Top Banner
13 Ekim 2016, Perşembe DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, 18. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nde sizlerle tekrar beraber olmaktan dolayı çok mutluyuz. Geçen yıllarda olduğu gibi yine 3.250’yi aşkın katılımcı ve özenle seçilmiş konu başlıklarından oluşan oturumlarla kar- şınızdayız. Her sene olduğu gibi amacımız, bu yıl da hep beraber iç hastalıkları alanında olan ye- nilikleri gözden geçirmek, yeni tedavi yön- temlerini çalışmak, yeni gelişmeleri takip etmek ve bütün bunları yaparken de birbiri- mizle görüşüp hasret gidermek. Bu sene yine günlük pratiğimizde çok önem- li bir yer işgal eden kronik hastalıklar; diyabet, hipertansiyon, romatolojik hasta- lıklar gibi konular gündemimizin ana konularını oluşturuyor. Organizasyon komi- tesinin önceliği, katılımcılara geniş konu ve alanlarında deneyimli konuşmacılar tarafından oluşturulmuş olan bilimsel programı kaliteli bir şekilde sunmaktır. Son gelişmelere ilişkin konferanslar, iç hastalıklarında kanıt-hastalık ilişkisi oturum- ları, klinik ve laboratuvarlardaki güncel konuları içeren sempozyumlar bilimsel programda yer almaktadır. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Bilimsel ve Sosyal Platformu TİHUDUM başarıyla devam ediyor. İç Hastalıkları gibi ülkemiz için son derece önemli bir konuda özveriyle çalışan üyelerimiz, Türkiye’de bir ilk niteliğindeki projemiz TİHUDUM’a, katılımlarıyla zenginleşen bu ayrıcalığa fazlasıyla layıktırlar. Her yıl olduğu gibi yine çok başarılı bir kongre olacağı konusunda inancımı siz- lerle paylaşıp, hepinize çok başarılı bir kongre ve sağlıklı, mutlu günler diliyo- rum. Sevgilerimle, Prof. Dr. Serhat Ünal Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı HOŞGELDİNİZ 18. ULUSAL KONGRE KURSLARLA BAŞLADI Yüksek katılımcı sayısıyla düzenlenen İç Hastalıkla- rı Kongresi Kurs Programı, bu yıl 4 ana başlıkta ger- çekleşti. Dr. Kerim Güler ve Dr. Tufan Tükek koordi- natörlüğünde düzenlenen “Acil Dahiliye Kursu”; Dr. Kubilay Ukinç koordinatörlüğünde düzenlenen “Diya- bet Kursu: Yeni Antidiyabetikler”; Dr. Levent Yamanel koordinatörlüğünde düzenlenen “Mekanik Ventilasyon Kursu” ve Dr. Mustafa Cankurtaran koordinatörlüğün- de düzenlenen “Yaşlı Hastada Sık Kullanılan İlaçlar Kursu” katılımcıları gün boyu devam eden oturumlarda bilgilerini güncelleme imkanı buldular... Dr. Kerim Güler ve Dr. Mustafa Cankurtaran’ın 18. Ulusal Kongre Kurslarına ilişkin Röportajları, Kongre TV Youtube Kanalı’nda... www.youtube.com/kongretv Değerli Katılımcılarımız, Kongre Merkezi girişinde yer alan TİHUD Standımızda tüm üyelik işlemlerinizi gerçekleştirebilir, kişisel bilgilerinizi güncelleyebilirsiniz.
4

HOŞGELDİNİZichastaliklari2016.naklenkongre.com/pdfs/13ekim.pdf · kullanılan ilaçların başında gelmektedir ve yine yaşlı hastalarda en sık yan etki ve güvenlik endişesi

Dec 27, 2019

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: HOŞGELDİNİZichastaliklari2016.naklenkongre.com/pdfs/13ekim.pdf · kullanılan ilaçların başında gelmektedir ve yine yaşlı hastalarda en sık yan etki ve güvenlik endişesi

13 Ekim 2016, Perşembe

DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, 18. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nde sizlerle tekrar beraber olmaktan dolayı çok mutluyuz. Geçen yıllarda olduğu gibi yine 3.250’yi aşkın katılımcı ve özenle seçilmiş konu başlıklarından oluşan oturumlarla kar-şınızdayız. Her sene olduğu gibi amacımız, bu yıl da hep beraber iç hastalıkları alanında olan ye-nilikleri gözden geçirmek, yeni tedavi yön-temlerini çalışmak, yeni gelişmeleri takip etmek ve bütün bunları yaparken de birbiri-mizle görüşüp hasret gidermek. Bu sene yine günlük pratiğimizde çok önem-li bir yer işgal eden kronik hastalıklar; diyabet, hipertansiyon, romatolojik hasta-lıklar gibi konular gündemimizin ana konularını oluşturuyor. Organizasyon komi-tesinin önceliği, katılımcılara geniş konu ve alanlarında deneyimli konuşmacılar tarafından oluşturulmuş olan bilimsel programı kaliteli bir şekilde sunmaktır. Son gelişmelere ilişkin konferanslar, iç hastalıklarında kanıt-hastalık ilişkisi oturum-ları, klinik ve laboratuvarlardaki güncel konuları içeren sempozyumlar bilimsel programda yer almaktadır. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Bilimsel ve Sosyal Platformu TİHUDUM başarıyla devam ediyor. İç Hastalıkları gibi ülkemiz için son derece önemli bir konuda özveriyle çalışan üyelerimiz, Türkiye’de bir ilk niteliğindeki projemiz TİHUDUM’a, katılımlarıyla zenginleşen bu ayrıcalığa fazlasıyla layıktırlar. Her yıl olduğu gibi yine çok başarılı bir kongre olacağı konusunda inancımı siz-lerle paylaşıp, hepinize çok başarılı bir kongre ve sağlıklı, mutlu günler diliyo-rum. Sevgilerimle,

Prof. Dr. Serhat ÜnalTürk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

HOŞGELDİNİZ

18. ULUSAL KONGRE KURSLARLA BAŞLADI

Yüksek katılımcı sayısıyla düzenlenen İç Hastalıkla-rı Kongresi Kurs Programı, bu yıl 4 ana başlıkta ger-çekleşti. Dr. Kerim Güler ve Dr. Tufan Tükek koordi-natörlüğünde düzenlenen “Acil Dahiliye Kursu”; Dr. Kubilay Ukinç koordinatörlüğünde düzenlenen “Diya-bet Kursu: Yeni Antidiyabetikler”; Dr. Levent Yamanel koordinatörlüğünde düzenlenen “Mekanik Ventilasyon Kursu” ve Dr. Mustafa Cankurtaran koordinatörlüğün-de düzenlenen “Yaşlı Hastada Sık Kullanılan İlaçlar Kursu” katılımcıları gün boyu devam eden oturumlarda bilgilerini güncelleme imkanı buldular...

Dr. Kerim Güler ve Dr. Mustafa Cankurtaran’ın 18. Ulusal Kongre

Kurslarına ilişkin Röportajları, Kongre TV Youtube Kanalı’nda...

www.youtube.com/kongretv

Değerli Katılımcılarımız,

Kongre Merkezi girişinde yer alan TİHUD Standımızda tüm üyelik işlemlerinizi gerçekleştirebilir, kişisel bilgilerinizi güncelleyebilirsiniz.

Page 2: HOŞGELDİNİZichastaliklari2016.naklenkongre.com/pdfs/13ekim.pdf · kullanılan ilaçların başında gelmektedir ve yine yaşlı hastalarda en sık yan etki ve güvenlik endişesi

Değerli Katılımcılarımız;

Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derne-ği tarafından her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen, “Ulusal İç Hastalık-ları Kongre’lerinin 18.’sine hoş gel-diniz. Ulusal anlamda gerçekleşen en geniş katılımlı kongrelerden biri olan, Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nin organizasyonunu üstlenmiş olmaktan ötürü Serenas Turizm olarak gurur ve heyecan duyuyoruz. Kongre sırasında 200 kişiyi aşkın bir ekiple gerek kong-re merkezinde, gerek Antalya hava-

limanında, gerekse konaklama otellerinde sizlere hizmet vereceğiz. Her türlü konuda Serenas çalışanları olarak, sizlere rahat ve verimli bir kongre yaşatabil-mek için 4 gün boyunca sizlerle olacağız. Kongre organizasyonunun yaklaşık bir yıl süren hazırlığında değerli yardımlarını ve emeklerini esirgemeyen baş-ta TİHUD Yönetim Kurulu olmak üzere, tüm Kongre Düzenleme Kurulu’na, kongremizde görev alan tüm hocalarımıza, kongreyi destekleyen katılımlarıyla kongremizi zenginleştiren ilaç sanayi kuruluşlarına ve kongre merkezimiz Su-eno Deluxe Hotel ve Kongre Merkezi çalışanlarına en içten teşekkürlerimizi sunarız. Serenas Group olarak, Antalya’nın en güzel köşelerinden biri olan Be-lek ’de sosyal ve bilimsel açıdan verimli bir kongre geçirmenizi diler, saygılar sunarız.

Sercan ÖzalpÖzel Projeler Koordinatörü

Değeri meslektaşlarım,18.Ulusal İç Hastalıkları Kongre-si’ne hepiniz hoş geldiniz. Her sene lduğu gibi bu sene de yoğun bir bilimsel program bizleri bekliyor. Yönetim kurulumuz ve bölüm ko-ordinatörü arkadaşlarımızın değerli katkılarıyla hem branşımızdaki son gelişmeleri kapsayan hem de günlük pratiğimize etki edecek oturumlarla bir kongreye daha dolu dolu başlıyo-ruz. Dün acil dahiliye, mekanik ven-tilasyon, yaşlı hastada sık kullanılan

ilaçların tartışıldığı geriatri ve yeni oral antidyiabetik ilaçların tartışıldığı diyabet kursları büyük bir başarı ile gerçekleştirildi. Yoğun bilimsel prog-ramdan ilk bakışta benim gözüme çarpan başlıkları “Acilde zor vakalar-zor kararlar”, “Hipertansiyon 2016”, ”İç hastalıkları uzmanları için immün sis-temin değerlendirilmesi”, “Tip 2 Diyabet tedavisinse metforminden sonra hangi ilaç, neden?”, “Hiperlipidemi tedavisinde statinler ve ötesi” olarak sa-yabilirim. Kongremize bu sene 441 Bildiri geldi ve bunların 401 tanesi kabul edildi. Üç gün boyunca yapılacak sözlü sunulardan sonra ödüle hak kazanan bildirileri 15.10.2016 tarihinde ilan edilecektir. Bu sene katılım sayımız ön-ceki yıllara göre artış gösterdi ve kongre tarihinde ilk defa uydu sempozyum-lara ayrılmış olan 18 saatin hepsi doldu. Uydu sempozyumlarda da birbirin-den değerli konuşmacılarımız yapacakları sunumlar ile kongremizin bilimsel içeriğine katkıda bulunacaklar. Çok sayıda ilginizi çekecek oturum olduğunu düşünüyorum. Dernek standımız ve derneğimizin bilimsel ve sosyal iletişim platformu olan TİHUD ’um stand alanı girişinde yerlerini aldılar. Kayıt yap-tırmak, kayıt yenilemek ve her türlü görüşlerinizi iletmek üzere uğramanızı rica ederim. İç Hastalıkları Kongreleri her zaman yoğun bilimsel programın yanında sosyal program zenginliği ile de bir gelenek oluşturmuştur. Bu akşam açılış kokteylinde Grup Mediterraneo ,yarın akşam konserde Soner Olgun ve 15.10.2016 tarihinde Titanik Otel/Belek’te düzenlenecek olan gala gecesinde Şevval Şam bizlerle olacaklar. Kongre açılış oturumu bu akşam 17.30’da A salonunda yapılacaktır. Derneğimizin faaliyetleri ile ilgili bilgi almak ve önü-müzdeki yılların planlanması için görüşlerinizi bildirmenizin bizler için çok önemli olduğunu hatırlatarak katılımınızı rica ederim. Hepimiz için yararlı bir kongre olması dileğiyle…

Prof. Dr. İhsan ErtenliTürk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

KONGREMİZE HOŞGELDİNİZ

KONGRE TV YAYINLARI KONGRE MERKEZİNDE YER ALAN EKRANLARDA, OTEL ODANIZDA, MOBİL UYGULAMA İLE CEP TELEFONLARINIZDA...

SUENO DELUXE HOTEL : 4. KANALTITANIC DELUXE HOTEL: 3. KANALCALISTA LUXRY RESORT: 2. KANALBELVIL HOTEL: 1. KANALSUSESİ HOTEL : 2. KANAL

ACİL KURSU BAŞARIYLA TAMAMLANDI

Bu yıl İç Hastalıkları Kongresi’nin 18. ‘sini yapmaktayız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kongrenin bir gün öncesinde artık geleneksel hale gelen iç hastalıkları acil kursunu yaptık ve bu yıl da acil kursa ilgi büyüktü. Acil he-kimlik tıbbın en zor ama en zevkli bölümle-rinden bir tanesidir. Hastaya doğru tanı konur ve tedavisi düzgün bir şekilde enerjik olarak yapılırsa hasta bundan çok büyük fayda görür ve hayatı kurtulabilir. Bu durum biz hekimle-re çok büyük mutluluk verir. Acil kurslarına ilgi her gün biraz daha artmaktadır. Çünkü ar-tık hekimlik mesleği çok zor bir hal almıştır. Hekimlere hukuki sorun yaratan vakaların bir

çoğu acil vakalarda yapılan hatalardan oluşmaktadır. Hakimler, böyle durumlarda hasta tanı ve tedavisinde güncel kılavuzların uygulanıp uygulanmadığına göre karar vermektedirler. Bu nedenle acil vakalar kursumuzda güncel kılavuzların eşliğinde tartışıldı ve bu bilgiler hekimlere aktarılmaya çalışıldı. Bu yıl acil kursu vakalar üzerinde tartışarak yaptık. İnteraktif katılım çok büyüktü . Vakaların seçiminde sık rastlanan ama hata yapıla-bilme özellikleri olabilen, tartışma sonucunda faydalı ip uçları alınabilecek özellikler arandı. Vakaların sorunları konusunda uzman arkadaşlarımız tarafından tartışılarak çözümlere kavuştu . Hekimlik hayatımızda sık rastladı-ğımız endokrin nefrolojik hematolojik ve alerjik acil vakalarına öncelik verildi. Asid baz ve elektrolit bozukluğu olan vakalar tartışıldı. Katılımcılar olmasa bu kurs olmazdı. Bu nedenle onlara çok teşekkür ediyorum. Katılan arkadaşların genellikle tekrar katılmaları onların memnun kaldıklarının bir göstergesi olarak bizleri çok mutlu ediyor. Sizlerle birlikte önümüzdeki yıllarda kursu tekrarlama cesaretini bize veriyor. Kursta görev almayı kabul eden öğretim üyeleri arkadaşlarıma derin bilgilerini pratik bir şekilde bize aktardıkları için çok teşekkür eder, 3 gün sürecek kongremizin de bugünkü kursumuzun havasında geçmesini isterim.

Prof. Dr. Kerim Gülerİstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi, İç Hastalıkları ABD

Page 3: HOŞGELDİNİZichastaliklari2016.naklenkongre.com/pdfs/13ekim.pdf · kullanılan ilaçların başında gelmektedir ve yine yaşlı hastalarda en sık yan etki ve güvenlik endişesi

OLGULARLA YAŞLI HASTADA İLAÇ KULLANIM KURSU

HEMŞİRELİK OTURUMLARI PROGRAMI

On sekizincisini gerçekleştirdiğimiz Ulusal İç Hastalıkları Kongresi Hemşirelik Oturumları ’nda sizlerle bir arada bulunmaktan mutluluk duymaktayız. Dört gün sürecek olan kongremiz, güncel iç hastalıkları hemşireliği konularına yönelik konferans, panel ve bildiriler içermek-tedir. Kongrenin hemşirelik oturumunun ilk gününde Yrd. Doç. Dr. Sevinç Kutlutürkan’ın koordinatörlüğünde “Pulmoner Rehabilitasyon Kursu” başarılı bir şekilde etkin bir katılımla gerçekleştirilmiştir. Tüm katılımcılara ve kursun yürütülmesinde emeği geçen tüm konuşma-cılara teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kongremizin hemşirelik bilimsel programı kapsamında “Kök Hücre Nakli Öncesi Hasta, Donör ve Ailesinin Hazırlığı, Gönüllü Vericilik ve Riskleri”, “Hemşirelikte İmaj Yönetimi”, “Malpraktis: Hemşireler Neresinde?”, “Hemşire Dostu Bakım Planı İle Çalışma”, “ Karaciğer Fonksiyon Bozukluğunda Semptom Yönetimi”, “Kanserde Palyatif Bakım” başlıklarından oluşan 6 konferans gerçekleştirilecektir. Ayrıca son yıllarda geleneksel hale getirdiğimiz ve katılımcıların oldukça ilgisini çeken Beyin Fırtınası Oturumu “Ağrı: 5. Yaşam Bulgusu Olarak Değerlendirilmeli Mi?” başlığıyla Prof. Dr. Zeynep Canlı Özer’in moderatörlüğünde gerçekleştirilecektir. Ayrıca farklı üniversite ve hastanelerden 19 konuşmacının yer aldığı “Sağlık Bakım Teknolojisindeki Yenilikler”, “Olağanüstü Durum-

larda Hemşirelik”, “Kronik Hastalıklarda Koruyuculuk: Son 2 Yılda Neler Değişti? Güncel Yaklaşımlar Neler?”, “Yoğun Bakım Ünitesinde Öncelikli Sorunlar ve Yönetimi”, “Kanıta Dayalı Uygulama Örnekleri”, “Kronik Hastalıklarda Semptom Kontrolü” başlıklarından olu-şan 6 panel gerçekleştirilecektir. İç Hastalıkları Kongresi hemşirelik oturumlarına gönderilen bildiri sayısı 1998 yılında 10 iken, 2016 yılında 18’i sözel, 79’u poster olmak üzere 97’ye ulaşmıştır. Son yıllarda kongremize gönderilen bildirilerin sayısı ile birlikte niteliğinin de geliştiği görülmektedir. İç hastalıkları hemşireliği literatürüne önemli katkılar sağlayan bu araştırmalar, katılımcılara yeni bakış açıları kazandırdığı gibi, bakım ve eğitim hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesine de katkılar sağlayacaktır. Şahsım, düzenleme kurulu ve bilimsel kurul adına, hemşirelik oturumlarına verdiği destek için Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derne-ği’ne ve kongremize gösterilen ilgi için tüm katılımcılara teşekkür ediyor, verimli bir kongre geçirmemizi diliyorum. Saygılarımla..

Prof. Dr. Nuran AkdemirHemşirelik Düzenleme Kurulu Başkanı

Dahiliye uzmanı sahada günlük pratikte çok sayıda yaşlı hasta görmekte ve tedavi etmektedir. Buna paralel olarak İç Hastalıkları kongremizde son yıllarda geriatri kursu daha fazla ilgi çekmeye baş-ladı. Geçen yıl semptom ve tanıya ve ayırıcı tanıya yönelik yapılan geriatri kursundan sonra, 2016 kongremizde hedef, dahiliye uzmanının yaşlı hastada sıklıkla kullandığı ilaçlara olgularla pratik ba-kış açısı kursu oldu. Kursta 2 panel halinde 6 değerli geriatri ve iç hastalıkları uzmanı sık kullanılan ilaçlar, olgular, püf noktalar, pratik özellikler ile değerlendirildi. Ağrı kesiciler yaşlı hastalarda en sık kullanılan ilaçların başında gelmektedir ve yine yaşlı hastalarda en sık yan etki ve güvenlik endişesi yaratan ilaçlar arasındadır. Yaşlı hastada parasetamol, NSAİİ, opioid, adjuvan, nöropatik ağrı ilaçları gibi farklı ilaç başlıklarının hangisine karar vermek konusu olgularla seçim formatında hekimlerle paylaşıldı. Ağrı tedavisindeki yenilikler ve klasik ilaçlar hakkında interaktif tartışma yapıldı. Yaşlı-lar, yaşlanmak istemeyen hastalar ve sağlıklı kişiler dahiliye hekimine en sık destek ürünü, vitamin, elementi, omega gibi ürünleri sormaktadır. Çoğu zaman hekime de sormadan bu ürünleri kullan-maktadır. Bu konuda olgularla etik ve bilimsel zeminde pratik yönüyle değerlendirildi. Yaşlı hastada dispepsi, reflü, IBS, konstipasyon günlük pratikte dahiliye hekiminin sık karşılaştığı sorunlardır ve ilaç tedavisi yaygın uygulanmaktadır. Etkinlik, güvenlik ve ilaç tercihi açısından olgularla tartışıldı ve anlatıldı. Diyabet, çağın hastalığı ve yaşlı hastalarda daha da sık rastlanılmaktadır. Yaşlılarda kardiak sorunlar, renal sorunlar, polifarmasi sebebi ile OAD ilaç seçimi, insülin tedavisi kararları ve hangi tedavi kombinasyonunun nasıl uygulanacağı hekimliğin sanat olduğu alanlardandır. Kursta di-yabet ilaçlarının yaşlı hastada kullanımı çok yönlü değerlendirildi. İnsomni, unutkanlık, depresyon, unutkanlık sebebi ile çok sayıda ilaç yaşlı hastalarda kullanılmaktadır. Dahiliye uzmanı bu ilaçların bir kısmını çok iyi bilmekte, bir kısmında bilgilerini güncellemek ihtiyacını hissetmektedir ve özel-likle ilaç etkileşimi, etkinlik ve güvenlik anlamında bu ilaçların pratik yönleri kursta hekimlerle tar-tışıldı. Erişkin aşılama 65 yaş eşiğinin en sık dile getirildiği alanlardandır. Daha genç grupta diyabet ve KOAH hastalarında aşılama önerilirken, 65 yaş üst tüm populasyonda influenza, pnömoni, zona, tetanoz aşıları önerilmektedir ve son yıllarda hem aşı alternatifleri artmış hem de uygulama pratiği değişmiştir. Bu konu da kursta tüm yönleriyle ele alındı. Antibiyotik gene günlük uygulamanın vaz-geçilmezlerindendir. Bir yandan direnç sorunu, bir yandan özellikle yaşlı hastada morbidite ve mor-talite antibiyotik tercih, zaman ve uygulamasını daha da önemli kılmaktadır. Antibiyotik seçimi ve kararı da olgularla değerlendirildi. Kursun dahiliye uzmanının bilgilerini güncellediğini ve özellikle polifarmasinin önlenmesinde, etkinlik güvenlik dengesinin ve doğru ilaç doğru zaman doğru hastada uygulanmasının sağlanmasına kursun katkı verdiğini umarım.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Mustafa CankurtaranHacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Geriatri BD

Page 4: HOŞGELDİNİZichastaliklari2016.naklenkongre.com/pdfs/13ekim.pdf · kullanılan ilaçların başında gelmektedir ve yine yaşlı hastalarda en sık yan etki ve güvenlik endişesi

Bağışıklık sistemini güçlendirmek mümkün mü? Bunun için kullanılabilecek ilaçlar veya besinler var mı? Bu sorular sık sorulan sorulardır ve ce-vapları da her zaman kolay olmamaktadır. Bunu değerlendirirken de kişinin gerçek bir sağlık prob-leminin olup olmaması da önemlidir. İmmün sis-temin yanıtlarını manipule edebilen birçok tedavi metodu vardır. Bunlar immün stimülasyon (anti-jene spesifik olan ve olmayan), immünsupresyon (antijene spesifik olan ve olmayan) ve immünmo-dulasyon olarak 3 başlık altında incelenebilir. Biz bugün daha çok immün sistemin uyarılması ile il-gili yanıtlar üzerinde duracağız. İmmün sistemin uyarılması antijene spesifik olarak en iyi aşılarla yapılır. Aşılar organizmaya uygun yolla verildi-ğinde, immün yanıt oluşturarak, kişinin enfek-

siyon hastalıklarından korunmasını sağlayan maddelerdir ve antijen yapısındadır. Antijene spesifik olmayan immune sistemin uyarılması ise sensitize edilen hayvanlardan elde edilen anti-serumlarla yapılır ve pasif bağışıklama olarak adlandırılır. Bağışıklık sistemini güçlendi-ren ilaçlar ve bitkiler var mıdır? Herhangi bir aktara veya eczaneye girdiğinizde immüniteyi desteklediğini veya immün sistemi güçlendirdiğini ileri süren birçok ilaç ve herbal preparat bulabilirsiniz. Bunlar arasında en fazla bilinenleri Ekinezya (kirpi otu), Umca (Afrika sar-dunyası), beta glucan içeren preparatlar, organik germanyum ve bazı mantarları içeren pre-paratlardır. Bunlardan bazılarının immün sistem fonksiyonlarının bazı komponentlerini de-ğiştirdiği saptanmasına rağmen, gerçek anlamda immüniteyi güçlendirdiğine ve enfeksiyon ve diğer hastalıklara karşı korunmada daha iyi olduğuna dair deliller yoktur. Bir otun (veya herhangi bir substansın) immüniteyi arttırdığının demonstre edilmesi oldukça komplike bir olaydır. Kanda antikorları yükselten bir herbal bileşiğin, gerçekte immünite üzerine herhangi bir yararı olup olmadığı henüz bilinmemektedir. Bunlardan daha önemlisi, immün sistem kişinin beslenme durumundan, yaşından veya diğer birçok farklı koşuldan dolayı iyi ya da kötü olarak etkilenebilmektedir.

Beslenme ve immünite; İmmün sistemde, fagositer hücreler infeksiyona karşı vücut defansı-nın bir parçası olarak reaktif oksijen ürünlerini yapar ve oksidan aracılı hasar immün sistem için tehlikelidir. Bu yüzden antioksidan besinler güçlü bir bağışıklık sistemi için önem taşır. Birçok anti-oksidan direk olarak diyetden elde edilebilir. Anti-oksidanların en önemlileri se-lenyum, isoflavonlar, A, C ve E vitamini ve beta-karotendir. Fonksiyonel gıdalar ise tamamen doğal gıdalardan elde edilen biyoaktif özellikteki maddelerin, günlük yaşamda tüketilen gı-dalara eklenmesi ile ortaya çıkan, sentetik özellik taşımayan gıdalardır. Fonksiyonel gıda adı altında en çok bilinen ve tüketilen gıdalar probiyotik ve prebiyotiklerdir. Probiotikler, insan organizması yararına çalışan canlı bakteriler, prebiotikler ise kalın barsakta fermente olarak probitikleri uyaran lifli gıdalardır.

Yaş ve immünite: Yaşlanma, immün yanıt kapasitesinin azalmasına yol açar, buda daha faz-la infeksiyon, inflamatuar hastalıklar ve kanser gelişmesine katkıda bulunur. Gençlere göre, yaşlıların infeksiyöz hastalıklarla karşılaşması ve hatta bazen bunlardan dolayı ölmesi daha büyük olasılıklıdır. Yaşlılarda ayrıca beslenme ve bağışıklık sistemi arasında bir bağlantı ol-duğu da görülmektedir. Diyet veya ek gıdalarla alınan bazı esansiyel vitaminler ve eser mi-neralleri yetersiz alması yaşlılarda sıktır. Diyet takviyelerinin yaşlı insanlarda sağlıklı bir im-mün sistemin devamını sağlayıp sağlamadığı ise henüz cevabı bilinmeyen önemli bir sorudur. Stres ve immünite: Stres ve immün fonksiyonlar arasındaki ilişki birçok çalışmada araştı-rılmasına rağmen, bu ilişkiyi belirlemek çok güçtür, çünkü stresi tanımlamak güçtür. Biri için stresli olan bir durum bir başkası için olmayabilir. İnsanlar stresli olarak tanımlanan bir duruma maruz kaldığı zaman, hissettikleri stresin ne kadar olduğunu ölçmekde güçtür. Genel-likle depresyon, anksiyete ve panik gibi duygu durumu birçok yollardan vücut için zararlıdır. Yorgunluk, hafıza ve konsantrasyonda güçlük, ağrı ve acı ve uyku problemleri gibi sekonder semptomlar duygu bozukluğu olan insanlarda sıktır. Tedavi edilmemiş duygu durum bozuk-lukları da immün sistem fonksiyonlarını azaltabilir. Ancak insanlarda kontrollü deney yap-mak güçtür, çünkü ölçüm alındığı zaman birçok diğer faktör etkili olabilir.

Soğuk ve immünite: Soğuk sizi hasta yapar mı? Yapılan çalışmalar ılımlı bir soğuğa normal maruziyetin infeksiyonlara eğilimi artırmadığı gösterilmiştir. Kış aylarının “soğuk algınlığı ve grip sezonu” olarak kabul edilmesinin nedeni, kişinin soğuğa maruziyetinden değil, zama-nının büyük kısmını kapalı iç alanlarda geçirmesi ve mikropları geçirebilen diğer insanlarla sıkı temas nedeniyle olduğu kabul edilir.

Egzersiz ve immünite: Düzenli egzersiz sağlıklı yaşamın temel taşlarından biridir. Kardi-ovasküler sağlığı düzenler, kan basıncını düşürür, kilo kontrolüne yardımcı olur ve çeşitli hastalıklara karşı koruyucudur. İmmün sistemin normal fonksiyonları üzerine de egzersizin güçlü etkisi vardır. Genellikle yoğun egzersiz immüniteyi deprese ederken, düzenli ılımlı egzersizin yararlı olduğu kabul edilir. Profesyonel atletlerde, ağır egzersiz esnasında sıklıkla ÜSYE semptomları görülür, bu olay mukozal immünitede özellikle de sekretuar IgA’daki azalma nedeniyle olabilir. Ilımlı yoğunluktaki egzersiz bağışıklığı güçlendirir ve riskli hasta-larda aşı cevaplarını efektif olarak artırmak için kullanılır.

Sonuç olarak, hasta olunca bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışmak yerine, devamlı bir şekilde sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olabilmek için, sağlıklı bir yaşam sürmemiz gerekmektedir. Bunun için ise 6 önemli sağlık kuralı vardır; 1. Sigara içme 2. Sağlıklı beslen 3. Uygun kilonu koru 4. Düzenli egzersiz yap5. Alkolden kaçın veya az iç6. Yeterli süre uyu

Prof. Dr. Taşkın ŞentürkAdnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji BD

Kalp yetersizliği (KY); tipik semptomlar (nefes darlığı, ayak bileği şişliği ve halsizlik) ve bera-berinde var olabilen bulgular (artmış jugüler ven basıncı, pulmoner raller ve periferik ödem) ile ka-rakterize, azalmış kardiyak debi ve/veya istirahatte veya yüklenme anında artmış intrakardiyak basınç-lara yol açan yapısal ve/veya işlevsel bir kardiyak anormalliğin sebep olduğu bir klinik sendromdur. Genel erişkin nüfustaki sıklığı %2 civarındadır. Kalp ve damar hastalıklarına bağlı tedavi seçenek-lerinin ve yaşam beklentisinin artmasıyla beraber risk faktörüne ve komplikasyonlarına maruziyet süresinin uzaması sebebiyle tüm dünyada sıklığı giderek artmaktadır. 55 yaşını görmüş bir bireyin,

geri kalan ömründe KY geliştirme riski erkeklerde üçte bir, kadınlarda dörtte bir oranında-dır. Kalp yetersizliği, klinikte kendisini kronik ve akut olmak üzere temel olarak iki tablo-da gösterir. Her iki formun da mortalitesi yüksektir. Modern serilerde yıllık mortalite kro-nik KY’de %7, akut KY’de %17’dir. NYHA Evre IV hastalarda yıllık mortalite %50’nin üzerindedir. Ülkemizde, HAPPY çalışmasının verilerine göre erişkin nüfusta KY sıklığı %2.9’dur. Avrupa Birliği ve ABD verileri bu sıklığı %2 civarında vermektedir. Ülkemiz-deki yüksek rakamların temel sorumlusu, korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu KY’nin (izole diyastolik KY), özellikle kadınlarda sık rastlanmasındandır. Öte yandan, epidemiyolojik veri setlerinde ortalama yaş, Avrupa ortalamasından 10 yaş daha gençtir. 2016 yılı, Avrupa Kardiyoloji Cemiyetinin, KY kılavuzunu yenilediği bir yıl olmuştur. Yenilenen kılavuz, KY fenotiplemesinde yeni tanımlamalar yaparken, özellikle düşük ejeksiyon fraksiyonlu KY tedavisinde çığır açan yeni bir tedavi seçeneği olan ARNİ’yi, PARADIGM-HF çalış-masının akabinde, kuvvetli biçimde önermiştir. Öte yandan, kardiyak resenkronizasyon bazlı cihaz tedavilerinde bazı kısıtlamalar gözlenirken, mekanik destek cihaz tedavisinde önemli gelişmelere vurgu yapılmıştır. Ülkemiz mekanik destek cihazları konusunda öncü ülkelerden birisidir. KY, en azından düşük ejeksiyon fraksiyonlu KY’de, yaşam süresini uzatan ilaçları bulunan bir sendrom olmasına rağmen, bu tedavilerin kullanım oranları ve kullanmakta olan hastalarda hedef doza ulaşma oranları açısından özen gerektirmektedir. Türk Kardiyoloji Derneği, geçtiğimiz yıl içinde hem akut hem de kronik KY için pratik uygulamalar ve bilgiler içeren uzlaşı raporları yayımlamıştır. Bu toplantıda, tüm güncel bilgiler gözden geçirilecektir. Prof. Dr. Mehmet Birhan YılmazFESC, FACC, FHFA

KALP YETERSİZLİĞİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİ NASIL GÜÇLENDİREBİLİRİM?