F.D.C. 232.311.1 YÖRESi DOGU KAYINI (Fagus orientalis Lipsky.) ORMANLARlNDA TOHUM VERiMi ÜZERiNE Les Recherches sur la fructification dans les peuplements du H@tre orientale (Fagus orientalis Lipsky.) de la Region de Bolu SuatTOSUN Orman Yüksek Mühendisi ORMANCILIK ENSTiTÜSÜ YAYlNLARI TEKNiK BÜLTEN SERiSi No: 232
71
Embed
ARAŞTIRMAlAR · 2013-07-03 · Kayın için zengin tohum yılı olduğu bildirilmektedir (SAATÇiOGLU, 1971 a.). SUNER tarafından Orta ve Batı Karadeniz ile Marmara Kayın Ormanlarında
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
F.D.C. 232.311.1
YÖRESi DOGU KAYINI (Fagus orientalis Lipsky.) ORMANLARlNDA TOHUM VERiMi ÜZERiNE
ARAŞTIRMAlAR
Les Recherches sur la fructification dans les peuplements du H@tre orientale (Fagus orientalis Lipsky.)
de la Region de Bolu
SuatTOSUN Orman Yüksek Mühendisi
ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTiTÜSÜ YAYlNLARI TEKNiK BÜLTEN SERiSi No: 232
ÖN SÖZ
"Bolu Yöresi Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky.) Ormanlarında Tohum
Verimi Üzerine Araştırmalar" adlı bu çalışma 1981-1992 yılları arasında hazırlan
mıştır.
Araştırmanın özellikle proje hazırlığı evresinde değerli fikir, bilgi ve düşün
nu, Yığılca Orman işletmesi elemaniarına da ayrıca teşekkür ederim. Çalışmanın daktilo yazımını yapan sayın Huriye GÜNDÜZ' e candan teşekkürü borç bi
lirim.
Araştırma sonuçlarının uygulamacı meslektaşlarıma yararlı olmasını dile-
ri m.
BOLU- 1992
Suat TOSUN
3
ÖZ
Bolu Yöresi Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky.) Ormanlarında
1981-1991 yılları arasında tohum verimliliği araştırılmıştır. Üç orman işletmesin
de bakı (kuzey, güney), çap sınıfları (lll ve IV çap s.) faktörleri dikkate alına
rak toplam 24 deneme alanı seçilmiştir. Deneme alanlarında 9-12 adet ahşap
ayaklı galvaniz saçtan kesik koni şeklinde yapılmış 1/4 m2 ağızlı tohum kapan
ları sistematik olarak yerleştirilmiştir.
1984 ve 1985 yılında m2'ye dökülen erkek çiçek sayısı ile meyva (boş ve
dolu) sayısı arasında bir korelasyon olduğu saptanmıştır.
Bolu yöresinde kayın doğal gençleştirmesinde silvikültür planlarının tanzi
minde anahtar rol oynayabilecek bol ve iyi (yararlanılabilir) tohum yılları fre
kansı 4-6 yıl saptanmıştır. 11 yıllık sürede bir bol, iki iyi, üç orta ve beş zayıf to
hum yılı belirlenmiştir.
ABSTRACT
Cet recherce est appliquee pour determiner sur la fructification dans les
peuplements du Hetre orientale (Fagus orientalis Lipsky.) de la region de BO
LU. Cet recherche a commence du 1981 etilafini 1991 (11 ans). Les places
d' essai o nt ete choisi trois directions de L' exploitation de for ~st les facteurs
principales de cet essai so nt; L' exposition, la classes de diametre situation. il
ya total 24 les places d'essai. Surface de chaque bloc est de 0.25 ha. Dans
un chaque bloc sont situees 9-12 pieges, la t- ble galvanisee et 1/4 m2 super
ficiel. Ona determine la relation lineaire entre le fleur male-faine par m2.
Pour une periade de 11 ans (1981-1991) on peut compter une abontante
fainee, deux bonne fainees, trois milieu fainees et cinq faible fainees. On a de
termine la frequence L'abondante fainee (utisable)4-6 ans.
5
iÇiNDEKiLER
Sayfa
GiRiŞ ................................................. 9
NIELSEN (1977)'de Danimarka'da 1974 yılında uyguladığı meyvalanma biyokütlesi üzerindeki araştırma sonuçlarına göre; % 65,6 kupulalar, % 24,7
dolu ve boş tohum oranı, % 9,7'si ise erkek çiçekler olarak bulgular elde etmiştir. OSWALD (1981)'e göre meyvalanmadan dolayı oluşan toplam biyoküt
le Avrupa Kayınında hektarda 3.91 ton civarındadır. Bu miktar, Fransa'da
100-200 yaşlarında 1.Bonitette bir Kayın ormanının yıllık artımı h. da 10 m3 ola
rak düşünülürse, yaklaşık 5.5 ton/hektar hesaplanan biyokütlenin% 70'i ola
rak büyük bir değere ulaşmaktadır. Yine yapraklanmaya ait biyokütlenin, yak
laşık hektarda 3 ton olduğu bilindiğine göre meyvalanma bu miktardan 1.3
misli fazlalık göstermektedir. NiELSEN'e göre bu toplam biyokütle (3.91
ton/ha.)'nın kalari değeri 7.9x1Q10 jul ( = 1.975 TEP)'e eşittir.
BECKER ve arkadaşları (1977) Doğu Fransa'da yaptıkları etüdlerde; eks
trem iki yetişme muhiti arasında çok önemli meyvalanma farklılıkları bulmuşlar
dır. Rendzina ve esmerimsi rendzina topraklarından oluşmuş kserofilli kalsikol
lü Kayın ormanında meyvalanma, esmer orman toprağı üzerinde mezoosidofil karakterli Kayın Orman tipinde meşcerelerdeki meyvalanmanın ancak üçte bi
ri nisbetinde bulunmuştur (OSWALD, 1981).
SUNER (1978)'e göreKayın kalker anakayası üzerinde diğer anakayalar üzerindeki meşcerelere nazaran daha sık tohum verir. Ancak bu meşcereler
de tohum miktarı daha azdır. Bu yönüyle kalker anakayası üzerindeki Kayın meşcerelerinde doğal gençleştirme daha da zorlaşmaktadır.
TACON ve OSWALD. 1983, Borchers, Gussone ve Kramer'e atfen azot
gübrelenmesinin meyvalanmavı kısmen artırdığını ifade etmektedirler. Yine Al
manya' da HAUSER 1971 yılında, NPK kompoze gübrelemesi yaparak, tohum
sayısında dört misli artışla beraber Kayın tohumunun ortalama ağırlığında %
20'1ik artış sağlamıştır.
Fransa'da TACON ve arkadaşları (1977) tarafından kurulan denemelerde,
NPK gübrelemesiyle hem genç hem de yaşlı meşcerelerde sağlam tohum sa
yılarında 2. 7 misli artış sağlanmıştır. Bu araştırma sonuçlarıyla, azotun Ka yın
meşcerelerinde tohum veriminin arttırılmasındaki önemi kesinlik kazanmıştır.
ATAY (1982)'a göre de; toprağın fiziki ve kimyevi niteliklerinin tohum veri
mine tesir ettiği, tohumların kül muhtevalarının yüksek oluşundan dolayı, po
tasyum ve diğer maddeler bakımından zayıf olan bir toprakta zengin tohum
üretimi beklenemeyeceği belirtilmiştir. Yine tohumlar bol miktarda azot ihtiva
14
ettiklerinden dolayı, yararlanılabilir azot bakımından fakir topraklarda tohum verimi az olur.
2.1.2 Klimatik Faktörler
Kayın tohum verimliliğinde en önemli ikinci faktördür. Danimarkada
HOLMSGAARD ve OLSEN, Kopenhag için 184ô yılından 1955 yılına kadar
olan periyatta (109 yıl), meteorolojik verilerle dört sınıfta topladıkları Kayın to
hum verimliliğini, regrasyona tabi tutarak kuwetli artan bir ilişkiyi bulmuşlar
dır. Bu araştırıcılara göre; meyvalanmada bir önceki yılın haziran ve temmuz
aylarının sıcaklık ortalamalarının diğerlerine göre yüksek olması, bu ayiara ait
yağış toplamlarının diğer yıllara göre noksan olması ve hatta su noksanlığı
meydana gelmesini, bol tohum yılı habercisi olarak göstermişlerdir. Ancak bu
tahminleri yanıltan, gelecek nisan ve mayıs aylarındaki geç donlar, şiddetli
yağmur, dolu ve fırtınalar olumsuzluklar yaratabilmektedir.
SUNER (1978) Türkiye'de Doğu Kayınında yaptığı araştırmalarda, dene
me alanlarında 1973-1976 yılları arasında yaz aylarındaki hava durumu ile Fagus orientalis'in tohum verimi arasındaki ilişkileri incelemiştir. Dört yıllık dene
me süresinde haziran ayının en kurak geçtiği yıl 1974 yılıdır. 1975 yılının zen
gin tohum yılı olması ise bu ilişkiyi destekler yöndedir.
ATAY (1982)'ye göre; bol çiçeklenme evresini zararsız geçiren tohumlar, kurak bir yaz peryodunda susuz kalarak, sağır tohum oluşumuyla da karşıla
şabilmektedirler.
Ayrıca meyvacılık pratiğinde de bilindiği üzere, genç meyvalar yaz başla
rındaki kurak periyodlarda oldukça nemli geçen havalara nazaran, daha fazla
dökülmektedirler. Zira yaprakların ozmotik basınçları meyvalarınkine göre da
ha yüksek olduğundan suyun noksan olduğu hallerde yapraklar, meyvalarda
ki suları çekebilmektedirler (HENICKE, 1923).
Kayın tohum verimliliğinde makroklimatik faktörlerin etkileri sonucu bazı
genel sonuçlar çıkaran araştırıcılar da vardır. Fransa'dan OSWALD (1981)'a
göre;
- Tüm orman ağaçlarının hemen tamamına yakın kısmında bol tohum yıl
ları, ekseriya aynı yılda birleşmiştir (SEEGER'e atfen 1913).
-Bol tohum yılı genellikle geniş bir bölgede gerçekleşir. 1974 yılında Fran
sa'da çok zengin bir tohum yılı tesbit edilmiş, Federal Almanya ve Danimar-
15
ka' da bu tesbitler doğrulanmıştır.
- Bir önceki yılın yazına ait klimatik koşullar, kuwetli bir tohum rekoltesi
üzerine büyük etkiye sahiptirler (HOLMSGAARD, OLSEN, 1966).
Bütün araştırmacılar çiçeklenme esnasındaki geç donların zararlı etkileri
konusunda da hem fikirdirler. OSWALD (1981), Oppermann ve Bornebush
(1926)'a atfen; dişi çiçeklerin -1.4 co ile- 3.0 co' de dondan kırılıp döküldükleri
ni, erkek çiçek kurallarının -1 C0 'de zarar gördüklerini, diğer taraftan yağmur
lar ve fırtınaların çiçeklenme esnasında serbest polenleşmeyi etkilediği ve poli
gösterdiğini, Carlisle (1954) atfen ise sançamlarda bazı ağaçlarda sekslerden
birinin daha üstün olduğunu ve devamlı dişi ve erkek çiçekler meydana getir- .
diklerini belirtmektedir. Kalıtıma ilişkin bazı olumsuzluklar ise eşem hücrelerin-
17
de sitolajik kısırlıklar, morfolojik kısırlıklar, beslenme fizyolojisinden ileri gelen çiçek tozu kısırlıkları çok az da olsa döllenmenin anormalleşmesine neden olmaktadır (KOBEL, 1944).
Kayında üreme şekli çapraz döllenme veya allogamidir. Nadiren bir dişi
çiçeğin döllenme yapmadan meyva vermesi de mümkün olur (Partenokarpi).
Tohum kısır olarak elde edilmiş olup, embriyodan yoksundur (THIEBAUT ve
VERNET, 1981).
2.2 Kayın Tohumu Verimine Ait Araştırmalar
Avrupa Kayını meşcerelerinde tohum verimi üzerine muhtelif araştırmalar
yapılmıştır.
HAYE, 1974 yılında Fransa'da denemelerde m2'ye düşen ortalama to
hum sayısını 147 (boş ve dolu), tohum kuru ağırlığını ise 22 grjm2 olarak bul
muş, 1976 yılında bir ba~ka denemesinde ise m2'ye düşen ortalama tohum sa
yısını 481 (boş ve dolu), tohum kuru ağırlığını ise 84.1 gr jm2 olarak saptamış
tır. 1974 yılında Danimarka'da NIELSEN; Avrupa Kayınında m2'de 53.5 gr
(boş ve dolu) tohum tesbit etmiş olup,hektar olarak hasılat 535 kg dır.
SUNER (1978)'de ülkemizde 1975 zengin tohum yılında Düzce-Odayeri'n
de m2'ye ortalama 33 adet tohum hesabıyle, hektarda 330 000 adet tohum
tesbiti yapmıştır. Cide deneme alanında ise aynı yılda m2'de ortalama 87 adet
tohum hesabıyla, hektarda 870 000 adet saptanmıştır. Bu miktar hektarda yak
laşık 235 770 kg karşılamaktadır.
Rusya'da Kırım Doğu Kayını meşcerelerinde yapılan tohum verimi araştır
masında ise 1971 zengin tohum yılında hektardaki verim ortalama 490 kg
(boş ve dolu olarak)'a ulaşmıştır. 1978 yılında aynı meşcerede verim 263 kg'a,
daha yükseklerdeki bir deneme alanında ise 700 kg'a ulaşmıştır.
18
Şekil 1: (a) Doğu Kayını Tohumu Taşıyan Kupulalar. (b) Kupula içinde iki tohumun görünüşü. (c) Doğu Kayını dişi çiçekler üstte iki adet, erkek çiçek- . ler yanlarda ve altta.Foto: R. Alparslan
Figure 1: Fleurs et fruits du hetre oriental, remeau d'exploitation florifere.
a b
c
19
3 MATERYAL VE YÖNTEM
3.1 Yetişme Ortamı Özellikleri
Araştırma Bolu Orman Bölge Müdürlüğünde üç Orman işletme Müdürlü
ğündeki (Bolu, Mudurnu, Yığılca) Doğu Kayını meşcerelerinde yürütülmüştür.
KJ.ı.
ll
20
)l
R il. J D (131 rk
G~LY K/ı
ı: :r i z sea)
1::DZ
rltlzcE
Q.nJDUP..Tu
BOLU Cl
4.1
Deneme _,... _ _,._ ... ,,
Alap,~.J'l~, (Les place
des essaies
Şekil 2: Deneme Alanlarının Yerleri
Figure 2: Les places des essaies.
3.1.1 Mevki
Batı Karadeniz Bölgesi Bolu ili hudutları içinde yer alan araştırma mıntıka
ları 40° 33' 46"- 41° 18' 20" kuzey paralelleri 31° 41' 03"- 31° 10' 02" doğu me
ridiyenleri arasında bulunmaktadır.
Araştırma deneme deseni dikkate alınarak deneme alanları Mudurnu, Yı
ğılca, Bolu Orman işletmesi meşcerelerine dağıtılmıştır.
3.1.2 iklim
Köppen sınıflamasına göre; Kayının yayılış alanlarında nemli mutedil mak
ro iklim tipinin; kışı soğuk, yaz sıcaklığı 22 co den az, nemli iklim (cfb) tali tipi
hüküm sürmektedir (SUNER, 1978).
Araştırmanın yapıldığı yükselti basamaklarında meteoroloji istasyonunun
olmayışı nedeniyle merkezi durumda olan Bolu Meteoroloji istasyonu (742 m)
klimatik değerlerinden istifade edilmiştir. Bolu Meteoroloji istasyonunun verdi
ği değerlerden araştırma alanlarındaki ortalama yağış; ortalama sıcaklık, orta
lama yüksek ve düşük sıcaklıklar 100 m lik yükselti basarnaklarına göre hesap
lanmışlardır (KANTARCI 1979). Hesap yolu ile bulunan değerler ile Bolu istas
yonunun verdiği değerler çizelge (2) de görülmektedir.
· Bolu Meteoroloji istasyonu 12 yıllık (1980-1991) ortalama sıcaklığı 10.1 co olarak belirlemiştir.
SALKAYA (1943)'nın Boludağı civarında (829 m yükseltide) 1942-1943 yıl
larındaki fenolojik gözlemlerine göre; Doğu Kayını tomurcuklarının patlaması
22-29 Nisan tarihlerinde yoğunluk kazanmıştır. Bizim araştırma sahalarında
muhtelif tarihlerdeki gözlemlere göre de Nisan ayının son haftasından itibaren
3.1.3 Araştırma Sahalarının Morfolojik ve Jeolojik Yapısı,
Toprak Özellikleri ve Bitki Örtüsü
Bolu mıntıkasında arazinin morfolojik ve jeolojik yapı özelliklerine ait bilgi
leri AROL (1959), Blumenthal (1948) ve Nowack (1948)'a atfen şöyle özetle
mektedir.
Bolu ovası denizden yükseklikleri 1000-2000 m olan silsilelerle kuşatılmış
bir depresyon sahasını temsil etmektedir. Bu depresyonun kuzey tarafında
Sünnice Dağı-Çal Doruğu kristalin silsilesi mevcuttur. Doğu istikametinde
21
ıv N
Deneme
Alanı No.
Le place
d'essai
1
2
3
4
5
6 7
8
9
10 11
12
13
ı4
15
16
17 18
ı9
20 21
22 23
24
25
26
27
Orman işletme Seri Adı
Müdürlüğü Adı
Exploitation Le nom du
Forestiere serie
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
YIC';JLCA Boğabeli
YJ(';JLCA Boğabeli
YJC';ILCA Boğabeli
YIC';ILCA Boğabeli
YIC';ILCA Karaköknar
YIC';ILCA Paşabükü
YIC';ILCA Paşabükü
YIC';ILCA Paşabükü
MUDURNU Gölcük
MUDURNU Gölcük
MUDURNU Gölcük
MUDURNU Gölcük
MUDURNU Sarot
MUDURNU Sarot MUDURNU Sarot
MUDURNU Gölcük
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
BOLU Ayıkaya
Çizelge 1: Deneme Alanlarına Ait Açıklamalar Tableau 1: Les explications en relation les places d'essai
Bak ı Çap Sınıfı Denizden Hektardaki Göğüs Eğim
Yükseklik Ağaç Sayısı Yüzeyi %
Exposition La classe Altitude Le nambre del'· Surface Pente
de diametre m. arbre dans ha. terriere m2
Güney IV 1120 80 21.77 25
Kuzey IV 960 112 28.26 10
Kuzey lll ı050 160 20.77 25
G.Doğu lll 1000 160 25.85 30
Kuzey lll 1180 144 33.87 15
Kuzey IV 1150 ı24 28.66 ı o
Güney IV 1200 160 43.70 18
Güney lll ı200 196 32.42 15
Güney IV 1000 76 22.70 20
Güney "' ı ı20 108 15.50 25
Kuzey IV 1220 96 24.00 30
Kuzey "' ı220 88 16.50 20
Kuzey lll 1 ıoo 156 ı8.50 20
Kuzey IV 950 76 22.80 15
Güney lll 1000 152 16.20 20
G.Do[lu IV 980 88 16.60 20
Kuzey lll 1220 100 15.90 20
Kuzey lll ı200 ı20 ı9.80 35
Kuzey IV ı150 ıoo 23.50 10
Kuzey IV 1150 88 20.20 ı o
Güney lll 1050 92 13.20 32
Güney lll 1 ı5o 92 1ı.90 20.
Güney IV ı ıso 76 ı9.60 20.
G.Batı IV 1150 88 19.70 10.
Kuzey lll ı375 92 ı2.30 45
K.Batı "' 1610 132 13.80 30
K. Batı lll 1610 164 20.40 25
Topraktaki Anakaya Toprak Yamaçtaki
PH Derecesi TOrO Yeri
PH la roc mere Texture Le Jieu
iı de flanc
'
5.8 Siyenit Portiri Killi Balçık Orta
5.7 Siyenit Portiri Killi Balçık Alt
Orta
Siyenit Portiri Orta
5.7 Siyenit Portiri Killi Balçık Orta
Siyenit Portiri Killi Balçık Orta
Siyenit Portiri Killi Balçık Orta
Siyenit Portiri Killi Balçık Orta
Orta
Orta
7.3 Diyorit Organik Alt
Orta
Orta
6.6 Trakit Killi Balçık Orta
5.7 Siyenit Portiri Killi Balçık Orta
Siyenit Portiri Orta
5.8 Kalker Kireç Taş• Killi Balçık Orta Orta
6.0 And ez it Killi Balçık Orta
Andezit Orta
5.8 Andezit tüfü"t Killi Balçık Orta
Kalker Orta Orta
Orta
5.ı Trakit Killi Balçık All 5.0 Trakit Killi Balçık Üst
5.0 Killi Baçık Üst
Çizelge 2 : Bolu Meteoroloji istasyonu Aylık Yağış Miktarı ve Bunların Yükseltiye Bağlı Değişimleri Tableau 2 : Precipitations mensuelles enregistrees ala Station Meteorologique de BOLU et les variations
des precipitions par les altitudes. (KANT ARCI, 1979.)
Gökdağ ana sırtı vasıtası ile Mengen havalisine kadar devam eden ve Çal doruğundaki yüksekliği 1865 m olan bu silsile batıya doğru uzanarak Çile (Çele)
Doruğu nam ı ile tanınan tepe 1954 m ile en yüksek noktasını bulduktan sonra,
Sünnice kesiminde 1800 m'ye Bolu Dağında ise 1436 m'ye düşmekte ve Bolu
güneyinde, denizden yüksekliği 1877 m'yi bulan Arkot Dağı silsilesi göze çar
par.
Bolu Ovasını güneyden Seben (1854 m) ve Ardıç (1743 m) dağlarından
müteşekkil bir silsile çevralernekte ve bu silsilenin arkasında da 2378 m yük
sekliğindeki meşhur Köroğlu Tepesi ile kendini gösteren Aladağ silsilesi yük
selmektedir. Bu mıntıkanın topagrafisinde önemli bir diğer oluşumu, Bolu Ova
sının güney-batı yönünde ve 1748 m yüksekliğindeki Abant Gölü silsilesi teşkil
etmektedir.
Bu mıntıkanın jeolojik bünyesi umumiyetle pek karışıktır. Bolu ovasının te
melini MEZOZOiK- TERSiER teşekkülleri ile PLEISTOSEN'in çakıl ve kongle
meraları teşkil etmektedir. Ovanın kuzey tarafında dağın eteğinde EOSEN dev
rine ait bir şerit uzanmakta, güney ve batıda TEBEŞiR, doğuda ise PLiOSEN
teşekkülatı görülmektedir. Ovayı kuzeyden çevreleyen ve asıl Bolu masifini
meydana getiren Sünnice Dağı-Çaldoruğu silsilesi genel olarak kristalin taşlar
sahasını temsil eder. Masitin metamorfik ve magmatik sahraları arasında amfi
bolit ve diyoritlere bol miktarda rastlanır. Bu arada metamorfik sahraların ha
kim olduğu yerlerde (Kale tepesi) granit'e rastlanır. Bu masitin rusubi örtüsü,
Ayıkapı kayası ve Çaldoruğunda olduğu gibi bir kaç kalker tabakasından iba
rettir. Sünnice Dağının kuzey sathı mailinde Paleozoik şistleri; Yığılca istikame
tinde üst KRETASE'ye ait bir filiş meydana çıkmaktadır ve her tarafta az çok
andezit yığınlarına tesadüf edilmektedir. Bolu'nun güneyindeki Aladağ silsile
sinde esas itibariyle aynşmamış andezit ve erüptiv konglemeralar hakimdir.
Abant Gölü silsilesine gelince burası umumiyetle KRETASE'ye ait bir saha
olup, tabakalar halinde kalkeriere bolca rastlanır (AROL, 1959).
Bolu Ayıkaya Bölgesi Bolu vadisinin kuzeyinde uzanan silsilenin arka kıs
mında yer alır. Kaliteli, uzun boylu, dolgun kayın ormanianna sahiptir. 600 m
yükseltiden 1650 m yükseltilere dek topoğrafik yapısı engebeli, dağlık bir arazi
yapısı hakimdir.
En güzel kayın meşcerelerine 950-1200 m yükseltilerde saf olarak rastla
nır. Aynı yükseltilerin güney bakılı yamaçlarında Q.patraea (Mat) Lieb. Kuzey
24
Anadolu sapsız meşe meşceferi de oldukça güzel yapıdadır. 1550 m yükselti
den Akçaağaç Yayiası (1625 m) civarfarına doğru Doğu Kayıniarında boyfar kı
salır, gövdelerin kalitesi bozufur.
Ayıkaya Bölgesinde Doğu Kayınından başka Uludağ Göknan (Abies bom
müileriana Mattf.) Sarıçam (Pinus silvestris L.) Sapsız Meşe (Q.petraea
(Mat.) Lieb), Titrek Kavak (Populus tremula L.), Gürgen (Carpinus betu/us),
Akçaağaç (Acer spp.) türlerinden ibaret asli ağaç türleri meşcere karışımları
na girdikleri gibi küçük saf meşcereler de oluştururlar. Ayıkaya Bölgesinde se
çilmiş 11 adet deneme alanında yükselti farklılığı oluşundan dolayı çalımsı ve
otsu flora da önemli farklılıklar vardır. Ancak kayın meşcerelerinin hemen he
men tamamı (1610 m deki iki deneme alanı hariç) yer yer çok kesit ormangü
lü (Rhodendron ponticum) ile kaplı olup, Mürver (Sambucus ssp.), Böğürtlen
(Rubus ssp) Eğrelti otu (Pteridium aquilinum) Koyunkıran otu (Hypericum ssp.), Daphne pontica ve diğer otsu bitkiler oluşturmaktadır. Ayıkaya Bölgesi
deneme alanlarına ait toprak özellikleri Çizelge 1 'de özet olarak gösterilmiştir.
Mudurnu Orman işletmesi deneme alanlarından Hacıali Bölgesi genellikle
kuzey bakıda saf ve karışık kayın meşcerelerine sahiptir. Sarot Bölgesinin Sa
rat serisinde genelde güney ve doğu bakılı Meşe ve Kayın ormanları ve çarnla
rında karıştığı meşcereler mevcuttur. Bu meşcerelerde ormangülü yerine di
ğer otsu bitkiler daha hakimdir. Özellikle eğrelti otları yoğun olarak alanda bu
lunur. Sanat serisindeki deneme alanlarında ise Koyunkıran daha belirgin ola
rak kendini gösterir. Sarıot serisinde deneme alanlarında oluşan boşluklar Tit
rek Kavak gençlik kümeleriyle doldurulmuştur. Bu bölgedeki deneme alanları
na ait toprak özellikleri Çizelge 1'de özet olarak gösterilmiştir.
Yığılca Orman işletmesindeki deneme alanları Karaköknar ve Boğabeli se
rilerinde olup,' oldukça engebeli dağlık arazi üzerindedir. Bu ormanlar yer yer
saf ve karışık Kayın, Meşe, Sarıçam ve Göknar meşcerelerinden oluşmuştur.
Özellikle Karaköknar serisindeki meşcerelerde Ormangülü (R.ponticum L.) çok boylu ve kesiftir. Ayrıca Prunus Laurocerasus ve ilex aquifolium da çalı tabakasında yer alır.
Bundan başka Rubus truticosus, Pteridium aquilinum önemli derecede
saha işgal eder.
Bu bölgedeki deneme alanlarının toprak özellikleri Çizelge 1 'de özet ola
rak gösterilmiştir.
25
3.2 Deneme Alanlarının Seçimi ve Tanıtımı
3.2.1 Deneme Alanlarının Belirlenmesi
Doğal gençleştirme çalışmalarında bol tohum yılları tekerrürünün saptan
ması yanında tohum verimliliğinin yetişme ortamı, bakı, ağaç çap sınıfı, toprak
türü, anakaya gibi faktörlerden nasıl etkilendiğinin bilinmesi de deneme alanı
seçilmesinde önemli bir unsur olmuştur.
Bahis konusu unsurlar ışığında Bolu Orman Bölge Müdürlüğü ınıntıkasın
daki Doğu Kayını Meşcerelerinden, Bolu, Yığılca ve Mudurnu Orman işletme
lerinde kuzey ve güney bakılarda, 3 ve 4'üncü çap sınıflarda olmak üzere 24
adet deneme alanı seçilmiştir. Bu deneme alanları 950-1250 m yükseltiler ara
sında olup, Kayının optimum yayılış sınırları içersindedir. Yükselti ile tohum ve
rimi ilişkisini saptamak için Bolu'da üç ayrı deneme alanı (1375 m'de 1 adet,
1610 m'de 2 adet) alınmıştır.
Tesbit edilen deneme alanlarının gençleştirme bölmelerinden olmaması
na dikkat edilmiştir. Zira, 10 yıllık bir süre içersinde gençleştirme kesimleriyle
deneme alanının özelliğini kaybedeceği endişesi doğmuştur.
Meşçerelerin yaşı, tohum verimliliğinde önemli bir faktör durumundadır.
Ancak bugünkü koşullarda yaş sınıfları metoduyla işletilen Kayın ormanlarımı
Zin pek çoğu, 1965 yılına dek seçme işletmeciliği ile işletildiği için muhtelif çap
sınıflarından fertleri içeren meşçereler durumundadır. Doğu Kayını'nda artım
ve büyüme araştırmaları yapan KALlPSlZ (1962), her yaş sınıfından yeterli
meşçere bulunamayışından örtürü çap sınıflarından hareket ederek deneme
alanlarını oluşturmuştur. Hatta bu sebeble kayın meşçerelerimizde bonitet tes
bitleri, amenajman planlarımızda FLURY nin çap ve boy esasına dayalı boni
tet ölçme tekniği kullanılmaktadır. işte yukarıda sözü edilen sebeblerden dola
yı yaş sınıfları yerine çap sınıflarından hareketle deneme alanları seçilmiştir.
Tohum veriminin gerek nicelik ve gerekse niteliğini tesbit etmek için birim
sahayı temsilen belli bir yüzeye sahip kutu, piramit veya koni şekillerinde to
hum kapanları kullanılmaktadır.
BOYDAK, Morosow (1928)'e atfen; kutu şeklindeki tohum kapanlarının ilk
defa birbirinden habersiz Orlow ve Samarajew tarafından kullanıldığını bildir
mektedir. Türkiye'de SAATÇiOGLU (1970 b.) 1 m2 yüzeyinde kare şeklinde kutuları Belgrad Ormanındaki çalışmalarında kullanmıştır.
26
Bu araştırmada kullanılacak tohum kapan tipi ve sayısı konusunda i.Ü.Orman Fakültesi öğretim üyelerinden Sayın Prof.Dr.Melih BOYDAK hocamızın
görüşleri alınmıştır. Bu görüşlere göre; koni şeklinde galvaniz saçtan yapılmış,
ağız genişliği 1/4 m2 olan ve yerden yüksekliği 85-90 cm olan kapanlar hazır
lattırılıp kullanılmıştır. Bu tohum kapanları, özellikle daha önce belirlenmiş
olan örnek meşçereler içinden ayrılan 0,25 hektar (50 x 50 m) büyüklükteki
alanlara sistematik olarak dağıtılmıştır. Deneme alanları kenar şeritleriyie birlik
te ortalama 1-1.5 hekiar büyüklüktedir. Birim alanda tohum kantite (nicelik) ve
kalitesi (nitelik), bu tohum kapaniarına bağlı bez torbaların içine düşen kayın
tohumlarının belli peryotlarda sayılıp, toplanması ve incelenmesinden sonra
ortaya çıkmaktadır. Deneme alanlarına tohum kapanlarının yerleştirilmesinden
önce, tohumların tohum kapaniarına düşmesini engelieyebilecek doğal genç
likler ve mağlup gövdeler sahadan uzaklaştırılmıştır.
Tohum kapanı sayısı, doğal olarak tohum kapanının üst yüzey büyüklüğü
ne göre değişmekte olup, daha önce yapılmış denemelerde kullanılan miktar
lar dikkate alınarak, lll. çap sınıfı deneme alanlarında 12 adet, IV. çap sınıfı de
neme alanlarında 9 adet olarak tesbit edilmiştir.
Tohum kapanlarının ağız kısmı yerden yaklaşık 90 cm yüksekliktedir. To
hum kapaniarına ve bunlara bağlı tarbalara numaralar. verilmiştir. Torba içine
karınca, böcGık v.b. nin tohumlara zarar vermeden dışarı çıkmasını sağlamak
için, kapan yüzeylerine kalınlığı 1 cm ve boyu 30 cm olan birer sapa konmuş
tur.
Deneme alanlarına giren tüm kayın ağaçları kırmızı yağlı boya ile kuşak
lanmıştır.
3.2.2 Deneme Alanlarında Yapılan işler
Birim alana dökülen tohumların sayım ve değerlendirilmesini esas alan
yöntemler, daha güvenilir ve kesin sonuçları yanında, tohum dökümünün yıl
içersinde seyrini tesbit imkanı da vermektedir.
Tohum kalitesi (nitelik) ölçüsü olarak dolu ve boş tohum oranları, kesme
deneyi yapılarak saptanmıştır. Dolu tohumların çimlenme yüzdeleri tesbiti ise,
her yıl kapanlara çimlenme için yeterli sayıda kayın tohumu düşmemesi nede
niyle gerçekleştirilememiştir. Kapanlar her yıl eylül ayı başında deneme alanla
rında mevcut ahşap ayaklara yerleştirilmiştir. To hum dökümünün yıl içerisin
deki seyrini tesbit etmek ve özellikle yaprakla dolan kapanların boşaltılmasını
27
sağlamak için, ilk gözlem ekim ayının 20'sinde yapılmıştır. Son sayım ve ka
panların toplanması için aralık ayının başında deneme alanlarına gidilmiştir.
Erkek çiçek sayımına dayalı gözlemler için 1984 yılı Nisan ayı başında yal
nızca Bolu Ayıkaya Bölgesindeki deneme alanlarına torbalar takılmış ve muh
telif peryotlarda erkek çiçek sayısı tebit edilmiştir. 1985 yılı Nisan ayı başında
ise Bolu, Mudurnu ve Yığılca Orman işletmelerindeki diğer deneme alanların
da kapanlar kurularak, 1985 yılı Haziran ayı sonunda sayımları yapılmıştır.
Deneme alanlarındaki 9-12 adet kapana dökülmüş erkek çiçeklerin ve to
humların m2'ye düşen ortalamaları hesaplanmış ve deneme alanı için bu orta
lama değerler nazarı itibare alınmıştır.
Şekil 3: Deneme alanlarına sistematik olarak yerleştirilen ahşap ayaklı, galvaniz saçtan yapılmış 1/4 m2 ağızlı tohum kapanları. Foto S.TOSUN.
28
Figure 3: Dans un chaque bloc sont situees 9-12 pieges, la tôle galvanisee et 1/4 m2 superficiel.
4 VERiLERiN DEGERLENDiRiLMESi
4.1 Dogu Kayını Erkek Çiçeklerin Dökülme Seyri
Kayın orman ağaçları içinde fenolojisi itibariyle en çok etüd edilmiş ağaç
cinsidir. Kayında çiçeklenme yaprakianma beraber oluşur.
Fransa'da her 100 m yükseklik artışının dört günlük süreye, 1 enlem dere
cesinin ise üç güne tekabül ettiği belirtilmektedir (BECKER 1981).
Boludağı civarında (829 m yükseltide) 1943 yıllarındaki gözlemlere gö
re'de Doğu Kayını tomurcuklarının patlaması 22-29 Nisan tarihlerinde yoğun
luk kazanmıştır (SALKAYA, 1943).
Çizelge 3: Orta Avrupa koşullarında bir Kayın ağacı ferdinde çok sık olarak karşılaşılmış erkek ve dişi çiçeklerin oluşumu ve döllenme süreleri (NIELSEN ve SCHAFFALITZKY de MUCKADELL, 1954). Tableau 3: Floraison des fleurs et d'un individu de Fagus sylvatica L. Situatian de plus frequemment rencontree en Europe moyenne.
(3) Dişi çiçeklerin döllendikleri periyot
1----------------------(2) Erkek çiçek tarafından pelenierin serbest bırakılması
ı ı
(1) Dişi çiçeklerde polen kabul safhası başlangıcı ı ı
1--1-----ı----- -----ı--1 GÜNLER o 5 10 15 20 25
(1) Kayın ağacında açılmış ilk dişi çiçeğin polen i kabule hazır olduğu O gün ve ağacın tüm dişi çiçeklerinin hep birlikte polenleri kabullenebilecekleri ortalama 7 günlük periyot.
(2) ilk açan dişi çiçeklerin 4 ve 5'inci günden sonra erkek çiçeklerin ilk gönderdikleri polenleri kabul etmeğe başlamaları. Pelenierin serbestiyetleri dört gün sürecektir. O halde bu işlem onuncu güne doğru sona erecektir.
(3) Bir dişi çiçek polen kabul ettikten sonraki 14 günlük periyatta döllenmektedir. Maksimum süre olarak 21 günde ağacın tüm dişi çiçekleri döllenmiş olmaktadır.
29
~I'C:2K ÇİÇB:\I,_<;IÜN DÖKÜLME (Les chutes de fleur ma1e pourcentage)
100
so
60
40
20
10
YÜZDBSİ
r 1
5 L-L.~:;-;-;,...---=,;~;;~~'TT:r-1'"1'=-h:::-:-::~L,,----......,.,.....,.,...I'!'G'_, G ''ZLEM GüNLERİ O et Lesjo,,rs de l'observation)
XUVV3TLİ D~;ı:;:LI.IE ( La chute de :f1eurs vigoureux.)
ŞEKiL 4: 1984 Yılında Bolu-Ayıkaya Bölgesindeki Deneme Alanlamıda Erkek Çiçeklerin PeryoUara Göre Dökülmelerinin Yüzdesi
Tableau 4: Chute des inflorescences males pourcentage 1984 en fonction du temps
Araştırmaya konu olan ve 900-1200 m yükseltilerde bulunan deneme alan
larında, Nisan ayının son haftasından itibaren kayın tomurcuklarının patlaması
görülmektedir.
Bolu-Ayıkaya Bölgesi yedi deneme alanında 9 Haziran 1984 tarihindeki
sayım sonuçlarına göre, bu tarihe kadar ağaçlardaki toplam erkek çiçeklerin
% 98,8'i kapanlara dökülmüştür.
Nitekim TACON ve OSWALD (1977) Fransa'da yaptıkları araştırmalarda,
erkek çiçeklerin dökümünün 30 Nisan - 31 Mayıs tarihleri arasında aşağı yuka
rı tümüyle gerçekleşmiş olduğu ve bundan hareketle toprakta yapılacak basit
gözlem verileriyle, bol tohum yıllarının Haziran ayı başında pratik olarak sapta
nabileceği belirtilmektedir. Bu araştırma verilerine göre; bol tohum yılında ka
panlarda yapılmış gözlemlerde, m2 'deki ortalama erkek çiçek sayısının 1308
olmasına karşılık, tohum miktarı m2 'de ortalama 168 (boş ve dolu) olarak sap
tanmıştır. Bir yıl öncesinde aynı meşcerede m2'de ortalama 58 adet erkek çi
çek dökümü olması tohumsuz bir yılın habercisi olmuştur (TACON, OSWALD,
1977, Çeviri. SuatTOSUN).
Bolu Orman işletmesi Ayıkaya Bölgesinde, 1984 yılında kapanlara dökü
len erkek çiçeklerin yanısıra tohum taslakianna (genç meyva) m2'de ortalama
1-6 adet rastlanmıştır.
Araştırmanın uygulandığı Bolu, Yığılca, Mudurnu Orman işletme Müdür
lüklerindeki 22 deneme alanında 1985 yılında erkek çiçeklere ait gözlemlere
devam edilmiştir. 1985 yılı Haziran ayı sonunda aynı noktalardaki kapanlara or
talama 6-41 adet tohum taslağı döküldüğü görülmüştür (Çizelge 4). 1985 ilk
baharında deneme alanlarında maksimum olarak m2 'ye 76 adet genç meyva
düştüğü saptanmıştır.
Meyvacılıkla uğraşanların yakından bildikleri meyvaların erken dökülmele
ri olayına, Amerika'da "June Drup" denilmekte, bizde de meyvvcılar Haziran
Mt.JLLER. THURGAU (1898), OSTERWALDER (1907, 1909, 1910, 1919) ve
HEINICHE. DORSEY (1919), MORRIS (1920) ve diğer bazı araştırmacılar bu
erken dökümün iyi döllenmernekten veya fena beslenmeden ileri geldiğini söy
lemektedirler. KRAUS ve KRAYBILL( 1918), besin maddeleri içersinden en faz
la azotun (N) çiçek tomurcuklarının teşekkülünde olduğu gibi meyva dökü
münde de etkisi olduğunu ve meyva tutma için de, bir azot optimumunun
31
Çizelge 4: 1984 ve 1985 Yıllarında 29 Deneme Alanındaki Sabit Kapanlara Dökülmüş Erkek Çiçek ve Tohum Ortalama Değerleri.
No.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
32
Tableau 4: Les nombres de fleur miıle et de falne (total) dans les essais a 29 (1984-1985)
M2 'ye Dökülen Erkek M2'ye Dökülen Tohum Çiçek Sayısı Sayısı (Adet)
435 36
273 22
227 28
452 37
442 36
485 54
413 80
418 34
828 69
1474 164
556 108 507 51
735 91 965 78
467 52
393 79
284 34
617 24
239 18
722 77
1049 95
1551 233
1483 234
706 154
826 206
819 148
1080 252
550 105
103 20
gerekli olduğunu belirtmişlerdir. HEIN!CKE (1917) elma çeşitlerinde az sonra dökülen tohum taslaklarının döllenmemiş olduklarını, Haziran ayında ise döllenen tohum taslaklarının da döküldüklerini saptamıştır (KOBEL, F. 1944, Çeviri ÖZBEK, S.).
1984 yılında. Bolu Ayıkayası Doğu Kayını meşcerelerinde haziran dökü
münün normal tohum dökümüne oranı% 4-10 bulunmuşken, 1985 yılında bu oran bazı deneme alanlarında% 25'e kadar yükselmiştir.
Meyva üzerine araştırmalar : meyvalardaki haziran dökümü ile doğal bir
seyreltme işleminin kendiliğinden gerçekleşmesinin, meyva kalitesi üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade etmektedir (KOBEL, 1944).
4.2 Tohum Veriminin 11 Yıl içerisinde Çeşitli Etkeniere Bağlı Değişimi
Populasyonlar için birim alanda tohum verimi, her deneme alanına sistematik olarak yerleştirilmiş olan tohum kapaniarına (1:4 m2) düşen tohumların, yıl içerisindeki periyodik sayımları ile (2 periyot) tesbit edilmiştir.
Elde edilmiş olan sonuçlara göre, aynı yıl içinde ve farklı yıllarda populasyonların tohum verimi büyük farklılıklar göstermektedir.
4.2.1 Bolu Orman Bölge Müdürlüğünün Üç Orman işletmesinde Doğu Kayını Tohum Verimi
Bolu Orman Bölge Müdürlüğünde Doğu Kayını işletme sınıfı olan Bolu, Mudurnu, Yığılca Orman işletmelerinde seçilmiş deneme alanlarında, 10 yıllık süre içinde tohum verimi faktöriyel desende düzenlenmiş bu araştırmada; böILlnen, bölünmüş parseller varyans analizi (split-plot) uygulanarak elde olunan sonuçlara göre (Çap sınıfları bloklara dahil edilerek değerlendirildiğinde) yıl,
yer ve yıl x yer etkileşiminin tohum verimi üzerinde anlamlı etkisi olduğu (EK
1) görülmektedir.
4.2.2 Farklı Bakılarda Tohum Verimi
Üç işletme Müdürlüğünde, kuzey ve güney bakılarda tesis edilen deneme alanlarında elde olunan verilerin varyans analizinde (çap sınıfları bloklara dahil edilerek) bakı faktörünün tohum verimi üzerine anlamlı etkisi bulunmadı
ğı anlaşılmıştır (EK 2). Çap sınıflarıda dahil edilerek yapılan split-pilot varyans analizinde yine bakının tohum verimine anlamlı etkisinin olmadığı saptanmış
tır.
33
4.2.3 Farklı Çap Sınıflarında Tohum Verimi
Doğu Kayını populasyonlarında lll. ve IV. çap sınıfı karakterize eden deneme alanlarında elde olunan verilere dayanan varyans analizine göre; çap sınıf
ları faktörü tohum verimi üzerine % 99 güvenle etkili bulunmuştur. IV. çap sını
fından teşekkül eden deneme alanları tohum verimi açısından lll. çap sınıfında
kilere nazaran daha yüksek verime sahiptirler (Çizel ge 7).
4.3 Doğu Kayını Tohumu Kalitesine (Nitelik) ilişkin Veriler
Araştırmaya ait toplam 24 populasyon için deneme alanlarına sistematik
olarak dağıtılmış kapanlara düşen tohumların kalitesi, çimlendirme testleriyle
ortaya konulmaya çalışılmıştır. 1981 iyi tohum yılında buna imkan bulundu ise
de, orta ve fakir tohum yıllarında kalite tesbiti için örnek olabilecek yeterli sayı
da tohum elde edilemediğinden kesme deneyi ile dolu ve boş oranı tesbitleri yapılmıştır. Yine aynı sebeplerden 1000 tane ağırlıklarınıda yıllara göre her de
neme alanında saptanmasına imkan bulunamamıştır.
Çoğu yıllar, kapanların toplanması için kasım ayı sonunda deneme alanlarına gidildiğinde karla örtülü olduğundan kapan haricinden tohum temini
mümkün olamamıştır.
Populasyonlarda birim alanda (m2) tesbit edilen sağlam tohum yüzdesi
farklı yıllarda geniş varyasyonlar göstermektedir. Ek (3)'den görüleceği gibi farklı populasyonları temsil eden deneme alanlarında (24 adet) m2 başına orta
lama dolu tohum yüzdelerinde belirgin farklılıklar vardır.
Bol tohum yılı olan 1987'de tüm deneme alanlarında dolu tohum yüzdesi
miktarları diğer yıllardan belirgin farklılıkta yüksek bulunmuştur. Örneğin, 1987
yılında en düşük % 39 dolu tohum yüzdesine karşılık en yüksek % 85 dolu to
hum yüzdesi tesbit edilmiştir. Bir zengin tohum yılını takibeden yılda, aynı de
neme alanlarında, dolu tohum yüzdesi tamamiyle sıfır gibi bir değer olabilmek
tedir.
Farklı populasyonlarda ve farklı yıllarda rastlanılan tohum kalitesindeki
varyasyonlara aynı yıl içinde farklı periyotlarda dökülen tohumlarda da rastla
nılmaktadır. Ek (4,5,6,7)'de görüleceği üzere ikinci periyot başı olan 21 Ekim
tarihinden sonra dökülen tohumların dolu oranları belirgin farklılıkta daha yük
sek bulunmuştur.
34
Diğer bir konu da 4.1 bölümünde bahis konusu olduğu üzere; erkek çiçek tesbitleri esnasında rastlanan, haziran dökümü tohum taslaklarının oranı
dır. Bolu- Ayıkayası'nda 1984 yılında haziran dökümünün normal tohum dö
kümüne oranı% 4- 10 bulunmuşken, 1985 yılında diğer bazı deneme alanla
rında bu oran % 25' e kadar yükselmiştir.
4.4 Farklı Yıllarda Tohum Verimi
Yıllar itibariyle 24 deneme alanında ortalama birim alana (m2)'ye düşen
tohum miktarlarına varyans analizi uygulanmıştır. Varyans analizi sonuçlarına
göre, yıllar arasında ortaya çıkan tohum verimi farklılığı istatistiki açıdan önem
lidir.
Tüm deneme alanlarında 1987 yılı, zengin tohum yılı olarak belirginleşmiş
tir. 1981 yılı ise, bazı deneme alanlarında verim azlığı görülse bile diğer yıllar
dan açık farklı bir sonuç vermiştir. 10 yıllık değerlendirmede 1991 yılı sonunda
elde olunan tohum verimleri 1981 yılı değerlerinin üstünde fakat 1987 yılının
değerlerinden oldukça düşük bulunmuştur. Zengin veya iyi tohum yıllarını taki
beden yılda tohum verimi çok düşmekte ve fakir tohum yılı olarak kesinlik ka
zanmaktadır.
4.5 Tohum Dökümünün Yıl içindeki Seyri
Tohum dökümünün yıl içindeki seyri, 27 deneme alanında 1981 yılı ve ta
kip eden üç yılda iki peryot esas alınarak incelenmiştir.
EK (4,5,6, 7)'de görüleceği üzere aynı deneme alanlarında bile periyotlar
da tohum dökülme oranlarında yıldan yıla belirgin farklılıklar olmaktadır. Dö
külme olayiarına etkili klimatik faktörler kar yağışı, dolu, fırtına ve kuwetli yağ
murlar yıldan yıla dökülme seyrini farklı kılabilmektedir.
35
5 BULGULAR VE TARTIŞMA
5.1 Erkek Çiçek Verimi x Meyvalanma ilişkisi
Tohum verimi için ön koşulun çiçek teşekkülü olduğu, bilinen bir gerçek
tir. Daha önce 4.1 bölümünde söz konusu edildiği üzere, yere dökülmesi hazi
ran ayı ortalarında sona eren Doğu Kayını erkek çiçekleri gözle teşhis edilebil
mektedir.
1984 ve 1985 yıllarında Bolu, Mudurnu, Yığılca'da Kayın meşcerelerindeki
29 deneme alanında m2'ye dökülen erkek çiçek ve meyva (boş ve dolu)sayısı
(Çizelge 4)'de gösterilmiştir. Bu çizelgedeki veriler regresyona tabi tutuldu
ğunda (Şekil 5) % 99 güvenirli doğrusal bir ilişki söz konusu olmuştur.
Şekil 5'den görüleceği üzere erkek çiçek verimliliğindeki artışlar tohum
veriminin de artmasına neden olmaktadır.
Haziran ayında tohum taslaklarının da dökülmesiyle bu ilişkinin r=O,
Doğu Kayını tohum kalite durumları 11 yıllık bir zaman peryodunda ince
lendiğinde; bol tohum yıllarında birim alana düşen dolu tohum yüzdesi % 40-80 arasındadır. Sonbaharda kuşlar, fareler ve diğer hayvanların tohum tü
ketimi de göz önüne alınırsa bol tohum yılında gençleştirme bölmesinde
m2'de en az olarak 250 adet tohum (boş ve dolu) dökümü yeterli bir gençleş
tirme garantisi kabul edilebilir. Şekil (5)' e bakılarak 250 adet tohum sayısının
tekabül ettiği çiçek miktarı m2'de 1700 adet olmaktadır. Bu ilişkiden hareketle
bol tohum yılının haziran ayının ortasında pratik bir gözlemle belirlenmesi, ke
sinleşen zengin tohum yılı tahmini ancak ağustos ayında ağaç dallarının sark
ması olayının gözükmesiyle belli olacağından bir ön teşhis niteliğinde kabul
edilmelidir. Bu pratik gözlemle haziran ortasından ağustos ortasına kadar
olan 60 günlük kıymetli bir zaman süreci kazanılmaktadır.
Fenolojik Gözlem Uygulaması:
Erkek çiçek sayımı haziran ayı ortasında gençleştirme bölmelerinde top
rak üzerinde rastlantılı olarak hektarda 10-15 adet yere 1 m2'1ik çıtadan şablon
konarak yapılır. Bu uzun zaman alacaksa m2'ye giren erkek çiçekler naylon
36
? . r.: 'm:G TOHUJ\1 SAYISI 2 (llombre de fa i ne par m )
300
275
250
225
200
175
150
125
100
75
50
:?5
o o .....
o o o o N '""
Haziran Dökümü İlaveli Tohum Savısı ::::rl;:e!< (La relatfon de cı:lı.ıte· auı.iit A\ıtomne fa1,ı1e
Sonbahar Dökümü Tohum. ,S,av<ıs:ı. ,'' }_i;:t.e.t ,C i .cek I li ı> ki si . / ' {.Lıa relation de chute Aııtomne ,' faine) ,'
Y•-19.1440+0.1850x r• 0.8641
o o o o o o o:t ll'\ \.0
, ,
o o ı:-
, , ,
o o (l)
, , , , ,
o o o .....
, , , ,
, , ,
o o N .....
o o o:t ri
,
o o \.0 ri
içek t li.§":isi )
Y•-9.5012+0.1516x r• 0.8242
? ~t- 'D=~·:l ·~rt' ·ı: CİÇ~~;< SA"JISI (:Tombre de fl<!Pr mal e o ar m2)
ŞEKiL 5: Deneme Alanlarında Erkek Çiçek-Tohum (Meyva) ilişkisi (Haziran Meyva Dökümü Ayrıca Gösterilmiştir) w Tableau 5: La relation fleur male-faine des essais de liev -...)
tarbalara konulup, sonradan büroda sayımları gerçekleştirilir, Şekil (5)'den saptanan ortalama erkek çiçek sayısından sonbaharda dökülecek ortalama boş-dolu tohum (meyva) miktarları yaklaşık bir oranla bulunabilecektir.
Erkek çiçek verimliliğine göre tohum rekoltesinin belirlenmesinde bazı kli
matik (don, dolu, fırtına vb.) ve biyotik olaylar (böcek zararları) dolayısıyla çı
lenme esnasındaki klimatik zararlar gözle ağaçta farkedilmektedir. Bu zararla
rın görüldüğü durumlarda ise erkek çiçek sayısı tesbitlerine girişilmemesi gere
kir.
5.2 Bolu Orman Bölge Müdürlüğü'nün Üç Orman işletme Müdürlüğünde Kaym Tohum Veriminin Karşılaştırılması
Bolu Orman Bölge Müdürlüğün'de Doğu Kayını işletme sınıfı mevcut olan Bolu, Mudurnu, Yığılca Orman işletmelerinde seçilmiş deneme alanlarında yıl,
yer ve yıl x yer etkileşiminin tohum verimi üzerinde anlamlı etkisi olduğu 4.2.1 bölümünde belirtilmiş idi.
Bahis konusu Orman işletme Müdürlüklerinin Kayın meşcerelerinde faktö
riyel tarzda seçilmiş deneme alanlarından elde edilen 11 yıllık sonuçlara göre; bol tohum yılı tüm deneme alanlarında 1987 yılı olarak belirginleşmiştir (Ek
9,10,11,12,13,14'e bakınız).
Mudurnu Orman işletmesinde özellikle 19, 20, 21, 22, 23, 24 No'lu dene
me alanları, 1981, 1983, 1985, 1987, 1991 ve kısmen de 1989 yılında tohum re
koltesinin yükseldiği, ancak 1987 yılında bu verimin 2-3 misline ulaşabildiği gö
rülmüştür. Bu iki yılda bir oluşan orta tohum yılının uygulamacıyı yanritmama
sı gerekecektir. Orta tohum yılı 1983, 1985, 1989 gibi yıllarda tohum kalitesin
de de 1987 yılı değerlerine göre önemli bir düşüş olmaktadır.
Mudurnu'daki deneme alanları orta, iyi ve bol tohum yıllarında Bolu ve Yı
ğılca'ya oranla daha bol verim ortalaması göstermiştir. Bu sonuçta yetişme or
tamı verimliliğinin de rolü bulunmaktadır.
5.3 Farklı Bakılarda Tohum Veriminin Karşılaştırılması
Kayın meşcerelerinde seçilmiş kuzey (soğuk bakı) ve güney (sıcak bakı)
bakılardaki deneme alanlarında elde edilen verilerin varyans analizinde 4.2.2
38
bölümünde de açıklandığı üzere bakı faktörünün tohum verimi üzerine anlamlı bir etkisi bulunmamıştır.
5.4 Farklı Çap Sınıflarındaki Meşcerelerde Tohum Veriminin
Karşılaştırılması
Yaş faktörü yerine çap sınıfları esas alınarak düzenlenen lll. çap sınıfi (36-51.9 cm) ve IV. çap sınıfı (52 cm ve yukarısı) karakterize eden deneme
alanlarındaki tohum verimi önemli derecede farklılık göstermiştir. lll.çap sınıfı
gövdelerden oluşmuş yani daha genç kayın meşcereleri IV. çap sınıfından olu
şan daha yaşlı kayın meşcerelerinden daha az verim saptanmıştır. 11 yıllık sü
rede Yığılca ve Mudurnu Orman işletmelerindeki lll. çap sınıfı deneme alanla
rında birim alana düşen ortalama tohum miktarı IV. çap sınıfındaki deneme
alanlarına kıyasla % 40 nisbetinde daha azdır.
Gençleştirme bölmelerinde muhtelif çap sınıflarında kayın gövdelerinin
bulunuşu tohumlama kesimi esnasında kalın çaplı ve yaşlı ağaçların çıkartılmasıyla tohum veriminin önemli bir oranda azalabileceği, bunun da yeterli gençli
ğin gelmesine engel teşkil edeceği düşünülmüştür. Özellikle de kapalılıkları
hayli düşmüş gençleştirme bölmelerinde (hazırlama kesimleride bu durumda
yapılmamaktadır) tohum hasılatı ve meşcere kapalılığı hassas gençleştirme unsurları durumuna gelmiştir.
5.5 Tohum Kalitesine ilişkin Bulgular
Populasyonlarda birim alanda (m2) tesbit edilen tohumların sağlam to
hum yüzdesi, özellikle birbirini takip eden yıllarda geniş varyasyonlar göster
mektedir.
Bol tohum yılı olarak kabul edilen 1987 yılında tüm deneme alanlarında
dolu (sağlam) tohum yüzdesi miktarları diğer iyi, orta ve fakir tohum yıllarına
oranla çok yüksek bulunmuştur. Fakir tohum yıllarında 1982, 1988, 1990 gibi
yıllarda sağlam tohum yüzdesi sıfır değerlerine kadar düşebilmektedir.
Halbuki 1987 yılında en düşük% 39 sağlam tohum yüzdesine karşılık en
yüksek % 85 sağlam tohum yüzdesi tesbit edilmiştir. Orta tohum yıllarında bu
oranlar% 20-70 arasında olabilmektedir (1983 ve 1985 yılları).
Nitekim Kırım'da Doğu Kayınında tohum verimi araştırması yapan V.G.
MISCHNIEV (1984) en yüksek sağlam tohum miktarının 1971 bol tohum yılın
da elde edildiğini ifade etmektedir.
39
Batı Karadeniz Bölgesinde de 1971 yılı bol tohum yılı olarak belirlenmiştir. ilk başarılıKayın Doğal gençleştirme örnek sahaları 1971 yılının tohum verimiy
le elde olunmuştur (Örneğin; Hendek-Aksu, Düzce-Asar, Karabük-Büyükdüz,
Bolu-Abant sahaları gibi)
5.6 Bol Tohum Yılları Sıklığı ve Sınıflandırma
Söğüt, Kızılağaç, Titrek Kavak, Huş gibi.çok küçük tohumlu ağaç türleri
hariç diğer ağaç türleri belli zaman aralıkları ile bol tohum yaparlar. Tohum
üretimi ağacın yedek besinlerinin de harcanmasına yol açtığı için orman ağaç
ları genellikle ve ancak dönemsel olarak bol ve olgun tohum verebilmektedir
ler (KALIPSIZ, 1982).
To hum veriminde yıllar arasında görülen farklılıklardan ötürü tohum mikta
rına göre uygulama da 11Zengin (bol) tohum yilı 11, iyi tohum yılı 11, 110rta tohum yı-1111,
11Zayıf yahut serpme tohum yilıli diye 4 kategoride sınıflandırma sözkonusu
olmaktadır (SAATÇiOGLU, 1971).
Bu sınıflandırma'da zengin tohum yılında meşceredeki ağaçların % 100'ü tohum taşımaktadır. iyi tohum yılında da zengin tohum yılının% 70-90'ı oranında tohum oluşur ki doğal gençleştirme çalışmalarında 11Zengin" ve "iyi" tohum
yıllarından yararlanılır. Orta ve zayıf tohum yıllarında ancak meşcere kenarlarındaki ağaçlarda ya da meşcerede dominant ağaçlarda tohum görülebilir ki
bu miktarda tohumla tatminkar bir gençlik elde etme olanağı yoktur(ATAY, 1990).
2.1.2 Alt bölümünde bahsedildiği üzere Fransa'da bol tohum yılları genel
likle geniş bir bölgede gerçekleşmekte ve bir kaç ağaç türünde aynı yılda gö
rülmektedir (OSWALD, 1981).
Bolu yöresinde ele alınan tohum verimi çalışmasının ana sonuçlarından
birisi de Doğu Kayını meşcerelerinin verimli yıllarının sıklığını (frekansını)
belirlemek olmaktadır.
Yıllar itibariyle 24 deneme alanında ortalama birim alana (m2)'ye düşen
tohum miktarlarına varyans analizi uygulandığında; yıllar arasında önemli to
hum verimi farklılığı olduğu ortaya çıkmıştır (% 99 güvenirlik).
Yıllar itibariyle tohum verimi ortalamalarının şöyle sıralandığı görülmekte-
Bu belirlemede m2 'ye düşen Kayın tohumu sayısı itibarı ile (dolu ve boş)
1-50 adet arasındaki tesbitler zayıf tohum yılını, 51-130 adet arasındakiler orta
tohum yılını, 131-250 adet bulgular iyi tohum yılını, 251'den fazlası ise zengin (bol) tohum yılını ifade etmektedir.
Bolu yöresinde 11 yıllık süre içinde; işletmelere bağlı kalmaksızın yapılacak ortalama verim sınıflamasıyla 1 zengin, 2 iyi, 3 orta ve 5 zayıf tohum yılı
saptanmıştır.
Sınıflandırma şayet üç orman işletmesinin ayrı ayrı değerlendirilmesiyle
yapılacak olursa; Bolu da 1 zengin, 1 iyi, 5 orta, 4 zayıf tohum yılı; Yığılca'da 1
zengin, 2 iyi, 1 orta, 7 zayıf tohum yılı; Mudurnu'da ise 1 zengin, 3 iyi, 1 orta, 5 zayıf tohum yılı olarak bazı sapmalar ortaya çıkmaktadır.
Şayet çap sınıfiarına göre farklılık gösteren meşcereleri ayrı ayrı Orman iş
letme Müdürlükleri olarak sınıflandırmaya tabi tutarsak, 4 çap sınıfındaki deneme alanlarının sonuçlarına göre; Bolu'da 2 zengin, 5 orta, 4 zayıf tohum yılı;
Yığılca'da 2 zengin, 1 iyi, 3 orta, 5 zayıf tohum yılı, Mudurnu'da 2 zengin, 4
iyi, 5 zayıf tohum yılı belirlenmiştir. Yine bu işletmelerde 3.çap sınıfına giren
me~cerelerin tohum verimlerinde ise şöyle bir sınıflandırma söz konusudur.
Bolu'da 2 zengin, 5 orta, 4 zayıf tohum yılı, Yığılca'da 1 iyi, 2 orta, 8 zayıf to
hum yılı, Mudurnu'da ise 1 zengin, 1 iyi, 4 orta, 5 zayıf tohum yılı olarak farklı
bir ayırım göze çarpar.
Yaş sınıfları metoduna göre amenaje edilmiş kayın ormanlarımızda genç
leştirme bloku, bölge bazında en yaşlı meşcerelere sahip bölmelerden ayrıl
maktadır. Bu durumda bazı meşcerelerin lll. çap sınıfına dahil ağaç gövdele
rinden oluştuğu halde idare süresi 120 yılı tamamladığı için gençleştirmeye
alındığı, bazı yaşlı meşcerelerin ise IV. çap sınıfında olduğu halde daha yaşlı
meşcerelerin gençleştirme blokunun sınırlı alanda dondurulmasından dolayı
bakım bloklarında bekletilişi sık sık rastlanılan bir olgudur.
41
Bu nedenle bu araştırma için kabaca yapılan tohum verimi (adetjm2) sı
nıflaması hem lll. ve hem de IV. çap sınıfı meşcerelerin ayrılabileceği düşünü
lerek belirlenen ortak kriterler olmaktadır. Oysa Almanya'da Avrupa Kayını
meşcerelerinde son yıllarda tamamiyle gaye çapını esas alan ve idare süreleri
de 170-180 seneye çıkartan bir düzenleme işletme amaçlarını da çeşitlendir
miştir (Soymalık)
Sovyet araştırıcı Mıschnıev, Molotkov'a atfen; Karpatlar ve Ukrayna'da or
talama 10 yılda bir zengin hasılat yılı, her 4 yıl ile 6 yılda bir iyi derece de hası
latın tekrarlandığını saptadığını ifade etmektedir. Batı Avrupa'da Avrupa Kayı
nı'nda zengin tohum yılları sıklığında aynı tekerrür söz konusu olmaktadır
(MISCHNIEV, 1984).
Kırım'da Doğu Kayını üzerine yapılan tohum verimi araştırmasında
1964-1971 yılları arasında yapılan gözlemlerde 1971 yılı 1050 m yükseltide zen
gin tohum yılı olarak göze çarpmaktadır. 1965, 1967, 1969 yılları ise orta to
hum yıllarıdır (MISCHINIEV 1984).
Wachter, (1964); Avrupa Kayını tohum yıllarının frekansı üzerindeki araştır
malarında; 25 yıllık bir periyatta iki zengin yıla karşılık, 5-7 civarında faydalanı
labilir tohum yılı olduğunu belirtmektedir. (OSWALD, H. 1981).
Yine farklı istatistiklere göre de Avrupa Kayınında 10 yıllık bir sürede orta
lama 1 zengin tohum yılı ve 3-5 yılında kısmen yararlanılabilir tohum yılı oldu
ğu saptanmıştır (OSWALD, H. 1981).
5. 7 Kayın Meşcerelerinde Tohum Veriminin irdelenmesi
Bolu yöresi kayın meşcerelerinde 24 deneme alanında bol tohum yılı
1987'de en az 152 adet, en çok ise 600 adet tohum verimi saptanmıştır. Hek
tar sahada ise en az ortalama 1.520.000 adet (yaklaşık 418 kg), en çok ise 6
milyon adet (yaklaşık 1650 kg.) tohum verimi elde olunmuştur.
iyi tohum yılı sayılan 1981 yılında ise 24 deneme alanında hektar alanda
en az 300 000 adet tohum (yaklaşık 82,5 kg) hektarda en fazla ortalama 4 630
000 adet tohum (yaklaşık 1273 kg) tesbit edilmiştir.
Orta tohum yıllarında ise hektarda 820 000 adet tohum (boş, dolu) yakla
şık 226 kg gelmektedir. Ancak sağlam tohum yüzdesi bu yıllarda% 50'nin altı
na düşebilmektedir.
42
MISCHNIEV'in Kırım'da yaptığı araştırmalarda verimli yıllarda hektara 250-400 kg sağlam tohum dökülmüştür. Fakat bu durum bazı bölgelerde sapma göstermiştir. Karpat'larda, Ukrayna'da verimli yıllarda hektara düşen tohum miktarı (sağlam) 1000 kg'dan fazladır.
Orta tohum yıllarında düşen sağlam tohum sayısı 1 280 000 ile 1 720 000
arasında değişmektedir. Hektar başına bu miktar 300-400 kg'ı geçmemekte
dir.
G.D. Jareshenkox, Armenia ve Caucasia rezerv edilmiş Doğu Kayını meş
cerelerinde, hektara 225 kg sağlam tohum miktarı (ortalama) ile benzer sonuç
ları 1957-1963 yıllarında elde edilmiştir. En büyük rekolte 0,7-0,8 meşcere ka
palılığına sahip Doğu Kayını meşcerelerinde elde edilmiş, 0,4-0,5 meşcere ka
palılığına indirilmiş Kayın meşcerelerinde ise tohum hasılatı iyi olarak belirtil
mektedir (MISCHNIEV 1984).
Bolu Orman işletmesi Ayıkaya Bölgesi-Ayıkaya serisi 60 no'lu bölmesi
1984 yılındakayın tohum meşceresi seçilmiştir. Bu tohum meşceresi 5, 6, 7, 8 no'lu deneme alanlarının içine aldığından tohum yıllarına göre değişim göste
ren rekolte Çizelge 5'de gösterilmiştir. Bu çizelgeden bir zengin tohum yılında hektardayaklaşık 542 kg sağlam tohum temin edilebileceği tahmin edilebilir.
1981 iyi tohum yılında sağlam tohum yüzdesinin çok düşük (% 21) oluşu
nitelik açısından çok olumsuz faktör olmuştur. Bu açıdan, Eylül ayı başlarında kupulalar açılıp boş-dolu oranları kontrol edilerek eğer bu nispet sağlam to
hum aleyhine ise, gençleştirme sahasına bakım bölmelerinden tohum toplatı
lıp takviye konusu düşünülmelidir.
Kayının doğal gençleştirme çalışmalarında iyi ve orta tohum yıllarındaki
tohum kaLitesinin de düşük olacağı gerçeği karşısında büyük alanlarda (25
hektardan büyük) çalışmayı genişletmek başırısızlığa davet olacaktır.
5.8 Yüksek Zon Populasyonlarında Tohum Verimi
Bolu Orman işletmesi Ayıkaya Serisindeki Doğu Kayını meşcereleri 700
m yükseltilerden 1650 m yükseltiye kadar saf ve karışık yayılış gösterir. Opti
mal yayılışı 950-1350 m yükseltilerde gösterirler.
Yüksek zon kabul edebileceğimiz 3 deneme alanı da sonradan diğer de
neme alanlarına ilave edilmiştir. Bunlardan birisi 1375 m de diğer ikiside 1610
m yükseltide alınmışlardır.
1610 m yükseltideki deneme alanında 11 yıllık gözlemlere göre; 2 iyi, 1 or-
43
1610 m yükseltideki deneme alanında 11 yıllık gözlemlere göre; 2 iyi, 1 or
ta, 8 zayıf tohum yılı belirlenmiştir Dolu Tohum Oranı olarak en yüksek değer
1987 yılında (% 73) elde olunmuştur. 1375 m'deki deneme alanında ise 1987
yılı zengin, 1991 yılı iyi tohum yılı olmuştur.
Özellikle 1610 m' deki tohum veriminin optimal yükselti basamakianna gö
re (950-1350 m) daha düşük olduğu görülmüştür.
44
TOHUM YILLARI
Les annees de fructificatıon
Zengin tohum yılı 1987
iyi Tohum yılları 1991
1981
Orta tohum yılları 1983
1984
1985
1986
1989
Fakir tohum yılları 1982
1988
1890
Çizelge 5: Bolu-Ayıkayası kayın tohum meşceresinde tohum verimi değişimleri. Table 5: Le variation de la fructification dans le peuplement porte-graine d' Ayı kayası.
m2'ye düşen Sağlam tohum Hektarda sağlam tohum hasılatı ortalama tohum %si recoltes de faine plein au ha
sayısı AÇIKLAMALAR Nembre au m2 F ai n es pleines Adetjha Kgjha
% Nombrejha
280 71 1988000 542 Tescilli To hum meşçeresine
221 52 1150000 314 isabet eden 1/4 hektarlık
143 21 300000 82 4 deneme alanından 11 yıllık
78 64 499200 136 sürede elde olunan verilerin
52 45 234000 64 ortalaması alınmıştır.
75 49 367500 100
79 28 221200 60 Tohum rekoltesine ait a~ırhk
51 48 244800 67 hesabında ortalama bin tane
16 o o o a~ırlığı 273 gr.üzerinden işlem
18 4 7200 2 yürütülmüştür.
10 10 10000 3
6 SONUÇ VE ÖNERiLER
Doğu Kayını meşcerelerinde yöre, bakı, çap sınıfları faktörlerinin tohum
hasılatına etkileri ve 11 yıllık bir sürede tohum veriminin değişim seyri araştırı
lan bu çalışmada aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Doğu Kayınının gerek doğal gerekse yapay gençleştirme çalışmalarında
gereksinim duyulan kayın tohumu yıllık rekolte miktarları 11 yıllık bir süre için
de çok belirgin varyasyon göstermektedir.
Doğu Kayını tohumu verimliliği üzerine, klimatik faktörlerin bir yıl öncesin
den etkinliği olmakta, sıcak ve kurak geçen bir yıl öncesinin haziran ve tem
muz ayları gelecek yılın bol tohum habercisi olabilmektedir. Bolu Meteroloji istasyonunun (742) klimatik değerlerine göre, deneme alanlarındaki tohum hası
latı arasında daha önceden bilinmekte olan bu ilişki yeniden doğrulanmış olmaktadır. Ancak bu ön tahminleri yanıltacak hava halleri (gelecek yılın nisan
ve mayıs aylarında geç donlar, şiddetli yağmur, dolu ve fırtınalar) olumsuzluk
lara yol açabilmektedir. Bu meterolojiye bağlı olan fenolojik gözlemlerde dikkatli olmak gerekecektir.
Doğu Kayınında bol tohum yılını tahminde erkek çiçek rekoltesinin yük
sek oluşu da önemli bir gözlem olmaktadır. Bu çalışmada deneme alanlarında birim alana düşen erkek çiçek sayılarıyla aynı birim alana sonbaharda dökü
len tohum sayıları arasında istatistiki bir doğrusal ilişki kurulabiimiştir (r=O,
8641). Doğal gençleştirmede bol tohum yılını bir iki ay bile olsa önceden tah
min edebilmek, büyük alan siper işletmesi üzerinde çalışılabilecek sahanın ha
zırlığında teknik elemana önemli bir avantaj sağlayacaktır.
Doğu Kayını erkek çiçekleri Avrupa Kayınında olduğu gibi % 90 olarak ha
ziran ayı başına dek ağaçtan yere dökülmektedir. Gözle yerde farkedilmesi ko
lay olan erkek çiçeklerin birim alandaki sayılarının ortalaması bölüm 4.1 de
açıklandığı üzere m2'de 1700 adet olduğu zaman, ekim, kasım aylarında do
ğal gençleştirme için yeterli olabilecek m2'ye 250 adet tohumun (boş ve dolu)
dökülebileceğine tekabül ettiği görülmüştür.
Bu ilişkiden hareketle, bol tohum yılı şayet haziran ayının ortasında pratik
bir gözlemle belirlenirse; ağaç dallarının tohumlar nedeniyle sarkmasının gö-
46
züktüğü ağustos ayında kesinleşinceye kadar, haziran ortasından ağustos ortasına dek iki aylık kıymetli bir zaman periyodu kazanılmış olmaktadır.
Uygulamacılar, erkek çiçek sayımını haziran ayı ortasında gençleştirme
bölmesinde hektarda 10-15 adet noktada hazırlanmış 1 m2'1ik çıtadan şablonu
toprağa koyarak yapar ve m2'ye giren erkek çiçekler naylon tarbalara konu
lup daha sonradan büroda sayılıp ortalamaları bulabilirler.
Arazide saptanan ortalama erkek çiçek sayısından Şekil 5' e bakarak son
baharda dökülecek ortalama tohum (boş-dolu) miktarları yaklaşık bir oranla
saptanabilecektir.
Gençleştirme bölmelerinde mayıs ve haziran ayında ağaç yapraklarında
(kayında yaprakianma ve çiçeklenme beraber oluşur) kavrulma hali, kahveren
gi kırmızımtrak renklerin görüldüğü zaman, çiçeklerinde geç don zarariarına
maruz kalabileceği rüşünülmelidir. Böyle bir durumda bu fenolojik gözleme girişilmemesi gerekir. Zira dişi çiçekler -1.4 co ile -3.0 co dondan kırılıp, dökül
mektedir. Erkek çiçek kurulları -1 Co'de zarar görmektedir (OSWALD, 1981).
Doğu Kayını meşcerelerinde birim alana (m2)'ye düşen tohum verimi, deneme alanlarına sistematik olarak yerleştirilmiş galvaniz saçtan yapılmış ka
panlarla elde edilmiştir.
- 11 Yıllık gözlem (1981-1991) sonuçlarına göre; Bolu yöresinde 1987 yılı
kayın tohumu verimi (nitelik ve nicelik) bakımından en zengin yıl olmuştur. Bu durum üç Orman işletme Müdürlüğü'nde önemli bir sapma göstermemiştir.
1987 yılı Kasım ayı sonlarına doğru ağaçların altında topraktan avuçla tohum
toplanabilir bir tohum verimi göze çarpmıştır. 1987 yılı Uludağ Göknarları için de zengin tohum yılı olmuştur. Bolu Şerif Yüksel Araştırma Ormanında yapı
lan Uludağ Göknan tohum verimi çalışmasında m2'ye ortalama 700 adet tohu
mun döküldüğü saptanmıştır. 1987 yılından sonra 1991 yılları deneme alanla
rında en fazla tohumun elde edildiği iyi yıllar olmuştur. Ancak 1981 yılının to
h umlarında sağlam tohum %'si Yığılca'da 9, 10,14 no'lu deneme alanları istis
na tutulursa diğerlerinde % 7-38 arasında olup, çok düşük bulunmuştur. Bu
nun bir sebebi tohum embriyosunun gelişimi döneminde sıcak kuru yaz geç
mesi boş tohum oranını yükseltmiş olabilir. Nitekim Bolu Metoroloji istasyo
nu'nun 1981 yılı Temmuz, Ağustos ayı verilerine göre kuraklık indisi tesbitleri
2,36 ve 1,3 olarak oldukça kurak bir yazın geçtiğini göstermektedir.
-Verimlilik açısından zengin 1987 yılı ve iyi olan 1991 yılı ve 1981 yılından
47
sonra, 1985, 1983, 1989 orta tohum yılları kategorisine sokulabilir. 1982, 1984, 1986, 1988, 1990 yıllarını ise fakir tohum yılları olarak göstermek mümkündür.
-Bolu yöresinde 1981-1991 yılları süresince 11 yılda bir zengin, iki iyi, to
hum yılına raslanmıştır. Kırım'da 1964-1971 yıllarında yapılan araştırmada bu
na benzer sonuçlar alınmıştır. Bu demektir ki, zengin tohum yılı 3 veya 5 hatta
4-5 yıl aralıklarla değil, daha geniş yıllarda olmaktadır. Ancak iyi tohum yılları
da, küçük alanlarda doğal gençleştirme çalışmasına gitmek veya fidanlıklar
için tohum tedariki açısından kısmen yararlanılabilecek tohum yılları olmakta
dır.
Silvikültür planlarının tanziminde anahtar bir rol oynayacak bol ve iyi (kıs
men yararlanılabilir) tohum yılları frekansı Bolu Yöresi için 4-6 yıl bulunmuştur.
Bu sonuç Sovyet araştırıcı Molotkov'un Karpatlar ve Ukrayna'daki tesbitleriyle
benzerlik göstermiştir.
iyi tohum yıllarında en fazla 1 O hektarlık bir zonda doğal gençleştirme ça
lışması planlamak ve tohumlama kesimini geniş alanlara dağıtmamak en iyi
yol olacaktır.
-Doğu Kayınının değişik bakılarında, kuzey (soğuk bakı) ve güney (sıcak
bakı) bakılarda seçilmiş deneme alanlarında bakı faktörünün tohum verimi üzerine anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.
- Doğu Kayını meşcerelerinde yaş faktörü yerine çap sınıfları esas alınarak seçilmiş deneme alanlarında tohum verimi IV. çap sınıfı gövdeleri içeren deneme alanlarında önemli derecede farketmiştir. Bu sonuçlara göre tohumla
ma kesiminden sonra yaşlı kayın ağaçlarının tohumundan istifade edilmesi ve
birinci ışık kesimine kadar bu ağaçların sahada bekletilmesi başarılı gençlik
oluşumuna katkı kabul edilmelidir.
Bolu yöre:' Doğu Kayın meşcerelerinde birim alan (m2) de tesbit edilen
tohumların kalitesinde birblrini takip eden yıllarda geniş varyasyonlar görül
mektedir.
Zengin tohum yılı olarak kabul edilen 1987 yılında elde olunan tohumların
sağlam tohum yüzdesi, diğer tohum yıllarına oranla çok yüksek bulunmuştur.
Fakir tohum yıllarında sağlam tohum yüzdesi sıfır dahi olabilmektedir.
Araştırma deneme alanlarında zengin tohum yılında dökülen tohum (do
lu, boş ve hastalıklı) birim alan (m2) da en düşük ortalama 152 adet, en yük-
48
sek ortalama ise 600, hektarda en az 1 520 000 adet (yaklaşık 415 kg) en çok ise 6 milyon adet (yaklaşık 1650 kg) tohum verimi elde edilmiş olmaktadır (Bin dane ağırlığı ortalama 273 gram kabul edilmiştir).
Bahis konusu bu değerler, 5. 7 bölümünde açıklandığı üzere Rusyada ki
Doğu Kayını meşcerelerinde elde olunan verilere paralellik göstermektedir.
-Bolu Orman işletmesi Ayıkaya Bölgesi'ndeki 60 no'lu Kayın tohum meş
ceresi 1984 yılında ayrılmıştır. Bu meşcerede önceden tesis edilen 5,6,7,8
no'lu deneme alanları bu meşcerenin hasılatı hakkında ışık tutmaktadır. Çizel
ge (S)'den görüleceği üzere bir zengin tohum yılında hektarda yaklaşık 542
kg sağlam tohum rekoltesi sağlanabilir.
Populasyonlarda birim alanda (m2) de tesbit edilen tohumların sağlam to
hum yüzdesi, özellikle birbirini takip eden yıllarda geniş varyasyonlar göster
mektedir.
Bol tohum yılı olarak kabul edilen 1987 yılında tüm deneme alanlarında
sağlam tohum yüzdesi miktarları iyi, orta ve fakir yıllara oranla çok yüksek bulunmuştur.
49
.ÖZET
Bolu Yöresi Doğu Kayını ormanlarında tohum verimini araştırmak için
1981 yılında bu çalışmaya başlanılmıştır.
Deneme alanları Mudurnu, Bolu, Yığılca Orman İşletmelerinden 8 adet ol
mak üzere, bakı (kuzey, güney) ve çap sınıfları (lll ve IV. çap sınıfı) faktörleri
ne de özen gösterilerek seçilmiştir.
Her deneme blokunda kapalılık, ağaç sayısı, göğüs yüzeyi gibi meşcere
karakteristiklerinin birbirine yaklaşım göstermesine dikkat edilmiştir. Deneme
alanlarında 9-12 adet ahşap ayaklı, galveniz .;;açtan kesik koni şeklinde yapıl
mış, 1/4 m2 ağızlı tohum kapanları sistematik olarak yerleştirilmiştir.
Araştırma çalışması 11 yıllık bir süreyi kapsamakta olup, istatistiki değer
lendirilmelerde faktöriyel tarzda desenlerımiş deneme bloklarında elde olunan
veriler varyans analizi ile incelenmiştir.
1984 ve 1985 yılında m2'ye dökülen erkek çiçek sayısı ile meyva (boş ve
dolu) sayısı arasında bir korelasyon olduğu saptanmıştır. Bu ilişkilerden hareketle bol tohum yılını tahminde haziran ayı ortası fenolojik gözlemleri yardımcı
olabilir.
Araştırma bloklarının yer aldığı Orman İşletme Müdürlüklerindeki meşcerelerde 11 yıllık sonuçlara göre hepsinde 1987 yılı bol tohum yılı olarak göze
çarpmaktadır.
Kuzey ve güney bakılarda seçilmiş deneme alanlarında elde olunan verile
rin analizinde; bakı faktörünün tohum verimi üzerine anlamlı bir etkisi görülme
miştir.
Yaş faktörü yerine çap sınıfları esas alınarak düzenlenen lll.çap sınıfı
(36-51.9 cm) ve IV.çap sınıfı (52 cm ve yukarısı) karakterize eden deneme
alanlarındaki tohum verimi önemli derecede farklılık göstermiştir. Yaşlı ağaçla
rın yer aldığı deneme alanlarında tohum verimi açısından daha yüksek değer
ler elde edilmiştir.
Deneme alanlarında m2'de tesbit edilen tohumun kalitesi özellikle birbirini
takip eden yıllarda geniş varyasyonlar göstermiştir. Bol tohum yılı olarak ka-
so
bul edilen 1987 yılında tüm deneme alanlarında sağlam tohum yüzdesi miktarları diğer iyi, orta ve fakir tohum yıllarına oranla çok yüksek bulunmuştur.
Bolu yöresinde ele alınan bu çalışmanın ana sonuçlarından birisi de Doğu Kayını meşcerelerinin verimli yıllarının sıklığının (frekansını) belirlenmesi ol
muştur.
1981-1991 yılları arasında üç orman işletmesinde alınan deneme alanların
da elde olunan tohum verimi, Alman Orman işletmeleri talimatnamesine göre
tohum sınıflamasına sokulursa; 1987 yılı zengin (bol), 1991 ve 1981 yılı iyi,
1983, 1985, 1989 orta, 1986, 1984, 1988, 1990, 1992 yılları zayıf (fakir) tohum
yılları olmaktadır. 11 yıllık sürede Bolu yöresinde bir zengin, iki iyi, üç orta ve
beş zayıf tohum yılı belirlenmiştir.
Bu değerlendirme işletmeler ayrı ayrı düşünüldüğünde farklılık göstermiş
tir. Ancak zengin tohum yılı bazen 2 adet olarak ortaya çıkmakta, iyi ve orta
tohum yılları sınıflamaları yer değiştirmektedir.
Bolu Yöresinde Kayın doğal gençleştirmesinde silvikültür planlarının tanziminde anahtar rol oynayacak bol ve iyi (kısmen yararlanabilir) tohum yılları fra
kansı 4-6 yıl saptanmıştır. iyi tohum yıllarında da küçük alanlarda (en fazla 10
Bol tohum yılı 1987 yılında deneme alanlarında dökülen tohum (toplam) m2'de en az ortalama 152 adet; en çok ise 600 adet saptanmıştır. Hektar sahada en az 1 520 000 adet (yaklaşık 418 kg) en çok ise 6 milyon adet (yaklaşık
1650 kg) tohum verimi elde edilmiştir.
Bolu Orman işletmesi Ayıkaya Bölgesin'deki 60 No'lu kayın tohumu meş
ceresi 1984 yılındakayın tohum meşceresi olarak ayrılmıştır. Bu bölmeye isa
bet eden 5. 6, 7, 8 rıo'lu deneme alanları tohum hasılatı hakkında ışık tutmak
tadır. 1987 bol tohum yılında hektarda ortalama 542 kg sağlam tohum verimi
sağlanmıştır.
Araştırma ile Doğu Kayınının tohum verimi konusunda 11 yıllık sonuçlara
dayalı olarak kayının doğal gençleştirmesinde Silvikültürel Planlamayı yapar
ken dikkatli olmak gereği bir daha belirginleşmiş olmaktadır.
sı
RESUME
Cet recherche est appliquee pour determiner sur la fructification dans les peuplements du H@tre orientale (Fagus orientali s Lipsky.) Les places d' essai ont ete choisi 3 directions de l'exploitation de for@ts (Bolu, Mudurnu, Yığılca)
Les facteurs principales de cet essai sont: L' orientation, Les classes de diametre, situation, il ya total 24 les places d'essai. La surface de chaque
bloc est de 0,25 ha.
Dans un chaque bl oc so nt situ@es 9-12 pieges, la t61e galvanisee et 1 14 m2 superficiel.
Cet recherche a commence du 1981 etilafini 1991 (11 ans)
Les peuplements de H@tre orientale a 950-1200 metres d'altitude (son ai re optimal e).
On a determine la relation lineaire entre le fleur male - fal'ne par m2. Une
simple observation au sol laissait done prevoir une passibilite de fainee importante des cette date.
Si le nombre des fleurs males arrivant dans les pieges a ete considerable; 1800 fleursjmetre carre, on peut voir a l'abondance de la fructification.
Mais en ce qui coreerne l'influence du microclimat l'annee meme de la fructification; sur l'effet nefaste des gelees tardives au moment de la floraison.
D'apres l'observation 11 annuelles (1981-1991), en 1987, rabondance de la fructification du H@tre. En 1981 et 1991 deux bonne fainees; 1983, 1985,
1989 sont fainees partielle utisable les annees, 1982, 1984, 1986, 1988, 1990
sont faible fainees.
Pour un e period e de 11 ans (1981-1 991), on peut compter sur 2-3
fainees partielle utisables, Une abondante fainee, deux bonne fainees dans le
region a BOLU (La region de la M er noire ouest).
D'apres les resultats cet recherche; Les expositions n'ont pas les influences sur la fructification.
52
Mais les dasses de diametre ont une grande influence sur l'abondance de la fructificatiorı.
D'autre part dans les peuplements trop mOre de la fructification ont observe plus grandes recoltes.
En 1987, de % faine qui est plus grand d'autre les fainees (% 39-85) la chute les nombres total de fainesjm2 sont 152 minumum et 600 maximum
(En 1987). il ya en moyenne 542 kg Recolte defaine pleine dans un hectare en 1987 la chute des faines sont 415 kg minumum et 1650 kg maximum
recoites.
Ces resultats de la fructification est le meme dans Crimea (Russie)
Enfin les forestiers s'interessent de puis tres longtemps a 1' observation de l'importance et de la periodicite des fructifications du H@tre.
L'estimation quantitative et qualitative d'une fructification est tres important a debut le mois aoOt. Une bonne fainee pour la regeneration de la naturelle porte les certaines facteurs de risques (% faine pleine faiblesse).
53
KAYNAKÇA
ALAGÖZ, A. 1984: Kayın Tohumlarının Saklanması Mümkündür. Or.Müh.Dergisi. Y. 21. Aralik SayiSI
AROL, N. 1959: Bolu Civarmda Baz1 Göknar, Kaym, Çam Saf ve Kanş1k Meşcerelerinde Ölü Örtü Miktan ve Besin Muhtevasi Üzerine Araşt~rmalar. Yenilik Basımevi. istanbul.
ASAN, ü. 1987: Batı ve Orta Karadeniz Yöresindeki Doğu Kayını Ormanlarında Bonitet Araştırmaları. i. ü. Orman Fakültesi Dergisi Seri A. Cilt 37. Say1 1.1987
ASLAN, S.1978: Radyasyonun Kaym Tohumunun Saklama Sürelerine Olan Etkileri Üzerine Araştirmalar. Or.Araş.Ens. Tek.Bül. 1978
ATAY, i. 1982: Doğal Gençleştirme Yöntemleri l.i.Ü.Or.Fak.Yay.No: 306, 1982
ATAY, i. 1982: Doğal Gençleştirme Yöntemleri ll, i.ü.OrmFak.Yay.No: '320 1982
AYTUG, B. ve YALTIRIK F. 1966: Polinolojide Gözlemlerin Önemi ve istanbul Çevresi Doğal Bitkilerinin Çiçek Açma Zamanları i.ü.Orman Fakültesi Dergisi Seri A.Cilt XVI Say1 1.istanbul.
AYTUG, B. 1973, istanbul Yöresinin Polinizasyon Takvimi. Cilt 23-A, No 1, i. ü. Orman Fakültesi Dergisi. istanbul.
BERKER, A. 1945: Silvikü/tür. Cilt 1. Orman Umum Müdürlüğü Yayınlarından
BLUMENTHAL, M, m 1948: Bolu Civan ile Aşaği Kizilirmak Mecras1 Arasmdaki Kuzey Anadolu Silsi/elerinin Jeolojisi. mT.A.Ens.Yay. No: 13 Ankara.
BOYDAK, m 1977: Eskişehir - Çatac1k mmt1kas1 ormanlannda sançam (Pinus silvestris L.) 'm Tohum Verimi Üzerine Araşt~rmalar. i.ü.Or.Fak.Yay.No: 230 1977 istanbul
ÇEPEL, N. 1966: Orman Yetişme Muhiti Tamt1mmm Pratik Esaslan ve Orman Yetişme Muhiti Haritac!l!ğl istanbul
EREL, m 1967 : Orman ağacı tohumları O.G.m Teknik Haberler Bülteni Sap 23 Eylül 1967.
EREL, m 1966 : Almanya'da tahumculuk ile iştigal eden Devlet Müesseseleri OGm Teknik Haberler Bülteni. Say1 26. 1966 Aralik ANKARA
54
GEZER, A. 1983 : Doğu Ladini ve Doğu Kayınında tohum ve fidan üretimi esas/an. OrJVTüh.Der. Say1 11 Kas1m ANKARA
KANTARCI, D.m1979: Aladağ kütlesinin (Bolu} Kuzey alanındaki Uludağ Göknan ormanlannda yükselti-iklim kuşaklanna göre baz1 ölü örtü ve toprak özelliklerinin analitik olarak araştmlmas1. i.ü.Or.Fak.Yay.No: 274 iSTANBUL
KOBEL, F. 1944: Meyvac!lığm fizyolojik ve biyolojik esasları. Y.Z.E. Basımevi 1944. Çeviri. Sabahattin ÖZBEK.
iNRA, 1981 : Le Hetre, PARiS
MATTHEWS, J.D.1967: a- Orman ağaçlannın tohum verimini etkileyen faktörler (Çeviren BAŞKÖK, T) Or.Müh.Der.Sayı 10
MATTHEWS, J.D.1967 : b- Orman ağaçlannın tohum verimini etkileyen faktörler. (Çeviren BAŞKÖK, T.) Sayı 12
MINCHNIEV, V.G. 1984: Fructification of beech in reserved forest of the crimea. State University of Simferepol. (Rusçadan ingilizeeye Çeviri m VANCZEWSKI)
ODABAŞI, T. 1983 : Silvikültür Planlama i.ü.Or.Fak.Yay.No: 351 iSTANBUL 1983
ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTiTÜSÜ 1985: Kaym muhtelif yayınlar Serisi:· 42, (El Kitabı Dizisi: 1) ANKARA
OSWALD, H. 1981 : Le Hetre. Regeneration Naturelle. Page 207-216 iNRA. PARiS
SAATÇiOGLU, F. 1970: Belgrad ormanmda kayının büyük makta/ı siper metodu ile tabii olarak gençleştirilmesi üzerine deney ve araştirmaların 10 y11fık sonuçlan i.Ü.Or.Fak.Der.Seri A. Sayı 2
SAATÇiOGLU, F. 1971 :Orman ağacı tohumlan i.ü.Or.Fak.Yay.No: 173 1971
SALKAYA, m 1943 : Orman fenolojisi ve neticeleri /.Orman ve av yıl. 15 sayı. 7 ANKARA.
SUNER, A. 1982: Düzce, Cide ve Akkuş mıntıkalannda saf Doğu Kaym1 meşcerelerinin doğal gençleştirme sorunlan üzerine araştirmalar. O.A.E. Teknik bülten serisi No: 107, ANKARA
TACON, F, L-LOUARN, H-ENCLER, J.m 1982: Kayının doğal yolla gençleştirilmesi üzerine kuşların ve kemiricilerin etkileri. Ormancı/ık Araş, Ens.Der. Temmuz 1982. Çeviri. Suat TOSUN.
TACON, F.L.1983 : Kayının doğal yolla gençleştirilmesi üzerine ve kemiricilerin etkileri. Or.Araş.Ens.Dergisi Ocak 1983. Çeviri Suat TOSUN.
55
TACON, F.L.OSWALD, H. 1983: Kayının tohum verimi üzerine mineral gübrelemenin etkisi. Or.Arş.Ens.Der. Temmuz Çeviri Suat TOSUN
TEISSiER DU CROS (E) 1990 : Fransa'da Kayının değişkenliklerinin araştırılmasına ilişkin yeni sonuçlar. Revue Fores. Françaıs Orman Araş.Ens.Der.Sayt 1. 1990 ANKARA Çeviri Suat TOSUN
TOSUN, S. GÜLCAN, E. 1985: Doğu kaym1ntn (F.orienta/is Lipsky) Yapay yolla gençleştirilmesi olanaklan üzerine araştirmalar. Or.Araş.Ens.Tek.
Büi.No: 133
TOSUN, S. 1986: Doğu Kayınında (Fagus orientalis Lipsky) Çiçek-Meyva ilişkisi ve pratik gözlem önerisi. Or.Araş.Ens.Der.Say1 2 1986
TOSUN, S. 1991 : Kayında arzulanan doğal gençlik başarısı Orman mühendisliği dergisi Eylül 1991 ANKARA.
THIEBAUT, B-VERNET, P. 1981 : Le H tre. Reproduction. Page 198-205 iNRA. PARiS
ÜRGENÇ, S. 1967 : Türkiye'de çam türlerinde tohum tedarikine esas teşkil eden problemlere ait araştirmalar. Orman Genel Müd. Ya,yını. No: 46 iSTANBUL.
ÜRGENÇ et all. 1989 : Klzlfçam (Pinus brutia Ten.) meşcerelerinde aralama ve hazirlama kesimlerinin tepe gelişimi ve tohum haslfatma etkileri üzerine araştirmalar. Or.Araş.Ens.Tek.Büi.No: 210 ANKARA
56
57
EK 1 Appendice
Split-plot Varyans Analizi Les analyses variences
Değişim Kaynağı S.D Kareler Toplamı Ortalama Kareler F Source
Bloklar 3 17.35983 5.78661 2.01
Yıllar 9 4442.39606 493.59956 171.79 ***
Hata 1 27 77.57858 2.87328
Yer 2 84.33887 42.16943 11.20 ***
Yıllar x Yer 18 435.03363 24.16854 6.42 ***
Hata 2 60 225.86240 3.76437
Çap Sınıfı 70.88223 70.88223 11.18 **
Yıllar x Çap Sın. 9 120.56254 13.39584 2.11 *
Yer x Çap Sınıfı 2 42.70664 21.35332 3.37 *
Yıl x Yer x Çap Sın. 18 65.57125 3.64285 0.57
Hata 3 90 570.76180 6.34180
Genel 239 6153.05400
(0.01 olasılık düzeyinde güvenirli) vı \Q
0\ c
EK2 Appendice
Split-plot Varyans Analizi Les analyses variences
Değişim Kaynağı S.D Kareler Toplamı Ortalama Kareler F
Source
Bloklar 3.15230 3.15230 1.49
Yer 2 9.31873 4.65936 2.21
Hata 1 2 4.22148 2.11074
Bak ı 0.91850 0.91850 1.13
Yer x Bakı 2 2.87362 1.43681· 1.77
Hata 2 3 2.43274 0.81091
Çap Sınıfı 1 14.85795 14.85795 8.8":i *
Yer x Çap Sınıfı 2 8.58651 4.29325 2.56
Bakı x Çap Sınıfı 6.16252 6.16252 3.67 *
Yer x Bakı x Çap Sn 2 1.465441 0.73271 0.44
Hata 6 10.07751 1.67959
Genel 23 64.06726
(0.05 olasılık düzeyinde güvenirli)
EK3 Appendice
Deneme alanlarında yıllara göre dolu tohum yüzdeleri (ortalama m')
Variation de pourcentage de fa'ines vides dapres les annees {moyenne m2) dans les lieu des essaies
KUZEY (NORD) GÜNEY (SUD)
YER YILLAR lll. ÇAP IV.ÇAP lll. ÇAP IV. ÇAP SlNlFI SlNlFI SlNlFI SlNlFI
Li e u Annees (La classe (La classe (La classe (La classe dessai diametre) diametre) diametre) diametre)
29 10 17 62 22 35 48 20 1990 o o o o 6 - - 3 1991 55 45 51 49 27 28 35 40
1981 13 18 20 31 35 24 39 23 1982 o o o 3 o o o o 1983 52 57 55 52 54 57 46 56 1984 31 12 2 o 17 29 37 10 1985 29 55 50 b4 50 48 43 60
MUDURNU 1986 o 11 o o 2 5 6 o 1987 56 49 46 49 79 56 66 53 1988 12 o o o o o o o 1989 18 53 48 33 33 26 17 47 1990 o o o o o 2 o o 1991 22 15 33 24 45 25 45 39
61
Deneme Alanı
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
62
EK4 Periyotlar itibariyle tohum dökümünün seyri (1981 yılı) Les chutes des faines d'apres les periotes (1981 annee)
PERiYOTLAR (1981 Yılı) TOPLAM
1 EYLÜL-20EKiM 21 EKiM • 2 ARALIK
Adetjm2 Sağ. To. Tohum Adetjm2 Sağ. To. Tohum Adetjm2 Sağ.To. %si %si %si %si %si
EKS Periyotlar itibariyle tohum dökümü seyri {1982 yılı)
Les chutes des faines d'apres les periotes (1982 annee)
PERiYOTLAR (1982 Yılı) TOPLAM
1 EYLÜL- 20 EKiM 21 EKiM - 2 ARALIK
Adetjm2 Sağ. To. Tohum Adetjm2 Sağ. To. Tohum Adetjm2 Sağ. To. o/o si OJo si %si %si %si
7 o 89 1 o 12 8 o 20 2 88 3 17 12 23 2
24 1 80 6 o 20 30 1
17 2 89 2 o 11 19 2
3 o 100 o o o 3 o 39 o 87 6 o 13 44 1
5 o 80 1 o 20 7 o 10 o 89 1 o 1 12 o o o 100 o o o o o 1 o 100 o o o 1 o o o 100 o o o 1 o 1 o 100 o o o 1 o o o o o o o o o o o o 1 o 100 1 o 2 o 100 o o o 2 o 9 o 95 o o 5 9 o 3 o 90 o o 10 3 o
16 o 89 2 o 11 18 o 18 o 73 7 o 27 25 o 14 3 84 3 o 16 17 o 4 o 78 1 o 22 5 o 2 o 86 o o 14 2 o 3 o 10 o o o 3 o 2 o 100 o o o 2 o 9 o 87 1 o 13 10 o o o o 1 o o 1 o o o o o o o o o
63
Deneme Alanı
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
64
EK6 Periyotlar itibariyle tohum dökümü seyri (1983 yılı)
Les chutes des faines d'apres les periotes (1983 annee)
PERiYOTLAR (1982 Yılı) TOPLAM
1 EYLÜL- 20 EKiM 21 EKiM - 2 ARALIK
Adetjm2 Sağ.To. Tohum Adetjm2 Sağ.To. Tohum Adetjm2 Sağ. To. o/o si %si 'Yas i %si %si
Ek: 11 Yığılca 9,10,11,12 no'lu Deneme Alanlarında Tohum Veriminin Değişimi. Variation da la fructification de sessais No 9,1 O, 11,12
69
• .. ~ .!! • D. ..
"' .. ... ll .. ... .. lı ll ... ... ~
" .... s .. .il ~ o J .. ~
o ... ... .... "" "' tl o § "' ID ..
fl u ~ 1 .. n
"' "" t:l 0 . ,
~
o U'\ o N O
"'
z"'/"'fl'tl;j a.ı:qı::cıı
uı't.lOS ı:mqoı uelina o.ı:. -:om
166
06G
686
006
1.96 ı:ı .. 996 -~
""' ~86 ..
.!! ?66 ';:l ,., (86
cC C
lG C
... " "" ... " ,,
~ H ~!;
.~ <
~"~
:7\
"' ... u ~ < ; :
t~
"
o o "'
o
"' "'
ZW/;)Jt8J dJQtU;;>~
ısr.-\cs wnqoL uaS~a a.\,Zw
Ek: 12 Yığılca 13,14,15,16 no'lu Deneme Alanlarında Tohum Veriminin Değişimi. Variation da la fructification de sessais No 13, 14, 15,16
70
•• ~ .!!'il ... . . ~ 1 ~ .. . ~ :ı CD ~ .... h ı rı: ~~
J k ~
:i 1 ! .. il ID
z•lo.rr•ı. o.ı:cııııoıı
wu:ııs -;ı; u oAoo e.t, z•
t66
Q66
686
9116
L96a • 9116) Q!Eik
Yll6:'! .. ,... (G6
~
t86
o N
!il ;S < ~ f;l "' "'
"' ...
8:i?. ., ....
z•to.rr•ı. o.rcııı:oıı
nıu:we ı:r~;ı; u•~oo e.t, /"
t66
066
686
006
UJ6 • . 'g
996~
ı;aı; .. .. .... Yll6";: ,.. (86
~
t66
L96
" 9G6-~ ii < !i06 •.
Ek: 13 Mudurnu 17,18,19,20 no'lu Deneme Alanlarında Tohum Veriminin Değişimi. Variation da la fructification de sessais No 17,18,19,20
71
• .. d .... o~ .... • c. .
"' . ... . .. " .... • :. :!
" E .!1 ll " a o ô il !'< .E "' ! o "' "' "' Iii ~~
~ ,g ~ <
ID f;l !il "' A
o o "'
166
066
6116
W6
LE6
9116
!086
t96
{96
Zll6
tll6
166
066
6116
996
LE6
9116
~6
fll6
(116
Zll6
tG6
o o o "' <'\ N
8 ~ 8 o o "' "' ... ...
z"I"">•J a.ıqcıoıı
u uliS ııınııoı uocna a.c, a'"
• • ] " .!1 .... .. ,..
.. • ] ~ .... .. ,..
... "' H .. ~ ~ "' i"l
1
o ll\
"'
t66
066
696
006
196
Ek: 14 Mudurnu 21,22,23,24 no'lu Deneme Alanlarında Tohum Veriminin Değişimi. Variation da la fructification de sessais No 21,22,23,24
72
.---------~--------------------------~oı:.:;
ov cıı ı:: ı:ı cıı ...,
ı:.:; E ı., o
::s cıı ı:ı
OE ([)
_-,.,: (!)
n c
ı:.:ı2 -""' ....... -""' co (_
::J
02 :or::
OT +
o o o o o o o o o ın o ın o ın nı tü ru
e ~ :ıaplf
.E ı.,
o cıı 8 >
EK: 15
Bolu-Ayıkaya Deneme Alanlarında 11 Yıllık Tohum Verimi ile 11 Yıllık Bolu-ili
Temmuz Ayı Kuraklık indeks Değerlerinin Regresyon Analizi
(Tohum yılından bir önceki yılın temmuz ayı iHşkisi aran mıştır)
73
EK16
Appendice
Bir Kayın meşçeresinde kenardan içe doğru uzaklık ile toplam tohum sayısı ve
boş tohum yüzdesi, taze tohum ağırlığının değişimi (Markus, 1959)
Variation du nambre total de faines, de la proportion de faines vides et du poids frais
moyen d'une faine, en fonction de la distance a partir de la bordure du peuplement
(Markus, 1959)
Meşçere Kenanndan M2'deki toplam Boş tohum Birtohumun
içe doğru mesafeler tohum sayısı yüzdesi ortalama taze
ağırlığı
Distance 'a partir de Nambre tôtal Pourcentage de Poids frais moyen
la bordure. de faines 1 m2 faines vides. d'une faine.
metre Adetjm2 % (mg.)
0.5 234 21 276
5.5 236 21 283
10.5 188 25 268
15.5 209 35 274
20.5 206 30 280
25.5 155 32 276
30.5 123 24 260
35.5 122 43 264
40.5 73 37 264
45.5 84 38 266
74
EK17 Appendice
Avrupa Kayınında meyvalanma üzerine farklı yetişme ortamlarının etkileri (BECKER ve Ark. 1977).
lnfluence du type de station sur la fructification du hetre (d'apres BECKER et al., 1977)
M2 350 350 kupula 322 sayısı 300 295
258 250
200 189
150
ın 100
A B c D E F
A- Kurakçıl Kireçli Kayın Ormanı. Rendzina ve esmerimsi rendzina. Güney bakı (çok meyilli). Hetraie calcicole xerophile. Rendzines et rendzines bruniffiees. Exposition sud. (Pente forte)
B- Kireçli Kayın - lhlamur Ormanı-Rendzina ve esmerimsi rendzina. Kuzey bakı (Çok meyilli) Hetraie a tilleul calcicole. Rendzines et brunifiees. Exposition nord ( Pente forte).