Top Banner
SOSYAL ANTROPOLOJĠ HAFTA 4 TOPLUMU TANIMA HEDEFLER Bu üniteyi çalıĢtıktan sonra; Toplumu oluĢturan unsurları bilmek Toplumsal tanıyı kavrayabilmek Toplumsal grupları tanımlayabilmek Toplum türlerini tanımlayabilmek Toplumsal kontrolü ve mekanizmalarını kavrayabilmek Toplumsal değiĢmeyi kavrayabilmek ĠÇĠNDEKĠLER 1.Toplum ve Toplumu Tanıma 1.1. Toplumu Tanıma 1.2.Toplumsal Yapı ve Toplumsal İlişkiler 1.3.Toplumsal Grup 2.Toplum Türleri 2.1.Sanayi Öncesi Topluluklar 2.2.Sanayi Toplumları 3.Toplumsal Kontrol Mekanizmaları 3.1. Toplumsal Değerler 3.2. Toplumsal Normlar 4. Toplumsal Değişme 4.1.Toplumsal Değişme ve Tanımı 4.2.Toplumsal Değişmeye Etki Eden Faktörler 4.3.Toplumsal Değişme Tipleri
24

EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

Jun 06, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

SOSYAL

ANTROPOLOJĠ

HAFTA

4

TOPLUMU TANIMA

HEDEFLER

Bu üniteyi çalıĢtıktan sonra;

Toplumu oluĢturan unsurları bilmek

Toplumsal tanıyı kavrayabilmek

Toplumsal grupları tanımlayabilmek

Toplum türlerini tanımlayabilmek

Toplumsal kontrolü ve mekanizmalarını

kavrayabilmek

Toplumsal değiĢmeyi kavrayabilmek

ĠÇĠNDEKĠLER

1.Toplum ve Toplumu Tanıma

1.1. Toplumu Tanıma

1.2.Toplumsal Yapı ve Toplumsal İlişkiler

1.3.Toplumsal Grup

2.Toplum Türleri

2.1.Sanayi Öncesi Topluluklar

2.2.Sanayi Toplumları

3.Toplumsal Kontrol Mekanizmaları

3.1. Toplumsal Değerler

3.2. Toplumsal Normlar

4. Toplumsal Değişme

4.1.Toplumsal Değişme ve Tanımı

4.2.Toplumsal Değişmeye Etki Eden Faktörler

4.3.Toplumsal Değişme Tipleri

Page 2: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

1. TOPLUM ve TOPLUMU TANIMA

GĠRĠġ

Toplum tesadüfi geçici ve teĢkilatsız bir yapıda değildir fertlerin ortak inanıĢ ve

uygulamalarla ortak kolektif irade ile bir araya gelmeleridir. Bir toplumun üyeleri neyi,

nerede, ne zaman ve nasıl yapacakları hakkında ortak fikirlere sahip olmasalardı, bir

arada yaĢamalarına da imkan kalmazdı. Toplumlar, toplumsal yapı (statik) ve toplumsal

değiĢimin (dinamik) gösterdiği ve ortaya çıkardığı özellikler bakımından

incelenmektedir. Toplumsal yapıya toplumsal sistem de denilir. Toplumsal sistem; fiziki

yapı, nüfus, toplumsal iliĢkiler, kültür ve tabakalaĢmanın karĢılıklı iliĢkiler içinde

oluĢturduğu bir bütündür. Bu toplumsal bütünlük içinde çeĢitli toplumsal sistemler

bulunmaktadır. Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı

açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu ve ya yapıyı oluĢturan

nüfus kitlesi göz önüne alınır. Toplumsal yapıda neslin devamının sağlanması (aile),

toplumsallaĢtırma (eğitim), üretimin gerçekleĢmesi (ekonomi) gibi temel iĢlevler,

birbirine bağımlı bir sistem içinde gerçekleĢtirilir. Toplumsal yapıdaki bu sistem değiĢme

gösteren bir özelliğe de sahiptir. Toplumsal değiĢme, toplumu durgun ve hareketsizmiĢ

gibi ele almaktan çok onu gerçek niteliği olan hareketli ve dinamik Ģekilde incelemektir.

Toplum dediğimiz insan toplulukları ister yeteri derecede teĢkilatlanmıĢ isterse yeterince

teĢkilatlanmamıĢ olsun cemaat ve cemiyet özelliği taĢısın belirli bir zaman içinde

süreklilik özelliğine sahip her insan topluluğu değiĢmesiz bir sosyal hayat

sürememektedir. Bu değiĢme zamana göre ve çağlar bakımından hızlı ve ya yavaĢ sürekli

veya süreksiz ortaya çıkabilir. Toplumsal değiĢmenin Ģekli ve yönü yaĢanan çağın sosyal

ve ekonomik Ģartlarına ve toplumlara göre itibaridir ve değiĢir. Toplumun asıl özelliği

hareketlilik ve değiĢme kadar istikrar ve düzeni sağlamaktır. Hiçbir sistem ve rejim

düzensizliğe fazla müsaade etmez. Toplumun gayesi ayakta kalmak, milli ve manevi

özelliklerini, kısaca kimliğini kaybetmemektir. Kısaca milletleĢtikten sonra tekrar

kalabalık, aĢiret, boy haline dönmemektir. (Erkal 2000).

Toplum Ģeklinde teĢkilatlanmıĢ insan topluluklarının belirgin özelliği sosyal

iliĢkilerdir. Bu iliĢkiler toplumu oluĢturan fert ve gruplar arasındadır. Toplum; sosyal

teĢkilatlar ve sosyal iliĢkilerden meydan gelen bir ağ Ģeklinde düĢünülmektedir. Sosyal

iliĢki bir ferdin veya grubun kendi dıĢındaki fert ve grupların çeĢitli davranıĢ Ģekillerini

Page 3: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

ve beklentilerini hesaba katarak sürdürdüğü iliĢkiye dayalı etkileĢimdir. Sosyal iliĢkide

motivasyon ve kontrol önemli iki özelliktir. Topluma dahil olmanın Ģuuru yeteri derecede

geliĢmez ise, sosyal iliĢkilerde kopuklar görülebilmekte, sosyal grubun toplumla olan

bağları, baĢka bir ifade ile hayat damarları kesilmektedir. Böyle bir geliĢme sosyal

grupların toplumla olan uyumlarını zayıflattığı gibi sosyal bütünleĢmeyi de çözülme

sürecine sokmaktadır. Sosyal iliĢkiler toplumların bütünleĢme ve ya çözülme durumlarını

aksettiren göstergelerdir. Sosyal iliĢkiler düzenlenmiĢ ve belirli kurallarla bağlanmıĢtır.

Fertler ve sosyal gruplar arasındaki iliĢkiler örf ve adete, toplumda yerleĢmiĢ olan değer

hükümlerine normlar ve kanunlara göre sürdürülür (Erkal 2000).

1.1.Toplumu Tanıma

Bir toplumun sağlık ve hastalık konuları hakkındaki bilgisi, görüĢü, anlayıĢı ve

bunlara iliĢkin uygulamaları, toplumun sosyo-ekonomik yapısı, eğitim düzeyi ve kültürü

yoluyla biçimlenmektedir. Bir toplum için geçerli olan sağlık ya da hastalığa iliĢkin bilgi

ve davranıĢlar bir baĢka topluma göre değiĢik olabilmektedir. Gerçekten, belirli bir

homojen yapı gösteren toplum içinde de gruplar hatta bireyler arasında da bu yönden

farklılıklar söz konusudur. Bu nedenle, bir toplumun sağlığını korumada ve yükseltmede

ve olası hastalık ve sakatlık durumlarının erken tanı ve tedavisinde ve rehabilitasyon

çalıĢmalarında baĢarı elde etmek için toplumun bilinmesi gerekir. Toplumu tanıma,

toplumun sağlık durumunu, sorunlarını, kaynaklarını ve sağlıkla ilgili davranıĢ

biçimlerini saptama, bir bütün halinde değerlendirilerek sonuca varma olarak

tanımlanabilir. Toplum tanısı, toplum düzeyinde planlama, hizmet verme, değerlendirme

ve iletiĢim için bir temel oluĢturmaktadır. Toplumdaki sağlık ve hastalıkla ilgili

etkenlerin dağılımı, hastalık hızları, risk gruplarına iliĢkin bilgiler topluma sunulacak

sağlık hizmetlerinin planlanması için gereklidir. Bu temel bilgilerin sağlık çalıĢanları

tarafından bilinmesi ile gebelerin, bebeklerin, çocukların, gençlerin yetiĢkinlerin ve

yaĢlıların sorunları daha iyi kavranacak ve daha iyi bir sağlık hizmeti sunulacaktır.

Ayrıca toplumu tanıma aĢamasında toplum önderlerinin tanınması ve onlar ile iĢbirliği

yapılması sağlık sorunlarının çözülmesinde önemli katkılar sağlayacaktır. Bu nedenle

sağlık hizmetlerinde baĢarıya ulaĢmanın ilk belki de en önemli yolu hizmet verilen

toplumu tanıma ile baĢlamaktadır (AkĢit 1995). Bu bakımdan hemĢire, topluma yönelik

Page 4: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

hizmette bütüncül yaklaĢım uygulamalı hasta olanların yanı sıra sağlam kiĢilere ulaĢmalı,

toplumun sağlık sorunlarını, gereksinimlerini belirlemeli, bunları önlemeye yönelik

koruyucu önlemleri almalı ve toplumun sağlık düzeyini yükseltmelidir (Kılıç 2009) .

Toplumu tanıma, sağlık çalıĢanlarının bireyleri ele almasından çok farklı değildir. Bu

durumda, sağlık çalıĢanlarının karĢısında yalnız birey değil, toplum vardır. Toplumun

sağlıkla ilgili sorun ve gereksinimlerinin saptanması, bunlara yönelik planların yapılması,

hangi yollarla uygulamaya geçileceğinin belirlenmesi ve yapılan uygulamaların

değerlendirilebilmesi için, hizmet verilen toplumla ilgili bilgilere sahip olunması

gereklidir. Bununla birlikte sağlık çalıĢanı toplumsal tanı yöntemi olarak epidemiyolojik

yöntemleri kullanır. Toplumu tanıma, bir seferlik değil, sürekli olması gereken bir

çalıĢmadır. Bu çalıĢma her gün devam etmesine rağmen, bir plan çerçevesinde

yürütülmelidir. Toplumu tanıma sağlık hizmetlerinde değiĢik amaçlar ile kullanılır.

Sağlık hizmetinin bireye, gruba ve topluma verilmesine göre toplumsal değerlendirme

farklılık gösterir. Sağlık çalıĢanı toplumu tanıyarak toplum düzeyinde sağlık hizmetini

planlama, sağlık hizmeti sunma ve değerlendirme olanaklarını elde eder.

Toplumu tanıma birçok yerde kullanılabilir: (Öztek & Kubilay 2005)

1. Toplumun sağlık düzeyinin belirlenmesi

2. Toplumun sağlık düzeyi üzerinde etkili olan faktörlerin belirlenmesi

3. Toplumun sağlıkla ilgili sorun ve gereksinimlerin belirlenmesi

4. Toplumun sağlıkla ilgili önceliklerin belirlenmesi

5. Toplumun sağlık sorunları ve gereksinimlerine uygun çözümlerin

belirlenmesi

6. Toplumun hizmet önceliklerinin saptanması

7. Toplumun sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesi.

Bu amaçla sağlık çalıĢanı bir toplumu tanıyabilmek için aĢağıdaki konuları inceleyerek

değerlendirmelidir: (Öztek & Kubilay 2005)

Toplumun genel yapısı

Toplumun nüfus özellikleri

Toplum için yakın ve uzak mevcut hizmet olanakları

Mevcut hizmetlerin kullanım durumu

Toplumun sağlık hizmetlerine katılımı

Page 5: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

Sağlık ve hastalık durumu

Toplumdaki mevcut risk faktörleri

Sağlıkla ilgili bilgi tutum ve davranıĢ biçimleri

Toplumların ve bu toplumların içindeki belli alt kültürlerin her birinin içinde

bulundukları ekolojik, demografik, teknolojik, politik, ekonomik, sosyal, kültürel

koĢulları ve bunlara kısmen ya da tamamen bağlı olarak geliĢen sağlık sorunları

birbirlerinden çok farklı özellikler gösterebilmektedir. Türkiye‟nin 50 yıl önceki en

önemli toplum sağlığı sorunlarını bulaĢıcı hastalıklar ve ana çocuk sağlığı sorunları

oluĢtururken günümüzde bu durumun bölgelere, kırsal ve kentsel alana göre değiĢtiği

bununla birlikte en önemli toplum sağlığı sorunları; yaĢlılık ve ilgili sağlık sorunları,

cinsel sağlık ve üreme sağlığı, çocuk-kadın ihmali ve istismarı, kadın sağlığı, çocuk

sağlığı, okul adolesan sağlığı, ruh sağlığı sorunları, beslenme sorunları, sigara ve alkol

kullanımı, madde bağımlılığı, çevre kirliliği, AIDS ve diğer bulaĢıcı hastalıklar olarak

bildirilmektedir. Sağlık hizmetleri günümüzde de toplumların önemli bir önceliği olarak

devam edecek, bununla birlikte her toplumun sosyal, kültürel, ekonomik, politik ve

teknolojik geliĢmiĢlik düzeylerine göre barındırdığı insanların sağlık hizmetlerine

gereksinimleri farklılık gösterecek ve toplumda yaĢayan bireyler sağlık hizmetlerinde

kendi geliĢmiĢlik düzeylerinin ve koĢullarının gerektirdiği en yüksek kaliteyi talep

edeceklerdir (Kılıç 2009).

HemĢireler, toplumu tanımada kullanılan bu temel verilerin ıĢığında toplumun

sağlıkla ilgili gereksinimlerini saptamalıdır. Bu gereksinimler sağlık ekibi ile birlikte

tartıĢılarak önceliklerine karar verilmeli, planlı ve programlı bir biçimde tüm sağlık

ekibinin katılımı ile saptanan gereksinimler karĢılanmaya çalıĢılmalıdır. HemĢire,

toplumu iyi tanıyabilmek ve gereksinimlerini saptayabilmek için sağlık kuruluĢu

kayıtlarından, nüfus sayımı bilgilerinden, çalıĢtığı bölgede yapılmıĢ araĢtırmalardan,

gözlem ve görüĢmelerden topluma iliĢkin veri sağlayabilir (Kılıç 2009). Toplumu tanıma

ölçütleri değiĢik yöntemler kullanılarak toplumdan sağlanır.

Toplumu Tanımada En Sık Kullanılan Yöntemler: (Öztek & Kubilay 2005)

1. Mevcut rapor, istatistik, sağlık kurumu kayıtları

2. Kroki çizme

3. Haritalandırma

Page 6: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

4. Tarih Ģeridi

5. Eğilim grafiği

6. Mevsimsel takvim

7. KiĢisel görüĢmeler (toplum liderleri ve halkla)

8. Ev ziyaretleri

9. Gözlem

10. Grup görüĢmeleri

HemĢire, acil çözümlenmesi gereken ve ya sağlığı olumsuz etkileyen durumlarda

toplum adına karar verici olarak aktif bir yaklaĢım biçimi kullanabilir. Toplumdaki

bireylerin çözümlenmesi gereken sorunları bazen çok kapsamlı ve geniĢ boyutlu olabilir.

Böyle durumlarda hemĢire öncelikli sorunları ele almalı ve çözüm yollarına birey, aile ve

toplumla birlikte karar vererek yol göstermelidir.

1.2. Toplumsal Yapı ve Toplumsal ĠliĢkiler

Toplumsal yapı, içinde toplumsal iliĢkilerin ve olayların oluĢtuğu, toplumsal grupların,

kurumların yer aldığı, nüfus ile yerleĢim tarzının biçimlendiği bir toplumsal varlıktır.

Toplum yapısını belirleyen ve karĢılıklı etkileĢim içinde bulunan çeĢitli öğeler bulunur.

Bu öğeler toplumsal yapı açısından fiziksel çevre, nüfus, kültür, tabakalaĢmadır (Saran

1989, Erkal 2000, Giddens 2005, Tezcan 2008).

a) Toplumsal Yapı Açısından Fiziksel Çevre: Her toplumsal yapı bir toprak

parçası üzerinde kurulur. Ġklim ve coğrafi Ģekiller yerleĢim yerlerinin kuruluĢunu etkiler,

yerleĢim yerleri köy, kent, büyük kent olarak biçimlenir. Toplumsal yapının fiziki yanı

toplumun yerleĢim yeri üzerinde etkili olur. Örneğin dağlık bölgelerde dağınık köy tipi,

düz ovalarda toplu köy tipi özellikleri görülür. Toplumun doğal çevresi ile iliĢkisi iki

yönlüdür. Doğal çevre toplumu etkilerken toplumda doğal çevreyi etkiler.

b) Toplumsal Yapı Açısından Nüfus: Fiziki çevre içerisinde varlığını sürdüren

insanların sayısı, dağılımı, niteliği, hareketliliği vb. toplumsal yapıyı etkiler. Örneğin

hızlı nüfus artıĢı toplumsal hareketliliğe neden olur. Özellikle büyük kentlere yoğun bir

göçün oluĢmasına neden olur.

Page 7: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

c) Toplumsal Yapı Açısından Kültür: Kültür bir toplumun ürettiği maddi ve

manevi değerlerin tümüdür. Kültürün temel kaynağı insanların karĢılıklı iliĢkileridir.

Ġnsanın doğa ile iliĢkilerinde ve etkileĢiminde maddi kültür öğeleri, insanın insanla

iliĢkileri sonucu manevi kültür öğeleri ortaya çıkmıĢtır. Örneğin; binalar, yollar, köprüler,

giyeceklerimiz birer maddi kültür öğesidir. Yasalar, değer yargıları, gelenek ve

görenekler ise birer manevi kültür öğesidir. Kültür tarihsel süreç içerisinde kuĢaktan

kuĢağa aktarılır ve toplumsal yapıya biçim verir. Kültür konusuna daha sonraki

bölümlerde ayrıntılı olarak değinilecektir.

d) Toplumsal Yapı Açısından TabakalaĢma: Toplumsal tabakalaĢma, toplumu

oluĢturan nüfusun bir veya daha fazla ölçütlere göre hiyerarĢik (ast-üst) olarak

sıralanmasıdır. Bu sıralamada yapılan iĢ, gelir durumu, statü, otoriteyi kullanma, sınıf

bilinci rol oynar. Toplumsal tabakalaĢma konusuna daha sonraki bölümlerde

ayrıntılı olarak değinilecektir.

Toplumsal ĠliĢkiler

Ġnsanların toplu halde yaĢama ve ihtiyaçlarını birlikte giderme zorunluluğu

toplumsal iliĢkileri kaçınılmaz kılmıĢtır. Bu nedenle toplumsal iliĢkiler, toplumu

oluĢturan en önemli öğedir. Toplumsal iliĢkiler en az iki kiĢi arasında belirli bir zaman

sürecinde ve bir amaca yönelik olarak kurulan bağdır. Toplumsal iliĢkiler kiĢisel,

kültürel, ekonomik ya da siyasi nitelikte olabilir. Çok sayıda ve değiĢik türdeki bu

toplumsal iliĢkiler esnasında karĢılıklı etkileĢim sonucu ortaklaĢa yapılan davranıĢ

kalıpları oluĢur. Çünkü toplumsal iliĢkiler bir takım kuralları ve bu kurallara uygun

davranıĢ kalıplarını ortaya çıkarır. Toplumsal iliĢki olmadan ne insanlar ne de toplumlar

varlıklarını sürdürebilir (Saran 1989, Erkal 2000), Giddens 2005, Tezcan 2008).

.

1.3.Toplumsal Grup

En az iki kiĢinin belli bir amaçla oluĢturduğu ortak değer ve normlara sahip göreli

sürekliliği olan toplumsal bir varlıktır. Toplumsal gruplar değiĢik biçimlerde

sınıflandırılmıĢtır. Toplumsal gruplar son derece karmaĢık ve çeĢitlidir. Üye sayısına,

katılıĢ biçimine, kuruluĢ biçimine, görevlerine, toplumsal iliĢki biçimine ve yapılarına

göre toplumsal gruplar sınıflandırılabilir. Toplumsal grupların tarihsel süreç içerisinde

Page 8: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

nasıl geliĢtiği, toplumların geçirdiği aĢamalar içinde ele alınabilir. Böylelikle toplumsal

grupların, yapıları, özellileri ve iĢlevleri daha iyi açıklanabilir (Erkal 2000), Giddens

2005, Tezcan 2008).

Yapılarına Göre Toplumsal Gruplar

a) Cemaat (Topluluk): Yüz yüze iliĢkilerin ve geleneklerin etkili olduğu nüfusu az

gruplardır. Ġnsanlar birbirlerine yardım amaçlı yaklaĢırlar çıkar iliĢkileri ön planda

değildir. Evlilik iliĢkilerinde geleneksel kalıplar hakimdir. Örneğin evlenmelerde,

eĢ seçiminde anne ve babanın otoritesi etkilidir.

b) Cemiyet (Toplum): EndüstrileĢme ile birlikte belirleyici iliĢkiler cemiyetler

içinde gerçekleĢir. GeliĢmiĢ ve kalabalık toplumlarda görülen resmi, akılcı, çıkara

dayalı iliĢkilerdir. Cemiyette önemli olan, insanların yüklendiği rolü en iyi

biçimde yerine getirmeleri ve iĢlerin yürütülmesidir. Grubun amaçlarını

gerçekleĢtirmesi ve hedeflerine ulaĢmasıdır.

Toplumsal Grup Örnekleri

Toplumsal grupların tarihsel süreç içerisinde geliĢimi ilkel göçebelikten yerleĢik

yaĢama geçiĢ aĢamaları Ģeklinde olmuĢtur. Göçebe topluluklar yerleĢim yerleri olarak

genellikle su kenarlarını, bereketli ürünler alabilecekleri ve diğer canlılardan

korunabilecekleri alanları seçmiĢlerdir. Toprağa yerleĢme özellikle tarımsal faaliyetin

baĢlamasıyla ortaya çıkmıĢtır. Tarım, insanların yaĢabilmek için gerçekleĢtirdikleri ilk

üretim biçimidir. Toprağa yerleĢme ile birlikte bugünkü biçimi ile olmasa bile ilk köy

toplulukları oluĢmaya baĢlamıĢtır. Artan tarımsal ürünlerle birlikte geliĢme gösteren

merkezi yerleĢim yerleri, mezra, köy, merkez köy, kasaba ve daha sonra kentlere

dönüĢmüĢlerdir. Bu geliĢme, köy toplumsal yapısında büyük değiĢmelere ve yapısal

dönüĢümlere neden olmuĢtur (Erkal 2000, Giddens 2005, Tezcan 2008).

2. Toplum Türleri

Bugün bizim yaĢamlarımızın özelliği olan kültürel araç gerecin büyük

bölümü (arabalar, telefonlar, bilgisayarlar, akar su, elektrik ıĢığı) insanlık

tarihinde yalnızca çok yakın dönemde gerçekleĢtirilen teknolojik yeniliklere

bağımlıdır. Benzer bir nokta, toplumsal değiĢmenin ilk aĢamaları için de

Page 9: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

doğrudur. Örneğin metallerin eritilmesinin bulunuĢundan önce, aletler taĢ ya da

doğada hazır bulunan malzemelerden yapılmak zorundaydı. Yazının geliĢimi,

insan toplumlarının biçimini güçlü olarak etkilemiĢ bir baĢka etkendir.

Günümüzde, kentsel alanlarda kalabalık bir halde yaĢayan milyonlarca insandan

oluĢan toplumlara alıĢık durumdayız. Ancak insanlık tarihinin büyük bölümünde

dünya, bugünkünden çok daha az yoğunluğu olan bir nüfusa sahipti. Dünyada köy

toplumsal yapılarındaki büyük değiĢmeler Ġngiltere‟de baĢlayan ve tüm dünyaya yayılan

Sanayi Devrimi ile gerçekleĢmiĢtir. DeğiĢim her toplumdaki yerleĢim yerlerinde aynı

zaman içinde ve aynı hızla olmamıĢtır. Sanayi Devrimi ve icatlar ile hayvan ve insan

gücüne dayalı üretim yerine makine gücüne dayalı üretime geçilmiĢtir. Çağcıl sanayinin

varlığından önceki toplum biçimlerini anlamak için, tarihsel boyuta gitmek

zorundayız. YaĢam biçimlerine göre toplumlar Ģu Ģekilde sınıflandırılmaktadır:

Sanayi öncesi topluluklar (Avcı ve toplayıcı toplumlar, kır ve tarım toplumları, bazı

özel toplumlar; balıkçı topluluklar, hayvancılıkla geçinen topluluklar, denizci toplumlar)

ve sanayi toplumları (Giddens 2005, Tezcan 2008).

2.1.Sanayi Öncesi Topluluklar

A. Avcı ve Toplayıcı Toplumlar

Avcı ve toplayıcılar yaĢamlarını, avcılık, balıkçılık ve doğada bulunan

yenebilir bitkilerin toplanmasıyla kazanırlar. Bu kültürler, Afrika ve Brezilya ile

Yeni Gine'nin az sayıdaki kıraç köĢeleri gibi dünyanın kimi bölgelerinde bugün

de var olmayı sürdürmektedirler. Bununla birlikte, avcı ve toplayıcı kültürlerin

çoğunluğu, batı kültürünün yayılmasıyla yok edilmiĢler ya da yutulmuĢlardır;

kalanların da daha fazla varlıklarını sürdürmeleri olası görünmemektedir. Daha

büyük toplumlarla özellikle Britanya ya da Amerika BirleĢik Devletleri gibi

çağcıl toplumlarla karĢılaĢtırıldıklarında, avcı ve toplayıcı grupların büyük

bölümünde pek az eĢitsizliğe rastlanmaktadır. Avcı ve toplayıcılar, temel

gereksinimlerini karĢılamak için kullanılanların ötesinde maddi servet

biriktirmekle çok az ilgilenirler. Bu toplumların ana uğraĢları, normal olarak

dinsel değerler ile tören ve ayin etkinlikleridir. Bu toplumların gereksindikleri

maddi mallar, av silahları, kazma ve inĢaat aletleri, tuzaklar ve piĢirme

aletleriyle sınırlıdır. Dolayısıyla, toplumun üyeleri arasında, sahip olunan maddi

Page 10: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

varlıkların sayısı ve çeĢidi bakımından pek az fark bulunur, zengin ile yoksul

ayrımı söz konusu değildir. Konum ve rütbe farklılıkları yaĢ ve cinsiyetle sınır -

lanma eğilimindedir; erkekler hemen her zaman: avcıyken, kadınlar yabanıl

tahılları toplar, bunları piĢirirler ve çocuk yetiĢtirirler. Kadınlarla er kekler

arasındaki bu iĢbölümü son derece önemlidir; erkekler kamusal ve törensel

konumları egemenlikleri altında tutarlar (Kottak 2002, Giddens 2005, Tezcan

2008).

B. Kır ve Tarım Toplumları

YaklaĢık yirmi bin yıl önce, kimi avcı ve toplayıcı gruplar yaĢamlarını

sürdürebilmek için evcilleĢtirilmiĢ hayvanları yetiĢtirmeye ve sabit toprak

parçalarını ekmeye baĢladılar. Kır toplumları, esas olarak evcil hayvanlara

dayanırlarken tarım toplumları tahıl yetiştiren (tarım yapan) toplumlardır. Pek

çok toplumda, kırsal ve tarımsal ekonomilerin karışımı görülür. Kır toplumları,

yaşadıkları çevreye bağlı olarak, sığır, koyun, keçi, deve ya da at yetiştirirler.

Çağcıl dünyada, özellikle Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya'daki bölgelerde

yoğunlaşan pek çok kır toplumu bugün de varlığını sürdürmektedir. Bu

toplumlar genellikle sık çayırlık, çöl ya da dağlık bölgelerde bulunurlar. Bu tür

bölgeler verimli tarım için değilse de, değişik türden hayvanları yetiştirmeye

elverişli olabilir. Kır toplumları genellikle mevsim değişikliklerine göre farklı

alanlar arasında göç ederler. Kır toplumlarındaki insanların yaşam biçimleri

maddi bakımlardan avcı ve toplayıcılara kıyasla daha karmaşık olmakla birlikte,

bu insanlar olağan olarak, göç etme alışkanlıklarından ötürü, çok fazla maddi

varlık biriktirmezler.

Bir noktada, avcı ve toplayıcı gruplar, yabanıl doğada yetişenleri

toplamak yerine kendi tahıllarını yetiştirmeye başlamıştır. Bu uygulama ilk kez,

basit çapalar ya da kazma aletleri kullanımıyla ekilip biçilen küçük bahçelerde,

genel olarak adlandırıldığı gibi, "bahçecilik" biçiminde ortaya çıkmıştır.

Yaşamlarını bahçıvanlıkla sürdüren insanlar, göç etmedikleri için hem avcı ve

Page 11: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

toplayıcı topluluklarda, hem de kır toplumlarında yaşayanlardan daha fazla

maddi varlık biriktirebilirler (Kottak 2002, Giddens 2005, Tezcan 2008) .

C. SanayileĢmemiĢ Toplumlar (Geleneksel Devletler)

Bu toplumlar, kentlerin ortaya çıkışına dayanmaktadırlar, oldukça

belirgin servet ve güç eşitsizleri sergilerler ve kralların ya da imparatorların

yönetimi altındadırlar. İmparatorluk, hem tek bir kişinin egemenliğine (monarşi)

hem de dine dayanan (teokrasi) güçlü bir merkezi otoritenin egemen olduğu

toplumlardır. Yazının kullanımı ile bilim ve sanatta gelişmelerin söz konusu

olması, bunların çokluk uygarlıklar olarak adlandırılmalarına yol açmaktadır. En

eski uygarlıklar, Ortadoğu'da, genellikle verimli nehir alanlarında ortaya

çıkmışlardır. Ekonomik yaşam tarıma dayanır. Çin İmparatorluğu'nun ortaya

çıktığı dönemde, şimdiki Hindistan ve Pakistan'da da güçlü devletler

bulunmaktaydı. Meksika'daki Aztekler, Yucatan yarımadasındaki Mayalar ve

Peru'daki İknalar gibi büyük uygarlıklar var olmuşlardır.

Geleneksel devletlerin çoğunluğu aynı zamanda imparatorluklar

biçimindedirler; büyüklüklerine, fetihler ve başka insanları yönetimleri altına

alarak ulaşırlar. Bu, Örneğin, geleneksel Çin ve Roma imparatorlukları için

geçerlidir. İmparatorluktaki din anlayışı tek tanrıcılıktır (monoteizm),

imparatorlukta çeşitli zanaatlar gelişmiştir. İmparatorlukların zayıflamasıyla

feodal toplum biçimi ortaya çıkmıştır. Feodal düzende ülkenin başında zayıf da

olsa bir kral bulunur. Ticaretin gittikçe artması küçük endüstrinin doğmasına,

kentlerin güçlenip çoğalmasına neden olmuştur. Bu durum kentlerde yeni

toplumsal sınıfların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunlar kentsoylular

(burjuvazi) ve işçilerdir (Giddens 2005).

2.2. Sanayi Toplumları

Page 12: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

İngiltere’de 18.yüzyılın son çeyreğinde gelişen sanayi devriminin

sonuçlarından fabrika üretimini içeren bir toplum tipidir. Sanayileşme, cansız

güç kaynaklarının (buhar ya da elektrik gibi) kullanımına dayanan makineleşmiş

üretimin ortaya çıkışına göndermede bulunmaktadır. Tarım topluluklarından

çok büyük farklar gösterirler. Makine, enerji ve yoğun üretim dönemidir. Sanayi

toplumları (kimi zaman "çağcıl" ya da "gelişmiş" toplumlar olarak da

adlandırılırlar), daha önceki bütün toplumsal düzen türlerinden son derece

farklıdırlar. Bugünkü sanayi toplumlarının temel bir özelliği, çalışan nüfusun

büyük bölümünün tarım yerine fabrikalar, ofisler ya da dükkanlarda çalışıyor

olmalarıdır. İnsanların yüzde 90'dan fazlası, var olan işlerin büyük bölümümün

yer aldığı ve yeni iş olanaklarının yaratıldığı kasaba ve kentlerde yaşamaktadır

(Tezcan 2008).

Çağcıl toplumların bir başka özelliği, geleneksel devletlere kıyasla daha

gelişmiş ve yoğun olan politik düzenlerine ilişkindir. Sanayileşmeyle birlikte,

taşımacılık ve iletişim çok daha hızlı hale geldiğinden, daha bütünleşmiş bir

"ulusal" topluluk ortaya çıkmıştır. Sanayi toplumları, ulus-devletlerinin ilk

örnekleriydi. Ulus-devletler, geleneksel devletleri birbirinden ayıran belirsiz

sınır bölgeleri yerine, birbirlerinden açıkça ayrılmış sınırları olan politik toplu-

luklardır. Ulus-devlet hükümetleri, kendi sınırları içerisinde yaşayan herkese

uygulanan yasaları düzenleyerek vatandaşlarının yaşamlarının pek çok alanında

söz sahibi olurlar (Giddens 2005).

3. Toplumsal Kontrol Mekanizmaları

Toplumsal kontrol; grup ve toplumun bireyin davranıĢlarını sınırlaması ve bu

sınırlama yoluyla toplumsal değerleri benimsemesinin sağlanması, yani bireyin toplumsal

kurumlar ve diğer toplumsal birimler tarafından ortak değer ve eylem ölçülerine uygun

davranıĢlarda bulunmaya zorlanması olarak tanımlanmaktadır. Bir baĢka deyiĢle bir

Page 13: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

toplumda olumlu olarak değerlendirilen davranıĢ biçimlerinin, o toplumun üyelerince

benimsenmesini sağlamayı amaçlayan yolların ya da önlemlerin tümüne denir. Toplumsal

kontrolün temel iĢlevleri; toplumun varlığını, bütünlüğünü ve sürekliliğini sağlamaktır.

Toplumsal kontrol mekanizmaları resmi ve resmi olmayan biçimde ikiye ayrılır. Hukuki

yaptırımlar resmi, ahlaki, dinsel ve törel yaptırımlar ise resmi olmayan mekanizmaları

dile getirir. Her grup ve kurum, kendisinin sürekliliği için belirli toplumsal kontrol

mekanizmaları geliĢtirir ve uygular. Bu kontrol, bireyin grup içindeki statüsünü ve

bunlara bağlı olan rollerini öğrenmesi ve gerçekleĢtirmesi açısından da önemlidir.

Bireyler toplumsallaĢma süreci ile toplumsal değerleri öğrenerek davranıĢa dönüĢtürürler.

Böylece toplumda düzenlilik ve uyum sağlanmaya çalıĢılır. ToplumsallaĢma, bireyin

davranıĢ kalıplarına uymasını sağlayan ve bunu sürekli kılan bir süreçtir. Bireyler içinde

doğdukları toplumun kuĢaktan kuĢağa geçirilen kültürünü, toplumsallaĢma süreci içinde

öğrenme yoluyla elde ederler. ToplumsallaĢma, baĢkalarıyla olan iliĢkileri aracılığıyla

bireye iyi, kötü, doğru yanlıĢ gibi toplumun yargı ölçütlerinin, diğer tüm değer, kural ve

normların, toplumca kabul edilebilir tutum ve alıĢkanlıkların, becerilerin iletilmesi

sürecidir (Tolan 2005).

ToplumsallaĢma, birey ve toplum açısından farklı bir anlam taĢır.

ToplumsallaĢma, toplum açısından kültürün kuĢaktan kuĢağa devrini ve bireyin,

örgütlenmiĢ bir toplumsal yaĢam içerisinde belirlenmiĢ değer ve normları öğrenmesini ve

uymasını sağlar. Aynı zamanda, toplumsallaĢma bireyin kendisini çevreleyen maddi ve

toplumsal varlıklara uyum sağlamak amacıyla çoğu kez bilinçsiz olarak geçirdiği uzun

bir süreyi ifade eder. Bu açıdan toplumsallaĢma, bireyin benlik ve kiĢiliğini oluĢturan

temel etkenlerden biri olarak belirmektedir. Belirli toplumsal ve kültürel etkilerin sonucu

olarak kiĢiye dönüĢebilen insan, dünyaya bir kiĢi olarak değil ancak bir kiĢi olmanın

olanakları ve yetenekleri ile gelmektedir. Doğan çocuğun organizması, anatomisi,

fizyolojisi ve sinir sistemi üzerinde etki yapan toplumsal ve kültürel etkenler, zamanla

bireyi kiĢi haline dönüĢtürürler. Böylece toplumsallaĢma, çocuğun yalnız kültürün

öğelerini algılamasını ve benimsemesini değil, aynı zamanda benlik ve kiĢilik

kazanmasını da sağlamaktadır. Örneğin; çocuk bir aylık iken çevreden gelen uyarıcılara

hiçbir tepki göstermemekte, iki-üç aylık iken bazı yakınlarına gülümsemekle yetinmekte,

altı aylık olunca sayıca artan tepkilerini aynı zamanda kiĢilere göre de

Page 14: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

farklılaĢtırabilmektedir. Çocuk bir yaĢında fiziki varlığının, iki yaĢında ise toplumsal

evreninin bilincine varmakta, «sen», «ben», «o» kavramlarını elde etmektedir. BeĢ-altı

yaĢına gelmiĢ bir çocuk, artık çevresel kültürün tüm öğe ve yaptırımlarını algılamıĢ,

toplumsallaĢma sürecinin en önemli bölümünü yaĢamıĢ olmaktadır. ToplumsallaĢma

daha sonraları aile, yakın çevre, komĢuluk, arkadaĢlık ve oyun grupları, okul ve kitle

iletiĢim araçlarının etkisi yoluyla giderek kesinlik kazanacaktır. ToplumsallaĢma

sürecinin olumlu bir nitelik kazanmasında, uygulanan ceza ve ödüllerin biçim, kapsam ve

düzeyleri ile çocukta doğan engellenmelerin kiĢiliği geliĢtirici bir yönde kullanılması,

kuĢkusuz büyük önem taĢımaktadır. BaĢarısız bir toplumsallaĢmanın örnekleri, her yaĢta

ortaya çıkabilecek ve bazı durumlarda patolojik boyutlar kazanabilecek sapmıĢ

davranıĢlarda görülmektedir. Dar anlamda sapmıĢ davranıĢ, norm, gelenek, töre veya

baĢka toplumsal norm ve kurumların hoĢgörü sınırlarının dıĢında kalan, yani toplumun

beklentilerine ve toplumca belirlenmiĢ rollere uygun olmayan bir davranıĢ biçimi olarak

tanımlanmaktadır (Giddens 2005).

Genel olarak birincil gruplarda (aile, arkadaĢ, vb.) bireyler toplumsal kontrole

kendiliğinden ve resmi olmayan bir biçimde uyarlar. Ġkincil gruplarda (devlet, siyasal

parti gibi) ise kontrol daha resmi ve biçimseldir. Bu gruplarda, bireylerin girmiĢ oldukları

iliĢkiler toplumsal kontrol mekanizmaları aracılığıyla düzenlenir. Birincil grup olan aile

içinde çocukların anne babalarıyla iliĢkileri, ikincil grup olan dernekte üyeler ve

yöneticiler arasındaki iliĢkiler o grupların normları tarafından Ģekillenir ve toplumsal

kontrol aracılığıyla denetlenir. Toplumsal değerler ve normlar toplumsal kontrolü

sağlayan temel araçlardır (Giddens 2005, Tolan 2005).

3.1. Toplumsal Değerler

Değerler, bireylerin düĢünce, tutum, davranıĢ ve yapıtlarında birer ölçüt olarak

ortaya çıkarlar ve toplumsal bütünselliğin ayrıĢmaz bir öğesini oluĢtururlar. Bireyler,

içinde yaĢadıkları grup, toplum ve kültürün değerlerini genellikle benimseyerek, bunları

muhakeme ve seçimlerinde birer ölçüt olarak kullanırlar. Bireysel tutum ve davranıĢlar,

büyük ölçüde ahlaksal ve dinsel değerlerle, örf ve adetlerin içerdiği değerlerin etkisi

altında kalır. Ancak bu tür değerler genellikle normlar içerisinde somutlaĢır ve normlar

Page 15: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

aracılığıyla etkinlik kazanır. ToplumsallaĢma sürecinde çocuğa, çoğu kez mantıksal bir

kanıtlamaya gerek kalmaksızın toplumun değer ve normları aĢılanır ve törelere nasıl

uyulacağı öğretilir. Toplum bireyden iyi ve kötüyü anlamasını değil, hissetmesini ister.

Bireyi aĢan ve yücelen bir toplumsal varlık olarak değer, kendisini doğal ve mutlak bir

gerçeklik olarak kabul ettirir. Değerler, bir kültürden diğerine, hatta aynı toplum

içerisinde bir gruptan diğerine ve aynı toplumda zamanla büyük değiĢiklik gösterebilir;

Avrupalı ile Arap‟ın, burjuva ile iĢçinin, memur ile köylünün ne ahlâk anlayıĢları ne de

zevkleri aynıdır. Bununla birlikte ahlâk, belirli bir grup içerisinde, her türlü görelilikten

uzak olarak kendisini bireylere zorla kabul ettirir. Belirli bir toplumda değerler, bireyin

düĢünce ve eylemlerini yönelten oldukça tutarlı bir sistem içerisinde örgütlenirler; buna

genellikle ideal adı verilir. Durkheim'm da belirttiği gibi, bu anlamda bir ideale sahip

olmayan bir insan topluluğu bir toplum oluĢturamaz (Tolan 2005).

3.2. Toplumsal Normlar

Bir toplumun, varlığını sürdürebilmesi için toplumsal düzeni, yani bireyler veya

gruplar arasında gerekli iliĢkileri sağlayabilecek ve koruyabilecek birtakım kurallar

yaratması gerekir. BaĢka bir anlatımla, toplumsal yaĢamda bireylerin tutum ve

davranıĢlarının belirli kural ve ölçütlere göre örgütlenmiĢ olması zorunludur. Üretim veya

tüketimde, din veya aile sistemlerinde, cinsel veya ailesel yaĢamda, bu tür kuralların

düzenleyici ve tanımlayıcı katkısı kaçınılmaz bir gereksinmedir. Belirli bir toplum içinde

yaĢayan bireyler böylece, kendi tutum ve davranıĢlarının sınırlarını gösteren ve bilinçli ya

da bilinçsiz olarak uyguladıkları bu soyut modeller sayesinde, diğer bireylerin belirli bir

durumda nasıl davranacaklarını, nasıl bir tutum takınacaklarını öngörebilme olanağı

bulurlar. Bu anlamda, belirli bir durumda uygun olan veya olmayan değer, tutum veya

davranıĢın ne olduğunu belirleyen ve yaptırımla desteklenen ortak toplumsal kurallara

norm diyoruz. Ġki insanın bir arada bulunduğu her yerde norm vardır. Normlar karĢılıklı

görev ve hakların belirlenmesinde kiĢiye yol gösterir. Normlar yoluyla yapılan

davranıĢlar ya kınanır, ayıplanır, cezalandırılır ya da ödüllendirilir. Bunun nedeni

değerlerden ayrı olarak normların yaptırım gücünün olmasıdır.

Küçük gruplarda kiĢisel nüfuz ve güç olgusu birçok normun varlığını

gerektirmeyebilir. Ancak çağdaĢ toplumlarda, bütün toplumsal örgütlenme türleri,

kendilerine özgü norm sistemleri yaratma zorundadırlar. Birey, iliĢkide bulunduğu birçok

Page 16: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

toplumsal grubun normatif sistemini bilme ve uygulama durumunda kalır. Bu durum,

çağdaĢ toplumların birer norm bütünü niteliği almasına neden olmaktadır. Ancak bu

normları değiĢmez birer toplumsal varlık olarak düĢünmek yanlıĢtır; zira her toplum,

kendisine bir önceki kuĢaktan miras kalan normları, kendi gereksinme ve isteklerine göre

değiĢtirebilir veya bütünüyle ortadan kaldırabilir. Ancak toplumsallaĢmanın bilinçli öğ-

renme aĢamasında, birtakım normlara uymamanın toplumsal cezalarla karĢılandığını

gören birey, bundan böyle ceza etkenini göz önünde bulundurarak tutum ve davranıĢlarını

düzenleyecektir.

Toplumsal normu tanımlayabilmek için basit bir örnek verelim. Bir odada

bulunan bir grubun üyeleri, sigara içmenin sağlığa zararlı olduğunu düĢünmektedirler.

Herkesin bu düĢünceyi paylaĢması, bir değer yargısı niteliği kazanır; bu da, odada sigara

içilmemesi gerektiği anlamına gelir. Ancak bu gereklilik, zorunlu olarak bir norm

yaratmayabilir. Gerçekten de bu durumla, sigara içmenin yasaklandığı bir sınıf örneği

arasında temel bir fark bulunmaktadır. Çünkü sınıfta sigara içilmesi, yalnızca yaptırımla

değil, ceza ile de karĢılık bulabilir. Bu yaptırım açık olarak yönetmelikte belirtilmiĢ

olabileceği gibi, sınıfta bulunan diğer öğrencilerin kınayıcı bakıĢları altında, bir

öğrencinin sigarasını söndürme gereğini duyması Ģeklinde de ortaya çıkabilir.

Toplumsal normların yaptırım gücü ile toplumsal kontrol arasında yakın bir iliĢki

vardır. Genel olarak normların yaptırım gücü arttıkça toplumsal kontrol daha güçlü bir

Ģekilde uygulanabilir. Bu anlamda hukuk kurallarının yaptırım gücü diğer kurallara göre

daha fazla olduğundan toplumsal kontrolü sağlamadaki etkileri daha fazladır.

Toplumsal normlar genel olarak ikiye ayrılır (Tolan 2005). Yazılı ya da resmi

normlar ve yazısız ya da resmi olmayan normlar.

Hukuksal Normlar

Yazılı ya da resmi normlar; hukuk kurallarını dile getirir. Hukuksal normlar; her

toplumda, karĢı gelinmesi kesinlikle yasaklanmıĢ ve yaptırımları zor kullanarak da

uygulanabilen ve rasyonel bir biçimde örgütlenmiĢ normlardır. Bir örf veya âdetin

zorlayıcı ve bağlayıcı yaptırımlarla desteklenmesi halinde, hukuk kuralları oluĢur.

Toplum, neden ve sonuçlarının bilincinde olarak hukuk kurallarını yaratır, yürürlüğe

koyar veya yürürlükten kaldırır.

Yazısız ya da Resmi Olmayan Normlar

Page 17: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

Bu tür normların yaptırımı daha çok ayıplama, kınama biçiminde ortaya çıkar.

Örf, adet, gelenek ve görenekler yazısız normlardır. Bu kuralların her birinin yaptırımı

farklı özellikler taĢır.

Örf ve Adetler

Ahlakın içeriğini büyük ölçüde örf ve âdetler oluĢturur. Örf ve âdetleri gelenek ve

göreneklerle eĢ anlamlı tutarak, hepsini birden töre baĢlığı altında toplamak da

mümkündür. Nitekim bir bilim olarak ahlâk, günümüzde törebilim adıyla anılmaktadır.

Toplumsal normların önemli bir bölümü, "hukuksal normların yani yasaların aksine,

genellikle meĢru, yetkili ve kurumsallaĢmıĢ bir otorite tarafından yaratılmaz;

kendiliklerinden ve aĢama aĢama oluĢarak toplum yaĢamında güç kazanır, sonra da

toplumsal baskının sağladığı yaptırımlarla otoriteye kavuĢurlar. Toplumda uzun bir süre

kullanılarak geliĢmiĢ ve gelenekselleĢmiĢ, yaygın ve güncel olarak uygulanan toplumsal

normlar âdet olarak tanımlanır. Daha üst bir düzeyde, güçlü değerler içeren normlara ise

örf adı verilir. Örf ve âdet arasında bir içerik ve nitelik farkından çok, yalnızca bir düzey

farkı bulunmaktadır.

Örf ve âdetler, toplum, grup ve sınıflar arasında değiĢebildiği gibi, zaman içinde

de önemli ölçüde farklılaĢabilirler. Bir örf, doğruladığı bir tutum veya davranıĢı bir süre

sonra yadsıyabilir. Bireyler örf ve âdetlere genellikle kendiliklerinden uyarlar. Bu

alandaki sapmalar, toplumca ve hatta bireyin bizzat kendisi tarafından engellenir. BaĢka

bir deyiĢle, normun yaptırımını bizzat birey de uygulayabilir; bu durum doğal olarak,

bireyin normla bütünleĢme, onu içselleĢtirme düzeyine bağlıdır.

Sapma ve Anomi

Her toplumda bazı kimseler, bu toplumda geçerli olan normlara çeĢitli nedenlerle

her zaman uymayabilirler; bu olguya sapma adı verilir. Toplumsal sapma; birey ya da

grupların toplumda geçerli olan değer ve normlara uymamaları sonucu ortaya çıkan bir

olgudur. Bunlardan biri, bireyin herhangi bir nedenle grubunun dıĢında veya uzağında

kalması anlamındaki marjinalite olgusu, bir diğeri de, norm çatıĢması içerisinde bulunan

bireyin normlardan birini uygulamak için, diğerine karĢı çıkma zorunda kalmasıdır.

Toplumsal sapma olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılır. Olumlu sapma, toplumun

istediği biçimde ve ideal davranıĢlar yönünde gerçekleĢen bir sapmadır. Olumlu yönde

sapma gösteren birey, toplumun yücelttiği davranıĢ biçimlerine yönelmiĢ ve alıĢılagelen

Page 18: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

düĢünce biçimlerini yukarı çekmiĢtir. Olumlu sapmalar toplumda birtakım geliĢme ve

ilerlemelere neden olabilir. Olumsuz sapma, toplumca onaylanmayan sapmadır. Olumsuz

sapma davranıĢı gösteren birey ya da gruplar genellikle kendi toplumları tarafından aĢağı

toplumsal statülere yerleĢtirilirler. Bu davranıĢlar toplumun diğer bireyleri tarafından hoĢ

karĢılanmadığı için cezalandırılır. Normların açıkça çiğnenmesi anlamındaki rüĢvet,

cinayet, hırsızlık, tecavüz gibi davranıĢlar onaylanmaz ve bu davranıĢları gösterenlere

yaptırım uygulanır. Olumsuz sapma davranıĢının değiĢik nedenleri vardır: Olumsuz

sapma davranıĢının bir nedeni bireyde zihinsel eksikliğin olması ve psikolojik

uyumsuzluğun ortaya çıkmasıdır. Bir takım toplumsal nedenler, sapma davranıĢlarına yol

açar. Örneğin iĢsizliğin arttığı bir toplumda bireyler Ģiddet, alkolizm, hırsızlık ve

dolandırıcılığa yönelebilirler. Toplumda adaletsiz bir gelir dağılımı varsa bu durum

bireylerin sapma davranıĢını göstermelerine neden olabilir. Örneğin rüĢvet

yaygınlaĢabilir. Farklı kültürlerden gelmiĢ olma ve grup farklılıkları sapma davranıĢında

etkilidir. Köyden kente göç etmiĢ birey, tamamıyla farklı bir kültürel ortama girer ve

zaman zaman toplumla bütünleĢmede zorlanabilir. Genel olarak hızlı değiĢmelerin

yaĢandığı dönemlerde sapma davranıĢlarında artıĢ görülür. Örneğin savaĢ, devrim, iç

çatıĢma ve ekonomik bunalım dönemlerinde, toplumsal sapmanın arttığı görülür.

Anomi

Normların geçerliliğini ve yaptırım gücünü yitirmesi, değer ve normlar

hiyerarĢisinin bozulması ve değersel bir kargaĢanın topluma egemen olması gibi

durumlarda anomi, yani normsuzluk hali doğacaktır. BaĢka bir anlatımla, kuralları

geçerliliğini yitirmiĢ ve herkes tarafından benimsenecek yeni kurallar yaratamamıĢ bir

toplumda, bireyleri toplumsal bütüne bağlayan bağların kopması haline anomi denir

(Erkal 2000).

4. Toplumsal DeğiĢme

4.1.Toplumsal DeğiĢme ve Tanımı

Toplumsal değiĢmeyi tanımlamak zordur, çünkü bir anlamda her zaman, her

Ģey değiĢmektedir. Doğa, toplum ve insan sürekli bir değiĢim içindedir.

Çağımızda özellikle bilim ve teknolojinin geliĢmesiyle birlikte, daha yoğun

toplumsal geliĢmeler gözlemlemek mümkündür. DeğiĢme, „„belirli bir zaman

Page 19: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

süreci içinde herhangi bir Ģeyde gözlenen farklılaĢmadır.‟‟ Zira her gün, yeni bir

gündür; her an, zaman içerisindeki yeni bir andır. Toplumsal değiĢme, toplumda,

toplumsal kurumlarda kısaca toplumsal hayatın her alanında zaman içerisinde

meydana gelen değiĢmelerdir (Giddens 2005).

Toplumsal değiĢmenin genel özelliklerini Ģu Ģekilde sıralayabiliriz; değiĢme

doğal bir olgu ve zorunluluktur. Bütün toplumlar ve doğa değiĢim içindedir, bu değiĢim

süreklidir. Toplumsal değiĢmenin hızı toplumdan topluma farklılık gösterir. Toplumsal

değiĢme, bütün toplumlar için kaçınılmaz ve evrensel bir olgudur. Toplumsal değiĢmeyi

etkileyen çeĢitli faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler; fizik çevre, bilim ve teknoloji,

kültür, demografi, ekonomi ve kitle iletiĢim araçlarıdır. Toplumsal değiĢmeler,

teknolojiyi üreten ve kullanan ülkelerde geliĢme ve ilerleme yönünde olmuĢtur. Kitle

iletiĢim araçları; bilgilerin, kültürel değerlerin, normların, duygu ve düĢüncelerin hızla

yayılmasını sağlayan, toplumsal değiĢmeyi hızlandıran temel etkenlerdendir. Bir ülkedeki

nüfusun niteliği, toplumsal değiĢmeyi olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir.

Toplumsal değiĢmeyi etkileyen en önemli faktörlerden biri de ekonomidir. Ekonomik

etkinlikler sonucu bilim ve teknoloji geliĢmekte, kültürel öğeler zenginleĢmekte, fiziksel

çevre yeniden Ģekillendirilmektedir. Ekonomik geliĢmenin hızlanması ya da yavaĢlaması

diğer faktörlerle birlikte toplumsal değiĢmelerin yönünü etkilemektedir (Erkal 2000,

Tolan 2005).

Toplumsal değiĢme, çok etmenli faktörlerin, karĢılıklı birbiriyle etkileĢimi içinde

gerçekleĢir. Fakat her birinin etki dereceleri farklıdır. Toplumsal değiĢme toplumun her

katında veya her öğesinde aynı zaman ve hızda gerçekleĢmemektedir. Toplumsal

değiĢme aĢama aĢama dengeli bir biçimde gerçekleĢebileceği gibi, çok hızlı ve dengesiz

bunalım yaratıcı bir biçimde de ortaya çıkabilir. YaĢanan toplumsal iliĢki ve etkileĢimler

toplumun bütünlüğü içerisinde oluĢtuğuna göre, toplumsal değiĢme olgusu, birbirini

tamamlayan, kendisini etkileyeni etkileyen ve etkilenenden etkilenen toplumsal öğelerin

oluĢturduğu bir süreç görünümündedir. Toplumda sosyal iliĢkiler, çıkar iliĢkileri, üretim

faaliyetleri, bilim ve teknolojideki geliĢmeler, coğrafi olaylar, siyasal etkenler toplumsal

değiĢmenin itici güçleridir.

4.2.Toplumsal DeğiĢmeye Etki Eden Faktörler

Page 20: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

Genel anlamda toplumsal değiĢmeyi sağlayan üç ana etkenden

bahsedilebilir. Bunlar: Fiziksel çevre, politik örgütlenme ve kültürel etkenlerdir

(Erkal 2000, Giddens 2005).

a) Fiziksel çevre

Fiziksel çevrenin, insanın toplumsal düzeninin geliĢiminde etkisi

olmuĢtur. Bir coğrafi bölgenin hatta bir ülkenin toplumsal değiĢmeye uğraması

doğal çevrenin özellikleriyle yakından ilgilidir. Örneğin, büyük uygar lıklar

verimli topraklar üzerinde kurulmuĢtur. Mezopotamya ve Mısır uygarlıkları gibi.

Verimli tarım topraklarının ve çeĢitli maden kaynaklarının varlığı ekonomik

zenginliğin artmasına neden olmuĢ, daha hızlı toplumsal geliĢme ve ilerleme

sağlanmıĢtır. Aynı zamanda doğal zenginliklerden yoksun kalmak toplumsal

değiĢmeye neden olmaktadır. Örneğin, ormanların yok edilmesi, teknolojinin

doğal dengeyi bozacak biçimde kullanılması, sel gibi doğal afetlerin olmasına, iç

göçlere, bölgesel nüfusun azalmasına, ekonomik etkinliklerin azalmasına ve

çevre kirliliğine yol açar. Avustralya'nın yerli nüfusu fiziki Ģartların

yetersizliğinden avcılık ve toplayıcılığı bırakamamıĢlardır.

b) Politik örgütlenme

Toplumsal değiĢmeyi güçlü bir biçimde etkileyen diğer bir etken, politik

örgütlenme türüdür. Avcı ve toplayıcı toplumlarda bu etki en azdır, çünkü

topluluğu harekete geçirebilecek bir politik yetke yoktur. Ancak bütün öteki

toplum türlerinde, politikacılar -Ģefler, lordlar, krallar ve hükümetler- bir

toplumun izlediği geliĢim rotasını güçlü bir biçimde etkileyebilir. Askeri güç,

çoğu geleneksel devletin kuruluĢunda temel bir rol oynamıĢtır. Ancak üretim

düzeyi ile askeri güç yine dolaylı bir iliĢki içindedir. Yönetici kaynakları,

nüfusun geri kalanını yoksullaĢtıracak olsa bile askeri alana yönlendirmeyi

seçebilir.

c) Kültürel Etkenler

Toplumsal değiĢim üzerindeki diğer temel bir etki, dinin etkilerini,

iletiĢim sistemlerini ve liderliği de içeren kültürel etkenlerden oluĢur. Din,

toplum yaĢamı içinde tutucu ya da ilerletici bir güç olabilir. Kimi dinsel inanç ve

pratik biçimleri, geleneksel değer ve törenlere bağlılık üzerinde durarak değiĢimi

Page 21: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

frenleyici bir rol oynamıĢtır. Toplumsal değiĢme sürecinde, maddi kültür

öğelerindeki değiĢmeler zamanla maddi olmayan kültür öğelerini de değiĢime

uğratmaktadır. Kültürel farklılıklar ve kültürel etkileĢimler hem toplumların

kültürünün çeĢitlenmesini hem de insanlığın ortak mirasının zenginleĢmesini

sağlar.

DeğiĢimin nitelik ve yönünü etkileyen özellikle önemli kültüre l etkilerden

biri, iletiĢim sistemlerinin yapısıdır. Örneğin yazının bulunuĢu, kayıtların

tutulmasını sağlayarak maddi kaynaklar üzerindeki denetimin artıĢını ve büyük

ölçekli düzenlemelerin geliĢimini olanaklı kılmıĢtır. Dahası, yazı, insanların

geçmiĢ, bugün ve gelecek arasındaki iliĢkileri algılayıĢını değiĢtirmiĢtir. Yazı

kullanan toplumlar geçmiĢ olayların kaydını tutmuĢ ve kendilerinin bir tarihleri

olduğunun bilincinde olmuĢlardır.

4.3.Toplumsal DeğiĢme Tipleri

DeğiĢme, bütün toplumlar için geçerlidir. DeğiĢmeyen bir toplumsal yapıdan ve

kurumdan söz edemeyiz. Genel olarak serbest ve müdahale yolu ile toplumsal değiĢme

olmak üzere iki tip toplumsal değiĢme vardır. Serbest Toplumsal DeğiĢmeler; toplumlara

herhangi bir müdahale olmadan kendiliğinden olan değiĢimi ifade eder. Planlı, programlı

olarak oluĢturulmazlar. Bu değiĢimler, nüfus artıĢı, bilim ve teknoloji alanındaki

yenilikler, üretim artıĢı gibi iç etkenler ya da yabancı bir kültürle temas gibi dıĢ etkenlerle

ortaya çıkar. Farklı kültürle temas içinde olan diplomatlar, turistler, sanatçılar, memurlar,

gazeteciler toplumsal değiĢmeye neden olabilirler. Müdahale Yoluyla Toplumsal

DeğiĢmeler; bilinçli, planlı ve ya bir program çerçevesinde yapılan değiĢmeleri içerir.

Bunlar; demokratik planlı değiĢme ve baskı yolu ile değiĢtirmedir. Baskı yoluyla

değiĢtirme toplumun kendi iç dinamikleri tarafından uygulandığı gibi dıĢ etkiler

tarafından da uygulanabilmektedir. Kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal değiĢmelerin,

ülkelerin kendi iç dinamikleriyle ve demokratik yollarla gerçekleĢmesi tüm toplumların

temel hedefidir.

ÖZET

Page 22: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

İnsan toplum halinde yaşayan bir canlıdır. İnsanın ihtiyaçlarını tek başına

karşılayamaması, psikolojik ve sosyal olarak başka insanlara ihtiyaç duyması toplum

halinde yaşama zorunluluğunu oluşturmuştur. Bir insan birlikteliğinin toplum olabilmesi,

genel anlamda belli bir coğrafyada yerleşmiş olmak, bireylerin birlikte yaşama isteği,

ihtiyaçları karşılayan işlevlerin yerine getirilmesi, ortak bir kültürü paylaşmak, değişime

rağmen süreklilik göstermek gibi etkenlere bağlıdır. Bu etkenler çerçevesinde ortak bir

anlayış geliştiren insanların ürettiği maddi ve manevi değerlerin tümü o toplumun

kültürüdür. Kültürün kaynağı insanların karşılıklı ilişkileridir. İnsanın doğa ile

ilişkilerinde ve etkileşiminde maddi kültür öğeleri, insanın insanla ilişkileri sonucu

manevi kültür öğeleri ortaya çıkmıştır. Sosyal bir varlık olan insan çevreyi etkilediği gibi

ayna zamanda çevreden de etkilenme özelliğine sahiptir. Dolayısıyla insan, fiziki ve

sosyal çevresi ile etkileşim halinde olduğundan değişerek ve değiştirerek değerler

sistemine süreklilik kazandırmaktadır. Küresel sistem, içindeki yalnızca belirli

toplumların değişip geliştiği bir çevre değildir. Ülkeler arasındaki, kendi

sınırlarını aşan toplumsal, politik ve ekonomik bağlantılar her birisi içinde

yaşayan insanların kaderini kesinlikle etkilemektedir. Bu bağlamda toplumda

gerçekleşen ilişkiler sorunlar vb. hakkında doğru bilgiler elde etmenin yolu

toplumu tanımaktan geçer. Bir toplumun sağlık ve hastalık konuları hakkındaki bilgisi,

görüşü, anlayışı ve bunlara ilişkin uygulamaları, toplumun sosyo-ekonomik yapısı, eğitim

düzeyi ve kültürü yoluyla biçimlenmektedir. Topluma özgü tüm değerler sistemini bilmek

yani toplumu tanımak kaliteli ve etkili sağlık hizmeti sunumuna katkıda bulunacaktır.

Page 23: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

DEĞERLENDĠRME SORULARI

1- AĢağıdakilerden hangisi topluma iliĢkin özelliklerden biri değildir?

A. Ortak bir kültürün paylaĢılması

B. Ġnsanlar (gruplar arası) iliĢkilerin olması

C. DeğiĢmeden varlığını sürdürmesi

D. Ġhtiyaçlarını karĢılayan iĢlevleri yerine getirmesi

E. Belli bir coğrafyada yerleĢmiĢ olması

2- AĢağıdakilerden hangisi “içinde toplumsal iliĢkilerin, olayların oluĢtuğu, toplumsal

grupların, kurumların yer aldığı, nüfus ile yerleĢim tarzının biçimlendiği bir toplumsal

varlıktır” tanımını içeren bir kavramdır?

A. Toplumsal yapı

B. Toplumsal statü

C. Toplumsal norm

D. Toplumsal rol

E. Toplumsal iliĢki

3- Toplumda adaletsiz gelir dağılımıyla bağlantılı olarak rüĢvet alma görülüyorsa bu

durumda toplumda hangi davranıĢın ortaya çıktığı düĢünülür?

A. Toplumsal sapma

B. Toplumsal karmaĢa

C. Haksız kazanç elde etme

D. Kültürel yozlaĢma

E. Dine aykırı davranıĢ

4- AĢağıdakilerden hangisi değerleri ve normları birbirlerinden farklılaĢtırır

A. Normlar yoluyla yapılan davranıĢlar kınanır, ayıplanır ya da ödüllendirilir

B. Normların yaptırım gücü bulunmaktadır

C. Ġki insanın bir arada bulunduğu her yerde norm vardır

D. Değerler, karĢılıklı görev ve hakların belirlenmesinde kiĢiye yol gösterir

E. Normlar, toplumsallaĢma süreci ile davranıĢa dönüĢürler

CEVAPLAR

1. C

2. A

3. A

4. B

Page 24: EGZERSİZLER, KORUYUCU, TEDAVİ EDİCİ VE ......Bunlar aile, eğitim, ekonomi, siyaset, hukuk vb dir. Toplumsal yapı açısından toplumun değerlendirilmesinde öncelikle o toplumu

KONU BAġLIĞI

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

YARARLANILAN KAYNAKLAR

1- Erkal ME. (2000). Sosyoloji ( Toplum Bilimi). Der Yayınları, Ġstanbul.

2- AkĢit B. (1995). Toplum, Kültür ve Sağlık. Halk Sağlığı (Temel Bilgiler), (Bertan M

&

Güler Ç Eds.), GüneĢ Kitabevi Ltd.ġti., Ankara, s:13-26.

3- Kılıç D. (2009). Toplumu tanıma. Halk Sağlığı HemĢireliği, (Erci B Eds.), Göktuğ

Yayıncılık, Amasya, s:65-77.

4- Öztek Z. Kubilay G. (2005). Toplumu Tanıma. Toplum Sağlığı HemĢireliği,

GeliĢtirilmiĢ

Üçüncü Baskı, Palme Yayıncılık Ankara, s:16-55.

5 -Saran N. (1989). Antropoloji, Ġnkılap Kitabevi, Ankara.

6- Giddens A. (2005). Sosyoloji, Yayına hazırlayan; Cemal Güzel, Ayraç Yayınevi,

Ankara.

7-Tezcan M. (2008). Kültürel Antropoloji. Maya akademi yayın dağıtım eğitim

danıĢmanlık,

1.baskı, Ankara, s:42-46.

8- Tolan B. (2005). Sosyoloji. Gazi kitabevi, Ankara.