T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI ADANA İLİNDE FARKLI TİPTEKİ LİSELERDE ÖĞRENİM GÖREN ADÖLOSAN DÖNEMİ SEDANTER VE SPOR YAPAN ERKEK ÖĞRENCİLERİN SPORA YAKLAŞIMI, FİZİKSEL YAPILARI VE FİZYOMOTORİK ÖZELİKLERİNİN SAPTANMASI Mehmet DANACI YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMANI Yrd. Doç. Dr. Zeynep ZÜLKADİROĞLU ADANA-2008
49
Embed
ADANA İLİNDE FARKLI TİPTEKİ LİSELERDE ÖĞRENİM İ … · 2019-05-10 · VIII ÖZET Adana İlinde Farklı Tipteki Liselerde Öğrenim Gören Adölosan Dönemi Sedanter Ve Spor
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI
ADANA İLİNDE FARKLI TİPTEKİ LİSELERDE ÖĞRENİM
GÖREN ADÖLOSAN DÖNEMİ SEDANTER VE SPOR YAPAN
ERKEK ÖĞRENCİLERİN SPORA YAKLAŞIMI, FİZİKSEL
YAPILARI VE FİZYOMOTORİK ÖZELİKLERİNİN
SAPTANMASI
Mehmet DANACI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMANI
Yrd. Doç. Dr. Zeynep ZÜLKADİROĞLU
ADANA-2008
KABUL VE ONAY
Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Beden Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Programı
çerçevesinde yürütülmüş olan ‘Adana İlinde Farklı Tipteki Liselerde Öğrenim Gören
Adölosan Dönemi Sedanter ve Spor Yapan Erkek Öğrencilerin Spora Yaklaşımı,
Fiziksel Yapıları ve Fizyomotorik Özeliklerinin Saptanması’ adlı çalışma aşağıdaki jüri
tarafından Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.
Tez Savunma Tarihi: ……/…../2008
Yrd. Doç. Dr. Zeynep Filiz ZULKADİROĞLU Çukurova Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Fatma Pervin BİLİR Yrd. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY Çukurova Üniversitesi Çukurova Üniversitesi
Yukarıda tez, Yönetim Kurulunun ……………………….. tarih ve …………..
sayılı kararı ile kabul edilmiştir.
Prof. Dr. Halil KASAP
Enstitü Müdürü
II
TEŞEKKÜR
Çalışmamda yardımlarını esirgemeyen Çukurova Üniversitesi Beden
Eğitimi ve Spor Yüksekokul Müdürümüz Doç. Dr. Erkan KOZANOĞLU,
danışmanım Yrd. Doç. Dr. Zeynep Filiz ZÜLKADİROĞLU, Yrd. Doç. Dr. Fatma
Pervin BİLİR hocama ve sayın hocam Fuat KOÇYİĞİT’e teşekkür ederim.
Tezimin hazırlama aşamasında göstermiş olduğu üstün özveri nedeniyle Ar.
4.1. Spor Yapan ve Sedanter Öğrencilere Ait Bulgular…………………….. 21
4.2. Çalışmaya Katılan Okullara Ait Bulgular……………………………....... 25
5. TARTIŞMA………………………………………………………………………… 29
6. SONUÇ ve ÖNERİLER………………………………………………………….. 34
IV
7. KAYNAKLAR……………………………………………………………………… 35
EKLER……………………………………………………………………………….. 38
EK- 1. TEST FORMU……………………………………………………………….. 38
8. ÖZGEÇMİŞ ………………………………………………………………………. 39
V
ÇİZELGELER DİZİNİ
Tablo 4.1.1. Spor Yapanların Okullara Göre Spor Branşı Dağılımları 21
Tablo 4.1.2. Öğrencilerin Fiziksel Özellikleri….................................... 21
Tablo 4.1.3. Spor Yapanlarla Sedanterlerin Vücut Yağ Yüzdesi Ortalamaları İle Standart Sapma Değerlerinin Karşılaştırılması……………………………………………..
22
Tablo 4.1.4. Spor Yapanlarla Sedanterlerin Dikey Sıçrama Karşılaştırılması…………………………………………….. 22
Tablo 4.1.5. Spor Yapanlarla Sedanterlerin Vücut Yağ Yüzdesi Ortalamalarına Ait Varyans Analizi..................................
22
Tablo 4.1.6. Spor Yapanlarla Sedanterlerin Dikey Sıçrama Ortalamaları Ve Standart Sapmaları...............................
23
Tablo 4.1.7. Spor Yapanlarla Sedanterlerin Dikey Sıçrama Ortalamalarına Ait Varyans Analizi.................................. 24
Tablo 4.1.8. Spor Yapanların Spor Yaşı Ve Mekik Koşusu Ortalamaları….................................................................
24
Tablo 4.2.1. Okulların Boy, Vücut Ağırlığı Ortalamaları Ve Standart Sapmaları……………………………………………………
26
Tablo 4.2.2. Okulların Boy Ve Vücut Ağırlığı Ortalamalarına Ait Varyans Analizi……………………………………………...
26
Tablo 4.2.3. Okulların Vücut Yağ Yüzdesi Ortalamaları Ve Standart Sapmaları……………………………………………………
27
Tablo 4.2.4. Okulların Vücut Yağ Yüzdesi Ortalamalarına Ait Varyans Analizi……………………………………………..
28
Tablo 4.2.5. Okulların Dikey Sıçrama Ortalamaları Ve Standart Sapma Değerleri……………………………………….…..
28
Tablo 4.2.6. Okulların Dikey Sıçrama Ortalamalarına Ait Karşılaştırmalı Analizleri……………………………………
29
VI
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 3.1. Deri altı Yağ Ölçümü......................................................... 17
Şekil 3.2. Deri Altı Yağ Ölçümünde Kullanılan Kaliper...................... 17
Şekil 4.1.1. Spor Yapanların Spor Yaşları............................................ 25
Şekil 4.1.2. Spor Yapanların Mekik Koşusunda Mekik Sayıları………. 25
Şekil 4.2.1. Okulların boy, vücut ağırlığı ve vücut yağ yüzdesi Aritmetik Ortalamaları........................................................
30
VII
SİMGELER VE KISALTMALAR
Cm: Santimetre D.S: Dikey Sıçrama Kg: Kilogram Min: Minimum Max: Maksimum N: Katılımcı sayısı Sd: Serbestlik derecesi SS: Standart Sapma SF: Derialtı yağ ölçümü X: Ortalama VYY: Vücut Yağ Yüzdesi
VIII
ÖZET
Adana İlinde Farklı Tipteki Liselerde Öğrenim Gören Adölosan Dönemi Sedanter Ve Spor Yapan Erkek Öğrencilerin Spora Yaklaşımı, Fiziksel
Yapıları Ve Fizyomotorik Özeliklerinin Saptanması
Bu çalışmada, Adana ilinde farklı yapıda olan, üç lisede, adölosan
dönemde olan öğrencilerin spora olan ilgileri ve spor yapan öğrencilerle, sedanter yaşam tarzını benimsemiş öğrencilerin fiziksel olarak vücut
yapıları incelenmiştir. Araştırmada 14- 16 yaş grubu arasında bulunan erkek öğrenciler incelenmiştir.
Araştırmaya her üç liseden 34’ü spor yapan, 34’ü sedanter olmak üzere toplam 68 öğrenci gönüllü olarak katılmıştır.
Araştırmaya katılan öğrencilerin boy, ağırlık, dikey sıçrama ve vücut yağ yüzdeleri ölçülmüştür. Spor yapan öğrencilerin ayrıca spor yaşları belirlenip mekik koşusu değerleri ölçülmüştür. Spor yapan grupla sedanter grup karşılaştırıldığında boy ve ağırlık ortalamaları açısından
istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır(p>0.05). Ancak dikey sıçramada anlamlı bir fark bulunmuştur(p<0.05). Vücut yağ yüzdesine bakıldığında ise iki grup arasında anlamlı bir farka rastlanmıştır(p<0.01).
Araştırma sonucunda, spor yapan bireylerin motorik özelliklerinin
sedanterlere göre daha çok geliştiği ve spor yapmanın insanların fiziksel yapılarını geliştireceği ve gelişimi olumlu yönde etkileyeceğini söyleyebiliriz.
Anahtar sözcükler: Adölosan Dönem, Vücut Kompozisyonu, Dikey Sıçrama, Mekik Koşusu
IX
ABSTRACT
Determine, Physical and Physiological Parameters Male Sportsman and Sedentary Adolescences Educated in Different Type High Schools in
Adana
In this study, Determine, Physical and Physiological Parameters Male
Sportsmen and Sedentary Adolescences Educated in Different Type High Schools in Adana. The research population consists of students enrolled in different school in Adana. 14-16 aged of males are joined to this study.
This study performed on 68 adolescences educated in different three
schools. 34 of them is sportsmen and the rest of them are sedentary. Height, weight vertical jump height and body fat of the students are
measured. Sportsmen sport age learned. Shuttle run measures also are measured. Weight and height of the sportsmen and sedanteries are
compared. No differences found between two group for weight and height measurements (p>0.05). The sportsmen show higher horizontal jumping than the sedanteries. A big differences are appeared for body fat between sportsmen and the sedanteries (p<0.01).
At the end of the study we can say that physical parameters and motoric parameters of people will be increase by making sport.
Key Words: Adolescence Time, Vertical Jump, Shuttle Run, Body
Composition
1
1. GİRİŞ VE AMAÇ
Günlük yaşantımıza makinelerin girmesi, evlerde kolaylaştıran aletlerin
çoğalması, ulaşım kolaylıkları, televizyon, bilgisayar ve diğer bazı yeni teknolojik
aletlerin yaygınlaşması, fiziksel aktiviteleri kısıtlamış ve enerji harcamasını en
düşük seviyeye getirmiştir1.
Sanayileşme ve modern yaşam tarzının sebep olduğu bedensel
hareketsizlik, her yaş grubundaki bireyleri önemli düzeyde olumsuz
etkilemektedir. Sedanter bir yaşam tarzı ciddi anlamda sağlık problemlerine
neden olmaktadır2. Sedanter, hareketsiz bir yaşam tarzı enerji dengesinin
bozulmasına dolayısıyla obozitenin oluşmasına neden olabilmektedir. Özellikle
vücut ağırlığının normal sınırları aşması durumunda birçok ciddi sağlık
probleminin yanı sıra fiziksel iş kapasitesinde de bir azalma görülebilmektedir3.
Televizyon izleme sedanter yaşam ve seyirle beraber yeme aktivitesi
nedeni ile obezite riskini arttıran bir faktördür. Son zamanlarda yapılan
çalışmalarda, çocukluk çağı ve adolesan dönemde televizyon izlemenin erken
erişkinlik döneminde fazla ağırlık, düşük kardiyore spiratuar sağlık, artmış
serum kolesterolü ve sigara kullanımı ile ilişkili olduğu saptanmıştır. 1000 kişi ile
yapılan bir prospektif çalışmada hafta içi günde 2 saatten fazla televizyon
izlemenin 26 yaşında %17 fazla ağırlık, %15 düşük form, %15 artmış serum
kolesterol düzeyleri ve % 17 sigara içiminden sorumlu olduğu gösterilmiştir4.
Günümüzde, egzersiz sağlıklı bir yaşamın temel prensiplerinden biri
olarak kabul edilmektedir. Egzersizle sağlıklı bir yaşam için, egzersiz
programları, protokolleri ve değişik yaş grupları ve cinsiyetleri büyük önem
taşımaktadır2. Doğanın kuralı olarak doğduğumuz andan itibaren ölüme doğru
yaşlanırken, organizmamızdaki değişiklikler nedeniyle gücümüz,
dayanıklılığımız ve yaşam kalitesi ile ilgili daha birçok özelliğimiz gerilemeye
eğilim göstermektedir. Genç yaşlarda hastalıklara karşı dirençliyizdir, otobüse
yetişmek için koşabiliriz, asansörü beklemek yerine merdivenlerden çıkmayı
yeğleyebiliriz. Sonraları ise otobüsü ya da asansörü beklemek daha kolayımıza
gelir. Değişik ülkelerde ayrı adlar alan fiziksel güç uyumu (kondisyon, fiziksel
uygunluk) organizmanın tüm sistemleriyle günlük yaşamamızdaki işlerimiz için
hazırlıklı olması anlamına gelmektedir. Şöyle ki, postacılar kilometrelerce
2
yürüyebilir, hamallar kilolarca yük kaldırabilir, sporcular ise saatlerce antrenman
yapacak gücü kendilerinde bulabilirler. Temel olarak kuvvet, dayanıklılık, sürat,
esneklik, beceri gibi özelliklerin tümü fiziksel güç uyumumuzu oluşturmaktadır5.
İnsanoğlu yüzyıllar önce kendi bedenini kullanarak iş görürken,
şimdilerde teknolojinin kendisine sunduğu olanaklarla hareketliliğini yitirmiştir.
Bugün birçok ülkede hareketliliği tekrar kazanmak bir devlet politikası olmuştur.
çünkü, egzersizlerle sağlığı korumanın mümkün olduğu bilimsel bir gerçektir.
Tıbbi yöntemlerle (ilaç tedavisi, cerrahi vb.) alınan sonuçlar, bu işler için
harcanan paralarla karşılaştırıldığında hiç de yüz güldürücü değildir. Oysa her
gün egzersizlere ayrılacak 10-15 dakika ile sağlık giderlerinde milyonlarca liralık
harcamaların önlenmesi mümkündür. Bütün olumsuz koşullardan kurtulmak,
organizmayı zinde ve sağlıklı kılmak için spor yapma gereksinim bir zorunluluk
olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim ansiklopedik anlamından ayrı olarak
günümüzde spor,daha geniş kapsamlı bir tanımıyla, “kişinin sağlık durumunu
geliştiren ve gelişmiş sağlık durumunu devam ettiren hareketler” şeklinde ifade
edilmektedir. Görüldüğü gibi sporda artık yarışma amacının dışında sağlığını
koruma düşüncesi yer almakta ve insanlar bu düşünceyle spor yapmaya davet
edilmektedir. Bu davet özellikle gelişmiş ülkelerde yerini bulmakta ve geniş
insan kitleleri çok değişik sportif etkinliklerde bulunmaktadır. Yaşam boyu spor,
sağlıklı yaşam için spor, rekreatif sporlar fitness (fiziksel uygunluk) aerobik,
jogging vb. gibi sloganlar ve çeşitli spor kulüplerinin faaliyetleriyle spor yapan
insanların sayısının artırılmasına çalışılmaktadır.
Bireylerin fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde
olması için bazı olumlu sağlık davranışlarının varlığı çok önem taşımaktadır6.
Bireyin, büyüme ve olgunlaşma sürecinin genetik ve çevresel faktörlere bağlılık
gösterdiğini bildirmektedir. Çevresel faktörler içerisinde fiziksel aktivitenin
büyüme ve olgunlaşmayı etkileyen birçok faktörden biri olduğu ancak, düzenli
gelişimde yeri olduğu bilinmektedir7.
Sportif yaşam tarzının sporcunun fiziksel, fizyolojik, zihinsel, psikolojik ve
biyomotorik özelliklerini etkilediği bilinmektedir. Her sporun kazanma
felsefesinin yanında, zihinsel şekli ve hareket dizilimleri farklılık göstermektedir.
Farklı hareket dizilimleri sporcuların fiziksel yapılarını etkilemektedir8.
3
Sporcuların genellikle çok özel insanlar olup, başarıları ve verimlilikleri birçok
faktöre bağlıdır. Düzenli egzersiz yapan sporcular fiziksel hazırlıklar nedeniyle
spor yapmayanlara göre fonksiyonel ve yapısal olarak avantaj sağlarlar1.
Son yıllarda spor dünyasında bilimsel araştırmaların yeri ve önemi her
geçen gün artmakta ve gelişmektedir. Spor uygulamalarının bilimsel verilerle
desteklenmesi sonucunda günümüzde değişik spor dallarında bayanlar ve
erkeklerin sportif verimliliklerinde büyük artışlar ortaya çıkmıştır9.
Sporcuların fiziksel ve fizyolojik yapılarının ortaya konması uluslar arası
alanda başarı için bir zorunluluk olarak görülmektedir. Her spor branşındaki
sporcuların fizyolojik ve fiziksel yapıları bilinirse belki erken dönemlerde sporcu
seçimi bilinçli bir şekilde yapılabilir; maksimum performans elde etmek için
gerekli antrenmanlar düzenlenebilir; en önemlisi sporcuların fizyolojik özellik ve
performanslarına uygun antrenmanlar uygulanıp sakatlanmalar önlenebilir10.
Çocukların büyümesinin, genelde kalıtsal özelliklerine, beslenme ve
ortam gibi dış etkenlere bağlı olmakla yanı sıra fiziksel aktiviteye göre değişim
gösterdiği bulunmuştur. Hiç spora katılmayan çocukların kas yapılarının az
geliştiği, boylarının daha kısa, aşırı ya da yetersiz beslenme nedeniyle şişman
ya da zayıf bir vücut yapısına sahip oldukları, algılama-öğrenme yeteneklerinin
yavaş olduğunu söylemektedir11.
Bu çalışmanın amacı, 2005–2006 eğitim-öğretim yılında Adana’da bazı
farklı tipteki liselerde öğrenim gören erkek sporcu ve sedanter öğrencilerin vücut
yağ yüzdesi, dikey sıçrama profilleri ve 20 m mekik koşu dereceleri hakkında
bilgi edinmektir. Böylece vücut yağ yüzdesi değerleri, dikey sıçrama ve mekik
koşu testlerinden elde edilen verilerin oluşturulması ile ülkemizde orta
öğretimde farklı liselerde eğitim gören sporcu ve sedanterlerin fiziksel yapıları
konusunda öngörüde bulunulmasına katkı sağlanacaktır.
Ayrıca araştırmada şu alt amaçlar yer almaktadır:
1. Çalışmaya katılan spor yapan ve sedanter öğrencilerin fiziksel
özellikleri arasında anlamlı fark var mıdır?
2. Çalışmaya katılan spor yapan ve sedanter öğrencilerin vücut yağ
yüzdesi ve dikey sıçrama oranları arasında anlamlı fark var
mıdır?
4
3. Çalışmaya katılan okulların fiziksel özellikleri arasında anlamlı
fark var mıdır?
4. Çalışmaya katılan okulların vücut yağ yüzdesi ve dikey sıçrama
oranları arasında anlamlı fark var mıdır?
5
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Spor
Spor önceden belirlenmiş kurallara göre, kişisel veya takım halinde
yapılan yarışma ve rekabet amaçlı, kişisel eğlence veya mükemmelliğe ulaşmak
için yapılan fiziksel aktiviteler olarak tanımlanabilir. Basketbol, voleybol, futbol,
beyzbol, hentbol, kayak gibi aktivitelerin hepsi birer spor aktivitesidir.
Spor, insanın doğayla savaşırken kazandığı ana becerileri ve geliştirdiği
araçlı-araçsız savaşım yöntemlerini, boş zamanındaki artışa bağlı olarak tek tek
ya da topluca, barışçı bir biçimde ve benzetim yoluyla oyun, oyalanma ve işten
uzaklaşma için kullanılmasına dayalı estetik, teknik, fizik, yarışmacı ve sosyal
bir süreçtir. Bu tanım, sporun diğer yönlerini de göz ardı etmeksizin, sosyal
açıdan ele alarak yapılmış en gerçekçi tanımdır. Çünkü spor kendine özgü
sosyal kuralları, değerleri, etkileşim simgeleri ve süreçleriyle canlı bir sosyal
yapıdır. Spor kendi geçmişi ile toplum geçmişi arasında sıkı bir bağ oluşturur.
Bu bağ, sporu sosyal süreçler yoluyla şekillenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu
nedenle spor, kendiliğinden oluşmaz. Özellikle toplumdakim ilişkiler yoluyla
ortaya çıkarak değişir ve yeniden biçim kazanır. Günümüz endüstri
toplumlarında sosyal iş bölümü ve uzlaşmanın gelişim düzeyine uyarak sportif
aktivitelerin çeşitleri artmıştır. Hatta spor kendi başına çak büyük ve karmaşık
bir endüstri oluşturmaktadır. Artık spor, çok sayıda tüketicisi olan bir ürün olarak
kabul edilmektedir12.
Çocuklar, hareketi eğlenceli buldukları için severler. Yetişkinler fiziksel
aktiviteyle, zevk verdiği için uğraşırlar. Boş zamanlarının artmasıyla her yaştaki
insan rekreasyonel amaçlı ve yarışma amaçlı fiziksel aktivitelerle ve spor
programlarıyla ilgilenir. Bu uğraşılar, diğerlerinin yaşam kalitelerini ve iyi
olmalarını sağlamak isteyen profesyoneller için dinamik bir gelecek sağlar.
Yürüyüş, tırmanma, yüzme, jog, kampçılık gibi fiziksel aktiviteleri gerektiren
faaliyetleri yapan milyonlarca insan bundan dolayı çok mutludur. Bu aktivitelerin
düzenli yapımıyla kişinin akıl, sosyal ve fiziksel gelişimi sağlanır13.
Lise ve üniversiteler, bireye egzersiz dolu bir yaşamın olumlu getirilerinin
aşılanmasında son derece önemli yere sahip kurumlardır. Lise ve üniversite
ortamları, iş hayatına atılamadan önce gençlere fiziksel aktivite bilgilerinin
6
verilmesi ve bu yöndeki bilincin oluşturulması bakımından eşsiz bir ortam
sağlamaktadır14.
2.2. Sporun İşlevleri
Günümüzde hızla gelişen teknoloji, insan gücüne duyulan gereksinmeyi
giderek azaltmış ve bunun sonucu olarak insanın doğal yapısına uymayan bir
yaşam biçimi ile birlikte iş ve sosyal çevreden gelen baskı ve stres, dolaşım ve
solunum sistemi hastalıklarını özellikle gelişmiş ülkelerde başta gelen ölüm
nedenleri arasına sokan faktörlerdir. Spor, çağdaş insanın sağlığını tehdit eden
bu tehlikeye karşı dinamik, güncel yaşamın getirdiği streslerden uzak bir ortam
yaratarak çözüm getirmekte ve kazandırdığı sağlıklı yaşam biçimiyle de tıbba
yardımcı olmaktadır. Sporun bu işlevi yanında kişilerin sosyal ve bireysel
karakter gelişimi üzerinde de olumlu etkileri açıktır. Bu açılardan ele alındığında
da spor, sağlık giderlerinin azalması, hastalıklar nedeniyle işgücü kaybının
önlenmesi ve sağlıklı insanlardan oluşan mutlu ve barışçı bir toplum
yaratılmasında umut vermektedir15.
Spor yapan açısından kazanmaya dönük teknik ve fiziki bir çaba; izleyen
açısından yarışmaya dayalı estetik bir süreç; toplum genelince oluşturulan
bütün içinde de yerine göre o toplumun çelişki ve özelliklerini olduğu gibi
yansıtan bir ayna, yerine göre onu yönlendiren etkili bir araç ama en önemlisi bir
sosyal kurumdur12.
Sosyal alanda çok boyutlu bir olgu olan sporun üstlendiği çeşitli işlevler
vardır. Bunlar; haz, mutluluk, eğlence sağlama işlevi; sağlık işlevi; gelir
sağlama/meslek işlevi; statü işlevi; meşguliyet işlevi; sosyal çevre edinme işlevi;
güzellik kazanma işlevi; aidiyet işlevi ve sosyalleşme işlevi olarak sıralanabilir16.
Spor faaliyetleri bedeni yetenekleri (hareket alışkanlığı, yorgunluğa
direnme, şişmanlıkla mücadele vb.), ruhsal yetenekleri ( çevreye uyum,
heyecanların denetimi, yaşamdan zevk alma, yaratıcı kişilik vb.) ve sosyal
yetenekleri ( sorumluluk duygusu, yardımlaşma ve dayanışma, kurallara uyarak
rekabet vb.) geliştirmektedir. Sporun, bireyin bedensel ve ruhsal sağlığına,
sosyal ilişkiler ve iş üretimine katkısını gösteren bilimsel gerçekler sportif
etkinliklere katılma isteğini giderek arttırmaktadır17.
7
Endüstrileşmeyle birlikte, kas gücünün yerini giderek makine gücü
almaktadır. Bir taraftan sürekli gelişen teknoloji, günlük hayatta bedensel
faaliyetin yerini her geçen gün biraz daha azaltırken, diğer taraftan aşırı
beslenme başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına
neden olmaktadır. Bu süreçte spor, sağlık açısından zorunlu bir aktivite olarak
gündeme gelmektedir16.
Egzersiz sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir öğesidir. Özellikle yaşam boyu
egzersiz alışkanlığının kazandırılmasında çocukluk ve adolesan dönemde
egzersiz ve spora katılım önemli rol oynar. Diğer yandan, düzenli egzersiz ve
artan sayıda spora katılım bu yaş grubunda spor yaralanmaları riskindeki artışı
da beraberinde getirir. Adolesan döneme özgü fiziksel, fizyolojik ve psikososyal
değişimle ilişkili etkenler bu gruptaki spor yaralanmaları epidemiyolojisinin
çocuklardan ve yetişkinlerden bazı farklılıklar göstermesine yol açar18.
2.3. Bireyin Gelişim Dönemleri ve Spor
İnsan yaşamı; doğum öncesi, bebeklik (0–2), ilk çocukluk (2-6), okul
dönemi (6-12 yaş), ergenlik dönemi (12-18 yaş), genç yetişkinlik (18-25 yaş),
orta yetişkinlik dönemi ve ileri yetişkinlik dönemi olarak ayrılmıştır19.
Doğum öncesi gelişim, yaşam süresindeki en hızlı gelişim dönemidir.
Fetüs doğduğunda boyu ortalama 48-53 cm, ağırlığı 2500-4300 gram
arasındadır.
Bebeklik dönemi, doğum öncesi dönemden sonra bedensel gelişimin en
hızlı olduğu dönem doğumdan sonraki ilk yıldır. Boy ve ağırlık ilk yıl çok artar,
daha sonra yavaşlar. Bebeklikte beden, bacak ve kollar baştan daha hızlı
büyürler.
İlk çocukluk dönemi, bedensel gelişim hızı bebeklik dönemine göre
azalmıştır. İlkokul çağına doğru, boy uzama hızı daha da azalır. Daha sonra
ergenlik çağında yeniden hızlanır19.
Çocukluk dönemi, kuşkusuz sosyalleşmenin en yoğun olduğu dönemdir.
Bu dönemde çocuk, temizlik, mutfak ve tüketim alışkanlığı, dil ve sosyal rolünün
benimsenmesi gibi çok çeşitli sosyalleşme ilişkileri içinde bulunmaktadır.
Çocukluk döneminde gerçekleşen sosyalleşme, sosyal hayat içinde gerekli bilgi
8
becerileri kazandırır ama bu hayatın bütünü için yeterli değildir. Sosyo-kültürel
değişim hayatın her aşamasında yeni bilgilerin birey tarafından öğrenilmesini
gerektirir. Yenilikler karşısında birey kaçınılmaz bir sosyalleşme olgusu ile iç
içedir. Bu bakımdan kişinin hayattaki başarısı bir ölçüde kendini gelişmeler
karşısında duyarlı kılacak olan sosyalleşme sürecine uyum göstermesidir.
Değerlerin, konumların ve ilişkilere egemen olan anlayışların değişmesi
karşısında insan kendi konumu ve anlayışına yeni yorumlar getirmek
durumundadır20.
Okul dönemi, bedensel gelişme ilk yıllara göre yavaş ilerleme gösterir.
Yaklaşık 9 yaşına kadar erkekler, kızlardan, 10-15 yaşları arasında ise kızlar,
yaşıtı olan erkeklerden daha uzun ve ağırdır.
Ergenlik döneminde bireyler, hızlı fiziksel değişim nedeniyle vücut
koordinasyonlarını sağlamada güçlük yaşarlar. Ancak daha sonra vücut
koordinasyonu yetişkinlik düzeyine ulaşır. Özellikle çeşitli sporlarda, enstrüman
çalmada başarılı olurlar. Kuvvet ve hız açısından erkekler daha iyi etkinlik
gösterirler19.
Ergenlik dönemi olan 12–17 veya 15–21 yaş dönemlerinde bedensel
etkinlikler, spor aktiviteleri, gencin bedenini algılamasına bedeniyle barışık
olmasına, psikomotor davranışlar nedeniyle de, bedensel yeterlilik hissini
duymasına yol açmaktadır.
2.4. Adolesan Dönemi Gelişim Evreleri
Adolesan (Latince adolescentia, adolescere-büyümekten) dönemi
çocukluk ile erişkinlik arasındaki fiziksel, cinsel, sosyal ve psikososyal geçiş
dönemidir. Bu dönemde görülen fiziksel ve cinsel gelişim ergenlik olarak
adlandırılır.
Ergenlik (puberte), insanlarda meydana gelen "yetişkinliğe ilk adım"
evresidir. Ergenlik, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir.
Ergenlik, bireyde çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkinlik tutum ve
olarak kaydedilmiştir. Deneklere bu uygulama 3 tekrarlamalı olarak
yaptırıldıktan sonra, elde edilen değerlerin ortalaması alınarak test formuna
santimetre (cm) cinsinden kaydedilmiştir.
3.3.3. 20 m. Mekik Koşusu Testi
Kişinin MaxVO2 değerini tahmin etmektir. Daha çok kardiorespiratör
kondisyon verimliliği ve aerobik kondisyonun gösteren bir çalışmadır. Bu test 20
metrelik alanı bir uçtan bir uca gittikçe artan hızda koşmaktan ibarettir. Kasetten
çıkan sinyal sesine göre basamaklar tamamlanır. Kasetteki basamak sayısı
21'dir. Her tek sinyal bir mekik sonunu, her üçlü sinyal bir basamak sonunu
gösterir.
Mekik koşu testinde denek aşağıda yazılanları sırasıyla uygular;
1- Denek 20 m’lik mesafeyi gidiş dönüş olarak koşar.
2- Test yavaş bir koşu hızında (8 km/s) başlar ve denek duyduğu 1. sinyal
sesinde koşusuna başlar. 2. Sinyal sesine kadar çizgiye ulaşmak
zorundadır. 2. Sinyal sesini duyduğunda ise tekrar geri dönerek başlangıç
çizgisine döner ve bu koşu hızı her dakikada 0,5 km/s artan sinyallerle
devam eder.
3- Denek sinyali duyduğunda ikici sinyalde pistin diğer ucunda olacak şekilde
temposunu ayarlar. Başta yavaş olan hız her 10 sn bir giderek artar.
4- Denek bir sinyal sesini kaçırıp 2. Sine yetişirse teste devam eder. Eğer
denek iki sinyali üst üste kaçırırsa test sona erer.
Üst düzey basketbolcularda 20 m. mekik koşusunun genel dayanıklılık ölçütü
olarak kullanıldığı bir çalışmada 20 m. mekik koşusunun basketbolcuların genel
dayanıklılık düzeylerinin saptanmasında özel koşullara uygun bir kullanım
olabileceği saptanmıştır38.
3.3.4. Vücut yağ yüzdesinin ölçülmesi
Vücut yağ yüzdesi ölçümleri holtain marka skinfold kaliper kullanılarak
yapılmıştır. Ölçümler vücudun sağ tarafından yapılmıştır. Baş ve işaret
parmağıyla katlanan deri arasında kas kitlesi olmayacak şekilde kavrandıktan
18
sonra kaliper yerleştirildi. Kaliper parmaklarla katlanmış olan bölgeden 1 cm.
uzağa kadar yerleştirildi. Parmaklar gevşetilmeden 2-3 saniye arasında
ölçümler okunup kaydedilir. Ölçümler milimetre cinsinden iki tekrarlamalı olarak
yapılmıştır. Vücut yağ yüzdesi aşağıda verilen Yuhazs Formülü’ne göre
hesaplanmıştır39.
% Yağ: 5.783 + 0.153 (tr + ss+ si + ab)
tr: Tricebs
ss: subscapula
si: spnailiaca
ab: abdominal
Şekil 3.1. Deri altı Yağ Ölçümü
Şekil 3.2. Holtain Marka Deri Altı Yağ Ölçümünde Kullanılan Kaliper
19
Karın: Göbek bağının aklaık 2cm sağ yan tarafındaki deri dikey
doğrultuda katlanıp ölçüldü.
Suprailiac: Denek kolları yana sarkıtılmış ayakta dururken, iliak bölgesi
vücudun sağ yan orta hattından, iliumun hemen üstünden yarım yatay diagonal
olarak katlanan deri kıvrımı ölçülmüştür.
Göğüs: Göğüs ön axilleri çizgi ile meme arasındaki diagonal deri
kıvrımının 1/3’ü üzeride katlanan deri ölçüldü.
Bacak: Üst bacağın önyüzünde, kalça ve diz ekleminin arasındaki orta
nokta üzerindeki deri katlaması dikey doğrultuda ölçüldü.
Biceps: Üst kolun ön orta çizgisi üzerindeki dikey kıvrımının acromion ve
olecranon çıkıntılarının orta noktası üzerindeki deri katlaması ölçüldü.
Triceps: Sağ üst kolun arka orta hattında scapuladaki acromion ve
unlanın olecranon çıkıntıları arasındaki mesafenin ortasından dikey olarak kas
üzernde katlanan deri ölçüldü.
Suprailiac: Denek ayakta kolları yana sarkıtılmış durumda iken, iliac
bölgesi vücudun yan orta hattından iliumun hemen üstünden alınan yarım yatay
diagonal olarak katlanan deri ölçüldü.
Kişisel Bilgi Formu (KBF) : Yaş, boy, vücut ağırlığı, sporla uğraşma yılı,
oynadığı spor branşı, gibi tanıtıcı özellikler yer almaktadır.
3.3.5. Verilerin Değerlendirilmesi
Araştırmada değerlerin ortalamanın çevresindeki dağılımını ölçmek için
en yaygın biçimde kullanılan nicelikler varyans ve varyansın karekökü olan
standart sapmadır. Varyans, ortalamanın örnekleme değerlerinden
çıkarılmasıyla bulunan sapmalann karelerinin ortalaması alınarak hesaplanır.
Bir veri kümesini betimleyen iki özellikten biri aritmetik ortalama, diğeri de
varyanstır. Karşılaştırılacak olan ortalamalar ikiden fazla olduğunda varyans
analizi yapılır. Varyans analizinin birçok çeşitleri vardır. Burada en yalın olan tek
yönlü varyans analizi incelenmiştir.
20
Tek yönlü Varyans analizi (Anova)
İkiden çok bağımsız grup verilerinin değerlendirilmesinde tek yönlü
varyans analizi kullanılır. Buradaki tek yön ifadesi, grupları birbirinden ayıran tek
özellik olduğu, ya da grupların tek değişkeninin değerleri ile ayrıldığı anlamına
gelir.
Örneğin: Üç ayrı öğretim yönteminin her birinin örnekleme yoluyla seçimi
dört ayrı gruba uygulanması sonucunda; bu yöntemlerden hangisinin daha etkili
olduğunu anlamak; başka bir değişkenle yöntemler arasında etkililik yönünden
bir fark olup olmadığını belirlemek için tek yönlü varyans analizi kullanılır.
Burada, üç ayrı grubun ortalamalarının karşılaştırılması söz konusudur.
Bu çalışmada da anova testi uygulanmıştır. Testler, okullar arasında
boy, vücut ağırlığı, vücut yağ yüzdesi, dikey sıçrama değerleri karşılaştırılmıştır.
Ayrıca, spor yapan ve yapmayan denekler arasında da aynı verilerin
karşılaştırılması yapılmıştır.
Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler
için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 11.0.1 (SPSS
Inc., Chicago, IL) ve Microsoft Office Excel 2003 (Microsoft Corporation)
programları kullanıldı. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde; ortalamalar
arasındaki farkın belirlenmesinde parametrik test olan student t testi uygulandı.
P< 0.05 anlamlı olarak kabul edildi40.
21
4. BULGULAR
Adana İli Seyhan İlçesinde bulunan liselerin arasından farklı tipte 3 okul
rasgele seçilmiştir. Bu liselerde öğrenim gören 14- 16 yaş grubu adolesan
dönemi 68 öğrenci, araştırmaya istekli olarak katılmışlardır. Bu öğrencilerden
34’ü aktif spor yapan denek grubunu oluşturmaktadır. Diğer 34’ü ise sedanter
olarak yaşamlarını sürdüren ancak, günlük aktivitelerini devam ettiren
öğrencilerden seçilmiştir. Öğrenciler çalışmaya gönüllü olarak katılmışlardır.
Araştırma 2005–2006 eğitim öğretim yılında, Adana Seyhan Fatih Terim
Lisesi, Nurten Yetimoğlu Bilgisayar Anadolu Meslek ve Anadolu Teknik Lisesi,
M. Kemal Tuncel Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 34 spor yapan, 34 de
sedanter olmak üzere toplam 68 öğrenci üzerinde yapılmıştır.
4. 1. Spor Yapan ve Sedanter Öğrencilere ait Bulgular
Spor yapan bireylerin okullara göre spor branşı dağılımları tablo 4.1.1’de
gösterilmiştir.
Tablo 4.1.1. Spor Yapanların Okullara Göre Spor Branşı Dağılımları
Okul Adı Spor Branşı Toplam Futbol Basketbol Atletizm Diğer Nurten Yetimoğlu A.M.L.- A.T.L. 3 2 2 2 9 M. Kemal Tuncel Anadolu Lisesi 1 7 - 1 9 Fatih Terim Lisesi 4 - 12 - 16 Toplam 8 9 14 3 34
Tablo 4.1.1’de spor yapan öğrencilerin okullara göre branş dağılımına
baktığımızda, atletizm sporu yapan sporcu sayısının 14, basketbol sporu
yapanların sayısının 9, futbolla uğraşanların 8 ve diğer sporları yapan
sporcuların sayısının 3 olduğu görülmektedir. Spor yapan öğrenciler okul
takımlarında lisanslı olarak ve haftada 6 saat ders dışı egzersiz planı
kapsamında antrenman yapmaktadırlar.
22
Spor yapanlarla sedanterlerin boy ve vücut ağırlığı ortalamaları ve
karşılaştırma sonuçları tablo 4.1.2’de gösterilmiştir.
Tablo 4.1.2. Öğrencilerin Fiziksel Özellikleri N x s t sd P
BOY Spor yapan 34 171,35 1,35 0,345 7,85 0,731 Sedanter 34 171,97 1,18 0,345 6,88 0,731
VÜCUT AĞIRLIĞI
Spor yapan 34 59,56 1,70 1,481 9,91 0,143 Sedanter 34 63,06 1,69 1,481 9,57 0,143
Tablo 4.1.2’de görüldüğü gibi spor yapan öğrencilerin boy ortalaması
171,35± 1,35 cm iken, sedanterlerin boy ortalaması 171,97± 1,18 cm’dir. Öğrencilerin boy ortalamaları dikkate alındığında, sporcular ile sedanterler
arasında istatistiksel açıdan bir fark olmadığı yapılan analizler sonucunda
görülmektedir(p>0.05). Çalışmaya dâhil edilen ve spor yapan öğrencilerin vücut
ağırlıkları ortalaması (59,56 kg), sedanterlere göre (63,06 kg) daha az olduğu,
fakat bu farklılığın istatistiksel bir anlam taşımadığı tespit edilmiştir(p>0.05).
Spor yapanlarla sedanterlerin vücut yağ yüzdesi ortalamaları ve
karşılaştırmaları tablo 4.1.3’de gösterilmiştir.
Tablo 4.1.3. Spor Yapanlarla Sedanterlerin Vücut Yağ Yüzdesi Ortalamaları İle Standart
Sapma Değerlerinin Karşılaştırılması N x s t sd p
VÜCUT YAĞ YÜZDESİ Spor yapan 34 7,54 0,05 4,699 0,30 0,000 Sedanter 34 8,66 0,23 4,699 1,36 0,000
Araştırmaya katılan öğrencilerin, tablo 4.1.3’de görüldüğü gibi, vücut yağ
yüzdeleri arasında farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Sedanter öğrencilerde
vücut yağ yüzdesi % 8,66 olarak saptanırken, spor yapan öğrencilerde bu oran
% 7,54 olarak belirlenmiştir. Her iki grubun ortalamaları göz önüne alındığında
spor yapan öğrencilerde vücut yağ yüzdelerinin daha düşük olduğu
görülmektedir. Spor yapan öğrencilerle sedanter öğrencilerin vücut yağ yüzdesi
değerleri arasında istatistiksel anlamda spor yapanlar lehine anlamlı bir fark
olduğu görülmektedir(p<0.001).
23
Spor yapanlarla sedanterlerin dikey sıçrama ortalamaları ve standart
sapma değerleri ve karşılaştırma sonuçları tablo 4.1.4’de verilmiştir.
Tablo 4.1.4. Spor Yapanlarla Sedanterlerin Dikey Sıçrama Karşılaştırılması
N x s t sd p
DİKEY SIÇRAMA Spor yapan 34 49,50 1,32 2,115 7,68 0,038 Sedanter 34 45,38 1,43 2,115 8,35 0,038
Tablo 4.1.4’de, spor yapan öğrencilerle, sedanter öğrencilerin dikey
sıçrama kabiliyetleri göz önüne alınmış olup, spor yapan öğrencilerin ortalama
olarak 49,50 cm’lik bir seviyeye ulaştıkları, sedanterlerin ise ortalama 45,38
cm’lik bir seviyeye kadar sıçrayabildikleri belirlenmiştir. Spor yapan öğrencilerin
büyük çoğunluğu atletizm branşıyla uğraştıklarından dolayı aradaki fark büyük
olmamıştır. Mehmet Kemal Tuncel Anadolu Lisesi’nden araştırmaya katılan
öğrencilerin çoğunluğunu basketbolcular oluşturmaktadır. Bu öğrencilerin dikey
sıçrama değerleri spor yapan öğrencilerde ortalamayı arttıran etken olarak
düşünülebilir. Dikey sıçrama değerleri özellikle basketbolcularda yüksektir.
Araştırmaya katılan sporcuların bir kısmı basketbolcu olduğundan, sedanter
öğrencilerden daha yüksek dikey sıçrama ortalamasına sahip oldukları
belirlenmiştir. Dikey sıçrama değerleri arasındaki farkın istatistiksel olarak
anlamlı olduğu görülmektedir.(p<0.05)
Spor yapanların spor yaşı ve mekik koşusu ortalamaları tablo 4.1.5’de
gösterilmiştir.
Tablo 4.1.5. Spor Yapanların Spor Yaşı ve Mekik Koşusu Ortalamaları
n
SPOR YAŞI MEKİK KOŞUSU
x SS x SS
Spor Yapan 34 4,65 0,53 68,35 2,16
24
Tablo 4.1.5’e bakıldığında spor yapan öğrencilerin ortalama spor yaşının
4,65±0,53 yıl olduğu ve mekik koşusu ortalama değerinin ise 68,35±2,16 olduğu
görülmektedir.
Denekler arasında spor yapanların spor yaşı 1 ile 10 yıl arasında değişim
göstermektedir (Şekil 4.1.1).
Deneklerin spor yaşı ile sayıları şekil 4.1.1’de gösterilmiştir.
0
2
4
6
8
10
12
1 3 5 7 9 11 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31 33
kişi sayısı
spor
yaşı
spor yas
Şekil 4.1.1. Spor Yapanların Spor Yaşları
Mekik koşusu testine başlayabilmek için önce sporculara ısınma koşusu
ve açma-germe egzersizleri yaptırılmıştır. Mehmet Kemal Tuncel Anadolu
Lisesi’nden araştırmaya katılan öğrenciler mekik koşusu testinde yüksek
değerler kaydetmişlerdir. Uzun süreli yüksek tempo gerektiren basketbol sporu
yaptıklarından ve koşu mesafesinin 20 m’lik olduğundan dolayı bu testte fazla
tekrar yapmalarında önemli bir etken olduğu düşünülmektedir. Diğer yandan
atletizm sporu yapan bireylerin de koştukları tekrar sayısı yüksek çıkmıştır.
Mekik koşusu testi yapılırken sporcuları motive edecek ve performanslarını
yükseltecek telkinlerde bulunulmuştur. Böylelikle moral kondisyon seviyeleri de
üst düzeyde tutulmuştur. Sedanter bireylere herhangi bir sağlık sorunu ile
karşılaşmamak için bu test uygulanmamıştır. Aerobik dayanıklılığın tespit
edilmesi amacıyla yapılan bu koşu testi sonucunda alınan ortalama değerlerdir.
25
Deneklerin mekik koşusu değerleri ve sayıları şekil 4.1.2’de gösterilmiştir.
mekik
0
20
40
60
80
100
120
1 3 5 7 9 11 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31 33
kişi sayısı
mek
ik s
ayısı
mekik
Şekil 4.1.2 Spor Yapanların Mekik Sayısı
Spor yapan bireylerin mekik koşusu değerleri 48 ile 111 tekrar arasında
seyir gösterdiği şekil 4.1.2’te görülmektedir.
4. 2. Çalışmaya Katılan Okullara ait Bulgular
Okulların boy ve vücut ağılığı ortalamaları tablo 4.2.1’de gösterilmiştir.
Tablo 4.2.1. Okulların Boy ve Vücut Ağırlığı Ortalamaları ve Standart Sapma Değerleri
Tablo 4.2.1’de okullara ait boy ve vücut ağırlığı ortalamaları
görülmektedir. Buna göre Nurten Yetimoğlu Bilgisayar Anadolu Meslek
Lisesi’nden katılan deneklerin vücut ağırlığı ortalaması 58,56± 1,79 kg, Fatih
Terim Lisesi vücut ağırlığı ortalaması 64.00±1,73 kg, Mehmet Kemal Tuncel
OKULLAR
n
Boy (cm)
Vücut Ağırlığı (kg)
x SS x SS
Nurten Yetimoğlu AML
32
169,84
1.36
58,56
1,79
Fatih Terim L 24 174.54 1,45 64.00 1,73
Mehmet Kemal Tuncel AL
12
170,75
1,52
63,25
3,00
Toplam 68 171.66 0,89 61,31 1,19
26
Anadolu Lisesi vücut ağırlığı ortalaması 63,25±3,00 kg’dir. Her 3 okulun vücut
ağırlık ortalaması 61,31±1,19 kg’dir. Nurten Yetimoğlu Bilgisayar Anadolu
Meslek Lisesi’nden katılan deneklerin boy ortalaması 169,84±1.36 cm, Fatih
Terim Lisesi boy ortalaması 174,54±1,45cm, Mehmet Kemal Tuncel Anadolu
Lisesi boy ortalaması 170,75±1,52 cm’dir.
Okulların boy ve vücut ağırlığı ortalamalarına ait Varyans analizleri Tablo
4.2.2’de gösterilmiştir.
Tablo 4.2.2. Okulların Boy ve Vücut Ağırlığı Ortalamalarına Ait Varyans Analizi
programı sonucunda dikey sıçrama değerlerinde anlamlı bir artış görülmüştür
(p<0,01)51. Karakurt ve Çelik, sporda ısınmanın sıçrama hareketine etkisini
araştırmıştır, Erkek sporcularda ısınma öncesi sıçrama değerini 57,368 cm
olarak ölçmüşlerdir. Isınma sonrası bu değer, 63,9 cm’ye yükselmiştir
(p<0,05)52. Kentte ve köyde yaşayan 12 yaş erkek ve kız çocuklarının dikey
sıçrama özellikleri ölçülmüş ve sonuçta; kentte yaşayan çocukların dikey
sıçrama değerleri köyde yaşayanlardan daha yüksek çıkmıştır. Yapılan bu
çalışmalarda alınan sonuçlar, bizim elde ettiğimiz sonuçları desteklemektedir.
Bu çalışma kapsamında 3 okulun öğrencileri denek olarak kullanılmış ve
tüm parametreler okullar arasında da kıyaslanmıştır. Buna göre vücut ağırlığı
değerlendirildiğinde Nurten Yetimoğlu Bilgisayar Anadolu Meslek Lisesi’nden
katılan deneklerin vücut ağırlığı ortalaması 58,56± 1,79 kg, Fatih Terim Lisesi
vücut ağırlığı ortalaması 64.00±1,73 kg , Mehmet Kemal Tuncel Anadolu Lisesi
vücut ağırlığı ortalaması 63,25±3,00 kg, Nurten Yetimoğlu Bilgisayar Anadolu
Meslek Lisesi’nden katılan deneklerin boy ortalaması 169,84±1.36 cm, Fatih
33
terim Lisesi boy ortalaması 174.54±1,45cm , Mehmet Kemal Tuncel Anadolu
Lisesi boy ortalaması 170,75±1,52 cm, Nurten Yetimoğlu Anadolu Meslek
Lisesi’ndeki deneklerin dikey sıçrama değeri 45,72±1,40, Fatih Terim Lisesi
47,33±1,51, Mehmet Kemal Tuncel Anadolu Lisesi 52,25±2,72, Nurten
Yetimoğlu Bilgisayar Anadolu Meslek Lisesi’nden katılan deneklerin vücut yağ
yüzdeleri ortalaması 8,34±0,24 , Fatih Terim Lisesi vücut yağ yüzdesi
7,70±0,14, Mehmet Kemal Tuncel Anadolu Lisesi vücut yağ yüzdesi 8,21±0,31
olarak çıkmıştır.
Okullar arası boy, vücut ağırlıkları, vücut yağ yüzdesi ve dikey sıçrama
oranlarında anlamlı bir farklılık çıkmamıştır (p>0,05). Ancak dikey sıçramada
okullar birbirleriyle karşılaştırılmış ve bunun sonucunda Mehmet Kemal Tuncel
Anadolu Lisesi’nin diğer iki okuldan yüksek sıçradığı saptanmıştır. Ancak bu
fark istatistiksel olarak anlamlı bir fark değildir. Mehmet Kemal Tuncel Anadolu
Lisesi öğrencilerinin genel olarak basketbol sporuna ilgi duyması ve bu branşın
dikey sıçrama özelliğini geliştirmesi, bunu dışında bu okuldaki sporcuların aktif
olarak antrenmanlı olması ortaya çıkan bu farkın nedenleri olarak gösterilebilir.
Uğraş ve Savaş (2005), orta öğretim çağındaki bireylerin % 69'nun fiziksel
olarak aktif sayılabileceğini, fiziksel aktivite düzeyi üzerinde cinsiyet ve okul
durumunun etkili olduğunu, erkeklerin ve özel okulda eğitim gören öğrencilerin
fiziksel olarak daha aktif olduğunu tespit etmişlerdir1.
Spor yapanların mekik koşusu testi alınan ortalama değerler 68,35±2,16,
spor yapanların ortalama spor yaşı 4,65±0,53,
34
6-SONUÇ VE ÖNERİLER
1. Literatür bilgilerinde dikey sıçrama parametresi spor yapanlarla, yapmayanlar
arasında anlamlı ilişki gösteren bulgularla paralellik göstermektedir.
2. Sosyo-ekonomik durumu düşük olan bölgelerdeki okullarda yapılan
ölçümlerde öğrencilerin fiziksel yapıları ülkenin ortalama değerini altında
seyretmiştir. Düzensiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin vücut yağ oranları
belirgin bir şekilde göze çarpmıştır. Vücuttaki yağ oranının dengede tutulması
büyük oranda spora ve hareketli bir yaşam tarzına bağlıdır. İnsanların sedanter
yaşam tarzından uzaklaştırmak boş zaman etkinliklerini arttırmakla
gerçekleştirilebilir.
3. Sedanter bireylerin spor yapmama gerekçeleri arasında tesis yetersizliği,
farklı aktivite türlerinin olmayışı önemli yer tutmaktadır. Bazı spor aktiviteleri için
tesis kullanımı ücret karşılığında olmaktadır. Böylece sosyo-ekonomik durumu
kötü olan öğrenciler spordan uzak kalma durumunda olmaktadır. Spor
yapmama konusunda önemli etkenlerden biri de ailelerin çocuklarına model
olamamasıdır. Anne babanın, fiziksel aktivite ve sporun sağlıklı yaşamın gereği
olduğu bilincini kazanması, sedanter yaşam tarzının benimsenmemesini
sağlayacaktır. Gelişen teknolojik ürünler ve görsel medya sedanter yaşam
tarzının yaygınlaşmasında önemli rol oynamaktadır.
4. Liselerdeki spor tesislerinin yaygın olarak kullanılmasının sağlanması ve bu
tesislerden öğrencilerin ders dışında da faydalanması spora olan ilgiyi
arttıracaktır. Sağlıklı insanların yetişmesinde okulların bu şekilde katkısı
sağlanabilir.
5. Sonuç olarak, sporun sosyal faydalarından yararlanılabilmesi için bu alanda
yürütülecek bilimsel içerikli çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacın
giderilmesi üniversiteler, beden eğitimi ve spor yüksekokulları, sosyoloji
bölümleri ve psikoloji bölümlerinin daha yaygın araştırma yapmaları
gerekmektedir. Bu konu üzerinde düzenlenecek bilimsel çalışmalar ne kadar
fazla olursa elde edilecek sonuçlar ve bireylerin spora duyduğu gereksinim o
oranda artacaktır.
35
KAYNAKLAR
1. Uğraş A, Savaş S. Bilkent Üniversitesi Amerikan Futbol Takımının Fiziksel ve Fizyolojik Özellikleri. Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi, Cilt 6, Sayı:1, 2005; 77-86.
2. Çolakoğlu FF. 8 Haftalık Koş-Yürü Egzersizinin Sedanter Orta Yaşlı Obez Bayanlarda
Fizyolojik, Motorik ve Somatotip Değerleri Üzerine Etkisi. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 23, Sayı 3, 2003; 275-290.
3. Çolakoğlu FF, Karacan S. Genç Bayanlar İle Orta Yaş Bayanlarda Aerobik Egzersizin Bazı
Fizyolojik Parametrelere Etkisi. Kastamonu Eğitim Dergisi, Cilt 14, No: 1, Mart 2006; 277-284
4. Öztora S. İlköğretim Çağındaki Çocuklarda Obezite Prevalansının Belirlenmesi Ve Risk
Faktörlerinin Araştırılması, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uzmanlık Tezi İstanbul, 2005; 16
5. Zorba E., Kuter, M., Çağın Hareketsizlik Sorunu ve Aktif Yaşamın Kazandırdıkları, 27-28
Nisan 2006 Eskişehir Kentler Birliği Toplantısı, 2006
6. Aslan D., Gürtan, E., Hacım, A., Karaca, N., Şenol, E., Yıldırım, E., Ankara’da Eryaman Sağlık Ocağı Bölgesi’nde Bir Lisenin İkinci Sınıfında Okuyan Kız Öğrencilerin Beslenme Durumlarının ve Bazı Antropometrik Ölçümlerinin Değerlendirmeleri, C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 25 (2): 2003. 55 – 62.
7. Malina RM., Growth, Maturation And Physical Activity, 1991; 7
8. Karakuş S, Kılınç F. Postür ve Sportif Performans. Kastamonu Eğitim Dergisi, Cilt 14 No: 1, Mart 2006; 309-322.
9. İkinci Ö., 2004-2005 Türkiye Birinci Lig Bayan Voleybol Takımlarında Yer Alan Sporcuların
Vücut Kompozisyonu, Dikey ve Yatay Sıçrama Profillerinin İncelenmesi.Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Adana 2005; 67.
10. Gültekin T, Özder A, Akın G, Koca B. Elit Erkek Sporcuların Vücut Kompozisyonu
Değerleri, 2002. 11. Erkan N. Yaşam Boyu Spor, Altın Kitaplar Yayınevi, 1982; 168.
12. Fişek K., Devlet Politikası ve toplumsal yapıyla ilişkileri açısından spor yönetimi. Bağırgan Yayınları, 2,. Baskı, Ankara, 1998.
13. Lumpkin A., Introduction To Physical Aducation Exercise Science And Sports Studies.
Dean School Of Education University Of Kansas. 6. Edition. United States, 2005. 2-3. 14. Wallace L.S., Buckworth J., Kirby T.E., Sherman W.M., Charecteristics Of Exercise
Behavior Among College Student: Application Of Social Cognitive Theory to Predicting Stage Of Change. Preventive Medicine, 2000;31:505
15. Sporbilim, Toplum Ve Spor. Toplumsal Boyut. http://www.sporbilim.com.tr_topumvespor.html Erişim: Eylül 2007.
17. Koparan Ş., Öztürk F., Uludağ Üniversitesi Personelinin Üniversite Sportif Olanaklarından Yararlanma Düzeyleri. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2002;15.1
pediatric sciences. 2 (7), 2006), 25–33. 19. Cenkseven F., Gelişim Psikolojisi Ders Notları. ÇÜ Eğitim fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü,
Adana, 2005, 8-13 20. Doğan İ., Sosyoloji Kavramları ve Sorunları.2. Baskı, İstanbul: Sistem Yay., Ocak 1998 21. http://tr.wikipedia.org/wiki/adolesan. Erişim: Eylül 2007. 22. Mark D.W., Physical Changes Of Puberty. Endocrinal Metabclin. North Am. 20:, 1991. 1-14. 23. Tanner J.M., Physical Growth At Adolescence. Growth At Adolescence. Oxford: Blackwell
Scientific Publication 1. 1962.
24. Lohman T.G., Applicability Of Boddy Composition Techniquies And Constants For Children And Youths. Exercise And Sports Sciences Reviews 14, 1986, 325–352.
25. Brook C.G.D., Stanhope R., Normal Puberty Charecteristics And Endocrinology. In Brook
26. Özdinç Ö., Çukurova Üniversitesi Öğrencilerinin Spor ve Spora Katılımın Sosyalleşmesiyle
İlişkisi Üzerine Görüşleri. Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Adana 2004; 44.
27. Hakkinen K., Changes in Physical Fitness Profile in Female Volleyball Players During the
Competetive Season. Journal of Human Movement Studies, 1993. 33 (3): 223-232.
28. Ziyagil M.A., Tamer K., Zorba E., Beden Eğitimciler Ve Antrenörler İçin Beden Eğitimi Ve Sporda Temel Motorik Özelliklerin Ve Esnekliğin Geliştirilmesi, Ankara. Ofset Hazırlık Ve Baskı, 1994; 4–47.
29. McArdla W.D., Katch FI., Katch V.L., Exercise Physiolog; Energy, Nutrition And Human
Performance, Lea And Febiger, Philedelphia, 1981; 699. 30. Astran P.O., Rodahl K., Textbook of Work Physiology, 3 th edition, New York, Mc Graw-
Hill Book Comp., 1986.
31. Terbizan D.J., Body conpozision of female athletes through an intercollegiate carrer, Paper presentent at the central district AHPERD meeting, Rochester, MN, 1996.
32. Metner G., Uluğ İ.O., IV. Milli Spor Hekimliği Kongresi. Bildiri Özetleri. 1993; 57.
36. Tuncel F., Sağlıklı Yaşam Düzenli Egzersiz. Bilim ve Teknik Dergisi, İstanbul; Eylül 1994; 68.
37. Anonim, 2007c. Spor ve Çocuk. http://www.sporhekimligi.com/cocuk1.php Erişim: Ekim, 2007.
38. Tamer K.. Sporda Fiziksel- Fizyolojik Performansın Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi, Bağırgan Yayımevi, Ankara, 2000
39. http://www.sporbilim.com Erişim: Eylül, 2007 40. SPSS Inc. SPSS For Windows. Version 11.0.1, Chicago: SPSS Inc., 2001
41. Baydil, B. Sedanter Erkeklerde Yüksek İrtifada Uygulanan Yoğun İnterval Antrenman Programının Aerobik Ve Anaerobik Kapasiteye Etkisi.Kastamonu Eğitim Dergisi; Cilt : 13, No:2 Ekim 2005, 655-662.
42. Zorba, E., Babayiğit, G.İ., Saygın, Ö., İrez, G., Karacabey, K., 65-85 Yaş
Arasındaki Yaşlılarda 10 Haftalık Antrenman Programının Bazı Fiziksel Uygunluk Parametrelerine Etkisinin Araştırılması, F.Ü. Sağlık Bil. Dergisi, 18 (4), 2004;229-234
43. Karacan S., Çolakoğlu F.F., Sedanter orta yaş bayanlar ile genç Bayanlarda
Aerobik Egzersizin Vücut Kompozisyonu ve Kan Lipidlerine Etkisi, Spormetre-Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 1 (2) 2003; 83-88
44. Karakaş S., Taşer F., Yıldız Y., Köse H. Tıp Fakültesi Ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinde
Bioelektriksel İmpedans Analiz Yöntemi İle Vücut Kompozisyonlarının Karşılaştırılması. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi. 6 (3) 2005, 5-9.
45. Saygın Ö,. Polat Y., Karacabey, K. Çocuklarda Hareket Eğitiminin Fiziksel Uygunluk
Özelliklerine Etkisi. FÜ Sağlık Bilimleri Dergisi. 19 (3), 2005; 205.
46. Gökdemir K., Koç H., Yüksel O., Aerobik Antrenman Programının Üniversite Öğrencilerinin Bazı Solunum Ve Dolaşım Parametreleri İle Vücut Yağ Oranı Üzerine Etkisi. Egzersiz Dergisi, Sayı:1, No:1, 2007.
47. Wilmore L., The Use of Actual, Predicted and Constant Residual Volumes in The
Assessment of Body Composition by Underwater Weighing, Medicine and Science in Sports, 1969; 1 p: 87 – 95
48. Malhotra M.S., Bolonchuk, W.W., Hall, C.B ve Siders W.A., Validation of Teprapolar
Bioelectrical Impedance Method to Assess Human Body Composition, J.Appl. Phy., 60 (4), 1972.
49. Houtkooper L.B., Going S.B., Body composition: how should it be measured? Does it
affect sport performance? Sports Sci Exchange, 1994. 7: 1–8.
50. Turnagöl H.H., Demirel H., Türk Milli Haltercilerinin Somatotip Profilleri ve Bazı Antropometrik Özelliklerinin Performansla ilişkisi, Spor Bilimleri Dergisi, 3(3), 1992.
51. Cicoğlu İ., Gökdemir K., Erol E., Pliometrik Antremanın 14-15 Yaş Grubu Basketbolcuların
Dikey Sıçrama Performansı İle Bazı Fiziksel Ve Fizyolojik Parametreleri Üzerine Etkisi. GÜ Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu, Spor Bilimeri Dergisi, 1996.
52. Karakurt A., ve Çelik M., Sporda Isınmanın Sıçrama Hareketine Etkisinin Araştırılması.