6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Kapsamında İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Yükümlülükleri Yrd. Doç. Dr. K. Ahmet Sevimli Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Jun 03, 2015
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Kapsamında
İşverenin
İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan
Yükümlülükleri
Yrd. Doç. Dr. K. Ahmet Sevimli
Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Bu seminer materyali üzerindeki, fikri ve sınai haklar, Dr. Kamil Ahmet Sevimli’ye aittir.
Hak sahibinden yazılı izin almadan, bu seminer
notunun tamamı veya herhangi bir kısmının veya
içeriğinin kısmen veya tamamen, herhangi bir
amaçla kopyalanması, çoğaltılması, umuma ve
üçüncü kişilere iletilmesi, dağıtılması,
yayınlanması, doğrudan veya dolaylı olarak aynen
ya da başka bir şekilde eğitim amaçlı ya da eğitim
amacı dışında kullanılması, kiralanması, ödünç
(ariyet) verilmesi, teşhir edilmesi, uyarlanması
yasaktır.
©Yrd. Doç Dr. K. Ahmet Sevimli Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi
İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Hak Borçlar
İşçinin Borçları İşverenin Borçları
İş görme (Hizmet) Borcu Ücret Borcu
Bağlılık (Sadakat) Borcu Gözetme (Koruma) Borcu
Eşit Davranma Borcu
Uyma (İtaat) Borcu Yönetim Yetkisi (Hakkı)
İşverenin İşçiyi Koruma Borcu
“İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür” (Türk Borçlar Kanunu m. 417/I).
Gözeteme Borcunun Görünümü: İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemleri Alma Yükümlülüğü
“İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür” (Türk Borçlar Kanunu m. 417/II).
“…gerekli her türlü önlem…” ???
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında öngörülen
önlemlerin alması yeterli midir?
RİSK DEĞERLENDİRMESİ!
ANAYASA ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
3572 sayılı İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun
5393 sayılı Belediye Kanunu,
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu,
854 sayılı Deniz İş Kanunu,
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu,
3213 sayılı Maden Kanunu,
3194 sayılı İmar Kanunu, 3153 sayılı Radyoloji, Radyum ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında
Kanun…
İş sağlığı ve güvenliği alanındaki Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı Kanunlardan
ibaret değildir.
Yukarıda belirttiğimiz Kanunlara dayanılarak çıkartılan hatırı sayılır
sayıdaki Tüzük ve Yönetmelik de bu alandaki yükümlülük, sorumluluk, hak ve yetkilerin somutlaştığı alt normlar
olarak karşımıza çıkmaktadır.
1)Gerekli Her Türlü Önlemi Alma Yükümlülüğü
iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı
yapmak ve doğabilecek her türlü mesleki riske karşı
bunları önleyecek önlemleri eksiksiz almak …
(TBKm.417/II, İSGK m.4,5).
2) Denetleme Yükümlülüğü
işveren “İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği
tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve
uygunsuzlukların giderilmesini sağlar” [İSGK m.
4(1)b]
3) Eğitim Verme ve Bilgilendirme Yükümlülüğü
İSGK m. 16 ÇALIŞANLARIN BİLGİLENDİRİLMESİ
İSGK m. 17 ÇALIŞANLARIN EĞİTİMİ
4) İşyerini İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Örgütleme Yükümlülüğü
<< İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Oluşturma Yükümlülüğü>>
İSGK m. 22 uyarınca
Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturur.
<<İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Oluşturma, İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı Bulundurma
Yükümlülüğü>>
İSGK m. 6 uyarınca,
İşveren; çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirir.
Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir.
30.12.2012 50 ve daha çok çalışanı olan işyerleri (Kamu kurumları hariç)
30.06.2013 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri (Kamu kurumları hariç)
30.06.2014 Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan tüm işyerleri
5) Sağlık Gözetimi Yapma Yükümlülüğü (İSGK m. 15)
(1) İşveren;
a) Çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini
dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
b) Aşağıdaki hallerde çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak zorundadır:
1) İşe girişlerinde.
2) İş değişikliğinde.
3) İş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde.
4) İşin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla.
(2) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz
…
Çalışanların Görüşlerinin Alınması ve Katılımlarının Sağlanması (İSGK m. 18) İşveren, görüş alma ve katılımın sağlanması konusunda, çalışanlara veya iki ve daha fazla çalışan temsilcisinin bulunduğu işyerlerinde varsa işyeri yetkili sendika temsilcilerine yoksa çalışan temsilcilerine aşağıdaki imkânları sağlar: a) İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda görüşlerinin alınması, teklif getirme hakkının tanınması ve bu konulardaki görüşmelerde yer alma ve katılımlarının sağlanması. b) Yeni teknolojilerin uygulanması, seçilecek iş ekipmanı, çalışma ortamı ve şartlarının çalışanların sağlık ve güvenliğine etkisi konularında görüşlerinin alınması. (2) İşveren, destek elemanları ile çalışan temsilcilerinin aşağıdaki konularda önceden görüşlerinin alınmasını sağlar: a) İşyerinden görevlendirilecek veya işyeri dışından hizmet alınacak işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer personel ile ilk yardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri için kişilerin görevlendirilmesi. b) Risk değerlendirmesi yapılarak, alınması gereken koruyucu ve önleyici tedbirlerin ve kullanılması gereken koruyucu donanım ve ekipmanın belirlenmesi. c) Sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve koruyucu hizmetlerin yürütülmesi. ç) Çalışanların bilgilendirilmesi. d) Çalışanlara verilecek eğitimin planlanması. (3) Çalışanların veya çalışan temsilcilerinin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği için alınan önlemlerin yetersiz olduğu durumlarda veya teftiş sırasında, yetkili makama başvurmalarından dolayı hakları kısıtlanamaz.
İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığı Nedeniyle
Hukuki Sorumluluğu KUSURLU (!)VE HUKUKA AYKIRI BİR FİİLLE BAŞKASINA ZARAR VEREN,
BU ZARARI GİDERMEKLE YÜKÜMLÜDÜR (TBK m.49/I).
İş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak noktasında işçiyi gözetme borcuna aykırı davranan işveren,
işçinin veya hak sahiplerinin maddi zararlarının SGK tarafından yapılan ödemelerle karşılanmayan kısmını (maddi tazminat) ve
manevi zararlarını tazmin etmek durumunda bulunduğu gibi (manevi tazminat),
ayrıca Kurum tarafından yapılan giderleri de rücu davası yoluyla ödemek zorunda kalabilir.
MADDİ ZARAR Bedensel Zarar
TBK m.54- Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Ölüm
TBK m.53- Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
MANEVİ ZARAR
TBK m. 58- Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
TBK m.56- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
İlginiz ve sabrınız için
teşekkür ederim!
Dr. K. Ahmet Sevimli
Yardımcı Doçent
Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi