faydanın kamusallığı ve küresel kamusal mallar: 2012 dünya bankası kalkınma göstergelerinde gelir dağılımının incelenmesi 1 Başak Ergüder Abstract Globalization and global public goods (GPGs) depend on themselves rigorously. GPGs are depicted by the degree of publicness and benefits distribution. GPGs have the principle of nonexceptable which causes rivalry and over-comsuption and that characteristic is known as publicness of benefits distribution’s principle. In accordance with neo-liberal policies, it is focused on constituting title that afford public goods with an affair, while promote economic development. The results which causes provision problems of public goods are disregarded. The proposals excepting collective ownership impede the process of technological development and also causes circumstances which weaken the principle of publicness of benefits in the production of GPG and the essentials of welfare state. In the process of globalization, there emerges social polarization process and the crisis of reproduction. The scarp between consumer integrating global markets and a growing number of poors is getting larger. Poverty is analyzed the social content of macro economics by IMF and World Bank. Therefore even the politics of struggle with poverty is undertake as a function and impact of economic development, it is claimed on that economic growth will reduce poverty. Key words: globalization, global public goods, publicness of benefits, income distribution. özet Küreselleşme ve küresel kamusal mallar (KKM) kavramları ayrılmaz bir biçimde birbirleriyle bağlıdır. KKM’ler kamusallık ve faydaların yayılma derecesine bağlı olarak tanımlanmaktadır. KKM’lar rekabet ve aşırı tüketime neden olan dışlanmazlık ilkesine sahip olmakta, bu özelliği son dönem literatürde faydanın dağılımında kamusallık ilkesi olarak bilinmektedir. Yeni ekonomi politikalarında, güçlü özel mülkiyet haklarının tesisinin ekonomik gelişmeyi sağlayarak kamusal malların tedariki konusunda bir teşvik sağlayacağına odaklanılmaktadır. Kamusal mallarda tedarik sorununa yol açacak sonuçlar göz ardı edilmektedir. Ortak mülkiyeti dışlayan çözüm önerileri, hem kamusal mallarda teknolojik gelişmeyi geriletir hem de KKM’in üretiminde faydanın kamusallığı ilkesini ve refah devleti ilkelerini zayıflatıcı durumlar da ortaya çıkarmaktadır. Küreselleşme sürecinde küresel toplumsal kutuplaşma süreci ve yeniden üretim krizi yaşanmaktadır. Küresel pazarlarla bütünleşen tüketiciler ve sayısı hızla artan yoksulların arasındaki uçurum ise genişlemektedir. IMF ve DB tarafından yoksulluk, makroekonomik politikanın sosyal içeriği olarak analiz edilmektedir. Bu yüzden, yoksullukla mücadele politikaları ekonomik büyümenin bir fonksiyonu ve etkisi olarak ele alındığı sürece büyümenin yoksulluğu azaltacağı iddiasına sahip çıkılmaktadır. Anahtar kelimeler: küreselleşme, küresel kamusal mallar, faydanın kamusallığı, gelir dağılımı. giriş Küresel kamusal mallar (KKM), küreselleşme ile birlikte kalkınma, büyüme ve refah ekonomisi içinde önemli bir tartışma başlığı olarak ele alınmaktadır. 2000’li yıllarda küresel ekonominin denetim ve yönetimi bir devletin hegemonyası altında değil, ulusötesi sermayenin içinde merkezileşmiştir (Robinson, Praksis, 2002: 141). Robinson’un (2002) belirttiği gibi küresel sistemde iktidar, devlet yöneticilerinin yanı sıra Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Ekonomik Forumu gibi ulus-ötesileşmiş gruplar ve tabakalarda yoğunlaşmıştır (Robinson, 2002:141). Öyle ki, küresel iktidar bloğunun merkezinde, ulus-ötesi şirketlerin 1 Makaleyi titiz biçimde okuyup, önerileri ile geliştiren arkadaşım Araş. Gör. Dr. Berna Uymaz’a çok teşekkür ederim. Dr. Ar.Gör., İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü.
10
Embed
faydanın kamusallığı ve küresel kamusal mallar: 2012 dünya bankası kalkınma göstergelerinde gelir dağılımının incelenmesi
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
faydanın kamusallığı ve küresel kamusal mallar: 2012 dünya bankası kalkınma
göstergelerinde gelir dağılımının incelenmesi1
Başak Ergüder
Abstract
Globalization and global public goods (GPGs) depend on themselves rigorously. GPGs are depicted by the
degree of publicness and benefits distribution. GPGs have the principle of nonexceptable which causes rivalry
and over-comsuption and that characteristic is known as publicness of benefits distribution’s principle. In
accordance with neo-liberal policies, it is focused on constituting title that afford public goods with an affair,
while promote economic development. The results which causes provision problems of public goods are
disregarded. The proposals excepting collective ownership impede the process of technological development and
also causes circumstances which weaken the principle of publicness of benefits in the production of GPG and
the essentials of welfare state.
In the process of globalization, there emerges social polarization process and the crisis of reproduction. The
scarp between consumer integrating global markets and a growing number of poors is getting larger. Poverty is
analyzed the social content of macro economics by IMF and World Bank. Therefore even the politics of struggle
with poverty is undertake as a function and impact of economic development, it is claimed on that economic
growth will reduce poverty.
Key words: globalization, global public goods, publicness of benefits, income distribution.
özet
Küreselleşme ve küresel kamusal mallar (KKM) kavramları ayrılmaz bir biçimde birbirleriyle bağlıdır. KKM’ler
kamusallık ve faydaların yayılma derecesine bağlı olarak tanımlanmaktadır. KKM’lar rekabet ve aşırı tüketime
neden olan dışlanmazlık ilkesine sahip olmakta, bu özelliği son dönem literatürde faydanın dağılımında
kamusallık ilkesi olarak bilinmektedir. Yeni ekonomi politikalarında, güçlü özel mülkiyet haklarının tesisinin
ekonomik gelişmeyi sağlayarak kamusal malların tedariki konusunda bir teşvik sağlayacağına odaklanılmaktadır.
Kamusal mallarda tedarik sorununa yol açacak sonuçlar göz ardı edilmektedir. Ortak mülkiyeti dışlayan çözüm
önerileri, hem kamusal mallarda teknolojik gelişmeyi geriletir hem de KKM’in üretiminde faydanın kamusallığı
ilkesini ve refah devleti ilkelerini zayıflatıcı durumlar da ortaya çıkarmaktadır.
Küreselleşme sürecinde küresel toplumsal kutuplaşma süreci ve yeniden üretim krizi yaşanmaktadır. Küresel
pazarlarla bütünleşen tüketiciler ve sayısı hızla artan yoksulların arasındaki uçurum ise genişlemektedir. IMF ve
DB tarafından yoksulluk, makroekonomik politikanın sosyal içeriği olarak analiz edilmektedir. Bu yüzden,
yoksullukla mücadele politikaları ekonomik büyümenin bir fonksiyonu ve etkisi olarak ele alındığı sürece
büyümenin yoksulluğu azaltacağı iddiasına sahip çıkılmaktadır.
Anahtar kelimeler: küreselleşme, küresel kamusal mallar, faydanın kamusallığı, gelir dağılımı.
giriş
Küresel kamusal mallar (KKM), küreselleşme ile birlikte kalkınma, büyüme ve refah
ekonomisi içinde önemli bir tartışma başlığı olarak ele alınmaktadır. 2000’li yıllarda küresel
ekonominin denetim ve yönetimi bir devletin hegemonyası altında değil, ulusötesi sermayenin
içinde merkezileşmiştir (Robinson, Praksis, 2002: 141). Robinson’un (2002) belirttiği gibi
küresel sistemde iktidar, devlet yöneticilerinin yanı sıra Dünya Bankası, Dünya Ticaret
Örgütü, Dünya Ekonomik Forumu gibi ulus-ötesileşmiş gruplar ve tabakalarda yoğunlaşmıştır
(Robinson, 2002:141). Öyle ki, küresel iktidar bloğunun merkezinde, ulus-ötesi şirketlerin
1 Makaleyi titiz biçimde okuyup, önerileri ile geliştiren arkadaşım Araş. Gör. Dr. Berna Uymaz’a çok teşekkür
ederim.
Dr. Ar.Gör., İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü.
sahip ve yöneticilerinin yanı sıra, IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü’nün yönetici
ve bürokratları yer almaktadır (Robinson, 2002:160).
Çevre kirliliği, sağlık, bulaşıcı hastalıklarla mücadele, sürdürülebilir iklim, gıda, yoksulluk ve
gelir dağılımı gibi küresel konuları ele aldığımızda çoğu “temanın”, maliye disiplininin
aradığı kısıtlar içerisinde KKM kapsamına girdiğini, çoğunun ise küreselleşmiş kamusal
nitelikli mallar olduğunu görmekteyiz. Küreselleşme ve KKM kavramları ayrılmaz bir
biçimde birbirleriyle bağlıdır. Küreselleşme süreci muazzam bir özelleştirme olarak
algılanmaktadır lakin bununla birlikte sermayenin uluslararasılaşması ile birlikte maliye
politikalarının ulusallararasılaşması, şeffaflık ve uyum süreçlerini de beraberinde
getirmektedir (Kaul, Conceicao, 2005: 42).
KKM’ler kullanım alanları bakımından üç temel gruptan oluşmaktadır. İlk grupta ozon
tabakası, sürdürülebilir iklimin yer aldığı doğal küresel ortak mallar yer almaktadır. Bu
malların uygulama alanında bir politika önerisi olarak “sürdürülebilirlik” önem taşımakta, bu
malların kullanımında kolektif hareket mantığı, aşırı tüketime neden olmaktadır. İkinci grupta
yer alan KKM’ler, internet, kültürel miras, uluslararası altyapı sistemleri, bilimsel bilgi,
teknik bilgi, evrensel norm ve kurallardan oluşan insan yapımı ortak mallardır. Temel sorunu
eksik tüketim olan insan yapımı ortak malların, diğer KKM’lerden farkı stok mallar olmasıdır.
Örneğin bilgi, herkesin ulaşımının belli maliyetleri nedeniyle zor ve eşitsiz olduğu bir stok
maldır (Kaul, vd.,1999: 453). Üçüncü grupta yer alan KKM’ler küresel politika sonuçlarıdır.
Örneğin barış, sağlık ve finansal istikrar gibi politika hedefleri bu grupta yer almaktadır. Bu
mallarda karşılaşılan temel sorun ise, kolektif hareketin sunum yetersizliğinin olduğu
durumda yarattığı eksik tüketimdir. İnsan yapımı ortak mallar ile küresel politika
sonuçlarının ortak noktası ise her ikisinin de stok mallar olmasıdır (Kaul, vd.,1999: 456).
KKM’ler rekabet ve aşırı tüketime neden olan dışlanmazlık ilkesine sahip olmakta, bu
özelliğe literatürde son dönemlerde faydanın dağılımında kamusallık ilkesi de denilmektedir
(Gardiner ve Katell, 2002:5).1 1999 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından
yapılan Global Public Goods adlı çalışma ile kapsamlı bir şekilde gündeme gelen KKM’ler
kamusallık ve faydaların yayılma derecesine bağlı olarak tanımlanmaktadır. Kamusallığı,
KKM’lerin tüketiminde rekabet ve mahrum etmenin söz konusu olmamasından, ülkeler
arasında KKM söz konusu olduğunda rekabetin yaşanmaması ve bireylerin kullanımdan
dışlanamamasından kaynaklanır. Eğer kamu malı sadece bir coğrafi bölgede, diyelim ki
Güney Amerika’da geçerli ise, bölgesel kamusal mal ya da faydadan dışlanılabildiği kulüp
WB (2012) World Development Indicators, Washington: World Bank.
dipnotlar
1 KKM’lerin temel ilkelerinden diğerleri ise, eskiden dışlanmazlık ilkesi olarak geçen kapsayıcılık
(inclusiveness) diğer adıyla tüketimin kamusallığı (publicness of consumption) ilkesi ve karar vericilerin
kamusallığı ilkesidir (Gardiner ve Katell, 2002:5). 2 Devletlerin uluslararası düzeyde bir araya gelmelerinde; piyasaları, sivil toplumu ya da bir diğer devleti
etkilemek, baskı altına almak ya da devlet-dışı aktörler tarafından bilgilendirme ihtiyacı başat rol oynamaktadır
(Kaul vd., 2002:11).
3 Yapısal uyum programları, OECD’nin Kredi Raporlama Sisteminde(CRS Kodları) Tedarik Edilen KKM’lar