Top Banner
I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEŞKİLATI A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI 1. İlk Türk Devletlerinde Devlet Anlayışı -Türklerde devlete İl (el) adı verilirdi. -İl aynı zamanda barış anlamında kullanılmıştır. -Devleti yöneten hükümdar yönetme yetkisini Gök tanrı dan alır ve yaptığı tüm işlerden de Gök Tanrı ya karşı sorumludur. Ancak Hükümdar devleti keyfi yönetemez, hükümdarın yetkilerini Töre ve Gök tanrı dini kısıtlardı. -Türkler Devlete baba, Vatana(ülke) ana demişlerdir. Türk Cihan Egemenliği Anlayışı: Türklerin dünyayı yönetme ve dünyaya egemen olma düşüncesidir. Türklerde Devleti Oluşturan Unsurlar: a. Bağımsızlık(Oksızlık) b.Halk(Millet) c.Ülke(Vatan-Toprak) d.Teşkilatlanma 2. Türklerde Ordu Türklerin tarih boyunca birçok büyük devlet kurmalarının temel etkenlerinden birisi güçlü ordulara sahip olmalarıdır. Bozkır göçebe hayatının zorlukları Türklerin mücadeleci ve disiplinli bir yapıya sahip olmalarına neden olmuştur. Türk Ordusunun genel özellikleri şunlardır. a.Türk ordusunda ücretli askerlik yoktur. Halk kadın erkek ayırt edilmeksizin her an savaşa hazır durumda olduğu için Türk milleti için ordu-millet deyimi kullanılmıştır. b.Sürekli ordunun bulunduğu Türk devletlerinde ordunun temeli atlı askerlere dayanır. c. İlk düzenli orduyu Hun hükümdarı Mete 10´luk askeri sisteme göre oluşturmuştur. d.Ordunun başında savaşlara kağan gider, diğer hanedan üyeleri komutan olarak orduya Komuta ederlerdi. e.Türk ordusunun temel silahları ok-yay ve kılıçtır. f.Savaşlarda Turan taktiği (Hilal Taktiği– Kurt kapanı-Sahte Ricat) tekniği kullanılır. Not: İlk Türk devletlerinde Kağanı koruyan seçme muhafız birliklerine Böri, Keşifler yapan akıncı birliklerine deYelme denir. 3. Devlet Yönetimi a.Kağan: Türk devletlerinde devletin başı, egemenliğini Tanrıdan alan hükümdardı. Hükümdar kutsal sayılır ve ona tanrı tarafından bazı güçler verildiğine inanılırdı. Tanrı tarafından verilen bu güçler; Kut : Siyasi iktidar-yönetme gücü, becerisi Ülüg-Ülüş: Ekonomik güç-Hükümdarın ülkeyi zenginleştirmesi ve halka bu bolluğu adil şekilde üleştirme paylaştırma gücü Küç: Savaş yeteneği- savaş kazanma becerisidir. Kağan olabilmek için hükümdar ailesinden gelmek ve erkek olmak şartı vardı. Töreye göre hükümdar iki biçimde tespit edilirdi. 1. Kurultay tarafından seçilen 2.Baş hatunun en büyük oğlu.
13

I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

Feb 14, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEŞKİLATI

A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI

1. İlk Türk Devletlerinde Devlet Anlayışı

-Türklerde devlete İl (el) adı verilirdi.

-İl aynı zamanda barış anlamında kullanılmıştır.

-Devleti yöneten hükümdar yönetme yetkisini Gök tanrı dan alır ve yaptığı tüm işlerden de Gök

Tanrı ya karşı sorumludur. Ancak Hükümdar devleti keyfi yönetemez, hükümdarın yetkilerini Töre ve

Gök tanrı dini kısıtlardı.

-Türkler Devlete baba, Vatana(ülke) ana demişlerdir.

Türk Cihan Egemenliği Anlayışı: Türklerin dünyayı yönetme ve dünyaya egemen olma düşüncesidir.

Türklerde Devleti Oluşturan Unsurlar:

a. Bağımsızlık(Oksızlık)

b.Halk(Millet)

c.Ülke(Vatan-Toprak)

d.Teşkilatlanma

2. Türklerde Ordu

Türklerin tarih boyunca birçok büyük devlet kurmalarının temel etkenlerinden birisi güçlü ordulara

sahip olmalarıdır. Bozkır göçebe hayatının zorlukları Türklerin mücadeleci ve disiplinli bir yapıya sahip

olmalarına neden olmuştur.

Türk Ordusunun genel özellikleri şunlardır.

a.Türk ordusunda ücretli askerlik yoktur. Halk kadın erkek ayırt edilmeksizin her an savaşa hazır

durumda olduğu için Türk milleti için ordu-millet deyimi kullanılmıştır.

b.Sürekli ordunun bulunduğu Türk devletlerinde ordunun temeli atlı askerlere dayanır.

c. İlk düzenli orduyu Hun hükümdarı Mete 10´luk askeri sisteme göre oluşturmuştur.

d.Ordunun başında savaşlara kağan gider, diğer hanedan üyeleri komutan olarak orduya Komuta

ederlerdi.

e.Türk ordusunun temel silahları ok-yay ve kılıçtır.

f.Savaşlarda Turan taktiği (Hilal Taktiği– Kurt kapanı-Sahte Ricat) tekniği kullanılır.

Not: İlk Türk devletlerinde Kağanı koruyan seçme muhafız birliklerine Böri, Keşifler yapan akıncı

birliklerine deYelme denir.

3. Devlet Yönetimi

a.Kağan: Türk devletlerinde devletin başı, egemenliğini Tanrıdan alan hükümdardı. Hükümdar kutsal

sayılır ve ona tanrı tarafından bazı güçler verildiğine inanılırdı.

Tanrı tarafından verilen bu güçler;

Kut : Siyasi iktidar-yönetme gücü, becerisi

Ülüg-Ülüş: Ekonomik güç-Hükümdarın ülkeyi zenginleştirmesi ve halka bu bolluğu adil şekilde

üleştirme paylaştırma gücü

Küç: Savaş yeteneği- savaş kazanma becerisidir.

Kağan olabilmek için hükümdar ailesinden gelmek ve erkek olmak şartı vardı.

Töreye göre hükümdar iki biçimde tespit edilirdi.

1. Kurultay tarafından seçilen

2.Baş hatunun en büyük oğlu.

Page 2: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

İlk Türk devletlerinde hükümdarın unvanları: Kağan, Han, Yabgu, İl-teber, Şanyü ve İdikut

Hükümdarlık Sembolleri: Otağ, Taht, Sancak, Davul, Sorguç, Kemer, Kılıç ve Kamçı

Kağanın görevleri:

1.Ülkeyi düşmanlardan korumak

2.Ülkede birlik ve barışı sağlayıp boyları bir arada toplamak

3.Töre kurallarını uygulamak

4. Halkı adaletli ve eşit yönetmek

5.Halkı giydirip doyurmak, refah seviyesini artırmak

6.Ordunu başında sefere gitmek

7.Devlet görevlilerini atamak

8.Savaşa ve barışa karar vermek

9.Elçileri göndermek ve kabul etmektir.

-Kağanın eşine hatun ya da katun denirdi. Hatunlar kendine özgü tahtına oturur, kurultay katılır, elçileri

kabul eder, savaşa katılır ve hükümdar öldüğünde çocuklar küçük ise bir müddet devleti hatun

yönetirdi.

-Kağanın erkek çocuklarına Tigin denirdi. Tiginler küçük yaştan itibaren Ataman(İnal-İnanç) adı verilen

öğretmenler gözetiminde şehirlere yönetici olurlardı.

-Hunlar Orta-Doğu-Batı olmak üzere üç kısma ayrılmış olup buna üçlü sistem denirdi. Ortayı hükümdar

doğuyu veliaht Tiginler batıyı ise hanedan üyeleri yönetirdi.

- Göktürk ve Uygurlar da ise ülke doğu-batı olarak ikili teşkilatla yönetilirdi. Doğuda kağan batıda ise

hanedan üyeleri vardı.

b.Hükümet: İlk Türk devletlerinde hükümete ayukı denirdi. Ayukının başında aygucı ve üge adı

verilen vezir vardı. Ayukı halk arasında sevilen ve hanedan üyesi olmayan kişilerden seçilirdi.

Hükümette birçok görevliler vardı. Bu görevlilere buyruk(Bakan) adı verilirdi. Bu görevliler; Erkin(İlteber

devlet memuru) – buyruk (bakan) - Tudun(Vergi memurları) - Tutuk(Vali) Bitikçi(kâtip)-Otacı(Hekim)-

subaşı-(ordu komutanı)- Agıçı (Hazine görevlisi) - Tamgacı(Mühürdar)

c.Kurultay:

-İlk Türk devletlerinde devleti ilgilendiren konuların görüşülüp karar bağlandığı meclislere Kurultay

yada Toy denirdi.

-Kurultay üyelerine Toygun denilmekte olup Kağan-Hatun-Vezirler-Devlet memurları-Boy Beyleri-

Komutanlar ve halkın ileri gelenleri kurultaya katılırdı.

Hunlarda Kurultay yılda üç defa toplanırdı.

I. Kurultay: Kışın toplanır ve dini içerikte konular görüşülür.

II. Kurultay: İlkbaharda toplanır ve kağana bağlılık kurultayıdır.

III. Kurultay: Sonbaharda toplanır Savaş ve sayım kurultayı da denir. Halk ve hayvanlar sayılırdı.

-Ayrıca Kağanı da genellikle Kurultay tespit ederdi. Kurultayın bulunması Türklerde demokratik bir

devlet yapısı olduğunu gösterir.

-Her boyun küçük kurultayları da vardı.

- Kurultay sonrası Toy denilen şenlikler düzenlenirdi.

B.TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI

1.Türk-İslam Devletlerinde Devlet Anlayışı

Orta Asya da kurulan ilk Türk-İslam devleti Karahanlılar dır. İlk Türk devletlerindeki anlayışlar Türk-

İslam devletlerinde de devam etti.

Türk-İslam devletlerinde Devlet anlayışının dayandığı temel esaslar ;

a.Töre

Page 3: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

b.İslam dini

c.Türk-Cihan egemenliği

d.Cihat anlayışı şeklindedir.

Ancak Türk-İslam devletlerinde din ve devlet işlerinin ayrıldığı Laiklik ilkesi görülür.

2.Merkez teşkilatı

a.Hükümdar:

- İlk Türk devletlerindeki Kut inancı (Tanrı tarafından kutsanma-Tanrı tarafından verilen güçler)

İslamiyetin kabulüyle İslami anlam kazanarak Allahın takdiri ve nasibi olarak değiştirildi.

-Tahta geçme konusunda aynı şartlar devam etti. Bu da taht kavgalarına ve iç karışıklıklara neden

oldu.

- İlk Türk-İslam devletlerinde Kurultay benzeri yapılar olmadığı için hükümdarın yetkileri çok genişti.

-Hükümdar, saray-hükümet-ordu ve adaletin başı olduğundan tüm güçleri (Yasama-Yürütme-Yargı)

elinde toplamıştı.

Türk-İslam Devletlerinde hükümdarın kullandığı unvanlar; İlig , Hakan , Han , Şah ve Sultan dır.

Gazneli Mahmut sultan unvanını kullanan ilk Türk hükümdarıdır.

Türk-İslam devletlerinde hükümdarlık sembolleri, İlk Türk devletlerindeki sembollere ilave olarak

Hutbe ve Hilat´ta eklendi.

-Sultanın erkek çocuklarına melik yada şehzade denilmekte olup Selçuklularda hükümdarın erkek

çocukları şehirlere vali olarak gönderilirdi.

-Buna Atabeylik sistemi denir. Melik-Şehzade öğretmenlerine Atabey denir.

b.Saray : Türk-İslam devletlerinde saray üç bölümden oluşurdu.

1.Harem :Hükümdar ve ailesinin oturduğu bölüm

2.Selamlık :Devletin idare edildiği bölüm

3.Enderun:Memurların yetiştirildiği okul bölümü

Karahanlılarda saraya Kapu, Selçuklularda Dergâh ya da Bargâh denirdi. Sarayda birçok görevli

bulunurdu. Bunların başında ise Hacip bulunurdu. Hacip Sultan ve Vezirden sonra en yetkili üçüncü

görevli idi.

Sarayda diğer görevliler ise

Hares Emiri :Saray güvenlikçisi

Silahtar: Hükümdarın silahlarını korur

Abdar: Hükümdarın Temizlik işleri

Çaşnigir: Hükümdarın Yiyecek işleri

Şarabdar: Hükümdarın içecekleri

Camedar : Hükümdarın Elbiseleri

Candar : Sarayı dışarıdan gelen sadırlara karşı korur

Alemdar: Bayrak ve sancakları korur savaşa götürür.

Emir-i Ahur: Sarayın atlarına bakar

Emir-i Şikar: Hükümdarın av işleri

c.Hükümet: Hükümetin başında Karahanlılarda Yuğruş, Gaznelilerde Hace-i Buzurg Selçuklularda

ise Vezir vardı. Vezir Sultan dan sonra en yetkili kişidir. Karahanlı, Gazneli ve Selçuklularda hükümet

işleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü.

Türk-İslam devletlerinde belli başlı divanlar, görevleri ve en büyük görevlileri şunlardır.

1.Divan-ı Saltanat (Karahanlılarda Divan-ı Ali, Gaznelilerde Divan-ı Vezaret): Başkanı vezir olup

devletle ilgili tüm işler burada görüşülür. Diğer divanların başkanları katılır.

2. Divan-ı Tuğra (Karahanlılarda Divan-ı Tuğra- Gaznelilerde Divan-ı Risalet) : Başkanı Tuğrai

Page 4: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

olup devletin tüm iç ve dış yazışmalarını yapar.

3.Divan-ı İstifa (Karahanlılarda Divan-ı İstifa- Gaznelilerde Divan-ı Vekâlet) : Başında Müstevfi

olup Devletin her türlü mali işleriyle ilgilenir.

4.Divan-ı İşraf (Karahanlılarda Divan- ı İşraf – Gaznelilerde Divan-ı İşraf) :Başında Müşrif olup

Teftiş divanıdır.

5.Divan-ı Arz ( Karahanlı-Gazneli de aynı): Başında Emir-i Arız olup Askeri işlerle ilgilenir.

3.Taşra Teşkilatı

-Karahanlılarda eski Türk ikili idare sistemi bir müddet devam etmiştir. Ancak Karahanlı, Gazneli ve

Selçuklularda ülke Eyalet-Şehir-kasaba-Köy olarak idari birimlere ayrılmıştır.

-Eyaletleri Şıhne denilen askeri vali ile Melik adı verilen Hanedan üyeleri valiler yönetirdi.

-Askeri işlerden ise subaşı, mali işlerden Amil yada imga, adli işlerden Kadıyada Kadil Kudat,

belediye işlerinden ise muhtesipler sorumlu idi.

-Şehirleri Amid adı verilen askeri valiler yönetirdi.

-Diğer yöneticiler Eyaletler ile aynı idi.

- Türk-İslam devletlerinde posta teşkilatına da önem verilmiş, ayrıca Berid adı verilen görevliler

Taşradaki görevlileri kontrol eder, raporları merkeze gönderirdi.

4- Ordu Teşkilatı

Türk-İslam Ordusunun genel özelikleri

a.İlk Türk devletlerinde onlu askeri sistem uygulanmamıştır.(Karahan ve Selçuklu Hariç)

b.Ordunun aslı yine Türklerden oluşmasına rağmen Türk İslam devletlerinde başka unsurlarda orduya

alınmaya başlamıştır.

c.Atlı birliklerin yanı sıra yayalarda kullanılmaya başlanmıştır.

d.Ok yay kılıç önemli silahlardır.

e.Hükümdarlar ordu komutanıdır.

f.Turan taktiği uygulanmıştır.

Karahanlılarda Ordu;

a.Saray Muhafızları: Hükümdarı koruyan maaşlı askerler

b.Hassa ordusu: Asıl savaşan ordu olup maaşlıdırlar

c.Eyalet ordusu: Şehzade ve valilerin orduları

d.Gönüllü Türkmenler

Gaznelilerde ordu;

a.Gulaman-ı saray: Sarayı ve sultanı koruyan maaşlı askerler

b.Hassa ordusu : Türklerden oluşan asıl savaşan ordu olup maaşlıdır.

c.Eyalet Ordusu : Şehzade ve valilerin orduları

d.Ücretli askerler : Gönüllülerden oluşurdu.

Selçuklularda Ordu ;

a.Gulaman-ı Saray: Sarayı ve sultanı koruyan maaşlı askerler

b. Hassa ordusu: Süvari olup asıl savaşan ordudur.

c. İkta askerleri: İkta sistemiyle yetiştirilen askerler

d.Türkmenler : Akıncı birlikleridir

e.Bağlı devletlerin askerleri

f.Yardımcı Hizmet sınıfı : Mancınıkçı-Neftçi-lağımcı

C. KLASİK DÖNEM DEVLET TEŞKİLATI

Page 5: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

1. Osmanlı Devlet Anlayışı

Osmanlı devlet anlayışı genel olarak Selçukluları örnek alarak oluşturulmuştur.

Osmanlı devlet anlayışı üç temel üzerine kurulmuştur. Bunlar ;

a.Devlet-i Ebed Müddet : Devletin sonsuza kadar yaşatılması

b.Nizam-ı Alem : Dünya düzeninin sağlanması adalet ve barışın sağlanması

c.Kanun-ı Kadim : Kamu hukuk kurallarının üstünlüğü , büyük kanunlar

-Osmanlı devletinde tüm yönetim ve kanunlar töre ve İslam dinine uygun olarak düzenlenmiştir.

-Bunun yanında bazı hükümdarlar kanunlarda yapmışlardır. Fatih Sultan Mehmet (Fatih

kanunnameleri ya da Kanunname-i Ali Osman) ve Kanuni Sultan Süleyman buna örnektir.

2. Merkez Teşkilatı

Osmanlı merkez teşkilatı Hükümdar-Saray ve Divan-ı Hümayun olarak sıralanmıştır.

a.Hükümdar:

-Osmanlı hükümdarları Bey , Gazi , Hüdavendigar , Sultan, Han ve padişah unvanlarını

kullanmışlardır. -Osmanlı sülalesine Ali Osman denilmiştir.

-Ancak tahta çıkarken belli bir kural olmadığı için taht kavgaları yaşanmıştır.

-Bunu önlemek için Osmanlı Hükümdarları veraset sistemine bazı yenilikler getirmişlerdir. Bunlar;

1. I. Murat ‘‘Ülke hanedanın ortak malıdır’’ anlayışının yerine ‘‘Ülke padişahın oğullarının

malıdır’’ anlayışını getirdi.

2. Fatih, kardeş katli ilkesini getirdi.

3. I. Ahmet, kardeş katli ilkesini kaldırarak Ekber ve Erşet(yaşı en büyük hanedan üyesinin tahta

geçmesi) getirdi.

-Padişahlar cülus töreni ile tahta çıkar, Eyüp Sultan da kılıç kuşanırdı.

- Padişah Yasama-Yürütme-Yargı güçlerini elinde toplamıştır.

-Padişahın erkek çocuklarına Şehzade denirdi. Şehzadeler 12 yaşlarında Lala(Padişah öğretmeni) adı

verilen öğretmenler gözetiminde devlet tecrübesi kazanmak için illere(Sancak) vali olarak gönderilirdi.

Bu sisteme Sancağa çıkma denir. Sancağa çıkma III. Mehmet döneminde kaldırılınca devlet yönetimi

tecrübesi olmayan padişahlar başa geçti.

b.Saray:

-Saray hem padişahın devleti yönettiği hem de devlet işlerini yürüttüğü merkezdir. Osmanlı sarayı üç

bölümden oluşurdu.Bunlar;

1.Birun: Dış saray

2.Enderun: İç saray ve devşirmelerin yetiştirildiği okul

3.Harem: Hükümdarın özel hayatını geçirdiği bölüm

-Enderun da devşirmelerin yetiştirildiği Enderun mektebi bulunur.

- (Devşirme; Hıristiyan kökenli çocukların Türkleştirilip Müslümanlaştırılması demektir.)

-Küçük yaşta alınan Hıristiyan kökenli çocuklar Anadolu da Türk ailelerin yanına verilir orada bir süre

kaldıktan sonra çok zeki olanları Enderun mektebine alınırdı. Burada padişahın özel hizmetinde

bulunan çocuklar daha sonra çeşitli görevler alarak saraydan çıkarlardı.

-Devşirmeler Sadrazamlığa kadar yükselmişlerdir. Özellikle Fatih devrinden itibaren devşirme kökenli

devlet görevlisi sayısı artmış ve Türk kökenli devlet adamları ile devşirme kökenli devlet adamları

arasında çekişmeler yaşanmıştır.

-Enderun ayrıca her türlü devlet işlerinin görüşüldüğü yerdir. Hükümdar elçileri kabul eder, Divan

toplantıları burada (Babüssaade) yapılırdı. Osmanlıda saraylar Topkapı , Edirne ve İbrahim Paşa

sarayları önemli saraylardır.

c.Divan-ı Hümayun:

-Osmanlıda her türlü devlet işlerinin görüşüldüğü meclise Divan-ı Hümayun denir.

Page 6: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

-Osmanlılarda diğer Türk-İslam devletlerinden farklı olarak tek divan vardır.

-Divan-ı Hümayun Orhan Bey döneminde kurulmuştur. Fatih dönemine kadar Divana Padişah

başkanlık ederken Fatih´ten sonra Vezir-i azamlar başkanlık etmeye başladılar.

- Divan-ı Hümayun a en yüksek devlet görevlileri katılırdı.

-Divanda İlmiye, Kalemiye ve Seyfiye sınıfına mensup görevliler vardı.

Seyfiye: Asker kökenli Divan üyeleri olup Vezir-i Azam (Padişahın mutlak vekili, Padişahtan sonra en

yetkili kişi günümüz başbakan benzeri) Vezirler (Veziri azamın verdiği görevleri yerine getirir.

Günümüz Bakan benzeri)Yeniçeri Ağası (Yeniçeri askerinin komutanı, günümüz Kara kuvvetleri

komutanı benzeri) Kaptan-ı Derya (Donama komutanı günümüz Deniz kuvvetleri komutanı)

İlmiye: Medrese kökenli Divan üyeleri olup Yargı ,İfta(Fetva verme) ve Eğitim işleri ile

uğraşırlardı. Kazasker(Yargı işerinden sorumlu en büyük hakim-yargıç idi günümüz Adalet

Bakanı) Şeyhülislam (fetva verir , medreseleri yönetirdi.)

Kalemiye : Bürokrasi yani memur kökenli devlet adamları olup devletin mali ve yazışma işerlini

yürütürdü.Defterdar (Tüm ekonomik-mali işlerden sorumlu idi. Günümüz Maliye

bakanı) Nişancı (Devletin tüm yazışmalarını hazırlar padişahın Tuğrasını çekerdi.)

3- Taşra Teşkilatı

Osmanlı devletinde ülke Eyaletler(İllerin birleşmesi ile oluşur) sancak (il) Kaza (İlçe) ve köy şeklinde

idari birimlere ayrılmıştır. Eyaletler;

1.Saliyaneli : Yıllıklı olup Tımar sistemi uygulanmayan fakir Arap eyaletleridir.

2.Saliyanesiz : Tımar sisteminin uygulandığı eyaletler

3.Bağlı hükümetler(Kırım-Eflak-Boğdan)

4. Özel yönetimli eyaletler

Osmanlı Taşra Teşkilatı

İdari Birim Yöneticisi Adalet İşleri Güvenlik İşleri

Eyalet Beylerbeyi Kadı Subaşı

Sancak Sancak Beyi Kadı Subaşı

Kaza Kadı Kadı Subaşı

Köy Köy Kethüdası Kadı Naibi Yiğit Başı

Yönetim Birimi Yöneticisi

Eyalet Müşir (Vali)

Sancak Kaymakam

Kaza Kaza Müdürü

Köy Muhtar

Mebusan Meclisi Ayan Meclisi

*Üyeleri halk tarafından her elli

bin erkek nüfusa bir temsilci

gelecek biçimde bir seçim

belirlendi.

*Bu meclise gelenler vilayet

meclislerinin üyeleriydi.

*Çalışmalarını açık oturumlarda

yürütürlerdi.

*Padişah gerektiğinde meclisi fesh

edebilirdi.

*Üyeleri padişah taraflından seçilir

ve ömür boyu görevde kalırlardı.

*Üye sayısı Mebusan meclisi

üyelerinin üçte birini aşamazdı.

*Önemli görevler yapmış

bürokratlarla

birkaç ulema sınıf üyesinden

oluşmaktaydı.

*Çalışmalarını kapalı oturumlarda

yürütürdü.

Üye sayıları 115 26

Müslüman 69

Gayrimüslim 46

Page 7: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

Millet Türk Arap Arnavut Rum Ermeni Musevi Slav Toplam

Sayı 147 60 27 26 14 4 10 228

I.ve II. Meşrutiyet Döneminin Karşılaştırması

I.Meşrutiyet II.Meşrutiyet

Padişah *Yaptıklarından sorumlu değildir.

*Meclisi fesh etme yetkisine sahiptir.

*Mebusan Meclisi başkanını ve Ayan

Meclisi üyelerini seçme yetkisi vardır.

*Yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.

*Padişahın mecliste anayasaya uyacağına

dair yemin etmesi kuralı ile anayasaya

bağlanmıştır.

*Meclisi feshetme yetkisi zorlaştırılmıştır.

(ittihat ve Terakkinin önerisi ile 1915

anayasa

değişikliğinde bu yetki iade edildi.)

*Padişaha mutlak veto yetkisi veren 54.

madde değiştirilmiştir.

Yasama *Yetkiler padişahta toplanmaktadır.

*Mebusan Meclisini ilgilendiren konular

padişahın izniyle bu mecliste

görüşülmektedir.

*Mebusan Meclisi üyeleri kanun

teklifinde

bulunamaz, kanunları oylayamaz ve kanun

tasarılarında değişiklik yapamaz.

*Yasama yetkisi meclise geçmiştir.

*Kabinenin sadece parlamento önünde

sorumluluğu esası benimsenmiştir.

*Yasaların yapılması ve anlaşmamaların

akdi de parlamentonun kontrolündedir.

*Yasaların yapılması Mebusan Meclisi

ağırlıklı olmak üzere Ayan Meclisi ve

padişah arasında paylaştırılmıştır.

Yürütme *Hükümet üyelerini padişah belirler.

*Hükümet üyeleri padişaha karşı

sorumludur.

*Şeyhülislam ve sadrazamın belirlenmesi

padişahın seçimine bırakılırken bakanların

tespiti sadrazama verilmiştir.

Yürütme yetkisi hükümetin eline

geçmiştir

Meclis Mebusan; *Maliye ile anayasa

değişikliklerini tartışma ve kabul

etme ile bütçeyi onaylama

haklarına sahiptir. Danışma

meclisi durumundadır.

Meclis başkanını padişah belirler.

Ayan; *Mebusan Meclisinden çıkan yasaları

reddetme hakkına sahip olan organdır.

*Üyelerini padişah seçer.

Mebusan; *Meclisin feshedilebilmesi

şartları ağırlaştırılarak

konumu güçlendirilmiştir.

*Meclis başkanı üyeler tarafından

seçilmiştir.

Ayan;

*Ayan Meclisi üyelerinin

padişah tarafından seçilmesi

ve ömür boyu görevde

kalması kuralı devam

ettirilmiştir.

Kişi Hak ve

Özgürlükleri

*Sansür getirilmiştir.

*Sürgün cezası uygulanmıştır.

*Kişi hak ve özgürlükleri alanında

demokratik

gelişmeler yapılmıştır.

*Sansür ve 113. maddenin sürgün fıkrası

kaldırılmıştır. Haberleşme belgelerinin

gizliliği benimsenmiştir.

*Kanunun belirlediği nedenler dışında bir

sebep ile cezalandırma usulleri

kaldırılmıştır.

Tımar sistemi:

Page 8: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

-Osmanlı Devletinde bazı asker ve memurlar maaş verilmez, bunun yerine kişinin rütbesine göre

toprak verilirdi.

- Sahib-i Arz denilen bu kimse toprakları çiftçiye kiralar elde edilen gelirler ile kendi ve yanında

çalışanların maaşlarının ayırdıktan sonra geri kalanı ile asker beslerdi. Bu sisteme tımar veya dirlik

sistemi denir.

Dirlik sistemi üç gruba ayrılır.

1.Has: gelirleri 100000 akçeden fazla olan topraklar olup yüksek dereceli memur ve askerlere

verilir. 2.Zeamet:Gelirleri 20000 ila 100000 akçe arası olan topraklar olup orta dereceli memur ve

askerlere verilir.

3.Tımar: Gelirleri 20000 akçeden az olan topraklardır. Düşük dereceli memur ve askerlere verilir.

4. Ordu Teşkilatı

Osmanlı Ordusu üç ana kısma ayrılır. a- Kapıkulu askerleri b- Eyalet askerleri c- Donanma

a.Kapıkulu askerleri:

-Bunlar devşirme kökenli olup saray da yaşarlar üç ayda bir ulufe adı verilen maaş ve cülus

bahşişi alırlar evlenmezler askerlik dışına başka meslekle uğraşmazlardı.

-Yayalar ve Süvariler olarak iki bölümdürler.

Yaya ocakları şunlardır:

1.Acemi Ocağı : Devşirmelerin ilk geldiği ve diğer ocaklara asker yetiştiren ocaktır.

2.Yeniçeri Ocağı : Savaşlarda padişahı diğer zamanlarda sarayı koruyan askerlerdir.

3.Cebeci Ocağı : Silahların yapım ve onarımıyla görevli ocaktır.

4.Topçu Ocağı : Top döken ve savaşlarda kullanan ocaktır.

5.Top arabacıları ocağı : Topları cepheye taşıyan ocaktır.

6.Humbaracı Ocağı : El bombası havan topu yapan ocaktır.

7.Lağımcı Ocağı : Kale kuşatmalarında kalenin altına tüneller kazan ocaktır.

Süvariler ise şunlardır: Sipahiler-Silahtarlar-Sağ Garipler-Sol Garipler-Sağ Ulufeciler-Sol Ulufeciler

b.Eyalet askerleri:

-Osmanlı ordusunun en kalabalık ve en savaşçı bölümüdür.

-Taşlarda otururlar.

- Meslekle uğraşabilirler evlenebilirler kendi evlerinde yaşarlar.

-Eyalet askerleri,Tımarlı Sipahiler-Akıncılar-Gönüllüler-Beşliler-Azaplar-Yayalar-Müsellemler-Deliler

şeklinde teşkilatlanmıştır.

c.Donanma :

-Deniz kuvvetleridir. Başında Kaptan-ı Derya ulunur.

-Deniz askerlerine levent denir.

-Barbaros-Piri Reis,Turgut Reis,Kılıç Ali Paşa,Seydi Ali Reis,Burak Reis önemli denizcilerdir.

- İstanbul-Süveyş-Rusçuk-Gelibolu-Sinop-İzmit-Basra önemli tersanelerdir.

Ç. TANZİMAT DÖNEMİ OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

1.XVIII. Yüzyılda Osmanlı Devletinde Meydana Gelen Değişmeler

Bu yüzyıllarda meydana gelen önemli değişmeler şunlardır.

a.Osmanlı devletinde 18. yüzyılda sadrazamın güçlenmesiyle Divan toplantıları Bab-ı Ali de(sadrazam

konağı) toplanmaya başladı.

b-Kalemiye sınıfı ve Reisülküttab önem kazandı. Önceki dönemlerde Nişancı ya bağlı bir memur olan

Reisülküttab zamanla Hariciye(Dışişleri bakanı) haline geldi.

Page 9: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

c. Lale devrinde ilk önemli ıslahatlar yapıldı.

d.18. yy ıslahatları asıl III. Selim döneminde hız kazandı. Bu dönemde ilk devamlı dış

elçilikler açıldı. Nizam-ı Cedit ıslahatları adı verilen III. Selim ıslahatları, III. Selim in tahttan indirilmesi

ile son buldu.

2.XIX. yy Islahatları

a.Bu dönemde en çok ıslahat yapan hükümdar II. Mahmut tur. II. Mahmut 1808 de Anadolu ve Rumeli

ayanları ile Sened-i İttifak ı imzaladı. Böylece ilk kez Osmanlı padişahının yetkileri kısıtlandı.

b.II. Mahmut Yeniçeri ocağını kaldırarak yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli Batı tarzında

bir ordu kurdu.

c. İlk kez Seraskerlik makamı(Genelkurmay başkanlığı)kuruldu.

d.En önemli devlet görevlileri Sadrazam-Serasker-Şeyhülislam oldu.

e. Divan-ı Hümayun kaldırılarak yerine heyeti vükela (Bakanlıklar) kuruldu. Vezirlere Nazır, Kazaskere

Adliye Nazırı, Reisülküttaba Hariciye Nazırı(Dış işleri bakanı) , Defterdara maliye Nazırı denilmeye

başlandı.

f.Devlet memurlarının maaşları aylık olarak hazineden ödenmeye başlandı.

II. MAHMUT DÖNEMİ ISLAHATLARI

1.Sened-i İttifak: 1808 de II. Mahmut döneminde Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa´nın katkıları ile

Anadolu ve Rumeli ayanları ile Padişah II. Mahmut un imzaladığı bir anlaşma olup bu anlaşma ile

Osmanlı da padişahın yetkileri ilk defa sınırlandırılmıştır.

2.II. Mahmut 1826 yılında Yeniçeri Ocağını kaldırarak yerine Batı tarzında Asakir-i Mansure-i

Muhammediye adında bir ordu kurdu. Tarihte Yeniçeri ocağının kaldırılması olayına Vakay-ı Hayriye

denir.

3.Günümüz Genelkurmay Başkanlığı yetkileri sahip Seraskerlik makamı kuruldu.

4.Divan-ı Hümayun ve Bab-ı Ali kaldırılarak yerine Heyet-i Vükela yada Nezaretler(nazırlık yani

günümüz manasında bakanlıklar) kuruldu. Kubbealtı vezirliği tamamen kaldırıldı.Divan üyeleri;

Sadrazama başvekil(başbakan) Kazasker (adliye nezreti=Adalet bakanı) , Reisülküttab (Hariciye

nezareti=Dışişleri bakanı) Yeniçeri ağası(yeniçeri ocağı kaldırıldığı için yerine

seraskerlik=Genelkurmay) , Sadaret Kethüdası(Dahiliye Nazırı=İçişleri Bakanı) , Defterdar (Maliye

nazırı=Maliye Bakanı) oldu.Vezirlere (Nazır=Bakan) ,Kaptan-ı Derya (Bahriye Nazırı-Deniz Kuvvetleri

komutanı) , Şeyhülislam ise Osmanlı Devleti yıkılıncaya kadar aynı adla devam etmiştir.

5.Devlet işlerinin kolaylaştırılması için yeni meclisler kuruldu. Askeri işler için Dar-ı Şuray-ı Askeri,

Adalet işleri ve kanun yapmak için Meclis-i Ahkâmı Adliye ve yönetim işleri için Dar-ı Şuray-ı Bab-ı Ali

meclisleri oluşturuldu.

6.Taşra teşkilatında ise tımar sistemi kaldırıldı ve tüm asker ve memurlara maaş bağlandı. Mahalle ve

köy muhtarlıkları kuruldu. İç güvenliği sağlamak için redif adı verilen ordu kuruldu.

TANZİMAT DÖNEMİ ISLAHATLARI

1.Tanzimat Fermanı: 1839 da Abdülmecit in hükümdarlığı döneminde sadrazam Mustafa Reşit

Paşa´nın katkıları ile ilan edilen bir fermandır. Gülhane Parkında okunup ilan edildiği için Gülhane

Hatt-ı Hümayun da denir. Bu fermanla Osmanlı halkına bazı haklar verilmiştir. Tüm Osmanlı

tebaası(Halk) eşit sayılmıştır. Tanzimat Fermanı ile Osmanlı hızlı bir batılılaşma sürecine girmiş ve bu

dönemde yapılan ıslahatlara Tanzimat ıslahatları denir.

2.Islahat Fermanı: 1856 da Kırım savaşı sonrası Batılı ülkelerin azınlıkları bahane ederek içişlerimize

karışmalarını engellemek için Abdülmecit in hükümdarlığı döneminde yayımlanan bir fermandır. Bu

fermanla azınlıklar geniş haklara kavuşmuştur.

Page 10: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

3.Tanzimat döneminde Padişahtan sonra en yetkili devlet görevlileri ;Serasker, Sadrazam ve

şeyhülislam olmuşlardır.

4.1868 de Şurayı Devlet (Danıştay) ve Divan-ı Ahkâm-ı Adliye(Yargıtay kuruldu.)

5.Taşra teşkilatında 1840 Nizamnamesi çıkarıldı. Bu nizamname ile ülke Eyalet (yöneticisi Müşir) ,

Sancak(yöneticisi kaymakam) , Kaza(yöneticisi seçimle Kaza Müdürü) ve köy(Yöneticisi Muhtar)

olarak bölümlere ayrıldı. İlk kez Eyalet ve sancak genel meclisleri açıldı. Daha sonra 1867 ve 1871

Nizamnameleri çıkarıldı. Nahiye(Bucak) adı verilen yeni bir taşra yönetim birimi oluşturuldu.

Osmanlı Taşra Teşkilatı (1840)

D. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

1. Kanunuesasinin Kabulü ve I. Meşrutiyet’in İlanı

-Tanzimat Fermanı’yla başlayan Osmanlılardaki anayasal devlet anlayışı Kanun-i Esasi’nin kabulü ile

meşruti yönetime geçişi sağladı.

Meşrutiyetin ilan edilmesinde;

-Yeni Osmanlıların (Genç Osmanlılar) padişaha baskı yapmaları,

-Avrupalı devletlerin, azınlık sorununu bahane ederek devletin içişlerine karışmasını önlemek,

-Osmanlıcılık düşüncesiyle azınlık (bağımsızlık) isyanlarını durdurmak,

-Azınlıkları yönetime katarak, birlik ve beraberliği sağlamak böylece devletin bütünlüğünü korumak,

-1876’da Avrupalı devletlerin katılımıyla düzenlenen İstanbul (Tersane) Konferansı’nda aleyhimize

kararlar çıkmasını engellemek,

-Osmanlı halkının yönetime katılmasını sağlamak etkili olmuştur.

Not: Türk Tarihi’nde ilk kez bir anayasa hazırlanarak halk hükümdarın yanında yönetime ortak olmaya

başladı. Osmanlı halkı ilk defa sınırlı da olsa seçme ve seçilme hakkını kullanmıştır. Ayrıca Kanun-u

Esasi; Türk tarihinin Avrupa tarzındaki ilk anayasasıdır.

GENÇ OSMANLILAR

Yönetime karşı ilk teşkilatlı muhalefet hareketi Genç Osmanlılar Cemiyeti ile başladı. Bu Cemiyetin

sabit bir merkezi,şubeleri ve siyasi liderleri yoktu. Farklı zamanlarda Mustafa Fazlı Paşa, Ziya Paşa,

Mithat Paşa gibi kişiler lider olarak vasıflandırılmıştır.

Cemiyetin programları; Osmanlı tebaasına eşit haklar sağlanması, bu hakların kanun güvencesi altına

alınması; meşrutiyet idaresinin kurulması ve vatanseverlik hissi ile fertlerin birbirlerine bağlanmasından

ibaretti. İzledikleri yol ikna ve telkindi. Fikirlerinin oluşmasında Türk, İslam ve Batı kültürünün etkisi

vardı. Amaçlarını tam anlamıyla gerçekleştiremeyen Genç Osmanlılar, bununla beraber meşrutiyetin

ilan edilmesi, anayasanın hazırlanmasında başarılı olmuşlar ve genel anlamda ilk demokratik fikirlerin

oluşmasını sağlamışlardı.

Page 11: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

MECLİS-İ UMUMİ

Meşrutiyet Dönemi Yenilikleri

Meşrutiyet: Hükümdarın yanında meclis açılarak halkın kısmen yönetime katıldığı devlet idare şekline

meşrutiyet denir. Osmanlı devletinde 1876 da II. Abdülhamit in hükümdarlığı döneminde Mithat

Paşa´nın katkıları ile I. Meşrutiyet ilan edildi. Meşrutiyetle birlikte Kanun-ı Esasi (ilk Anayasamız) ilan

edildi ve 1877 de seçimler yapılarak Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan adında iki meclis açıldı.

Mebusan ve Ayan Meclisleri Şurayı Devlet tarafından hazırlanan kanunları görüşür ve padişahın onayı

ile kanunlar yürürlüğe girerdi. Hükümeti ve Bakanları da bu iki meclis seçer, padişahın onayı ile de

hükümet kurulurdu.

Kanun-i Esasi

1876 de ilan edilen anayasadır. Bu anayasanın amacı özgürlükleri artırarak Osmanlı devletinin

dağılmasının önlenmek istenmesidir. Kanun-ı Esasi´yi Mithat Paşa önderliğinde Şurayı Devlet

hazırlamıştır. Toplam 119 maddeden oluşmuştur.

Meclis-i Mebusan

Üyeleri halk tarafından seçilen meclistir.4 yıllığına seçilir. Çalışmalarını açık oturumlarla yapar.

Padişah meclisi kapatabilirdi. Toplam 115 mebus(vekil vardır.)

Meclis-i Ayan

Üyeleri Padişah tarafından ömür boyu seçilir. Asker, bürokrat ve ulema sınıfından oluşur.

Çalışmalarını kapalı oturumda yapardı. Toplam 26 ayan vardır.

Şurayı Devlet

Padişahın ataması ile oluşan 28 kişilik bir kurul olup Meclislerin teklifi ile Kanun-ı Esasiye aykırı

olmamak kaydıyla kanun hazırlar, kanunlar önce Meclis-i Mebusan daha sonra Meclis-i Ayan da

görüşülür ve Padişahın onayı ile yürürlüğe girerdi.

2. İlk Osmanlı Parlamentosu

-İki meclis vardır;

Ayan Meclisi; Padişahın seçmiş olduğu üyelerden oluşan meclistir. Bu üyelerin ömür boyu görevde

kalabilme hakları vardı.

Mebusan Meclisi;Halkın seçtiği mebuslardan oluşan meclistir.

-Yürütme yetkisi padişah ve hükümete aittir.

-Hükümet, padişaha karşı sorumludur.

-Yasama yetkisi meclise aittir.

-Mebusan Meclisi padişahın izniyle kanun teklifi hazırlayabilir.

-Kanunların yürürlüğe girmesinde son söz padişaha aittir.

-Padişahın meclisi açma kapatma yetkisi vardır.

Not: Bu nedenle Osmanlı’da görülen meşruti yönetim mutlak meşrutiyettir.

-Her 50.000 kişiye bir milletvekili seçme hakkı verilmiştir. Ayrıca 4 yılda bir seçim yapılacaktır.

-Seçimlerde sadece erkekler oy kullanabilir.

Not: Osmanlı Devleti, meşruti yönetimde azınlıklara da temsil hakkı tanımıştır. Bu yönüyle İngiltere

gibi birçok Batı ülkesinden daha önce demokratikleşme sağlanmıştır.

Not: I. Meşrutiyet Dönemi’nde oluşturulan mecliste azınlık mebusların kendi haklarını koruma siyaseti

gütmeleri ve imparatorluk adına meclisten önemli kararların çıkmaması bu meclisin kapatılmasında

temel etken olmuştur.

3. II. Meşrutiyet’in İlanı

Page 12: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

1877–78 Osmanlı-Rus savaşı (93 Harbi) nedeniyle II. Abdülhamit Kanun-ı Esasinin kendisine verdiği

yetki ile 1878 de Kanun-ı Esasi´yi yürürlükten kaldırdı ve Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan´ı kapattı.

Meşrutiyet isteyen Osmanlı aydınları Genç Osmanlılar (Jön Türkler) adı verilen bir örgüt kurarak II.

Abdülhamit´e karşı muhalefete geçtiler. Bu örgüt zamanla İttihat ve Terakki Partisi adını aldı.

1908 yılına kadar II. Abdülhamit ülkeyi mutlakiyetle yönetti. Ancak İttihat ve Terakkinin başlattığı

muhalefet zamanla ayaklanmaya dönüştü. 1908 de Niyazi Bey ve arkadaşları meşrutiyet isteyerek

ayaklandı ve 1908 de II. Abdülhamit Kanun-ı Esasiyi tekrar yürürlüğe koydu. Meclisler tekrar açıldı.

1908 de İttihat ve Terakki Partisi yapılan seçimleri kazanarak mecliste çoğunluğu elde etti. Ancak II.

Abdülhamit 1909 da tarihimizde 31 Marta olayı denilen bir ayaklanma hareketiyle tahttan indirildi ve

yerine Mehmet Reşat Padişah yapıldı. 1913´te Enver Paşa önderliğinde İttihatçılar Bab-ı Ali Baskını

adı verilen olayla Meclis-i Mebusan ı basarak muhalefeti yok ederek idareyi ele aldı. Bab-ı Ali

Baskınından sonra Padişahların hiçbir yetkisi kalmadı. Talat Paşa-Enver Paşa ve Cemal Paşa, Devleti

1918 I. Dünya savaşı sonrasına kadar yönetti. Savaştan sonra İttihatçılar öldürüldü ya da sürüldü.

1918–1922 arası Hürriyet ve İtilaf Fırkası ülkeyi yönetti. (En meşhur Hürriyet ve İtilaf partili Damat Ferit

Paşa dır.). II. Meşrutiyet döneminde 1908–1912–1914 ve 1919 da olmak üzere 4 tane seçim

yapılmıştır.

İttihat ve Terakki

1889’da gizli olarak İstanbul’da “İttihadı Osmani Cemiyeti” adı ile kuruldu. Kısa bir süre sonra yurt

içinde ve dışında destek bulan cemiyet, özellikle Rumeli’deki teşkilatlanmaya hız verdi. İtalyan

Birliği’nin kazanılmasında büyük rol oynayan “Carbonari Cemiyeti”nin gizlilik ve disiplinini örnek alarak

kurulan cemiyet, üyelerini çok sıkı ve gizli deneyimlerden geçirdikten sonra seçerdi. Cemiyetin yayın

organları, “Meşveret” ve “Mizan” gazeteleri yurt dışında çıkarılır ve yabancı postaneler kanalıyla yurda

sokulurdu. Merkezi Paris olan Cemiyet, Osmanlı Devleti’nde farklı görüşlerin yaygın olduğu

Makedonya’yı kendilerine propaganda ve yayın sahası olarak seçti.

II.Meşrutiyet Döneminde Meclisin Dağılımı

E. CUMHURİYET DÖNEMİ DEVLET TEŞKİLATINDA GELİŞMELER

I. Dünya savaşı sonrası Osmanlı Devleti 1918 de İmzalanan Mondros Ateşkes anlaşması ile fiilen

tarihi karışmıştır. Ancak Osmanlı Devletinin resmen yıkıldığı tarih 1 Kasım 1922 de saltanatın

kaldırılması iledir.

19 Mayıs 1919 da Atatürk ün Samsun a çıkmasıyla Türkiye Devletinin temelleri atıldı. Amasya

Genelgesi, Erzurum ve Sivas kongreleri ile bu gidişat hızlandı.

Cumhuriyet döneminde başlıca gelişmeler şunlardır.

1.23 Nisan 1920 de TBMM açılarak Ulusal Egemenliğe ilk adım atıldı.

Page 13: I. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEùKİLATI A. İLK …img.eba.gov.tr/572/2be/db1/d5a/638/ad4/2dc/a98/edc/cdc...iúleri Divan adı verilen dairelerde görülürdü. Türk-İslam devletlerinde

2.1921 de Teşkilatı Esasiye (1921 anayasası ) kabul edildi. (Türkiye devletinin ilk anayasası olup,

sırasıyla 1921–1924–1961 ve 1982 anayasaları yürürlüğe girmiştir).

1921 Anayasasının genel özellikleri şunlardır;

a. savaş dönemi anayasasıdır.

b. 24 maddelik kısa bir anayasadır.

c.Meclis hükümeti sistemi vardır. Yani hükümet üyelerini meclis seçer herhangi bir parti yoktur. (Ancak

Mustafa Kemal in önderliğindeki Müdafaa-i Hukuk grubu vardır.)

d. Güçler birliği temeli vardır. Yani devletin temelini oluşturan Yasama(Kanunları yapma)-

Yürütme(Yapılan Kanunları uygulama) ve yargı(Yasalara uymayanların cezalandırılması) gücünün tek

elde toplanması TBMM de toplanması demektir. Güçler ayrılığı ise Yasama-Yürütme ve Yargının ayrı

kurumlarda toplanmasıdır. Güçler birliği sadece 1921 Anayasasında vardı. 1924–1961–1982

anayasalarında ise Güçler ayrılığı temeli vardır. Günümüzde Yasama-Yürütme ve Yargı birbirinden

ayrıdır. Yasamayı TBMM, Yürütmeyi Cumhurbaşkanı-Başbakan-Bakanlar Kurulu ve tüm bürokrasi,

Yargıyı ise bağımsız mahkemeler yerine getirir.

3.1924 Anayasası kabul edildi.(Bu anayasada güçler ayrılığı temeli var , İlke ve Devrim anayasasıdır.)

4.1928´de Anayasamızda bulunan ‘‘Türkiye´nin dini İslam’dır.’’ Maddesi anayasadan çıkarıldı.

5.1937 de Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, İnkılapçılık ve Laiklik temel Atatürk ilkeleri

anayasamıza girmiştir.

6.Cumhuriyet döneminde ilk siyasi partilerde kuruldu. TBMM de Atatürk başkanlığındaki Müdafaa-i

Hukuk grubu Cumhuriyet Halk Fırkası adını alarak Türkiye´nin ilk siyasi partisi oldu. Daha sonra

1924´te Kazım Karabekir ve arkadaşları Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurdular ancak bu parti

Şeyh Sait İsyanı ile kapatıldı. 1930 da Ali Fethi Okyar tarafından kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası

da Menemen Olayı Dolayısıyla kapatıldı. Bundan sonra 1945 ya kadar Türkiye de tek parti CHP

iktidarı yaşandı. 1945 den sonra tekrar çok partili rejime geçildi.

7.1934´te kadınlara da seçme ve seçilme hakkı verilerek kadınlarında siyasal hayata katılmaları

sağlandı.