This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Örne¤in Nam›k Kemal, Sait Faik’ten 70 y›l önce, "t›ls›m ile define bul-mak, bir yerde denize bat›p sonra ya-zar›n hokkas›ndan ç›kmak, ah ile yan-mak, külünk ile da¤ yarmak" gibi do-
Osmanl› devletinin Prusya elçisi,Bat› edebiyat›n›n hiç yabanc›s› olma-yan Giritli Aziz Efendi ise, eski edebi-yat›n elefltirilere aç›k bu yönlerindenbeslenmekte hiç sak›nca görmemiflti.Nam›k Kemal’den 90 y›l önce “Mu-hayyelat” (Hayal edilen fleyler) kita-b›n› ola¤anüstülükler, düfllemler dol-duruyordu...
Günümüz yazar› Nazl› Eray’›nyap›tlar›nda da düfller, düfllemler,an›lar, yolculuklar yer al›r. Sinemaonu besleyen kaynaklardan biridir.Bunlara fallar, bir ara evli oldu¤u ti-yatro tarihi profesörü arac›l›¤›yla tan›-d›¤› flafl›rt›c› gözba¤› oyunlar› da ek-lenmifltir.
Nazl› Eray, böyle yap›tlar›ndanbiri olan “Ay Falc›s›”na, Aziz Efendi’nin ad›n› anarak bafllamaktad›r. Bu
BD TEMMUZ 2013
SGünümüz yazar› Nazl› Eray’›n yap›tlar›ndada düfller, düfllemler, an›lar, yolculuklar yeral›r. Sinema onu besleyen kaynaklardan biridir.
65
onun gelene¤e yan çizmedi¤ini, ger-çe¤i yans›t›rken gerçekd›fl›ndan dabeslenmekten kaç›nmad›¤›n› gösterir.Onun yap›tlar›n› araflt›rmac›lar "fan-tastik" diye nitelendirir. Bu sözcük"gerçek olmayan, kuruntularla ilgili,düflsel" anlam›na gelir.
Öte yandan Eray’›n yazd›klar›ylaLatin Amerika’da geliflen "Büyülügerçekçilik" ak›m›n›n yak›nl›¤› üzerin-de de durulmufltur.
Nazl› Eray’›n sözünü en çok etti¤izaman bölümü "gece"dir. Uykuyu,düflleri kuflatan gece, onun anlatt›klar›-na do¤al bir çerçevedir. Anlat›c›-ro-man kiflisi yaflamöyküsü, düflünce,duyarl›l›k bak›m›ndan yazar›n kendi-siyle neredeyse birebir örtüflür. Hemenher yap›t›nda oldu¤u gibi "Ay Falc›-s›"n›n da ekseninde Nazl› Eray’›n ken-disi yer almaktad›r:
Anlatt›¤› dönemde bunal›ml› gün-ler yaflad›¤› görülmektedir. Büyük birgazetede köfle yaz›lar› yazarken köflesielinden al›nm›flt›r.
"Gazetedeki sütunuma çok al›fl-
m›flt›m. Okurlar›mla sürekli ba¤lant›halindeydim. ‘Aya¤›n› kayd›rd›lar’dedi birkaç dost. ‘Olur böyle fleyler.Boflver, baflka kap› aç›l›r..."
u umudun gerçekleflmesiflöyle dursun, daha baflkaolumsuzluklar da sökün et-mifltir. Yaflant›s› öteden beri"ak›lamaz raslant›lar"la dolu-
dur. "Tuhaf mucizeler" yaflam›flt›r:Rodos’a yapt›¤› gezi s›ras›nda bir
posterini görüp büyülendi¤i Santoriniadas›na geçer. Orada paras›z kald›¤›bir s›rada son model, motorlu, Canonmarka bir foto¤raf makinesi bulur:
"Bu makineyi satar, istedi¤im ka-dar kahve içebilir, ayçöre¤i yiyebilir;istedi¤im kahvede oturur; iyi bir lo-kantada karn›m› doyurur; aday› bafltanafla¤› gezdiren turlara kat›labilirdim.(...) Bunun bir mucize oldu¤u kesindi."
Amerika’daki bir edebiyat semi-neri sonras› uzakdo¤u üzerinden Tür-kiye’ye dönecektir. Y›lbafl› öncesindebir süre Bangkok’ta gezip dolafl›r.Uça¤›n› kaç›r›nca, Singapur’da tan›d›-
BD TEMMUZ 2013
Hemen her yap›t›ndaoldu¤u gibi "Ay Falc›s›"n›n da ekseninde Nazl› Eray’›nkendisi yer almaktad›r:
B
66
¤› birinin kentteki biri Çinli, biri Hintliortaklar›n› arar. Yard›m›na koflarlar.Ba¤dat üzerinden ‹stanbul’a ulaflmayaçal›fl›rken Irakl› kaptan pilotun yard›-m›n› görür. Dubai havaalan›na götürenuçak ona binbir gece masallar›n› ya-flat›r.
mesi, bu çevrede tan›d›¤› ilginç kiflileryeniden söz konusu olur.
"Ay Falc›s›" roman› bafllarken ge-ce bast›rm›flt›r. Gece ortal›ktan el ayak
çekilince, "1942 y›l›nda ölen, ‹kdamgazetesinin baflyazar›, Tahir Lütfi To-kay" ile buluflmak üzere sözleflmifltir!
Sözü edilen, "Mahmut fievket Pafl-a’n›n katli üzerine Sinop Cezaevineyollanan, yaflam›n›n bir bölümünüsiyasi suçlu olarak Sinop Cezaevindegeçiren, Atatürk’ün yak›n arkadafl›; -‹kdam gazetesine- Yakup Kadri ile
nöbetle ve s›ra ile yaz› yazan, sonradanbüyükelçi olarak Tiran ve Ba¤dat’tauzun y›llar bulunan" kifli, yazar›n ger-çek dedesidir.
Yazar-anlat›c› ona de¤iflen dünya-y›, yeni Ankara’y› tan›tmaya koyulur.1990’lar Türkiyesi, türlü yanlar›ylaokurun karfl›s›na gelir:
Tahir Lutfi Tokay, Kavakl›dere’deki evde tv ekran›ndan izlediklerine,torununun anlatt›klar›na flafl›p kal›r:Kapat›lan CHP yeni aç›lm›fl, DenizBaykal, baflkanl›¤›na seçilmifltir. Erdal‹nönü CHP ile ayn› ilkelere ba¤l› bafl-ka bir partinin bafl›ndad›r. Demirelbaflbakan, Özal cumhurbaflkan›d›r.PKK diye bir terör örgütüyle ‘iç savafl’
sürmektedir.Dede Tokay’›, erte-
si sabah gazetelerdeokuduklar› da irkilte-cektir. "‹kinci Cum-huriyet tart›flmas›" naflafl›p kal›r. "AtatürkTürkiyesini tam birkarmafla içinde bul-dum," der. Eflinin vi-deodan izledi¤i Gisel-le balesi, baflkas›ylaniflanl› Prens Albrechtyüzünden aflk ac›s›çeken saf köylü k›z›
Giselle’i roman kiflileri aras›na katar.Yazar, Giselle’in yazg›s›n› de¤ifl-
tirecek biçimde metni yeniden düzen-lemeye giriflir. Evden ç›k›p Tunal›Hilmi caddesinde genç k›zla birliktedolafl›rlar. Prens Albrecht, bir telefonkulübesinden Giselle’i ar›yor, bir türlüulaflam›yordur. Genç k›za ulaflamaz.Bu feminist yorum Giselle’i sahnedeki
BD TEMMUZ 2013
Y
67
nedenini aç›klar: "Kalanag yaln›z ken-dini düflünür. Yapaca¤› oyunlar›, tur-neleri, kazanaca¤› paray›. (...) Sankiben yaln›z o flovun bir parças›y›m.(...) O kutulara girmekten, sahne tozuyutmaktan, kuliste çarçabuk elbisede¤ifltirmekten... Her fleyden b›kt›m.Bunald›m."
S›k›nt›, bunal›m anlat›c›n›n kendiyaflam›na da hiç uzak de¤ildir: Efliyleyurtd›fl›ndaki balay› gezileri s›ras›nda,
ar›za nedeniyle uçaklar› kal-kamam›flt›r. Bavullar›n›nuça¤a yüklenmesi unutul-mufltur. Tam da o günlerde
Körfez Savafl› patlakvermifltir. Döndükle-rinde genç kad›n evle-rinde büyüler bulmufl-tur. Bunlarda kocas›-n›n eski eflinin parma¤›oldu¤unu düflünür.Roman›n flafl›rt›c› an›-lar da¤arc›¤›nnan ç›k›pgelen biri de Reflide
Han›md›r. Hastanedeki güzel-lik yoksunu gece bak›c›s›,yak›fl›kl› Damarc› Sar› Hüse-yin’e tutulmufl, elbette ondankarfl›l›k görememifltir. Roman
bunca olmayacak bir sürü fleyin ger-çekleflti¤i gibi, yafllanm›fl kad›n›n kav-ruk bedeni, çarp›k boynu da de¤iflive-rir. Büyüleyici gecede ay›fl›¤›, ReflideHan›m›, Frans›zlar›n seks bombas›
BD TEMMUZ 2013
ölümcül yazg›s›ndan kurtarm›flt›r.Art›k prens s›k›nt› ve çaresizlik için-dedir!
Yazar baflka bir video filmini iz-lerken, "trapezin uçan fleytan›" bezbebek Antonio Diavolo, ekrandanatlay›p gelir.
"fiimdi ifl; yaflam denen, o kimibuhranl›, kimi zaman saydam aynagibi p›r›l p›r›l; ayl› ve güneflli dünyan›nüstünde, evlerde ve sokaklarda sürege-
len par›lt›n›n içine kendimiatmamda. ‹lkin gökyüzünügörmek; gece ve gündüzzaman›; sonra sokak-larda yürümek, içmek,evet içmek ve o güze-lim dumanl› kafaylabir kad›n›n kokusunuiçime çekmek... Sonraparan›n fl›k›rt›s›naal›flmak ve kendiminefendisi olmak." diyekonuflur. Böylece bü-tün bunlar, insanl›k durumu-nun türlü yanlar›n› gündemegetirir.
aflka bir gözba¤›gösterisinde illüz-yonist Kalanag ile dünya gü-zeli efli Gloria sahnede yeral›r. Kalanag’› b›rak›p yafla-
m›n› kendisine tutkuyla ba¤l› bir izle-yicisiyle birlefltiren genç kad›n, bunun
Mathilda May’e dönüfltürüverir. Art›ko, "erke¤i m›knat›s gibi kendine çe-ken, büyüleyen, bir oyuncak gibi esireden ‘ebedi kad›n’d›r." Hüseyin’le,hiç yaflamad›¤› fleyleri yaflar!..
üflte, batan ay›n ›fl›¤› ipekbir kumafl gibi uzay›pgiderken üzerinde roman-c›n›n, dedesinin, Gloria’n›n, Giselle’in, Antonio
Kafile Ba¤dat’a ulaflmaya çal›fl›r-ken nehirde yine büyünün etkisiylehep birlikte sürüklendikleri ölüm tehli-kesinden onlar› Yavuz Sultan Selim’infieyhülislam› Zembilli Ali Efendi ge-lip kurtar›r.
Anlat›c›n›n geçmiflte Tayland’danbindi¤i Irak uça¤›n›n dost pilotu heli-
kopterle gelip onlar›n çölü geçmesinisa¤lar. Karfl›lar›na ç›kan “Ay Falc›s›”n›n aynas› yaflam› a¤ulayan nedenlerigösterir. Bir kurtar›c›d›r, bir bilgediro. Düfllerin dünyas›n›n zenginli¤ine,çocuk dünyas›n›n ar›l›¤›n› sürdürme-nin insana nas›l güç verdi¤ine dikkatçeker. Çöldeki uzun yolculuk boyun-ca balet Rudolf Nurayev’den CasusÇiçero’ya, Nazi Mareflali çöl tilkisiRommel’den Rudolf Valentino’yakadar baflka kifliler de ortaya ç›kar.Ertesi sabah bu çok kahramanl› uzundüfl, "Her fley gerçekti. Hepsi vard›.Benimleydiler. Bunu hissetmifltim."sözleriyle noktalan›r.
Nazl› Eray, gerçek yaflamdan bes-lenen bir düfl dünyas› oluflturmakta,kendi yaflamöyküsünü anlatt›klar›nacömertçe katmaktad›r. Heyecanlar›,tutkular›, zay›f yanlar›yla insan du-rumlar›n› göz önüne sermektedir. •
Bir seçim yapma sürecinde, kendinize önce "Bu seçimin sonuçlar› ne olabilir?"sorusunu sorun. Yan›t› yüre¤inizin sesi gösterecektir. ‹kinci olarak da, "Bu seçim,bana ve çevremdekilere mutluluk getirecek mi?" diye sorun. E¤er bu soruya yan›t›n›z“Evet” ise, seçiminizi sürdürün. Yan›t›n›z “Hay›r”sa, bu seçim sizi ya da çevrenizdekileris›k›nt›ya sokacaksa, vazgeçin. Seçeneklerden yaln›zca biri herkes için mutlulukgetirecek olan›d›r. Evrende do¤ru seçimi yapman›z› sa¤layan duyularla ilgili ilginçbir mekanizma vard›r. Duyular iki türlüdür: Rahatl›k ve rahats›zl›k... Bilinçli seçiminizsoncunda rahatl›k mesaj› al›yorsan›z, seçiminiz do¤ru demektir. Rahats›zl›k mesaj›varsa, do¤ru seçimi yapm›yorsunuz demektir. Kimileri bu mesajlar›n› kar›n bölgelerindefakat ço¤u kifli yüre¤inde alg›larlar. Dikkatinizi bilinçli olarak yüre¤inize yöneltinsonra da yan›t› yani bir duygu biçimindeki fiziksel tepkiyi bekleyin. Do¤ru yan›t›yaln›zca yüre¤iniz bilir. Yürek sezgilidir; ruh ve madde bütünlü¤ünü tafl›r. Mant›kl›görünmedi¤i anlar olsa bile yürek, mant›kl› düflüncenin s›n›rlar› içinde herfleydençok daha kesin ve çok daha hassas bir hesaplama tekni¤ine sahiptir.
‹çimizdeki Gücü Kullanmak ‹çin Bir K›lavuz / Deepak Chopra