Top Banner
203

Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Sep 02, 2019

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen
Page 2: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

CumhuriyetDönemiÖncesinde

TÜRKLER

YılmazÖztuna

TARİH

Page 3: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

CumhuriyetDönemiÖncesindeTÜRKLERYılmazÖztunaTasarımBKYAjansbabıalikültüryayıncılığı29EkimCad.No:23,34530Yenibosna/İSTANBULTel:(0212)4542165(pbx)Faks:(0212)4542171GSM:(0505)5840379www.bky.com.tr*[email protected]

Page 4: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKDESTANLARI

Page 5: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ERGENEKONDESTÂNI

Türk kavimlerindenGöktürkler’i konu alanErgenekonDestânı,BüyükTürkDestânı’nın bir parçasıdır. VI. yüzyıl ortalarında Türkler’i yeniden birleştirenGöktürkler’inmenşeiniaçıklamakisteyenbudestânınözetişöyledir:

TürkillerindeGöktürkler’ebaşeğmeyenbiryeryoktu.Bunukıskananyabancıkavimler, birleşerek Göktürkler’in üzerine yürüdüler. Maksatları öç almaktı.Göktürkler,çadırlarınıvesürülerinibiryere topladılar.Çevresinehendekkazıpbeklediler. Düşman gelince, vuruşma da başladı. On gün vuruşuldu. SonundaGöktürkler,üstüngeldi.

Buyenilgidensonrayabancıkavimlerinhanlarıvebeyleri,avyerindetoplanıpkonuştular. "Göktürkler’e hile yapmazsak sonunda işimiz yaman olur" dediler.Tan ağarınca, baskına uğramış gibi, ağırlıklarını bırakıp kaçtılar. Göktürkler,"Bunların vuruşmagücü bitti, kaçıyorlar!" deyip, arkalarına düştüler.Düşman,Göktürkler’i görünce, birden döndü. Gafil avlanan Göktürkler, yenik düştü.Hepsi teker teker öldürüldü. Çadırları alındı. Bir tek ev kurtulamadı.Büyüklerininhepsikılıçtangeçirildi.Küçüklerikulyapıldı.

Göktürkler’in başında, İl Han vardı. Çocukları çoktu. Fakat bu uğursuzvuruşmada, bir tanesi dışında, hepsi öldü. "Kayı" adını taşıyan bu oğul, o yılevlenmişti.İlHan’ın,"DokuzOğuz"adındabirdeyeğenivardı.KayıileDokuzOğuz, düşmana esir düşmüşlerdi. Fakat on gün geçmeden bir gece, ikisi de,kadınları ile beraber atlara atlayıp kaçtılar. Esirlikten kurtuldular. Göktürkyurdunageldiler.Buradadüşmandankaçıpgelenbirçokdeve,at,öküzvekoyunbuldular. "Dört taraftaki illerin hepsi bize düşman dediler; gereği odur ki,dağlarıniçindeinsanyoludüşmezbiryerizleyipoturalım!"Sürülerinialıp,dağadoğrugöçtüler.

Geldikleri yoldan başka geçilecek yeri olmayan bir ülkeye vardılar. Bu yolöyle sarptı ki, bir deve veya at güçlükle yürürdü. Ayağını yanlış bassa paramparçaolurdu.Göktürkler’invardıklarıülkedeakarsular,kaynaklar,türlübitkiler,meyveler, ağaçlar ve avlar vardı. Böyle bir yeri görünce, Yaradana şükürlerettiler. Yeni ülkelerinin hayvanlarının kışın etini yediler; yazın sütünü içtiler.Derisinigiydiler.Buülkeye,"Ergenekon"adınıkoydular.

İkiGöktürkprensinin,zamanlaErgenekon’daçocuklarıçoğaldı.KayıHan’ın

Page 6: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

çokçocuğuoldu.DokuzOğuzHan’ındahaazçocuğudoğdu.ÇokyıllarbuikihanınçocuklarıErgenekon’dakaldılarveçoğaldıkçaçoğaldılar.

Dört yüz yıl sonra kendileri ve sürüleri o kadar fazlalaştı ki, Ergenekon’asığışamaz oldular. Çare bulmak için, kurultay toplandı. Dediler ki:"Atalarımızdan işittik; Ergenekon dışında geniş ülkeler, güzel yurtlar varmış.Bizim yurdumuz da eskiden o yerlerde imiş. Dağların arasından yol izleyipbulalım. Göçüp Ergenekon’dan çıkalım. Ergenekon dışında her kim bize dostolursa,onunlagörüşelim.Düşmanlavuruşalım!"

KurultaybukararıalıncaGöktürkler,Ergenekon’dançıkmakiçinyolaradılar,fakat bulamadılar.O zamanbir demirci dedi ki: "Budağda demirmadeni var.Yalınkatmadenebenzer.Şunundemirinieritsek,belkidağbizegeçitverirdi!"Göktürkler, varıp demircinin gösterdiği dağ parçasını gördüler. Demircinintedbirini beğendiler. Dağın geniş yerine bir kat odun, bir kat kömür dizdiler.Dağın üstünü, altını, yanını, yönünü böylece odun ve kömürle doldurdular.Yetmiş deriden büyük körükler yapıp yetmiş yere koydular. Odun ve kömürüateşleyip,körüklemeyebaşladılar.

Allah’ın gücü ve inâyeti ile ateş kızdı. Kızdıkça demir eridi, akıverdi. Dağdelindi. Bir yüklü deve çıkacak kadar yol oldu. O kutsal yılın, kutsal ayının,kutsalgününün,kutsal saatindeGöktürkler,Ergenekon’dançıkmayabaşladılar.Bu kutsal gün, ondan sonra Göktürkler’de bayram günü oldu. Her yıl o güngelince, büyük törenler yapıldı. Bir parça demir alınıp ateşte kızdırıldı. BudemiriönceGöktürkHâkanıkıskaçlatutupörsekoyup,çekiçledöverdi.OndansonraTürkbeylerideböyleyapıpşenliklerbaşlardı.

Ergenekon’dan çıkınca, Göktürkler’in ulu hâkanı Kayı Han soyundanBörteçine, bütün illere elçiler gönderdi. Göktürkler’in Ergenekon’dançıktıklarını bildirdi.Bütün iller,TürklerinErgenekon’dan çıktığını öğrenip başeğdiler. Büyük Türk Hâkanı Börteçine’ye saygı sunup ululadılar. Kore’denKaradeniz’e kadar bütün ülkeler, yeniden Türk buyruğuna girdi. Dört yüz yılErgenekon’dabekleyenTürkler,eskisigibi,dünyanınenbüyükmilletioldular.

Page 7: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

KÜRŞADİHTİLÂLİ

TeomanYabgu’nunKuzeyAsya’daBüyükTürkHakanlığı’nıkurduğuyıldan,Milât’tanönce220yılından854yılgeçmişti.Milâd’ın634.yılındaBüyükTürkHakanlığı, mühim bir kriz devresine girmişti. Bu çağda, Büyük TürkHakanlığı’nın başındaGöktürk hanedanı bulunuyordu.Türkler’in en büyük vean’anevî düşmanı, Çin İmparatorluğu idi. Göktürk hanedanından gelen 10.BüyükTürkHakanıÇulukKağanı,Çinliler,birÇinprensesiolaneşiİçingHatuneliylezehirletmişlerdi.621’dezehirlenerekölenÇulukKağan’ınyerinekardeşiKaraKağangeçtive İçingHatun’la,yanidulyengesiyleevlendi.KaraKağan,zayıf bir şahsiyetti. Çinli eşinin entrikalarıyla büsbütün yanlış hareketleryapmayabaşladı.ÜstüstegelensoğuklarvekıtlıkyıllarıdaTürkillerindebüyükzararlar meydana getirdi. Bu durumdan faydalanan Çinliler, kuzeye, Türkülkelerine büyük bir ordu gönderdiler. Kara Kağan yenildi. 100.000 TürkleberaberÇinliler’eesiroldu.4yılÇin’deyaşadı.Kederindenöldü.

Çinliler, Kara Kağan’ın yerine Doğu Göktürk prenslerinden Sirba Kağan’ıTürkimparatoruilânettiler.SirbaKağan,birkukladanibaretti.Hayatı9yüzyılayaklaşan Türk devletinin, Çin’e tâbi olduğunu kabul etmek mecburiyetindekaldı.YüzyıllarcaÇin’invebütünAsya’nınefendisiolanTürkler,buutandırıcıboyunduruktan silkinmek için fırsat gözlüyor, kendilerine bir lider arıyorlardı.Bulider,ortayaçıkmaktagecikmedi.Bukahraman,ÇulukKağan’ınküçükoğlu,İçingHatun’unüveyoğluveKaraKağan’ınyeğeni,gençbirTürkimparatorlukprensiydi.AdıKürŞad’dı.40kişilikbir ihtilâlkomitesikurulduveKürŞad’ı,çeşitlimeziyetlerindenötürükomiteninbaşbuğuseçti.Çinliler’iTürkyurdundankovmak ve Çin’de esir yaşayan Türkler’i kurtarmayı amaç edinen bu ihtilâlkomitesi başarı kazanırsa,KürŞadhakanolmayacakve siyasetten çekilecekti.Zira ihtilâlin tamamenmillîbirgaye ileyapıldığından,hiçbirTürk’üngönlüneşüphe düşmemesi lâzımdı.Kür Şad’ın imparator olmak gayesiyle başa geçtiğisöylenmemeliydi. Nitekim önce komite üyelerinden birkaçı, Kür Şad’ınmüstakbel hakan olarak ilân edilmesini teklif etmiş, fakat bu teklif, Kür Şadtarafındankesinliklereddedilmişti.Bununüzerine,ihtilâlbaşarıyaulaşırsa,KürŞad’ınağabeyininoğlu,yaniyeğenininhakanyapılmasıkararlaştırıldı.

BusıralardaÇin’de18. imparatorlukhanedanıolanTanglar’dan2. imparatorLiŞih-minhükümsürüyordu.LiŞih-min40yaşındave13yıldanberitahttaidi.Çin, 50 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık devletiydi. Kuzey Çin’deboyundurukaltındayaşayanyüzbinlerceTürk,heranyokedilmektehlikesiyle

Page 8: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

karşıkarşıyaydı.

Türk ihtilâl komitesinin planı şöyleydi: İmparator Li Şih-min esir edilecek,Türkillerinekaçırılacak,sonraÇinsarayındaesirbulunanTürkilerigelenleriveÇinboyunduruğundakiTürktopraklarıiledeğiştirilecekti.İhtilâlbaşarıyaulaşırulaşmaz, yani Çin İmparatoru ele geçirilir geçirilmez, bütün Türklerayaklanacaklar,rastladıklarıÇinli’yiöldürüpistiklâlkazanacaklardı.

Çin İmparatoru’nun her gece kılık değiştirerek başkenti Çingan şehrindedolaştığı,Türkler tarafındanhaberalınmıştı.Birsokakbaskınıylaİmparator’unesiredilmesi,oldukçakolaydı.Ancakbuişinyapılmasıkararlaştırılangece,aksibir tesadüfle,büyükbirfırtınapatlakverdi.İmparatorsarayındançıkmadı.KürŞad, gecikilirse ihtilâlin duyulacağındanveTürkler’in kılıçtan geçirilmesindenkorktu.Akıl almaz bir cesaretle, imparatorluk sarayını basıp İmparator’u silâhkuvvetiyle ele geçirmek kararını verdi. Arkadaşlarının, Çinliler’le kıyas kabuletmezderecedeiyisilâhkullanmalarınagüveniyordu.

Gerçektenogece40Türkasilzadesi,Çinimparatorluksarayınıbastı.Pekkanlıbir vuruşma oldu. Yüzlerce Çinli muhafız, 40 Türk’ün keskin nişancılığı vevuruş mahareti karşısında can verdi. Türk okları ve kılıçları, yıldırımlar gibiyağıyor ve değdiği yerden sütunlar hâlinde kan boşanıyordu. Ancak Çinİmparatoru’nun hassa kuvvetleri, yerden mantar bitercesine çoğalıyor, bir ölümuhafızınyerinionkişialıyordu.Öylebirangeldiki,KürŞad,İmparator’unelegeçirilmesine imkân olmadığını anladı. Sarayı terk etmek emrini verdi.Ancakyaya olarak kaçmaya kalkışmak delilikti. Mutlaka binecek at bulmak icapediyordu. Sarayı basan Türkler, sokaklarda göze çarpmamak için atsızgelmişlerdi. Tek yol, sarayın has ahırını basıp at ele geçirmekti. Öyle yapıldı.İmparatorun has ahırına giren Kür Şad ve 39 arkadaşı, seyisleri öldürdüler.Buldukları atlara atladılar. Bütün muhafız duvarlarını parçalayarak saraydançıkıpgittiler.ŞehirsurlarınınbirkapısınızorlayıpÇinbaşkentindendeçıktılar.AncakarkalarındanbütünbirÇinordusugeliyordu.Veyırmağıkıyısınagelince,amansız takip, korkunç bir vuruşma hâlini aldı. Irmağa varan Kür Şad ve 39yoldaşı, suyu geçemeden Çinliler tarafından durduruldular. Birkaç yüz Çinaskeri,Türkoklarıylavurulupdüştü.Fakat40Türk’teartıkdeğildövüşecek,yayçekip kılıç savuracak takat kalmamıştı. Göz yaşartıcı, pek haşmetli birkahramanlık sahnesi içinde, güneşin ışınları karanlığın perdesini yırtmayabaşladığı anlarda Kür Şad ve 39 arkadaşı, canlarını mümkün olduğu kadarpahalıya satmak için, son gayretlerini harcadılar. Her dakika bir Türk, Veyırmağınınsarıtopraklarıüzerineseriliyordu.Biraniçinçevresinebakmakfırsatı

Page 9: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

bulan ve vücudunda düşman silâhı değmemiş yer kalmayan Kür Şad,kendisindenbaşkakılıçsallayankimsegöremedi.Arkadaşlarınınhepsiölmüştü.Son kılıcını savurdu. Şanlı atalarını, Teoman’ı, Oğuz Han’ı, Bumin ve İstemiKağanlar’ı hatırına getirdi. Gözlerini yumdu ve 39 arkadaşının vefâlıgöğüslerinedoğrudüştü.

*

İhtilâlbaşarılamadıdiyeÇinboyunduruğundakiTürklersinmedi.BütünTürkillerinde,hiçbirkuvvettarafındankarşıkonulmasınaimkânolmayanbiristiklâlrüzgârıesti.639yılınınkaranlıkvefırtınalıbirgecesinde40Türk’ünhayaldendahi geçirilemeyen baskını, Çinliler’i kalplerinin derinliklerine kadar titretti.Türkler, Kür Şad’ın kardeşleri ve yeğenleri, pek şanlı Göktürk hanedanındanyeni başbuğlar buldular. İstiklâl ülküsü, yeniden taşmak, bütün Çin’i basmak,yineAsya’nınefendisiolmakderecesindecoştu.

Page 10: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ORHUNABİDELERİ

Çar Petro’nun İsveç kralı Demirbaş Şarl’ı yendiği 8 Temmuz 1709 Poltavasavaşında,JohannvonStrahlenberg(YohanfonŞtrâlenberg)adındaAlmanasıllıbir İsveç subayı, Ruslar’a esir düştü. Sibirya’ya sürüldü ve orada serbestçedolaşmasına izin verildi. 13 yıl Sibirya’da gezen bu subay, 1722’de İsveç’edöndü. 1730’da gezilerini anlatan ünlüAlmanca eserini yayınladı. Bu kitapta,şimdiki Moğolistan’da, Orhun ırmağı çevresinde bulduğu birtakım meçhulişaretler kazılmış taşlardan bahsediyor, hattâ bu taşlardan kopya ettiği bazıişaretleri de yayınlıyordu. Kitap, XVIII. yüzyıl Avrupa’sında ilgiyle okundu.Fakat gezginin naklettiği işaretlere kimse bir mânâ veremedi. Aynı yüzyılınsonlarında Rus gezgini Palas ve 1882’de Spassky de Orhun çevresini ziyaretedip bu taşları gördüler. Hattâ sonuncu bilgin, 22 adet yazılı taşın kopyasınıyayınladı. 1825’te Fransız Doğu bilgini Abel Remusat, bu yazılı taşlarınbulunduğuçevrenin"Türkler’ineskiülkesi"olduğunuilerisürdüvekitabelerinTürkler’eaitolabileceğinisöyledi.XIX.yüzyılınsonlarındaFinbilginiHeikel,bütün yazılı taşların kopyasını dikkatle aldı ve bütün Avrupa akademi veüniversitelerine dağıttı. Birçok bilgin, bu meçhul işaretler üzerinde çalıştılar.Fakathiçbiribirsonuçalamadı.

NihayetDanimarkaAkademisiBaşkanıThomsen,1893’teOrhunyazıtlarınınkalemealındığıalfabeyiçözdü.Önce"Türk,Tengri (yaniTanrı)veKülTigin"kelimeleriniokumayamuvaffakoldu.Diğerkelimeleri,bukelimelerlemukayeseederekokudu.Çünküandığımızüçkelime,kitabelerdepekçokdefageçiyordu.Kitabelerin Türkçe olduğu anlaşıldı. Türkçe metinler, Avrupa dillerineçevirileriyle birlikte yayınlandı ve o tarihten beri yüzlerce türkolog, buabidelerinüzerindeçalıştı.

İlim tarihinin harikulâde keşiflerinden birine konu olan kitabeler, BaykalGölü’nün güneyinde, şimdikiMoğolistan topraklarında,Göktürkler’inmerkeziÖtüken yakınlarındaydı. "Göktürk Alfabesi" denen millî Türk alfabesiyleyazılmıştı.Bualfabeyiyapanların,Türkçe’ninsesbilgisiniçokiyibileninsanlarolduklarıanlaşılıyor.

Bu Orhun abidelerinden, XIII. yüzyıl başlarında Moğollar’ın tarihini yazanİranlıbüyüktarihçiCüveynîdebahsetmişti.Çünküabideler,Cengiz’inbaşkentiKarakurum’ahayli yakındı.Orhun abideleri, 3 tanedir. 3 abidenin en temizvesağlam olanı Kül Tigin abidesi olup 3,75 metre yükseklikte, yani iki insan

Page 11: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

boyundan uzundur. Yukarıdan aşağıya doğru kalınlaşan bu abidenin tepedegenişliği 1,22 metre, tabanda 1,32 metredir. Az ötesindeki Bilge Kağanabidesinin de ölçüleri aynıdır. Abidelerin yakınlarında birçok heykel, bilhassaKülTigin’inbir heykeli vardır.Türkler’inheykeltıraşlıkta çok ileri olduklarınıgösteren bu eserlerin bir kısmı, son yıllarda Çek arkeologları tarafındanbulunmuştur.Göktürklerçağındankalma3abidedenbaşkadahayüzlercekitabeelimizdedir. Ancak bunlardan hiçbiri Orhun abideleri derecesinde önemlideğildir.

ZatenOrhunveyaGöktürkabidelerininönemi,Türkedebiyatındabaşkahiçbireserleölçülemeyecekderecedebüyüktür.Buhususiyet,abideninyazarıGöktürkprenslerinden Yulug Tigin’i, Türk ediplerinin en büyüğü saymamıza kâfidir.Kitabelerde kullanılan dil, hayran olunmak bir yana, hayret edilecek derecedemükemmeldir. XX. yüzyılın büyük Türk yazarlarının kullandıkları Türkçederecesinde işlek bir nesir dili görülür. Bu dil, her cümlesinde şiir kokar.Cümleler kısa, kesik, fevkalâde mânâ yüklüdür. Herhangi bir kelime çıkarılıpeklendiği takdirde, cümlelerin dengesi derhal bozulur. VIII. yüzyıldabulunduğumuz düşünülürse, anlatılan fikirler hayrete değer. Koyu birmilliyetçilik,kitabelerinruhunaişlemiştir.Şüphesiznesirdiligibibufikirlerdeyüzyıllardan süzülmüş bir gelişmenin sonucudur. İfade, son derece realisttir.Yüzyıllarca işlenmeksizin bir dilin böyle bir mükemmellik kazanmasına veböylebirfikirseviyesineerişmesineimkânyoktur.

Orhun abidelerinden ilki, 730 yılında Büyük Türk Hâkanı Bilge Kağan’ınbaşbakanı Bilge Tonyukuk tarafından, ikincisi 732 yılında Bilge Kağantarafından, düşmanla savaşırken kahramanca ölen kardeşi Kül Tigin adına,üçüncüsüde735yılındaBilgeKağanadınadikilmiştir.Abidelerinyazarı,BilgeKağanileKülTigin’inamcaoğluolduğusanılanYuluğTigin’dir.BueserlerdeBilgeKağan,yüzyıllarötesineşöyleseslenmektedir:

Eymilletim,eyhânedânım!Sözlerimidikkatledinleyin!

"İleride gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeydegece ortasına kadar bütün milletler şimdi bana tâbidir. Bugünkü gibi kargaşaolmaksızınTürkHâkanıÖtüken’deoturursa,Türkyurdundasıkıntıolmaz.Ben,Ötüken’deoturarakyurdumuyönettim.Çinliler’inaltınına,gümüşüne, ipeğine,tatlı sözüne,değerlihediyesinekapılmadım.BunlarakapılannekadarTürk’üncan verdiğini, Çin boyunduruğuna düştüğünü unutmadım. Tanrı yardım etti,Türk Hâkanı oldum. Dağılmış milletimi bir araya topladım. Fakir milletimi

Page 12: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

zengin ettim. Azalmış milletimi çoğalttım. Atalarım Bumin Kağan’a, İstemiKağan’alâyıkbiroğulolmayaçalıştım.

"AtalarımTürkyurdunuöylesıkıtuttular,öylebilgelikle,öylegüzeltörelerleyönettiler ki, Türk milleti bahtiyar oldu, onların ölümlerine candan ağladı.Atalarıma tâbi olan bütün yabancı milletler, Çinliler, Tibetliler, Moğollar bileonların çağında yaşadıkları mesut hayatı unutmadılar. Atalarım o kadar ünlühâkanlardı. Sonradan bilgisiz ve kötü hâkanlar ulu Türk tahtına oturdular.OnlarınkötüidaresiveÇinliler’inhilesiyüzündenTürkmilleti,zenginülkelerinikaybetti.Türkhâkanlarınıncihânıtutanünlerigeçmişekarıştı.

"Buyüzden,Çinliler’ebeylikedenTürkkişizâdeleriköle,Türkkızlarıcâriyeoldu. Türk beyleri, şanlı isimlerini bıraktı. Çince isimler kullanmaya başladı.DoğuTürkleri,Çinhâkanınatâbiolup50yılonunacıklıveutandırıcıidaresindeyaşadı.

"FakatGök Tanrı, Türk’ün bu hâline acıdı. Türkmilleti yok olmasın, eskisigibi cihânın en yüce milleti olsun diye, babam İlteriş Kağan’la anam ElbilgeHâtun’uTürkler’ehâkankıldı.Tanrıgüçverdi,babamınTürkordusukurt,Türkdüşmanları koyun oldu. Düşmanlar, kurt önünden kaçan koyunlar gibi dağılıpgitti. Hâkan babam, doğudan batıya at koşturup Türk milletini tekrar topladı,birleştirdi,Türkdevletinidiriltti.

"EyTürkOğuzBeyleri!Üsttengökçökmedikçe,alttanyerdelinmedikçe,bilki, Türk milleti, Türk yurdu, Türk devleti, Türk töresi bozulmaz. Ey Türkmilleti!Kendinedön!Sugibiakıttığınkanına,dağlargibiyığdığınkemiklerinelâyıkol!

"Eymilletim!Bilkiben,zenginveparlakbirmilletehâkanolamadım.Zayıfve zavallı bir milletin başına geçip tahta oturdum. Kardeşim Kül Tigin veyeğenlerimolan ikiprensle and içtik;babamın, amcamınhayatlarınıverdiklerimilletuğrunabizdebütüngücümüzleçalıştık.

‘Başına geçtiğim Türk milletinin birliği ve yüceliği için gece uyumadım,gündüzoturmadım.Ölesiye,bitesiyeçalıştım.Tanrıyardımetti,bahtımyâroldu,yoksulmilletimizenginettim.Türkmilletinibütünmilletlerdenüstünkıldım!"

Page 13: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OĞUZHÂNDESTÂNI

2.200 yıl önce Kuzeydoğu Asya’daki Türk devletini, Asya’nın bütün kuzeyyarısını kaplayan bir imparatorluk durumuna getiren Mete, Türk milletininvicdanında"OğuzHan"adıylakalıcılaşmıştır."OğuzKağan"veya"OğuzHan"Destânı’ndaMete,Türkler’inenbüyükkahramanıolaraksunulmuş,birmasalvedestân havası içinde,Çin’e,Hind’e,Avrupa kapılarına,KuzeyAsya’nın buzluülkelerinekadaruzananfetihlerianlatılmıştır.ErgenekonDestânıgibi,OğuzHanDestânıda,Türkmilletinintarihîgelişmesivekarakteriniaçıklayançokkuvvetlibir edebî vesikadır.Mete’nin "Oğuz Han" adıyla âdetâ kutsallaştırıldığı, Türkmilletininortaklaşamalıolanbugüzeldestânkısacaşöyledir:

"GünlerdenbirgünAyHan,birerkekçocukdoğurdu.Çocuk,karasaçlı,karakaşlı,alagözlü,kızılağızlıidi.Perilerdenbilegüzeldi.Çocuk,anasındanyalnızbir defa süt emdi. Bir daha emmedi. Konuşmaya başladı. Kırk günden sonrabüyüdü. Yürüdü. Oynadı. Ata bindi. Geyik avına çıktı. Günlerden sonra,gecelerdensonra,tambiryiğitoldu.Bahâdıroldu.

‘OğuzHan’denenbubahâdır,birgünTanrı’yayakarıyordu.Birdenbireçevresikapkaranlık kesildi. Gökten bir ışık düştü. Bu ışık, aydan ve güneşten bileparlaktı.OğuzHan, ışığın içindebirkızgördü.Bukız, çokgüzeldi.Yüzünde,ışık saçan bir beni vardı.ÇobanYıldızı’na benziyordu.Gülünce,mavi gök degülüyor,ağlayınca,mavigökdeağlıyordu.

Oğuz Han, bu kızı görünce aklı başından gitti. Kızı sevdi, aldı. Kız, OğuzHan’aüçerkekçocukdoğurdu.Birincisine ‘Gün’, ikincisine ‘Ay’,üçüncüsüne‘Yıldız’adınıkoydular.

OğuzHan,günlerdenbirgün,avagitti.Gölünyanındabirağaçgördü.Ağacınkovuğundabirkızoturuyordu.Çokgüzeldi.Saçlarıbir ırmağınakışına,dişleriinciye,gözleri,gökyüzününmavisinebenziyordu.

OğuzHan’ınaklıbaşındangitti.Yüreğineoddüştü.Kızısevdi,aldı.BukızdaOğuz Han’a üç erkek çocuk doğurdu. Birincisine ‘Gök’, ikincisine ‘Dağ’,üçüncüsüne‘Deniz’adınıverdiler.

Bu çağda, sağ yönde ‘Altın Han’ denen bir hâkan vardı. Altın Han, OğuzHan’a elçi gönderdi. Pek çok altın ve gümüş yolladı. Pek çok kız, yâkut vegümüşsundu.OğuzHan’asaygıgösterdi.Başeğdi.OğuzHan,AltınHan’ınbaş

Page 14: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

eğmesinikabuletti.Sonrakırkgünkuzeyeyürüdü.‘BuzDağı’denendağageldi.Çoksoğuktu.Otağınıkurdurdu.

Tanyeriağardı.OğuzHan’ınotağınagüneşgibibirışıkgirdi.Oışıktan;göktüylü, gök yeleli, büyük bir erkek kurt çıktı. Kurt, Oğuz Han’a dedi ki: ‘EyOğuz,artıkbenönündeyürüyeceğim!’

Bundan sonra Oğuz Han, çadırları toplattı. Yola koyuldu. Türk ordusununönündegöktüylü,gökyeleli,büyükerkekkurtyürüyordu.

Nicegünlerdensonraköktüylü,gökyeleli,büyükerkekkurtdurdu.OğuzHandaTürkordusunudurdurdu.Önlerinden‘İtil’denenırmakakıyordu.OğuzHan,buradayağıilevuruştu.Savaşçokçetinoldu.İtilsuyu,yağıkanıylakıpkızılaktı.VuruşmadaOğuzHan,üstüngeldi.Başarı,Türkoklarındavekılıçlarındakaldı.

Gök tüylü, gök yeleli kurt, yine öne düştü. Oğuz Han’ı güneyin sıcakülkelerinegötürdü.OğuzHan,buradadaçokyerleraldı.Çokyağıyendi.Türkhâkanlığınıbuyöndedeçokbüyüttü.Geridöndü.

OğuzHan’ınyanında,aksakallı,bozsaçlı,çokbilgebirkişivardı.Anlayışlıvedoğrubiradamdı.OğuzHan’ındanışmanıydı.Adı‘UluğTürk’idi.

UluğTürk, günlerdenbir gün, düşündebir altın yayve üç gümüşokgördü.Altınyay,gündoğusundangünbatısınadekuzanıyordu.Üçgümüşokdakuzeyedoğru gidiyordu.UluğTürk, uykudan uyandı.Düşte gördükleriniOğuzHan’aanlattı: ‘EyHâkanım, dedi;Gök Tanrı, düşümde gördüklerimi yerine getirsin!Dilediğiyerisanaversin!’

Oğuz Han, Uluğ Türk’ün sözlerini çok beğendi. Bilgeliğini övdü. Öğüdünüdinledi.Oğullarınıtopladı.Dediki:‘Eyoğullarım!Gönlümavdiliyor.Kocadım.Gücümüyitirdim.Gün,AyveYıldız,sizdoğuyavarın.Gök,DağveDeniz,sizbatıyagidin!’

BununüzerineOğuzHan’ınüçoğludoğuya,üçoğlubatıyagitti.GünHan,AyHanveYıldızHan,bolbolavlandıktansonra,yoldabiraltınyaybuldular.Yayıaldılar.BabalarıOğuzHan’averdiler.OğuzHansevindi.Yayıüçparçaettive:‘Eybüyükkardeşler,dedi;yaysizinolsun!’GökHan,DağHanveDenizHan,bolbolavlandıktansonra,yolda,üçgümüşokbuldular.Oklarıaldılar.BabalarıOğuz Han’a verdiler. Oğuz Han sevindi. Okları onlara pay edip, ‘Ey küçükkardeşler, dedi;buoklar sizinolsun!’OğuzHan,bundan sonraUluKurultay’ı

Page 15: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

topladı.Halkıdaçağırdı.Büyükdanışmayapıldı.OğuzHan,yurdunu,oğullarınapayetti.Dediki:‘Eyoğullar,çokyaşadım.Çoksavaşlargördüm.Çokokattım.Kılıç salladım. Ata bindim. Yağılarımı ağlattım. Dostlarımı güldürdüm. GökTanrı’ya borcumu edâ ettim. Sizlere de yurdumu veriyorum. Yurdumuzunüzerindebilgelikvebahtiyarlıklayaşayın.GökTanrı’nınbuyruğundançıkmayın.Esenkalın!’SonraGökrenkligözlerinikapattı."

Page 16: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKLER’İNve

Page 17: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKİYE’NİNMENŞELERİ

Page 18: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKLER’İNMENŞEİ

Türkler, beyaz ve brakisefal, yani geniş kafalı bir ırktır. İlmin bugünküdurumunaveRusarkeologlarınınsonyıllardakikazıvearaştırmalarınagöre,buarkeologların"Andronovoİnsanı"dedikleritipintemsilettiğibeyazvebrakisefalbir ırk, bundan dört bin yıl kadar önce Orta Asya’da yaşıyordu. Bu ırkın,Türkler’iniptidaîtipiolduğukuvvetlesanılmaktadır.

Bu ırk,çevresindekiülkelerdeyaşayandolikosefalyaniuzunkafalı ırklardankesin çizgilerle ayrılıyordu. Bu Proto-Türkler, Tanrı Dağları ile Altay Dağlarıarasındaki geniş ülkede, bugünkü Çungarya’da, Doğu Türkistan’ın kuzeykesimlerinde yaşıyorlardı. Dört tarafa doğru yayılma belirtilerigöstermekteydiler.

Bu ırk, sığırı ve deveyi evcilleştirmişti.Avcı ve savaşçı bir kavimdi.Kartalıkutsal tanıyor ve mezarlarına kartal pençesi koyuyordu. Bazı bölgelerde Rengeyiğiniveyaköküzünüdeevcilleştirmeyibaşarmıştı.Bakırdanbıçakvebaşkaâletler yapabiliyordu. Birkaç yüzyıl sonra, koyundan faydalanmayı daöğrenmişti.

Bu Proto-Türk kültürünü temsil ettiği sanılan Anav’da, bugünküTürkmenistan’ınbaşkentiAşkabadçevresinde,ilkkültürtabakasına6.000yıllıkbir tarih biçilmiştir. Anav kültürünün IV. katı ise, Milât sıralarına kadardayanmaktadır.Tarihçiler,OrtaAsyakavimlerininkültürlerini,Anavmedeniyetitabakalarınagöretarihlendirmeyevebutabakalarlamukayeseetmeyeçalışırlar.

M.Ö. II. Bin’de, yani M.Ö. 2000-1000 yılları arasında, Altaylılar’dakimedeniyet, daha canlılaşmakta, daha çeşitlenmekte ve zenginleşmektedir.Arkeolojik buluntular çoğalmaktadır. Bakırın yanında tunç ve altın daişlenmekte, bıçakların yanındayüzük, bilezik gibi süs eşyası yapılmaktadır. II.Bin’de,dünyaaltınendüstrisininağırlıkmerkezi,Altaylar’dayaşayanbuProto-Türkler’dedir. Bu kavim, bu çağda kuzeye, Altaylar dışına, Sibirya Ovası’nıngüneyinede taşmıştır.M.Ö.1700yıllarındanbaşlayarakGüneySibirya,Proto-Türkbuluntularıyladoluptaşar.TunçÇağıbaşlamıştır.Proto-Türkler,göçebebirkavimdir.Yerleşikhayatınadirentercihetmektedirler.

Proto-Türk sanatında esas unsur, hayvanmotifleridir. Bumotifler, fevkalâdebirsanatkârlıklaişleniyorvehemenhereşyadakullanılıyordu."Hayvanüslûbu"

Page 19: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

denenbuüslûp,hızlaçokbatıya,Karadenizkuzeyinedoğruyayılıyordu.

Proto-Türkler, gittikçe askerî ve siyasî güçkazanıyor,Moğollar veMançulargibi çevrelerinde yaşayan, kendilerinden daha geri medeniyetleri temsil edenkavimleri hâkimiyetleri altına alıyorlardı. M.Ö. 1766’ya doğru Çin vekaayî-nâmeleri, Proto-Türkler’den bahsetmeye başlarlar. Zira Çin’i tehdit edecek birkudretderecesineerişmişlerdir.Türkler’intarihöncesiçağları,M.Ö.220yılınakadar uzanır. Bu yıl, ortaya Teoman veya Tuman Yabgu çıkarak, Türkkavimleriniveçevredekidiğertopluluklarıbirarayatoplar.Bizim"BüyükTürkHâkanlığı"dediğimizbüyükvedevamlıOrtaAsyaTürkİmparatorluğukurulur."Oğuz Han" da denen Mete, bu Teoman Yabgu’nun oğludur ve Türkİmparatorluğu’nunsınırlarınıPasifik’tenHazarDenizi’ne,SibiryabuzullarındanÇinveHindistan’ınkuzeyinekadargenişletir;Asya’nınyarısınıeldeeder.

Bu ilk Türk İmparatorluğu, başındaki hanedanın adıyla, "Kun" yahut "Hun"diye anılmaktadır.Başlangıçta "Türk" adı,Türkçekonuşankavimlerdenyalnızbirinin ismiydi. Sonradan bütün Türkçe konuşanlara Türk denmiştir. Kelime"kuvvetli"demektirve ilkçağlarda"Türük" şeklinde söyleniyordu.Bukelime,şimdiki bilgilerimize göre ilk defa M.Ö. 1328’e doğru bir Çin vekaayî-nâmesinde geçmektedir. Türkler, gene Çin tarihlerinden öğrendiğimize göre,M.Ö.781’denbaşlayarakÇin’inilkeyaletlerinielegeçirmişlerdir.

Türk fetihlerinin karanlık çağlarına ait izler, Türk destânlarına aksetmiştir."ErgenekonDestânı"nınbirmotifi,Türkler’in düşmanları tarafındanküçükbiralana sıkıştırıldıktan sonra çoğalmaları, demirmadenini eriterek yol bulup dışdünyaya açılıp yayılmaları motifi çok önemlidir. Türkler’de nüfus kesafetininfazlalığından doğan yayılma arzusunu, fâtihlik fikrini, en kötü şartlardan bilesıyrılmaazmini,madenehâkimolupüstüntekniğieldetutmakihtirasınıgösterir.Türkler’in birçok kavimleri hâkimiyetlerine alıp büyük imparatorluklarkurmaları, en eski çağlarda bile yabancı milletlerin dikkatini çekmiş, bunu,yalnızTürkler’inelindebulunanve"yadataşı"denensihirlibirtaşlaaçıklamakistemişlerdir. Çin kaynakları, Türkler’in fâtihlik ve cihangirlik vasfınıaçıklamada daha gerçekçi davranmışlardır. Çinliler’e göre Türkler’i yabancıkavimler üzerine hâkim kılan, onların süvarilik vasfıdır. Atlı Türk ordusu, oçağlarınensür’atlisavaşunsuruolarak,engenişülkeleritutabilmiştir.

Atalarımızın tarihin karanlıklarında kaybolan başka bir hususiyetleri de,demire hâkimiyetleri, bu madenden yaptıkları silâhlar ve her türlü eşya idi.Demirmadenlerinesahipolmalarıveyüzyıllardangelenalışkanlıkveustalıkla

Page 20: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

demiriişlemeleri,onlaraemsalsizbirgüçkazandırmıştır.Türkler’inenaz4.000yıldan beri bu madeni tanıyıp işledikleri ve bu hususta Hititler’den öncegeldikleriilerisürülmektedir.

Türkler’incihangirlikvasfı,onlarıneneskigeleneğidir.Tanrıtarafındanefendikavim olarak seçildiklerine inanırlardı. Kâşgarlı Mahmud’un, M.Ö. VII.yüzyıldakibirTürkhükümdarıolanAlp-Er-Tungaiçin"AjunBeği"yani"DünyaHükümdarı" demesiyle, Osmanlı padişahlarına verilen "Pâdşâh-ı Cihân" yani"Cihanİmparatoru"sıfatıarasındahiçbirfarkyoktur.

Page 21: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

HUNLARÇAĞINDATÜRKLÜK

Türkler,tarihdevrineOrtaAsya’daBüyükTürkHâkanlığı’nıkuranHunlar’lagirerler. Hunlar’ın ilk imparatorları, Teoman ve bunun oğlu Mete, diğer birdeyişle Oğuz Han’dır. Hunlar’dan önceki çağ, Türkler’in tarih öncesidir. Çinkaynakları bile,VI. asırdakiGöktürkler’i,Hunlar’dan inmiş olarak gösterirler.MeteileHunlar,BüyükTürkHakanlığı’nıcihanölçüsündebirdevletderecesineyükseltmişlerdir. Mete’nin M.Ö. 177’deki seferinde Hazar Denizi’ne, Avrupakapılarına kadar erişmesi, onu, Yakın Doğu’nun da ilgilendiği bir şahsiyetyapmıştır. Bu devirde Büyük Türk Hakanlığı’nın genişliği, İran, İskender veRomaimparatorluklarınıgeçmiştir.Mete,stratejibakımından,Kirus,İskenderveSezar’dan üstün görünmektedir. Çünkü bu cihangirler, dünya coğrafyasıüzerindeMete derecesinde geniş askerî hareketlere girişememişlerdir.Mete’yikuzeydebuzullar,güneydeHimalayalar,doğudaBüyükOkyanus,batıdaHazarveUrallardurdurabilmiştir.Metevekendisigibi35yıltahttakalantorunuKünYabgu,HunçağıTürkleri’ninbüyükteşkilâtçılarıdır.Onlarınaskerlik,teşkilâtvedevlet adamlığı dehâsı sayesinde Türkler, 20 milyon kilometre kareyi aşanbüyüklükte bir imparatorluğa sahip oldular. Hunlar, 436 yıl iktidarda kaldılar.Osmanoğulları’ndan sonra Türk tarihinde en çok iktidarda kalan hanedan,Hunlar’dır.ZatenbüyükAlman tarihçisiOttoFranke: "Hunlar, ancakOsmanlıTürkleriilemukayeseedilebilirler"demiştir.

Hunlar,ozamanakadardağınıkkültürmerkezleriteşkiledenTürkkavimleriniveonlarınkültürlerinibirleştirdiler.BusuretleTürk’lüğünmillethâlindeortayaçıkmasında birinci derecede rol oynadılar. Arkeolojik keşifler, bilhassa sonyıllardaOrtaAsya’da çokbol ve çeşitli İranveÇin eşyası ortaya çıkardı.Bu,Hunlar devrinde ticaretmünasebetlerinin kesafetini gösterir. Bu çağ Türkler’i,UzakDoğuveYakınDoğukültürleriarasında teması sağlamakbakımındandainsanlık tarihine hizmet ettiler; o zamanki dünyanın iki ucu arasında kültüralışverişine zemin hazırladılar. "İpekYolu"OrtaAsya’dan geçtiği için, transitticaretiTürkler’içokzenginleştirdi.

Hunlar çağında Türkler’in başında, "Yabgu" denen bir büyük hâkan vardı.Yabgu’nun Gök Tanrı’nın yeryüzündeki vekili olduğuna inanılırdı. Devlet veordu teşkilâtı mükemmeldi. Kahramanlık ve şövalyelik, ideal hayatın esasısayılırdı.Kahramanlara"Alp"denirdi.

Hunlar çağında Türkler, nüfus bakımından da fevkalâde çoğaldılar.

Page 22: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Altaylar’dansonraTanrıDağlarıbölgesi,nihayetSibiryaveBaykalGölüçevresiTürk’leşti.BuralardayaşayanMoğoloymakları,doğuyadoğruitildi.Türkler’deilk çekik gözlülük de bu çağda Moğol kavimleri ile karışma neticesindemeydana geldi. Hunlar çağından kalan iskeletlerin antropolojik incelenmesibunugöstermektedir.Bukarışma,BaykalGölüçevresindeveYeniseyvâdisindeoldu.Altaylar’dakiTürklerhâlâeskiTürktipinimuhafazaetmektedirler.

Bu çağ Türk sanatı, Karadeniz kuzeyinden BüyükOkyanus kıyılarına kadarhâkimbirsanatderecesineyükseldi.Türkkavimlerininsanatlarıarasındaüslûpbirliği teşekkül etti ki, büyük bir Türk İmparatorluğunun sağladığınimetlerdendir. Vahşî hayvanların mücadelelerini işleyen tunç eserler, çağınkarakteristikTürk sanatmahsulleridir.At güreşi sahneleri, yalnız bu çağTürkeserlerinde görülür. Deve ve kaplanların mücadele sahneleri de sık sık elealınmıştır.

Selenge ırmağı yakınlarında Noyun-Ula dağında bulunan Hun kurgan-mezarlarında, bol sanat eserlerine tesadüf edilmiştir.Bukurganlardan5 tanesi,Hun imparatorluk prenslerininmezarlarıdır. Altaylar’da da bu devirden kalmaprens mezarlarında Türk iskeletleri ve kılıçları bulunmuştur. İskeletlerinortalama boyunun 1 metre 80 santime yakın olması, Türkler’in uzunboyluluğunugöstermektedir.

HunçağındaTürkler,Kore’denMacarOvası’nakadarolanalanasulh,sükûnverefahgetirdiler.Mete,Çinimparatorunayazdığıbirmektupta,hâkimiyetindebulunan çeşitli kavimlerin, kudretli bir imparatorluğun sağladığı bütünnimetlerden faydalandıklarını, sulh ve saadet içinde yaşadıklarını, bilhassabelirtmeyedikkatetmiştir.

TürkdevletinibüyükbirimparatorlukhâlinegetirenMete,Türklertarafından"OğuzHan"adıylaunutulmazaddedilmiştir.Türkmilletininmüşterekeseriolan"Oğuz Kağan Destânı"ndaMete’nin Çin’e, Hind’e, Avrupa kapılarına, KuzeyAsya’nın buzlu ülkelerine kadar uzanan fetihleri terennüm edilmiştir. Budestânda, Türk’lüğün bütün hususiyetleri işlenmiştir. Destânın sonunda OğuzHan,ölümdöşeğindeoğullarınaşusözlerisöyler:"Eyoğullar,bençokyaşadım.Çok savaşlar gördüm. Çok ok attım. Çok ata bindim. Düşmanlarımı ağlattım.Dostlarımıgüldürdüm.GökTanrı’yaborcumuödedim.Sizlereyurdumuemanetediyorum."

Page 23: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKLERNİÇİNMÜSLÜMANOLDULAR?

Türkler’inMüslümandiniileilktemaslar,VII.asrınsonlarındanbaşlar.610’dadoğan ve 634’te Arabistan sınırlarını aşan Müslümanlık, VII. asır sonlarındaHorasan’avardıveTürkler’le,BatıTürkHakanlığıiletemasageçti.ButarihtenitibarenMüslümandininitanıyanTürkler,150yılkadar,buyenidiniincelediler.Bumüddet içinde İslâm imparatorluğunun hizmetine giren yüz binlerce Türk,Müslümanoldu.HattâHalife’ninbaşkumandanlığıTürkler’inelinegeçti.Mısır-Suriye’de ilk Müslüman Türk devleti olan Tolunlu devleti, bir Oğuz Türkütarafındankuruldu.

Müslüman dini, Türkler’in yaşadığı Orta Asya ülkelerinde de yavaş, fakatemin adımlarla yayıldı.ÖnceTürkler’inKarluk boyunun bir kısmıMüslümanoldu. Bu boyda Buda ve Mani dininden Budistler ve Manihaistler de çoktu.Mâverâünnehir’de, yani Amu-Deryâ ile Sır-Deryâ nehirleri arasında kalanülkelerdeveSır-Deryâ’nındahaötesindeTürkler,birçokdinemensuptular.HattâbazıbölgelerdeçeşitlidinleremensupTürklerkarışıkyaşıyorlardı.Eskidinleriolan Gök Tanrı’yı yavaş yavaş bırakıyor, Budist ve Manihaist oluyorlardı.Müslümanlardahaazdı.FakatbuçağdagenedeTürk’lerinbüyükekseriyetiGökTanrıdinindendi.

Araplar’ın Çinliler’e karşı kesin şekilde vaziyet almaları, Türkler’leMüslümanlar’ıyaklaştırdı.X.asrınilkçeyreğindeMâverâünnehir,tamamenbirMüslümanülkesiydi.Buülkedeyaşayan İranlılar ve sayıları onlarınkineyakınolan Türkler, Müslüman’dı. Bu halk, Sâmânî devletinin tab’ası idi.Mâverâünnehir, daha önceden ve bin yıldan beriBüyükTürkHakanlığı’na aitolduğuhalde,Arap fethindensonraSâmânîler’egeçmişti.Bağdad’dakiAbbâsîHalîfesi’ne tâbi olduğunu söyleyen, fakat gerçekte tamamenmüstakil bulunanSâmânîler, kudretli bir İranlı krallıktı. Türk İmparatorluğu, Balasagun veKâşgar’ı taht şehri olarak seçince, Sâmânîler’le karşı karşıya geldi. Jeopolitikzaruretler, Sâmânîler’le savaşı ve Mâverâünnehir’in fethini icap ettiriyordu.Hunlar’danGöktürkler’inyıkılışınakadarbinyılTürk idaresindeyaşamışolanbu büyük ülkeyi geriye almak, Büyük TürkHakanlığı’nın geleceği için şarttı.FakatMüslüman dininin bünyesine veOrtaÇağ’ın rakipsiz şekilde en yüksekmedeniyetvekültürünesahipolanMüslümancemiyetinegirebilmekvehâkimolabilmekiçin,bizzatMüslümanolmaklâzımdı.Mâverâünnehir’dekiİranlılar’ındeğil,MüslümanTürkler’inbileGökTanrı’yainananBüyükTürkHakanlığı’nadahil olmak istemeyecekleri ve şiddetle karşı koyacakları, şüphesizdi.Halbuki

Page 24: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Müslüman dininden bir Türk imparatorluğu, yarı yarıya Türk’leşmiş bu eskiTürk ülkesini kolaylıkla ele geçirebilirdi. Sâmânîler askerî bakımdan ezilirse,halkın yeni hanedanı tanımaması için hiçbir sebep kalmazdı. Büyük TürkHakanlığı’nın yaniKarahanlılar’ınMüslümanolması,Mâverâünnehir ve sonraHorasan’ı,YakınDoğu ileOrtaDoğu’nungeçityerindeolanbupekzenginvekalabalıkülkeleri,olgunbirermeyvehalindeTürkler’inelinedüşürecekti.Siyasîdehâya sahip olan Türk hükümdarlarının, bu gerçeği anlayamamış olmalarımümkündeğildi.

Mâverâünnehir ve Horasan fethedilmedikçe, Türk imparatorluğuna istikbalyoktu. Nitekim Karahanlılar’dan önce Büyük Türk Hakanlığı’nın başındabulunanUygurlar,cihangirbirdevletesahipolamamışlardı.UzakDoğudevletiolmak vasfını birmüddetten beri kaybeden Türk imparatorluğu,OrtaAsya’yatıkılıp kalamazdı. Böyle bir kara devletinin, cihanşümul rol oynayabilmesineimkân yoktu. Türk imparatorluğunun cihanşümul ehemmiyetten düşmesi ise,Türkler’inyüzlerceyıllıkgeleneklerininvehaysiyetlerininçiğnenmesidemekti.

Müslüman dininin Büyük Türk Hakanlığı tarafından resmî din olarakkabulününsiyasîvejeopolitiksebepleribunlarolmaklaberaber,meselebundanibaretdeğildir.Tâbircaizse,meseleninbirdemanevîcephesivardır.

Türkler, Gök Tanrı dinlerini yavaş yavaş bırakmaya başlamışlar, bir kısmıBudistveManihaistolmuştu.Başkadinlere intisapeden,HıristiyanveMûsevîolanTürkler de vardı. Türkler’deki eski din birliği kalmamıştı.Buda veManidinlerininTürkmillî bünyesineuymadığı, dahabir asır geçmeden anlaşılmıştı.Türkler’i yabancı kültürlere iten, cihangirlik vasfını kaybettiren, hattâ askerîmeziyetlerineve teşebbüsdehâlarınahalelgetirenbudinler,GökTanrıdinininkısmen terk edilmesinden sonra, Türk cemiyetinde buhranlar doğurmuş vemanevî değerleri değiştirmişti. Bununla da kalmamış, Türk devletinin siyasîbünyesini âdeta tahrip etmiş ve felce uğratmıştı. Fevkalâde pratik oluşu veTürkler’inötedenberideğerverdiklerimanevîkıymetlerebağlılığıbakımındanMüslümandini,bütünbukusurlardanveeksikliklerdenuzakvemasûndu.

Büyük Türk Hakanı sıfatıyla Karahanlı tahtında oturan Satuk Buğra Han’ınyüzlerce, hattâ binlerce yıllık Gök Tanrı dinini bırakması, şahsen Müslümanolmakla kalmayıp, bu dini Türk imparatorluğunun resmî dini ilân etmesi,yüzyıllarsürenbirgelişmenin,yüksekmillîvesiyasîmenfaatlerineseriydi.Aslabiranlıkbirolayvetekkişininkalbinedoğmuşbirilhamdeğildi.BufikrimizleSaltukBuğraHan’ınTürktarihindekiemsalsizdeğeriniküçültmekistemiyoruz.

Page 25: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Türkler,Müslüman dinini samimî olarak, kendi istekleriyle, hiçbir zorlama vedış baskı olmaksızın kitle halinde kabul edince, tarihlerinin yeni bir devresineayak basmış oluyorlardı. Bu yeni devre, X. asırdan önceki asgarî 1.200 yıllıkdevreden daha da şanlıydı. Müslümanlık, Türk millî bünyesi için uygun birdindi.Türkler,MüslümanolmaksuretiyleTürk’lüklerinikemâleerdirmiş,âdetatamamlamışlardı.

Bütündünyatarihinigünümüzekadaretkileyecekbuolay,Türkler’inHanefî-MâtürîdîSünnîİslâm’ıkabûlü,921yılındavukubuldu.

Page 26: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TARİHTEANADOLU’NUNJEOPOLİTİKDURUMU

Anadolu, dünya çapındaki jeopolitik önemini tarihin hiçbir devresindekaybetmemiştir. Mısır ve Mezopotamya ile birlikte en eski medeniyetler,Anadolu’da kurulmuştur. Anadolu’nun bu önemi nerden gelmektedir? Bubahsimizdekısacabukonuyuişleyeceğiz.

Tarihte dağlar, istilâlalara set çekmiş, medeniyetleri birbirinden ayırmıştır.Akarsular ise, medeniyetleri yaklaştırır ve zengin yerleşme alanları sağlar.Deniz, ilerimedeniyetinenbüyüksebeplerindenbiridir;ayırıcıolmaktanfazla,medeniyetleri yaklaştırıcı bir rol oynar. Dünya haritası üzerinde Anadolu ileonun tabiî bir uzantısı durumunda olan Trakya’ya bakılacak olursa, butoprakların dünya ölçüsündeki önemi hemen görülür. Cihan medeniyetininçevresinde kurulduğu Akdeniz’de hiçbir ülke, Anadolu-Trakya’nın jeopolitikşansınamalik olamamıştır.Bu şans,Anadolu’yumedeniyetlerin beşiği yapmışvepekçokkavminihtirasınıüzerindetoplamıştır.

Bu toprakların emsalsiz jeopolitik durumu şundan ileri gelir ki, Anadolu-Trakya; Asya ile Avrupa, Yakın Doğu ile Balkanlar, Akdeniz ile Karadenizarasında geçittir.Marmara bölgesine doğru gidildikçe bu jeopolitik önem, sonderece artar. Boğazlar, cihan hâkimiyetine erişmek isteyen ve cihanimparatorluğunu elinde tutmak arzusunda bulunan devletlerin can noktasıolmuştur. İstanbul Boğazı’nın Avrupa yakasında, boğazın her iki tarafına, ikikıt’aya,Asya ileAvrupa’ya, iki denize,Akdeniz ileKaradeniz’e hâkimolmaküzerekurulanİstanbulşehrinin jeopolitikönemini tarihtebaşkahiçbirbeldenintaşımadığını,kesineyakınbirhükümleilerisürebiliriz.Bu,yalnızeskidevirleriçin verilmiş bir hüküm değildir. Napoléon gibi en modern siyasîler, İstanbulhakkında,"Cihanimparatorluğununbaşkentiolmayalâyıktekşehir"demişlerdir.Bugün de bu durum fazla değişmiş değildir. Boğazlar düşünce, kuzeydengelecekistilâyıılıkdenizlerdedurdurabilecekhiçbirkuvvetmevcutdeğildir.

MarmaraDenizikadarküçükolupdabuderecedeehemmiyet taşıyanbir su,yeryüzü haritasında yoktur. Kocaeli ve Çatalca yarımadaları ile Çanakkale veGelibolu yarımadaları, iki kıt’anın, Asya ile Avrupa’nın birleştiği ülkelerdir.İmroz,BozcaadaveLimni,ÇanakkaleBoğazı’nıngirişinehâkimolanadalardır.Marmara’yıiçdenizhalinegetiren,Boğazlar’atamamenhâkimolan,bugeçitleriistediği gibi açıp kapayabilen ve İstanbul’u başkent edinen imparatorluklar,KaradenizileAkdeniz’ideiçdenizhalinegetirmekyolunututmuşlardır.Çünkü

Page 27: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Asya ve Avrupa toprakları hiçbir yerden, İstanbul’dan olduğu kadar yakın vekolay kontrol edilemez. Balkanlar’ın en güneydoğu ucunda yer almış olan şuşehir,Avrupa’nın,Balkanlar’ın,Asya’nın,YakınDoğu’nunherhangibiryerine,ikitaraftanenmerkezîyerdedir.

TarihboyuncaAnadolu’dayerleşmebölgeleri tabiatıylaçokdeğişmiş,ağırlıkmerkezleri oradan buraya, buradan oraya oynamıştır. Bununla beraber, umumîçizgileriyle, bazı devirler müstesna, yoğun nüfusla iskân edilen bölgeler vebüyük şehirlerin kurulduğu alanlar fazla değişmemiştir. Birinci derecedemerkezler, Marmara ile Ege kıyılarında teşekkül etmiştir. Bu durum,Anadolu’nunjeopolitikönemikadar iktisadîve ticarîağırlığınındabubölgedeolmasıyla ilgilidir. İstanbul, İznik, Bursa, Efes, Bergama, Foça, Edirne, İzmirgibiçeşitlidevirlerdeparlamışbüyüktarihîmerkezler,bubölgededir.Akdeniz,OrtaAnadolu,kısmenDoğuAnadolu’daisebüyüktarihîmerkezler,dahaseyrekbircoğrafîdağılıştaolmuştur.Karadenizbölgesi,içbölgeolduğuvegenişdünyaparçalarıyladoğrudandoğruyailgisibulunmadığıiçin,yoğunnüfusunarağmen,büyük merkezler vücuda getirememiştir. Bununla beraber, askerî ve ticarîzorunluluklar, zaman zaman Sinop ve Trabzon gibi şehirlere birinci derecedeönemkazandırmıştır.

Anadolu, coğrafya konumundan başka, yeraltı ve yerüstü zenginlik veservetleribakımındandadünyanınmüstesnabirköşesiolmuştur.Demir,Hititlertarafından bu topraklarda işlenmiş ve dünya medeniyetinde, bilhassa savaşalanındabüyükinkılâplardanbiri,demirinbulunupişlenmesiylebutopraklardagerçekleşmiştir. Ziraatın her türlüsüne elverişli ve geniş otlaklarıyla büyükölçüdehayvancılığamüsaitolanAnadoluveTrakya,tarihboyunca,iyisulandığıdevirlerde bilhassa dünyanın belli başlı tahıl ülkelerinden biri olmuştur.OrmanlardanfaydalanmabakımındandaAnadolu,binlerceyıl,YakınDoğu’nunkereste,bilhassagemikerestesiihtiyacınıtekbaşınakarşılamıştır.

Anadolu’da tarihî merkezlerin kurulması ve nüfusun kesifleşmesi, akarsubölgelerinemünhasır kalmamış, içerilere, yüksek yaylalara, geçit bölgesi olanalanlara kadar yayılmıştır. Erzurum, Konya, Sivas, Ankara gibi büyük tarihîmerkezler,binmetreyiaşanyüksekliktekitopraklardaortayaçıkmıştır.

Bu yapıda olan ve XI. yüzyıldan beri "Türkiye" denen Anadolu ve onuntamamlayıcı parçası Trakya, tarih boyunca, hayrete şayan değişikliklere sahneolmuş,cihantarihininenönemlitoprakparçalarındanbiridir.

Page 28: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKİYEDEVLETİNASILKURULDU?

Türkler,VIII.asırdanbaşlayarak,AbbâsîHalîfeliği’ninhizmetindeyüzyıllarcaToros yamaçlarında ve Fırat kıyılarında at koşturdular. Fakat XI. asra kadarBizans İmparatorluğu,Anadolu’yu elinde tutmayı başardı.Anadolu’ya yapılanArapveTürkseferleri,geçicibirerakınolmaktanilerigidemedi.

1018yılındaSelçukoğulları’nınidaresindekiOğuzTürkleri,HazarDenizi’nindoğusundaki yurtlarından kalkıp bütün İran’ı baştan başa geçerek Anadolu’yadaldılar. Bu akınlar birkaç defa tekrarlandı. 1021’deki akına bizzat Çağrı Beykomutaetti.SelçukoğluÇağrıBey, tamyarımasırsonraAnadolu’yuTürkler’eaçacakolanAlp-Arslan’ınbabasıdır.

Selçuklular, 1040 yılında Büyük Türk Hakanlığı tahtına oturarak İran veTürkistan’ın en önemli ülkelerine hâkim oldular. Selçukoğlu Tuğrul Bey, ilkhakan,ağabeyiÇağrıBeydebaşkomutanoldu.1049’daSelçukoğulları’ndanikiprens,Kutalmış ve İbrahimYınal Beyler,Anadolu’ya ilk büyük Türk seferiniyaptılar. 18 Eylül’de Pasinler’de Bizans ordusunu yenerek Erzurum’a kadargeldiler.1053’teSelçukoğluKutalmışBey,Kars’ıkuşattı,fakatalamadı.1054’tebizzat İmparator Tuğrul Bey, Anadolu’ya geldi. Bayburt’a kadar ilerledi,1061’den başlayarak Kutalmış Bey, Anadolu seferlerini sıklaştırdı. ArtıkTürkler, her yıl Anadolu’ya giriyor, Bizans savunma noktalarını zayıflatıyor,ülkeyi tanımaya çalışıyorlardı. Bu sıralarda Tuğrul Bey öldü. Ağabeyi ÇağrıBey’inoğluAlp-Arslan,BüyükTürkHakanıoldu.

Sultan Alp-Arslan, Anadolu ile çok ilgileniyordu. Doğu Anadolu’da Bizanssınırındaki Türk ordusuna Kutalmış Bey’in oğlu Süleyman-Şah komutaediyordu. Süleyman-Şah; Gümüştekin, Afşın Bey gibi büyük komutanlarlaberaberOrtaAnadolu’yaakınlaryapıyordu.1070’teAfşınBey,Denizli’yekadarilerledi. Bizans ordusu, ne zaman nerede görüneceği belli olmayan Türkakıncılarını yakalayamıyor, durduramıyordu.Bu sıralardaBizans tahtına geçenRomanos Diogenes, Türkler’i Anadolu’dan uzaklaştırmaya kararlıydı. Türklerüzerine birkaç başarılı askerî hareket yaptı. Fakat Afşın Bey, Bizans’ınAnadolu’daki belli başlı üslerinin tahrip edildiğini,Bizans ordusuüzerindebirzafer kazanmak mümkün olursa, Anadolu’da Türkler’e karşı koyabilecek birkuvvetkalmayacağınıbildirenmeşhurraporunu,SultanAlp-Arslan’ayolladı.

26Ağustos 1071’deDoğuAnadolu’daMalazgirt’te cihanın en büyük askerî

Page 29: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

kuvvetleri olan Türk ve Bizans orduları karşılaştı. Sultan Alp-Arslan, Bizansordusunu yok etti. İmparator, Türkler’e esir düştü. Büyük Türk Hakanı,KutalmışoğluSüleyman-Şah’a,Ege’ye,Marmara’yakadarAnadolu’nunfethiniemretti.

Kutalmışoğlu Süleyman-Şah, birkaç yıl içinde bütün Anadolu’yu fethetti.Türkler, Üsküdar’a bile girdiler ve Boğaz’ın karşı yakasından dünyanın incisiolanmuhteşem İstanbul şehrinihasretle seyrettiler.Alp-Arslan’ınyerinegeçenoğluSultanMelik-Şâh,1074yılında,BüyükTürkHakanısıfatıyla,Anadolu’yuSüleyman-Şâh’a verdi. Böylece Anadolu Fâtihi Selçuklu KutalmışoğluNâsıruddevle Ebu’l-Fevâris Gazi Sultan I. Süleyman-Şah, İznik başkentliTürkiyedevletininbirincihükümdarıoldu.BaşkentiİznikolmakTürkiyedevletikuruldu.

AnadoluFâtihiSüleyman-Şâh’ınbirmüddetKonya’daoturduktan sonra tahtşehri olarak İznik’i seçmesi çok mânâlıydı. İznik, büyük, tarihî bir şehirdi.Marmara Denizi’nin yanıbaşındaydı. Dünyanın en hassas noktası olanBoğazlar’a çok yakındı. Anadolu Fâtihi ve Türkiye Devleti’nin Kurucusu,Boğazlar’ıelegeçirenkuvvetincihanınbirincidevletiolacağınıbiliyordu.

Bu yıllar, Türkiye tarihinin sihirli yıllarıdır. 1085 yılında Avrupa’da artıkAnadolu’ya"Turkiya"yani"TürkÜlkesi"denmeyebaşlanmıştı.Süleyman-Şah,Kapıdağı yarımadasını da aldı veÇanakkaleBoğazı’nınAsya kıyılarına erişti.İstanbul veBalkanlar, Türkler’e açılmıştı. BugünküKartalMaltepesi, TürkiyeileBizansarasındasınırkesildi.

Bu sıradaBizans tahtına, tarihinin enbüyük imparatorlarındanbiri,AleksiosKommenos oturdu. İmparator, Türkler’i durdurmaya Bizans gücününyetmeyeceğini anlamıştı.Ne bahasına olursa olsun, bütünAvrupa’yıTürkler’ekarşı birleştirmek lâzımdı.Bu inanılmaz iş oldu.BütünAvrupa,Türkler’i eskiBizans topraklarından söküp atmak için birleşti. Birinci Haçlı Seferi kuruldu.Süleyman-Şahölmüş,yerinegençoğluI.SultanKılıç-Arslangeçmişti.BöyleceHıristiyanlarileTürklerarasındayüzyıllarcasürecekbüyükbirmücadeledevresibaşladı.Buyıllardafethedilmesiicapedenİstanbul’unalınması,ikibuçukyüzyılgerikaldı.

BirkaçasıriçindedünyadakiTürknüfusununbelkiüçtebiriAnadolu’yagöçtü.DahaXI.asrınsonlarındaAnadolu,birTürkülkesihalindeydi.EsasenSelçuklufethinden önce de Anadolu’da hayli Türk vardı. Bunlar, Bulgarlar, Hazarlar,

Page 30: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Peçenekler, Kumanlar, Uzlar gibi Türk kavimleriydi ve Bizans tarafındanAnadolu’ya yerleştirilmişlerdi. Çoğu Hıristiyan olmakla beraber henüzTürkçe’yi unutmamışlardı. Selçuklu fethi üzerine Anadolu’daki Hıristiyanlar,büyükkitlelerhalindeBalkanlar’açekildiler.GenedeAnadolu’daXX.yüzyılakadarönemli sayıdaRumveErmenivardı.Türk siyasetininözelliği yüzündenbuRumlarveErmenilerarasındaMüslümanolupTürk’leşenlerpekazdır.AncakMillîMücadele’den sonraAnadolu’dakiHıristiyan ekalliyetler, Balkanlar’dakiTürkler’leyerdeğiştirdi.

XIII. yüzyılda Türk ülkelerine Moğol istilâsı başlayınca, yenidenTürkistan’dan gelen milyonlarca Türk, Anadolu’ya ve çevresindeki ülkelereyerleşti.BöyleceTürkler,Anadolu’dadahaezicibirekseriyetkazandılar.

Bugün Türkiye devletinin kuruluşu, 900 yılı geçmiştir. Bu hadise, Türkmilletinintarihboyuncameydanagetirdiğienbüyükeserdir.Anadolu’nunfethiiçin yüzyıllarcahazırlananTürkler, 1077’deTürkiyedevletini kurduktan sonrada,yenianayurtlarınısavunmak,geliştirmek,ayaktatutmakvebüyükbirdevlethaline getirmek için, akıl almaz çileler çekmişler ve en büyük fedakârlıklarakatlanmışlardır. Üzerinde yaşadığımız topraklar, atalarımızın bizim hesabımızayaptıklarısonsuzmücadelelerineseridir.

Page 31: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLILAR’INMENŞEİ

Osmanlılar’ın menşei hakkında açık ve kesin tarihî bilgilere, devletinkuruluşundanancakbelirlibirzamansonramalikolabiliyoruz.Bununsebebi,ilkzamanlarda, o çağ tarihçilerinden hiçbirisinin bu küçücük devlete önemvermemesivegeleceğinitahminedememesidir.İlkdevirler,hattâumumîolarakİstanbul’un Fethi’nden önceki çağ hakkındaki bilgisizliğimizin bir sebebi de,1402’ye kadar toplanan Osmanlı devlet arşivinin, Timur istilâsında Bursayağmalanırkenyakılmışolmasıdır.Bundandolayı,1402’denönceyeaitelimizdepekazresmîvesikavardır.

Devletin kurucusu olan Osman Bey’in Oğuz Han’a yani Büyük TürkHakanlığı’nın Teoman’dan sonraki 2. imparatoru Mete’ye dayanan şeceresivardır. Mete yahut Oğuz Han, M.Ö. 209’dan 174’e kadar saltanat sürmüştür.Osman Bey’in babasının Ertuğrul Gazi olduğu kesin şekilde bilinmektedir.ErtuğrulGazi’ninbabasınındaGündüzAlpolduğuanlaşılmaktadırkişerefismiSüleyman-Şah’tır.Suriye’deHalepyakınlarındaolanveAnkaraAndlaşmasıileTürkiyeCumhuriyetitoprağısayılan"TürkMezarı"nın,Süleyman-Şâh’ınolduğuanlaşılmaktadır.[1]

XV.asırsonlarıTürktarihçilerindenBayatî’yegöreOsmanGazi,OğuzHan’ınyani Mete’nin 46. kuşaktan torunudur. Oğuz Han’la Osman Gazi’nin doğumtarihleri arasında 1.500 yıl kadar bir zaman farkı vardır. Bu müddet 46’yabölünürse, 32,5 yıl elde edilir. Bu rakam, bir kuşak için en mâkul müddettir.Bayatî’ye göre Osman Gazi, Ertuğrul Gazi’nin, o Süleyman-Şâh’ın, o Kaya-Alp’in o Kızıl-Buğa’nın, o Baytemir’in, o Aykutluğ’un o Tuğrul’un, o Kara-Batur’un, o da X. yüzyılda yaşamış olan Sakur’un oğludur. Bayatî,Osmanoğulları’nınMete’yekadaruzananşeceresini,Fâtih’inküçükoğluSultanCem’in emriyle düzenlemiştir. Fâtih’in son vezîr-i âzamı yani başbakanıMevlânâ torunlarındanKaramanlıMehmed Paşa ile yine o çağ tarihçilerindenEnverî ise, Ertuğrul Gazi’nin babasını, doğru olarak Gündüz-Alp şeklindekaydediyorlar. Enverî’ye göre Ertuğrul Gazi’nin büyük babasının babası olanÇalış Han, Anadolu Fâtihi Süleyman-Şâh’ın kız kardeşi ile evlenmiştir.1071’den hemen sonra Türkmenistan güneyinden gelen küçük bir Kayıboyundan oğuz kabîlesi, Kayıhânoğulları denen Osmanoğulları’nın atalarınınyönetimindeVangölününkuzeybatısındaAhlatcivarınayerleşipburada160yılayakınoturdular.

Page 32: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

1230 Yassıçemenmeydanmuharebesinde Türkistan’dan yeni gelen bu Kayıoymağı,CelâleddinHarzem-Şâh’akarşıAlêddinKeykubâd’ınsaflarındasavaştı.ŞuhaldebutarihtedahaAhlatçevresindebulunduklarıanlaşılıyor.Yassıçemen,Erzincan yakınlarındadır. Bu sırada Gündüz Alp’in ölüp yerine oğlu ErtuğrulBey’in küçük Kayı oymağının başına geçtiğini tahmin etmek mümkündür.Rivayete göre Ertuğrul Bey, çok yaşamış ve 90 yaşını geçmiştir. 90 yaşındaöldüğünü kabul edersek, 1191 doğumlu olduğu anlaşılır. Yassıçemenmuharebesinde de 39 yaşında olmalıdır. Yassıçemen’de, Kayılar’ın TürkiyehakanıAlâeddinKeykubâd’ınzaferkazanmasınahizmetettiklerimuhakkaktır.

BundansonraihtimaldiğerOğuzboylarındanayrılanKayılar,ErtuğrulBey’inbaşkanlığında Ankara civarına geldiler. Sultan Alâeddin, bunlara "uc"da yaniBizans sınırında toprak verdi. Bugünkü Eskişehir-Bilecik-Kütahya illerininsınırlarının birleştiği topraklarda "yurd" edindiler. Demek Osmanlılar, 1231yılına doğru bu çevreye gelmişlerdir. 1281’de Ertuğrul Gazi öldüğü zaman,Osmanlılar’ın elinde 4.800 kilometre kareden fazla toprak olmadığı ve butoprağın bile bir kısmının Ertuğrul tarafından Bizans’tan fethedildiğianlaşılmaktadır.SelçukluSultanı’nınKayılar’averdiği"yurd"yanimalikânenin1.000,eniyimsertahminle2.000kilometrekaredenfazlaolmadığımuhakkaktır.İşte Osmanoğulları, üç buçuk yüzyıl içinde bu "yurd"larını 20.000 kerebüyüteceklerdir. İnsanlık tarihinde böyle bir şansa malik olmuş başka hiçbirhanedanyoktur.

ErtuğrulGazi,ucbeylerininenbüyüğüolanKastamonu’dakiÇobanoğulları’natâbi idi ve bu tâbiiyet yarım yüzyıldan fazla sürdü. Çobanoğulları da,Konya’dakiSelçuklu sultanınayaniTürkiyehakanına tâbi idiler.ErtuğrulBey,doğrudandoğruyaSelçukoğulları’nabağlı büyükucbeylerindendeğildi.DahasonraOsmanlılar,büyükucbeylerindenGermiyanoğulları’natâbioldular.AncakOsmanBey’inbeyliğininortalarınadoğru,1300yılındaKonya’yabağlıbüyükuc beyi derecesine yükseldiler. Konya da Tebriz’deki İlhân’a ve Tebriz dePekin’dekiBüyükKağan’abağlıydı.

Page 33: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLIDEVLETİNASILKURULDU?

XIII. asrın ikinci yarısında Anadolu Selçukluları’nın idaresinde bulunanTürkiye devleti, tam bir çöküntü devresine girmişti. Yüzyılın sonlarındaSelçukoğullarıdüşmeküzereydiveonlarınAnadolu’yubirleştirenotoritesiyokolmuştu. Ülke, birçok Türk beyliğine ayrılmış, birliğini kaybetmişti. AnadoluTürkü’nün tek tesellisi, batıda, "uc" denen Bizans sınırındaydı. Enerjik Türkkitleleri buralarda uc beylerinin hizmetine giriyor, gazâ ve cihâd ile ün vebahtiyarlık kazanıyorlardı.Ege,Akdeniz veKaradeniz kıyılarınınbüyükkısmıTürkler’deydi. Marmara’ya da erişileceğine, dünyanın en hassas noktası olanBoğazlar’a çıkılacağına hiçbir Türk’ün şüphesi yoktu. Bu işi başaran uc beyi,Selçukoğulları’ndan boşalan büyük hakanlık tahtına oturmaya hak ve liyakatkazanacaktı.

Bütünucbeylerininhayali,Selçukoğulları’ndanboşalantahtaoturmaktı.FakatAnadolu’yu Türkler’in ikinci ve ebedî anayurdu yapan ve Türkiye devletinikuran bu hanedanın erişilmez gibi görünen ululuğu, onlardan boş kalan tahtınçekiciliğini,ulaşılamazbirzirveyeyükseltiyordu.XIII.asırsonlarınınTürkiye’siokadarperişanveparçalanmışbirhaldeydiki,eskigünlerâdetabirmasalgibihatırlanıyordu. Anadolu Türkü, tasavvuf ve gazâ ile teselli buluyordu.Selçukoğulları’nın bıraktıkları yerden 1500 yıllık Türk tarihinin tabiî akışınıdevamettirmesimümkünmüydü?XIII.asrınsonlarındabu,hayalgibibirşeydi.Anadolu’daki Oğuz Türkü, Türkiye’nin birliğini yapacak, yeniden bir cihandevletine sahip olacak, belki de tarihin görüp işitmediği bir ululuğa erişecekti.Bu,derviş-gazilerinmüritlerinetelkinettikleribirideal,masalımsı,efsanemsibirhayaldi. Hangi kudret bu hayali gerçekleştirebilirdi? Bunu yapabilecek hiçbirhanedan, hiçbir şahsiyet ortalıkta görünmüyordu. Fakat öbür taraftan ilhamaldıkları söylenen erenler, istikbalin müjdesini veriyorlardı. Böyle bir kudretmevcuttu,vardı,hazırdı.Allah’ıntakdirettiğiangelince,ortayaçıkacaktı.

*

1071’denitibarenTürkmenistangüneyindenTürkiye’yegelenTürkoymaklarıarasında,ErtuğrulGazi’ninatalarınınoymağıvardı.Buoymak,Oğuzlar’ınKayıboyuna mensuptu. 160 yıl Ahlat’ta oturan Kayıhânoğulları, henüz MoğoltahakkümünedüşmemişolanSelçukluSultanı’ndanyurtistedi.SelçukluHakanı,buküçükoymağı,Bizans’lagazâetmekveTürkiye’ninsınırınıkorumaküzere,Kuzeybatı Anadolu’ya yerleştirildi. Böylece Ertuğrul Gazi, Batı Anadolu’daki

Page 34: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Türkucbeyleriarasınagirdi.Ancakbaşındabulunduğuoymakokadarküçüktüki,çağdaştarihîeserlerdebahiskonusuedilmedi.RivayetegöreOğuzlar’ınKayıboyundanolanbuküçükoymak400çadırdan,yanienfazlakadınlıerkekli4.000kişidenibaretti.OnuniçinNâmıkKemâl’in:

Bizolnesl-îkerîm-îdûde-îOsmâniyân’ızkim

Page 35: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Muhammerdirserâpâmâyemizhûn-îşehâdetdenBizolâ’lî-himem,erbâb-ıcidd-ûictihâd’ızkim

Page 36: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Cihangârânebirdevletçıkardıkbiraşîret’den

beyitleri,aslagerçeğeaykırıdeğildir.

GündüzAlpoğluErtuğrulGazi’nintaptazegöçebekuvvetide,uclardakidiğerTürkmenler gibi, nisbeten enerjisi tavsamış yerleşikTürkler’den, daha canlılıkve daha ateşle batı sınırını koruyordu. Anayurtlarını bırakmanın kompleksiiçindecihâdasarılıyorlardı.GöçebeTürkler,cahilolsalarbile,irfansahibiidiler.Devlet idare etmede ve teşkilâtçılıkta emsalsiz bir sezgi ve kabiliyetleri vardı.İslâmîTürk edebiyatının ilk eserininKutadguBilik yani eski tâbirle "hikmet-ihükûmet"adınıtaşıması,birtesadüfeserideğildir.

Doğu’dan, Türkistan’dan gelen ve "Horasan erenleri" denen ateşli tarikatpropagandacıları, uclardaki Türkler’e büyük bir ideal aşılamayı başardılar. Buideal,cihaddı,KızılElmaidi,birlikveberaberlikti."Alp","Abdal","Eren"diyeanılan gazi-dervişler, uclardaki Türk kitlelerini teşkilâtlandırıyor, onlara yolgösteriyorlardı. Bu suretle fethedilen Bizans toprakları, az zamanda yerdenbitercesine yükselen köyler, kasabalar, genişleyen şehirlerle Türk yurdu halinegeliyordu. Türk derviş-gazileri bir şehri, bir ülkeyi fetheder etmez, derhal birkısmı oraya yerleşiyor, kalan kısım, daha ileriye doğru yürüyordu. Arkadandaima taze kuvvetler geliyor ve en ateşli kitle en ileriye sevk edildiği için, bubaşarılı yürüyüşün ardı kesilmiyordu. Bu Türk kitleleri, milletin en teşebbüssahibiveenerjik tabakasıolduğu, idealaşkınayerleriniyurtlarını terkettikleri,gazâveşehâdetyoluylabahtiyarlıkaradıklarıiçin,daimamuvaffakoluyorlardı.

Kendiliğinden teslim olan bir şehrin yalnız en büyük kilisesi cami yapılır,başka hiçbir şekilde Hıristiyanlar’ın menfaatine dokunulmazdı. Şehir alınıralınmazsûrlarınınüzerindenezanlarokunur,sonrailkCumagünübüyüktörenlecamieçevrilmişkilisedenamazkılınır,padişahınadıhutbedeanılır,bubaşarıyısağlayan Allah’a şükürler edilirdi. Artık şehirde ilk yerleşen Türk kolonisininbüyük misyonu başlardı: Ekseriya camiin ve büyük şehirlerde camilerinçevresine medreseler ve mektepler, yani orta ve ilköğretim kurumları, şehrinfethinde en büyük hizmeti gören gazi-dervişlerin mensûb oldukları tarikatintekkesi, hastahaneler, kervansaraylar, imaretler, çeşmeler, hamamlar, yollar,köprüleryapılırdı.Türkler,tarihingördüğüenimarcımilletlerdenbiridir.

Türkler, girdikleri toprağa sulh, huzur, asayiş, refah, zenginlik, adalet vebahtiyarlık getirirlerdi. Yerli halk, yüzyıllardan beri dejenere olmuş Bizans ve

Page 37: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Balkanlıhâkimiyetindeunuttuğuasayişvehuzurunbütünnimetlerinitoplardı.

Böylece Türkistan deposundan gelen ardı arkası kesilmez Türk boyları,zamanla büyük kısmı harab olmuş ve boşalmışHıristiyan topraklarına gittikçedahakesifolarakyerleşirlerdi.BuşekildeErtuğrulGazi’ninoğluOsmanGaziveonunoğluOrhanGazi,Anadolu’nunhenüzTürk’leşmemişkuzey-batıköşesini,Marmara bölgesindeki son Anadolu topraklarını Türk’leştirmişlerdir. ArtıkOsmanoğulları’ndangelenüçüncühükümdara,I.SultanMuradGazi’ye,Rumelitopraklarıiçinaynımisyonyüklenmişoluyordu.

TürkidaresindeyaşayanvebüyükekseriyetiOrtodoksmezhebindenHıristiyanolanahali,tambirmedenîhürriyetiçindehayatlarınıdevamettirmişlerdir.Öyleki,Hıristiyanlarkendiaralarındakihertürlüdâvayabile,kilisemahkemelerindebakarlardı. Ancak bir Türk’le bir Hıristiyan’ın arasındaki dava Türkmahkemelerindegörülürdü.SavaşhalindeykenHıristiyan topraklarındangeçenTürk askerininhalkı herhangi bir şekilde rahatsız etmesinin tek cezası idamdı.KanunîSüleyman,dikkatsizlikleatınıbirHıristiyan’ın tarlasınabırakıpekininiyedirten bir Yeniçeri’yi idam ettirmiştir. Sulh zamanında ise bu gibi suçlarıntakibi için,Hıristiyantab’anınbirTürkmahkemesinebaşvurmasıkâfi idi.Dinîhiçbir baskı yapılmazdı. Dinî baskı İslâm dini tarafından yasaklandığı gibi,Türkler’inbinlerceyıllıkgelenekvekarakterlerinedeuygundeğildi.Busuretlebugün İspanya’da bir tek Arap, Ukrayna’da bir tek Türk kalmadığı halde,Balkanlar’da yaşayan kavimler, 500 yıllık Türk hâkimiyeti boyunca din vegeleneklerini aynen korumuşlardır. Bütün bunlardan ötürüdür ki, Balkankavimleri Türkler’in gelmesini büyük bir sevinçle karşılamışlardır. Türkler,Balkanlar’ı fethetmek için yerli halkla değil, Hıristiyan hükümdarlarlaçarpışmışlardır.

Birçoktarihçinininsanlıktarihininenbüyükvehayretedeğerolaylarındanbirisaydığı, cihan tarihinin enmuazzam imparatorluğuolanTürk-Osmanlı devleti,buşartlariçindekuruldu.BöyleceOsmanoğulları,Bizans’akarşıenbüyükzaferikazananucbeylerisıfatıyla,Selçukoğulları’ndanboşalanbüyükhakanlıktahtınaoturdular.Zatenikicephelibirtalih,çoktanOsmanoğulları’nınbaşınakonmuştu.Bunlardanbiri,Boğazlar’ınyanıbaşına,dünyanınenstratejikyerinekonuşları,diğeri de, Osmanlı hanedanının tarihte hiçbir hanedana nasîb olmayacakderecedebolvebüyükbirseridehâsahibidevletadamıveaskeryetiştirmesidir.Bütün bu çeşitli sebeplerin bir araya gelmesiyle, Türk-Osmanlı cihan devletiortayaçıktı.

Page 38: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKDEVLETİDARESİ

Page 39: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ALÂEDDİNKEYKUBÂD

28 yaşında tahta geçen Sultan Alêddin Keykubâd, Türkiye’de "birinciimparatorluk"dediğimizSelçukluçağıhükümdarlarınınenhaşmetlisi,belki enbüyüğüdür. "İkinci imparatorluk" olan Osmanlı çağı Türkiye’sinde KanunîSultan Süleyman neyse, Selçuklu Türkiyesi’nde de Alâeddin Keykubâd odur.1219 Aralığı’ndan 30Mayıs 1237’de 45 yaşında ölümüne kadar 17 yıl, 5 aytahttakalmıştır.

AlâeddinKeykubâd,yaklaşanvebütündünyayıtehditedenMoğoltehlikesinekarşıtedbirleraldıktansonra,ilkişolarakAkdeniz’inincisiKalonoros’ufethetti.Buşirinlimanaonunadınaizafetle"Alâiye"dendi;bugün"Alanya"diyoruz.BusuretleAnadoluTürkleri,AkdenizüzerindeAntalya’dansonraikincibirlimanave deniz üssüne sahip oldular. Alêddin Keykebâd, bundan sonra kış aylarınınçoğunubutatlıiklimliAkdenizşehrindegeçirmeyebaşladı.

DahasonraÇobanoğluHüsâmeddinBey’inkomutasındaKırım’adenizdenbirordusevketti.BusuretleKaradenizhâkimiyetininTürkler’deolduğunugösterdi.Bu Türk ordusu, Ukrayna içerilerine kadar ilerledi. 1226’da Ertokuş Bey,Kilikya seferine başladı. Çavlı Bey de kuzeyden inerek Silifke’ye kadar olanAkdeniz kıyıları ele geçirildi. Bu çevrede hâlâ tutunmakta olan ErmenistanKrallığı,Türkiye’yetâbioldu.

Bundan sonra Alâeddin Keykubâd, Eyyûbî sultanı Âdil’in kızıyla evlenerekSelçukoğulları ile Eyyûboğulları’nın yaklaşmasını sağladı. ErzincançevresindekiTürkbeyliğiMengücekoğulları’nıdaortadankaldırdıvebuçevreyidoğrudan doğruyaKonya’ya bağladı. Bu sıradaKaradeniz’deki Türk sahilleri,ancak Ereğli ile Ünye arasında uzanıyordu. Ereğli’den batısı Bizans’ın,Ünye’den doğusu da gene bir Bizans devleti olan Trabzon imparatorluğununelindeydi. Türkiye Hâkanı, Trabzon üzerine bir ordu sevk etti. Trabzonfethedilmedi; fakat imparatoru, sıkı şartlarlaSelçuklular’a tâbi olmayı,Ermenikralıgibiyıllıkvergiveaskervermeyikabuletti.

Cengiz Han’ın önünden kaçan Doğu Türk Hâkanı Celâleddin Herzemşâh’ınAnadolu’yayaklaşmasıdaikiTürkimparatorluğuarasındabirçatışmayasebepoldu.AlêddinKeykubâd,önceHarzemşah’laMoğollar’akarşı işbirliğiyapmakistedi.Fakatbüyükvekahramanbirkumandanolmasına rağmensiyasîgörüşükıt olan Sultan Celâleddin buna yanaşmadı. 10 Ağustos 1230’da Erzincan

Page 40: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

yakınlarında Yassıçemen’de geçen fecî kardeş savaşında Alêddin Keykubâd,Celâleddin Harzemşâh’ı kesin şekilde yendi ve Türkiye topraklarındanuzaklaştırdı.SonraErzurum’ageldi.Buçevredesaltanatsürenamcasınınoğlunutahtından uzaklaştırdı ve Erzurum’u da doğrudan doğruya Konya’ya bağladı.Türkiye Hakanlığı’nın büyük güç kazanmasından ürken Mısır Sultanlığı,AlâeddinKeykubâd’a karşı cephe aldı. Haleb yani Kuzey Suriye’deki Eyyûbîdevleti bile Mısır’a değil, Alâeddin Keykubâd’a tâbi idi. Eyyûbî imparatoruSultan Kâmil, yanına 16 Eyyûbî melikini ve 100.000 kişilik ordusunu alarakAnadolu’ya girmek istedi. Fakat üst üste Alâeddin Keykubâd’a yenilerekAnadolu’dan atıldı. Bu suretle Suriye ve Kuzey Irak’taki Selçuklu hâkimiyetikesinleşti. Doğu sınırları ise çoktanVanGölü’nü aşmıştı. Suriye’ye bir seferehazırlananAlâeddinKeykubâd,Kayseri’deŞekerBayramı’nın3. günüverdiğibirziyafetteöldü.

Türkiyebirliğini kesin şekildekuranAlâeddinKeykubâd, devrinin enbüyükhükümdarıydı.Bağdad’dakiHalîfetarafından"Sultânu’l-âzam"yani"Enbüyükimparator" diye anılarak, resmen İslâm hükümdarlarının en büyüğü olduğutasdik edilmişti.Moğollar’ınAnadolu’nun kapısını çalmak üzere bulunduklarıyıllarda böyle kudretli bir hükümdarın genç yaşında Türkiye’nin başındanuzaklaşması,felâketlibirdevreninbaşlangıcıoldu.

SultanAlâeddin, bilgin ve şairdi. İlim ve sanat adamlarına karşı çok cömertdavranmıştır. Güzel sanatları himaye etti. Şöhretini duyduğu bir ilim ve sanatadamınıenuzakülkelerdenKonya’yaçağırır,bizzatgörüşürdü.Konya’yagelenBahâeddinVeled’le oğluCelâleddinRûmî’ye büyük hürmet göstermişti.KışınbirkaçayınıKayseri’de,yazlarıAntalyaveAlanya’dageçirmeyiseverdi.Adaletişlerinidikkatleizler,birhaksızlığıdüzeltinceyekadararkasınıbırakmazdı.Orduve donanmaya çok itina eder, askere pek iyi bakardı. Zamanında Türkiye’ninsavunma bütçesi 100 milyon altını geçiyordu. Dâhice bir ticaret ve iktisatsiyaseti takip etmiş, Türkiye’yi cihanın en zengin ve müreffeh ülkesi halinegetirmişti. Altın, gümüş ve değerli taşların Türkiye’ye sokulması gümrüktenmuaftı. Ticaret eşyası, devletin himayesi ve sigortası altındaydı; her türlütecavüzden masûndu. Korsan ve eşkıya tecavüzüne uğrayan ticaret malınıHazine,derhal sahibine tazmînederdi.Dünyanın enmuhteşemkervansaraylarıile ticaret yolları emniyet ve rahatlık altına alınmıştı. Şeker, dokuma, silâhfabrikalarının yanında pek muazzam bayındırlık eserleri yaptırmıştı. Türkşehirleri, hattâ kasaba ve köyleri birer mamûre haline gelmişti. Köylü, tahtasabanı terk etmiş,madenî saban kullanmaya başlamıştı. ÇağdaşAvrupalılar, odevir Türkiye’sinin zenginlik ve refahını efsanevî bir şekilde tahayyül

Page 41: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ediyorlardı. Anadolu Türkü, Sultan Alâeddin’i "Uluğ Keykubâd" ve "BüyükAlâeddin" diye anmıştır. Emsalsiz bir saadet devrinin hükümdarı olan SultanKeykubâd, çeşitli meziyetleri ve büyük bir devleti idarede gösterdiği dehâ ileTürkler’inhâfızasındakalmıştır.OsmanlıçağındaKanunîdevrineyse,SelçukluçağındadaAlâeddinKeykubâddevriodur.

Page 42: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

MEMLÛKSULTANLIĞINİÇİNYIKILDI?

Yavuz Sultan Selim’in Mısır-Suriye Memlûk İmparatorluğu’nu bir darbedeyıkması, çok şaşırtıcı bir olay olarak sunulmuş, fakat bu olayın sebepleriüzerinde durulmamıştır. Gerçekte böyle eski ve pek büyük bir imparatorluğunbirvuruştatarihsahnesindensilinmesininsebepleri,çokderinlerdedir.

Daha Yıldırım Bâyezid devrinde, büyük Arap tarihçisi İbnü Haldûn, "Mısıriçin Osmanoğlu’ndan başka tehlike yoktur" demişti. Riddânîye meydansavaşında,Osmanlı topçusu ileMemlûk topçusuarasındakienazyarımasırlıkfark, derhal kendini gösterdi.Memlûk topları, çakılı sahrâ toplarıydı.Manevrakabiliyetleri yoktu. İstenilen yöne çevrilebilen hafif, fakat seri atışlı Osmanlıtopları ise,düşmanayılgınlıkverecekderecedeetkili silâhlardı.Daha1410’da,Yavuz, Mısır’ı almadan yüzyıldan fazla bir zaman önce Emîr Süleyman,Memlûk Sultanı’nın ricası üzerine, Mısır’a Osmanlı topçuları ve denizcilerigöndermişti. Demek daha o zamanda Türkiye, Mısır’dan ileriydi. Mısır’ıfetheden Yavuz’un babası II. Bâyezid, savaş durumunda olmadığı zamanlar,Mısır’a sürekli şekilde topçu, gemici, teknik uzman ve stratejik malzemeyollamıştı.Meselâ1511Ocağında,Yavuz’unfethindenancak6yılönce,Mısır’a400 topla birlikte barut ve bakır göndermişti. Memlûk Sultanı, OsmanlıDevleti’nde rütbesi bahriye sancakbeyi yani tümamiral olan Kemal Reis’i,hükümdarlaramahsusşekildeağırlamıştı. II.Bâyezid,FıratveToroslarsınırınıtutmakla yetinmek siyasetini güderken, Trabzon’daki Şehzade Selim, Mısırfethininplanlarınıdüşünüyordu.SultanBâyezid,KemalReis’tenbaşka,Aydın,Hâmid, Hasan Reisler gibi en değerli Osmanlı amirallerini, Mısır Türkimparatorluğuna göndermekten çekinmedi. Zaten bu tutumuyla, bütün İslâmdünyasınınsaygısınıkazanmıştı.

Timur’unölümündensonraMemlûkler’iciddîşekildetehditedebilecekhiçbirdıştehlikekalmamıştı.Memlûkler’inMısırgibi,coğrafyabakımındançoksaklıbir ülkede barınmaları, onları dışarıdan gelecek tehlikeler karşısında uzun biruyuşukluğasevketti.HerandüşmanlarlaçevriliolanOsmanlılar’dakiuyanıklıkve aktif siyaset, Memlûkler’de yoktu. Halbuki dünya şartları değişiyordu.OsmanlıTürkleri,süreklişekildeilerliyorlardı.MemlûkTürkleriise,Halîfe’nin,KutsalŞehirler’in,KutsalEmanetler’in,EzherÜniversitesi’nin,Kahireşehrininellerindeolmasınıngururu içindevakitgeçiriyorlar,kendileriniSultanBaybarsçağındaki güçte sanıyorlardı. Belki o devirdeki kadar kudretliydiler. FakatOsmanlılar, çoktan o devri aşmışlar, yeryüzündeki devletler arasında ilk defa

Page 43: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

YeniÇağ’aadımatmışlardı.

Osmanlılar’ın, Haçlı koalisyonlarına karşı zafer kazanmaları, Avrupa’dafetihleryapmaları,İslâmdünyasındabüyüksevgikazanmalarıylasonuçlanmıştı.Rağbetdaimakudretlitarafakarşıolduğuiçinİslâmdünyası,Halîfe’yiellerininaltında bulunduran Mısır’ı değil, Türkiye’yi daha fazla seviyordu. Budurumdadır ki Hicaz, Yemen, Bingazi, Nubya, Cezâyir gibi ülkeler, Yavuz,Mısır’ıalıralmaz,Osmanlıhâkimiyetinegeçtiklerini ilânetmişlerdi.Bubüyükülkeleri imparatorluklarına katmak için Osmanlılar, bir tek askerharcamamışlardı.

II. Bâyezid devrinde Osmanlı ordusu, topu, meydan savaşlarında birinciderecedetaktiksilâholarakkullanmayabaşlamıştı.Busıradatop,Avrupa’daveMısır’da hâlâ kale savunmasında ve kuşatmasında kullanılan, meydansavaşlarına daha çok manevî etkisi bakımından getirilen bir silâhtı. GeneOsmanlılar, II.Bâyezidzamanında tüfeği,piyadeninbirinci silâhıolarakkabuletmişlerdi. Böyle bir orduya karşı hâlâ kılıç ve okla dövüşen ordular karşıkoyabilirlermiydi?

15. asrın ikinci yarısı, Osmanlılar’ın yükselme devresidir.Memlûkler’de iseçöküntü açıktı. Bu iki devrenin bütün tipik durumları, iki tarafta görülüyordu.NihayetOsmanlılar,çokbüyükvedehâsahibihükümdarlarasahipolmakşansınıtaşıyorlardı. Osmanoğulları’nın yanında Memlûk Sultanları, daima mütevazışahsiyetler olarak kalmaya mahkûmdu. Üstelik Osmanlı hükümdarı, kudretiniAllah’tan alıyordu. Mısır’ın Türk veya Türk’leşmiş Çerkes hükümdarları ise,seçimle iş başına geliyorlardı. Bu seçim hayat boyunca yapılmakla beraber,Memlûk Sultanı, gene de kendini seçen Memlûk emîrlerini kollamayamecburdu.OsmanlıSultanıise,tahtınıkimseyeborçludeğildi;makamınımirasolarak babasından almıştı. İstediği işi, istediği savaşı ve sulhu, bu konulardaiktidar sahibiyse, dilediği gibi yapması mümkündü. Ancak bütün bu şartlararağmenMemlûkler’inkarşısınaOsmanlıDevletigibicihanpolitikasıgüdenbirimparatorlukçıkmasaydı, şüphesizMemlûksultanlığıdahayüzyıllarcayaşardı.Nitekim Memlûkler, saltanatlarını kaybettikten sonra da yüzyıllarca Mısır’damahallî nüfuzlarını devam ettirdiler ve ancakXIX. yüzyıl başlarındaMehmedAli Paşa tarafından yok edildiler. Bugün bile Mısırlı pek çok tanınmış aile,Memlûkler’deninmiştir.

15.asırdaMısırekonomisidebozuktu.Bozukolmasabile,yeryüzündehiçbirdevlet, Türkiye’nin iktisadî ve malî gücüne sahip değildi. Hiçbir teşebbüs

Page 44: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

tasavvuredilemezdiki,Türkmaliyesionuyürütmekimkânındanmahrumolsun.Osmanlılar’ın ihtiyat hazinesi bile büyük meblâğlara ulaşıyordu. Mısır’da isebazıvergiler,biryılöncedenpeşin toplanıyordu.ZatenMemlûkler,Mısır’adışülkelerdengelmişençokbirkaçyüzbinTürkveTürk’leşmişÇerkes’tenibaretti.Bu bir avuç insan, milyonlarca yerli tab’aya hâkimdi. Osmanlı devleti ise,AnadoluveRumeli’ninmilyonlarcaTürk’ünedayananmillîbirsiyasîkuruluştu.Buküçükhülâsamız,Moğollar’ınveTimur’unbilebaşaramadığıMısır’ınYavuztarafındanbir hamlede fethedilmesiningerçek sebeplerini aydınlatmayakâfidirsanıyoruz.

Page 45: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

BÂBURŞAH

ZahîrüddinMuhammedBâburMirza,14Şubat1483’teTürkistan’ınFerganaülkesinde doğdu. Büyük Timur’un 5. kuşaktan torunuydu. Babası Ömer-ŞeyhMirza, Fergana hükümdarı idi. SultanEbûSaidMirza’nın 4. oğlu olanÖmer-ŞeyhMirza, 28 Haziran 1494’te 38 yaşında Ahsı şehrinde ölünce, 3 oğlununbüyüğü olan Bâbur, Fergana tahtına geçti. Semerkand’da Türkistan hakanlığıtahtında oturan amcasını metbû tanıyordu. Henüz 11,5 yaşını biletamamlamamıştı. Amcasının ölümünden sonra, 3 defa Türkistan imparatorluktahtına oturdu; üçünde de atası Timur’un başkentinden kovuldu. Bu şekildeTimuroğulları’nın sonuncu Türkistan hakanı oldu. 1504 Haziranında yalnızimparatorluk tahtınıdeğil,babamirasıolanFergana’yıbile rakibiŞıbanHan’akaptırdı.BuandaSultanBâbur’a,mahvolmuşbirgençnazarıylabakılıyordu.21yaşındaydı. Çevresinden ayrılmayan ve şahsına şiddetle bağlı kalan bir avuçinsanla güneye indi. 9 Ekim 1504’teKâbil’i fethedip kendisine başkent yaptı.AynızamandaGazne’yialdıvebirkaçyıliçindeAfganistan’ınbüyükbirkısmınıiçinealanbirkrallıkkurdu.Ancakgözü,atalarınınülkesinde,Türkistan’daydı.Biraraİran’ınTürkSafevîhükümdarıŞahİsmailtarafındandesteklendi.AncakŞah İsmail 1514’teÇaldıran’daYavuz Sultan Selim tarafından ezilinceBâbur,Türkistanüzerindekibütünümitlerinikaybetti.

BuandanitibarenBâbur,peksevdiğiKâbil’deoturarakşahsınamahsusrealistgörüşle kuzeye, Türkistan’a vedâ etti ve gözlerini güneye çevirdi; istikbaliniHindistan’daaramayakararverdi.1508Nisanındakendisini"PadişahveBüyükTimur’unTekVârisi"ilânetmişti.1514’te,Belûcistan’dandahagüneyeinmeyebaşladı.25Kasım1519’daHayberGeçidi’nigeçerekPeşâveryakınlarınageldi.Ardı ardına 5 defa Pencâb’a sefer açtı. 1524 başlarında bütün Pencâb’ı almışbulunuyordu.17Kasım1525’teHindistan’ı fethetmeküzereKâbil’denhareketetti.21Mayıs1526’da,yaniBatıTürkleri’ninMohaçzaferindenbirkaçayönce,Pânîpât meydan muharebesini 7 saat içinde kazandı. Sultan İbrahim Lûdî’nin100.000askerve1.000fildenmüteşekkilordusunuyoketti.BuandaHindistanTürk imparatorluğu tâcı, Lûdîler’denBâbur’a, yaniTimuroğulları’na geçmişti.Bâbur, atası Timur’dan 127 yıl sonra,Hindistan’ı fethetmişti.Agra’yı başkentedindi.

Lûdîler, Hindistan’ın Racistan ülkesinde kontrollerini kaybetmişler, buradakiHindûhükümdarlarıistiklâlkazanmışlardı.RânâSenka’nınçevresindetoplananRacput hükümdarları, 100.000 asker ve birkaç yüz zırhlı fille yeni Hindistan

Page 46: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Fâtihi’nin üzerine yürüdüler. Çok kritik bir tarihî andı. Zira Hindistan’daki 5yüzyıllıkMüslümanTürkhâkimiyeti, ilkdefaolarakHindûlar tarafındantehditediliyordu.Bâbur,13.500kişilikpekgüçlübirTürkistanatlıbirliğiyledüşmanüzerineyürüdü.Yanında,OsmanlıTürkleri’ndenMustafaBey’inkumandaettiğibir topçu birliği de vardı. Hindûlar’da top ve tüfek,meçhul silâhlardı. Bâbur,büyükaskerlikdehâsıveordusununsavaşgücüsayesindedüşmanıimhaetti.16Mart1527’de,Pânîpât’tanbiryılgeçmedenkazandığıbuzaferBâbur’aGazneliMahmud derecesinde ün kazandırdı. Hindistan’daki Türk hâkimiyetinin dahayüzyıllarca uzamasını sağladı. Bütün Müslüman hükümdarlarına zafernâmelergönderildi.BâburŞah,resmen"Gazî"unvanınıaldı.Hayatınıngerikalan4yılıiçinde, Hindistan’da daha birçok ülke fethetti. 25 Aralık 1530’da 48 yaşındaAgra’daöldüvevasiyetiüzerineKâbil’egötürülüpgömüldü.YerinebüyükoğluHümâyûnŞah,HindistanTürkimparatorluğutahtınaoturdu.

BâburŞah,yalnızTürk’lüğündeğil,cihantarihininenseçkinşahsiyetlerindenbiridir. Askerî, siyasî ve idarî büyük dehasının yanında, muazzam bir edebîdehâyadasahipti.BütünTürkedebiyatınınenbüyükşairveediplerindenbiridir.Türkçe’ninÇağatay lehçesi ileşiiryazanşairler içindeBâbur,Nevâî’densonraenbüyüğüdür."Bâbur-Nâme"denenvedünyanınbütünbüyükdillerineçevrilenhâtıraları ise, Türkçe nesrin şâhikalarından biridir. Hattâ Türkçe edebî nesrin,bütün Türk edebiyatındaki en büyük şâheseri sayılabilir. Bâbur’un bu kalıcıhâtıralarındanveşiirlerinitoplayanDîvân’ındanbaşka,dahabirkaçeserivardır.Türkçe’den başka mükemmel şekilde Farsça, Arapça ve Moğolca konuşan,okuyan ve yazan Bâbur, aynı zamanda bir edebiyat nazariyecisi, bestekâr,hukukçu, botanik ve zoolofi bilgini, hattat ve bahçe mimarı idi. Ancakzamanımızahiçbirbestesikalmamıştır.ŞiirleribütünTürkdünyasında rağbetleokunmuştur. Milletlerarası ününü ise, hâtıraları ile yapmıştır. Büyük FransızbilginiFernardGrenard(FernarGrönar)Bâbur’unhâtıralarınıaçıklık,akıcılıkvesamimiyet bakımından Sezar’ın "Galya Seferi" adlı hâtıralarından üstünbulmaktadır. BüyükMacar bilgini Râsonyi (Raşonyi) de bu eser için, "Dünyaedebiyatının en enteresan eserlerinden biri" demektedir. "Bâbur" kelimesiTürkçe’deçitadenenküçükparsaverilenaddır.

Page 47: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKLER’İNDON-VOLGAKANALITEŞEBBÜSÜ

1556 yılında Ruslar, Hazar Denizi’nin kuzeyinde bir Türk devleti olanAstırhanhanlığını almışlardı.Osmanlı İmparatorluğu, bu tarihten13yıl sonra,1569’da, Astırhan’ı Ruslar’dan kurtarmak için bir sefer düzenlemeye kararverdi. Ancak asıl hedef, Don-Volga kanalını açmaktı. Astırhan’ın fethi, ikinciderecedebirişsayılıyordu.Bukanalaçılırsa,AstırhanveKuzeyKafkasya,tabiîşekildeOsmanlılar’ageçecekti.Karadeniz’leHazarDenizi’nibirleştirmenintekyolu, Don ve Volga nehirlerini bir kanalla birbirine bağlamaktı. İki nehir, birnoktadakarşılıklı dirsekyapıyor ve birbirine 50kilometre kadar yaklaşıyordu.Bu suretle Karadeniz’in kuzeyindeki Azak Denizi’nden Don nehrine girenOsmanlı gemileri,Volga yoluylaHazarDenizi’ne inebilecekti.Kanal kazıldığıtakdirde,950kilometrekadar tutanAzak-Astırhannehiryoluaçılacaktı.Azak,Don nehrinin ağzında, şimdi Rostov’un banliyösü olan bir Türk şehriydi.Ruslar’ın ele geçirdikleri Astırhan ise, Volga’nın Hazar’a döküldüğü deltaüzerinde bulunuyordu.Volga’nınDon’a yaklaştığı dirseğin dış kıyısında şimdieskiadları"Çaritsin"ve"Stalingrad"olanVolgagradşehrivardır.Türkler,kanalı,bu şehrin yakınlarından geçireceklerdi. Böyle bir kanalın kazılması kolaydeğildi. Ruslar’ın bu kanalı ancak 1952 yılında gerçekleştirebildiklerihatırlanırsa,meseleninönemianlaşılır.Ancakkanalaçılırsa,Ruslar’ınHazar’a,Kafkasya ve İran ile Türkistan’a giden yolları kesilmiş, Türkiye ve Türkistanarasındadoğrudandoğruyabağlılıkkurulmuşolacaktı.Askerî,siyasîvestratejikolduğukadar,büyükiktisadîmenfaatlerdesağlanacaktı.

SadrâzamDâmâd SokolluMehmed Paşa, bu işi Şıkk-ı Sânî Defterdârı yanimaliye müsteşarı Çerkes Kasım Bey’e verdi. Bu şahıs, asker değildi; üstelikdevletin ikinci derecede görevlilerinden biriydi. Kasım Bey’e, Kefebeylerbeyliği yani orgenerallik pâyesi verilerek "Kasım Paşa" yapıldı. Ancakmaliyeciliktenyetişmişolanbuzat,hiçbilmediğibirülkede,hiçanlamadığıbirişle vazifelendirilmişti. Böyle bir adamın Kırım hanı Devlet Giray’a sözgeçirebilmesi zordu. Don-Volga kanalını açtırmayı Kanunî Sultan Süleymandüşünmüş, fakat proje onun ölümünden 3 yıl sonra yürürlüğe konabilmişti.Kanunî’ninoğluveSokollu’nunkayınpederiolanII.Selim,buişebüyükönemveriyordu.Astırhanseferineçıkacakdonanma,4Ağustos1569’daİstanbul’danhareket etti. Azak limanına, yani Don nehrinin ağzına geldi. DonanmayıKapdân-ı Deryâ Müezzin-zâde Ali Paşa, Azak’a getirmişti; fakat onun kanalişiyle bir ilgisi yoktu. Kanalı Kasım Paşa açtıracak, Devlet Giray Han da,kanalın Hazar Denizi’ndeki ucu olacak Astırhan’ı fethedecekti. Osmanlı

Page 48: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

donanması, bu işler içinAzak’a 20.000 tımarlı sipahisi, 8.000 yeniçeri, birkaçbin teknik personel ve usta çıkartmıştı. Devlet Giray Han da, 30.000 Kırımatlısıylagelmiş,yerlihalktan30.000kadarişçiyazılmıştı.KanalveAstırhan’ınfethiiçinayrılanaskerveişçisayısı100.000’eyaklaşıyordu.

Kanalın kazılmasına ve Astırhan’ın kuşatılmasına, eylül gibi geç bir tarihtebaşlanıldı. Kanalın kazılması için hazırlıklar başlarken iş yüzüstü bırakıldı.İşçiler, Volga Sırtları’ndan esen korkunç soğuklara dayanamamış ve büyüktelefat verilmişti. Kanal projesi gerçekleştiği takdirde Kırım’ın önemikalmayacağını sanan Devlet Giray Han da işi hafiften alıyordu. Bu sıralardaYemenmeselesininbirinci derecede ehemmiyet kazanmasıüzerine,Don-Volgakanalı yarıda bırakıldı. Muazzam emekler boşa gitti. Fakat Ruslar’ın modernteknikle ancak 383 yıl sonra gerçekleştirebildikleri bu kanal işini Türkler’inXVI. asırda ele almaları ve kazıya başlamaları, bu çağ Türkiyesi’nin kudretihakkındabir fikir vermeyeyeter.Buprojenin sonradanüzerindedurulmaması,Türkiyetarihibakımından,başkaherhangibirmeseleninbaşarısızlığındandahazararlıolmuştur.BusuretleRusyaveİran,TürkâlemininortasınakesinşekildeyerleşmişveTürkiyeileTürkistan’ınbütünilgisikesilmiştir.

II.Selim,buprojeninbaşarısızlığındançokkederlendive"Cümlemasârifvezayi’âtgörülüpsendentazmînolunmalıdır"diyerek,bütünsorunluluğundamadıSokolluMehmedPaşa’ya ait bulunduğunuaçıkça söyledi.KâtibÇelebîde, buişe Kasım Paşa gibi bir adamı memur ettiği için Sokollu’yu şöyle tenkitetmektedir: "Kıssadan hisse budur ki, küçük adamla büyük işemübâşeret caizdeğildir.Maslahatınmünâsibser-kârıgerek.Zikrolunanhusûsabirpâdşâhvarıpzamâniylemübâşeretetse,ancakuhdesindengelebilirvebumakuleişler,sâhib-himmetpâdşâhişidir,vüzerâveserdârlarkârıdeğildir."

"Müthiş" diye anılan Çar IV. İvan, bu projeden fena halde ürktü. Birkaç aysonra,1570baharındaİstanbul’abirelçigönderdi.KarşılığıneolursaolsunTürkdostluğunu muhafaza etmek azminde olduğunu bildirdi. II. Selim’in Çar’ayazdığı mektupta, Türkistan yolunu kapamaktan çekinmesi hatırlatıldı. Rusya,henüzKırım’ayıllıkvergiverirbirdevletolduğuiçin,bunâme-ihümâyûn,tâbibir hükümdara hitap eder tarzda kaleme alınmıştı. Bundan sonra Türkiye,Kıbrıs’ın fethi ve fetihten doğan Avrupa savaşına daldı. Rusya meselesiyleuğraşmak, Kırım’a bırakıldı. Devlet Giray Han, Moskova’ya girerek Ruslar’ıağırşekildeyendi.AncakKazanveAstırhangibiikiTürkülkesininRuslar’dankurtarılmasımümkünolamadı.

Page 49: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

SOKOLLU’NUNŞAHSİYETİ

Türk Osmanlı tarihinin en ünlü vezirlerinden Sokollu Mehmed Paşa, birBoşnak devşirmesi olarak Saray’a alındı. Burada öğrenim ve eğitim gördü.Birçok Saray hizmetlerinde bulunduktan sonra, Barbaros’un yerine, hiçanlamadığıkapdân-ıderyâlıkmakamınagetirildi.Sonradanveziroldu.Veliaht-Şehzade Selim’in büyük kızı İsmihan Sultan’la evlendi. Kanunî’nin sonyıllarındasadrâzamlığayükseldi.YaşçakendisindenküçükolankayınpederiII.Selim tahta geçince, yeni hükümdarı sindirecek bütün tedbirlere baş vurdu. II.Selim’in bütün saltanatı boyunca, imparatorluğu, tam bir diktatör yetki vedavranışıyla yönetti. III. Murad tahta çıkınca, kudretli eniştesini, iktidarmakamında bırakmaya mecbur kaldı. Ancak bu devirde artık Sokollu’nunmuhalifleribüyükgüçkazanmışlardı.Bumuhalefet,III.Muradtarafındanalttanalta iyice desteklendi. Padişahın hocası olan müstakbel Şeyhulislâm SâdedinEfendi,padişahmusâhibiİsfendiyâroğluVezirŞemsîPaşagibidevletadamları,III.Murad’ıSokollu’yakarşıhareketegeçirmekistiyorlardı.BirdefasındaŞemsîPaşa, hükümdarı şu sözlerle uyarmıştı: "Vezîr-i âzamınıza inanman! Size arzeylediğiahvâlidoğrusöylemez.Halkınişleriylebizzâtmukayyedolmanız,işlerivezîre bırakmamanız münâsibdir!" Ancak Sokollu taraftarları da kudretliydi.ArtıkihtiyarlayanSadrâzam,büyükbirservetedinmişti.

Sokollugibibirdevletlinindevrindeyaşayanbirçoktarihçi,şüphesizbuvezirigöklere çıkarmışlardır.FakatÂlî gibi çokbüyükveSokollu’yu şahsen tanıyanbir tarihçideonuyerindibinebatırmışve şiddetle tenkit etmiştir.Sokollu’nunküçükyeğeni olan tarihçi Peçevî İbrahimEfendi bile, eserindeSokollu’yu yeryer kınamıştır. Peçevî, eserini Sokollu’nun ölümünden çok sonra yazdığı için,tarafsız bir tarihçi sıfatıyla bu tenkitleri yapabilmiştir. Tarihini Sokollu’nunhayatındakalemealsaydı,böyledavranabileceğiçokşüpheliydi.Büyüktarihçi,eserinin bir yerinde, kendisinin de mensup olduğu Sokollu-zâdeler’den şöylebahseder:"KendiakrabâveyakınlarınıileriçektiğindengayriSokolluailesindeniki sâhib-devlet vezîr-i âzam olmuş ve beş devletlü dahi vezâret rütbesineermişdirveonkimsevardırkibeylerbeyilikunvânınbulmuştur;ümerâvesâirâyânmazbûtumuzdeğildir."

Modern tarihçiler de umumî olarak Sokollu’yu göklere çıkarmayı âdetedinmişler, bu konudaki klişe fikirleri birbirlerinden almışlar, fakat olaylarınakışı içinde Sokollu’nun durumunu incelemeye ve çözümlemeye lüzumgörmemişlerdir. Çok garip bir davranışla devrin Türk cihan devletinin eşsiz

Page 50: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

kudretindendoğanbütünbaşarılarSokollu’yamaledilmiş,bazıbaşarısızlıklarsadevrin hükümdarlarına, bilhassa II. Selim’e yüklenmiştir.Halbuki Sokollu’nuniktidaryıllarındakibaşarılarınçoğu,II.SelimveIII.Murad’ınsadrâzamakarşıtutumlarıyla gerçekleşebilmiştir. Kıbrıs’ın fethi inisiyatifi ve şerefi, doğrudandoğruya II. Selim’e aittir. Sokollu, Kıbrıs’ın fethine şiddetlemuhalifti. Çünkübizzatsefereçıkmadığıiçin,Kıbrısfâtihliğinikazanacakpaşanınkarşısınarakîbolarak dikilmesinden çekiniyordu. İnebahtı bozgununun birinci derecedesorumlusu, donanmaya, ne bahasına olursa olsun taarruz fermânı gönderenSokullu’dur. Kaptân-ı Deryâ harp meclisinde taarruza geçmezse sadrâzamınbaşını kestireceğini açıkça söylemiştir. Astırhan’ın fethi ve Don-Volga kanalıgibi devletin geleceğiyle ilgili son derece önemli bir teşebbüsü Sokollu,maliyeciliktenyetişmişüçüncüsınıfbirdevletadamınavermiştir.Bütünbunlar,Sokollu’nun,iddiaedilegeldiğigibibüyükbirdiplomatvedehâsahibibirdevletadamıolduğunugösterecekdelillerdeğildir.

Sokollu, Kanunî devrinde yetişmiş vezirler arasında, ancak orta çapta birdevletadamıvekomutanolarakkabuledilebilir.Zekiolduğukadarkurnaz,harîsveicabındazalimolmasınıbilmesi,YeniçeriOcağı’nadayanarakbirtakımdevletadamlarıyla beraber muhaliflerine ve hattâ iki hükümdara karşı cephe almasısayesinde14yıl,3ay,15güngibiuzunbirmüddet iktidardakalmıştır.Esasenmesele çıkarmaktan hoşlanmayan enerjik bir şahsiyet olmayan II. Selim, dahatahtaoturduğugünlerdeYeniçeripatırtısıylagözükorkutulduğuiçin,Sokollu’yuazletmeyidüşünmemiştir.Halefiolanoğlu,gençvenisbetenenerjikolduğuiçinbunudüşünmüş,fakatSokollu taraftarlarınınkudretindenürkmüştür.Onuniçineniştesini açıkça azletmek yerine, bir suikast düzenlemeyi daha uygungörmüştür.

Sokollu, 12 Ekim 1579 günüDîvân-ıHümâyûn toplantısından çıkarken deliolduğu iddia edilen bir Boşnak dervişi tarafından hançerlenmiştir. Sokollu birdefahayatınıkaybedincedeYeniçeriOcağı, lüzumsuzbirayaklanmayerine, işbirliğiyapacakyenivezirleraramayıtercihetmiştir.

Page 51: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

III.SULTANMURADVEKRALİÇEELIZABETH

BütünXVI.asırboyuncaenkudretliHıristiyandevleti,İspanyaidi.Dünyanınenkudretlidevletiise,TürkOsmanlıİmparatorluğubulunuyordu.Bütünbirasır,bu iki devlet arasında savaş,mücadele ve rekabetle geçti.Bu düşmanlık,OrtaAvrupa’da, Kuzey Afrika’da, Akdeniz’de, Hind Okyanusu’nda büyük çaptaçekişmelere sebep oldu. İstanbul’un siyaseti, İspanya’nın daha fazlagenişlemesini önlemek, komşularını yutmasına engel olmaktı. Kanunî, yaptığıyardımlarlaFransa’yıkurtardı.Kanunî’nintorunuIII.SultanMuradzamanındaise,Türkyardımıdahafazlaİngiltere’yeaktı.Şarlken’inoğluvehalefiII.Felipe,İngiltere’yi yutmak istiyordu. Evlenme yoluyla İngiltere’yi ele geçiremeyince,zorabaşvurdu.Protestanvedenizci İngiltere, İspanya’nınkarşısınadikilmişti.Ancak kaynakları, İspanya gibi bir devle uğraşacak durumda değildi.Türkiye’nin Kuzey Fas’ta Portekiz kralı ile ordusunu yok etmesinden sonraİspanya,zamanınbüyükbirdevletiolanPortekizvesömürgelerinedeelkoydu.II. Felipe, aynı zamandaPortekiz kralı ilân edildi. İngiltere veFransa kralı daolmak istiyordu. Bu defa Türk siyaseti, henüz ortadan kaldırdığı Portekiz’inistiklâlini iade etmek oldu. Portekiz’de İspanya’ya karşı milliyetçi hareketidesteklemeye başladı. Portekiz, Türk ve İngiliz ajanlarıyla doldu. II. Felipe,İngiltere’yi istilâ etmeye hazırlanıyordu.Türkler’e karşıAkdeniz’de veKuzeyAfrika’dabirbaşarıkazanmaktanümidinikesmişti.

Türkiye, evvelce Fransa’ya yaptığı gibi, İngiltere’ye de iktisadî yardımdabulunarak işe başladı. İspanya’ya karşı kalkınabilmesi için, İngiliz ticaretinidestekledi. Dîvân-ı Hümâyûn yani Osmanlı imparatorluk hükûmeti, 11 Eylül1581’de, Venedik ve Fransa’dan sonra üçüncü Avrupa devleti olarakİngiltere’ye,İngilizbayrağıaltındaTürkiyelimanlarındaserbestticaretyapmakhakkınıtanıdı.Buhak,yalnızAkdeniziçindi.TamamenbirerTürkiçdeniziolanKaradeniz’le Kızıldeniz’de, yalnız Türk ticaret gemileri işliyordu. AncakAkdeniz kıyılarının en büyük kısmı Türk imparatorluğuna dahil olduğu için,gene de İngiltere’ye tanınan imtiyaz, çok önemliydi. Bu tarihten itibaren,Londra’da"TurkeyCompany"kuruldu.

Bu destekle rahatlayan Kraliçe Elizabeth’in Paris’teki büyükelçisi Cobham,olağanüstü misyonla Fransız başkentine gönderilen Ali ve Hasan Ağalar’la,İngiltere’nindahaneşekildeyardımalabileceğikonusundamüzakereyebaşladı.II. Felipe ise, Türkiye ile sulh yapıp İngiltere karşısında yalnız kalmak için,büyükbirdiplomatikçabagösteriyordu.AncakDîvân-ıHümâyûn,hiçbirzaman

Page 52: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

İspanya ile sulha yanaşmadı. Zira İngiltere’yi ezen ve daha da kuvvetlenecekolan bir İspanya, önce Türkiye’nin karşısına dikilecekti. Türkler, bütündenizlerde İspanyol gemilerini vuruyorlar, Türkler’inkinden sonra en güçlüdonanmayasahipolanİspanyollar’ındenizkudretinizayıflatmayaçalışıyorlardı.1586 yazında Yemen beylerbeyisi Vezir Hasan Paşa, Hind Okyanusu’ndastratejikmalzemeyüklüdörtbüyükİspanyolkadırgasınıelegeçirerekİstanbul’ayolladı.HasanPaşa’nınbubaşarısıLondra’dasevinçlekarşılanırken,Madrid’debüyükkuşkulardoğurdu.LondraveParis,Dîvân-ıHümâyûn’unİspanyailesulhyapacağıendişesiyletitriyordu.Butakdirde,aynıhanedanınbaşındabulunduğuİspanya ile Almanya, Fransa ve İngiltere’yi yutacaklardı. Hattâ II. Felipe’ninİngiltere’yi, alelâde bir eyalet şeklinde ilhâk edeceği söyleniyordu. KraliçeElizabeth’in İstanbul büyükçisi SirWilliamHarborne, II. Felipe’nin İstanbul’ayolladığı Giovanni Stephano’nun (Ciovanni Stefano) eli boş döndüğünüLondra’yabildirince,KraliçeilebaşbakanıWalshingham,rahatnefesaldılar.

Kraliçe Elizabeth, yalnız padişaha değil, Vâlide-Sultan’a, Sadrâzam’a,Padişahın hocası Sâdedin Efendi’ye, vezirlere ve aynı zamanda CezâyirbeylerbeyisiolanKapdân-ıDeryâKılıç-AliPaşa’yadaağırhediyelergönderdi.III. Murad’a yolladığı mücevherli saat, bilhassa dikkati çekiyordu. Kraliçe,TürkiyeHâkanı’nagönderdiğimektupta,"Putperestler"dediğiKatolikler’ekarşıTürkyardımıistiyorveProtestanlar’dadaMüslümanlık’taolduğugibiresimlereibâdetin yasak olduğunu söylüyordu. Yeni İngiliz büyükelçisi Barton, pek iyibildiğiTürkçeileIII.Murad’abirdilekçesunuyor,burada:"Kraliçem,diyordu;Zât-ıŞâhâneleritarafındanvukubulanküçücükbirişaretle,7yıldanberiİspanyaKralı’na karşı savaşmaktadır. Kraliçem, Zât-ı Şâhâneleri’nin yardım vâdinedayanarak,İspanyailesulhhâlinesonvermişti."

Portekiz taht müddeîsi Don Antonio’nun Türkler’e sığındığı bu günlerde,Kraliçe Elizabeth, acele donanma yardımı istiyordu. III. Murad, Kraliçe’yegönderdiği nâme-i hümâyûn’da şöyle diyordu: "Siz dahi südde-i sa’âdetimeitâ’at ve inkıyâda sâbit-kademolup, ol câniblerde vâkıf vemuttalî’ olduğunuzahbârı,arzveî’lâmetmekdenhâlîolmıyasız!"

Bilindiğigibiİspanya,İngiltere’yiistilâteşebbüsündebaşarısızlığauğramışvebuolay,İspanyatarihindeolduğukadar,İngilteretarihindedebirdönümnoktasıolmuştur. III. Murad Türkiyesi’nin desteğinin, meselenin bu şekildeçözümlenmesindekirolübüyüktür.

Page 53: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

KÖPRÜLÜNASILSADRÂZAMOLDU?

1656yılında,dünyanınenbüyükdevletiolanTürkOsmanlıİmparatorluğutambiranarşiiçindeydi.PadişaholanIV.Mehmedçocuktu.AnnesiTurhanVâlide-Sultan saltanat nâibeliği yapıyordu.Zorbalık ve haksızlık alıp yürümüş, devletdüzeniçığırındançıkmıştı.29yaşındakiHadiceTurhanSultan,sadrâzamolarakkimi iktidara getirdiyse hayal kırıklığına uğramıştı. Genç Saltanat Nâibesi’ninbaşlıcamüşavirleriKasımAğaileSolak-zâdeidi.

Uzun yıllar hassa sermimarlığı yani bir çeşit bayındırlık bakanlığı yapanKasımAğa, 1651’deTurhanSultannâibeolunca, onunkethudâlığınagetirildi.Bu sırada 76 yaşında, devrinin en ünlü mimarı idi. Zekâsı, bilgisi, tecrübesi,soğukkanlılığı, ağırbaşlılığı,vatanseverliği,yüksekahlâkıyla, azzamandagençve tecrübesiz Vâlide-Sultan’ın en yakın müşaviri oldu. Bu yakınlığını şahsîmenfaatleri için kullanmayı aklından bile geçirmedi ve bu sebeple büsbütünitibar kazandı.Ancak onun ıslahat fikirleri birçok devlet adamınınmenfaatineuymuyor,KasımAğa’yıbunamışolmaklaithamediyorlar,hafifealıyorlar,bazentehdit ederek Saltanat Nâibesi’ne yalan yanlış fikirler vermemesiniöğütlüyorlardı.KasımAğa,korkusuzbiradamdı.Anarşininkocaimparatorluğunasıl kemirdiğini çok iyi biliyordu. İnandığı yoldan dönmedi. Vezirler, kendiişlerini beğenmeyen, Vâlide-i Sultan’a kötüleyen, "Köprülü Mehmed Paşa"adındakipeksilikgeçmişiolanbirinibıkıpusanmadanönesürenKasımAğa’yı,VâlideKethudâlığından azlettirdiler. AncakKasımAğa, bundan da korkmadı.Vâlide-Sultan’la haftada birkaç defa görüşüyor ve üzerindeki nüfuzunumuhafazaediyordu.Heryenisadrâzam,KasımAğa’yaihtiyarbaşınıkaybetmekistemezse bunakça tavsiyelerinden vazgeçmesi lâzım geldiğini söylüyor, fakatberikibunlarakulakasmıyordu.

Vâlide-Sultan’ın iki numaralı has müşaviri ise, bir Enderûn mensubu olanSolak-zâde Mehmed Hemdemî Efendi idi. Bu zat, tarihçi, nakkaş ve şairdi.MeşhurbirOsmanlıtarihiyazmışvezamanımızakadargelengüzelpeşrevlervesazsemâîleribestelemiştir.OdaKöprülü’nündostuydu.

Buiki ihtiyarsanatadamınınşiddetledesteklediklerive iktidaragetirebilmekiçin Vâlide-Sultan üzerinde bütün nüfuzlarını bıkıp usanmadan kullandıklarıKöprülüMehmedPaşakimdi?Samsunyakınlarındasonradankendisineizafetle"Vezirköprü" denen kasabadan yetişmiş bir askerdi. Tahsili olmadığı için çokyavaş yükseldi. Ancak 56 yaşında sancakbeyi yani tümgeneral, 66 yaşında

Page 54: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

beylerbeyi (orgeneral), 74 yaşında vezir (mareşal) olabildi. Daima ikinciderecedeeyaletlerdekullanıldıvemühimbirişyaptığınegörüldü,neişitildi.Birara,böylesilikbirşahsiyeteherdediğiniyaptırabileceğiniumansadrâzamlardanbiri,onukubbevezîriolarakİstanbul’agetirtti.Köprülü,Dîvân-ıHümâyûnyanibakanlar kurulu üyesi olarak da az konuşur, hemen hiçbir işe karışmaz, âdetaelindenhiçbir şeygelmez,aklı fazlaşeylereermez, fakat sert,hattânobranbirvezirhüviyetinimuhafazaetti.Ancakbuihtiyarvezir,KasımAğa,Solak-zâde,Evliyâ Çelebî gibi sanat ve ilim adamlarıyla arkadaşça konuşur, hususîmeclislerde onlara devlet idaresi hakkındaki fikirlerini açıkladı. Bu fikirlerihükûmet müzakerelerinde ağzına bile almazdı. Çünkü tehlikeli olmasa bilelüzumsuzolduğuna inanmıştı.Cahilolmaklaberaber ilmebüyüksevgisivardı.Cehaletini saklamaz, bundan dolayı yanıp yakılır, oğullarını çok iyiokuttuğundan bahsederdi. İddiasızlığı ve sert, hattâ kaba şahsiyeti içindekitevazuu, bu hava içinde devlet idaresi hakkında ileri sürdüğü fikirler, hiçbirzamansiyasîbirroloynamalarıdüşünülmeyenbugibiilimvesanatadamlarınışiddetle etkilemişti. Köprülü’nün, devleti düştüğü anarşi uçurumundankurtarabilmek için ileri sürdüğü fikirler, fazla orijinal şeyler değildi. AşağıyukarıIV.Murad’ınyaptıklarınınaynıydı.ZatenihtiyarKöprülü’yegöregerçekhükümdarvedevletadamı,gençIV.Murad’dı;8padişahgörenKöprülü’nünenbeğendiği hükümdar oydu. IV.Murad çok bilgili ve kültürlü,Köprülü cahildi.AncakIV.Murad,çokgençbiradam,Köprülü,78yaşında,görüpişitmediğişeykalmamış,pektecrübelibirihtiyardı.İmparatorluğukurtarmakiçinIV.Murad’ınyaptıklarını yapmaktan başka çare olmadığı fikri, Köprülü’ye has bir fikirdeğildi.Bunuherkesbiliyordu.Yalnızortada tatbikedecekadamyoktu.Adamolsa bile, salâhiyetleri kâfi gelmiyordu. Demek ki genç Turhan Vâlide’ninKöprülü’yü iktidaragetirmesi fazlabirmânâ ifadeetmezdi.Sadrâzamöylesinesalâhiyetlerle techizetmeliydiki, istenenşeyleribaşarabilsin.TurhanSultandabu salâhiyetleri vermesini bilecek derecede açık fikirli ve vatansever birimparatoriçeidi.

Turhan Sultan, Köprülü’nün sadâreti sevinçle kabul edeceğini sanıyordu.Halbuki öyle olmadı. İhtiyar vezir, bu makamı kabul etmek için, Türkiyetarihinde hiçbir başbakanın istemeye cesaret edemediği salâhiyetleri istedi.Köprülü, bu salâhiyetleri almadan sadârete getirilmesinin hiçbir değer ifadeetmediğiniilerisürüyordu.TurhanSultan,istenenbütünyetkileriverdi.15Eylül1656’da, son yılların nisbeten en iyi sadrâzamı olan Boynueğri MehmedPaşa’dan mühr-i hümâyûn alındı, Köprülü’ye verildi. 29 yaşındaki Vâlide-Sultan’ın eteğini öpen ihtiyar Köprülü, Dîvân-ı Hümâyûn’a gidip makamınaoturdu.Türkiyetarihinde,İkinciViyanaMuhasarası’nakadar27yıldevameden

Page 55: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ve"KöprülülerDevri"denenpekparlakbirdevirbaşlamıştı.

Page 56: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLILAR’DADEVLETARŞİVİ

Bugün başta dünyanın en büyük bir arşivi olan Başbakanlık Arşivi olmaküzereTürkiye arşivlerinde,milyarlarca yaprak tarihî vesika bulunmaktadır.Buzenginlik, atalarımızın, Osmanlı Türkleri’nin yazılı kâğıda karşı gösterdikleridikkatve sevginin sonucudur.Osmanlıdevlet teşkilâtındavesikalarınnekadaritinaileyazılıpkorunduğuhakkındakısabirfikiredinmemiz,buiddiamızıispatetmeyekâfidir.

Osmanlılar’dadevletvesikalarıyayaprakveyaciltlidefterhâlindedüzenlenipmuhafaza edilirdi. Defterler, yıllara göre sıralanarak evrak mahzenlerindesaklanırdı. Yapraklarsa, vesikanın önemine göre atlas veya âdî kumaştankeselerekonurdu.Keseler,Osmanlıhanedanınınrengiolanalrenkteydi.Birkaçkese bir torba hâline getirilir, birkaç torba da bir sandığa yerleştirilirdi.Torbaların üzerine mürekkeple ve sandıkların üzerine de etiket yapıştırılarakmuhteviyatları belli edilirdi. Devletin her dairesinde umumiyetle bir gününevrakı bir tomar, bir ayın evrakı bir torba, bir yılın evrakı ise bir veya birkaçsandık teşkil ederdi. Sandıklar, yaTopkapı Sarayı’ndaki padişah arşivine veyaPaşaKapısı’ndakisadâretyanibaşbakanlıkarşivinegönderilirdi.

Eski vesikalardan incelenmek üzere bakanlıklara ve kalemlere getirilenler,gece getirildikleri yerde bırakılmazlar, incelenme bitmemişse bile arşivmahzenlerindeki yerlerine konup ertesi sabah tekrar çıkarılırlardı. Bu kanunasadrâzambileuymayamecburdu.

Osmanlıdevletinde "hazine" adıverilenüç teşekküldenbiride, "Defter-hâneHazînesi" denen bugünkü mânâsıyla büyük arşivdi. Arşive "hazine" denmesibile,nederecededeğerverildiğinigöstermeyekâfidir.Buhazineninvesikaları,çeşit bakımından, sayılamayacak derecede çoktur. Başta, padişahlarınelyazılarıyla"irâde"denenemirlerinimuhtevihatt-ıhümâyûnlargelirdi.Sonra,Dîvân-ıHümâyûn’unyaniimparatorlukbakanlarkurulununmüzakerezabıtlarınıiçinealan"MühimmeDefterleri"vardı.Nihayet,geneenönemlivesikaçeşitleriarasında, "mufassal" denen defterler bulunurdu. Bu büyük defterler, belirli biridarî bölgenin sayımını bütün tafsilâtıyla gösterirdi.Her sancağın yani ilin herkazâsındaki bütün vergi ve resimler, mahalle ve köy köy kaydedilirdi. Vergimükelleflerininhepsiisimleriyleyazılırdı.Vergidençeşitlisebeplerlemuafolanşahıs, köy, otlak ve bölgeler de teker teker, muafiyet fermanlarının kayıtlarıdüşülereksayılırdı.Gümrükvetransitgelirleridikkatleişlenirdi.Hersancakve

Page 57: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

eyalete ait özel kanun-nâmeler, bu defterlerin başına dercedilirdi. Her defter,sayım görevlileri tarafından doldurulduktan ve gerekli tasdik şerhleri aldıktansonra, bizzat padişahın mührüyle mühürlenip arşive konurdu. Bugün hemenhepsi elimizde olan bu defterler, Osmanlı İmparatorluğu’nun içtimaî yapısınıinceleyecektarihçileriçin,enönemlibelgeleriteşkiletmektedir.

Yukarıdamahiyetleri anlatılan hermufassal defterin bir de "mücmel" denenözetivardı.Mücmeldefterlerdeşahıslartekertekergösterilmez,vergilerköyveşehirleregöretoplanarakkaydedilirdi.Mücmeller,hükümdar,sadrâzamvediğerbüyükgörevlilerin incelemesi içinhazırlanmışbelgelerdi.Çünkübu şahısların,mufassaldefterleritetkikedecekvakitleriyoktu.

Her zümreye, meselâ haslara, ziâmetlere, tımarlara, yeniçerilere, yürüklere,akıncılara, her daireye ait "rûznâmçe" denen defterler de önemliydi. Nihayetmahkeme zabıtları "kadı sicilleri" denen binlerce sayfalık defterlerde toplanıpciltlenir, vakıfnâmeler tomar hâlinde saklanır, gelen mektuplar ve gidenmektuplarınkopyalarıözenlemuhafazaedilirdi.Asya,AvrupaveAfrika’nınpekçokülkesiyüzlerceyılTürkidaresindekaldıklarıiçin,buülkelerinoasırlaraaittarih belgeleri bugün o devletlerde değil, Türkiye arşivlerinde bulunmaktadır.Bazı defterler iki nüsha olarak yazılıp, bir nüshası, ait olduğu eyalet vevilâyetlerinmerkezlerinegönderilirdi.

Defter-Hâne Hazînesi’nin en büyük âmiri, "nişancı" denen ve Dîvân-ıHümâyûn yani kabine üyesi bulunan devlet bakanı idi. Ancak arşivin idarîişlerinden "Defter Emîni" denen yüksek memur sorumluydu. Bir defter, hattâalelâde bir yaprağın incelenmek için bu arşivden çıkarılması, ince kurallarabağlanmış ve bu kurallar, yazılı kanunlar hâlinde tespit edilmişti. Bizzatsadrâzamınyazılıemriolmaksızın,nişancıpaşabilehiçbirvesikayıarşivdışınaçıkaramazvehiçbirvesikaüzerindekalemlebirharfbiledeğiştiremezdi.Sözlüemirlearşivdenbelgeçıkartmakhakkıyalnızhükümdaraaitti.Birkayıtişlenmekveya incelenmeküzere arşivdenvesikanın çıkarılması şöyleolurdu:Sadrâzam,istediğidefterikaydederekçıkartılmasıiçinnişancıpaşayabirfermangönderir,bufermanınüzerinenişancıpaşaelyazısıyla"defterigele"kaydınıkoyupDefterEmîni’neyollardı.DefterEmîni,belgeyiçıkartaraknişancıpaşayaverir,nişancıpaşadasadrâzamabizzatgötürüpteslimederdi.Eğerbelgesadrâzamdanbaşkabirbakantarafındanistenmişsenişancıpaşa,obakanımakamınaçağırıpdefteriverirdi. Divan kâtipleri tarafından vesikaların çalınması, saklanması ve tahrifedilmesinincezasıidamdı.Buyüzden1590yılında3divanyanibakanlarkurulukâtibiidamedilmiş,bundanhaberiolupdaihbâretmeyen6kâtibindetekelleri

Page 58: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

kesilipdevlethizmetindençıkarılmışlardı.

Page 59: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKZAFERLERİ

Page 60: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

MALAZGİRTZAFERİ

1040yılındakazandıklarıDandânakanzaferiyleBüyükTürkHakanlığıtahtınayerleşenSelçukoğluTuğrulBeyilehalefiolanyeğeniAlp-ArslanzamanlarındaTürkler, Bizans’la karşı karşıya gelmişlerdi. 30 yıl içinde Selçuklu OğuzTürkleri, her yıl biraz dahabüyük çapta olmaküzere birçokAnadolu akını veseferleriyapmışlar,bubüyükülkeyiolgunbirmeyvehâlinegetirmişlerdi.Sonbin yıllık Türk tarihinin umumî akışı, güneybatıya, açık denize, Anadolu’yadoğru olmuş, Selçuklular bu akışa, önüne geçilmez bir tufan derecesinde güçkazandırmışlardı. Türk akıncıları, Ege’ye kadar her yıl Anadolu’yu tarıyor,Bizans hâkimiyetini yıkmak için zemin hazırlıyorlardı. Bizans tahtında oturanİmparator Romanos Diogenes, Türkler’e karşı sefere çıktıysa da bir sonuçalamadı. Nihayet Selçuklular’a darbe vurmak kararıyla 13 Mart 1071 günübüyükordusuylabaşkentiİstanbul’danayrıldı.

İmparatorun gaye ve ümitleri o derece büyüktü ki, İslâm dininin ortayaçıkmasından önce Bizans’a ait olan Suriye, Filistin, hattâMısır’ı, hattâ hiçbirzamanBizans’aaitbulunmamışIrak ileİran’ıalmayı tasarlıyordu.BuülkelereşimdidenBizanslıumumîvalilerbileatamıştı.DiğertaraftanSultanAlp-Arslan,Bizans’ınDoğuAnadolu’dakienönemliüslerindenbiriolanMalazgirtkalesinialmıştı.Malazgirt’tenHaleb’egiderken,AfşınBey’den,Anadolu’dakibellibaşlıdüşman üslerinin tahrip edildiği, esas Bizans ordusu yenilirse Anadolu’nunTürklereaçılacağınıbildirenünlü raporgeldi.BüyükTürkHakanıAlp-Arslan,buraporualıralmaz,Bizansİmparatoru’nukarşılamaküzereDoğuAnadolu’yayöneldi.

Bizans ordusu 200.000 kişiydi. Ordunun ağırlıklarını 3.000 araba ve onbinlerce hayvan taşıyordu. Orduda bütün savaş vasıtaları, bu arada 1.200 kişitarafından idare edilen ve devrinin en büyük silâhı sayılan birmancınık vardı.Bizans ordusu, Bizanslılar’dan başka Franklar, Normanlar, Slavlar, Gürcüler,Abhazlar,Ermeniler,hattâMüslümanolmayanPeçenekveUzlargibiAvrupalıOğuzTürklerindenmüteşekkildi.Bubakımdan tek eldenyönetilmeye elverişlideğildi. İmparator da ünlü bir hanedandan gelmediği için yüksek otorite vesaygıyısağlayamamıştır.

İstanbul’dan gelen Bizans ordusu ile Haleb’den ilerleyen Türk ordusu, 26Ağustos Cuma sabahı gün ışırken, 7-8 kilometre uzakta birbirlerini gördüler.Bulundukları yer, Van Gölü’nün 45 kilometre kadar kuzeyinde, Murat Suyu

Page 61: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

yakınlarında, deniz seviyesinden 1.500 metre yükseklikteydi. YanıbaşlarındaMalazgirt kalesi yükseliyordu. Türk ordusu, 50.000 kişilik yalnız MüslümanOğuzTürkleri’ndenmüteşekkilyekvücutbirkitleydi.ZayıfveyorgunbirlikleriSultan Alp-Arslan, savaş alanına getirmemiş, ya terhis etmiş veya veziriNizâmülmülk’leHemedân’agöndermişti.Türkordusundahakanaitaatvesaygı,mutlakmahiyetteydi.Anadolu’ya yaptıkları akınlarla pişmiş ve bu ülkeyi yurtedinmeyi kararlaştırmış olan Türkler, yurt kurma enerjisinin ateşiyleyanıyorlardı.

Birgünönceİmparator,SavTigin’inbaşkanlığındasulh teklifinegelenTürkelçilerinişiddetlereddetmişveelçiyollanmasınıTürkler’inkorktuğunayoraraksevinmişti. İmparator, Sav Tigin’e: "Sultanınıza söyleyin, demişti; kendisiylesulh müzakerelerini Rey’de yapacağım, ordumu Isfahan’da kışlatacağım vehayvanlarımıHemedan’dasulayacağım."Sertkarakterikadarzekâsıdakuvvetliolan Sav Tigin, -nezakete ve diplomasiye uymasa da- şu çok esprili cevabıvermektenkendinialamamıştı:"AtlarınızınHemedan’dakışlayacaklarındanbendeeminim;fakatHaşmetmeâbları’nınneredekışlayacaklarınıbilemiyorum."

GüneşortayaçıkıncaAlp-Arslan,ordusunuheyecanlandırankısavevecizbirhitabede bulundu. Şehit düşerse vurulduğu yere gömülmesini, hemen oğluMelik-Şâh’ın çevresinde toplanılmasını, Türk Hakanlığı’nın birliğininbozulmamasınıvasiyetetti.Namazkıldıktansonraönsaflarageçti.BusıralardaBizansordusundanilâhîleryükseliyor,râhipleraskerleritakdisediyorlardı.Türkordusunda da hocalar, safları dolaşıp âyetler okuyorlardı. Öğleyi 2 saat geçesavaşbaşladı.Dahailkanda,BizansordusundaücretliolarakbulunanMüslümanolmamış Avrupalı Oğuz Türkleri’nden Peçenek ve Uzlar, Bizans ordusundanayrılaraksoydaşlarınakatıldılar.Alp-Arslan’ınhuzurundayeröpenPeçenekveUz reisleri, Bizans ordusu hakkında çok değerli bilgeler de verdiler. Bu olay,Bizans ordusunda mânevî gücün sarsılmasına sebep oldu. Vuruşma, Türkatlılarınınkitle hâlindeok taarruzu ile başladı.Bizanslılar’ınyabancı olduklarıTürkler’in bozkır taktiği ve Alp-Arslan’ın strateji dehâsı sonunda, karanlıkbastığı zaman, savaş alanında muazzam Bizans ordusundan eser kalmamış,bizzat İmparator esir edilip Alp-Arslan’ın huzuruna getirilmişti. Büyük TürkHakanı,Romaimparatorunaçoknazikmuameleettivekendisini,birmuahedeimzalattıktansonrasalıverdi.

Bütün tarihçiler, Malazgirt’in dünya tarihinin dönüm noktalarından biriolduğunda birleşmektedirler. Bu zafer, Anadolu’nun fethini ve Türkiyedevletininkurulmasınısağlamıştır.Türklerintarihboyuncakazandıklarımeydan

Page 62: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

muharebelerinin hiçbiri, istikballeri için bu derecede tesirli olmamıştır. Türktarihinde Malazgirt’ten önemli tek olay varsa, o da İstanbul’un Fethi’dir.Dandânakan’dakazanılanzaferiMalazgirttamamlamış,İstanbultaçlandırmıştır.Malazgirt’ten3yılsonraTürkiyedevletikurulmuşveOsmanoğullarıçağındabircihan imparatorluğu, tarihin gördüğü en muazzam siyasî teşekkül durumunayükselmiştir. Alp-Arslan, Romanos Diogenes’le yapılan muahedeyi Bizans’ıntanımaması üzerine,müstakbelAnadoluFâtihi veTürkiyedevletininkurucusuolan kuzeni Kutalmışoğlu Süleyman-Şâh’a, Ege’ye, Marmara’ya kadarAnadolu’nunaçılmasınıemretmiştir.

Page 63: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

BİRİNCİHAÇLISEFERİ

1071Malazgirt zaferinden 10 yıl sonra Türkler, Marmara’ya eriştiler. İznikbaşkent olmak üzere Türkiye devleti kuruldu. Anadolu’da Türkiye devletininkurulması ve dünyanın en enerjikmilletininKüçük-Asya’yı ikinci bir anayurthâline getirmesi, Avrupa’yı dehşet içinde bıraktı. En büyük Hıristiyan devletiolan Bizans’ın da Türkler’in eline geçeceğinden kimsenin şüphesi kalmadı.Hıristiyanlar,nepahasınaolursaolsunTürkler’inRumeli’neatlamalarınaengelolmak,hattâonlarıAnadoluveAkdenizçevresindendesürüpatmakistiyorlardı.Böyle bir hareketi ancak bütün Avrupa devletleri bir araya gelirlersebaşarabilirlerdi. Papa, bu işe önayak oldu ve Bizans dahil bütün HıristiyandevletleriniTürkler’e karşı birleştirdi.Bu suretleTürkler’e,Müslümandinininsavunulmasıgörevidedüşüyordu.

Bu şekilde doğan Haçlı Seferleri’nin bir sebebi de iktisadîdir. XI. asırdaAvrupa, çok fakir bir kıt’a idi. Hükümdar sarayları bile çıplak taş yığınındanibaretti.Altın ve değerli taşlar, hamve işlenmişmaddeler,Türkler’in ve diğerDoğu milletlerinin elinde birikmişti. Dünya ticaret yolları tamamenMüslümanlar’ın elindeydi. 3 asırdan beri Avrupa’da bir tek altın sikkekesilememişti. Avrupa’da İstanbul dışında nüfusu 100.000’in üzerinde hiçbirşehir yoktu.Şehir ekonomisi ve orta sınıf teşekkül edememişti. İlimve teknikAvrupa’dadeğil,Asya’daydı.EnbüyükAvrupadevletleriningeliri,mütevazibirTürkbeyliğiningelirindenazdı.HiçbirHıristiyandevletininnüfusu10milyonayaklaşmıyordu.Nüfusumilyonugeçenlerbilesayılıydı.

Papa’nınteşvikıyleyüzbinlercekişidenibaretbirsürü,Türkler’iAnadolu’danatmak,Kudüs’üalıpCennet’ekavuşmakümidiyleBalkanlar’ageldi.Busefillerkalabalığı karşısında irkilen zengin Bizans, bunları Yalova’da Anadolutopraklarına çıkarmakta acele etti. Malazgirt zaferinin üzerinden tam 25 veTürkiyedevletininkuruluşundanberi22yılgeçmişti.Haçlılar,Türkdevletininbaşkenti İznik’i almak sevdasıyla bu şehre doğru yürüdüler. 1096 EylülündeTürkiye’nin ikinci hükümdarı olan I. Sultan Kılıç-Arslan tarafından İznikyakınlarında yolları kesildi. Tamamen kılıçtan geçirilen bu zavallılarınkurtulabilenleriesiredildi.

Fakat bu sürünün arkasından, Avrupa’nın bütün eli silâh tutanlarından,şövalyelerden,kontlardanvedukalardanmüteşekkil gerçekbirordugeliyordu.BirinciHaçlıSeferi’nin ikincidalgasıolanbuorduBizans’ayaklaştığı zaman,

Page 64: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

600.000 kişiyi bulmuştu. Tabii bunların hepsi meslekten asker değil, çoğuçapulcuydu. Gûya Bizans’ı kurtarmak için gelen bu sürü, İmparator AleksiosKomnenos’u ürküttü. Haçlı komutanlarıyla acele bir anlaşma yapan gençİmparator, onları derhal Anadolu’ya, Türk topraklarına geçirdi. Yapılananlaşmaya göre Haçlılar, Anadolu’da Türkler’den koparabildikleri ülkeleriBizans’a verecek, ancak Anadolu dışında fetihler yaparlarsa, kendileri içinalıkoyacaklardı.

1097MayısındaHaçlılar,Türkiye’nin taht şehri İznik’ikuşatmayabaşladılar.600.000kişilikbirsürüyekarşıSultanKılıç-Arslan’ınondabiroranındaverdiğimuharebelerİznik’ikurtaramadı.İznik,bizzatİmparatorAleksios’ateslimoldu.Türk başkenti Konya’ya nakledildi. Düşmanın kahredici sayı üstünlüğükarşısında meydan muharebelerinden bir sonuç alamayacağını anlayan SultanKılıç-Arslan,gerillasavaşınakararverdiveEskişehir’edoğruçekildi.

30Haziran 1097’de Eskişehir yakınlarında Türkler,Haçlılar’la karşı karşıyageldi.YarımmilyonlukbirsürüyükarşılarındagörenencesurTürkkomutanlarıbile dehşet içinde kalmışlardı. Sultan Kılıç-Arslan, komutanlarına şöyle dedi:"Gördüğünüz gibi göz alabildiğine dağlar, tepeler, ovalar, vâdiler, düşmansürüleriyledolmuş.Fakatordumuzu,busürününelindenkurtaracağız.Sözlerimiiyi dinler ve bana inanırsanız, yurdumuzu da kurtarırız." Bu suretle çok kanlıEskişehir muharebesi başladı. Haçlılar’a büyük zayiat verdirmesine rağmenSultan Kılıç-Arslan, düşmanı yok edemedi ve geri çekildi. Bundan sonraHaçlılar’la Türkler arasında Anadolu yaylalarında amansız bir gerilla savaşıbaşladı. Yaz sıcağı altında Türkler, yakalayabildikleri yerde baskın tarzındadüşman birliklerini çevirip kısa vuruşmalarla imha ediyorlardı. Amasyayakınlarında Türkler, tekrar Haçlılar’la karşılaştılar. İyice yıpranmış olandüşman, Sultan Kılıç-Arslan karşısında 300.000 zayiat vererek güneye doğruçekilmeyebaşlardı.

Türkler, bir yandan birleşmiş Avrupa kuvvetlerini, diğer taraftan Bizansordularınakarşıgençdevletlerinisavunuyorlardı.Anadolu’dakiTürkordusununtamamının 150.000 kişiyi geçmediği hatırlanırsa, çeyrek asırlık bir geçmişesahipolanyeniTürkiyedevletinintamamenbirölümkalımmücadelesiyaptığıanlaşılır. Anadolu kıyılarını kaybetmekle beraber Türkler, bu mücadeledenzaferle çıktılar veTürkiye devletini daimî kıldılar.Antakya’yı kuşatmak üzereAnadolu topraklarını terk eden Haçlı kuvvetleri, artık 100.000 kişiye inmişbulunuyordu.SultanKılıç-Arslan,AnadoluyaylalarındayarımmilyondanfazlaHaçlı’yıyoketmişvetarihinenkritiksayfalarındanbirinizaferlekapamıştı.

Page 65: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLILAR’INYÜKSELİŞÇAĞINDATÜRKSAVAŞTAKTİĞİ

OsmanlıTürkleri’nin,yükselişçağlarında,XV.veXVI.asırlardakazandıklarısavaşların gerçekçi bir açıklaması yapılmış değildir.Türkordusunun, çokdefakendinden kalabalık bağlaşık Avrupa ordularını yendiğini yazan tarihler, buzaferleri, Türk askerinin kahramanlığının ötesinde bir açıklamaya bağlamaklüzumunu duymamışlardır. Halbuki Osmanlı Cihan İmparatorluğununkurulmasınısağlayanbuzaferlerinsırları,sanıldığındandahagirifttir.

Osmanlı Türkleri’nin yükseliş çağlarında bir savaşın, önce siyasî hazırlığıyapılırdı. Savaşılacak devlet ve çok defa devletlerin jeopolitik durumları gözönüne alınır, bağlaşıklarından ayrılmaya çalışılır, büyük bir diplomatik gayretsarfedilirdi. Bu, çok dikkat ve incelik isteyen bir işti. Çünkü Türkiyeİmparatorluğu bazen, Fâtih SultanMehmed zamanında olduğu gibi, 20 küsurdevletlebirdensavaşhâlindebulunurdu.

Savaşılacakkuvvetlerinhesabı iyiceyapıldıktansonra,Türkordusunusavaşahazırlama çalışmaları başlardı. Türk ordusu, daima savaşa hazır, meslekleriaskerlikolanbirkitledenmüteşekkilbirkuruluştu.Ancakorduyu, toplamakvesavaşalanlarınagötürmekmeseleleriönemliydi.Nekadarkuvvetinnezamanveneredeyığınakyapacağıvehangiyollarıngeçileceğikararlaştırılırdı.Buyollarınhangi konaklarında ne miktar yiyecek, yem ve cephane bulundurulmak icapedeceğihesaplanır,oralarınsancakvealaybeylerine,kadıvenâiplerineemirlergönderilirdi. Yol üzerindeki depolarınmevcudu öğrenilirdi. Geçilecek yollarındurumu,köprülerinvaziyeti,nekadarzamandanekadarkuvvetigeçirebileceğiincelenirdi. Çok defa ordu yürüyüşe geçmeden önce yollar, son bir bakım vekontroldendahageçirilirdi.

Seferinnereyeyapılacağıçokdefaaylarcaöncebeylerbeyivesancakbeylerinebildirilir. Fakat bazen de son âna kadar gizli tutulurdu. Akkoyunlular’a karşıOtlukbeli savaşının hazırlıklarının hangi devlete karşı yapıldığı, padişahtanbaşkaherkesinmeçhulüydü.Fatih,Trabzonİmparatorluğu’nakarşıseferindedeböyle yapmış, düşmanı gafil avlamıştı. Nitekim son çıktığı seferin nereyeolduğuna,günümüzekadartarihçilerkararverememişlerdir.ÇünküseferindahabaşındaFâtih,ölmüştü.Yavuzda,Mısırseferineçıkarken,İranüzerindegidildiğipropagandasınıyaptırmıştır.Sultanİbrahimzamanında,GiritseferinegidenTürkDonanması, Malta’ya gidiyor sanılıyordu. Girit sularına iyice yaklaşırken

Page 66: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Kapdân-ı Deryâ Yusuf Paşa, padişahın mühürlü hatt-ı hümâyûnunu açmış,amiraller, seferin Girit üzerine olduğunu öğrenmişlerdi. Bu gizlilik, yabancıhaberalma teşkilâtlarınakarşıydı.Türkler’inAvrupa’dasonderecemükemmelbirhaberalmateşkilâtıolduğugibi,Avrupalılar’ındaTürkiye’deaynıişigörencasuslarıvardı.FakatTürkhaberalmasıçoküstündü.Avrupadevletlerininsondurumlarını,bütünteferruatıylaDîvân-ıHümâyûn’a,yanihükûmetebildirirdi.

Ordubirliklerinitoplamayamemurkomutanlarınsorumluluğubüyüktü.Birtekgünkaybıiçinbaşıkesilenkomutanlarvardır.YıldırımBâyezid,Niğbolusavaşıiçin43gündeyığınakyapmıştırki,oçağAvrupa’sınınaklınınalamayacağıbirşeydi.Yığınakalanları,herihtimalgözönündebulundurularakseçilirdi.Yığınakalanı çok da emniyetli sayılsa, gene bütün ihtiyat ve korunma tedbirleri ihmaledilmezdi. Yığınak yapan birlikler, derece derece birbirine bağlıydı. Yığınakbitmeden, savaş kabul edilmezdi. Sonraki asırlarda yığınak bitmeden savaşıkabul eden birkaç Türk başkomutanı yenilmiştir. Türk ordusu normal olarakgünde20-25kilometreyürürdü.AynıçağdaAvrupabirlikleriningünlükortalamayürüyüşü iseancak10kilometre idi.Buhususiyet,bütünmanevrave teşebbüskabiliyetininTürkler’intarafındaolmasıdemekti.

Türk ordusunun vasıflarına sahip bir ordu, düşman pek üstün olmadığıtakdirde,daimazaferkazanacakbirorduydu.Avrupalılar’ınXVI.yüzyılstratejikaideleri, "toplanmak, yavaş ve az yürümek, uygun yerde durup beklemek"ti.Türkler’in strateji kaideleri ise, şimdiki kaidelere daha uygun olup "çabuktoplanmak, mümkün olabilen hızla yürümek, düşmanı hemen yakalayıp yoketmek"ten ibaretti. Düşman henüz birleşmemişse, parça parça yok edilmesineçalışılırdı.Türkordusu,savaşalanındadörtbölümeayrılırdı:Merkez,sağvesolkanatlarla ihtiyat. İhtiyat birliklerine çok önem verilirdi.Düşman, büyükTürkihtiyatınıyoksanarakTürksaflarınaiyicedalınca,çoküstünolanTürktoplarıylayıpratılır, sonra merkezde bulunan padişahın veya "serdâr-ı ekrem" denenbaşkomutanınemriyleihtiyatkuvvetleriişekarışırdı.

İhtiyat kuvvetleri son anda işe karışınca, başkomutan iki kanadı kıskaç gibikapatarakdüşmanıyokederdi.Türkbaşkomutanı,ordusununbütünbirliklerinehâkimdi.Emirleridakikasıdakikasınayerinegetirilir,birliklerinidamataşıgibioynatır,bütünkomutanlarınıtanırdı.Türkordusununenbüyüküstünlüklerindenbiri de bu hususiyetti. Çünkü Avrupa orduları, birleşik kuvvetler, dilleri,milliyetleri, hükümdarları, komutanları ayrı birlikler hâlinde Türk ordusununkarşısına çıkıyordu. Her komutan ancak kendi birliğine söz geçirebiliyor,başkomutanunvanını taşıyanAvrupahükümdarının iktidarı, doğrudandoğruya

Page 67: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

kendinebağlıkuvvetlerdenöteyegidemiyordu.

Asrımızakadarİngilizordusundaolduğugibi,Türkordusundadaaskerlikbirmeslekti.Yanisavaşçıkıncaaskertoplanmaz,buişimeslekseçmişvedevletçebelirli yerlere yerleştirilmiş maaşlı veya tımarlı muharipler toplanırdı. Sulhzamanındatalimveterbiyeçoksıkı tutulurdu.Türksilâhları,daimaenmodernsilâhlardı.Enküçükyıpranmadadeğiştirilir, yenileri verilirdi.Bu işle "cebeci"sınıfı uğraşırdı. Nihayet Osmanlı Türk İmparatorluğunun bitmek tükenmekbilmeyen mâlî ve iktisadî kaynakları, en büyük ve mükemmel ordu vedonanmalarıeniyişekildesavaşalanınagötürebilecekgüçvekudretteydi.

OsmanlıTürkleri’ninyükselmeçağlarındayaptıklarısavaşlar,XVIII.veXIX.asırlarda Büyük Friedrich, Napoléon gibi büyük Avrupalı komutanlarınyaptıkları savaşlardan gerek alınan sonuçlar, gerek savaşa katılan kuvvetlerinsayısıbakımındançokdahabüyükveönemlidir.

Page 68: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

HAÇLIKOALİSYONUVEFÂTİHSULTANMEHMED

İstanbul’unFethi’ndentam10yılsonra,1463’te,TürkiyeileVenedikarasındasavaş çıktı. Az zamanda 25’ten fazla devlet Venedik’le birleşerek Türkiye’yesavaşaçtı.Bubüyüksavaş tam16yıl sürdüve1479’dabitti.MüttefiksizolanTürkiye’nin karşısında "büyük devlet"lerden tam 8’i yer aldı: Venedik,Macaristan, Almanya, Lehistan, Napoli, Kastilya, Aragon ve İran. Bukoalisyona, ikinci derecede daha birçok devlet katıldı: Papalık,Kıbrıs, Rodos,Floransa,Milano, Savua, Ferara,Modena, Siena, Luka, Pisa,Mantua, Trento,Burgonya, Ceneviz, Gürcistan ve Karaman. Türkiye’yle savaşa girişmeyenFransa, İngilteregibidevletlerin tutumuda,koalisyonudesteklermahiyetteydi.Türkiye, her tarafından düşmanlarla sarılmıştı. Anadolu’da İran-TürkİmparatorluğuyaniAkkoyunlular,KaramanlıTürkKrallığı,OrtodoksGürcistanKrallığı,OsmanlıTürkiyesi’nitehditediyordu.Balkanlar’da,oçağAvrupa’sınınen büyük devletleri olan Venedik Cumhuriyeti, Macaristan Krallığı, Almanyaİmparatorluğu, Lehistan Krallığı bütün kara ve deniz kuvvetlerini seferberetmişlerdi.Akdeniz’deNapoli,AragonveKastilyakrallıklarıilePapalık,Rodosşövalyeleri ve Kıbrıs Krallığı, Türkiye’ye karşı birleşmişlerdi. Bu koalisyon,Arnavutluk,HersekveMoldovagibiyeniTürkhakimiyetinegeçmişülkelerdedebüyükölçüdeisyanlarçıkarttı.

Bu harikulâde koalisyon, uzun bir çalışmanın eseriydi. Daha İstanbul’unfethinin üzerinden bir yıl geçmeden, 1454 Nisanında Regensburg’ta toplananAlman İmparatorluk Meclisi’nde İmparator III. Friedrich ve Napoli kralı V.Alfonso, böyle bir koalisyona önayak oldular. Türkler’i, Avrupa’dan söküpatmak için, bütün Hıristiyan devletler arasında 5 yıl mütareke yapılmasıkararlaştırıldı. 1457’de Papa III. Calixtus, ittifakı Asya devletlerine de teşmiletti. Osmanlılar’ın en büyük rakibi olan Akkoyunlu Türkleri’nin imparatoruUzunHasanveGürcistanKralıilemüzakereleregirişti.UzunHasan,İran,Irak,DoğuAnadolu,Kafkasyagibiülkelerielindetutançokkudretlibirhükümdardı.III.Calixtus’unhalefiPapaII.Pius,Osmanlılar’akarşıbirHaçlıseferiaçılmasıiçinMantua’dabirkongretopladı.Sonrakipapalar,II.PaulusileIV.Sixtus,busiyasete devamettiler. 1463’te,Türkler’inBosna’yı alması üzerineAvrupa’nınen kudretli askerî devletleri olan Venedik’leMacaristan birleştiler. Koalisyon,tam mânâsıyla teşekkül etti; hattâ savaştan sonra Osmanlı Türkiyesi’nin neşekilde bölüşüleceği kararlaştırıldı. Venedik Mora, Attika, Tesalya, Epir’i,Arnavutluk’ta ihtilâl çıkartan İskender Bey, Arnavutluk ve Makedonya’yı,Macaristan iseSırbistan,Bosna,GüneyRomanyaveBulgaristan’ı, yani arslan

Page 69: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

payını alacaktı.Merkezi İstanbulolmaküzereTrakya’daBizans İmparatorluğuda ihyâ edilecekti. Türkler’in Avrupa’dan tamamen sürülmeleri karar altınaalınmıştı.UzunHasandaOsmanlılar’ıAnadolu’danBalkanlar’aatmakazmindeolduğuna göre,Osmanlı devletine hiçbir hayat hakkı tanınmadığı anlaşılır. Budurum, Türkiye’nin başında bulunan Fâtih Sultan Mehmed’in ne derecelerdenazikvaziyettebulunduğunuaçıklamayafazlasıylayeter.

Fâtih,ençokBizansİmparatorluğu’nunihyasıprojesindençekiniyordu.Çünkübu projede Avrupa devletleri ile Akkoyunlular ve onların peşinden gidenKaramanoğulları arasında tambir görüş birliği vardı.AkkoyunluUzunHasan,İstanbulveTrabzon’da, kendihimayesi altında ikiRum İmparatorluğuvücudegetirmekistiyordu.EsasenFâtih’inTrabzontahtındanuzaklaştırdığıKomnenoshanedanı ile birçok akrabalık bağları vardı. Uzun Hasan, Osmanlı Devleti’niTürkgeleneklerindenuzaklaşmakla ithamediyor,BatıTürkleri’nikendi idaresialtındatoplamakistiyor,bununiçinBalkanlar’ıAvrupa’yapeşkeşçekmektebeisgörmüyordu.

Avrupa,UzunHasan’ı yeni bir Timur rolünde görüyordu.Avrupa devletleri,Osmanlılar’a Anadolu tarafından darbe vurulmadıkça, bütün kuvvetlerini birarayagetirselerdahisavaşıkazanamayacaklarını,pekpahalıtecrübelersonundaiyice anlamışlardı. Onun için, Akkoyunlu ve Karamanlı ittifakına dört ellesarıldılar.UzunHasan’ınbaşkentiTebrizileAvrupabaşkentleriarasındaelçilergidipgeliyor,savaşplanlarıgeliştiriliyordu.

Düşman faaliyetini Fâtih Mehmed, günü gününe haber alıyordu. Osmanlıcasus şebekesi, bütün Avrupa’ya yayılmıştı. Avrupa’nın birçok sarayındaFâtih’inhaberkaynaklarıvardı.BüyükTürkHakanı’nınenbüyükendişesi,aynıanda Anadolu ve Rumeli’nde düşmanla çarpışmaya mecbur kalmaktı. Bunuönleyebilmekiçin,bütündehâsınıkullanmıştı.I.HaçlıSeferi’ndenberiTürkiyedevletini tehdit eden bu en büyük koalisyon, Fâtih’in müstesna askerlik vesiyasetdehâsısayesindekırıldıveyenildi.Fâtih’inbuhusustakifaaliyeti,Avrupadevletleri arasındaki siyasî dâva ve anlaşmazlıkları ne dereceye kadar bütünincelikleriylebildiğinigöstermekbakımındandamühimdir.TürkiyeHakanı’nınher tarafta düşmanlarını yenmesi üzerine Papa II. Pius, kederinden öldü.Halefleriolanpapalar,ondandahaiyigünlergöremedi.Fâtih,biraraVenedik’eMora’yı, sonra Macaristan’a Bosna’yı vaat etmek suretiyle onları uyuttu.DüşmanbuvaatlerinzamankazanmaktanibaretolduğunukavradığıandaFâtih,en büyük ve kudretli düşmanı olan SultanUzunHasan’ı Otlukbeli sahrâsındamahvetmişti. Karaman devletini de Osmanlı topraklarına katan Fâtih,

Page 70: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Akkoyunlular’ınOrtaAnadoluüzerindekibütünemellerinikırdı.SonraVenediküzerine döndü. Akıncı ordularıyla Venedik şehrinin varoşlarına kadarCumhuriyet’in bütün topraklarını tahrip ettirdi. 1479’da 16 yıllık amansız birmücadeledensonra tarihingördüğüenkudretlikoalisyonlardanbirikırılmışveyenilmişti; Türkiye’den sulh istiyordu.Ölümünden 2 yıl önce Fâtih, kudretineson olmayan bir devlet ve Yavuz’la Kanunî’ye, temellerini attığı, "Cihanİmparatorluğu"nungerçekleştirilmesiişinibırakıyordu.

Page 71: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

FÂTİHDEVRİNDETÜRKAKINCILARI

Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da yaptığı baş döndürücü fetihlerin sırlarındanbiri, "akıncı"denenaskerî sınıfınvarlığıdır.Bugünün"komando"larınakarşılıkolan akıncılar, düşmanın iktisadî ve mânevî yapısını altüst ederek, savaşınkazanılmasındapekönemlibirroloynarlardı.Türkakıntekniğişöyleydi:Akıncıordusu, belirli yerlerde parçalara ayrılır, o parçalar gene belirli yerlerde dahaküçükbirliklerebölünerekyollarınadevamederlerdi.Herbirliğintahripedeceğişehir ve kasabalar önceden kararlaştırılırdı. Dönüşte birlikler, gene belirliyerlerdefakatevvelceayrıldıklarımevkilerdeolmamaküzerebirleşirler,birkaçbirleşmedensonratekrartekorduhâlinegelipTürktopraklarınadönerlerdi.Budurum,düşmanülkesinidehşetiçindebırakır,yıldırımlarvekasırgalargibiesipgeçen akıncıların nerede ve ne zaman bulundukları ve bulunacakları hakkındayüzlercesöylentiçıkardı.

Fâtih Sultan Mehmed, son yıllarında, 25 kadar devletle birden tek başınasavaşa girişmişti. Bu savaşı kazanmak için, akıncı ordusundan pek çokfaydalandı. Venedik, Macaristan, Polonya ve Almanya gibi Türkiye ile savaşdurumundabulunanbüyükAvrupadevletleri,akıncılarlayıldırıldı.Buakınlarınönemihakkındabirfikiredinebilmekiçin,büyükakıncıbeylerindenMihaloğluGaziAlâeddinAliPaşa’nınhayatıboyuncaTuna’yıkuzeyedoğrutam330defageçtiğini hatırlamak kâfidir. Ali Paşa, bu akınlarından birinde Macaristankralınınkızınıesiralmıştı."MehtâbHanım"adınıalanbuprenses,AliPaşaileevlendi veGaziHasanBey,GaziAhmedBey,GaziMehmedBey,GaziHızırBey, Gazi Kara Mustafa Bey adlarındaki 5 ünlü akıncı beyi, bu evlenmedendoğdu. Bu 5 kardeş de, Kanunî’nin ilk yıllarında ve çeşitli akınlarda şehitolmuşlar,hiçbiriyatağındaölmemiştir.

AliPaşa’nın1473MacaristanakınındaVaradinşehrizaptedildive18.000Türkakıncısı,60.000esirve900.000başhayvanlaTürkiye’yedöndü.Bu rakamlar,düşmanın iktisadî gücünün, sonuç bakımından da savaş kabiliyetinin nederecelerde kemirildiğini açıkça gösterir. 1478 Venedik akınına, 15.000 kişikatıldı.Başkomutan,İskenderPaşaidi.YanındaMihaloğluAli,MalkoçoğluBalıBeylervardı.Friul’densonraGoriziaşehrinidüşürenakıncılar,Isonzoırmağınavarınca, yeni katılan birliklerle 30.000 kişiyi buldular. Türkler’in "Aksu"dedikleri Isonzo’ya gelince, 15.000 akıncı bu suyu atladı. Diğer 15.000’i,ırmağın berisindeki ülkede kaldı. Çok sarp olan ve yayaların bile geçemediğiyerlerden akıncılar, atlarını kayalardan ve yarlardan atlatarak geçiyorlardı.

Page 72: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Venedik Ovası’nı yakan bu korkunç akın, Venedik devletini savaşta saf dışıbırakan ve sulh istemeye mecbur eden başlıca askerî hareketlerden biri oldu.1479yazındayapılanakın,Türktarihininenbüyükakınhareketlerindenbiridir.Bu akın, tam kadro, 43.000 akıncı ile yapıldı.Venedik tarafında serbest kalanTürkiye, artık bütün gücüyle Macaristan ve Almanya’ya yükleniyordu.Türkler’in "Erdel" dedikleri Transilvanya’daki altın ve gümüş madenlerinintahribinihedef tutanbuakında,kuzeyedoğruyolalındıkçabirçokkolaayrılanakıncıların başında tam 12 sancak beyi yani akıncı tümgenerali bulunuyordu.Başlıcaları,MihaloğluAliPaşa,MihaloğluİskenderBey,MalkoçoğluBalıBey,İsa Bey veHasanBey idi. Bu beyler,meselâAli Paşa,Macarca veRomencedahil,birkaçAvrupadilini,Türkçederecesindekonuşuyorlardı.Buakında,bütünTransilvanya çiğnendi. Almanya ve Macaristan’ın nefesini kesen ve savaşınTürklerce kazanılmasını sağlayan bu akın, Osmanlılar için de zayiatlı oldu.43.000 akıncının 20.000’i, Büyük Macar Ovası’nın zümrüt rengindekitopraklarındacanverdi.

Almanya’ya ve Polonya’ya yapılan akınlar da, düşmanı, iktisadî bakımdanyıkıma götürdü. 1480’de akıncılar, 5. defa olarak Karniol’e, 4. defa olarakİstirya’ya girdiler. Avusturya’nınGraz şehrine kadar uzanan bu akındaDâvudPaşa,Hırvatistan,Slovenyaveİlliryagibiülkelerialtüstetti.

Osmanlı tarihçilerinin ifadesine göre "köpekleri domuzlara ve domuzlarıköpeklere düşürerek" Fâtih’in kazandığı bu 16 yıl süren ve 25 kadar devleteaçılmış olan Büyük Savaş, Türkiye’yi, bütün dünyanın ümit ettiğinin aksine,büyük bir galibiyetin temsilcisi durumuna yükseltti. Fâtih Sultan Mehmed’inaskerî ve siyasî dehâsının yanında, akıncıların da paylarının büyük olduğu busavaş, Türk Osmanlı tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. Türkiye’yi,emsalsiz parlaklıkta bir geleceğe doğru itti ve Osmanlı gücünün münakaşasızşekilde cihan çapında olduğunu, hiçbir müttefikler koalisyonu tarafındanyenilemeyeceğiniaçıkveseçikolarakgösterdi.

Page 73: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

KANUNÎ’NİNESTERGONSEFERİ

KanunîSultanSüleymanHan’ınonuncuseferi,Osmanlıtarihlerinde"EstergonSefer-i Hümâyûnu" diye anılır. Bu sefer, Macaristan’da Estergon ve İstolni-Belgrad kalelerinin fethi kadar, Türk ordusunun gösterdiği ihtişamla dameşhurdur. 23 Nisan 1543’te Orduy-ı Hümâyûn, Macaristan’a gitmek üzereEdirne’den ayrılırken yapılan geçit resmi ve tören, tarihe, Türk debdebe vegösterişininparlakbirörneğiolarakgeçmiştir.

En önde, ordunun su taşıyan saka sınıfına mensup bölükleri ilerliyordu.Bunların ardından, padişaha mahsus hazineyi, parayı ve eşyayı taşıyan 2.100katır geliyordu. Bu hayvanlar, 300’erden 7 bölük teşkil edecek şekildedüzenlenmişti.Sonra900kişilikbiratlıhassataburubunlarıtakipediyordu.Butabur 100 diziden kurulmuştu ve her dizide 9 atlı vardı. Ordunun bir kısımyiyecekvecephanesinitaşıyan5.400deve,herdizide6hayvanbulunmaküzere900sırahâlindeydi.Buhecinsüvarlevazımtugayını1.000kişilikcebecitaburu,500kişilik lâğımcı (istihkâm) taburu,400kişilikarabacı (nakliye) taburu takipediyordu. Her birliğin başında, tören üniformalarını giymiş subaylar yeralıyordu. Daha sonra, ordunun ruhu ve esası olan tımarlı sipahi tümenlerigeliyordu.Bunlar,Anadolutımarlılarıidi.Rumelitımarlıları,Sofya’dakatılmaküzere bu şehirde toplanmışlardı. Tımarlıların ardından, bütün maiyet halkı ilemuhteşembirkalabalıkteşkiledennişancı(devletbakanı),başdefterdar(maliyebakanı), Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, nihayet 4 vezir at sürüyordu. Hervezirinönündetuğlarınıtaşıyan3tuğcu,beylerbeyilerinönünde2tuğcu,sancakbeylerinin önünde ise 1 tuğcu görünüyordu.Bu generallerin hemen arkasında,kalabalıkbirkurmaysubaylar,yâverlerveemirsubaylarıyeralıyordu.

Bunlardan sonra padişahın şahsına bağlı saray birlikleri geliyordu.Hükümdarınşahsîhizmetkârları,sonra"çavuş"ve"kapıcıbaşı"denenvesayıları300’ü bulan hassa yâver ve emir subayları ilerliyordu.Bunlar, göz kamaştırıcıüniformalargiymişlerdi; elbiseleri enusta terzilerelindençıkmışveendeğerlikumaşlardan dikilmişti. 12.000 tam kadrolu Türk ağır piyade tümenini teşkiledenYeniçeriler,ortalar(taburlar)hâlindeyürüyorlardı.BazıYeniçeribirlikleritüfekli,bazılarısadecekılıç,okveyaylı idi.Yeniçerileri7sırmalısancakve7tuğtaşıyan14sancakdarvetuğcuizliyorvehükümdarınşahsınamahsusolanbu"7"sayısı,padişahınyaklaşmaktaolduğunuhaberveriyordu.

200 kişilikmehter takımı,mehterbaşının başkanlığında, yeri ve göğü inleten

Page 74: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

havalar çalarak, korkunç denecek derecedemuhteşem vemuntazam adımlarlailerliyordu. Mehterlerin sazları, altın zencirlerle boyunlarına asılmıştı. Dahasonra 400 kişiden ibaret "solak" denen başka bir hassa taburu yer alıyordu.Solakların kılık kıyafeti, bahar güneşi altında pırıl pırıl yanıyordu. Başlarındatavus tüyünden sorguçlar vardı. Yalnız böyle bir birliği geçirmek, o devirde,ancakbüyükbirimparatorluğunharcıydı.Ardlarındangelen150hassayâveriveprotokol subayının üniformaları ise mücevhere boğulmuştu. Elbiselerinindüğmeleri elmastandı. Geçtikleri yere, gözleri kör eden bir ışık deryâsıyayılıyordu. Bunların başında "çavuşbaşı" denen mâbeyn-i hümâyûn mareşalivardı. Daha sonra, 70 kişiden ibaret "peyk" denen bir hassa takımı geliyordu.Bunlar, 35’i sağda, 35’i solda olmak üzere yürüyor ve aralarında "CihanPadişahı" Kanunî Sultan Süleyman Han at sürüyordu. Bilhassa yabancılarpadişahın mücevherler içinde geçeceğini sanırlarken ilk defa olarak hayalkırıklığına uğruyorlardı. Çünkü hükümdar, sade bir elbise giymişti. Bütünihtişamı,görülmemişgüzelliktekiatındaydı.Buat, akıl almazbüyüklükte inci,pırlantavezümrütlerkakılmışkoşumlartaşıyordu.48yaşınagelenve46yıllıksaltanatının 23. yılında bulunan Kanunî’nin yüz ifadesi, asık çehreli denecekkadarciddîvevekarlıidi.Hafifçeönünebakıyor,bunarağmen,bütünordusunahâkimbirbaşkumandanolduğuhemenanlaşılıyordu.

Dahasonratopçu,"azab"denenhafifpiyadealaylarıgeçiyordu.Ordunundiğerbirlikleri, bitmek tükenmek bilmez diziler hâlinde yürüyüşlerine devamediyorlardı.OzamandünyanınenbüyükşehirlerindenbiriolanEdirne’ninhalkı,birbirleri üzerine yığılmış azametli bir kitle hâlinde, fakat dikkat çekici birsessizlik içinde, ordularını seyrediyorlardı. Yalnız gözlerinden bu manzara ileövündüklerianlaşılıyordu.Alkışvegösteriyoktu.Atlarınnalsesleribilehafifçeduyuluyordu. İşitilen tek şey, Mehterhâne-i Hâkaanî’nin ceng havaları idi.Ordunun geçişini izlemek için İstanbul’dan gelmiş olan yabancı diplomat vetacirleriençokşaşırtan,bumutlaksessizlikti.Avrupaordularınınkulaklarısağıreden gürültülerine alışan yabancılar, Türk ordusunun ve milletinin sükûnetikarşısında,başkabirâlemegeçmişgibioluyorlardı.

Page 75: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

VÂDİSSEYLZAFERİ

XVI.asırsonlarınıncihantarihiçapındaenönemlihadiselerdenbiri,1499’danberidünyanınbüyükdevletleriarasındabulunanPortekiz’insiyasîvarlığınınsonbulmasıdır. Bütün XVI. asrı dolduran bir mücadeleye rağmen HindOkyanusu’nda Portekizliler’i yok edemeyen Türkler, Afrika’nın kuzeybatıucunda,Fas’tabuişibaşardılar.

Fas, 1553’te Cezâyir beylerbeyisi Sâlih Paşa tarafından Türk Osmanlıİmparatorluğunabağlanmış,fakatbirmüddetsonraaradakibubağkopmuştu.Ozaman büyük devletler arasında sayılan Fas sultanlığı, Türkiye’nin Cezâyireyaleti ileyakın ilgileresahipti.1574’teFassultanı I.Abdullahöldü.OğluIII.Muhammed tahta çıktı. Ancak amcaları Abdülmelik ve Ahmed, III.Muhammed’inhükümdarlığınıtanımadılar.BunlardanbüyüğüolanAbdülmelik,İstanbul’ageldi.III.SultanMuradtarafındankabuledildi.Padişahatâbiolmakveyıllıkvergivermekşartıylakendisininatalarının tahtınaçıkarılmasını istedi.Abdülmelik, öteden beri Türklerle dosttu. Uzun yıllar siyasî mülteci olarakCezâyir’de oturmuştu. Kapdân-ı Deryâ Kılıç Ali Paşa’nın dostluğunukazanmıştı.Osmanlı hükûmeti,Abdülmelik’i desteklemeye karar verdi.Ancakbu, pek kolay bir iş değildi. İstanbul-Fas yolu kuşuçuşu 3.000 kilometreydi.Hükûmet,bunazikişi,endeğerliTürkamirallerindenbirine,RamazanPaşa’yaverdi. Ramazan Paşa, 14.700 kişilik bir Türk ordusuyla Fas’a ayak bastı.Abdülmelik, yanındaydı. Türkler, III. Muhammed’in 60.000 kişilik ordusunukolayca dağıtıp, amcası Abdülmelik’i Fas İmparatorluğu tahtına oturttular, 9Mart1576’daAbdülmelik,sultanilânedildi.

Sultan Abdülmelik, akıllı bir hükümdardı. Vaktiyle İspanya’ya, Portekiz’e,Kuzey Afrika’ya hâkim olan Fas İmparatorluğu’nun çöküntü devresindeolduğunu biliyordu. Üstelik yeğeninin İspanya ve Portekiz’le işbirliği yaparaktahtını elde etmek isteyeceğini de kestiriyordu. Esasen Türk dostuydu. Türkdesteğinemutlakbir ihtiyacıvardı.Yıllıkvergisini İstanbul’ayollamaktaaceleetti.TürkteşkilâtınıörnekalarakFas’tagenişölçüdereformhareketlerinegirişti.YüzlerceTürk subay, teknisyenve sanatkârı Fas’a gelipSultanAbdülmelik’inhizmetinegirdi.

Diğer taraftan III.Muhammed, amcasını devirmek için Portekiz’den yardımistemişti.Uzunzamandanberiböylebir fırsatgözleyenPortekiz,3yıldanberiFas seferine hazırlanıyordu. Portekiz kralı Don Sebastiao, devrin en kudretli

Page 76: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Hıristiyan hükümdarı olan İspanya kralı III. Felipe’den de yardım istedi. III.Felipe,50kadırgave5.600karaaskeriylePortekizliler’idesteklemeyikabuletti.YapılananlaşmayagöreFas’ınAkdenizveAtlantikkıyılarıPortekiz’ekatılacak,bir kara devleti hâline getirilecek olan Fas sultanlığı da Portekiz himayesinikabuledecek,Türkhimayerejimikaldırılacaktı.

Bizzat Kral’ın komuta ettiği Portekiz ordusu 4Haziran 1578’de donanmayabindirildi.Tanca’nınazgüneybatısındaFas topraklarınaçıktı.GüneydekiArâişlimanını almak istiyordu. Fakat Ramazan Paşa’nın komuta ettiği Türk-Fasordusunun üzerine geldiğini öğrenince, güneydoğuya, İspanyollar’ın"Alcazarquivir", Araplar’ın "Kasrülkebîr" dedikleri şehrin yanıbaşındakiVâdisseylovasınaindi.TürkiyeilePortekizarasındaki60yıldanberisüregelenbüyükmücadeleninkesinsonucu,buovadaalınacaktı.

Portekiz-İspanyol ordusu 80.000 asker ve 360 toptan ibaretti. Bu ordudaPapalık, İtalyan, Alman, hattâ Fransız birlikleri de vardı. Büyük Portekiz-İspanyolarmadası,Fas’ınAtlasOkyanusukıyılarındaydı.RamazanPaşa,ancak30.000 Türk ve 30.000 Arap askeri toplayabilmişti. Cezâyir’deki Türkdonanmasına da Fas kıyılarına yaklaşması emrini verdi. Batılılar, 4 Ağustos1578Vâdisseylmeydanmuhaberesine"ÜçKralMuharebesi"dederler.Çünküdüşman ordusunda Portekiz Kralı ile eski Fas sultanı III. Muhammed, TürkordusundaSultanAbdülmelikbulunuyordu.SultanAbdülmelik’inkardeşiolanmüstakbelFassultanıII.AhmeddeTürkordusundaydı.

RamazanPaşa’nın askerlikdehasıylaPortekizordusu, birkaç saat içindeyokedildi.20.000ölü,40.000esirverendüşmanınancak20.000’idağınıkbirhaldevuruşma alanından kaçtı. Kıyıya can atıp kendilerini bekleyen Portekizdonanmasına bindi.Ölüler arasında Portekiz’in genç kralı ile en büyük devletadamları ve asilzadeler vardı.ÜlkeyeHıristiyanları çağıran ve onlarla işbirliğiyapan III.Muhammed’iRamazanPaşa,muharebemeydanındaderhalöldürttü.Sultan Abdülmelik’e gelince, hasta olduğu halde, Fas birliklerinin başındabulunmak için savaşa katılmıştı. Fakat son derece ümitsizdi. Küçük Türkordusunun muazzam Portekiz ve müttefikleri ordusunu yenemeyeceğini,atalarının ülkesinin Hıristiyan boyunduruğuna gireceğini sanıyordu. SultanAbdülmelik’egöreeniyisonuç,Portekizliler’eyenilmemekolabilirdi.RamazanPaşa’nınkesinsonuçaldığınıveKral’ınbilevuruşmaalanındakaldığınıgörünceoderecesevindiki,heyecandanoracıktaöldü.Türkzaferi,bununladakalmadı.AtlasOkyanusu kıyısındaki Portekiz donanması,muzaffer krallarını beklerken20.000döküntüilekarşılaşınca,bütünmânevîgücünüyitirmişti.RamazanPaşa,

Page 77: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

bu fırsatı kaçırmadı. Sinan Reis’in komutasındaki Türk donanmasına derhaltaarruz emri verdi. Sinan Reis, düşman donanmasını bozdu. Birçok Portekizkadırgasıbatırıldıvebinlercekişiöldü.500’üdenizdentoplanmaksuretiyleesiralınarak Türk gemilerine çıkarıldı. Türkler, hiçbir gemi kaybetmediler.Vâdisseyl’deelegeçenmuhteşemPortekizhazinesindenve360toptanbaşka,budenizzaferindedepekçokganimetalındı.XVI.asrınenbüyükdevletlerindenbiriolanPortekiz,bumüthişdarbeyedayanamadı.İstiklâlinikaybettiveİspanyatarafından yutuldu. 60 yıllık bir mücadeleden sonra, Türk Osmanlıİmparatorluğu için bir Portekiz meselesi kalmamış, Afrika kıt’asının medenîâlemcebilinenbütünülkeleri,Türkhâkimiyetinegeçmişti.

Page 78: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

HAÇOVAZAFERİ

12 Ekim 1596’da, III. SultanMehmedHân’ın komutasındaki Türk Osmanlıordusu,KuzeydoğuMacaristan’dakiEğrikalesini,Almanlar’danalmıştı.Bununüzerine Almanya İmparatoru, kardeşi Arşidük Maximillien’in başındabulunduğubüyükbirorduyu,Türkler’inüzerinegönderdi.25EkimCumagünü,iki ordu, Haçova sahrâsında karşı karşıya geldi. Düşman ordusunda, çeşitliAlman devletlerinin kuvvetlerinden başka, İspanyol, Papalık, Floransa, Leh,Çek,Slovak,İtalyan,Hollanda,Belçikabirlikleri,hattâFransızgönüllülerivardı.100toptaşıyorlardı.Türkler,60.000tımarlısipâhîsi,55.000Kapukuluve25.000Kırımatlısıolmaküzere140.000kişidenibaretti.

26 Ekim sabahı, her iki ordu, savaş düzenine girdi ve birbirine yaklaşmayabaşladı. Türk ordusunun merkezinde III. Mehmed, yanında Sadrâzam DâmâdİbrahimPaşa,HocaSâdedinEfendi,KazaskerlerveVezirlerbulunuyordu.Sağkanada Anadolu beylerbeyisi Vezir Mehmed Paşa, sol kanada Vezir Sokollu-zâdeHasanPaşakomutaediyordu.Kırımatlılarınınbaşında,GaziGirayHân’ınkardeşi FetihGiray vardı. Savaşı bize anlatan ünlü tarihçi Peçevî İbrahim, solkanatta,muhâripsubaylararasındaydı.

Büyükmeydan savaşı,Alman taarruzuyla başladı. Türk ordusu, bu taarruzlasarsıldı. Almanlar, Türk merkezine derinlemesine girdiler. ArşidükMaximillien’inemrinekarşıolarakdüşmanaskeri,Türkmerkezindekiçadırlarıyağmalamaya başladı. III. Mehmed, geri çekildi ve otağına girdi. Sadrâzam,merkez birliklerinin arkasına sığındı. Almanlar, Türk cephane sandıklarınınüzerine çıkmış, keyiflerinden dans ediyorlardı. Padişah, otağ-ı hümâyûnunda,sırtınaPeygamber’inhırkasınıgiymiş,elinePeygamber’inmızrağınıalmış,duâediyordu. Otağa giren Sadrâzam İbrahim Paşa, III.Mehmed’in duâsını yarıdakesti. Derhal geriye çekilmesinin gerektiğini askerî bir zorunluluk olarakbildirdi. Esir düşerek bütün Türk İmparatorluğu’nun başını büyük bir belâyasokmak istemeyen III.Mehmed,geri çekilmeyehazırlanıpatınabindi.Tambusırada,padişahınhocasıSâdeddinEfendi,hükümdarınatınıngemlerineyapıştı:"Padşâhım, dedi; nereye gidersiz? Cengin hâli budur, hâtır-ı şerîfinizi hoşçatutun. Lâzım olan, yerinizde sâbit ve ber-karâr olmakdır. Peygamberimiz’inmû’cizeleriyle,nusrat-uzaferbizdedir!"

Hoca Sâdedin Efendi, bu müdahalesiyle, Osmanlı tarihinin büyükzaferlerinden birini sağladığı gibi savaşın kaybedilmesini de önledi. Bu sırada

Page 79: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Orduy-ı Hümâyûn vâızı Şeyh Hızır Efendi, 10mürîdiyle, ön saflara atılmıştı.Şeyh ve müritleri, ellerinde kılıç, âyetler okuyarak askeri savaşa çağırıyor,kaçanların üzerine bedduâlar yağdırıyorlardı. Bu derviş-gazilerin hemen hepsiön saflarda şehit düştü. III.Mehmed’i dimdik atının üzerinde,HocaEfendi’yionun yanı başında atının gemlerini tutmuş gören akıncılar ve Kırım atlıları,zaferi elde ettiğini sanan düşmana dehşetli bir taarruza başladılar. Neyeuğradığını anlayamayan Arşidük, birliklerine hâkim olamadı. "Kâfir kaçdı!","Nemçelü sındı!" diye haykıran Türkler, yarım saat içinde 20.000 düşmanatlısınıHaçovakenarındakibataklığasürüpyokettiler.50.000düşmandasavaşmeydanında öldürüldü. 100Alman topu, Türkler’in eline geçti. Topçusunu vesüvarisini kaybeden, piyadesi de büyük kayıp veren Arşidük, savaş alanındançekildi.

26 Ekim akşamı, güneş batmadan, bütün Haçova, göz alabildiğine düşmancesetleriyledolmuştu.Türkler,birkaçbinşehitvermişlerdi.Almanorduhazînesiveağırlıkları,Osmanlılar’ınelinegeçmişti.Kaçandüşmanınbirkısmıda takipedilerek esir alındı. Bu suretle Osmanlı fütuhat tarihinin son büyük meydansavaşı, kesin şekilde kazanılmış oldu. Fetih Giray ve öncü komutanı olarakCağaloğluSinanPaşa,büyükbaşarıgöstermişlerdi.

Ordunun merkezi bozuldu diye, diğer kanatlar ve öncü, yerinde sâbitken,hükümdara ric’at tavsiye edecek kadar telâşlı bir sadrâzamın bulunduğu Türkordusu,elbetteböylebüyükbirzaferideğerlendiremezdi.Geçmiştekazanılanveilk Osmanlı hâkanları gibi en büyük çapta askerlerin komuta ettiği meydansavaşlarındadabazıkanatlarşuveyabuşekildesarsılmış,hattâbozulmuş,fakatsonunda,düşmanyokedilmişti.MuharebemeydanınahâkimolanTürkhâkanı,düşmanı takip etmiş, boş ve müdafaasız kalan ülkelere girmiş, sulh şartlarınıdilediği gibi dikte edebilmişti. Haçova’dan sonra, böyle olmadı. Kazanılanzaferlesarhoşolanvezirlerinbütünendişesi,birgünönceİstanbul’adönmektenibaret kaldı.Değil ülke fethetmek, yıllarca süren savaşa son vermek ve en iyişartlarla sulh yapmak bile düşünülmedi.Haçova zaferine katılan büyük tarihçiPeçevî, bu başarının, Mohaç zaferinden daha az önemli olmadığını, fakatsonucunun alınamadığını yazmaktadır. Peçevî’ye göre o kışı Belgrad’a geçiripbaharda Viyana’ya gidilse, Alman İmparatorluğu’nun başkenti, kendinisavunmaktanâcizkalırdı.AmaTürkordusunda,bunlarıdüşünecek,düşünsebileuygulayacak bir tek büyük komutan yoktu. Zaten Haçova, Hoca SâdedinEfendi’ninazmisayesindekazanılmıştı.HocaEfendideaskerdeğildi.Türkler,henüz büyük zaferler kazanabiliyorlardı. Fakat zaferlerinmeyvasını toplamayıunutmuşlardı.

Page 80: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

KANİJEZAFERİ

Büyük Türkiye-Almanya savaşı, 1593’ten beri devam ediyordu. MüstakbelimparatorArşidükFerdinand,birkış sürpriz taarruzuylaKanijekalesini almaküzere 100.000 asker ve 47 ağır topla harekete geçti.OrdusundaAlmanlar’danbaşka, İtalyan, Papalık, İspanyol, Maltız ve Fransız birlikleri de vardı. BukuvvetlerekarşıKanijebeylerbeyisiyetmişlikTiryâkiHasanPaşa9.000askerve100 küçük kale topuyla karşı koyacaktı. Almanlar, 9 Eylülde Kanije önlerinegeldilervegünde1.000ilâ2.000gülleatarakTürkkalesinidövmeyebaşladılar.Devamlı atışlar sonunda Türkler’in barutu tükendi. Kanije’de Uzun Ahmedadındabarutyapmasınıbilenbiryeniçerivardı.TiryâkiHasanPaşa,hemenbirbarut imalâthanesi kurdurduvebolmiktardabarutyapımınabaşlandı.Bu işlerolurkenTürkordusu,Kanije’ye265kilometreuzakta,Belgradyakınlarındaydı.Sadrâzam Dâmad Yemişçi Hasan Paşa, eylül içinde Kanije’nin imdadınakoşabilirdi. Ancak çabuk harekete geçmedi ve harekâtın çok zor olduğu bolyağışlı aylar gelip çattı. Sadrâzam, imdada gelemeyeceğini Tiryâki HasanPaşa’yaresmenbildirdi.

Tiryâki Hasan Paşa, Sadrâzam’ın mektubunu gizli tuttu. Sahte bir mektupyazarak bizzat askere okudu. Bu mektupta Sadrâzam gûyâ, Kanije’ye gelmeküzereyolaçıktığınıbildiriyordu.Almanlar,birTürkbeylerbeyisini şehit etmiş,başınımızrağınucunadikipKanijesurlarıüzerindekiTürkler’egösteriyorlardı.HasanPaşa,başıkesildiğiiddiaedilenbeylerbeyininkırkyıllıkdostuolduğunu,düşmanın herhangi bir kelleyi beylerbeyi kellesi diye teşhir ettiğini askerinebildirdi.AncakbirTürkkurşunuylaölenAlmanordusundakiPapa’nınyeğenininölümünüArşidükFerdinand,aynıbaşarıylagizleyemedi.

Tiryâki Hasan Paşa, maddî gücünün düşmana nazaran çok zayıf olduğunubiliyor, daha çok psikoloji savaşı yapıyordu. Bazı yanlış bilgiler edinmelerinemüsaade ettikten sonra, birkaç düşman esirinin kaleden kaçıp öğrendikleriniAlmanlar’a bildirmelerini sağladı. Türk şehitlerinin koynuna, kalede durumunpek mükemmel olduğunu bildiren gûyâ sadrâzama hitaben yazılmış sahtemektuplar koydurdu. Muhasaranın, Peygamber’in doğduğu 12 rebîülevvelgününe isabet ettiğini ve âkıbetin Hıristiyanlar için çok karanlık olacağınıaskerlerinesöyledi.ArşidükFerdinandise,HasanPaşa’nınbaşınıkesecekaskere40köyihsanedeceğiniilânediyordu.Günde2.000gülleyiyenKanijekalesinindurumu kötüydü. Surlar delik deşik olmuştu. Kaledeki birkaç yüz sivil Türk,geceleri asker dinlenirken çalışıp surların en tehlikeli gediklerini kapatmaya

Page 81: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

uğraşıyordu.Hammadde tükendiği içinbarut imâligittikçebirproblemhâlinegeliyordu. Kış iyice yaklaşmıştı. Düşmanın eline geçmesini temin ettiği sahtemektuplarlaHasanPaşa,Almanlar’ınnasılolsasoğuktankırılacaklarını,boşunazahmetedipKanije’yegelmemesinisadrâzamabildiriyordu.Hergünyetişeceğiiddiaedilensadrâzamınbirtürlügörünmemesindendolayısevinendüşmanınbuneş’esi,bumektuptansonrakırıldı.

Almanlar,sadrâzamınKanijeyakınlarınakadargeldiğinisanıyorlardı.HalbukiYemişçiHasanPaşa,Belgrad’adönüpkışlamayave"Kanije’yiCenâb-ıBârî’yeısmarlamaya" karar vermişti. Sadrâzamın kışlağa çekilmesinin düşmantarafından duyulmasındaki tehlikeyi anlayan, esasen cephane ve yiyeceğitükenenTiryâkiHasanPaşa,düşmanıbirhuruçhareketiyledağıtamazsakalenindüşeceğinianlamıştı.

Muhasara2ay,8gündenberidevamediyordu.17KasımgünüKanijeOvası,göz alabildiğine bembeyaz bir kar tabakasıyla örtülmüştü.Almanlar, soğuktançadırlarınavetahtabarakalarınasığınmışlardı.GeceoluncaTiryâkiHasanPaşa,akıncı subaylarındanGaziKaraÖmerAğa’yı,800askerlekaledençıkarttı.Bubeklenmedik huruç hareketiyle düşman ordugâhı karıştı. Hasan Paşa,Kanije’dekibütüntoplarıateşleyereksonbarutunuharcadıvegûyâkaleyevaransadrâzamınordusunuselâmladı.Biryandandamehter takımıyerigöküinletenhavalar çalıyor, Türkler: "Serdâr Hazretleri yetmiştir!" diye bağırarak gecekaranlığındadüşmanınmâneviyatınıaltüstediyorlardı.

Daha ilkhamledeTürkler,düşmanınbütünağırlıklarını,yiyecek,cephanevebarutunu ele geçirdiler. Kanije topçu kumandanı İnce Kara, düşmanın bütüntoplarını zaptetti. Düşman ordugâhı, Türkler’in eline geçti. Sadrâzamınmuhayyel ordusunun baskınına uğradığından zerre kadar şüphe etmeyendüşman, 18.000ölü bırakarak darmadağınık halde kaçmayabaşladı. 18Kasımgünü,düşmansiperleritamamenişgaledilmişti.Ogünöğleyekadardaha30.000Alman,takibeçıkanTürkbirlikleritarafındanimhaedildi.Almanimparatorlukordusunun ancak küçük bir kısmı, Kanije’nin 50 kilometre ötesinde olanAvusturya’ya yani Alman topraklarına can atabildi. 80.000 zayiat verenAlmanlar, bir tek top ve tüfek bile götüremediler. Üzerlerinde imparatorunarması bulunan korkunç büyüklükte 47 muhasara topu, 14.000 tüfek, 60.000çadır,14.000kazmavekürek,binlercearabadolusuyiyecek,ilâç,barutvesilâhTürklerin eline geçti. Ancak en büyük ganimet, müstakbel imparator ArşidükFerdinand’ın otağındaydı. Bir altın ve bir gümüş taht, 12 kürsü, mücevherler,altınlar ve ordu hazinesi, olduğu gibi Hasan Paşa’ya teslim edildi. Alman

Page 82: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

başkumandanı, gecelik kıyafetiyle atına atlayıp canını zor kurtarmıştı. ÖğleyedoğruArşidük’ünotağınagirenTiryâkiHasanPaşa,kısabirhitabedebulunduveAllah’a şükürmakamında hemen oracıktamaiyetiyle beraber bir namaz kıldı.Kara Ömer Ağa ise, 3.000 askerle Avusturya’ya dalmıştı. 3.000 kadar Almanköyü,Türktopraklarıiçinealındı.

Kara Ömer Ağa’ya Peç sancak beyliği yani tümgenerallik verildi. TiryâkiHasan Paşa ise, o yaşına kadar erişemediği vezirlik (mareşallik) pâyesiylemükâfatlandırıldı. III. Sultan Mehmed, ayrıca mücevherli bir kılıç ve diğerhediyelerle ihtiyar vezirinin gönlünü aldı. Tiryâki Hasan Paşa’ya bir hatt-ıhümâyûn göndererek duâlar etti. Hasan Paşa, "Bu kadarcık bir hizmet içinpadişahbizevezirlikvermiş!"diyerekIII.Mehmed’inhatt-ıhümâyûnunusevinçgözyaşlarıdökerekaskerineokudu.

Page 83: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

BALTACIVEKATERİNA

Çar Petro’nun sürekli kışkırtmaları sonunda, Türkiye, Rusya’ya savaş açtı.Sadrâzam Baltacı Mehmed Paşa’ya "serdâr-ı ekrem" sanıyle başkomutanlıkverildi.Baltacı,9Nisan1711’deİstanbul’danhareketetti.19TemmuzdaOrduy-ı Hümâyûn, Çar Petro’nun bizzat komuta ettiği Rus ordusunun karşısında yeralmışbulunuyordu.

Çar, oldukça gafil avlanmıştı. İki yıl önce rakîbi İsveç kralı XII. Karl’ınPoltava’da yaptığı hatayı tekrarlamış, bütün ordusunu toplayamadan, 60.000kişiyle Türk topraklarına girmişti.DiğerRus birlikleri, Türkiye’nin bir eyaletiolanRomanya’yıelegeçirmeyeçalışıyorlardı.Baltacı’nın,140.000askerivardı.

Sadrâzam’ın Çar’ı yakaladığı yerin topografik durumu da Ruslar’ınaleyhindeydi. Çar, âdeta kendi ayağıyla kapana girmişti. Prut nehri üzerinde,KalasveYaşşehirlerininortasınadüşenbuyer,"Falcı"adınıtaşıyordu.Prut’unbir kıyısı Moldova, karşı kıyısı Besarabya idi. Ruslar, karşı kıyıdabulunuyorlardı. Çar, Türkler’i karşıya geçirmemek için büyük çaba harcadı.FakatBaltacı,19Temmuzgecesikurdurduğudörtköprüüzerindenbirhamlede40.000 askeri geçirmeyi başardı. Çar, ordusunu hemen kazdırdığı tabyalarınarkasına çekti. Ertesi sabah tamamı karşı kıyıya geçen Türkler, Ruslar’ıkuşattılar. Kırım hanı Devlet Giray da, uzak mesafeden, Ruslar’ın arkasınıgözlediği için, düşmanın bütün yolları kesilmişti. Baltacı, Rus ordusunu yoketmek için askerini üç defa taarruza geçirdi. Ancak Yeniçeriler, açık şekildegayretsizlikgösterdilerveRustabyalarınagirilemedi.Çar,askerini tabyalardançıkarmaya cesaret edemiyordu. Fakat ordusunu sonuna kadar savunmayakararlıydı. Baltacı, yeni bir taarruzda, savaşa isteksiz olan Yeniçeriler’inbozulacağı endişesi içindeydi. Ancak taarruzu tekrarlamaktan başka çaresiyoktu.Tamyenibirhücumiçinemirverecekken,Rusmurahhaslar,sulhistemekiçinçıkageldiler.

BusıradaÇarPetro,ümitsizbirdurumdaydı.Cesurbiradamolmasınarağmen,kederini unutmak için içiyor ve durumu kurtarabilecek hiçbir teşebbüsdüşünemiyordu.Yalnız son askerine kadar ordusunu savunacağını söylüyordu.Sonradan Çar’la evlenen, hattâ onun ölümünden sonra tahta geçen metresiKaterina, daha azimliydi. Mücevherlerini ve orduda ele geçirebildiği değerlişeyleri toplamış, Türkler’e yollamıştı. Olayların gidişinden,Ordu reîsülküttâbıÖmerEfendi ile sadâretmektupçusuyaniözelkalemmüdürüOsmanAğa’nın,

Page 84: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

bu hediyelerin önemli bir kısmını şahısları için rüşvet olarak aldıklarıanlaşılmaktadır. Tereddütte olan Baltacı Mehmed Paşa’yı, düşmanın sulhşartlarına kandıran ve Çar’ı yok etmek veya esir almak teşebbüsünün kötüsonuçlarverebileceğiniilerisürenbuikişahıstır.Baltacı,gelenmücevherlerdenşahsıiçinhiçbirşeyalmadı.Onunrüşvetleeldeedildiğihakkındakisöylentininiftiraolduğu,bugünkesinşekildeanlaşılmıştır.

HeleBaltacı ileKaterina’nınbuluşmaları hakkındakidedikodu,birmasaldanibarettir. Katerina, ne Rus ordugâhından çıkmış, ne de Serdâr-ı Ekrem veyabaşka Türkle yüz yüze gelmiştir. Mücevherlerini, Başbakan Baron Şafirof’laTürkler’e yollamıştır.EsasenBaltacı’nınKaterina ile buluştuğu söylentisi yenibirşeydirveozamankihiçbirTürkveAvrupalıkaynaktaburivayetyoktur.Prutseferi sırasında gerekTürkler’in, gerekRuslar’ın günlük not hâlinde tuttuklarırûz-nâmeler, iki taarftan savaşa katılanların yazdıkları raporlar ve hâtıralar,elimizdedir.Bunların hiçbirindemüstakbelÇariçe ileSadrâzam’ın buluştuklarıhakkındabirşeyyoktur.Prutseferindenhemensonra,BaltacıMehmedPaşa’yıdüşürmek için, çeşitli iftiralar yapıldı. Bu faaliyete katılanların başındaTürkiye’demisafirbulunanİsveçkralıTürkler’in"DemirbaşŞarl"dedikleriXII.Karl ile Kırım Hanı vardı. Sonradan bazı romancılar, bir Baltacı-Katerinabuluşmasıtasavvurettilervebuhayalîbuluşma,ilmîolmayankitaplardadayeraldı.

BaltacıMehmedPaşa’nınsuçu,ÖmerEfendiileOsmanAğa’yakapılmasıveküçük menfaatler karşılığında Çar’ı ve ordusunu salıvermesidir. Zira busalıvermenin karşılığında elde edilen tek gerçekmenfaat, şimdi Rostov’un birbanliyösü olan Azak kalesinin Türkiye’ye geri verilmesi ve Ruslar’ın AzakDenizi ağzından çekilmelerinden ibarettir. Sulhun diğermaddeleri, Türkiye’yeancakönemsizşeylersağlıyordu.

Ancak bir müddetten beri Türk ordusunda, düşmanı yok etme fikir vekabiliyeti kaybolmuştu. Sonra bir Rus ordusunun yok edilmesi ve Çar’ın esiralınmasıda,Rusya’nınortadankaldırılmasıdemekdeğildi.NitekimBaltacı,ikitaraf arasında sulh müzakere edilirken son bir teşebbüs yapmaya karar verdi.Askerinitaarruzageçirdi.Fakat120’denfazlaRustopununateşinedayanamayanYeniçeriler, karışık halde geri çekildiler. Bu sırada ortalık karardığı için budurum, Ruslar’ın gözünden kaçtı. 21 Temmuz akşamı Rus başbakanı BaronŞafirof’laTürkdevletadamlarıarasında,PrutSulhu’nunesaslarıkararlaştırıldı.Sulh şartları yerine getirilinceye kadar Başbakanla Mareşal Şeremetof,Türkler’derehinkalacaklardı.İsveçkralıXII.Karl,sulhkararıverildiktensonra

Page 85: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Türk ordugâhına yetişebildi ve sulhu kabul ettiği için Sadrâzam’la şiddetli birmünakaşa yaptıktan sonra öfke içinde geri döndü. Prut Sulhu, İstanbul’daöğrenilince, III. Sultan Ahmed Han, şenlik yapılmasını emretti. Ancakdüşmanlarının kışkırtması sonunda, 20 Kasım 1711’de, Edirne’ye gelmişbulunanBaltacıMehmedPaşa’yıazletti.

Page 86: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

AKINCIOCAĞI’NINSÖNMESİ

XVI. asır sonlarında, Türkler’in "Eflâk" dedikleri Güney Romanya’nınvoyvodasıMihai, devlete isyân etti. Sadrâzam Sinan Paşa, 100.000 kişilik birorduyla Romanya’ya girdi. Türk ordusu karşısında ezilmek istemeyen Mihai,Türkler ilerledikçe, geri çekiliyordu. Sinan Paşa, Romen isyanını bastırdığınısanarak, geri dönmeye başladı. SatırcıMehmed Paşa’yı, sadece 2.000 askerleBükreş’tebırakmıştı.

Sadrâzam’ın bütün harekâtını casusları aracılığıyla günü gününe, hattâ saatisaatinehaber alan âsi voyvodaMihai,SinanPaşa,Targovişte şehrinden ayrılırayrılmaz Eflâk’a girdi. Türk ordusunu, icabında kaçabilmek için, 24 saatlikmesafedentakipediyordu.19Ekim1595günüMihai,Targovişte’yegirdi.Şehrisavunan 3.500Türk’tenAli Paşa,KoçuBey ve diğer yüksek rütbeli subaylar,hafif ateşte çevrile çevrile kızartıldıktan sonra, Mihai ve maiyeti tarafındanbüyük bir iştiha ile yenildiler. Diğer Türkler, kazığa oturtuldu. Bu suretle,KazıklıVoyvoda’danbirbuçukyüzyılsonra,Romenler’inbarbarlıktabirnebzegeriyegitmediklerianlaşıldı.EsasenhepsivahşîolanBalkankavimciliklerinibugibi alışkanlıklarından alıkoyan, Türk idaresiydi. Hortlak ve vampirhikâyelerinin,bütündünyayaRomanya’danyayılması,birtesadüfdeğildir.

Bu facia olurken, Sinan Paşa, Tuna’nın kuzey kıyısına erişmiş, Yerköyükalesinegelmişti.Yerköyü’nünkarşısında,Tuna’nınöbürkıyısındakiRuscuk’ageçecekti.ÖncekendisivemaiyetiTuna’yıgeçerekRuscuk’aerişti.Ordununveağırlıklarıngeçmesi,3gün,3gecesürecekti.Ordununardınıkorumaklagörevliakıncısınıfı,ensonköprüyügeçecekveonlardageçince,köprüatılacaktı.Türkaskeri,bilhassaakıncılar,büyükölçüdeganimetalmışlardı.İktidarınıherzamaniçin servetine borçlu olan Sinan Paşa, bu ganimetten beşte bir devlet payı,bilhassa serdâr payını kaçırmamak için, köprü başlarına tahsildarlar koydu.Savaşalanındabulunanbirordudanganimetpayınınozamanakadarbuşekildetoplandığı görülmüş bir şey değildi; Sinan Paşa’nın buluşuydu. Tahsildarlar,köprüdengeçenheraskerineşyasınıyoklayıp,hazineveserdârpayınıaldıktansonrasalıveriyorlardı.ÂsivoyvodaMihai’nin70.000kişiylegittikçeyaklaştığıbiliniyordu.BudurumdaordununTuna’nınikiyakasındaikiyeayrılmasınınçoktehlikeliolduğu,birkaçdefaSinanPaşa’yahatırlatıldı.AncakihtiyarSadrâzam,bu sözlere kulak asmadı. Mihai, Türk ordusu geçinceye kadar, hareketebaşlamadı.Akıncılarhariçbütünordugeçince,topateşiaçtırdı.Akıncılarıncanvermeden silâhlarını teslim etmemelerinin ocaklarının geleneği olduğunubilen

Page 87: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Voyvoda, yüzlerce metrelik köprü üzerinden akıncıları Tuna’ya dökmekistiyordu. Düşman toplarının sesleri duyulunca, Sinan Paşa, ganimettoplamaktan vazgeçtiğini bildirdi. Ancak bu emir, çok geç verilmişti. Birkaçisabetalantahtaköprüçöktü.Binlerceakıncı,sonbaharcoşkunluğuylakaynayan"kanlı Tuna deryâsının" dalgalarına gömüldü. Henüz geçemeyen birkaç binakıncıda,düşmankılıçlarıaltındacanverdi."Busuretleakıncıtâifesininekserikarşıyakadabulunmakla,hîçferdhalâsolmayıp,olzamândaakıncıkökükesilipmünkarızoldu.Vebirmertebemusîbetvehasâretolduki,birasrdanazîrivâkı’vebirtârîhdeböyleinhizâmşâyî’olmamışdı."

Bu suretle XVI. asrın son yıllarında, Türk akıncı ocağı, bir daha altındankalkamayacağıbirdarbeyedi.XVII.asırdaakıncılık,geçenikiyüzyıldakibütünönemini kaybetmişti. Bu faciada büyük sorumluluk, Sinan Paşa’dadır. Diğerihanetlerine rahmet okutan bu son mârifetinden fazla bir üzüntü göstermeyenPaşa’nın tek endişesi, köprü faciasının iktidardan düşmesine sebep veripvermeyeceği problemiydi. Ordu, "Yapdığın rezâleti gör!" diye Sadrâzam’ınaleyhinde gösteri yaptıysa da, seksenlik ihtiyar, buna da aldırmadı. Subaylar,Sadrâzam’dan izin almaya lüzumbileduymadan,birlikleriyle, kışlamaküzere,şuraya buraya dağıldılar. 8 Kasım 1595’te Sinan Paşa, Ruscuk’tan ayrıldı.Ruscuk-İstanbul yolunda tek düşüncesi, sebep olduğu yıkımları ne şekildeaçıklayacağı,iktidardanasılkalabileceğivemuhaliflerininasılkorkutacağıveyasatın alacağı idi. Ancak, daha İstanbul’a varmadan, yolda azledildi. Sebepolduğu faciaların onda biri kadar suç işleyen paşaların hayatlarınıkoruyamadıkları XVI. yüzyılda Sinan Paşa, Malkara’daki ünlü mâlikânesineçekildi.Tekendişesi, beşincidefanasıl sadrâzamolabileceğidüşüncesiydi.Buinanılmaz iş de oldu. Sinan Paşa’nın halefi, çok değerli bir adam olan LalaMehmedPaşa,ancak9günlükbirsadrâzamlıktansonraöldü.SinanPaşa,genesadâretmakamına çağırıldı. 4 ay, 5 gün sonra, bu görevde iken, seksen küsuryaşındaöldüvebuşekildeuzunsiyasîhayatınıkapattı.

Page 88: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKDENİZCİLİĞİ

Page 89: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

AYDINOĞLUGAZİUMURBEY

İzmir,1076yılında,TürkiyedevletininkurucusuAnadoluFâtihiSelçukoğluI.Sultan Süleyman-Şah tarafından fethedildi. Süleyman-Şah, İzmir valiliğini,büyük komutanlarından Çaka veya Çakan Bey’e verdi. Çaka Bey, Süleyman-Şah’ın oğlu ve halefi I. Sultan Kılıç-Arslan’ı kızıyla evlendirerek, hükümdarhanedanına büsbütün yaklaştı. İzmir’de büyük bir donanma yaptırdı. Budonanmayla Sakız,Midilli, Rodos ve Sisam adalarını fethetti. Amiral NiketasKastamonites’in kumandasındaki büyük Bizans donanmasını büyük biryenilgiye uğrattı. Bu başarılardan cesaretlenen Çaka Bey, Bizans’ı fethedipRoma imparatoru olmayı bile tasarladı. Ancak hükümdarlık peşinde koşmasıyüzünden, 1093 yılında, damadı I. Kılıçarslan tarafından öldürüldü. Bundanbirkaç yıl sonra da I. Haçlı seferi Anadolu’yu istilâya başladı. Bütün birAvrupa’ya ve Bizans’a karşı henüz 20 yıllık bir geçmişi olan genç Türkiyedevletini başarıyla savunan I. Kılıç-Arslan, Anadolu kıyılarını Bizans’abırakmaya mecbur oldu. Bu arada 1097’de İzmir de tekrar Bizans’a geçti.ŞehirdekiilkTürkhâkimiyetiancak21yılsürmüştü.

İzmir,Türklertarafından223yılsonraAydınoğluGaziUmurBeyeliyle1320yılında, Bursa’nın fethinden 6 yıl önce, tekrar fethedildi. Bu sırada İzmir’inhâkimiBizanslılardeğil,LatinyaniKatolikAvrupalılar’dı.Bunlar,24yılsonra,28 Ekim 1344’te büyük bir donanmayla İzmir’i ansızın bastılar. Teşebbüsünbaşında, Rodos’ta üslenen Saint-Jean Şövalyeleri bulunuyordu.Askerî-dinî birdevlet kuran bu Şövalyeler’in amacı, Türkler’le savaşmaktan ibaretti. BütünAvrupa,bilhassaPapalıktarafındandestekleniyorlardı.NitekimİzmirbaskınındadabütünAvrupadevletlerindenasker,gemivemalzemeyardımıalmışlardı.Bubaskında İzmir’deki Aydınoğulları’nın donanma ve tersaneleri de yakıldı.Liman, Şövalyeler’in eline geçti.AncakHaçlılar, yukarı kaleyi alamadılar.Bukale, Türkler’de kaldı. Bu suretle İzmir şehri, bir kısmı Hıristiyanlar’da, birkısmı Aydınoğulları’nda olmak üzere ikiye bölündü ve tam 59 yıl bu durumdevametti.Türkler,Şövalyeler’inelindebulunanlimankısmına"Gâvurİzmir",kendiellerindebulunankısmada"Müslümanİzmir"diyorlardı.VaktiyleSamsunşehrideTürklerveCenevizlilerarasındabuşekildeikiyebölünmüştü.

Şövalyeler,İzmirlimanındapeksağlambirkaleyaptılarvefevkalâdetahkimettiler. Aydınoğlu Gazi Umur Bey, bu kaleyi alabilmek ve Hıristiyanlar’ıAnadolu kıyısından kovmak için, tekrar kuvvetli bir donanma meydanagetirmenin şart olduğunu biliyordu.Az zamanda böyle bir donanma hazırladı.

Page 90: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

1328-29’dabudonanmaileBozcaada’yaçıktı.1332’de75parçadonanmasıylaŞemendirek adasını bastı veBatı Trakya’daGümülcine’ye asker sevk etti. Busırada Osmanoğulları, henüz Rumeli’ne geçmemişler, hattâ ÇanakkaleBoğazı’na erişmemişlerdi. Orhan Gazi’nin ilk yıllarıydı ve Çanakkale çevresibaşkabirTürkprensliğinin,Karasıoğulları’nınelindeydi.

UmurBey, teşebbüslerinedevametti.1332sonbaharında250parçalıkbüyükbir donanma ile Ege Adaları’na, bu adaların en büyüğü olan Ağrıboz’a veYunanistan’a asker çıkardı. Bu suretle ilk defa olarak Ege Denizi’ni doğudanbatıya geçmiş ve üzerindeAtina şehrinin bulunduğuAttika yarımadasına ayakbasmış oluyordu. 1333’te 170parçalık donanmasıylaMorayarımadasına çıktı.Aynıyılın sonbaharında,merkeziManisaolanSaruhanoğulları’ndanSüleymanBey’le beraber Yunanistan ve Mora’ya yeni bir sefer yaptı. 1336’da Foça’daİmparator İoannisKantakuzinos’labuluşupgörüştü. 1338’de tekrarYunanistanve Ege Adaları’nı dolaştı. 1330’da teşebbüsünü çok daha ileri götürüpBalkanlar’ınkuzeyinekadarilerlediveGüneyRomanya’yagirdi.1342’deGiritve Kıbrıs sahillerini yaktı. 1345’te Makedonya’ya asker çıkardı. Bu seferde,müttefikiolanSaruhanoğluGaziSüleymanBeyşehitdüştü.Bulgaristankrallığıile başa çıkamayan Bizans imparatoru İoannis Kantakuzinos, Umur Bey’denyardım istedi. UmurBey, 32 savaş gemisi ve 29.000 askerleAvrupa kıt’asınaayakbastı.Dimetoka’yıBulgarlar’danalıp,müttefikiolanBizans’averdi.Ertesiyıl, 1342’de Kantakuzinos, bu defa rakibi olan Paleologoslar’a karşı Türkhükümdarından yardım diledi. Bu suretle Türkler, Bizans’ın iç işlerinekarışmaya başladılar. Aydınoğlu Umur Bey, Rumeli’ne geçip İmparator’aistediği yardımı yaptı. Osmanoğulları, Rumeli Fâtihi Gazi Süleyman Paşa ilekardeşiI.SultanMurad,GaziUmurBey’inaçtığıyoldanyürüyerekadımadımRumeli’ni fethetmişler ve Aydınoğulları’nın teşebbüslerini taçlandırmışlardır.Osmanoğlu Gazi Süleyman Paşa, Umur Bey’in ölümünden 6 yıl sonraGelibolu’yualarakköprübaşınıtutmuştur.

Umur Bey, artık İzmir’in Şövalyeler elinde bulunan kısmını geri almanınzamanı geldiğine inanarak 1348’de şehre yürüdü.Ancak kalenin önünde şehitdüştü.BöyleceEgeçevresindekiTürksiyaseti,durgunlukdevresinegirdi.BüyükOsmanlıfetihleribaşlayıncayakadarHıristiyanlar,birkaçyılrahatnefesaldılar.Daha1344’teBizans İmparatoru,UmurBey’den tekraryardım istediğizaman,Aydın hükümdarı, İzmir meselesiyle uğraştığı için, İmparator’a OsmanoğluOrhan Bey’e başvurmasını tavsiye etmişti. Menteşeoğulları, Karasıoğulları veSaruhanoğulları gibi Batı Anadolu’da kıyıları olan Türk beyliklerininAydınoğulları’nı donanmalarıyla desteklemeleri, Umur Bey’in başarılarını

Page 91: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

sağlamıştır. Bu çağda bu Türk beyliklerinin müttefik donanmaları, EgeDenizi’ne hâkimdi. Henüz Osmanlılar’ın donanmaları yoktu. İzmir’inŞövalyeler’in elinde bulunan kalesi ve limanı, 1403 yılının ilk günlerinde,Anadolu’ya gelmiş bulunan Timur tarafından fethedildi ve şehrin tamamıTürkler’inelinegeçti.

Gazi Umur Bey’in hayatı, XV. asır Türk şairlerinden Enverî tarafındandestanlaştırılmışbirşiirdiliyleanlatılmıştı.Fransızca’yadaçevrilenbumanzumdestan-tarih, Türkiye’nin kuruluş devresindeTürk teşebbüs ve kabiliyetinin enmükemmel örneklerinden biri olan Umur Bey’in adı kalıcı hale getirilmiştir.AydınoğluUmur Bey, Çaka Bey’den sonra, Türkler’in yetiştirdiği ikinci dehâsahibi amiraldir. Bu arada İzmir’imizin gerçek fâtihinin de Timur olduğunuvurguluyorum.

Page 92: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLILAR’INYÜKSELİŞÇAĞINDATÜRKDENİZTEŞKİLÂTI

XV.asır sonlarındanXVIII. asrakadarTürkDonanması,dünyanınenbüyükdeniz kuvvetiydi. BilhassaXVI. yüzyılda Türk-Osmanlı deniz gücü, dünyanıngerikalanbütündevletlerinindenizgüçlerinin toplamındanfazlaydı.Bubüyükdonanma,muazzambirteşkilâtadayanıyordu.

Türk deniz kuvvetlerinin başı, halk arasında "Kapdan-paşa" denenKapdân-ıDeryâ idi.XVI. asır sonlarınakadarbeylerbeyi (oramiral) rütbesini taşırdı.Butarihten başlayarak çok kere vezir (büyük amiral) rütbesi verildi. Dîvân-ıHümâyûn’unyanibakanlarkurulununtabiîüyesiydi.Kapdân-ıDeryâ,AkdenizveKaradeniz’dekiTürk deniz kuvvetlerine komuta ederdi.AtlasOkyanusu’naçıkan Türk filoları da Cezâyir beylerbeyliğine, dolayısıyla Kapdân-ı Deryâ’yabağlıydı.AyrıcaKapdân-ıDeryâ’yadeğil,doğrudandoğruyahükûmetebağlı4amirallik vardı: TunaKaptanlığı, HindKapdanlığı, Fırat Kapdanlığı ve HazarKapdanlığı.

Tuna Kapdanı, Tuna nehrinin üzerinde bulunan Türk ince donanmasınınamiraliydi. Tuna deltasından Budapeşte’ye kadar Tuna nehrini kontrol ederdi.Hind Kapdanı’na "Süveyş Kapdanı", "Mısır Kapdanı" da denirdi. HindOkyanusu, Umman Denizi, Kızıldeniz ve Basra Körfezi’ne bakardı. -FıratKapdanı, Fırat ve Şattularab üzerindeki nehir trafiğini kontrol ederdi. Hazarkapdanlığını,XVI.asırsonlarındaÖzdemiroğluOsmanPaşakurmuştu.MerkeziBakûidi.

"Donanmay-ıHümâyûn"denenOsmanlıimparatorlukdonanmasınıngemileri,her 7-8 yılda bir yenilenirdi. Bir tekneyi 8 yıldan fazla kullanmak kanunaaykırıydı. XVII. asır ortalarına kadar her yıl 40 savaş gemisi ve ihtiyacıkarşılayacak sayıda küçük gemi yapılırdı. XVII. asır ortalarında bu kanunbırakıldı ve Türk Donanması, eski önemini kaybetti. Olağanüstü durumlarda100, hattâ 200 savaş gemisi yapıp donatmak devletin iktidarı dahilindeydi ki,dünyanın başka hiçbir devletinin gücü böyle bir şeye yetmezdi. Padişahlar,orduyaverdikleriöneminaynınıdonanmayadaverirlerdi. II.Selim,Haliç’tekihasbahçesinin bir kısmını Tersâne’ye bırakarak, fazladan 8 kadırganıntezgâhlanmasınısağlamıştı.

BirTürksavaşgemisindeenazbirimam,birmüezzin,birdoktor,biroperatör,

Page 93: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

levazım subayları ve başka yardımcılar bulunurdu. Orta büyüklükte birkadırganınmürettebatı, forsalar dışında 750 kişiydi. Bir kadırgada 200, büyükbirbaştardada504forsakürekçekerdi.Bazençokbüyükbaştardalaryapılırvebunlarda forsalarla beraber 3.300’den fazla insan bulunurdu. Türklerin 3.000küsur tonluk gemileri olduğunu biliyoruz. Esas yapı malzemesinin keresteolduğuodevregöreçokbüyükbirtonajdır.

Türk Donanması’nın eski önemini kaybetmiş olduğu XVIII. asır başlarındabileTürksavaşgemileri,dünyanınenbüyükvebakımlıtekneleriydi.Buyıllardaİstanbul’agelenİngilizgezginiRichardPococke,İstanbullimanındayatanbazıTürk savaş gemilerinin, devrin en büyük İngiliz savaş gemisi olan RoyalSovereign’dendahabüyükolduğunuyazar.Aynıgezgin,1.600mürettebatı,110topuolanbirTürkteknesinianlatırvekomutagüvertesindenbaşkaüçgüvertesive bir yedek güvertesi olduğunu, boyunun 56 metre, genişliğinin 15 metre,deirnliğinin 6,5 metre bulunduğunu yazar. Pococke’tan bir çeyrek asır önceİstanbul’agelenFransızgezginidelaMontraye(dölaMonre),limandagördüğüTürk Donanması’nı şöyle anlatır: "Gemiler her zaman için harekete hazır vesilâhbaşı durumundaydı. Türk kadırgaları çok büyüktü. Çok bakımlıydılar.Mürettebatın kılık kıyafeti de pek düzgündü. Teknelerin üzerinde Türküslûbunda,gözkamaştırıcıbirgüzellikteyaldızlınakışlarveoymalarvardı."

İmparatorluğunyüzeyakınkıyışehrindetersanevetezgâhlarıvardı.Bunlarınenbüyüğü,İstanbul’dakiHaliçTersânesiidi.Avrupadevletleribilebutersaneyegemi ısmarlarlardı. Esasen 7-8 yılTürkDonanması’nda hizmet gören gemiler,toplarıçıkarıldıktansonra,yaTürkarmatörlerineveyaAvrupa’yasatılırdı.

Haliç Tersânesi’nin âmiri, "Tersâne Emîni" denen bahriye müsteşarıydı.TersâneEmîniamirallerdendeğil,dahaçoksivillerden,bilhassamaliyecilerdenseçilirdi. Tersâne ve Donanma’nın her türlü masrafından sorumluydu.Maiyetinde liman kapdanları, mühendisler ve yüzlerce memur bulunurdu.Tersâne’ninteknikâmiri ise,"Ser-Mîmâr-ıTersâne-iÂmire"denengemiinşaatbaşmühendisiydi.Emrinde10mühendisve400ustavardı.Elindegümüşbirasâtaşırdı.Tersâne’dekiesirişçilerden"ForsaZindânıKâtibi"denenyüksekmemursorumluydu: "Mahzen Kâtibi", seferden dönen gemilerin onarılmasına bakar,getirdikleri ganimetten devlet hissesi olan beşte bire de Hazîne namınaelkoyardı.Bütünbumemurlar,TersâneEmîni’neistediğiandadoğruvedüzenlibilgivermeklemükellefti.HaliçTersânesi,137savaşgemisiniaynıandatezgâhakoyup birkaç ay içinde indirmeye yeterli kapasitede, dünyanın en büyük gemiinşaatkurumuydu.

Page 94: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Kapdân-ı Deryâ da, denizde olmadığı ve hükûmet toplantılarına katılmadığızamanlarda Tersâne yakınlarında, Kasımpaşa’daki makamında otururdu.Kasımpaşaveyakınçevresinde100.000kişiyaşardı.Tersânedekiişçilerinsayısı30.000’i esir forsa, 30.000’i Türk olmak üzere 60.000 kadardı. ForsalarAvrupa’daolduğugibiboğaztokluğunaölünceyekadarçalıştırılmaz,hürişçilergibi ücret alırlardı. Ücretlerini biriktirenler değerlerini ödeyerek hürriyetlerinekavuşurlardı. Haliç çevresinin asayişinden Kapdân-ı Deryâ sorumluydu. Hergecekapdanlardan35’i,yanında300bahriyeazabı(denizpiyadesi)olduğuhaldenöbetbeklervesokaklarıdolaşırdı.

İmparatorluğun çeşitli yerlerinde Türk Donanması’nın kürek, yelken bezi,çuha fabrikaları ve dökümhaneleri vardı. Devlet gerileyip para kaynaklarıazalınca, bu muazzam teşkilât gittikçe küçüldü ve Türk Donanması, eskiöneminikaybetti.

Page 95: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ORUÇREİS’İNÖLÜMÜ

Oruç Reis, Türkiye’den gelerek Cezâyir’de kendi hesabına devlet kuran birdenizciydi.Büyük bir teşebbüs dehasıyla birkaç yıl içinde bütünCezâyir’i elegeçirmiş,biravuçAnadolululevendlebüyükbirülkeyehâkimolmuştu.Cezâyirkıyıları, devrin en kuvvetli Hıristiyan devletinin, İspanya’nın hâkimiyetialtındaydı. İspanyollar, yerliAraplar’a kankusturuyorlardı.Onun içinAraplar,Türkler’ibirkurtarıcıolarakkarşıladılar.Fakatbirtakımmenfaatlerdolayısıyla,İspanyollar’ıtutanyerlilerdevardı.

Oruç Reis, Fas sınırları yakınlarında Tlemsen’i de aldı. İspanyollar, KuzeyAfrika’nın bu büyük şehrini Türkler’den almak için Oruç Reis’in üzerineyürüdüler. Don Martin’in kumanda ettiği düşman ordusu 11.500 İspanyol ve35.000 Arap’tan meydana gelmişti. İspanyol piyadesi tüfekle silâhlanmıştı.Topçu birlikleri de vardı. Oruç’un kuvvetleri çok azdı. Emrindeki Arapgönüllülerine de güvenemiyordu. Böyle olduğu halde, Tlemsen’i savunmayakararverdi.

Tlemsen şehrini sokak sokakmüdafaa eden Türkler, düşmanın sayı çokluğukarşısında şehrin kalesine çekildiler. Arap gönüllüleri, kısım kısım kaçarakTürkler’i yalnız bıraktılar. Türk levendleri, ağır zayiat vermişti. Aylar sürenvuruşmalardan sonra Oruç Reis’in yalnız 500 levendi kaldı. Türk denizci, bukuvvetle düşmanı püskürtemeyeceğini biliyordu. Fakat bazı ümitleri vardı.CezâyirşehrindekikardeşiHızırHayreddinReis’tenveFasSultanı’ndanyardımbekliyordu. Gerçekte Fas Sultanı’nın yardıma niyeti olduğu bile şüpheliydi.HızırReis,istikbalinBarbarosHayreddinPaşa’sıdaçokmüşkülşartlariçindeydive bütün gayretlerine rağmen Tlemsen gibi çok uzak bir mesafeye erişipağabeyine yardıma geleceği zayıf bir ihtimaldi. İspanyol bombardımanındanyılanvemillî bir duygu taşımayanTlemsenliler, ŞekerBayramıgünü, bayramnamazından sonra Türk levendlerine saldırıp haylisini öldürdüler. Şaşıran veböylecebirşeybeklemeyenTürkler,zorluklaayaklanmayıbastırdılar.Fakatheran yeni bir ihanet bekleyen Oruç, kaleyi daha fazla tutamayacağını anladı.Kuşatmayı yarıp dışarıya çıkmaktan başka çare kalmamıştı. Bir gün elbetteTlemsen’edönerdi.

İspanyollar, devamlı takviye alıyorlardı. Afrika’daki en büyük İspanyolkumandanıolanOrangenelvalisiGomaresMarkisideTlemsen’egelipsavaşınidaresini eline aldı.OruçReis, bir huruç hareketi yaptı.Ansızın kaleden çıktı.

Page 96: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Neyeuğradığınışaşırandüşman,700ölüve100esirverdi.Fakatmuhasara,6.ayını tamamlamak üzereydi. Oruç Reis’in yalnız 40 levendi kalmıştı. Gerisişehidolmuştu.Yiyecekvecephanetükenmişti.

Bir gece sabaha karşı 40 yiğit, İspanyollar’ın ağır uykulu bir gaflet ânındakuşatmahatlarını yardı.Bu, çok büyük bir başarıydı. İspanyollar, 2 saatlik birgecikmeyleTürkler’itakibebaşladılar.

Takip müfrezesinin başında Garsia dö Tineo adımda bir İspanyol asilzadesibulunuyordu.GomaresMarkisi’nden,Oruç’ucanlı,mümkünolmazsaölüolarakgetiremediği takdirde geri dönmemesi emrini almıştı. Benî Âmir oymağınamensup Araplar da, 40 bedbaht Türk’ün üzerlerindekileri yağmalamakgayesiyle, İspanyollar’ın peşine takıldılar. Oruç Reis, levendlerine üzerlerindesilâhtanbaşkanevarsaçıkarıpatmalarınıemretti.Öyleyapıldı.BedevîAraplar,bunları yağmalamak için epey vakit geçirip geride kaldılar. Fakat İspanyolkumandanı,bunaaldanmadı.Oruçbirdefadahaellerindenkurtulursa,neyapıpyapıpkayıplarınıgerialacağınıbiliyordu.

NihayetRioSaladoırmağınavarıldı.Hepsiağıryaralı,aç,uykusuzveperişandenecekderecedeyorgunolanlevendlerintakribenyarısı,20kadarıırmağıgeçti.Bunlara kurtulmuş gözüyle bakılabilirdi. Ancak gerideki levendler, Garsia döTineo’nun45atlısıtarafındanyakalandı.Bunlar,"Baba,bizibırakma!"diyerek,karşıyakayageçmişolanOruçReis’tenimdaddilediler.Buferyat,büyükfâtihdenizcinin mahvına sebep oldu. Kim olursa olsun, kaçar ve sonradanyoldaşlarının öcünü almak için hazırlıklı olarak düşmanın karşısına çıkardı.FakatlevendlerinekarşıgerçekbirbabaruhutaşıyanOruçReis,bunuyapamadı.Irmağı gerisin geriye geçmek emrini verdi. Bu emrin ne demek olduğumalûmdu.Bunarağmenhiçbirlevendinaklındanitirazetmekgeçmedi.

OruçReis,20levendiylegeridöndüğüzaman,İspanyollar’ınelinedüşendiğer20levendinzatençoğuşehidolmuştu.Levendlerin,kılıçlarınıkaldıracakgüçlerikalmamıştı.Müthişkankaybetmişvegünlercebirşeyyememişlerdi.Sonbaharolmasına rağmen, korkunç bir Afrika güneşi başlarının üzerine ateşyağdırıyordu. Oruç, son levendinin de şehit düştüğünü yaşlı gözlerle seyretti.Fakatteslimolmadı.BizzatDonGarsia’nınfırlattığıbirmızraklagöğsündenağırşekilde yaralandı. Yaralandığını bile fark etmedi. Eskisi gibi, tek koluyladövüşmeye devam etti.NihayetDonGarsia, büyük denizcinin kalbine kılıcınısoktu.OruçReis,derinbirnefesaldı.Kendindenöncegazâvecihadyolunda,Akdeniz’indalgalarıveAfrika’nınçölleriarasındaşehitdüşenkardeşlerini,İlyas

Page 97: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ve İshak Reisler’i hatırladı. Cezâyir’de bulunan hayattaki tek kardeşi HızırReis’iümitlehayalindengeçirdi.Anadolu’nunmorsünbüllüdağlarınıdüşündü.Gözlerini yumdu. Mübarek başı gövdesinden ayrılıp İspanya’ya götürüldü.Vücudu,Cezâyir’inFas’açokyakınbirbölgesinde,Afrika’nınkızgıntopraklarıüzerinde kaldı. 10Ekim1518 günü geçen bu fedakârlık, boşa gitmedi.KuzeyAfrika’dakibirkaçyüzyıllıkTürkhâkimiyetiningerçektemelioldu.

Page 98: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

CEZÂYİRBEYLERBEYLİĞİ

Cezâyir’i, kendi hesabına Oruç Reis fethetti. Kardeşi Hızır Reis, müstakbelKapdân-ıDeryâBarbarosHayreddinPaşa,ülkeninfethini tamamladıveYavuzSultan Selim’e tâbi oldu. Böylece Cezâyir’de tarihte ilk defa olarak Türkhâkimiyetikuruldu.KanunîdevrindeCezâyir,birTürkbeylerbeyliğiyanieyaletişeklindeteşkilâtlandırıldıve1830’akadarTürkidaresindekaldı.

Avrupalılar tarafındankrallık sayılan ve iktisadî, askerî gücübakımındanbirAvrupakrallığınadenkkuvvetteolanCezâyireyaleti,hemendaimadenizciliktenyetişmiş beylerbeyilerin idaresine verilirdi. Ülke, 5 sancağa yani vilâyeteayrılmıştı.Her sancağın başında,Cezâyir şehrinde oturan beylerbeyinden emiralanbirbahriyesancakbeyi(tümamiral)vardı.Sancaklarkaaidliklere,kaaidliklerdeşeyhliklereayrılırdı.Bunlarkaymakamvenahiyemüdürüderecesinde idareâmirleriydiveekseriyayerlilerdenseçilirlerdi.

Cezâyir şehrindeMâlikîveHanefîmezheplerinden ikibüyükmüftübulunur,diğermüftüleribunlaratarlardı.Mâlikîlikyerlihalkın,Hanefîlik iseTürkler’inmezhebiydi.Türktesiriyle,şehirhalkıiçindeHanefîolmuşyerlilerdevardı.

Cezâyirşehrinde,cumavesalıgünleridışındahaftada5günbirmeclistoplanırve eyaletin iç işleriyle uğraşırdı. Salı günleri aynı meclis, Cenîne Sarayı’nda,bizzat beylerbeyinin veya vekilinin başkanlığında toplanır, alınan kararlarbeylerbeyinin tasdikine sunulurdu. Beylerbeyi, yalnız yüksek siyasî ve askerîişlerle uğraşırdı. Meclisin üyeleri olan yüksek görevlilerin hepsi Türk’tü.Başlıcaları,Hanefîbüyükkadısı,maliyeişlerinebakandefterdar,YeniçeriAğası,yerlilerin işleriyle uğraşan "Arap Ağası", donanmanın idarî ve malî işleriylegörevli "yalı vekilharcı", hazîneye ait mallara bakan "hazîneci", vakıflara vesosyal yardım işlerine nezaret eden "beytülmâlci" idi. Bu mecliste, kâtip veyardımcı olarak 200 kadar memur çalışırdı. İstanbul’dan atanan büyük-kadı,ülkeninadaletveeğitimişleriyleuğraşır,sancakvekazâkadılarınıtayinederdi.

Cezâyir beylerbeyliğinin donanması, Avrupa büyük devletlerinin donanmasıgücünde,çokbüyükbirdenizkuvvetiydi.KaptanvelevendlerinhepsiTürk’tü.Budonanmanınçeşitlifiloları,yalnızAkdeniz’dedeğil,AtlasOkyanusu’ndaveokyanusa bağlı denizlerde daimî şekilde faaliyet gösterirlerdi. Kara kuvveti,ikinci derecede geliyordu. İlk muntazam kara kuvvetini, hayatının sonlarınadoğruBarbarosHayreddinPaşakurdurdu.Bukuvvet,6.000kişiden ibarettive

Page 99: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

"Yeniçeri"adınıaldı.Halbukiİstanbul’dakiYeniçerilerinekserisigibidevşirmedeğil,AnadoluluTürkidiler.Yalnız teşkilâtbakımından,İstanbul’dakiYeniçeriOcağı örnek alınmıştı. Cezâyir Yeniçeri Ağası, doğrudan doğruya Cezâyirbeylerbeyindenemir alırdı; İstanbul’dakibüyükYeniçeriAğası ilehiçbir ilgisiyoktu.CezâyirYeniçeriAğası’nın,İstanbul,İzmirveAntalya’dabirertemsilcisivardı. Bunlar, Cezâyir Yeniçeri Ocağı’na yazılmak isteyen gönüllüleri seçer,masraflarınıvererekihtiyaçoranındaCezâyir’egönderirlerdi.BunlarCezâyir’deya Türk kızları veya Arap kızları ile evlenirlerdi. Çocukları Türk anadandoğmuşsa geneYeniçeri olur,Arap veyaBerberî anadan doğmuşsa "Kuloğlu"adıyladiğerbirpiyadesınıfınayazılırlardı.Kuloğulları’nın,Yeniçeriderecesindeehemmiyeti yoktu. Türkçe konuşan levend, Yeniçeri ve Kuloğlu sınıflarındanbaşka, eyalette Arapça konuşan yerliler de gönüllü asker yazılırdı. Bunlarbilhassa İspanya’dan kovulan EndülüslüMüslümanlar ve Berberî kabîlelerdengelengönüllülerdi.YerliAraplar,askerliğehevesetmiyorlardı.

Nihayeteyaletintopçukuvvetlerivardı.Cezâyir’dekiTürktopçusuüçkısımdı:Deniz topçusu, kale topçusu ve seyyar topçu. Seyyar topçuyu, Yavuz’ungönderdiğiOsmanlıtopçusubaylarıkurmuştu.

Cezâyir, devrinin en büyük şehirlerinden biriydi. Şehrin belediyesi ve bubelediyeninbüyükbirbütçesivardı.Belediyebaşkanına"şeyhul-beled"denirveçoğunlukla yerli Araplar arasından beylerbeyi tarafından seçilirdi. ÜlkedekiTürkler’inçoğuCezâyirşehrindeyaşarlardı.DiğerşehirlerdekiTürkler,azınlıktıve resmî görevlilerle askerlerden ibaretti. Cezâyir şehrinde, pek çok millettenhalkyaşardı.TürklerveonlargibiTürkçekonuşanKuloğullarıyaniyerlianadandoğmuşTürkçocuklarındanbaşkaAraplar,Arap’laşmışveyadahaBerberîdilinikonuşmaktadevamedenBerberîler,ArapçakonuşanEndülüslügöçmenler,yerliveya İspanya ve Portekiz’den kovulmuş Yahudiler, nihayet ticaretle uğraşanAvrupalılar vardı.Bunlara, dünyanın hemenbütünmilletlerinden bol örnekleriiçinealanonbinlerceesiriilâveetmeklâzımdır.

Şehirdemuazzambirticaretvebilhassaesirticaretiyapıldığıiçinasayişeçokdikkatedilirdi.Şehrinasayişinden"çavuş"denenyüksek rütbeli8Türksubayısorumluydu.Bunlar,bugünküİngilizpolisigibihiçbirsilâhtaşımazlardı.Fakatbirçavuşaitaatsizliketmekbilebüyükbirsuçsayılır,hattâidamcezasıgörürdü.Halktanyardımınıisteyeceğiherşahıs,çavuşa,elindengelenyardımıyapmaklamükellefti. Şehrin geniş banliyölerinde inzibat işlerine "fahs kaaidi" denen biryerlimemurbakardı.BubanliyölerdeXVI.asırsonlarında10.000bahçe,12.000ev, 25.000 çiftlik vardı. Cezâyir şehrinin nüfusu 100 ile 150 bin arasında

Page 100: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

değişmekleberaber,uzakbanliyölerleberaberburakam,ikimislinibuluyordu.

Cezâyir beylerbeyliğinin idaresi, ana hatlarını özetlediğimiz bu şekliyle,1830’da kıyıdan başlayan ve gittikçe içerilere doğru ilerleyen Fransız işgalinekadardevametti.

Page 101: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

PREVEZEZAFERİ

1538 Eylülünde Vezir Süleyman Paşa’nın Hind Okyanusu donanması,Hindistan’da Gucarat kıyılarına Türk ordusunu çıkardı. Kanunî SultanSüleyman’sa8.sefer-ihümâyûnunutamamlamıştı;Kuzey-doğuRomanya’daydı.Aynı günlerde Akdeniz donanması, Kapdân-ı Deryâ Barbaros HayreddinPaşa’nın komutasında, cihan tarihinin en büyük deniz vuruşmalarından biri,belkibirincisiniyapacağıânıbekliyordu.

1538 yazında, dünya tarihinde o zamana kadar görülen en büyük armada,hemen bütün Avrupa devletlerinin katılmasıyla ortaya çıkmış, Akdeniz’deDonanmay-ı Hümâyûn’u arıyordu. Almanya imparatoru ve İspanya kralıCharles-Quint (Şarlken), bu korkunç deniz kuvvetine Andrea Doria’yıbaşkomutan tayin etti. Armada, başlıca İspanya, Almanya, Venedik, Portekiz,Ceneviz,Papalık,Floransa,Maltadonanmalarındanmüteşekkildi.Bunlardantekbaşına İspanya donanması, yeryüzünün Türkiye’den sonra ikinci, Venedikdonanması ise üçüncü deniz kuvvetini teşkil ediyordu. Andrea Doria ise,HıristiyanâlemininXVI.asırdayetiştirdiğienbüyükamiraldi.

Dîvân-ı Hümâyûn, yani Türk Osmanlı imparatorluk hükûmeti, HaçlıarmadasınınYunanDenizi’nde toplanmakta olduğunu bildirdiği zaman, KerpeveKaşotadalarınınfethindendönenBarbarosHayreddinPaşa,donanmanınesasparçasıyla İstanköyKörfezi’ndeydi.Haberi alınca, EgeDenizi’ni kuzey-batıyadoğrugeçipAğrıbozlimanınageldi.AndreaDoria’nın,YunanDeniziüzerindekien önemli Türk deniz üssü olan Preveze’yi bombardıman ettiği öğrenildi.Barbaros,20parçalıkbirkeşiffilosunuTurgutReis’evererek,YunanDenizi’negönderdi.Turgut,düşmanınkuvvetivepozisyonuhakkındatambirkeşifyapıpdönecekti. Barbaros, Ağrıboz’dan ayrıldı. Mora’nın doğu kıyılarından inerekyarımadanın güneyindeki Modon üssüne geldi. Bu sırada Turgut, İyonyaAdaları’nınengüneyindekiZantaadasıaçıklarındaHaçlılar’ın40parçalıköncüfilosunu görmüştü. Barbaros’un yaklaştığını öğrenen Andrea Doria, Prevezekuşatmasını kaldırdı ve donanmasınıKorfu’da toplamak üzere kuzeye çekildi.Mora’nın güney ve batı kıyılarını takip eden Barbaros da Zanta’yı geçti;Venedik’e aitKefalonya adasını bombardıman ettikten sonraPreveze’ye geldi.Donanmay-ı Hümâyûn, Arta Körfezi’ne girdi ki, Preveze üssü, bu körfezinkuzey-batıucundakiburununüzerindedir.Körfezinmedhaliolanboğazokadardardır ki, Preveze üssündeki Türk topçusunu susturmadan hiçbir düşman buboğazı cebren geçemezdi. Nitekim 25 Eylül sabahı Haçlı donanması güney-

Page 102: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

doğuya kayıp Preveze önlerine geldiği zaman, Andrea Doria bu fikirdeydi.Türkler’in körfezden çıkıp açık denizde pek üstün Hıristiyan donanmasıylavuruşmayıgözealacaklarını aklındangeçirmiyordu.OnagöreTürkdonanmasıburadahapiskalacak,kendisideTürkkıyılarınıistediğigibiyakıpyıkacaktı.

Haçlıarmada,600’denfazlagemidenkurulmuştu.Bunlardan308’isaff-ıharbgemisi, gerisi küçük savaş ve nakliye tekneleri idi. Kürek çeken on binlerceforsadanbaşkaArmada’ya60.000askerbindirilmişti.Armada’da,20’yeyakındevgemivardıki,herbiri2.000’denfazlaaskertaşıyordu.TürkDonanması,122parçadan ve forsalar dışında 20.000 askerden ibaretti. Bu suretle forsalarlaberaber iki taraftan en az 120.000 insan deniz üzerinde karşı karşıya gelmişoluyorduki,şimdiyekadargörülüpişitilmişbirşeydeğildi.

Barbaros,bütünamirallerinikapdân-ıderyâbaştardasınaçağırdı.Meclisteilerisürülen fikirler, düşman beklemekten usanıp defoluncaya kadar körfezdençıkılmaması esası üzerinde toplanıyordu. Barbaros, bu fikri kabul etmedi.Boğazdançıkacağınıvedüşmanataarruzedeceğinibildirdi.Düşmanın3-4misliolansilâhüstünlüğünün,tâbiyeüstünlüğüylebertarafedileceğinisöyledi.CihantarihindeoânakadarbukadarbüyükbirarmadanınbirarayagelmemişolmasınıBarbarosbirfelâketgibideğil,talihinbirlütfugibitelâkkiediyordu.Buarmadayenilirse, Akdeniz’deki Türk üstünlüğünün artık uzun zaman için münakaşakonusuolamayacağınıbiliyordu.

28 Eylül Cumartesi sabahı iki donanma, karşı karşıya geldi. Türk ortakanadında Kapdân-ı Deryâ ve Cezâyir beylerbeyisi Barbaros Hayreddin Paşabulunuyordu.YanındaoğluHasanReisvemânevîoğludiğerHasanReisvardı.SağkanadaSâlihReis,solkanadabüyükcoğrafyavematematikbilginiSeydî-Ali Reis komuta ediyordu. Turgut Reis, ihtiyat filosunun başındaydı. YanındaMurad,SâdıkveGüzelceMehmedReislervardı.Türküstünlüğününenönemliâmili, Barbaros’un büyük tâbiye dehasındaydı. Türk kapdân-ı deryâsı, bütünkanatlara hâkimdi. Andrea Doria bu bakımdan avantajsızdı. Komuta ettiğiarmada,millîbirdonanmadeğildi.Çeşitlimilletlerinamiralleriarasındarekabetvardı.Türkler’e zaferi kazandıran ikinci sebep,gemilerininhafif, çokyolluveyürük, manevra kabiliyetleri üstün tekneler olmasıydı. Büyük düşmankadırgalarıağırağırhareketederkenTürkgemilerionlarıistediklerigibiçeviriptop ateşine alıyordu. Üçüncü üstünlük, Türk deniz toplarının menziluzunluğundanilerigeliyordu.Barbaros,gemileriniöylebirmesafedetutuyorduki,düşmanırahatçadövebiliyor,halbukidüşmantoplarınınmenziluzunluğunundışında kalıyordu. Bu suretle başlayan muharebe, Türk zaferiyle bitti.

Page 103: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Armadasının yarısı sulara gömülen Andrea Doria, gece karanlığındanfaydalandı; bütün fenerlerin söndürülmesini emrederek ric’ate başladı. AçıkdenizinHaçlılar için pek hazîn olanmanzarası, göz alabildiğine uzanıyordu. 5saatte bu sonucu alan Barbaros, kendi tâbiyesini düşmana kabul ettirmek veinisiyatifiaslakarşı tarafabırakmamakprensibinidenizsavaşlarındabirkanunhâlinegetirdi.

Page 104: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

BARBAROS,FRANSA’DA

Kapdân-ıDeryâBarbarosHayreddinPaşa,sondenizseferineçıkmaküzere28Mayıs 1543’te İstanbul’dan ayrıldı. Kumanda ettiği Türk Donanması’nda 154parça savaş gemisi vardı. Seferin hedefi, Fransa’ya yardım etmek, bu devletinİmparatorŞarlkentarafındanyutulmasınıönlemekti.

Barbaros,İtalyaileSicilya’yıayıranMessinaBoğazı’nıgeçerken,boğazınikikıyısındaki Messina ve Reggio şehirlerini zaptetti. Sonra kuzey-batıya doğruİtalyakıyılarını takipederek ilerledi.Napoli ileRomaarasındakiGaetaşehrinialdı. Roma’nın 15 kilometre ötesinde, Tiber ırmağı ağzında bir liman olanOstia’da demirledi. Roma’yı almak istiyordu. Fakat Türk Donanması’ndakiFransız elçisi Polin, Barbaros’un ayaklarına kapanarak bu işten vazgeçmesinidiledi. Fransa, Türkler Roma’ya girerse bütün Hıristiyan âleminin nefretiniüzerineçekeceğindenkorkuyordu.Barbaros,şehrinişgalindenvazgeçti.Ostiaveçevredeki şehirlerin halkı, Türk denizcilerine yiyecek, içecek hediye ederekdostlukgösterdiler.

Türk Donanması, 11 Temmuz’da Fransa’nın Tulon limanına vardı. Buradabirkaçgünkalıphareketetti.Ayın20.günüMarsilyalimanınagirdi.44parçalıkFransa Donanması buradaydı. Direklerine Türk bayrağı çekip toplarınıateşleyerek Türk Donanması’nı selâmladı. Barbaros, Fransa’da ve Avrupa’dahâlâ eskisi gibi "Cezâyir kralı" diye anılıyordu. Onun için bir krala yapılantörenlekarşılandı.FransaHanedanı’ndanbirprensolanAngenDukası,Kral I.FrançoisnamınaBarbaros’ukarşılayıp:"Hoşgeldiniz!"dedi.Türkdonanmasınıve levendlerini görmek için, bütün Kot Dazür halkı kıyılara dökülmüştü. 21Temmuz’da Barbaros, büyük törenle, yanında amiralleri olduğu haldeMarsilya’yaçıktı.Şerefineverilenziyafettensonra,baştardasınadöndü.

Türk Donanması, Marsilya’da 16 gün kaldı. Levendler, şehri ve çevresinigezdiler. Barbaros, Marsilya’dan Tulon’a hareket etti. 10 Ağustos’ta MüttefikDonanma Tulon’a girdiği gün, Kanunî Sultan Süleyman da Estergon’ufethetmişti.Barbaros, o zamanŞarlken’in himayesinde olanNis şehrini alarakFransa’ya vermek istiyordu. TürkKapdân-ıDeryâsı,Nis’in etrafına çepeçevretabyalar yaptırıp hendekler kazdırdı. Böyle şeylerin bu derecede sür’atleyapılabileceğine inanmayan Fransızlar, hayret içinde kaldılar. Şehir 20Ağustos’ta teslimoldu.BarbarosHayreddinPaşa,Nis’in anahtarlarını,KanunîSultan Süleyman adına kabul etti. Anahtarları sunan şehrin valisi, Nis’in

Page 105: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

affedilmesiricasındabulundu.ŞehirkendiliğindenteslimolduğuiçinBarbaros,buisteğikabuletti.Nis’iFransızlar’abırakıpayrıldı.AncakTürklerçekildiktensonraFransızlar,şehridehşetlişekildeyağmaettiler.KotDazür’ünincisiolanbuşehrinfethi,Türkler’e100şehidemalolmuştu.

BundansonraKotDazür limanlarınıdolaşanTürkDonanması,kışıgeçirmeküzere Tulon limanına girdi. Fransa kralı I. François, şehri ve çevresini geçiciolarak Türkler’e bırakmıştı. 16 Eylül 1543’te, Tulon ve çevresinin, TürkDonanmasıFransa’dakaldıkçaTürkhâkimiyetindeolacağınıbildirenandlaşmaimza edildi. Şehre Türk bayrakları çekildi. Beş vakit ezan okunmaya başladı.Şehir ve çevresi, o yılki vergilerini Türk tahsildarlarına ödediler. Bu olayınhâtırasını yaşatmak için sonradan Fransızlar, Tulon Belediye Sarayı’na, TürkDonanması’nılimanlarındagösterenbirtabloyaptırıpastılar.TablonunüzerindebirFransızşairininbumünasebetleyazdığışiirvardı.Buşiirinsonikimısraındaşöyledeniyordu:"Bugördüğünüz,hepimizinimdadınagelmişolanBarbarosveordusudur."

Türkler,Tulon’da8aykaldılar.Bumüddet içindeBarbaros-zâdeHasanReisve Sâlih Reis gibi en değerli Türk amiralleri, İspanya ve İtalya kıyılarınıbombardıman ettiler. Zaten Türk Donanması’nın, başında Barbaros gibi birşahsiyet olduğu halde Tulon’da üslenip kışlaması, İmparator Şarlken’e en acıgünleriniyaşatmıştı.İkincibirPrevezemacerasınahevesligörünmeyendüşmandonanmasındanizyoktu.

Barbaros’un Fransa seferine katılan büyük Türk bilgini Matrakçı Nasûh’unbizzat yaptığı minyatürler, bugün elimizdedir. Nasûh, bu minyatürleri Fransızlimanlarına bir Türk gemisinden bakarak yapmıştır. Fransız tarihçisi MadamJeanne Laroche bu minyatürlerin, Fransız limanlarının XVI. asır ortalarındakitopografyasını bütün teferruatıyla dikkate değer bir doğrulukla aksettirdiğiniyazmaktadır.Marsilya,Tulon,Nis,Antibgibişehirler, limanlarındayatanTürkDonanmasıileberaber,zarifçizgilerveparlakrenklerlegösterilmiştir.MatrakçıNasûh, matematikçi, coğrafyacı, asker, silâh uzmanı, ressam, büyük birşahsiyetti.Denizi,gümüşvegöklerialtınyaldızlaboyamıştır.Yeşil,mavi,pemberenklerdeki dağların dalgalı âhengi çok cazip görünmektedir. Evlerin kırmızıkiremit damları, kiliselerin maviye boyanmış çan kuleleri arasınaserpiştirilmiştir.

MatrakçıNasûh,kısmenmanzum,kısmenmensûrolarak,TürkDonanması’nınFransa seferini de anlatıyor. Fransız limanlarının Türk gemileriyle uçsuz

Page 106: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

bucaksız bir lâle tarlasına benzediğini yazıyor. Al renge ve yaldıza boğulmuşTürk bayrakları ve sancakları hatırlanırsa, yazarın benzetmesinin güzelliğianlaşılır. O zaman Tulon, 5.000 nüfuslu küçük bir limandı. TürkDonanması’ndaysa, forsalar dışında 29.440 kişi vardı. Bu nüfus, bir yıl için,Tulon’daki Fransızlar’ı azınlıkta bıraktı. Fakat levendlerin çoğu gemilerindekalıyorlardı. Fransız halkı, Türk idaresinin getirdiği yeniliklerden çokmemnundu.Enküçükbir zabıtaolayınıngeçmediğibubiryıl içindeTulonveçevresinde,tambirhuzurvesükûnethükümsürdü.

Fransa’nın mütefekkir tarihçi ve coğrafyacısı Grenard, Türkler’in Fransaseferiyle, Türk haşmetinin zirvesine çıktığını, Tulon’un küçük bir İstanbulolduğunu, Şarlken’in cihan ölçüsündeki strateji alanını Kanunî SultanSüleyman’abıraktığınıyazar.

TürkDonanması,1544yılıNisanayındaTulon’danayrıldı.Biryıl,üçaysürenbirseferdensonraİstanbul’adöndü.İstanbullular,donanmalarınıseyretmekiçinsahillereyığılmışlardı.Bu,72yaşlarındabulunanBarbarosHayreddinPaşa’nındenizlerde geçen hayatının son seferi oldu. Artık yeni bir sefere çıkmadı.İstanbul’adöndükten2yılsonravefatederekşanveşerefiçindegeçenhayatınıtamamladı.

Page 107: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TURGUTREİS

1485yıllarınadoğru,Muğla’nınSeroloznahiyesininbirköyünde,Velîadında,kendihâlindebirçobanınbirerkekçocuğudoğdu.Buçocuğun,tarihintanıdığıenbüyükamirallerdenbiriolacağınıkimse,aklındanbilegeçirmiyordu.Turgutadıverilençocukbüyüdü,delikanlıoldu.Babasıgibiçobanlıkyapmakniyetindedeğildi.Alelâdebirlevendolarak,Türkkorsankadırgalarındanbirineyazıldı.Azzamanda, akıl almaz cesareti ve erişilemeyen zekâsıyla ün yaptı. Türkdenizciliğinin büyük koruyucusu, Yavuz Sultan Selim’in ağabeyi SultanKorkut’undikkatiniçektiğizaman,henüz25yaşındayoktu.OruçReis,oölüncekardeşiHızır Reis yanimüstakbel BarbarosHayreddin Paşa, Turgut’u himayeettiler.BirmüddetBarbaroskardeşlerinkaptanıolanTurgut,Cezâyir’dekihayatıbile sıkıcı buldu. Kendi hesabınaOrta ve Batı Akdeniz’de korsanlığa başladı.FakatBarbaroskendisiniçağırıncaCezâyir’egeliyordu.

Barbaros Hayreddin Paşa, kapdân-ı deryâ olarak İstanbul’a gelince, TurgutReis’i de 19 amiralinden biri olarakCihanHakanıKanunî Sultan Süleyman’atakdimetti.BusıralardaTurgut,50yaşınayaklaşmış,peknamlıbirdenizciydi.Kanunî’nin sancakbeyi, yani tümamiral rütbesini verdiği Turgut, Avrupa’da"Dragut" olarak tanınıyordu. Birçok zaferler kazanmış, maceralar geçirmişti.1528’de, 43 yaşlarındayken, arkadaşı Sâlih Reis’le beraber Korsika’da"sulanırken", Cenevizliler’e esir düşmüş, forsa olarak bir Ceneviz kadırgasınaverilmişti. Forsalık hayatı 3 yıla yakın sürmüştü. Bu müddet içinde Turgut,çakıldığı kasarada, kendisini görmek için meraktan ölen Avrupa’nın en ünlüşahsiyetlerinin ziyaretlerini kabul etmişti. Bir gün Barbaros, ansızındonanmasıylaGenovaönlerinegeldi.BirkaçsaatiçindeTurgutkendisineteslimedilmezse, şehirde taş üstüne taş bırakmayacağını bildirdi. Doç, yani Cenevizcumhurbaşkanı,Turgut’u,Barbaros’unkadırgasınayollamayamecburoldu.

Türkdenizcileri, amirallerinden levendlerinekadar,Barbaros’tan sonra ikincibaşbuğ olarak Turgut Reis’i Osmanlı resmî vesikalarında anıldığı ismiyleTurgutça Bey’i tanıyorlardı. Turgut’a gelince, İstanbul’daki girift kapdân-ıderyâlık, yaniTürk imparatorluk deniz kuvvetleri komutanlığı teşkilâtından veSarayprotokolündennederecedeçekiniyorsa,İstanbul’dakidevletadamlarıda,kıyafetivekonuşmasıkendilerininkinebenzemeyen,vezirler,yanimareşallerlearkadaşı, hattâ emrindeki kaptanlar gibi konuşan bu amiralden ürküyorlardı.Turgut,mağrur,fakatdehasahibiinsanlarınçoğugibimahcuptu.Padişahtanbilebir şey istemek ağırına gidiyordu. Fakat istediği şeyin anlaşılıp, kendisine

Page 108: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

verilmesini istiyordu.Dehasınauygunbiralanarzuediyordu.ÜstâdıBarbaros,İbrahim Paşa gibi oğlu yerinde, mazisiz bir vezirin elini, devlet mefhumunaverdiği önem sebebiyle öpmekten çekinmeyecek derecede uysallık göstermiş,yeryüzünün en kudretli donanmasının başında ölümüne kadar kalmış,Kanunî’den, bütün vezirlerin ve sadrâzamların üstünde iltifat, hattâ saygıgörmüştü.Turgut’agelince,karakteriyüzündennisbetenköşedekalmıştı.Ancakyaşı iyice ilerledikten sonra Osmanlı protokolünün içine girebildi. Çünkü,şimdiye kadar kalıba girmeyişinin, şahsından fazla Türk denizciliğine zararverdiğini kavramıştı. Kendi yetiştirdiği denizcilerin yetiştirdiklerinin bile Türkdevletteşkilâtındamevkivemakamsahibiolduklarınıgördüktensonradurumukavradı.Preveze’deTürkihtiyatfilosunakomutaetmiş,zaferineldeedilmesindeen büyük rollerden birini oynamıştı. Üstâdı Barbaros öldükten sonra, SokolluMehmedPaşagibiömründedenizeaçılmamışbirgeneralinkapdân-ıderyâlığagetirildiğini teessürle gördü. SadrâzamDâmâdRüstem Paşa’nın, şahsına karşıbeslediğinefrettenkırgınlıkduydu.RüstemPaşatarafından,Turgut’unkapdân-ıderyâlık yapamayacak derecede âsî ruhlu ve protokol fikrinden mahrum biradam olduğuna inandırılan Kanunî, buna rağmen Turgut’a olan sevgisinimuhafaza ediyordu. Kanunî’nin, denizciliğe verdiği önem ve denizcilere olandüşkünlüğü, vezirleri ürkütüyordu. Barbaros’un padişah üzerindekisadrâzamlarınkinigölgedebırakannüfuzundankurtulduklarızamangenişnefesalanvezirler,Barbaros’laölçülemeyecekderecedesert,hattâaksibiradamolanTurgut’uİstanbul’agetirtmemekiçinbirleşmişlerdi.

Sokollu’nun 4 yıllık kapdân-ı deryâlığından sonra Rüstem Paşa’nın bumakama gene bir generali, kardeşi olan Sinan Paşa’yı getirmesine Türkdenizcileriçokkızmışlardı.AncakpadişahirâdesiveDîvân-ıHümâyûn’un,yanihükûmetinemrikutsalsayıldığıiçin,durum,memnuniyetsizliktenilerigitmedi.Bu yıllarda Turgut, Türk korsanlarının, yani deniz komando sınıfının amiraliolarak, Akdeniz’i altüst ediyor, mümkün olduğu kadar İstanbul’a uğramaktankaçınıyordu. Tunus’un büyük bir kısmını fethetmişti. Üzerine gelen birleşikAvrupadonanmalarınıbirkaçdefayenmişti.Malta,Sicilya,Sardunya,Korsika,Balearadaları,İspanya,İtalyakıyılarını,Türkiye’ninsavaşhâlindebulunduğuenkudretli Hıristiyan devleti İspanya’ya ait bütün bu adaları ve ülkeleri devamlışekildevuruyordu.

Nihayet Turgut Reis, Donanmay-ı Hümâyûn’un, Türk imparatorlukdonanmasının başında, Malta Şövalyeleri’nin elinde bulunan Trablusgarb’i,şimdikiLibya’yıfethetti.Kapdân-ıDeryâSinanPaşa,ağabeyiRüstemPaşa’danaldığı emre uyarak, Murad Paşa’yı bu yeni eyaletin ilk beylerbeyisi ilân etti.

Page 109: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Halbuki Kanûnî, Trablus’u fethederse kendisini beylerbeyi yapacağını TurgutReis’e vaat etmişti. Turgut Reis, bu durumdan çok müteessir oldu. Fakat tekkelimeyleolsunitirazetmeyionurunayediremedi.FilosuylaTrablusönlerindenayrılırken,ozamanakadarOsmanlıtarihindevukubulmakşöyledursun,vukuuhayalden bile geçirilemez bir olay oldu. Bütün Donanmay-ı Hümâyûn, SinanPaşa’yıkaradabırakıp,Turgut’unpeşinetakıldı.Turgut,Türkamirallerini,uzunmünakaşalardansonraveSinanPaşa’nınyalvarmalarıüzerine,buhareketlerinindevlete isyandemekolduğuhususunda iknaetti.Artık İstanbul’agidipderdinibizzatpadişahaanlatmayakararvermişti.

Birmüddet sonraTurgutReis, atüzerindegidenKanunîSultanSüleyman’ınatınındizginlerineyapıştı,eyeriniöperek,vecizbirkaçcümleylederdinianlattı.Padişahınatınıdurdurmak,herhangibirfânîiçin,sonuidamlasonuçlanacakbirsuçtu. Turgut Reis’in cür’eti karşısında donup kalan padişahın yanındakiler,hükümdarın Türk denizcisine gülümsediğini ve yatıştırıcı sözler söylediğinihayretle gördüler. İhtimal Kanunî, Turgut Reis’in protokole sokulamaz birkarakterdeolduğuhususunda,damadıRüstemPaşa’yaiçindenhakverdi.Fakatdehasına saygı göstererek,TurgutReis’i, kayd-ı hayat şartıyla, ölünceyekadarTrablusgarbbeylerbeyisiyaptı.Böylece1556’da,ancak71yaşındaTurgutReis,beylerbeyivepaşa,yanioramiraloldu.Malta’da şehitoluncayakadargeçen9yıllıkartakalanömrünü,şanveşerefiçindetamamladı.

Page 110: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

SEYDÎ-ALİREİS

XVI. asrın büyük denizcilerinden biri de Seydî-Ali Reis’tir. Gerek babası,gerek büyük babası bahriye müsteşarı olan bu denizci çocuğu, 1498 yıllarınadoğru İstanbul’da doğdu. 1522 Rodos fethine deniz subayı olarak katıldı.Kapdân-ı deryâ Barbaros Hayrettin Paşa’nın yanında yetişti. Kendisini çoktakdiredenBarbaros,cihantarihininenbüyükdenizvuruşmalarındanbiriolan1538 Preveze savaşında, TürkDonanması’nın sol kanat amiralliğini Seydî-AliReis’e verdi. Az zamanda Kanunî Sultan Süleyman’ın da dikkatini çekti.Kanunî, İran seferine çıkarkenmüşavir olarak onu da yanına aldı. Asrının enbüyükhükümdarıolanKanunî,bubilgin,şair,güzelkonuşanvezekiamiraldençok hoşlanıyor, sık sık sohbet etmek üzere otağına çağırıyordu. Gene bir günHaleb’dekonuşurlarken,KanunîkendisiniHintOkyanusuamiralliğinegetirmekistediğini bildirdi. Seydî-Ali Reis’e yeni görevi 6 Aralık 1553 günü resmentevcih edildi. Bu sırada 55-56 yaşlarında olması lâzım gelen Türk denizcisi,ertesigünHaleb’denhareketetti.58gündeBağdadyoluylaBasra’yageldi.Bulimanda bulunan 15 kadırgadan müteşekkil Türk savaş filosunu alarak denizeaçıldı.

BasraKörfezi’ndençıkıpAdenKörfezi’negirmeküzereyken,9Ağustos1554günü 25 kadırgadan ibaret Portekiz donanması ile karşılaştı. VuruşmadaPortekizliler’inbirkadırgasıbatıncadüşman,Türkfilosununönündençekildi.25Ağustos’taSeydî-AliReis,AdenKörfezi’ndenUmmanDenizi’negeçmişti. 34kadırgadan müteşekkil daha büyük bir Portekiz donanması ile karşılaştı.Türkler’inikimislindenfazlaolandüşmanladehşetlibirdenizsavaşıbaşladı.18saat aralıksız devam eden savaş sonunda Türkler’in 7 ve Portekizliler’in 6kadırgasıbattı. İki tarafın forsalarındadakürekçekecekgüçve topçularda topateşleyecek takat kalmadı. Türkler’i yok edemeyeceklerini anlayan kral nâibiAlfonso dö Noronha’nın oğlu Don Fernando’nun komutasındaki Portekizliler,geriçekildiler.

OnbirkadırgasıkalanSeydî-AliReis,birkaçgünsonrada"tûfân-ıfîl"denenkorkunçbirHindOkyanusutayfunuilekarşılaştı.BirazdadalgalarınesiriolanTürkfilosu,güneydoğuyadoğruyolalarakHindistankıyılarınavardı.3kadırgada burada karaya vurdu. Geri kalan ve onarılması az zaman içinde mümkünolmayan8kadırgayıSeydî-AliReis,toplarıylaberaber,Türkiye’ninötedenberidesteklediği Gucarat Sultanlığı’na verdi. İstanbul’a dönünce hükûmetegöstermek üzere bir makbuz aldı. Seydî-Ali Reis, hayatta kalan levendlerinin

Page 111: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

çoğunudaGucaratSultanlığı hizmetineverdi.Esasenyarımyüzyıldanberi buMüslümanHind devletinin amiralleri ve topçu generalleri hepOsmanlı Türküidi. Seydî-Ali, 50 levendiyle Hindistan’a daldı. Aylarca süren bir seyahattensonra, Hindistan Türk İmparatorluğu’nun başkenti olan Agra’ya vardı.TimuroğluHümâyûnŞah,Türkler’i sevinçle karşıladı.BâburŞâh’ın oğlu olanbuhükümdar,Türkamiralinevezirlikbileteklifetti.AncakHümâyûn,26Ocak1556 günü, kütüphanesinin üst taraflarından bir kitap almak üzere tırmandığımerdivendendüşerek48yaşındaöldü.Seydî-Aliile50levendinegeneyolculukgörünmüştü. Türk denizcileri, 5 ay sürecek yeni seyahatlerine başladılar.Agra’dan hareket ederek Lâhûr’a ve Kâbil’e geldiler. Afganistan’danTürkistan’a geçtiler. Semerkand, Buhârâ ve Hıyve’den İran’a indiler.Meşhed’den İran Türk İmparatorluğunun başkenti olanKazvîn’e vardılar. ŞahTahmasb tarafından kabul edilen Seydî-Ali Reis, Şah İsmail’in oğlu veyeryüzünün Kanunî’den sonra gelen en kudretli hükümdarı olan Safevîimparatorundandailtifatgördü.Tebriz’denTürkiyetopraklarınagirdi.Bağdad-Musul-Diyarbakır-Ankarayoluylaİstanbul’ageldi.FakatKanunî,Edirne’deydi.1 Mayıs 1557’de Galata’daki konağına inen Seydî-Ali Reis, bir hafta sonraEdirne’deydi. Kanunî Sultan Süleyman’a Haleb’de veda etmesinin üzerindentam3yıl,5aygeçmişti.DenizcilerebüyükzaafıolanKanunî,Seydî-AliReis’ibirçok defalar kabul ederek bütünmacerasını dinledi ve bu seyahatini kalemealmasını emretti. Seydî-Ali Reis, Kanunî’ye, Türkistan Hakanı ve GucaratŞahı’ndan Hint Racaları’na kadar büyüklü küçüklü hükümdarlardan 30 kadarmektupgetirmişti.Bunlarınkimiiktisadîveyaaskerîyardımistiyor,kimidostlukve kulluk arzediyordu. Bundan sonra Seydî-Ali Reis, 1560 Cerbe savaşınakatıldı. Preveze’den sonra Türkler’in tarihleri boyunca kazandıkları en büyükdenizzaferiolanbusavaştadaamiralliketti.1563yılınınOcakayında,takriben65yaşında,Galata’dakidevrinindenizci,bilginveşairlerinintoplantıyeriolanbüyükkonağındahuzur,şanveşerefiçindeöldü.Seydî-AliReis,enazamiralliğiderecesinde coğrafya, matematik ve astronomi bilgini olmakla da ünlüdür.Ayrıca şair olarakdadevrindebüyük şöhret yapmıştır.BüyükTürk astronomuAli Kuşçu’nun Fâtih’in emriyle yazdığı Fethiye adlı ünlü astronomi kitabınıFarsça’dan Türkçe’ye çevirmiştir.Mir’ât-ı Kâinât adında bir matematik kitabıyazmıştır. Fakat dünyaca meşhur eserleri Muhît adlı deniz coğrafyasına aitkitabıyla Hindistan gezisini anlatan Mir’âtu’l-Memâlik’dir (Ülkelerin aynası).Bu eserler, Türk amiralini XVI. asrın en büyük bilginlerinden biri derecesineulaştırmaktadır. Seydî-Ali Reis’in bu kitapları Almanca’ya, İngilizce’ye,Fransızca’ya,Özbekçe’ye,İtalyanca’yaçevrilerekbirçokdefalarbasılmıştır.

Page 112: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

CERBEZAFERİ

10 Şubat 1560’da büyük bir armada Sicilya’dan hareket etti. Başta İspanyaolmak üzere Almanya, Papalık, Malta, Toskana, Ceneviz gibi devletlerindonanmalarındanmeydanagelenbuarmadada200gemivardı.Forsalardışında30.000askertaşıyordu.22yıldan,Preveze’denberiHıristiyanâlemininçıkardığıen büyük deniz kuvvetiydi. 2 Mart’ta Haçlılar, Tunus’un güneyinde bir Türkdeniz üssü olan Cerbe adasına geldiler. Trablusgarb beylerbeyisi Turgut Paşa,durumuİstanbul’abildirdi.

Cerbe’deki Türk deniz üssünü düşüren Haçlılar, Turgut Paşa’nın elindenTrablusgarb’ialmakiçinhareketetmeküzereydilerki,120parçadanmüteşekkilTürk donanmasının İstanbul’dan ayrıldığı haberi geldi. Donanmay-ıHümâyûn’unbaşındaKapdân-ıDeryâPiyâlePaşabulunuyordu.BununüzerineHaçlılar,Türk donanmasının hareketini izlemeküzereCerbe’de kalmaya kararverdiler.Ağrıboz’daağzınakadarcephaneveerzakyüklü24nakliyegemisinideberaberine alan Piyâle Paşa, İstanbul’dan ayrıldığının 33. günü 7 Mayıs’taMalta’ya,2günsonradaCerbe’yegeldi.TurgutPaşa’nındonanmaylabirleşmeküzere Trablus’tan ayrıldığı, fakat henüz erişemediğini öğrendi. Piyâle Paşa,baştardasına amirallerini çağırdı. Harb meclisinde, düşman armadasının yokedilmesine ve bunun için Barbaros Hayreddin Paşa’nın Preveze’de kullandığıtaktiğin uygulanmasına karar verildi. Sol kanada İzmir bahriye sancak beyiUluç-Ali Reis, sol kanada da Hindistan’dan dönen Seydî-Ali Reis komutaedeceklerdi.BusıradaPiyâlePaşa45,TurgutPaşa75,Seydî-AliReis62,Uluç-AliReisise53yaşlarındaidiler.

Preveze’nin üzerinden 21 yıl, 7 ay, 13 gün geçmişti ki, Güney Akdeniz’inkızgın sularında, dünya tarihinin en büyük deniz vuruşmalarından biri başladı.14 Mayıs 1560 günü Piyâle Paşa ve amiralleri, Haçlı armadasını birkaç saatiçindebozdular.Türkdeniztaktiğikusursuzvetamamenharikulâdeidi.Forsalardışında 30.000 kişi olan düşman askerinin 20.000’i öldü, boğuldu veya esiredildi.Gerikalanlarınçoğu,yaralıveperişanbirşekildeherbiriTürktoplarıyladelik deşik olmuş gemilerine can attı. Armadaya komuta eden Gian AndreaDoria ile Sicilya kral nâibi Medinaceli Dukası, birer kayığa atlayıp canlarınıkurtardılar. Esirler arasındaDonAlvaro de Sandi, Sicilya kuvvetleri komutanıDonSanchezdeLevia,NapolikuvvetlerikomutanıDonBerengerdeRequeses,bunundamadıDonJuandeCardona,SicilyaKralNâibiMedinaceliDukası’nınoğluDonGastongibiİspanya’nınenbüyükaskerlerivedahasürüyletanınmış

Page 113: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

asilzadebulunuyordu.PapalıkfilosunakomutaedenPrensFlaminioOrsiniöldü.Muharebeyi takipedengünlerdePiyâlePaşa,düşmandonanmasınınbatmaktankurtulan parçasının peşine takıldı ve ağır zayiat verdirdi. Kaçamayacaklarınıanlayandüşmanaskerleri,Cerbekalesinesığındılar.Ceneviz,SicilyaveNapoliamirallik baştardaları, Türkler’in eline geçti. 5.000’den fazla Haçlı, Türkler’eesir düştü. Bu sırada Turgut Paşa 12 kadırgayla geldi ve denizin, alabildiğinegemive insankalıntılarıyladolumanzarasını seyretti.Türkzayiatı,Preveze’deolduğu gibi şaşılacak derecede azdı. Ancak birkaç küçük gemi batmıştı.Şehitlerinsayısı1.000’ibulmuyordu.

Bozgunhaberi,Avrupa’yıaltüstetti.İspanyakralıveseferindüzenleyicisiII.Felipe, çok müteessir oldu. Küçük yeğeninin zaferi için dua eden pek yaşlıAndrea Doria, kederinden hastalanıp öldü. Bundan sonra Piyâle Paşa, 30Temmuz’da Cerbe kalesini İspanyollar’dan aldı. Kaleyi savunan 8.800İspanyol’unhepsiöldüveyaesiredildi.KaleninaltınasığınanİspanyolgemileriTürkler’in eline geçti. Piyâle Paşa, 27 Eylül sabahı, muzaffer donanmasıylaİstanbul’adöndü.

KanunîSultanSüleyman,yanındavezirlerveelçilerolduğuhalde,donanmayıseyretmekiçinSarayburnu’nainmişti.Donanma-yıHümâyûn’unönünde,serendirekleri kırılmış 19 muazzam düşman gemisi gidiyordu. Bu gemileringüvertelerinde başları açık binlerce düşman esiri doldurulmuştu. İçlerindeAvrupa’nın en tanınmış prens, asılzade, general ve amiralleri bulunuyordu.Büyükdüşmanbayrakları,kadırgalarınarkasındandenizeserilmişti.Donanmay-ıHümâyûn,bütüntoplarınıkurusıkıateşleyerek"CihanHâkanı"KanunîSultanSüleyman’ı selâmladı.Manzara,hayalinebile cesaret edilemeyecekbirhaşmetarzediyordu.Kanunî,bumanzarakarşısındayanındakivezirlereveelçilereşöylededi:"İşteinsanbütünbunlarıgörüpdegururakapılmamalı;herşeyinCenâb-ıHakk’ıninayetiyleolduğunuhatırlayıpAllah’aşükürleretmelidir!"

Divan-ı Hümâyûn, muzaffer kapdân-ı deryâya "vezir" yani büyük-amiralpâyesinin verilmesini Kanunî’ye arzetti. Ancak Kanunî, Piyâle Paşa’nın gençolduğunu, henüz beylerbeyliğine yani oramiralliğe iki yıl önce yükseldiğinisöyledi;vezâretrütbesininhaysiyetinindüşeceğinidüşündüvehükûmetteklifinitasdik etmedi. Kapdân-ı deryâyı şahsen mükâfatlandırmak yoluna gitti.KendisinitorunuGevherhanSultan’laevlendirdive"dâmâd"yaptı.

Cerbe,Türkler’in tarihleriboyuncaPreveze’densonrakazandıkları enbüyükdeniz zaferidir. Cerbe’de bulunmak, vaktiyle Preveze’de bulunmak gibi, Türk

Page 114: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

levendleriarasındabüyükbirşerefsayıldı.Şuveyabulevend,"Preveze’deveyaCerbe’de bulunmuştur" diye övüldü.Her ikisinde de bulunan Türk levendleri,arkadaşlarıarasında,gıptaedilmeyedeğerkahramanlarderecesineyükseltildi.

Page 115: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

BİRVENEDİKKORSANLIĞI

XVI. asır, korsanlığın bütün tarih boyunca en çok geliştiği çağdır. İki türlükorsan vardı: Devlete bağlı korsanlar ve şahısları için denizlerde haydutlukyapankorsanlar. İlkineFransızlar "corsaire" (korser), ikincisine "pirate" (pirat)diyorlardı. Türkçe’de "korsan" kelimesi, ilk mânâda kullanılıyor ve karadaki"akıncı" sınıfının denizdeki karşılığı olan teşkilât için "korsan" deniyordu.Kelimede hiçbir küçültücümânâ yoktu. Eski tarihlerimiz "Barbaros ve Turgutyaman korsanlardı" şeklinde övgülerle doludur. Deniz hırsızı olan korsanlar,XVI.asırTürkdünyasındameçhuldü.

Avrupa devletlerinde, deniz kuvvetlerine bağlı korsanlar olduğu gibi, denizhaydutlarıdavardı.AtlasOkyanusu’nda,bilhassaAmerikasularındaveKarayipDenizi’ndeİspanyolkorsanlarıhâkimdi.YüzyılınsonlarınadoğruFelemenkveİngilizkorsanları,İspanyollar’laçekişmeyebaşlamışlardı.Fransızkorsanlarıdavardı.Portekizliler,dahaçokHinddenizlerindefaaliyetgösteriyorlardı.

OçağdünyasınındeniztrafiğininenyoğunolduğuAkdeniz’eTürkdenizcilerihâkimdi. İkinci derecede Venedikliler, sonra İspanyollar, Fransızlar veCenevizliler geliyordu. Türk korsanları, Atlas ve Hind okyanuslarında dadolaşmakla beraber, bilhassa Akdeniz’de geziyorlardı. Boğazlar’danCebelüttârık’a kadar koca Akdeniz, Türk korsanlarının dolaşma alanı idi.OsmanlıdevletininhimayesindevedostolanFransızgemilerinedokunulmazdı.Venedik gemileri, ancak bu devletle savaşıldığı zamanlar taarruza uğruyordu.Türk korsanları daha çok İspanyol ve İspanya ittifakı devletlerinin gemilerinehücumederlerdi.

XVI. asır sonlarında, III. Sultan Murad Han devrinde, Türk-Venedikmünasebetlerioldukçaiyiidi.Birkaçdefadurumgergirleştiysedesavaşolmadı.Padişahın gözde zevcesi Safiye Haseki-Sultan, Venedikli büyük ailelerdenBaffa’ların kızı olduğu için, Venedik’in dost bir siyaset izlenmesinde roloynuyordu. III. Murad devrinde iki devlet arasındaki en ciddî olay, bir Türkgemisinin Venedikli korsanlar tarafından zaptı ve içindekilerin fecî şekildeöldürülmesidir:

RamazanPaşa,Cezâyir beylerbeyisi idi.Vâdî’s-SeylmeydanmuharebesindePortekiz ordu ve donanmasını kralları ile beraber yok eden ve Portekizdevletininsiyasîvarlığınasonveren,Fas’ıTürkimparatorluğununsınırlarıiçine

Page 116: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

alanRamazanPaşa,1589’damahallîbirayaklanmayıbastırırkenCezâyir’debirkaza kurşunu ile şehit oldu; Cezâyir’e gömüldü. Ramazan Paşa’nın adınıbilmediğimiz pek genç hanımı, Paşa’nın bütün servetini ve henüz süt çocuğuolan oğlunu alıp, yerleşmek üzere, Cezâyir’den İstanbul’a doğru hareket etti.Ramazan Paşa, çok zengindi. Bilhassa Vâdî’s-Seyl zaferindeki Portekizganimetlerindenpayınadüşenservet,pekbüyükolmuştu.Şimdibuservet,gençhanımının elindeydi. Zavallı kadın, kocasını kaybetmenin üzüntüsü içindeydi.Büyükservetindenfaydalanmakveoğlunubabasınalâyıkbirşekildeyetiştirmekiçin İstanbul’a gideceği için nisbeten teselli buluyordu. Türk beylerbeyininhanımının bindiği gemi gibi bir gemiyi ele geçirmek, o çağda her korsanınhayaliydi. Ancak Türkiye ile Venedik, sulh halindeydi. Türkler, Venedikgemilerinetaarruzetmediklerigibi,Venediklilerdeböylebirşeyyapamazlardı.

RamazanPaşa’nınhanımınınbindiğigemiyeyüklediğiservet,400köleve40câriye dışında, 800.000 duka altınına baliğ oluyordu. Gemi, Zanta adasınauğradı.AdanınVenedikli kumandanı, hanımefendiye saygılarını sundu.Ancakgeminin yüklendiği serveti duyan Venedikli amiral Emmo, Kefalonya adasıaçıklarında,Türkteknesinetaarruzetti.Gemideki250Türkdenizcisi,tamamenşehit oluncaya kadar pek üstün düşmana karşı vuruştu. Sonunda tekne,Venedikliler’in eline geçti. Paşa’nın hanımı, kendini savunurken vuruldu;kucağındaki oğlu ile beraber öldü. 40 cariye, tecavüze uğradıktan sonraöldürülüp denize atıldı. Bu suretle olay hakkında iddiada bulunacak şahitbırakılmamışoluyordu.Venedikliler,gemidekiservetialıptekneyibatırdılar.

AncakTürkler tarafından şahitlik edecek tek şahsın hayatta bırakılmamasınarağmen Divan-ı Hümâyûn, olayın bütün tafsilâtını öğrendi. İstanbul halkıarasında,Venedikaleyhinebüyükkaynaşmaoldu.Halk,Venedikbüyükelçisiniöldürmekistedi.SafiyeHaseki-Sultan’ınaracılığıileVenedikbalyozununhayatıkurtarıldı.İyicedayakyediktensonra,İstanbul’dakiVenedikSarayı’ndanalınıpYedikule’ye götürüldü; oraya hapsedildi. Padişah yâverlerinden Hasan Çavuş,dehşetlitahditlertaşıyanbirmektupla,VenedikSenatosu’nagönderildi.Senato,korktu.AmiralEmmobaştaolmaküzerebütünolayakatılanlarıHasanÇavuş’ungözleri önünde idamettirdi.Emmo’nun elkoyduğu800.000duka ile 400köle,RamazanPaşa’nınvarislerine,varisyoksaHazîne-iHümâyûn’averilmeküzere,Preveze Kadısı’na teslim edildi. Emmo, 400 köleyi serbest bıraktığı için,Venedik, bunların yerine başka 400 köle bulup göndermişti. Senato, bununlayetinmedi. Bir İspanyol gemisinden ele geçirdiği 39 Türk esirini, yaranmakkasdıyle İstanbul’a yolladı. Bu suretle, Venedik için Girit’in kaybıylasonuçlanacakbirsavaşönlenmişoldu.

Page 117: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ORTAAFRİKA’DATÜRKLER

"Türk asrı" denen XVI. asırda Osmanlı Türkleri, Orta Afrika ile deilgilenmişlerdir.OrtaAfrikaoçağdatamamenveyakısmenbilinmeyentopraklararasında sayılıyordu. İlk Orta Afrika siyasetini açan, en büyük Türkamirallerinden biri olan Sâlih Paşa’dır. 1551’den 1556’ya kadar Cezâyirbeylerbeyliğiyapmıştır.Busırada,4.000TürkveEmîrAbdülazizkomutasında8.000 Arap gönüllüsü ile ilk defa olarak Güney Cezâyir’e indi. Sâlih Paşa,kuzeyden güneye doğru önce Tell Atlasları’nı, sonra Sahrâ Atlasları’nı geçti.Tuggurt vahasına geldi. Buradan daha da güneye ilerledi ve Vargla vahasınaerişti. Burada bir müddet kaldıktan sonra güneye doğru yoluna devam etti.Büyük Sahrâ’ya geldi. Tuareg ırkından 5.000 Berberî ve Zenci’yi esir alıpCezâyir şehrine döndü.Büyük Sahrâ’daki kabîlelerin yıllık vergiye bağlandığıbu sefer, coğrafî keşifler tarihi bakımından çokönemlidir.Zira tarihte ilk defaolarak Afrikalı olmayan bir kavim, yani Türkler, Büyük Sahrâ’da bu kadargüneyeinmişlerdi.

Sâlih Paşa’nın en yakın arkadaşlarından olan diğer bir Türk amirali, ünlüTurgut Paşa da Orta Afrika ile ilgilendi. Hattâ bu ilgi, Sâlih Paşa’nınkindenbirkaç yıl daha öncedir. TurgutReis, bu sıralarda "paşa" yani oramiral olmuş,bugün "Libya" dediğimiz Tarablusgarb eyaletinin başına getirilmişti. Bu TürkeyaletiningüneysınırlarıdaBüyükSahrâ’yadayanıyordu.3.400metreyekadaryükselen Tibetsi Dağları, Trablusgarb ile bir Müslüman zenci krallığı olanBornu’yuayırıyordu.BudevletinmerkeziKukaşehri,ÇadGölü’nüngüneybatıkıyısındaydı.Devlet,bugünküNijerya,Nijer,ÇadveKamerundevletlerininbirkısım toprakları üzerinde kurulmuştu. 1000 yıllarına doğru kurulan buMüslüman zenci krallığında yüksek tabaka az çok Arapça biliyordu. Sünnî-Mâlikî mezhebi yayılmıştı. 1194’te Seyfî hanedanı düşmüş, onun yerine,1846’ya kadar 652 yıl iktidarda kalacak olan Bulâla hanedanı geçmişti. İşteEkvator’un8derecekuzeyindekienlemekadargüneye inenbumühimveeskidevlet,TrablusgarbbeylerbeyisiTurgutPaşa’nınbaşlıcahedefioldu.

TurgutPaşa,Bornu’daTürkyüksekhâkimiyetini kurabilmek için savaşçı birsiyaset gütmedi. Dostluk gösterdi. Hattâ Bornu hükümdarına teknik yardımdabulundu.BornutahtındabulunanMelikMuhammed,1550’deTrablusgarb’eelçigöndererek Türk yüksek hâkimiyetini tanıdığını bildirdi. Onun yerine tahtageçen yeğeni Melik III. İdris Amsâmi Alaôma ise, 1557’de İstanbul’a elçiyolladı ve kesin şekilde Kanunî Sultan Süleyman’a tâbiiyetini arzetti. Türk

Page 118: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

hâkimiyeti, Doğu Afrika’da olduğu gibi Orta Afrika’da da Ekvator çizgisineyaklaşmışoluyordu.

Türkler, Bornu’nun zengin ham maddelerini alıyor, sanayi mamulâtısatıyorlardı.TarihteilkdefaolarakTurgutPaşa’nınyolladığıateşlisilâhlar,OrtaAfrika’ya girdi. Trablusgarb beylerbeyisine bağlı Fizan sancak beyi, Bornudevletini kontrolle görevliydi. Büyük Sahrâ’nın ortasındaki ehemmiyetsiz birTürksancakbeyiyanivalisininböyleeskivekudretlibirkrallığıkontroletmesi,XVI. asır Türk kudretinin derecesini gösteren tipik olaylardan biridir. Ancakmodern çağda da sömürgeci devletlerin sömürgelerini çok küçük kuvvetlerlekontroledebildiklerihatırlanırsa,buolayafazlaşaşılmaz.BundanböyleBornuüzerindekiTürkyüksekhâkimiyeti,birçokfâsılaileXIX.asırsonlarına,SultanAbdülazizdevrinekadardevametti.

BusuretleXVI.asırdaTürkler,Afrikakıt’asınınyarısındanbüyükbirparçasınıdoğrudan doğruya veya dolayısıyla kontrol edebiliyorlardı.Kıt’anın geri kalanortavegüneybölgeleri ise, tamamenmeçhulvekapalıydı.MerkezleriCezâyir,Tunus, Trablusgarb, Kahire ve Musavva şehirlerinde bulunan 5 Türkbeylerbeyiliğiyanieyaleti,doğrudandoğruyaidarelerialtındatuttuklarıülkelerdışında, birçok yerli Afrika devletini kontrolleri altında bulunduruyorlardı.Doğrudan doğruya Türk Osmanlı idaresinde bulunan Afrika ülkeleri Cezâyir,Tunus,Libya,Mısır,KuzeySudan,EritreveSomali’den ibaretti.DiğerAfrikaülkeleri, tâbiiyet yoluyla Türkiye’ye bağlıydı. Türkiye’nin Afrika’daki enkudretli tâbii, başlı başına büyük devletler arasında sayılan Fas Arapimparatorluğuidiki,budevletdekendihesabınaBatıveOrtaAfrika’dabirçokülkeyi kontrol ediyordu. XVI. asırda Türkler, Afrika’da, Gine’ye, Kamerun’a,Mozambikgüneylerinekadaryüksekhakimiyetlerinitanıtmışlardı.

Page 119: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

DOĞUAFRİKA’DATÜRKLER

Kanunî Sultan Süleyman zamanında Özdemir Paşa ve oğlu ÖzdemiroğluOsman Paşa, Doğu Afrika’da Eritre’yi, Somali’yi, Habeşistan’ın büyük birbölümünüOsmanlıTürkimparatorluğunakatmışlardı.BusuretleKuzey,BatıveOrta Afrika’dan sonra Doğu Afrika’nın da en büyük ülkeleri ya doğrudandoğruya devlete ilhak edilmiş veya tâbiiyet yoluyla İstanbul’a bağlanmıştı.Afrikakıt’asınıngerikalanülkelerizatenhenüzmeçhuldü.

Kanunî’den sonraOsmanlı Türkleri, DoğuAfrika’da daha da güneye inmekiçinbirkaçtecrübeyaptılar.BilhassaXVI.asrınsonlarınadoğruAliBeyadındabir Türk amiralinin III. Sultan Murad zamanındaki teşebbüsleri, coğrafya vekeşifler tarihi bakımından çok ilgi çekicidir. Sâlih Paşa’nın Büyük Sahrâ,Özdemir Paşa ile oğlu Osman Paşa’nın Sudan ve Somali keşif seferlerindensonra Ali Bey’in Doğu Afrika kıyılarını dolaşması, Afrika kıt’asının medenîdünyatarafındanbirazdahaiyitanınmasınımümkünkılmıştır.

Ali Bey’in seferleri hakkında Türk kaynaklarında fazla bir şey yoktur. Buseferler hakkındaki bilgilerimizi, daha çok o çağda yazılmış Portekizkaynaklarından ediniyoruz. Ali Bey, Yemen eyaletinin vilâyetlerinden birininsancak beyiydi. İlk ününü, Ummân’ın Maskat limanını fethederek yaptı.Maskat’ıvaktiylePîrîReisalmış,fakatsonradanPortekizlilerelegeçirmişlerdi.Bundan sonra Alî Bey, 1584 yılında Aden limanından hareket etti. AdenKörfezi’ndenHintOkyanusu’naçıktı.Güneydoğuyadoğruyolalıyordu.Somalikıyılarınıbaştanbaşageçti.Ekvatorçizgisinigüneyedoğruaştı.Kenyakıyılarınıtakipederekgüneyedoğruindi.Mombasa’nın100kilometrekuzeyindeMalindilimanına demir attı. Burada Zenciler’le beraber bir miktar da Arap ve Arap-Zencimeleziyaşıyordu.Bunlar,Türkdenizcilerinisevinçlekarşıladılar.BilhassaAraplar, gönüllü olarak Türk hizmetine girdiler. Böylece oldukça önemli birkuvvete sahip olanAliBey, hemenbütünKenya kıyılarında egemenlik kurdu.KuzeydeLamuadası,güneydeMombasalimanı,Türkler’inelinegeçti.AliBey,Aden’e döndü. Bıraktığı memurlar, Kenya kıyılarında Türk idaresini devamettirdiler.

1584seferininbaşarısıüzerineYemenBeylerbeyisi,5yılsonra,1589başındaAli Bey’i teşebbüsünü genişletmek üzere tekrar Doğu Afrika’ya gönderdi. 4kadırgavebirçokküçüksavaşvetaşıtgemisiyleAliBey,geneKenya’yageldi.İngiliz tarihçisiDames, "Bu sıradaOsmanlıhükûmetiHindOkyanusu’nadaha

Page 120: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

büyükbirfilogönderebilseydi,bütünDoğuAfrika,Afrika’nındiğerülkelerigibiyüzyıllarcaTürkler’inolurdu."demektedir.

BusıralardaRamazanPaşa’nınbirtekmeydanmuharebesiylesiyasîvarlığınasonverdiğiPortekizdevleti,İspanya’yakatılmıştı.DoğuAfrikahalkınınçoğudaTürkler’i iyi karşılıyorlardı. Ancak İstanbul hükûmeti, bu uzak ve kısırtopraklara en küçük bir ilgi göstermiyordu. Portekizliler’le birçok defalarvuruşan Ali Bey, Mombasa’ya geldi. Türk amiralinin başarısından ürkenPortekizKralNaibi,İspanyaKralı’ndanaldığıemirüzerine,kardeşiDonThomédeSouzaCountinho’yubirfiloileAliBey’inüzerinegönderdi.5Mart1589’daPortekiz donanması, Mombasa’ya girdi. Baskına uğrayan Türk filosu yakıldı.Mombasa,Türkler’denalındı.AliBeyesir edildi veLizbon’agötürüldü.Türklevendleri, güneybatıya, Tanganyika içerilerine kaçtılar. Fakat GüneydoğuAfrika’yıharabeyeçevirenBantuırkındanZimbaslar’ınelinedüştüler.YamyamolanZimbasılar,Türklevendlerinikızartıpyediler.

OsmanlıTürkleri’ninhâkimiyeti,XVI.asıriçindeKenyakıyılarındançokdahagüneyede indi.TanganyikaveMozambikkıyılarınıellerinde tutanArapŞîrâzîdevleti, birçok defalarYavuz’a,Kanunî’ye,ÜçüncüMurad’a tâbiiyetin arzetti.Bu suretleDoğuAfrika’daTürk hâkimiyeti, ekvatorun 20-25 derece güneyinekadarinmişoldu.

Page 121: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLITÜRKLERİ’NİNENDONEZYASEFERLERİ

XVI.asırdaTürkOsmanlıCihandevletininenbüyükdüşmanverakiplerindenbiri de Portekiz krallığı idi. Bilhassa deniz gücü ve deniz ticareti bakımındanbüyükdevletlerarasındabulunanPortekiz,HindOkyanusu’ndayaptığıticaretleçok zenginleşmişti. Portekiz, Hind denizlerinde yalnız ticaret yapmaklakalmıyor, zayıf Müslüman devletlerine de musallat oluyordu. Hindistan veEndonezya’dabulunanbudevletler,halîfelik sıfatınıda taşıyanyeryüzününenkudretli hükümdarı olan Türkiye hakanından yardım istiyorlardı. Bu yardımısağlamak için, Kanunî Sultan Süleyman zamanında Hind Okyanusu’na,Hindistan’a, hattâ Endonezya’ya birçok sefer yapıldı. Bu yazımızda, OsmanlıTürkleri’ninEndonezyaseferlerindenbahsedeceğiz.

Türkler, Portekiz donanmasını Atlas Okyanusu’nda, ümit Burnu-Lizbonyolunda, Fas kıyılarında,HindOkyanusu’nda ve çevresindeki denizlerde iyicehırpaladılar. Türk donanması, bu denizlerde Portekizliler’e o derecede zararverdi ki, Portekiz, Hind ticaretinden elde ettiği kârın önemli bir bölümünü,Türkler’lesavaşabilmekiçinharcamayabaşladı.Papa,HindsularındaTürkler’levuruşurken ölen Portekiz denizcilerinin Tanrı katında bütün günahlarınınaffedileceğini,doğrudandoğruyaCennet’egideceklerinibirfermanyayınlayarakilânetti.NihayetFas’taPortekizordusunu,donanmasını,kralını,kumandanvedevlet adamlarını yok eden Türkler, Portekiz’in İspanya tarafından ilhakınıhazırladılar. Devlet olarak bile hayatını ve istiklâlini devam ettiremeyenPortekiz,Hindsularındakizenginticaretindengittikçemahrumoldu.

XVI. asırda Endonezya, az nüfuslu bir adalar ülkesiydi. Birçok devletçiğeayrılmıştı.BudevletlerinenönemlisiAçesultanlığıidi.SumatraadasınınkuzeyiileMalayayarımadasınıngüneybatıkıyılarını içinealıyordu.Açeelçileri,dahaKanunîzamanındayardımistemeküzereİstanbul’agelmişlerdi.Kanunî,küçükbir filo ile Lutfî Bey’i Endonezya’ya yolladı.Açe’ye gelen Lutfî Bey, sultanason sistem 8 topla başka stratejik malzeme hediye etti. KaptanlarındanHayreddinMehmedReis’i, 600Türk levendi ileberaberAçe sultanıAlâüddinŞâh’a bıraktı. Hayreddin Mehmed Reis, az zamanda modern bir donanmameydana getirdi ve Açe devletinin deniz kuvvetlerinin başına geçti.Portekizliler’i Açe sularından uzaklaştırdığı gibi, hizmetine girdiği devletinsınırlarını da genişletti. Malaya yarımadasındaki yerli devletlerle savaştı veonlardan aldığı topraklarıAçe’ye kattı.Alâüddin Şah, Türk yardımı sayesindeGüneydoğu Asya’nın en güçlü hükümdarı oldu. Bu çağda Açe, son derece

Page 122: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

gelişmişticaretiyle,zenginbirdevletti.

1538’deki ilk Türk yardımından sonra Açe Sultanı, Türkiye padişahına tâbiolduğunuilânetti.BusuretleOsmanlısınırları,fiilenolmasabilehukukenUzakDoğu’ya, Güneydoğu Asya’ya kadar uzandı. 1567 seferinde Açe Sultanı,ordusundaki400TürklevendininsavaşbilgisisayesindeMalayayarımadasındabüyük askerî başarılar kazandı. Faaliyet alanını genişletmek için,metbûu olanTürkiye’denyenidenyardımistedi.

Kanunî’nin lütuflarından cesaretlenen Sultan, bu defa daha geniş ölçüde biryardım istiyordu. İstedikleri arasında yalnız denizciler değil, topçu subayları,mühendisler, istihkâmcılar ve başka teknik personel vardı. Açe Sultanı,Kanunî’den, kendisini bir hükümdar gibi değil, Türkiye imparatorluğunun birbeylerbeyisi, bir sancak beyi gibi telakki etmesini, "pâdşâhın kullarızümresinden" olduğunu söylüyordu. Açe elçisi Hüseyin, İstanbul’a geldiğizaman Kanunî Sultan Süleyman, Sigetvar seferindeydi. Türkiye hakanınınSigetvar’dasavaşalanındaölmesiüzerine,Açe’yeyapılacakyardımişi,oğluII.Selim’ekaldı.

II.Selim’inAçe’yegöndermeyekararverdiğiyardımdabu sıralardaYemenmeselesinin ortaya çıkması dolayısıyla birkaç yıl gecikti. II. Selim, SultanAlâüddin’e yazdığı nâme-i hümâyûn’da: "Fermân-ı şerîfim ne vechile sâdırolursa,mû’cibinceameleyliyesiniz!"diyordu.Portekizliler’inUzakDoğu’dakifaaliyetleriniderhalİstanbul’abildirmesiiçindeşuşekildeemirveriyordu:"Oldiyârın ahvâl-u mâcerâsın mufassal şerh ve atabe-i â’lem-penâhımız cânibineinbâolunmakdanhâlîolunmıya!"

Sumartaseferiiçin22savaşgemisitahsisedildi.KurdReisoğluMüslihuddinReis oğlu Hızır Hayreddin Reis, bu filo ile Türkiye’nin Hind denizleriamiralliğinin merkezi olan Süveyş üssünden ayrıldı. Kızıldeniz’i baştanbaşa,kuzeyden güneye geçerek Bâbulmendeb Boğazı’ndan Hint denizlerine girdi.Hint okyanusu’nu batıdan doğuya doğru geçip tamamladı ve Açe’ye erişti.Açeliler, Türkler’i çok candan karşıladılar. Türk amirali, getirdiği yardımmalzemesiniAçeSultanı’na teslimetti.YenidenyüzlerceTürk,Açehizmetinegirdi.Sultan,bunlaradevletininenyüksekgörevlerinivepâyeleriniverdi.Açelikadınlarla evlenen Türk levendlerinin çoğu bir daha Türkiye’ye dönmediler.İçlerindenprensliğeyükselenlerbileoldu.Açeliler,TürktoplarınıveII.Selim’ingönderdiğiTürkbayrağını,zamanımızakadarkutsalbirhâtıraolaraksakladılar.BugünbirçokAçeli,Türk levendlerinin torunları olduklarını söylemekte, fakat

Page 123: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Türkçe’yiunutmuşbulunmaktadır.

Page 124: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ATLASOKYANUSU’NDATÜRKLER

XVI.asırdaOsmanlıTürkleri’ninAkdeniz’iveAkdeniz’ebağlıdenizleriâdetabir "Türk gölü" hâline getirdiklerini herkes bilir. Aynı asırda Türkler’in HindOkyanusu’nda ve bu okyanusa bağlı denizlerdeki faaliyeti hakkında da epeyyayınyapılmıştır.AncakdenizcilerimizinAtlasOkyanusu’ndakiseferleripekazbilinmektedir.HattâTürkkaynaklarında,bukonudahemenhemenhiçbir ciddîbilgi yoktur. Atalarımızın Atlantik’teki seferlerini ancak o devrin Avrupakaynaklarındanöğreniyoruz.Buhusustaİngilizkaynakları,baştagelmektedir.

BazıAvrupatarihçilerinin"Türkasrı"veya"KanunîSüleymanasrı"dedikleriXVI. asırda da Türkiye, bir cihan siyaseti takip etmiş, dünyanın hemen hertarafıyla ilgilenmiştir. Bu ilgi, biraz azalarak, XVII. asırda da devam etmiştir.Ancak İtalyan devletleri gibi bir Akdeniz devleti olduğu için, açık denizlereİspanya,Portekiz,İngiltere,Fransa,HollandagibiAtlantikdevletleriderecesindeilgiduymamıştır.EsâsenAtlantik’lePasifikveFâsileMalayaarasındayayılanbir imparatorluğun, küçük topraklara sığınmış Batı Avrupa devletleri gibi, dışülkeleredinmeyeihtiyacıyoktu.

Bununla beraberOsmanlı Türkleri, Amerika’nın keşfi tarihinden başlayarak,Atlas Okyanusu’na ilgi duydular. Pîrî Reis, XVI. asrın ilk yıllarındaAmerika’dan bahsetmiş, hattâ iki büyük Amerika haritası çizmiştir. ArzınyuvarlakolduğunuTürkbilginleriarasındailkdefaaçıkçailerisürenPîrîReis’inAmerika haritaları, aynı yıllarda Avrupa’da çizilen Yeni Dünya haritalarındançokdahadoğrudur.BütünBatılıbilginler,bunoktadabirleşmişlerdir.

Barbaros Hayreddin Paşa da Yeni Dünya ile ilgilenmiştir. Kapdân-ı deryâatanmaküzeredevrinsadrâzamıDâmâdİbrahimPaşailegörüşmekiçinHaleb’egittiği zaman, Türk imparatorluğunun kudretli başbakanına, Amerika’yaİspanyollargibidenizseferleriyapılmasını teklifetmiş, fakatPaşabuna lüzumgörmemiş ve izin vermemiştir. Bu yıllarda henüz İngilizler bile Amerikaseferlerinebaşlamamışlardı.

Gene Barbaros Hayreddin Paşa, dikte etmek suretiyle yazdırdığı "Gazavât"adlıhâtıralarındaTürkler’in"SebteBoğazı"dedikleriCebelüttârıkBoğazı’ndançıkarakAtlantik’eaçıldığındanbirçokdefalarbahseder.Hattâ1535AğustosundaCadiz Körfezi’ne çıkmış, Portekiz’in Atlantik üzerindeki güney limanı olanFaro’yubombardımanetmiştir.

Page 125: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Sinan Reis, Ahmedoğlu Aydın Reis, Kazdağlı Sâlih Paşa, Turgut Paşa gibiBarbaros’un yanında yetişen en tanınmış Türk amiralleri, birçok defalarAtlantik’e çıkmış, İspanya, Portekiz ve Fas’ın bu Okyanus kıyılarındakilimanlarına seferler yapmışlardır. Fas, önce Sâlih Paşa, yüzyılın sonlarında dakesin olarak Ramazan Paşa tarafından fethedilince, esasen TürkimparatorluğununsınırıdaAtlasOkyanusu’nadayanmıştır.

Murad Reis’in XVII. asrın ilk yarısındaki Atlantik seferleri pek ünlüdür veBatı edebiyatında derin tesirler yapmıştır. Murad Reis, 1617’de Portekiz’inAfrika açıklarında bulunan, şaraplarıyla ünlüMadeira adasını zaptetmiş, 1.200esiralaraküssüolanCezâyir’edönmüştür.Aynıamiral,daha1585’teİspanya’yaait, Afrika açıklarındaki Kanarya takımadalarının en kuzeydoğusunda olanını,Lanzarote adasını zaptetmiş, 300 esirle Cezâyir’e dönmüştü. SonradanMuradReis, faaliyet ve teşebbüs alanını çok genişletmiş, Kuzey Atlantik’e seferlerdüzenlemiştir.

Murad Reis’in seferlerinin en ünlüsü, 12 kadırgadan müteşekkil bir filo ileyaptığı 1627 İzlanda seferidir. Manş Denizi’nden Kuzey Denizi’ne geçerekDanimarkaveNorveçkıyılarını bombardıman edenTürk amirali, 1627yılının20 Haziran günü Kuzey Kutup Dairesi’ne erişerek İzlanda kıyılarına demiratmıştır.Türkler,16Temmuzakadar tam26gün İzlanda’yahâkimolmuş,400esir ve büyük ganimetle 12 Ağustosta Cezâyir’e dönmüşlerdir. 5.000 km’denuzunolanİzlanda-Cezâyirdönüşyolu27gündealınmıştır.BuseferdeTürkler’eesirdüşüpCezâyir’egetirilenOlafEgilsonadındakirahip,sonradankurtularakİzlanda’ya dönmüş veMuradReis’in seferini İzlanda dilinde bir kitap hâlindekalemealmıştır.

İzlanda’ya Ali Biçin Reis de bir sefer yapmış ve 800 esirle Cezâyir’edönmüştür.

DahasonraTürkdenizcileri,NewfoundlandadasınaveKanada’nınLabradorve St. Lawrence kıyılarına seferler yaparak Amerika’ya erişmişlerdir. Dahagüneye, Virginia kıyılarına da inmişler, hattâ Virginialı çok güzel bir İngilizkızını ele geçirerek, İstanbul’a padişahın haremine yollamışlardır. Türkler’inKarayib Denizi’ne yaklaştığını gören bu denizdeki İspanyol korsanları çoktelâşlanmışlar ve her yıl elde ettikleri ganimetten Cezâyir’e belirli bir paygöndermeksuretiyle,TürkdenizcilerininAntiller’egelmesiniönlemişlerdir.

Bu seferleri, Türk deniz kuvvetlerinin "korsan" denen sınıfı yapıyordu. Bu

Page 126: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

kelimebugün anladığımızmânâdaolmayıp, deniz kuvvetlerinebağlı komandosınıfına verilen addı ve kara ordusundaki akıncı sınıfına karşılıktı. Akıncı vekorsanların hareketlerinin gayesi, düşmanın iktisadî ve manevî gücünü yoketmekti.

1674’tebirTürkfilosu,Lizbonönlerinegelmiş,Portekizbaşkentininüzerindebulunduğu Tajo halicindeki büyük bir Portekiz savaş gemisini, Lizbonlular’ıngözleri önünde zaptetmiştir. 1693’te İberya yarımadasının kuzeybatı ucu olanFinisterreBurnuaçıklarındabirTürkfilosu,genebirPortekizsavaşgemisinielegeçirmiştir.1695OcağındaAliBaba’nınkumandasındakibaşkabirTürkfilosuda St. Vincent Burnu açıklarında 36 topla mücehhez bir Hollanda gemisinizaptetmiştir.

Bu suretle Osmanlı devletiyle savaş hâlinde bulunan devletlerin deniz veiktisat gücü, korsan sınıfı sayesinde geniş ölçüde hırpalanmıştır. 1613-1621yılları arasındaki 8 yılda yalnız Cezâyir limanına ganimet olarak 936 Avrupasavaşveticaretgemisiningetirildiğihatırlanırsa,yapılanişinçapıhakkındabirfikiredinmekmümkünolur.

Bu bahsi, İngiltere ve İrlanda’ya yapılan Türk seferlerinden de birazbahsetmek suretiyle bitirmek istiyorum. 1655’te Türkler, Bristol Kanalıüzerindeki Lundy adasını ele geçirerek burasını Kuzey Atlantik’teki 30-40kadırgadan müteşekkil filolarının üssü hâline getirmişlerdir. İngiltere kralı I.James ve oğlu I. Charles’in bütün gayretlerine rağmen, İngiltere kıyılarınınsadece 10 km ötesinde olan bu ada, Türkler’den geri alınamamış, bu yüzdenbirçok İngiliz amirali kral tarafından azledilmiştir. Bu suretle İngiltere’ninBristol,Plymounth,Southampton,İrlanda’nınCorkveBaltimoregibilimanları,Türkkorsanları tarafındanbirçokdefalarvurulmuş,Atlantikortasındayüzlerceİngiliz,İspanyolveHollandagemisielegeçirilmiştir.Yalnız1627Ağustosunda10 gün içinde 27 İngiliz gemisi, Türkler tarafından zaptedilmiştir. 19Haziran1631 gecesi İrlanda’nın Baltimore limanının Türk korsanları tarafından zaptıderinetkilermeydanagetirmiş,buolayıünlüşairThomasUsborneDaways,56mısrâlıkuzunbirşiiryazarakterennümetmiştir.

Türkler’in Atlantik seferleri, Türk halk şiirinde de mâkesini bulmuştur. İşteMuradReis’inbirkralkızınıesirettiği,Akdeniz’inhasretiyleağladığı,onbirayiçindeyedidenizgeçerekyaptığıbirAtlantik seferinin, seferekatılanbirTürklevenditarafındanşiirdilinegetirilişi:

Page 127: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Onbirayoturdumbirhaniçinde

Page 128: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Yedideryâgeçdimbirgüniçinde

Page 129: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Rabbimbizekısmeteylekarayı

Page 130: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

EvvelkarayıdasonrasılayıAkdenizüstündesünbüllüdağlar

Page 131: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

MuradReisoturmuşdümendeağlar

Page 132: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Kralkızıkarşısındabaşınbağlar

Page 133: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Onbiraydedikdegöründüdağlar.

Page 134: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKİNKILÂBININMENŞELERİ

Page 135: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

II.OSMAN’INİNKILÂPTASARILARI

II. Sultan Osman, 25 Ocak 1622’de Polonya seferinden İstanbul’a dönerdönmez, bu seferde edindiği tecrübelere de dayanarak, inkılâpçı fikirlerinitatbikehazırlandı.Yalnızordudadeğil,imparatorluğunmüesseselerindederinbirinkılâphareketinelüzumgörüyordu.Buinkılâpsathîdeğil,radikalbirdeğişmegetirecekvedevlete,Kanunîdevrindekisağlamyapısınıkazandıracaktı.Yeniçerive diğer Kapıkulu Ocakları’nı ilga etmek isteyen genç hükümdar, bunlarınyerineAnadolu,SuriyeveMısırTürkleri’ndenkurulu,yalnızaskerlikleuğraşan,padişahınemirlerinemutlakşekildebağlıyenibirpiyadesınıfıkurmakistiyordu.Saray’ı, hattâ Harem’i yeniden teşkilâtlandırmak istiyor, kıyafette değişiklikyapmayı bile düşünüyordu.Bu reformları gerçekleştirebilmek için hükümdarınçevresindepekaz adamvardı.ŞeyhulislâmEs’adEfendi’ninkudretli ellerindeolan ilmiye sınıfı çekimser, fakat Kapıkulu Ocakları, açıkça muhalifti. II.Osman’ınbirçokkereYeniçeriortalarını(taburlarını)bizzatteftişedipyoklamayapması, Yeniçeri subaylarına birliklerinin önünde son derece ağır sözlersöylemesi, hattâ askerlik değerlerini reddedip hakarette bulunması, hiçbeğenmediği böyle bir ordunun kıdem zamlarını onaylamaması, KapıkuluOcaklarıile"1"numaralıYeniçerisayılanpadişahınarasınıiyideniyiyeaçmıştı.

Hele II. Osman’ın Haleb beylerbeyisine ve sair ilgililere yerli Türkler’denasker yazmaları için gizli bir emir göndermesi ve Saray’da adamları olanYeniçeriler’in bunu duymaları, anlaşmazlığı tehlikeli bir duruma getirdi. II.Osman, Cezâyir ve Tunus Beylerbeyilerine birer hatt-ı hümâyûn göndererek,donanmalarını Lübnan kıyılarında toplamalarını bildirdi. İstanbul’daki büyükdonanmaya da harekete hazırlanmasını emretti. Hacca gitmek bahanesiyleİstanbul’dan çıkacak, Anadolu’dan piyade askeri yazıp tımarlı sipahileri vedonanmayı da yanına alacak, bu kuvvetlerle İstanbul’a dönünce, KapıkuluOcakları’na istediğiniyaptıracaktı.MeydanagetireceğibudisiplinlivemodernorduylaBaltıkDenizi’neçıkmayıdüşünüyordu.

Genç hükümdarın kafasında olgunlaştırıp yakın müşavirlerine danıştığıinkılâplar, yalnız askerî alanda değildi. Padişahların cariyelerle evlenmeleriâdetine son vermeyi, XVI. asırdan önce olduğu gibi tanınmış ailelerden kızalmayıdüşünüyordu.Nitekimbizzatkendisi,ŞeyhulislâmEs’adEfendi’ninkızıUkayle Hatun’la evlendi. Bu, gerçek bir inkılâptı. Çünkü şimdiye kadar birOsmanoğlu’nunİstanbullubiraileninkızıylaevlendiğigörülmemişti.II.Osman,yeni, daha hafif ve rahat bir giyimle dolaşıyor, hattâ at koşumlarını

Page 136: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

sadeleştiriyordu. Bütün bunlar, geleneğe bağlı olanlar arasında büyükdedikodulara sebepoluyordu.ZirahenüzTürkler, dünyanın en ileri vemedenîmilleti olduklarına inanıyorlar, dış durum da bunu gösteriyordu. Yarım asırdırdevletvecemiyetyapısınınbozulmayayüztuttuğunufarkedebilenlerpekazdı.

Yeniçeriler,derhalkarşıpropagandayagiriştiler.Padişahıntutumunubüyükbirmübalâğaylakınamaklaberaber,propagandamalzemesiolarakseçtiklerikonulardoğruydu. Meselâ yüzyıllardan beri verilmesi âdet olan bahşişleri padişahınaskerinden esirgemiş olduğu doğruydu. Hotin seferinde 100 Yeniçeri’yikorkaklıkla ithamedipöldürttüğüdoğruydu.Fakat aynıpadişahınaynı seferdeyaralıgazilerihastahaneçadırlarındaziyaretettiğitabiatiylesaklanıyordu.İlmiyesınıfının salâhiyetlerini kıstığı, ulemânın görevlerini âdeta fetvâ ve ibadetişlerine inhisar ettirdiği doğruydu. Veliaht-Şehzâde Mehmed gibi son derecedeğerli bir prensi öldürttüğü doğruydu.Kapıkulu emeklilerinden 2.000 kişininemekli maaşını, Vezir Nişancı Ahmed Paşa’ya kafa tuttukları için kestirdiğidoğruydu. Şimdiye kadar görülmemiş kılıkta, hafif giyimle at üzerinde halkınönünden geçtiği doğruydu. Türkler’den yaya ve göçebe Türkmenler’den atlıaskeryazmaküzerebeylerbeyileregizlifermanlargönderdiğidoğruydu.Biraraİstanbul’da Kapıkulu Ocakları arasında bir iş göremeyeceğini düşünüp tahtşehrinigeçiciolarakBursa’yanakletmekistediğidoğruydu.Dinîtörenlereatalarıkadar uymayıp halkın duygularını incittiği doğruydu. Yapacağı ıslahata karşıkoydukları takdirde Yeniçeri Ocağı gibi, Ulemâ’yı da "kırmakla" tehdit ettiğidoğruydu.NihayetdünyaMüslümanlarının"halîfe"sıfatıylabaşıolduğuhalde,düşüncelerine aykırı bir fetvâyı bütündevlet adamlarınıngözleri önündeyırtıpyereattığıdoğruydu.

II. Osman, gençliği ve tecrübesizliği, lüzumsuz sertliği ve kendisine fazlagüvenmesi yüzünden, düşündüğü inkılâpları tatbik edemedi. 18 Mayıs 1622günü kopan korkunç ihtilâlde tahtıyla beraber hayatını da kaybetti. Türkiyetarihinde ilk ciddî yenileşme hamlesinin kahramanı, II. Sultan Osman’dır. OtarihtenbugünekadarTürkiye’dedaimaikifikir,muhafazakârlıkveinkılâpçılıkkarşı karşıya gelmiştir.Bütün padişahlar, inkılâpçı fikri tutmuş, hattâ bu fikrinöncülüğünü yapmışlardır.Her iki taraf da sonsuz hatalara düştüğü için, bu ikifikriXVII.asırdanberigayetgüzelbirdengehâlindetutanİngiltere’deolduğugibi ileri birdemokrasikurulmamıştır.Osmanlı İmparatorluğundabir anavatanmefhumu olmaması, Avrupa devletlerindeki gibi devletin anavatan vesömürgeler olarak ele alınmaması, esasen fikir akımlarını dengeli ve etkili birşekilde kullanmayı imkânsız kılıyordu. II. Osman’dan hemen sonra, ıslahatfikrininKâtib Çelebî veKoçi Bey gibi düşünürleri yetiştiği halde, bu fikirler,

Page 137: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

milletemâledilemedi.

Page 138: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

LÂLEDEVRİ

21 Temmuz 1718 Pasarofça Anlaşması ile 1 Ekim1730 Patrona İhtilâliarasındageçen12yıl,2ay,11gün,Türkiye tarihinde"LâleDevri"diyeanılır.Buyıllar,SadrâzamDâmâdNevşehirli İbrahimPaşa’nın iktidaryıllarıdır.LâleDevri,savaşlardanveihtilâllerdenbunalanİstanbul’unveonutaklitedendiğerşehirlerin, İbrahim Paşa’nın öncülüğüyle hayatın maddî zevklerindenyararlanmak istemeleri şeklinde târif edilebilir. Bu akım, tabiatiyle sanata datesiretmiştir.

Devrin hükümdarı III. Ahmed, damadı olan Sadrâzam İbrahim Paşa veçevrelerindeki devletlüler tarafından olağanüstü maddî şartlarla himaye edilenşairler, yeni bir hamleye giriştiler. Artık zirvesinden inmeye başladığı açıkçasezilenklasikTürkşiirinebircanlılık,zarafetveİstanbulinceliğigeldi.1712’deson büyük şairi Nâbî’yi kaybeden klasik Türk şairi, Nedîm’in şahsında, sonbüyükdehâlarındanbiriniverdi.ZatenNedîmdışındakidiğerbütünşairler,güzelkasîdevegazelleryazabilmekleberaber,gerçekşiirdehâsındanmahrumdular.

1716’da Naîmâ’yı kaybeden Türk tarihçiliği, değerli eserler ortaya koydu.Bunlarda Naîmâ’nın ince tahlilleri, Müneccimbaşı’nın büyük bilgisigörülmüyordu. Fakat gene faydalı eserlerdi. Coğrafyaya olan ilgi de devamediyordu.Müsbet ilimler, bilhassa askerlikle alâkalı olanlar, belli bir seviyede,revaçtaydı. Türk mimarisi, klasik yüceliğini kaybetmekle beraber, AyasofyaÇeşmesi, Üsküdar Çeşmesi, Gülnûş Vâlide Câmii gibi son şâheserleriniverebiliyordu. Sivil mimarlıkta, ferahlık veren, zarif sâhil-saraylar, yalılar,köşkler yapılıyordu. Bahçe mimarlığı çok gelişiyordu. Çiçek, bilhassa lâlemerakı, padişahından en fakir kayıkçıya kadar herkesi sarmıştı. Yüzlerce veyüzlerce yeni çiçek çeşitleri elde edilmişti. Türk musikisi, 1711’de Itrî’yikaybetmekle beraber, EbûbekirAğa başta olmak üzere, bir seri büyük üstâdınelinde, pek güzel eserler veriyordu. Kalabalık takımlarla, muhteşem kümefasıllarıyapılıyordu.Fikirleraçıktı.Halkeğleniyor,geziyor,dinleniyor,okuyor,seyrediyordu. Avrupa ile ilgiler fazlalaşmış, Batı’dan iktibaslar başlamıştı.Şüphesiz herkes hayatından memnun değildi. İçin için kaynayan bir tabakavardı.Bunlar, İbrahimPaşa rejimine kin dolu nazarlarını çevirmişlerdi.Ancakbüyükdevletadamınınaçtığıçığıröylesinegüzel,zevkli,canlıveköklüydüki,onun devrilmesinden sonra da gerçekte Lâle Devri, I. Mahmud zamanında,bütünhususiyetiyledevametti.

Page 139: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Lâle Devri’nin günümüze kadar gelen en önemli yeniliği, şüphesiz ilkmillîmatbaanın açılmasıdır. 1727’de İbrahim Müteferrika ile arkadaşıYirmisekizçelebî-zâde Said Efendi, İstanbul’da ilk Türk matbaasını açtılar.Bunlardan Said Efendi, Paris büyükelçisi olan babasıMehmed Efendi ile çokgenç yaşında Fransa’ya gitmişti; sonradan sadrâzamlığa kadar yükseldi.Matbaanınfaydalıvegerekliolduğunadairünlüfetvâyı,ŞeyhulislâmAbdullahEfendiverdi.

Gerçekte XVI. asırdan beri İstanbul’da ekalliyet matbaaları olduğu gibi,Avrupa’da da Türkçe, Arapça ve Farsça kitaplar basılıyor, bunlar İstanbul’dasatılıyordu.AncakbirTürkmatbaasıkurulmamıştı.BusanatınAvrupa’daortayaçıktığı XV. asrın ikinci yarısında ve geliştiği XVI. asırda, Türk kültürününseviyesi, Avrupa’dan ilerideydi. İlköğretim ve okuyup yazma, Avrupa’yanazaran pek çok gelişmişti. Aydın tabaka ve kitap okuyanlar da önemli birsayıdaydı.Avrupa’da bin yazma eseri bir araya getiren hükümdarlar parmaklagösterilirken,Doğu’da,onbinlerceyazmadanmüteşekkilpekçokkitaplıkvardı.XVI. asırda Avrupa’da basılan kitapların tirajı da çok düşüktü. Bu tirajın çokfazlasınıTürkiye’dehattatlarortayakoyabiliyordu.KontMarsigli’nin(Marsinyi)1700yıllarındaİstanbul’da90.000hattatınbulunduğundanbahsetmesişüphesizmübalâğalıdır.Ancakbirgerçeğiaksettirmektedir.Önemlibölümüüsteliksanateseri de olan yazma kitap, Türkiye’de mütevazi şehir ve kasabalıların evinekadargirmişti.Avrupa’dabaskısayısı,XVII.,hattâçarpıcışekildeancakXVIII.asırdaarttı.MüteferrikaMatbaasıaçıldığızaman,şüphesizAvrupamatbaalarınınbaskısayısı,Türkhattatlarınınortayakoyduklarıkitapsayısınınçoküzerindeydi.Ancakbufarkınortayaçıktığızamanlardabirdenmillîbirmatbaanınkurulmasıkolaybirmeseledeğildi.Matbaa,büyükbir sosyalproblemoluşturuyordu.Onbinlerce hattat işsiz kalacaktı. Onun için Abdullah Efendi’nin çok akıllı birgörüşle kaleme aldığı fetvâsında, din kitaplarının basılması yasaklanmıştı.Hattatlar, hiç olmazsa bu alanda işlerine devam edebilmeliydiler. Ancakmatbaacılık, Avrupa’daki hızlı gelişmesine Türkiye’de şahit olmadı. Bir asırkadarbirmüddet,az sayıdaeserbasılabildi.Hattatordusu,birdendeğil,yavaşyavaşortadankalktıvehiçbirsosyalkrizesebepolmadı.

Page 140: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

KABAKÇIİHTİLÂLİ

1807baharındaOsmanlıTürkİmparatorluğu,hemİngilterehemdeRusyailesavaşhâlindeydi.Devletinhereyaletindehuzursuzlukvardı.Birçokvaliler, âsîdurumunda idiler. Bu ortamda, İstanbul’da, 77 yıl önceki Patrona İhtilâli’nebenzeyen, fakat sonuçları bakımından ondan çok daha vahîm olan bir ihtilâlkoptu.Tambirgericilikhareketişeklindeortayaçıkanve"Kabakçıİhtilâli"diyetarihegeçenbuhâdiseninsebepleriçeşitliydi.Bilhassa, inkılâpçıhükümdarIII.Selim’inyaptığı,"Nizâm-ıCedîd"deneninkılâplarıhedefalıyordu.

Nizâm-ı Cedîd, çok düşman kazanmıştı. Küçümsenemeyecek bir başarıkazandığı, hattâ Türkiye tarihinde yeni bir devre açtığı halde, birçok çevrede,tepkiylekarşılanmıştı.Bazıbeceriksizliklervesuiistimaller,III.Selim’indaimasert tedbirlerdenkaçınması,muhaliflerefırsatvermişti.Önceleriçekimserolan,hattâbazılarıdevrimleridestekleyenUlemâsınıfı,sonyıllarda,gizlidengizliyemuhalefeti körüklemeye başlamıştı. İçlerinde açıkça Nizâm-ı Cedîd’e cephealanlardavardı.Yeniçeriler,songünlerininyaklaştığınıhissediyorlardı.Devletezararları bir yana, hiçbir faydaları dokunmuyordu. Âdetleri, savaşta, düşmanönünden kaçmak, barışta eşkıyâlık ve kabadayılık etmekti. En iyileri,mesleklerini bırakmış, esnaflık yapıyor, İstanbul halkını soyuyordu. Yeniçerigeneralleriarasındadurumunkötülüğünüfarkedenlerazdeğildi.Bunlarıniçindeocağın ortadan kaldırılmasından başka yol olmadığı kanaatini taşıyanlar bilevardı.FakatIII.Selim’inbiriçsavaşıgözealamaması,Nizâm-ıCedîdkuvvetleriileyeniçeriliğesonvermekistememesi,zorbalarıgittikçeazdırıyordu.Yobazlar,Nizâm-ı Cedîd askerinin pantolon giydiği için Müslüman sayılmayacağını,padişahın askerine şapka giydirmeye de karar verdiğini, din yolundansaptıldığınıyayıyorlardı.Muhalefetinpropagandası,butemaüzerindeişliyordu.

Nizâm-ıCedîd’edevlet,yılda60.000kese,yani3milyarakçaharcıyordu.Sonyıllarakadaryıldabirmilyarakçaiken,birdenüçmisliarttırılmıştı.Budurumdadevlet, başta Yeniçeriler olmak üzere Kapıkulu Ocakları’na ulûfeleriniveremeyecek duruma gelmişti. Donanma masrafları ve eyaletlerde yapılanyenilikler de Nizâm-ı Cedîd bütçesinden karşılanıyordu. Bu Nizâm-ı CedîdHazînesi’nin padişah katında devletin bütün harcamalarından önemli olması,birçoklarını kızdırdığı gibi, menfaatlerini de baltalıyordu. Henüz pek azametlibir imparatorluğun vatandaşları ve gerçek sahipleri olan halk da, "Nizâm-ıCedîd" denen inkılâpların lüzumuna pek inanmış değildi. Hattâ Avrupa usulüolduğu pek belli bu inkılâplar, millî gururlarına dokunuyordu. İmparatorluk

Page 141: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

yapısınınçatırdadığı,Bâb-ıâlî’ninİstanbul’unkaldırımkabadayılarınabilesözgeçiremediği,çokdefagözdenkaçırılıyordu.SadâretkaymakamıyanibaşbakanvekiliVezirKöseMûsâPaşa,ŞeyhülislâmTopalAtâullahEfendi,amcaoğluIII.Selim’denşefkatderecesindesevgiveözengörmesinerağmenVeliaht-ŞehzâdeMustafa, gericileri kışkırtıyorlardı. Padişah aleyhine çok ağır sözler söyleyenilmiyemensuplarıazdeğildi.Padişahıngâvurolduğunuiddiaedenlerbilevardı.HalbukiTürkiye imparatoruolanpadişah, aynızamandakiyeryüzündekibütünSünnî Müslümanlar’ın halîfesi, yani dinî başkanıydı. III. Selim’in güzelsanatlaradüşkünlüğübilededikodukonusuoluyordu.

İştebuvasatiçinde,25Mayıs1808sabahı,Boğaziçi’ndebulunanKaradenizliYeniçeri yamakları, isyan ettiler. Kendilerine, Kastamonulu Kabakçı Mustafaadında bir neferi reis seçmişlerdi. Âsîler, Nizâm-ı Cedîd üniforması giymeyireddediyorlardı.Boğaznâzırı,İngiltere’deyükseköğrenimyaptığıiçin"İngiliz"deneneskidışişleri bakanıMahmudRâifEfendi’yiparçaladılar.Büyükdere’detoplanan birkaç yüz serseri, komutanlarıHasekiHalilAğa’yı da parçaladıktansonra, "şerîati kurtarmak için" gericilerin gerçek başı olan Kaymakam KöseMûsâPaşa’danemirbeklemeyebaşladılar.Paşa,kocaNizâm-ıCedîdordusuna,kışlalarından çıkmamaları emrini verdi. Sonra, âsîleri "bostancı" denen saraybahçelerinin muhâfızları ile ezeceğini söyleyerek padişahı kandırdı. III.Selim’in, üzerine titrediğiNizâm-ı Cedîd ordusunu, birkaç yüz serseriye karşıkullanıpkandökmekistememesi,zorbalarıkışkırtangericidevletadamlarınıyoketmemeyi tercih etmesi yalnız kendi tahtına mâl olmakla kalmadı. Türkiyetarihinde, tam 19 yıl sürecek uğursuz bir gericilik devresinin başlamasına yolaçtı.BumüddetiçindeTürkiye,pekçokşeylervebüyükbirzamankaybettiveBatı ile arasındakimesafe, artık kapatılması imkânsız değilse bile, çok zor birşekilde açıldı. 28 Mayıs’ta Nizâm-ı Cedîd ilga edildi ve ertesi gün, devrimciTürkiye hâkanı, tahtından indirildi. Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün XVIII.asır boyunca gördüğü en değerli, en aydın ve en ileri fikirli hükümdar, devletbaşkanlığımakamındançekildi.III.Selim’ingüzeleserimahvolmuştu.

Page 142: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

III.SELİM’İNÖLÜMÜ

25 Mayıs 1807 Kabakçı Mustafa ihtilâli ile III. Selim tahtından indirildi.İhtilâli çıkartan ve "Nizâm-ı Cedîd" denen yenileşme hareketlerini durdurangericiler, IV. Mustafa’yı padişah yaptılar. Nizâm-ı Cedîd taraftarlarından elegeçirilenler parçalandı vemalları yağma edildi.Ancak III. Selim’in en değerliyardımcıları kaçıp, Rusçuk’ta Vezir Alemdar Mustafa Paşa’ya sığındılar. Buzatlara,"RusçukYârânı"denmektedir.Başlarına, III.Selim’isevenveNizâm-ıCedîd’einananAlemdarMustafaPaşageçti.RusçukYârânı,İstanbul’dakigericiidareyiyıkmayakararverdi.Alemdar’ınemrindebüyükkuvvetlerbulunuyordu.Ancakgenedeböylebir işigerçekleştirmekpekzordu.AlemdarMustafaPaşasâf,harîs,fakatvatansever,cesurvesadıkbiraskerdi.İstanbulhakkındaaçıkbirfikri yoktu. Hayatı Tuna yalılarında geçmişti. Rus savaşında gösterdiği başarıüzerineIII.Selimtarafındanvezirliğeyükseltilmişti.Onunçevresinde toplananvehemenhepsi genç adamlarolanRusçukYârânı ise,merkezî idaredepişmişkimselerdi.

İşinkritiknoktası,Alemdar’ınneşekildeİstanbul’agelebileceğiidi.Zorlaveizinsizbaşkenteyürüse,büyükölçüdekandökülecek,üstelikTopkapıSarayı’ndaoturtulaneskihükûmdarIII.Selimdeöldürülecek,maksatgerçekleşemeyecekti.İstanbul hükûmeti, Alemdar’ın gayesini bilmiyordu. Bu sırada RusçukYârânı’ndan bazıları, gizlice İstanbul’a geldi. Saray ve Bâb-ı Âlî ile temaslarbaşladı. IV. Mustafa bile, gericilerin tahakkümünden bıkmıştı. Kendisine,maharetlibirşekilde,Alemdar,İstanbul’açağırılacakolursa,âsîleri işbaşındanuzaklaştıracağıtelkînedildi.

Osmanlıtarihindeoânakadarherpadişah,kendisinitahtaçıkaranihtilâlcileritemizlemişti. IV.Mustafa da aynı şeyi yapmak istiyordu.Alemdar’ı İstanbul’açağırmayarazıoldu.28Haziran1808günüordusuylaEdirne’yegelenAlemdar,Sadrâzam’ı kandırdı. Sadrâzam Çelebî Mustafa Paşa da zorbalarıntahakkümünden bıkmıştı. 14 Temmuz’da Edirne’den hareket eden Alemdar, 4günsonraİstanbulönlerinegeldi. İhtilâlinbaşıolanKabakçıMustafaadındakiserserinin üzerine 80 atlı göndererek, başını kestirdi. IV.Mustafa, DâvudpaşaSarayı’na inip Alemdar’ı kabul etti. Rusçuk Yârânı’ndan Râmiz Efendi,padişahınbufırsattanfaydalanılarakhementevkifedilmesigerektiğinihatırlattı.Alemdar, bunun mertliğe sığmayacağını söyleyerek reddetti. Alemdar, bucevapla da, efendisi III. Selim’in felâketini hazırlamış oldu. Büyük bir fırsatkaçırılmıştı.

Page 143: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Alemdar’agüvenenIV.Mustafa,bugericilerivazifelerindenazlettiveçoğunusürdü. Böylece normal bir düzen kurulmuş oldu. Sadrâzam, hizmetlerindendolayıAlemdar’ateşekkürettiveartıkRusçuk’adönmesiniemretti.Alemdar’ıntambirhaftamaksatsızvakitgeçirmesivesonundaböylebiremiralması,büyükgafletti. Ancak 28 Temmuz sabahı harekete geçebildi. 15.000 askeriyle Bâb-ıÂlî’yi bastı ve Sadrâzam’dan zorla mühr-i hümâyûn’u aldı. Sonra TopkapıSarayı’nayürüdü.Bâb-ıÂlîbaskınınıöğrenenveAlemdar’ınmaksadınıanlayanIV.Mustafa,saraykapılarınıkapatmış,tedbirleralmıştı.Alemdar,sonfırsatıdakullanamadı. Hemen kapıları yıkıp padişahı tevkif edecek yerde, şeyhülislâmıgönderip, IV. Mustafa’nın tahttan feragat etmesini bildirdi. Hükümdar,şeyhulislâmınsözlerinibiledinlemeden,eskipadişahIII.Selim’le,kendikardeşiolan Veliaht-Şehzade Mahmud’un öldürülmeleri emrini verdi. Hayatta başkaşehzadeolmadığıiçinAlemdar,mecbûrenIV.Mustafa’yıtanıyacaktı.

BaşçuhadarGürcüAbdülfettah,İmrahorKörMehmed,HazîneKethudâsıEbeSelim,TebdilHasekisiBağdadlıHacıAliveBostancıDeliMustafaadlarındakiEnderûn’unyüksekrütbelisubayları,yanlarına20kadaraskeralıpIII.Selim’indairesine gittiler. Kendisini korumak isteyen eşi Re’fet Kadınefendi’yi yerefırlatıppadişahınhizmetçilerindenPâkizeUsta’nınparmaklarınıkılıçladoğrayankatiller,III.Selim’inüzerineyürüdüler.SilâhıolmayanIII.Selim,sağşakağınayediği bir kılıç darbesiyle şehit edildi. Eşinin üzerine kapanan Re’fetKadınefendi ile iki cariyeye dokunmayan katiller, daireyi terk ettiler. II.Osman’ınşehitedildiğiHâile-iOsmâniye’ninüzerindentam186yıl,2ayve9güngeçmişti.

Diğerleri ise, Veliaht-Şehzade Mahmud’u avlamaya çalışıyordu. Amca oğluIII. Selim’in dairesinin basıldığını öğrenen 23 yaşındaki Veliaht, elinde kılıçbekliyordu. Şehzade Mahmud’un ağaları, kapılar tutulduğu için, efendilerinibacadan dama çıkarmak için çalışıyorlardı. Veliaht’ın hayatı, bir veya ikidakikalık bir zamanın kazanılmasına bağlıydı. Şehzade’nin hizmetkârlarındanCevrî Kalfa adındaki Çerkes cariyesinin mangaldaki kızgın külleri kürekleyipgelenlerin gözlerine doğru serpmesi, bu dakikaları kazandırdı. Bacadan damaçıkanSultanMahmud,EbeSelim’infırlattığıhançerlekolundanyaralanmasınarağmen,lalasıAğa’nındayadığımerdivendensarayınavlusunaindi.

IV. Mustafa, Alemdar’ın ümidini kırmak için, III. Selim’in cesedini avluyanaklettirmişti. İlerleyenPaşa, cenazeyigörünce: "VâyEfendim, seni iclâs içünbunca yerden geleyim de şu kör olası gözlerim seni bu halde görsün; hemân‘Enderûn Halkı’ denen hâinleri katl-i âm edip intikamın alayım!" diyerek III.

Page 144: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Selim’inüzerinekapandı,ağlamayabaşladı.Paşa’nınmaiyetindekiler,ağlamaklageçirilecek bir saniye bile olmadığını, Veliaht-Şehzade’nin hayatınınkurtarılmasıicapettiğinihatırlattılar.

Tam bu sırada uzaktan yaralı ve perişan bir halde SultanMahmud göründü.Veliahd’ı tanımayanAlemdar, "Abebudakimdir?"diye sorunca İmamHâfızEfendi, "Sultan Mahmud Han Efendimiz budur!" dedi. Derhal etek öpenAlemdar,Veliaht-Şehzade’ye,padişahsıfatiylebîatetti.

Alemdar,Saray’agiripIII.Selim’işehitedenEmderûnlular’ıkılıçtangeçirmekniyetindeykenSultanMahmud,"Senoişlemukayyedolma,şimdiaskerinidağıt,arkamdan gel!" emrini verdi. Askerini çeken Alemdar Mustafa Paşa, SultanSelim’in hediyesi olan mücevherli hançerinden başka silâhlarını çıkarıp yenihükümdarınarkasındanHırka-iSaâdetDâiresi’nedoğruyürüdü.DahayoldaII.Mahmud,sadâretiAlemdar’averdiğinibildirdiveilkirâdelerinitebliğetti.

Page 145: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ALEMDARMUSTAFAPAŞA’NINÖLÜMÜ

II.SultanMahmudtahtaçıkıncasadrâzamolanAlemdarMustafaPaşa,yenilikhareketine taraftar bir asker görünmesine rağmen III. Selim’in başlattığıreformları başarıya ulaştıracak bir kişi değildi. Devletin merkezî idaresihakkında bir şey bilmiyordu. İstanbul’a yerleşen gönüllüleri de, Yeniçerilerderecesinde zorbalığa başlamışlardı. Genç padişah, bütün bunları önleyeceknüfuzu elde edememişti. Kapıkulu ocakları, başta yeniçeriler olmak üzere,Alemdar’ıyoketmekvepâdişahısindirmekiçinfırsatkolluyorlardı.II.Mahmudda diktatörlüğe heveslenen Alemdar’dan memnun değildi. Diğer taraftan eskihükümdarIV.Mustafa’nıntaraftarları,onuyenidentahtageçirmekiçin,kesifbirçalışmayagirişmişlerdi.BizzatIV.Mustafa,buhareketiniçindeydi.II.Mahmud,olaylarıdikkatleizliyor,yanlışveacelebiradımatmamayaçalışıyordu.AlemdarMustafaPaşa,kendisideaynıocaktanyetişmesine rağmenYeniçeriler’eönemvermiyor,"Manavveleblebicigürûhu"diyordu.

14 Kasımı 15 Kasıma bağlayan gece Alemdar, Şeyhulislâm’ı ziyaret etmiş,Bâb-ı Âlî’deki sarayına dönüyordu. Yeniçeriler, darbeyi o gece indirmek içinanlaşmışlardı. Yeniçeri ağası Mustafa Ağa bunu öğrenip engel olmak istedi.Fakat derhal parçalandı. Kendilerine katılan başıboş kimselerle büsbütünkalabalıklaşan Yeniçeriler, Alemdar’ı, sarayında kuşattılar. Kadı AbdurrahmanPaşa pâdişahı savunmak için, Segbân-ı Cedîd askeriyle, Topkapı Sarayı’nınkapılarını tuttu. Fakat hiç hoşlanmadığı Alemdar’ın yardımına gitmedi. GafilSadrâzam ise kurtarmağa gelecek kuvvetleri bekliyor ve çevresindeki bir avuçadamıylaYeniçeriler’lekıyasıyadövüşüyordu.

Alemdar,bulunduğuyerindamınındelinmekteolduğunugörünce,getirttiğibirbarutfıçısınatabancasıylaateşetti.Dehşetlibirpatlamaoldu.Damdaki500’denfazlaYeniçeri,havayauçaraköldü.Alemdarda,kendisiniterketmekistemeyenbirkaçyakınıylaşehitdüştü.

Alemdar’ınölmesiüzerinezorbalar,azgınlıklarınıarttırdılar.SadâratkethudâsıyaniiçişleribakanıMustafaRefikEfendi’yiparçaladılar.Defterdaryanimaliyebakanı Tahsin Efendi ile Umûr-ı Cihâdîye nâzırı yani savunma bakanı BehicEfendi, canlarını zor kurtarabilip İstanbul’dankaçtılar. "RuscukYârânı" denenveIII.Selim’inNizâm-ıCedîddüzeninidevamettirmekisteyenyeniliktaraftarıbu gençler dağılınca, gericilik hortladı. Devletin hayatının söz konusu olanıslahat, 18 yıl için gecikmiş oldu. Napoléon devrinin ve Fransız İhtilâli

Page 146: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

savaşlarının son bulduğu, Viyana Kongresi ile yeni bir düzenin kurulduğu buyıllarda Avrupa, buharın sanayie tatbiki ile Osmanlı Devletiyle arasındakimesafeyi,birdahakapatılmasınaimkânolmayacakderecedeaçtı.

Bu sırada IV. Mustafa idam edilmiş, ortada Osmanaoğulları’ndan tek erkekolarak, tahttaki genç hükümdar, II. Sultan Mahmud kalmıştı. Buna rağmenihtilâlciler,padişahıöldürmekamacıylasarayahücumettiler.

II.Mahmud’un6yaşbüyükablası,Kapdân-ıDeryâKüçükHüseyinPaşa’dandulkalanEsmâSultan’ı tahtageçireceklerinisöylüyorlardı.KadıAbdurrahmanPaşa,4.000Segbân-ıCedîdaskeriyle,TopkapıSarayı’nısavunuyordu.İkitarftanyüzlerce kişi ölmesine rağmen, asîler, sarayı ele geçiremediler. Bozulanihtilâlciler,modernSegbân-ıCedîdkuvvetleritarafındantakipedildi.3.000’denfazla Yeniçeri ve serseri öldürüldü. Donanmay-ı Hümâyûn’un, YeniçerikomutanlığınınbulunduğuAğaSarayı’nıbombardımanındabazı evlerdezarargördü.Kendigemilerininateşiylekarşılaşanvebütüntarihleriboyuncaböylebirşey görmeyen İstanbullular, sokaklara yığıldı. II. Mahmud’u altedemeyeceklerinianlayanâsiler,ulemânınaracılığınıistediler.Buaracılıklaateşkesildivekorkunçiçsavaşsonaerdi.

Ne gericiler padişahı yenebilmişler, ne de padişah onları temizleyebilmişti.Bundan sonra, 18 yıla yakın birmüddet, iki taraf, kıl kadar ince bir dengeylehayatlarınıdevamettirebildiler.Budengeninkorunması,SultanMahmudHan’ınen önemli meselesi hâline geldi. Büyük bir sabırla, harekete geçeceği ânıbeklemeye başladı. Âsiler, Tophâne’yi ele geçirmiş, Levend ve Selimiyekışlalarını yakmış, halkın evlerine tecavüz etmişlerdi. II. Mahmud, KadıAbdurrahman ve Ruscuk Yârânı’ndan Râmiz Paşalar’ı, gizlice SaraydanRumeli’ne kaçırarak hayatlarını kurtardı. 18 Kasımda, Segbân-ı Cedîd’i ilgaettiğinidebildirmeyemecburoldu.Bununüzerineihtilâlciler,zatenortadatahtageçirecekleri bir şehzade olmadığı için, II. Mahmud’un hükümdarlığına razıoldular.Segbân-ıCedîdaskeri,şurayaburayadağıldı.Yüzlercesi,Yeniçeriler’ineline geçerek öldürüldü. Osmanlı tarihi, 18 yıl için karanlık bir gericilikdevresinegirdi.

Page 147: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

VAK’A-İHAYRİYE

II. Sultan Mahmud, başta Yeniçeriler olmak üzere Kapıkulu Ocakları’nıkaldırmak için, tam 17 yıl bekledi. Yunan İhtilâli ile başa çıkamayan birordunun, her an yeniden yeniye patlaması muhtemel bir Rus savaşında neyapabileceği,artıkyalnızpadişahıdeğil,bütündevletadamlarını,hattâYeniçerigenerallerini düşündürür oldu. Yalnızca padişah irâdesi yoluyla bu işiçözümlemek kabil değildi. Yeniçeri Ocağı, böyle bir irâdeyi tanımayacağını,birçokdefalar,devletinenağırzararlarıpahasınagöstermişti.İşegeneIII.Selimgibi modern bir ordunun çekirdeğini hazırlamakla girişmek gerekiyordu. III.Selim, tahttan indirildikten sonra, o zaman veliaht-şehzâde olan ve oğlu gibisevip yetiştirdiği Sultan Mahmud’a, devletin geleceğinin bu noktadadüğümlendiğini açıkça anlatmıştı. III. Selim’in bütün hatalarından ders aldığıiçin,II.Mahmud,kilitnoktalarına,hattâYeniçerigeneralliklerine,yenibirordukurulması gereğine içten inanmış kimseleri getirdi. Bu iş, burada söylendiğikadarbasit,kolayveçabukolmadı.HerantetiktebekleyenvekendidurumlarınıpadişahderecesindebilenYeniçeriler’iürkütmemekiçin,çokdolambaçlıyollarıdolaşmakicapetti.Nihayet25Mayıs1825’te"EşkinciOcağı"diyemodernbirasker ocağının kurulacağı bildirildi. Bu ocağa, Yeniçeriler de gönüllügirebileceklerdi. Şu son tedbir, ne derece ihtiyatla hareket edildiğini gösterir.Buna rağmenYeniçeriler, 14Haziranakşamı ayaklandılar.ParçalanmaktanzorkurtulanOsmanlı tarihinin sonYeniçeriAğasıCelâleddinAğa, durumuSultanMahmud’abildirdi.

Türkiye tarihininsayılıgünlerindenolan15Haziran1826sabahıYeniçeriler,ünlükazanlarınıEtmeydanı’naçıkararak"isterük!"veya"istemezük!"şeklindekigösterilerine başladılar. SadrâzamBenderli Selim Paşa, AğaHüseyin ve İzzetPaşalar’a,Boğaz’ın iki yakasından, askerleriyle şehre inmeleri için emir verdi.Şeyhulislâm Tâhir Efendi, yanına kazaskerleri, belli başlı ulemâyı, yüksekmedrese öğrencilerinden 3.500’ünü alıp, Sultanahmed Meydanı’nda Sancak-ıŞerîfaltınageldi.Halkaateşlinutuklarsöylemeye,devletinbugünyabatacağını,ya çıkacağını anlatmaya başladı. Ulemâyı elde etmedikleri takdirde hiçbirihtilâlde başarı göstermeyen Yeniçeriler, bu defa kesin şekilde başarısızlığauğrayacaklardı.

Bütün İstanbullular, Yeniçeriler’e diş biliyorlardı. Bu ocağın şehirdeyapmadığı edepsizlik kalmamıştı. En iyi Yeniçeriler, esnaflık yapıp halkısoyuyorlardı.Osmanlıtarihindegörülmemişbirşeyolarak,kadınlarbilesokağa

Page 148: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

dökülüpYeniçeriler’ekarşıgösterilerekatıldı.Tophane’denbataryalarçıkarıldı;Yeniçeri kışlalarının bulunduğu Aksaray’a, Etmeydanı’na sevk edildi. Topçuyüzbaşısı Karacehennem İbrahim Ağa, kışlaları bombardıman etmeye başladı.Şimdiye kadar hiçbir Yeniçeri ayaklanmasında, âsîlere karşı top ateşiaçılmamıştı.DârendeliİzzetveAğaHüseyinPaşalar,arkalarında,edinebildiklerisilâhlarlakendilerini takipeden tahmini imkânsız sayıdabirhalkkalabalığı ilekışla kapılarına dayandılar. Kapılar yıkıldı. Karacehennem İbrahim Ağa,topuğundankurşunlayaralanmasınaaldırmayarakkışladaniçerigirdi.Ozamanakadar Yeniçeriler’in müsaadesi olmaksızın, cebren kışlalarına girmek, hiçbirfânîninhaddideğildi.TophaneimâmıHacıHâfızAhmedEfendi,askerinbaşındaYeniçeriler’ekarşıilerliyordu.

AkşamadoğruartıkyeryüzündeYençeriOcağıdiyebirşeykalmamıştı.6.000Yeniçeri öldürülmüştü. Ertesi günden başlayarak, şuraya buraya sinen20.000’denfazlaYeniçeriveyaoiddiadabulunankabadayıtevkifedilerekuzakyerleresürüldü.

Yeniçeriler’in mensup oldukları Bektaşî dergâhları kapatıldı. Karşı koyanlaryok edildi. Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılması, Avrupa’da derin yankılaryaptı.Gazetelerbuhaberi,manşetteverdiler.İstanbul’dakielçiler,hükümdarlarınâmına,II.SultanMahmudHan’a tebriklerinisundular.465yıllıkOcak, tarihekarıştı. "Asâkir-i Mansûre-i Muhammedîye" adıyla moden Türk ordusukurulmaya başlandı. Ağa Hüseyin Paşa, bu yeni ordunun kurulmasıylagörevlendirildi. Beyazıt’ta şimdi Üniversite Merkez Binası olan Eski Saray,seraskerlik (Savunma Bakanlığı) yapıldı. Ağa Hüseyin Paşa, ilk seraskersıfatıylaBâb-ı Seraskerî’ye yerleşti. Süleymâniye’dekiYeniçeriAğalık Sarayı,Meşîhat’e,şeyhulislâmaverildi.

BusuretleII.Mahmud’un17yıl,10ayve18günsürenbirincisaltanatdevresikapandı.13yıl,1ay,16günsürecek ikincisaltanatdevresibaşladı.Bu tarihtepadişah, 41 yaşındaydı. İkinci saltanat devresi, birincisinden de çetin olmaklaberaber, tam 18 yıl iyice pişen Sultan Mahmud, Avrupa tarihlerinde kendine"Büyük" unvanını kazandıracak şahsiyetini, asıl bu devrede gösterdi. "Vak’a-iHayriye" diye anılan Yeniçeri ve diğer Kapıkulu Ocakları’nın ortadankaldırılması, Türkiye tarihinin büyük dönüm noktalarından biri, hattâ moderndevrin gerçek başlangıcı oldu. 1839 Tanzimat’ı, hattâ Cumhuriyet, Vak’a-iHayriye’nin bir sonucu şeklinde açıklanabilir. Türkiye’de Batı medeniyeti,Vak’a-iHayriyeilebaşlar.DoğumedeniyetindeenüstünortamaçıkanTürkler,Batımedeniyetindeneleryapabileceklerini,Vak’a-iHayriye’denbuyanageçen

Page 149: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

sürede tecrübe etmektedirler. Tarihî oluşum daha tamamlanmadığı için, buhusustakikesinhükmü,birkaçkuşaksonrakitarihçilerverecektir.

Page 150: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

II.MAHMUDDEVRİYENİLEŞMEHAREKETLERİ

II. Sultan Mahmud Han, 3 Mart 1829’da, Türkiye tarihinin yenileşmehareketlerinde bir dönümnoktası olan kıyafet kanununu yayınladı.Bu kanunagöre bütün devlet görevlileri, ilmiye sınıfı dışında, fes, pantolon ve ceketgiyeceklerdi. Sarık ve cübbeyi ancak ilmiye sınıfı taşıyabilecekti ki, bugün deBatı din adamları, kıyafetleriyle ayrılmaktadırlar. Bu kıyafet inkılâbı, hervatandaşı kapsamıyordu. Ancak devlet vazifelilerini belirli şekilde giyinmeyemecbur ediyordu. Gene de softalar, sarığın yerine geçirilen fese karşı büyükdedikodularyaptılar.

Resmini devlet dairelerine astıran II.Mahmud, yenilik hareketleri aleyhindebulunanları şiddetle cezalandırdı. Devlet adamlarının hepsi bu inkılâplardahükümdarla aynı fikirde değillerdi. Fakat korkularından sesleriniçıkartamıyorlardı. Halk da inkılâpların lüzumunu anlayabilmiş değildi. II.Mahmud’a"gâvurpadişah"diyorlardı.

Az önce Yeniçeri Ocağı’nı kaldırarak modern Türk ordusunu kurmayabaşlayan II. Mahmud bir yandan da, bağlaşık İngiliz-Fransız-Rusdonanmalarının Navarin’de yaktıkları Türk donanmasını yeniden vücudagetirmeyeçalışıyordu.Vilâyetlerde,hükûmetotoritesinekulakasmayanaileleriveşahıslarıezmekiçindebüyükçabagösterdi.Tamolmamaklaberaber,büyükbaşarı elde etti ve 1839 Tanzimat’ına yol açmış oldu. Esasen ölmeseydi,Tanzimat’ı kendisi ilân edecekti. Bilhassa modern savaş sanayiinin bütündallarını Türkiye’de kurmaya önem veriyordu. 13 Ocak 1830’da Rusyabüyükelçiliğinden kapdân-ı deryâ olarak İstanbul’a gelen dâmâdı Müşir HalilRif’at Paşa’nın, "Avrupa’ya benzemezsek, Asya’ya çekilmemizden başka çareyoktur."demesiüzerineinkılâphareketlerinehızverdi.AsırlardanberisüregelenmuhteşemSarayteşkilâtınılâğvetti.BüyükAvrupadevletlerininsarayteşkilâtınabenzer bir teşkilât kurdu. Bakanlıkları yeniden örgütledi. Reîsüküttâblık"hâriciye nezareti", sadâret kethudâlığı "dâhiliye nezareti" adlarını aldı. Diğernezaretlerdekuruldu.Vilâyetlerdemeclislerteşekkületti.Baştaİstanbulolmaküzere, binlerce bina yapıldı ve onarıldı. Yollar açıldı, köprüler inşa edildi.Buharlıgemilervemakinelersatınalındı.Dahamodernbirmaliyeidaresi,postave karantina teşkilâtı kuruldu. Nüfus sayımı yapıldı. Hattâ 30 Mart 1838’desadrâzamın adı "başvekil" olarak değiştirildiyse de, bir müddet sonra bundanvazgeçildi.Ancakkabineesasınıntemelleriatılmışoldu.Yenimatbaalaraçıldı.1Kasım 1838’den başlayarak Türkçe, Fransızca, Arapça nüshalarıyla Takvîm-i

Page 151: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Vekâayî gazetesi yayınlanmaya başlandı. II. Mahmud, bu gazeteninyayınlanmasıyla görevlendirdiği ünlü bilgin Es’ad Efendi’yi, halkınanlayamayacağı bir dil kullandığı için azarladı. Batı musikisi, piyano, bando,orkestra, tiyatro, opera ve operet, kesin şekilde Türkiye’ye girdi. Avrupa’dangetirtilen ünlü bestekâr Donizetti’nin ağabeyi Donizetti Paşa, Mızıkay-ıHümâyûn’ukurdu.BirçokmemuriçinFransızcaöğrenimimecburiyetikonduveBâb-ıÂlî’de kurslar açıldı.Tercümeler yapıldı, kitaplar basıldı.Okullar açıldı.Bugünkü Harbiye ve Tıbbiye kuruldu. Tıbbiye’de öğrenim Fransızca olduğuiçin, Batımedeniyetine içinden bakan bir kuşak yetişmeye başladı. Bu kuşak,TanzimatyıllarındaiktidarayükselerekII.Mahmud’uneserinidevamettirdi.

Buradaanlatıldığıkadarkolayolmayanbuyenileşmehareketleri,baştaRusyaolmaküzere,Avrupadevletlerininçoğunundüşmannazarlarıvetehditlerialtındabaşarıldı. II.MahmudHan,modernTürk ordusunun yetiştirilmesi işinemistikdenebilecek bir enerjiyle sarılmıştı. İki kışı, sıradan bir albay gibi, Râmikışlasındaki taş bir odada geçirmiş, kar ve yağmur altında, çamurlar içinde,askerinbaşındatâlimeçıkmıştı.

Ancak bu gayretler, semeresini verdi. Türkiye imparatorluğu, Türk halkınınhenüz birçok millet gibi siyasî rüşdünü tamamlayamadığı, Avrupaemperyalizminin azgın XIX. asrında dağılıp gitmekten kurtuldu. Beklenensonuçlar tamamiyla elde edilemediyse, bunun sebebi, Avrupa devletlerininemperyalist siyasetlerinin Türkiye’ye bir an bile rahat nefes aldırmamasıdır.Bununla beraber bazı tarihçiler, bir 10 yıl daha yaşasaydı, II. Mahmud’un,saltanatının son 10 yılında gerçekleştirdiği inkılâpların daha köklüleriniyapacağını, Türkiye’nin simasının tamamen değişeceğini ileri sürmüşlerdir.Kendisinden sonra Osmanoğulları’nın tahtı, aynı fikirlerle hareket eden gençoğluna, Sultan Abdülmecid’e kaldı. Ancak çocuk yaşındaki bu gençhükümdarda, Sultan Mahmud’un tecrübesi yoktu. Sadece iyi niyet sahibiydi.İnkılâpçı sadrâzamların otoriteleri, padişahınki kadar olamıyor ve esaseninkılâpçıların yerine sık sık muhafazakâr, hattâ gericiler de iktidarayükseliyordu. Muhafazakârlık ve ilericilik, yüzlerce yıllık İngilteredemokrasisindeolduğugibidengedurumunda,alışılmışvemâkulhadlereitilmişbir halde olmadığı için, Türk imparatorluğunda siyasî buhran, imparatorluğundüşmesinekadarsürüpgitti.

Page 152: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKKÜLTÜRveSAN’ATHAYATI

Page 153: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

MEVLÂNÂCELÂLEDDİNRÛMÎ

BüyükTürkşair,mutasavvıf,bilginvedüşünürüMevlânâCelâleddin,30Eylül1207günüşimdiAfganistanTürkistanı’ndakalançağınınbüyükkültürmerkeziBelh şehrinde doğdu. Babası "sultânu’l-ulemâ=bilginlerin sultânı" diye anılanBahêddin Veled, anası Mü’mine Hâtun’dur. Babası, devrinin büyükbilginlerindendi. Anası ise, Harzemşahlar Türk imparatorluk hânedânından birprensestir. Celâleddin, sonradanAnadolu’ya yerleşip burada ün kazandığı için"Rûmî=Anadolulu" diye anılmıştır. "Mevlânâ" ise, Arapça’da "efendimiz"demektir.

Babası Bahâeddin Veled, mânevî nüfuzundan çekinen Harzemşahlar’la arasıaçılıp Belh’ten ayrıldığı sırada Mevlânâ Celâleddin, pek küçük bir çocuktu.Babasıyla beraber İran’dan veBağdad’dan geçipHicaz’a geldi.Hac törenindebulunduktansonra,ŞamyoluylaTürkiye’yegeçtiler.

Türkiye imparatorluğunun büyüklük çağıydı. Tahtta Sultan AlâeddinKeykubâd oturuyordu. Taht şehri Konya’da Bahâeddin Veled, pek büyüksaygıyla karşılandı. Bu sıralarda, 1228 yılındaMevlânâ Celâleddin, 21 yaşınaerişmişti. Konya’ya gelmeden Anadolu’nun birçok yerini gezmiş, bu aradaKaraman şehrindeSemerkandlı Şerefeddin’in kızıCevherHâtun’la evlenmişti.AnnesiMü’mineHâtun,buKaramanşehrindeöldü.BabasıBahâeddinVeledde,23Şubat1231’deKonya’davefâtetti.

Mevlânâ,babasındanvegittikleriheryerdeenbüyükbilginlerdensonderecemükemmelbiröğrenimveeğitimgördü.Gençyaşındabüyükbirbilginolaraktanında.Babasınıngördüğübüyüksaygıonadagösterildi.Konya’nınenyüksekderecelimedreselerindedersvermeyebaşladı.

Mevlânâ, öğrencilerine bir hocadan çok bir mürşît gibi davranıyor, etrafınatopladığı seçkin kişilere pek aydın ufuklar gösteriyor, Türkiye hâkanını vevezirlerinibileaydınlatmayaçalışıyordu.

1244’te Konya’ya gelen Tebrizli Şemseddin Mehmed adında esrarlı, pekyüksek fikir ve duygulara sahip bir derviş, Mevlânâ’nın hayatını tamamendeğiştirdi.Mevlâna,butarihe,yani37yaşınakadarciddî,büyükbirbilgindi,birfikir adamıydı. Tebrizli Şems’in gelişi, onun duygu âlemini altüst etti,Mevlânâ’yı bir gönül adamı yaptı. O daha çocukken bu dervişle Şam’da kısa

Page 154: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

müddet görüşmüştü. Bu defa Şems, Mevlânâ’daki dehâ ateşini tamamentutuşturdu. Büyük bilgin, Şems’ten başka herkesi, dostlarını ve öğrencileriniihmâletmeyebaşladı.Bunlar,Şems’iölümletehditettiler.BudurumdansıkılanŞems,1246’daKonya’dangizliceŞam’akaçtı.

Mevlânâ,Şems’le15aysürensohbetedoyamamıştı.Onungitmesiyleperîşânoldu. Bu sonucu beklemeyen müritleri, pişmanlık gösterdiler. Şam’da olduğuhaber alınan Şems, Mevlânâ’nın birçok mektubuna cevap vermedi. FakatMevlânâ’nın oğlu Sultan Veled’in 20 kişilik bir toplulukla Şam’a gidipyalvarması üzerine 1246 yılının sonlarına doğru, 9 aylık bir ayrılıktan sonraKonya’ya döndü. Konya’nın, hattâ Türkiye’nin en yüksek tabakası, Mevlânâgibi bir adamın bu kadar saygı gösterdiği Şems’in meclisine devama başladı.FakatMevlânâ,artıkdersvevaızvermiyordu, içâleminedalmıştı.Öğrencilerive müritleri, bu durumdan şikâyet etmeye başladılar. Gittikçe şiddetlenen bumemnuniyetsizlikhavasıkarşısındaŞems,1247’debirdenesrârengizşekildevebirdahabulunmamakvehaberalınmamaküzereyokoldu.

Bundan sonra bambaşka bir gönül adamı olan Mevlânâ Celâleddin, bütünvaktini şiire ve sohbete verdi. Kendini Şems’le aynı varlık hâlinde görmeye,şiirlerindeŞems’inadını,kendiadıgibianmayabaşladı.

1254’ten sonra Konyalı bir kuyumcu olan Salâhaddin Zerkûb, Mevlânâ’nıngözdemüridioldu.BununkızıFatmaHâtun’la,Mevlânâ’nınoğluSultanVeledevlendi. Salâhaddin ölünce, yerine Türk Ali oğlu Mehmed oğlu UrmiyeliHüsâmeddingeçti.

Mevlânâ,17Aralık1273’te66yaşındaKonya’daöldü.Hastalığı,yüksekateşyapanbirkaraciğerrahatsızlığıydı.Cenazetöreninde,HıristiyanlarveYahudilerde dahil, bütün Konya halkı bulundu. Türbesini o zamanki Türkiye’ninbaşbakanı olanVezirAlemeddinKaysar,MimarTebrizliBedreddin’e yaptırdı.Daha sonra gelen birçok hükümdar, türbeye ve çevresine birçok bina inşaettirdiler. Bu arada II. Selim, Mimar Sinan’a 2 minareli Selimiye Camii’niyaptırdı. Muhteşem sandukası üzerindeki örtü de son defa II. Abdülhamidtarafındanyenilendi.Buörtü,siyahkadifeüzerinealtıntelleişlenmiştir.Osmanlıhükümdarları, Doğu seferlerine çıkarlarken, bu örtünün saçaklarını öperlerdi.MevlânâTürbesi,bugündedünyaölçüsündebirziyaretyeridir.

Mevlânâ, pek kaba sofular dışında, İslâm ve İslâm olmayan bütün insanlıktarafından beğenilmiş bir fikir ve sanat adamıdır. Büyük İngiliz Doğu bilgini

Page 155: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Arberry onun için, "Dünyanın en büyük şairlerinden biri, eğer en büyüğüdeğilse…" demektedir. Goethe başta olmak üzere birçok büyük şair arasındaMevlânâ hayranlığı yaygındır. Rembrandt, onun bir tablosunu yapmaktankendinialamamıştır.

Mevlânâ’nın kişi ve fikir hürriyetine verdiği olağanüstü değer, insanoğlunuâdeta kutsal bir varlık derecesine yükseltir. O, hiçbir doğuş farkı, sonradanedinilmişhiçbir fark tanımadan,bütünbir insanlığadeğerverir.Enkötü insanıbile bağışlanmaya ve sevgiye lâyık görür. Allah aşkının insanı ne dereceyüceltebileceğini terennüm eder. Cihan medeniyetinin yetiştirdiği en büyükdehâlardan biri olanMevlânâ, İran’ın ve Türkler’in en büyük şairlerini, ateşlilirizmiyle etkilemiştir. Pakistan’ın manevî kurucusu İkbal’in düşünce sistemi,genişölçüdeMevlânâ’yadayanır.OnunkurulmasınazeminhazırladığıMevlevîtarîkatı,birTürktarîkatıolarak,Türkkültürüneölçülemeyecekderecedebüyükhizmette bulunmuş, binlerce şair, bestekâr, sanatkâr ve bilgin yetiştirmiştir.Osmanlıhükümdarlarınınçoğudabutarîkatagirmişlerdir.

Mevlânâ soyu hâlâ devam etmektedir. Bu soydanOsmanlı çağında yüzlercedevlet adamı ve sanatkâr yetiştirmiştir. Mevlânâ’da Türklük sevgisi çokkuvvetlidir. Türk kavmini övmekten hoşlanır. XIII. yüzyılda Anadolu’daTürkçe’nindaha ileribirşiirdilihâlinegelememesiyüzünden,şiirleriniFarsçasöylemiştir. Fakat Arapça, Türkçe, hattâ Yunanca şiirleri de vardır.Mesnevî’sinde"EğerbirTürkseslenirse,der;Allahkorusun,köpekdeğil,erkekarslanbilekankusar."Biryazısında"AslemTürkestegerçiHindûgûyem"yani"HernekadarFarsçasöylüyorsamda,aslımTürk’tür"der.

Mevlânâ’yı yeryüzünün en büyük şairleri arasına koyan eseri, 40.380 beyitlibüyükşiirküllîyâtıdır.Gazelverubâî’lerinde,sonsuzbirlirizmletasavvufaşkınıterennümeder.Büyüktefekküreseriyse,Mesnevî’sidir.6cildeayrılmışolanbueserde25.700beyit,yani51.400mısravardır.Kur’anveHadis’tensonrabütünİslâmîedebiyattaençoküzerindedurulaneser,Mesnevî’dir.PekçokDoğuveBatı diline, bu arada birçok defa Türkçe’ye çevrilmiş, Türk tefekkür tarihindederin izler bırakmıştır. En ünlü ve güzel Türkçe çevirisi, XVIII. asır başlarışairlerindenNahîfî’ninmanzumtercümesidir.Şöylebaşlar:

Dinleneydenkimhikâyetetmede

Page 156: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Ayrılıklardanşikâyetetmede

MevlânâCelâleddinRûmî,Türk’lüğüninsanlıkâleminekazandırdığıenbüyükisimlerdenbiridir.

Page 157: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLISARAYÜNİVERSİTESİ:ENDERÛN

1839 Tanzimat inkılâbına kadar İstanbul’da Topkapı Sarayı’nda Osmanlıİmparatorluğu’nun en yüksek dereceli öğrenim müesseselerinden biribulunuyordu. Bu müessese, Enderûn idi. Enderûn’a girebilmek için, GalataSarayı, İbrahimpaşa Sarayı, İskender Çelebî Sarayı, Eski Saray, Edirne Sarayıgibiortaderecelisaraymekteplerindençıkmışolmaklâzımdı.Bumekteplerdenyetişen zekâ ve kabiliyet sahibi gençler, seçilerek Enderûn’a alınırdı. Bazenbüyük devlet adamlarının çocukları ve ünlü sanatkârların doğrudan doğruyapadişahemriyleEnderûn’aalındığıdaolurdu.

Enderûn, benzeri olmayan bir yüksek tahsil müessesesiydi. Teşkilâtbakımındanorijinaldi.Müesseseninmaksadı,yüksekdevletadamıvekumandanyetiştirmekti."Oda"denen7daireyebölünmüştü.Birçeşitsınıfolanbu7odanınisimleri, en basitten en yüksek dereceliye doğru şöyleydi:KüçükOda, BüyükOda,DoğancıOdası,SeferliOdası,KilerOdası,HazineOdasıveHasOda.

Küçük ve Büyük Odalar’da, yani Enderûn Üniversitesi’nin ilk tahsilbasamaklarında XVI. asır sonlarına kadar kadro, 160 öğrenciden ibaretti.Sonradan400’ekadarçıktı.Bu sınıflardabulunangençler,Türk,ArapveFarsdilleri ve edebiyatını, dinî ve askerî ilimleri okur, spor yapar, her türlü silâhıkullanmasını öğrenir, Saray protokolünün bütün inceliklerini ezberlerlerdi.Kabiliyetleri olanlar, güzel sanatların musiki, hat, minyatür, tezhip gibi çeşitlidallarına ayrılırlardı. Bir yandan öğrenimleri devam eder, bir yandan da fiilenSarayhizmetigörürler,bununiçinbirgündelikalırlardı.

BüyükOdaöğreniminibitirenEnderûnöğrencisi,DoğancıKoğuşu’nageçerdi.Fakat bu sınıf 1675’te kaldırıldı ve Büyük Oda’yı bitirenler, 1635’te kurulanSeferli Koğuşu’na alınmaya başlandı. 1831’e kadar devam eden SeferliKoğuşu’ndaXVII. asır sonlarında 100 kadar öğrenci vardı. SeferliKoğuşu’nagirenbir genç artık subay sayılırdı.Bu sınıfın âmiri, "SarayKethudâsı" denenalbaydı. Kethudâ ile beraber daha 12 subay, Seferli Koğuşu öğrencilerinineğitimleriyleuğraşırlardı.

SeferliKoğuşu’ndan sonragelen sınıfKilerOdası idi.FâtihSultanMehmedtarafındankurulmuştu.1772’deKilerOdası’nda144öğrencivardı."Kilercibaşı"denenalbayın7yüksekrütbelisubaylaberabersorumlubulunduğubuOda’nınmensupları, bir yandan padişahın yiyeceğiyle ilgili hizmetlerde bulunur, bir

Page 158: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

yandandaöğrenimveeğitimlerinedevamederlerdi.

KilerOdası’nın üstündekiHazineDairesi’ni de Fâtih kurmuştur. Bu dairede1772yılında157öğrencisubayvardı.Daireninâmiri,"hazînedarbaşı"denenverütbesi sancakbeyine,yani tümgenerale eşit bir subaydı.Maiyetinde5yüksekrütbelisubayvardı.HazineDairesi’ndenbaşka2.000kadarişçiçalıştıranSarayatölyelerinden de sorumluydu. Hazine Dairesi’nin en büyük ödevi, 2 dairehâlinde 4 büyük salonu kaplayan Enderûn hazinelerini korumaktı. Buhazinelerdemilyonlarcaparçamücevher,sandıklardolusualtınvegümüşpara,pek değerli kürkler, halılar, şallar, akla gelebilecek her türlü antika eşyasaklanırdı. Bu eşyanın bütün vasıflarıyla yazılı bulunduğu 2 büyük defterdeyapılacak en küçük bir kalem oynatması için başdefterdârın, yani maliyebakanınınimzasışarttı.

Herpadişahınenazbir takımelbisesininhâtıraolarakHazîne’desaklanmasıgelenekti.Hazînedarbaşı,Sarayhizmetindenayrılırsabeylerbeyi,yaniorgeneralolurdu.HazîneKethudâsıdenenyardımcısınındarütbesisancakbeyi idivebudayükselirseBeylerbeyiliğeatanırdı.Hazine’yikapayıpaçmakvazifesi,HazîneKethudâsı’naaitti.

Yeryüzünde devrin padişahından başka hiç kimse Hazîne Dairesi’ne yalnızsokulmazdı.Padişah isterse, tekbaşınagirebilirdi.PadişahbulunmadığızamanHazîne’yegirmekicapedince,20-30kişininbirdengirmesikanundu."Hazîne-iHümâyûn"denenbu imparatorlukhazînesi, tahtaçıkanheryenipadişahazabıtdüzenlenerek teslim edilirdi.Millîmüzemahiyetinde olduğu için, hükümdarınşahsî malı değildi. Hazîne’deki tarihî eşyayı padişah satamaz ve kimseyeveremezdi.Ancaknakitparayıharcayabilirdi.

Enderûn’unenyüksekkademesi, "HasOda"denen sınıftı.Fâtihdevrinde32subaylakurulmuş,Yavuz’unemriyle subay sayısı40’ayükseltilmişti.Artıkbusayı değiştirilmedi. Ancak padişah Has Oda’nın birinci subayı sayıldığı için,gerçekte Has Oda mensuplarının sayısı 39’dan ibaretti. Dairenin en yüksekrütbeli subayları sırasıyla Hasadobaşı, Silâhdar, Çuhadar ve Rikâbdar’dı. Bugenerallere "Arz Ağaları" denirdi; çünkü kimseden izin almadan hükümdarlagörüşebilir, mâbeyncilik görevinde de bulunurlardı. XVIII. yüzyıl başlarındaSilâhdar,Hasodabaşı’nıgeridebıraktıveHasOda’nınbaşıoldu.

HasOda’yagirenhersubay,şahsenpadişahatakdîmedilirdi.Enderûn’undiğerdairelerindeböylebirâdetyoktu."MukaddesEmânetler"denenvehâlâTopkapı

Page 159: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Sarayı’ndabulunandinîbüyükdeğertaşıyaneşyanınmuhafazasındanHasOdasorumluydu.

Has Oda’nın diğer büyük subayları arasında Hünkâr Müezzini, Sır Kâtibi,Sarıkçıbaşı, Başçuhadar, Kahvecibaşı, Berberbaşı, Tüfekçibaşı, Tırnakçıbaşısayılabilir.Bunlarıngörevlerininmahiyeti,isimlerindenanlaşılmaktadır.MeselâBerberbaşı, padişahın saç ve sakal tıraşını yapardı. Bir şehzadenin ilk saç vesakaltıraşınıyapmakgörevideBerberbaşı’naaitvebutakdirdebüyükbirbahşişalmasıgelenekti.Bugörevlilerpadişahlaşahsendevamlısurette ilgiliolduklarıiçin,büyüknüfuzsahibiydiler.

Hasodabaşı ve Silâhdar’ın rütbeleri vezire, yani mareşale eşitti. Saray’dançıkınca doğrudan doğruya sadrâzam, yani başbakan olan hasodabaşılar vesilâhdarlar vardır. Esasen Has Oda’nın en kıdemsiz subayı bile Sarayhizmetindençıkıncaalaybeyiolurdu.

Birsınıftandiğersınıfageçmekiçinkabiliyetvebaşarıyabakılırdı.Aynısınıftauzun yıllar bulunan bir Enderûnlu’nun yanında, birkaç yıl içinde Has Oda’yakadarilerleyenlergörülürdü.

Enderûnkanunlarıpeksıkıydı.Düzenlenmemiş,tesadüfebırakılmışhiçbirşeyyoktu. Yatılacak, kalkılacak, dinlenilecek zamanlar dakika şaşmazdı. Enderûnöğrencileri, ilmî öğrenimlerini, medreselerden getirilen müderrislerden, yaniprofesörlerden,askerîeğitimlerini iseyukarıdaanılansubaylarındangörürlerdi.Bütündairelerdekiöğrencilerinderslerindennedereceyekadarfaydalandıklarınıhaber vermeden teftişe Silâhdar Ağa yetkiliydi. General derecesindekiEnderûnlular, haftada bir geceyi Saray dışında geçirebilirlerdi. Yüksek rütbelisubaylarsa, gece Saray’a dönmek şartıyla haftada bir gün izne çıkarlardı.Kıdemsiz subaylar, ancak ağalarının nezaretinde şehre inebilirlerdi. Generalrütbesinde olmayanlar evlenemezler, evlenmek isterlerse, hemen rütbelerineuygun bir görevle Saray’dan çıkarılırlardı. Bu sıkı disiplinin amacı,Enderûnlular’ın her çeşit insanla temas edip terbiyelerinin bozulması,hükümdarın şahsına ait hizmetlerin aksaması ve Saray haberlerinin dışarıyasızmasıendişesiydi.

Enderûnlular,müderrislerveünlüsanatkârlardışındagençadamlardı.MeselâDâmadMakbûlİbrahimPaşa,Hasodabaşılık’tansadrâzamolduğuzaman,ancak28yaşındaydı.GenelolarakEnderûnlular,yaşlarıotuzubulmadandışgörevlereatanarak Saray’dan çıkarlardı. Enderûn’dan Osmanlı Türk tarihinin en namlı

Page 160: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

komutanları,devletadamları,diplomatları,yazarvesanatkârlarıyetişmiştir.

Page 161: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

MİMARSİNAN

MimarSinan,29Mayıs1490günüKayserimerkezkazâsınınKesinahiyesininAğırnas köyünde doğdu. O gün, İstanbul’un Fethi’nin 37. yıldönümünerastlıyordu.Sinan,orduyagirdiveistihkâmsubayıolarakyavaş,fakatmuntazambir şekilde yükseldi. II. Bâyezid’in ölümünde 22, Yavuz Sultan Selim’inölümünde30yaşındaydı.Yavuz’unİranveMısırseferlerinekatıldı.Kanunî’ninBelgrad,Rodos,Mohaç,Viyana,Bağdadseferlerinedeiştiraketti.Vezîr-iâzamDâmad Lutfî Paşa’nın dikkatini çekerek padişaha tanıtıldı. İstidatları seçipyükseltmektebüyükbirsezgisiolanKanunîSultanSüleyman,yaşı40’ıgeçmişbu istihkâmsubayınınmimarlıkvemühendislikbilgisine,sanatzevkine,köprükurmaktakimahâretinehayrânoldu.Sinan’ıordudanaldı;hassaser-mimarıyanibugünküanlayışımızagörebayındırlıkbakanıyaptı.

Büyükdehâsınınyanında tükenmekbilmezbir enerjiyede sahipolanSinan,birbirinden güzel eserlerden sonra Şehzâde Camii’ni inşa edince ünü,imparatorluk sınırları dışına çıktı. Pek uzun bir ömrün bütün nimetlerindenfaydalananSinan,görülmemişbirçalışkanlıklaTürkimparatorluğunueserleriyledonatıyordu.Hassa ser-mimarlığımakamınıKanunî’densonra II.Selimve III.Muraddevirlerindede,ölünceyekadardevâmettirdi.Heryenihükümdardanenbüyük iltifatları gördü. Devrinin Türk Cihan devletinin bütün kaynaklarıemrindeydi. Eserlerinde istediği malzemeyi harcayabildiği gibi, en büyükhattatları, nakkaşları, oymacıları, çinicileri, camcıları da kullanabiliyordu.Süleymaniye Külliyesi, ardından Edirne Selimiyesi’ni inşa ederek sanatınınzirvesineyükseldi.

9 Nisan 1588 günü İstanbul’da öldü. 97 yaşını 10 ay ve 11 gün geçiyordu.Süleymaniye Camii’nin yanındaki zarif türbesine gömüldü. 2 defa evlenmiş,çocuğuolmamıştı.Çok cömertti; onun içinölümündeborçları, bıraktığımirasıgeçmişti.5kuşaktan5padişahgörmüş,yalnızOsmanlılar’ındeğil,bütünTürktarihinin en iyi, en parlak, en muhteşem, en zengin, en büyük yüzyılındayaşamıştı. İki eserinde aynı planı kullanmamış, birçok yapısında, cihanmimarisininengüzelnisbetlerineerişmişti.Bubaşarısını,bilgisivesanatıkadar,görgüsünedeborçludur.Anadolu,İran,Mısır,Mezopotamya,Suriye,Arabistan,Kırım,Macaristan,OrtaAvrupaveBalkanlar’ıuzunyıllargezipdolaşmış,çeşitlimedeniyetlereaitbinlerceeserigörüpincelemişti.Onuniçinsanatufku,yalnızİtalya’yı gören büyük Rönesansmimarlarından daha geniş ve daha açık oldu.Eski medeniyetlerin ortaya koyduğu mimarlık şâheserlerinin çoğunu gören

Page 162: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Sinan,bunlardanilhâmalmaklaberaber,AnadoluSelçuklumimarisininyolunutakipetti.BüyükSelçuklular’ınOrtaAsya’dangetiripAnadolu’dageliştirdikleribu sanat, Sinan’dan önceki Osmanlı mimarları tarafından şekillendirilmiş,yumuşatılmış, âhenkleştirilmiş ve olgunlaştırılmıştı. Sinan, bu sanatı zirvesineçıkardı ve ondan sonra hiçbir mimar, bu zirveyi aşamadı. Bursa, Edirne veİstanbul’u süsleyen eserlerin üslûbunu izleyen Sinan, bu üslûba erişilemez birâhenkvegüzellikkazandırdı.

Batı tarihçilerinden bazıları Sinan’ı Mikelanj’dan büyük mimar olarakvasıflandırmışlardır. Eserlerinin sayısı ve kalitesi, bu görüşü doğrulamaktadır.Bıraktığıeserler,insanışaşırtacakderecededir:81cami,51mescid,81medreseyani yüksek veya orta dereceli okul, 19 türbe, 17 imâret, 3 hastahane, 7 sukemerivesubendiyanibaraj,8köprü,18kervansaray,33saray,32hamamve6mahzen.Bunlarıntoplamı356’dır.KöprüleriniçindebugünYugoslavya’dakalanHersek Köprüsü, hamamların içinde Ayasofya Hamamı gibi insanıheyecanlandıracak derecede azametli âbideler vardır. Bu eserlerin bugün çoğuayaktadır. Sinan’ın eserleri yalnız bugünkü Türkiye sınırları içindekalmamaktadır; birçok yapısı Yugoslavya, Macaristan, Yunanistan, Rusya,Bulgaristan, Kıbrıs, İran, Irak, Suriye gibi ülkelerdedir. Ancak eserlerininyarısından fazlası İstanbul’da bulunmaktadır. Ayasofya’yı yeniden inşaedercesineonaranveayaktadurmasınısağlayandaodur.

Sinan’ın yetiştirdiği mimarlar da sonradan hocaları derecesinde dehaya, okadar geniş kaynaklara ve pek az insana nasîb olan 98 yıllık bir ömre malikolmamakla beraber, imparatorluğu çok değerli eserler, Sultanahmed gibişâheserlerle süslemekte devam etmişlerdir. Hindistan’da Türk imparatoruTimuroğluŞâh-ıCihânnâmınaAgraşehrinde inşaedilenmeşhurTâc-Mahall’ivedahabirçokâbideyi,İstanbul’dangidenSinan’ınöğrencileriyapmışlardır.

Page 163: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÂC-MAHALL

XVI.asır,Türkler’in22asırlıktarihlerininenbüyükdevresidir.XVII.asırda,Türkler’in büyüklük çağlarından biri sayılır. Bu asırda Osmanlı Türkimparatorluğuhafifbirgerilemegösterdiğihalde,HindistanTürkimparatorluğu,yüzyılın son yıllarına kadar yükselmekte ve gelişmekte devam etmiştir.Kitabımızın bu kısmında,Hindistan Türk imparatorluğununXVII. asrın ikinciyarısındagerçekleştirdiğibirsanatşâheserinden,Tâc-Mahall’denbahsedeceğiz.

Bu yıllardaHindistanTürk imparatorluğunun başında Şâh-iCihân vardı.Bubüyükhükümdar,Timur’un9.veTimurlular’ıTürkistan’danHindistan’agetirenBâbur’un4.kuşaktantorunudur.EşiErcmendBânû’yaolansevgisiyleünlüydü."Pâdşâh-Beğim" yani "imparatoriçe" sanını taşıyan ve "Mümtâz-Mahall" diyeanılan bu hanım yaşadığı müddetçe Şâh-i Cihân, başka bir kadınlailgilenmemişti.BirTürkkumandanının,ÂsafHan’ın kızı olanErcmendBânû,Şâh-i Cihan’dan bir yaş büyüktü. 14. çocuğu olan Cevher-Ârâ Beğim’idoğururkenöldü.Şâh-iCihân,sonsuzderecedekederlendi.Bukederden,birçokmimarî tarihçisinindünyanınengüzelmimarîeseriolduğunusöyledikleriTâc-Mahalldoğdu.

Eşini kaybedince bütün saçları ağaracak derecede üzülen Şâh-ı Cihân,Ercmend Bânû’nun adını kalıcı kılmak için, büyük bir anıt-kabir yaptırmayakarar verdi. Bu anıt-kabir, firavunların piramidleri gibi muazzam bir taşyığınından ibaretolmayacak,ErcmendBânû’nungüzellikve zerafetineyakışırbir eser hâlinde, gelecek nesillerin hayranlığını kazanacaktı. Böyle bir eseringerçekleştirilmesiiçinaceleedilemezdi.Bütündünyadan,Avrupa’dan,İran’dan,Türkiye’den,Türkistan’dan,Hindistan’ınhertarafındanmimarlarvesanatkârlarçağırıldı. Hepsinden birer proje istendi. Şâh-i Cihân, İstanbul’dan gelen veMimar Sinan’ın talebesi olan Mehmed Îsâ Efendi’nin projesini beğendi. Buprojenin büyük bir maketi yapıldı ve bu maketin aynen gerçekleştirilmesinekararverildi.

Busuretleinşası22yıldevamedecekolandünyanınenzarifanıtınabaşlanıldı.BaşmimarİstanbulluMehmedÎsâEfendi’yeSemerkandlıbirDoğuTürküolanMimar Muhammed Şerif yardım ediyordu. Eserin azametli kubbesi, kubbemimarlığında büyük ihtisası olan geneMimarSinan’ın talebesinden İstanbulluİsmail Efendi tarafından yapılıyordu. Mermer üzerine oyulacak yazılar içinİstanbul’dan Hattât Settâr Efendi getirilmişti. Tuğraları, Emânet Han adında

Page 164: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Şîrazlı bir İranlı sanatkâr çiziyor,mermerleriMuhammedHanîf adındaAgralıbirMüslümanHindli oyuyordu. Bu 6 büyük sanatkârın beşi, ayda biner rupi,kubbemimarıİsmailEfendiise,bumiktarınyarısıkadarmaaşalıyorlardı.

Bu yazımızın başlıca kaynağını teşkil eden Hindistan Müslümanları’ndanMevlevî Muînüddîn Ahmed’in İngilizce "The Taj" adlı eserinde belgeleriyleyazdığına göre, Tâc-Mahall’e ve etrafındaki ilâve anıtlara 30 milyon rupiharcanmıştır. Bu miktar, Tâc-Mahall’den yüzyıl kadar önce Kanunî SultanSüleyman’ın İstanbul’da yaptırdığı Süleymâniye külliyesine harcanan paranınikimislikadardır.

Tâc-Mahall, 11.881metrekare bir alan kaplar. Bu alan, asıl anıtın kapladığısâhadır.Büyükbahçesivebubahçeniniçindekiekanıtlarlaeserinumumîheyeti,birkaçmislibirbüyüklüktedir.Âbide,ikimuazzamtepsiüzerineinşaedilmiştir.Birincitepsikırmızıtaştan,dahaüstteolanikincisiyse,beyazmermerdendir.İlktepsi zeminden 1,5 metre, ikincisi, 6 metre yüksekliktedir. Merdivenle çıkılır.Birinci tepsi, her kenarı 109 metre olan bir karedir. Asıl âbide, bu kareninüzerindeyükselir.

Tâc-Mahall’in kubbesinin yerden yüksekliği 82 metredir. SultanahmedCamii’nin kubbe yüksekliği 43 metre olduğuna göre, hayli yüksek olduğuanlaşılır.Fakatyanlaradoğrufazlayayılmamış,bilâkistoplanmıştır.İnşaattasonderece berrak, damarsız beyaz mermer kullanılmıştır. Aynı mermerden anıtınçevresine 4minare yapılmıştır.Minareler, İstanbulminareleri kadar yüksek veince değildir. Her biri 42 metredir. Gece, mehtabın ve gündüz güneş ışığınınmuhtelif saatlerde âbidenin muhtelif cephelerine aksi, Tâc-Mahall’inmanzarasını her an değiştirmektedir. Âbidenin içinde bulunduğu muazzambahçe, ağaç ve çiçek tarhlariyle pek güzel bir şekilde bezenmiştir. HindistanTürk imparatorluğununozamankibaşkentiolanAgraşehrinehâkimolanTâc-Mahall, Cemne nehrine dayanmaktadır. Bahçedeki mermer havuzda âbide,olancaihtişamiyleakisyapmaktadır.

Çokyüksekbirteknikbilginineseriolarakkabûledilenkubbeninaltında,dörtyanda dört tane dev kapı vardır. Her birinin yüksekliği 32metredir. Âbidenindört tarafına, Yâ-Sîn sûresinin tamamı, çok büyük ve eşsiz sanatkârlıklayazılmıştır. İstanbullu Hattât Settâr Efendi’nin eseri olan bu yazı, mermere oşekildeoyulmuşturki,uzaktankabartmagibigörünmektedir.Uzaktanbakılınca,30 metre yüksekteki satırlar da, zemine yakın satırlar da, aynı büyüklükteharflerleokunmaktadır.SettârEfendi,harfleriniriliklerini,buşekildeayarlamış,

Page 165: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

yükseğeçıkıldıkçaharfleribüyütmüştür.

Âbidenin duvarları ve iç bölmeleri, akustik kurallara son derece uygun birşekilde yapılmıştır. Öyle ki, içinde Kur’ân okundukça, çok cazip ve insanıbüyüleyici yankılar, biribirini takip etmektedir. Mermer duvarlara yüzbinlerceakik,sedef,zafir,yemenî,yeşimvezebercedgömülmüştür.Buaradaduvarlaragömülü 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 tane gayet iri inci, sonyüzyıllardakikarışıklıklardayağmaedilmiştir.

Âbideninenüstkatında,herkenarı4metreolanve"Muhaccer"denen,yerden2metreyükseklikte,oyulmuşmermerden3kafeslesüslüblokta,Tâc-Mahall’inşerefine inşa edildiği Ercmend Bânû Pâdşâh-Beğim Türkmen’in mermersandukasıvardır.ErcemendBânû’dan36yılsonra72yaşındaölenŞâh-iCihân,Evrengezib Âlemgîr Şah tarafından, Muhaccer’in bir kenarındaki sandukanınaltınagömülmüştür.ÂlemgîrŞah,Şâh-ıCihân ileErcmendBânû’nunoğludur.Busuretleikibüyükâşık,ebedîuykularına,yanyanauyumaktadırlar.

Tâc-Mahall’in inşaatında yalnız beyazmermer kullanılmıştır.Büyükmermerbloklar, Agra’ya, 350 km uzakta bulunan bir ocaktan kesilmiş ve yontulmuşolarakgetirilmiştir.Âbideninbahçesine,başlıbaşınabirşaheserolanbüyükbircümlekapısındangirilmektedir.Bubahçeniniçindebircamivedahabirçokbinavardırki,hepsininyapımınaasılâbidekadar itinagösterilmiştir.Tâc-Mahall’inumumî görünüşü, bu binalarla beraber tam bir birlikmeydana getirmekte, herparça, diğerini tamamlamaktadır. Tâ uzaktan Tâc-Mahall’i gören, bahçesinincümlekapısındanâbideyeyaklaşmayabaşlayanbirziyaretçi,heradımdayenibirgüzelliğifarketmekteveheyecandanheyecanadüşmektedir.

DünyanınbelkienbüyükmimarlıkşaheseriolanbuTürkâbidesi22yıllıkbirçalışmadansonrabitmiştir.

Page 166: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

TÜRKCEMİYETHAYATI

Page 167: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ESKİTÜRKLER’DETİCARETHAYATI

Milât’tanÖnceIII.YüzyıldaTeomanveoğluMeteçağındaTürkler,büyükbirimparatorluk kurdular. Bu devlet, Büyük Okyanus ile Karadeniz arasındauzanıyor,Asya’nınbütünkuzeyyarısınıkaplıyordu.BüyükTürkHâkanlığı’nınMüslüman dinini kabul ettiği X. yüzyıla kadar 1.200 sene Türkler, sarsıntılıdevirler geçirmekle beraber, Asya’nın kuzey yarısındaki devletlerini vehâkimiyetlerini devam ettirdiler. Böyle sürekli ve istikrarlı bir imparatorluğunvarlığı, ticaretve iktisathayatınabüyükbircanlılıkgetirdi.Bucanlılık,BüyükTürkHâkanlığı’nıayaktatutanbaşlıcagüçkaynaklarındanbirioldu.

Türkler, Çin ile İran ve Roma-Bizans, yani Uzak Doğu ile Yakın Doğu veAkdeniz âlemi, diğer bir deyişle, o çağ dünyasının iki ucu arasındabulunuyorlardı. Bu durumları, Asya ticaretinin gelişmesini sağlayan vasatımeydanagetirdi."İpekYolu"denenvedünyaticaretininşahdamarıolanÇinileBizans arasındaki büyük ticaret yolu, Türkler’in elindeydi. Pekin’in azkuzeyinde başlayan Türk sınırları, İran’a, Horasan’a, Ural Dağları’na, HazarDenizi’ne kadar uzanıyor, Karadeniz kıyılarına temas ediyordu. Bu suretleTürkler, eski dünyanın başlıca devletleri olan Çin, İran ve Bizansimparatorluklarınınkomşusuidiler.

Türkler’in ticaretsistemlerisonderecepratikolduğugibi, iktisathayatınadayenilikgetirmişlerdi.Ticaret,doğrulukvegüvenedayanıyordu.İlkÇağsonundaveOrtaÇağ’ınilkyarısındaancakTürk,Çin,İran,RomaveonundevamıolanBizansimparatorluklarıgibiçokbüyük,süreklivedüzenlidevletler,büyükçaptaticaret aktivitesini ayakta tutacak vasatı sağlayabiliyorlardı. Bu devletler,merkezî otoriteleri kesin, bir emirle en uzak eyaletlere istediğini yaptırabilensiyasî varlıklardı. Küçük devletler, böyle bir düzenmeydana getiremiyorlardı.Büyük imparatorluklar bile, asayişin bozulduğu ve merkez otoritesininzayıfladığı zamanlarda, ticaret hayatının bozulduğunu ve iktisadî güçlüklerinortayaçıktığınıgörüyorlardı.

Türkler, çekvermek suretiyle tacirlerinkarşılıklı iş yapmausulünübildiklerigibi, bu usulü Asya’da geniş alanlara da yaymışlardı. "Çek" kelimesi Avrupadillerine, Arapça "sak" kelimesinin İran dilindeki söylenişinden Orta Çağsonlarında geçmiştir. Türkler, birkaç kere kâğıt para da yayınlamışlar, fakattutturamamışlardı.Türktacirleri,Çinliveİranlıtacirlerleortaklaşabüyükticaretortaklıklarıkuruyorve ticaretimümkünolduğukadarmilletlerarasıbirhareket

Page 168: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

hâlinegetirmeyeçalışıyorlardı.BuçeşitşirketlereTürkçe"ortak"deniyordu.Buortaklar,Akdeniz ileBüyükOkyanusarasındakiAsya ticaretineveAvrupa’nınithale mecbur olduğu bütün maddelere hâkimdi. Ortak teşkilâtı, Cengiz vehalefleri çağındaki Moğol cihan imparatorluğunda da devam etti. Moğollar,diğermedenîkonulardaolduğugibi,ortakteşkilâtınıda,Dokuz-Oğuz-On-UygurTürkleri’nden öğrenmişlerdi. Sonradan bu ortaklara, Arap tacirler de katıldı.Ortağıteşkiledenhissesahibitacirlerdenbirininbasitbiryazılısenedi,dünyanınöteki ucundaki diğer tacir tarafından, milyonlar değerinde malın teslimini vesevkini mümkün kılıyordu. Ortakların, binlerce insan ve hayvandan kurulukervanları,5aysürenticaretseyahatineçıkabiliyor,herşeytaşıyorvehemenhermalın ticaretini yapıyordu. Sibirya içerilerine kadar gidilip kürk ve çeşitlimadenler alınıyordu. Yerlerinde pek ucuz olan bu maddeler, uzak ülkelerde,büyükkârlasatılıyordu.921yılındaHarzem’denyaniAralGölü’nüngüneyindenhareket eden ticaret kervanında, 5.000 kişi ve on binlerce hayvan vardı. Bukervan,Oğuzlar’ın ülkesinden geçip,Bulgar Türkleri’nin ülkesine, yaniVolgaboylarına gitmişti. İlkbaharda hareket etmiş, sonbaharda Harzem’e dönmüştü.Böyle büyük kervanlar, hiçbir zaman istisna teşkil etmiyor, Çin’le Akdenizarasındadevamlışekildegidipgeliyordu.

Bu"ortak"denenşirketler,denizticaretinedeelatmışlardı.Yüzlercegemilerivardı.HindOkyanusuticaretinehemenhemenhâkimdiler.HindOkyanusu’nunbatıkesimindeçalışanAraparmatörleriyleişbirliğiyapıyorlardı.Buaktifdenizticareti, XVI. asrın ilk yıllarından başlayarak Portekizliler’in Hind Okyanusuticaretinielegeçirmelerinekadarsürdü.

Türktacirleri,dürüstlüğü,başlıcailkeolarakkabuletmişlerdi.ArapveBizanstarihlerinde, Türk tacirlerinin dürüstlüğünü öven kayıtlar az değildir. Ticaretahlâkınauygunsuzhareketedenbirtacir,derhalortakteşkilâtındançıkarılırdı.

Türkler,İslâmmedeniyetinegeçtiktensonra,buticaretteşkilâtışekildeğiştirdi.Osmanlı imparatorluğunda ticaret, daha fazla Akdeniz’e kaydı. Fakat KuzeyAsya’daki eski ticaret hayatı, hiçbir zaman Orta Çağ’daki hareket derecesinibulamadı.Osmanlılar’ın,VenedikveHindistan limanlarındabile ticarî ajanlarıve antrepoları vardı. Ancak bu çağda Avrupalılar, bilhassa deniz ticaretine,gittikçeartanbirtempoylaelkoydular.XVIII.asırdadünyaticaretiartıkhemenhemen Avrupalılar’a geçmiş, Asya fakirleşmeye, Avrupa iyiden iyiyezenginleşmeyeyüztutmuştu.

Page 169: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

METEZAMANINDATÜRKCEMİYETİ

Türkler’in sonradan "Oğuz Han" adıyla andıkları Mete, M.Ö. 209 yılındaBüyükTürkHakanlığı’nınbaşınageçti.M.Ö.174’ekadar35yılTürkdevletininbaşında kaldı. Asıl adı "Motun" olmakla beraber, daha çok "Mete" şekliyletanınmıştır. Babası Tuman veya Teoman’dan sonra Türk tarihinin aydınlıkçağının2.hükümdarısayılır.

O çağda, zamanımızdan 2.200 yıl önce Türk hükümdarlarına henüz "kağan"denmiyor, "yabgu" diye anılıyordu. Çinliler "şenyu" diyorlardı. Türk yabgusukutsaldı; Türkçe "Tanrıkut", Çince "Tanju" sanını taşırdı. Büyük oğlu, oğluyoksa büyük kardeşi valiaht sayılır, doğu ülkelerinin genel valisi olurdu. Batıülkeleri de imparatorluk hanedanından bir prensin yüksek idaresine verilirdi.Merkezi,doğrudandoğruyayabguyönetirdi.

Türk İmparatorluğu, Çin ve Önasya gibi kalabalık değildi. Nüfus pek azdı.Halkkışınkışlaklardaoturur,yazınyaylalaragöçerdi.Şehirler,yazınçadırlardankurulmuş, gezgin yerleşme şekilleri durumundaydı. Hayvancılık, en büyükgeçim kaynağını teşkil ediyordu. Silâh ve deri sanayileri, endüstrinin en ilerigitmiş kollarıydı, çünkü doğrudan doğruya millî savunmayı ilgilendiriyordu.Lükseşya,Çin’denvebaşkaülkelerdengetirtiliyordu.Bueşyaçokkereganimetşeklinde Türk ülkelerine giriyor, sulh zamanında değiştirme yoluyla da satınalınıyordu. Hayat şartları sert, bazen merhametsizdi. Kadınlar da erkeklerinyanındayorucuçalışmaşartlarıiçindeydi.

Türkcemiyeti,aristokratbircemiyetti.Ancakbinküsuryılsonra,İslâmdininegirerekdemokratvehalkçıbircemiyethâlinegelmiştir.Büyükaskerîmakamlar,asîl ailelerin tekelindeydi; çok defa vazifeler babadan oğula geçerdi. "Tarhan"denenasillerveaileleri,vergiödemezlerdi.Subaylartümenbeyi,binbaşı,yüzbaşıveellibaşırütbelerindeydi;sonraonbaşılargelirdi.Bunlar,isimleriningösterdiğisayıda atlıya komuta ederlerdi. Türk ordusu, atlı bir ordu idi. Çok defasüvarilerinyedekatlarıdabulunurdu.Tümenler10.000kişilikti.Türkordusunda24 tümen vardı. Tümenbeylikleri, yüksek asiller, çok defa hanedan üyesiprenslerarasındapaylaşılırdı.Türkordusununmanevrakabiliyetitekkelimeyleeşsizdi.

Türkler, aynı zamanda dünyanın en kalabalık muharip kuvvetine sahipti.Orduda muharip olmayan sınıflar yoktu. Her Türk erkeği asker sayılırdı. Eli

Page 170: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

silâh tutabilen herkes askerî eğitim görürdü. Başlıca silâhlar ok, yay, mızrak,kılıç ve bıçaktı. Türkler’in yaptıkları silâhlar çokmeşhurdu ve bütün dünyadaaranırdı.Türkler’inokçekişleriylehiçbirkavimrekabetedemezdi.

Türkler, tabiat kuvvetlerine tapıyorlardı; yani natüralist idiler. En büyükilâhlarıGökTanrısı idi.Çokkanaatsahibibirmilletolaraktanınmışlardı.Millîgururları olağanüstü yüksekti. Dünyaya hâkim olmak için yaratıldıklarınasamimîşekildeinanırlardı.

Türkler, değerine inandıkları başbuğlarına körükörüne denecek şekilde itaatgösterirlerdi. "Büyük Kurultay" denen bir asiller meclisi vardı. Fakat son sözYabgu’nundu. Yabgu’nun iradesi üzerinde münakaşa edilemezdi. Tabiatiyleböylebiridaresistemininüstüntaraflarıolduğugibi,kötütaraflarıdavardı.Enbüyükkötülük şuradangelirdi ki, başbuğlardeğersizve iktidarsızoluncaTürkkavimleri parçalanır, tekrar oymak yaşayışına dönerlerdi. Bir müddet sonradeğerli bir başbuğ ortaya çıkar, dağılmış Türk kavimlerini tekrar bir arayatoplardı.

Türkler’in en büyük millî ve içtimaî dehâları, teşkilâtçılıklarıydı. Bir avuçTürk,meselâÇin,meselâHindistan gibi, kıt’a büyüklüğünde bir ülkeye dalar,büyük bir devlet kurardı. Bu, Türk tarihinin en olağan hâdiseleri arasındaydı.Türkler’in girdiği her yerde düzen, huzur, asayiş hüküm sürerdi. Yerli halkındinlerine ve inanışlarına karşı saygılıydılar. Daha doğrusu onların vicdanîkanaatleri ilehiç ilgilenmezlerdi.Kendidinlerinive inanışlarınıkabulettirmekiçindeğilbaskıyapmak,ciddîbirgayretbilegöstermezlerdi.Türkler,coğrafyamesafelerinden asla ürkmeyen bir kavim olarak İlk ve Orta Çağ tarihinegeçmişlerdir. En uzak ülkeye ayak basar basmaz, sanki yüzyıllarca buülkelerdeymiş gibi tam bir devlet teşkilâtı kurarlardı. Türk kavimleri vekomşularıbirleşti,BüyükTürkHakanlığıbüyüdümü,dahauzakülkelerinfethibaşlardı.Yabancıkavimlere iç işlerinde tambirbağımsızlık tanırlar,vergileriniverdikleri, düzeni bozmadıkları müddetçe yüzyıllardan beri devam edegelenyaşayış ve âdetlerine karışmazlardı. Herhangi bir ayaklanma olursa, şiddetlebastırırlardı. Yabancı kavimleri askere almazlar ve o çağda bütün dünyadaolduğununaksineücretliaskerkullanmazlardı.Türkordusu, tammânâsıylabirmillî ordu hüviyetlerindeydi. Büyük Türk Hakanlığı’nın güç kaynaklarındanbirinideşüphesizbuözellikteşkilederdi.

Milâttan hemenönceki yüzyıllardaBüyükOkyanus’laHazarDenizi, SibiryabuzullarıileHimalayaDağlarıarasındauzananBüyükTürkHakanlığı,Meteve

Page 171: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

haleflerinindevrinde,bütünKuzeyAsya’yadüzengetirenbirvarlıktı.

Page 172: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

GÖKTÜRKLER’DECEMİYETHAYATI

Göktürkler, 552 yılından 745 yılına kadar 193 yılOrta veKuzeyAsya’dakiBüyükTürkHakanlığı’nınbaşındabulunmuşolanhanedanın adıdır.M.Ö.220yılındanberidevamedenBüyükTürkHakanlığı,Göktürklerçağındamedenîvesiyasî bakımlardan çok gelişmiştir. Sınırları doğuda Büyük Okyanus’a, batıdaKaradeniz’e, güneyde Hindistan’a dayanıyor, kuzeyde Kuzey Buz Denizi’neyaklaşıyordu.

GöktürklerçağındadaTürkordusu,Türkcemiyetiiçindeençokönemverilensınıftı.Ordunun,Asya’nın engüçlü silâhlı kuvveti olmavasfını kaybetmemesiiçinhertürlüitinagösterilirdi.Ordununüçteikisindenfazlasıatlı,üçtebirindenazı yayaydı. Uzak seferlerde yalnız atlı birlikler kullanılırdı. Makedonya veRomapiyadesineyse,Türksüvarisideoydu.HiçbirkuvvetinTürkatlıordusunualtedebileceğidüşünülemezdi.

Türkordusununbaşarılarındaenönemliunsur,sür’atti.Biraskerîsefersür’atlebitirilemediği,baskıntarzındasürprizolmaktançıktığıtakdirde,felâketsayılırdı.Türkler’in bu çağdaki başlıca düşmanı olanÇin’in kesif nüfusuna karşı ancakböyle bir taktikle başarı kazanmak mümkündü. Türk atlısı, gece gündüzdurmadanyolalır,ancakbirkaçsaatatınıdinlendirir,osıradakendisideuyurdu.Yanında daima yedek at bulunur, atlarından biri yorulunca, diğerine binerdi.Türk atlı ordusu, düşmana hiçbir haber alma şansı bırakmadan, en ümitedilmedik anda üzerine çullanırdı. Eğer düşman ordusu yüzbinleri buluyorsavuruşma kabul edilmez, Türk ordusu kırdırılmazdı. Daima geri çekilmeksuretiyle uçsuz bucaksız Türk toprakları içinde düşman şaşkına çevrilir, çetesavaşıylayıpratılır,enyorgunanında,üssündenyüzlercekilometreötedebirdentaarruza geçilip yok edilirdi. Düşman, mesafeden ürkerdi. Türkler’in enürkmedikleri şeyse mesafeydi. Türk atlıları, Karadeniz’le Pasifik arasında atkoştururlardı.Göktürkordusu,230.000kişidenibaretti.

Türkhakanlarıvedevletadamları, içindeyaşadıklarısertcoğrafyaşartlarınınvealdıklarıeğitiminsonucuolarak,realistadamlardı.BilgeKağan’ınrealistliğive olayları en tipik açılardan görebilmesi, Orhun Anıtları’nda açıkça belliolmaktadır.

BuçağdaTürkçe,OrhunÂbideleri’ninaçıkçaortayakoyduğugibi,pekyüksekbir ifade derecesine erişmişti. Türkler, "Göktürk Alfabesi" dediğimiz millî

Page 173: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

alfabelerinikullanırlardı.Okuyupyazmaoldukçayaygındı.Yalnızyükseksınıfdeğil, halk da okuyup yazma bilirdi. Talas vâdisinde bir Türk çiftçisinin taşüzerine kazdığı küçük bir yazıt elimize geçmiştir ki burada çiftçi, çiftliğini vesulamaşebekesinineşekildedüzenlediğinianlatır.

Göktürkler’in 5 ayrı değerde madenî parası da elimize geçmiştir. Göktürkbayraklarında alem olarak altından dökülmüş kurt başı vardı. ErgenekonDestanı’ndananlaşılacağıüzerebozkurt,Türkler’cekutsaldı.Türkler’inbayrakve tuğlarından başka mızraklarının ucuna astıkları ipek parçaları da vardı kibunlara"batırmak"kelimesindentüremişbirkelimeolan"batrak",yanibugünküsöyleyişimizle"bayrak"diyorlardı.

PekçokGöktürkheykelidebulunmuştur.Bazılarıyüksekbirsanateseriolanbuheykellerde görülenTürk tipi, bugünkü tipimize uygundur.BirçokGöktürkşehri harabesi de bulunmuş ve Rus arkeologları tarafından incelenmiştir.Bunlarınenmeşhuru,IsıkGölyakınlarındakiBarshanharabeleridir.

GöktürklertarafındanaçılmışsulamakanallarınınizlerideyakınyıllardaRusarkeologları tarafından bulunmuştur. Bunlardan Tötö Kanalı’nın 10 kilometreolduğugörülmektedir.İşlenmesisonderecegüçkayalıkbirarazideaçılarakikivâdiyi birleştiren ve yüksek bir matematik bilgiye dayanan Tötö Kanalı,arkeologları hayrette bırakmıştır. 1935’te aynı bölgeyi sulamak isteyenRuslar,daha iyi bir şekil bulunamayacağı kanaatine vararak, eski Göktürk kanalınıyenilemekyolunagitmişlerdir.

Göktürkler’in kayalar üzerine yaptıkları resimlerden kıyafetleri deanlaşılmaktadır. Çizme, pantolon ve uzun kaftan giyiyor, saçlarını uzatıparkalarına bırakıyor, sakallarını tıraş ediyorlardı. Başlarına kürkten yapılmışbörk, savaş sırasında tulga giyiyorlardı. Pantolon ve ceketinTürkler’emahsusolduğuilimâlemincekabuledilmektedir.Avrupa’daRomaçağınınsonunakadarharmâniyelere sarınıldığı, ceket ve pantolonun Hun Türkleri tarafındanAvrupa’yasokulduğumalûmdur.

Türkler, madencilikte, bilhassa demircilikte çok ileriydiler. Altay ve SayanDağları,Türkdemirmadenlerininbulunduğubölgelerdi.Buradaçıkandemirinyüksek cevherli olması ve Türkler tarafından çok iyi işlenmesi, Türk savaşsanayiininenbüyükhususiyetiydi.Türkkılıçları,emsalsizgüzelliktehayvanvebitkimotifleriylesüslümadenîkapkaçak,bütündünyadameşhurdu.Göktürklerçağına ait Türk demir ocakları ve dökümhaneleri de bulunmuş ve Rus

Page 174: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

arkeologlarıtarafındanincelenmiştir.

Türkler, demirden sapan, kürek, orak gibi ziraat vasıtaları yapmakta daustaydılar.Başlıcageçimkaynaklarıhayvancılıkolmaklaberaber,bilhassagüneybölgelerdeçokgelişmişbirziraatlerivardı.

TürkcemiyetindedeAvrupacemiyetlerindeolduğugibiasillikvardı."Tarhan"denen asiller vergi vermezlerdi. Asiller piramidinin başında tabiatiyle "kağan"denenTürk hakanı vardı.Kutsal sayılır ve çok büyük saygı görürdü.Kağanınzevcesine "hatun" denirdi. Kadının cemiyetteki yeri önemliydi. Erkeklerinyanında cemiyet hayatının her çeşidine katılırdı. Türkler, İslâm dinini kabuledince, bu dinde asillik olmadığı için, asalet ortadan kalktı. Fakat kadınıncemiyethayatındakiyeribirazküçüldü.

Türk cemiyetinde fuhuşmeçhuldü. Evli bir kadına tecavüzün cezası idamdı.Birgençkıza tecavüzse,gençkızevlenmeyikabuletmezse,geneaynıcezaylakarşılık görürdü. Hırsızlık yapan, çaldığının on mislini öder ve cemiyettekiyerini kaybederdi. On misli ödeyecek serveti yoksa hürriyetini kaybeder, esirolaraksatılırdı.Evlenme,servetveasillikçeyakınolanlararasındaolurdu.Asilgençkızlar,halktanerkeklerleevlenmezlerdi.

Göktürkler, yemeğe meraklıydı. Börek, kaymak, bal, tatlılar, gözdeyemeklerdi. Fakat fakir, zengin herkesin günde iki öğünyediği nesne, etti.Azekmek yerlerdi. Bekletilmiş kısrak sütünden yapılan kımız içerlerdi. Şarap davardı. Sarhoş olacak kadar içmek ayıptı. Yemek yerkenmusiki çalar ve şarkısöylerlerdi.Yemektensonraelleryıkanırvetemizküçükhavlularlakurulanırdı.

Kısaçizgilerleanlattığımızbucemiyethayatı, ikiasırsürdü.İkiasırTürkler,buşartlardayaşadılar.Buşartlar,dahaöncekiyüzyıllarınşartlarındanpekfarklıdeğildi. Göktürkler’in yerine geçen Uygur çağında da fazla bir değişiklikolmadı.Fakatmedeniyetinçeşitlialanlarındadahabüyükgelişmelerkaydedildi.

Page 175: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

OSMANLISARAYI’NDAKADIN

XIV. ve XV. asırlarda Osmanoğulları hanedanına mensup Türk padişah veşehzadeleri, Anadolu Beylikleri hanedanlarından, bazen Hıristiyan hükümdarailelerinden kız alırlardı.XVI. asırda bütünAnadoluBeylikleri ortadan kalktı.Bunun üzerine cariyeler, padişah zevceliğine yükseldiler. Padişahlar, birçokmahzuruolduğuiçinİstanbulluailelerdenkızalmaktan,onlarlaakrabaolmaktançekiniyorlardı. "Sultan" denenOsmanlı prensesleri ise, ileri gelen Türk devletadamlarıyla evlendiriliyordu. Osmanlı hanedanına mensup bir sultanla birşehzadeninevlenmesi, çokazgörülenbirolaydı.Böylebirolay1480’devukubulmuş,ondansonraancak1920tarihlerindegörülmüştür.

Bu gibi tedbirlerle Osmanoğulları, cihan tarihinde ilk defa olarak tam birmerkeziyet sistemi kurmuşlar, devletin hanedanın ortak malı olmayıp, yalnızhükümdara ait bulunduğu fikrini şiddetle savunmuşlar, gerçekleştirmeyibaşarmışlar ve bu suretle pek azametli ve sürekli bir imparatorlukkurabilmişlerdir. Zira bu çağlarda gerek Doğu, gerek Batı ülkelerinde devlet,hanedanın malı sayılıyor ve prensler arasında parçalanıp gidiyordu. Avrupa,XVIII. yüzyıl sonlarına kadar hanedan veraset savaşlarından kurtulamamıştır.Osmanlıdevletindeyseböylebirşeygörülmez.

Osmanlı hanedanının erkek üyesine, yani padişah veya şehzade oğluna"şehzade" denirdi. Şehzade, İstanbul’un fethinden önce "bey", bazen "çelebî"diye anılırdı. Sonradan "şehzade", bazen padişahlar gibi "han" ve "sultan"denmiştir.AncakTanzimat’tansonra"efendi"denmeyebaşlandı."MuradEfendi,AhmedEfendi"gibi.Hanedanınkadınüyesine,yanipadişahveşehzadekızınaönceleri "hatun", XVI. asırdan beri "sultan" denmiş ve böylece devam edipgitmiştir. "Ayşe Sultan, Fatma Sultan" gibi. Sultanlar, Türk imparatorlukprensesleridir. Bunların kızları da prenses sayılır ve "hanım-sultan" denirdi.Sultanların oğulları "sultan-zâde", kocaları ise "dâmâd"diye anılırdı.Dâmatlarve sultan-zadelere, eğer paşa değillerse, "beyefendi" diye hitap edilirdi.Sultanlarlaveşehzadelerlekonuşulurken,"efendimiz"şeklindehitapedilirdi.

Padişah zevcesi olmak üzere hazırlanan cariyeler, küçük çocukken Saray’aalınırdı.Kusursuzgüzelolmalarışarttı.Derhaleğitimveöğrenimlerinebaşlanır,İslâm dinini, saray geleneklerini, güzel konuşmasını öğrenirlerdi. İstidatlarınagöreedebiyat,yabancıdil, hattatlık,nakışöğrenenlerdeçoktu.Henüzpadişahhuzuruna çıkamayan eğitimini tamamlamamış cariyelere "acemî kız" denirdi.

Page 176: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Padişahın böyle bir kızla ilgilenmesi, geleneklere aykırı sayılırdı. Fakatilgilenenlerçıkmıştır.

Padişah zevceliğine yükselen cariyeye "haseki", XVIII. asırdan başlayarak"kadınefendi"denirdi.Birikihasekinin"haseki-sultan"diyeanıldığıvakiisede,bunlar nadirdir.Kadınefendiler, bir çeşit kraliçe sayılır, fakat asla imparatoriçesayılmazdı. Tek imparatoriçe, eğer hayattaysa, padişahın annesi olan hanımdı;buna "vâlide-sultan" denirdi. Birkaç kadınefendi olduğu zaman, bunlarbaşkadınefendi,ikincikadınefendi…diyeanılırlarveprotokoldebuşekildeyeralırlardı.

Saray’da yüzlerce cariye vardı. Bunlar, padişahın, şehzade ve sultanların,vâlide-sultanvekadınefendilerinhizmetindebulunurlardı.İstediklerianda"çırağedilirler" yani Saray dışında itibarlı bir kimseyle evlendirilirlerdi. Çeyizleri,Saray’dan verilirdi. Saray’dan kız almak bir imtiyaz sayılırdı; çünkü bu kızlarhemgüzelhemdeçokiyiterbiyeedilmişkimselerdi.

Padişahçocuklarıdoğuncahalkşenlikyapar,böylefırsatlarıkaçırmayarakbolbol eğlenirdi.Bazenuzunmüddet, hattâbirdefasında tam36yıl, 9 ay,5gün,Osmanoğulları’ndan hiçbir şehzade ve sultan doğmadı. Bu durum, hanedanınkesileceğiendişesiyleciddîüzüntüleresebepolurdu.Halkbazeneğlencedeçokileri gidince padişah şenlikleri durdururdu. I. Abdülhamid’in 21 Ağustos1776’daŞehzadeMehmedadlıoğludoğduğuzamanpadişah,"Böylemaskaralıklâzımdeğildir!"diyerekşenlikleridurdurmuştu.Çünküböyleşenliklerdepadişahhariç, herkesin taklitleri yapılır, aynen sadrâzam ve şeyhulislâm gibi giyinenmaskaralar eşeğe ters binerek caddeleri dolaşırlar, hattâ sadrâzamın sarayınınkapısınakadarböylealaylagiderlerdi.

Harem’in her türlü işinden sorumlu olan en yüksek cariyeye "başhazînedar"denirdi.Bunda,padişahınbirmührübulunurdu.Protokoldevezirvemüşirlerleeşit sayılırdı. Padişahı ziyarete gelen bütün hanımları, sultan olsalar bilebaşhazînedar karşılar ve huzura çıkarırdı. Maiyetinde 6 hazînedar daha vardı.Sondörthazînedarınderecesi,alaybeylerineeşitti.

Sultanlar, yani Türk imparatorluk prensesleri, evleninceye kadar Saray’dakidairelerinde, anneleriyle beraber otururlardı. Bunların daireleri, vâlide-sultandairesinin küçük bir örneği idi. Her sultanın hizmetinde 40 kadar cariyebulunurdu. Evlenen sultanlar Saray’dan çıkarılır, kendilerine, ölünceye kadaroturmak şartıyla, padişah tarafından bir saray verilirdi. Sultan ölünce saray,

Page 177: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

çocuklarınageçmez,alınır,yenievlenenbaşkabirsultanaverilirdi.Yanisaraylarşahıs malı değil, millî mal sayılırdı. Sultanlara ve şehzadelere, anneleri bilesaygıyla davranır, öz anneleri kendilerine isimleriyle hitap edemez, "AyşeSultan,AhmedEfendi"diyeçağırırdı.Çünküanneler,hanedandışından,ancakhanedana mensup, sonradan hanedana girmiş, Osmanoğlu kanı taşımayanhanımlardı.

Bir padişah ölünce, dul kalan zevcelerinden, çocuğu olmayanlar, istedikleritakdirde, yeni tahta çıkan padişah tarafından, en yüksek devlet adamlarındanbiriyle evlendirilirlerdi. Fakat ekserisi böyle bir arzuda bulunmazdı. Çocuksahibi dul padişah zevcesi, asla evlenemezdi. Çünkü bu suretle şehzade vesultanların üvey babaları ortaya çıkar ve hanedana karşı saygısız bir durumolmasındankorkulurdu.

Kısaca anlattığımız bu sistem, ufak tefek değişiklikler vemodernleşmelerle,1924’e,OsmanlıhanedanınınTürkiye’denayrılmasınakadardevametti.

Page 178: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

SULTANCEM’İNROMA’DAKİHAYATI

FatihSultanMehmed1481yılındaölünce,büyükoğluII.Bâyezidtahtageçti.Küçük oğlu Sultan Cem, ağabeyinin saltanatını kabul etmedi. Ancak, birkaçteşebbüsten sonra babasının tahtına oturamayacağını anladı. Rodos’a gitti.Fâtih’inoğlunaRodosŞövalyeleri,birçeşitesirmuamelesiyaptılar.Rodos’tanFransa’yagötürdüler.NihayetPapaileanlaşarak,zavallıŞehzade’yiFransa’danİtalya’yanaklettiler.

Sultan Cem, 13Mart 1489 günü Roma’ya vardı. Şehrin dışında, FrancescoCybo, kardinaller ve büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Halk kitleleri,Fâtih’inoğlunugörmekiçinyollarayığılmışlardı.BüyükhükümdarlarayapılantörenleCem,VatikanSarayı’nagirdi.Hükümdarlaramahsusdairelerdenbirineyerleştirildi. Bu andan başlayarak Roma, Avrupa siyasetinin hareket noktasıdurumuna geldi. Macaristan Kralı ile Memlûk Sultanı, Cem’in kendilerineverilmesi için Papa’ya baskı yapmaya başladılar. Cem’in 6,5 yıl süren Fransaikametibitmişti.Şimdi,Roma’yagelişindenölümünekadarsürecekolan5yıl,11ay,14günlükİtalyaikametibaşlıyordu.

Şehzade’yi Roma dışında karşılayanlar içinde, Memlûk Sultanı’nın Papa’yagönderdiği elçiler de vardı. Memlûk elçileri, atının üzerinde bulunan SultanCem’igörünce,uzaktantoprağıöptüler.Sonrayaklaştılar;Şehzade’ninüzengideduran ayaklarını öptüler. Ertesi gün Cem, Papa tarafından kabul edildi. Papa,kardinaller ve Roma’da bulunan bütün elçiler, Şehzade’yi ayakta karşıladılar.Papa, büyük tâcını ve tören elbisesini giymişti. Protokol görevlileri Cem’e,imparatorların bile Papa’nın ayaklarını öptüklerini söyleyip, hiç olmazsaPapa’nınkarşısındaeğilmesiniricaettiler.Şehzade,eğilmeyeceğinisöyledi.Israreden protokol görevlisine, aksi durumda ölümü tercih ettiği cevabını verince,Şehzade’nin durumu emrivaki hâline geldi. Papa VIII. Innocent, kendisinibaşıylaselâmlayanCem’ikucaklayıpöptüki,birPapa’nın,enbüyükhükümdarakarşıgösterebileceğisoniltifatderecesiydi.

Bundan sonra 3 gün ve 3 gece, Şehzade’nin şerefine yapılan şenlik veziyafetlerle geçti. Cem,Vatikan Sarayı’nın dairesinde rahat, fakat huzursuzdu.Birçok defalar daha Papa tarafından davet edildi. Papa, Türkiye’ye karşıyapılacak bir Haçlı seferi için, Sultan Cem’i elde etmek istiyordu. Fakat bukonudakidüşüncesiniüstükapalıbir şekildeaçınca,Şehzade,karşısınadikildi."Dîn-iMübîn-i İslâm"a ihanet edemeyeceğini söyledi. Papa’nın daha sonra bu

Page 179: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

konuda resmî ve özel bütün görüşmelerinden bir sonuç çıkmadı. Cem, buncamaceradan sonra başına dünya tâcını koysalar istemediğini, tek isteğininKahire’ye gidip ailesinin yanında ömrünü tamamlamak olduğunu söylüyordu.HattâbirdefasındaPapamüteessirolupağladı.

1490 Kasımında Roma’ya Sultan Bâyezid’in elçisi Kapıcıbaşı Mustafa Beygeldi; bu şahıs, sonradan "Koca Mustafa Paşa" adıyla vezîr-i âzam olmuştur.Sultan Cem’in 3 yıllık ödeneğini Papa’ya teslim etti. Ayrıca Hazret-i İsa’nınböğrüne saplanan mızrak olduğuna inanılan bir kargıyı, II. Bâyezid adınaPapa’yasundu.MustafaBey,SultanCem tarafındandakarşılandı.Türkelçisi,SultanBâyezid’inmektubunuvehediyeleriniverdi.

Sultan Cem, iyi kalbliliğinden, Roma’da gezintiye çıktığı zaman, yollardagördüğü fakirlere büyük sadakalar dağıtıyordu. Avrupa’nın henüz bütüninsanlığayaygınbirsevgianlayışıolmadığı,herşeydinçerçevesiiçindemütalaaedildiği için, Roma halkı arasında, Şehzade’nin Hıristiyanlığa meylettiğidedikodusuyayıldı.Okadarki,Papabilebuişikurcaladı.BirgünCem’i,açıkçaHıristiyan olmaya davet etti. Şehzade, bu teklifi hakaret saydı; ayağa kalkıpkonuşmayasonverdi. İncepsikologolanPapa,hiddetlendiğinigördüğüSultanCem’iteselliedicisözlersöyledi.

1492 Ağustosunda, Cem, Roma’ya geldikten 3 yıl, 5 ay sonra, Papa VIII.Innocent öldü. Yerine VI. Alessandro Borgia, papa seçildi. Bu papanınzamanında Cem, daha da serbest bir hayata kavuştu. Roma şehri dışında atlagezinmesinebile izinverildi.CesareBorgia,kardinallervebüyükasilzadelerledost olan Cem, bunların en gözde davetlisi sıfatıyla açık hava ve salontoplantılarına katıldı. İtalya’da Rönesans’ın serbest havası esiyordu. Güzelsanatlardabüyükilerlemelerolurken,ahlâk,sonhaddinekadardüşmüştü.TürkŞehzadesi,kendimillîhayatıylahiçbirilgisiolmayanböylebiratmosferiçinde,zoryıllargeçirdi.

1494EkimindeFransakralıVIII.Charles(Şarl),fütuhatmaksadıylaİtalya’yagirdi. Birkaç yıldan beri Şehzade’nin oturmasına tahsis edilen San AngeloŞatosu’ndaki Rodos Şövalyeleri, Rodos’a gittiler. Şövalyeler, veda içinkarşısında diz çöktükleri zaman iyi kalbli Cem, teessür gösterdi. 21 Ocak’taPapa,yanındaFransakralıolduğuhalde,SanAngeloŞatosu’nda,SultanCem’iresmenziyaretetti.Büyüktörenyapıldı.Papa,VII.Charles’laCem’itanıştırdı.Bundan sonra VI. Alessandro Borgia, Fransa kralının baskısına dayanamadı;Şehzade’yi,VIII.Charles’ateslimetti.Fransakralı,güneye,Napoli’yeiniyordu.

Page 180: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Cem’i yanına aldı. Yolda Fâtih Sultan Mehmed’in küçük oğlu hastalandı;öleceğini anladı. VIII. Charles’in samimî ilgisine rağmen kurtulamadı. Papatarafındanyavaş tesir edenbir zehirle zehirlenipFransaKralı’naverilmişti. 25Şubat1495sabahıNapoli’deöldü.35yaşını3ay,3güngeçiyordu.Avrupa’yaayak bastığı tam 12 yıl, 4 ay, 29 gün olmuştu. Cenazesi, bir müddet sonraTürkiye’yegetirildiveBursa’ya,atalarınınyanınagömüldü.

Page 181: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

KANUNÎDEVRİNDEİSTANBUL

EskiAvrupalı seyyahların, geçmiş yüzyıllardakiTürkiye hakkında yazdıklarıeserler, çok ilgiye değer bilgiler verir. Türkler’inkinden başka birmedeniyetinmensubu olan Avrupalı, toplumumuzu değişik bir açıdan görmüştür. İçlerindegeniş kültürlü ve derin görüşlü olanlar, geçmiş yüzyıllardakiTürkler hakkındagerçekten önemli şeyler söylemişlerdir. Bunlardan biri de Baron Büsbek’tir.Büsbek,Belçikalıbirasilzadedir.AlmanyaimparatoruveİspanyakralıCharles-Quint’in (Şarlken) hizmetine girmişti. En önemli memuriyeti, Almanya’nınTürkiyebüyükelçiliğidir.OdevirdeTürkiyeimparatorluğu,azametininzirvesineerişmişti. Tahtta, ihtiyar Kanunî Sultan Süleyman bulunuyordu. Yalnızİstanbul’u değil, Anadolu’yu ve Türk imparatorluğunun birçok yerini gezenBüsbek,Anadolubitkilerini,buaradailkdefaolaraklâleyiveleylâkıAvrupa’yatanıtmış, Ankara’da Latin edebiyatının şaheserlerinden olan ünlü AvgustusYazıtı’nı bulmuştur. Uzun yıllar Türkler arasında yaşayan bu bilgin diplomat,dünyanın yarısından fazlasını elinde tutan Türkler hakkında ilgi verendüşüncelerilerisürmektedir.

Almanya’nın XVI. asır İstanbul büyükelçisi, "Türkiye’de, diyor; Türktoplumunda,şahsîmeziyetveliyakatdışındahiçbirşeyedeğerverilmez.Asaletyoktur. Bunun tek istisnası, Osmanoğulları hanedanıdır. Yalnız bu hanedanamensup olmak insana doğuştan bir mevki sağlar. Yoksa yükselebilmek için,çalışmaktanvedeğerinigösterebilmektenbaşkayolyoktur."

"Türkler, ilme saygılı ve ince duygulu birmillettir.Yazılı bir kâğıdın ve gülgibi çiçeklerinyapraklarınınüzerinebasmazlar.Yoldayazılı birkâğıtgörünce,alıpbirkenarakoyarlarki,kimseüzerindengeçmesin."

"İstanbul şehrine gelince, burası, cihanın taht şehri olmak için yaratılmışabenzer. Daha güzel, daha iyi mevkide bir şehir tasavvur bile edilemez.Padişahlar, yabanî hayvanları getirip şehrin birkaç yerinde hayvanat bahçeleriyaptırmışlar. Türlü türlü vaşaklar, yaban kedileri, panterler, leoparlar, arslanlargördüm.Arslanlardan biri o kadar iyi terbiye edilmişti ki, ziyaretim sırasında,hayvanınmürebbisiyemeküzereağzınabüyükbirkoyunparçasıverdivesonrabu parçayı geri aldı; arslan, kanın tadını almış olduğu halde, hiç sükûnetinibozmadı. Dans eden ve top oynayan bir küçük fil yavrusu da gördüm, çokhoşumagitti!"

Page 182: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

"İstanbul çarşılarında da vahşî hayvanlar satılır. Maymun, papağan, geyik,karaca, tilki, ayı, vaşak, sansar, samur gibi akla gelebilecek her hayvanı satandükkânlarvardır.Bilhassaecnebilerburadançokalışverişyapıp,buhayvanlarıAvrupa’ya götürürler. Türkler’in kuş pazarları harikulâdedir. Her türlü kuşubulmakmümkündür."

"Türk sistemini kendi sistemimizle mukayese ettiğim zaman, gelecektebaşımıza gelmesi muhtemel şeyleri düşünüp titriyorum. Türkler’in tarafında,tarih boyunca tasavvur edilebilecek orduların en kudretlisi mevcut.İmparatorluğunbitmektükenmekbilmezbütünkaynaklarıbuordununemrinde.Zafere alışkanlık, devamlı seferlerin tecrübeleri, birlik, düzen, disiplin,kanaatkârlık,uyanıklıkbubüyükordununbaşlıcavasıflarınıteşkilediyor.Bizimordularımızsafakir,müsrif,mağlûbiyetlerdenmâneviyatınıyitirmiş,disiplinsiz,serkeş,sarhoş,sefih, tamahkârdır.Eğer İran,doğudanTürkiye’yidaimîşekildetehditetmese,Avrupa’nınişiçoktanbitmişti.Türkler,İran’laişlerinibitirdiklerizaman,bizimboğazımızaatılacaklardır.Böylebirihtimalekarşınederecelerdehazırlıksızolduğumuzudüşünüptitriyorum."

Bunlar, alelâde bir adamın değil, Avrupa’nın yarısını ve bütün Amerika’yıelindetutanAlmanyaveİspanya’nınbüyükbirdiplomatınıngörüşleridir.Çöküşdevirlerimizde biz Avrupa’ya nasıl bakıyorsak, yükselme devirlerimizde deAvrupa’nın bize aynı şekilde baktığı anlaşılıyor. Büsbek, görüş ve tahlillerineşöyledevamediyor:

"İlk dikkat ettiğim özellik, çeşitli sınıflara mensup Türk askerlerinin, kendikarargâhlarından dışarıya çıkmamalarıydı. Bizim karargâhlarda olup bitenleribilenler, buna inanmakta zorluk çekeceklerdir. On binlerce askerin bulunduğuAmasya ordugâhında, mutlak bir sessizlik hüküm sürüyordu. Kavgadan,münakaşadan, şiddetten, zorlamadan, eser yoktu. Yüksek sesle konuşana bilerastlamadım.Hertaraftertemizdi.Enküçükbirsüprüntügörülmüyordu.Bugibişeyleri Türkler derhal yakıyor veya uzağa götürüp gömüyorlar. Türkler’de hertürlü kumarmeçhuldü. Bizim ordugâhlarımızdaysa, zar ve kâğıt oynanmayan,içkiiçilmeyen,kavgaçıkmayançadıryoktur.

Düşman ülkesinde bulundukları zamanTürkler, ramazan ayına tesadüf ettiğitakdirde, oruç tutmuyorlardı. Öğle yemeğini padişah bizzat herkesin göreceğiaçık bir yerde yiyordu ki, bütün ordu kendisini taklit etsin ve kimse taassubakapılıp oruç tutarak kuvvetten düşmesin. Bu oruçlarını Türkler, düşmanülkesindençekildiktensonrakazaediyorlardı.

Page 183: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

En küçük bir disiplinsizlik derhal cezalandırılıyor ve hiçbir suça gözyumulmuyordu. Ordugâhta bir bayram namazının kılındığına şahit oldum.Saflar,hayretedilecekderecedemuntazamdı.Uçsuzbucaksızbirkalabalık,gözalabildiğinedalgalanıyordu.Türlütürlü,renkrenküniformalar,altın,gümüş,lâl,ipek, satenparıltıları içindedevamedipgidiyordu.Buservetve ihtişam içindeherkesmütevazı idi.Bukudret ve zenginlik, onlar için alışılmış, benimsenmişşeylerdi. Uzakta tımarlı süvarilerin binlerce atı görünüyordu. Gayet güzel,yüksek, bakımlı hayvanlardı ve son derece pahalı bir şekilde süslenmişler vedonatılmışlardı.

Türk cemiyetinin manzarası da, Türk ordusunun manzarasından farksızdır.Aynısessizlik,servet içindesadelik,kudretindeneminolanlaramahsus tevazu,halktabakalarınakadaryayılmıştır.Türkler’denalacağımızdersler,sonsuzdur."

Page 184: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

ŞEHZADEMEHMED’İNSÜNNETDÜĞÜNÜ

Osmanlı tarihininenmuhteşemdüğünlerindenbiri, III.SultanMuradHan’ınbüyükoğluVeliahd-ŞehzadeMehmed’insünnetdüğünüdür.Tören, İstanbul’unFethi’nin 129. yıldönümü olan 29 Mayıs günü başladı ve 56 gün sürerek 24Temmuz’da bitti.Operasyonu, 4.VezirCerrahMehmed Paşa yaptı. Bugün deİstanbul’un bir semtine adını veren Cerrah Paşa, bu hizmetinden dolayıpadişahtan 10.000 duka, ayrıca 30 top kumaş, som altından leğen ve ibrikledeğerli hıl’atler aldı. İstanbul’da bulunan bütün büyükelçiler, elçiler, siyasîtemsilciler, Türkistan Hakanı ile Fas Sultanı’nın olağanüstü elçileri, düğünekatıldı. Düğüne, bütün devlet adamları, memurlar, halk, İstanbul’da bulunanherkesdavetliydi.Buişiçin,ozaman"Atmeydanı"denenşimdikiSultanahmetMeydanı ayrıldı. Daha Sultanahmed Camii olmadığı için, o zamankimeydan,bugünkünden genişti. Sonradan sadrâzam ve dâmâd olan Rumeli beylerbeyisiİbrahim Paşa, "düğüncübaşı" sanıyle tören ve eğlencelerin düzenlenmesigörevini aldı. Sokollu Mehmed Paşa’nın damadı olan Anadolu beylerbeyisiCâferPaşa,"şerbetçibaşı"yapıldı.YapılacakyapılarlaKapdân-ıDeryâKılıçAliPaşauğraşıyordu.SonradansadrâzamolanYeniçeriağasıFerhadPaşadaşehirdebirdüzensizlikolmamasınadikkatediyordu.

Düğünü, Topkapı Sarayı’ndan, Atmeydanı’nın kenarında bulunan MakbûlİbrahimPaşaSarayı’nagelerekbizzatIII.SultanMuradaçtı.Hemenarkasından,Veliaht-Şehzade Mehmed geliyordu. Altın iplikle işlenmiş ipekli bir elbisegiymişti.Kavuğundakisorguçtaikisiyahtüy,sağkulağında,sonderecedeğerlibiryakutküpe,sağelindeçokiribirzümrütyüzükvardı.Kılıcınınkabzasına,endeğerlitaşlartakılmıştı.Veliahd’in,babasınıneliniöpmesiüzerinemehtertakımıçalmaya başladı. Artık 56 gün boyunca Atmeydanı’ndan mehter, incesaz,köçekçetakımıgibimusikitopluluklarınınsesikesilmedi.

Gerçek büyüklükleriyle şekerden 9 fil, 17 arslan, 19 pars, 22 at, 21 deve, 4zürafa, 8 ördek, 11 leylek, 25 şahin, 8 turna yapılmıştı. Bunların hepsi halkadağıtıldı.Sıra,vezirlerin,düğünhediyelerinisunmalarınageldi.SadrâzamKocaSinan Paşa, 40.000 duka değerinde atlar mücevherli at takımları, 2. VezirSiyâvuşPaşa,20.000dukadeğerindeatvekumaş,3.VezirMesihPaşa,30.000dukadeğerinde3atve150takımelbise,4.VezirCerrahMehmedPaşa,15.000dukadeğerindeatlar,köleler,cariyeler,kumaşlarvegümüşeşya,Kâhyabeyyaniiçişleri bakanıOsmanAğa 10.000 duka değerinde gümüş yemek takımları ileÇerkesveGürcüköleler sundular.Yalnızbuhediyelerin toplamı115.000duka

Page 185: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

idi.Diğerdevletadamları,zengintacirlervearmatörlerdehediyelervermişlerdi.

Düğündevamettiğimüddetçehergece1.000ekmek,1.000tepsipilav,20sığırvebuölçüdediğeryiyecekikramedildi.Sığırlar,boynuzlarıdahil,bütünolarakkızartılıp dağıtılıyordu.Türkler’den sonra, yabancılar da hediyelerini sundular.Almanya, Fransa, Polonya, Venedik, Türkistan ve İran büyükelçilerininhediyeleri dikkati çekiyordu. Fakat Fas olağanüstü büyükelçisininkiler, hepsinigölgede bıraktı. Fas Sultanı’nın gönderdiği hediyelerin başında altın tellerleişlenmiş2halı,incilerleişlenmişbirmücevherkutusu,4ipekseccade,emsalsizbirpırlantailesüslübirsorguç,baştanbaşamücevherkakılmışat takımları, toptopkumaşlargeliyordu.Buhediyelerdenbaşka,Fas’ınyıllıkvergisi40.000dukada Hazine’ye teslim edildi. Almanya İmparatoru’nun gönderdiği hediyelerindeğeri40.000duka,VenedikDoçu’nunkiler8.000dukatutuyordu.

Geceleri atılan fişekler, şehri gündüze çeviriyordu. Türk deniz kuvvetlerininhazırladığı bu fişekler atıldıktan sonra, yüzlerce metre yükseklikte rengârenkdağlar,kaleler,gemiler, fillervebunabenzerşeylervücudegeliyorduki,XVI.yüzyılTürkteknikvesanatınınderecesinigöstermekbakımındanilgiçekicidir.SokolluMehmedPaşa’dandulkalanpadişahınkızkardeşiİsmihanSultan’ın900kölesi, çeşitli danslar yapıyor ve mitoloji konularını işleyen oyunlaroynuyorlardı. 16-17 Haziran gecesi atılan çok büyük bir fişek, bütünİstanbullular’ı hayran bıraktı. Gökyüzü, tabiî renkleriyle ve çeşitli ağaçlarıylatam bir orman manzarasına büründü. 7 Temmuz’da, Veliaht-Şehzade sünnetedildi. 22 Temmuz’da III. Sultan Murad, oğluyla beraber Topkapı Sarayı’nadöndü. İki gün sonra da düğün bitti. Belki daha devam edecekti. Fakat 2 günönce doğan bir şehzadenin ölümü üzerine padişah, düğüne son verilmesiniemretti.

Veliaht-ŞehzadeMehmed, sünnetinden 1 yıl, 5 ay, 11 gün sonra, 17 Aralık1583’te"Saruhantahtındaoturmaküzeresancağaçıktı."YaniManisavaliliğineatandı.17yaşını6ayve23güngeçmişti.Dahaönceki şehzadeleregörebirazgeçsancağaçıkanVeliahd’e2.000atlıveyayaasker,1.500kişilikmaiyeti,buarada hocaları, lalaları, yâverleri, mabeyncileri, müşavirleri ve cariyeleri eşlikediyordu. Kapdân-ı Deryâ Kılıç Ali Paşa’nın baştardasına binen Veliahd’i,Sadrâzam,vezirler,ulemâveilerigelenler,törenleuğurladılar.PadişahınhocasıSâdedinEfendi,Veliahd’e,nasıldavranmasıicabedeceğiüzerindeöğütverdiveduaetti.ŞehzadeMehmed,onbiryılsonra,babasınınölümüüzerineManisa’dandöndüve"III.Mehmed"sanıylaOsmanoğullarıtahtınaoturdu.

Page 186: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

XVII.ASIRDATÜRKİYE’DECEMİYETHAYATI

XVII. asırda, IV. Sultan Mehmed devrinde, İngiltere büyükelçiliğininbaştercümanı olarak uzun yıllar Türkiye’de yaşayan Ricault (Riko), Osmanlıtarihiüzerindepekdeğerlikitaplaryazmış,birçokdillereçevrilenbukitaplarpekçok defalar basılarak büyük rağbet görmüştür. Kitabımızın bu kısmında,Ricault’nun kendi şahsî görüşlerinden bazılarını naklederek, XVII. asırdaTürkiye’detoplumhayatıüzerindebirfikirvermeyeçalışacağız.

Ricault, padişah hakkında şöyle diyor: "Yeryüzünün en büyük bölümünehükmeden Türk imparatoru, milleti tarafından çok sevilir. Türkler, padişahınmensup olduğu Osmanlı hanedanına âdeta kutsallık izâfe ederler. Hıristiyanmilletler, Türkler’in bu davranışlarını örnek almalıdır. Bu kadar büyük birimparatorluğun dağılmadan korunabilmesinde şüphesiz hükümdarlarına vehanedanlarına gösterdikleri saygının önemi büyüktür. Türkler’in terbiyesistemleri de, siyasetlerinin dayanaklarından birini teşkil eder. Bu dereceazametli imparatorluk kurup yaşatabilmelerinin diğer bir sırrı da, cemiyetdüzenlerinin bizdeki gibi asâlete dayanmamasıdır. Türk toplumunda hervatandaş eşittir ve şahsî kabiliyeti derecesinde hükümdarlık hariç, aklagelebilecekhermakamayükselebilir.Meziyet,servettenüstüntutulur."

Ricault, Türk cemiyeti hakkındaki müşahedelerine şöyle devam ediyor:"Türkler,kendilerinibütünmilletlerden,bilhassabizHıristiyanlar’dançoküstüngörürler.İmparatorluklarındabulunanmilyonlarcaHıristiyan,tambirhürriyetveadalet içindeyaşamalarına rağmen,Türkler’in üstünlükduygusuderhal sezilir.Bununla beraber Türkler, çok terbiyeli bir millettir. Kendi teb’aları olsun,Avrupalı olsun, Hıristiyanlar’a karşı çok nazik muamele ederler. Esasen Türkhalkının nezaket kaideleri, dünyanın herhangi bir en medenî şehrinde takipedilenkaidelerderecesindemükemmeldir.

Türkiye’debilhassadilöğretiminebüyükönemverilir.TürkçeokumayazmayıhenüzbellemişçocuğaArapça,birmüddetsonradaFarsçaöğretilmeyebaşlanır.Bu iki yabancı dili bilmek, devlet görevlerindeolduğukadar toplum içindedebir şahsın yükselmesine ve sivrilmesine hizmet eder. Saray hizmetinegireceklerden ayrıca yüksek bir ahlâk ve terbiye kaidelerinin en küçükinceliklerini hiç ihmal etmeden uygulamak beklenir. Devlet memuru olmanınitibarı büyüktür ve küçük bir devlet memuru olmak bile pek kolay değildir.Dünyanın hiçbir devletinde memur olmak için, Türkiye’deki derecede itina

Page 187: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

gösterildiğinisanmıyorum.

Kuruluşları, gelişmeleri ve düzenleri birbirine benzememekle beraber, Türkimparatorluğu, tarihteancakRoma imparatorluğu ilemukayeseedilebilir.Türkpadişahıda,Romaimparatorlarıgibikendinicihanınenbüyükhükümdarıgörür.Bunda hakkı da vardır. Çünkü zamanımızda Avrupa’nın tek imparatoru olanAlmanyahükümdarı,padişahayıllıkvergivermektedir.

TürkimparatorluğununMısır,Macaristan,Rumeli,Anadolu,Cezâyirgibiöyleeyaletlerivardırki,genişlik,nüfusvezenginlikbakımındanherbiri,herhangibirAvrupa devleti ile mukayese edilebilir. Bu muazzam imparatorluğun beyni,İstanbul’dur. İstanbul’a yeryüzünün her tarafından ticaret eşyası gelir vedünyanınhertarafınaticareteşyasıihraçedilir.İstanbul’ayıldaortalama20.000esirgeldiğinisöylemek,bukonudabirfikirverebilir.İstanbul,terbiyesi,giyimivekültürüylebütünimparatorluğaörnekdurumundadır.TürkdevletindeyaşayanRumlar,Ermeniler,Slavlarvebaşkakavimler,Türkçeöğrenmeyevekonuşmaya,Türkler gibi giyinmeye, her hususta onlar gibi hareket etmeye heves ederler.VaktiyleRomaimparatorluğundadabarbarlarböyleyaparlar,Latinceöğrenirler,Romalılar’ıtaklitederlerdi.

Padişahlarınmillî birmüze şeklinde toplayıp biriktirdikleri servet, dünyanınhiçbirservetiylemukayesekabuletmez.YeryüzündeenzenginÇinporselenlerikoleksiyonlarınaÇinimparatorudeğil,Türkpadişahısahiptir.Bukoleksiyondaonbinlerceparçabulunmaktadır.Herparçanınortalamadeğeri300-400altındanazdeğildir.Padişahınserveti,buörneğegörekolaycadüşünülebilir."

Padişahın herhangi bir emri, bu uçsuz bucaksız imparatorluğun herhangi birköşesinde,inanılmayacakbirhızlauygulanır.Yeryüzündehiçbirhükümdarınbuderece büyük bir nüfuzu yoktur. Türkler’i daha yakından tanımak, bizAvrupalılar için şarttır. En kısa zamanda İngiltere’de Türkçe öğreten bir okulaçmamızlâzımdır."

Page 188: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

XVII.ASIRDAEDİRNE

XVII. asırda Edirne, dünyanın en büyük şehirlerinden biriydi. IV. Mehmeddevrinde, Köprülü-zâde Fâzıl Ahmed Paşa sadrâzamken Fransa büyükelçiliğibaştercümanı olarak uzun yıllar Türkiye’de bulunanAntoineGalland, bize buçağ Edirne’si üzerinde değerli bilgiler vermektedir.BinbirGeceMasalları’nıilk defa Fransızca’ya çevirerek büyük bir ün yapan Galland (Galan), ince birgözlemcidir. IV. Mehmed’in Edirne’de Selimiye Camii’ne bayram namazınagidişinişöyleanlatıyor:

"Alayın baş taraflarında bir yerde Vezir Dâmâd Musâhib Mustafa Paşagidiyordu. Büyük bir ihtişam içinde olmasına rağmen, bütün Türk devletadamları gibi tevazu ile karışık bir ağırbaşlılığı vardı. Çevresinde şâtırlaryürüyordu. Vezirlerin yanında bulunan bu muhafızların hepsi uzun boylu veyakışıklı insanlardı. Üniformalarında yeşil, mor, kırmızı ve sarı renkler vardı.Gümüş ve altın tellerle işlenmiş ipek üniformaları, güneşin altında parıl parılyanıyordu. On veya on ikisi yan yana yürüyorlardı. Sonra solak denen hassaaskerleri ilerliyordu. Bunları ‘çavuş’ denen 9 padişah yaveri takip ediyordu.Bunlaratüzerindedeğil,yayayürüyorlardı.Herbirielleriylepadişahınbiratınıyediriyordu. 9 at da muhteşem hayvanlardı. İlk üç atın koşumları inciyleişlenmişti. Diğer üç atın üzerinde elmaslar yanıp sönüyordu. Son üç atınkoşumlarıysa som altın olup üzerlerine mücevherler kakılmıştı. Çavuşlarıpeykler takip ediyordu. Her peykin elinde altın yaldızlı gümüş baltalar vardı.Dahasonrapadişahgeliyordu.Anlatılamayacakderecedegüzel,gümüşrengindebir ata binmişti. Kavuğundaki sorguçta, balıkçıl tüyleri arasında, çok iri birelmasparlıyordu.

"Padişahın çehresi, bütünAnadolu halkı gibi esmerce, dolgun, gözleri iri vemânâlı idi.Hemenarkasındasilâhdârıgeliyorvekabzasıbaştanbaşayakutlarlaörülmüşkılıcını taşıyordu.Çevresindeki askerlerin giyimi pekgöz alıcıydı. İçisamur kaplı elbiselerinin düğmeleri elmastı. Böylece Edirne Sarayı’ndanSelimiye Camii’nin kapısına gelindi. Avlularına, caddelere kadar dolu olancamidebayramnamazıkılındı.Dönüştepadişahköprüüzerindengeçerken,birkadın yaklaştı. Elindeki dilekçeyi padişaha verdi. Hükümdar hemen atınıdurdurarak dilekçeyi oracıkta okudu. Edirne’deki bizim Fransa büyükelçiliğibinasıyakınlarındadabiradampadişahadilekçevermek istedi.Birkapıcıbaşı,yanimâbeynci, atından inerek adamın elindeki kâğıdı aldı; açmadan padişahaverdi. Bu sırada Edirne’de yer ve gök, atılan bayram toplarının sesleriyle

Page 189: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

inliyordu.1672yılının8Nisanıolanbugün,bircumartesiydi."

"7 Mayıs 1672 günü IV. Sultan Mehmed, Polonya seferine çıkmak üzereEdirne’den ayrıldı. Hayatımda bundan daha güzel, daha muhteşem bir alaygörmedim.Dünyanınhiçbiryerindedahaparlak,dahadüzenli,dahazenginbirgeçit resmi yapılamazdı. Ordunun bizzat padişahın komutası altında şehirdençıkışı,güneşindoğmasındanbaşlayarak5saatsürdü.PolonyasınırınakadarolanmerkezlerdekiTürkbirlikleri,yoldabuorduyakatılacaklardı.Geçenaskerkadar,atları da muhteşemdi. İnsan hangisini seyredeceğini şaşırıyordu. Hayvanlarınüzerlerinde muhteşem örtüler vardı. Ancak başları ve bacakları görünüyordu.Birçoğu zırhlıydı. Zırhlı olmayanların sağrıları kaplan veya pars postuylaörtülmüştü.Üzerlerindekisipahiler,kılıç,yay,sırmaişlemeliveiçiokladolubirokluk taşıyorlardı. Gayet güzel cilâlanmış kalkanları da vardı. Tüfek taşıyanasker,yayayürüyordu.Atlılarınbirkısmımızraklıydı."

"İlk birlikler geçtikten sonra kalabalık bir mehter takımı yürümeye başladı.Hemyeniçeriadımlarıylayürüyorhemdeçalıpokuyorlardı.Köslervedavullarvurduğu zaman yer yerinden oynuyordu. Gösterdikleri ihtişam, olağanüstü birşeydi. Mehter takımından sonra gene sonu gelmez gibi görünen birliklergeçmeyebaşladı.Türkaskerinindemirdenveişlemelizırhları,yeşil,kırmızıvesarı satenden sarıkları, ipek kordonlarla süslü kadife cepkenleri, en iyi şekildeimal edilmiş silâhları, seyredenleri hayretle karışık bir hayranlık içindebırakıyordu. Silâhlarına o derecede özen gösterilmişti ki, her ok, ayrı ayrıcilâlanmış ve süslenmişti. Eski çağda tasvir edilmiş şekliyle savaş tanrısı olanMarsgökteninipbumanzarayıgörse,utançvekorkusundan,hemengeldiğiyeredönerdi."

Page 190: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

NOINTELMARKİSİ’NİNİSTANBULBÜYÜKELÇİLİĞİ

Fransa kralıXIV.Louis, birmüddetten beri bozulanTürk-Fransız ilişkilerinidüzeltmek için, İstanbul’a yeni bir büyükelçi göndermeye karar vermişti. Bugöreve, 35 yaşında genç bir asilzade olanNointel[2]Markisi’ni seçti. İstanbulbüyükelçiliği, Fransa’nın yabancı ülkelerde bulunan 7 büyükelçiliğinin enönemlisiydi. Hiçbir yabancı başkentte Fransa, İstanbul’da bulundurduğu kadardiplomat bulundurmuyordu. Nointel, 4 savaş gemisi ile 21 Ağustos 1670’teToulon’dan ayrıldı. Nointel’i, "Princesse" adlı tekne taşıyordu. Büyükelçininmaiyetiarasında,sonradaneserleriyledünyaçapındaünyapanikigençFransız,AntoineGallandveChevalierdeChardinvardı.Nointel,22Ekim’deİstanbul’ageldi. IV. Sultan Mehmed, Edirne’deydi. Fransız gemileri, bütün toplarınıkurusıkı ateşleyerek Türk başkentini selâmladı. Nointel, ancak 10 KasımdaBeyoğlu’ndakielçiliğegitmeküzerekarayaçıktı.

Ertesigün,padişahınbaşyâveriolanÇavuşbaşı,elçiliğegiderek,Nointel’eIV.Mehmednamına"hoşgeldiniz"dedi.Nointel,önceİstanbul’dasaltanatnâibivesadâret kaymakamı olarak bulunan 3. Vezir Merzifonlu Kara Mustafa Paşatarafındankabûledilecekti.XIV.Louis’ninbüyükelçisini,100yeniçeri,100azabve100çavuş,KaraMustafaPaşa’yagötürdüler.Türksubayları,pırlanta,zümrüt,yakut, firuze ve zebercedlerle işlenmiş tören üniformalarını giymişlerdi.Atlarınınkoşumlarıdamücevherliydi.Nointel’e,hepsiasilzadeolan30Fransızdiplomatı,buaradakendikardeşieşlikediyordu.Arkadanİstanbul’dakiFransızkolonisinin ileri gelenleri, kafileyi takip ediyordu. Bir Fransız mızıkası, güzelhavalar çalıyordu. Alayın geçtiği caddeler, meraklılarla dolup taşıyor, Türkhanımları,cumbalarahücumediyordu.TopkapıSarayı’nınkapısınagelinceXIV.Louis’nintemsilcisi,200fişekatılarakkarşılandı.KaraMustafaPaşa,Nointel’iyalnız başına kabûl etti. Büyükelçi, IV. Mehmed’in huzuruna çıkıp kralınınricalarını arzetmek istediğini söyledi. Ancak Kaymakam Paşa, daha önceSadrâzam’lagörüşmesigerektiğinibildirdi.

Nointel, 15 Ocak 1671’de Sadrâzam Köprülü-zâde Fazıl Ahmed Paşatarafındankabûledildi.Sadrâzam,kralındanaldığıbütüntalimatıReîsül-küttâbyani dışişleri bakanıKocaMustafa Efendi’ye bildirmeden padişahın huzurunaçıkamayacağını, Fransız diplomatına hatırlattı. Sadrâzam’ın bu isteği, bugünküdiplomatik kurallara da uygundu. Bugün de elçiler, dışişleri bakanınabildirmedikleri bir şeyi devlet başkanına söyleyemezler.Mülâkat, sert geçti veKöprülü-zâde,Nointel’e, seleflerineyaptığındandahayumuşakbirmuamelede

Page 191: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

bulunmaya lüzumgörmedi.Bu arada Fransız diplomatı, ŞeyhulislâmMinkarî-zâdeYahyâEfenditarafındandakabûledildi.XIV.Louis,Şeyhulislâm’aayrıcabirmektupgöndermişti.

Nointel, nihayet IV. Mehmed’in huzuruna çıktı. Ancak huzurda, Türkprotokolünün icap ettirdiği kadar eğilmediği için, "kapıcıbaşı" denenmâbeyinciler,başınıtutupoderecedeşiddetleeğdilerki,Nointelyerekapaklandıve zorlukla doğruldu. Bu fiyaskodan sonra, asabiyet içinde, 15 dakika sürennutkunu okudu. Dîvân-ı Hümâyûn Baştercemanı, Fransızca nutkun bir ikidakikalık özetini yapıpSadrâzam’a bildirdi.Köprülü-zâde ise, bu özeti sadeceikicümleylekısaltıppadişahaarzetti.

Elçisininhiçde iyikarşılanmamasına rağmenXIV.Louis,Paris sokaklarındatellâllarbağırttı.Fransızlar’ın"BüyükTürk"dedikleripadişahlakralınbarıştığı,hattâittifakettiğihalkaduyuruldu.Buikinciiddia,tamamiyleasılsızdı.Bununlaberaber Nointel, Türk-Fransız ilişkilerini düzeltmek için ciddî çaba gösterdi.Rubens’in öğrencileri olan iki elçilik ressamına padişahla sadrâzamınportreleriniyaptırıpsefarethaneyeastırdı.IV.Mehmed’iEdirnegezilerindetakipetti.OnunlaberaberyıllarcaEdirne’deoturdu.ÇeşitliTürkülkelerinigezdi.17ay,Osmanlıimparatorluğunudolaştı.

Buyıllardaİstanbul’dakidiplomatikfaaliyeti,FransızAkademisi’ndenbüyüktarihçi Albert Vandal, şöyle tasvir etmektedir: "En medenî milletlerden enbarbarlarınakadardünyadaherdevlet,askerîgücündenkorktuklarıTürkiye’ninkarşısında eğiliyor ve Türkler’le hoş geçinmeye çalışıyordu. İstanbul, hermilletin diplomatlarıyla dolup boşalan bir merkezdi. Osmanoğulları’nın tahtıönünde saygıyla eğilmek için büyükelçiler, birbirleriyle yarışıyorlardı. Birtarafta, hükümdarının, ‘halîfe’ sıfatını da taşıyan padişaha yüksek saygılarınısunan Buhârâ elçisi, diğer tarafta tantanada birbirlerinden geri kalmamak içinher şeyi göze alan Almanya imparatorunun ve Polonya kralının elçilerigörülüyordu.Polonyabüyükelçisininmaiyetioderecekalabalıktıki, İstanbul’abir Leh ordusu geldiği sanılabilirdi. İstanbul’daki büyükelçiliklerin bandomızıkaları,özelsavaşgemileriveherşeylerivardı.TörenlerdeönlerindeHazret-iMeryem’intasvirinigötürüyor,Türkler,hiçbirtaassupeserigöstermeksizinbualayları seyrediyorlardı. Büyükelçiler, sadrâzamın eteğini öpmek ve padişahınhuzurundayerekapanmakiçinaceleediyor,birbirleriniyiyorlardı."

Page 192: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

XVII.ASIRDAPARİS’TEBİRTÜRKELÇİSİ

Çağının en kudretli Hıristiyan hükümdarı olan XIV. Louis, mutaassıp birKalolik’ti. Fransa’nın menfaatlerini çiğnemek bahasına, Girit savaşındaTürkiye’yekarşıVenedikliler’idestekliyordu.Buyüzdenan’anevîTürk-Fransızdostluğu bozulmuş, İstanbul’daki Fransız büyükelçisi, sadrâzam tarafındantokatlanmıştı. Türkler, Akdeniz ve çevresindeki denizlerin üçte ikisinehâkimdiler. XIV. Louis’nin tutumu üzerine, Fransız ticaretini engelleyentedbirler aldılar. Bunun üzerine Fransa kralı telâşa düştü. İstanbul’dakibüyükelçisiLaHaye (Lahey),Paris’e birTürk elçisi yollandığı takdirdebütünanlaşmazlıkların halledileceğini ileri sürdü. Nihayet Dîvân-ı Hümâyûn, yaniOsmanlıhükûmeti,büyükelçininbuteklifinikabûletti.FakatFransa’nınistediğigibi yüksek rütbeli bir devlet adamını değil, Süleyman Ağa adındaki birmüteferrikayı göndermeye karar verdi. Müteferrika Süleyman Ağa, padişahınalelâdeemirsubaylarındanbiriydi.SüleymanAğa’ya12kişilikbirmaiyetvebirmiktartahsisatverildi.Fransa,Türkelçisininbütünmasraflarınıüzerinealmayıkabûletti.BunarağmenFransızlar,Paris’tepadişahınbirelçisinigörecekleriiçingururlanıyorlardı.

SüleymanAğa,4Ağustos1669’daToulonlimanındaFransa’yaayakbastı.BirTürk elçisinin, cihanın en büyük devletinin temsilcisinin gelişi, bu konuyuorijinal Fransız arşiv belgelerinden inceliyen Fransız Akademisi üyesi büyüktarihçiAlbertVandal’a göre, "Fransızmilletinin gururunu okşamıştı."HalbukiDîvân-ıHümâyûnbilakissiyasîtutumunubeğenmediğiXIV.Louis’ningururunukırmak için, SüleymanAğa adında adı sanı işitilmemiş, bugünkü anlayışımızagörerütbesiancakyüzbaşıolanbirpadişahemirsubayınıyollamıştı.Avrupa’yageçiciolarakyollananelçilerçavuşlaryanipadişahyâverleriarasındanseçilmekâdetken,budefaaltrütbedebirigönderiliyordu.

SüleymanAğa’nınFransa’daki faaliyetlerini,Vandal’in eserindenözetliyereknaklediyoruz.Vandal’agöreTürkelçisi,hiçbiryabancıdiplomatanasipolmıyanbir ilgiylekarşılandı.Şerefinebalolarverildi.Kendisinehediyeler sunmak içinFransızasilzadeleri,birbirleriyleyarışettiler.MarsilyakapısındakendisiniKralnâmına karşılıyan görevliye Süleyman Ağa, atından inmeyerek hitap etti.Protokole aykırı bu davranışa rağmen Fransızlar, Türk elçisine karşı ilgilerinieksiltmediler. Bilakis, elçiye yapılan törenlerde Türk âdetleri taklîd edilmeyeçalışılarak,Ağa’nıngözünegirmekistendi.Türkiye’deyüzbaşırütbesinitaşıyanvepadişahınyüzlerceemirsubayındanbiriolanTürkelçisi,krallagörüşmeden

Page 193: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

önce,Fransabaşbakanını ziyaret etmeyi reddetti.AncakXIV.Louis tarafındankabûl edildikten sonra, en kudretliHıristiyan devletinin başbakanı ile görüştü.AlbertVandal,SüleymanAğa’nınbaşbakanlakarşılıklıoturupkonuşmalarınıveXIV. Louis tarafından kabûlunü gösteren o çağa ait iki Fransız gravürünü deyayınlamıştır.Molière,BourgeoisGentilhommeadlıkomedisininünlüsahnesini,bu kabûlü gördükten sonra yazmış ve Fransızlar’ın Türk elçisine bu derecederağbetetmeleriyleeğlenmiştir.

SüleymanAğa, 5Eylül 1669’daVersailles Sarayı’ndaXIV.Louis tarafındankabûledildi.Molière’inanılanpiyeside,aynısarayda14Ekim1670’teilkdefaolarak kralın huzurunda oynandı. XVII. asrın en büyük Batı bestekârı sayılanLully, Türk âdetlerinden ilham alarak besteler yaptı. "Turquerie" denen Türkmodası, hızla Paris sosyetesine yayıldı. Türk âdet ve kıyafetleri, renkleri vedesenleri,davranışvenezaketkurallarıtaklitediliyordu.

Sonradan Fransa, SüleymanAğa’nın Türk sarayında "dördüncü derecede birsubay" olduğunu öğrendi ve gösterilen itibara pişman oldu. Vandal, böyleyazıyor. Fakat biz buna ihtimal vermiyoruz. Türk elçisinin Fransa’ya ayakbasmasındanönceFransız hükûmetinin elçi hakkındabilgi edinememişolmasıimkânsızdır. İstanbul’daki Fransız büyükelçiliği, yüzlerce kişinin çalıştığı,Fransa’nınyabancıülkelerdekiengenişkadroludiplomatikmisyonuydu.

Süleyman Ağa, birkaç ay Paris’te kaldı. Sadâret kaymakamı 3. VezirMerzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın verdiği talimata uyarak, Fransız gururunukıracak hiçbir fırsatı kaçırmadı. Kendisi padişahı temsil ettiği için, yabancıhükümdarlarayapılan törenin aynen şahsınadayapılmasını isteyecekkadar işiileri götürdü. Fransız hükûmeti, Süleyman Ağa’nın Türkiye’deki gerçekrütbesini halka ilân etmeye cesaret edemedi ve Türk elçisinin bostancıbaşıolduğuyalanı, hükûmet tebliğinde yer aldı.Bu suretleFransızmuhayyilesindeSüleyman Ağa, yüzbaşılıktan orgeneralliğe yükseltilmiş oluyordu. Çünkübostancıbaşınınrütbesibeylerbeyiyaniorgeneraldi.

Süleyman Ağa’nın Paris’e yaydığı modaların çoğu, az zamanda unutuldu.Fakat onun Fransızlar’a tanıttığı bir şey vardı ki, bugün hâlâ Fransa’dayaşamaktadır.Bu,kahvedir.Fransızlar,kahve içmeyi ilkdefaolarakSüleymanAğa’dangördülervebuyeniiçeceğiçoksevdiler.Kahve,Fransızlar’ınhayatınınayrılamaz bir parçası olarak, İngiltere’de çay neyse, aynı rağbeti gördü.İstanbul’a girdikten 80 yıl sonra Paris’e giren ve oradan Fransa’ya yayılankahve, Fransızlar’ın gündelik hayatına Türkler’in hediye ettiği nesne oldu.

Page 194: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Birkaç yıl sonra başka birTürk elçisi de aynı şeyiViyana’da yaptı.Almanlar,kahveyi, Süleyman Ağa’dan birkaç yıl sonra Viyana’ya giden Türk elçisiMehmedAğa’danöğrendiler.

SON

Page 195: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

YILMAZÖZTUNA’NINESERLERİ

-1402 Ankara Muhârebesi, Bâyezîd ile Timur’un Ölümü ve Fetret Devri,İstanbul1946,KenanMatbaası88s.(2.000tiraj)(tükendi)

-TürkMûsikîsi Lugati, İstanbul 1949-1955,MûsikiMecmuası yayını, 446 s.(çiftsütun)(1.000tiraj)(tükendi)

-GündelikGazeteTarzındaHazırlanmışDünyaTarihi,HayatTarihGazetesi,İnsanlığın Başlangıcından Kore Harbi’ne Kadar İstanbul 1963,Hayat yayını.216s.(5sütun,infolio)(te’lifveterceme)(220.000tiraj)(tükendi)

-TürkiyeAnsiklopedisi,İstanbul1964ve2baskıdaha,Hayatyayını520s.(3sütun)(550.000tiraj)(tükendi)(Prof.Dr.MetinTuncel’lemüşterek)

-Mahmûd Şevket Paşa’nın Günlük Not Defteri, Hayat mecmuasında tefrika,1965(metinneşri),kitapşeklinde:İstanbul1988,224s.(5.000tiraj)(tükendi)

-HurşîdPaşa‘nınSarayHâtıraları,HayatTârihMecmuası’nda tefrika, 1965(metinneşri)

-Barbaros Hayreddin Paşa’nın Hâtıraları, Hayat TârihMecmuası’nda 1965(metin neşri), kitap şeklinde: Boğaziçi yayınevi, İstanbul 1990, 128 s. (5.000tiraj)

-MimârSinân’ınHâtıraları,HayatTarihMecmuası’nda tefrika, 1966 (metinneşri)

-Seydi-AliReîs’inHâtıraları,HayatTarihMecmuası’ndatefrika,1966(metinneşri)

-GaalibPaşa’nınHâtıraları,HayatTarihMecmuası’ndatefrika,1966(metinneşri)

-Türkiye Târihi (Başlangıcından Zamânımıza Kadar), Hayat yayını, 12 c,İstanbul,1964-67,toplam3.664s.(60.000tiraj)(tükendi)(1.cildinArapçatrc.Erşedü’l-Hürmüzî,el-Medhalale’t-Târîhi’t-Türkiye,Beyrût2005)

-Vilâyetlerimizin Târihi, Hayat yayını, 448 s. (çift sütun), İstanbul 1968

Page 196: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

(45.000tiraj)(tükendi)

-Les Bases de la Musique, Turque Cultura Turcica’dan aynı baskı, Ankara1965(5.000tiraj)(tükendi)

-TRTTürkMûsikîsiNotaları(birhey’etlemüşterek)(teksir),İstanbulradyosu,1967-69

-OsmanlıPâdişâhlarınınHayatHikâyeleri,Hayatyayını,İstanbul1969,120s.(3sütun)(150.000tiraj)(tükendi),yenibaskı:ÖtükenYayınevi,İstanbul1988,446 s. (3.000 tiraj), sonrakibaskı (3.000 tiraj), 4. baskı, 366 s., 1998,5.baskı2.000,6.baskı2005.(YıldırımBâyezîdbahsi:36s.,İst.1972,Bediryay.)

-TürkTârihindenYapraklar,aslı:1965-66’daİstanbulRadyosu’ndayapılan69konuşma, 1000 Temel Eser: 11, Devlet Kitapları, Millî Eğitim Bakanlığı,İstanbul 1969, 344 s. (20.000 tiraj) (tükendi); 2. baskı: İstanbul 1983,ÖtükenYayınevi344s.(10.000tiraj),3.baskıMEB,İstanbul1985,388s.(5.000tiraj),4.baskı:MEB,TürkKlâsikleri:17,İstanbul1992,340s.(20.000tiraj),5.baskı:MEB,MillîKlâsikler:11340s.,1999,340s.(5.000tiraj)(toplam66.000tirajlı)(tükendi);kısaltılmışı:Türkler, İst.2004,256s. (2.500 tiraj),7.baskı (Ötüken,2.000),2005.

-Resimlerle93Harbi(1877-78Türk-RusSavaşı),Hayatyayını,İstanbul1969,48s.(3sütun)(15.000tiraj)(tükendi)

-TürkBestecileriAnsiklopedisi,Hayatyayını,İstanbul1969,160s.(çiftsütun)(150.000tiraj)(tükendi)

-TürkMûsikîsi Ansiklopedisi, Devlet Kitapları, Millî Eğitim Bakanlığı, 3 c,İstanbul 1969, 1974, 1976, 374 + 140 + 328 s. (çift sütun) (10.525 tiraj)(tükendi)

-OsmanlıTârihçilerindenSeçmeler,HayatTârihMecmuası’nda tefrika,1970(metin neşri), bir bölümünün kitap şekli: İslâmaDâvet, Samsun 1981, 128 s.(10.000tiraj)(tükendi)

-Resimlerle Türkiye Târihi, Hayat yayını, İstanbul 1970, 300 s. (çift sütun)(30.000tiraj)(tükendi)

-Fâtih’inÖlümü,HayatMecmuası’ndatefrika,5-6.1964.

Page 197: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

-İkinciOsman,Yeni İstanbul’da tefrika,7.8.1966v.dd.VeDünya’da tefrika,12.1972.

-OsmanlıHânedânı,OrtaDoğugazetesindetefrika,5.1974.

-Büyük Türk Sözlüğü, Hayat yayını, İstanbul 1970, 1.288 s. (çift sütun)(180.000tiraj)(Prof.Dr.MuharremErgin’lemüşterek)(tükendi)

-Havacılık Târihinde Türkler (1918 Mondros Mütârekesi’ne Kadar), HavaKuvvetleri Komutanlığı yayını, Ankara 1970, 448 s. (çift sütun) (2.000 tiraj)(tükendi)(Yk.Mh.YavuzKansuveHv.Alb.SermedŞensöz’lemüşterek)

-DördüncüMurâd,HayatMecmuası’ndatefrika,1971

-TürkMûsikîsi Klâsikleri, Devlet Kitapları, Millî Eğitim Bakanlığı, İstanbul1972,1-6,s.1-36(çiftsütun,infolio)(5.000tiraj)(tükendi)

-KösemSultan,HayatMecmuası’ndatefrika,1972.

-İstanbulSarayları,HayatMecmuası’ndaTefrika,1973.

-HalilMenteşe’ninHâtıraları,HayatTârihMecmuası’ndatefrika,1973(metinneşri)

-Safiyye Sultân, Hayat Mecmuası’nda tefrika, 1975, Son Havâdis’te tefrika,1980.

-HistoiredelaTurquie,Basın-YayınGn.Müd.yayını,Ankara1976,80s.(çiftsütun)(10.000tiraj)(tükendi),2.baskı:2002(5.000tiraj)

-OsmanlıTârihiveMedeniyeti,YAYKURdersnotları,MillîEğitimBakanlığı,Ankara1976,1977,1979,üçbaskı,152s.(toplam450.000tiraj)(tükendi)

-TârihLiseIII,DevletKitapları,MillîEğitimBakanlığı,İstanbul1976,480s.,değişik2.baskı1977,448s.(200.000+150.000tiraj)(tükendi)

-OsmanlıİmparatorluğuNasılBattı?Tercümangazetesindetefrika,1977.

-Osmanlı imparatorluğu, Devlet Kitapları, Millî Eğitim Bakanlığı, Ankara1977,72s.(çiftsütun)(13.600tiraj)(tükendi).

Page 198: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

-Osmanlı İmparatorluğu,Tercüman gaz.Türk ve İslâmAns., 2. cilt (1. ciltteTürkTârihi).

-TürkBestecileri,İst.Radyosu’ndaN.Atlığ’ınaylık45dakikakonserlerinde,1.1966-1.1968.

-TürkBestecileri,SonHavâdisgaz.1970-74veDünyagaz.1969-74’temüziksayfalarında.

-Türk Mûsikîsi Târihi, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsikîsi DevletKonservatuarıdersnotlarınınteksîri,İstanbul1977,44s.(tükendi).

-14.YüzyıldaTürkMûsikîsi,MEB,14.YüzyılTürkSan’atı,İstanbul1977’de.

-TârihteRamazan,Tercümangazetesindetefrika,1979.

-Bir Darbenin Anatomisi, HayatMecmuası’nda tefrika, 1982, kitap hâlinde:ÖtükenYayınevi,İstanbul1984,520s.(10.000tiraj),yenibaskılar:1987,564s.(3.000tiraj),1990,560s.(3.000tiraj),5.baskı:BâbıâlîKültürYayıncılığı,472s.(2.500tiraj),Fransızca’yaçevrildi:Pr.ÖmerNâmî.

-Türkler, Arablar ve Yahûdiler, Hayat mecmuasında tefrika, 1982, kitaphâlinde:BoğaziçiYayınevi,İstanbul1989,80s.(3.000tiraj)(tükendi).

-Balkan Savaşı, Hayat Mecmuası’nda tefrika, 1983, kitap hâlinde: ÖtükenYayınevi, İstanbul 1990, 208 s. (3.000 tiraj) (tükendi), Rûmeli’ni NasılKaybettik?,İstanbul2006,216s.BâbıâlîKültürYayıncılığı.

-Harem’deFırtına,Tercümangazetesindetefrika,1983,kitaphâlinde:OsmanlıHaremi’ndeÜçHasekî-Sultân, ÖtükenYayınevi, İstanbul 1988, 264 s. (3.000tiraj),5.baskı2.000(3.000tiraj),6.baskı2005(2.000tiraj)

-Târih Sohbetleri, Ötüken Yayınevi, İstanbul 1988, 384 s. (3.000 tiraj).(tükendi).

-İttihadveTerakkî,HayatMecmuası’ndatefrika,1983

-DînîBestekârlarımız,Tercümangazetesindetefrika,1983

-SonİslâmDevletleri,Tercümangazetesindetefrika,1983

Page 199: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

-BalkanSavaşı,Tercüman’datefrika1986

-SâdeddinArel,KültürBakanlığı,Ankara1986,160s.(20.000tiraj)(tükendi).

-HacıÂrifBey,KültürBakanlığı,Ankara1986,128s.(20.000tiraj)(tükendi).

-TârihSohbetleri,Hayat’datefrika,1986.

-OsmânoğullarıveTürkMûsikîsi,TürkDünyâsıAraştırmaları,İstanbul1987,30s.(tükendi).

-TürkMûsikîsi,TeknikveTârih,TürkPetrolVakfı,İstanbul1987,120s.(5.000tiraj)(tükendi)

-Türkiye’deAskerîMüdâhaleler,s.1-36,çiftsütun,Tercümanyayını,İstanbul1987(100.000tiraj)(tükendi).

-Itrî,KültürBakanlığı,112s.,Ankara1987(15.000tiraj)(tükendi).

-DedeEfendi,KültürBakanlığı, İstanbul1987,232s. (15.000 tiraj),2.baskı1996,240s.(5.000tiraj)(tükendi)

-Abdülkaadir Merâğî, Kültür Bakanlığı, Ankara 1988, 96 s. (15.000 tiraj)(tükendi).

-Keçeci-zâde Fuâd Paşa, Kültür Bakanlığı, 1988 (15.000 tiraj), 116 s.(tükendi).

-ŞevkiBey,KültürBakanlığı,Ankara1988,148s.(8.000tiraj)(tükendi).

-ÂlîPaşa,KültürBakanlığı,1988,148s.(8.000tiraj)(tükendi).

-TanzîmâtPaşaları:ÂlîveFuâdPaşalar,Ötüken,2006.

-Kaanûnî Sultân Süleymân, Ankara 1989, 176 s., Kültür Bakanlığı (15.000tiraj)(tükendi)veBâbıâlîKültür,2006,2005.

-İkinci Mahmûd, Ankara 1989, 124 s., Kültür Bakanlığı (15.000 tiraj)(tükendi),BâbıâlîKültür,2006,134.s.

-ŞarkMes’elesi, Ankara 1989, 58 s. (10.000 tiraj), Almanca tercemesi:Die

Page 200: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

Ostfragen, 1989, 80 s., Fransızca tercümesi: Question d’Orient, 1989, 80 s.(hepsitükendi).

-OsmanlıDevletiTârihi,FaisalFinansKurumu,2c.,1.160s., İstanbul1986(5.000 tiraj),KültürBakanlığı,Ankara1999,2c.,1.168s. (5.000 tiraj),birdeYimpaş Holding’in korsan baskısı var (tükendi) (Arabca tercemesi: AdnânMahmûd Selmân, Târîhu’d-Dewleti’l-Usmâniyye, Kaahire 1988, 1990, 2 c.,680+878 s., (10.000 tiraj) (hepsi tükendi): Gözden geçirilmiş son baskı: 2 c.,Ötüken,İstanbul2004,640+484s.

-TârîhAnsiklopedisi,BATEŞ, İstanbul1991,2c.,832s. (çift sütun) (10.000tiraj)(tükendi)

-BüyükTürkiyeTârihi(BaşlangıcındanZamânımızaKadarTürkiye’ninSiyâsî,Medenî,Kültür,TeşkîlâtveSan’atTârîhi),ÖtükenYayınevi,İstanbul1977-1979,14c.(toplam6.904s.)(55.000tiraj)(tükendi).

-İslâm Devletleri, Devletler ve Hânedânlar, c.I, Kültür Bakanlığı, Ankara1989,1.060s. (5.000 tiraj)Arabca trc.AdnânMahmûdSelmân,2.baskı1996(5.000tiraj),3:2005,1.078s.(1.500tiraj).

-TürkiyeDevleti(1074-1990),DevletlerveHânedânlar,c.II,KültürBakanlığı,Ankara1990,1.200s.(5.000tiraj),2.baskı1996(5.000tiraj)3:2005,1.300s.(1.500).

-İlkÇağDevletleri,DevletlerveHânedânlar,c.III,KültürBakanlığı,Ankara1990,565s.(5.000tiraj),2.baskı1996(5.000tiraj)(tükendi)

-AvrupaDevletleri,DevletlerveHânedânlar,c. IV,KültürBakanlığı,Ankara1991,900s. (5.000tiraj),2.baskı1996(5.000tiraj) (tükendi),3:2005,908s.(1500).

-Lâtin Avrupa ve Amerika Devletleri, Devletler ve Hânedânlar, c. V, KültürBakanlığı,Ankara1996,960s.(6.500tiraj)(tükendi),3:2005,976s.(1500)(5cildintoplamı4.902s.).

-TürkMûsikîsi,TürkDünyâsıElkitabı,TKAE,Ankara1992,c.II,s.487-535.

-TürkMûsikîsiKavramveTerimleri,AtatürkYüksekKurumu,Ankara2000,592s.,çiftsütun,(3.000tiraj).

Page 201: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

-YavuzSultânSelîm,İst.2006,BâbıâlîKültürYay.,260s.

-Tarihten Portreler, Türkiye gazetesi, haftalık yazılar, 1990-92, kitap hâlindeÖtüken1998,366s.(5.000tiraj).

-Sâz eserlerinin notaları: Dr. YılmazKarakoyunlu,Parlamenter Bestekârlar,TBMMnş.,Ank.1999,s.145-58.veTârihKip,TRTSazEserleriRepertuvarıve Mûsikî Mecmuası, 1965 ve Onur Akdoğu, Târihçi ve Müzikolog YılmazÖztuna,İzmir1990.

-TârihtenSohbetler,Türkiyegazetesi,haftalıkyazılar,1992-97,kitaphâlinde:3c.,toplam1.248s.Ötüken,1988(5.000tiraj).

-HurremSultân,senaryo,2005.

-Büyük Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi, 2 c., 480+592 s. (çift sütun), KültürBakanlığı,Ankara1990(5.000tiraj)(tükendi).

-TârihKonuşmaları,TRT2’decumartesigeceleri25dakikalıkTVsohbetleri,2,5yılda125konuşma,2001-2003.

-ÇerçevedenYansımalar,TGRT-HaberTV’deherayın ilkpazartesigecesi90dakikapolitikakonuşması(başlangıç:Kasım2004)

-TârihKavramlarıveTerimleri,Ötüken,2006.

-Türk Mûsikîsi, Akademik Klâsik Türk San’at Mûsikîsi’nin AnsiklopedikSözlüğü,2c.,484+656s.,Ankara2006.

-BüyükOsmanlıTârîhi,ÖtükenYayınevi,İstanbul1994,10c.,yaklaşık5.500s.(30.000tiraj).

-Makaleler, fıkralar, etüdler, ansiklopedi maddeleri:Hayat Ansiklopedisi’nde874 madde; Hayat Küçük Ansiklopedi’de 200 kadar madde; Hayat TârihMecmuası’nda 500 kadar etüd,makale, tenkıyd;Dünyâ gazetesinde 500 kadarsiyâsîmakale;SonHavâdis’de250kadarsiyâsîmakale;Hayatmecmuasında60kadar makale; İstanbul Ansiklopedisi’nin her iki baskısında 40 kadar madde;Yeniİstanbulgazetesinde20kadarmakale;TürkKültürümecmuasında20kadaretüd; İslâm-Türk Ansiklopedisi’nde 10 kadar madde; Türk Ansiklopedisi’nde2.700kadarmûsikîvetârihmaddesi;Meydan-Larousse’da800kadar12ciltteki

Page 202: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

bütün Türk Mûsikîsi maddeleri; Ses San’atçılar Ansiklopedisi’nde 135 kadarmadde;Osmanlıca-TürkçeSözlük’de(FeridDevellioğlu)700kadarbütünTürkMûsikîsi maddeleri; Yeni Türk Ansiklopedisi’nde ansiklopedinin dörtte birinioluşturan bütün mûsikî, târih ve Türkiye dışı coğrafya maddesi; Tercüman’da1.000 küsur haftada 7 gün köşe yazısı; Türkiye gazetesinde 2.000 kadarbaşmakale;çeşitlidillerdegazete,dergi,ansiklopedilerde2.000’eyakınmakale.Kitaphâlinegetirilmişmakalelerbulistenindışındadır.

Müellifin genel yayın müdürü ve başredaktör olarak yayınladığı başlıcaperiodikler:Hayat Ansiklopedisi, Hayat Târih Mecmuası, Türk Ansiklopedisi,MEB(K-Sharflerineaitciltler).Hayat,MEBveKültürBakanlığıserileriiçindepekçokkitap.

Page 203: Cumhuriyet Dönemi Öncesinde Türkler - okumedya.com · Göktürkler’in menşeini açıklamak isteyen bu destânın özeti şöyledir: Türk illerinde Göktürkler’e baş eğmeyen

[1]RakkayakınlarındakiCâberkalesininbaraj suları altındakalmasıüzerine"Türkmezarı",Halep’in120kilometreyakınındayenibirmevkiyetaşınmıştır.

[2]Nuantel.