Top Banner
Cezayir’de bulunan Keçava Camisi’nin restorasyonu hakkında bazı gözlemler. AMERIKAYI HARACA BAĞLAYAN CEZAYIRLI HASAN PAŞA’NIN CAMİ’SİNİN BAŞINA GELENLER Dr. Mehmet Tütüncü
20

ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Jan 04, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Cezayir’de bulunan Keçava Camisi’nin restorasyonu

hakkında bazı gözlemler.

AMERIKAYI HARACA BAĞLAYAN CEZAYIRLI HASAN PAŞA’NIN CAMİ’SİNİN

BAŞINA GELENLER

Dr. Mehmet Tütüncü

Page 2: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

1.GİRİŞ

Cezayir şehrinde bulunan Keçava Camisi şehrin en işlek ve en kalabalık merkezi bir

yerinde liman ile Kasbah arasında bir geçit yerinde bulunmaktadır. Şehrin bu sembolik

camisi 1830 yılında Cezayir’i ele geçiren Fransız sömürgeciler tarafından hızlı bir

şekilde ele alınmış ve işgalden hemen sonar sonra kilise olarak kullanılmaya başlanmış

ve 1840 yılında Cami yıkılarak yerine katedral yapılmıştır. 120 yıl kilise olarak

kullanılan cami 1962 yılında Cezayir bağımsız olur olmaz tekrar Katedral’den camiye

çevrilmiştir. Uzun yıllar cami olarak kullanılan cami 2013 yılında Türkiye

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şahsi girişimleri neticesinde Tika tarafında

tamirata ve restorasyona alınmıştır. Geçtiğimiz günlerde Tika Cezayir tarafından

caminin son hali ile ilgili bazı fotoğraflar sosyal medyada yayınlandı, bu fotoğraflar

üzerinde yapılan çalışmaların kapsamı ve mahiyeti hakkında bilgi edinmek mümkün

olmuştur.

Caminin tarihçesi

Başkent Cezayir’de bulunan Keçava Camisi Osmanlıları Cezayir’deki son döneminde

1794 yılında yaptırılmıştır. Cezayir Dayısı Hasan Paşa tarafından yaptırılan Cami

Osmanlı döneminin son mimari eseri olması bakımından sembolik bir anlamda

taşımaktadır. Camiyi yaptıran Hasan Paşa Dağıstanlı olup 1791–1798 yıllarında

Cezayir dayısı olarak görev yapmıştır. 1509’da İspanyollar tarafından işgal edilen

Vahran kalesini almak ona nasip olmuştur. Onun 1795 yılında Amerika’yı haraca

bağlayan Osmanlı Paşası olduğunuda burada kaydedelim.

Amerika'yı yılda 12.000 altın haraca bağlayan Cezayir Dayısı Hasan Paşa’nın 1794

yılında Cezayir’de Yaptırdığı Cami olan Keçava Camisi Osmanlı döneminin son

mimari eseri olması bakımından sembolik bir anlamda taşımaktadır. Fransız işgalinden

sonra Cezayir’in bu merkezî camii 1840’de kiliseye (St. Philippe Katedrali adıyla)

çevrilmiş ve içindeki İslami eserler kaldırılıp mimari formu da bozularak katedral

yapılmıştır. Bu esnada burada bulunan ve Hasan paşanın adını taşıyan kitabelerin hepsi

Page 3: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

kaldırılarak yok edilmiş, geriye kalan iki kitabe ise müzeye getirilmiştir. Keçava

Camii’nin kapısı da yine aynı şekilde müzeye kaldırılmıştır.

Keçava Cami’si başına gelenler gerçekten sömürge idaresinin ibret verici

icraatlarındandır. 1962 yılında Cezayir bağımsız olduktan hemen sonra Katedral tekrar

eski halin döndürülmüş ve cami olarak kullanılmaya başlanılmıştır.

Tika tarafından 2014 yılından bu yana restore edilen caminin sosyal medyada resimleri

dolaşmaktadır. Bu resimlerden görebildiğimiz kadarıyla maalesef tamiratı yapan

Hasan Paşa’nın Türkiye’deki torunları onun camisine ait eski halini andıran herhangi

bir iz veya işaret kullanmamışlardır. Konuya hakim olmayan bilinçsiz danışmanlar,

Camide Hasan paşanın mimari yapısını ve adını Fransızlar gibi yok farz etmişler ve

kafalarına göre camide bir restorasyona girişmişlerdir. Fransızların yine bir kimlik

verdikleri katedrali kimliksizleştirmişler ve tarihten ve çevresinden soyutlamışlardır.

Yakında cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılması beklenen cami bu

şekliyle açılırsa Hasan Paşa'ya büyük bir saygısızlık yapılacağı gibi ruhu da büyük bir

izdırap duyacaktır.

Bu cami ile ilgili olarak Sayin Tika Başkanı Serdar Çam benden dokumentasyon

istemişler ve benden yardim beklediklerini 22 ekim günü yaptığımız bir görüşmede

dile getirmişti. Caminin tarihi ve çizimleri ile ilgili benden bilgi istemiştir. Ben 24

Ekim 2013 günü bende bulunan 23 sayfa Caminin tarihi geçmişi, katedarale çevrilişi

ve tarihi resimlerini barındıran bir dosyayı Serdar Çam’a iletmiştim. Daha sonra

Türkiyeden Yıldız Ünivrsitesinden Nuran Kara Pilehvarian ve Can Binan zannedersem

Sayın Serdar çam’ın istekleri doğrultusunda cami hakkında telefonda bilgi istemişler

ve yapılması gerekenleri ifade etmiştim. 2014-17 Yıllarında Caminin restorsyonu

yapılırken benimle hiç bir iletişim kurulmamış bir kaç defa dile getiridğim görüşme

istekleri ise cevapsız bırakılmıştır.

Fakat Türkiyeden bazı heyetler gitmiş ve camide incelemeler yapmışlardı. Bu konuda

Tika Sayfasında bazı haberlerde cıkmıştır. mesela ekteki linke bakılabilir... Keçiova

Cami Restorasyonu'nda Tezyinat Çalışmaları Başladı -

TİKAhttp://www.tika.gov.tr/tr/haber/kec...

Page 4: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Bu habere göre Söz konusu heyette; İstanbul Üniversitesi Türk ve İslam Sanatı

Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Baha Tanman, Marmara Üniversitesi Sanat

Tarihi Bölümünden Prof. Dr. Selçuk Mülayim, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Can Şakir Binan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

Geleneksel Türk Sanatları Bölümünden Hattat Sacit Açıkgözoğlu ve Nakkaş Recep

Cengiz yer aldı.

Sayın İlber Ortaylı’da Camiyi 2017 yılının Şubat ayında ziyaret etmiş ve izlenimlerini

aşağıdaki şekilde kaleme almıştır.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar...

TİKA’nın Nuran Kara Pilehvarian hocaya restore ettirdiği Keçova (Keçiova) Camii’nin

etrafında çarşıyı dolaşmak ve oradan Kasbah’ı tırmanmak, tadına doyum olmaz bir gezi.

Keçova Camii Fransız devrinde katedrale çevrilmişti. Böyle bir eseri tarihi zedelemeden,

her unsuruyla restore etmek ne kadar zahmetli ve sağlam sinir gerektiren ustaca bir iş.

Bütün Kuzey Afrika’nın Tunus’taki Zeytinuye Külliyesi ile birlikte en tipik, en güzel ortamı

burasıdır.

Sayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde görmek ve

camiyi ziyaret etmek için bu sene içinde bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu ziyarette

caminin tamiratdan sonraki durumunu yakından inceleme fırsatı buldum ve

görebildiğim kadarıyla caminin şu andaki durumuna bakılırsa verdiğimiz bu dosyanın

Caminin restorasyonu sırasında hiç dikkate alınmadığı görülmektedir. Cami tamemen

tarihi kimliğinden soyutlanmış sıradan bir cami olarak tamir edilmiştir. Bu durumda

artık bende vicdani bir sorumluluk gereği bidldiklerimi kamuoyu ile paylaşmak gereği

duydum. Serdar Öama 24 Ekim tarihinde şu epostayı göndermiştim.

From: "TUTUNCU" <[email protected]>

Date: 24.Eki.2013 13:28:43

Page 5: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Subject: Fwd: document

To: [email protected]ın Serdar Çam Bey, Salı günü görüştüğümüz üzere Cezayir'deki Keçava

Camiisinin resim ve planları hakkında bir araştırma yaptırdım, Cezayir'den gelen dosyayı aynı şekliyle size

gönderiyorum. İnceledikten sonra tekrar müzakere edelim. Saygılarımla. Mehmet Mehmet Tutuncu

• Not TİKA Başkanı Serdar Çam beyefendiye gönderdiğim caminin tarihçesi ve

çizimlerini ihtiva eden dosyayı yaında paylaşacağım.

Page 6: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Resim2 Caminin kesiti A. Ravoisie, Exploration scientifique de l’Algerie Pendant les annees 1840-1842

(1846) s. 69

Cami nasıldı

Daha önce yazdığımız gibi Hasan Paşa’nın camisi 1840 yılında kiliseye (St. Philippe

Katedrali adıyla) çevrilmiş ve içindeki İslami eserler kaldırılıp mimari formu da

Page 7: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

bozularak katedral yapılmıştır. Fakat Fransızların çok iyi belgeşenedirme huylşarı Bu

anıtın cami olarak kullanıldığı yıllara ait elimizde bolca Fransız ilim adamları

tarafından yapılan malzeme ve yayın bulunmakatdır. Ekte caminin orijinal haline ait

bazı resim ve gravürler gözükmektedir.

Resim 1 caminin 1835 yılında içerisinin ve kubbesinin görüntüsü.

Page 8: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

E. Lessore ve W. Wyld Voyage pittoresque dans la regence d’alger Paris 1335, s. 4

Page 9: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Cami hakkında fikir veren bu resimler bize bir restorasyon içine girilerken Katedrale

ait görüntülerin kaldırılarak tekrar eski Cami haline getirilmesi beklentisini

oluşturmaktadır. Fakat yapılan çalışmaların sadece temizleme ve iç tezyinatla ilgili

olduğunu tespit ettik. Yani katedral olduğu gibi bırakılmış sadece makyaj yapılmıştır.

Katedral aynı olduğu gibi muhafaza edilmiş sadece taşlar ve kırık dökük bazı duvarlar

elden geçirilmiş binanın dışında ve içinde bazı kuvvetlendirme ve desteklemeler hariç

mimari hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Bu kadar devasa bir katedral için belki en

ucuz ve en iyi çözümdür. Yani bir şekilde anlayışla karşılanabilir, Fakat anlayışla

karğılanmayacak bir durum vardırki o da caminin iç tenzyinatında camide bulunan ve

belgelenen eski yazı ve süslemelerden hareket 4dılmesi ve bunların yerine konması ve

tezyinatta Hasan Paşa’ya ve tarihi çerçeveye vurgu beklenir ki gördüğümüz buda

yapılmamıştır. İşte bu bizi Amerikayı dize getiren Hasan Paşa’ya karşı yapılan bir

saygısızlığın ötesinde bir ihanet olarak değerlendirmeye itmiştir.

Meramımızı analtma için bir kaö örnek vereceğim.

Kitabeler

Camide yapılan en önemli yenilik ise içerde yazılan kitabelerden oluşmuştur. Hüseyin

Kutlu tarafından yazılan kitabelerde Kuşaklar halinde Esmaül Hüsna ve Kuranı

Kerim’den bazı ayetler celi sülüs hat ile yazılmıştır..

Page 10: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Yeni yazılan kitabelerden Esmaül Hüsna

Kadınlar mahfilinde (eski kilisenin apsisinde) ise Hazreti Muhammed’in eşleri ve

kızlarının isimleri tabular halinde yazılarak yerleştirilmiştir.

Page 11: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde
Page 12: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Yeni yapılan hazreti Muhammed’in eşleri ve sahabe kadınların isimleri

Camideki yazılar usta bir hattat tarafından yazılmış Osmanlı Celi sülüs yazısının

örneklerinden oluşmaktadır. Hüseyin Kutlu’nun sanatkârlığına bizim bir sözümüz

olamaz. O Celi sülüs sanatın en güzel örneklerini camiye yansıtmıştır.

Fakat bu yazılar ve Camiyle ilgili bir gerçeği ortaya koymamız gerekmektedir.

Yazılar caminin hüviyetine bir müdahale sayılmalıdır. Bu kitabe kuşağı camiyi

yapanların amaçlarına hilaf olmuştur. Camiyi eski hüviyetinden soyutlayarak ve tarihi

çevre ile bağlarını kopartmaya hizmet etmektedir. Bu yazılar modern yepyeni bir

caminin ortaya çıkmasına hizmet etmiştir. Nasıl ki Fransızlar Camiyi katedral yaparak

eski kitabelerin söküp yeni bir hüviyet kazandırdılarsa bu yapılan yeni yazılarda

caminin tarihi hüviyetini silip yok etmeye yaramaktadır.

Konuyu biraz açarak ne demek istediğimizi anlatmaya çalışalım.

Elimizde orijinal camiye kitabelerin metinleri bazı parçalar ve Fransızlar tarafından

çizilmiş bazı resimler mevcuttur. Şimdi önce Keçava camisinin kitabelerini izleyelim.

Keçava Camii kitabeler bakımından oldukça zengindir. Bu kitabeler daha cami

katedrale çevrilmeden 1840 yılında Abbe Barges tarafından yayınlanmıştır. (Journal

Asiatique Paris 1841 s. 181-188) M. l’Abbe Barges Notice sur le Catedral d’Alger).

Daha sonra 1901 yılında Gabriel Colin Corpus des Inscriptions Arabes et Turques de

L’algerie, Paris 1901 s. 160-169) yıllarında yayınlanmış. En son olarak da Türkçe

olarak Mehmet Tütüncü tarafından Cezayir’de Osmanlı İzleri kitabında, İstanbul 2013

s. 295-297 ve 304-305 kitabeler resimleriyle birlikte yayınlanmıştır. Yani orijinal

kitabeler bakımından oldukça zengin bir kaynakçamız vardır.

Colin caminin içinde burada tespit ettiği on kitabeyi yayınlamıştır.

Keçava Camii’ndeki bu 10 kitabeden sadece 2 tanesi bugün müzede bulunmaktadır.

Kaybolan kitabeler ise Fransızlar tarafından resimleri çizilerek 1840-1842 yıllarında

yayınlanmıştır. Kitabelerde Camiyi yapan Hasan Paşa ve caminin ustaları çok zengin

bir üslup kullanmışlardır.

Page 13: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Bunlardan bir kaç örnek vermek gerekirse

Mihraptaki ayet

Mesela Orijinal Mihrap’ta Mihrap ayeti denilen Ali İmran suresi 32 ayeti

kullanılmıştır.

Zekeriya Meryem'in bulunduğu mihrâba her girdiğinde onun yanında yiyecek,

rızık buldu. 'Bu, sana nereden geldi ey Meryem?' dedi. Meryem; 'O, Allah

tarafındandır. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız bir şekilde rızıklandırır.' " (Âl-i

İmrân, 3/37)

Bu ayet Osmanlı devrinde gayet yaygın bir ayettir.

Şimdi yeni tamiratta ise bu ayet kullanılmamıştır. Yerine mihrapta ve mihrabın üst

tarafına kelime-i tevhit yazılmıştır. Mihraba ise Bakara, 2/149, 150) âyeti yazılmıştır

د الحرام و فول وجهك شطر المسج

"Ey Muhammed! Yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir" anlamındaki, "Fevelli

vecheke şatral-Mescidi'l-Haram" (bk. Bakara, 2/149, 150)

Eshabi Kehf’e ne oldu?

Orijinal Cami’de mihrabın sağ ve sol tarafında Eshabı kehf'in isimleri kartuş içinde

yazılmıştır.

Şimdi ise mihrabın sol tarafına Kuranı Kerim’in Nasır suresi (110. Sure) ve sağ tarafa

ise asır suresi (103. Sure) yerleştirilmiştir. Ashabi Kehfin isimleri özellikle Cezayirde

Denizcileri nazardan korumak için yazılmaktadır. Bu gelenekte takip edilmemiştir.

Keçava camiisnde l Cami’de mihrabın sağ ve sol tarafında Eshabı kehf'in isimleri kartuş içinde yazılmıştır. Şimdi ise mihrabın sol tarafına Kuranı Kerim’in Nasır suresi (110. Sure) ve sağ tarafa ise asır suresi (103. Sure) yerleştirilmiştir. Ashabi Kehfin isimleri özellikle Cezayirde Denizcileri nazardan korumak için yazılmaktadır. Bu gelenekte takip edilmemiştir. Eshabı Kehf Kuran 18:9 (Mağara Halkı)

Traditional names of “the people of the cave—ahl/aṣḥāb al-kahf ” (Q, 18:9).

Page 14: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Eshabı kehf isimleri 7 adettir. Ayrıca köpekleri Kırmir’le 8 isim yazılacaktır. Nitekim Hasan

Paşa’nın camisinin yanıdnaki sarayında bu isimler hala mevcuttur.

Yemliha, Meslina, Mekselina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayuş, Kıtmir

Kuranı kerimde Eshabı Kehf hikayesi Kehf suresinin 9-26 ayetleri arasında anlatılır. 22 ayetde

onların sayıları 3,5 veya 7 kişi artı köpekelri Kıtmir olarak insanların konuştukları fakat Sadece

Allah’ın gerçek rakamları bildiği yazılıdır. Onalrın hakkıdna hiç bir tartışmaya girişme ve onalr

hakkında kimselerden hiç bir malumat isteme denilmektedir.

Kuranda anlatılan kıssa Roma imaparatoru Dakyanus zamanında yiğitlerin sadece tek Tanrıya

inandıkları ve putperestliği reddettikleri için zulümden korkaraka bir mağaraya sığındıkları ve Allah

tarafından esrarengiz uzun bir zaman uyutuldukları (11ç ayet bunun üzerine biz o mağarada onalrın

kulakalrına nice yıllar perde koyduk)

Ve onlar bu mağarada 300 yıl ve artı 9 yıl yani 309 yıl kalmışlarıdr. (Ayet 25) fakat onlar sadece )Ayet

19) 1 gün ya da günün bir parçası olarak kaldıkalrını zannetmeketdirler.

Beyzavi’nin naklettiğine göre bu şekilde uyanan gençlerden birri elindeki uyudukalrı zaman Roma

imparataoru Dakyanus’un resmi olan bir gümüş para ile ekmek almak için şehre girer, şehir halkı

Dakaynus’un resmini görür ve devrin hüküğmdarına götürürler. Artık o hükümdar hristiyan olmuştur.

Genç adam başlarından geçeni anlatır.Hep birlikte mağaraya giderler anlattıkalrının doğruluğunu

ahyretler içinde müşahade ederler. Kuranı kerim Kıssasında vurgulanan Tek tanrılı dine olan güven

Allah’I bu dini kourdupuna dair bir ayettir.

Bu Kurabı kerim’deki kıssanın aynısı hristiyanlık dininde olduğu ve yedi uyurlar Efesin y7 ururları

olarak bilinmekte Hristiyan litratürde isimleri Achillides, Diomedes,Diogenes, Probatus, Stephanus,

Sambatius, ve Kuiriacus; olarak geçmeketedir. Hristiyan olduktan sonar ise isimleri aximianus,

Malchus, Martinianus, Constantinus, Dionysius, Johannes and Serapion olarak geçmeketedir.

Eshabı kehfin isimleri İslam düntyasında kötüğlüğkten korunmak içim muska, tılsım, kitabe lere

yazılmakatadır. Bunu yanında taşıyan insan veyaz yyazıalan binanaın yangından korunacağı ve

denzideki denizcilerin ise sğa salim yerlerina varacakalrına inanılır.

Hasan Paşa Camisinde mihrabda 7 uyurların isimlerini yazarak bu köklü gelenek ve inanışı yaşatmak

istemiştir. Onun bu isteğinin cami tamir edilrken görmezden gelinmesi anlaılır bir davranış değildir.

Page 15: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Mihrabın yeni hali

Sayın Hüseyin Kutlu yazdığı hat sanatının zirvesi olan bu kitabelerden dolayı

kutlamak gerekir ama bu kitabeler aynı zamanda caminin tarihi gerçekleri ile

uyuşmamaktadır. Caminin tamiratında ona eski hüviyetini kazandırmak veya iade

etmek için çaba sarf edilmeliydi.

Oysa mihrap ayeti Hazreti İsa’nın annesi olan Hazreti Meryem'den bahsetmekte bu

şekilde Hristiyanlarla Müslümanlar arasında belirli bir yakınlığına işaret etmektedir.

Page 16: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Bu ayet yerinde kullanılarak caminin hem ilk devrine hem de katedral zamanına bir

atıf yapılabilirdi. Maalesef bunun yerine Bakara suresindeki mescidi haram ifadesi

kullanılarak eski cami kitabelerinden faydalanılmamıştır.

Gelelim başka yapım kitabelerine

Caminin 2 kitabesi kurtarılarak müzeye konmuştur. Çok güzel bir sülüs hat ile yazılan

kitabeler 4 beyitlik bir şiir camiyi yapan Hasan paşanın ismini ve son satırda da yapım

tarihini ebced harfleriyle vermektedir. Caminin kuruluş belgesi olan bu kitabelerin

kopyeleri yapılarak caminin giriş kapısına veya uygun bir yerine tekrara konması

caminin eski hüviyetini tekrar tasdik edilmesi ve camiyi yaptıran Hasan Paşa’ya

şükran bakımından önemlidir. Maalesef bu yolda tercih edilmemiştir. Hasan paşa

isminin anılmasından yoksun kalmıştır. ve elimizde bulunan bu yapım kitabeleri

örnekleri yine müzede kalmaya mahkûm edilmiştir.

Kecava camisinin müzede bulunan kitabelerinden örnekler

Page 17: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Ayrıca camide bazı ayeti kerimelerin Fransızlar tarafından çizimleri yapılmıştır. Bu

ayeti kerimelerde yine Hüseyin Kutlu beyefendinin kullandığı sülüs hatla yazılmıştır.

Camide bu hatların tekrara yazılarak yerine konması caminin eski kimliği bakımından

yine önem arz etmektedir.

Bir kaç örnek Kubbe yazılarından.

Kubbede yazılacak ayetler özenle seçilmiştir.

Ve Kuranı Kerim’in 4 ayrı suresinden 4 ayrı ayet seçilmiştir. Bunlar şunlardır.

1. Kubbede ise Kuranı Kerimden Tevbe suresi ( 9 sure 108 ayet) س على التقوى لا لمسجد اس

ل يوم من او

İlk günden takva üzerine kurulan mescid

2. Cin suresi 18 ayet فل احداا ﴿وان المساجد لله ﴾١٨ تدعوا مع للاه

Page 18: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Mescidler süphesizAllah’ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın. Bunun

çizimi ise şöyledir.

nisa suresi ayet 103 ﴿ ا ا موقوتا لوة كانت على المؤمنين كتابا ﴾١٠٣ان الص

Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.

Bunun çizimide elimizde bulunmaktadır.

Page 19: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

Son olarakda Nisa suresi 238 ayet yazılmıştır.

قانتين ﴿ لوة الوسطى وقوموا لله لوات والص ﴾ ٢٣٨حافظوا على الص

Namazlara ve orta namaza devam edin Allah’a saygı ve bağlılık içinde namaz kılının

Camiyi yaptıran Hasan Paşa ve hattat İbrahim çakeri tarafından özenle seçilmiş

ayetlerden hiç birisi yeni yapılan restorasyonda kubbede yazılmamıştır.Bunun yerine

ise kubbede Ayetetelkürsü Bakara süresi 255 ve 256 ayet yazılmıştır.

Şimdi bu kadar özenle seçilen ayetleri sayın Kutlu bilseydi orijinaline yakın bir şekilde

aynısını yazmazmıydı?. Eminim yazardı. Ama maalesef ona bu görevi verenler

bilgilendirmemişler ya da bilmiyorlar. Bilmemek ayıp değil ama sormamak ayıptır.

SONUÇ

Maalesef caminin yapıma karara veren Tika ve danışmanları ve Cezayir’i hayatlarında

görmemiş ilim adamları ve taşeron firmalar, Cezayir eski eserleri koruma kurumu ile

işbirliği halinde caminin eski kimliğine saygı göstermeden sadece temizlik yapmakla

Page 20: ezayir’de bulunan Keçava amisi’nin restorasyonu hakkında ... Mehmet Tütüncü'nün makalesi.pdfSayın İlber Ortaylı’nın öve öve bitiremediği bu restorasyonu yerinde

yetinmişler ve caminin tarihten gelen kimliği ve hikâyesi ile hiç bir şekilde

ilgilenmemişler ve anlaşılan benim 24 ekim 2013 tarihinde gönderdiğim dosyayı

ulaşabilecekleri yayınları görmeden ve en camide zamanında bulunan orijinal yazılan

kitabelerin ve çizimlerin hiçbirini görmemişler ve camiyi soyut bir şekilde kafalarına

göre tezyin etmeyi tercih etmişler.

Restorasyonun amacı bu olabilirmi?. Hele tarihi ile Cezayir’le bütünleşmiş Camiye

hoyratça bu yapılırmı? Maalesef yapılmıştır/ Cami bu şekliyle eski kimliğinde

soyutlanmış ve restorasyon yoluyla aynı Fransızların yaptığı gibi katedral kimliğinin

devamına hizmet etmesede eski Keçava camisinin kimliğinde hiç bir iz

barındırmayarak yeni bir cami ortaya çıkmıştır. Bu haliyle yapılan yenileme amacına

hizmet etmekten uzak kalmıştır. Acilen hataların düzeltilerek bu yazıların kaldırılarak

eski ve tarihi yazıların tekrar yazılarak camiye konulması tarihe olan bir sorumluluk

gereğidir.

4 Aralik 2017 2017

drs. Mehmet Tütüncü