Top Banner
1 YENİ GERÇEKÇİ İTALYAN SİNEMASI Aygün Şen İTALYA’DA YENİ GERÇEKÇİLİK AKIMINI HAZIRLAYAN TARİHSEL SÜREÇ İtalya, I.Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra ekonomik çıkmaz,siyasal partilerin zayıflığı,doyumsuz grupların etkinliği ve sol kanat içindeki bölünme nedeniyle faşist bir yönetim altına girdi. 1 İtalyan hükümeti,1.Dünya Savaşı’na girmesinden itibaren üç yıl içinde,savaştan önceki 54 yıllık süre içinde harcadığı paranın iki katı para harcamıştı.Savaş bittiğinde hükümet, büyük bir borç,büyüyen dış ticaret açığı ve kontrol edilemeyen bir enflasyon ile baş etmek zorunda kalmıştı.Savaş sırasında halkın desteğini sağlamak için köylülere toprak,işçilere iş ve ücret artışı vaat edilmiş,yerine getirilemeyince grev ve toprak işgalleri başlamıştı.Siyasal partilerin zayıflığı ve hükümetin istikrarsızlığı nedeniyle kargaşa kontrol altına alınamadı.Merkezi otoriteye düşman doyumsuz gruplar,kargaşa nedeniyle varlıkları tehlikeye giren endüstri ve toprak sahipleri,varlık ve yatırımlarını koruyacak ,savaştan hayal kırıklığı ile çıkan İtalya’ya yeni bir ruh sağlayacak genç ve enerjik bir lider aramaya başladılar.Böylece Benito Mussolini önderliğindeki faşizm,memnuniyetsizlik içindeki grupların umudu oldu. 2 1919 yılında Fascio di Combattimento adlı örgütün kurulmasıyla örgütlenen faşist hareket,Ulusal Faşist Partisi adıyla o yıl yapılan seçimlerde 35 milletvekili çıkardı.1922 yılında 200 bin faşistin Roma’ya yürümeleri üzerine Kral Vittorio Emanuelle,partinin başkanı olan Mussolini’ye başbakanlığı vermek zorunda kaldı.Sol partiler arasındaki bölünme nedeniyle faşist iktidar karşısında güçlü bir direnme odağı oluşamayınca meclisten geniş yetkiler alan Mussolini ve Faşist Parti,1943’e kadar İtalya’nın kaderini belirledi.Mussolini’nin görüşlerine uygun olarak ,iki savaş arası dönemde,İtalya’nın genel politikası genişleme üzerine kurulmuş,bu da ülkeyi İkinci Dünya Savaşına,yeni yıkımlara sürüklemiştir. 3 Ekim 1929’da New York borsasında hisse senetlerinin aşırı değer kaybetmesiyle patlak veren ekonomik kriz,kısa süre içinde Avrupa’da da etkilerini gösterdi.ABD, Avrupa’ya verdiği 1 Sander, Oral (2001) Siyasi Tarih 1918-1994 s:23 Ankara:İmge 2 Sander (2001:24-25) 3 Sander (2001:25-26)
13

İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

Apr 08, 2023

Download

Documents

Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

1

YENİ GERÇEKÇİ İTALYAN SİNEMASI

Aygün Şen

İTALYA’DA YENİ GERÇEKÇİLİK AKIMINI HAZIRLAYAN TARİHSEL SÜREÇ

İtalya, I.Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra ekonomik çıkmaz,siyasal partilerin

zayıflığı,doyumsuz grupların etkinliği ve sol kanat içindeki bölünme nedeniyle faşist bir

yönetim altına girdi.1

İtalyan hükümeti,1.Dünya Savaşı’na girmesinden itibaren üç yıl içinde,savaştan önceki 54

yıllık süre içinde harcadığı paranın iki katı para harcamıştı.Savaş bittiğinde hükümet, büyük

bir borç,büyüyen dış ticaret açığı ve kontrol edilemeyen bir enflasyon ile baş etmek zorunda

kalmıştı.Savaş sırasında halkın desteğini sağlamak için köylülere toprak,işçilere iş ve ücret

artışı vaat edilmiş,yerine getirilemeyince grev ve toprak işgalleri başlamıştı.Siyasal partilerin

zayıflığı ve hükümetin istikrarsızlığı nedeniyle kargaşa kontrol altına alınamadı.Merkezi

otoriteye düşman doyumsuz gruplar,kargaşa nedeniyle varlıkları tehlikeye giren endüstri ve

toprak sahipleri,varlık ve yatırımlarını koruyacak ,savaştan hayal kırıklığı ile çıkan İtalya’ya

yeni bir ruh sağlayacak genç ve enerjik bir lider aramaya başladılar.Böylece Benito Mussolini

önderliğindeki faşizm,memnuniyetsizlik içindeki grupların umudu oldu.2

1919 yılında Fascio di Combattimento adlı örgütün kurulmasıyla örgütlenen faşist

hareket,Ulusal Faşist Partisi adıyla o yıl yapılan seçimlerde 35 milletvekili çıkardı.1922

yılında 200 bin faşistin Roma’ya yürümeleri üzerine Kral Vittorio Emanuelle,partinin başkanı

olan Mussolini’ye başbakanlığı vermek zorunda kaldı.Sol partiler arasındaki bölünme

nedeniyle faşist iktidar karşısında güçlü bir direnme odağı oluşamayınca meclisten geniş

yetkiler alan Mussolini ve Faşist Parti,1943’e kadar İtalya’nın kaderini belirledi.Mussolini’nin

görüşlerine uygun olarak ,iki savaş arası dönemde,İtalya’nın genel politikası genişleme

üzerine kurulmuş,bu da ülkeyi İkinci Dünya Savaşına,yeni yıkımlara sürüklemiştir.3

Ekim 1929’da New York borsasında hisse senetlerinin aşırı değer kaybetmesiyle patlak veren

ekonomik kriz,kısa süre içinde Avrupa’da da etkilerini gösterdi.ABD, Avrupa’ya verdiği

1 Sander, Oral (2001) Siyasi Tarih 1918-1994 s:23 Ankara:İmge

2 Sander (2001:24-25) 3 Sander (2001:25-26)

Page 2: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

2

krediyi ve bu kıtada yaptığı yatırımları durdurunca Avrupa’nın hassas ekonomik dengesi

bozuldu.Avrupa’da halkın satın alma gücü azaldı,fiyatlar düştü ve işsizlik artmaya

başladı.Dışarıya en çok borçlu olan Almanya,bunalımdan en çok etkilenen ülke oldu.

Bunalım,ulusları aşırı ekonomik milliyetçiliğe sürüklemiş,uluslar arası ticaret azalmış

faşizmin Avrupa’da güçlenmesine neden olmuştur. Almanya’da Hitler,İtalya’da

Mussolini,İspanya’da Franco yönetiminde faşist yönetimler için uygun ortam oluşmuştur.4

1.Dünya Savaşı öncesinde artan nüfusun ABD’ye göç etmesiyle nüfus sorununa geçici bir

çözüm bulmuş olan İtalya,ABD’nin kapılarını göçmenlere kapatmasıyla uzun vadeli çözümler

aramaya başladı.Fazla nüfusunu yerleştirmek için toprağa ihtiyacı olan ve ekonomik

bunalımdan sonra devletlerin uyguladığı milliyetçi ekonomik politika nedeniyle hammadde

sıkıntısı çeken İtalya, bu sorunları sömürgecilikle çözmeyi amaçlıyordu.Bu amaçla

Habeşistan’ı işgal ederek 1939’da burayı ele geçiren İtalya,İngiltere tarafından 2.Dünya

Savaşı sırasında,1941’de bu topraklardan çıkarılacak ve 60 yıllık Kuzey Afrika İmparatorluğu

hayaline veda etmek zorunda kalacaktır.Savaş sırasında alınan yenilgilerle Mussoli’ninin

prestiji azalmaya başlamış,1943 Temmuzunda Müttefiklerin Sicilya’ya yaptıkları çıkartma ile

de siyasal bunalım artmış ve Mussolini iktidardan düşmüştür.Aynı yıl İtalya,Müttefiklerle

ateşkes anlaşması imzalamış,fakat İtalyan halkının özlemini çektiği huzur ve barış kolay

sağlanamamıştır.Ateşkese tepki olarak Almaya,Kuzey İtalya’yı işgal etmiş,1945 yılına kadar

müttefikler ile Almanya arasındaki mücadele sona ermemiştir.5

İTALYAN YENİ GERÇEKÇİLİĞİ

Yeni Gerçekçilik akımı (Neo Realismo), İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, savaşın

getirdiği acılar ve yıkımlarla baş etmeye çalışan İtalya’da ortaya çıktı.1922 yılında Mussolini

önderliğinde iktidara gelen faşist yönetim Almanya’da Hitler’in Nazileri ile birlikte dünyayı

yeni bir savaşa sürüklemişti. 1930’lu yılların sonunda başlayan savaş,tüm dünyaya yayılarak

milyonlarca insanı vahşet,açlık ve sefalete sürüklemiştir.Savaşın 1945 yılında sona ermesinin

ardından ,geriye acı çeken milyonlarca işsiz ,fakir,yıkılmış insan kalmıştı.Tüm bunları ifade

4 Sander(2001:41-56) 5 Sander (2001: 51-177)

Page 3: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

3

etmek isteyen sinemacılar,İtalya’da savaşın yıkıntıları arasında,toplumun

acılarına,çaresizliğine değinen yeni bir akımın yükselmesini sağladılar.6

“İtalyan Yeni Gerçekçiliği,İtalyan toplumunun faşizm ile yeniden biçimlendiği ve II.Dünya

Savaşı koşullarının getirdiği sorunlarla kuşatıldığı bir dönemin ürünü olarak ortaya

çıkar.Her alanda olduğu gibi,sinema alanındaki radikal değişim de Mussolini dönemiyle

başlar.”7

1910’larda ,İtalyan sineması uluslararası film piyasasında Amerikan,Fransız ve Alman

sinemasıyla rekabet edebilecek,zengin bir geleneğe sahipti.Birinci Dünya Savaşı nedeniyle

durma noktasına gelen Avrupa sineması, Hollywood filmleri ile mücadele edemez hale

gelmişti.8

Mussolini’ye kadar faşist hükümetin sinema ile yakın ilişkisi olmamış,sadece tarihsel

filmleri,faşist dönemin kahramanlarını konu alan yapımları desteklemiştir.Bu dönemde en çok

üretilen filmler, Hollywood taklidi ,müzikal ve komedi tarzında, “beyaz telefon” olarak

adlandırılan filmlerdi.Mussolini’nin yükselirken faşist hükümetin sinemaya olan ilgisi de

artmaya başladı.Sinemanın propaganda gücünün farkına varan faşist hükümet,sinema okulları

açarak,parasal destek sağlayarak,ithal filmlere karşı yerli filmleri koruyucu önlemler alarak

İtalyan sinema endüstrisini geliştirmeye ve denetlemeye başladı.Ulusal bir sinema oluşturarak

Mussolini’nin İtalyan İmparatorluğu ülküsüne yakışacak,Almanların Azmin Zaferi (Triumph

des Willens) gibi bir İtalyan sinema klasiği yaratmak için çabalıyordu.9

İtalya’daki faşist hükümet,film yapımcılarına,Hitler’in faşist yönetiminden daha fazla

özgürlük tanıyordu,bu nedenle de çok az film yapımcısı başka ülkelere göç etmek zorunda

kaldı.Filmin propaganda gücünün farkına varan İtalyan faşistleri,bir dizi devlet yardımı ve

sansürüyle daha fazla kontrol oluşturdular.Tüm eğitsel film yapımı çalışmalarını L’Unione

Cinematoqraphica Educativa (LUCE) adıyla bir yetkide topladılar ve ilk iş olarak

Mussolini’nin iktidara gelişini anlatan üç bölümlük Il Duce adlı bir belgesel yaptılar.Ayrıca

6 Coşkun, Esin (2003) Dünya Sinemasında Akımlar,s:143-144 İstanbul:İzdüşüm

7 Çelikcan, Peyami (2005) “Avrupa Sineması ve İtalyan Yeni Gerçekçiliği” s:85 Toplumbilim Avrupa

Sineması Özel Sayısı sayı:18 Ocak 2005 İstanbul: Bağlam

8 Biryıldız, Esra (2002) Sinemada Akımlar, s:65 İstanbul :Beta

9 Coşkun (2003:144)

Page 4: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

4

haber filmlerinin üretim ve dağıtımını kontrol altına aldılar.Film yapımına büyük maddi

destek veren faşistler 1937’de Roma dışında Cinecitta adında on altı stüdyolu bir kompleks

yaptırdılar.Aynı yıllarda yönetmenlerin eğitilmesi için Centro Sperimentale adıyla büyük bir

film okulu açıldı.Roberto Rossellini,Michelangelo Antonioni ve Dino de Laurentis’in de

aralarında bulunduğu çok sayıda yönetmen bu okulda eğitim gördüler.Film endüstrisi

yayınlarını kontrol etmek amacıyla ulusal bir ajansın (ENIC) kurulmasıyla birlikte hükümet,

film yapımı,dağıtımı ve gösterimi üzerinde tam bir kontrol sağlamış oldu.İthal filmlerin

dublajı zorunlu hale getirilmiş,böylece hem vergi ve dublajdan kazanılan para yerli yapımlara

aktarılıyor,hem de dublaj sayesinde rejime tehdit oluşturabilecek diyaloglar temizlenmiş

oluyordu.10

Hükümetin film yapımına verdiği desteklerle hız kazanan film yapım çalışmaları,Büyük

Bunalım’ın ardından durma noktasına geldi.Sesin gelişi de İtalyan filmlerini Hollywood

filmlerinin önüne geçiremedi.Teknolojiye ayak uydurmakta zorlanan sinema endüstrisi,

Mussolini’nin sponsorluğu ile bu engeli aşıp Sicilya’nın müttefiklerce işgal edildiği 1943

yılına kadar (II.Dünya Savaşı boyunca da) Hollywood’la rekabet edecek üretime ulaştı.11

Mussolini’nin düşüşü ile Nazi işgali altına giren,ardından Müttefik devletlerin işgal ettiği

İtalya’da yerel yapımlar azaldı.Uzun süre faşist yönetimin onayladığı filmleri izleyen

seyirciler Hollywood filmlerini coşkuyla karşıladılar.Ancak ülke yönetimini tekrar ellerine

geçiren İtalyanlar ,1949’da Andreotti Sözleşmesini getirerek yabancı filmlere vergi

koyan,elde edilen geliri yerli yapımlara aktaran ve salonların gösterim zamanının yüzde yirmi

beşinde İtalyan filmlerine yer ayıran bir uygulama başlattılar.12

Savaşın ve işgallerin neden olduğu tüm olumsuzluklara rağmen İtalya’da güçlü bir sinema

hareketi doğmuştu.Mussolini döneminde de film yapmayı sürdüren Roberto Rossellini,Yeni

Gerçekçi akımın en önemli örneklerinden biri olan Roma,Açık Şehir ‘in (Roma,Citta Aperta)

çekimlerine 1944 sonlarında,İtalya henüz işgal altındayken başladı.İşgal altındaki bir

ülkede,yeterli ışık kaynağına,ham filme ve stüdyoya sahip olmayan yönetmen Rossellini ve

Senaryo yazarı Zavattini alışılmadık yöntemler kullanarak bu sıkıntıları aşmaya

çalıştılar.Profesyonel olmayan oyuncularla,gerçek mekanlarda ,gün ışığında çekimler yapan

10 Biryıldız (2002:66) 11 Biryıldız (2002:67) 12 Biryıldız (2002:68)

Page 5: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

5

Rosselini,Yeni Gerçekçi akımın biçimsel özelliklerini,özgün anlatım biçimini de belirlemiş

oldu.Gerçek mekanlarda profesyonel olmayan oyuncularla çekimler yapan Fransız ve Sovyet

sinemacılar daha önce de olmuştu;ancak,Roma,Açık Şehir filmi,bu yöntemleri görsel

anlatımın temel aracı haline getirmiştir.Böylece Yeni Gerçekçi filmler yalnız konularıyla

değil ,biçimsel özellikleri ile de burjuva komedilerinden,beyaz telefon filmlerinden ve faşist

kahramanlıkları anlatan filmlerden ayrılmıştır.13

Stüdyolarda çekilen kurmaca filmler,ekonomik sıkıntılar ve savaşın getirdiği yıkımlar ile baş

etmeye çalışan İtalyan halkının yaşamını anlatmaktan çok uzaktı.Yeni Gerçekçiler ile sokağa

inip dekordan, profesyonel oyunculuktan arındırılan sinema, belgeselci bir nitelik kazanmış,

halkın içinde bulunduğu koşulları anlatmakta başarılı olmuştur.14

Yeni Gerçekçi anlayışın izlerini daha faşizm döneminde çekilen bazı filmlerde bulmak

mümkündür.Alessandro Blasetti’nin Bulutlar Arasında Dört Adım ,Vittorio De Sica’nın

Çocuklar Bize Bakıyor (I Bambini ci Guardano-1943) ve özellikle Visconti’nin Tutku

(Ossessione-1942) filmleri,faşizm dönemi sinema anlayışından ayrılmış yapımlardır.Yıllardır

üniformalar,geçit törenleri,savaşlar,beyaz telefonlu salonlar izleyen seyirci,bu filmlerde

anlatılan yoksul mahalleleri,yaşam mücadelesi içindeki sıradan insanları kendisine yakın

bulmuştur.15

Yeni Gerçekçi İtalyan sinemasının üç önemli yönetmeni olan Roberto Rossellini,Vittorio De

Sica ve Luchino Visconti, Mussolini’nin film okulunda eğiştim almış, 1930’larda İtalyan

stüdyo sistemi içinde çalışarak ustalık kazanmış yönetmenlerdir.16

Rossellini,Yeni Gerçekçi akımın ilk anahtar filmi olarak kabul edilen Roma,Açık Şehir ‘den

sonra Hemşeri (Paisa-1946) ve Almaya Sıfır Yılı (Germania,anna Zero-1947) filmlerini

çekerek savaş üçlemesini tamamlamıştır.Roma,Açık Şehir filmi ,görünüşteki farklılıklarına

rağmen Alman işgali altındaki İtalya’nın kurtuluşu için direnişte yer alan bir rahip ile

komünist partizanı konu alır.Bu olaylar sırasında bir grup çocuk da direnişte yer alıp çeşitli

eylemler yapmaktadırlar. Hemşeri,Rossellini’nin Yeni Gerçekçiliğin anahtar filmi olan

Roma,Açık Şehir’le birlikte ,akımın en açık örneklerinden biridir.Bu kez İtalya’yı işgal eden

13 Çelikcan, Peyami (2005: 86)

14 Teksoy,Rekin (2005) Sinema Tarihi, s: 272 İstanbul: Oğlak

15 Teksoy (2005: 271) 16 Biryıldız (2002: 73)

Page 6: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

6

Müttefik devletlerdir.Altı bölümden oluşan film ,haftalık haber görüntüleriyle ve subay olan

bir konuşmacının sözleriyle desteklenerek belgesel film tarzında sunulmuştur.17

Almanya Sıfır Yılı filmi ile Rossellini kamerayı tekrar işgal altındaki bir ülkenin,bu kez Alman

işgali altındaki bir ülkenin çocuklarına çevirmiştir.İşgal altında kalmış,harabeye dönmüş bir

kentte,savaşın yıkıntıları arasında yaşam mücadelesi veren on iki yaşında bir çocuğun

öyküsüdür anlatılan.Faşist öğretmeninin sözlerinden yola çıkarak hastalıklı babasının acılarına

son vermek için onu öldüren,ancak tüm çocukluğuna rağmen yaptığının bilincine varan

çocuk,vicdan azabı içinde intiharı seçer.Filmde,savaşın neden olduğu açlık ve sefalet içinde

,küçük yaştaki çocukların karaborsacılık ,hırsızlık gibi işlere bulaşarak para kazanma çabaları

gösterilmiştir.18

Savaş üçlemesinin son filmi olan Almanya Sıfır Yılı,Rossellini’nin Yeni Gerçekçi Akım içinde

yer alan son filmidir.Yönetmen 1950’li yıllardan itibaren psikolojik çözümlere

giriştiği,melodramatik tarzda filmler yaparak Yeni Gerçekçi akımdan uzaklaşmıştır.19(151

coşkun)

Roma,Açık Şehir filminde yönetmen Rossellini ve senaryo yazarı Zavattini’nin kullanılamaz

haldeki stüdyolar,hammadde ve donanım eksikliği nedeniyle film yapımı için başvurdukları

yaratıcı çözümler ,yeni bir sinema akımının da temellerini atmıştır.

Zavattini Yeni Gerçekçi akımın ilkelerini şöyle anlatıyordu: “Her şeyi göründüğü gibi

değil,olduğu gibi göstermek;kurmaca yerine gerçeği kullanmak; istisna olanı değil,genel

olanı kullanmak;insanın romantik düşleri ile ilişkilerinden çok,içinde yaşadığı toplumla

ilişkilerini göstermek.”20

Bazı sinema tarihçilerinin İtalyan Yeni Gerçekçiliğinin başlangıç noktası olarak kabul

ettikleri Luchino Visconti’nin Tutku filmi, Roma,Açık Şehir’den önce yapılmış ,ancak

1944’ten önce gösterime girememiştir.Yönetmenin ,Amerikalı yazar James M. Cain’in

Postacı Kapıyı İki Kere Çalar (The Postman Always Rings Twice) adlı polisiye romanından

17 Coşkun (2003: 150)

18 Coşkun (2003: 150) 19 Coşkun (2003: 151) 20 Çelikcan, Peyami (2005: 84)

Page 7: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

7

sinemaya uyarladığı film,tutkularının esiri olan evli bir kadın ile aşığının ,birlikte olabilmek

için kadının kocasını öldürmelerini anlatır.21

Visconti bu filmi için mekan olarak kasvetli Romagna bölgesini seçmiş,hocası Jean

Renoir’dan esinlenerek öykülü bir film yapmıştır.Sıkıcı ve umutsuz hayatlar yaşayan

insanların, cinayet işleyen canilere dönüşmesinin psikolojik gerçekçilikle anlatıldığı film aynı

zamanda evli bir kadınla aşığının cinselliklerinin,tutkularının perdeye yansımasıyla Katolik

Kilisesi’nin tepkisini çekmiştir.Tanınmış oyuncuları doğallık içinde kullanan yönetmen,sokak

ve parklarda gerçekleştirdiği gizli kamera çekimleri ile gerçekçi bir anlatım oluşturmuştur.22

Visconti’nin Yeni Gerçekçi akım içinde yer alan bir diğer filmi Yer Sarsılıyor (La Terra

Trema-1948) ,De Sica’nın Bisiklet Hırsızları filminden önce yapılmış ama gösterime ancak

1952 yılında girebilmiştir.Sicilya’nın bir köyünde yaşayan bir balıkçının,balık tüccarına karşı

verdiği ekonomik mücadeleyi anlatan film,normalin dışında uzunluğa sahip çekimleri ve

anlaşılmaz Sicilya şivesi nedeniyle halkın sıkıcı bulduğu bir film olmuştur.23

Yer Sarsılıyor filminin karakterleri, çekimlerin yapıldığı Aci-Trezza kasabasının yerli halkıdır

ve kendi hayatlarını oynamışlardır.Komünist Parti’den aldığı fonla balıkçı topluluğu üzerine

kısa bir belgesel çekmek için Sicilya’ya giden Visconti, orada yedi ay kalarak Yer Sarsılıyor

filmini çekti.Filmin ana teması,temel değişimlerin bireysel eylemle değil,ancak kolektif

eylemle oluşturulabileceğidir.24

Yönetmenin 1953 yılında kendisi gibi Marksist ideolojide olan Giuseppe de Santis ile birlikte

çektiği Günahkar Gönüller (Senso) filminde ,aşkı için yurduna ihanet eden bir kadının

,sevdiği adamın ihanetine uğraması anlatılmaktadır.Antonio Gramsci’nin Hapisane

Defterleri adlı eserinde yer alan İtalyan Marksist düşüncesinden etkilenmiş olan

film,konusuyla da film endüstrisinin tür beklentilerine uymaktadır.Senso ,etkilendiği Marksist

düşüncelere rağmen birçok izleyici tarafından genç bir Avusturyalı subay ile bir İtalyan

kontesi arasındaki aşk hikayesi olarak görülmüştür.25

21 Coşkun (2003: 151) 22 Biryıldız (2002: 74-75) 23 Coşkun (2003: 152-153) 24 Biryıldız (2002: 75) 25 Coşkun (2003: 153)

Page 8: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

8

Visconti’nin ,bu filmden sonra Yeni Gerçekçilik içinde yer alan tek filmi Rocco ve

Kardeşleri’dir (Rocco e i Suoi Fratelli-1960).Bu filmde,aile reisi babanın ölümünden sonra

beş erkek evlat ve anneden oluşan güneyli bir ailenin Milano’ya göç etmeleri,büyük şehirdeki

çözülüş öyküsü,zıt karakterli iki erkek kardeşin dramıyla birlikte verilmiştir.Ailenin yaşamı

büyük şehre göç etmelerinin ardından değişirken kuzey-güney ekonomik eşitsizliği,sınıf

savaşı,yükselme tutkusu ve hayatta kalma içgüdüsü gibi olaylara değinilmiştir.26

Vittorio De Sica’nın 1943 yılında yaptığı Çocuklar Bize Bakıyor (I Bambini ci Guardano)

filmi,yönetmenin gerçekçi yönelişinin ilk basamağı olmasının yanında,senaryo yazarı Cesare

Zavattini ile bundan sonra devam edecek olan ortaklıklarının başlangıcı olması açısından da

önemlidir.İkilinin ortak çalışmasının ürünü olan Kaldırım Çocukları (Sciuscia-1946)

filmi,Yeni Gerçekçi akımın önemli filmlerinden biridir.27

Pasquale ve Hose adlı iki çocuğun, savaş sonrası yoksulluk,açlık,sahtekarlık

ortamında,hayallerini süsleyen beyaz ata kavuşmak isterken cezaevine düşmelerini,adım adım

masumiyetlerini kaybetmelerini anlatır Kaldırım Çocukları.Filmin sonunda istemeden de olsa

en iyi arkadaşının ölümüne neden olan Pasquale ağlarken gelecek mutlu günlerin simgesi

beyaz at uzaklaşır.28

De Sica ve Zavattini ortaklığında yapılan Bisiklet Hırsızları filmi,Yeni Gerçekçi İtalyan

sinemasının amaçlarını ve estetiğini tanımlayan en iyi film olarak kabul edilir.29

Kaldırım Çocukları filminde beyaz at ile simgelenen mutlu gelecek düşü,Bisiklet

Hırsızları’nda bisiklet ile sembolize edilmiştir.Uzun bir işsizlik döneminin ardından bulduğu

iş için bisiklete ihtiyaç duyan Antonio,zorluk içinde aldığı bisikletin çalınmasıyla sokak sokak

dolaşıp bisikletini arar.Oğluyla birlikte,geçimlerini sağlamak,daha iyi bir hayata ulaşmak için

ihtiyaç duydukları bisikleti ararken kamera kendisini izler ve seyirciyi greve hazırlanan

insanlar,kilisede dua eden fakirler,karaborsacılar arasında gezdirerek İtalya’nın o günkü

koşullarını gösterir. “De Sica, bisikleti, öykülemenin akışını organize etmek için bir av,filmin

26 Coşkun (2003:154) 27 Coşkun (2003: 154) 28 Biryıldız (2002: 85) 29 Coşkun (2003: 154)

Page 9: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

9

‘starı’ olan savaş sonrası Roma’sını ,inceleyebileceğimiz ve kaydedeceğimiz bir destan olarak

kullanmaktadır.”30

Yeni Gerçekçi filmlerde kaos ve yokluk içindeki İtalyan halkının gerçeğine

değinilir.Filmlerdeki karakterlerin hayatları, yaşayacak bir yer, yiyecek yemek bulmak gibi

yaşamın devamına yönelik temel gereksinimleri sağlamak için çaba harcamakla geçmektedir

ve gelecek belirsizdir.Geleceğin kontrol edilemeyen sosyal ve ekonomik koşullarla

belirlendiği ortamda,Yeni Gerçekçiler, geleneksel giriş-gelişme-sonuç öykülemesine

dayanmayan,açık uçlu filmler yaptılar.31

Savaş sonrası iyice fakirleşen halkın öyküsünü fantastik bir boyutta veren,şiirle gerçeğin

birleştirilmeye çalışıldığı Milano’da Mucize (Miracolo a Milano -1950) filminin ardından

1952’de Umberto D ile Yeni Gerçekçi çizgiye geri döner De Sica.32

Uzun süre yaşamaya dayanamayarak çeşitli kereler intihara teşebbüs eden emekli memur

Umberto D’nin hikayesinin anlatıldığı film, İtalyan toplumunu çok negatif tanıtmakla

suçlanmıştır.1950’li yıllarda değişen toplumsal,siyasi,ekonomik koşullar içinde Yeni

Gerçekçi sinema , ülkeleri için daha olumlu bir görüşe sahip olmak isteyen İtalyan halkının

isteklerine cevap veremiyordu.Hükümet de İtalya’yı bunalımlı ve sorunlu bir ülke olarak

gösteren filmlerin dış satımını askıya almıştı.Savaş bitmiş,faşist iktidarı sone ermişken herkes

geleceğe yönelik olumlu umutlar beslemek,eski acılı günleri unutmak istiyordu.İtalyan Yeni

Gerçekçiliği,1950’lerin sonlarında Avrupa ülkelerini ve Üçüncü Dünya ülkeleri olarak

adlandırılan,kendi dramını yaşayan ülkeleri etkilemiş olarak sona erdi.33

İTALYAN YENİ GERÇEKÇİLİĞİ’NİN ÜÇÜNCÜ SİNEMA’YA ETKİLERİ

Amatör oyuncularla,dekor kullanmadan,sokağa çıkıp belgesel havasında ,doğal ışıkta çekim

yapan İtalyan Yeni Gerçekçileri, film yapımı için çok sermaye kullanmak zorunda

kalmıyordu.Bu da bağımsız filmlerin yapılmasına imkan veriyordu.Üçüncü Sinema

30 Biryıldız (2002: 86) 31 Biryıldız (2002: 72) 32 Coşkun (2003: 157) 33 Biryıldız (2002: 87)

Page 10: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

10

yönetmenleri, Yeni Gerçekçi yönetmenlerin üretim biçimini benimseyerek,anlatmak

istediklerini daha az para harcayarak ve daha özgürce ifade ettiler.34

Üçüncü sinema,sadece üçüncü dünya ülkelerinin sineması değil, Birinci ve İkinci sinema olan

Hollywood ve Avrupa (Auteur) sinemaları dışında kalan bir sinemadır.Üçüncü Sinema

Fernando Solanas ve Octavio Getino’nun Kızgın Fırınlar Saati (La Hora de los Hornos)

filmi ve bu filmin ardından ikilinin yayınladığı Üçüncü Bir Sinemaya Doğru adlı manifesto ile

başlar.Solanas ve Getino,bu manifesto ile Üçüncü Sinema’nın özelliklerini anlatmış ve

tanımını yapmışlardır.35

Üçüncü Sinema, toplumsal mücadelelerin hız kazandığı, ve sinemayı da etkileyerek yeni

yönelimlere neden olduğu, 1960’lı yılların ikinci yarısında ortaya çıktı.Vietnam

savaşı,Cezayir savaşı,Filistin-İsrail mücadelesi, Küba-ABD çekişmesi, 68 olayları,

Brezilya’daki 64 darbesi, Şili darbesi, olaylar tüm ülkelerin hem iç hem de dış sorunlarla

bunaldığı bir dönemde yeni arayışlara yol açmıştır.36

Üçüncü Sinemacılar, Hollywood’un izleyiciyi edilginleştiren sineması ve Avrupa’nın birey

sorunlarına odaklı sinemasını, içinde bulundukları toplumsal mücadelede işlevsiz,hatta zararlı

görerek militan ve politik bir sinemayı savunmuşlardır.Toplumun içinde bulunduğu

ortamı,gerçekliği anlatırken ,devrimci mücadeleye destek olacak bir sinema teorisi

oluşturmaya çalışmışlardır.37

İtalyan Yeni Gerçekçiliği Akımı,emperyalizm ve kapitalizm baskıları altında yaşayan,ulusal

bağımsızlık mücadelesi veren ve Amerikan sinemasının yayılmacı politikasına karşı

direnmeye çalışan tüm ülkelerdeki sinemacılar için yeni bir mücadele alanı sağladı.Yıldız

oyuncu kullanmadan,film hilesine başvurmadan ,dış çekimlerle gerçeği vermeye çalışan Yeni

Gerçekçilik Akımı, anlatı dili ve öğretileriyle, ulusal egemenlik mücadelesi veren ülkelerin

sinemasını etkiledi.38

34 Biryıldız,Esra- Çetin Erus,Zeynep (Der) (2007) Üçüncü Sinema ve Üçüncü Dünya Sineması s:24

İstanbul:Es 35 Biryıldız-Çetin Erus (2007: 418-421) 36 Biryıldız- Çetin Erus (2007: 420) 37 Biryıldız – Çetin Erus (2007: 19) 38 Biryıldız-Çetin Erus (2007: 10)

Page 11: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

11

KAYNAKÇA

Biryıldız, Esra (2002) Sinemada Akımlar, İstanbul :Beta

Biryıldız,Esra - Çetin Erus, Zeynep (Der) (2007) Üçüncü Sinema ve Üçüncü Dünya

Sineması İstanbul :Es

Coşkun, Esin (2003) Dünya Sinemasında Akımlar, İstanbul:İzdüşüm

Çelikcan, Peyami (2005) “Avrupa Sineması ve İtalyan Yeni Gerçekçiliği” Toplumbilim

Avrupa Sineması Özel Sayısı sayı:18 Ocak 2005 İstanbul: Bağlam

Teksoy, Rekin (2005) Sinema Tarihi İstanbul: Oğlak

Sander, Oral (2001) Siyasi Tarih 1918-1994 Ankara:İmge

Page 12: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

12

Marmara Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Sinema Yüksek Lisans Programı

SİNEMA VE TOPLUM

YENİ GERÇEKÇİ İTALYAN SİNEMASI

AYGÜN ŞEN TELCİ

Page 13: İtalyan Yeni Gerçekçiliğini Hazırlayan Sosyo-Politik Koşullar

13