ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ İRAN BAL ARILARI (Apis mellifera meda)’NIN VARROA PARAZİTİ (Varroa destructor)’NE KARŞI KORUNMA YETENEĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Amir NAJI KHOEI ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır
91
Embed
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Apis mellifera …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25050/am%C4%B1rnaj%C4%B1khoe%C4%B1.pdf · i ÖZET Doktora Tezi İRAN BAL ARILARI (Apis
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DOKTORA TEZİ
İRAN BAL ARILARI (Apis mellifera meda)’NIN VARROA PARAZİTİ
(Varroa destructor)’NE KARŞI KORUNMA YETENEĞİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Amir NAJI KHOEI
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
ANKARA
2012
Her hakkı saklıdır
i
ÖZET
Doktora Tezi
İRAN BAL ARILARI (Apis mellifera meda)’NIN VARROA PARAZİTİ
Varroa destructor, bal arılarının (Apis mellifera L.) en önemli parazitlerinden biridir. Bu araştırmada İran bal arılarının (Apis mellifera meda) Varroa destructor'e karşı direnç özelliklerini araştırmak amacıyla, İran'ın Doğu Azerbaycan ilinin 5 farklı ilçesinden materyal olarak 60 bal arısı kolonisi ile Tebriz Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde deneme kurulmuştur. Çalışmada; tımarlama davranışı (TD), sır sökme ve petek gözü temizleme davranışı (SSPT) ve varroaya karşı duyarlı hijyen davranışın (VDH) incelenmiştir. Sonuçlar kovanın dip tahtasına düşen varroa sayısının, arı yoğunluğu ve sırlanmış yavrulu petek gözlerinin sayısından etkilenmemektedir. Kovanın dip tahtasına düşen varroa sayısı ile yavruların varroa bulaşıklığı ve foretik varroa bulaşıklığı arasında önemli korelasyon bulunmuştur. Dondurularak öldürülen yavrulara karşı arıların SSPT davranışlarıyla, yavru ve ergin arıların varroa bulaşıklığı arasında önemli negatif korelasyon bulunmuştur. Yani SSPT özelliğinin yüksek düzeyde olması kolonideki varroa bulaşığını azaltmaktadır. Araştırmada VDH özelliği, petek gözlerindeki bulaşıklığın azalmasına dayanarak hesaplanmıştır. Varroaya karşı duyarlı hijyen davranışıyla yavruların ve ergin arıların bulaşıklığı arasında negatif korelasyon bulunması, bulaşık gözlerin arılar tarafından temizlendiğini göstermektedir. Araştırma gerçekleşen kalıtım derecesi hesaplama tekniğine uygun deneme desenine göre yürütülmüştür. İncelenen özelliklere ait kalıtım dereceleri, diğer araştırmacıların buldukları ile uyum içerisindedir. Araştırma sonuçları varroaya karşı korunma özelliği taşıyan bal arısı hatlarının yetiştirilebileceğini göstermektedir. Mart 2012, 81 sayaf Anahtar kelimeler: İran bal arısı, Varroa destructor, tımarlama, sır sökme ve petek gözü temizleme davranışı, varroaya karşı duyarlı hijyen davranışı.
ii
ABSTRACT
Ph.D. Thesis
THE EVALUATION OF RESISTANCE ABILITY OF IRANIAN HONEY BEES (Apis mellifera meda) AGAINST VARROA (Varroa destructor) MITE
Amir NAJI KHOEI
Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences
Department of Animal Science
Supervisor: Prof. Dr. A. Çetin FIRATLI
The parasitic mite, Varroa destructor, is a serious pest of honey bees, Apis mellifera L. To investigate the resistance ability of Iranian honeybees (Apis mellifera meda) against varroa, 60 honey bee colonies from five different regions of East Azarbayjan province were purchased and brought to the Agricultural Faculty of Tabriz University. The main objective of this study is to evaluate the resistance behavior of Iranian honey bees against varroa and the possibility of breeding the resistant bees. In the present study, grooming (GRO), hygienic (HYG) and varroa sensitive hygienic behaviors (VSH) individually and the combined effects have been studied. The results show that the number of adult bees and number of sealed brood will not affect the number of varroa mites falling on the hive bottom board. The correlation between the number of varroa mites falling on the hive bottom board with the number of mites in phoretic phase and the number of varroa infested brood was found significant. Results of correlation analysis indicate that hygienic behavior of bees against frozen brood is negatively and significantly correlated with the number of varroa in sealed brood and on adult bees. Thus the high frequencies of hygienic behavior reduce varroa infestation in the colony. In this study, VSH is investigated based on the reduction of brood infestation. A negative correlation between VSH behavior and the number of varroa in sealed brood and on adult bees indicated the cleaning of infested cells by bees and reducing varroa infestation. The experiment was designed to calculate the Realized Heritability of traits under study. The estimated heritabilties for traits under study are consistent with the findings of other researches. The results show that these heritable traits can possibly be used in order to breed honey bees lines with resistance ability against varroasis. March 2012, 81 pages Key Words: Iranian honey bee, Varroa destructor, grooming, uncapping and removing, varroa sensitive hygiene
iii
TEŞEKKÜR
Bu çalışmanın yürütülmesinde bana yol gösteren ve desteğini esirgemeyen, değerli
danışman hocam Prof. Dr. A. Çetin FIRATLI’ya (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü), bilgi ve deneyimlerini her fırsatta bana aktaran değerli hocalarım
Prof. Dr. H. Vasfi GENÇER (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü)
ve Prof. Dr. Mete KARACAOĞLU’na (Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü), Genetik ve Islah açısından çalışmanın değerlendirilmesinde çok
değerli yardımlarını gördüğüm hocalarım Prof. Dr. Numan AKMAN (Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü) ve Prof. Dr. Mehmet Ali YILDIZ’a
(Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü), istatistik analizlere yön veren
sayın Prof. Dr. Ensar BAŞPINAR’a (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni
Bölümü), özveriyle zamanlarını ayırarak istatistik analizleri yapan değerli arkadaşlarım
Doç. Dr. Sadeg ALİJANİ’ye (Tebriz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü),
yardımlarından dolayı değerli arkadaşlarım Araş. Gör. Yasin KAHYA’ya ve Araş. Gör.
Gonca ÖZMEN ÖZBAKIR’a, saha çalısmalarımda bana eşlik ederek yardım eden
değerli arkadaşlarım Peyman GOLAMZADE’ye ve Amin YUSEFİ’ye teşekkürlerimi
sunarım. Tebriz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Safar
NASROLLAHZADE’ye araştırma merkezinde çalışmamın yürütülmesini desteklediği
için teşekür ederim .
Çalışmalarım süresince bana her zaman destek olan sevgili eşim ile oğluma ve
İRAN’daki ailelerim NAJİ KHOEİ’lere ve PASHMİNE’lere en derin duygularla
teşekkür ederim.
Amir NAJİ KHOEİ
Ankara, Mart 2012
iv
İÇİNDEKİLER
ÖZET ................................................................................................................................. i ABSTRACT ..................................................................................................................... ii TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iii İÇİNDEKİLER .............................................................................................................. iv KISALTMALAR ........................................................................................................... vi ŞEKİLLER DİZİNİ ...................................................................................................... vii ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... viii 1.GİRİŞ ............................................................................................................................ 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ ............................................................................................... 5 2.1 Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Varroa Parazitinin Geçmişi ve Yayılması .......................................................................................................................... 5 2.1.1 Varroa jacobsoni ve Varroa destructor’un farklı haplotipleri ve konukçuları .. 6 2.1.2 Varroanın yaşam döngüsü .................................................................................... 6 2.1.3 Varroanın ergin arılarda, yavrularda ve tüm kolonideki etkileri ..................... 9 2.1.4 Varroanın neden olduğu viral hastalıkları ........................................................ 12 2.2 Tımarlama Davranışı .............................................................................................. 13 2.3 Sır Sökme ve Petek Gözü Temizleme Davranışı .................................................. 16 2.3.1 Sır sökme ve petek gözü temizleme davranışın testi ......................................... 19 2.4 Bal Arılarında Varroaya Karşı Duyarlı Hijyen Davranışı (VDH) ..................... 19 2.5 Bal Arılarında Kalıtım Derecesinin Tahmini ....................................................... 23 2.6 İz-katsayısı ............................................................................................................... 25 3. MATERYAL VE YÖNTEM .................................................................................... 27 3.1 Materyal ................................................................................................................... 27 3.2 Yöntem ..................................................................................................................... 29 3.2.1 Tımarlama davranışının (TD) ölçülmesi ............................................................ 29 3.2.2 Sır sökme ve petek gözü temizleme (SSPT) davranışının ölçülmesi ............... 31 3.2.3 Varroaya karşı duyarlı hijyen (VDH) davranışın ölçülmesi ............................ 33 3.2.4 Kalıtım derecesi .................................................................................................... 34 3.2.5 İstatistik analizler ................................................................................................. 35 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ................................................................................... 37 4.1 Başlangıç Generasyonda Tımarlama Davranışı (TD) ile İlgili Özellikler.......... 37 4.2 Başlangıç Generasyonda Sır Sökme ve Petek Gözü Temizleme Davranışı (SSPT) ............................................................................................................................ 41 4.3 Başlangıç Generasyonda Varroaya Karşı Duyarlı Hijyen (VDH) Davranışı .... 47 4.4 Döl Generasyonunda Araştırılan Özellikler ......................................................... 50 4.4.1 Döl generasyonunda tımarlama davranışı (TD)................................................ 50 4.4.2 Döl generasyonunda sır sökme ve petek gözü temizleme (SSPT) davranışı ... 52 4.4.3 Döl generasyonunda varroaya karşı duyarlı hijyen (VDH) davranışı ............ 54 4.5 Gerçekleşen Kalıtım Derecesi ................................................................................ 55 4.5.1 Tımarlama davranışının (TD) kalıtım derecesi ................................................. 56 4.5.2 Sır sökme ve petek gözü temizleme (SSPT) davranışın kalıtım derecesi ........ 57 4.5.3 Varroaya karşı duyarlı hijyen (VDH) davranışına ait kalıtım derecesi ......... 58
v
5. TARTIŞMA VE SONUÇ .......................................................................................... 60 5.1 Tımarlama Davranışı (TD) .................................................................................... 60 5.2 Sır Sökme ve Petek Gözü Temizleme (SSPT) Davranışı ..................................... 62 5.3 Varroaya karşı Duyarlı Hijyen Davranışı (VDH) ................................................ 64 5.4 Kalıtım Derecesi ...................................................................................................... 66 KAYNAKLAR .............................................................................................................. 69 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................... 80
vi
KISALTMALAR
ADV 1000 arı başına kovanın dip tahtasına düşen varroa
FAVO Foretik aşamada olan varroa oranı
FAVS Foretik aşamada olan toplam varroa sayısı
KAY Kolonideki arı yoğunluğu
KDV Kovan dip tahtasına düşen varroa sayısı
SSPT Sır sökme ve petek gözü temizleme davranışı
SYPS Sırlanmış yavrulu petek gözü sayısı
TD Tımarlama davranışı
VBAZ Varroa bulaşıklığının oranındaki azalma
VDH Varroaya karşı duyarlı hijyen davranışı
VBYO Varroa bulaşık yavru oranı
VBYS Varroa bulaşık toplam yavru sayısı
vii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 2.1 Varroa destructor .............................................................................................. 7 Şekil 2.2 Varroanın yaşam döngüsü.................................................................................. 8 Şekil 2.3 Varroa bulaşmış pupa ve larvalar ...................................................................... 9 Şekil 2.4 Arının çenesiyle bedeninin bir kısmı kopartılmış bir Varroa ......................... 14 Şekil 3.1 Deneme materyalinin alındığı yöreleri gösteren İran haritası .......................... 27 Şekil 3.2 Kovanın alt kısmına uygulanmış tel ızgara ve onun altına konulmuş
yapışkan kağıt ile üzerindeki varroalar. ........................................................... 31 Şekil 3.3 Sırlanmış petek gözlerindeki yavruların sıvı azot ile dondurarak öldürülmesi 32 Şekil 3.4 Sırlanmış petek gözlerinde varroa bulaşıklığının tespit edilmesi .................... 33 Şekil 3.5 FAVO ve VBYO faktörleriyle ADV karakteri arasındaki ilişkiler ................. 35
viii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 2.1 Bal arılarında (Apis mellifera) Varroa destructor ile taşınan ve bulaştırılan viral hastalıkları .......................................................................................... 12
Çizelge 3.1 Deneme planı ve süresi ................................................................................ 29 Çizelge 4.1 Başlangıç generasyonunda tımarlama davranışı ile ilgili olan özelliklere
ilişkin tanımlayıcı istatistikler ..................................................................... 37 Çizelge 4.2 Başlangıç generasyonunda 1000 arı başına kovanın dip tahtasına düşen
varroa sayısının yörelere göre tanımlayıcı istatistikleri ve Kruskal-Wallis testi sonuçları .............................................................................................. 38
Çizelge 4.3 Başlangıç generasyonunda tımarlama ile ilgili özelliklerin arasındaki Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları ............................................. 39
Çizelge 4.4 Başlangıç generasyonunda foretik aşamada olan varroa oranının yörelere göre tanımlayıcı istatistikleri ve Kruskal-Wallis testi sonuçları ................ 39
Çizelge 4.5 Başlangıç generasyonunda varroa bulaşık yavru oranının yörelere göre tanımlayıcı istatistikleri ve Kruskal-Wallis testi sonuçları ........................ 40
Çizelge 4.6 Başlangıç generasyonunda varroa bulaşık yavru oranı bakımından yöreler arasında ikili karşılaştırma analizi (p değerleri) .......................................... 40
Çizelge 4.7 Başlangıç generasyonunda tımarlama davranışı ile ilgili olan özelliklerin arasında her yöre için Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları .......... 41
Çizelge 4.8 Başlangıç generasyonun SSPT grubuna ait tanımlayıcı istatistikler ........... 42 Çizelge 4.9 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda temizleme süreleri bakımından
yöreler içerisinde tekrarlanan ölçümlü varyans analizinin sonuçları ......... 43 Çizelge 4.10 Başlangıç generasyonun SSPT grubundaki kolonilerin sır sökme ve petek
gözü temizleme süresi bakımından yörelere göre karşılaştırılması ............ 44 Çizelge 4.11 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda foretik aşamada olan varroa
oranlarına ait tanımlayıcı istatistikler ve Kruskal-Wallis testi sonuçları ... 44 Çizelge 4.12 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda varroa bulaşık yavru oranlarına
ait tanımlayıcı istatistikler ve Kruskal-Wallis test sonuçları ...................... 45 Çizelge 4.13 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda, varroa bulaşık yavru oranlarının
p değerlerine bakarak yörelerin ikili karşılaştırılması ................................. 45 Çizelge 4.14 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda her yöre için ölçülen değişkenler
arasındaki Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları ............................ 46 Çizelge 4.15 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda ölçülen değişkenlerin arasındaki
Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları ............................................. 46 Çizelge 4.16 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda 3 alt grubun tanımlayıcı
istatistikleri ve Kruskal-Wallis testinin sonuçları ...................................... 47 Çizelge 4.17 Başlangıç generasyonun VDH grubunda ölçülen değişkenlere ait
tanımlayıcı istatistikler ............................................................................... 48 Çizelge 4.18 Başlangıç generasyonun VDH grubunda 3 alt grubun tanımlayıcı
istatistikleri ve Kruskal-Wallis testinin sonuçları ....................................... 49 Çizelge 4.19 Başlangıç generasyonun VDH grubunda varroa bulaşıklığıyla ilgili olan
özellikler arasında Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları ............... 49
ix
Çizelge 4.20 Döl generasyonunun tüm kolonilerinde tımarlama davranışı ile ilgili özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler .................................................. 50
Çizelge 4.21 Damızlığa seçilen kolonilerin döllerinde tımarlama davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler .................................................. 51
Çizelge 4.22 Kontrol grubu olarak rasgele seçilen kolonilerin döllerinde tımarlama davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler ............. 51
Çizelge 4.23 Damızlığa seçilen kolonilerin döllerinde SSPT davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler .................................................. 52
Çizelge 4.24 Kontrol grubu olarak rasgele seçilen kolonilerin döllerinde SSPT davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler ............................. 53
Çizelge 4.25 Damızlığa seçilen kolonilerin döllerinde VDH davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler .................................................. 54
Çizelge 4.26 Kontrol grubu olarak rasgele seçilen kolonilerin döllerinde VDH davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler ............................. 55
Çizelge 4.27 Tımarlama özelliğine göre damızlığa seçilen ve rasgele oluşturulan kontrol grubu kolonileri ile bunların döllerinde saptanan yavrulu gözlerde varroa bulaşıklığına ait tanımlayıcı istatistikler ..................................................... 57
Çizelge 4.28 Sır sökme ve petek gözü temizleme özelliğine göre damızlığa seçilen ve rasgele oluşturulan kontrol grubu kolonileri ile bunların döllerinde saptanan 24 ve 48 saat dilimlerde SSPT davranışına ait tanımlayıcı istatistikler ...... 58
Çizelge 4.29 VDH özelliğine göre damızlığa seçilen ve rasgele oluşturulan kontrol grubu kolonileri ile bunların döllerinde saptanan bulaşıklık oranındaki azalmaya ait tanımlayıcı istatistikler ........................................................... 59
1
1.GİRİŞ
Varroa parazitinin İran’a giriş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. İlk kez 1981 yılında
Poorasgar tarafından İran’ın Azerbaycan bölgesinden gönderilen parazit örneklerine
dayanarak Ruttner varroa parazitinin İran’da bulunduğunu rapor etmiştir. Ruttner
(1981)’in raporuna ve 1984 yılında İran’da parazitin dağılımı ve bal arısı kolonilerinde
neden olduğu kayıplar dikkate alınarak varroa zararlısının İran’a 1979-1980 yıllarında
girdiği ileri sürülmektedir (Mossadegh ve Komeili 1987).
Sosyal yaşamlarda davranış mekanizması oldukça karışık ve hassastır. Özellikle bir ana
arının çok sayıda erkek arı ile çiftleşmesi sonucu kolonilerde oluşan farklı akrabalık
kombinasyonları, genetik yapı, besin durumu, yavru miktarı, iklim, mevsim, stres
faktörleri ve daha genel olarak çevre koşulları gibi birçok faktör arılarda davranış
değişikliklerine yol açabilmektedir. Bu değişkenler hızla dalgalanabildiği için bu
konularda yapılacak çalışmalarda çok hassas davranmak ve ince ayrıntıları bile ihmal
etmemek gerekir.
Arıcılık endüstrisi sadece kovan ve arı ürünlerinden ibaret değildir. Arıların ekolojide
oynadıkları en önemli rollerden biri bitkilerin tozlaşmasında oynadıkları roldür.
Özellikle doğada diğer biyolojik unsurların azalması tozlaşmada bal arılarının önemini
daha da artırmaktadır. Tarım alanlarına bal arısı kolonilerinin taşınabilme özelliği bu
böceği bitkisel üretimde önemli kılmaktadır.
Dışarıdan ana arı getirme yasağı nedeniyle İran bal arısı kaynaklarının sadece İran için
değil, bütün dünya için gen kaynağı olarak önemi fark edilmeli ve korunmalıdır.
Bienefeld vd. (1996) İran bal arısı Apis mellifera meda’nın A. m. carnica ve A. m.
ligustica’dan etkilenmediğini savunmuşlardır. Benzer şekilde Tahmasebi vd. (1998)
İran bal arısı populasyonlarına yönelik çalışmalarda, İran bal arısı populasyonunun A.
m. carnica, A. m. ligustica, A. m. caucasica, A. m. anatoliaca, A. m. syriaca, A. m.
2
yemenitica ve A. m. lamarkii’den tamamen ayrıldığını ve bu arılardan etkilenmediğini
belirlemişlerdir.
Belirli kurallara göre yapılan taksonomik sınıflandırmada İran bal arısı bir alt tür
(coğrafik ırk) olarak ilk kez Goetze tarafından Apis mellifera meda sistematik adıyla
tanımlanmıştır. Bu araştırmacının tanımlamasına göre işçi arıda skutellum ve karın
tergitleri sarı-kahverenginde ve ilk üç tergit siyah rengindedir (Shahrestani 1979).
Genetik ıslah çalışmaları arıcılığın önemli konularındandır. ABD ve AB ülkelerinde;
varroa zararlısına, Avrupa ve Amerikan yavru çürüklüğüne, kireç ve nosema
hastalıklarına dirençli, bal verimi yüksek ve oğul verme eğilimi düşük olan ırklar ve
hatlar oluşturulmuştur.
Islah yöntemleri kullanılarak bal arılarının ekonomik açıdan önemli olan genetik
özellikleri geliştirilebilir. Bu ıslah kriterlerinin oluşturulmasında koloni yönetimi ve ana
arı yetiştirme ve yapay tohumlama tekniklerinin kullanımı arıcılık sektöründe ıslah
programlarının başarıya ulaşmasında kullanılması gereken yollar olarak bilinmektedir.
İran'da bu çalışılmalar öncelikli olarak ele alınmalı, yerli populasyonların genetik
zenginlikleri ortaya çıkarılmalıdır.
Varroa zararlısının yavru ve ergin arılara doğrudan zararının yanında tulumsu
çürüklüğü, felç gibi viral hastalıkların yayılmasına da neden olmaktadır. Birçok bilimsel
çalışmaya göre son yıllarda yaygın görülen Koloni Çökme Bozukluğu (CCD) ile
ilişkilendirilen etmenlerden biri ve en önemlisi Varroa destructor parazitidir (Haddad
2011).
Bu çalışmada İran bal arılarının (Apis mellifera meda) Varroa destructor parazitine
karşı direnç özelliklerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu yüzden deneme
kolonilerinde varroaya dayanıklılık davranışları; örneğin tımarlama davranışı, sır sökme
ve petek gözü temizleme ve varroaya karşı duyarlı hijyen davranışı uygun yöntemlerle
incelenmiştir. Araştırmada tımarlama davranışını incelemek üzere, kovan dip tahtasına
3
düşen varroa sayısı yanında kolonilerde ergin arı yoğunluğu, sırlanmış petek gözü sayısı
ve bunlara bulaşan varroa sayıları da belirlenmiştir. Sır sökme ve petek gözü temizleme
davranışını incelemek için yavrulu bir çerçevede belli sayıda (210) yavru, sıvı azot
kullanarak öldürülmüş ve belli bir süre (24, 48 ve 72 saat) içerisinde arılar tarafından
temizlenmesi izlenmiştir. Varroaya karşı duyarlı hijyen (VDH) davranışının
incelenmesinde, her deneme kovanına varroa bulaşıklığının oranı belirlenmiş yavrulu
bir çerçeve verilerek bir hafta sonra varroa bulaşıklığının oranı tekrar ölçülmüştür. Elde
edilen verilere dayanarak araştırılan özellikler arasındaki ilişkiler ve etkileşimlerinin
populasyondaki düzeyleri belirlenerek, gerçekleşen kalıtım derecesi (h2) tahmin
edilmiştir. Gerçekleşen kalıtım derecesi ebeveyn olarak seçilen grup ile rasgele seçilen
grubun dölleri arasındaki farkın, ebeveynler arasındaki farka oranıdır.
Varroa zararlısı nedeniyle meydana gelen koloni ölümleri ve ürün kayıpları ile bu akara
karşı üretilen ve ithal edilen ilaçların giderleri, arıcılık maliyetlerini artıran önemli
faktörlerdir. İran arıcılarının varroa zararlısını kontrol etmek için kullandıkları
kimyasallar bal ve bal mumunda kalıntı bırakmasının yanısıra akarların bu ilaçlara
direnç geliştirmesi varroa zararlarını daha da büyütmekte ve kalıcı kılmaktadır.
Bal arısı ürünlerinde kimyasalların kalıntı sorununu gidermek ve akarların bu
kimyasallara direnç kazanmasını geciktirmek için kimi biyolojik mücadele yöntemleri
geliştirilmiştir. Paraziti erkek arı gözlerinde tuzağa düşürerek gözler sırlandıktan sonra
peteği kovandan çıkararak imha etmek ve kovanın dip tahtasına tel ızgara yerleştirip
altına yapışkan beyaz bir kâğıt koyarak kovanın dip tahtasına düşen akarların ölmesini
sağlamak, biyolojik mücadele yöntemlerden bazıları olarak kullanılmaktadır.
Biyolojik yöntemlerden biri de varroaya karşı dirençli arı hatlarının geliştirilmesidir.
Islah yöntemleri ile elde edilebilecek böyle hatlarda diğer mücadele yöntemlerine gerek
kalmadan varroa paraziti denetim altına alınabilmektedir.
Yukarıda kısaca önemi vurgulanan hijyenik davranış özellikleri, koloni performansı,
bazı hastalık ve parazitlere direnç gibi güncel sorunların çözümünde kullanılabilmesi
4
için iyice irdelenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. İran genelinde yapılacak seleksiyon
çalışmalarında da kullanılabilecek yöntem ve koşulların belirlenmesi amacıyla bu
çalışmada Azerbaycan bölgesi bal arısı populasyonlarında hijyenik davranış yönünde
bir seleksiyon çalışması ile katkı yapılması hedeflenmiştir.
Araştırılan özelliklere uygulanıp başarı sağlayacak genetik ıslah çalışmaları varroaya
karşı dirençli arıların yetiştirilmesi ve arıcılığın ekonomik değerinin arttırılmasına katkı
sağlayacaktır.
5
2. KAYNAK ÖZETLERİ
ABD, AB ülkeleri, Avustralya gibi birçok ülke ve bölgede parazitlere ve bulaşıcı
hastalıklara karşı dirençli bal arısı hatlarının geliştirilmesi çalışmalarına hız verilmiştir.
Arı genetiği uzmanları, arı ırklarının, ekotiplerin hatta kolonilerin varroa parazitine karşı
farklı düzeylerde duyarlılık gösterdiklerini ortaya koymuş, parazite dayanıklı
kolonilerden yetiştirilecek ana arılar ile oluşturulan kolonilerin parazite daha dayanıklı
olduğunu kanıtlayan bulgular elde etmişlerdir. Bu çalışmalara devam edilip uygulamaya
aktarılması halinde varroa ile mücadelede büyük bir başarı sağlanabileceği ifade
edilmektedir ( Morse 1990, Nasr 1998, Palacio vd. 2000).
Bal arılarında son yıllardaki koloni kayıpları tüm dünyada rapor edilmektedir. Bu
kayıpların nedeni olarak birçok etken ileri sürülse de çoğu araştırmacılar birkaç etkenin
sorumlu olduğu konusunda fikir birliği içindedir. Koloni kayıplarının son yıllardaki en
önemli etkenleri arasında varroa ve taşıdığı virüsler gösterilmektedir. Varroa paraziti arı
kolonilerini zayıflatarak, diğer hastalıklar için ortam hazırlamaktadır. Varroa akarının
bal arıları ile iyi bir uyum içerisinde olduğundan kullanılan ilaçlar yeterince etkili
olmamakta veya varroa paraziti kısa zamanda ilaçlara direnç kazanmaktadır. Etkili
ilaçların aynı zamanda bal ve diğer arı ürünlerinde hem insan, hem de arı sağlığını
tehdit eden kalıntı sorunu çıkarması, varroa sorununun göründüğünden çok daha fazla
olumsuz etkilere yol açmaktadır. Bu nedenle varroa parazitine karşı dirençli arı
hatlarının geliştirilmesi çalışmalarına ağırlık verilmesi önem taşımaktadır.
2.1 Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Varroa Parazitinin Geçmişi ve
Yayılması
Varroa jacobsoni Oud olarak adlandırılan akar bal arılarının ciddi bir ektoparazitidir ve
ilk kez Oudemans (1904) tarafından Java’daki Apis cerana kolonilerinde, 1951’de de
Singapur’da bulunmuştur (Morse 1969).
6
Bu parazit Apis mellifera kolonilerinde ilk kez Hong Kong ve Filipinlerde (1962-63)
bulunmuştur. Sonraki yıllarda çok hızlı şekilde dünyaya yayılmış, bugün mellifera
türünün bulunduğu her yerde görülmektedir (Denmark vd. 1991).
2.1.1 Varroa jacobsoni ve Varroa destructor’un farklı haplotipleri ve konukçuları
Asya’nın her tarafında V. jacobsoni ile bulaşık A. cerana kolonileri arasında gözlenen
genotipik, fenotipik ve üreme özellikleri ile ilgili farklılıklar, V. jacobsoni’nin en az iki
türü olabileceğini düşündürmüştür. Bu noktadan hareket eden Anderson ve Trueman
(2000)’nın yeni sınıflandırmasına göre Malezya-Endonezya bölgesinde A. cerana’ya
bulaşan V. jacobsoni’nin 9 haplotipi (mtDNA Co-I gen dizisine göre) vardır. V.
jacobsoni’nin tanımlanmasında Java haplotipi ilk örnek olarak içinde olduğumuz
yüzyılın başında bulunmuştur. Asya anakarasında A. cerana’ya bulaşan varroanın 6
haplotipi V.destructor olarak adlandırılmıştır. A. cerana’dan alınan dişi varroaların, A.
mellifera’dan alınan dişilerden daha küçük olduğu, virülenslerinin farklı olduğu,
Avrupa’daki A. mellifera’larda üreyen fenotipik olarak benzer akarların mitokondriyal
DNA (mt DNA) sitokrom oksidaz I (CO-I) gen sekanslarının % 6.7 oranında farklılık
gösterdiği görülmüştür. Varroanın birden fazla türü olabileceği düşüncesine kaynaklık
eden temel farklılıklar bunlardır (Anderson ve Trueman 2000).
Son araştırmalar varroanın birçok farklı haplotipinin olduğunu göstermektedir. Bunların
her biri Asya’daki bir A. cerana ekotipinin doğal parazitidir. V.destructor’un Kore ve
Japon olarak adlandırılmış sadece 2 haplotipi Apis mellifera’nın paraziti olmuştur.
Bunun nedeni ise Apis mellifera larvaları tarafından salgılanan bir uyarıcının bu
haplotiplerin üremesine yol açmasıdır. Haplotiplerin %90’ı ise bu uyarıcıyı
algılayamadıkları için Apis mellifera’da parazitik olamamışlardır (Anderson 2006).
2.1.2 Varroanın yaşam döngüsü
Dişi varroa kırmızımsı kahverengi, vücut uzunluğu 1.00-1.77 mm, sırtüstü genişliği
1.50-1.99 mm, düğme şeklinde ve sekiz bacaklıdır (Şekil 2.1). Erkek varroa ise sarımsı,
7
bacaklar hafifçe bronzlaşmış, vücut uzunluğu 0.75-0.98 mm, sırtüstü genişliği 0.70-0.88
mm’dir (Denmark vd. 1991).
Şekil 2.1 Varroa destructor (Anonymous 2009)
V.destructor sadece erkek ve işçi arı pupası olan sırlanmış petek gözlerinde
üreyebilmektedir. Bu nedenle yavrulu petek gözünün kapatılmasından 15-20 saat önce,
dişi varroa üzerinde bulunduğu genç ergin arıdan ayrılarak 5. deri değiştirme evresini
geçiren bir larvaya geçmektedir (Şekil 2.2). Dişi varroa, petek gözü sırlandıktan 60-70
saat sonra ilk yumurtasını erkek varroa çıkacak nitelikte (n=7 kromozom) yumurtlar ve
bundan sonra 30’ar saatlik aralıklarla yumurtlamaya devam ederek 4-5 adet de dişi
varroa çıkacak nitelikte (n=14 kromozom) yumurta bırakır (Ibrahim 2005). Genel
olarak isçi arı gözlerinde 3, erkek arı gözlerinde 5 dişi varroa ergin hale gelebilmektedir
(Şekil 2.3). Ana arı yüksüklerindeki dişi varroalar erginleşemeden ana arı gelişimini
tamamlayarak gözü terk ettiğinden, varroanın ana arı yüksüklerinde çoğalma şansı
yoktur.
Varroanın yumurtadan çıkma ve erginleşme dönemi proto-nimf (proto-nymph) ve
Ancak varroa ile birleşerek larva, pupa ve ergin arıları öldürmektedir. Diğer arılar sağlıklı görünür.
Anderson (1995) Bailey (vd. 1979)
BQCV = Black Queen Cell Virus (Siyah Ana Arı Hücre Virüsü)
Ana arıyı pupadan önce ve pupa aşamasında etkilemektedir. Çoğunlukla Nosema apis’ile birliktedir ve ana arı yüksüklerinde yavrular cansız ve kararmış bulunur.
Anderson (1995)
BVX = Bee Virus X (Arı X Virüsü)
Ergin arıların yaşam süresin azaltmaktadır. Bailey (1981)
kalıtım dereceleri hesaplanmıştır. Araştırma yukarıda yazılanlardan da anlaşılacağı
üzere gerçekleşen kalıtım derecesi hesaplama tekniğine uygun deneme desenine göre
yürütülmüştür.
29
Çizelge 3.1 Deneme planı ve süresi Tarih Uygulama 01.10.2008-15.10.2008 İran arısı tarama gezisi 15.05.2009-30.05.2009 İran arısı kolonilerinin satın alınarak Tebriz
Üniversitesi Araştırma Merkezine getirilmesi 04.06.2009 Kolonilerin alındığı yörelere göre
numaralandırılması 10.06.2009-25.06.2009 Kovanlarda dip tahtasına düşen varroa sayısını
belirlemek için kovanların altına tel ızgara uygulanması
30.06.2009 Kolonilerin eşitlenmesi 05.07.2009-22.09.2009 Araştırılan özelliklerin ölçülmesi 06.11.2009-19.03.2010 Kolonilerin kışlatılması 03.05.2010 Ebeveyn grubunda damızlık olarak seçilen
kolonilerden ana arıların yetiştirilmesi 15.05.2010 Yetiştirilen ana arılardan döl generasyonunun
Kovan dip tahtasına düşen varroa sayısı ile ergin arı sayısı ve sırlanmış yavrulu petek
gözü sayısı arasında korelasyonun önemli bulunmaması nedeniyle bu iki değişken
sonuca etkili faktörler olarak değerlendirilmemiştir.
38
Varroa zararlısının istilasına uğramış bir bal arısı kolonisinde akarın kovan dibine
düşmesinin nedenlerinden önde geleni arıların hijyenik davranışlarıdır. Bunun
göstergelerinden biri olduğu yaklaşımıyla araştırmada tabana düşen varroalar
sayılmıştır. Ancak tabana düşen varroa sayısı bakımından bölgeler arası farkın önemli
bulunmaması (Çizelge 4.2) bu özellik ile ilişkili başka faktörlerin dikkate alınmasını
gerektirmiştir. Bu nedenle ergin arılarda FAVO ve Varroa bulaşık yavru oranlarının
(VBYO) analizi yapılmıştır.
Çizelge 4.2 Başlangıç generasyonunda 1000 arı başına kovanın dip tahtasına düşen varroa sayısının yörelere göre tanımlayıcı istatistikleri ve Kruskal-Wallis testi sonuçları (n=10 koloni)
Yöre Ortalama ± Standart Hata Minimum Maksimum Rank ortlamaları
A 25.6 ± 8.43 2.67 90.33 27.3 G 10.0 ± 2.60 2.31 27.53 15.4 K 32.0 ± 14 5.00 129.6 23.8 N 25.1 ± 6.91 6.13 77.4 30.0 S 30.3 ± 8.44 5.33 91.56 31.1
SD = 4, P > 0.05
Yörelere göre yapılan analizlerde kovanın dip tahtasına düşen varroa sayısıyla
kolonideki arı yoğunluğu ve sırlanmış yavrulu petek gözü sayısı arasında istatistik
olarak önemli korelasyon bulunmamıştır. Kruskal-Wallis testinin sonuçları (Çizelge
4.2) ADV bakımından yöreler arası farkın önemli olmadığını göstermiştir. ADV, FAVO
ve VBYO değişkenleri arasında korelasyonlar önemli bulunmuştur (Çizelge 4.3). Bu
yüzden tımarlama davranışının tespitinde, bu davranışı daha iyi ifade eden değişkeni
belirlemek için söz konusu değişkenlerin arasındaki İz-katsayıları ve belirleme
katsayıları hesaplanmıştır. Şekil 4.1’de incelenen özellik olan 1000 arı başına kovanın
dip tahtasına düşen varroa sayısı (ADV) ve bunu etkileyen nedenler (FAVO ve VBYO)
ile aralarındaki ilişki gösterilmiştir.
39
Çizelge 4.3 Başlangıç generasyonunda tımarlama ile ilgili özelliklerin arasındaki Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları (n=50 koloni)
İz-katsayılarının hesaplanmasında 3.2.5 bölümünde açıklanan eşitlikler kullanılmıştır.
ADV’ye foretik aşamadaki varroa oranından (FAVO) gelen İz-katsayısı 0.14, varroa
bulaşık yavru oranından (VBYO) gelen ise 0.53 olarak bulunmuştur. Belirleme
katsayıları da İz-katsayılarının karesi olarak sırasıyla 0.019 ve 0.281’dir. ADV’nin
FAVO ve VBYO tarafından toptan belirleme katsayısı ise 0.425 olarak hesaplanmıştır:
Kruskal-Wallis testi sonuçlarına göre başlangıç generasyonun kolonilerinde foretik
aşamadaki varroa oranı bakımından yöreler arasındaki fark önemli bulunmuştur (p <
0.01) (Çizelge 4.4).
Çizelge 4.4 Başlangıç generasyonunda foretik aşamada olan varroa oranının yörelere göre tanımlayıcı istatistikleri ve Kruskal-Wallis testi sonuçları (n=10 koloni)
Yöre Ortalama ± Standart Hata
Minimum Maksimum Rank ortalamaları
A 5 ± 1.1 2.3 14.7 31.1 A G 1 ± 0.4 0.0 4.3 12.3 B K 10 ± 2.5 0.0 23.1 34.6 A N 5 ± 1.5 0.6 16.9 27.2 A S 3 ± 0.8 0.6 7.0 22.3 AB
SD = 4, P < 0.01
Ergin arılarda varroa bulaşıklığı (foretik aşaması) bakımından G ile A, K ve N yöreleri
arasında farklar istatistik olarak önemli (p < 0.01) bulunmuştur (Çizelge 4.4).
40
Çeşitli yörelerden alınan kolonilerde, yavruların varroa bulaşıklığına ilişkin veriler
çizelge 4.5’da verilmiştir. Kruskal-Wallis testi ve yörelerin ikili karşılaştırma
sonuçlarına göre yavruların varroa bulaşıklığı bakımından G yöresi ile diğer yöreler
arasında farklar (p < 0.05, 0.01) önemlidir (Çizelge 4.6).
Çizelge 4.5 Başlangıç generasyonunda varroa bulaşık yavru oranının yörelere göre tanımlayıcı istatistikleri ve Kruskal-Wallis testi sonuçları (n=10 koloni)
Yöre Ortalama ± Standart Hata Minimum Maksimum Rank
Ortlamaları A 6 ± 1.0 0 11 29.3 A G 2 ± 0.5 0 6 10.9 B K 12 ± 4.0 0 40 31.6 A N 9 ± 2.3 0 22 30 A S 6 ± 1.2 0 12 25.7 A
SD = 4, P < 0.01
Çizelge 4.6 Başlangıç generasyonunda varroa bulaşık yavru oranı bakımından yöreler arasında ikili karşılaştırma analizi (p değerleri)
Yöre A G K N
G 0.005** - - -
K 0.717 0.001** - -
N 0.908 0.003** 0.805 -
S 0.585 0.023* 0.364 0.508
Farklı yörelerden alınan kolonilerde incelenen özellikler arasındaki korelasyon
katsayıları çizelge 4.7’de verilmiştir. Elde edilen değerler, tüm deneme kolonilerinde
hesaplanan korelasyon katsayılarıyla uyum sağlamaktadır. Yöreler içerisinde tahmin
edilen korelasyon katsayılarına göre yavrular ile ergin arılardaki varroa bulaşıklığı
yüksek derecede ilişkili bulunmuştur.
Denemenin başında tüm kolonilerde foretik aşamadaki varroa sayımları yapılmıştır.
Başlangıçta ölçülen foretik aşamadaki varroa sayısı ile 5 hafta boyunca haftada bir
kovanın dip tahtasına düşen varroa sayısı arasındaki ilişki ölçülmüştür.
41
Buna göre beşinci hafta sayımı ile foretik bulaşıklık arasında korelasyon r =0.295
(p<0.05; n=50) iken başlangıçta ölçülen foretik aşamadaki varroa sayısı ile birinci hafta
sonunda kovanın dip tahtasına düşen varroa sayısı arasındaki korelasyon r =0.347
(p<0.05; n=50) bulunmuştur. Korelasyonun birinci hafta için yüksek olması nedeniyle
döl generasyonunda 2 haftalık sayım yeterli görülmüştür.
Çizelge 4.7 Başlangıç generasyonunda tımarlama davranışı ile ilgili olan özelliklerin arasında her yöre için Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları
Dondurularak öldürülmüş yavruların petek gözlerinden temizlenmesi bakımından elde
edilen gözlemler faktöriyel düzende tekrarlanan ölçümlü varyans analizi tekniği
(Repeated measurement ANOVA) ile değerlendirilmiştir. Denemede yöre faktörünün A,
G, K, N, S olmak üzere 5 seviyesi ve süre faktörünün 24 saat, 48 saat ve 72 saat olmak
üzere 3 seviyesi ile ölçüm yapılmıştır. Tekrarlanan ölçümler zaman faktörünün
seviyelerinde gerçekleştirilmiştir (Çizelge 4.9). Analizleri yapmak üzere aşağıdaki
model oluşturulmuştur:
yijk = µ + bi + dk(i) + cj + bcij + cdjk(i) + eijk
(i = 1, 2, …, l; j = 1, 2, …, m ve k = 1, 2, …, ni)
Buradan :
yijk : i. yörede k. koloninin j. sürede ölçüm değeri,
µ : populasyon ortalaması
bi : yöre faktörünün i. halinde etki miktarı,
43
dk(i) = yöre faktörünün i. halinde yer alan k. koloninin rasgele etkisi,
cj = süre faktörünün j. seviyesinin etki miktarı,
bcij = yöre × süre interaksiyonun etkisi,
cdjk(i) = yöre faktörünün i. hali için süre × koloni interaksiyonu,
eijk = tesadüfi çevre faktörlerinin etkisi (N, 0, б2e).
Yapılan varyans analizi sonucunda Süre*Yöre interaksiyonu (P<0.01) ve yöreler
arasında yavrulu petek gözü temizleme süresi bakımından istatistik olarak önemli fark
bulunmuştur (P<0.01) (Çizelge 4.9).
Çizelge 4.9 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda temizleme süreleri bakımından yöreler içerisinde tekrarlanan ölçümlü varyans analizinin (Repeated measurment ANOVA) sonuçları
Varyasyon
kaynakları
Serbestlik
derecesi
Kareler
toplamı
Kareler
ortalaması
F P
Yöre 4 0.435 0.109 4.40 0.01
Hata1 20 0.494 0.025 - -
Süre 2 1.573 0.787 92.35 0.000
Süre*Yöre 8 0.376 0.047 5.51 0.000
Hata2 40 0.341 0.009 - -
Arılıklar ortalamaları arasındaki farklar Duncan testi ile irdelenmiştir. Yapılan varyans
analizi sonuçlarına göre S yöresinin kolonilerinde 24 saat içerisinde temizlenmiş petek
gözü oranı ortalaması diğer bölgelere kıyasla önemli fark göstermiştir (p < 0.05).
Duncan testi sonuçları ortalamaların harfli gösterimi ile çizelge 4.10’da verilmiştir.
44
Çizelge 4.10 Başlangıç generasyonun SSPT grubundaki kolonilerin sır sökme ve petek gözü temizleme süresi bakımından yörelere göre karşılaştırılması
Yöre
Zaman A G K N S
24 saat içerisinde
SSPT oranı,%
53 ± 10.8 Bb
52 ± 9.7 Bb
55 ± 2.0 Bb
60 ± 10.2 Bb
96 ± 1.5 Aa
48 saat içerisinde
SSPT oranı,%
84 ± 6.7 Aa
98 ± 1.5 Aa
84 ± 3.4 Aa
87 ± 3.7 Aa
98 ± 0.7 Aa
72 saat içerisinde
SSPT oranı,%
93 ± 3.4 Aa
100 ± 0.0 Aa
96 ± 2.1 Aa
94 ± 2.0 Aa
100 ± 0.0 Aa
Yörelerin karşılaştırılmasında büyük harfler, aynı yöre için sürelerin karşılaştırılmasında küçük harfler kullanılmıştır.
S yöresi kolonilerinin kapalı petek gözündeki dondurularak öldürülmüş yavruları daha
erken fark ederek 24 saat içerisinde daha fazlasını temizlemeyi başardıkları
görülmektedir. Ancak 48 ve 72 saatlik temizleme süreleri bakımından diğer yöreler ile
arasında fark bulunmamıştır. Ayrıca A, G, K ve N yörelerine ait kolonilerin içinde, 24
saatlik temizleme süresi ile 48 Ve 72 saatlik temizleme süreleri arasında önemli farklar
bulunmuştur (Çizelge 4.10).
Çizelge 4.11 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda foretik aşamada olan varroa oranlarına ait tanımlayıcı istatistikler ve Kruskal-Wallis testi sonuçları (n=5 koloni)
Yöre Ortalama ±
Standart Hata Minimum Maksimum Rank ortalamaları
A 6 ± 2.1 2.3 14.6 13.6 G 1± 0.5 0.0 2.8 4 K 15 ± 2.6 9.0 23 21.8 N 8 ± 2.2 4.2 16.8 15.6 S 4 ± 1.2 1.2 7.0 10
SD = 4, P < 0.01
45
Sır sökme ve petek gözü temizleme davranışı grubunda, 1000 arı başına kovanın dip
tahtasına düşen varroa sayısı bakımından yöreler arasında önemli fark bulunmamıştır.
Çizelge 4.12 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda varroa bulaşık yavru oranlarına ait tanımlayıcı istatistikler ve Kruskal-Wallis test sonuçları (n=5 koloni)
Yöre Ortalama ±
Standart Hata
Minimum Maksimum Rank
ortalamaları
A 8 ± 1.2 5 11 10.7 BD
G 2 ± 0.8 2 6 3.6 CD
K 21 ± 5.4 10 40 20.4 A
N 14 ± 2.0 11 22 19.1 AB
S 8 ± 1.5 4 12 11.2 BC SD = 4, P < 0.01
Çizelge 4.13 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda, varroa bulaşık yavru oranlarının p değerlerine bakarak yörelerin ikili karşılaştırılması
Yöre A G K N
G 0.125 - - -
K 0.036* 0.000** - -
N 0.070 0.001** 0.779 -
S 0.914 0.101 0.047* 0.088
Yöreler arasındaki farklılıkların bazı özelliklerde önemli bulunması nedeni ile özellikler
arasındaki Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları hem tüm koloniler için hem de
her bir yöre için ayrı ayrı hesaplanmıştır.
Dondurularak öldürülen yavrulara karşı sökme ve temizleme davranışı gösteren
kolonilerde, 48 saat diliminde sır sökme ve petek gözü temizleme davranışı ile foretik
aşamada olan varroa oranı ve yavruların bulaşıklık oranı arasındaki Spearman’ın
sıralama korelasyon katsayıları sırasıyla -0.571, -0.495 olmak üzere önemli
46
bulunmuştur (p < 0.01). Ayrıca FAVO ve VBYO arasında yüksek derecede korelasyon
( r = 0.832, p < 0.01) bulunmuştur (Çizelge 4.14-4.15).
Çizelge 4.14 Başlangıç generasyonun SSPT grubunda her yöre için ölçülen değişkenler arasındaki Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları
Çizelge 4.18 Başlangıç generasyonun VDH grubunda 3 alt grubun tanımlayıcı istatistikleri ve Kruskal-Wallis testinin sonuçları
Varroa Bulaşık Yavru Oranı,%
Grup Koloni
Sayısı
Ortalama ±
Standart Hata
Minimum Maksimum Rank
ortalamaları
A 9 1 ± 0.6 0.00 5 8.4 B
B 8 2 ± 0.4 0.00 4 12.1 B
C 8 5 ± 0.8 0.00 8 19.0 A
Bulaşıklık Oranındaki Azalma,%
A 9 26 ± 4.5 0.01 0.46 18.6 A
B 8 7 ± 4.2 0.00 0.34 11.1 B
C 8 5 ± 4.2 0.00 0.34 8.7 B SD = 2, P < 0.05; SD = 2, P < 0.05
Çizelge 4.19 Başlangıç generasyonun VDH grubunda varroa bulaşıklığıyla ilgili olan özellikler arasında Spearman’ın sıralama korelasyon katsayıları (n=25 koloni)
Değişken VBAZ VBYO FAVO
VBYO -0.239 - -
FAVO -0.348* 0.488** -
ADV 0.096 0.276 -0.053
Diğer deneme gruplarında olduğu gibi VDH grubunun kolonilerinde de foretik aşamada
olan varroa oranı ile yavruların bulaşıklık oranı arasında önemli korelasyon (r = 0.448, p
< 0.01) bulunmuştur. Ayrıca yavrulardaki varroa bulaşıklığının azalması ile foretik
aşamada olan varroa oranı arasında önemli ve negatif korelasyon ( r = -0.348, p < 0.05)
bulunmuştur (Çizelge 4.19).
50
4.4 Döl Generasyonunda Araştırılan Özellikler
Bilindiği üzere başlangıç generasyonunda her 25 kolonilik ebeveyn grubunda 5 koloni
kontrol grubu olarak rasgele, en yüksek fenotipik değerlere sahip 4 koloni ise direnç
grubu olarak seçilmiştir. Kontrol grubundaki her koloniden 2’şer ana arı ve direnç
grubundaki her koloniden 5’er ana arı yetiştirilerek doğal çiftleştirilmişler ve bu ana
arılar ile 60 kolonilik döl generasyonu oluşturulmuştur. Direnç ve kontrol gruplarının
döllerinde de araştırılan özellikler ile ilgili olan değişkenler başlangıç generasyonun
kolonilerinde uygulanan yöntemlerle ölçülülmüştür.
4.4.1 Döl generasyonunda tımarlama davranışı (TD)
Çizelge 4.20 Döl generasyonunun tüm kolonilerinde tımarlama davranışı ile ilgili özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler (n= 60 Koloni)
Değişken Ortalama ±
Standart Hata
Minimum Maksimum Varyasyon
Katsayısı,%
KAY 12825 ± 346 6000 18000 20.93 Arılı petek sayısı 4.27 ± 0.115 2 6 20.93
Çizelge 4.22 Kontrol grubu olarak rasgele seçilen kolonilerin döllerinde tımarlama davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler (n= 20 Koloni)
Değişken Ortalama ±
Standart Hata
Minimum Maksimum Varyasyon
Katsayısı,%
KAY 12375 ± 652 9000 18000 23.55 Arılı petek sayısı 4.125 ± 0.217 3.000 6.000 23.55
Çizelge 4.24 Kontrol grubu olarak rasgele seçilen kolonilerin döllerinde SSPT davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler (n=10 koloni)
Çizelge 4.26 Kontrol grubu olarak rasgele seçilen kolonilerin döllerinde VDH davranışı ile ilgili olan özelliklere ilişkin tanımlayıcı istatistikler (n=10 koloni)
Değişken Ortalama ± Standart
Hata
Minimum
Maksimum Varyasyon Katsayısı,
% Varroa bulaşık petek gözü sayısı
31.1 ± 2.04 23 44 20.70
Varroa bulaşıklığı olmayan petek gözü sayısı
68.9 ± 2.04 56 77 9.34
Başlangıçta varroa bulaşık petek gözlerinin varroa bulaşık olmayan petek gözlerine oranı
0.4 ± 0.04 0.29 0.78 31.86
Bir hafta sonra varroa bulaşmış petek gözü sayısı
25.8 ± 1.91 17 33 23.38
Bir hafta sonra varroa bulaşıklığı olmayan petek gözü sayısı
74.2 ± 1.91 67 83 8.13
Bir hafta sonra varroa bulaşık petek gözlerinin varroa bulaşık olmayan petek gözlerine oranı
Bal arısının varroaya karşı çeşitli davranışları, örneğin tımarlama davranışı, varroaya
karşı duyarlı hijyenik davranışı ve sır sökme ile petek gözlerini temizleme davranışı,
kovanın dip tahtasına düşen varroa sayımlarıyla değerlendirilebilir. Ancak kovan
içerisinde tabana düşen parazit sayısı iki faktörden, yavruların ve ergin arıların varroa
bulaşıklığından etkilenmektedir. Foretik aşamada olan varroa sayısı, yavrulara bulaşan
varroa sayısı ve kovanın dip tahtasına düşen varroa sayısı değişkenlerinin arasında
pozitif ve önemli korelasyon (Çizelge 4.3) bulunduğundan, koloniye ait hijyenik
davranışta bu değişkenlerin önemli etken olduğu ortaya çıkmıştır. Hesaplanan İz-
katsayısı ve belirleme katsayısı yavrulu petek gözlerinin varroa bulaşıklığının, kovanın
dip tahtasına düşen parazit sayısı üzerinde çok etkili olduğunu göstermiştir. Bu nedenle
tımarlama davranışı incelenen başlangıç kolonileri arasından döl generasyonunu
oluşturmak üzere damızlık kolonilerin seçiminde yavrularda varroa bulaşıklığı
değişkeni kullanılmıştır.
57
Damızlık koloniler, kontrol kolonileri ve bunlardan yetiştirilen döl generasyonu
kolonilerinin yavrularda varroa bulaşıklığına ait tanımlayıcı istatistikler çizelge 4.27’de
verilmiştir. Böylece 4.5 bölümünde açıkladığımız gerçekleşen kalıtım derecesi yöntemi
ile Moran (1984)’ın önerdiği eşitlikten yararlanarak tımarlama davranışının kalıtım
derecesi tahmin edilmiştir (Çizelge 4.27).
Çizelge 4.27 Tımarlama özelliğine göre damızlığa seçilen ve rasgele oluşturulan kontrol grubu kolonileri ile bunların döllerinde saptanan yavrulu gözlerde varroa bulaşıklığına ait tanımlayıcı istatistikler
Koloni grupları Koloni sayısı
Ortalama ± Standart Hata
h2 h2 (Moran 1984)
Seçilen ebeveyn grubu 8 0.008 ± 0.003
0.55 0.42 Kontrol grubu 10 0.08 ± 0.028
Seçilen ebeveynin dölleri 16 0.03 ± 0.008 Kontrol grubunun dölleri 20 0.05 ± 0.009
h2=0.71 hesaplayarak ıslah çalışmalarıyla bu arılardan varroaya karşı dirençli arı
hatlarının yetiştirilebileceğini vurgulamışlardır. Bu araştırmacılara göre tımarlama
davranışı varroaya karşı etkili bir özellik olarak bal arısı kolonilerinde varroa
yoğunluğunun gelişmesini kontrol etmektedir.
4.5.2 Sır sökme ve petek gözü temizleme (SSPT) davranışın kalıtım derecesi
2010 yılında sır sökme ve petek gözü temizleme davranışı aynı ebeveyn grubunda
yapıldığı gibi döl generasyonunda da saptanmıştır. Böylece, ebeveyn ve döl
generasyonunun direnç ve kontrol gruplarında ölçülen fenotipik değerlerden (Çizelge
4.28) yararlanarak sır sökme ve petek gözü temizleme davranışının kalıtım derecesi
hesaplanmıştır.
Sır sökme ve petek gözü temizleme davranışına ait 24 ve 48 saat dilimleri için kalıtım
derecesi sırasıyla h2 = 0.50, h2 = 0.57 ve Moran (1984)’ın önerdiği eşitliği kullanarak
sırasıyla h2 = 0.38, h2 = 0.43 olarak tahmin edilmiştir (Çizelge 4.28).
58
Çizelge 4.28 Sır sökme ve petek gözü temizleme özelliğine göre damızlığa seçilen ve rasgele oluşturulan kontrol grubu kolonileri ile bunların döllerinde saptanan 24 ve 48 saat dilimlerde SSPT davranışına ait tanımlayıcı istatistikler
SSPT 24 saat Koloni grupları Koloni
sayısı Ortalama ±
Standart Hata h2 h2
(Moran 1984)
Seçilen ebeveyn grubu 4 0.734 ± 0.052
0.50 0.38 Kontrol grubu 5 0.651 ± 0.083 Seçilen ebeveynin dölleri 20 0.662 ± 0.049 Kontrol grubunun dölleri 10 0.641 ± 0.052
SSPT 48 saat Seçilen ebeveyn grubu 4 1.00 ± 0.000
0.57 0.43 Kontrol grubu 5 0.92 ± 0.015 Seçilen ebeveynin dölleri 20 0.939 ± 0.020 Kontrol grubunun dölleri 10 0.916 ± 0.021
4.5.3 Varroaya karşı duyarlı hijyen (VDH) davranışına ait kalıtım derecesi
Harbo ve Harris’e (2005) göre VDH özelliği, bal arılarında kalıtıma bağlı bir özellik
olarak varroa parazitinin yoğunluğunu kontrol etmektedir. Bu araştırmacılar öz
kardeşler arası benzerlik metoduyla VDH özelliğinin kalıtım derecesini h2= 0.46
hesaplamışlardır (Harbo ve Harris 1999).
Araştırmada VDH özelliğinin fenotipik değerlerinin elde edilmesi için ebeveyn
grubunda yapılan uygulamalar döl generasyonunda da tekrarlanmıştır (Çizelge 4.25-
4.26). Böylece gerçekleşen kalıtım derecesi yönteminden faydalanarak sözü edilen
özelliğin kalıtım derecesi h2 = 0.23, Moran (1984)’ın önerdiği eşitlik kullanılarak da h2
= 0.17 tahmin edilmiştir (Çizelge 4.29).
59
Çizelge 4.29 VDH özelliğine göre damızlığa seçilen ve rasgele oluşturulan kontrol grubu kolonileri ile bunların döllerinde saptanan bulaşıklık oranındaki azalmaya ait tanımlayıcı istatistikler
Koloni grupları Koloni sayısı
Ortalama ± Standart Hata
h2 h2 (Moran 1984)
Seçilen ebeveyn grubu 4 0.37 ± 0.033
0.23 0.17 Kontrol grubu 5 0.11 ± 0.054
Seçilen ebeveynin dölleri 20 0.13 ± 0.015
Kontrol grubun dölleri 10 0.10 ± 0.027
60
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
5.1 Tımarlama Davranışı (TD)
Arıların alt çeneleriyle parazitleri yaraladıkları birçok araştırmayla belirlenmiştir
(Ruttner ve Hanel 1992, Rosenkranz vd. 1997). Bu nedenle tımarlama davranışı kovan
dip tahtasına düşen akarların yaralı olanlarının oranıyla ifade edilerek varroaya karşı
dirençli kolonilerin seleksiyonunda yararlı bir parametre olarak kullanılmaktadır (Fries
vd. 1996). Tımarlama davranışı bakımından bal arısı kolonileri arasındaki farkların
belirlenmesinde yaralı parazit sayısının kullanılması Boecking ve Spivak 1999, Fries
vd. 1996, Rinderer vd. 2001, Arechavaleta-Velasco ve Guzman-Novoa 2001, tarafından
da benimsenmiştir. Birçok araştırmacı da (Peng vd. 1987, Ruttner ve Hanel 1992, Fries
Szabo, T. I., Walker, C. R. T. and Mueller, A. E. 1996. Grooming behavior as a Varroa
resistance characteristic in honey bee colonies. Am. Bee J. vol. 136, pp. 515-517.
Taber, S. 1982. Determining resistance to brood diseases. American Bee Journal, vol.
122(6), 422-425.
Taber, S., and Gilliam, M. 1987. Test for resistance to chalkbrood disease, Ascosphaera
apis, of honeybees. The XXXIst International Congress of Apiculture, Warsaw,
Poland, pp. 145-148.
79
Tahmasebi, G. H., Ebadi, R., Esmaili, M. and Kambusia, J. 1998. Morphological study
of honeybee (Apis mellifera L.) in Iran. J. Agric. Sci. And Nat. Res. vol. 2(1), pp.
89-101.
Thakur, R. K., Bienenfeld, K. and Keller, R. 1997. Varroa defense behavior in Apis
mellifera carnica. Am. Bee J. vol. 137, pp. 143-148.
Thompson, V. C. 1964. Behaviour genetics of nest cleaning in honey bees. III. Effect of
age of bees of a resistant line on their response to disease-killed brood. J. Apic.
Res. vol. 3, pp. 25–30.
Tubbs, H., Harper, C., Bigalk, M., Bernard, S. J., Delatte, G. T., Sylvester, H. A. and
Rinderer, T. E. 2003. Commercial management of ARS Russian honey bees. Am.
Bee J. vol. 144, pp. 819-820.
Vandame, R., Colin, M., Morand, S. and Otero-Colina, G. 2000. Levels of compatibility
in a new host parasite association: Apis mellifera / Varroa jacobsoni. Can. J. Zool.
vol. 78, pp. 2037-2044.
Vandame, R., Morand, S., Colin, M.E. and Belzunces, L.P. 2002. Parasitism in the
social bee Apis mellifera: quantifying costs and benefits of behavioral resistance
to Varroa destructor mites. Apidologie, vol. 33, pp. 433–445.
Villa, J.D., Danka, R.G. and Harris, J.W. 2009. Simplified methods of evaluating
colonies for levels of Varroa sensitive hygiene (VSH). J. Apic. Res., vol. 48, pp.
162–167.
Wilkes, K. and Oldroyd, B. 2002. Breeding hygienic disease resistant bees. A report for
the Rural Industries Research and Development Corporation. RIRDC Publication
No 02/048, RIRDC Project No. US-39A.
Yang, X. and D. L. Cox-Foster. 2005. Impact of an ectoparasite on the immunity and
pathology of an invertebrate: Evidence for host immunosuppression and viral
amplification. Proceeding of the National Academy of Sciences of the United
States of America, 102, pp. 7470-7475.
80
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Amir NAJI KHOEI
Doğum Yeri : Iran - Khoy
Doğum Tarihi : 23.08.1967
Medeni Hali : Evli
Yabancı Dili : İngilizce
Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)
Lise : Ayatollah Talegani Lisesi, 1985
Lisans : Tebriz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü (1990)
Yüksek Lisans : Mazandaran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü (2001)
Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl
Tebriz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 1993-2012
Yayınları
Naji-Khoei, A. Fıratlı, Ç. Alijani, S. Kaşko-Arıcı. Khodie, S. Behavioral defenses
of Iranian honey bees (Apis mellifera meda) against Varroa destructor. Annals of
Biological Research, 2011, 2 (6):510-516.
Naji-Khoei, A. Nejati-Javaremi, A. Tahmasebi, G. H. 2007. Using simulation to
predict the impact of using economic weights in genetic improvement of honey
bees. Pajouhesh and Sazandegi, 76, pp. 29-34.
Naji-Khoei, A. Nejati-Javaremi, A. Tahmasebi, G. H. 2003. Using simulation to predict the impact of using economic weights in genetic improvement of honey bees. Fifth Iranian seminar on honey bee research.
81
Naji-Khoei, A. Nejati-Javaremi, A. Tahmasebi, G. H. 2000. Economic weight estimation of some important characteristics in the honeybee. Fourth Iranian seminar on honey bee research.
4- Özdil, F. Fakhri, B. Naji khoei, A. Erkan, C. Yildiz, M. A. 2008. HinfI and DraI digestion of the COI-COII intergenic region in honey bee (Apis mellifera L.) Population from Turkey and western part of Iran. 3rd European conference of Apidology . Belfast 8-11 September 2008.
5- Gedik Y. Fakhri, B. Naji Khoei, A. Meydan H. Özdil, F. Yildiz, M. A. 2007. Molecular characterization of A. m. meda populations from the west part of Iran. IBRA International conference on Recent Trends in Apicultural Science. 10-14 June 2007.