Top Banner
"' _., r. ' \':/ ' \ YA YlNLARI 1 3 Dinler Tarihi - III (Sempozyum, 09-10 Haziran 2001, Ankara) 2000. YILINDA (DÜNÜ, BUGÜNÜ Ankara 2002
16

Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

Sep 01, 2019

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

"' _., r. ·~

' \':/ ' \ \·

DİNLER TARİHİ DERNEGİ YA YlNLARI 1 3

Dinler Tarihi Araştırmaları - III (Sempozyum, 09-10 Haziran 2001, Ankara)

2000. YILINDA HIRİSTİYANLIK

(DÜNÜ, BUGÜNÜ ve'GELECEGİ)

Ankara

2002

Page 2: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

r 1

TÜRKİYE'DE İNANÇ TURİZMiNE GENEL BİR BAKlŞ VE

HIRİSTIYANLIGIN SEYAHATE VERDİÖİ ÖNEM

Mustafa AKSOY.

Turizm kelimesinin kökeni Latince'de dönme hareketini ifade eden "tor­nus" kelimesinden gelmektedir. Turizmin kavramında temel olarak geri dönmek amacıyla seyahate çıkmak yer almaktadır. Turizm sürekli olarak ikamet yeri değiştirmenin dışında gelişen bir olaydır ve amaç olarak din­lenme, eğlenme, bilinmeyeni öğrenme, tarihi ve doğal güzellikleri görme, dini emirleri yerine getirme gibi nedenleri kapsamaktadır.

Bu özelliklerin çerçevesinde turizmin tanımı genel olarak şu şekilde ya­pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak tatil, dinlen­me, eğlence, kültür gibi ihtiyaçların giderilmesi amacıyla yapılan seyahat ve geçici konaklama hareketlerine turizm denir" 1

Turizmin Tarihçesi

Tarihin ilk çağlarında insanlar ya açlıktan ya da bir takım dış etkenler­den kaçmak için seyahat etmişlerdir. Ilk çağlarda, Sümerlerin yazıyı ve te­kerleği keşfetmelerinden dolayı, ulaştırma imkanlarını geliştirmeleri sebe­biyle seyahati keşfedenler olarak nitelendirilmektedirler. Hz.Nuh çoğu yol­cusu hayvan olmakla beraber, dünyada ilk geziyi düzenleyen kişi olarak nitelendirilmektedir2

Fenikeliler bir yerden diğerine tüccar olarak giden ilk gerçek seyyah sa­yılmaktadır. Doğuda eski seyahatler, özellikle Çin ve Hindistan'da, geniş ölçüde ticarete dayanmaktadır. Eski Mısır'a M.Ö.3000 yıllarında bu gün de olduğu gibi turistler, Yahudi esirlerin zorla çalıştırılarak ortaya konulan pi­ramitleri ve diğer eserleri görmeye gitmişlerdir. İlk çağlarda Romalılar en çok seyahat eden insanlardır. Yol yönlerini, konaklama yerlerini ve uzak­lıkları işaretleyen yol haritaları yapmışlardır. Bu nedenle Romalıların zevk için seyahat eden ilk turistler olduğu, seyahat hedefi olan yollarda ve ko-

* Turizm Bilim Uzmanı, Gazi Üniversitesi

SEZGIN Orhan Mesut, Genel Turizm, Tutibay Yayınları, 1995 s.4

2 MCINTOSH Robert W., Tourism Principles, Practices, Philosophies, Toronto-Canada: John WILEY & Sons Ine., 1986 s.21

417

Page 3: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

naklama yerlerinde güvenliği sa$1adıkları ileri sürülmektedir3• Romalılar,

ünlü tapınakları ve eserleri görmek için seyahat etmişlerdir. Bunlar arasın­da en gözde olanları Mısır piramitleri ve anıtlarıdır4 •

Orta Çağda Roma İmparatorluğunun çöküşüne paralel olarak Avrupa ve Ortadoğu'daki turizm genişlemeye başlamış, ilk çağlarda girişilen eğ­lence, zevk, merak, dinlenme turizminin yerine din turizmini ön plana çı· karmış ve toplumlar etkilenmiştir. Orta çağın en önemli turizm hareketle­ri, İslam'ın hızlı yayılmasına paralel olarak her yıl bir çok insanın, Mekke ve Medine'yi ziyaret etmeleri, Hıristiyan ve Müslüman topluluklar arasında yaşanan Haçlı savaşlarının büyük kitlesel hareketlere dönüşmesi, dini amaçlı seyahatlerden sayılmaktadır. Bu çağdaki en önemli turizm olayla­

rından biri de Marea POLO'nun 1271 yılında Venedik'ten başlayan yolcu­luğunun, 1295 yılında bitirmesi ve bu seyahati bir kitapta anlatmasıdır".

Yeni çağlarda Rönesans hareketleri nedeniyle İtalya'ya yapılan yoğun seyahatler kültür turizmini oluşturmuştur6• Endüstri devrimi sosyal ve eko­nomik yapılarda önemli değişikiere yol açmıştır. İlk kez İngiltere'de Stoton­Darlington kentleri arasında döşenen demiryolu üzerinde yolcu taşınması ilkel taşıma düzeninden çağdaş taşıma düzenine geçişi simgeleyen bir dö­nemeci vurgulamaktadır7 • Bı.i çağın son dönemlerinde nüfusun, gelirin ve şehirleşmenin artması ile turizmde artış meydana gelmiş, seyahatlerin ön­ceden planlanması, organize edilmesi için "seyahat acenteleri" kurulmuş­tur. Ingiltere'nin ilk seyahat acentecisi olan Thomas COOK, aslında içkinin kötülükleri konusunda vaaz veren bir vaizdir. COOK bir içkiyi bırakma­nefsine hakim olma toplantısına gezi düzenlemek maksadıyla, 5 Temmuz 1841 yılında İngiltere'nin Leichester-Loughborough kentleri arasındaki 12 millik mesafede kişi başına 1 shilling karşılığında, trenle 570 yolcuyu taşı­yarak, tarihte ilk defa bu günkü anlamda tur düzenleme işine başlamıştır. COOK, on yıl sonra, 165.000 yolcunun Londra'daki büyük müzeyi görme­sini sağlamış, 1872 yılında ise ilk dünya turunu yapan turist grubunun li­dediğini yapmıştır8•

4 MCINTOSH, a.g.e. s.21

5 MCINTOSH, a.g.e. s.25

6 HAZAR, a.g.e. s,37

7 ERALP Ziya, Genel Turizm Ankara, Ülkemiz Matbaası, 1982, s.23

8 MCINTOSH, a.g.e. s.42

418

ı

1

1

ı ı 1

ı

1

Page 4: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

Yakın çağ, turizmin en hızlı geliştiği dönemdir. Günümüze kadar olan dönemde milletlerarası bir nitelik taşıyan turizmin, hızla gelişme nedenleri:

Teknolojik gelişmeler,

Turizm kurumlarının yaygınlaşması,

- Belirli turistik yöreler ve ülkelerin popüler olması,

- Tanıtma, reklam gibi pazarlama çabaları ve halkla ilişkiler faaliyeti ge-lişmesi,

- 2.Dünya Savaşından sonra insanlarda gezme, görme, yabancı kültür­leri tanıma isteği artması,

- Toplumlarda tatil düşüncesinin yaygınlaşması, seyahate çıkma ne­denlerinin farklılığı, turizm ürünlerinin çeşitlendiritmesini zorunlu hale geti­rilmesi,

- İnsanlar yabancıları hoşgörü ile karşılamaya başlamaları, turist çeken ülkeler sınır formalitelerini azaltmaları,

-Turizm amaçlı seyahatler için can ve mal güvenliğinin sağlanması ola­rak gösterilebilir.

İnanç Turizmi Turizmin tarihçesinden de anlaşılacağı gibi din amaçlı seyahat tarih bo­

yunca seyahat amaçlarının içinde önemli yer tutmuştur.

İnanç turizminin tanımı da genel turizm tanımlarından yola çıkarak ya­pılmıştır: İnanç turizmi, "insanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıkları ve her zamanki olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışında inanç çekim merkezlerine dini inançlarını tatmin etmek maksadıyla yaptıkları ve bu se­yahatleri sırasında genellikle turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetle­ri talep ederek, geçici konaklamalarından doğan olaylar ve ilişkiler bütü­nüdür" denilebilir9

Bütün toplumlardaki kuralların temel kaynağı olan dinin, etkisini turizm hareketlerinde de göstermemesi kaçınılmazdır. Ortaçağlarda hemen he­men bütün dinlerin rehberlerİ, dini kurallar arasında kutsal şehirlerin ziya­retlerini de müminlerine emrederlerken yalnız dini bir borç yüklenmemiş, aynı zamanda ekonomik bir hareket oluşturmuşlardır. Ortaçağların Hıristi­yan inancı, sınırların ötesine taşan bir özellik göstermiştir. Ortaçağın kut-

9 KAYA Hüseyin, Inanç Turizmi Bursa: Özsan Matbaası. 1996 s. 5

419

Page 5: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

sal şehirlerinde görülen zenginlik ve refah, dini seyahatlerden doğmuştur. İslamiyet'te "Mekke ve Medine", Hristiyanlıkta ise Kudüs büyük turist akın­ları çeken başlıca merkezler olmuşlardır 10 •

Hristiyanlıkta beraber misyoner faaliyetlerinin ortaya çıkması, Haçlı Se­ferlerinin bir kitle hareketine dönüşmesi, Müslümanlıkla beraber hac iba­detine katılan kişi sayısının hızla artması Avrupa, Anadolu ve Ortadoğu arasında bir çok faaliyetin doğmasına yol açmıştır.

Dini bir olay olarak bilinen Tufan olayının, Nuhun gemisinin kalıntıları­nın, Ağrı Dağında yıllardır aranması çalışmaları, Hz.ibrahim'in ateşe atıldı­ğı yer olarak bilinen U~a, tarihi tapınakların en önemlisi olarak bilinen Ar­temis tapınağının Efes'te olması, Hristiyanların dini inançları yönünden önemli olan Efes, Antakya, İznik, Kapadokya, Demre, Urfa, İstanbul, Tar­sus gibi merkezler, tarih boyunca ziyaretiere konu olan, dini yerler olarak, inanç turizmi kavramının gelişmesinde önemli roller üstlenmişlerdir. Hac görevlerini yerine getirmek amacıyla yapılan büyük seyahat hareketleri, ekonomik ve sosyal bakımdan ülkeleri etkilemekte, özellikle ödemeler dengesinde açıkları sürekli olan ülkelere ekonomik imkanlar sağlamakta­dır. Hac ziyaretleri yapılabilen dini merkeziere sahip olmak, o ülkenin eko­nomik gelişmelerini devam· ettirmelerini sağlayabilecek kaynaklara sahip olması anlamına gelmektedir . Türkiye de toprakları üzerinde Hıristiyanlı­ğın iki hac merkezini bulundurması ve neredeyse sayısız eserleriyle eşsiz bir konuma sahiptir.

Turizm İçerisinde İnanç Turizminin Sınıflandırılması

İnanç turizmi kavramı, bünyesinde dini çekim merkezleri olan ülkelerin turist çekmesi ve ülkelerin, vatandaşlarını din amaçlı seyahate gönderme­lerine göre sınıflandırılabilir. Turizm sınıflamasına göre İnanç Turizmi, Ak­tif Inanç Turizmi ve Pasif inanç Turizmi olarak iki kısımda incelenmelidir:

Aktif İnanç Turizmi: Bir ülkenin yabancı ülkelerden, bünyesinde bulu­nan dini çekim merkezlerinin çekiciliğini kullanarak, ziyaretçi çekip inanç turizmi tanımında belirtilen unsurları uygulamasıyla ülkeye döviz girdisi sağlaması dır.

Aktif inanç turizmine, iç turizm hareketlerini de katmak gerekir. Çünkü ülke toprakları içinde bulunan çekim merkezleri, ülke vatandaşları tarafın-

1 O OLALI Hasan, Turizm Dersleri !zmir: lstiklal Matbaası. 1984 s.35

420

Page 6: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

r ı 1

ı 1

ı ı 1

1

1

1

ı ı

! ı

dan da ziyaret edilmekte ve iç turizm hareketine olumlu yönde bir canlılık kazandırmaktadır. Aktif dış turizm hareketine en iyi örnek olarak Hıristi­yanlar tarafından Efes-Meryem Ana evine yapılan Hac amaçlı ziyaretler gösterilebilir.

Pasif inanç Turizmi: Bir ülke insanlarının dini inançlarını yerine getir­mek amacıyla başka ülkelerdeki dini çekim merkezlerine yaptıkları seya­hatleri ve bu seyahatlerde inanç turizmi tanımı içindeki faaliyetlerden ya­rarlanmaları, pasif inanç turizmi olarak değerlendirilebilir. Türkiye açısın­dan Suudi Arabistan'a her yıl Umre ve Hac amacıyla ziyaretçi gönderilme­

si, pasif turizm hareketi iken, Suudi Arabistan ülkesinin, bu ziyaretçileri

ağırlaması, o ülke için aktif turizm hareketidir.

Turistlerin inanç Turizmini Tercih Nedenleri

Dünya'da her alanda bir çok gelişmelerin yaşandığı günümüzde, insan­

lar maddi değerlere verdikleri önem kadar, manevi tatmin ihtiyaçlarını da giderebilmek için özellikle gelişmiş ülkelerde devletin de desteğiyle hızla dinsel etkinlikler etrafında toplanmaktadırlar. Bunun en çarpıcı örneği ola­rak ABD'nin 2001 yılı bütçesinden inanç örgütlerince kullanılmak üzere 20 milyar Dolar civarında bir paranın ayrılması gösterilebilir. Yapılan araştır­malar, göstermektedir ki, insanları seyahate iten sebeplerin başında dinsel ögelere de yer verilmektedir.

Insanları dini turizm hareketlerine yöneiten sebepler şu ana başlıklara altında toplanmaktadır:

Psikolojik sebepler,

Dini arz kaynaklarının zenginliği,

Dini gün ve bayramlar,

Dini yayma faaliyetleri.

Psikolojik sebepler: Insanları turizm olayına yöneiten sebepleri tespit edebilmek için araştırmacılar, konuyla ilgili bir sınıflandırma yapmışlardır. Bunlar merak, din, kültür, eğitim, dinlenme, eğlence, spor, sağlık, tarihi

yöreleri gezme, sosyal yönü olan ziyaretler olarak sıralanmaktadır. Hart-. man ("Urlaubservartungen und Reisemotive" adlı) bir incelemesinde, tatil bekleyişlerinin tam listesinin analizlerini yaparak, iki esas motif çeşidini or­taya çıkarmaktadır. Bunlardan ilki "kaçış", ikincisi "yöneliş" motifleridir. Kaçış motifi monotonluktan uzaklaşmak, yöneliş motifi ise beklentilere uy-

421

Page 7: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

gun bir dünya arayışı olayını ifade etmektedir. Bu arayış insanoğlunun sırf arzu ve ihtiyaçlarını tatmin am~cıyla olabileceği gibi, merakla hakikati keşfetme duygusuyla da olabilmektedir. Aynı zamanda inanç insanın iç

dünyasında dış çevreden gelen etkenler doğrultusunda kendini motive et­mesiyle de yakından ilgilidir. Bu durumda insanlar inançlarını pekiştirrnek ve motivasyon kazanmak ya da motivasyonlarını kaybetmemek için ken­dinden önce aynı duyguları yaşamış, inancı uğruna çektikleri sıkıntıları

çeşitli kaynaklardan öğrendiği insanların yaşadığı yerleri görmek ve ben­zer duyguları yaşamak istemektedirler. Kapadokya bölgesinin insanlara bu

denli çekici gelmesinin sebebi sadece tabiat güzelliği değil ilk Hıristiyanla­

ra dinlerini yaşarken kendilerini düşmanlarından korumak için ev sahipliği yapmasıdır. Nitekim turistik mahallerde mukaddes sayılan ziyaret yerleri

mevcut ise çekicilik artmaktadır11 •

Dini Arz Kaynaklarının Zenginliği: Uluslararası turistik kaynakların arz potansiyeli incelendiğinde dini nitelikteki turistik mahallerin oldukça zen­

gin olduğu görülecektir. Mısır Piramitleri, Vatikan, Mekke, Medine, Kudüs, Türkiye'de Artemis Tapınağı, Kapadokya bölgesi ve Efes bunlardan

önemli. sayılanlardır.

İlk medeniyetlerin kuruldukları yerlerde tapınaklar da inşa edilmiş, çev­resine diğer yerleşim birimlerini oturtmuşlardır. Bu bakımdan Türkiye dini eserleriyle yeryüzünde başka bir ülkeye nasip olmayan çok ve çekici zen­

ginliklere, dinsel kaynaklara sahip bulunmaktadır. Buna sebep de Anado­lu'nun, bugüne kadar bir çok medeniyete merkez olmasıdır. En önemlisi, ilk Hıristiyanların Anadolu topraklarında mücadele vermesi, gelişmesi ve Bizans İmparatorluğunun Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul eden ilk dev­let olmasıyla yayılmasıdır. Sadece Anadolu'da bulunan ve adları İncil'de 163 defa geçen 39 yer bulunmaktadır. Konya, Antakya, Galatya (Ankara), Efesos, Bitanya (İznik), Sard şehirleri, yedi kilise bunlardan birkaçıdır12

• ·

Dini Gün ve Bayramlar: Modern turizm olayının gerçekleştirilmesi için en önemli etkenlerden biri "boş zaman" kavramıdır. Ülkelerde ücretli yıllık izin hakkının yaygınlaşmasıyla turizm faaliyetine ayrılacak zaman çoğa!-

11 YILMAZ Muzaffer, Kıtab-ı Mukaddes Kuran'ı Kerim ve Turizm, Istanbul: Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Istanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 1988, s. 28

12 YILMAZ, a.g.e. s.29-30

422

Page 8: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

r

i ı

mış ve bunun tabii sonucu olarak dünya turizminde patlamalar meydana gelmiştir. İnsanlar bu ücretli izin hakkından önce dini bayram ve törenler­den dolayı bir nevi ücretli izin kullanıyorlardı. Bu bayram günleri dini ina­nışlarının bir gereği olarak ailelerin bir arada bulunması gerektiği fikriyle uzak yerlerde bulunan aile fertlerinin bir araya toplanması için bir fırsat oluşturmuştur.

Üç ilahi dinde haftanın belirli bir günü toplu ibadet yapılarak, insanların birbirleriyle kaynaşmasını ve ilişkilerini sıkılaştırmaları için tatil ve bir nevi bayram ilan edilmiştir. Yahudi dininde Cumartesi, Hıristiyan dininde Pazar, İslam'da Cuma günleri haftalık bayram günleridir. Bu diniere mensup in­sanlar dini emirler gereği, belirtilen günlerde ibadethanelerinde toplanarak birbirleriyle kaynaşma imkanı bulmaktadır.

Hz.lsa'nın doğum gününün Miladi takvimin yıl başı kabul edilmesiyle, her sene Hıristiyanların yoğun olduğu Avrupa, Amerika, Avustralya kıta­larında, turizm olayı bütün yönleriyle canlılık kazanmaktadır. Bu sebeple ülkemizde de turizm faaliyetlerinin arttığı gözlenmektedir.

Dini etkinliğin sonucu olarak, Islam ülkelerinde iç ve dış turizmin hızlan­dığı Ramazan ve Kurban bayramları vardır. Bayramlarda sosyal hayat en canlı zamanını yaşamakta, alışverişler, akraba ziyaretleri artmaktadır. Kur­ban Bayramında Haccın gerçekleştirilmesi sadece Ortadoğu'da değil, bü­tün Dünyada büyük bir kitle hareketine sebep olmaktadır.

Dini Yayma Faaliyetleri: Bütün dinlerin en büyük amacı hakikatı tebliğ etmek ve insanların daha iyi yaşamalarını sağlamak olmuştur. Nitekim Hz. Adem'den Hz.Muhammed'e kadar her peygamber bunı,mla vazifelendiril­miştir. Bundan dolayı dinlerin mensupları tarih boyunca büyük seyahatler gerçekleştirmişlerdir.

Tek tanrı fikrini Dünya'ya yaymaya çalışanlar arasında Yahudiler de yer almış, onlar zamanlarının din ve ahlak öğretmenleri haline gelmişlerdir. Zamanla bu fikir Hıristiyanlıkta daha da kuvvetli işlenmiştir. Hıristiyanlık bu sayede Avrupa'nın bütün devletlerinde ortak din haline gelerek, Pa pa­lık devletler üstü bir otorite olmuştur. Yine Papalığın gayretleri ile kutsal

·topraklara sahip olabilmek için Ortadoğu'ya defalarca Haçlı seferleri dü­zenlenmiştir. Dünyada yeni yerleşim yerlerinin keşfedilmesiyle, misyoner­lik faaliyetleri hızlanmış, dini yaymak uğruna birçok gönüllü seyahat etme­ye başlamıştır.

423

Page 9: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

"İslamiyet'te ise hak, hakikat, adalet uğruna yola çıkmak, yolculuk zah­metlerine katlanmak yüceltilmiŞtir. Bu fikrin doruk noktası 'Cihad' anlayı­şıyla tezahür etmektedir "13 Cihad, sadece silahlarla bir düşmana karşı sa­vaşmak değildir. Cihat aynı zamanda "Münazara", "tartışma", "dini yay­

ma" anlamlarına da gelmektedir. Nitekim din düşünürleri, Malazgirt sava­şından önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yayılıp, İslam dinini yayma­

ya çalışmışlar ve Anadolu'nun fethini kolaylaştırmışlardır. Dervişler bir çok

yerleşim yerini gezerek İslam dininin daha iyi yaşamayı ve yaşatmayı ken­

dilerine görev bilmişlerdir. Günümüzde de dini yayma faaliyetleri hızını

kaybetmeden devam etmektedir.

Türkiye'de İnanç Turizminin Geliştirilmesine Yönelik Faaliyetlerin Ta­

rihçesi:

Son birkaç yıla kadar ülkemizde sadece belirli seyahat türleri üzerinde yoğunlaşılmış, turizm arzının çeşitlenmemesi dolayısıyla bu konu Türkiye

açısından kayıplar oluşturmuştur. Bu kaybın daha fazla olmaması için ilgi­li kurum ve kuruluşlar turizmi çeşitlendirme yoluna gitmişler ve bu alanda gözle görülür başarılar elde etmişlerdir.

Dini turizmin, Türkiye'deki sayısal durumunu öğrenmek amacıyla, ilk çalışmalara 1965 yılında, Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından yapılan bir anketle başlanmıştır. Aynı kurum tarafından 1983 yılında yapı­lan, iç turizm hareketine yönelik "Hane halkı eğilim anketi" ile seyahat

edenlerin sayısı ve seyahat amaçları elde edilmeye çalışılmıştır. 1986 ve 1993 yıllarında yapılan "Çıkış yapan yabancı ziyaretçiler anketi" ile ülkemi­ze gelen yabancı ziyaretçilerin ziyaret amaçlarına göre tasnifı yapılmış ve dini amaçlı turizm ana başlık halinde ele alınmıştır. 1996 yılı Şubat ayı iti­bariyle, Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü "Çıkış yapan yabancı ziya­retçiler anketi"ni her dört ayda bir uygulamaya karar vermiş ve bu amaçla

adı geçen kurumun "Milli Gelir" şubesi görevlendirilmiştir (Tablo1).

13 YILMAZ, a.g.e. s.36

424

Page 10: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

r 1

1

! ı 1 i

1

ı 1

1

1

ı ı 1

1

1 1

1

ı i 1 1

1

ı 1 1

r

Tablo 1. Yıllara Göre Turistlerin Türkiye'ye Seyahat Amaçları.

~ 1965 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1996 1997

o

TATİL 59.17 56.9 74.1 67.0 62.6 76.5 79.6 60.2 51.14 56.12

KÜLTÜR 9.50 24.1 7.1 8.7 6.1 9.4 12.38 10.45

SPOR 1.58 0.8 0.7 0.8 0.9 - - 1.6 0.82 0.87

ZIYARET 6.69 3.1 2.4 2.2 2.7 5.7 8.3 3.9 4.53 6.28

TOPLANTI 1.28 - 0.7 1.5 0.7 - - 1.2 1.34 1.49 .

GÖREV 2.06 - 0.7 1.5 0.7 - - 1.2 0.38 0.39

Iş 6.69 6.0 6.0 8.0 5.6 16.4 9.7 6.4 9.56 5.51

SAÖLIK 0.24 0.3 0.3 0.3 0.2 - - 0.2 0.35 0.35

DINI 0.76 0.9 0.3 0.3 0.3 - - 0.7 0.47 0.50

ALlŞVERiŞ 10.92 5.1 3.4 4.2 3.5 - - 0.5 0.63 5.94

EGITiM 0.44 - 0.4 0.8 0.4 0.9 0.8 1.5 0.63 0.45

TRANSiT 1.65 - 1.2 1.1 1.8 - - 1.5 !.Ol 0.79

DIGER 1.77 2.0 0.9 1.3 ı. o 0.5 1.6 1.7 3.34 0.18

Kaynak: Yabancı Ziyaretçi Eğilim Anketleri, 1965-1993-1996-1997, Başbakanık

Devlet Istatistik Enstitüsü Yayınları, Ankara.

Turizmin çeşitlendirilmesi için alternatif program ve projeler üzerinde çalışan Turizm Bakanlığı, konumuzia doğrudan ilgili olarak 1993 yılından itibaren öncelikle üç büyük dinin günümüze kadar ulaşan eserlerinin ve ibadet yerlerinin envanterini hazırlamıştır. Yapılan bu envanter çalışmasın­

da, ülkemizde yer alan ve sayıları çok fazla olan tüm eserlerin değil özel­Hkle;

* Dinsel yönden önemli bulunan ve büyük oranda ziyaret edilen yerle-ri n,

* Sanat tarihi açısından önemli olan yerlerin,

425

Page 11: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

* Mimari özelliği nedeniyle .türünün ilk ve ilginç örneği olan yerlerin,

* Ulaşımı kolay bir noktada bulunan ve seyahat acenteleri tarafından tur programiarına dahil edilen belirli ve önemli merkezlerin,

tespiti yapılmıştır.

Turizm Bakanlığı bu proje ile üç büyük dinin, önemli ziyaret merkezle­rinin hem korunması hem de ziyarete açılması çalışmalarını yaparak, Hz.isa'nın 2000. doğum yıldönümünde yapılacak kutlarnalara hazırlamış, bu kutlamalardan Türkiye'nin büyük pay alma çalışmalarının içine girmiş­tir. Bu proje çerçevesince çeşitli zamanlarda inanç turizmi potansiyelimizi tanıtmak amacıyla, yerli ve yabancı basın mensuplarının ve konuyla ilgili çevrelerden davet edilen konukların katılımıyla, Turizm Bakanlığı tarafın­dan tanıtım etkinlikleri düzenlenmiştir. Ayrıca söz konusu projeyle ilgili olarak, üç büyük dinin Türkiye'deki arz kaynaklarına yönelik olarak "Inanç Turizm Haritası" çıkarılmıştır.

Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı Yetkilileri ile yapılan ikili görüş­meler neticesinde, inanç turizmi açısından önem arz eden merkezlerde özel eğitim almış din görevlilerinin istihdam edildiği bildirilmiştir. Bu da inanç turizminin geleceği açısından atılmış olan olumlu adımlardan biri olma özelliğini taşımaktadır. 1998 yılında yapılan bu görüşmelerde; turistik arza sahip çekim merkezlerinde yabancı dil bilgisi olmayan din görevlilerinin istihdam edilmesinin doğurduğu bazı sıkıntılar olduğu ve turist rehberleri­nin ne yazık ki inanç turizmi konusunu ciddiye almadıkları ve Türkiye'nin bu konudaki kendi tanıtımını uzman kişilerin ağzından yapamadıklarını tespit etmiş olmaları neticesinde ortaya çıkan bir ihtiyacın giderilmesi ge­rektiği vurgulanmış, nihayet 2000 yılı itibariyle bu yerlere gerekli nitelikle­re sahip din görevlileri atanmaya başlanmıştır. Inanç turizmi projesi çerçe­vesinde Turizm Bakanlığı ile yakın temas içinde bulunan Diyanet Işleri Başkanlığı kurumunun bu tutumunun proje açısından çok olumlu bir uy­gulama olduğu açıktır.

Devlet Istatistik Enstitüsünün 1965 yılında yapmış olduğu ilk yabancı ziyaretçi eğilim anketi sonuçlarına göre; dini amaçlı seyahat eden turistle­rin varlığı tesbit edilmiş ve turistlerin birinci amaç olarak toplam %0,76 oran ve 45.080 kişi ile inanç turizmini tercih ettikleri saptanmıştır. Toplam turist içinde en yüksek oran bu yıla aittir. Bunun sebebi de o dönemde St.Petrus Kilisesi ve Meryem Anan Evinin Hıristiyanlığın hac yeri ilen edi!-

426

Page 12: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

T ı 1

ı 1

ı ı

ı ı ı 1

ı ı ı ı ı ı

mesi ya da bununla ilgili çalışmaların arttırılmasıdır. 1951 yılında Meryem Anan Evi, 1963 yılında St.Petrus Kilisesi Hıristiyanlık hac yerleri olarak ilan edilmişlerdir. 1965 yılından sonra 1987 yılına kadar inanç turizmi ile ilgili sayısal bir çalışma yapılmamıştır.

1996 yılında Türkiye'ye dini amaçlı gelen yabancı ziyaretçiterin oranı 8.614.083 turistiniçinde% 0.47, 1997 yılında 9.236.392 turist içinde% 0.50 olarak, 1998 yılında 9.752.000 turistin içinde %0.34 olarak belirlenmiştir. Bu oranlar da göstermektedir ki yapılan bütün olumlu çalışmalara rağmen, Türkiye'ye gelen toplam turist içinde, birinci tercih olarak inanç turizmi amacıyla gelenlerin oranının azlığı dikkat çekicidir. Sahip olduğu değerle­re rağmen Türkiye Dünyada en çok turist çeken ülkeler içinde 20. sırada, turizmden en çok kazanan ülkeler içinde ise 14. sırada yer almaktadır.

Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı üzere, İnanç Turizm_inin turizm çeşit­lendirilmesi açısından varlığı 1965 yılından beri bilinmesine rağmen, Tür­kiye'nin zengin arz kaynaklarına karşılık bu daim fazla kullanılmayan bir turizm dalı olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna rağmen yapılan istatistiki ça­lışmalardan elde edilen veriler değerlendirildiğinde Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkeler Hıristiyan ülkelerdir. Örneğin 2000 yılında Türkiye'ye 10.412.000 turist girmiş Almanya 2.276.200, İngiltere 915.200, Birleşik Devletler Topluluğu da 1.376.600 turist göndermiştir. Bu rakamların bu denli yüksek olmasının sebebi Türkiye'nin sadece ucuz olması, deniz kum­güneşinin cezbedici olması değildir. Türkiye'nin Hıristiyan aleminin bir çok değerini toprakları üzerinde bulundurmasıdır. Yani gelen yabancı ziyaretçi­ler birkaç turizm çeşidini bir arada yaşamaktadırlar. Örneğin Kuşadasına tatil amacıyla gelen turist Selçuğa giderek Meryem Ana Evini de ziyaret et­mektedir. Seyahatin 1. amacı olarak inanç turizmi tercih edilmese de inanç turizmi değerlerinin varlığı turistlerin Türkiye'yi tercih etmelerinde etkili olabilmektedir.

Türkiye'de turizmin geleceği açısından çok büyük önem taşıyan T.C. Turizm Bakanlığı'nın yürürlüğe koyduğu "İnanç turizmi 2000 projesi" ülke­de büyük bir potansiyele sahip olan dini arz kaynaklarının değerlendirilme­si için büyük bir fırsat olarak gündeme getirilmiştir. Getirisi çok yüksek bir yatırım olma özelliğini taşıyan bu proje, inanç turizminin gelişmesi yönün­de atılan olumlu adımların devamı açısından önem arz etmektedir. Buna rağmen Türkiye'nin inanç turizminden yeterince faydalanamadığı elde edi­len bu istatistiki verilerden anlaşılmaktadır.

427

Page 13: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

Hıristiyan Dini ve Seyahate Verdiği Önem

Günümüzde dünyanın her tarafında mensupları bulunan ve dünya nüfu­sunun 1/5'inin dini olan Hıristiyanlık, Filistin bölgesinde doğmuştur. Bu ev­rensel dinin 1.400.000.000 civarında mensubu olduğu belirtilmektedir. Hı­

ristiyanlık, vahiy ve kutsal kitaba dayanan, özde tek tanrılı olmakla bera­ber, sonradan üçlemeye (teslis) yer vermiş ilahi kaynaklı bir dindir. Bu dinde peygamber, melek, ahiret, kader gibi dini kavramlar bulunmakta­dır14.

Yahudilerde Hz.Yakupla başlayan peygamberler zincirinin son halkası­

nı, Hz.İsa teşkil etmektedir. Özellikle havarilerin çeşitli memleketlere gide­

rek buralarda kilise örgütünü kurmaları, Hıristiyanlığı yaygınlaştırmaları ve bugün kutsal sayılan mektuplar, yapılan bu seyahatlerin ürünleri olmuşlar­

dır. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde, seyahat amacının tek bir hedefte ya­ni Hıristiyanlığı yaygınlaştırma hedefinde toplandığı anlaşılmaktadır. Örne­

ğin; "Ve onlara dedi; bütün dünyaya gidin İncil'i bütün hilkade vaazedin." (İncil/ Markos, 16/15). Burada dünyanın her bir tarafına gidin emri verilir­

ken ; "Şimdi siz gidip bütün milletleri şakirt edin, onları Baba ve Oğul ve Ruhülkudüs ismile vaftiz eyleyin." (İncil/ Matta, 28/19) ifadesiyle seyahat­lerin amacı net bir şekilde açıklanmaktadır. Bu amaçla seyahate gönderi­len Havarilerin yolculuk esnasındaki zorluklarla baş edebilmeleri için Hz.isa'nın vermiş olduğu öğütler, seyahat için ayrı bir anlam taşır. Bunlar­dan bazıları; "Kemerlerinize ne altın, ne gümüş, ne bakır koyun; Ne yolcu­luk için torba, ne iki gömlek, ne çarık, ne değnek alın. Zira işçi kendi yiye­

ceğine layıktır. Herhangi bir şehir veya köye girerseniz orada değerli kim olduğunu araştırın ve çıkıncaya kadar orada kalın. Evin içine girerken evi selamlayın ve eğer değerli .değil ise selamınız size geri dönsün. Kim sizi ka­bul etmez ve sözlerinizi dinlemezse o evden veya şehirden çıkarken ayak­

larınızın tozunu silkin (İncil/ Matta, 1 0/9-14).·

Havariler ilk taraftarlarını Anadolu'da yaptıkları gezilerle toplamışlardır.

Pavlos, Barnabas, Filipos Anadolu'nun hemen hemen her yerini gezmişler­dir. Sadece Yen_i Ahid'den; Efes, Milet, Sard, İznik, Konya, Tarsus, Antal­ya, Perge, Antakya, Kayseri, Galatya (Ankara), Pontus, Frigya, Kapadok-

14 TÜMER Günay, KÜÇÜK Abdurahman, Dinler Tarihi, Ankara: Ocak Yayınları. 1997 s.260-261

428

Page 14: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

r

ı 1

ı

1

ı 1

ı ı ı ı ı 1

ı ı

ya gezildiği bilinen şehir ve bölgelerdir. Bu geziler sadece Filistin'den Ana­dolu'ya değil, Kudüs'te düzenlenen vaaza her taraftan akın edilmiştir. Böy­lece o devirde Ortadoğu merkez olmak üzere yoğun seyahat olaylarının

vuku bulduğu anlaşılmaktadır. Havariler o dönemde çok ağır şartlarda se­

yahat etmişlerdir, fakat bu ağır şartlara rağmen dinlerini yaymaktan kim­

se onları alıkoyamamıştır.

Hıristiyanlıkta misafire karşı, misafire iyilik edilmesi ve sabır gösteril­

mesi yönü ağırlık kazanmıştır. Misafırperverlik teşvik edilmiş ve içten dav­

ranılması istenmiştir; "Misafirperverliği unutmayın çünkü bazıları bilmeye­

rek bununla melekleri misafir ettiler" (İncil 1 İbranilere Mektup, 13/2).

Hıristiyanlığın seyahate verdiği önem yukarıdaki bölümümüzde kısaca

ele alınmıştır. Şimdi ise Türkiye'nin turizm açısından oldukça iddialı oldu­

ğu üzerinde barındırdığı Hıristiyanlık dinine ait çekim merkezlerinin kısaca

tanıtımını yapmak istiyorum.

Hıristiyan Dininin Türkiye'deki Başlıca Çekim Merkezleri

Kutsal Yedi Hıristiyan Kilisesi. Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemler­

de ilk Hıristiyanların toplanıp gizlice dua ettikleri şehirlerde daha sonra bi­rer kilise kurulmuştur. Yohanna kaynaklarına göre; Hz.lsa tarafından çeşit­

li emirler vahyolmuştur. İsa, ona "Bu dediklerimi yedi kilisenin meleklerini yaz" demiş, vahiyde sık geçen "yedi yıldız"ın yedi kilisenin melekleri, "ye­

di şamdan"ın da yedi kilise olduğuna inanılmaktadır. Bu yedi kilisenin de Türkiye'de olması ülkemiz turizmi açısından çok önemli bir avantajdır. Ye­

di kilisenin bulundukları yerler şunlardır:

-Efes

-İzmir

-Bergama

- Thyatira (Akhisar)

- Sard

- Philadelphia (Alaşehir)

- Laodeicea (Goncalı-Denizli) ( Bkz. İncil 1 Esinleme, Sap, 1-4) .

Efes Meryemana Evi: Hz. isa'nın ölümünden sonra, Aziz Yahya (St. Je­an) ile Efes'e gelen Hz. Meryem'in, hayatının son yıllarında oturduğu ileri sürülen ev ile 4. yüzyılda yapılan kilise bugün hıristiyanlar için bir hac ye­ri olmuştur. İlk kez hac yeri oluşturan Fransız rahibe, Marie de Mandat

429

Page 15: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

Grancey' dir. Meryem Ana evini 1891 yılında Lazarit ra hi bi Henry Jung meydana çıkarmıştır. Her yılın 1·5 Ağustos'undan sonraki ilk pazar günü, Meryem Ana'nın göğe alınması Asompsion yortusu İzmir Katalik başpis­koposu başkanlığında yapılan dini bir tören ile kutlanmaktadır: 1951 yılın­da burayı ziyaret eden papa 12. Pius burası için Vatikan'da ebedi imtiyaz tebliğini(hac yeri ilanı) yayınlamıştır. Papa 6. paul tarafından 26 Temmuz 1967 tarihinde ziyaret edilerek dini tören yönetilmiştir 15 (Daha geniş bilgi için bkz. TÜMER, Günay Hıristiyanlıkta ve İslamcia Hz. Meryem Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları 1997.).

Aziz Petrus Kilisesi : Antakya'da bulunan bu kilise dünyanın ilk dört katalik kilisesinden biridir. Hıristiyanların gizli olarak buluştukları ve ve isa'nın en yakın havarilerinden Aziz Petrus'un M.S. 29 yılında Hıristiyanlığı yeni benimseyenlere vaaz verdiği dağın yamacına dayanan mağaranın önüne bir duvar çekilerek haçlılar tarafından 13. yüzyılda katalik kilisesi haline getirilmiştir. Aziz Petrus'un (st. Peter) adı bu nedenle bu kiliseye ve­rilmiştir. Aziz Petrus'un kilisenin gizli tünelinde öldürüldüğü gün olarak ka­bul edilen her yılın 29 Haziran gününde papalık tarafından hac yeri sayılan bu kilisede Hıristiyan hacıları toplanarak ay in yapmaktadırlar (BAYRAK 1995: 247). Tarihte ilk defa bu kilisede Hz.İsa'nın dinine inananlara "Hı­

ristiyan" denmiştir. 1963 yılında Papa VI. Paul burayı Hac yeri olarak ilan etmiştir16 •

Deyrulzafaran Manastırı: Mardin'in 8 km. doğusunda Eski Kale köyü yamacındadır. Süryanilere ait başpiskoposluk merkezine ait bir tapınaktır. 4. yüzyılın sonunda kurulmuştur. Şimdi Süryanilerin önemli bir ziyaret ye­ri durumundadır. Burada 52 adet Süryani patriğine ait mezarlar bir arada bulunmaktadır.

Bunlardan başka: Selçukta St. John Kilisesi, Demre-Antalya'da St.Ni­colas (Noel Baba) Kilisesi.

Kapadokya Bölgesinde: Elmalı Kilise, St.Basil Kilisesi, Yılanlı Kilise, Barbara Kilisesi, Karanlık Kilise, Çakırlı Kilise (Sandallı Kilise), Tokalı Ki-

15 BAYRAK M.Orhan, Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu, Istanbul: lnkılap Kitabevi. 1994 s. 408

16 Turizm Bakanlığı, Musevi ve Hıristiyan Alemi Dini Çekim Merkezleri, Ankara: Turizm Bakanlığı Yatırımlar Genel Müdürlüğü Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı,

No.13. 1991

430

Page 16: Dinler Tarihi Araştırmaları III - ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/D120973\2002/2002_AKSOYM.pdf · pılmıştır: "Devamlı olarak yaşanan yer dışında tüketici olarak

,-1 1

ı

1

lise, Meryemana Kilisesi, Kızlar ve Erkekler Manastırı, St.Teodor Kilisesi, Saklı kilise, Çavuşin kilisesi, Vaftizci kilise, Zelve kilisesi, Yılanlı kilise, Sümbüllü kilise, Nevşehir'de Kaymaklı yeraltı şehri, Trabzon Sümela Ma­nastırı, Mersin'de Cennet-Cehennem Mağaraları (Korykos) 17

Yüksek çekiciliğe sahip Hıristiyanlığın çekim merkezleridirler.

Bu bölümde turistik arz açısından ve en çok ziyaret edilen yerlerden ör­nekler verilmiştir. Bu konuyla ilgili olarak T.C. Turizm Bakanlığı'nın hazır­lamış olduğu inanç turizmi envanteri en kısa yol olarak bilgisayar ağında

bakanlığın ilgili sitesinden elde edilebilir.

Sonuç olarak; Müslüman Türklerin tarih boyunca başka din mensupia­

rına göstermiş oldukları engin hoşgörünün bu gün de devam ettiği söyle­nebilir. Bu hoşgörü çerçevesinde dinler arası diyaloğun geliştirilmesi yö­

nünde olumlu adımlar atılmaktadır. Türkiye'de ve dünyada inanç turizmi­nin geliştirilmesi insanlar arasındaki hoşgörünün artmasına, dolayısıyla dünya barışına katkıda bulunacaktır. Iyi niyetlerle bulunduğu ülkeden baş­ka bir ülkeye giden birisinin gittiği yerde de benzer iyi niyet tavrıyla karşı­laşması durumunda bu gezginin o ülke insanına düşman olma imkanı yok­tur. Burada din alimlerine toplumun aydınlatılması konusunda büyük gö-

. rev düşmektedir. Türk toplumunun yabancılara ve yabancı diniere bakış açısının olumlu hale getirilmesi çalışmaları sırasında toplumun mevcut kültür yapısının da korunması çalışmalarının sıkı sıkıya yapılması yerinde olacaktır. Dinler arası diyalogcia önemli olan farklı kültürü benimsernek değil, o kültürü olduğu gibi anlamak ve saygı duymaktır. Turizm bu anlam­da bu konuya hizmet edebilecek önemli bir araçtır. Çünkü insanlar turizm hareketiyle doğrudan etkileşim içine girmektedirler.

17 Turizm Bakanlığı, 1991, a.g.e.

431