-
smail Bilgin _ Elveda Balkanlar (Unutulan Vatan)
Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr.
UYARI:
www.kitapsevenler.com
Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese
merhabalar...
Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer
olarak
grdmz sitemizdeki
tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine
istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla
ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not
Speak", kabartma
ekran
vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve
"HTML" gibi
formatlarda, tarayc ve OCR (optik
karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler
iin,
hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki
e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari
ama
gzetilmeksizin, tamamen gnlllk
esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn
youn emei
sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin
istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari
amala veya
kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan
doabilecek
tmyasalsorumluluklar kullanana aittir.
Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir.
www.kitapsevenler.com
web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln
yceltmek
ve kitap okuma alkanln pekitirmektir.
Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine
inanyoruz.
Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin
gsterdikleri
abalardan ve
yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz.
Bilgi paylamakla oalr.
LGL KANUN:
5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan
"EK
MADDE 11" : "ders
kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve
edebiyat
eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa
hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi
veya
nc bir kii tek nsha olarak
ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya
dernek gibi
kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve
benzeri
formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi
bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu
nshalar hibir
ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz
ve
kullandrlamaz.
Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin
bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."
bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir.
Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici
bir itir. Ne
mutlu ki, bir grme
engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden
duyduu
sevinci paylaabilmek
tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir
kitabnz
tarayp,
[email protected]
Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay
dnebilirsiniz.
-
Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg
gstererek ltfen
bu aklamalar silmeyiniz.
Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap
armaan
ediniz...
Teekkrler.
Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara.
Tarayan: Yusuf Alparslan
smail Bilgin _ Elveda Balkanlar (Unutulan Vatan)
"Szlatr baz saatler dayanlmaz bir ac,
Kk toprakta kalp kendi kesilmi aac.
Ruh arar baka teselli her esen rzgrda,
Ne yazk! Domuyoruz imdi o topraklarda."
Yahya Kemal Beyatl
Bu kitap, her Rumeli trksnde aklmza gelen, bizim diyarlarda ehit
den,
gazi olan, muhacir duruma dp oralar terk etmek zorunda kalanlara
ithaf
edilmitir.
elveda balkanlar
unutulan vatan
ismail bilgin
Bu kitap
Emine Erolu'mn yayn ynetmenliinde,
Adem KoaVn editrlnde yayna hazrland.
Kapak tasarm Ravza Kzltn,
mizanpaj Sibel Yaln
tarafndan yapld.
1. bask olarak 2007 Kasm aynda yaymland.
Kitabn Uluslararas Seri Numaras
(ISBN) : 978-975-263-679-8
rtibat: Alayksk Cad. No: 11 Caalolu I istanbul Yazma : P.K. 50
Sirkeci I
stanbul Telefon: (0212)511 24 24 Faks : (0212) 512 40 00
www. timas .com. tr timas0Mitnas.com.tr
Bask ve cilt:
Sistem Matbaaclk
Ylanl Ayazma Sok. No: 8
Davtpaa-Topkap/stanbul
Tel: (0212)482 1101
TMA YAYINLARI/1756 TARH-ROMAN/3
Eserin her hakk anlamal olarak Tima Yaynlan'na aittir.
zinsiz
yaynlanamaz. Kaynak gsterilerek alnt yaplabilir.
elveda balkanlar"""1"""
unutulan vatan
TMA YAYINLARI
STANBUL 2007
964 ytlnda Gelibolu'nun Evrcc bucanda dodu. oo j/fe i'c
ortaokulu
Evrce'de, liseyi Gelibolu'da bitirdi ve "~* stanbul niversitesi
Mhendislik
Fakltesi, Jeoloji Mhendislii Blmn kazand. 1993 ylnda yksek
lisansn,
1999 ylnda doktorasn tamamlayarak jeoloji doktoru unvann
ald.
2000 ylnda, akademik hayatn srdrd stanbul niversitesi'nden
ayrld.
Hlen bir kamu kurumunda jeoloji mhendisi olarak almaktadr.
Yaynlanm
makaleleri bulunan yazarn, edeb faaliyetlerinin yan sra bilimsel
almalar
da srmektedir.
Dier Eserleri:
anakkale Destan-Gerek Efsanelerin yks
Sarkam-Bcyaz Hzn
-
Medine Mdafaas-l Kaplan Fahrettin Paa
anakkale'ye Gidenler
Gelibolu
Tarayan: Yusuf Alparslan
NSZ
Yahya Kemal, Balkanlar iin; "Trkler, bir deniz gibi Balkanlardan
ekilmi
lkin tuzunu brakm, btn o topraklar Trklk kokuyor." diyor.
Balkanlar tam 500 sene boyunca, dayla tayla, kurduyla kuuyla,
tozuyla
topra ile bize yar olmu diyarlard. Bu nazl diyarlar daha sonra
93 Harbi
diye bilinen 1877-78 Osmanl-Rus sava ile elimizden kmaya
balam,
Balkanlara yerleen Trkler son 125 yl gibi uzun bir zaman
diliminde byk
aclar, byk skntlar ekmilerdir. Fetih iin balayan gidi, byk
bir
muhacerete dnm, bu geri ekili Balkan Harbi'nde krk gn gibi bir
ksa
zamanda oiup bitmitir. Sistematik olarak yaptrtlan srgnlerle,
korkutmayla
ve vahetlerle bir millet Balkanlarda yok edilmek istenmitir. Ama
Trk'n
brakt tuz tortular halen Balkanlarda kprler, hanlar, hamamlar,
camiler ve
mezarlklarla erimemi ve erimeyecektir...
Kafilelerle Balkanlardan gelenlerin torunlar hl bir Rumeli
Trksnde
dedelerinin o ac glerini hatrlamaktadrlar.
Trk milleti zor bir corafyada hayatn devam ettirmektedir. Bugnk
hayat
hakkn da ne kadar zor artlar altnda kazanabildiini de iyi
bilmektedir. Bu
vesile ile Balkan Sava'n anlamadan anakkale'yi ve Kurtulu
Sava'n
anlamann mmkn olmad kanaatindeyim. zellikle yarn ki Trkiye'ye
yn
verecek genlerin bu olaylar dizisini iyi anlamalar midi ve
dncesiyle
kitabm yazmaya gayret ettim. Takdir elbette sayn
okuyucularndr...
6 ELVEDA BALKANLAR
Kitabn yazm ncesindeki aratrmalarm srasnda bilmediim birok
kahramanla
tantm. Sizlerin de tanmanz dilei ile iyi okumalar efendim.
Bu kitabn yazm esnasnda beni destekleyen ve sosyal hayatlarn
kstlamak
zorunda kalmam anlayla karlayan aileme teekkr bir bor
bilirim.
KASIM-2007
Not: Kitaplar okuyucu ile birlikte olgunlar. Balkan Harbi ile
ilgili katkda
bulunmak, hatralarn nakletmek ve romanla ilgili eletiride
bulunmak isteyen
kymetli okuyucularm e-posta adresimden bana ulaabilirler.
Elektronik postam: [email protected]
1 BALKANLARDAN KAI
"Dalar dalar Viran dalar Yzm gler
Kalbim alar"
Balkanlar, bir da silsilesi, bir da yumadr. Omuz omuza vermi
her.bir da,
baka bir dan dizine koyar dumanl ban. Balkanlarn geitleri
zordur,
almazdr. Dereleri cokuludur, hrn kayalar dier dalara gre
daha
serttir, keskindir... Korku bu dalarda btn heybetiyle gezer. Bir
zirveden
dier bir zirveye atlayarak daima byr. nsanlarn yreine zehirli
ylan
misli reklenir. Yrekler-deki korku artarak insan esir alr.
Korku,
Balkanlarda her ssz tan altna, dikenli am yapraklarna, derin
uurumlarna
siner.
Gne nazl bir ekilde Balkan dalarnn gsne yaslanarak altn sars
rengine brnr. Gn dalarn ve nice korkunun zerine buralarda hep
tella
doar...
Gece, Balkanlarda daha karanlktr. Zulme isyan edercesine ban
kaldrm
zirvelerin zerine bir perde misli iner. Dalarn eteklerine
yaylr,
derelerine ker... Korku, karanlkla daha da byr.
ieklerin en yabanisi Balkanlarda ayr bir gzel aar. Her iein vahi
bir
cezbesi, dalarn srtlarn kaplayan imenlerin bir baka yeili, gln
ayr
bir rengi ve kokusu, papatyalarn ayr bir sars ve beyaz vardr.
Dalarn bir
kuak boyunca arpp ykselmesiyle olu-
8 ELVEDA BALKANLAR
an o mthi krlganlk her yerde kendini kolayca belli eder. Bu
krlganlk
insanlarda da gzle grlr.
1877 ylnda ite bu dalarda balayan kavga artk bir saldrya
dnm,
Osmanl'nn Plevne nlerinden ekilmesiyle artm, 1912 ylna
gelindiinde bu
-
dalarda her Trk'n endiesini mayalayarak bym, o da silsilelerinde
kin
bir kasrga olmutur.
Kknarlarn adet gizledii kk bir kyn bacalarndan ykselen
dumanlar,
gamsz bir ekilde geceye karrken, sert esen rzgrn uultusu
camlar
sarsyor, tahta kaplar gcrdatyordu. Uzakta havlayan kpekler, ken
bu
kasvetli havay datmak istercesine gecenin gizemini sryordu.
Kyller
kaplarna srg stne srg vurmu, kepenkleri skca kapatm,
yreklerindeki
heyecan ve endie her dem giderek bymt. Yastk altndaki
altpatlarlar,
pitovlar yalanmt. Duvarlardaki asl tfeklerin bakm yaplm,
ineleri
gzden geirilmi, fiekleri doldurulmu her an kullanma hazr
hale
getirilmiti.
Darda braklan baz eyalar rzgrla birlikte kah ta avlulara kah
ahap
evlerin duvarlarna arpyor, bu grltden dolay kyllerin yrekleri
azna
geliyor; bir sre soluksuz kalyor, ne olup bittiini anlamaya
alyor, neden
sonra rzgrn ve kpeklerin sesini duyunca yatr gibi oluyorlard.
Ancak
ilerinde yer eden endie bir trl yakalarn brakmyordu. akan
imekler
kyn giriindeki ta kprnn kemerlerini tehir ediyordu.
Trk kylleri, Bulgar etecilerini takip etmek zere gnderilen
Osmanl
askerlerinin geiinden, ne kadar gven duyduysalar, Bulgar
askerlerinin,
bugnlerde snra doru ilerleyip kendi kylerine varmalarndan da o
derece
korkuyorlard. Her eye ramen onlar Osmanl askerine
gveniyorlard.
Son zamanlarda, Bulgaristan'a yakn Trk kylerine, Bulgar
askerlerinin ve
etelerinin saldrs balam zellikle Trklere yaplan zulmler
gittike
artm, iki devletin savaa tututuu ynnde haberler drt bir yana
hzla
yaylmt. Kyller bu haberleri ilk nce nemsememi, Bulgarlarn nasl
olsa
yenileceini dndklerinden endie etmemilerdi. Zamanla etelerin
artan
basknlar karsnda
SMAL BLGN 9
byk korku duymular, ok sevdikleri ormana ne odun kesmeye ne de
mantar
toplamaya gidebilmilerdi.
Snrdaki ve snra yakn kyller evlerinden dar kamyordu. Duyulan
nal
sesleri, atlan bir el silah, ac ac yanklanan bir lk tedirgin
olmalarna
yetip artyordu. Artk bak srtnda yaamaya alan kyller bir ey
yapamamann aknl ve sknts iindeydiler.
Kyn ileri gelenlerinden bazlar yllardr beraber yaadklar
Bulgar
komularna mallarn ucuz pahal demeden satyor ve ky terk etmek
iin
hazrlk yapyorlard. Trklerin tarlalarn ve evlerini ok ucuza
alan
Bulgarlar ise bin bir ayia kararak, Trkleri korkutuyor, mallarn
ok daha
ucuza almann hesabn yapyorlard. Halen Trk, Bulgar, Rum, Ermeni
halkn
kark bir ekilde yaad kylerdeki papazlar ise Trk ahaliye
gitmelerinin
ok yanl olacan sylyorlar, kalmalar iin kendilerine gvence
veriyorlard ama ok sayda zulm haberini iitenler kalp kalmamak
konusunda
byk kararszlk yayorlard.
Bir yangnn rzgrla yaylmas gibi Bulgar etelerinin yaptklar
zulmler de
snrdaki kylere bir bir sramaya balamt. Bu sray bazen o kadar
hzl
oluyordu ki, bir gece de be on kyn yakld, talan edildii
haberleri
duyuluyordu. Kylerdeki Trk ahali Bulgaristan'n kendi crmne
aldrmadan
Osmanl Devleti'ne sava amasn hayretle karlyordu. Bugne dek
Balkan
ilerine doru giden Osmanl askerlerinden haber alnamamt.
stelik
Bulgarlarn; Yunanllarla, Karadallarla ve Srplarla birletii
ynndeki
haberler her yere dalga dalga yaylyordu.
etecilerin bakla aalara astklar bildirilerde "stanbul'a kadar
sizi
kovalayacaz! stanbul'u ele geireceiz!" eklinde tehditler
okunuyordu.
Kyller ne yapacaklarn bilemiyor, bir sre daha beklemeyi
dnyorlard.
Nasl olsa Osmanl askerlerinin zafer haberlerini yaknda
alacaklard. Daha dne
kadar, byk bir devletin tebaas durumunda olan Bulgarlara koskoca
Osmanl
yenilecek deildi ya. Daha dne kadar Yunanistan, Srbistan, Karada
birer
Osmanl eyaleti deil miydi? Ancak son yllarda dadan yuvarlanan
kayalar misli
bu eyaletler bir bir Osmanl'dan kopmu, Osmanl'y yenme hlyalar
grr hale
gelmilerdi. Bu olacak bir i miydi? Beyhude bir heves, ham hayal
rn ilerdi
ite.
-
10 ELVEDA BALKANLAR
Birka hafta sonra ky emesinde geceleri atlarn sulayanlara, sk
skya
rttkleri perdelerini aralayp baktlar. Gelenlerin Osmanl askeri
olduunu
sanrken baz kaplarn alndn grdler. Korkulan bir kat daha byd;
gelenler, sakn Bulgar askeri ya da etecileri olmasnd? Duyduklar
zulmlere
yoksa kylerinde de mi ahit olacaklard? Yoksa sylentiler doru mu
kyordu?
Sahi darda neler olup bitiyordu? Aylar nce geip giden Osmanl
taburlarndan
bir haber niye alnamyordu?
Yamurun bardaktan boanrcasma yad srada akan imekler saa sola
kaan
baz glgeleri ortaya karyordu. Atlar imeklerden rkyor,
yerlerinde
duramayp aha kalkyor, sinirli sinirli toynaklar ile yerleri
eeliyorlard.
Ky emesinin yaknndaki evin atsndan den bir kiremit ieride
bulunanlar
endielendirdi. Yusuf ve Belks, korkudan byyen gzleriyle
birbirlerine
baktlar. Gen adam yavaa kalkarak duvarda asl duran tfeini ald.
Odann
iinde yavaa yrd. Giri kapsnn arkasnda bekledi. Eli tetikteydi.
Byk
bir heyecan iinde olduu ikide bir oynayan byklarndan belli
oluyordu.
Karsna:
- Lambay sndr, dedi ve ekledi: Sakn korkma... Bebek alamasn,
dikkat et.
Belks bebeini alp koynuna bastrd. Ortal koyu bir sessizlik
kaplad.
Yusuf pr dikkat kapnn almasn bekledi. Rzgrn ve yamurun sesi
srp
giden sessizlii bozdu. Darda bir kara kedi, yatt saak altndan
bir baka
yere geerken, karlat kpek yznden ac bir ekilde miyavlad.
Bunun
zerine Belks bebeine daha sk sarld. Yusuf ise terlemeye
balayan
elleriyle tfeini yoklad. Bir iki kez yutkundu. Kap almaynca
silahn
indirdi. Titreyen bir sesle karsna:
- Kedi olmal, dedi.
- Ya o grlt neydi yle?
- Bilmiyorum.
- Darda neler olup bitiyor, bilmiyoruz... Kineyen atlar, nal
sesleri?
- Herhalde gelenler bizim askerlerdir.
SMAL BLGN 11
- nallah yledir... Her eyi sattn kyl biliyor mu?
- Hayr. Sadece papaz biliyor.
Bu sz zerine Belks derin bir nefes alp verdi.
- Ona gvenilmeyeceini en iyi sen biliyorsun.
- Baka kime satabilirdik ki? Papaz bana zengin bir Bulgar buldu.
Sr kalacak.
Ne bizimkiler ne de onlarnkiler bilecek. Zaten iki- gece sonra
buradan
gideceiz... Savan balad haberi her yerde konuuluyor.
- Ya evimiz? Tarlamz? Hayvanlarmz?
- u an hibirinin nemi yok. Can telna dtk. Belki sonra geri
geliriz.
- O zaman, sattn fiyata mallarn geri alabilir misin?
- Bilmiyorum. Sadece senin ve bebeimizin can gvenliini dyorum.
Doru
drst bir haber alsaydk.
- Herkes bir eyler sylyor.
- Herkese inanmamak ama ihtiyatl olmak lzm. Komu kyde eteciler
bizimkilere
yapmadklarn brakmamlar.
- Ya sra bizim kye de gelirse?
- Bilmiyorum. Ama kendi canmz kurtarmak iin buralardan gitmemiz
gerektiini
iyi biliyorum...
- Bu yerlerden mi? Hani eme banda grp seni sevdiim kymzden,
Boz
Tepe'deki bereketli tarlalarmzdan, komularmzdan ayrlmak bu kadar
kolay m?
Bu szler zerine Yusuf sustu. Yeleinin cebinden ttn kesesini
kard.
Karanlkta parmaklarnn arasna sktrd kadn zerine bir pske ttn
koyup iyice yaydrd. Sonra kad hafif hafif yuvarlad. Diliyle kad
slatp
cigarasn azna gtrd. Tam akma a-kacakt ki vazgeti. Temkinli
olmak
biraz daha beklemek amacndayd. Salarn eliyle tarad. Bir sre
sustu. Sonra
konumaya balad:
- Belks'm, buralar lm soluyan diyarlar oldu artk. Herkes byle
diyor; lm
soluyan diyarlar... Halbuki buralar daha dne kadar bizim
diyarlard.
Aln terimizle topra ektik, rnmz bitik. yi rnler aldk. Kyde
sevdik,
sevitik. Hr grmz olmad pek. Mutluyduk. Bu or-
-
12 ELVEDA BALKANLAR
manlarda, bu dalarda niceleriyle beraber yaadk. Ne kurdu kskandk
ne de
kuu... Ancak ne olduysa oldu. Aramza nifak tohumlan ekildi.
Sonra dediler ki
"Her yerde hrriyet var. Serbestlik oldu. Herkesin dini kendine."
Sanki eskiden
de yle deil miydi? "Herkes zgr." dediler. "Herkes kanun nnde
eit."
dediler. Hatrlasana, o gn kyn meydannda silah atm, iftetelli
oynamtk.
Ben de seni orada grdydm. te o zaman sana vuruldum... Sana
sevdalandm...
Yusuf sustu. Azna cigarasn gtrd. Ttn kokusu alnca biraz
olsun
rahatlamt sanki. Hl ayaktayd. Elinde silah olduu halde bam
duvara
dayad. Gzlerini yumdu. Kald yerden yava yava anlatmaya devam
etti:
- Sonra ne oldu? Dalarda eteciler tredi. Hkmet etecilerin peine
asker
yollad. "Hrriyet var." dendi. "Onlar bizim kardeimiz." dendi.
"Herkes kanun
nnde eittir." dendi. eteciler bu tutumdan dolay daha da
palazlandlar.
Kuvvetlendiler. Biz hrriyet derken, birlik derken, onlar ise hep
ayrlk
dediler. "Osmanl'dan ayrlyoruz. Baka devlet kuruyoruz." dediler.
Halbuki her
eyi paylayorduk. Acy da tatly da... Cenazemize gelirlerdi. Biz
de
onlarnkine giderdik. Bayramlardk... Ne olduysa bu Bulgarlarn
nankrl
yznden oldu. Gzlerini kan brd. imdi tek dertleri topraklarn daha
da
bytmek.
- Sen de onlara toprak sattn.
Bu szde sitem biraz da fke vard. Yusuf bunlar sezince
karsna:
- Bu szlerinle bana sitem ediyorsun, dedi. Ben ne yaptysam,
senin iin,
bebeimiz iin yaptm. Malda mlkte gzm yok. Bundan sonra a kalalm
ama hr
yaayalm!
-Ya bu topraklar? Haydi biz gidiyoruz. Ya bakalar da
giderse?
- Gidecekler zaten.
- Bu topraklar kolay bir ekilde nasl brakrz? Trnamzla kazdk,
terimizle slattk, sevdamz ile yeerttik. Havasn soluduk. Suyunu
itik.
Bebeimiz burada dodu. Buralar gzden kartamayz ki...
- Muhtar gibi konuuyorsun. Gzn kan brmlere neyle kar
koyacaz?
Olanlar bilmiyor gibisin. Ben korkak biri deilim. Vatan diye,
bizim diye
bellediimiz diyarlar bir bir elimizden kabilir.
- Ya hkmet? Ya askerimiz? Ya Osmanl askeri?...
SMAL BLGN 13
- Hkmeti bilmem. stanbul'da ne yaparlar? Asker geldi ve gitti.
Nerede
savatlar? Yendiler mi yenildiler mi bilmiyoruz. Sadece her yerde
kol gezen bir
korku ile asl astar olmayan sylentiler var.
- Peki bu sylentiler doru mu?
- Olabilir.
- Erken karar vermedik mi acaba?
- Komu kyller yalan syleyecek deil ya.
-Ya bu Bulgarlarn bir oyunu ise? Hani topraklarmz daha ucuza
hatta bedavaya
almak iin...
Yusuf burada ne diyeceini bilemedi. Sz eveledi geveledi.
Sonunda:
- Bilmiyorum, dedi... Bak Belks, seni gzmden bile saknrm. Sann
bir
teline zarar gelsin istemem. Kzmzn da... Ben dlek biri deilim.
Vatann
deerini ok iyi bilen biriyim. Neylersin ki belirsizlik var.
Bilinmezlik var.
Yoksa burada kalp vurumak isterim. Ama bu yreklilii be kii
gsterirse
olmaz. Onlarn nnde duramayz. Siviller, apulcularn nnde
duramaz...
Ben Trk pehlivanlarnn grelerini dinleyerek bydm buralarda.
Byk
dedemden atalarmzn aknlarn dinledim...
Balkanlarn her yanma kendi mayamz atmz. Bize diyar olmu. Yar
olmu. Oysa
imdi? Sus! Sesini karma. Bir atl buraya yaklayor. Nal
seslerinden
anlyorum. Aman kzmz alamasn.
Yusuf azndaki cigaray yere att. Tetie dokunmak iin eli titremeye
balad.
Karanla alan gzleri kapnn srglerine dikildi. Nal sesleri
gittike
yaklayordu. Atn kinemesi duyuluyordu. Yamurun iddetini arttrd
bu
havada acaba bu atn sahibi kimdi? Kye niin geliyordu? Ya da
gelenin ba
dertte miydi? Sorular ard arkasna Yusuf'un kafasnda dnendi.
Ancak meraktan
ve endieden dolay bu sorulara cevap bulamad. Nal sesleri
kesildi. Yamurun
sesinden baka bir ey duyulmad. Yusuf karsna:
-
- Herhalde geip gitti, dedi.
Belks ise karlk vermedi. Sk skya gsne bastrd bebeinin
alamamas
iin Allah'a dua edip duruyordu.
- Geti gitti.
14 ELVEDA BALKANLAR
Kocas szn bitirmiti ki atn kinemesi hemen kapnn nnden duyuldu.
Ses o
kadar yakndan geldi ki Yusuf neredeyse atn ieride kinediini
sand. Silahn
kapya dorulttu. Kapy aan olmad. Yusuf ne yapacan bilmez bir
haldeyken
"pat" diye kapnn nne bir ey dt.
- Bir ey attlar, dedi karsna yavaa... Bir ey., ama., ne?..
Bir hrlt duydu. Kpek miydi acaba? Bekledi. Hrltl ses
kesildi.
- Ses kesildi, dedi. Herhalde kpekti. Sonra bir "Ah" nidas
duydu.
- Bir insan olmal. Sanki "Ah" dedi. Hay Allah neler oluyor? En
iyisi dar
kp bakaym.
Kars:
- Hayr! dedi. Dar kma ya bir tuzak ise?
- Olabilir ama byle ieride durarak sabahn olmasn
bekleyemeyiz...
- Olsun, bekleyelim.
- Ben dar kp bakacam. -Ahh!
- Bak yine "Ah" dedi. Bu bir insan. Yaral ya da hasta olmal.
-Ama...
- Kapy yavaa aacam, sen dier odaya ge. Bir keye saklan ve sesini
hi
karma.
Belks adet dizleri zerinde emekleyerek dier odaya geti. Yusuf
kapnn ifte
srgsn yava yava kaldrmaya balad. Bir ayayla kapy aralarken
elleriyle tfeini sk skya kavrad. Eli nerdeyse tetie
deecekti.
Ayaklaryla kapy biraz daha aralad. Hafife ban uzatt, iri dileri
ve
korkudan bym gzleriyle bir atn yzyle karlat. At, Yusuf'u
grnce
kinedi. O anda Yusuf da elinde olmadan tetie basverdi. Kula
delik deik
olan at aniden geri dnd. Ac ac kineyerek karanlklar iinde
kayboldu. Yusuf
akn bir halde hayvann arkasndan bakarken, kap nnde yatan biri ac
iinde
"Ahh!" diye tekrar inledi. Gen adam aknlk iinde yerde yatana
yaklat.
SMAL BLGN 15
- Kimsin? -Trk'm...
- Ne oldu?
- Zabitim..
- Ne oldu?
-Yara..l..ym.. Yar..dm.... -Hay Allah...
Yusuf elindeki tfei kapya dayad. Yaralnn yzn evirdi. Kan
iindeydi.
Yamur kanlar ykyordu. Yaral Zabitti. Yusuf zabitin gsn yoklad.
Bir
yaras olduunu anlad.
Zabiti srkleyerek ieri ald. Ardndan karsna seslendi:
- Belks gel! Yaral bir Trk zabiti... Lambay yak. Ks ama...
- Neler oluyor? Yaras nasl?
- Ar kan kaybetmi olmal. Ama bilinci yerinde... Zorlukla da
olsa
konuabildi.
Zabitin yzn sildiklerinde bir gznden vurulduunu anladlar.
- Bir de gsnde yaras var... ok kan kaybediyor.
- ieri almakla hata m ettin yoksa?
-Ya ne yapacaktm! Orada inleye inleye lmesini mi bekleyecektim!
At onu kye
kadar getirmi olmal... Allah vere de tfek sesine ky ayaa
kalkmasa bari...
- Zabiti vurdun sandm.
- Ben atn vurdum herhalde.
- Atn m?
- Evet. -Ama..
- Amann sras deil imdi bak yine inliyor. -Ahh... kan...
-Kan, diyor...
- Sana ne oldu byle?
-Kaybettik... sava... bittik... Kan... lm... lm. Yusuf ve Belks
gz
gze geldiler...
16 ELVEDA BALKANLAR
- Ben sana demedim mi? Bak ite canl bir ahit...
-
- lm diyerek bir eyler anlatmak istedi ama...
- Ahh! l...yo...rum. Kan.. Ka..n..
Zabitin ba yana dt, azndan ince bir kan szd. Yusuf hemen
nabzn
yoklad.
-ld..
Belks korkuyla iini ekti.
- ld m! -Evet...
- imdi ne yapacaz?
- Bilmiyorum. Hele bir sabah olsun.
- Ne yani, bir ehit ile mi geceyi geireceiz?...
- Artk o Hakk'a kavutu... Ben banda sabaha kadar Kur'an- Kerim
okurum.
Haydi sen bebei al da yat. Uyumaya bak.
- Evde bir ehit varken, yat ve uyu diyorsun. Hayr! Ben de
seninle birlikte
Kur'an okurum.
- yi ya sen bilirsin...
Kar koca ehidin banda sabaha dek Kur'an okuyarak gn dualarla
karladlar.
Sabah namaz iin camiye toplanan kalabaln iinde muhtarla gren
Yusuf
geceleyin olan biteni anlatt. Muhtar bu duruma ok ard. Zabiti
le
namazndan sonra ky mezarlnda gmmeyi teklif etti. Yusuf ise
ehidin hemen
gmlrse daha iyi olacan syledi. Aksi halde son sylentiler yznden
kyde
panik olabileceini belirtti.
Sabah namaz eda edildikten sonra az saydaki kyl, zabiti
defnettiler. Daha
sonra mezarlktan ayrldlar...
Yusuf eve geldiinde, kars yerdeki ehit kanlarn temizlemek
iin
urayordu. Belks kocasna:
- Evimiz kanland, dedi. Yusuf ise:
- O kanlar, bir Trk zabitinin kan... diye karlk verdi. Sonra
sustu. Odadaki
mindere oturdu. Yerde uyumakta olan kzma bakt.
SMAL BLGN 17
Ne yapacan dnyordu. Zabitin syledikleri kulaklarndan
durmadan
nlyordu:
"Kaybettik... sava... bittik... Kan... lm... lm..."
Zabit ne demek istemiti? Yoksa o da m, lm soluyan diyarlar
diyecekti? "Kim
bilir?.. Papaz bir an nce altnlarmz getirse de buradan gitsek...
Bugn
getireceini sylemiti ama..."
Adamn, kederi byynce, kendine kaln bir cigara sard. Pamuklu akma
ile
cigarasn yakt. Derin bir nefes ekti. Duman hrsla fledi. Bu
fleyiinde
iinde duyduu btn skntlar def etmek ister gibi bir hali vard. "Ne
olacak
halimiz a kzm, yavrum? Kzanm..." dedi... Gzleri odann iine ar
ar
dalan cigara dumanlarna taklp kald. Kendi kendine konumaya
balad:
- te u cigara dumanlar gibi Balkanlarda dalyor muyuz? Bir
cigara
kadnn kl gibi yitecek miyiz, bir saman p gibi savru-lacak myz?
Acaba
bu dalara, krlara, bayrlara tekrar dnecek miyiz? ememize,
tarlamza, kyn
meydanndaki ulu nara daha sonra kavuacak myz? Yoksa bu ayrlk
yaman
mdr? Bu ayrlk derinden midir?... Ey Balkanlar, bu ayrlk yrekten
midir?
Nasl gideceiz? Neyle gideceiz? Biz gitsek, yreimiz burada
kalacak. Mezarda
llerimiz, ambarda budaymz, ahrda hayvanmz kalacak. Kyn
yzyllarca
yourduu, var eyledii kltr, gelenei grenei yok olacak. En
nemlisi
buralar bizsiz, buralar ksz kalacak.
Adam bada kurup oturmutu. Uyuan ayan deitirdi. Neden sonra
yanaklarndan szlen yalarn farkna vard. Kolunun yeniyle
gzyalarn
sildi.
- Hey gidi Koca Osmanl. Buralar sensiz kalacak. Aysz, yldzsz
kalacak.
Kur'an'sz, mescitsiz, camisiz kalacak. En nemlisi hey Koca
Osmanl, Balkanlar
duasz kalacak! Bizler yetim, bu diyarlar da ksz kalacak. Bir
yanmz hep
eksik olacak...
Bizler buraya ait deil miyiz? Bu diyarlar bizim deil mi? Bu
diyarlardan
gidersek blbller ter mi? Gller goncaya durur mu? Rzgr yine
aalarn
yapraklarn okar m? Sular alar m? Biz gittikten sonra kurdu kuu
alar m?
Adamn mavi gzlerinden dmeye hazr yalar titreyip duruyordu...
Kap
alndnda Yusuf hzla yerinden kalkt. Kapy at. Kapda papaz
dikiliyordu.
-
18 ELVEDA BALKANLAR
- Vre seni severim... Altnlar getirdim... Ancak bir eyler
duydum.
- Ne duydun papaz efendi?
- Gece buraya bir yaral zabit gelmi. lm... Kyl onu mezarla
gmm.
- Bilmem... Gece baz sesler duyduk. At kinemeleri falan ite...
Papaz manal
manal Yusuf'un gk gzlerine bakt.
-Al bakalm altnlarn. Gle gle harca... dedi.
-Sa ol...
Papaz baka bir ey demeden uzaklat. Kapda kalakalan Yusuf onun
arkasndan
bakt. Papazn gzlerinde hi de iyi eyler grmemiti. Alay, sinsilik
ve sorup
soruturan bir edas vard. Ancak o zerinde durmad.
- ki sonra ekip gideceiz nasl olsa... dedi.
Bu szleri kolay sylyordu ama yrei kyden kopacak olmann acs
iindeydi.
"Ancak elden ne gelir artk. Zabit ne demiti; Kaybettik. ..
Sava... bittik...
Kan... lm... lm... Yoksa bu diyarlar kaybediyor muyuz?" dedi
kendi
kendine... "Belki bir gn yine bu diyarlara gelebilirlerdi. Neden
olmasnd?
Osmanl elbette bu topraklar yle kolay brakacak deildi ya...
Gelirlerdi
gelirlerdi.
Bu teselli veren dnceleri sayesinde bir nebze olsun kendini iyi
hissetti.
Kzn kucana ald. Uzun uzun onu koklad. Kck ellerini tuttu.
Kznn
deniz mavisi gzlerine bakt. Yumuack tombul yanaklarn okad.
Doyasya
pt. Sonra kznn kulana ezan okuyup defa "Hicran" diyerek adn
koydu.
Kapy aan Belks kocasnn, "Hicran" dediini duyunca ard.
- Kzmzn adn Hicran koydum.
- Adyla bin yaasn. Hicran?...
- Hicran ya... baksana son zamanlarda yaadklarmza. Bizim
diyarlardan
ayrlacak olmamz, beni bu ad vermeye sevk etti. Ne bileyim iimden
yle geldi
ite. Ben de deyiverdim; Hicran...
Sonra Belks kzma birka kez seslendi:
- Hicran... Hicran... nallah sonumuz hicranl olmaz, dedi. Ne
zaman gideceiz?
SMAL BLGN 19
- En ksa srede... Kyde be aile daha gitmek iin hazrlanyormu.
u
anlalyor ki buradan geen Osmanl askerleri ar bir yenilgiye
uramlar.
Bulgarlar hzla ilerliyor. imizdekilerin de yz glyor. Artk
buralarda
huzur kalmad vesselam...
- Huzuru baka diyarlar da m arayacaz?
- Hr bir ekilde nefes alacamz her yer, hr bir ekilde korkusuzca
karnmz
doyurup yaayabileceimiz her yer artk bizim iin diyardr. Yardr.
Vatandr.
- O nasl sz! Buras vatanmz deil miydi? Vatan bellediimiz yerleri
bu kadar
kolay m terk edeceiz? Hani 500 yldr at koturan atalarmzn
hatralar,
dklen kanlar, ektikleri zahmetleri, aclar! Bu kadar kolay m,
bu
topraklardan ekip gitmek?
- Kolay deil elbette ama elimiz kolumuz bal ne yazk ki.
Askerimiz bile
Bulgar'a kar koyamadysa, seksen hanelik kyn halk nasl kar
koysun? Ziyan
olur gideriz. Kyma urarz. Bizler artk unu kabul etmeliyiz ki,
byk
dedelerimizin, atalarmzn anlatt o mazisi anl anl fakat u an
perian
bir milletiz. Artk bamzn aresine bakmalyz.
- Ne diyeyim ki? Sabah ola hayr ola...
1 Ekim 1912, sal gn stanbul halk nceki gnlerin aksine
gazetelerini bir
baka ilgi ile okumulard. Gazetelerin yazd bir telgraf metni
ahalinin
heyecanlanmasna yol amt. Bulgar ve Srp ordular seferberlik iln
etmiti.
Haber srpriz deildi. Daha yaz aylar banda Osmanl Devleti'ne kar
Balkan
ttifak kurulmutu. Ancak bu ittifak bakentte kmsenmiti.
stanbul'da yaayanlar, ilkbahar ve yaz aylarnda Arnavut isyann,
zellikle de
Makedonya snrndaki ete savalarn, Yunanistan ile Girit kmazn ve
yan
balarndaki Bulgaristan'n sava istediini iyi biliyordu.
Btn bunlar halk tarafndan bilinmesine ramen kurulan ittifaka kar
Osmanl
Devleti'nde askeri bir hazrlk grlmyordu. Aslnda askeri
hazrlklarn
yaplmamas insanlar endieye deil bilkis gizli bir gvene sevk
ediyordu. Her
bireyin aklnda drt kk devletin hibir zaman Osmanl Devleti ile
baa
-
kamayaca fikri hakimdi. Kurulan ttifak o kadar nemsenmemiti ki,
stanbul
tiyatro-
20 ELVEDA BALKANLAR
lannda o dnem Paris'ten gelen bir tiyatro topluluunun
Beyo-lu'nda
sahneleyecei "Sefil Ak" ve "Kamelyal Kadn" oyunlarnn
duyurular
yaplyordu. Ayrca duvarlar; sinema afileri, algl kahvelerin,
elence
yerlerin listeleri sslyordu.
Beyolu'nda her zaman olduu gibi insan seli akp duruyordu. Gazete
datclar
sadece Osmanlca deil ngilizce, Rumca, Franszca yazl gazeteleri
hanereleri
yrtlrcasma bararak satyorlard. Gazetelerde sradanl bozacak
baka
haberler yer almyordu.
Ertesi gn halkn gzne arpan en byk deiiklik, stanbul'da ne kadar
ie
yarayacak hayvan var ise bunlara el konmasyd. Ksa bir sre
ierisinde
stanbul'daki hayvanlarn pek ou toplanm, fayton srclerinin elinde
ancak
bakmsz ve hastalkl atlar kalmt. Bu el koyma ii o kadar acele ve
herkesin
gz nnde yaplmt ki halk buna ok armt. Galata kprsnde
durdurulan
arabalara hemen orada el koyulmu, yolcular ve araba srcs
derhal
indirilmiti. Bazen de srclerin ellerinde izin kad bulunmadndan
atlar
alnmt. Hatta bir faytonu eken atn koumlar sklm, bunun zerine
src
kprnn ortasndaki arabasn mterilerin yardmyla itekleyerek
gtrmek
zorunda kalmt. Bu durum oradan geen yayalar tarafndan garip
karlanm,
glmelere hatta hafif bir alaya yol amt.
Baz igzar jandarmalar srclerin ellerindeki kamlarn dahi ordu
mal
olduunu sylemi, bunlar alarak listeye kaydetmiler, zellikle
salam ve yeni
grnen, vurduunda iyi ses karan krbalara el koymulard.
Hasta, zayf atlarn boyunlarna "Askerlik hizmeti iin elverili
deildir."
diye bir yaz aslyor ve bu yaz krmz bir mhrle resmiyet
kazanyordu.
Ahaliden bazlar tek geim vastas olan atlarna el konulmamas
iin
hayvanlar evlerinin altndaki odunluk ve kmrlklerde hatta
mahzenlerde
saklyordu. Ancak bu durumu ihbar edenler oluyor, askerler hem
hayvanlar alyor
hem de sahiplerine ceza kesiyorlard.
Ertesi gn kk gruplar halinde toplanan gstericiler ellerindeki
bayrak ve
afilerle Beyazd Meydanna doru yrye gemilerdi. Afilerin
zerinde;
SMAL BLGN 21
"Yaasn sava!"
"Yine Yunanistan'la!"
"Yine Bulgaristan'la, Srbistan ve Karada'la!" sloganlar
fkeyle
haykrlyordu1.
2 Ekim 1912'de, Osmanl Darlfnun rencileri sava lehine byk bir
gsteri
dzenlemi, bu gsteriler dnk gsterilerden daha kalabalk ve ses
getirici
olmutu. Ayrca Pera'daki Yunan konsolosluuna doru yryen renciler,
burada
Yunanistan' protesto etmi, fkesine hakim olamayan baz
gstericiler, bir
duvarn tulalarn skerek konsolosluun bahesine atmlard. Bunun
zerine
askerler gsteri yapan rencileri sngleriyle datarak istenmeyen
naho
olaylarn bymesine engel olmulard.
4 Ekim 1912, cuma gn ise Sultan Ahmet Camii avlusunda byk bir
miting
dzenlenmiti. ttihat ve Terakki Partisi'nin ileri gelenleri ortak
bir miting
yapmak istediklerini Hrriyet ve tilaf Partisi yneticilerine
iletmiler ama
ret cevab almlard. Birbirini ekemeyen bu iki parti, milli
konularda dahi
bir araya gelme inceliini ve zverisini ne yazk ki gsterememiti.
Bunun
zerine ayn yerde iki parti tarafndan iki ayr miting yaplmas
kararlatrlmt.
Hrriyet ve tilaf Partisi'nin gsterisi saat 10.00'da balam,
caminin geni
avlusu hnca hn dolmu, toplananlar:
"Sava isteriz!"
"Balkanlara yryelim!"
"Cihat iln edilsin!"
"ttifak bozalm!"
"Haydi anl asker!" diye slogan atmlard.
-
Bu gsterilere sadece Trkler deil gayrimslimlerden de katlanlar
olmu,
Osmanl'nn Balkanlarda o eski gnlerine tekrar dnmesi iin
haykrp
durmulard...
ttihat ve Terakki Partisi'nin gsterisi leden sonra saat 14.00'de
ayn yerde
yaplm, sabahkinden biraz daha kalabalk olmu, mitinge katlanlar
durmadan
barp armt:
"Harp isteriz harp! Harp isteriz harp!"
"Haydi Sofya'ya!"
1 VVilhelm Feldmann, istanbul'da Sava Gnleri, s 25.
22 ELVEDA BALKANLAR
"Haydi anl asker Balkanlara!
Bu mitingde Talat Bey, Hasan Fehmi Efendi, Cemaleddin Arif Bey,
Agop Efendi
Boyacyan, Nesim Mazlia Efendi, Dr. Paayan Efendi, mer Naci Bey
toplananlar
evke getirici konumalar yapm daha sonra bu grup Fatih'teki Fatih
Sultan
Mehmet'in kabrini ziyaret ederek kabri banda yemin etmiti2.
Her iki gsteriye katlanlar daha sonra birleerek Dolmabahe
Sa-ray'na doru
yrm, Sultan V. Reat' selmlamlard.
Aslnda Osmanl Devleti'nin seferberlik iln etmesinden nce Balkan
Devletleri
arasnda ikili ittifaklar oluturulmaya balanmt bile. Fransz k
Temps
gazetesi, 7 Mays 1912 gnk saysnda Bulgar-Srp anlamasnn
imzalandn
bildiriyordu ama o sralarda Tanin, kdam gazeteleri bata olmak
zere Osmanl
basn, Srp ve Bulgarlar tarafndan estirilen szde bar havaya
kanm,
kendi kamuoyunu bilmeden yanl ynlendirmiti. Srp ve Bulgar
gazeteleri
yaptklar yaynlarda, ban Osmanl Devleti'nin ekecei byk bir
Balkan
birliinden sz etmi, bu konuda saysz makaleler yazmlard.
Ayrca dnemin hkmeti Srplara kar hogrl davranm, onlarn
Almanya'dan
ald yeni ve seri ateli toplarn Avusturya topraklarndan geememesi
zerine,
Sadrazam Sait Halim Paa toplarn deniz yoluyla Selnik'e ve oradan
da demiryolu
ile Srbistan'a tanmasna izin vermiti. Sonradan bu durum fark
edilmi,
deien hkmet tarafndan verilen izin kaldrlmt ama Srplar pek ok
topu
kolayca, bir sre sonra sava iln edecekleri Osmanl Devleti
zerinden tamay
baarmt. O dnem yaanan gaflet bununla da snrl kalmamt. Hkmet,
Balkanlarda erkenden asker terhisine balamt. Tecrbeli ve eitimli
tam 70
bin asker evine dnmt. Yani savatan bir buuk ay nce Osmanl
ordusunun
drtte biri salverilmiti3.
Koana olaylarndan4 sonra arad mazereti bulan Balkan Devletleri
hzla
gsteriler yapmaya ve seferberliklerini tamamlamaya a-
2 Aram Andonyan, Balkan Sava, s 199.
3 brahim Artu, Balkan Sava, s 75. Bu da yetmezmi gibi Yemen'de
kan
isyanlar bastrmak iin 35 taburluk bir kuvvet Balkanlarda esen
sava
rzgrlarna aldrmadan Yemen'e gnderilmiti.
4 Koana Olaylar: 1 Austos 1912 ylnda, Kosova'ya bal Koana
Pazar
yerin- . de Bulgar komitaclar bomba patlatarak 28 kiinin lme
sebep olmu ve
bu olaylarn Trkler tarafndan protesto edilmesi esnasnda meydana
gelen
galeyanda 21 Bulgar lm, 190 kii de yaralanmt.
SMAL BLGN 23
lrken, Avrupal devletlerin notalar Bab- Ali'ye verilmeye
balanmt.
Ayrca ngiltere, Fransa, talya, Almanya, Avusturya ve Rusya;
Osmanl
Hkmetinden Rumeli ve Anadolu'da reformlar yapmasn istemilerdi..
Gazi Ahmet
Paa hkmeti de reformlarn yaplacan bildirmiti. Hkmet
Balkanlarda
meydana gelen mnferit olaylar karsnda soukkanl olmak
gerektiini
belirtmi, iyi niyetinin bir nianesi olarak da, Trakya'da
dzenleyecei
tatbikatlardan vazgetiini bildirmiti. Bununla yetinmeyen
hkmet
Balkanlardaki terhislere hzla devam etmiti.
Kyn Trk mahallesinde sabah namazna giden ahali caminin kap
koluna
sktrlm domuz kuyruklarn grnce ok ard. Bunun ne anlama
geldiini
hepsi iyi biliyordu. Artk buradan "defolup gidin" diyen bir
iaretti bu.
Cemaatten biri:
- Ellerini ok abuk tutmular, dedi.
- Bulgar komularmz gerek yzlerini gsterdiler.
- Onlar yapmamtr.
-
- etecilerin iidir bu. Konumay ksa kesip camiye girdiler.
Namazlarn eda
ettikten
sonra yemenilerini giyerlerken, kyn delisinin koarak geldiini
grdler.
Yakas paas dalm, bar alm, yalm ayak ve elinde hi brakmad
sopasyla barp duruyordu:
- ldrmler! ldrmler! ldrmler!
- Kimi ldrmler!
- Ben bilmem. ldrmler!
- Kimi be adam!
- Ben bilmem ldrmler!
- O zaman bizi grdn yere gtr.
- Gtrrm. Ama ben bilmem kimi ldrmler.
- Tamam anladk, kes artk.
Cemaatin sinirleri gerilmiti. Ya bu deli yalan sylyorsa? diye
ilerinden
geiriyorlard. Yine etecilerin ileri miydi acaba? Ne olmu-
24 ELVEDA BALKANLAR
tu acaba? Yoksa yeni bir zulm haberi miydi bu? yice meraklanan
ve heyecanlanan
cemaat adet koarcasna delinin ardndan gidiyordu. Kyn dna kp
Papaz
Tepe'ye giden patikaya koyulduklarnda soluk solua kalmlard.
Bazlarnn
dizleri titriyor, kalpleri hzla arpyor, bazlar da kt bir ey
grmemek
iin dua ediyordu. nallah delinin bir yalan olsun, diye durmadan
niyazda
bulunuyorlard. Deli ise kyllerin nnde koturuyor "Yava ol!"
demelerine
aldrmadan ayn cmleleri tekrar edip duruyordu:
- ldrmler! ldrmler! Ben bilemem! Ama ldrmler!
Papaz Tepesi'ne kan kyller yamacn barndan derin bir vadiye
doru
ilerliyorlard. Aada ise Kanl Dere dedikleri, yazn dahi suyu
kesilmeyen bir
dere vard. Bu dere yata aslnda her kylnn gayet iyi bildii bir
yerdi.
nk kyn btn erkekleri burada yzme renmi, balk tutmutu.
Deli, bayr aaya daha da hzla kouyor, bazen dyor, toza
bu-lanyor,
kalkp yine kouyordu. Kyller de ona yetimek iin byk bir gayret
sarf
ediyor, bir yandan da syleniyorlard. Neden sonra Kanl Dere'ye
indiklerinde,
suyun bklm yapt talk bir yere ba-kakaldlar. Deli soluk solua
elini
uzatp:
- ldrmler! ldrmler! ldrmler! dedi.
Kayalklar kzla boyanmt. Yaklak yirmiye yakn Osmanl askeri
ehit
edilmiti. ehitlerin kanlan, Kanl Dere'nin berrak ve souk sularna
karyor,
bir kez daha bu ismin nasl verildiini ispatlyordu sanki.
- Kardeler, bunlar Osmanl askeri..
- Nasl ldrlmler acaba?
- Tuzaa m drlmler?
- Hayr, dedi birisi. Bunlar yaral olarak cepheden geri ekilenler
sanrm.
eteciler onlar ldrmler. Baksanza pek ounun sargs var...
- Demek ki doruymu.
- Askerimiz, Bulgar karsnda tutunamam.
- Evet artk her ey anlalyor. Buralarda barnanlayz...
- Hemen kye dnelim.
SMAL BLGN 25
Kyller ehitlere birer Fatiha okuyup geri dndler. Deli ise bakt
durdu.
- ldrmler... ldrmler... ldrmler...
Bu elim haberin renilmesi ky halknn zerinde ok etkisi yapt.
Herkes Papaz
Kosta'y ziyaret etti. Kendisine mallarn satmak istediklerini,
ucuz pahal
demeden gzden karacaklarn beyan etti. Papaz Kosta bu duruma ok
sevinmekle
birlikte sevincini belli etmedi. Hatta kyllere teskin edici
szler syledi.
Ancak grdklerinden etkilenen ve korkan kyller, kararlarnn kesin
olduunu
belirttiler. Papaz Kosta kendilerine yardmc olacan ifade etti.
gn sonra
da kyllerin tarlalarn, mallarn, evlerini ve hayvanlarn Bulgarlar
ucuz
bir ekilde satn ald. Kyn tamam artk Bulgarlarnd.
Trk kylleri sadece arabalarn, ineklerini, kzlerini ve atlarn
satmamlard. kacaklar yolculuk iin bu hayvanlara ihtiyalar
vard.
Gittike sabrszlanan ve hazrlklarn tamamlayan kyller, yarn
sabah
erkenden yola koyulacaklar, bir an nce Edirne'ye ve kendilerini
daha gvende
-
hissedecekleri yere doru muhacerete balayacaklard. nk Edirne bir
mstahkem
mevkiiydi. Bir kaleydi. stelik stanbul'a da yaknd. Dersaadet'e
uzanan tren
hatt vard. Gerekirse trenle daha ierilere, stanbul yaknlarna
dek
gidebilirlerdi. Koskoca devlet onlar akta brakacak deildi ya.
Elbet
karnlarn doyuracak, i de bulabileceklerdi. Hepsinin iinde yeni
umutlar
yeermeye balamken, kylerinden ayrlacak olmann acs
kendilerini
hrpalyordu. Halden hle giriyorlard. O gece evlerde kimse ne
eiyle ne
dostuyla korntu. Azlar bak amad. Sadece sessiz bir ekilde bu
diyarlardan gidecek olmann yorgunluu ve kederi iindeydiler.
Eyalarn
toplarken dudaklar kpr kpr duaya duruyordu. Gnllerdeki yangn
durmadan
byyordu. Bu yangn belliydi ki Balkanlar saracakt.
Kyller akamdan arabalarnn zerini hasrlar ve kaim perdelerle
rttler.
Yanlarna yol boyunca yetecek kadar yiyecek, kap kaak ve biraz
giyim eyas
alp yola kmak iin hazrlandlar. Kuaklarna soktuklar altn
keselerini
yokladlar. Tek mitleri, bu altnlarla Edirne'de bir eyler
alabilmek ve yeni
bir hayata balayabilmekti.
Gece yars olduunda kyde derin bir sessizlik hkm sryordu.
Evlerinde son
geceyi geirecek olan kadnlar iin iin gzyalar-
26 ELVEDA BALKANLAR
n dkyor, erkekler ise cigara stne cigara saryordu. Bu arada
yanlarnda
gtremeyecekleri hayvanlarn ahrdan sesleri ykseldike, ocuklar
gzyalarn
tutamyorlard.
Sabah olduunda kafile kyden ayrlrken lklar, hkrklar,
feryatlar
birbirine kart. Gidenleri uurlamaya gelen Bulgarlarn ve
Ermenilerin dahi bu
hazin tablodan gzleri doldu. Hatta gayrimslimlerle iyi komuluk
yapanlar
birbirine sarlp alad. Haklar hell edildi ve erkekler, kzlerin,
ineklerin
ya da atlarn yannda yayan yola koyuldu. Kadnlar, ihtiyarlar ve
ocuklar ise
eya dolu arabalarn iinde oturabilecek yerlere oturdular. Konvoy
kyden
ayrlrken, erkekler ve kadnlar sk sk arkalarna dnp, bugne dek
havasn
soluduklar, suyunu itikleri kylerine son bir defa baktlar.
Baklarnda her
ey vard; hzn, ac, hatra ve hasret...
Kafile bir sre dz yolda ilerleyip dik yokuu karken, arabalarn
ykl
olmasndan dolay hayvanlar, haznn serin havasna ramen ter
iinde
kalmlard. Bunun zerine kafileden birisi bard:
- Yryebilenler insin! Hayvanlarn ykn hafifletelim yoksa bayr
kamayacaz. stelik yolu da tkayacaz...
Bu szler zerine Belks, Hicran' kucana alp arabadan indi. Kocas
Yusuf
ykl arabay ekmeye alan ata bir krba vurdu:
- Deh! Haydi olum.
Arabalarn tahta tekerleri gcrdayarak yava yava dnmeye ve dik
yokuu
trmanmaya balad. Yrmekte olan ihtiyarlardan bazlar yokuta abuk
yoruldu.
Biraz dinlenmek istediler. Bu kez de kafileden ayr kalmamak iin
genlerin
yardmyla ayaklarn adet sryerek ilerlemeye baladlar. Bin bir
zorlukla
yokuu trmandklarnda, nlerindeki yolun daha dz olduunu
grdler.
htiyarlar tekrar arabalara bindirildi. Kafile tekrar yola
koyuldu. Bu arada
genlerden biri ata balad:
"Yetim idim, beni anam bytt, Evimizde kara baykular tt. Kulbemiz
viran
kald inledik, Mezarcm nerededir bilmedik. Trk olunun lm okar
ban,
Aktmadan babas iin yan."
SMAL BLGN 27
Bu atn nameleri kafiledeki herkesin gnlne iledi. Deminden beri
alamamak
iin kendini zor tutan erkekler dahi sessizce gzyalarn aktr
oldu.
Kafiledeki herkesin aklnda bir cmle mh gibi asl kalmt; "Trk
olunun
lm okar ban"
Yusuf'un gzleri dolu olduu halde:
- Hicran nasl? dedi karma. -yi...
- Aman stn sk rt de mesin. Yollarda hastalanmasn...
- Bebekler... ihtiyarlar... yryemeyenler ve hasta olanlar var.
Onlar bu
yolculua dayanabilirler mi?
- Drt gnlk yol. Dayanmallar. Belks ac ac gld:
- Bunu demek kolay. Acaba dayanabilecekler mi?
-
- lerideki orman geersek, iimiz biraz kolaylar ama orman geride
brakmak
iin en az iki gnlk daha yolumuz var.
- Geeriz inallah...
- nallah...
Kanlar gcrdyor, kpekler havlyor, atlar ara sra kiniyordu. Bazen
bir
hkrk sesi duyuluyordu. Bazen derin bir i eki... Kafile
ilerliyordu.
Yol ormanlk alan ierisinde dz bir ekilde gittikten sonra saa
sola dnerek
vadiye doru iniyordu. Vadide tarihi bir kpr vard. Bu kprnn
merkezdeki iki
byk kemerin sanda ve solunda drt kemer daha gze arpyordu.
zerinden
sadece bir arabann geebildii, yarm metre derinliinde tatan
korkuluklar
bulunuyordu. Kprnn banda ve sonundaki kitabeler kprnn yapmn
anlatyordu. Kemerlerden kvrla kvrla akan sular ileride genileyen
yatakta
yava bir ekilde szlp gidiyordu. Sonbahara ramen stlerin dklmeyen
baz
yapraklar serin suya deiyordu. Sazlklarla bezenmi her iki kyda
rdekler
nazl nazl yzyor, blbller durmadan feryad- fign ediyordu.
Yusufuklar
suyun stnde uuyordu. Bu gzel manzara, kylerini terk eden
ahalinin
yreindeki hzn ile byk bir tezat oluturuyordu.
Kafile son dnemeten sonra kprye yneldii srada kprnn dier
banda
birka atl belirdi. Srtlarnda tfekleri aslyd. Bu atl-
28 ELVEDA BALKANLAR
lar sakin bir ekilde yolun ortasna durup muhacirlerin
yaklamasn
bekliyorlard. Ne sesleniyor ne de herhangi bir iaret yapyorlard.
Kyller
atllar grnce heyecanlandlar. imdi herkes yolun ortasnda duran bu
iki
atlya bakyordu. "Eer bunlar eteci ise daha fazla olmalar
gerekir." diye
dnrlerken aniden bir silah sesi duyuldu. Sesten kafiledeki atlar
rkp
kinedi. Ardndan bir silah sesi daha iitilince, saa sola kamak
isteyen atlar
arabalar, kanlar kprnn korkuluklarna arpmaya balad.
Arabalardan
bazlarnn dingili ve ar krlnca, kprnn ortasnda kald. Kprnn
tkanmasyla dier arabalar ilerleyemedi. ocuklar alad, kadnlar
lk
attlar. Erkekler ne yapacaklarn bilemediler. Atllar mavzerlerle
kafileye
rastgele ate ettiler. Bu ateten ndeki kzler vurulunca, olduklar
yere kp
ac ac brmeye baladlar. te o anda atllarn Bulgar etecileri
olduunu
anlayan erkekler silahlarna davranmak istediler. Ancak kar ate
birden
iddetlendi. Yolun her iki yannda saklanan dier eteciler de
ortaya kp
atee katldlar. Bir anda ortalk can pazarna dnd. Arabadan
inemeyen
ihtiyarlar etecilere kolay hedef oldu. Kadnlar ve ocuklar
vurulurken,
erkekler ise kpr korkuluklarnn arkasna saklanp ate etmeye
altlar.
eteciler kendi dillerince:
- Sakn sa brakmayn!
- Yoksa Osmanl askerlerinin malubiyetini her tarafa
yayarlar...
- Hepsini hi acmadan vurun! diyorlard. Karlkl ate srerken,
Yusuf
karsna: -Atla, dedi.
- Nasl atlarm!
- Atla yoksa hepimizi ldrecekler! Hicran' bir sepetin iine
koyarak dereye
atla!
-Ya grrlerse!
- Gremezler, sazlklar var. Henz uzaktalar seni fark
etmeyebilirler!
-Ya sen!
- Ben burada lnceye dek onlara kar koyacam.
- Ben de gitmiyorum, yannda kalaym. Beraber lelim.
SMAL BLGN 29
- Olmaz. Hicran iin, kzmz iin bunu yapmalsn. -Ama..
-Amasyok! Haydi... Haydi!
- Elveda!
- Haydi!
Belks bir bohasn koluna, bebeini iine koyduu sepeti de dier
koluna
takt. Sinerek kprde geriye doru gitti. Sonra kendini serin
sulara brakt.
Atlarken gzlerini yummu, soluunu tutmutu. Serin sulara dnce
gzlerini
at. Ne bohas ne de Hicran'm olduu sepet suya batmt. Su, kadn
hzla
srkledi. Belks ilerideki sazlara doru gitmeye gayret etti. Suda
batmadn
grnce sakinleti. Ancak tehlikeden kurtulmak iin biraz daha
srklenmeliydi.
-
Kprnn stnde hayvanlarn, ocuklarn, kadnlarn ve ihtiyarlarn
cesetleri,
parkeli talarn zerine dm, kprnn st tamamen kana boyanmt.
etecilere en ok direnen Yusuf olmutu. Ama kalabalk karsnda
yapaca bir
ey kalmaynca, belindeki kamay ekmi, kendisine doru gelen
etecilere
saldrrken vurulmutu. Yusuf her yannn biber gibi yandn
hissetmiti.
Neden sonra meye ve titremeye balam, gzlerini amak istemi, bir
trl
aamamt. Karanlklar iinde kalm, hissettii karanlk zaman
getike
artmt. Yusuf takati kesilmek zereyken zorlukla "Hic. ran"
diyebilmi ve son
nefesini vermiti...
Kafilede Belks'tan baka kurtulan olmamt. Bunun zerine etecilerin
lideri:
- zerlerini arayn. Altnlar aln, dedi. Kpry temizleyin.
Kimsenin
kurtulmadndan emin olmamz gerek. Etraf da iyice aratrn.
Ad Gelin Kprs olan bu Osmanl yapsndan, Osmanl halk, daha
ierideki
Osmanl topraklarna gitmek isterken, emellerine ulaamam, ehit
edilmilerdi...
Belks souk suda srklenirken, geride ne olup bittiini dnyor
ama
kocasnn sa kurtulamayacan iyi biliyor, sessizce al-
30 ELVEDA BALKANLAR
yordu. Aslnda hkra hkra alamay ok istiyordu. Etrafta
etecilerin
olabilecei dncesiyle kendini tutarak sessizce gzya dkyordu.
Dere yatann darald kayalk bir yere geldiinde suyun derinlii
azald.
Belks gsne dek gelen suda ayaa kalkt. Sazlklar aralayarak
kayalara ayak
bast. Sepetin iinde slanan Hicran' alp gsne bastrd. Istmaya
alt.
Bebeini biraz sallayp emzirdi. lerideki bir tepeye doru yrmeye
balad.
Msr bahelerinin arasndan ar ar yryerek tepeye doru ilerledi.
Ufukta
ne bir ky ne de bir yol gzkyordu... Nereye gidecekti? Nasl
gidecekti?
Edirne ne yana derdi? Edirne'ye hangi yoldan gidilirdi? Yolu
bulabilir miydi?
Acaba eteciler kendisini yakalayacak myd? Byle bir ihtimali
dnmek
istemiyor, bana nelerin geleceini ok iyi biliyordu. Etraf iyice
aratrmal
ve ok iyi gizlenmeliydi. Karn ackmt. Yiyecek olarak bohasna
sard
birka dilim ekmek de slanmt. "Daha sonra yerim hem biraz da
kururlar."
dncesiyle sararan, hasad yaplm msr tarlalarnda dikkatle yrd.
Tepeye
yaklatnda heyecan son raddeye varmt. alklar kendine siper
ederek,
aalarn arkasna saklanarak, etraf kolaan etmek istedi. Bir yandan
da
kendine sorular soruyordu.
- Edirne ok mu uzakta? Edirne'ye nasl gidilir? Edirne, bir
kurtulu, yeni bir
hayata balay demek midir?
Ne yapp ne edip Edirne'ye varmalyd. Kz Hicran iin bunu yapmalyd.
Kocas
Yusuf kz iin ehit olmam myd?
Yrdke snyor, ara sra bebeini alp gsne bastryor, emziriyor,
tekrar
yrmeye devam ediyordu. Bu yry esnasnda elbisesi kuruyordu.
Ufka
baktnda, kara kara bulutlar grd.
- Yamur yamasa bari, nereye snrm, diye dnd.
Msr tarlalarndan sonra bu kez patates tarlalarndan geti. Ancak
bileine
kadar amurlu tarlalarda yrmek o kadar zor ve zahmetliydi ki,
killi toprak
ayandan yemenileri alyordu. En sonunda onlar amur iinde
brakp
etikleriyle yrmeye devam etti. Ancak bu sefer de yerdeki kurumu,
sertlemi
otlar, dikenler ayaklarna batmaya balad. Birka kere durup
ayandaki
dikenleri kard. Durmann kendine zaman kaybettireceini dnnce,
ayaklarnn
SMAL BLGN 31
acsna katlanarak yrmeye alt. Kocasn kaybetmenin acs kezzap
gibi
yreini yakyor, ayana batan dikenlerin acsn hissetmiyordu bile.
Yrd
srede gzlerinden yalar szlp duruyordu. Her eye ve her zorlua
ramen
hayatta kalmalyd. Bunu biricik kz Hicran iin yapmalyd. imdi tek
amac
kznn hayatta kalmasn salamakt.
Soluk solua tepeye trmanrken yz kzarm, terlemiti. zerindeki
nemli
elbiseler allardan, kuruyan otlardan izilmeye ve yrtlmaya
balamt.
leride ne vard? Tepenin ardnda ne grecekti? Acaba neyle
karlaacakt?
Edirne ne taraftayd? Yaknda myd, uzakta myd? Btn bu sorulara
cevap
bulmann midiyle yorulan Belks gayretini bytmek iin Hicran'a
bakt. Onun
-
alamas zerine de kararl ve azimli ekilde tepeye doru trmand.
amurda bir
adm atyor, bir sre aaya doru kayyor, yere dyor, yerden
kalkyor
tekrar byk bir gayretle bayr trmanmak istiyordu. Bu d ve
kalklar
kendisini yormu, elbisesi, yz gz, salar amura bulanmt. Azna,
dilerinin arasna, burnuna dahi amurlar girmiti. Yere tutunmak
istediinden
elleri kanam, parmaklarna kymklar, dikenler batmt. Doya doya
hkrarak
alamak ve feryat etmek istiyordu ama nerede olduunu bilememenin
verdii
ekingenlikle, "etecilere rastlarsam ya da yaknmdaysalar
sesimi
duyabilirler." endiesiyle susuyor, iinden nice saysz feryatlar,
lklar
atyordu.
Tepeyi trmanrken aaya kaymamak iin bir alya skca tutundu.
Biraz
dinlendi. Kollar uyumutu. Ayaklar ve elleri acdan szlyordu.
Sepeti atm,
Hicran' arkasna balam, iki kolunun serbest kalmasn salam bylece
daha
rahat hareket edebileceini dnmt. Yzndeki scaklktan ateinin
ykseldiini anlyor, gzleri kararyor, dizlerindeki mecali
tkeniyordu. Daha
fazla ayakta duramayacan anlaynca yere kt.
"Burada kalmamalym. Gayret etmeliyim yoksa ziyan olurum" diye
dnp yeniden
ayaa kalkmak istedi. Baaramad. Bir daha denedi. Glkle ayaa
kalkabildi.
Tepeye varmak iin az bir yolu kalmt. Biraz daha ilerlerse
etraf
grebilirdi. Belki yaknlarda bir Trk ky grebilirdi? Bu dnce ile
bir
hamle daha yaparak tepeye doru bir iki adm att. Ayaklar titredi.
Yere dt.
Bu sefer emekleyerek tepeye doru ilerledi.
32 ELVEDA BALKANLAR
"Allah'm bu acya, bu yorgunlua dayanma azmi ver. Kzm Hicran iin.
ehit
edilen kocam iin. Allah'm, beni, bu garip kulunu buralarda ziyan
etme...
Allah'm bana yardm et..." diye dua etti.
Tepeye ulanca amura bulanm yzn ukurda toplanan suda ykad.
evreye
dikkatlice bakt. Hibir ey gremedi. Ne bir ky ne de bir yol vard.
leride
dzleen tarlalar bir baka tepeye srtlarn dayamlard. Bunun zerine
morali
bozuldu. Bohasn at. Bir dilim ekmek ile biraz peynir kard.
amurlu
yerlerini sildi. "Yemek zorundaym. Ya stm kesilirse? Hicran'm
neyle
emziririm? amurlu olsa da yemeliyim." Peyniri ekmee katk edip
yedi. Oturduu
yerden ilerideki bir alya sokuldu. Etraf seyretmeye balad. "Her
yer tarla.
Koruluk... allk... Nasl giderim? Ne yana giderim? Edirne ne
yandadr acaba?
Edirne'ye bir ulaabilseydim, her ey daha kolay olurdu. Hicran'm
kzm,
biricik yavrum. kszm. Sen ve ben bu hayat gsleyebilecek
miyiz?"
Ban kaldrp bulutlara bakt. "Yamur yamasa. Tekrar slan-masak
bari...
amura bulanm bir kaderimiz var. Yzmz, aldyla vndmz alnmz
bile
amurland. Olsun, amur lekesi kar. zi de kalmaz. Ama alnmza kara
lekeler
srlmese... O lekeler asla kmaz. Kalkmalym. Yrmeliyim."
Srtna balad Hicran ile zorlukla ayaa kalkt. Bayr aaya doru
inmeye
balad. Aklk yerden gitmektense, allara ve aalara yakn yrmeyi
tercih
etti. Att her adm ona artk strap veriyordu. Ateinin
ykseldiini
hissediyor ve durmadan sayklyordu: "Edirne, Edirne... yolun ne
yandadr?.. Ah
Yusuf'um... Gelin kprsnde al kanlara boyanan Yusuf'um... Barmda
derin bir
hicran, srtmda ise kzm Hicran var.
Belks gzlerini uykuya dalar gibi kapatt... Bir mddet sonra beyaz
gelinliini
ve bandan topuklarna dek inen gm telleri gryordu. Sonra bir kr
atla
emenin banda bitiyordu Yusuf. Karsnda srma cepkeni ile ona
glmsyor,
elini uzatyordu. Hani ilk kez birbirlerini grdkleri o Hasret
emesinde. Hani
koca narn altndaki o emede... Birden Gelin Kprsnde silahlar
patlyordu.
lklar, hkrklar ve hayvan barlar birbirine karyordu. Yusuf'u
vuruyorlard, gsnde derin, onulmaz yaralar alyordu. Gl
bahelerindeki
yedi verenler gibiydi Yusuf'unun yaralar. te o anda
SMAL BLGN 33
yutkunamyor, soluk alamyordu. Boulacan sanyordu. Aniden avaz
kt
kadar bard:
- Hayr! Hayr!
Gzlerini atnda kara bulutlar greceini dnrken bir hasr grd.
Hasrn boluklarndan kara bulutlan seebildi.
-
- Hicran! dedi. Belks aniden doruldu. Arabann tavannda asl duran
tencere
alnna arpt. Bir kez daha haykrd:
- Hicran!
Yal kadn onun yzn okad. Nasrl ellerini yanaklarnda dolatrd.
Belks
eliyle yzn, gzn yoklad. amurlu deildi.
- Neredeyim?
- Korkma kzm. ok ile ekmisin. Saykladn durdun. Ama her ey geti
artk.
- Bitti mi, ben yeni balyor sanyordum.
- Bitti bitti. -Siz?
- Muhaciriz kzm. Bu yatan sonra yollara dtk... Yurdumuzdan,
kendi
yurdumuzdan skn ektik. Patates yumrularn topraktan karr gibi
kymzden
kardlar bizi. Baksana ahaliye hep yollarda...
- Nereye gidiyorsunuz? -Edirne'ye doru...
- Edirne'ye mi! Sahi mi!
- Sahi ya kzm ama gavur brakrsa...
- Brakrsa m?
- Evet. Bizim asker bozulmu kzm hem de ok fena... Bulgarlar
onlar nlerine
katp kovalam. Adm adm yaklayormu dman Krklareli'ye, kr ki
biz
Edirne'ye daha yaknz. Ertesi gn varrz, diyorlar... Sen ok
hrpalanmsn.
amura bulanmsn. Yzn temizledim. Bebein slak kundan
deitirdim.
Senin zerine de bir setre attm.
- Saol. Allah tuttuunu altn etsin...
- Bu yatan sonra bize altn deil ama mezarmzda rahata uyuyacamz,
dman
izmesi basmayaca bir yer lzm a kzm. Bundan byle bahe kadar
topramz
olsa da yeter.
34 ELVEDA BALKANLAR
- nallah o da olur anne. Adnz?
- Kibar Ana derlerdi kyde.
- Ben tepedeyken etrafma baktmda hi yol gremiyordum. Ne araba
vard ne de
kafile. Ben buraya nasl geldim peki?
- Halil'im buldu seni. Kafilenin nnden at koturuyordu. Kpekler
kokunu alm.
yle bulmu. Atn terkisinde getirdi seni.
- Hicran! yi mi?
- ok iyi... Meraklanma. imdi ml ml uyuyor. Isnd yavrucak. Haydi
sen de
uyu biraz. ok yorulmusun...
- Halil hangisi?
Kibar Ana az ileride giden delikanly gsterdi.
- te u kratta giden. ok mert ve cesur biridir. Korku nedir
bilmez... "Bir
an nce yola kalm." dedi. Kylye son durumlar anlatt. Gazete okur.
Gavurca
dahi bilir. stanbul'da dadi'yi okudu. "Buralarda durulmaz."
dedi. "Bulgarlarn
ayaklan altnda inenmeyelim, Edirne'ye doru, stanbul'a doru yola
kalm."
dedi. yi de etti. Sonradan duyduk, komu kyleri hep yamalam kr
olasca
gavur. .. Elleri krlsn... Ama Mevlm byktr. Mazlumun yanndadr.
Peygamber
Efendimiz gibi muhacir olduk. Muhacirlik o zamandan,
Efendimizden kalm bize.
Ne yapacaksn, mecbur katlanacaz. .. Her eyin hayrls bakalm.
Kadir Mevlm
hicretimizi, muhacirliimizi hayrl klsn. Mbarek klsn...
- Topraklarmzdan ayrlyoruz Kibar Ana.
- Toprak avu ii kadar da gitse elemimiz da kadar olur kzm.
Kanl
gzyalarmz dkeriz. Toprak her eyimizdir. Ancak Halil'im diyor ki
bizim
asker bozulmu. Ne zaman grlm bizim askerimizin bir adm geri adm
att.
Yoksa bunlar bizim askerler deil mi? Aksi halde terk eder miydik
slamz,
yurdumuzu... Eh artk Edirne olacak yurdumuz belki. orlu, belki
Tekfurda m
derler Tekirda m derler oras. Belki Dersaadet... Baa gelen
ekilirmi. Sahi
sana ne oldu byle?
Szn burasnda Belks sustu. Hkra hkra alamak, doya doya gzya
dkmek
istedi. Kendini brakt. Alad alad. O aladka, Kibar Ana'nm o
nasrl
elleri, o toprak kokan elleri, o dua kokan elleri Belks'm
omzunda ve salarnda
gezindi durdu. Yal gzlerle
SMAL BLGN 35
kadnn kr kr olmu yzne bakt. Ak kahverengi gzleri, yuvarlak
yz,
geni aln ve i yanaklar ile bilge bir kadn gibi grnd ona Kibar
Ana.
-
Bana sard beyaz yama kendisine bir nura-ni ehre
kazandryordu.
Ellerini ve ayaklarn izen, kanatan, actan nice dikenler imdi
gnln de
izip kanatyor, kanl gzyalar aktmasna yol ayordu.
Belks, Kibar Ana'ya olup biteni anlatnca, onun da gzyalarna
hakim
olmadn grd. Yal kadn:
- Aclar gnahlarmza kefarettir, dedi. Aclar, ekebilenin
omuzlarna
yklenir. Kocan ve kylleriniz ehitlik mertebesine ulam. Hicret
ederken
ehit olmular. Lkin askerimiz onlarn cn yerde komaz. Bunu byle
bilesin...
imdi sabretmelisin kzm. Sabr ve tevekkl her eyin ilacdr. Haydi
imdi
uyumaya bak. Biraz dinlen. Dinlen ki kzma st verebilesin. Karnn
a m?
Belks am diyemedi. Sadece:
- amursuz bir dilim ekmek istiyorum, dedi. Gzyalaryla slatt
ekmei
bitirdikten sonra Kibar Ana'nm dizine ban koyup bir ocuk gibi
uyudu.
Kafile uzadka uzamt. Edirne'ye giden oseye ktklarnda yalnz
olmadklarn grdler. Yol muhacirlerle dolmutu. lerinde kendi
diyarlarndan
ayrlmann acs yreklerini yakarken, Edirne'ye varacak olmann
midini de
tayorlard...
Bu srada akam karanl ar ar memleketin ve muhacirlerin stne
inerken,
kafileden kadife gibi bir ses yreklerdeki yangn tututurmaya
yetti:
"Dalar dalar Viran dalar Yzm gler Kalbim alar"
Kafile karanlk bastrdnda mola vermemi, bir an nce Edirne'ye doru
yol
almak istemiti. Bu arada arabalarda lamba ve mum yaklmamas
zellikle
tembihlenmiti. Kederin yreklerde dourduu karanla bir de gecenin
mayalanan
karanl eklenmiti.
36 ELVEDA BALKANLAR
Gecenin ilerleyen saatlerinde hava iyice serinlemiti. Tek tk
attran yamur
damlalar arabalarn stn rten kaln bezlere, hasrlara arpyor, ara
sra
esen sert rzgr akbetlerinin ne olacan dnen muhacirlerin yzn
adet
okuyordu. Haznla birlikte sararan yapraklar rzgra kaplp
telere
savruluyordu. Bu telere savrulu, muhacirlerin Rumeli'nden,
Balkanlardan
savruluuna ok benziyordu...
Hazn Osmanl'nn btn mit yapraklarn sarartmt...
stanbul'da kmas muhtemel bir sava ufukta gzkrken, 6 Ekim Pazar
gn
leden sonra Bakanlar Kurulu, 1880 tarihli Vilayet Yasasnda,
Avrupa topraklar
iinde kalan yerlerde reformlarn uygulanacan iln etti. Bu haber
Osmanl
Ajans ile hemen dnyaya iln edildi. Ayrca ajansn belirttiine gre
sava
tehlikesi artk geip gitmiti5.
Savan atlatld haberi duyulduunda stanbul halk biraz olsun
rahatlamt.
ehirde bir iyimserlik ve rahatlk havas tekrar grlmeye
balanmt.
Bu haberlerin getirdii rahatlk niversite rencilerinde grlmemiti.
Saat
ikide Beyazd'da Meydannda toplanmlard. Sava naralar atmlar ve
daha
sonra uzun bir yry konvoyu oluturmular, Sadrazamla dek
yrmlerdi.
Yolda giden rencilere dierleri de katlm, kalabalk daha da artmt.
Bab-
Ali'ye ynelen renciler burada sadrazam grmek istemilerdi. Ancak
sadrazam
rencilerle grmeye kmamt. Buna fkelenenler pencerelerden binann
iine
girmiler, kendilerini dar karmak iin gelen askerlere
direnmilerdi:
- Bize deil Yunan'a ve Bulgar'a ate edin!
Bahriye Nazr General Mahmut Muhtar Paa toplantdan ayrlm,
rencileri
yattrmaya almt. Savan ktlne ve ykmna dikkat ekmiti ama bu
szler rencileri yattrmam tam aksine daha da fkelendirmiti.
Talebeler,
bakan slklam, protesto etmilerdi. renciler durmadan sava lehinde
slogan
atmt:
- Yaasn sava!
- Sava ya da lm!
5 stanbul'da Sava Gnleri,, s 28.
SMAL BLGN 37
- Tekrar hkmetle!
- Tekrar Kmil'le!6
Kratyla kafilenin nnde, giden Halil kark duygular iindeydi. Bu
g
dierleri gibi onu da mahzunlatrmt. Atnn yularn brakm,
gzlerini
karanla dikmi bir halde yava yava ilerliyordu. Akl fikri bu gn
tarlada
-
bulduu amurlara bulanan o kadndayd. Ellerini ve ayaklarn gz
nne
getirince ona acmadan edemedi. Ancak bir merak iini kemirip
duruyordu. Bu
kadn nereden kamt? Buralara dek nasl gelmiti? Yavrusuyla bunca
zorlua
nasl katlanmt? Neler olmutu? Utanmasa arabada uyuyan kadn
uyandrp "u
hikyeni anlat." diyecekti. Ancak kendisi de bunu Belks'a hibir
zaman
sormayacan, soramayacan gayet iyi biliyordu.
Halil kendini avcla kaptrm, tarlalarn ekip bien bir
delikanlyd.
Genellikle yalnz dolamay seven, alkan biriydi. Babas 93
Harbi'nde pka
geidinde ehit dmt. O gnden sonra annesine yardm etmi, evin
geimini
salamak iin cann trnana takp alp durmutu. Gnlne gre bir
sevdii
olmamt.
indeki gizli merak Halil'i durmadan tahrik ediyordu. amurdan
adet
seilemeyen bu kadnn ehresi acaba imdi nasld? Gzleri ne renkti?
Salar
uzun mu, ksa myd? Hayalinde bir trl can-landramad simasn grmek
iin
sabrszlanyordu. Sonra:
- Neler dnyorum! dedi.
Btn duygu ve dncelerini geride brakmak ister gibi atn mahmuzlad.
Krat
yola dizilmi, saysz arabann yannda drtnala komaya balad. Onu
grenler
"brahim'in Halil, yine dellendi." demekten kendilerini
alamadlar.
Krat geceye, bir karanlk tnele girercesine dald. Arkasna amurlar
ata ata,
kineye kineye, drt nala komaya balad. Halil ise gzlerini karanla
dikmi
sanki bir ift yeil gz grecekmi gibi atn habire mahmuzlayp
duruyordu...
Halil gece boyunca kendi arabalarnn yanma hi gelmedi. Annesi de
olunu hi
merak etmedi. Oluna sonsuz bir gven duyuyordu.
6 a.g.e, s 29.
pfi BALKANLAR /
^a yine birilerine yol gstermeye ya da yardm etmeye gitmi-
a x\# tt^ arabamn bir kesinde kvrlp yatan Belks'n salarn
" A r t?ir yan^an dua ediyordu. imdi tek tesellileri, tek
dayanak-
.fj\tA\- Bir zamanlar ahin gibi Rumeli'ne, Balkanlara nasl
gel-
* ^'fi'.? J3alar yllardr nasl dik durmutu? imdi balan
yerdey-
i x r)'an bkkt. Turnalar gibi g yollarna dmlerdi.
h kar uyanan Belks yan banda Kibar Ana'y grnce,
at>* n111 imek hzyla gz nnden geirdi. Uyuyan Hicran'a
ff kakt. Onu yanandan pt. Uzun uzun koklad. Bu bebek
' il^kefdisini her zaman bylerdi. Elleriyle kznn yanaklarn
sv> }c oldu ama izilmi, kanam, yarlm parmaklarn, bebe-
a^r0zsz cildine dokundurmaya kyamad. Ellerini titreyerek
tv ; Yumruk yapt. Yumruunu srd. Dolan gzlerine hakim inn VP-
' -v 6 s
geri se Belks'n bu haline acd. Bir ey diyecekti vazgeti.
\'fo di haline brakmann daha iyi olacana kanaat getirdi. Ak-
ktf jil'i ge'di- Gn masna ramen henz ortalkta yoktu. "Ge-
a&Aet yeseydi iyi olurdu ama..." dedi. ma i i
lipbr^
aklardan Edirne'nin minareleri belirli belirsiz gzkyor-
roK inare^e" yanur ykl bulutlar ara sra gizliyordu.
gu ' cjrlerde biraz olsun rahatlama grlyordu. Artk Bulgar
vfut1' den kurtulduklarn dnyorlard... Eski Dersaadet'te
ui'kc^ garabileceklerdi. Gelecee mitle bakabileceklerdi.
Zorlu
lat1'1 kofku dolu gnler geride kalmt. Minareli ehir
dedikleri
v?'kta kucak am onlara "gelin" der gibiydi. Nasl ki yzyl-
x nevtbU ehirden Balkan ilerine aknclar uzanmsa imdi de
. CC a torunlar arabalarla, faytonlarla, kanlarla Edirne'ye
jii' jr ekilde geri dnyordu, akn^ v
uzu' ; dn, bir denizin ekilmesi gibiydi. Deli dalgalar misli
a w roan deniz daha sonra durulmu, sakinlemi bir halde
ve,1W $u ekinte Balkanlara braklan tuz her yerde, her kaya-
:y> *A&, her derede, her kyde kelip kalmt. Bu tuz
Trk'n
' het v. la kalan tortusuydu. Bu tortu, hanlar, hamamlar,
kervansa-
-
twot^ex' eme^er> camiler, mescitler ile bu diyarlarda hep
yer
etmi?' *
SMAL BLGN 39
Halil, Edirne'yi uzaktan grnce, stanbul'dan dnlerinde bir sre
dinlendii
bu ehre dayanlmaz bir hasret duydu. O, Edirne'nin halini merak
ediyordu. Bu
yzden atm ileri srd. Kilometrelerce uzunluundaki kafilenin kah
yanndan kah
iinden drt nala geerek, atn Edirne'ye doru sryordu. Ara sra
"Haydi
olum, deh!" diyerek, atnn daha hzl komas iin gayrete
getiriyordu.
isele-meye balayan yamura aldrmadan, yzyllar nce akma
gidenleri
dlyordu. Atnn stnde dalara doru drtnala komak, tozlu
yollardan,
patikalardan imek hzyla geip gitmek mutluluunun doruk noktasna
ulat
ender anlard. Halil, Edirne'ye yaklanca ehre hayran hayran bakt.
Sanki bu
ehri ilk defa gryordu... Tabyalara, kalenin surlarna ve daha
arkada ykselen
minarelere dald gitti. Bu arada tabyalarn nne dek gelen
kafileleri grd.
"Herkes mi geliyor Rabbim?" demekten kendini alamad. Bulutlarn
ehrin stnden
adet srklenircesine geip gidilerini izledi. Kavak aalarnn
belirli
belirsiz grnlerine bakt. Neden sonra atn aniden "Deh olum!"
diyerek
geriye dndrp koturmaya balad. Ara sra bir nara atyor, bir glyor
ve
daha hzl komas iin yular hayvann srtna vuruyordu. Aniden
hayal
dnyasna dalyor, ndeki giden kslerin vuruunu, tularn
dalgalandn
dlyor, damarlarndaki kann kamlandn sanyordu. te bu anlarda tam
bir
yiit oluyordu. Tozuyan yollardan, alayan derelerden, dalardan ap
rzgrla
yaryordu.
Halil arabalarna yaklanca atn durdurdu. Arabadaki Belks' dnd.
Onu
grmek iin byk bir istek duymasna ramen "Acaba alnr m, benden
utanr m,
mahcup olur mu?" dedi. Arabaya doru gidip gitmemekte tereddt
etti. Gitse ne
diyecekti? Belks'a merakla bakmayacak myd? Halil'in beynindeki
bu sorular
onun olduu yere mhlanp kalmasna sebep oluyordu. Nasl olsa,
annesi kadna
iyi davranrd. Zaten annesi bugne dek herkese, komularna din, dil
ayrm
yapmadan hep yardm etmiti. "Komuluk ok nemlidir. Kendi
dinimizden, kendi
milletimizden olmasa da komularmzn bizlerin zerinde hakk vardr."
derdi.
Her kandilde yapt helvadan komularna birer tabak gnderirdi.
Onlar da
taba geri verirken, yaptklar pekmezden, bulgurdan taban iine
koyarlard.
Komuya verilen tabak bo getirilmezdi. Taba bo getiren komunun
"gnl de
bo" denirdi o zamanlar. Hele komunun tavu-
40 ELVEDA BALKANLAR
una kt, kpeine hot asla denmezdi. Eer inekleri yol ortasnda
yatyorsa,
rahatsz edilmez, etrafndan geilirdi.
Kibar Ana, kocasnn pka GeidFnde ehit dmesinden sonra bir daha
evlenmemi
Halil'e sahip kmak, ev ve tarla ilerini ekip evirmek iin bir
adam gibi
didinip durmutu. Daha sonra ileri Halil stlenmi, annesinin btn
ykn
alvermiti. Olunun ava tutkun olmas dnda bir ikyeti yoktu... Ana
oul
gnlerini sabr ve tevekkl ile sarmalamlar, bugnlere dek
gelmilerdi.
Annesinin biricik dncesi Halil'i evlendirmekti. Gelin olarak
Evlek Aye'nin
kz Resmiye'yi dnyordu ama sava patlam, eteciler ortal kasp
kavurmaya balam, bu dncesini gerekletirememiti... Hele bir,
yerleri,
yurtlar, ileri, alar belli olsundu bakalm. Elbet Halil'in de
ksmeti
kacakt...
Kibar Ana olunu merak ederken, ileride kratyla oyalandn
grnce:
- Deli olan gelmez ki, dedi. Karn da atr lkin am demez. Kimseden
bir ey
istemez... Belks, yal kadnn bu szlerini duyma-mazlktan geldi.
Fark
ettirmeden ilerideki genci grmeye alt. O esnada Hicran' alamaya
balad.
Yavrusunu sallayp avutmaya koyulurken bir yandan da Edirne'ye
bakyordu...
inde belli belirsiz bir sevin vard. Kocasnn "gidin" dedii
Edirne'ye
gelmilerdi. Belki orada yerleirdi. bulur, Hicran'n bytrd.
Belki
stanbul'a giderdi. Trenlerin stanbul'a dek gittiini sylemiti
Yusuf'u.
Trenle hi yorulmadan, zahmet ekmeden bakente giderdi. Kim
bilir?
i karmakart. zlmesi gereken yzlerce krdm vard sanki. Yeni
bir
hayata balayacakt. Hayata tutunmaya, hayatta kalmaya alacakt
kzyla.
Elinde avucunda bir eyi kalmamt. On paras dahi yoktu. Alt aylk
bir kz
ocuu ile nereye giderdi? Ne doru drst giysileri ne de eyalar
vard. ki
-
kuru can yola kmlard ite. Bu yolculukta, bu muhacirlikte ona
kuvvet veren,
gayrete getiren tek ey; Hicran'nn olmasyd. Onun kokuuydu. Bu
koku,
Belks'a skntlarla ve yokluklarla mcadele gc veriyor, sabrn
arttryordu.
Halil arabaya biraz daha ayaklamca, Belks'n bebeini emzirdiini
fark etti.
Hemen atn ters yne dndrerek oradan uzaklat.
SMAL BLGN 41
Kadnn salarna krmz bir ember baladn fark etti. Dalgn dalgn
kafilenin dier arabalar arasna girip gzden kayboldu.
Kafilelerin oluturduu kuyruklar uzuyordu. Halk Edirne'ye bu
kadar
yaklamken, bir an nce ieri girip skntlarndan kurtulmak
istiyordu. Ama
onlar ne kadar acele ederse etsin, Edirne kalesinin kaplar
muhacirlere bir
trl almyordu. Herkes neler olup bittiini birbirine soruyor,
neler olduunu
anlamaya alyordu. Kendilerine sylenen tek ey; kaplarn daha
sonra
alacayd. Bu haberin getirdii bezginlik gittike artyor, uzun
yollardan
gelen, cann diine takp yerlerinden, yurtlarndan ayrlan bu
insanlar ok
zlyordu.
- Gavur muyuz?
- Bizleri niin ieri almyorlar?
- Edirne, diye diye yollara dtk.
- Ya arkamzdan Bulgarlar yetiirse? diye birbirlerine yaknp
duruyorlard...
Muhacir olarak yollara den bu insanlarda ynla hayal krkl
yaanmaktayd. Krlganlk kendilerini yle etkilemiti ki arp
kalmlard.
ektikleri bunca ilenin, verdikleri ehitlerin karl bu mu
olacakt?
Edirne nlerinde byle mahzun bir halde bekleip duracaklar
myd?
2 EDRNE KPRS TATAN
"Edirne'nin ard balar
Meri akar sular alar
Einden ayrlan alar"
Bir Rumeli Trks..,
Gne, bulutlarn bir tl perde gibi rtt semda ar ar ykseliyor,
iyice
dalmaya balayan karanlkta klarn ilk nce Selimiye'nin drt
minaresine
vuruyordu. Sis Edirne'nin etrafndaki istihkamlarna doru
dalyordu. Ufukta
ise Istranca dalarnn sisli ahikalarna nazr, irili ufakl birok
tepe
birbiri ardna sralanyordu.
Meri ve Tunca, Edirne'nin iki yanandan dklen gzyalar gibi
szlp
gidiyordu. Camilerin gm lemlerinde serelerin sesleri gelirken,
uzun
servilerin uultular kulaklar trmalyordu.
Trenle Edirne'ye gelen ttihat ve Terakki Partisi'ne mensup iki
mfetti
bindikleri landonda7 ilerlerken grdklerinden dolay aknd. Yol
yorgunluuna
aldrmadan eski bakentin halini yadrgadlar. Dar, i ie gemi
dzensiz
sokaklar ile amurlu su birikintilerinin olduu caddeler vard. Baz
eski evler
zamana diremeyip kendiliinden yklmt. ki mfetti ehir
merkezine
geldiklerinde epey dolamalarna ramen doru drst ne bir han ne de
bir yemek
yiyecek yer bulabilmilerdi.
7 Landon: Faytona benzeyen bir tr araba.
SMAL BLGN 43
ehrin Hkmet ve Sultan Selim caddelerinin etrafnda eskimi nice
tahta evler
ile barakalar sralanyordu. Mfettilerden biri:
- u caddeler bu halde mi olmalyd azizim. Ecdadmz burada Selimiye
gibi
muhteem bir camiyi yapm ama yollarn dahi dzen-leyememiiz. O
camiye lyk,
ona yakr geni ve temiz bir cadde yapamamz. Ne kadar da yazk...
Ben ki
Edirne'yi bir baka trl tahayyl ederdim. Ancak itiraf etmeliyim,
byk hayal
krklna uradm ve ok zldm.
-Al benden de o kadar... Tarihi ehri ne halde bulduk. Adet
amurdan boulacak
gibi...
ki mfettiin aknl bununla da bitmedi. Kalacaklar yere
giderken,
duvarlara aslan duyurulara gzleri takld. Katlarda; Edirne
rediflerinin8
silah altna alnacan ve alt hafta talim yaplaca yazyordu.
Mfettilerden biri arkadana:
- ster misin, bizi de eitime alsnlar? Alt hafta daha askerlik
yapalm, dedi.
-
- Her ey olabilir. Edirne'de de kalabiliriz. Baksana savan kt
bir
zamanda Edirne'ye geldik.
Kalabalk iinde adet kaybolan landona neferler kaytsz kalyor,
mfettiler
ise gelip geen erata dikkatlice bakyorlard.
Hi durmadan, hangi alana ihtiya duyulduuna baklmadan,
stanbul'dan trenlerle
Edirne'ye asker yollanyordu. Topu yerine denizci, piyade yerine
gereinden ok
svari geliyordu. stanbul'dan itibaren Trakya'nn btn
istasyonlarnda
"Allah'n seven trene binsin, Edirne'ye gitsin." eklinde, kayna
bilinmeyen
ama kulaktan kulaa yaylan baz sylentiler yznden, trenler salkm
saak bir
halde askerleri Edirne'ye tayorlard. Gelen askerler birbirine
karyor,
birlikler arasnda dzen kurulamyordu.
stelik kale komutanl halka 19 maddelik bir bildiri yaynlam,
kalede
bulunan yallar, dknler ve en az iki aylk paras ve yiyece-
8 Seferberlikte silah altna alman, 8 yllk hizmet yapan asker
grubu.
44 ELVEDA BALKANLAR
i olmayan, hkmete sakncal grlenlerin gne kadar kaleden
kmalar
gerekmektedir, denilmiti.9
Kalede keif birlii komutanlarndan Yzba Cemal bulunduu yerden
dalgn
dalgn kaleye girenlere bakyordu. "Asker devaml geliyor. Halka
gne dek
burasn terk etmelerini sylyoruz. Balkanlardan g eden muhacirleri
kaleye
almyoruz. Peki biz ne yapmaya alyoruz? ehrin idaresi bir tek
smail Paaya
kald, pek yaknda Edirne'yi savunmak iin kr Paann da gelecei
syleniyor.
Edirne Valisi Halil Bey ise kendine bal ynetim merkezlerini
dolap Mrefte,
Tekirda taraflarna gidiyor, yolluklarn bitirsin10 diye bakyor.
Bununla da
kalsa iyi, yaplacak baka bir ii yokmu gibi vilayet dairesinin
hamamn ve
merdivenlerini yktrtp yeniden yaptrtyor. Hey Allah'm, ne gnlere
kaldk...
Bu askerleri nasl dzene sokacaz? Sivil halk ne yapacaz? Ya
muhacirleri?
imiz gittike zorlayor."
Yzba Cemal kale nnde bekleenlerin barp armas zerine, neler
olduunu anlamak iin bizzat kaleden kp aratrma yapmaya karar
verdi. Hem de
hava alrm." dedi.
Kale iinde hzl admlarla yryor, askerin iinden geiyor, baz
neferler
kendine selm veriyor, bazlar ise grmemezlikten geliyordu. Kaleye
girmek
isteyen birok insan fkeliydi. zgn ve kzgnd. Gn getike
sabrszlanyorlard. Yzba Cemal kaleden kp muhacirlerin iine
karnca,
kalabala akn gzlerle bakyor, Edirne nlerinde bekleen
muhacirlerin geri
evrilmek istemesinden dolay yreinde strap duyuyordu. Yrrken
kendine
baran, merhamet dileyen, feryat eden insanlar iitmiyor gibiydi..
Ayrca bu
durumun muhakemesini yapyordu ama iin iinden kamyordu. aresizlik
elini
kolunu balyordu.
Muhacir kadnlar arabalarnn stnde en kk bir bolua kvrlm halde
yatyor, yal adamlar titreyen ayak ve elleriyle hayvanlarn banda
yaln ayak
durup Yzba Cemal'e yalvaran, yardm isteyen gzlerle bakyorlard.
Kadnlar
ve bebekler alyor, yurtlarndan kopularnn acs dinmeden, kale nnde
kendi
askerinden hak et-
9 Hafz Rakm Ertr, Balkan Savanda Edirne Savunmas Gnleri, s
8.
10 a.g.e, s 15.
SMAL BLGN 45
medikleri bir muameleye maruz kalmalar, aclarn daha da bytyordu.
Yamur,
arabalara aslan Trk bayraklarnn zerine yayordu. Balkanlardan
gelen
yamur, Koca Osmanl'nn haline muhacirlerle birlikte sanki gzya
dkyordu.
Yzba Cemal artk hissizlemi, gnlndeki hesaplamann arl ve
etinlii
karsnda ezili/or, bir kasrgaya tutulan geminin denizde
srklenmesi gibi o
da muhacir kalabalnn iinde srkleniyordu. Kulaklarnda
feryatlar,
barlar, yakarlar devam ediyor ancak yzba bunlarn hibirini
duymuyormu
gibi, bir baka dilde sylenmi de anlamyormu gibi, konvoyun iinde
ylesine
ilerliyordu.
Aniden yzbann yakasna bir ift el yapt:
- Komutan bu insanlar neden kaleye alnmaz? dedi ellerin sahibi.
Yzba Cemal
bu ses zerine kendine geldi. dnyasndan bir klcn knndan
syrlmas
-
gibi syrld. Bir ey diyecekti, diyemedi. Sustu. Onun bu
sakinliinden cesaret
alan bir ift nasrl el yakasndan tutup sarsmaya devam
ediyordu.
- Komutan bu insanlarn gnah ne!
- Muhacir olmak m!
- Yurtsuz, yuvasz kalmak m!
- Bize yaplan reva mdr!
Bu serzenilerin artmas zerine Belks ve Halil ileri atldlar.
- Anne yapma!
- Kibar Ana kendine gel!
Yzba Cemal'in yakasna yapan o nasrl ellerin sahibi Kibar Ana'dan
bakas
deildi. Onun, adyla tezat oluturan bu hareketi hem olunu hem de
Belks'
korkutmutu. kisi de komutann aniden fkelenip sert davranacandan
endie
ediyordu. Oysa Yzba Cemal yakasn kurtarmaya almyordu. Ama Kibar
Ana'nm
ellerine sarlan Belks' grnce, birden heyecanland:
- O! O sensin! O sensin! diye adet haykrd.
Belks ve Halil, Yzba Cemal'in ne demek istediini anlamadklar iin
sadece
Kibar Ana'y uzaklatrmak istiyorlard. Ancak yzbann azndan hep
ayn
cmleler kyordu:
46 ELVEDA BALKANLAR
- O! O sensin!
Yllar sonra ok sevdii birini grm gibi gen subay bir lahzada
Belks'm
ehresindeki btn ayrntlar beynine naketti; siyah salarna
balad
krmz emberi ile uzun kirpikleri, ince kalar ve birok eyin
okunduu yeil
gzleri, yuvarlak bir yz vard. te bu ayrntlar, ona yllar nce
kaybettii
bir sevgiliyi amur iinden karp getirmiti. Bir muhacir
konvoyunda, barn
dalad, gnlnden hi kaybolmayan kara sevda, bir gmen kuun kanadnda
geri
dnmt sanki...
Yzba Cemal heyecanlanm ve umutlanmt. imdi hibir ey umurunda
deildi.
Ne muhacirler, ne de Edirne kalesi... Sadece ve sadece yitirdii
bir sevgiliyi
yeniden bulmann tarifsiz sevincini yayordu. Bu sevin onu ok eski
gnlere
tad. Bir sevda yorgunu subay gerek hayattan sanki bir perdeyi
aralar gibi
gemie dalverdi...
Makedonya'da etecilerin izini sren bir grup Osmanl askeri
patikada yorgun bir
ekilde ilerliyordu. Onlarca metre yksekliinde aalarn dallarndaki
geni
yapraklar gn nn nn kapatyordu. Scaktan bunalan askerler
mataralarmdaki son damla suyu da iip almlarmdaki, boyunlarndaki
terleri byk
mendilleriyle siliyor-lard.
Merutiyet'in getirdii serbestlik havasndan beklenen kardelik ne
yazk ki
olumamt. Hl gayrimslimlere, Osmanl askerine eteler saldryor,
etelerin bir trl n ahnamyordu. Gn getike basknlar artyordu.
Doru bir atn zerindeki Temen Cemal'in yorgunluktan ve
uykusuzluktan gzleri
kapanyor, bir kuun, bir vahi hayvann uzakta yanklanan sesiyle
gzlerini
ayordu. Ara sra Cemal'in dudaklarnda bir tebessm beliriyordu.
Merutiyetin
iln ediliinden sonra arkadayla bir kye uzaktan baktklarnda
krmz
bayraklar grmlerdi. Arkada Merutiyet'in ne kadar nemli olduunu,
bunun
kylerde dahi bayram havas estirdiini belitmi, "Arkadam, bunlar
hrriyet
bayraklar! Hrriyet herkes iin iyidir." demiti. "Artk peinde
olduumuz
eteciler de silah brakacak, krgnlklar bitecek, srp giden kin
nihayet
herkesin hakkn almas ile sona erecek." diye ballandra ballandra
anlatmt.
Cemal ise arkadann bu szleri-
SMAL BLGN 47
ni dinlemi, bir ey diyememiti. Kyn giriine yaklanca ikisi de
"Acaba?"
demeye balamlard. Bu krmz bayraklar hi de yle arkadann ifade
ettii
gibi hrriyet bayraklarna benzemiyordu. Bu phe iinde atlarn
trsa
kaldrp daha da yaklanca, Temen Cemal kahkaha ile glmeye balamt.
Bir
eliyle de arkadana hrriyet bayraklarn gstermiti. Arkada ise kan
beynine
sram halde kendisini paylamt:
- Glme! Ne var bunda glecek! demi, Cemal ise karnn tuta tuta
glmeye devam
etmi, arkada da burnundan solumutu:
- Ne bileyim saflk ite! Kyllerin kurumas iin ast krmz biber
dizilerini hrriyet bayra sandm. Ne var bunda! deyip
durmutu11.
-
Bu hatra gzlerinin nnde canlannca, Temen Cemal'in tebessm
artmt.
Dalgnlkla: "Hey gidi Hrriyet!" demiti. Yanndaki askerler onun bu
ekilde
konumasna bir anlam verememilerdi. Ancak etecilerle arptklar
bir
dnemde komutanlarnn bu ekilde barmasn yadrgamlard. Ormann
derinliinde yol alrken, patika onlar bir su deirmenine gtrmt.
Temen
Cemal burada bir mddet dinlenip karnlarn doyurabilir ve doya
doya su iip
mataralarn taze suyla doldurabilirler, diye dnmt:
- Deirmenin avlusunda dinlenelim! Mola yarm saat, fazla
gevemeyin, diye emir
vermiti.
Kendisi deirmenin byk tahtadan yaplm arkna su tayan kanala
yaklam,
souk suyla elini yzn bir gzel ykamt. Sonra deirmenciyle grmek
zere
ieri girmiti.
- Kimse yok mu!
Biraz sonra st kata uzanan tahta merdivenlerden una bulanm biri
gzkmt:
- Ne istediniz?
- Hibir ey... Biraz dinleneceiz. Su ieceiz...
- te dere, kararnz kadar iin.
- Ho be etmek istedim.
- Benim iim var... Ho be edecek zamanm yok...
11 mer Seyfettin, Bomba, s 108-120.
48 ELVEDA BALKANLAR
Temen Cemal adamn bu szlerinden rahatsz olmutu. Yine de bir ey
demedi.
- ler nasl? -Eh ite...
- ete takibinden geliyoruz...
- Her halinizden belli oluyor, dedi deirmenci.
- Merak etme, senden bir ey istemeyeceiz. Karnmz doyurduktan
sonra
gideceiz...
-Siz bilirsiniz...
Deirmenci bu szden sonra iine dnm, temen de deirmenden kp
askerlerinin yanma gitmiti.
- Karnnz iyice doyurun. Bol bol su iin. Mataralarnz doldurun,
iki
arkadanz da tetikte olsun. Zira bu deirmenciyi hi gzm tutmad.
Bizi
sevmedii her halinden belli oluyor.
- Bizi buralarda kim seviyor ki, dedi erin biri. Temen Cemal,
ere bakt.
inden "Doru" dedi. "Bizi kim seviyor ki... Hrriyete ramen gene
de
sevilmiyoruz... etecilerin silah brakmasn umduk. Ama onlar bana
msn,
demedi. Nasl bir hrriyet iln ettiysek..."
Bu srada deirmenin arka penceresinden yere atlayan biri ormana
giden yolda
hzla koup kayboldu. Bu deirmencinin yannda alan genlerden
biriydi.
Temen taynn dnceli bir ekilde dilerken neden sonra etraflarna
kurun
yamaya balad. lk atlarda neferi vurulmutu. Hemen su kanalnn
iine
atlayp tabancasn eken Cemal, saldran- I lara kar koymaya almt.
Bir
erin daha ac iinde haykrmasyla onun da vurulduunu anlad.
- Ah deirmenci elini ne kadar da abuk tutmusun. Ama alacan
olsun, eer sa
kalrsam yandn sen!
Kanaln iinde akan suyun tersine doru yrd. leri gidip kendini
korumay
dnyordu. ki etecinin kaim bir kayn aacn siper yaparak tfeklerle
ate
ettiklerini grd. Birini omzundan dierini de kolundan vurdu. Onun
yer
deitirdiini anlayan eteciler Emenin olduu yere ate ettiler.
Cemal yamur
gibi yaan kurunlardan kendini su arknn iine atarak kurtuldu.
Ban
kaldrp yana
S MA t L BLGN 49
sramak istediinde, sa omzunda bir scaklk hissetti. Eliyle omzunu
yoklad.
Vurulmutu. Yine de ate etmeye alt. Ancak gcnn azalmaya
baladn
anlad. Hemen atna doru komak iin allarn arasna dald. Bu
arada
eteciler ate ederek, nara atarak oradan uzaklatlar. Temen atma
gidecekken,
fikir deitirip deirmene doru kotu. Kapya bir tekme atp olanca
fkesiyle
bard: - Neredesin hain!
eride sadece dnen talarn sesi geliyordu. eride kimse yoktu.
Belli ki
deirmenci ve yannda alanlar da etecilerle birlikte kamt. Temen
Cemal
deirmenin tahta merdivenlerine kt. Yaras szlyordu. Souduka daha
da
-
acyacan biliyordu. Bir sre dinlenip darya bakmalyd. Askerleri
ne
haldeydi? Terliyor, omzundaki yarann acs her dem artyordu.
Gzleri,
deirmenin dnen talarna taklmt. Bir sre sonra deirmen de talar
gibi
dnmeye balad. Ayaa kalkmak istedi. Yere dt. Bu kez bann
dnmesine
aldrmadan srnd. Tam kapya varmt ki ylp kald. Koskoca bir boluk
her
yann sard. Sonra koyu bir karanlk tm diman kaplad.
Temen Cemal kendine geldiinde bir odadayd. Ba ucunda bir Meryem
Ana ikonu
vard. Bunu grnce nerede olduu anl