lelerinden ve daha sonra Zürey- dikkate (Hat!b, VI, 219) Ca'fer'in Abdul- lah b. Zübeyr hayatta iken Medine'ye köle olarak ile burada dünyaya b . Ca'fer büyük Medi- ne'de geçirdi. Malik b. Enes'in de olan Abdullah b. Dinar. Rebla b. Abdurrahman, Humeyd et-Tavli, Hi- b. Urve gibi alimlerden ve Malik b. Enes'ten hadis rivayet etti. b. Ni- sah, Nafi' b. Abdurrahman, ve Verdan'dan arz, Ca'fer el-Ka- rl' den sema yoluyla icazeti Malik'ten sonra Medine muhaddisi, Na- fi'den sonra da Medine karii diye üstün kabiliyeti sayesin- de okutmaya Ali b. Hamza ei-Kisal, ve Halef b. Hi- gibi otoriteleri onun talebeleri yer Füleyh, Kuteybe b. Said, Ali b. Hucr, Ubeyd b. Sel- lam, Muhammed b. Selam ei-Bikendl. Mu- hammed b. Sabbah gibi yetler de kendisinden hadis rivayet etti- ler. Ömrünün ve faaliyetle- rine orada devam eden ve Abbas! Halife- si Mehdi- Ali b. Mehdi'nin de üzerine alan b. Ca'fer 180 (796) vefat etti. Bu tarih 177 (793) veya 200 (815-16) olarak da An isnada önem veren b. Ca'fer'in Malik gibi en all sünal olup r ica! alimleri kendisini "sika", "sika ve "sika te- ri m leriyle Yahya b. Main onun az miktardaki güvenilirli- b. Ca'fer'in elde mevcut tek eseri Ali b. Hucr'un rivayetiyle günümüze ula- hadis cüzüdür (Brockelmann, GAL Suppl., 1, 255; Sezgin, GAS, 1, 94). Eserin bölümleri Köprülü Kütüphanesi'nde (nr. 428) ve Darü'l-kütübi'z-Zahiriyye'de (Mecmua, nr. 53/3,89/1 1) Huzeyme tarikiyle gelen cüz . dört bölüm halinde istinsah olup (EI- ban!, s. 49-50) Köprülü Kütüphanesi'nde yer alan ilk üç bölüm Abdullah b. Mu- hammed b. Cemaa, Zahiriyye'de bulunan üçüncü ve dördüncü bölümler Ziyaeddin ei-Makdisl tashih ve bu bölümlerde 134, 125, 112 ve hadis yer bölüm- de mevcut 134 hadisten Buhar! otuz do- kuz. Müslim iki, Tirmizi elli bir, Nesa! elli Ma- ce otuz Malik iki, Darimi elli ve Ahmed b. Hanbel1 06 hadisi ki- Fuat Sezgin'in Köp- ismail b. Ca'fer ei-Ensari'nin hadis cüzünün ilk iki (Köprülü Ktp., nr. 428) .8 - . ..... ,_._. ,..(.,.Jw_ -,);.!i.;JI ... ..... 'i ' __,.I,..IJ.,< LA..__..-;> .. - ,2r.l.wl .y< f--J .. .. .... u.._ 1 1 ·: ......)' ' .. \&..-J • ,J\,.oXJ.y)l . .. .. tl_, i-' · .. .. . w L, .).MJ . / U;.__..>.- ,· iSMAiL b. CA'FER es-SADlK rülü b. Ca'fer'in eseri, Zahiriyye da Ali b. Hucr'un ese- ri olarak göstermesi Eser, Köprülü Kütüphanesi'ndeki nüsha esas b. Ca 'ter ve C üz 'ü la Zekeriya (bk. bibl.), muhtemelen b. Jjucr es-Sa'di 'an b. Ca'fer el- Medeni Rudeyyan b. b. Ra- fid es-Süfyan( 4 6/1995, yüksek lisans tezi, el-Camiatü'l-islamiyye külliyyetü'l-ha- ve 'd-dirasati'l-islamiyye JMe- dineJ) tahkik : Sa'd, et-Tabak:at, VII, 327; Buhari. et-Ta- rfi)u'l-kebfr , 349-350; Ebu Hatim, ve't-ta'dfl, ll, 162-163; Hibban. VI, 44; a.mlf., M. Fleischhammer). Wiesbaden 1959, s. 141; Ha- tib, Tarfi)u Bagdad, VI, 218-221; Mizzi. bü 'l-Kemal, lll, 56-60; Zehebi, A'lamü'n-nübe- la' , VIII, 228-23.0; a.mlf.. Ma'rifetü 'l-k:urra' (Al- kulaç). 1, 182-184, 242, 294-295;a.mlf. , Te?ki- retü 250-251; ibnü"I-Cezeri, Gaye- tü'n-Niha.ye, 1, 163; Hacer. Teh?fbü't-Teh- ?fb, 287-288; 293; Brockelmann, GAL Suppl., 255-256; Fuat Sezgin , Buharf'nin 1956, s. 33; a.mlf., GAS,I, 94-95; Elbani. Mai)tutat, s. 49-50, 335; Zekeri- ya b. Ca'fer ve Cüz'ü (yük- sek lisans tezi. 1987) . MÜ Sosyal Bilimler Ensti- tüsü; Kettani. er-Risaletü'l-müstetra{e (Özbek), s. 140-141. ZEKERiYA r b. CA'FER es-SADlK F...:,! Ebu Muhammed b. Ca 'fer b. Muhammed (ö. 138/755-56 [?]) Ca'fer büyük mezhebinin L nisbet imam . _j Medin e'de Kesin olmamakla birlikte yirmi büyük ifade eden riva- yetler dikkate takdirde ll. (VIII.) ilk dünyaya söyle- nebili r. müellifler onun 101 (17191; Arif Tamir, 7) veya 110 (1728!; Mustafa Galib, ei-A'lam, s. 161; a.mlf., Ta- rll]., s. 23) belirtmek- tedir. Annesi, Ca'fer ilk bint Hüseyin, Hz. to- runu olup böylece nesebi anne ve baba Hz. Ali'ye A'rec ve Muhammed kün- yesiyle b. Ca'fer kaynaklarda yer al an bilgiler ol- 91
2
Embed
i-' · lelerinden olduğu ve daha sonra Zürey ~oğulları'na verildiği dikkate alındığında (Hat!b, VI, 219) babaları Ca'fer'in Abdul lah b.
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
lelerinden olduğu ve daha sonra Zürey~oğulları'na verildiği dikkate alındığında (Hat!b, VI, 219) babaları Ca'fer'in Abdullah b. Zübeyr hayatta iken Medine'ye köle olarak getirildiği. İsmail ile kardeşlerinin burada dünyaya geldiği anlaşılır. İsmail b. Ca'fer hayatının büyük kısmını Medine'de geçirdi. Birçoğu Malik b. Enes'in de hocası olan Abdullah b. Dinar. Rebla b. EbCı Abdurrahman, Humeyd et-Tavli, Hişam b. Urve gibi alimlerden ve Malik b. Enes'ten hadis rivayet etti. Şeybe b. Nisah, Nafi' b. Abdurrahman, İbn Cemma:ı ve İbn Verdan'dan arz, EbCı Ca'fer el-Karl' den sema yoluyla kıraat icazeti aldı. Malik'ten sonra Medine muhaddisi, Nafi'den sonra da Medine karii diye tanındı. Kıraat alanındaki üstün kabiliyeti sayesinde küçükyaşta kıraat okutmaya başladı. Ali b. Hamza ei-Kisal, DCırl ve Halef b. Hişam gibi kıraat otoriteleri onun talebeleri arasında yer alır. Oğlu Füleyh, Kuteybe b. Said, Ali b. Hucr, EbCı Ubeyd Kasım b. Sellam, Muhammed b. Selam ei-Bikendl. Muhammed b. Sabbah ed-DCılabl gibi şahsiyetler de kendisinden hadis rivayet ettiler. Ömrünün sonlarına doğru Bağdat'a yerleşerek eğitim ve öğretim faaliyetlerine orada devam eden ve Abbas! Halifesi Mehdi- Billah'ın oğlu Ali b. Mehdi'nin eğitimini de üzerine alan İsmail b. Ca'fer
180 (796) yılında Bağdat'ta vefat etti. Bu tarih 1 77 (793) veya 200 (815-16) olarak da zikredilmiştir. An isnada önem veren İsmail b. Ca'fer'in İmam Malik gibi en all isnadı sünal olup rica! alimleri kendisini "sika", "sika sadCık" ve "sika me'mCın" ter i m leriyle nitelendirmiş. Yahya b. Main onun az miktardaki hatasının güvenilirliğini etkilemeyeceğini sö"ylemiştir.
İsmail b. Ca'fer'in elde mevcut tek eseri Ali b. Hucr'un rivayetiyle günümüze ulaşan hadis cüzüdür (Brockelmann, GAL Suppl., 1, 255; Sezgin, GAS, 1, 94). Eserin bazı bölümleri Köprülü Kütüphanesi'nde (nr. 428) ve Darü'l-kütübi'z-Zahiriyye'de (Mecmua, nr. 53/3,89/1 1) bulunmaktadır. İbn Huzeyme tarikiyle gelen cüz. dört ayrı bölüm halinde istinsah edilmiş olup (EIban!, s. 49-50) Köprülü Kütüphanesi'nde yer alan ilk üç bölüm Abdullah b. Muhammed b. Cemaa, Zahiriyye'de bulunan üçüncü ve dördüncü bölümler Ziyaeddin ei-Makdisl tarafından tashih edilmiş ve bu bölümlerde sırasıyla 134, 125, 112 ve yetmiş beş hadis yer almıştır. İ lk bölümde mevcut 134 hadisten Buhar! otuz dokuz. Müslim yetmiş beş. EbCı DavCıd kırk iki, Tirmizi elli bir, Nesa! elli altı. İbn Mace otuz beş. İmam Malik kırk iki , Darimi elli altı ve Ahmed b. Hanbel1 06 hadisi kitaplarına almışlardır. Fuat Sezgin'in Köp-
ismail b. Ca'fer ei-Ensari'nin hadis cüzünün ilk iki sayfası (Köprülü Ktp., nr. 428)
rülü nüshasını İsmail b. Ca'fer'in eseri, Zahiriyye nüshasını da Ali b. Hucr'un eseri olarak göstermesi doğru değildir. Eser, Köprülü Kütüphanesi'ndeki nüsha esas alınarak İsmail b. Ca 'ter ve C üz 'ü adıyla Zekeriya Tüfekçioğlu (bk. bibl.), ayrıca muhtemelen tamam ı , ljadişü ~li b. Jjucr es-Sa'di 'an İsmfı'il b. Ca'fer elMedeni adıyla Rudeyyan b. RefCıd b. Rafid es-Süfyan( (ı 4 ı 6/1995, yüksek lisans tezi, el-Camiatü'l-islamiyye külliyyetü'l-had!si'ş-şerlf ve'd-dirasati'l-islamiyye JMedineJ) tarafından tahkik edilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA :
İbn Sa'd, et-Tabak:at, VII, 327; Buhari. et-Tarfi)u'l-kebfr, ı. 349-350; İbn Ebu Hatim, el-Cerf:ı ve't-ta'dfl, ll, 162-163; İbn Hibban. eş-Şik:at, VI, 44; a.mlf., Meşahfru 'u1ema'i'1-emşar(nşr. M. Fleischhammer). Wiesbaden 1959, s. 141; Hatib, Tarfi)u Bagdad, VI, 218-221; Mizzi. Tefı?fbü 'l-Kemal, lll, 56-60; Zehebi, A'lamü'n-nübela' , VIII, 228-23.0; a.mlf.. Ma'rifetü 'l-k:urra' (Altı kulaç). 1, 182-184, 242, 294-295;a.mlf. , Te?kiretü '1-f:ıuffii?, ı, 250-251; ibnü"I-Cezeri, Gayetü'n-Niha.ye, 1, 163; İ bn Hacer. Teh?fbü't-Teh?fb, ı, 287-288; İbnü'I-İmad, Şe?erat, ı. 293; Brockelmann , GAL Suppl., ı, 255-256; Fuat Sezgin , Buharf'nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar, İstanbul 1956, s. 33; a.mlf., GAS,I, 94-95; Elbani. Mai)tutat, s. 49-50, 335; Zekeriya Tüfekçioğlu , İsmail b. Ca'fer ve Cüz'ü (yüksek lisans tezi. 1987). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Kettani. er-Risaletü'l-müstetra{e (Özbek), s. 140-141. r;;:ı
~ ZEKERiYA TÜFEKÇİOÖLU
r İSMAİL b. CA'FER es-SADlK
ı
( J~l.al l F...:,! ~ı...... ıı Ebu Muhammed İsmail
b. Ca'fer es-Sadık b. Muhammed el-Bakır el-Haşimi ei-Kureşi
(ö. 138/755-56 [?])
Ca'fer es-Siidık ' ın büyük oğlu, İsmiiiliyye mezhebinin
L nisbet edildiği imam .
_j
Medine'de doğdu. Kesin olmamakla birlikte kardeşi Musaei-Kazım'dan yirmi beş yaş büyük olduğunu ifade eden rivayetler dikkate alındığı takdirde ll. (VIII.) asrın ilk yıllarında dünyaya geldiği söylenebilir. Bazı çağdaş müellifler onun 101 (17191; Arif Tamir, ı, ı ı 7) veya 110 (1728!; Mustafa Galib, ei-A'lam, s. 161; a.mlf., Tarll]., s. ı 23) yılında doğduğunu belirtmektedir. Annesi , Ca'fer es-Sadık'ın ilk hanımı Fatıma bint Hüseyin, Hz. Hasan'ın torunu olup böylece İsmail'in nesebi anne ve baba tarafından Hz. Ali'ye ulaşır.
A'rec lakabı ve EbCı Muhammed künyesiyle tanınan İsmail b. Ca'fer hakkında kaynaklarda yer alan sağlıklı bilgiler ol-
91
İSMAiL b. CA'FER es-SADlK
dukça sınırlıdır. Öğrenim çağında babası dışında kimlerden faydalandığı bilinmemektedir. Yetişkinlik döneminde. ŞYa bünyesinde imam ı ilah kabul eden Hattabiyye fırkasının kurucusu Ebü'I-Hattab ei-Esedi ile, bazı gnostik öğretileri ve devri tarihi ŞYa'ya taşıyan Mufaddal b. ömer eiCu'fi gibi aşırılarla irtibat kurduğunu belirten Keşşl'nin nakilleri dikkate alındığında (Ebu Ca'fer et-Tusi, İi].tiyaru Ma'rifeti'rrical, s. 217-218. 32!, 325-326, 354-356, 390) onun radikal ŞYa arasında itibarlı bir kimse olduğu anlaşılır. Ca'fer es-Sadık' ın,
oğlunun bu durumundan hoşnut olmadığı ve aşırı unsurların onu doğru yoldan uzaklaştıracağı endişesi taşıdığı da kaynaklarda belirtilmektedir. İsmail. babasının aşırı mensuplarından olan Mualla b. Huneys'in Medine valisi Davud b. Ali tarafından öldürülmesini babası adına protesto etmiş (Ahmed b. Ali en-NecaşT, s. 296; EbO Ca'fer et-TusT, er-Rica/, ı. ı !7). ayrıca Abbasi Halifesi Ebu Ca'fer MansOr zamanında KCife'de tefecilikle uğraşan Bessam b. Abdullah es-Sayrafi'nin malen desteklediği bir kısım aşırı Şiiler'le birlikte devlete karşı yürütülen asker! harekete de katılmıştır. 138 (755-56) yılında cereyan eden bu hadiseyi Ca'fer es-Sadık'ın tasvip etmediği, halifenin İsmail'i ve babasını KCife yakınında idari başşehir olan Hire'ye çağırdığı ve olaya karışanların idam edilmesine rağmen kendilerinin serbest bırakıldığı nakledilmektedir (Ahmed b. Ali en-NecaşT , s. 8 ı -82; Eb Ci Ca'fer et-TusT. İl].tiyaru Ma'rifeti'r-rical, s. 244-245; Lewis, s. 39). Sözü edilen olaylar. imamlarının muhafazakar ve tedbirli tavrından memnun olmayan aşırı unsurlarla İsmail arasında sıkı bir yakınlığın bulunduğunu ortaya koymaktadır.
Kaynakların ekseriyetle belirttiğine göre İsmail babasının sağlığında vefat etmiş , oğlunun gömülmesinden önce Ca'fer es-Sadık onun yüzünü açarak hazır bulunanlara göstermiş ve onları ileride ortaya çıkması muhtemel iddialara karşı şahit tutmuş. cenazesi de Cennetü'l-baki'de defnedilmiştir. Buna rağmen İsmail'in sonraları Basra'da görüldüğü, kör ve yatalak iki hastayı dua ederek iyileştirdi
ği şeklinde rivayetler ortaya çıkmıştır. Ancak İsmail'in ne zaman öldüğü kesin olarak belli değildir. Bazı kaynaklar onun 133 (750-51). bazıları 138 (755-56). bir kısmı da 145 (762) yılında vefat ettiğini belirtmektedir. İsmail'in. babası Ca'fer es-Sadık (ö. !48/765) henüz hayatta iken öldüğünün bilinmesi ve defnedilmesiyle ilgili rivayetlerde 136 (754) yılında halife olan
92
Mansur'un zikredilmesi dikkate alındığında son iki tarihin doğruya daha yakın olduğu anlaşılır. Bütün bunların yanında İsmail'in babasının sağlığında ölmediği. ölümünün ilan edilmesinden sonra Abbasi yönetiminden ve halktan gizlenerek faaliyetlerini sürdürdüğü ve 158 (775) yılında vefat ettiği de ileri sürülmüştür (ArifTamir, ı . !!7)
İsmail b. Ca'fer babası sağken öldüğü için Şiiler imametin kime geçeceği hususunda ihtililf etmiştir. İmamiyye grupları. Ca'fer es-Sadık'ın imamete kendisinden sonra diğer oğlu Musa el-Kazım'ı vasiyet ettiğini söylerken İsmaililer bu görevin nassa bağlı olduğunu. Ca'fer'in imamete önce büyük oğlu İsmail'i vasiyet ettiğini. nassın geri alınamayacağını. dolayısıyla imametin. hakkında nas bulunan müstakbel imarnın nesiine intikal edeceğini iddia etmiştir. Bazı İsmaililer ise İ smail'in babasından önce ölmediğini ve Ca'fer es-Sadık'tan sonra onun imam olduğunu ileri sürmüşlerdir. İsnaaşeri kaynaklarının bir kısmına göre Ca'fer ilk önce İsmail'i kendisinden sonra imam olarak belirlemiş. ancak şarap içmesi üzerine onu aziedip yerine küçük kardeşi Musa eiKazım'ı tayin etmiştir (Syed Abi d Ali Abi d. s. 738) . Ca'fer es-Sadık'ın İsmail'i imam olarak belirledikten sonra onun kendi sağlığında ölmesi üzerine. "AIIah'ın, oğlu hakkında izhar ettiği durumu hiçbir şeyde izhar etmediği" şeklindeki sözlerinin İmamiyye Şiası'nda beda inancının ortaya çıkmasına sebep teşkil ettiği kabul edilmiştir. İsmail'in babasından önce öldüğü rivayetini benimseyen İsmailiyye' nin ekseriyetine göre imarnet görevi Muhammed b. İsmail'e intikal etmiştir. BİBLİYOGRAFYA :
Sa'd b. Abdullah el-Kum mi, el-Ma~alat ve'l-fıra~ (n şr. M. Cevad Meşkür}. Tahran 1963, s. 78; Nevbahti. Fıra~u 'ş-Şi'a, s. 57 -58; Ca'fer b. Mansürü'I-Yemen, Esrarü'n-nuta~a' (W lvanow, /smaili Tradition Canceming the Rise of the Fatimids içinde}. Calcutta 1942, s. 103-104; ibn Babeveyh, Risaletü'l-i 'tikadati 'l-imamiyye: Şifimamiyye'nin inanç Esaslan (tre. Ethem Ruhi Fı ğlal ı}. Ankara 1978, s. 41 ; Kadi Abdülcebbar, Teşbitü dela'ili 'n-nübüvve (nşr. Abdülkerim Osman}. Beyrut 1386/1966, ll , 387; Ahmed b. Ali en-Necaşi. er-Ricai,Bombay 1317, s. 81-82 , 296; Bağdadi. ei-Far~(Abdülhamid}, s. 62; Ebü · Ca'fer et-Tüsi. er-Rica/ (nşr. M. Sad ık Al- i Bah rüluiOm }. Necef 1381/1961, 1, 117;a.mlf .. il)tiyaru Ma'rifeti 'r-rical (nşr. Hasan ei -Mustafavi}. Meşhed 1348/1969, s. 217-218, 244-245, 321, 325-326, 354-356, 376-382, 390; Şehristani.
el-Mil el (Kilani}. 1, 191; Cüveyni, Taril)-i Cihangüşa, lll , 145-147; ibn lnebe. 'Umdetü'ı-talib
- (nşr. M. Hasan Al-i Talekani} , Necef 1381/1961 , s. 223; Makrizi. iW'a?ü 'l-/:ıune{a( nş r. H. Bunz}. Leipzig 1909 , s. 41-42; idris imadüddin. Zeh-
rü'l-me'ani(W. lvanow./smaili Tradition Canceming the Rise o{ the Fatimids içinde}. Calcutta 1942, s. 47-49; a.mlf., 'Uyünü 'l-al)bar ve {ün ünü '1-aşar(nş r. Musta fa Galib}, Beyrut 1973, IV, 326-327;8. Lewis. The Originso{lsma'Wsm, Cambridge 1940, s. 21-22, 37 -43; 1. Goldziher. el-'A~ide ve'ş-şeri'a {i' i-islam (t re. M. Yusuf MGsa v. dğr.}, Kahire 1954, s. 241-242; Syed Abid Ali Abid, "Political Theory of Shiites", A History o{ Muslim Philosophy (ed. M. M. Sharif). Wiesbaden 1963, s. 738; Mustafa Galib, el-A'lamü 'lisma'iliyye, Beyrut 1964, s. 161; a.mlf., Tarii)u'd-da'veti'l-isma'iliyye, Beyrut 1979, s. 123-129; J. N. Hollister, The Shi'a of lndia, New Delhi 1979, s. 199-204; F. Daftary. Th elsma'ilis: Their History and Doctrines, Cambridge 1990, s. 97-99, 597-599; Arif Tamir, Taril)u'l-isma'iliyye, London 1991 , 1, 117. r:;;;:ı
lıııııJ HASAN ÜNAT
r
L
İSMAİL DEDE EFENDi, Deli
XIX. yüzyılda yaşamış sazende ve bestekar.
_j
İstanbul'da doğdu ve bu şehirde yaşadı. Ailesi ve öğrenimi hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Genç yaşta Mevlevl tarikatına intisap etti. Galata Mevlevihanesi şeyhi Kudretullah Dede ( ö. !8 7!) zamanında çilesini tamamladı. Bu arada mCisiki bilgisini geliştiren İsmail Dede'ye bir müddet sonra dergahın neyzenbaşılığı görevi verildi. 1848'de Mısır'a vali tayin edilen ı. Abbas Hilmi Paşa, İsmail Dede'yi beraberinde götürüp maaş bağladı ve kendisine bir çiftlik tahsis etti. Mısır sarayı çevrelerinde büyük ilgi gören sanatkar. Mustafa Nakşi Dede'nin (ö. !854) meşihatı esnasında bir müddet Kahire Mevlevihanesi'nin neyzenbaşılığı vazifesinde de bulundu. Kendisine gösterilen büyük ilgiye rağmen bir süre sonra İstanbul'a döndü ve orada vefat etti. Sadettin Nüzhet Ergun onun 1858 -1863 yılları arasında ölmüş olabileceğini ifade eder.
Devrinin musikişinasları arasında önemli bir yeri bulunan İsmail Dede bestelediği saz eserleri yanında özellikle neyzenliğiyle tanınmış. daha çok Kudretullah Dede'nin şeyhliği sırasında şöhret kazanmıştır. Konya'dan İstanbul'a geldiğinde onun ney üfleyişini dinleyen Mehmed Said Hemdem Çelebi , sanatkarın ustalığını takdir ederek İsmail Dede'nin bulunduğu dergahta neyzenbaşılığın mutlaka onun tarafından yapılmasına dair bir imtiyaz vermiştir. Birçok neyzen yetiştiren İsmail Dede'nin talebeleri arasında Kozyatağı'ndaki Rifili Tekkesi şeyhi Halim Efendi en meşhurlarındandır. Ayrıca bir müddet 1. Abdülhamid'in kızı Esma Sultan'ın sarayında ney meşketmiştir.