Top Banner
İBNÜLEMİN MAHMUT KEMAL İNAL Giriş: Türkiye Cumhuriyeti, gerek bulunduğu coğrafya, gerek ise tarihi itibarıyla Osmanlı Devleti'nin halefi niteliğindedir. Her ne kadar rejim değişse ve birçok inkılap meydana gelse de kültürel devamlılık bir gerçekliktir. Bu durum, Osmanlı Devleti'nin son dönemleriyle Cumhuriyet'in ilk dönemlerini idrak eden bir neslin varlığını da ortaya koyar. İşte bu neslin unutulmaz simalarından bir tanesi de İbnülemin Mahmut Kemal İnal'dır. Kendisi uzun yıllar bürokrasi kademelerinde görev yapmışken ilmi çalışmalarıyla da adından söz ettirmiştir. Osmanlı ile Cumhuriyet arasındaki kültürel köprülerden bir tanesi olarak uzun yıllar memlekete hizmet etmiştir. Bir akademi haline gelen evinde dönemin mûsikîşinasları, şairleri, yazarları, mutasavvıfları ve hatta siyasetçileri ile birlikte sohbetlerde bulunur. Edindiği geniş çevre tarafından kendisine ziyadesiyle itibar gösterilir. Ömrünün son demlerinde ise sahibi olduğu eşsiz kitap, hat ve resim koleksiyonunu İstanbul Üniversitesi'ne vakfeder. Bu çalışma ile İbnülemin'in hayatı, şahsiyeti ve ilmi eserleri hakkında bilgi verilmesi amaçlanmaktadır. Hayatı: İbnülemin Mahmut Kemal, 17 Kasım 1871 senesinde İstanbul/ Beyazıt'ta, Mercan Ağa mahallesinde doğmuştur. Babası, Sadrazam Yusuf Kamil Paşa'nın 27 yıl mühürdarlığını ve mutasarrıflığını yapmış olan Rumeli Beylerbeyliği payesine sahip Mehmet Emin Paşa'dır. (''İbnülemin'' ismi sonradan kendisi tarafından kullanılmış olup Emin Paşa'dan mülhemdir) Annesi , dini ve ahlaki terbiyesinde çok şey borçlu olduğunu kendi ifadesiyle belirttiği Hamide Nergis Hanım'dır. Babası tarafından ''seyyid''dir. Ve bu unvanı gerektikçe kullanmıştır.Yine babası tarafından Sadrazam Yusuf Kamil Paşa ile akrabalıkları mevcuttur. İbnülemin gerek bu akrabalık sebebiyle gerek ise evinde eğitim almış olmasından dolayı Yusuf Kamil Paşa'ya derinden bağlıdır. Eğitimine Mercan Ağa Sıbyan
10

İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Apr 20, 2023

Download

Documents

Mehdi Alioua
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

İBNÜLEMİN MAHMUT KEMAL İNAL

Giriş: Türkiye Cumhuriyeti, gerek bulunduğu coğrafya, gerek isetarihi itibarıyla Osmanlı Devleti'nin halefi niteliğindedir. Her ne kadar rejim değişse ve birçok inkılap meydana gelse de kültürel devamlılık bir gerçekliktir. Bu durum, Osmanlı Devleti'nin son dönemleriyle Cumhuriyet'in ilk dönemlerini idrak eden bir neslin varlığını da ortaya koyar. İşte bu neslinunutulmaz simalarından bir tanesi de İbnülemin Mahmut Kemal İnal'dır. Kendisi uzun yıllar bürokrasi kademelerinde görev yapmışken ilmi çalışmalarıyla da adından söz ettirmiştir. Osmanlı ile Cumhuriyet arasındaki kültürel köprülerden bir tanesi olarak uzun yıllar memlekete hizmet etmiştir. Bir akademi haline gelen evinde dönemin mûsikîşinasları, şairleri, yazarları, mutasavvıfları ve hatta siyasetçileri ile birlikte sohbetlerde bulunur. Edindiği geniş çevre tarafından kendisine ziyadesiyle itibar gösterilir. Ömrünün son demlerinde ise sahibi olduğu eşsiz kitap, hat ve resim koleksiyonunu İstanbul Üniversitesi'ne vakfeder. Bu çalışma ile İbnülemin'in hayatı, şahsiyeti ve ilmi eserleri hakkında bilgi verilmesi amaçlanmaktadır.

Hayatı: İbnülemin Mahmut Kemal, 17 Kasım 1871 senesinde İstanbul/ Beyazıt'ta, Mercan Ağa mahallesinde doğmuştur. Babası, Sadrazam Yusuf Kamil Paşa'nın 27 yıl mühürdarlığını ve mutasarrıflığını yapmış olan Rumeli Beylerbeyliği payesine sahip Mehmet Emin Paşa'dır. (''İbnülemin'' ismi sonradan kendisi tarafından kullanılmış olup Emin Paşa'dan mülhemdir) Annesi , dini ve ahlaki terbiyesinde çok şey borçlu olduğunu kendi ifadesiyle belirttiği Hamide Nergis Hanım'dır. Babası tarafından ''seyyid''dir. Ve bu unvanı gerektikçe kullanmıştır.Yine babası tarafından Sadrazam Yusuf Kamil Paşa ile akrabalıkları mevcuttur. İbnülemin gerek bu akrabalık sebebiyle gerek ise evinde eğitim almış olmasından dolayı YusufKamil Paşa'ya derinden bağlıdır. Eğitimine Mercan Ağa Sıbyan

Page 2: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Mektebi'nde başlayıp 1885'te Süleymaniye Camii İmareti'ndeki Şehzade Rüştiyesi'nden mezun olmuştur. Babası'nın tayini dolayısıyla bir buçuk yıl kadar Adana'da bulunup yeniden İstanbul'a dönmüşlerdir. Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye'nin kurucularından Maarif Nazırı Münif Paşa'nın vesilesiyle Mekteb-i Mülkiye'ye kaydolmuşsa da buradan ayrılmıştır. Daha sonra dinleyici olarak Mekteb-i Hukuk'un derslerine katılmıştır. İbnülemin, resmi olarak bir diploma sahibi değildir. Bu durumu ;

''Öyle memnunum ki mektep görmedim

Cehlim oldu ilmime bais benim'' beyitiyle ifade etmiştir.

İbnülemin'in esas eğitimi babası vesilesiyle küçük yaşlardan itibaren konaklarına gelen devrin ulemasından aldığı eğitimdir. Hocalarından en meşhuru, oğlu Mehmet Akif ( Ersoy) ile eğitim gördükleri Fatih müderrislerinden İpekli Mehmet Tahir Efendi'dir. Fıkıh, Fars edebiyatı ve Hüsn-ü Hat dersleri alan İbnülemin, Adana'da bulunduğu esnada da Fransızca derslerialmıştır. 17 Kasım 1889'da Babıali'nin seçkin kurumlarından Vilayât-ı Mümtaze Kalemi'ne stajyer olarak girmiştir. Bu tarihten Babıali'nin ilga edildiği tarihe kadar otuz üç sene bürokrasinin farklı kademelerinde çalışmıştır. 1892'de Sadaret Mektubî Kalemi'ne alınmıştır. 1895'te Teftiş-i Islahat Komisyonu başkatipliğine getirilmiş, Küçük namıyla maruf MehmetSait Paşa'nın beşinci sadaretinde yeniden Sadaret Mektubî Kalemi'ne dönmüşse de umduğunu bulamamıştır. Daha sonra yenidenEyalât-ı Mümtaze Kalemi'ne gönderilmek istenmiştir. Nihayet Mehmet Sait Paşa'nın yedinci sadaretinde Sadaret Mektubî Kalemi'ne müdür olarak tayin edilmiştir. (1908) II. Meşrutiyet'tin akabinde Sultan Abdülhamit'in hal'inden sonra Yıldız Sarayı evrakının tetkik, tasnifi ve birikmiş jurnallerintasfiyesi işine memur edilmiştir. Kendisi bu memuriyeti sırasında 800 sandık dolusu evrakı büyük bir titizlikle tetkik etmiştir. İşte ilerleyen yıllarda verdiği ilmî eserlerde, bu dönemki çalışmalarının payı ziyadesiyle fazladır. Bilhassa ''Son Sadrazamlar'' adlı eseri hazırlarken Yıldız Arşivi tecrübesi

Page 3: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

eserde temayüz etmiştir. İncelediği evrakları, günümüzde Başbakanlık Osmanlı Arşivi olarak hizmet veren, o dönemdeki ismiyle Hazine-i Evrak Dairesi'ne teslim etmiştir. Çalışmaya elverişli olarak bulunan İbnülemin tasnifi arşiv üzerine Sinan Çuluk'un çalışmaları mevcuttur.

İbnülemin'in esas kendisini gösterdiği dönem I. Cihan Harbi dönemidir. 1914'te Süleymaniye Camii İmareti'nde Evkaf-ı İslâmiyye Müzesi'ni kurmuştur. Hizmetlerinden ötürü üçüncü rütbeden Osmanlı nişanı ile taltif edilmiştir. Savaş döneminde müttefik olmaları hasebiyle ülkeyi ziyaretleri esnasında müzeyede uğrayan Alman İmparatoru Wilhelm ve Avusturya-Macaristan İmparatoru Karl tarafından da yüksek rütbeden madalyalar almıştır. 1916'da Muhafaza-i Âsâr-ı Atîka Komisyonu'nda görev almıştır. Şurâ-yı Devlet ve Sadaret Dairesi arşivlerinin tanzimi konularında görüş beyan etmiştir. Hat sanatını yaşatmakadına Medresetü'l Hattâtîn'in kurulmasına ön ayak olmuştur. 1917'de Evkaf-ı Hümâyun Nezareti'nin tarihi ve Nâzırlarının haltercümesi yazılması konusundaki başarılarından ötürü kendisine ikinci rütbeden Mecidî nişanı verilmiştir. 1918'de Hariciye Nezareti'nde Harbiye Nezareti adına Müsteşar sıfatıyla Sadaret makamının temsilcisi olarak görevlendirilmiştir. İlerleyen yıllarda Takvim-i Vekâyi gazetesinin müdürlüğüne getirilmiştir.1919'da yaşadığı konak, Fransız'larca işgal ve talan edilmiştir. Bu esnada sahip olduğu değerli evrak ve kütüphanenin zarar görmesi İbnülemin için çok büyük bir üzüntü kaynağı olmuştur. Devletin çökmeye yüz tuttuğu 1922 senesinde Divan-ı Hümayun Beylikçiliği'ne tayin olunmuştur. Anadolu Hareketi'nin başarıya ulaşmasından sonra Babıali lağvedilmiştir. İbnülemin bu yıllarda kardeşi Ahmet Tevfik'i kaybetmiş ve bir süre geçim sıkıntısı yaşamıştır. Daha sonra Duyun-ı Umumiye idaresinde bir pozisyonda yeniden çalışma hayatına dönmüştür. Daha sonra buradan da ayrılan İbnülemin, M.Fuad Köprülü'nün gayretleriyle Vesâik-i Tarihiyye Tasnif Heyetibaşkanlığına getirilmiştir. Burada da birçok evrakı elden geçirerek düzenlemiştir. 1923'te Tarih-i Osmani Encümeni seçilmiştir. 1927'de Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ne müdür

Page 4: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

olmuştur. Türk Tarih Encümeni, Türk Tarih Kurumu halini alınca İbnülemin üyelikten çıkarılmıştır. Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nden yaş haddiyle 1935'te emekli olduktan sonra Prenses Hatice Abbas Halim'in refakatinde Hac vazifesini ifa etmiştir. Emekli maaşıyla geçimi sürdürmeye başladığı esnada Müsteşriklerin başvurduğu bir mütefekkir olarak Beyazıt'taki yaşamına devam etmiştir. İlerleyen yıllarda dönemin Maarif Vekili olan ve İbnülemin'in ilmine büyük saygı duyarak meşhur konağındaki sohbetlerine katılan Hasan Âli Yücel tarafından İsmail Saib Sencer ile Kütüphaneler Tasnif İşleri ilmi müşavirliğine getirilmişlerdir. İsmail Saib Sencer de Beyazıt Dersiamlığı yapmış kitabiyat alimi bir kişidir. 1939'da Türk veİslam Eserleri Müzesi gibi bir müzenin tanzimi için Reisül Hattatin Kamil Akdik ile birlikte Kahire'ye gidip görevini başarıyla tamamlamıştır. 1953 senesinde tüm kütüphanesini ve eşsiz koleksiyonunu İstanbul Üniversitesi'ne bağışlamıştır. Bu sebeple onuruna bir jübile tertip edilmiştir. Yine bir akademi niteliğindeki meşhur konağını da İslami İlimler tahsil eden yahut İslami terbiyeye sahip öğrencilerin barınması için yapısına dokunulmamak kaydıyla İbnülemin Mahmut Kemal İnal Vakfı'na bağışlamıştır. 1957 senesinde vefat eden İbnülemin Mahmut Kemal, arkasında eşsiz eserler bırakmıştır.

Şahsiyeti: İbnülemin Mahmut Kemal, Son Asır Türk Şairleri adlı eserinde kendisine dair bir hal tercümesi yayınlamıştır. Şahsiyeti için bu bölüm bulunmaz bir kaynaktır. Buradaki karakterini şöyle tarif eder ; ''Mizacım asabi, teessürüm şedid, kalbim rakik, intikal ve infialim seri olduğundan ...''

Hakkında bilgi edinmek için güzel kaynaklardan bir tanesi de ''Müteferrika'' adlı kitabiyat dergisinin İbnülemin Mahmut Kemal için çıkardığı 17. sayısıdır. Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Metin Toker'e, Orhan Okay'dan Hasan Âli Yücel'e, Mithat Cemal Kuntay'dan Yusuf Mardin'e olacak şekilde birçok mühim şahsiyetin İbnülemin'in anlattığı yazılarını barındıran bu sayıönemli bir kaynaktır.

Page 5: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Ahmet Hamdi Tanpınar, İbnülemin için ''Cihan Kaynanası'' benzetmesi yapmıştır. Bu tarif öğrendiğimiz kadarıyla kendisineçok uymaktadır. Övdüğünü göklere çıkaran yerdiğini ise yerin dibine sokan bir tavra sahiptir. Küçük yaştan itibaren şiirle ilgilenmiş ve bilhassa hicivler kaleme almıştır. Beyazıt'taki konağında mutad olan sohbetlerde meşhur tarihçi Mükrimin Halil Yinanç ile girdiği ağız dalaşları bilinmektedir. Aksidir fakat bir o kadar da nüktedandır. Hakkında Orhan Okay'ın aktardığı bir olaydan öğrendiğimize göre kendisi Beyazıt Sahaflar çarşısının adeta şefidir. Sokağın başında belirdiği an tüm sahaflar ayağa kalkıp esas duruşa geçerler. O da belirli belirsiz bir el işaretiyle bu selamı alıp istifini bozmadan yürümeye devam eder. İbnülemin'in bu nevi ego içeren davranışlarından Ahmet Hamdi Tanpınar da bahseder. Nitekim eserlerinin her birine kendi adını vermiştir. (Kemâlü's Südur, Kemalü'ş Şuara vs.) Asabi olduğundan bahsetmiştik. Konağındaki sohbetlere katılanları dört sınıfa ayırır. Saz erbabı, söz erbabı, ehibba-yı kadime ve bunların iznini alarak getirdikleriolarak tasnif ettikleri dışında gelenlere ne için geldiklerini çok sert bir dille sorar. İbnülemin için belki de en güzel tarif, onun hakkındaki en bilinen eseri yazan Hüseyin Vassaf'a aittir. ''Bir Eski Zaman Efendisi'' tabirini kullanarak İbnülemin'in kitabını yazan Hüseyin Vassaf, kitaba ''Kemâl'ül Kemâl'' ismini vererek onun adetini devam ettirmekten de geri kalmamıştır. Dergah yayınlarından çıkan bu kitapta da İbnüleminhakkında detaylı bilgi mevcuttur.

İbnülemin'in şahsiyetiyle ilgili fikir sahibi olmaya yarayacak daha pek çok anekdot mevcuttur. Fakat ilk dizesini Yahya Kemal'in,ikinci dizesini ise Süleyman Nazif'in yazdığı şubeyit hepsini özetlemeye yeter niteliktedir:

Hezâr gıpta o devri kadim efendisine

Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine

Edebî Eserleri: Küçük yaştan itibaren aldığı özel eğitim sonucuedebiyatla yakından ilgilenen İbnülemin, bilhassa hiciv tarzında ve eski usûlde şiirler yazmıştır. Buna ek olarak Namık

Page 6: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Kemal'in Cezmi adlı romanından esinlenerek Sâbih adlı bir tarihi roman kaleme almıştır. Asır ve Tercüman-ı Hakikat gazeteleri ile Mütalaa ile Resimli Gazete adlı dergilerde makaleler yazmıştır. Bir Yetimin Sergüzeşti adlı romanı mezkur Mütalaa adlı dergide tefrika edilmiştir. Yakından tanıdığı Sadrazam Mehmet Sait Paşa'nın kızıyla evlenme hayallerinin gerçekleşmemesi sonucu yazdığı Rahşan adlı romanı da önemli eserleri arasındadır. Bunlara ek olarak farklı mecralarda bilhassa edebiyat, tasavvuf ve ahlak gibi konularda sayısız makalesi, çalışması yayınlanmıştır.

Biyografi ve Tarih Eserleri: İbnülemin esas şöhretini yazdığı mufassal biyografilerle kazanmıştır. Babası vesilesiyle her daim bürokrasi kademelerinin içinde bulunması dolayısıyla birçok belgeye birinci elden ulaşabilmiştir. Buna ek olarak ibtila derecesindeki evrak merakı sayesinde sahaflardan da çok önemli belgelere ulaşmıştır. İbnülemin'in bu alandaki ilk eserihenüz 20 yaşındayken 1891'de kaleme aldığı Eser-i Kamil Paşa adlı küçük çalışmasıdır. Kamil Paşa ile aile bağı bulunması dolayısıyla bu eserde onun hayatına dair önemli bilgiler bulunmaktadır. 1898'de ise Meşahir-i Osmaniyye adıyla bir makale yayınlamıştır. Daha sonra sırasıyla Hersekli Arif Hikmet Bey'e dair Kemalü'l Hikmet , Yusuf Kamil Paşa'ya dair monografi niteliğinde Kâmilü'l Kemal , Yusuf Paşazade Nuri Bey'e dair Nûrü'l Kemal, Ferit Paşazade Ahmet İzzettin Bey'e dair İzzü'l Kemal , Fındıklılı İsmet Efendi'ye dair Kemalü'l İsmet adlı eserleri vermiştir. Buna ek olarak Kamil Paşa'nın Sadareti ve Konak Meselesi adlı eseri de vardır.

İbnülemin isminin efsane olarak anılmasına sebep olan esas eserlerinden bir tanesi ise Fatin tezkiresine zeyl olarak yazdığı ve 1800'lü yıllardan 1941'e kadar getirdiği Son Asır Türk Şairleri adlı eseridir. Bugüne kadar yapılmış olanlar içinde en hacimli toplu şair biyografisidir. Toplam 566 şairin hal tercümesine yer verilmiştir. Bu eser, gerek edebiyatçılara gerek ise tarihçilere kaynaklık etmesi bakımından önemlidir. Daha sonraki eserleri arasında da Son Hattatlar ve Hoş Sadâ Son Asır Türk Mûsiîşinasları adlı benzer çalışmaları vardır. Bu eserlerinde

Page 7: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

de Osmanlı'nın son dönemindeki hattatların ve mûsikîşinasların biyografilerine yer vermiştir.

İbnülemin'in en önemli eseri şüphesiz ''Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar''dır. Bu eser Yakınçağ Tarihi açısından eşine az rastlanır bir kaynaktır. Osmanzâde Ahmet Tâib'in Hadîkatü'l Vüzera adlı eserine yazılan zeyllerin sonuncusu olarak hazırlanmıştır.Fakat mevzu bahis olan eserin noktalandığı yerden devam etmemiş, Mehmet Emin Âli Paşa'nın 1855'teki ikinci sadaretindenitibaren başlayıp Salih Paşa'ya kadar devam etmiştir. Eserin yazımına 1913'te başlayıp Salih Paşa'nın sadarette bulunduğu 1920 senesinde bitirmesi dolayısıyla son iki sadrazamı yazamamıştır. Maddi imkansızlıklardan dolayı uzun süre basılmayan eser Maarif Vekili ve İbnülemin'in muhibbi Hasan ÂliYücel'in gayretleriyle basılabilmiştir. Yaklaşık 2100 sayfa olan eserin asıl adı Kemâlü's Sudûr iken bu isim Cumhuriyet döneminde terkiplerin terk edilmesi dolayısıyla Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar olarak değiştirilmiştir.

Son Sadrazamlar, İbnülemin'in zirve eseridir. Bu eseri hazırlarken birçok özel evraka ulaşmıştır. Örneğin meşhur Âli Paşa'nın oğluna ulaşmak suretiyle elde ettiği evraklar sonucu daha önce hiçbir kaynakta bulunmayan bilgileri eserinde kullanma imkanı bulmuştur. Bunun yanında hayatı boyunca yakın çevresinde bulunduğu Yusuf Kamil Paşa dolayısıyla da çok insan tanımıştır. Yıldız Evrakı'nda görevli olduğu esnada önemli gördüğü belgelerden bir nüsha alarak bu eserinde onları kullanmıştır. Memuriyeti boyunca sürekli irtibatlı bulunduğu Mehmet Said Paşa'ya eserinde 275 sayfa yer ayırmıştır. Özetle denebilir ki bu eser, İbnülemin'in 86 yıllık ömrü boyunca maddimanevi müktesebatının zuhurudur.

Sonuç: İbnülemin Mahmut Kemal İnal bir eski zaman efendisi olarak Cumhuriyet döneminde eskiye dair tarihi, edebi ve kültürel eserler vermiş mühim bir şahsiyettir. Kendisi hayatı boyunca hiç evlenmemiştir. İlim, kültür ve siyaset camialarındaziyadesiyle itibar görmüştür. Evinde tertip ettiği toplantılarda devrin önde gelen aydın, sanatçı ve devlet

Page 8: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

adamları hazır bulunmuşlardır. Verdiği eserlerde karanlık noktaları aydınlattığı kısımlar çoktur. Zira hal tercümesi yazmak üstün çaba ve titizlik gerektiren zor bir iştir. İbnülemin bu zor işi uzun yıllar boyunca topladığı evraklarla ve edindiği çevresiyle kolay kılmıştır. Buna ek olarak kültür tarihimizde unutulmaz bir yer edinmiştir. Yukarıda yer verilen beyitte de belirtildiği üzere gıpta edilen bir şahsiyet olmuştur. İlmi çalışmaları ve geleneği dolayısıyla M. Fatih Şeker kendisini Ahmet Cevdet Paşa'nın halefi olarak ifade etmiştir. Bu şüphesiz onun tarihçiliğine bir methiyedir. Yalnızca yerli aydınların değil müsteşriklerin de hürmet ettiğive fikirlerine başvurduğu bir mütefekkir olarak ömür sürmüştür.İlmi seviyesi sebebiyle dönemin Maarif Vekili Hasan Âli Yücel'iherkesin içinde azarlaması dahi hoş görülebilmiştir. Belki de hepsinden önemlisi ise Osmanlı ile Cumhuriyet arasında köprü görevi görmüş olmasıdır.

Ek

İbnülemin'in Meşhur Portresi

Page 9: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

İbnülemin Mahmut Kemal, Hasan Âli Yücel İle Birlikte

İbnülemin Karikatürü

Page 10: İbnülemin Mahmud Kemal İnal

Kaynakça

ŞEKER, Fatih, ''Modernleşme Devrinde İlmiye Cevdet Paşa-İbnülemin Örneği'', Dergah Yayınları, İstanbul 2011

VASSAF, Hüseyin, ''Bir Eski Zaman Efendisi İbnülemin Mahmut Kemal'', Dergah Yayınları, İstanbul 2012

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, ''İbnülemin Mahmud Kemal'' , Yıl: 2000, Cilt: 21

Müteferrika Dergisi, Yıl: 2000, Sayı: 17 İbnülemin Özel Sayısı

..........İbnülemin Mahmut Kemal, '' Kendime Dair''

..........Dursun Gürlek, ''Söz Meclisinin Baş Aktörü: İbnülemin Mahmut Kemal Bey''

..........Mithat Cemal Kuntay, ''Sahici Kitap İbnülemin Kemal'in Son Türk Sadrazamları''

..........Ahmet Hamdi Tanpınar, ''Büyük Bir Muasır: İbnülemin Mahmut Kemal

..........Ahmet Hamdi Tanpınar, '' İbnülemin Mahmut Kemal''

..........Orhan Okay, ''Bir Devrin Kadim Efendisi: İbnülemin Mahmut Kemal''

..........Metin Toker, ''İstanbul'un Harap Bir Konağındaki Hazine''

..........Hasan Âli Yücel, '' Üstat''

..........Ali Birinci, ''İbnülemin Yazmasaydı''

..........Yusuf Mardin, ''İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kocataş Yalısında''

Http://sinanculuk.blogspot.com.tr/2012/06/basbakanlik-osmanli-arsivindeki.html