1. Abdest aldığını kesinlikle bilip, abdestinin bozulduğunda ise, şübhesi olan bir kimse, abdestli sayılır. Çünkü, yakîn, şek (şübhe) ile ortadan kalkmaz. 2. Abdest sırasında veya abdest aldıktan sonra bâzıuzuvlarınıyıkayıpyıkamadığındaşübheyedüşen kimse, eğervesveseli biri değilse, o yıkamadığını zannettiğiuzuvlarınıyıkar,noksanını giderir. Eğervesveseli biri ise, şübhesine itibar edilmez. Abdesti tam sayılır. 3. Boyacılarıntırnaklarında kalan boyalar, zaruret sebebiyle, abdestlerine zarar vermez. Fakat bir zarurete müstenid olmayıptırnakların üzerinde ince bir tabaka teşkîl eden ve altlarına suyun geçmesini önleyen boyalar, abdestin sıhhatine mânidir.
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
1. Abdest aldığını kesinlikle bilip, abdestinin bozulduğunda ise,şübhesi olan bir kimse, abdestli sayılır . Çünkü, yakîn, şek (şübhe)
ile ortadan kalkmaz.
2. Abdest sırasında veya abdest aldıktan sonra bâzı uzuvlarını
yıkayıp yıkamadığında şübheye düşen kimse, eğer vesveseli birideğilse, o yıkamadığını zannettiği uzuvlarını yıkar, noksanını
giderir. Eğer vesveseli biri ise, şübhesine itibar edilmez. Abdesti
tam sayılır .
3. Boyacıların tırnaklarında kalan boyalar, zaruret sebebiyle, abdestlerinezarar vermez. Fakat bir zarurete müstenid olmayıp tırnakların üzerindeince bir tabaka teşkîl eden ve altlarına suyun geçmesini önleyen boyalar,abdestin sıhhatine mânidir.
1 - Suyu israf etmek; ihtiyacından ve lüzumundan fazla su kullanmak.
2 -Suyun miktarını kısmak, yani, yıkanacak âzayı sanki mesh edercesineçok az su ile yıkamak.
3 - Suyu âzalara çarparak kullanmak.
4 - Lüzumsuz yere abdest arasında söz söylemek.
5 - Zaruret yokken başkasından yardım istemek.
Bir keresinde Resûl-i Ekrem (asm) abdest için kuyudan su çekmekteydi.Bunu gören Hz. Ömer, ona yardım etmek için yanına koştu. Fakat Allah'ın
Resûlü onu durdurdu: "Dur ya Ömer! Ben namaz için kimsenin yardımını istemem" buyurdular. Bununla beraber, zaruret hâlinde veya başkasının, taleb olmaksızın, sırf kendi arzusuyla yardımda bulunmak istemesidurumunda, bu gibi yardımları kabûl etmek câizdir.