve ipuçları Ne miktarda ve nasıl aksesuarlar kullana-cağınız, aslında tümüyle sizin yaratmak istediğiniz tarz ve atmosfere bağlıdır. Bu yüzden öncelikle ne tür bir dekorasyon tarzından hoşlandığınıza karar vermelisi-niz. Örneğin modern bir dekorasyondan hoşlanıyorsanız, mümkün olduğunca sade ve yalın aksesuarlar seçip bunları düzenli bir şekilde yerleştirmelisiniz.Ama örneğin Viktoryen tarzı hayata ge-çirmeye çalışıyorsanız, göz dolduran, çoğunluğu antikalardan ve görkemli ob-jelerden oluşan aksesuarları gruplayarak ya da oraya buraya serpiştirerek kullan-malısınız. Eğer kendinizi etnik, otantik ya da egzotik gibi herhangi bir tarzla sınırlandırmak istemiyorsanız, aksesuar seçerken yalnızca sizin için değerli ve bir anlamı olan objeler seçmelisiniz. Buna, sizde güzel duygular uyandıracak, ço-cukluk ya da tatil anılarınızı anımsatacak

şeyler de dâhildir.Öncelikle aksesuar kullanmak istediğiniz odayı dikkatlice inceleyin ve burada ne yapmak istediğinize karar verin. Bir parça renklilik ve canlılık katmak, biraz soft bir etki yaratmak, ölü noktaları kapatmak ya da görsel bir ağırlık katmak istediğinizde, işe büyük obje ve aksesuarları yerleştir-mekle başlayın. Daha sonra odayı bir kez daha inceleyin ve gerekli gördüğünüz yerlere küçük aksesuarları yerleştirin.Çıplak boş köşeleri, bir kaidenin üzerine yerleştireceğiniz tercihen içinde canlı bit-kilerin olduğu bir saksıyla ya da zevkinize ya da tarzınıza uygun bir heykelle doldu-run. Bu durumda seçeceğiniz aksesu-arın ebatlarının oda ve mobilyalarınızın ebatlarıyla uyum içinde olmasına dikkat edin. Renkli ve havai şeylerden hoşlanı-yorsanız, renklerinden sıkıldığınız perde-lerinizin, hareketsiz bulduğunuz pencere pervazlarınızın ya da dolap kapaklarınızın üzerine dilediğiniz formda küçük süsler asın. Yıldızlar, hayvan figürleri, meyve ve sebzeler, çiçekler, süslemek için kolay-lıkla bulabileceğiniz küçük aksesuarların yalnızca birkaçı.

Eğer kendinizi etnik, otantik ya da egzotik gibi herhangi bir tarzla sınırlandırmak istemiyorsanız, aksesuar seçerken yalnızca sizin için değerli ve bir anlamı olan

objeler seçmelisiniz. Buna, sizde güzel duygular uyandıracak, çocukluk ya da tatil anılarınızı anımsatacak şeyler de dâhildir.

Page 64: KADIN DERGISI

64 | KADIN

cinemacinemaBattleship

The Avengers (Yenilmezler)Tür: 3 Boyutlu, Bilim Kurgu, Aksiyon, Macera, Yönetmen: Joss Whedon, Oyuncular: Scarlett Johansson, Robert Downey Jr., Samuel L. Jackson, Chris Evans, Gwyneth Paltrow, Mark Ruffalo, Cobie Smulders

Yenilmezler, Marvel’in en çok iz bırakan kahramanlarını bünyesinde topluyor: Demir Adam, Hulk, Thor, Kaptan Amerika, Hawkeye ve Black Widow. Beklenmedik bir düş-man su yüzüne çıkıp dünyanın güvenliğini tehdit etmeye başlıyor. S.H.I.E.L.D. adıyla bilinen uluslararası barışı koruma teşkilâtının yöneticisi olan Nick Fury, dünyayı böylesi bir felâketten kurtarmak için bir takıma ihtiyacı olduğunu anlıyor. Takıma adam seçmek için dünyanın dört bir yanını gezmeye başlıyor. Bir Marvel fi lmi olan Yenilmezler’de hiç bek-lenmedik bir düşmanın küresel güvenliği tehdit etmeye başlaması üzerine bir araya gelen bir süper kahraman ekibi, Dünya’yı felâketin eşiğinden kurtarmaya çalışıyor. Başrollerini Robert Downey Jr., Chris Evans, Mark Ruffalo, Chris Hemsworth, Scarlett Johansson, Jeremy Renner ve Tom Hiddleston’un paylaştığı bu ekibe Stelan Skarsgard’la Samuel L. Jackson eşklik ediyor. Joss Whedon’un Zak Penn ile birlikte yazdığı hikayeden senar-yolşatırdığı ve yönettiği Yenilmezler, ilki 1963 yılında basılan ve o günden beri Marvel’in en sevilen çizgi roman serilerinden biri olan “The Avengers”tan uyarlandı. Aksiyon ve olağanüstü özel efektlerle dolu, muhteşem bir fi lme hazır olun.

Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon, Macera Yönetmen: Peter Berg Oyuncular: Liam Neeson, Rihanna , Alexander Skarsgård, Taylor Kitsch

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Peter Berg’in (Hancock) üstlendiği destansı ak-siyon-macera fi lmi Battleship’te gezegenimiz; denizde, gözyüzünde ve karada üstün bir güce karşı hayatta kalma savaşı veriyor. Hasbro’nun klasik donanma savaş oyunu Amiral Battı’dan uyarlanan fi lmde, USS John Paul Jones’ta görev-lendirilen bir Donanma subayı olan Teğmen Alex Hopper rolünde Taylor Kitsch karşımıza çıkıyor. Fizyoterapist ve Hopper’ın nişanlısı Sam Shane rolünde Bro-oklyn Decker; USS Sampson’ın komutanı ve Hopper’ın ağabeyi Stone rolünde Alexander Skarsgard ve Hopper’ın silah arkadaşı USS John Paul Jones’ta silah uzmanı olarak görev yapan Deniz Astsubayı Raikes rolünde ise Rihanna yer alı-yor. Hopper ve Stone’un amiri (ve Sam’in babası) Amiral Shane’i ise uluslararası bir yıldız olan Liam Neeson canlandırıyor. Berg, hem bu destansı aksiyon-ma-cera fi lminin yönetmenliğini yaptı, hem de Scott Stuber (Couples Retreat/Arı-zalı Çiftler), Sarah Aubrey (The Kingdom/Krallık), Brian Goldner, Hasbro’dan Bennett Schneir (the Transformers serisi) ve Duncan Henderson’la (Master and Commander/Dünyanın Uzak Ucu) birlikte yapımcılığını üstlendi.

Hayriye Büyükeken

Page 65: KADIN DERGISI

KADIN | 65

Men in Black 3 (Siyah Giyen Adamlar 3)

Snow White and the Huntsman (Pamuk Prenses Ve Avcı)

Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon, Yönetmen: Barry Sonnenfeld, Oyuncular: Will Smith, Tommy Lee Jones, Lady Gaga, Emma Thompson

Bilimkurgu ile komediyi başarılı bir şekilde birleştiren Men in Black serisine devam ediliyor. Siyah Giyen Adamlar üçüncü kez karşımıza çıkmaya hazırla-nıyorlar. Columbia Pictures, başrollerinde Tommy Lee Jones ve Will Smith’in yer aldığı Men in Black serisini bir kez daha hayata geçiriyor. Serinin üçüncü fi lminin senaryosu, bu kez Tropic Thunder ile ünlenen senarist Etan Cohen tarafından yazılacak. Filmde iki ünlü oyuncunun yer alıp almayacağı henüz açıklanmasa da, Smith ve Jones olmadan Siyah Giyen Adamlar’ın bir anlam ifade etmeyeceği konusunda herkes hemfi kir görünüyor.

Tür: Aksiyon, Macera, Yönetmen: Rupert Sanders, Oyuncular: Kristen Stewart, Charlize Theron, Chris Hemsworth, Nick Frost

Destansı aksiyon-macera Pamuk Prenses ve Avcı’da (Snow White and the Huntsman) Kristen Stewart (Twilight/Alacakaranlık), ülkede kötü kraliçeden (Oscar ödüllü Charlize Theron) daha güzel olan tek kişiyi, Pamuk Prenses’i canlandırıyor. Onu ortadan kaldırmak için fırsat kollayan kötü kraliçenin aklına bile gelmeyen bir şey var: Hükümdarlığını tehdit eden genç kadının, onu öldür-mesi için gönderilen Avcıdan (Chris Hemsworth, Thor) savaş sanatı konusun-da eğitim alıyor olması... Filmde Sam Clafl in de (Pirates of the Caribbean: On Stranger Tides/Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde), Pamuk Prenses’in güzelliğine ve gücüne uzun zamandır hayran olan prens rolüyle oyuncu kadro-sunda yer alıyor. Alice in Wonderland/Alice Harikalar Diyarında’nın yapımcısı Joe Roth, yapımcı Sam Mercer (The Sixth Sense/Altımcı His) ile övgüler alan reklam yönetmeni ve modern görüntü ustası Rupert Sanders’tan efsanevi ma-salın nefes kesen yeni vizyonu karşınızda...

Page 66: KADIN DERGISI

Mustafa Ceceli’yle, Özel yaşamından hiçbir yerde paylaşmadığı en şaşırtıcı anılarına kadar, saatler süren keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Şarkı söylemeyiondan öğrendim

Hani bir tabir vardır ya milyonların sevdiği sanatçı diye. İşte Mustafa Ceceli bu sözün harfi harfine hakkını veren sanatçılardan. Aranjörlükle başladığı müzik yaşamına başarılı albümlerini ve sahne performanslarını da ekleyerek, “artık bitti” denilen

Türk pop müziğine adeta taze kan oldu. Ankara’da başlayan ve İstanbul’da hala devam eden müzikal başarılarının öyküsünü öğrenmek ve söyleşiyi okudukça hepimizin daha da yakın bulacağı Mustafa Ceceli’yi tanımak için röportajımızın keyfini çıkarın.

Sanat hayatında başarısını günden güne katlayan ve “artık bitti” denilen Türk pop müziğine yeniden umut ışığı olan bir sanatçısın. Yola çıktığın ilk günden

bugüne geçen süreci biraz senden dinleyebilir miyiz? Her şeyden önce bahsettiğimiz süreç, gerçekten çok emek isteyen,

zaman zaman zorlayıcı ve sizin azminizi sürekli yoklayan bir süreç. Benim içinse her anı, her yılı çok güzel geçen bir yolculuk. Aslında hayat sürprizlerle doludur sözü o kadar içi dolu bir söz ki. Hepi-miz ideallerimizle kendimizi var ediyoruz ve tüm eylemlerimiz de bu ideale ulaşmak için gerçekleşiyor gibi görünüyor. Görünüyor diyorum çünkü hayat o kadar tatlı sürprizler hazırlıyor ki insana, idealiniz olan şeyin çok dışında ve aslında sizi tamamlayacak başka serüvenler başka başka dünyaların kapılarını açabiliyor.

Ankara’da doğdun ve uzun bir süre orada yaşadın. Ankara’da fen bilimleri öğrencisiyken bizim seni tanı-ma fırsatı bulduğumuz profesyonel müzik adamı sü-recine geçişin nasıl oldu? Biraz önce konuşuyorduk ya hayat siz ne yaparsanız ne düşünürseniz düşünün size öyle sürprizler hazırlıyor ki tahmin etmeniz mümkün değil. Şöyle ki; lise dönem-lerimde fen bilgisi okuyan bir öğrenciyken evde bir keyboard’um vardı. Bir gün dedim ki ben doktor ola-cağım, bu enstrümanlara ihtiyacım olacağını sanmı-yorum, ben bunları satıyorum. Ve gerçekten keybo-ard’umu, metronomumu sattım. Tabii bu müzikten uzaklaşmam için yeterli olmadı. Ne yaparsam yapa-yım müziksiz geçecek bir hayattan mutlu olmaya-cağımı biliyordum. Ve bu durumu doğrularcasına lisede arkadaşlarla amatör bir orkestra kurduk.

MÜZİK

66 | KADIN

Röpotaj: Sema TÜRKMEN

Page 67: KADIN DERGISI

Onların bestelerinin aranjmanlarını yap-maya ve onlarla birlikte şarkılar söyleme-ye başladım.

Aranjörlüğe başlaman Kenan ve Ozan Doğulu, sahneye adımını atman da Se-zen Aksu’nun keşfiyle oldu değil mi?Sezen Aksu dönemi benim hayatımın en önemli dönemlerindendir. Kenan Doğulu albümünden sonra bir buçuk yıl çalış-madığım sanatçı kalmadı. 2004 Kasım ayına kadar aranjörlük devam etti. Kasım ayında Kalamış’ta bir stüdyoda Sezen Aksu’yla tanışma fırsatım oldu. İki buçuk yıl Sezen Hanım’la aranjör olarak çalış-tım. “İkili Delilik”, “Hükümsüz” şarkılarını düzenledim.

Artık sahne zamanı deyişin nasıl ger-çekleşti?Dediğim gibi aranjörlükle ilgili Sezen Aksu’yla çalıştığım dönem sürekli üst üste tuğlaları koyduğum ve sürekli öğrendiğim bir dönem olarak devam etti. Sezen Aksu

şarkılarını bitirdiğinde eğer sanatçılara vereceği şarkılarsa vermeden önce stüd-yoda önce kendisi şarkıyı okur. Tamam derse biz o şarkıyı CD’ye çeker, okuya-cak sanatçıya ulaştırırız. Yine bir şarkıyı bu şekilde okuduğu bir dönem, o şarkı daha piyasaya çıkmadan internete düştü. Bu olay yaşanınca Sezen Aksu da o son okumaları benim yapmamı uygun gördü ve ben şarkı söylemeye böyle başladım.

Dünyadaki müzikal durumu nasıl bu-luyorsun?En başta çalışma yöntemlerini ve disip-linlerini çok beğeniyorum. Bizde her şey biraz son dakikada oluyor. Oysa dünya-ca ünlü isimler dediğimizde bir konsere altı ay hazırlanıyorlar, her şeyi kusursuza yakın prova ediyorlar ve belki de o yüz-den dünyaca ünlü payesini alabiliyorlar. Çünkü bu kusursuz şovlarla tüm dün-yanın dikkatini çekiyorlar. Biz de aynen onlar gibi olalım demiyorum ama bizdeki konserlerde de hem ekipman hem de ha-

zırlık süreçleri daha yeterli bir çıtada olsa konserlerimiz daha çok ses getirebilir diye düşünüyorum.Müzik sektöründe durum ifade ettiğinden de kötü aslında. Hele ki Türk pop müziği dediğimiz yerde müzik sektörü bitti. Bunu ben söylemiyorum prodüktörler söylüyor. Biz de sanatçılar olarak sonuçlarını yaşı-yoruz. Ama tabii ki bu demek değil ki her şeyi bırakalım müziksiz de olur. Yeni form-lara dönüşeceksiniz, şu an dijital mecra öne çıkmışken fiziksel mecrada diretme-nin kimseye faydası olmaz.

Sektörün değiştiği gibi dinleyici pro-fili de değişti mi sence?Yine çok koşturduğumuz bir devrin so-nuçlarından bahsetmemiz gerekir bunu cevaplamak için. Önceden bir kaset almak, sevdiğiniz sanatçının bir sonra-ki albümünü heyecanla beklemek, bir konserin aylar öncesinden biletini almak ne kadar güzel dönemlerdi hayatımızda. Oysa şimdi kaçımız işten eve döndü-

MÜZİK

KADIN | 67

Page 68: KADIN DERGISI

68 | KADIN

ğümüzde çok sevdiğimiz bir albümü koyup din-liyoruz, ya da beklediğimiz bir albümü almak için heyecanla müzik marketlere gidiyoruz? Müzik bi-zim hayatımızda bu ritüellerini devam ettiriyor mu yoksa hızlı yaşamlarımızın arkasında belli belirsiz yer alan bir fon mu artık? İlk söylediğimizin artık olmadığı kesin…

Eskiye dönüş olmasa da bu küçülmenin önü-ne nasıl geçilebilir peki?Meselenin tamamen dijital mecraya kaydığını söy-lemiştik, biz bu küçülmeyi durdurmak, emek istis-marını önlemek ve kaybolmaya yüz tutmuş prodük-siyon şirketlerinin tekrar, eskiden olduğu gibi bize birbirinden güzel şarkılar üretmesini istiyorsak çok kullanıcıya, ne istiyorsa onu, dijital mecrada suna-rak bu durumu düzeltebiliriz. “Mecraların değişmesi insanları korkutmamalı, dün fiziksel mecra popüler-di bugün dijital mecra geçerli, bunda feveran ede-cek bir durum yok. Önemli olan zevklerimizin ha-yatın akışı içinde sanata, edebiyata ve birçok şeye karşı oluşturduğumuz tercihlerin kaybolmaması. Siz ister e-kitap okuyun ister kağıdın o çekiciliğini yaşamak için basılı bir eser okuyun. İster sevdiğiniz parçaları legal şekilde alıp bir koleksiyon oluşturun, ister plak satın alın, hiç fark etmez yeter ki bu özel alışkanlıklarınızdan tamamen vazgeçmeyin

Doğuştan gelen bir yetenek mi müzik, sonra-dan kazanılan bir şey mi?Doğuştan olduğuna inanıyorum. Programımızda ne varsa biz onu yaşıyoruz. Elbette üzerine düşmezse-niz bu körelebilir de.

Eee bu hiperaktif çocukluktan efendi, ağır-başlı Mustafa Ceceli’ye geçiş nasıl oldu? İmaj mı bu? Olduğum gibiyim aslında. Hiperaktifliği 20 yaşın-da bırakıyorsunuz ve azalarak devam ediyor. Kü-çükken saç fırçalarını mikrofon yapmadım aynanın karşısında, ama benimkisi bazı olayların kesişme-siyle ilgili. Sakin olmaya çalışan biriyim ve bu yaptı-ğım müziğe de yansıyor. Duygusal şarkılar yanında hareketli şarkılar da var. O yüzden yaşantımı yansı-tıyor, buna imaj demek çok zor.

Üzerinize yakıştırılan ‘romantik prens’ elbise-sinden memnun musunuz?O elbise kendiliğinden geldi. Ben bunu asla ken-dime diyemem. Bu noktada dinleyicilerin şarkı-lardan ve kliplerden çıkardıkları sonuç bu.

Sürekli takım elbiseli görüyoruz sizi, müsa-mere çocukları gibi?Müsamerede takım elbise giyen çocuk görmedim ben hiç. Görürseniz bana da söyleyin. (Gülüşme-

MÜZİK

Page 69: KADIN DERGISI

KADIN | 69

ler) Seviyorum takım elbiseyi. İnsanlar en rahat hissettikleri şeyi giyerler. Bu kon-septe ve şarkıya bağlı ama sahnede de rahat ediyorum. Konserlere gelen dinleyi-ciler bilirler ki konser sonuna kadar takım elbise ile kalmıyorum.

Bazıları kendi sesini beğenmez, siz beğenir misiniz?İlk başta alışamadım sesime. Herkes kendi sesini dinlediğinde yadırgar, ama karşı ta-raf güzel der. Dinlerken rahatsız olmadım.

Nasıl bir his, kaydettiğiniz bir şarkıyı binlerce insanın söylemesi?Çok mutlu oluyorsunuz ve ‘iyi ki yapmı-şım’ diyorsunuz.

Ben Sezen Aksu’nun çok sevdi-ğim şarkılarını seslendirdim.İlk albümünüzde 8 Sezen Aksu par-çası var. Bazıları Sezen Aksu’nun ismi altında ezildiğinizi söyleyebilir, bazıları da müziğe bu kadar yüksek seviyeden başladığınız için sizi tak-dir edebilir. Sizdeki duygu ne?5,5 yıllık bir mazimiz var Sezen Aksu ile. Zaten aileden biriyim. Albüm nedir? 12 şarkının bir araya gelmesi mi? Albüm din-leme alışkanlığımızı maalesef yitiriyoruz, sakin kafa ile dinlemeye fırsatımız olmu-yor. Ama albümler bir şeyi anlatırlar aslın-da. Fotoğrafları bile albümlerken belli bir tarihe göre düzenlersiniz. Müzik albümü de böyledir. Bu albümümü bu kadar se-nedir yanında olduğum bir kişinin parça-larına ayırdım, 15 tane de olabilirdi bu. Bana güveninden minnet duyarım sade-ce, şanslıyım. O şarkıların hakkını verebil-miş miyim ona bakmak lazım. Ben Sezen Aksu’nun çok sevdiğim şarkılarını seslen-dirdim. Bir sürü şarkıya klip çekmek isti-yorum, çünkü şarkılar daha geniş kitleye yayılıyor. Klip çekmemek şarkıya haksızlık olur gibi geliyor. Yaptığım her şey avantaj-dır benim için. Kendi bestem bir tane bile yok albümde, ‘Beste yapamıyor musun?’ diye soruyorlar bir de. Aranjörler zaten bestecidir. Şarkıcılık hiç planımda yoktu. Önemli olan yolu takip etmek. Hayatımda bundan sonra da farklı planlarım olacak.

Meşhur olmak nasıl bir duygu?Bizi ayıran bir özellik olarak görülüyor ama bu sonradan ortaya çıkmış bir şey.

Bilinirlik demek aslında. Popülerlik sanki ayrıcalık gibi değerlendiriliyor , bu imtiyaz değil ki! Mesleğinde meşhur olan başka insanlar yok mu ki? Bundan daha önemli-si kalıcı olabilmek...

Kalıcı olmayı önemsiyor musunuz yani?Yaptığım iş sonucu ortaya güzel bir şey çıkıyorsa bunun devamını isterim. Albü-mümde duygusunu taşımadığım, hisset-mediğim bir şarkı sözü yok. Yazabilsey-dim böyle sözler yazmak isterdim.

Her şeye pozitif bakıyorsun. Duygu-sal bir adamın her şeye pozitif baktı-ğı nerede görülmüş?(Gülüşmeler) Bende bir araya geldi. Şaka bir yana, hayatın güzel bir şey olduğunu düşünüyorum. Biz her zaman depresif ol-mayı seçiyoruz. Niye olumlu bakmıyoruz ki? Eksinin üzerine bir çizgi çekiyorsunuz artı oluyor, eksi yapmak daha zor, onu sökmeniz gerekiyor oradan. Bu hacılık mevzuu her röportajda so-ruluyor artık. Bıkkınlık geliyor mu?Yoo. Bizim piyasada çok fazla olmadığı için hacı olmam dikkat çekiyor sanırım.

Bence maneviyatı herkes kendi kalbinin derinliklerinde yaşamalıdır. Bazı şeyler yaşam devam ederken de devam ede-bilir, maneviyat böyle bir şey. Bütün fikir ve görüşlere saygım var benim. Herkes kendinden sorumludur. Bu konuda ben bir eleştiri almadım. Sezen Aksu ile aranızda sevgi ve saygıya dayanan bir ilişkisi var. Onu çok sevdiğiniz belli. Sizin için Sezen Aksu ne anlam ifade ediyor? Her şeyden öte müzik yolculuğumda be-nim için bir kilometre taşı. Ondan çok şey öğrendim ve hâlâ öğrenmeye devam edi-yorum. Şarkı söylemeyi ondan öğrendim. Unutamam’ı söylediğim andan itibaren, solist olarak kendimi geliştirmeye çalış-tım. O aşamada kendisinin çok büyük katkısı olmuştur. Onu işini yaparken çok dikkatli izlerim. Yaklaşık beş yıldır birlikte çalışıyoruz. Beraber çok mesai harcadık. Benim için çok fazla şey ifade ediyor.

Söyleşi için teşekkürler.Okuyucularınıza sevgi ve saygılarımı su-nuyorum.Avrupadaki dinleyicilerimin sev-gisi hep gönlümde farklı olmuştur.

MÜZİK

Page 70: KADIN DERGISI

70 | KADIN

SAĞLIK

Eğer ki çocuğunuza otizm yada asperger sendromu tanısı konulduysa

yada verildiyse çocuğunuzun nasıl bir uzman yardıma ihtiyacını nasıl

bilebilirsiniz? Ve bu uzman yardım ne zaman ve nerde başlamalı?

Maalesef Türk aileleri otizm yada asperger sendromu hakkında yeterince bilgili değiller ve bu

sorulara bu yüzden cevap verecek kapa-site de değiller. Öyle ki Türkiye’de otizm ile ilgili topluma bilgiler 2010 da verilmeye başlandı ve bunu gerçekleştire bilmek için tanınmış sanatçılar otizmin tanıtımı için el atmışlardı.Geçtiğimiz 2 sene boyunca, otizmin çe-şitli alanlarında araştırma, yönetme, dav-ranış/eğitim ve duyusal birçok uzman terapist ile işbirliği yapma şansına sahip oldum. Bu deneyimler sayesinde otizm yada asperger sendromu olan insanlara yârdim etme konusunda neler yapılabile-ceği konusundaki anlayışım genişledi. Bir aile için en zor ve en stresli anlardan biri, çocuklarının otizme sahip olduklarını ilk öğrendikleri zamandır. Veliler bu noktadan sonra kritik ve hayati belirleyici bir soruyla

karşı karşıya kalır: Çocuğuma yardım et-mek için onu en iyi şekilde eğitebilmem için neler yapmalıyım? Hangi tedavilerin uygulanacağı (ve uygulanmayacağı) kararı büyük ihtimalle çocuğun prognozunu (Bir hastalığın süresi, seyri ve sonucunun tah-mini) belirleyecektir. Öncelikle het ankisyete uzman yardım aramanın bir anlamı yoktur. Peki ne zaman uzman yardıma baş vurmanız lazım? Eğer çocuğunuzun ciddi bir problem davranışı varsa yada çocuğunuzun mutsuz olduğu-nu gözlüyorsanız. Bu aslında her çocuk için değişiktir ve tamamen onun kişiliğine, gelişimine ve yaşına bağlıdır.

Otizm Nedir?Otizm iletişim kurmayı reddetme yada iletişim kurma bozukluğu anlamına gelen rahatsızlıktır. Sosyal ilişki kurmak, yada iletişim kurma yetersizliği içeren bir du-

rumdur. Asperger sendromu ise otizmin bir seviye düşüklüğünde olan iletişim bozukluğudur.Otistik yada Asperger sendromu olan çocuklar, iletişim kurul-duğunda cümleleri ve kelimeleri birebir anlarlar. Mesela bir klinikte çocuğa: “ne kadar ağlarsan ağla, annen artık sana yüz vermeyecek” dediğimde, çocuğun tepkisi: “Annem bana yüzünü hiç verme diki, baksana yüzü halen aynı yerinde duruyor”. Yani mecazi anlamda söylenen cümleyi ancak birebir anlayabildi.

Otizmin Belirtileri ve özellikleri nelerdir?Otistik bir çocuk, kendi içine çok kapa-nıktır. Lakin otistik çocuklar çevresini kendi acılarından iyi araştırmazlar ve in-celemezler. Daha öncede ifade ettiğim gibi, bütün bunlar iletişim bozukluğundan

Otizm

Page 71: KADIN DERGISI

KADIN | 71

SAĞLIK

kaynaklanıyor. Otistik bir çocuk sadece şahıslar ile değil çevresi ile de sağlıklı iletişim kuramıyor.Genel anlamda otistik çocuklar iletişim kurduklarında göz te-ması da kurmazlar. İnsanlarla iletişim çok yavaş ve ağır gittiği için ebeveynleri ile de bu sebepten dolayı sıcak ve sağlıklı ilişki kuramazlar yada kurulan ilişki çok yavaş ve sonradan oluşmaya başlar. Otistik ço-cuklar sadece insanlar ile sağlıklı iletişim kuramadıkları için nesneler ile de sağlıklı ilişki kuramazlar. Otistik çocuklar genel-likler tek bir belirli nesne ile oynarlar ve farklılıktan kaçınırlar.Otistik olan çocuk-lar yaratıcı değildir veya klişeleşmiş bir şekilde yaratıcıdır. Otistik çocuklar “ev-cilik oyunu” oyunları oynamazlar çünkü rol yapma gibi kabiliyetleri yada istekleri yoktur. Aynı zamanda sembolik bir şekil-de nesnelerle (örneğin, bir muzu bir te-lefon olarak kullanmak) oynamak otistik çocuklar için çok zordur ve bu konuda çok başarısızlardır. Buda otistik çocukla-rın rutinlere ve tekrarlara karşı zaafları ol-dukları içindir. Onlar aslında beklenmedik olaylardan, yabancı olaylardan ve nesne-lerden ve yeni olayları tanımlamadıkları için bunlardan korkuyorlar ve uzak kal-mayı tercih ediyorlar. O yüzden her şeyin aynı kalmasını istiyorlar çünkü bu onlara bir yakınma sunuyor. Eğer rutinleri yada düzenleri bozulursa bu panik ataklara ve sinir krizlerine neden olabilir e çocuğun üstünde günlerce etki bırakabilirOtistik olan çocuklar konuştuklarında sesleri düz ve monoton olur. Konuşma esnasında araya melodi, his ve duygu kullanmakta zorlanırlar. Bu diğer insanlar için, özelikle ebeveynler için, çok zor bir durumdur. Bu durumda çocuğun ses to-nundan, çocuğun kendisini nasıl hissetti-ğini anlamakta zorluk çekerler.Otistik olan çocuklar konuşmayı ve hislerini bir iletişim aracı olarak görmezler. Buda iletişim kur-mayı iki taraf içinde oldukça zorlaştırır.

Otistik çocuklar iletişim esna-sında çok az mimik (yüz ifade-si) kullanırlar. Yüz ifadeleri çok düşük olur. Çok sessiz ve sert bir izlenimleri olur. Aynı zamanda duruşları ve sözel olmayan hareketleri de çok düşük olur. Örneğin bir misafir el sağladıktan sonra otistik çocuklar geri el salamazlar yada sevdiklerinden biri üzülür-

se ona sarılarak (ve ya buna benzeyen fiili hareketler) teselli etmez.Bedensel olarak ta diğer çocuklardan geri kalmışlardır.Yaptıkları hareketler genellikle genellemeden oluşan hareketlerdir. Bu onlar için bir ritüel haline gelmiştir. Eğer ki bir çocuk kendini teşvik edemezse ve iste-diği gibi uyum sağlayamadığının farkına va-rırsa bu kendini yaralamaya (automutilatie) kadar sürükleyebilir.Normal bir çocuğun gelişimi pürüzsüz ve düzenli bir şekilde gelişirken otistik ço-cuklarda bu biraz farklıdır. Bu çocuklar gelişimlerinde bazı alanlarda sorunlar ile karşılaşabilirler. Bazı dönemlerde büyük gelişmeler kat eden bu çocuklar bazı dö-nemlerde hiç gelişim kat etmeyebilirler. Otistik olan çocukların en büyük özellik-lerinden bir tanesi normal olan çocuklara nazaran kendilerini çeşitli becerilerde ol-dukça iyi geliştirmesidir.Otistik olan insanların yaklaşık % 70´nin cifte engelleri bulunmaktadır zira otistik olmalarının yanı sıra birde zihinsel işlev bozukluklarına sahiplerdir. Geriye kalan % 30’u ise (belirli alanlarda) yetenekli ol-dukları gözlemlenmektedir . Mesela mü-zik, resim veya çeşitli zihin oyunlarında çok yetenekli oldukları bilinir. Örneğin İngiltere’de yaşayan otistik sanatçı, Step-hen Wiltshire, helikopter ile New York’un

üzerinden sadece 20 dakika uçarak tüm şehrin en küçük detayını bile resimleyerek unlu olmuştur.

Otizmin kesin nedeni bilinmemektedirAncak, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik faktörler muhtemelen otizme neden olan sebeplerden sayılabilir. Ayrıca otizm bir enfeksiyondan da kaynaklanıyor olabilir. Ancak, böyle bir bağlantı bilimsel olarak henüz kanıtlanmamıştır. Otistik çocuklar hayatların geri kalanını büyük bir ölçüde engelli olarak yaşarlar. Hayatların en zor dönemleri 20`li yaşlarda başlamaktadır. Bazı otistik insanlar kendi-lerini öyle geliştirmiştirler ki tek başına bile yaşamayı sürdürebilirler. Tabii ki bu süreç-te aileden, cevreden veya aldıkları profes-yonel destek büyük rol oynar Destek alan otistik çocukların yarısı hislerini tercüme etmeyi öğrenip, iletişim sorunlarının çoğu-nu çözebiliyorlar. Geriye kalan otistik ço-cuklar ömürleri boyunca profesyonel reh-berlik ve korunmaya ihtiyaçları olacaktır. Bir süre sonra evde, ebeveynlerin yanın-da, yaşamaları zor olacak ve özel kurumla-rın yada devlet kurumların sağladığı,küçük gruplarda, özel evlerde, profesyonel yardı-mın 24 saat mevcut olduğu, yaşayacaklar.

Page 72: KADIN DERGISI

72 | KADIN

Kan grubuna göre beslenme

BESLENME

Nuray Bussink Tuna

Page 73: KADIN DERGISI

KADIN | 73

Kan grubu “B” Faydalı yiyecekler: Koyun, kuzu, keçi, hindi, tavşan ve yabani et, alabalık, sardal-ya, kırmızı levrek, mezgit, morina, havyar, bey balığı, taze yumurta, yoğurt, doğal süt, beyaz peynir, kaşar peyniri, mozarel-la, koyun ve keçi sütü ve peyniri, zeytin-yağı, ceviz, inci fasulye, yulaf ve çeşitleri, pirinç ve çeşitleri, doğal buğday ve çeşit-leri, horoz ibiği, yulaf ve ürünleri, patlıcan, kereviz, kırmızı pancar, havuç, her çeşit la-hana, karnabahar, patates, her biber, pul biber, kara hindiba, maydanoz, erik, kar-puz, muz, üzüm, incir, vişne, kiraz, fren-küzümü, köri, reyhan (fesleğen), yeşil çay.

Zararlı yiyecekler: Deniz hayvanları (kabuklu ve kabuksuz), tavuk ve kaz eti, dondurma, her türlü mercimek, nohut, rafine olmuş sıvı yağlar (zeytin ve keten yağı hariç), kavrulmuş ve bekletilmiş kuru yemiş, yer fıstığı, susam ve ürünleri, mısır ve ürünleri, çavdar ve ürünleri, kara buğ-day ve ürünleri, enginar, piyasadaki yeşil ve siyah zeytinler, aloe vera, hindistan cevizi, kara biber, beyaz biber, domates salçası, tarçın, sakız, jelatin, glikose, fruktose, mısır siropu ve nişastası, tat-landırıcı, bayat yiyecekler, hazır yiyecek ve içecekler, mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan her yiyecek.

Kan grubu “A” Faydalı yiyecekler: Zeytin yağı, balık, yer fıstığı, ceviz, kabak çekirdeği, ba-dem, börülce fasulye, her türlü merci-mek, soya ve ürünleri (doğal, genetiği değiştirilmemiş), çavdar ürünleri ve ek-meği, yulaf ürünleri ve ekmeği, karabuğ-day ürünleri ve ekmeği, eski tip buğday ürünleri ve ekmeği (amarant veya eski turk buğday) enginar, kara lahana, ma-rul, havuç, kabak, pırasa, ıspanak, pazı, beyaz lahana, brokoli, yer elması, sarım-sak, soğan, kereviz, maydonoz ve bütün yeşil yapraklı sabzeler, kayısı, dut, incir, üzüm, kiraz, vişne, erik, greyfurt, limon, mürdüm eriği, zencefil, pekmez, hardal (sirkesiz), kedi otu, ginseng, kuşburnu, papatya, kahve, yeşil çay, keten tohumu, kimyon, kekik, biberiye, aloe vera, mag-nezyum sülfat (ingiliz tuzu).

Zararlı yiyecekler: Her et (tavuk ve hin-di hariç); karışık et (salam, sucuk, sosis

gibi); deniz hayvanları (kerevit, kalamar v.b.) ve havyar; süt, dondurma, tereya-ğı; herhangi sıvı veya katı yağ (balık yağı, inek iç yağı, zeytin yağı ve keten yağı ha-riç); kavrulmuş ve bekletilmiş kuru yemiş, buğday, patates, biberler, pul biber, do-mates salçası, portakal ve suyu, soda, gazoz, şarap sirkesi, fruktose, glikose, tatlandırıcı, sakız, jelatin, bayat yiyecek-ler, hazır yiyecek ve içecekler, piyasa (boyanmış ve beyaz sirke veya limon asidi ile karıştırılmış) zeytinler, mide ve bağır-saklarda gaz oluşturan her yiyecek.

Kan grubu “AB” Faydalı yiyecekler: koyun ve hindi eti, kırmızı levrek, sardin, morina, bey balı-ğı, makrel ve ton balığı, yoğurt, beyaz peynir, eski kaşar, keçi ve koyun sütü ve peyniri, taze yumurta, kara buğday ürünleri ve ekmeği, yulaf ürünleri ve ek-meği, pirinç ürünleri ve ekmeği, yumu-şak buğday (eski turk buğdayı) ürünleri ve ekmeği, zeytin yağı ve ceviz yağı, yeşil mercimek, yerfıstığı, ceviz, salata-lık, karnıbahar, beyaz lahana, patlıcan, kırmızı pancar, semiz otu, çiğ ıspanak, kara lahana, marul, havuç, pazı, broko-li, yerelması, sarımsak, soğan, kereviz, maydonoz ve her türlü yeşil yapraklı sebze, incir, üzüm, kiraz, vişne, erik, greyfurt, limon, mürdüm eriği, karpuz, kivi, ananas, zencefil, pekmez, ginseng,

kuşburnu, papatya, karri, yeşil çay, kim-yon, keten tohumu, deniz lahanası (lami-nariya) magnezium sülfat (ingiliz tuzu).

Zararlı olan yiyecekler: tavuk ve her et (koyun ve hindi hariç), deniz hayvanları, mısır ve ürünleri, çevder ekmeği, buğday tip 405-550 (durra) ve ürünleri, susam ve ürünleri, börülce fasulye, ayçıçak çe-kirdekleri, pul biber ve her biber, kara ve beyaz biber, domates salçası, şarap sir-kesi, siyah çay, kafe, portakal ve suyu, nar ve suyu, muz, avokado, enginar, turp, aloe vera, şarap sirkesi, jelatin, ba-yat yiyecekler, hazır yiyecek ve içecekler, piyasa zeytinler, tereyağı, dondurma, süt, tereyağı ve her türlü sıvı yağ veya katı yağ (zeytin yağı ve ceviz yağı hariç), kavrul-muş ve bekletilmiş kuru yemiş, portakal, şarap sirkesi, anason, hindistan cevizi, fruktose, glikose, mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan her yiyecek.

O KAN GURUBUFaydalı yiyecekler: Kırmızı et: dana, sığır, koyun, yabani (yağlı olabilir); balık, zeytin yağı, keten yağı, ceviz, ceviz yağı, kavrulmamış kabak çekirdeği, enginar, lahana, brokoli, hindiba, marul, çiğ ıs-panak, roka, maydonoz, her türlü yeşil yapraklı sebze, pazı, turp (bilhassa kara turp), kırmızı pancar, kabak, balkabak, soğan, sarımsak, zencefil, safran, kırmızı pul biber, keçiboynozu (tohum ile bera-ber) körri (zerdeçal), kimyon, kuşburnu, mercanköşk, ıhlamur, incir, üzüm (bilhas-sa kara üzüm), erik, mürdüm erik, kiraz, vişne, greyfurt ve suyu, kara dut, karpuz, mango, bal (gerçek), soda (maden su), yeşil çay, keten tohumu,

Zararlı yiyecekler: Karışık et (salam, sucuk, sosis gibi); süt ve ürünleri (“Ye-nebilenler” hariç), dondurma; buğday ve ürünleri (bilhassa tip 405-550), mısır ve ürünleri; rafine olmuş sıvı yağlar (zeytin ve keten yağı hariç); kavrulmuş ve bek-letilmiş kuru yemiş, yerfıstığı, karnıbahar, portakal, aloe vera, ketçap, domates salçası, şarap sirkesi, kahve, siyah çay, bayat yiyecekler, hazır yiyecek ve içecek-ler, tatlandırıcı, buğday ve mısır nişastası, glikose, fruktose, piyasa zeytinleri, hazır turşular, mide ve bağırsaklarda gaz oluş-turan her yiyecek.

BESLENME

Page 74: KADIN DERGISI

74 | KADIN

DİYET

Patlamış mısırı gönül rahatlığıyla yiyin!

Alman ‘Wissenschaft Aktuell’ internet sitesinin haberine göre, Amerikan kim-yagerler derneğinin San Diego’da dü-zenlenen toplantısında sunum yapan Scranton üniversitesinden bilim adamı Joe Vinson, patlamış mısırda, sebze ve meyveden daha fazla polifenol olduğunu belirtti.

Araştırma sonuçları şaşırttı!Bugüne kadar yapılan analizlerde, mı-sırdaki serbest polifenollere bakıldığını kaydeden Vinson, araştırmalarında top-lam polifenole baktıklarını, özellikle diş-

lerin arasına takılan kabuklarda yüksek miktarda bu bitkisel antioksidandan bu-lunduğunu söyledi.

Bir porsiyon patlamış mısırda yaklaşık 300 miligram polifenol bulunduğunu ifa-de eden Vinson, bunun, meyve ve seb-zelerdekinden çok daha fazla olduğunu belirtti. Patlamış mısırdaki su oranının yüzde dört olduğunu söyleyen Vinson, bu nedenle polifenol yoğunluğunun çok yüksek olduğunu kaydetti. Vinson, mey-ve ve sebzelerin yüzde 90’a varan oran-larda su içerdiğini, bu yüzden polifenol

yoğunluğunun daha düşük olduğunu anlattı.

‘Patlamış mısır kusursuz abur cubur olabilir’Patlamış mısırın kusursuz abur cubur olabileceğini ifade eden Vinson, taneler işlem görmediği için de patlamış mısırın benzersiz olduğunu belirtti.Mısırın, yağ, şeker, tuz gibi maddeler-le patlatılmamasını da öneren Vinson, sebze ve meyvenin yerini ise tutamaya-cağını, çünkü bunların ayrıca çok sayıda vitamin ve mineral içerdiğini hatırlattı.

Patlamış mısır gerçekten sağlıklı mı? Bu sorunun cevabını arayan Almanyalı bilim adamları yaptıkları araştırmalarda ilginç bir sonuca ulaştılar; patlamış mısır sanılanın aksine çok daha sağlıklı!

Page 75: KADIN DERGISI

KADIN | 75

HAZIRLANIŞI: Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan sonra,sıvıyağda pembeleştirdiğiniz soğanlara ilave edi

Hatice TurgutSOFRA

KADIN | 75

Cevizli pekmezlikarakabak

Ispanaklı kek

HAZIRLANIŞI: Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan sonra,sıvıyağda pembeleştirdiğiniz soğanlara ilave edi

MALZEMELER:Yarım Kg. Kuzu Külbastı4 Patates1 Çiçek BrokoliTaze Kekik1 Soğan5 Acı BiberYarım Çay B. SütZeytinyağıTuzKarabiberKekik1 Çorba K. Tereyağı

HAZIRLANIŞI:Eti bir kaba alın. Üzerine soğan rendesini, tuzu, taze kekiği, sıvıyağ ve sütü ekleyerek iyice yedirene kadar biraz yoğurun. Kabın üzerini streç fi lm ile kapatıp bir kaça saat dinlendi-rin. Daha sonra eti az yağda yüksek ateşte iki tarafl ı pişirin. Yarı kıvamda haşlanmış patatesleri ve acı biberl-eri de bu tavada kızartın. Külbastıyı haşlanmış brokoli, atateslerle ve biberlerle beraber servis edin.

Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan

Afi yet olsun

Afi yet olsun

Afi yet olsun

Sebzeli külbastı

MALZEMELER:

1 Orta Boy Karakabak1 Su B. Ceviz400 Gr. Pekmez

HAZIRLANIŞI: Kabağın üzerinden bir kapak açarak içindeki çekirdekleri çıkarın. İçine pekmez ve ceviz doldurarak kapağını kapatın. 200 derecelik fırında ortalama 2 saat pişirin.

MALZEMELER:

3 yumurta1.5 su b.toz şeker1 limon kabuğu rendesi1 çay b.sıvıyağyarım çay b.süt1 çay b.ıspanak püresi2.5 su b.söke un1 p.vanilya1 p.kabartma tozu

Mantolamak için:hindistan cevizi

HAZIRLANIŞI: Yumurtaları karıştırma kabına kırın. Üzerine toz şekeri de ekleyerek köpürene kadar çırpın. Ardından üzerine süt, sıvıyağ, limon kabuğu rendesi ve ıspanak püresinide ekleyin. Ispanakları kaynayan suya daldırıp çıkardıktan sonra doğrayıcıdan geçirerek püre haline getirin. Hazırladığınız püreyi de ekleyerek çırpın. Ardından un, kab-artma tozu ve vanilyayı da ekleyip tekrar çırpın. Yağlanmış ve hindistan cevizi ile kaplanmış kalıba dökerek önceden ısıtılmış 170 derecede pişirin.

Page 76: KADIN DERGISI

RÜYA TABİRLERİ

Hazırlayan: Hatice Turgut

RÜYARÜYA TABİRLERİGAZETE

Gazete daima iyi haber, ferahlık verecek söz olarak yorumlanır.Rüyasında bir gazete aldığını

görmek kendisini ilgilendiren geleceği için önemli bir gerçeğe ulaşır.

GEBELİKGebelik rüyaları kötüye yorumlanır, sıkıntı deme-ktir. Rüyasında gebe olduğunu gören kişi büyük

sıkıntıyla karşılaşır. Ve bu sıkıntı kolay kolay bitmez demektir.

GECEİş hayatınızda bazı sorunlar yaşayacaksınız. Canınız sıkılacak; fakat güçlü olmaya çalışın.

GELİNRüyada gelin görmek daima iyiye yorumlanır.

Gelin neşe, huzur, güzel haber ve yaklaşan güzel günler demektir. Gelin olduğunu gören bekar ise evlilik olacağına işarettir. Ancak gelinlik temiz ve

güzel ise mutlu olunacak, yırtık yada kirliyse sonu belirsiz bir evlilik olarak yorumlanır.

HARİTAİş hayatınızda canınızı sıkacak bazı değişiklikler olacak. Fakat kısa sürede işler yoluna girecek.

HASTARüyasında hastalandığını görmek sağlığın iyi

olduğunu anlatır. Pek nadir hastalık rüyası olduğu gibi çıkar. Hasta olarak yattığını gören yola gidecek

demektir..

HAVUZİçinde temiz su bulunan bir havuza baktığını görmek

geleceğinin çok parlak olmasına yorulur. Fakat içindeki su kirli, bulanık ve yosunluysa geçmişte

kaldığı sanılan sorunlar, kavgalar tekrarlanacaktır. Bu yüzden hayal kırıklığı da yaşayabilir.

HAYVANRüyada bir sürü hayvan görmek, aşıklar için çok

mana yüklüdür ve bu rüya, yakında olacak düğünü haber verir.

HEDİYEBirinden hediye aldığını görmek, aşk yaşamında hem de iş yaşamında şanslı ve mutlu olacağınızı

haber verir.

Not: Rüya tabirleri tamamen güvenilir kaynak eserlerden araştırılarak hazırlanmıştır.

76 | KADIN

Page 77: KADIN DERGISI

KADIN | 77

BULMACA

KO

LAY

ZO

R

OR

TAÇ

OK

ZO

R

KARE BULMACA

5 6 7 4

2 7

3 1 8

3 5

7 9 8

8 3

7 5 6

5 4

2 4 6 9

6 9 3

6 9

8 3 1

8 6 9

9 5 8

6 8 4

3 2 6

8 3

7 9 2

9 5 4 6 8

6 5 7 9

1 6 5

2 3 6 9

5 7 9 8 1

7 1 4 5

2 6 9

4 9 3 6

6 8 5 3 4

4 2 5 7

1 9 8 3 2

9 4 2 7 5

2 5 9 7 6

5 7 6 1 9

4 1 5 2 7

2 9 1 6

Page 78: KADIN DERGISI
Page 79: KADIN DERGISI

KADIN | 79

BULMACA

Page 80: KADIN DERGISI

80 | KADIN

Platform ve Kadın dergilerinden

2012 yılına özel reklam

kampanyası

Yıllardır profesyonel, tarafsız, objektif ve hiçbir kurum ya da kuruluşa bağlı olmadan aylık yayınlarına devam eden Platform ve Kadın Dergisi siz değerli girişimcilerimize özel fıyatlarla kampanya başlatmış bulunuyoruz.

Platform Dergisi’nin 15. yılı ve Kadın Dergisi’nin 5. yılı dolayısıyla reklam fıyatlarımızda çok özel indirimler yaptık. 2012 yılı için mutlaka bizden teklif almanız menfaatınız içindir.

Fiyatlarımızda ekonomik şartları da dikkate alarak indirimler yaptık.

İşte 2012 yılı için özel kampanyamız:

1 Sene Platform ve Kadın Dergisi için anlaşma yapıldığı takdirde: 2 sayı reklam + 2 sayfa İş yerinizin ekstra tanıtımıyla alakalı röportaj ve iş yerinize yönelik haber hediye ediyoruz.

6 Aylık Platform ve Kadın Dergisi’için anlaşma yapıldığı takdirde: 1 sayı reklam + 2 sayfa İş yerinizin ekstra tanıtımıyla alakalı röportaj hediye ediyoruz. 3 Aylık Platform ve Kadın Dergisi’için anlaşma yapıldığı takdirde: İş yerinizin ekstra tanıtımına yönelik 2 sayfa röportaj hediye ediyoruz.

Bütün bunların yanında Fiyatlarımızda beklemediğiniz oranda indirim yaptık.

Fiyatlarımız ve kampanyamız bütün Hollanda için geçerlidir. Mutlaka teklif alınız.

Geniş Bilgi: 0641 780 100 020 613 89 [email protected]

Saç ekiminde sadece Hollanda’da değil, Avrupa’da da ilkiz

Kurşuna hedef olan ünlüler

NEDEN YABANCI ERKEKLERİ TERCİH EDİYORLAR?

Çocuğumu geri verin2011 İlkbahar Yaz Modası

JAAR

4 |

NR.

32

| 15

APR

IL 2

011

De Stem van de Multi-Culti Vrouw

JAAR

4 |

NR.

32

| 15

APR

IL 2

011

De Stem van de Multi-Culti Vrouw

cazip geliyorgençlereDışarıdaki hayat

Page 81: KADIN DERGISI

KADIN | 81

Platform ve Kadın dergilerinden

2012 yılına özel reklam

kampanyası

Yıllardır profesyonel, tarafsız, objektif ve hiçbir kurum ya da kuruluşa bağlı olmadan aylık yayınlarına devam eden Platform ve Kadın Dergisi siz değerli girişimcilerimize özel fıyatlarla kampanya başlatmış bulunuyoruz.

Platform Dergisi’nin 15. yılı ve Kadın Dergisi’nin 5. yılı dolayısıyla reklam fıyatlarımızda çok özel indirimler yaptık. 2012 yılı için mutlaka bizden teklif almanız menfaatınız içindir.

Fiyatlarımızda ekonomik şartları da dikkate alarak indirimler yaptık.

İşte 2012 yılı için özel kampanyamız:

1 Sene Platform ve Kadın Dergisi için anlaşma yapıldığı takdirde: 2 sayı reklam + 2 sayfa İş yerinizin ekstra tanıtımıyla alakalı röportaj ve iş yerinize yönelik haber hediye ediyoruz.

6 Aylık Platform ve Kadın Dergisi’için anlaşma yapıldığı takdirde: 1 sayı reklam + 2 sayfa İş yerinizin ekstra tanıtımıyla alakalı röportaj hediye ediyoruz. 3 Aylık Platform ve Kadın Dergisi’için anlaşma yapıldığı takdirde: İş yerinizin ekstra tanıtımına yönelik 2 sayfa röportaj hediye ediyoruz.

Bütün bunların yanında Fiyatlarımızda beklemediğiniz oranda indirim yaptık.

Fiyatlarımız ve kampanyamız bütün Hollanda için geçerlidir. Mutlaka teklif alınız.

Geniş Bilgi: 0641 780 100 020 613 89 [email protected]

Saç ekiminde sadece Hollanda’da değil, Avrupa’da da ilkiz

Kurşuna hedef olan ünlüler

NEDEN YABANCI ERKEKLERİ TERCİH EDİYORLAR?

Çocuğumu geri verin2011 İlkbahar Yaz Modası

JAAR

4 |

NR.

32

| 15

APR

IL 2

011

De Stem van de Multi-Culti Vrouw

JAAR

4 |

NR.

32

| 15

APR

IL 2

011

De Stem van de Multi-Culti Vrouw

cazip geliyorgençlereDışarıdaki hayat

Page 82: KADIN DERGISI
Page 83: KADIN DERGISI
Page 84: KADIN DERGISI

Java Meubelen: Javastraat 133-141 - 1094 HE Amsterdam

Tel: 020 - 693 37 28 •Fax: 020 - 693 37 28 [email protected] • www.javameubelen.nl

Oosterpark Meubelen: Eerste Oosterparkstraat 190 - 1091 HK Amsterdam Tel: 020 - 463 19 53 • Fax: 020 - 468 32 45 [email protected] • www.oosterparkmeubelen.nl

Evinize modern bir tarz oluşturuyoruz.2012 yılında alışmışın dışında bir mobilya sahibi olmayı düşünüyorsanız mutlaka uğramanızı öneririz.

Çünkü farkımızı hissetmenizi, görmenizi arzu ederiz. Fiyatlarımızdaki uygunluk sizi daha da rahatlatacak.

Şimdi al 1 yıl sonra öde

Artık her şey değişti!

+31

(0)2

0 61

4 53

63