Top Banner
237 H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI Hatice ORUÇ 1 - Abdullah ZARARSIZ 2 Özet Bozok sancağı 1522 yılında teşkil edilmiş ve Tanzimat’a kadar Eyâlet-i Rûm’a ve sonrasında Anka- ra vilâyetine tâbi olmuştur. Sınırları takriben bugünkü Yozgat iline tekabül eden sancağın H.983 tarihinde yapılmış olan tahriri iki cilt mufassal defter (102 varak-198 varak) halinde Ankara Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivi’nde bulunmaktadır. H.983/M.1575 tarihli bu deftere göre sancak iki kazadan oluşmaktadır. Sancakla aynı adı taşıyan Bo- zok kazası Baltı, Kanak-ı Zir, Karadere, Sorkun, Deliceözü, Süleymanlu’dan oluşan altı nahiye; Akdağ kaza- sı ise Akdağ, Kanak-ı Bala, Alıkı, Boğazlıyan, Emlak, Gedik ve Çubuk’tan oluşan yedi nahiyeye ayrılmıştır. Bu tebliğde, mezkûr H.983 tarihli Bozok sancağı mufassal tahrir defterlerine göre, sancağın idarî ya- pısı, iktisadî ve içtimaî durumu ele alınacaktır. Abstract Bozok Sanjak according to Tahrir defters dated H.983 Bozok Sanjak was established in 1522 and incorporated into the province of Rum until the Tanzimat reforms, and later into the province of Ankara. Compiled in H.983, a detailed (Mufassal) tahrir register of Sanjak whose territory partially corresponds to the province of Yozgat, is in two volumes (102 folios - 198 folios ) in the Kuyud-ı Kadime archives of the General Directorate of Land Registry and Cadastre, Ankara. According to this tahrir defter, dated 983 / 1575 – 76, Sanjak consists of two districts. Bozok district with the same name as the Sanjak was divided into six sub-districts, composed of Baltı, Kanak-ı Zir, Karadere, Sorkun, Deliceözü, Selmanlı, on the other hand, Akdağ district was divided into seven sub-districts, Akdağ, Kanak-Bala, Aliki, Boğazlıyan, Emlak, Gedik and Çubuk. In this proceeding, the administrative structure, the economic and social aspects of Sanjak will be discussed according to the detailed (Mufassal) tahrir registers of the above-mentioned Bozok Sanjak, dated 983. 1. Giriş Tahrir defterleri veya Defter-i Hakanî kayıtları olarak bilinen arşiv serisi, bir bölgenin Osmanlı döne- mi sosyal, ekonomik, idari yapısının ve pek çok diğer hususlarının incelenmesinde son derece önemli tarihi kaynakları oluşturmaktadır. Bu tebliğde, Bozok sancağının Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Ka- dime Arşivi’nde bulunan H.983/M.1575 tarihli tahrir defterleri ele alınacak, bu defterlerdeki kayıtlar ışığında sancağın idari, sosyal, ekonomik ve demografik yapısı incelenecektir. Anadolu yarımadasının ortasında bulunan Bozok sancağı, aşağı yukarı bugünkü Yozgat iliyle aynı sınırlara sahiptir. Kızılırmak yayının içerisinde yer alan bölge, tarih boyunca pek çok devletin egemenliğinde bulunmuştur. Eski çağlarda Hitit, Frig, Pers ve Galatların elinde bulunan bölge, daha sonra Bizans İmpara- 1 Doç. Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tarih Bölümü. e-mail: [email protected] 2 Arş. Gör., Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü. e-mail: [email protected]
16

H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

Dec 29, 2019

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

237

H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK SANCAĞI

Hatice ORUÇ1- Abdullah ZARARSIZ2

Özet

Bozok sancağı 1522 yılında teşkil edilmiş ve Tanzimat’a kadar Eyâlet-i Rûm’a ve sonrasında Anka-ra vilâyetine tâbi olmuştur. Sınırları takriben bugünkü Yozgat iline tekabül eden sancağın H.983 tarihinde yapılmış olan tahriri iki cilt mufassal defter (102 varak-198 varak) halinde Ankara Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivi’nde bulunmaktadır.

H.983/M.1575 tarihli bu deftere göre sancak iki kazadan oluşmaktadır. Sancakla aynı adı taşıyan Bo-zok kazası Baltı, Kanak-ı Zir, Karadere, Sorkun, Deliceözü, Süleymanlu’dan oluşan altı nahiye; Akdağ kaza-sı ise Akdağ, Kanak-ı Bala, Alıkı, Boğazlıyan, Emlak, Gedik ve Çubuk’tan oluşan yedi nahiyeye ayrılmıştır.

Bu tebliğde, mezkûr H.983 tarihli Bozok sancağı mufassal tahrir defterlerine göre, sancağın idarî ya-pısı, iktisadî ve içtimaî durumu ele alınacaktır.

Abstract

Bozok Sanjak according to Tahrir defters dated H.983

Bozok Sanjak was established in 1522 and incorporated into the province of Rum until the Tanzimat reforms, and later into the province of Ankara. Compiled in H.983, a detailed (Mufassal) tahrir register of Sanjak whose territory partially corresponds to the province of Yozgat, is in two volumes (102 folios - 198 folios ) in the Kuyud-ı Kadime archives of the General Directorate of Land Registry and Cadastre, Ankara.According to this tahrir defter, dated 983 / 1575 – 76, Sanjak consists of two districts. Bozok district with the same name as the Sanjak was divided into six sub-districts, composed of Baltı, Kanak-ı Zir, Karadere, Sorkun, Deliceözü, Selmanlı, on the other hand, Akdağ district was divided into seven sub-districts, Akdağ, Kanak-Bala, Aliki, Boğazlıyan, Emlak, Gedik and Çubuk. In this proceeding, the administrative structure, the economic and social aspects of Sanjak will be discussed according to the detailed (Mufassal) tahrir registers of the above-mentioned Bozok Sanjak, dated 983.

1. Giriş

Tahrir defterleri veya Defter-i Hakanî kayıtları olarak bilinen arşiv serisi, bir bölgenin Osmanlı döne-mi sosyal, ekonomik, idari yapısının ve pek çok diğer hususlarının incelenmesinde son derece önemli tarihi kaynakları oluşturmaktadır. Bu tebliğde, Bozok sancağının Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Ka-dime Arşivi’nde bulunan H.983/M.1575 tarihli tahrir defterleri ele alınacak, bu defterlerdeki kayıtlar ışığında sancağın idari, sosyal, ekonomik ve demografik yapısı incelenecektir.

Anadolu yarımadasının ortasında bulunan Bozok sancağı, aşağı yukarı bugünkü Yozgat iliyle aynı sınırlara sahiptir. Kızılırmak yayının içerisinde yer alan bölge, tarih boyunca pek çok devletin egemenliğinde bulunmuştur. Eski çağlarda Hitit, Frig, Pers ve Galatların elinde bulunan bölge, daha sonra Bizans İmpara-

1Doç. Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tarih Bölümü. e-mail: [email protected] 2Arş. Gör., Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü. e-mail: [email protected]

Page 2: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

238

torluğu’nun hâkimiyeti altına girmiştir.3

Anadolu’nun 1071 Malazgirt Savaşı sonrasında Türkleşmesi esnasında Bozok bölgesi, Anadolu’da kurulan ilk Türkmen Beyliklerinden Danişmendlilerin hâkimiyetine girmiştir.4 Danişmendlilerin 1175’te Sultan II. Kılıç Arslan tarafından ortadan kaldırılmasıyla birlikte bölge Anadolu Selçuklu idaresine geç-miştir. 1243 Kösedağ savaşından sonra zuhur eden Moğol hâkimiyeti döneminde bölgeye Moğollarla gelen bazı unsurlar da yerleşmiştir. Anadolu’da güvenliği kendi lehlerine sağlamaya çalışan Moğollar, oymaklarını Sivas’tan Kütahya’ya, Çorum bölgesindeki Demirlü Kara Hisarı’ndan Konya’ya kadar Orta Anadolu’nun elverişli bütün otlaklarına yerleştirmiştir.5 Bunun neticesinde önemli bir Moğol topluluğu Bozok bölgesinde yurt tutmuştur. Anadolu’da İlhanlı hâkimiyetinin sona ermesi ile birlikte Bozok bölgesi önce Eretna (1331-1381) ve ardından Kadı Burhaneddin devletinin (1381-1398) idaresine girmiştir.6

Bozok toprakları, 1399 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına dâhil edilmişse de 1402 Ankara Savaşı’ndan sonra yeniden elden çıkmıştır. Bundan sonra bölgede Dulkadıroğulları hâkimiye-ti söz konusudur. Ankara savaşından sonra Timur, Anadolu’daki Moğol birliklerini Türkistan’a götürmeye karar vermiştir. Bu çerçevede özellikle Karaman, Kırşehir, Bozok, Kayseri bölgelerindeki Moğollar zorla Türkistan’a göçürülmüştür. Bozok’ta onlardan boşalan yerlere Sivas’ın güneyinde ve Kayseri’nin doğusunda yaşayan Oğuzların Boz-ok koluna mensûb Dulkadırlı Türkmenleri gelmiş ve yerleşmiştir. Böylece bölge 24 Oğuz boyundan 12’sinin genel adı olan Bozok adıyla anılmaya başlanmıştır.7

1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu topraklarda 1522 yılına kadar doğrudan bir Osmanlı idaresi kurulmamıştır. Bunun yerine Dulkadır beyliği toprakları, sultana sadık kalması karşılığında Dulkadırlı Şehsüvaroğlu Ali Bey’in yönetimine bırakılmıştır. Ancak Şehsüvaroğlu Ali Bey, bağımsızlık düşüncesi ile devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle 1522’de öl-dürülmüştür. Bunun üzerine Dulkadır beyliği toprakları Dulkadır veya Dulkadriyye, bazen de Zülkadr veya Zülkadriyye şeklinde zikr edilen bir eyalete dönüştürülmüştür. Bozok toprakları da sancak olarak şekillendi-rilmiş ve bu eyaletin Maraş’tan sonra ikinci sancağı olmuştur. Önceleri Dulkadır eyaletine bağlanan Bozok sancağının sonraki zamanlarda Rum vilayetine bağlandığı görülmektedir.8

Osmanlı Devleti’nde bir bölge doğrudan idare altına alınmış ise, bu bölgede timar sisteminin uygulan-masına yönelik olarak tahrir yapılması genel bir uygulamadır. Tahrir esnasında bölgenin tüm gelir kaynakları yerinde tespit edilir ve defterlere yazılırdı. Tahrir vasıtasıyla tespit edilen sancak gelirleri askerî sınıf men-suplarına tahsis edilirdi.

Saltanat değişiklikleri, bölgenin gelirlerinde genel bir değişimin olması ve dirlik dağılımının yeni-lenmesi gibi sebeplerle bir bölge farklı zamanlarda yeni tahrirlere tabi tutulmuştur. Bozok sancağı da genel uygulamaya uygun olarak, Osmanlı topraklarına ilhakından dört yıl sonra tahrir edilmiştir.9 Bundan sonraki dönemlerde de sancağın tekrarlayan tahrirleri mevcuttur. Sancak en son 1575 yılında tahrir edilmiştir. Bu tahrire ait defterler 2 cilt mufassal (TT.31 ve TT.30) ve 1 cilt icmal (TT.223) olmak üzere Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivi’nde muhafaza edilmektedir.

3Ahmet Yaşar Ocak, “Bozok”, DİA, c.VI, İstanbul 1992, s.321.4Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 2011, s.153.5Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar-I”, Cumhuriyetin 50. Yıldönümü Anma Kitabı, Ankara 1974, s.311; Yunus Koç, “Yozgat”, DİA, c.XLIII, İstanbul 2013, s.560.6Ahmet Yaşar Ocak, “Bozok”, s.321.7Mehmet Öz, “Bozok Sancağında İskan ve Nüfus”, XII. Türk Tarih Kongresi, Ankara 12-16 Eylül 1994. Kongreye Sunulan Bildiriler, c. III, Ankara 1999, s. 7878İlhan Şahin, “Dulkadır Eyaleti”, DİA, c.IX, İstanbul 1994, s.552.9Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar”, s.321.

Page 3: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

239

TT.31 mufassal defterlerin ilk cildidir. 102 varaktan oluşan defterin başında Bozok sancağı kanunna-mesi (vr. 1b-3b) bulunmaktadır. Kanunname padişaha dua ve niyaz ile başlamakta ve tahririn kim tarafından ve ne zaman yapıldığına dair açıklama ile devam etmektedir. Buna göre tahrir, Trabzon mir-livası Ömer Bey’in emaneti ve Rum vilayeti defter emini Zaim Hacı Piri’nin kitabetinde gerçekleştirilmiştir. Tahrir, Hicri evâsıt-ı Rebiü’l-evvel 983 (20-29 Haziran 1575) tarihinde tamamlanmıştır. Kanunname, sancakta toprak ta-sarrufu ve vergilendirme konusunda uyulacak esasları; ayrıca kavga, yaralama, öldürme, hırsızlık, zina, kız kaçırma gibi suçlar karşısında uygulanacak cezaları belirlemektedir.

Kanunnameden sonra Sultan III. Murad’ın tuğrası (vr.4a) gelmekte, 4b-7a varakları arasında Bozok kazası nahiyelerinin köylerini ve gelir miktarlarını gösteren bir fihrist bulunmaktadır. Varak 7b’den itibaren Bozok kazasına tabi Baltı, Karadere, Kanak-ı Zir, Sorkun, Delüce Özü, Süleymanlu nahiyelerinin vergi mü-kellefleri ve köylerinin gelirleri kaydedilmiştir.

TT.30 numaralı defter ise 198 varaktan oluşmaktadır. Defterin ilk altı varağında, bu cildin içerdiği Ak-dağ kazası nahiyelerinde vergiye tabi yerleşim birimlerinin fihristi yer almaktadır (vr.1b-6b). Yine bu ciltte de Sultan III. Murad’ın tuğrası çekilmiştir (vr.7a). Vr.7b itibariyle Akdağ kazası nahiyeleri olan Kanak-ı Bala, Alıkı, Akdağ, Boğazlıyan, Emlak, Gedük ve Çubuk mufassalan kaydedilmiştir. Her iki ciltte de varaklar arasına sonraki tarihlerde meydana gelmiş olan belgeler ilave edilmiştir. Bu ilaveler tahririn, sancağın son tahriri olduğunu göstermektedir.10

TT.223 numaralı icmal defter 85 varaktan oluşmakta olup, ilk varağında sultanın tuğrası ve sancağı oluşturan nahiyelerin isimlerini içeren bir liste bulunmaktadır. Bundan sonraki varaklar tamamen sancaktaki dirlik dağılımını göstermektedir. Haslar, zeametler ve timarlar şeklinde bir sıralama mevcuttur. Bu defterde de yine tahrirden sonra farklı tarihlerde düzenlenmiş olan çeşitli belgeler yer almaktadır.

TT.31 ve TT.30 numaralı tahrir defterleri, ilk olarak Faruk Sümer’in “Bozok Tarihine Dair Araştır-malar” isimli makalesinde değerlendirilmiştir. Sümer bu makalesinde, saha araştırması yaparak elde ettiği verileri tahrir defterlerinin verileri ışığında teyit etmiş ve sancağın yaklaşık 50 yıllık süredeki toplum yapısını incelemiştir. Bu defterler ayrıca Yunus Koç’un 1988 yılında tamamladığı yüksek lisans tezinin ana kaynakla-rı olmuştur.11 Tez, Kültür Bakanlığı tarafından 1989 yılında yayınlanmıştır.12 Adı geçen defterleri esas almak üzere Yunus Koç, sancağın nüfus yapısı ve iskânı üzerinde durmuş, bu anlamda defterlerdeki kayıtları değer-lendirmiştir. Bu sebeple biz, çalışmamızda idari yapı ve nüfus konusuna kısaca değinecek; daha çok vergiler ile iktisadi durum üzerinde yoğunlaşacağız.

2. Bozok Sancağının İdari Yapısı

Dulkadir beyliği 1522 yılında Osmanlı idaresine girdiği zaman, yukarıda da zikr edildiği üzere, aynı isimle bir eyalet olarak düzenlenmiştir. Eyaletin iki sancağından biri Bozok ve diğeri Maraş’tır. Bozok san-cağı 1526 yılında Dulkadir eyaletinde kayıtlı iken, bundan bir yıl sonrasına ait bir listede Rum eyaletine bağlı görünmektedir. 1548 yılında ise Dulkadir eyaleti sancakları arasında yer almaktadır.13 Bu şekilde iki eyalet arasında gidip gelen Bozok sancağı nihayet 1558’den itibaren Rum eyaletinde yerini almıştır.14 İcmal deftere göre 1575 senesinde Bozok sancak beyi Çerkes Bey (bin İsa Bey)’dir.15

10Yunus Koç, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, Ankara 1989, s.3.11Yunus Koç, Hicri 983 (1575-1576) Tarihli Mufassal Tahrir Defterine Göre Bozok Sancağı’nda İskân ve Nüfus, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı Bilim Uzmanlığı (Master) Tezi, Ankara 1988.12Yunus Koç, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1989.13İlhan Şahin, “Dulkadır Eyaleti”, s. 552-553.14Ahmed Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri, c.VI, İstanbul 1993, s. 224.15TT.223, vr. 2b. Mufassal defterlerde sancak beyi olarak karşımıza iki isim çıkmaktadır: Çerkes Beğ ve Memiş Beğ. Ancak bunlardan

Page 4: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

240

H.983/M.1575 tarihli tahrire göre, Bozok sancağı iki kazadan oluşmaktadır. Bunlar, Bozok ve Akdağ kazalarıdır. Kazalar genellikle bir kadının yetki sahası içinde bulunan ve bir veya daha fazla nahiyeden olu-şan bölgelerdir. Defterlerde “nefs” ya da “nefs-i bazar” şeklinde isimlendirilen yerleşim birimleri nahiyelerin merkezlerini oluşturur. Bu merkezî yerleşim birimleri genellikle zamanın şartlarına göre kentsel yaşamın geliştiği ve devletin idarî organlarının da yoğunlaştığı yerlerdir. Kadı yetki sahasındaki nahiyelerden birinin nefsi, aynı zamanda o kazanın da merkezi konumundadır. Bozok sancağında ise genel olarak diğer sancaklar-da gördüğümüz bu yapıyı bulmak mümkün değildir. İki kazada da “nefs” ya da “nefs-i bazar” olarak kayde-dilmiş bir merkezî yerleşim birimi bulunmamaktadır. Nahiyeler coğrafî yapıya uygun olarak taksim edilmiş köy topluluklarından meydana gelmektedir. Bu durumda kaza kadılarının merkezî konumda bir karyede ikamet ettiği söylenebilir. Defter kayıtlarına göre Bozok kadısı Mevlana Hacı Mustafa, kazanın Baltı nahi-yesi Karakuşçu karyesinde ikamet etmekte ve burada bir zemin tasarruf etmektedir.16 Karakuşçu karyesinde bir camii bulunmaktadır ve hâsılı içerisinde bac-ı bazar vergisinin kaydedilmiş olması burada aynı zamanda pazar kurulduğunu da haber vermektedir. Karyede ayrıca bir de boyahane kayıtlıdır. Bu veriler bize Kara-kuşçu karyesinin nahiye için merkez vasfını da doğrular niteliktedir. Akdağ kadısı Mevlana Hamza’nın17 ise, kazanın hangi karyesinde ikamet ettiğine dair bir veriye kayıtlarda rastlayamadık.

Sancak genelinde toplam 13 nahiye bulunmaktadır. Bu nahiyelerden altısı Bozok ve yedisi Akdağ kazasına bağlıdır. Bozok kazası nahiyelerini Baltı, Karadere, Kanak-ı Zir, Sorkun, Delüce Özü, Süleymanlu oluşturmaktadır. Akdağ kazası ise Kanak-ı Bala, Alıkı, Akdağ, Boğazlıyan, Emlak, Gedük, Çubuk nahiyele-rini ihtiva etmektedir. Sancak genelinde toplam 634 karye, 530 mezraa, 37 yaylak ve 2 kışlak kaydedilmiştir.

3. Bozok Kazası Nahiyeleri:

Baltı: Yozgat ili merkezindeki köylerin oluşturduğu bir nahiyedir.18 Nahiyede toplam 57 karye, 28 mezraa ve 8 yaylak kayıtlıdır. Bugünkü il merkezi Yozgat da 1575 tahririnde bu nahiyeye bağlı köylerden biridir. Köyde, Alpavud Bey ve nökerleri oturmaktadırlar. Tehlikeli bir geçit olması hasebiyle, buradan gelip geçen yolcuların güvenliği onlara teslim edilmiş ve bu hizmetleri karşılığında avarız-ı divaniyye ve tekalif-i örfiyyeden muaf tutulmuşlardır.19 Hatta köyün bu geçidi emin kılmak adına bizzat Alpavud Bey ve nökerleri tarafından kurulduğunu söylemek mümkündür. Bunlar 8 nim, 5 bennak, 12 caba, 1 mücerred ve 6 isim ise statüleri hakkında herhangi bir vasıf belirtilmeksizin kaydedilmişlerdir. Peki, Alpavud Bey kimdir? Alpavud Bey, Bozok sancağı mir-i âlemidir. 1575 yılında Baltı nahiyesinde 14.000 akçelik bir timar tasarruf etmek-tedir.20 Yozgat da bu timar ünitesi içerisinde yer almaktadır. Ancak burada karye değil mezraa olarak kayde-dilmiştir. Aynı tarihte icmalde mezraa mufassalda karye olarak karşımıza çıkması aslında bu yerin mezradan karye statüsüne yakın bir zamanda geçtiğinin işareti olarak görülebilir. Alpavud Bey’in oğulları Cafer Gazi21 ve Mustafa22 da Baltı nahiyesinde 2100’er akçelik birer timar tasarruf etmektedirler.

Memiş Bey’in sancağın önceki beyi olduğu, hali hazırda ise Kırşehri sancak beyliği yaptığı söylenebilir. Çepni karyesindeki bir çiftlik Memiş Bey üzerine kayıtlıdır, burada Memiş Bey Bozok sancağı beyi olarak görülmektedir. Aynı köyde Memiş Bey’in 20 nökeri de bulunmaktadır (TT.30, vr. 108b). Başka bir kayıtta ise Memiş Bey, Kırşehri sancak beyi olarak yazılmıştır (TT.30, vr. 198a). İlginç bir kayıt da Çerkes Bey’in Kırşehri sancak beyi olduğuna dairdir. Rum Değin karyesi kendisine mülk olarak kaydedilirken, Çerkes Bey bin İsa Bey’den Kırşehri sancak beyi şeklinde bahsedilmektedir (TT.30, vr. 61b). İcmal defterde ise 1575 yılında Bozok sancağı beyinin Çerkes Bey olduğu kesinlik kazanmaktadır. Memiş Bey ise Kırşehri sancak beyidir. Bu durumda aslında bu iki beyin görevlerini becayiş ettikleri düşünülebilir.16TT.31, vr. 22b.17TT.30, vr. 128a, 128b.18Yunus Koç, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, s.19.19TT.31, vr. 32b.20TT.223, vr. 7b.21TT.223, vr. 14b.22TT.223, vr. 15a.

Page 5: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

241

Karadere: Nahiye, bugünkü Yerköy ve Şefaatli arasında bulunan Karanlıkdere mevkii ile Şefaatli’nin güneyinden gelen Kara Su vadisinde yer alan köylerden oluşmaktadır.23 Nahiyede 49 karye ve 47 mezraa bulunmaktadır.

Kanak-ı Zir: Nahiye, bugünkü Sarı Kaya ilçesinin batısında Kadılı köyünden başlamakta, Kanak suyunu takip ederek Şefaatlı’ya kadar uzanan toprakları ihtiva etmektedir.24 Toplam karye sayısı 44’tür ve ayrıca 42 mezraa bulunmaktadır.

Sorkun: Takriben bugünkü Sorgun ilçesini içermekte25, 11 karye ve 21 mezraadan oluşmaktadır.

Delüce Özü: Bugünkü Yerköy ilçesinin batısında Delice Suyu civarındaki26 13 köy ve 8 mezraadan oluşmaktadır.

Süleymanlu: Yerköy ilçesine bağlı Salmanlı nahiyesine karşılık gelmektedir.27 1575 tahririnde bu na-hiyede 27 karye ve 34 mezraa kaydedilmiştir.

Akdağ Kazası Nahiyeleri:

Kanak-ı Bala: Sarıkaya’nın kuzeyinden başlayıp batıda Yeni Pazar’a kadar uzanmaktadır. Toplam karye sayısı 60 ve mezraa sayısı 43’tür.

Alıkı: Takriben Has Bek ile Kara Mağara-Belekçe, Han kavağı köyü arasındaki bölgedir.28 Nahiyede toplam 21 karye ve 28 mezraa kayıtlıdır.

Akdağ: Bugünkü Çayıralan ilçesine tekabül etmektedir. Nahiyede 63 karye ve 46 mezraa kayıtlıdır. Ayrıca nahiyede 29 da yaylak bulunmaktadır.

Boğazlıyan: Bugünkü Boğazlıyan’a karşılıktır. 1575’te nahiyeler arasında hem karye hem mezraa açısından sancağın en kalabalık nahiyesidir. Toplam 90 karye ve 85 mezraayı ihtiva etmektedir.

Emlak: Akdağ ve Alıkı nahiyelerinin doğusunda, Kızılırmak’ın sağ kıyısındaki yöredir.29 Toplamda 63 karyesi, 32 mezraası, 2 kışlağı vardır.

Gedük: Bugünkü Sivas’ın Şarkışla ilçesine tekabül etmektedir. Boğazlıyan’dan sonra sancağın yer-leşim birimi açısından en kalabalık ikinci nahiyesidir. Toplam 85 köye ve 83 mezraaya sahiptir. Ayrıca bu nahiyede bir de tuzla bulunmaktadır.

Çubuk: Gedük nahiyesinin güneyinde, bugünkü Sivas’ın Gemerek ilçesi ve civarı köyleri ihtiva et-mektedir. 51 karyesi ve 32 mezraası bulunmaktadır.

23Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar”, s.324; Yunus Koç, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, s.19.24Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar”, s.325.25Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar”, s.325.26Yunus Koç, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, s.20.27Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar”, s.325; Yunus Koç, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, s.20.28Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar”, s.326.29Faruk Sümer, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar”, s.328.

Page 6: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

242

Tablo 1: Bozok Sancağı Kazalarına Göre Nahiyeleri

Kaza Nahiye Karye Mezraa Yaylak Kışlak Memlaha

Bozok Baltı 57 28 8

Karadere 49 48

Kanak-ı Zir 44 42

Sorkun 11 21

Delüce Özü 13 8

Süleymanlu 27 34

Toplam 201 181 8 - -

Akdağ Kanak-ı Bala 60 43

Alıkı 21 28

Akdağ 63 46 29

Boğazlıyan 90 85

Emlak 63 32 2

Gedük 85 83 1

Çubuk 51 32

Toplam 433 349 29 2 1

SANCAK TOPLAM 634 530 37 2 1

Bozok sancağında 29’u Akdağ nahiyesinde, 8’i Baltı nahiyesinde olmak üzere toplam 37 yaylak, 2’si de Emlak nahiyesinde olmak üzere 2 kışlak kaydedilmiştir.

4. Bozok Sancağının Nüfus Yapısı

Malazgirt’te kazanılan zaferin ardından Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve pek çok Türk aşireti bu bölgeye gelerek yerleşmeye başlamıştır. Bozok bölgesi, bu Türk aşiretlerinin en çok yerleştiği bölgelerden birisi konumundadır. Tahrir defterlerinden elde edilen veriler de bu savı desteklemektedir. Sancak sınırları içerisinde Türkmen aşiretleri tarafından kurulmuş pek çok köy bulunmaktadır.

1575 tahririne göre Bozok sancağında toplam Müslüman hane sayısı 20.255’tir. Bu sayıyı Ömer Lüt-fi Barkan’ın hane hesaplamasında kullandığı yöntemi kullanıp 5 ile çarptığımızda sancaktaki hane nüfusu 102.960 olmaktadır.30 Bu sayıya caba ve mücerredler ile muaflar da eklendiğinde sancaktaki Müslüman nüfus 129.220 olarak belirlenmektedir.

Sancağın en kalabalık nüfusa sahip nahiyesi Gedük’tür. Burada vergi yükümlüsü 3.301 Müslüman hane yaşamaktadır. Bu sayıya hane katsayısı uygulandığında 16.505 nüfusun yaşadığı söylenebilir. Def-terde “م” harfi ile belirtilen ve vergiden muaf tutulan mücerredler (bekâr ve toprağı olmayan) ile toprağı olup bekâr olan cabalar da en çok Gedük nahiyesinde bulunmaktadır. Nahiyede Müslüman bekârların sayısı ise 4.639’dur. Müslüman hane nüfusunun en az olduğu nahiye ise Sorkun nahiyesidir. Burada 228 hane (x5=1140) ve 415 bekâr yaşamaktadır.

30 Osmanlı demografi araştırmalarında hane katsayısı üzerinde farklı görüşlerin mevcut olduğu malumdur. Bazı araştırmacılar hane katsayısını 7 olarak alırken, bazıları ise 3,5-4 olarak almaktadır. Nejat Göyünç, “Hane Deyimi Hakkında”, İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, sy.32, İstanbul 1979, s.332.

Page 7: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

243

Bekâr nüfusun toplam nüfusa göre oranının en yüksek olduğu nahiye, sancağın en az nüfusa sahip olan nahiyesi de olan Sorkun’dur. Burada toplam nüfusun %26,68’ini bekârlar oluşturmaktadır. Bekâr nüfus oranının en düşük olduğu nahiye ise %13,29 ile Delüce Özü nahiyesidir.

Tablo 2: Bozok Sancağı Müslüman nüfusu

Nahiye Müslim hane (çift+nim+bennak)

Müslim bekar kimseler (caba+mücerred)

Müslim çift + nim + bennak x 5

Bekarların nahiye nüfusuna oranı

Baltı 2.272 3.208 11.360 %22,02

Karadere 1.551 1.812 7.755 %18,94

Kanak-ı Zir 997 1.075 4.985 %17,73

Sorkun 228 415 1.140 %26,68

Delüce Özü 501 384 2.505 %13,29

Süleymanlu 906 911 4.530 %16,44

Kanak-ı Bala 1.290 1.293 6.450 %16,69

Alıkı 607 785 3.035 %20,54

Akdağ 1.934 2.151 9.670 %23,58

Boğazlıyan 2.970 2.791 14.850 %15,82

Emlak 2.171 2.447 10.855 %18,39

Gedük 3.301 4.639 16.505 %21,94

Çubuk 1.527 1.864 9.320 %16,66

TOPLAM 20.255 23.775 102.960

Bozok sancağında gayrimüslim varlığı ise diğer sancaklara nazaran oldukça az görünmektedir. San-cakta yalnızca altı köyde gayrimüslim yaşamaktadır. Gayrimüslimler sancağın Akdağ nahiyesinin Çandar ve Karı Deresi köylerinde, Emlak nahiyesinde bulunan Çepni, Tekmen ve Sarı Abdal karyelerinde ve Çubuk nahiyesinin Gemerek’te (bugün Sivas’ın bir ilçesi) meskûn durumdadırlar. Sancakta toplam 392 hane gebran, yani gayrimüslim ahali mevcuttur. Sancakta 254 bekâr gayrimüslim vardır. Barkan’ın katsayısını kullandığı-mızda sancakta toplam 1.960’ı hane halkı, 254’ü bekâr olmak üzere toplamda 2.214 gayrimüslimin yaşadığı anlaşılmaktadır. Gayrimüslimlerin oranı, toplam nüfusun %1,68’ine denk gelmektedir.31

Tablo 3: Bozok Sancağı gayrimüslim nüfusu

Karye Adı Nahiye-Kaza Çift Nim Bennak Caba Mücerred

Gemerek Çubuk- Akdağ 1 119 63 163

Çandar Akdağ- Akdağ 58 23 51

31 Aynı dönemde Bozok’a yakın başka bir sancak olan Kayseri’de toplam vergi nüfusunun yaklaşık olarak %20’sini gayrimüslimler oluşturmaktadır. Refet Yinanç-Mesut Elibüyük, Kayseri İli Tahrir Defterleri, c.I, Kayseri 2009, s.LXXVII; 1572’de Sis sancağında gayrimüslimlerin toplam nüfusa oranı ise yaklaşık %17’dir. Yılmaz Kurt, “Sis (Kozan) Sancağı Mufassal Tahrir Defteri Tanıtımı ve Değerlendirilmesi-I”, OTAM, sayı I, Ankara 1990, s.291.

Page 8: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

244

Karı Deresi el-maruf be Ebecik Özü Akdağ- Akdağ 33 18 26

Çepni Emlak- Akdağ 25 16 9

Sarı Abdal Emlak- Akdağ 15 8 3

Tekmen Emlak- Akdağ 7 6 2

Toplam 1 257 134 254

Osmanlı tahrirlerinde bölgede yaşayan reayanın bir kısmı çeşitli sebeplerden dolayı vergilerden muaf tutulmuştur. Muaf grubunda imam, hatib, müezzin, duaguy gibi ilmiye sınıfına mensup kimselerin yanı sıra zaviyedar, seyyid, hizmetkâr zümresine mensûb olanlar da vergiden muaf sayılmıştır. Bunların yanı sıra as-kerî sınıfa mensûb olan sipahiler ve bunların oğulları, kullar, nökerler, mutaklar (azad edilmiş köleler) gibi kişiler de vergi ödemeyeceklerdir. Ayrıca yaşlı, kör, engelli ve akli dengesi yerinde olmayanlar da üretim faa-liyetlerine katılma durumunda olmadıkları için vergiden muaftırlar. Bozok tahririnde mücerredlerin vergiden muaf olduklarını daha önce belirtmiştik. Bunların ardından sancakta en büyük muaf grubunu sipahi ve sipa-hizadeler oluşturmaktadır. Bozok’ta 1575 tahririne göre 585 kişi sipahi veya sipahizade olduğu gerekçesiyle vergiden muaf tutulmuştur. Sancak kanunnamesi incelendiğinde, elde edilen bu verinin sağlıklı olmadığı anlaşılacaktır. Kanunnamede bazı kimselerin raiyyet olmaktan kurtulmak için sipahizade oldukları iddiasıyla sancağı tahrir eden Zaim Hacı Piri’ye şahitler getirip, defterde sipahizade kaydolundukları belirtilmektedir. Bunların sahih sipahizade olanlarından raiyyet rüsumu talep olunmayacağı, durumları tetkik edildikten sonra sipahizade olmadığı ortaya çıkanların ise diğer reaya gibi vergi ödeyeceği yazılmıştır.32 Yozgat karyesindeki derbentte güvenliği sağlamak için Alpavud Bey’in ve nökerlerinin muaf olduklarını belirtmiştik. Ayrıca Baltı nahiyesinin Anbarlu köyünde sakin olan Musa Bey ve nökerlerine de herhangi bir vergi takdir edilmemiştir. Defterde Musa Bey’in kimliği ve neden muaf olduğu hakkında bir açıklama yapılmamıştır.

Defterlerde muafiyet sebebi belirtilmeyen ve vergiden muaf olan 1.578 kişi kayıtlıdır. Karadere na-hiyesi Göçeklü karyesinde 10 kişi Hacı Bektaş hizmetkârı oldukları için vergiden muaf tutulmuşlardır. Def-terde dikkati çeken bir diğer muaf grubu da muhassıllardır. Toplam 49 kişi muhassıl oldukları için vergiden muaf olmuşlardır. 19. yüzyılda sancaklarda vergi toplamaları amacıyla muhassıllık teşkilatı oluşturularak her sancağa birer muhassıl gönderilmiştir.33 Fakat tahrir defterlerinde muhassıl olarak kast edilen grup ise tamamen farklıdır. Muhassıl, XV. yüzyılın son çeyreğinden itibaren “ilim tahsil eden” medrese öğrencileri hakkında kullanılan bir tabirdir.34 Bu nedenden dolayı Bozok sancağındaki muhassılları da ilmiye sınıfına mensûb olarak değerlendirmek gerekmektedir. 1575 tahririne göre sancakta vergiden muaf olanlar aşağıdaki tabloda listelenmiştir.

Tablo 4: Bozok Sancağında muafların listesi

Mücerred 4.545 Mütekaid-i ehl-i ilm 1 Zaviyedar 1Tanımsız 1.578 Muhassıl 49 Hıdmetkaran-ı zaviye 3Sipahi-Sipahizade 585 Müderris 2 Hıdmetkaran-ı Hacı Bektaş 10Kul-Kuloğlu 4 İmam 9 Meczub 1Nöker 38 Hatib 8 Mecnun 5Sayyadat-ı Hassa 4 Müezzin 3 Pir-i Fani 61Mutak 23 Kayyım-ı cami 1 Malul 18Evlad-ı Fethüddin 26 Vaiz 1 A’ma 21Seyyid 11 Duaguy 13

32 TT.31, vr. 3b.33 Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, Ankara1997, s.209.34 Zekai Mete, “Muhassıl”, DİA, c.XXXI, İstanbul 2006, s.20.

Page 9: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

245

Elde ettiğimiz verilerden hareketle sancakta 129.220 Müslim, 2.214 gayrimüslim olmak üzere top-lamda 131.434 kişinin yaşadığını söyleyebiliriz. 1556 yılında yapılan tahrire göre ise Bozok sancağında yak-laşık olarak 100 bin nüfus yaşamaktadır.35 Böylece iki tahrir arasındaki yaklaşık 20 yıllık dönemde, sancak nüfusunda %30 civarında bir artış olduğu gözlenmektedir.36

Tablo 5: Bozok Sancağı vergi yükümlü sayısı

Müslim Vergi Yükümlüsü Gayrimüslim Vergi Yükümlüsü Toplam Vergi Yükümlüsü

Çift 11 1 12Nim 13.854 256 14.110Bennak 6.440 134 6.574Caba 19.230 0 19.230Toplam 39.535 391 39.926

5. Bozok Sancağı Dirlikleri

İncelediğimiz 1575 tarihli deftere göre Bozok’ta dirlikler has, zeamet ve timar şeklindeki genel ayrıma uygun olarak düzenlenmiştir. Elde ettiğimiz verilere göre sancakta 3 adet has, 23 zeamet ve 704 timar bu-lunmaktadır. İcmal defterinde ilk olarak padişah hasları kaydedilmiştir. Sancağın dokuz nahiyesinden hass-ı hümayun için gelir ayrıldığı görülmektedir. Buna göre padişahın Bozok sancağından elde ettiği gelir 193.584 akçedir. Bozok mirlivası, yani sancakbeyi Çerkes Bey’in hasları padişah hassının ardından kaydedilmiştir. İcmal defterindeki tahribattan dolayı okunması mümkün olmayan birkaç köyün geliri de dâhil edildiğinde Bozok sancakbeyinin geliri yaklaşık olarak 220 bin akçeyi bulmaktadır. Kırşehir sancakbeyi Memiş Bey’in Bozok sancağında bulunan haslarının gelir toplamı ise 39.600 akçedir.

Tablo 6: Hass-ı hümayun gelirleri

Nahiye Hass-ı Hümayun Çerkes Bey Hasları Memiş Bey Hasları

Kanak-ı Zir 10.382 6.496 -Sorkun 7.346 8266 -Kanak-ı Bala 38.520 8564 -Alıkı 16.196 - -Akdağ 40.927 8.248 -Boğazlıyan 39.961 25.973 -Emlak 27.116 10.300 11.300Gedük 11.436 70.586 19.500

Çubuk 1.700 - 8.800

Karadere - 400 -Delüce Özü - 9632 -Mahsul, Bad-ı Heva vs. - 65.000 -

Bozok sancağında 23 zeamet olduğunu zikr etmiştik. İcmal defterde zaimlerin çoğunun adları yanında hangi görevlerde bulundukları da kaydedilmiştir. Haslardan sonra kaydedilen ilk zeamet Bozok miralayı Mehmed’e aittir ve 21.000 akçe gelire sahiptir. Bunun ardından dergâh-ı âli müteferrikalarından Mahmud, dergâh-ı âli çavuşlarından Gazi ve Kasım’a ait zeametler yazılmıştır. Bozok’taki zaimler arasında sancakbeyi

35Lütfi Arslan, “H.963/M.1556 Tarihli Mufassal Tahrir Defterine Göre Bozok Sancağı’nın Ekonomik ve Demografik Yapısı”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2005, s.36Barkan, Kanuni döneminden XVI. yüzyıl sonuna dek Osmanlı’da nüfus artışının %40 düzeylerinde olduğunu belirtmektedir. Bozok sancağındaki oran ise bundan daha düşük olarak gerçekleşmiştir. Ömer Lütfi Barkan, “Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi”, Türkiyat Mecmuası, c.X, İstanbul 1953, s.17.

Page 10: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

246

Çerkes Bey’in oğulları Hidayetullah ve Hüseyin ile Memiş Bey’in oğulları Ahmed ve Mahmud da bulun-maktadır. Bunlardan Hidayetullah 41.000, Hüseyin 22.000, Ahmed 22.210, Mahmud ise 22.500 akçelik ze-amet tasarruf etmektedir. Zaimler arasında dikkat çeken bir başka isim de, Bozok sancağının tahririni yapan Hacı Piri’dir. Rum vilayeti tahrir emini olarak görev yapan Hacı Piri’nin Bozok’ta 10 bin akçelik bir zeameti vardır. Sancakta zeametlerin gelirleri toplamı ise yaklaşık olarak 430 bin akçeyi bulmaktadır.

Sancakta dirliklerin büyük kısmını timarlar oluşturmaktadır. Timar tasarruf edenlerden sadece Bozok miralemi Alpavud ve serasker Uruz’un kimliklerine dair açıklama yapılmış, diğer sipahilerin ise genellikle kendi ve baba adları, bazen de sadece kendi adları zikr edilmiştir. Sancaktaki timarlar 300 akçe ile 14 bin akçe arasında değişen miktarlarda sipahilere tahsis edilmiştir. Timar gelirlerinin toplamı yaklaşık olarak 1,5 milyon akçedir. Böylece sancağın yaklaşık 2,6 milyon akçelik gelirinin 2,4 milyonunun dirliklere tahsis edil-diği ortaya çıkmaktadır.

6. Bozok Sancağında Ekonomi

Şehir yaşamının gelişmediği Bozok sancağında gelirin büyük bölümü tarım ürünlerinden elde edil-mektedir. Su kaynakları yönünden zengin olan bölgede tarım ürünü yelpazesi ise geniş değildir. Bu görüş, tahrir defterinden elde ettiğimiz veriler sayesinde daha iyi anlaşılmaktadır. Sancağın gelirleri arasında ko-nar-göçer aşiretlerin hayvancılık faaliyetlerinden alınan “adet-i ağnam” da önemli bir yer tutmaktadır. San-cak içinde çok küçük miktarda da olsa sanayi faaliyeti vardır. Sancağın toplam geliri katib hesabına göre 2.631.375 akçe, bizim hesabımıza göre ise 2.625.149 akçedir.

Resm-i Çift: Sancak kanunnamesinde vergi yükümlüsü reayanın ödemek zorunda olduğu vergi mik-tarları belirtilmiştir. Buna göre sipahi ve reayadan toprak tasarruf edenlere resm-i çift37 takdir olunduğu kay-dedilmiştir. Bozok sancağında 1575 tahririnde alınan çift resmi miktarları 1556 tahririnde kaydedilen miktar-larla aynıdır.38 Resm-i çift, tamam çift yer eken reaya için 36 akçe olarak belirlenmiştir. Sancak genelinde bir tam çiftlik tasarruf eden 11 hane bulunmaktadır ve bunlardan toplamda 396 akçe gelir elde edilmektedir. Bir çiftin yarısı kadar yer eken reayadan alınan resm-i nim miktarı ise 18 akçedir. Sancakta 13.854 hane nimden alınan vergi 249.372 akçedir. Evli olduğu halde toprak tasarruf etmeyen reayadan 12 akçe resm-i bennak alınmıştır. 6440 hane bennaktan toplamda 77.280 akçe vergi geliri elde edilmiştir. Bekâr olup çift sürmeye muktedir olan kimselere ise resm-i caba 6 akçe tayin olunmuştur. Sancak genelinde 19.230 cabadan alınan vergi 115.380 akçedir.

7. Tarımsal üretim

Üretim miktarlarını değerlendirmeye geçmeden evvel üzerinde durmamız gereken bir husus vardır. Bu husus tahrir defterlerinden elde edilen verilerin nasıl değerlendirileceğidir. Tahrir defterlerindeki üretim miktarları, defterin tutulduğu yıla ait olmayıp, son üç yıldaki üretimin ortalamasını yansıtmaktadır.39 Ayrıca defterde kaydedilen ürün miktarı, toplam miktarın 1/10’unu yani öşrünü yansıtmaktadır. Pek çok bölgede 1/10 oranında alınan öşür, Bozok kanunnamesinde “kadimden beşde bir alınugelüb ber-karar-ı sabık mukar-rer kılınmış”, yani 1/5 oranında tespit edilmiştir. Öşür miktarının bu denli yüksek miktarda olması bölgede toprakların verimli olduğunu da göstermektedir. Üretim konusunda bir problem ise kile cinsinden hesabın kilogram hesabına çevrilmesinde yaşanacaktır. Osmanlı ülkesinde kullanılan kile ölçüsü, her bölgede farklı

37Çift resmi, bir çift öküz ile sürülebilecek toprak sahibi reayanın sipahiye ödemekle yükümlü olduğu verginin genel adıdır. Feridun Emecen, “Çift Resmi”, DİA, c.VIII, İstanbul 1993, s.310.38Ahmed Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri, s.238.39Mehmet Öz, “Tahrir Defterlerinin Osmanlı Tarihi Araştırmalarında Kullanılması Hakkında Bazı Düşünceler”, Vakıflar Dergisi, sayı XXII, s.434.

Page 11: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

247

karşılıklar bulmuştur. Bu noktadan hareketle aktarılan rakamlar, üretimi tam olarak değil, yaklaşık olarak gösterecektir. Biz kilenin karşılığı olarak İstanbul kilesini esas aldık. Buna göre bir İstanbul kilesi 25,658 kilograma karşılık gelmektedir.40 Günümüzde ağırlıklı olarak şekerpancarı, buğday ve arpa tarımı yapılan41 Bozok topraklarında 1575 yılında tarım üretimi aşağıdaki şekildedir:

Hınta (Buğday): Binlerce yıldır insanlığın temel besin maddesini oluşturan ve karasal iklime sahip yerlerde üretimi yaygın olan buğday, Bozok sancağında da yoğun olarak tarımı yapılan bir üründür. Sancakta buğdayın kilesi 6 akçedir. 1 kg buğday ise 0,23 akçedir. 124.846 kile buğday öşrünün alındığı Bozok’ta top-lam üretim 624.230 kileyi bulmaktadır. Bu miktarı kilogram cinsine çevirdiğimizde sancakta buğday üreti-minin 16.016 ton olduğu ortaya çıkmaktadır.42 Buğday öşründen elde edilen gelir miktarı 742.636 bin akçeyi bulmaktadır. En çok buğday üretimi yapılan nahiye Gedük’tür. Bunu Boğazlıyan, Baltı ve Emlak nahiyeleri izlemektedir. En az üretim ise Sorkun nahiyesinde yapılmaktadır. Buğday geliri sancak gelirinin %28’ini oluşturmaktadır. Tarımsal üretimin yaklaşık olarak %60’ı buğday üretiminden sağlanmaktadır.

Şaʻîr (Arpa): Buğday gibi binlerce yıldır tarımı yapılan arpa, Bozok sancağında tarımı en çok yapılan ikinci üründür. Sancakta arpanın kilesinden 5 akçe vergi alınmıştır. Vergiye tabi üretimin 77.005 kile olduğu sancakta toplam üretim 385.025 kile, yani 9.878 tondur. Arpadan elde edilen gelir 376.113 akçedir. En çok üretim buğdayda olduğu gibi Gedük nahiyesinde, en az üretim de Sorkun’dadır. Arpa üretiminin sancak ge-lirindeki oranı yaklaşık olarak %14’tür.

Burçak: Bozok’ta üretimi en çok yapılan üçüncü ürün burçaktır. Baklagiller familyasından olan bur-çağın kilesinden 5 akçe vergi alınmaktadır. 3.334 kile burçaktan vergi alınan sancakta toplam üretim 16.670 kile, 427 tona karşılık gelmektedir. Elde edilen vergi ise 14.098 akçedir. Burçak en çok Çubuk nahiye-sinde yetişmektedir. Çubuk’u Gedük ve Süleymanlu takip etmektedir. Burçağın toplam gelirdeki oranı ise %0.53’tür.

Nohud: Baklagiller familyasından olan nohuttan sancak genelinde 1.075 kile öşür alınmaktadır. Top-lam üretim miktarı 137,9 ton olan nohudun büyük çoğunluğu (98 ton) Baltı nahiyesinde yetiştirilmektedir. Nohut üretiminden elde edilen gelir ise 5.475 akçedir. Bu oran sancak gelirinin %0.20’sine tekabül etmek-tedir.

Mercimek: Baklagiller familyasının bir başka üyesi mercimeğin öşrü 225 kile, üretimi 28 tondur. Üretim ağırlıklı olarak Çubuk’ta yapılmaktadır. Mercimekten alınan vergi geliri ise 1.328 akçedir.

Kapluca: Buğdaygiller familyasından bir ürün olan kaplıcanın öşrü 213 kile, toplam üretimi 27 ton-dur. Bozok’ta sadece Baltı ve Alıkı nahiyelerinde yetiştirilmektedir. Bu üründen elde edilen vergi miktarı ise 1.030 akçedir.

Seğrek (Ketentohumu): Sancakta üretimi çok az olan keten tohumunun öşrü 15 kile, üretimi ise 1,9 tondur. Sadece Süleymanlu nahiyesinde tarımı yapılan seğrekten elde edilen vergi ise 90 akçedir.

Mürdük43: Baklagiller familyasından olan mürdüğün öşrü 95 kile, üretimi ise 12,1 tondur. Sancak

40Cengiz Kallek, “Kile”, DİA, c.XXV, Ankara 2002, s.569.41Yozgat İli Tarımsal Üretim Rehberi’ne göre 2014 yılında Yozgat’ta 1.675.340 ton şekerpancarı, 644.926 ton buğday, 95.150 ton arpa yetiştirilmiştir. http://www.tarim.gov.tr/SGB/TARYAT/Belgeler/il_yatirim_rehberleri/yozgat.pdf 42Aynı tarihlerde Adana sancağında yıllık buğday üretimi 628 ton, Ordu’da 5665 ton, Sis sancağında ise 6884 tondur. Yılmaz Kurt, “Sis Sancağı Mufassal Tahrir Defteri Tanıtımı ve Değerlendirilmesi II”, s.172.43 Mürdümek (mürdümük, mürdük): Mürdük bazı bölgelerde bezelye, bazı gölgelerde ise mercimeğin bir türü olarak adlandırılmaktadır.

Page 12: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

248

genelinde yalnızca iki nahiyede ekilen mürdüğün kile fiyatı Baltı’da 6, Çubuk’ta ise 5 akçedir. Bu üründen sağlanan gelir ise 481 akçedir.

Fiğ: Baklagiller familyasından olan ve yem olarak kullanılan fiğ yalnızca Baltı nahiyesine bağlı Kara Pınar köyünde yetiştirilmiştir. Öşrü 5 kile, toplam üretimi yaklaşık 640 kg olan fiğden 25 akçe gelir elde edilmiştir.

Giyah (Ot): Hayvancılığın temel destek maddesi ot yetiştiriciliğinden elde edilen gelir 27.607 akçedir. Bunun sancak gelirindeki oranı ise %1’den biraz fazladır.

Bu ürünlerin yanı sıra, Bozok sancağında bağcılık, penbe (pamuk), keten, bostan, meyve gibi ürünler-den az da olsa gelir elde edildiği anlaşılmaktadır.

Tablo 7: Bozok Sancağı tarım üretimi

Tarım Ürünü Üretim Miktarı (Kile) Gelir (Akçe) Üretim İçindeki MiktarıHınta (Buğday) 124847 742.636 %60.36Şair (Arpa) 77005 376.113 %37.23Burçak 3334,5 14.098 %1.61Nohud 1075 5475 %0.51Mercimek 225 1328 %0.10Kapluca 213 1030 %0.10Fiğ 5 25Seğrek 15 90Mürdük 95 481 %0.04Saz - 50Giyah (Ot) - 27607Bağ ve Bahçe - 2803Keten - 538Penbe - 3382Bostan - 5553Meyve - 5401Toplam 206.814 1.186.610

Resm-i Asiyab

Asiyab, Farsçada değirmen anlamına gelmektedir. Tahrir defterine göre Bozok sancağı sınırlarında toplam 282 adet asiyab bulunmaktadır. 1575 kanunnamesinde değirmenlerden alınacak vergi miktarı zik-redilmese de 932 (1525) tarihli kanunnamede “yıl yürüyen değirmenden her ayda beşer akçe hesabı üzere” tespit edilmiştir.44 1575 tarihli defterde 6 ay işleyen bir değirmenden 30 akçe vergi alındığı göz önüne alındı-ğında bu oranın değişmediği görülmektedir. İşletmesi üç, altı, dokuz ay olarak değişen 282 bab değirmenden toplamda 10.750 akçe resm-i asiyab elde edilmektedir.

Adet-i Ağnam

Ganem, Arapçada koyun anlamındadır. Sancağın, konar-göçer aşiretlerle meskûn olduğunu önceki

Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, c. IX, TDK Yayınları, Ankara 1977; Tarama Sözlüğü, TDK Yayınları. http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=645 44Ahmed Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri, s.232; resm-i asiyab, Anadolu’nun pek çok yerinde aylık beş akçe olarak alınmıştır. Neşet Çağatay, “Osmanlı İmparatorluğunda Reayadan Alınan Vergi ve Resimler”, DTCF Dergisi, c.V/5, s.503.

Page 13: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

249

bölümlerde belirtmiştik. Bu aşiretlerin en önemli gelir kalemlerinden birisi hayvancılıktır. Adet-i ağnam, Os-manlı ülkesinde her iki koyun için bir akçe olarak tespit edilmiştir. 1525 tarihli kanunnamede de aynı miktar zikredilmiştir. Bozok sancağı genelinde toplam 222.625 akçe adet-i ağnam geliri elde edilmiştir. Böylece sancakta toplam 445.250 adet koyun olduğu ortaya çıkmaktadır. Tahrir defterinde büyükbaş hayvanlardan alınan resm-i camusun zikredilmemiş olması da Bozok sancağındaki konar-göçer aşiretlerin yalnızca kü-çükbaş hayvancılıkla uğraştıklarını düşündürmektedir. Bozok sancağında toplam gelirin yaklaşık %8.5’i, konar-göçer aşiretlerin hayvancılık faaliyetinden alınan “adet-i ağnam”dan elde edilmektedir.

Resm-i Arus

Tahrir defterlerinde resm-i arusiyye, resm-i arusane olarak da geçen bu vergi, bir kız veya dul kadın evlenirken, evlenen kadınların kocalarının sipahiye veya sancakbeyine verdikleri vergilere verilen isimdir. Resm-i arus miktarı evlenen kadının kız-dul, müslim-gayrimüslim olmasına göre değişmektedir. Genel ola-rak Osmanlı ülkesinde Müslüman bekâr kızlar için 60, gayrimüslim bekâr kızlar için ise 30 akçe alınan bu vergi, dul kadınlar için bu miktarın yarısı oranındadır.

Bozok kanunnamesinde resm-i arus bakire için 60, seyyibe yani dul kadın için 30 akçe olarak belir-lenmiş ve bakireden alınan vergi sahib-i raiyyete; dul kadından alınan ise nikâhın kıyıldığı toprağın sahib-i arzına ait olarak kaydedilmiştir. 1575 tahririnde resm-i arusiyye için kaydedilen miktar 62.819 akçedir. Bu miktar sancak gelirinin %2.39’una tekabül etmektedir.

Resm-i Deştbani ve Tapu-yı Zemin

Resm-i deştbani, beslediği hayvanlar başkasının ekinliğine zarar veren kişilerden ceza olarak tahsil edilen bir vergidir. Kanunnamede ekinliği giren hayvana göre değişen miktarlarda belirlenmiştir. Resm-i tapu ise ziraat ve bina yapımı gibi tasarruf hakkı karşılığında, bu hakkı üstüne alan kişinin yerin değerine göre değişen miktarlarda peşin olarak verdiği vergidir.45 Kanunnamede resm-i tapu ev yapılacak yer için 20-50, ziraat yapılacak yer için ise 15-30 akçe arasında tespit edilmiştir. Bu iki vergi defterde deştbani ve tapu-yı zemin olarak birlikte kaydedilmiştir. Söz konusu dönemde deştbani ve tapu resmi gelirleri 70.975 akçeyi bulmuştur. Sancak gelirinin %2.70’i tapu resminden elde edilmektedir.

8. Sanayi ve Ticaret

Herhangi bir kent merkezinin olmadığı Bozok sancağında, ticaretin de çok fazla gelişmediği görül-mektedir. Sancakta üç köyde boyahane vardır ve bunlardan elde edilen gelir 2300 akçedir. Gemerek’te bir berber dükkânından elde edilen gelir de 175 akçedir. Yine aynı köyde 300 akçelik bac-ı bazar geliri de mevcuttur. Defterde yapılan açıklamaya göre mezkûr köy malikâne usulü ile tasarruf edilmekte olup geliri vakfedilmiştir.

Cizye

Cizye, Osmanlı Devleti’nde yaşayan gayrimüslim reayadan alınan baş vergisine verilen isimdir. Cizye bazı yerlerde toprak işleyen reayadan çift resmi karşılığında alınırken, bazı bölgelerde ise Müslüman reayanın ödediği resm-i hane karşılığında alınmıştır.46 Bozok sancağı kanunnamesinde cizyenin hangi oranda alınaca-ğına dair bir ibare bulunmamaktadır. Bununla birlikte cizye nefer başına 30 akçe olarak alınmıştır. Cizyenin

45Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, c.III, MEB Yayınevi, İstanbul 2004, s.399.46Halil İnalcık, “Cizye”, DİA, c.VIII, TDV Yayınları, İstanbul 1993, s.45; Yılmaz Kurt, “Sis Sancağı Mufassal Tahrir Defteri II”, s.157.

Page 14: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

250

kimlerden alınacağı konusu da ihtilaflıdır. Akdağ nahiyesine bağlı Çandır köyünde 132 nefer nim, bennak ve mücerredlerden toplam 3.960 akçe cizye alınmıştır. Çubuk nahiyesindeki Gemerek köyünde ise mücerredler cizyeden muaf tutularak 182 neferden toplam 5.460 akçe cizye alınmıştır. Her iki köydeki gayrimüslimlerden alınan cizye gelirleri orada bulunan vakıflara tahsis edilmiştir. Diğer köylerde yaşayan gayrimüslimlerden cizye alınıp alınmadığına dair herhangi bir kayıt yoktur. Sancağın tespit edilebilen cizye geliri 9.420 akçedir.

Diğer Vergiler

Bad-ı heva, ne miktar toplanacağı önceden bilinmeyen cürm ü cinayet gibi vergilerin hepsine birden verilen isimdir. Defterde toplam bad-ı heva geliri 28.894 akçedir.

Resm-i penbe, pamuktan alınan vergidir. Bozok sancağında pamuk üretimi yaygın değildir. Yalnızca Baltı ve Delüce Özü nahiyelerinde yetiştirilmiştir. Kaç kantar pamuk üretildiği deftere kaydedilmemiş, elde edilen verginin yazılmasıyla yetinilmiştir. Pamuk üretiminden sağlanan gelir 3.382 akçedir.

Resm-i küvvare, arı kovanlarından alınan vergiye denmektedir. Sancakta toplam küvvare geliri 3.857 akçedir.

Sancakta zikredilmesi gereken diğer gelirler ise resm-i bostan 5.553 akçe, resm-i meyve 5.291 akçe-dir. Bunların yanında, bir yerde kışlamak için sakin olan konar-göçerlerden alınan resm-i duhan (234 akçe), bir veya yarım çiftlikten az veya fazla tasarruf edenlerden dönüm başına alınan resm-i dönüm (10 akçe), yaz mevsiminde Bozok’a yaylamak için gelen konar-göçerlerden alınan sürü resmi (4.430 akçe), kaybolan hayvanların sahiplerinden alınan resm-i kaçgun (9.796) da sancakta gelir elde edilen kalemler olarak zikre-dilmelidir.

9. Sonuç

H.983/M.1575 tarihli tahrir defterinin nüfus verileri incelendiğinde, sancak nüfusunun %98’ine ya-kınının Müslümanlardan oluştuğunu görmekteyiz. Faruk Sümer ve Yunus Koç’un detaylı incelemeleri nede-niyle burada bahsetmediğimiz Türkmen cemaatlerinin Bozok’taki yoğunluğu göz önüne alındığı zaman bu-radaki Müslüman nüfusun tamamen Türklerden oluştuğunu söylemek mümkündür. Bir şehir merkezine sahip olmamasına rağmen büyük bir nüfus barındıran Bozok sancağının bu yapısı, bölgenin zengin su kaynaklarına ve verimli topraklara sahip bulunduğunu da kanıtlar niteliktedir. Aynı dönemde, eski çağlardan beri ticaret yolları üzerinde bulunan ve Bozok’a nispeten daha gelişmiş olan Kayseri sancağında 165 bin dolaylarında nüfusun yaşadığı düşünüldüğü zaman, Bozok’taki 130 bine yakın nüfusun çokluğu daha iyi anlaşılmaktadır.

Bozok sancağının gelirlerinin büyük bölümünü buğday ve arpa tarımından alınan öşür gelirleri oluş-turmaktadır. Bunların ardından en yüksek gelir ise, konar-göçer aşiretlerin hayvancılık faaliyetlerinden alı-nan adet-i ağnamdan sağlanmaktadır. Bu üç kalemden sağlanan gelir, bütün sancak gelirinin yaklaşık olarak %51’ini oluşturmaktadır.

Sancak giderlerinde en büyük payı timarlar almaktadır. Sancak genelindeki 704 timar toplamda 1,5 milyon akçeye yakın bir gider kalemi oluşturmaktadır. Zeametlere tahsis edilen gelir ise 430 bin akçeye yakındır. Sancakta haslar için ayrılan gelirler yaklaşık olarak 500 bin akçeyi bulmuştur. Yüzde olarak ifade edecek olursak dirliğe ayrılan gelirlerin yaklaşık %62’si timar, %18’i zeamet, %20’sini de haslar oluşturmuş-tur.

Page 15: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

251

10. Kaynakça

10.1. Arşiv Kaynakları

Ankara Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivi, TD. 31; TD. 30 Bozok Sancağı Mufassal Tahrir Defterleri

Ankara Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivi, TD. 223 Bozok Sancağı İcmal Defteri.

10.2. Telif Eserler

Akgündüz, Ahmed, Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, c.VI, OSAV Yayınları, İstanbul 1993.

Arslan, Lütfi, “H.963/M.1556 Tarihli Mufassal Tahrir Defterine Göre Bozok Sancağı’nın Ekonomik ve Demografik Yapısı”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2005.

Barkan, Ömer Lütfi, “Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi”, Türkiyat Mecmuası, c.X, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Yayınları, İstanbul 1953, s.1-25.

Çadırcı, Musa, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1997.

Çağatay, Neşet, “Osmanlı İmparatorluğunda Reayadan Alınan Vergi ve Resimler”, DTCF Dergisi, c.V/5, DTCF Yayınları, Ankara 1947, s.483-511.

Emecen, Feridun, “Çift Resmi”, DİA, c.VIII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1993, s.309-310.

Göyünç, Nejat, “Hane Deyimi Hakkında”, İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, sy.32, İstanbul 1979, s.331- 348.

İnalcık, Halil, “Cizye”, DİA, c.VIII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1993, s.45-48.

Kallek, Cengiz, “Kile”, DİA, c.XXV, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2002, s.568-571.

Koç, Yunus, “Yozgat”, DİA, c.XLIII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2013, s.559-564.

Koç, Yunus, Hicri 983 (1575-1576) Tarihli Mufassal Tahrir Defterine Göre Bozok Sancağı’nda İskân ve Nüfus, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Bilim Uzmanlığı (Master) Tezi, Ankara 1988.

Koç, Yunus, XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskân ve Nüfus Yapısı, Ankara 1989.

Kurt, Yılmaz, “Sis (Kozan) Sancağı Mufassal Tahrir Defteri Tanıtımı ve Değerlendirilmesi-I”, OTAM, sayı I, Ankara 1990, s.271-298.

Kurt, Yılmaz, “Sis Sancağı (Kozan-Feke) Mufassal Tahrir Defteri Tanıtımı ve Değerlendirilmesi-II: Ekonomik Yapı”, OTAM, sayı II, Ankara 1991, s.151-199.

Mete, Zekai, “Muhassıl”, DİA, c.XXXI, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2006, s.20-21.

Ocak, Ahmet Yaşar, “Bozok”, DİA, c.VI, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1992, s.321-322.

Öz, Mehmet, “Bozok Sancağında İskân ve Nüfus (1539-1642)”, XII. Türk Tarih Kongresi, Kongreye Sunulan Bildiriler (12-16 Eylül 1994), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1999, s.787-794.

Öz, Mehmet, “Tahrir Defterlerinin Osmanlı Tarihi Araştırmalarında Kullanılması Hakkında Bazı Düşünceler”, Vakıflar Dergisi, sayı XXII, Ankara 1991, s.429-439.

Pakalın, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, c.III, MEB Yayınevi, İstanbul 2004.

Page 16: H.983/M.1575 TARİHLİ TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE BOZOK … · 2016-12-20 · 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadır beyliği Osmanlı idaresine girmiş ancak bu

252

Sümer, Faruk, “Bozok Tarihine Dair Araştırmalar-I”, Cumhuriyetin 50. Yıldönümü Anma Kitabı, DTCF Yayınları, Ankara 1974, s.309-381.

Şahin, İlhan, “Dulkadır Eyaleti”, DİA, c.IX, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1994, s.552-553.

Turan, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ötüken Yayınları, İstanbul 2011.

Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, c.IX, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1977.

Yinanç, Refet – Elibüyük, Mesut, Kayseri İli Tahrir Defterleri, c.I, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Kayseri 2009.