Top Banner
www.yuruyus.com Say›:163 [email protected] I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z: Devrimci Halk ‹ktidar› ‹çin Birlikte Mücadele Edelim! A Al le ev vi il le er r e er r y ya a d da a g ge eç ç i in na an nç çl la ar ry yl la a, , ö öz zg gü ür rc ce e y ya aa ay ya ac ca ak k! ! www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 163 16 Kas›m 2008 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Dünyay› Obamalar De¤il De¤il Halk Kurtulufl Savafllar› De¤ifltirir Tabutlar Konufluyor: TECR‹TE SON! F Tipleri’nde Sohbet Hakk› Uygulans›n! A¤ar Tutuklans›n! HALK CEPHES‹’nin Eli Katillerin Yakas›nda!
50

[email protected] Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 [email protected] ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Mar 03, 2021

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

www.yuruyus.com Say›:163 [email protected] 1133000055 -- 77994444

Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z: Devrimci Halk ‹ktidar› ‹çin Birlikte Mücadele Edelim!

AAlleevviilleerr eerr yyaa ddaa ggeeççiinnaannççllaarr››yyllaa,, öözzggüürrccee

yyaaflflaayyaaccaakk!!

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 163

16 Kas›m 2008

Fiyat›: 1 YTL

(kdv dahil)

[email protected]

Dünyay› Obamalar

De¤il De¤il Halk Kurtulufl

Savafllar› De¤ifltirir

Tabutlar Konufluyor:TECR‹TE SON! F Tipleri’ndeSohbet Hakk› Uygulans›n!

●A¤ar Tutuklans›n!HALK CEPHES‹’nin EliKatillerin Yakas›nda!

Page 2: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz21 KKas›m -- 227 KKas›m

1975 Mufl Bulan›k do¤umlu Ümit’in, babas› Çerkez,annesi Terekeme milliyetindendi. Ümit, tüm milliyetler-den halk›n ortak örgütlenmesi ve ortak iktidar›n› savu-nan devrimci hareketin düflüncelerini benimsedi. 90At›l›m› sonras› ‹zmir’de mücadeleye bafllad›¤›nda liseö¤rencisiydi. K›sa sürede Liseli DEV-GENÇ’in yöneticikadrolar›ndan biri oldu. 1992’de tutsak düfltü. Ayd›nHapishanesi’nde rahats›zland›. Oligarflinin “sessiz im-

ha” politikas› sonucu tedavisi geciktirildi. 24 Kas›m 1995’de flehit düfltü.

ÜÜmmiitt DDoo¤¤aann GGÖÖNNÜÜLL

Isparta Gençlik Derne¤i kurucu üyelerinden olan Soner,Denizlili’ydi. Yüksek ö¤renimi için geldi¤i Isparta’da,gençli¤in akademik-demokratik mücadelesi içinde ye-rald›. Bu mücadele içinde bir çok kez gözalt›na al›nma-s›na, polis tehditlerine ra¤men geri ad›m atmad›. Böb-rek yetmezli¤i nedeniyle tedavi gören Soner’i, yaka-land›¤› hastal›k 24 Kas›m 2003’de aram›zdan ald›. SSoonneerr PPEEKKTTAAfifi

26 Kas›m 1993’de devletin in-faz politikas› çerçevesinde, ‹stan-bul Hasköy’de bulunduklar› evdepolis taraf›ndan silahs›z, savun-mas›z bir flekilde katledildiler.Erol, 1965 K›rflehir do¤umluy-du. 1988 y›l›nda Y›ld›z Üniversite-si ö¤rencisiyken mücadele ile ta-

n›flt› ve Y›ld›z Üniversitesi ö¤renci derne¤inde çal›flmaya bafllad›. DEV-GENÇ’ineylemlerinde en önde oldu. fiehit düfltü¤ünde ‹stanbul DEV-GENÇ siyasi sorumlu-lu¤u görevini yürütüyordu. Selma, 1975 do¤umludur. Devrimci hareketin bir sempatizan› olarak, devrimciharekete yard›mc› olan genç bir emekçiydi.

EErrooll YYAALLÇÇIINN SSeellmmaa DDOO⁄⁄AANN

ÜÜmmiitt DDoo¤¤aann GGöönnüüll““EEnn iiyyii öö¤¤rreettmmeenn hhaallkk››mm››zzdd››rr””

Onu ilk olarak, Mücadele gazetesi‹zmir temsilcili¤inde görmüfltüm.Sessiz, utangaç, çocuksu bir durufluvard›. Ve ›fl›l ›fl›l parlayan gözleri.Sonralar› konserlerde, eylemlerde ya-n›nda say›lar› gittikçe artan liselilerlebirlikte görüyordum. Çocuklu¤u,utangançl›¤› gün geçtikçe kaybol-mufl, sessiz ve sakin yap›s› ›fl›l ›fl›lgözleriyle liselilerin önderli¤ini üstlen-miflti. ‹lerleyen günlerde bir operas-yon sonras›nda polis taraf›ndan aran-maya bafllad›.

1166 YYaaflfl››nnddaa YYöönneettiiccii1992 y›l› yaz›nda, bir arkadafl›n

evinde 12 Temmuz flehitlerimizi anmaçerçevesinde haz›rl›klar yap›yorduk.Ev tam bir atölye gibiydi. Arkadafl buhararetli çal›flma içinde ""ggöörrüüflflmmeemmiizzggeerreekkeenn ssoorruummlluu bbiirr aarrkkaaddaaflfl ggeellee--cceekk"" diyerek bizi bir baflka odaya al-m›flt›. Kap›n›n sesinden sözü geçenarkadafl›n geldi¤ini anlad›m. ‹flimizedevam ediyorduk. Bir süre sonra ka-

p›n›n tekrar aç›ld›¤›n› duyduk.Arkadafl odaya gelerek banasözü geçen sorumlu arkadafl›nbeni sokakta bekledi¤ini, onagidece¤i yere kadar refakat et-memi söyledi. Soka¤a ç›kt›m,ilerlemeye bafllad›m ve flok ol-

dum. Arkadafl›n ““ssoorruummlluu bbiirr aarrkkaaddaaflfl””

dedi¤i insan Ümit'ti. Sessiz, sakin ya-p›s›yla s›cak bir merhaba diyerek halhat›r sormaya bafllad›. Ben flaflk›nl›¤›-m›n verdi¤i bir halde sorular›na k›sacevaplar veriyordum. Yolumuz epeyuzundu ve yürüyerek gidecektik. Biryandan soka¤›n gereklerini yerinegetiriyor, bir yandan da konufluyor-duk. Daha do¤rusu o anlat›yor bendinliyordum. Sakin, bir anlat›m› veak›c› bir sesi vard›. Bir ara dalg›nl›klayanl›fl bir yola sapm›flt›k. Ben ““flfliimmddiinnaass››ll oollaaccaakk,, flfluurraaddaann mm›› çç››kkssaakk,, bbuu--rraaddaann mm››??”” diyerek paniklerken o,so¤ukkanl› ““tteellaaflflaa ggeerreekk yyookk eenn iiyyiirreehhbbeerr hhaallkk››mm››zzdd››rr”” diyerek evininönünde oturan orta yafll› bir teyzeyeyal›n bir dille yolu sordu. Teyze de ay-n› yal›nl›kla yolu tarif etti. Tekrar yolakoyuldu¤umuzda ““eenn iiyyii öö¤¤rreettmmeennhhaallkk››mm››zzdd››rr”” demifl ve tekrar anlat-maya bafllam›flt›. 1166 yyaaflfl››nnddaayydd›› amagerçek bir yönetici olmufltu.

‹‹flflkkeenncceeddee DDiirreenniiflflççii92 sonbahar›nda bir gün flehitleri-

mizden UU¤¤uurr SSaarr››aassllaann'la birlikte ka-l›yorduk. Gece 02.00 sular›nda ev ba-

s›lm›fl ve gözalt›na al›nm›flt›k. Gözalt›sürecinde hücreler aras› seslensemde bizim d›fl›m›zda kimlerin oldu¤unubilmiyordum. Bir ara ““ttaakk ttuukk”” diyesürekli koridorda yank›lanan bir sesduydum. Mazgal deli¤inden bakt›m.Ümit'i gördüm. Bir aya¤›nda ayakka-b›, di¤erinde yok. Gömle¤i parçalan-m›fl yüzü gözü fliflmifl çok kötü birhaldeydi.

Gözalt›n›n beflinci gününde mah-kemeye ç›kar›l›yorduk. Emniyettemerdivenlerden indirilirken onu enöne alm›fllard›. Bir ara durdu ve ““kkee--mmeerriimm,, kkeemmeerriimmii vveerriinn”” dedi. ‹flken-ceciler ““ttaammaamm,, ttaammaamm aarrkkaaddaann ggee--ttiirriirrlleerr hhaakkiimm,, ssaavvcc›› ssiizzii bbeekklliiyyoorr””dediler. O ““hhaayy››rr kkeemmeerriimmii aallmmaaddaannflfluurrddaann flfluurraayyaa ggiittmmeemm”” diyordu. Biriflkenceci ““bbaakk oo¤¤lluumm,, mmaahhkkeemmee bbii--zzii bbeekklleemmeezz sseenniinn kkeemmeerriinnii bbuullmmaa--yyaa kkaallkkaarrssaakk bbiirr iikkii ggüünn ddaahhaa bbuurraa--ddaa kkaall››rrss››nn››zz.. KKeennddiinnii ddüüflflüünnmmüüyyoorr--ssaann aarrkkaaddaaflflllaarr››nn›› ddüüflflüünn”” demifl, oyine ““kkeemmeerriimmii aallmmaaddaann tteekk aadd››mmaattmm››yyoorruumm”” demiflti. Bunun üzerineiflkenceciler pes ederek kemeri bulupgetirdiler.

Polis minibüsünde yanyana oturu-yorduk. Cebinden jeton, para ç›kara-rak ““bbuunnllaarr›› aall,, bbeenn ttuuttuukkllaann››rr››mmssiizzlleerrii bb››rraakk››rrllaarr.. BBuunnllaarr›› kkuullllaann››rrss››--nn››zz.. BBaakkii''yyee ççookk sseellaamm ssööyyllee.. AAyyrr››ccaaDDeemmeett''ee ((flfleehhiittlleerriimmiizzddeenn DDeemmeett TTaa--nneerr)) ddee ddiikkkkaattllii oollmmaass››nn›› ssööyyllee.. fifiee--rreeffssiizzlleerr bbeennddeenn tteekk kkeelliimmee aallaammaa--dd››llaarr..”” demiflti. Onu son görüflümdü.U¤ur'la birlikte tutuklanm›fllard›.

Tarih Yazanlar

Dergimizin yay›n›n›n durdurulmas›na,da¤›t›mc›lar›m›z›n katledilmesine ve kur-flunlanmas›na, dergimiz üzerindeki tümbask› ve sald›r›lara ra¤men ba¤›ms›zl›k,demokrasi ve sosyalizm Yürüyüfl´ümüzdurmuyor. Dergi okurlar›m›z sokak sokak,kap› kap› Engince, Ferhatca dergimizi da-¤›tmaya, halka gerçekleri ulaflt›rmaya de-vam ediyor.

‹‹zzmmiirr’in Yamanlar, Gültepe, Narl›tepemahallelerinde 8-9 Kas›m tarihlerinde der-gi da¤›t›mlar› yap›ld›. Dergi da¤›t›m› esna-s›nda yoksul halk›m›z dergi da¤›t›mc›lar›-m›z› sofralar›na buyur ederek sahiplenir-ken, Engin ve Ça¤dafllar’›n katillerinin budüzen oldu¤unu söyleyerek tepkilerini dilegetirdiler. AKP iktidar›n›n halka reva gür-dü¤ü zamlar, alevileri inkar eden politikala-r› üzerine sohbetler yap›lan dergi da¤›t›-m›nda, “Durun, iki tane alay›m, arkadafl›mda okumal› bu dergiyi “ deyip hem dergimi-zi okuyan hem de okutma çabas› içindeokuyucular›m›zla karfl›lafl›ld›.

AAnnkkaarr aa Yüksel Caddesi’nde her haftaoldu¤u gibi bu haftada Ferhatlar›n, Engin-lerin sesi alanlar da yükselmeye devam et-ti. 10 Kas›m günü bir araya gelen dergiokurlar› yeni say›s›n›n tan›t›m›n› ve da¤›t›-m›n› yapt›lar. Bu ülkede gerçekleri yazma-

n›n suç oldu¤unu anlatan dergi okurlar› halk›n sesinin asla k›-s›lamayaca¤›n› alanlara ç›karak bir kez daha göstermifl oldu-lar.

MMaallaattyyaa sokaklar›nda 10-11 Kas›m günleri dergi okurla-r› giydikleri dergi önlükleriyle derginin tan›t›m›n› ve da¤›t›-m›n› yapt›lar.

Dergi tan›t›m› s›ras›nda halkla soh-betler edildi. Halka AKP’nin sömürü vezulüm iktidar› oldu¤u anlat›l›rken, Si-vas Katliam›’n›n sorumlular›n›n zamanafl›m›yla kurtulamayaca¤› belirtildi.Dergi sat›fl› s›ras›nda halk, dergi okurla-r›na gerçekleri anlatt›klar› için teflekküretti.

AAnnttaakkyyaa’da 11 Kas›m günü dergiokurlar›, dergilerini Ferhatlar, Enginlergibi kucaklayarak, Çekmece Beldesihalk›na giderek gerçekleri anlatmayadevam ettiler.

Devrimci bas›na uygulanan yasakla-r›n, son dönemlerde yap›lan fahifl zam-lar›n halk› bask› alt›nda tutma ve sindir-me arac› olarak kullan›ld›¤›n›, zenginle-rin kasalar› düflünülerek yap›lan buzamlara sessiz kal›nmamas› gerekti¤inianlatt›lar. Engin Çeber’in iflkenceylekatledilmesinin ard›ndan konulan yay›nyasa¤›n›n ülkemizdeki adalet sistemi-nin kimlerin ç›kar›na çal›flt›¤›n› göster-di¤ini ifade eden dergi okurlar›; “Bu ül-keyi, tecavüzcüleri kollayanlara, Ame-rika gibi emperyalist ülkelere peflkeflçekenlere, tekellerin ç›karlar› için halk›yoksullaflt›ranlara, halka iflkence yapanve kurflun s›kanlara, b›rakmayaca¤›z”diyerek sat›fllar›n› bitirdiler.

YürüyoruzEllerimizdekigerçektir...Yürüyoruzdilimizdeki kavgan›n sesidir.

Ferhat olup, Engin olup yürüyoruz..

Biz yürüdükçebüyüyor

YÜRÜYÜfiÜMÜZ!

YÜRÜYÜfiTüm BBask›lara KKarfl›Israrla SSokaklarda

Page 3: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

De¤iflimin Yolu 44

Baflkanl›k koltu¤unda yeni birSAM AMCA var 66

Obama’ya sar›lmak 1100

Bir ömür boyu devrimcilik 1133

Faflizmin pervas›zl›¤› 1144

Hapishanelerde tecrit ve iflkenceyedur diyelim 1188

Halk Cephesi’nin eli A¤ar’›n yakas›nda 1199

Hapishaneleri dolduran, AKP’ninpolitikalar›d›r 2200

Tecrit örgütlülü¤e sald›r›d›r 2222

Kesildiler, yak›ld›lar, yok say›ld›lar‹fiTE BURADALAR! 2244

Düzenin Alevi politikas›: Yok sayma 2266

Sen B‹Z’sin, B‹Z de sen olaca¤›z! 2288

Kürtler nerede? 3322

EEmmeekk:: Bask›yla y›lmay›z, sürgünle durmay›z 3344

DDeevvrriimmccii MMeemmuurr HHaarreekkeettii: Örgüte düflman,örgütlüye düflman AKP 3355

Röportaj: Meryem Özsö¤üt 3366

Ayazma’ya y›k›ma geliyorlar 3377

Gençlik Federasyonu Ankara’dayd›:YÖK’e Hay›r! 3388

Birlikte YÖK’e Hay›r demekbu kadar zor mu? 4411

Su Yaflamd›r 4422

Polis ne için var? 4433

YYuurrttdd››flfl››:: Tutuklanananlar serbest b›rak›ls›n 4444

Almanya DHKP-C Davas›’ndakihukuksuzluklar 4466

Ad›m Seyid R›za 5500

‹Ç‹NDEK‹LER Ça¤r› / ‹lan

BBiillggii 3311Ücret

SSoorruunnllaarr // ÇÇöözzüümmlleerr 2277‘S›k›nt›’

DDee¤¤iinnmmeelleerr 4488Bu da m› tertip?

YYiittiirrddiikklleerriimmiizz 5511

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤lu

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20/ 2 Beyo¤lu/ ‹STANBULTelefon-Faks: 0212 251 94 35

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Haftalık Süreli Yerel YayınFiyatı: 1 YTL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Kültür Sanat Yaflam›nda Tav›rDergisi’nin Kas›m 2008

Say›s› ÇIKTI!

KKKOOONNNSSSEEERRR“Grup Gün›fl›¤›”

Antalya’da

TÜRK‹YE HAP‹SHANELER‹TECR‹T GERÇE⁄‹

SEMPOZYUMU

YYeerr: Bilgi Üniversitesi DolapdereKampüsü Konferans Salonu

TTaarriihh: 16 Kas›m 2008SSaaaatt:: 11.00 - 18.00

DDüüzzeennlleeyyeennlleerr:TTAAYYAADD,, DDüünnyyaa DDookkttoorrllaarr››,,

TTUUYYAABB,, ‹‹HHDD,, TTOOHHAAVV

ANKARA’YAG‹D‹YORUZ!

Hapishanelerde “Sohbet Hakk› Uygulans›n”Talebiyle Bir Kez DahaAnkara’day›z.

21 Kas›m Cuma Saat 20:00Galatasaray Lisesi ÖnündeBas›n Aç›klamas› YaparakSaat 21.30’da TRT önündenAnkara’ya hareket edece¤iz.

TAYAD’l› Aileler

Tarih : 15 Kas›m 2008Yer : Tevfik Durdemir

Halk SahnesiSaat : 16:00Adres: Valilik Yan› DüriyeBileydi ‹flhan›

Page 4: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Halklar›n gücüne inan-mayanlar, de¤iflimin

maddi temellerinin ne oldu-¤unu bilmeyen veya bildik-leri halde inkar edenler,bugüne kadarki tarihseltoplumsal geliflimin nas›l gerçeklefl-ti¤ini görmezden gelenler, bedelsiz,çat›flmas›z de¤iflim, dönüflüm hayal-leri kuruyorlar. Emperyalizmin veiflbirlikçilerinin düzen içi reformla-r›na, “kurtar›c›”lar›na bel ba¤l›yor-lar. Emperyalist sistemin ve oligar-flik iktidar›n yönetim mekanizmala-r›ndaki de¤iflikliklerin gerçekten sis-temde reformlar›, devrimlere yolaçabilece¤i burjuva propagandas›nainan›yor ve bu propagandan›n etkisialt›na girip kendileri de ayn› propa-ganday› yürütmeye bafll›yorlar...

Obama’n›n ABD baflkan› seçil-mesinde k›saca özetledi¤imiz

bu durumu tekrar tüm canl›l›¤›ylayaflad›k. Obama’y› bir kurtar›c›, birreformcu, bir “devrimci” olarak se-lamlayanlar, sadece Amerikanc›larde¤ildi; içlerinde ayd›nlar, sol vesosyalist s›fat tafl›yanlar da vard›.

Tüm dünyaya bir y›l› aflk›n süreneredeyse gün gün ABD Baflkan

adaylar› aras›ndaki yar›fl izletildi.‹ki aday aras›nda sanki çok ciddifarkl›l›klar, çok ciddi mücadelelervarm›fl gibi bir hava yarat›ld›. Evetbir mücadele vard›, ama bu tekelleraras› bir mücadeleydi. Temeldefarkl›l›k yoktu ama bu ustal›kla ört-bas edildi. Sanki Obama kazan›rsa,ABD'nin emperyalist politikalar›,imparatorluk stratejisi de¤iflecekmiflgibi bir imaj verilmek istendi ve bubelli ölçülerde de baflar›ld›. ABD'ye""ffiilllleerr vvee eeflfleekklleerr ddeemmookkrraassiissii!!""denilmesi bofluna de¤ildir. Tekelciburjuvazinin temsilcisi olan iki par-tinin d›fl›nda herhangi bir partinin,aday›n iktidara gelmesinin tüm yol-lar› t›kanm›flt›r ve bunun ad› da de-mokrasi konulmufltur. ABD seçim-leri asl›nda dünya için öyle büyükbir önem tafl›mamaktayd›, çünküsistem aç›s›ndan sonuç belirleyiciolmayacak, tekellerin zaten az çokflekillenmifl ekonomik, siyasi, askeripolitikalar› sürdürülecekti. Emper-yalist ve iflbirlikçi bas›n yay›n ABD

seçimleriyle ilgili yo¤un bir çarp›t-ma ve yönlendirme yapt› ve yukar›-da iflaret etti¤imiz gibi, bu yönlen-dirme etkili de oldu.

Bizi burada özel olarak ilgilendi-ren yan, böyle bir yönlendirme-

nin nas›l olup da ayd›nlar, sol siya-sal güçler üzerinde dahi bu kadar et-kili olabildi¤idir.

Emperyalist çarp›tma ve yönlen-dirme kampanyalar›, teslim et-

mek gerekir ki çok etkilidirler. Fakatyine de ayd›nlar›, solu etkileyen bude¤ildir; as›l neden, solun belli ke-simlerinin böyle bir etkiye, böyle birideolojik yönlendirmeye aç›k oluflu-dur.

De¤iflim devrimdir. Devrimleriise Obamalar gibi, sömürü zu-

lüm düzenlerinin pompalad›¤› sahtekurtar›c›lar yapmazlar, sahte dev-rimciler, de¤il dünyay›, bir tafl› bileyerinden oynatamazlar. De¤iflimdevrimlerin, ddeevvrriimmlleerr,, ezilen halk-lar›n ulusal ve sosyal kurtulufl savafl-lar›n›n eseridir. Obama, ezilenlerinde¤il, egemenlerin temsilcisidir, de-¤iflim ezilen milyonlar›n aya¤a kalk-mas›, savaflmas› ve zafere ulaflmas›-d›r...

Obama’n›n ise bunlara çok çokuzak oldu¤u izah gerektirmeye-

cek kadar aç›kt›r. Obama’ya çeflitlimisyonlar yükleyenlerin küçümsen-meyecek bir k›sm›, bunu da bilmek-tedir. Obama’n›n emperyalist tekel-ler ad›na seçimlere kat›l›p kazand›-¤›n›n fark›ndad›rlar. Fakat buna ra¤-men, hala bu misyonlar› yükleyebil-mesinin nedeni nedir öyleyse? Ge-nel anlamda halktan yana bir ko-numda bulunan, Irak’›n iflgali bafltaolmak üzere Amerikan›n emperya-list politikalar›na karfl› ç›kanlar bile,nas›l böyle bir yan›lg›ya sürüklene-biliyorlar?.. Sorun, halka güvenin,

devrime inanc›n yokolmas›d›r. Bun-lara sahip olmayanlar›n gözü, düzeniçi çözümlerde, düzen içi “iyi fley-ler”den olacakt›r kaç›n›lmaz olarak.

Kendine güvensiz, halk›na gü-vensiz, kendi yolunu kendisi

açma iradesinden yoksun reformistpolitikalar, Tony Blair’den, Lu-la’dan sonra, Zeytindal›’ndan sonrayapt›klar› gibi, yine bir “Obama”aray›fl›na girdi. “Dar›s› bafl›m›za”diye yazmaya bafllad›lar. Oysa orta-da ne dar›s› bafl›m›za denilecek birfley vard›r, ne de halklar için, de-mokratik mücadele için model ola-bilecek bir olgu.

Bu kesimler, Obama’ya umutba¤lamalar›n› hakl› göstermek

için, bu tav›rlar›n› “Obama Oba-ma’dan öte bir anlam tafl›r, emper-yalizmin merkezinde böyle bir de¤i-fliklik halklara baflka umutlar vere-cektir...” ve benzeri flekillerde teori-lefltirmeye çal›flmaktad›rlar. Ama bbuunnookkttaaddaa ddaa yyaann››llmmaakkttaadd››rrllaarr..“Emperyalizmin merkezinde bir si-yah›n baflkan bile olabilmesi”ningenifl kitleler üzerine yarataca¤› enönemli etki, demokrasi yan›lsamas›-n›n güçlenmesinden baflka bir fleyolmayacakt›r. Mesele, sadece bir“siyah›n baflkan olabilmesi”ne indir-gendi¤inde, bundan demokrasi için-de herfleyin mümkün olabildi¤i, de-mokrasi içinde sorunlar›n çözülebi-lece¤i sonucu ç›kar ki, bu da devri-mi, halklar› de¤il, emperyalist siste-mi güçlendirir.

Genifl kitleleri Obama’ya iliflkinyan›lg›n›n parças› haline getir-

mekte, onun tarihsel olarak ezilenbir kesimden, siyap kesimden olma-s› önemli bir etkendir. Fakat, toplu-mun ezilen kesimlerine, az›nl›klaramensup kiflilerin sadece bu nitelikle-rinden dolay› kendili¤inden iyi ola-ca¤›, kendili¤inden ezenlerden, sö-

4 GÜNDEM 16 KKas›m 22008

De¤iflimin YoluTTaarriihhiinn aass››ll yyaazz››cc››llaarr›› kkiittlleelleerr,,

ddee¤¤iiflfliimmiinn aass››ll yyoolluu ddeevvrriimmlleerrddiirr..

Page 5: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

mürenlerden, inkarc›lardan farkl›olaca¤› saf bir küçük burjuva kurun-tusudur. Bunun en somut örneklerinis›k s›k kad›nlar konusunda görürüz.“fiu görevde bir kad›n olsayd› böyleolmazd›” türünden de¤erlendirme-ler, bizzat o görevlere gelen kad›nlartaraf›ndan tekzip edilir. Çünkü ülke-mizi kan gölüne bo¤an Tansu Çillerde bir kad›nd›, çocuk yuvalar›n›, ye-tifltirme yurtlar›n› birer iflkencehanehalinde yöneten Nimet Çubukçu da.‹melda Markos da bir kad›nd›, ‹ngil-tere’nin baflbakan› Teatcher da. Da-ha alt düzeyde de farkl› de¤ildir.Çünkü asl›nda s›n›flar mücadelesisöz konusu oldu¤unda düflünceleri,duygular›, tav›rlar› belirleyen cinsi-yet, renk, dil de¤il, s›n›fsal ç›karlar-d›r.

Ayn› fley siyahlar için de geçerli-dir. Sadece siyah oldu¤undan

dolay› kimseye kendili¤inden birolumluluk atfedilemez. Bu, idealist,metafizik bir düflünüfle denk düfler.Radikal gazetesi yazarlar›ndan Ha-luk fiahin, Obama’ya iliflkin de-¤erlendirmesinde “Gene deBush’tan çok daha iyi bir baflkanolaca¤›na inan›yorum. Obama,George W. Bush’tan çok daha iyibir insan ve her fley sonunda in-sana dayan›yor” diyordu.

Kuflku yok ki, s›n›flar müca-delesi ve siyasal geliflmeler,

bu tür s›¤, saf hümanizma üzeri-ne yap›lm›fl de¤erlendirmelerleaç›klanamaz. Sorun s›n›fsal ba-k›fl aç›s›ndan uzak ortaya konul-du¤unda, neyin tart›fl›ld›¤› daarada kaybolur. Bu seçimleri–ezilenler bile iktidar olabili-yor!!! iddias›yla– AAmmeerriikkaann ddee--mmookkrraassiissiinniinn ddüünnyyaayyaa vveerrddii¤¤iiddeerrss olarak görenler, emperya-list, kapitalist bir ülkede ezilen-lerin seçim sand›klar›ndan iktidarolamayaca¤› s›n›fsal gerçe¤ini yoksay›yor, göstermek istemiyorlar.Amerika’da, zenginlik ile yoksullukaras›ndaki fark çok büyüktür. Ser-vetleri, mesela Afrika k›tas›yla veyaonlarca ülkenin toplam›yla k›yasla-nabilen zenginlerin ülkesidir Ameri-ka. Hem en genel anlamda tüketim-de, hem lüks tüketimde hiçbir ülke,

Amerika’n›n yan›na yaklaflamaz.Dolar imparatorlar› ve evsizler, yan-yanad›rlar. Böyle bir adaletsizlik,eflitsizlik içinde demokrasi ne kadarolabilirse, Amerika’da da o kadarvard›r. Burjuvazinin, zenginlerin de-mokrasisidir ABD demokrasisi vehalklar için bir model oluflturmaz.

Oeflsiz(!) demokraside, Amerikankongresine seçilebilmek için

gerekli asgari para, befl milyon dolar(ki, eski parayla 22 ttrriillyyoonn 650 mil-yar lira yapar) gereklidir. Böyle birülke dünyaya demokrasi dersi vere-bilir mi? Böyle bir demokrasi, de¤i-flim için, halklar›n kurtuluflu için birmodel olabilir mi? Ve bir soru daha;Ancak tekellere biat etmenin karfl›l›-¤›nda tekellerin deste¤iyle sürdürü-lebilen böyle bir seçim kampanyas›-n›n sonucunda seçilen flu veya bu ki-fli, dünya için umut olabilir mi?

Bu burjuva demokrasisini ve budemokrasinin ürünü olan tekel-

lerin temsilcilerini, halklar için

umut olarak pazarlamak, burjuvaziiçin normal, sol, sosyalist ayd›nlar,örgütler için ise, halka kötülüktür.

Amerikan seçimleri zaman za-man ülkemizin gündeminde öy-

lesine öne ç›kt› ki, “Sanki seçim bi-zim ülkemizdeydi, sanki bizim ülke-mize baflkan seçilecekti” fleklindebenzetmeler yap›ld›. Evet, gerçekodur ki, Amerika’n›n yeni-sömürge-

si Türkiye için, ABD baflkan›n› seç-mek demek, ayn› zamanda bizim ül-kemizi yöneteceklerden birini seç-mektir. Ama bu seçimi biz yapm›yo-ruz. Bu seçimi Amerikan halk› dayapm›yor özünde. Bu seçimi Ameri-kan tekelleri yap›yor. Ve halktan,devrimden umudunu kesmifl, dev-rim için dö¤üflecek takati kalmam›flkimi ayd›nlar, reformistler, tekelle-rin seçti¤i bir siyah için sevinmemi-zi, memnun olmam›z› istiyorlar.

Halklar› olmayacak yollara, boflumutlara sevkedenler, halk›n

dostu de¤illerdir. Obamalar için se-vinmeyece¤iz, hiçbir memnunlukduymuyoruz. Tam aksine, bizim sa-vafl›m›z Obamalara ve onun temsiletti¤i emperyalizme karfl›d›r. Biz an-cak onlar› ve iflbirlikçilerini altede-bildi¤imizde seviniriz, çünkü ancako zaman gerçekten umutlu olabile-ce¤iz, ancak o zaman halklar olarakrahat nefes alabilece¤iz, de¤iflim,gerçek anlamda ancak o zaman bafl-

layacak.

Obama ile gelen ne bir de¤i-flim, ne de yeni bir umut

vard›r. Obama da di¤er ABDbaflkanlar› gibi emperyalist ç›-karlar›n bekçisi, Amerikan silahtekellerinin bafl savunucusu ola-cakt›r. Bunun tersi beklentilerinhepsi bofl hayalden baflka bir fleyde¤ildir. De¤iflen bir fley varsa oda emperyalist sistemin kendiiçindeki görece de¤iflikliklerdenibarettir ki, bu da emperyalizmingenel karakterini ve politikalar›-n› de¤ifltirmez. Söylediklerimi-zin bir bir yaflan›p kan›tlanmas›için kimseni fazla beklemesinegerek kalmayacak. Çünkü em-peryalist tekeller, bu kez Oba-ma’n›n yönetiminde sald›rgan

politikalar›n› sürdürmek için bekle-meyeceklerdir. Onlar kendi yolunda,biz kendi yolumuzda yürüyece¤iz.Arada bofl beklentiler, Obama gibisahte umutlar peflinde koflanlara daönerimiz odur ki, bu yollardan birinitercih etmelidirler. Tarihte halktanyana bir rol oynamak istiyorlarsa,elbette bizim yan›m›zda, bizim yo-lumuzda olmal›d›rlar.

Say›: 163 5GÜNDEM

Obamaile gelen ne bir de¤iflim,

ne de yeni bir umut vard›r.Obama da di¤er ABD baflkanlar›gibi emperyalist ç›karlar›n bek-çisi, Amerikan silah tekellerinin

bafl savunucusu olacakt›r...Emperyalist tekeller, bu kez

Obama’n›n yönetiminde sald›r-gan politikalar›n› sürdürmek

için beklemeyeceklerdir. Onlarkendi yolunda, biz kendiyolumuzda yürüyece¤iz...

Page 6: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Emperyalizmlehalklar

aras›ndaki büyük

kavgada bofl

hayallere yer yoktur

Obama Amerikan

tekellerininbaflkan›d›r

ve onlar içinçal›flacakt›r

Hiç kuflku yok kibiliniyor. Gören birgöze, ifliten bir kula¤asahip olan herkesinbilece¤i bir fley bu.Ama yine emperyalistpropaganda mekaniz-mas› öyle çal›fl›yor ki,gözlere perde çekili-yor, kulaklar duymazhale getiriliyor. Ve ifl-

te bu yüzden baz› fleyleri, biliniyor oldu¤u-nu varsaysak da tekrar etmek gerekiyor.

Dünya halklar›n›n, ayd›nlar›n›n gözleri-ne çekilen her renkten ve biçimden perde-leri aralamak için gerekiyor bu.

ABD’de bir siyah, Barak Obama DevletBaflkan› oldu! Obama’n›n baflkan olmas›y-la birlikte özellikle tescilli Amerikan uflak-lar›, Amerikan demokrasisine övgüler düz-düler. Amerika, “rüyalar ülkesi” oldu¤unuyine kan›tlam›flt› iflte; demokrasinin tümgörkemiyle iflledi¤i yegane ülkeydi!

Bu de¤iflimi, insanl›¤›n umutlar›n› ye-niden diriltecek, gelece¤i daha güzelleflti-recek bir de¤iflim olarak sunanlar oldu¤ugibi, bu de¤iflimin emperyalizmin kendiç›karlar›n› sa¤lama almak için ihtiyaçduydu¤u bir de¤iflim oldu¤unu söyleyen-ler de var. Tarih kimi hakl› ç›karacak?Kimi do¤rulayacak? Bizce bu sorununcevab› belli. Çünkü bu cevap son yüzy›l-l›k tarih içinde de, yak›n tarihte de tek-rar tekrar verilmifltir.

Amerikanc›l›k, karakterlerinin birparças› haline gelmifl kesimlerin (bur-juva politikac› veya gazeteci veya te-kelci burjuva, farketmez) yeni siyahbaflkana ve Amerikan demokrasisinegüzellemeler yapmas›nda flafl›rt›c›veya ayk›r› bir fley yoktur elbette.Onlar ne olursa olsun, Irak iflgalin-de bile oldu¤u gibi, Amerika’n›nyapt›¤› her iflte, att›¤› her ad›m-

da, onu olumlayacak bir fley bulurlar. Nite-kim buluyorlar. Fakat ilericiyim, solum,sosyalistim diyen bir kesimin Obama hak-k›nda söyledikleriyle, tafl›d›klar› s›fat birbi-rine hiç uyumlu de¤ildi (ki bu kesime deayr›ca de¤inece¤iz).

Ah! Bizde de böyle bir demokrasi ola-cak m›yd›? “Bize de bir Obama laz›m”d›zaten, acaba bizde de bir Obama ç›kar m›y-d›?

OOBBAAMMAA’’yyaa yyüükklleenneenn mmiissyyoonnllaarr››nn kkaarrflfl››ll››¤¤›› yyookkttuurrObama’ya belli roller ve misyonlar yük-

leyenler, bunu gerçe¤i aç›kça ZZOORRLLAAYYAA-RRAAKK yapmaktad›rlar. Çünkü asl›nda, Oba-ma’n›n kendisine maledilen misyonlara da-ir bir iddias› bile yoktur ço¤u kez. Bu aç›-dan diyebiliriz ki, Obama’ya bu tür rollerbiçenler, adeta kendi kendilerine gelin gü-vey olmaktad›rlar.

Özellikle 2001’den bu yana görülen ne-dir? Amerikan emperyalizmi, tüm uluslara-ras› kurallar›, Birleflmifl Milletleri, tümdevletleri ve halklar› hiçe saymaktad›r. ‹s-tedi¤i yeri iflgal etmekte, istedi¤ini bomba-lamakta, istedi¤ini ambargo uygulamakta,istedi¤ini terörist, istedi¤ini terör destekçi-si, istedi¤ini “fler ekseni” ilan etmektedir.

Peki, bu emperyalist haydutlu¤u tart›fl›-yor mu Obama? Bir y›l› aflk›nd›r süren se-çim kampanyas›nda bunlar› tart›flt› m›? Ha-y›r! Tart›flt›¤› tek konu Irak’t›r. O da temelpolitika aç›s›ndan de¤il, iflgalcilerin baflar›-s›zl›¤› aç›s›ndan tart›flm›flt›r. Irak’tan çekil-me takvimi aç›klamas›, iflgalin politik ola-rak yanl›fl oldu¤unu düflündü¤ü için de¤il,iflgalin sürdürülmesinin art›k emperyaliz-me zarar verir hale gelmesi dolay›s›ylad›r.

Devrimci, yurtsever örgütler, ulusal vesosyal kurtulufl mücadeleleri çerçevesindeemperyalizme ve iflbirlikçilerine karfl› ey-

Baflkanl›k KKoltu¤unda Yine BBir

‘SAM AAMCA’ VVar

16 KKas›m 22008

Page 7: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

lem yap›nca bunun ad› bilindi¤i gi-bi ““tteerröörr””,, ““tteerröörriizzmm”” oluyor; fa-kat buna karfl›n emperyalizmin ifl-galler yapmas›, baflka ülkeleri bom-balamas›, halktan insanlar› katlet-mesi, “özgürlük götürme”, “demok-rasinin, insan haklar›n›n korunma-s›”, “diktatörlüklerin tasfiyesi” olu-yor.

Obama, bugün yeryüzündekiemperyalist hegemonyan›n bu enbelirgin politikas›n› sorgulayan tekbir kelime etmifl midir? “Terör” ve“terörizm” konusunda Bush’tanfarkl› tek bir kelime söylemifl mi-dir?

HHaayy››rr!!

Kimsenin unutmamas› gerekenbir fley var: Amerika, bugün halkla-ra karfl› her türlü bask›ya, iflgale,katliama, iflkenceye alenen baflvu-ran bir ülke olarak, ddüünnyyaann››nn eennbbüüyyüükk tteerröörriissttiiddiirr ve Obama, iflteböyle bir ülkenin Devlet Baflkan›olacakt›r.

Gerçek flu ki, Obama’n›n ss››nn››ff-ssaall niteli¤ini görmek için öyle kap-saml› araflt›rmalara, derin teorikanalizlere de gerek yok. Obama se-çim kampanyas›nda 665500 mmiillyyoonnddoollaarr harcama yapt›. Obama’n›nseçim bütçesinin büyük bölümü, bi-reylerin ba¤›fllar›ndan de¤il, eemm-ppeerryyaalliisstt flfliirrkkeettlleerriinn yapt›klar› ma-li katk›lardan olufluyordu. WallStreet Bankerlerinden ssiillaahh tteekkeellllee-rriinnee kadar bir çok emperyalist flir-ketin “ba¤›fllar›” vard› bu bütçede.Geçti¤imiz günlerde batan LehmanBrothers’ de Obama’n›n kampanya-yas›na resmen yüzbinlerce dolar ve-renler aras›ndayd› (gizlice verilenmilyon dolarlar, bilinmiyor elbette.)

Obama’n›n maliye bakanl›¤›adaylar› listesinin bafl›nda, son kriziortaya ç›karan ekonomi politikalar›-n›n sürdürücüleri var.

Obama’n›n orduya iliflkin proje-leri aras›nda, silahlanmay› daha daart›rmak var.

Obama’n›n “teröre karfl› müca-dele ad›na” ç›kar›lan yasalarda yenidüzenlemeler yapmak gibi bir dü-flüncesi yok...

ABD Ankara Büyükelçisi Wil-son, seçimden sonra yapt›¤› de¤er-lendirmede “ABD’de iktidarlar de-¤iflse bile politikalar›n yüzde95’inin de¤iflmeden sürdü¤ünü”söylerken, kuflku yok ki, emperya-list yönetim gerçe¤ini dile getiriyor-du. Ve ne yaz›k ki bu basit ve asl›n-da defalarca kan›tlanm›fl olgu, ken-dine ayd›n, hem de solcu, sosyalistayd›n diyenler taraf›ndan bile ›srar-la görmezden geliniyor.

OObbaammaa’’nn››nn AAmmeerriikkaass››bbuu ‘‘mmiirr aass››’’ ssüürrddüürreecceekkttiirrObama, son derece dolayl› ifa-

delerle siyah olmas›na, siyahlar›nAmerika’da bugüne kadar u¤rad›¤›haks›zl›¤a göndermelerde bulun-mufltur. Ama bu konuda bile tarihlebir hesaplaflma tavr› ve iste¤i içindede¤ildir. Dahas›, Amerikan emper-yalizminin “siyahlar” d›fl›nda kat-letti¤i, yok etti¤i, ma¤dur etti¤ihalklara dair bir politikas› var m›?

HHaayy››rr!!

ABD’nin tarihi, Amerikan resmitarihçilerinin bile reddedemeyece¤igibi, dünya halklar›na karfl› sald›r›-larla, halklara karfl› ifllenmifl suçlar-la doludur.

Uygarl›k ad›na, ““hhüürr ddüünnyyaann››nnçç››kkaarrllaarr››nn›› kkoorr uummaa”” (ki bu formü-lün gerçek karfl›l›¤› emperyalistdünyan›n ç›karlar›d›r), ad›na dünya-n›n dört bir yan›ndaki Çin’i, Ko-re’yi, Vietnam’› iflgal etmifl Türki-ye’den Nikaragua’ya, Suudi Arabis-tan’dan Afrika ülkelerine kadar sa-y›s›z ülkeyi yeni sömürgesi yapm›fl-t›r.

Dünyan›n her yerindeki faflistdiktatörlüklerin, gerici iktidarlar›nbafl müttefiki ve destekçisi Ameri-kan emperyalizmidir. Bu dün deböyleydi, bugün de.

Uygarl›k ad›na, hür dünya ad›na,komünizme karfl› set örme ad›nadünyan›n dört bir yan›na tanklar›n›,toplar›n›, savafl uçaklar›n› götürdü,bombalar ya¤d›rd›. “Demokrasi”ad›na, iflkenceler, katliamlar, yak›py›kmalar, talanlar, tecavüzlerle sür-dürülen sistemler kurdu. Amerikan

emperyalizminin girdi¤i ve halkkurtulufl savafllar›yla kovulmad›kçada ç›kmad›¤› ülkelerde ABD’dengeriye sömürülmüfl, yoksullaflt›r›l-m›fl, y›k›lm›fl ülkeler, milyonlarcaölü, sakat, yoksul kalm›flt›r.

Peki Amerikan emperyalizminindünyaya b›rakt›¤› bu mirasa bir de-di¤i var m› Obama’n›n?

HHaayy››rr!!

fiu da tüm dünyan›n çok s›k ta-n›k oldu¤u bir gerçektir ki; neredesömürüye, sömürgecili¤e karfl› ba-¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizmiçin bir aya¤a kalk›fl varsa, oradaAmerikan emperyalizmi de vard›r.CIA’s›yla, kontrgerilla örgütlenme-leriyle, politik yönlendirmeleriyleoradad›r. Ayak bast›¤› her yere sö-mürüsünü, zulmünü ve yozlaflmay›birlikte götürür.

Obama bu tarihi sorguluyor mu?

Obama bu tarihi mahkum ediyormu? HHaayy››rr!!

OObbaammaa’’nn››nn bbuuggüünnddeenn iillaann eettttiikklleerrii ddee yyeetteerrggeerrççee¤¤ii ggöörrmmeeyyeeAmerikan emperyalizminin Or-

tado¤u politikalar›n›n en önemli ni-teli¤i SSiiyyoonniizzmmllee iittttiiffaakk››dd››rr.. Orta-do¤u politikalar›nda bir de¤ifliklik-ten söz etmek için en baflta bu konu-da bir de¤ifliklikten söz etmek gere-kir. Peki var m› böyle bir fley?

Kimse burjuvapropagandalarakulak asmas›n,kimse bofl beklenti-lere girmesin. Tan›koldu¤umuz burjuvademokrasisininseçim sahnesindesergilenen siyahirenklere bürünmüfl par›lt›l› biryeni oyundur. Oyunun sonunda,dünya sahnesinde herfleyde¤iflmeden kalacakt›r. Çünküdünyay› de¤ifltirecek as›l kavga,baflka bir yerde, s›n›flar mücade-lesi arenas›nda sürmektedir.

Say›: 163 7OBAMA

Page 8: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Amerika’n›n “silahlanma” büt-çesi konusunda ne yapacak, bu büt-çeyi küçültecek mi örne¤in? Bilin-di¤i gibi, ABD’nin silahlanma büt-çesi, dünyadaki en büyük silahlan-ma bütçesidir ve bu silahlanman›nssaavvuunnmmaa de¤il, ssaalldd››rr›› amaçl› ol-du¤u aç›kt›r. Amerikan›n imparator-luk stratejisini aç›klayan resmi bel-gelerinde, bu aç›kça ifade edilmek-tedir. Obama’n›n bu konuda farkl›bir politikas› var m›?

HHaayy››rr,, hhaayy››rr,, hhaayy››rr!!

Bu ve benzeri ttüümm ssoorr uullaarr››nn ce-vab› hay›rd›r.

Obama daha ifl bafl›na gelmedenAfganistan’daki politikan›n aynendevam edece¤ini ve oraya daha faz-la asker gönderip Bin Ladin’i yaka-layaca¤›n› ilan ediyordu. Kendisinikutlayan ‹ran Cumhurbaflkan›’n›nkutlamas›na "‹ran taraf›ndan nükle-er silah üretiminin kabul edilemezoldu¤unu düflünüyorum. Bunun ger-çekleflmesini engellemek için ulus-lararas› bir çaba organize etmemizgerekiyor" diyerek karfl›l›k veriyor.Ülkeyi yönetece¤i kadrolar›n›, Clin-ton’un kadrolar›ndan seçiyor.

Seçimin hemen ertesinde 88 KKaa-ss››mm’’ddaa fiikago’da düzenledi¤i bas›ntoplant›s›nda verdi¤i ilk mesajlarflunlard›: 1- Do¤u Avrupa’ya yerlefl-tirilecek ““FFüüzzee SSaavvuunnmmaa SSiisstteemmii

DDeevvaamm eeddeecceekk””,

22-- ““‹‹rraann nnüükklleeeerr ssiillaahh üürreettmmeeyyiibb››rraakkmmaall››,, tteerröörr öörrggüüttlleerriinnee ddeessttee-¤¤iinnii kkeessmmeellii..””

Çok de¤il, k›sa bir süre sonra,Obama’y› dinleyenler, Bush’u mu,Obama’y› m› dinlediklerini kar›flt›-racaklar. Bunun böyle olaca¤› yuka-r›daki cümlelerden belli de¤il mi?

Obama’n›n renginin siyah oluflu-na bakarak beklentilere girenler,"de¤iflim" rüzgarlar›n›n esece¤inekendilerini inand›ranlar, derininrenginin befl para etmeyece¤ini,emperyalist politikalar›n sar›, siyah,beyaz, her renk ile savunulabilece-¤ini, baflka ülkelerden de¤ilABD’den de görebilirler. CCoonnddoo-lleezzzzaa RRiiccee da siyaht›r. Ve ABD’ninç›karlar›n› korumak için nas›l canlabaflla çal›flt›¤›na, emperpyalist poli-

tikalar› nas›l insanl›ktan, demokra-siden, insana, halklara sayg›dan zer-re nasibini almam›fl bir kat›l›kla sa-vundu¤una herkes tan›kt›r. YineIrak iflgalinin D›fliflleri bakanlar›n-dan Colin Powell da, Amerikan or-dusunun genelkurmay baflkan› da,siyaht›lar. Amerikan devlet kade-melerinde daha bir çok siyah vard›rve onlar da ülkeleri iflgal eden, halk-lar› katleden politikalar›n uygulan-mas›nda yer almaktad›rlar. Fakatburadan siyahlar›n Amerika’da ezil-medi¤i, ›rkç›l›¤a maruz kalmad›¤›gibi bir anlam ç›kart›lmamal›d›r.Amerika’da 1990’lar›n rakamlar›nagöre “Memuriyetin % 3'ü siyahla-r›n, kad›nlar›n ve di¤er az›nl›klar›n,% 97'si beyaz erkeklerin elinde”dir.Hapishanelerdeki insanlar›n büyükbölümü siyaht›r. Ama Obama, buafla¤›lanan, horlanan, yoksul siyah-lardan (yani baz›lar›n›n sand›¤› gi-bi, günümüzde de hala Kunta Kintegibi yaflamaya mahkum edilenler-den) de¤ildir. Bizim burada vurgu-lamak istedi¤imiz Amerikan toplu-munda asimile edilmifl, devflirilmifl,s›n›f atlam›fl bir siyah kesimin deoldu¤u ve bunlar›n devlet yöneti-minde yer ald›¤›, Obama’n›n dabunlardan biri oldu¤udur.

Unutulmamal›d›r ki, emperyalistpolitikalar›n uygulanmas› için bellibir renge, milliyete, dine sahip ol-

8 OBAMA 16 KKas›m 22008

Unutulmamal›d›r ki,emperyalist politikalar›nuygulanmas› için belli bir

renge, milliyete, dine sahipolmak flart de¤ildir;

emperyalistler, her renkten,dinden, dilden, cinsten

insan› sömürgeci politikalar›için kullanma konusunda

yüzy›llar›n deneyinesahiptirler.

Tayyip Erdo¤an, Barak Oba-ma'n›n ABD Baflkan› olarak seçil-mesinden sonra, Obama'n›n seçimdöneminde ""EErrmmeennii ssooyykk››rr››mm››nn››ttaann››yyaaccaa¤¤››nn›› aç›klamas› konusundane düflünüyorsunuz? ” diye sorangazetecilere flu cevab› verdi: "Bunoktada seçim kampanyalar›nda ifl-lenen baz› tezleri, seçim kampanya-s›na yönelik kalan tezler olarak de-¤erlendiriyoruz, orada kal›r diyedüflünüyoruz."

Obama’n›n ne yapaca¤›n› söylü-yor Erdo¤an. Seçim meydanlar›ndane demifl olursa olsun, iktidara gele-nin tekellerin program›n› uygulaya-ca¤›n› kendi deneyleriyle de biliyorErdo¤an.

Bu anlamda da Erdo¤an’›n söy-ledikleri, asl›nda burjuva parlamen-ter sistemin seçim oyununun niteli-¤inin de itiraf›d›r. Yani diyor ki Tay-yip; sseeççiimm ddöönneemmiinnddee vveerriilleenn ssöözz--lleerriinn,, yyaapp››llaann vvaaaattlleerriinn bbiirr öönneemmiiyyookkttuurr..

Öyledir gerçekten. Burjuva siya-setinin özü yalan ve demagoji üzeri-ne kuruludur. Yalan, bir ppoolliittiikkaa ssaa--nnaatt›› haline gelmifltir. Öyle ki burju-va siyasetinde mmaahhaarreett,, "en etkili","hissettirmeden en iyi aldatan" ya-

lanlar› söyleyebilmektir.

Yalan üzerine kurulu vaatler, ençok da sseeççiimm dönemlerinde ortayaç›kar. Seçimler bilindi¤i üzere, bur-juva düzen partilerinin k›yas›ya re-kabetine sahne olur. Fakat gerçekteolan yyaallaann››nn vvee aallddaattmmaann››nn rreekkaa--bbeettiiddiirr.

Obama da ayn› yar›fl›n içindenç›kt›. Gerçi, orada fazla rakipolmad›¤› için olsa gerek, yalandanda olsa, Obama ve rakibi, çok fazlavaatte bulunmad›lar. Ama bulun-duklar› kadar› da yaland›.

Obama’n›n seçilmesi üzerinebüyük politikalar, teoriler yapanlar,burjuva siyasetin bu basit gerçe¤inid›flta b›rak›yorlar ne yaz›k ki.

OObbaammaa vvee TTaayyyyiipp;;AAyynn›› SSooyy,,

AAyynn›› PPoolliittiikkaa

Page 9: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

mak flart de¤ildir; emperyalistler,her renkten, dinden, dilden, cinsteninsan› sömürgeci politikalar› içinkullanma konusunda yüzy›llar›n de-neyine sahiptirler. “Devflirme”cili-¤in, iflbirlikçilefltirmenin ve kendihizmetine koflman›n en sistematikbiçimlerini onlar gelifltirmifl ve uy-gulam›fllard›r.

Yarat›lan sahte “siyah devrimi”havas›n› da¤›tmak için hat›rlanmas›gereken bir baflka gerçek de, Oba-ma’n›n siyahlar›n mücadelesi için-den gelen biri olmad›¤›d›r. Obama,bafltan itibaren ABD’nin genel poli-tikalar›yla bütünleflmifl, o sisteminçarklar› ve statüsü içinde çal›flm›fl, ostatü içinde ve Amerikan devlet po-litikalar›n› savunarak sseennaattöörrllüükkyyaappmm››flfl biridir. Ve flimdi de tümsöyledikleri, emperyalist sistemeuygun, onun devam›na uygun dü-flüncelerdir.

TTeekkeelllleerriinn bbeekklleennttiissii aayyrr››,, hhaallkkllaarr››nnkkii aayyrr››dd››rr.. OObbaammaa bbiirriinncciissii iiççiinn kkoollttuu¤¤aa oottuurrttuullmmuuflflttuurrAmerikan emperyalizminin dün-

ya çap›ndaki prestiji, inand›r›c›l›¤›,güvenilirli¤i, belki de tarihinin endüflük düzeyindedir. Yalanc›l›¤›, hu-kuk tan›mazl›¤›, ilk kez bu kadaraç›k biçimde deflifre ve teflhir ol-mufltur. ‹flte bu noktada “siyah” birliderin ABD’nin dünya çap›nda bo-zulan imaj›n› yeniden düzeltebile-ce¤i hesab› ve içine girdikleri kriz-den bu sayede ç›kabilme beklentisi,Obama’y› iktidara tafl›yan en önem-li nedenlerden biridir.

Tekellerin Obama’ya sunduklar›

deste¤in nedeni de bubeklentidir. Nitekim,Obama’n›n seçilmesin-den sonra oluflan hava-ya bakarak, emperya-list tteekkeelllleerriinn bbuu hhee-ssaappllaarr››nnddaa ppeekk ddee yyaa-nn››llmmaadd››kkllaarr››nn›› söyle-

yebiliriz. ‹tibar›n›n en dip noktala-r›nda bulunan ABD, yeniden “ifltedemokrasinin örne¤i”, ABD dünya-ya demokrasi verdi!” gibi, sistemi-ne yönelik övgüler alan bir ülke ha-line gelmifl, ABD’nin dünyaya ya-paca¤› müdahalelerin “olumlu”yönde olabilece¤i gibi bir beklenti-yi belli kesimlerde de olsa, canlan-d›rabilmifllerdir.

Fakat iflin özü fludur; emperya-list tteekkeelllleerriinn bbeekklleennttiilleerriinnee cevapverecek olmas›n›n d›fl›nda beklenti-ler içinde olmak, büyük bir yan›lg›-dan baflka bir anlama gelmeyecek-tir. Amerika gibi bir emperyalist ül-kenin baflkan›, hem emperyaist te-kellerin, hem dünyan›n ezilenleri-nin beklentilerine cevap veremez.Bu maddeten mümkün olmad›¤› gi-bi, Obama’n›n bu yönde bir iste¤i,politikas›, program› da yyookkttuurr.

Say›: 163 9OBAMA

Sadece bir örnek olsun diye bir ya-zar›n Clinton’a dair flu sözlerini ha-t›rlatal›m:

"Demokrasinin ve insan haklar›-n›n befli¤i", "Hür dünyan›n jandar-mas›" ABD, sald›r›lar›nda kendisi-ni hakl› göstermek için her türlü ya-lana, demagojiye baflvururken, bur-juva kalemflörleri de emperyalistefendilerine yaranmak için yalaka-l›kta yar›flmaktad›rlar. Örne¤inABD emperyalizminin, Irak üzerinetonlarca bomba ya¤d›rmas›ndanbir gün önce, Ali K›rca, Yeni Yüz-y›l'daki köflesinde ABD Baflkan› BillClinton için flu methiyeleri diziyor-du; "Bar›fl güvercini kanatlar›n›

Ortado¤u semalar›nda ç›rpmakta-d›r art›k... Ortado¤u'ya kal›c› ola-rak geldi¤i bile söylenebilir. Orta-do¤u bar›fl› onun (Bill Clinton) ça-balar›yla girmifltir. 68'in k›r saçl›bar›fl savaflç›s› gururlu ve mutludur.‹kibine do¤ru dünya daha bar›flç›,daha yaflan›r hale geliyorsa, k›rsaçl› Amerikal›n›n bundaki rolünütarih yazacakt›r." (16 Ocak 1998,Yeni Yüzy›l)

Bugün Obama’ya dair yaz›lanla-r›n da esas›nda bundan fark› yoktur.Yazanlar›n düflünce ve ruh hali deayn›d›r. Ve elbette onlar da yukar›-daki al›nt›n›n sahibi gibi yan›lacak-lard›r.

‹kibine do¤ru, dünya daha bar›fl-ç›, daha yaflan›r hale geliyor diyen-lerin, asl›nda biraz utanma ve vic-dan duygular› olsa, biraz ayd›n so-rumlulu¤u duysalar, Irak’ta, Afga-nistan’da dökülen kan›n karfl›s›nda,

ya halktan en az›ndan özür dilerler,ya da bir daha a¤›zlar›n› aç›p da birfley söylemezler.

Ama bu ayd›n kesiminde, bunla-r›n ikisi de yok.

‹kisi de olmad›¤› için ve asl›ndadüzenden beslenip, düzeniçi umut-lar› beslemeyi statükolar›n›n deva-m› için flart olarak da gördüklerin-den, hiç utanmadan, hiçbir sorum-luluk da duymadan, dün Clintoniçin söylediklerini bugün de Obamaiçin söylemeye devam etmektedir.

Yine yan›lacakt›r ama önemlide¤il. Nas›l olsa bu yan›lg›lar karfl›-l›¤›nda kan› dökülecek olan o de-¤il...

O, Obama’dan sonra gelecek“Demokrat”, ve belki flu veya buaz›nl›ktan yeni ABD baflkan› içinde ayn› fleyi yazmaya devam ede-cektir.

Ders oolur belki ddiye

bir örnek:

...Obama, bafltan iti-baren ABD’nin genelpolitikalar›yla bütün-leflmifl, o sisteminçarklar› ve statüsüiçinde çal›flm›fl, o sta-tü içinde ve Amerikandevlet politikalar›n›savunarak senatörlük yap-m›fl biridir. Ve flimdi de tümsöyledikleri, emperyalistsisteme uygun, onun deva-m›na uygun düflüncelerdir.

Page 10: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

ABD seçimleri so-nuçland›. ‹ki adaydan“siyah” olan›n›n ve“demokrat” partiyemensup olan›n›n ka-zanmas›, ülkemizin solayd›nlar› aras›nda daflafl›lacak ölçüde büyükbir sevinç ve memnu-niyetle karfl›land›. Ül-kemiz ayd›n›n›n tarihive teoriyi bu kadar ko-lay gözard› edebilmesi,

yak›n tarihi bu kadar kolay unutabilmesi,ve bu kadar s›¤ de¤erlendirmeler üzerindenObama’ya sar›lmas›, kuflku yok ki, ayd›nla-r›m›z aç›s›ndan üzerinde ciddiyetle düflü-nülmesi gereken bir tablodur. Ülkemiz ay-d›n› nas›l bu kadar s›¤ olabiliyor, burjuvapropagandan›n etkisi alt›na nas›l bu kadarkolay girebiliyor, tart›flmaya muhtaçt›r.

Burada bu kesimlerin tavr›n› karakteris-tik olarak hepsini yans›tabilece¤ini düflündü-¤ümüz bir kaç örnek üzerinden ele alaca¤›z.

Bir yandan, emperyalizm ve ABD ger-çe¤inden habersizmiflçesine "de¤iflim rüz-garlar›ndan" söz eden ve büyük beklentileriçine giren bu kesimler, iflin ilginç yan›,baz› fleylerin de fark›ndad›rlar. Fark›ndaolmalar›na ra¤men yine de bu de¤iflime,Obama’n›n seçilmesine olmad›k misyon-lar biçebilmektedir. ‹flte emperyalizm ger-çe¤ini bilse de bu savurulmadan kendinial›koyamayanlardan bir örnek:

"Ne yalan söyleyeyim, ben de mmeemm--nnuunnuumm. Obama’n›n seçiminin ABD mü-esses nizam›n›n seçimi oldu¤unu, Was-hington muktedirlerinin Obama’ya veonunla gelecek ‘imaj’a ihtiyaç duyduk-lar›n›, Obama’n›n kendisine umutba¤layan alt s›n›flar›/ezilenleri/öteki-leri kurtarmaktan çok, büyük ABDç›karlar›n› sa¤lama almak için çal›-flaca¤›n› ddüüflflüünnmmeemmee kkaarrflfl››nn mmeemm--nnuunnuumm." (L. Do¤an T›l›ç, 9 Kas›m2008, Birgün gazetesi)

Obama’n›n kimin ç›karlar›na

hizmet edece¤ini ortaya koyuyor ama yinede mmeemmnnuunn! Neden? Nedenine de bir aç›k-lama getirmeye çal›fl›yor:

"Obama’n›n seçimi yeni bir ‘küresel ik-lim’e yol aç›yor, aaççaaccaakk.. DDeepprreessiiff olmayanbu yeni iklimde daha rahat soluk al›p vere-bilece¤iz galiba. Çevre sorunlar›ndan, in-san haklar›na ve ‘öteki’lerin sahiplenilipsavunulmas›na kadar pek çok politika dil-lendirilip serpilmek için daha uygun zeminbulabilecek."

Obama’n›n seçilmesinden memnun amaneden ve nas›l memnun oldu¤unu izah et-mekten aciz. Yukar›daki aç›klaman›n ken-disini bile ikna edece¤i flüpheli.

Obama’n›n, yani tekellerin bir temsilci-sinin seçilmesinden memnun olabiliyor;çünkü ss››nn››ffssaall düflünmüyor. Duygular› ss››--nn››ffssaall ddee¤¤iill.. Politik tahlilleri de ss››nn››ffssaallll››kk--ttaann uzak. Amerikan emperyalizmin ç›karla-r› do¤rultusunda üretilen ve baflka türlü deolmas› beklenemeyecek emperyalist sald›r-ganl›¤›, "depresif" gibi apolitik kavramlarlaniteleyen bir yaklafl›m, neyi yerli yerineoturtabilir ki? Obama’ya bak›nca, yüzünde-ki sahtekar gülümsemesinden “depresif ol-mayan biri” oldu¤u sonucunu ç›kar›p, on-dan sonra da önümüzdeki sürecin flöyle de-¤il de böyle olaca¤› belirlemelerinde bulu-nuyor. T›l›ç’›n “tahminlerine” göre, muha-lif kesimler, önümüzdeki dönemde daha ra-hat serpilip geliflebilecekler.

Zaten silah tekelleri de onun için destek-lemifl olmal› Obama’y›!

Bu örnek üzerinde daha fazla zamankaybetmeden bir sonrakine geçelim:

*

“Obama sadece Obama de¤il” diye yaz-d› Milliyet yazarlar›ndan Ece Temelkuranda. Peki neymifl?

Obama, ‘Evet, yapabiliriz!’ duygusuy-mufl. Kunta Kinte’nin zaferiymifl. Sonra,devam ediyor Temelkuran: “O Kenya-spor’un dünyaya gol atmas›d›r. Azgeliflmiflülkelerin içli çocuklar› olarak tuttu¤umuzzay›f tak›mlar›n galip gelmesidir. Kap›c›

Halka Güvenini, Gelece¤e ‹nanc›n› Kaybetmifl, Devrim veSosyalizmden Umudunu Kesmifl Ayd›n›n Trajedisi:

Obama’ya Sar›lmak

16 KKas›m 22008

Page 11: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

çocuklar›n›n üniversiteyi bitiripdoktor olmas›d›r. ... Obama, siz ifl-ten at›l›rken istifa eden arkadafllar-d›r.” (7 Kas›m 2008, Milliyet)

Ve ilaveten diyor ki:

“Ve bu yüzden iflte bu ssiiyyaahh kkaarr--ddeeflfliimmiizz önceki gece bütün dünyayasözler verirken.. gülümsemesinidünya için iyi bir iflaret olarak his-sedip içinizden incecik bir tel gibiumudu geçirmifl bulunuyorsunuz.”

Hay›r, Ece Temelkuran güya birumudu yaz›yor sat›rlar›nda ama, as-l›nda derin bir uummuuttssuuzzlluu¤¤uu yaz›-yor. Emekten, halktan yana bir insa-n›n Obama’ya sar›lmas›, denize dü-flenin y›lana sar›lmas›ndan da dahavahimdir.

Temelsiz bir umuttur Temelku-ran’›n umudu. Obama ezilen halklariçin, emekten ve halktan yana olan-lar için hiçbir zaman ““kkaarrddeeflfliimmiizz””nitelemesini hakedecek biri de¤ildirve eminiz de olmayacakt›r da.

Obama’n›n seçilmesini KuntaKinte’nin, ezilenlerin, kap›c› çocuk-lar›n›n, iflten at›lanlar›n “zaferi”,“aya¤a kalk›fl›” gibi gören Temel-kuran, kendisine hiç yak›flt›rmamas›gereken yüzeysel bir aldanma için-dedir. Obama’n›n seçilmesine böylebir anlam yüklemek, ne kadar zorla-n›rsa zorlans›n mümkün de¤ildir.Emperyalizmi az çok tan›m›fl, halk-lar›n mücadelesine flu veya bu bi-çimde inanan bir ayd›n›n Obama’yasar›lmas›, onunla duygulanmas›,ciddi bir sapmad›r.

Nedeni sorgulanmal›d›r ve o sor-gulama da bafll›kta iflaret etti¤imiznoktadan bafllamal›d›r. Halka ve ge-lece¤e inan›p inanmamak, devrim vesosyalizm umudunu yaflat›p yaflata-mamak, sorun buralardan bafll›yor.

*

Oral Çal›fllar’›n yazd›klar›na ba-k›yoruz üçüncü örnek olarak:

“ BBuusshh,, dünyadaki büyük de¤ifli-me, dönüflüme ters bir siyasetintemsilcisiydi. O baflka ülkeleri iflgalederek, yalan söyleyerek, yoksululuslar› ezerek dünyaya hükmedebi-lece¤ini san›yordu. ... OObbaammaa,ABD’nin yeniden dünyayla uyumlu

hale gelmesinin, kendi ülkesiningerçekli¤iyle yüzleflmesinin temsil-cisiydi.” (Radikal, 7 Kas›m 2008)

Her kelimesi kuruntulardan iba-ret bir de¤erlendirme.

Bush, “dünyaki büyük de¤iflim”etersmifl? Hangi büyük de¤iflim?Kim ne zaman yapt›? Birileri dün-yay› de¤ifltirdi de Çal›fllar d›fl›ndakimsenin haberi mi olmad›? Bushbu de¤iflime ters düflen bir lider ol-du¤u için de¤ifltirilmifl de; MMeerrkkeell,,BBeerrlluussccoonnii,, SSaarrkkoozzyy.... onlar bu de-¤iflime uygun mu?

Çal›fllar, dünyan›n art›k demok-rasi, insan haklar› yönünde de¤iflti¤ifleklindeki, temelsiz küçük-burjuvanakarat› tekrarlay›p, Obama’n›n se-çilmesini de onunla aç›kl›yor. Ç›k›flnoktas› yanl›fl oldu¤u için, aç›kla-mas› da yanl›fl.

ABD’nin Afganistan’›, Irak’› ifl-gal etmesini Bush’un “baflka ülkele-ri iflgal ederek, yalan söyleyerek,yoksul uluslar› ezerek dünyaya hük-medebilece¤ini sanmas›”yla aç›kla-mak, apolitik bir yaklafl›md›r. S›n›f-lar mücadelesiyle, emperyalizmgerçe¤iyle alakas› yoktur.

*

fiimdi her üç örne¤e tekrar ba-karsak görürüz ki, üçünü de belirle-yen, de¤iflim umutlar›n› egemen s›-n›flar cephesindeki de¤iflikliklereba¤lam›fl olmalar›d›r.

Ülkemizdeki reformist legal par-tilerin ço¤u ve küçük-burjuva ayd›n-lar, uzunca bir süredir s›n›flar müca-delesinin as›l dinamiklerinden umut-lar›n› kesmifl, baflka güçler aray›fl›nagirmifllerdir. Bu anlay›fl›n üretebildi-¤i çözümler, anti-emperyaist bir tav›ralmak gerekti¤inde “ABD’ye karfl›AB’ye yaslanma”, demokrasi için deyine “Avrupa Birli¤i yolunda ilerle-me”den öteye geçememifltir.

Bu çaresizlik ve kendine güven-sizlik duygusu, Avrupa Birli¤i’ne,

emperyalist oldu¤unu bilmesinera¤men ““eevveett”” dedirtmekte, sömü-rücü bir kesim oldu¤unu, oligarflikdiktatörlü¤ün her türlü zulmündensorumlu oldu¤unu bilmelerine ra¤-men TÜS‹AD’a ilericilik payesiverdirtmektedir. Bu k›s›r döngüdenç›k›lmad›¤› sürece de yar›n kimlereumut ba¤lanaca¤›, kimlerin ilericiilan edilebilece¤i belli olmaz.

‹lginçtir; Obama’dan memnuni-yet belirten reformizm, bir dönem“Karao¤lan” Ecevit’e verdiklerideste¤i ve o Ecevit’in iktidar oldu-¤unda neler yapt›¤›n› hat›rlay›p,Obama’n›n akibetinin ayn› olma-mas›n› diliyorlar. Oysa ak›betin demusibetin de ayn› olaca¤›n› dahagelmeden ilan ediyor zaten Obama.Fakat, icazet olmadan hareket etme-yen, kendi mücadele ve hareket ala-n›n› kendileri geniflletmek için gere-ken emek ve cüreti göstermektenaciz ak›ll› solculuk için "umut" yinede bitmiyor. 1990’l› y›llarda emper-yalizmin de¤iflti¤i hülyalar› ileavundular, flimdi de ABD’den de¤i-flim beklentileriyle avunuyorlar.

Bu kesimler, ülkemizde ve baflkaülkelerde halklar›n mücadelesinden,direniflinden duymad›klar› heyecan›,Avrupa seçimlerinden, Amerikan se-çimlerinden, AB’nin ç›kard›¤› yasa-lardan duymaktad›rlar. Baflka güçle-re bel ba¤layan bu yaklafl›m, giderekkendi ülkesindeki mücadeleye degözlerini kapama, hatta onu küçüm-semeye kadar da varmaktad›r.

“Obama’n›n gülümsemesinidünya için iyi bir iflaret” olarak sa-yan ayd›n›m›z, ba¤›ms›zl›k demok-rasi ve sosyalizm için canlar›n› ve-renlerin yüzlerindeki gülümsemeyebaks›n, inan›yoruz ki, o arad›¤› “iyiiflareti” orada çok daha somut ola-rak bulacakt›r. Dünyan›n iklimininde¤iflmesini isteyen ayd›n›m›z, o ik-limin emperyalizmin jandarmas›n›nbaflkanl›k koltu¤una oturtacak ki-fliyle de¤il, halklar›n dünya çap›n-daki kavgas›yla de¤iflece¤ini bilme-li ve ayd›n olma misyonunu bu kav-gay› büyütmeye hasretmelidir.

Emperyalizmi az çok tan›-m›fl, halklar›n mücadelesine

flu veya bu biçimde inanan birayd›n›n Obama’ya sar›lmas›,onunla duygulanmas›, ciddi

bir sapmad›r.

Say›: 163 11AYDIN

Page 12: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

12 AYDIN 16 KKas›m 22008

ABD Baflkan› seçilen Obama’y›kutlayanlar aras›nda Kürt milliyetçihareket de vard›. “Koma CivanKürdistan yürütme konseyi baflkan›Murat Karay›lan ve Kongra-GelBaflkan› Zübeyir Aydar” imzas›ylaObama’ya yollanan mektup flöylebafll›yordu:

“Öncelikle ABD devlet baflkanl›-¤›na seçilmifl olman›z›, halk›m›z veörgütümüz ad›na içtenlikle kutlar,yeni görevinizde size baflar›lar di-lerken, bu seçimin dünyan›n her ta-raf›nda bar›fl, özgürlük, huzur ve re-faha vesile olmas›n› dilleriz.”

Obama gibi bir emperyalist dün-ya liderine “baflar›!” dilemekle bafl-layan mektup, ülkemizin Amerikataraf›ndan sömürgelefltirilmifl olma-s›n› onaylayan bölümlerle devamediyor.

Siyasi hareketler, çeflitli ülkeler-le, örgütlerle çok çeflitli biçimlerdeiliflkiler kurarlar. Devrimci, yurtse-ver örgütler aç›s›ndan bu iliflkilerinbelli ilkeleri, kurallar› vard›r. Bun-lar, esas olarak ideolojik ve ahlakiilkelerdir. Siyasi mücadelenin geli-flimi içinde, gerekti¤inde düflmanlada oturulup konuflulur, fakat ideolo-jik bak›mdan bu asla o güçlerin veyapt›klar›n›n meflrulaflt›r›lmas›n›içermez. ‹flte bu aç›dan Kongra-Geltaraf›ndan gönderilen mektup, “dip-lomasi gere¤i” denilerek normalgörülemez.

Obama’ya “görevinde baflar›lardilemek”, ilerici, yurtsever bir gü-cün üslubu olmamal›d›r. ÇünküObama’n›n baflar›s›, halklar›n aley-hine sonuçlar demektir. Obama’yabaflar› dilemek, emperyalist politi-kalara bir onayd›r.

O Amerika de¤il mi, hareketini-ze karfl› komplolar yapan, o Ameri-ka de¤il mi, önderinizi tutsak etti-ren, o Amerika de¤il mi, Kandil’esald›r› izni veren?! Bunlar yok say›-

larak siyaset yap›labilir mi?..

Deniyor ki mektupta:

“Seçim kampanyan›z, de¤iflim,bar›fl, özgürlük, eflitlik, adalet gibiyyüükksseekk aahhllaakkii ddee¤¤eerrlleerree ddaayyaall›› ssööyy--lleemmiinniizz, dünyan›n her taraf›nda ol-du¤u gibi halk›m›z taraf›ndan da il-gi ve sempatiyle izlendi.”

Hay›r; Kürt halk›n›n ve hiçbirhalk›n emperyalist liderlere karfl›sempati duymas› sözkonusu ola-maz. E¤er duyuyorsa, orada ya birbilinçsizlik, ya da önderliklerininyanl›fl yönlendirmeleri söz konusu-dur. Biz, devrimci, demokrat, ilericigüçler olarak, tam tersine, Oba-ma’n›n kampanyas›n›n ve politika-lar›n›n bar›fl, özgürlük, eflitlik, ada-let gibi yüksek ahlaki de¤erlerlehhiiççbbiirr iillggiissiinniinn oollmmaadd››¤¤››nn›› ggöösstteerr--mmeekk vvee aannllaattmmaakk dduurruummuunnddaayy››zz..

Yine mektupta deniyor ki: “Ül-kenizin TTüürrkkiiyyee iillee ççookk yyöönnllüü iiyyiiiilliiflflkkiilleerrii var. Bizim için Türkiye ileiilliiflflkkiilleerriinniizzii bboozzmmaann››zz›› ttaalleepp eettmmii--yyoorruuzz.. Biz sizden iliflkilerinizi dev-reye sokarak, bu sorunun diyalogyoluyla çözülmesine yard›mc› olma-n›z› istiyoruz.”

Yurtseverler, ilericiler, devrimci-ler, hiçbir gerekçeyle bunlar› söyle-yemezler ve söylememelidirler.

Amerikan emperyalizmiyle Tür-kiye aras›ndaki iliflkiler, yeni-sö-mürgecilik iliflkileridir. Herkes builiflkileri farkl› kavramlarla tan›mla-yabilir ama kimse halk›m›za 60 y›l›aflk›n süredir ac› ve yoksulluk geti-ren bu iliflkilere “iyi iliflkiler” diye-mez. Bu iliflkinin sürmesini politikolarak savunamaz.

*

Mektupta, diplomasi ad›na, yan-l›fl bir ideolojik ve politik tutuma gi-rilmifltir. Kürt milliyetçi hareketininkendi gerçe¤i aç›s›ndan bile, yuka-r›daki sözler aç›klanamaz. Ony›llar-d›r Kürt halk›na karfl› uygulanan

bask› ve asimilasyon, Kürt milliyet-çi harekete karfl› sürdürülen savafl,Amerikan emperyalizminin onay›ve deste¤inin d›fl›nda düflünülebilirmi? Mektupta, sanki böyle bir olguhiç yokmufl, söz konusu de¤ilmiflgibi bir üslup kullan›lmaktad›r.

*

Amerikan emperyalizmine yö-nelik bu tür politika ve taktikler, buüslup, geçmiflte Kürt milliyetçi ha-reketine hiçbir fley kazand›rmam›fl-t›r, bugün de kazand›rmayacakt›r.Ama bu tutumlar›n halklar›n müca-delesine verdi¤i ideolojik, politikzararlar, ortadad›r.

Geçmiflte de “Biz ABD’nin Kür-distan’da, bölgede kendisine göreistikrar yaratmas›na bir fley demi-yoruz.” aç›klamalar› yap›lm›fl,ABD’nin bölgede demokrasi ve ba-r›fl için müdahalelerde bulundu¤u-nun teorisi yap›larak, ABD’yle “bir-likte çal›fl›labilece¤i” söylenmifltir.Ama ne olmufltur? Bu politikalar,teoriler, Kürt halk›na ne getirmifltir?

Amerika’yla iflbirli¤i, iflbirli¤iyapan gücü, kaç›n›lmaz olarakhalklar›n karfl›s›na savurur. BugünBarzani ve Talabani önderli¤indekiKDP’nin, KYB’nin durumu bununsomut bir göstergesidir. Barzani veTalabani’nin baflka bir parçadakikendi ulusunun katledilmesine onayveren konumlar›, kuflku yok ki tari-hi bir ö¤reticidir.

Devrimci olmak, anti-emperya-list olmakt›r. Yurtsever olmak, hal-k›n›n özgürlü¤ünü savunmak, anti-emperyalist olmakt›r. Anti-emper-yalist olmak, en baflta Amerikanemperyalizmine karfl› mücadeledir.

Kuflkusuz koflullar zor olabilir;emperyalizm halklar›, halk kurtuluflgüçlerini dört bir yandan kuflatm›flolabilir; ama hep söyledi¤imiz gibi“Devrimcilik, ABD emperyalistleri,tüm yeryüzünü denetim alt›na alsa,devrimcilere ADIM ATACAK TEKB‹R YER, NEFES ALACAK TEKB‹R ALAN BIRAKMASA DA SONNEFES‹NE KADAR emperyalizmekarfl› savafl› sürdürmektir.”

Halklara kazand›racak olan do¤-ru politika da budur.

Obama’ya Yanl›fl Mektup!Politika aad›na, ddiplomasi aad›na eemperyalizmin ve eemperyalizme bba¤›ml›l›¤›n mmeflrulaflt›r›lmas›

kabul eedilemez!

Page 13: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Say›: 163 13Ö⁄RETMEN‹M‹Z

Bir ömür boyu devrimci ol-mak, ne kadar güçlü bir ifade.

Asl›nda yaflam›n›, ömrünüdevrimci oldu¤u andan itibarenbafllat›yor insan burada.

Devrimci oldu¤u andan sonnefesini verene kadar devimcikalmak.

Bu tan›mlamada bir devrimci,devrimci olmadan önce yaflam›flsaym›yor kendisini. Bu nedenleçok güçlüdür devrimcilik.

Emperyalizmin sald›r›lar›n›n,faflizmin katliamlar›n›n hemenhiçbir s›n›r tan›mad›¤› birsüreçte devrimci kalmakçok daha güçlü bir ideolo-jik donan›m gerektiriyor.

Sürükleyip giden kitlehareketleri, kitle eylemleriyok.

Büyük devrimci s›çra-malara neden olacak güçlüsilahl› eylemler yok.

‹flte böyle bir süreçte devrimciolmak ve devrimci kalmak zor,daha zor.

Bu durumda ideolojik olarakdaha güçlü olmak zorunday›z.Bunun için, ideolojik e¤itimi sü-reklilefltirmek en temel görevimizolmal›d›r.

Elimizde çok güçlü bir silah›-m›z var: ‹DEOLOJ‹K NETL‹K!

Bu konuda hiç bir tereddütü-müz yoktur.

Bu gücümüz, bizi öyle büyükatefl çemberlerinden sa¤ salimgeçirdi ki, örgütler, ülkeler parça-lan›p yok olurken, biz daha güçlüç›kt›k bu sars›nt›lardan.

"Yenilen sosyalizm", vazgeçi-remedi bizi sosyalistlikten ve biz“tek yoldur” demeye devam et-tik. "Yenilen" sosyalizm de¤ildir,sosyalizm hala bizimdir dedik.

Ne "medeniyetler çat›flmas›"oldu,

Ne "yeni dünya düzeni" kurul-du,

Ne "tarihin sonu" geldi;‹flgal ve sömürü hiç bit-

medi, hala sürüyor. Tarih hala s›n›flar müca-

delesi ile yaz›l›yor ve yaz›lacak. Emperyalizm bildi¤imiz em-

peryalizm. Kitle hareketlerinde, kadrolafl-

mada, örgütlenmede, stratejikhedeflere varmada hemen herkonuda bizi h›zla ileriye tafl›yacakve k›sa sürede yo¤un bir güç bi-rikimini sa¤layacak olan enönemli zenginli¤imizdir ‹DEOLO-J‹K NETL‹⁄‹M‹Z.

‹deolojik netli¤imiz, EN BÜ-YÜK S‹LAHIMIZDIR.

YEN‹LMEYECEK TEK GÜCÜ-MÜZDÜR.

Hiç bir belirsizlik ve flekilsizlikyoktur.

Hiç bir kafa kar›fl›kl›¤›m›z yok-tur.

‹flte elimizde bu silah varken,gö¤üsleyemeyece¤imiz sald›r›,kazanamayaca¤›m›z savafl yok-tur.

B‹R ÖMÜR BOYU DEVR‹MC‹-L‹KTE EN ÖNEML‹ GÖREV‹M‹Zise,

bu netlikteki ideolojik birikimi-mizi sürekli artt›rmakt›r.

B‹Z‹ D‹NAM‹K TUTACAK TEK

GÜÇ BUDUR. Unutmamal›y›z ki, yeryüzünde

al›flkanl›klarla yap›lamayacaktek ifl devrimciliktir. Sürekli yeni-lenmeli ve yenilemeliyiz.

Böyle bir süreçte devrimcileredüflen en önemli görev bu asl›nda.

Hem kendi ideolojik birikimi-mizi artt›raca¤›z ve bu bizi dina-mik k›lacak,

Hem de buna uygun kadrolaryetifltirece¤iz.

B‹R ÖMÜR BOYU DEVR‹MC‹-L‹K,

1- Tarihsel hakl›l›¤a inançla, 2- Tek bafl›na kald›¤›m›zda bi-

le yaln›z olmad›¤›m›z› bilmek vehissetmekle,

3- Her türlü duyguyu yo-¤un yaflayarak ve asla s›ra-danlaflmayarak,

4- Gerçekçi davranarakama nesnelli¤e teslim olma-yarak,

5- M›zm›z, olmazc›, narinkiflili¤i reddedetmekle, dev-rimci, kavgac› kiflili¤imizi

güçlendimekle, Mümkündür. ‹deolojik donan›m› sürekli

zenginlefltirmek ve dinamik tut-mak, çok zor de¤ildir.

Bir yerlerden bafllamal›y›z. Örne¤in okumak, düzenli ve

sürekli okumak ile bafllayabiliriz. Günde sadece on sayfa, Ayda üçyüz sayfa eder. Orta-

lama bir kitapt›r üçyüz sayfa. ZAMAN YOK, ‹fi ÇOK, ‹NSAN AZ; Söylenen budur ve koca bir

yaland›r bu. Ço¤u zaman yalan oldu¤unu

bile farketmeden büyük bir rahat-l›kla söyledi¤imiz en sorumsuzsözlerdir bunlar.

Ama biz biliriz ki,yalan›n panzehiri gerçeklerdir.Birgün 24 saattir. On sayfa ise sadece on daki-

kada okunur.

Bir Ömür BoyuDevrimcilik

SSüürrüükklleeyyiipp ggiiddeenn kkiittllee hhaarree--kkeettlleerrii,, kkiittllee eeyylleemmlleerrii yyookk..

BBüüyyüükk ddeevvrriimmccii ss››ççrraammaallaarraanneeddeenn oollaaccaakk ggüüççllüü ssiillaahhll››

eeyylleemmlleerr yyookk.. ‹‹flflttee bbööyyllee bbiirr ssüürreeççttee...... eellii--

mmiizzddee ççookk ggüüççllüü bbiirr ssiillaahh››mm››zzvvaarr:: ‹‹DDEEOOLLOOJJ‹‹KK NNEETTLL‹‹KK!!

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

Page 14: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

14 ‹fiKENCE 16 KKas›m 22008

Adalet Bakan› M. Ali fiahin, En-gin Çeber’in iflkencede katledilmesiiçin, ‘‘mmüünnffeerriitt’’ aç›klamas› yapm›fl-t›. ‹flkencede ölümler, polis kurflun-lar›yla ölümler, sakat kalmalar, hep-si Adalet Bakan›’na göre münferit-ti!.. Fakat, Türkiye’de yaflananlar›nmünferit olmad›¤›n› anlatmak içingeçmiflte yaflananlar› hat›rlatmakbile gerekmiyor, her an tekrar tekr-ar yaflananlar, Adalet Bakan›’n› ya-lanl›yor.

Sadece Adalet Bakan›’n› de¤il.fiahin’in “özür”ü üzerine, “bununbir dönüm noktas›” oldu¤unu söy-leyenleri de yalanl›yor. Yaflananlarabak›n, bir dönüm noktas›n› m› gös-teriyor, yoksa ayn› güzergahta diz-ginsizce ilerlemeyi mi?

Engin Çeber münferit, Ça¤daflGemik münferit... afla¤›da oku-yacaklar›n›z da bu hafta içindeyaflanan ““mmüünnffeerriittlleerr””dir.

BBuurrssaa’’ddaa ggöözzaalltt››nnddaabbiirr ööllüümm ddaahhaa

Bu sefer ölüm, BursaEmniyet Müdürlü¤ü’ndeyafland›. Bursa’da bir uyufl-turucu operasyonu bask›-

n›nda, polisten kaçt›¤› ve “çat›dandüfltü¤ü” iddia edilen Serkan Çe-dik, karakola götürülmeden önce,Adli T›p Kurumu’na götürülerekmuayene ettirildi. Adli T›p Kuru-mu’nun verdi¤i raporda, Çedik’inyüzünde “ekimoz” (yaralanma) tes-pit edildi. Fakat, Serkan’›n götürül-dü¤ü Bursa Emniyet Müdürlü¤ü bi-nas›nda durumu a¤›rlafl›nca ÇekirgeDevlet Hastanesi’ne kald›r›lan Çe-dik, burada öldü.

Serdar Çedik’in a¤abeyi LeventÇedik, kardeflinin ddöövvüülleerreekk ööllddüü--

rrüüllddüü¤¤üünnüü söyledi. Levent Çedik,““KKaarrddeeflfliimm ddöövvüülleerreekk,, yyeerrlleerrddee ssüü--rrüükklleenneerreekk ggöözzaalltt››nnaa aall››nndd››...... KKaarr--ddeeflfliimmii ggöörrddüü¤¤üümmüüzzddee ttaann››nnmmaayyaa--ccaakk hhaallddeeyyddii.. HHeerr ttaarraaff››nnddaannddaarrpp eeddiillmmiiflflttii”” dedi.

Polis, her zamanki aç›klama-lar›na benzer bir flekilde, Çe-dik’in düflerek yaraland›¤› ve bunedenle öldü¤ü aç›klamas› yapt›.Fakat, Gedik için karakola götü-rülmeden önce al›nan Adli T›pRaporu, ölümcül bir durumu olma-d›¤›n› gösteriyor. Rapora göre, ka-rakola girerken, Çedik’in kafas›ndakanama ve kolunda k›r›k yok, amakarakoldan ölüsü ç›kt›¤›nda kolun-da k›r›k ve kafas›nda kanama var.

1144 yyaaflfl››nnddaakkii ççooccuukk ppoolliiss kkuurrflfluunnuuyyllaa ffeellçç kkaalldd››

‹nsanlar›m›z, genç-lerimiz, çocuklar›m›z,

polisin adeta att››flfl ttaalliimmii yyaapp--tt››¤¤›› hheeddeefflleerr haline gelmifl durum-da. En küçük bir olay, polislerin si-lah›n› çekip, atefl etmeleri, yarala-malar› ve öldürmeleri için yeterlioluyor.

Polisin bu sefer vurdu¤u kifli,Adana’da 14 yafl›ndaki Amed Y›ld›-r›m oldu. Amed Y›ld›r›m ve iki ar-kadafl›, motorsiklet ile giderken po-lisler taraf›ndan çevrildiler. Adanapolisi, Amed Y›ld›r›m ve yan›ndakiiki arkadafl›n› durdurduktan sonra,silah›n› Amed’in s›rt›na dayayarakatefl etti. Amed a¤›r yaral› olarakkald›r›ld›¤› hastanede ffeellçç oldu.

Polisin gerekçesi malum, yyeerreess››kk››llaann kkuurrflfluunn sseekkttii!!!!!! Polislerinkurflunu hep böyledir, yere s›karlar,seker insan öldürür. ‹nand›r›c› olup

olmamas›n›n ne önemi var, hakim-ler için bu gerekçe yetiyor da art›-yor bile. Amed’i vuran polis tutuk-lanmad›.

YYeellddeenn’’iinn ‘‘ööddüüllllüü kkaattiilllleerrii’’nnee bbeerraaaatt

Alpaslan Yelden, 2Temmuz 1999’da gözal-t›na al›nd›¤› ‹zmir Asa-yifl fiube Müdürlü¤ü

Faili Meçhul Cinayet Büro Amirli-¤i’nde iflkenceyle katledilmiflti.

Yelden’in ölümüne iliflkin yarg›-lanan 10 polis hakk›nda 3 y›l 4 ayalt s›n›r›ndan ceza verilmifl, kararYarg›tay 1. Ceza Dairesi taraf›ndanceza çok bulunarak bozulmufltu.Öyle ya, Türkiye’de iflkenceyle öl-dürmenin cezas› m› olur?

‹zmir 2. A¤›r Ceza Mahkeme-si’nde yeniden görülmeye bafllayandavan›n 8 Kas›m’daki duruflmas›n-da, san›klar hakk›nda beraat karar›verildi.

Türkiye, iflkencecilerin cezalan-d›r›ld›¤› de¤il, ödüllendirildi¤i birülkedir. Yelden’in katillerinin bera-at ettirilmesi de bunun örneklerin-den birisidir.

Yelden’in katledildi¤i Faili Meç-hul Bürosu Amiri ‹‹bbrraahhiimm PPeekkeerrhakk›nda, 1999’a kadarki 10 y›ll›kpolislik hayat›nda, 23 kez, “iflkenceve kötü muamele”, “hürriyeti teh-dit” ve “tecavüz”den soruflturmaaç›ld›, bu soruflturmalar›n sadecebirisinden ceza ald› ve cezas› erte-lendi. Fakat, 23 soruflturmal› Peker,17 kez takdirname ile ödüllendiril-di. Neredeyse, iflkence bafl›na birödül düflüyor. ‹flkence hamili¤indedaha aç›k kan›tlara gerek var m›?

Faflizmin Pervas›zl›¤›

‹fiKENCE... ‹NFAZ... POL‹S TERÖRÜ... ‹ktidar teflhir olmas›na ald›rmaks›z›n zulmü pervas›zca sürdürüyor‹flkenceciler beraat etririliyor... ‹nfazc›lara en üst düzey koruma sa¤lan›yor Copunu, silah›n› pervas›zca kullanan polisin eli hiç so¤umuyor...

Page 15: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

PPoolliiss ddeeddii¤¤iinn vvuurruurr!!‹stanbul Eminönü’nde bir polis,

Cengiz Sezgin isimli kifliyidiz kapa¤›ndan silahla vur-du.

Sezgin, Gül ‹fl Han›önünde kendisine ve ar-kadafllar›na kimlik soran

sivil polise, “Polis kimli¤inizi gö-rebilir miyim?” dedi. Bunun üzeri-ne, sivil polis önce Sezgin’in yüzü-ne biber gaz› s›kt›, sonra da silah›n›ç›kararak, Sezgin’in dizine üç els›kt›. Yetmedi, yere y›¤›lan Sez-gin’in arkadafllar›n› tehdit ederek,hastaneye götürülmesini engelledi.Sezgin’in sakat kalma ihtimali bu-lunuyor.

Yasalar, polislerin kimli¤ini gös-termesini mi söylüyor! ““AAll ssaannaakkiimmlliikk!!””.

Bu durumlarda elbette, yarg›vard›r ve devreye girerek polisinb›rakt›¤› eksi¤i tamamlar. Sezginolay›nda da öyle oldu ve Sezginhakk›nda ‘‘ppoolliissee mmuukkaavveemmeett vveebb››ççaakkllaa ssaalldd››rrmmaakkttaann’’ ifllem yap›l-d›. Polis hakk›nda da, sadece sonu-cu bafltan belli soruflturmalardan bi-risi daha bafllat›ld›.

‹‹flflkkeennccee vvaattaann hhiizzmmeettiiiiflflkkeenncceeyyii aannllaattmmaakk

dd››flfl ggüüççlleerree hhiizzmmeett!!12 Eylül döneminde, Ba-

r›fl Derne¤i davas›ndan yar-g›lanan eski milletvekili Nu-rettin Y›lmaz, Diyarbak›rHapishanesi’nde gördü¤üiflkenceleri anlatt›¤›, CNN

Türk’teki ““OOrraaddaayydd››mm”” program›24 Temmuz 2007’de yay›nlanm›flt›.

Program için, Bak›rköy Cumhu-riyet Baflsavc›l›¤›’na sunulan iddi-aname ile, Nurettin Y›lmaz hakk›n-da, iflkenceleri anlatt›¤› için, prog-ram›n yap›mc›s› Bar›fl Pehlivanhakk›nda ise, ““bbuu ffiikkiirr vvee ddüüflflüünnccee--lleerriinn kkaammuuooyyuunnaa dduuyyuurruullmmaass››nnaa...... aarraacc››ll››kk eettttii¤¤ii iiççiinn”” dava aç›ld›.‹ddianameyi haz›rlayan savc›, ifl-kencenin anlat›lmas›n›, ““dd››flfl ggüüççlleerr--ccee yyüürrüüttüülleenn bbööllüüccüü vvee yy››kk››cc›› pprroo--ppaaggaannddaann››nn bbiirr ppaarrççaass››”” diye de-¤erlendiriyor.

‹flkencenin bu kadar meflru gö-rüldü¤ü, iflkenceyi anlatman›n da,““dd››flfl ggüüççlleerrllee iiflflbbiirrllii¤¤ii”” olarak de-¤erlendirildi¤i ülke az bulunur. Gö-rüldü¤ü gibi, iflkence hamili¤i psi-kolojik rahats›zl›k denilebilecek dü-zeydedir.

ÖÖddüülllleennddiirriillmmeeddiiyysseeflflaaflfl››rrtt››cc››!!

Siirt’teki 2008Newroz kutlamala-r›nda polis kurflun-lar›yla yaralanan

Sosin Özalp ve AhmetBart›k ile gözalt›nda iflkence görenMehmet Zeki Ete’nin suç duyurula-r› için, Siirt Cumhuriyet Savc›l›¤›taraf›ndan ““ppoolliisslleerr hhaakkkk››nnddaa kkoo--vvuuflflttuurrmmaayyaa yyeerr oollmmaadd››¤¤››”” karar›verildi.

Hastane raporlar›, tan›k anlat›m-lar› ve görüntüler, kovuflturma aç›l-mas›n› sa¤lamaya yetmedi. Polisinöldürme ve iflkence özgürlü¤ününoldu¤u bir ülkede, her fley en inceayr›nt›s›na kadar kay›tl› olsa da, so-nuç nas›l olsa farketmiyor.

SSiillvvaann’’ddaa iiflflkkeennccee

10 Kas›m günüevinden dövülerekgözalt›na al›nanGündüz Tafl’a, gö-

zalt›nda da iflkence yap›ld›. Tafl du-rumunun a¤›rlaflmas› üzerine DicleÜniversitesi Beyin Cerrahi Bölü-mü’ne kald›r›ld› Tafl’›n durumununciddiyetini korudu¤u belirtildi.

BBuunnllaarr ddaa kkaattiilliinn hhaammiissiiBaflbakanl›k Teftifl Kurulu’nca

Hrant Dink suikastine iliflkin bir ra-

por haz›rland›. Diyor ki rapor: YYaarr--dd››mmcc›› iissttiihhbbaarraatt eelleemmaann›› EErrhhaannTTuunncceell’’iinn MMccDDoonnaalldd’’ss bboommbbaallaa--mmaass››nnddaakkii rroollüü ççöözzüüllsseeyyddii DDiinnkk ccii--nnaayyeettii öönnlleenneebbiilliirrddii..

Peki ne olmufl da o rol çözüle-memifl? Tuncel, McDonald’s bom-balamas› davas›na tan›k s›fat›ylaça¤r›lm›fl, duruflmaya kat›lmam›flve yarg› ona yeni bir ça¤r›da bulun-mam›fl.

Suç orta¤› olmayan var m›? Jan-darma, polis, Valilik, ‹stihbarat Dai-re Baflkanl›¤›, yarg›... hepsi suçun

içinde...

BBuu ddaa BBaaflflbbaakkaann’’››nnmmiilllleettvveekkiillii

AKP YozgatMilletvekili Abdulkadir Akgül,

12 Kas›m’da TBMM’deki görüfl-melerde; “Ben vurmaktan hofllananbir adam de¤ilim ama devlete karfl›suç iflleyenler varsa elbette vurmak-tan hofllanaca¤›m.” dedi.

Polisin infazlar›n›n bu kadar ale-ni sahiplenildi¤i örnekler azd›r. Ak-gül aç›klamalar›n›n arkas›nda duru-yor, AKP de Akgül’ün arkas›ndaduruyor. Ne de olsa, Baflbakan’›nsivil faflistlerin ““ppoommppaall›› ttüüffeekkkkuullllaannmmaa öözzggüürrllüü¤¤üünnüü”” savunma-s›yla gayet uyumlu bir aç›klama...

AAddllii TT››pp RRaappoorruu::ÇÇeebbeerr iiflflkkeennccee iillee ööllddüürrüüllddüü

Adli T›p Kuru-mu, ‹stinye Karako-lu ve Metris Hapis-hanesi’nde yap›laniflkencelerle katile-dilen Engin Çeber’eiliflkin raporunuaç›klad›. Adli T›p

Kurumu’nun raporuna göre, En-gin’in ölüm sebebi gördü¤ü iflken-celer, ölümün gerçekleflmesine ne-den olan iflkenceler ise, Metris Ha-pishanesi’nde yap›ld›.

Rapor iflkenceden ölüm gerçe¤i-ni ortaya koyuyor, fakat Engin’i ifl-kenceyle öldüren gardiyanlar ise,“yaralama nedeniyle ölüme sebebi-

Say›: 163 15‹fiKENCE

Pervas›zl›k, bast›rmak vesindirmek içindir.

Faflizmin pervas›zl›¤›na karfl›cüretle, her türlü bedeli gözealarak mücadeleyi yükselte-

lim. “Çivi çiviyi, söker”;Faflizmin pervas›zl›¤›na

karfl› halk›n cüreti!

Page 16: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

16 ‹fiKENCE 16 KKas›m 22008

yet vermek” suçlamas›yla yarg›lan›-yor. Çünkü, iflkence ile adam öldür-menin cezas› müebbet hapis iken,yaralama nedeniyle ölüm sebebiyetvermenin cezas› 8-12 y›l aras›nda-d›r.

Adalet Bakanl›¤› ve davay› yü-rüten savc›l›¤a soruyoruz: Adli T›pKurumu raporuna ra¤men iflkencehamili¤ini, ayn› pervas›zl›kla sür-dürecek misiniz?

***

AAllii TTeekkiinn:: OO¤¤lluummuunn kkaattiilllleerriiiiflflkkeennccee ssuuççuunnddaann yyaarrgg››llaannmmaall››......Engin Çeber’in babas› Ali Tekin de,10 Kas›m’da ““mmüüflfltteekkii”” s›fat›ylaBak›rköy Adliyesi’ne giderek ifadeverdi. Ali Tekin, o¤luna iflkence ya-pan polis ve gardiyanlardan flikayet-çi olurken, iflkencecilerin yaralamagibi maddelerden de¤il, ‹‹fifiKKEENNCCEESSUUÇÇUUNNDDAANN yarg›lanmalar›n› ta-lep etti. Bilindi¤i gibi, Engin’in ka-tilleri, iflkenceyle adam öldürmek-ten de¤il, yaralama ile ölüme sebe-biyet vermek gibi, cezas› daha hafifolan suçtan yarg›lan›yorlar.

BBeeflfliirr AAttaallaayy’’aa ssoorruu::27 Ekim’de Ça¤dafl Gemik’in

polis kurflunuyla öldürülmesine ilifl-

kin, ‹çiflleri Bakan› Beflir Atalay’›ncevaplamas› istemiyle bir soruönergesi veren, CHP’li MilletvekiliErol T›nastepe, polisin “havaya ateflaçt›¤›” fleklindeki ifadesini hat›rla-tarak flöyle soruyor; ““NNeeddeennssee bbuuttüürr oollaayyllaarr kkaarrflfl››ss››nnddaa ppoolliissiinn aayynn››ttüürrddeenn bbaahhaanneelleerree ss››¤¤››nnaarraakk yyaapptt››--¤¤›› ssaavvuunnmmaallaarr,, ppoolliiss ookkuullllaarr››nnddaavveerriilleenn bbiirr ddeerrss mmiiddiirr??””

Yerinde bir soru, fakat BeflirAtalay’›n bu soruya yalan söyleme-den cevap veremeyece¤i aç›k. Öyleya, özel e¤itim olmadan, bu kadarayn›laflt›r›lm›fl ifadeleri verebilmekmümkün olmasa gerek.

‹‹flflkkeennccee hhaammiillii¤¤ii bbuu kkaaddaarr aalleenniiyykkeenn ““BBaa¤¤››mmss››zz KKuurruull”” nnee oolluuyyoorr??

AKP iktidar› iflkence iddialar›-n›n, ““bbaa¤¤››mmss››zz bbiirr kkuurruull”” taraf›n-dan soruflturulmas› için çal›flma yü-rütüyormufl. Verilen bilgilere göre,

çal›flma ‹ngiltere ile ortak yürütülü-yor.

Böylesi bir yap›ya gidilmesi ka-rar›, ‹çiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan,iflkence ve polis kurflunlar›yla ölümolaylar›n›n üzerine al›nm›fl.

Elbette, bu çal›flman›n iflkenceyiönlemek için yap›ld›¤› düflünülme-melidir. Tersine, çal›flman›n gerek-çesinde de aç›kland›¤› gibi, amaç““PPoolliiss ppoolliissii aakkllaadd››”” fleklinde dü-flüncelerin önüne geçmek.

‹çiflleri Bakanl›¤›, ba¤›ms›z k›l›-f› giydirilmifl ““mmüüffeettttiiflfllleerr,, ppoolliissiiaakkllaarrssaa”” daha inand›r›c› olaca¤›n›düflünmüfller. Demek ki, TBMM ‹n-san Haklar› ‹nceleme Komisyo-nu’nun yükünü paylaflacak bir kuruloluflturulmas› ihtiyac› duyulmufl.Elbette, böylesi bir kurulun ““ddeevv--lleetttteenn bbaa¤¤››mmss››zz”” olup olmayaca¤›-n› tart›flmak bile gereksizdir. Fakat,bu ince çal›flmalar, iflkencenin ön-lenmek de¤il, daha da yo¤un uygu-lanaca¤›n›n göstergesi say›labilir.

Bas›ndan:‹flkence sonucunda

ölen Engin Çeber ola-y›nda Adalet Baka-n›’n›n devlet ad›na özürdilemesi, iflkenceyekarfl› kesin tav›r konu-sunda ümitlenmemeyol açm›flt›. Erken he-veslendi¤im ortaya ç›-k›yor.

Olaya kar›flan polis-lerle ilgili müfettifl ra-porlar›, doktor raporla-r›na ra¤men ‘sorufltur-ma aç›lmamas›’ yönün-de. Zaten, Emniyet Mü-dürü de adamlar›na sa-hip ç›kt›.

Cezaevindeki gardi-yanlar ile ilgili davaaç›ld› ama o da dahaa¤›r cezay› gerektireniflkence suçundan de¤l,“yaralama suretiyleölüme sebebiyet ver-mekten” aç›ld›.

Bu tablodan sonraTürkiye’de art›k iflken-cenin olmayaca¤›n›söyleyen siyasetçilereinanabilmem mümkünde¤il. ... Sistem iflken-ceciyi koruyor ve budurumda da iflkenceintümüyle önlenebilmesimümkün de¤il.

Mehmet Y. Y›lmaz,7 Kas›m 2008, Hürriyet

Y›k›ma Karfl› Halk Ko-misyonu 9 Kas›m’da yapt›¤›yaz›l› aç›klamayla Y›k›maKarfl› Halk KomisyonuÜyesi fievket Avc›’n›n tu-tuklanmas›n› k›nad›.

“‹ktidar Halk› Tutukla-yarak Krizini Aflamaz” bafl-l›kl› aç›klamada, “halk›n ç›-kar› için mücadele eden,baflta bar›nma hakk› olmaküzere temel hak ve özgür-lükleri savunan, ‹stanbul’unhangi gecekondu mahalle-sinde olursa olsun, evi y›k›-lan emekçi halk›m›z›n yar-

d›m›na koflan AVCI‹stanbul Terörle Mü-cadele fiubesi’ninhaz›rlad›¤›, gerçek-

li¤i yans›tmayan beyanlarnedeniyle 07.11.2008 tari-hinde tutukland›.

“fievket Avc› 1989–1994y›llar› aras›nda belediyebaflkan yard›mc›l›¤› yapm›flve halk›n ihtiyac› do¤rultu-sunda çal›flmas› için u¤raflvermifltir” denildi. Yaflamahakk› kadar önemli ve zo-runlu bir hak olan bar›nmahakk›ndan vazgeçilmeye-ce¤i ve mücadelenin sürdü-rülece¤i belirtilen aç›kla-mada Avc›’n›n serbest b›ra-k›lmas› istendi.

FFeellçç BB››rraakk››lldd›› FFeellçç BB››rraakk››lldd››KKaattlleeddiillddii KKaattlleeddiillddii

fievket Avc›’n›nTutuklanmas›na Tepki

Page 17: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Say›: 163 17‹fiKENCE

AAnnttaallyyaa:: ÇÇaa¤¤ddaaflfl GGeemmiikk’’iinn KKaattiillii AAKKPP ‹‹kkttiiddaarr››dd››rr!!

Antalya Halk Cephesi Temsilci-li¤i 7 Kas›m günü K›fllahan Meyda-n›’nda yapt›¤› eylemle Ça¤dafl Ge-mik’in katillerinin cezaland›r›lmas›-n› istedi. Eyleme Ça¤dafl Gemik’inailesi ve yak›nlar›, Alt›nova-SinanMahallesi ve K›z›lar›k Gebizli Ma-hallesi’nden otobüslerle gelen halkda kat›ld›.

“Dün Engin! Bugün Ça¤dafl! Ya-r›n S›ra Kimde? Ça¤dafl› Vuran Po-lis Cezaland›r›ls›n!” pankart›n›naç›ld›¤› eylemde, Ça¤dafl Gemik’inresmi ve “Ça¤dafl’›n Katili AKP ik-tidar›d›r”, “Ça¤dafl’›n Katilleri Ce-zaland›r›ls›n” yaz›l› dövizler tafl›n-d›.

Katillerin cezaland›r›lmas›n› is-tenen eyleme 80 kifli kat›l›rken s›ks›k “Analar›n Öfkesi Katilleri Bo-¤acak, Adalet ‹stiyoruz, Yaflas›n

Halk›n Adaleti” sloganlar› at›ld›.Aç›klama s›ras›nda çevredeki in-sanlar da alk›fllar›yla destek verdi.

HHaallkkaa ZZuullüümm EEddeenn AAKKPPKKaattiilllleerrii KKoorruuyyoorr

Halk Cephesi, 9 Kas›m günüOkmeydan› Mahmut fievket PaflaMahallesi Sa¤l›k Oca¤› önünde bireylem yaparak Engin’e iflkence ya-panlar›n tutuklanmas›n› istedi.

“Engin’e ‹flkence Yapanlar Tu-tuklans›n/Halk Cephesi” yaz›l› pan-kart›n aç›ld›¤› eylemde Engin’in re-simlerinin oldu¤u dövizlerde tafl›n-d›. “Ferhat’› Vuran Engin’e ‹flkenceYapan Polisler Tutuklans›n”, “Ada-let ‹stiyoruz”, “Halk›z Hakl›y›z Ka-zanaca¤›z” sloganlar›n›n at›ld›¤› ey-lemde, sloganlara halk›n da evleri-nin balkonundan alk›fllar ve z›lg›t-larla kat›ld›¤› görüldü.

Bedeli ne olursa olsun adalet is-temekten vazgeçmeyeceklerini söy-leyen Halk Cepheliler eylemin ar-d›ndan Okmeydan› sokaklar›ndadergi da¤›t›m› yapt›lar. YürüyüflDergisi’nin tan›t›m› yap›lan bir ev-de, daha önceleri yürüyüfl almad›¤›-n› söyleyen bir kad›n; “Engin’densonra merak sald›m bu dergiye.

Acaba ne yaz›yor, ne an-lat›yor da insanlar u¤runaöldürülüyor. Bu yüzdenbana her hafta dergimigetirin…” derken bir saatiçinde 50 dergi da¤›t›ld›.

***

FFeerrhhaatt’’››nnVVuurruulldduu¤¤uu YYeerrddee BBiirr KKeezz DDaahhaaAAddaalleett TTaalleebbii

Ferhat’› vuran, En-gin’e iflkence yapan po-lislerin tutuklanmas› tale-biyle eylem yapan HalkCephesi üyeleri, bu kezde Yenibosna Zafer Ma-hallesi’nde ‘Adalet ‹sti-yoruz’ diye hayk›rd›lar. 9Kas›m günü Ferhat Ger-çek’in vuruldu¤u mahal-lede bulunan Pazarpazar›

Caddesi’ndeki Tad›m Pastanesiönünde biraraya geldiler.

Metris Cezaevi’nde iflkence ilekatledilen Engin Çeber ve geçen y›l7 Ekim günü Yenibosna Zafer Ma-hallesi’nde polis kurflunuyla vurula-rak felç edilen Ferhat Gerçek'i vu-ran polisin hala tutuklanmamas›n›protesto eden kitle; ‘Ferhat’› Vuran-lar Engini Katledenler Tutuklans›n‘Yürüyüfl Susturulamaz’ sloganlar›-n› att›lar.

Yap›lan aç›klaman›n ard›ndandergilerinin kapat›lmas›n› protestoeden Yürüyüfl okurlar›, Yürüyüfl ön-lükleri giyerek Halk Gerçe¤i dergisida¤›tt›lar.

AAddaannaa::""SS››rraa KKiimmddee??""

Son birkaç ayd›r polisin çeflitlinedenlerle insanlara yönelik iflken-ce ve atefl ederek yapt›¤› katliamlarAdana’da ESP, Al›nteri, SES, Sos-yalist Parti Giriflimi, Partizan, HalkCephesi, DHP, Mücadele Birli¤i,Devrimci ‹flçi Partisi Giriflimi, Sos-yalist Emek Hareketi, ÇHKM tara-f›ndan protesto edildi.

11 Kas›m’da yap›lan eylemdeaç›klamay› okuyan Recep GedikAKP hükümeti taraf›ndan ç›kart›lanve polise öldürme özgürlü¤ü verenyasan›n kald›r›lmas›n› istediklerinisöyledi.

“Engin Çeber, Ça¤dafl Ge-mik…S›ra Kimde?” yaz›l› pankar-t›n aç›ld›¤› eylemde “Gün GelecekDevran Dönecek AKP Halka HesapVerecek, Engin Çeber Ölümsüzdür,‹flkenceciler Halka Hesap Verecek”sloganlar› at›ld›.

Gazi Mahallesi'nde Polis Terörü

Yürüyüfl dergisi da¤›tanlara sald›r›p tutuk-layan, iflkence yap›p katleden polis, bu kez deGazi Mahallesi'nde terör estirdi.

5 Kas›m gecesi Gazi Temel Haklar üyesiÖzgür Boyraz ve Y›lmaz Kandemir’in evleriterörle mücadele polisleri taraf›ndan bas›ld›.Evinde ailesiyle birlikte kalan Özgür Boyrazhiçbir gerekçe gösterilmeden gözalt›naal›n›rken Kandemir’i evinde bulamayan poli-sin evi talan ettikten sonra Kandemir’i sokakortas›nda gözalt›na ald›¤› bildirildi.

Kandemir’in slogan atmas› ve halk›ntoplanmas› karfl›s›nda ise silah çeken polisKandemir’i zorla araca bindirip gözalt›naald›. Y›lmaz Kandemir ve Özgür Boyrazç›kar›ld›klar› mahkemece tutukland›lar. GaziTemel Haklar Derne¤i, üyeleri olan bu kiflile-rin derhal serbest b›rak›lmas›n› istedi.

AAnnttaallyyaa

‹‹ssttaannbbuull

Page 18: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

16 KKas›m 22008

Haftalard›r sokaklarda, alanlarda“Tecrite Son” diye hayk›ran TA-YAD’l› Aileler, bu hafta içinde de‹zmir’de, Antalya’da, Ankara’daevlatlar› için ses verdiler.

‹‹zzmmiirr Karfl›yaka ‹fl Bankas›önünde 8 Kas›m günü yap›lan ey-lemde hapishanelerde uygulanma-yan “sohbet hakk›” genelgesi d›fl›n-da son zamanlarda özellikle K›r›k-lar 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’ndeyaflanan dayak ve iflkence olay›nada de¤inildi. ‹ki hafta önce BurakDemirci’nin sonra da ‹leri K›z›lal-tun ve Fehmi Çapan adl› tutuklula-r›n hastaneye giderken gördükleriiflkenceler anlat›ld›.

TAYAD’l› Aileler ad›na aç›kla-may› okuyan Yurdagül Gümüfl,evlatlar›n›n sahiplenilmesine taham-mülsüzlü¤ün sonucu bask› ve sald›-r›lar›n tutsak ailelerine yönelik ola-rak da artt›¤›n› söyledi.

Eylem tecriti anlatan bildirilerda¤›t›larak bitirildi.

***

AAnnttaallyyaa K›fllahan Meydan›’nda9 Kas›m’da TAYAD’l› Aileler tem-sili tabutlarla eylem yapt›lar. 10 Sa-atlik Sohbet Hakk›’n›n uygulanma-s›n›, Adalet Bakan›’n›n sözünü tut-mas›n› isteyen TAYAD’l›lar eylem-de “Hapishanelerde Tecrit ve ‹flken-ceye Son, Sohbet Hakk› Uygulan-s›n” pankart› açt›lar.

Özden Göko¤lu’nun yapt›¤›aç›klamada “Bak›n bu tabutlara!Biz bu tabutlarla 122 evlad›m›z›ncenazesini tafl›d›k omuzlar›m›zda.Devlet F Tipi hapishanelerde evlat-

lar›m›z› tecrit etmeye çal›fl›yor. Za-limin zulmü varsa mazlumun dazulme karfl› direnifli meflrudur”diyerek hapishanelerde bask› vetecritin devam etti¤i belirtildi.

***

AAnnkkaarraa’’ddaa TTeeccrriitt PPaanneellii

TAYAD'l› Aileler "Adalet Baka-n› Sözünde Dursun! Sohbet Hakk›Uygulans›n!" konulu bir panel dü-zenledi. BES Ankara 1 No'lu fiu-be'de, 8 Kas›m’da gerçeklefltirilenpanele, konuflmac› olarak; TA-YAD'l› Mehmet Y›lmaz, TTB- denDr. Ça¤r› Temuçin, TMMOB‹KK'dan Haflim Ayd›ncak, KESKGenel Sekreteri Emirali fiimflek,ÇHD Genel Sekreteri Av. SelçukKoza¤açl› kat›ld›lar.

Panel Melek Serin'in konuflmas›ile bafllad›. Serin, tecrite karfl› ölümorucu direnifli etraf›nda sürdürülen7 y›ll›k mücadele sürecini özetleye-rek, hapishaneler sorununun herke-sin sorunu oldu¤unu belirtti.

Serin’in aç›l›fl konuflmas›n›n ar-d›ndan ilk sözü, TAYAD’l› Ailelerad›na konuflan Mehmet Y›lmaz ald›.Tecrite karfl› mücadeleyle geçen 8y›l› aileler aç›s›ndan k›saca de¤er-lendiren Y›lmaz “herkes bu sorunael atmak durumunda. Böyle yapar-sak bu genelgeyi uygulat›r›z” diyebelirtti.

Y›lmaz'›n ard›ndan söz alan Dr.Ça¤r› Temuçin “Cezaevlerinde kitle

örgütlerinin, sendikala-r›n, meslek odalar›n›n,tutuklu yak›nlar›n›n vederneklerin bir flekildedenetimi olmas› laz›m.Kal›c› olan ancak buolabilir” diyerek 10 sa-atlik sohbeti kal›c›laflt›r-mak için d›flar›yla bir-likte mücadele edip tec-

riti de kald›rmak gerekti¤ini söyle-di.

TMMOB ‹KK'dan Haflim Ay-d›ncak ise tecrit politikas›n›n insan-lar› tüketti¤ine de¤inerek “Tecritekarfl› ç›kmak yaln›zca tecriti birebiryaflayan de¤il demokratik mücadeleveren her insan› da birebir ilgilendi-ren bir konudur" dedi ve sözüKESK Genel Sekreteri Emiralifiimflek’e b›rakt›.

“Tecrit toplumun de¤iflim dönü-flüm taleplerini engellemeye yöne-lik esas itibariyle sistemin kendisiniayakta tutmas›na yönelik bir giri-flimdir” diyen fiimflek sohbet hakk›-n›n uygulanmas› için DKÖ’lerin busoruna yeterince sahip ç›kmad›¤›n›ifade ederek, devletin vermifl oldu-¤u sözü takip etmek gerekti¤ini be-lirtti.

Son olarak söz alan Av. SelçukKoza¤açl› F Tiplerine karfl› yürütü-len mücadeleye ve bunun hakl›l›¤›-na de¤indi.

“Ben ara verme kavram› üzerin-de endifleyle düflünmenizi istiyo-rum. Ölüm Orucu direniflçilerininhepsini tan›d›¤›m için ara vermekavram›n›n bitirme kavram›ndanfark›n› bir anda bize ö¤reteceklerin-den korkuyorum. Bunu iflte o zamançok ac›l› ö¤reniriz. Çünkü bize çokuzun vakit verdiler. 22 Ocak'tan buzamana kadar vakit tan›d›lar.” diye-rek duyarl›l›k ça¤r›s› yapt›.

HapishanelerdeTecrit ve ‹flkenceyeDur Diyelim

‹‹zzmmiirr

AAnnkkaarraa

AAnnttaallyyaa

Page 19: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Susurlukçu, kontrgerilla flefle-rinden Mehmet A¤ar’›n yarg›lan-mas›na 12 y›l sonra yeniden bafllan-mas› karar› al›nm›flt›.

11 Kas›m’da Ankara 3. A¤›r CezaMahkemesi’ndeki duruflmada A¤aryoktu. “Veremeyece¤imiz hesapyok” diyen A¤ar, bir sa¤l›k raporu“uydurmufl”, yarg› önüne ç›kmam›fl-t›. Fakat, mahkemenin önünde HalkCepheliler vard›. Halk Cepheliler du-ruflmaya kat›larak, ellerinin çok say›-daki devrimcinin katili A¤ar’›n yaka-s›nda olaca¤›n› gösterdiler.

Mahkeme önünde yapt›klar› ey-lemle, A¤ar’›n suçlar›n› teflhir eden,Halk Cepheliler, ““BBiinn OOppeerraassyyoo-nnuunn HHeessaabb››nn›› VVeerreecceekkssiinn!! SSuussuurr-lluukk DDeevvlleettttiirr!! MMeehhmmeett AA¤¤aarr TTuuttuukk-llaannmmaall››dd››rr!!”” ve ““MMeehhmmeett AA¤¤aarr 1122TTeemmmmuuzz KKaattlliiaamm››’’nn››nn HHeessaabb››nn››VVeerreecceekkssiinn AAddaalleett ‹‹ssttiiyyoorruuzz”” pan-kartlar› açt›lar. Ellerdeki dövizler,A¤ar’a katliamlar›n›n hesab›n› ve-rece¤ini söylüyordu.

Eylemde yap›lan aç›klamada,Susurluk kazas› sonras›nda yarg›la-ma ad› alt›nda aç›lan davalarda,mahkemelerin katliamc›lar› ödül-lendiren kararlar ald›¤›, MehmetA¤ar’›n da bu mahkemelerde haket-ti¤i cezaya çarpt›r›lmak yerine ak-lanmaya çal›fl›laca¤› belirtildi.AAç›klamada, ““MMeehhmmeett AA¤¤aarr’’›› nneeAAKKPP nnee ddee bbiirr bbaaflflkkaa ddüüzzeenn ppaarrttiissiiyyaarrgg››llaayyaammaazz”” denildi.

Duruflmada, 3. A¤›r Ceza Mah-kemesi, davaya iliflkin görevsizlikkarar› vererek, dosyay› Ankara 11.A¤›r Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

*Halk Cephesi ‹stanbul’da da,

yapt›¤› eylemle, katliamc› Mehmet

A¤ar’›n hesapvermesini iste-di. Halk Cephe-si üyeleri,““AA¤¤aarr’’››nn mmaahh-kkeemmeeddee ‘‘kkuurrttaa-rr››llmmaayyaa’’ ççaall››flfl››ll-

dd››¤¤››nn››”” belirterek, buna izin verme-yeceklerini ifade ettiler.

Sultanahmet Adliyesi önündetoplanan Halk Cepheliler, “MehmetA¤ar Yarg›lans›n”, “A¤ar HalkaHesap Verecek” sloganlar›n› atarak,““BBiinn OOppeerraassyyoonnuunn SSoorruummlluussuuMMeehhmmeett AA¤¤aarr YYaarrgg››llaannss››nn”” pankar-t› açt›lar. Eylemde yap›lan aç›kla-mada; ““AA¤¤aarr,, flflööyyllee ddiiyyoorrdduu:: ‘‘BBaannaassoorraaccaa¤¤››nn››zz hheerr ssoorruunnuunn cceevvaabb››MMGGKK''ddaa.. TTooppllaayy››nn ddeevvlleettiinn zziirrvveessii-nnii,, oorraaddaa kkoonnuuflflaall››mm..’’ AA¤¤aarr yyaarrgg››-llaannaaccaakkssaa,, hheemmeenn oonnuunn yyaann››nnddaakkiissaann››kk ssaannddaallyyeelleerriinnee 1100 yy››llllaarrdd››rrddeevvlleettiinn zziirrvveessiinnddee yyeerr aallaannllaarr ddaaoottuurrttuullmmaall››dd››rr”” denilerek, sadeceMehmet A¤ar’›n de¤il, A¤ar’›kontrgerilla flefi olarak görevlendi-ren ““ddeevvlleettiinn zziirrvveessii””nin de hesapvermesi gerekti¤ini belirttiler.

‹stanbul Cumhuriyet Savc›l›-¤›’na dilekçe veren Av. Behiç Aflc›da, A¤ar’›n yarg›land›¤› davayamüdahil olma taleplerini iletti.

Dergimizin bir önceki say›s›ndaflöyle demifltik; ““1111 KKaass››mm’’ddaa AAnn-kkaarraa 33.. AA¤¤››rr CCeezzaa MMaahhkkeemmeessii’’nnddeeyyaarrgg››llaannmmaayyaa bbaaflflllaannaaccaakk..

GGeerrççeekktteenn bbaaflflllaannaaccaakk mm››??GGeerrççeekktteenn bbiirr yyaarrgg›› oollaaccaakk mm››??””Sorumuz halen geçerlidir. Çün-

kü, biliyoruz ki, oligarflik düzen, ka-tillerini, kontrgerilla fleflerini yarg›-lamamak için elinden geleni yap-maktad›r. Binbir yolla zamanafl›m›sürelerinin doldurulmas›, “yeterlidelil yok” gerekçeleriyle, beraat ka-rarlar› verilmesi sürekli karfl›laflt›¤›-m›z yarg›lamama yöntemleridir. Fa-kat, AKP iktidar›na hat›rlat›yoruz,katiller hesap verene kadar, adalet

istemekten vazgeçmeyece¤iz.

ÇÇHHDD DDaavvaann››nn TTaakkiippççiissiiÇa¤dafl Hukukçular Derne¤i de,

Mehmet A¤ar’dan ““11000000 ooppeerraassyyoo-nnuunn hheessaabb››nn›› ssoorrmmaakk iiççiinn”” bafllat-t›klar› kampanya çerçevesinde; 11Kas›m’da Ankara Adliyesi önündebiraraya gelerek, Mehmet A¤ar’›nyarg›lanaca¤› davan›n takipçisi ola-caklar›n› aç›klad›.

ÇHD Ankara fiubesi ad›na aç›k-lamay› okuyan Av. Selçuk Koza¤aç-l›, A¤ar’›n devletten ald›¤› yetkileredayanarak, 1980’lerden günümüzeiflledi¤i ve davada yarg›lanaca¤›suçlar› hat›rlatarak, ““SSaann››kk MMeehh-mmeett KKeemmaall AA⁄⁄AARR hhaallkkaa kkaarrflfl›› ssuuççiiflfllleenneenn ssiippeerrlleerrddee ttuuttttuu¤¤uu 2200 yy››llll››kknnööbbeettiinn hheessaabb››nn›› vveerrmmeelliiddiirr kkii,, oonn-ddaann öönncceekkii vvee ssoonnrraakkii hheerr vvaarrddiiyyaa-ddaann tteekk tteekk hheessaapp ssoorraabbiilleelliimm vveebbuuggüünn iiflfl bbaaflfl››nnddaakkii vvaarrddiiyyaayy›› ddaaddaa¤¤››ttaabbiilleelliimm..”” dedi.

Davaya müdahil olmak için ha-z›rlanan dilekçeyi 350 avukat imza-larken, A¤ar duruflmaya kat›lmad›¤›için dilekçe mahkemeye sunulmad›.

ÇHD ‹zmir fiubesi de yapt›¤›aç›klama ile davan›n takipçisi ola-caklar›n› duyurdu.

Say›: 163 19A⁄AR

Halk Cephesi’nin EliA¤ar’›n Yakas›nda

Ankara Adliyesi

Sultanahmet

Page 20: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

"Cezaevleri alarm veriyor" diyeyazd› gazeteler geçen hafta. Çünkü;Türkiye tarihinde ilk kez hapishane-lerde kalan tutuklu ve hükümlü sa-y›s› 110000 bbiinnii geçmiflti.

Kapasitesi 7788 bbiinn 331188 kifliyle s›-n›rl› olan 458 hapishanedeki tutukluve hükümlülerin say›s› 110000 bbiinnii afl-m›flt› ve art›fl›n dduurraaccaa¤¤››nnaa dairhiçbir iflaret yoktu.

21 Aral›k 2000’de yürürlü¤e gi-ren “s›n›rl› af”la birlikte 40 bin 518kifli tahliye edilmifl, hapishanelerdekalanlar›n say›s› 4400 bbiinnee düflmüfltü.

Bu durum gösteriyor ki sseekkiizzyy››llddaa 40 bin rakam› katlana katlana100 bine ulaflm›flt›r. Bu sürenin sonalt› y›l›nda iikkttiiddaarr kkoollttuu¤¤uunnddaaAAKKPP oottuurrmmaakkttaadd››rr..

Hapishanelerinde 100 bin kifliolan Türkiye’de hh››rrss››zzll››kk suçu iflle-di¤i iddias›yla tutuklanan 5566 bbiinn kkii--flflii bulunuyor. Bu rakamlar, AKP ik-tidar› dönemindeki açl›¤›n, yoksul-lu¤un, yolsuzlu¤un da katlanarakço¤ald›¤›n› gösteren bir rakamd›r.Bu rakam, iflsizli¤in boyutlar›n›,yoksullaflt›r›lan köylünün çaresizli-¤ini, AKP iktidar›n›n IMF ile yapt›-¤› anlaflmalar›n ssoossyyaall yyaaflflaammddaayyaarraatttt››¤¤›› ssoonnuuççllaarr›› anlatmaktad›r.

AKP’nin ne kadar baflar›l› bir ik-tidar oldu¤unu görmek için hhaappiiss--hhaanneelleerree bbaakkmmaakk yeterlidir.

Türkiye hapishanelerinde kalan100 bin insan, AKP’nin bu ülkeyinnaass››ll yyöönneettttii¤¤iinniinn de resmidir.

Bu rakam bir baflka politikan›nda resmidir ayn› zamanda. 100 bininsan›n at›ld›¤› hapishanelerin, bupolitika çerçevesinde ad›m ad›m birttiiccaarreetthhaannee haline dönüfltürülmesihedeflenmektedir.

Henüz siyasi tutsaklara karfl› uy-gulayamasalar da, bir çok hapisha-nede tutuklu ve hükümlüler zzoorrllaavvee aaddeettaa kkaarr››nn ttookklluu¤¤uunnaa ççaall››flfltt››--rr››llmmaakkttaadd››rr.. Zaman zaman TV’le-re, gazetelere de yans›yan bu du-rum, tutuklulara “meslek veya sanatö¤retmek” gibi gerekçelerle aç›k-lanmaya çal›fl›lmaktad›r. Bunlar,zorla çal›flt›rmay› perdelemek içinuydurulmufl görüntülerdir.

Hapishanelerin ticarethane, tu-tuklular›n da sömürülecek köle ola-rak görülmesi, Amerikan infaz sis-teminin bugünkü özelliklerinden bi-ridir. AKP’nin izinden yürüdü¤üAmerika’da bir hhaappiisshhaannee eenn--ddüüssttrriissii yarat›lm›fl durumdad›r.Amerikan hapishanelerinde 22,,55mmiillyyoonn mahkum var! Yani 2,5 mil-yon sömürülecek ucuz iflçi..

Amerika’n›n bu kadar insan› ha-pishanelere neden ve nas›l doldur-du¤unun cevab› da budur. Bu insan-lar çal›flt›r›larak, hapishanelerde ku-rulan atölyelerde dünyan›n ‘dev’emperyalist tekelleri için fason üre-tim yapt›r›l›yor. Amerika’da piyasa-daki montaj talebinin neredeyse ta-mam› hükümlülerin eme¤iyle karfl›-lan›yor. Ne de olsa hapishanelerdene grev var, ne sigorta primi ödemezorunlulu¤u! Y›llarca durmadanüretim yapan 2,5 milyon köle.

AKP de ayn›s›n› istiyor. Bir yan-dan tecritle tutsaklar› bbiirreeyycciilleeflflttiirr--mmee ve tteesslliimm aallmmaa politikas›n›, biryandan da hapishaneleri ticaretha-neye çevirme politikas›n› uyguluyorve bu iki politika asl›nda birbirineba¤l›. Tecrit uygulanmadan, tutuk-lular kölelefltirilemez. Amerikan ha-pishanelerinde sözü edilen sömürümekanizmas›, koyu bir tecrit saye-

sinde sürdürülmektedir.

AKP de hapishaneler politika-s›yla hem devletin “devrimcileriteslim alma”, tutuklular› bireycilefl-

tirme politikas›n› sürdürmekte, hemzorla çal›flt›rma sonucunda hiç deaz›msanmayacak kârlar elde etmek-tedir. Ülkemiz hapishanelerinde zor-la çal›flt›r›lan tutuklu ve hükümlüle-rin eme¤iyle ortaya ç›kan maddikaynakla flimdiye kadar 3355 aaddaalleettssaarraayy››,, 1111 FF ttiippii hhaappiisshhaannee,, 3344 aadd--lliiyyee lloojjmmaann››,, 55 hhaappiisshhaannee lloojjmmaann››yap›ld›. Halen devam eden 44 adliyebinas› ve 20 hapishane inflaat›n›nmasraflar› da ayn› flekilde karfl›lan›-yor. Mevcut hapishanelerde atölye-ler s›n›rl› oldu¤u için flu an yaln›zca88 bbiinn ttuuttuukklluu vvee hhüükküümmllüü tteekkeellllee--rree hhiizzmmeett iiççiinn zzoorrllaa ççaall››flfltt››rr››llaabbiillii--yyoorr.. AKP’nin en önemli hedeflerin-den biri de bu say›y› artt›rmakt›r.

Son derece çarp›c› bir gerçektir;aylard›r gazetelerde “yat›r›mlar›ndurdu¤u”ndan, yeni istihdam alan-lar› yarat›lamad›¤›ndan söz edilipdurulur. Yeni hapishaneler yap›lma-s›, oligarflinin ““hhiiçç dduurrmmaayyaann yyaatt››--rr››mmllaarr››””ndan biridir.

Asl›nda oligarfli, hapishane yap-makla, gelece¤ine yat›r›m yapmak-tad›r. Çünkü, oligarflinin gelece¤i,halk›, iflkencelerle, infazlarla, FTipleriyle, tecritle y›ld›r›p sindire-bilmesinden geçmektedir. Oligarfli,bunda baflar›l› olamazsa, bir gelece-¤inin olmad›¤›n› da çok iyi bilmek-tedir. Bu nedenle, kimse oligarfliye“flu ihtiyaçlar varken, hapishanelereflu kadar para yat›r›l›r m›?” diye ak›lvermeye kalkmamal›d›r. Oligarfli neyapt›¤›n› biliyor; hapishaneler onlariçin eenn kkâârrll›› yat›r›md›r.

Özcesi fludur ki, hapishaneler,ççaarreessiizzlleeflflttiirriillmmiiflfllleerr ve çaresizli¤eiissyyaann eeddeennlleerrllee dolmaktad›r. Böylebir sömürü, soygun ve talan düzeni-ni sürdürmek, insanlar› vurmadan,iflkence yapmadan, hapsetmedensürdürülebilir mi?.. AKP de sürdü-remiyor ve bu yüzden durmadan ye-ni hapishaneler infla ediyor... Amabu “yat›r›m” oligarfliyi kurtaracakm› derseniz; oligarfli hiç boflunaumutlanmas›n.

20 TECR‹T 16 KKas›m 22008

Hapishaneleri DolduranAKP’nin Politikalar›d›r

Page 21: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Say›: 163 21TECR‹T

‹flkence Yap›yorBelgelenmesiniEngelliyorlar

Önceki say›m›zda ‹zmir K›r›klarF Tipi Hapishanesi'nde ‹‹lleerrii KK››zz››--llaallttuunn ve FFeehhmmii ÇÇaappaann’a iflkenceyap›ld›¤› haberini yay›nlam›flt›k.

K›r›klar F Tipi’nde yak›n günler-de bir iflkence olay›n›n dahayafland›¤› ö¤renildi.

K›r›klar F Tipi'nden ÜmitÇobano¤lu’nun 26 Ekim 2008 ta-rihli mektubundan aktar›yoruz:

"‹flkencenin gündemde oldu¤uflu günlerde bir hak gasp› ve iflken-ce de K›r›klar'da yafland›. fiu an be-raber kald›¤›m›z BBuurraakk DDeemmiirrccii''ye20 Ekim günü hastaneye sevki s›ra-s›nda jjaannddaarrmmaallaarr ssaalldd››rrdd›› ve has-taneye götürmeyerek tedavi hakk›n›da gaspettiler. 20 Ekim sabah› sa¤-l›ks›z, pis ve kesinlikle hastane sev-kine uygun olmayan hücre tipi ringarac› ile hastaneye sevkedilen Bu-rak Demirci, yolun yar›s›ndan hüc-re içindeki kameray› kapatt›¤› ge-

rekçesi ile hapishaneye geri getiril-di. Amaçlanan kesinlikle tedavihakk›n›n engellenmesidir. Çünkühücre fleklinde olan ringin kap›s›n-da bir asker sürekli içeriyi gözetle-mekte ve kontrol etmektedir. Di¤ertaraftan kameran›n görüntü almas›insan onuruna ayk›r› oldu¤u gibibildi¤imiz kadar›yla yasal olarakbir zemini yoktur ve bu durum ta-mamen askerin keyfine göre uygu-lanmaktad›r. Hapishaneye geri geti-rilen Burak Demirci hastaneye gö-türülmesi için ›srarc› olmas› sonra-s› askerlerin ssaalldd››rr››ss››nnaa uu¤¤rraamm››flfl,,iiflflkkeennccee ggöörrmmüüflflttüürr ve hücresine ka-dar zorla sürüklenerek götürülmüfl-tür. Bir haftad›r ise Adli T›p'a ç›ka-r›lmayarak sald›r› izlerinin geçmesibeklenmifltir."

Tutsaklar›n çokyerinde tan›m-lad›¤› gibi, bir“cezalar silsile-

si” sözkonusu F Tiple-ri’nde. Hücrelerde arka-dafls›z b›rakmakla yetin-meyen zindanc› AKPyönetimi, mektupsuz,ziyaretsiz, avukats›zb›rakarak tecritin o enbilinen yöntemini uygul-uyor ve bundan medetumuyor. Oysa F Tipleriaç›lal›, yaklafl›k 8 y›loldu. Tutsaklar› cezalarlay›ld›ramayacaklar› çokaç›k. Ama yine de deniy-or iktidar; sözünü tutma-ma pahas›na..

Kand›ra 11 NNo'lu FFTipi’ndenAli Teke arkadafl›m›z ha-riç, hepimiz flu an mektupcezal›s›y›z. 2 Ocak'ta bite-cek ceza... Elbette o bitincedi¤eri, o bitince de bir di-¤eri devreye girecek. Yani

yeni bir ssiillssiillee hhaalliinnddee ce-zalar dizildi bir kez daha. (Gökhan Gündüz’ün 3 Ka-s›m 2008 tarihli mektubun-dan)*Adana FF Tipi HHa-pishanesi'nden Mehmet'in sana gönderdi¤i22 Ekim tarihli mektupiçin "göndermeme karar›"al›nd›. ‹çinde Koço¤lu Se-feri'nin 11. say›s› vard›. Disiplin Kurulu "sak›ncal›"oldu¤una oybirli¤iyle kararvermifl... Dergi tümüyle çizimlerdenolufluyordu. bir tane fliirvard›, bir sayfa da yaz›l›mizah vard›. 29 Ekim'deaç›k ziyarete bir tek benç›kt›m. Mehmet, Arif veEmrah'›n disiplin cezas› ol-du¤u için onlar kapal› zi-yaret yapabildi. Arif flu an B2-tek kiflilikhücrelerde. 8 günlük hücrehapsi cezas› varm›fl. Üçgün sonra gelecek. (Hac› Demir’in 2 Kas›m2008 tarihli mektubundan)

CEZA, YYASAK, CCEZA‹stanbul Ar-

mutlu'da 5 Ka-s›m 2001 y›l›n-da katledilenölüm orucu di-reniflçisi ArzuGüler, TA-YAD’l› SultanY›ld›z, Bar›flKafl ve BülentDurgaç katledildikleri evin önünde 8 Kas›m’daan›ld›lar.

“Armutlu fiehitleri Ölümsüzdür, KahramanlarÖlmez Halk Yenilmez" sloganlar›n›n yükseldi¤itörende TAYAD’l› Aileler ad›na TAYAD YönetimKurulu Üyesi Mehmet Güvel bir aç›klama yapt›.Grup Yorum'un türkü ve marfllar›yla süren törenArmutlu Cemevi’nde verilen yemekle sona erdi.

***

Armutlu flehitleri LLoonnddrraa ''da da 9 Kas›m günüAnadolu Halk Kültür Merkezi'nde an›ld›. Armutludireniflini anlatan "Armutlu fiehitlerini Unutmad›kUnutturmayaca¤›z" bafll›kl› TAYAD aç›klamas›-n›n okundu¤u törende Armutlu’da ve hapishanedefeda eylemiyle flehit düflen direniflçilerin özgec-miflleri okundu.

Ümit ‹lter’in “Umut Ya¤muru” kitab›ndan fliir-lerin okunmas›n›n ard›ndan "Yaflatmak ‹çin Öldü-ler" filmi izlendi. ‹flkencede katledilen Engin Çe-ber’in mücadelesinin de anlat›ld›¤› tören yemeklesona erdi.

Küçükarmutlu fifiehitleri AAn›ld›

Page 22: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

22 TECR‹T 16 KKas›m 22008

Tecrit, içerisi ve d›flar›s›yla, 8 y›l-d›r dilimize, gündemimize yerleflenbir kavram oldu. Tecrit, fiziki olarakF Tipi hapishanelerde somutlaflan,ancak amac›yla, politik anlam›ylahayat›n her alan›na yay›lan bir uy-gulamad›r. Hapishanelerde, bir iflye-rinde, fabrikalarda, mahallelerde,tüm halka karfl›, ülkenin her yerin-de... aflama aflama, kademe kademeyayg›nlaflt›r›lmaktad›r.

Bir tek devrimciyi tecrit etmek-ten dünya çap›nda halklar› birbirin-den tecrit etmeye kadar uzanabilen,buna ba¤l› olarak hedefleri de o öl-çüde geniflleyebilen bir politikadansöz ediyoruz. Tecrit, iflçileri birbi-rinden koparmak istiyor. Ö¤rencile-ri bir kitle olmaktan ç›kar›p tek tekbireylerden oluflan bir y›¤›na dönüfl-türmek istiyor. ‹flçileri, köylüleri vememurlar› birbirinden koparmak is-tiyor. Halklar› birbirinden kopara-rak “ortak düflman”a karfl› ortak ta-v›r al›fl› engellemek istiyor... Sonuç-ta bu yolla, halklar›n emperyalizmeve yerli oligarflilere karfl› mücadele-si etkisizlefltirilmek istenmektedir.

Hangi düzeyde, nerede ve hangibiçimde olursa olsun, tecrit edilmeyikabul etmek, güçsüzleflmeyi kabuletmektir. Oligarflinin çizdi¤i s›n›rlariçinde yaflamay›, o s›n›rlar içinde si-yaset yapmay› kabul etmektir. E¤erbugün demokratik kitle örgütleri,sendikalar, çeflitli halk kesimlerininörgütlülükleri, bir güçsüzleflmeyle,etkisizleflmeyle karfl› karfl›ya iseler–ki öyledirler– tecrit politikas›n›,yöntemlerini etkisizlefltirmekte nekadar baflar›l› olduklar›n› sorgula-mal›d›rlar; çünkü mevcut durumunen önemli nedenlerinden biri de bu-radad›r. Unutanlar da, bir biçimdegündeminde tutanlar da, bugün tec-rit meselesini iflte bu aç›dan yeniden

tart›fl›p gündemlerine almal›d›rlar.

Tecritin temel yöntemi örgütsüzlefltirmektirF tipi hapishaneleri büyük umut-

larla açt›lar. Oligarfli “hapishanesorunu”nun düzenin gelece¤i aç›-s›ndan büyük önemi oldu¤unu söy-lüyordu. “Hapishane sorunununçözümü” ise, devrimcilerin teslimal›nmas›ndan baflka bir fley de¤ildi.Dönemin Baflbakan› Ecevit, IMFprogramlar›n›n uygulanmas›n›n yo-lunun “hapishane sorununun çözü-münden” geçti¤ini söylerken dekastetti¤i buydu.

Peki tutsaklar nas›l teslim al›na-cakt›?.. Bunun iillkk cceevvaabb›› fluydu:

ÖÖrrggüüttssüüzzlleeflflttiirreerreekk!!

Tutsaklar› örgütsüzlefltirmedenteslim almalar› mümkün de¤ildi.

Örgütsüzlefltirmek içinse; tutsak-lar› hücrelere hapsedebilmeliydiler.Bu nedenle onlarca hapishanedekatliamlar yap›p, F Tiplerini açt›lar.

Tutsaklar›, halktan ve birbirle-rinden koparacak ve yaln›zlaflt›ra-caklard›. O nedenle F tiplerinde diz-ginsiz bir bask› ve teslim almaprogram› uyguland›. (Halen de bupolitika sürmektedir.)

Sald›r›n›n hedefinde önce tut-saklar›n örgütlülü¤ü vard›r. ÖÖrrggüüttve öörrggüüttllüü yyaaflflaamm, oligarflinin enbüyük korkusudur. F Tipi hapisha-nelerin mimari yap›s›na bak›ld›¤›n-da, mimari yap› da bu korkuyu anla-t›yordu. F Tiplerinde mimari yap›hhüüccrree sistemidir. Birlikte olman›n,öörrggüüttllüü olman›n, kkoolleekkttiiff yaflam›nalt yap›s›n› en bafl›ndan fiziki olarakyok etmek isteyen, tutsaklar› birbi-rinden kopararak her tutsa¤› tek ba-fl›na b›rakan mimari, tutsa¤› ““yyaall--nn››zzll››kk”” duygusu içine itmeye göreflekillendirilmifltir.

Hücrelerin “güvenlik soru-nu”yla aç›klanmas› büyük bir ya-land›r. Hücre sistemi güvenlik soru-nu aç›s›ndan de¤il, teslim alman›nkoflullar›n› yaratan bir sistem olma-s› aç›s›ndan tercih edilmifltir.

Birbirinden yal›t›lm›fl tutsaklar›nörgütlülü¤ünün k›r›labilece¤i veböylelikle teslim alman›n yolununaç›labilece¤i hesaplanm›flt›r. Bu an-lamdad›r ki, F Tiplerindeki her uy-gulaman›n alt›nda “öörrggüüttssüüzzlleeflflttiirr--mmee” mant›¤› vard›r. Mesela, ssiiyyaassiitteemmssiillcciilliikk yoktur F tiplerinde. So-runu olan herkes sorunlar› için tteekkbbaaflfl››nnaa u¤raflmal›, idare ile tteekk bbaa--flfl››nnaa muhatap olmal›d›r.

Bir tutsak kendisine yat›r›lan pa-ran›n bir bölümünü baflka bir tutsa-¤a devredemez. Amaç, dayan›flma-n›n k›r›lmas›, kkoommüünn yaflam›n›n en-gellenmesidir. Aylar süren yay›n ya-saklar›, cezalar ile tutsaklar›n örgüt-lü yaflam› düflünsel olarak da ssaabboo--ttee edilmeye çal›fl›l›r. Fiziki ve psi-kolojik sald›r›lar›n hepsi kafalardanöörrggüütt,, öörrggüüttlleennmmee,, kkoolleekkttiifflliikk dü-flüncesinin silinmesi içindir.

Örgütlülü¤ü da¤›t›lan tutsa¤›bekleyen; bbiirreeyycciilliikk ve yyaaflflaamm››nnyyoozzllaaflflmmaass››dd››rr.. Zaten as›l amaç da

TECR‹T TECR‹T ÖRGÜTLÜLÜ⁄E ÖRGÜTLÜLÜ⁄E SALDIRIDIRSALDIRIDIR

HHaannggii ddüüzzeeyyddee,,nneerreeddee vvee hhaannggiibbiiççiimmddee oolluurrssaa

oollssuunn,, tteeccrriitteeddiillmmeeyyii kkaabbuull eettmmeekk,,

ggüüççssüüzzlleeflflmmeeyyii,, oolliiggaarrflfliinniinnççiizzddii¤¤ii ss››nn››rrllaarr iiççiinnddee

yyaaflflaammaayy››,, oo ss››nn››rrllaarriiççiinnddee ssiiyyaasseett yyaappmmaayy››

kkaabbuull eettmmeekkttiirr..

Page 23: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

budur. Örgütsüzleflmeyi bireycilefl-me izler. Örgütlü olmayan, örgütüolmayan tutsak bireycileflmektenkurtulamaz. Hiç kimsenin birbirinekarfl› sorumlu olmad›¤›, herkesinkendi kafas›na göre yaflad›¤›, ideal-lerin bir kenara itildi¤i yerde art›kbbiirreeyyccii bbiirr yyaaflflaamm vard›r.

Düflüncede, yaflamda yaln›zla-flan, örgütsüz kalan ve buna teslimolan bir tutsak art›k burjuva ideolo-jinin yoz bencil kültürü ile yaflaya-cakt›r. O noktadan sonra tek düflün-cesi kkeennddii yyaaflflaamm››,, kkeennddii ggeelleeccee¤¤iiolacak, kendinden bbaaflflkkaass››nn›› dü-flünmeyecektir. Nihayet, insan ol-man›n onurunu, siyasi kimli¤ini,ahlaki ve vicdani sorumluluk ve du-yarl›l›klar›n› kaybetmifl bir tutsak,kolayca iiddaarreenniinn ooyyuunnccaa¤¤›› olacak,onun denetiminin d›fl›na ç›kamaya-cakt›r.

Yukar›da tek tek tutsaklar içinsöylenenleri, çeflitli örgütlülükleriçin, çeflitli toplumsal kesimler içinde uyarlayabilirsiniz; amaç ayn›d›r,mant›k ayn›d›r ve sonuçlar ayn›d›r.

Tutsa¤›n yerine, kendiniziörgütlenmelerinizi koyun!Tecrit politikas›n›n uygulanmas›

aç›s›ndan hapishanelerle d›flar›s›aras›nda bir fark vard›r elbette. Bufark, d›flar›daki duvarlar›n görün-mez ve fakat fiilen yine de hissedi-len duvarlar olufludur.

Fakat oligarflinin tecrit politika-s›n›n baflar›s› için ne içeride, ne d›-flar›da, duvarlar›n varl›¤› yetmez.Aslolan duvarlar›n aras›na, hücrele-re hapsedilmek istenenlerin tav›rla-r›d›r.

F Tiplerindeki örgütsüzlefltirmesald›r›s›, devrimci tutsaklar taraf›n-dan politik bak›mdan püskürtül-müfltür. Çünkü, mimari yap›, nas›lolursa olsun, o duvarlar›n aras›nda-ki tteesslliimm oollmmaayy›› kkaabbuull eettmmeeddii¤¤ii,,tecritin belirledi¤i çerçeveye boyune¤medi¤i sürece, örgütlü yaflam dü-flüncesini ve amac›n› yok edemez.Örgütlülü¤e, kolektivizme fiilen vefiziki olarak baz› s›n›rlar getirebilirhücreler, ama o kadar; bugün oldu-

¤u gibi tutsaklar hücrelerde tek ba-fl›na veya iki üç kifli de kalsa, bu ör-gütsüz olacaklar› anlam›na gelmez,gelmemifltir.

Ayn› fley, d›flar›da da geçerlidir.

Hapishanelerde, di¤er hücrede-kiyle iliflki kurmak, dayan›flma için-de olmak, yasaklarla cezaland›r›l›r-ken, d›flar›da dernekler, sendikalar,siyasi hareketler aras›ndaki daya-n›flmalar, çeflitli biçimlerde engel-lenmeye çal›fl›l›yor. Öncelikle tecritedilmesi gerekenlerle yanyana ge-len di¤er sol güçler, düzenin icaze-tinden mahrum b›rak›larak cezalan-d›r›l›yor. Kitle örgütlerine, flu so-runlarla ilgilenmeyin, flu güçlere sa-hip ç›kmay›n, flunlarla yanyana gel-meyin diye s›n›rlar çekiliyor. ‹fltebütün mesele bu s›n›rlar›n içindekalmay› kabul edip etmemektedir.

‹çeride ve d›flar›da olan fludur:Tecritle, tecriti hakim k›lmak içinbaflvurulan cezalarla, ““öörrggüüttssüüzzyyaaflflaamm””›n rahat etmek, bafl›n› bela-ya sokmamak için tek çare oldu¤uempoze edilmektedir.

Tecritin amac› budur fakat dedi-¤imiz gibi, bu belli amaçlar› olanbir politikad›r sadece. “Baflar›s›”mutlak de¤ildir. Tecriti baflar›s›zk›lmak mümkündür ve bu elimizde-dir. Oligarfli, F Tipi hapishanelerdedaha ilk ad›m›nda durdurulmufltur.Oligarfli baflvurdu¤u tüm yöntemle-re ra¤men tutsaklar› ÖÖRRGGÜÜTTSSÜÜZZ--LLEEfifiTT‹‹RRMMEEYY‹‹ baflaramam›fl, tut-saklar aras›ndaki örgütsel, kolektifba¤lar› koparamam›flt›r. ‹kincisi,tecrit düflüncede de hiçbir zamankabul edilmemifl, kan›ksanmam›fl,meflru görülmemifltir.

Hücrelere ra¤men örgütlülüksürdürüldü¤ü için de, tecrit, amaçla-r›na ulaflmakta fazla mesafe katede-

memektedir. En az›ndan örgütlü tut-saklar nezdinde böyledir bu.

8 y›ll›k pratik bu sonucu ortayakoydu¤u için, oligarfli örgütsüzleflti-rebilmek amac›yla hep “yeni yön-tem”ler aray›p durdu. Sald›r›lar› bunedenle art›rd›lar. Yay›n yasaklar›bu nedenle geniflletildi. Cezalar, zi-yaret, avukat, mektup yasaklar› bunedenle sürdürülüyor.

Önce fiziki olarak örgütlülüktasfiye edilmek isteniyor... Ard›n-dan da, ideolojik olarak düflüncedeörgütlülük düflüncesinin yok edil-mesi hedefleniyor. Biliniyor ki, her-fley kafada olup bitmektedir.

Bu yan›yla görülmelidir ki, so-run ayn› zamanda iiddeeoolloojjiikk bir so-rundur. Çat›flma sadece duvarlarüzerinden de¤il, ideolojik cephedesürmektedir. Bu, as›l olarak, örgüt-lülük düflüncesini beyinlerden sil-meye yönelik bir sald›r›d›r. Örgütlüyaflamak istiyorsak, tecrite karfl› heryola baflvurarak mücadele etmekdurumunday›z. Tecrite karfl› diren-mek, en baflta sahip oldu¤umuz ör-gütlülükleri savunmakt›r. Tecritekarfl› direnmek, halk›n tüm kesimle-rinin, örgütlü güçlerinin birlikte ol-ma hakk›n› savunmakt›r.

Tecritte as›l amaç tutsa¤›n vetüm halk›n beynini ele geçirmektir.Tecrit politikas›nda her uygulamaörgüt düflüncesinin silinmesi, örgüt-lü davranma ve yaflama al›flkanl›k-lar›n›n ortadan kald›r›lmas› ba¤l›olarak da birlik, dayan›flma, kolekti-vizm gibi tüm davran›fllar›n yokedilmesi içindir. “Tek tip tutsak” ya-ratma politikas›, ““tteekk ttiipp iinnssaann””,,““öörrggüüttssüüzz iinnssaann”” ve ““öörrggüüttssüüzz bbiirrttoopplluumm”” yaratma hedefinde bir afla-mad›r sadece. Yani hep söyleyegel-di¤imiz gibi, tutsaklara yönelik ör-gütsüzlefltirme sald›r›s› as›l olaraktüm halkad›r. Tecrit tüm halka yö-nelik bir politikad›r. Tecrit politika-s›n› bafllad›¤›, en somut biçimleriy-le uygulanmaya bafllad›¤› hapisha-nelerden bafllayarak bozguna u¤rat-mal›y›z. F Tiplerinde sürmekte olantecrite karfl› mücadele, iflte bu aç›-dan hala çok önemli ve hala çokgünceldir.

Say›: 163 23TECR‹T

OOlliiggaarrflfliinniinntteeccrriitt ppoolliittiikkaass››--nn››nn bbaaflflaarr››ss›› iiççiinn

nnee iiççeerriiddee,, nnee dd››flflaarr››ddaa,,dduuvvaarrllaarr››nn vvaarrll››¤¤›› yyeettmmeezz..

AAsslloollaann dduuvvaarrllaarr››nnaarraass››nnaa hhaappsseeddiillmmeekk

iisstteenneennlleerriinn ttaavv››rrllaarr››dd››rr..

Page 24: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

24 ALEV‹LER 16 KKas›m 22008

Yüzy›llard›r yok say›lanlar,inançlar› ibadethaneleri yasaklanan,katliamlara, k›y›mlara u¤rayan, Ma-

rafllar’da kar›nlar› deflilen, Mad›-maklar’da diri diri yak›lanlar, yokedilemediklerini ve yok edilemeye-ceklerini, Anadolu’nun dört bir ya-n›ndan S›hh›ye meydan›na akarakgösterdi. Onbinlerin oluflturdu¤ukitle, Alevi halk›n kültürünün, is-yanc› gelene¤inin yok edilemeyece-¤ini, inançlar›n›n, nas›l ve neredeibadet edeceklerinin iktidarlar tara-f›ndan belirlenemeyece¤ini hayk›r-d›lar. AKP iktidar›na ve asl›nda tümdüzene, Alevilerin varl›¤›n› kabuletmek zorunda olduklar›n› bir kezdaha gösterdiler.

Alevi Bektafli Federasyonu, Ha-c› Bektafl Anadolu Kültür Merkezive fiubeleri, içlerinde ‹stanbul Sar›-yer ve Sultanbeyli, ‹zmir Çi¤li’ninde oldu¤u Pir Sultan Abdal KültürDernekleri ve fiubeleri, Alevi Kül-tür Dernekleri ve fiubeleri, KöyDernekleri, çeflitli demokratik kitleörgütleri, ve Halk Cephesi’nin kat›-l›m›yla 9 Kas›m’da Ankara S›hh›yeMeydan›’nda ““AAyyrr››mmcc››ll››¤¤aa SSoonn,,EEflfliitt YYuurrttttaaflflll››kk HHaakkllaarr››mm››zz›› ‹‹ssttiiyyoo--rruuzz!!”” mitingi düzenlendi.

Sabah›n erken saatlerinden itiba-ren, Türkiye’nin çeflitli bölgelerin-den gelen onbinlerce Alevi ve onlar-la dayan›flma içindeki her milliyet-ten, inançtan kitle, Ankara tren gar›

önünde toplanarak, mitingin yap›la-ca¤› S›hhiye Meydan›’na yürüdü.““ZZoorruunnlluu DDiinn DDeerrssii KKaalldd››rr››llss››nn””,,““MMaadd››mmaakk MMüüzzee OOllssuunn””,, ““DDiiyyaanneettLLaa¤¤vveeddiillssiinn””,, ““AAyyrr››mmcc››ll››¤¤aa SSoonn””taleplerini içeren yüzlerce pankartve döviz tafl›yan 20 binin üzerindekikitle, ayn› talepleri yol boyunca att›-¤› coflkulu sloganlar›yla da dile ge-tirdi. Di¤er illerden gelen kitlenin dealana girmesiyle birlikte alandakikitlenin say›s› 50 binin üzerine ç›kt›.

Mitinge ‹stanbul’dan kat›lanPSAKD Sar›yer fiubesi, Sultanbeylifiubesi, Almus Kültür ve Dayan›flmaDerne¤i, Ba¤c›lar Hac›bektafl VeliDerne¤i, Nurtepe Cemevi ve ‹z-mir’den kat›lan PSAKD Çi¤li fiube-si, ‹zmir Alevi Dernekleri Platformuve mitinge Ankara’dan kat›lan HalkCepheliler’in oluflturdu¤u yaklafl›k1300 kiflilik kortej, ““AAlleevviiyyiizz HHaakkll››--yy››zz KKaazzaannaaccaa¤¤››zz””,, ““AAlleevvii HHaallkk››ÜÜzzeerriinnddeekkii BBaasskk››llaarraa SSoonn””,, ““CCee--mmeevvii HHaakkkk››mm››zz EEnnggeelllleenneemmeezz””,,““AAddaalleett BBaakkaann›› YYaallaann SSööyyllüüyyoorr,,SSoohhbbeett HHaakkkk›› UUyygguullaannmm››yyoorr””,,““ÖÖzzüürr DDee¤¤iill AAddaalleett ‹‹ssttiiyyoorruuzz””,,““EEnnggiinn ÇÇeebbeerriinn KKaattiilllleerrii CCeezzaallaann--dd››rr››llss››nn”” pankartlar›yla yürüdüler.Yürüyüfl boyunca s›k s›k ““PPiirr SSuull--ttaann’’››nn YYoolluu KKaavvggaa YYoolluudduurr””,, ““EEnn--ggiinn ÇÇeebbeerr’’iinn KKaattiillii AAKKPP ‹‹kkttiiddaarr››--dd››rr””,, ““ZZoorruunnlluu DDiinn DDeerrssiinnee SSoonn””,,

Kesildiler, Yak›ld›lar, Yok Say›ld›lar‹fiTE BURADALAR!

Alevi Halk› Taleplerini Hayk›rd›:

◆ Ayr›mc›l›k ve haks›zl›klara son

◆ Alevi halk üzerindekibask›lara son

◆ Cemevlerine ibadethanestatüsü verilsin

◆ Zorunlu din dersi kald›r›ls›n

◆ Diyanet ‹flleri Bakanl›¤›la¤vedilsin

◆ Mad›mak müze yap›ls›n

◆ Alevi köylerine zorla camiyap›lmas›ndan vazgeçilsin

◆ Ders kitaplar›nda ve televiz-yonlarda Alevilere yönelikafla¤›lay›c› ifadeler ç›kar›lmal›

◆ Hükümet Alevi halk›n örgüt-lerini muhatap kabul etmeli

S›hh›ye’de 50 Bin Alevi

Page 25: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

““MMaadd››mmaakk MMüüzzee YYaapp››llss››nn””,, ““MMaahhiirrHHüüsseeyyiinn UUllaaflfl KKuurrttuulluuflflaa KKaaddaarr SSaa--vvaaflfl”” sloganlar› at›ld›. Kitle, Alevihalk›n özgül taleplerinin yan› s›ra,iflkence ve hapishanelerdeki tecritsorununu da gündeme getirdi.

Mitingde çeflitli Alevi demokra-tik örgütlenmeleri ad›na yap›lan ko-nuflmalarda, Alevi halk›n›n talepleritekrar s›ralan›p, AKP iktidar›n›n bukonudaki riyakarl›¤› vurgulanarakbu yok sayan, oyalayan politikalarason verilmesi talep edildi.

Alevi halk›n›n taleplerinin dilegetirilmesinin ard›ndan, Ali Asker,Erdal Erzincan, Mustafa Özarslanve Edip Akbayram’›n söyledi¤i tür-külerle miting sona erdi.

AAlleevvii BBeezziirrggaannllaarr››nn MMiittiinngg BBoozzgguunnccuulluu¤¤uu::Alevi halk›n taleplerini mitingle

dile getirmesinden AKP iktidar›n›n,‹slamc› bas›n›n, Alevi düflmanlar›-n›n rahats›zl›k duymalar›nda flafl›la-cak bir fley yoktu. Fakat, sadecebunlara de¤il, ‹zzettin Do¤an’danFermani Altun’a kadar iflbirlikçiAlevilerin rahats›zl›k duymalar›,miting öncesi bozgunculuk yapma-lar› da flafl›rt›c› olamazd›.

‹zzettin Do¤an ve Fermani Al-tun, miting öncesi yapt›klar› provo-katif aç›klamalarla, kat›l›m› engelle-meye çal›flt›lar. ‹slamc› bas›n›n man-fletten verdi¤i aç›klamalar›nda, CemVakf› Baflkan› ‹zzettin Do¤an, ““BBuu--ggüünn bbiirr KKüürrtt hhaarreekkeettii vvaarr.. AAlleevviibbaayyrraa¤¤›› aalltt››nnddaa ddeesstteekk aarr››yyoorrllaarr..EEyylleemmee kkaatt››llmmaayy››nn””,, Anadolu ‹nançÖnderleri Derne¤i Baflkan› H›d›rBulut, ““YYüürrüüyyüüflflüünn aammaacc›› AAlleevviillee--rriinn ssoorruunnllaarr››nn›› ççöözzmmeekk ddee¤¤iill””,, Ehl-i Beyt Vakf› Genel Baflkan› FermaniAltun ise, ““AArrtt nniiyyeettllii ooddaakkllaarr››nn yyee--nnii ooyyuunnllaarr ppeeflfliinnddee oolldduu¤¤uunnddaann eenn--ddiiflflee eeddiiyyoorruuzz....”” diyordu.

Alevi bezirganlar›n›n bu aç›kla-malar›, Alevi kitlelere mitinge kat›l-

may›n ça¤r›s›yd›, fakat ayn› zaman-da devlete, “provokasyon yarat›n”davetiydi. AKP’yle, Fethullahç›lar-la, yak›n iliflkiler içindeki iflbirlikçiAlevi bezirganlar›n bozguncu aç›k-lamalar›na Alevi halk kulak verme-di ve vermeyecek de.

‹‹ssllaammcc›› BBaass››nnddaa AAlleevvii DDüüflflmmaannll››¤¤››MMAANNfifiEETT:: ““SSiivvaass vvee GGaazzii''yyii

ppllaannllaayyaann eelllleerr,, yyeennii ooyyuunn ppeeflfliinn--ddee”” (9 Kas›m 2008, Zaman)

MMAANNfifiEETT:: ““AAlleevviilleerr bbuu ooyyuunnaaggeellmmeezz”” (9 Kas›m 2008, Yeni fiafak)

Zaman ve Yeni fiafak gazeteleri,mitingin yap›ld›¤› gün olan 9 Ka-s›m’da, Alevi düflmanl›klar›n›, yu-kar›da aktard›¤›m›z manfletleriylebir kez daha ortaya koydular. Dinbezirganlar›n›n aç›klamalar›n› man-flet yapan bu gazeteler, Alevi halk›n,taleplerini meydanlara ç›karak dilegetirmesinden rahats›z olarak sald›-r›ya geçtiler.

Onlar, miting yaparak haklar›n›isteyen Aleviye düflmanlar, onlar›sayfalar›nda konuflturmazlar. Onlariçin “muteber Aleviler”, ‹zzettinDo¤an gibileridir. Milli E¤itim Ba-kan› Hüseyin Çelik de, meclistekikonuflmas›nda; ““BBaazz›› AAlleevvii öörrggüüttllee--rrii mmiittiinnggee tteeppkkii ggöösstteerrddiilleerr..”” diyor-du. Çelik’in S›hh›ye Meydan›’ndakionbinlerce Alevinin sesini de¤il de,bu din bezirganlar›n› duymas› daayn› nedenledir.

Görülmüfltür ki, bu kesimlerin““iinnaannççllaarraa öözzggüürrllüükk”” söylemleride sahtedir. Sünnilik d›fl›ndaki tüminançlar›n yasaklanmas›n›, bask›y-la, provokasyonlarla engellenmesi-ni istemektedirler.

Zaman ve Yeni fiafak, bu man-fletleriyle, ayn› zamanda Sivas veGazi katliamlar›n›n sorumlulu¤unuda, her zamanki provokatif kafala-r›yla Alevi örgütlerinin, ilerici, dev-rimci demokrat kesimlerin üzerine

at›p, ellerindeki kan› böylece gizle-meyi hedefliyorlard›.

Oysa, Sivas’› da, Gazi’yi de ya-ratan, bu “islamc›” gazetelerin deortak olduklar› Alevi düflman› pro-paganda ve politikalard›. Aç›k ki, is-lamc› bas›n ayn› noktadad›r. Onlar,yeni katliamlar, yeni provokasyon-lar için yazmaya devam ediyorlar.

10 Kas›m tarihli Zaman gazete-sinde, miting ““AAlleevviilleerr AAllllaahh ddeemmee--yyee ggeellddii”” fleklinde yorumlan›yordu.Hay›r, Fethullah efendi, Alevi halkorada yüzy›llard›r yok say›lan hakla-r›n› istemek için topland›. Senin ya-lan haberlerin, provokatif manfletle-rin bu gerçe¤i de¤ifltirmeye yetmez.

AAlleevviilleerriinn TTaalleepplleerriinneeAAKKPP’’nniinn CCeevvaabb››::Alevi halk›n taleplerine verdik-

leri cevap, AKP iktidar›n›n Alevihalk›n sorunlar›n› çözmekten ne ka-dar uzak oldu¤unu bir kez daha gös-termifltir.

Diyanetten sorumlu Devlet Baka-n› Mustafa Said Yaz›c›o¤lu: Alevile-rin taleplerine iliflkin bir soru üzeri-ne;““BBuu ttüürr uuçç ffiikkiirrlleerree bbiizz iittiibbaarr eett--mmiiyyoorruuzz”” dedi. Bakana göre, Alevihalk›n talepleri ““uuçç ffiikkiirrlleerr””di.AKP’ye göre makul fikirler, Alevile-rin Sünnili¤i kabul etmesi olsa gerek.

AKP’nin devflirdi¤i milletvekiliReha Çamuro¤lu da, mitingin Alevihalk›n sorunlar›n› çözme amac› ta-fl›mad›¤›n› söyledi. TBMM’de veri-len cemevlerinin ibadethane yap›l-mas›na iliflkin teklif ise meclistegündeme bile al›nmad›.

‹flte Alevi halk›n sesini ciddi birflekilde yükseltti¤i bir miting bile,tüm Alevi düflmanlar›n› harekete ge-çirmeye, ayn› cepheden sald›r›yageçmelerine yetti. Alevi halk›n düfl-manlar› bir kez daha kendilerinigöstermifl oldular. ‹slamc› bas›ndan,Alevi bezirganlar›na, AKP iktidar›-na uzanan kesimleri içine alan bircephedir bu. Fakat, san›lmas›n ki,bunlarla s›n›rl›d›r. Oligarflinin tümgüçleri Alevili¤e düflmanl›kta öteki-lerden geri kalmad›klar›n› göster-mifller ve göstermektedirler.

Say›: 1163 25ALEV‹LER

Page 26: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Türkiye’nin dört bir yan›ndangelip baflkentte toplanan Aleviler,taleplerini dile getirdiler. Uzay›p gi-den talepler listesini okuyan herke-sin görece¤i gibi, sorun tek tek o ta-leplerin kendisi de¤ildir; ttaalleepplleerriinnttüümmüünnee ddaammggaass››nn›› vvuurraann,, Alevile-rin vvaarrll››¤¤››nn››nn kkaabbuull eeddiillmmeessiiddiirr..

Zorunlu din dersi kald›r›ls›n di-yorlar; ççüünnkküü, din dersi, Alevileriyok sayar.

Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› kald›-r›ls›n diyorlar; ççüünnkküü, bu kurum,Sünnili¤i esas al›p Alevili¤i yok sa-yan bir kurumdur.

Alevi halk›n yaflad›¤› köylerecami yap›lmas›n diyorlar; ççüünnkküü buapaç›k bir dayatma ve o köylerdeyaflayan Alevileri yok sayan bir po-litikad›r.

Cemevlerini ibadet yeri olarakkabul edilsin diyorlar; ççüünnkküü etme-mek, Alevi inanc›n› yok saymakt›r.

Demek ki, tüm talepler asl›ndatek bir talep fleklinde de özetlenebi-lir: AALLEEVV‹‹LLEERR‹‹NN VVAARRLLII⁄⁄IINNIINNKKAABBUULL EEDD‹‹LLMMEESS‹‹!!

*

Alevilerin sorunlar›n›n kayna¤›düzenin Alevili¤i yok sayma politi-kas›d›r. Uzun y›llar, hiçbir düzenpartisi Alevi gerçe¤ini kabul etme-ye, Alevi taleplerini dile getirmeyeve sahiplenmeye yanaflmam›fllard›r.

Bu kadar sorunlar› olan, bu ka-dar büyük bir kitle olmalar›na ra¤-men, hiçbir düzen partisinin bu ta-leplere göstermelik olarak bile sa-hip ç›kmamas›, Alevileri yok saymapolitikas›n›n ne kadar kökleflmifl vedüzen güçleri cephesinde genel ka-bul gören bir politika oldu¤unu, dü-zenin inkar politikas›n› uygulamak-taki ““ttaavviizzssiizzllii¤¤ii”” gösterir.

*MSP, FP, AKP gibi “dinci” yan›

a¤›r basan veya DYP, ANAP gibidincili¤i kullanan partilerin resmi

mezhebi ““ssüünnnniilliikk”” olmufl ve buanlamda da Alevili¤i yok sayma po-litikas›n› tüm siyasi yaflamlar› bo-yunca savunmufl, uygulam›fllard›r.

CCHHPP,, DDSSPP,, SSHHPP gibi partilerinAlevilerle iliflkisi de, di¤er düzenpartilerinden farkl› de¤ildir. Bu par-tiler de, Alevilerin taleplerini sahip-lenmemifl, fakat, çeflitli manevralar-la Alevileri kendileri için ooyy ddeeppoossuuolarak kullanmak ve Alevi halk›devlete yedekleyerek sistem içindetutmak istemifllerdir.

YYookk ssaayymmaann››nn vvee aassiimmiillaass--yyoonnuunn ggeeççmmiiflflii yyüüzzyy››llllaarraa uuzzaa--nn››yyoorr:: Oligarflik diktatörlük, gerekgeleneksel yap›s›, gerek ideolojikflekillenifli itibar›yla, düzene karfl›her türlü muhalefet karfl›s›nda oldu-¤u gibi, ““ rreessmmii ddiinn,, rreessmmii mmiilllleett””d›fl›ndaki tüm milliyetler ve inanç-lardan olanlar› bünyesine kabul et-meyen bir niteli¤e sahiptir. Bu an-lamda da farkl› milliyet ve inançlar›yok saymakta, yoketmeye ve sus-turmaya çal›flmaktad›r. Diyebilirizki, bu politika cumhuriyet tarihi bo-yunca da çeflitli biçimlerde süregel-mifltir. Alevilik de düzen aç›s›ndan–Osmanl›’dan beri– kabul edilme-yen, yok say›lan bir inanç olmufltur.Osmanl›’dan devral›nan miras he-men hemen ayn› flekilde sürdürül-müfltür. Osmanl›’da yok say›lan,katledilen, k›r›ma u¤rat›lan Alevihalk, Türkiye Cumhuriyeti devletin-de de farkl› bir politikayla karfl›lafl-mad›.

Farkl› milliyet ve inançlar›n ira-de ve inisiyatifleriyle tarih sahnesi-ne ç›kabildi¤i Ulusal Kurtulufl Sa-vafl› sürecini saymazsak cumhuriye-tin kuruluflunu takip eden y›llarlabirlikte Alevilere yönelik inkarc›anlay›fl yeniden su üstüne ç›km›flt›r.

Aleviler yine ikinci s›n›f vatan-daflt›r. Devlet nezdinde, yasal an-lamda iinnaannççllaarr›› kkaabbuull eeddiillmmeezz..

Sünni halk ibadetini yerine getirme-de, inançlar›n› yaflamada k›smi baz›sorunlar hariç, bir engelle karfl›lafl-mazken, inançlar› do¤rultusundakurumlara, ibadethanelere sahip-ken, ayn› durum Alevi halk için söz-konusu de¤ildir.

YYookk ssaayymmaa hheerr aannddaa vvee hheerrkkuurruummddaa hhüükküümm ssüürrüüyyoorr::Daha Cumhuriyet’in ilk y›llar›nda,Kemalist yönetimin dini denetim al-t›na almak amac›yla kurdu¤u Diya-net ‹flleri Baflkanl›¤›, sistem içindekurumlaflt›kça ve sistem “mezheptercihini” sünnilikten yana pekifltir-dikçe, Alevili¤in yok say›ld›¤› birkurum olmufltur. Sistemin bugün deen temel kurumlar›ndan biri olan(bu nedenle de her y›l üç dört ba-kanl›ktan daha fazla bütçe verilen)Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›, Alevili¤iiinnkkaarr››nn rreessmmii kkuurruummuudduurr bir ba-k›ma. Çünkü bu baflkanl›k, tama-men Sünni inanc›n› temsil etmekte-dir. Kurumun bütün iflleyifli Sünnili-¤in inanç ve ibadet ihtiyaçlar›n›,Sünnili¤in dini e¤itimini karfl›lamaküzerine flekillendirilmifltir. ElbetteDiyanet’in tek ifllevi inkar de¤ildir;ayn› zamanda Alevi halk›n çocukla-r›na da Sünni e¤itimi dayatan birasimilasyon kurumudur.

Milyonlarca Alevi y›llarca gör-mezden gelindi, yok say›ld›. Bucümle bile, ülkemizde Alevilerekarfl› yok sayma politikas›n›n birsonucudur. “Milyonlarca” diyoruzama Alevilerin gerçekte kaç milyonoldu¤unu bilmiyoruz. Kimse de bil-miyor. Çünkü oligarfli, yok sayd›¤›bir inanc› tafl›yan insanlar› sayma-n›n, onlar› var saymak anlam›na ge-lece¤ini düflünüyor. Yok sayma po-litikas›nda gedik aç›lmas›n diyessaayymm››yyoorr onlar›.

Alevilik inanc› kitaplarda yer al-m›yor; Onlars›z anlat›lamayacak ta-

26 ALEV‹LER 16 KKas›m 22008

‘Milyonlarca Alevi’ diyoruz ama gerçekte kaç milyon olduklar›n›bilmiyoruz. Kimse de bilmiyor. Çünkü oligarfli, yok sayma politikas›nda

gedik aç›lmas›n diye saym›yor onlar›.

Düzenin Alevi Politikas›: Yok Sayma

Page 27: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

rihi olaylarda bile Alevilerin ad›an›lm›yor. Ama faflizm, Alevilerinvarl›¤›n›n fark›nda(!). Fark›nda veyok etmek istiyor o varl›¤›. Sivas’ta,Çorum’da, Marafl’ta Alevi halka yö-nelik kitle katliamlar›yla genifl Alevikitlesi sindirilmek istendi. Gazi’deSusurluk devletinin provakasyonuy-la apaç›k bir gözda¤› katliam› tertip-lenmek istendi. Ancak devrimcilerinvarl›¤› kontrgerillan›n hesaplar›n›daha en bafltan bozdu.

‘‘TTaann››rrkkeenn’’ bbiillee yyookk ssaayy--mmaakkttaann vvee aassiimmiillee eettmmeekktteennvvaazzggeeççmmeeddiilleerr:: Düzen partileri-nin Alevilikten, Alevilerin varl›¤›n-dan ve taleplerinden söz ettikleridönemler de oldu elbette. ÖzellikleSivas Katliam› ve ve Gazi ayaklan-mas›n› izleyen dönemde, oligarfli-nin hemen tüm partileri bu do¤rul-tuda politikalar gelifltirdiler. Fakatdüzenin Alevili¤i ggüünnddeemmiinnee aall--mmaass›› da yine onlar üzerindeki ddeennee--ttiimm vvee aassiimmiillaassyyoonnuu sürdürmeamaçl› olmufltur.

Alevili¤in görünürde kabul edil-di¤i süreçte de asl›nda iinnkkaarr devametmifltir ve etmektedir. Nitekim dü-zenin cemevlerini bir ibadet yeriolarak kabul etmeyi reddedifli, e¤i-timdeki dayatmac› ve asimilasyon-cu tutumu terketmemekteki ›srar›,inanç özgürlü¤ünü tan›mamaktaki“kararl›l›¤›!”, bu inkar›n en somutve aç›k göstergesidir.

AAlleevvii hhaallkk››nn öözzggüürrllüü¤¤üünnüünnyyoolluu ddüüzzeennddeenn kkooppuuflflllaa aaçç››ll››rr::Sistem, Alevileri ony›llard›r hemyok saym›fl, hem de düzene kitle ta-ban› yaparak kullanm›flt›r. Alevile-rin önemli bir kesiminin çeflitli et-kenler alt›nda destekledi¤i CHP deyok sayma ve asimilasyonda di¤er-lerinden geri kalmamas›na karfl›n,Aleviler y›llard›r “laiklik” temelin-de CHP’yi destekleyip ondan kopa-mad›lar. Alevi halka yönelik en bü-yük katliamlar CHP-SHP iktidarla-r›nda olmas›na karfl›n bu durum bel-li ölçülerde süregelmifltir. Alevi be-zirganlar›n tüm çabas› da bu duru-

mu sürdürmektir. Bu nedenle, Ale-vilerin devrimcileflmesi, düzenlebirlikte bu kesimlerde de büyük birrahats›zl›k yaratmaktad›r.

Bir yanda düzen bir yanda devletiflbirlikçisi Alevi bezirganlar›; ‹zzet-tin Do¤anlar, Reha Çamuro¤lular.Düzen kendisiyle, iflbirlikçisiyleAlevilerin iradesini yok ediyor. Dü-zenin, çözümü yokedemiyorsa"kendi Alevisini" yaratmakt›r.

Aç›k ve nettir ki Alevilerin so-runlar›n›n gerçek çözümü, onlar›n

devrimci halk iktidar› için mücade-leye kat›lmalar›n› gerektirir. Düzen-le, flu veya bu hükümetle yap›lacakpazarl›klarla, Alevili¤in düzen için-de tutulmas› karfl›l›¤›nda elde edile-cek kazan›mlar, Alevili¤i gelifltir-mez, Alevi halk›n inanç özgürlü¤üsorununu çözmez...

Alevi halk soruna böyle bakma-l›, istemlerini, taleplerini, mücade-lesini sadece "dini inanç" boyutunas›k›flt›rmamal›d›r. Halklar özgür ol-madan, ülke ba¤›ms›z olmadaninançlar özgür olamaz.

Say›: 163 27SORUN/ÇÖZÜM

Düzenin sa¤›yla solu aras›ndahiçbir fark yoktu bu anlamda. AKPise kendinden öncekilerden "farkl›"bir ç›k›fl yapt›. ““AAlleevvii aaçç››ll››mm››”” di-ye bir politika att› ortaya. Mesela,Baflbakan Alevilerle “MuharremOrucu” yeme¤ine kat›ld›. Mesela,Diyanet ‹flleri, 2003'te düzenledi¤i'1. Dini Yay›nlar Kongresi'nde 17kitaptan oluflan 'Alevi klasikleri'yay›nlama karar› ald›. Üstelik ki-taplar›n her yere ücretsiz da¤›t›l-mas› planland›. Sonra ders kitapla-r›nda Alevilere de yer verilmesi ka-rar› al›nd›...

Cemevlerinin söz konusu oldu-¤u her seferinde onun ibadet yerioldu¤unu inkar edip “Cemevi cüm-büfl evi” diyen AKP, tutum mu de-¤ifltirmiflti?.. Gerçekten yüzy›ld›ryap›lmayan› yap›p “aç›l›m” m› ya-pacakt›? Böyle düflünenler, bunuumanlar bir kez daha yan›ld›lar.

Alevilerle “oruç” açan Baflba-kan’›n hükümeti, Aleviler için k›l›-n› bile k›p›rdatmamaya devam etti.Alevili¤e yer verdikleri kitaplar dagörüldü ki, Alevili¤i farkl› birinanç olarak tan›man›n de¤il, tersi-ne asimile etmenin arac› olarakgündeme getirilmiflti yine.

Devlet Bakan› Mustafa Said Yaz›-c›o¤lu, S›hh›ye mitinginden sonraAlevilerin talepleriyle ilgili ne dü-

flündü¤ünü soran gazetecilereAlevilerin taleplerini “uç fi-kirler!” olarak gördü¤ünü bel-lirttikten sonra flöyle diyordu:

“Alevi vatandafllar›n, bir tak›m s›-k›nt›lar› vard›r.”

Bask› yok, inkar yok, asimilas-yon yok, katliam yok, diri diri ya-k›lma yok, neymifl, sadece “baz›s›k›nt›lar” varm›fl.

Aleviler, AKP’ye göre bask›ya,ayr›mc›l›¤a tabi de¤il! AKP iktida-r› Alevi sorununun varl›¤›n› inkaretmeye devam ediyor. SSoorruunnuunnvvaarrll››¤¤››nn›› iinnkkaarr eeddeennlleerr,, ““aaçç››ll››mm!!””yyaappaabbiilliirr mmii,, ssoorruunnuu ççöözzeebbiilliirrmmii??.... ‹ktidarlar, Alevi halk›n inanç-lar›n›, ibadetlerini belirleme hakk›-n› kendisinde gördü¤ü, Alevilere,Sünnilik dayat›ld›¤› sürece, her-hangi bir aç›l›mdan, çözümden sözedilebilir mi?.. Nitekim AKP’ninbu konuda çözdü¤ü veya çözebile-ce¤i hiçbir fley yoktur. Bir kere zih-niyet olarak da, politika olarak dabundan uzakt›r AKP.

S›k›nt› oldu¤u do¤ru. Ama s›-k›nt›n›n kökü derinde. S›k›nt›, yüz-y›ll›k sünni dayatmac›l›¤›nda. S›-k›nt› Türk-Sünni devletin yüzy›ll›kzulmünde. Ve asl›nda, katliamlarla,diri diri yak›lmalarla, inkar ve asi-milasyonla yaz›lan bir Alevi tarihi-ni, “s›k›nt›” kelimesine s›¤d›rmayaçal›flmak da, sorunu inkar›n baflkabir biçimidir. ‹nkarc›lar, asimilas-yoncular, her türlü özgürlü¤ün vehalklar›n düflman›d›rlar.

Sorunlar // ÇÇözümler

‘S›k›nt›’

Page 28: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

28 DAYI 16 KKas›m 22008

Ne çok insanda cisimleflmifltirö¤rettiklerin... "Karanl›¤›n cücele-ri, acuzeler, dürzüler" pusudayken,da¤lar›n doru¤unda bir flahan›n yü-re¤ini ›s›tan ideallerdesin. fiehirle-rin karanl›k sokaklar›nda, ayd›nl›kad›mlarla yollar› ad›mlayan bir mi-litan›n cüretindesin belki. Oncayozlaflmaya, yabanc›laflt›rmayameydan okurcas›na duvarlar› yaz›-layan gençlerin coflkusunda, s›rt›n-dan kalleflce kurflunlanmalar›na ra¤-men "susturamazs›n›z bu sesi" diyehayk›ran seslerdesin.

Bu yafll› dünyan›n onlara verebi-lece¤i en onmaz ac›y›, evlat ac›s›n›bin y›llar›n metanetiyle sinelerineçeken analar›n içten, flefkat dolu yü-re¤indesin.

Ne çok insan karfl›laflmay› hayaletmifltir seninle. Hatta karfl›laflmaan›n›, hatta seninle yapaca¤› sohbe-ti planlam›flt›r.... Ve ne çok insan ay-n› anda, ayn› görüntüyle bütünlefl-tirmifltir hayalinde seni; iflaret par-ma¤›n önde, o meydan okuyan, ovakur duruflunla...

O mahkeme salonunda duruflma-lar sürerken henüz daha tüm toylu-¤umuz ama samimiyetimizle, genç-li¤imizin coflkunlu¤uyla bu aileninçevresinde dolafl›yorduk. Bilmiyor-duk, habersizdik o salonda bir okulaç›ld›¤›ndan. Her yafltan insan›nak›n ak›n bu okulun ders saatini bek-ledi¤inden, senin ö¤rencilerin olmaheyecan›yla dolu olduklar›ndan...Ö¤rendi¤imizde "keflke" dedik.Ama bu kavgada "keflke"lere yer ol-mad›¤›n› da biliyorduk. Zaman vekavga ak›p gidiyordu... Bu ezen,

ezilen savafl›n›n amans›zl›¤›ndan bi-haberdik henüz. Ama ö¤renecektik.En iyi ö¤renme yolu da kavgan›ntam ortas›na dalmakt› kuflkusuz.

Sen 20. y›l için gönderdi¤in me-saj›nda "Bir DEV-GENÇ'imiz var"diye savafl alanlar›nda yarat›lan tari-hi özetlerken, biz Anadolu'nun ücrabir kentinde Dev-Genç'in 20. yafl›n›kutlayan bildiriler ellerimizde, o ta-rihin coflkusu yüre¤imizde, kap› ka-p› dolafl›yorduk. Dev-Genç'i henüzyeni tan›m›fl en yeni Dev-Gençli-ler’dik belki de.

O y›l›n yaz›nda tan›flm›flt›m Dev-Genç'le. Bir çay bahçesinde, masa-n›n etraf›nda 5-6 kifliydik. Biri ‹smetErdo¤an. Hepimiz genç, ve bir fley-ler yapma arzusuyla doluyduk.

Dernek kurmaya çal›flm›fl›z, po-lisin oyunu ile bizim tüzü¤ümüzlefaflistlere kurdurulmufl dernek. Ye-mek boykotu yapm›fl›z, soruflturma-larla okuldan uzaklaflt›r›lm›fl›z.Hem dernek kurmam›z, hem e¤itimhakk›m›z engellendi¤i için açl›kgrevi yapm›fl›z.

‹yi de biz kimiz?

Bir kitap öneriyor arkadafllar bu-nun cevab›n› tam ö¤renebilmemiçin; "Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sos-yalizm Mücadelesinde Gençlik".Bir ç›rp›da okuyorum. ‹flte o an her-fley tamamlan›yor. O eflsiz, o mili-tan, o p›r›l p›r›l tarihi okuyunca ver-di¤im karar›n ne kadar isabetli ol-du¤unu anl›yorum.

Sen, "Özgürlü¤ün Ferhat'›" ol-du¤un vakitlerde ben daha toy birDev-Genç'liyim. O zamanlar henüzyeterince bilmiyor olsak da örgütlüolman›n, özellikle de DEV-GENÇ’li olman›n mutlulu¤unu ya-fl›yoruz.

"Ak›ll› solculu¤un" tafllar›n›ndöflendi¤i puslu y›llard› o zamanlar.Sosyalizm bitti, çöktü naralar› at›l›-yordu. Her yerde ayn›yd› bu "eski-ler". Bizim yetersizli¤imizden bizimahkum etmeye çal›fl›yorlar. Öfke-leniyoruz. Tart›fl›yoruz. Vars›n bil-gimiz o an için yetersiz olsun, bilgiedinilir, ö¤renilir, yeter ki istensin.Ama safl›k ve temizliktir belirleye-ci olan ve bizim DEV-GENÇ'imizvard›. O puslu havalarda birileriyönlerini flafl›r›rken biz önümüzaç›k ilerliyorduk. Bu harekete, sanahayranl›¤›m›z buralarda ortaya ç›k›-yordu iflte. Çözüm Dergisi'nin kapa-¤›ndaki Çavufleskular'› sahipleneneylemin pankart›n› hiç unutmam. Ode¤erlendirmelerdeki netlik, hatala-r›na ra¤men sosyalizmi savunanlar›sahiplenmedeki kesinlik...

BBiizz sseennii nniiyyee sseevvddiikk?? NNiiyyee bbaa¤¤--llaanndd››kk ssaannaa??.... Bu birdenbire olu-flan bir sevgi de¤ildi elbette.

Emperyalizmin kültüründe, ah-lak›nda her türden sevgi, ba¤l›l›k,vefa duygusu öyle h›zl› tüketiliyorki. EEmmeekk yok o sevgide. OOrrttaakk bbiirrkkaaddeerr,, ortak bir kültürel flekilleniflyok. Sevgi de, ba¤l›l›k da adeta bi-rer tüketim nesnesi...

Bizim sevgimiz eemmeekkllee bafll›-yor, bbaa¤¤ll››ll››kkllaa,, ortak bir iiddeeaallllee veaammaaççllaa yo¤ruluyor. Sana olan sev-gimiz böyle flekillendi iflte. Hele kisenin hheerr ddaaiimm DDeevv--GGeennçç''llii oolldduu--¤¤uunnuu gururla söyledi¤ini duyduktansonra, nas›l da dolu dolu söylerdikDev-Genç'li oldu¤umuzu. Hala daöyle. Hala a¤›z dolusu söylüyoruzDev-Genç'liyiz diye. Çünkü mesele

Sen B‹Z’sin, B‹Zde Sen Olaca¤›z!

Bu sevinçleri yaratt›¤›n, buyolu ayd›nlatt›¤›n için sevdik

seni. De¤iflimin geliflimin dinami¤iydin. Gelece¤imizi

gördük sende. Sen'de umudugördük. ‹nançs›z ve amaçs›zyaflanamayaca¤›n› ö¤rendik.Düflman›m›za korkulu düfl,

dostumuza güvendin...

Page 29: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Say›: 163 29DAYI

biyolojik olarak yafl›n ilerlemifl ol-mas›nda de¤il, Dev-Genç'in dina-mik, militan, coflkulu, atak, at›lganruhunu tafl›y›p tafl›yamamakta.

Heyecan›m›z de¤iflmedi amaburjuvazinin gedikler bulup girdi¤iyerler var. Sözümüzdür, hayat›nboflluk affetmeyece¤ini biliyoruz,de¤iflecek bu gerileyen yanlar›m›z.

Tarih sana sevgimizi s›namak is-tedi. Zor zamanlarda, bulan›k, pus-lu, pusulu yollarda sonuna kadar di-yebiliyor muyuz, görmek istedi ta-rih. E¤er usta eller yazacaksa Onu,o usta ellerle s›k› s›k›ya kenetleye-biliyor muyuz, emin olmak istedi.

S›nav›n en zorundan da sen geçi-yorsun, biliyoruz. Her fleyini verdi-¤in, eme¤inle büyüttü¤ün umuthançerleniyor. Bu amans›z kavgadabiliriz ki, iki taraf vard›r: Onlar vebiz. Ezilenler ve ezenler. Yokturötesi berisi. Lakin kendi ba¤r›m›zdabüyümüflse y›lanlar, ç›yanlar, han-çerlemiflse s›rt›m›zdan, nas›l da ka-n›rta kan›rta çektirilen bir ac›d›r ya-flad›¤›n.

Ve fakat dayanm›flsan ac›n›n böy-lesine, dimdik kalabilmiflsen ayakta,savurmuflsan bu kahrolas› sald›r›y›,düflmemiflsen kurulan alçakça pusu-ya, kufland›¤›n z›rh›n gücündendi.Z›rh›n Marksizm-Leninizm'di.

Biz içten-d›fltan kuflatmadayken,dünya halklar›n›n kaderi "de¤iflimrüzgarlar›yla" savrulurken, sen z›r-h›nla yürüdün hiç durmadan y›lan-lar›n, ç›yanlar›n, zulmün bekçileri-nin üzerine.

Tarih hükmünü verdi mi, de¤ifl-tirilemez gayr› o hüküm. Denene-cek, s›nanacak ve görülecektir ki,zulmün, kalleflli¤in ba¤r›na bas›l-m›fl bir mühürdür o hüküm. Ve gay-r› o hükmü hiçbir güç bozamaz. Ta-rih usta ellerle yaz›lmaya devameder. ‹flte o kadar!

O gün –yani darbe günleri– ga-zeteyi al›p flöyle bir göz gezdiriyo-rum. Yine bizle ilgili bir haber var.B›kmadan, usanmadan sald›r›yor,karal›yorlar diye geçiriyorum içim-den. Güvenli bir flekilde randevu-muzun oldu¤u soka¤a giriyorum.Gülnihal (Y›lmaz) de geliyor karfl›-

dan. Gazetede okudu¤um haberdenbahsediyorum. Nas›l yorumlad›ndiyor Gülnihal. Bizi karalamak içinyap›lm›fl bir haber diyorum. Gülni-hal de bana anlat›yor. Ama yüre¤ims›k›fl›yor anlatt›klar›n› dinledi¤im-de. Kalleflli¤in böylesine inanam›-yorum, k›z›yor öfkeleniyorum. Senolsan ne yapard›n diyor. En ufak birsoru iflareti, bir anl›k tereddüt yok.DDaayy›› bu hareketin herfleyi. O kadar!

*

Niye bunca insan kaderini sanaba¤lad›? Kaderimizi niye birlefltir-dik seninle? Anadolu'nun cefakar,vefakar, ac›l›, çileli, yorgun, ezil-mifl, horlanm›fl, yoksul halk›, halk›-m›z kaderini niye teslim etti seninellerine? Ne var senin ellerinde?

*

Tutsak düflmüfltüm, öncesindenbir deneyimim olmasa da problemde¤ildi. Bir gelenek vard› orada,kökleflmifl bir gelenek. Mayas›ndadirenifl vard›.

Nice direniflten geçerek büyü-müfl ve bir yaflam biçimine dönüfl-müfl bir gelenek. Ve duvarlar ard›n-da kurulmufl direniflten bir kale, birokul. Okulun yeni ö¤rencilerinde-niz. Anlamaya, ö¤renmeye çal›fl›yo-ruz. Zorlan›yoruz kimi fleylerde.Vazgeçmek yok. Ö¤renecek, e¤ite-ce¤iz kendimizi.

Kuflatmay› yarm›fl, gemi rotas›n›hedefe çevirmifl, ilerliyoruz. Çal›fl-malar›m›z›n niteli¤i de¤ifliyor. Tar-t›flmalar, sohbetler... Oda¤›nda insa-

n› e¤itmek, de¤ifltirip dönüfltürmekvar okulumuzun.

"Arkadafllar habeer!" Bu sesleniflle kendimizi televiz-

yonun karfl›s›na kofluyoruz. EskiAdalet Bakan› Mehmet Topaç... di-yor spiker, öldürülmüfl. Pür dikkatizliyoruz. Hiçbir ayr›nt›y› kaç›rma-maya çal›fl›yoruz.

Hepimizin a¤z› kulaklar›nda.Yoldafllar›m›z›n ellerine sa¤l›k. Yü-reklerimize su serpiyorlar. Ama biriz daha var eylemde. Bir müjde. Birdüflün gerçe¤e dönüflmesi var. Birk›vanç, bir... Tarifi imkans›z duygu-larla doluyuz.

Sloganlar›m›z› hayk›r›yoruz An-kara Kalesi'ne do¤ru. Olanca hey-betimizle. Kale kat›l›yor sevincimi-ze. Adli arkadafllar da. Yan›m›za ge-lip sevincimizi paylafl›yorlar. Birazsakinleflince soruyor adli arkadafl-lar; "Partinizin binas› nerede? Ad-resini verin...” Anlat›yoruz. Parti-mizin bir adresi var elbette. O binle-rin yüre¤inde, milyonlar›n yüre¤inifethetme yolunda.

Hepimiz çok farkl› duygular ya-fl›yoruz. Zorlu bir yolu katetti¤imi-zin fark›nday›z. En sevdiklerimizineme¤i, al›nteri, kan›, can›yla ulaflt›kPartimize... Düflümüzü gerçeklefltir-menin coflkusunu yafl›yoruz. Birbayramda gibiyiz adeta. Sorumlulu-¤umuzun da fark›nday›z. Büyümeliad›mlar›m›z, h›zlanmal›, daha h›zl›koflmal›y›z. ""PPaarrttiillii oollmmaakk,, ddaahhaayyüükksseekk bbiirr iikkttiiddaarr bbiilliinnccii,, ddaahhaa ggee--lliiflflmmiiflfl bbiirr ssaavvaaflfl....”” demektir sözün

Büyük Usta için 8 Ekim 2008 günüAtina’da yap›lan anma toplant›s› nedeniyleas›lan afifller, üzerinden bir ay geçmesinera¤men hala Atina cadde ve sokaklar›nda.Onlarca örgüt, onlarca kez çeflitli konular-da afiflleme yapmalar›na ra¤men DevrimciHareketin önderi Dursun Karatafl’›nmücadelesinin anlat›ld›¤› ve flehitli¤ininduyuruldu¤u afifllerin üzerini kapatmad›lar.Halk Cepheliler, Yunan halk› ve örgütlerinemanevi de¤erleri ve gösterdikleri sayg› için teflekkür ettiler.

BBüüyyüükk UUssttaa’’nn››nn AAffiiflfllleerrii BBiirrAAyydd››rr AAttiinnaa CCaaddddeelleerriinnddee

Page 30: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

30 DAYI 16 KKas›m 22008

k›lavuzumuz oluyor.

Bu sevinçleri yaratt›¤›n, bu yoluayd›nlatt›¤›n için sevdik seni. De¤i-flimin geliflimin dinami¤iydin. Buharekete geldi¤imizde senin varl›-¤›ndan habersizdik, ö¤rendi¤imizdeise ba¤land›k yürekten.

Gelece¤imizi gördük sende. B›-rakt›k o usta ellere kendimizi. De¤i-flimimiz, geliflimimiz senin, kavga-m›z›n beklentilerine ne kadar cevapoldu, tart›fl›l›r. Ama sevdik, ba¤lan-d›k ve DDAAYYII''mm››zz oldun.

Sen'de uummuudduu gördük. ‹nançs›zve amaçs›z yaflanamayaca¤›n› ö¤-rendik. Büyük bir davan›n neferiyapt›n bizi. Görüyoruz, bu düzen öy-le h›zl› kirletiyor ki... Bizleri düze-nin kokuflmufllu¤unda b›rakmad›¤›n,bizlere bir de¤er kazand›rd›¤›n, in-san ve kavga adam› olman›n erdemi-ni yaflatt›¤›n için müteflekkiriz sana.

Nice sevdi¤imizi kalbimizegömdük. Ac›s›n›, gururunu yaflad›k.Kimini tan›yor olman›n, mücadele-mizin güzelliklerini ve zorluklar›n›paylaflm›fl olman›n hakl› onurunuhissettik yüre¤imizin en derininde.Günefle koflar gibi, gö¤ü kucaklargibi feda ettiler kendilerini, siper ol-

dular bizlere. Ama omuz bafl›m›z-dan eksilen her baflta, bir çentik at-t›k tarihin ak sayfas›na. Hiç akl›-m›zdan geçmezdi bir çentik de se-nin için ataca¤›m›z. ‹nsan üstü de-¤ildin elbet. Ama sen DDAAYYII'yd›n.Sen ö¤retmenimiz, sen komutan›-m›zd›n. Sen bu topraklar›n kaderinide¤ifltiren halk›m›z›n Day›’s›yd›n.Gücümüz, moralimiz, coflkumuz,sen umudumuzdun. Sen B‹Z'din.Bu yüzden arad›¤›m›z herfleyi bul-duk sende.

Halk›m›z, y›llar›n ezilmiflli¤i,umutlar›n›n bofla ç›kar›lm›fll›¤›ylaumudu gördü sende. Sende filizle-nen yepyeni bir hayat›n müjdesinibuldu.

Sen düflümüzün de¤iflmeyen, envazgeçilmez varl›¤›s›n. Seninlekendi gönlümüzde sohbetlere dal-maktan, seninle bir gün karfl›laflaca-¤›m›z›n hayalini kurmaktan, devriman›nda seni kürsüde konuflurken ha-yal etmekten büyük mutluluk duy-duk. Vazgeçmeyece¤iz bu hayalleri-mizden yine de. Çünkü sen yine ge-leceksin, UMUT'sun, DAYI's›n.

Day› deyince akan sular bu yüz-den durur. Day› deyince yürek güm-

bürtümüz kilometrelerce öteden du-yulur. Düflman›m›za korkulu düfl,dostumuza güvendir Day›.

Gölgen çekildi üzerimizden Da-y›. Oysa biz ne kadar al›flm›flt›k bizikuflatan, koruyan, kollayan, sar›psarmalayan varl›¤›na. Yalan›m yok,talimat›na sad›k kalamad›k. B›rak-mad›k elbet kendimizi ama gözyafl-lar›m›za da engel olamad›k. ‹flaretparma¤›n› sallama bize sevgili Da-y›m›z. Seni bir kez u¤urluyoruz.Ama yan›nda olam›yoruz. Sana do-kunam›yoruz. Göremiyoruz. Sayg›nöbetinde bulunam›yoruz. Tabutunaomuz veremiyoruz. Aln›m›z›n akcefas›d›r tutsak oluflumuz. Ama gelbunu yüreklerimize anlat. Senin ha-berini, u¤urlan›fl›n› salt televizyon-lardan ö¤renmek ne kadar zor, bilirve anlars›n. Kendimizi b›rakmad›-¤›m›z› da belirtelim ama. Akl›m›zdasözlerin; ac› s›radan bir duygudurve ac›ya al›flmak da çürütür insan›.

Al›flmayaca¤›z, s›radanlaflmaya-ca¤›z. Senin ö¤rencilerin, yoldaflla-r›n olman›n gururunu, onurunu ya-flayaca¤›z hep. Ac›m›zda da h›nc›-m›z var. And›m›zda sen vars›n. SenB‹Z'sin, B‹Z de sen olaca¤›z.

Türkiye Solundan:‹deallerini ideallerimizbilece¤iz!

MLKP Dava TTutsaklar›:DDoossttllaarr,, YYoollddaaflflllaarr(...) Devrimci yoldafl›m›z DHKP-CÖnderi Dursun Karatafl gerek emek-çi halk›m›z ve ezilenler, gerekse deTürkiye Komünist ve Devrimci Ha-reketi bak›m›ndan 30 y›l› aflk›n mü-cadele yaflam› boyunca yaratt›¤›devrimci de¤erlerle kavgay› büyüt-meye, yolumuzu ayd›nlatmaya de-vam edecektir.

Baflta siz yoldafllar› ve Partiniz ol-mak üzere, Türkiye Devrimci Hare-ketinin, proletaryan›n, ezilenlerin vehalklar›m›z›n bafl› sa¤olsun.An›s› önünde sayg›yla e¤iliyor, ide-allerini ideallerimiz bilip zaferletaçland›raca¤›m›za söz veriyoruz.DHKP-C Önderi Dursun KarataflÖlümsüzdür!

*Gebze ZZindan›TKEP/Leninist Parti KKomitesi:Dostlar(...) Partiniz DHKP-C'nin kurucu veönderi Dursun Karatafl'›n ölümün-den sorumlu olan faflist devletinkendisidir. Emekçi halklar›m›z bunadevrim kararl›¤›yla yan›t verecektir.30 y›l› aflk›n süredir devrim müca-delesine katk›lar›yla bu u¤urda sa-vaflan DHKP-C önder kadrosu Dur-sun KARATAfi'› sayg›yla an›yor,onun flahs›nda birkez daha ölümsüz-

leflen savafllar›m›za söz veriyoruz. Dursun Karatafl Ölümsüzdür!Devrim Savaflç›lar› Ölümsüzdür!

*Gebze HHapishanesiTKP/ML Dava TTutsaklar›:DDoossttllaarr(...) Dursun Karatafl; büyük bir ce-saret ve kahramanl›kla halk›m›zaadanm›fl yaflam›yla tüm devrimcile-re örnek olmufltur. Dursun Kara-tafl'›n bedenen aram›zdan ayr›l›fl›her zaman oldu¤u gibi düflman›m›z›sevindirmifltir. Fakat devrim tarihi-nin flu ana kadar defalarca gösterdi-¤i gibi bu sevinçleri bofla ç›km›flt›rç›kacakt›r. Dursun Karatafl'›n dev-rimci miras› mücadelemizde yafla-yacakt›r.Dursun Karatafl Ölümsüzdür!Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mücade-lemiz!Yaflas›n Devrimci Dayan›flma!

GGeebbzzee HHaappiisshhaanneessii’’nnddeekkii ççeeflfliittlliissiiyyaassii hhaarreekkeettlleerrddeenn ddeevvrriimmcciittuuttssaakkllaarr››nn DDaayy››’’nn››nn flfleehhiitt ddüüflflmmeessiiüüzzeerriinnee ÖÖzzggüürr TTuuttssaakkllaarraaggöönnddeerrddiikklleerrii mmeessaajjllaarrdd››rr::

Page 31: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Kapitalistler der ki; ççaall››flflaann hheerr--kkeess,, bbuu ççaall››flflmmaann››nn kkaarrflfl››ll››¤¤››nnddaabbiirr üüccrreett aall››yyoorr.. AAddaalleettssiizzlliikk bbuu--nnuunn nneerreessiinnddee??

Peki, gerçekten öyle mi? Bir üc-ret almak, emekçinin harcad›¤›eme¤in karfl›l›¤›n› ald›¤› anlam›nam› gelir? Elbette öyle de¤ildir. Her-kes, çal›flarak üretti¤inin, yanieme¤inin karfl›l›¤›n› alm›fl olsa idi,kapitalistlerin kâr etmesi mümkünolmaz, dolay›s›yla emek sömürüsüde olmazd›. Oysa, kapitalist siste-min varl›¤› kkâârr’a, ssöömmüürrüüyyee daya-n›r. Bunlar olmadan kapitalist sis-tem de olamaz. Ücret ise, kapitalistsistemin emek sömürüsünün üzeri-ne örttü¤ü bir örtüdür.

ÜÜccrreett;; kkaappiittaalliisstt üürreettiimm ssiissttee--mmiinnddee,, kkaappiittaalliissttlleerrccee eemmeekkççiinniinneemmeekk ggüüccüünnüü ssaatt››nn aallmmaakk iiççiinn vvee--rriilleenn ppaarraadd››rr..

Ücretli emek sömürüsü, kapita-list sisteme özgüdür. Köleci veyafeodal üretim sistemlerinde emeksömürüsünün biçimleri, ücretliemek sömürüsünden farkl›yd›. Kö-leler ve serfler (topraks›z ve yoksulköylü), çal›flmalar›n›n karfl›l›¤›ndabir ücret almazlard›.

ÜÜccrreettllii eemmek ssöömmüürrüüssüünüünöözzeelllliikklleerrii nneeddiirr??

Kapitalist sistem, emekçilerebir ücret öder. Yani, bir kapitalist,bir iflçinin emek gücünü, ancakona bir ücret ödeyerek kullanabilir.Kapitalizmde, emekçiler de köle-lerden ve feodal beylerin topra¤›n-da çal›flan serflerden farkl› olarak,kendi eemmeekk ggüüccüünnüünn sahibidir veemek gücünü bir ““üüccrreett”” karfl›l›-¤›nda satma, ve hatta emek gücü-nün karfl›l›¤›ndaki ücretin ne kadarolaca¤› konusunda pazarl›k yap-ma hakk› vard›r... Bu özelli¤indendolay› kkaappiittaalliisstt ssiisstteemmee,, ‘‘üüccrreettlliikköölleelliikk ddüüzzeennii’’ ddee ddeenniirr..

ÜÜccrreett nnaass››ll bbeelliirrlleenniirr??Kapitalist sistemde, al›n›p sat›-

labilen, yani tüketim de¤eri olanher metan›n, bir de fiyat› vard›r.Üretilen bir masan›n, dolab›n, oto-mobilin, meyvelerin, sebzelerin,akl›m›za gelen her fleyin bir fiyat›vard›r. Ve tüm metalar›n fiyatlar›,temel olarak yeniden üretimi için

gerekli emek miktar›yla hesaplan›r.Ücret de, kapitalistin sat›n ald›¤›

emek gücünün fiyat›d›r. Emek gü-cünün fiyat› da, oonnuunn yyeenniiddeenn üürree--ttiillmmeessiinni ssaa¤¤llaayyaabbiilleecceekk miktarda-ki para olarak belirlenir. Yani, iflçiald›¤› ücretle, yaflam›n› sürdürebi-lecek kadar ihtiyaçlar›n› karfl›lay›p,ertesi gün tekrar ifle devam edebil-melidir. Ayr›ca, bu ald›¤› ücretle, ai-lesinin yaflam›n› sürdürebilmesinide sa¤layarak, kapitalist için yeniiflçiler (sat›n al›nacak yeni ve tazeemek gücü) yetifltirebilmelidir. ÜÜcc--rreettiinn mmiikkttaarr››,, bunu en asgari dü-zeyde sa¤layacak kadard›r.

Bu durumda, bir iflçinin ald›¤›ücretin karfl›l›¤› olan de¤eri ürete-cek kadar çal›flt›r›lmas› beklenir.Ki, buna zzoorruunnlluu eemmeekk ssüürreessii de-nir. Örne¤in, bir iflçi kendisinin veailesinin yaflam›n› sürdürebilmekiçin günde 30 YTL’ye ihtiyaç duyu-yorsa, bu 30 YTL’nin karfl›l›¤› olande¤eri üretecek kadar (diyelim ki 4saat) çal›flmas› gerekir.

Fakat öyle olmaz. Kapitalist, ifl-çinin emek gücü’nü sat›n ald›ktansonra, onu sadece ödedi¤i ücretinkarfl›l›¤› kadar de¤er üretmek içinde¤il, mümkün olan en üst s›n›rdakullanmak ister. Nas›l ki, bir masaya da baflka bir mal› sat›n alan ki-fli, onu istedi¤i kadar kullanmahakk›na sahipse, kapitalist de iflçi-nin emek gücünü son s›n›r›na ka-dar kullanma hakk›n› kendinde gö-rür. ‹flçiyi, en az 8 saat olmak üze-re, 10-12 saat boyunca çal›flt›r›r.Hatta daha fazla süreyle çal›flt›ranörnekler de vard›r. Bu durumda ifl-çi, 4 saatten fazlas›n›, karfl›l›¤›ndabir ücret almadan çal›flm›fl olur. Ki,buna da ffaazzllaa eemmeekk ssüürreessii denir.

Böylece, iflçinin ald›¤› ücret ileüretti¤i de¤er aras›nda bir fark or-taya ç›kar. Ald›¤› ücret azd›r, üret-ti¤i de¤er ise fazlad›r. Aradaki bu

farka ““aarrtt››--ddee¤¤eerr”” denir. Art›-de-¤er’e, patronlar taraf›ndan karfl›l›-¤›nda bir ücret ödenmeden el ko-nulmufl olmas›, iflçinin eme¤ininsömürülmesidir.

Emekçi yukar›da belirtti¤imizgibi görünürde, emek gücünü iste-di¤i gibi sat›p satmamakta özgür-dür. Örne¤in istedi¤inde, bir fabri-kadan ç›kabilir, baflka bir yerde iflarayabilir. Ayn› flekilde, bir kapita-list de, iflçiden yeterli kâr› elde et-medi¤ini düflündü¤ünde onu ifltenç›karabilir. Fakat, iflçinin yaflam›n›sürdürebilmek için emek gücünüsatmaktan baflka bir yolu olmad›-¤›ndan, bir kapitalisti b›raksa da,emek gücünü sat›n alacak baflkabir kapitalist bulmak zorundad›r.Bu demektir ki, iiflflççii bbiirr kkaappiittaalliissttiibb››rraakkaabbiilliirr,, aammaa kkaappiittaalliissttlleerr ss››nn››ff››--nn›› bb››rraakkaammaazz.. Bunun anlam› da,iflçinin bir köleden farks›z olarak,belki gözle ilk anda görünmeyenzincirlerle kapitaliste ba¤l› olmas›-d›r. Hangi ülkede olursa olsun, biriflçiye ancak kendini geçindirebile-cek kadar ücret ödendi¤i için de,asla bir iflçi bu sistem içinde köle-ce çal›flma koflullar›ndan kurtula-maz. Onun pazarl›k yapabilmesi(toplu sözleflme vb.) ücretini k›s-men art›rabilir, ama bu durumukökten ortadan kald›rmaz.

Ücret sistemi, sosyalist üretimsisteminde de komünist toplumageçene kadar varl›¤›n› sürdürecek-tir. Fakat, sosyalist sistemde emeksömürüsü yoktur. Bunun nedeni,bbiirriinncciissii, sosyalist ülkelerde, üre-tim araçlar›n›n sahibi, az›nl›k kapi-talistler s›n›f› de¤il, emekçilerinkendisidir. Dolay›s›yla, üretilen “ar-t›-de¤er” de yine, emekçilerin ken-di ihtiyaçlar› için üretim ya da sos-yal, toplumsal ihtiyaçlar›n gideril-mesi için kullan›l›r.

‹‹kkiinncciissii ise, sosyalist sistemdeherkes yetene¤i oran›nda üretimsürecine kat›l›r ve yapt›¤› ifl kadarda ücret (yani üretimden pay) al›r.Sosyalist sistemde, en yüksek üc-ret alan kifli de, bunu ancak eme-¤iyle hakederek alabilir. Kimse,üretim araçlar›n› ele geçirerek,baflkas›n›n eme¤ini sömürerek pa-ra kazanamaz.

B‹LG‹

ÜCRET

Page 32: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

32 KÜRT SORUNU 16 KKas›m 22008

AKP fiovenizmialenilefliyor. Tayyip Erdo¤an, “ay-r›m yok” derken bile Kürtleri yoksayd›¤› bu konuflmay›, 9 Kas›m’daErzurum mitinginde yapt›.

Tayyip Erdo¤an’a göre, Türki-ye’de “tek millet” var, bu milletiniçinde, ““TTüürrkk''üü iillee LLaazz''›› iillee ÇÇeerr--kkeezz''ii iillee GGüürrccüü''ssüü iillee AAbbaazzaa''ss›› iilleeBBooflflnnaakk''›› iillee AArrnnaavvuutt''uu”” var, fakatKürt yok. Kürt’ün ayr› bir ““mmiilllleett””oldu¤unu söyleyenin zaten ““bbuu üüll--kkeeddee yyeerrii yyookk””. ‹flte, faflist zihniyeten aleni haliyle karfl›m›zdad›r.

Erdo¤an, ayn› konuflmas›nda,Erzurumlular’a, ““‘‘KKeeppeennkklleerriimmiizzddee,, kkaapp››llaarr››mm››zz ddaa,, ggöönnüülllleerriimmiizz ddeeaaçç››kk’’ ddeeddiinniizz.. EErrzzuurruumm TTüürrkkii--yyee’’nniinn iinncciissiiddiirr..”” diye hitap eder-ken de tepkisi, Güneydo¤u’da ke-penk kapatma eylemleriyle karfl›-lanm›fl olmas›nayd›. Bu sözleriylede, Dersim, Diyarbak›r, Hakkari gi-bi Erdo¤an’›n protestolarla karfl›-land›¤› illeri hedef al›yordu.

Bu konuflmada alenileflen,AKP’nin ve Baflbakan’›n bafltan be-ri tafl›d›klar› Kürtleri yok sayan zih-niyettir. Zaman zaman çeflitli politikmanevralar için pragmatik neden-lerle “Kürt varl›¤›n›” kabul etmele-ri, zihniyetlerinin de¤iflti¤i anlam›-na gelmiyor. Zihniyetleri, Kürt yok-tur, ““KKüürrttlleerr ddaa¤¤ TTüürrkklleerriiddiirr”” zih-niyetidir.

Bu zihniyetin bugün AKP dilin-de s›kl›kla ifade edilen biçimi de,““TTeekk MMiilllleett”” politikas›d›r. Bu poli-tika, KKüürrtt’ün de, LLaazz’›n da, ÇÇeerr--kkeezz’in de, ““tteekk mmiilllleett”” içine soka-rak, TTüürrkklefltirilmesi ve yok say›l-mas›d›r. Erdo¤an’›n en baflta aktar-d›¤›m›z sözlerinde Kürtleri sayma-y›p di¤er milliyetleri saymas›, onla-r›n ulusal kimliklerini tan›d›¤› anla-m›na gelmiyor. fiu an onlardan bir“tehlike” görmedi¤i için böyle say›-yor; ama bu halklar da ulusal hakla-

r›n› istediklerinde, karfl›laflacaklar›tav›r, Kürtlere gösterilenle ayn› ola-cakt›r.

Tayyip Erdo¤an, tek millet, tekbayrak, tek vatan, tek devlet vurgu-su yaparak, ““BBuunnaa kkaarrflfl›› çç››kkaann››nn bbuuüüllkkeeddee yyeerrii yyookk.. BBuuyyuurrssuunn iisstteeddii¤¤iiyyeerree ggiittssiinn......”” sözlerini, Kürtlereyönelik pompal› tüfek kullanan fa-fliste sahip ç›karak sürdürdü. Hiz-bullah’›n hamisi Abdülkadir Ak-su’yu, AKP Genel Baflkan yard›m-c›l›¤›na getirdi. Kimileri, Erdo-¤an’›n bu söylemlerini, ““ööffkkeeyyee””ba¤l›yorlar. Erdo¤an’›n öfkeli oldu-¤u do¤rudur, fakat bu konuflmalar›öfkesine ba¤lamak yanl›flt›r. Tersi-ne, öfkesi Kürt düflmanl›¤›ndan,Kürtler’in haklar›n› istemelerineduydu¤u tahammülsüzlüktendir.

Kimse, AKP’nin ve Tayyip Er-do¤an’›n bu zihniyetinin bugüneiliflkin oldu¤unu ya da ““sseeççiimmlleerreeyyöönneelliikk”” oldu¤unu da düflünmeme-lidir. Tersine, Kürtlerden oy almahesab› olan bir burjuva politikac›-n›n, en az›ndan seçim öncesindeKürt düflman› politikalardan uzakduraca¤› düflünülür. Fakat, görünü-yor ki öyle de¤il. Gündemdeki poli-tika, seçim hesaplar›n› da aflan birpolitikad›r.

Kürt halk›n›n mücadelesini tasfi-ye etme, bask› ve terörle ezme poli-tikas›, Tayyip Erdo¤an ve AKP zih-niyetinde bafl›ndan beri vard›. Erdo-¤an Diyarbak›r’da ““KKüürrtt ssoorruunnuuvvaarrdd››rr”” derken de, ““ççooccuukkllaarr›› ddaa,,kkaadd››nnllaarr›› ddaa vvuurruunn”” talimat› verir-ken de amac› ayn›yd›.

Baflbakan Erdo¤an 15 A¤ustos2005’te DDiiyyaarrbbaakk››rr’’ddaa yapt›¤› ko-nuflmada kelimesi kelimesine flöyledemiflti; hat›rlat›yoruz: ““EEttnniikk uunn--ssuurrllaarr vvaarrdd››rr.. KKüürrtt’’üü vvaarrdd››rr,, LLaazz’’››,,ÇÇeerrkkeezz’’ii,, GGüürrccüü’’ssüü,, AArrnnaavvuutt’’uu,,BBooflflnnaakk’’››,, TTüürrkk’’üü vvaarrdd››rr.. BBuunnllaarrüüllkkeemmiizzddee bbiirr aalltt kkiimmlliikkttiirr..””.

Ve soruyoruz: O za-man en baflta sayd›¤›nKürtler, flimdi niyeyok, Kürtler’e ne ol-du?.. Diyarbak›r’daöyle, Erzurum’da böy-le riyakarl›¤› m›? Han-gisi Tayyip’in gerçek

düflüncesi?

Fakat, bunlar› sadece Tayyip Er-do¤an’a sormak yetmez. Nihayetin-de Tayyip Erdo¤an, takiyyeci birburjuva politikac›s›d›r. Erdo¤an’›nbu konuflmalar›na büyük önem atfe-derek, “Kürt sorunu çözülüyor” ha-vas› yayan “ayd›nlar”›n da bu soru-lar› kendilerine sorup, halka aç›kla-ma yapmalar› gerekmez mi?

AAllddaattaann AAKKPPAAllddaannaann AAyydd››nnllaarrAKP’nin KKüürrtt ddüüflflmmaannll››¤¤›› flim-

di art›k apaç›k ortadad›r. DDüünn,, bbuukkoonnuuddaa yyaann››llaannllaarr,, yyaann››ll››pp aallddaa--nnaann vvee aallddaattaannllaarr,, ssööyylleeyyeecceekk bbiirrssöözzüünnüüzz yyookk mmuu??

10 A¤ustos 2005’te sözcülü¤ünüTTB Baflkan› Gencay Gürsoy’unyapt›¤› bir grup ayd›n, BaflbakanTayyip Erdo¤an’la Kürt sorunununçözümü için bir görüflme yapm›flt›.Görüflmeyi yapan heyette YYüücceellSSaayymmaann,, YY››llmmaazz EEnnssaarriioo¤¤lluu,, AAlliiBBaayyrraammoo¤¤lluu,, NNuurraayy MMeerrtt,, HHaakkaannTTaahhmmaazz,, OOrraall ÇÇaall››flflllaarr,, AA.. HHaakkaannCCooflflkkuunn gibi ayd›nlar, reformist par-ti yöneticileri yeral›yordu.

Tayyip Erdo¤an bu görüflmede;““HHeerr ssoorruunnaa iillllaa kkii bbiirr aadd kkooyymmaakkggeerreekkiiyyoorrssaa,, KKüürrtt ssoorruunnuu......dduurr””demiflti. Bu söz, görüflmede bulu-nanlara yetmifl de artm›flt› bile. Oy-sa, Erdo¤an’›n konuflmalar›nda neKürt sorununun çözümü, ne de Kürthalk›n›n taleplerine iliflkin somutbir söylem vard›. Fakat, GencayGürsoy görüflmeye iliflkin flu aç›kla-may› yapm›flt›: ““SSaayy››nn bbaaflflbbaakkaannaayynneenn bbiizziimm iiffaaddee eettttii¤¤iimmiizz ggiibbiiKKüürrtt ssoorruunnuunnuunn ddeemmookkrraattiikk ppllaatt--ffoorrmmllaarrddaa,, ddeemmookkrraassiiddeenn ttaavviizz vvee--rriillmmeeddeenn ççöözzüülleeccee¤¤ii kkoonnuussuunnddaa bbiirrtteemmiinnaatt vveerrddii.. BBuu ssoonn ddeerreecceeöönneemmlliiddiirr vvee bbuu ggiirriiflfliimmiimmiizziinn bbaa--flflaarr››yyaa uullaaflfltt››¤¤››nn››nn kkaann››tt››dd››rr...... SSii--

Kürtler Nerede?

Erdo¤an: ““BBeenn TTüürrkk''üü iillee LLaazz''›› iillee ÇÇeerrkkeezz''iiiillee GGüürrccüü''ssüü iillee AAbbaazzaa''ss›› iillee BBooflflnnaakk''›› iillee AArr--

nnaavvuutt''uu iillee mmiilllleettiimmii bbiirr ggöörrüüyyoorruumm..””

Page 33: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

llaahhll›› eeyylleemmlleerree ddeerrhhaall vvee öönnkkooflfluull--ssuuzz ssoonn vveerriillmmeellii.. ÇÇüünnkküü ddeemmookkrraa--ttiikk aaçç››ll››mm››nn iiflflaarreettlleerrii vveerriillmmiiflflttiirr..BBuu ddee¤¤eerrllii bbiirr iippuuccuudduurr..””

Ve biz bu aç›klamaya iliflkin flu-nu söylemifltik; ““......bbiirr hhaallkk››nn ggeellee--ccee¤¤iiyyllee ooyynnaammaayyaa nnee hhaakkkk››nn››zz vvaarr!!HHaannggii iiflflaarreettlleerr,, hhaannggii iippuuççllaarr››nn››zzaaggüüvveenneecceekk KKüürrtt hhaallkk›› vvee kkeennddii iippii--nnii kkeennddiissii ççeekkeecceekk??””..

Evet, ““ssiillaahhll›› mmüüccaaddeelleeyyee ssoonnvveerrmmee”” ça¤r›s› yapan ayd›nlar,Kürt halk›n›n gelece¤iyle oynuyor-lard›. Alt› bofl umutlar yay›yorlard›.

Bugün o sözlerini, aç›klamalar›-n› unutmufl durumdalar. Kimisi, ha-len Kürt sorununa iliflkin ahkamkesmeye devam ediyor. Fakat, aç›k-ça Kürt halk›n› aldatmak anlam›nagelen o günkü tav›rlar›n›n özeleflti-risini yapan yoktur aralar›nda.

Fakat, onlar yok say›yorlar diyeo tav›r unutulmufl de¤ildir. TayyipErdo¤an’›n kendileriyle yapt›¤› birgörüflmeye, sorunu ““KKüürrtt ssoorruunnuu””diye tan›mlamas›na, Diyarbak›r’da““KKüürrtt ssoorruunnuu bbeenniimm ssoorruunnuummdduurr””demesine büyük anlamlar(!) yükle-yenler, sadece AKP’nin bugünküpolitikalar›n› yorumlamakla yetin-memeliler; neye güvenerek o zaman““ddeemmookkrraattiikk aaçç››ll››mm››nn iiflflaarreettlleerrii vvee--rriillmmiiflflttiirr..”” aç›klamalar› yapt›klar›n›,nas›l aldand›klar›n›, nas›l aldatt›kla-r›n›, ve neden bunlar›n olabildi¤inide izah etmek durumundad›rlar.

O dönemde de yazd›¤›m›z gibi,“Kürt sorunu” kavram›n› ilk kulla-nan burjuva politikac› da Tayyip Er-do¤an de¤ildi. Turgut Özal’dan,Süleyman Demirel’e, Tansu Çil-ler’den, Mesut Y›lmaz’a ““KKüürrtt rree--aalliitteessii””ni tan›d›¤›n› söylemeyen

kalmam›flt›. Hepsinin Kürt realitesi-ni tan›yoruz aç›klamalar›n›n arka-s›ndan, bask› ve terör daha da art-m›flt›. Tayyip Erdo¤an prati¤inde defarkl› olmad›.

O dönemlerde hep dik duran,rüzgarlara kap›lmayan, Türkiye ger-çeklerini hat›rlatan biz olduk. fiim-di, halkta beklenti yaratacak aç›kla-malar yapan ayd›nlara soruyor vecevap bekliyoruz: O gün söyledik-lerinizin sorumlulu¤unu tafl›yor mu-sunuz? Tafl›yorsan›z, neden apaç›kflovenizmi, Hizbullah’›n hamisi Ab-dülkadir Aksu’su, ‘ya sev ya terket’söylemiyle önümüzde duran Erdo-¤an zihniyeti karfl›s›nda geçmiflinözelefltirisini vermiyorsunuz?

O gün söylediklerinizin sorum-lulu¤unu tafl›m›yorsan›z, bundansonra söyleyeceklerinize kim ne-den, nas›l güvensin?

Say›: 1163 33KÜRT SORUNU

AKP Hükümetinin baflbakan›,bakanlar›, adeta tak›lm›fl plak gibi,haftalard›r ““bbiizzddee kkrriizz yyookk””, ““kkrriizzbbiizzii ttee¤¤eett ggeeççiiyyoorr””, ““ppaanniikk ggeeççttii,, dduu--rruumm nnoorrmmaallee ddöönnddüü”” ve benzerisözleri tekrarlay›p duruyorlar.

Tablo fludur;

◆ Son bir ay içinde, sadece Bur-sa, Denizli, Kocaeli, Konya, Bilecik,Gaziantep, Kahramanmarafl’ta ifltenç›kar›lanlar›n say›s› 2222 bbiinnddeenn fazla.Ki, birçok kuruluflun da iflten ç›kar-malar› gizledi¤i belirtiliyor.

◆ Kriz nedeniyle ‹stanbul, Trab-zon ve Ankara’daki birçok birçokal›fl-verifl merkezi kepenk kapatmaeylemleri yapt›. 10 Kas›m’da ForumTrabzon Al›flverifl Merkezi’nde fa-aliyet gösteren yaklafl›k 80 iflyeri ileAnkara Atakule esnaf›, sat›fllar›ndüflmesi nedeniyle kiralar›n› ödeye-mediklerini söyleyerek, kepenk ka-patma eylemi yapt›lar.

◆ 3 Kas›m’daki Ekonomik Koor-dinasyon Kurulu (EKK) toplant›s›n-da, Türkiye ‹flverenler Sendikas›(T‹SK), iflçiler için oluflturulmuflolan “iiflflssiizzlliikk ffoonnuu”ndaki 40 milyar

YTL’nin “kriz” gerekçesiyle, patron-lar›n kullan›m›na verilmesini istedi.Ya¤mac›lar, en ma¤dur durumdakiemekçiler, yani iflsizler için ayr›lm›flfona bile göz dikiyorlar ilk f›rsatta.

◆ TÜS‹AD Baflkan› ArzuhanDo¤an Yalç›nda¤, 10 Kas›m’da yap-t›¤› aç›klamada, krizi gerekçe göste-rerek, ““OOnnuurr zzeeddeelleeyyiiccii ddeemmeeyyeelliimm,,IIMMFF iillee aannllaaflflaall››mm”” dedi.

Yaflanan kriz, daha flimdiden Tür-kiye’de de çeflitli biçimlerde sonuç-lar yaratmaya bafllam›flt›r. Ve bekle-nece¤i gibi, krizin yans›malar› henüzbu boyuttayken de, AKP iktidar› vepatronlar krizin sonuçlar›n› halk›ns›rt›na yüklemektedirler. ‹flsizler içinoluflturulmufl fona bile el uzatmalar›,bu noktada önümüzdeki süreçte soy-gunu hangi boyutlara vard›rabile-ceklerini gösteren bir örnektir.

K›sacas› ekonomide KKRR‹‹ZZ veSSOOYYGGUUNN soygun bir aradad›r.

Kriz halka iflsizlik ve daha fazlayoksulluk olarak yans›t›l›rken, esnafflimdiden kiralar›n› ödeyemez duru-ma gelmifltir. ‹ktidar›n ise, patronla-r›n da buyurdu¤u gibi, bu tablo kar-

fl›s›nda yapacaklar›, IMF’ye dahafazla ve daha a¤›r koflullarda borç-lanmakt›r.

TÜS‹AD diyor ki, “onur” deme-yelim, IMF’nin dayatmalar›n› kabuledelim. Yeter ki, tekeller için paragelsin, tekelciler için onurun ne öne-mi olabilir ki? IMF, krizi f›rsat bile-rek, daha fazla soyacakm›fl, bir ver-di¤ini misliyle geri alacakm›fl, bun-lar›n önemi yok. Nas›l olsa, IMF’denal›nacak parayla tekeller daha çokpalazlanacaklar, borçlar da nas›l olsahalka ödetilecek.

T‹SK’i, TÜS‹AD’›, AKP’si hal-k›n elindekini son k›r›nt›s›na kadaralman›n, halk›n üzerindeki borç yü-künü daha da büyütmenin hesab›n›yap›yorlar. ‹flsizlik art›yor, onlar ifl-sizlik fonu’na el koymay› düflünü-yorlar. Yoksulluk art›yor, AKP üstüste zam yap›yor. Halk, iktidarlar›n,tekellerin IMF’ye, di¤er emperyalistkurulufllara borçlar›n›n alt›nda ezili-yor, onlar, “kriz” diyerek, bu borçyükünü daha da büyütmek içinIMF’yle masaya oturuyorlar.

Kriz de, açl›k ve yoksulluk da te-kellerin ve iktidarlar›n politikalar›-n›n sonucudur.

Kriz Yoksa, Bunlar Ne?

Page 34: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

34 EMEK 16 KKas›m 22008

Türkiye GazetecilerSendikas› (TGS) üyesi birgrup, Sabah ve ATV gru-bunda iflten ç›kar›lan NuhKöklü ve Esra Çelik’e des-tek vermek amac›yla 6 Ka-s›m’da ‹stanbul Balmum-cu’daki Sabah Gazetesiönünde eylem yapt›.

Köklü ve Çelik, sendi-kal› olduklar› için iflten ç›-kar›lm›fllard›. Bu durumuprotesto eden gazeteciler,““MMeeddyyaaddaa sseennddiikkaall kk››yy››mmaa

hhaayy››rr””,, ““EEmmee¤¤ee ssaayygg››””,,““SSeennddiikkaa bbaass››nn öözzggüürrllüü¤¤üü-nnüünn ggüüvveenncceessiiddiirr”” dövizle-ri tafl›yarak, ““BBaasskk››llaarr bbiizziiyy››lldd››rraammaazz””,, ““AAtt››llaann iiflflççiilleerrggeerrii aall››nnss››nn”” sloganlar› at-t›lar. Grup ad›na yap›lanaç›klamada, Sabah ve ATVgrubundaki sendikal› gaze-tecilerin istifaya zorland›¤›belirterek ““TTüümm bbaass››nn ççaall››-flflaannllaarr››nn›› bbiirr kkeezz ddaahhaa sseenn-ddiikkaa ççaatt››ss›› aalltt››nnddaa ttooppllaann-mmaayyaa ççaa¤¤››rr››yyoorruuzz”” denildi.

DÜNYADANMakinistler G revdeFFrraannssaa:: Makinistler, 36 saat ifl

b›rakt›lar. 5-6 Kas›m günlerindegerçeklefltirilen eylemde çal›flma sa-atlerinin esnek hale getirilmesi pro-testo edildi. Grev tren seferlerini yeryer durdurdu.

“Ödemiyoruz”‹‹zzllaannddaa’n›n baflkenti Reykja-

vik’te 9 Kas›m günü yap›lan göste-ride krizin faturas›n›n emekçilereyüklenmesi protesto edildi. ““ÖÖddee--mmiiyyoorruuzz””,, ““OOnnaayyllaamm››yyoorruuzz””,, YYooll--ssuuzzlluu¤¤aa SSoonn”” pankartlar› tafl›yanhalk, hükümetin ve ‹zlanda MerkezBankas› yöneticilerinin istifas›n› vekrizle ilgili halka bilgi verilmesiniistedi.

‹fl GGüvencesi ‹‹çin GGrevKKaannaaddaa’n›n en büyük üniversi-

telerinden York Üniversitesi’nin ö¤-retim üyeleri greve gitti.

Ö¤retim üyelerinin ba¤l› oldu¤uörgüt olan CUPE 3903, üyelerinin iflgüvencesinin olmad›¤›n›, 25 y›ll›kö¤retim üyelerinin bile, her 4 aydabir ayn› ifle yeniden baflvuru yap-mak zorunda olduklar›n›, sosyalhaklar kapsam›ndaki isteklerinde ›s-rarl› olduklar›n› aç›klad›.

‘Medyada Sendikal K›y›ma Hay›r’

‹stanbul Adli T›pKurumu’nun HüseyinÜzmez olay› ile ilgilidüzenledi¤i raporatepki gösteren AdanaHerkese Sa¤l›k Gü-venli Gelecek Platfor-mu, Adana Adli T›pKurumu önünde bireylem yapt›.

Yaklafl›k 40 kiflininkat›ld›¤› eylemde SESfiube Baflkan› MehmetAntmen platform ad›-

na yapt›¤› aç›klamadaÜzmez’i yarg› affetsede biz affetmiyoruz di-yerek Adli T›p raporu-na ve yarg› karar›natepki gösterdi.

Adana HSGGP’den Eylem

Sa¤l›k ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikas› (SES) üyele-ri 7 Kas›m’da Sa¤l›k Bakanl›-¤›’n›n önünde sürgünlere, ifltenat›lmalara karfl› oturma eylemiyapt›.

AKP iktidar› sürgünlerle, ifltenatmalarla emekçiler üzerindekibask› ve sald›r›lar›n› her geçengün artt›rarak devam ediyor. Bubask› ve sald›r›lar›n sonucu olaraktutuklanan ve k›sa bir süre öncetahliye olan SES MYK üyesi Mer-yem Özsö¤üt hakk›nda “memuri-yetten men” talebiyle Sa¤l›k Ba-kanl›¤› Yüksek Disiplin Kurulusoruflturma bafllat›rken, SES Ge-nel Baflkan› Bedriye Yorgun hak-k›nda aç›lan soruflturma ise, Yor-gun’un hukuksuz bir flekilde ifltenat›lmas›yla sonuçland›.

Oturma eyleminde konuya ilifl-kin aç›klamay› SES Genel Sekre-

teri Kemal Y›lmaz okudu. Aç›kla-mada “Sendikam›za, üyelerimizeve giderek MYK üyelerimize yö-nelik bask›lar›n iflten atma nokta-s›na getirilmesinin Dr. Zekayi Ta-hir Burak Kad›n Hastal›klar› Has-tanesi'ndeki bebek ölümlerinin or-

taya ç›kart›lma-s›, AKP Hükü-meti'nin kadro-laflmas›na hiz-met eden klinikflef ve flef yar-d›mc›lar›n›n ata-

malar›n›n iptal ettirilmesi ile efl za-manl› olmas› sendikam›za ve mü-cadelemize yönelik tahammülsüz-lü¤ün üst boyutta oldu¤unu gös-termifltir. Bizler sendikalar›m›z›kurarken haklar›n mücadelesiz,mücadelenin bedelsiz kazan›lama-yaca¤›n› biliyorduk. Onlar da bil-sinler ki hiçbir ceza, bask› bizimücadelemizden al›koyamaya-cakt›r” denildi.

Yap›lan konuflmalarda AKP-nin örgütlü mücadeleden korktu-¤una vurgu yap›l›rken, üye say›s›-n› azaltamad›klar›, y›llard›r hükü-metin sa¤l›k politikalar›na karfl›aç›k ve net tav›r koyduklar› içinsendikan›n sesinin susturulmak is-tendi¤i söylendi.

Halk Cepheliler’in de destekverdi¤i oturma eyleminde “ZamZulüm ‹flkence ‹flte AKP, Sa¤l›kHakt›r Sat›lamaz” sloganlar› at›ld›.

Bask›yla Y›lmay›zSürgünle Durmay›z

Page 35: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

AKP, emekçilerin haklar›n› bu-damaya, halk›n mücadelesini veörgütlülüklerini büyütmesini en-gellemeye yönelik sald›r› yasala-r›n› birer birer ç›kart›yor. Yetmi-yor devrimci, ilerici sendikac›lariçin soruflturmalar aç›yor, sürgünkararlar› veriyor, meslekten menkararlar› ç›kart›yor. ‹flte SES (Sa¤-l›k Emekçileri Sendikas›) GenelBaflkan› Bedriye Yorgun ve SESMYK Üyesi Meryem Özsö¤üt’eaç›lan soruflturmalar, AKP’ninemekçi düflman› sald›r›lar›n›n sonörneklerinden oldu.

SES Genel Baflkan› BedriyeYorgun, fianl›urfa fiube Baflkan›iken Düzce’ye sürgün edilmifl, budönem rahats›zl›¤› nedeniyle ald›-¤› hastal›k raporlar›ndan dolay›hakk›nda soruflturma aç›lm›flt›r.Hasta oldu¤u gerçe¤ine ra¤men,usule ayk›r›, hukuksuz flekilde “ifl-ten at›ld›” Bedriye Yorgun.

SES MYK üyesi Meryem Özsö-¤üt hakk›nda ise “memuriyettenmen” talebiyle Yüksek DisiplinKurulu'nda soruflturma bafllat›ld›.

Meryem Özsö¤üt, Kevser M›r-zak isimli devrimcinin öldürülme-sini protesto etmiflti. Bu nedenle8 Ocak 2008’de geceyar›s› evi ba-s›l›p gözalt›na al›nd›, tutukland›

ve sekiz ay› aflk›nhukuksuz olarak tu-

tuklu kal-d › k t a nsonra ser-best b›ra-k›ld›. Ser-best kal-m a s › n › n

üzerinden 1-2 ay geçmeden deSa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan “mes-lekten men” talebiyle soruflturmabafllat›ld›.

Bu sald›r›lar, Meryem Özsö¤üt,Bedriye Yorgun flahs›nda emekçi-lere ve onlar›n örgütlenmelerine-dir. Bu sald›r›lar, emekçilerin ça-l›flma koflullar›n› kötülefltirirkenörgütlenmelerini engellemeyedönük ç›kar›lan bask› yasalar›n-dan ba¤›ms›z de¤ildir.

‹ki sendikac› da, devrimci-de-mokrat kimlikleri nedeniyle ikti-dar taraf›ndan hedef seçiliyor. SESise, emekçilerin hakk›n› savunan,sömürü düzeninin ve AKP iktida-r›n›n karfl›s›nda olan bir sendika.Ve iflte bu nedenlerle hedef al›n›-yorlar. AKP, bu bask›larla, kendiicazetinde sendikalar ve sendika-c›lar istedi¤ini gösteriyor. T›pk›,Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sengibi. Bircan Aky›ld›zlar gibi. Bir ta-ne soruflturmaya u¤ram›fl devletgüdümlü sendikac› yoktur. Ve öteyandan gözalt›, tutuklama, sorufl-turma, sürgün, tehdit, meslektenmen gibi bask›lardan nasibini al-mam›fl devrimci, ilerici sendikac›da yok gibidir.

‹ktidar devrimci, ilerici sendi-kalar›, sendikac›lar› her yönden

kuflat›yor. ‹stedi¤i örgütsüz emek-çilerdir. Örgütlü olacaklarsa dadevlet güdümlü sendikalarda“örgütlenmifl” olmalar›d›r. ‹ktidar,devrimci, ilerici sendikalar›n yö-neticilerine bask› uygulayarak, busendikalara üye emekçileri de yi-ne bask› ve tehditle kendi güdü-mündeki sendikalara üye olmayazorluyor. Sald›r›lar›n amaçlar›n-dan birisi de, böylece muhalifsendikalar› eritmektir.

Emekçilere yönelik artarak,çeflitlenerek süren bask› ve sald›-r›lara cevap vermemek, hem sen-dikal örgütlenme aç›s›ndan hemde sendikac›l›k aç›s›ndan dahafazla zay›flamaya neden olacak-t›r. Böyle bir duruma düflmemekiçin biz ne yapaca¤›z? As›l sorunbudur. Çözüm, iktidar›n örgütsüz-lefltirme sald›r›s›na karfl›, dahafazla örgütlenerek, emekçileredaha fazla giderek, icazetçi sendi-kac›lar yaratma politikas›na karfl›,militan, meflruluk ve hakl›l›¤›nainanm›fl, devrimci sendikac› kim-li¤iyle cevap vermektir.

Gerçek anlamda emekçileritemsil etmek demek, onlar›n ta-leplerini yakalayabilmek kadar,bu talepler için difle difl bir müca-deleyi de örgütleyebilmek de-mektir. Bu militan mücadeleyiyürütecek sendikac› kimli¤ine sa-hip olmak demektir. Sürgünleri,tehditleri, soruflturmalar›, ifltenatmalar›, meslekten men cezala-r›n› bofla ç›karacak olan budur.

Devrimci MemurHareketi

Say›: 163 35EMEK

Mühendislik, Mimarl›k vePlanlamada + ‹VME DergisiMimar Alev fiahin'in MimarlarOdas› Ankara fiubesi taraf›ndaniflten ç›kart›lmas›n› yapt›¤› yaz›-l› aç›klamayla de¤erlendirdi.

“Mimarlar Odas› Ankara fiu-besi Yönetimini Protesto Ediyo-ruz!” denilen yaz›l› aç›klamada

Mimarlar Odas› Ankarafiubesi’nin, çal›flan› Mi-mar Alev fiahin'i hiçbiryaz›l› gerekçe sunma-dan, keyfi olarak iflten

ç›kartt›¤› belirtildi.

Aç›klamada “Egemen s›n›flarhalk›n en temel hak ve özgürlük ta-leplerinin karfl›s›na polis copu, bi-ber gaz›, iflkenceler ve F Tipleriyleç›kmakta; bask›ya ve sömürüye di-renip ba¤›ms›zl›k ve demokrasi içinmücadelede kararl› tutumlar›n› ör-

gütlü mücadeleyle ortaya koyanlar›sindirmeye çal›flmaktad›r. MimarlarOdas› Ankara fiubesi de ayn› tavr›göstererek, kendi üyesi ve çal›flan›-n› odada siyasi kimli¤iyle var oldu-¤u için iflten ç›kartmaktad›r” denil-di.

TMMOB’nin geçmiflten bugüneyaratm›fl oldu¤u örgüt içi demokra-si gelene¤inin hat›rlat›ld›¤› yaz›l›aç›klamada 14 Kas›m günü AnkaraMimarlar Odas› önünde yap›lacakprotesto eylemine ça¤r› yap›ld›.

Örgüte düflman,Örgütlüye düflman AKP

Ankara Mimarlar Odas›Alev fiahin’i iflten att›

Page 36: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Polisler taraf›ndan katledilenKevser M›rzak isimli devrimcinincenazesine kat›ld›¤› için, 8 ay› aflk›nbir süre tutsak edilen Meryem Özsö-¤üt hakk›nda, Sa¤l›k Bakanl›¤› ta-raf›ndan da soruflturma bafllat›ld›...Hakk›ndaki soruflturmaya iliflkinÖzsögüt’le yapt›¤›m›z röportaj› su-nuyoruz:

*YYüürrüüyyüüflfl: Bakanl›¤›n hakk›n›z-

da soruflturma açma gerekçeleri ne-lerdir?

MMeerryyeemm ÖÖzzssöö¤¤üütt:: 10 Aral›k2007’de yani Dünya ‹nsan Haklar›Günü’nde Ankara’da bir devrimci,polis taraf›ndan evinde katledildi.Kevser MIRZAK’›n infaz›n› protes-to için bas›n aç›klamas›na kat›ld›-¤›m için 08 Ocak 2008’de evimeyap›lan operasyonla gözalt›na al›n-d›m ve tutukland›m.

Yürütülen adli yarg›lama ve hu-kuksuz bir flekilde tutuklanmamdevlet güçlerini tatmin etmemifl ol-mal› ki hapishanedeyken Sa¤l›k Ba-kanl›¤› taraf›ndan idari soruflturmaaç›ld›. Bafllang›çta ““ddeevvlleett mmeemmuu--rruunnaa yyaakk››flflmmaayyaann ddaavvrraann››flflllaarrddaabbuulluunnmmaakkttaann”” k›nama cezas› talepedilirken, bu cezay› çok hafif bul-mufl olmal›lar ki, soruflturman›nseyri de¤iflti. “ Devrimciler ölür,devrimler sürer” yaz›l› döviz tafl›d›-¤›m, sloganlar att›¤›m, bu nedenlebas›n aç›klamas›n›n “siyasi ve ide-olojik” amaçl› oldu¤u gerekçesiyleSa¤l›k Bakanl›¤› Müfettifllerinin ta-lebiyle hakk›mda istenen “ceza”memuriyetten ç›kartmaya çevrildi.

*YYüürrüüyyüüflfl: Soruflturmalarla amaç-

lanan nedir?

MMeerryyeemm ÖÖzzssöö¤¤üütt:: Yukar›da dade¤indi¤im gibi soruflturma tutuklu-lu¤um s›ras›nda bafllat›ld›, ancakseyri de¤iflti. Soruflturmalar›n ama-c›, kimlerin hedef seçildi¤inin yan›-t›, nas›l bir dünya ve ülkede yaflad›-¤›m›z, nas›l yönetildi¤imizle ba¤-lant›l›. Emperyalizmin gizli ve aç›kiflgallerle ülkeleri yönetti¤i bir ça¤-da yafl›yoruz. Ülkemiz, emperyaliz-me ba¤›ml› hale getirilmifl, faflizmleyönetilen bir ülke. Zenginle yoksularas›nda uçurum, hak ve özgürlükihlalleri bak›m›ndan dünyan›n öndegelen ülkelerinden biri. S›n›fsal çe-liflkiler her geçen gün derinlefliyor.Bunlar›n üzerine, etkisi hissedilme-ye bafllanan kapitalist krizi koydu-¤umuzda toplumsal patlamalara,de¤iflimlere uygun bir zemin ortayaç›kacak.

‹flte, bu zeminde halk›n hakl›tepkisinin örgütlenmesinden, do¤ruyerlere kanalize olmas›ndan, top-lumsal muhalefeti susturmaya, ör-gütlü güçleri bask› alt›na almaya ça-l›fl›yorlar. Sendikalar›n da, sistemiçin tehlike oluflturmayacak, emek-çilerin öfkesini ve enerjisini zarar-s›z flekilde boflaltacak birer “siviltoplum kuruluflu(!)” olmas› isteni-yor. Bu beklentinin ve iste¤in d›fl›n-da mücadele yürütenler, sorufltur-malar, cezalar, sürgünler, iflten at-malarla y›ld›r›lmaya; emekçilere“dikkatli” olmazlarsa kendilerininbafl›na da ayn› fleylerin gelece¤ininmesaj› verilmeye çal›fl›l›yor. Özce-si, soruflturmalar›n amac›; susturma,y›ld›rma, gözda¤›d›r.

*YYüürrüüyyüüflfl: Hep devrimci, de-

mokrat emekçiler soruflturmalaramaruz kal›yor. Size aç›lan sorufltur-

may› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?Sizce soruflturma nas›l geliflir?

MMeerryyeemm ÖÖzzssöö¤¤üütt:: Her sistem,kurum, kifli kendisi için tehlikeliolana sald›r›r. Soruflturman›n bafl-lang›c›nda k›nama istenirken, kat›l-d›¤›m bas›n aç›klamas›yla ilgili ye-ni bir belge, bilgi ortaya ç›kmad›¤›halde istenen cezan›n, en üst cezaolan memuriyetten ç›kartmaya yük-seltilmesi aç›k bir kast›n ve politikhesaplarla karar al›nd›¤›n›n göster-gesi. Ceza istenen madde hükümle-riyle, kat›ld›¤›m bas›n aç›klamas›-n›n uzaktan yak›ndan ilgisi yok.Normalde soruflturman›n düflmesigerekir. Ancak öyle olmad›. ZekaiTahir Budak Kad›n Hastal›klar›Hastanesi’ndeki bebek ölümlerininSES taraf›ndan ortaya ç›kart›lmas›,AKP’nin kadrolaflmas›n› sa¤layanklinik flef ve flef yard›mc›lar›n›n ata-mas›n›n sendikam›z taraf›nda iptalettirilmesinden sonra cezan›n yük-seltilmesi de dikkat çekicidir.

Bu durumda soruflturman›n seyrikamuoyunun duyarl›l›¤›na, sahip-lenmeye göre de¤iflecektir.

*YYüürrüüyyüüflfl: Size aç›lan sorufltur-

ma devrimci, demokrat emekçileryönelik de bir sald›r›d›r. Bu sald›r›-ya karfl› neler yap›labilir?

MMeerryyeemm ÖÖzzssöö¤¤üütt:: Evet, bu tümdevrimci, demokrat emekçilere yö-nelik bir sald›r›d›r. Sald›r›lar›n arta-ca¤›n› söyleyebiliriz. Emekçilerindaha fazla sahiplenmesini sa¤la-mak, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n› teflhir et-mek, halkta duyarl›l›k yaratmak, s›-n›f mücadelesini yükseltilerek sal-d›r›lar›n bizi engelleyemeyece¤inigöstermek gerekir.

*YYüürrüüyyüüflfl: Devrimci demokrat

kurumlar›n ne yapmas›n› beklersi-niz?

MMeerryyeemm ÖÖzzssöö¤¤üütt:: Sald›r›larkarfl›s›nda ve yürüttü¤ümüz müca-delede yan›m›zda olmal›lar.

‘‘SS››nn››ff mmüüccaaddeelleessiinnii yyüükksseelltteelliimm,, ssaalldd››rr››llaarr››nnbbiizzii eennggeelllleemmeeyyeeccee¤¤iinnii ggöösstteerreelliimm’’

““DDeevvrriimmcciilleerr ööllüürr,, ddeevvrriimmlleerr ssüürreerr””yaz›l› ddöviz ttafl›d›¤›m, bbu nnedenle aaç›kla-man›n ““ssiiyyaassii vvee iiddeeoolloojjiikk”” amaçl› ooldu¤u

gerekçesiyle hhakk›mda iistenen ““ceza”,memuriyetten çç›kartmaya ççevrildi.Meryem Özsö¤üt

36 RÖPORTAJ 16 KKas›m 22008

Page 37: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

‹kitelli Ayazma Mahallesi'nde 13 Kas›m günü yiney›k›m yafland›. Küçükçekmece Ayazma Mahallesi'ndeyaflayan onlarca insan›n evi 1 y›l önce de y›k›lm›fl, ora-da yaflayan insanlar›n bir k›sm› y›llarca borçland›r›la-rak Bezirganbahçe Toki raflar›na yerlefltirilmiflti. Birk›sm› ise sokaklarda yaflamaya mahkum edilmiflti.Ayazma'dan ayr›lmayaca¤›n› ilan eden 18 aile iseAyazma'da çad›rlarda yaflamaktayd›lar. Uzun süredirçad›rlarda yaflayarak bar›nma hakk›n›n güvence alt›naal›nmas›n› isteyen ailelere çad›rlar› boflaltmalar›n›, y›-kacaklar›n› söyleyen belediye yetkilileri uyar›s›ndansonra sabah›n erken saatlerinde zab›ta ekipleri yan›ndapolis deste¤iyle çad›rlar› y›kt›.

Ayazma’da 77 kifli yafl›yor. Bunlardan 50’si çocukve bu çocuklar›n 27’si ö¤renci… Bu insanlar so¤uk ha-va ve ya¤murda sokakta yaflamak zorunda b›rak›ld›-lar... Y›k›ma Karfl› Halk Komisyonu Ayazma’daki y›-k›mlar üzerine yapt›¤› aç›klamada “izlerin bar›nmahakk›ndan anlad›¤›m›z; herkesin istedi¤i yerde, kültür-lerini yaflatarak ve sa¤l›kl› bir flekilde yaflamalar›d›r. Vebizler Y›k›ma Karfl› Halk Komisyonu olarak bütün birhalk bar›nma hakk›n› kazanana kadar mücadele ede-cek, bu hakk›n takipçisi olaca¤›z” derken Halk›n Hu-kuk Bürosu da, “Ayazma Mahallesi'nde çad›rlarda ya-flayan aileler deste¤imizi, sald›r›larda yard›m›m›z› bek-liyorlar” sözleriyle Ayazma halk›na destek ça¤r›s›ndabulundu.

Say›: 163 37HABER

Mersin'de Direnenlerin SergisiKültür Cafe Dilan’da, 8 Kas›m günü, Ürete-

rek Direnen, Direnerek Üretenlerin sergisiyap›ld›. Serginin amac› ve içeri¤i hakk›ndabilgi veren TAYAD’l›lar ‘10 Saat SohbetHakk› Uygulans›n’ diyerek bafllat›lan kam-

panyadan sözederek Adalet Bakan›’na sözünütutma ça¤r›s› yapt›.

Sergiyi gelenlerden, ölüm oruçlar›n›n tekrar baflla-mamas› için ‘biz ne yapabiliriz?’ diyerek destek ol-mak istediklerini belirtenler oldu. Sergi herkesin du-yarl› olmaya ça¤r›lmas›yla bitirildi.

12 Kas›m’da ‹stanbul’dazamlara karfl› yap›lan ey-lemde Türk-‹fl, D‹SK veKESK üyesi iflçi ve emek-çiler biraraya geldi.

Peflpefle gelen zamlarakarfl› ortak mücadele ça¤r›-lar›n›n yap›ld›¤› bugünlerdezamlara karfl› ‹GDAfiönünde yap›lan eylemleça¤r›lar bir anlamda karfl›-l›k buldu. Türk-‹fl ‹s-tanbul fiubeler Plat-formu’nun VatanCaddesi’nde bulunan‹GDAfi ‹stanbul Böl-ge Müdürlü¤ü önün-de eylem yapaca¤›n›aç›klamas›n›n ard›n-dan D‹SK de ayn›yerde ve ayn› zaman-da eylem karar› ald›-¤›n› duyurdu. KESKve ba¤l› sendikalar›n

yöneticileri de yap›-lan ça¤r›lara olumlucevap vererek eyle-me kat›ld›lar.

Ulubatl› Metro‹stasyonu önünde bi-raraya gelen emekçi-ler, buradan ‹GDAfi

önüne yürüdü. Zamlar›,AKP’yi protesto eden çeflit-li dövizler tafl›yan emekçi-ler “Krizin bedelini Öde-meyece¤iz, Do¤al GazZamm› Geri Al›ns›n” pan-kartlar› tafl›d›lar.

Eylem emekçilere yöne-lik yap›lan sald›r›lar› pro-testo eden konuflmalarla so-na erdi.

D‹SK'e ba¤l› Genel-‹flSendikas›'nda örgütlü Çan-kaya Belediyesi iflçileri,maafllar›n›n ve ikramiyele-rinin zaman›nda ödenmedi-¤ini, bunun yerine belediyeyönetiminin kredi çekerektafleron flirketlere ödemeyapt›¤›n› belirterek Beledi-ye Baflkan› Muzaffer Ery›l-maz'› protesto ettiler.

7 Kas›m günü K›z›lay'dayap›lan eylemde maafllar›n›alamad›klar›n› ve borca gir-

diklerini belir-ten emekçiler"Taflerona De-¤il EmekçiyeBütçe" slo-ganlar› ile Sa-karya Meyda-n›'nda bulufltu.

Genel-‹fl ad›na yap›lanaç›klamada, Çankaya Bele-diye Baflkan› Muzaffer Er-y›lmaz'›n toplu ifl sözleflme-si maddelerini ihlal etti¤i veiflçilerin toplam 6 trilyon185 liral›k alaca¤› oldu¤ukaydedildi. 1000-1200 hiz-met iflçisinin köle gibi ça-l›flt›r›ld›¤› ve bu iflçilerinsendikal› olmak için enufak bir giriflimde bulun-duklar›nda iflten at›ld›klar›vurguland›.

Ayazma'daÇad›rlar› da Y›kt›lar

Emekçilerden Zamlara Karfl›Ortak Eylem

Genel ‹fl'tenÇankaya BelediyeBaflkan›’na Protesto

Page 38: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

YÖK’ün kuruluflunun 27. y›l›n›protesto etmek için Gençlik Fede-rasyonu yine Ankara’dayd›.

‹stanbul’dan yola ç›kacak ö¤ren-ciler çevre illerin de gelmesiyle Ok-meydan› Sibel Yalç›n Direnifl Par-k›’nda topland›lar. Ankara yolculu-¤u öncesi Okmeydan›’nda YÖK’üteflhir eden konuflmalar yapan ve ta-leplerini hayk›ran ö¤renciler, s›k s›k“YÖK’e Hay›r”,“Ö¤renciyiz Hakl›-y›z Kazanaca¤›z”, “Halk ‹çin BilimHalk ‹çin E¤itim” sloganlar›n› att›-lar. Yürüyüflün ard›ndan tekrar Si-bel Yalç›n Park›’na gelen ö¤rencilerburadan Ankara’ya do¤ru yola ç›k-t›lar.

7 Kas›m’da ‹stanbul’dan veAnadolu’nun birçok ilinden Anka-ra’ya gelen ö¤renciler MithatpaflaCaddesi’nde “YÖK’e Hay›r”,“Halk ‹çin Bilim Halk ‹çin E¤itim”,“F Tipi Üniversite ‹stemiyoruz” slo-ganlar› ile toplanmaya bafllad›lar.

“YÖK’E HAYIR” pankart› vetaleplerinin yaz›l› oldu¤u di¤er birpankart tafl›yan ö¤renciler, karika-türlü dövizler ve “Halk ‹çin BilimHalk ‹çin E¤itim”, “Ba¤›ms›z De-mokratik Üniversite ‹stiyoruz”,“Soruflturmalara Son”, “Okullarda

Jandarma, Polis, Özel Güvenlik Bi-rimi Terörüne Son” yaz›l› dövizler,“Halk ‹çin Bilim Halk ‹çin E¤itim”ve “YÖK’e Hay›r” yaz›l› önlüklergiydiler. Dev-Genç amblemli flap-kalarla düzenli kortej oluflturan ö¤-renciler sloganlar eflli¤inde YükselCaddesi’ne do¤ru yürüyüfle geçti-ler...

Yüksel Caddesi’ne gelen Genç-lik Federasyonlu ö¤renciler slogan-larla YÖK’e karfl› öfkelerini çevre-deki esnafa ve halka anlatmaya de-vam ettiler. Ümit Çimen’in GençlikFederasyonu ad›na okudu¤u aç›kla-mada YÖK’ün 1980 12 Eylül faflistcuntas›n›n bir ürünü oldu¤u, bilim-sel ve demokratik e¤itimin önünde-ki en büyük engel oldu¤u, üniversi-telerin YÖK’ün yaratt›¤› politika-larla ticarethaneye döndü¤ü anlat›l-d›. YÖK’ün sald›r›lar›na karfl› çö-zümsüz olunmad›¤›, ancak çözü-mün içi bofl vaatler de¤il, e¤itim sis-temini ele almakla ve yap›sal dönü-flümlerle mümkün olaca¤›ndan bah-seden Çimen; ‘Onlarca üniversiteaçmak, yeni yeni tabela üniversite-leri kurmak ne e¤itim sorununu çö-zer, ne de çözüm yolunda at›lan birad›m olabilir. Çözüm bu niteliktekie¤itimin hâkim oldu¤u üniversiteaçmak de¤il; e¤itim sistemini de¤ifl-tirmek, e¤itim ve bilimin halk›n hiz-metinde oldu¤u, halk›n ihtiyaçlar›-na cevap verdi¤i tarzda yeniden ör-gütlenmektir. Yani biz YÖK’ün vebenzeri kurumlar›n olmad›¤› halkiçin bilim halk için e¤itim temelin-de flekillenen Demokratik HalkÜniversiteleri istiyoruz’ sözleriyleaç›klamay› bitirdi.

Aç›klaman›n ard›ndan dört kifli-lik bir heyet ilk olarak CHP KonyaMilletvekili Atilla Kart ile görüfl-mek üzere meclise gitti. Atilla Kart;YÖK’ün flu anki üniversiteleri tektiplefltirdi¤ini ve halk çocuklar›n›nanayasal hakk› olan e¤itim hakk›n›elinden ald›¤›n› ama hiçbir kitle ör-gütünün tepkisini yeterince göstere-medi¤ini düflündü¤ünü belirtti.

YÖK’ün 1960’larda yükselenö¤renci hareketini yok etmek üzere1980 cuntas›n›n yaratt›¤› bir kurumoldu¤unu zaten bu yüzden demok-

38 YÖK’E HAYIR 16 KKas›m 22008

“Bizler en baflta bütünuygulamalar›yla birlikteYÖK’ün kald›r›lmas›n›istiyoruz. Üniversiteyönetimlerinin atamaylade¤il, demokratik seçimve bileflenlerin temsiliyoluyla oluflturulmas›n›,kendi bileflenlerininoluflturdu¤u birüniversite taraf›ndanyöneltilmesini,ö¤renci, ö¤retimgörevlileri veçal›flanlar›n temsilcileri-nin yönetimde söz vekarar hakk›n› kullanma-lar›n› istiyoruz.”

“YÖK’E HHAYIR”

Gençlik Federasyonu7 Kas›m’da Ankara’dayd›

Page 39: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

ratik üniversite koflullar›n›n aslasa¤layamayaca¤›n› belirten ve flukoflullarda YÖK’ün kald›r›lmayaca-¤›n› bildiklerini söyleyen ö¤rencilerbunun sadece AKP iktidar› ile de¤il27 y›ld›r gelen iktidarlar› da ba¤la-d›¤›n›, YÖK’ün flimdiye kadar ge-len bütün iktidarlar›n istedi¤ini yap-t›¤›n›, yani gençli¤i tek tiplefltirdi¤iiçin bugüne kadar gelebildi¤iniifade ettiler. Ayr›ca YÖK’ün politi-kalar›n›n AKP’nin ya da di¤er ikti-

darlar›n politikalar› d›fl›nda de-¤erlendirilemeyece¤ini belir-ten Gençlik Federasyonlu ö¤-renciler; “AKP iktidar› nas›lmuhalif gördü¤ü kesimlerihapse at›p Engin Çeber’e yap-t›¤› gibi katlediyorsa, YÖK deiktidarlar›n talimatlara uyupdüzene muhalif kesimlere so-ruflturmalar aç›p okuldan at›-yor” fleklinde düflüncelerinivurgulad›lar. Atilla Kart’›n bumücadelede yanlar›nda oldu-¤unu ve ne gerekirse yapmayahaz›r oldu¤unu belirtmesi ilegörüflme bitirildi ve ö¤rencilerYÖK’e do¤ru hareket etti.

YÖK Baflkan› Yusuf ZiyaÖzcan’›n flehir d›fl›nda oldu¤u-nu belirtmesi nedeniyle 7 Ka-s›m gününe randevu alamayanheyet, taleplerin belirtildi¤i,neden YÖK’e karfl› olundu¤uve nas›l bir e¤itim, nas›l üni-versiteler istendi¤ini anlatanbir dosyay› YÖK Protokol Ka-p›s›’na b›rakarak ve 11 Kas›mSal› gününe Yusuf Ziya Özcanile randevu alarak Yüksel Cad-desi’ne geri döndü.

Heyetin dönmesinin ard›n-dan görüflmeler hakk›nda bilgi ve-rildi. Heyet ad›na bilgi veren HazalTunç, görüflmelerin yap›ld›¤›n› amaçözümün elbette parlamenter müca-dele ile de¤il ö¤renci mücadelesininyükseltilmesiyle olaca¤›n› anlatt› veYÖK kald›r›lana kadar 27 y›ld›r ol-du¤u gibi seneye de Gençlik Fede-rasyonu’nun YÖK’ü protesto veteflhir eylemlerinin devam edece¤i-ni belirtti. Kortejlerin tekrar olufltu-rulmas› ile sloganlarla Mithatpafla

Caddesi’ne yürüyen Gençlik Fede-rasyonlu ö¤renciler eylemlerini bu-rada bitirdiler.

Cebeci’de YYÖK’e HHay›r5 Kas›m günü Ankara Üniversi-

tesi Cebeci Kampüsü’nde “YÖK’ eHay›r” eylemi yap›ld›. Etkinlik, ön-celikle YÖK’ü ve onun politikalar›-n› anlatan metnin okunmas›yla bafl-lad›. Metinde YÖK’ün ö¤rencigençli¤i gerek soruflturmalarla, ge-rekse turnikeler, ÖGB, ve polis ifl-birli¤i ile sindirmek, y›ld›rmak is-tendi¤i dile getirildi. Ard›ndan68’den bu yana gençli¤in eylemleri-ni içeren görüntülerin yer ald›¤› birsinevizyon gösterildi. Sinevizyon-da, Deniz Gezmifl, Mahir Çayan, ‹b-rahim Kaypakkaya gibi gençli¤inönderlerinin resimleri de yer ald›.

Daha sonra oluflturulan aç›k kür-süde ö¤renciler okullarda yaflad›k-lar› sorunlar› ve gördükleri bask›la-r› anlatarak YÖK’ü bir kez daha tefl-hir ettiler. Konuflmalarda sorufltur-ma teröründen, anadilde e¤itiminbask›larla engellenmeye çal›fl›ld›-¤›ndan bahsedildi. Geçmiflten buyana kesintisiz olarak gençli¤in ay-n› taleplerle mücadele etti¤i ve ede-ce¤ine de vurgu yap›ld›. Konuflma-lar›n ard›ndan E¤itim Bilimleri kan-tininde, YÖK’ü teflhir eden konufl-malar yap›ld› ve Cebeci Kampü-sü’nün önüne do¤ru yüründü. Ö¤-renciler kampüs önüne gittiklerindepolisin yo¤un ablukas›yla karfl› kar-fl›ya kald›lar. Bas›n aç›klamas›n›nbelirlenen saatte yap›lmamas› içinpolis uyar›da bulundu ancak ö¤ren-cilerin kararl›l›¤› karfl›s›nda geri çe-kilmek zorunda kald›. Ö¤renciler,

Say›: 163 39YÖK’E HAYIR

� Ba¤›ms›z Demokratik

Üniversite ‹stiyoruz

� Paras›z, Bilimsel,

Anadilde E¤itim,

� Ücretsiz Bar›nma

Ulafl›m Sa¤l›k Hakk›

� Ayr›cal›kl› E¤itimin

Kald›r›lmas›n›

� Yeterli Teknik

Donan›m Ve

� Ücretsiz Sosyal

Kültürel Alanlar›n Sa¤lanmas›n›

� Okullarda Polis

Jandarma, Özel Güvenlik Birimi Terörüne Ve Soruflturmalara Son

Page 40: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

kampüsün önüne yürüyerek eylem-lerini gerçeklefltirdiler.

Eylemde Arzu Akman’›n okudu-¤u aç›klamada, YÖK’ün ö¤rencile-rin düflünmesini, sorgulamas›n›,araflt›rmas›n› gerek soruflturmalarlagerekse uzaklaflt›rmalarla engel ol-du¤unu söyledi. Eflit, paras›z, bilim-sel, anadilde e¤itim vurgusunun ya-p›ld›¤› aç›klamada ö¤rencilerin 27y›ld›r ayn› taleplerle mücadele ver-dikleri ve hakl›l›klar›ndan ald›klar›güç ve kararl›l›kla yola devam ettik-leri dile getirdi. Eylem “YÖK’e Ha-y›r, Eflit, Paras›z, Bilimsel, AnadildeE¤itim ‹stiyoruz, YÖK Polis MedyaBu Abluka Da¤›t›lacak, ‹flkenceciPolis Üniversiteden Defol” slogan-lar›yla sona erdi. Eyleme AnkaraGençlik Derne¤i, DGH, EBF Gaze-tesi, Ekim Gençli¤i, Genç Dayan›fl-ma, Genç Kurtulufl, Hukuk Fakülte-si Ö¤renci Derne¤i, Marksist Bak›fl,ÖEP, SGD, TÜM-‹GD, YDG,YDGM kat›ld›.

"YÖK'e HHay›r"Etkinlikleri

Edirne, ‹skenderun ve Artvin'deGençlik Dernekli ö¤renciler düzen-ledikleri etkinlikler ile YÖK'e karfl›örgütlenme, mücadele etme gerekli-li¤inden, YÖK'ün 12 Eylül 1980'inürünü oldu¤unundan bahsedildi.

‹skenderun HHaklarDerne¤i’ndeYÖK KKonulu SSohbet

Liseli ve üniversiteli ö¤rencile-rin kat›ld›¤› sohbette aç›l›fl konufl-mas›n› yapan Güven Ekici, YÖKöncesi ve sonras›ndaki üniversiteler

aras›ndaki farka de¤indi. Daha son-ra YÖK'ün kurulufl amac›n›, ö¤re-tim üyeleri ve ö¤renciler üzerindekibask›s›n› anlatt›.

Kat›l›mc› ö¤renciler de söz alarakokullar›ndaki sorunlar› anlatt›lar.Okullardaki polis-idare iflbirli¤ini,okullar›n gizli kameralarla gözetlen-mesini, ulafl›m, bar›nma, yemek vbö¤renci sorunlar› tart›fl›ld›. Ö¤renci-lerin sindirilmesi, yozlaflt›r›lmas›, içiboflalt›lm›fl ezberci e¤itim sistemi di-le getirilerek, apolitikleflmifl bir nesilyaratma çabas›n›n günümüzde dedevam etti¤i belirtildi.

Okullarda yaflanan bu sorunlar›nkaderimiz olmad›¤› ve çözümü içinörgütlülü¤ün gereklili¤inin vurgu-land›.

Artvin’de YYÖK PPaneli Artvin'de 8 Kas›m günü 78'liler

lokalinde YÖK paneli gerçekleflti-rildi. YÖK'ün 12 Eylül'ün ürünü ol-du¤unun anlat›lmas›yla bafllayanprogramda YÖK'ün tarihi veYÖK'ün kapitalizmle iliflkisi anlat›-l›rken, son bolümde kat›l›mc›larlabir forum yap›ld›. Artvin GençlikDerne¤i, YDG, EMEP'in örgütleyi-cili¤iyle gerçekleflen ve 80 kiflininkat›ld›¤› panele demokratik kitle ör-gütleri de destek verdi.

Panelin bitmesinin ard›ndan ey-lemin yap›laca¤› Halkevi Cadde-si’ne do¤ru sloganlarla yürüyüfl ger-çekleflti. Eylemde Tanju Durmufl'unokudu¤u aç›klamada "Halk ‹çin Bi-lim Halk ‹çin E¤itim, Direne DireneKazanaca¤›z, Yaflas›n Örgütlü Mü-cadelemiz, YÖK'e Hay›r" sloganlar›at›ld›.

40 YÖK’E HAYIR 16 KKas›m 22008

Almanya: Ö¤rencilerEylemde

Almanya’da ö¤renciler ülkeçap›nda yapt›klar› eylemlerle dahaiyi bir e¤itim istediler.

12 Kas›m günü, Almanya’n›nyaklafl›k 30 kentinde caddelere,meydanlara ç›k›p yürüyüfl ve mi-tingler düzenleyen ö¤renciler, “s›-n›flarda çok fazla ö¤renci olmas›-n›, s›nav bask›s›n›, ö¤retmin ek-sikli¤ini ve e¤itimdeki kötü flartla-r›” protesto ediyorlar. AlmanyaBilim ve E¤itim sendikas› da ö¤-rencilere destek verdi.

Çeflitli flehirlerde okul yöne-timleri, aynen ülkemizde oldu¤ugibi ö¤rencileri izinsiz eylemekat›lmalar› durumunda cezaylatehddit etmesine, Bakanl›¤›’ndada bu cezalar› onaylar bir tutumtak›nmas›na ra¤men, ceza tehdit-leri ö¤rencilerin kat›l›m›n› çokfazla etkilemedi.

‹stanbul’da YYÖKP rotestolar›

‹stanbul’da 6 Kas›m günüYÖK'ü protesto için çok say›dagrup Beyaz›t Meydan›'nda eylem-ler gerçeklefltirdiler. Ayr› ayr›gerçeklefltirilen eylemlerde Türk-çe ve Kürtçe sloganlar at›ld›.

Ankara’da YYÖKP rotestosu

Ankara’da “Ülkemizi ve Üni-versitemizi AKPye TeslimEtmeyece¤iz” slogan› ile gerçek-leflen eylem Cebeci Kampüsüönünden Yüksel Caddesi’neyap›lan bir yürüyüflle son buldu.300 kiflinin kat›ld›¤› eylemdeYÖK karfl›t› sloganlar at›ld›.

Page 41: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Ö¤renci gençlik 6-7 Kas›m’daYÖK’e karfl› bir çok yerde eylemlergerçeklefltirdi. Fakat, bu eylemlerolmas› gerekti¤i ve olabilece¤i ka-dar etkili, güçlü eylemler de¤ildi.

Mevcut durumun kuflkusuz bir-den çok nedeni var; bunlardan biriside gençlik örgütleri aras›nda asgaridüzeyde bir birli¤in sa¤lanamama-m›fl olmas›d›r.

Bu afl›lamad›¤›nda YÖK’e vegenel olarak üniversetilerdeki, lise-lerdeki bask›lara karfl› mücadelenindaha etkili olmas› oldukça zordur.

6 Kas›m’daki tabloya bakal›m:Bas›na yans›d›¤›na göre, ‹stanbulÜniversitesi önünde tam 1111 aayyrr›› eeyy--lleemm gerçeklefltirildi. Öyle ki durumburjuva bas›n taraf›ndan ““BBeeyyaa--zz››tt’’ttaa eeyylleemm kkuuyyrruu¤¤uu”” gibi bafll›k-larla küçümseme, afla¤›lama malze-mesi yap›ld›.

Ankara’da ise, 5-6 ayr› eylemyap›ld›.

Neden, ayn› alanda yap›lan ey-lemler bile ortaklaflt›r›lamad›?

Baflta gençlik örgütleri olmaküzere, bu da¤›n›kl›¤›n bir taraf› olandevrimci-demokratik kurum ve ör-gütler, bu soruyu kendine sormal›,do¤ru, gerçekçi cevaplar verebilme-lidir.

Ayr›flman›n nedeni, eylem biçimiveya eylem alan› gibi nedenler de¤il-dir. Evet, geçmiflte bunlar da tart›fl›l-m›flt›r, fakat bu yine de bir sonuçtur.Öte yandan muhtevada anlaflamad›-¤›m›z bir fley var m›? O da yok. Çün-kü bugün itibar›yla YÖK’e karfl› mü-cadelede çok de¤iflik bir muhteva vetaktikler de söz konusu de¤ildir.Ama buna ra¤men, yukar›daki tabloortaya ç›km›flt›r. Ayn› alanda, birbiri-nin ayn› biçimlerle yap›lan eylemlerbile birlikte yap›lamam›flt›r.

Öyleyse belli ki sorun daha kök-lüdür.

Sorunun kayna¤›nda öncelikliolarak iki nedeni sayabiliriz:

BBiirriinncciissii;; gg rr uu pp--ççuulluukkttuurr.. Grupçukayg›lar a¤›r bast›¤›için,YÖK’e karfl› mü-cadelenin, di¤er ko-nulardaki mücadele-nin etkili, sonuç ala-bilmesi gibi kayg›lar,tüm gençlik kitlesinekarfl› üstlenilmesi veduyulmas› gerekensorumluluk, tali plana düflmektedir.

‹‹kkiinncciissii;; hem birfleyler yap›yorgörünürken, hem de bedel ödeme-yen risksiz bir mücadele hatt› tercihedilmekte. Bu da birlikleri baltala-yan baflka bir etkene dönüflmekte-dir. Eylem biçimleri belirlenirken,etkili biçimler yerine, en ““rriisskkssiizz””biçimler tercih edilmektedir.

Grupçuluk en planda oldu¤undaeylemlerin birlefltirilmesi için ge-rekli fedakarl›k, özveri, esneklik, ›s-rar da gösterilmemektedir.

Bunlar›n sonucunda herkes“kendi halinde” bir mücadeledenmemnundur adeta. Fakat böyle ol-mamal›d›r. Tüm devrimci, ilericidemokrat gençlik örgütleri, bu sene6-7 Kas›m’da ortaya ç›kan bu tab-lodan rahats›zl›k duymal›, bunu afl-mak için sorumluluk üstlenmelidir.Ölçümüz, hedefimiz, mücadeleyi vegençli¤in kitleselleflmesini gelifltir-mek, akademik demokratik düzey-de küçüklü büyüklü kazan›mlar el-

de etmek olmal›d›r.

Geçmifl süreç, subjektif kayg›lar-dan uzak olarak de¤erlendirildi¤in-de, sorunun nerede oldu¤u görüle-cektir. De¤ilse, YÖK’e iliflkin bir ey-lemi birlikte örgütlemeyi engelleye-cek tarzda, çok farkl› teoriler, poli-tikalar yoktur. YÖK gibi mevcut ge-rici, faflist e¤itim sisteminden rahat-s›z olan hemen herkesin bir araya ge-lebilece¤i bir konuda bu kadar parça-ya ayr›lman›n bir izah› da yoktur.

6 Kas›m eylemleri bugüne kadarçeflitli defalar, K›z›lay’da, Beya-z›t’ta ortaklafl›larak da yap›labildi.Ama süreklilefltirilemedi. Bundansonra da birlikte eylemler yap›labi-lir ve yap›lmal›d›r.

Yeter ki, herkes, bunun gerekleri-ni asgari düzeyde bile olsa yerine ge-tirmenin sorumlulu¤uyla hareket et-sin. Yeter ki, herkes, bu da¤›n›kl›¤›n,egemen s›n›flar›n ifline yarad›¤›n›,gençli¤in mücadelesini zay›flat›p et-kisizlefltirdi¤ini görsün ve bundanrahats›zl›k duysun. Bunlar olduktansonra, birlikte eylem örgütlemek okadar da zor, baflar›lamaz de¤ildir.

Devrimci, ilerici gençlik, mev-cut gücünü daha etkili kullanabildi-¤i ölçüde, daha genifl kesimler içinde güven veren bir güç yaratabile-cek, onlar› da mücadeleye çekebile-cektir. Bunu baflarman›n olanaklar›ortada iken, bundan kaçman›n, sub-jektif kayg›larla bundan uzak dur-man›n aç›klamas›, en basit haliyle,halka ve gençli¤e karfl› sorumsuz-luk olacakt›r.

Say›: 163 41GENÇL‹K

Gençlik GGücünü EEn EEtkili fifiekilde KKullanmal›d›r

Birlikte ‘YÖK’e Hay›r!’ Demek, Neden Bu Kadar Zor?

Devrimci, iilericigençlik, mmevcut

gücünü ddaha eetkilikullanabildi¤i öölçüde,daha ggenifl kkesimleriçin dde ggüven vveren

bir güç yyaratabilecek,onlar› dda mmücadeleye

çekebilecektir

Page 42: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

42 SU YAfiAMDIR 16 KKas›m 22008

"Konuflmama bafllamadan önceKüçükarmutlu halk› ad›na hepinizisayg› ve sevgiyle selaml›yorum. Kü-çükarmutlu birçok yönüyle anlat›la-bilir ama bugün Armutlu’da verdi¤i-miz su mücadelesini anlataca¤›msizlere.

Armutlu öörrggüüttllüü bir mahalledir.Suyundan yoluna elektiri¤inden par-k›na, tek tek evlerine kadar herfleyioluflturdu¤u komitelerle yapm›flt›r.Yani orada oturan halk taraf›ndanyap›yan bir mahalledir. Biz ilk evle-rimizi yapt›¤›m›zda y›k›mlarla karfl›-laflt›k. Örgütlendik. Defalarca onlary›kt› biz yapt›k. Evlerimize su iste-dik. “Siz buray› kaçak yapt›n›z, ver-miyoruz” dediler. Mahallenin yan›n-dan ‹SK‹’ye ait büyük ana su borula-r› geçiyordu. Gittik o borular› patlat-t›k, tapa tak›p su ald›k oradan. Busuyu yine kendi temin etti¤imiz su

borular›yla evlere çektik. Herfleyikendimiz yapt›k. Örne¤in su borusudöflememek için 500 metre kanalkaz›lacak; komitemiz, kifli bafl›nabirbuçuk metre yer verdi, buray› senkazacaks›n dedi. O kanallar hep böy-le kaz›ld›. Bize su vermeyen devlet,kendi imkanlar›m›zla evlere su çe-kince hemen gelip saat takt› ve su fa-turas› göndermeye bafllad›. Altyap›s›bizim, saat devletin. Bizim döfledi¤i-miz derme çatma borular sürekli pat-lamaya bafllad›. Belediyeye söylüyo-ruz gel tamir et diye, ben döflemedimki diyor.

Ama mahallemizin iki soka¤›ndahala su yok. Devlet gelip su ba¤lam›-yor ve insanlar›m›z ta o dönemdendöfledi¤i borulardan gelen suyu kul-lan›yor.

Bundan dört befl y›l öncesine ka-dar Kanl›kavak kaynak suyunu kulla-

n›yorduk. Bu suyun yar›s›n› bizimmahalle, yar›s›n› Polis Moral E¤itimMerkezi kullan›yordu ve yetiyordubize. Belediye dedi ki bu suya kana-lizasyon kar›fl›yor, o nedenle kullan›-lamaz. Bizim kulland›¤›m›z yeri ka-patt›. Sonra ö¤rendik ki, suyun tama-m›n› polise, kemik hastanesine veokula paylaflt›rm›fllar. Madem kulla-n›lamaz neden buralara veriyorsun ozaman? Bizi ddüüflflmmaann olarak görü-yorlar. Bunlara karfl› örgütlenip dire-nince de bize tteerröörriisstt diyorlar. As›lterörist bize en temel hakk›m›z olansuyu bile çok görenler de¤il midir?Biz terörist de¤iliz, örgütlü halk›z.Küçükarmutlunun herfleyini kendi-miz yaratt›k. T›pk› anlatt›¤›m su ko-nusu gibi.

Biz küçükarmutlu halk› olarak buplatformun çal›flmalar›n› onayl›yorve destekliyoruz. Biliyoruz ki soru-nuz ortakt›r ve bu yüzden buraday›z.Hepinize teflekkür ediyorum bizidinledi¤iniz için."

Küçükarmutlu’nun Su Mücadelesi

Mart 2009’da ‹stanbul’da gerçek-lefltirilecek 5. Dünya Su Forumu'nakarfl› Alternatif Dünya Su Forumu'nuörgütlemek ve suyun özellefltirilme-sine, metalaflt›r›lmas›na karfl› top-lumsal muhalefeti harekete geçirmekiçin oluflturulan Suyun Ticarilefltiril-mesine Hay›r Platformu 8-9 Kas›m2008 tarihinde ‹TÜ Taflk›flla'da ulus-lararas› su örgütlerinin kat›ld›¤› birkonferans düzenledi.

‹ki gün içinde yaklafl›k 500 kifli-nin kat›ld›¤› toplant›ya, yurtd›fl›ndansu mücadelesinde aktif rol alan 10örgütün de temsilcileri kat›ld›.

Toplant›larda ön plana ç›kan veher kesimin aralar›nda ortaklaflt›klar›temel konular:

• Suyun vazgeçilmez bir insanhakk› oldu¤u

• Suyun yaln›zca insana de¤iltüm do¤aya ait oldu¤u

• Suyun ticarilefltirilmesine karfl›tüm halk›n bir araya getirilmesi ge-rekti¤i

• Halk›n temiz suya eriflim hakk›-n›n önündeki engellerin kald›r›lmas›gerekti¤i

• Bu konunun enternasyonalistbir dayan›flma olarak ele al›nmas›gereklili¤i

• Bu örgütlenmelerin geneldeDünya Su Forumlar›na, özelde Mart2009’da Türkiye’de gerçeklefltirile-cek olan Su Forumu’na ayr›ca su fo-rumlar›n›n örgütleyenleri Dünya SuKonseyi’ne ve uluslararas› su tekel-lerine karfl› ortak bir mücadeleninverilmesi” olarak tespit edildi.

Su Platformu'nun ilk günü olanikinci oturumunda, Türkiye’deki sumücadeleleri anlat›ld›. Bu oturumda,Küçük Armutlu ve Maden Mahallesi‹stanbul’daki su mücadelelerini an-

lat›rken Alanoi, Hasankeyf ve Mun-zur Vadisi’ndeki kat›l›mc›lar bölge-lerindeki suyun ticarilefltirilmesininönünü açan barajlara karfl› verdiklerimücadeleleri ortaya koydular.

Filistin’den Endonezya’ya, Gü-ney Afrika’dan Kanada’ya ve ‹tal-ya’dan Almanya’ya su mücadelele-rinde bulunan örgütler kendi ülkele-rindeki çeflitli deneyimleri paylaflt›-lar.

Haz›rl›k toplat›s› Mart 2009’unörgütlenmesine dönük çal›flma ve ör-gütlenme yöntemlerinin ortaya kon-du¤u strateji toplant› ile son buldu.

Suyun Ticarilefltirilmesine Hay›r Platformu

5. Dünya Su Forumuna Karfl›‹kinci Haz›rl›k Toplant›s›

SSuuyyuunn TTiiccaarriilleeflflttiirriillmmeessiinneeHHaayy››rr PPllaattffoorrmmuuNNeeyyii AAmmaaççll››yyoorr??

Halk›n suyunun flirketlerin elinegeçmesine engel olmak için,

Türkiye ve dünyada su ile ilgiligeliflmeler yan›nda karfl›t mücadelestratejilerini de takip etmeyi; duyur-may›; “Yanl›fl bilgilendirme” süreci-ni tersine çevirmeyi; Ve halk›n, ken-di yaflam hakk›na, suyuna sahip ç›k-mas› için gerekli bilinçsel zeminioluflturmay› amaçl›yor...

Page 43: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Engin Çe-ber’in iflkencede

katledilmesi ilebirlikte, iflkence ve

infazlar, düzen içi ke-simlerde de daha yo¤un

tart›fl›lmaya baflland›. Ama dü-zen cephesinde sorunu ele al›fl, yü-zeyseldir.

Tart›flman›n as›l yanlar›ndan bi-risi, polisin ülkemizdeki niteli¤idir.Burjuva bas›n›n tart›flmaktan kaçt›-¤› nokta da buras›d›r. ‹flkenceye, po-lis teflkilat›na, en keskin elefltirileriyöneltenlerin de gelip durduklar›nokta buras›d›r. Kendi s›n›rlar› için-de “en keskin” elefltirileri yaparkenbile, sorunun polis teflkilat›n›n yap›-s›ndan, örgütlenme amac›ndan ba-¤›ms›z olmad›¤›n› söylemekten ka-ç›n›yorlar.

Bu ülke ““ppoolliiss ddeevvlleettii”” diye ta-n›mlanan bir ülkedir. Bu ülke devle-tin bask›s› ve terörünün, hak ihlalle-rinin, adaletsizli¤in dizboyu oldu¤u,yasad›fl›l›¤›n, keyfiyetin s›radanlafl-t›¤›, hukukun egemenlerin ifline gel-di¤inde iflletilmedi¤i bir ülkedir.

Gerçekte, bunlar, ülkemizde po-lisin varl›k nedeniyle do¤rudan ilgi-lidir. Polisin varl›k nedeni, “PolisVazife ve Selahiyetleri Kanunu”ndatan›mland›¤› gibi, “hhaallkk››nn eemmnniiyyee--ttiinnii kkoorruummaakk””,, ““››rrzz,, ccaann vvee mmaall››nn››mmuuhhaaffaazzaa”” eettmmeekk,, ““yyaarrdd››mmaa mmuuhh--ttaaçç oollaann ççooccuukk,, aalliill vvee aacciizzlleerree””yyaarrdd››mm eettmmeekk de¤ildir.

Böyle olmad›¤›n› görmek için,polisin yak›n süreçteki prati¤inebakmak bile yeterlidir.

EEnnggiinn ÇÇeebbeerr,, ÇÇaa¤¤ddaaflfl GGeemmiikk,,AAhhmmeett LLaaççiinn,, AAhhmmeett ÖÖzzeerr,, SSeerr--kkaann ÇÇeeddiikk,, AAmmeedd YY››lldd››rr››mm... kara-kolda iflkence gördüler, polis tara-f›ndan vuruldular... Bunlar›n yan›n-da dergimizin di¤er sayfalar›nda daokuyaca¤›n›z gibi, polisin halkakarfl› suçlarda sicili kabar›kt›r.

Polis iflkencelerle, infazlarla,halk üzerindeki terörüyle tart›fl›lm›-yor sadece. Polisler ayn› zamanda

her türlü suç flebekelerinin içinde deç›k›yorlar. Rüflvet, flantaj, uyuflturu-cu, sahtecilik, kaçakç›l›k vb. suçla-r›n›n içinde de ço¤unlukla polisleroluyor, ya da bu suçlar› iflleyenlerlemaddi ç›karlar karfl›l›¤›nda iflbirli¤iyap›yorlar.

PPoolliiss HHaallkk››nn DDee¤¤iill DDüüzzeenniinn HHuuzzuurruu vvee GGüüvveennllii¤¤ii ‹‹ççiinn VVaa rrEgemenler polisin halk düflman›

yüzünü gizlemek için ço¤unlukla““ppoolliiss hhaallkk››nn hhuuzzuurruu vvee ggüüvveennllii¤¤iiiiççiinn vvaarr”” demagojisini kullan›rlar.Polislerin bir yan›yla ““ggüüvveennlliikk””için var oldu¤u da do¤rudur, fakathalk›n de¤il, bir avuç sömürücünün,oligarflik düzenin güvenli¤i içinvarlard›r. Oligarflik düzenin güven-li¤ini sa¤lamak için de, halka düfl-mand›rlar.

Yasalara göre halk›n can güven-li¤ini korumas› gereken polislerebak›n; hhaallkk››nn ccaann ggüüvveennllii¤¤iinnii bbii--rriinnccii ddeerreecceeddee oonnllaarr tteehhddiitt eeddii--yyoorrllaarr.. Sokakta kurflunlayarak, ifl-kence yaparak, gözalt›nda kaybede-rek, her vesileyle bask›, terör vegözda¤›yla halk› tehdit edenlerinbafl›nda onlar geliyor. Hepsinde k›-l›flar› “suça karfl› mücadele”dir;gerçekte ise, kendileri suç iflliyorlar.

Yasalara göre, halk›n mal›n› ko-rumas› gereken polislere bak›n; ha-raç, rüflvet, soygun hepsi onlardavar. Uyuflturucudan fuhufla, her tür-lü kirli iflin içinde onlar var. Polisinbilgisi, denetimi d›fl›nda bir fuhuflve uyuflturucu a¤› yoktur. Bu iliflki-ler bazen a盤a da ç›kar, fakat a盤aç›kanlarla s›n›rl› de¤ildir. Halk›nmal›, mülkü için de öncelikle onlartehdit oluflturuyorlar. En basitinden,polise rüflvet vermeyen esnafa, po-lisler de yaflam hakk› tan›mazlar.

Halk›n yasal ve demokratik hak-lar›n› kullanmas›n›n güvencesi ol-mas› gereken polis, tersine halk›n buhaklar›n› kullanmas›n›n önündeki enbüyük engeldir. Kitle gösterilerinin

güvenli¤ini almas› gereken polisinvarl›¤›, eylemlere kat›lan kitleleriçin tehdittir. Polis sald›rmam›flsa,polis bir provokasyon örgütleme-miflse, ortada bir olay da, bir tehditde söz konusu olmaz. Yasal bir der-ginin sat›fl›n› yapanlar, yasal bir bil-diriyi da¤›tanlar, demokratik bir ey-lem yapanlar, en çok polisin engelle-mesi ve sald›r›s› ile karfl›lafl›rlar.

Liselerde, üniversitelerde, genç-li¤in ö¤renim görme hakk›na yöne-lik sald›r›lar› engellemesi gerekenpolis, tersine kendisi ö¤renci genç-li¤in e¤itim hakk›n›n önündeki ön-celikli engeldir. Baflta devrimci-de-mokrat ö¤renciler olmak üzeregençli¤in okullarda can güvenli¤initehdit eden iikkii kkeessiimmddeenn bbiirriissii sivilfaflistler, di¤eri polislerdir. Ve ço-¤unlukla da zaten birlikte çal›flmak-tad›rlar. Polis ya gençli¤e yöneliksald›r›n›n içindedir, ya da bir faflistsald›r›n›n güvenli¤ini alan duru-mundad›r. Sat›rl›, b›çakl› faflistlerlepolisleri yan yana görmek flafl›rt›c›de¤ildir.

Ülkemizde, halka yönelik sald›-r›lardan birisi linç sald›r›lar›d›r. Ya-sal bir bildiri da¤›t›m›nda, demok-ratik bir eylemde, ya da bir yolculuks›ras›nda, say›s›z linç sald›r›lar› ya-flanm›flt›r. Hepsinin öörrggüüttlleeyyeennii,,yyöönnlleennddiirreennii polistir.

Hrant Dink’in katilleri örne¤in-de oldu¤u gibi, cinayetleri önlemesigereken polis, cinayetin ya aazzmmeettttii--rriicciissii,, ya ppllaannllaayy››cc››ss››,, ya da “enhafifi”, ggöözz yyuummaann durumundad›r.

K›sacas›, halka karfl› sald›r›lar›nbir ço¤u polis kaynakl›d›r. Halk›nöncelikle sorunu polise karfl› kendi-ni korumakt›r. Oligarflik düzende,polis adeta halka karfl› kurulmufl birsuç flebekesidir. Ne kadar fazla yet-kiyle donat›l›rsa, o kadar çok halkakarfl› suç iflleyen bir suç flebekesi...Halk›n “emniyetini” sa¤layan de¤il,emniyeti ortadan kald›ran bir flebe-ke. Bu nedenledir ki, polis teflkilat›için söylenebilecek en son fley, onunbir “EEmmnniiyyeett TTeeflflkkiillaatt››” oldu¤udur.

Say›: 163 43POL‹S

POL‹S NE ‹Ç‹N VAR?

Page 44: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

44 YURTDIfiI 16 KKas›m 22008

Alman polisi taraf›ndan, Anado-lu Federasyonu’nun Köln’deki mer-kezi ve federasyona ba¤l› KölnAnadolu Halk Kültürevi, DortmundAnadolu Kültür Merkezi, DuisburgAnadolu E¤itim Kültür Merkezi vedernek üyelerinin evlerine 5 Ka-s›m’da bask›nlar yap›lm›fl, Federas-yon Baflkan› Cengiz Oban ile birlik-te Nurhan Erdem ve Ahmet ‹stan-bullu tutuklanm›flt›.

Almanya’n›n son sald›r›lar› Av-rupa genelinde Anadolu Federasyo-nu ve ba¤l› dernekler ile çeflitli dev-rimci-demokrat örgütler taraf›ndanprotesto edildi. Açl›k grevlerinden,bildiri da¤›t›m› ve gösterilere kadaryap›lan eylem ve aç›klamalarla,Karlshure hapishanesinde tutulanfederasyon baflkan› ve üyelerininserbest b›rak›lmas› istendi.

KKööllnn vvee VViiyyaannaa’’ddaa AAççll››kk GGrreevvlleerriiBask›nlar ve tutuklamalar, Köln

ve Viyana’da açl›k grevleri ile pro-testo edildi. 77 KKaass››mm’’ddaa KKööllnn’’ddeeAAnnaaddoolluu FFeeddeerraassyyoonnuu GGeenneellMMeerrkkeezzii’’nde bafllat›lan 3 günlükaçl›k grevi eylemi, 9 Kas›m’da ya-p›lan bas›n toplant›s› ile bitirildi.

Federasyon üyeleri açl›k grevi-ne, hhuukkuukkssuuzz ttuuttuukkllaammaallaarr›› pprroo--tteessttoo eettmmeekk vvee ffeeddeerraassyyoonnaa yyöönnee--lliikk bbaasskk››nnllaarr››nn ssoonn bbuullmmaass›› ttaallee--bbiiyyllee bbaaflflllaadd››kkllaarr››nn›› aaçç››kkllaadd››llaarr..

Açl›k grevi eyleminin yan›nda,

““AAllmmaannyyaa DDeevvlleettii NNeeyyiinn PPeeflfliinn--ddee??!!,, AAllmmaannyyaa SSaavvcc››llaarr›› DDeemmookkrraa--ttiikk KKuurruummllaarraa BBaasskk››nnllaarrllaa NNeeyyiiAAmmaaççll››yyoorr??”” bafll›kl› bildirilerKöln’ün çeflitli semtlerinde da¤›t›la-rak, Alman devletinin sald›r›lar› tefl-hir edildi, açl›k grevinin amac› anla-t›ld›.

Eylemin bitirildi¤i 9 Kas›m’daKöln Anadolu Halk Kültürevi’ndebas›n toplant›s› yap›larak; AnadoluFederasyonu’nun yasal bir kurumoldu¤u, baflta göçmenlerin haklar›olmak üzere, hak ve özgürlüklermücadelesi yürüttü¤ü belirtildi. Fe-derasyon üyeleri, tutuklanan üç ar-kadafllar›n›n da tan›nan legal kiflilerolduklar›n› vurgulayarak, Almandevletinin bask›n ve tutuklamalarladevrimci kurum ve insanlar› krimi-nalize etmeyi amaçlad›¤›n› söyledi-ler. Amac›n, 129a ve 129b “anti-te-rör” yasalar› ile hak ve özgürlükleriçin mücadelesinin önünü kesmek

oldu¤unu, fakat bu tutuklamalar›nkendilerini y›ld›ramayaca¤›n› vemücadeleye devam edecekleriniaç›klad›lar.

Toplant›da, Hamburg, Berlin,Dortmund, Duisburg, Rotterdam veBelçika dernekleri ad›na yap›lankonuflmalarda da: ““ssaalldd››rr››llaarr nnee kkaa--ddaarr yyoo¤¤uunn oolluurrssaa oollssuunn,, mmüüccaaddeellee--ddeenn vvaazzggeeççmmeeyyeeccee¤¤iizz...... yyiinnee bbiirr

aarraayyaa ggeelleeccee¤¤iizz,, yyiinnee hhaakkllaarr››mm››zziiççiinn ssllooggaannllaarr››mm››zz›› hhaayykk››rraaccaa¤¤››zz,,ddoo¤¤rruu bbiillddiikklleerriimmiizzii hheerr kkooflfluullddaassaavvuunnmmaayyaa yyiinnee ddeevvaamm eeddeeccee¤¤iizz””denildi. 90 kiflinin kat›ld›¤› aç›kla-mada, tutsaklar›n yak›nlar› da tu-tuklamalara tepkilerini dile getirdi-ler.

Açl›k grevi, ““CCeennggiizz,, NNuurrhhaannvvee AAhhmmeett''ee ÖÖzzggüürrllüükk””,, ““DDeevvrriimmcciiTTuuttssaakkllaarraa ÖÖzzggüürrllüükk,, DDeevvrriimmcciiTTuuttssaakkllaarr OOnnuurruummuuzzdduurr!!”” slogan-lar› at›larak bitirildi.

***

Açl›k grevi eylemi yap›lan yer-lerden birisi de Avusturya-Viyanaidi. 8-9 Kas›m’da iki gün açl›k gre-vi yapan Avusturya Anadolu Fede-rasyonu (AFA) üyeleri, tutuklama-larla, ““eessaass oollaarraakk ssuussttuurruullmmaayyaaççaall››flfl››llaann AAnnaaddoolluu FFeeddeerraassyyoonnuunneezzddiinnddee;; hhaallkk››mm››zz››nn sseessiiddiirr”” diye-rek, bask›na iliflkin arama tutanak-lar›n›n Türkiye Devleti savc›lar›n›na¤z›yla yaz›ld›¤›n› belirterek, Al-manya devleti Türkiye oligarflisi ilepazarl›klar yaparak devrimcileresald›rmaktan vazgeçmelidir denildi.

AFA üyeleri, tutuklanan devrim-cilerin derhal serbest b›rak›lmas›n›istediklerini de belirterek, demokra-tik kesimleri, sald›r›lara karfl› tav›ralmaya ça¤›rd›.

PP rrootteessttoo EEyylleemmlleerrii......AAVVUUSSTTUURRYYAA VViiyyaannaa’’ddaa,, AAll--

Açl›k GGrevleri... PProtesto GGösterileri... AAç›klamalar...

‘Tutuklananlar Serbest B›rak›ls›n’

“sald›r›lar ne kadaryo¤un olursa olsun,

mücadeleden vazgeçmeye-ce¤iz... yine bir araya

gelece¤iz, yine haklar›m›ziçin sloganlar›m›z› hayk›ra-ca¤›z, do¤ru bildiklerimiziher koflulda savunmayayine devam edece¤iz”

Page 45: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

mmaannyyaa BBüüyyüükkeellççiillii¤¤ii öönnüünnddeeAvusturya Anadolu Federasyonu ta-raf›ndan 7 Kas›m’da yap›lan eylem-le bask›n ve tutuklamalar protestoedildi.

Eylemde, ›rkç› Almanya Devle-tinin, bir yandan halk›n yoksullu¤u-nu büyütürken, di¤er yandan dev-rimci, demokratik kurumlara yöne-lik sald›r›lar gelifltirdi¤i belirtildi.

““HHeerr ttüürrddeenn öörrggüüttllüü mmüüccaaddeellee--yyee ttaahhaammmmüüllüü oollmmaayyaann AAllmmaann ppoo--lliissii vvee ddeevvlleettii,, ffaaflfliisstt TTüürrkk hhüükküümmee--ttiiyyllee aarraallaarr››nnddaakkii aannllaaflflmmaallaarr ggeerree--¤¤ii TTüürrkkiiyyeellii ddeevvrriimmcciilleerriinn kkuurruumm--llaarr››nn›› bbaasskk›› aalltt››nnaa aallaarraakk ssiinnddiirrmmee--yyee ççaall››flflmmaakkttaadd››rr..”” diyen AFA üye-leri, tutuklanan devrimcilerin ser-best b›rak›lmas›n› istedi. Almanyadevletine öfkenin sloganlarla da ifa-de edildi¤i eyleme, AT‹GF de kat›-larak destek verdi.

AAVVUUSSTTUURRYYAA’’ddaa eeyylleemm yyaapp››--llaann yyeerrlleerrddeenn bbiirrii ddee,, ‹nnsbruckflehri oldu. IInnnnssbbrruucckk AAnnaaddoolluuKKüüllttüürr MMeerrkkeezzii üyeleri, 77 KKaa--ss››mm’’ddaa merkezi yerlerden olanFFrraannssiisskkaappllaattzz’’da gözalt› ve tutuk-lamalar› teflhir eden bildiriler da¤›-t›ld› ve dövizler tafl›nd›.

***

AAllmmaannyyaa ddeevvlleettiinnee yyöönneelliikk bbiirrpp rrootteessttoo eeyylleemmii ddee LLOONNDDRRAA’’ddaaggeerrççeekklleeflflttiirriillddii..

‹ngiltere Anadolu Halk KültürMerkezi (AHKM), Almanya’n›ndevrimci-demokratik kurumlarasald›r›lar›n› ve tutuklamalar› protes-to etmek amac›yla, 8 Kas›m’da dü-zenledi¤i gösteride, Almanya veFransa’da tutuklanan devrimcilerinserbest b›rak›lmas›n› istedi.

““AAvvrruuppaa''ddaakkii ddeemmookkrraattiikk kkuu--rruummllaarraa yyöönneelliikk bbaasskk››nnllaarraa vvee ttuu--ttuukkllaammaallaarraa ssoonn!!”” yaz›l› pankartla-r›n aç›ld›¤› eylemde, ayr›ca sald›r›y›teflhir eden bildiriler okunarak da¤›-t›ld›. Protesto eyleminde ““KKaahhrrooll--ssuunn FFaaflfliizzmm,, KKaahhrroollssuunn EEmmppeerryyaa--lliizzmm,, YYaaflflaass››nn MMüüccaaddeelleemmiizz”” slo-ganlar› at›ld›.

***

HHAAMMBBUURRGG’’ddaa HHaammbbuurrggAAnnaaddoolluu--DDeerr’’iinn ççaa¤¤rr››ss››yyllaa yyaapp››--

llaann pprrootteessttoo eeyylleemmiinnee,, HHaammbbuurr--ggeerr BBüünnddnniiss ggeeggeenn UUnntteerrddrrüücc--kkuunngg ((BBaasskk››llaarraa KKaarrflfl›› BBiirrlliikk)),AT‹K (Avrupa Türkiyeli ‹flçilerKonfederasyonu) ve AADDHHKK ((AAvvuurr--ppaa DDeemmookkrraattiikk HHaakkllaarr KKoonnffeeddee--rraassyyoonnuu)) üyeleri de destek verdi.

8 Kas›m’da, Hamburg Altona'da,stant aç›larak bildiriler da¤›t›ld›.Halka bask›nlardaki yasad›fl›l›k vehukuksuzluklar anlat›ld› ve tutukla-nanlar›n serbest b›rak›lmas› talebidile getirildi. Eylemde, Anadolu Fe-derasyonu pankart› ve dövizlerinyan›s›ra, HHaammbbuurrggeerr BBüünnddnniiss ggee--ggeenn UUnntteerrddrrüücckkuunngg iimmzzaall›› ““PPoollii--ttiikk TTuuttssaakkllaarraa ÖÖzzggüürrllüükk”” pankar-t› da tafl›nd›. Aç›lan stantta Stamm-heim tutsaklar›n›n serbest b›rak›l-mas› talebiyle bafllat›lan imza kam-panyas› için de imza topland›.

***

AAllmmaannyyaa DDUUIISSBBUURRGG’’ddaa ddaaDDuuiissbbuurrgg AAnnaaddoolluu EE¤¤iittiimm vvee KKüüll--ttüürr MMeerrkkeezzii GGiirriiflfliimmii 8 Kas›m’daHanborn semti ve Koenig-Heinrich-Platz meydan›nda bildiri da¤›tt› vekonuflmalarla sald›r›lar› teflhir etti.

***

SSooll PPaarrttii’’ddeenn TTuuttuukkllaammaallaarraa KK››nnaammaaAlmanya’da göçmenlere ,yönelik

gerçeklefltirilen ›rkç› sald›r›lara karfl›Sol Parti (Die Linke) Gençlik Kolla-r› taraf›ndan ““FFaaflfliizzmmee KKaarrflfl›› MMüüccaa--ddeellee KKoonnffeerraannss››”” gerçeklefltirildi.

Duisburg’da yap›lan konferanstakonuflan Sol Parti Milletvekili UllaJelpke, konuflmas›nda yabanc› solörgüt ve partilerin yasaklanmas›n›da gündeme getirdi.

Jelpke, polisin geçti¤imiz günler-de Köln, Duisrburg ve di¤er baz›kentlerde YEK-KOM, Anadolu Fe-derasyonu, Göçmen ‹flçiler federas-yonu gibi demokratik kurumlara kar-fl› yapt›¤› bask›nlar› k›nayarak, bas-k›nlarda gözalt›na al›nanlar›n derhalserbest b›rak›lmas›n› talep etti.

***

Rotterdam Anadolu Halk Kültürve Sanat Derne¤i, Anadolu Federas-yonu Berlin Temsilcili¤i, AvusturyaAnadolu Federasyonu, Anadolu Fe-derasyonu Ulm, Hamburg Anadolu-Der ve Almanya Göçmen ‹flçiler Fe-derasyonu, ‹ngiltere Halk KültürMerkezi, Nürnberg Halk KültürEvi, Paris Anadolu ve Kültür Der-ne¤i, Anadolu Halk Kültür E¤itimMerkezi (BAHKEM), StuttgartAnadolu Kültür ve Sanat Evi yap-t›klar› aç›klamalarla Almanya dev-letinin sald›r› ve tutuklamalar›n›protesto ettiler.

Say›: 163

9 Kas›m’da Stuttgart AnadoluKültür ve Sanat Evi taraf›ndan“Kültür fiöleni” düzenlendi.

Türküler söylenip, halaylar çe-kilen, sinevizyon gösterimi yap›lanflölende, Almanya devletinin dev-rimci kurumlara yönelik sald›r›la-r›n› protesto eden konuflmalar dayap›ld›. Sald›r›lara karfl› birliktemücadele etmek gerekti¤i vurgula-n›rken, tutuklanan devrimcilerinserbest b›rak›lmas› istendi.

Grup Boran ve K›v›rc›k Ali tür-

küler, marfllar söyle-di¤i ve 300 kiflininkat›ld›¤› kültür flöle-

ninin coflkuyla söylenen marfllar›Grup Yorum’un “Bize Ölüm Yok”,“Cemo” ve “Hakl›y›z Kazanaca-¤›z” marfllar› oldu.

Almanya-Stuttgart

Stuttgart’ta Kültür fiöleni

Page 46: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

46 YURTDIfiI 16 KKas›m 22008

Almanya’da, DHKP-C davas›n-dan tutuklu bulunan Avukat AAhhmmeettDDüüzzggüünn YYüükksseell, gönderdi¤i birmektupla, tutuklanmalar›n›n üzerin-den 1,5 y›l geçtikten sonra bafllayanmahkemede ve tutulduklar› Stamm-heim Hapishanesi’nde yaflanan hu-kuksuzluklar› dile getirdi.

MMuussttaaffaa AAttaallaayy,, DDeevvrriimm GGüülleerr,,HHaassaann SSuubbaaflfl›› ve ‹‹llhhaann DDeemmiirr--ttaaflfl’la birlikte ayn› davadan yarg›la-nan Yüksel, mektubunun giriflindeflöyle diyor: “Toplam 5 tutsak ünlüStammheim Cezaevi’nde kal›yor,ayn› yerin mahkeme salonunda yar-g›lan›yoruz. Tutsakl›¤›m›z ikinci y›-l›n› doldurmak üzere. ‹tham; ünlü129-b maddesi; “Yurtd›fl›ndaki birterör örgütüne üyelik, yöneticilik..”

Mektubun devam›nda anlat›lan-lardan, Almanya’n›n hukukunu, da-ha da ötesi, emperyalist burjuva de-mokrasisinin yüzünü görebilirsiniz.Mektubun bir özetini afla¤›da sunu-yoruz:

DAVAYLA ‹LG‹L‹ GEL‹fiMELER:“ Tutsakl›¤›m›z aa¤¤››rr iizzoollaass--

yyoonnllaa bafllat›ld›.”

1. DHKP-C lehine Almanyaiçindeki faaliyetler fiubat 1999’akadar 112299--aa kapsam›nda yarg›land›.fiubat 1999’dan, 29 Temmuz2003’e kadarki dönemde ise, bu fa-aliyetler Dernekler Yasas›’na tabioldu. Zira, Almanya içinde fliddeteylemi tespit edilemedi. 29 Tem-muz 2003’te Adalet Bakanl›¤› tara-

f›ndan genel nitelikte verilen izin ilebirlikte art›k bu faaliyetler, AlmanCeza Yasas›’n›n 129-b maddesinetabi tutulmaya çal›fl›lacak. Bizimyarg›land›¤›m›z dava, bu maddekapsam›nda ele al›nan ilk dava.

2. Dava dosyas› zorlama delil-

lerle dolu, tamamen derme çatma-d›r. En önemli dayanak ise bir ajanmuhbir. Sürekli ifade de¤ifltiren buajan, tutsaklara zarar vermek içinyaflad›¤›n› inkar etmiyor. Yani,epeyce s›r›tan bir komplo düzenlen-mifl durumda devrimcilere karfl›.Ben ve Devrim Güler, ikinci kez ay-n› konulardan yarg›lan›yoruz. Nor-mal olarak bu ithamlar 2002-2004y›llar›na ait. O y›llarda 129-a dava-s›ndan ikimiz de yarg›land›k. 129-ave b ayn› kapsamdaki suçlard›r. Ay-n› davada görülmesi gerekirdi. Bukonuda suç duyurusunda bulundum.

3. Tutsakl›¤›m›z aa¤¤››rr iizzoollaassyyoonn--llaa bafllat›ld›. fiimdi biraz yumuflat›l-d›. ‹ki arkadafl›m›zda iizzoollaassyyoonnuunnööllddüürrüüccüü iizzlleerrii kald›. Ziyaretçileri-miz s›n›rland›, engellendi. Ben biry›lda toplam sadece 3 defa ziyaretedilebildim. Bir defas›nda ziyaretçi-mi “Seninle görüflmek istemiyor”diye geri gönderdiler.

4. En az 20 mektubumun banaulaflmadan kayboldu¤unu tespit et-tim. Mektup kaybetme iflinin dahasonra sadece bana özgü de¤il, nor-mal adli tutsaklar›n da sorunu oldu-¤unu farkettim. Yabanc›lar›n mek-tuplar›n› tercüme edip okuma haylimmaassrraaffll›› oldu¤u için, ne ac›d›r kimektuplar›n bizzat iinncceelleemmee yyaarr--

gg››ççllaarr›› ttaarraaff››nnddaann yyookk eeddiillddii¤¤iinniitespit ettim. Bu en do¤al insan hak-k›, bir anayasal hak, ihlal ediliyor...

5. Yarg›lanmak için 11,,55 yy››ll bek-letildik. En sonundasadece bizim için yenibir heyet oluflturuldu.6. Ceza Dairesi sade-ce bizim için olufltu-rulmufl bir heyettir.Buna “yarg›c›n kanu-nili¤i” ilkesine ayk›r›olmas› nedeniyle iti-raz ettik. Ayn› heyetred etti. Anayasa mah-

kemesi ne diyecek onu bekliyoruz.

6. Oturumlar, heyetin yeni ol-mas›, 129 a-b maddesinin “a¤›rl›¤›”ve Stammheim salonunun gölgesin-de bafllad›. Heyet tamamen bütün“gölgelerden” etkilendi¤ini aç›kçahissettiriyordu. Tart›flmalar yafland›.Sonunda öyle bir noktaya geldi kiavukatlar›n oturma düzeni yüzün-den mahkeme heyeti tarafgirliktenreddedildi.

7. Türkiye’den “Hukuk Yard›-m›” ad› alt›nda 7-10 klasör iflkencealt›nda elde edilmifl belgeler getiril-di. Fedaral savc› belgeleri almakiçin bizzat Ankara’ya gitmifl... fiim-di bunlar “delil” olarak kullan›la-cak. Alman yarg›s› da böylece Tür-kiye’nin vahfli iflkencelerini onayla-m›fl olacak. Getirilen belgelerinönemli bir k›sm›na avukat olarakvak›f olmufltum daha önce. %80’inin iflkence ile temin edilip son-radan geri al›nd›¤›n› biliyorum.

8. Duruflmalara ça¤r›lan nere-deyse bütün bilirkifliler, nesli az bu-lunur cinsten. “Hastay›m” diyene“hasta de¤il“ demek zorunda olan,her türlü talebin aksine rapor ver-mek zorunda olan insanlar... Musta-fa Atalay için ““ttaannssiiyyoonnuunnuu kkeennddii--ssii mmaannüüppllee eeddiiyyoorrdduurr““ diyenler bi-le oldu...”

HUKUKSUZLUKLAR:““AAddiill oollmmaass›› iimmkkaannss››zz”” bbiirr

yyaarrgg››llaammaa!!Alman ceza yasas›na eklenen

uzatmal› 129-b maddesinin hukuka

Tutsaklardan Avukat A. Düzgün YYüksel YYazd›:

ALMANYA DHKP-C DAVASINDAK‹HUKUKSUZLUKLAR

Page 47: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

ve mevcut anayasaya ayk›r› oldu¤u-nu belirten A. Düzgün Yüksel, ayk›-r›l›klar› flöyle s›ral›yor:

1. Ceza Hukuku düzenlemeleriilke olarak, (ihlal edilemez bir ilke-dir) sadece suçu tarif edebilir. Yasayap›c›ya suçu tarif etme ve yapt›r›-m›n ne oldu¤unu belirleme yetkisiverilmifltir. Suçluyu tayin ise yarg›-n›n en “temel“ yetkilerindendir. Buyasal düzenlemeler ise hem suçu,hem suçluyu ilan eden düzenleme-lerdir. ““TTeerröörr lliisstteessii”” ve bu listeyionaylamak zorunda olan 129-bmaddesi, yarg›y› tek yönlü bir yolasokmaktad›r.

2. Bu düzenlemeler, Avrupa Bir-li¤i’nin ne kadar samimi olduklar›flüpheli “demokratikleflme” felsefe-sine de ayk›r›d›r. Zira, hhaayydduutt ddeevv--lleettlleerree,, muhaliflerini yok edici aç›kçek vermektedir.

3. Hukukta tarihsel, yarg›sal iç-tihatlar her zaman yasal düzenleme-lerden daha k›ymetlidir. Zira, uzuny›llar›n tecrübelerine, yaflam›n ihti-yaçlar›na cevap vermektedir. Yenigetirilen düzenlemeler ise son 30y›ll›k adli, idari, cezai, bütün uygu-lama ve içtihatlar› hiçe saym›flt›r.

4. Demokratik olup olmad›¤›nabak›lmaks›z›n, bütün devletlerinkutsal ilan edildi¤i Orta Ça¤ felse-fesine dayanan düzenlemelerdir.As›l olarak da haydut devletleri ka-natlar alt›na almak için getirilen dü-

zenlemelerdir. Verilmeyen haklar›n,vveerriillmmeemmeeyyee ddeevvaamm eeddiillmmeessiinniiteflvik etmektedir.

5. Sözkonusu 129-b maddesi,Yarg›ya, ulusal s›n›rlar› aflan, ““iillaa--hhii”” yetkiler vermektedir. Basit adliolaylarda dahi, ait oldu¤u bölgedeyarg›lama yapmas› zorunlu ikenTürkiye’deki bir olay Almanya’dayarg›lanacak! Yarg›n›n böyle biryetkisi yoktur. Dünyan›n baflka birülkesindeki tarihsel, siyasal, sosyalolaylara nnüüffuuzz eettmmee iimmkkaann›› oollmmaa--yyaann mahalli yarg›, böyle bir yarg›la-may› ka¤›t üzerinde yapabilir elbet-te; ama, aadd›› yyaarrgg››llaammaa oollaammaazz.. Ta-rihsel, sosyal kökenini, bilemeden,delillere sa¤l›kl› ulaflmas› mümkünolmad›¤›ndan dolay›, yarg›c›n suçve suçluyu belirlemedeki takdiri demutlaka yan›lacakt›r. Ortada somutbir suç olsa dahi ceza fliddetinin ta-yininde hafifletici nedenlerin ne ol-du¤u bilinmeyecektir. Yani, bununtercümesi ““aaddiill oollmmaass›› iimmkkaannss››zz””yarg›lama demektir.

6. Delil toplama, kollanan “hay-dut devletin” adli delil toplamas›nadayanmak zorundad›r. Bu nedenleflu anda yarg›land›¤›m›z dava dos-yas› daha flimdiden iiflflkkeennccee iillee eellddeeeeddiillmmiiflfl delillerle dolmufl ve kkiirrlleenn--mmiiflflttiirr.. Daha da kirlenecektir...

7. Yarg›n›n as›l olmas› gerekendo¤al yetkileri AB “jürisi” taraf›n-dan gasp ediliyor, olmayan yetkilerekleniyor. Yarg›n›n bu kadar kkuukkllaa

durumuna sokuldu¤u s›krastlanan birfley de¤ildir.

8. Ulusal Kamu Düzeni,her zaman, baflka bir ülkeninkamu düzeninden dahaönemli olmas› gerekirken,bu yasa maddesi, haydutdevletlerin kamu düzeninidaha da önemseyen uygula-malar› do¤urmufl bulunuyor.

9. Düzenlemeler, AvrupaParlementosu’nun korkusu-nu direkt iç hukuka aktar-m›flt›r.

10. Düzenlemeler, ulus-lar›n kendi kaderini tayin vekendi iç dinamikleriyle ge-

liflme, ilerleme hakk›na tamamenayk›r›, gerici düzenlemelerdir...

11. AB’nin ““TTeerröörr LLiisstteessii””ninhayli flüpheli oldu¤u, Uluslararas›Adalet Divan› ve parlamenterler ta-raf›ndan da kabul edilmektedir. Buliste as›l olarak “uzatmal› terör” so-ruflturmalar›n› zorlayan start dü¤-mesidir. Listeye karfl› aç›lan dava-larda, Adalet Divan›, listenin, ““öörr--ggüüttlleerree tteebblliiggaatt yyaapp››llmmaammaass››,, ssaa--vvuunnmmaa aall››nnmmaammaass››”” dolay›s›ylagerekçesiz olmas› nedenlerindendolay›, listeyi usülsüz bulmufltur.Avrupa Konseyi Parlementerler Ko-misyonu da benzer bir raporu kabuletti. Asl›nda lehte gibi görünen bugörüfl de do¤ru de¤ildir. Bir anaya-sas› olmayan, tamamen ekonomikve siyasi anlaflmalarla bir arada du-ran birli¤e (AB’ye), “savunma al-ma” hakk› da verilemez.

Bir an için Adalet Divan›’n›n gö-rüfllerinin kabulünden hareket edile-cek olursa, AB’nin listesi tamam-lanmam›fl, kesinleflmemifl bir listedurumundad›r. “Terör Listesi” de fluanda hükümsüzdür. Zira, kesinlefl-me aflamalar›n› tamamlamam›flt›r.Kendi kesinleflme sürecini “ikmal”etmeyen bir uluslararas› düzenleme,kabul eden devletlerin iç hukukun-da bir sonuç do¤urmaz. Terör liste-sinin elle tutulur hiçbir hukukili¤iyoktur...

Buraya kadar say›lanlar AlmanAnayasas›’n›n afla¤›da özetleyece-gim ilkelerini ayaklar alt›na almak-tad›r. EEflfliittlliikk,, ddiirreennmmee hhaakkkk››,, yyaarrgg››bbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤››,, hhaakkiimmiinn kkaannuunniillii¤¤ii,,kkuuvvvveettlleerr aayyrr››ll››¤¤››nnaa aayykk››rr››ll››kk,, ss››--¤¤››nnmmaa hhaakkkk››nn››nn öözzüünnüünn iihhllaallii,,uluslararas› insan haklar› belgeleriniihlalden dolay› insan oonnuurruummuuzzaaaayykk››rr››ll››kk ve Anayasa-ihlali, ulusla-raras› belgelerle iç hukuk kural› gibigeçerli olan ““UUlluussllaarr››nn kkeennddii kkaa--ddeerriinnii ttaayyiinn vvee iiçç ddiinnaammiikklleerriiyylleeggeelliiflflmmee vvee iilleerrlleemmee hhaakkkk››””, özelhayat›n gizlili¤ini ihlal...”

‹flte böyle bir hukuksuzluk için-de yarg›lan›yor, cezaland›r›lmayaçal›fl›l›yoruz.

Say›: 163 47YURTDIfiI

Stammheim Davas› ‹çinProtesto Yürüyüflü

Nürnberg ve Fürth’te 8 Kas›m’da Almansolu, Otonom ve Anti-faflist guruplar taraf›n-dan Alman polisinin son zamanlardaki keyfiuygulamalar›n›, devrimcilere, demokratlarayönelik bask›lar›, 129a ve 129b maddeleriniprotesto amac›yla bir yürüyüfl yap›ld›.

Yaklafl›k 500 kiflinin kat›l›m›yla yap›lanyürüyüfl s›ras›ndaki konuflmalarda, Stuttgart-Stammheim’da DHKP-C’ye üyelik iddias›yla129a-129b madelerinden yarg›lanan devrim-cilerin mahkeme süreci anlat›larak ddaayyaann››flfl--mmaa ça¤r›s› yap›ld›.

Page 48: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

48 DE⁄‹NMELER 16 KKas›m 22008

BBuu ddaa mm›› ‘‘TTeerrttiipp’’??Çocuk yuvalar›nda bir eziyet

ve tecavüz itiraf› daha. Eski birSHÇEK çal›flan›, Aysel Akbaba,yurtlardaki eziyet ve tecavüzü

anlatt›. Bir ‹ngi-liz’in kameraylabelgeledi¤i iflken-ce, bask›, eziyetiddialar› “tertip’ti;“bat›l› güçlerin”k o m p l o s u y d u .

Hatta çocuklar›n ellerini Fergu-son ba¤lam›fl idi.. Peki bu?...

Çocuklar›m›za her türlüezay› zulmü yap›n, sonrakomplo, tertip!!! Kim inan›rsize.

değin elerm

Kan bbulafl›r...BBP Genel Baflkan› Muhsin Yaz›c›o¤lu BBP’nin 7. Kurulta-

y›nda flöyle konuflmufl: ““BBeenn tteerrtteemmiizz eelllleerriimmii ssiizzee uuzzaatt››yyoorruumm..BBuu eelllleerr kkiirree bbuullaaflflmmaadd››,, ttuuttuunn bbuu eelllleerrii””....

Bahçelievler, Balgat, Marafl, Sivas, Erzincan ve “ÜlküOcakl›” katillerin katletti¤i binlerce gencimiz... Hepsinin kan› varYaz›c›o¤lu’nun ellerinde... Bugün linçlerde dökülen kan var... Kimki Yaz›c›o¤lu’nun ça¤r›s›na uyup elini uzat›rsa, o ele kan bulafl›r,bilesiniz.

Çiftlikten zziftlenendenetçiler

Mu¤la Güllük Körfezi’ndeki bal›k çiftliklerinidenetlemek için bölgeye giden TBMM ÇevreKomisyonu’ndan 14 milletvekili, koliler dolusubal›kla evlerine döndüler. Milletvekillerini tafl›yanotobüsün bagaj›na her biri 5’er kiloluk tam 25 koliçftlik çipuras› yüklendi.

Not: Olay bas›na yans›y›nca, Çipuralar› Çocukyurtlar›na göndermifller. Yans›mas›yd›, ziftlenece-klerdi, baflka zamanlarda yapt›klar› gibi.

BAM TELİ çizgiler

Biten ssözleflmeSözleflme Antalya’n›n Finike ilçesinde 9 Kas›m

günü bafllayan yang›n, 10 Kas›m günü daha da bü-yüyerek devam etti. Orman Bölge Müdürlü¤ü iflçi-leri ile köylüler, kazmayla, kürekle, t›rm›kla yang›-n› söndürmeye çal›fl›rken, yang›na havadan bir tür-lü müdahale edilemedi.

Niye?

Çünkü, yang›n helikopterleriyle yap›lan sözlefl-menin süresi bitmiflti.

Bizce asl›nda bu düzenin “sözleflme süresi” bit-mifl çoktan ya... Uzatmalar› oynuyor iflte.

Yalaka Sendikac›l›k

Yol-‹fl sendikas›, ‹çifl-leri Bakan› Beflir Atalay,Bakan’›n seçti¤i 12 Vali,bakanl›k bürokratlar›,74’ü AKP’li ‹l Özel ‹da-resi Meclis Baflkan›, ilebunlar›n efl ve çocukla-r›ndan oluflan 300 kiflilikbir heyeti, GGiirrnnee’de 55yy››lldd››zzll›› AAccaappuullccoo RRee--ssoorrtt’ta 4 gün süreylea¤›rlayacak.

‹‹flflççiinniinn kkeesseessiinnddeennaa¤¤aall››kk!!

Yol-‹fl Genel Baflkan›Ramazan A¤ar, bu yala-kal›¤› haber yapan gaze-tecilere de utanmazca“bunun neyi haber” diyesoruyor. Esas haber, seninbu soruyu sorman zaten.

Page 49: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Say›: 163 49DE⁄‹NMELER

NNee kkaaddaarr iilliimmöö¤¤rreenniirrsseenn

öö¤¤rreenn,, bbiillddii¤¤iinniiyyaappmmaazzssaann

ccaahhiillssiinnddeemmeekk..

Sadi (‹ranl› yazar)

K›fll›k Saray’dan ‹bret Al Çankaya

“TÜB‹TAK taraf›ndanroketin bile delemedi¤i kom-pozit z›rh üretildi ve Cum-hurbaflkanl›¤› Köflkü’nün tö-ren salonlar› bu z›rhla kap-land›.”

Rusya’da da egemenlerin iktidar›n›n simgesi ve ayn›zamanda iktidar›n karagah› olan K›fll›k Saray da döne-mine göre çok iyi korunuyordu. Duvarlar› yüksek,demir kap›lar› afl›lmazd›.

Her kap›n›n, her merdivenin bafl›nda korumalarvard›. Saray›n dört bir yan› ayd›nlatma direkleriyle vemakinal› yuvalar›yla çevrilmiflti...

Ama hiçbiri onlar› kurtaramad›.

Düflkün’den ddeDüflkün!

Daha dün AKP’nin Alevilerleilgili bir fley yapmad›¤›n› ve yap-mayaca¤›n› gördü¤ü için aç›kla-malar yap›p “dan›flmanl›k”tan is-tifa eden Reha Çamuro¤lu, son yapt›¤› aç›klamada,““BBaaflflbbaakkaann ççöözzüümm iirraaddeessiinnii kkoorruuyyoorr......”” demifl.

Üstelik, AKP avukatl›¤›na soyunan Çamuro¤lu’nunyorumuna göre, Me¤erse AKP’nin daha önce “Aleviaç›l›m›”n› yapamamas›n›n nedeni AKP’ye aç›lan kapat-ma davas› imifl... De¤ilse, AKP neler yapacakm›fl ne-ler...

Alevilikte bu tipleri tarif etmek için DDÜÜfifiKKÜÜNNLLEEfifi--MM‹‹fifi diye bir tan›m vard›r. Çamuro¤lu gibi pespayeadamlar› tarif etmek için san›r›z bunun birkaç gömlekdaha fazlas› gerek.

Kars'ta Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda kalan arala-r›nda Kars Gençlik Derne¤i Giriflimi’nin de oldu¤uö¤renciler, yeni dönemin bafllamas›yla birlikte ye-mek ücretlerine yap›lan zamlara, 6 Kas›m günü yap-t›klar› eylemle tepki gösterdiler. Ö¤renciler tepkile-rini kendilerine da¤›t›lan yemek fifllerini y›rt›p yurtyönetiminin kap›s›n›n önüne b›rakarak dile getirdi-ler.

Kars Gençlik Derne¤i Giriflimi ö¤rencileri deyapt›klar› aç›klamayla üniversiteleri ticarethane ola-rak gören anlay›fla karfl› hakk›m›z› aramaya devamedece¤iz dediler.

Kars Yurdu’nda Zama Tepki

Edirne Gençlik Derne¤i 9 Kas›m’da tan›flma ça-y› düzenledi. Dernek binas›nda düzenlenen etkinlik-te üniversite gençli¤inin bugünkü durumu tart›fl›ld›.Düzenin yoz kültürünün dayatmas›na karfl›l›k bir al-ternatif olarak Gençlik Dernekleri kurulmas›n›ngereklili¤inden bahsedildi. Etkinli¤e gelen ö¤renci-lere derne¤in gönüllü e¤itim topluluklar› çal›flmala-r›n›n da anlat›lmas›n›n ard›ndan ö¤renci sorunlar›,üniversitede yaflanan problemler ve sistemin bask›politikalar› hakk›nda sohbet edildi.

Edirne Gençlik’teTan›flma Çay›

23 May›s günü Kafkas Üniversitesi’nde gerçek-leflen flenliklerde Kars Kafkas Üniversitesi Ö¤renciDerne¤i üyeleri bask›lar› ve yasaklar› oturma eylemiyaparak protesto etmifl ve bu s›rada bir grup faflistinsald›r›s›na u¤ram›fllard›. Bu sald›r›n›n ard›ndan dev-reye giren sivil polisler de devrimci-demokrat ö¤-rencilere biber gazlar› ve joplarla sald›rm›flt›.

Aralar›nda Gençlik Federasyonlu ö¤rencilerindebulundu¤u sald›r›ya u¤rayan 41 devrimci-yurtsever-demokrat ö¤renciye savc›l›k taraf›ndan soruflturmabafllat›ld›. Sald›r›ya maruz kalan ö¤rencilerin de¤il desald›ran, iflkence yapan polislerin ma¤dur oldu¤u id-dia edilerek aç›lan soruflturmada daha da ilginç olansoruflturma aç›lan ö¤rencilerin bir ço¤unun sorufltur-maya konu olan flenlik alan›nda olmamalar›d›r.

Kars Gençlik Derne¤i Giriflimi yapt›¤› aç›kla-mayla soruflturmalar›n, bask›lar›n hakl› mücadelele-rini engelleyemeyece¤ini belirttiler.

Kars Kafkas ÜniversitesiÖ¤rencilerine Soruflturma

Page 50: info@yuruyus.com Dünyay› Obamalar De¤il Halk Kurtulufl ...yuruyus.biz/pdf/pdf/163.pdf · Say›:163 info@yuruyus.com ISSN 13005 -- 77944 Alevi Sünni Tüm ‹nançlardan Halk›m›z:

Ad›m Seyid R›za. Dersimli’yim.Dersim’in meydan›nda resmimin ta-fl›nmas›na bile tahammül edemezler.Demek ki hala yafl›yorum ve demekki dara¤ac›n›n gölgesinde dedi¤imgibi, hala dert olmaktay›m onlara.

Ne zaman do¤muflum bilmiyo-rum, anam baflka söylerdi, yafll›larbaflka. Ama ne zaman öldü¤üm afli-kard›r. Tam 71 y›l önce, 18 Kas›m1937’de Elaziz’in Bu¤day meyda-n›nda çekildim dara¤ac›na.

Ad›m Seyid R›za. MemleketimDersim’i gördünüz mü hiç bilmem.Görenler bilir, görmeyenlere derim;bir görseniz, bakmaya doyamaz, ay-r›lmaya k›yamazs›n›z. Üzerine bun-ca türküler yak›lmas› hiç bofluna de-¤ildir. Dört da¤›n içinde efsaneleriy-le, yi¤itlikleriyle an›l›r Dersim.Munzur ça¤larken coflkunca, ça¤›lt›-s› ninni olur bebeklerimize. Ve bizyeni do¤an çocuklar›m›z›n kulakla-r›na hep direngen isimler f›s›ldar›z.

Dersim, dostuna kucak açmas›,düflman›na atefl saçmas›yla bilinir.Asidir. Bu yüzden ki yi¤itler meskeneylemifltir Dersim da¤lar›n›n doruk-lar›n›. S›k› s›k›ya ba¤l›d›r Dersimli-ler birbirlerine. Buna ister h›s›ml›k,hemflehrilik deyin, ister dayan›flma.Ki bunun esas›, Dersimlili¤in do¤rukavranmas›d›r; ne abart›p yüceltme-li, ne göklere ç›karmal›, ne de yoksay›lmal›d›r. Herfley karar›nda, ye-rinde olmal›d›r.

Dersim, çok zulüm gördü¤ündenderelerinden kan akm›fl bir memle-kettir. Salt 1937-38’de görmedik buzulmü. Dedelerimiz, atalar›m›z, pir-

lerimiz her daim zulme maruz kal-d›lar, as›ld›lar, vuruldular. Lakin yi-ne de bafle¤mez memleketin bafl›n›öne e¤dirememifllerdir. Bizden ön-ce, en yak›nda Alifler ayaklanm›flidi. Y›l 1920’ydi. Sonra Koçgiri,sonra fieyh Sait. Devlet, ayaklanma-lar› bast›rmak için bask›n›n, zorunve kan›n d›fl›nda bir yöntem tan›ma-d›.

1935’ti; bizi denetim alt›nda tu-tabilmek için “Tunceli Kanunu” ç›-kar›ld›. Dersim ismimizin nesi vard›ki, ad›n› Tunceli koymak isterlerdi,ki bu belki de meselenin esas› idi.Basit bir isim de¤iflikli¤i de¤il, ›rk-ç›l›¤›n kendini dayatmas›yd›. Bu ka-nuna dayanarak devlet erkan› ve as-keriye, bask›lar›n› art›rd›, ellerinde-ki s›n›rs›z yetkiyi, halk›ma zul-metmek için kullanmaktan çekin-medi. Dersim’in sarp arazisine yol-lar açt›lar. Baht›m›z m› aç›ld› yollar-la? Yo, hay›r. Amaç, operasyonlar›n›daha rahat sürdürebilmekti. Binalardiktiler; evsizlere ev olsun diye de-¤il, askeriye bar›ns›n diye.

Ta Osmanl›’dan yana bize dili-mizi yasaklam›fl idiler. Dilimizden,ba¤›ms›zl›k, özgürlük gibi düflünce-lerden vazgeçip kendilerine biatedelim istediler. Oysa biz, Munzurgibi asi ça¤lamaktay›z ve bundanvazgeçemeyiz.

Nice beyler, paflalar, padiflahlargeldi geçti. Hepsi de seferler eyleye-rek, vurup k›rarak, as›p keserek sö-zümüzü dinletiriz sand›lar. Lakinyan›ld›lar. Yi¤itlerimiz vurulup boy-lu boyunca uzansa da topra¤›m›za,düfltükleri yerlerde direngen filizler,bindall› yasemenler boy verdi.

Ad›m Seyid R›za. Birdir ad›mDersimle. Hasanan afliretindenim.Hasanan, Haydaran, Koçgiri, Deme-nan, Yusufhan, fi›x Hasenan, Kalan,Karabalan, Kewan, Keçelan, Bahti-yaran, Kozan, Kureysan afliretleriolarak birlefltik. Birlikte mücadeleyekarar k›ld›k. Birleflti¤imiz için tezzamanda yay›ld› direniflimiz. Der-sim topra¤›nda yine isyan boyverdi.

Önce Pah köprüsünü yakt›k; za-limin yollar›n› keselim diye. Elimiz-

de çokça silah›m›z yoktu lakin,inanç silah›m›z sa¤lamd›. Hakl›y-d›k. Üstelik vurufltu¤umuz bu top-raklar›n evlatlar›yd›k. Aylarca isya-na durduk, defalarca vurufltuk. Vur-duk, vurulduk.

Dilimizi konuflal›m diye, boyune¤meyelim diye, çocuklar›m›zaonurlu bir ad ve de ana dillerinde birad b›rakal›m diye dövüfltük.

Bafl›m›z›n üstünden kurflunlar uç-tu. Uçaklardan bombalar at›ld› üstü-müze. Dayan›n yi¤itlerim, bugünkavga günüdür, bugün namus günü-dür.

Ad›m Seyid R›za. Dersim’in akpak tarihinin temsilcilerinden biri-yim. Biz sözümüzün eri insanlar›z.Ne yapt›ysak, savunmufluzdur. Vesöyledi¤imiz gibi de yapm›fl›zd›r.Lakin, zalimin kalleflli¤inin s›n›r›n›,daha do¤rusu s›n›rs›zl›¤›n› ö¤rene-medik, göremedik. Ça¤r›l› oldu¤u-muz görüflmeye vard›¤›m›zda, takt›-lar kelepçeyi bileklerimize. Beni vedostlar›m›, yoldafllar›m› asmak içingöstermelik bir mahkeme kurdular.Aralar›nda kardeflim ve o¤lumun daoldu¤u can yoldafllar›m› ve beni, ay-n› gün asmak için dara¤açlar›n› ha-z›r ettiler önceden.

““BBeenn yyaallaann vvee hhiilleelleerriinniizzllee bbaaflfleeddeemmeeddiimm.. BBuu bbaannaa ddeerrtt oolldduu..

BBeenn ddee kkaarrflfl››nn››zzddaa ddiizz ççöökkmmee-ddiimm..

BBuu ddaa ssiizzee ddeerrtt oollssuunn..””

Diyerek ç›kt›m üç ayakl› sehpa-ya. Cellatlara b›rakmad›m ölümümü.

‹dam sehpalar› hep halk›n göre-bilece¤i yerlere kurulur. Halk gör-sün, bilsin ve korksun isterler. Ohalde bize de bu oyunu bozmak dü-fler. Nas›l ki kuflan›p silah› ç›kt›ysamda¤lar bafl›na, namusluca vurufltuy-sam, flimdi yine öyle cüretli, öylekararl›, öyle namuslu olmal›, halk›-ma isyan›ma yarafl›r bir ad ve gele-nek b›rakmal›y›m. Dost düflman bil-meli Dersim’e sefer olup zafer ol-mayaca¤›n›. Belki isyan›m›z yenildizaman›n behrinde; lakin tarih önün-de aln›m›z ak, bafl›m›z diktir yinede. Ad›m Seyid R›za; dünden bugü-ne ça¤r›m geçerlidir hala.

AAdd››mm SSeeyyiidd RR››zzaa

16 KKas›m 2200850 SEY‹D RIZA