318 DUYGUSAL ZEKA ve LİDERLİK Prof.Dr.Rıza AYHAN * Prof.Dr.Rıza AYHAN Okul hayatı başarılı geçen bir çok kişinin hayatta yeterli bir başarıyı gösteremediği kimi zaman gözlemlenmektedir. Okul yılları oldukça parlak geçen bu insanlar gerçek hayatta umduklarını bulamamış; okul yıllarından onları tanıyan arkadaşlarını şaşırtmıştır. Diğer yanda bazı insanlar, okul hayatları oldukça sönük geçmesine rağmen hayatta başarılı olmuştur. Okul yıllarının aksine iyi bir iş, iyi bir mevki, iyi bir anne/baba, iyi bir komşu, iyi bir insan olarak toplumda yerlerini almışlardır. Bir diğer anlatımla, okuldaki başarıyla hayattaki başarı arasındaki ilişki beklendiği gibi gerçekleşememektedir. Bir kişinin okul başarısına bakarak gerçek hayattaki başarısını doğru bir şekilde kestiremeyişimizin nedeni acaba nereden kaynaklanmaktadır? Öğrenci zeki olmasına, okul hayatında hem sayısal hem de sözel derslerde oldukça başarılı olmasına rağmen iş ve sosyal hayatında başarısız olabilmektedir. Matematikte ve fen bilimlerinde hatta sosyal * Gazi Üniversitesi Rektörü
25
Embed
DUYGUSAL ZEKA ve L - minikkelebek.files.wordpress.com · EQ= Duygusal Zeka Yapılan araştırmalar, işe alınırken IQ’ nün çok önemli olduğunu, ancak işte terfi ederken EQ’nün
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
318
DUYGUSAL ZEKA ve LİDERLİK
Prof.Dr.Rıza AYHAN*
Prof.Dr.Rıza AYHAN
Okul hayatı başarılı geçen bir çok kişinin hayatta yeterli bir başarıyı gösteremediği kimi zaman gözlemlenmektedir. Okul yılları oldukça parlak geçen bu insanlar gerçek hayatta umduklarını bulamamış; okul yıllarından onları tanıyan arkadaşlarını şaşırtmıştır.
Diğer yanda bazı insanlar, okul hayatları oldukça sönük geçmesine rağmen hayatta başarılı olmuştur. Okul yıllarının aksine iyi bir iş, iyi bir mevki, iyi bir anne/baba, iyi bir komşu, iyi bir insan olarak toplumda yerlerini almışlardır.
Bir diğer anlatımla, okuldaki başarıyla hayattaki başarı arasındaki ilişki beklendiği gibi gerçekleşememektedir. Bir kişinin okul başarısına bakarak gerçek hayattaki başarısını doğru bir şekilde kestiremeyişimizin nedeni acaba nereden kaynaklanmaktadır?
Öğrenci zeki olmasına, okul hayatında hem sayısal hem de sözel derslerde oldukça başarılı olmasına rağmen iş ve sosyal hayatında başarısız olabilmektedir. Matematikte ve fen bilimlerinde hatta sosyal * Gazi Üniversitesi Rektörü
319
alanlarda oldukça başarılı olan bu insanların bazılarının gerçek hayatta başarısızlığa uğradığı durumlar çoktur.
Bu gelişmeler “zeka nedir"? sorusunu akla getirmektedir.
Zekayı bir kapasite olarak tanımlamak mümkündür. Bu kapasite uyum gücüdür, öğrenme gücüdür, ilişkileri görebilme gücüdür. Geçen yüzyılın başından bu yana zekanın ne olduğu, nereden oluştuğu ve nasıl ölçüldüğü konusu hep tartışılmıştır.
Zeka, önceleri tek bir etmen ile açıklanırken daha sonraları birden çok etmen ile açıklanmaya başlanmıştır. Bir zaman sadece sayısal ve sözel alandaki yeterlikler zeka olarak kabul edilirken; daha sonraları zekanın tekil bir alana indirgenemeyeceği, farklı zeka alanlarının kabul edildiği çoğul bir zeka tanımı daha çok itibar görmeye başlamıştır. Zekanın ölçülmesi ise daha da problemli bir konudur.
Ancak, zeka denilince ilk olarak akla: IQ = Akademik Zeka (Bilişsel Zeka) akla gelir. Bu ölçülebilirdir; kişiseldir. Her kişinin kendi IQ’ su vardır. Yaygın olarak kullanılan Stanfort-Binet testine göre IQ’ yu ölçmek mümkündür Buna göre 80-90 zeka bölümündeki birisi ilköğretimi ancak bitirir. 90-110 arasındaki birisi lise öğrenimini başarıyla tamamlayabilir. Üniversitede okuyanlar genellikle 110 zeka bölümünün üstündeki insanlardır. Zeka puanı 130 ve daha yukarı olanlar da üstün zekalı olarak kabul edilir.
IQ= akademik zeka bütünsel bir zekayı gösterir (matematik, fizik vs.)
Ancak çoklu zeka teorisini başka bir tartışma konusu yapacak olursak, 1995 sonrasında yeni bir kavramın ortaya çıktığı görülür.
EQ= Duygusal Zeka
Yapılan araştırmalar, işe alınırken IQ’ nün çok önemli olduğunu, ancak işte terfi ederken EQ’nün önemini ortaya çıkarıyor. Hayattaki başarıda da sosyal başarıda da bu oranın %20 IQ, %80 EQ olduğu belirlenmiştir.
Bir başka ifadeyle: Kişisel Zeka = IQ + EQ ‘nın değişik oranlarda bileşimidir.
Kişisel zekayı oluşturan IQ, geliştirilmesi son derece güçtür. EQ’nün ise geliştirilebileceği kabul edilmektedir. Madem ki sosyal
320
hayatta başarının altında yatan EQ ve geliştirilebiliyor; o halde başarı bizim elimizdedir.
O halde “Duygusal Zeka” nedir?
“Kendimizi ve çevremizi yönetebilmemizi kolaylaştıran, duygularımızı tanıma, anlama ve etkin biçimde kullanabilme yeteneği” olarak kısaca tanımlayabiliriz.
Kendini harekete geçirebilme, aksiliklere rağmen yoluna devam edebilme, dürtüleri kontrol ederek tahmini erteleyebilme, ruh halini düzenleyebilme, sıkıntıların düşünmeyi engellemesine izin vermeme, kendini başkasının yerine koyabilme ve umut besleme olarak nitelendirilebilen duygusal zeka, IQ’nün aksine, yeni bir kavramdır. Hayat yolunda kişiler arası farklılığın ne ölçüde bundan kaynaklandığı hakkında kesin bir şey söylemek zordur.
Ancak eldeki veriler, oldukça güçlü, hatta zaman zaman IQ’ dan da güçlü bir belirleyici olduğunu gösteriyor. IQ’nun eğitim ve yaşam deneyimleriyle değişemeyeceği ifade edilirken; duygusal zekanın öğrenilip geliştirilebileceği kabul edilmektedir.
“Duygusal Zeka” bir meta yetenektir. Yani ham zeka dahil, var olan diğer yeteneklerimizi ne kadar iyi kullanabileceğimizin belirleyicisidir.
IQ ise, tanımı kısıtlı dil ve matematik becerilerinin etkisi altındadır. Kişinin ancak bir öğrenci ve öğretim üyesi olarak başarısını gösterir. Hayat yolu akademik dünyadan ayrıldıkça bu tahmin yeteneğinin zayıfladığı bir gerçektir.
Duygusal zeka beş ana başlık altında toplanabilir:
• Özbilinç • Duyguları idare edebilme • Kendini harekete geçirme • Başkalarının duygularını anlamak (Empati) • İlişkileri yönetebilmek
1. Özbilinç: Kendini tanıma, bir duyguyu oluştururken fark edebilme, duygusal zekanın temelidir. Gerçek duygularımızı fark edememek bizi onların insafına bırakır. Duygularını tanıyan kişiler, hayatlarını daha iyi
321
idare ederken; kiminle evleneceğinden hangi işe gireceğine kadar, kişisel karar gerektiren konularda ne düşündüklerinden emindirler.
2. Duyguları idare edebilmek: Duyguları uygun biçimde idare yeteneği, özbilinç temeli üstünde gelişir. Kendini yatıştırma, yoğun kaygılardan, karamsarlıktan, alınganlıktan kurtulma yeteneği bu kavram içinde değerlendirilir. Bu yeteneği zayıf olan kişiler sürekli huzursuzlukla mücadele ederken, kuvvetli olanlar ise hayatın tatsız sürprizleri ve terslikleriyle karşılaştıktan sonra kendilerini daha kolay toplayabilmektedir. Başarılı lider, başarısızlıkla karşılaştığında mantıklı ve soğukkanlı davranarak, yapıcı çözümler üretebilendir.
Çin atasözü: “Çok neşeli anınızda kimseye bir şey vaad etmeyiniz. Çünkü pişmanlık duyabilirsiniz. Çok öfkeli anınızda kimseye cevap vermeyiniz, hemen reaksiyonda bulunmayınız. Sonradan üzülebilirsiniz.“
3. Kendini Harekete geçirmek (Motivasyon): Duyguları bir amaç doğrultusunda toplayabilmek, dikkat edebilme, kendini harekete geçirebilme, kendine hakim olabilme ve yaratıcılık için gereklidir. Duygusal özdenetim, doyumu erteleyebilme ve fevri davranışları zaptedebilme, her başarının altında yatan özelliktir.
Duygularımız; düşünmek ve planlamak, uzak bir hedefe hazırlanmayı devam ettirmek, sorunları çözmek gibi yeteneklerimizi engellediği ya da güçlendirdiği ölçüde, doğuştan gelen zihinsel yetilerimizi kullanma kapasitemizin sınırlarını çizerek hayatta neler yapabileceğimizi belirler. Yaptığımız işe, heves ve keyifle ve hatta uygun düzeyde bir kaygıyla, motive olduğumuz ölçüde de bizi başarıya ulaştırır. İşte duygusal zeka tam bu anlamda temel bir yetenektir ve diğer tüm yeteneklerimizi, derinden etkileyen bir güçtür.
Motivasyonun dışarıdan beklenmesi, hayatta başarı elde etmek yönünde en büyük tehlikedir. Motivasyonun temelinde: umut beslemek, morali bozmamak, sabırla çaba göstermek yatmaktadır. Edison keşfini 1000 deney sonunda buldu. Edison 999 başarısız deneyi 1000. deneyin öğretisi olarak nitelendirmiştir.
Kişinin kendisini ve birlikte çalıştığı insanları başarıya odaklayarak motive edebilmesi, duygusal zekaya sahip liderlere ait özelliktir. Başarıyı hedefleyen bir motivasyon, liderin hedefi büyütmesini ve başarısızlıklarda yılgınlığa kapılmayı engellemeyi beraberinde getirir.
322
4. Başkalarının Duygularını Anlamak (Empati) : Duygusal özbilinç temeli üzerinde gelişen diğer bir yetenek olan empati, insanlarla ilişkide temel beceridir.
Empatinin kökeni özbilinçtir. Duygularımıza ne kadar açıksak, hisleri okumayı da o kadar iyi beceririz. Kendisinin ne hissettiği hakkında hiçbir fikri olmayanlar, çevrelerindeki kişilerin ne hissettiğini anlamaktan tamamen acizdirler. Bu kişiler tonlara karşı sağırdır. İnsanların söz ve hareketlerinin dokusunu oluşturan duygusal notalar ve ses tonunun, duruş değişikliğinin, çok şey ifade eden sessizliklerin, her şeyi açığa vuran bir titremenin farkına varamazlar.
Kendilerinin ne hissettikleri konusunda kafaları karışık olanlar, başkaları hislerini onlarla paylaştığında da aynı şekilde bir karmaşa yaşarlar. Başkalarının ne hissettiğini kaydedememek duygusal zeka bakımından büyük bir eksiklik, insan olmak anlamında da trajik bir başarısızlıktır. Çünkü ilginin, şefkatin kökü olan duygusal ahenk, empati (başkasının duygularını paylaşabilme) yetisinden kaynaklanır.
Başkalarının duygularını anlamak, onları yönetebilmek ancak empati yoluyla mümkün olabilir. Başkasını anlayabilmek, önyargısız ve savunmasız olarak dinlemekten geçer. Dinlediğimiz kişiyle hem fikir olmak sorunu çözmek de gerekmemektedir. Karşı tarafın, duygularını anladığımızı hissetmesi, inanması yeterlidir.
Empati, başkalarının fikir ve duygularını anlamaya çalışma, tavırlarını onların ruhsal durumlarına göre ayarlayabilme becerisidir. Ekip çalışmasının giderek önem kazandığı günümüzde, empatinin iyi bir lider için vazgeçilmez bir özellik olduğu açıktır. Birlikte çalıştığı insanların görüşlerini hisseden ve anlayan lider bu görüşleri dikkate alarak hem insanlara örgütün etkin bir elemanı olduklarını hissettirir, hem de bu görüşlerden yapıcı eleştiriler alarak faydalanır. Böylece çalışanların bireysel verimliliklerini yükseltir ve liderlik gücünü pekiştirir.
5. İlişkileri Yönetebilmek : İlişki sanatı, büyük ölçüde, başkalarının duygularını idare etme becerisidir. Bu sosyal beceri, liderliğin ön şartıdır ve dört ayrı beceriden oluşmaktadır.
• Grupları organize edebilme • Tartışarak çözüm bulma • Kişisel bağlantı • Sosyal Analiz
323
i) Grupları organize edebilme: Liderin temel becerisi kurum içindeki insanları harekete geçirip, çabalarının koordinasyonunu içerir. Bu, tiyatro yöneticilerinde ya da prodüktörlerde, subaylarda veya birimin başındaki etkili yöneticilerde görülen yetenektir. Oyun alanında ise bu, herkesin ne oynayacağına karar veren ya da takım kaptanı olan çocuktur.
ii) Tartışarak çözüm bulma: Çatışmaları engelleyen ya da alevlenen anlaşmazlıklara çözüm bulan, ara bulucunun becerisidir. Bu beceriye sahip olanlar, anlaşma yapar, tartışmalarda hakem olur veya ara bulmakta ustalaşırlar.
iii) Kişisel bağlantı: İlişkiye girmeyi ya da kişilerin hislerinin ve ilgi konularının farkına varıp uygun tepki vermeyi kolaylaştırır. Bu tür kişiler iyi bir “takım oyuncusu”, güvenilir bir eş veya iş ortağı olur. İş dünyasında başarılı bir yönetici, ayrıca mükemmel öğretmen olabilirler.
iv) Sosyal analiz: İnsanların hislerini, niyetlerini ve sorunlarını keşfedebilme ve içgörü sahibi olabilme becerisidir. Başkasının ne hissettiğini bilmek, kolaylıkla yakınlık veya ahenk kurmaya yol açabilir.
Bir bütün olarak alındığında bu beceriler kişiler arası ilişkilerin sürtüşmesiz yürümesini sağlayan şeydir ve çekiciliğin, sosyal başarının, hatta karizmanın gerekli unsurlarıdır.
Sosyal ilişki zekası yüksek olan kişiler, insanlarla rahat bağlantı kurabilen, onların tepkilerini, hislerini akıllıca okuyabilen, yönlendirebilen, organize edebilen ve her insani faaliyette alevlenebilecek tartışmaların üstesinden gelebilen kişilerdir, doğal liderlerdir, dile getirilmeyen ortak fikirleri ifade edebilen ve bunu bir topluluğu hedeflerine doğru yöneltecek bir şekilde açıklayabilen insanlardır. Diğerlerinin birlikte olmaktan hoşlandıkları kişilerdir, çünkü duygusal olarak besleyicidirler, insanları iyi bir ruh haline sokar ve “böyle insanlarla birlikte olmak ne büyük zevk” türünden şeyler söyletirler.
Ancak bu ilişkiler arası yetenekler, insanın kendi ihtiyaç ve hislerinin ve bunların nasıl karşılanabileceğinin akıllıca kavranmasıyla desteklenmezse, içi boş bir başarıya yol açabilir. Tıpkı kişinin gerçekten tatmin olmaması pahasına elde edilen popülarite de olduğu gibi kişiyi sosyal bukalemun yapar. Sosyal bukalemunlar, eğer toplumun onayını kazanacaksa, bir şey söyleyip, başka bir şey yapmaktan çekinmezler. Topluma gösterdikleri yüzleriyle özel gerçeklikleri arasındaki çelişki içinde yaşarlar.
324
Bu tür insanlar sadece ne hissettiklerini söylemek yerine, bir tepki vermeden önce karşıdakini yoklayıp, kendisinden ne istendiğine dair bir ipucu bulmaya çalışır. Sosyal yeteneklerini, hareketlerini farklı sosyal durumların gereklerine uydurmak için kullanırlar ve böylece kiminle olduklarına bağlı olarak çok farklı davranışlar sergileyebilirler.
Herkesi etkilemeye çalışan sosyal bukalemunlarla, sosyal dış görünümleri gerçek hisleriyle daha tutarlı olanlar arasındaki fark, kendine karşı dürüst ya da özüne sadık kalma becerisidir. Sosyal bukalemunlar samimi değildir. Bilerek bir çatışmanın kışkırtılması halinde bunları farkedebilmek mümkündür.
İlişkileri yönetebilmek aslında duygusal zekanın ilk dört özelliğinin bir sonucudur. Sadece yüksek duygusal zekaya sahip liderler, ilişki yönetimi ve sosyal yetenekleri sayesinde birlikte çalıştıkları insanları başarı için motive edebilecek, onları yönetmede ve ikna etmede başarılı olabilecektir.
Liderler, bazı becerilere sahip olmalıdır. Bunlar: Mücadeleye sürekli hazır olmak, işbirliği içinde vizyon oluşturabilmek, değişimi yönetebilmek, bunları gerçekleştirebilmek için kendini adayan takımlar oluşturabilmek, örgütlerde işbirliğini ve arkadaşlığı oluşturabilmek, yüksek performanslı öğrenme ortamı ve çevresi yaratabilmektir.
Lider; hisseder, iletişim kurar, vizyon oluşturur, değiştirir, statükocu değildir, her zaman değişim ister, ekibi ile başarır, “ben” demez,”biz” der, paylaşır, kendinde olan değerleri ekibine aktarır.
Liderin bunları başarıp, dönüşümleri gerçekleştirebilmesi için yapması gerekenleri birkaç başlık altında toplayabiliriz:
1) Kişilerin bilinç seviyesinin yükseltilmesi: Kişilerin bilinç seviyesinin yükseltilebilmesini temin maksadıyla, kişilerin kendini tanıması sağlanmalı, bunlarla etkili iletişim kurulmalıdır.
2) Kişilerin kendi menfaatlerinin daha ilerisine bakmasına yardım etme: Liderler, kişilerin ufuklarını genişletmeli, umutlarını güçlendirmelidir. Bunu temin için, kişiler bir araya getirilmeli, umutları gerçekleştirebilmek için ekip çalışmalarına yönlendirilmeli, bu ekipler motive edilebilmelidir.
3) Kişilerin kendi başlarına işler başarmasına yardımcı olma: Lider, ekibinde bulunanların yaparak öğrenmelerine fırsat tanımalıdır. Lider biraz da olsa kontrolü onlara bırakarak kendi başlarına başarmalarına
325
izin vermelidir. Liderin, ekibindekiler vasıtasıyla yönetmeyi bırakıp, öne çıkıp, “beni izleyin” diyeceği zamanlar da vardır. Böyle bir durum her şeyin kötüye gittiği zamanlar olabilir. Bu haller haricinde, kişilere inisiyatif tanınmalıdır. Sürekli öne çıkıp doğrudan doğruya takım liderine emirler veren yönetici, tüm emir-komuta zincirini zayıflatır; takım liderinin öğrenme tecrübelerini engeller “bu iş bensiz yürümez” diyen zayıf liderler, ekip elemanlarını eğitemezler.
4) Kişileri dönüşümün gerekliliğine inandırma: Lider, statükocu değildir. Her zaman gelişim ister. Organizasyonları geliştirmek ve değiştirmek, öğretim yeteneği ve şahsi esnekliği içerir. Lider, öğrenim ve değişimin giderek birleşen biçimi olduğu sırada, kendinin ve başkalarının endişelerini idare etmeyi sağlayacak duygusal yakınlığı da sağlamalıdır.
5) Dönüşüme uygun yeni örgüt kültürü oluşturma: Lider, dönüşümü gerçekleştirirken, dönüşümü gerçekleştirecek örgütü ve örgüt kültürünü oluşturmalı; öğrenen örgüt yapısını oluşturmalıdır.
6) Örgütü dönüştürecek lideri, kendini oluşturması: Hareket sözlerden önce gelir. Şeref, sadakat ve özveriden bahseden, ancak bu değerleri gerek görev başındayken gerekse dışarıdayken, bizzat kendisi tatbik etmeyen bir lider başarılı olamaz. Lider model olmalı, ilham verecek motivasyon oluşturmalı, entelektüel istek sağlamalı ve bireysel ilgi göstermelidir.
Başarılı liderlik için, ruhsal, zihinsel, duygusal ve fiziki açılımların dengeli kullanımı önemlidir. Bunun için temel değerler; açık olan vizyona, güçlenen ilişkilere ve yenilikçi eylemlere ihtiyaç vardır.
Liderin, liderliğini sürdürebilmesi için, işbirliği ve ortak sese, vizyon ve değerlere, bilgi ve cesarete, inanç ve dirence, bireysel kaliteye (empati, güçlü karakter, olgunluk, sabır, ileri görüşlülük, ortak akıl, güvenilir olma, yaratıcılık, hassasiyet) ihtiyacı vardır.
Liderlerin bu özelliği, duygusal zekanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Başarılı liderlerin hepsindeki ortak özellik, duygusal zekaya sahip olmalarıdır. Bu, zeka (IQ) ve teknik becerilerin gereksizliği anlamına gelmez. Ancak, araştırmalar göstermiştir ki, liderlik için gereklilik koşulu duygusal zekadır. Üstün bir zekaya, analitik düşünceye sahip olan bir kişi, duygusal zekası olmadan liderlik yapamaz.
326
Her yönetici lider değildir. Yönetmek, statükoyu çağrıştırır. Halbuki lider değiştirir; yenilik önceliklidir.
İyi yönetici, işini doğru yapan kişidir, iyi lider, doğru işi yapan kişidir.
Patron lider midir? Patron da doğal liderdir. Ancak asıl lider, yönettiği önderlik ettiği toplumun içinden gelen kişidir.
Önderlik ettiği, yönettiği kitleyi çok yakından tanır, başarıyı elde etmesi kolay olur.
Hükümdar lider midir? Hükümdar emreder. Yönettiği toplumla tek yönlü bir iletişim vardır. Yönetilenlerin düşünceleri değil, hükümdarın emirleri önemlidir. Başkanlar, başbakanlar lider midir? Başkanlar, başbakanlar seçilebilir, atanabilirler. Bunlar ancak liderliğin özelliklerini taşıyorsa lider olabilir.
Gerçek lidere örnek olarak Mustafa Kemal ATATÜRK’ü gösterebiliriz. Atatürk bağlayıcıdır, yönlendiricidir, yaratıcıdır, ileri görüşlüdür. Bugünü o günden görme dehasına sahip olmak için inanılmaz bir duygusal zekaya ihtiyaç vardır. Değişimi sağlamış, bir vizyon oluşturmuştur. Toplumu ortak çıkarları doğrultusunda harekete geçirerek değişimi başlatmış yönetmiş ve bunu sürekli kılmıştır. İşte bu sürekli kılmak ATATÜRK’ü diğer tüm liderlerden farklı kılmıştır. Bugün çağdaş bir Türkiye varsa, onun vizyonunu felsefesini seksen yıl öncesinde aranması gerekir; bugünde değil.
327
Zeka
ned
ir?
Zeka
yı b
ir ka
pasi
te o
lara
k ta
nım
lam
ak m
ümkü
ndür
. Bu
kapa
site
“u
yum
gü
cüdü
r”,
“öğr
enm
e gü
cüdü
r”,
“iliş
kile
ri g
öreb
ilme
gücü
dür”
.
Zeka
, ön
cele
ri te
k bi
r et
men
ile
açık
lanı
rken
da
ha
sonr
aları
bird
en ç
ok e
tmen
le a
çıkl
anm
aya
başl
anmış
tır.
Bir
zam
an s
adec
e sa
yısa
l ve
söze
l ala
ndak
i yet
erlik
ler
zeka
ola
rak
kabu
l ed
ilirk
en;
daha
so
nral
arı
zeka
nın
teki
l bi
r al
ana
indi
rgen
emey
eceğ
i, fa
rklı
zeka
ala
nlarının
kab
ul e
dild
iği ç
oğul
bi
r zek
a ta
nımı d
aha
çok
itiba
r gör
mey
e ba
şlamış
tır.
1
Anc
ak, z
eka
deni
lince
akl
a ilk
ola
rak:
IQ=
Aka
dem
ik Z
eka
( Bilişs
el Z
eka)
akl
a ge
lir.
IQ=
akad
emik
ze
ka
bütü
nsel
bi
r ze
kayı
gö
ster
ir (m
atem
atik
, fiz
ik v
s.)
Anc
ak,
1995
son
rası
yen
i bi
r ka
vramın
ort
aya
çıktığı
görü
lür.
2
EQ=
Duy
gusa
l Zek
a
Kiş
isel
Zek
a= IQ
+ E
Q d
eğiş
ik o
ranl
arda
bileşi
mid
ir.
Kiş
isel
zek
ayı o
luşt
uran
IQ, g
eliş
tirilm
esi s
on d
erec
e gü
çtür
. EQ
’nün
ise
geliş
tirile
bile
ceği
kab
ul e
dilm
ekte
dir.
3
“Duy
gusa
l Zek
a” n
edir?
“Ken
dim
izi v
e çe
vrem
izi y
önet
ebilm
emiz
i kol
aylaştıra
n,
duyg
ularımızı
tanı
ma,
anl
ama
ve e
tkin
biç
imde
kul
lana
bilm
e ye
teneği
”
4
328
“Duy
gusa
l Zek
a” b
ir m
eta
yete
nekt
ir; y
ani h
am z
eka
dahi
l, va
r ol
an
diğe
r ye
tene
kler
imiz
i ne
ka
dar
iyi
kulla
nabi
leceği
miz
in b
elirl
eyic
isid
ir.
IQ i
se,
tanı
mı
kısı
tlı d
il ve
mat
emat
ik b
ecer
ilerin
in
etki
si a
ltınd
adır.
5
Duy
gusa
l zek
a beş
ana
başlık
altı
nda
topl
anab
ilir:
-Özb
ilinç
-Duy
gula
rı id
are
edeb
ilme
-Ken
dini
har
eket
e ge
çirm
e-B
aşka
larının
duy
gula
rını a
nlam
ak (E
mpa
ti)-İ
lişki
leri
yöne
tebi
lmek
6
1.Ö
zbili
nç:
Ken
dini
tanım
a, b
ir du
yguy
u ol
uştu
rurk
en
fark
ede
bilm
e, d
uygu
sal
zeka
nın
tem
elid
ir. G
erçe
k du
ygul
arımızı
fark
ede
mem
ek b
izi
onla
rın i
nsafın
a bı
rakı
r.
7
2. D
uygu
ları
idar
e ed
ebilm
ek:
Duy
gula
rı uy
gun
biçi
mde
ida
re y
eten
eği,
özbi
linç
tem
eli
üstü
nde
geliş
ir.
Ken
dini
ya
tıştır
ma,
yo
ğun
kaygıla
rdan
, ka
ram
sarlı
ktan
, alın
ganlık
tan
kurt
ulm
a ye
tene
ği b
u ka
vram
iç
inde
değ
erle
ndiri
lir.
Çin
ata
sözü
: Ç
ok n
eşel
i anınız
da k
imse
ye b
ir şe
y va
adet
mey
iniz
, çün
kü p
işm
anlık
duy
abili
rsiz
in.
Çok
öfk
eli
anınız
da k
imse
ye c
evap
ver
mey
iniz
, he
men
re
aksi
yond
a bu
lunm
ayınız
. Son
rada
n üz
üleb
ilirs
iniz
.
8
329
3.
Ken
dini
Har
eket
e ge
çirm
ek(M
otiv
asyo
n):
Duy
gula
rı bi
r am
aç d
oğru
ltusu
nda
topl
ayab
ilmek
, di
kkat
ed
ebilm
e,
kend
ini
hare
kete
ge
çire
bilm
e,
kend
ine
haki
m
olab
ilme
ve y
aratıcılı
k iç
in g
erek
lidir.
Duy
gusa
l öz
dene
tim,
doyu
mu
erte
leye
bilm
e ve
fev
ri da
vranış
ları
zapt
edeb
ilme,
her
ba
şarının
altı
nda
yata
n öz
ellik
tir.
9
Mot
ivas
yonu
n dışa
rıdan
bek
lenm
esi,
haya
tta b
aşarı
elde
etm
ek y
önün
de e
n bü
yük
tehl
iked
ir. M
otiv
asyo
nun
tem
elin
de: u
mut
bes
lem
ek, m
oral
i boz
mam
ak, s
abırl
a ça
ba
göst
erm
ek y
atm
akta
dır.
10
4.) B
aşka
larının
Duy
gula
rını A
nlam
ak (E
mpa
ti) :
Ken
disi
nin
ne h
isse
ttiği
hak
kınd
a hi
çbir
fikri
olm
ayan
lar,
çevr
eler
inde
ki
kişi
lerin
ne
hi
sset
tiğin
i an
lam
akta
n ta
mam
en a
cizd
irler
.
11
Baş
kası
nı
anla
yabi
lmek
, ön
yargısız
ve
sa
vunm
asız
ol
arak
din
lem
ekte
n ge
çer.
Din
lediği
miz
kiş
iyle
hem
fik
ir ol
mak
sor
unu
çözm
ek d
e ge
rekm
emek
tedi
r; k
arşı
tar
afın
du
ygul
arını a
nladığımızı h
isse
tmes
i, in
anm
ası y
eter
lidir.
12
330
5) İl
işki
leri
Yöne
tebi
lmek
:
İlişk
i san
atı,
büyü
k öl
çüde
, baş
kala
rının
duy
gula
rını
idar
e
etm
e be
ceris
idir.
Bu
sosy
al b
ecer
i, lid
erliğ
in ö
n şa
rtıdır
ve
dört
ayrı b
ecer
iden
oluşm
akta
dır.
1. G
rupl
arı o
rgan
ize
edeb
ilme
2. T
artış
arak
çöz
üm b
ulm
a3.
Kiş
isel
bağ
lantı
4. S
osya
l ana
liz
13
Sosy
al
ilişk
i ze
kası
yü
ksek
ol
an
kişi
ler,
insa
nlar
la
raha
t ba
ğlan
tı ku
rabi
len,
on
ların
te
pkile
rini,
hisl
erin
i akıllıc
a ok
uyab
ilen,
yön
lend
irebi
len,
org
aniz
e ed
ebile
n ve
he
r in
sani
fa
aliy
ette
al
evle
nebi
lece
k ta
rtış
mal
arın
üs
tesi
nden
ge
lebi
len
kişi
lerd
ir.
Doğ
al
lider
lerd
ir,
dile
ge
tirilm
eyen
or
tak
fikirl
eri
ifade
ed
ebile
n ve
bu
nu
bir
topl
uluğ
u he
defle
rine
doğr
u yö
nelte
cek
bir
şeki
lde
açık
laya
bile
n in
sanl
ardı
r.
14
Anc
ak
bu
ilişk
iler
arası
yete
nekl
er,
insa
nın
kend
i ih
tiyaç
ve
hisl
erin
in v
e bu
nların
nasıl
karşıla
nabi
leceği
nin
akıllıc
a ka
vran
masıy
la
dest
ekle
nmez
se,
içi
boş
bir
başa
rıya
yol
açab
ilir;
tıp
kı
kişi
nin
gerç
ekte
n ta
tmin
ol
mam
ası
paha
sına
el
de
edile
n po
püla
rite
oldu
ğu
gibi
kişi
yi s
osya
l buk
alem
un y
apar
. Sos
yal b
ukal
emun
lar,
eğer
to
plum
un
onayını
kaza
naca
ksa,
bir şe
y sö
yley
ip,
başk
a bi
r şey
yap
mak
tan
çeki
nmez
ler.
15
İlişk
ileri
yöne
tebi
lmek
, du
ygus
al
zeka
nın
ilk
dört
öz
elliğ
inin
bir
sonu
cudu
r. Sa
dece
yük
sek
duyg
usal
zek
aya
sahi
p lid
erle
r, ilişk
i yö
netim
i ve
so
syal
ye
tene
kler
i sa
yesi
nde
birli
kte
çalış
tıkla
rı in
sanl
arı
başa
rı iç
in m
otiv
e ed
ebile
cek,
on
ları
yöne
tmed
e ve
ik
na
etm
ede
başa
rılı
olab
ilece
ktir.
16
331
Lid
erle
r, ba
zıbe
ceril
ere
sahi
p ol
malıdır.
Bun
lar:
Müc
adel
eye
süre
kli
hazı
r ol
mak
, işb
irliğ
i iç
inde
viz
yon
oluş
tura
bilm
ek,
değişim
i yö
nete
bilm
ek,
bunl
arı
gerç
ekleşt
irebi
lmek
iç
in
kend
ini
aday
an
takı
mla
r ol
uştu
rabi
lmek
, ör
gütle
rde
işbirl
iğin
i ve
ar
kada
şlığı
oluş
tura
bilm
ek,
yüks
ek
perf
orm
anslı
öğre
nme
orta
mı
ve
çevr
esi y
arat
abilm
esid
ir.
17
Lide
r; H
isse
der,
İletiş
im k
urar
,Vi
zyon
oluşt
urur
,
Değ
iştiri
r, St
atük
ocu
deği
ldir,
he
r za
man
de
ğişim
is
ter.
Ekib
i
ile
başa
rır;
ben
dem
ez,
biz
der,
payl
aşır.
K
endi
nde
olan
değ
erle
ri ek
ibin
e ak
tarır
.
18
Lide
rin b
unla
rıba
şarıp
, dö
nüşü
mle
ri ge
rçek
leşt
irebi
lmes
i iç
in y
apm
asıg
erek
enle
ri bi
rkaç
başlı
k al
tında
topl
ayab
iliriz
.
1) K
işile
rin b
ilinç
sevi
yesi
nin
yüks
eltil
mes
i:
2) K
işile
rin k
endi
men
faat
lerin
in d
aha
ileris
ine
bakm
aya
yardım
etm
e:
19
3) K
işile
rin k
endi
baş
ların
a iş
ler b
aşar
masın
a ya
rdım
cıol
ma: 20
332
4)K
işile
ri dö
nüşü
mün
ger
eklil
iğin
e in
andı
rma:
21
5)D
önüş
üme
uygu
n ye
ni ö
rgüt
kül
türü
oluş
turm
a:
22
6) Ö
rgüt
üdö
nüşt
ürec
ek li
derin
kend
ini o
luşt
urm
ası: 23
Lide
rin,
lider
liğin
i sü
rdür
ebilm
esi
için
, iş
birliği
ve
orta
k se
se, v
izyo
n ve
değ
erle
re, b
ilgi v
e ce
sare
te, i
nanç
ve d
irenc
e, b
ireys
el k
alite
ye (
empa
ti, g
üçlü
kara
kter
, ol
gunl
uk,
sabı
r, i
leri
görüşl
ülük
, or
tak
akıl,
güv
enili
r ol
ma,
yar
atıcılı
k, h
assa
siye
t) ih
tiyaç
vardır.
24
333
Her
yön
etic
i lid
er d
eğild
ir. Y
önet
mek
, sta
tüko
yu ç
ağrış
tırır.
Hal
buki
lide
r değ
iştiri
r; y
enili
k ön
celik
lidir.
İyi
yöne
tici,
işini
doğ
ru y
apan
kişi
dir,
iyi
lider
, do
ğru
işi
yapa
n kişid
ir.
25
Hük
ümda
r lid
er m
idir?
Baş
kanl
ar, b
aşba
kanl
ar li
der m
idir?
26
Ger
çek
lider
e ör
nek
olar
ak M
usta
fa K
emal
ATA
TÜR
K’ü
göst
ereb
iliriz
. A
tatü
rk
bağl
ayıcıdır,
yö
nlen
diric
idir,
ya
ratıcıdır.
İle
ri gö
rüşlü
dür.
Bug
ünü
o gü
nden
gö
rme
deha
sına
sah
ip o
lmak
içi
n in
anılm
az b
ir du
ygus
al z
ekay
a ih
tiyaç
vardır.
Değ
işim
i sağ
lamış
, bir
vizy
on o
luşt
urm
uştu
r.
Topl
umu
orta
k çı
karla
rıdo
ğrul
tusu
nda
hare
kete
ge
çire
rek
değişi
mi
başl
atmış
yöne
tmiş
ve b
unu
süre
kli
kılmış
tır. İş
te b
u sü
rekl
i kı
lmak
ATA
TÜR
K’ü
diğe
r tü
m
lider
lerd
en fa
rklı
kılmış
tır.
27
334
EMOTIONAL INTELLIGENCE AND LEADERSHIP
Prof.Dr.Rıza AYHAN*
Prof.Dr.Rıza AYHAN
It is sometimes observed that many people who have had a successful school life are not in real life. These people with brilliant schooling years have not found what they expect in life and surprised their friends from the school.
Some other people have achieved in life despite their dull school years. On the contrary, they have acquired their social positions with a good job and good posts in the society as good parents, good man and good neighbors.
In other words, correlation between school achievement and success in life does not realize as expected. What is the reason why we cannot deduce once success in life reliably based on his school achievement?
A student may fail in business and social life although he can be intelligent and brilliant in both social sciences and science lessons in
* Rector, Gazi University
335
school. There are many situations of failure for such people who are very good at mathematics and sciences, indeed in social fields.
These issues pose the question: what is intelligence then?
It is possible to define intelligence as a capacity. This capacity is “the capability of conformity, learning and identifying the relationships”. Since the beginning of the last century, it has always been discussed what intelligence is, where it comes from and how it is measured.
While intelligence was explained by only one factor formerly, recently more then one factor has been ascribed. Once only mathematical and social field capabilities were expected as intelligence later on a multi-definition of intelligence began to be championed on the view that intelligence cannot be reduced to a single field and there must be various fields. Measuring of intelligence is of a complex issue.
Yet intelligence is first associated with:
IQ=Academic Intelligence (Cognitive Intelligence). This is measurable and personal. Every individual has his own IQ. According to Stanfort-Binet Test, which is commonly used, IQ is measurable. To this test, a person within 80-90 intelligence ranges can only finish primary school. 90-100 can successfully complete high-school education. Under-graduates are usually the people above 110. Those with 130 and above are accepted as super-intelligent.
IQ=Academic Intelligence shows an all-embracing intelligence (mathematics, physics etc.).
But (leaving aside multi-intelligence for another discussion), it is seen that after 1995 a new concept has appeared.
EQ=Emotional Quotient
Researches have shown that before the employment IQ is of utmost importance but for promotion in the job EQ is. Both in success in life and social achievement this ratio is %20 IQ and %80 EQ.
That is: Personal Intelligence=IQ+EQ combination in different ratios.
336
IQ that comprises the personal intelligence is extremely hard to improve. As for EQ, it is prone to improvement. Now that the underlying factor in social life is EQ then success is in our hands.
Then what is “Emotional Quotient ”?
We can concisely define it as the “ability facilitating our management of ourselves and our medium, and the ability to identify, understand and use our emotions effectively.
Emotional Quotient, which can be defined as self-propulsion, ability to go on despite hardships, postponing prediction by mastering over drives, adjusting the spiritual state, not allowing the problems to hinder thinking, empathy, and fostering hope, unlike IQ is a new concept. There is no certain evidence about to what extent diversities between personalities stem from this.
Yet, data available show that there is a strong determiner, indeed, sometimes more than IQ. While it is claimed that IQ cannot change through education and experiences in life, it accepted that EQ could be learned and developed.
“Emotional Quotient” is a material ability, that is, it is the determiner as to how successfully we can use our abilities, including raw intelligence.
As for IQ, it is under the influence of mathematical and language skills whose definitions are restricted. It shows the skill of the individual only as a student or instructor. It is a fact that as one leaves the academic world, this skill of prediction will be feebler.
Emotional Quotient can be grouped into five main titles:
• Self-consciousness • Mastery over feelings • Self-propulsion (self-action) • Empathy • Ability to manage relations
1. Self-consciousness: Self-identification and awareness when creating a feeling is the essence of emotional intelligence. Failure in awareness of our true feelings puts us in their mercy. Those aware of their feelings
337
master their lives better, and are sure about the issues requiring personal decisions, from job preference to with whom to marry.
2. Mastery over feelings: Ability to master over feelings develops based on self-consciousness. The ability to self-suppress, get rid of intense anxieties, despair and susceptibility is evaluated within this concept. While the persons who are weak on this ability have to struggle with uneasiness, those who are strong can more easily recover when they confront the surprises and troubles of life. Successful leader is the one who, confronting failure, can produce constructive solutions in cold-blood and logic.
Chinese proverb: never promise anything to anybody in your most joyful moments because you might regret later. Never reply or respond immediately to anybody in your most furious moments because you might regret later.
3. Self-propulsion (Self-action): Focusing feelings in line with an objective, attention, and self-propulsion are necessary for creativity and self-control. Emotional self-control, deference of satisfaction and controlling impulsive behaviors are the underlying traits of any success.
Our emotions determine what we can do in life, drawing the boundaries of our inborn talents to the extent it prevents or hardens such abilities to solve problems to prepare for distant objectives, and to plan and think. It takes us to achievement if we have enthusiasm, pleasure, indeed some appropriate anxiety and motivation in our deed. Thus, emotional intelligence is a fundamental ability in this sense and a power imposing our other abilities profoundly.
Outside expectation of motivation is the greatest risk in being successful. Hope, high morale and patient effort underlie motivation. Edison reached his invention after 1000 experiments. He considered 999 futile experiments as seminal to the 1000th experiment.
Ability to motivate oneself and the people who he works with, focusing them on success, is a property belonging to the leaders who posses emotional intelligence. A motivation aiming at success and the leader’s optimization of his aim prevents discouragement in case of failure.
4.) Empathy: Empathy, another ability developing on the basis of emotional self-consciousness, is the main skill in human relations.
338
The root of empathy is self-consciousness; the more open we are open to our feelings, the better we read them. Those who have no idea what they want are completely far from understanding what the ones around feel. These people are deaf to hues. They are never aware of the trembling revealing everything, silences meaning much, different stances, emotional tones and intonation, which compose the skeleton of words and behaviors of people.
Those with a blurred mind on what they feel, experience the same ambiguity even when others share their feelings with them. Not being able to record what others feel is a great loss in terms of emotional intelligence, and a tragic failure from a humanitarian point of view. For, emotional harmony, which is the basis of love and concern, stems from empathy (ability to share the feelings of others).
Understanding the feelings of others and managing them is possible only through empathy. Ability to understand the other abides by defenseless and unprejudiced listening. It is not necessary to agree with the listened or solve the problem; the other’s belief and feeling that we understand him will be enough.
Empathy is the ability to try to understand the feelings and ideas of others, and the ability to adjust attitudes accordingly. Today, at a time when teamwork gains importance day by day, it is obvious that empathy is an indispensable trait for a good leader. A leader, who feels and understands the views of his colleagues, taking these views into consideration, makes the people feel that they are effective members of the organization, and exploit the views by deducing some constructive criticism. Thus, he increases the individual productivity of the workers and strengthens his power of leadership.
5.) Ability to manage relations: The art of relations, to a great extent, is the ability to manage others’ emotions. This social skill is a prerequisite for leadership, and consists of distinct skills.
• Ability to organize the groups • Solution through discussion • Personal contact • Social Analysis
i) Ability to organize groups: Fundamental skill of the leader is to propel the people in the institution and coordinate their efforts. This is a skill we can see in the theater managers, producers, officers or effective
339
administrators of some units. In the playfield the team captain or the boy decides who will play, how and where.
ii) Solution through discussion: This is the skill of the mediator who prevents conflicts or solves the rising disagreements. Those with this skill make agreements, acts as arbitrators in conflicts and become specialized in mediating.
iii) Personal contact: It facilitates establishing relations and properly responding by an awareness of the feelings and interests of the people. Persons of this sort are a good team player, a reliable spouse or a partner. They can become successful managers in business, and also perfect teachers.
iv) Social Analysis: This is the skill to discover the intentions, feelings and problems of people, and to have insight. Knowing what others feel might easily give way to establishment of harmony and affinity.
These skills as a whole are the things providing the maintenance of interrelations without conflict, and are the necessary elements of charm, social achievement, and indeed, charisma.
Those people with high social intelligence are the people who can, easily establish relations with people; read, direct and organize their feelings and responses cleverly, and overcome the conflicts possible to burst out in any human activity. They are natural leaders, and are the people that can articulate the inarticulate things, and express them in a way to motivate a group towards their objectives. They are the people whom others like to be with; and since they emotionally nourish and provide others with a good state of spirit, they are made to say “ how great a pleasure it is to be with such people.”
Yet, if these interrelation skills are not supported by a clever understanding of a person’s own feelings and needs, and how they will be met, may give rise to a vain achievement, and make the individual a social chameleon as it is with the popularity obtained at the expense of a false satisfaction of the individual. Social chameleons, never hesitate to say one thing, if they will earn social confirmation, but do another.
Such people, before a response, check others and try to find a clue related to the demand from them, instead of only saying what they feel. They use their social abilities and acts to appropriate with the requirements of distinct social situations, and thus, may display highly varying behaviors regarding those in company with.
340
The difference between the social chameleons who try to influence everybody and those whose social appearance is more consistent with their true feelings, is the skill of honesty and loyalty to one’s self. Social chameleons are not sincere. In case of a conflict deliberately aroused, it is possible to notice them.
As a matter of fact, ability to manage relations is result of the first four properties of emotional intelligence. Only the leaders with high emotional intelligence can motivate their colleagues for achievement, and be successful in managing and convincing them due to their relations management and social abilities.
Leaders must have some skills.
They are: permanent readiness for struggle, creating vision in cooperation, ability to manage change, forming self-sacrificing teams to realize these, constructing friendship and cooperation in the organizations, and creating a learning medium and environ with high performance.
A leader feels, contacts, and creates vision, changes, does not follow the status quo, demand change all the time. He accomplishes with his team; shares; says “we”, not “I”. He transfers his values to his team.
We can collect under some titles the requirements that the leader must meet in order to achieve the above and realize the transformations.
1.) Increasing consciousness level of individuals: With a view to ensure the increase in the consciousness level of individuals, individuals should be given the opportunity to identify themselves, and an effective relation with them should be established.
2.) Helping individuals to go beyond their own benefits: Leaders should enlarge the horizons, and strengthen the hopes of the individuals. To ensure this, individuals should be gathered and oriented towards team works in order to realize hopes, and the teams motivated.
3.) Helping individuals to succeed on their own: Leader must give the opportunity to his team members to learn by experience. He should, though little let the control to them to achieve on their own. There are times for the leader to come forward and say, “follow me”, leaving aside managing with his team. Such a situation could be at a time everything
341
is going bad. Except for these situations individuals must be given initiative.
The manager who always leads from the front and gives orders to the team leader weakens the whole chain of command; hinders the learning experiences of the team leader. Poor leaders who say, “this work cannot proceed without me” cannot train the team members.
4.) Making individuals believe in the necessity of the transformation: Leader does favor status quo. Demands development all the time. Improvement and change in the organizations comprises educational skill and personal flexibility. Leader must provide the emotional affinity that will handle his and others’ anxieties while learning and change become a combining form.
5.) Forming a new organizational culture proper to the transformation: While the leader is actualizing the transformation, he should form the organization and organizational culture that will realize the transformation, and establish the structure of learning organization.
6.) Forming the leader, himself, who will transform the organization: Action precedes words. A leader emphasizing the values of honor, loyalty, and self-sacrifice, but he himself not complying with them either in the office or elsewhere cannot be successful. Leader must be a model, form an inspirational motivation, provide intellectual demand, and show personal concern.
For successful leadership, a balanced use of spiritual, mental, emotional, and physical declinations is essential. To this end there is need for the basic values, clear vision, strong relations, and innovative actions.
What leader needs to maintain his leadership are cooperation and unanimous voice, vision and values, knowledge and courage, faith and perseverance, and individual quality (empathy, integrity, maturity, patience, far-sightedness, collective reason, reliability, creativity, and sensitivity).
These traits of leaders prove how important emotional intelligence is.
The common characteristic in successful leaders is that they all have emotional intelligence. This does not mean that intelligence (IQ)
342
and technical skills are not necessary. However, researches have shown that the necessitating condition for leadership is emotional intelligence. A person with super intelligence and analytical thinking cannot be a leader without emotional intelligence.
Every manager is not a leader. Managing is associated with status quo. Whereas leader changes, and is innovation oriented.
Good manager is the person who does his job right, good leader is who does the right job.
Is a boss a leader? Boss is also a natural leader. But real is the person who comes out of the society he leads and manages.
He closely knows the society he leads and manages, success is easy for him.
Is a ruler a leader? Monarchs order. He has a one-sided communication with the society he rules. Not ideas of the governed, but ruler’s are important. Are chairmen and prime ministers leaders? Chairmen and prime ministers may be elected or assigned. They are leaders only if they possess the characteristics of leadership.
We can take Mustafa Kemal Atatürk as a model for true leaders. Atatürk is binding, orienting and creative. He is far-sighted. In order to have the genius to foresee today as early as then, the need for emotional intelligence is unbelievable. He had realized the change and formed a vision. Driving the society in line with its common benefit he had started the change, managed it, and rendered it permanently. This permanent maintenance of change has rendered Atatürk different from the other leaders. If there is a modern Turkey today, the vision and philosophy for that must be sought in a time of eighty years ago, not at present.