ÜNİTE 3 ÇOCUK PSİKOLOJİSİ VE RUH SAĞLIĞI Doç. Dr. Ayşe OKANLI İÇİNDEKİLER • Duyum, Algı ve Algılama • Algının Özellikleri • Algıyı Etkileyen Faktörler • Algı Yanılması • Duyum ve Algı arasındaki farklılıklar HEDEFLER •Bu üniteyi çalıştıktan sonra; • Algı , algılama ve duyumun ne olduğunu açıklayabilecek, • Algılama biçimleri hakkında genel bilgi sahip olabilecek, •Algının özelliklerini ifade edilebilecek, •Algıyı etkileyen faktörleri sıralayabilecek ve duyum ile arasındaki farkları açıklayabileceksiniz. DUYUM VE ALGI KAVRAMLARI
20
Embed
•Duyum ve Algı arasındaki farklılıklar Doç. Dr. Ayşe OKANLI · Gestalt Algılama Kuramı Yirminci yüzyılın başında, Almanya'da gelişen bir psikoloji okulu olan Gestalt
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
ÜNİTE
3
ÇOCUK PSİKOLOJİSİ
VE RUH SAĞLIĞI
Doç. Dr. Ayşe OKANLI
İÇİN
DEK
İLER • Duyum, Algı ve Algılama
• Algının Özellikleri
• Algıyı Etkileyen Faktörler
• Algı Yanılması
• Duyum ve Algı arasındaki farklılıklar
HED
EFLE
R •Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
•Algı , algılama ve duyumun ne olduğunu açıklayabilecek,
•Algılama biçimleri hakkında genel bilgi sahip olabilecek,
•Algının özelliklerini ifade edilebilecek,
•Algıyı etkileyen faktörleri sıralayabilecek ve duyum ile arasındaki farkları açıklayabileceksiniz.
DUYUM VE ALGI
KAVRAMLARI
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
GİRİŞ
Bilgilerimiz algılarımıza, algılarımız duyularımıza bağlıdır.
Çevremizdeki cisimleri ve renkleri nasıl ayırt ediyoruz? Davranışlarımızı
belirleyen temel süreçlerden olan duyum ve algı kavramlarını ve aralarındaki
ayrımı tanımlamayı, çevremizden gelen uyarıcıların farkında olmamızı ve
dolayısıyla bu uyarıcılara uygun davranışlarda bulunmamızı duyum ve algı adı
verilen iki süreç sağlamaktadır.
İçinde yaşadığımız dünyada, duygularımızı uyaran sayısız nesne, olay ya da
durumlar vardır. Bir ışık noktası, tek başına bir ses, bir şekil ya da renk gibi tek bir
uyarana maruz kaldığımız anlar çok istisnadır.
İnsan nasıl bir çevre içinde olduğunun farkındadır. Çevresindeki nesneleri,
nesnelerin niteliklerini duyuları yolu ile tanır. İnsan, duyuları yoluyla elde ettiği bu
uyarıcılara bazı anlamlar verir. Duyumların yorumlanarak anlamlı hâle getirilmesi
sonucu algılama gerçekleşir. Algının oluşumunda, duyu organlarımızın yapısının ve
işleyişinin rolü vardır. Fakat bundan fazla olarak duyuma bir anlam yüklediğimiz
zaman algı meydana gelir. Böylece insan ne tür bir tepkide bulunacağına karar verir
ve çevresi ile uyumunu devam ettirir.
Duyumlar basit yaşantıların hammaddesidir; ancak yaşantı sadece bir dizi
duyumla sınırlı değildir. Uyarıcıların duyu organları tarafından alınıp beyne
iletilmesidir.
Duygularımız bize ham veriler sağlar. Bu ham bilgi yorumlandıkça “gürültü”
ya da “vızıltı karmaşası” olarak kalır. Duyumlar bağımsız olaylarda değildir. Hemen
her duyumla birlikte algılama da yapılır. Günlük hayatımızda duyumlarımızı sürekli
bir yorumlama işlemine tabi tutarız. Tonlar dizsini melodi olarak, küp şeklinde
büyük ve kırmızı bir cismi kırmızı bir ev olarak, soğuk ve ıslak bir duyumu yağmur
olarak yorumlarız.
İçten ve dıştan gelen uyarıcıların duyumlar aracılığıyla anlamlı hâle
getirilmesine, beyne ulaşan duyumların organize edilerek tanıma, anlama ve
anlamlandırma işlemine algı denir. Bir tat almak duyum iken, ne tadı olduğunu
anlamak algıdır. Bir ses duymak duyum iken, kimin veya neyin sesi olduğunu
anlamak algıdır.
DUYUM VE ALGI
Algılama, duyumların çeşitli biçimlerde örgütlenip anlam kazanması,
yorumlanmasıdır. Uyarıcılar farklı kişilerde farklı yorumlanacağı gibi; aynı kişi, aynı
uyarıcılara değişik bakış açısına göre farklı biçimlerde anlamlandırabilir.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Bireylerde sadece saf duyum ile ilgili deneyimler çok nadirdir. Ne zaman
garip bir gürültü duysak, bu gürültü ne kadar alışık olmadığımız bir gürültü olursa
olsun, onu hemen tanıdık bir gürültü ile bağdaştırırız. Aynı şekilde, hiç
tanımadığımız, bize tamamen yabancı ve garip bir cisim görsek, onu bilinçsiz olarak
daha önce gördüğümüz benzer bir biçim veya şekille bağdaştırırız. Hangi yaşta
olunursa olsun duyu organlarımızla aldığımız bilgi birikimleri, yorumlama işlemine
tabi tutulur. Bir çocuk için portakal, oynanacak renkli bir top iken, bir yetişkin için
kahvaltıda suyu içilecek bir meyvedir. Immanuel Kant'a göre, biz bazı şeyleri olduğu
gibi değil, bizim istediğimiz biçimde görürüz.
Herhangi bir zamanda algıladıklarımız sadece uyaranın yapısına bağlı değil,
aynı zamanda ortama, önceki deneyimlerimize, o andaki duygularımıza, genelde
istek, tutum ve amaçlarımıza bağlıdır.
Algılama, uyarının duygusal yapısı, ortam veya zemin, daha önceki duyusal
deneyimler, kişisel duygu, tutum, amaç ve dürtüler tarafından etkilenir.
Gestalt Algılama Kuramı
Yirminci yüzyılın başında, Almanya'da gelişen bir psikoloji okulu olan Gestalt
bilinen nesneler uzakta iken birbirlerine daha yakın ve kesişiyormuş gibi
görünürler. Örneğin; demir yolu üzerinde bulunan raylar, uzaklaştıkça birbirine
yakınlaşmaktadır.
Açıklık/Netlik ipucu: Uzaktaki nesneler bulanık ve silik gözükürken, yakındaki
nesneler net gözükür.
Gölge ipucu: Işığın geliş açısına bağlı olarak nesnelerin bazı kısımlarının daha
net, bazı kısımlarının ise gölgeli olarak görülmesi, derinlik algısına yol açar.
Araya girme ipucu: Bir nesnenin bir başka nesnenin görünmesini kısmen
engellemesidir. Bu durumda tam olarak görünen nesne yakında, görünüşü
engellenen nesne ise onun arkasında ve daha uzaktaymış gibi görünür.
Nesnelerin üç boyutlu (en, boy ve derinlik) olarak algılanmasına derinlik algısı denir.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Hareket paralaksı ipucu: Hareket eden cisimler derinliği algılamamıza
yardım eder. Hareket eden bir aracın içindeyken yakın nesneler bize göre zıt yönde
ve hızlı hareket ediyor algılanırken, uzak nesneler bizimle aynı yönde ve yavaş
hareket ediyor algılanır.
Gözün yapısından kaynaklanan etmenler: İki gözün birbirinden biraz uzak
olması nedeniyle, bir nesnenin gözlerimizin ağ tabakalarına düşen imgeleri
birbirinden farklı olur. Yani, gözlerimizden her biri nesnelere hafifçe farklı açılardan
baktığımız için bu nesnenin farklı bir yönünü görür (ağtabakası uymazlığı). Beyin
birbirinden farklı bu iki görüntüyü birleştirdiğinde derinlik algısı ortaya çıkar.
Nesne yaklaştıkça, daha net bir görüntü sağlamak için gözler içeriye doğru
döner ve gözbebekleri de birbirine yaklaşarak nesnenin derinliğini (uzaklığını)
oluşturur (Konverjans).
Şekil 1.7:. Derinlik algısı
Algı Yanılmaları
İnsanların dış dünyadan edindiği algıların bazıları doğru değildir. Yanlış ve
kusurlu algılamaları da olabilir. Yanlış algılamalarda ya duyu organlarının yapısının
ya da geçmiş yaşantıların etkisi vardır.
İllüzyon (Yanılsama): İllüzyon, var olan bir nesne veya. Canlıyı organik ya da
psikolojik nedenlerle yanlış algılamadır. Çay bardağına batırılmış kaşığın kırık gibi
görülmesi bir fiziksel ilüzyon, korkan birinin ıssız yolda giderken bir ipi yılan olarak
algılaması psikolojik ilüzyondur.
İnsanların dış dünyadan edindiği algıların
bazıları doğru değildir.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Şekil 1.8: Yanılsama
Halüsinasyon (Sanrı): Ortada bir uyarıcı yokken kişinin bir şeyler algıladığını
sanmasıdır. Yani, gerçekte var olmayan bir uyarıcının varmışçasına algılanmasıdır.
Örneğin; kapı çalmadığı halde zilin sesini duymak, ellerimizin üstünde böcek
olmadığı halde ellerin üstünde böcek var denmesi gibi.
ALGIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
İç Etmenler
Duygular (korku, öfke, üzüntü, sevinç vb.)
Dürtü, güdü ve ihtiyaçlar
Psikolojik ve zihinsel durum
Algıya hazır olma
Geçmiş yaşantılar ve öğrenme
Tutum ve önyargı
Meslek ve ilgiler
Beklentiler
Dışsal Etmenler
Fiziki çevre (ısı, ışık, sıcaklık, iklim)
Sosyal çevre (kültür).
Tart
ışm
a • Uygulama için gittiğiniz eğitim kurumlarında "su dolu bardağın içine konulam kalem" uygulamasını yaptırınız ?
•Bu testin sonuçlarının algılamayı nasıl etkilediğini öğretmenlerle tartışınız
Yanlış algılamalarda ya duyu organlarının
yapısının ya da geçmiş yaşantıların etkisi
vardır.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
DUYUM
Göz bakar, beyin görür.
Duyu organlarımız, dışarıdan gelen uyarıları alır, bu uyarıları sinirler vasıtası
ile beyindeki ilgili merkeze iletir. Böylece, duyum meydana gelir. Duyum; sestir,
ışıktır, kokudur, basınçtır. Duyum algılamada önemli rol oynar. Örneğin; elini ütüye
değdiren insan bir anda elini çeker. Fakat duyum her zaman o andaki bir yaşantı
olarak kalmayıp algının oluşması için bir temel olabilir. Bu aşamada geçmiş
yaşantılar işe karışır ve duyumun verdiği yalın bilgiye bir anlam yüklenir. Böylece
algı meydana gelir. O hâlde algının olabilmesi için duyumun; duyumun olması için
uyarımın; uyarımın olması için de uyarıcının olması gerekmektedir.
Duyumla İlgili Temel Kavramlar
Duyu 0rganı: Belirli uyarıcı türüne duyarlı olan, o uyarıcıya ilişkin fiziksel
enerjiyi çözümleyen beden bölümüdür. Örneğin; göz.
Alıcılar: Duyu organlarında belirli uyarıcı türüne duyarlı olan birimlerdir.
Örneğin; gözde koniler.
Duyusal sistem: Duyu organlarıyla başlayıp beyin kabuğuna kadar uzanan yol
üzerindeki yapı ve sinir liflerinden oluşan bütünlüktür. Örneğin; görsel sistem.
Duyum: Uyarıcıların, duyu organları aracılığıyla elektrik akımına
dönüştürülüp beyne ulaştırılmasıdır. Mesela; görme, işitme, tat alma, koku, cilt
duyumu.
Duyumsama: Duyu deneyimini sağlayan işlemler bütünüdür. Örneğin; görsel
işlemleme.
Uyarıcı: Duyu organlarını harekete geçiren her türlü iç (açlık, susuzluk) veya
dış etkendir (ışık, ses).
Tepki: Uyarıcıların organizmayı etkilediği anda, organizma tarafından yapılan
yalın davranımdır.
Uyarım: Uyarıcıların organizmaya ulaşmasıyla oluşan duruma denir. Yani
uyarıcı-tepki ilişkisidir.
Duyumun koşulları: Duyu organlarımız çevredeki tüm uyarıcıları alamaz. Bir
uyarıcının duyum oluşturması için gerekli koşullar şunlardır.
Ortamda uyarıcı bir kaynak olmalıdır.
Uyarıcıyı organizmaya iletebilecek uygun bir ortam olmalıdır.
Duyu organı, sinir sistemi ve beyin uyarıcıyı alabilmek için sağlıklı olmalıdır.
Duyum, algının ön koşuludur.
Duyum olmadan algı olmaz.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Uyarıcının şiddeti, duyum eşiği sınırları içerisinde olmalıdır.
Duyumun eşiği: Duyu organlarının bir uyarıcıyı almaya başladığı sınırdır.
Alt Eşik: Duyu organlarının bir uyarıcıyı belli belirsiz almaya başladığı en
düşük şiddettir.
Üst Eşik: Duyu organlarının bir uyarıcıyı duyumsamasının kaybolduğu en
yüksek şiddettir.
Farklılaşma Eşiği: Bir uyarıcıda fark edilebilen, en küçük şiddet
değişmesidir. Yani, aynı türden iki uyarıcıda şiddet farkının ayırt edildiği ilk
noktadır.
ALGI İLE DUYUM ARASINDAKİ FARKLAR
Duyum fizyolojik bir olaydır. İnsanda görme, işitme, tatma, koklama,
dokunma, organ duyumları vardır. Duyu organları tarafından alınıp beyne
iletilen uyarımlar kümelenip yorumlanır.
Algı ise, tamamen psikolojik bir olaydır. Algılama anında, geçmiş yaşantılar,
diğer duyu organlarından gelen başka duyular, o andaki beklentiler,
toplumsal ve kültürel etkenler ve değerler işin içine girerler. Yani, dünya ile
ilgili birincil bilgileri algılama şeklimiz, duyu sistemi ve beynin başlangıçtaki
yapılanma tarzından çok etkilenir.
Duyu sistemimizin yapısı nedeniyle, dünyayı ancak belirli bir şekilde
algılayabiliyoruz ve uyaranlardan alınan ilk duyuma birçok anlam veren
geçmiş deneyimlerimizde algılama şeklimizi çok etkiliyor.
Duyum, bir organizmanın iç ve dış uyarıcılara karşı duyarlılığını gösteren bir
terimdir
Algı, duyumdan daha ileri bir adımdır ve algısal süreçler, duyularımızın
bizde oluşturduğu yaşantıların en ufak parçalarını bile anlamlı, örgütlü bir
bütün hâlinde yorumlanmasını içerir.
Öd
ev
• Çevrenizde bulunan harhangi bir yeri hem gündüz hem gece gözlemleyiniz ve gözlemleriniz arasındaki farkları belirtiniz.
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “Ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
Öze
t•Beyne ulaşan duyumların organize edilerek tanıma, anlama ve anlamlandırma işlemine algı denir. Duyum fizyolojik bir olaydır. İnsanda görme, işitme, tatma, koklama, dokunma, organ duyumları vardır.
•Algılama, duyumların çeşitli biçimlerde örgütlenip anlam kazanması, yorumlanmasıdır. Uyarıcılar, farklı kişilerde farklı yorumlanacağı gibi; aynı kişi, aynı uyarıcılara değişik bakış açısına göre farklı biçimlerde anlamlandırabilir.
•Eşyaları zihnimizde anlamlı bir bütün olması için biçim, şekil, ses veya görüntü biçiminde organize ederiz. Bunun için de algılama biçimlerinden (görme, koklama, duyma, uzay, zaman, dokunma vb.) faydalanırız.
•Kişinin belli bir anda çevresinde duyu organlarıyla görebildiği, işitebildiği, koklayabildiği, dokunabildiği her şey o kişinin algı alanını oluşturmaktadır.
•Algılarımızı etkileyen daha önceki tüm öğrenme ve yaşantılarımıza algının dayanağı denir. İnsan dış dünyayı olduğu gibi anlamlandırmaz. Daha önceden öğrenilmiş bilgiler ve yaşantılar algılamasına yön verir.
•Algısal seçimde en önemli işlev dikkattir. Dikkat zihinsel çabanın bir nokta üzerinde toplanması demektir.Dikkatin hangi uyarıcılar üzerinde yoğunlaşacağına ise, kısmen uyarıcıların yapısal özellikleri, kısmen de algılayan kişinin özellikleri belirler.
•İnsan algısında, nesne algılamaya ilişkin kuvvetli eğilimin yanı sıra büyük bir istikrarlılık vardır. Daha önce çeşitli özellikleriyle (renk, büyüklük, şekil) algılanan nesnelerin, bu özellikleri değişmesine rağmen, algılarının aynı kalması yani aynı nesne olarak algılanmasına algıda değişmezlik denir. Üç türlü algıda değişmezlik vardır. Bunlar; parlaklık-renk değişmezliği, büyüklük değişmezliği ve şekil değişmezliğidir.
•Algıda örgütleme, uyarıcıların tek tek değil de organizeli, anlamlı ilişkiler bütünü halinde algılanması olayıdır. Algının bu özelliği sayesinde çevremizi düzenli ve anlamlı olarak algılamamızı sağlar.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi duyumla ilgili yanlış bir bilgidir?
a) Duyumlar basit yaşantıların hammaddesidir
b) Duyum fizyolojik bir olaydır
c) Yaşantı sadece bir dizi duyumla sınırlıdır
d) Duyumlar bağımsız olaylar değildir
e) Hemen her duyumla birlikte algılama da yapılır
2. Aşağıdakilerden hangisi algılama için yanlış bir bilgidir?
a) Duyumların çeşitli biçimlerde örgütlenip anlam kazanması,
yorumlanmasıdır
b) Uyarının duygusal yapısı, ortam veya zemin tarafından etkilenir
c) Daha önceki duyusal deneyimler, kişisel duygu, tutum, amaç ve dürtüler
algılamayı etkiler
d) Algılama karışık ve karmaşık bir olaydır
e) Algılama kişiden kişiye değişmeyen sabit bir yapıdadır
3. Uzay duygusu öncelikle hangi duyu veya duyularla ilgilidir?
a) Görme ve koklama
b) Dokunma, tatma ve koklama
c) İşitme, tatma ve görme
d) Görme, dokunma ve işitme
e) Görme, tatma ve zaman
4. Aşağıdakilerden hangisi algıda seçiciliği ve dikkati belirleyen dış faktörlerdendir?
a) Geçmiş yaşantılar ve deneyimler
b) İlgiler
c) Tutumlar
d) Ani değişiklikler
e) İhtiyaçlar
Değerlendirme
sorularını sistemde ilgili
ünite başlığı altında yer
alan “bölüm sonu testi”
bölümünde etkileşimli
olarak
cevaplayabilirsiniz.
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
5. “Gökyüzüne bakarken kayan yıldızı hemen fark etmemiz” algıda seçiciliği
belirleyen hangi faktörle açıklanabilir?
a) Uyarıcının hareketliliği
b) Uyarıcının tuhaflığı
c) Uyarıcının tekrar etmesi
d) Uyarıcının şiddeti ve büyüklüğü
e) Uyarıcının zıtlığı veya karşıtlığı (kontrast)
6. Sınıfta ders dinleyen bir öğrencinin dışardan ani bir ses gelmesiyle ilgisinin dışarı
kayması hangi algıda örgütlemenin hangi özelliği ile ilişkilidir?
a) Benzerlik ilişkisi
b) Yakınlık ilişkisi
c) Devamlılık ilişkisi
d) Tamamlama ilişkisi
e) Şekil-Zemin ilişkisi
7. Aşağıdaki hangisi algıyı etkileyen iç faktörlerden biri değildir?
a) Geçmiş yaşantılar ve öğrenme
b) Tutum ve önyargı
c) Meslek ve ilgiler
d) İhtiyaçlar ve güdü
e) Sosyal çevre
8. “Bir melodi meydana getiren notalar ayrı ayrı sesler olarak değil, zaman içinde
birbirine bağlanmış bir melodi olarak algılamak” algıda gruplamalardan
hangisine örnek olarak gösterilebilir?
a) Benzerlik ilişkisi
b) Yakınlık ilişkisi
c) Devamlılık ilişkisi
d) Tamamlama
e) Derinlik
Duyum ve Algı Kavramları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
9. “Gençlerde günler kısa, yıllar uzun; yaşlılarda günler uzun, yıllar çabuk geçer.”
Sözü ile aşağıdaki algılardan hangisine dikkat çekilmiştir?
a) Uzay algısı
b) Dokunma algısı
c) Zaman algısı
d) İşitme algısı
e) Tat algısı
10. Aşağıdakilerden hangisi algıyı etkileyen dış faktörlerden biri değildir?