Top Banner
ATATÜRK VE ÇEVRE BURAK BİNBOĞA 0300701 KORAY KILIÇ 110070135 SİNEM PABUÇÇU 110070
38

ATATÜRK VE ÇEVRE

Feb 23, 2016

Download

Documents

Ollie

ATATÜRK VE ÇEVRE. BURAK BİNBOĞA 030070193 KORAY KILIÇ 110070135 SİNEM PABUÇÇU 110070119. DOĞAYLA İLK TANIŞMA. Mustafa Kemal ATATÜRK küçüklüğünden beri doğayla iç içe bir yaşam sürmüştür. - PowerPoint PPT Presentation
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: ATATÜRK VE ÇEVRE

ATATÜRK VE ÇEVRE

BURAK BİNBOĞA 030070193 KORAY KILIÇ 110070135 SİNEM PABUÇÇU 110070119

Page 2: ATATÜRK VE ÇEVRE

DOĞAYLA İLK TANIŞMA Mustafa Kemal ATATÜRK

küçüklüğünden beri doğayla iç içe bir yaşam sürmüştür.

Babası Ali Rıza Efendi’nin vefatının ardından annesiyle birlikte dayısının çiftliğine yerleşen Mustafa; yeşilliğin, toprağın, suyun ve gübrenin kokusuyla ömründe ilk olarak tabiata ve toprağa karşı bir sevgi duymaya başladı.

Page 3: ATATÜRK VE ÇEVRE

Yeşille, toprakla, kuşlarla, böcekle kısacası doğayla iç içe olduğu çiftlik yaşamının Atatürk‘ün kişiliğinin oluşmasında önemli bir yer tuttuğu söylenebilir.

Çünkü O yaşamı boyunca çiftlikler kuracak, hayvan yetiştirecek ve ağaçlandırmaya büyük önem verecektir.

Page 4: ATATÜRK VE ÇEVRE

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİAtatürk'ün doğayı, ağacı

sevmesinin enbelirgin örneklerinden birisi de hiç

kuşkusuzAtatürk Orman Çiftliği’dir.

Page 5: ATATÜRK VE ÇEVRE

A.O.Ç. Müdürlüğü ve 1927'den 1952'ye kadar milletvekilliği yapan Tahsin Coşkan, o yıllarda genç bir ziraat mühendisidir. Atatürk bir gün “Gel Tahsin seni bir yere götüreceğim, fikrini almak istiyorum” der. Birlikte giderler.

Page 6: ATATÜRK VE ÇEVRE

Tahsin Bey Ata’nın gösterdiği yere bakar. Burası bataklık, sivrisinek içerisinde, hayvan leşlerinin olduğu berbat bir arazidir. Atatürk, bütün masrafları cebinden olmak üzere burayı bir çiftlik yapmak istediğini söyler. Tahsin Bey: “Paşam buranın ıslahı ya sizin paranızı tüketir, ya da zamanınızı. Neden bu kadar mümbit topraklar varken burayı tercih ettiniz?” der.

Page 7: ATATÜRK VE ÇEVRE

Atatürk'ün cevabı kesindir: “Ben en zor alanı yapayım da siz arkamdan kolayları nasılsa yaparsınız.” Tahsin Bey: “Paşam burada bir şey yetişmez pek uğraşmayın” diyerek karşılık verir. Atatürk bunun üzerine: “Tahsin, buraya ziraatçıları getir ve incele, bana da resmi rapor getir.”

Page 8: ATATÜRK VE ÇEVRE

Tahsin Çoşkan gereken incelemeyi yaptırır ve “Burada bir şey yetişmez” yazılı ziraatçılar tarafından imzalanmış bir yazıyı götürür. Atatürk yazıyı okur ve kâğıdın yanına aynen şu cümleyi yazar: “Burası Vatan Toprağıdır, Kaderine Terk Edemeyiz”.

Gerçekten bir müddet sonra burası akasyalarla, köknarlarla, çamlarla ağaçlandırılır. Havuzlar yapılır, bütün masrafları da Atatürk tarafından

karşılanır.

Page 9: ATATÜRK VE ÇEVRE

Tüm yaşamı boyunca en ufak bir sapma olmaksızın inandığı, değer verdiği felsefesi, yeşile olan tutkusu ve özlemi;“Yeşili görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur, burasını öyle ağaçlandırınız ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu fark etsin.” yönündeki kararlılığı A.O.Ç.’ nin kurulmasında en önemli etken olmuştur.

Page 10: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 11: ATATÜRK VE ÇEVRE

Bir başka özel neden ise bozkır ortasına kurulmuş başkent Ankara halkının rahatlıkla gidebileceği, nefes alacağı, yaz, kış yeşil kalabilecek bir güzellik oluşturma arzusu ve özlemidir.

Atatürk ayrıca Millet ve Baltacı çiftliklerini de kurmuştur.

Page 12: ATATÜRK VE ÇEVRE

YÜRÜYEN KÖŞK Atatürk bir gün Yalova’daki yazlık

köşküne gider. Köşkün yanında bulunan ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bahçıvanı görür ve derhal müdahale ederek, ağacın dallarını neden kestiğini sorar. Bahçıvanın, ağacın dallarının uzayıp, köşkün duvarına dayandığını ve köşke zarar vereceğini ve bu yüzden kesmek istediğini söylemesi üzerine Atatürk, herkesi şaşırtan ve hayrete düşüren bir emir verir. Buna göre, ağacın dalları kesilmeyecek bina kaydırılacaktır.

Page 13: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 14: ATATÜRK VE ÇEVRE

Görev, İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesine verilir. Köşkün temeline kadar toprak kazılarak, bina İstanbul’dan getirilen tramvay raylarının üzerine oturtulur ve raylar üzerinde kaydırılarak, çınar ağacından 4.80m. uzaklaştırılır. Kaydırılma işlemi 10 Ağustos 1930’da tamamlanır. 71 yıl önce gerçekleştirilen bu olay , Atatürk’ün çevreye verdiği önem ve doğa sevgisinin simgesi olarak tüm insanlığa güzel bir örnek teşkil eder.

Page 15: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 16: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 17: ATATÜRK VE ÇEVRE

SÖĞÜTÖZÜ’NDE BİR KULÜBEAtatürk çok beğendiği bu yerde küçük birköy evi, daha doğrusu O'nun deyişiyle birkoliba (kulübe) ve bir çardak için ayırdığıyerde 20-30 söğüt ağacı bulunuyordu;bunları kesmek lazımdı. Daha ilk andabüyük güçlükle karşılaşmıştı; ağaçları birtürlü feda edemiyordu.

Page 18: ATATÜRK VE ÇEVRE

Nihayet düşünmüş söğütleri yanlara nakletmenin uygun olacağına karar vermişti.

Kendisi için çok önemli olan bu işi bizzat yapacaktı.

Page 19: ATATÜRK VE ÇEVRE

ÖRNEK DOĞA SEVGİSİ Atatürk yalnız doğayı sevmekle

kalmıyor,ağaçları, yeşili, çiçekleri de

koruması altınaalmış bulunuyordu. Bir gün şöyle

diyecektiSabiha Gökçen'e:

Page 20: ATATÜRK VE ÇEVRE

“Sabiha! Kızım, ben hayattayken çiçeklerimle kendim meşgul oluyorum. Onlara bakıyorum, baktırıyorum. Biz bakmazsak dilleri var mı bizden su isteyecek, gübre isteyecek, ışıklı bir yer ya da gölgelik isteyecek.”

Page 21: ATATÜRK VE ÇEVRE

Bir keresinde de bir dal badem baharını

vazo içinde gördüğünde Afet İnan'a yakı-

nacaktı: “Bahar gelmiş ne güzel, fakat bu

güzel çiçekler meyve vermeden solacak ve

sade bizim birkaç günlük göz zevkimizi

tatmin edebilecek, ne yazık!”

Page 22: ATATÜRK VE ÇEVRE

Çankaya'daki eski köşkün önüne dikilmiş akasya ağaçlarını, bahçıvanın biraz fazlaca budaması bile onu üzüntüye boğmaya yetiyordu.

Page 23: ATATÜRK VE ÇEVRE

Çankaya'dan Meclis'e giden yol üzerinde

bir tek iğde ağacı vardı o günler... Mustafa Kemal hiç ihmal etmez, arabası o yoldan geçerken, yanında kim varsa onun omuzlarından tutar: “Bak, bu benim iğde ağacım” derdi. O ağaca aşıktı sanki, öylesine severdi onu.

Page 24: ATATÜRK VE ÇEVRE

DİYARBAKIR KONUŞMASI 16 Kasım 1937'de Diyarbakır

Vali Konağı’nda verilen özel çayda, Diyarbakır için söylediği şu sözlerde de, doğaya ve tarihi değerlerine verdiği önemi açıkça belirtmektedir.

Page 25: ATATÜRK VE ÇEVRE

“Diyarbakır‘ın tarihi kalesinin orta yerinde büyük bir meydan yapılacak ve kaleyi iç taraftan bir sur çevreleyecektir. Bu meydan, aynı zamanda bir park halinde ağaçlandırılacaktır. Buradan kale duvarı boyunca uzanan yola, çeşitli yönlerde caddeler açılacak, caddeler arasında bölünecek olan kısımlar, bugünkü Diyarbakır‘ın mimari özelliklerini üstünde taşıyan avlulu, havuzlu ve bahçeli evler olacaktır.” Yeni Diyarbakır kurulurken ve eski Diyarbakır imar edilerek onarılırken, tarihi değeri olan tek bir eser hırpalanmayacak ve iyi bir biçimde korunacaktır.

Page 26: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 27: ATATÜRK VE ÇEVRE

İLK DERNEKLER Atatürk çevre ile ilgili ilk

kanunları çıkarttırmış ve çevre koruma hareketinin önemli temsilcileri olan “Himaye-i Escar Cemiyeti (Ağaçları Koruma),” “Himaye-i Hayvanat Cemiyeti (Hayvanları Koruma)”, “Türkiye Ormancıları” gibi sivil toplum kuruluşları oluşturulmuştur.

Page 28: ATATÜRK VE ÇEVRE

ATATÜRK ÇİÇEĞİ Atatürk Çiçeği, hepimizin

bildiği yaprakları yeşilden kırmızıya dönen bir çiçektir. Birçoğumuz çiçeğe bu ismin

Türkler tarafından verildiğini sanır. Oysa Amerikalılar Atatürk'ün eşsiz doğa sevgisine hayran kalmış ve o yıllarda geliştirilen bu çiçeğe “Atatürk Çiçeği” adına vermişlerdir.

Page 29: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 30: ATATÜRK VE ÇEVRE

ATATÜRK’ÜN HAYVAN SEVGİSİ Doğayı bu denli seven Atatürk’ ün hayvan

sevgisi de muazzam derecede idi. Alev ve Can adında iki tane köpeği Hacı adında yaralı bir kargası vardı. Mustafa Kemal'in yaşamında en önemli hayvan, hiç şüphesiz “Foks” adındaki köpeğidir. Foks, Atatürk'ün en sevdiği hayvan olarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde her zaman el üzerinde tutulmuş, ona her zaman büyük özen gösterilmiştir. Atatürk'ün yatak odasında, karyolasının ayakucunda kendisi için özel olarak diktirilen bir minderde yatarmış. En önemli görüşmelerinde bile hep onun yanında olurmuş.

Page 31: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 32: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 33: ATATÜRK VE ÇEVRE

Atatürk Orman Çiftliği'nin veterinerleri, Foks'un ölüsünü gömmezler. Atatürk'ün köpeği olduğu için, derisini yüzüp içini doldurarak bir vitrine yerleştirirler.

Page 34: ATATÜRK VE ÇEVRE

SON ÖZLEMİ Mustafa Kemal bir sahil çocuğu

olduğu için denizi çok severdi. Fakat son hastalık günlerinde özlemini duyduğu yer, bir çam ormanlığı idi. Buna yol açan, kendisine hediye edilmiş, bir ormanlık ve çayırlığı gösteren tablodur.

Page 35: ATATÜRK VE ÇEVRE

Bu tabloya; yattığı yerden uzun uzun bakar ve yanına gittiğimiz zaman: “Afet, bana memleketimizin ormanlık güzel yerlerinden tanıdıklarını anlat. Oralara gidelim, ağaçlar altında dolaşabileyim, basit bir hayata kavuşalım. Son arzum yaz kış yeşil duran ağaçlar arasında olmaktır” diyen acılı hasta sesi hala kulaklarımda yankılanıyor.

Page 36: ATATÜRK VE ÇEVRE

Ankara’yı Türkiye Cumhuriyetinin başkenti yapan ve bir bozkır kasabasında modern bir şehir kuran Atatürk, bu yönüyle de, günümüzdeki, şehircilik, çevre ve tabiat güzelliği kavramlarına, 1920’li yılların şartları içinde ışık tutan bir dehadır. Bu kavramların bilinmediği ve konuşulmadığı o yıllarda, şehircilik uzmanlarını getirterek, Cumhuriyetin başkenti Ankara’yı düzene sokan, ağaç diktiren, bulvarlar açtıran, Çiftliği kuran Atatürk, diğer yönleriyle olduğu gibi, bu yönüyle de her zaman örnek alınması gereken bir önderdir.

Page 37: ATATÜRK VE ÇEVRE
Page 38: ATATÜRK VE ÇEVRE

KAYNAKÇAhttp://www.derki.com/kritik/item/25-

ataturk-ve-cevrehttp://www.eyd.cevreorman

.gov.tr/dokuman/ataturk_64sf.pdfhttp://www.ataturkdevrimleri.com/yazi

-561-ataturk-un-cevreye-verdigi-onem.html

http://www.enyesilankara.org/atacevre.html

http://berkantayhan.blogcu.com/ataturk-orman-ciftligi/3524052

http://www.baktabul.net/ataturk-kosesi/167854-ataturkun-kopegi-ataturk-ve-kopegi-foks-ataturkun-kopeginin-resimleri-hakkinda.html?langid=12