This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
OKAN ÜNİVERSİTESİ MYO ÖĞRETİM GÖREVLİSİOKAN ÜNİVERSİTESİ MYO ÖĞRETİM GÖREVLİSİE.BAŞ İŞ MÜFETTİŞİE.BAŞ İŞ MÜFETTİŞİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİÖNEMİ
HAZIRLAYAN:HÜSEYİN ARSLANT.C OKAN ÜNİVERSİTESİ MYOÖĞRETİM GÖREVLİSİE.BAŞ İŞ MÜFETTİŞİ
• Sanayileşmeye bağlı olarak çalışanların maruz kaldıkları iş kazası ve meslek hastalıklarında artışlar olmaktadır. İş kazaları, işçilerin eğitimsiz olması ve dikkatli çalışmaması ile işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamasından kaynaklanmaktadır.
• İş sağlığı ve güvenliği dünyada en önemli konular arasında yer almaktadır. Ülkemizde her 6 dakikada bir iş kazası olmakta, her 6 saatte de bir işçimiz hayatını kaybetmektedir. Bu evlerinden çıkan ve çocuklarının geçimlerini sağlamak için çalışmaya giden 4 işçimizin akşamları evlerine dönememeleri anlamına gelmektedir. İstatistikler her 2,5 saatte 1 işçinin iş göremez hale geldiğini açıklamaktadır. Bu çok acı bir durumdur. İş kazaları istatistiklerinde Avrupa'da ilk sırayı, dünyada ise 3. sırayı almaktayız. Hayatlarımız bu kadar ucuz olmamalı. Yapılan araştırmalarda iş kazalarının yüzde 50'sinin kolaylıkla önlenebilecek kazalar olduğu, yüzde 48'inin sistemli bir çalışma ile önlenebileceği, yüzde 2'sinin ise önlenemeyeceğini ortaya çıkarmıştır. Bu da bizlere iş kazalarının yüzde 98 önlenebileceği gerçeğini ortaya koymaktadır. Önlemek ödemekten ucuzdur mantığı ile hareket ederek işyerlerinde tehlike kaynaklarını ortaya çıkartıp bunlardan oluşabilecek riskleri kontrol altına alabilirsek olabilecek kazaları azaltmış ve tehlikeli ortamları ortadan kaldırmış oluruz. Tabii bu çalışma bir ekip çalışması olmalı ve tüm ekip uyumlu bir şekilde çalışmalıdır. İşte bu uygulamalar işyerlerinde risk değerlendirme çalışmaları olarak adlandırılmaktadır.
• İşte, hem işçilerimizin daha sağlıklı bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem de beden ve ruh sağlıklarını korumak için mutlaka mevzuatta belirtilen iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması gerekmektedir. İşletmelerde iş güvenliği önlemlerinin alınmaması sonucunda iş kazası veya meslek hastalıkları meydana gelebilmektedir. İş kazaları ve meslek hastalıklarından korunmanın en etkin yolu işyerlerinde iş güvenliği prensiplerine uygun bir çalışma düzeni kurmaktır. Bu çalışmaları aşağıdaki şekilde düzenleyebiliriz;
• Eğitim çalışmaları yapmak, • Uyarı afişleri ve ikaz levhaları asmak, • Ödüllendirme, • C- Ergonomiden yararlanma • İşe uygun işçi seçmek, • İşçiye uygun iş bulmak, • Ergonomik alet ve edevat ile uygun çalışma koşulları sağlamak,
• D- Disiplin önlemleri
• İhtar, • Ücret kesintisi, • Kıdem indirme, • Göreve geçici veya sürekli son vermek. • İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamasının bazı yaptırımları bulunmaktadır. Bunlar;
• İşyerinde işin durdurulması ve işyerinin kapatılması,
• İşin durdurulması ve işyerinin kapatılması durumunda işçilere ücret ödenmesi,
• Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı'nca yapılan masrafların işverenden tahsili,
• Bünyece elverişli olmadıkları işlerde çalıştırılanların masraflarının ödenmesi,
• İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu'ndan doğan idari para cezaları,
• Hapis cezası, • Tazminat ödeme yükümlülüğü, • olarak sayılabilecektir.
• Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak toplumu bilinçlendirmek amacıyla her yıl İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası etkinlikleri düzenlenmektedir. Bu yıl, 24. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası 4-10 Mayıs 2010 tarihleri arasında kutlanıyor. Hafta etkinlikleri kapsamında yapılan toplantılarda;
• İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin önemi, • Eğitimde İSG'nin yeri ve önemi, • Genç çalışanlar ve benzeri konular tartışmaya açılacaktır.
İşletmelerin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemleri almaları, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle meydana gelecek iş kazaları, meslek hastalıkları ve hastalıkların sonuçlarını telafi etmekten daha kolay, daha ucuz ve daha insancıldır.
Proaktif bir yaklaşımla İş Kazalarını ve Meslek
Hastalıklarını en aza indirerek yılda 15 milyar dolar olan maddi kayıplarımızı– Yıllık 500 milyar dolar olan Gayri Milli Hasılanın yaklaşık % 3 ü olan - en aza indirerek milli ekonomiye katkı sağlayabiliriz.
Bunun içinde tüm kesimlerin başta Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığının ilgili birimleri ve Sağlık Bakanlığı olmak üzere ,İşverenlerin, İşçi ve İşveren Sendikalarının ,Üniversitelerin,Belediyelerin, Görsel ve Yazılı basının ve kamuoyunun tüm dinamik kesimlerinin işbirliği yapması şarttır.26.04.2010
ILO- International Labour Organisation
(ULUSLAR ARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ)
• ILO, (International Labour Organisation - Uluslararası Çalışma Örgütü) ülkelerdeki çalışma yasalarında ve bu alana ilişkin uygulmalarda standartları geliştirmek ve ileriye götürmek gibi bir amaçla kurulan kuruluştur. Merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde bulumaktadır.Türkiye, 1932'de Milletler Cemiyeti'ne katılmakla kuruluşun üyesi olmuştur
Kuruluşu ve görevleri ILO 1919'da Versailles Barış Anlaşması uyarınca kurulmuş ve 1946 yılında BM'nin (Birleşmiş Milletler) uzmanlık kuruluşu olmuştur. Sosyal adalet ilkeleri, evrensel insan ve çalışma haklarının korunması temelinde kurulmuştur. ILO uluslararası çalışma standartlarını sözleşmeler ve tavsiyeler yoluyla ifade etmektedir. Bu sözleşme ve tavsiyeler temel çalışma hakları, örgütlenme hakkı, toplu pazarlık, zoraki emeğin ortadan kaldırılması, fırsat eşitliği, ve çalışma hayatı ile ilişkili diğer konularda asgari standartlar koymaktadır. Aynı zamanda başta mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyon, çalışma politikası, emek yönetimi, çalışma hukuku ve endüstriyel ilişkiler, çalışma koşulları, işletme gelişimi, kooperatifler, sosyal güvenlik, çalışma istatistikleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi konularda teknik yardım sunmaktadır. Bağımsız işveren ve işçi örgütlerinin gelişimini teşvik etmekte ve bu örgütlere eğitim ve danışma hizmetleri vermektedir. Birleşmiş Milletler içinde ILO eşit katılımlı işçi ve işveren örgütleri ve de hükümetin yönetim organları ile birlikte üçlü bir yapı oluşturmaktadır.
• ILO'nun organları Uluslararası Çalışma Konferansı ILO'ya üye ülkeler her yıl Haziran ayında Cenevre'de toplanırlar. Her üye ülke biri işveren biri de işçi olmak üzere 2 delege ile temsil edilirler. bu delegeler beraberlerinde teknik danışmanlarını da getirirler. Ülkelerin çalışma hayatı ile ilgili bakanları delegasyona başkanlık edip kendi ülkelerinin görüşlerini aktarırlar. İşveren ve işçi delegeleri kendi örgütlerinden aldıkları talimatlar uyarınca oy kullanıp görüşlerini ifade ederler. Konferans örgütün bütçesini onaylar ve Yönetim Kurulu'nu seçer.
Yönetim Kurulu ILO'nun icra konseyidir ve yılda üç kez Cenevre'de toplanır. ILO politikaları hakkında kararlar alır. Program ve büyçeyi hazırlayıp Konferansa onaması için sunar. Aynı zamanda Genel Direktörü seçer. Yönetim Kurulu 28 hükümet, 14 işveren, 14 işçi üyeden oluşur. Hükümet tarafının 10 sandalyesini her zaman endüstriyel açıdan çok önemli ülkeler oluşturur. Diğer üye ülkelerin temsilcileri her üç yılda bir konferansta seçilir. Bu seçimde coğrafi dağılım gözönünde tutulur. İşverenler ve işçiler kendi temsilcilerini seçerler.
Uluslararası Çalışma Bürosu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün daimi sekreteryasını oluşturur. Yönetim Kurulu ve beş yılda bir seçilen Genel Direktör yönetiminde hazırladığı tüm faaliyetlerin merkezidir. Büro Cenevre'deki merkezinde 110'un üzerindeki milliyetten yaklaşık 1900 görevliyi istihdam etmektedir ve dünyada 40 bölge bürosu bulunmaktadır. Bunlara ek olarak teknik işbirliği programı çerçevesinde yaklaşık 600 uzman dünyanın çeşitli bölgelerinde görevlerini yürütmektedirler. Büro aynı zamanda araştırma, belge ve uzman çalışmalar, raporlar ve dergileri kapsayan bir basım merkezi işlevi görmektedir.
WHO -world health WHO -world health organization- dünya sağlık organization- dünya sağlık
örgütü.. örgütü..
• KURULUŞU:
1945 yılında ABD’nin San Francisco kentinde toplanan Birleşmiş Milletler Konferansı, bu dönemde bütün halkların sağlığının, dünyada barış ve güvenliğin sağlanması açısından temel önem arz ettiğini kabul ederek Çin ve Brezilya’lı delegelerin bir ‘‘Uluslararası Sağlık Örgütü’’ kurulması amacıyla toplantı düzenlenmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal Konseyi, söz konusu toplantının hazırlanması için Belçikalı Prof. Dr. Rene Sard başkanlığında 15 kişilik bir teknik komite oluşturmuştur. Teknik komite kısa bir süre içinde toplantının gündemini saptamış, kurulacak uluslararası sağlık örgütü için Anayasa taslağını hazırlamış ve alınması gereken kararları belirlemiştir. 19-22 Temmuz 1946 tarihlerinde New York’ta düzenlenen Uluslararası Sağlık Konferansı’nda BM’ye üye 51 ülkenin temsilcisi ile FAO, ILO, UNESCO, OIHP (Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Halk Sağlığı Bürosu), PAHO, Kızılhaç, Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu ve Rockefeller Vakfı Temsilcileri Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Anayasa’sını oluşturmuşlardır. WHO Anayasası 22 Temmuz 1946 tarihinde 61 ülkenin temsilcisi tarafından imzalanmıştır. WHO Anayasası en az 26 üye ülke tarafından resmen kabulü ile yürürlüğe girecektir. Bu süre içerisinde WHO işlevlerini yerine getirecek bir Ara Komisyon seçilmiştir. Bu Ara Komisyon iki yıl süreyle WHO’nun görevlerini yürütmüştür.Yugoslav Prof. Dr. Andrija Stampar başkanlığındaki Ara Komisyon tüm çalışmalarını tamamlamış ve 26 üye ülkenin onayı 7 Nisan 1948’de gerçekleşmiştir. WHO Anayasası’nın yürürlüğe girdiği 7 Nisan her yıl ‘’Dünya Sağlık Günü’’ olarak kutlanmaya başlanmıştır.
• Prof. Dr. Andrija Stampar başkanlığındaki Ara Komisyon WHO Genel Kurulu’nun 24 Haziran 1948 tarihinde toplanması için tüm hazırlıklarını tamamladı ve Genel Kurul bir aylık çalışması için İsviçre’nin Cenevre kentinde BM Sarayında 48 ülkenin temsilcileri ile toplandı. Genel Kurul (Asamble) bir aylık çalışmasını tamamladığında üye sayısı 55’e çıkmıştır. Asamble sırasında WHO Genel Direktörlüğüne Kanadalı Dr. Brock Chısholm seçilmiş, WHO’nun yıllık programı,personeli ve bütçesi onaylanmış, İcra (Yönetim) Kurulu’nu oluşturan 18 üye belirlenmiştir.
İlk Asamble’de ayrıca, bölgesel örgütlenme de tartışılmış ve oluşturulan Komisyonun yaptığı çalışma sonucu Bölge Ofisi kurulması kararlaştırılmıştır. Bölge Ofis’lerinin başlıca amaçlarından biri de WHO ile Ulusal Hükümetler arasında etkin bir ilişkinin sağlanmasıdır. WHO’ya, Mayıs 2000 itibariyle 191 ülke üyedir ve 2 ülke de ortak üye statüsündedir.
• GÖREVLERİ:
Örgüt amaçlarına ulaşmak için yerine getirdiği görevler şunlardır: a) Sağlık alanında uluslararası nitelik taşıyan çalışmalarda yönetici ve koordinatör makam sıfatıyla hareket etmek. b) BM, İhtisas Kuruluşları, sağlık idareleri, meslek grupları ve keza uygun görülecek diğer örgütlerle fiili bir işbirliği kurmak ve sürdürmek.c) Hükümetlere, istek üzerine, sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için yardım yapmak.d) Uygun teknik yardım yapmak ve acil durumlarda, hükümetlerin istekleri veya kabulleri ile gereken yardımı yapmak. e) BM’in isteği üzerine, manda altındaki ülkeler halkı gibi özelliği olan topluluklara sağlık hizmetleri götürmek ve acil yardımlar yapmak veya bunların sağlanmasına yardım etmek. f) Epidemiyoloji ve istatistik hizmetleri de dahil olmak üzere gerekli görülecek idari ve teknik hizmetleri kurmak ve sürdürmek. g) Epidemik, andemik vb. hastalıkların ortadan kaldırılması yolundaki çalışmaları teşvik etmek ve geliştirmek. i) Gerektiğinde diğer İhtisas Kuruluşları ile işbirliği yaparak kazalardan doğan zararları önleyebilecek önlemlerin alınmasını teşvik etmek. j) Gerektiğinde diğer İhtisas Kuruluşları ile işbirliği yaparak, beslenme, mesken, eğlence, ekonomik ve çalışma koşullarının ve çevre sağlığı ile ilgili diğer bütün unsurların iyileştirilmesini kolaylaştırmak. k) Sağlığın geliştirilmesine katkıda bulunan bilim ve meslek grupları arasında işbirliğini kolaylaştırmak. l) Uluslararası sağlık sorunlarına ilişkin sözleşmeler, anlaşmalar ve tüzükler teklif etmek, tavsiyelerde bulunmak ve bunlardan dolayı Örgüt’e düşebilecek ve amacına uygun görevleri yerine getirmek.
• m) Ana ve çocuk sağlığı ve refahı lehindeki hareketleri geliştirmek, ana ve çocuğun tam bir değişme halinde bulunan bir çevre ile uyumlu halde yaşamaya olan kabiliyetlerini arttırmak. n) Ruh sağlığı alanında özellikle insanlar arasında uyumlu ilişkilerin kurulmasına ilişkin her türlü faaliyetleri kolaylaştırmak. o) Sağlık alanında araştırmaları teşvik ve rehberlik etmek. p) Sağlık, tıp ve yardımcı personelin öğretim ve yetiştirilme normlarının iyileştirilmesini kolaylaştırmak. r) Gerekirse diğer ihtisas kuruluşları ile işbirliği yaparak kamu sağlığı, hastane hizmetleriyle sosyal güvenlik de dahil koruyucu ve tedavi edici tıbbi bakıma ilişkin idari ve sosyal teknikleri incelemek ve tanıtmak. s) Sağlık alanında her türlü bilgi sağlamak, tavsiyelerde bulunmak ve yardımlar yapmak. t) Sağlık bakımından aydınlatılmış bir kamuoyu oluşumuna yardım etmek. u) Hastalıkların, ölüm nedenlerinin kamu sağlığı uygulama metotlarının uluslararası nomanklatürlerini tayin etmek ve ihtiyaca göre yeniden gözden geçirmek. v) Teşhis yöntemlerini gerektiği kadar standart hale getirmek. y) Yiyeceklere, biyolojik, farmasötik ve benzeri ürünlere ilişkin uluslararası normlar geliştirmek, kurmak ve bunların kabulünü teşvik etmek. z) Genel olarak Örgüt’ün amacına ulaşmak için gereken her önlemi almak.
1982 T.C ANAYASA1982 T.C ANAYASA• Temel Haklar ve Ödevler• Bölüm :Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
• Anayasa`nın 48. Maddesi : • IV. Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti • Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.
• Temel Haklar ve Ödevler• Bölüm :Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
• Anayasa`nın 49. Maddesi : • A. Çalışma Hakkı ve Ödevi • Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
• Temel Haklar ve Ödevler• Bölüm :Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
• Anayasa`nın 50. Maddesi : • B. Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı • Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.
• İŞ KANUNU• Kanun No: 4857• Kabul Tarihi : 22.5.2003• Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı : 10.6.2003 - 25134
• BEŞİNCİ BÖLÜM• İş Sağlığı ve Güvenliği• İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri• MADDE 77. - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliğinin sağlanması için gerekli her• türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız
bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve• güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla
yükümlüdürler.• İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği
önlemlerine uyulup uyulmadığını• denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki
riskler, alınması gerekli tedbirler,• yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve
gerekli iş sağlığı ve güvenliği• eğitimini vermek zorundadırlar. Yapılacak eğitimin usul ve
esasları Çalışma ve Sosyal• Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.• İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit
edilecek meslek hastalığını en• geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne
bildirmek zorundadırlar.• Bu bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve
yönetmeliklerde yer alan• hükümler işyerindeki çıraklara ve stajyerlere de uygulanır.
• Sağlık ve güvenlik tüzük ve yönetmelikleri• MADDE 78. - Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı• işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin
alınması, makineler, tesisat, araç ve• gereçler ile kullanılan maddeler sebebiyle ortaya
çıkabilecek iş kazaları ve meslek• hastalıklarının önlenmesi, yaş, cinsiyet ve özel
durumları sebebiyle korunması gereken• kişilerin çalışma şartlarının düzenlenmesi amacıyla
tüzük ve yönetmelikler çıkarır.• Ayrıca bu Kanuna tabi işyerlerinde, işçi sayısı,
genişlik, yapılan iş, işin özellikleri, ağırlık• ve tehlikesi bakımından hangi işyerleri için kurulmaya
başlamadan önce planların Çalışma• ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetkili teşkilatına
gösterilerek kurma izni alınacağı bu• işyerleri kurulduktan sonra yine aynı makama
başvurularak işletme belgesi alınması• gerekeceği, Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı• tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.
• İşin durdurulması veya işyerinin kapatılması• MADDE 79. – Bir işyerinin tesis ve tertiplerinde, çalışma
yöntem ve şekillerinde, makine• ve cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan bir husus
tespit edilirse, bu tehlike• giderilinceye kadar işyerlerini iş sağlığı ve güvenliği
bakımından denetlemeye yetkili iki• müfettiş, bir işçi ve bir işveren temsilcisi ile Bölge
Müdüründen oluşan beş kişilik bir• komisyon kararıyla, tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya
kısmen durdurulur veya• işyeri kapatılır. Komisyona kıdemli iş müfettişi başkanlık
eder. Komisyonun çalışmaları ile• ilgili sekretarya işleri bölge müdürlüğü tarafından yürütülür.• Askeri işyerleri ile yurt emniyeti için gerekli maddeler
üretilen işyerlerindeki komisyonun• yapısı, çalışma şekil ve esasları Milli Savunma Bakanlığı ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik• Bakanlığınca birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir.• Bu maddeye göre verilecek durdurma veya kapatma kararına karşı
işverenin yerel iş• mahkemesinde altı iş günü içinde itiraz etmek yetkisi vardır.• İş mahkemesine itiraz, işin durdurulması veya işyerinin
kapatılması kararının• uygulanmasını durdurmaz.• Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara
bağlar. Kararlar kesindir.
• Bir işyerinde çalışan işçilerin yaş, cinsiyet ve sağlık durumları böyle bir işyerinde
• çalışmalarına engel teşkil ediyorsa, bunlar da çalışmaktan alıkonulur.
• Yukarıdaki fıkralar gereğince işyerlerinde işçiler için tehlikeli olan tesis ve tertiplerin veya
• makine ve cihazların ne şekilde işletilmekten alıkonulacağı ve bunların ne şekilde yeniden
• işletilmelerine izin verilebileceği, işyerinin kapatılması ve açılması, işin durdurulmasına
• veya işyerinin kapatılmasına karar verilinceye kadar acil hallerde alınacak önlemlere
• ilişkin hususlar ile komisyonda görev yapacak işçi ve işveren temsilcilerinin nitelikleri,
• seçimi, komisyonun çalışma şekil ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
• tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.• Bir işyerinin kurulmasına ve işletilmesine izin verilmiş olması
78 inci maddede öngörülen• yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına hiçbir zaman engel olamaz.• Bu maddenin birinci fıkrası gereğince makine, tesisat ve
tertibat veya işin durdurulması• veya işyerinin kapatılması sebebiyle işsiz kalan işçilere
işveren ücretlerini ödemeye veya• ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına
göre başka bir iş• vermeye zorunludur.
• İş sağlığı ve güvenliği kurulu• MADDE 80. - Bu Kanuna göre sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran
• ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve
• güvenliği kurulu kurmakla yükümlüdür.• İşverenler iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun
• olarak verilen kararları uygulamakla yükümlüdürler.
• İş sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşumu, çalışma yöntemleri, ödev, yetki ve
• yükümlülükleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte
• gösterilir.
• MADDE 4 – 4857 sayılı Kanunun 81 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
•• "İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri •• MADDE 81 – İşverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması
gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre;
•• a) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla, •• b) Bir veya birden fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık personelini görevlendirmekle,•• c) Sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya
teknik elemanı görevlendirmekle, •• yükümlüdürler. •• İşverenler, bu yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını, bünyesinde çalıştırdığı ve bu
maddeye dayanılarak çıkarılacak yönetmelikte belirtilen vasıflara sahip personel ile yerine getirebileceği gibi, işletme dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilir. Bu şekilde hizmet alınması işverenin sorumluklarını ortadan kaldırmaz.
•• İşyeri sağlık ve güvenlik biriminde görevlendirilecek işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları
ve işverence görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, eğitimleri ve belgelendirilmeleri, görevlerini nasıl yürütecekleri, işyerinde kurulacak sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar ile bu birimlerde bulunması gereken personel, araç, gereç ve teçhizat, görevlendirilecek personelin eğitim ve nitelikleri Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği ve Türk Mimar Mühendis Odaları Birliğinin görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
•• Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili
mevzuatına göre çalıştırılmakta olan hekimlere, üçüncü fıkrada öngörülen eğitimler aldırılmak suretiyle ve aslî görevleri kapsamında, çalışmakta oldukları kurum ve kuruluşların asıl işveren olarak çalıştırdıkları işçilerin işyeri hekimliği hizmetleri gördürülür. Bu kurum ve kuruluşların diğer personel için oluşturulmuş olan sağlık birimleri, işyeri sağlık ve güvenlik birimi olarak da kullanılabilir."
• İşçilerin hakları• MADDE 83. - İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını
bozacak veya• vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile
karşı karşıya• kalan işçi, iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit
edilmesini ve• gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul
aynı gün acilen• toplanarak kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar işçiye
yazılı olarak• bildirilir.• İş sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı işyerlerinde talep, işveren
veya işveren• vekiline yapılır. İşçi tesbitin yapılmasını ve durumun yazılı olarak
kendisine bildirilmesini• isteyebilir. İşveren veya vekili yazılı cevap vermek zorundadır.• Kurulun işçinin talebi yönünde karar vermesi halinde işçi, gerekli iş
sağlığı ve güvenliği• tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir.• İşçinin çalışmaktan kaçındığı dönem içinde ücreti ve diğer hakları
saklıdır.• İş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen
gerekli tedbirin• alınmadığı işyerlerinde işçiler altı iş günü içinde, bu Kanunun 24 üncü
maddesinin (I)• numaralı bendine uygun olarak belirli veya belirsiz süreli hizmet
akitlerini derhal• feshedebilir.• Bu Kanunun 79 uncu maddesine göre işyerinde işin durdurulması veya
işyerinin• kapatılması halinde bu madde hükümleri uygulanmaz.
• İçki veya uyuşturucu madde kullanma yasağı• MADDE 84. - İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde
• alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.
• İşveren; işyeri eklentilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda ve
• hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleme yetkisine sahiptir.
• Alkollü içki kullanma yasağı;• a. Alkollü içki yapılan işyerlerinde çalışan ve işin gereği olarak üretileni denetlemekle
• görevlendirilen,• b. Kapalı kaplarda veya açık olarak alkollü içki satılan veya içilen işyerlerinde işin
• gereği alkollü içki içmek zorunda olan,• c. İşinin niteliği gereği müşterilerle birlikte alkollü içki içmek zorunda olan,
• İşçiler için uygulanmaz.
• Ağır ve tehlikeli işler• MADDE 85. - Onaltı yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ağır ve tehlikeli işlerde
• çalıştırılamaz.• Hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı, kadınlarla onaltı yaşını doldurmuş fakat
• onsekiz yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit ağır ve tehlikeli işlerde
• çalıştırılabilecekleri Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
• Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
Ağır ve tehlikeli işlerde rapor
• MADDE 86. - Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin işe girişinde veya işin devamı
• süresince en az yılda bir, bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları işyeri hekimi,
• işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal
• Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimleri tarafından verilmiş
• muayene raporları olmadıkça, bu gibilerin işe alınmaları veya işte çalıştırılmaları yasaktır.
• Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini yapmaktan kaçınamaz.
• İşyeri hekimi tarafından verilen rapora itiraz halinde, işçi en yakın Sosyal Sigortalar
• Kurumu hastanesi sağlık kurulunca muayeneye tabi tutulur, verilen rapor kesindir.
• Yetkili memurlar isteyince, bu raporları işveren kendilerine göstermek zorundadır.
• Bu raporlar damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
• On sekiz yaşından küçük işçiler için rapor• MADDE 87. - Ondört yaşından onsekiz yaşına kadar (onsekiz
dahil) çocuk ve genç• işçilerin işe alınmalarından önce işyeri hekimi, işçi sağlığı
dispanserleri, bunların• bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar
Kurumu, sağlık ocağı, hükümet• veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek işin niteliğine
ve şartlarına göre vücut• yapılarının dayanıklı olduğunun raporla belirtilmesi ve
bunların onsekiz yaşını• dolduruncaya kadar altı ayda bir defa aynı şekilde doktor
muayenesinden geçirilerek bu• işte çalışmaya devamlarına bir sakınca olup olmadığının
kontrol ettirilmesi ve bütün bu• raporların işyerinde saklanarak yetkili memurların isteği
üzerine kendilerine gösterilmesi• zorunludur. Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini
yapmaktan kaçınamaz.• Birinci fıkrada yazılı hekimlerce verilen rapora itiraz
halinde, işçi en yakın Sosyal• Sigortalar Kurumu hastanesi sağlık kurulunca muayeneye tabi
tutulur, verilen rapor• kesindir.• Bu raporlar damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan
muaftır.
• Gebe veya çocuk emziren kadınlar için yönetmelik
• MADDE 88. - Gebe veya çocuk emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde
• çalıştırılmalarının yasak olduğu ve bunların çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi
• şartlar ve usullere uyacakları, ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım yurdu (kreş)
• kurulması gerektiği Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
• Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
• Çeşitli yönetmelikler• MADDE 89. - Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı;• a. Ağır ve tehlikeli işlerden başka işler için de
işçilerin işe başlamadan hekim• muayenesinden geçirilmelerini,• b. Bazı işlerde çalışan işçilerin belirli sürelerde
genel olarak sağlık muayenesinden• geçirilmelerini,• c. Çeşitli veya bir kısım işlerde çalışan işçilerin
sağlık durumlarının aksaması,• yaptıkları işin ürünlerine ve genel sağlığa yahut
birlikte çalıştıkları öteki işçilere• zararlı olursa, bu gibilerin o işlerden çıkarılmalarını,• d. Ne durumda ve ne gibi şartları haiz olan işyerlerinde
banyo, uyku, dinlenme ve• yemek yerleri ile işçi evleri ve işçi eğitimi yerleri
İŞ MEVZUATINI İLGİLENDİREN İŞ MEVZUATINI İLGİLENDİREN DİĞER KANUNLARDİĞER KANUNLAR
• BORÇLAR KANUNU• BASIN İŞ KANUNU• DENİZ İŞ KANUNU• HAFTA TATİLİ KANUNU• ÖĞLE DİNLENMESİ KANUNU• ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER KANUNU• TÜRK SOYLU YABANCILARIN ÇALIŞTIRILMASI HAKKINDA KANUN• YABANCI İŞCİLERİN İSTİHDAMI HAKKINDA KANUN VE YÖNETMELİK• ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KANUNU• ÇIRAKLIK VE MESLEKİ EĞİTİM KANUNU• SENDİKALAR KANUNU VE İLGİLİ YÖNETMELİKLER• TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ,GREV VE LOKAVT KANUNU VE İLGİLİ
YöNETMELİKLER• İŞ MAHKEMELERİ KANUNU
• Bizi Danıştay hasta etti!• ŞÜKRAN PAKKAN İstanbul• 11.2.2010• HABERİN ETİKETLERİ• Araştırmaya göre yargı mensupları Danıştay’da göreve başlamalarından sonra fıtık,
tansiyon ve strese bağlı diğer hastalıklara yakalanıyor• Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Danıştay’da görev yapan 145 üye, yargıç ve
savcıya yönelik yaptığı “Yargıda Çalışma Koşulları” başlıklı araştırmasıyla yargının işleyişine yönelik çarpıcı gerçekleri ortaya koydu. Danıştay’da görevli yargı mensupları, kurumda çalışmaya başladıktan sonra fıtık, tansiyon ve strese bağlı diğer hastalıklara yakalandıklarını, hafta sonları ve günde 12 saati aşan çalışma tempoları olduğunu söyledi. Araştırmaya 26’sı Danıştay Daire Başkanı ve üyesi, 12’si Danıştay savcısı, 5’i kıdemli tetkik hâkimi, 92’si Danıştay tetkik hâkimi olmak üzere 145 yargı mensubu katıldı. Araştırmada çalışma koşullarının sağlık açısından taşıdığı riskler, çalışma süresinin yoğunluğu, çalışma ortamı gibi konularda 45 soru soruldu. Mesleğim yüksek riskliKatılımcıların yüzde 48’ini kadınlar, yüzde 52’sini erkekler oluştururken, yargıç ve savcıların yüksek lisans ya da doktora yapma oranı yüzde 35 olduğu görüldü. Danıştay mensuplarının yüzde 86’sı bir yabancı dil bilmediğini ifade etti.Araştırmaya katılanların yüzde 90’ından fazlası mesleklerinin sağlıkları açısından önemli bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Yüzde 52’si mesleklerinin sağlıkları açısından orta, yüzde 40’ı ise yüksek düzeyde risk oluşturduğunu söyledi. İşini en riskli gören grubu ise tetkik hâkimleri oluşturdu.Araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 68’i Danıştay’da çalışmaya başladıktan sonra hastalık tanısını aldıklarını söyledi.Yanıtlara göre, en sık görülen hastalıklar arasında bel fıtığı, boyun ağrısı, görme bozukluğu, strese bağlı hastalıklar, hipertansiyon, alerji ve cilt problemleri ile migren başta geldi. Bunların yanında halsizlik, yorgunluk, uyku düzensizliği, guatr, depresyon, kan dolaşımı ve sindirim sistemi bozukluğu ve kilo fazlalığı gibi sağlık sorunları da belirtildi.