Top Banner
GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU BİLİNÇLENDİRME PROJESİ Ankara, 2006
52

GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

Aug 16, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİNEĞİTİM ve KAMUOYU BİLİNÇLENDİRME PROJESİ

Ankara, 2006

Page 2: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

REC Türkiye’nin hibe desteğiyle yürütülen projenin bir ürünü olarak hazırlanmış bu yayındaki bilgi ve yorumlar yalnızca yazarların görüşlerini yansıtmakta olup, bunların kullanımından ortaya çıkabilecek hiçbir etki ve sonuç REC Türkiye’nin sorumluluğunda değildir.

Bu proje Bölgesel Çevre Merkezi - REC Türkiye tarafından desteklenmektedir.

Hopa BelediyesiBelediye Binası, Hopa/ArtvinTlf: 0 466 351 40 20Faks: 0 466 351 46 00

Antakya Çevre Koruma DerneğiUğur Mumcu Bulvarı, Öğüncü Apartmanı, No: 12 Antakya/Hatay Tlf: 0 326 223 95 22Faks: 0 326 212 13 09

İskenderun Çevre Koruma DerneğiŞehit Oğuz Yener Cad. No: 40/1 İskenderun/HatayTlf: 0 326 618 85 57Faks: 0 326 614 50 05

Samandağ Turizm ve Çevre Koruma DerneğiAtatürk Mah. Cumhuriyet Cad. Günay İşhanı No: 7 Samandağ/HatayTlf: 0 326 512 34 73Faks: 0 326 512 80 81

Proje Yürütücüsü

Proje Ortakları

Kuş Araştırmaları DerneğiP.K.311, 06443 Yenişehir/AnkaraTlf: 0 312 419 86 03,Faks: 0 312 419 81 79www.kad.org.tr [email protected]

Page 3: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

Kuş Göçü ve Türkiye’nin Kuş Göçü Açısından Önemi

Türkiye’de Nesli Tehlike Altındaki Kuş Türleri

Tehditler: Göç Yolculuğunda Kuşların Karşılaştığı Tehlikeler

Yaralı ve Hasta Yabani Kanatlıların Bakım ve Tedavileri

Ülkemizdeki Yaban Hayatını Koruyan Mevzuatımız

İçindekiler

6

12

32

38

46

Page 4: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

4

Türkiye konumundan dolayı pek çok konuda olduğu gibi Batı Palearktik Bölge’deki kuş varlığı yönünden de stratejik öneme sahiptir. Çünkü, Avrupa, Asya ve Avrupa kıtaları arasında binlerce yıldır süregelen kuş göçlerinden ikisi Türkiye üzerinden gerçekleşmektedir. Avrupa’nın kuzeyinde kuluçkaya yatan milyonlarca kuş kışı geçirmek üzere o yılın yavrularıyla birlikte sonbaharda Türkiye üzerinden Afrika’ya göç etmekte, ilkbaharda ise aynı yolları kullanarak bu sefer de geriye, kuluçka bölgelerine dönmektedirler. Her yıl göçlerini tamamlayabilmek için binlerce kilometre yol katetmek zorunda olan göçmen kuşlar, zor hava koşulları, açlık, susuzluk, yorgunluk, predatörlerin baskısı gibi doğal koşulların yanı sıra avcılık, yüksek gerilim hatları, ışık kaynakları, yaşam alanlarının yok edilmesi gibi insanlardan kaynaklanan pekçok sorun karşısında çaresiz kalmaktadırlar. Bu nedenle özellikle Türkiye gibi göç yolları üzerinde bulunan ülkelerin sorumlulukları ve yapabilecekleri herhangi bir ülkedekinden daha fazla ve önem taşımaktadır.

Kuş Araştırmaları Derneği bu sorumluluğun bilinciyle göç ve göçmen kuşların göç sırasında yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için 2005 yılında “Göçmen Kuşların Korunması için Eğitim ve Kamuoyu Bilinçlendirme Projesi”ni gerçekleştirdi. Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye ofisi tarafından desteklenen bu proje kapsamında Avrupa ve Türkiye’nin göç açısından en önemli noktalarından olan Artvin ve Hatay illeri ile Ankara’da seminerler düzenlendi. İki pilot bölgede (Hopa-Artvin, Belen-Hatay) kuş gözlem şenlikleri gerçekleştirildi. Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla poster ve broşürler hazırlandı.

Artvin’de gerçekleştirilen etkinliklerde Hopa Belediyesi ve Ankara-Artvin Kültür ve Dayanışma Derneği, Hatay’da

Önsöz

Page 5: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

5

gerçekleştirilen etkinliklerde ise Antakya Çevre Koruma Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği proje ortakları olarak görev aldılar. Ayrıca, Ankara ve Hatay valilikleri, Hopa, İskenderun ve Belen kaymakamlıkları, Belen Belediye Başkanlığı, Artvin ve Hatay İl Çevre ve Orman Müdürlükleri, Jandarma komutanlıkları projenin yerel ölçekte yürütülmesinde büyük katkılar sağladılar.

Proje kapsamında düzenlenen eğitim seminerlerinde Kuş Araştırmaları Derneği Başkanı Doç. Dr. Can Bilgin, Genel Koordinatörü Osman Erdem, proje yürütücüsü İlker Özbahar, derneğimiz üyesi Okan Can, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden Prof. Dr. Serhat Özsoy ve Ahmet Kütükçü, Çevre ve Orman Bakanlığından Ercan Yeni ve Bünyamin Altun sunuşlar yaptılar. Ayrıca kuş gözlem şenliklerinde gönüllü kuş gözlemcileri yer aldılar.

Bu kitapçık daha kalıcı bir hizmet sunmak amacıyla talepler üzerine seminerlerde yapılan sunumlardan hazırlandı.

Kuş Araştırmaları Derneği olarak bu projeyi finanse eden REC -Türkiye’ye ve çalışanlarına, proje ortaklarımıza, proje kapsamındaki etkinliklerimizde bize katılan ve destek veren herkese teşekkür ederiz.

Doç.Dr. C.Can Bilgin

Kuş Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Page 6: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

6

TÜRKİYE’NİN KUŞLARI:Kuşlar göze çarpan, gündüzcül, kolay tanınan ve yaygın canlılardır. Uçma yetenekleriyle bilim adamlarına, güzel ses ve tüyleriyle sanatçılara esin kaynağı olagelmişlerdir. Dünyada toplam 9800 kadar kuş türü olduğunu bilinmektedir. Son durumuyla Türkiye Avifaunası, yakın zamanda soyu tükenmişler de dahil, 456 türden oluşmaktadır. Bu 456 kadar türden 376’sı (%82) yılın herhangi bir döneminde düzenli olarak görülmektedir.

Kalan 80 kadar türe ise düzensiz ya da şimdiye kadar tek tük görülmüş olmalarından dolayı rastlantısal türler denir. 376 düzenli türden 299’u (%80) halen düzenli olarak üremektedir. 75 tür ise göç veya kışlama esnasında düzenli olarak kaydedilmişlerdir.

Türkiye çok sayıda türün ürediği, orta zenginlikte bir ılıman kuşak avifaunasına sahiptir. Ancak bu zenginliğe göç sırasındaki ve kışın görülen türler ve bunların oluşturduğu büyük toplulukları katılmamıştır.

Coğrafi konumu nedeniyle Türkiye aynı zamanda önemli göç yolları üzerinde yer alır. Kışın başlarında iç bölgelerde, en sert döneminde ise Doğu Akdeniz kıyısındaki sulakalanlarda

GÖÇ NEDİR?Canlıların bir yerden başka bir yere, genellikle mevsimlere bağlı olarak yaptıkları dönemsel (periyodik) toplu hareketlere göç denir.Yeni yaşama alanları, besin bulmak için yapılan kitlesel hareketler bu tanım dışında kalırlar.

GÖÇ EDEN HAYVANLAR:Kuşlar, büyük otçul hayvanlar (ren geyiği, öküz antilobu), balinalar, deniz kaplumbağaları, balıklar (yılanbalığı, somon) ve bazı kelebek türleri de göç eder.

Kuş GöçleriTürkiye’nin Kuş Göçleri Açısından Önemi

Doç. Dr. C.Can Bilgin

Page 7: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

7

su kuşları çok yüksek sayılara ulaşabilirler. Burada kuşların yüzbinlercesini bir arada görmek mümkündür.

Ancak bu zenginlik hızla azalmaktadır. Son 30 yılda birçok türün populasyonları keskin düşüşler göstermiştir. Yine son elli yılda dört türün soyu tükenmiştir. Bunlar Büyük Çütre (1940lar), Yılanboyun (c.1955), Yakalı Toy (1960lar) ve Kelaynak’tır (1990).

TÜRKİYE’DE NESLİ TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLERKızıl Akbaba, Kara Akbaba, Küçük Akbaba, Uludoğan, Tepeli Pelikan, Küçük Kerkenez, Sürmeli Kızkuşu, Dikkuyruk, Toy, Dağ Horozu, Yaz Ördeği, Şah Kartal, Büyük Orman Kartalı, Tavşancıl, Ada Doğanı, Mezgeldek, Ada Martısı

Kelaynaklar - BirecikSerdar Ataol

Page 8: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

8

GÖÇE HAZIRLIK: YAĞ TUTMAGöç eden kuşların büyük çoğunluğu bir seferde uzun mesafeleri aşabilmek için deri altında yağ depolarlar. Yağ parçalandığında, aynı miktar karbonhidrat ve proteine oranla iki kat enerji ve su üretir. Biriktirilen yağ, bazen vücut ağırlığının iki katına çıkmasına neden olabilir. Yağ, göç dışındaki zamanlarda küçük kuşların %3 ile %5 ‘ine karşılık gelirken göç sırasında, bu değer %25, bazı kıyı kuşlarında %45’e ulaşabilmektedir.

Büyük kuşlar, sıcak hava sarmallarına gerek duyarlar, gündüzleri ve çoğunlukla sadece kara parçaları üzerinden uçarak göçebilirler. Denizler üzerinden geçmemek için belli darboğazlarda toplandıkları için buralarda kolayca gözlenebilirler.

(Normal zamanda) (Göç öncesi)

Page 9: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

9

Bunların en ünlüsü İstanbul Boğazı’dır. Daha az tanınmış bir darboğaz olan Borçka ise Türkiye’nin öteki ucunda, Artvin’dedir. Son olarak, bu türler güney sınırımızdan çıkarken Hatay’ın Belen dolaylarında yoğun şekilde görülebilirler.

Doğu Avrupa ve Batı Sibirya’da üreyen birçok türden, yüz milyonlarca kuş her yıl Türkiye üzerinden güneye inerler. Ötücüler gibi küçük kuşların göçü genellikle gece ve geniş bir cephe üzerinden gerçekleşir; bu kuşlar biriktirdikleri yağlar sayesinde hiç durmadan uçup denizleri aşabilirler.

Ocak 1 Ocak 2 Ocak 3 Şubat 1 Şubat 2 Şubat 3 Mart 1 Mart 2 Mart 3 Nisan 1 Nisan 2 Nisan 3

Mayıs 1 Mayıs 2 Mayıs 3 Haziran 1 Haziran 2 Haziran 3 Temmuz 1 Temmuz 2 Temmuz 3 Ağustos 1 Ağustos 2 Ağustos 3

Eylül 1 Eylül 2 Eylül 3 Ekim 1 Ekim 2 Ekim 3 Kasım 1 Kasım 2 Kasım 3 Aralık 1 Aralık 2 Aralık 3

YÜKSEK ORTA DÜŞÜK

UÇUŞ GÜVENLİĞİ RİSK TAKVİMİ

Page 10: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

10

DÜNYADA KUŞ HALKALAMA ÇALIŞMALARIDünyada halkalama çalışmaları ilk kez 1889 yılında Danimarkalı H. D. Mortensen tarafından Sığırcık’lar üzerinde denenmiştir. Halkalama çalışmaları 1903 yılında Almanya’da ilk halkalama istasyonunun kurulmasıyla birlikte düzenli bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Halkalama çalışmaları, tüm Avrupa’da yaklaşık 10.000 kişi tarafından gerçekleştirilmektedir. Her yıl, Avrupa’da yaklaşık 3.8 milyon kuş halkalanmaktadır. Dünyada, bugüne kadar toplam 70 milyon kuş halkalandığı tahmin edilmektedir.

Halkalama çalışmaları, özellikle 1950 li yıllardan sonra Japon ağının kullanılmaya başlanmasıyla birlikte büyük bir hız kazanmıştır. Halkalama çalışmalarında kullanılan en yaygın yöntem Japon ağları ile kuşların yakalanmasıdır. Çalışmalarda değişik türler için farklı çapta halkalar kullanılır. Her halkanın üzerinde bir kod numarası ve adres yazılıdır.

KUŞ HALKALAMA PROGRAMIGöçmen kuşların populasyonlarının takip edilmesi ve korunması, kamuoyunda doğa ve koruma bilincinin geliştirilmesi amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, ODTÜ Biyoloji Bölümü, Kuş Araştırmaları Derneği ortaklığında yürütülen programın pilot halkalama çalışması 2001 sonbaharında ODTÜ kampüsünde gerçekleştirildi. Program resmen Mart 2002’de başladı.

Karabaşlı KirazkuşuKAD Arşivi

Page 11: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

11

TÜRKİYE’DE KUŞ HALKALAMA ÇALIŞMALARIBirecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından halkalanmıştır. Kuş Araştırmaları Derneği, 1998 yılından bu yana Akdeniz Martısı’nın Larus melanocephalus göçü ve biyolojisi hakkında bilgi edinmek amacıyla gerçekleştirilen uluslararası bir halkalama çalışmasına Bolluk Gölü’nde gerçekleştirdiği çalışmayla katıldı.

HALKALI BİR KUŞ BULURSANIZ:Lütfen,- Halkanın üzerindeki tam adresi ve numarayı,- Kuşu bulduğunuz yeri ve tarihi,- Tanıyabiliyorsanız türünü ya da kuşun tanımını (renk, boyut, gaga şekli, vs.),- Kuşu canlı mı yoksa ölü mü bulduğunuzu (eğer ölü ise nedenini, canlı ise sağlık durumunu)not ediniz.

Daha sonra bu bilgileri;PK 311, 06443 Yenişehir/Ankara veya [email protected] adreslerine göndererek Kuş Araştırmaları Derneği ile iletişime geçiniz.

Kuşun ne zaman, nerede halkalandığını size de bildirebilmemiz için adınızı ve adresinizi yazmayı unutmayınız.

Bu çalışmaların yanısıra, değişik bölgelerde kısa dönemli halkalama çalışmalarının, yurtdışından gelen araştırmacılar tarafından yapıldığı bilinmektedir. Birçok kuş türü için önemli göç yolları üzerinde bulunmasına rağmen Türkiye’de henüz düzenli halkalama çalışmaları gerçekleştirilmemekteydi. Bu eksikliği gidermek amacıyla, Kuş Araştırmaları Derneği öncülüğünde, ulusal düzeyde ilk ötücü halkalama programı başlatılmıştır. ODTÜ kampüsünde Ağustos-Kasım aylarında yapılan bu pilot çalışmada 42 türden 362 kuş halkalanmıştır ve bu çalışma sonucunda ODTÜ için 3 yeni tür tespit edilmiştir.

Page 12: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

12

KIZIL AKBABA (Gyps fulvus)

Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller)Avrupa populasyonu: 19 000-20 000 çiftTehdit durumu: Sağlam (Secure)Türkiye populasyonu: 300-600 çift Tehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Orta yükseklikte alanlarda çoğunlukla sıcak bölgelerde bulunsa da, yuvalamaya uygun kayalıkları ve leş bulmaya elverişli dağlık arazileri tercih eder. Yuvasını kayalarda yapar, özellikle toynaklı hayvanların yoğunlaştığı vadiler civarındaki alanları tercih eder.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Türkiye’nin Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları haricinde diğer bölgelerinde görülebilir. Üreme bölgesi Toroslar, İç Anadolu’nun kuzeyi, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun sınır kesimleri ile sınırlı olsa da, Marmara, Ege Bölgesi’nin deniz kıyıları ve Orta Anadolu’nun ortası gibi göç mevsiminde gözlenebileceği yerler haricinde yurdun diğer kesimlerinde bütün yıl boyunca görülebilir.

Göç durumu: Avrupa populasyonunun bir kısmının göç ettiği bilinmektedir. Her yıl birkaç birey İstanbul Boğazı ve Hatay Belen Geçidi’nde göç döneminde gözlenmektedir. Göçen bireylerin Kuzey Afrika’da kışladığı tahmin edilmektedir. Ayrıca İsrail’de verici ile izlenen bir bireyin yıl içinde Türkiye’ye kadar

Okan Arıhan

Türkiye’deNesli Tehlike Altındaki Kuş Türleri

Derleyen: İlker Özbahar - Çağrı Göcek

Page 13: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

13

KARA AKBABA (Aegypius monachus)

dolaşarak geldiği bilinmektedir. Göç dışında bunun gibi çeşitli dağılım hareketleri gözlenebilir.

Göç zamanı: Mart ayının son haftaları ve Mayıs ayının ilk iki haftasında görülebilir.

Türe ilişkin tehditler: Habitat tahribi ve zehirlenme, bu tür için en önemli tehditlerdir.

Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller)Avrupa populasyonu: 1200-1700 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)Türkiye populasyonu: 50-100 çift Tehdit durumu: Kritik (CR)

Yaşadığı bölgeler: Kara Akbaba Avrupa’da 1000 metreden az yükseklikteki bölgelerde ürer, fakat doğuya doğru gidildikçe 2000 metreye kadar bölgelerde de bulunduğu görülür. Genellikle yakınlarında açıklık alan bulunan çam ormanlarını tercih eder. Yuvasını yaşlı çam ağaçlarının düzleşmiş tepelerine yapar. Orman çevresindeki açıklıkta bulduğu leşlerle beslenir.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Yıl içerisinde Afyon-Eskişehir-Kütahya-Ankara yayı ve çevresinden başlayarak Erzurum’a kadar uzanan ormanlık bölgelerde bulunabilir. Doğu Anadolu’da populasyonun Gürcistan’a kadar uzandığı tahmin edilmekle birlikte üreme kanıtlanmamıştır. Bunun dışında az

Alkım Ün

Page 14: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

14

sayıda birey İstanbul Boğazı ve Toroslar’da gözlenmiş olsa da mevcut üreme kayıtları Ankara, Eskişehir, Çorum, Kütahya ve Afyon ile sınırlıdır. Ayrıca Yunanistan populasyonuna ait bireyler de Edirne ve civarında gözlenebilir.

Göç durumu: Yerli bir türdür. Sonbahar ve kış aylarında güneye doğru dağılım hareketleri gözlenebilir.

Türe ilişkin tehditler: Özellikle yaşadığı habitatların azalması, yuva yaptığı yaşlı ağaçların kesilmesi, üreme döneminde verilen rahatsızlık ve diğer yırtıcı hayvanlar için bırakılan zehirli etler bu türün ülkemizdeki varlığını tehdit etmektedir.

Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller)Avrupa populasyonu: 3500-5600 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)Türkiye populasyonu: 1500-3000 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

KÜÇÜK AKBABA (Neophron percnopterus)Cavit Bilen

Page 15: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

15

ULUDOĞAN (Falco cherrug)

Yaşadığı bölgeler: Özellikle bozkırlar, ovalar, ormanlar arasında kalmış kum tepeleri, çıplak arazi veya kısa boylu bitki örtüsüne sahip sulakalanlar, vadiler gibi çok geniş alanlarda yiyecek arayabilir. Diğer akbabalara oranla leşe daha az bağımlı olduğundan şehir çöplükleri ve limanlarda da gözlenebilir.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Marmara, Karadeniz ve Ege kıyı bölgeleri haricinde Türkiye’nin bütün bölgelerinde ürediği tahmin edilmektedir. Göç durumu: Göçmen bir türdür, Avrupa populasyonu da Türkiye üzerinden Sahra Çölü’nü aşarak Afrika’daki üreme bölgelerine göçer.

Göç zamanı: En yoğun göç Ağustos ayı boyunca ve Eylül’ün ilk haftasında İstanbul Boğazı’nda ve Eylül ayının ortalarında Hatay Belen Geçidi’nde gözlenebilir.

Türe ilişkin tehditler: Zehirlenme, mezbaha ve çöplüklerin kapatılması sonucu besin kaynağı azalması bu türü tehdit etmektedir.

Ailesi: Falconidae (Doğangiller)Avrupa populasyonu: 3600-4400 çiftTehdit durumu: Kritik (CR)Türkiye populasyonu: 30-70 çiftTehdit durumu: Kritik (CR)

Yaşadığı bölgeler: Avlanırken hızlı manevra ve ivmelenme hareketlerini gösterebileceği, yere yakın avlanmaya müsait açık alanları tercih eder. Çoğunlukla yeşillik açık alanlar, yarı

Page 16: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

16

çöl veya çöl kenarındaki alanlar, bozkırlar ve hafif dağlık bölgeler, bazen de sulakalan yakınlarında gözlenebilir. Çoğunlukla fare ve gelengi gibi orta büyüklükteki kemirgenlerle beslense de, bazı bölgelerde besin olarak kuş türlerine (güvercin gibi) yöneldiği de gözlenebilir. Yuva olarak kayalık alanların tepesinde bulunan ve çoğunlukla diğer kuş türlerinin eski yuvalarını kullanır.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Orta ve Doğu Anadolu’nun yüksek bozkırları, çıplak tepeler

Göç durumu: Rusya’da göçmen daha batısında üreyen populasyonun bir kısmı göçmendir. Populasyonunun az bir kısmı Avrupa’daki üreme alanlarında kışlar. Türkiye üzerinden geçen kısmı İstanbul boğazı üzerinde ilk ve son baharda görülebilir. Düzenli sonbahar göçlerinde Kıbrıs üzerinden geçerler. Türkiye’deki lokal populasyonlar yerleşiktir, göç etmez.

Göç zamanı: İlkbahar göçü: Mart-Nisan, sonbahar göçü : Eylül-Kasım arası.

Türe ilişkin tehditler: Türe ilişkin tehditler olarak bozkır ve çayırlar gibi yaşam alanlarının tahribatı gibi genel problemlerin dışında ayrıca değişik ülkelerdeki meraklılarına yasadışı olarak satılması olarak gösterilebilir. Suni gübre kullanımı ve ot ve böcek ilacının fazla kullanılması gibi sebepler bu tehditlerin hemen ardından türün geleceğini risk altına sokmaktadır.

Page 17: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

17

Ailesi: Pelecanidae (Pelikangiller)Avrupa populasyonu: 886-1204 çift Tehdit durumu: Hassas (VU)Türkiye populasyonu: 200-250 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Pelikanlar grup halinde balıkla beslenen canlılardır. Yaşam alanları ise esas beslenme kaynaklarının bulunduğu sulakalanlar ile sınırlıdır. Üreme ve geceleme sırasında yabani hayvanlar ve insanlar tarafından rahatsız edilmemek için bu sulakalanların ortasında kıyıdan izole edilmiş adacıklara ihtiyaç duyarlar. Ayrıca beslendikleri sulakalanların doğal rejiminde olması populasyonun beslenme ihtiyaçları için büyük önem taşımaktadır.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Manyas Gölü, Gediz Deltası, B. Menderes Deltası ve Aktaş Gölü’nde, ayrıca belki Kızılırmak Deltası’nda üremektedir.

TEPELİ PELİKAN (Pelecanus crispus)Gürdoğar Sarıgül

Page 18: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

18

Türe ilişkin tehditler: Üreme ve kışlama alanlarında yaşanan drenaj ve kurutma çalışmaları kritik derecede önemlidir. Ayrıca yüksek gerilim hatları, insanlar tarafından verilen rahatsızlık, yuvalara ve yumurtalara müdahale ve avcılık bu türün geleceği için önemli tehditler arasındadır. Ayrıca kimyasal ve ağır metal içeren tarafından zehirlenme de sık görülen tehditler arasındadır.

Ailesi: Falconidae (Doğangiller)Avrupa populasyonu: 15000-20000 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)Türkiye populasyonu: 1500-4000 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)

Yaşadığı bölgeler: Küçük Kerkenez yoğun ormanlar yerine daha çok açık alanlarda, sulak alanlarda ve uzun tahılların bulunduğu tarım arazilerini tercih eder. Batı Palearktik’te özellikle Akdeniz bölgesinde 500 metreye kadar olan karasal bölgeler, bozkırlar ve yarı çöllerde bulunur. Bu alanlarda çayırlıklar, meralar, otlaklar, bozkır benzeri habitatlar, yoğun tarım yapılmayan tarlalar ve bazen de açıklık ormanlarda besin arar. Avını kolaylıkla bulabileceği kısa bitki örtüsüne sahip ya da çıplak arazilere sahip ılıman ya da sıcak bölgeleri tercih eder.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Ege kıyılarından Doğu Anadolu’nun ovalarına kadar, Orta Anadolu’da ve yerleşim yerleri yakınında yoğunlaşan bir dağılım sözkonusudur.

Türe ilişkin tehditler: Küçük Kerkenez’i tehdit eden faktörlerin

KÜÇÜK KERKENEZ (Falco naumanni)

Page 19: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

19

başında üreme, kışlama ve göç sırasında kullandığı alanların tahrip edilmesi gelmektedir. Yuvalanacak uygun yerlerinin azalması ve insanlar tarafından yuvalara verilen rahatsızlığın dışında tarlalarda kullanılan kimyasallar hem Küçük Kerkenez üzerinde hem de bu türün beslendiği avlar üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Ailesi: Charadriidae (Yağmurkuşugiller) Dünya populasyonu: 600-1800 çiftTehdit durumu: Kritik (CR)Türkiye populasyonu: Göç sırasında 100-500 birey Tehdit durumu: Tehlike Altında (EN)

Yaşadığı bölgeler: Genellikle Stipa ve Artemisia bitkilerinin bulunduğu, sulakalan yakınlarındaki tuzlu toprakları tercih ederler.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Orta ve Doğu Anadolu sulak çayırları

Türe ilişkin tehditler: Tam olarak derecesi bilinmemekle birlikte üreme bölgelerindeki habitat bozulmaları, bozkırların tarım arazilerine çevrilmesi, beslenmeyi tercih ettikleri otları açığa çıkaran yerli hayvan sürülerinin azalması, yuvalarını yaptıkları yerlerdeki insan yerleşimlerinin ve kedi köpek gibi evcil hayvanların yumurtalara verdikleri zarar başlıca tehditler olarak gösterilebilir. Ayrıca türün üreme bölgelerinde hüküm süren sıcak ve kuru havadan etkilendiği de tahmin edilmektedir.

SÜRMELİ KIZKUŞU (Vanellus gregarius)

Page 20: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

20

Ailesi: Anatidae (Ördekgiller)Avrupa populasyonu: 1950-2000 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)Türkiye populasyonu: 200-250 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)Yaşadığı bölgeler: Dikkuyruklar kapalı havza ekolojisine sahip yarı geçici veya devamlı; tuzlu, acı ve tatlı ötrofik gölleri tercih ederler. Kışlama alanı olarak genellikle geniş, derin ve az bitki örtüsüne sahip alanları yeğlemesine rağmen, üreme döneminde yoğun bitki örtüsüne sahip küçük alanları ya da daha büyük sulakalan sistemleri ile çevrilmiş alanları kullanırlar. Yuvalarını küçük yüzen adacıklarda sık kamışlar ve su bitkileri arasında yaparlar. Özellikle sığ havuzları, göllerin kıyılarını, 1 metreden az derin bölgeleri tercih eder. Genellikle küçük havuzlarda ürer, tatlı suyu tercih eder fakat, tuzlu ve bazik sularda da ürediği görülür. Genellikle doğal ortamlarda ürer fakat balık havuzları gibi yapay alanlarda da üremektedir.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Dikkuyrukların dünyadaki en önemli kışlama alanı Burdur Gölü’dür. Bunun dışında Kuş Gölü, Marmara Gölü, Karataş Gölü, Yarışlı Gölü, Ereğli Sazlıkları, Hirfanlı Barajı, Hotamış Sazlığı, Kulu Gölü, Sultansazlığı ve Kızılırmak Deltası kışlama ve üreme için önemli olan diğer bölgelerdir.

Göç durumu: Batı Akdeniz bölgesinde yerleşik ve yayılmıştır. Doğu Akdeniz bölgesi ve Asya’da temel alarak göçmendir.

Türe ilişkin tehditler: Amerika kökenli Kara Başlı Dikkuyruk ile çiftleşmesi en önemli tehditlerden birisidir. İngiltere’de ilk olarak 1950’lerde görülen bu tür Dikkuyruklarla birlikte üreyerek ikinci ve üçüncü nesil bireyler oluşturmaktadır. Bu nedenle Kara Başlı Dikkuyruk’un henüz girmediği ülkelerde kontrol altında

DİKKUYRUK (Oxyura leucocephala)

Page 21: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

21

tutulması çok önemlidir. Ayrıca Dikkuyrukların ürediği bölgelerin korunması neslin devamı açısından önem arz etmektedir. Bugün avcılıkla birlikte habitat tahribi Dikkuyruklar için diğer önemli tehditleri oluşturmaktadır.

Ailesi: Otidae (Toykuşugiller) Avrupa populasyonu: 13 000-14100 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)Türkiye populasyonu:100-600 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Kıtasal orta enlemler boyunca, özellikle bozkır bitki örtüsünün görüldüğü bölgelerin yanı sıra okyanus ikliminin görüldüğü bölgelerde de yayılış gösterir. Özellikle yüksek olmayan, akarsu vadilerini tercih eder. Step ve kayalık arazileri, çöl, sulakalan, orman, ağaçsız ovalarda görülmez.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Türkiye’nin batı bölgelerindeki populasyonu oldukça azalmıştır, doğu populasyonu azalma eğiliminde olmasına rağmen devam etmektedir.

Göç durumu: Populasyonların çoğu yerli olmasına rağmen Rusya’daki populasyonun bir kısmı Kırım’da kışlarken bir kısmı da Avusturya, Macaristan, Slovakya ve İtalya’ya kadar iner. İspanya’daki populasyonun bir kısmında da mevsimsel hareketler gözlenmiştir.

Sert geçen kışlarda bazen uzun mesafeler boyunca dağılım hareketleri gözlenebilir. Orta Avrupa’da temel olarak ılık, kar yağışı olmayan kışlarda yerleşik veya kısmi olarak yayılmış olarak bulunurken soğuk geçen kış mevsimlerinde özellikle

TOY (Otis tarda)

Page 22: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

22

kuzey sürüsü birkaç yüz kilometre yer değiştirir. Türkiye’de tüm yıl boyunca kalan bireylerin ülke içerisinde veya ülke dışına herhangi bir göç hareketi yapıp yapmadıkları bilinmemektedir.

Türe ilişkin tehditler: Toy, çiftçilerle ve tarım faaliyetleriyle yakın ilişkide olan bir kuştur. Nohut veya mercimek gibi baklagiller, yonca ve diğer tahıl ürünleriyle beslenen bir kuş olan Toy için en büyük tehdit beslendiği alanların yok olmasıdır. Tarım arazilerinin değişik sebeplerle azaltılması ya da tek tip tahıl üretilen, yoğun tarım faaliyeti yapılan bölgelerin artması Toyun beslenme ve yaşama alanlarını kısıtlamaktadır. Bunun dışında tarımda kullanılan makineler, kimyasal ilaçlar, suni gübreler gibi değişik nedenlerle yumurtaların kuluçkadan çıkmaması da populasyonun düşüş eğilimine katkıda bulunmaktadır. Bazı bölgelerde erken yapılan hasat, yere yapılan yuvadan uçmaya hazır olmayan yavruların ölümüne sebep olmaktadır. Ayrıca puslu havalarda uçmayı tercih eden Toylar için yüksek gerilim hatları da önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bunun dışında avcılık, insanlar tarafından verilen rahatsızlık ve tarımda kullanılan kimyasallar türün sayısında yaşanan düşüşün en önemli sebepleridir.

Ailesi: Phasianidae (Tavuksular) Dünya populasyonu: 68 000-84 300 çiftTehdit durumu: Yetersiz Verili (DD)Türkiye populasyonu: 1000-1500 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)

Yaşadığı bölgeler: 1500-3000 metre yükseklikte ağaç sınırı ve Alpin çayırlıklar arasında yerleşik olarak yaşar. Kafkasya bölgesine ait endemik bir tür olmakla birlikte Türkiye, Gürcistan,

DAĞ HOROZU (Tetrao mlokosiewiczi)

Page 23: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

23

Ermenistan, Rusya, İran’da bulunur.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Trabzon’dan Gürcistan’a kadar uzanan Doğu Karadeniz, Yalnızçam, Karçal, Arsiyan, Kılıç Dağları, Posof ve Gürcistan sınırındaki diğer vadiler boyunca yayılış gösterir.

Göç durumu: Populasyon yerleşik olmakla birlikte hava durumundaki değişmeye göre mevsimsel dağılımlar gözlenebilir.

Türe ilişkin tehditler: Türün bulunduğu yaşam alanlarının tahrip edilmesi, parçalanması veya yok edilmesi (orman gülleri ve huş ağaçlarının kesilmesi gibi), yol veya boru hattı inşaatları gibi nedenlerle habitat bölünmesi ve avcılık türün Türkiye’deki varlığını tehdit eden en önemli faktörlerdir.

Ailesi: Anatidae (Ördekgiller)Dünya populasyonu: 17 000 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)Türkiye populasyonu: 150-200 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Genellikle yoğun bitki örtüsüne sahip, tatlı, sığ ve ötrofik sulakalanları tercih eder. Üreme için sürekli sulakalanları tercih eder ve yuvasını su üzerindeki saz ve bitki adacıkları üzerine yapar. Özellikle fazla yağışın olduğu yıllarda oluşan geçici sulakalanlar türün yaşamı için büyük önem taşır.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Türkiye’de üreyen populasyonun 150-200 çift arasında olduğu tahmin

YAZ ÖRDEĞİ (Marmaronetta angustirostris)

Page 24: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

24

edilmektedir. En önemli üreme alanları Göksu Deltası, Seyhan Deltası, Kulu Gölü ve Van Gölü kıyısındaki sazlıklardır. Hotamış Sazlıkları, Ereğli Sazlıkları ve Sultansazlığı’nda artık üremediği düşünülmektedir.

Göç durumu: Çoğunlukla ülkeler arası yaşam alanlarının uygunluğuna, önceden tahmin edilemeyen yağış ve sel hareketlerine bağlı olarak beklenmeyen ve dairesel olmayan fırsatçı hareketlerde bulunabilirler. Bu yüzden belirli bölgeler dahilinde göçmen olduğu söylenebilir. Kışlarda güneye doğru genel bir hareket olduğu söylenebilir ama bu hareketlerin zamanlaması ve kapsamı yıldan yıla büyük oranda değişebilir.

Türe ilişkin tehditler: Özellikle 1960’lı yıllarda kurutulan Amik Gölü ve Gavur Gölü gibi önemli alanlar türün yaşama alanlarının daralmasına sebep olmuştur. Bu gibi habitat tahribatları populasyonlarda çok ciddi azalmalara yol açmaktadır. Ayrıca türün üremesi için önem taşıyan mevsimsel sulakalanlar barajlarda tutulan sular nedeniyle oluşamamaktadır. Ayrıca türün kaçak ya da bilinçsizce avlanması, turizm ve insan faaliyetleri nedeniyle rahatsız edilmesi ve sulakalanların su kalitesinin bozulması gibi problemler de türü tehdit etmektedir.

Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller)Avrupa populasyonu: 363-604 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)Türkiye populasyonu: 22-213 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Şahkartal temel olarak alçak arazilerde

ŞAHKARTAL (Aquila heliaca)

Page 25: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

25

yaşayan bir türdür, fakat insan etkisiyle daha yüksek arazilerde yaşamak zorunda kalmıştır. Orta ve Doğu Avrupa’da üreme alanları ormanlık dağlar, tepeler, nehir boyları, yüksekliği 1000 metreye kadar olan bölgeler, bozkırlar, açık arazi ve tarımsal alanlardan oluşur. Kuşlar kışlama için sulakalanları tercih eder gibi görünse de göç sırasında birçok değişik habitat kullanabilir.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Göç zamanı ve kışın Kuzey ve Batı Türkiye boyunca ve Orta Anadolu’nun herhangi bir yerinde görülebilir. Beynam Ormanları, Meriç Deltası, Ilgaz Dağları, Yozgat Çamlığı ve Eskişehir Türkmenbaba Dağı önemli üreme alanları arasındadır.

Türe ilişkin tehditler: Şahkartal da Kara Akbaba gibi ormanlık alanlarda meydana gelen değişikliklerden, insanların üreme döneminde verdiği rahatsızlık ve yasadışı ticaretten ciddi ölçüde zarar görmektedir. Ayrıca yasadışı ve bilinçsiz avcılık ve tarım ilaçları, suni gübreler gibi kimyasallar üreme başarısını ve bireylerin sağlığını tehdit eden diğer faktörlerdir.

Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller)Avrupa populasyonu: 874-917 çiftTehdit durumu: Hassas (VU)Türkiye populasyonu: Kışın 15-30 bireyTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Pek bilinmemesine rağmen üreme döneminde düşük yoğunlukta değişik bölgelere dağılmıştır. Bu dönemde su basar ormanların yanısıra nemli çayırlar, sazlıklar diğer sulakalanlara ihtiyaç duyar. Çoğunlukla 1000 m yükseklikteki yaprak döken ormanlarda, bazen de dağlık

BÜYÜK ORMAN KARTALI (Aquila clanga)

Page 26: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

26

arazilerdeki ormanlarda üremeyi tercih eder.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Genellikle göç sırasında ya da kış döneminde çeşitli sulakalanlarda gözlenebilir. Göksu Deltası, Meriç Deltası, Kızılırmak Deltası, Bafa Gölü ve Yeşilırmak Deltası gözlenebileceği alanlardır.

Türe ilişkin tehditler: Ormancılık faaliyetleri ve orman yapısını değiştirici ağaç kesimleri, Şahkartal ve Kara Akbaba’nın yanısıra Büyük Orman Kartalı’nın da yuva yaptığı yaşlı ağaçların kaybolması nedeniyle büyük sıkıntı yaratmaktadır.

Sulakalanlara ve tarım arazilerine bağımlı bir tür olması nedeniyle sulakalanların kurutulması, drenaj kanalları açılması, tarım arazilerinin terk edilmesi gibi faaliyetler de türün yaşama ortamlarını kısıtlamaktadır. Bu tehditlere eklenen insanlar tarafından verilen rahatsızlık ve göç ve üreme döneminde yaşanan kaçak avcılık türü nesli tükenme noktasına getirmiştir.

Ailesi: Accipitridae (Atmacagiller)Avrupa populasyonu: 862-1072 çiftTehdit durumu: Önceliği Düşük (LC)Türkiye populasyonu: 30-50 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Tavşancıl Avrupa’da Akdeniz Bölgesi ile sınırlı kalmıştır. Deniz seviyesinden 1500 metreye kadar değişen dağlık ve engebeli arazilerde yaşamayı tercih eder. Ortalama 660 metre yükseklikte bulunur. Kısa ya da kel bitki örtüsü bulunan kayalıklardaki kuru çayırları tercih etmektedir, fakat ormanlar, parklar ve çalılık araziler gibi değişik yaşam

TAVŞANCIL (Hieraaetus fasciatus)

Page 27: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

27

ADA DOĞANI (Falco eleonorae)

alanlarında da bulunabilir. Ayrıca yoğun tarım yapılmayan arazilerde, bağlarda, zeytinliklerde küçük koruluk ya da mera gibi bölgelerden oluşan mozaik yaşam alanlarında da gözlenebilir.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Ege ve Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Göç durumu: Üreyen bireyler genellikle sabittir, ancak yeni yavrular ve genç bireyler daha önceden işgal edilmemiş uygun bölgelere yayılım hareketi gösterebilirler.

Türe ilişkin tehditler: İnsanlar tarafından ticaret amaçlı yakalanma, vurulma, yumurta toplama gibi faaliyetler için rahatsız edilmektedir. Bu tehditlerin dışında ayrıca yaşam alanlarının yok edilmesi, besin azalması ve yüksek gerilim hatları da türün sayısının azalmasında önemli rol oynamıştır.

Ailesi: Falconidae (Doğangiller)Avrupa populasyonu: 6250 çift Tehdit durumu: Önceliği Düşük (LC)Türkiye populasyonu: 10-100 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Ada Doğanı çoğunlukla deniz kıyısındaki dik kayalıklara, bazen de sakin adacıklarda yere yuva yapabilir. Düz yere yuva yapsa bile yavruların güneşten korunması için bir gölgeliğe ihtiyaçları vardır. Beslenme alanları üreme bölgelerinin 20 km çapında bir bölgede bulunabilir. Tipik bir beslenme alanında populasyonu Nisan ayından Ağustos’a kadar besleyecek kadar böceği barındırabilecek yeterli tarım

Page 28: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

28

alanı, orman ve sulakalan bulunmalıdır. Bir koloni için gerekli alanın büyüklüğü 1000 kilometrekareyi bulabilir.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Marmara Denizi ve Ege Denizi’nde adalarda bulunabilir.

Türe ilişkin tehditler: Bu türün varlığı bulunduğu bölgelere yeni türlerin bırakılması, yaşam alanı kaybı, insanlar tarafından verilen rahatsızlık ve kedi ve farelerin yumurtalara zarar vermesi nedeniyle tehdit altındadır.

Ailesi: Otidae (Toykuşugiller)Avrupa populasyonu: 17 000-24 000 çiftTehdit durumu: Tehdide Açık (NT)Türkiye populasyonu: 10-30 çiftTehdit durumu: Kritik (CR)

Yaşadığı bölgeler: Batı Avrupa’da üreme bölgeleri yoğun tahıl tarımı yapılan bölgeler ya da meralar gibi bozkır benzeri alanları da kapsar.İspanya’da Mezgeldek tarım arazilerine çok iyi uyum sağlamıştır, uzun tahıllar ve baklagil bitkilerinin arasında avcılardan korunmaktadır. Diğer yandan mümkün olduğunca çeşitli bitkilerin ve eklembacaklı çeşidinin bulunduğu arazileri tercih eder. Erkekler genellikle 20 cm civarında bitki örtüsü yüksekliğini tercih etmektedirler. Binalara, yollara ve köylere biraz yaklaşabilmektedir.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: İç Anadolu’da Tuz Gölü çevresinde

MEZGELDEK (Tetrax tetrax)

Page 29: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

29

ADA MARTISI (Larus audouinii)

Türe ilişkin tehditler: Tarım faaliyetlerine bağımlı bir tür olması nedeniyle tarım arazilerinin azalması, tek tip tahıl üretimine geçilmesi, sulama ve yoğun tarım uygulamalarının başlatılması, tarımda kullanılan makineler, çok yıllık bitkilerin ekilmesi gibi tarım faaliyet ve alışkanlıklarının değişmesi Mezgeldek varlığının tehlikeye düşmesine sebep olmaktadır. Bu tür ayrıca avcılık, yetersiz besin, kimyasal ilaç ve suni gübre kullanımı gibi faktörler tarafından da tehdit edilmektedir.

Ailesi: Laridae (Martıgiller)Avrupa populasyonu: 15620-15830 çiftTehdit durumu: Tehdide Açık (NT)Türkiye populasyonu: 30-100 çiftTehdit durumu: Tehlikede (EN)

Yaşadığı bölgeler: Yuva yeri tercihi açısından çok hassas olan ada martısı, Akdeniz kıyılarının kayalık ada ve adacıklarında, normalde deniz seviyesinin en çok 50 m üzerinde ürerler. Ege’deki yuvalarını genellikle üzerinde yerleşim olmayan denize hafif bir eğimle uzanan ve büyük kayalarla kaplı bölgelere yaparlar. Bitki örtüsü olarak boğa dikeni, alçak çalılıklar ve menengiç ile kaplı yerleri tercih ederler. Bu, yuvayı nispeten erken terk eden yavrular için sıcaklık ve avcılardan korunma sağlar. Yaşam alanlarını başka türlerle paylaşmayı tercih etmezler.

Türkiye’de bulunduğu alanlar: Türkiye’nin Akdeniz, belki Ege kıyılarında üremektedir.

Türe ilişkin tehditler: Türün üreyebileceği alanların insan baskısı nedeni ile azalması, bu türe yönelik en büyük tehdit

Page 30: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

30

olarak görülebilir. Özellikle deniz turizmi nedeniyle kıyıların işgal edilmesi koloni yeri seçimi açısından hassas olan Ada Martısı’nı büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir. Üreme sezonu, Akdeniz kıyılarında insan faaliyetlerinin en üst düzeye çıktığı turizm sezonu ile aynı döneme rastlamaktadır ki bu da türün üreme ve beslenme başarısı üzerindeki en büyük olumsuz etkilerden biridir. Gerek yuva bölgesi yakınlarında dolaşan gürültülü tekneler, gerekse yuva bölgesine insanların girmesi, yuva yeri savunması açısından saldırgan olmayan bu türü büyük ölçüde rahatsız etmektedir. Ayrıca türün ürediği bölgelerdeki deniz kirliliği ile koleksiyon amaçlı yumurta toplama faaliyetleri de üreme başarısını düşüren önemli bir tehdittir.

IUCN sınıflamasında kullanılan ölçütler tür veya daha alt düzeydeki tüm taksonlarauygulanabilir. Sınıflama, sadece yabani populasyonlar için yapılmalıdır.

TÜKENMİŞ (Extinct- EX): Son bireyin de öldüğüne hiç bir şüphe kalmadığında o takson “Tükenmiş” sayılır. Türkiye için Yılanboyun (Anhinga rufa) bu sınıfa girmektedir.

DOĞADA TÜKENMİŞ (Extinct in the wild-EW): Sadece tarımda, bakım altında (örn. kafeste) veya geçmiş dağılımının çok dışına yerleştirilmiş populasyon(lar) halinde yaşadığı bilinen bir takson “Doğada Tükenmiş”tir. Taksonun geçmişteki dağılım alanındaki bilinen veya tahmin edilen yaşam ortamlarında uygun zamanlarda yapılan ısrarlı taramalar sonuç vermediğinde doğada tükendiği varsayılır. Bu taramaların taksonun yaşam süresi ve yaşam formuna uygun süreler boyunca tekrarlanması gerekir. Kelaynak (Geronticus eremita) Türkiye’de şu anda sadece insanlara bağımlı olarak Birecik’teki üretme istasyonunda yaşamaktadır. Son beş yıldır güneydeki kışlama bölgelerinden göçerek dönen birey olmadığından bu türün “Doğada Tükenmiş” sınıfına girmesi uygundur.

KRİTİK (Critically Endangered-CR): IUCN tarafından belirlenen ölçütlere göre, doğada çok yakın gelecekte çok yüksek tükenme riskiyle karşı karşıya olan

Page 31: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

31

taksonlar “Kritik” olarak sınıflanır.

TEHLİKEDE (Endangered-EN): IUCN tarafından belirlenen ölçütlere göre, doğada yakın gelecekte çok yüksek tükenme riskiyle karşı karşıya olan ve “Kritik” sınıfına girmeyen taksonlar “Tehlikede” olarak sınıflanır.

DUYARLI (Vulnerable-VU): IUCN tarafından belirlenen ölçütlere göre, doğada orta vadede yüksek tükenme riskiyle karşı karşıya olan ve “Kritik” veya “Tehlikede” sınıfına girmeyen taksonlar “Duyarlı” olarak sınıflanır.

Son üç sınıftaki taksonlar birlikte “Tehdit altında” olarak tanımlanmaktadır. Kritik olarak sınıflanan tüm taksonlar “Tehlikede” ve “Duyarlı” sınıflarına, “Tehlikede” olarak sınıflanantüm taksonlar da “Duyarlı” sınıfına girmeye hak kazanmışlardır.

DÜŞÜK RİSK (Lower Risk-LR): Değerlendirildiğinde” Kritik”, “Tehlikede” veya “Duyarlı” sınıflarından birine girmeyen tüm taksonları içerir. “Düşük Risk”sınıfındaki taksonlar üç alt sınıfa ayrılırlar:1. Korumaya Bağımlı (Conservation Dependent-CD): Süregelen özel koruma çabalarının odağı durumunda olup da sözkonusu çabaların kesilmesi halinde beş yıl içinde yukarıdaki tehdit altındaki sınıflardan birine girecek taksonlar.2. Tehdide Açık (Near Threatened-NT): “Korumaya Bağımlı” olmamakla birlikte “Duyarlı” sınıfına girmeye yakın taksonlar.3. Endişe Yok (Least Concern-LC): “Korumaya Bağımlı” veya “Tehdide Açık” sınıflarına girmeyen taksonlar.

YETERSİZ VERİLİ (Data Deficient-DD): Yeterli bilgi bulunmadığı için yayılışına ve/ya nüfus durumuna bakarak tükenme riskine ilişkin bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı taksonlar “Yetersiz Verili” sınıfına girerler. Bu sınıftaki bir takson iyi çalışılmış ve biyolojisi iyi biliniyor olabilir, ama gerekli yayılış ve nüfus bilgileri elde yoktur. Dolayısıyla, “Yetersiz Verili” bir tehdit veya “Düşük Risk” sınıfı değildir. Bu sınıfta listelenmek, ek bilgi gerektiği ve ileride taksonun tehdit altındaki bir sınıfa girebileceği anlamına gelir. Birçok durumda “Yetersiz Verili” ve tehdit sınıfları arasında seçim yapmak zor olabilir. Eğertaksonun dağılımı kabaca tanımlanmışsa ya da son kaydedildiğinden bu yana uzunca bir süre geçmişse taksona bir tehdit statüsünün verilmesi daha uygun olabilir.

DEĞERLENDİRİLMEDİ (Not Evaluated-NE): Henüz bu ölçütlere göre değerlendirilmemiş bir takson “Değerlendirilmedi” sınıfına girer.

Page 32: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

32

Göç, kuşların yeni kaynaklara ulaşmak için yaptığı düzenli bir yer değiştirme hareketidir. Çoğunlukla Kuzey-Güney doğrultusunda olmasına rağmen Doğu-Batı doğrultusunda göç eden hayvanlar da bulunmaktadır. Kuşların göç etmelerindeki temel neden kışı daha sıcak ve besin açısından daha zengin bölgelerde geçirmektir. Kışı geçirdikten sonra kuşlar bu tropik bölgelerdeki rekabetin yoğunluğundan dolayı üreme bölgelerine geri dönerler.

Göçmen kuşlar binlerce kilometrelik kıtalararası göç yolculukları boyunca bir çok tehdit ve tehlike ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu tehditler insan kaynaklı tehditler ve doğal tehlikeler olmak üzere iki temel kategoride tanımlanabilir.

DOĞAL TEHDİTLER Bu tehditler kuşların doğal yaşamlarında sıklıkla karşı karşıya kaldıkları ve bu sebeple çeşitli adaptasyonlar geliştirmiş oldukları zorluklardır. Göç olgusunun doğası gereği üreme ve kışlama alanları arasında bir seyahat, mesafenin uzaması ile birlikte, çeşitli problemler ve tehditler oluşturmaktadır.

- Zor hava koşulları: Aşırı soğuk ya da sıcak hava, şiddetli fırtınalar, güçlü ve ters yönde esen rüzgarlar çoğunlukla belirli rotaları kullanan kuşların göçe devam etmelerini zorlaştırır. Özellikle arka arkaya soğuk geçen günlerde termal oluşmadığı için bu termalleri göç için kullanan leylek ve yırtıcılar gibi süzülen göçmen kuşlar bulundukları bölgede beklemek zorunda kalmaktadırlar. Bu da onların özellikle üreme bölgelerine dönerken geç kalmalarına ve üreme takviminin sarkmasına neden olur. Ağır hava şartlarında özellikle yollarını büyük oranda görsel hafızaya dayanarak bulan kuşlar yollarını şaşırabilirler. Bazı durumlarda kuşların geldikleri yöne doğru yönlendikleri de görülmüştür,

TehditlerGöç Yolculuğunda Kuşların Karşılaştığı Tehlikeler

Uzm. Biyolog İlker Özbahar

Page 33: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

33

bunun başlıca sebebinin havaların aniden ısınıp soğuması olarak gösterilmektedir.

- Açlık, susuzluk ve yorgunluk: Uzun mesafeler boyunca göç etmek zorunda kalan kuşlar bu sırada yaşayacakları açlık, susuzluk ve yorgunluk gibi fizyolojik faktörlerin tehdidi altındadır. Özellikle Akdeniz, Karadeniz ve Sahra Çölü gibi durmadan göç etmek zorunda kaldıkları büyük engelleri aşmak kuşlar için ciddi bir problemdir. Yağ biriktirme, bu yağları yakarak su ihtiyacını en aza indirme gibi adaptasyonlar sayesinde kuşlar bu soruna karşı kısmen bir çözüm geliştirmişlerdir. Kazlar ve yırtıcılar gibi büyük kuşlarda çok büyük bir problem olmasa da, özellikle ötücüler gibi küçük kuşlar ne yazık ki göç sırasında sık sık açlık, susuzluk ve yorgunluğa yenik düşüp ölmektedirler.

- Yırtıcı hayvanlar: Göç yolculuğu sırasında bu rota üzerindeki bölgelerdeki yırtıcı hayvanlar da göçmen kuşlar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Örneğin Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki adalarda üreyen Ada Doğanı (Falco eleonorae) göç döneminde Akdeniz’i geçerken bu adalarda konaklayan kuşlarla beslenir ve yavrusunun yumurtadan çıkış zamanı bu besin yoğunluğuna denk gelmektedir. Küçük ötücü kuşlar ise gündüz göç eden ve avlanan yırtıcılardan korunmak için gece göç etmeyi tercih ederler.

Ada Doğanı (Falco eleonorae)

Göç Yolculuğunda Kuşların Karşılaştığı Tehlikeler

Page 34: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

34

İNSAN KAYNAKLI TEHDİTLERBu tehditlerden bazıları özellikle sanayi devriminden sonra hızla gelişen teknoloji ve artan insan nüfusu nedeniyle ciddi boyutlara ulaşmıştır.

- Avcılık:İnsanlar ilkel çağlardan beri beslenme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla doğadaki hayvanları avlamaktadır. Fakat artan insan nüfusu ve özellikle avın beslenme amacından çıkıp bir spor haline gelmesi nedeniyle bazı kuş türlerinin nesli tehlike altına girmiştir.

Özellikle diğer nedenlerden dolayı sayıları zaten azalmış olan türler için göç sırasında yaşanan avcılık bu türlerin neslinin tükenmesi aşamasında geri dönülemez bir düşüş içerisine girmesine sebep olabilir.

Nesli tehlike altında bir çok tür için yapılan koruma çalışmaları bu türlerin göç sırasında geçtikleri bölgelerde koruma çalışmaları yeterli olmadığı için başarısız olmaktadır.

Ülkemizde özellikle süzülen göçmen kuşların kullanmak zorunda olduğu İstanbul Boğazı, Artvin (Hopa, Çoruh Vadisi), Hatay (Belen Geçidi) gibi dar boğazlarda göç dönemlerinde kaçak olarak yapılan avcılık, çok sayıda kuşun telef olmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda nesli tehlike altında olan ve avlanması Merkez Av Komisyonu ve uluslararası sözleşmelerle yasak olan türler ne yazık ki avlanmakta ve sayıları gün geçtikçe azalmaktadır.

LeylekOsman Erdem

Page 35: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

35

- Yüksek gerilim hatları: Özellikle göç döneminde kuşların yoğun olarak geçiş yaptığı yerler başta olmak üzere insan yerleşiminin olduğu her yerde bulunan enerji nakil hatları kuşlar için göç sırasında ciddi tehdit oluşturmaktadır. Normal hava şartlarında kuşlar enerji nakil hatlarını ayırt edebilseler de, yoğun yağış veya sis gibi görüşün azaldığı durumlarda bu hatlara çarpmaktadırlar. Bu durum hem kuşların telef olmasına, hem de enerji kısıtlamalarına sebebiyet vermektedir. Bu çarpışmaları engellemek için birçok ülkede nakil hatları üzerine tellerin daha belirgin hale getirmek için küçük işaretçikler asılmaktadır.

- Habitat tahribi:İnsan kaynaklı tehditlerin arasında en ciddi ve giderek yoğunlaşan tehdit habitat tahribidir. Kuşların yaşadıkları, üredikleri ya da göç sırasında konaklamak için kullandıkları alanların tahrip edilmesi başta kuşlar olmak üzere bütün canlı türlerini tehdit eden bir tehlikedir. Son yıllarda kurutulan sulakalanların sayısının artmasıyla birlikte göçmen kuşlar Türkiye’de beslenecek alan bulmakta zorlanmaktadırlar. İç Anadolu’da sağlıklı sulakalan ekosistemi kalmaması nedeniyle bu alanlar da kuşlar için beslenmeden ve konaklamadan aşılması gereken çöllere dönüşmektedir. Göç için son derece önemli olan besin bulma sorunu arttığında bir çok türün nesli tehdit altına girecektir. Bu nedenle elimizde kalan sulakalanların kurutulması yerine bunların korunması ve mümkünse eskiden sulakalan olan bölgelerin restorasyonu çok

Page 36: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

36

büyük önem kazanmaktadır. - İnsan kaynaklı çarpışmalar:İlk bakışta çok önemli gibi görünmese de gökdelenler ve uzun bina gibi yapılar kuşlar için ciddi bir risk taşımaktadır. Gece göç eden türlerin yollarını bulmak için yıldızları kullandığı düşünülürse, gökdelenlerin tepesindeki ışıkları yıldız zanneden kuşların yaşadığı tehlikeler daha açık görünmektedir. Bu şekilde yanlış yönlendirilen kuşlar gitmek istedikleri yönün dışında başka bir alana yönlenerek çoğu zaman bir besin kaynağına ulaşamadan ölmektedir. Ayrıca bulutlu ve sisli gecelerde göç eden hayvanların yakınlarda gördükleri ışık kaynaklarına yönlendikleri gözlenmiştir. Bu da istenmeyen yön değişikliklerine veya bu binalara çarparak ölümlere sebep olması nedeniyle göçmen kuşlar için ciddi bir tehdittir.

Kuzey Amerika’da her yıl göç esnasında insan yapımı kaynaklarla çarpışma sonucu ölen kuş sayısının 100 milyondan fazla olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle pencere kenarında bitki bulunan binalarda kuşlar bu bitkilere konmak amacıyla evlere girmeye çalıştıklarından camlara çarparak ölmektedir. Camlara yırtıcı kuş siluetini andıran çıkartmalar yapıştırılarak bu durum önlenebilir. Gündüz ya da gece göç eden kuşların trafikte hız yapan otomobillerle çarpışması da büyük oranda ölüm ya da kalıcı hasarla sonuçlanan kazalar arasındadır.

Page 37: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

37

- Zehirlenme:Kuşların göç yolculuğu sırasında konaklayıp beslendikleri alanlarda yaşanan çevre kirliliği bir çok hayvanın ölmesine neden olmaktadır. 2004 yılında Bursa’da yuvada halkalanan bir yavru leylek gelişimini tamamlayıp göçe başlamış ve İsrail’de bir fabrikanın atıklarını bıraktığı bir gölden beslenirken zehirlenerek ölmüştür. Ne yazık ki birçok bölgede benzer zehirlenme olaylarına rastlanmaktadır. Sanayi artıkları arıtılmadan sulak alan veya diğer doğal ortamlara bırakılmakta ve doğal yaşam tehdit edilmektedir. Arıtma kullanmayan tesislerin atıklarını bıraktıkları doğal sulakalanlar çevresinde yoğun miktarda kuş ölümüne rastlanmaktadır. Ayrıca tarımda aşırı miktarda kullanılan böcek ilacı, yabani ot ilacı ya da suni gübreler de göçmen kuşları en az zehirler kadar tehdit etmektedir. Zehirlenmiş böcek ya da bünyesinde ot ilacı barındıran hayvanlarla beslenen kuşlar da vücutlarında zehir birikmesi sonucu ölmektedir.

Bununla birlikte göçmen kuşların korunması amacıyla küresel ölçekte birçok çalışma yapılmış ve uluslararası sözleşmelerle ülkeler habitatları ve göçmen türleri korumak için çeşitli taahhütlerde bulunmuşlardır. Bunların başlıcaları Türkiye’nin de imzaladığı Ramsar Sözleşmesi (özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulakalanlar Hakkında Sözleşme) ve Bern Sözleşmesi (Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi) ve henüz taraf olmadığı Bonn Sözleşmesi yer almaktadır.

ÇakırkuşuOkan Arıhan

Page 38: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

38

Bakım ve Tedavi

Yaralı ve Hasta Yabani Kanatlıların Bakım ve Tedavileri

Prof.Dr.Serhat Özsoy

Ülkemizde çok farklı türde yabani kanatlılar yaşamakta ve yine her yıl pek çok farklı türdeki kuş da göç sırasında geçici sürelerle konaklamaktadırlar. Bu farklı kuşlar genellikle sulakalanlar, bozkırlar ve insanların yaşadığı yerlerde besin aramakta ve konaklamaktadırlar. Bu nedenle yerli ya da göçmen kuşların en büyük düşmanı doğrudan ya da dolaylı olarak insanlardır. Çok sayıda kuş, insanlara bağlı nedenlerle ölmekte ya da doğada yaşayamaz hale gelmektedir. İnsan olarak onlara yardım etmek bizim görevimizdir. Bir kuşu bile doğaya kazandırmak çok büyük bir başarı sayılmalıdır. Bu yardım yalnızca kuşlar için değil tüm yabani hayvanlar için de geçerlidir.

BİZE İHTİYACI OLAN KUŞLARA NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ? Öncelikle onların hangi nedenlerle yaralandıkları ya da hastalandıklarını anlamamız ve ona göre davranmamız en doğru olanıdır.

Doğada yaşayan kuşların hastalanma nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

• Ateşli silahlara bağlı yaralanmalar

• Elektrik hatları nedeniyle oluşan yaralanmalar

• Tarım ilaçları, küf-mantarlara (mikotoksin, aspergillosis) bağlı zehirlenmeler.

• Mikroplara bağlı bulaşıcı yada bulaşıcı olmayan hastalıklar

• Petrol-yağ vb kimyasal zararlılar.

Page 39: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

39

ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARIBu yaralanmalar avcılar tarafından kullanılan silahlarla gerçekleşir ve çoğunlukla yasadışı avlanmalara bağlıdır. Eğer etken (saçma-kurşun) kuşu öldürmemiş ve yaralanma hastanın kanat ya da bacaklarında ise kuş genellikle kaçmak için çabalar ve kuytu yerler arar. Bu çabalamalarsırasında kanat ya da bacakta kırık ya da yara var ise kuşların derisi ince olduğundan kemikler dışarı çıkar ve yaralar büyür. Bu hastalar kan kaybeder ve mikrop alırlar. Bu kuşlar bulunduklarında genellikle açlık sınırındadırlar, halsizdirler ve korkarlar. O nedenle acil tıbbi tedaviye ihtiyaçları vardır.

NE YAPABİLİRİZ ?Bu yaralı kuşları, üzerlerine bir balık ağı ya da örtü atarak yakalayabiliriz. Diğer şekillerde onları yakalamak için kovalamak daha fazla yaralanmalarına neden olur. Yabani bir hayvanı tutarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta mümkün olduğunca strese girmesini önlemektir. Aksi halde hafif bir yarası olan hayvan bile aniden hayatını kaybedebilir. Hasta ses ve ışık gibi etkilerden uzak tutmaya çalışılmalıdır. Hem hayvan hem de tutan kişi için güvenlik ön planda tutulmalıdır. Yırtıcı kuşların gagalarından çok pençeleri tehlike oluşturmaktadır. Bunun dışında balıkçılların gagaları, tutan kişi için risk oluşturabilir. Hayvanı tutarken kemik ya da yumuşak

Bir Şahin’de kanat açık kırığıProf.Dr. Serhat Özsoy

Page 40: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

40

dokularda zorlama nedenli travmalara sebep olmamak için son derece dikkatli olunmalıdır.

yerleştirerek kutuya hava delikleri açar ve hızla hekime ulaştırmaya çalışırız. Hastamızın herhangi bir yerinde kanama mevcutsa, oksijenli su ya da betadin-tentürdiyot gibi dezenfektan-antiseptik ilaçlar kullanarak kanamayı durdurmaya çalışabiliriz. Kırıkları tespit etmek ve varsa yarayı korumak için bantlar ya da sargı malzemeleri ile kuşun kanadını vücuduna tespit ederek açık kırık oluşumunu ve hastanın daha fazla ağrı çekmesini önleyebiliriz.

ELEKTRİK HATLARINA BAĞLI YARALANMALARElektriğe bağlı yaralanmalar nedeniyle pek çok kuş ölebilir. Özellikle kanat açıklığı fazla olan kuşlar elektrik direkleri ya da yüksek gerilim hatlarında elektrik şokuna maruz kalırlar. Kuşların bir kısmı şok nedeniyle ölebilir, diğerleri ise değişik derecelerdeki yanıklarla kurtulabilirler. Bu kuşların acil veteriner hekim tedavisine ihtiyaçları vardır.

Kuşlarda göğüs kemiğine baskı yapılmaması ve tüy kayıplarına neden olunmaması konusunda dikkatli olunmalıdır.Eğer hastamızı bir veteriner hekime ulaştırma imkanımız var ise onu karton bir kutu içine

Kanatların bir bant ile gövdeye ve kuyruğa tespitiProf.Dr. Serhan Özsoy

Page 41: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

41

ZEHİRLENMELERZehirlenme nedenleri genel anlamda şu şekilde sıralanabilir:

- Tarım ilaçları- Böcek, fare ilaçları- Siyanür, kurşun ve civa gibi kimyasal zehirler- Mikotoksin, küf –mantarlar- Petrol ve yağ atıkları

- Tarım ilaçlarına bağlı zehirlenmelerTarım ilaçlarının yaygın kullanımı (DDT vb) tarım ürünlerinde verim artışı sağlarlarken, kuşların da içinde bulunduğu tüm canlıları yok etmektedir. İlaçlanmış bir taneyi yiyen kuşun ölmesi ile iş bitmemekte, bu ölü kuşu yiyen yırtıcı kuşlar ya da memelilerde zehirlenerek ölmekte ya da hastalanmaktadır. Her ilaca göre farklı zehirlenme belirtileri mevcuttur. Bu kuşlar ya halsizleşerek tamamen felç geçirmekte ya da zehrin dozuna bağlı ayakları felç olmakta ve bir süre sonra da kuş ölmektedir.

- Mikotoksin, küf-mantarlara bağlı zehirlenmelerMikotoksin, küf ya da genel olarak bilinen ismi ile mantarlar, nemli ortamlarda bırakılan tahıl tanelerinde (özellikle mısır), yerfıstığında ya da nemli ortamda bulunan diğer bitkilerde gelişir ve başta kuşlar olmak üzere bütün hayvanları etkiler. Bu zehirler karaciğer ve böbrekler gibi ana organlarda birikerek uzun dönemli zehirlenmeler meydana belirtiler gösterirler.

Nedeni belirlenemeyen bir zehre bağlı felç geçiren bir KerkenezProf.Dr. Serhat Özsoy

Page 42: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

42

getirirler. Hastalanmış kuşlar iştahsızlık ishal ve dengesizlik gibi Bunları diğer ilaçlarla zehirlenmelerden ayırt etmek hekimler için de çok zordur. Bu kuşları tedavi ederek doğaya kavuşturmak zordur. Ama yine de bazılarını kurtarmak mümkün olabilir.

Bu zehirler karaciğer ve böbrekler gibi ana organlarda birikerek uzun dönemli zehirlenmeler meydana getirirler. Hastalanmış kuşlar iştahsızlık ishal ve dengesizlik gibi belirtiler gösterirler. Bunları diğer ilaçlarla zehirlenmelerden ayırt etmek hekimler için de çok zordur. Bu kuşları tedavi ederek doğaya kavuşturmak zordur. Ama yine de bazılarını kurtarmak mümkün olabilir.

Kuşların metabolizmaları diğer hayvanlara göre daha hızlıdır. Glikoza (şeker) fazla ihtiyaçduyarlar ve açlığa karşı diğer hayvanlar kadar dayanıklı değillerdir. Vücut sıcaklıkları da hızla düşer. Bu durum ölümcül sonuçlara sebep olabilir.

Bu nedenle eğer bir veteriner hekime ulaşamıyorsak, şekerli serumlar ya da sıvılar vermek yerinde olur. Bu uygulama bir plastik hortum ve enjektör yardımı ile yapılabilir. Sonda doğrudan yemek borusuna gönderildiğinde yavaş yavaş sıvı kuş tarafından kabul edilecektir. Resimdeki gibi ortada görülen delik soluk borusudur ve buraya girilmemelidir.

- Petrol ve yağ atıkları ile zehirlenmeÖzellikle denizlerde ve göllerde gemi kazaları ya da atıkları

Besleme tüpünün uygulanışıProf.Dr. Serhat Özsoy

Page 43: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

43

nedeni ile petrol ve yağ birikintileri oluşabilir. Deniz ve göllerde ya da bağlantılı akarsularda yaşayan kuşlar, bu zehirli atıkları ağız yolu ile alarak zehirlenebilirler ya da vücutlarına bulaşan bu maddeler tüylerini yapıştırarak kuşların uçmasını ve hareketlerini tamamen engeller, onları açlık ve ölüme mahkum ederler. Bu durumdaki kuşların acil yardım ve tedaviye ihtiyaçları vardır. Normalde tüyler üzerinde bulunan yağımsı bir madde tüylerin ıslanmasını ve deri üzerine suyun girmesini önler. Petrol-yağ ile bulaşan tüyler bu özelliklerini kaybederler. Böylece derisi ıslanan kuşlar vücut ısılarını kaybederek hastalanırlar. Bu durumdaki kuşların hemen ılık bir ortama alınmasını, petrol-yağ ile bulaşık tüylerin ılık su ve deterjan-sabun ile titizlikle yıkanarak iyice temizlenmesi gerekir. Daha sonra kuşlar kurutularak ılık bir ortama alınarak beslenmelidirler. Genellikle bu kuşların genel durumları bozuk olduğundan, ağız yolu ve tüple beslenmeleri gerekir.

YAVRULAR ve YORGUN HAYVANLARIN BAKIMIKuş yavruları yuvayı erken terk etme ya da yanlışlıkla yuvadan düştüklerinde etraftaki bir çok tehlikeye açık hale gelirler. Düşmenin etkisiyle aldıkları darbeler sonucu yaralanabilirler. Yuvadan düşmüş bir kuş için ilk yapılması gereken düştüğü

Petrol bulaşmış, hareket edemeyen sukuşu

Page 44: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

44

yuvayı bulup yerine koymaktır. Ancak yuvadan çok uzaklaşmışsa ve yuvayı bulma ihtimali yoksa bundan sonrası için özel bir bakıma ihtiyaç duyacaktır. Yavru hayvanlara annelerin sağladığı gibi sıcak bir ortam sağlamak gerekir. Sabit sıcaklıkta ılık bir ortam uygundur. Isı kaynağı olarak ampul kullanılabilir. Ortamda meydana gelebilecek ısı kaybı yavrunun ölümüne neden olabilir. Bu yüzden ısı kaynağı sık sık kontrol edilmelidir. Yavrularda beslenme çok önemlidir. Doğal yaşamda annelerinin yaptığı gibi kısa aralıklarla periyodik olarak yavrular beslenmelidir. Özellikle göç dönemine yorgun kuşlara çok rastlanır. Bunlar kısa süreli bir bakımdan sonra tekrar doğaya bırakılabilir. Sıvı ve yiyecek takviyesi ile kısa sürede kendilerini toplayabilirler. Sert iklim koşulları da hayvanların yorgun ve halsiz kalmasında önemli bir nedendir. Genelde yabani hayvanlar iklim koşullarına son derece dayanıklıdırlar. Ancak besin bulmalarını güçleştirecek kadar sert koşullarda beslenememeleri sonucu hava şartlarına karşı dirençleri azalır. Bu haldeki hayvanların uygun sıcaklıktaki bir ortamda belli bir süre dinlendirilmesi, sıvı ve yiyecek takviyesi gerekir. Çok soğuk hava koşullarında hayvanların ilke olarak uzuvlarının uç kısımlarında sıcaklık düşüşü ve donma belirtileri görülür. Bu halde bulunmuş bir hayvanın uzuvlarına sıcak uygulaması yapmak son derece yanlıştır. Bu kısımlar belli bir süre buz veya kar ile ovuşturulmalıdır.

HASTA KUŞLAR NASIL BESLENMELİDİR ?Doğadaki yaşamında her kuş farklı gıdalarla beslenir. Ancak hasta ve yaralı olanlar genellikle yemeyi reddederler. Bu durumda zorla yedirilir ya da bir süre sıvı besinlerle ve tüp yoluyla beslenebilirler. Tüple beslemede en uygun besinler çocuklar için yapılmış ve eczanelerde satılan toz mamalardır

Page 45: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

45

Bunlar sulandırılarak günün belirli zamanlarında verildiğinde genellikle yeterlidirler. Hortumu hayvanın yemek borusuna sokarken nefes borusuna girmemeye dikkat edilmelidir ve verilen sıvının nefes borusuna kesinlikle kaçırılmaması gerekir. Eğer sıvı nefes borusuna dolayısıyla akciğere kaçarsa hayvanın ölümüne neden olunur. Sıvı verirken mide hacmini göze alarak azar azar vermek gerekir. Bir şahin boyutundaki yırtıcıların mide hacmi 20 ml kadar sıvı alabilir. Hayvanın durumu düzene girince tavuk ciğeri verilmeye başlanabilir. Kursak şişinceye kadar besin verilir. Bir sonraki besleme kursak boşaldıktan sonra yapılmalıdır.

Küçük böcekçil kuşları beslemede ise zorluk yaşanabilir. Bu türleri beslemede meyve ve un kurtları, tırtıllar ve çekirgeler kullanılmalıdır. Bunları bulmakta güçlük çekiliyorsa tavuk ciğeri bulamaç haline getirilip ucuna ince bir serum hortumu takılmış enjektörle verilebilir.

Bu uygulamanın yanında ağız yolu ile etle beslenen kuşlarda, et ve et ürünleri ya da balıklar zorla yutturularak beslenme yapılabilir. Uzun süreli beslenmelerde bu yiyeceklere vitamin ve mineraller eklenmelidir. Tavuk karaciğeri bu açıdan oldukça iyi bir besin kaynağıdır.

Yaralı ve hasta kuşlarla ilgili sorunlarınızda aşağıdaki adres ve telefonlara başvurabilirsiniz:

Prof. Dr. Serhat ÖZSOY İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı

Avcılar Kampusü Avcılar / İstanbulTel: 0212 473 70 70 /17294 - 0533 366 38 91

Page 46: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

46

Ülkemizdeki Yaban Hayatını Koruyan MevzuatımızErcan Yeni, Orman Yüksek Mühendisi

ÜLKEMİZDE YABAN HAYATI HABİTATLARINI ve TÜRLERİNİ KORUYAN YÜRÜRLÜKTEKİ YASALAR• 2872 sayılı Çevre Kanunu • 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu • 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu • 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu • 6831 sayılı Orman Kanunu • 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Kuruluş ve Teşkilatlanmasına Hakkında Kanun • 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu

ÜLKEMİZİN YABAN HAYATININ ve HAYVANLARIN KORUNMASI KONUSUNDA TARAF OLDUĞU ÖNEMLİ SÖZLEŞMELER• Kuşların Himayesine Dair Milletlerarası Sözleşme (Paris Sözleşmesi, 1966)• Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi, 1984)• Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulakalanlar Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi, 1993)• Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (1996)• Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES, 1996)• Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi (15 Ekim 1978 tarihinde Paris Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü - UNESCO merkezinde kabul edilmiştir.)

4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’nu ayrıntılarıyla inceleyelim;a) Uluslararası sözleşmelere uygunluk: Ülkemizde yaban hayatını koruyan temel kanun, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’dur.Taraf olduğumuz uluslar arası sözleşmelere uyumlu kara avcılığı mevzuatı 3167 sayılı

Page 47: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

47

Ülkemizdeki Yaban Hayatını Koruyan Mevzuatımız

(mülga) Kara Avcılığı Kanunu’nun yerine yürürlüğe konan 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile başlamıştır. Bu kanuna ait 11 adet yönetmelik de düzenlenmiş ve uygulamaya konmuştur. 4915 sayılı Kanun, 01.07. 2003 tarihinde TBMM’de kabul edilmiştir. Bu kanun, doğa koruma açısından “taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere uygun olarak yapılan ilk kanundur”. Bu Kanun’un uluslararası sözleşmelere uyum özellikleri gösteren bazı maddeleri aşağıda özet olarak alınmıştır: • Nesli tehlike altında olan türlerin korunması (Md.4) • Yaşam alanlarının korunması ve rehabilitasyonu (Md.4) • Korunan türlerin ve ürünlerinin ticaretinin yasaklanması, egzotik türlerin girişinin (Md.18) üretiminin (Md.19) denetlenmesi • İnsani olmayan avlanma metotlarının yasaklanması (Md.6 avlanma esas ve usulleri) • Avlanma sezonu (Md.5) • El konulan veya bakıma muhtaç yaban hayvanları için Kurtarma Merkezi kurulması (Md.4) • Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi (Md.4 Yayın zorunluluğu) 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, doğa ve tür korumayı esas alan ve bu esastan hareketle sürdürülebilir avlanmayı düzenlemeyi amaçlar. Bu kapsamda;

• Sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetimi için av ve yaban hayvanlarının doğal yaşam ortamları ile birlikte korunmalarını, geliştirilmelerini, avlanmalarının kontrol altına alınmasını, avcılığın düzenlenmesini, av kaynaklarının millî ekonomi açısından faydalı olacak şekilde değerlendirilmesini ve ilgili kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile işbirliğini sağlamak esas alınır.

Page 48: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

48

• Bu Kanun av ve yaban hayvanlarını ve yaşama ortamlarını, bunların korunmasını ve geliştirilmesini, av ve yaban hayatı yönetimini, avlakların kurulması, işletilmesi ve işlettirilmesini, avcılığın, av turizminin, yaban hayvanlarının üretiminin, ticaretinin düzenlenmesini, toplumun bilinçlendirilmesini, avcıların eğitimini, av ve yaban hayatına ilişkin suçlar, suçların takibi ve cezaları içerir.

b) 4915 sayılı Kanun’la öngörülen çalışmalar ve düzenlemeler:• Tür koruma: Türlerin korunması için gerekli tedbirlerin alınması, nesli tehlike altındaki türlerin korunması, kurtarma merkezlerinin kurulması,• Habitat koruma: Bozulmuş ekosistemlerin rehabilitasyonu ve korunması (habitat koruması), • Av suçları ile mücadele: Av suçları için uygulanabilir, caydırıcı cezalar ve eğitim ile av suçlarının önlenmesi, izin verilen avlanma metotları ile avcılık yapılması, • Kaçak avcılık: Kaçak avcılığın kontrol edilmesiyle ilgili tedbirlerin güçlendirilmesi, • MAK’ta katılımcılık: Merkez Av Komisyonu’nun katılımcı bir yaklaşımla karar almasını sağlamak,• Katılımcı koruma ve otokontrol: Avlakların işletilmesi amacıyla bu avlaklarda sahası bulunan köy tüzel kişilikleri ve belde belediyeleri ile koruma, üretim, bakım ve avcılığın düzenlenmesi karşılığı işbirliği yapılarak katılımcı koruma, fahri av müfettişliği ile sivil oto kontrol, av koruma memurluğu ve saha bekçiliği sistemi kurulması, • Avcı eğitimi: Avcılık belgesi alınması için zorunlu sınav sisteminin getirilmesi, dolayısıyla bilinçli avcılık yapılmasının sağlanması,• Halkın bilinçlendirilmesi: Yaban hayatı konularında halkın bilinçlendirilmesi için radyo ve televizyonda zorunlu programların yapılması,

Page 49: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

49

• Ticaretin düzenlenmesi: Yaban hayvanlarının ve trofelerinin ticaretinde uluslararası sözleşmelerle uyumluluk,• Avlanma Planlarına Dayalı Avlak İşletmeciliği: Uygun av ve yaban hayatı yönetim planları olan avlaklar kurmak, • Avlak İşletmesinin Devri: Avlakların işletilmesinin Bakanlıkça ve gerçek veya tüzel kişilerce yapılmasını sağlamak, yaban hayvanı üretiminin artırılması, • Finansal Sistem Oluşturmak: Av yönetimi ve korumanın finansını sağlamak için sürdürülebilir finans –döner sermaye sistemi- oluşturmak, faydalanan öder prensibi çerçevesinde finansal kaynak yaratılması,

c) 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile getirilen yeni kurumsal yapı ve cezai uygulamalar1) Korunan Alan Statüleri Yaban Hayatı Koruma Sahası: Yaban hayatı değerlerine sahip, korunması gerekli yaşam ortamlarının bitki ve hayvan türleriyle birlikte mutlak olarak korunduğu ve devamlılığının sağlandığı alanlardır.Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: Av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma planı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahlardır.Yaban Hayvanı Üretme İstasyonu: Av ve yaban hayvanlarının suni yöntemlerle üretildiği yerdir.

2) Merkez Av Komisyonu (MAK)Merkez Av Komisyonu, Bakan veya Müsteşar başkanlığında 21 üyeden oluşan sürekli kuruldur. 9 üye seçimle gelir. Her yıl toplanıp Kanun’da belirtilen konularda kararlar alır.MAK’ın karar almaya yetkili olduğu konular: Bakanlıkça belirlenen av hayvanlarından korunması gerekenleri,

Page 50: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

50

avlanmasına izin verilen av hayvanlarının avının başlama ve bitiş tarihlerini, avlanma günlerini ve zamanını, avlanma miktarlarını, belirlemek; devlet avlakları ve genel avlaklarda bazı türlerin avını ve bazı avlaklarda avlanmayı belli bir süre yasaklamak, avlanmada kullanılacak bazı araç ve gereçlerin özelliklerini belirleyerek avlanmada kullanılmasını yasaklamak, av hayvanlarının taşınması ve avlanma gayesi dışında mücadele maksadı ile avlanma esaslarını ve bu avlanmalarda kullanılacak silah ve araç gereçlerin taşınması, eğitilmiş köpeklerle avlanma esaslarını belirlemek, av ve yaban hayatının korunması ve geliştirilmesi için gerekli diğer kararları almaktır. 3) Koruma GörevlileriAv koruma memurları: Bu Kanun kapsamındaki suçların takibi, av ve yaban hayatı yaşama ortamlarının ve avcıların kontrolü, av ve yaban hayvanlarının bakımı, korunması, geliştirilmesi, gözlenmesi ve sayımı ile bu konularda gerekli tespitleri yapmak üzere eğitilen ve görevlendirilen, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü’nde her sınıf, derece ve vazifede çalışan memurları ifadeeder.

Ülkemizde Habitat Koruma: Ülkemizde bugün itibariyle korunan yaban hayatı yaşama ortamlarına ait rakamlar (Av yasağı alanları) • Yaban hayatı geliştirme sahaları: 109 adet, 1.7 milyon ha. • MAK’ça ava kapatılan sahalar: 507 adet: yaklaşık 15 mil. ha. • Milli park ve benzeri alanlar: 0.95 mil.ha. • Diğer yasak sahalar (askeri bölge vb.):2 mil.ha.(yaklaşık) • Ağaçlandırma sahaları: 2 milyon ha.(yaklaşık değer) • Av yasağı bulunan habitatların toplam alanı: 21.7 milyon ha.Ülkemizin yaban hayatı yaşama alanlarının yaklaşık üçte biri av yasağı altındadır.

Page 51: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

51

Saha bekçileri: Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile avlaklarda koruma görevi verilen memur ve işçi statüsünde çalışan personeli, ifade eder. 4) Suçların takibi ve cezaların verilmesiAvcılığın kontrolü, av hayvanlarının korunması, av suçlarının takibi ve üretim yapan yerlerin denetimi yetkisi Bakanlık ve Orman Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir. Av koruma memurları ve saha bekçileri yasaklara aykırı hareket edenleri avlanmadan men etmeye yetkilidir. Av koruma ve kontrollerinde Bakanlık görevlilerine veya güvenlik güçlerine gönüllü destek sağlamak üzere Bakanlıkça belirlenecek kişilere fahri av müfettişliği görev ve unvanı verilmektedir. Av suçları için genellikle idari para cezası verilmektedir. İdari para cezaları İl Çevre ve Orman Müdürü tarafından verilecektir. İdari cezalarına karşı idari yargı yolu açık tutulmuştur.

Ülkemizde Tür Koruma:Tehlike Altındaki Türlerin Korunması• Ülkemizdeki 454 kuş türünden 422 sinin avı yasaklanarak koruma altına alınmıştır. Yani ülkemizde yaşayan kuşların %92 si Çevre ve Orman Bakanlığı’nca koruma altına alınmıştır. Bunların-korunanların-254 tanesi Bern sözleşmesi Ek liste II’de yer almaktadır. • Memelilerin 120 türünün 81’inin avı yasaktır. (%69’u koruma altında) • Bunların 51 tanesi Bern Sözleşmesi’nde Ek liste II’de yer almaktadır.

Page 52: GÖÇMEN KUŞLARIN KORUNMASI İÇİN EĞİTİM ve KAMUOYU ... · Birecik’teki Kelaynak Üretme İstasyonundaki Kelaynaklar Geronticus eremita 1997-98 yıllarında Milli Parklar

52

Ankara, 2006

Hazırlayanlar

İlker Özbahar, Çağrı Göcek

Tasarım

Bilge Bostan