GÖZ ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ANATOMİ ve FİZYOLOJİ • Organum visuale göz • Çevremizdeki bilgilerin % 75’i görsel • Orbita çukurunda 2 tane • Orbita çukuru Yüzün her iki yanında Tabanı öne ve laterale bakan piramit Armut şeklinde Orbita çukuru • Göz orbita çukuru içinde yağ yastıkçıklarıyla desteklenir • Kan damarları, sinirler ve kaslar var • Lateral duvar: Zigomatiğin orbital bölümü, Sfenoidin büyük kanadının orbital kenarı • Medial duvar: Maksillanın frontal bölümü Lakrimal, Etmiodal Sfenoid • Üst duvar: Frontal kemiğin orbital bölümü, Sfenoidin küçük kanadı • Alt duvar: Maksilla, Zigomatik ve Palatin kemiğin orbital bölümü • Piramidin tabanını: üstte frontal, • Piramidin tepesi; optik kanal altta zigomatik & maksiller, lateralde zigomatik & frontal, medialde frontal & maksiller • Optik Kanal > orta kranyal fossa • Superior orbital fissür > pterigopalatin fossa • İnferior orbital fissür > pterigopalatin fossa • Optik Foramen: optik sinir & oftalmik art. • Sup. Orbital Fissür: 3.CN, 4.CN, 6.CN, 5.CN oftalmik dalı kavernöz sempatik plex. gelen lifler, orta meningeal arterin orbital dalları, sup. oftalmik ven, lakrimal arterin rekürren dalı Inf. Orbital Fissür: maksiller sinir & zigomatik dalı, inf. oftalmik ven
34
Embed
GÖZ ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ANATOMİ ve FİZYOLOJİ • Organum ...
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
GÖZ ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ
ANATOMİ ve FİZYOLOJİ
• Organum visuale göz
• Çevremizdeki bilgilerin % 75’i görsel
• Orbita çukurunda 2 tane
• Orbita çukuru
Yüzün her iki yanında
Tabanı öne ve laterale bakan piramit
Armut şeklinde
Orbita çukuru
• Göz orbita çukuru içinde yağ yastıkçıklarıyla desteklenir
• Kan damarları, sinirler ve kaslar var
• Lateral duvar: Zigomatiğin orbital bölümü, Sfenoidin büyük kanadının orbital kenarı
• Medial duvar: Maksillanın frontal bölümü Lakrimal, Etmiodal Sfenoid
• Üst duvar: Frontal kemiğin orbital bölümü, Sfenoidin küçük kanadı
• Alt duvar: Maksilla, Zigomatik ve Palatin kemiğin orbital bölümü
• Piramidin tabanını: üstte frontal,
• Piramidin tepesi; optik kanal
altta zigomatik & maksiller,
lateralde zigomatik & frontal,
medialde frontal & maksiller
• Optik Kanal > orta kranyal fossa
• Superior orbital fissür > pterigopalatin fossa
• İnferior orbital fissür > pterigopalatin fossa
• Optik Foramen: optik sinir & oftalmik art.
• Sup. Orbital Fissür: 3.CN, 4.CN, 6.CN, 5.CN oftalmik dalı kavernöz sempatik plex. gelen lifler, orta meningeal arterin orbital dalları, sup. oftalmik ven, lakrimal arterin rekürren dalı
Inf. Orbital Fissür: maksiller sinir & zigomatik dalı, inf. oftalmik ven
Göz 2 bölümde incelenir
• Bulbus oculi ( göz küresi)
• Organa oculi accessoria (gözün yardımcı organları)
• Göz küresi yaklaşık 24 mm çap ve 10 gr ağırlıkta
• Gözün 3 tabakası vardır
1) Tunica fibroza
kornea 1/6
sklera 5/6
2) Tunica vasculoza (uvea)
silier cisim
iris
koroid
3) Tunica nervosa
retina
sklera
• Opak, beyaz sert ve sağlam
• Yüksek yoğunluk & sertlik
• Göz küresinin şeklini verir
Skleral stroma;
tek yönde yerleşim göstermeyen,
çeşitli büyüklük & biçimlerde kollajen demetleri
• Dış yüzey; beyaz, tenon kapsülünün iç yüzeyiyle temas
ön bölümü konjonktiva ile kaplı
• İç yüzey; kahverengi, silier sinirler & damarların geçtiği oluklar
• Her iki uzun silier arter, iris kenarına geldikten sonra üst & alt dallara ayrılır & karşıdaki dallarla anastomoz yaparak ant. silier arterlerin de bağlandığı Sirkülüs Anteriosus Majör ,buradan çıkan damarlar, pupillaya doğru giderek, 2. bir pleksusu oluşturur :Sirkülüs Anteriosus Minör
Koroid & irisin inervasyonları,
• nazosilier sinirden gelen uzun silier sinir
silier gangliondan gelen kısa silier sinir
• Sup. servikal pleksustan gelen sempatik lifler dilatatör,
Okulomotor alt motor dalıyla gelen parasempatik lifler de sfinkter pupilla kasını inerve eder.
SİLİER CİSİM
• İç yüzeyinde;arkada Pars Plana, silier striaları içerir ,önde Pars Plikata (Korona Siliaris), silier proçesleri içerir
• SİLİER CİSİM
Silier cismin katmanları (dıştan içe);
• 1) suprakoroidal lamina
• 2) orbikülüs siliaris
• 3) silier proçesler: 60-80 tane lensle suspensuar ligamanların aracılığıyla bağlantı halinde
• 4) bazal lamina & stroma
• 5) epitel; silier proçeslerin apeksinde aköz hümör sekresyonunda primer rol
• 6) internal limitan membran
Silier kas:
• Koroidin ön kenarının dış yüzeyinde 3mm kalınlığında, gri, yarı-saydam dairesel bant
Longitudinal
Oblik lifler
Sirküler lifler
• Akomodasyon için esas eleman kasıldığında; Silier proçesleri öne çeker, suspensuar ligamanlar gevşer, lens kapsül gerilimi azalır, lens konveksleşir AKOMODASYON artar.
• Yoğun kapiller pleksus & bu pleksusa kan götürüp, getiren damarlar mevcuttur. Pia-araknoid homoloğu, optik sinirden ora serrataya uzanan, ince, yüksek vaskülariteye sahip membrandır.
• Kalınlığı arkada; 0.22 mm, önde; 0.1mm. İç yüzü; RPE ile dış yüzü ; sklerayla bağlantılıdır.
• En önemli fonksiyonu; Retinanın beslenmesi, Silier cisim & irise damar & sinirlerin ulaşmasını sağlamak .
Koroid 5 katmandan oluşur
1)Suprakoroid lamina (lamina fuska)
2)Haller katı
3)Sattler katı
4)Koryokapillaris; özellikle retinaya yakın damarlar çok ince birçok pencere (fenestrasyon) içerirler, retinanın dış katmanlarını besler
5) Bruch memb. (Bazal lamina); 2 µm, RPE’ye komşu
Koroid : uzun & kısa post. silier arterler , ant. silier arterlerin rekürren dallarıyla beslenir. Vorteks sisteme boşalır.
3) TUNİCA NERVOSA ( RETİNA)
RETİNA
• Dış yüzeyi koroidle, iç yüzeyi ise vitrenin hyaloid membranı ile temas halindedir. Arkada optik sinir olarak devam eder
• Tam arkada merkezde keskin görmeyi sağlayan makula lutea vardır.
• Retinanın kalınlığı arkadan öne doğru geldikçe azalır .Silier cisme kadar uzanarak ora serratada sonlanır.
• Retina ora serrata & optik disk etrafında koroide yapışık . Retinanın pigment tabakası ise koroide her yerde yapışıktır.
1) Retina pigment epiteli (RPE)
• Koroid bazal laminasına sıkıca yapışık. Tek sıralı hekzagonal hücrelerdir. Apikal bölgelerindeki villus şeklindeki proçesler, fotoreseptörlerin dış segmentini çevreler. Bruch membranına sensöryel retinaya olduğundan daha sıkı yapışık. Sensöryel retina ile RPE arasında; subretinal bir boşluk vardır.
• Fonksiyonu; ışığı absorbe etmektir
2)Vizüel hücreler tabakası
(Jacob memb.)
Rodlar & konlar
Rod > kon (makula haricinde)
3) Dış limitan membran
4) Dış nükleer tabaka
5) Dış pleksiform tabaka
6) İç nükleer tabaka
7) İç pleksiform tabaka
8) Ganglion hücre tabakası
9) Stratum Optikum (sinir lifi tabakası)
10) İç Limitan Membran
OPTİK DİSK
• Stratum optikum dışındaki tüm retinal katlardan yoksun
• Optik sinirin çıkış yeri
• 1.5mm çapında sarı-beyaz dairesel alan
• Retinanın sinir lifleri lamina kribrozadan geçerek optik siniri oluşturur,
• Santral Retinal Arter & Ven retinaya girer
• Papilla denmesine rağmen retina ile aynı düzlemde ancak ortasındaki çöküntü FİZYOLOJİK ÇUKURLUK oluşturur
Optik disk 3 tabakadan oluşur;
• 1)Yüzeysel tabaka;
• 2)Prelaminer tabaka; retina sinir liflerinden oluşur. Sadece santral çanak içinde görülebilir
• 3)Laminer tabaka;
• Yüzeysel tabaka: Santral Retinal Art. diğer iki tabaka ise: Kısa Post. Silier Art.’ler (Zinn Halkası)
MAKULA
• Arka kutupta, sarı, hafif oval depresyon. Merkezi OD’in lateral kenarına 3.5mm uzakta, OD merkezine göre 1mm aşağıda & 5.5mm çapında
• Etrafındaki fundustan daha koyu . Xantofil pigmenti & ganglion hücre hücre tabakası mevcut.
• FOVEA; makula merkezindeki çöküntü, 1 disk çapında (1.5mm)
• FOVEOLA; foveanın merkez zemini, 0.35mm çapında, retinanın en ince kısmı; sadece konlar vardır.
• UMBO; foveolanın tam merkezindeki çöküntü
• FOVEAL AVASKÜLER ZON (FAZ) ; foveanın içinde, foveolanın dışında
ORA SERRATA;
• limbustan 8mm geride, retinanın bittiği tırtıklı bölge. Nazalde iris köküne temporale göre 1mm daha yakın .Nazalde silier cisim daha dar.
• Sensöryel retina, RPE & koroid ile kaynaşmış durumda
• Retina koroide, vitre de retinaya sıkıca yapışık
• Ora serrataya 1-2mm kala fotoreseptörler kaybolur
• Retinanın iç katları;
iç limitan memb ve iç nükleer katmanı: Santral Retinal Art.
• Retinanın dış katları (dış pleksiform-RPE) Koroid
Santral Retinal Arter; Oftalmik arterden kaynaklanır, göze optik sinirle birlikte girer, Retinada 4 kola ayrılır.Terminal arter ; tıkanıklığında retinal infarkt oluşur.
• Retina arterleri parlak kırmızıdır, pulsasyon göstermez
Kristalin lens
• Gözün önemli kırıcı ortamlarından biri ve yaklaşık 20 D kırma gücü akomodasyonla daha da artar.
• Lensin % 65’i su ve % 35’i proteindir.
• Saydamlığını korumak ve yeni lif yapımı için anaerobik glikoliz yapar
• Saydamlıkta önemli olan proteinlerin % 3’ü yaklaşık 24 saatte yenilenir.
• Lensin metabolizması esas olarak epitelde meydana gelir
• Yaşla birlikte enerji üretimi düşer ve elektrolit metobolizması kontrolü güçleşir.
• Lensin su oranı korunmasında elektrolit dengesinin önemi büyüktür.
AKOMODASYON
• İstirahat halindeki bir gözün görebildiği en uzak noktaya punktum remotum (uzak nokta) (PR)
• Gözün bütün uyum gücünü kullanarak görebildiği en yakın noktaya ise punktum proksimum (yakın nokta) denir (PP)
• Uzak ve yakın nokta arasındaki mesafeye uyum uzaklığı,
• Gözün uzak ve yakın noktayı görebilmek için gerekli kırma güçleri arasındaki farka da uyum amplitüdü (U) denir.
• U=PP-PR
Akomodasyon Triadı (Uyum Triadı)
• Yakına bakarken lensin şekil değişikliği yarı çapı küçülür, kalınlığı artar, gözler birbirine yaklaşır (konverjans) ve göz bebekleri küçülür (myozis).
Gri hat: Ön lamella; Zeis (modifiye sebase bez)Moll (modifiye ter bezi) , Arka lamella; Meibomius (Tarsal bezler)
KONJONKTİVA
• Gözün müköz membranı
• Epitel; 2-5 hücre tabakası kalınlığında, bazal hücreler küboid yapıda; yüzeye yaklaştıkça polihedral gözün kronik olarak açıkta kalmasıyla keratinize.
• Stroma; zengin damar yapısına sahip bağ dokusu,aksesuar lakrimal bezleri içerir.
Konjonktiva klinik yönden;
Palpebral; mukokutanöz birleşim yerinden, sıkı bir şekilde tarsal plaklara bağlı, kalın, yüksek damarlanma, papillalarla örtülü, derinlerde lenfoid doku.
• Forniks; gevşek & bol miktarda, şişerek katlantılar oluşturabilir
• Bulber; ant. sklerayı örter, ince, saydam, hafif damarlanma, limbus haricinde, Tenon kapsülüne gevşek bağlı
Konjonktivada sekresyon
Müsin salgılayanlar;
• Goblet hücreleri: epitel içinde, en yoğun inferonazalde
• Henle kriptaları; sup. palpebral konj.’nın üst 1/3, inf. palpebral konj.’nın alt 1/3
• Manz bezleri: çepeçevre limbusu sararlar
Aksesuar lakrimal bezler;
• -Wolfring & Krause bezleri: öz. fornikslerde
• LAKRİMAL SİSTEM
• Lakrimal bez
• Lakrimal kanalikül
• Lakrimal kese
• Nazolakrimal kanal
Lakrimal Bez
• Seröz tükürük bezi
• Oval
• Lakrimal fossada
(Frontal kemiğin zigomatik bölümünün medialinde)
• 6-12 kanal,
• Üst konjonktival forniksin üst & dış yarısına açılır
• Fibröz bir septumla; üst (orbital) lob, alt (palpebral) lob
• Lakrimal kanalikül
Her göz kapağında birer tane; üst/alt ,yaklaşık 8mm uzunluğunda. İçten dışa; mukoz membran, çok katlı yassı epitelyum, bazal membran, çizgili kas lifleri (orbikülaris oküli kasının devamı),
•
Ampulla; açı yerlerinde 2mm’lik genişlemeler
• %90 ortak bir kanalikülle lakrimal keseye
• Rosenmüller valvülü; ortak kanalikül girişini örten küçük mukoza flebi
Lakrimal Kese (Sakkus Lakrimalis)
• 12-15mm uzunluğunda
• Fossa lakrimalis üzerinde (ant. & post. lakrimal çıkıntılar arasında). Müköz membranla döşenmiş fibroelastik yapı. Nazolakrimal kanalın genişlemiş parçası, Üst ucu kapalı & yuvarlak . Alt ucu nazolakrimal kanalın devamı
Nazolakrimal Kanal (Duktus Nazolakrimalis)
• 15-18 mm uzunluğunda. Maksilla, lakrimal kemik, alt nazal konka.
• Lakrimal kese & nazolakrimal kanalın müköz membranı yer yer siliaları olan silindirik hücrelerle kaplanmıştır
KORNEA FİZYOLOJİSİ
• Epitel tabakası, kornea tabakaları arasında en fazla oksijen ve glikoz ihtiyacı olan tabakadır. Metabolizması için gerekli oksijen, aminoasitler ve glikozu:
• 1. Gözyaşı aracılığı ile atmosferden
• 2. Limbus çevresindeki kapiller ağdan
• 3. Hümor aközden diffüzyon yoluyla sağlar.
• Epitel hücreleri arasındaki sıkı bağlar mikroorganizmalara karşı bariyer görevi görür. Intakt epitelden Difteri basili, gonokoklar, hemofilus ve listeria türleri dışında mikroorganizmalar penetre olamaz
KORNEA FİZYOLOJİSİ
• Endotel tabakası, hümör aköze karşı bariyer görevi görür, aktif metabolik pompa fonksiyonu ile kornea su içeriğini dengede tutar (Kornea su içeriği %70-75 dir).
• Endotel pompa fonksiyonunun bozulması durumunda kornea ödemi ve buna bağlı kornea bulanıklığı gelişir.
• Ön segment cerrahisi sırasındaki travmalar, bazı kornea distrofileri ve ön segment inflamasyonları endotel fonksiyonunu bozan nedenler
Kornea niçin saydamdır?
• Avasküler olduğundan, stromadaki kollajen fibrillerin uniform yapısı ve birbirleri ile kesişmemesinden, su içeriği düzeyinden.
GÖRME FİZYOLOJİSİ
Fotoreseptör hücreler
• Işığa duyarlı hücreler
• Koni hücreleri 6 milyon fovea ve fovea etrafında,
• Rod hücrelerin sayısı 120 milyon fovea dışında.
• Bu iki hücre grubu dış segment görünümleri dışında birbirine benzer
• Temel olarak 4 kısım; pigment epiteline komşu dış segment, iç segment, nükleus ve sinaptik gövde
• Göze gelen ışığın elektrik sinyallerine dönüştürülmesi için fotopigment bulunmalı
• Fotopigment retinal veya retinen denen kromofor madde ve opsin adı verilen lipoprotein yapıda iki madde
• Koni hücreler başlıca renkli ve keskin görmeden sorumlu
• Koni hücre sisteminin çözünürlüğü yüksek, Rodlar düşük şiddetteki ışığa
• Normalde koni hücresi sadece bir tane bipolar ve gangliyon hücresi ile sinaps
• Buna karşın rod hücreleri yaklaşık 600
• Retina pigment epitel tabakasında ayrıca yüksek konsantrasyonda A vitamini de bulunmakta. A vitamini pigment tabakası içine gömülü olan fotoresptör hücrelerin dış segmentlerinin zarlarından ileri geri değişime uğrayarak görmede önemli rol oynamakta.
• Opsinin yapısındaki küçük değişiklikler fotoreseptör hücrelerinin değişik spektral duyarlılıkta olmasına neden olurlar.
• Işığın rodlardaki görme pigmentine (rodopsin) ilk etkisi retinalin izomerleşmesi ve sonunda opsinin retinalden ayrılmasıdır ve buna pigment beyazlaması denir.
• koniler mavi, yeşil ve kırmızı renge duyarlı fotopsinler
• ışığı soğurma özellikleri mavi için 445 nm, yeşil için 535 nm ve kırmızı için 570 nm dalga boylarında
• Fotoreseptörlerdeki ve pigment epitel hücresindeki enzimler beyazlamış pigmenti tekrar eski haline döndürürler. Serbest formdaki trans retinal, ışık etkisiyle değişime uğramadan önce cis-
retinal şekline döner. Bu işlemin yavaş oluşu karanlıkta ışık adaptasyonunun niçin yavaş gerçekleştiğini açıklamakta
• FOTOTRANSDÜKSİYON 1. Karanlıkta dış segmente pasif olarak sodyum akımı mevcuttur. Sodyum iç segmentten aktif olarak dışarı atılır. Bu olaya karanlık akımı denir. 2. Fototransdüksiyonda ilk aşama ışık etkisiyle 11-12-cis bağının kopmasıdır. Bu olay opsini aktive eder. Aktif opsin, diğer bir membran proteini trandusini aktive eder. Bu da PDE enzimini aktive ederek, cGMP yi nonsiklik formuna çevirir. 3. Karanlıkta dış segmentte yüksek cGMP düzeyleri bulunur. Bu düzey sodyum kanallarını açık tutar. Nonsiklik formuna dönüşünce kanallar kapanır. Dış segmente sodyum giremez. 4. Transdüksiyon hızını kontrol eden, ters yönde çalışan mekanizmalar mevcut 5. Koniler parlak aydınlatma karşısında devamlı olarak cevap verebilirler. Rodların doygunluğu saatler sürebilir.
Renkli görme
• en iyi tanımlayabilecek kavram, trikromasite teorisi.
• Bu teori ile, kırmızı, mavi ve yeşil 3 ayrı renkteki ışığın uygun karışımıyla bütün renklerin algılanabileceği gözlemine dayanmakta.
• Buna teknolojik gelişmelerden örnek verecek olur isek trinitron televizyon ve monitörlerde bu 3 renk farklı ışık kaynağı ile oluşturulmakta ve uygun karışımı ile değişik renkler ekranda görülmekte.
SİSTEMİK HASTALIKLAR VE GÖZ
Göz Tutulumunun Olduğu Sistemik Hastalıklar
• Endokrin ve metabolik hastalıklar
• Kalp-Damar hastalıkları
• Kan hastalıkları
• Solunum sistemi hastalıkları
• Sindirim sistemi hastalıkları
• Romatizmal hastalıklar
• Cilt ve müköz membran hastalıkları
• Sistemik enfeksiyon ve inflamatuar (yangısal) hastalıklar
• Malign hastalıklar
• Yoğun vasküler ve nöroglial oluşumları nedeniyle birçok sistemik hastalıkta bulgu verir.
• Özellikle sistemik damarsal olaylar retinada en çok tutuluma neden olan hastalıklardır.
• Ayrıntılı bir göz dibi muayenesi ile, kişinin sistemik hastalıkları hakkında değerli bilgiler edinmek mümkün olur.!!!
• ENDOKRİN HASTALIKLAR
• Cushing hastalığında hipertansif retinopati
• Addison’da papillödem ve optik atrofi
• Hipoparatiroidide papillödem
• Hipotiroidide optik atrofi
• Ama retina birimlerinde en sık rastlanan patoloji, diabetes mellitusa bağlı olarak gelişen diabetik retinopatidir.
• Gelişmiş ülkelerde körlüklerin en başta gelen nedenlerinden biri diabetik retinopati.
• Diabetes Mellitus
• Diabet bir mikroanjiopatidir, dolayısıyla retinada öncelikle kapillerleri tutar
• Patolojik değişiklikler dokuda iskemiye, damar duvarı değişikliklerine, sızıntı ve eksüdalara, patolojik yeni damar oluşumlarına (neovaskülarizasyon) yol açar
• DR’nin tipik fundus görünümlerini oluştururlar.
• DR hastalığın yaşı ve gliseminin kontrolu ile yakından ilgili
• Anemi ve sistemik hipertansiyon birlikteliği retinopatiyi hızlandırır
Nonproliferatif diabetik retinopati:
Proliferatif diabetik retinopati:
DİABETİK RETİNOPATİ TEDAVİSİ
• panretinal fotokoagulasyon;.
• Hipoksik alanları kapatır ve yeni damar oluşumlarını durdurur.
• Tedavi edilmeyen hastalarda ya da
• Bazen tedavi edildiği halde sistemik regülasyonun çok yetersiz olduğu olgularda
• Tekrarlayan göz içi kanamaları ve traksiyonel retina dekolmanı ile görme fonksiyonu ileri derecede bozulur.
Diabetik makulopati:
• Nonproliferatif veya proliferatif dönemde
• Tip II diabetlilerde görme fonksiyonunun azalmasında başlıca etken
Tiroid Hastalıkları
• Graves Hastalığı tiroid hormonlarının aşırı salınması ile belirgin ve göz bulgularına neden olan otoimmun bir hastalık
• Kadınlarda sık
• 30-50 yaş
• Olguların %10-25’inde herhangi bir tiroid bozukluğu oluşmadan tiroid oftalmopati gelişebilir
Graves Hastalığı
• Göz bulguları
• Kapak çekinti
• Proptozis-Egzoftalmus
• Açıkta kalma keratiti
• Kuru göz
• Kısıtlayıcı miyopati
• Optik nöropati
Paratiroid Hastalıkları
• Hiperparatiroidizm
• Ca++ artmasına bağlı kornea ve/veya konjonktivada kalsifikasyonlar
• Hipoparatiroidizm
• En önemli göz bulgusu katarakt (%50)
• Papilödem ve kafa içi basınç artışı
Böbrek Üstü Bezi Hastalıkları
• Cushing Hastalığı
• Hipertansif retinopati
• Egzoftalmus
• Steroide bağlı göz içi basınç artışı
Böbrek Üstü Bezi Hastalıkları
• Addison Hastalığı
• Kapaklar, konjonktiva ve uveada pigment artışı
• Papilödem, optik atrofi (nadir)
Hipofiz Hastalıkları
• Hipofiz Adenomu
• Bitemporal görme alanı hasarı
• Renklerin solgun görünmesi
• Optik atrofi
• Kranial sinir tutulumuna bağlı diplopi (nadir) , Bitemporal görme hasarı
Kalp-Damar Hastalıkları
• Hipertansiyon
• Karotis Arter Hastalığı
• Subakut Bakteriyel Endokardit
Hipertansiyon
• Hipertansif retinopati
• Retina arterlerinde makroanevrizmalar
• İskemik optik nöropati
• İskemik koroid enfarktları (Elschnig spot)
• Retina arter-ven tıkanıklığı
• Oküler motor sinir felçleri
Hipertansif retinopati
• Evre 1: Arteriyollerde hafif daralma ve skleroz
• Evre 2: Arteriyollerde ciddi düzeyde daralma, arter-ven kesişiminde değişiklikler (Gunn belirtisi)
• Evre 3: Arteriyollerde bakır teli manzarası, mum alevi şeklinde kanamalar, yumuşak ve sert eksuda
• Evre 4: Bunlara ek olarak arteriyollerde gümüş tel manzarası, optik disk ve retina ödemi (Malign hipertansiyon)
• Retina ven tıkanıklığı
• DR’den sonra retinanın en sık görülen damar hastalığı
Tipleri
• Retina ven kök tıkanıklığı
• Retina ven dal tıkanıklığı
Retina arter tıkanıklığı
• Genellikle yaşlılarda, tek taraflı retinanın santral arteri veya dallarının emboli, spazm ya da damar duvarının aterosklerozuna bağlı olabilen dolaşım bozukluğu
• Santral retina arter tıkanıklığında “Japon bayrağı görünümü”
Kan Hastalıkları
• Anemi
• Vitamin B12 eksikliğinde görülen pernisiyöz anemide retrobulber nevrit
• Klorokin, hidroksi klorokin kullanımına bağlı özellikle makula bölgesinde pigment epitelinde birikerek “öküz gözü” görünümü
Sero (-) Spondiloartropatiler
• RF(-), HLA B27 (+)
• Tipleri:
• Ankilozan spondilit
• Reiter sendromu
• İnflamatuar barsak hastalıkları
• Psöriatik artrit
• En sık akut ön üveit
Bağ Dokusu Hastalıkları
• Sistemik Lupus Eritematozis (SLE)
• Skleroderma
• Polimiyozit, Dermatomiyozit
• Sjögren Sendromu
• Tekrarlayan Polikondrit
Sistemik Lupus Eritematozis
• Göz bulguları
• Cilt hastalığına bağlı göz kapağı tutulumu
• İkincil Sjögren Sendromu
• Retinanın damar lezyonları
• Nörooftalmolojik lezyonlar
SLE
• En sık retinal damar lezyonları
• Retinada kanama ve yumuşak eksudalar
• Santral retina arter-ven tıkanıklığı
• Retinal vaskülit
• Retinal neovaskülarizasyon
• Koroid tutulumu ve buna bağlı duyu retina ve RPE’de seröz kabarıklık (nadir)
Vaskülitler
• PAN
• Aşırı duyarlılık vaskülitleri
• Wegener granülomatozu
• Dev hücreli arterit (Temporal arterit)
• Takayasu arteriti
• Behçet hastalığı
• PAN’ da göz tutulumu nadir
• Wegener’ de baş-boyun damarlarının tutulumu daha sık. Göz tutulumu daha sık
• Dev hücreli artritte göz tutulumu %50dir.
Anterior iskemik optk nöropati ve santral retinal arter tıkanıklığı en önemli tutulumları
Cilt ve Müköz Membran Hastalıkları
• Oküler Skatrisyel Pemfigoid
• Konjonktivada bül, ülser ve yalancı membran oluşumu
• Geç dönemde konjoktivada fibrozis
• Stevens-Johnson Sendromu
• Sülfonamid gibi ilaçlar ve mikoplazma, herpes simpleks gibi enfeksiyonlar tetikleyici
• Mukopurulan konjonktivit
• Konjonktival iskemi ve yalancı membran
• Akne Rozasea
• Kronik blefarit
• Blefarokonjonktivit
• Tekrarlayan şalazyonlar
Sistemik Enfeksiyon ve İnflamatuar Hastalıklar
• Sarkoidoz
• Tüberküloz
• Lepra
• Sifilis
• Herpes Zoster Oftalmikus
• AİDS
TRAVMALAR
• Purtscher’s retinopati: ani venöz basınç artışı sonucunda kalıcı görme bozukluğuna neden olan iskemik bir retinopati
• Göğüs boşluğunun sıkışması şeklindeki travmalar
• Valsalva manevrası gibi zorlanmalar
Berlin ödemi : künt travma ile fotoreseptör tabakası kontüzyonunun yarattığı makuladaki geniş solukluk ve ödem hali
• Künt travmanın yol açabileceği retina yırtıkları ve kanamalar.
• Berlin ödemi
KROMOZOM HASTALIKLARI
• Kromozom hastalıklarında retinada görülen önemli bulgulardan biri kolobom
• Gözün embriyolojisinde 4 haftalık fötus evresinde, gözü oluşturmak üzere ön beyinden çıkıntı yapan optik vezikül, gözün küresel bir yapıya dönüşmesi için kendi içine çökerek alt nazal hat boyunca birleşir.
• Bu kapanma (birleşme) defektleri : kolobom
• Retina, makula, optik sinir, koroid, lens, iris, kapak kolobomu izole olarak veya birkaçı bir arada ortaya çıkabilir
• İris kolobomu
• Kapak kolobomu
• Optik disk kolobomu
METABOLİK HASTALIKLAR
• Albinizmde: tirozinaz enzim defektine bağlı olarak pigment yapımı bozulmuştur.
• Saçı, kaş ve kirpikleri beyaz, irisi açık renk
• Hastaların ışıktan rahatsızlıkları belirgin
• Retinada da pigment epiteli çok ince ve pigmentsiz olduğundan tüm koroid yapıları ve damarları görünür durumda
• Çoğunlukla makula hipoplazik
• Elektrofizyolojik değişiklikler (örneğin VEP bozukluğu)
• albinizm
• albinizm
• Retinitis pigmentosa
• Pigmenter retinopati (Retinitis Pigmentosa); tek başına veya birçok konjenital sendromun bir bulgusu olarak ortaya çıkabilen, retinada rod hücrelerinin kronik progresif dejeneresansı ile seyreden bir hastalık
• Periferik retinada yaygın pigmentasyon
• Hastalığın fizyopatolojisine uygun olarak periferik görmeleri kaybolur.
• Gün ışığında kon hücrelerinin fonksiyonuna devam etmesi nedeniyle normale yakın bir görme fonksiyonu var iken, alacakaranlık ve karanlık şartlarında görme tümüyle kaybolur.
• Halk arasında gece körlüğü (tavuk karası) olarak bilinir. Tedavisi yoktur.
• Retinitis pigmentosa
• Retinitis pigmentosa
KİBAS
Papilla ödemi: Kafa içi yer kaplayan oluşumlarda BOS sıvısı basıncının artmasıyla ortaya çıkan bir patoloji
• Optik sinirde aksonal akımın durması sonucu optik disk ödemli ve şiş bir görüntü verir, sınırları silik.
• İleri derecede şiş ve ödemli optik disk görünümüne rağmen görme fonksiyonu genellikle bozulmaz
• Bazen orbita içi ya da vasküler başka nedenlerle de papilla ödemi görülebilirse de ayırıcı tanıda mutlaka önce intrakranial bir tümör ekarte edilmeli
OPTİK SİNİR ve HASTALIKLARI
Optik disk
2. CN .Çevresinde beyin kılıfları (dura, araknoid ve pia) .Stratum optikum dışındaki tüm retinal katlardan yoksun
Kör Nokta
1.5 mm çap sarı-beyaz dairesel alan
Retinanın sinir lifleri lamina kribrozadan geçerek optik siniri oluşturur,
Optik sinir; gerçekte bir kafa çifti siniri olmayıp beynin uzantısı
Göz içi ya da optik disk (1mm)
Orbita içi (25-35 mm)
Optik foramen içi (7 mm)
Kranium içi (10-15 mm) olmak üzere 4 bölüm
Optik disk önden arkaya doğru
Sinir lifleri katı
Prelaminar bölge
Lamina kribroza olmak üzere 3 bölüm
Lamina kribroza; skleranın devamı, içindeki çok sayıdaki delikten sinir lifleri geçer
Optik sinir, lamina kribrozadan sonra miyelinli, çapı artar (3-4 mm)
Göz küresi ile optik foramen arasındaki orbita içi bölümü rektus kas konisi içinde; sinirin en uzun bölümü (25-35 mm)
Optik foramende ilerleyen sinir lifleri (7 mm) kraniuma geçerek, 10-15 mm’lik son kısmı
Göz içi bölümü, retina arteriyollerinden ve kısa posterior siliyer arterin dallarından beslenir
Orbita içi bölümü pial damarlar ve retina santral arterinin dallarıyla beslenir
Optik sinir iletim hızı göz içindeki liflerde saniyede 1 m iken göz dışında saniyede 8 m’ye ulaşır
PRİMER
Konjenital optik disk anomalileri (megalopapilla, aplazi, hipoplazi, tilte disk sendromu, çift papilla, kolobom, optik pit, optik disk druzenleri, hyalinoz, miyelinli sinir lifleri gibi)
Sentral retinal arter kalibrasyonunun %17-24 oranında daralma
Bir gözde NAİON (+), diğerinde %30-40
ARTERİTİK ANTERİOR İSKEMİK OPTİK NÖROPATİ ( Dev Hücreli Arterit )
Büyük ve orta boy arterler
Dev Hücreli Arterit:
70-80 yaş
Saçlı deri hassasiyeti
Başağrısı
Çene kladikasyosu
Polimiyalji
Boyun ağrısı
Kilo kaybı
İştahsızlık
Ateş
Gece terlemeleri
Monoküler ani ve ağır görme kaybı
Perioküler ağrı
Işık çakmaları
Göz bulguları birkaç hafta sonra ortaya çıkar
Optik disk soluk ve ödemli
Disk etrafında hemorajiler izlenebilir
Takipte 1-2 ay içinde ödem geriler ve optik atrofi gelişir
Dev Hücreli Arterit Laboratuvar Bulgusu
Sedim yüksekliği
CRP artışı
Temporal arter biyopsisi histolojik tanı için gerekli (segmental tutulum olduğu için uzun bir arter parçasının patolojik incelenmesi uygun)
Tedavide yüksek doz steroid
Posterior İskemik Optik Nöropati;
Nadir
Diğer sebepler dışlandıktan sonra konulabilir
Pial damarların etkilenmesi sonucu
Normal disk görüntüsü
RAPD ve renk görme bozulmuş
TOKSİK NEDENLER
Tütün-Alkol Ambliyopisi:
Tipik olarak alkol ve tütün bağımlılarında izlenir
Protein ve Vit B1( tiamin) ve B12 alım bozukluğu belirgin
Ağrısız, yavaş seyirli, progresif, bilateral görme keskinliğinde ve renkli görmede azalma
Erken dönemde çoğunlukla optik disk normal veya minimal disk ödemi görülebilir
Erken tedavi ile prognoz iyidir
Geç dönemde başvuran olgularda optik atrofi ve kalıcı görme kaybı gözlenir
TOKSİK NEDENLER
İlaçlar:
Kloramfenikol prototip ilaçtır
Etambutol
İsoniazid
Streptomisin
Vigabatrin
Amiodaron
Klorpropamid
Herediter Optik Nöropati
En sık Leber’in Optik Nöropatisi
Genellikle erkek 18-23 yaş
Önce bir gözde sonra diğerinde santral görme kaybı
Görme alanında santral, çekosantral skotom
Optik disk hiperemik, ödemli
Disk kenarından yayılan retinal striasyonlar, maküler ödem, retinal hemorajiler
Peripapiller telenjiektazik damarlar
Haftalar içinde optik atrofi
Anneden mitekondrial DNA
OPTİK SİNİR YARALANMALARI
Orbita gerisinde yerleştiğinden yaralanmaları nadir
Trafik kazalarında ileri derecede orbita hasarında veya yüksekten düşmelerde özellikle foramen optikum bölgesinde optik sinir kesisi şeklinde
Tam bir kesi varsa tam körlük
Pupilla midriatik ve direkt IR (-)
Kısmi kesi ; kesi yerine ve miktarına göre görme keskinliğinde ve görme alanında kayıp
Optik sinir çevresindeki kılıflar arasında hemotom görülebilir. Bu genellikle geçici görme kayıplarına yol açar.
OPTİK DİSK ANOMALİLERİ
İntrauterin optik sinirin gelişim bozukluğu sonucu
Megalopapilla, aplazi, hipoplazi, tilte disk sendromu, çift papilla, kolobom, optik pit, optik disk druzenleri, hyaloid sisteme ait kalıntılar, miyelinli sinir lifleri gibi patolojiler