Top Banner
EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTL Manyetik Hipnoz ile Önceki Manyetik Hipnoz ile Önceki Y Y aþamlara Geri Dönüþ aþamlara Geri Dönüþ Beden Ýçindeki Bedenler Beden Ýçindeki Bedenler Deha Beyinlerin Ýtici Gücü Deha Beyinlerin Ýtici Gücü
51

EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

Feb 04, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTL

Manyetik Hipnoz ile ÖncekiManyetik Hipnoz ile ÖncekiYYaþamlara Geri Dönüþaþamlara Geri DönüþBeden Ýçindeki BedenlerBeden Ýçindeki BedenlerDeha Beyinlerin Ýtici GücüDeha Beyinlerin Ýtici Gücü

Page 2: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

ÝÇÝNDEKÝLER

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sevgi Yayýnlarý Tic.Ltd.Þti. adýnaSahibi ve Genel Yayýn Müdürü:

Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Nihal Gürsoy

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda Bayraktar

Özenç KayserilioðluHale Ürkmezgil

Haberleþme Sorumlusu veOkur/Abone Ýliþkileri:

Kazým Erdemoðlu0212 252 85 85

Faks: 02122491828P.K: 471 Beyoðlu/Ýstanbul

Yönetim Yeri:Oba Sok. Sýlla Ap. No: 7/1

Cihangir/Ýstanbul

Baský:Ýnkýlap Kitabevi San. Tic. A.Þ.Çobançeþme Mah. Sanayi Cad.

Altay Sok. No:8 Yenibosna/Ýstanbul

Fiyatý: 3.5 YTLYýllýk Abone: 40 YTL

Yurt Dýþý: 50 YTL

Beden Ýçindeki Bedenler .................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Manyetik Hipnoz ileÖnceki Yaþamlara Geri Dönüþ ............. 6Ahmet Kayserilioðlu

Görevimiz Tehlike .............................. 17Güngör Özyiðit

Iþýk Menderes ile Söyleþi ...................... 22Nihal Gürsoy

Kanatlarýmýn Altýndaki Rüzgâr(Son Bir Kez) ........................................ 28John Edwards/Arýn Ýnan

Tipik Çocuklar, Tipik Ölümler(Çocuklarýn geçmiþ yaþamlarý) ................. 32Carol Bowman/Nelda Bayraktar

Saklý Düzende Mucize ....................... 36Halûk Berkmen

Deha Beyinlerin Ýtici Gücü ................ 40Özer Baysaling

Seçim Tutulmalarý .............................. 46Funda Ceyhan

Cilt: 39 Sayý:466 Ekim 2007

Page 3: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

1

Sevgili DostlarBir kýsmýmýz ulusal bütünlük, üniter devlet derken, bunu

pekiþtirmeye çalýþýrken, diðer kýsmýmýz çoktan karþýsýndakine ötekive uzlaþýlmaz kiþi gözüyle bakmaya baþladý bile. Dýþ basýndaTürkiye’nin keskin bir kültürel bölünmüþlük yaþadýðýna dairyazýlar çýkmakta. Bu tespit, siyaseti de aþan önemde ve derinliktebir olguyu iþaret ediyor. Eðer bu doðru ise þaþýrtýcý ve ülkemizinbu þekilde de olsa bölünmesi, daðýlmasý gerçekten acý. Þeklen,þartlar öyle gerektirdiði için bir arada olan ama birbirinin yüzünügörmek dahi istemeyen aileler gibi kavgalý, mutsuz, egolarýsivrilmiþ insanlar olarak yaþamamýz ne üzücü. Bunun çözümlerivardýr ve bulunmalýdýr. Sevgi Dünyasý, çýkýlacak her yolun, varýla-cak her hedefin, yapýlacak her iþin, her gönlün gýdasýnýn sevgiolduðuna inanmaktadýr. Doðru, bilinçli, fedakârlýk ve sabýrlabeslenen, saygýlý sevgi. Aslýnda bizler hepimiz, birbirimizi olduðugibi kabul etmeye ve sevmeye mecburuz da. Çünkü bizler diðercanlýlardan farklýyýz, insanýz, kendimizi olduðumuz gibi akýþabýrakamayýz. Olaylara þekil verecek bir hüviyeti ve kudreti olanbilgiye sahibiz. Bir yolunu bulup övündüðümüz geçmiþimizdekitecrübelerden faydalanarak çareler üretmeliyiz çok geç olmadan.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin Sevgilerimizle

SEVGÝ DÜNYASI

Page 4: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

Dr. Refet Kayserilioðlu

BEDEN ÝÇÝNDEKÝBEDENLER

ÖZDEN ÝLE ERDEM KONUÞUYOR

Bütün dünyayý idare eden birbüyük ruh olduðu gibi, bütüngüneþ sistemini idare eden debir büyük ruh vardýr. Fakatonlarýn altýnda kademekademe küçülen, sýký tesiraðlarý ile biribirine baðlananbir idare mekanizmasý vardýr.Bu idare mekanizmasý git-tikçe yükselmekte, gittikçebüyümektedir. Ýþte bunlarýnteþkil ettiði hiyerarþik(kademeli, mertebeli) sis-teme, YÜKSEK ÝDAREMEKANÝZMASI denir.

Page 5: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

Erdem - Geçen konuþ-mamýzda organizasyon-lar hakkýnda daha geniþbilgiler vermeyi vaatetmiþtiniz. Sizden ilkricam, organizasyon veorganizma ne demektir,bunlarý söylemenizdir.

Özden - Kelime olarakorganizma ve organi-zasyon aþaðý yukarý aynýmanâya gelir. Belli birvazifeyi yapmak üzerebir araya gelmiþ fertlerinveya organlarýn meydanagetirdiði topluluktur.Organizma bu toplu-luðun statik (hareketsiz)durumunu ifade eder,organizasyon deyince butopluluðun çalýþma halin-deki durumu anlaþýlýr.Böyle bir topluluðunfiiliyatta hareketsiz haliolamayacaðýna göre heriki tabir de ayný toplu-luðu ifade etmiþ olacak-týr.

Erdem - Organizas-yonlarda bir idare edenin(organizatör) bir de idareedilenlerin bulunduðunusöylemiþtiniz. Bunlararasýndaki münasebet netarzdadýr?

Özden - Organlarýnhepsi bir bedeni teþkilederler. Bu bedende herorganýn bir vazifesivardýr. Vazifeler birbirini

tamamladýðý için, organi-zasyonun yürümesindehepsi de ayný derecedelüzumlu ve ehemmiyet-lidir.

Yani hiçbir organ bendiðerinden daha mühimvazife yapýyorum diyefazla bir hak iddia ede-mez. Çünkü o bedendeaz veya küçük vazifegören uzuvlara da ihtiyaçvardýr. Meselâ birbedenin kalbe de ihtiyacývardýr, mideye de, ciðerede, göze de, kulaða da.Bunlarýn birisi noksanolursa o beden o yöndennoksan olur. Bütün buorganlarýn baþýnda daonlarýn sevk ve idare-siyle görevli bir organi-zatör vardýr. Organizatöro bedenin sadece biramiri deðil, ayný zaman-da sahibi ve mesulüdür.Yani organizatör organ-lara bedenimin parçalarý,bana ait parçalar diyebakacaktýr. Onlarýn va-zifelerini iyi bir þekildetanzim etmek, vazifelerarasýnda iyi münasebetlerkurmak ve her organýnvazifelerini devamlý birþekilde takip etmek deorganizatörün vazifesidir.Bunlarý iyi bir þekildeyapamadýðý takdirdemesuldür.

Erdem - Organiza-törün mesuliyeti kimekarþýdýr?

Özden - Mesuliyetihem vazifeye karþý, hemhâkimi bulunduðu organ-lara karþý, hem de kendiüstünde bulunan dahabüyük organizatörlerekarþýdýr. Vazifeye karþýmesuldür; aldýðý vazifeyiiyi bir þekilde yapmalýdýrki daha üst vazifelereliyâkat kazansýn.Organlara karþýmesuldür; çünkü onlarýnorganizatörü olmakla,onlarýn tekâmül etmelerigörevini üzerine almýþtýr.Aralarýnda iyi münase-betler kurarak, herbirinin vazifesini yakýn-dan takip ederek iyi birþekilde çalýþmalarýna,vazifelerini iyi bir tarzdayapmalarýna imkânhazýrlamalýdýr. Çünküelinde bulunan çeþitlivasýtalarla onlarý çokyakýndan takip, kontrolve sevk edebilir. Dahaüst organizatörlere karþýmesuldür, çünkü organiz-malar kademe kademeyükselirler. Ve birbedenin organizatörü,daha büyük bir bedeninorganý durumundadýr.

Erdem - Burasýný iyiceanlamadým. Bir organiza-

SEVGÝ DÜNYASI3

Page 6: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

tör nasýl baþka birbedenin organýoluyor?

Özden - Meselâkaraciðeri elealalým. Bu birçoklobülüslerden,hücrelerden,damarlardan vesinirlerden mey-dana gelen birorganizasyondur.Her bir lob(karaciðerinbüyük parçalarý)daha aþaðý seviyede delobülüs (küçük parçalar,vazife gruplarý) vehücreler karaciðerinkademe kademe küçülenorganlarýdýr. Þimdi bütünkaraciðerin bir ruhu, yanibir organizatörü vardýr.

Bu karaciðere ait bütüniþlerin iyi bir þekilde vebirbirine baðlý olarakyürümesini temin eder.Ayný zamanda loblarýnda, lobülüslerin vehücrelerin de birer ruh-larý, yani kendi vazi-felerini yürütmeklemükellef birer organiza-törleri vardýr. Halbukikaraciðer de hazým sis-teminin bir organýdýr.Yani hazým sistemi ruhu-na tabi bir organdýr ve bu

sistem içindeki vazifesi-ni, sistemin diðer organ-larýyla sýký münasebethalinde yapar. Hazým sis-temi ise insan bedenineait bir organdýr. Hazýmsisteminin bir ruhu (yanibir organizatörü) olduðugibi, bedenin de bir ruhu(organizatörü) vardýr.Beden ise bir aile organi-zasyonunun bir uzvu(organýdýr). Karý, koca veçocuklar aralarýnda vazi-fe taksimi yapýlmýþ birerorgandýrlar. Bunlarýnüstünde de aile bedenininbir ruhu (bir organiza-törü) vardýr. Aile ruhuaile fertleri arasýndakimünasebetleri düzenle-mek zorundadýr. Bu birbedensiz varlýktýr. Fakatbedensiz deðil, onun

bedeniailedir.Yukarýlaraçýktýkçaorganlarýnserbestlikleriartmakta,dolayýsýylaorganizatör-ler dahakudretliolmak zorun-dadýr.

Erdem -Aile ruhu ne

demektir? Aileyi sevk veidare eden aile reisi deðilmidir?

Özden - Aile reisininailenin sevk veidaresinde rolü büyüktür.Fakat ne derece büyükolursa olsun bu ailebedenini teþkil edipdevamlý ve her yönüylesevk edecek kudrettedeðildir. Aile reisi aileruhunun ilk planda gelenyardýmcýsýdýr. Bedeniçinde sinir sistemi orga-nizatörünün (ruhunun)durumu gibidir. Fakatailenin bedenli reisi herzaman erkek deðildir,bazen de kadýndýr. Aileruhunun vazifesi karýko-ca arasýnda devamlýsevgi baðlarý kurup bun-

SEVGÝ DÜNYASI4

Page 7: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

5SEVGÝ DÜNYASI

larý kuvvetlendirerekmünasebetlerin iyi birþekilde yürütülmesinehizmet etmektir. Aileyegirecek yeni fertlerindüzeni bozmayýpkuvvetlendirmesine çalýþ-maktýr. Aile de bir kabile,bir þehir veya bir millettopluluðu içinde birorgandýr. O halde aileorganizatörü de bir milletorganizatörünün biruzvudur. Bir milletin deidare edici bir ruhuvardýr.

Erdem - Bu enteresaniþte. Peki bu millet ruhu-nun vazifeleri nelerdir vebu ruh nerede bulunur?

Özden - Ruh içinnerede bulunur diye sor-mak doðru deðildir. Ruhiçin bir yer yoktur. O heryerdedir, yani mekânsýzbir âlem içindedir. Bizimbedenimizin ruhunerededir? Kalbimizde

mi, beynimizde mi,bedenin dýþýnda bir uzakköþkten mi bedeni idareediyor? Hayýr hiç birisideðil. Bir yandanbedenin bütün organlarýve organizatörleri ile birarada, bir yandan daonlarýn ne içinde, nedýþýndadýr. Vazifelerinegelince aileler, þehirler,milleti teþkil eden ýrklar,çeþitli ekalliyetler veyaekseriyet halinde bulunanve baþka baþka dilkonuþan, ayrý dinleri olantopluluklar arasýnda birbað kurmaktýr. Bu iþin nederece zor olduðu mey-dandadýr. Bu kadar geniþfertleri ve aileleri hepsiniayný anda düþünebilmek,her birinin icabýnda bir-birine zýt ihtiyaçlarýnacevap verebilmek zorun-dadýr. Bunun için geniþbir haber alma þebeke-sine, detaylý bir idrak

kapasitesine sahip olmakve kudretli bir tesir sis-temine malik olmak icapeder.

Erdem - Bu böyleyukarýlara doðru gidiyor-sa bütün dünyayý idareeden bir organizatörün,bir büyük ruhun daolmasý lâzýmdýr.

Özden - Evet bütündünyayý idare eden birbüyük ruh olduðu gibi,bütün güneþ sisteminiidare eden de bir büyükruh vardýr. Fakat onlarýnaltýnda kademe kademeküçülen, sýký tesir aðlarýile biribirine baðlanan biridare mekanizmasývardýr. Bu idare mekaniz-masý gittikçe yükselmek-te, gittikçe büyümektedir.Ýþte bunlarýn teþkil ettiðihiyerarþik (kademeli,mertebeli) sisteme,YÜKSEK ÝDAREMEKANÝZMASI denir.

Page 8: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

Manyetik HipnozManyetik Hipnozile Öncekiile ÖncekiYYaþamlara Geriaþamlara GeriDönüþDönüþ

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Page 9: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

7

MERAKIN BÖYLESÝ

Amerika'da hangi kitapçýya gitsenizonun bir veya birkaç eserine mutlak rast-larsýnýz.

Hem de edebiyatla, popüler sosyalkonularla ya da politikayla en ufak birilgisi olmamasýna raðmen!..

Bütün bu popülist konularýn en uzaðýn-da, fizik biliminin, "Kuantum elektrodi-namiði" gibi derin bir konusunda NobelÖdülü sahibi Richard Feynman'ýn;ölümünden neredeyse 20 yýl sonra bilegündemde kalmasý; onun hemen herþeye merak duyan, çok zeki, çok þakacýve hepsinden önemlisi çok açýk sözlü birkaraktere sahip olmasýndan!..

Yazdýðý fizik kitabýnýn kapaðýna,epeyce emek verdiði davulunu çalarkenki resmini koydurmak istemesi, onunþakacý ve pervasýz davranýþlarýndansadece bir örnek...

Ýlgi duyanlar onun, Prof. Ömür Akyüztarafýndan Nar Yayýnlarý'nca Türkçe'yekazandýrýlan "Kuantum Elektrodina-miði" (KEDÝ) kitabýndan çok yarar-lanacaklardýr.

Neyse, konumuz bu deðil...Bu meraklý karakterin 1940'lý yýllarýn

baþýnda Princeton Üniversitesi'nde fiziklisansüstü eðitimini yaparken, her haftadeðiþik konularda verilen konferanslar-dan birinin "Uygulamalý Hipnoz"konusunda olacaðýný iþitince; denekararken hemen ortaya atýlýp: "Beeeeen!"diye baðýrýp gönüllü olacaðýndan kim-senin kuþkusu yoktu.

En iyisi bu ilginç hipnoz deneylerinikendi aðzýndan dinleyelim:

"Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve"Ýki hafta sonra, bir psikoloji profesörü

hipnoz hakkýnda konuþma yapmak üzeregelecek. Þimdi, bu profesör hipnozhakkýnda sadece konuþmak yerinegerçek bir hipnoz gösterisi yapmanýnçok daha iyi olacaðýný düþündü. Bu se-beple gönüllü olarak hipnotize olmakisteyen insanlar istiyor..."

Hemen heyecanlandým, hiçbir sorumyok ama hipnoz hakkýnda bir þeyleröðrenmem gerek. Müthiþ bir þey olacakbu!..

Dekan Eisenhardt devam ederek, üç yada dört kiþi gönüllü olursa iyi olacaðýný,böylece hipnozcunun önce onlarý birdenemeden geçirerek hangilerinin hip-notize olabileceðini görme olanaðý bula-bileceðini, bu yüzden bu iþ için baþvur-mamýzý çok istediðini söyledi.

Dekan salonun bir ucunda idi ve ben tauzaktaki diðer ucunda, arkada idim.Arada yüzlerce arkadaþ vardý. Herkesinbu iþi yapmak isteyeceðini biliyordum.Ve çok uzakta arkada olduðumdan benigöremeyeceðini düþünerek çok kork-muþtum. Bu gösteriye mutlaka katýl-malýydým!

Sonunda Dekan "Ve þimdi soruyorum,aranýzda gönüllü var mý?" Elimi havayakaldýrdým ve sandalyeden fýrlayarak, se-simin çýktýðý kadar, beni duyabileceðin-den emin olacak þekilde baðýrdým:

"Beeeeeeeeeeeeen"Evet beni duydu, çünkü baþka bir kiþi

bile yoktu. Sesim salonda yankýlandý,çok utanç verici idi. Dekan'ýn o andakireaksiyonu: "Evet, kuþkusuz sizin gönül-lü olacaðýnýzý biliyordum Bay Feynmanama merak ediyorum acaba baþka gönül-lü olacak mý?" oldu.

Sonunda birkaç arkadaþ daha gönüllüoldu ve gösteriden bir hafta önce adam

SEVGÝ DÜNYASI

Page 10: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

8SEVGÝ DÜNYASI

gelip hangimizin iyi hipnotize olabilece-ðini görmek için uygulama yaptý. Olay

hakkýnda bilgim vardý ama hipnotizeolmanýn nasýl bir þey olduðunu bilmiyor-dum.

Benim üzerimde çalýþmaya baþladý vekýsa sürede "Gözlerinizi açamýyorsunuz"diyeceði duruma geldim.

Kendi kendime, "Ýddia ederim ki göz-lerimi açabilirim, ama durumu bozmakistemiyorum. Bakalým ne kadar ileri gide-cek" dedim. Ýlginç bir durumdu. Sadecebiraz sis içinde kalýyorsunuz ve her nekadar biraz kendinizden geçseniz bile,gözlerinizi açabileceðinizden emin olu-yorsunuz. Ama kuþkusuz, gözleriniziaçmýyorsunuz, yani bir þekilde bunuyapamýyorsunuz.

Bir sürü baþka þeyleri de uyguladý vebenim oldukça iyi olduðuma karar verdi.

Gerçek gösteriye sýra gelince bizisahnede yürüttü ve tüm PrincetonLisansüstü Koleji Mensuplarýnýn önündehipnotize etti. Bu defa etki daha kuvvetli

idi; sanýyorum nasýl hipnotize olunacaðýnýöðrenmiþtim. Hipnozcu deðiþik gösterileryaptý. Normal olarak yapamayacaðýmþeyleri yaptýrdý ve sonunda bana hipnoz-dan çýktýktan sonra, yerime doðrudandönmek yerine -ki tabii olarak bu yoldangidilmesi gerekirdi- odanýn tüm çevresinidolanýp yerime arka taraftan yürümemisöyledi.

Tüm gösteri süresince neler olduðununhayal meyal farkýnda oluyordum ve hip-nozcunun söylediði þeylere uyuyordum,ama bu defa karar verdim, "Allahkahretsin, artýk yeter. Doðrudan doðruyayerime gideceðim."

Ayaða kalkýp, sahneyi terk etme zamanýgelince, doðrudan yerime doðru yürüm-eye baþladým. Ama sonra beni sýkýntýlý birduygu kapladý. O kadar rahatsýz hissettimki devam edemedim. Salonun tümçevresini yürüyerek dolandým.

Bir süre sonra, baþka bir vesile ile birkadýn tarafýndan hipnotize edilmiþtim.Hipnotize olduðum sýrada kadýn: "Bir kib-rit yakacaðým, üfleyerek söndüreceðim vehemen elinin üstüne dokunduracaðým.Hiçbir acý hissetmeyeceksin."

"Saçma!" diye düþündüm. Bir kibritaldý, yaktý, üfleyerek söndürdü ve eliminüstüne dokundurdu. Birazcýk sýcak hisset-tim. O sýrada gözlerim kapalý idi, amadüþünüyordum. "Bu kolay. Kibriti yaktýama elime baþka bir kibriti dokundurdu.Bunda bir þey yok; sadece bir numara!"

Hipnozdan çýktýðým zaman eliminüstüne bakýnca çok fazla þaþýrdým. Eliminüstünde bir yanýk vardý. Kýsa zamanda birkabarcýk belirdi ama hiç acýtmadý, hattâpatladýðý zaman bile.

Hipnozun çok ilginç bir deneyimolduðunu düþünüyorum. Siz hep kendi-nize "Bunu yapabilirim ama yapmaya-

Richard Feynman

Page 11: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

caðým" dersiniz. Bu ise yapamayacaðýmdemenin bir baþka þekli deðil mi?(Meraklý Bir Karakterin Serüvenleri.Evrim Yayýnlarý s:69)

Ne kadar zorlasanýz, tabanca bile doð-rultsanýz Feynman'ý gerçek dýþý konuþtu-ramazsýnýz. 1986'da havada infilak edenChallenger uzay mekiði kazasýný araþtýr-ma komitesine seçilen Feynman, o çokmeraklý karakterinin bir uzantýsý olarakbireysel gayretiyle kazanýn gerçek nede-nine ulaþmýþ ve hükümetin baskýsýna rað-men bunu açýkça ortaya koymaktan kimseonu engelleyememiþti. Dolayýsýyla buhipnoz deneylerini ve bizim post-hipnotiktelkin dediðimiz; hipnoz sonrasýnda gü-lünç bir þekilde, salonu fýrdolayý turlayýpyerine oturmasý emrini aynen uygula-masýný da "ayniyle vâkî" bir serüvenkabul etmekte son derecede haklýyýz.

Görülüyor ki 18. yüzyýlýn sonçeyreðinde manyetik hipnoz teorisini vetedavi uygulamalarýný ilk defa ortayakoyan ve bu yüzden olmadýk olaylara,

zorlamalara maruz kalan Mesmer'den veizleyicilerinden sonraki yýllarda; köprü-lerin altýndan sular durmadan akarken;gerçekler de adým adým gün yüzüne çýk-mýþ ve Batý Dünyasý'nda Princeton gibisaygýn üniversitelerde bile hipnoz konfe-rans ve gösterileri doðal karþýlanýr olmuþ-tu. (Hipnozun tarihçesi için Fancher'in"Ruhbilim Öncüleri" Ýdes Yayýnlarý s:144-173'den yararlanabilirsiniz).

YURDUMUZDAKÝ BÝLÝMSEL HÝPNOZ ÇALIÞMALARI

Türkiye'miz Dr. Bedri Ruhselman'ýnsayesinde yirminci yüzyýlýn ortalarýnda daolsa bu kervana katýlmaktan geri dur-mamýþ; onun ve izleyicilerinin büyükgayretleriyle parapsikolojik olaylarýn vehipnozun deneysel araþtýrmalarýnda Batýile aramýzdaki boþluk kýsa sürede kap-atýlmýþtý.

Aslýnda bu yazýmda 1964 ortalarýndabir gece Çetin Altan'ýn da misafirimiz

olduðu çok ilginç bir hipnoz veekminezi deneyinden yenidenbahsedeceðim. Ancak bizler hip-nozla çok daha önceden tanýþmýþolduðumuzdan evvela kýsaca oyýllara dönmek istiyorum.

1959 - 1960'da Ý.T.Ü. ÝnþaatFak. Son sýnýf öðrencisiyim.Kardeþim Abidin de Ý.Ü. Týp'taokuyor. Konya Talebe Yurdu'nunBeyazýt'taki büyük binasýndakalýyoruz. Aðabeyim Dr. RefetKayserilioðlu, Bedri Ruhselman'-dan sonra Metapsiþik Derneði'ninbaþkaný olduðundan, bizler deonun yanýnda teorik ve pratik bil-gilerimizi, görgülerimizi iyicepekiþtiriyoruz. Herkese açýk Salý

9SEVGÝ DÜNYASI

Anton Mesmer

Page 12: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

10

günlerindeki toplantýlarýnda Bedri Bey'inkitaplarýndan konferanslar veriliyor, sonrada aðabeyimizin operatörlüðünde yapýlanparapsikoloji ve hipnoz deneylerini misa-firlerle birlikte büyük bir istek ve dikkatleizliyoruz. Teknik bir eðitimin içindengeçtiðimden, akýl ve mantýðý önde tutu-yor, deneylerin pozitif bilimlerin sýkýkontrol þartlarý altýnda yapýlmasý gereðineçok dikkat ediyorum. Konferanslarýmdada ayný titizliði gösterdiðimden mezu-niyet yýllýðýmýzda arkadaþlarým: "Futbol-dan sonra alâkalandýðý þey: Metapsiþik.Ertesi günü bize kesebilmek için cemiye-tin seanslarýný kaçýrmaz ve konferanslarý-na vizelerinden iyi hazýrlanýr" diye yaz-maktan kendilerini alamamýþlardý.

O sýralarda "Ruh veMadde" dergisini de yayýn-lamaya baþlamýþtýk. Talebeyurdundaki arkadaþlarýmýzýda seferber ederek etüd salo-nunda hep beraber dergilerizarflayýp, adreslerini yazýpabonelere postalamayý heray þölenimsi bir ritüel halinegetirmiþtik. Angarya çalýþtýr-mak olmaz. Arkadaþlarýmýzaborcumuzu onlarý Salý kon-feranslarýna ve parapsikolo-ji çalýþmalarýna götürereködemeye çalýþýyoruz.

Ve onlar arasýndan birisi, HukukFakültesi'nde okuyan Ereðlili OrhanErgen hipnoza çok elveriþli bir süjeolarak, aðabeyim tarafýndan keþfedil-

diðinden, herkese açýk salý gecesi toplan-týlarýnda aylarca onun üzerinde yapýlanmuhteþem hipnoz denemelerini izliyoruz.Herkeste gerçekleþmeyen, hipnozun derinsomnambül safhasýna kolaylýkla inenOrhan Ergen'in telkinle deðiþik kiþiliklerebürünmesini; kaðýt parçalarýný bir çiçekgibi zevkle koklamasýný, uyuþtu denenkoluna acý duymadan iðne batýrýlmasýný,ya da vücudunun tamamen katýlaþtýrýlarakkatalepsi haline getirilmesini; belli sesleriduymama emrinin aynen gerçekleþmesi-ni; hipnoz sonrasý yapmayý kabul ettiðidavranýþlarýn, telkin edildiði gibi saatisaatine uygulamasýný defalarca izledik.Uyandýktan sonra olanlarýn hiçbirinihatýrlamayan arkadaþýmýzýn, örneðintoplantýdaki belli bir hanýmdan, belli birzamanda çantasýný istemesi telkinini,uyanmadan önce kabul etmiþse; zamanyaklaþýrken koltuðundaki sýkýntýlý kýpýr-danýþlarýný ve tam vaktinde, mahcup veezik bir edayla, hanýmdan çantasýnýistemesini, içimizden kahkahalar atarakizliyorduk. Bu post-hipnotik telkinlerdençok ilginç olanlarýndan biri, seansý takipeden gün yapacaklarýyla ilgiliydi. Yapýlanbu hipnoz deneylerini biz her ay "Ruh veMadde" dergisinde aynen yayýmlýyorduk.Bu sonraki günle ilgili post-hipnotiktelkinin verildiði seansta bulunan ve son-raki gün, tesadüfen, telkinin uygulanmasaatine yakýn bir zamanda süjemiz OrhanErgen'le ayný mahalde olan Suat Tahsuðarkadaþýmýz bakýnýz dergimizde bununasýl anlatmýþtý:

"... Bir defasýnda süjeye, ertesi gün saatdörtte, operatörlüðü yapan Dr. RefetKayserilioðlu'na telefon etmesi telkinedilmiþti. Ertesi gün tesadüfen kendisinisaat üç buçukta Florya plajýnda gördüm.

SEVGÝ DÜNYASI

Page 13: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI

Kendisiyle birkaç dakika konuþtum. Birgün evvelki post-hipnotik telkini unut-tuðumdan, arada bir sorduðum sualleridalgýnlýkla cevaplandýrmasý hayretimimucip oldu. Saat dörtten evvel kendisidenayrýldým. Sonradan haber aldýðýma göre,süje tam dörtte plajda telefon aramýþ vemevcut telefondan istifade ederek RefetBey'e telefon etmiþtir. Tespit ettiðimizegöre, saat dörtten evvel böyle bir þeyidüþünmüyor, ancak dalgýn bir haldebulunuyordu. (Ruh ve Madde sayý:7sayfa: 21)

Orhan Ergen'le yapýlan hip-noz deneylerinde en ilgimiziçekeni bütün bunlarýn ötesin-deydi. Telkinle yaþamýnýngeçmiþ yýllarýna götürülüyorve o anlarý, sanki ruhsal teypbandýnda o metreye gelmiþçe-sine aynen tekrar yaþýyordu.Bir sonraki seansta ayný an-lara getirilince yine aynýsýnýtekrarlýyordu. Çocukluðu Ereðli'de geçtiðinden þivesi

hemen o yöreye uygun hale geliyordu.Hele bir de doðumdan önceki spatyom(âhiret) hayatýna ve daha önceki yaþam-larýna inildiðinde süjemizin yaþadýklarýhepimize ilgimizi kamçýlayan yeni bil-giler getiriyordu. Önceki hayatýndaBoðazda Arnavutköy'de avare bir þekildebomboþ yaþayýp genç yaþta ölen süjemi-zin öte âlemdeki vicdanî hesaplaþmalarý,nedametleri ve bu yeni hayatýna hazýr-lanýrken yaptýðý planlama celseleri tüm iz-leyenlere geniþ düþünce ufuklarý açmýþtý.

Evet, bu 1964'den önceki yýllardaki bukýsa gezimizden sonra asýl konumuzagelebiliriz. Ama izninizle takvimi yinebiraz geriye çevirmek istiyorum. Öyle ya,"Çetin Altan'ý bir hipnoz seansýna çaðýr-mak nereden de aklýmýza geldi ki?" haklýolarak sorabilirsiniz.

Cevabýmýz basit: "Olaylar böyle geliþtide ondan!.."

Aynen þöyle oldu: Metapsiþik Derneði’-nden ayrýldýktan sonra yayýmladýðýmýz"Ruh Dünyasý" dergisinin MilliyetGazetesi'ndeki tanýtým ilanlarýnýn ÇetinAltan'ýn "Taþ" sütunun altýndaki en çokdikkat çeken yerde çýkmasýna özen gös-teriyorduk. Bunlar yazarýn ilgisini çek-tiðinden 1964 Mart sayýsýný alýp okumayabaþlýyor. Aksilik bu ya... Derginin 22 ncisayfasýnda "Ankara'daki Ruhî Olay"baþlýklý yazýyý okuyan yazarýmýz çokcelâlleniyor. Aslýnda dergimize ünlübestekâr Erol Sayan ve bir arkadaþýtarafýndan yayýmlanmak için gönderilen;aralarýnda deðiþik mesleklerden kiþilerinve profesörlerin bulunduðu 9 kiþilik birheyetin önünde yapýlan bir parapsikolojideneyinin anlatýldýðý imzalý bir tutanaktýr,yazarýmýzý sinirlendiren. Tüm heyetçeimzalanan bu tutanakta; kollu bir san-dalyede oturan süjenin iplerle tamamenbaðlanýp, uçlarý balmumu ile mühür-lendikten sonraki iki buçuk dakika içindeipler ve balmumu hiç çözülmeden baðla-rýndan kurtulup ayaða kalkmasý olayýnýntanýðý olduklarý ifade ediliyordu. Parapsi-kolojide "Demateryalizasyon, Materyali-zasyon" olayý dediðimiz Batý Dünyasý'ndaçok denenmiþ; ruh fotoðraflarý, apor, çiftbedenlenme, astral seyahat olaylarýnýntemelini oluþturan bir kanunun uygulan-masý idi aslýnda tutanakta belirtilen...

11

Page 14: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

12

Bizler baþýmýza geleceklerden habersizhem bu tutanaðý ve hem de olayýn bilim-sel açýklamasýný dergimizde yayýnlamýþve birkaç gün sonra da Çetin Altan'ýn"Taþ" sütunundan nasibimizi almýþtýk.

6 Mart 1964 tarihli Milliyet Gazete-si'nin ikinci sayfasýnda:

Ölülerle KonuþmaMasa UçurmaDuvar GeçmeÇarpýcý baþlýðý altýnda Çetin Altan

dergimizdeki bu tutanaktan söz ediyor,alaycý bir dille "Oh ne güzel; bakýnýz pro-fesörlerimiz nelerle uðraþýyor; bir deülkemizde bilimsel araþtýrma yapýlmýyordiye hayýflanýyoruz!.." yollu dalgasýnýgeçiyordu. Yazý ironik cümlelerle aynenþöyle noktalanmýþtý:

"Þu kiþi kimse, bir de diþini sýkýp duvargeçse önce ben mürit olacaðým kendisine.Serden, gülden, yardan, huzurdan çoktangeçtik, bir geçmediðimiz þu duvarlarkaldý. Ondan da geçmesini bir öðrensek, ozaman ne alacaklýlar, ne evdekiler, nemürettiphane zor tutar beni!.."

LÜTFEN YELPAZELERÝMÝZÝ BÝRAZ DAHA AÇALIM

Gerçekte, yazarlarýmýz, aydýnlarýmýzilgi yelpazelerini biraz daha açarak, gün-lük olaylarýn, politikanýn, kiþisel çe-kiþmelerin ötesinde, çevrelerinde olupbitene biraz daha alýcý gözle baksalardýher þey daha ne güzel olacaktý. O zaman-lar, en az yirmi yýldýr ciddi kitaplarý veçalýþmalarýyla ortada olan bir DoktorBedri Ruhselman vardý. Hak ettiði ilgiyigörmemiþti, ne yazýk ki!.. Ýnanýr mýsýnýz,o zamanlar, Ý.Ü. Hukuk Fakültesi’ndeöðrenci olan ve Radyo-Magazin gibiaktüalite dergilerinde yazýlarý, röportajlarý

yayýmlanan aðabeyim Baha Kayserili-oðlu, Dr. Bedri Ruhselman'la ilk ciddiröportajý yapanlardan biri olmuþtu.Halbuki daha tutarlý dergi ve gazetelerolmalýydý asýl ilgi göstermesi gerekenler.

Eðer onun 1946'da neþret-tiði "Ruh ve Kâinat" kitabý birkez okunsaydý; Crookes tüp-lerinin bulucusu, Nobel ödül-lü ünlü fizik-kimya profesörüSir William Crookes'un pozitifbilim çalýþmalarýný yanýsýra;20 yýlý aþkýn bir süre para-psikoloji çalýþmalarý yaptýðý;ruh fotoðraflarý çektiði;1882'de Ýngiltere'de deðiþikbranþtan dünya çapýndakibilginlerin SPR ismiyle orga-nize olup ruhsal deneyleryaptýklarý ve gönül rahatlý-ðýyla kendi imzalarýylaçýkarttýklarý dergide bunlarýneþrettikleri görülmekte geci-kilmezdi. O zaman "AnkaraDeneyinin" tutanaðýndaki im-za sahibi bilim adamlarý, ye-rilmek ne kelime, belki övü-lürdü bile!..Her neyse, biz Milliyet'teki bu yazý

üzerine ne yaptýk, ona gelelim. Çok þükürki o aylarda aðabeyimin Taksim LamartinCaddesindeki muayenehanesinde; akþam-larý, fazla uðraþýlmadan anýnda çok derinbir manyetik uykuya giren, uyanýnca

SEVGÝ DÜNYASI

Page 15: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI

hiçbir þey hatýrlamayan bir genç üzerindehipnoz ve ekminezi çalýþmalarý yapýyor-duk. Bu genç, Doktor Aðabeyime, 1964baþlarýnda kalp rahatsýzlýðý, ölüm kor-kusu, deniz araçlarýyla seyahat ürküntüsütaþýdýðý için tedavi amacýyla getirilmiþti.Halbuki denizden uzak bir Anadolu Þehirçocuðuydu. Asansör olmadýðýndan ikincikattaki doktorun önüne sýrtta taþýnarakgetirilebilmiþti.

Doktor Bey, hastasýný önce inceliyor vekalp rahatsýzlýðý dahil, hepsinin psikolojikkökenli olduðunu görüp rahatlýyor.Ýnanýyor ki, hipnoz içinde yapacaðýtelkinlerle tedavisi o kadar zor olmaya-cak. Hastasýnýn çok az bir çabayla, hip-nozun en derin safhalarýna çabucakindiðini görünce ekminezi yaparak, yanitelkinle eski günlerine gidip bu ölüm vedeniz korkusunun kökenini araþtýrmayakoyuluyor. Doðumundan önceki tarihlereinince baþka bir isimle, baþka bir þehirde,Bursa'da doðup büyüyen ve sonra dateknelerde tayfa olarak çalýþan bir kiþilik-le karþýlaþýyor. Denizde, genç yaþýnda birjandarma baskýnýnda çatýþma esnasýndaöldürülmüþ olmasý, onun bu yeni hayatýnaölüm ve deniz korkusu fobisi kýlýðýndakolayca taþýnýyor. Hastalýðýn kökeni bulu-nunca, telkinle tedavisi de çabuklaþýyor.Artýk muayenehaneye yardýmsýz kendisigidip gelebiliyor. Bizler, akþamlarý küçükbir grup halinde muayenehanede çalýþ-malar yaptýðýmýzdan; Doktor Bey, has-tasýný hem tedavi, hem ortaklaþa deneyyapmak amacýyla aramýza getirmeyebaþladý. Ekminezi ile onun geçmiþ Bursahayatýný, tayfalýk serüvenlerini, denizaþýrýgezilerini adým adým izledik. O zamanlarÝstanbul'un en büyük Statik-betonarmehesap bürolarýndan birinde þef olarak

çalýþýyordum. Bazý Ý.T.Ü. Ýnþaat Fak.Öðrencileri de hesaplarýmýzda yardýmcýoluyordu. Onlardan biri olan EnginAkatay'ý da bu akþam seanslarýna götür-müþtüm. Ýkimiz Bursa'nýn kurtuluþ tarihi-ni bulup, ne olduðunu belirtmeden, birkâðýda yazýp Doktor Bey'e vermiþtik.Ýstiyorduk ki telepati veya yönlendirmeile, alýnan sonuç bulanýklaþmasýn. Bizikimiz önceki seanslarda süje ile aramýzdatelepati olmadýðýný zaten saptamýþtýk.Operatörümüz ekminezi ile Eylül 1922'yegelince -ki süjemiz bu önceki yaþamýnýn12. yaþýnda ölüyordu- Türk ordusununbilmem ne kapýsýndan girdiðini; Yunan-lýlarýn þehri yakýp yýkarak kaçtýklarýný,dayýsýnýn bir Yunan askerini yakalayýphakladýðýný detaylarýyla anlatmýþtý. Uyan-dýktan sonra, Bursa'nýn kurtuluþ tarihinikendisine sorduðumuzda, yüzümüze gü-lümseyerek bakmýþ: "Ben tarihçi miyimki, nereden bileceðim?!.." demiþti.

DENEMEYÝ PSÝKÝYATRÝ PROFESÖRÜ YAPIYOR

Süjemiz üzerinde en önemli denemeyiise davetlimiz olan psikiyatri Profesörürahmetli Ayhan Songar yapmýþtý. Biryaþýndan büyük kiþilerin ayak tabaný iðneile hafifçe çizilirse, baþparmak ve diðerparmaklar kapanýr ve öne doðru kývrýlýr.Buna Babinski menfi denilir. Bir yaþýndanküçük bebeklerde, ya da bacak hareketsinirlerinde harabiyet olanlarda ise par-maklar açýlýr ve geriye doðru kývrýlýr,buna da Babinski müspet denir.

Psikoloji ve psikiyatride çok iþeyarayan bu Babinski refleksi, BatýDünyasýnda ekminezi yapýlan süjelerde

13

Page 16: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

14

denenmiþ ve hipnoz uykusundaki kiþi,telkinle hangi yaþa indirilmiþse o yaþýngereði olan menfi veya müspet Babinskiile karþýlaþýlmýþtý. Anlaþýlmýþtý ki,ekminezi denemesinde sadece ruhsalkayýtlarda geriye gidilmekle kalýnmýyor,bedenin sinir sistemi bile o yaþa göretepki veriyordu.

Biz Metapsiþik Derneði'nde önceki yýl-larda baþka süjelerde ekminezi de buBabinski refleks denemelerini yapmýþ veayný olumlu sonuçlarý almýþtýk. Daha daötesi, iki hayatýnýn arasýna rastlayanspatyom (âhiret) dönemini yaþayan süje-lerde, ayak tabaný çizilip gýdýklanansüjelerin, rüzgârsýz havalardaki yapraklargibi hiç tepki vermeden hareketsizkaldýðýný saptamýþtýk.

Prof. Songar uyumakta olan ve ekmi-neziyle geçmiþ yýllarýna indirilen süjemi-zin, ayakkabýlarýný, çoraplarýný çýkararakiðne ile gençlik ve bebeklik çaðlarýndaBabinski refleks denemelerini yaptý veyaþýna uygun menfi ve müspet reflekssonuçlarýný hepimize gösterdi. Spatyom

(âhiret) dönemine indirildiðinde, dahaönce gýdýklanmaktan dolayý zor zapte-dilen bacaklarýnýn tamamen hareketsizkaldýðýný hep beraber izledik. Uyandý-rýldýktan sonra sayýn Profesör bizlere:"Bunu süjeye önceden öðretseniz bile,yapamaz; çünkü reflekslerine hakim ola-maz" demiþti.

GEÇMÝÞ YILLARIN BURSA'SINDA

Ýþte Sayýn Altan'ýn yazýsý, biz bu dene-meler içindeyken çýktýðýndan, "en güzelkanýt gözlem ve deneydir" diyerek ken-disini muayenehaneye davet ettik.Rahmetli karýsý ile bir arkadaþýný daberaberinde getirmiþti. Böylece hipnozdeneyi baþladý. Hipnoz içindeki süjenin,telkinlere uygun deðiþik davranýþlarýsergilendikten sonra Doktor bey, süjeyeilginç bir emir verdi: "Þimdi sadecebenim ve Çetin Bey'in sesini duyacaksýn,diðerlerini duymayacaksýn" dedi. Bizismiyle hitap edince cevap vermiyor,sadece ikisini yanýtlýyordu. Olur ya, ses-

lerini tanýdýðý için böyle davranýyor-dur. Bu olasýlýðý yok etmek için içindeÇetin Altan'ýn bulunduðu ve bulun-madýðý iki grup yapýlýp karýþýk bir sýraile süjeye ismiyle hitap edilince, herdefasýnda cevap sadece Sayýn Altan'ýnbulunduðu gruba verilmiþti. Telkinlebeþ duyuda bile iptaller ve seçicilikleryaptýrýlabileceði bir defa daha ortayakonmuþtu.

Þimdi asýl göstermek istediðimizekminezi denemesine sýra gelmiþti.Beþ yýl sonrasýnda 1969 yýlýndaSEVGÝ DÜNYASI'nda bu ilginçdeneyden bahsetmiþtim. Oradanaktarýyorum:

SEVGÝ DÜNYASI

Page 17: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

Süjemizin bu hayatýna ait olan yýllarýyaþatýlýrken Çetin Altan'ýn yüzündetebessümlerin uçuþtuðunu görüyordum.Belliydi ki süjenin evvelden hazýrlanmýþolduðu, bir oyun yapýldýðý þüphesini taþý-yordu. Hele doðumdan önceye geçilip1934’de Þevket isminde yeni bir þahýslakarþýlaþýnca sayýn yazarýn þüphesininiyice kuvvetlendiðini hissediyordum. Busýrada beklemediðimiz bir þey oldu.Süjemiz 1925-1930 yýllarý civarýndayaþatýlýrken Çetin Altan soru sormakisteðinde bulundu. Meðer kendisiBursa'nýn o yýllarýný biliyormuþ. Soru vecevaplar þöyle olmuþtu:

"Sen dondurma yer misin?" "Evet" "Nerede?" "Nerede olursa" "Setbaþýna gider misin?" "Evet" "Orada nerede yersin?" "Dondurmacý ÞABAN'da" Çetin Altan yerinde irkilmiþti. Sormaya

devam etti: "Sinemaya gider misin?""Ben sinema bilmem" "Ama orada, mey-danda bir sinema var gitmiyor musun?"

Bu soruyu sormuþ ve sinemanýn yeriniiyice tarif etmiþti. Hipnotizma içindederin uyumakta olan süjemiz bir an durduve: "O tarif ettiðiniz yerde bir inþaatyapýlýyor, ama sinema mý bilmem!"

Çetin Altan'ýn yüz ifadesinden süjenintamamen gerçeði aksettirdiði anlaþýlýyor-du. Bursa'lý olmayan bir kiþinin doðu-mundan 7 sene evveline ait dondurmacýÞabaný ve belli bir yerdeki inþaatý bilme-sine imkân ve ihtimal olmadýðýndan sayýnyazar müthiþ þaþýrmýþtý. Bunun bir tertipolmasý da suya düþüyordu. Zira biz bun-larýn sorulacaðýný nereden bilebilecektik?

Deney bittiði zaman ÇetinAltan iki sorusunun da ceva-býnýn doðru olduðunu söyledi.Hattâ bir ara: "Vay canýna,öldükten sonra yaþamakha!.." dedi. Bilmeyiz kendi-sinde ne iz býraktý bu olay.Fakat ayrýlýrken þöyle söylü-yordu Dr. Refet Kayserili-oðlu'na: "Doktor Bey, budeneylerin adedini arttýrýn,cidden çok enteresan..."

Geçmiþteki yazýmda: "Bilmeyiz ken-disinde ne iz býraktý bu olay?" diye sor-muþtum. Sonraki yýllarda bunun cevabýnýalmakta gecikmedik. Sanýyorum "Þey-tanýn Gör Dediði" baþlýklý köþe yazý-larýnýn birinde; güvenilir kiþilerin ter-tiplediði böyle bir hipnoz deneyinekatýldýðýný ve ilginç bir þekilde doðumlar-dan çok önceki tarihlerde bir baþkaþehirdeki Bursa Setbaþý'ndaki dondurmacýÞaban'ý uyumakta olan süjenin dilegetirdiðini yazýsýnda heyecanla aktar-mýþtý. Bilimin sýnýrlarýný geniþletmesinibu tür olaylarý da inceleme alanýna kat-masý gerektiðini, haklý olarak bu yazýsýn-da öneriyordu.

Sayýn yazarýn bu sözleri bize çok doðalgöründüðünden, yazýyý kesip saklamakgereðini duymamýþtým. Keþke yap-saymýþým. Çünkü daha sonraki yýllardasanýyorum bir soruya verdiði cevaptadaha farklý þeyler söylüyordu. Bunugeçmiþte bir gazetede okumuþ, üzerindefazla durmamýþtým. Ancak Ata Nirun dos-tumuzun o her zamanki yoðun çalýþma ve

15SEVGÝ DÜNYASI

Page 18: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

titiz araþtýrmalarýyla hazýrlayýp bu yýlyayýmladýðý: "Türkiye'de Ruhlar veRuhçular" kitabýnýn 447. sayfasýnda ÇetinAltan'ýn sözleri evvelce okumadýðýmbölümleriyle birlikte þöyle aktarýlýyordu:

Çetin Altan: "Seansta Bulunmam Ýnan-mamý Gerektirmez..." diyordu.

"...Hipnotizmayý ve kiþinin bebekliðinekadar inmeyi, bilim de kabul etmiþtir. Buusulü örneðin diþ çekmede, psikoterapide,doktorlar da kullanýr, hokkabazlar da.Oysa hipnozla geçmiþ yaþamlara dönmek,daha doðrusu reenkarnasyonun gerçek-liði, henüz bilimsellik kazanamamýþtýr.Benim böyle bir seansta bulunmam,reenkarnasyona inanmamý gerektirmez.Ben bilimin inandýðý ölçüde inanýrým.Ama henüz çözülmemiþ konularý da yoksaymam, açýklamalarý beklerim. Ayrýcaseansta sorduðum soru bilinmeyecek birþey deðildi. Bursa'nýn meþhur dondurma-cýsý Þaban'ý sormuþtum. Bursa'yý biraztanýyan, bir þeyler duyan herkes bilebilir.Oysa bir sinemayla ilgili sorumu isebilemedi. Bunun dýþýnda, öyle oldudemiyorum ama uyutulacak kiþiye nesöyleyeceði önceden dikte ettirilebilir, oda uyuyunca aynen nakledebilir... DünyaSevgi Birliði'nde o seansa katýlmýþ

olmam, yýllardýr her yerde kullanýlýyor...Demek bu çevrelerin böyle bir propagan-daya ihtiyaçlarý var... Bu konular henüzbilimsellik kazanmamýþtýr ama bir arayýþvar tabii. Bilim geniþledikçe, bu konularýda kendi alanýna aldýkça, birçok þey açýðaçýkabilir..."

Herkesin inancý, kendisini ilgilendirir;bize ancak saygý duymak yaraþýr. Ancakolaylarýn aktarýlmasýnda yanlýþlýklarvarsa, bunu düzeltmek de boynumuzunborcu.

Sinemayla ilgili soruyu süjemiz"BÝLEMEDÝ" deðil; tam tersine, hattâtelepati kuþkusunu bile yok edecek þe-kilde gerçeðe tam uygun cevapladý. Bunuo gece bizzat Çetin Altan'dan iþittik: "Ben'Tayyare Sinemasý' diye sormuþtum ama,'orada bir inþaat yapýlýyor' deyince hafýza-mý yokladým, gerçekten de o tarihte inþahalindeydi" demiþti.

Eðer gerek "dondurmacý" ve gerekse"sinema" cevaplarýnda bir tutarlýlýk veolaðanüstülük olmasaydý kimse ÇetinAltan'a, o benim kesip saklamaya gerekduymadýðým yazýsýný yazdýramazdý.

Doðaldýr ki gazete arþivlerinden buyazýyý bulur bulmaz SEVGÝ DÜNASI'ndasizlerle paylaþacaðým.

SEVGÝ DÜNYASI16

Page 19: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

17SEVGÝ DÜNYASI

Görevimiz Tehlike

Güngör Özyiðit, Psikolog

BugünözeldeTürkiye,genelde dünyakaygan birzeminüzerinde.Küresel ýsýn-ma, kuraklýkve su sýkýntýsýgünlükyaþamýmýzýetkilemeyebaþladý bile.Diðer yandangözlerdengizlenen,kitlelerdensaklanan baþkadehþet senar-yolarý da var.Örneðin serserimayýnlar gibi,çantalar içinde404 (dört yüzdört) atom

bombasýdolaþýyordünyada.Bunlarýn birkýsmýnýn BinLadin'in elindeolduðudüþünülüyor.Zülfü Livaneli"Vatan"dakiköþesindeBoston'açaðrýlý olarakgittiði resmi birkonferansta,Amerika'nýnbeyni sayýlanHarvardÜniversite-si'nde, saygýnbir bilimadamýnýn ilginçbir konuþ-masýndan sözediyor. Bilimadamlarýnýn

Page 20: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI18

ortak sunuþlarýný içeren bu konuþmalardaözetle þunlar söyleniyor:

"Sovyetler Birliði'nin" çöküþüyle bir-likte, sistemin tekrar kontrol altýna alýn-masý arasýnda geçen otorite boþluðudöneminde bu ülkeden 404 atom bom-basý çalýnmýþ. Bunlar birer evrak çantasý-na sýðacak büyüklükte bombalar. Amaher birinin Nagazaki'ye atýlandan yüz katdaha fazla tahrip gücü var. Uzmanlar, bubombalarýn gümrüklerdeki x ýþýný cihaz-larý tarafýndan da görülmediðini söylü-yor. Yani dünyada þehirleri yok edebile-cek 404 adet bomba birilerinin elinde.

Bombalardan bir kýsmýnýn Bin Ladin'inelinde olabileceðini, Ladin'in 'ElimizdeÝslâm bombasý var!' derken bunu imaettiðini düþünen bilim adamlarý, çareolarak da þunu öneriyorlar:

"Bu konuda ne yazýk ki elimiz kolu-muz baðlý. Birisi Washington'u uçurmayýaklýna koyarsa, eline bir çanta alýp gele-rek bunu yapabilir. Bu durumda, bombapatladýktan sonra neler yapabileceklerikonusunda halký aydýnlatmaktan baþkaçare yok. Böyle bir durumda herkesinaklýna kaçmak gelir. Sakýn bunu yap-mayýn.

Evin bodrumu gibi bir yerlere girin,kapýlarý sýkýca kapatýn. Yeme-içme der-dine düþmeden en az üç gün orada bek-leyin. Sonra da kaçabildiðiniz kadaruzaða kaçýn. Belki üç ay yaþama þansýnýzolur."

Kýsaca dünyadaki durum bu derecevahim.

Gelelim özelde tehlike sinyalleri verenülkeye, Türkiye'ye.

Page 21: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

19SEVGÝ DÜNYASI

SON HESAPLAÞMA

Bir süre önce Fransýz "Le Monde"Gazetesi'nde Türkiye ile ilgili çok önemlibir deðerlendirme yazýsý çýkýyor."Hürriyet'ten" Rahmi Duman'ýnköþesinde bu yazýdan alýntýlar aktarýyor:

"Türkiye son ve büyük bir hesaplaþ-maya doðru gidiyor" diyen FransýzGazetesi, sosyolojik bir çözümlemeyleTürkiye'nin toplumsal dokusuna dikkatiçekiyor:

"Bu ülke korkulduðu gibi ýrk ya dadine dayalý bir bölünme yaþamadý. Dahakorkunç ve daha temel bir bölünmeylesakatlandý. Cumhuriyet boyunca süren'kültürel bölünme' artýk iyice keskinleþti.

"Bir yanda, ayakkabýlarýný sokakkapýsýnýn önünde çýkaran, kadýnlarýnbaþýný örttüðü, erkeklerin sokaða pija-mayla da çýkabildiði, erkek çocuklarýnkahveye gittiði, kýzlarýn tam bir baskýaltýnda yaþadýðý, türkü ile arabesk arasýbir müzikten hoþlanan, belki de hiç kitapokumamýþ, hiç dans etmemiþ, karý-kocabirlikte hiç lokantaya gitmemiþ, hiç ti-yatro seyretmemiþ, iyi eðitim alamamýþ,dini inançlarý kuvvetli, kalabalýk bir kitlevar.

"Diðer yanda ise, kýz lisesiyle RobertKolej yelpazesinde eðitim görmüþ, birdüðün salonunda veya kolej partisindedans etmiþ, sinemaya giden, çok fazlaolmasa da kitap okumuþ, müzik zevkipop þarkýlarla klasik müzik arasýndadolaþan, evi nispeten daha iyi döþenmiþ,kýzlarýn flörtüne izin verilmese bile gözyumulan, Allah'a inanan ama ibadete pekaldýrmayan, kadýnlarýn baþýný örtmediði,gazetelere bakan, magazin haberleriniizleyen, kendini birinci gruba kýyasla çok

geliþmiþ hisseden, entelektüel düzeyi çokyüksek olmasa da okumuþ yazmýþ, Batýstandartlarýna yakýn bir grup var.

"Bu iki grubun yaþam tarzý birbirindenkopuk. Onlarý, Batý'daki sýnýflar arasýndaolduðu gibi ortak bir zevk yaratankültürel bir zemin yok. Hayatlarý,inanýþlarý, zevkleri birbirinden farklý.Hattâ birbirine düþmanca..."

Birinci grubun Cumhuriyet boyuncaaþaðýlanýp, dýþlandýðýný, BaþbakanErdoðan'ýn sýk sýk söylediði gibi zencimuamelesi gördüðünü dile getiren LeMonde, þimdi bu grubun siyasal olarakörgütlendiðini ve iktidara gelecek kadargüçlendiðini vurguluyor. Ýkinci grubun,ise azýnlýkta kaldýðýný ve artýk bir dahaiktidara gelme olasýlýklarýnýn ise iyiceazaldýðýný söylüyor.

Tam bu noktada ise tarihi bir çeliþkiortaya çýkýyor: Batýlý olan seçkinci 'ikincigrup' oyunu batýlý deðerlere göre oynarsakaybedeceðini, bir daha iktidara gele-meyeceðini görüyor. O yüzden batýnýndemokratik deðerlerine sýcak bakmýyor.

Yaþam biçimi olarak batýya uyumsaðlayamayan kesim ise, iktidarý ancakbatý ölçütlerini kabul ederek ele geçire-bileceðini bildiði için demokrasiye canýgönülden baðlanýyor ve Batý ile iliþki-lerini geliþtirmek istiyor.

Bu kültürel parçalanmada 'ordu' kritikbir denge unsuru olarak ortada yer alýyor.Eðer birinci grubu desteklerse, batýdemokrasisi iyice yerleþse ordu iktidarýnýkaybedecek.

Gerçekte birinci grubun çocuklarýnýnoluþturduðu ordu, kendi iktidarýnýsürdürmek için ikinci grupla iþbirliðiyapýyor.

Ýþte bu iki grup, siyasal iktidar için son

Page 22: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

kez hesaplaþacak. Seçim sonrasý deðer-lendirildiðinde birinci raundu birincigrup kazanmýþ gibi duruyor. Gerçi yargý,ordu, bürokrasinin önemli bir bölümüikinci grubun arkasýnda.

Sayýn Gül'ün Cumhurbaþkaný olmasýy-la, yargýda ve bürokraside birinci grubunlehine deðiþiklikler olabilir.

Maç henüz bitmiþ deðil. Bütün hýzýylave gücüyle devam ediyor. Le Mondeyaklaþan tehlikeyi görüyor ve gösteriyor.

Bu arada bizim politikacýlar bakýnneleri tartýþýyorlar ve neler yapýyorlar.

Sayýn Baþbakan, Gül'ünCumhurbaþkaný adayý olmasý nedeniyle,yine türbaný gündeme getirerek"Atatürk'ün annesi ve eþi de türban taký-yordu. Bakýp da ders alsýnlar" diyor.

Ve Zübeyde Haným ile Latife Haným'ýnbaþlarý örtülü fotoðraflarýný kanýt olarakgösteriyor.

Tufan Türenç "Bu Vahim YanlýþýBaþbakan bile yaptý" baþlýklý yazýsýndatarihten not düþüyor:

"Þapka ve Kýlýk Kýyafet Kanunu 29Kasým 1925'te çýkarýldý. Oysa Atatürk'ünannesi Zübeyde Haným 14 Ocak 1923'tevefat etti. Atatürk, Lâtife Haným'la 29Ocak 1923'te evlendi. 11 Aðustos 1925'teboþandý."

Sayýn Baþbakan'ýn dediði doðru.Bundan birileri ders almalý, ama kimacaba?

ARADAKÝ FARK

O arada "Hürriyet'ten" Mehmet Yýlmaz"Lâiklik ile Ýslâmcýlýðýn yarattýðý fark adýaltýnda, ibret alýnacak ilginç bir habergeçiyor:

"Hindistan ve Pakistan 60. kuruluþ yýl-

larýný kutluyorlar. Ýngiliz emperyal-izminin 'böl-yönet' ilkesinin bir sonucuolarak baðýmsýzlýðýn ardýndan 'HintYarýmadasý' din temelinde ikiye bölündü.O tarihe kadar birbiriyle iç içe ve aynýtoplumsal-ekonomik þartlar altýndayaþayan iki halkýn yollarý ayrýldý. Aradangeçen altmýþ yýldan sonra Hindistanbugün hýzla büyüyen ekonomisi,dünyaya örnek gösterilen demokrasisi veteknolojik atýlýmlarýyla bambaþka birülke. Pakistan ise yola birlikte çýktýðýkomþusundan çok geride. Demokrasisidoðru dürüst iþlemiyor. Ekonomisi çök-müþ durumda. Ýslâmcý fanatizm ülkeyiesir almýþ durumda.'60 yýlda bu farkýyaratan nedir' diye düþünmek, ülkemiz-deki tartýþmalar için de yararlý olabilir.Aradaki temel fark þu: Hindistan lâik birülke ve lâiklik, ülkedeki dini farklý toplu-luklarýn bir arada yaþayabilmelerineolanak saðlýyor. Pakistan ise Ýslâmitemellere dayanan bir anayasa ileyönetiliyor. Türkiye'de lâik demokratikdüzenin savunucularýný 'lâikçilikle'suçlayanlarýn Hindistan ile Pakistanarasýndaki geliþme farklýlýklarýna vebugün çözmek durumunda olduklarýproblemlerin niteliklerine bakmalarýndayarar var."

Ýçinde çok þeyi barýndýran bir haber bu.Hani 'habere bak, kadere bak' gibi birþey.

Ýnanca dayalý, tartýþýlmaz bir alan olandin, siyasallaþtýðýnda anlaþma ve uzlaþmaolanaklarýný ortadan kaldýrýr. Toplum ge-rilir, kutuplara ayrýlýr ve birbirini dinle-meyen, dinlemediði için de anlamayaninsanlar arasýndaki mesafe gittikçe açýlýr.Can Yücel'in "En Uzun Mesafe" þiiriyaþanan bir gerçekliðe dönüþür:

SEVGÝ DÜNYASI20

Page 23: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

En uzak mesafe ne Afrika'dýr,Ne Çin,Ne Hindistan,Ne seyyareler...Ne de yýldýzlar geceleri,Iþýldayan...En uzak mesafe iki kafa arasýndaki,Mesafedir,BirbiriniAnlamayan...

21SEVGÝ DÜNYASI

Page 24: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

Nihal Gürsoy - Iþýk Haným, sizi kýsacatanýyabilir miyiz?

Iþýk Menderes - 1963 yýlýndaAnkara'da dünyaya geldim. Kanada'daSiyasal Bilgiler, Paris'te Ýletiþim veHalkla Ýliþkiler okudum. Uzun ve kýsametrajlý film çalýþmalarý yaptým. Küçükyaþlardan beri ruhsal konular ilgimi çek-

miþtir, yaþamým boyunca Tanrý aþký,dünya ve insanlarla iliþkilerimibelirleyen unsurlarýn en önemlisi oldu.Bayezid-i Bistami'nin çok sevdiðim birsözü var, "Hakikat aramakla bulunmaz,ancak bulanlar hep arayanlardýr" diyerekgerçek yolcusunun hikayesini çok güzelbir þekilde özetlemiþ. Ben de bu konuda-

Iþýk Menderesile söyleþi

Nihal Gürsoy

Page 25: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

ki deneyimlerimi paylaþmak üzere "sahi,nedir gerçek dediðimiz þey?", "seks,çikolata ve ruhaniyet", "imdat, üstataranýyor!" isimli kitaplarýmý çýkardým.Kitaplar, 2001 yýlýndan itibaren RadikalGazetesi'ndeki "metafizik köþe" adý altýn-daki köþe yazýlarýmdan derlendi.

Nihal Gürsoy - Ruhsal konularlaküçük yaþlardan itibaren ilgilendiðinizisöylediniz, nasýl baþladý bu ilgi?

Iþýk Menderes - Kader ve karmakonusunu mutlaka biliyorsunuzdur. Banagöre ruh, doðacaðý ülkeyi, ülkeninvibrasyonunu, ailesini seçer. Aileyle ilgilibir takým karmik faktörler olabiliyorçünkü, uzun zamanlar boyu ruh yolcu-luðu yapmýþ olduðumuz kimseler olabilirailemizdeki kiþiler. Ayný zamanda sosyalve ekonomik kondisyonunu, kendiyaþamýnýn ihtiyaçlarý doðrultusundaseçiyor çünkü orada olmaya ihtiyacý varolgunlaþabilmek için. Bence bu deðiþti-rilmeyen bir alt yapý. Yaþamýnýzýn ilk 13yýlýný yani bilinçlenmeye baþladýðýmýz,özgür irademizi kullanmaya baþladýðýmýzzamana kadar olan kýsmýný öncedenkabul ettiðimiz bu ortama gelerek belir-liyoruz. Bu gözle bakýnca, doðduðumaile ve yaþadýklarým garip gelmiyor bana.Bu nedenle ben mi konuyla ilgilendim,konu mu benimle ilgilendi bilemiyorum.Özgür iradenizi kullanmaya baþladýktansonra gerekli deðiþiklikleri yapabiliyor-sunuz elbette.

Lisede iken elimden düþürmediðim,sýkýldýðým derslerde gizli gizli hatmet-tiðim bir "Güzel Sözler" kitabým vardý.Ýnsanlarýn bir ömür tüketip yaþamdançýkarabildiklerini tek bir cümleye sýðdýr-malarý büyüledi beni. Onlarý okuyupanlarsam, nispeten daha az hata yapýp,sorunlarý kolaylýkla atlatabileceðimi

düþünürdüm. Yanýlmýþým. Çünkü suyagirmeden yüzme öðrenilmiyormuþ.

Her zaman içimde çok büyük bir Tanrýaþký oldu. Benim yolumu bana bulduranbu Tanrý aþký oldu. Hiçbir zaman biröðretiye veya bir gruba mensupolmadým. Bir arý gibi çalýþarak, yolumauygun gördüðüm, rezonans içinde bulun-duðum her öðretiden istifade edereksürdürdüm yolculuðumu. Bilgininevrensel olduðunu, mahiyetinin vegücünün de bu olduðunu düþünüyorum.

Nihal Gürsoy - Iþýk Haným, bilgiçaðýnda yaþayan insanlar olarak artýkistediðimiz tüm bilgilere kolayca ulaþa-biliyoruz. Hýzlanan evrimle birliktekadim bilgilerle, yepyeni öðreti ve akým-lar ortaya dökülmüþ durumda. Ruhsallýkda bundan payýný almýþ olarak büyük birhareketlilik yaþýyor bu baðlamdaTürkiye'de ve diðer ülkelerde konuya ilgiduyanlar ne gibi hatalar yapabiliyorlar?Sizin bu konudaki tecrübeleriniz nedir?

Iþýk Menderes - Tanrý arayýþý, ulu birdaða týrmanmak gibidir. Zirvenin da-vetkâr ve büyüleyici ýþýltýsýna kapýlanmaceraperestin ruhsal gücünü ortayaçýkarmak, dirayetini artýrmak, istek veiradesini ölçmek için pek çok tehlike onubeklemektedir.

Bu zorlu týrmanýþý nispeten kolay-laþtýran faktör, yolu bilen tehlikelerisezinleyen bir rehberdir. Yüzlerce yýllýkgeçmiþe dayanmasýna raðmen kendinizamana uyarlayabilen spiritüel bilgilerinýþýðýnda; sorumluluðuna müdrik gerçekbir üstat eþliðinde katedilen aydýnlanmayolu, kiþinin yere daha saðlam basmasý-na, ruhsal fantezilere daha az kapýlmasý-na, uhrevi gerçeklerle dünyevi ihtiyaçlarýdaha kolay uzlaþtýrmasýna yardým eder.Üstadýn varlýðý aktarýlan bilginin korun-

23SEVGÝ DÜNYASI

Page 26: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

masýný saðlarken, öðrencinin de yanlýþasaplanmasýna set çeker. Kadim bilgilerhýzlanan evrimle birlikte ortayadökülürken; (Galaktik sapmadan dolayý),zaman hýzlandý çünkü ruhundaki karan-lýðý aydýnlatmadan, aþkýn yakýcý ateþiylekavrulmadan, kiþiliðindeki defolarýnfarkýna bile varmadan, kulaktan dolmabilgiler, kitap ve seminerlerden edindik-leri öðretilerle ahkâm kesmeye kalkan,aðzý güzel lâf yaptýðý için etrafýna birsürü insan toplamayý baþaran Yeni Çaðmünevverleri (!) yeni bir tehlike unsuruolarak karþýmýza çýkmaya baþladý. Nesligiderek zaten tükenen gerçek öðretmen-lerin itibar kaybetmesine yol açtý. Filancaboyuttan gelen varlýklara kanal olmak,bilinçaltýnýn frekansýna girerek kiþiye aitözel bilgileri açýða çýkarmak, bilumumobjeleri düþünce gücüyle yerinden oynat-mak, her derde devaymýþçasýna þifacýlýktaslamak o insanýn yüksek bir farkýn-dalýða, müthiþ bir ruhsallýða sahipolduðunu göstermez. Hattâ aksine, bukorkunç bir cehaletin, bedeli aðýrödenecek bir acizliðin en somutörneðidir. Sahte bir guruya yakalanýpönce onunla oyalanmak bazen gerçek bircevheri tanýyýp, deðerini kavramanýzdasize ýþýk tutabiliyor. Yolu kaybederek,tekrar yolu bulmayý öðreniyorsunuz.Yolun kendisi olmuþ üstatlar bulmak çokkolay deðil tabii.

Þimdilerde mutluluk tacirleri çok kitapsatýyor, çok konferans veriyor, herkesgidiyor, çünkü gerçeði komprime birtablet gibi alýp aydýnlanabileceklerini vemutluluðu yakalayýp, acýlardan uzaklaþa-bileceklerini zannediyorlar. Halbuki acý-dan kaçtýkça daha çok yakalanýyor, mut-luluðun peþinden koþtukça daha çokuzaklaþýyoruz, yaþam düalite üzerine

kurulu öncelikle bunu kabul etmemizgerekli. Bizim aydýnlanma sistemimizde-ki bütün çaba düalistlik yapýnýn üzerineçýkabilmek olmalý. Bugünün insaný tüke-tim toplumunun alýþkanlýklarýný benim-semiþ durumda istediði þeylere çabucakulaþmak ve kullanmak istiyor, mistiköðretiden akan bilgi için bu mümkündeðil. Aydýnlanma için iki düþüncearasýndaki en uzun mesafe de diyebilirizbir anlamda, bu mesafe sebat, dirayet,itidal ve ihtiyatla alýnabilir. Bu cefagerektiren bir süreç. Siz bana geçen günçok güzel bir lâf söylediniz "aklýmýzdangönlümüze damlýyor, akmýyor" dediniz;bu cümleyi uzun zamandýr arýyorduminanýn. Yavaþ yavaþ bilgi edinerek, bubilgileri tecrübeye dönüþtürerek, tecrübe-den elde ettiklerimizi yaþama geçirerekilerlemek gerekir.

Evrimin hýzlanmasý az önce desöylediðim gibi, güneþ sistemimizdekigalaktik kaymanýn etkisiyle zamanýn dahýzlanmasýna baðlý ama sürecin hýzlan-masýndaki en önemli etkenlerden biri deüstatlarýn fonksiyonlarý oldu, kimdir buüstatlar. Peter Devnov, Yogonanda,Shirdi Sai, Blavatsky, Alice Bailey,Emmot Fox, Earnst Holmes gibi. YeniÇað aslýnda 1800'lü yýllarýn sonlarýndabaþlayýp 1900'lü yýllarýn ortalarýna kadarsüren pek çok öncünün çalýþmalarýnýiçeren bir dönemdir, bunlar gerçek öðret-menlerdir. Bunlarýn bazýlarý yüksek var-lýklarla (ruh olarak) irtibat kurabilmiþ vebüyük bilgileri, araya hiçbir parazitgirmeden alabilmiþ kimselerdir. Düþüncegücü, çekim yasasý gibi hayatýmýzý etki-leyen en önemli yasalarý onlar sayesindeöðrenebildik.

Tanrý'ya giden pek çok yol var. Þimdi,spiritüellik adýna söylüyorum, Tanrý'ya

24SEVGÝ DÜNYASI

Page 27: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

giden her yol mubah. Týpký aþkta vesavaþta her þeyin mubah oluþu gibi.Arýnmak için herkesin ruhuna uygun biryol var. Bu, mistik bir gruba girmek ola-bilir, bir vizyon okuluna girmek olabilir,bir dine mensup olmakla olabilir, spiri-tüalizme ile ilgili bir yol olabilir veyaparapsikoloji ile, çok bilgili bir yaþamkoçu eþliðinde olabilir, her türlü þekildeolabilir. Bu iþe gönül veren gerçektendileyen kiþinin önce ruhaniyetle uðraþ-maya hazýr mýyým diye kendisine sor-masý gerekir.. Elbette bundan sonra çokçeþitli safhalardan geçecektir. Tanrýdediðimiz, her yerde olan, baþý ve sonuolmayan, her þeyi iþiten ve bilen o bi-linçle bütünleþmek silahý lütuf yasasýdýþýnda kolayca gerçekleþmesi imkânsýzbir þey.

Nihal Gürsoy - Arýnmaktan, tamolarak neyi kastediyorsunuz? Bu iþekarar vermiþ, niyet etmiþ bir kiþinin sizintecrübelerinize göre hangi safhalardangeçmesi gerekir?

Iþýk Menderes - Ýnsan Tanrý'nýn birparçasý, içinde O'nun özü var. Arýnmakise, o özü ortaya çýkarabilmek çabasýdýr.Bu çok ciddi bir iþtir. Ciddi bir emekister, nasýl olduðuna gelince; bedeni, bi-linçaltýný, ruhu arýndýrýp, damýtmak gere-kir. Damýtmak biliyorsunuz simya'da daçok önemli. Simya; metali altýna dönüþ-türmek için yedi safha geçirir. (Þimdi oLatince isimleri saymayayým size)

Altýna dönüþtürmek için seçtiði metaleise bir isim veriyor simya "magnumopus" diyor. Magnum opus, "büyük eser"demektir. Bizler Tanrý'ya benzemeyeçalýþýrken, gerçekleþmekte olan büyükeserleriz. Bunun mimarý da biziz, heykel-traþý da biziz, ancak kendi çabamýzlayaratabileceðimiz bir eser bu.

Öncelikle iyi düþünerek, kendinizeuygun olan yolu seçmeniz gerekiyor.Ruhaniyetle ciddi bir biçimde uðraþ-maya, yani arýnmaya karar vermiþ veyolunuzu da seçmiþseniz þunu kabuletmeniz gerekmektedir ki artýkyaþamýnýzý ve buna baðlý pek çok þeyideðiþtirmek durumunda kalabilirsiniz.

Benim izlediðim yol, mistiðin yoludur.Yani Tanrý'yý deneyimlemeye yöneliktirbenim yolum. Dolayýsýyla, öðrendikleri-mi de bu açýlýmdan paylaþabilirim sizler-le.

Geçirilen ilk safhanýn adý, "ruhunkaranlýk gecesidir" Mistitizm'de Ruhunkaranlýk gecesinin karþýlýðý Türkçe'de"Makber" gibi bir þey. Bu, çok kýsa birsüredir ama çok uzunda sürebilir.Hakikaten, paramparça oluyor, ruh adetaparçalara bölünüyor, olmasý gereken debu, istenmeyen unsurlarýn açýða çýkýpayýklanabilmesi için. Bu devreyigeçirirken hiçbir þeyle, hiç kimseylebütünleþemezsiniz, özdeþleþemezsiniz,böyle de olmasý gerekiyor. Issýz karanlýk,Tanrý'nýn bile olmadýðýný, ulaþamaya-caðýný zannettiðin bir safha. Gerekli olanda bu, iþte bu sizin inisiyasyonunuzdur.Gizem okullarýndaki mabetlerde deyapýlan bu. Paramparça oluyor benliðinizve istenmeyen unsurlarý görmeye, anla-maya çalýþýyorsunuz. Daha sonra tekrarbenlikle bütünleþmeye baþlýyorsunuz. Buiþlemin amacý atýklarýnýzdan kurtuluptekrar benliðinizle buluþmaktýr. Sonra biraçýlým oluyor beyninizde ve ruhunuzdaama iþ bununla bitmiyor ki ilâhi bilgiler-le ruhunuzu ve aklýnýzý beslemeyebaþlýyorsunuz, ayný esnada bunlarý yaþa-ma da geçirmeye çalýþýyorsunuz. Eðerçok yaþlý ve olgun bir ruhsanýz bu nispe-ten daha kolay olabilir. Tecrübeyle haya-

25SEVGÝ DÜNYASI

Page 28: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

ta geçirmediðiniz hiçbir bilgi sizindeðildir, siz sadece bir kütüphane olarakdolaþýrsýnýz, o kadar.Bilgi, davranýþhaline gelip, tecrübeye dönüþtüðü zaman,onu artýk senden hiç kimse, hiçbir güçalamaz. Evrim de bu demek zaten.Yüzleþme, arýnmaya çalýþan insan içinçok önemli. Ýyi olmaya, aydýnlanmayagayret ederken, kendi ruhundaki karan-lýðý görmeyen insan bunu baþaramaz.Karl Jung, þöyle diyor, "Ýyi mi olmakistersin, yoksa bütün mü?" Cevap tabiiki, "bütün olmak isterim" olmalý. Çünkübütünle birleþebilmen için bütün olmakgerekir. Bütün olmak için de önce içinde-ki iyi ve kötü ile uzlaþman gerekir. Kimi,ne ile suçluyor ya da yargýlýyorsanýzönce kendinize bakýnýz. Siz de onu farklýbir biçimde yapýyorsunuzdur. "Bunu aslayapmam" demeyin onu sahiplenip, dýþla-madýðýnýzda bir sýçrama yaparsýnýz,çünkü bir parçanýzý daha kendinize en-tegre etmiþsinizdir. Bütün böyle olunur.Dolayýsýyla, bize bütün halinde deðil,parçalar halinde olduðumuzu gösteren ikireaksiyon var. Bir kiþiyi delice idealizeetmek veya onu yerlere batýrmak.Ýkisinde de reaksiyon var, anlamamýzgereken þu ki bu konuda entegre deðilizve halletmemiz gereken þeyler var. Onedenle bildiklerimizi tecrübe ederkensabýr, sebat, dirayet, itidal ve ihtiyat çokönemli. Hep ayný hýzla gitmeniz ve yük-selmeniz mümkün deðildir, yasa daböyledir.

Bütün bunlarý yapan öðrenci bir günþunu söyleyebilir, "yaptým, yaptým, yap-tým... olmuyor, ben bu iþten vazgeçiyo-rum." Ýþte sebat, sabýr, dirayet bunun içinçok önemli. Ayrýca egonun terbiyesi vesýnýrlarýný bilmesi açýsýndan da bu gerek-li. Ego, kendisini benliðin merkezi olarak

görmek eðilimindedir,buna karþýlýk ruhunonu kontrolü altýna almasý gerekmekte-dir. Dolayýsýyla öðrencinin kendisineþunu hatýrlatmasý lâzýmdýr. "Hakikat, ara-makla bulunmaz. Ama bulanlar, heparayanlardýr." Siz bunu bilfiil yaptýðýnýzzaman ve yaparken baþkalarýnýn dayaþamlarýna yardým ettiðinizde kâinatýneli mahkum size yardým etmeye, çünküsiz zaten kâinatsýnýz.

Aydýnlanmaya giden yolun en önemlitaþlarýndan biri de itidaldir. Yani orta yol,makul yol anlamýnda söylüyorum bunu.Çünkü bizler, özgür iradesini kullananvarlýklar olarak doðruyu buluyor ve uy-guluyoruz. Ýhtiyatla karar vermek, bul-duðumuz doðruyu da itidalle uygulamakgerekir. Baþka yollar nasýldýr bilmemama mistik genelde bu yolu takip eder.Tanrý aþký olursa, o alevi takip etmek,engelleri aþmanýzda size yardýmcý oluyor.Tanrý ile güzel bir aþk iliþkisi oluþturmakbir öðrencinin en büyük ihtiyacýdýr.

Nihal Gürsoy - Zikir, oruç, ibadet,meditasyon gibi pek çok uygulama buyola girmiþ kiþilerin kullandýðý metotlarolarak biliniyor. Kiþinin yükselmesinekatkýsý oluyor mu bu metotlarýn?

Iþýk Menderes - Arýnmak, ruhundeðiþik safhalarda ve deðiþik periyotlar-da damýtýlmasý oluyor. Ruhumuzun vebedenimizin saflaþmasý, saðaltýlmasýgerekiyor. Zikir, meditasyon, ibadet, oruçveya hepsi, hangisi sizin ruhunuza uyu-yorsa, uygun olaný seçip araç olarak kul-lanabilirsiniz. Kâinatta var olan her þey,bir enerji ve frekans olduðu için, neyeodaklanýrsanýz onun frekansý ve enerjisiiçine çekilirsiniz. Örneðin zikir, Tanrý'nýnvasýflarýnýn isimler halinde tekrarlan-masýdýr. Aslýnda o vasýflar sizde de mev-cut olduðundan, buna odaklanarak

SEVGÝ DÜNYASI26

Page 29: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

düþünmeniz o vasýflarý ortaya çýkarmakiçin gereken bir prosedürdür. Sebatlayapýlan zikir bu frekansý açar. Þöyle birilâhi yasadan bahsedeyim size. Evrendeolan her þey enerji yani ýþýk olduðunagöre buna baðlý olarak iþleyen ilâhidönüþüm yasasý, yüksek frekanslý ýþýðýdönüþüme uðratacaðýný söyler.Dolayýsýyla, zikir, meditasyon, oruç,ibadet vs gibi metotlarý kullandýðýmýzzaman, yüksek frekanslý bir ýþýðý olu-yoruz. Iþýk bizi yavaþ yavaþ dönüþümeuðratmaya baþlýyor, amaçta budur zaten.Iþýn fizyolojik boyutuna bakarsak, beyni-mizdeki korku merkezinin yönlendirile-rek terbiye edilmesi, yatýþtýrýlmasý iþineyarayan beta dalgalarýnýn yoðunlaþtýðýbir durumdur bu ayný zamanda.

Beynin en geliþmiþ yeri olan önloblarýna eskiden "Tanrý noktasý" denirdi.Oradaki birtakýmsnaptik baðlan-týlarýn saðlanýpfonksiyonunugeliþtirmek veaçmak bakýmýn-dan da çok önem-li.

Nihal Gürsoy -Ölüm, hakkýndaneler düþünüyor-sunuz,edindiðiniz bilgive tecrübelerdoðrultusunda?

Iþýk Menderes-Ruhlar, giymelerigereken elbiseyigiyerek, o þah-siyete bürünerekçýkýyorlar sah-neye. Rollerini

gerçekleþtirdikten sonra da elbiseleriniçýkararak, kendi asli kiþiliklerine birazdaha farklý ve geliþmiþ olarak, dönüyor-lar. Yaþam, ilâhi yasalar çerçevesindeböyle gerçekleþiyor. Bu gezegene gelenbütün ruhlarý ve kendimi büyük birtakdirle karþýlýyorum. Çünkü, hakikatenevrim için çok zor bir yer burasý, tabii kibaþka gezegenlerde ve boyutlarda yaþamnasýldýr bunu bilmiyoruz. Bilincimizsýnýrlý ama hakikaten zor bir yerdeolduðumuzu biliyoruz. Dolayýsýyla bura-da gerçekleþtirilen farkýndalýðýn, buradageliþtirilen ruhun, ayný oranda elde ettiðizafer de çok büyük. Bu boyuta doðmak,ruh için ölüm demek aslýnda, çünkü bi-linci kýsýtlanýyor. Ölmek de ruh için yenibir aleme doðum, çünkü bilinç yenidenözgürleþir. Bunu artýk kabul edip ölümlede uzlaþmamýz gerekir. Çünkü ölüm,

özgürlük demekaslýnda.

Nihal Gürsoy -Iþýk Haným, sizin-le konuþup sor-mak istediðimizo kadar çok konuvar ki, busöyleþide yerveremediðimiz.Gelecekteyeniden sohbetetmek üzere di-yerek teþekkürediyorum.

Iþýk Menderes-Ben de çokteþekkür ediyor,okuyucularýnýzasevgilerimisunuyorum.Görüþmek üzere.

27SEVGÝ DÜNYASI

Page 30: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

28SEVGÝ DÜNYASI

Anthony Vanaria bu aný asla unut-mayacaktý. Evden tam çýkmaküzereyken annesi onu durdurarakbabasýnýn oturma odasýndaki en sevdiðiköþesinde televizyon seyrederkenaniden yere düþtüðünü, etrafýnda parlakbir hale oluþtuðunu ve bedenindençýkan ýþýðýn yükselerek tavana doðruçýktýðýný söylemiþti.

Anthony New York þehrinin itfaiyedepartmanýnda acil týbbý prosedürler

öðretmeniydi. O zamanlar yirmiliyaþlarýnda olan Anthony annesinin söz-leri üzerine hemen içeri girerek babasý-na bakmýþtý. Gerçekten de babasýnagarip bir þey olmuþtu. Ona doðrueðildiði zaman babasýnýn ciddi bir kalpkrizi geçirdiðini anlamýþtý. Hemenmüdahale etmiþ ancak baþarýlý ola-mamýþtý.

Anthony babasýnýn kalp krizi geçir-miþ olmasýndan dolayý kendisini suçlu

Psiþik Medyum, öte alemdeki sevdiklerimizle konuþuyor

KanatlarýmýnAltýndaki RüzgârJohn Edwards/Çeviri: Arýn Ýnan “SON BÝR KEZ” adlý kitaptan

Geçen ay, oðlunun ölümünden tam yedi ay sonra medyumEdwards'ýn kapýsýný çalan Mary'nin trans okumasýna þahit olmuþ-tuk. Medyum Edwards, yaptýðý irtibatý yardýmcýsý Ellen vasýtasýylakaðýda geçirmiþti. Bu irtibat sýrasýnda Andrew annesine, babasýnaiyi durumda olduðunu iletmesini çünkü onun buna çok ihtiyacýolduðunu ve ayrýca aralarýnýn düzelmesi gerektiðini söylemiþti.Ýrtibat sýrasýnda geliþen en ilginç olaylardan birisi de medyumEdwards'ýn mezun olduðu lisedeki hocasýnýn Andrew'un babasýTony Miracolo olduðunu keþfetmesi olmuþtu.

Bu ay baþka bir konuyla kitaba devam ediyoruz.

Page 31: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

hissediyordu. Acil týp görevlisi olarakçalýþmasýna, herkesi bu konuda eðitme-sine raðmen kendi babasýna yardýmcýolamamasý onu kahretmiþti. Anthony,babasý tam öte aleme geçerkenannesinin gördüklerini de unuta-mamýþtý.

O gece gerçek olduklarýna yeminedebileceði kadar canlý rüyalar gör-müþtü. Bana göre bunlar birer rüyadeðil, öte alemden onunla kurulan irti-batlardý. Anthony o gece babasýnýnkendisini rüyasýnda ziyaret ettiðinisöyleyerek: "Babam beni aþaðý kata

kadar götürdü. Yemek odasýnýnkapýsýndan içeri girdik. Orada ken-disinden bir yýl kadar önce vefat etmiþolan kardeþini gördük. Babam onunlakart oynamaya baþladý. Ona nasýlolduðunu sordum bana iyi olduðunusöyledi. Orada olmanýn nasýl bir þeyolduðunu sorduðum zaman da bana:"Gerçekten çok güzel. Sen de bunu birgün öðreneceksin" dedi. "Peki amababa, orasý nasýl bir yer bana anlata-bilir misin?" diye sorumuyinelediðimde bana: "Bunu sanaanlatamam" dedi. Sonra da kardeþiyle

SEVGÝ DÜNYASI29

Page 32: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

30SEVGÝ DÜNYASI

beraber kapýdançýkýp gittiler.Ardýndan benaniden uyandým"demiþti.

Skeptik bir kiþi,Anthony'ningördükleri için,babasýnýn trajikölümü neticesinde gördüðü bir rüyadiyebilir ama ben ýsrarla bunun ötealemle yapýlan gerçek bir görüþmeolduðunu söylüyorum.

Anthony'nin babasýnýn ölümündenkýsa bir süre sonra annesi hayat sigor-tasýndan para almak istediðinde gereklievraklarý evde bulamamýþtý. Bununüzerine babasý yeniden rüyasýndagözükerek ona belgelerin yerini göster-miþti. Diðer önemli evraklarla beraberonu tavan arasýndaki bir kasaya koy-muþtu. Sabah olduðunda Anthonyannesini çaðýrarak ona belgeleri bula-caðý yeri tarif etmiþti. Gerçekten desigorta belgeleri tam da babasýnýnsöylediði yerde çýkmýþtý.

Anthony babasýyla üçüncü birgörüþme daha yaptý. Bu kez kýzkardeþinin üç yaþýndaki oðlu Martyrüyasýnda bisiklet sürmeye çalýþýyordu.Kardeþi babasýna doðru dönerek:"Bisiklet sürebilecek yaþta deðil" di-yordu. Babasý ise: "Sorun deðil. Onaöðretirim" dedikten sonra da bisikletinarkasýný tutarak ona binmesi içinyardým ediyordu. Bu rüyadan bir kaç

gün sonrakýzkardeþi onu ara-yarak oðlununsürekli olarakbisiklete binmeyeçalýþtýðýný ancakonunla bir türlübaþ edemediðinisöylemiþti.

Altý yýl sonra Anthony'nin annesiaraba kullanýrken bir kalp krizi geçirdi.Aylarca komada kaldý. Anthonyannesinin tümüyle bu dünyadan kop-mak ve öte aleme geçmek istediðinibiliyordu ve hastane yönetimine yaþamünitesinin fiþinin çekilmesini rica etti.Ancak buna izin vermediler. SonundaAnthony o kadar ýsrarcý oldu ki bunukabul etmek zorunda kaldýlar. Anthonyçok üzgündü. Babasýnýn ölümüne seyir-ci kalmýþ, annesinin ölmesine ise izinvermiþti.

Annesi öldükten bir yýl sonraAnthony bana trans okumasý için geldi.Babasýnýn ölümünden sonra ruhsal irti-batlarla ilgilenmeye baþlamýþtý. Anneside vefat edince içinde oluþan güçlüduygular kendisini bana doðru yönlen-dirmiþti. Annesinin yaþam ünitesindenayrýlmasýna neden olmasý, aile içindehoþ karþýlanmamýþtý. Bu nedenle ken-disini sürekli olarak suçlu hissediyor-du. Annesinin trans okumasý sýrasýndagelerek gönlünü rahatlatmasýný bekli-yordu.

Karýsýyla beraber bir yaz akþamý

Page 33: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

ofisimin kapýsýna geldiklerindeotoparktan 222 plaka no.lu bir aracýnçýkmakta olduðunu fark ettiler. Burakamýn, 22 Þubat doðumlu olan anne-sini iþaret ettiðini düþünen Anthony, ogün benim kanalýmla annesiyle güzelbir irtibat kuracaðýna inanmýþtý.

Gerçekten de o gün hem annesi hemde babasý geldiler. Anthony'ye sevgi-lerini yolladýlar. Annesi ise onun kendi-sini suçlu hissetmesi için hiç bir nedenolmadýðýný söyledi ona. Anthony annesiiçin yapýlabilecek her þeyi yapmýþtý.Beyni zaten tüm iþlevini yitirmiþti veonun için yapýlabilecek en iyi þey ya-þam ünitesinin fiþini çekmekti. Bunlarýduyan Anthony hýçkýrýklara boðuldu ve"Ýnanýn çok rahatladým" dedi.

Trans okumasýnýn sonuna doðruAnthony babasýna bir soru sormak iste-diðini söyledi ancak irtibat kesildiðiiçin soramadý. Buna raðmen Anthonybabasýna sormak is-tediði sorunun cev-abý-ný birnebze olsunalmýþtýaslýnda.

Anthonyile karýsýbabasýnýnölümündensonra evlen-

miþlerdi. Düðün sýrasýnda çalýnacakmüzik "Mr. Wonderful" olarak belir-lendiði halde disc jokey yanlýþlýkla:"Kanatlarýmýn Altýndaki Rüzgar"þarkýsýný çalmýþtý. Bu, anne vebabasýnýn en sevdiði þarkýydý. Dahasonra þarkýyý neden deðiþtirdiðini sor-duðunda DJ ona: "Bir adam geldi vesizin istediðiniz þarkýnýn bu olduðunusöyledi" demiþti. Anthony DJ'denadamý tarif etmesini istediðinde adamaynen babasýný tarif etmiþti.

Trans okumasý sýrasýnda Anthony'ninbabasýna sormak istediði de buydu iþte.Ama, babasý düðünlerinde yanlarýndaolduðunu söyleyerek zaten bu sorununda cevabýný vermiþ olmuþtu.

Ofisimden çýktýktan sonra Anthonyve karýsý kendilerini çok rahatlamýþ his-setmiþlerdi. Tam bu sýrada radyoyuaçtýklarýnda karþýlarýna "KanatlarýmýnAltýndaki Rüzgar" þarkýsý çýktýðýndaarabalarýný bir kenara çekerek aðla-

mayabaþlamýþlarve Tanrýnýnkendilerineverdiðigüzel hediyeiçin O'naþükret-miþlerdi.

SEVGÝ DÜNYASI31

Page 34: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

32SEVGÝ DÜNYASI

TipikÇocuklar,Tipik ÖlümlerCarol Bowman'ýn, "Children's Past Lives" Kitabýndan Çeviren: Nelda Bayraktar

ÇOCUKLARIN GEÇMÝÞ YAÞAMLARI

Geçen ay, terapi sýrasýnda tüm detaylarýyla yaþanýlan ölümanýnýn zor olmasýna raðmen hayli iyileþtirici etkisinden sözetmiþ, Dr. Woolger'ýn bu konuda yaptýðý çalýþmalarý ve kul-landýðý teknikleri incelemiþtik. Geçen ayýn en çarpýcývakalarýndan birisini, Dr.Woolger'ýn ismi Edith olan bir has-tasý üzerinde denediði regresyon tecrübesi oluþturmuþtu.Þimdiki hayatýnda baþarýlý bir dansçý olan Edith ne yazýk kiaðrýlý bir eklem hastalýðýndan muzdaripti. Geçmiþ hayatýnadöndürüldüðünde Rus sarayýna karþý isyan eden bir gruptayer aldýðý ve elindeki bombanýn patlamasýyla can vermiþolduðu ortaya çýkan Edith, ölüm anýný tüm detaylarýylayaþadýktan sonra içindeki olumsuz enerjiler ve yoðun duygularçözülmüþ,, dahasý eklem aðrýlarýndan kurtularak yeniden dansedebilmeye baþlamýþtý. Bu ay konumuza tipik çocuklar, tipikölümler baþlýðýyla devam ediyoruz.

Page 35: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

Dr. Woolger'ýn kitabýChase ve Sarah'ýnyaþadýklarý deneyimlerinolaðanüstü olmadýklarýnabeni iyice inandýrmýþtý.Dr.Woolger çocuklarýnanýlarýyla ilgili özel birþey söylememesine rað-men iyileþtirme tekniðive özellikle de Edith'invakasý çocuklarýmýn baþý-na gelenlerini daha iyianlamama neden olmuþ-tu. Tüm bunlardan yolaçýkarak çocuklarýmýngeçmiþ yaþamlarýndan buhayatlarýna hesaplarýnýhenüz kapatmadan

gelmiþ olduklarýna hük-mettim.

Sarah evdeki yangýnkorkusundan kurtulmayaçalýþýrken ölmeden önce-ki güçlü duygularýnýyeniden yaþamýþtý.Ailesiyle vedalaþacak yada geçmiþ hayatýnýnhesabýný kapatacakzamaný olamamýþtý. Anneve babasýna karþý, ken-disini evde unuttuklarýn-dan dolayý, kýzgýnlýkduygularý içersindeydi.Tüm bedenini yalayanalevlerin korkunç duy-gusunu yaþýyordu. Acý ve

ýstýrap dolu olan buduygularýn bir kez suüstüne çýkmalarýna izinverdiðinde, aðladýðýndave anne ve babasýna karþýolan kýzgýnlýk duygu-larýný ifade etmeyebaþladýðýnda aslýndaonlarý suçlamamasýgerektiðini çünkü onlarýnkendisini kurtarmak içinellerinden geleni yapmýþolduklarýný görmüþtü.Böylece de içindekikýzgýnlýk duygusundankurtulmuþtu.

Sarah ile beraber mut-fak masasýnýn etrafýnda

SEVGÝ DÜNYASI33

Page 36: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

oturduðumuz dakikalarýhatýrladým. Tüm kýzgýnlýkdolu duygularý ve korku-larý bir anda yok olmuþve kýzým bu þekildefobisinden kurtulmuþtu.

Chase'in vakasýnda iseyüksek seslerden kork-masý ve egzamasýnýniyileþmesi için büyük biryýkým yaþamasý gerek-miyordu. Onun ihtiyacýolan tek þey yeni birfarkýndalýk ve anlayýþ idi.Ne zaman ki ölüm anýnýdeneyimleyerek ötealemdeki durumunukavradý iþte o zamanþimdiki hayatýndakisorunlarýn aslýnda eskihayatýna ait olduklarýnýda anladý. Chase'inhesabý da iþte o zamankapanmýþ oldu.

Ancak yine de kafamýkurcalayan bir soruvardý. Çocuklarýmýngeçmiþ yaþam anýlarý"Baþka Hayatlar BaþkaBenlikler" isimli kitaptayer alan komplikevakalardan oldukça fark-lýydý. Sarah'ýn veChase'in geçmiþ yaþam-larýndaki ölümleri en azonlarýnki kadar trajik ve

korkunç olmuþtu amaçocuklarýmýn travmalarýyüzeye yakýn bir yerdey-diler ve ortaya çýkarýla-bilmeleri için nazikçedokunulmalarý yeterliolmuþtu. Peki aradakifarký yaratan neydi? Busoruyu kendime defalar-ca sordum.

Çocuklarýn anýlarýyüzeye daha yakýndý.Yaþlarýndan dolayýtecrübe katmanlarýbirbiri üstündeyeterince birik-memiþ, bu konularkiþiliklerinin birerparçasý halinegelmemiþlerdi. Çokküçük çocuklarýngeçmiþ hayatlarýn-dan getirdikleriproblemlere giriþyapmalarý ve bun-larý çözüme ulaþtýr-malarý daha kolayoluyordu. Biryetiþkinin defalarcayapýlan seanslarlahalledebildiði birsorunu onlar bir kaçdakika içersindeçözebiliyorlardý.

DIÞ DÜNYAYIARDIMIZDABIRAKMAK

Philadelphia'dan taþýn-dýktan sonra NormanInge ile bir telefon görüþ-mesi yaptým. Ona sor-mam gereken bir yýðýnsoru vardý ve hiç acý-masýzca ona bu sorularýbirbiri ardýnca sýralamayabaþladým. Norman, be-nim bir arayýþ içersindeolduðumu anlamýþ ve ba-na yardým etmeye kararvermiþti. Bu nedenlebana bir teklifte bulundu:Onu Florida'da ziyaretedebilirsem, bana regres-yon deneyimlerinin nasýlyapýldýðýný öðretebilecek-ti. Tek þartý vardý, o daeve döndükten sonraöðrendiklerimi uygula-maya devam etmemdi.Peki, ben Florida'da ikençocuklarýma kim baka-caktý?

Þansa bakýn ki, bir kaçhafta sonra annem araya-rak Florida'da bulunan ensevdiði arkadaþýnýn yaný-na gideceðini, þayet arzuedersek bizim de onunlaberaber gelebileceðimizi

34SEVGÝ DÜNYASI

Page 37: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

söyledi. Anneminarkadaþý Norman'ýn evineçok yakýn bir mesafedeoturuyordu. Böylece bizrahatlýkla Florida'yagidebildik.

Vardýðýmýzýn ertesigünü çocuklarý annemlebirlikte býrakarakNorman'ýn evine gittim.Norman'la iki günboyunca þifa teknikleri,bilinç altý ve hipnotizmahakkýnda konuþtuk.Norman'ý soru yaðmu-runa tutuyordum. Çocuk-larýmýn hipnoz prosedür-lerinin tamamýndangeçmeden nasýl olur dageçmiþ yaþam anýlarýnadaldýklarýný bir türlüçözemiyordum. Çocuklarüzerinde yapýlan hipnozdenemeleri yetiþkinlerin-kinden farklýlýk gösteri-yor muydu? Sarah veChase'i yeniden geçmiþhayatlarýna döndürseydikayný hayatlara mý gide-ceklerdi?

Norman, hipnozunodaklanma ya da herhan-gi bir þeye konsantreolma halinden baþka birþey olmadýðýný anlattý.Aslýnda bizler, hipnozun

çeþitli hallerini birdüþünceden diðerineodaklanarak yaþýyordukzaten. Örneðin TV, filmya da okurken heyecanduyduðumuz her hangibir romana odaklan-mýþsak, çevremizdekiseslerden ve aktiviteler-den soyutlanýyorduk.Böyle bir durumda adetahafif bir transa giriyor-duk. Otobanda arabasürürken de yola o denlikonsantre olabiliyordukki sapacaðýmýz kavþaðýunutabiliyorduk.Beynimizin bir bölümüarabayý kullanmayý veyolda ilerlemeyi idareediyordu ama bilinçlifarkýndalýðýmýz geçiciolarak askýya alýnýyordu.

Ayný þey hipnotik transiçin de geçerliydi. Zihiniçsel düþünceler, duygu-lar ve imajlarla doluykenbilinçli farkýndalýðýmýzbir süreliðine askýya alýn-abiliyordu. Bilincimiztümüyle kapanmýyordu.Ýþte bundan dolayý kiþiregresyon denemesisýrasýnda doktordan birkaðýt mendil isteyebiliyorya da tuvalete gitmek

istediðini söyleyebiliyor-du. Tüm bunlarý yapma-sýna raðmen koltuða gerioturduðunda trans halinidevam ettirebiliyordu.

Norman ayný þeyinçocuklar için de geçerliolduðunu söyledi. Ancakçocuklar yetiþkinlerenazaran hipnoza dahakolay girip çýkýyorlardý.Özellikle çok küçükçocuklarý incelediðinizzaman, bir þeyi kýsa süre-liðine incelediklerindegözlerinin irileþtiðine venefes ritimlerinin deðiþ-tiðine tanýk olursunuz.Ýþte onlar tam bu sýradadünyadan kopmuþlardýr.Bu nedenle de çevrele-rinde olup bitenlerdenhabersizdirler. Onlarýn budurumda deneyimledik-leri nedir? Bunu tamolarak bilemiyoruz amabazý psikologlar, hiçkesintisiz þekildeçevrelerindeki her hangibir þeyi inceleyebilençocuklarýn daha parlakve daha yaratýcý olduk-larýný söylüyorlar.

(Gelecek Ay:Konumuza kaldýðýmýzyerden devam edeceðiz)

35SEVGÝ DÜNYASI

Page 38: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

David Bohm, anlamýn her yerde hazýrve nazýr olma niteliði, telepati ve uzaktangörme fenomenlerine olasý bir açýklamagetirdiði inancýndadýr. O her ikifenomenin de aslýnda yalnýzcapsikokinezinin farklý biçimleri olduðunudüþünür.

Týpký Psikokinezi gibi bir zihinden birnesneye iletilen bir anlam rezonansý söz

konusudur. Anlam uyumu ya da rezonan-sý bir kez saðlandý mý, aksiyon her ikiyönde de baþlar. Böylece uzaktaki sis-temin anlamý gözlemcinin içindeharekete geçerek bir tür tersinepsikokinezi üretir ve sonuç olarak o sis-temin imgesini o kiþiye geçirir.

Saklý düzende farklý süptilitede birçok düzey vardýr. Zihnimiz bu süptil

SEVGÝ DÜNYASI36

Saklý Düzende Mucize

Haluk Berkmen

Page 39: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

düzeylere ulaþabilecek yeteneðe sahipse,o zaman bu, olaðan olarak gördüklerim-izden çok daha fazlasýný görebileceðimizanlamýna gelir.

Buradaki olgu bir tür mekan dýþýkarþýlýklý baðlantý biçiminin sonucudur.Bu daha derin bir mekan dýþýlýk olgusu,bir tür süper mekan dýþýlýk olgusuylaaçýklanabilir.

MUCÝZELER

Holografik evren anlayýþýndamucizelerin açýklanmasý oldukça spir-itüel bir görünüm arz ediyor. Plotinos'unanlattýðý "Sudur Silsileleri" spiritüalizminbirlik ve teklik halinde varoluþunu kendideyimleri ile anlatýyor. Ve þuurlu kozmikenerinin bir amaç ve maksat etrafýndasaçaklanmalar ve þuur anlamlarýyaratarak fiziðe ve maddeye yansýmasýn-dan söz ediyor. Kadim ve doðu bilgelikekollerinin varoluþ açýklamalarýnýnhemen hemen hepsi þimdi de bilimadamlarý tarafýndan benzer cümlelerleholografik olarak anlatýlýyor. Amadikkatli bir gözlemci için arada hiç farkyok.

Kadim Bilgelik diyor ki: "Evrenin aslýruhtur, ruh enerjisidir. Her þey ruhtansadýr olur. Önce metafizik sonra fizikvardýr. Evren sonsuz fizik ve ruhsalmekanlardan oluþmuþtur. Her mekanýnkendine has þartlarý ve belli bir zamanyoðunluðu vardýr. Özdeki birlik, uygula-mada farklý görünümler ve roller, farklýortak alanlar ve planlaþmalar þeklindekarþýmýza çýkar."

Çaðýmýzýn en önemli olgularýndan biride küreselleþme. Her kavramýn küreselolarak ele alýnmasý bilim -fizik doðu bil-

geliði ve spiritüalizmi ayný platformdabuluþturuyor, ama asla ihmal edilmemesigereken önemli gerçek ilahiliðin veRuhsal Alanýn (Saklý Düzenin) varolmuþolan her þeyi kapsamasý, sarýp sarmala-masý ve her þeyin O'ndan ötürü varolmasýdýr.

Fizikçi Tiller'in evren modeli deoldukça kapsamlý ve spiritüel aðýrlýklý.Onun görüþüne göre, "Tanrý evreni ilahibir düþünce modeli olarak yaratmýþ ola-bilir. Bu ilahi model, kozmik enerjialanýnýn giderek daha az süptil düzeyleri-ni bir dizi hologram sýrasý boyunca etk-ilemiþ ve sonuçta fiziksel bir evreni holo-grama dönüþtürmüþ olabilir."

"Eðer bu doðruysa...", diyor Tiller, "...insan bedeninin holografik nitelikteolduðu konusunda bir diðer göstergesayýlabilir. Çünkü her birimiz gerçektende küçücük birer evren olabiliriz. Dahasýeðer düþüncelerimiz gerçekliðin dahasüptil yapýdaki enerji alanlarýnda hayale-timsi holografik imgelerin biçimlenme-sine neden olabiliyorsa, bu görüþ insanzihninin mucizeleri nasýl oluþturabildiði-ni de açýklamýþ olacaktýr." Ama mucizeoluþturmak isteyen zihinlerin öncedoðruluðu ve dürüstlüðü öðrenmesisonra da uygulamasý koþuluyla tabii ki;aksi takdirde bilmedikleri yasalarý ihlalettiklerinden bir sürü sýkýntý, dert vekarmik borçla karþýlaþmalarý kaçýnýlmazhale gelebilir…

Foijan dedi ki: Þimdi ölmüþ olan öðret-menim Wuzu, öðretmeni Baiyun'un herzaman açýk ve net olduðunu, hiçbirsavunma görüntüsü olmadýðýný söyledi.Ne zaman yapýlmasý gereken bir görevolduðunu görse, atýlýp yolu gösterirdi.Akýllý ve yetenekliyi ortaya çýkarmaktan

37SEVGÝ DÜNYASI

Page 40: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

hoþlanýr, fýrsatçý bir tutumla insanlarakýrýlýp sonra terk edenlerden hoþlan-mazdý. Hiçbir þeyden etkilenmedenbütün gün tek bir iskemlede dimdik otu-rurdu.

Bir keresinde bir öðrenciye þöyle dedi:"Yol'u korumak, yoksullukta rahatolmak, yamalý giysi giyenlerin temelyazgýsýdýr. Baþarý ya da yoksunluk,kazanma ya da kaybetme yüzünden yön-lerini deðiþtirenler, Yol konusundakonuþmaya layýk olmayan insanlardýr."

Hatta eþzamanlýlýðý ya da psiþemizin eniçsel derinliklerindeki süreç ve imgelerindýþ gerçeklikleri nasýl biçimlenmekteolduðunu da açýklayabilir. Bu noktadaenerjilerin ve iradenin yerli yerinde kul-lanýmý çok büyük önem kazanmaktadýr.

Xuetang dedi ki: Öðrencilerin enerjileriiradelerinden daha fazlaysa, küçük, ufakinsanlar haline gelirler. Ýradeleri enerji-lerine egemense, yüce, dürüst, insanlarolurlar.

Bazý insanlar nasihate karþý inatçý birdüþmanlýk duyarlar ve bu konuda hiçbiryol göstericiliði kabul etmezler. Onlarýböyle davranmaya zorlayan enerjileridir.Yüce ve dürüst insanlar, iyi olmayan birþeyi yapmaya çok zorlansalar bile,ölümüne bölünmemiþ ve tutarlý kalýrlar.Onlarý böyle davranmaya zorlayaniradeleridir.

EÞZAMANLILIK

Eþzamanlýlýk konusunu çok ciddiyealan bir baþka fizikçi de F. DavidPeat'dýr.

Peat, Jung tipi eþ zamanlýlýklarýn yal-nýzca gerçek olmakla kalmayýp bunlarýnsaklý düzenle ilgili baþka bir kanýtý daha

sunmakta olduðunu söylemektedir. Eðerher þeyin kaynaðý olan temelde ya dasaklý düzende zihin ve madde arasýndabir bölünme yoksa, ortaya çýkan gerçek-liðin bu derin baðlantýnýn izlerini taþý-makta olmasýnda þaþýracak bir þey yok-tur. Peat eþzamanlýlýðýn, fiziksel dünyay-la içsel psikolojik gerçekliðimiz arasýndahiçbir ayrýlýk bulunmadýðýný açýklamaktaolduðu düþüncesindedir.

Bir eþzamanlýlýðý deneyimlediðimizzaman, aslýnda deneyimlemekte olduðu-muz þey, "insan zihninin bir an içingerçek düzeninde çalýþmasý, toplumun vedoðanýn içine yayýlarak, giderek incelendüzeyler boyunca ilerleyerek, zihnin vemaddenin kaynaðýndan geçipyaratýcýlýðýn içine dalmasýdýr."

Bir akýþta yaratýcýlýk için þunlarsöyleniyor: "Yüce Ruh Yasadýr. Yasanýnardýndaki düþüncedir, sayýsýz tezahür-lerdeki hayatlarýn, o olmaksýzýn fonksi-yon göremeyeceði sonsuz evrenin sebebiolan kudrettir. Ruhsal varlýklarolduðunuz için sizlerde Yüce Ruh'a aitbütün saklý kudret bulunmaktadýr.Hepiniz Yüce Ruh'un sonsuz kudretinekatkýda bulunuyorsunuz. Yeryüzünedoðuþ olayý, Yüce Ruh'un bir parçasýnýnmadde içinde bedenlenmesidir. Bu parça-da potansiyel olarak Yüce Ruh'un tümtanrýsallýðý mevcuttur. Bu ise sonsuzolanaklara sahip olarak açan çiçeðintohumudur."

SONUÇ

Evrenin ve insan varlýðýnýn böylesinekapsamlý þekilde izah edilmesi bizleribiraz tedirgin edebilir ve bize "bu büyük-lük karþýsýnda ne yapabiliriz ki..."

SEVGÝ DÜNYASI38

Page 41: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

sorusunu sordurabilir. Bu soruya bir Zenhikayesiyle cevap vermek mümkündür:

Bir keþiþ Joþu'ya þöyle seslenmiþ; -Daha manastýra yeni geldim. Lütfen

bana her þeyi öðret. Joþu ona þu soruyu yöneltmiþ; -Bugün pirinç lapaný yedin mi? -Evet yedim. -O zaman sen ilk önce git ve tabaðýný

yýka. Þu anda yaþamakta olan ve tüm dikka-

tini günlük olaylara yöneltmiþ olan birisibir gün bir aydýnlanma (þuurlanma-satori) deneyi yaþadýðýnda insan var-lýðýnýn her davranýþýnýn ardýndaki gizlivazifeyi ve bütünsel yaþamýn mucizesinihiçbir þeyin birbirinden ayýrt edilemeye-ceðini fark edecek ve þöyle diyecektir;

Ne kadar mucizevi, ne kadar mistik! Odun taþýyorum, su getiriyorum. Bir Zen deyiþi, ruhsal öðretilerde uygu-

lama yapacak kiþiler için þunlarý söylüy-or; Zen'e baþlamadan önce daðlar dað veýrmaklar da ýrmaktýr. Zen'i uygularken

daðlar artýk dað veýrmaklar da ýrmakolmaktan çýkar. An-cak insan bir kez ay-dýnlandýn mý, daðlaryine dað ve ýrmaklaryine ýrmak olacaktýr.

Foijan, ShunFodeng'e dedi ki: Enkusursuz insanlarünü ve refah içindeolmayý düþünmezlerve gerçeðe ulaþanlarbaský ya da yýkým-dan korkmazlar.Kazanýlacak biryarar görüldüðü

zaman gücünü uygulamak, ya da karlýolduðu görüldüðü zaman hizmetini öner-mek, sýradan ve küçük insanlarýndavranýþýdýr.

Bilen söylemez, Söyleyen Bilmez. . Lao-Tzu

Kaynakça:Holografik Evren-Michael Talbot-Ruh

ve Madde Yay.Fiziðin Tao'su-Fritjof Capra-Arýtan

Yay.Psikanaliz ve Zen Budizm-Erich

Fromm-Yol Yay.Taoculuk Zen ve Batý Kültürü-Alan

Watts-Yol Yay.Zen Eti, Zen Kemiði-Paul Reps-Yol

Yay.Zen Zihni Baþlangýç Zihnidir-Shunryu

Suzuki-Dharma Yay.Liderlik Sanatý-Zen Dersleri-Thomas

Cleary-Anahtar Kitaplar.

39SEVGÝ DÜNYASI

Page 42: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI40

DDeehhaaBBeeyy iinn lleerr iinnÝÝ tt ii cc ii GGüüccüü

Özer Baysaling

Page 43: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

41SEVGÝ DÜNYASI

ýllar önce, beyin cerrahý olanbir profesör arkadaþýmýn"Deha beyinlerin analizi"konulu bir konferansýný din-lemiþtim. Konunun özeti ise,

"Baþarýya giden yolda, acýlarýn insan-larý geliþtirdiði" tezini yansýtýyordu.Branþlarýnda üne eriþmiþ, bilime vesanata hizmet etmiþ insanlarýn çoðununhayatlarýnda acý çektikleri ve o acýlarýnonlarý geliþtirerek, konularýnda dehalaryarattýklarý söz konusu edilmiþti.

Konferans sonunda bir baþka arkadaþ,konuya esprili bir yaklaþýmla yorumgetirerek "madem acýlar insanlarýgeliþtirip, yaratýcýlýða itiyor, o halde bizde çocuklarýmýzý, dahi beyinler safýnasokmak için, onlara sýkýntý çektirelim,hatta günde üç öðün dövelim!" demiþti.

Bu yorum her ne kadar hafif bir þakaolarak gülüþmelere yol açtýysa da, kon-feransý veren arkadaþýmýzý da üzmüþtü.

Nitekim bazý düþünürler acý çekmeyi;kiþisel bir trajediyi, baþarý ve zaferedönüþtüren bir etken olarak görürler.Ancak, "acýlarýn çocuðu" misali, gerek-siz yere acý çekmek de kahramancadeðil, mazoþistçe bir durumdur...Çocuða acý çektirecek bir terbiye siste-mi doðru olmasa da, zamanýmýzdaçocuk yetiþtirmenin bazý ailelerdesýnýrsýz zaafa dönüþerek, çocuklarýdejenere ettiði de göz ardý edilemez.

Günümüzde çocuðu memnun etmekiçin (bilhassa varlýklý aileler ve anneleraçýsýndan) aþýrý zaaf gösterilmekte vemüthiþ ödünler verilmektedir. Bununsonucu da ekseriyetle bu tür gençlerin,tüketici toplumun bir parçasý olarak ye-tiþtiðini, geliþemediðini ve sorumluluk

almaya yanaþmadýðýný görmekteyiz. Basýn ve yayýn organlarýnýn

sergilediði örnekler, tüketim ihtirasýnýnartmasý, gençleri deðer yargýlarýndankopararak, hep hazýra konmaya vebaþýboþluða itmektedir. Gazete ve mec-mualarýn dedikodu bölümlerinde bun-larý ibretle izlemekteyiz. Esasýnda bugençler, verilen imkanlara göre, çokdaha iyi yetiþtirilebilirlerdi.

Pedagog olmadýðým ve çocuk ter-biyesinde de iddiam bulunmadýðýhalde, spor yönüm dolayýsýyla, hâlâgençlerle birlikte olabildiðim için,onlarla birçok þeyi paylaþabilmeninmutluluðunu yaþamaktayým. Enönyargýlý olunacak gençte bile, necevherler bulunduðunu görmekten mut-luyum. Buna raðmen ailelerinin göster-diði aþýrý zaafýn onlarýn aleyhineolduðunu da üzülerek izliyorum.

Öyle bir mutlu azýnlýk da var ki "bukadarý da fazla" dedirtiyor insana.Sadece yazlarý Ýstanbul'da, Bodrum'dave çeþitli bölgelerdeki eðlence yer-lerinde, gençlerin keyiflerine akýtýlanservet, memleketteki tüm yoksulçocuklarý doyurabilecek seviyede. Birgencin günlük harcamasý, yeri geldi-ðinde bir iþçi ve memurun aylýk maaþ-larýný kat be kat geçiyor. Özel okul,araba, cep telefonu, gezme masraflarýise, aylýk birkaç orta gelirli aileyi rahatiçinde geçindirebilecek düzeyde.

Bazen daha da akýl almaz harca-malarý var. Küçücük çocuklarýn altýndason model (spor Mercedes, Ferrari,BMW vs.) lüks araba ve cipler.Bunlarýn her biri yüz milyarlarcadeðerde. Gittikleri lokallerde servet

Y

Page 44: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI42

akýtýyorlar. Memleketimizde aç insanlarolduðunu düþünemiyorlar bile. Gençhep istiyor ve tüketiyor. Kendi emeðiile elde etmediði þeylerden de çabucakbýkýyorlar.

Kýzlar ve erkekler, aþk dedikleri iliþ-kilerinde bile, birbirlerinden çabucaksýkýlýyorlar. Evlilik sorumluluðunagirmek istemiyorlar. Hatta birbir-lerinden ayrýldýktan sonra en yakýnarkadaþlarýnýn eþleri ve sevgilileriylebirlikte olabiliyorlar ve buna"arkadaþlýk, deneyim, yaþamamýzlazýmdý..." þeklinde açýklamalar getire-biliyorlar. Sonunda çoðu büyük birboþluða düþerek alkol ve uyuþturucubaðýmlýsý oluyorlar

Bu tür ailelerdeki ebeveynlerin çoðu,çocuklarýnýn sevgisini kazanmak için,hep verici ve istekleri giderici yoluüstlenmekteler. Binlerce yýlda, kültüretkileþimleriyle günümüze kadargelmiþ ve yararlarý kanýtlanmýþ olantemel manevi deðerleri ve eðiticiuðraþýyý bir kenara býrakýp, tavýr koymacesareti de gösteremediklerinden,gençler daha da boþlukta kalýyor.

Okullarda gerçek eðitim deðil, sadecesýnav çözmeye yarayan öðretimyapýlýyor. Çocuklar genç yaþta, oku-maya, çalýþma hayatýna, tasarrufaalýþtýrýlamýyor.

Yoksul aile çocuklarý ise bu tüketimeözenerek yoldan çýkabiliyor. Geçimsýkýntýsýndaki ebeveyn de bir raddedensonra çocuða etkili olamýyor.

Televizyon ve bilgisayar gibi araçlargençleri sanal aleme sürükleyip aile vetoplumdan koparýyor. Aile içi paylaþým

kalmayýnca sevgi ve birliktelik baðlarýda gevþiyor.

Çocukluk ve gençliðimizde bize,þükür etmek, terbiyeli olmak öðretilir-di. "Öptün mü bey amcanýn ve teyzehanýmýn elini?.. Sus büyüklerin yanýn-da konuþma... Ayýptýr, günahtýr!.." þek-linde ikazlarla yaþamýmýz aþýrýdenetlenirdi. Bu da modasý geçmiþ birterbiye sistemiydi. Hepimizde korkak-lýk, bastýrýlmýþ isyan duygularý ve kendihayatlarýmýzý yaþayamama sorunlarýnayol açardý. Ama birlikte yemek yerdik.Birlikte güler, birlikte aðlardýk. Birbi-rimizi daha çok sever ve paylaþýrdýk.

Þimdi ise sýnýrsýz bir özgürlük.Ebeveynin çocuklarýnýn geçimi için,sabah karanlýðýnda yollara düþtüðüevde, genç öðlenlere kadar yatýyor. Nekahvaltýda, ne öðlen ve akþam yemek-lerinde bile beraber deðiller. Kopuklukve egoizm gýrla...

Þüphesiz herkesin lüksü elindekiimkanlarla orantýlý. Orta bir yol bulu-namýyor. Sonuçta aþýrý zaaf, denetim-sizlik ve manevi deðerlerden uzaklaþ-ma gencin aleyhine olmakta. Konudaha bilimsel olarak da irdelenebilir...

ACI ve SIKINTILARINYARATTIÐI DEHA BEYÝNLER

Konumuz olan "Dahi beyinlerin ana-lizi" açýsýndan, çocukluðunda acý vesýkýntý çekenlerin daha baþarýlýolduðunu gösteren örneklemelerçoðunlukta.

Fransýzlarýn ünlü yazarý Victor

Page 45: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

43SEVGÝ DÜNYASI

Hugo'nun, aile anlaþmazlýklarý, siyasiolaylar ve Juliette Drouet ile iliþkisi,fikir ve duygularýnda derin izler býrak-mýþtýr. Birçok eserinde Juliette'ninanýsýndan kaynaklanan duygu yoðun-luðu ve mistisizm hakimdir. On sekizyýllýk sürgün yaþamýnda, çektiði hasretve acýlarýn etkisiyle birçok eser yarat-mýþtýr. Sefiller (Les Miserables)romanýný bu sýrada yazmýþ ve acý çekeninsanlarýn ruh halini olaðanüstü yansýt-mýþtýr.

Kýrmýzý ve Siyah (1830), ParmaManastýrý (1830) gibi romanlarýndakarakterlerin psikolojik analizleriniyaparak realizmin öncülüðünü yapan;Stendhal adýný kullanan Fransýz yazarMarie-Henri Beyle (23 Ocak 1783 - 23Mart 1842), varlýklý bir aileninçocuðuydu. Dadýlarla büyütüldü.Ancak altý yaþýnda annesini kaybetmiþolmasýnýn acý ve etkisini hayatý boyun-ca yaþadý. Bu onda nefret ve kin his-lerini de beraber getirdi.

Fransýz Edebiyatýnda romantizminkurucularýndan yazar, politikacý vediplomat olan François-René de

Chateaubriand (4 Eylül 1768 – 4Temmuz 1848) da çocukluðunu þatodageçirdi. O da asabi bir insan olanbabasýnýn korkusuyla yaþadý. Hastalýkderecesinde romantik ruhlu kýzkardeþinde teselli aradý.

Oliver Twist’in Maceralarý (1837 -1839) David Copperfield (1849 - 1850)Ýki Þehrin Hikayesi (1859) BüyükÜmitler (1860 - 1861) gibi ünlü roman-larýn yazarý, Ýngiliz edebiyatýnýn öndegelen yazarlarýndan Charles Dickens,babasý borçlarý yüzünden hapse girinceküçük yaþta çalýþmaya baþladý. Bu onubaþarý ve zenginliðe itti.

Suç ve Ceza, Budala, KaramazovKardeþler gibi romanlarýn yazarý,dünya entelektüel düþüncesine vedünya edebiyatýna büyük etkisi olanünlü Rus yazar Dostoevski (11 Kasým1821 - 9 Þubat 1881) krala karþý ihti-lale karýþtýðý için ölüm cezasýna çarp-týrýldý. Daha sonra bu ceza önce kürek,sonra dört sene Sibirya'ya sürgünle

Victor Hugo, 26 Þubat 1802, 22 Mayýs 1885

Charles Dickens

(7 Þubat 1812 –

9 Haziran 1870 )

Page 46: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI44

sonuçlandý. Hayatý bu yüzden hep yok-sulluk içinde geçti. Çektiði acýlar deveserler yaratmasýna sebep oldu.

En ünlü eseri Kayýp Zamanýn Ýzindeadlý nehir romanla tanýnan Fransýzyazar ve eleþtirmen Marcel Proust (10Temmuz 1871 - 18 Kasým 1922)dokuz yaþýnda astýma yakalandý. Buonun tüm yaþamýný etkiledi. Ýnzivaiçinde yaþadý. Son senelerinde ses vekoku geçirmemesi için, her yanýnýmantarla izole ettirdiði odasýnda,sadece birkaç yakýn dostu dýþýnda hiçkimseyle görüþmedi.

Jacques Offenbach'ýn Hoffman’ýnMasallarý isimli operasý’na konu olanAlman besteci, müzik eleþtirmeni,karikatürist E. T. A. Hoffmann,babasýndan boþanan annesi onunlailgilenmediði için, dayýsý tarafýndanbüyütüldü. Bu onda aþýrý duygu yük-lenmesi yaptý ve yazý, resim, musikidallarýnda harika eserler oluþturmasýnaneden oldu.

Fransýz romancý ve oyun yazarýHonoré de Balzac (20 Mayýs 1799 - 18Aðustos 1850) küçük yaþta çeþitliiþlere girip çýktý. Özellikle noter kati-pliði onu geliþtirerek, hayatý daha iyitanýmasýna sebep oldu. Yazarlýðabaþladýðý sýralarda aile dostu bir ede-biyat profesörü kendisine "ne iþyaparsan yap, ama edebiyat aslaaa..."demesi üzerine, hýrs kazanarak kendiniyazarlýða verdi. Her gün on dört saat,hatta bazen yirmi dört saat çalýþarakmuhteþem eserler meydana getirdi.

Dünya Edebiyatýnýn baþyapýtlarýndanbiri olan Ýlâhi Komedya adlý eseriyletanýnan Floransalý Ýtalyan þair Dante(1265 - 1321) de annesini erken yaþtakaybetti. Annesinin ölümü ve dokuzyaþýndayken bir kýza aþýk olmasý ondaacýlar yarattý. Bu acýlarýn etkisiyle çokderin ve karanlýk bir üslubu olmasýnaraðmen dev eserler meydana getirdi.

Rusya’nýn ünlü kiþilerinin mensupolduðu geniþ bir aristokrat ailedengelen, Savaþ ve Barýþ, Anna Kareninagibi eserlerin yaratýcýsý, Cervantes’tensonra en büyük romancý olarak kabuledilen Kont Lev Nikolaevich Tolstoy(1828–1910) iki yaþýnda annesini,dokuz yaþýnda babasýný kaybetti. Sonyýllarýnda ise kendisine on dört çocukveren karýsý Sofya ile geçimsizliðedüþerek evden kaçýp manastýrlardayaþadý. Bu acýlar onun da harika eserlermeydana getirmesine sebep oldu.

Kýsaca “da Vinci” diye isimlendiri-len, Rönesans insanýnýn arkitepi ya daevrensel deha olarak tasvir edilen,Ýtalyan bilim adamý, matematikçi,E. T. A. Hoffmann (24 Ocak 1776 - 25 Haziran 1822)

Page 47: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

45SEVGÝ DÜNYASI

mühendis, kaþif, ressam, heykeltraþ,mimar ve mizisyen Leonardo di serPiero da Vinci (15 Nisan 1452 - 2Mayýs 1519) hukukçu bir baba ileköylü bir hizmetçi kýzýn çocuðuydu.Doðar doðmaz büyükbaba yanýna gön-derildi. Annesini hiç görememiþolmanýn acýsýyla yaþarken her daldaolaðanüstü eserler ve buluþlar yarattý.

Alman matematikçi, astronomist veastrolojist Johannes Kepler'in (27Aralýk 1571 - 15 Kasým 1630) dörtyaþýndayken geçirdiði çiçek hastalýðýgözlerinde ve ellerinde çeþitli sakatlýk-lara yol açtý. Maceracý sarhoþ bir babaile akýl dengesi bozuk bir anneninçocuðuydu. Bu yüzden çok acý çekti veruhsal güvensizlik içinde yaþadý. Buonda büyük bir mücadele gücü yarattýve yirmi üç yaþýnda astronomi profesö-rü ve sonra da kraliyet matematikçisiolarak büyük buluþlara imza attý.

Buluþlarýyla dünyayý etkileyen 100insan sýralamasýnda Hz. Muhammed’-ten sonra 2. sýrada gösterilen Ýngilizbilimadamý Sir Isaac Newton’un (4Ocak 1643 - 31 Mart 1727) babasýdoðumundan önce öldü. Prematüredoðdu. Cýlýz ve hastalýklý büyüdü. Buonun çalýþma þevkini kamçýladý.Dahiyane buluþlar yaptý.

Ahmet Mithat Efendi (1844-1912)Tophane’nin kabadayýlarla ünlüKarabaþ Mahallesindendi. Küçük yaþtababasýný kaybetmiþti.

Ahmet Rasim (1865-1932) Fatihliyoksul bir aile çocuðuydu. Babasý odoðmadan evi terk etmiþti.

Türk edebiyatýna hikaye, oyun,roman türünde 54 eser býrakan, bir süre

Kütahya milletvekilliði de yapan ünlüyazarýmýz Hüseyin Rahmi Gürpýnar, üçyaþýndayken annesini kaybetti veçocukluðu hastalýklarla geçti.

Aþýk geleneðinin son büyük temsil-cisi kabul edilen, pekçok sanatçýya esinkaynaðý olmuþ Aþýk Veysel Þatýroðlu(1894-21 Mart 1973) yoksul bir köylüçocuðuydu. Yedi yaþýnda çiçek hastalý-ðýndan gözleri kör oldu. Bu onda aþýkfelsefesiyle nice derin söz ve güzeltürkü oluþturmasýna vesile oldu...

Bu büyük insanlar acýlar çektiler. Zorþartlarda mücadele ettiler... Ancak sa-natta olaðanüstü eserler yaratýp, yaptýk-larý akýl almaz buluþlarla bilime hizmetvererek topluma öncü oldular.

Bu insanlar Tanrý tarafýndan, bizlereýþýk tutmalarý için gönderilmiþ görevli-lerse eðer, dahi beyinlerin itici gücün-de, çektikleri sýkýntý ve acýlarýn önemlirolü olsa gerek!.. Bugünkü çok korma-cý ebeveynlerin de bundan pay çýkar-masý gerekir. Ruhen ve bedenen saðlýk-lý nesiller yetiþmesini diliyorum.

Hüseyin Rahmi Gürpýnar (17 Aðustos 1864, 8 Mart 1944)

Page 48: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI46

Bazý yollar zordur. Adý Tao ' daolsa, henüz sizin tarafýnýzdan bir isimverilmese de ...

Üzerinde bulunduðunuz patikanýnen zor zamanlarýndan biri yolculuðunbitmeyeceðini sandýðýnýz zamanlardýr.Ümitsizlik sizi sarar ve gücünüzükolayca kaybedersiniz. Hedefiniz siziyolun sonuna doðru büyük bir mýk-

natýs gibi çekerken, içinde bulun-duðunuz duygusal sýkýntýlarýnýznedeni ile hedefe doðru yola ilk çýk-týðýnýz zamanýn inatçý kararlýlýðýnýunuttuðunuzu fark etmezsiniz.

Ýnsanoðlunun en büyük sýkýntýlarýn-dan biri, yarý yolda vazgeçmek deðilmidir ?

Ev veya iþ yerinizde kendinize kur-

seçim tutulmalarýFunda Ceyhan, Ýç Mimar ve Feng Shui Uzmaný

Page 49: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

47SEVGÝ DÜNYASI

maya çalýþtýðýnýz dünyaya ilkadýmýnýzý atarken, ne çok þey düþün-müþtünüz. Hayatýn sürprizleri biryana hiç düþündünüz mü, hayal-lerinizin ne kadarýný gerçek-leþtirdiðinizi.

Astrolojik döngülerde Ay ve Güneþtutulmalarý insanlýk serüveninin çoközel zamanlarýdýr. Geçmiþe dönüpbakýldýðýnda tarihe de adýný geçirmiþpek çok felaket ile adýný neredeysetutulmalar ile bütünleþtirmiþ olaylar,tutulmalarýn bireysel depremleri nekadar çok tetiklediðini unutturmuþtur.Sayýca çok insanýn kaderini ayný andaetkileyen Tutulmalarýn , dünyatopraðý üzerindeki yansýmalarý onlarýgönüllerinde ve nefislerinde yaþayaninsanlarýn ikinci depremi olmaktadýr.

Tutulmalarýn zamanlarý, bazý etki-leri ile kendimize , baþkalarýna vehayata verdiðimiz sözlerin nekadarýný tutabildiðimizi bizlere hatýr-latýlan dönemlerdir.Bu yüzden birey-sel olarak son derece önem taþýrlar.Sevgileriniz, sorumluluklarýnýz veseçimleriniz ile ilgili sýnanýrsýnýz.Eðer farkýnda deðilseniz, hayat sizekendini hatýrlatacaktýr. Yeterince gös-terdiðiniz her fark edemeyiþ, diðertutulmada kendini size daha büyükbir hýzla hatýrlatacaktýr.

Tutulmalar dünya üzerinde çeþitliaralýklar ile gerçekleþirken, elbetteher tutulmadan bahsetmiyoruz, bazýtutulmalar hayatýmýzda minör etkiyaparken, bazý tutulmalar majör etki-lerde bulunurlar. Týpký yaþamýmýza

kabul ettiðimiz insanlar ve geri kalantüm seçimlerimiz gibi. Ne zaman yarýyolda geri döndünüz. Ya da nezamandýr o yarý yolda öylece bekle-mektesiniz.

Seçimlerimizin ne kadar sahibiyiz.Çin Astrolojisinde, tüm Batý

Astrolojisinin içindeki tekrarýndançok daha fazla ay döngüleri konuolur. Lo Shu karesi, Zi Wei Dou Shuya da 9 Star ki gibi pek çok yöntemile bu döngüler için pek çok öngö-rüde bulunabilirsiniz. Hepsinin dehayatýmýzdaki seçimler ve tekrar edendönemler ile ilgisi bulunmaktadýr.

Yaþamýnýzda sizi ve çevrenizdeki-leri býktýracak kadar sýklýkta tekrareden olaylar olduðu gibi, hayatýnýzadamgasýný vurmuþ benzer karakterlipek çok olayý da neredeyse aynýbiçimde , oyuncularý farklý olmaküzere yeniden ve yeniden yaþaya-bilirsiniz. Yaþam size her tutulmadaaynasýný göstermektedir.

Evlerimizi, iþ yerlerimiziseçtiðimizde yaþamýmýzda büyük birdöngüye adým atarýz. Bana sýk sýk ,nasýl oluyor da, bizleri tanýmadaninternet üzerinden hayatlarýmýzý bukadar iyi bilebiliyorsunuz diyorlar.

Bu yeterince bakmak ve gönüldengörmek isteyen göz için inanýn zordeðil..

10.000 yýllýk Çin takvimi , oncayýlýn ay döngülerini hatasýz kaydet-miþtir. Ayýn etkileri ile hareketlenen,tekrar eden olaylar zaman kaliteleriölçüldüðünde görülür ki, bir daha bu

Page 50: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

SEVGÝ DÜNYASI48

tekrarý ne zaman yapacaðýnýn da iziniiçinde saklamýþtýr. Zaman sizetaþýdýðý kalite ile tüm gerçekleri fýsýl-dayabilir. Ve bilirsiniz ki, Mucizeyoktur, yalnýzca siz onu anlayacakkadar bilgi sahibi olmadýðýnýzdagerçekleþmektedir.

Kanal D Emlak, Mekanýn Enerjisiprogramýna geçen hafta konuk oldum.Sanýyorum siz de beni ancak gelecekhafta izleyebileceksiniz.Seçimlerimizin önemini azda olsaanlatmaya çalýþtým. Fakat dar birzamana tüm bir hayatýn doðruluklarve hatalar ile dolu profilini çizmekiçin sýðmak elbette çok zor. Yalnýzcaburada tekrar etmek istediðim bir þeyvar. Seçimlerimizin þu ya da bu þe-kilde olmasýný destekleyen harika birdüzenin çocuklarýyýz. Üzerimizdekigücün etkisini fark etmeden tümseçimlerin gücünün bizim elimizdeolduðunu söylemek büyük bir hataolur.

Eþyalarýnýz seçimlerinizin ispatýdýr.Onlarý orada olmalarýna haklýgösteren pek çok hikaye yaþanýr.Vazgeçilmezliklerinin ve terk edilme-zliklerini sebebi budur. Bu yüzdenatýlamayýþlarýnda haklýdýrlar.

Cansýz gibi görünen eþyanýn üze-rimizde hak iddia edemeyeceðinidüþünüyorsunuz. En azýndan bildikanlamda. Fakat söylemeye yetkinolduðu deðerleri sizinle enerjisinipaylaþarak yapabileceðini unutuyor-sunuz. Bir Ýç Mimar olarak herzaman , baþkalarýnýn mekanlarý

üzerinde hak iddia eden Ýç Mimarlarýyadýrgamýþýmdýr. Bir tasarým, birdekorasyon ile bir baþka hayat vehayalin, kendi hayalleriniz ile yaratýl-masýna tanýk olursunuz. Ne kadarýnasahip olabileceðinizin sýnýrlarýnýbilmez iseniz, asla bir mekanda siz-den o mekana ruh vermenizi isteyenkiþiye gereken ruhu veremezsiniz.

Yalnýzca sizin hayalleriniz ile dolubir oda hediye etmeniz içten biledeðildir.

Döngüler ile pek çok þeyi fark ede-bilirsiniz. Hayatýn size gösterdiðiipuçlarýný takip ederek büyük puzzle 'daki rolünüzü dosdoðru gerçekleþtire-bilirsiniz. Tabii ki bolca sabýr gerek-lidir.

Eðer hayatýnýzý yeniden ele almakistemiyorsanýz!, yolun ne zamandýrayný bölümünde kalakaldýðýnýzýgörmek için geri dönüp kendinize veevinize bakýn. O size her þeyisöyleyecektir.

Seçimleriniz hayatýnýzdaki iþaret-lerinizdir. Nereden geldiðinizin ve neyöne gidebileceðinizin. Ve bunlarýgerçekleþtirmek için pahalý ve yenimobilyalar edinmek zorundadeðilsiniz. Bu harika Feng Shui rüz-garýnýn sizden istediði asla bu olmay-acaktýr. Tüm olaný yeniden düzenle-mek size büyük bir enerji getirecektir.Yeter ki, denemek isteyin.

Harika bir Çin deyiþi vardýr " Asýliþi gökyüzü yapar, insanlar birer tem-silcidir."

Page 51: EKÝM 2007 Sayý: 466 Fiyat: 3.5 YTLınları.com/arsiv/0710Dergi.pdfEn iyisi bu ilginç hipnoz deneylerini kendi aðzýndan dinleyelim: "Bir gece Eisenhardt ayaða kalktý ve "Ýki

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþacaktýr. Bizlerle olmaya devametmek istiyorsanýz,Oba Sok. Sýlla Ap. No: 7/1Cihangir/Ýstanbul adresinemektupla veya HaberleþmeSorumlusu ve Okur/AboneÝliþkileri: Kazým Erdemoðlu’na (0212) 252 85 85 no’lu telefonla, (0212)249 18 28 no’lu faxla abone adresinizi bildirmenizi rica ederiz.En içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................Abone ücreti: Yurt içi (40 YTL) ................

Yurt dýþý (50 YTL) ................Posta Çeki No: 385999 (Sevgi Yayýnlarý)Akbank, Taksim Þb. 7020 (Sevgi Yayýnlarý)Yapý Kredi, Balmumcu Þb. 70102274 (Sevgi Yayýnlarý)