Toplumsal yaşam, tarihin en erken dönemlerinden günümüze kadar önemli değişimlere sahne olmuştur. Etik “yarar, iyi, kötü vb. sorunları inceleyen, töre ile ilgili bir davranış yasası geliştiren, neyin uğrunda savaşılmaya değer , yaşama neyin anlam kazandırdığı, hangi davranışın iyi ve hangisinin kötü olduğu gibi sorunları kendine konu edinen bilim.” anlamındadır.
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Toplumsal yaşam, tarihin en erken dönemlerinden günümüze
kadar önemli değişimlere sahne olmuştur.
Etik “yarar, iyi, kötü vb. sorunları inceleyen, töre ile ilgili bir
davranış yasası geliştiren, neyin uğrunda savaşılmaya değer ,
yaşama neyin anlam kazandırdığı, hangi davranışın iyi ve
hangisinin kötü olduğu gibi sorunları kendine konu edinen bilim.”
anlamındadır.
Her toplumun kendi değer yargıları, inanışları, gelenek ve
göreneklerine göre etiğin farklı biçimlerde tanım ve uygulamalarına
rastlanmaktadır.Cevizci (2002) etiği , neyin iyi ve doğru, neyin kötü
ve yanlış olduğunu araştıran, insan hayatının gerçek amacının ne
olması gerektiğini soruşturan, ahlaklı ve erdemli bir yaşayışın hangi
öğeleri içerdiğini irdeleyen felsefe dalı olarak tanımlanmıştır.
Etik, yapılması gerekeni söyleyen bir etkinlik değil, ahlaki
sorunlarla ilgili doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir bilgiler ortaya
koyan ya da koyması beklenen, felsefenin bir alt disiplinidir.
Etik ve ahlak arasında kavramsal ve aynı zamanda işlevsel bir
ilişki kurulmuş olduğu görülmektedir.Ahlak kavramı “bir toplum
içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve
kurallar” şeklinde ifader edilmekteyken ; etik, ahlak kavramının
felsefi boyutunu temsil etmekte ve çoğu zaman “ahlak felsefesi”
biçiminde tanımlanmaktadır. Etik, felsefenin bir çalışma alanıdır.
Ahlak , toplumda uyulması gereken davranış kurallarını açıklar. Etik
, ahlakın özünü sorgunlar ve yargılar. Ahlak yöresel değerler
taşırken, etik ise evrensel değerler üretir ve bu değerler kolay kolay
değişmez.
Etik kavramı ile karıştırılabilecek bir diğer kavram ise hukuktur.
Hukuğun somut ve açık yazılı kurallardan, etiğin ise genellikle yazılı
olmayan kurallardan oluşuyor olmasıdır.Hukuk kurallarına
uyulmadığı zaman yasal yaptırımlar uygulanırken, etik kurallara
uyulmadığında yasal sürece girilmeden çoğunlukla toplumsal
yaptırımlar uygulanmaktadır.Bazı etik kuralların yasal yaptırımlarıda
olabilmektedir.(Örneğin bir meslek kuruluşunun etik kurallarına
uymayan bireyin, o meslekten ihraç edilmesi ve o mesleği birdaha
yapamaması gibi)
Uysal (2006), söz konusu etik teorileri konularına göre; normatif
etik , meta etik ve uygulamalı etik olmak üzere üç ama başlık altında
incelenmekte, ayrıca bazı kaynaklarda etik teorilerin betimleyici etik,
normatif etik ve meta etik olarak sınıflandırıldığını belirtmektedir.
Betimleyici etik, insan eylemini gözlemleyerek eylemlerin
sonuçlarını betimler.
Normatif etik, insanların inanması gereken doğru veya yanlışları
ortaya koymakta ve bunun için birtakım toplumsal kurallar , ilkeler
ya da normlar geliştirmektedir.
Meta etik, ahlaki yargıların nesnel veya kişiye göre değişen göreceli
bir kavram olup olmadığını ele alır ve inceler.
Uygulamalı etik ise, belli bir alanda ortaya çıkan etik sorunların
tartışılması için ilkeler oluşturma ve bu ilkelerin bireylerin
davranışlarında uygulanması ile ilgilenir.
BĠLĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ VE ETĠK
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki (BİT) gelişmeler, yaşadığımız
dünyayı küresel bir bilgi toplumuna dönüştürmüştür.Bilgisayarların
ve özellikle internetin ortaya çıkışı ve geniş kitlelerce yaygın bir
biçimde kullanımı, insan yaşamını bir anlamda “elektronik” veya bir
başka deyişle e-yaşam biçimine dönüştürmüştür.E-yaşam ,e-
toplum,e-devlet, e-posta gibi diğer birçok teknolojik terminolojinin
insan hayatına girmesi ile yüzyllardır süregelen alışkanlıkların,
düşünce kalıplarının, olgu ve olayların söz konusu yeni bağlam
çerçevesinde yeniden ele alınmasına gereksinim doğmuştur.
Bilgi çağının en belirgin özelliklerinden birisi nitelik ve nicelik
olarak artan biliginin BİT aracılığı ile hızlı bir biçimde
yayılmasıdır.Film, müzik,kitap gibi fikir ve sanat eserleri de
yine çoklu ortam (multimedia )destekli gelişmiş BİT ile
binlerce kullanıcıya iletilebilmektedir.
Bilişim etiğine ilişkin günlük hayatta en sık kullandığımız
kavramlar bilgisayar etiği ve internet etiğidir.Bilgisayar etiği;
sürekli gelişen bilgisayar teknolojilerindeki kavram,politika ve
değerler arasındaki ilişkileri ele alan dinamik ve karmaşık bir
çalışma alanı biçiminde tanımlanabilir.
Biligisayar Etiği Enstitüsü tarafında ortaya konan 10 etik kural
şu şekilde özetlenebilir.
1. Bir bilgisayarı diğer insanlara zarar vermek için kullanma.
2. Diğer insanların bilgisayar çalışmalarına engel olma.
3. Diğer insanların dosyalarındaki bilgileri karıştırma.
4. Bir bilgisayarı çalmak için kullanma.
5.Bir bilgisayarı yalancı şahitlik için kullanma.
6. Bedelini ödemediğin bir yazılımı kullanma ve kopyalama.
7. Yetki almaksızın veya karşılığını ödemeksizin diğer
insanların bilgisayar kaynaklarını kullanma
8.Diğer insanların zihinsel/fikri üretimlerini kendine mal etme.
9.Yazdığınız programın veya tasarladığınız sistemin sosyal sonuçları
ile ilgili olarak düşünün.
10.Bilgisayarı yakınınızdaki insanları düşünerek ve saygı duyarak
kullanın.
İnternet etiği, internet üzerinde kabul edilebilir ya da kabul edilemez
davranışları belirleyen kurallardır. Shea (2003) internet etiği
hakkında 10 temel kural belirlemiştir:
1. İnsan olduğunu unutmayın.
2. İnternet ortamında gerçek hayatta davrandığınız gibi davranın.
3.Sanal ortamda bulunduğunuz yerin bilincinde olarak davranışta
bulunun.
4. İnsanların zamanlarına ve internet erişim olanaklarına saygı
gösterin.
5.İnternette güzel görünün.
6.Bilgilerinizi paylaşın.
7.Ateşli tartışmalarda kontrolünüzü kaybetmeyin.
8.İnsanların özel hayatlarına saygı gösterin.
9.Gücünüzü kötüye kullanmayın.
10. İnsanların hatalarına karşı bağışlayı olun.
Farklı durumlar temelinde örneklendirildiğinde korsan yazılım
kullanımı, bilgisayar ve internet aracılığı ile başkalarına ait
bilgilere yasal olmayan biçimde erişim, uzun ve yorucu
süreçler ile üretilen fikir ve sanat eserlerinin yine yasa dışı bir
biçimde dağıtılması ve kullanılması bunlardan sadece öne
çıkan bazılarıdır. Mason söz konusu bilişim etiği sorunsallarını
PAPA olarak kodlanabilecek biçimde gruplandırmıştır. Gizlilik,
Doğruluk, Fikri,Mülkiyet ve erişim olmak üzere 4 ana başlıkta
ele almıştır.
Mason(1986), BİT’te meydana gelen gelişmeleri
(izleme,hesaplama,erişme vb. yeteneklerinin artması ve
kolaylaşması) ve karar alma sürecinde kullanılan bilginin değerinin
artmasının bireylerin özel yaşantı alanlarını tekdit eden iki önemli
güç olduğunu belirtmiştir.
BİT yardımı ile bankacılık, ticaret , iletişim, eğlence ve eğitim
etkinlikleri hızlı ve kolay bir biçimde gerçekleştirilebilmektedir..
Ancak söz konusu işlemlerin gerçekleştirilebilmesi bireylerin kimlik
bilgileri, banka hesap numaraları,iletişim adresleri gibi özel bazı
bilgilerin elektronik veritabanlarında saklanmasını gerektirmektedir.
Gizlilik
Gizliliğin korunması için teknolojik temelde önlemler
alınabilmektedir. Alınan teknolojik önlemler üst düzey bilgisayar
kullanıcıları tarafından yasal olmayan biçimde kaldırılabilmektedir.
Her kilidi ya da şifreyi çözmek için bir anahtar ya da çözüm
bulunmaktadır.Başkalarına ait bilgiye elektronik ortamda gizlice
erişime yönelik girişimlerin tümüyle önlenebilmesi olanaklı
gözükmemektedir. Toplumu oluşturan bireylerin gizliliği hiçe sayan
ve iyi niyetli olmayan davranışlara karşı etik bir bakış açısı ve
duyarlılık geliştirmesi kaçınılmaz olmuştur.
Bilgi çağında geçmiş tarihsel dönemlere göre özellikler BİT’in kullanımı bilginin hem miktarında hemde niteliğinde büyük artış sağlamıştır.
Dünyanın bilgi temelleri her 2-3 yılda ikiye katlanmaktadır.
Hergün 7000 bilimsel ve teknik makale yayınlanmaktadır.
Her iki hadtada 19 milyon ciltlik veri dünyanın yörüngelerindeki uydulardan gönderilmektedir.
Sanayileşmiş uluslarda ortaokul mezunları, kendi büyükbabalarının ve büyükannelerinin tüm yaşamları boyunca öğrendiklerinden daha fazla bilgi ile mezun olmaktadırlar.
Doğruluk
Elektronik ortama girilen bilginin doğruluğu çoğu zaman kontol
edilmediği için sorunlar oluşturabilmektedir.
Bazen bilginin doğruluğu çok kritik ya da hayati değer taşıyor
olabilir.Örneğin ilk yardım konusunda yanlış elde edilen bir bilgi,
bireylerin ölümüne neden olabilir.
Ticari işlemlerde yanlış girilen rakam birey ya da şirketleri ekonomik
olarak uçuruma sürekleyebilir. “Bilgi çöplüğü” olarak gösterilen
internet ortamında yer alan tüm bilgilerin doğruluğunun kontrol
edilmesi olanaksız gözükmektedir.
Doğru bilgiye ulaşmak isteyen bireylerin ya güvenilir sitelerden
bilgilere erişmesi ya da elde ettiği bilgileri diğer bilgilerle
karşılaştırarak zihninde muhakeme ederek onaylatması
gerekmektedir.
Mason (1986), bilginin doğruluğunun ortaya konulmasında gerçeklik
, güvenirlik, tam ve kesin olma gibi konularda kimin sorumlu olduğu
gibi soruları gündeme getirerek bilişim çağında büyük miktarda bilgi
arasından elde edilecek gerçek, doğru ve güvenilir bilginin önemine
dikkat çekmektedir.
Fikri Mülkiyet
Bilgi çağında fikri mülkiyet, yani kullanılan bilginin kime ait olduğu
önde gelen bilişim etiği sorunları arasında yer almaktadır. “Bilginin
sahibi kimdir, bilgiye karşılık ödenmesi gereken ekonomik bedel
nedir?” gibi sorular fikri mülkiyet kavramı ile ilgili olarak ortaya
konması gereken yanıtları içermekedir.
Bilgi çağına gelindiğinde soyut, bireylerin veya grupların entelektüel
birikim süreçlerine dayanan, bilgi, fikir veya eser biçimlerinde ifade
edilebilecek bir tür üretim ortaya çıkmıştır. Bu üretimin sonucunda
ortaya çıkan ürünlerin BİT ile elektronik ortamda kolayca
kopyalanabilmesi ve dağıtılabilmesi fikri mülkiyet temelinde
birtakım sorunlar ortaya çıkarmıştır.
EriĢim
Bilgi toplumunda bireyin herhangi bir bilgiye erişebilmesi için
öncelikle okuma, yazma, hesaplama, yorumlama gibi temel zihinsel
becerilere sahip olması gerekmektedir
Günümüzde bilgisayarlar birçok işin üstesinden gelmektedir. Bazen