BÜYÜK KONUŞAN TAVŞAN Ormanda, yalnız bir tavşan yaşıyordu. O yüzden kendi başının çaresine bakması gerekiyordu.Yaz günleri yaşam daha kolaydı. Ormanda bol bulunan bazı otlarla besleniyordu. Havuç ve lahana yaprakları yiyordu.
BÜYÜK KONUŞAN TAVŞAN
Ormanda, yalnız bir tavşan yaşıyordu. O yüzden
kendi başının çaresine bakması gerekiyordu.Yaz
günleri yaşam daha kolaydı. Ormanda bol bulunan
bazı otlarla besleniyordu. Havuç ve lahana yaprakları
yiyordu.
Kışın yaşam çok zordu. Hem soğuk hem de
açlık vardı. Bir de, artık tarlalarda çalışmayan
köylüler ava çıkıyorlardı. Kuş, ördek, tavşan
avlamak hoşlarına gidiyordu.Sonrada
birbirlerine övünüyorlardı.
Tavşan, soğuktan donmamak için çiftliklerin yakınına sokuluyordu.Çok aç
kaldığında,bazen köylülerin yulaflarını çalıyordu.Ama köpeklere karşı dikkatli
olması gerekiyordu.
Sonunda bahar geldi. Tavşan, bir çiftliğe gitti.Orada bir
sürü tavşan vardı. Sonra ne yaptı dersiniz? Yalan
söylemeye ve kendisini övmeye başladı. Sanki kendisi,
herkesten daha değerliydi.
-Hiç kimsenin benim kadar uzun bıyıkları yoktur,
dedi.
-Hiç kimsenin benim kadar büyük pençeleri ve keskin dişleri yoktur.Ben
kimseden korkmam!diye övündü.
Bütün tavşanlar ona kızmışlardı.Onlarda, büyük güçlükler içinde yaşıyorlardı
ama övünmüyorlardı.
Kendi aralarında konuşup
tartıştılar. Tavşanı Yaşlı Karga
Teyzecik’ e şikayet etmeye karar
verdiler. Sonra gidip Karga
Teyzecik’e olanları anlattılar.
- Karga Teyzecik, ona biraz öğüt
ver. Hep yalan söylüyor ve büyük
konuşuyor dediler.
Yaşlı Karga Teyzecik,Büyük Konuşan Tavşanı aramaya
çıktı. Sonunda,onu bir çalının altında uzanırken buldu.
Tavşan,onu görünce korkuyla ayağa fırladı.Karga
Teyzecik’ten bütün tavşanlar çekinirlerdi.
Yaşlı karga teyzecik,tavşana öfkeyle bağırdı:
-Sen niye yalan söyledin bakayım dedi?
Büyük konuşan tavşan titreyerek:
-Karga teyzecik,söz veriyorum bir daha büyük
konuşmayacağım, dedi.
-Sen ne dedin arkadaşlarına?Bir de bana
söyle bakalım.
-Şey..Dedim ki,kimsenin benim kadar uzun
bıyıkları yoktur.Kimsenin pençeleri benimki
kadar büyük değildir.Kimse benim kadar hızlı
koşamaz.Kimsenin benimki kadar keskin
dişleri yoktur,dedim.
Yaşlı karga teyzecik,tavşanı kulağından tuttuğu gibi fırlatıp attı.
-Bir daha yalan söyle sakın,dedi.
Tavşancık korku ve utanç içinde konuştu:
-Karga Teyzecik,artık büyük konuşmayacağım.Yaptıklarımla
övünmeyeceğim.Söz veriyorum.
Tavşancık,üzüntüyle oradan uzaklaştı.Bir süre ortalarda
görünmedi.
Bir gün,Yaşlı karga Teyzecik bir parmaklığın üstüne kondu.Orada oturup
güneşlenmeye başladı.Tam o sırada,köpeklerin koşarak geldiklerini gördü.
Köpekler,Yaşlı Karga Teyzecik’i yakalayıp aşağı sürüklediler.
Üstüne atılıp onu hırpalamaya başladılar.O sırada, Büyük
Konuşan Tavşan onları gördü.Bir çalının arkasına gizlenip
düşünmeye başladı.Sonra:
-Zavallı Yaşlı Karga Teyzecik!Ona yardım etmeliyim,dedi.
Tavşan bunları düşündükten sonra, çalının arkasından çıktı.
Köpekler tavşanı görmüşlerdi.Yaşlı Karga Teyzecik’i bırakıp onun
ardına düştüler.Fakat tavşan çok hızlı koşuyordu.Köpekler onu
yakalayamadılar.
Bir süre sonra,Yaşlı Karga Teyzecik’le tavşan karşılaştılar.Karga
Teyzecik,Öteki tavşanların yanında ona teşekkür etti.Onu överek:
-Sen yiğit ve doğru bir tavşansın.Ben yaşamımı sana
borçluyum,dedi.
O günden sonra, tavşana kimse Büyük Konuşan Tavşan demedi.