Hamit Saraç - şiirler - Yayın Tarihi: 16.6.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.
166
Embed
Hamit Saraç - Antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/3/hamit_sarac_60693_27266.pdf - kültür ve sanat Akınız Yangın var kuzeyde ki Türk'te Hilal hasretidir Kerkük'te Bosna,Hersek
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Hamit Saraç
- şiirler -
Yayın Tarihi:
16.6.2011
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.
Yaradan'ın isteği ve emrinde Türk yaradalıp,Sonsuzluğundan ve de İradesinden ilham alıp,Ya Allah Bismillah deyip ayaklanıp doğrulmuşuz.Gerçek bizler Anadolu gerçeğinde yoğrulmuşuz.
Beşeri dünyada kutlu mücadeleye katlanıp,Ülkü yolunda ta Asya'dan batıya kanatlanıp,Yüce birlik uğruna Hak yola,Hak'ka doğrulmuşuz.Gerçek bizler Anadolu gerçeğinde yoğrulmuşuz.
Şeyhlerimizin ve erenlerimizin ateşinde yanıp,Hoca Ahmet Yesevi ve Yunus Emre'lerle duygulanıp,İleri görüşün,dostluğun ruh binasına sokulmuşuz,Gerçek bizler Anadolu gerçeğinde yoğrulmuşuz.
Savaşın her safhasında insanlık örneği verip,Tüm yaradılanları Yaradan'dan ötürü sevip,Maziden ebediyete Hak yol için solumuşuz.Gerçek bizler Anadolu gerçeğinde yoğrulmuşuz
Düşmüşlüğümüzde şükredip Yaradan'a sığınıp,Eyub'un sabrına Yunus'un dostluğuna sarılıp.Mevlâ güzel eyler deyipte yoluna doğrulmuşuz.Gerçek bizler Anadolu gerçeğinde yoğrulmuşuz.
İnsanlığın sırrına Uhud'da,Hendek'te ve Bedir'de erip,Allah için cihad ederek Malazgirt'e,Bizansa gelip.Anadolumda kıbleye dönüp tek nizama doğrulmuşuz.Şimdiki bizler Anadolu'mun gerçeğinde yoğrulmuşuz.
Bir Anadolu gerçeği vardır bu ülkemizde,Biz madde ve manâda o gerçekle yoğrulmuşuz.Dalgalandıkça AYYILDIZLAR bu gökkubbemizde,Manâlı gülen ve ağlayan sesle doğrulmuşuz.
Hakikat olmuş acılarla tanışmaktayız,Ayrılmada aramızdan muteberler bir bir.Ne tam barış,ne de savaş ortamında bir hız,Çeker gibiyiz zamanı sonsuzluktan bir bir...
Eskiden,Ahlak ile fazilet,akılla bilgi,İman çatısında birer eş duvardı.Günümüz aydının da bunlar olsaydı..Türkiyemiz de,Din ile ilmin ufkundanParlak bir güneş doğardı,Karanlıkları boğardı.Batıl gider,Hak gelirdi.Yenilik isteyen milletimAsumana yükselirdi.
Yüreksiz,gönülsüz ve telâkkilere kapalıMünevver cahillerle aydınlanmaz milletimiz,Musiki ve san'ata karşı tahribat kafalıCahil münevverlerle aydınlanmaz milletimiz.
Irkı Türk,lisanı Türkçe,dini İslam'sa eğer,Cahil aydının uyduruk dili ruhunu döğer!
Yunus ismi Taptuk Emre'yle hatırlanmaz iseAşk menziline nasıl varılır,aydın cahilse?
Duymamışsa adını Divan-ı Hikmet'imizin,Aydın cahil ne anlar halinden devletimizin?
Çekmemişse cefa,yüreğine aşk düşmemişse,Boş kâlpli münevver cahile inanır mı kimse?
Gözesi inanç,Heyecanı aşk,Ve durgun suda coşku.Sabırsız beklentisi çocukların.Dargınların barışması,Dostların kavuşması.Velhasıl;İnancın ortak paydalı sevdası.Düşünenin kalpte insanlığı anlaması,İdraklerde ki ilk sevinç,ilk heyecanlar,Bir araya gelmiş heyecanlı canlar.
Gecenin dördünde,sabaha karşı.Camdan şehri seyrediyorum.Tül perdelerden sızan karanlık dostları,Kimsecikler göstermiyor sokaklarda.Bir kaç kişi hızla ilerlemekte ve kaybolmakta.Belkide ibadet kapılarını açacaklar.Apartmanlarda ışıklar çokca,Gerçek bir yaşayışın peşinde herkes.Yakınlardan mutfak sesleri geliyor.Birazdan birlikte yemekler yenecekDini vecibeler yerine gelecek.Sofra başında toplanmak neydi?Neydi bizi bu saatte uyandıran güç?Bu saatlerdeki tatlı sevinç nedendi?Yanımda ki radyoda da idman yaptırılıyor.'Kollarını topla,yat kalk,Bir iki üç dört kalk'Tekraren;'Kollarınızı seyreltin,Bir iki üç dört kalkDeğirmen vaziyeti al..!Devam ediyor....'Sayın dinleyiciler idmanımız bitti,Şimdi müzik yayılarına başlıyoruz.'diyordu.Ve 'Vay,vay amanim' türküsüÇalınıp söyleniyordu.Hemde Azeri havaları ile.Evet Azerbaycan'dıBu radyonun yayın yaptığı yer.Daldım bu yanık seslere,Esareti düşünüyordum ki,Bir top sesi ile irkildim.Sahur sona ermişti.Radyoda hala yanık türkülerZeynep Hanlarova ile devam ediyordu.'Yandım oy balam yandım' diyerek.Yanıyormu idiler bu soydaşlarımız?Belkide diyemiyorum!Elbette yanıyorlardı!Hürriyet için ağlıyorlardı.
Ruhumda sana ait bir depo var sanki,Zamanla birlikte akıp gidiyor bitmiyorsun.Zamanın geleceğinden güç alıp doluyor sanki,Haz veren bir meşalesin ruhuma,bitmiyorsun.
Çile çamurunun yüzücüsü olsak dahi,Çamurun rengine Mevla'dan renk dilemeliyiz.Yudum yudum çekilen o çileler haksız da olsa,Namus meselesidir deyip üzülmemeliyiz.
Sessizce büyüyen bu sonsuz sessizlik,Sizi bizden alacak diye korkuyorum!Genç ve asi ruhlara devletten ilgisizlik,Bizi hüsrana götürecek diye ağlıyorum.
Hayal ederek yaşama oğlum-kızım.Saadet yerine hezimete gidersin..!Düşünerek yaşar,yaşadığını bilirsenHezimet yerine saadete gidersin.
Modern olmak ruhu inkâr mı demektir?Bu ne çılgınlık,bu ne oyun Yarabbi?Nefsine esir olmuş,vijdana esir olmamışMilletten yeni bir kavme mi dönüştük Yarabbi?
Ahlâk,fazilet,vijdan,gurur,şuur,şeref.Anlamı belirsiz birer kavram mı bunlar?Koskoca bir toplumun gafleti mi yoksa?Densizlik,dinsizlik değil mi bunlar Yarabbi?
Caddesi,sokağı,balkonu,evinin içiHepsi isyankâr,hepsi küfür yuvası olmuş.Şekil,muhteva hep ayrı ayrı şeyler artık.Sen bizi bütünleştir,bizi koru Yarabbi.
Şimdiye dek neden bekletildi bu gizli erklerÖzel yapılmış buzdolabında ki don içinde?İyi kötü diye tanımlanamayan bu terklerDevlet sırrı mı kalacak Ergenekon içinde?
Biliriz ki devlet önce sır sonra harekettir,Biliniz ki devlet sırrını ifşa ihanettir,Bilinsin ki Türk'e ihanet savaşa davettir,Savaştan medet umma var Ergenekon içinde.
Savaş kabiliyetimizi hiç kaybetmedik biz,Gök kızıla beyaz diye itiraz etmedik biz,Herkesi kendi renklerinde görmek istedik biz,Gök bayrağa kızıl karışmış Ergenekon içinde.
Her gün yeni yorumlarla tanışıyor bu millet,Hakiki Ergenekon'uyla ışıyor bu millet,Bugün kü davanın ismiyle üşüyor bu millet,Milleti üşütenler var Ergenekon içinde.
Siyasi iradenin kontrolünde ki bir dava,Sağlıksız fikirler satışta caddede bedava,Güdümlü iradeler çıkmışlar sokağa ava,Eti yenmeyen avlar var Ergenekon içinde.
Ergenekon klavuzu Bozkurt bu davada yok,Bozkurtlu bir dava Türk'ün kalbine zaten bir ok,Yine de bu ismi bu davaya çok gördük çok,Menfaatçi çeteler var Ergenekon içinde.
Bitsin artık bu dava,yargı da zedelenmesin,Sır hesaplı eleklerden Ordu da elenmesin,Son bulsun kararsızlıklar,ertelenmesin.Kararsız iradeler var Ergenekon içinde.
Közü küllerle kapatılmış bu dünyanın,Fırtınalar közünü tutuşturur bir gün.Üzerinden tozu atılmış bu aynanın,Arkasından heyulanı görürsün bir gün.
Tanımalısın bu ruh dünyanı heyulanda,Acıları hissedip yaşamalısın canda,Közü ve külleri hatırlayıp ta o anda,Tarihi sayfalara not koymalısın bir gün.
Çağlara yön verecek taş yazıtlarında,Bilge Kağan'la tanış nasihatlarında,'Titreyip kendime geldim'dediğin anda,Atiye mesajlar göndermelisin bir gün.
Mesajında Türk,İslâm ve insanlık olsun.Tutuşan közlerin alevi arş'a dolsun.Dünya insanları Türk'ü konuşur olsun.Türk'ün uzay çağını başlatmalısın bir gün.
Fatih'imizle girdik toprağına.Ebedi olarak saklandıkAl kanımızla azatlık toprağına.İmar ettik âleme gösterdik,İman ettirdik gönüllere yerleştik.Hoşgörümüz hayranlık yarattı.Haşmetli eserler mânayı arattı.Mesajı insanımızın eseriyle verdikÇünkü biz insanı ve san'atı severdik.Onlar da aldılar mesajlarımızı,Aradılar insanlığı ve san'atımızı.Buldular kendilerini sevgi ummanındaTeslim oldular mutlak varlığa hakikat yolunda.Asırlar eserlerle süsledi Bosna'yıHer eser bir mesajla doyurdu hafızayı.Aklıyla ve erdemiyle doğurdu Mostar'ıHalvet giderdiler burada iki yakanın dostları.Gönül ile san'at ile mimarı olunduÇünkü bu yol gönüllerin yoluydu.Hiç bir kul vurmadı nedametle dizine.Gönüller akıyordu insanlık denizine.
İnsanlık denizine zaman içinde,Kulun artıkları kirli ruhlar akıttılar.Kirli ruhlar da nifak ateşleri yaktılar.Şimdi ateş yanmada bizlerse uyanmadayız.Uyanan ruhlarla huzur ve barışın yanındayız.
Fatih'le Sancak,Kanuni ile Eyalettir bize Bosna.Kendini bulan ruhlarla fazilettir bize Bosna.
Coğrafi ve idari ayrılık ruhlarda bir vehimdiRuhumuzun derinliklerinde bir çığlıksınız şimdi.
Harbin harabesini korumak farz ve sünnettir bize.Yaşayan canlı Bosna mukaddes bir emanettir bize. 1994-Erbaa
Yürek; Öğrenilenleri yönlendiren bir uzuv,Bilgiyi hedefine yönelten bir sırdaş güç,Kişiyi olgunluğa kavuşturan bir gizli güç,Onsuzluk kişi için bir eziyet bir güç.Onunla gönlüne yüklersin sevdayı,Onunla İlahi güce gönül verirsin ancak,Gönül ve yürektir yanlışları doğru yapacak.
Umutları sisli,gözleri günaha kavisliÖyle gidiyor yaşıyordu ki insan;Ne bir yakınlık gördü ne de kendi yaklaştı,Durdu, kendince birden hırçınlaştı bu insan.
Tövbe dedi hıçkırıkları peşinden,Günahkârlara bağırdı kainatsızlar diye.Hırçındı durmadan tövbe, tövbe diyordu,Dua eder gibiydi ver,güç ver Tanrım diye.
Sustu oturdu,ayaklarına baktı nasırlı ve kapkara,Kusar gibiydi sanki,gözlerini yumdu bir of çekti.Semaya bakıyor,kimbilir neler hayâl ediyordu.Kalktı aniden adımları gerildi,herhal dereye geçecekti.
İsabet değildi suyla karşılaşması,arzusu idi onun.Temizlenirim,güneşlenirim fikri vardı,Çıkardı üzerini yıkadı taşlar üzerine serdi,Birden daldı suya Kudret yüce Tanrım diye bağırdı.
O artık ne hırçındı ne de asiydi.Döndü çimen yeşili otlar arasınaGüneşe baktı kıbleyi aradı ve bulduTövbe,tövbe diyordu namus karasına.
Şafak öncesi karanlığına teslim olmak yok,Türk'e yön verecek güneş mutlak doğacak bir gün.Bu millet tarih de böyle süreçten çok geçti çok.Milli hasletimizden bir bozkurt doğacak bir gün.
Yalan ile süs, yol hikayenizin vasıtası,Talan ile kotarış alnınızın yüz karası,Açtığınız derdin kabuk bağlamadan yarası,Millet sizi atıklarınızla boğacak bir gün.
Kanma milletim ön hazırlıklı gözyaşlarına,Milli hasletlerinle yönel bugünden yarına,Çok devletli tek milletli Turan diyarına,Türk'lerin güneşi elbette ki doğacak bir gün.
Dikenli bedenimin dikensiz gülleriRuhuma mavi ve beyaz açan güllerim.Ömrüme saymam sizsiz geçen günleriSiz ile vardır,siz ile mutludur günlerim.
Baharlar yeşilsiz ve gazelsiz,Kış ve yazlar karsız ve güneşsizNasıl tanımlanamaz iseler,Ben de noksanım güneşlerimsiz.
Yük olmadınız, biz hayatı yeni solurken.İlahi emirle dünyamıza katıldınız.Zahmet vermediniz hiç bizlere, okurken.İlme ahlaki erdemlerle atıldınız.
İnsanlar inansınlar yorum yapmıyorum.Ben ancak ve ancak onlarla yaşıyorum.Her biri sağlığım için birer doktorum.Gökçen kızım gerçekten tabibim,doktorum.
Onların sağlığı içindir dualarım.Onlarsız ben hiçim,onlar benim canlarım.Onlar bana yol gösteren mihmandarlarım.Edibe kızım ise yükselmiş mimarım.
Son beşik ismiyle anamın hatırası,O ki yenen bütün meyvelerin şırası.Çok ta samimi ablalarıyla arası.Mühendisliktir Muhsine'nin parolası.
Ana ve eşlik Makbule hanımla vardır.O çocuklara kötülüklere duvardır.Çocuklar ona,o da çocuklara yârdır.Babalığımdandır ki gönlüm bahtiyardır.
Gelmez,görünmez,bakmaz ve olmaz olaydın,Gönlümde ki aşiyana konmaz olaydın,Hoşgörünü insafıma sunmaz olaydın,..Ateşle barutun iradesine hayret. Tabiat hikayesi kapanda ki bir kuş sanki, Uçana vurgun harika gözlü bir baykuş sanki, Her anımı etkileyen,hoş ama sarhoş sanki Karşılıksız sevgilerin iradesine hayret.
İçgüdü ve statüyle konmadık tabiata, Şükür ki iradesiz gelmedik tabiata, Evet dedim akli iradeli aşklı biata, Uçanla,konmuşun şuurlu idrakine hayret.
Hoşgörü parkının üyesi,abonesi her insanYazılı ve yaşayan kültürün izlerini taşır.Dünyasında hür,hürriyet içinde sesi gür insanObjektif dünyasından,subjektif güzele yaklaşır.
Fildişi kuleler,hanlar,saraylar yoktur bu parkta,Gönüllerin binası inşa olmaktadır bu parkta,San'at dalları bereketlenip yücelir bu parkta,Zeka,fıtrat,özlem,inanç,hoşgörü vardır bu parkta.
Bu dostluk parkı sevenlerin cem oldukları yerdirTefekkür aleminde derinliklerde ki değerdir.
Sönmeyen ışıklarla donatılmış bu dolu parkta,Ruha haz veren sevdalar ve dersler anlatılmakta.
Yanlış-doğru,iyi-kötü hakiki sevdalar vardırHakikatte bu park bütün kötülüklere duvardır.
Bu parkta babası olmayacak hiçbir bebek yoktur,Çünkü bu parkta gönüllerde Mutlak Varlık stoktur.
Dostluk parkının çocukları kaderiyle solacak,İlimsiz,ilgisizlik ve kederiyle solmayacak.
Çocuğumuzun ruhu hırçın,saldırgan olmayacak.Onların irfanı ile bütün parazitler solacak.
İnanınki bu parkta tüm çatışmalar önlenecek,Çocukların heyecanları bilime yönlenecek.
Yaradan'ıma yönelip tüm canlı hücrelerimleBüyük bir huşü,derin bir vecd içinde ağlıyorum..!Vaktin seherinde duaya açılan ellerimleÇamur renkli bu döneme Mevlamdan renk diliyorum..!
İnsan oğlunda çok ciddi bir radyoaktivite yoktur,İnanan da moral,inançsız da maddi ışın stoktur.Ahenkli inanç yokluğundan dünya mutsuz..!İnançlilar dahi bu tablodan umutsuz...
Ahenkli inanca sahip olsaydı tüm insanlar,Aile ve devlet düzeninde huzur olurdu.Kutsal yolda nifak çıkarmasaydı inananlar,Doğacakların huzur sofrası hazır olurdu.
Bir dönem sonu Irak'lı için,bir nihayet.İnşaallah sadece Saddam içindir kıyamet..!
Ne bir edip sesi yükseldi,ne de bir ozan sesiSaddam'ın ülkesi bu zengin kültür coğrafyasından.Allah'ın emriyle susmadı sadece ezan sesiİlham alınmalı artık bu Irak coğrafyasından.
Haşmetinden ve heybetinden etkilenmeyen ruh,Rızaen-Lillah için eğitilsin istiyorum.Bekleyen gaflette.Bekleten de olmasın güruh,Bilmeyen de ruh cevherini bilsin istiyorum.
Tarih yazmış Türk'ün,Urumçi'de ki Uygur'uYeni bir sayfa yazmak üzere kızıl Çin içinde.Özbek,Kırgız,Türkmen,Kazak,Azer ve Uygur'uCem olurlar mutlak birgün kızıl Çin içinde.
Aydınlanacak elbette karanlık gönüller,Tanrı'nın lütfûyla ışık verecek güneşler,Yaklaştıkça size milli heyecanlı günler,Aslınıza döneceksiniz kızıl Çin içinde.
Turan ateşini tutuşturacak bu birlik,Bütün dünyaya huzur getirecek bu birlik,Umman içinde dalgadan kurtulan bu birlik,Dalgalara set olacak kızıl Çin içinde.
Hangi gerçek yok edilmiş bu sonsuz alem de?Kim zûlmedip de öylece kalmış bu alem de?Çin anayasasında ki kanun da,kalem de;Türk'ün hakkını verecek kızıl Çin içinde.
Hem Türk'ün hem Müslümanın davası bu davaDünya müslümanlarının duası bu davaSed'de ki Çinlinin dahi devası bu dava,Aminlerle son bulacak kızıl Çin içinde.
Kimliğini özüyle yaşayansın Uygur'um.Bayrağınla gökleri taşıyansın Uygur'um.Sabırla yer altında yaşayansın Uygur'um.Yer altına paydos artık kızıl Çin içinde.
Yakmalı,bu maddi ateş bedenleri yakmalı.Bedenin her hücresi de yürekleri yakmalı.Yanınca yürekler,İlahi aşk alevlenmeli,Madde ile mana ilanihaye evlenmeli.
Sabah evhamla hatırladım ezeli,Sensizlik aleminde bu dünyayı gezeli.Rehavet,iffet manzumeme esenMakrome motiflerinden bir desen.Hicran en derin ince bir yaradır edebim de,Bir hikmet ara ne olur,düzensiz düzenimde..!
- Besmele ile başlamak her işe bir edeB. - İnziva İslam aleminde bir düşünce edebİ. - Sevmek ululuk,insanı severse herkeS. - Merak,ruh alemindeki güçlü meraM. - İdrak,ham düşüncenin olgunluktaki eserİ. - Lailahe illellah'ı etme hiçbir zaman ihlaL, Lâl olmaz dilin,iste Tanrı'dan mukaddes ihtilaL. - Ahlâk seni yüceltsin, oku ve öğren kul ol Allah'A, - Heyhat ne oldu deme,sonra demeyesin eyvaH. - İdrakin sana hatırlatsın muhteşem Fetih'İ, Resul'ü anacaksın mutlaka,duyacaksın guruR Rahmetle anacaksın geçmişi,olmayacaksın mağruR. Adil olacaksın inanacaksın herşeyin Hak'tan olduğunA. Helâk olmadan olacaksın mutlaka falâH. -Medeniyet sana görünmesin gökreM. Asil ruhunu sev yönelme kötü merakA. Ne oldum delisi olma şatafatı görünce hemeN. -İnsan var oldukça aramalı mutlak doğruyu,güzelİ. Renkler ruhumuzun bakıpta sezdiği güzellikleR. Renkler gönlü hoş tutan ruhumuzda ki özellikleR. -Adalet Hz.Ömer ile yükselmesin Allah'A. -Hakim kararsızların odağında kurmasın karargâH. -İnkâr etme insanım,isyankâr hiç olma,inan sev her şeyİ. -Mâlikhanende de önder ol,sana ilham verecektir MevlâM.
Not:Mısra başı ve sonunun harflerini yukarıdan aşağıya okuyunuz.
Düşünüyorum gözlerimi ayalarımla kapatıp,Bir dünya kuruyorum idealimdekiyle tıpatıp,Açtığımda gözlerimi son çekilmiş resme bakıp,Heyecanlarımı taşımayan yıllarımı özlüyorum,
Başı dönmüş,sorumsuz ve de masum gençliği gördükçe,Cehalet ipleriyle örülüp ruhlara gömüldükçe,Seyredip de bu masumane gençliği hergün öldükçeKendimi tanıdığım ilk yıllarımı özlüyorum.
Göz ile konuşarak dünyamı yeniden kurmak için,Dil ile de hem riyaya hem de riyakara vurmak için,Yeni dünyam ile yavrulara sevgiler sunmak içinÇocuklarımı seyredip çocukluğumu özlüyorum.
Günün yanlışını sezip önlemini almak için,Dünün kucağında agah olup sezinlemek için,Bugünün sunni havuzunda serinlemek içinDünyayı tanıdığım ilk yıllarımı özlüyorum.
Asırlar yaşasa da bu ömür sırlarıyla kalacak,Derya da olsa bu sır denizi durgun dalgalanacak,Yansa da yüreği derya dibinde, o vurgun kalacakİfşası imkansız sırların yıllarını özlüyorum.
Tüm teşhirleri temaşayla seyrederek gözlesem de,Mazinin hatırasını günün aşkıyla sözlesem de,Bilmem nedendir? Hazineler diyarını özlesem deEn tatlı saadet hazinesi hülyayı özlüyorum.
Hiçbir yeni hakikat unutturamadı sizi bana,Yaşadığım her saniye anılarla bir dizi bana,Kaderim bir ucdan bir uca atsa da beni yabanaBeni ben eden babamı hemde anamı özlüyorum.
Yüreğimde bir hasret, susuz kalmış bir bahçe gibiyim.Bırakın beni bırakın da ilahi köşke gideyim.Lutfederse Kudret ordan yakınlarımı seyredeyim.Ebediyyen ayrıldığım yakınlarımı özlüyorum.
Gözyaşı damlalarım istemesem de damlayacaksa,Dere,çay ve ırmakların ağzını denize bırakın.Ayrılık ateşi her demimde beni demleyecekse,Ruhumun ateşiyle,ateş olmuş denizi de yakın..!
SilifkeAkdenizden bir rüzgar esecek,mayası bizdede var.Bizimdir çökeleği,yayla yolları,Türkmen kızı bizdede var.Gelsinler oynasınlar,ufkumuzu açsınlar.Çağıralım onları.İşte huzurlarınızda İçel'in Silifke Halk oyunları.
ArtvinBu vatan Horon'un,Bar'ın ve Halay'ın oyunları ile dolu.Artvin kuzey doğumuzda Türküler ile bir Anadolu.Düz horon,Cilveloy ve Atabarımız Cihan durdukça duracak.Ekibimiz Artvin yöresi oyunlarından bir demet sunacak.
Aras'ım, Seyhan'ım, Fırat'ım ve Yeşilırmağım.Uyuduğunuz yeter ey! Türkiye'min suları.Düşman uyudumu hiç? bak bölünmede toprağım.Uyan artık yıkılmasın Türkyemin Surları.
Su uyudu düşman uyumadı bu hale geldik.Cehalettendir ki,rüzgarlar yönünde eğildik,Aslında biz böyle bir milletin nesli değildik,Uyanın artık kaymasın Türkiyemin Surları.
Özüne susamışlığından yararlananlar var,Siyasi mesaj din olduğu için kananlar var,Tepelerde yokluktan villalara konanlar var,Uyanın artık kaymasın Türkiyemin Surları.
Kuruluşunda peteği ören ana arın Türk,Komutan sıfatlı uzağı gören baş arın Türk,Özündeki milli haslete dön yalvarırım Türk,Uyan artık yıkılmasın Türkiyemin Surları.
Tarihsiz bir milletin,Talihsiz bir nesli değilsin sen.TARİH olmuş bir milletinTalihsiz bir neslisin sen!
Sahibiz bizler özümüze sahibiz.Tarihte bir zamanlar kimdik sahi biz? .
Sen öylesi derin uykular alemine dalıp ta,Yatağına salya akıtacak bir illetmiydin?Sen inançsız bir yuvadan döl salıp ta,Milletini unutacak bir fertmiydin?
Dilim dilim dilenler bizi dilimlenesiniz,Dilerim Mevla'dan siz de dilenesiniz.
Milli zevkime,Milli şeklime,Milli heyecanıma,Milli hayatıma,Manevi ahlâkıma,Bu kadar mı uzaksın be çocuğum?Boş zamanlarına neden teslimsin?Niçin zamanını horluyor,harcıyorsun?Neden gencecik beynine kıyıyorsun?
Türk dünyası ummanında ki gemi Tanrı lütufludur,Kaybetmezsen maneviyatını yolun Tanrı yoludur.
Aile hayatı tarzın yaralanmada,yok olmada.Türk dünyası ummanında ki gemin sel suyu almada.Milli istihbaratına rağmen ajanlar dolaşmada.Baraj gölüne artık taşıma su doldurmamalısın..!
Sezmelisin devletlim,artık tehlikeyi sezmelisin.Türk'e ihanet edenleri artık sen de üzmelisin.
Öylesi morfinlemiş ki düşman insanımızıBir türlü titreyip kendimize gelemiyoruz.Damardan şırıngalamış adeta kanımızıTürk damgalı Türkiye de Türk'üm diyemiyoruz.
Türk'ün gök kubbesi Türk'lere bol gelmekte!Bozkurt Türk dünyası için Türk'e yol vermekte,Bütün güzelliklere giden yol emekte,Nedense emeği Türk'e veremiyoruz.
Geçmiş günlerden daha dardayız bugün,Dönüşümü olmayan yoldayız bugün,İradesizlerle çok hardayız bugün,Ateşi normale çeviremiyoruz.