HAK YOLUNDAN SAPMA NEDENLERİ
HAK YOLUNDAN
SAPMA NEDENLERİ
2
Genellikle sapma kelimesi: ‘doğru yoldan çıkıpyanlış bir yola girmek‘ anlamına gelmektedir.
3
Bildiğiniz gibi,İnsan bu dünyaya imtihan içingönderilmiştir. İmtihanı kazananlar sonsuzve güzel bir mükafatlamükafatlandırılacaklar,
4
ه� ب� ر� ر� را ر ر� ر�ا ن ر ر�ا ر� ر� ى و� ر� ن� � ن ر� ر� ن� �� ر � � ى ر� �ر ر�ا�و�ى ال�م� ه�ى� ن�ة� ال�ج� ا�ن� ف�
Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardanuzaklaştıran için ise şüphesizcennet yegâne barınaktır.Naziat-41-42
5
kaybedenler ise sonsuz ve çetinbir cezayla cezalandırılacaklar.
6
ط�غ�ى م�ن� ا ا�م� ف�ر�ا �ن د�� �� ر! ��و ر" ن� � ر# ر$ و� ر�
ا�و�ى ال�م� ه�ى� حيم� �ال�ج� ا�ن ه%ف�Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun barınağıdır. Naziat-37-39
7
Merhametli olan Allah, insana akıl vermiş, ona Kitap ve Peygamber göndermiş ve bu imtihanı nasıl kazanacağını göstermiştir.
8
Kitabında insanları kendi yolundansapmalara karşı uyarmış ve Tevhid'den sapmalarıbağışlamayacağını açık bir şekilde belirtmiştir.
9
Hz. Ebu Musa (r.a)anlatıyor: Resûlullah (s.a.s)buyurdular ki:Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler olacak.
10
Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabahlar, akşama kâfir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır.
11
Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem'in iki oğlundan hayırlısı olsun (yani ölen olsun, öldüren olmasın).(Ebu Davud, Tirmizi)
12
Peki İnsan Niçin Sapar?Hidayete eren de sapan da insanın kendisidir.
13
ر& �ه' ر�) �� د( ر�ا ن* ر� ر+ ر��ا ن�ر�� د�� ر- ر�ا ن� ر� ر#� ن- ر.ا ر�ا ن�
Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik.İster şükredici olsun ister nankör. İnsan-3
14
Sapmanın büyük sebeplerinden biri,İslamiyet’in hükümlerine ve Kuran-ı Kerim’e tam manasıyla itaat etmemektir.
15
Efendimiz şunu söylemiştir: "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitabı ve Resulün’ün sünneti.“ (Muvatta)
16
Demek ki hak yolundan sapanların Allah’ın kitabına ve Peygamberin sünnetine Bağlılıklarını sorgulamak gerekir.Çünkü Rabbimiz diyor ki:
17
د�/ ر" ن� � د0 د1 د�� ر� د� و�2 � � د0 د1 ن� و3 ر4 ل� ال� الض� ا�ال� ق� ال�ح� ب�ع�د� اذ�ا م� ف�
ر5 د�4 ر# ن6 د7 و��ى را ر4 İşte O, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah’tır. Hak’tan sonra sapıklıktan başka ne kalır ki? O halde nasıl Hak’tensaptırılıyorsunuz? Yunus-32
18
İrbâz İbnu Sâriye (ra) dedi ki: "Bir gün Resûlullah (asm) bize namaz kıldırdı. Sonra yüzünü sahabelere çevirerek çok manidar bir vaazda bulundu. Öyle ki dinleyenlerin gözleri yaşla,kalpleri de heyecanla doldu.
19
Sahabelerden biri: "Ey Allah'ın Resûlü (asm), sanki bu, bir veda konuşmasıdır, bize ne tavsiye ediyorsunuz?" dedi. “ Size Allah'a karşı takvada bulunmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa bileemirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim.
Zira, sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek.Öyle ise size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefâ-i Râşidîn'insünnetini hatırlatırım, bunlara uyun ve dört elle sarılın.
20
Sonradan çıkarılan şeylere karşı da son derece dikkatli ve uyanık olun. Zira (sünnette bulunana zıt olarak) her yeni çıkarılan şey bir bid'attır, her bid'at de dalalettir,sapıklıktır." (Tirmizî)
21
22
Müslümanım deyip sonraİstediğim kişiyle dostluk kurarım,İstediğim fikri ve görüşübenimseyebilirim,bu hususta hiç kimse beni sorgulayamaz diyen kimseSapıtmıştır, yoldan çıkmıştır, Allah ile bağını koparmıştır.
23
Çünkü fikrimizi,zikrimizi, görüşümüzü,duruşumuzu,dostlarımızı,düşmanlarımızıbiz değil Allah belirliyor.
24
Gelin Kur'an'ı Kerim‘dezikredilen sapma sebeplerine Beraber bir göz atalım:
25
1-Hevaya uymak:Heva, heves, bencillik, şahsi çıkar ve menfaatlar söz konusu olunca doğru bir karar vermek söz konusu olmaz.Olsa olsa ancak sapıklık olur.
26
ن8 ن� ر9 ن: � ن4ى ر; ر� �ه2 ر� ر> ر�ا ن2 ر= ر< ر��ا ن� د? د� ر?� ر*اب/ ر" ن� ن�ا ن@ ��ا ر �� ر �ن ر� ن0 د1 Aن ر4ا
ن� و�2 �� ن& �ه' Bر ن ر� Cر ر�2 Dن �د ر4 و�ى ر� ن� � Eن ن' F� ر ر7 ر:9 ر�ن� و�2 �� ن& �ه' Bر ن ر� ر5 د��2 Dن ر* ر ه3* �� ر � ر�5 ن� Gن ر)ا ن" ن� � ر� ن� ر* د)�� �ر رHا ن� د� ه�* ر. Gد ر�3 ر� ن0 د� ر�
(38/26)
27
"Ey Davud, gerçek şu ki, biz seni yeryüzünde bir halife kıldık.Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet,İstek, hevâ ve hevese uyma, sonra bu seni Allah'ın yolundan saptırır.Şüphesiz Allah'ın yolundan sapanlara,hesap gününü unutmalarından dolayışiddetli bir azab vardır.“ (38/26)
28
2-Aklı kullanmamak:heva, heves, çıkar, makam, nefsani arzular gibi faktörler ön plana çıkarıldığı zaman, ister istemez akıl ancak arka planda yer bulabilir ( eğer o kişide akıl diye bir şey kalmışsa).
29
ر#� �Jه ر- ر�Lا ن' ن< ن0 د1 ن� ن ر�& Mر ر� ن� ر ر� ر�ر5 د�2 ن ن= ر7 ���د د�1 ر7 ن0 ر2 ر4 ر�
"Şeytan sizden bir çok nesli saptırdı.Aklınızı kullanmıyor musunuz ?“(36/62)
30
3-Vahyi unutmak ve terketmek:Vahiy Allah’ın yoludurPeygamberin yolu vahiy yoludur.Ümmetin yolu vahiy yoludurBu yolu terkedenler yollarını şaşırmışlar, sapıtmışlardır.
31
ن� ن* ر� ر* و2ى ر� د0 ن� ر�Nا �� Oد� ر= ر* ر� ن� ر* ر�رLا �ه' Bر Pن �Bد ر�# �� Eر ر Qد ن3 Rر ر�7 � ن�ى Fر �ن ر� ر*ا Pد د� ر*
O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde)ellerini ısırıp şöyle diyecektir: “Ne olurdu ben de peygamberle beraberaynı yolu tutsaydım!” (Furkan25 ayet27)
32
رLا �ه2 ر� ر�ا رLا د4 ن3 Rن ر�7 ر� ن0 ر� ه�ى Fر �ن ر� وFى ر2 ن* ر� ر*ا “Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!” (Furkan25 ayet28)
33
اء�نى �ج� ا�ذ ب�ع�د� الذ�ك�ر� ع�ن� ل�نى �ا�ض� د ه5ل�ق� ه5ر:9 د�3 ر� ن5 ر)ا �ن نا Lن ن� د5 رSا �ن Tر� �� ر5 ر-ا ر�
“Andolsun, Kur’an bana geldikten sonrabeni ondan o saptırdı. Zaten şeytan insanı yardımcısızbırakıverir.” (Furkan25 ayet29)
34
İşte hak yolundan sapan, güzergahını değiştiren,Ümmet yolunu bırakıpDüşman yoluna girenKur’an ruhundan uzaklaşan kimseleriKıyamet gününde Efendimiz Allah’a şikayet ediyor:
35
Gب ر� ر*ا Pد �Bد ر�# �� Pر رUا ر�ر�� �Vد ن� ر ر5 و� ن# د ن� � ر�3 و+ـ د��3 Rر ر�7 � نى ن� Uر ر�5 ن�
Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler.(Furkan25 ayet29)
36
4-Kendini yeterli görmek(istiğna):
ل�ي�ط�غ�ى ان� �ن�س� اال� ا�ن� ك�ال�ت�غ�ن�ى اس� ا�ه� ر� ا�ن�
Hayır, gerçekten insan kendini yeterli gördüğün için Azgınlık eder. Alak-6-7
37
5-Tepeden bakmak (istikbar):Kibriya ve azamet Allah’a mahsustur.Allah Hadisi Kudsi’de buyuruyor ki:"Azamet gömleğimdir, kibriya de kaftanımdır. Kim bunları benden almaya kalkışırsa,onu azap edip perişan ederim.
38
ى �ي�ات �ا اء�ت�ك ج� د� ق� هQب�ل�ى Qر ن# ر' ن1 Fر Bن ر�� ر�ا ن� Xر ن� ر�3 ر1 ر4
ر ه#* ن4 ر1ا ن� � ر ن Xر ن� د- ر�"Hayır, benim ayetlerim sana gelmişti de,fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun.“(39-Zümer Ayet 59)
39
6-Beylere ve büyüklere körü körüne bağlanmak:Evet öyleleri varki büyüklerinin sözlerini ve direktiflerini Allah’ın hükümlerinden ve Peygamberin sünnetinden bile daha üstün tutarlar.
40
ر�ا �� ر ر� د��� رUا ر�ر�ا Yر ر#� ر' د- ر� ر�ا ر7 ر? رBا ر�ا ن= Zر ر� ر��ا ن�
رLا �ه' ر�) �� ر�ا د��2 Mر را ر4“Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar.” derler Ahzab-67
41
7-Şımarmak-refah içinde olmak:Allah’ın nimet olarak verdiği mal, mülk, makam ve güce karşılık şükrederek değil şımararak kendinitoplumun efendisi ve şımarık çocuğuolarak görmek ister.
42
ن0 ن� �ن ر2 ر� و]ى ر' ر4 وBى �د ن� ن� Uر ن ن ر5 ر-ا ر5 د�� رUا ر�5 ن�ن\ د�� د1 ن� � ر ن د( ر�ا �ن ر7 و� ر�
ن! ر�� د ن� � ن�ى د�� ن; ر' ن6 د= ن� ن�ا د� د�� Fر ر� د� ر" ن7 ر�ا ر ر�5 ن� ران% ر# ن� ر7 ر:9 د� د ن� Uر د� ر� Pر رUا ن[ ن�
ر �Aه ن# ر� ن� � د� ن" د* ر:9 ر� و�2 �� ر�5 ن� (28-Ksas ayet:76)
43
Karun, Musa'nın kavmindendi ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki,anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.Kasas-76
44
8- Atalar ve Büyüklerin Gelenek ve yöntemlerini koruma :Yolunu şaşıranlarSahip oldukları anlayışı, ezberledikleri bilgileri, alıştıkları gelenekleri Kur’an’a ve sünnete arz etmedenKutsal, dokunulmaz ve tartışılmazolarak görür ve kabul ederler.
45
الل:�ه� ل� �ن�ز� ا ا م� ات�ب�ع�وا م� ل�ه� قيل� ا�ذ�ا ه_و�ر�ا Yر ر�ا و� ن� �ن ر2 ر� ر�ا �ن ر� ن� ر� را Eد ن' F� ر �ر ن& ر� د��� رUا
ر5 د�� Fر ن� ر* ر:9 ر� ا ر �ن ر. ر5 د�2 ن ن= ر* ر:9 ن0 د+ aد ر�ا و� ر5 ر-ا ن� ر� ر� ر�Bakara-170
46
Onlara; Allah'ın indirdirdiğine uyun»denilince; «Hayır, biz atalarımızdan gördüklerimize uyarız» derler. Peki, ya onların ataları hiçbir şeyi anlamayan, doğru yolu bulamamış kimseler idiyse de mi öyle yapacaklar?Bakara-170
47
9-Zanna uymak :O kadar çok kimse vardır ki insanları aldatmak ve onları Yanlış yola yönlendirmek için Zann, hayal ve yalan ürünü olan bilgi ve belgeleri aklın kabul edebileceği bir çerçeveyekoyarak bu insanları saptırmaya çalışırlar.
48
Onun için Rabbimiz Müslümanlarıböyle kimselere itaat etmekten men etmiş ve onlara uymayı yasaklamıştır.
49
ن8 ن� ر9 ن: � ن4ى ن ر ر# Jر ن- ر� Eن Sن د7 ن5 ن� ر�ن� و�2 �� ن& �ه' Bر ن ر� ر> د��2 Dن د*
ر� Nر� �� ر�:9 ن� ر5 د=� ن' F� ر ر* ن5 ن�ر5 �bد د# Rن ر* ر�:9 ن� ن0 د+ ن5 ن� ر�
(En’am-6 ayet:116)
50
Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz,yalandan başka söz de söylemezler(En’am-6 Ayet:116)
51
10- Hırs ve Haset:Tıpkı Ehli kitap gibi,nice insanlar var ki dertleri ve gayeleri Müslümanları yollarından etmekveya kendi sapık yollarına davet etmek ve herşeyi kendi kontrollerinde tutmaktır.
52
Bunları gerçekleştirmek için ellerindeki maddi ve manevi tüm imkanlarını seferber etmektedirler.
53
Gن رFا ن1 ن� � ن& ن+ ر� ن ن د# �Jه ر- ر�? ر�ر�� ر��ا د- ن0 د1 �ن رHا ه�* ن� ن= ر� ن ن ن0 د1 �ر د�?� د# ر* ن� ر�
ن0 ن� ن) د� �ن ر� ن� ن� ن� ن ن ر�� ر) Aرم� ل�ه� ت�ب�ي�ن� ا م� ب�ع�د� م�ن�
ق@ ال�ح�(Bakara-2 Ayet:109)
54
Kitap Ehlinden çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler.(Bakara-2 Ayet:109)
55
İşte böyle sapmalara düşmemek için her namazda hidayeti Allah’tan niyaz ediyor ve doğru yola iletilmemiz içindua ediyoruz.
56
ALLAH’ımBizi bilip yapmayan bilmeyip yapan sapıklardan eyleme. Ya Rabbi!Bizi fasık alimlerden, cahil zahidlerden, Amelsiz müslümanlardan ve imansız abidlerden eyleme.