Ders: Jeolojik Miraslar Konu: Konya Karapınar Potansiyel Jeopark Alanı, Cihanbeyli Traverten Konileri, Tuz Gölü ve Tuz Gölü çevresindeki başlıca su kaynakları, Beyşehir Gölü, Eber ve Akşehir Gölleri hakkında genel bir değerlendirme Hazırlayan: Ali KÜLAH (110204048) Akademik Danışman: Yrd. Doç. Dr. Beyhan ÖZTÜRK Aralık, 2014 1
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Ders: Jeolojik Miraslar
Konu: Konya Karapınar Potansiyel Jeopark Alanı, Cihanbeyli Traverten
Konileri, Tuz Gölü ve Tuz Gölü çevresindeki başlıca su kaynakları, Beyşehir
Gölü, Eber ve Akşehir Gölleri hakkında genel bir değerlendirme
Hazırlayan: Ali KÜLAH (110204048)
Akademik Danışman: Yrd. Doç. Dr. Beyhan ÖZTÜRK
Aralık, 2014
1
• Konya Karapınar Potansiyel Jeopark Alanı
• Cihanbeyli Traverten Konileri
• Tuz Gölü ve Tuz Gölü çevresindeki başlıca su
kaynakları
• Beyşehir Gölü
• Eber Gölü
• Akşehir Gölü
2
Karapınar Potansiyel Jeopark Alanı
3
Jeomorfoloji, Jeololoji, Jeopark, Jeosit,
Jeolojik miras, Jeoturizm nedir?
• Jeomorfoloji: Jeomorfoloji, karalar üzerinde ve denizler altında
litosferin yüzeyinde görülen şekilleri inceleyen, oluşum ve evrimlerini
açıklayan, bunları sınıflandıran, coğrafi yayılış ve gruplanmalarını
nedenleriyle birlikte araştıran bilim dalıdır (Erinç, 1982). Kelime
anlamı yer şekilleri bilimi (geo: yer, morpho: şekil, logos: bilim) olan
jeomorfoloji, yer kabuğu üzerinde, iç ve dış etmen ve süreçler
tarafından meydana getirilen yer şekillerini inceleyen bir bilim dalıdır
(Hoşgören, 1997).
• Jeoloji: Jeoloji geniş anlamı ile yerkürenin güneş sistemi içindeki
durumundan, onun fiziksel özelliği ve kimyasal bileşiminden, iç ve
dış kuvvetler etkisi ile uğradığı değişikliklerde, beş milyar yıllık süre
içindeki oluşum ve gelişiminden, canlıların ilk yaradılışlarından
günümüze kadar geçirmiş oldukları evrimlerinden söz eden tarihsel
bir doğal bilimdir (Ketin, 2005). Jeoloji, kelime anlamıyla “yer bilimi”
demektir. “Geo”: Yer, “Logos” veya “Loji”: Bilim. Genel bir tabirle,
yerkürenin oluşumunu, gelişimini ve şu andaki durumunu konusu
içerisine alır (Ardos, 1996). 4
• "Jeopark" kavramı, 1991 yılında, Fransa'nın Digne Les Bains
kentinde düzenlenen Birinci Uluslararası Jeolojik Mirasın Korunması
Sempozyumu sırasında 30'dan fazla ülkeden gelen 100'ü aşkın
katılımcı tarafından imzalanan bildirgeyle ortaya çıktı.
• Bildirgede de vurgulandığı gibi, o güne değin pek çok ülkede kültürel
mirası ya da belli bir bölgedeki bitki örtüsünü korumaya yönelik
stratejiler uygulanmaktaydı. Ne var ki, bilimsel açıdan önemli,
yerkürenin oluşumuna ışık tutan, ya da estetik değeri olan jeolojik
oluşumların korunmasıyla ilgili herhangi bir önlem alınmamış,
yürürlükte olan pek çok çevre koruma programı, jeolojik oluşumların
bilimsel ve estetik değerini önemseyecek biçimde tasarlanmamıştı.
Oysa, jeolojik miras niteliğindeki yerler, hem yerkürenin oluşumunu
daha iyi anlamamız, hem de bu bilgilerin gelecek kuşaklara
aktarılması bakımından çok önemlidir.
• Jeopark; başta jeolojik miras niteliğindeki öğeler olmak üzere, tüm
doğal ve kültürel mirasın korunmaya alındığı, bu yapılırken
sosyoekonomik kalkınmanın da amaçlandığı, sınırları belirlenebilen
bir bölge anlamını taşımaktadır.
5
• Jeosit: Yer kabuğunun oluşumu veya evrimi sırasındaki bir olayı, bir
süreci veya bir sonucu ortaya koyan, kayaç-mineral-fosil topluluğu,
istif, yerşekli, jeolojik yapı, doku gibi bilimsel belge niteliği ve görsel
güzelliği bulunan doğal varlıklardır (Muğla Valiliği, 2008). Yerküre
üzerinde ender bulunan, bu sebeple oluştuğu zamanın ve olayın
belgesi durumundaki bazı fosil, kaya, yerşekli vb. jeolojik
malzemeler, korunması gereken varlıklardır ve jeolojik sit; Jeosit
olarak bilinirler.
• Jeolojik miras (Jeomiras): Yok olması durumunda bulunduğu
bölgeye ait bilgi ve jeolojik bir belgenin kaybolacağı, nadir bulunan,
yok olma tehdidi altındaki jeosittir (Muğla Valiliği, 2008).
• Jeoturizm: Bir bölgenin, kapsadığı jeosit ve jeolojik miras
vesilesiyle, bilhassa bu jeolojik zenginlikleri görmek amacıyla
gezilmesi ve ziyaret edilmesi faaliyetleridir (Muğla Valiliği, 2008).
Jeoturizm yeni bir eğilimdir ve eğitimsel-bilimsel turizmde yeni bir
boyuttur. Bununla birlikte, ülkelerin veya yörelerin arkeolojik, tarihsel
ve kültürel değerleri Jeoturizm odaklarıyla bütünleştirilerek turizm
daha da özendirici kılınmaktadır.
6
Türkiyedeki Jeopark Alanları
• Konya Karapınar Potansiyel Jeopark Alanı
• Cihanbeyli Traverten Konileri
• Kula (Manisa) Volkanik Jeoparkı
• Denizli Pamukkale Travertenleri
• Nevşehir Kapadokya Jeoparkı
• Afyon Kalesi (Karahisar Kalesi)
• Valla Kanyonu (Kastamonu)
• Nemrut Krateri
• Menderes Masifi
• Ballıca Mağarası (Tokat)
• Salda Gölü
• Beyşehir Gölü
• Tuz Gölü
7
Kaynak: Türkiyedeki Jeolojik Miras Alanları Gümüş, 2008’den
(Yeşil Atlas Dergisi’nde yayınlanmıştır) 8
Kaynak: JEMİRKO’nun Tespit Ettiği Jeoparkların Türü ve Dağılışı (Kazancı ve Şaroğlu,
2003’den) 9
10
Konya Karapınar Potansiyel Jeopark AlanıKarapınar Potansiyel Jeopark Alanı, İç Anadolu Bölgesi’nde,
Konya il sınırları içerisinde ve il merkezine yaklaşık 100 km uzaklıktadır.
Alan, jeolojik ve jeomorfolojik kaynak değerleri ile adeta bir jeoloji
laboratuvarı özelliği sunmaktadır. Bu kaynak değerlerin yanı sıra
arkeolojik ve tarihi yapılar yönünden de oldukça zengindir.
Potansiyel Jeopark Alanı, Karapınar ilçe merkezinin hemen
doğusunda, yaklaşık 1500 km²‘lik bir jeolojik miras alanı, bu alan
etrafındaki jeositler, arkeolojik ve kültürel sit alanları olarak
değerlendirilmektedir. Jeolojik miras alanı da iki bölümde
değerlendirilmektedir. Bunlardan biri Obruk Platosu, diğeri ise genç
volkanik yapıların bulunduğu Volkanik Bahçe’dir. Bunlara ek olarak
Kumul yapıları da bölge için bir kaynak değerdir.
Potansiyel Jeopark Alanı’nda, Miyosen-Pliosen yaşlı karasal
oluşumlu göl çökelleri yaygındır. Tabanda çakıl taşı, üste doğru marn,
kil, silt, çatlaklı ve boşluklu kireçtaşı birimleri, aradalanmalı olarak
bulunmaktadırlar. Üst Pliosen volkanizması çökelme ortamına silisli
çözeltiler taşımış ve killi, karbonatlı çökeller arasında silis yumruları
oluşmuştur. Bu birim Karacadağ volkanitleri tarafından kesilmektedir.
Karacadağ volkanitleri, açılı uyumsuzlukla Kuvaterner yaşlı alüvyonlar
tarafından örtülmektedir. 11
Ko
nya K
ara
pın
ar
Je
op
ark
ı
12
13Konya, Karapınar civarının jeolojik haritası ve birimleri
Obruk Platosu
14
Obruk nedir?
Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin çukurluklara
obruk denir. Derinliği 250-300 m’yi bulabilen obrukların bazılarının
tabanında göl bulunur. Türkiye’de İç Anadolu’nun güneyinde ve
Toroslar’da yaygın olarak obruklar görülür. Ör: İçel’deki Cennet obruğu,
Cehennem göçüğü ve Konya’daki Kızören Obruğu ülkemizdeki en
Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya-Çumra)• UNESCO Dünya Miras Listesi’ne Alınma Tarihi: 2012
Liste Sıra No: 1405Listeye Alınma Kriterleri: (II), (IV) Kategori: Kültürel Yeri: İç Anadolu Bölgesi, Konya İli, Çumra İlçesi
• İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük Neolitik Kenti, Güney Anadolu Platosu’nda yaklaşık 14ha.lık bir alan üzerinde yer almaktadır. İki höyükten oluşan Çatalhöyük Neolitik Kenti’nin daha uzun olan Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır. Söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer almaktadır. Batı Höyüğü ise M.Ö. 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Döneme ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süredir var olan köylerden kentsel hayata geçişin de önemli bir kanıtıdır.
• Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır.
61
62
63
Bolluk Gölü Traverten Konileri
(Cihanbeyli Traverten Konileri),
Tuz Gölü ve Tuz Gölü
Çevresindeki Başlıca Su
Kaynakları
64
Traverten nedir?
• Travertenler; jeolojik, jeomorfolojik, hidrografik, klimatolojik ve
biyolojik etkinliklerin bir sonucu ortaya çıkan karbonatlı tortul bir
kayaçtır.
65
Traverten nasıl oluşur?
• Travertenler, 𝐶𝑎𝐶𝑂3olup, 𝐶𝑎+2 ve 𝐻𝐶𝑂3− ‘ce zengin yeraltı sularının
genellikle bir faydan, çatlaktan ya da yarıktan yeryüzüne çıktıkları
yerde fizikokimyasal, biyokimyasal olarak bünyelerindeki 𝐶𝑎𝐶𝑂3’ün
çökeltmesiyle oluşur. Çökeliminde genellikle kalsit ve aragonit
• 26 hidrolojik havzaya ayrılan Türkiye’nin en büyük ve önemli havzalarından birisi Konya Kapalı Havzası’dır. Yüzölçümü 5,3 milyon hektar (53.830 𝑘𝑚2) olan Konya Kapalı Havzası’nda yer alan Tuz Gölü, günümüzde yaklaşık 130 bin hektarlık (1300 𝑘𝑚2) bir alanı kaplamakta ve bu açıdan Türkiye’nin ikinci büyük gölü konumundadır. Etrafındaki irili ufaklı göller ile önemli sulak alanlarından birisi olan ve jeolojik bakımdan tektonik kökenli bir yapıya sahip Tuz Gölü ve çevresi, Ramsar kriterlerine göre “A Sınıfı” bir sulak alandır.
• Tuz Gölü, doğudan Kızılırmak masifi, güneyden Obruk, batıdan Cihanbeyli ve kuzeyden Haymana platolarıyla çevrili çukurun kuzeydoğusundaki en alçak kesiminde yer almaktadır. Tuz Gölü, büyük bir araziyi kaplamasına karşın ülkemizin en sığ gölü olup, gölün derin yerlerinde 0,5 m yüksekliğinde su toplanmaktadır. Suyun bol olduğu bahar aylarında göl çevresi 164.200 hektar alana ulaşmaktadır. Kapalı bir havzada yer alan gölün çevresinin dışarıya akıntısı yoktur. Rakımı 905 metreye ulaşan Tuz Gölü ve çevresi, yıllık ortalama 324 𝑚𝑚 𝑚2’lik yağış miktarı ile ülkemizin en kurak coğrafyasında yer almaktadır.
• Tuz Gölü İç Anadolu Bölgesi’nde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırlarının kesiştiği yerde yer alır.
• Tuz Gölü’nün derinliği en fazla 2 m’yi bulur.
• Tuz Gölü, Lut Gölü’nden sonra ̴ %33’lük tuz oranıyla; dünyanın en tuzlu ikinci gölü olma özelliği gösterir.
• Türkiyenin toplam tuz üretiminin %55’i bu gölden sağlanır.
• Tuz Gölü, 1915 yılından beri % 85 oranında küçülmüştür.
• Bolluk Gölü: Cihanbeyli yerleşiminin yaklaşık 10 km güneyinde, Tuz Gölü’nün ise yaklaşık 28 km güneybatısında yer alan Bolluk Gölü 1992 yılında 1. derecede sit alanı ilan edilmiştir. Ortalama alanı 1.150 hektar olan gölde, Alkim şirketi tarafından sodyum sülfat ve sodyum klorür üretimi yapılmaktadır. Sulak alan çevresinde yaygın olarak kuru hububat tarımı yapılmaktadır. Gölü besleyen su kanalının getirdiği kirlilik gölü olumsuz yönde etkilemektedir. Kanal vasıtasıyla besin değeri yüksek suların göle ulaşması nedeniyle gölün ucundaki tuzcul bitki örtüsü, gölü hızla bir tatlı su bataklığına dönüştürmektedir.
Beyşehir ilçesinin kuzeyinde, Şarkikaraağaç ilçesinin güneyinde, Sultan ile Anamas Dağları arasındaki tektonik çukurlukta yer alan ülkemizin en büyük tatlı su gölü ve üçüncü büyük gölüdür.
Göl alanı toplam 653 km², uzunluğu 45 km, en geniş yeri 25 kilometredir. Suları tatlı olup, derinliği en çok 10 m civarındadır. Çevresi, yüksekliği 2000 metreyi aşan dağlarla çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği ise 1115 metredir. Fazla gelen sular, yapılan bir kanalla doğrudan Çarşamba Suyuna verilir. Konya Ovasının sulanması için Beyşehir kazası yanında büyük bir regülatör yapılmıştır.
Gölün tabanı neojen göl tortuları ile doludur. Gölde 32 adet ada ve adacıklar vardır. Bunlardan bazıları; İğdeli, Akburun, Kızkulesi, Mada, Yılanlı, Külbent adalarıdır. Gölde bol miktarda balık vardır. Gölü besleyen 27 adet çay ve dere vardır.
Gölde tatlısu levreği, sazan, sarıbalık ve çiçekbalığı yaşamaktadır. Adalarda ve sığ kıyılarda pelikan, dalgıç, balıkçıl ve yaban ördekleri kuluçka yapmakta, göçler sırasında çeşitli türden su kuşları sürüler halinde göle uğramaktadır.
Beyşehir ilçesi, Adaköy Kasabasında Beyşehir Gölü kenarında Absıngır Sazlığı, Karadiken Köyü yakınlarında Beyşehir Gölü kenarında Karadiken Sazlığı, Yeşildağ Kasabasında, Beyşehir Gölü‟nün kıyılarında Gür Sazlığı ve Bayatan Sazlığı vardır.
116
Kaynak:
http://www.konya.com/cografi-konum-h53.htm 117
118Beyşehir Gölü (Kaynak: http://www.panoramio.com/photo/15702259)
• Afyon ili, Çay ve Bolvadin ilçesi sınırları içerisinde 150 𝑘𝑚2
yüzölçümüne sahip Eber Gölü, Akarçay ve Sultandağlarından gelen kaynak suları ile beslenmektedir. Derinliği 3.98m. denizden yüksekliği ise 966.98 m. dir.
• Eber Gölü bir zamanlar kuş cenneti görünümünde ve yüzeyinde su çiçekleriyle bezenmiş bir bahçe iken, bugün yanına yaklaşılmayacak kadar kirletilmiştir. Eber Gölü’nü tehdit eden en büyük unsurlar Afyon şehrinin atıkları, süt endüstrisi, Şeker ve Alkoloid Fabrikalarının atıklarıdır. Diğer bir tehdit unsuru da, atıkların Eber Gölü’nde biriktikten sonra gölün arıtma vazifesi görmesi ve bu nedenle de süzülen temiz suyun Akşehir Gölü’ne akıtılmasıdır. Gölün derinliği bugün 1.70 metreye kadar düşmüştür. Önlem alınmadığı takdirde daha da düşeceği bir gerçektir.
• Gölde; ekonomik değeri en yüksek olan kamış üretimi, sazan, turna ve aynalı sazan balığı bulunmaktadır. Ayrıca gölün av turizmi içermesi nedeniyle de İl dışından birçok kişinin av evleri yapmasına neden olmuştur.
• Eber Gölü Konya Kültür ve Tabiat Varlıkların Koruma Kurulunun 22.6.1992 gün ve 1359 sayılı kararıyla 1.derece Doğal Sit Alanı ilan edilmiştir.
• Alternatif gelir kaynaklarının geliştirilmesidir.
• Sulak alan yönetim planının etkin olarak uygulanması amacıyla
yörede yaşayan halkın çevre bilincinin artırılmasıdır.
148
149
Ko
nya
İli S
iya
si
Ha
rita
sı
Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/konya/
150
Akşeh
ir v
e E
ber
Gö
lleri
Çevre
sin
in J
eo
loji H
ari
tası
151
A)Türkiye ve yakın çevresini etkileyen önemli fay sistemleri. B)Akşehir Fay Zonu ve bu zon içinde gelişmiş önemli depremleri gösteren yalınlaştırılmış harita.
152
153
Ak
şe
hir
ve
Eb
er
Gö
lle
ri Ç
evre
sin
in F
izik
i H
ari
tas
ı
154
Akşehir Gölü'nde 1975, 1985, 1995, 2005 ve 2010 yıllarında gölün yüzey alanındaki
değişim
155Akşehir Gölü'nde 1975 ile 2010 yılları arasında alansal değişim
156
Akşehir Gölü'nün farklı yıllarda çekilmiş görüntüleri
• Öztürk, A vd. (2010). Konya bölgesindeki jeolojik miras alanlarından Karapınar obrukları. Uluslararası Jeoloji Koruma Sempozyumu. 15-19 Eylül.
• Arslan, A., Diken A., (2011). Konya ilindeki jeolojik miras alanlarından örnekler. I. Konya Kent Sempozyumu. 26-27 Kasım.
• Arık, F., vd. (2010). Yokolmakta olan nazar boncuğumuz Meke Maarı (Konya-Karapınar). Uluslararası Jeoloji Koruma Sempozyumu. Eylül 2010.
• Gürler, G., Timur, E., (2007).Jeoparkların koruma-kullanım yöntemlerinin belirlenmesi; Karapınar Potansiyel Jeopark alanı için bir değerlendirme, Türkiye. Proceeding of the second international symposium on develoment within Geoparks-Enviromental protection and education. Lushan-Jiangxi Province, China. 12-15 June.
• Tuncay, M., "İlköğretim 7.sınıf öğrencilerinin Yatağan Jeopark projesine yönelik yaşantı ve tutumları", Yüksek Lisans Tezi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İlköğretim Ana Bilim Dalı, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Tezli Yüksek Lisans Programı, Burdur, 2011.
• Wibledon, W.A.P and Smith- Meyer, S., (2012). "Geoheritage Europe and its conservation, PreGEO, 405 pp, Oslo, September 2012.
• Sür, Ö., "Türkiye'de volkanizma ve volkanik şekiller".
• MTA Genel Müdürlüğü’nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresİ“KONYA–KARAPINAR Kömür Sahası” MTA Genel Müdürlüğü Karapınar Kömür Rezervi Raporu, 2012.
170
• Polat, S., (2011). "Türkiye'de traverten oluşumu, yayılış alanı ve korunması",
Marmara Coğrafya Dergisi, 23, s. 389-428, İstanbul, Ocak 2011.
• Erol, O., (1967). "Cihanbeyli güneyinde, Bolluk gölü çevresindeki traverten
konileri", Türk Coğrafya Dergisi, 68, s. 24-25, 1967.
• Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı 2014-2018, Türkiye
Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıkları Koruma Genel