Top Banner
C M Y K YAYIN
54

CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

Dec 07, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

C M Y K YAYIN

Page 2: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

C M Y K YAYIN

Page 3: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde
Page 4: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

Y›l : 3 Say› : 9

Eylül-Aral›k

SahibiTar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›

Ordu ‹l Müdürlü¤ü Ad›naSadi SADIKO⁄LU

‹l Tar›m Müdürü

Genel Yay›n Yönetmeni‹shak HACIKAM‹LO⁄LU

‹l Müdür Yard›mc›s›

Yaz› ‹flleri Müdürüfiaban AKPINAR

Kontrol fiube Müdürü

Yay›n Kurulufiaban AKPINAR

Ziraat Mühendisi

Taner CAN Su Ürünleri Müh.

Recai VURAL Veteriner Hekim

Ünsal BAYBABA Veteriner Hekim

Cemil ÖRNEK Bal›kç›l›k Teknolojisi Mühendisi

Grafik Tasar›m

Ebru NURAY

Mehmet ATALAY

Adres

Akyaz› Mah. Kanuni SultanSüleyman Cad.

52200 / ORDU

Tel : (0452) 233 95 30

Fax : (0452) 233 95 39

Web : www.ordutarim.gov.tre-mail :

[email protected]@tarimnet.gov.tr

Bask›Yay›n Dairesi Baflkanl›¤›

‹vedik Cad. Bankac›lar Sk.No:10 Tel: (0-312) 315 65 55Yenimahalle/ANKARA

3

12

30

32

36

38

39

44

49

50

3

12

32

44

Güncel

G›da Güvenli¤i

Üretim ‹zni

Su Ürünleri

‹thalat Uygulamalar›

K›rsal Kalk›nma

G›da Hijyeni

Beslenme

Desteklemeler

Mevzuat

‹çindekiler‹çindekiler

Page 5: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

irleflmifl Milletler G›da ve Ta-r›m Örgütü’nün (FAO) haz›r-lad›¤› “G›da ve Tar›m›n Du-

rumu 2003-04” adl› raporda belirtil-di¤i üzere, geçti¤imiz yüzy›l içeri-sinde h›zla artan dünya nüfusunubeslemeye yetecek kadar tar›msalüretimin sa¤lanmas›nda “YeflilDevrim” olarak da adland›r›lan ge-liflmelerin önemli etkisi olmufltur.Yirminci yüzy›l bafllar›ndan itibarengenetik biliminde meydana gelengeliflmelerin bitki ve hayvan ›sla-h›nda yayg›n olarak kullan›lmas›,yüksek verimli bitki çeflitleri ve hay-van ›rklar›n›n gelifltirilmesine ola-nak sa¤lam›flt›r. “Yeflil Devrim” sa-yesinde 1960’l› y›llardan itibaren,bu yeni çeflitler ile yeni tar›m tek-nolojileri Türkiye’ye ve di¤er baz›geliflmekte olan ülkelere de k›sasürede girmifl ve genelde yerel nü-fusun ihtiyac› olan g›da maddeleriüretiminde yeterlilik sa¤lanm›flt›r.

Üretimdeki bu art›fla ra¤mendünyada, özellikle de geliflmekteolan ülkelerde, yeterli besleneme-yen 1 milyar insan bulunmaktad›r.

Önümüzdeki 20-25 y›l içerisindedünya nüfusunun 8 milyar› aflmas›beklenmektedir ki bu art›fl›n büyükbir bölümü geliflmekte olan ülkeler-de olacakt›r. Dolay›s› ile do¤al kay-naklar› tahrip etmeden, artan dünyanüfusunun yeterli ve dengeli besle-nebilmesi için tar›msal üretimin desürdürülebilir flekilde art›r›lmas› ge-rekmektedir. Her ne kadar bugüngeliflmekte olan ülkelerde yaflananaçl›¤›n farkl› sosyo-ekonomik ve po-litik sorunlardan kaynakland›¤› bili-nen bir gerçek ise de, 2025 y›l›nda 8milyar› bulacak dünya nüfusununihtiyac›n› karfl›layacak tar›msal üre-tim düzeyine ulaflmak için mevcutürünlerin verimlili¤inin gerek kültü-rel tedbirlerle gerekse modern biyo-teknolojik yöntemlerle art›r›lmas›da üzerinde önemle durulmas› gere-ken bir gerçektir.

Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organiz-ma(GDO)lar, modern biyoteknolo-jik yöntemler kullan›larak yap›lar›iyilefltirilip gelifltirilen ürünler içinkullan›lan bir deyimdir. Trangenikya da biyotek ürünler de GDO’lu

ürünler yerine kullan›labilmektedir.Biyotek ürünler sadece tar›msalürünlerle s›n›rl› olmay›p, insülin vehepatit B afl›s› gibi birçok t›bbi ürünve g›da sanayinde kullan›lan enzim-ler bu yöntemler kullan›larak üretil-mektedir. Tar›msal üretimde halenyayg›n olarak kullan›lan ürünler,herbisitlere (yabanc› ot ilac›) daya-n›kl› soya ve kanola, ile baz› zararl›böceklere dayan›kl› m›s›r ve pamuk-tur. Bunlar›n yan›nda, ABD’de azmiktarda virüse dayan›kl› papaya vekabak da yetifltirilmektedir. Kura¤adayan›kl› m›s›r›n 2012 y›l›nda piya-saya sürülmesi beklenmektedir.

‹nsano¤lu avc›-toplay›c› ya-flamdan yerleflik düzene geçti¤i ya-ni tar›m devrimini bafllatt›¤› gün-den beri do¤aya müdahale etmekteve geçen 10 000 senedir evcillefltir-di¤i hayvanlar›n ve bitkilerin gene-tik yap›lar›n› iyilefltirmeye çabagöstermektedir. Islah çal›flmalar›arzu edilen niteliklere sahip birey-lerin (bitki ve hayvanlar›n) seçilme-siyle bafllam›fl, daha sonra elle me-lezleme, radyasyonla mutasyon ›s-

3

Güncel

B

Prof. Dr. Selim ÇET‹NER

Sabanc› Üniversitesi, Mühendislik ve Do¤a Bilimleri Fakültesi

Page 6: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

lah› gibi geliflen tekniklerle devametmifltir. Halen tüketti¤imiz yerel(tar›msal biyoçeflitlili¤imizi olufltu-ran) çeflitler dahi genetik aç›dando¤al akrabalar›ndan çok çok farkl›-laflm›fllard›r. Genetik mühendisli¤iteknikleri, flimdiye kadar bitkileringenetik yap›lar›n› de¤ifltirmede kul-land›¤›m›z yöntemlerle gerçeklefl-tirmede yetersiz kal›nd›¤› durum-larda, do¤adaki di¤er canl› organiz-malardan da yararlanmay› müm-kün k›lmaktad›r. Moleküler genetikkonular›na tam vak›f olmayanlariçin ilk bak›flta do¤al de¤ilmifl gibigörünen bu teknikler, do¤an›n iflle-yifli anlafl›ld›kça daha fazla benim-senecek ve yayg›n olarak insanl›¤›nyarar›na sunulacakt›r.

Yukar›da belirtilen transgenikürünler öncelikle daha az ilaçlamagerektirdi¤inden çiftçiler aç›s›ndangirdi masraflar›n› azaltmaktad›r.Çevre aç›s›ndan ise daha az tar›msalkimyasal kullan›m›n›n olumlu etkisiyads›namaz. Yine, ürünleri ilaçlar-ken ya da yabanc› ot mücadelesiiçin tarla sürümleri s›ras›nda kulla-n›lan traktörlerin sald›¤› karbondi-oksit miktar›n›n (sera gaz› sal›m›-n›n) azal›yor olmas› çevre aç›s›ndaönemli faktörler aras›ndad›r. Bunla-ra ek olarak, herbisitlere dayan›kl›soya ya da m›s›r çeflitlerinin en aztoprak sürümü hatta hiç toprak sü-

rümü yap›lmadan önceki y›l›n sapkal›nt›lar› üzerine ekimin mümkünoldu¤u bölgelerde toprak erozyonuda gözle görülebilir oranlarda azal-m›flt›r. Yap›lan bilimsel çal›flmalar,GDO’lu m›s›rlar›n klasik m›s›rlaragöre önemli ölçüde daha az fumoni-sin (kansere neden olan madde)içerdi¤ini ortaya koymufltur. Bu dainsan sa¤l›¤› aç›s›ndan olumlu sa-y›lmaktad›r. G›da içeri¤i iyilefltiril-mifl, örne¤in vitamin A düzeyi yük-sek Alt›n Pirinç, demir gibi mineral-ler veya protein içeri¤i yükseltilmiflkasava gibi ürünler üzerindeki arafl-t›rmalar güvenlik testlerini geçerekpiyasaya sunulmak üzeredir.

Geneti¤i de¤ifltirilmifl ürünlerinbaflta ABD, Kanada, Avustralya, ‹s-panya, Arjantin, Brezilya, Çin veHindistan gibi toplam 25 ülkede yay-g›n olarak yetifltirildi¤ini ve 2008 y›l›itibariyle ekim alanlar›n›n 125 mil-yon hektara ulaflt›¤›n› görüyoruz. M›-s›r, soya, kolza ve pamuk gibi ulusla-raras› ticarete konu olan bu ürünler,gerek insan sa¤l›¤› gerekse çevreüzerindeki olas› olumsuz etkileri bi-limsel kriterlere göre incelendiktensonra gerekli izinler al›narak yetiflti-rilmekte, ifllenmekte ve tüketilmek-tedir. Dünya G›da ve Tar›m Örgütü(FAO) taraf›ndan haz›rlanan rapordada belirtildi¤i üzere, bu ürünlerin ye-tifltirilip tüketilmesi flimdiye kadar

her hangi bir sa¤l›k ya da çevre soru-nuna neden olmam›flt›r.

Transgenik bitkilerin insansa¤l›¤› ve çevre üzerindeki olas›olumsuz etkileri uzunca süredir tar-t›fl›lmaktad›r. Yukar›da de¤inildi¤iüzere, ilk transgenik ürünlerABD’de yetifltirilmeye bafllanm›flolup, yine en genifl ekim alanlar› buülkede bulunmaktad›r. Bu ürünle-rin tamam› Amerikan G›da ve ‹laç‹daresi (FDA), Amerikan Tar›m Ba-kanl›¤› (USDA/APHIS) ve Çevre Ko-ruma Dairesi (EPA) taraf›ndan kap-saml› bilimsel incelemeler yap›l-d›ktan sonra ticari üretimleri yap›l-makta ve yine bu ülkede insan g›-das› ve/veya hayvan yemi olarak tü-ketilmektedir. Halen ABD’de tüke-tilmekte olan ifllenmifl g›dalar›n %80’inin GD ürünlerin bir veya birka-ç›n› içerdi¤i tahmin edilmektedir.Üretim fazlas› olan m›s›r ve soya gi-bi ürünler ise Avrupa Birli¤i dahildi¤er ülkelere sat›lmakta ve bu ül-kelerde g›da zincirine girmektedir.

Biyoteknolojik yöntemlerinsa¤l›k alan›nda kullan›lmas› pektepki almaz iken, özellikle AvrupaBirli¤i ve di¤er baz› ülkelerde trans-genik bitkilerin insan sa¤l›¤› ve çev-re üzerine olas› olumsuz etkileritart›flma konusu olmaktad›r. Bun-lar›n bilimsel bazl› tart›flmalardanziyade duygusal, kiflisel, ideolojikve ekonomik tercihler a¤›rl›kl› oldu-¤u yads›namaz. Örne¤in, insan sa¤-l›¤› aç›s›ndan öne sürülen birolumsuzluk GD ürünlere aktar›langenlerin insanlarda alerji yapabile-ce¤i ve toksik etkilerinin olabilece-¤idir. Ancak, bu ürünlerin ticariekimlerine izin verilmeden önce,yo¤un ve kapsaml› laboratuvar veklinik testlerin yap›lmas› ve bulgu-lar›n ba¤›ms›z bilim kurullar› tara-f›ndan inceleniyor olmas›, bu tipolas› yan etkilerin en az düzeyde ol-mas›n› sa¤lamaktad›r. Nitekim, Av-rupa Birli¤i ülkelerindeki kamuoyuendiflelerini giderebilmek amac›y-la, AB üyesi 13 ülkeden 65 bilim in-san›n›n kat›l›m›yla, 11,5 milyon Eu-ro harcanarak yürütülen ve 3.5 y›lsüren ENTRANSFOOD araflt›rma

4

Güncel

Page 7: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

program›, halen üretilip tüketil-mekte olan geneti¤i de¤ifltirilmiflürünlerin insan sa¤l›¤› aç›s›ndanklasik yöntemlerle elde edilenürünlerden daha tehlikeli olmad›-¤›n› ortaya koymufltur.

Geçti¤imiz y›llarda Türkiye’dekibas›n-yay›n organlar›nda yer alan ve‘GDO’ya Hay›r Platformu’ üyelerininsöyledi¤inin aksine, “tavuk geni ak-tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde yetifltirilip tüketilmemektedir.

Avrupa Birli¤i’nde GDO’larakarfl› kamuoyu oluflumunun enönemli nedenlerinden birisi de ka-muoyunun özellikle ‹ngiltere’dekideli dana hastal›¤› ve Belçika’dakidioksinli tavuk vakalar›nda kamukurumlar›na ve bürokratlara güven-lerini yitirmifl olmalar›d›r. Bu ne-denle, kamuoyunun kamu görevli-lerine karfl› oluflan bu güvensizli¤i-ni nispeten ortadan kald›rmakamac›yla al›nan bir çok tedbir ara-s›nda AB’nin (EC) 178/2002 no’luregülasyonu ve bu regülasyon gere-¤i kurulan Avrupa G›da Güvenli¤iOtoritesi (EFSA) bulunmaktad›r.Mevcut ulusal sistemlerle iflbirli¤iyapacak ancak onlardan ba¤›ms›z,yüksek bilimsel kalitede, fleffaf veetkin çal›flmas› öngörülen bu kuru-lufl GDO’larla ilgili konular› de¤er-lendirmekle de görevlendirilmifltir.Tamamen bilim insanlar›ndanoluflturulmufl olan EFSA, GDO’la-r›n yan› s›ra g›da güvenli¤i ile ilgilitüm konular› bilimsel esaslara görede¤erlendirmektedir.

Geneti¤i de¤ifltirilmifl ürünlerininsan sa¤l›¤› ve çevre üzerindekiolas› olumsuz etkilerini de¤erlendir-meye yönelik bilimsel esaslara da-yal› çeflitli ulusal, bölgesel ve ulus-lararas› kurallar bulunmaktad›r.

Örne¤in Avrupa G›da Güvenli-¤i Otoritesi (EFSA) ve 18 Nisan2004 y›l›nda yürürlü¤e giren geneti-¤i de¤ifltirilmifl ürünlerin etiketlen-mesi ve izlenebilirli¤ini amaçlayanyönetmelikler Avrupa Birli¤i ülkele-rinde transgenik tohumlar›n ekimi-

ne, ithaline ve kullan›m›na yönelikönemli ad›mlard›r. Nitekim Türki-ye'deki bas›nda yer alan haberlerinaksine Avrupa Birli¤i her y›l 30-40milyon ton mertebesinde geneti¤ide¤ifltirilmifl soya ve m›s›r ürünleriithal etmekte, yine ‹spanya'dakim›s›r üretiminin yaklafl›k % 70’iGDO m›s›r ile yap›lmaktad›r.

Biyoteknoloji karfl›tlar›, GDO’luürünlere karfl› bir dizi olumsuz etki-den bahsederken bir de uzun süre-li etkilerinin bilinemedi¤ini ilerisürmektedirler. Detayl› temel biyo-loji ve biyokimya bilgisi olmayanla-r›n kulaklar›na çok mant›kl› gibi ge-len, ancak bilimsel dayanaktanyoksun konular aras›ndad›r. Gene-tik iyilefltirme için ürünlere aktar›-lan genler (DNA dizinleri) do¤adabulunan di¤er organizmalardanal›nmakta ve çeflitli genetik mü-hendisli¤i yöntemleri kullan›larakbu bitkilere aktar›lmaktad›r. Bugenlerin aktar›lmas› sonucu kazan-d›r›lan özellikler, bitki içerisindeüretilen proteinler ve di¤er organikmoleküller sayesinde ortaya ç›k-maktad›r. Dolay›s› ile GDO’lu bitkiesas itibariyle do¤adakinden pekde farkl› olmayan moleküller içer-mektedir. ‹nsano¤lu dünya üzerin-de var oldu¤u günden beri hayvan-sal ve bitkisel ürünlerle beslenmek-te, dolay›s› ile her gün DNA ve pro-tein tüketmektedir. GDO’lu olsunolmas›n besin olarak ald›¤›m›z herürün a¤z›m›zda mekanik (difller) vekimyasal (tükürük salg›s›ndaki en-zimler) olarak parçalanmaya bafl-lar, ard›ndan mide özsuyundaki en-zim ve asitlerle daha da ufak parça-lara ayr›lan bu besin maddeleri(amino asitler, nükleik asitler vs)ince ba¤›rsaktaki hücreler taraf›n-dan al›narak kana kar›fl›r ve di¤erorganlar taraf›ndan metabolizmayaal›n›rlar. Bitkisel veya hayvansal g›-dalarla al›nan genlerin bütün ola-rak insan bünyesine geçti¤i flimdi-ye kadar görülmemifltir. Dolay›s›ylauzun vadeli genetik etki oluflturmatezi bilimsel dayanaktan yoksun-dur. Burada bilerek ya da bilmeye-rek s›kça yap›lan hata, DDT veya

5

Güncel

Page 8: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

a¤›r metallerle genleri kar›flt›rmak-tan kaynaklanmaktad›r. Ancak DDTve çeflitli kimyasallar veya civa gibia¤›r metaller g›da yoluyla al›nd›kla-r›nda karaci¤er gibi çeflitli organlartaraf›ndan veya ya¤ dokular›nda bi-riktirilirler. DNA ve proteinler isesindirim sisteminde parçaland›k-tan sonra insan bünyesine al›n›r vemetabolizmada kullan›l›rlar.

Ancak, her gün yedi¤imiz do-¤al ya da organik g›dalarda da baz›insanlar›n sindirim sistemlerindetam olarak sindirilemedikleri içinalerjenik reaksiyonlara neden olanproteinler veya do¤al kimyasalmaddeler bulunabilmektedir. Bun-lar binlerce y›ld›r alerjenik reaksi-yonlara neden olduklar› halde, in-sanlar taraf›ndan her hangi bir ya-saklama hatta ço¤u kez uyar› dahi(örne¤in, ileri baz› ülkelerde yerf›s-t›¤› veya bu¤day içeri¤i olan g›da-larda uyar› etiketi zorunlulu¤u var-d›r) olmadan tüketilebilmektedir.

Transgenik ürünler gelifltirilir-ken, aktar›lan genin bu tip alerjenikreaksiyona sahip proteinleri üretipüretmeyece¤i detayl› olarak araflt›-r›l›p, alerji oluflturma potansiyelibulunmad›¤›ndan emin olunduktansonra ekimine ve daha sonra tüketi-mine izin verilmektedir. Dolay›s› ileENTRANSFOOD projesinde de vur-guland›¤› üzere transgenik ürünlerklasik eflde¤erlerine göre çok daha

fazla risk analizine tutulduklar›ndanalerji oluflturma olas›l›klar› klasikürünlerden çok daha düflüktür.

Türkiye’deki Yasal Düzenlemeler

Türkiye Uluslararas› CartagenaBiyogüvenlik Protokolünü imzala-m›fl olmakla beraber geçti¤imiz 10y›lda yasal mevzuat›n› oluflturama-m›flt›r. ‹lk defa 1998 y›l›nda yabanc›firmalara ait transgenik çeflitlere aittarla denemelerinin yap›labilmesiiçin Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› ta-raf›ndan haz›rlanarak yürürlü¤e so-kulan “Transgenik Kültür Bitkileri-nin Alan Denemeleri Hakk›nda Ta-limat” ise bu amaca hizmet etmek-ten çok uzakt›r. Hal böyle iken, sözkonusu çeflitlerin tarla denemeleri-nin 1998 y›l›ndan bu yana bizzatTar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›’na aitAraflt›rma Enstitü’leri taraf›ndanyürütülüyor olmas›na ra¤men, eldeedilen sonuçlar›n resmen aç›klan-mam›fl olmas› da üzerinde durul-mas› gereken önemli bir konudur.

Türkiye’de GDO’lu tohumlar›nekimine Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›izin vermemektedir. Ancak, hemenhemen her y›l yurt d›fl›ndan soya yada soya küspesi ve pamuk, baz› y›llarda m›s›r ve m›s›r ürünleri ithal etti¤i-miz, bu ürünleri ihraç eden ABD, Ar-jantin ve Brezilya gibi ülkelerde deGDO’lu ürünlerin yasal olarak yetifl-tirilip tüketildi¤i düflünüldü¤ünde

Türkiye’de bu ürünlerin kullan›l›yorolmas› flafl›rt›c› olmaz. Türkiye’de buürünleri yasaklayan bir yasal düzen-leme olmad›¤›na ve bu ürünler üre-tildikleri ülkelerde de yasal olaraküretildi¤ine göre yasalara ayk›r› birdurum söz konusu de¤ildir.

Bu arada, Haziran ay›nda Ta-r›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› taraf›n-dan haz›rlanarak Baflbakanl›¤agönderilen Ulusal Biyogüvenlik Ka-nunu tasar›s› tasla¤› dahaTBMM’de görüflülüp kanunlaflma-dan, Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›ani bir kararla 26 Ekim 2009 tari-hinde “G›da ve Yem Amaçl› GenetikYap›s› De¤ifltirilmifl Organizmalarve Ürünlerin, ‹thalat›, ‹fllenmesi, ‹h-racat›, Kontrol ve Denetimine DairYönetmelik” ç›karm›flt›r. GDO’yaHay›r Platformu sözcüleri ve baz›gazete haberleri bu Yönetmeli¤inGDO’lu ürünlerin Türkiye’ye girifli-nin önünü açaca¤› tezini savunur-ken, konuyla do¤rudan ilgili olang›da ve yem sanayicileri de büyükbir endifle içerisine düflmüfllerdir.Zira Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›-¤›’n›n 27 Ekim 2009 tarihli bas›naç›klamas›ndan da net bir flekildegörülebilece¤i üzere, Bakanl›k buYönetmelik ile GDO’lar› resmen ya-saklam›flt›r.

Sonuç olarak belirtmek gere-kirse, Geneti¤i De¤ifltirilmifl (GD)ürünlerin gelifltirilmesi, üretimi, ti-careti ve kullan›lmas› ile ilgili birUlusal Biyogüvenlik Kanunu’nunhaz›rlanmas› hem AB müktesebat›-na uyum hem de Türkiye’nin tarafoldu¤u Uluslararas› BiyogüvenlikProtokolü’nün uygulanabilmesiiçin gereklidir. Bu Kanun’un bir anönce ç›kmas›, hem modern biyo-teknoloji alan›nda yap›lan Ar-Gefaaliyetlerinin düzenlenmesi hemde alan denemelerinin uluslararas›standartlara göre yap›labilmesi aç›-s›ndan da yararl› olacakt›r.

6

Güncel

KaynakKaynaklar listesi yazar›ndan temin

edilebilir.

Page 9: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

riz zamanlar›nda g›-da güvenli¤ini sa¤lamak

Haberlerde sürekliolarak küresel ekonomik krizdenbahsedildi¤i bu günlerde, herkesinofislerde ve fabrikalarda çal›flmad›-¤›n› hat›rlamak gerekiyor. Kriz,dünyadaki aç insanlar›n %70'ininyaflamakta ve çal›flmakta oldu¤uküçük ölçekli tar›m arazilerini deetkiliyor. 2007-2008 y›llar›nda g›dave akaryak›t fiyatlar›ndaki art›fl›nard›ndan, geliflmekte olan ülkelerink›rsal kesimlerinde durum vahametarz ediyor. ‹kinci kriz, yoksullar› tamda en kötü anlar›nda yakal›yor. ‹fl-sizlik artt›kça, flehirde veya yurtd›-fl›nda çal›flan akrabalar da art›k da-ha az para göndermeye bafll›yor.Küçük tar›msal köylerde, yoksul ke-sim, g›da alacak birikimlerini art›ktüketmifl durumda. Haberlerin vehükümet gündemlerinin ana bafll›-¤›, küresel ekonomik kriz. Zenginekonomileri yeniden canland›rmakiçin trilyonlarca dolar harcan›yor.Peki, yoksullar›n elinden kim tuta-cak?

Bu makalede ekonomik krizingeliflmekte olan ülkeler üzerindeki

etkileri incelenirken, bu ülkelerinen savunmas›z nüfuslar›n› açl›ktannas›l koruyabilecekleri ve yat›r›myoluyla tar›m sektörünün nas›l ge-lecekteki krizler karfl›s›nda kendinikoruyabilir hale getirebilece¤i vehatta yoksul çiftçilerin yüksek g›dafiyatlar›ndan nas›l kar edebilece¤i-ni kaleme alm›flt›r. Bu, dünyada gö-rülen ilk ekonomik durgunluk de-¤ildir. Yar›na haz›rl›kl› olabilmekad›na geçmiflte ülkelerin g›da gü-venli¤ini nas›l sa¤lam›fl oldu¤unabakarak, kendimize dersler ç›kara-biliriz.

G›da krizi ve mali kriz

2007 y›l›n›n ortalar›ndan 2008y›l›n›n ortalar›na kadar FAO g›da fi-yatlar› endeksi ortalama % 57'lik birart›fl göstermifltir. Dünya genelin-de, aç nüfus 2007 y›l›nda 75 mil-yonluk bir art›fl kaydetmifltir. Son-ras›nda, 2008 y›l›n›n Temmuz ay›n-da, g›da fiyatlar› düflmeye bafllad›.Ancak, fiyatlardaki bu düflüfl e¤ili-mi, g›da krizinin sonuna gelindi¤i-ne iflaret etmemektedir. IMF'ye gö-re küresel tah›l fiyatlar›, 2005'tekifiyatlara göre halen % 63 daha yük-sektir. G›da krizine do¤rudan ne-

7

Güncel

K

g›da güvenli€inisa€lamak

Kriz zamanlar›nda

Page 10: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

8

Güncel

den olan faktörler halen daha mev-cuttur:

• Tar›msal verimlilik düflüktür.

• G›da güvenli¤inin sa¤lanma-d›¤› ülkelerin ço¤unda nüfus art›flh›z› halen daha fazlad›r.

• Su mevcudiyeti ve arazi kul-lan›m›, önemli sorunlard›r.

• Sel ve kurakl›k olaylar› uzundönem ortalamalar›n›n üzerindemeydana gelmektedir.

• Tar›msal araflt›rma ve gelifl-tirmeye yap›lan yat›r›m, uzmanla-r›n önerilerinin çok alt›ndad›r. Veyoksul nüfus için as›l önemli olanürünleri hedef almamaktad›r.

G›da krizinin ard›ndan, küreselekonomik kriz meydana geldi. Kriznedeniyle ücretler düfltü ve iflsizlikbafl gösterdi. Dolay›s›yla, yoksulkesim flimdi iki eflzamanl› krizlekarfl› karfl›ya kalm›flt›r. Yoksul kesi-min g›da kriziyle bafla ç›kmada bafl-vurdu¤u ço¤u araç da tükenmifl ol-du¤undan, durum daha da vahimbir hal alm›flt›r. Örne¤in, ço¤u mal-varl›¤› halihaz›rda sat›lm›flt›r ve tü-ketimde bir azalma oldu¤undan,mallar›n orta s›n›fa sat›lmas›, art›kdaha zordur. Göç etmek art›k dahazordur; çünkü geliflmifl ülkeler dekendi krizleriyle bafl etmektedir. Fi-nansman tüketimi için borçlanmak,

s›k› kredi piyasalar›yla engellen-mifltir. Do¤rudan yabanc› yat›r›m-lardaki azalma ve birincil emtiala-r›n ihracat›ndaki düflüfllerin sonu-cunda, yoksul ülkelerde iflsizlik ar-tacakt›r. Zengin ülkelerdeki ekono-mik duruma bakacak olursak, sa¤-lanan kalk›nma deste¤i ve insaniyard›m›n azalmas› beklenmektedir.Dünya Bankas› verilerine göre,2008 y›l›nda resmi kay›tlardaki ba-¤›fl tutar› yaklafl›k 300 milyar Ame-rikan dolar› veya geliflmekte olanülkeleri bir grup olarak düflünürsek,o grubun Gayri Safi Yurtiçi Has›la-s›n›n % 2’dir. Özellikle, gelenekselanlamda göç eden iflçilerin istih-dam edildi¤i inflaat ve imalat sek-törlerindeki ekonomik durgunluk,hem k›rsal hem de flehirde yaflayanailelere yard›m amaçl› yollanan pa-ran›n miktar›nda anlaml› bir düflüflolaca¤›na iflaret etmektedir.

En savunmas›z olan› korumak

Afla¤›da incelenecek olan tar›-ma verilen uzun vadeli kalk›nmayard›m›n›n yan› s›ra, flu anda toplu-mun en savunmas›z üyelerinin yar-d›ma ihtiyaç duyduklar› oldukçaaç›kt›r. Afla¤›da, kamu politikalar›müdahaleleri gözden geçirilmifltir;bu sayede, kriz zamanlar›nda bileinsanlar›n açl›k ve kötü beslenme-nin en kötü sonuçlar›na karfl› koru-nabilece¤i gösterilmifltir:

• Aç insanlara eriflebilmeninilk ad›m›, o kimselerin kimli¤ini,yaflad›klar› yeri ve durumlar›n› bil-mektir. G›da fiyatlar›n› izleyerek,hükümetler, ülke ve toplumlar içe-risinde açl›¤›n en çok yafland›¤›,hissedildi¤i yerleri saptayabilirler.Sonras›nda da, sosyal güvenlikprogramlar› (“güvenlik a¤lar›”), ensavunmas›z olanlara götürülebilir.Bu programlarda, da¤›t›m prog-ramlar›, nakit transferi programlar›ve istihdam programlar›na yer veri-lebilir.

• Aç insanlara yönelik sosyalprogramlar›n, flartlarla uygunlukgösterecek flekilde dikkatlice haz›r-lanmas› gerekir. Örne¤in, g›da pi-yasalar›n›n ifller oldu¤u ve hedefing›day› sat›n almak için mali gücünart›r›lmas› oldu¤u yerlerde, nakittransferleri veya g›da damgalar› g›-daya olan eriflimi iyilefltirebilir. G›-da piyasalar›n›n iyi ifllemiyor olma-s› halinde, örne¤in; uzak yerlerdeveya savafl sonras› y›k›lm›fl bölge-lerde, do¤rudan g›da yard›m› veya“ifl için g›da” gibi programlar, dahauygun olacakt›r.

• “Üretici güvenlik a¤lar›”n›nda önemli bir rolü olabilir. Örne-¤in, Malavi ve Etiyopya'da tohumve gübre için verilen sübvansiyon-lar ve ürün sigortas›na getirilen ye-nilikçi yaklafl›mlar, sosyal koruma-n›n bir parças› olmufl durumdad›r.

• Büyümede % 4'lük bir gerile-me kaydeden bir ülkede, kötü bes-lenen çocuklar›n say›s›nda %2'likbir art›fl beklenebilir. Çocuklarda vehamile veya emziren kad›nlar gibidi¤er savunmas›z nüfus gruplar›n-da, yetersiz mikro besin ö¤elerinintüketilmesiyle mücadele etmekiçin, g›da programlar›nda, beslen-me çeflitlili¤ini sa¤lamaya veya iyi-lefltirmeye, hatta mikro besin ö¤e-leri veya güçlendirilmifl g›da mad-deleri da¤›tmaya çal›fl›lmas› gere-kir. Daha büyük çocuklar ise, okulayönelik beslenme programlar›na ih-tiyaç duyacakt›r. Uzun vadeli tedbir-ler aras›nda, kaliteli anne sütü son-

Page 11: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

9

Güncel

ras› g›da üretmek için küçük ölçeklig›da sanayini desteklemek; emzir-meyi desteklemek ve teflvik etmek;yeterli beslenme e¤itimi sa¤lamakve çocuklar›n geliflimini izlemek gi-bi tedbirler bulunmaktad›r.

Tar›ma yat›r›m yapmak

2008 y›l›nda küresel tah›l üreti-mi, tahmini olarak 2.245 milyon to-na ulaflarak rekor miktara ulaflt›. Bumiktar, öngörülen y›ll›k ihtiyac› kar-fl›layacak ve dünya stoklar›nda ma-kul bir yenilemeye imkan verecekkadard›. Ancak, miktardaki bu art›fl›sa¤layanlar geliflmifl ülkelerdi. Da-ha çekici fiyatlara cevaben, gelifl-mifl ülkeler, tah›l ç›kt›lar›n› %11 ar-t›rd›lar. Bunun aksine, geliflmekteolan ülkeler, yaln›zca % 1.1'lik birart›fl gerçeklefltirdiler. Çin, Hindis-tan ve Brezilya'y› bu ülkelerin d›fl›n-da b›rakacak olursak, di¤er gelifl-mekte olan ülkelerin üretimi asl›n-da % 0.8'lik bir düflüfl kaydetmifltir.

Yüksek tah›l fiyatlar›ndan karelde etmeye as›l ihtiyac› olan enyoksul ve g›da güvenli¤i aç›s›ndanen kötü durumdaki çiftçiler, bu f›r-sat› de¤erlendiremediler ve girdiveya pazarlama imkanlar›na eriflim-leri olmad›¤›ndan üretimlerini ge-lifltiremediler. FAO'nun hesapla-malar›na göre, y›lda 30 milyar Ame-rikan dolar› tutar›ndaki yat›r›m›nçiftçilere yard›mc› olmak amac›ylageliflmekte olan ülkelerdeki tar›msektörüne aktar›lmas› gerekmekte-dir. Ancak bu miktardaki bir yat›-r›mla, 1996 Dünya G›da Zirvesi’ndekararlaflt›r›lm›fl olan, 2015 y›l›nakadar dünya üzerindeki aç insanla-r›n say›s›n› yar› yar›ya azaltmak he-define ulaflmak mümkün olabilir.Zengin ülkelerdeki tar›m› destekle-mek için 2007 y›l›nda harcanan 365milyar Amerikan dolar›yla ve dün-yan›n her sene silahlanmaya aktar-d›¤› 1.340 milyar Amerikan dolar›y-la ve 2008-2009 y›llar›nda finanssektörünü iyilefltirmek için k›sa birsüre içerisinde bulunan trilyonlar-ca dolarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda bumiktar, oldukça azd›r. Bir y›lda, 30

milyar dolar tutar›nda yap›lacak biryat›r›m, toplamda y›ll›k 120 milyardolarl›k bir fayda sa¤layacakt›r. Bu,

• tar›msal verimlili¤i gelifltire-cek ve yoksul k›rsal toplumlardakigeçim kaynaklar›n› ve g›da güvenli-¤ini iyilefltirecektir;

• do¤al kaynaklar› gelifltirecekve koruyacakt›r;

• k›rsal altyap›y› geniflletecekve iyilefltirecek ve daha fazla kiflininpazara eriflmesini sa¤layacakt›r;

• bilginin üretilmesi ve da¤›t›l-mas› için kapasiteyi güçlendirecek-tir;

• güvenlik a¤lar› ve di¤er do¤-rudan yard›mlarla, en çok ihtiyac›olan kimselerin g›daya erifliminigaranti alt›na alacakt›r.

Hem devletin hem de özel sek-törün yat›r›m›na ihtiyaç duyulmak-tad›r. Daha spesifik anlamda, hedefgözeterek yap›lan kamu yat›r›mlar›-n›n, özellikle bizzat çiftçilerin yapt›-¤› özel yat›r›mlar› teflvik edici ve ko-laylaflt›r›c› nitelikte olmas› gerekir.Örne¤in, verimli bir bölgede devle-tin yeni bir karayolu infla etmesi,

ayn› bölgedeki özel yat›r›mlar› karl›k›lacakt›r.

2009 y›l›nda aç insanlar›n say›-s›n›n 105 milyon artaca¤› tahminedilmekle birlikte, flu anda dünyadayetersiz beslenen kimselerin say›s›1.02 milyard›r. Bu da, insanl›¤›n ne-redeyse alt›da birinin, açl›kla müca-dele etti¤i anlam›na gelmektedir.

2009 y›l› Dünya G›da Haftas› veDünya G›da Günü vesilesiyle, gelinbu rakamlar› ve bu rakamlar›n arka-s›nda yatan ac›lar› duyural›m. Krizolsun olmas›n, açl›kla ilgili birfley-ler yapabilecek bilgi birikimine sa-hibiz. Sorunlar› önemli olarak ad-detti¤imiz sürece onlar› çözmekiçin gereken paray› bulma imkanla-r›na da sahibiz. Gelin, açl›¤›nönemli bir sorun olarak alg›lanma-s› için beraber çal›flal›m ve bu soru-nu çözelim. FAO'nun 2009 y›l›n›nKas›m ay›nda gerçeklefltirilmesiönerisinde bulundu¤u Dünya G›daZirvesi, açl›¤›n yeryüzünden silin-mesi için at›lacak temel bir ad›molabilir.

KaynakKoruma ve Kontrol Genel Müdürlü¤ü

Page 12: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

rdu’da G›da Güvenli¤i: Ulu-sal Süt Konseyinden bahse-dermisiniz?

23 Eylül 2008 tarihli resmi ga-zetede yay›nlanan ‘Ulusal Süt Kon-seyi Kurulufl ve Çal›flma Esaslar›Hakk›nda Yönetmelik’le belirtilenesaslara uygun olarak kurulmuflolan Ulusal Süt Konseyi; süt sektö-rü sanayicileri, süt üreticileri ve ka-mudan oluflan toplam 93 üyesi ileçal›flmalar›na devam etmektedir.

Ulusal Süt Konseyi, sektörüngeliflimi için bilimsel yollarla politi-ka üretme, bu politikalar›n uygulan-mas›na öncülük etme ve piyasa dü-zenlenmesinde görev üstlenmemisyonuyla yola ç›km›flt›r. UlusalSüt Konseyi sektörün AB standart-lar›na uyum sa¤lamas› için sütü ka-y›t alt›na almak, kay›t d›fl› sektörüna¤›rl›¤›n› azaltacak önlemler alma-

n›n yan› s›ra sektör stratejisinin ge-lifltirilmesini yönlendirecek, ilgilipaydafllara yeterince dan›fl›lmas›-n›n sa¤layacak ve süt sektörüne ilifl-kin her tür öneri ve tavsiyenin top-land›¤› bir merkez konumundad›r.

Bas›nda Ulusal Süt KonseyiOkul Sütü Projesi ad› alt›nda bir pro-je bafllataca¤›n›za dair haberler ç›kt›.Nedir bu proje? Ç›k›fl amac› nedir?

Okul sütü projesi dünyada pekçok ülkede uygulanan, çocuklarasüt içme al›flkanl›¤› kazand›rma vesa¤l›kl› beslenmeye yard›mc› ola-rak daha sa¤l›kl› nesiller yetifltirmeyönünde haz›rlanm›fl bir sosyal so-rumluluk projesidir. Konseyimiz il-kokul ça¤›ndaki 1 milyon ö¤renciyee¤itim-ö¤retimin ikinci yar›y›l›ndaher okul günü 200 ml süt da¤›t›m›yapmak için haz›rl›klar›na devametmektedir.

Projenin paydafllar› hakk›ndabilgi verir misiniz ?

Okul Sütü Projesi Ulusal SütKonseyi’nin, Milli E¤itim Bakanl›-¤›, Sa¤l›k Bakanl›¤›, Tar›m ve Köyifl-leri Bakanl›¤› ortaklafla çal›flmalaryürütmesi ile hayata geçirilecektir.Projenin planlamalar›n›n yap›lmas›tüm organizasyonun sa¤lanmas›Konseyin sorumlulu¤undad›r. MilliE¤itim Bakanl›¤› seçilen illerde ge-lir seviyesi düflük ö¤rencilerin yo-¤unlukta oldu¤u okullar›n belirlen-mesi konusunda, Sa¤l›k Bakanl›¤›süt tüketimi artan çocuklarda kilo,boy, okula devaml›l›k gibi konular-daki de¤iflimlerinin incelenmesikonusunda, Tar›m ve Köyiflleri Ba-kanl›¤› ise USK ile birlikte projeninplanlanmas› ve yürütülmesi ve ta-kip edilmesi konusunda destek ver-mektedirler.

10

Güncel

Okul sütü projesi ile 1 milyon çocu€a

O

süt kampanyas›

Page 13: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

Projenin hedefleri nelerdir?

Bu proje ile ilkokul ça¤›ndakiçocuklara dengeli beslenme ve sa¤-l›k aç›s›ndan son derece önemliolan sütün sevdirilerek daha sa¤l›k-l› bir tüketim al›flkanl›¤›n›n kazan-d›r›lmas› hedeflenmifltir. Dolay›s›y-la büyüme, geliflme, bilgi ve becerikazanma aç›s›ndan temel olan okuly›llar›nda bu kadar önemli ve sos-yal içerikli bir program›n uygulan-mas› bir zorunluluktur.

Proje hangi illerde bafllat›l›yor,bu illerde bafllat›lmas›n›n özel birnedeni var m›d›r? ne kadar süreyleuygulanacak ve ne kadar ö¤renciyeulafl›lmas›, ne kadar süt da¤›t›lma-s› hedefleniyor?

Bu proje ‹stanbul, ‹zmir, Anka-ra ve Diyarbak›r’da bafllat›lacak. Builler ülkemizin en çok göç alan ille-ri konumunda oldu¤u için bu iller-den bafllat›l›yor. Projenin süre s›-n›rlamas› yok. Dünyan›n birçok ül-kesinde uzun y›llard›r yürütülen birsosyal proje haline dönüflmüfl du-rumda. Bizim de konsey olarakamac›m›z OKUL SÜTÜ’nün bir ge-lenek haline dönüflmesi ve bundan

sonra hep devam etmesidir. ‹lk afla-mada 1 milyon ö¤renciye ulafl›lma-s› planlan›yor. Her gün 200 ml’likkutularda süt da¤›t›m› yap›lacak.

Proje sonunda elde edilecekveya edilebilecek kazan›mlar nelerolacakt›r?

Projenin hayata geçirilmesi ileçocukluktan itibaren süt içme al›fl-kanl›¤› kazanan bir toplum yetiflmiflolacak. Sa¤l›kl› beslenen sa¤l›kl› ki-flilerden oluflan bir toplum dahasa¤l›kl› ve baflar›l› olacakt›r. Ayr›camaddi imkans›zl›klar nedeniyle sütiçmekten mahrum olan birçok ço-cuk, hayati öneme haiz bu g›day›hergün tüketerek böylece beslemeyetersizliklerinden do¤an birçokhastal›k veya geliflme geriliklerininönüne geçilmifl olacakt›r. Ayn› za-manda projenin hayata geçirilmesiile birçok kifliye istihdam sa¤lan-m›fl, süt üreticileri ve sanayicilerinefayda sa¤lanm›fl olacakt›r.

Proje kapsam›nda di¤er kurum-lar ve kiflilerden (okullar, aileler, ö¤-renciler v.b.) beklentileriniz nelerdir?

Projenin baflar›ya ulaflabilmesiiçin özellikle ö¤retmenlerin sütünönemi konusunda ö¤rencilerini bi-

linçlendirerek sadece okulda de¤ilher zaman her yerde di¤er içecekleryerine süt ve süt ürünlerini içmelerikonusunda ö¤rencileri heveslendir-meleri gerekmektedir. Bu proje birsosyal sorumluluk oldu¤u için herkurumun ve bireyin bu konuda des-te¤ine ihtiyaç duyulmaktad›r. Ailele-rin bilinçlendirilmesi için velileremektuplar haz›rlanacak ve yollana-cakt›r. Özellikle ailelere bu konudaçok görev düflmektedir. Aile içi bes-lenme al›flkanl›klar›nda içecek olaraksüt ve ürünlerinin kullan›m›n›n art›-r›lmas› ailelerin sorumlulu¤undad›r.

Bu projenin d›fl›nda süt tüketi-mini artt›rmak amac›yla daha neleryap›labilir?

Bu projenin temel amac› yeter-siz beslenme sorununun önüne geç-mektir. Dolay›s›yla süt tüketimininart›r›lmas› ikincil amaç olarak ortayaç›kmaktad›r. Ama tabiî ki ülkemizde-ki süt tüketiminin çok az olmas› ço-cuk yafltan itibaren çözülmesi gere-ken bir sorun olarak görülmektedir.Ancak, ilerleyen dönemlerde UlusalSüt Konseyi’nin süt tüketimini art›r-maya yönelik birtak›m giriflimlerinide bas›nda ve web sayfam›zdan ta-kip edebilirsiniz.

11

Güncel

1 milyon çocu€a

Page 14: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

ugün tüketmekte oldu¤umuzbirçok g›da bize içeri¤indekikimyasal maddelerden dolay›

tehlike unsuru olarak gösterilmek-tedir. Fakat bunun geçmifle daya-nan bir hikayesi vard›r. Gerek kim-yasal maddelerin her alanda yo¤unolarak kullan›lmaya bafllanmas›,gerekse kontrolsüz kullan›m›n ya-ratt›¤› ciddi sa¤l›k ve çevre sorunla-r›, toplumlarda kimyasal kullan›m›-na karfl› oluflan korku ve tepkininnedenidir. Kimyasallar›n insan sa¤-l›¤› üzerindeki etkileri devaml› tar-t›flma konusu olmaktad›r. Toplum-larda en önemli sa¤l›k göstergesido¤ufltan yaflam beklentisi olarakda tan›mlanan ortalama yaflam sü-residir.1900 y›l›nda Dünya’ da orta-lama yaflam süresi iki cinsiyet orta-lamas› olarak 30 yafl iken, 1997 y›-l›nda 63 yafla yükselmifltir. Bu ra-kamlar› ABD’ de 1900 ve 1997 y›lla-r› için 79 ve 77’dir. Bu geliflmedebaflta ilaçlar ve suyun sanitasyo-nunda kullan›lan kimyasallar olmaküzere, insanlara kimyasallar›n dayard›m›yla yeterli ve kontaminas-yondan korunmufl g›dalar›n teminedilmesinin de önemli pay› vard›r.

Ancak, bu de¤erlendirmeden kim-yasallar›n insan sa¤l›¤› ve çevre içinzarars›z oldu¤u anlam› ç›kar›lma-mal›d›r. Rasgele kimyasal kullan›m›insan sa¤l›¤› ve çevre için büyüktehdittir. Özellikle 1960’lardan son-ra toksikoloji bilimindeki h›zl› gelifl-menin yan› s›ra kimyasal maddeleriçin risk yönetimi uygulamalar›n›ngelifltirilmesi, güvenli kimyasal kul-lan›m› olana¤›n› getirmifltir. Bugünilaç, g›da katk› maddesi, kozmetik,tar›m ilac›, endüstri kimyasal› ola-rak kullan›lan her kimyasal›n insansa¤l›¤› ve çevreye olan etkisi ayr›n-t›l› olarak incelenmekte, insan sa¤-l›¤› ve çevre üzerinde kabul edile-mez ölçüde risk tafl›yanlar›n kulla-n›m›na izin verilmemektedir.

Modern yaflam›n vazgeçilmezunsurlar› olan kimyasal maddelerinkullan›m›nda da insan sa¤l›¤› veçevre için riskler söz konusudur.Günümüzde ulafl›lan teknolojininsa¤lad›¤› imkanlar ile bu riskler ka-bul edilebilir düzeylere indirilmek-tedir. Gelifltirilen uluslar aras› ku-rallar, kimyasal kullan›m›nda insansa¤l›¤› ve çevrenin zarar görmeme-sini hedeflemektedir. Bu, süreçte

ülkeler kendi bafllar›na de¤erlendir-meler yapmamakta, özellikle g›dakatk› maddelerinin kullan›m› gibi,kullan›m›n bir ülke ile s›n›rl› olma-d›¤› konularda uluslar aras› kuru-lufllar güvenli kullan›m kurallar›n›belirlemektedirler. Ülkeden ülkeyede¤iflen faktör, söz konusu ülkedebu kurallara uyulup uyulmad›¤›d›r.

G›da katk›lar› ifllenmifl g›dalar›nüretiminde teknolojik ifllemlere yar-d›mc› olma, mikrobiyolojik bozul-may› önleme, dayan›kl›l›¤› artt›rma,besleyici de¤eri koruma, renk, görü-nüfl ve lezzet gibi duyusal özellikleridüzeltme gibi de¤iflik amaçlarla kul-lan›lan çeflitli kimyasal maddelerdir.

Yukar›da aç›kland›¤› gibi bin-lerce kimyasal madde g›dalarla in-sanlara ulafl›r. Bu kimyasallar insansa¤l›¤› için zararl› m›d›r? Konununayr›nt›lar›na geçmeden önce bir pa-ragrafta bu soruyu cevaplayal›m.Her kimyasal al›nan miktar›na ba¤l›olarak zararl› etki gösterir. Günlükhayat›m›zda en s›k karfl›laflt›¤›m›zkimyasal madde sofra tuzudur (sod-yum klorür). Piyasada 500 gram ola-rak sat›lan bir paket tuzu bir keredeyiyen bir kifli kan›ndaki sodyumiyonlar› konsantrasyonun artmas›-na ba¤l› olarak k›sa bir süre içindeölebilir. Yine günlük diyetteki tuzmiktar› birkaç misline ç›kart›l›rsay›llar içerisindeki bu diyeti alanlar-da hipertansiyon riski artar. Al›nanmiktara ba¤l› olarak zararl› olma, g›-dalar›n do¤al yap›s›nda bulunankimyasallar için de söz konusudur.Yüzlerce örnek içerisinden birini elealarak aç›klarsak, ›spanak ve doma-tes, oksalat bak›m›ndan zengin g›-dalard›r. Oksalat, yüksek dozlardaorganizmada kalsiyum eksikli¤ineyol açan bir kimyasal maddedir.

12

Gıda Güvenliği

B

G›da kontaminantlar› ve katk› maddeleri

Page 15: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

Yüksek dozlar›, adale kramplar›,kardiyovasküler toksisite ve böbrekyetmezli¤i gibi etkiler gösterir. Ispa-nak ve domatesin bir defada kilolar-ca tüketilmesi ile yukar›da belirtilentoksik etkiler görülebilir.

Yukar›daki örneklerden, ‘sofratuzu, domates, ›spanak zararl›d›r! ’fleklinde bir sonuç ç›kart›lamaz.Bunlar, ‘her kimyasal madde al›nanmiktar›na (doza) ba¤l› olarak toksik-tir’ kural›na günlük hayatta en fazlakarfl›lafl›lan g›da maddelerinden ve-rilen örneklerdir. G›dalar›n üretimin-de kullan›lan g›da katk› maddeleri veg›dalara istedi¤imiz d›fl›nda bulaflang›da kontaminantlar› da her kimya-sal gibi doza ba¤l› olarak toksiktir.

Asbest çok iyi tan›nan bir kim-yasal karsinojendir. Sorumsuzca ya-p›lan bir aç›klama kaynak gösterile-rek ‘içme sular›m›z›n her litresindemilyonlarca lif asbest var’ fleklindeve asbestin nas›l tehlikeli bir kanseryap›c› oldu¤u ile ilgili magazinselmotifler de tafl›yan bir haberin ba-s›nda yer ald›¤›n› düflünelim. Buhaber sonras› toplumda büyük birkorku yarat›lacakt›r. Haber do¤rubir haberdir. ‹çme suyunda gerçek-ten milyonlarca lif asbest vard›r.Ancak suda asbest liflerinin olmas›do¤al bir olayd›r ve su kaynaklar›-n›n jeolojik yap›s›ndan dolay› kaç›-n›lmazd›r. ABD ‹çme Suyu Standar-d›’nda bir litre sudaki asbest lifi li-miti 7 milyon adettir. Baz› bölgeler-deki içme suyunda asbest lifi say›s›100 milyon lif/litre de¤erine kadarulaflabilmektedir. Asbest gerçektenkarsinojen bir maddedir, ancak etki-sini solunum yoluyla al›n›rsa göste-rir. A¤›z yoluyla al›nd›¤›nda karsino-jik etkisi olmad›¤› say›s›z toksikolo-jik ve epidemiyolojik bilimsel arafl-t›rmalarla kan›tlanm›flt›r.

Yukar›daki örnekten de anlafl›-laca¤› gibi konuya bilimsel yaklafl›l-mamas› durumunda hatal› de¤er-lendirmelere düflmek kaç›n›lmazd›r.Kimyasal maddelerin insan sa¤l›¤›ve çevre üzerindeki zararl› etkilerinitoplum üzerinde yaratt›¤› hakl› kor-ku, bu hatal› de¤erlendirmeleri bes-lemektedir. S›kl›kla yap›lan yanl›fl,kimyasallar›n zarar› konusunda bi-limsel gerçeklerden uzak kiflisel gö-rüfl bildirerek konuda hassas olantoplumu tedirgin etmektedir. Gü-nümüzde hiçbir kimyasal maddekontrol d›fl›nda b›rak›lmam›flt›r. Bi-limsel verilerden hareketle yap›lanuluslararas› ve ulusal düzenlemeleryard›m›yla insan sa¤l›¤› ve çevreninkorunmas› hedeflenmektedir. Za-rarl› kimyasallar›n risk yönetimiolarak adland›r›lan bu yaklafl›m,ak›lc› kimyasal madde kullan›m›ndatek seçenektir. Ancak bu konudakibaflar› ülkeden ülkeye farkl›l›k gös-termektedir. Uluslararas› kurallar›ntümüyle uygulanmas› ölçüsünde,insan sa¤l›¤› ve çevre kimyasallar›nzararl› etkilerinden korunabilmekte-dir. Kimyasallar konusunda tart›fl-ma yap›lacaksa, bunun toplum ya-rar›na bir sonuca varabilmesi içintart›flmalar›n uluslararas› kurallar›nuygulan›p uygulanmad›¤› eksenin-de yap›lmas› gerekir.

Daha öncede ifade edildi¤i gibiher kimyasal madde doza ba¤›ml›olarak toksiktir. Bu toksikoloji bili-minin 400 y›l öncesinden beri bili-nen temel yasas›d›r. 16.yy’ da Para-celsus taraf›ndan “her madde zehir-dir, zehir ile zehir olmayan› ay›randozdur” fleklinde ifade edilen bugerçek bugünde modern toksikoloji-nin temelinin oluflturur. O haldeesas olan kimyasallar›n zarars›zl›k li-mitlerinin belirlenmesidir. G›da kat-

k› maddelerinin kullan›m izni süre-cinde ilk basamak bu kimyasal›n de-ney hayvanlar›nda hangi miktardahangi etkileri gösterece¤inin veyagöstermeyece¤inin saptanmas›d›r.

Kimyasal maddelerin organiz-mada oluflturdu¤u hasar toksisiteolarak adland›r›l›r. Toksisite çokyönlü bir etki fleklidir. Deney hay-vanlar›na (bu amaçla genellikle fare,s›çan, kobay gibi kemiriciler kullan›-l›r) test edilecek kimyasal maddeyüksek dozlar da dahil olmak üzereçeflitli dozlarda verilerek muhtemeltüm toksik etkiler araflt›r›l›r. Kullan›-lan dozun birimi mg/kg’ d›r. Di¤erbir de¤iflle her kg deney hayvan›canl› a¤›rl›¤› bafl›na verilen testmaddesidir. Toksisite testlerindeöncelikle kemiricilerin kullan›lmas›-n›n nedeni, bu hayvanlar›n memelihayvanlar grubunda olmas›, anato-mi ve fizyolojileri iyi bilinmesi, testsüresince test koflullar›n›n kontroledilebilmesi ve istatistiki sonuçlaraulafl›labilmesi için yeterli say›dahayvan kullan›labilmesi imkan›d›r.Özel koflullarda kedi, köpek, primatgibi di¤er memelilerde toksisitetestlerinde kullan›labilir. Toksisitetestlerinde her doz grubunda en az10 olmak flart›yla ortalama 100 de-ney hayvan› bulunur. Tüm toksisitetestlerinde bir kimyasal madde içinortalama 3000 civar›nda deney hay-van› kullan›l›r. Bu testler uluslarara-s› kurulufllar›n belirledi¤i GLP (Go-od Laboratory Practice-‹yi Labora-tuar Uygulamalar›) kurallar›na göreçal›flan laboratuarlarda yap›l›r.

13

Gıda Güvenliği

Kaynaklar1. http://www.geography.about.com

2. http://www.turktox.org.tr/gida/fr.1-link.htm

3. http://www.aib.gov.tr/proje/gida.pdf

r› ve katk› maddeleri

Page 16: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

er gün milyonlarca insan ko-runabilir g›da kaynakl› bir so-runa ba¤l› olarak hastalan-

makta ve binlerce insan da ayn› ne-denle yaflam›n› yitirmektedir. Be-bekler, çocuklar, gebeler, yafll›lar,ba¤›fl›kl›k sistemi zay›flayanlar top-lumda bu konu ile ilgili daha fazlarisk alt›ndad›rlar. Ayr›ca seyahateden bireylerin de g›da kaynakl›hastal›klardan korunmak için ön-lemlere öncelik vermeleriönerilmektedir (1,2).

G›da güvenli¤i (fo-od safety); tarladan(çiftlikten) sofrayakadar, çevre ve in-san sa¤l›¤›na zararvermeyen, üretiminher aflamas›nda ge-rekli kontrolleri yap›l-m›fl, sa¤l›kl› ve güveni-lir ürünlerin temin edilmesüreci olarak tan›mlanmakta-d›r. Bu konuda yap›lan bir baflka ta-n›m da “g›dalarda olabilecek fizik-sel, kimyasal, biyolojik ve her türlüzararlar›n bertaraf edilmesi için al›-nan tedbirler bütünü ”dür (3,4).

G›da güvenli¤i konusunda GI-DA Z‹NC‹R‹ kavram› ve bu kavram›n

bileflenleri önemlidir. G›da zinci-rinden bahsederken dört temel bi-lefleni vurgulamak yerinde olur:

a.Risk Analizi

b.Risklerin önceden engellen-mesi (kaynakta)

c.Geriye dönük izleme

d.Yerellefltirilmifl-uyarlanm›flg›da güvenli¤i standartlar›

G›da zinciri kavram› ile ilgiliçal›flmalar›n sürdürülebilmesi içinuluslararas› ve ulusal paydafllarönem tafl›r. Uluslararas› öncelikli

oldu¤u düflünülen konular mikro-biyolojik ajanlar ve tehlikeler, pes-tisit kal›nt›lar›, g›da katk› maddele-rinin kullan›m›nda hatalar, kimya-sal maddeler (biyolojik toksinler,vb), geneti¤i de¤ifltirilmifl g›dalar,alerji yapan nedenler ve hormonkullan›m›d›r. Tehlike Noktalar›ndaKritik Kontrol Analizi Yöntemi

(HACCP-Hazard AnalysisCritical Control

Points), Do¤ruTar›m Uygu-l a m a l a r ›( G A P - G o o dAgriculturalPractice), Do¤-

ru Hijyen Uy-g u l a m a l a r ›

(GHP-Good Hygiene Prac-tice), Do¤ru Üretim Uygulamalar›

(GMP-Good Manufacture Practice)g›da güvenli¤i konusunda uluslara-ras› platformda benimsenen önce-likli yaklafl›mlard›r (4,5). Bu yakla-fl›mlar› her ülke ulusal düzeydeadapte etmeye çal›flmaktad›rlar.HACCP; sistematik, esnek, kan›tadayal› uygun sistem ve teknolojigerektiren, planlama-kontrol ve ra-porlama aflamalar›n› içinde bulun-

14

Gıda Güvenliği

H

Doç. Dr. Dilek ASLAN

Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi Halk Sa¤l›¤› AD. Ö¤retim Üyesi

G›da güvenli¤iile ilgili baz› temel bilgiler*

Page 17: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

15

Gıda Güvenliği

duran bir uygulamalar bütünüdürve felsefe olarak korunma ilkeleriniincelemektedir (6).

Uluslararas› öncelikleri günde-me tafl›yan en önde gelen uluslara-ras› örgütler aras›nda BirleflmiflMilletler çat›s›nda yer alan DünyaSa¤l›k Örgütü (DSÖ) (www.who.int)ve Uluslararas› G›da ve Tar›m Orga-nizasyonu (FAO) bulunmaktad›r.DSÖ, 2000 y›l›nda 51. Dünya Sa¤l›kAsamblesi’nde GIDA GÜVENL‹⁄‹konusundaki sorunlar› HALK SA⁄-LI⁄I SORUNU olarak tan›mlam›fl,kabul etmifl ve bu konudaki yetkile-rinin genifllemesine karar vermifltir(5). DSÖ taraf›ndan temel olarakbenimsenen bafll›ca yaklafl›mlarafla¤›da yer alm›flt›r:

a.G›da kaynakl› hastal›klar›nseyrinin izlenmesi ve de¤erlendir-melerin süreklilik kazanmas›,

b.Dünyada var olan bilgilerinyer ald›¤› veri taban› oluflturulmas›,

c.Risklerin de¤erlendirilmesiiçin sistemler kurulmas› ve bu sis-temlerin ülkeler taraf›ndan kullan›-l›r hale gelmesi,

d.Kan›ta dayal› uygulamalar›nyayg›nlaflt›r›lmas›,

e.Referans laboratuvarlar›n›nartmas› ve teknolojik aç›dan güç-lendirilmesi,

f. E¤itilmifl elemanlar›n say› venitelik aç›s›ndan gelifltirilmesi,

g.Uluslararas› iletiflim a¤›n›ngüçlendirilmesi.

DSÖ ve FAO d›fl›nda Avrupa Bir-li¤i düzenlemeleri de g›da güvenli¤ikonusunda önemli katk› sa¤lamak-tad›r. Bu kapsamda 12 Ocak 2000 ta-rihinde “Beyaz Doküman (White Pa-per)”›n yay›mlanmas›yla AB Komis-yonunun g›da güvenli¤ini en önemliöncelikleri aras›nda belirlenmifltir.Bu doküman›n öncelikli hükümleriafla¤›da yer almaktad›r (7):

a.Güvenli olmayan g›da ürün-leri pazara sunulmamas›,

b.Bir g›da ürününün güvenliolup olmad›¤›n›n belirlenmesi afla-mas›nda ürünün normal kullan›mkoflullar›, tüketiciye aktar›lan bil-giler, ürünün kullan›m› ileortaya ç›kacak k›sa veuzun vadedeki etki-ler, toksik etkileriincelenmesi,

c.Ürünün gü-venli olmad›¤›n›nbelirlendi¤inde ma-l›n dahil oldu¤umal›n tamam› G›daKanunu’na uygun-suz say›lmas›,

d.G›da ürünlerindekullan›lan tüm maddeler,üretim, iflleme ve da¤›t›m zincir-lerinin her aflamas›nda izlenebil-mesi,

e.178/2002/EC´nin getirdi¤i enönemli geliflme, AB G›da Otoritesi-nin (EFSA-European Food SafetyAuthority) kuruluflunu resmenonaylamas›.

Kanunun en önemli ilkelerin-den biri olan “g›da izlenebilirli¤i”,dünyada ço¤u geliflmifl ülkenin; g›-da konusunda hijyen koflullar›n›nsa¤lanmas›, g›da yolu ile yay›lanhastal›klar›n engellenmesi amac›ile g›da zincirinin tarladan sofrayadek izlenmesi ve denetlenmesi ad›-na düzenlemeler oluflturdu¤u biruygulamad›r. G›da ‹zlenebilirli¤i, 1Ocak 2005 tarihinden itibaren178/2002 say›l› yeni AB G›da Kanu-nu Yönetmeli¤i ile AB’de yasal birnitelik kazanm›flt›r (7).

Uluslararas› çabalar›n ulusaladaptasyonlar› g›da güvenli¤i kav-ram›n›n ülke düzeyde benimsen-mesi ve uygulanabilir olmas› içingereklidir. Genel amac› ulusal g›dagüvenli¤inin güçlendirilmesi olan“ulusal g›da sisteminin güçlendiril-mesi” yaklafl›m›n istenen di¤er he-defleri toplumu g›da kaynakl› has-tal›klardan koruma, tüketicinin hij-yenik olmayan, sa¤l›ks›z g›da tüke-timini önleme ve ulusal-uluslarara-

s› düzenlemelerin katk›s›yla tüketi-cinin güvenli¤ini sa¤layarak ekono-

mik geliflmeye katk› sa¤la-mak olarak ifadeedilebilir (4).

A n c a kbu

amaçla-r›n baflar›yla

sonuçlanmas›-n›n önünde g›da

kaynakl› hastal›k s›k-l›klar›nda art›fl, g›da üretim ve pa-zarlamas›nda teknoloji kullan›m›ve bu süreçteki de¤iflim, yaflamflartlar›nda de¤iflim, kentleflme, tü-keticinin g›da güvenli¤i konusun-daki yaklafl›m›n›n de¤iflimi ile ilgiliengeller bulunmaktad›r (8). G›dagüvenli¤i ile ilgili DSÖ taraf›ndantaraf ülkelere yönelik öneriler afla-¤›da befl bafll›kta sunulmufltur (9).

A. Temizli¤e önem verin: Elle-rin s›k s›k y›kanmas› çok önemlidir.G›dalar› tüketmeden önce ve tüket-tikten sonra eller y›kanmal›d›r.Mutfak tezgâh›n›n temiz tutulmas›da önerilmektedir.

B. Piflmifl ve çi¤ g›dalar› ayr›tutun: Ayr› tutulmad›klar› takdirdebirbirlerini kontamine etmeleri sözkonusu olur.

C. ‹yice piflirin: G›dalar›n pifli-rirken her bölümünün 70 ºC’de pifl-mesine dikkat etmek gerekir. Et, ta-vuk, yumurta ve bal›k gibi g›dalar›niyi piflirilmesi, çorba ve sulu ye-meklerin tamamen piflti¤indenemin olunmas› gerekir. Yemeklertekrar ›s›n›rken tamamen ›s›nmas›önem tafl›maktad›r.

D. Yiyeceklerinizi do¤ru ›s›dasaklay›n: Mikroorganizmalar›n oda

Page 18: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

s›cakl›¤›nda h›zla ço¤alabilir. 5-60ºC s›cakl›k risk olarak kabul edil-mektedir. Saklama koflullar›nda buayr›nt›ya dikkat edilmesi önerilmek-tedir. Piflmifl yemekler oda ›s›s›nda2 saatten fazla saklanmamal›d›r.Tüm piflmifl ve bozulabilir yiyecek-ler hemen buzdolab›na konulmal›-d›r. Buzdolab›n›n içi 5 °C den so¤ukolmal›d›r. Donmufl g›dalar oda ›s›-s›nda bekletilerek çözülmemelidir.

E. Temiz su-temiz malzemekullan›n: Kullan›lan suyun temizli-¤ine dikkat etmek gereklidir.

G›da güvenli¤i konusunda bi-reysel önlem ve sorumluluklar›n k›-s›tl› bir yeri bulunmaktad›r. Konuile ilgili en önemli görev devlete veyerel yönetimlere düflmektedir. ABuyum sürecinde yerel yönetimlerinsorumluluklar› artm›flt›r. Belediye-ler, g›da ve sa¤l›k konusundaki gö-revlerini yürütürken baz› yaklafl›m-lar› öncelemelidirler. Örne¤in (10);

• Hizmet verdikleri toplumdag›da ile ilgili duyarl›l›k (denetim ta-lebini art›rmaya yönelik) yaratmal›-d›rlar,

• G›da sa¤l›¤› ve güvenli¤i ileilgili hizmetlerini sürekli gözdengeçirmeli, durum de¤erlendirmesiyapmal›, gerekli denetimleri ve dü-zenlemeleri gerçeklefltirmelidirler,

• Toplumun verilen hizmetleridesteklemesini ve bu hizmetlerekat›l›m›n› sa¤lamal›d›rlar,

• Hizmet önceliklerini iyi belir-leyebilmelidirler,

• ‹lgili kurum ve kurulufllarlailetiflim/koordinasyon içinde olma-l›d›rlar (Örne¤in, içme ve kullanmasuyunun temininde Sa¤l›k Bakanl›-¤›, Devlet Planlama Teflkilat›, Ba-y›nd›rl›k ve ‹skan Bakanl›¤›, vb. ilekoordinasyon sa¤lanmal›d›r),

• Kurulmas› planlanan hizmetbirimlerinde ülkede var olan örgüt-lenme modelini esas almal›d›rlar.

• Uluslararas› literatür bilgile-rinden yararlanmal›, bu konudateknik destek alabilmelidirler. Buyolla uygulamalar›n kan›ta dayal›olarak yürütülmesi sa¤lanabilir.

Önlenebilir bir sorun olan “g›-da güvenli¤i ile ilgili sa¤l›k sorunla-r›” çözümünde bütüncül bir yaklafl›-ma gereksinim vard›r. Bu bütüncülyaklafl›m kapsam›nda yetkin ve ko-nusunda uzman olan ekipler tara-f›ndan sunulan ve sürekli denetle-nebilir hizmeti öncelemelidir. Ekipiçinde sa¤l›k çal›flanlar›n›n önemlisorumluluk ve rolleri olmal›d›r.Devlete ba¤l› kurum ve kifliler isebu çal›flmalar›n düzenlenmesi, ko-ordine edilmesi, denetlenmesi afla-malar›nda öncelikli görev ve so-rumluluk almal›d›rlar. Çözümlerancak bu bak›fl aç›s›yla herkes içineflit ve ulafl›labilir hale dönüflebilir.

*Yazar›n Halk Sa¤l›¤› Uzmanlar›

Derne¤i için yazm›fl oldu¤u G›da Güven-

li¤i bafll›kl› bilgilendirme notundan ya-

rarlan›larak haz›rlanm›flt›r

(http://www.hasuder.org/doc/GidaGuven-

ligi-Agustos2008.pdf).

16

Gıda Güvenliği

Kaynaklar1. A Guide on Safe Food for Travel-

lers. Published by the Department ofFood Safety, Zoonoses and FoodborneDiseases, WHO, 2007.

2. Food safety. http://www.who.int/foodsafety/en/index.html. Eriflim tarihi:14 Ekim 2009.

3. Assuring Food Safety and Quality:Guidelines for Strengthening NationalFood Control System. Joint FAO/WHOPublication:3-6.

4. Aslan D. Uluslararas› G›da Güven-li¤i Yaklafl›m› ve Yerel Yönetimler. Kentve G›da Sempozyumu, IV. Türk Belediye-cilik Sempozyumu Bildiri Kitab›, Haziran2007.

5. Food Safety. In: Food and HealthIn Europe: A New Basis For Action.WHO Regional Publications EuropeanSeries, No 96, 2004: 91-154.

6. Herrera AG. The hazard analysisand critical control point system in foodsafety. Methods Mol Biol 2004;268:235-80.

7. White Paper on food safety COM(1999) 719 Final. 178/2002/EC say›l› "ABG›da Otoritesini kuran, G›da yasas›n›ngenel prensip ve gereklilikleri ile g›dagüvenli¤i ile ilgili prosedürler üzerineAvrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzü-¤ü. 852/2004/EC say›l› "G›da maddeleri-nin hijyeni" üzerine Avrupa Parlamento-su ve Konsey Tüzü¤ü.

8. Guidelines for strenthening natio-nal food control system. www.who.int.Eriflim tarihi: 10 Ekim 2009.

9. Five Keys to Food Safety.http://www.who.int/foodsafety/publica-tions/consumer/5keys/en/index.html.

10. Belediye Kanunu. http://www.an-timai.org/ys/bld5215.htm (Eriflim tarihi:5 Aral›k 2004).

Page 19: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde
Page 20: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

18

Gıda Güvenliği

G›da güvenli¤inde

izlenebilirlikfiaban AKPINAR

Kontrol fiube Müdürü, Ordu ‹l Tar›m Müdürlü¤ü

zet

‹nsanl›k tarihi boyuncag›da ve g›da güvencesi stra-

tejik bir konu olmufltur. Geçen 20y›ll›k süreye kadar bütün ülkeler g›-da ve özellikle temel g›dalarda ken-dine yeterli olmay› amaçlarken1990’l› y›llardan itibaren kendineyeterlilik amac›n›n yerini g›da gü-vencesi ve g›da güvenli¤i almayabafllam›flt›r. Son y›llarda yo¤unolarak tart›fl›lan ve en s›cak konu-lardan biri olarak öne ç›kan g›da gü-venli¤i; insan g›das› ve hayvan yemi

olarak kullan›lan her türlü ham, ya-r› mamul ve mamul g›da maddeleri-nin çiftlikte yetifltirilmesi, üretimi,bak›m›, hasad› ve depolamas› dadahil olmak üzere iflleme, paketle-me, s›n›flama, tafl›ma, haz›rlama,da¤›t›m, sat›fl aflamalar›ndan olu-flan tedarik zinciri boyunca insansa¤l›¤›na zararl› olabilecek biyolo-jik, kimyasal ve fiziksel kökenli teh-like ve zararl›lar›n bulaflmas›ndanve kar›flmas›ndan korunmas› içintasarlanan ifllemler ve uygulamalar-dan oluflan bir eylemler bütünüdür.

G›da izlenebilirli¤i ise g›da gü-venli¤inin sa¤lanmas›nda en temelaraçlardan biri olup herhangi bir is-tenmeyen durum olufltu¤undaürün ve süreçleri geriye do¤ru izle-yerek sorun kayna¤›n›n saptanma-s›n›; ileriye do¤ru izleyerek geritoplama gibi kriz yönetim mekaniz-malar› için gerekli bilgi sistemininkurulmas›n› hedefleyen bir yakla-fl›md›r. G›da tedarik zincirinde ilküretimden tüketiciye kadar izlene-bilirlik ve kriz yönetimi sistemleri-nin tesis edilmesi, baflta AvrupaBirli¤i olmak üzere, ABD, Kanada,Japonya, Avustralya ve Türkiye dedahil birçok ülkede yasal düzenle-me alt›na al›nm›flt›r. Ancak g›da iz-lenebilirli¤inin tesisi, zincirin çokkompleks yap›s› ve dahas› baz› sek-törel sorunlar› nedeniyle gelenek-sel yöntemler ve mevcut altyap›lar-la hedeflenen amaçlara ulafl›labil-mesi çok güç gözükmektedir. Yasa-larla hedeflenen izlenebilirlik, gele-neksel (ka¤›t tabanl›) sistemler ye-rine tüm zincir boyunca herhangibir k›r›lma olmadan çal›flmay› ga-ranti alt›na alan elektronik tabanl›bilgi sistemleri ve teknolojilerininkullan›lmas› ile sa¤lanabilir.

Ö

Page 21: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

19

Gıda Güvenliği

Girifl

Dünyada son yirmi veya otuzy›l içinde, ço¤unlu¤u hayvansal kö-kenli olan ve insan sa¤l›¤› için cid-di tehditler, tehlikeler oluflmufl vehatta binlerce ölümle sonuçlanang›da kaynakl› sorunlar yaflanm›flt›r.‹lk olarak 1986’da ‹ngiltere’de görü-len Bovine Spongiform Encephalo-pathy (BSE) (ya da “deli dana” has-tal›¤›) ve bunun insanlarda varyan-t› olan Creutzfeldt-Jakob hastal›¤›(vCJD) dünya kamuoyunda kapsamitibariyle en genifl flekilde tart›fl›l-m›fl g›da güvenli¤i sorunlar›n›n ba-fl›nda gelmektedir. Buna, birçok ül-kede zehirlenme, hastal›k ve ölümvakalar›yla sonuçlanm›fl birçok so-runu ekleyebiliriz. Örne¤in, Belçi-ka’da yem nakil paletlerindeki ze-hirli ve öldürücü dioksin kal›nt›s›y-la oluflan kroskontaminasyon krizi-ni, tavuk yeminde kanalizasyonat›klar›, tavuk etinde büyüme artt›-r›c› hormon kullan›m› ve tedaviamaçl› kullan›lan antibiyotik kal›n-t›lar›, birçok ilaca karfl› direnç ka-zanm›fl solmenella (Salmonella en-teritidis ve Salmonella typhimuri-um), peynirde patojenik bir bakteriolan listeria, k›rm›z› et ile meyve vesebzede E.coli kaynakl› sorunlarbunlardan insan sa¤l›¤›na cidditehlike/tehdit yaratanlardan baz›la-r›d›r. Dahas› Campylobacter birçokülkede tavuk etiyle iliflkili görüleng›da zehirlenmelerinin bafl›nda gel-mektedir. En son olarak “kufl gribi”olarak ta bilinen “H5N1 viral enfek-siyonu” ve buna ba¤l› olarak Uzak-do¤u Ülkeleri ve ülkemizde görülenölümler en yo¤un tart›fl›lan konu-lardan bir baflkas› olmufltur.

Çin'li süt ve süt tozu üreticile-rinin, kazanç oranlar›n› art›rmakiçin süte büyük oranlarda su kar›fl-t›rmas› ve bunun neticesinde orta-ya ç›kan protein azl›¤›n› ortadankald›rmak için sentetik ve ölümcülmelamin maddesini katmalar› 2008y›l›nda Çin'de son y›llar›n en büyükskandal›na sebep olmufltur. 53 bi-nin üzerinde çocu¤un hastalanma-

s›na neden olan bu olay, Çin'in enbüyük bebek mamas› üreten flirke-tinin ürünlerinde bebeklerde böb-rek tafl› oluflmas›na neden olan veplastik ile zamk yap›m›nda kullan›-lan ''melamin'' adl› kimyasal›n bu-lunmas›yla ortaya ç›km›flt›.

G›dalardan kaynaklanan sa¤l›ksorunlar›, ölüm vakalar› ve potansi-yel riskler tüketicilerde g›dalarakarfl› büyük güvensizlik yaratm›flt›r.Buna ba¤l› olarak tüketicilerin,özellikle geliflmifl ülkelerde, g›dagüvenli¤i ve kalitesi konusundakiduyarl›l›klar› artm›fl, bu yönde etki-li yöntemlerin uygulanmas›n› iste-yen tepkiler koymaya bafllam›fllar-d›r. Sonuçta tüm bu beklenti ve is-tekler, devlet yönetimlerini g›dagüvenli¤i ile sürdürülebilir tar›m vek›rsal kalk›nma için birtak›m tedbir-ler almaya ve yasal düzenlemeyegitmeye zorlam›flt›r. G›da güvenli¤iyönünden tüketiciyi etkileyen özel-likle BSE ve Dioksine iliflkin önem-li krizlerin ortaya ç›kmas›, AB’de g›-da güvenli¤i mevzuat›n›n yenidendüzenlenmesini zorunlu hale getir-mifltir

G›dalarda ‹zlenebilirlikle

‹lgili Yasal Düzenlemeler

Avrupa Birli¤i’nde 2002 y›l›ndaAvrupa G›da Yasas› olarak adland›-r›lan 178/2002/EC say›l› yasa yürür-lü¤e konulmufl ve g›da güvenli¤idüzenlemeleri 2005 y›l›ndan itiba-ren uygulamaya konulmufltur. Ge-rek 178/2002/EC say›l› AB Yasa-s›’nda ve gerekse AB Müktesebat›-n›n Üstlenilmesi’ne iliflkin olarakhaz›rlanan Ulusal Program çerçeve-sinde ele al›narak 27.05.2004 tari-hinde kabul edilen 5179 say›l› “G›-dalar›n Üretimi, Tüketimi ve Denet-lenmesine Dair Kanun HükmündeKararnamenin De¤ifltirilerek Kabu-lü Hakk›nda Kanun” esas olarak g›-da güvenli¤ini sa¤lamay› ve koru-may› hedeflemektedir. 5179 say›l›Kanun’nun 16. maddesi; “G›da, g›-dan›n elde edildi¤i hayvan, bitki yada g›da maddesinde öngörülen ve-ya ortaya ç›kmas› beklenen herhan-gi bir maddenin tespit edilmesiiçin üretim, iflleme ve da¤›t›m ile il-gili tüm aflamalarda izlenebilirliktesis edilir. G›da iflletmecileri; g›da,

Page 22: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

20

Gıda Güvenliği

g›dan›n elde edildi¤i hayvan, bitkiya da g›da maddelerine kar›flt›r›l-mas› tasarlanan herhangi bir mad-deyi, kimden ald›klar›n› belirleyebi-lecek sisteme sahip olmak zorun-dad›r. Gerekti¤inde denetim sonu-cu oluflan bilgiler ilgili mercilereverilir. Piyasaya sürülen g›dalar›nizlenebilirli¤ini kolaylaflt›rmakamac›yla, gerekli bilgileri içerecekflekilde etiketlenmesi ve tan›mlan-mas› zorunludur. ‹zlenebilirlik ileilgili usul ve esaslar yönetmeliklebelirlenir.” fieklinde düzenlenmifl-tir. Ayn› kanunun “‹flyeri sorumlu-lu¤u” bafll›kl› 17. maddesinin 2.bendinde de “ G›da maddesinintoptan veya perakende sat›fl ve/ve-ya da¤›t›m faaliyetlerinden sorum-lu kifliler; g›da güvenli¤i flartlar›nasahip olmayan ürünleri pazardangeri çekmek, yetkili merciler tara-f›ndan al›nan tedbirler ile ilgili ola-rak iflbirli¤i yapmak, g›dan›n izlene-bilirli¤ine katk›da bulunmak zorun-dad›r.” fleklindeki düzenlemeyle iz-lenebilirlik konusunda birincil üre-tim, imalat, depolama-da¤›t›m, pe-rakende sektörüne yönelik sorum-luluklar verilmifltir.

5179 say›l› Kanuna istinadenç›kar›lan “G›da Güvenli¤i Ve Kalite-sinin Denetimi Ve Kontrolüne DairYönetmelik” kapsam›nda ise izle-nebilirlikle ilgili yap›lan düzenleme

flu flekildedir: “G›da ve g›da ile te-masta bulunan madde ve malze-melerin üretimi, ifllenmesi ve da¤›-t›m› aflamalar›ndaki iflyerleri yü-kümlülükleri;

a) G›da, g›dan›n elde edildi¤ihayvan, bitki ya da g›da maddesin-de öngörülen veya ortaya ç›kmas›beklenen herhangi bir maddenintespit edilmesi için hammadde te-mini, üretim, iflleme, depolama,da¤›t›m, sat›fl ve tüketim ile ilgilitüm aflamalarda izlenebilirli¤i tesisetmek,

b) G›da, g›dan›n elde edildi¤ihayvan, bitki ya da g›dan›n içeri¤in-de bulunabilecek herhangi birmadde ile g›da ile temasta bulunanmadde ve malzemeyi temin etti¤ikayna¤›, da¤›t›m ve sat›fl›n› yapt›¤›yerleri belirleyebilecek ve takibiniyapabilecek sisteme sahip olmak,konu ile ilgili tüm bilgileri kay›t al-t›na almak ve bu bilgileri talep üze-rine yetkili idarelere vermek,

c) En az y›lda bir kez izlenebi-lirlik sistemini gözden geçirerek,sistemin çal›flt›¤›n› do¤rulamak vekay›t alt›na almak,

ç) Piyasaya arz etti¤i g›da ve g›-da ile temasta bulunan madde vemalzemelerin izlenebilirli¤ini ko-laylaflt›rmak amac›yla, Türk g›damevzuat›na uygun olmak koflulu

ile, parti no ve/veya seri no ve/ve-ya/üretim no ve/veya kod no ve di-¤er bilgileri içerecek flekilde etiket-lemek ve tan›mlamak,”

Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›-¤›’nca yay›mlanan; Türk G›da Ko-deksi Yönetmeli¤i, Bitkisel Üretim-de Kullan›lan Kimyasallar›n Kay›tAlt›na Al›nmas› ve ‹zlenmesi Hak-k›nda Yönetmelik, G›da ve YemAmaçl› Genetik Yap›s› De¤ifltirilmiflOrganizmalar ve Ürünlerinin ‹thala-t›, ‹fllenmesi, ‹hracat›, Kontrol veDenetimine Dair Yönetmelik, Canl›Hayvanlar ve Hayvansal ÜrünlerdeBelirli Maddeler ‹le Bunlar›n Kal›n-t›lar›n›n ‹zlenmesi ‹çin Al›nacakÖnlemlere Dair Yönetmelik, ‹yi Ta-r›m Uygulamalar›na ‹liflkin Yönet-melik, Yumurta ve Yumurta Ürünle-ri Tebli¤i, Çi¤ Kanatl› Eti ve Haz›r-lanm›fl Kanatl› Eti Kar›fl›mlar› Teb-li¤i, Su Ürünleri, Kanatl› Hayvan veEtleri, Bal ve Çi¤ Sütte Kal›nt› ‹zle-me Genelgesi ve çeflitli tebli¤lerdebirincil üretim, imalat, depolama-da¤›t›m, perakende aflamalar›ndauyulacak kurallarla ilgili düzenle-melere yer verilmifltir. Direkt ve en-direkt bulaflman›n önlenmesi ve iz-lenilebilirli¤inin sa¤lanmas› ama-c›yla aç›kta veya dökme flekilde çi¤kanatl› eti ve ürünleri, yumurta veyumurta ürünleri ile ifllenmifl çi¤k›rm›z› et ürünlerinin (k›yma, kufl-bafl›, köfte v.b.) sat›fl› yasaklanm›flolup sat›fl›na izin verilmemektedir.

5179 say›l› Kanun gere¤ince;izlenebilirlikle ilgili hükümlere uy-mayan gerçek ve tüzel kiflilere befl-bin Türk Liras› idarî para cezas› ve-rilir, eylemin tekrar› halinde idarîpara cezas› iki kat art›r›larak uygu-lan›r.

‹zlenebilirlik ve ‹zlenebilirlik Türleri

178/2002/EC’ye göre izlenebilir-lik “Beklenen bir g›day›, yemi, g›da-üreten hayvanlar› ve g›dayla veyayemle birlefltirilme amaçl› olan ya dabirlefltirilmesi beklenen maddeleri,söz konusu ürünlerin üretiminin,

Page 23: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

21

Gıda Güvenliği

prosesinin ve da¤›t›m›n›n tüm afla-malar› boyunca izleyebilme yetene-¤i”; üretim, iflleme ve da¤›t›m afla-malar› ise, “ithalat dahil olmak üzere,g›dan›n birincil üretimden son tüke-ticiye ulafl›ncaya kadar ithal etme,üretim, imalat, depolama, tafl›ma,da¤›t›m, sat›fl ve yem tedariki her-hangi bir aflamay›” ifade etmektedir.

Türkiye’de 178/2002/EC’ye uyumiçin ç›kart›lan 5179 say›l› yasada daizlenebilirlik “Üretim, iflleme ve pa-zarlama ile ilgili sürecin her aflama-s›nda, g›da maddesine kar›flt›r›lma-s› tasarlanan veya muhtemelen or-taya ç›kabilecek istenilmeyen her-hangi bir maddenin izlenmesi” ola-rak tan›mlanmaktad›r. . ‹zlenebilir-lik kapsam›nda “güvenli g›da”, bi-rincil üretim aflamas›ndan bafllaya-rak çiftlikten sofraya, tüketiciye ula-flana kadar geçen sürede fiziksel,kimyasal ve biyolojik riskleri tafl›-mayan g›dad›r. ‹zlenebilirlik siste-mi sayesinde, içinde insan sa¤l›¤›-na zararl› herhangi bir madde tes-pit edilen ürünün, hangi ülkeden,hangi kanalla da¤›t›ld›¤› ve hangiüreticinin hangi tarlas›ndan geldi¤ikolayca tespit edilebilmektedir Butan›mlamalar ürün, girdi ve süreçizlenebilirli¤ini kapsamakla birlikteizlenebilirlik afla¤›daki gösterilenflekilde farkl› kategoriler ve amaç-larla da gerçeklefltirilebilir:

1. Ürün izlenebilirli¤i; lojistik,geri toplama ve tüketiciye ve di¤ertaraflara bilgi sa¤lamay› kolaylafl-t›rma amac›yla bir ürünün tedarikzincirindeki fiziksel konumunu sap-tama ifllemidir.

2. Süreç izlenebilirli¤i; ürününüretim, depolama, iflleme vb afla-malarda geçirmifl oldu¤u uygulamave ifllemlerinin türü ve zaman›n›belirleme amac› tafl›r. Bu bir tür“nerede, ne zaman, ne oldu/yap›ld›”sorular›na yan›t arayan bir izlenebi-lirlik biçimidir. Böylece, üretim s›-ras›ndaki fiziksel/mekanik, kimya-sal, çevresel ve atmosferik faktörlerdikkate al›narak tehdit veya riskoluflturan unsurlar› önleyici eylem-

lerin gerçeklefltirilmesini garantialt›na almay› hedefler.

3. Genetik izlenebilirlik; birürünün genetik yap›s›n› saptamaamac›ndad›r. Genetik izlenebilirlikürünün genetik türü, çeflidi, kayna-¤›nda genetik olarak modifiye edil-mifl organizma (GMO) veya maddeveya girdi/bileflen (tohum, fide,sperm, embriyo vb) kullan›l›p kul-lan›lmad›¤›n› ortaya koyar.

4. Girdi izlenebilirli¤i; üretim-de kullan›lan tohum, gübre, kimya-sal ilaçlar, sulama suyu, toprak ya-p›s›, hayvan, hayvan yemi, katk›maddeleri gibi her türlü girdininsa¤land›¤› yer ve özellikleri gibi bil-gilerin izlenebilirli¤ini sa¤lamakamac›ndad›r.

5. Hastal›k ve kal›nt› izlenebi-lirli¤i; g›daya bulaflabilme ihtimali

olan patojenik bakteri, virüs, man-tar vb izlemeyi hedefler.

6. Ölçü/Ölçme izlenebilirli¤i;ürünlerin belli bileflenler ve risk et-kenleri bak›m›ndan analiz edilmesiyan›nda ölçü ve test elemanlar›n›nstandartlara uygunlu¤u ve kalibras-yonunun yeterlili¤ini izlemeyi deamaçlayan bir izlenebilirlik yönte-midir.

‹zlenebilirlik Sistemleri

‹zlenebilirlik, kapsam itibariyle:

1.Bir kademe geriye ve bir ka-deme ileriye izlenebilirlik,

2.Tam izlenebilirlik

fleklinde olabilir.

Mevcut yasal düzenlemeler,bir kademe ileri ve geriye izlenebi-lirli¤i zorunlu k›lmaktad›r. Bir bafl-

Page 24: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

22

Gıda Güvenliği

ka deyiflle, yasalara göre bir iflletmesat›n ald›¤› ve satt›¤› mal ve hiz-metlere iliflkin kay›tlarla sorumlu-dur. Tam izlenebilirlik ise; ideal birsistem olup g›da zincirinin her ka-demesinde tüm ilgili taraflarca ya-p›lan her türlü ifllem ve uygulama-n›n izlenebilirli¤ini amaçlayan birsistemdir. Tüm g›da zincirinde ya-tay ve dikey izlenebilirlik ancak veancak tümleflik bilgi sistemleri veuygun teknolojilerin kullan›lmas›y-la gerçeklefltirilebilecek kadarkomplekstir.

G›da zincirinde yer alan ifllet-melerde, girdilere ait veriler, üre-tim/ifllem verileri, sat›fl ve da¤›t›mverileri söz konusudur. ‹zlenebilir-lik sistemlerinin tesisinde, gerek-li/zorunlu verilerin/bilgiler ile bun-lar›n tedarik zincirinde ak›fllar›n›nve nihayetinde de¤iflimde bulunu-lacak veri yap›s›n›n belirlenmesisistem tasar›m› için önemli bir bafl-lang›ç ad›m›d›r.

‹zlenebilirlik sistemlerinde tu-tulacak kay›tlar› oluflturan veriler,temel veya zorunlu veriler ile ikincilveya destek verileri olmak üzere ikibölümden incelenebilir. Temel ve-ya zorunlu veriler, izlenebilirlik sis-teminin amaçlanan risk ve kriz yö-netimini mümkün k›lmak, geri top-lama mekanizmas›n› mümkün olanen k›sa sürede gerçeklefltirmek içingerekli verileri kapsamaktad›r. Buveriler bir baflka ifadeyle yasal so-rumluluk ve zorunluluklar› karfl›la-mak için tutulmas› gereken veriler-dir. ‹kincil veriler ise, izlenebilirliksisteminin oluflturulmas›nda yap›-sal olarak önemli olmamakla birlik-te iflletme içi izlenebilirlik ve kaliteyönetiminde iyilefltirme sa¤lamak;müflteri/tüketicilere ayr›nt›l› bilgivererek rekabet avantaj› sa¤lamak

‹zlenebilirlikle Sa¤lanabilecek Faydalar

1.Ürünlerin insan sa¤l›¤› içinbir tehdit ve/veya tehlike olufltur-mas› halinde problemin kayna¤›n›,nedenini ve sorumlular›n› sapta-

mak ve gerekli önlemleri almaküzere geriye do¤ru izlenmesini,

2.Tehlike ve/veya tehdit olufl-turan ürünleri geri toplamak üzereileriye do¤ru izlenmesini,

3.Tehlike analizleri kritik kon-trol noktalar› (HACCP) planlar›n›nrealize edilmesini ve sürdürülebi-lirli¤ini sa¤layarak g›da güvenli¤ive kalitesinde bir destek arac› ola-rak kritik önem arzeder.

Bunun yan›nda tüketici tara-f›ndan talep edilmemekle birlikteiflletmede kalite yönetimi ve etkin-li¤i aç›s›ndan afla¤›daki avantajlar›da sa¤lamaktad›r:

1.Üretim ile ilgili veri ve bilgi-leri kay›t alt›na alarak iflletmelerdeistatiksel süreç kontrolü analizleri-ne olanak sa¤lamak; böylece üre-tim maliyetini ve müflteri memnu-niyetini dikkate alan kalite yönetimsistemlerinin gelifltirilmesini kolay-laflt›rmak,

2.‹flletme riskini azaltmak, ge-rekli oldu¤unda ise geri toplamamaliyetini düflürmek,

3.Sessiz geri toplamay› gerçek-lefltirerek marka imaj›n›n korunma-s›n› sa¤lamak,

4.Sahtecilik/taklitçilik ile mü-cadeleyi kolaylaflt›rmak,

5.Tüketicide markaya güvenyaratarak rekabet avantaj› olufltur-mak,

6.Yasalarla yükümlü k›l›nanbelge ve bilgilerin kolayca üretile-rek yetkili kurulufllara ve ticaret or-taklar›na ulaflt›r›lmas›n› sa¤lamakve böylece iflletme yönetimini et-kinlefltirmek.

Sonuç ve Öneriler

Daha güvenli g›da konusunda-ki artan talep tüm g›da zincirinde“tarladan sofraya” g›da güvenli¤i-nin iyilefltirilmesini zorunlu halegetirmektedir. Tüm g›da aflamala-r›nda tar›msal ve hayvansal üretim,g›da imalat›, saklama, nakil ve pe-rakende sat›fl-g›da güvenli¤i aç›s›n-

dan firman›n sorumluluklar› vard›r.Bu sorumluluklar otoriteler taraf›n-dan prensip ve yükümlülükler kap-sam›nda yasal olarak düzenlenmifl-tir. Sonuç olarak izlenebilirlik sis-temlerinin tesis edilmesi etkin vesürdürülebilir bir g›da güvenli¤iiçin temel araçlardan biridir. Etkinizlenebilirlik çözümlerinin herhangibir g›da güvenli¤i sorununda h›zl›bilgi toplamay› dolay›s›yla sorununkayna¤› ve nedenini mümkün oldu-¤unca çabuk (gerçek zamana yak›n)biçimde saptamay› gerçeklefltire-bilmesi ve böylece tedarik zincirin-de g›da güvenli¤inin sürdürülebilir-li¤ini sa¤lamas› gerekir. Bu ise izle-nebilirlik sistemlerinin gelenekselka¤›t tabanl› sistemler yerine elek-tronik tabanl› sistemler e-izlenebi-lirlik (e-traceability) olmas› gere¤i-ni göstermektedir. Bunun d›fl›ndaiyi ve kabul edilebilir bir izlenebilir-lik sisteminin elektronik olsa da sa-dece mali belgelere dayanan bir iz-lenebilirlik yerine yeni geliflmelereaç›k, belli standartlarla istenen bel-ge ve bilgileri sa¤lay›c› ve geniflle-yebilir olmas› gereklidir.

‹zlenebilirlik için gerekli temelö¤elerden biri ürün tan›mlamas› veetiketlemedir. Barkod teknolojisihalen en yayg›n olarak kullan›lanve mevcut ERP sistemleriyle enteg-re edilmifl; standartlar› belirlenmiflbir teknolojidir. Bu nedenle, tar›m-sal ürün izlenebilirli¤i için ilk üre-tim aflamas›nda barkod kullan›lma-s› daha uygulanabilir olacakt›r.

KaynaklarCebeci, Z. (2006). G›da ‹zlenebilirli-

¤inde Bilgi Teknolojileri, Ulusal Tar›mKurultay›, 2006, Çukurova Üniversite-s i , A d a n a . B i l d i r i l e r ( s . 1 8 9 - 1 9 5 )(http://traglor.cu.edu.tr/objects/pdf/gi-da_izlenebilirlik_2007_10_25.pdf)

http://www.kkgm.gov.tr/mev/yonet-melik.html

http://www.kkgm.gov.tr/mev/genel-ge.html

http://www.akdeniz.edu.tr/iibf/der-gi/Sayi16/05KocBolukAsci.pdf(G›da Gü-venli¤i ve Kalite Standartlar›n›n G›da‹malat Sanayinde Yo¤unlaflmaya Etkisi)

Page 25: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde
Page 26: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

irifl

‹nsan hekimli¤ine ra¤-men hayvanlardan kaynakla-nan hastal›klar›n insan sa¤-

l›¤›na yönelik önlenemez etkisi1762 y›l›nda dünyada ilk defa vete-riner hekimlik mesle¤inin e¤itimi-nin bafllamas› ve veteriner hekimlik mesle¤inin do¤ufluna neden ol-mufltur. Veteriner hekimlik ve vete-rinerlik bilimi t›bb›n farkl› bir disip-lini olup her ne kadar ilk bak›fltahayvan hastal›klar›yla u¤raflan birmeslek ve bilim olarak görünse deinsan t›bb› ile do¤rudan ba¤lant›l›olarak sa¤l›k hizmeti sunan bir

meslek ve bilimdir. Nitekim 1858y›l›nda “karfl›laflt›rmal› t›bb›n baba-s› say›lan” Prof. Dr. Rudolf Wirchow“‹nsan ve hayvan t›bb› aras›nda ay-r› bir çizgi yoktur, olmamal› da za-ten” demifltir. Yine modern t›bb›ntemellerini atan, Prof. Dr. RudolfWirchow‘un ö¤rencisi olan Kanadakökenli insan hekimi Sir WilliamOsler, daha 1800’lü y›llarda “veteri-ner t›bb› ile insan t›bb› birbirini ta-mamlamaktad›r ve bu konsept tekt›p konsepti olarak alg›lanmal›d›r”fleklinde yazd›¤› tüm yaz›lar›ndasürekli gündeme getirmifltir. ‹nsansa¤l›¤›n›n korunmas›na yönelik

dünyada halk sa¤l›¤› (HS) kavram›ortaya ç›kmas›yla birlikte veterinerhekimlik mesle¤inin insanlar›nsa¤l›¤›n›n, hayvan orijinli bulafl›c›hastal›klardan (zoonoz) korunma-s›nda ki rolü ve önemi anlafl›lm›fl-t›r. VHS’n›n özünde; insanlar›n hay-van orijinli bulafl›c› hastal›klardankorunmas›nda hayvan sa¤l›¤› hiz-metlerine yönelik HS faaliyetleriyer almakla birlikte ayni eflde¤erönceli¤e sahip hayvansal ürünlerleinsanlara geçebilecek zoonotik pa-tojenlerden, kimyasallardan, insan-lar›n, toplumun, halk›n korunabil-mesi için g›da güvenli¤inin sa¤lan-mas›na yönelik faaliyetleri de içe-rir. O nedenle VHS, halk›n beslen-mesinde çok önemli bir yere sahipher türlü hayvansal ürünün, birsa¤l›k sorunu yaflamaks›z›n insan-lar taraf›ndan tüketilmesinin sa¤la-nabilmesi amac›yla g›da güvenli¤i-nin veteriner hekim taraf›ndan sa¤-lanmas›na yönelik önemli bir mis-yonu içerir. Bu misyon; global sa¤-l›k korunacak ve tüm dünyada bü-tünsellik oluflturacak flekilde WHO[World Health Organization (DünyaSa¤l›k Örgütü <DSÖ>)] ,OIE [TheWorld Organisation For Animal He-alth (Dünya Hayvan Sa¤l›¤› Teflkila-t›)], FAO [ Food and Agriculture Or-

24

Gıda Güvenliği

G

Adnan SERPEN

Veteriner Hekim, ‹ZM‹R Veteriner Hekimler Odas› Veteriner Halk Sa¤l›¤› Çal›flma Grubu Üyesi

Veteriner halk sa¤l›¤›n›n g›da güvenli¤iaç›s›ndan önemi

Page 27: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

ganization Of The Un›ted Nations(Birleflmifl Milletler G›da ve Tar›mteflkilat›)] ve WTO [World Trade Or-ganization (Dünya Ticaret Örgütü)taraf›ndan belirlenen kurallar› içe-rir. Bu kurallar ülkeler aras›ndakarfl›l›kl› ikili uluslararas› antlafl-malarla imza alt›na al›narak ve ay-ni zamanda esas al›narak küreselve ulusal düzeyde uygulanmas›mecburi olan, çok yüksek derecedesorumluluk içeren bir öneme haiz,uyulmas› gereken veterinerlik stan-dartlar›d›r. Veteriner hekimler tümdünyada ikibuçuk as›r’a yak›n birsüredir tüm hayvansal ürünlering›da güvenli¤ini yürütmeleri nede-niyle hiçbir mesle¤in kolay kolaysahip olamad›¤› bir birikime ve be-ceriye sahiptirler.

Dünyada Halk Sa¤l›¤› ve Veteriner Halk Sa¤l›¤› Kavramlar›n›n Ortaya Ç›k›fl› ve Aralar›ndaki ‹liflki

T›bb›n tarihi çok eskilere daya-n›r. T›p Merriam-Webster taraf›n-dan; sa¤l›¤›n korunmas› ve hastal›-¤›n giderilmesi, yat›flt›r›lmas› veyaönlenmesi ile ilgilenen bilim ve sa-nat› olarak tan›mlan›r. T›p E¤itimiDünya Federasyonu, t›p e¤itimininamac›n›; “tüm insanlar›n sa¤l›kl› ya-flamalar›n› sa¤lamak için hekim ye-tifltirmek” olarak tan›mlamaktad›r.T›p bilimi sürekli insan sa¤l›¤›n›nkorunmas› için mücadele etmifl veetme¤e de devam etmektedir. Vete-riner hekimlik mesle¤i, daha dünya-da mevcut de¤ilken, henüz daha

zoonoz kavram› ortaya at›lmadany›llar öncesi insan hekimleri hay-vanlardan kaynaklanan insan hasta-l›klar›n›n önüne geçebilmek içinçok mücadele etmifllerdir. Fakat bumücadeleleri sonuçsuz kal›nca dün-ya büyük bir aray›fl›n içine girmifltir.‹flte bu aray›fllar›n sonucunda dün-yada veterinerli¤in resmi bir meslekve bilim olarak ilk defa ortaya ç›k›fl›,1714 y›l›nda Avrupa’da hayvanlararas›nda hüküm süren çok fliddetlibulafl›c› hastal›klar›na ba¤l› olarakorta ya ç›kan HS’na yönelik sa¤l›ksorunlar›n›n etkisi büyük olmufltur.Dünyada ilk veteriner okulunun bi-limsel anlamda resmi aç›l›fl› ve e¤i-time bafllamas›; 1761 y›l›nda Fransadevletinin o zamanki Dan›fltay’›,Claude Bour Gelat adl› Frans›z va-

25

Gıda Güvenliği

n g›da güvenli¤imi

Page 28: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

tandafl›na Lyon’da “S›¤›r, at ve di¤erevcil hayvanlar›n anatomi ve hasta-l›klar›” ö¤retimi için bir okul açabil-mesi amac›yla bir yetkinin verilme-siyle gerçekleflir. Okul 1762 y›l›ndae¤itime bafllar, k›sa sürede Avru-pa’n›n di¤er bir çok ülkesinde vete-rinerlik e¤itimi veren okullar aç›l›r.Veteriner hekimlik veya veterinerlikbilimi her ne kadar ilk bak›flta hay-van hastal›klar›yla u¤raflan bir mes-lek ve bilim olarak görünse de insant›bb› ile do¤rudan ba¤lant›l› olaraksa¤l›k hizmeti sunan bir meslek vebilim olarak dünya t›p tarihinde t›b-b›n farkl› bir disiplini olarak yerinial›r. Çünkü, insan ve veteriner t›b-b›ndan hekimler oldukça benzere¤itildikleri için temel bilimlerdebenzeri yetenek ve bilgilere sahipolurlar. Bu süreçle birlikte dünyan›nyarat›l›fl›ndan itibaren insan ve hay-van sa¤l›¤›n›n korunabilmesi içinhastal›klar ve olufl nedenleri üzeri-ne amans›z yürütülen çal›flmalarde¤iflik bir boyut kazan›r. Hastal›k-lar ve olufl nedenleri üzerine e¤ilin-dikçe, kiflilerce gerek insan, gerekhayvan sa¤l›¤›n›n korunmas›na yö-nelik kurallar ne kadar uygulan›rsauygulans›n, kimi çevresel etmenle-rin hastal›k oluflumunda rol oynad›-¤› zamanla anlafl›l›r. E. Chadwick“sa¤l›¤›n ilk koflulu sanitasyon, yanifiziksel çevreyi sa¤l›k yönündenolumlu duruma getirmektir” fleklin-

de belirtir. Bu tür u¤rafllar sonucun-da toplum sa¤l›¤›n›n korunmas›nayönelik u¤rafllar gündeme gelir.ABD’lerinin Boston flehrinde bir ki-tapç› olan Lemuel Shattuck(1793–1859), 1850 y›l›n da yazd›¤›raporda “önlenmesi olana¤› bulu-nan hastal›klar çok yayg›nd›r. Budurumun düzeltilmesi için devletbir sa¤l›k örgütü kurmal›d›r” der. Al-man hekimi Solomon Neumann1847 y›l›nda yay›nlad›¤› kitab›nda,“T›p bilimi asl›nda sosyal bir bilim-dir” fleklinde bir ifade kullanarakhekimli¤in sosyal yönünü ilk kezaç›klam›fl olur. Daha sonra bir çokhekim taraf›ndan 19.yy’da, Avru-pa’da sosyal hijyen, sosyal patoloji,kamu hijyeni (hygiene publique),yasal hekimlik, sa¤l›k polisi hizmet-leri sistemi ve sosyal hekimlik te-rimleri efl anlamda kullan›l›r. ‹lk kezFrans›z ortopedi uzman› Jules RenéG.Guerin (1801–1886 ) sosyal he-kimlik (médicine sociale) terimini1848 y›l›nda kullan›r. Ayn› y›l Almanpatolog, ünlü t›p bilim insan› Prof.Dr. Rudolf Virchow (1821 -1902), he-kimlikte Reform (Die MedizinischeReform)’a d›nda ki haftal›k politikt›p dergisinde, sosyal hekimlik (so-ziale medizine) terimini kullan›r. Yi-ne Prof. Dr. Rudolf Virchow o dö-nemlerde; “t›bb›n iflinin mikroplar›avlamak de¤il hastal›klar› besleyençevresel ve toplumsal etkileri orta-

ya ç›karmakt›r.” diyerek 20’ inci yy’›nbafl›nda “koruyucu hekimlik” ad› al-t›nda bir ak›m› da Avrupa’dan bafl-lat›r ve h›zla geliflmesini sa¤lar. ‹n-giliz ve Amerikal›lar ortaya at›lansosyal t›p terimini hiç a¤›zlar›na al-mazlar, sosyal hijyen terimini decinsel hastal›klardan korunmayayönelik önlemleri belirten bir bilimdal› olarak benimserler. Avrupal›lar“sosyal hijyen” yada “sosyal hekim-lik” olarak adland›rd›klar› bilime“Halk Sa¤l›¤› [HS (public health -PH )]” ad›n› verirler. HS, kavram› buflekilde ortaya ç›kar ve bilimsel altyap›s›n›n henüz yavafl yavafl yeniflekillendi¤i o y›llarda DSÖ kurul-mam›flt›r. Tüm bu geliflmelere para-lel olarak 1884 Y›l›nda New York’ta“D. Appleton and Company” tara-f›ndan yay›nlanan, Veteriner HekimFrank S. Billings’e ait, ”Hayvan Has-tal›klar›n›n Halk Sa¤l›¤›yla ‹liflkisive Halk Sa¤l›¤›n›n Korunmas› (TheRela tion of Animal Diseases to ThePublic Health and Their Preventi-on)” adl› kitab›n›n aç›l›fl cümlesin-de yer alan hayvan hastal›klar›n›nHS ile olan ilgisini aç›klayan ifadesio y›llar itibariyle önemli bir aç›kla-ma olmufltur. Birinci dünya sava-fl›ndan sonra çok h›zl› bir de¤iflimeu¤rayan Avrupa’da sosyal hekimlikteriminin daha s›k kullan›ld›¤›; t›pfakültelerinde hijyen derslerine ekolarak “sosyal hekimlik” dersleri deokutulur.Bu konu da ilk ad›m› Hol-landa atar ve onu Fransa izler. Ben-zer konular Almanya, ‹talya ve ‹sviç-re’de “sosyal hijyen”; ‹ngiltere veABD’ de “Halk Sa¤l›¤›” ad›yla t›p fa-kültelerinin e¤itim programlar›naal›n›r. Amerikal› hekim C. E. A. Wins-low, 1923 y›l›nda HS’n›;” organizeedilmifl toplumsal çabalarla çevre-nin sa¤l›k koflullar›n› düzelterek; bi-reylere sa¤l›¤› koruma bilgisi vere-rek; bulafl›c› hastal›klar› önleyerek;hastal›klar›n erken tan› ve koruyucutedavisini sa¤layacak hekimlik vehemflirelik örgütleri kurarak ve herbireyin sa¤l›kl› bir yaflam sürdürme-sini mümkün k›lacak sosyal bir or-tam gelifltirerek hastal›klar› önle-

26

Gıda Güvenliği

Page 29: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

27

Gıda Güvenliği

yen, yaflam süresini uzatan,bedenve ruh sa¤l›¤› içinde çal›flabilme gü-cünü artt›ran, böylece her vatanda-fl›n sa¤l›kl› ve uzun bir yaflam sürmehakk›n› gerçeklefltirmeye u¤raflanbir bilim ve san’att›r” fleklinde ta-n›mlar ki, bu tan›m ile ayni zaman-da HS’n›n sosyal hekimlikle efl an-laml› oldu¤unu ortaya koyar. Veteri-ner hekimlik mesle¤i aç›s›ndan budönemlere bakt›¤›m›zda, veterinerhekimlerin HS’n›n korunmas›na yö-nelik bariz katk›lar› olmas›na ra¤-men veterinerlik faaliyetlerinin a¤›r-l›kl› olarak hayvan hastal›¤› odakl›olarak bir çok ülkede Tar›m Bakan-l›klar› bünyesinde örgütlenmifl ol-mas›, HS’na katk›lar›n›n olmad›¤›izlenimini b›rak›r. Fakat HS ve koru-yucu hekimlik alan›nda yaflanan ge-liflmeler ikinci dünya savafl› sonra-s›nda sa¤l›k kavram›nda yeni gelifl-meleri de beraberinde getirir. Bu-nun sonucunda II. Dünya Savafl›sonras›nda, DSÖ kurulur ve 1948 y›-l›nda bünyesinde ilk defa ça¤daflanlamda “Halk Sa¤l›¤›” anlay›fl›n›nyerlefltirilmesi, alt yap›s›n›n haz›r-lanmas› amac›yla Virolog, Prof. Dr.Vet. Hekim Martin M. Kaplan görev-lendirilir. Göreve gelir gelmez,DSÖ’nün bünyesinde “Halk Sa¤l›¤›(HS)” departman›n› kurar. Bu s›radaVeterinerlik ve HS aras›ndaki s›k›çal›flma ortam›n›n yarat›lmas›naolan ihtiyaç nedeniyle sektörel ilifl-kiler çerçevesinde ;

a-DSÖ’nde yer alan uzmangruplar ve ulusal g›da kontrol stan-dartlar›,

b-Beslenme ve salg›n hastal›k-lar,

c- Kuduz hastal›¤›n›n kontrolu,

d-K›rsal alanda yap›lan halksa¤l›¤› çal›flmalar›,

e-Laboratuvar hizmetleri veinsan hastal›klar›na yönelik arafl-t›rmalar’›n tüm özel kurulufllarcadefalarca gündeme getirilir ve ka-bul görür. 1948 y›l›nda DSÖ’nünbünyesinde kurdu¤u HS departma-n› içinde HS’ n›n bir branfl› olarak

VHS’n› kurar. Daha sonraki y›llardaFAO ve OIE bünyelerinde de ben-zer departmanlar kurulur. Bugünbu kurulufllarda ki tüm VHS de-partmanlar› faaldir. 1950 Y›l›ndaFAO/ WHO zoonoz uzmanlar grubutoplant›s›nda zoonoz’un tarifininyan›s›ra VHS’n›n da tarifi yap›l›r.Bu tarif: “VHS; hastal›klar›n önlen-mesi, yaflam›n korunmas› ve insan-l›¤›n verimlili¤i ile refah› ad›na ve-teriner t›p biliminden etkilenen veonu etkileyen tüm toplumsal olay-lar› kapsamaktad›r.” fleklinde olur.Bu tan›m ayni zamanda o tarihler-de organize olan Amerikan VHS ta-raf›ndan da ilk defa kullan›lm›flt›r.1999 y›l›nda ‹talya‘n›n Teramo ken-tinde düzenlenen “VHS‘n›n gele-cekteki Trendleri“ konulu bir semi-nerde ve ayr›ca DSÖ ‘de düzenle-nen toplant›larda VHS’n›n tarifi;“Veterinerlik biliminin insan›nmant›ksal, fiziksel ve sosyal yap›s›-na olan katk›lar›n›n tümü” fleklindeyap›l›r.1955 Y›l›nda DSÖ’nün bün-yesinde Avrupa departman› olufl-turulur. VHS’n›n özünde; insanla-r›n, hayvan orijinli bulafl›c› hasta-l›klardan korunmas›na yönelik hay-van sa¤l›¤› hizmetlerinin yer ald›¤›HS faaliyetleri yer al›r. Bununlabirlikte bu faaliyet kadar öncelikliolan hayvansal ürünlerle insanlarageçebilecek zoonotik patojenlerinönlenebilmesi için g›da güvenli¤i-nin sa¤lanmas›na yönelik faaliyet-

lerde yer al›r. 1948 Y›l›nda DSÖ,kendi ana yasas›nda sa¤l›¤›; “Sa¤-l›k, yaln›z hastal›k ve sakatl›¤›n ol-mamas› de¤il bedence, ruhça vetoplumsal yönden tam bir iyilikdurumudur” fleklinde tarif ederekifle bafllar. Bunun sonucunda, halksa¤l›¤› yönetimi konusunda D.S.Öuzman komitesinin 1952 y›l›ndayapt›¤› halk sa¤l›¤› tarifi Wins-low’un tan›m›ndan pek fark› olmaz.HS, toplum hekimli¤inden çok da-ha genifl bir konudur ve meslek uy-gulamalar› çeflitlili¤ine sahip oldu-¤u için hekimlik d›fl›ndaki meslek-lerinde e¤itimini ve hizmetlerinigerektirir. Bu nedenle günümüzdeHS, yaklafl›k 80 de¤iflik meslek ala-n›n›n ve onlar› yetifltiren, bar›nd›-ran bilim disiplininin çok yönlühizmetini içerir. Fakat bu meslekgruplar› içinde veteriner hekimlikmesle¤i HS hizmetinin verilmesin-de sürekli görev almas› gerekenmesleklerin bafl›nda gelir. Bu gö-rev, HS içinde yer alan VHS branfl›sayesinde gerçekleflir. Bunun buflekilde olmas›n› dünyan›n bugünekadar ve bugünde dahil olmak üze-re yaflad›¤› ve yaflamakta oldu¤usa¤l›k sorunlar› mecbur k›lmakta-d›r. Bu nedenledir ki DSÖ, 1977 y›-l›nda VHS ile ilgili düzenledi¤i uz-manlar toplant›s›nda al›nan karar-lar do¤rultusunda veteriner hekim-lerin görev ve sorumluluklar›n›flöyle belirlemifltir.

Page 30: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

28

Gıda Güvenliği

1.Karfl›l›kl› ifl birli¤i yap›larakulusal, bölgesel, k›tasal ve küreseldüzeyde insan ve hayvan sa¤l›¤›için önemli olan paraziter hastal›k-lar dahil zoonozlar›n önüne geçil-mesinin sa¤lanmas›,

2.‹nsan ve hayvan sa¤l›¤›nayönelik olarak veteriner hekimlerindi¤er konu uzmanlar›yla birliktebeslenme ve g›da kontrolü, kimya-sal at›klar ve di¤er zehirli maddele-rin kontrolünde, bunlar›n korun-mas›na yönelik çal›flmalarda tamyetki ile görevlendirilmesi,

3.VHS’n›n sadece hayvan sa¤l›-¤› ile s›n›rl› olmay›p, veteriner he-kimlerin insan sa¤l›¤› ile ilgili koru-yucu hekimlik, çevre sa¤l›¤›, toksiko-loji ve salg›n hastal›klar konular›ndagörevli ve yetkili k›l›nmas›, bu konu-da insan sa¤l›¤›na yönelik hizmet ve-ren kurulufllar›n içinde VHS hizmet-lerinin ele al›narak yap›land›r›lmas›,

4.Gerek geliflmifl, gerek ise ge-liflmekte olan ülkelerde hayvanc›l›ksektöründeki h›zl› ilerleme sonu-cun da ekolojik ve sosyo-ekonomikde¤iflime ba¤l› olarak ortaya ç›kansa¤l›k sorunlar›n çözümü için DSÖve ulusal kurulufllar›n çal›flmalar›n›yo¤unlaflt›rmalar› ve ayni zamandaDSÖ’nün bu amaçla kontrol mer-kezleri oluflturmas›,

5.Veteriner hekimlerin, HS’n›ilgilendiren konularda fayda ve kat-k›lar›n› üst düzeye ç›karabilmek

için HS’na yönelik e¤itim veren ö¤-retim kurumlar›nda “VHS ö¤retimi-nin” zenginlefltirilmesi,

6.DSÖ’nün zoonozlar›n önle-nebilmesi için ülkelerin; insan he-kimi, veteriner hekim ve halk sa¤l›-¤›n›n di¤er elemanlar›ndan oluflan“Eflgüdüm Bürolar›” kurulmas›n›teflvik ederek desteklenmesininsa¤lanmas› fleklinde olmufltur.

VHS, modern halk sa¤l›¤›n›nbir parças› ve branfl› olup do¤rudaniçinde yer al›r. VHS hizmetleri, has-tal›¤a yol açan; ekonomik, sosyal veçevresel temel nedenlere odakl› birHS hizmetidir. VHS’nin faaliyet ala-n› oldukça bilimsel olup sadece ve-terinerleri kapsamaz, ayn› zamandadoktorlar, hemflireler, mikrobiyo-loglar gibi hayvan kaynakl› hastal›k-lar›n tedavi ve korunmas›na katk›dabulunan herkesi içine al›r. BugünVHS’n›n geldi¤i en son nokta “TekT›p Tek Sa¤l›k Konsepti”dir.

Veteriner Halk Sa¤l›¤› ve G›da Güvenli¤i

Geleneksel HS aktiviteleri için-de veteriner hekimlerin VHS aç›s›n-dan görev ve sorumluluklar›na bakt›¤›m›zda; “g›da, su ve çevre’nin ko-runmas›, biyoterör, biyomedikalaraflt›rmalar, sa¤l›k e¤itimi, her tür-lü afetler de veteriner hizmetlerininve veterinerlik ilk yard›m ihtiyaçla-r›n karfl›lanmas›, laboratuvar hay-vanlar› hekimli¤i, t›bbi teknolojinin

ve biyolojik ürünlerin gelifltirilmesive hayvan topluluklar›n›n yönetimi”fleklinde görevler yer al›r. Bu gele-neksel HS aktiviteleri içinde yeralan ve VHS hizmetlerinin bafllat›l-mas›na olanak sa¤layan üç esasönemli çal›flma alanlar›ndan birisig›da güvenli¤inin sa¤lanmas›d›r.VHS’n›n g›da güvenli¤inin sa¤lan-mas›ndaki temel felsefesi; tüm hay-vansal ürünler için her yönüyle üre-tildikleri yerden bafllayarak tüketici-nin sofras›na kadar olan tüm safha-lardaki veterinerlik hizmetlerini içe-ren sa¤l›kl› hayvan, güvenli ve kali-teli g›da konseptidir. Çünkü bulafl›-c› olsun veya olmas›n tüm hayvanhastal›klar› hayvansal g›dan›n kali-tesinin bozulmas›na neden olmak-tad›r. Bunun yan›nda hayvan hasta-l›klar› içinde önemli bir yere sahipolan,insan ve halk sa¤l›¤›n› yak›n-dan ilgilendiren zoonotik hayvanhastal›klar› g›da kalite ve güvenli¤i-ni do¤rudan etkileyen önemli birunsurdur. O nedenle çizelge-1’degörüldü¤ü üzere hayvansal g›dalar-da g›da güvenli¤inin sa¤lanmas›;insan, hayvan ve çevre sa¤l›¤›, g›dagüvenli¤i ve g›da kalitesi iç içe geç-mifl, birbirini tamamlayan ayn› za-manda halk sa¤l›¤›n› ilgilendirenkonular oldu¤u için VHS’n›n do¤ru-dan ilgi ve görev alan›d›r. Örne¤in;memede mastitis hastal›¤›n›n orta-ya ç›kmas›, meme dokusunda yapt›-¤› bir tak›m patolojik tahribat sonu-cunda, hem sütün kalitesini bozar,

Page 31: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

hem de g›da güvenli¤ini tehditeder. Yine ayni flekilde dokulardayapt›¤› patolojik tahribat sonucun-da verem hem et ve sakatat›n kali-tesini bozmakta hem de g›da gü-venli¤ini tehdit eder.

Hayvansal ürünlerin g›da gü-venli¤inin sa¤lanmas›nda VHS aç›-s›ndan hayvan refah› uygulamalar›da önemli bir yere sahiptir. Çünkühayvan›n her türlü hastal›klara karfl›korunmas› sa¤l›kl› olmas› hayvanrefah›n›n en önde gelen kurallar›n-dand›r. Dolay›s›yla hayvansal ürün-lerle insanlara geçebilecek zoonozhastal›klar›n veya zoonotik patojen-lerin bulaflmas›n›n da önüne geçil-mifl olur. VHS kapsam›nda veterinerhekimlere g›da güvenli¤i görevininverilmesi; çok iyi ve genifl biyolojibilgisiyle birlikte do¤adaki çok say›-da hayvanla ilgilendikleri için çokgenifl bir hastal›k ve epidemiyolojibilgisine sahip olmalar›ndan kay-naklanmaktad›r. Bugün dünya üze-rinde insanlarda meydana gelen en-feksiyonlar›n kayna¤›na bak›ld›¤›n-da % 80’ninin hayvan orijinli oldu¤uve bu enfeksiyonlar›n oluflumunda,insan sa¤l›¤›n› tehdit eden 1415adet patojenden % 61’ni yani 868’nizoonotik patojenlerin rol oynad›¤›bilimsel olarak saptanm›fl bulun-maktad›r. Bu zoonotik patojenler-den % 33’ü, insana bulaflt›ktan son-ra tekrar insandan insana bulaflabi-lir özelliktedir. Bu 868 patojenin;165 âdetini virüs ve prionlar, 269adetini bakteri ve riketsiyalar, 113adetini mantarlar, 43 adetini proto-

zoalar ve 278 adetini helmintleroluflturmaktad›r. Yine insanlar içinyeni ortaya ç›kan toplam 175 pato-jenin 132 adeti zoonotiktir. Yeni 132adet zoonotik patojen’in 37 adetiise vektörel kaynakl›d›r. G›dalardankaynaklanan hastal›k ve bu hastal›knedenlerinin ortaya ç›kar›lmas›ndahayvansal kaynakl› g›dalar›n g›dagüvenli¤inin sa¤lanmas›n›n önemiuzun zamand›r bilinmekte olup buaç›dan HS’n›n korunmas›na yönelikolarak VHS hizmetleri veteriner he-kimlere büyük sorumluluk yükle-mektedir. G›da güvenli¤i oldukçagenifl kapsaml› ve interdisipliner birkonudur. Bu interdisipliner alaniçinde veteriner hekimlerin VHSkapsam›nda g›da güvenli¤ine yö-nelik faaliyet ve görevleri yerel, ulu-sal ve global görev ve sorumlulukla-r›, OIE, WHO, FAO, WTO ve AB gibikurulufllarca oluflturulan evrenselkurallarla belirlenmifltir. Bu kuralla-ra göre e¤itilirler, görevlerini yürü-türler, sorumluluklar›n› bilirler vebunlar›n d›fl›na ç›kmazlar. Bu görevve sorumluluklar›, flu veya bu flekil-de baflka bir mesle¤in veya kurulu-flun üstlenmesi mümkün de¤ildir.Çünkü temelinde; iyi bir veterinerhekimlik bilgisi, bu bilgi çerçevesin-de global sa¤l›¤›n korunmas› yeral›r. Bu nedenle global sa¤l›¤› tehli-keye sokacak flekilde evrensel kural-lar› hiçe sayarak farkl› bir uygulamaiçinde bulunulmas› halinde ulusla-raras› yapt›r›mlar devreye girmesikaç›n›lmaz olur. Bu yapt›r›mlar›ndevreye girmesi ülkeler aç›s›ndan

dünya üzerinde büyük bir prestijkayb›d›r. VHS’n›n AB’¤i uygulamala-r› çerçevesinde g›da güvenli¤ininsa¤lanmas›na yönelik veterinerlikleilgili kurallar› içeren regülasyon, di-rektif ve kararlar ulusal ayni zaman-da global sa¤l›¤›n korunmas›n› içe-ren kurallard›r. Bu kurallar çerçeve-sinde VHS’n›n g›da güvenli¤i aç›s›n-dan do¤rudan ve dolayl› olarak dev-reye girdi¤i alanlar çizelge-1’de gö-rülmektedir. Son yüz y›lda VHS bün-yesinde yer alan ve VHS alan›ndaözel yetifltirilmifl veteriner hekimlersayesinde geliflmifl ülkeler g›dalar-dan kaynaklanan veya kaynaklanabi-lecek zararlardan tüketicilerin koru-na bilmesi amac›yla halk›, et ve sütendüstrilerini koruyucu tedbirlerhakk›nda yeteri kadar bilgilendirme-leri sonu cunda oldukça baflar› sa¤-lam›fllard›r. Bu görev son günlerdetüm dünyada yayg›n hale gelen çift-likten sofraya g›da güvenli¤i kapsa-m› içinde ele al›narak uygulanmak-tad›r.

Sonuç olarak:

VHS; toplumsal ve sosyal birhizmet olmas› nedeniyle kamu sa¤-l›¤›n›n korunabilmesi amac›yla yü-rütülen sadece insan sa¤l›¤›n›n ko-runmas›na yönelik bir hayvan sa¤l›-¤› hizmeti olmay›p ayni zamandahekimli¤in özünü oluflturan, kamuyarar›na verilen g›da güvenli¤i hiz-metleriyle de do¤rudan ilgili bir HShizmetidir.

29

Gıda Güvenliği

KaynakKaynaklar yazar›ndan temin edilebilir.

Page 32: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

›da ve g›da ile temas edenmadde ve malzeme üretim izniifllemleri 560 Say›l› G›dalar›nÜretimi Tüketimi ve Denetlen-

mesine Dair Kanun Hükmünde Ka-rarnamenin 5 inci maddesine isti-naden uygulamaya konulmufl olup5179 Say›l› G›dalar›n Üretimi Tüke-timi ve Denetlenmesine Dair Ka-nun Hükmünde Kararnamenin De-¤ifltirilerek Kabulü Hakk›nda Ka-nun’un 4 üncü maddesi ile de uy-

gulamaya devam edilmifltir. 5179Say›l› Kanun ile üretim izni ifllem-leri iki kategoriye ayr›lm›flt›r.

Buna göre;

- Türk G›da Kodeksinde tan›m›yap›lm›fl olan g›da ve g›da ile te-mas eden madde ve malzemelereüretim izni verilirken firmalardan il-gili kodekse uygun üretilece¤inedair yaz›l› beyan ile etiket örne¤iniibraz etmesi istenmekte ve izin bel-gesi ve numaras› verilmektedir.

- Türk G›da Kodeksinde tan›m-lanmam›fl g›da ve g›da ile temaseden madde ve malzemelere üre-tim izni verilirken de 5179 Say›l›Kanunun 4 üncü maddesine göreç›kart›lm›fl olan ilgili Yönetmelikekinde istenen belgelerle izin bel-gesi ve numaras› verilmektedir.

G›da ve g›da ile temas edenmadde ve malzeme üreten iflyerleriüretecekleri ürünler ile ilgili üretimizni dosyas›n› haz›rlayarak ‹l Tar›m

30

Üretim İzni

G

G›da üretim izni Bugüne kadar 49.277 g›da ve g›da ile temas eden madde ve malzeme üreten

iflyerine çal›flma izni ve g›da sicili belgesi, bu iflyerlerinde

üretilen 193.020 adet ürüne üretim izni belgesi düzenlenmifltir.

Page 33: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

31

Üretim İzni

Kaynak

Koruma ve Kontrol Genel Müdürlü¤ü

Müdürlüklerine baflvurular›n› yap-maktad›r. Baflvurular Bakanl›k Ma-kam›ndan al›nan olur ile belirlen-mifl yetki devri kapsam›nda Bakan-l›k/‹l Tar›m Müdürlüklerince iflyer-lerinde üretilen ürünlerin bileflen-leri ve etiket örnekleri incelenmek-tedir. Ürün bileflenleri ile ürüne aitetiket örneklerinin ilgili mevzuat›nauygun olup olmad›¤› de¤erlendiril-mekte, uygun olan ürünlere “G›daÜretim ‹zni Belgesi” düzenlenmek-tedir. Bu sayede hem üretilen ürün-ler kay›t alt›na al›nmakta hem deüretici firmalar›n mevzuata uygunüretim yapmalar› sa¤lanmaktad›r.

Üretim izni ifllemlerine iliflkinuygulamalarda ihtiyaç duyulmas›halinde üniversiteler ile ilgili bilim-sel kurulufllardan görüfller al›narakuygulaman›n daha bilimsel ve do¤-ru olmas› sa¤lanmaktad›r.

Üretim izni baflvuru ifllemleri-nin incelenmesi aflamas›nda per-formans de¤erlendirmesi yap›l-makta ve izin belgeleri mümkünolan en k›sa sürede düzenlenmek-tedir. Bugüne kadar 49.277 g›da veg›da ile temas eden madde ve mal-zeme üreten iflyerine çal›flma iznive g›da sicili belgesi düzenlenmiflolup bu iflyerlerinde üretilen193.020 adet ürüne üretim izni bel-gesi düzenlenmifltir.

G›daya iliflkin AB uzmanlar›n›nziyaretleri s›ras›nda g›da ve g›da ile

temas eden madde ve malzemeleredüzenlenen üretim izni ifllemleri-nin g›da güvenli¤ine katk›s›n›n ola-ca¤› ifade edilmifltir. Bu uygulama-n›n kald›r›lmas› yönünde görüfl be-lirtilmemifltir.

G›da Üretim ‹zni Belgesi;

• Türk G›da Kodeksinde ta-n›mlanmam›fl (ürün Tebli¤i yay›m-lanmam›fl) ürünlerin beyana esasbileflenleri de¤erlendirilerek üre-tim izinleri verilmekte, denetimlerbu izine esas kabul edilmifl beyan-lara göre yap›lmaktad›r.

• G›da ile ilgili ihalelerde üre-tim izni belgesi aranmaktad›r. Budurum teknik ve hijyenik koflullar›g›da üretimine uygun kay›tl› iflyer-lerinin ihalelere kat›labilmesineimkan sa¤lamakta ve kay›t d›fl›l›¤›önlemektedir.

• Üretim izni olmayan ürünle-rin g›da sat›fl yerlerinde sat›fl› yasakoldu¤undan, teknik ve hijyenikflartlar› uygun olmayan (merdivenalt› üretim olarak tabir edilen) yer-lerde üretilmifl ürünlerin sat›fl yer-lerinde sat›lmas›na engel teflkil et-mektedir.

• Ayn› nitelikte yada özellikleribirbiri ile ayn› ürünlerin isimlendi-rilmelerinde piyasa standardizas-yonunu sa¤lamak suretiyle haks›zrekabetin önüne geçilmektedir.

• Üretilen ürünlerin izlenebi-lirli¤i sa¤lanmaktad›r.

• Ürünlerde taklit ve ta¤flifl ya-p›lmas› önlenmektedir.

• Tüketicilerin yan›lt›lmas› ön-lenerek tüketici haklar› korunmak-tad›r.

• G›da güvenirlili¤ine katk›sa¤layarak insan sa¤l›¤› korunmak-tad›r.

• Mevzuata uygun üretim yap-mayan iflyerlerinin g›da üretim iznibelgeleri iptal edilerek iflyeri üzeri-ne yapt›r›m uygulanabilmektedir.

Page 34: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

u ürünleri üretimi aç›s›ndanülkemiz denizleri içerisindefarkl› ekolojik yap›ya sahipolan Karadeniz’in ve Karade-

niz bölgesinin Türk bal›kç›l›¤›ndaözel bir yeri vard›r. Ülkemizin 8300km civar›ndaki k›y› uzunlu¤unun1700 km’sini Karadeniz k›y›lar›oluflturmaktad›r. Ülkemiz karasula-r›ndaki bal›k stoklar›n›n miktar› Ka-radeniz’de en yüksek seviyeye ulafl-maktad›r.

Türkiye 1981'den itibaren tümAkdeniz ve Karadeniz ülkeleri ara-s›nda, her y›l en fazla bal›k avlayanülke olmufltur. Türkiye su ürünleriüretimi 2007 y›l› itibariyle toplam772 bin ton olarak gerçekleflmifltir.Bu üretimin %58‘i (632 bin ton) de-nizlerimizden avc›l›k yolu ile sa¤-lanm›flt›r. Avc›l›k yolu ile denizleri-

mizden sa¤lanan su ürünleri mikta-r›n›n %79’unu Karadeniz tek bafl›nasa¤lam›flt›r.

Y›ll›k ülkesel su ürünleri üreti-minin %60’›, deniz bal›klar›n›n ise%80’i Karadeniz bölgesinde avc›l›kyolu ile elde edilmektedir. Karade-niz’deki ekonomik bal›k türleri içeri-sinde avlanan pelajik bal›klar en çokavlanan stoklar› oluflturmaktad›r.

Bu kadar de¤erli ve verimli de-niz ürünlerine sahip olan Karade-niz’de gerek türler üzerinde ki avbask›s› gerekse denizsel kirlili¤inetkisinden dolay› avlanan bal›kmiktarlar›nda y›llar itibar›yla dalga-lanmalar görülmektedir.

Karadeniz Bölgesinin ekono-mik önem arz eden pelajik türlerinik›saca tan›yal›m.

Hamsi: (Engraulis encrasicolus, Linnaeus, 1758)

Karadeniz'den yakalanan ham-si, ülkemiz de avlanan su ürünlerimiktar›n›n büyük bir k›sm›n› olufl-turmaktad›r. Karadeniz hamsisininboyu 18 cm ile 20 cm aras›nda de-¤iflir.

Karadeniz hamsisi geçirdi¤i bi-rinci k›fltan sonra bir yafl›nda cinselolgunlu¤a ulafl›r. May›s-Eylül aylar›aras›nda 10 veya daha çok bat›ndayumurtlama gerçekleflir. Bir yafl›n-daki genç bal›klar ilk kez yumurtla-ma sezonunun sonuna do¤ru yu-murta b›rak›rlar. Bireysel ortalamayumurta verimi 42,000 adet olarakbelirlenmifltir. Hamsinin ana yu-murtlama alan›n›n kuzey ve kuzey-

32

Su Ürünleri

S

Cemil ÖRNEK

Bal›kç›l›k Teknolojisi Mühendisi, Ordu ‹l Tar›m Müdürlü¤ü

Page 35: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

bat›daki sahanl›k bölgesi oldu¤usöylenmektedir. Buna karfl›n baz›bilim adamlar› yapt›klar› çal›flma-larda önemli miktardaki hamsi sto-¤unun Türkiye k›y›lar›nda üremegerçeklefltirdi¤ini bildirmektedir.

Hamsinin ömrü 2-3 y›ld›r. Yu-murtlama 17-18°C’deki k›y›ya yak›ns›¤ sularda 5-10 metre derinlikleraras›nda gerçekleflir. Su s›cakl›¤›naba¤l› olarak de¤iflmekle birlikte 24saatte larvalar yumurtadan ç›kar.Daha çok 5- 30 metre derinlik ara-s›nda da¤›l›m gösteren larvalarplanktonlarla beslenir. Karadenizhamsisi kuzey-güney yönünde k›fl-lama, beslenme ve üreme göçü ya-par. Güney yönünde k›fllamak vekuzey yönünde de beslenme veüreme göçünün h›z› günde 10-20mil olur.

Sürüler, genellikle Anadolu,Kafkasya ve K›r›m sahillerinin ›l›kalanlar›nda k›fllarlar ve s›k sürülerolufltururlar. Hamsi gece gündüzaras›nda dikey göç yaparlar.

Hamsi nisanda Türkiye k›y›la-r›ndaki k›fllama alan›ndan kuzeyde-ki beslenme ve üreme alan›na göçebafllar. Nisan ortas›ndan ekime ka-dar tüm denize yay›lm›fl olan ham-si özellikle Karadeniz’in kuzey kesi-minde bulunur. S›cak ve iklimselde¤iflimlere ba¤l› olarak genelliklekas›mda güney göçü bafllar. Güne-ye göçün bafllama zamanlar› y›ldany›la önemli farkl›l›klar gösterir.Hamsi, planktonla beslenen bir ba-

l›kt›r. Beslendi¤i organizmalar›, Ca-lanus cinsi Copepoda (Kürek ayak-l›lar), Cirripedia (Dolafl›k ayakl›lar)ve Mollusca (Yumuflakçalar) larva-lar› oluflturur

‹stavrit (Trachurus trachurus L., I758)

‹stavrit, tropik ve ›l›man deniz-lerde yaflayan karnivor bir bal›kt›r.Denizlerimizde de çok yayg›n ola-rak bulunan istavrit, Carangidae fa-milyas›na ait bir türdür. Yap›salözellikleri ile ay›rt edilemeyen biriküçük, di¤eri büyük iki farkl› tipivard›r. Boylar› 22 cm'ye kadar olanbireyler küçük-boylu tip, di¤erleriise büyük boylu tip olarak adland›-r›lmaktad›r. Büyük boy istavritstoklar› 1959 y›l›ndan sonra azal-m›fl, özellikle 1965'den sonra he-men hemen hiç görülmemifltir.

Bütün yaflam›n› Karadeniz'degeçiren istavrit may›stan a¤ustosakadar sahillerden birkaç mil aç›kta

sürüler halinde yumurta b›rak›r. ‹s-tavritlerin ortalama ömürleri 14 y›lkadard›r.

‹stavrit bal›¤›n›n larvalar›plankton ile, erginleri ise hamsi,çaça, gümüfl, sardalya, kaya bal›¤›gibi bal›klar›n yavrular›yla ve omur-gas›zlarla beslenirler. Ayr›ca istav-ritler denizanalar›n›n ovaryumla-r›ndan yumurtalar› tek tek çekip yi-yerek de beslenmektedir. Beslen-meleri esas olarak, su s›cakl›¤›n›n10,8 - 25°C oldu¤u zamanlarda ger-çekleflti¤i belirtilmektedir. Yaz ay-lar›nda 10-100 m derinliklerde da-¤›l›m gösterirken, sonbahar sonun-da ise k›fllamak için 500 m kadarderinli¤e inebilirler.

‹stavrit bal›¤›n›n yavrular› kü-çük sürüler halinde genellikle bir-likte yaflarlar h›zl› bir flekilde büyü-yen istavrit yavrular› kas›m sonun-da 8 cm. boya ulafl›r. Karadeniz'deTrachurus mediterraneus Steindac-her,1968 ve Trachurus trachurus L.,I758 olmak üzere iki alt türünün ol-du¤unu belirtilmektedir.

Palamut (Sarda sarda Bloch, 1793)

Karadeniz ve Marmara’n›n enünlü bal›¤›d›r. Denizel protein ihti-yac›m›z›n karfl›lanmas›nda önemlibir yer tutan palamut bahar ayla-r›nda beslenmek ve gonadlar›n› ol-gunlaflt›rarak, yumurtlamak içinKaradeniz’e girifl yapar 18 – 20ºC

33

Su Ürünleri

‹stavrit

Hamsi

Page 36: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

aç›k deniz sular›nda 400,000’denbirkaç milyona kadar yumurta dö-kerek ürer.

Sonbahardan itibaren ise tersistikamette k›fllamak için Marma-ra’ya göç bafllar. Büyük bireyler sü-ratli ve iyi yüzücüdür. Her iki yönlügöçler s›ras›nda bol miktarda av ve-ren bu bal›klar ve yavrular› fazlas›y-la y›rt›c› ve oburdur. Sürü halindekiuskumru, kolyoz, istavrit, hamsi,sardalya gibi bal›klarla beslenirler.

Büyüklüklerine Göre Palamut‹simleri

0 – 10 cm. Vanoz – Gaco

10 – 25 cm. Çingene Palamudu

30 – 35 cm. Palamut

40 – 45 cm. Kestane Palamudu

50 – 55 cm. Zindandelen

55 – 60 cm. Torik

60 – 65 cm. Sivri

65 – 70 cm. Alt›parmak

70 cm. ve üstü Peçuta olarakadland›r›l›r.

Lüfer (Pomatomus saltatrix)

Lüfer göç bal›klar›n›n en lez-zetlisidir. Büyüklü¤üne göre de¤i-flik adlar al›rlar. Boyu 10 cm'ye ka-dar olan lüferlere defneyapra¤›, 10-18 cm aras›nda olanlara çinekop,

18-25 cm aras›nda olanlara sar›ka-nat, 20-25 cm aras›nda olanlara lü-fer, 35 cm'den fazla olanlara kofanadenir. Güçlü çeneleri, sivri ve kes-kin difllerinin gösterdi¤i gibi lüferçok y›rt›c› bir bal›kt›r. Kendi boyun-da, hatta kendisinden iri bal›klarasald›r›p parçalad›¤› olur. Lüferinbafll›ca besini hamsi, istavrit, sar-dalya, uskumru, kolyoz gibi sürühalinde gezen küçük ve orta boybal›klard›r. Bulduklar› her tür küçükbal›¤a sald›rabilirler.

Yaz› Karadeniz'de geçiren lü-ferler havalar›n serinlemeye yüztutmas›yla birlikte eylül ortalar›n-dan itibaren Bo¤az'a girmeye bafl-larlar. Göç genellikle aral›k sonunakadar devam eder. Bo¤az'› geçenlüferlerin ço¤u Marmara'da k›fllar;bir bölümü de Ege Denizine geçer,›l›k geçen k›fllarda lüferlerin bir bö-lümü Bo¤az'› terk etmeyerek bulun-du¤u bölgede kal›r. May›s ay›ndalüferin Karadeniz'e ç›k›fl› bafllar veHaziran bafl›na kadar sürer.

Zargana (Belone belone)

Il›man denizlerimizin de¤erlibal›klar›ndand›r. Eti yönünden ol-dukça de¤erlidir. Zargana bal›klar›,Belonidae familyas›ndan olup, çe-neleri uzayarak gaga fleklini alm›fl-t›r, sivri ve genifl gövdeli difllere sa-

hiptir, vücudu uzun ve yuvarlakolup ufak pullarla kapl› iskeleti yeflilbal›klard›r. Boylar› 60 – 70 cm bazende 1 m uzunlu¤a varan Zargana ba-l›klar› ortalama 18 y›l yaflarlar.

Yap›s›yla gayet çevik ve süratlibir bal›kt›r. Kendini korumak içinsu yüzeyine s›çrayarak da yüzebilir.Hamsi, çaça, çamuka ve k›raça gibiküçük bal›klarla beslenir. 5-6 yaflla-r›nda cinsel olgunlu¤a ulafl›rlar

Tirsi (Alosa fallax)

Sardalya ailesinden olan Tirsiekonomik de¤eri yüksek bir bal›kt›r.Tirsi ›l›man ve nehir a¤›zlar›na yak›nsahalarda orta su bölgesinde büyüksürüler halinde bulunurlar Boylar›30 – 33 cm’ye ulaflabilir. Ürememevsimleri ilkbahard›r. Yumurta b›-rakmak için ac› su bölgelerine venehirlere girerler. Gelgit s›n›r›n›nüst k›s›mlar›nda yumurta b›rakmay›tercih ederler. Erkek iki-üç yafl›nda,difli ise dört-befl yafllar›nda erginbirey haline gelir. Yumurtalar difli-ler taraf›ndan b›rak›ld›ktan sona di-be iner. Dört-sekiz gün sonra çatlarve yavrular k›sa bir zamanda büyü-yerek nehirden denizlere inerler.

Tirsi kopepod ve bal›k larvas›gibi büyük planktonlarla beslendi¤igibi küçük bal›klar› da rahatl›kla tü-ketmektedir.

34

Su Ürünleri

Palamut

Zargana

Lüfer

Kefal

Page 37: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

Tirsi alt›-yedi y›ll›k bir ömre sa-hiptir. K›lç›kl› olmas›na ra¤men çoklezzetli bir bal›kt›r.

Kefal (Mugil cephalus)

Kefal tuzluluk ve s›cakl›¤a karfl›tolerans› oldukça yüksek olan birbal›kt›r. Farkl› tuzluluk veya az oksi-jenli sularda yaflayabilir ve çok s›¤suda yüzebilirler. Dünyada geniflbir yay›l›m alan›na sahiptir. Deniz-lerimizin s›cak ve ›l›kbölgelerinde,k›y›lara yak›n veya denizle iliflkilinehir a¤›zlar›nda sürüler halindeyaflarlar. Karadeniz’de Mugil cep-halus, Liza ramada,saliens, L. aura-ta ve Chelon labrosus olmak üzerebefl adet kefal türü mevcut iken,1980’li y›llarda pasifik kökenli Mu-gil so-iuy türünün Karadeniz’e b›ra-k›lmas›yla kefal tür say›s› alt›ya ç›k-m›flt›r. Türlerine göre 25 cm ile 90cm boya eriflebilirler. Yaklafl›k 15y›ll›k bir ömre sahiptir. 6-7 yafllar›n-da yaz aylar›nda ürerler.

Kefaller deniz bitkileri ve yumu-flakçalarla beslenirler. Bu özelliklerisayesinde k›y›larda, akarsu a¤›zla-r›nda yiyecek ararlar; ço¤u zamanakarsular›n içine kadar girerler. Bun-

lar›n yan›s›ra kurtlar, bal›k yumurta-lar› ve planktonlarla da beslenir.

Çaça (Sprattus sprattus phalericus)

Karadeniz bal›k faunas› içeri-sinde, Clupeidae familyas›na dahil13 farkl› türden birini oluflturan ça-ça, Karadeniz’in bütününde yo¤unolarak da¤›l›m gösteren önemli birbal›k türüdür.

Çaça semi-pelajik bir tür olup,deniz suyu s›cakl›¤›n›n art›fl göster-di¤i aylarda aç›k ve derin sulara yö-nelmekte ve da¤›n›k sürüler olufl-turmaktad›r. Baharda aç›k deniz-den k›y›ya do¤ru göç ederler. ‹lkba-harda kuzeyden güneye, sonbahar-da ters yönde hareket eder. Çaçabal›klar› gün boyunca düfley olaraksu tabakas›n›n alt›na do¤ru alçal›r.Geceleri ise e¤er s›cakl›k uygunolursa, termoklin tabakas›n›n dahaüst k›s›mlar›na ç›kar. Bir boreal (ku-zey yar›mküre) tür olan çaça; dahaçok so¤uk sular› tercih eder. Boyla-r› en fazla 16 cm’ye kadar ulaflabil-mektedir. Efleysel olgunlu¤a bir ya-fl›nda ulafl›r ve yumurtlamas›, Kara-

deniz’in Anadolu k›y›lar›nda yo¤unolarak kas›m-mart aylar› aras›ndagerçekleflmektedir. Yumurtalar› pe-lajik olup su yüzeyinden itibaren100 m derinli¤e kadar da¤›l›m gös-termektedir. Bu da¤›l›mlar› su s›-cakl›¤› ve tuzluluk yo¤unlu¤u ileiliflkilidir. Yumurtalar›n›n en fazla30 ile 80 m aras›ndaki derinliklerdeyo¤unlaflt›¤› bildirilmektedir.

Çaça bal›klar› ekosistemin enalt ve en üst bileflenlerini oluflturanplankton ve predatör topluluklar›aras›ndaki besin transferini sa¤la-mada birinci derecede öneme sa-hiptir. Çaçan›n bafll›ca predatörleri;yunuslar, köpek bal›klar›, istavrit,mezgit ve kalkan bal›klar›d›r. Bal›kunu-ya¤› fabrikalar›, hammadde ih-tiyaçlar›n› çaça bal›¤› ile de sa¤la-maktad›r.

35

Su Ürünleri

KaynaklarURL 1. http://www.yunus.sumae.gov.tr

/2008/01/01.pdf

URL 2. http://www.aquaturk.net/yazi/palamut-baligi-hakkinda-395.htm

Page 38: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

36

İthalat Uygulamaları

059 say›l› Kanun ve D›fl Tica-rette Teknik Düzenlemeler veStandardizasyon Rejimi Kara-

r›na göre; “D›fl ticarette teknik dü-zenleme ve uygulama esaslar›n› be-lirlemeye” D›fl Ticaret Müsteflarl›¤›yetkilidir. Tar›m ve Köyiflleri Bakan-l›¤› ithal edilecek olan tar›m ürünle-rinin insan, hayvan ve bitki sa¤l›¤›

ait aç›s›ndan kontrollerini yapmayayetkilidir. Bu çerçevede Bakanl›¤›-m›z birimlerince tar›m ürünleri it-halat›nda gerek ithalat öncesi belgekontrolleri, gerekse ithalat s›ras›n-da gümrükte gerekli kontroller ger-çeklefltirilmektedir. Tar›m ve Köyifl-leri Bakanl›¤›’n›n denetimine tabiolan ürünler her y›l yay›mlanan D›fl

Ticarette Standardizasyon (DTS)Tebli¤i ile belirlenmektedir. Ayr›caithal edilecek olan ürünlerin vergioranlar› da ‹thalat Rejimi Kararlar›ile belirlenmektedir.

Tar›m ürünleri bitkisel ürünler,hayvansal ürünler, su ürünleri, ifl-lenmifl ya da hammadde olarak g›-da ve yem maddeleri gibi genifl biryelpazeyi kapsamaktad›r.

Gümrük tarifesinde 01’den23’üncü fas›la kadar yer alan tar›mürünlerine ait 2000 ve 2008 y›llar›d›fl ticaret verileri yandaki tablolar-da verilmifltir.

G›da maddeleri DTS tebli¤inin(2009 y›l› için 2009/5 say›l› Tebli¤)Ek:6/A ve 6/B say›l› listelerinde yeralmaktad›r. ‹thal edilecek g›da mad-deleri kontrol belgesine tabi olanlar(Ek:6/A), ve kontrol belgesine tabiolmayanlar olmak üzere iki gruptur.DTS Tebli¤i Ek:6/A say›l› listede yeralan ürünlerin ithalat› öncesi Ba-kanl›¤›m›z ‹l Müdürlüklerinden kon-trol belgesi al›nmas› gerekmekte-dir. Kontrol Belgesi; ithal edilecekürünün ismi, miktar›, menfle ülkesi,mal›n girifl gümrü¤ü gibi ürüne aitbilgilerin ithalat aflamas›ndan öncebilinmesine imkân veren bir ön izinbelgesidir. Kontrol belgesi onayla-mak üzere 20 Tar›m ‹l Müdürlü¤üyetkilidir. Kontrol belgesi ekindeürün türüne göre proforma fatura,bileflen listesi, etiket örne¤i gibibelgeler yer al›r. Kontrol Belgesionayland›ktan sonra ithalat ifllem-

4

Mehmet ÇOBANO⁄LU

G›da D›fl Ticareti ve Kontrolü fiube Müdürü, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlü¤ü

Tar›m ürünleri ithalat›

Toplam ‹hracat $Y›llar 2000 2008

Tar›m ürünleri ihracat› 3.619.410.163 10.829.282.256D‹R hariç tar›m ürünleri ihracat› 3.616.746.609 6.689.449.268‹hracatta D‹R pay› (%) 0,1 38Genel ihracat 27.774.906.045 132.002.611.925 Tar›m ürünleri ihracat› pay› (%) 13 8

Toplam ‹thalat $Y›llar 2000 2008

Toplam 2.218.475.756 8.758.842.145D‹R hariç tar›m ithalat› 2.012.059.923 6.740.251.474‹thalatta D‹R pay› (%) 9 23Genel ithalat 54.502.820.560 201.822.881.887Tar›m ithalat pay› (%) 4,1 4,3

D‹R: Dahilde ‹flleme Rejimi

Page 39: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

lerine bafllan›r. DTS Tebli¤i Ek:6/Bsay›l› listede yer alan ürünler içinise kontrol belgesi onaylanmas›naihtiyaç yoktur. ‹thal edilecek g›damaddeleri kontrol belgesine tabiolsun veya olmas›n gümrükte ülke-miz g›da mevzuat› çerçevesinde riskesas›na dayal› olarak kontrol edil-mektedir. G›da Maddeleri ithalatkontrolleri en az lisans seviyesindee¤itim alm›fl, g›da denetçileri tara-f›ndan gerçeklefltirilmektedir. Bukontroller s›ras›nda gerekti¤indenumune al›narak laboratuvar ana-lizleri de yapt›r›lmaktad›r. ‹thalürünlerin numuneleri analiz edil-mek üzere Bakanl›¤›m›za ba¤l› la-boratuarlar ile Bakanl›¤›m›zca yet-kilendirilmifl özel laboratuarlara dagönderilebilmektedir. ‹thal edilecekolan ürünlerin tüm kontrolleri veanaliz sonuçlar›n›n uygun olmas›durumunda yurda girifline izin veril-mektedir. Aksi halde ithalat gerçek-leflmemektedir. G›da maddeleri it-halat› 25 ilde bulunan 41 adet güm-rük kap›s›ndan yap›labilmektedir.G›da ile temasta bulunan madde vemalzemeler, ambalaj maddeleri,katk› maddeleri, aroma maddelerivb. DTS Tebli¤i 6/B say›l› listede yeralmaktad›r ve kontrol belgesi aran-maks›z›n gümrükte ayn› flekildekontrollere tabi tutulmaktad›r.

‹thalatç› öncelikle ithal edece¤iürünün Gümrük Tarife ‹statistik Po-zisyonu’nu (GT‹P) belirlemelidir.Böylece DTS tebli¤lerini inceleyerekithal edece¤i ürünün kontrollerininhangi bakanl›¤›n yetkisinde oldu¤u-nu, kontrol belgesine tabi olup ol-mad›¤›n›, ayr›ca ithalat rejimi karar-lar›n› inceleyerek gümrük vergioranlar›n› önceden tespit edebilir.

Kontrol belgesi uygulamas› ileithal edilmek istenen ürünle ilgiliönceden bilgi sahibi olunmakta,mevzuat›m›za uygun olmayanürünlerin gümrüklü sahaya gelmesiengellenmektedir. (özellikle; hay-van hastal›klar› aç›s›ndan yasakl›ürünler ve g›da takviyeleri gibi eti-ketinde beyan yap›lan ürünler)

Ülkemizin taraf oldu¤u DünyaTicaret Örgütü anlaflmalar›na göresa¤l›k önlemleri d›fl›nda g›da mad-deleri ithalat›nda k›s›tlama yap›l-mayaca¤› kabul edilmifltir.

Dünya Ticaret Örgütü anlaflma-lar› gere¤i ithal edilecek olan ürün-lerin gümrük vergi hadleri, yani it-halatta uygulanabilecek en yüksekvergi oranlar› belirlenmifltir. Üye ül-keler vergi hadlerinin üzerindegümrük vergisi uygulayamamakta-d›rlar. Ülkemiz aç›s›ndan hassasolan baz› tar›m ürünlerinde gümrükvergileri ile ithalat bask›s›ndan ko-runmak mümkün olmamaktad›r. Yi-ne bu anlaflmalar gere¤i ticareteteknik engeller getirecek uygulama-lar yap›lmas› mümkün de¤ildir. ‹t-halat›n önüne geçilebilmesi içindünya piyasa fiyatlar› paralelindeüretim maliyetlerinin yakalanmas›gerekmektedir. D›fl ülkelerden ithaledilecek ürünlerin maliyetinin(ürün bedeli+gümrük vergisi+nakli-ye ve di¤er masraflar) ülkemizdekimaliyetten ucuza gelmesi duru-munda ithalata engel olunmas› pek

mümkün görünmemektedir. Tar›m-sal destekleme politikalar› belirle-nirken yurt içi ve yurt d›fl› maliyetlerdikkate al›narak özellikle ithalatbask›s› oluflabilecek ürün gruplar›-n›n dikkate al›nmas› gerekmektedir.

‹thalat kontrolleri ile Avrupabirli¤ine uyumlu yeni düzenlemeleryap›labilmesi için, mevzuat uyu-munun tamamlanmas›, ön bildirimsisteminin oluflturulmas›, sertifikamodellerinin belirlenmesi, etkinbir piyasa denetim sisteminin ku-rulmas›, alt yap› eksikliklerinin gi-derilmesi, gümrük verilerine bilgi-sayar ortam›nda ulafl›labilmesi vekarfl›l›kl› tan›ma ilkesi çerçevesindeAvrupa Birli¤i taraf›ndan ayn› yak-lafl›m›n gösterilmesi gerekti¤i hu-suslar›n›n de¤erlendirilmesindefayda görülmektedir.

Ön bildirim sisteminin olufltu-rulmas› ile ithal edilecek ürünlerinmevzuat›m›za uygunlu¤u ürün da-ha gümrü¤e gelmeden önce de¤er-lendirilebilecektir. Sertifika model-lerinin belirlenmesi ile de ürüngümrü¤e geldi¤i zaman sertifikan›nuygunlu¤u konusunda sorun ya-flanmamas› sa¤lanacakt›r.

Uzun vadede Avrupa Birli¤i vedi¤er geliflmifl ülkelerde oldu¤u gi-bi etkin bir piyasa denetim sistemi-nin kurulmas›n› müteakip ithalürünlerin gümrük alan›nda de¤il,piyasada denetlenmesi hedeflen-mektedir.

37

İthalat Uygulamaları

ri ithalat›

Page 40: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

38

Kırsal Kalkınma

›rsal Kalk›nma Yat›r›mlar›-n›n Desteklenmesine dairhibe program›n usul ve

esaslar›n› belirleyen Tebli¤ 30 Ekim2009 tarihli Resmi Gazete’de ya-y›mlanarak yürürlü¤e girdi. Hibeprogram› kapsam›ndaki yat›r›m ko-nular›nda proje baflvurusu yaparakhibeden yararlanmak isteyen yat›-r›mc›lar›n, 30 Ekim 2009 tarihindenitibaren 60 gün içerisinde proje ha-z›rlayarak ‹l Tar›m Müdürlüklerinebaflvurmalar› gerekmektedir

Tar›ma dayal› yat›r›mlar›n des-teklenmesine dair hibe program›n-dan yararlanmak amac›yla yat›r›myapmak üzere proje haz›rlayarak ‹lTar›m Müdürlüklerine müracaatedecek gerçek ve tüzel kiflilerin; ta-r›m-hayvanc›l›k ve su ürünlerininifllenmesi, paketlenmesi ve depo-lanmas›na yönelik yat›r›m tesisleriile alternatif enerji kaynaklar› kulla-nan seralar›n yap›m›na yönelik ya-t›r›mlar için % 50, Köylere HizmetGötürme Birlikleri ve Sulama Ko-operatiflerince mevcut sulama te-

sislerinin toplu bas›nçl› sulama te-sisine dönüfltürülmesine yönelikyat›r›mlar için ise % 75 oran›nda hi-be deste¤i sa¤lanmaktad›r.

Ekonomik Yat›r›mlar.

a) Tar›msal ürünlerin ifllenme-si, depolanmas› ve paketlenmesineyönelik yeni yat›r›m tesislerinin ya-p›m›,

b) Tar›msal ürünlerin ifllenme-si, depolanmas› ve paketlenmesineyönelik mevcut faal olan veya ol-mayan tesislerin kapasite art›r›m›ve teknoloji yenilenmesine yönelikyat›r›mlar,

c) Tar›msal ürünlerin ifllenme-si, depolanmas› ve paketlenmesineyönelik k›smen yap›lm›fl yat›r›mla-r›n tamamlanmas›na yönelik yat›-r›mlar,

d) Alternatif enerji kaynaklar›kullanan seralar›n yap›m›na yöne-lik yat›r›mlar,

e) Sert Kabuklu meyveler hari-cinde kalan tar›msal ürünlerin ifl-lenmesi kapsam›nda, baflka bir ya-

t›r›m tesisinde ilk ifllemesi yap›lanmamul ürünün ikincil ifllenmesineve paketlenmesine yönelik yat›r›mteklifleri hibe deste¤i kapsam›ndade¤erlendirilmez.

Ekonomik yat›r›m›n hibe des-te¤i kapsam›ndaki tutar›n›n % 50’siProje Sahibi taraf›ndan, % 50’si isehibe deste¤i olarak karfl›lanacakt›r.Bireysel baflvurular için hibeyeesas proje tutar› en fazla 100.000TL, hibe miktar› ise bunun yar›s›olan 50.000 TL.; fiirket, Kooperatifve Vak›f gibi grup baflvurular›ndaise hibeye esas proje tutar›500.000 TL., hibe miktar› ise en faz-la 250.000 TL’d›r.

Yat›r›m Süresi: Baflvuru yapanve baflvurular› uygun görülerek hi-be sözleflmesi imzalayan yat›r›mc›-lar›n proje faaliyetlerini 01.12.2010tarihine kadar tamamlamalar› gere-kir. Bu süre içinde tamamlanama-yan projeler yat›r›mc›lar›n talebi ve‹l Tar›m Müdürlü¤ünün uygun gör-mesi halinde kendi öz kaynaklar› ile6 ay içinde tamamlayacakt›r.

K

K›rsal kalk›nma yat›r›mlar›2009 y›l› proje baflvurular› bafllad›

Page 41: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

arihin ilk zamanlar›ndan bafl-layarak uzun süre hekim, ken-disine baflvuran hastalar› iyi

etmek veya hiç olmazsa ac›lar›n›hafifletmek için u¤raflan bir meslekadam› olarak çal›flm›flt›r. Hekim ilehastan›n ilgisi yak›n zamana kadar,hastal›k zaman›na ve hastal›k süre-si çerçevesinde kalm›flt›r. Bu ilginindar kapsamda kalmas› yanl›fl bireylem olmufl ve hekimin yaln›z has-tan›n de¤il bütün bir toplum sa¤l›-¤›n› ilgilendiren halk sa¤l›¤› ile ilgi-lenmesini, özellikle halk›n hastal›k-lardan korunmas› ile ilgili görev al-mas›n› engellemifltir. Bugün hasta-l›klar› tedavi etmenin çok defa ye-terli olmad›¤› bilinmektedir. Hasta-l›klar›n büyük bir ço¤unlu¤undamutlak ve tam bir iyileflme olas›de¤ildir. Önce hastal›¤›n oluflma-s›nda rolleri olan aile, toplum, ifl veçevre koflullar› iyice araflt›r›larakbunlar› düzenlemek ve e¤er baflar›-l› olunam›yorsa tedavi yoluna git-

mek gerekir. ‹flte bütün bu cümle-lerle ifadesini bulan eylemlerintoplam›na sa¤l›k koruma hijyen de-nir. Fert ve toplum olarak insansa¤l›¤›n›n korunmas› ve gelifltiril-mesi, yüksek seviyede uzun süredevam etmesi için, sa¤l›kla ilgilibütün bilgilerin bir sentezi olan hij-yen çok genifl bir kapsama sahiptir.G›da hijyeni g›da üretimi, depolan-mas› ve tüketiminin sa¤l›¤a uygunkoflullarda yap›lmas› olarak tan›m-lanmaktad›r.

Sanitasyon; Sanitasyon latin-ce'de sa¤l›k anlam›na gelen sanitaskelimesinden köken alm›flt›r. Sani-tasyon genifl anlamda insan sa¤l›-¤›n›n iyilefltirilmesi, korunmas› vesa¤l›¤›n tekrar kazan›lmas›nda uy-gulanacak prensipleri içermektedir.G›da sanayinde sanitasyon denilin-ce "üretimde hijyenik ve sa¤l›kl› du-rumlar›n yarat›lmas› ve devam etti-rilmesi" anlafl›lmaktad›r. Sanitas-yon do¤ada biyolojik dengenin ko-

runmas› konusu içinde yer alan veinsan sa¤l›¤› ve rahat bir yaflamsürmeleri amac›yla yap›lan çal›fl-malar›n tümünü kapsamaktad›r. Bukapsam içinde g›da sanitasyonu in-san yaflam›n›n temelini oluflturanbeslenme gereksinimlerinin karfl›-lanmas›nda fiziksel, kimyasal ve bi-yolojik yönden güvenilir nitelikteg›da maddeleri üretimini ifade et-mektedir.

G›da iflletmelerinde sanitas-yon, sa¤l›kl› ve güvenilir ürün elde-si için hijyenik koflullar›n sa¤lan-mas›na yönelik bir bilimsel uygula-ma olarak tan›mlanmaktad›r. ‹nsansa¤l›¤›n› tehdit eden mikroorganiz-ma’lar›n bulunduklar› ortamdanolabildi¤ince uzaklaflt›r›lmas›d›r.Sanitasyon sa¤lanmas›nda perso-nel aç›s›ndan karfl›lafl›lan sorundatafl›y›c›l›k sorunudur. Tafl›y›c› in-sanlar, patojen ( hastal›k yap›c›)mikroorganizma’y› vücutlar›ndakendileri etkilenmeden tafl›rlar ve

39

Gıda Hijyeni

T

G›da endüstrisindehijyen ve sanitasyon

Page 42: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

bunlar› temas ettikleri her yere ya-yarlar. Bu durum tafl›y›c› taraf›ndanbilemeyece¤i için tehlike daha dabüyümektedir.

Hijyen ise, sanitasyonla iç içeolup her ikisi birbirini tamamlayankavramlard›r. Antik Yunan mitoloji-sine göre “Hygienia” sa¤l›k tanr›ça-s›d›r ve ayn› zamanda hekimli¤inbabas› olan “Asklepios”un k›z›d›r.Hijyen daha çok hastal›klar›n se-bepleri ve bunlar›n ortadan kald›-r›lmas› yani koruyucu hekimlik de-nilen bir alan› kapsamaktad›r. G›dahijyeni ise sa¤l›kl› g›da üretimiamac›yla çiftlikten sofraya kadarher aflamada uygun koflullar›n te-mini için yap›lan tüm çal›flmalar›kapsamaktad›r. Di¤er bir deyim ilehijyen; “tüm aflamalarda sa¤l›k gü-venilirli¤ini ve kalite korunumunusa¤lamak için gerekli önlemler”olarak tan›mlanmaktad›r.

G›da endüstrisindeki uygula-malar› itibar› ile sanitasyon, hijye-nik ve sa¤l›kl› koflullar›n oluflturul-mas› ve korunmas› çerçevesindeal›nan tüm önlemler olarak tan›m-lanmaktad›r. Bu nedenle de g›da veçevre sanitasyonunun bir bütünolarak ele al›nmas›, iflletme-üre-tim-depolama-da¤›t›m evrelerindeözellikle personel-ekipman-alt yap›aç›s›ndan ihmal edilmeden uygu-lanmas› gerekmektedir. ‹flletme sa-nitasyonu, ürün güvenli¤i ve tüketi-ci sa¤l›¤› aç›s›ndan son dereceönemlidir.

Endüstriyel hijyen uygulama-lar›nda iflletmedeki olas› tehlikefaktörlerini tan›mlama, bunlara ge-rekli önemi verme, kontrolü ve gi-derilmesi yönünde çaba gösterme,temizlik ve dezenfeksiyon uygula-malar›n›n ihmal edilmemesi esas-t›r. Bu çerçevede çal›flan persone-lin sa¤l›kl› olmas› ve hijyen e¤itimide zorunludur. Tüketici, üretici veda¤›t›mc› zincirinde tümüyle herkesimi etkileyen g›da kökenli sal-g›n, zehirleme, bozulma vb. olum-suzluklar, endüstriyel kalite siste-mindeki hijyen sorunlar›ndan kay-naklanmaktad›r

Bina, Üretim Alan›, Ekipman Tasar›mlar›nda Hijyenik Kurallar›n Önemi

Hijyenik kurallara uyumu sa¤-layabilmek üzere iflletme binalar›-n›n planlanmas›, inflas› yap› malze-mesi, drenaj, kullan›lan e¤imler,çeflitli deflarj üniteleri, hammaddegirifl-ürün ç›k›fl bölümleri, depola-ma birimleri, elektrifikasyon, gaz-buhar-vakum donan›mlar› ayr› ayr›önem tafl›maktad›r. Ancak bunlar›ntasar›mlar›nda öncelikle kullan›la-cak hammadde, üretilecek ürün ni-telikleri, hammadde ve son üründepolama süresi ayr›nt›l› bilgilerlede¤erlendirilmelidir.

Ürün karakteri, proses ak›m fle-mas› incelenmeli, gereksinimler budo¤rultuda saptanmal›d›r. ‹flletme-nin ›fl›k, havaland›rma, su temini ve

drenaj› aç›s›ndan arazinin konumu,yönü de yine de¤erlendirilecek hu-suslardand›r.

Bina, tesisat, malzeme, alet veekipman›n onar›m, boya, badanaveya periyodik bak›mlar› aksat›lma-dan yap›lmal›d›r.

‹flyeri zararl› canl›lar ile toz veduman gibi çevresel kirleticileringirmesini önleyecek biçimde tesisedilmelidir.

Zemin, iflyerinin özelli¤ine gö-re su geçirmeyen, y›kanabilir, çizik,çatlak oluflturmayan, kaygan olma-yan, temizlik ve dezenfeksiyona uy-gun pürüzsüz malzemeden yap›l-mal› ve s›v› at›klar›n akabilmesiiçin yeterli e¤ime sahip olmal›d›r.Genel kural olarak kolay temizlene-bilir, dezenfekte edilebilir zemin veduvar malzemesi, asit ve nemle et-kilenmeyen boya ve özel kaplamamalzemeleri tercih edilmelidir.

Küfler, iflletme tavan› ve du-varlar› için önemli sorun olufltura-ca¤›ndan, bunlara karfl› özel izolas-yon-emprenye malzemelerden ya-rarlan›lmas› gerekmektedir. Duvar-lar, yap›lan iflin özelli¤ine göre sugeçirmeyen, y›kanabilir, zararl› can-l›lar›n yerleflmesine izin vermeyen,pürüzsüz ve aç›k renkli malzeme-den yap›lmal›, çatlak olmamal›, ko-lay temizlenebilir ve dezenfekteedilebilir özellikte olmal›d›r. Tavandonan›mlar›, buharlaflma ve dam-lamadan dolay› g›da ve hammad-

40

Gıda Hijyeni

Page 43: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

41

Gıda Hijyeni

delerine do¤rudan ya da dolayl›olarak kirlenmesine neden olmaya-cak biçimde tesis edilmeli ve kolaytemizlenebilir özellikte omal›d›r.

Elektrik dü¤meleri sudan etki-lenmeyecek malzemeden yap›lma-l›, kolay ulafl›labilecek konumlarayerlefltirilmelidir. Havaland›rmasistemleri, özel alanlarda steril ha-va verebilecek veya aspirasyon ya-pabilecek flekilde, gere¤inde ho-mojen sirkülasyonu sa¤layacak fle-kilde olmal›d›r.

Pencereler ve benzeri aç›k yer-ler kirlenmeye izin vermeyecekbiçimde yap›lmal›, ince gözenekli,kolay temizlenebilir, sökülüp tak›-labilir ve sürekli bak›mlar› yap›labi-lir özellikte tel ile kaplanmal›d›r.Pencere eflikleri raf olarak kullan›l-mamal›d›r.

Kap›lar pürüzsüz ve su geçir-meyen yüzeylere sahip, duruma gö-re kendili¤inden kapan›r, s›zd›rmazolmal›d›r. ‹flletmenin kap› gereksi-nimleri ve aç›lma yönleri iyi belir-lenmeli, tercihan ortadan aç›lançarpma kap›lar olmas›na özen gös-terilmelidir. Girifllerde özel kauçukveya plastik, parçal›-flerit perdeler-den de yararlan›labilir. Merdiven-ler, asansör kabinleri boflaltmaoluklar› gibi yard›mc› yap›lar g›da-lar›n kirlenmesine yol açmayacakkonum ve yap›da olmal›d›r.

Ekipmanlar›n temizlik/dezen-feksiyona elveriflli ve kullan›mamac›na uygun olmas› gerekir. G›-da ekipmanlar›nda paslanmaz çelikmalzeme kullan›m›, tercihan parla-t›lm›fl çelik olmas› yayg›nlaflm›flt›r.Kullan›m› zorunlu durumlar d›fl›n-da, ifllenmemifl tahta gibi temizli¤ive dezenfeksiyonu güç malzemelerkullan›lmamal›d›r. Tüm malzeme,alet ve ekipman ›s›, buhar, asit, al-kali ve tuz gibi maddelere dayan›k-l› olmal›d›r. Valf, dirsek, vana ve di-¤er k›s›mlar›n çok keskin hatlarlatasarlanmam›fl olmas›, temizli¤eelveriflli k›vr›m ve aç›larda yap›lma-s› gerekir. Kolay sökülüp tak›labil-

meli çizilmeye, di¤er hasarlara vekorozyona karfl› dayan›kl› yap›daolmalar› sa¤lanmal›d›r. Çal›flanlarazarar verecek keskin köfle ve kenar-lar›n bulunmamas›, kesici düzenle-rinin korunmal› olarak tasarlanma-s› gerekir. Ayr›ca yükleme-boflalt-ma ifllemlerini aksatmayacak ve ör-nek al›m›na elveriflli biçimde di-zayn edilmelidir.

Ayr›ca iflletmeden at›k su dre-naj› veya ar›t›lmas›, çöplerin uzak-laflt›r›lmas› sorunlar›na getirilecekçözümler önceden düflünülmelidir.Hammadde ve son ürünleri kemir-gen haflere veya di¤er zararl›lardankoruyucu önlemler bafltan al›nma-l›d›r. Depolarda s›cakl›k, nem, ha-valand›rma gibi sorunlar› giderecekönlemeler al›nmal›, ilgili bölümler-de bas›nç, s›cakl›k, nem kaydetmegibi cihazlar bulunmal›d›r.

‹flletme içi çapraz kotaminas-yonu önleyici önlemler yine bafltanal›nmal›d›r. Ziyaretçilerin iflletme-ye al›nmadan izleyebilece¤i özelbölümler düflünülmelidir. Üretimve kalite sorumlular›n›n ofislerin-den de üretimi-iflletmeyi sürekli iz-leyebilmelerine olanak sa¤lanmal›-d›r. Mutlaka bir laboratuvar alan›olmal› ve bu alan iflletme içindeuygun noktalarda düflünülmelidir.

Bütün bunlar›n d›fl›nda üre-timde, ambalajlama vb. özel alan-lar›n UV lambalarla desteklenmesigerekebilir. Bu uygulamada yeterlikapasite seçimi, uygun yerlefltirmeve UV risklerinden korunum da ih-mal edilmemelidir.

G›da Üretiminin Ahlaki ve Ya-sal Sorumluluklar›

Bütün tüketiciler güvenli ve sa¤-l›kl› g›dalar almak ister. G›da endüs-trisinin bu ihtiyac› karfl›layacak flekil-de üretim yapmas› ahlaki ve yasalsorumluluk/zorunluluktur. Yasalarda bu ihtiyac›n yerine getirilmesinisa¤lamak ve kontrol etmek üzere çe-flitli düzenlemeler yap›lm›flt›r. Gü-venli g›da üretim sorumlulu¤u fir-malara verilmekte ve firmalar dene-tim olmasa bile güvenli ve sa¤l›kl›g›da üretiminden sorumlu tutulmak-tad›r. Bu da ancak yönetimin sa¤l›kl›ve güvenli g›da üretim ve imalat›n›ntemel unsuru ve destek kayna¤› ol-mas›yla mümkündür. G›da iflletme-lerinde güvenli ve sa¤l›kl› g›da üreti-mi yönetimin en baflta gelen görevve sorumlulu¤u olmal›d›r.

Kaynaklar(http://homepage.uludag.edu.tr/~m

tayar/GIDA%20END%20HJY.htm)

http: / /www.kkgm.gov.tr /yonet-melik/sorumlu_yonetici.html

Page 44: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

ammaddenin Sa¤land›¤›Alanlarla ‹lgili Kurallar

Hammaddenin sa¤lan-d›¤› alanlarla ilgili kurallar:

a) G›dalara kabul edilemez dü-zeylerde zararl› maddeler tafl›maihtimali bulunan alanlarda ham-madde üretimi yap›lmamal›d›r.

b) Hammaddelerin endüstri-yel, evsel ve zirai at›klarla bulaflma-s› önlenmeli ve bu tür at›klar›nhammadde sa¤lanan alanlardanuzaklaflt›r›lmas› ile ilgili ifllemlerresmi otoritelerce kabul edilebilirolmal›d›r.

c) Hammaddeler sa¤l›¤a zarar-l› maddeler içeren sularla sulanma-mal›d›r.

d) Hammaddeler üretimindeniflleme noktas›na gelinceye kadarfiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojikbulaflanlardan korunmal›d›r.

e) Hammaddelerin üretimindekullan›lan alet, ekipman ve tafl›y›c›-lar sa¤l›¤a zararl› olmamal›d›r.

f) ‹nsan tüketimi için uygun ol-mayan maddeler hammaddedenayr›larak hijyenik kurallara uygunbir biçimde ortamdan uzaklaflt›r›l-mal›d›r.

g) Hammaddeleri bulaflmayakarfl› korunabilen, hasar ve bozul-man›n en aza indirilebildi¤i koflul-larda depolanmal›d›r.

h) Hammaddelerinin tafl›nma-s›n› sa¤layacak araçlar temiz olmal›,gerekti¤inde dezenfekte edilmelidir.Ürünün özelli¤i gerektiriyorsa so¤u-tucu gibi özel donan›mlar kullan›l-mal›d›r. Hammadde ile temas edenbuz içme suyundan yap›lmal›, bu-laflmadan korunarak ifllenmelidir.

G›dalar›n ‹fllenmesi ‹le ‹lgili Kurallar

G›dalar›n ifllenmesi ile ilgilikurallar:

42

Gıda Hijyeni

H

G›da hijyeni

Page 45: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

a) Hammadde, yard›mc› mad-de veya katk› maddeleri; ay›klama,haz›rlama veya iflleme s›ras›ndabozuk veya yabanc› maddeler, pa-razitler, mikroorganizmalar veyabunlar›n toksinleri aç›s›ndan kabuledilebilir düzeye indirilemedikçeiflletmeye al›nmamal›d›r. Bu mad-deler üretim hatt›na al›nmadan ön-ce denetimden ve s›n›flamadan ge-çirilmeli ve gerekiyorsa laboratuvartestleri uygulanmal›d›r.

b) Hammadde, yard›mc› mad-de ve katk› maddeleri bozulman›nve bulaflman›n önlenebilece¤i, za-rar›n en aza indirilebilece¤i koflul-larda depolanmal›d›r. Stoklananhammadde, yard›mc› madde vekatk› maddeleri depoya girifl s›ras›-na göre kullan›lmal›d›r.

c) G›dalar›n ifllenmesinde çal›-flan personel son ürünü bulaflt›rmariski aç›s›ndan gerek görüldü¤ün-de, üretimin de¤iflik basamaklar›n-da tüm koruyucu k›yafetlerini de-¤ifltirmeli, ellerini y›kamal› ve gere-kirse dezenfekte etmelidir.

d) Ambalajlama dahil üretiminbütün aflamalar›nda ifllemlerin,teknolojinin gerektirdi¤i süreleriaflmamas› sa¤lanmal›, bu yolla bu-laflmaya, bozulmaya, patojenik vebozulma etmeni mikroorganizma-lar›n geliflmesine neden olunma-mal›d›r.

e) Ambalaj materyali Türk G›daKodeksi Yönetmeli¤inin 9’uncu Bö-lümüne uygun olmal› ve ürünü bu-laflmadan korumal›d›r. Ambalajlar,kullan›mdan önce uygun koflullardaolup olmad›klar›, temizleme ve/ve-ya dezenfekte ifllemine tabi tutuluptutulmad›klar› konusunda denet-lenmelidir. Y›kama ifllemi uygula-nan ambalajlar›n içinde dolumdanönce su kalmamal›d›r. Tüm ambalajmaddeleri hijyenik flartlarda ve te-miz yerlerde depolanmal›d›r. Paket-leme veye dolum alan›nda sadecehemen kullan›lacak olan ambalajmateryalleri bulundurulmal›d›r.

f) Ambalajlar partinin tan›nma-s› için üretildi¤i fabrikas› ve partisiaç›kça okunacak flekilde kodlanma-l›d›r. Her parti için üretim kay›tlar›

tutularak parti ile ilgili üretim de-taylar› ve tarihi sürekli olarak oku-nakl› bir flekilde kaydedilmelidir. Bukay›tlar en az ürünün raf ömrü bo-yunca muhafaza edilmelidir.

g) Son ürün, mikroorganizma-lar›n bulaflmas›n› ve/veya geliflimi-ni engelleyecek ve ürünü bozulma-ya, ambalaj› da hasara karfl› koru-yacak flekilde depolanmal› ve nak-ledilmelidir. Depolama süresincesadece tüketime uygun g›dalar da-¤›t›lmal›d›r. Da¤›t›mda ürünlerinözelliklerine uygun periyodik kon-trolleri yap›lmal›, ürünler depoyagirifl s›ras›na göre sevkedilmelidir.

h) G›da güvenilirli¤i aç›s›ndantehlike oluflturan ayn› partidenürünler sat›fl noktalar›ndan hemengeri al›nmal›, söz konusu ürünlerimha, insan tüketimi d›fl›nda biramaçla kullan›m veya yeniden iflle-me safhalar›na kadar denetim al-t›nda tutulmal›d›r.

43

Gıda Hijyeni

Kaynaklarhttp://www.kkgm.gov.tr/TGK/yonet-

melik.html

Page 46: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

›nd›kta ya¤ miktar› bölge, ik-lim, toprak ve çeflide ba¤l› ola-rak 50-73 g/100 g aras›nda de-

¤iflmekte olup di¤er sert kabuklumeyveler ve ya¤l› tohumlara nazaranyüksek orandad›r. F›nd›k ya¤› bilefli-mi üzerine yap›lan çal›flmalar, bilefli-minin zeytinya¤›na benzedi¤ini vetüm çeflitlerde oleik ya¤ asidinin enfazla bulundu¤unu ve bunu s›ras›ylalinoleik, palmitik, stearik ve linolenikya¤ asitlerinin izledi¤ini göstermek-tedir. Amerikan Kalp Cemiyeti’negöre kalp damar hastal›klar›n› önle-mesinde çoklu doymam›fl ya¤ asitle-rinin doymufl ya¤ asitlerine (P/S)oran›n 1 civar›nda α−tokoferol (VitE) yüksekli¤i nispetinde 2 olabilece-¤i vurgulanmaktad›r. F›nd›k ya¤› buaç›dan de¤erlendirildi¤inde ceviz,soya, m›s›r, badem, zeytin ve di¤erhayvansal ya¤lara göre daha yüksekoranda α−tokoferol içerir ve çokludoymam›fl ya¤ asitlerinin doymuflya¤ asitlerine oran› (P/S) ise 2’dir.F›nd›k ya¤›ndan sonra bu orana enyak›n olanlar, badem (2.07) ve zeytin(0.84) ya¤›d›r. Di¤er taraftan f›nd›kya¤›nda en fazla miktarda bulunanoleik asidi f›nd›k ya¤›na dayanakl›kkazand›rmas› yan›nda insan sa¤l›¤›-na olumlu etkiye sahiptir. Oleik asit

serum kolesterol seviyesini düflürür,kandaki pulcuklar›n çökelmesini vedamar içi daralmas›na önler, dolay›-s›yla kardiyovasküler hastal›klarakarfl› koruma görevi yapar. Yap›lançal›flmalar f›nd›k diyeti uygulananfleker hastalar›nda f›nd›ktaki oleikasit nedeniyle kan flekeri ve kan ba-s›nc›nda düflüfller oldu¤unu göster-mifltir. Öte yandan f›nd›k ya¤›n›nkandaki trigliserit ve LDL kolesterolüseviyesinin düfltürdü¤ü, HDL koles-terolü artt›rd›¤› dolay›s›yla toplamkolesterolü düflürdü¤ü tespit edil-

mifltir. Konuyla ilgili olarak ABD’dehalk sa¤l›¤› üzerine yap›lan bir çal›fl-mada ise kifli bafl›na günde 4 kerekabuklu meyve tüketenlerde kronerkap rahats›zl›klar›n›n %50 oran›ndaazald›¤›n› göstermifltir. Sadece buözellik bile sa¤l›kl› beslenme aç›s›n-dan günlük diyetlerde linoleik ya¤asidine önem verilmesi gere¤ini or-taya koymaktad›r.

F›nd›k ya¤›nda bulunan vita-min E günlük ihtiyac›n›n %122’isa¤lar. Antioksidan özelli¤i ile A vi-tamininin okside olmas›n› önleye-

44

Beslenme

F

ve insan beslenmesine etkileriYrd. Doç. Dr. Atilla fi‹MfiEK

Ordu Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, G›da Mühendisli¤i Bölümü

F›nd›k ya¤› F›nd›k ya¤›

Page 47: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

45

Beslenme

rek organizmada etkisini art›rmaktave karaci¤erde depolanmas›n› sa¤-lamaktad›r. Vit E do¤al antioksidanoldu¤u için, O2 köklerini tahrip ede-rek hücre yafllanmas›n› önler, hüc-relerinin sa¤l›¤›n› korur, serbest ra-dikalleri etkisiz hale getirerek kan-ser oluflum riskini azalt›r. Vit E’ninkaraci¤er kolesterol üretimini bas-k›lamas›, kandaki kolesterolü dü-flürmesi, LDL kolesterolü tahrip et-mesi, kan p›ht›laflmas›n› önlemesi(trombosis), prostaglandin üretimi-ni art›rarak kan seyrelmesine yar-d›mc› olmas›, sa¤l›kl› dolafl›m siste-mi ve kalp fonksiyonlar› için gereklik›lmaktad›r. Vit E, enfeksiyonlarakarfl› vücudun savunma mekaniz-mas›n› güçlendirirken, birçok kan-ser tipi, kan lipid oksidasyonunu vealyuvar parçalanmas›n› önlemekte-dir (anemi). F›nd›k ya¤›nda bulunanVit E’nin insan sa¤l›¤›na olumlu et-kileri yan›nda, f›nd›k ya¤›ndaki doy-mam›fl ya¤ asitlerinin oksidasyonu-nu engelleyerek ya¤›n kullan›m öm-rünü art›r›c› etkisi bulunmaktad›r.

F›nd›k ya¤›n›n en önemli di¤erözellikleri, di¤er ya¤lar gibi enerjikayna¤› olmas›, vücut ›s›s›n› korun-mas› ve ya¤da eriyen ADEK vita-minlerinin vücut taraf›ndan al›m›n›sa¤lamas›d›r. Amerikan Kalp Cemi-yeti, günlük enerji ihtiyac›n›n%30'nun ya¤ kaynakl› olmas›n› vetoplam enerjinin % 10-15'nin mo-noansatüre (Oleik 18:1) ya¤lardansa¤lamas›n› önermektedir. F›nd›k-taki tekli doymam›fl ya¤ asidi (Ole-ik) oran› ortalama %75 olan 75g f›n-d›¤›n tüketilmesiyle, toplam 310 kcalenerji sa¤lan›r ki bu da günlük top-lam enerjinin %11'ne eflit ve öneri-ye uymaktad›r. Ayr›ca f›nd›k ya¤›mutlaka d›flar›dan vücuda al›nmas›gerekli olan vücut taraf›ndan sen-tezlenemeyen linoleik ve linolenikya¤ asidi aç›s›ndan da zengin ya¤-lardan biridir. ‹nsan vücudunungünlük ihtiyaç olarak duydu¤u 1gçoklu doymam›fl ya¤ asidini (linole-ik ve linolenik) günde 7-8 adet f›nd›ktüketmekle karfl›lamak mümkündür.

F›nd›k ya¤›n›n esansiyel ya¤ asitle-rine sahip olmas› besin de¤erini ar-t›rmas› yan›nda çoklu doymam›flya¤ asitleri sentezinde rol oyna-maktad›r. Ayr›ca bu ya¤ asitlerikandaki lipit ve trigliserid düzeyinidüflürür, kalp damar hastal›klar›n›geriletici fonksiyonu olan prostag-landin sentezinde rol al›rlar. Dola-y›s›yla tansiyon düflürücü etkiye sa-hiptirler.

F›nd›k ya¤› kolesterol içer-mez, bunun yerine 100 gram›nda80-140 mg ß-sterol içermektedir.Sterollerin yap›s›, kolesterol mole-külünde var olmayan baz› dallariçerir. Bu yap›sal farkl›l›klardanötürü, steroller insanlarda tam ola-rak emilmez. Bundan dolay› al›nansterollerin büyük bölümü mide-ba-¤›rsak bölgesinde kal›r ve koleste-rolü absorbe ederek barsakta emili-mini engeller, kolesterol senteziniönler ve vücuttaki kolesterol sevi-yesinde düflüfle sebep olur.

Görülece¤i üzere f›nd›k ya¤›n›ninsan sa¤l›¤›na etkisi özellikle kalp-damar hastal›klar› riskini azaltmas›ve önlemesi yönündedir. F›nd›k ya-¤› bu etkiyi, içerdi¤i yüksek orandaoleik asit, esansiyel ya¤ asitleri (li-noleik ve linoleik), α−tokoferol veß-sterol ile sa¤lamaktad›r. Dolay›-s›yla sa¤l›kl› yasam gere¤i f›nd›k

ya¤› mutlaka yemek, hamurlu g›da-lar ve özellikle muhtelif salatalar ileinsan diyetinde yer almal›d›r.

KaynaklarALPHAN, E., PALA, M., AÇKURT, F.

and YILMAZ, T. 1997. Nutritional Compo-sition of Hazelnuts and Its Effects on Glu-cose and Lipid Metabolism. Fourth Inter-national Symposium on Hazelnut (Ordu,Türkiye, 30 Temmuz-2 A¤ustos 1996), ActaHort. ISHS. Leuven, Belgium p.305-310.

GARCIA, J.M., A⁄AR, I. and STREIF, J.1994. Lipid Characteristics of Kernelsfrom Different Hazelnut Varieties, TURK J.AGR. FOREST. 18 (1994), 199-202.

KAYAHAN, M. 1981. Beslenme ve ‹n-san Sa¤l›¤› Aç›s›ndan Bitkisel Ya¤lar›nÖnemi, GIDA, 6:5, 23-30.

KAYAHAN, M. 2002. Ya¤ Kimyas›. OD-TÜ Gelifltirme Vakf›, Yay›nc›l›k ve ‹letiflimA.fi. ISBN: 975-7064-76-9, 220s., Ankara.

KOKSAL, A.I., ARTIK, N., SIMSEK, A.and GUNES¸ N. 2006. Nutrient compositi-on of hazelnut (Corylus avellana L.) vari-eties cultivated in Turkey. FOOD CHEM.(99):509–515.

SIMSEK, A. ve ASLANTAfi, R. 1999.F›nd›¤›n bileflimi ve insan beslenmesi aç›-s›ndan önemi. GIDA, 24 (3):209-216.

WAN, P.J. 1991. ‹ntroduction to Fatsand Oils Technology, American Oil Che-mists Society, Champaing , ‹llinois USA.,p. 26-27.

YORULMAZ, A., VELIOGLU, Y.S., TE-KIN, A., SIMSEK, A., DROVER, J.C.G. andATES, J. 2009. Phytosterols in 17 Turkishhazelnut (Corylus avellana L.) cultivars.EUR. J. L‹P‹D SC‹. TECHNOL. 111 (4): 402-408.

Page 48: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

t, beslenme aç›s›ndan hayvan-sal kökenli besin maddeleriaras›nda önemli bir yere sahip-tir. Her fleyden önce, et önemli

protein kayna¤›d›r. Protein; sudansonra, vücudun büyümesi, geliflme-si ve hastal›klardan korunmas› içingerekli olan en önemli besin mad-desidir. Çünkü her canl› mutlakaprotein içerir. Protein organizman›nsu dengesini, asit-baz dengesinikontrol ederken, hormonlar›n olu-flumuna da yard›m eder. Ancak ka-çak ve kontrolsüz kesimlerle, sa¤l›k-s›z ortamlarda haz›rlanan et ve etürünlerinin yararlar› kadar zararlar›-n›n da olaca¤› unutulmamal›d›r.

Parazitler birer canl› varl›k ol-duklar› için geliflmeleri, büyümele-ri için beslenmek zorundad›rlar. G›-dalar›n› organizmadan temin eder-ler. Say›lar› fazlalaflt›kça ald›klar›g›da miktar› artaca¤›ndan organiz-man›n zay›flamas›na, verilen g›da-dan tam istifade edememesine, ve

ilerlemifl vakalarda ölümlere sebepolmaktad›rlar.

‹nsanlarla hayvanlar›n uzuny›llar yak›n iliflki içinde olmalar› çe-flitli bakteriyel, viral ve paraziterhastal›klar›n insanlardan hayvanla-ra veya hayvanlardan insanlarageçmesine neden olmufltur. Günü-müzde insanlarla hayvanlar aras›n-da ortak seyreden hastal›klar›n sa-y›s› yüz elliyi aflmaktad›r. Zoonozad›n› verdi¤imiz bu hastal›klar ara-s›nda parazitlerden ileri gelenlerönemli bir yer tutar.

Et ve sakatatlarla insanlarado¤rudan veya dolayl› yollarla bula-flan birçok paraziter hastal›k vard›r.Ülkemizde etlerde ve sakatatlardagörülme oran› yüksek belli bafll› pa-razitlerden söz edecegiz. En önem-lileri; Taenia saginata, Taenia soli-um, Trichinella spiralis, Toksoplas-ma gondii ve Echinococcus gronu-losus( Kistik Ekinokokkoz) 'dur.

Taenia saginata: G›dalar vas›ta-s›yla yass› helmintlerin (flerit) ne-den oldu¤u hastal›klara taeniasisdenir. Bunlardan halk aras›nda ab-dest bozan ad› verilen Taenia sagi-nata, insanlar›n ince ba¤›rsaklar›n-da, larva flekilleri olan Cyctisercusbovis s›¤›r iskelet kaslar›nda, dil, yu-tak, çene, kalp ve diyafram kaslar›n-da yaflar. Uzunlu¤u 35 mm’ den 10m’ ye kadar de¤iflebilen yap›dad›r.

‹nsanlara bulaflma, larvalar›içeren etlerin, insanlar taraf›ndanaz piflmifl olarak yenilmesi ile ger-çekleflir. Ba¤›rsaklarda geliflen erifl-kin parazit, 25-30 sene kadar bura-da kalabilir. Etkenin al›n›m›ndan 8-10 hafta sonra parazitin yumurtala-r›n› içeren halkalar› d›flk› ile at›l›r.S›¤›rlar otlamalar› s›ras›nda bu yu-murtalar› ald›klar›nda, yumurtala-r›n içlerinde bulunan embriyolarba¤›rsaklarda serbest kal›rlar vekan yoluyla dil ve kalp gibi organla-ra, yanak, boyun ve iskelet kaslar›-na giderek, oralara yerleflirler.

46

Beslenme

E

Et tüketiminde parazit tehlikesiÜnsal BAYBABA

Veteriner Hekim, Ordu ‹l Tar›m Müdürlü¤ü

Page 49: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

Enfekte kiflilerde ifltah bozuk-lu¤u, kar›nda fliflme ve a¤r›, bulant›,kusma, kab›zl›k ve ishal gibi bozuk-luklar geliflebilir. ‹yi beslenen in-sanlarda bir adet fleridin bulunmas›durumunda hiçbir belirti görülme-yebilir. Parazitin halkalar› kendili-¤inden ba¤›rsaklar› terkedebilir, buesnada s›k›nt› ve rahats›zl›k verir.

Taenia solium: Yine insan ba-¤›rsaklar›nda yaflayan bir baflka fle-rit, Taenia solium’dur. Parazitin lar-va flekli domuz çizgili kaslar›ndabulunur. Çi¤ veya az piflmifl domuzetlerinin tüketimi ile insana bula-fl›r. ‹nsan ince ba¤›rsaklar›nda ya-flayan parazitin gebe halkalar› veyumurtalar› d›flk› ile d›flar› at›l›r.

Domuzlar, yiyecek ve içecekler-le birlikte bu yumurtalar› alarak en-fekte olurlar. Parazit yumurtalar›n›,domuzlardaki gibi g›dalar ve su ileinsanlar taraf›ndan direkt al›nmas›durumunda veya yumurtalar›n at›l-mas› s›ras›nda ters ba¤›rsak kas›l-malar› sonucunda parçalanan gebehalkalardaki yumurtalar aç›l›r veotoenfeksiyon oluflur. Bu durumda

sindirim sisteminde yumurtalardanç›kan larvalar kan yoluyla çeflitlikaslara ulaflarak kistler oluflturabi-lirler (Cysticercosis). Kist oluflumu,çizgili iskelet kaslar›nda baflka kalp,göz ve beyin gibi organlarda mey-dana gelirse, ciddi sonuçlar olabilir.

Trichinella spiralis: fieritlerin(Helmint) neden oldu¤u hastal›kla-r›n en önemlilerinden birisi h›risti-yan ülkelerde ciddi sorunlara yolaçan “trichinosis” (Triflinelloz) has-tal›¤›d›r. Etkeni olan Trichinellaspiralis domuz, rat, kedi, köpek, til-ki ve ay›lar gibi 40 yabani hayvantüründe bulunur.

Ülkemizde 2004 y›l›nda, ‹zmir’de T.spiralis’ e ba¤l› salg›n ortayaç›km›fl ve ayn› çi¤ köftecide çi¤ köf-te yiyen yaklafl›k 300 kifliden, 100kadar›nda bu parazite rastlanm›fl,‹zmir’ de ve ‹talya’da yap›lan tetkik-lerle, salg›n›n bu parazitten kay-nakland›¤› do¤rulanm›flt›r. Bu sal-g›ndan sonra yap›lan araflt›rmalar-da, s›¤›r ve koyun eti diye sat›lanetlerin bir k›sm›n›n saf domuz etioldu¤u, baz›lar›n›n ise domuz eti

ile kar›flt›r›ld›¤› ortaya ç›kar›lm›flt›r.Söz konusu etlerin ‹zmir’in Urla il-çesi yak›nlar›nda avlanan yabandomuzlar›na ait oldu¤u, kasaplaraucuza sat›ld›¤› ve bu etlerin çi¤ köf-te fleklinde tüketilmesi sonucu sal-g›n›n ç›kt›¤› ifade edilmifltir.

‹yi piflmemifl domuz etlerinintüketimi ile insanlara bulafl›r. Do-muz eti ve ürünleri ile insanlar tara-f›ndan al›nan kist halindeki larvalarmidede serbest hale geçer ve ol-gunlafl›rlar. Eriflkinler ba¤›rsak mu-kozas›na yerleflir ve çiftleflirler. Er-ke¤i ba¤›rsak bofllu¤una geri döner.Diflisi mukozan›n daha derinlerineilerler ve larva üretir. Bu larvalarlenf ve kan yoluyla bütün vücuda,özellikle çizgili kaslara yay›l›rlar.Buralarda geliflir ve kist oluflturular.Bulaflmadan sonraki ilk haftada, in-sanlarda bulant›, kusma, kar›n a¤r›-s›, ishal gibi geçiçi gastrointestinalsemptomlar görülür. Larvalar›nkaslara yerleflmeye bafllad›¤› ikincihaftada, yüz, göz ve ellerde fliflme veadele a¤r›lar› görülür. Ciddi vakalar-da pneumoni, göz bozukluklar›, tok-semi ve beyine yerlefltiklerinde bafl

47

Beslenme

e parazit tehlikesi

Page 50: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

48

Beslenme

a¤r›s›, bafl dönmesi, kulak ç›nlama-s›, koma hali ve ölüm görülebilir.

Etlerin tüketim öncesi, iç k›-s›mlardaki ›s› en az 10 dakika sü-reyle 80 derece olacak flekilde iyicepiflirilmesi, etkeni öldürmek içinyeterlidir.

Toksoplasma gondii: Toksop-lazmozis ad› verilen hastal›¤a ne-den olur. Enfeksiyon hem fekal oo-kistler (kedi d›flk›s› ile temas) hem-de doku kistleri ( enfekte çi¤ et tü-ketimi) ile olur. Bu parazit kedilerininceba¤›rsaklar›nda yaflar. Kedilergenellikle enfekte kemirici ve kuflla-r› yemesiyle enfete olurlar. Koyunve keçi gibi hayvanlar›n çi¤ veya azpiflmifl etlerini ya da karaci¤er, ak-ci¤er, dalak ve beyin gibi sakatatla-r›n› yiyerek enfekte olabildikleri gi-bi, kendi d›flk›lar›yla ç›kard›klar›ookistleri de sporland›ktan sonrayiyecek ve içeceklerle birlikte alarakda enfekte olabilirler.

Hastal›¤› tafl›yan kedilerin d›fl-k›s›yla do¤rudan temas veya bud›flk›yla temas etmifl sebze ve mey-velerin y›kanmadan ya da iyi y›kan-madan yenilmesiyle hastal›k insan-lara, kasapl›k hayvanlara veya di¤erhayvanlara bulaflabilir. ‹nsanlar,T.gondii ile enfekte kedilerin d›flk›-lar› ile at›lan ookistleri yiyecek veiçeceklerle birlikte alarak, koyun,keçi ve s›¤›r gibi kasapl›k hayvanla-r›n etlerini, akci¤er, karaci¤er ve da-lak gibi iç organlar›n› çi¤ ya da azpiflmifl yiyerek enfekte olurlar. Kifli-den kifliye bulaflma sadece uterus-

ta anne ve çocuk aras›nda (konjeni-tal) mümkündür. Konjenital enfek-siyon bebekte ciddi kusurlara ne-den olabilir. Çi¤ et yemekleri enfek-siyon için muhtemel bir kaynakt›r.

Echinococcus gronulosus( Kis-tik Ekinokokkoz): Bu parazitin erifl-kini köpek barsa¤›nda yaflayan Ec-hinococcus granulosus adl› parazi-tin enfekte köpek d›flk›s›yla at›lanyumurtalar›n›n insanlar taraf›ndanal›nmas› sonucu karaci¤erde, ba-zen akci¤erlerde, daha nadiren di-¤er organlarda içi s›v› dolu kistlerleseyreder. Geliflme çok yavafl oldu-¤undan, y›llarca hiçbir belirti görül-meyebilir. ‹nsanlar parazit yumur-talar›n› flu yollarla alabilir:

• Enfekte d›flk›n›n g›da ve veyasulara bulaflmas›: Yerde yetiflensebze ve meyvelere do¤rudan en-fekte d›flk›n›n bulaflmas› ve bunla-r›n iyice y›kanmadan yenmesi so-nucunda.

• Enfekte toprak veya kumlar-la: Özellikle çocuklar›n toprak veyakumda oynarken ellerinin enfekteköpek d›flk›s›na bulaflmas› ve elleri-ni y›kamadan a¤›zlar›na götürmele-riyle gerçekleflir.

• Köpeklerin sevilmesi: Köpektüylerinde yumurta bulunabilir sev-me esnas›nda ele bulaflan yumur-talar ellerin y›kanmamas›yla insanabulafl›r.

Enfestasyon köpeklere çi¤ en-fekte koyun-s›¤›r iç organlar›n› ye-mesiyle bulafl›r. Köpek d›flk›s› ile

her gün bir halka d›flar› at›l›r. Bazenbu halka köpe¤in ba¤›rsaklar›ndaveya rektum civar›nda parçalan›r.Serbest kalan yumurtalar köpe¤inözellikle kuyruk civar›ndaki k›llar›baflta olmak üzere, vücudun di¤eryerlerindeki k›llar› üzerinde kalabi-lirler. ‹nsanlara dolayl› yollarla bu-laflan kistik ekinokokkozdan korun-mak için kistli karaci¤er ve akci¤er-ler köpeklere çi¤ veya az piflmiflolarak yedirilmemelidir.

Sonuç olarak;

Yukar›da bahsetti¤imiz hasta-l›klar›n kontrolu enfeksiyon zinciri-nin k›r›lmas›yla mümkündür. Buamaçla g›da kontaminasyonunuönleyici tedbirler al›nmal›d›r. Per-sonel hijyenine dikkat edilmeli, en-fekte kiflilerin g›da üretim yerlerin-de çal›flmas›na izin verilmemelidir.

Kasapl›k hayvanlar›n mezba-halarda dikkatli bir flekilde muaye-nesinin yap›lmas› ve mezbaha d›-fl›nda kesilmifl (damgas›z-mühür-süz) etlerin tüketilmemesi gerek-mektedir. Kayna¤› belirsiz, üretimizni olmayan ve etiketinde gereklibilgilerin yer almad›¤› et ve etürünleri tüketilmemelidir.

Domuz ve av etleri baflta ol-mak üzere hiçbir hayvansal ürünçi¤ veya az piflmifl olarak yenme-melidir.

Etlerin, usulune uygun olma-yan tuzlama, dumanlama, kurutmave mikrodalga gibi yöntemlerle mu-ameleye tabi tutulmalar› veya ba-haratlar›n eklenmesi ile parazitlerinölmeyece¤i ve hastal›¤› bulaflt›rma-ya devam edecekleri bilinmelidir.

KaynaklarU¤ur, M; Nazl›, B; Bostan, K. (1998):

Besin Hijyeni ‹st.Ünv. Vet. Fak. Yay›n›,‹stanbul

Tüzer, E; Toparlak, M. (1998): Vete-riner Protozooloji ‹st.Ünv. Vet. Fak. Yay›-n›, ‹stanbul

Toparlak, M; Tüzer, E. (1997): Veteri-ner Helmintoloji ‹st.Ünv. Vet. Fak. Yay›-n›, ‹stanbul

Dik, B. (2009): Konya Ticaret Borsas›Dergisi, Konya

Page 51: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

49

Desteklemeler

F›nd›k üreticilerinealan bazl› gelir deste¤i ve

telafi edici ödeme yap›lacakF›nd›k Üreticilerine Alan Bazl› Gelir Deste¤i Ve Alternatif Ürüne Geçen Üreticilere

Telafi Edici Ödeme Yap›lmas›na Dair Karar›n Uygulanmas›na ‹liflkin Tebli¤

Yay›mland›. Alan Bazl› Gelir Deste¤i Baflvurular 31 Aral›k 2009’da sona eriyor.

esteklemeden yararlanacaklar

1. 2001/3267 say›l› Ba-kanlar Kurulu Karar› ile belirlenenve ruhsat verilen sahalarda f›nd›kyetifltiricili¤i yapan f›nd›k üreticisibelgesine sahip kamu kurum ve ku-rulufllar› hariç gerçek ve tüzel kiflile-re 2009, 2010 ve 2011 y›llar›nda hery›l için dekar bafl›na 150 TL alanbazl› gelir deste¤i ödemesi yap›l›r.

2. Alan bazl› gelir deste¤i içinbaflvurular her y›l›n 1 Eylül- 31 Ara-l›k tarihleri aras›nda yap›l›r.

3. Telafi edici ödemeler 2009-2012 y›llar› aras›nda sonbahar ve ilk-bahar ekim/dikim dönemlerinde;Bakanlar Kurulu Karar› ile belirlenenil ve ilçelerdeki 1 inci, 2 nci ve % 6’dan daha az e¤imli 3 üncü s›n›f tar›marazilerindeki ruhsats›z f›nd›k bahçe-lerini sökerek yerine alternatif ürün

ya da ürünlere geçen kamu kurum vekurulufllar› hariç olmak üzere gerçekve tüzel kifli üreticilere yap›l›r. Telafiedici ödemeler, yeni ürünlerin ekimya da dikimleri yerinde görüldüktensonra yap›l›r. Telafi edici ödemeleriçin üretici baflvurular› 2009-2012y›llar› aras›nda 1 Eylül-30 Hazirandönem aral›klar›nda yap›l›r.

Baflvuruda istenecek belgeler

Uygulama kapsam›ndaki iller-de; alan bazl› gelir deste¤i için f›n-d›k kay›t sistemine kay›tl› üretici-lerden flu belgeler istenilmektedir:

a) Baflvuru dilekçesi,

b) F›nd›k üretici belgesi.

Uygulama kapsam›ndaki iller-de, telafi edici ödeme deste¤i için;

a) Telafi edici ödeme baflvurudilekçesi,

b) ÇKS belgesi,

Desteklemeden faydalanama-yacak üreticiler

Alan bazl› gelir deste¤i içinmüracaat y›l›nda f›nd›k kay›t siste-minde kay›tl› olmayanlar, Telafiedici ödemeler için müracaat y›l›n-da çiftçi kay›t sisteminde kay›tl› ol-mayanlar, Alan bazl› gelir deste¤ive telafi edici ödemelerden fayda-lanmak üzere müracaat eden üreti-cilerden gerçe¤e ayk›r› beyanda bu-lunanlar ve/veya belge ibraz eden-ler, orman ve hazine arazilerindef›nd›k üretimi yapan üreticiler, ka-mu kurum ve kurulufllar› ile ortak-l›klar›, desteklemeden faydalana-mazlar.

Kaynakhttp://www.tugem.gov.tr/document/

findik_alan_bazli_destek.html

D

Page 52: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

50

Mevzuat

Kaynaklarhttp://www.tarim.gov.tr/Duyurular,ha

ber_Detayli_Gosterim.html?NewsID=607

http://rega.basbakanlik.gov.tr

6 Ekim 2009 tarih ve 27388 say›-l› Resmi Gazete’de yay›mlanarakyürürlü¤e giren Yönetmeli¤inamac›; insan yaflam› ve sa¤l›¤›,

hayvan sa¤l›¤› ve refah›, tüketici ç›-karlar› ve çevrenin en üst düzeyde ko-runmas› için-Tohumluklar d›fl›ndaki-geneti¤i de¤ifltirilmifl organizma veürünleri ile geneti¤i de¤ifltirilmifl or-ganizma ve ürünlerini içeren g›da veyem maddeleri hakk›nda karar ver-me, iflleme, ithalat, ihracat, izleme,tescil, etiketleme, kontrol ve denetimile ilgili usul ve esaslar› belirlemektir.Sa¤l›k Bakanl›¤›nca ruhsat veya izinverilen ürünleri kapsamaz.

Genel hükümler

1. Bu Yönetmelik hükümlerineayk›r› olarak, GDO lu g›da ve yemle-rin iflleme ve tüketim amac›yla itha-li, piyasaya sürülmesi, tescili ve ih-racat› yasakt›r. GDO lu g›da ve yem-lerin transit geçifline iliflkin usul veesaslar Bakanl›kça belirlenir. Güm-rük idarelerince, bu Yönetmelikkapsam›ndaki ürünler için GDO yailiflkin ek bir belge aranmaz.

2. ‹thal edilen, üretilen veyada¤›t›m› yap›lan GDO lu g›da veyayemin çevre, insan veya hayvansa¤l›¤› aç›s›ndan olumsuzlu¤u tes-pit edildi¤inde, g›da veya yem ifllet-mecisi sa¤l›¤› ve çevreyi korumakamac›yla gerekli tedbirleri almak,Bakanl›¤›, di¤er ilgili mercileri vetüketicileri acilen bilgilendirmek vesöz konusu g›da veya yemi, piyasa-dan geri çekmek zorundad›r.

3. GDO lu ürünlerin, bebekmamalar› ve bebek formülleri, de-vam mamalar› ve devam formülleriile bebek ve küçük çocuk ek besin-lerinde kullan›lmas› yasakt›r.

4. ‹nsan ve hayvan tedavisin-de kullan›lan antibiyotiklere karfl›direnç genleri içeren GDO ve ürün-lerinin ithalat› ve piyasaya sunul-mas› yasakt›r.

5. Bakanl›k, GDO lu g›da veyemlerin ithalat ve ihracat kap›la-r›yla ilgili gerekti¤inde düzenlemeyapabilir.

6. Bu Yönetmelikte yer alma-yan hususlarda Bakanl›k her türlüdüzenlemeyi yapmaya ve tedbiri al-maya yetkilidir.

Komite: Bakanl›k taraf›ndanGDO ile ilgili bilimsel ve teknik ve-rileri araflt›racak, yorumlayacak vegörüfl oluflturacak, görev süreleriiki y›l olan uzmanlar listesi teflkilettirilir. Uzmanlar listesi üniversi-teler, TÜB‹TAK ve araflt›rma kuru-lufllar›nda görevli konu ile ilgili uz-man veya ö¤retim üyelerindenoluflturulur. Her bir baflvuru için,uzmanlar listesinde bulunanlararas›ndan, Bakanl›kça seçilecek onbir üyeden oluflan yeni bir komiteteflkil ettirilir

20.11.2009 tarih ve 27142 sa-y›l› Resmi Gazete’de yay›mlananG›da Ve Yem Amaçl› Genetik Yap›s›De¤ifltirilmifl Organizmalar VeÜrünlerinin ‹thalat›, ‹fllenmesi, ‹h-racat›, Kontrol Ve Denetimine DairYönetmelikte De¤ifliklik Yap›lmas›-na Dair Yönetmelik gere¤ince de;26/10/2009 tarihinden önce kontrolbelgesi al›nm›fl ürünlerin ithalat›n-da, bu ürünlerin Avrupa Birli¤ininkabul etti¤i kriterlere uygun olmas›koflulu ile, bu Yönetmeli¤in 6 nc›, 9uncu ve 11 inci madde hükümleri1/3/2010 tarihinden itibaren uygu-lan›r.

Bahsi geçen Yönetmelik hü-kümlerine ayk›r› davran›fllar›n tes-piti durumunda ise, 4703 say›l› Ka-nun, 5179 say›l› Kanun ile 1734 sa-y›l› Kanun’una göre izin iptali, paracezas›, toplama, imha, mülkiyetinkamuya geçirilmesi ve hapis cezas›dahil cezalar verilebilecektir.

ABD, Arjantin, Brezilya, Çin,Kanada, Hindistan, Avustralya, Ye-ni Zelanda ve Güney Afrika bafltaolmak üzere 28 ülkede üretilenGDO lu tohum ve buna ba¤l› GDOlu g›da ve yem ham maddeleri, bi-yolojik çeflitlili¤imizin korunmas›n›ve sürdürülebilir k›l›nmas›n› tehditetmektedir. Bu nedenle, Ülkemizbiyolojik çeflitlili¤inin zarar görme-mesi için tohum ve buna ba¤l›ürünlerin üretimi, bu yönetmeli¤indayand›¤› yasalar esas al›narak ya-saklanm›flt›r.

2

G›da ve yem amaçl› genetik yap›s› de¤ifltirilmifl organizmalar ve ürünlerle ilgili yönetmelik yay›mland›

Page 53: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

F›nd›k Alanlar›n›n Tespitine Dair Kararda De¤ifliklik Yap›lmas›na ‹liflkin Bakanlar

Kurulu Karar› 27 Ekim 2009 tarih ve 27389 say›l› Resmi Gazete’de yay›mland›.

De¤ifliklikle 750 metre olan rak›m s›n›rlamas› da kald›r›lm›fl oldu.

51

Mevzuat

F›nd›k dikim alanlar›yeniden belirlendi

2.11.2001 tarihli ve 2001/3267say›l› Bakanlar Kurulu Karar›ile yürürlü¤e konulan F›nd›k

Alanlar›n›n Tespitine Dair Karar›n 1inci maddesi ; “F›nd›k üretimine izinverilecek sahalar yanda gösterilen ilve ilçelerin bu Karar›n yürürlü¤egirdi¤i tarihteki idari s›n›rlar›yla ve2’nci maddedeki koflullara uymakflart›yla s›n›rland›r›lm›flt›r.

Ayn› Karar›n 2 nci maddesininbirinci f›kras›n›n (b) bendi ; “b) 1 in-ci maddede say›lan il ve ilçelerde; 1inci ve 2 nci s›n›f tar›m arazilerinde,% 6’dan daha az e¤imli 3 üncü s›n›ftar›m arazilerinde,” fleklinde de¤ifl-tirilmifltir. Bu maddede yer alan 750m. s›n›rlamas› da kald›r›lm›fl oldu

Karar 15.07.2009 tarihindengeçerli olmak üzere yay›m› tarihin-de yürürlü¤e girmifltir.

‹ller F›nd›k Üretimine ‹zin Verilecek ‹lçeler

Artvin Borçka ve Arhavi,

DüzceMerkez, Akçakoca, Cumayeri, Gölyaka, Çilimli, Gümüflova,

Y›¤›lca ve Kaynafll›,

GiresunMerkez, Bulancak, Keflap, Tirebolu, Görele, Eynesil, Espiye,

Dereli, Çanakç›, Güce, Do¤ankent, Ya¤l›dere ve Piraziz,

Kastamonu Abana, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin ve ‹nebolu,

Kocaeli Kand›ra,

Ordu Bütün ilçeler,

Rize Ardeflen, F›nd›kl› ve Pazar,

Sakarya Kocaali, Karasu, Akyaz›, Hendek, Ferizli ve Karapürçek,

Samsun Çarflamba, Terme, Ayvac›k ve Sal›pazar›,

Sinop Merkez, Ayanc›k, Türkeli, Erfelek, Gerze ve Dikmen,

Trabzon Bütün ilçeler,

Zonguldak Alapl› ve Ere¤li,

Bart›n Merkez, Amasra ve Kurucaflile,

Gümüflhane Kürtün

2

Page 54: CMYK YAYIN±da Dergisi... · 2014. 4. 22. · tar›lm›fl patates, kolera geni aktar›l-m›fl domates veya akrep geni akta-r›lm›fl pamuk” dünyan›n hiçbir ye-rinde

52

Mevzuat

itki ve bitkisel ürünlerin yetifl-tirildikleri ve muhafaza edil-dikleri ortamlarda zararl› orga-

nizmalara karfl› kullan›lacak bitkikoruma ürünlerinin ruhsatland›r›l-mas› ile ilgili usul ve esaslar› belir-lemek amac›yla haz›rlanan Yönet-melik 12 Eylül 2009 tarih ve 27347

say›l› Resmi Gazete’de yay›mlan-m›flt›r. Yönetmelik; bitki korumaürünlerinin ruhsatland›r›lmas›naesas olacak denemeleri, bu dene-meleri yapacak gerçek ve tüzel kifli-lerin niteliklerini, görev ve sorum-luluklar›n›, deneme yetki belgesiverilmesini, denemelerin denetlen-

mesini, ruhsata esas analiz usul veesaslar› ile ruhsatland›rma ifllemle-rini kapsamaktad›r.

B

Bitki koruma ürünlerinin ruhsatland›r›lmas›hakk›nda yönetmelik yenilendi

Resmi Gazetede Yay›mlanan Mevzuat›n Ad› Tarih Say›

G›da ve Yem Amaçl› Genetik Yap›s› De¤ifltirilmifl Organizmalar ve Ürünlerinin ‹thalat›, ‹fllenmesi, ‹hra-

cat›, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelikte De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair Yönetmelik20.11.2009 27412

Güneydo¤u Anadolu Projesi Eylem Plan› Kapsam›ndaki ‹llerde Süt S›¤›rc›l›¤› Yat›r›mlar›n›n

Desteklenmesine ‹liflkin Uygulama Esaslar› Tebli¤i (No: 2009/57)20.11.2009 27412

2009 Y›l› Ürünü Kütlü Pamuk, Ya¤l›k Ayçiçe¤i, Soya Fasulyesi, Kanola, Dane M›s›r, Aspir ve Zeytinya¤›

Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine ‹liflkin Bakanlar Kurulu Karar› Uygulama Tebli¤i (No: 2009/58)19.11.2009 27411

Çiftçi Kay›t Sistemine Dâhil Olan Çiftçilere Mazot, Kimyevi Gübre ve Toprak Analizi Destekleme Ödeme-

si Yap›lmas›na Dair?Tebli¤de De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair Tebli¤ (No: 2009/56)14.11.2009 27406

2009 Y›l› Ürünü Hububat ve Baklagil Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine Dair Bakanlar Kurulu

Karar› Uygulama Tebli¤i (No: 2009/59)14.11.2009 27406

Do¤al Çiçek So¤anlar›n›n 2010 Y›l› ‹hracat Listesi Hakk›nda Tebli¤ (No: 2009/55) 12.11.2009 27404

Zirai Karantina Yönetmeli¤inde De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair Yönetmelik 17.10.2009 27379

Tar›msal Yay›m ve Dan›flmanl›k Hizmetlerine Destekleme Ödemesi Yap›lmas›na Dair Tebli¤de De¤ifliklik

Yap›lmas›na ‹liflkin Tebli¤ (No: 53)27.09.2009 27359

2/1 Numaral› Ticari Amaçl› Su Ürünleri Avc›l›¤›n› Düzenleyen Tebli¤de De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair

Tebli¤ (No: 2009/51)26.09.2009 27358

Yurtiçi Sertifikal› Tohum Kullan›m› Desteklemesi Hakk›nda Tebli¤ (No: 2009/52) 17.09.2009 27352

Bitki Koruma Ürünlerinin Ruhsatland›r›lmas› Hakk›nda Yönetmelik 12.09.2009 27347

F›nd›k Üreticilerine Alan Bazl› Gelir Deste¤i ve Alternatif Ürüne Geçen Üreticilere Telafi Edici Ödeme

Yap›lmas›na Dair Karar›n Uygulanmas›na ‹liflkin Tebli¤ (No: 2009/50)26.08.2009 27331

Hayvanc›l›k ‹flletmelerinin Kurulufl, Çal›flma, Denetleme Usul ve Esaslar›na Dair Yönetmelikte De¤ifliklik

Yap›lmas›na Dair Yönetmelik06.08.2009 27311

Hayvan Hastanelerinin Kurulufl, Aç›l›fl, Çal›flma ve Denetlenme Usul ve Esaslar›na Dair Yönetmelikte

De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Yönetmelik 31.07.2009 27305

Kontrol Laboratuvarlar›n›n Kurulufl ve Görevleri Hakk›nda Yönetmelikte De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair

Yönetmelik 31.07.2009 27305

Zirai Karantina Fümigasyon Yönetmeli¤inde De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair Yönetmelik 31.07.2009 27305

Yem Yönetmeli¤inde De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Yönetmelik 31.07.2009 27305

Çiftçi Kay›t Sistemi Yönetmeli¤inde De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair Yönetmelik 31.07.2009 27305

G›da ve G›da ile Temas Eden Madde ve Mezlameleri Üreten ‹flyerlerinin Çal›flma ‹zni ve G›da Sicili ve

Üretim ‹zni ‹fllemleri ile Sorumlu Yönetici ‹stihdam› Hakk›nda Yönetmelikte De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair

Yönetmelik

31.07.2009 27305