Antalya Chess Express 2012 Ocak Cilt 1, Sayı 1 Sorumlu Editör ve Yayıncı: Dr Harun Taner Ayın Konumu Rinck, AdE 37, 1985 + + + + + + + + + + + ++ + + + + + + + + + + + + + + + + [3rkr2/8/8/3NKN2/8/8/8/8] Beyazlar oynar yenişmezliği sağlar Olimpiyat Express: 2012 Đstanbul Satranç Olimpiyatı ve Milli Takımlar Değerli Satrançseverler 2012 Đstanbul Olimpiyatlarına 8 ay kadar bir süre kaldı. Bu organizasyonun eğer iyi değerlendirilebilirse ülkemiz satrancının geleceği adına olumlu bir adım olduğunu düşünüyorum. TSF geçen 12 yıl içinde doğrusu ve yanlışı ile bir çok faaliyetlerde bulunmuştur. Bunca faaliyet gerçek anlamda sportif bir başarı ile ödüllendirilememiştir. Siz ne yaparsanız yapın sportif başarı olmaksızın sesinizi iyi duyuramazsınız. Ancak ufak tefek başarılarla ve alınan bir galibiyetle çok büyük sevinçlerin yaşandığı basit bir durum olmaması lazım. Gürcistanı yeniyoruz. Çok güzel. Sonuç arkadan dördüncülük.. Bunları kimsenin moralini bozmak için değil, ülkemizi üst sıralarda görmenin özlemi ile söylüyorum. 2012 yılının bu sportif başarı açısından önemli bir dönemeç olduğuna inanıyorum. Gelin tüm silahlarımızı kullanalım. Nasıl mı ? Olimpiyatların ülkemizde olması nedeniyle Federasyon Başkanımız Sayın Yazıcı'nın gayretleri ile 3 ya da 4 takımla katılabiliriz. Asıl önemli olan ülkemizin başarısıdır, gerisi teferruattır fikrinden hareketle (Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır sözünden esinlenerek) güçlü takımlar oluşturabiliriz. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil.. Ülkemizin sportif başarısı için bir araya gelmiş profesyonel bir topluluk oluştulamaz mı? Benim kafamdaki 4 takım ; 1.Takım 1-GM Dragan Solak 2-GM Mikhail Gurevich 3-GM Suat Atalık 4-GM Barış Esen 5-IM Mustafa Yılmaz 1
Antalya Chess Express cilt 1 sayı1 ve sayı2 2012 ocak
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
2012 Đstanbul Satranç Olimpiyatı ve Milli Takımlar
Değerli Satrançseverler
2012 Đstanbul Olimpiyatlarına 8 ay kadar bir süre kaldı. Bu organizasyonun eğer iyi değerlendirilebilirse ülkemiz satrancının geleceği adına olumlu bir adım olduğunu düşünüyorum. TSF geçen 12 yıl içinde doğrusu ve yanlışı ile bir çok faaliyetlerde bulunmuştur. Bunca faaliyet gerçek anlamda sportif bir başarı ile ödüllendirilememiştir. Siz ne yaparsanız yapın sportif başarı olmaksızın sesinizi iyi duyuramazsınız. Ancak ufak tefek başarılarla ve alınan bir galibiyetle çok büyük sevinçlerin yaşandığı basit bir durum olmaması lazım. Gürcistanı yeniyoruz. Çok güzel. Sonuç arkadan dördüncülük.. Bunları kimsenin moralini bozmak için değil, ülkemizi üst sıralarda görmenin özlemi ile söylüyorum. 2012 yılının bu sportif başarı açısından önemli bir dönemeç olduğuna inanıyorum. Gelin tüm silahlarımızı kullanalım. Nasıl mı ?
Olimpiyatların ülkemizde olması nedeniyle Federasyon Başkanımız Sayın Yazıcı'nın gayretleri ile 3 ya da 4 takımla katılabiliriz. Asıl önemli olan ülkemizin başarısıdır, gerisi teferruattır fikrinden hareketle (Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır sözünden esinlenerek) güçlü takımlar oluşturabiliriz. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil.. Ülkemizin sportif başarısı için bir araya gelmiş profesyonel bir topluluk oluştulamaz mı?
Benim kafamdaki 4 takım ;
1.Takım 1-GM Dragan Solak 2-GM Mikhail Gurevich 3-GM Suat Atalık 4-GM Barış Esen 5-IM Mustafa Yılmaz
1
2.Takım 1-GM Emre Can 2-GM Kıvaç Haznedaroğlu 3-IM Mert Erdoğdu 4-IM Oğulcan Kanmazalp 5-IM Burak Fırat
3.Takım 1-IM Yakup Erturan 2-FM Selim Çıtak 3-FM Doğan Reyhan 4-CM Vahap Şanal 5-FM Cemil Can Ali Marandi
4.Takım 1-IM Suat Soylu 2-IM Can Arduman 3-FM Ata Seçer 4-FM Emrah Yağız 5-FM Hakan Erdoğan
Tecrübelisi, genci, profesyoneli, antrenörü kısacası her vasıftan oyuncu var. Başkalarıda konabilir, değişiklikler olabilir.. Düşünün bir salonda bu oyuncularımızın hepsinin ülke başarısı için kenetlenerek mücadele ettiğini... Harika olur! Ayrıca şu ana kadar yapılmayan bir şey daha yapılabilir. Başını Almanya ve Rusya'nın çektiği dünyanın önce gelen 5-6 ülkesinin yazışmalı Satranç milli takımıda bu etkinlikte yer alabilir. Emin olun masabaşı satranççılara kök söktürücek gizli saklı bazı varyantlar bu sayede ortaya çıkabilir. Bence bunlar zor şeyler değil. Böylesi bir karar son ana bırakılmayıp en az 5-6 ay öncesinden açıklanabilirse çok sıkı bir çalışma ve dostluk ortamı yaratılabilir.. Uzun bir hazırlık sürecide meyvelerini verebilir.
Ben açıkçası böyle önemli bir konuda kamuoyu oluşturulması gerektiğine inanıyorum.
Saygılarımla, Dr Murat Akdağ
Bu Sayıda Katkısı Olanlar
Dr Harun Taner, AntalyaSIM Dr Murat Akdağ, ĐstanbulIM Turhan Yılmaz, ĐstanbulAhmet Odeev, AşkabatEce Sanem Koştur, AntalyaMustafa Olgun Ekşi, AnkaraGürsoy Erdoğan, ĐstanbulFM Tamer Karatekin, ĐstanbulMustafa Şahinkaya, VanErdoğan Güneş, WaldkraiburgUğur Yaşar, Đzmir
Redaksiyon
Dr Harun Taner
Antalya Chess Express Künye
Aylık bağımsız satranç e-dergisi. Ayın ilk haftasında yayınlanır. Yazı gönderme süresi ayın son günüdür.
Esas Sponsor: facebook
Đstanbul Express:
Stratejik Fedalar I
Bu köşede, Türkiye şampiyonlarından IM Turhan Yılmaz’ın tematik hazırlık çalışmalarını “Stratejik Fedalar” başlığı altında sunacağız. Bu çalışmalar öncelikle ve ilk olarak Turhan Yılmaz Fun Club facebook sayfasında yayınlanmaktadır. Đlk olarak beyazlar için f6, siyahlar için f3 karesinde piyon fedası, kısaca f6 (f3) karesinde piyon fedası, temasını işleyen 6 örnekle başlıyoruz.
FIDE, ocak ayı kuvvet derecesi listelerini yayınladı. Birinci sıradaki Magnus Carlsen, en yakın rakibinin 30 puan önünde bulunuyor. 2700 ve üzeri kuvvet derecesine sahip 44 oyuncu (büyük usta) aşağıdadır:
Listede FM gösterilen Doğan Reyhan ve Selim Çıtak’ın IM, WIM gösterilen Betül Cemre Yıldız ve Kübra Öztürk’ün WGM unvanlarını kazandıklarını ekleyelim.
8
Antalya Express: Silikon Satrancı
Dünya birinciliği turnuvaları da dahil olmak üzere, bilgisayar satrancı turnuvalarının çoğu, Houdini, Rybka, Stockfish, IvanHoe gibi listelerde en üst sıralarda yer alan en güçlü programların yokluğunda, kasım ayında gerçekleştirildi. Bu turnuvaları ve sonuçlarını aşağıda sırasıyla ele alıyoruz:
2. IOCSC (Italian Open Chess Software Cup) turnuvası 5 programın katılımıyla 11-13 kasım günlerinde düzenlendi. Birinciliği eşitlik bozma maçı sonucunda Chiron karşısında Equinox kazandı.
1. GECCC (Greater European Computer Chess Championships) turnuvası 12-13 kasımda yapıldı. 10 program, 45+10 düşünme süresi ile 6 tur yarıştı. Spike 5/6 skorla birinciliği tek başına kazandı. Đkinciliği, ek eşitlik bozma maçında, 4,5/6 skorlu iki programdan, Tornado karşısında 3-2 üstünlük sağlayan Nightmare elde etti.
6. ACCA (Americas' Computer Chess Championships) turnuvası 12-13 kasım günlerinde 11 programın katılımıyla 45+10 düşünme süresiyle 6 tur üzerinden düzenlendi. Thinker, 5/6 skorla yenilgisiz birinciliği kazandı.
19. WCCC (World Computer Chess Championship) 9 programın katılımıyla bir turlu döner turnuva olarak 19-23 kasım günlerinde ICGA tarafından Tilburg kentinde gerçekleştirildi. Birinciliği 6/8 skorla Junior kazanırken, ikinci ve üçüncülüğü 5,5/8 skorla Shredder ve Hiarcs paylaştı.
WCCC Tilburg 2011 2011 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 Junior * ½ ½ ½ ½ 1 1 1 1 6.0/82 Shredder ½ * ½ ½ ½ 1 1 ½ 1 5.5/8 19.003 Hiarcs ½ ½ * ½ ½ ½ 1 1 1 5.5/8 17.504 Pandix ½ ½ ½ * 1 0 ½ 1 1 5.0/8 16.505 Jonny ½ ½ ½ 0 * ½ 1 1 1 5.0/8 15.256 The Baron 0 0 ½ 1 ½ * ½ 1 1 4.5/87 Booot 0 0 0 ½ 0 ½ * 1 1 3.0/88 Rookie 0 ½ 0 0 0 0 0 * 1 1.5/89 Woodpusher 0 0 0 0 0 0 0 0 * 0.0/8
WBCC (World Blitz Chess Championship), 6 programın katılımıyla 23 kasım günü iki turlu döner turnuva olarak ICGA tarafından düzenlendi. Birinciliği 8,5/10 skorla Jonny kazandı. 7/10 skorla Shredder ikinci, 5,5/10 skorla Hiarcs üçüncü oldu.
3. WCSC (World Chess Software Championship), 5 programın katılımıyla 23-26 kasım günlerinde iki turlu döner turnuva olarak ICGA tarafından düzenlendi. Birinciliği 5,5/8 skorla Hiarcs kazandı. 5/8 skorla Junior ikinci, 3,5/8 skorla Pandix üçüncü oldu.
Burada bilgisayar satrancının ileri gelen isimlerinden, Almanya’nın Bavyera Eyaleti Waldkraiburg kasabasından Erdoğan Güneş ile son bir kaç hafta içinde bilgisayar satrancı konulu yaptığımız konuşmaları özetleyeceğim. Bu söyleşide Türkiye için bir çok yeni konu ve fikir bulunduğunu düşünüyorum.
A: Antalya’dan Dr Harun TanerW: Waldkraiburg’dan Erdoğan Güneş
A: Erdoğan, merhaba. Ben Antalya’dan Harun. Chess Engines Testing isimli bir gurubum var. Orada son çıkan satranç programlarının sınamalarını yapıyorum; daha çok yıldırım; quadda 5 + 5 ve 2 + 2, dualda 20 + 20….
W: Sizi tanıyorum ve Talk Chess’deki yazılarınızı izliyorum…
A: Evet, oradan başka, zaman zaman CSS (Computer Schach und Spiele) Forumda da yazıyorum… Sizin çalışmalar nasıl gidiyor? Kastettiğim kitap hazırlama ve turnuvalarda bilgisayar programı operatörlüğü (işletmenliği)…
W: Yavaş yavaş. Maalesef süper cluster var fakat program bu sıralarda iyi oynamıyor… :(
A: Esas problem nedir? mp scaling mi?
W: Speedup…
A: Evet, benim de dolaylı olarak kastettiğim oydu…
W: …
A: Evet. Oniki çekirdekte kırksekiz çekirdeğe göre daha iyi bile oynayabiliyor… en basit
örnek, fritz 13 ile deep fritz 11. Đkisini karşılaştırdığımızda f13, df11 4cpu ile nerdeyse başabaş oynuyor…
W: Evet.. Şu anda işteyim. Deep Sjeng 2000 Core Cluster deniyoruz ama çok sorun çıktığından 200 – 400 Core Cluster sistemine geri döndük.
A: Bendekiler sadece quad ve dual. Sınamalarda yardımcı olabilecekse program testlerime katabilirim ama pek sanmam. :)
W: Bizde 10 Tane 32 Core Intel var…
A: benimki ufacık kaldı… LOL hatta ROTFL
W: Şu sıralarda yeni Xeonlar çıktı, onları deniyoruz 16 işlemcileri…
A: Evet… 16 Xeonlar türkiye için henüz çok yeni…Bir satranç e-dergisi hazırlıyorum.. Siz de yazmak ister misiniz?
W: Kusura bakma, benim türkçem biraz zayıf…
A: Dil problem değil, siz ingilizce ya da almanca yazarsınız ben türkçeye çeviririm… Gian Carlo ile bir söyleşi de yapabiliriz ya da diğer programcılarla…
W: Ben onların hemen hepsini tanıyorum.. Turnuvalarda onların çoğu benim rakiplerimdi… Şu aralar işlemci testlerimiz var… O nedenle söz vermeyeyim ama neden olmasın…
A: Çok teşekkürler… Diğer programcılarla da söyleşi yapabiliriz, benim geniş bir arşivim var, o da bize yardımcı olacaktır…
W: Biliyorum.. Sizin gibi ben de yakından takip etmeye çalışıyorum…
15
A: Rakip dediniz de şimdi aklıma geldi… bir turnuvaya iki (ya da daha fazla) programın kitabınızla katıldıydınız. Ertesi sene tüzüğe madde koydulardı. Her satranç programı sadece bir kitap ile katılabilir diye …
W: :)
A: Evet dergiyi her ay yayınlamayı düşünüyorum. Türkiye birinciliğinden önce de ek bir sayı çıkarmayı planladım. Dolayısıyla, her sayı için yazı gönderme süresi sonu, her ayın son günü olacak.
W: Tamam.
–– Bir hafta sonra –-
W: Uğraşıyoruz henüz. Yeni ayarlar bulduk Sjeng Cluster için. Şu anda Test Games gerçekleştiryoruz…
A: Bizim e-dergi gurubunu nasıl buldunuz?..
W: Benim dünyam değildir şimdilik..
A: Ancak yazı yazmanın ve yazıların zor olmadığını anlamışsındır umarım..
W: Evet… Şu anda bilgisayar satrancı dünyasındaki haberleri bile ancak yan gözle takip ediyorum. Sadece bizim büyük makinalarla cok meşgulüz… bir de üstelik Super GM lerle devamlı analiz ediyorum, onlar da beni cok mesgul ediyorlar ve yoruyorlar…
A: şu sırada sjeng’in katılacağı turnuva var mı? bir de 8 ocaktan sonra testlere başlayacağım yeniden… bende dediğim gibi sadece 4 çekirdek var, x64 işletim sistemi... ancak quada uygun bir derleme ve kitap varsa kullanabileceğim, severek, sınamalarıma dahil edebilirim...bendeki deep sjeng galba 2 sene evvelkiydi,
Çindeki dünya birinciliğine katılan… ne yazık ki 16 x 2 = 32 işlemcili bir sistemim yok. :(
W: Bizdeki makinalar coktur onlar problem degil… kitap da benim turnava kitabımı oynatıyoruz, piyasadaki kitaplara karşı… ondan otomatik hatalari bulmak için Chessbase’den özel GUI aldım…onunla Auto Blunder Check yapıyoruz devamlı olarak.
A: bu kitabınız download edilebilir mi kitap ve programlar benim sınamalarda kullanılmak üzere… bende de hiarcs 13h falan var ama hangi kitap en iyi karar vermek çok güç… saniyenin ondalığındaki sınamalar gerekiyor onbinlerce ama arada hata ya da düzgünsüzlüklerle de karşılaşıyorum… geçende rybka 4 kitabında bile hata buldum…
W: Yok kitap ayarında 15 tüm hamle oluyor Buchoptionen: 15 ozaman tüm Hamle sayılıyor…
A: Yani 15. Ae5 Fxe5 sonunda 15 tüm hamle (30 yarı hamle) oluyor kısaca…
W: Evet…
A: ben sınamalarda 7-8 hamle kullanıyorum ki, açılış hataları ortaya çıkmasın, sonuçlar tarafsız olsun…
W: Yok onlar iyi değildir çünkü Sicilian oynarsan 7-8 Hamle olmaz o zaman çok Najdorf ya da Dragonun bazi planlarını anlamazlar makinalar yada Kings indianda aynısıdır…
A: bu arada komodo 4 mp var mı sizde?
W: Komodo 4.0 var sadece…
A: SP… evet bende var, sınamalarda deneyeceğim…
W: Çıktı ama beta test ediyorlar kendileri…
A: ben mp programları tercih ediyorum eğer deep sjeng x64 deneysel test versiyonu varsa deneyebilirim…
W: Ben sadece fikir olarak kullanıyorum onları. yeni fikir açılışta bulunsun diye…
A: ama şart zaten... bir tuning meselesi var... bazı iç parametreleri…
W: onlari Auto Tuning yapıyor. Program kendisi parametrelerini ayarlıyor…
W: hem de gösteriyor hangi parametreler bu yanliş hamleye karar verdiriyor… Evet o
benim ana işimdir… amaç hangi program eniyisi değildir benim işlerim…
A: ben şu anda 19 milyon oyunluk databaseimi 23 milyon oyuna çıkarma çalışmaları yapıyorum… tabii içinde low quality oyunlar da var… en son halinde 20 milyon oyunu şu anda geçti… Düşünebiliyor musunuz 48 saat çalıştı makina… 9 milyon oyun içinde 8 milyon tane double buldu, sadece 1 milyon oyun ekleyebildi… dolayısıyla yeniliklerin sınanmasında çok yararlı oluyor database..
W: Ben de bir zamanlar oyunları topluyordum ama cok hatalı oyunlar var databaelerde… onların peşine koşmaktan usandım…
A: evet haklısın oyun berabere konumda ama bir taraf zamandan kazanmış…
W: kendim evde oyunları hep 90+30 oynatıyorum… sadece onları ekliyorum. O zaman biliyorum ki onlar hatalı değildir…
A: ama o zaman da 8-10 bilgisayar olmalı ki on binlerce oyun olsun…
W: Bizde vardır. 10 tane 32 Core AMD ve Intel durmadan calışıyorlar... o konu, problem değildir…
A: benim olanaklarım olsa 16 çekirdekli iki bilgisayar falan... ben de 60+30dan aşağı oynatmam o zaman 5 yıl sonrasının teorisini üretirim... :)
W: Ama genelde bir dala bakıyoruz tek tek... yeni fikirleri deniyoruz…
A: Şimdi bendeki makinalarla, şu anda yazışmalıda 1800lüleri bile yenmekte zorlanıyorum…
W: Bir Proje vardi GECKO onunla deniyoruz arada bir…
17
A: rating sistemi olan mı? hani bir ara birinciydi algoritma…
W: Misal: Houdini’nin Hamlelerini Rybka inceliyor, aynısını da Rybka’nın Hamlelerini de Houdini inceliyor…
A: evet…
W: Ama ister 1 Engine isterse 10 Engine baktırabiliyor ya da tek Engine o zaman multiVariantla bakıyor çok güzel çalışıyor... Cluster ile de oluyor…
A: benim bildiğim en fazla 8 engine idi …
W: Aynen… Shredderin Triple Brain ile de oluyor…
A: evet anladım... 3 farklı program çalışıyor... en iyi hamle output olarak yapılıyor... tabii sizin amacınız farklı...
W: Önceden 8 yapmıştı çünkü Makinalar cok hızlı değildi şimdi araya Cluster ekliyoruz daha çok derine girebiliyor aramadan…
A: veya bir başka deyişle 3 değil de 8…
W: Variantlari daha cok derin görebiliyor ondan…
A: harikaymış... bir cluster inşa etmeye kalksam antalyada... kaça patlar bana? orta boy... büyük değil…
W: Çok pahalıdır… 10x 32 işlemci sadece 150.000 € tutar… Ceyran parasını hesaplamıyoruz… 15.000 € Network Sistemi tutuyor… makinaların hepsi brbirine bağlıdır…
A: ceyranı kaçak çekcez… :)
W: Ayda en azından 1500 -2000 € Ceyran masrafı hesaplarsın…
A: para kalmadığından…
A: kasalar, hard diskler vd 200k avro en az..
W: Üstelik Program lazımdır.. Boş Makina bir şeye yaramaz ki…
A: evet networking programları da pahalıdır... bu işlemcileri nasıl bağlaycan birbirine... orada da scaling işin içine giriyor..
W: Evet 1200 kullandi testlerde ama onun da çok Problemleri vardır Shared Memory bakımlarından…
A: rybka cluster var şimdi en büyüklerden galiba jonny değil mi bir an rybka sandım da…
W: Onların Makinası iyidir ama Bizimkiler daha çok büyüktür ama faydası yok Maalesef yoksa 2000 Core kullanırız ama Sjeng çok Problem çıkarıyor bize…
A: çok test gerekli… çooook…
18
W: Jonny 1200 kullanmıştı ama geri geldi 800e…
A: tmm. ben de öyle düşündüm.
W: Evet Maalesef günün sadece 24 Saati vardir he he :)
A: Jonny sanırım üniversite altyapısından istifade ediyor… bu arada aklıma gelmişken istanbulda bir üniversitede de 2000 işlemciyi birbirine bağlamışlar…
W: Evet ordan ona veriyorlar sadece test icin ama cok turnavalarda Problem oluyor büyük Makina illa ki daha iyi oynamıyor ki…
A: nasıl bir network ise... evet... komodoya bile yeniliyor icabında :)
W: Myrinet yada Quadrix yada Infinity…
A: üniversitedekiler unix tabanlı oluyor genelde…
W: evet Zappada 2006 Linux olarak oynadık
A: üzerinde işletim sistemi var... şimdi zappa programını başka bir programcı geliştiriyor sanırım… ya neydi ya adı...dilimin ucunda..
W: Evet ama onunda cok fazla vakti yoktur..
A: zach?
W: cok üzücü bir haberdir… Evet Zach Wegener… Intelde calışıyor…
A: wegner ya da wagner anımsayamadım şimdi… bir başka programı vardı benim sınadığım…
W: Anthony de Googlede calışıyor…
A: o zaman hardware bakımından şanslı sayılır :)
W: Evet ama zamani yok onun problem budur…
A: valla iyi söyleştik..bunları toparlayıp yazsak bile çok kişinin gözleri faltaşı gibi açılacaktır…
W: Arkada destek olmassa o zaman bu Satranç Program işinde Para yok kazanılmaz diyorlar…
A: aynen rybka örneği gibi diyebilir miyiz? :)
W: Yok kalsın onlar hala standart kitaplarla test oyunlarını oynasınlar bunlar onların dünyasi değildir bence…
A: LOL efendim steinitz... :)
W: Kimse alamazki 32 Islemciyi test icin yada 2000 Core Cluster… Gel de onlara anlat onlarin dünyasinda 8 Core yada 12 Core en hizlisidir…
A: ancak kiralayabilir... belki :)
W: Şu an Playchessde 16 Islemci Xeon Test ediyoruz kimsenin haberi yok Türkiyede… he he :)
A: Türkiyeden de birkaç kişi vardı benim bildiğim siz tanırsınız Yusuf, Servet…
W: Çok yazık bak bu aletleri Türk Milli takımında değerlendirmek icin teklif verdim ama TSFde kimse deger vermiyor ben de onların peşine koşmam artık…
A: onlar playchessde oynuyorlar sanırım ama hardware kısımları çok zayıf benim gibi … :(
W: Evet onların ilk serverde oynamalarını hatırlıyorum he he :)
19
A: LOL dört sene önce ben de engine roomda –şimdi adı değişti galiba– ilk oynarken 2700 üzerine çıktıydım rybka 3 ile.. ve 12 GB lık açılış kitabımla…
W: Ama yukarda olmanın bir faydası yok inan bana… Hydra ile 3000 yapmıştım ama bir sey kazanmıyorsun ki orda yukarda olsan…Ben bıraktım her oyunu kitaba yüklemeye... Sadece kendi oyunlarımı ekliyorum artık… Her gecede Autoblunder sonuçlarını seçiyorum ve tek tek PGNlere bakıp düzeltiyorum. o da bayağı cok yorucu bir iştir…
A: her iyi oyunu eklerseniz birkaç ayda GB düzeyini geçer…
W: Evet ama ben tarama yaptırıyorum bazen yirminci hamlede finish oluyor… Bazen Yeni Program yazılıyor onlara da fırsat vereceksin ki o Pozisyonu farklı oynasın diye…
A: kaç piyon farkına blunder diyorsunuz? 1, 1,5 , 2
W: çok çok derin hamleleri oynatıyorlar o zaman taşlar cok az kalıyor yeni Program da baska bir hamle bulamıyor çünkü Taşlar yok ki tahtada oynasın... Ilk başta ben 0,5 yapmıştım…
A: burada da oyun sonu tablolarının önemine geliyoruz… :)
W: tüm hatalarını bulmak icin ama sadece ilk 15 Hamledendi gerisini kesmiştim. Ondan sonra Kitap temelden düzeldi. O zaman 1.5 piyon ve 1 piyon arasinda taratma yapıyoruz…
A: Hah işte ben de bunu diyordum…Bir piyon ile birbuçuk piyon arasında…
Birinci kısmın sonu
Đçindekiler
Ayın Konumu .....................................................................................1Olimpiyat Express: 2012 Đstanbul Satranç Olimpiyatı ..................1Bu Sayıda Katkısı Olanlar .................................................................2Redaksiyon ........................................................................................2Antalya Chess Express Künye..........................................................2Đstanbul Express: Stratejik Fedalar I ................................................3Antalya – Aşkabat Express: Sicilyalı Oyunu: Najdorf Ia ..............4Aşkabat Express: Sicilyalı Oyunu: Najdorf Varyantı Ib.................6Problemin çözümü ...........................................................................7Rating Express: Dünya 2700+, Türkiye 2200+ .................................8Antalya Express: Silikon Satrancı .....................................................9Antalya–WaldkraiburgExpress: SilikonDünyası............................15Đçindekiler ........................................................................................20Ankara Express: Problem Satrancı .............................................. 20Đstanbul Express: Satranç Dışı?......................................................22Đstanbul Express: Turnuvalardan ...................................................23Van Express: Gerçek Zamanlı Internet Satranç Oyunları ........25Antalya Express: Satranç Şarkısı ....................................................26Đzmir Express: 2 hamlede matlar...................................................27
Ankara Express:Problem Satrancı
Merhabalar değerli dostlar. Bu ilk yazımda
sizleri satranç problemleri dünyasıyla
tanıştırmaya çalışacağım ve problem ne
anlama gelir kısaca bilgiler vereceğim.
Öncelikle satranç problemi dediğimizde
belli bir amacı olan ve belli kurallara
bağlanmış konumları düşünmeliyiz. Bu
problemi hazırlayan problemcinin
kurgusudur ve sadece düş gücüyle sınırlıdır.
Yani söz konusu olan bir turnuva
oyunundan alınan maç konumu değildir,
gerçek bir oyundan alınma olmadığından
gerçek bir oyunda oluşabilecek bir
pozisyona da benzemek zorunda değildir.
Bu noktada anlaşılacağı üzere iyi bir
satranç oyuncusu olmanız gerekmez. Belki
sadece biraz fazla meraklı olmalısınız veya
fazla şüpheci ve dahası sadece satranç
kurallarını biliyor olmanız bile iyi bir problem
20
ortaya koymak ya da mevcut satranç
problemini çözmek için yeterlidir. Çok mu
garip geldi? Aslında bunlar birkaç örnekten
sonra rahatlıkla ispatlanabilecek gerçekler.
Siz sadece satranç problemi çözdükçe
daha fazla satranç problemi çözmek
isteyeceksiniz, elbette daha az zaman
harcayarak.
Aslında tam şu anda satranç problemi
çeşitlerinden de bahsetmemizin zamanı
geldi. Böylece bazı şeyler kendiliğinden
açığa çıkacak. Genel türler: i) Doğrudan
matlar: Đki hamlede matlar, üç hamlede
matlar ve çok hamlelikler, ii) Yardımlı
matlar, iii) Kendine matlar, iv) Etütler,
v)Retrograde problemleri, vi) Refleks
matlar, vii) Perili satranç problemleri
şeklinde sıralanabilir. Elbette ben sadece
belli başlıları aldım. Gördüğünüz gibi
koyduğumuz şartlar ve amaç problemin
türünü belirliyor. Bütün bu türlerin ortak
noktalarını ise; belli bir konuma ve koşula
sahip olmaları, genellikle bir veya daha
fazla kesin çözümlerinin olması, göreceli de
olsa belli bir zorluğa sahip olmaları, belli bir
temaya sahip olmaları, orijinal yani öncül
olmaları şeklinde açıklanabilir. Daha sonraki
yazılarda bunlardan daha geniş kapsamlı
söz açacağım. Şimdilik küçük girişlerle
zihninizde problem imgesini oluşturabilmeyi
umuyorum.
Problemlerin çözümünden de bahsetmek
gerekirse bu konu aslında sadece daha
fazla merak, daha fazla şüphe ve daha
fazla tecrübe ile ilgilidir. Çözümler elbette
kolay olmaz çünkü problemci kurgusuyla
ve uyguladığı ekonomi ilkesiyle anahtar
hamleyi yani partiyi başlatacak olan ilk
hamleyi ustalıkla saklar. Genelde de bu bir
kiş hamlesi olmadığından sizi zorlar. Üstelik
ustalıkla yerleştirilmiş birkaç sahte çözüm
problemciyi, siz konumla cebelleşirken tatlı
tatlı gülümsetir. Bu bakımdan konum bilgisi
hem çok işe yarar hem de bazen sadece
kafa karıştırır. Belki de en iyisi ipuçlarını takip
''Chess is a game of understanding not memory'' (Eugene Znosko- Borovsky) Satranç anlaşılabilen bir oyundur ezber değil, olarak çevrilebilir.
Herkese sevgi dolu günler dilerim. Teknik konularda yazı yazmak için aramızda çok daha iyi ve tecrübeli oyuncular varken bana o konuda yazmak pek düşmez diye düşünüyorum. O yüzden satrançla ilgili birşeyler yazacağım ama oyun tekniği ile alakalı değil. Umarım sıkılmazsınız.
Satranç oyunu ile ilgili olarak ezbere bileceğiniz tek şey de yukarıdaki tümce olmalı bence. Hayat da satranç da ezbere gelmez, konumlar ve şartlar hergün her an değişir. Đnsanların mutluluk anlayışları bile günden güne değişiyor.
Değişmeyen tek şey, satrancın kuralları burada. En güzeli de masa başında oyunu kazanmak değil hayatta kazanmak. Akıl sağlığı yerinde bireyler olarak, dostluk, arkadaşlık ve sevgi dolu yüreklere sahip olmak.
Satrancın prensipleri bu anlamda çok önemli. Çünkü o prensipleri doğru bir şekilde yaşantımıza uygularsak başarılı oluruz. Örneğin ilk temel prensip ''Gelişim''den bahsedeyim biraz.
Nasıl, açılışta aletlerimizi geliştiriyorsak kendimizi de geliştirmek için uğraşmalıyız, her an ve her yerde. Bize verilen eğitim ve öğretim hiçbir zaman okul ve çevremiz ile sınırlı kalmamalı. Kendi hamlemizi kendimiz arayıp bulmalıyız. Türk Sanat Müziği'nden Klasik Müziğe, denizaltı yaşamdan uzayın derinliklerine, edebiyattan heykele kadar çok değişik şeylerle ilgilenmek insanı geliştirir, ''Usta'' yapar.
Eğer bir yabancı dil biliyorsanız bu iyi derecede Đngilizce olsun, yanına koyacağınız bir ikinci dil sizi GM'ler arasında ilk 100'e sokmuş demektir. 3. ve 4. yabancı diller ise size ilk 10'da bir yer açar. Satranç için reyting yükseltmek iyi bir uğraş, güzel bir hedef. Ama bana göre bir yabancı dili iyi derecede bilmediğiniz halde 2000 reyting yaptıysanız, enerjinizi biraz boşa harcamışsınız bence.
Şimdi size bir oyun ortası örneği verceğim. Üniversiteyi bitirdiniz, bir yabancı firmada (diyelim ki Japon firması) mühendis olarak çalışıyorsunuz. Herkes Đngilizce biliyor, yazışmalar, konuşmalar, Japon yöneticileri ile beraber akşam yemekler, golf ve diğer sosyal ortamlara giriyorsunuz. Ve siz öğrencilik yıllarınızda Japon Kültür Derneği'ne gidip orta derecede bir japonca öğrendiniz (Gelişim). Birden akşam yemeğinde, Japonca bir hikaye anlatıyor, bir espri yapıyor ve kadehinizi japonca
22
''şerefe'' diyerek kaldırıyorsunuz.
Đnanın bana; o firmada ilk terfi edecek veya akranlarınız içinde en yüksek ücret zammını alacak kişi siz olacaksınız ve bunun sizin iş hayatınızdaki sıkı, verimli çalışmanızla öyle birinci dereceden ilişkisi olmayacak.
Şimdi kendinizi Pakistanda bir fabrikada çalışırken düşünün. Herkes Đngilizce biliyor anlaşıyorsunuz. Ama bir pakıistanlı işçi sizinle Türkçe konuşuyor. Yılbaşında veya terfi zamanında bir Ustabaşına ihtiyacınız olacak. Hangi işçiyi terfi ettirip Ustabaşı yaptırırsınız. işte aynı duygu. Diyeceksiniz ki bu işçi benim dilimi öğrenmiş, Atatürk'ü tanımış, benim kültürümü almış, bana diğerlerinden daha yakın ve onunla çok daha iyi iletişim kurup verimi arttırırım.
Van Express: Gerçek Zamanlı Internet Satranç Oyunları (Internet Reality Chess Games)
Satranç oyununa gönül veren oyuncuların, rakipsiz oynanamayan yegane oyunlardan birisi olan satranç için günün istenilen saatinde gerçek bir rakip bulmasına yarıyan gerçek zamanlı internet ve face book üzerinden oynanabilen chessjam.com sitesini ve site üzerinden oynamış olduğum oyunlarımı paylaşmaya çalışıcağım. Kullanıcılar facebook üzerinden http://www.facebook.com/chessjam adresinden ulaşmak sureti ile oyuna başlayabilirler. Đnternet üzerinden ise http://www.chessjam.com/ adresinden üye olduktan sonra http://www.get.adobe.com/air/ adresinden indirip kurucakları Adobe AIR Programının ardından http://content.chessjam.com/ChessJam410.air adresinden indirip çalıştıracakları programla siteye bağlanıp istedikleri bir turnuva salonunda ister yeni oyun açabilirler isterlerse de açılmış olan bir oyunu oynamaya başlayabilirler. Aşağıda fikir vermesi bakımından iki oyunumu veriyorum:
Konuşmadan 2012 olimpiyatları ile ilgili iki hususu aşağıda alıntılıyoruz:
Milli takımlarda şu an 6 erkek ve 2 kadın büyük ustalarının bulunduğunu ifade eden Yazıcı, “Ayrıca sayısını bilmediğim kadar çok uluslararası ustamız var...
Büyük usta sayımızı 9'a çıkarmak istiyoruz. Kadınlar Avrupa Şampiyonası, 25'e yakın ülkenin katılacağı 16 Yaş Altı Olimpiyatları, 185 ülkeden 2 bin 500 sporcunun katılacağı Dünya Satranç Olimpiyatları, düzenleyeceğimiz uluslararası organizasyonların içinde en önemli olanları. Özellikle Antalya'da 2012'nin Kasım ayında yapılacak olan Dünya Olimpiyatları'na, ev sahibi olmamızdan dolayı 3'er takımla katılma şansımız bulunuyor. Burada hedefimiz hem erkek hem bayanlarda ilk 20 arasına girebilmek. Bunu yapabilirsek tarihi bir başarı olacak.
Đçindekiler
Ayın Konumu ...................................................................................28Olimpiyat Express............................................................................28Đçindekiler ........................................................................................28Düzelti ...............................................................................................29Bu Sayıda Katkısı Olanlar ...............................................................29Redaksiyon ......................................................................................29Antalya Chess Express Künye .......................................................29Problemin Çözümü ........................................................................29Antalya – Waldkraiburg Express: Silikon Dünyası II.....................30Mersin Express: Taktik Al ıştırmalar I ...............................................33Đstanbul Express: Stratejik Fedalar II..............................................34Đzmir Express: Oyun Sonu I..............................................................35Türkiye Express: GM Dragan Solak ile Söyleşi..............................36Türkiye Express: Interview with GM Dragan Solak .....................36Türkiye Express: Turnuvalardan .....................................................39Antalya Express: Veritabanı Üzerine Bir Dipnot...........................41Đstanbul Express: Fil ve piyon .........................................................42Nomenklatür:...................................................................................42Antalya Express: Sicilyal ı Oyunu: Najdorf II .................................43Ankara Express: 2 hamlede matlar..............................................46Rating Express .................................................................................47South Dakota Express: Positional Play I : Introduction ..............48Ankara Express: Problem Satrancı ..............................................51Notasyon Express: Cebirsel Notasyonda Türkçe Kısaltmalar ...52
28
Düzelti
Esas Sponsorumuz Facebook:
http://www.facebook.com/
Turhan Yılmaz Fun Club:
http://www.facebook.com/groups/194261707329086/
Đzmir’de Satranç:
http://www.facebook.com/groups/izmirdesatranc/
Dr Harun Taner - Ahmet Odeev:
http://iccf-webchess.com/MakeAMove.aspx?id=265318
Samantha Tavinski - Ahmet Odeev:
http://iccf-webchess.com/MakeAMove.aspx?id=265332
Talk Chess Forum:
http://www.talkchess.com
CSS (Computer Schach und Spiele) Forum:
http://forum.computerschach.de
ChessJam:
http://www.facebook.com/chessjam
http://www.chessjam.com/
http://www.get.adobe.com/air/
http://content.chessjam.com/ChessJam410.air
Capablanca (1551) - HuNLu (2221):
http://chessjam.com/game/cdXnE8Bj
HuNLu (2206) - Chrisj (1880):
http://chessjam.com/game/XJbq0B5a
Đlk sayımızdaki internet hiperbağları bilinmeyen bir sebepten dolayı çıkmamıştır. Yukarıda sırasıyla bu bağlantıları yeniden alıntılıyoruz.
Bu Sayıda Katkısı OlanlarDr Harun Taner, AntalyaIM Turhan Yılmaz, ĐstanbulOzan Öz, ĐzmirAydın Duman, MersinErdoğan Güneş, WaldkraiburgMustafa Olgun Ekşi, AnkaraGM Dragan Solak, TürkiyeGürsoy Erdoğan, ĐstanbulKelly Atkins, South Dakota
Redaksiyon
Dr Harun Taner
Antalya Chess Express Künye
Aylık bağımsız satranç e-dergisi. Ayın ilk haftasında yayınlanır. Yazı gönderme süresi ayın son günüdür.
Problemin çözümü
Problem Satrancı köşesindeki problemin
çözümünü aşağıda veriyoruz:
Anahtar hamle: 1.Ke8! ile tehdit (2.Kxe5#)
1...Fb2 2.Vxf4#
1...Kf5 2.Vb4#
1...Ag6/Fe6/Kh5 2.Ad6#
1...Af7 2.Kdxe5#
1...Fxd5+ 2.Fxd5#
1...Ke6 2.Kd6#.
29
Antalya – Waldkraiburg Express:
Silikon Dünyası II
W: Tüm hatalarını bulmak icin ama sadece ilk 15 hamledendi gerisini kesmistim Ondan sonra kitap temelden düzeldi… Şimdi 1.5 piyon ve 1 Piyon arasında taratma yapıyoruz… Şu sıralarda test ettiğim varyant: 1. e4 e5 2. Af3 Ac6 3. Fb5 d6
A: Eski Steinitz savunması 3… a6 4. Fa4 d6 daha yaygındır.
W: Bence en sağlamı d6. Ne oynuyor Beyaz o zaman?
A: 4. Ac3 var sanırım… 1. e4 e5 2. Af3 d6 ise Philidor savunması
W: Af6 geliyor Ac3 den sonra…
A: burada sistemlere geçiyoruz… g3lü sistem veya Bf4/g5li sistem…
W: 2... d6 oynasam o zaman Fb5 gelmez…
A: 3. ... d6 bildiğim kadarıyla az oynanıyor, bu bakımdan sürpriz etkisi de var…
W: Evet işte ben de GMlerle analiz ediyorum ve yedek hamle olarak ne oynatacaklar bakıyorum. ok ne geliyor simdi Af6 den sonra d4 mü?.. exd4 o zaman…
A: Biraz müsaade… benim kitapta.. 3. … d6 dan sonra ana varyantlar, 4 d4, 4 o-o, 4 c3 ve 4 Ac3… benim kitapta 2 hamle daha var… 4 Fxc6+ ile 4 h3 !? … 8-9. hamledeki h3 öne alınmış.. d4 iskoç açılışını andırıyor .. Fd7 zorunlu d5 hamlesinden dolayı ya da exd4..
W: Biz yeni Fikirler bulduk burada..
A: d5 sonrasında Ace7 var. beyazla mı siyahla mı? .. siyahla sanırım..
W: Siyah icin
A: tamam.. 4 d4 oynadım. Sıra sizde..
W: 1. e4 e5 2. Af3 Ac6 3. Fb5 d6 4. d4 exd4
A: Axd4
W: Fd7
A: şimdi ya rok atarım ya da atı çıkarım 6. o-o veya 6. Ac3
W: Biliyorum. Ikisine de karşı Hamlelerimizde vardır…
A: çok araştırma ister
W: evet..
A: istersen bu yazıştıklarımızı toparlayayım bir yazı haline getirip basalım..
W. Ok.
A: hem biraz da reklam yapmış oluruz.. :)
W: Istersen Bir röportaj olarak da ekleyebilirsin. Çok imkanları bilmiyorlar dışardaki oyuncular..
A: dediğim gibi ben derginin ilk sayısını çıkarttıktan sonra, 8 ocaktan sonra yani, bu testlere yeniden başlayacağım o zaman belki sadece bir açılış varyantını vermek daha isabetli olur 10-12-14 hamlelik açılış varyantları…
W: Elbet bulunur bence aramam lazım…
A: örnek vermek gerekirse, benim oynadığım 7000den fazla oyun var harun taner olarak… onlardaki açılış başlangıç hamlelerini alıyorum.. günün teorisindeki
30
esas varyantı saptıyorum.. ben genellikle 5. 6. hamlede sapmış oluyorum .. oradan sınamaları yapmak hiç olmazsa benim açılış repertuarıma da katkıda bulunur.. hem bildiğim açılışlar.. hem de bana yeni bilgi getiriyor.. yeni varyantlar.. en azından ben öğreniyorum.. 5+5 de bile birçok yenilik bulurum…
W: Makina oyunlarından öğrenmek insanlar icin cok zordur..
A: mesela stockfish ile critter programlarını çarpıştırdıktan sonra oyunu herkese gösterdiğimde kimsenin birşey anlayamadığını farkediyorum.. bilhassa taktik bekleme hamlelerinden.. Bazı hamleler o kadar derin ki, insanlar göremiyor.. tabii makinaların eksiklerini de bilmek gerekiyor.. rybkanın file terfi edememesi gibi :)
W: … Mexicoda cok Problem oldu ona.. onlar Filleri degerlendiremedi.. Kapalı açılışta onları illaha vermedi..
A: sizde zappanın yeni versiyonu var mı? yoksa sadece sjeng cluster mı sınama yapıyorsunuz?
W: Evet Rondo olarak var ve şu an sadece Sjeng ile devam ediyoruz.
A: hah… adını anımsayamadım rondo yeni adı zappanın…
W: evet
A: peki hangi düzeyde sjeng cluster? şöyle sorayım? rybka 4.1 x64 4 çekirdeğe kıyasla..
W: Houdiniyi yeniyor 32 ve 48 işlemci üzerine.. ama uzun oyunda 60+15 minimum..
A: 32 ve 48 işlemcili sjeng, 4 işlemcili houdiniyi yeniyor.. doğru mu anlamışım?
W: Yok Houdini 32 ve 48..
A: Oppps.
W: Sjeng 320 Core Cluster
A: Ok. Houdini de 32 ya da 48 işlemcili…
W: 10 oyunda 6-4..
A: 90+30?
W: ama genelde açılışlarla oynatıyoruz o avantajda var Sjengde. ama zaman kayıp olmasın diye mecburuz öyle oynamaya..
A: peki de.. 32 işlemcideki houdiniyi nerden buldunuz? :) Houdini en fazla 16 işlemciyi destekliyordu, değil mi? ya da özel compile olmalı…
W: Özel yolladı bize karşılığında bizim Makinada test edebiliyor…
A: şimdi oldu.. bende 16 ya da 32 çekirdekli makina olsa iyi olurdu veya 48 :)
W: Evet ama ay sonunda Ceyran Parasını da başkaları ödese daha çok iyi olurdu … he he :)
A: Son olarak da biraz teknik bilgi verelim..
W: Master olarak 48 yada 96 Intel kullanıyoruz.. Slave olarakta 32 x10 ya da 10 x 48 nasil istersek işte .. test icin cok imkanimiz vardir, kısaca farklı konfigurasyonlarda test imkanı mevcuttur. O Xeonlar sadece Prototyplerdir. Ne kadar cok eklesek o kadar da çok problem yapıyorlar bize overhead.. Yok onları Test ediyor arkadaşım Intel ve AMD icin deniyor kendisi Süper Computerlerini yapıyor onun işi gücü budur…
A: master 48e göre 320yi kıyaslarsak, speedup ne kadardır?
31
W: yüzde 75
A: Yani 1,75 katı..
W: Evet
A: peki test sonuçları var mı? sjeng vs sjeng ya da houdini vs houdini için… 50 oyunluk, 100 oyunluk gibi … şunu söylemek istiyorum… 320lik her zaman kazanıyor mu? çok uzun çalıştırıldığında yazılımda bazı problemler çıkabiliyor…
W: Biz öyle oyunları yapmıyoruz… benim görevim piyasadaki açılışları takip etmek ve onlara karşı varyantlar hazırlamak… bakıyorum ki Sjeng kurduğum yeni varyantları anlıyor mu? … o zaman Houdini, Hiarcs ya da Rybka işte değisik rakiplere karşı ayarlıyorum ben… Her zaman yenmek olmuyor ama yüksek kazanmıyor ama yeniyor ve kolay kolay da kayıp etmiyor Sjeng cluster…
A: hah şimdi oldu...tamamdır... 320lik... tmm
W: Evet
A: kitap sjeng formatında mı? ctg mi?
W: CTG Formatdir.. Gecen sene Kıvanc Haznedaroğlu ile 128 işlemci Sjeng 2 Oyun oynadı…
A: Ben de yeni çıkan kitapları yakından takip ediyorum ancak bunların sınanması çok problemli… iyi bir yöntem bulamadım henüz..
A: ama her gün yeniliyorsunuz kitabı anladığım kadarıyla…
W: Ben testlerde kısa oynatıyorum cünkü Programda degisiklik olduktan sonra bu eski varyantları anlıyor mu anlamıyor mu diye…
A: eski sjeng formatında 300 mblık bir kitap ürettiydim ama genel amaçlı… kesinlikle… kısaca sjeng programının yanlış hamle yapmasını kitap vasıtasıyla önlüyorsunuz…
W: Misal benim bir 35 Test Pozisyonlarım vardır onunla Hydra’yı bile test etmiştik..
A: anlaşılsın diye yazıyorum… başlangıç pozisyonları 6 -7 - 10 hamlelik…
W: En büyük Problem budur ne kadar cok islemci varsa o kadar derin görebiliyor hamleleri. Simdi bir güclü oyuncu misal olarak zayif oyuncuya karsi oynuyor.. simdi bir pozisyonda feda edebilir… yapacak .. cünkü biliyorki rakibi güclü degildir.. O zaman yeniyor ama o Feda dogru olmadigi halde yine yener cünkü biliyor ki zayif rakibi savunamaz.. simdi Sjeng fedayı görüyor ama karsi hamleyi de görüyor biliyor ki bu feda olmaz … ama bilse rakibi zayiftir… o zaman oynardı ama Program kodunda hayır diyor yapma o zaman bu fedayı… ne oluyor bu oyun o zaman heyecan kalmıyor ve de agresifligi geri alıyor… Bence 10 hamleye kadar ortalama okeydir ama bazı açılışta bir kac önemlidir yani 15 Hamle bence iyidir, fazlası gerekmez…
A: Peki…şimdilik burada bırakalım mı?
W: Olur… daha sonra devam ederiz …
Đkinci kısmın sonu
Mersin Express:
Taktik Alıştırmalar I
Aydın Duman taktik alıştırmalar dizisine “Hat Kapatma” teması ile başlıyor.
IM Turhan Yılmaz’ın “Stratejik Fedalar” başlıklı yazı dizisinde geçen sayıda f6 (f3) karesinde piyon fedası işlenmişti. Bu sayıda, dizi f6 (f3) karesinde fil fedası ile devam ediyor.
ACE: Dear GM Dragan Solak, first of all we would like to welcome you in Turkey, in turkish national team and amongst our regular writers.
ACE: You are actually not a foreigner of Turkey and have been to Turkey many times. Could you please introduce yourself to our readers with few words?
DS: I was born in Yugoslavia in 1980. Learnt to play in 1984 from my father. In Yugoslavia chess was as well-known and wide-spread a game as tavla is in Turkey, so there were many tournaments and opportunities to learn. I was lucky to become a member of Novi Sad Chess Club in 1984 and I have been enjoying its support ever since. However, I was not studying chess very seriously until I was 15 years old. In 1995 I won U20 Championship of Yugoslavia and completed my IM norms and in 1996 I raised my rating to 2435. That's when I started devoting serious amounts of time to studying chess. In 2007 I was lucky to get married with a beautiful Turkish girl Yıldız (born Çavuşoğlu, herself a good chess player, Turkish Junior Champion and member of Turkish Olympic Team) and now we have a 2.5 years old daughter Lara. I have been spending much time in Turkey since year 2003. I quickly got used to sandy beaches, cevizli baklava, tavuk şiş and mercimek çorbası, crowded streets and mavi jeans, and in the last five years I spend 6 summer months with my family in a very nice small place called Ören on Aegean coast.
ACE: We also know that you are playing in turkish leagues. Since when?
Türkiye Express: GM Dragan Solak ile Söyleşi
ACE: GM Dragan Solak, öncelikle size Türkiyeye, türk milli takımına ve yazar kadromuz arasına hoşgeldiniz demek isteriz.
ACE: Esasında siz ülkemizin yabancısı değilsiniz; bir çok defa ülkemizde bulunduğunuzdan ülkemizi iyi tanıyorsunuz. Birkaç cümleyle okuyucularımıza kendinizi tanıtabilir misiniz?
DS: 1980 yılında Yugoslavyada doğdum. Satranç oynamayı babamdan 1984 yılında öğrendim. Yugoslavyada satranç Türkiyede tavla ne kadar yaygın ise o kadar çok yaygındır ve iyi bilinir. Dolayısıyla satrancı öğrenmek için bir çok turnuva ve fırsatlar mevcuttu. 1984 yılında Novi Sad satranç kulübünün bir üyesi olma şansını yakaladım ve o zamandan bu yana desteklerini arkamda buldum. Bununla birlikte 15 yaşına dek satrançla ciddi olarak ilgilenmiş sayılmam. 1995 yılında Yugoslavyanın 20 yaş altı birincisi oldum; 1996 yılında IM normlarımı tamamlayıp kuvvet derecemi 2435 puana çıkardım. Ancak o günden bu yana satranca yoğun biçimde zaman ayırıp çalışıyorum. 2007 yılında çok güzel türk kızı Yıldız (Çavuşoğlu, iyi bir satranççı, Türkiye gençler birincisi ve olimpiyat milli takımı oyuncusu) ile evlenme fırsatını kaçırmadım. Şimdi 2,5 yaşında Lara adlı bir kızımız var. 2003 yılından bu yana Türkiyede yoğun zaman geçiriyorum. Kumsallara, cevizli baklava, tavuk şiş ve mercimek çorbasına, kalabalık caddelere ve mavi kot pantolonlara hemen alıştım. Son altı yıldır yazları ailemle beraber ege sahilinde Ören kasabasında geçiriyorum.
ACE: Türkiye satranç liglerinde oynadığınızı da biliyoruz. Ne kadar zamandır?
36
DS: I have been playing in Turkish League in the past four years. In 2008 I played for Tarsus Zeka Satranç SK. We had a difficult tournament and had to fight hard not to drop from the League. But we managed to do it, and the overall experience was pleasant. Since 2009 I play for Beşiktaş. In 2009 we had a very strong team, we won 14 matches and drew only one, yet still we lost the title to Adana Truva on tiebreak. In the past 2 years our team was somewhat weaker, but still we managed to play many good matches. I enjoyed the team atmosphere, training camps, preparations for the games and analysis. I liked a lot going together to the matches in uniforms! I have played leagues in more than 10 countries and with 100% certainty I can say that Turkish League is by far the best organized league that I have ever took part in. That's why I am hoping to continue being a part of it for many more years to come.
Apart from the league, I took part in a few other tournaments in Turkey. I have nice memories of Chess Olympiad in Đstanbul in 2000 and European Championship in Silivri in 2003. Twice I took part in a small open tournament in Keşan. Once I finished first, once I had to be satisfied with second place, behind Mert Erdoğdu. I also remember playing a very nice and very strong blitz tournament in Đstanbul several years ago, where I shared the first place with Zviad Izoria. Sometimes I would give lessons or just study and try to help to my teammates. Many times I was surprised with their skill! I remember my first blitz match with my teammate Fethi from Beşiktaş. His rating was below 2200 at the time and I was sure I would easily give him a 10:0 beating. Instead we entered the final game of the match with result 4.5:4.5! Or when I wanted to 'explain' to Kübra where she went wrong in her game with Gaponenko, but finally after long analysis it
DS: Son dört yıldır Türkiye liginde oynuyorum. 2008 yılında Tarsus Zeka Satranç SK oyuncusuydum. Zorlu bir turnuvada ligden düşmemek için mücadele ettik ve düşmemeyi başardık. Benim için iyi bir ilk deneyimdi. 2009 yılından bu yana Beşiktaş takımında oynuyorum. 2009 yılında çok güçlü bir takım kurduk, 14 maçı kazanıp bir tanesinde berabere kaldık ve lig birinciliğini eşitlik bozma sonucunda Adana Truva takımına kaybettik. Son iki yıldır takımımız biraz güçsüzleştiyse de, gene de iyi oyunlar oynuyoruz. Takım atmosferinden, antrenman kamplarından ve oyun ile analiz hazırlıklarından hoşnutum. Takım formaları ile maça çıkmaktan keyif aldığımı bilhassa belirtmek isterim. 10dan fazla ülke liglerinde oynadım. Yüzde yüz kesinlik ile diyebilirim ki, türk ligi katıldıklarım arasında en iyi düzenlenen ligdir. Bundan dolayı gelecek yıllarda da liglerde oynamayı umuyorum.
Ligden başka, Türkiyede bir çok turnuvaya da katıldım. 2000 yılı Đstanbul olimpiyatlarına ilişkin güzel hatıralarım var; hakeza 2003 yılında Silivri’deki Avrupa birinciliği için de. Đki kez Keşan Açık turnuvasına katıldım. Bir kez birinci oldum; diğerinde Mert Erdoğdu’nun ardından ikincilikle yetinmek zorunda kaldım. Birkaç yıl önce Đstanbul’daki bir yıldırım turnuvasına katıldığımı ve Zviad Izoria ile birinciliği paylaştığımı anımsıyorum. Bazan takım arkadaşlarıma ders verirken ya da yardım etmeye çalışırken, öğrenme yeteneklerinin beni şaşırttığını söylemeliyim. Beşiktaş takımından Fethi ile ilk yıldırım maçımızı anımsıyorum. O tarihte kuvvet derecesi 2200 civarındaydı. Oynamaya başladığımızda onu kolaylıkla 10-0 yeneceğimden emindim. Maçın onuncu ve sonuncu oyununa 4,5 – 4,5 sonucuyla girdik! Veya Kübra’ya, Gaponenko ile oyununda nerede yanlış yaptığını anlatmaya çalıştığımda, anlaşıldı ki
37
turned out that she understood the position much better than I did!
ACE: You have just completed the famous Rilton Cup tournament with a great performance. Could you tell us about your 2012 tournament schedule?
DS: Thanks to the support of the TSF I will have chance to play many strong tournaments this year. The first one was quite successful. I played the Rilton Cup in Sweden and finished 3rd out of 77 players (20 of them grandmasters). In the next few years my main goals are to get my rating to 2700 and to qualify for the World Championship. I also plan to help to all Turkish players who are trying hard to improve and ready to devote much time to serious studying. My next two tournaments are Turkish Championship and Aeroflot Open in Moscow.
ACE: What do you think about chess in Turkey?
DS: Chess in Turkey is going through great expansion. With the most professional chess organization in the World, hundreds of tournaments and hundreds of thousands of young members, Turkey can be very optimistic about its chess future. Only a few years ago, at all big international team competitions, Turkish teams were considered complete outsiders, while now we have teams composed of grandmasters who are capable of beating top seeded countries such as Ukraine or Georgia. Not to mention kids and junior competitions, where Turkey is in the very top according to the number of netted medals in the past few years.
ACE: GM Dragan Solak, thank you very much for this interview.
pozisyonu benim açıklamaya çalıştığımdan çok daha iyi kavramıştı!
ACE: Geçen hafta, ünlü Rilton Kupası turnuvasını harika bir performans ile tamamladınız. Bize 2012 turnuva programınızdan bahsedebilir misiniz?
DS: TSF’nin desteğiyle, bu yıl bir çok güçlü turnuvada oynama fırsatı bulacağım. Bu turnuvalardan ilki oldukça başarılı geçti. Đsveç’teki Rilton Kupası’nda oynadım. 20si büyük usta, 77 oyuncu arasında turnuvayı 3. olarak bitirdim. Đzleyen birkaç yıl içinde hedefim, kuvvet derecemi 2700 düzeyine çıkarmak ve dünya birinciliğine katılmak. Ayrıca, satranç çalışmaya ciddi zaman ayıran bütün türk oyuncularına yardım etmeyi planlamaktayım. Katılacağım sonraki iki turnuva Türkiye birinciliği ile Moskova’daki Aeroflot Açık turnuvalarıdır.
ACE: Türkiye satrancı hakkında düşünceleriniz nelerdir?
DS: Türkiyede satranç giderek yaygınlaşıyor. Dünyanın en profesyonel satranç organizasyonu ile, yüzlerce turnuva ve binlerce genç oyuncu ile, Türkiye, satranç geleceği adına çok iyimserlik duyabilir. Birkaç yıl öncesinde, büyük uluslararası takım yarışmalarında, türk takımları egale takım olarak değerlendirilmekteydi. Şimdi ise Ukrayna ve Gürcistan gibi başa güreşen ülkeleri yenme becerisini gösteren takımlarımız mevcut. Son birkaç yılda, çocuklar ve gençler turnuvalarında Türkiye kazanılan madalyalar bakımından en üst sıralarda yer alıyor.
ACE: GM Dragan Solak, bu söyleşi için çok teşekkür ederiz.
Söyleşi ve çeviri: Dr Harun Taner
Interview and Translation: Dr Harun Taner
38
Türkiye Express:
Turnuvalardan
Tikkanen,Hans (SWE) (2586) − Solak,Dragan (TUR) (2629) [D12]Rilton Cup 2011–12 Stockholm (6), 02.01.2012
[Solak,Dragan]
The game was played in the 6th round of the Rilton
Cup in Sweden. My opponent is reigning champion
of Sweden, grandmaster Tikkanen. I expected him
to play a very solid opening and I was happy that he
gave me an opportunity to attack his king right from
the start. 1.d4 c6 2.Af3 d5 3.c4 Af6 4.e3 Bf5 Most common move in this position. 4...e6
transposes to Meran systems and is also very
normal. 4...Bg4 gives away the bishop a bit too
early. 4...a6 is possible but black faces certain
opening problems. 5.Ac3 e6 6.Ah4 Bg6 White
wins the bishop pair, but I believe black is not
worse in resulting positions, as he will have two
very serious advantages. His rook is open and pawn
on h2 is already a target. Also, h7 pawn improved
significantly, as it now keeps 2 squares under
control, one of them very close to the center. 7.Be2 Abd7 8.0-0 Ae4 Black has been scoring
tremendously well with this line after Alexei Shirov
introduced it on top level in his game with Ernesto
Inarkiev in 2009. The idea is simple. After white
has committed his king, black wants to force
opening of the h-file and start the attack. If white
answers 8...Ae4 with 9.g3, black replies 9...Ad6.
Then white can either play 10.c5 when after
10...Af5 black is doing well, or he can tried to play
10.cxd5 cxd5 11.f3 Be7 12.Axg6 hxg6 13.e4. Final
position occurred in several games and it proved to
be relatively harmless for black. 9.Axg6 hxg6 10.cxd5 exd5 11.Axe4 dxe4 Diagram
chosen the most straightforward 48...c3 49.Df6 Ec7
50.Df7 Ed8. 0-1
Antalya Express: Veritabanı Üzerine Bir Dipnot
Satrançta oyun veritabanının (database) önemini bir örnekle vurgulamak istiyorum. Yukarıdaki konum bir önceki Tikkanen – Solak oyunundan alındı ve onbirinci hamle sonundaki konumdur.
Görece yeni olan bu konumu (ilk oyun 2008 yılında oynanmış, kalan oyunlar 2009-2011 yıllarına ait) farklı veritabanlarında araştırdım. Đşte sonuçlar:
Veritabanı Toplam Oyun Sayısı Bulunan Oyun
Sigma 2011 18,75m 15
Sigma 2012 20,25m 20
Opening Master Golem 7,6m 13
Opening Master 2.10 6,2m 9
Mega Database 2012 5,1m 8
Huge Base 2011 4,8m 8
Sigma Corr 2012 1,5m 7
Chess Mix 1,1m 7
Ultra Corr 3 1,1m 0
Listedeki Sigma veritabanları benim hazırladığım araştırma veritabanlarıdır.
41
Đstanbul Express:
Fil ve piyon
Pawns must be kept on the opposite color squares as your bishop. ‘Piyonlarınız, Filinizin zıt rengi karelerde olmalıdır’ diye çevrilebilir.
Gerçekten de kuvvetli oyuncular, oyun ortası veya finalde bu kuralı ustaca uygulayıp, maksimum alan hakimiyeti kazanıyorlar. Ancak ben burada değişik bir yorum yapmak istiyorum. Fil’in hakim olduğu kareler; sizin fikirleriniz, değerleriniz, sahip olduğunuz önyargılar ve bildikleriniz. Satranç tahtasının diğer kareleri henüz dolduramadığınız eksiklikler. Örneğin eğitiminiz (hiç bitmez ömür boyu sürer), eksik deneyimleriniz ve hiç bilmedikleriniz. O zaman Filinizin zıt renkli karelerine yerleştireceğiniz piyonlar ne oluyor? Đşte o piyonlar sizinle aynı fikirde olmayan diğer insanlar. Belki de içlerinden birisi Vezir olacak kadar değerli ve size hayat oyununu kazandıracak kişi.
Đster on beş yaşında ergen, istersek yetmiş beş yaşında ihtiyar olalım. Hiç değişmeyecek gerçek şu ki; hiç ummadığınız insandan farklı, işe yarar ve hiç ummadığınız yerlerde kullanabileceğiniz çok değerli bir şeyler öğrenebilirsiniz. Özellikle genç yaşlarda kız-erkek arkadaşlığı bu bağlamda çok önemlidir. Ve her yaşta da karşı cinsten, samimi ve dürüst bir arkadaşınızın olması sizi çok geliştirecektir. Aynı şekilde karşınızdaki farklı cinsiyette olan arkadaşınız da sizin sayenizde ufkunu genişletecektir.
Yani yirmi beş yaşına geldiğinde futboldaki offside kuralını bilmeyen bir genç kız olmak ne kadar kötü ise, bir genç kızın zihnindeki duygusallığı, hayata nasıl farklı baktığını
bilememek de erkek için o kadar vahim bir olaydır. Ben; evlenene veya birlikte yaşamaya başlayana kadar, bir erkeğin en samimi arkadaşının bir kız, kızın da bir erkek olduğuna inanlardanım. Zaten bu samimiyet, dürüstlük ve arkadaşlığı bir ömür boyu paylaşabilmek ‘mutlu evlilik’ diye tanımlanan sosyolojik olgudur. Aşk duygusu bana hiçbir zaman samimi gelmedi, ben onun yerine altı dolu, daha anlamlı ‘sevgi’ denen duyguyu benimsedim.
Özgür eleştiri ve özeleştirinin olmadığı bir toplum ve millet, katiyen ilerleyemez. Tüm diktatörlükler, totaliter rejimler yıkılacaktır, aksini düşünmek eşyanın tabiatına aykırıdır. Her yönetimde bir iktidar vardır ancak muhalefet, yalnızca demokraside olur. Bu konuya nerden geldim? Çünkü: Sevenler de birbirini eleştirir, oysa aşıklar eleştir(e) mez. Sevgi, demokratik bir kavramdır o yüzden çok anlamlıdır.
Neticede; hiç kimseyi bizden farklı düşünüyor, çoğunluktan farklı tercihleri var, söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum diye ötekileştirmeyelim.Onların onaylamadığımız fikir ve ideolojilerini onlardan daha iyi bilelim, hatalarını, yanlışlıklarını onlara kanıtlayalım, karşıt fikirli olanları akıl ve bilim yoluyla alt edelim. Kalıcı olan başarı budur.
Sağlıcakla, sevgiyle kalın.
Gürsoy Erdoğan
Nomenklatür:
¹ : daha iyisi² : beyazlar hafif üstün, +/=³ : siyahlar hafif üstün, =/+ƒ : inisyatifµ : siyahlar üstün -/+÷ : konum belirsiz �= : konum eşit =
42
Antalya Express: Sicilyalı Oyunu: Najdorf Varyantında Gelişmeler II
Son birkaç yıldır, daha önceden hemen hemen hiç oynamadığım bir varyantı sıklıkla oynamaya başlamışım: Najdorf Varyantı. Sicilyalı oyununda en çok rastlanan varyantlardan. Oyunlarımın çoğunluğu yazışmalı satranç oyunlarından oluşuyor. Aşağıdaki yazının hemen hemen aynı önceki bir versiyonu, 2010 yılı Türkiye yazışmalı satranç finali oyuncularına, turnuva başlamadan on beş gün önce gönderilmişti.
South Dakota Express: Positional Play for the Intermediate Player I : Introduction
Most lower-rated players think positional play is some deep, dark, complex subject that only Masters can comprehend, let alone use. Nothing could be further from the truth! Certainly very few Intermediate players do so, but it’s no more difficult to understand and use than any other aspect of play. Even a basic understanding of it will give you a HUGE advantage over other Intermediate players.
We’re all familiar with the list of piece values where pawns =1, bishops & knights = 3, etc. Those values are just a rough guide at best, though. The actual value of a piece can vary dramatically throughout a game. A piece gets its value from its mobility, how much territory it controls, the value of that territory, what functions it’s serving, etc. A piece that has little mobility, isn’t involved in the action, and isn’t serving any purpose is certainly worth much less than an active piece that’s hindering the opponent, contributing to the attack or defense, and controls vital territory. In other words, the actual value of a piece is determined by its effectiveness.Positional play consists of three basic elements: maximizing the effectiveness of your own pieces, minimizing the effectiveness of your opponent’s pieces, and accumulating a series of small, attainable advantages that can eventually add up to a winning advantage.
Maximizing the effectiveness of your own pieces is a simple concept. Every general knows that before the battle, you seize the high ground, try to control the mountain passes or crossroads, aim your artillery at the places most likely to be critical during the battle. He knows you should place your forces so that they cover the most important parts of the battlefield, maintain as much mobility as possible, and can support each other. It’s the same in chess. You want to put your bishops on open diagonals where they control the center or are aimed at vital areas in your opponent’s position and have the greatest scope, create advanced outposts for your knights where they can’t be easily driven away or traded off, and seize open files with your rooks. Of course, don’t place your pawns where they block your bishops’ scope or occupy squares you need to use for your knights, and don’t do things like let your knights get driven to the edge of the board or your let your bishops get hemmed in. Get all your pieces activated, mobile, and doing something useful or at least aimed at something vital or likely to become vital! The more you do this, the more effective and valuable your pieces are.
Minimizing the effectiveness of your opponent’s pieces is just as important! Deny him any advanced outposts for his knights, fight him for every good diagonal, critical square, or open file; block any good diagonals he controls with pawns, drive his bishops and knights to bad squares, control the squares he needs in order to get his rooks into the game, induce him to make pawn moves that block his own pieces, restrict his pieces, and reduce their mobility and scope.
48
Have you ever played a game where your opponent’s pieces always seemed to be in just the right spot and working together like a well-oiled machine, he seemed to have anticipated all your plans and had everything covered, and all your own pieces seemed misplaced, uncoordinated, hemmed in, and tripping all over themselves or their own pawns? We’ve all suffered through such miserable games. They’re the result of our opponent using basic positional play to maximize the effectiveness of his pieces and minimize the effectiveness of our own.
The third aspect of positional play is Steinitz’s Theory of the Accumulation of Advantages. This is a fancy name for a very simple concept. More than a century ago, former world champion Steinitz realized that strong opponents would rarely just hand you a single large advantage that was enough to win, such as blundering away a piece. He realized that instead, you had to work to accumulate a series of much smaller and more realistically attainable advantages that would eventually add up to a winning advantage. It’s exactly the same as if you need a dollar to buy something; it doesn’t matter if you have a single dollar bill or some combination of smaller coins. Finding a nickel here, a dime there, and a few pennies somewhere else is much more likely than hoping to just find a dollar bill.
During the course of a game against a good player, your opponent is unlikely to just blunder a piece away to you or walk blindly into a mating combination. Instead, you work to create a series of small advantages and to chip away at his position by saddling him with several small weaknesses until his position becomes so untenable that it collapses. Some examples would be trading off his key
defenders, saddling him with an isolated pawn that will be hard to defend or at least tie his pieces down to defending it, trading off your least effective pieces for his most effective ones, weakening the pawn structure around his castled king, controlling more vital territory than he does, saddling him with an ineffective piece, preventing him from castling, leaving him with a cramped position, or inducing him to make pawn moves that hamper the mobility and scope of his pieces. None of these things, individually, are enough to win the game, but if you accumulate several of these advantages or inflict several of these weaknesses on your opponent, they begin to add up and create a miserable and untenable position for your opponent and a winning position for you. Such positions also have a profound psychological effect on your opponent. When he’s saddled with several difficult problems and several weaknesses to defend, he will tend to become overwhelmed, discouraged, and be much more likely to blunder badly.
Positional play can have a huge positive effect on your tactical opportunities. If you just stroll through a game waiting on your opponent to blunder and give you a chance to execute a winning combination, you’re not going to get nearly as many opportunities as you could. Positional play is what creates those opportunities by weakening your opponent’s position, creating targets, restricting his pieces, and ensuring that your pieces are always well-placed to take advantage of tactical opportunities when they arise. Rudolf Spielmann was one of the top players of the 1930’s and one of the greatest tacticians in chess history. He once said, “I can see combinations as well as Alekhine. I just can’t reach those positions.” He was simply waiting for his opponents to err and hand him a tactical
49
opportunity, while Alekhine used positional play to regularly create those opportunities! Positional play is what one uses to create the proper conditions and greatly increase the opportunities for tactical play.
Consider the following quotations:
Tactics flow from a superior position. – Bobby Fischer
It is an understanding of positional play that restrains the master from embarking on premature, foolish attacks and that checks the natural impulse to hunt for combinations at every turn. It counsels him in the placing of his pieces where they have the greatest potential for attack and tells him how to seize the vital central squares, to occupy the most territory and to cramp and weaken the enemy. And it is positional play that assures him that definite winning opportunities will then disclose themselves, and decisive combinations will appear on the board. The master does not search for combinations. He creates the conditions that make it possible for them to appear. – Irving Chernev
Make the moves that conform with the requirements of the position, and you will be suitably rewarded. Play the moves necessary to establish a superior position! Develop your pieces so that they enjoy maximum mobility and control most of the territory. Direct your efforts to weakening the enemy position, cramping the movements of his pieces, and reducing the capacity of his resistance before you make the first move of a combination. When the time is ripe, the attack will play itself. The decisive combination will stare you in the face. – Irving Chernev
A famous player once said that positional play was what you did when there was nothing to do. In almost every game, we reach positions where there are no combinations available, no attacks are warranted, and we struggle to come up with a good move. Remember I mentioned above that most amateur players only know how to attack and if there’s nothing to attack, they’re lost for how to proceed and usually embark on poor plans or attacks that are doomed to failure. Here’s where positional play can be a huge help. A positional player would look for ways to strengthen his own position, improve the placement of his pieces, activate his least active piece, weaken his opponent’s position, drive one of his opponent’s pieces to a bad square or reduce its scope, trade one of his least effective pieces for one of his opponent’s most effective ones, damage his opponent’s pawn structure, or countless other ways to simply increase his own advantages or increase his opponent’s weaknesses.
If you will take the time to learn the basics of positional play and how to apply it in your own games, you’ll have an enormous advantage over the vast majority of players below the 2000 level. Most of them don’t have even a basic understanding of positional play or how to use it. You’ll be consistently rewarded with many more tactical opportunities and your opponents will find that they regularly reach miserable positions that are teetering on the brink of collapse without ever really understanding how they got there.