Top Banner
TÜRKİYE’ye Ortadoğu’da AKTİF ROL Turkish American Newspaper Year 7 Issue 135 February 25, 2011 Semi monthly $ 1.00 www.forumgazetem.com Haberin devamı sayfada 7. Türkiye, bulunduğu coğrafyada etkisini uzun yıllar sürdürebilecek tarihinin en önemli rsatlarından birini yakalamış durumda. Savaşlar, isyanlar ve tüm dünyayı kasıp kavuran ekonomik krizin perişan eği Ortadoğu’da ekonomik ve siyasi iskrar sahibi tek ülke Türkiye. Yıllarca Arap dünyasının tarşmasız lideri olarak kabul edilen Mısır ark yıllarca siyasi ve ekonomik çalkanlarla uğraşmaya aday. Irak, savaşın izlerini silmek için uğraşırken, İran kendi eliyle başına sardığı nükleer krizden ve iç siyasi gerginliklerden kurtula- bilmek için uğraşıyor. Libya ve Tunus’un mevcut perişanlığı, Suriye, Ürdün ve Cezayir’deki yönemlerin de her an bir isyan dalgası tehlikesi ile karşı karşıya bulunması nedeniyle Orta- doğu’da tek etkili güç olarak Türkiye kalıyor. Yıllarca sırnı döndüğü Ortadoğu’nun sorunlarıyla yakından il- gilenen, bu uğurda gerekğinde ABD’yi ve Avrupa Birliği ülkelerini de karşısına almaktan çekinmeyen Türkiye, yakın geçmişte Suriye ile İsrail arasında yapğı arabulucukla da dikkatleri üzerinde toplamış. Ayrıca Brezilya ile birlikte başlat- ğı diplomak atakla İran’ı nükleer varlığı konusunda müzakere masasına oturmaya razı etmiş. Her ne kadar Ba dünyası kendi kontrolleri dışında ortaya çıkan bu yoldan gitmeyi red- detse de, bu girişim Türkiye’nin bir diplomak başarısı olarak hazalara kazındı. Ekonomik gücü, Arap dünyasının toplam ekonomik gücünün yarısından daha fazla olan Türkiye ark, Arap ülkeleri liderlerinin de yarı kıskançlık yarı hayranlıkla izlediği bir ülke.
40

FORUM Gazetesi 135th. Issue

Mar 09, 2016

Download

Documents

Murat Yesil

Forum Newspaper digital edition
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: FORUM Gazetesi  135th. Issue

TÜRKİYE’yeOrtadoğu’da

AKTİF ROL

Turkish American NewspaperYear 7 Issue 135 February 25, 2011 Semi monthly $ 1.00

www.forumgazetem.comHaberin devamı sayfada7.

Türkiye, bulunduğu coğrafyada etkisini uzun yıllar sürdürebilecektarihinin en önemli fırsatlarından birini yakalamış durumda.Savaşlar, isyanlar ve tüm dünyayı kasıp kavuran ekonomik krizinperişan ettiği Ortadoğu’da ekonomik ve siyasi istikrar sahibi tekülke Türkiye.

Yıllarca Arap dünyasının tartışmasız lideri olarak kabul edilenMısır artık yıllarca siyasi ve ekonomik çalkantılarla uğraşmayaaday. Irak, savaşın izlerini silmek için uğraşırken, İran kendi eliylebaşına sardığı nükleer krizden ve iç siyasi gerginliklerden kurtula-bilmek için uğraşıyor. Libya ve Tunus’un mevcut perişanlığı,Suriye, Ürdün ve Cezayir’deki yönetimlerin de her an bir isyandalgası tehlikesi ile karşı karşıya bulunması nedeniyle Orta-doğu’da tek etkili güç olarak Türkiye kalıyor.

Yıllarca sırtını döndüğü Ortadoğu’nun sorunlarıyla yakından il-gilenen, bu uğurda gerektiğinde ABD’yi ve Avrupa Birliğiülkelerini de karşısına almaktan çekinmeyen Türkiye, yakıngeçmişte Suriye ile İsrail arasında yaptığı arabulucukla dadikkatleri üzerinde toplamıştı. Ayrıca Brezilya ile birlikte başlat-tığı diplomatik atakla İran’ı nükleer varlığı konusunda müzakeremasasına oturmaya razı etmişti. Her ne kadar Batı dünyasıkendi kontrolleri dışında ortaya çıkan bu yoldan gitmeyi red-detse de, bu girişim Türkiye’nin bir diplomatik başarısı olarakhafızalara kazındı. Ekonomik gücü, Arap dünyasının toplamekonomik gücünün yarısından daha fazla olan Türkiye artık,Arap ülkeleri liderlerinin de yarı kıskançlık yarı hayranlıklaizlediği bir ülke.

Page 2: FORUM Gazetesi  135th. Issue
Page 3: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Haber

Amerika’da YaşayanTürkler Üzerine Dil ve

Kültür Araştırması

Tilburg Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr.Kutlay Yağmur ve Gazi Üniversitesi'nden Yard.Doç. Dr. Gülcan Çolak Bostancı, Amerika'da yaşa-yan Türklerin “etnik kimlik ve kültür dünyalarını,dil seçimlerini ve yaklaşımlarını ölçmeye ve anla-maya yönelik bir araştırma” yürütüyor.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Gülcan ÇolakBostancı, bu araştırma sonucunda, Amerika'dayaşayan Türklerin etnik ve kültürel dünyalarına, dilkullanımlarına ve seçimlerine yönelik bir profil ver-menin ve ortaya çıkan verileri tartışmanın mümkünolabileceğini söyledi. 2010-2011 döneminde, söz konusu araştırmayıuygulamak amacıyla Princeton Üniversitesi, "NearEastern Studies - Yakın Doğu Çalışmaları"bölümüne misafir araştırmacı olarak atanan GülcanÇolak Bostancı, bu süre içinde Amerika’nın farklıeyaletlerinde yaşayan Türklere ulaşmaya çalıştık-larını dile getirdi. En az 5 yıldır Amerika’da yaşayansoydaşlarımızı http://ls0169.uvt.nl/ky/form.htmllinkinden anket formunu doldurarak araştırmayadestek olmaya davet eden Çolakçı, katkıda bulu-nacak tüm soydaşlarımıza şimdiden teşekkür etti.

3

Page 4: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri4

Amerikalı çocuklar Türkçe şarkılar ve danslarla coşturdu

HOUSTON - Programa, AK Parti İzmir milletvekiliİbrahim Hasgür, AK Parti İstanbul milletvekili İdrisGüllüce, AK Parti Konya milletvekili Ayşe Türk-menoğlu, AK Parti Samsun milletvekili Ahmet Yeni veAK Parti Van milletvekili İkram Dinçer'den oluşan mil-letvekili heyetinin yanısıra, Türkiye'nin HoustonBaşkonsolosu Akil Öktem, ABD Kongre üyesi SheilaJackson Lee ile çok sayıda davetli katıldı.

Raindrop Türkevi Başkanı Mehmet Okumuş'un açılışkonuşması ve konukları takdim etmesinin ardındanprograma geçildi.

Programda konuşan Temsilciler Meclisi DemokratParti Teksas milletvekili Sheila Jackson Lee, Türk veAmerikan toplumlarının bu tür etkinlikler yoluyla bir-birlerinin kültürlerini paylaşmalarından duyduğumutluluğu dile getirerek, Raindrop Türkevi'ne kültür-lerin kaynaşması ve dünya barışının desteklenmesiyolunda verdiği çabalar için de teşekkür etti.

"TÜRKİYE, ORTADOĞU'DA DEMOKRASİ KONUSUNDA İLHAM KAYNAĞI"

Çok güzel vakit geçirdiği Türkiye'ye bir kez daha git-meyi arzuladığını belirten Lee, Türkiye'nin, "çalkantılıdönemden geçen Ortadoğu'da demokrasi konusundailham kaynağı olduğunu" söyledi.

Lee, konuşmasının ardından, Raindrop TürkeviBaşkanı Mehmet Okumuş'a, üstün çabalarındandolayı Kongre Takdir Sertifikası sundu.

Törende konuşan AK Parti milletvekili Hasgür de, sa-londaki gençlere seslenerek, "Sizlerin aranızda bulun-maktan son derece mutluyuz. Gerek Türk-Amerikandostluğu, gerekse tüm dünya barışı ve insanlığınhuzuru için çok önemli görev yerine getiriyorsunuz"dedi.

Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Partili Teksas mil-letvekili Al Green, Raindrop Türkevi'ne Özel KongreTakdir Sertifikası gönderdi. Cumhuriyetçi Parti TeksasSenatörü John Cornyn de, mesajında, Türkçe Olimpi-yatının Türk dilini öğrenme ve kültürel çeşitliliğe katkısağlama çabalarını gurur verici başarı olarakgördüğünü kaydetti.

Programda, Amerikalı Kongre üyesi Ted Poe'ya, Türk-Amerikan ilişkilerine olan katkıları ve desteğindenötürü "Turkuvaz Ödülü" verildi.

Açılış konuşmalarının ardından performanslarınısergileyen öğrenciler, birbirinden güzel Türkçeşarkıları Türkiye'de yaşamış kadar söyleyip,Anadolu'da büyümüş gibi halk oyunları oynadılar.İzleyenler ve aileleri de, Türk ve ABD bayrakları salla-yarak ve ritm tutarak öğrencilere destek verdi.

Özellikle, öğrencilerin sergilediği, kemençe eşliğin-deki Karadeniz havaları izleyicilerden büyük destekalırken, Türk halk ve pop müziğini kendi danslarıylabirleştiren Amerikalı öğrencilerin potpori gösterisibüyük ilgi uyandırdı.

Olimpiyatların solo şarkılar bölümde de Amerikalıöğrencilerin akıcı Türkçesi ve şarkıları yaşayaraksöylemesi dikkati çekti.Phillip Munoz adlı öğrencinin Türkçe, İngilizce ve İs-panyolca Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yol" türküsünüseslendirmesi de programa renk kattı. AA

ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen 5'inci TürkçeOlimpiyatları Güneybatı Amerika Finalleri'ndeTürkiye'de yaşamış kadar Türkçe şarkı ve dans perfor-mansı gösteren Amerikalı çocuklar, Türk dili vekültürünü öğrenmekten büyük mutluluk duyduklarınısöylediler.

Merkezi Houston kentinde olan Raindrop Türkevitarafından bu yıl 5'incisi düzenlenen Türkçe Olimpiyat-ları, Houston'un önemli merkezlerinden Hobi GösteriSanatları Merkezi'nde yapıldı.

Türk ve Amerikalı öğrenciler ile ailelerinin doldurduğusalonda programın sunuculuğunu, Anadolu'nun yöre-sel kıyafetleriyle FOX TV spikeri üstlendi.

Page 5: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Yorum 5

Yüzsüzlere gün doğdu

FORUMThe Turkish-American

Newspaper

PublisherMurat Yeşil, Ph.D.

Editor-in-ChiefUral Yeşil

Assistant EditorsSevinç Özbek

Fatih Yeşil

Marketing DirectorNecmi Bahçe

Advertising ManagerSevinç Kalay

RepresentativesCahit Oktay - New York

Yıldız Gündoğmuş - AnkaraOya Eren - Ankara

Hayrettin Turan - İstanbulFeramiz Gökdemir - İstanbul

Forum, The Turkish American Newspaper doesnot in way, shape or endorse, condone, or is re-

sponsible for any opinions, advertisements,misprints, typos and/or publication errors.

FORUM - The Turkish-AmericanNewspaper is published twice amonth (24 issues each year) byFORUM Newspaper LLC at 1199Main Avenue, Clifton, N.J. 07011.Application to mail at periodicalspostage rate at Clifton, N.J., 07015-9998.

POSTMASTER - Please send address changes to FORUM Newspaper LLC, 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011 Tel: 973 - 727 - 6647 & 973 - 454 - 0996 Fax: 973 - 218 - 8440

Bu Başkanın Tiryaki'si olunur

Bir kaç gün önce cnn.com sitesinde gezinirken gözüme çarptı. Wake Forest Üniversitesi araştırmacıları bildiğimiz standard"inkjet" yazıcıların kartuşlarından ilham alarak "skin printing sys-tem - deri baskı sistemi" geliştirmişler. Uzmanlar ilk denemeler-den olumlu sonuç alınca çalışmalarını daha da hızlandırmışlar...

Bununla da kalmamış, Amerika'da bazı başka üniversiteler insan-ların hastalıklı organlarını da benzer yöntemle onarma konusundaçalışmalar yapmış...

Deri baskı sisteminin savaşta yaralanıp cildi zarar gören ve yananaskerlerin dışında siviller için de kullanılması öngörülüyor ve projeiçin Amerika Savunma Bakanlığı 50 milyon dolar bütçe ayırmış.

Wake Forest Enstitüsü Direktörlerinden Dr. Anthony Atala tipik birmasaüstü yazıcısının kartuşundan yola çıkarak mürekkep yerinederi hücreleri koyarak bir deney yaptıklarını ve ilk çalışmalarınınoldukça olumlu sonuçlar verdiğini söylüyor. Önümüzdeki beş yıliçinde tamamlanması öngörülen proje ile örselenen ve yanan cildinyeniden onarılabileceğini dile getiren Atala, bir kaç aşamadanoluşan tedavide önce hastadan yaklaşık yarım pul büyüklüğündederi alarak bunu kimyasal solüsyonlarla özel ortamda kopyalayarakçoğalttıklarını ve çoğaltılan hücreleri kartuşa koyarak hastalarınhasarlı bölgelerine yazıcı ile dokuyabildiklerini anlatıyor.

Uzmanlar yapılacak işlemin hastanın durumuna göre bir kaçdakika ile bir kaç saat arasında değişebileceğini söylüyorlar...Haberin tamamını okumak isteyenler www.cnn.com/2011/TECH/innovation/02/19/bioprinting.wounded.soldiers/index.htmladresini ziyaret edebilir.

Haberi okuyunca "Amerika'lılar her zamanki gibi boş (!) şeylerleuğraşıyorlar. Oturdukları yerden, bizim gibi hükümet kurup de-virmek varken, niye halen insanlığa faydalı olma gayretindeler."diye düşündüm...

Sonra aslında yapılanın fena bir çalışma olmadığını, hem burada,hem anavatanda yüzsüzlerin, iki yüzlülerin patlama yaptığı birdönemde bu buluşun yüzsüzlere yeni yüzler üretmede yardımcıolacağını düşündüm...

Kimler mi onlar? Etrafınıza ve ekranlarınıza dikkatlice bak-tığınızda sizler de göreceksiniz...

Ne yalan söyleyeyim, yaklaşık2 hafta önce posta kutumaTürkiye'den bir mektupdüşünce detaylara girmedenhızlıca gelen iletiye göz attımve iyi bir "PR" çalışmasıdeyip geçtim. O gündenbugüne aynı kaynaktan 3-4ayrı ileti daha geldi.

Ankara Altındağ Belediyesiadına gelen iletilerde 22Şubat - 4 Mart 2011 tarihleriarasında Birleşmiş Milletlertarafından New York’tadüzenlenecek “KadınınStatüsü Komisyonu 55. Otu-rumu” toplantısına kadınlarayönelik yaptığı başarılı çalış-maları ile Türkiye’yi temsilenAltındağ Belediyesi'ninkatılacağı bildiriliyordu.

İleti ile gönderilen görsellereve yazılı açıklamalara bakıncagözlerim faltaşı gibi açıldı...Yok artık dedim, bu kadarıda olmaz dedim... Okudukçadaha fazla ilgimi çekti. 29.sayfamızı okursanız sizin demutlaka ilginizi çeker...

Ankara Altındağ BelediyeBaşkanı Veysel Tiryaki'ningöreve geldiği gündenbuyana yaptığı çalışmaları birbilseniz eminim sizde hemşaşırır, hem de gurur duyar-sınız...

Neler mi yapmış?

6 yılda 22 farklı mahalledeHanımlar Eğitim ve KültürMerkezleri açmış... Bumerkezler aracılığı ile Altın-dağlı kadınların sosyal,kültürel ve ekonomik yaşamakatılmasını sağlamış...

Tam 35,000 Altındağlıkadının katıldığı kurslardaOkuma-Yazma, Bilgisayar, İn-gilizce, Diksiyon, Anne ÇocukEğitimi, Hamilelik Eğitimi,Cilt Bakımı, Resim, YağlıBoya, Ahşap Boyama, HalkOyunları, Türk Sanat Müziği,Türk Halk Müziği, Keman, Ud,Kanun, Bağlama, Gitar gibialanlarda eğitim verdirmiş...

Verilen eğitim kurslarında5,221 kadın okuma yazmaöğrenmiş, 19,400 kişi meslekedindirme kurslarınakatılmış, bunlar arasındanbazıları kendi iş yerini açmış,bazıları da meslek sahibi olupiş bulmuş...

Evde boş oturan teyzeleri,anaları, bacıları Ankara başta

olmak üzere Türkiye'nindeğişik şehirlerindekitarihi mekanlara vemüzelere götürtmüş...

Yetmemiş her haftasonu tiyatro ve sine-maya götürtmüş...

Ve bütün bu hizmetleriçin vatandaştan beşkuruş para alınmamış...

İnanılır gibi değil...

Görsellere bakıyorum,yaşlı teyzelerimiz, an-nelerimiz, bacılarımızgörünüyor... Herbirihangi kursu isterse oradaeğitim görüyor... Görsellerdebir kişi yok, o da BelediyeBaşkanı Veysel Tiryaki...Yapılan çalışmaları bel-geleyen ve bize iletilen tamon resim içinde BaşkanTiryaki bir karede bile yok...

Bu kadar mütevaziliğe depes doğrusu...

Baktım olmadı, dervişgoogle'a sordum VeyselTiryaki'yi...

Necidir, başka bir gezegen-den mi gelmiştir, hangi par-tidendir öğrendim tek tek...Yan sütundaki resmini deBelediye'nin web sitesindenaşırdım...

Başkan Veysel Tiryaki iletiyeeklenmiş yazılı açıklamasın-da "Bugün geldiğimiz noktagösteriyor ki, doğru işleryapıyoruz. Yaptığımız işler,Birleşmiş Milletlertarafından bilefark edildi. Gururluolduğumuz kadarda heyecanlıyız.Çünkü Altındağlıkadınlara farklı biryaşamın kapılarınıaçan AltındağBelediyesi KadınlarEğitim ve KültürMerkezleri, Bir-leşmiş Milletler'detüm dünyaya ‘ör-nek proje’ olaraktanıtılacak." diyor...

Evet Başkanım...Doğru işler yap-tığınızdan hiçşüpheniz ol-masın...

BM sizi fark edipdavet etmese yap-tıklarınızdan bizde haberdar ol-

mayacaktık... Hiç kimse takdir etmese oteyzelerin, anaların vebacıların hayır dualarıyeter size...

Şimdi iki kelam da Ameri-ka'da dernekçilik oyunu oy-nayanlar için edelim...

Gerçekten halka hizmeteden iki elin parmaklarısayısındaki derneklerimizitenzih ederim ama dernekyöneticiliğini Federasyonseçimlerinde oy kullanmaksananların, bir kaç yıllıkkoltuk uğruna birbirlerinisatanların, senede yaptık-ları bir kaç "vur patlasın,çal oynasın" aktivite ilevatandaşlara hizmetgötürdüklerine kendiniinandıranların, yukarıdakiçalışmaları okuduktansonra ne düşünecekleriniinanın çok merak ediyo-rum...

FORUM GAZETESİREKLAM & İLAN SERVİSİ

973 - 727 - 6647973 - 573 - 0313973 - 454 - 0996

[email protected]@forumgazetem.com

1199 Main AvenueClifton, NJ 07011

Ankara AltındağBelediye BaşkanıVeysel Tiryaki...

Page 6: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Yorum6

T.C. Washington Büyükelçiliği (202) 612-6700T.C. Birleşmiş Milletler Temsilciliği (212) 949-0150T.C. New York Başkonsolosluğu (212) 949-0160 T.C. New York Eğitim Ataşeliği (212) 687-8395 T.C. N.Y. Kültür ve Turizm Ataşeliği (212) 687-2194T.C. New York Ticaret Ataşeliği (212) 687-1530T.C. New York Ekonomi Ataşeliği (212) 661-7494T.C. New York Sağlık Ataşeliği (212) 450-9164T.C. N.Y. Din ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği (212) 661-1039 T.C. New York Basın Müşavirliği (212) 867-9023T.C. KKTC- BM Temsilciliği (212) 687-2350 T.C. Washington Askeri Ataşeliği (202) 612-6770T.C. Washington Basın Müşavirliği (202) 612-6807T.C. Washington Eğitim Müşavirliği (202) 612-6810T.C. Washington Ekonomi Müşavirliği (202) 612-6790T.C. Washington Ticaret Müşavirliği (202) 612-6780 T.C. Washington Gümrük Müşavirliği (202) 612-6794 T.C. Washington Kültür ve Turizm Müşavirliği (202) 612-6800 T.C. Washington Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi (202) 612-6740 T.C. Chicago Başkonsolosluğu (312) 263-0644T.C. Houston Başkonsolosluğu (713) 622-5849T.C. Los Angeles Başkonsolosluğu (323) 655-8832Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu - TADF (212) 682-7688Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi - ATAA (202) 483-9090Türk Hava Yolları New York Ofisi (800) 874-8875 T.C. Ziraat Bankası -New York Şubesi (212) 557-5612T.C. Vakıflar Bankası -New York Şubesi (212) 621-9400T.C. Ottawa Büyükelçiliği (613) 789-4044Kanada Türk Dernekleri Federasyonu (647)-230-9397 New York Fatih Camii (718) 438-6919Rochester Hamidiye Camii (716) 482-4210New Jersey Paterson Ulu Camii (973) 345-6584New Jersey Karaçay Türkleri Camii (973) 345-1083FORUM Gazetesi (973) 727-6647

Turkishsuperpages.com - Türk Amerikan İş Rehberi

Önemli Telefonlar

Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki dikta rejim-lere karşı başlayan isyan dalgası ilk olarakTunus’da başarıya ulaştı. Çeyrek asırıaşkın bir zamandır Tunus’un yönetiminielinde tutan Bin Ali ülkeyi terketmekzorunda kaldı. Hemen arkasından Mısır’auzanan bu dalga 1970’li yılların başından-beri ülkeyi demir yumrukla yönetenHüsnü Mübarek’i de söktü çiviyle çakıldığıkoltuktan... Sırada Cezayir, Libya, Fas,Yemen var... Belki de Ürdün, körfez ülkelerive diğerleri...

Bu ülkelerde sülale boyu saltanat sürenbelli aşiretler, Osmanlı’nın bölgeden ayrıl-ması sonucu İngiliz siyasetinin birer kalıcıürünü olmuş durumdalar. Osmanlıdansonra bu topraklarda Arap ülkelerininbölge siyasetinde oynayacakları roller deo zaman belirlenmişti. Bu sistem son za-manlara kadar üç aşağı beş yukarı iste-nilen doğrultuda çalıştı...Arap ülkeleri, dünyada değişen güç den-geleri doğultusunda kısmen ABD, kısmende Sovyetler Birliği etkisinde kaldı. AncakSovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraABD, bu bölgede etkisini arttırdı.

Ancak dünyada bugüne kadar insanoğlutarafından kurulup ta günümüze kadarvarlığını sürdürebilmiş bir sistem yok...Bundan sonra da olmayacak... Bu hayatböyle bir şey... Biri yapar, biri bozar...Tunus ile başlayan ve Mısır ile devam eden

değişim rüz-garının dahahangi ülkelerietkisi altına ala-cağı ve nerededuracağını tah-min etmekş i m d i l i kmümkün değil.Ama bu rüzgarestiği sürece

bölge coğrafyasında dengelerin değişeceğive yeni güç odaklarının ortaya çıkacağı dabir gerçek. Türkiye’nin de içinde bulun-duğu bu bölgede şimdi bir diplomatiksavaş yaşanacak...

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da bozulan güçdengesinin kendi kontrolünde yeniden ku-rulmasını isteyen her ülke bu savaşıniçinde yeralmak zorunda. Göründüğükadarıyla bu diplomatik savaşın muhtemelbaşaktörleri ABD ve Avrupa Birliği üyesiülkeleri ile Rusya olacak...

Bölgedeki gelişmeleri büyük bir endişe ileizleyen İsrail de boş durmayacak ve elin-den geldiğince ABD’yi kullanmaya çalışa-cak. Ancak göründüğü kadarıyla Obamayönetimi İsrail’in isteklerini yerine ge-tirmede Bush yönetimi kadar gönüllüdeğil...

Peki, diyeceksiniz! Türkiye, hemenyanıbaşında sürecek bir güç dengesi mü-cadelesinde seyirci mi kalacak?Bu mümkün değil... Son yıllarda sadecekendi bölgesinde değil, aynı zamanda tümdünyada etkisini arttıran Türkiye, bölgedeyeni kurulacak denge içinde hakettiği yerialmak için bu mücadelenin tam ortasındaolacak...Türkiye’nin son yıllarda ekonomik alandagösterdiği başarıyı biraz hayranlık, birazda kıskançlıkla izleyen Arap ülkeleri, artıkTürkiye ile her alanda işbirliği yapmak içinyarışıyor. Arap ülkeleri ekono-misinin

toplam gücünün yarısından daha büyükbir güce ulaşan Türkiye, artık Avrupa’nınhasta adamı değil, bölgenin en güçlü ak-törü...

Bu bakımdan Ortadoğu’da dengeleryeniden kurulurken Türkiye, mutlakaoyuna dahil edilecek. Aksi halde yapılacaktüm denge hesapları bölgeye gerginlik vehuzusuzluktan başka bir şey getirmeye-cek...

Çapsız programcılarHepimiz Türk televizyon yayınlarınınAmerika’ya gelmesini istiyorduk... Gelincede sevindik... O zamanlar internet de bukadar gelişmiş değildi. Bu yüzden anayurt-taki gelişmeleri Türk TV kanallarındanseyretmek güzel bir şey olacaktı.. Oldu da...Artık gurbettte anayurttan habersizkalmıyoruz...

Çocuklarımız Türkçelerini geliştirecek,gençlerimiz Türk kültürünün ürünükaliteli programları izleyerek kendilerinigeliştirecek diyorduk. Bu oldu mu? Elbette ki hayır!

Televizyon kanallarında çapsız program-cıların çektikleri belli bölgelerin bellisorunlarını hiç durmadan irdeleyen, çapsızdizilerin izeyicisi olduk. Gençlerimiz kendikültürlerini değil, sokak kültürünü,toplumun normal ahlak standartlarınınçok altında yaşayan insanların hayathikayelerini çok normal bir şeymiş gibiseyreder olduk. Ömrü payyonlarda, bar-larda geçmiş, Türk toplumuna cinselliksergilemekten başka örnek olabilecek hiçbir yeteneği bulunmayan, ciğeri beş paraetmez çapsız insanların hayatlarını konualan programları merakla izler olduk...

Kadınları eğitmek amacıyla yapıldığı ilerisürülen ancak, bunun tam tersini yaparakaile hayatının en mahrem yanlarını hiçutanmadan sergileyen ve bunu da çok nor-

mal bir şeymiş gibi tekrar tekrar ekranagetiren çapsız programların, çapsızsunucularının seyiricisi olduk...Türk insanı, Türk kültürünün düşmanıbu programları haketmiyor...

Sanal gazeteciler

Gelelim Internet medyasına... Sanal or-tamın bir anda tüm dünyada herkesin atoynatabildiği bir medyatik alan halinegelmesinden bu yana mantar gibi türeyenonbinlerce sitede yapılan yayınlarınçoğunluğu toplumun tüm ahlak değer-lerini hiçe sayarak yapabildiği her türrezilliği yaparak, toplumun ahlak temel-lerini dinamitlemeye devam ediyor.

Herkes kendi ilgi alanında olanları tak-ibediyor... Aldığımız eğitim ve tecrübemizve de işimiz gazetecilik olduğu için biz deister istemez internet’de yayın yapangazete ve dergileri takibediyoruz... Bir günbile bir gazetede çalışmayan, bir saatlikolsun gazetecilik eğitimi almayan yüzlercekişi sanal ortamda haber siteleri yayın-lıyor. Bir paragraf yazı kaleme alamayanlar,“kopyalama yapıştırma” gazeteciliğiyapıyor... Böyle olunca da tabii ki, etik ku-ralları bir yana itiliyor. Daha çok tık ala-bilmek için her yola başvuruluyor.Kendilerini haber sitesi olarak tanıtan yü-zlerce site, elinde belge, bilgi olmadan onabuna çamur atmaktan çekinmiyor. Enbüyük rating silahları da baldır bacak res-imleri...

Ve bunun adına da gazetecilik diyorlar...Ömrümün 30 yılını gazeteciliğe verdim...Lisans üstü ve doktora eğitimlerimi bualanda tamamladım... Ulusal bir gazetedeuzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptım,yıllardır düzenli olarak elinizde tut-tuğunuz Forum Gazetesi'ni hazırlıyorum...

Bu adamlar gazeteci ise ben değilim...

Ortadoğu’da kurulacak yeni denge Türkiye’siz olmaz

Page 7: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Türkiye, bulunduğu coğrafyada etkisiniuzun yıllar sürdürebilecek tarihinin enönemli fırsatlarından birini yakalamış du-rumda. Savaşlar, isyanlar ve tüm dünyayıkasıp kavuran ekonomik krizin perişan et-tiği Ortadoğu’da ekonomik ve siyasi istikrarsahibi tek ülke Türkiye.

Yıllarca Arap dünyasının tartışmasız lideriolarak kabul edilen Mısır artık yıllarcasiyasi ve ekonomik çalkantılarla uğraşmayaaday. Irak, savaşın izlerini silmek içinuğraşırken, İran kendi eliyle başına sardığınükleer krizden ve iç siyasi gerginliklerdenkurtulabilmek için uğraşıyor. Libya veTunus’un mevcut perişanlığı, Suriye, Ürdünve Cezayir’deki yönetimlerin de her an birisyan dalgası tehlikesi ile karşı karşıya bu-lunması nedeniyle Ortadoğu’da tek etkiligüç olarak Türkiye kalıyor.

Yıllarca sırtını döndüğü Ortadoğu’nun sorun-larıyla yakından ilgilenen, bu uğurda gerek-tiğinde ABD’yi ve Avrupa Birliği ülkelerini dekarşısına almaktan çekinmeyen Türkiye, yakıngeçmişte Suriye ile İsrail arasında yaptığı arabu-lucukla da dikkatleri üzerinde toplamıştı.Ayrıca Brezilya ile birlikte başlattığı diplomatikatakla İran’ı nükleer varlığı konusunda müza-kere masasına oturmaya razı etmişti. Her nekadar Batı dünyası kendi kontrolleri dışında or-taya çıkan bu yoldan gitmeyi reddetse de, bugirişim Türkiye’nin bir diplomatik başarısıolarak hafızalara kazındı.

Ekonomik gücü, Arap dünyasının toplamekonomik gücünün yarısından daha fazla olanTürkiye artık, Arap ülkeleri liderlerinin de yarıkıskançlık yarı hayranlıkla izlediği bir ülke.Türkiye’nin Filistin davasına verdiği güçlüdestek, Arap dünyasında Türkiye’yi büyüttükçebüyüttü. Arap kamuoyunda en fazla güvenilenlider tartışmasız olarak Başbakan Erdoğan.Türkiye’ye karşı duyulan bu sempati, Türkkültürünün de Arap dünyasında kısa bir zamaniçinde çok etkili bir biçimde yayılmasına yolaçtı. Türk TV dizilerinin Arap ülkeleri televiz-yonları tarafından kapışılması da bunun açıkbir delili.Bütün bu olumlu gelişmeler, Türkiye’nin Orta-doğu’daki siyasi ağırlığını arttırıyor. Türkiye’yekarşı duyulan bu güven, Ankara’nın elinigüçlendiriyor. Son Lübnan siyasi krizindeolduğu gibi, Ortadoğu’da çıkacak her tür anlaş-mazlıklarda Türkiye artık, güçlü bir aktörolarak masadaki yerini alacak.

Bu konuda hemen her gün farklı yayın organ-larında yer alan yorumlarda Türkiye’nin artıkOrtadoğu’da aktif rol üslenecek bir güç odağıhaline geldiği ifade ediliyor.Bu bağlamda Brandeis Üniversitesine bağlıCrown Ortadoğu Çalışmaları Merkezi ve Ger-man Marshall Fund uzmanı Joshua Walker,"Türkiye’nin, Ortadoğu’nun kendi kendine atan-mış kilit aktörü ve uluslararası oyuncu"olduğunu belirterek, "Ortadoğu’da en büyük veen hızlı büyüyen ekonomi olarak Türkiye’nin,benzersiz bir şekilde, (yaşanan son gelişmelerle

birlikte) bölgede yeni ortaya çıkmakta olanhükümetler için alternatif modeller sunmadabelirleyici rol oynayabileceğini" kaydetti.

Walker, Foreign Policy Dergisi’nde "TürklerinOrtadoğu’nun Kilit Aktörü Olarak Dönüşü"başlıklı yazı kaleme aldı. Genel olarak Türklerin,Türk diplomasisinin faydacı, iş bilen doğasınımemnuniyetle karşılayan Arap devletleri vehakları tarafından kabul gördüğünü, hemAvrupa hem de ABD’ye açılan bir kapı olarakTürkiye’nin bölgenin aktörleri açısından, ken-dini önemli bir oyuncu olarak kabul ettirdiğini"kaydetti. "Arap dünyasında Erdoğan ve Türkiye’ninpopülerliğinin, AK Parti’ye, geleneksel Türk dışpolitikasını, handikap olmaktan ziyade, gücünüOrtadoğu komşularıyla olan ortak tarih ve mi-rastan alan bir şekle dönüştürmesine izinverdiğini" ifade eden Walker, "AK Parti yöneti-mindeki Türk dış politikasının, tüm komşu-larıyla ilişkilerini geliştirmek için bir vizyonortaya koyduğunu" kaydetti. Walker, bu viz-yonun özellikle, "serbest ticaret bölgesi ve ni-hayetinde bir Ortadoğu Birliğinin tartışmasınınyapıldığı Lübnan, Ürdün, İran, Irak ve Suriyegibi Ortadoğu’da eski Osmanlı sınırlarıiçerisinde yer alan bölgeye öncelik verdiğini"ifade etti.

Diğer taraftan Amerikan CNN televizyonununinternet sitesinde yayımlanan yazıda,Türkiye’nin Arap dünyasına bir demokrasimodeli olabileceği belirtilerek, “Birçok Arap,giderek artan biçimde, AK Parti’nin iktidardaolduğu, çoğulcu idealleri besleyen modern,demokratik ve Müslüman bir ülke olarak kuzey-deki komşuları Türkiye’ye bakıyor. ABD,Türkiye’nin bölgede giderek artan değerini zor-luk olarak görmek yerine, fırsat olarak görmeli”ifadesi kullanıldı. Yazıda, “Sahip olduğu, Çindüzeyinde bir büyüme gösteren serbest piyasaekonomisinden, uyumlu ideallerine kadar, Türkmodelinin desteklenmesi ABD’nin ulusalçıkarına. Türkiye, militan gruplara, Müslümantoplumun içinden onlara meydan okuyarak etk-ili şekilde karşı koyarken, Batı ile Müslümandünyası arasında da önemli bir köprüyü temsilediyor” ifadesi kullanıldı.İngiliz Reuters haber ajansı da Arap dünyasınıntartışmasız lideri olan Mısır’ın 21’inci yüzyıldakan kaybederek Ortadoğu’daki liderlik vasfınıbölgede giderek daha fazla aktif rol oynayanTürkiye'ye kaptırdığı yorumunda bulundu.Mısır’ın neden gücünü yitirdiğine dair hazır-ladığı haberde 1950 ve 1960’larda Cemal AbdülNasır yönetiminde Arap dünyasının tartışmasızgücü olan Mısır’ın 21. yüzyılda “sesininkısıldığı” ifade edildi. Bölge politikasındagiderek daha fazla ağırlık kazanan Türkiye’ninMısır’ı siyasi ve ekonomik alanda geride bırak-tığına dikkat çekildi. Merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası KrizGrubu uzmanı, Hugh Pope da yayınladığı biryazı da “1950 ve 1960’larda Arap kitlelerinisürükleyen ses Mısır’dı. Şimdi, Türkiye Arapülkesi olmamasına rağmen kitleleri sürükleyenErdoğan’ın sesi” yorumunda bulundu.

ANA - American News Agency

Haber - Yorum 7

Kadir Topbaş: Önümüzde felaket yüzyılı var

Birleşmiş Milletler’in bahçesinde inşa edilen geçici genel merkezingenel kurul salonu yarı yarıya dolu. 192 üye ülke temsilcilerin yarısı,dünya halklarına kabuslu rüyalar geçiren bir oturuma katılıyorlar.Konunun başlığı ‘Risk Altındaki Kentler: Afet Riskle-rine Karşı Bir-likte Hareket.’

Katılımcılar beş kıtaya yaygın irili, ufaklı belediyelerin başkanları vediplomatlar. Çoğunluğu dolaylı-dolaysız afet felaketine uğrayanülkelerden geliyor. Amaçları tsunami, deprem, sel gibi felaketlerekarşı korunma, erken ikaz sistemlerine yönelik küresel işbirliği oluş-turmak.

11 yıl önce İstanbul depremini Yeşilköy’de yaşadığım için oturumlaşahsen ilgiliyim. Genel Kurul salonunda kıpırdanmalar oluyor,aramızdaki mesafeye rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye BaşkanıKadir Topbaş’ı seçiyorum çevresindeki kalabalık ortasında. Uzunpanel masasındaki yerine oturmadan önce yabancı tanıdıklarıyla,BM Genel Kurul Başkanı Joseph Deiss ile el sıkışıyor. Oturumuyöneten Zeynep Badawi, katılımcılara, “UCLG’nin başkanı Kadir Top-baş da aramızda” diye takdim ediyor. UCLG, Dünya Yerel YönetimlerBirliği’nin kısaltılmışı. Beş kıtada 3.5 milyar insanın yaşadığıbelediyeleri temsil ediyor. İlk konuşmacı UCLG’nin tepesindeki Top-baş. Başkan, kurulu plak gibi konuşuyor teklemeden, durak-samadan. Panelin önüne, yanına bakıyorum. Devlet başkanları(Obama dahil), artistlerin konuşmasında önüne iri harfli kelimelerçıkartan teleprompter yok. İrticalen konuşuyor, yazılı kağıtları daokumaya gerek görmeden.

Topbaş son 10 yılda her yıl ortalama 78 bin kişinin afetler nedeniyleöldüğünü, bu rakamın 2010’da 296 bine katlandığını söylerkendinleyenlerin gözüne bakıp, “Demek ki önümüzde bir felaket yüzyılıvar” diyor. Yanımda Avrupalı bir belediyeci var, çehresinde kaygıokunuyor: “Haiti’de depremden 250 bin kişi öldü. Çin’de 88 bin kişi.Burma tsunamisinde 100 bine yakın. Pakistan’ın 5’te biri seller al-tında. Tibet depreminde 2 bini aşkın kayıp. Hepsi son 5 yılda. Kim,nasıl durduracak bu doğal afetleri? Herkes korku içinde yaşıyor.”

Topbaş da felaket örnekleri sıralıyor, salona hakim kaygıları umur-samadan. Hazırlıklı gelmiş Birleşmiş Milletler’e. “Afet Riskini Azalt-mak için Dünya Forumu kurmalıyız. Hem de ‘acil’ koduyla” diyeYerküre’nin en büyük siyasal sosyal forumunda 200’ü aşkın ülkeyeçağrıda bulunuyor. Arkadan İstanbul ve Türkiye’den örneklergeliyor: “İstanbul tarihinde büyük depremler yaşandı. Dep-remlebirlikte yaşamak kentimizin bir gerçeği oldu. Japon ve İtalyan bilimadamlarıyla Marmara’da bulunan fay hattında ortak çalışmalar yap-tık, 13 bilimsel harita oluşturuldu. Deprem İzleme ve Kayıt İstasy-onları kuruldu. Son teknoloji ürünü 110 milyon dolarlık 228 itfaiyeve afet müdahale aracı satın aldık. Telsiz Haberleşme Sistemi İstan-bul’un yüzde 95’i kapsar hale geldi. Kamuya ait konut şirketi TOKİkamu kaynağı kullanmadan 471 bin konut üretti.”

Yabancı lisan eğitimi olmadığı halde bol rakamlı teknik bilgi, yatırımlistelerini, gerçekleştirilen projeleri aksamadan sıralayan Kadir Top-baş’ı CLG’nin zirvesinin liderliğine boşuna getirme-mişler. Denizkirliliğine karşı romantik bir örnek veriyor: “Yaşam alanları MeksikaKörfezi olan yılan balıkları üreme döneminde Atlantik Okyanusunuaşıp Akdeniz ve Ege’ye uğruyor, Marmara kıyısında Dalyan Gölü’neyöneliyor. Kum tepeciklerini aşarak Dalyan’a yumurtalarını bırakanyılan balıkları tekrar Meksika Körfezi’ne dönüyor.

Görenleri şaşırtan bu ilginç yolculuk doğa bilimcilerinin en çok ilgiduyduğu araştırma konularından biri. Bu nedenle Meksika Körfez-i’ndeki petrol felaketi binlerce kilometre uzaktaki İstanbul’u de-rinden etkiliyor.”

Oysa temel soru hala yanıt bekliyor: “Kim durduracak doğa afet-lerini?”

Türkiye’ye Ortadoğu’da aktif rol

Page 8: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Çavuşoğlu, BM'de Kadının Statüsü Komisyonu 55.Oturumu çerçevesinde, Parlamentolararası Birliktarafından düzenlenen yıllık parlamenter toplan-tısının açılışında, ''Eğitimde Ayrımcılık Yapmama veCinsiyet Temelindeki Önyargılarla Mücadele''konulu konuşma yaptı.

Dünyanın her yerinde kız çocuklarının her gün okulagitmekte engellerle karşılaştığını, ihmal edildiğini,kötü muameleye maruz kaldıklarını, çocuk yaşta yada zorla evlendirildiklerini ve haklarının ihlaledildiğini belirten Çavuşoğlu, bu manzaranın sadecedünyanın daha geri kalmış bir bölgesinde yaşan-madığını, bu gerçeğin bugünlerde Avrupa'da bin-lerce kızın kaderi olduğunu söyledi.

Avrupa'nın son dönemlerde cinsiyet eşitliğinisağlama amacıyla kapsamlı yasal bir çerçeve oluş-turduğunu, ancak yasalardaki düzenlemelerlegerçekte yaşananlar arasında maalesef büyük birfark olduğunu vurguladı.

AKPM'nin bu konuda hazırladığı raporlardaki''endişe verici'' hususlara dikkat çeken Çavuşoğlu,Balkanlar, Orta ve Doğu Avrupa'da kimi ülkelerdeokuldan ayrılan kız öğrencilerin sayısında artışolduğunu, özellikle ortaöğretimde kız öğrencilerinsayısının azaldığına dikkat çekti.

Avrupa'da yoksulluğun yaşandığı ve sosyo-ekonomik koşulların zor olduğu kırsal bölgelerde, kızçocuklarının sadece zorunlu eğitimin bir kısmınakatılabildikleri belirten Çavuşoğlu, tüm çocuklarınıokula gönderemeyen ebeveynlerin, okula gönder-mede erkek çocuklarına, kız çocuklarına göre önce-lik verdiklerini ifade etti. Bunda kız çocuklarının evişleri yapmasının önemli rol oynadığını anlatanÇavuşoğlu, kız çocuklarının okula gitmemesinin,hem insan kaynaklarının kaybedilmesine yolaçtığını, hem de kızların gelişimlerini ve toplumdagüçlenmelerini ciddi şekilde etkilediğine dikkatçekti.

''Peki kız çocukları ve kadınların eğitime katıl-malarının önündeki engelleri ortadan kaldırmadapolitikacılar olarak bizler ne yapabiliriz?'' diyekonuşan Çavuşoğlu, AKPM'nin son dönemde kabulettiği bir kararda bu konuda bir dizi somut önlemortaya koyduğunu belirtti. Çavuşoğlu, bu kapsamdaeğitimin, hem sorunun bir parçası, hem de çözümün

bir parçası olduğunu kaydederek söz konusutavsiyeleri şu şekilde sıraladı:

''Kız çocuklarının erkeklerle eşit oranda okula gön-derilmesinin sağlanması için devletin okul mas-raflarını üstlenmesi, okullarda görevli personelarasında da cinsiyet eşitliğinin sağlanması, okul per-sonelinin cinsiyet eşitliği konusunda eğitim almaları,öğretmenlerin davranışlarının cinsiyet ayrımcılığınadayalı olmaması, öğretmenlerin göçmen ailelerin kızçocuklarının yaşadıkları bazı zorlukların farkında ol-maları, okul kitapları ve yöntemlerinin ayrımcılık un-surlarından temizlenmesi, okul burslarında cinsiyeteşitliğine dikkat edilmesi gerekiyor.''

Mevlüt Çavuşoğlu, ebeveynlerin, ev işlerini kızçocuklarının üzerine yüklememesi, kız çocuklarınınkişisel değerlerinin farkına varmaları ve kız çocuk-larına da erkek çocuklarına olduğu kadar kişiselgelişimleri için zaman vermeleri ve anne babalarınbu konularda aydınlatılmaları gerektiğine dikkatçekti. Tüm bunların sadece kurumsal yollarla ola-mayacağının altını çizen Çavuşoğlu, bu süreçte insanfaktörünün son derece önemli olduğunu ifade etti.Mevlüt Çavuşoğlu sözlerinin sonunda ''Bugünün kı-zlarının yarının kadınları olduğunu, bugünün kı-zlarının yarının liderleri de olduğunu unutmayalım.O yüzden onlara toplumlarımıza, ekonomilerimize,hükümetlerimize ileride değerli katkılarda bulun-abilmelerini sağlayacak etkili ortamı şimdi sağla-yalım'' dedi.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (A.A) - Özlem Şahin Şakar

Amerika Haberleri8

El Kaide’nin suskunluğu ne anlama geliyor

Tunus’la başlayan ve Mısır’la devam eden Ortadoğu veArap dünyasındaki değişim rüzgarının ABD’nin güvenlikalgılamalarıyla yakından alakalı olduğunu en başındanberi iddia ediyorum.

ABD bilindiği gibi kendi siyasi sistemi içinde her zamandemokrasiyi, insan haklarını, basın ve ifade özgürlüğünüyüceltirken, gerek Ortadoğu’da, gerek Afrika’da gerekseLatin Amerika’da jeopolitik çıkarlarına aykırı olmaları du-rumunda, seçilmiş hükümetleri askeri darbelerle devirip,baskıcı ve hiç bir meşruiyeti olmayan cuntaları destekleye-bildi yıllarca.

11 Eylül ABD’nin özellikle kendisine yönelen ‘terör’ tehti-dini yeniden değerlendirmesine neden oldu.

Amerikalı aydınlar, akademisyenler, askerler ve ve istih-barat uzmanları kendilerine yönelen bu nefret dalgasınıanaliz etmeye başladılar.

ABD’li güvenlik uzmanları El Kaide terörünün arkasında,yıllarca Ortadoğu’da baskıcı rejimlerin desteklenmesi,müslüman halkların ezilmesine göz yumulması ve Filistinmeselesinde hep İsrail yanlısı bir politikanın izlenmesininbaş faktör olduğunu analiz ettiler...

Büyük Ortadoğu Projesi aslında bu nefret dalgasını yok et-meyi hedefliyordu ama Bush yönetimin Irak politikası buprojenin hayata geçmesini geciktirdi.

Obama’nın 2009’da Mısır’da ve Türkiye’de gerçekleştirdiğitarihi konuşmalar Müslüman dünyada ABD ile ilişkileraçısından yeni bir döneme kapı araladı.

İlginçtir ki, 2007 yılında yazılmış kimi Wikileaks belgele-rinden de anladığımız kadarıyla Mısır’daki demokratik-leşme çabaları Obama yönetiminden önce de gündemdey-miş ve dönemin Mısır Büyükelçisi, şimdiki AnkaraBüyükelçisi Ricciardione de bu değişimi başarıylasürdüremediği için eleştirisi konusu olmuş ABD’de.

Ortadoğu’da halklarından kopuk olan baskıcı yönetim-lerin devrilmesi El Kaide’yi ve şiddet yanlısı retoriğininasıl etkileyecektir?

Mevcut dünya sisteminin Demokrasi ile barışık bir İslamalgısından yana olmasının geçtiğimiz on yılda 2 ana hedefiolmuştur: Birincisi sekülerist ulus devletler. İkincisidemokrasiyi şeytani bir sistem olarak gören ve İslam’ı aynızamanda bir yönetim biçimi, siyasal bir sistem olarakgören klasik İslamcı retorik.

Bu bakımdan, 2003 yılında gerçekleşen HSBC ve Sina-gog baskınlarında Ergenekon-El Kaide işbirliğinigörmek şaşırtıcı değildir.

28 Şubat Türkiye’deki İslamcı elitin bir İslam devletikurma arzusunu terketmesi ile sonuçlanmıştır. 28 Şubat’ınaslında post modern bir Amerikan darbesi olduğunuanımsamak önemlidir. AK Parti’nin değişen algısıyla or-taya çıkması 28 Şubat sürecinin bir sonucudur!

Soru şudur. Acaba Mısır’daki İhvan hareketi, yani Müslü-man Kardeşler’de de bu algı değişimi yaşanacak mıdır? İhvan’da da İslam devletini savunan gelenekçilerle,demokrasi ile uzlaşan genç ve ılımlı ekip arasında birayrışma yaşanacak mıdır? El Kaide bu baskıcı rejeimlerin yıkılmasından hoşnutmudur, yoksa retoriğinin zayıflayacak olmasından ötürürahatsız mıdır? Yakında göreceğiz...

Çavuşoğlu: Yasalarla Olmaz Zihinler Değişmeli

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı, AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu,Avrupa'nın son dönemlerde cinsiyet eşitliğini sağlamak için kapsamlı yasal bir çerçeve oluşturmadadikkate değer bir ilerleme kaydettiğini, ancak yasalarda yazılanlarla gerçekte yaşananlar arasında halabüyük bir fark olduğunu bildirdi.

Amerika Karaçay Türkleri Yardım-laşma ve Dayanışma Derneği(AKBA) gençleri ülke çapındayapılan gençler için kot pantolonyardımı kampanyasına destek ver-erek az giyilmiş ve yıpranmamışkot pantolonlarını ihtiyaç sahip-leri ile paylaştı.

Aeropostale ile dosomething.org or-ganizasyonlarının ülke çapındadüzenlediği kampanya için eleleveren gençler, evlerinde bulunan, çokyıpranmamış ve kendilerinin ihtiyaçduymadığı kot pantolonlarını ihtiyaçsahiplerine verilmek üzere ParamusMall Park'daki Aeropostale Mağaza-sına teslim etti.

AKBA Derneği yöneticileri tarafındanönerilen yardım kampanyasına yo-ğun katılım gösteren gençler hemdayanışma örneği sergilerken, hemde kendi akranları arasından bumalzemelere ihtiyaç duyan gençlerisevindirmiş oldular. Yardım kampan-yası yetkilileri de bu duyarlıdavranışlarlarından dolayı AKBAüyelerine teşekkür etti.

AKBA Gençlerinden örnek yardım kampanyası

Page 9: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri 9

ABD’de Lobicilik Genç Kuşağa Emanet

Washington’da 17-19 Mart’tagerçekleştirilecek, Ulusal Lider-lik Konferansında ABD’deyaşayan Türk gençleri, Türkiyeve ABD’nin politika, diplomasi,akademi, iş, sanat ve medyadünyasının ünlü simaları ile biraraya gelecek. Ulusal LiderlikKonferansına Dışişleri BakanıAhmet Davutoğlu, DevletBakanı ve Başmüzakereci Ege-men Bağış'ta katılacak.

Washington Büyükelçisi NamıkTan, TADF Başkanı KayaBoztepe ve ATAA BaşkanıGünay Evinch'in organizasy-onun mükemmel olması içinyoğun çaba harcadığı UlusalLiderlik Konferansına, Türkiye-

ABD Parlamento-lararası DostlukGrubu BaşkanıSuat Kınıklıoğlu,ABD KongresiTürk Dostluk Gu-rubu Eş BaşkanıVirginia Fox veçok sayıda Ameri-kalı kongre üyesi,

TOBB Başkanı Rifat Hisarcık-lıoğlu da katılacak. ABD’nin enbaşarılı Türkleri arasında yeralan Doktor Mehmet Öz, CocaCola’nın CEO’su Muhtar Kent,Amerikan MSNBC televiz-yonunu yıldızı giderek parlayanTürk sunucusu Cenk Uygurgençlere başarıya ve liderliğegiden yolda yaşadıkları tecrü-belerini aktaracaklar.

ABD'DE ÇOK SEVİLENBÜYÜKELÇİ TAN, TÜRKLERİ

BİRLEŞTİRDİ

ABD’de yaşayan Türkleri birleş-tirici çabaları ve mütevazi dav-ranışlarıyla ülkede yaşayan Türkvatandaşlarının takdirini kaza-

nan Washington Büyükelçisi,Namık Tan’ın önderliğinde biraraya gelen iki çatı kuruluşu,TADF ve ATAA başta 1915 Er-meni iddiaları olmak üzere, AB-D’de bir çok ulusal konudaortak hareket etme kararıalmışlardı.

"GENÇLERİN TECRÜBELERİMİZDEN FAYDALANMALARINI

SAĞLAMALIYIZ"

Washington'da düzenlenecekUlusal Liderlik Konferansı'yla il-gili ANKA'ya bilgi veren TADFBaşkanı Boztepe şöyle konuştu:

"Amerika'nın en büyük iki çatıkuruluşunun ilk defa böylesinebüyük bir organizasyon için biraraya gelmesi son dereceönemlidir. Dünya coğrafyası,Ortadoğu, Türkiye'ye yakın vekomşu ülkeler böylesinekarışıkken, Amerika'da doğanbüyüyen çocuklarımızın, genç-lerimizin kültürlerini, tarihlerinive özellikle Laik Cumhuriyetin

temellerini oluşturan değerleri,Cumhuriyet tarihini bilmeleri-nin son derece önemliolduğunu düşünüyorum. Kendikonularımıza vakıf olmazsakbaşkalarına hiç anlatamayız.Üniversite okuyacak gençleri-mizin hangi konulara eğilmelerigereği, burs imkanlarını, işimkanlarını bilmeleri gerekir.İleride yüksek makamlara ulaş-malarını istediğimiz gençlerimi-zin dayanışmaları, birlik içindeolmaları, Amerika'da lobicilik,tanıtım ve bizleri ilgilendirenher konuda bilinçli olmaları içinonları yetiştirmeli, örnek ol-malı, tecrübelerimizden fay-dalanmalarını sağlamalıyız.Amerikan Kongresinin önemliisimleriyle bir araya geleceğimizbu faaliyetimizde, gerekTürkiye, gerek Amerika'danaramıza katılacak tanınmış veönemli iş adamları, başarılımeslek sahipleri, diplomatlar,tv programcıları, gazeteciler vetoplum liderleri gençlerimizeörnek olacak."ANKA

ABD’deki Türk kuruluş ve derneklerini bünyesinde barındıran iki büyük çatı kuruluşu, TADF (Türk Amerikan Dernek-leri Federasyonu) ve Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) kuruluş tarih-lerinin en büyük ortak organizasy-onunu, ABD’de yaşayan Türk gençlerini lobicilikte etkinleştirmek ve liderliğe özendirmek için Washington’dadüzenlenecek Ulusal Liderlik Konferansında gerçekleştirecek.

Page 10: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Tunus ve Mısır’da yarım asırdır çektikleri zulumleri ancak kendiarasında fısıldaşabilen sessiz yığınlar ilerleyen teknolojininverdiği imkanlarla günden güne cesaretlendiler, seslendiler,haberleştiler, örgütlendiler ve korku devletlerinin sonunu ge-tirdiler. Bu demokratik uyanış bir yerde küreselleşme ve teknolo-jik ilerlerlemelerin bir eseridir. Hatırlanırsa, dünyanınküreselleşmesi üç safhada gerçekleşti. 1492-1800 yılları arasındadevletler, 1800-2000 yılları arasında şirketler, 2000 yılından buyana da kişiler küreselleşti.

İlk safha büyük dünyayı orta boy, ikincisi orta boy dünyayı küçükboy, üçüncüsü de küçük dünyayı ufacık bir köy yaptı. Kişiler buyeni dünya düzeninde artık büyük devletler ve şirketler gibi küre-sel birer oyuncu haline geldiler.

Bıyıkları yeni terleyen bir delikanlının kurduğu Facebook adlı sitebugün 500 milyon kulllanıcısıyla “evrensel bir ülke” oldu. Renk,dil, din ve ırk gözetmeyen bu gibi sosyal platformlarda, sıradan in-sanlar “hayranlarıyla” ve “kamuoyuyla” fotoğraflarını, mesajla-rını ve videolarını paylaşmakta ve bir zamanlar sadece devletlere,medya organlarına, şirketlere ve şöhretlere mahsus propaganda,örgütlenme ve haberleşme imtiyazlarına kavuşmaktadır. Teknolo-jiyle güçlenen özel ve sivil güçler, artık dünyanın her yerindeotoriter devletlerin baskısına sismik direnişler göstermektedir.

İletişimin demokratikleşmesi zamanla dünyanın demokratik-leşmesini getirmektedir. Citi Bank’ın eski genel müdürü WalterWriston “Bilgi teknolojileri zaman ve mesafe tanımamaktadır. Artıkdevlet babanın vatandaşları gözetlediği kadar, vatandaşlar da de-vlet babayı gözetlemektedir. Söndürmesi zor özgürlük ateşi iletişimağlarıyla bugün bütün dünyayı sarmaktadır.” Dünyada halihazırda5 milyar cep telefonu, 2 milyar internet kullanıcısı bulunmaktadır.Cep telefonu, mesajlaşma, internet ve sosyal paylaşım siteleri gibiiletişim teknolojisindeki gelişmeler vatandaşların birbirleriyle vedış dünyayla fikir teatisinde bulunmasına, sınırların ve sınırla-maların önemini yitirmesine neden olmaktadır. Otoriter devlet-lerin bekası bir anlamda bilgi ve propaganda cihazlarına egemenolmalarına bağlı olduğundan, teknolojiyle gece sanal alemde ol-gunlaşan fikirler ve güçlenen bireyler sabah gerçek alemde“efendilerine” beklenmedik sürprizler yapabilmektedir.

Amerika Haberleri10

P r i zma

Teknoloji ve Demokrasi - I

Twitter ve Facebook Devrimleri - II

Vatandaşların haberleşme veorganize olma kabiliyetleriarttıkça, otoriter yönetimlerinbir ahtapot gibi toplumlarısımsıkı saran kolları gittikçecözülmektedir. Son yıllardabunun örneğini hercoğrafyada görmekteyiz.

Örneğin, 2001 yılında Filipin-ler’de protestocular birbirle-rine text mesajlar göndererekorganize olmuşlar ve şiddetligösterilerle otokratik DevletBaşkanı Joseph Estrada’yıkoltuğundan etmişlerdir. Aynışekilde, 2004 yılındaUkrayna’lı muhalif lider Vik-tor Yushchenko taraftar-larının cep telefonlarınagönderdiği mesajlarla kitleselyürüyüşler düzenlemiş veanti-demokratik güçleri

alaşağı eden Portokal Devrim-ine imza atmıştır. 2005yılında, eletronik posta vetelefon mesajlarıyla örgütle-nen 1 milyon Lübnan’lı yap-tıkları protestolarla 30 yıldırülkelerinde bulunan Suriyeordusunun çekilmesinesağlamışlardır.

Değişik bir vaka da 2008yılında Kolombiya’da gerçek-leşmiştir. Bu kez isyan devletedeğil, bir terör örgütünedir.Oscar Morales adında işsiz birmühendis Facebook ve Skypehizmetlerini kullanarak Dev-rimci Silahlı Güçler adlı terörörgütüne karşı kitle protesto-ları düzenlemiştir. Bu gösteri-ler, bir terör örgütüne karşıtarihte düzenlenen en büyükgösteriler olmuş ve terör

örgütünün mukavemetini otarihe kadar hiç bir devletbaşkanının yapamadığı birşekilde kırmıştır. 2009 yılındaMoldovo’da yapılan hileliseçimler sonrasında kızgın veişsiz gençler başkentChisanau sokaklarını akın et-tiler. Twitter sayesindemesajlarını dünyaya duyurdu-lar. Bunun sonunda artanuluslararası baskı nedeniyle,hileli seçimler yenilendi vehalk 50 yıldır ülkeyi yönetenkominist yönetimden kur-tuldu.

Benzer şekilde, Burma, Zim-babwe ve İran’da halk kendi-lerine yapılan haksızlıkları dışdünyaya iletmek için sık sıkYouTube, Twitter ve Facebookgibi siteleri kullanmaktadır.

Kötülerin Elindeki Teknoloji - III

Teknolojik imkanlar hürriyetmilislerine açık olduğu gibi,otoriter rejimlerinisürdürmek isteyen hürriyetkarşıtlarına da açıktır. Ancak,ilahi adalet gereği, hakla batılmücadelesinde kazanan erveya geç hak olmaktadır.

Mesela Çin, interneti kendipropagandası için kullanmak-tadır. Belli sitelere erişimiyasaklamakta, Google’aaraştırma kalemlerinde etkietmeye çalışmakta, rejimmuhaliflerini sanal ortamdatakip etmekte, 50 Kuruş Par-tisi dediği gönüllülere Komin-ist Partisinin sanalpropogandasını yapmalarışartıyla ödemeler yapmak-tadır. Ancak bu tür kısıtlama-lar kısmen fayda etmektedir.Zira, yanlışın propogandasıkamuoyunda destek bulmaz.O yüzden her direniş devrim

demek değildir. Arkasındahaklı bir mücadele yatmalıdır.Google Hong Kong üzerindenyönlendirme yaparak kul-lanıcılarına istedikleri sitelereserbest erişim sağlamaktadır.

Temmuz 2009’da UygurTürkleri'nin gösterileridünyanın dikkatini çekinceÇin otoriteleri bölgede inter-net erişimini engellediler.Ancak, Uygur Türkleri yine desosyal networkler ve mikro-bloglar sayesinde seslerini veolup bitenleri yurt dışındakiUygur diyasporası ve dost-larına ulaştırmayı başardılar.

Mısır devleti Tunus’ta olupbitenleri yakından bildiğin-den, gösteriler tırmanıncahalkın Twitter ve Facebook’aerişimi kaldırdı. Ancak GoogleMısır’lılara telefonla erişimolanağı sağlayarak mesajla-

rının Twitter’a ulaşmasınaaracı oldu.

Mısır hükümeti ayrıca göste-rileri yerinden canlı yayın-layan El-Cezire kanalına kızıpKahire bürosunu kapattı.Bununla da kalmadı olaylar;kanalın büroları kimliği bilin-meyen saldırganlar tarafın-dan ertesi gün ateşe verildi.

Ancak El-Cezire yinevazgeçmedi, Mısırlı göstericil-erden çektikleri resim vevideoları göndermelerini vekanal için gönüllü muhabirlikyapmalarını istedi. El-Cezirebununla da kalmayıp, Mısırlımuhalif İslam Alimi Yusuf El-Kardawi’ye kapılarını açtı.Kardawi yaptığı program-larda göstericileri HürriyetMeydanında direnmeye davetetti ve zalimlerin sonu içindua ettiğini duyurdu.

ATCOM’un Teknoloji Atılımları

Amerikan Türk Ticaret Odası(ATCOM) teknik imkanlardanfaydalanarak mesajlarını vehaberlerini kamuoyuna dahaiyi duyurabilmek için 3 günlükbir çalıştay yaptı.

Bu çalıştaya ATCOM TeknolojiKomitesi Başkanı Erhan Yılmaz,Medya Sorumlusu Ural Yeşil,Genel Sekreter Mehmet Kılıç veFinans Direktörü Emre Gürel

katıldı. Çalıştay sonucundaATCOM sitesi tepeden tırnağayenilendi, üyelik paketi hazır-landı, Twitter ve Facebook’takurumsal hesaplar açıldı,haberler için üye ve dostlar lis-tesi oluşturuldu ve profesyonele-posta formatı geliştirildi. ATCOM www.atcomus.orgsitesinden şimdi dostlarınagüvenle ve heyecanla gülüm-süyor…

En Büyük Antiseptik Güneş Işıklarıdır - IV

İnternet ortamında artık du-varların da kilitlerin de pekbir önemi kalmadı.

Financial Times’ta çıkan birhabere göre, Bahreyn 2006yılında ilginç bir olaya şahitoldu. İran Körfezinde küçücükbir ada olan Bahreyn’demuhalifler kısıtlı topraklarınadil paylaştırılmadığından,kral ve ailesinin adanın en az%80’ini işgal ettiğindenşikayet ediyordu. Ancakkimse saray duvarlarınınötesini göremediğinden iddi-aları teyit etmek mümkündeğildi. Ta ki Google Earthçıkıncaya dek. MuhaliflerGoogle Earth’le uydudan çek-ilmiş adanın fotoğraflarınıhalka dağıttılar. Bu resim-lerde, bazı kraliyet saray-larının etraflarındaki 4köyden daha fazla yer işgal et-tiği, balıkçıların denize eri-şimlerini engellediği görüldü.

Bu gelişmeler hiç bir şeyedeğilse, 2006’da yapılan

seçimlerde demokrasi yan-lıların ülkede önemli mevzilerkazanmasına vesile oldu.Meşhur bir söz vardır. Enbüyük anti-septik güneş ışık-larıdır. Wikileaks gibi sitelerin devletsırlarını ortaya sermesi, artıkseyircilerin sadece sahnele-nen oyunları değil, bu oyun-ların perde arkasını dagörmesine vesile oluyor.

Bütün bunlar şunu gösteriyoraslında. Gizliyi de açığı dabilen Yaratan’dan hiç birkötülüğün saklanamayacağıgibi, artık kullarından da sak-lanmıyor. Halkın ve Hak’kınmahkemesinde zalimlerinsonu belli.

En iyisi emredildiğimiz gibibaştan dosdoğru olmak!

Page 11: FORUM Gazetesi  135th. Issue

hhhh

Devletimizin yürütme organınınbaşındaki liderimiz geçenlerde şöyledua etmiş: “Allah’ım bu kız ilk kezdanslı bir davete gidecek. Benkızımı ilk dansına doğru giderkengördüğümde bana sabırlar ihsanet Yarabbi. O davette mutlakaerkek çocuklar da olacak. Bizim kız oraya varana dek yol boyuncagiydiği eteğin boyu da uzasın inşal-lah...”

Devlet büyüğümüzün en çok yaptığıüç dua sorulduğunda şöyle demiş;

Mücadele edenler için dua ediyorum.Mücadelelerinde onlara daha çokyardım edebilmek yolunda Allah’ınbana kolaylıklar göstermesini niyazediyorum.

İkinci olarak “Tevazu” diyorum…Karım sağ olsun, Allah bu duamıkabul etmiş olsa gerek ki, etrafıtoplamaya yardım etmeyecek olsamuyarıyor, Pazar günü üçüncü maçıseyretmeye kalkışacak olsam işingücün yok mu senin diye çıkışıyor.Bu ortamda da kibir pek barı-namıyor zaten.

Ve Allah’ın yolunda giderken onadaha yakın gelebilmenin yolunu aç-masına ve bunu hayattaki en önemlive öncelikli ödevim kılmasına duaediyorum. Yani mesela sabahuyandığımda yataktan kalkmadanönce bekliyor, Allah’a yöneliyor,ülkem ve halkım için en doğrusunuyapmak adına bana güç vermesinidiliyorum. Ve akşam yattığımda uyu-madan önce bekliyor, Allah’ayöneliyor ve günahlarımı affetmesi,ailemi ve Amerikan halkınıesirgemesi için dua ediyor ve beniiradesinin icrasına aracı etmesinidiliyorum…

Ne oldu, Amerikan halkı deyinceşaşırdınız mı?

Siz benim Başbakan Recep TayyipErdoğan’dan bahsettiğimi sandınızherhalde? Neyse yüreklerinize suserpeyim. Söz konusu bizimbaşbakanımız değil. ABD başkanıObama..

Korkmayın bizim ülkemizde rejimintemel direklerini çatırdacak bu cins-ten dua yapamaz liderlerimiz... Yapsada bir kahvaltı programında bal-landıra ballandıra anlatamaz. BizABD başkanı kadar gerici olamayız,Allah korusun… Şey, kosmos ko-rusun mu deseydim acaba?...

Yok yok, ben bu Amerika’nın nedengerilediğini anladım arkadaşlar. Bun-ların en tepedeki adamı bile işi gücübırakıp sadece dua ediyorsa… İşi Allah’a kalmış bunların. Neymişefendim, 12 yaşındaki kızı ilk defa

danslı birpartiyekatılacak-mış da, etekboyu uzasındiye duaediyormuş.Bu ne geri-cilik. Bidefa etekboyu ne

kadar kısa ise modernite o kadar fazladır!

Neymiş? Tevazu ile, karısına evtoplamada yardımcı olan adamakılıbık derler bi defa. Bir de lider ola-cak, dünyayı yönetecek. Bizim mem-lekette olsa istifa eder bi dahasokakta yürüyemez…

Neymiş! Allah’a yakınlaşma imiş.Sankim sanırsınız Teke Tek’teCübbeli Ahmet Hoca seyrü süluk’tafenafillah’a erişebilmemin vaazınıveriyor. Zaten ben bu Fatih Altaylı’-dan da şüphelenmeye başladım. Es-kiden gizli Mason diyorlardı. ŞimdiCübbeli’nin gizli müridi diyorlar. Ak-lına giren de o sakallı tarihçi yok mu,neydi şu kendi programında tanburçalıp ilahi söyleyen adamın adı? Ha,Murat Bardakçı imiş.

Teke tek’te işlenen konulara bakın,konuklar da hep hacı hoca, badembıyık, süklüm sakal… Zaten geçenprogramlarında “Muhteşem Yüzyıl”gibi “muhteşem” bir diziyi de övüyorgibi yapıp eleştirdiler.

Neymiş, Kanuni'nin kale kuşat-malarında sadece borazancılarınınsayısı binleri geçiyormuş. Bu bo-razanlar vuvuzela misali kaleniniçindeki askerlerin psikolojisinibozup teslim olmaya mecbur ediyor-muş. Bak işte kendileri itiraf ediyor-lar, savaşmadan, hile ile kalelere golatmışlar. Hep tribüne oynamışlar.

Bence Balkan devletleri bugünyaşayan bütün psikolojik rahatsızlığıolanlar için Kanuni’den tazminat is-temeli. Hem bence dizide savaş sah-nelerinin çok uzun ve kalabalıkgösterilmemesi daha doğru, yoksa'yurtta barış cihanda barış' ilke-mize ters düşebilir, komşularımızbizim eski fetih günlerine dönmekistediğimizi sanabilirler mazallah,tövbe estağfirullah... Bence dizi hepharemde geçsin, hem halk bunu is-tiyor. Daha modern görünüyor. Buarada takdir ettim, 16. asırda saraykadınları dekolteleri ile devrin lider-lerinin eşlerine “ders” verir gibiydi.

Bak ‘süklüm’ ağaya, Hürrem’lenerede ise hamama bile girecekyakınlıkta. Sizin anlayacağınız şimdiuygulanan haremlik selamlık, Os-manlı’nın hareminde bile yokmuşmeğersem. Şu diziler de olmasa tari-hin gerçeklerini öğrenemeyeceğizefendim...

Dizide enterasan teknikler geliştir-miş yönetmen. Mesela son bölümdeHaziran ayında geçen bir sahne can-landırılırken Valide Sultan’ın ağzın-dan nasıl duman çıkıyordu bir türlüanlayamadım. Bence bu görüntü

yönetmeni çok kabiliyetli. Bir ara buoyuncular sahne aralarında nargilemi çekiyorlar da bu sıcakta bu kadardumanı havaya püskürtebiliyorlardiye düşündüm. Efektler çok etkilianlıyacağınız.

Hem o Budin kalesinin alınmasın-daki savaş sahneleri, “300Ispartalı”yı aratmıyordu hani…

Ne diyorduk efendim, Obama hergüne dualarla başlıyormuş. Bakınböyle şeyler çok zararlı, tiz zamandabize de sıçrar, siyasilerimizi, en-tellektüellerimizi, yönetmen vesenaristlerimizi etkileyebilir. Gözüm-den kaçmadı. Şu Muhteşem yatakodası, şey pardon Muhteşem Yüzyıldizisinde koca Devletü Aliyi Os-mani’nin başındaki Kanuni de habiredua ediyor, her sabah annesininhayır duasını almaya gidiyorefendim… Olmaz ki efendim, devletinişleri aksıyor. Şükür ki senarist buhatasını anladı, son bölümlerde Ka-nuni artık bu hatasına bir son verdi.

Bu moda çok tehlikeli efendim.Mesela bu sene sevgililer günü ileMevlid Kandili aynı güne denkgelmiş! Nasıl olacak şimdi. Lüks birrestoranda, sevgilinizle karşı karşıya,masada kırmızı güller, mum ışığıloşluğunda, siz kemancıyı masayaçağırıyorsunuz seranat yapıyor. O es-nada yan masadaki hacı amca daimamı çağırıp münacaat yaptırmak

istiyor. E hakkıdır efendim, mademdemokrasi, özgürlük.. Hem barasıy-nan değil mi? Sen Karacaahmet’teparayı bastırıp bilmediğin dualarıimam efendiye ettirtirken iyiydi…

Demedi demeyin. Bakın bu modayabizim Türk Amerikan toplumununliderleri de uyarsa nice olur halimiz.Zaten ortada faaliyet falan kalmadı.Sonra hesap günü geldiğinde ne yap-tınız açın bakalım defteleridediğimiz de, günde üç öğün duaettik derlerse? Kimden hesap sora-cağız sonra? Zaten tek yaptığımız işson gece e-mail atmak, telefonetmek. Eee dua etmek daha masraf-sız, bütçemiz olmadığı için yatmadanönce herkesi dua etmeye çağırdıkdiye bir cevap alabilirsiniz. Hematılan e-maillerin sayısı ortayaçıkıyor. Hoş bizimkilerde telefonlarınsayısını ölçme teknolojisi de varsanırım. Ama kaç kişi dua etti diyehesap soramazsınız. Ancakkıyamete… O zamana da kim öle kimkala efendim...

Her şeyin bir yeri var canım. Duanerde yapılır, cenazede, mezarlıkta,ha bide köpek kovalayınca, bi deecinni görünce…

Ne diyordu Adile Naşit; “Elemterefiş, kem gözlere şiş… tü tü tü tü…”Tek geçerim…

Duanız bol olsun efendim…

Amerika Haberleri 11

Duanız bol olsun...

Page 12: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri12

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş NY Belediye Başkanı Bloomberg ile buluştu

Görüşmede iki şehir arasında bir işbirliği an-laşması yapılması konusunun gündemegeldiği söyleyen Topbaş, iki şehrin baştatrafik olmak üzere benzer sorunlarıolduğunu, bunların çözümleri alanında bilgialışverişi yapılmasının gündeme geldiğiniifade etti.Bloomberg ile olumlu geçen görüşmesindekendisini İstanbul'a davet ettiğini söyleyenTopbaş, Bloomberg'in de 8 yıl önce İstanbul'uziyaret ettiğini ve uygun olduğunda yenidengörmek istediğini dile getirdiğini kaydetti.Görüşmede, New York 'ta 2013'ten itibarenkullanılacak taksiler için açılan ihalede Türkşirketi Karsan'ın finale kalmasının da gün-deme geldiğini anlatan Topbaş, şöylekonuştu: "New York taksisi ile ilgili çalışmalarıtakip ettiğimizi, aynı şekilde İstanbul için debizim çalışmalarımız olduğunu ve bu konudaburadaki değerlendirmeleri takip ettiğimizi,bir Türk firmasının burada iyi bir derecealdığını ve başarılı olduğunu gördüğümüzü,bunu İstanbul'da yapmak istediğimiz çalış-

malarda örnek aldığımızı ifade ettim. Bir Türkfirmasının dizaynını beğendiğimiz ve şartlarauygun olarak hazırlıkları yapmış oldukları birüretimini, New York'ta görmekten mutlulukduyacağımızı da özellikle belirttik."İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı KadirTopbaş ayrıca Birleşmiş Kentler ve YerelYönetimler Teşkilatı UCLG Başkanı sıfatıylaBirleşmiş Milletler’de (BM) konuştu. İlk kezTürkiye’den bir belediye başkanının konuş-macı olduğu BM’de düzenlenen ve BM GenelKurul Başkanı Joseph Deiss’in açılışını yaptığı“Risk Altında Kentler: Kentsel YerleşimlerdeAfet Risklerine Karşı Hareket Etmek” başlıklıpanelde konuşan Topbaş, kentler gibi yaşamalanlarının doğru planlanmasının öneminedeğindi. Sel baskınları, depremler ve kasır-galar gibi doğal afetlerin yanı sıra iklimdeğişikliğinin, doğayı doğru kullanmayankentlerde sorunlar ortaya çıkardığını kayde-den Topbaş, sanayileşme sürecine girdiktensonra şehirler hızla gelişirken bir plansızlığında baş gösterdiğini söyledi. Ülkelerde

kalkınma planları yapılırken bu alanda ulusalplanların yapılmadığını belirten Topbaş, buyoğunluğun getirdiği sorunları çözmede zen-gin ülkeler birtakım tedbirler alma fırsatıyakalarken fakir ülkelerin bunların üstesin-den gelme imkanı olmadığını ifade etti.Doğal afetler ortaya çıktığında bundan en çoketkilenin şehirlerde yaşayan insanlarolduğunu vurgulayan Kadir Topbaş, insan-ların yoğun olarak yaşadığı şehirlerde yer-leşim alanları doğru alanlar değilse, yapıtürleri bölgenin risklerine karşı düzenlen-memişse birtakım risklerin kaçınılmazolduğunu kaydetti.

Mevcut yerleşim alanlarının rehabiliteedilmesi ve risklerin azaltılması ile yeni yer-leşim alanları oluştururken dikkate alınacakkriterlerin belirlenmesi konusunun önemtaşıdığına dikkati çeken Topbaş, "Biz mimar-lar şöyle düşünürüz; her zeminde yapı yap-mak mümkündür, ama maliyetleri farklıdır.Eğer o maliyetlere katlanırsanız her yerdeyapı yapabilirsiniz. O halde doğru yerlerşeçip, doğru yöntemlerle yapı alanları oluş-turmak lazım?" diye konuştu.İnsanoğlunun yeryüzünün davranış biçim-lerini geçmişteki deneyimler ışığındabildiğini, buna karşı tedbirlerin de alınmasıgerektiğini bildiren Topbaş, bu yüzyılda dahaçok ticari kaygılarla birtakım risklerin dikkatealınmadığını ve göz ardı edildiğini söyledi.

Bu tip doğal afetlerde mutlaka bütün ülkel-erde halkın ve yetkililerin paralel hareketetmesi gerektiğini vurgulayan Topbaş,“Hükümetlerin bu konuda hassasiyetlerinitam olarak ortaya koymaları gerekiyor. Yerelyönetimler yerleşim alanları tespitlerindedeğerlendirmelerini ona göre yapmalarıgerekiyor” dedi.

Kadir Topbaş, konuşmasında, İstanbul’un birdeprem kuşağında yer aldığına işaret ederekşunları söyledi: “Biz iki şey önemsedik.Dünyanın birçok yerindeki kentsel dönüşüm-leri dikkate alarak, halkı katarak yürümekistedik ama burada maalesef siyaset ve bazıbaskılar karşısında bu düşündüğümüz projeyihayata geçirmede ciddi şekilde zorlandık. Buyıl itibariyle başlattığımız ve halktan çok ciddidestek aldığımız, siyasilerin de desteklemekzorunda kaldıkları halka fırsatlar verecekkararlar koymak suretiyle onların kendi yapıalanlarını iyileştirme yapmasının önünüaçtık. Böylece 270 hektarlık bir alanda bu ye-nileme sürecinin başlayacağı plan kararlarınımeclisimizden geçirdik.”Topbaş, “Başkanı olduğum, yaklaşık 3 milyarinsanı yöneten yerel yönetimlerin üyeolduğu UCLG’nin de BM ile paralel çalışmaksuretiyle afet ve risk azaltımı konusundahazır olduğunu özellikle ifade etmek istiyo-rum” diye konuştu.

(A.A) - Nevbahar Kabaklı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG)Başkanı Kadir Topbaş, Amerika temasları çerçvesinde New York Belediye BaşkanıMichael Bloomberg ile görüştü.Topbaş, New York belediye binasında heyetler eşliğindeki görüşmenin ardından yap-tığı açıklamada, görüşmede UCLG Başkanı olarak bu kenti ilk kez ziyaret ettiğini veNew York Belediyesi'ni UCLG bünyesinde görmek istediklerini dile getirdiğini kaydetti.Topbaş, Bloomberg'in de yardımcısına bu konuyla ilgili çalışma yapmasını söylediğinianlattı.

Devlet Bakanı Yazıcı: ABD’deki Türkkuruluşlar birlikte hareket etmeli

Devlet bakanı Hayati Yazıcı, “Gücünüzübirleştirir, bütünleştirirseniz daha etkilisonuçlar alırsınız. Nitekim bunun ilkuygulaması olarak, geçen aralık ayındaErmeni tasarısının çıkmasının önlen-mesi noktasında, birlikte hareket etm-enizin çok büyük payı var. Bu konfe-derasyonların biraraya gelmesi, birlikte

bir program çerçevesinde hareket et-melerinde Büyükelçimizin de öncülüğüvar, kendisine teşekkür ediyorum” dedi.Bakan Yazıcı, ayrıca Marylandeyaletinde yapımı devam eden kültürmerkezini ziyaret ettiklerini ve projeyleilgili bilgi aldıklarını, projeye destek-lerinin devam ettiğini ifade etti.

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Washington’daki temasları kapsamında ABD’dekiTürk kuruluşların temsilcileriyle biraraya gelerek, kurulma amaçları ve ilgialanları farklı olsa da ortak paydaları çerçevesinde ortak program ve hede-flere yönelmelerini istedi.

Page 13: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri 13

Yunus Emre eserleri ile anıldı

New Jersey Ant Kitabevi’nde düzenle-nen ve Gazeteci Yazar Ayşe GöktürkTunceroğlu ile Edebiyatçı Sacit Ar-vasi'nin konuşmacı olarak katıldığıgecede Kanun'da İmran Baysal, Gitar'daVedia Bayraktar ve Gazeteci Yazar CahitOktay okudukları Yunus Emre ilahileriile misafirlere unutulmaz anlar yaşat-tılar.

Yaklaşık elli edebiyatseverin izlediğiprogramda Yunus Emre'nin sevgidünyasına dair bir konuşma yapanGazeteci Ayşe Göktürk Tunceroğlu,Yunus Emre'nin Türkçe'ye itibarın az vezahmetli olduğu dönemde Türkçe'yi kul-

lanarak mesajlarını yüzyıllar öncesin-den bugünlere taşıdığını söyledi. Konuş-masında Yunus Emre'nin özlü sözlerin-den bir kısmını katılımcılarla paylaşanTunceroğlu, Yunus'un sermayesininsevgi olduğunu ve dünyasını sevgi üzeri-ne kurduğunu anlattı. Yunus Emre'ningönül adamı bir şair olduğunu dile ge-tiren Gazeteci Tunceroğlu onun sözesonsuz değer verdiğini, belki de bununiçin hep şiir yazdığını ifade etti.

Edebiyatçı Sacid Arvasi de "Yaratılanısev yaradandan ötürü" diyen Yunus Em-re'nin insanın ağzında şeker gibi dağılannefis Türkçe ile yazdığı dizelerin 700 yıl-dan beri dillerde olduğunu, bu sözlerinhala kalplere nur ve ilham vermeyedevam ettiğini anlattı. Yunus Emre'ninbir hikmet çeşmesi olduğunu söyleyenArvasi, Yunus Emre'yi anlamak için onutekrar tekrar okumamız gerekiyor diyekonuştu.

Konuşmaların ardından Yunus Emre'ninilahiler tüm katılımcılar tarafından hepbir ağızdan söylenirken, İmran Baysal,Vedia Bayraktar ve Cahit Oktay'danoluşan ilahi grubu izleyicilerden tebrikve alkış topladı.

American News Agency - ANA

Türk halk şairlerinin öncüsü olan ve Türk'ün İslam'a bakışını Türk dilinintüm sadeliği ve güzelliği ile ortaya koyan Yunus Emre, New Jersey ede-biyat akşamları programında eserleri ile anıldı.

Page 14: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri14

DEVLET BAKANI FARUK ÇELİK: " YURT DIŞI VATANDAŞLARDANIŞMA KURULU İÇİN 55 İSİM ARIYORUZ"

Devlet Bakanı Faruk Çelik, Bakanlığınabağlı Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplu-luklar Başkanlığı bünyesinde oluşturu-lacak "Yurt Dışı Vatandaşlar DanışmaKurulu" için 55 isim aradıklarınısöyledi. Faruk Çelik yaptığı açıklamada, "Yurtdışında yaşayan ve sorunlarını veçözüm önerilerini bizimle paylaşmakisteyen 55 adet gönüllü üyeye ihtiya-cımız var" dedi. Devlet Bakanı Faruk Çelik'e bağlı YurtDışı Türkler ve Akraba TopluluklarBaşkanlığı bünyesinde kurulacakdanışma kurulu, yurt dışında yaşa-yanTürk vatandaşlarının sorunları-nıntespiti ve yapılacak çalışmaların koor-dinasyonu ile ilgili olarak tavsiyelerdebulunacak.

Kurul, Türk vatandaşlarının bulunduk-ları ülkelerin sosyal ve ekonomikyaşamlarına eşit katılımlarını sağla-yacak öneriler geliştirme, TürkiyeCumhuriyeti tarafından karşılanmasıgereken ihtiyaçları ve yapılmasıgereken kanuni ve idari düzenlemeleribelirleme, yabancı düşmanlığı veırkçılık gibi ayrımcı akımlara karşı du-yarlılığın artırılarak uluslararası ka-muoyunda yapılması gerekenlerietkinlik önerilerini görüşme, görevalanına giren her türlü etkinliğe katıl-mak ve diğer kurum ve kuruluşlarlailetişim sağlamak gibi konularla il-gilenecek.

Kurulun kuruluşu ile ilgili açıklamayapan Devlet Bakanı Faruk Çelik,danışma kuruluna 19 farklı ülke vebölgede yaşayan vatandaşlarımızdan55 temsilci seçileceğini belirterek, "Bukurulda yer alan Türkiye Cumhuriyetvatandaşları ve kaybettirme halleridışındaki vatandaşlıktan çıkmış olanlar,18 devlet kurumunun üst düzey yetk-ilileri ile birlikte çalışacaklar. Problem-leri tespit edip çözüm önerilerinibelirleyecekler" dedi.

Çelik, üyelerin her tür masrafının YurtDışı Türkler ve Akraba TopluluklarıBaşkanlığı tarafından karşılana-cağınıda belirtti.

Yurt Dışı Vatandaşlar Danışma Kuru-lu'na yurt dışında yaşayan TürkiyeCumhuriyeti vatandaşları veya kaybet-tirme halleri dışında vatandaşlıktançıkanlardan üye seçilecek.

BAŞVURU ŞARTLARI

1- Başvuru yapacağı ülkede, Türkvatandaşlarının yararlanacağı sosyalsorumluluk projeleri, toplumsal uyum,eğitim ve benzeri çalışmalarda görevalmış olmak. 2- Başvuru yapacağı ülkede, eğitim veturizm amaçlı geçirilen süreler hariç,en az beş yıldır yasal olarak ikametediyor olmak. 3- İşsizlik sigortası veya sosyal yardım-dan faydalanmıyor olmak. 4- Başvuru yapacağı ülkenin resmidilini, birden fazla resmi dili olanülkeler için en az birini, iyi derecedebilmek. 5- Devletin şahsiyetine karşı ve yüzkızartıcı suç işlememiş ve taksirli suçlarhariç bir yıldan fazla hapis cezası al-mamış olmak. 6- Kurul üyeliğinin gerektirdiği eğitim,temsil kabiliyeti, ilgi ve sorumluluğasahip olmak. 7- En az lise mezunu olmak. 8- 25 yaşında veya daha büyük olmak. 9- Askerlik hizmetini yapmış, tecilliveya muaf olmak.

Üyelik için başvurular, 25.03.2011 tari-hine kadar yurt dışındaki TürkiyeCumhuriyeti temsilciliklerine veyaYurtdışı Türkler ve Akraba TopluluklarBaşkanlığı'na şahsen, posta veya e-posta yolu ile yapılabilecek.

ABD’den 4 üyenin seçileceği kurul ileilgli bilgileri ve başvuruları[email protected] adresinden yapa-bilirsiniz.

New York'ta ''Sevmek-ToLove'' oyunu sahnelendi

TARTE'nin kurucusu ve sanat yönetmeni, ''Sevmek'' oyu-nunun yazarı Ayşe Eldek yaptığı açıklamada, oyundaBüyükada'da yaşayan Ermeni bir kızın Atatürk'e olan aşkınısahnelemeye çalıştığını anlattı.

Ayşe Eldek şöyle konuştu: ''Bu oyunu Gazi'nin HüzünlüAşığı isimli kitaptan esinlenerek yazdım. İstanbulBüyükada'da yaşayan ve Ermeni olan bir kızın Atatürk'eolan aşkı ve ona ulaşmak için gösterdiği çabaları yansıt-maya çalıştım. Oyunun içine bir kaç tane de ekstra karakterkoydum ve ilginç bir hale getirmek için de arkadaşım SevinÇeviker ile beraber danslar ilave ettik. Neden böyle birkonuyu seçtim diye sorarsanız, annem ve anneannemdende hatırlıyorum, İstanbul'un o kozmopolitan zamanlarında,(sen şusun, busun) demeden insanların birbirini nasılsevdiğini, birbirlerine nasıl bağlı olduklarını duyardım. Bun-ları bir araya getirerek bir oyun çıkartmak istedim. Bu, osakladığımız sevgiyi ortaya çıkartmak için küçücük bir hatır-latma projesiydi. İnşallah bu projeyi daha güzel imkanlarlahem Avrupa'ya, hem Türkiye'ye, hem de değişik yerleregötürmeyi planlıyoruz.''

Türk ve Amerikalı oyuncuların ve dansçıların yer aldığı oyu-nun yönetmenliğini Zishan Uğurlu, koreografisini Sevin Çe-viker yaptı.

Oyunun ardından Ahmet Bodur ve Burçin Verekdal'ın sun-duğu tango gösterisi de izleyiciler tarafından ilgiyle takipedildi. (A.A)

Türk Amerikan Repertuar ve Eğlence Tiyatrosu (TARTE),New York'ta ''Sevmek-To Love'' isimli oyunu sahneledi.Manhattan'da Broadway caddesinde bulunan ''SymphonySpace'' adlı sanat merkezinde sahnelenen ve büyük beğenitoplayan oyunu başta Türkiye'nin BM Daimi TemsilcisiBüyükelçi Ertuğrul Apakan, New York BaşkonsolosuMehmet Samsar ve eşi Feruze Samsar olmak üzere, çoksayıda Türk ve Amerikalı seyirci izledi. Danslarla zenginlikkazanan oyun İngilizce sahnelendi.

EKOPAZAR AMERİKA Başlıyor

Yıllardır ekranların en çok izlenen ekonomi programlarin-dan biri olan Ekopazar, ATV Avrupa ekranı ile Anadolu’danAvrupa’ya, Balkanlardan, Orta Asya’ya, Kuzey Afrika’danRusya’ya kadar uzanan geniş coğrafya, 57 ülkede milyon-larca kişi tarafından izleniyor. EKOPAZAR, ülke kalkın-masında temel taşlardan biri olan Yerel yönetimlerin vebelediyelerin hizmetlerinin kamuoyuna tanıtılmasındaönemli bir rol üstleniyor.

Bugüne kadar Türkiye’de ve Avrupa'da Türklerin başarıöykülerini ekrana yansıtan programda, artık Amerika'lıTürklerin de başarı hikayeleri EKOPAZAR AMERİKA’da seyir-ciyle bulaşacak. EKOPAZAR, Amerika bölümüyle buradayaşayan başarılı Türklerin hayat ve kariyer öyküleri bu pro-gram sayesinde ekrana taşınmış olacak.

Bugüne kadar Türkiye dışında Balkan ülkeleri, Orta asyaTürk Cumhuriyetleri, Rusya, Kuzey Afrika ülkeleri ile Al-manya, Fransa, Hollanda, Belçika, Danimarka, İsveç, İsviçreve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde yaşayan ve sanat, spor,ekonomi, sağlık, emlak ve politika alanlarında başarıkazanan Türkleri programına dahil eden "EKOPAZAR" pro-gramı içinde artık özel bir bölüm olarak "Eko PazarAmerika" yayınlanacak. Bu bölümde sadece Amerika’dabaşarılı işadamları ve Türk firmalarının tanıtımları da yeralacak. "Ekopazar AMERİKA", Amerika’da yaşayan Türk iş adamlarıve firmalar, dernekler ve başarılı olmuş müteşebbis kişi-lerin yaşamları bir belgesel tadında anlatılacak."EKOPAZAR Amerika" programın Amerika Koordinatör-lüğünü tecrübeli gazeteci ve televizyoncu Niyazi Hancıüstleniyor. Programın Amerika Temsilciliğini ise uzun yıllarTürkiye’de ulusal kanallarda çalışan ve daha sonramesleğini Amerika’da sürdüren Sinan Özkan yapıyor.

Uzun zamandan beri ATV’de, 9 Ocak 2011den itibaren iseATV AVRUPA’da yayınlanan EKOPAZAR programı artıkAmerika bölümüyle de Amerika’da yaşayan Türklerin sesiolmak için yeni bir formatta yayına hazırlanıyor.

Page 15: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Haberler 15

Yeşil...

İstanbul gezisi.. Kısa, hafta sonu eğlencesi... Çok zorlarsam tamtarihi de bulur çıkarırım... Ama şimdi önemi yok...

Turşu suyu içmek için İstiklal civarında bir dükkandayız... İçerielele bir çift girdi... Göz ucuyla bakıp kafayı çevirmem gerekirkençeviremedim... Kız, babamın en çok güldüğü, onu kahkahalaraboğan Defne... Aramızda dört adım ya var, ya yok... Sadecegülümsedik karşılıklı. Turşularını alıp çıktılar bugünlerde eşiolduğunu öğrendiğim adamla... Sonra biz de yorumlar yaptık... Nekadar genç duruyor, ekrandakinden daha bilmem ne, ekrandadaha şöyle, daha böyle vs., vs…

Sonra bir gün, Defne hayata veda etti... Bir arkadaşının evinde,eğlendiği bir gecenin ardından..

Duyar duymaz aklıma oğlu geldi. Tüm annelerin hele hele çocuk-ları henüz çok küçük olan annelerin kaderidir. Başlarına en ufakbir şey gelse çocukları düşünülür. Grip olsalar “aman küçücükçocuğu var” denir. Böyle genç bir anne öldüğünde ise ondan dahaçok çocuğu için ağlanır. Sanırım ilk başta ben de öyle yaptım.Sonra içim içimi yemeye başladı.. Eyvah dedim kızcağız birarkadaşının evinde öldü, hem de erkek arkadaşı… “Allahım ne olurbununla ilgili yazılıp çizilmesin, en azından ölen genç bir anneninardından bu yapılmasın” dedim. Maalesef olan oldu, cenazesi bilekalkmadan yorumlar başladı. Hadsiz, cüretkar, saygısız, insaniyet-ten uzak, haysiyetsiz ellerden, ağızlardan binlerce değersiz ke-lime! Yazıklar olsun deyip geçilmiyor ki… Öyle çabuk, öyleinsafsız, öyle gelişine yazılmış, söylenmiş ki… Geçilmiyor. Neoluyor da bu insanlar bir an bile olsa düşünmüyor... Bir an da olsasormuyor. Sadece bir saniye duraklamıyor, durmuyor! Sadecekonuşuyor… Defne’nin ne kadar suçlu olduğunu tartışma hakkınıbuluyor. Kocasına acıyıp, çocuğunu kucaklıyor...

Defne’nin kocası isyan etmiş, beni aldattığına inanmıyorumdemiş… Biliyor ki aksi için muhatabı yok, sorularına sevgili eşinasıl cevap versin. İstese de nasıl açıklasın...

Öyle çok senaryo yazılabilir ki Defne’nin o gece ne yaptığıyla ilgili..Hiçbiri umurumda değil fakat bunların nasıl düşünülmek isten-mediğini anlamıyor, kavrayamıyorum. Ben miahmağım diyorum. Defne yüzlerce sebepyüzünden o gece orada, o evde ölmüş olabilir.Peki acaba burada bunun bir önemi var mı,neden bir insan ölümünde rahat bırakılmaz,neden ahlaksızca suçlanır? Neden geride bırak-tıklarına da bu acıyı yaşama hakkı verilmez.Gözü yaşlı annesinin acısına acı katılır. Eşininonun için üzülmesi bile neredeyse bıyık altın-dan, küçümsenir.. Neden? Bir insanı ne bu halegetirir? Arkadaşının sonraki ifadesine hiçgirmek bile istemiyorum. “Aramızda duygusalbir yakınlaşma oldu, vs..” Acaba sadece sendemi oldu bu yakınlaşma diyesim geliyor? EvetDefne içki içmiş, evet eğlendikleri mekandançıkıp bekar bir adamın evine gelmiş... Gelmişişte, bir sebepten gelmiş, ama Defne yok bu se-bebi izah etmek için… Geçerli sebebi var ya dayok… Ama daha önemlisi Defne yok.

Şimdi büyük(!) gazetelerin, büyük yazarları(!)zehirlerini dillerinden, kalemlerinden akıtıyor,kim bilir kimin gözüne girmek, kime yaran-abilmek için, biraz daha yanaşabilmek için..Defne üzerinden, bir ölüm üzerinden, bir aileüzerinden biraz daha ekmek yiyebiliyorlar, negüzel.. Ne güzel ki yazarak ebedileştirdiler “pis”kararmış, çürümüş beyinlerinin nasılçalıştığını… Tarih, cahillere ve zalimlere hiçinsaf göstermedi şimdiye kadar. Bir gün Defnedeğil, onlar lekeli sayfalarda yer alacak.

Defne de ismi gibi, yaz-kış yeşil kalacak...

www.TurkishSuperPages.comTürk Amerikan İş Rehberi

Page 16: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerikan Türk Ticaret Odası (ATCOM),Amerika’ya yatırım için gelen MÜSİAD’ınon üç sektöründen sorumlu başkanyardımcısı Hikmet Köse ve ihracat müdürüHakan Karataş’ı kurumun genel merke-zinde misafir etti.

Havalandırma kanalları imalatı ve bu ciha-zları üreten makinaları yapan HikmetKöse’nin 1998’de kurduğu Flexiva firması,35 ayrı ülkeye ihracat yapmakta. Buülkeler arasında İngiltere, İspanya, İsviçre,İtalya ve Portekiz gibi Avrupa ülkelerininyanında bir çok Ortadoğu ve Afrika ülkeside var. Amerika’ya ilgilerinin fuarlarakatılmakla başladığını bildiren Köse, zamanlakendilerinin Amerika’da da iş yapabileceklerinekanaat getirdiklerini, çünkü bu alanda bir çok ino-vasyona ve patente sahip olduklarını dile getirdi.

Bu yatırım kararına yardımcı olmak için ATCOM,misafir heyeti New Jersey’li yetkililerle görüştürdü.İlk önce, 37 belediyeden oluşan Camden Coun-ty’nin yatırım ajansı mensupları Türk yatırımcılarlaATCOM genel merkezinde bölgenin yatırım, finans-man ve vergi teşvikleri konusunda bilgi verdiler.Daha sonra misafir heyet, eyelet çapında yatırım fır-satlarını öğrenmek için New Jersey’nin başkentiTrenton’da valilik yetkilileri ile bir görüşme yaptılar.Bu görüşme esnasında, eyelet yetkilileri Flexiva’yaA’dan Z’ye her aşamada yardım ve teşvik sözüverdiler. Misafir heyet bilahere Güney New Jer-sey’de bulunan Liberty Diner’da yerel iş adamlarıile beraber bir iş yemeğinde buluştu. Bankacı,muhasebeci, ithalatçı, inşaatçı, mimar, pazarlamacı,avukat ve emlakçı ATCOM üyesi profesyonel danış-manlar yatırımcılara Amerika’daki iş hayatıhakkında bilgilendirmelerde bulundu. Misafir heyetdaha sonra New York yakininda bulunan TorosRestoran’da Ticaret Ataşesi Ahmet Canlı ve NewJersey ve New York’lu ATCOM üyesi işadamlarıylaberaber bir istişare yemeğine katıldı.

Yemekte bir konuşma yapan Köse, 3 yıldır ABD’dekendi alanlarında yapılan fuarlara katıldıktan sonracesaretlenip dünyanın en büyük pazarına göz dik-tiklerini dile getirdi. Kalitelerinin bir çok Amerika’lıfirmadan daha iyi olduğunu farkettiklerini anlatanKöse, Amerika pazarında da iyi bir yer edinmeyihedeflediklerini söyledi. Teknolojilerini kendilerininürettiğini, patentlerine sahip oldukları ürünlerinAmerika pazarından da olumlu ilgi gördüğünüsöyleyen MÜSİAD Başkan Yardımcısı Köse, bunuavantaja ve ticarete çevirmek için çalışmalarına hızvereceklerini ifade etti. ATCOM Başkanı İhsan Işık da, ATCOM’un Türkyatırımcıları profesyonel bir şekilde ağırlamak içinuzun zamandır hazırlandığını ve bu tür ziyaretlerinartarak devam edeceğini bildirdi. New York TicaretAtaşesi Ahmet Canlı da, burada yatırım yapmakisteyen tüm Türk müteşebbislere Ticaret Ataşeliğiolarak destek olduklarını ifade etti ve Flexiva fir-masının ABD pazarına açılma kararını sevinçlekarşıladıklarını söyledi.

Emre Gürel - NJ

Amerika Haberleri16

USAR LAW GROUP, P.C.

718.392.4447Danışma Hİzmetİ Ücretsİzdİr. Fax: 718.392.4448

Faruk Usar, ESQAttorney at Law

www.usarlaw.com

BOŞANMADIVORCEPRENUPTIAL AGREEMENTSCHILD SUPPORTSPOUSAL SUPPORT

GöçmenlİkGreen Card

MİrasEmlak alim-satim real estate closingsAlkollü

Araç Kullanma

- ÇaliŞma İznİ Alinmasinda Deneyİmlİ- H1-B ve Yatirimci Vİzelerİ- Vıolence Agaınst Women- Vatandaşlik

Şİrketler Hukuku, Kuruluş - Devİr İşlemlerİ

Trafİk ve İş KazalarıTazmİnat DavalariBANKRUPTCY-İFLAS FREE CREDIT REPAIR

47-20 Greenpoint Ave. Suite 3 Sunnyside, NY 111047 trenİ İle times square’den 10 dk.

Davalari

Doktorumuz Nermi Onat, yoğun iş ve eğitim programı nedeniyleyazılarına bir süre ara verecektir.

Senelerdir köşesinde sizlere günlük hayatta sık sık karşılaşılansağlık problemleri ve yapılan araştırmalar hakkında bilgiler sunanyazarımız, yaz aylarının sonlarına doğru tekrar sizlere sağlıkreçetelerini sunmaya devam edecektir.

Okuyucularımıza saygılarımızla duyururuz...

MÜSİAD Başkan Yardımcısı yatırım için Amerika'da

Page 17: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Yemek Zevki 17

Merhaba Hanımlar,

Bu sayımızda size ZeytinyağlıKereviz Türlüsü tarifini veriyoruz. Sizler de yemek tariflerinizi bizimle veokurlarımızla paylaşabilirsiniz.

Yeni sayımızda yeni tariflerimizle buluşmak üzere ...

SEVİNÇ ÖZBEK

Zeytinyağlı Kereviz Türlüsü Malzemeler

* 2 adet kereviz* 1/2 paket (250

gram) dondurulmuş garnitür

* 7-8 adet arpacık soğan

* 1 adet portakal* 1 adet limon* 1 tatlı kaşığı şeker* tuz* zeytinyağı

Hazırlanışı

* Kerevizler soyulup küp küp doğranır.* Portakal ve limon suyu sıkılır.* Arpacık soğanlar soyulup zeytinyağında rengi

şeffaflaşana kadar kavrulur.* Kereviz, kereviz sapları ve garnitürler eklenip

bir dakika kadar kavrulur.* Portakal ve limon suyu eklenip, üzerini

geçmeyecek kadar da normal su ilave edilir.* Şeker ve tuz konulduktan sonra yaklaşık 25

dakika kısık ateşte pişirilir.

Page 18: FORUM Gazetesi  135th. Issue

New Jersey’de Türkülerle Türkiye gecesi

Amerika Türk İslam Ülkü OcaklarıDerneği tarafından düzenlenen Türküve şiir gecesi çoşkulu anlara sahne oldu.Seacacus La Quinta Inn’de düzenlenengeceye büyük katılım gerçekleşirkengecede Amerika ve Türkiye’den sürprizkonuklar da yeraldı.

Dernek başkanı Ziya Erdemir’in açılışkonuşmasını yaptığı gecede ATCOMBaşkanı Prof. İhsan Işık, TADF BaşkanıKaya Bozptepe ve Prof. Ömer Turan’daduygularını dile getirdi.

Zaman zaman okunan şiirler ile de

duygu yoğunluğu yaşanan geceninsürpriz konukları arasında Merhumsiyasi lider Alparslan Türkeş’in kızıÇağrı Türkeş hanımefendi de vardı.

Gecede dernek yararına bir de çekilişyapılırken, talihli konuklara büyüklüküçüklü hediyeler dağıtıldı. Finalbölümünde TRT İstanbul Radyosusanatçılarından Yavuz Değirmencitürküleri ile herkesi coşturukensanatçıya Aytekin Şenyaylar ve sazarkadaşları eşlik etti.

Haber ve fotoğraflar: Cahit Oktay

Amerika Haberleri18

Amerika Türkİslam Ülkü Ocak-ları Derneği tara-fından düzenlenen

Türkü ve şiirgecesi çoşkulu an-lara sahne oldu.

Seacacus LaQuinta Inn’de

düzenlenen geceyebüyük katılımgerçekleşirken

gecede Amerika veTürkiye’den sürp-

riz konuklar dayeraldı.

Page 19: FORUM Gazetesi  135th. Issue
Page 20: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri20

EMİNE ERDOĞAN TÜRKEVİ'NDE SERGİ AÇTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ıneşi Emine Erdoğan, New York'taTürkevi'nde düzenlenen iki etkinliğekatıldı.

Emine Erdoğan Türkevi'nde önceressam Ahmet Yeşil'in ''GörselDokunuşlar'' adlı sergisinin açılışınıyaptı.

Resepsiyona Emine Erdoğan ile kızıSümeyye Erdoğan, TBMM Kadın ErkekFırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Gül-dal Akşit, Avrupa Konseyi ParlamenterMeclisi (AKPM) Başkanı ve Antalya Mil-letvekili Mevlüt Çavuşoğlu, AK Partimilletvekilleri Alev Dedegil, FatmaŞahin, Öznur Çalık, Aşkın Asan dakatıldı. Resepsiyonda Emine Erdoğan vekızı Sümeyye Erdoğan, ressam AhmetYeşil'den sergiyle ilgili detaylı bilgi aldıve resimleri tek tek inceledi. Yeşil deEmine Erdoğan'a serginin kitabınıimzalayarak hediye etti.

Emine Erdoğan ve beraberindeki heyetdaha sonra yine Türkevi'nde düzenle-nen BM Kadının Statüsü Komisyonunabağlı Sivil Toplum KuruluşlarıKomitesinin düzenlediği resepsiyonakatıldı. Erdoğan resepsiyonda İtalyaEşit Fırsatlar Bakanı Mara Carfagna ilegörüştü. Görüşmeye, Devlet BakanıSelma Aliye Kavaf ve TBMM KadınErkek Fırsat Eşitliği Komisyonu BaşkanıGüldal Akşit de katıldı.

Özlem Şahin Şakar NEW YORK (A.A)

Foto: Orhan Akkurt

Foto: Orhan Akkurt

Foto: TolgaAdanalı - AA

Page 21: FORUM Gazetesi  135th. Issue

348348

Neil J. Greco, CLTC(973) 364-804612 Eisenhower [email protected]

Michael J. Kiel(973) 364-804612 Eisenhower [email protected]

Fatma Balci, LSP(973) 364-804612 Eisenhower [email protected]

ARAÇ SİGORTASI ALIŞVERİŞİNE Mİ ÇIKTINIZ?ÖNCE BENİ ARAYIN.

ORTALAMA YILLIK TASARRUF:

DİĞER ŞİRKETLERDEN ALLSTATE'E GEÇEN SÜRÜCÜLERİN SAĞLADIKLARI TASARRUF:

Geico 'dan geçenler ortalama $468 tasarruf sağladı

Progressive 'den geçenler ortalama $472 tasarruf sağladı

State Farm 'dan geçenler ortalama $227 tasarruf sağladı

Allstate ile her zamankinden fazla tasarruf sağlayın.Allstate’e geçen sürücüler yılda ortalama $348 tasarruf elde etti. İşte bu yüzden, araç sigortası satın almak istiyorsanız önce beni arayın. Tasarruf edeceğiniz tutara şaşırmanız mümkün.

Yıllık tasarruflar yeni Allstate araç müşterileri tarafından verilen 2009 yılı poliçelerine ilişkin bilgilere dayanmaktadır. Esas tasarrufların farklılık göstermesi mümkündür.Allstate New Jersey Property and Casualty Insurance Company: Bridgewater, NJ. © 2010 Allstate Insurance Company

Page 22: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri22

Sony Ericsson, playstation telefonunu tanıttı

Sony Mobile, playstation telefonu olarak nitelendirilen yeni oyun odaklı telefonu: SonyEricsson Xperia Play’i duyurdu. Kayar kapaklı bir tasarıma sahip Sony Ericsson XperiaPlay’in alt kısmında oyun oynamaya yönelik oyun tuşları, telefona PSP havası katmış.4 inç FWVGA 480 x 854 pixel dokunmatik ekran, 5 megapixel kamera, 3D oyunlarda60 fps oyun oynama imkanı sağlayan Adreno GPU Sony Ericsson Xperia Play’in öneçıkan bazı teknik özellikleri. Sony Ericsson Xperia Play’in çıkış tarihi Mart 2011 olarakaçıklanırken, Amerika’da Nisan 2011′de satışa sunulacak.

Time Warner'dan 2009'da ayrılan internet portalıAOL, Amerikan internet gazetesi Huffington Post'u315 milyon dolara satın aldı.AOL'den yapılan açıklamada, ayda 25 milyon kul-lanıcının ziyaret ettiği Huffington Post onlinehaber sitesinin satışına iki şirketin yönetim ku-rulları ve hissedarlarının onay verdiği belirtilerek,Amerikan makamlarının da satışa onay vermesininardından yılın ikinci yarısından önce satışınresmileşmesinin beklendiği kaydedildi.Anlaşma çerçevesinde sitenin kurucu ve genelyayın yönetmeni Arianna Huffington, HuffingtonPost Media Grubu'nun genel yayın yönetmenikalacak.AOL İcra Kurulu Başkanı Tim Armstrong, bu anlaş-manın, içerik, sosyal ağ ve tüketici deneyimleriniiçinde toplayan yeni bir Amerikan medyası oluş-turacağını kaydetti.Huffington Post, AOL'in Time Warner'dan ayrıl-masından bu yana satın aldığı en büyük şirketoldu.

AOL Huffington Post’u315 milyon dolara satın aldı

Page 23: FORUM Gazetesi  135th. Issue
Page 24: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Beraberinde bir heyetle ATCOM Genel Merkezini ziyaret eden Mustafa Al-bayrak ATCOM yönetimine sektör olarak yaptıkları çalışmalardan bahsetti.Albayrak “inşallah ATCOM’la ortak çalışıp önemli projelere imza atmakamacındayız.” diye konuştu.

MÜSİAD Enerji Sektörü Başkanı Albayrak: “ATCOM Büyük Bir Fırsat”

Amerika Haberleri24

Mustafa Albayrak, “ATCOM Türkiye ve bizler içinbüyük bir fırsat. Haziran 2010’da ATCOM’un büyükaçılışı için buradaydım. Benim ve arkadaşlarım içinunutulmaz bir gezi olmuştu. O günden beri ATCOM’lailişkilerimizi nasıl pekiştirir ve iki taraf için nasıl faydalıhale getiririz diye yoğun fikri mesai yapıyoruz. Buamaçla ATCOM’u daha sık ziyaret etme kararı aldık.Her sene belli sektörler olarak ziyaretlere devam ede-ceğiz. Türkiye’nin en parlayan sektörlerinden birisienerji. İki ülke arasında bu konuda bir çok iş birliği fır-satı var. Bizim hem Türkiye’de hem de komşu ülkel-erde büyük bir ilişki ağımız var. Sektörümüzle ilgilikonularda 8,000 ayrı kişi ve kuruluşa hitap ediyoruz.Bu altyapıyı ATCOM üyelerine ve onların aracı olacağıAmerikan firmalarına açabiliriz. Aynı şekilde Türkiye’-den Amerika’ya ilgi duyan üyelerimize ve dost-larımıza ATCOM işadamları ağını sunmak istiyoruz. Bukonuda inşallah ATCOM’la ortak çalışıp önemli pro-jelere imza atmak amacındayız.”ATCOM başkanı İhsan Işık da ziyaret konusunda,“ATCOM için her şey daha yeni başlıyor. ATCOM’undostları günden güne artıyor. Artık yanlız değiliz.Dostlar arasında bu tür iş ziyaretleri çok önemli. Buvesileyle birbirimizin ihtiyaçlarını öğreniyoruz. Birbir-imize ev ödevleri ve şevk veriyoruz. Ayrıca aramızdakidostluk ve güven bağı pekişiyor. MÜSİAD’ın Türkiye,Avrupa ve Ortadoğu bağı çok güçlü. İnşallah bu net-worku ATCOM üyelerine ve dostlarına açmak isti-yoruz. Bu bağlamda Mustafa Beyin teklif ettiği“karşılıklı kurumsal promosyon” projesi çok anlamlı.Bu konuda inşallah beraberce daha yakından calışa-cağız” dedi.

Emre Gürel - NJ

Page 25: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Yorum 25

Geçtiğimiz bir ay boyunca bütün dünya, Arapdünyasında yaşanan 'Yasemin' isyanlarını takip etti.Bu ülkeler arasında en çok gittiğim Tunus, şimdiyekadar en istikrarlı ülke olarak göze çarpıyordu.

Ne var ki ülkedeki bu sükûnetin ardında nelerolduğunu kimse bilmek istemiyordu. Ancak insan hak-ları örgütleri ülkedeki siyasi tutukluların sayısının art-masını, baskıları, medyanın susturulmuş olduğunu sıksık gündeme getiriyordu. Ülkenin aydınlarına da göz-dağı verilmiş, kimileri Fransa'ya kaçmış ve ancakorada görüşlerini yayma fırsatı bulmuşlardı.

Tatilciler ülkesi olarak Tunus; dışa karşı demokratikbir çehre takınan, ama içinde parçalanmış ve baskıcı,totaliter yapılanmaları barındıran ülkeler arasındagösteriliyordu. Kuzu postuna bürünmüş kurt misaliTunus'taki yönetim, ülkenin ağır sosyal ve ekonomikproblemlerini ya küçümsedi, ya da uzun süre görmez-den geldi. Sonunda gerçekleşen şiddet dalgası, işte busahte yüzün maskesini alaşağı etti.

Sadece Mısır'da değil, Yemen, Ürdün ve Cezayir'de deTunus örneği halkı sokağa döktü. Bölgedeki liderlerhalkları önünde "dokunulmaz" olduklarını düşünüy-ordu. Bu sebeple Tunus Devlet Başkanı Bin Ali'nin de-vrilmesi, Arap dünyasında bir dönüm noktası oldu.Halkın öfkesinin, beton gibi kök salmış rejimleri bilesallayabileceği ortaya çıktı.

Bin Ali; iktidarını garantide görüyordu, ailesi, ülkeekonomisinin kanını emiyordu. Benzer olumsuz

değerlendirmeleri bölgedeki diğer devlet başkanlarıda yapıyordu. Kendileri yolsuzluk yapmasa bile, aileçevreleri ya da bakanları yapıyordu. Bin Ali'nin veMübarek'in devrilmesi, bölgedeki diğer otokratlar içinciddi bir uyarı! Artık reformlara gitmeleri şart. BirçokArap ülkesinin başkentlerinde alarm zilleri çalıyor.Giderek yaşlanan ama makamlarını bırakmayan veyayerlerine geçecek isimleri belirlemeyi başaramayanrejimler, şimdi sarsılıyor. Libya'da Kaddafi 1969,Suriye'de Esad ailesi 1970, Yemen'de Salih 1978'denberi iktidarda. Bu liderlerin hepsi farklı ölçülerde birmiktar çoğulculuğa izin verdi ama özgürlükleri tanı-madı. Çünkü elitler; toplumu küçük görüyor, halkınözgür seçimlerde yanlış karar vereceğini düşünüyor. Bu ülkeler küreselleşmenin gücünü hesaba kat-madılar. Küreselleşme, ordunun itibarını ve gücünüazalttı. Küçük bir kesimin, çoğunluğun sırtındanhayasızca zenginleşmesi; twitter, facebook gibi yaygıninternet paylaşımının hakim olduğu bugünündünyasında artık saklı kalmıyor. Halk, internet or-tamında bilgileri hızlıca payşıyor, birbirleriyle kolaycaorganize olabiliyor artık...

Artık diktatörlükten yorulmuş halk, özgürlük ve dahaiyi bir hayat istiyor. Dikkat edilirse gösterilerde özel-likle gençler ve belli bir inancın veya grubungüdümünde olmayan kişiler yer alıyor. Görünen o kibu gençler; küreselleşen dünyanın özgürlükçü akım-larından etkilenmişler, daha çok demokrasi, daha fazlahürriyet istiyorlar. Çoğunlukla da işsiz oldukları içiniktisadi hayatta kendilerine yer bulmak istiyorlar.

Bu noktada başta Arap dünyası ve Orta Doğu baştaolmak üzere, son 8 yılda bütün dünyada etkinliğinihızla artıran Türkiye'ye dönüp bakmak lazım...

Türkiye'de de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8yıldır tek başına iktidar... Yapılan anketler de gös-teriyor ki; önümüzdeki seçimlerde de büyük ihtimalle

AK Parti ipi göğüsleyecek ve Başbakan Erdoğan'ın 12sene boyunca Türkiye'yi yönetmesi söz konusu ola-cak...Aradaki farkı Arap dünyası liderlerinin iyigörmesi lazım... Bir tarafta diktatörlükle, baskıyla 10yılları aşan hükümetler söz konusu. Diğer tarafta iseülkesini ve milletini her anlamda kalkındıran, halkıngüvenini kazanmış 10 yıllık bir iktidar...

Erdoğan liderliğindeki AK Parti hükümeti, TürkiyeCumhuriyeti tarihinde 80 yılda yapılmamış hizmetleri8 seneye sığdırdı. Bugün Türkiye'nin üniversitesizşehri kalmadı. Edirne'den Ağrı'ya, Hakkari'ye, her yereuçakla, duble karayollarıyla ulaşmak mümkün halegeldi.

Yüzbinlerce konut yapılarak her kesimden insanın evsahibi olması sağlandı. Türkiye'de yardıma muhtaç in-sanlar, sosyal devletin şefkatiyle yalnız bırakılmadı.Yakacak, gıda yardımları, okuyan öğrencilere harçlıkve barınma imkânları, Anadolu'nun dört bir yanındavatandaşın hep yanında oldu. Kimse ırkından, inancın-dan dolayı dışlanmadı. Herkese aynı mesafede yak-laşıdı. Bütün bunlar Osmanlı Devleti'nin sosyal devletanlayışının bir yansıması gibiydi...

Müslüman bir ülke olan Türkiye, "halka hizmet, sosyaldevlet, demokrasi ve özgürlükler, ekonomik kalkınma"prensibinden taviz vermedi ve bütün bunları başarıylayürüttü. Üstelik bunları, modern dünyanın değer-leriyle harmanlamayı da başardı.

İşte Müslüman Arap ülkeleri de bunu başarmalı.Oradaki liderler diktatörlükle değil, halkı kendilerine"aşık" ederek 10 yıllarca iktidarda kalma yoluna git-meli.

Arap liderler, Başbakan Erdoğan'ın "Biz bu milleteefendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik"sözünü iyi anlamalı...

Arap halkı isyanda

Page 26: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Türkiye ve Dünya’nın her yerine, her türlütatil ve iş gezisi organizasyonlarınız için

profesyonel kadromuzla hizmetinizdeyiz.

201-854-3990

Tüm özel günlerinizde profesyonel video ve fotoğraf

çekimleri ile hizmetinizdeyiz. Bize aşağıdaki numaralarımızdan

ulaşabilirsiniz.

631 -838- 3870 & 631- 922- 4996

White Plain- Westchester’deki

restaurantımızda

çalıştırılmak üzere döner ve kebab

ustası ahçı ile 1 bay garson aranıyor.

Kalacak yer temin edilir/ gösterilir.

914-683-6111Cep: 914- 216- 5353

Florence, NJ’de çalışır vaziyette satılıkTürk Market / Kasap

Call Ergin:

609 - 458 - 1628

Türkiye'nin en kaliteli markasıtarafından üretilen geniş ürün yelpazemizle hizmetinizdeyiz.

Sonbahar kampanyalarımızı ve ürünlerimizi görmeden

alışverişinizi tamamlamayın.

İstikbal Mobilya973 - 772 - 8500

Trafik kazaları, iş kazaları, Veraset

ve vasiyet, Kayıp düşme kazaları,

Yanlış Tıbbi Müdahale ve bir çok

konuda New York ve New Jer-

sey'de hizmetinizdeyiz.

718 - 224 - 9824

Paterson’da Main Streetve Pazar yerine yürüme

mesafesinde kiralık ofis ve depolar

973 - 517 -0918

UNIQUE GALAXY TRAVEL

Satılık Türk Market / Kasap

HOCUR Photo & Video Inc.

Döner-Kebab Ustası Aranıyor

İSTİKBAL Havaalanı Servisi ULUDAĞ RESTAURANT

AVUKAT TİMUR AKPINARKiralık Ofis ve Depolar

Türkiye seyehatlerinizde, İstanbul ve Ankara hava alanların-

dan diğer şehirlere özel yolcutaşıma servisimizle hizmetinizdeyiz.

Rezervasyon için geç kalmayın.

Email: [email protected] Jersey: 973 896 9817

Türkiye: 01190 542 256 7346

Türk marketlerine yakın, NewYork’a 35 dakika

uzaklıktaki evime bayan odaarkadaşı arıyorum. Büyük

oda, $ 600. 369 Knickerbocker Avenue

Paterson, NJ 07503973-341-4630

[email protected]

İnegöl Köftecis i Cevdet Usta, art ık 391 Crooks Avenue, Paterson,New

Jersey ’deki adresinde hizmetinizde. . .(Ulu Cami karş ıs ında)

Piyaz, İnegöl Köfte, Döner, İskender ve Izgara çeş it ler iy le s iz lere servis

vermekten gurur duyarız . . .

P iş i r i lmeye hazır, paket lenmiş köfte s ipar iş i a l ın ır

Dışar ıya paket servis imiz vardır.

391 Crooks Avenue, Paterson, NJ 07503862 - 262 - 0672

Bayan Roommate

Kişisel Income Tax Return’leriniz 25 Yıllık Tecrübeli ekibimiz tarafından en kısa ve uygun şartlarda hazırlanır.

973-772-1777

Fast Income Tax Returns

TOP DISCOUNT LIMOUSINE & CAR SERVICE

En güzel araçlarımızla ve uygun fiyatlarımızla sizleri evinizden New York ve diğer eyaletlerdeki havaalanlarına

veya gitmek istediğiniz her yere ulaştırıyoruz.

WESTERN UNION ACENTASI OLMAK İSTER MİSİNİZ?

Ek gelir elde etmek ve yeni müşteri kazanmak istiyorsanız, Dünyanın Lider Para Transfer şirketi olan

Western Union'ın acentası olmak için 201-263-5018 no’lu telefonu hemen arayınız.

Acentalar aranıyor

Kuyumcu dükkanında full time / part time çalışacaksatış tecrübesi olan, İngilizce

bilen (tercihen bayan) bir elaman alınacaktır.

201- 873 - 6062

Eleman Aranıyor

www.ForumGazetem.com

Tıkla, yeni bir güne yerel haberlerle başla...

www.TurkishSuperPages.com

Türk Amerikan İş Rehberi

KİRALIK SALON

Her türlü düğün, nişan, doğum günü partileriniz ile iş ve

özel toplantılarınız için 200 kişilik salonumuzla

Paterson, New Jersey’de hizmetinizdeyiz.

973-219-4078

Her tür sıhhi tesisat, tamirat işleriniz itina ile yapılır.

[email protected]

Malik Can- Plumber

862 - 242 -0641

BEST PLUMBING

Güleryüzlü Türk şöförlerimiz ve geniş filomuzla hizmetinizdeyiz.

Reservasyonlarınız için

1-866-890-1215 / 973-830-9636

570-242-5284

Page 27: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri 27

WASHINGTON - Turkish Coalition ofAmerica (TCA), tarihçi Prof. Justin Mc-Carthy ile tarih kitaplarında pek yerverilmeyen Osmanlı topraklarındaki 5milyon Müslümanın acı göç hikayesini,harita olarak yayımladı.

TCA, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışdöneminde yaşanan ama Batılı tari-hçiler tarafından genellikle sadece Os-manlı'daki Hıristiyanlara odaklanılaraktek taraflı anlatılan göç konusundamadalyonun öteki yüzüne de dikkatiçeken bir çalışmayı ortaya koydu.

Louisville Üniversitesi'nde tarih pro-fesörü olan ve Osmanlı İmparatorluğuhakkında ayrıntılı demografik çalış-malarda bulunan Prof. McCarthytarafından hazırlanan "Osmanlı İmpara-torluğu'nda Zorunlu Göç ve Ölümler-Açıklamalı Harita"da, Osmanlıtopraklarında, 1770-1923 yıllarında göçeden 5 milyon Müslüman tebanınyaşadığı göç gösteriliyor. Böylece, Os-manlı İmparatorluğu'nun dağılmasürecinin Ermeniler gibi sadece Hıris-tiyan nüfusu etkilemediğine, milyon-larca insanın acı ve zorluklar yaşadığınavurgu yapılıyor.Ayrıca, Osmanlı topraklarında göçe zor-lananların 5 milyonunun Müslüman,1.9 milyonunun Hıristiyan olduğunaişaret eden harita, böylece savaş ve iççatışmaların acılarını, düşünüldüğününaksine, daha çok Müslümanlarınyaşadığını gözler önüne seriyor.

ÖLEN MÜSLÜMAN SAYISI HRISTİYANLARIN 4 KATI

Harita, 1864-1922 yıllarında yaşanansavaş ve iç çatışmalar sırasında hayat-larını kaybeden Müslümanlarınsayısının, Hıristiyanlarınkine oranla 4katı fazla olduğunu da gösteriyor.

Harita, aynı zamanda, 1864-1922 yıllarıarasında, Osmanlı İmparatorluğu'nunparçalanması sürecinde ölen 5 milyonOsmanlı Müslüman'a yönelik bir kayıtanlamına da geliyor.

Prof. McCarthy, konuyla ilgili olarak yap-tığı açıklamada, Osmanlı topraklarındayaşayan değişik kimliklere mensup tümgrupların acı çektiğini ifade etti. Ancak,Müslümanların, özellikle de Türklerinen büyük acılara maruz kalan kesimolduğuna dikkati çeken McCarthy, "Har-itanın, tüm bu insanların felaketlerledolu kaderlerini göz önüne sereceğiniumuyorum" dedi.

"IRKÇI VE BAĞNAZZİHNİYETE BİLİMSEL CEVAPTIR"

TCA Başkanı Lincoln McCurdy de kurumolarak bu yayını desteklemiş olmaktangurur duyduklarını belirtti.Prof. McCarthy'ye, "tarihin sayfalarındaneredeyse hiç yer almayan MüslümanOsmanlı halkları hakkında bıkmadan veyılmadan yaptığı kapsamlı araştırmalarıdolayısıyla" teşekkür eden McCurdy,şunları kaydetti:"Çok az Türk aile vardır ki büyükannesiveya büyükbabası, Yunanistan, Bulgar-

istan, Makedonya, Kırım veya Kafkasya'-dan gelmiş olmasın. Ya da Anadolu'dayaşanan savaslardan dolayı yaşadığı içgöçe dair acı bir hikayesi bulunmasın.Ancak, modern Türkiye'nin kurucuları,genç Cumhuriyetin, bir varoluş mü-cadelesinden çıkmış halkını, geçmiş yer-ine geleceğe bakmaya yönlendirmiş veeski düşmanlarıyla barış felsefesini ben-imsemistir. Ne yazık ki, başka toplumlar,yaşadıkları trajedileri Türklere karşı ne-silden nesile aktarılan düşmanlığadönüştürdü.

Bu harita çalışması, Osmanlı İmparator-luğu'nun dağılışı sürecinde Müslümanhalkların kayıplarını göz ardı ya da inkareden, geçmiş çağların ırkçı ve bağnazyaklaşımlarının izlerini taşıyan zihniyetebilimsel bir cevaptır."

McCurdy, TCA olarak, bu ve benzeri bi-limsel çalışmalarla, halklar arasındadoğru tarihsel söylemlere, karşılıklıacıları ve yasları paylaşmaya dayalı biruzlaşma zemininin oluşturulmasına vegelecek nesiller için daha barışçıl birortam yaratılmasına katkıda bulunmayıamaçladıklarını kaydetti.

(A.A) - Barışkan Ünal

Amerikalı tarihçi McCarthy, “Osmanlının çöküşü sırasındaen büyük acılara Türkler maruz kaldı”

TADF ve ATAA Temsilcileri, Kongre Üyesi Holt'u Ziyaret Etti

New Jersey 12. Bölge Temsilcisi Kongre ÜyesiRush Holt, Türk Amerikan Dernekleri Federasy-onu Başkanı Kaya Boztepe, eski BaşkanlardanDeğer Tunç, Başkan Yardımcısı Can Kaplan veATAA Doğu Yakası Başkan Yardımcısı Ali Çınar ilebiraraya geldi.

12 yıldır Kongrede görev yapan Holt,kendi bölgesin-deki Türklerin çok başarılı olduklarını ve Amerika içingüzel bir örnek olduğunu dile getirdi. Türk-Amerikan ilişkilerinin onemine de değinen Holt, İsrail veTürkiye'nin geçici anlaşmazlıkları olsa da, eskibağlarının kopmasının mümkün olmadığını dile getirdi.TADF Başkanı Kaya Boztepe, Kongre Üyesi Holt'u 28Mayıs günü yapılacak Türk Günü Yürüyüşüne davet ed-erken ayrıca ATAA ile birlikte yapacakları Ulusal LiderlikKonferansına da beklediklerini dile getirdi.Boztepe,Türk-Amerikan ilişkilerinin iyi gittiğini ifade ederek kongre üyesine kendi bölgesindeki birçokTürkün ihtiyaçlarına daha iyi karşılık verirse, güçlüdesteğin artabileceğini söyledi.Eski TADF Başkanlarından Değer Tunç da,sözde Ermenisoykırımı konusunda Kongre Üyesine kısa bir sunumyaparken, Amerikan Temsilciler Meclisi'nin bu konu ileartık uğraşmaması gerektiğini dile getirdi.TADF Başkan Yardımcısı Can Kaplan ve ATAA DoğuYakası Başkan Yardımcısı Ali Çınar'da grassroot çalış-maları hakkında bilgi verirken, kendisi ile yakinen çalış-mak istediklerini belirterek,Türk Dostluk grubu içindeaktif olmasını rica ettiler.

Kongre Üyesi Keith Ellison: "Türkiye Kardeşimiz ve Dostumuz”

Amerikan Kongresinde Kuran'a elbasarak yemin eden ilk Müslüman mil-letvekili olan Ellison, Türkiye ile olanbağlarını güçlendirmek istediğini top-lantıda yineledi.

Sözde Ermeni soykırımı konusundatavrının daha önce Türkiye aleyhindeolduğunu, ama geçtiğimiz sene, Başkon-solos Mehmet Samsar ve Türk toplumliderleri ile yaptığı görüşmelerdensonra, kendisine sunulan bilgileri de in-celeyerek bu konudaki tavrının tama-men değiştiğini belirten Ellison, “artıkgeleceğe bakmamız ve Türkiye ile ABDilişkilerini daha da geliştirmemizgerekir” dedi.

Geçtiğimiz yıl Aralık ayı sonunda "SözdeSoykırım" tasarısının oylanması gün-deme geldiğinde, TADF Başkan Yardım-cısı Can Kaplan'ın kendisini arayıp

desteğini istediğini ve kendisinin deNancy Pelosi ve Howard Berman’lagörüşüp, bu tasarının oylanmasının nekadar yanlış olacağını bildirdiğini dilegetiren Ellison, "sizin için elimden geleniyaptım, her zaman yanınızdayım" dedi.

Kendi bölgesindeki Amerikalı firmalarile görüşüp, Türkiye ile ortak ticaret an-laşması programları geliştirmek istedik-lerini söyleyen Ellison, ekonomikanlamda güçlü isbirlikler olursa, Türkiyeile Amerika arasındaki ilişkileri kims-enin bozamayacağını belirtti.

Wisconsin Kongre Üyesi James Sensen-brenner ve Virginia Kongre Üyesi JamesMoran tarafından sunulan ve Türkiye ileABD arasında serbest ticaret anlaşmasıyapılmasına yönelik tasarıya da imzaatacağını ifade eden Ellision, Türk-Amerikalı işadamları ile tanışmak iste-

diğini söyledi.

New York’taki Türk-Amerikalı temsilci-lerinden, bölgesindeki Türklerle ken-disini biraraya getirmeleri isteğindebulunan Ellison, güçlü bir iletişim ağınınherkes için faydalı olacağını söyledi.

Toplantı sonunda kısa bir açıklamayapan Kaplan ve Çınar, Türkiye'nin öne-mini bilen Kongre Üyeleri ile birliktedurmaksızın çalışmaya devam edecek-

lerini belirtirken, Türkiye ile ABDarasında yapılması öngörülen serbestticaret anlaşması tasarısı için Türktoplumundan kendi bölgelerindeki mil-letvekilleri ile görüşüp, bu tasarıyı imza-lamalarının sağlanmasını rica ettiler.

Türk Dostluk grubundaki Kongreüyelerinin sayını arttırmak için uğraştık-larını belirten Kaplan ve Çınar, yakın za-manda bu sayının artacağına olaninançlarını dile getirdiler.

Minnesota 5. bölge Kongre Üyesi Keith Ellison, New York’ta Türkler ile birarayageldi. Can Kaplan, Ali Çınar ve Turan Ayaz'ın organize ettiği ve işadamı EkmelAnda'nın ev sahipliğinde “Antalia” restoranda düzenlenen toplantıya, Türk-Amerikan toplumu temsilcileri katıldı.

Page 28: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri28

Programda açılış konuşmasını yapanAmerika Müslümanlar Birliği Başkanı veFatih Cami Başimamı Fatih Demirci,bugüne kadar Fatih Camii'nin ve bağlı ku-ruluş ile şubelerinin öncülük ettiği okulçağındaki gençlerin eğitimini okul öncesiyaşlara indirgemiş ve böylece küçük yaşlar-dan itibaren yavrularımızın ihtiyacı olanmilli ve manevi şuurla eğitim disiplininineğlendirici bir ortamda verildiği böyle birmüesseseyi hayata geçirmiş olmaktanFatih Camii adına mutluluk duyduklarınıbelirtti.Günlerdir bu müessesenin açılması için geçsaatlere kadar elbirliğiyle çalışan hanım-lara teşekkür eden Fatih Demirci, yinekendilerini kırmayarak açılış törenine işti-rak eden Başkonsolos Mehmet Samsar ada şükranlarını sundu.

Başkonsolos MehmetSamsar da konuşmasına“Çocuklar geleceğimizdir,onlar için yaşıyor, onlariçin çalışıyoruz. AmerikanTürk toplumunda birçokilkleri hayata geçiren FatihCamii’nin okul öncesieğitime de öncelik ettiğinigörmekten gurur duyuyorve başarılarının devamınıdiliyorum”dedi. Samsargeleceğimizi emanet ede-ceğimiz çocuklarımızın

eğitiminin çok önemli olduğunun herkesçebilinmekle beraber yurtdışında bu önemindaha da arttığına dikkat çekerek, eğitimlibireylerin gelecekte Türk toplumunu,Türkiye’yi ve insanlığı daha iyi noktalarataşıyacağına olan inancını dile getirdi.

Daha sonra kalabalığın hepbir ağızdan tek-bir getirmesi eşliğinde kurdelayı kesenMehmet Samsar, 120 kişilik konferans sa-lonu, yemekhane ve mutfak olarak düzen-lenen salona geçerek burada bulunanhanımlara da kısa bir konuşma yaptı. Sam-sar konuşmasında hanımların Türktoplumunda ve ailedeki yerindenbahsederek emeklerini takdir ettiklerinivurguladı. Davetliler daha sonra hep bir-likte dersliklerin olduğu bölüme yöneldiler.

Burada sırasıyla lavabolar, oyun odaları,derslikler, veli görüşme odası ve misafirlavabolarının bulunduğu bölümü gezendavetliler, duvarların rengarenk resimler,odaların plazma televizyonlarla donatıldığı,temizlik ve tertibin azami düzeyde tutul-duğu böylesine profesyonel bir eğitimmüessesenin hayata geçmesinden mem-nun olduklarını dile getirdiler. Açılış prog-ramı yenilen akşam yemeğinin ardındansona erdi.

Programda 4-8 yaş arası çocukların, öğle-den sonraları okul öncesi eğitimi, hafızlıkkursu ve okul ödevlerinin takibiyle, grupçalışmaları, oyunlar, tiyatro, şiir gibi ak-tivitelerle sosyal kabiliyetlerinin geliştir-ilmesi hedefleniyor.

Programla ilgili bilgi almak ya da öğrencikaydettirmek için Fatih Camii’nin 718-438-6919 numaralı telefonunu arayabilirsiniz.

Fatih Camisinden okul öncesi eğitim atağı

Amerika Müslümanlar Birliği Fatih Camii’nin Brooklyn’deki merkez binasında yapımı tamamlananokul öncesi eğitim ve okul sonrası eğitim programı T.C. New York Başkonsolosu Mehmet Samsar’ınkurdela kestiği açılış merasimi ile hizmete başladı.

Page 29: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri 29

Türk öğrenciler New York’ta buluştu

Geçtiğimiz yıl ilk defa düzenlenen ve Amerika’daki Türk öğren-cilerin biraraya gelmesini amaçlayan kaynaşma gecesinin ikin-cisi New York Türkevi’nde yapıldı. New York Eğitim Ataşeliğitarafından düzenlenen II. Öğrenci resepsiyonuna katılım yüksekoldu.

Başkonsolos Mehmet Samsar’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği gecede öğren-cilere yemek ikram edilirken yine öğrencilerden oluşan bir gurup müzisyen kanunve gitar dinletisi sundu.

400’ün üstünde burslu ve kendi imkanları ile okuyan öğrencinin bir araya geldiğiyıllık buluşma gecesinde New York Eğitim Ataşesi İbrahim Demirer amaçlarınınAmerika’nın değişik eyaletlerindeki Türk öğrencileri buluşturarak birlik beraberlikve dayanışmayı artırmak olduğunu belirtirken, geçen yıl başlattıkarı bu buluşmanındevam etmesi temennisinde bulundu.

Haber ve Fotoğraflar: Cahit Oktay

ÇINAR VE KAPLAN’DANTÜRK TOPLUMUNA ÇAĞRI

Türk Amerikan toplumu TemsilcilerindenAli Çınar ve Can Kaplan, Türk-Amerikanilişkilerini geliştirmek için ekonomik an-laşma ve projelerin çok önemli olduğunudile getirdiler. Yakın zamanda WisconsinMilletvekili James Sensenbrenner ve Vir-ginia Milletvekili James Moran, Türki-ye'nin Amerika'da serbest ticaret anlaş-ması için bir tasarı sunmaya hazırlandık-larını ve bu tasarıyı Türk Dostu Kongreüyelerine dağıttıklarını belirtti. Çınar veKaplan,Türk Amerikan toplumunaseslenerek, kendi bölgelerindeki KongreÜyeleri ile temasa geçerek bu tasarıyaimza atmalarını ve destek vermeleriniistediler.Tasarıda Türkiye'nin dünyanın 17. büyükekonomisine sahip olduğu, OECD ve G-20 üyelikleri olduğuna dikkat çekiliyor.Tasarıda ayrıca Türkiye'nin birçok önemliülke ile 16 serbest ticaret anlaşmasıimzaladığı ve Avrupa Serbest Kuruluşuüyesi olduğu, Kanada dahil birçok ülkeile de anlaşma imzalamak üzere olduğuda dile getirildi. Amerika'nın yüzde 6ithalatının Türkiye'den gerçekleştirdiğinihatırlatan tasarıda Türkiye'nin 2000 ile2009 arasında ihracatını yüzde 158 art-tırdığı da dile getirildi. Türkiye'nin de-moratik, laik ve en güvenilir ülkelerinbaşında olduğu belirtilen tasarıda,Amerika'nın Türkiye ile karşılıklı serbestgümrük anlaşması imzalaması gerektiğianlatıldı.

Wilson: “ABD, Türkiye'de bugünün politikasının altındaki nedenleri daha iyi

anlamanın yollarını araştırmalı”

WASHINGTON - ABD'nin eski AnkaraBüyükelçisi Ross Wilson, ''ABD ile Türkiyearasındaki ilişkilerin seyrinde vuku bulan tümhayal kırıklıklarına, taktiksel ve hatta bazı za-manlarda stratejik görüş farklılıklarına rağmenTürkiye, ABD'nin üst düzey dış politika önce-liklerinin hemen hemen tamamında yer alı-yor'' dedi.

Ross Wilson, ''ABD'nin, çok derin ilişki içindeolduğu Türkiye'de bugünün politikasının altın-daki nedenleri daha iyi anlamanın yollarınıbulması gerektiğini'' belirtti. ABD'nin Atlantakentindeki Istanbul Center adlı kuruluş tarafın-dan yapılan açıklamaya göre, Atlanta'dakiJimmy Carter Müzesi'nde Istanbul Center'ındüzenlediği konferansta konuşan Wilson,Türkiye'nin temel bir değişimden geçtiğiniancak ABD'de bunun iyi anlaşılmadığını kay-detti.

Bu değişimin yine de ABD yönetimi için önemliolduğunu ifade eden Wilson, Türkiye'de üçönemli akım bulunduğunu belirterek, bunları''göç, radikal düzeyde ekonomik ilerleme ve

siyasi dönüşümler'' olarak sıraladı.Wilson, Türkiye'de son 50 yılda doğudanbatıya, kırsal bölgelerden kentlere büyük çaplıgöçlerin belirgin hale geldiğine dikkati çeke-rek, göç edenlerin kentlere kendi kültürlerinide getirdiğini ve kentlerin yapısını etkilediğinibelirtti.

Türkiye'de ekonomik alandaki ilerlemelereişaret eden Wilson, 30-40 yıl öncesiylekarşılaştırıldığında bugünün Türkiye'sinintanınmaz hale geldiğini ifade etti.Ross Wilson, ekonomik dönüşümün sadece İs-tanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerdedeğil Gaziantep ve Kayseri gibi kentlerde deyaşandığını belirtti.Wilson, Türkiye'deki siyasi dönüşümlerin dekısmen sosyal değişimlerin sonucu olduğunu,''AK Parti'nin de bu dönüşümde dev bir rol oy-nadığını'' kaydetti.

''AK Parti'nin milliyetçi, çoğu zaman popülistyaklaşımlarla yeni çoğunluğun hislerine hitapettiğini'' belirten Wilson, ''Türkiye'deki birönceki siyasi sistemin açık ancak otoriter un-surlar barındırdığı ve toplumun küçük bir kat-manı tarafından sahiplenildiği, bugün ise budurumun çok az düzeyde var olduğu'' yoru-munda bulundu.

Wilson, tüm bu akımların sonucunda Türki-ye'nin bugün yüzlerce yıldır olduğundan dahagüçlü olduğunu ve kendisini daha güçlü hisset-tiğini vurguladı.

Türkiye'nin 2008-2009 finansal krizini Avrupa'-daki her ülkeden daha iyi savuşturduğunuifade eden Wilson, buna katkıda bulunan un-surlardan birini ''Türkiye'deki iş dünyası lider-lerinin 2000'li yılların başları ve 1990'lıyıllardaki şiddetli ekonomik çalkantılarla başaçıkmada zengin deneyime sahip olması''olarak tanımladı.

Page 30: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Türkiye duygulara hitap eden görsellerle tanıtılacak

Türkiye'nin yurt dışındaki tanıtım kampanyasında bu yılkullanılan görsellerde Türkiye'ye özgü seyahat deneyimivurgulanarak, duygulara hitap eden unsurlar kullanıldı.

Termal, sağlık, spor ve kongre turizmini ön plana çıkarangörsellere daha fazla yer verildi. Deniz, kum, güneşin yanısıra tarihi ve doğal güzellikleri barındıran Kapadokya,Nemrut Dağı, Pamukkale gibi destinasyonlar da kampan-yada yer buldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü CumhurGüven Taşbaşı, yaptığı açıklamada, 26 Eylül-1 Ekim 2010tarihleri arasında Viyana'da 2011 yılında Türkiye'ninreklam kampanyalarını yürütecek ajansların ihale sonucubelirlendiğini anımsattı.Türkiye'nin tanıtımında katılımı sağlamak ve daha saydambir ihale süreci ortaya koymak amacıyla ihale komisyo-

nunda Kültür ve Turizm Bakanlığı yurtdışıteşkilatında görevli 5 temsilciyle TürkiyeSeyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB),Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED),Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD), TuristikOtelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği(TUROB) ve Turist Rehberleri Birliği(TUREB) yetkilileri, Marmara ÜniversitesiReklamcılık ve Tanıtım Bölümü ile BilgiÜniversitesi Reklamcılık Bölümündenakademisyenler ve Reklamcılar Derneğitemsilcisi gibi farklı pazarları temsil edenüyelerin görev yaptığını bildiren Taşbaşı,kazanan firmaların, ihaleye teklif gönderendünya çapındaki 31 reklam ajansı arasın-dan seçildiğini kaydetti.

Taşbaşı, bu yıl Türkiye'nin rakip ülkelerdenfarklılığını, ürün üstünlüğünü ve çeşitliliğini

vurgulayan bir stratejiyle hareket ettiklerini söyledi.Kampanyada Türkiye'nin sunduğu yaşam tarzının ve eşsizseyahat deneyiminin ön plana çıkarıldığını anlatan Taşbaşı,her yıl olduğu gibi bu yıl da deniz, kum, güneşin yanı sırakültür mirasına yönelik görsellere de yer verdiklerini be-lirtti.

''PAZARLARA YÖNELİK GÖRSELLER SEÇİLDİ''

Yurt dışı tanıtımında bu yıl ''duygulara'' hitap eden birkampanya hedeflendiğini dile getiren Taşbaşı, görselleriseçerken pazarlara göre hareket edildiğini belirtti.Orta Doğu pazarında tarihi yerler ve aile unsurunun öneçıkarıldığını belirten Taşbaşı, aynı şekilde Uzak Doğupazarında da kültürel değerlerin vurgulandığını kaydetti.Görsellerde İstanbul'daki tarihi mekanlara da yer verdik-lerini ifade eden Taşbaşı, şöyle konuştu:

''Bunların dışında Pamukkale, Kapadokya ve Nemrut Dağıgörsellerde yerini aldı. İskandinavya ve İngiltere pazarı içinde golf turizmini anlatan görselleri kullandık. Avrupapazarında kültür ağırlıklı, Rusya'da daha çok aile kavramı,deniz, kum ve güneş görselleri ön planda oldu. Bu yıl ter-mal, spor, sağlık ve kongre turizmini biraz daha fazla kul-lanacağız. Kampanyamızın başarılı olacağına inanıyorum.Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre Türkiye'ye yapılan rez-ervasyonlarda düşme yok çok iyi gidiyoruz.''

ANKARA (A.A) - Elif Koçak

Anayurt Haberleri30

Page 31: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri 31

H Ş A A A AY A S A R Ö L A T İ F

Z A N K A A Z A M İH A B İ L E T İ A Y

P L O Ş A M E L E EN A H A K U M M A N T A T

S E R A P A A N Y E ND O L A Y I E K E N E K İ

İ L A N T U L A HS A S I A R A D A

B E K A R E G E M E NF İ L N A Ü N İ T E

D K I L U O L A Y TT E M A T A L A N Y A K

U Y D U R U K M İ N İ KA N A A Ğ I A H A E T İ

U Y A K K A B İ N Eİ Ç E R İ K M E T İ N

A N A K A R A A L İE R E K K A L A M A R

Hazal Kaya

Pınar Altuğ

Nurgül Yeşilçay

135. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ ŞİFRE: ORTA DOĞU

Altındağ Belediyesi'nin 6 yılda 22farklı mahallede açtığı Hanımlar Eğitimve Kültür Merkezleri’nde yürütülençalışmalar, dünyaya örnek olacak nite-likte görüldü ve tanıtımının yapılmasıkabul edildi. Birleşmiş Milletler’dekietkinlikte, Hanımlar Eğitim ve KültürMerkezleri'nden yararlanan ve böylecehayatları renklenen kadınlarınhikayeleri anlatılacak.

28 Şubat Pazartesi günü öğle saat13:15 ile 14:45 arasında Birleşmiş Mil-letler binasındaki 300 kişilik salondadünyanın farklı ülkelerinden gelecektemsilcilere Altındağ Belediyesininuygulamakta olduğu projenin tanıtımıyapılacak. Etkinlik süresince AltındağBelediyesi’nin 22 farklı mahalledehizmete açtığı ve 35 bin kadının aktifolarak devam ettiği Altındağ BelediyesiHanımlar Eğitim ve Kültür MerkezleriProjesi dünyaya örnek bir proje olaraktanıtılacak.

Sunumu gerçekleştirecek heyet, DevletBakanı Selma Aliye Kavaf, AltındağBelediye Başkanı Veysel Tiryaki, AKParti Ankara Milletvekili Aşkın Asan,akademisyen ve gazetecilerdenoluşuyor. Altındağ Belediyesi’ningerçekleştirdiği çalışmalar ayrıca NewYork Türkevi'nde de sergilenecek.Yapılacak programla ilgili yazılı biraçıklama yapan Altındağ BelediyeBaşkanı Veysel Tiryaki, görevebaşladığı 2004 yılından buyana Altın-dağlı kadınların yaşam standardını

yükseltmek için büyük çaba sarfettik-lerini söyleyerek hizmete açtıklarıKadınlar Eğitim ve Kültür Merkezleriaracılığı ile Altındağlı kadınların sosyal,kültürel ve ekonomik yaşama katıl-masını sağlamak için çalıştıklarını ifadeetti.

6 yılda 22 farklı mahallede KadınlarEğitim ve Kültür Merkezleri açtıklarınıdile getiren Tiryaki, 35.000 Altındağlıkadının katıldığı kurslarda Okuma-Yazma, Bilgisayar, İngilizce, Diksiyon,Anne Çocuk Eğitimi, Hamilelik Eğitimi,Cilt Bakımı, Manikür-Pedikür, Kuaför-lük, Trikotaj, Ebru, Tezhip, Kırkyama,Mefruşat, İğne Oyası, El Örgüsü, Resim,Yağlı Boya, Ahşap Boyama, KumaşBoyama, Tel Kırma, Takı Tasarımı,Mum Batik, Vitray, Sabun, Ev aksesuar-ları, Taş bebek, Gelin aksesuarları,Drama; Halk Oyunları, Türk Sanat Müz-iği, Türk Halk Müziği, Keman, Ud,Kanun, Bağlama, Gitar eğitimi verdik-lerini dile getirdi.

Verilen eğitim kurslarında 5 yılda 5221kadının okuma yazma öğrendiğini, bukadınlardan 254’ünün dışardanilköğretimi bitirirken, 51 kadının iselise diploması aldığını ifade edenBaşkan Tiryaki, bugüne kadar 19400kişinin meslek edindirme kurslarınakatıldığını, 15250 kadının ise hobikurslarına devam ettiğini ve bunlarınarasından 50 kadının kendi iş yeriniaçtığını, 82 kadının da meslek sahibiolup iş bulduğunu anlattı.

Altındağ Belediyesi olarak ayrıca Altın-dağlı kadınları hem Ankara içinde hemAnkara dışında gezilere götürdüklerinianlatan Belediye Başkanı VeyselTiryaki bugüne kadar 20000'in üze-rinde kadının Etnoğrafya Müzesi, Re-sim-Heykel Müzesi, Hava Müzesi,Anadolu Medeniyetleri Müzesi, AtatürkKonut Müzesi, Atatürk Müze Köşkü,Cumhuriyet Devri Müzesi, KurtuluşSavaşı Müzesi, Gordion Müzesi, TürkiyeBüyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkan-lığı Köşkü ve Anıtkabir'i ziyaret ettik-leri dile getirdi. 5 yıldır devam eden şehir dışı geziler-ine ise bugüne kadar 21.103 kadınkatılmış. Altındağ Belediyesi, her haftasonu tiyatro ve sinemaya da götürüyor.

Altındağ Belediyesi, 22 HanımlarEğitim ve Kültür Merkezi bünyesindegerçekleştirdiği hiçbir aktivitedenücret almıyor.

Altındağlı kadınlar BM’de

22 Şubat -4 Mart 2011 tarihleri arasında Birleşmiş Milletler tarafındanNew York’ta düzenlenecek “Kadının Statüsü Komisyonu 55.oturumu”toplantısına kadınlara yönelik yaptığı başarılı çalışmaları ile Türkiye’yitemsilen Altındağ Belediyesi katılıyor.

Page 32: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Haber32

Mistakes to Avoid in a Lawsuit

What happens when you have a society that has lots of laws inplace? Well, let's add another element to that. Together with hav-ing lots of laws in place, you also have lots of people who read upon the law. The result is that we have lots of lawsuits! The inter-net has broadened the boundaries of legal knowledge for mostpeople. Everyday, the public discovers new ways in which itsrights have been violated in one way or another. And that meansmany lawsuits flying back and forth. A lawsuit is sort of like agame of chess. You have to do certain things to press your attackagainst the other side. And you have to do certain things to defendyour own forces against the onslaught of the other side's attack.

Just as no two games of chess are identical, no two lawsuits areidentical. The subject matter can differ. The jurisdictions can dif-fer. There are a million different things on which lawsuits can bebased. Some of the more common subjects that come to mind arecar accidents, divorces, debt collections, and breaches of contract.Some of the less commonly known ones involve shareholder de-rivative lawsuits with large corporations, non-competition clauseviolations between former business associates, or copyright in-fringement lawsuits between two authors. Whatever the subjectmatter, there are certain fundamental mistakes that are made inall lawsuits. These can be damaging, or even fatal to a lawsuit insome cases. Let's look at some of the more common mistakes thatarise in unsuccessful lawsuits.

One of the most fundamental errors is missing applicable dead-lines. A major deadline that can be missed is the deadline to bringa lawsuit. This is called the statute of limitations. For instance, inNew York State, the statute of limitations to bring a legal action inconnection with an automobile accident or a slip and fall case isthree years. If the injury victim fails to file an action in courtwithin three years of the date of the accident, he will be foreverbarred from bringing a legal action. It doesn't make any differenceif the injuries are catastrophic or the injuries are superficial. Itdoesn't make any difference if the victim did everything else pro-perly. A person who misses that three year deadline in an injurycase is out of luck.

And just as the person prosecuting an action is bound by dead-lines such as the statute of limitations, the party defending a law-suit must also comply with certain timetables. Ifthe defendant is served with a summons and complaint, they need to respond with an answerwithin a certain number of days. These timetablesare governed by the code of civil procedure for thestate in which the lawsuit is brought. If a personmisses these deadlines, it can be damaging to alawsuit.

Failing to collect witness statements in a timelymanner is a fundamental mistake in many law-suits. If an accident took place and the victim col-lected names of witnesses, it is important tocontact those witnesses and interview themwithin a reasonably prompt time. If an attorneywaits too long, witnesses can move out of state.They can forget what they saw. They can changetheir minds about testifying.

These are a few of the more common mistakes in alawsuit that can be avoided. In the next issue ofForum, we’ll cover other avoidable mistakes.

***

Timur handles lawsuits for car accidents, slip & fallaccidents, work accidents, cruise ship accidents, serious personal injury, hospital errors, medicalmalpractice, dangerous product, pharmaceuticaldrugs, workplace discrimination, sexual harassmentand other areas of law. ▪ www.benimavukatim.com ▪ [email protected] ▪ 718 224-9824

President Barack Obama says improving mathand science education are key to the UnitedStates competing for new jobs and industries.Mr. Obama recorded his weekly address duringa visit to Intel Corporation in the westernUnited States.

He said his administration has made educationa top priority and that over the next ten yearsalmost half of all new jobs will require morethan a high school education.

Mr. Obama said the United States has every-

thing it needs to compete for new jobs and in-dustries. He said the country has bold entre-preneurs, bright new ideas and world classcolleges and universities.

While Mr. Obama talked jobs, Republican Rep-resentative Tom Price praised his party's pushto cut $60 billion from the federal budget. Hesaid Republican reforms will focus on gettingthe country's debt under control while provid-ing health and retirement security for Ameri-cans.

VOA News

Obama: Education Cornerstone to Future Job Gains

Republicans Vote to Cut $61 Billion In Government Spending

Efforts to cut the U.S. federal budget to countera rising deficit projected at $1.6 trillion thisyear are now moving to the Democratic Partydominated Senate. The Republican controlledHouse of Representatives passed a bill earlySaturday with about $60 billion in spendingcuts.During Saturday’s early morning debate HouseSpeaker John Boehner said the next few monthswill be the most important Washington hasseen in decades. In a vote which ended at fourin the morning, lawmakers voted almost en-tirely along party lines. Most Republicans werein favor of the bill to cut current spending byabout 14 percent, while Democrats were in op-position.But Democratic lawmakers in the Senate havepromised to remove many of the bill’s cuts. These include eliminating spending to carry out

President Barack Obama’s health care reformlaw. The cuts also target federal funding forfamily planning, the government’s ability to en-force environmental regulations, educationprograms, subsidies for the poor and foreignaid. The bill does include increases, such as anearly two percent rise for defense spending,despite some internal Republican opposition.The Senate is expected to spend the next fewweeks debating and writing its own version ofa government funding bill. Senate Democratssay they also want to begin shrinking thedeficit, but not the way House Republicansvoted for. If no compromise is found by March4, a U.S. government shutdown becomes a pos-sibility, unless all parties, including DemocraticPresident Obama, can agree on a short-termspending bill.

Nico Colombant | Washington | VOA

Page 33: FORUM Gazetesi  135th. Issue

U.S. Ambassador to the United Nations, SusanRice spoke on NBC’s Meet The Press program."What we are encouraging Bahrain and othergovernments in the region to do is to recog-nize that this is a yearning for change and re-form that is not going to go away, that it needsto be respected, and that they need to getahead of it by leading rather than beingpushed," she said.

Ambassador Rice declined to predict the endresult of reform movements sweeping theMiddle East, but said the status quo in manycountries is unsustainable."There needs to be a process for reform," saidAmbassador Rice. "There are conditions thatare inherently unstable: a youth bulge, highunemployment, a lack of political openness.And we have pressed publicly and privatelyfor the kind of change that is necessary."

The American diplomat denied any inconsis-tency in the U.S. response to demonstrationsin Egypt, Bahrain, and other nations."The [U.S.] message is the same: no violence,"she said. "Respect the universal rights of peo-ple to assemble, to protest, to speak, to formpolitical organizations, and get ahead of re-form [embrace it]."

Appearing in a pre-recorded interview onABC’s This Week program, U.S. Secretary ofState Hillary Clinton said the United Stateswill continue to advocate freedom and democ-racy across the globe, but conceded thatabrupt change can be perilous and bring un-foreseen results."Americans are in favor of human rights, free-dom, democracy," said Clinton. "We know that,ultimately, the most progress that can bemade on behalf of human beings anywhere iswhen those individuals are empowered, whenthey have governments that are responsive."That is what we want to see," continued Clin-ton. "At the same time, we recognize that thisprocess can be hijacked by both outside andinside elements."

As an example, Secretary Clinton pointed tothe Iranian revolution of the late 1970s,where the people overthrew the totalitarianShah and saw a totalitarian theocratic regimecome to power in its place. She said the goal isnot simply for nations to hold an election inwhich one autocratic ruler is replaced by an-other, but rather for a democratic process totake root that yields true representative gov-ernments.

Michael Bowman | Washington | VOA

US News 33

Political Theatre

"Life and politics is drama and theatre!" exclaimedGeorge Clooney at the United Nations when he met thereon Darfur. "That is why Hollywood stars are active in in-ternational affairs, and those who present the bestmovies and media programs help shape world eventsand elect politicians!"

"Marketing executives and public relations experts runpolitical campaigns!" explained Joseph McGinnis who authored 'The Selling of the President'. "Billions of dol-lars will be spent in America on a campaign which neverstops to attain supreme power in 2012!"

"In today's world deceit, deception, and duplicity is awinning strategy where you praise your enemy beforeyou destroy him!" explained Bill Paley, the former Chiefof Psychological Warfare for SHAEF. "Invasion planswere concealed from Hitler using deception tactics pro-tected under a bodyguard of lies!"

"The Wizard of Oz was a lame brain who used thunder,lightning, smoke, and mirrors to frighten and overwhelmthose he feared!" explained Frank Baum of Hollywood ata seminar 'The Media is the Message.' "It took the littledog Toto to pull the curtain and expose the Wizard forwhat he was!"

"Abraham Lincoln said you can fool some of the peopleall of the time, all of the people some of the time, but youcan't fool all of the people all of the time!" AmbassadorSusan Rice exclaimed out loud. Someone at the seminarshouted jocularly "Let's collect the names of those youcan fool all of the time!"

US Urges Arab Governments to Heed Calls for Change

The Obama administrationsays governments across theMiddle East should lead theway to reform demanded bydemonstrators in Libya,Bahrain and elsewhere. With a rising death toll inLibya, where security forceshave fired on protesters, andcontinuing demonstrations inBahrain and Yemen, the UnitedStates is urging Arab govern-ments to listen to calls forchange, rather than repressing them.

Tens of Thousands Protest in Wisconsin

The Tea Party demonstration in favorof the controversial measure beganSaturday in Wisconsin's capital city ofMadison. But they appeared far out-numbered by tens of thousands whowere marching around the Capitolprotesting the budget bill. Thatprotest has been growing since Tues-day.The proposal would sharply reducecollective bargaining rights for moststate workers. The bill would also in-crease the amount public employeespay for benefits such as health careand pensions.Protesters say the bill will hobbleunions and cost too much for averageworkers. But Wisconsin GovernorScott Walker says the changes arenecessary to help the state overcomea major budget shortfall. He and Re-publican legislators say the state is“broke” and there are no other op-tions.Democratic state senators have takenthe side of the protesters. All fourteenDemocrats in the state Senate havebeen in hiding since Thursday to pre-vent a vote on the bill. Without at leastone democrat present, there are notenough legislators to take a vote. TheDemocrats say they will not returnuntil the Governor and Republicansagree to negotiate a compromise.

A group of Tea Party political activists — who support minimal government regulations and spend-ing — have gathered at the capitol of the U.S. state of Wisconsin to show their support for a budgetmeasure that has drawn massive protests.

Page 34: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Forum Bulmaca - 13534

Hazırlayan: Güven Sö[email protected]

ÜsttekiresimKanun

Ün, namBir türtahta

ayakkabı

İki şeyinarasını yarı

açmakCüzzamlı

Cet, dedeGörevden

alma

Sağlık,esenlikDolaylıanlatım

Göreceliİlgi eki

İki atlıkızakUyku

MaksimumKorunacak

eşya

MesajIşın

Dünyanınuydusu

Giysinin altkenarı

ÖğrenciindirimbelgesiHaksız

SarmalYarı

aydınlık12. ay

Gündelikleçalışan işçi

Kısazaman

OkyanusOrtadaki

resim

LezzetRüzgâr

BaştanbaşaÖtürü

Zihin

Japon parabirimi

..... Yeşilçay(alt resim)

Hainlik

Mezra Sayı, tane

Küf veçürük gibi

kokan

DuyuruAnıt

BedduaKibarca

olmayan,bayağı

HatıraBoylam

Hükümran,hâkim

Etrafı su ileçevrili karaFazla bön,

avanak

Evlenme-miş kimseBir hayvan

Sodyumunsembolü

Yazyağmuru

DersinbölümleriBir sayı

Asıl konu,temel motif

Keçi tüyüDoktor

kontrolü

Büyük,yüce

Zayıf, cılız,kuru, sıska

HadiseTehlikeli,

sarp ve zorgeçit

Macun

Yağma,çapul

Düzenliişleyen

Tibetöküzü

Filipinler’inbaşkenti

İlgi eki

Valide,anne

Aslıolmayan,uydurmaÇaresiz

Küçük vesevimli

Son, bitim

ZehirArgodaçalma

Halkdilinde işte

İşler,işlemler

Tarihte biruygarlık

Bir tür ya-ban mersini

BirorganımızMuhteva

BakanlarKurulu

Elma, armutkurusu

Dayanıklı,metanetli

Radyumunsembolü

KıtaAmaç,gaye,

maksat

Yüce,yüksek

Mürekkepbalığınınbir türü

ŞİFRE:

1 2 3 4 5 6 7 8

1

2

3

4

5

6

7

8

Page 35: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Türkiye-Avrupa BirliğiKarma ParlamentoKomisyonu EşbaşkanıHelene Flautre, "Bazıülkeler iç siyaset sebe-biyle Türkiye'nin başlık-larını kilitliyor. Nekadar saçma ve mana-sız bir durum" dedi.

Röportaj - Yorum 35

Gücün Somut Ifadesi: Panama Kanalı

Önümüzdeki 10 yıl içinde, Panama Kanalı ticari yük gemilerininüçte biri için dar gelecek. Bunun üstesinden gelmek için, 2007yılında 5 milyar dolarlık bir genişletme projesine başladı. Bu pro-jenin fiyatı ne kadar büyük gibi gözükse de, aslında mevcut kanaliçin yüzyıl önce ödenen siyasi, ekonomik ve insani bedelin çokküçük bir kısmına tekabül ediyor. Tropik Orta Amerika ikliminde20. yüzyıl başında inşa edilen bu mühendislik şaheseri sadecemühendislerin değil aynı zamanda kurnaz siyasetçilerin ve öncü tıpdoktorlarının emeği ile başarılmıştır.

Kuru çöl ikliminde, kumlu zemini kazarak Süveyş Kanalı’nı inşaeden Fransızlar, 1880 yılında büyük bir hırsla Atlas Okyanusu ileBüyük Okyanusu birleştirecek kanal inşaatına giriştiler. Ama bu gi-rişim tropik Orta Amerika’nın Ortadoğu’dan çok farklı olduğunukavrayamamış Fransız ekibine çok pahalıya mal olacaktı. Ardısıragelen heyelanlar, seller ve özellikle tropik hastalıklardan dolayı1890’larda iflasın eşiğine geldiler. En sonunda sıtma, sarı hummave iş kazaları yüzünden 22 bin kişiyi ve yüz milyonlarca dolarıkaybeden Fransızlar gururu bir kenara bırakıp proje imtiyaz hak-larını 40 milyon dolar karşılığında ABD’ye satmak zorunda kaldılar.

Fakat, o zamanlar Kolombiya’nın parçası olan Panama’nın kanalbölgesinin toprak egemenliğinden vazgeçmek istemeyen KolombiyaSenatosu bu antlaşmayı onaylamadı. Bunun üzerine BaşkanTheodore Roosevelt Panama’daki ayrılıkçılara açıkça destek verdive ayaklanan Panamalılar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Desteğediyet borcuda 80 km uzunluğunda ve 15 km genişliğindeki kanalbölgesinin egemenliği ABD’ye bırakılarak ödendi. ABD’nin önün-deki tek engel olarak kalan bölgede konuşlanmış Kolombiya asker-leri de, kendilerine gönderilen nakit dolarlar sayesinde tek mermisıkmadan Panama’yı terk ettiler. Bu “bükemediğin eli, satın al”stratejisi tanıdık geliyor değil mi? Yakın tarihte, Rumsfeld sonrasıGeneral Petraeus da, Saddam yanlısı direnişçilerin gücünü ve bir-liğini kırmak için, Irak'lı aşiret reislerini satın alıp ABD’yi Irakbataklığından çıkartmıştı.

1904 yılında mühendis J.F. Wallace liderliğinde inşaata başlayanAmerikalılar, önceleri siyasetçilerin beklentilerine cevap vermekiçin altyapıyı hazırlamadan sırf işler yürüyor görünsün diye toprakkazmaya başladılar. Fakat çalışmalar sayısız heyelan, her yıl tekrar-lanan seller ve amansız sıtma ve sarı humma salgınları yüzündençok yavaş ilerliyordu. O tarihlerde zemin mekaniği bilimi daha doğ-mamıştı ve kazı emniyet uygulamaları daha çok geçmişteki dene-yimlere dayanıyordu. Zemin mekaniği biliminin kurucusu Terzaghigenç bir mühendis idi ve Robert Kolej’deki (şimdiki BoğaziçiÜniversitesi) çığır açan çalışmalarına başlamasına daha yıllar vardı.

Tropik hastalık korkusundan Wallace 1905 yılında istifa etti ve ye-rine başka bir mühendis J. F. Stevens getirildi. Stevens projeninönündeki üç önemli engelden ikisini (heyelanlar ve seller), Roo-sevelt’i deniz seviyesinde bir kanal yerine kapaklı-havuzlu bir kanalve taşan nehirleri dizginleyecek barajların inşasına ikna ederekçare buldu. Tepeleri kazmak yerine, gemiler kapaklı havuzlar ileyükseltilip engebeler aşılacak ve dizginlenen nehirlerin baraj göl-leri su yolları oluşturacaktı.

Ama asıl sorun önceki Fransız girişiminde on binlerce kişiyiöldüren, Wallace’ı istifa ettiren ve çalışanların ölümcül korkususıtma ve sarı humma idi. Tehlikenin farkında olan Stevens inşaat iş-lerine ara verdi ve sağlık sorumlusu W. C. Gorgas’ın çalışmalarınaodaklandı. Gorgas, Küba menşeli tıbbi bir dergideki yazıya daya-narak durgun sularda üreyen sineklerin kökünü kurutmadıkça, sal-gınlara çözüm bulamayacağını biliyordu. Gorgas ve ekibi aylar süren bir çalışma sonrası, çevredeki tümbataklıkları ve durgun suları kuruttu, kanalizasyon şebekeleri inşaetti ve binaları tüllerle kaplattı. O tarihe kadar sıhhi bir tedbir kabuledilen ve böcekleri engellemek için yatak bacaklarının altına konu-lan su dolu tas uygulamasına son verildi. Bu tedbirler sonucu sıtmave sarı humma salgınlarının önüne geçildi ve Amerikan kanal girişi-minin toplam can kaybı, kazalar dahil olmak üzere, 5500 ile sınırlıkaldı.

1914 yılında hizmete açılan Panama Kanalı’na ABD FederalHükümeti, 10 yıllık inşaat süresince, yıllık bütçesinin yaklaşık%10’unu harcıyordu. 2010 yılı Federal Hükümet bütçesinin 3 tri-lyon dolar olduğunu düşünürsek, bu girişiminin ne kadar cesur vepahalı bir girişim olduğunu anlayabiliriz. Panama Kanalı ilk bakıştabir inşaat mühendisliği şaheseri olarak görünse de, aslında büyükbir devletin çökmekte olan İngiliz ve Osmanlı imparatorluklarınınboşluğunu doldurmaktaki kararlılığının siyasi, ekonomik veteknolojik bir ifadesi olarak algılanmalı.

Hayrettin Turan - İSTANBUL

Gazetemize özel açıklamada bulunan Fran-sız politikacı Helene Flautre, "Zamanınınbüyük bir bölümünü temel özgürlükler veyargı bağımsızlığını konuşmakla geçiren birAvrupa Birliği'nin, Türkiye'nin bu konulardaileri gitmesini engellemek için başlıkları ki-litlemesi dahil bloke etmesi ne kadardoğrudur. Ne kadar saçma ve manasız birdurum olduğunu onlar da biliyor" diyekonuştu.

BAŞKA SENARYO PEŞİNDELER

* "Çatlak sesler, AB-Türkiye ilişkilerinideğiştirmez. Türkiyesiz bir AB hayal edemi-yorum" diyen Türkiye-Avrupa Birliği KarmaParlamento Komisyonu Eşbaşkanı HeleneFlautre "Ancak bazı AB üyelerinin Türkiyehakkındaki tutumu bizi şaşırtıyor. AB'debazı kişiler başka bir senaryo yazmanınpeşindeler. Belçika başkanlığı dönemindehiçbir başlığın açılmaması açıkça çok cansıkıcı bir durum" dedi.

DIŞ POLİTİKADA BULUNMAZ ŞANS

* Türkiye'nin, dünya meselelerinin merkezin-de bulunduğunu söyleyen Helene Flautre,"Bu özelliğinden dolayı Türkiye, Avrupa içindış politikasını zenginleştirme adına birşanstır. Bu, bazı Avrupalıların göremediğibir husus. Mesela Türkiye'nin İran nükleerkrizinde izlediği politika, son toplantının İs-tanbul'da yapılması savaş arayışlarındaolan ülkeler için bir alternatif oluşturuyor"ifadesini kullandı.

KIBRIS'TA AB SÖZÜNÜ TUTMALI

* "Bir yandan Avrupa Birliği, Kuzey Kıbrıs iledoğrudan ticareti için başlatmak için üstlen-diği yükümlülüğe uymadı. Diğer yandan,Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimine liman vehavaalanlarını açmayı reddediyor" diyenHelene Flautre, "Avrupa Komisyonu AnkaraProtokolü'nün uygulanması için Türkiye'yebu konuda baskı yapmakta haklı sayılabilir.Ancak AB sözünü yerine getirseydi. Türkiyede gerekli adımı atacaktı" dedi.

Türkiye'de yaşanan olumlu değişime dikkatçeken Flautre, "Bugünün Türkiyesi, AB'yeaday bir ülke ve gittikçe demokratik veçoğulcu bir ülke haline geliyor. Avrupa yeni-den şekillenirken Türkiye, Avrupa'nın yenibakış açıları kazanmasına katkı sağlayabilirve Avrupa, yaşlı, zengin ve beyaz Avrupa,Türkiye'yi kabul ederse bu tecrübede birçokşey kazanacaktır. Bu, Avrupa'nın çok kültür-lülüğü kabul ettiğini göstermiş olur" dedi.

BAŞLIKLARI KİLİTLEDİLER

AB'de bazı ülkelerin iç siyaset sebebiyleTürkiye'nin başlıklarını kilitlediğini söyle-yen Flautre, "Zamanının büyük bir bölümü-nü temel özgürlükler ve yargı bağımsızlığınıkonuşmakla geçiren bir Avrupa Birliği'nin,Türkiye'nin bu konularda ileri gitmesini en-gellemek için başlıkları kilitmelemesi dahilbloke etmesi ne kadar doğrudur. Ne kadarsaçma ve manasız bir durum olduğunuonlar da biliyor." diye konuştu.

Türkiye-Avrupa Birliği Karma ParlamentoKomisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre "Çatlaksesler, AB-Türkiye ilişkilerini değiştirmez.Türkiye'siz bir AB hayal edemiyorum. Ancakbazı Avrupa Birliği üyelerinin Türkiyehakkında takındıkları tutum bizi şaşırtıyor.AB'de bazı kişiler başka bir senaryo yaz-manın peşindeler. Dikkat edilirse Belçikabaşkanlığı döneminde hiçbir başlığın açıl-mamamsı açıkça çok can sıkıcı bir durum.Avrupa yakasında, Nicolas Sarkozy ve AngelaMerkel, her ikisi de Türkiye'nin üyeliğinedüşmanca bakmalarına rağmen, bu kritikdönemde Türkiye için ortak bir plotformoluşturarak Türkiye'nin destekçileri deortak bir imzayla yerlerini aldı. Ortak birçağrı yapan İsveç, İtalya, İngiltere ve Fin-landiya'nın Dışişleri Bakanları (Carl Bildt,Franco Frattini, William Hague ve AlexanderStubb tarafından imzalanan ortak bildirideTürkiye'nin genişleme ve katılım sürecinebüyük destek verdiler" diye konuştu.

"Öncelikle yeni bir anayasa yapılması için si-hirli değnek bizim elimizde değil, Türkhalkının elinde" diyen Helene Flautre, şöyledevam etti: "Avrupalılar olarak bizim yap-mamız gereken en önemli şey, yeni biranayasa yapılması için bu süreci destekle-mek ve Türkiye'deki aktörlerin bu konudafikir birliğine varmasını sağlamaktır.Türkiye'deki seçim süreci, yeni anayasayapılması için tüm siyasi aktörlere birtartışma platformu fırsatı sağlarsa önem-lidir."

TÜRKLERE VİZE ENGELİ KALKMALI

Vize engeli konusunda Avrupa Birliği'nintavrını eleştiren Helene Flautre, "Vizelerinzorla kabul ettirilmemesi gerekir. Avru-pa'nın bu paranoyaklığa varan düşün-celerini değiştirmesi gerekiyor" dedi.

Flautre, Türk vatandaşlarının AB'deserbestçe dolaşmasını istediğini söyleyerekşöyle konuştu: "Serbest dolaşım, insanlarıntemel haklarından bir tanesidir" dedi.

Helene Flautre: “Türkiye ile müzakerelerinkilitlenmesi saçmalık

Özel Haber

Page 36: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri36

NEW YORK - Türk Hava Yol-ları (THY), New York'un enönemli binalarından ''EmpireState'' binasında yeni ofisaçıyor.

Haftalık ''New York Observer''gazetesi konuyla ilgilihaberinde, New York'auçuşlarını son aylarda artıranTHY'nın dünyanın en ünlü işyeri binasında ofis açmasınında şaşırtıcı olmadığı yorumuyapıldı.

THY'nın Empire State bi-nasının 75. katındaki 545 me-trekarelik ofisiyle, binadabulunan ''Air China'' ve''Lufthansa'' gibi önemlihavayolu şirketlerine katıldığıbildirilen haberde, THY'nınWestbury'deki ofisinden buay içinde Manhattan'ın 5.Caddesindeki Empire State bi-

nasına taşınacağı kaydedildi.Türk AmerikanDernekleri Federasyonu(TADF) Başkanı Kaya Boztepede konuyla ilgili yaptığı açıkla-mada, ''THY'nın, Amerika'dayaşayan yarım milyon vatan-daş ve iki milyon soydaşın gözlerini yaşartan gururuolduğunu, THY'nın verdiğiservisle, artan kapasitesiyle,başarılı reklam kampanya-larıyla yerel ve yabancıbasında isminden sözettireniddialı bir konuma sahipolduğunu'' belirtti.''THY, Amerika ve özellikleNew York denilince akla ilkgelen Empire State binasındayeni ofisini açarak bu heye-canımıza heyecan kattı'' diyenBoztepe, THY'nın başta yö-neticileri olmak üzere tümTHY ekibini tebrik etti.AA

Economist Intelligence Unit'in yaptığı yıllık araştırmada,

2010 Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapan Kanada'nın

Vancouver kenti, istikrar, sağlık, kültür, çevre, eğitim,

güvenlik ve altyapı faktörleri göz önünde bulundurul-

duğunda en yaşanılası şehirler listesinde yüzde 98 oy oranıyla

birinciliğe oturdu.

2007 yılından bu yana bu listede birinciliğini koruyan Van-

couver'dan sonra Avustralya'nın Melbourne kenti yer aldı.

Dünyadaki 140 şehrin bulunduğu listeye, ABD kentlerinden

ilk olarak Pittsburg 29. sıradan girerken, Los Angeles 3

basamak atlayarak 44. sıraya, New York ise 56. sıraya yer-

leşti. Londra'nın bir basamak yükselerek 53. sıraya çıktığı

listede, Paris 16. oldu.

Asya'dan Osaka listeye 12. sıradan girerken, Cenevre ile aynı

sırada yer aldı, Tokyo'nun ise önüne geçti. Hong Kong'un

31. sıradan girdiği listede dünyanın en büyük ikinci

ekonomisi olan Çin'in başkenti Pekin 72. sırada yer alabildi.

THY New York’ta Empire Statebinasında ofis açıyor

Vancouver'ın hala dünyanın en yaşanılası kenti

Dünyanın en yaşanılası kentlerlistesinin ilk 10'u şöyle sıralandı:

1-Vancouver- Kanada2-Melbourne- Avustralya3-Viyana- Avusturya4-Toronto- Kanada5-Calgary- Kanada6-Helsinki- Finlandiya

7-Sydney- Avustralya8-Perth- Avustralya9-Adelaide - Avustralya10-Auckland- Yeni Zelanda

Listenin son 10'una giren şehirlerise sondan başlayarak sırasıylaşöyle:1-Harare- Zimbabve

2-Dakka- Bangladeş3-Port Moresby- Papua Yeni Gine4-Lagos- Nijerya5-Cezayir- Cezayir6-Karaçi- Pakistan7-Douala- Kamerun8-Tahran- İran9-Dakar-Senegal10-Kolombo- Sri Lanka

Page 37: FORUM Gazetesi  135th. Issue
Page 38: FORUM Gazetesi  135th. Issue
Page 39: FORUM Gazetesi  135th. Issue

Amerika Haberleri 39

ATCOM Üyesinden Camden’a Cesur Yatırım

Amerikan Türk Ticaret Odası (ATCOM) üyesi veDelran bölgesinin başarılı işletmesi Efes Mar-ket’in sahibi Serdar Canpolat ve ortağı ZekeriyaOlcay Düz, Camden’a yeni bir işyeri ile anlamlı birTürk imzası atıyor. İki ortağın güzel çalışması“Gourmet Market” şehrin en işlek caddelerindenMarket Street üzerinde bulunuyor. Eyalet çapındabilinen Camden Akvaryum’a yürüme mesafesindeolan Türk marketi bölgede “landmark” olarak bi-linen modern Victor Waterfront binasının altkatını büyük ölçüde kapatıyor. Hem bölgenin zi-yaretçilerine hem de çalışanlarına hitap edecekmarkette, Amerikan ürünlerine paralel olaraktalebi yüksek Türk ürünleri de teşhir edilecek.Gourmet Market açılış töreninde ATCOM BaşkanıProf. Dr. İhsan Işık, Başkan Yardımcıları RamazanKüçük, Hacı Köse, Genel Sekreter Mehmet Kılıç,Camden Belediye Başkanı Dana Redd adınaEkonomik Kalkınma direktörü Vincent Basara,Camden Yatırım Ajansı Başkanı David Foster, binasahibi Carl E. Dranoff ve yerel işadamları hazır bu-lundu.

Emre Gürel - NJ

Page 40: FORUM Gazetesi  135th. Issue

“Süper Volkan” ABD’yi yaşanmaz hale getirebilirABD’de bulunan dünyanın en büyük süper volkanı Yellowstone’un2004’ten bu yana rekor oranda yükseldiği ve volkanın patlamasıhalinde ABD’nin üçte ikisinin yaşanmaz duruma gelebileceği belir-tiliyor. Uzmanlar bir patlama olması halinde, geçen sene patlayanİzlanda’daki Eyjafjallajökull yanardağının yol açtıklarının, süpervolkanınkinin yanında devede kulak kalacağı belirtiyorlar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi EmineErdoğan, New York'ta BM Kadının StatüsüKomisyonu'nun 55. Oturumu'nun açılışında,onur konuşmacısı olarak BM Genel Kuru-lu'na hitap etti.

Emine Erdoğan, Türkiye'de kadınların, eşitlik mücade-lesinde, ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda dahaetkin olma mücadelesinde, örnek bir atılım sergiledik-lerini belirterek, ''Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslü-man olan, anayasal ve parlamenter demokrasiyibaşarıyla uygulayan, demokratik standartlarını hergeçen gün yükselten, Avrupa Birliği ile katılım müzake-relerini yürüten Türkiye, bölgesinde olduğu kadar,küresel ölçekte de etkinliğini artırıyor, dikkatleri üzeri-ne çekiyor'' dedi. Kadının Statüsü Komisyonu 55. Oturumu'nda, ''Kadın-lar ve kızların eğitime, meslek içi eğitime, bilime,teknolojiye, tam istihdama ve uygun işlere erişimlerive katılımlarının desteklenmesi'' konusunun önceliklitema olarak seçilmesini son derece isabetli bulduğunuifade eden Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletlerde birKadın Biriminin (BM Kadın) oluşturulmasını ve faaliyetegeçmesini de heyecan verici bulduğunu söyledi. Er-doğan: ''Bugün artık kadınlar, ne ekmek, ne de mer-hamet istiyorlar. Bugün, dünyanın her yerinde kadınlar,haklarını, en temel insani haklarını, eğitim haklarını,çalışma haklarını, eşitlik haklarını istiyorlar. Kadınlar,hibe değil, sadaka değil, insan onuruna yaraşır bir şek-ilde var olma hakkı istiyor ve artık çok daha güçlü şek-ilde bunun için mücadele veriyorlar.'' diye konuştu. Türkiye'nin kadına ve kadın haklarına, kadınlarıneğitimine ve çalışmasına yönelik tarihi ön yargıları tektek geride bıraktığını; ''yerel ile evrenseli buluşturanbir anlayışla'' hareket ettiğini söyleyen Emine Erdoğan,şöyle devam eti: ''Şunu büyük bir memnuniyetle ifadeetmeliyim ki Türkiye, Bin Yıllık Kalkınma Hedefleriarasında yer alan cinsiyet eşitliği ile kadın ve kız çocuk-larının eğitim hakları alanında önemli yol almış,2015'te ulaşılması gereken hedeflerin çoğuna bugünulaşmış bir ülkedir.''BM'nin, küreselleşen dünyanın bir umudu olarak or-taya çıktığının, Kadının Statüsü Komisyonunun da aynışekilde dünya kadınlarının bir umudu olarak faaliyetgösterdiğinin altını çizen Emine Erdoğan, ''Burada alı-nacak kararların, yeryüzünün her köşesindeki, ezilmiş,dışlanmış, ayrımcılığa maruz kalmış, şiddete maruzkalmış kadınlara, en azından onların kız çocuklarınaumut vermesini canı gönülden temenni ediyoruz. Buyönde desteğimizi vermeye, tecrübelerimizi sizlerlepaylaşmaya her an hazır olacağız'' dedi. ''BM Kadın''ın Başkanı Michelle Bachelet de yaptığıkonuşmada, kızların ve kadınların sorunlarından sözederek, toplumda cinsiyet eşitliği ve kadınlarıngüçlendirilmesinin sağlanmasının son derece önemliolduğunu belirtti. ''Kadınların toplumdaki tüm sorun-ların anahtarı'' olduğunu ifade eden Bachalet, BMKadının Statüsü Komisyonunun 55. Oturumu'nun,kadın sorunlarının hem ülke, hem de sivil toplumörgütleriyle tartışılacağı önemli bir forum olacağınısöyledi.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (A.A) - Özlem Şahin Şakar

Emine Erdoğan New York’da BM GenelKuruluna Hitap etti:

''TÜRKİYE CİNSİYETEŞİTLİĞİ İLE KADIN VE

KIZ ÇOCUKLARIN EĞİTİMHAKLARI ALANINDAÖNEMLİ YOL ALDI”