Top Banner
SAYI: 225 8 Ekim 2004 1.000.000 TL. AB hayali tepemizde geziyor - sayfa: 3 Türkiye Avrupa Birliði kapanýnda - sayfa:6 sosyalist isci Dünya savaþ karþýtlarý Lübnan’da toplandý sayfa: 11 Dünyanýn beslenmesini kontrol eden þirketler sayfa: 12 Mehmet Aðar yargýlanmalý sayfa: 3 Irkçýlýðýn belgesi olur mu? Rýdvan Akar sayfa: 13 Bush politikalarý ve emperyalizmin çýkmazý sayfa: 5 Bu toplum nasýl deðiþecek? Roni Margulies sayfa:13 AB mi çözecek? Yoksulluðu, iþsizliði, baský ve zulmü AKP hükümetinin en önemli hedefi gerçekleþti. Türkiye Avrupa Birliði’ne katýlma görüþmeleri için gün aldý. Hemen hemen bütün Avrupalý politikacýlar bu görüþmelerin 10-15 yýl süreceði - ni söylüyorlar. Yani AB’ye girmek yakýn zamanda mümkün deðil. 10-15 yýl sonra ise hangi siyasal geliþmeler olur belli deðil. AB þimdiye kadar Türkiye’den kimi siyasi tale- plerde bulundu. Oysa asýl en önemli geliþmeler ekonomik alanda yaþanýyor. Emekçi halk uzun bir süredir AB’ye girme hayalinin fatu- rasýný ödüyor. Yoksulluk, iþsiz- lik hep yeni liberal poli - tikalarýn, IMF’nin ve AB’nin dayatmalarýnýn ürünü. Þimdi, 10-15 yýl sürecek görüþmeler sýrasýnda AB Türkiye’den çok daha fazla kemer sýkmasýný isteyecek. Emekçiler iyi biliyor ki sýkýla- cak kemer zenginlerinki deðil, emekçilerin kemeri olacak. Öyleyse, býrakalým zenginler, sermaydarlar girsin AB’ye. Bizi rahat býraksýnlar yeter... YOKSULLARIN ZENGÝNLER KLÜBÜNDE ÝÞÝ YOK BUSH’A HAYIR, IRAK’TA ÝÞGALE SON 30 ekim saat: 13.00 Taksim Gezi Parký
16

AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

Jun 30, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

SAYI: 225 8 Ekim 2004 1.000.000 TL.

AB hayali tepemizde geziyor - sayfa: 3 Türkiye Avrupa Birliði kapanýnda - sayfa:6

ssoossyyaalliisstt iissccii

Dünya savaþkarþýtlarýLübnan’datoplandý

ssaayyffaa:: 1111

Dünyanýnbeslenmesinikontrol edenþirketler

ssaayyffaa:: 1122

Mehmet Aðaryargýlanmalý

ssaayyffaa:: 33

Irkçýlýðýnbelgesi

olur mu?Rýdvan Akar

sayfa: 13

BBuusshhppoolliittiikkaallaarrýý vveeeemmppeerryyaalliizzmmiinnççýýkkmmaazzýý

ssaayyffaa:: 55

Bu toplumnasýl

deðiþecek?Roni Margulies

sayfa:13

AABB mmii ççöözzeecceekk??

Yoksulluðu, iþsizliði,baský ve zulmü

AAKKPP hhüükküümmeettiinniinn eenn öönneemmlliihheeddeeffii ggeerrççeekklleeþþttii.. TTüürrkkiiyyeeAAvvrruuppaa BBiirrlliiððii’’nnee kkaattýýllmmaaggöörrüüþþmmeelleerrii iiççiinn ggüünn aallddýý..

HHeemmeenn hheemmeenn bbüüttüünnAAvvrruuppaallýý ppoolliittiikkaaccýýllaarr bbuuggöörrüüþþmmeelleerriinn 1100-1155 yyýýll ssüürreecceeððii-nnii ssööyyllüüyyoorrllaarr..

YYaannii AABB’’yyee ggiirrmmeekk yyaakkýýnnzzaammaannddaa mmüümmkküünn ddeeððiill.. 1100-1155yyýýll ssoonnrraa iissee hhaannggii ssiiyyaassaall

ggeelliiþþmmeelleerr oolluurr bbeellllii ddeeððiill..AABB þþiimmddiiyyee kkaaddaarr

TTüürrkkiiyyee’’ddeenn kkiimmii ssiiyyaassii ttaallee-pplleerrddee bbuulluunndduu.. OOyyssaa aassýýll eennöönneemmllii ggeelliiþþmmeelleerr eekkoonnoommiikkaallaannddaa yyaaþþaannýýyyoorr..

EEmmeekkççii hhaallkk uuzzuunn bbiirr ssüürreeddiirrAABB’’yyee ggiirrmmee hhaayyaalliinniinn ffaattuu-rraassýýnnýý ööddüüyyoorr.. YYookkssuulllluukk,, iiþþssiizz-lliikk hheepp yyeennii lliibbeerraall ppoollii-ttiikkaallaarrýýnn,, IIMMFF’’nniinn vvee AABB’’nniinn

ddaayyaattmmaallaarrýýnnýýnn üürrüünnüü..ÞÞiimmddii,, 1100-1155 yyýýll ssüürreecceekk

ggöörrüüþþmmeelleerr ssýýrraassýýnnddaa AABBTTüürrkkiiyyee’’ddeenn ççookk ddaahhaa ffaazzllaakkeemmeerr ssýýkkmmaassýýnnýý iisstteeyyeecceekk..

EEmmeekkççiilleerr iiyyii bbiilliiyyoorr kkii ssýýkkýýllaa-ccaakk kkeemmeerr zzeennggiinnlleerriinnkkii ddeeððiill,,eemmeekkççiilleerriinn kkeemmeerrii oollaaccaakk..

ÖÖyylleeyyssee,, bbýýrraakkaallýýmm zzeennggiinnlleerr,,sseerrmmaayyddaarrllaarr ggiirrssiinn AABB’’yyee.. BBiizziirraahhaatt bbýýrraakkssýýnnllaarr yyeetteerr......

YOKSULLARIN ZENGÝNLER KLÜBÜNDE ÝÞÝ YOK

BUSH’A HAYIR,IRAK’TA ÝÞGALE SON

3300 eekkiimmssaaaatt:: 1133..0000

TTaakkssiimm GGeezzii PPaarrkkýý

Page 2: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

2 HABERLER

Uluslararasý Sosyalist Hareket’le, dünya küreselleþme karþýtlarýyla, anti-kapitalistlerle, savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz

http://www.sosyalistisci.orgHertürlü bilgi için: 0536 - 335 10 19

Ýstanbul-Beyoðlu: 0536 - 259 73 64 Kadýköy: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 Ýzmir:0537-624 49 08 Manisa-Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 391 06 32 Balýkesir: 0555 -

398 86 45 Bursa: 0535-422 3965 Denizli: 0543 - 476 27 88 Karabük: 0533 - 772 54 93

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝ

19 Eylül tarihli MilliyetGazetesi'nde bir "Türkbüyüðü" ile yapýlan birröportaj yayýnlandý. Bubüyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik mesleðini icraetmiþti: Emekli KorgeneralHasan Kundakçý.

Kundakçý, sadece askerdeðil, Türkiye'deki tümaskerler gibi, memleketinbir dizi sorunu hakkýndaçözüm önerilerine sahipsiyaset erbabý arasýndayerini alan bir yazar aynýzamanda. 1990'lý yýllarýnilk yarýsýnda, Kürt halkýnakarþý þiddetlenen askerioperasyonlar sýrasýndakomutanlýk yapanKundakçý, anýlarýný birkitap haline getirmeyi deihmal etmemiþ.

Kundakçý'nýn Milliyet'teyayýnlanan röportajý, birdöneme, bir dönemin

acýlarýndan sorumlu olanbir zihniyete baþarýyla ýþýktutuyor. Elleri titremiyoryani, açýk açýk konuþuyor.

Röportaj, 1989'da, Kürtillerinden Cizre'de,Yeþilyurt köylülerininyaþadýðý "dýþký yedirme"olayýna geldiðinde,Kundakçý olayý yalanlýyorve "O bir þakaydý" diyor.

Þaka!!! Üniforma giymiþinsanlarýn bazý insanlarabok yedirmesi olayýnaancak kirli savaþ komutan-lýðý yapmýþ bir zihniyet buespri dozu yüksek bakýþaçýsýyla yaklaþabilirdi.

Þaka!!! Röportajý yapangazetecinin ve Milliyetyazarlarýndan HasanCemal'in "Paþa" diyerekseslendikleri EmekliKorgeneralin espri anlayýþýbuz gibi, ölüm gibi soðuk.

Kirli savaþ dönemindeöldürülen 25 bin Kürt, þaka

mý? Boþaltýlan 3000 köy,þaka mý?

Aralarýnda Musa Antergibi gazeteci ve aydýnlarýn,Mehmet Sincar gibi mil-letvekillerinin de olduðu"faili meçhul" saldýrýlar,þaka mý? Mehmet Aðar'ýnvakti zamanýnda "1000operasyon yaptýk" demeside þaka olsa gerek…

Ya Leyla Zana vearkadaþlarý þakacýktan mýyýllarca hapiste kaldýlar?

Ýþin gerçekten de þakagibi olan yaný ise, odönem, Celal Baþlangýçgibi gazetecilerin her türlübaský ve engellemeye pirimvermeden üstüne üstünegitmesine raðmen, dýþkýyedirme olayýnýn,Türkiye'de yargý konusuolamamasý. Olay, AvrupaÝnsan HaklarýMahkemesi'nde deðer-lendirmeye alýndý ve

Türkiye burada dýþkýyedirilme vakasýndandolayý Yeþilyurt köylüler-ine tazminat ödemeyemahkûm edildi.

Emekli korgeneral, emek-li emeksiz tüm askerlergibi konuþmaya meraklýdeðil sadece, ayný zaman-da yalan beyandabulunuyor. Dramatik olanise "Paþa" beyle bu röporta-jýn yayýnlandýðý gazetenininternet sitesinde þuhaberin yer almasýydý:"Gümüþhane Þiran'daoperasyon yapan jandar-manýn, domuz avýna çýkansilahlý köylüleri teröristzannederek ateþ açmasýsonucu 2 kiþi öldü, 2 kiþide yaralandý."

Ýþte bu da bir þaka!!!Ýnsan, bu tür askerlere

anladýklarý dilde þaka yap-mamak için kendini zortutuyor!

Bu paþa þakayý hak ediyor. . .

AKP'den yüz kýzartýcý suç:Kamu çalýþanlarýna %10 zam!

Eylül ayýnýn ikinci yarýsýnda hýz kazanan hükümetlekamu çalýþanlarý arasýndaki toplu görüþmeler uzlaþma-zlýkla sona erdi. Aylardýr ekonominin düzeldiðini,enflasyonun düþtüðünü, büyüme artýþýnýn her geçendönem hýzlandýðýný anlatan AKP hükümeti, sýra kamuçalýþanlarýna yapýlacak zamma geldiðinde gerçekyüzünü gösterdi. Pazarlýklarýn sonucunda hükümetinönerdiði zam oraný, %10 oldu.

Kamu çalýþanlarýnýn bu rakamý kabul etmesi beklene-mezdi. Memur-Sen ve Türk Kamu-Sen hükümetin zamönerisin kabul ederken, KESK, görüþmelerin sonucundaUzlaþmazlýk Kurulu'na gitmeye karar verdi.

Kamu çalýþanlarý fakirleþtiriliyorAKP hükümeti kamu emekçilerini açlýk sýnýrýnda çalýþ-

maya zorluyor. Kamu çalýþanlarýnýn yüzde 65'i 750 mily-on liranýn altýnda ücret alýyor. Sadece 2003 yýlýnda kamuçalýþanlarýnýn ücretinde reel erime, yüzde 7'nin üzerinde.Ücret daðýlýmý adaletsizliði ise son hýzla devam ediyor.

Bugün kamuda en düþük ücret alanla, en yüksek ücretalan arasýndaki fark 6 katý buldu. Avrupa ülkesindeasgari ücret ortalama 1000 euronun üzerindeykenTürkiye'de kamu çalýþanlarýnýn ortalama aylýðý, sadece375 euro.

Bu manzara içinde %10 zam önerisi, AKP'nin kamuçalýþanlarýný defterden silmeye çalýþtýðýný gösteriyor.

KESK'in talepleriToplu görüþmelerde

En düþük maaþ 840 milyon liraKira yardýmý 154 milyon lira

Her çocuk için 38 milyon lira ücret yardýmýÇalýþmayan eþ için 96 milyon lira ücret yardýmý

KESK, toplu görüþmel-erde bir dizi kentte eylem-ler yaptý. Eylemin temeltalebi IMF için deðil halkiçin program yapýlmasýydý.

Ýzmir'de KESK'e baðlýÞubeler Platformu üyesikamu emekçileri Bornova-'da düzenlenen basýn açýk-lamasýnda AKP hüküme-tine karþý öfkeli sloganlar

attýlar. Eyleme yaklaþýk 2bin kamu çalýþaný katýldý."Ýþsizliðe yoksulluða vehaksýzlýða boyun eðmeye-ceðiz", pankartýnýn taþýndý-ðý eylemde sýk sýk IMF veAKP karþýtý sloganlar atýldý.Eyleme Türk-Ýþ ve DÝSKtemsilcileri destek verdi.

Adana'da kamu çalýþan-larý, "Sözleþmeli personel

olmayacaðýz" sloganýylamiting yaptý. Mitinge yak-laþýk 2 bin kiþi katýldý.

Sinop'taki gösteriye yak-laþýk 1000 kiþi katýldý.

Antalya- Gösteriye yak-laþýk 1000 kiþi katýldý.

Bu eylemlerin yanýndaÇorum, Manisa, Antep,Edirne ve Zonguldak'ta daeylemler gerçekleþti.

Diyarbakýr'da ise yaklaþýk 3bin kamu çalýþanýn katýldýðýgösteri oldukça coþkulugeçti. "Direne direnekazanacaðýz", "Yaþasýnhalklarýn kardeþliði", "Bijiaþiti" sloganlarýnýn atýldýðýeylemde de ayný talep dilegetiriliyordu: "IMF'ye deðil,halka bütçe",

AKP hükümetininsözcüleri her bulduklarýplatformda demokrasi-den söz ediyorlar. Herzaman olduðu gibidemokrasinin ne kadargeliþtiðinin göstergesisokaklarda yaþananlaroluyor.

Ýstanbul'daki KESKeylemine polis bibergazlarý ve joplarlasaldýrdý. Saraçhane'detoplanan 500 kamuçalýþaný yürümek iste-yince polis barikatkurdu. KESK GenelSekreteri MustafaAvcý'nýn uzun bir arbe-deden sonra yaptýðýbasýn açýklamasý sýrasýn-

da polis kamu çalýþan-larýna biber gazý sýkaraksaldýrdý.

Bir kamu çalýþanýsoluduðu biber gazýnýnyoðunluðundan hastan-eye kaldýrýldý.

Kamu çalýþanlarýna ver-ilecek zam konusundason sözü söyleme yetk-isini taþýyan RecepTayyip Erdoðan bir yan-dan %10'luk zam öner-isiyle yüz kýzartýcý suçiþlerken bir yandan dameydanlarda ve tvkanallarýnda attýðýdemokrasi nutuklarýnýnhakkýnýn arayanlarý kap-samadýðýný kanýtlamýþoldu.

"IMF programý deðilhalk için sosyal program"

CCoopp vvee bbiibbeerr ggaazzýý::ÝÝþþttee AAKKPP ddeemmookkrraassiissii

ABD 7 liman ve 6 alaný kullanacak

BBuusshh''uunn cciinnaayyeettlleerriinneeoorrttaakk oollmmaayyýýnn!!

Geçtiðimiz hafta, ABD tarafýndan gönderilen askerimalzemenin, Türkiye üzerinden ve Türkiye içindenakline iliþkin esaslarý düzenleyen Dýþiþleri Bakanlýðýtebliðnamesi yürürlüðe girdi.

Tebliðe göre, ABD gemi ve uçaklarýyla Türkiye'ye getir-ilecek ve buradan götürülecek destek yüklerinin giriþ veçýkýþý yedi liman ile altý havaalanýndan yürütülecek.

Limanlar, Ýstanbul, Ýzmir, Ýskenderun, Yumurtalýk,Antalya, Aksaz-Karaaðaç ve Aðalar. Havaalanlarý ise,Ankara Esenboða, Ýstanbul Atatürk, Ýzmir Çiðli, AdanaÝncirlik, Antalya ve Aksaz-Dalaman.

AKP hükümeti 1 Mart'ta baþaramadýðýný, ABD'nin Irakiþgaline ortak olma isteðini þimdi el altýndan gerçek-leþtirmeye çalýþýyor.

Buna dün izin vermedik, bugün de izin vermeyelim.

Page 3: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

BBAAÞÞYYAAZZII

3sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

Mehmet Aðar mutlaka yargýlanmalýBugünlerde ikincisi gösterime giren

popüler bir casusluk filmi var. "Geçmiþiolmayan adam". Bir CIA ajaný geçmiþinitümüyle unutmuþ ve film ilerledikçeyeteneklerini keþfediyor.

Bu filmin senaryosunun Türkiye'dekiSusurluk kazasýndan sonra yazýlmýþolmasý kuvvetle muhtemel. Kazadan saðkurtulan, siyaset-mafya-devletüçgeninin bir köþesini oluþturan enönemli isimlerden birisi dönemin mil-letvekillerinden, korucubaþý Sedat EyüpBucak'tý.

Bucak, kazadan sonra, 'olaylara iliþkinhiçbir þey hatýrlamadýðýný' söylemiþti.Milletvekili dokunulmazlýðýný kulla-narak yargýlanmaktan kurtulan Bucakhakkýnda, daha sonra, ''suç iþlemek içinteþekkül oluþturmak ve bunun yönetici-liðini yapmak'' suçlamasýyla dava açýldý.

Aradan geçen sekiz yýldan sonraBucak, elinde çok sayýda gizli dosyayý

mahkemeye sundu. Dosyada çok sayýdabelge, pasaport, resim var.

Bucak, bu dosyalarýn çok gizliolduðunu, içinde devlet sýrlarýnýn yeraldýðýný ve bu yüzden belgeleri sekizyýldýr sakladýðýný söyledi.

Yani neredeyse Susurluk'ta kazageçiren arabada ne iþi olduðunu hatýrla-mayan Bucak, kazadan beri devlet sýr-larýnýn devlet sýrlarý olduðunu bile bilesessiz kalýyormuþ.

Bucak bu tutumuyla, çetesine selamyolluyor. Sýrlarýný sakladýðýný anlatýyor.

Alttan alta, "devlet için kurþun atan,kurþun yiyen þerefli"lerden olmayadevam ettiðini beyan ediyor.

Ama biz, Bucak'ýn devlet sýrrý dediðipis iliþkilerin neler olduðunu biliyoruz.

Devletin faþistleri tetikçi olarak kul-landýðýný, paramiliter çeteler kur-duðunu, yüzlerce, belki binlercecinayette bu çetelerin devlet adýna görevyaptýðýný, baþbakanlarýn, ordu komutan-larýnýn, emniyet amirlerinin, yargý

mekanizmasýnýn baþýndaki bir çokismin, bir çok büyük sermaye sahibinin,polislerin ve bakanlarýn bu çetelerlebaðlantýlý olduðunu biliyoruz.

Biliyoruz ve unutmaya da niyetimizyok!

Tüm devlet-mafya-siyaset iliþkisininodaklandýðý iki isim Abdullah Çatlý veMehmet Aðar. Çatlý kazada çldü.Mehmet Aðar ise dönemin bakaný.Susurluk Kazasý'ndan sonra görevindenistifa etti. Milletvekili dokunulmazlýðýnasýðýndý ve yargýlanmadý.

Þimdi Aðar'ýn yargýlanmasý zamanýdýr!Þimdi Aðar'ýn konuþturulmasý

zamandýr!Bucak yargýlanmalý, hapse girmeli.Ama pisliðin üstünün örtülmesini

engellemenin tek bir yolu var, pisliðinbaþlarýndan Aðar'ýn yargýlanmasý. Çetemensuplarýnýn birkaç yýl hapiste kalýp"görevlerinin" baþýna dönmesiniistemiyorsak Aðar'ýn "sýrlarý"nýn açýklan-masý zorunlu.

Þenol KARAKAÞ

Gelme Bush kampanyasýnýn ardýn-dan Barýþarock festivalini örgütleyenKüresel Barýþ ve Adalet Koalisyonu, 1Eylül Dünya Barýþ Günü'nde ve 27Eylül Filistin Ýntifadasý'nýn yýldönümünde eylemler yaptýktan sonra,yeni bir eylem için harekete geçti.

Küresel BAK 30 Ekim Cumartesigünü Taksim Gezi Parký'nda "Bush'ahayýr, Irak'ta iþgale son!" eylemidüzenleyecek.

Eylem ve etkinlikleri 4 Ekim'de yap-týðý bir basýn toplantýsýyla kamuoyunaduyuran Küresel BAK adýna basýntoplantýsýnda konuþan Tolga Temugeþunlarý söyledi:

"Samara'da yaþananlar Bush'un, ABDemperyalizminin ne kadar acýmasýzolduðunu gösteriyor. ABD askerlerison bir haftadýr Samara ve Felluce'yikuþatma altýna aldýlar. 5 bin ABDaskeri evleri basýyor, önüne geleneateþ açýyor. Uçaklar kentleri bombalýy-or. Ölen Iraklý sayýsý 125'e yükseldi.Kentlerde su ve elektrik kesik. 12 saatboyunca sokaða çýkma yasaðý var.

Ýþte bunun adý Irak'ý özgürleþtirmeharekatý!

Ýþte bu Bush'un Irak'ta kitle imhasilahlarý bulma yöntemi!

Irak hapishanelerinde 1000'i aþkýnIraklý kadýn ve çocuk, nedenini, niçini-ni kimsenin bilmeksizin tutuluyor.Hapiste ne kadar kalacaklar? Bunu dakimse bilmiyor!

Ýþte ABD iþgalinin bilançosu: BugünIrak'ta iþsizlik oraný %70.

Çocuklarýn %35'i okula gidemiyor.Elektrik ve su sýkýntýsý tehlikeli

boyutlara ulaþtý.Saðlýk hizmetleri hemen hemen

tümüyle çöktü.On binlerce sivil Iraklý öldürüldü.Sokaða çýkma yasaðý, evlerin, cami-

lerin ABD hava harekatlarýyla her anbombalanmasý ihtimali, kadýnlarýnmaruz kaldýðý tecavüz ve tedirginlik(...)

Irak halkýnýn yaygýn ve kitlesel karþýkoyuþu, koalisyon güçlerine karþýverdiði mücadele küresel savaþ þahin-lerinin iþini zora soktu. ABD'li askerlerbile artýk Irak'ýn Vietnam'a ben-zediðinden söz etmeye baþladýlar.

Bizler de küresel savaþ karþýtýhareketin aktif bir parçasý olarak yenibir kampanyaya baþladýðýmýzý duyur-

mak istiyoruz. Temsilcilerimiz 17-19 Eylül tarih-

lerinde Beyrut'ta, Dünya savaþ karþýt-larýnýn Ortadoðu Konferansýnakatýldýlar. Bu konferansa katýlan birçok ülkeden savaþ karþýtýnýn birleþikeðilimi, ABD'deki baþkanlýk seçim-lerinden önce Bush'a ve savaþý sonunakadar savunan kabinesine karþý herülkede eylemler örgütlemek.

Ýspanya'da, Ýtalya'da gösterileryapýlacak.

Ýngiltere'de ve Hollanda'da da gös-teriler yapýlacak. Ekim ayýnýn son haf-tasý, Bush'a, savaþa ve iþgale karþý gös-terilerle geçecek.

Biz de Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu aktivistleri, 30 EkimCumartesi günü saat 13:00'da, "Bush'ahayýr-Irak'ta iþgale son" demek için birbasýn açýklamasý yapacaðýz. Aynýzamanda, bugünden itibaren, yeni birimza kampanyasý baþlattýðýmýzý daduyurmak istiyoruz.

ABD'nin Irak'ta yenilmesi, Irak'ý terketmesi ve Bush'un bir savaþ suçlusuolarak yargýlanmasý içinsürdürdüðümüz küresel mücadeledevam ediyor. Kazanana kadar dadurmamaya kararlýyýz."

Ýþgali durduruncaya kadar, Bush'udünyanýn yakasýndan def edinceyekadar durmamaya kararlý olan tümsavaþ karþýtlarý Küresel BAK'ýn 30Ekim'de Taksim'de yapacaðý gösteriyekatýlmalý, hatta gösteriyi bugündenörgütlemeye çalýþmalýdýr.

Küresel BAK'tan yeni eylem takvimi

"Bush'a hayýr, Irak'ta iþgale son!"

Bush’a hayýr! Irak’ta iþgale son!

BUSHArtýk yeter!!!Düþ dünyanýn yakasýndan Bush demek içinSesimizi, yüreðimizi, kýzgýnlýðýmýzý ve umudumuzu birleþtirelim

3300 EEkkiimm’deTaksim Gezi Parký’nda, saat: 1133..0000

AABB hhaayyaalliiAvrupa Birliði’ne girme hayali giderek

bütün ülkeyi kapladý. Zaman zaman tekgündem maddsi oluyor. Hemen herkonu artýk AB ‘ye girme sorunu ile bir-likte ele alýnýyor.

AKP herþeyi AB istiyor diye toplumunönüne dayarken, her türlü muhalefet iseAKP’nin her önerisine AB’ye uymazdiye karþý koyuyor. Zina tartýþmalarýbunun son örneði idi. Giderek öyle birdurum doðuyor ki, AB’ye girme duru-mu olmasa zina suç sayýlmalý amaAB’ye gireceðimiz için suç olmamalý. Yada aslýnda iþkence yapýlmasý doðrudurama AB’ye gireceðimiz için iþkenceyekarþý “sýfýr to-llerans” gösterilmeli.

Bir de yasa çýkarmakla bu yasalarýuygulama sorunu var. AB için bir diziyasa çýkarýlýyor. Ama hiçbiri doðrudürüst uygulanmýyor. Ýþkence bunun eniyi örneði. Ýþkenceye sözüm ona toler-ans yok ama IHD’ye göre yüzlerceiþkence olayý var.

Bir de gerçek AB’ye uyum yasalarý var.Bunlar asýl olarak küresel sermayeninoperasyonlarý için uyum yasalarý.Onlarýn deyimiyle pazar ekonomisineaçýlma yasalarý. Ya da daha doðru birdeyiþle çokuluslu þirketlere açýk pazarolma yasalarý. Ýþ buraya gelince toplumabüyük bir yalan dayatýlýyor. AB’ye gir-ersek yabancý yatýrým ve yardým gele-cek, durum düzelecek.

Bu iddianýn gerçeklikle hiçbir iliþkisiyok. Tam tersine AB’ye uyum poli-tikalarý bugüne kadar ki iþsizliðinartýþýnda en önemli olgulardan birisi.Ayný þekilde gene AB’ye uyum poli-tikalarý iþçi ve emekçilerin yoksulluðu-nun baþlýca nedeni.

Türkiye’nin AB’ye katýlmaktan hiçbirçýkarý yok. Belki büyük sermayedarlariçin AB’ye katýlmak yararlý. Onlarservetlerini büyütecekler. Ama, yoksulsýnýflar için, iþçiler, küçük köylüler,küçük esnaf için, iþsizler için AvrupaBirliði daha fazla yoksulluk, daha fazlaiþsizlik demek.

Bugüne kadar ki deney bunu gösteriy-or. Bundan sonrasýnda da ise daha dakötü olacak. AB bugüne kadar esasolarak kimi siyasi taleplerde bulundu.Siyasi koþullarý ile Türkiye’nin AB’yeuyumunu talep etti. Bundan sonrasýTürkiye pazarýnýn AB’ye daha fazla açýl-masý için talepler olacak. Ýþte o vakitkemerin nasýl sýkýlacaðýný hep birliktegöreceðiz.

Ýstiyorlarsa sermaye sahipleri AB’yegirsinler ama bizi, emekçi sýnýflarý rahatbýraksýnlar.

Page 4: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

4

ÜÜnnllüü ggaazzeetteeccii RRoobbeerrtt FFiisskk,,bbiirr yyaazzýýssýýnnddaa ""eeððeerr IIrraakk''ttaappeettrrooll ççýýkkaarrýýllýýyyoorr oollmmaassaayyddýýddaa ppaannccaarr yyeettiiþþttiirriilliiyyoorroollssaayyddýý,, bbaannaa,, yyiinnee ddeeAAmmeerriikkaa''nnýýnn IIrraakk''aa ssaallddýýrraa-ccaaððýýnnýý ssööyylleemmeeyyiinn"" ddiiyyoorr..

Dünyanýn ikinci büyükpetrol rezervine sahip Irak,daha savaþ baþlamadansadece petrol þirketlerinindeðil, silah þirketlerinin, altyapý kuran þirketlerin deaðzýný sulandýrmayabaþlamýþtý. Bu nedenle,Amerika ve onun önder-liðindeki iþgal güçlerininsaldýrýsý sonucu bir enkazadöneceði apaçýk olan Irak'ýnyeniden yapýlandýrýlmasýiçin daha iþgal baþlamadanihaleler yapýldý. ÜstelikTurgut Özal'dan bu yanaher savaþtan 'bir koyup üçalma' politikasýný benim-semiþ olan Türkiye'de buihalelerden kendisine düþenpayý almak için hemensýraya girdi. Bu ihalelerdeaslan payý tabii ki Amerikanþirketlerine düþtü. Her ikiside Amerikan þirketleri olanKellogs&Brown firmasýaskeri ihale açma yetkisialýrken, Brechtel sivil ve altyapý ihaleleri açma yetkisialdý.

Irak'taki Türk þirketleri

ABD, Irak'ýn yeniden yapý-landýrýlmasý kapsamýnda,Irak'ta ihale alan yabancý

þirketlere verilmek üzerebütçesinden 18.6 milyardolar ayýrdý.

Þu ana kadar açýlanihalelere toplam 83 Türk fir-masý ön baþvuru yaptý.Nurol, Enka, Tekfen,Alarko-Doðuþ JV, Ram DýþTicaret A.Þ., Siemens San.ve Tic. A.Þ., Yapý Merkezi,Gama, Yüksel ConstructionCo. ve Ýhlas Holding önbaþvuru yapan Türk fir-malarý arasýnda yer alýyor.Bu ihalelerin sonuçlarý 2005

Ocak ayýnda belli olacak veÞubat ayýnda da Amerikankongresi tarafýndan onay-lanacak.

Brechtel tarafýndanþimdiye kadar açýlan ihale-lerde Güney Ýnþaat 150milyon dolarlýk bir ihalekazandý. Yine bir Türk fir-masý olan Kayteks ABDaskerleri için çamaþýrhaneinþasý ve buçamaþýrhanelerin 5 yýllýkiþletim hakkýný kazandý.Ayrýca Serka ve yine

Kayteks IrakCumhurbaþkanlýðý Sarayýtarafýndan açýlan, okullarýntamiratý ihalesini aldýlar.

Kartet adlý bir Türk elek-trik þirketi 224 aylýðýnaIrak'a elektrik satýþý yapmahakkýný aldý.

ABD askerleri için Irak'ýnkuzeyindeki 7 merkezdeaçýlan kafeteryalardan ikitanesinin iþletme hakkýný ikiTürk þirketi aldý.

Ziraat Bankasý ve AkbankIrak'ta banka açmak üzere

baþvuruda bulundular. EGS firmasý Süleymaniye

havaalanýnýn sivilhavaalanýna dönüþtürülme-si ihalesini aldý.

Irak'taki pastadan enbüyük dilimi alanlardan birtanesi ise TÜPRAÞ. 12Haziran 2003'de yapýlanIrak'ýn ilk petrol ihracýihalesine 52 firma katýldý.Bunlardan sadece 6 tanesiihaleyi kazandý ve TÜPRAÞbunlardan bir tanesi.

Türk 'Arar' petrol þirketi,

Dick Cheney'in eski þirketiHalliburton'un ortakolduðu Kanada-Pemi fir-masý ile Irak'ta petrol aramaçalýþmalarý yapýyor.

Dolayýsýyla Türk þirketleriIrak'ta bugüne kadartoplam 229 milyon dolarlýkihale kazandýlar.

Taþeron Türk þirketleri

Irak'ta ihale kazanan Türkþirketlerinin hepsi aslýndaAmerikan þirketlerinintaþeronluðunu yapýyor.Þimdiye kadar Irak'tadoðrudan ihale almýþ hiçbirTürk þirketi yok. Bu neden-le Türkiye'nin Irak'ýniþgalinden 'bir koyup üçalacaðý' bir rüyadan baþkabir þey deðil. Asýl kazananyine Amerikan þirketleriolacak.

Türk þirketleri Irak'tançekilmelidir

Yüzde 70'i iþsiz olan Irakhalkýnýn ülkelerini yenideninþa etmek için gelenyabancýlara ihtiyacý yok.Kendileri de bunu her fýr-satta dile getiriyorlar. Bunedenle Irak'ta Amerikanþirketlerinin taþeronu olarakihale kazanmýþ olan Türkþirketleri derhal Irak'tançekilmeli, hükümet þirket-lerin Irak'a gitmesiniönleyen tedbirler almalýdýr.

AKP hükümeti ABD ile hertürlü iþbirliðine son vermeli

Ýþgal güçleri tarafýndanTelafer'e yapýlan saldýrýlarýnardýndan Abdullah Gül, ABD ile sahip olduklarý hertürlü iþbirliðini gözden geçireceklerini söylediler.

Ayrýca geçen hafta sonu, Birleþmiþ Milletler toplan-týlarýna katýlmak üzere New York'a giden Gül buradaColin Powell ile görüþtü ve Powell'a, "Irak'taki vizyonu-muz ayný. Baþarýnýz bizim baþarýmýz, baþarýsýzlýðýnýzbizim baþarýsýzlýðýmýzdýr" dedi.

Ayný günlerde ABD Savunma Bakanlýðý'ndan üstdüzey bir askeri heyet sürpriz bir þekilde Ankara'yageldi. Genelkurmay Baþkanlýðý'nda yapýlan görüþmeler-de ABD, Ýncirlik'e 48 adet F-16 konuþlandýrma talebiniresmi bir þekilde dile getirdi. Ayrýca toplantýda Ýncirlik'instatüsü ve Irak baþta olmak üzere bölgesel konulargörüþüldü.

Ayrýca bu haftadan itibaren ABD tarafýndan Irak'a gön-derilen askeri malzemenin Türkiye üzerinden ve Türkiyeiçinde nakline iliþkin esaslarý düzenleyen DýþiþleriBakanlýðý tebliðnamesi yürürlüðe girdi. Buna göre kul-lanýlacak limanlar, Ýstanbul, Ýzmir, Ýskenderun,Yumurtalýk, Antalya, Aksaz-Karaaðaç ve Aðalar.Havaalanlarý ise, Ankara Esenboða, Ýstanbul Atatürk,Ýzmir Çiðli, Adana Ýncirlik, ve Aksaz Dalaman.

Türk halký daha savaþ baþlamadan, 1 Mart 2003'de,ABD'nin Türkiye'den Kuzey Cephesi'ni açmasýný saðla-yacak tezkerenin reddedilmesini saðlayarak bu savaþave iþgale karþý olduðunu göstermiþti. Binlerce Irak'lýnýnkaný üzerinden rant elde etmeye çalýþan, Irak'taki pas-tadan kendisine düþecek payý kaçýrmaktan ödü kopanAKP hükümeti þimdi önüne çýka her fýrsatý deðer-lendirmeye çalýþýyor.

O zaman savaþa karþý olan Türk halký þimdi de halendevam eden bu insanlýk dýþý iþgale karþý çýkmaya devamediyor.

Abdullah Gül'e soruyoruz; Irak konusunda ABDhükümeti ile ne tür bir iþbirliðiniz var? Halkýn yüzde 90'ýbu savaþa ve iþgale karþý çýktýðýný söylerken, nasýl halkaraðmen havaalanlarýný ve limanlarý Amerikan devletineaçarsýnýz?

AKP hükümeti ABD ile Irak konusunda yaptýðý gizligörüþmeleri derhal açýklamalý, Türkiye'deki Amerikanüsleri kapatýlmalýdýr.

Son zamanlarda Irak'lýdireniþçilerin kaçýrdýklarýþoförlerin haberleri gazeteve televizyonlarda geniþyer kaplýyor. Hem Irak'takidireniþ adam kaçýrmaktanibaretmiþ gibi gösteriliyor,hem de direniþçilerinuyguladýðý þiddet iþgalgüçlerinin uyguladýðý þid-detten daha çok öneçýkarýlýyor.

Halbuki bu olaylar Irak'tadevam eden kitleseldireniþin sadece küçük birparçasý. Merkezi bir direniþolmadýðý için insanlarellerinden ne gelirse onuyapýyorlar. Her gün

yüzlerce Irak'lý sivilöldürülüyor, binlercesitutuklanýyor, iþkencegörüyor.

Irak'lýlarýn uyguladýklarýþiddet ile iþgal güçlerininuyguladýklarý þiddeti ayný

kefeye koymak yanlýþtýr.Çünkü karþýmýzda iki eþitgüç deðil, bir yanda açýkçakýyýma uðrayan bir halk,diðer yanda en modernsilahlarýyla iþgalcilervardýr.

Bu koþullarda ahlakýsorgulanmasý gerekendireniþçiler deðil, ABD veiþgal güçleridir.

Geçtiðimiz günlerde Irak'takiiþgalin baþ sorumlularý ard arda açýk-lamalar yaptýlar. ABD Dýþ ÝþleriBakaný Colin Powell, Irak'ta duru-mun kendileri açýsýndan giderekkötüye gittiðini, barýþýn saðlanmasýnýbeklemeden çekilebileceklerini açýk-ladý. Ýngiltere Baþbakaný Tony Blair,geçen hafta sonu yapýlan LabourParti Kongresi'nde, kitle imhasilahlarý hakkýndaki yanlýþ istihbarat-tan dolayý özür diledi. Blair'in bukonuþmayý yaptýðý dakikalarda, 20yaþýndaki oðlu Irak'ta ölen bir baba,kongrenin yapýldýðý binanýn dýþýnda-ki bir kuleden kendisini asma giriþi-

minde bulundu. Ayrýca Birleþmiþ Milletler Genel

Sekreteri Colin Powell, savaþbaþladýðýndan beri ilk kez iþgali'yasadýþý' olarak nitelendirdi.

Böylece aylardan beri dünyadakisavaþ karþýtý hareket tarafýndantekrar ve tekrar anlatýlan gerçekler,asýl sorumlularýn aðzýndan ilk defadile getirilmiþ oldu.

Fakat bu durumu kabullenmeleriABD ve onun peþinden giden iþgalgüçlerinin Irak'tan çekilmesinisaðlamýyor. Bizler, savaþ karþýtlarýolarak bunlarý zaten en baþýndan beribiliyorduk. Aslýnda onlar bu gerçek-leri itiraf ederek en baþýndan onlarýnyalan söylediklerini anlatan savaþkarþýtý hareketin haklý olduðunukabul etmiþ oldular. Bu doðru yoldaolduðumuzu gösteriyor.

Þimdi, hepimiz kendi hükümetleri-mize karþý mücadele etmeye devametmeli, hükümetlerimizin bu iþgaligüçlendirecek herhangi bir giriþimdebulunmasýný engellemeliyiz.

Habur sýnýr kapýsýndatutulan resmi kayýtlaragöre Irak'ta savaþýn bit-tiðinin ilan edildiði 2Mayýs 2003'den beri çoðuþoför 49 Türk öldürüldü,69'u yaralandý.

Buna raðmen, Habursýnýr kapýsýndan halengünde 2 bin kamyon,tanker ve týr Irak'a gidiyor.

Irak'a giden araçlarýnneredeyse tamamý,Türkiye'den þirketleraracýlýðýyla ABD'lilereakaryakýt, LPG baþta

olmak üzere çeþitli mad-deler götürüyorlar. Yaniaslýnda Irak'ta iþgalinsürmesine hizmet ediyor-lar.

Bu þoförlerden birisi olanDuran Demir can güven-liklerinin olmadýðýný, yal-nýz malzeme yerineulaþana kadar can güven-liklerinin saðlandýðýný,

daha sonra þirketlerin 'nehalin varsa gör' dedikleri-ni anlatýyor.

1974'den beri Irak'a malgötüren Recai Öz ise,"eskiden bizi misafiretmek için can atan Irakhalký þimdi bize düþmanoldu. Nedeni ise Türkhükümetinin ABD'ninyanýnda yer almasý" diyor.

Ayrýca Irak'a mal taþýyanþoförlerin hiçbir güvencesive sigortasý yok.

Irak'ta öldürülen þoför-lerin asýl sorumlusu Irak'lýdireniþçiler deðil, Irak'ýniþgaline karþý çýkmayanAKP hükümetidir.Hükümet, iþgalidestekleyen dýþ poli-tikasýný bir an öncedeðiþtirmeli, þirketlerinIrak'a kamyon ve týrlarlamal taþýmasýný önleme-lidir.

Türk þirketleri derhal Irak'tan çekilmelidir

Yalan söyledikleriniitiraf ettiler

Nakliye þirketleri Irak'a maltaþýmayý durdurmalýdýr

Rehineler sorunu

Page 5: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

5

Irak, ABD emperyalizmi içinmuazzam bir sorun oluþturdu.Irak’ta sahip olduklarý üstünsilah gücüyle kolay bir zaferkazanacaðýný sanan emperyalizmçok farklý bir durumla karþýlaþtý.

Irak’ýn düzenli ordusuna karþýsavaþ oldukça kýsa zamanda bittiama ABD ordusunun Irak’ý iþgaliile birlikte hemen baþlayandireniþ giderek emperyalizmiderin bir bataklýðýn dibine doðruçekiyor.

Irak’a saldýrý baþladýðýndasavaþý destekleyen bütün basýnþimdi ABD ve Ýngiltere’yi Irakdireniþi konusunda uyarýyor. Veemperyalistler Irak’ta iki ucu pisbir deðneðin mutlaka bir ucun-dan tutmak zorunda.

Emperyalizmin Irak’ta neylekarþý karþýya olduðunu kavra-mak için önce emperyalizmingünümüzdeki durumunu kavra-mak gerekiyor.

Solda kimileri ulusal devletlerarasýndaki mücadelenin bittiðinidüþünüyorlar. Onlara görekarþýmýzda aralarýnda ulusaldevletlere dayalý çeliþkilere sahipolan emperyalizm deðil,Negri’nin formüle ettiði soyut birdüþman, “imparatorluk” var.

Oysa çokuluslu þirketler esasolarak bir ülkeye yerleþmiþ olu-yorlar. Genellikle yönetimkurullarý bir ülkenin vatan-daþlarýndan (bazen bir kiþi baþkabir ülkenin vatandaþý olabiliyor)oluþuyor.

Bugün dünyada büyük kapita-list ülkeler arasýnda kýyasýya birmücadele var. Herþeyden önceyabancý yatýrýmlarýn ezici büyükçoðunluðu ABD, Avrupa Birliði,Japonya ve Çin’e yapýlýyor.Bunlarýn dýþýnda geliþmekte olanülkelere çok sýnýrlý bir yabancýyatýrým var.

Örneðin nüfusu AB’nin üç katýbüyük olan Hindistan’a AB’yeyapýlan yabancý yatýrýmýn 500’debiri yapýlmakta. Çünkü dev þir-ketler için AB, Hindistan’a görekarþýlaþtýrýlamayacak kadargüvenli bir ülke.

Bu durumda emperyalist ülke-ler arasýndaki rekabet bugün 20.yüzyýlýn baþýnda olduðu gibidoðrudan birbirleriyle savaþarakçözülemeyecek durumda. ABDAB ile savaþarak kendi yatýrým-larýný bombalayamadýðý gibi,AB’de ayný þekilkde ABD’dekiyatýrýmlarýný bombalayamýyor.

Büyük güçler arasýndakimücadelede Ortadoðu’nun özelbir önemi var.

Ortadoðu kapitalizm içinvazgeçilmez bir hammadde olanpetrolün en çok ve en kolay eldeedildiði yer.

Dünya’da en çok petrol kul-lanan ülke olan ABD ihtiyacýnýbüyük kýsmýný kendi ülkesinden,Kanada ve Meksika’dan veVenezüella’dan elde ediyor.Venezüella petrolünün ABD içinönemi giderek artýyor. ABDartan ihtiyacýný karþýlamak içinbir kýsým Afrika ülkelerini degözlerini dikmiþ durumda.

Ortadoðu petrolü esas olarak

AB, Japonya ve giderek petrolihtiyacý artan Çin için önemli. Buülkelerin petrolünün hemenhemen tamamý Ortadoðu’dankaynaklanýyor.

Bu nedenle Ortadoðu petrol-lerinin kontrolü ayný zamandaAB, Japonya ve Çin’in üzerindede bir kontrol anlamýna geliyor.

ABD bugün 10 yýl öncesinegöre ekonomik olarak dahagüçlü ama bugünkü durumunu2. Dünya Savaþý günleri ilekarþýlaþtýrdýðýmýzda karþýmýzaçok baþka bir manzara çýkýyor.

1945’de ABD dünyadaki tümüretimin yarýsýný gerçekleþtiri-yordu. Bu durumda da savaþaekonomisinden büyük bir payayýrabiliyordu. Böylelikle deSSCB’nin etkisi altýndaki bölgelerdýþýnda dünyanýn tümündehakim bir durumdaydý.

Bugün ise ABD ekonomisiAB’nin birleþik ekonomik gücüile eþit ve dünyadaki toplam üre-timin sadece yüzde 22’sinigerçekleþtiriyor.

Þimdi ABD egemen sýnýfý içinsorun yeniden hegemonyanýnnasýl kurulacaðý.

Amerikan ekonomisi halenAlman ya da Fransýz ekonomi-lerinden daha üretken ama buancak Amerikan iþçi sýnýfýnýndaha fazla çalýþtýrýlmasý ile eldeedilebiliyor. ABD iþçi sýnýfýAlman ve Fransýz iþçilere göreyýlda 400 saat daha fazla çalýþý-yor. Bu durumda Fransýz iþçilerde 400 saat fazla çalýþtýrýlýrsaFransa ekonomisi ABD’den dahaüretken olur.

Ýþte yeni liberal politiklardünyanýn tümüne Amerikan iþçisýnýfýnýn koþullarýný hakim kýl-mak.

Amerikan egemen sýnýfý önceReagan politikalarý ile egemen-liðini pekiþtirmeye çalýþtý. Bu,esas olarak ABD’nin askerigücünü muazzam ölçülerde art-týrmaya dayanmaktaydý. Ne var

ki 1980’lerin sonunda ABDekonomisi bu hýzlý silahlanmayadayanamaz hale geldi. Ancaktam o sýrada ABD’nin rakibiolarak SSCB’nin çökmesi Reaganpolitikalarý açýsýndan bir kurtu-luþ oldu. Ne var ki ABDekonomisi artýk diðer Batýlýrakipleri karþýsýnda rekabetgücünde önemli kayýplarauðramýtý.

Reagan politikalarýnýn arkasýn-dan Bsuh’un babasý ve Clintonyönetimlerinin diðer büyük kapi-talist ülkelerle dengeler saðlayananlaþmalar yapan politikalarýgeldi.

Ýþte bu dönemin ardýndanbugünkü Bush yönetimi iþbaþýnageldi.

Bush yönetimi Amerikan ege-men sýnýfýnýn þahin kanadýnýtemsil ediyorlar. Onlar anlaimayerine mücadeleden ve savaþtanyanalar.

ABD bugün diðer büyük kapi-talist ülkelerle savaþamayacaðýiçin savaþ dolaylý bir biçimdebaþladý.

Ortadoðu’ya hakim olmak, enbaþta da 11 Eylül’ün yarattýðýpolitik koþullarýn kullanýlmasý iledünyanýn ikinci büyük petrolrezervine sahip olan Irak’ýn kont-rol edilmesi rakiplere en büyükdarbeyi indirecekti.

Bu nedenle 1. Körfez Savaþý’nagiderken Baba Bush diðer kapi-talist ülkelerle anlaþýrken küçükBush hiç bir anlaþma çabasý har-camadý, tam tersine kendi baþýnasavaþý baþlatmakta kararlýydý.

ABD egemen sýnýfý içinde bupolitikaya karþý çýkanlar oldu.Bush yönetimi içinde bile küçükde olsa bir çatlak oluþtu. DýþiþleriBakaný Powell savaþ konusundaisteksizdi.

Bush yönetimi Irak’ýn iþgali ileortadoðu petrolünün kontroledileceðini, Irak’ýn ardýndansýranýn kolayca Ýran ve SuudiArabistan’a geleceðini, Orta Asya

petrolleri üzerinde ise zatenAfganistan savaþý sýrasýnda kont-rol saðlandýðýný düþünüyorlardý.

Ancak Irak direniþi bütün buplanlarý batýrýyor.

Þimdi, ABD ya petyrolün kont-rolünü Irak hükümetine devre-decek ki o vakit bugüne kadar kitüm Irak politikasý boþa gitmiþolacak ya da petrolü kontroletmek için Irak’ta savaþmayadevam edecek ki bunun enindesonunda ama mutlaka ABD’ninyenilmesi ile biteceði açýk.

Irak’da yenilgi, ABD emperya-lizmi için yeni bir Vietnamsendromu demektir.

Hatýrlanacaðý gibi, Vietnamyenilgisinin ardýndan Amerikanemperyalizmi uzun bir süre yeniaskeri saldýrýlara giriþememiþ,özellikle de kara harekatlarý yap-mamýþtý. Irak ABD ordusununciddi boyutlu ilk kara harekatý.

ABD eðer durumu dengelemekve kendi lehine çevirmek istiyor-sa açýk ki Irak’a daha fazla iþgalgücü göndermek zorunda.

Bugün Irak’da 130 bin ABD, 20bin Ýngiliz askeri var. Toplamiþgal gücü 150 bin. Irak’ýn nüfusuise 20 milyon.

Oysa, 1956’da RusyaMacaristan’ý iþgal ettiðinde buülkeye 500 bin askerle girmiþti.Ayný þekilde 1968’deÇekoslavakya’nýn iþgalinde deyarým milyon Rus askeri kul-lanýlmýþtý. Macaristan veÇekoslavakya’nýn nüfusu 10milyon.

ABD esas olarak Irak’da kul-landýðý gücün þiddetine güveni-yor. Irak ordusunun direncinikýrarken ABD’nin kullandýðý þid-detin önemi vardý ama direniþekarþý ABD ordusunun tekniküstünlüðü gibi kullandýðý þid-detin de fazla bir önemi yok.ABD daha önce Fransa veÝngiltere’nin sömürgelerinde nedenli þiddet uyguladýðýný vebuna raðmen sömürgelerini terk

etmek zorunda kaldýklarýnýunutuyor.

ABD’nin Irak’a takýlýp kalmýþolmasý, elinde savaþma gücünesahip fazla asker kalmamýþolmasý ve savaþ karþýtý, antiem-peryalist hareketin dünya çapýn-daki etkinliði nedeniyle kendi-sine ciddi yeni askeri ortaklarbulamamasý yeni saldýrganlýklaragiriþmesine de engel oluyor.Dolayýsýyla Ortadoðu’ya hakimolma ve böylelikle Fransa,Almanya, Japonya, Çin gibirakiplere karþý üstünlük eldeetme planý yara alýyor hem deciddi bir yara alýyor.

ABD saldýrganlýðý þu anda ABDBaþkanlýk seçimi nedeniyleyavaþladý.

Demokrat Parti adayý KerryClinton dönemi politikalarýnýesas alýyor. Diðer emperyalistülkelerle pazarlýk ve anlaþmasürecidir bu. Ancak elbette o daönce ABD’nin Irak’dan fazla yaraalmadan çýkmasýný saðlamayaçalýþacaktýr. Yani savaþarak, kandökerek ve belki de savaþý dahada derinleþtirerek.

Vietnam savaþý en az iki ABDBaþkaný’nýn baþýný yedi veDemokratlar Cumhuriyetçilerdenfarklý politikalar uygulaya-madýlar.

Bush’a gelince, eðer yenidenseçilecek olursa (ve bu oldukçabüyük bir olasýlýk) saldrýganlýðýnýkatlayarak arttýracaðý, Irak’tayenilgiyi kolay kolay kabuletmeyeceði açýk. Elindeki muaz-zam askeri vuruþ gücünegüvenerek hem Irak’ta çok dahakanlý ve acýlý bir süreci baþlata-cak, hem de yeni hedefleresaldýracak. Belki yeni ülkeleriiþgal edebilecek gücü yok amahavadan çok aðýr tahribat yarat-ma gücü var.

Ýþte bu nedenlerle antikapitalisthareket ABD egemen sýnýfýnýnþahin kanadýnýn temsilcisi olarakBush’u hedef almýþ durumda.

Bu, hiç bir biçimde Bush’unyerine þahin olmayan birininABD Baþkaný olmasý halindeemperyalizmin aðýr bir darbeyiyeceði anlamýna gelmez amaBush’un saldýrgan, savaþçý poli-tikalarýnýn yenilmesi anlamýnagelir.

Fakat en önemlisi, ABD’ninIrak’ta yenilmesi, Vietnam’daolduðu gibi sadece Irak halkýnýndireniþi ile deðil, tüm savaþkarþýtý, antiemperyalist hareketindireniþi ile gerçekleþecek. Bu isebütün kýtalarda, emekçi halklarýnzaferi olacak.

Venezüella’da, Arjantin’de,Kenya’da, Güney Afrika’da,Kore’de, Endonezya’da,Türkiye’de ve Bulgaristan’da,kýsacasý bütün dünyada emekçi-ler’in geleceði ile Bush’un,emperyalizmin bu en saldýrganeðiliminin yenilgisi arasýndabüyük bir baðlantý var.

FF.. AALLOOÐÐLLUU

Bush politikalarý veemperyalizmin çýkmazý

kitle imha silahlarý yanlýþ yerde arandý

Page 6: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

Bu satýrlarýn yazýldýðýsaatlerde Türkiye'de garipbir heyecan yaþanýyor.Avrupa Birliði (AB)Komisyonu Türkiye ileilgili Ýlerleme raporunuyayýnlayacak. Raporunolumlu olmasý AB'ninTürkiye'yle müzakeremasasýna oturmasý anlamý-na gelecek. KophenagKriterlerinin ne ölçüdeuygulandýðýný anlatacakolan raporun yeþil ýþýk yak-týðý ve bu yüzden tarihigünler yaþandýðý söyleniy-or.

Medya, "tarihi bir döne-meç"ten geçtiðimizin pro-pagandasýný yapýyor.

Acaba gerçekten de böylemi? Tarihi bir viraj mý alýy-oruz? AB gerçekten de birumut mu, bir uygarlýk pro-jesi mi? Ýnsan haklarý vedemokrasi cenneti mi?

Avrupa Birliði gerçektene?

Kömür ve çeliktekellerinin birliði

Avrupa Birliði'nin ilkadýmlarý II. DünyaSavaþý'ný izleyen yýllardaatýldý. Savaþtan zarar görenekonomilerini tamir etmekiçin Avrupa devletleriarasýnda II. Dünya Savaþýsonrasýnda bir dizi adýmatýldý. Savaþýn en temeliþleve sahip iki girdisikömür ve çelik mad-deleriydi. Bu iki temelmadde tahrip olmuþekonomilerin onarýlmasýiçin de, diðer bir deyiþlesermaye birikiminin vealtyapý yatýrýmlarýnýngeliþmesi için de vazgeçilmezdi. Dönemin devkömür ve çelik üreticilerive devletleri ekonomilerinkaynaklarýnýn bir ortakpazar örgütlenmesiçerçevesinde iþletilmesiniöngören Avrupa Kömür veÇelik Topluluðu'nu(AKÇT) kurdular. 1957'deFederal Almanya, Fransa,Ýtalya, Hollanda, Belçikave Lüksemburg AvrupaAtom Enerjisi Topluluðu(AAET) ile AvrupaEkonomik Topluluðu'nu(AET) kuran RomaAntlaþmasý'ný imzaladýlar.

Avrupa EkonomikTopluluðu'nunöncülüðünü Fransa veAlmanya yaptý. AET, savaþsanayi maddelerinin kon-trolünü amaçlýyordu.

Uygarlýk projesi mi?

AB'nin bir uygarlýk proje-siyle uzaktan yakýndanilgisi yoktur. Kömür veçelik üretiminde ortaklýktabuluþan 6 ülkenin derdi,bir uygarlýk projesi oluþ-turmak deðil, ABD egemensýnýfý ile Alman ve Fransýzbüyük þirketlerinin çýkar-larý doðrultusunda hareketetmekti.

Örneðin Türkiye'nin

uzun süre adaylýk yarýþýn-da yan yana yer aldýðý,Kýbrýs Cumhuriyeti, Malta,Polonya, Macaristan, ÇekCumhuriyeti, Slovenya,Estonya, Litvanya,Letonya, Slovakya,Romanya ve Bulgaristan'ýnortak bir özellikleri var. Buülkelerin AB'ye alýnmadanönceki 10 yýl IMF ile yoðunbir iliþki yaþadýlar.Türkiye'de yöneticilerinçok alýþýk olduðu gibi buülkelerin siyasileri deülkelerini ziyaret eden IMFyetkililerini el pençe divankarþýladýlar. Bu ülkelerdede týpký Türkiye'de olduðugibi IMF ve Dünya Bankasýreçeteleri tüm vahþiliðiyleuygulandý ve hepsi de ülkeekonomilerini kýrýlgan-laþtýran dýþ borç stoðunasahipti.

Avrupa kapitalizmi ulus-lar arasý kapitalizmlebütünleþmeye çalýþanTürkiye gibi ülkelerde neo-liberal politikalarýkalýcýlaþtýrmak ve güçkazanmak için hamleyapýyor. AB üyeliðininuygarlýk projesiyle hiçbirilgisi yok. AB üyeliðiuygarlýðýn birliði olmaktançok IMF ve DBreçetelerinin kalýcýlaþtýrýl-masý, piyasa terörününönünün açýlmasý anlamýnageliyor. Ortada insan hak-larý cenneti deðil, silahýnýdoðrultmuþ "hem paraný,hem de canýný" istiyorumdiyen bir haydut var.

AB: Ýþsizlik vahasý

AB etrafýnda yaratýlanheyecan dalgasýnýn en öen-mli nedenlerinden birisi deAvrupa'dan gelecekEurolarýn Türkiye'deyatýrým için kullanýlacaðýve iþsizliðin hýzla azala-caðýna duyulan inanç.Türkiye gibi milyonlarcaama milyonlarca insanýniþsiz olduðu bir yerde buargümana inanmak kolay-laþýyor. Buna inanmayan-

lara ise iþçilerinTürkiye'den, artýk birparçasý olduklarý birleþikAvrupa'ya hazýr bekleyeniþlere girmek üzere rahatçaseyahat edebileceðianlatýlýyor.

Bu iddialarýn gerçeklehiçbir ilgisi yok.Yayýnlanacak olan ABKomisyonu ilerlemeraporu olumlu olsa vemüzakere süreci baþlasabile, þimdiden Türkiye'denAB ülkelerine bir iþçigöçünü engellemek için ekmaddeler tasarlanýyor.

Üstelik, kelin merhemiolsa kendisi kullanýr. Ýþsiz-lik, AB ülkelerinde tanýdýkolmayan bir sorun deðil.Tersine AB yoðun bir iþsiz-lik sorunundan muzdarip.1997, 1998, 1999, 2000,2001, 2002, yýllarýndaAB'de ortalama iþsizlikoraný sýrasýyla þöyle:%10.4, %9.6, %9.1, %8.2,%7.4, %7.7. Bir dünyaekonomik devi olanAlmanya'da iþsizlik oran-larý ise ayný yýllarda þukorkunç oranlarda: %9.9,%9.4, %8.3, %7.8, %7.8,%8.2. Almanya'da 2003yýlýnda iþsizlik oranýnýn%10'un üzerine çýkmasý ise

AB'nin Türkiye'de yaþayaniþsizlere umut kapýsýolmak bir yana, üye ülkel-erde iþsizlik sorunun biz-zat teþvik eden bir yapýolduðunu kanýtlýyor.Belçika'da durum daha davahim. Belçika'nýnMaastricht Anlaþmasý'nýimzalamasýyla iþsizlik%8'lerden %13'lere fýrladý.Üstelkik bu artýþ bir yýliçinde yaþandý!

Ýþçileri bekleyenkarabasan

AKP yetkilileri enflasy-onu düþürmekle çok fazlaþiþiniyorlar. Emekçiler budurumun kendilerine nefaydasý olduðunu sorgu-larken, patronlar, enflasy-on oraný kadar fiyatartýþýndan faydalanmayadevam ediyorlar.

Benzer bir durumuyaþayan Belçika, enflasy-onu %3'ten %2'yedüþürmeyi baþardý! Bubaþarýnýn bedelinikuþkusuz Belçika iþçi sýnýfýödedi. Belçika hüküme-tinin týrmanan iþsizliðekarþý yürürlüðe koyduðuplan, üç yýl boyunca ücret-leri dondurmak oldu.

Böylece Belçika'da patron-lar hem %2'lik enflasyonfiyat artýþý oranýndan karelde ettiler hem de dahaönemlisi üç yýl boyuncadondurulan ücretlerüzerinden muazzam karlarelde ettiler. Ýþsizlik mi?Tabii ki azalmadý!

Kamu çalýþanlarýna %10zam yapmayý hedefleyenAKP iktidarý AB'yeTürkiye'yi götürenhükümet olma hevesiyle,her geçen dönem daha daaz zam yapmayý amaçla-makta. Enflasyonundüþmesi ise ne alýmgücünü artýracak ne deiþsizliði azaltacak.

Çünkü, iþsizliðin artmasýreel ekonomik büyümeyebaðlýdýr ve AB her þey ola-bilir ama otomatik olarakekonomik büyüme anlamý-na gelmediði çok açýk.Yine 1997, 1998, 1999, 2000,2001, 2002, yýllarýndaAB'nin ekonomik"büyüme" oranlarý sýrasýylaþöyle: %2.6, %2.7, %2.6,%3.4, %1.6, %1.0. pek birbüyüme yaþandýðýndansöz edilemez!

AB'nin iþçi sýnýflarýna tambir kazýk atma giriþimiolduðunu kanýtlayan,

aslýnda AB'nin üyelik içinþart koþtuðu kendiekonomik kanunlarýdýr.Birlik üyeleri arasyndaekonomik ve parasal bir-liðe geçiþ için þart olankurallar þunlar: enflasyon,bütçe disiplini, kamuborçlary, faiz oranlary veulusal paranyn istikrary.Ekonomik uyum kriterler-ine göre bütçe disiplini vekamu borçlanma kriterleriþöyle iþliyor: Üye ülkelerinbütçe açýklarýnýnGSYMÝH'nin %3'ünüaþmamasý zorunluykenkamu borçlarý devletborçlarýnýn GSYMÝH'yeoranýnýn %60'ýný aþma-malýdýr.

Bu kriterler, tümüyle iþçisýnýfýna saldýrýnýn soyut verakamsal anlatýmýdýr. Bukriterler IMF, DTÖ veDünya Bankasý poli-tikalarýnýn tek virgülsekmeden uygulanmasýnabaðlýdýr. Bu yüzdenÝngiltere'de 13 yaþýn altýn-daki çocuklar kayýt dýþýdýr,en aðýr iþlerde çalýþtýrýla-bilirler ve çoðu sakatlanýr.Bu yüzden tüm Avrupa'damahkumlar çok düþükücretler karþýlýðýnda verehabilitasyon adý altýndaözel sektör için çalýþmayazorlanýrlar. Bu yüzdenesnek çalýþma denilençalýþma saatlerini patron-larýn keyfine ve kar amacý-na göre belirleyen modeldayatýlýr. Bu yüzdensendikalara yönelik ciddibir basýnç vardýr. Bu yüz-den iþsizlik vardýr. Bu yüz-den ýrkçýlýk vardýr. Bu yüz-den cinsel taciz vardýr. Buyüzden eðitim özelleþtir-ilmeye ve yoksul çocuk-larýn okumalarýnýn zorlaþ-masý AB ülkelerinde de bireðilimdir.

AB'ye evet demek, IMFpolitikalarýna, DünyaTicaret Örgütü'nünekonomik saldýrýlarýna,kýsacasý küresel kapital-izmin bir bloðunun reka-bet için geliþtirdiði siyasive ekonomik programýnaevet demektir.

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

6

Avrupa Birliði kapaný

2222 EEyyllüüll''ddee TToopplluummssaall KKaattýýllýýmm vveeGGeelliiþþiimm VVaakkffýý''nnýýnn BBeellççiikkaa mmeerrkkeezzlliiEEuurrooppaa VVaakkffýý iillee bbiirrlliikkttee yyüürrüüttttüüððüüvvee AABB''nniinn ddee ddeesstteekk vveerrddiiððii""AAvvrruuppaa AAjjaannddaassýý pprroojjeessii"" kkaapp-ssaammýýnnddaa yyaappýýllaann bbiirr aannkkeettiinnssoonnuuççllaarrýý aaççýýkkllaannddýý.. 2244 bbiinn 557711ööððrreenncciiyyii kkaappssaayyaann aannkkeett AABBkkoonnuussuunnddaakkii bbiirr ddiizzii yyaannýýllssaammaayyýýaaççýýððaa ççýýkkaarrttýýrrkkeenn ttoopplluummuunn nneeyyeeöözzlleemm dduuyydduuððuunnuu ddaa ggöösstteerriiyyoorr..AAnnkkeett,, aallttttaann aallttaa iinnssaannllaarrýý AABBffiikkrriinnee iikknnaa eettmmee iiþþlleevvii ggöörrssee ddeebbaazzýý ssoonnuuççllaarr ççaarrppýýccýý..

Ankete katýlan öðrencilerin %70.5'iTürkiye'nin AB üyeliðini destekliy-or. Fakat ankete katýlanlarýn ancak%7.5'i, "Avrupa Birliði konusundane derece bilgisiniz?" sorusuna

"Çok bilgiliyim" yanýtýný verebiliy-or. Anketi yanýtlayanlarýn%72.5'inin AB konusundaki bilgileridedikoduya dayanýyor.

Bu dedikodularýn baþýnda AB'yegirmenin Türk gençlerinin eðitimdüzeyini yükselteceði, daha iyisaðlýk hizmeti almayý saðlayacaðý,ekonomik durumu iyileþtireceði veiþsizliði azaltacaðý geliyor.

Baþka bir yanýlsama da insan hak-larý ve demokratik sýnýrlarda AB ilebirlikte geniþleme olacaðý düþüncesi.

AB propagandasý yapan AKP ve"AB'ye evet"çilerin iþlerini kolay-laþtýran, bu toplumdaki güçlüdeðiþim ve demokrasi arzusu.Yoksullar, insanca yaþamak istiyor.Dilediði gibi örgütlenmek, gösterive düþünce özgürlüklerini

geliþtirmek istiyor. Çöplük gibi has-taneler deðil, gerçekten saðlýklýsaðlýk hizmeti, bilimsel ve istediðigibi alabileceði eðitim hizmeti istiy-or. Ýþsiz kalmak istemiyor.

Ama yanlýþ adrese bakýyor. Bununnedeni ise solun bu deðiþim veinsanca yaþam arzusunun yaþamageçirilmesine yardýmcý olamamasý.Meydanýn yalancýlara kalmasý.

Sol silkelenmeli, kendisiniyenilemeli ve insanca yaþam içinde, demokrasi için de doðruadresin sokaklar ve mücadeleolduðunu göstermeli. AB'ye karþýmücadele eden Avrupa iþçisýnýflarýnýn mücadelesine bakmak,bu mücadelenin deneylerini paylaþ-mak bu yönde atýlacak en önemliadýmlardan birisi.

Avrupa Birliði anketi ne gösteriyor?

Page 7: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

7DÜNYA

Batý'da en fazlakazanýlmýþ sosyal hakkasahip olan Alman iþçisýnýfýna, sosyal demokratve Yeþillerden oluþan ikti-dar saldýrýyor. Almanyatarihinin en azgýnsaldýrýsýnýn kod adý halinegelen "Hartz IV", uygula-maya bütünüyle konul-duðunda dört milyon kiþi,yoksulluk sýnýrýnýn altýndayaþamaya mahkum olacak.

Hartz IV, iþçilerinin iþsiz-lik parasý haklarýný elindenalmayý ve yoksulluksýnýrýnýn altýnda yaþamkoþullarýna itmeyi hede-fliyor.

Alman iþçi sýnýfý saldýrýyakarþý kararlý bir þekildedireniyor. Yaz aylarýboyunca yüzlerce kentteirili ufaklý eylemler gerçek-leþti. 2 Ekim'de Berlin'degerçekleþen eyleme50.000'den fazla iþçi katýldý.Almanya'nýn diðer böl-gelerinden 100 otobüsdolusu iþçi de eylemekatýldý. Büyük eyleminhemen ertesi günü yak-laþýk 5.000 kiþi kentmerkezinde bir kez daha

yürüdü.Önümüzdeki dönem de

eylemlerin sürmesi bek-leniyor. 6 Kasým'daNürnberg Sosyal Forumubir eylem gerçekleþtirecek.17 Kasým'da sosyal kesin-tilere karþý ulusal büyükbir eylem planlanýyor.

Sýnýf cephesindemücadele sürerken, iktidarpartisi SPD ve baþbakanSchröder'e iþçilerin desteðihýzla kalkýyor.Almanya'da, SPD'nin sol-unda gerçek bir seçimalternatifinin oluþmasýyönünde II. Dünya SavaþýSonrasý en elveriþlikoþullar yaþanýyordenebilir. Daha öncekimuhafazakar HýristiyanDemokrat Partisi'nden(CDU) hiçbir farkýolmayan yeni liberal uygu-lamalar, partinin tabanýndabüyük düþ kýrýklýðýnaneden oluyor. SPD iktidarageldiðinden bu yana200.000'den fazla üye kay-betti. Partiyi terk eden birçok parti ve sendikaaktivisti, mücadeleyisosyal demokrasinin solun-

da sürdürmek konusundaarayýþ içinde. Solda Yeþillerfederal hükümette iktidarortaðý olarak, Partei desDemokratischenSozialismus (PDS) iseBerlin'de iktidar ortaðýkonumuyla alternatifolmadýklarýný gösterdiler.

Haziran ayý ortasýndaBerlin'de gerçekleþen"Seçim Alternatifi" oluþu-munun ilk toplantýsýnaAlmanya'nýn dört birköþesinden yaklaþýk 1.000delege katýldý. Yeni oluþumülkenin her yerinde büyükheyecan yarattý. Oluþum,2006'da gerçekleþecek olangenel seçimlere hazýrlanýy-or.

Ancak iki sorun haladevam ediyor. Bir yandanSPD'nin sendika bürokra-sisi üzerindeki ideolojiketkisi hala güçlü. Budurum, sendika lider-liðinin hükümetinsaldýrýlarýna karþý güçlü birþekilde direnmesininönünde ciddi bir engeloluþturuyor. Öte yandansol bir alternatif oluþturul-masý, son seçimlerde

Nazilerin oylarýný büyükoranda yükseltmelerinedeniyle daha da acil birkonu haline geldi. NazilerBrandenburg ve Sachseneyaletlerinde yapýlan sonseçimlerde milletvekiliadaylarýný meclise soktu-lar. Sachsen'da 13 NPDüyesi parlamentoya seçildi.Yýllardýr ülkeyi yönetenCDU, SPD ve Yeþiller'denumudunu yitiren vegiderek yoksullaþan halk,çözümü saðda ve soldadaha radikal seçeneklerdearýyor. Bu koþullar, biryandan sol bir alternatifiçin elveriþli koþullarýhazýrlarken, ayný zamandaNazilerin güçlenmesininolanaklarýný da yaratýyor.

Bu nedenle sosyaldemokrasinin solundaradikal bir seçim alternat-ifinin güçlenmesi içinmücadele önemli. Ancakbu yeni oluþum kendisinisadece seçimle sýnýrlama-malý, sýnýf mücadelesininorganik bir parçasý olmalý.Ancak bu þekilde SPD'ninsolunda gerçek bir seçenekolabilir.

Almanya'da direniþ sürüyor

Darfur: Gene petrol, gene kanSudan’ýn Darfur bölgesi

uzun bir süredir yoðun birsavaþ alaný.Bölge halkýkendisini Arap olarakgörmeyen Dar halkýndanoluþuyor. Zaten Darfur,Darlarýn evi, Darlarýnyurdu anlamýna geliyor.

Darfur’da yaþayan 6milyon insandan 2 mily-onu ise Araplar. Uzun yýl-lar boyunca Dar halký ileAraplar birbirlerine aslýndakarýþmýþ durumdalar.

Savaþ nedeniylebir mily-on insan evlerini terkederek göç etmek zorundakalmýþ. On binlerce insan

açlýktani salgýn hastalýklar-dan ölmüþ. 2004 yýlýnýnsonunda ölü sayýsýnýn 250bine ulaþmasý bekleniyor.

Bölgeye yardým ulaþtýr-maya çalýþan kurumlarpanik halinde. Büyük birinsanlýk dramý yaþanýyor.

Basýn olaylarý kabaca“etnik çatýþma” olarakadlandýrýyor. Oysa bölgehalký yüzlerce yýl birli,kteyaþamýþ. etnik bir sorunþimdiye kadar yoktu.

Darfur’da bugün yaþanageliþmeler 1986’dabaþlamýþ. Merkezihükümet yoksulluk

nedeniylke merkezihükümete karþý silahlýmücadeleye baþlayan gru-plara karþý baþka gruplarýsilahlandýrmýþ. O günlerdeki Sudan kuraklýðý buçatýþmalarý kýzýþtýrmýþ.Açlýk komþuyu komþununüzerine salmýþ.

1989’dan itibaren çatýþ-malar artmýþ ve son 1.5-2yýldýr iyice yoðunlaþmýþ.

Merkezi hükümet þimdiSudan’ýn birliðini korumakiçin Darfur’da yoðun birþiddet uyguluyor. Hemsudan ordusu hem demerkezi hükümetin yerel

iþbirlikçileri çok saldýrgan.Katliam, yaðma tecavüz

hergünkü olaylar duru-munda.

Oysa Darfur’daki bütünçatýþmalarýn kaynaðý olanyoksulluk Irak savaþýnaharcanan paranýn yüzdebiri ile ortadan kaldýrýla-bilir.

Bu arada Sudan’da zen-gin petrol yataklarýnýnbulunmasý bu ülkeyeABD’nin daha fazla ilgigöstermesine yol açýyor.ABD en kýsa zamandaSudan’da kendisindenyana bir hükümet istiyor.

11882200:: Mýsýr Sudan’ iþgalediyor. 1876’da Mýsýr bir-likleri tüm Sudan’ý kon-trol etmeye baþladý.

11997799:: Fransa ve Ýngilterebirlikte Mýsýr’ý kontroletmeye baþlýyorlarböylece Sudan buülkelerin kontrolünegeçiyor.

11888811:: MuhammedAhmet’in liderliðindeayaklanma. Ýngilizlerayaklanmayý bastýramýy-or.

11888855: MuhammedAhmet’in birlikleribaþkent Hartum’e elegeçiriyor ve Ýngiliz valisi

Gordon’u öldürüyorlar.

11889988:: Omdurmansavaþý.Sudan birlikleriÝngilizler tarafýndankatliama uðruyor.

11991144:: Ýngiltere Mýsýr veSudan kontrolünü doðru-dan ele geçiriyor. SudanKuzey ve Güney olarakbölünüyor. Ýngiliz Valisi“Güney Sudan henüzmodern dünya tarafýndansömürülmeye hazýr deðil”diyor.

11992200’’lleerr:: Kapalý Kapý poli-tikasý nedeniyle KuzeySudan’ýn kapýlarý Güney’ekapanýyor. KuzeylilerGüney’e gidemiyor.

11993300:: Güney SudanKuzeyin Müsümannüfusundan ayrýolduðunu ilan ediyor veÝngilizlerin Doðu Afrikakolonisine baðlanmayahazýrlanýyor.

11994466-4477:: Ýngilizler Sudan’ýKuzey Sudanlý büðyüktoprak sahiplerinedevrediyorlar. GüneySudan’ýn yeni yönetimdepayý çok düþük.

11995566:: Sudan baðýmsý-zlýðýný kazanýyor amaÝngilizlerin yarattýklarýKuzey-Güney suni bölün-mesi kýsa süre sonrasavaþa yol açýyor.

11998800-8833:: Þeriat ilan edenNumeyri rejimine karþýyoðun tepkiler. Zamanzaman silahlý mücadele.

11999911:: ABD, açlýktankýrýlan Sudan’a, SudanABD’nin Irak’a saldýr-masýna katýlmadýðý içintahýl göndermeyi dur-duryor.

11999922:: Sudan’ýn dört biraynýnda IMF’nin dayattýðýpolitikalara karþý ayaklan-malar ve gösteriler.

11999933:: Umar El BaþirSudan devlet baþkanýoluyor. Baþkan hala o.

Kýsa Sudan tarihi

Page 8: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

8

RRoonnii MMaarrgguulliieess

AKP hükümeti, tam20 yýl önceki Özalhükümetlerinden buyana bu memleketingördüðü en popülerhükümet. Bunu, 28Mart seçimleri de gös-terdi, sokaktaki havave insanlarýn geliþmel-er karþýsýnda tepkilerive (tepkisizlikleri) degösteriyor. Maddirefah deðil elbet, amaelle tutulur bir rahat-lama, "baþarýlý olma"havasý var. Ýnsanlar yaseve seve ya da istem-eye istemeye, buhükümetin büyükölçüde iyi iþler yap-týðýný (hatta "devrim-ci" iþler yaptýðýný),daha dürüstolduðunu, "memleketiçin hayýrlý" olduðunudüþünüyor.

Bu hükümetinbaþarýsýnýn bir göster-gesi de, muhalefetsizbir hükümet olmasý.Tek ve ana muhalefetpartisi CHP, hepimizietkileyen hükümetsiyasetlerine muhale-fet etmeyi tümüyleunutmuþ, sadece laik-lik bekçiliði yapýyor;AKP'nin yeterincelaik, yeterince mil-liyetçi olmadýðýnýkanýtlamaya çalýþýyor.CHP'nin baþka hiçbirkonuda hemen hemenhiçbir itirazý yok.Hükümetin çaktýr-madan þeriat düzenigetirmeye çalýþtýðýnaCumhuriyet gazetesiyazarlarý, Ýþçi Partisiüyeleri ve ÇaðdaþBilmemnecilerDerneði gibi kurumlardýþýnda hiç kimseinanmadýðýna göre,CHP'yi kimse ciddiyealmýyor. Bu durumda,AKP'nin adeta alter-natifsiz olduðu,muhalefet edilmesigereken hiçbir þeyyapmadýðý düþüncesidaha da yaygýnlaþa-biliyor.

AKP hükümetiningerçekten baþarýlýolduðu, gerçekten çokhayýrlý iþler yaptýðý biralan var ve muhalefetedilmesi gereken alanzaten tam da bu. AKP,Türkiye egemensýnýfýnýn tüm talepleri-

ni týkýr týkýr hayatageçiriyor, tümihtiyaçlarýný týkýr týkýrkarþýlýyor. Önce, 20yýla yakýn birzamandýr ilk kezistikrarlý (parlamento-da büyük çoðunluðasahip olan, hiç kim-seyle ve hatta asker-lerle bile fazlaitiþmeyen, istikrarýbozmamak için gerek-tiðinde geri adým ata-bilen, ideolojik ilkeleretakýlmayýp pragmatikdavranan) birhükümet kuruldu vesermaye sýnýfýnýn entemel ihtiyacý karþý-landý.

Ardýndan, egemensýnýfýn 1960'lardanberi katýlmak içinçabaladýðý AvrupaBirliði'ne giriþ doðrul-tusunda kararlý adým-lar atýldý, gereken herþey yapýldý. Bunabaðlý olarak, IMFsiyasetleri sorunsuzca,hemen hemen hiçtepki uyandýrmadan,bir bir uygulanmayabaþlandý.Özelleþtirme, batýkbankalar, enflasyon,memur maaþlarý,sendika yasalarý gibibir dizi konuda ege-men sýnýfýn yýllardýrdayatmaya çalýþtýðýçözümler doðrul-tusunda çözülmeyebaþlandý. TÜSÝADyönetim kurulu mem-leketi bizzat kendisiyönetseydi, iþte böyleyönetmek isterdi!

Dünyaya "mem-leketin uluslararasýsaygýnlýðý", "ülkeninbaþarýsý", "genelekonomik durum"gibi kýstaslartemelinde bakmak,egemen sýnýfýn çýkar-larý açýsýndan bakmakdemektir. Öyle bakýn-ca, AKP gerçekten debaþarýlý bir hükümet-tir. Muhalefet edecekbir þey yoktur.

"Ülke", "ekonomi"gibi soyut kavramlarladeðil de, iþçi sýnýfýnýn,çalýþan kesimlerinçýkarlarý açýsýndanbakýldýðýnda ise, AKPhükümeti büyük ser-mayenin, zenginlerinhükümetidir, þiddetlemuhalefet edilmesigerekir.

HABERÝNARKASI

1.5 milyon kgünde 1 dolaTürkiye'de nüfusun

yüzde 2'si, yani 1.5 mil-yon kiþi günde 1 dolarýnaltýnda, yüzde 10.2'si,yani 7 milyon kiþi isegünde 2 dolarýn altýndagelire sahip.

Nüfusun yüzde 18'isaðlýklý içme suyunaulaþamýyor. 5 yaþýnýnaltýndaki çocuklarýnyüzde 8'i yetersizbesleniyor. Nüfusunyüzde 14.5'i ise okumayazma bilmiyor, buoranýn yüzde 22'sinikadýnlar oluþturuyor.

Açlýk ve yoksulluksýnýrý sürekli artýyor

Türk-Ýþ'in yaptýðýaraþtýrmaya göre, bu ay, 4kiþilik ailenin açlýk sýnýrý483 milyon 896 bin liraya,yoksulluk sýnýrý ise 1 mil-

yar 470 milyon 814 binliraya yükseldi. Bunagöre, 4 kiþilik ailenin den-geli ve saðlýklýbeslenebilmesi için yap-masý zorunlu olan veaçlýk sýnýrý olarakadlandýrýlan tutar, bu ay,geçen aya göre yüzde 1.5,son bir yýlda ise yüzde12.1 oranýnda arttý.

AAççllýýkk ssýýnnýýrrýýOcak 2003 401.369.000Aralýk 2003 460.000.000Ocak 2004 473.000.000Eylül 2004 483.896.000

Dört kiþilik ailenin gýdaharcamasýnýn yaný sýra,kira, ulaþým, yakacak,elektrik, su, haberleþme,giyim, eðitim, saðlýk,iletiþim, kültür gibi temelihtiyaçlarý için yapmasý

gereken ve yoksulluksýnýrý olarak da ifadeedilen harcama tutarý ise1 milyar 470 milyon 814bin liraya yükseldi.

YYookkssuulllluukk ssýýnnýýrrOcak 2003 1.300.000.000Aralýk 2003 1.390.000.000Ocak 2004 1.437.000.000Eylül 2004 1.470.000.000

Gelirden kimpay alýyor?

Türkiye'de, en zenginyüzde 10'unun toplamgelirden aldýðý pay yüzde30.7 iken, en fakir yüzde10'un gelirden aldýðýpayýn oraný %2.3. En zen-gin yüzde %20'nintoplam gelir-den aldýðýpay yüzde 46.7, en fakir

yüzde 20'nin payý iseyüzde 6.1.

2004 yýlýnda gelirinyüzde 13.5 oranýnda art-týðý söyleniyor. Bununkarþýlýðýnda devletinmaaþ ve ücret harca-malarý yüzde 1.2, halkýngýda harcamasý ise yüzde0.6 (yüzde 1 bile deðil,binde 6) oranýnda artmýþ.Demek ki bu gelir halkýndeðil, yine en zenginincebine gitmiþ.

Asgari ücret

Açlýk sýnýrýnýn 483 mily-on 896 bin lira olduðuTürkiye'de 16 yaþýndanküçükler için asgari ücretbrüt 378 milyon, net 278milyon lira; 16 yaþýndanbüyükler için ise net 418milyon, brüt 318 milyonlira. Þu anda Türkiye'de 7milyon kiþi asgari ücretlegeçinmek, yani açlýksýnýrýnýn altýnda yaþamakzorunda.

Enflasyondüþüyor mu?

2003 yýlý enflasyon oranýyüzde 13.9 olarak açýk-lanýrken, bu yýl sonundaenflasyonun yüzde 10olacaðý tahmin ediliyor.Bu rakamlar hükümet,sermaye ve IMF tarafýn-dan bir zafer olarakanlatýlýyor. Fakathükümet bu hesapla-malarý yaparken sadecebir yýllýk verileri temelalýyor. Halbuki 2001-2004arasýnda enflasyon yüzde121 oranýnda artarken,gerçek ücretler sadeceyüzde 82.4 oranýnda art-mýþ.

Kimin bütçesi

Devlet, gelir vergisi adýaltýnda çalýþanlardanyüzde 18.1 oranýndavergi alýrken, sermayesýnýfýndan yüzde 7.4 vergi

Kapitalizm açlýktan öl

ZZeennggiinnlleerriinn hhüükküümmeettii

Page 9: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

9

iþinin geliriardan düþük

AKP hükümetiIMF'nin hizmetinde

GGeeççttiiððiimmiizz ggüünnlleerrddee AAnnkkaarraa''yyaa ggeelleenn IIMMFF hheeyyeettiiÇÇaallýýþþmmaa BBaakkaannýý''nnýý vvee TTÝÝSSKK ((TTüürrkkiiyyee ÝÝþþvveerreennSSeennddiikkaallaarrýý KKoonnffeeddeerraassyyoonnuu)) BBaaþþkkaannýý''nnýý zziiyyaarreett eettttii..""YYýýllýýnn iikkiinnccii yyaarrýýssýýnnddaa iiþþççii üüccrreettlleerriinnee zzaamm yyaappmmaayyýýnn""ddeeddii..

BBuu ddooððrruullttuuddaa hhüükküümmeett,, bbiirr hhaaffttaaddaann bbeerrii kkaammuuççaallýýþþaannllaarrýýnnaa iisstteeddiikklleerrii üüccrreett aarrttýýþþýýnnýý vveerrmmiiyyoorr.. KKEESSKKeenn ddüüþþüünn mmeemmuurr mmaaaaþþýýnnýýnn 884400 mmiillyyoonn ((yyaannii aassllýýnnddaayyookkssuulllluukk ssýýnnýýrrýýnnýýnn aallttýýnnddaa)) oollmmaassýýnnýý iissttiiyyoorr.. FFaakkaatthhüükküümmeett IIMMFF iillee yyaappttýýððýý aannllaaþþmmaaddaa,, kkaammuu ççaallýýþþaann-llaarrýýnnaa yyüüzzddee 1100''ddaann ffaazzllaa zzaamm yyaappmmaammaayyaa ssöözz vveerrddii..

ÞÞuu aannddaa TTüürrkkiiyyee''nniinn ttooppllaamm 114488 mmiillyyaarr ddoollaarr ddýýþþbboorrccuu vvaarr.. BBuunnuunn 2266 mmiillyyaarr ddoollaarrýý IIMMFF''ddeenn aallýýnnmmýýþþbboorrçç.. DDýýþþ kkaayynnaakk oollmmaaddaann bbuu bboorrccuunn ööddeennmmeessiimmüümmkküünn ddeeððiill.. BBuu kkaayynnaaððýýnn bbuulluunnaabbiilleecceeððii yyeerrlleerriinnbbaaþþýýnnddaa iissee IIMMFF,, DDüünnyyaa BBaannkkaassýý ggiibbii,, lliibbeerraall yyaappýýssaallpprrooggrraammllaarrýýnn ddüünnyyaayyaa zzoorrllaa kkaabbuull eettttiirriillmmeessiikkoonnuussuunnddaa aannllaaþþmmýýþþ ffiinnaannss ççeevvrreelleerrii ggeelliiyyoorr.. BBuu yyýýll1111 mmiillyyaarr ddoollaarr oollmmaassýý bbeekklleenneenn ddýýþþ ttiiccaarreett aaççýýððýýyyllaabbiirrlliikkttee TTüürrkkiiyyee''nniinn ddýýþþ kkaayynnaakkllaarraa oollaann bbaaððýýmmllýýllýýððýýddaahhaa ddaa aarrttýýyyoorr.. DDoollaayyýýssýýyyllaa bbuu hhüükküümmeett ddee ddiiððeerrlleerriiggiibbii IIMMFF''nniinn ddeeddiikklleerriinnii yyaappmmaakk zzoorruunnddaa..

ÇÇaallýýþþaannllaarr aaççýýssýýnnddaann IIMMFF ppoolliittiikkaallaarrýý iissee,, ddaahhaa ffaazzllaayyookkssuulllluukk,, iiþþssiizzlliikk,, öözzeelllleeþþttiirrmmee aannllaammýýnnaa ggeelliiyyoorr..

alýyor. Yani bütçeyekatkýsý en çok olanemekçiler ayný orandagelir elde edemiyorlar,sermaye sýnýfý ise bütçeyekatkýsý en az olan kesimolmasýna raðmen toplamgelirden en yüksek payýalýyor.

2004 bütçesinin yüzde42'si alýnan borçlarýn faizödemesine ayrýlmýþdurumda. Bu da sermayesýnýfýna aktarýlan kay-naðýn ne kadar büyükolduðunu gösteriyor.

AKP hükümetininIMF'nin denetimi vetavsiyeleri doðrultusundahazýrladýðý 105.5 katril-yonluk 2004 bütçesinin 66katrilyon lirasý faize, 5.2katrilyonu silahlanmaya,13.2 katrilyonu (8.7) MilliSavunma Bakanlýðý veJandarma GenelKomutanlýðý'na ayrýlmýþdurumda. Bununkarþýsýnda, saðlýða ayrýlanpay 4.7 katrilyon (%7),sosyal hizmetlere ayrýlanpay ise 298 trilyon.

Kapitalizmöldürüyor,kapitalizmiöldürelim

Dünyada olduðu gibiTürkiye'de, kapitalist sis-tem devam ettiði sürecezengin daha zenginleþi-yor, yoksul ise daha yok-sullaþýyor. Çünkü dünya-da da, Türkiye'de de busistem zenginlerinçýkarýný koruyor veonlara hizmet ediyor.Fakat kapitalizm birkader deðil. 1999 yýlýndanberi devam eden küre-selleþme ve savaþ karþýtýhareketin süreklihaykýrdýðý gibi, baþka birdünya, yoksulluðun,açlýðýn olmadýðý birdünya mümkün. Ýþte ozaman baþka bir Türkiyede mümkün!

BBuuggüünnee kkaaddaarr,, CCHHPP ddee ddaahhiill oollmmaakk üüzzeerree TTüürrkkiiyyee''ddee ssooll,, AAKKPP''yyee kkaarrþþýý hheepp''llaaiikklliikk'' tteemmeelliinnddee mmuuhhaalleeffeett eettttii.. HHaallbbuukkii bbuu yyaakkllaaþþýýmm AAKKPP''nniinn mmuuhhaalliiff bbiirrggöörrüünnüümm kkaazzaannmmaassýýnnaa yyooll aaççttýýððýý iiççiinn,, oonnuunn ddaahhaa ddaa ggüüççlleennmmeessiinnee,, bbööyylleeccee eeggee-mmeenn ssýýnnýýffýýnn ddeeddiikklleerriinnii ddaahhaa kkoollaayy yyaappaabbiilleenn bbiirr ppaarrttii hhaalliinnee ggeellmmeessiinnee nneeddeennoolluuyyoorr..

AAKKPP hhüükküümmeettiinnee ''þþeerriiaattççýý'' oolldduuððuu ggeerreekkççeessiiyyllee mmuuhhaalleeffeett eettmmeekk bbiirr iiþþee yyaarraa-mmaazz,, ççüünnkküü AAKKPP þþeerriiaattççýý bbiirr ppaarrttii ddeeððiill,, eeggeemmeenn ssýýnnýýffýýnn,, bbüüyyüükk sseerrmmaayyeenniinn,,IIMMFF’’nniinn ppaarrttiissii..

BBuu nneeddeennllee AAKKPP hhüükküümmeettiinnee kkaarrþþýý ssýýnnýýff mmuuhhaalleeffeettii yyaappýýllmmaallýýddýýrr.. MMiillllii ggeelliirryyüüzzddee 1133..55 aarrttaarrkkeenn kkaammuu ççaallýýþþaannllaarrýýnnaa nneeddeenn yyüüzzddee 1100 üüccrreett aarrttýýþþýý vveerriillddiiððiissoorruullmmaallýýddýýrr..

NNeeddeenn TTüürrkkiiyyee''ddee eenn zzeennggiinn iillee eenn yyookkssuull aarraassýýnnddaakkii ffaarrkkýýnn 3344 kkaatt oolldduuððuussoorruullmmaallýýddýýrr.. ÝÝþþttee oo zzaammaann AAKKPP''yyee ddeeððiiþþiimm iisstteeddiikklleerrii iiççiinn ooyy vveerreenn mmiillyyoonnllaarrýýkkaazzaannmmaakk mmüümmkküünn oollaabbiilliirr..

Son zamanlarda gazetelerin ekonomisayfalarýndaki verilere bakýlarak AKPhükümetinin ne kadar baþarýlýolduðundan bahsediliyor. AKP'nindevrimci bir parti olduðu bile kimiyazarlar tarafýndan söyleniyor.

Bu tamamen saçma bir iddia. AKPdevrimci deðil, sadece sermayenindediklerini iyi yapan bir hükümet.Koç ailesi bile seçimlerden sonraAKP'ye oy verdiðini açýkladý.

Çünkü bu hükümet ilk gündenitibaren orduyla çatýþmayacaðýný,istikrarsýzlýk yaratmayacaðýný göster-di. Böylece egemen sýnýfýn güveninikazandý. Ardýndan, istikrarsýz koalis-yon hükümetlerinin bir türlü baþara-madýðýný yapýp, özelleþtirmeler, kamureformu yasasý, ücretler, gibi konular-da IMF'nin, dolayýsýyla sermayeninisteði doðrultusunda somut adýmlaratmaya baþladý.

Kýbrýs sorununda, Kürt sorunundasermayenin istekleri doðrultusundahýzlý adýmlar atmaya baþladý. Çünkübu hükümet her an yýkýlmaya hazýrkoalisyon hükümetleri gibi deðil,Turgut Özal hükümetinden bu yanakurulan en istikrarlý hükümet.

Önemli olan ise hükümetin yaptýklarýhakkýnda çizilen pembe tablonun,yukarýda anlatýldýðý gibi, çalýþanlaraçýsýndan ne ifade ettiðini iyi göre-bilmek.

AKP’yi vekapitalizmi teþhir

AKP sermeyenin partisidir

dürüyor

Page 10: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

10

Avrupa SosyalForumu'nun gerçekleþme-sine bir hafta kaldý.Onbinlerce insanLondra'da yeni bir dünyaiçin alternatifleri tartýþacak.Dört gün boyuncaneredeyse bütün politikbaþlýklarda yüzlercetoplantý ve etkinlik gerçek-leþtirilecek. Ýstanbul SosyalForumu'nun önerdiðibüyük toplantý konuþ-macýlarý birçok Avrupalýaydýn ve eylemciyleberaber çeþitli toplantýlardatartýþmalara katýlacak.

Sosyal forum altý temelpolitik eksen üzerindenörgütleniyor. Bu eksenler:Savaþ ve Barýþ, Demokrasive Temel Haklar, Sosyaladalet ve Dayanýþma,Þirket Küreselleþmesi veKüresel Adalet, Irkçýlýða veAþýrý Saða Karþý, ve ÇevreKrizi. Bütün büyük toplan-týlar da bu baþlýklar altýndagerçekleþecek.

Sosyal forum etkinlikleriarasýnda sadece toplantýlaryok. 17 Ekim günü gerçek-leþecek sosyal hareketlerbuluþmasýnda önümüzdekiyýl Ýskoçya'da gerçekleþe-cek G8 zirvesine karþýeylem kararý alýnmasý bek-leniyor. Forumun songünü, bu toplantýnýn ardýn-dan Bush'un savaþ poli-tikalarýna ve neoliberalsaldýrýlarýna karþý büyükbir gösteri yapýlacak.Ayrýca birçok ünlümüzisyen Avrupa SosyalForumu çerçevesindekisosyal etkinliklerde konserverecek. MassiveAttack'tan Dot Allison daTrafalgar Meydaný'ndakikapanýþ konserinde sahnealacaklar arasýnda.

Sosyal foruma katýlanünlü konuþmacýlardanbazýlarý þunlar: GeorgeGalloway, Ahmed BenBella, Tony Benn, LindseyGerman, Alex Callinicos,

Michael Albert, SusanGeorge, John Pilger, TarýkRamazan, Walden Bello,Ken Livingstone, JoseBove, George Monbiot,Samir Amin…

Ýstanbul SosyalForumu'nun büyük toplan-týlardaki konuþmacýlarý iseSami Evren (KESK),Mehmet Soðancý(TMMOB), Ýrfan Dündar

(Asrýn Hukuk Bürosu) veNuray Mert (gazeteci).Ayrýca Ýstanbul SosyalForumu'nun organizas-yonu ile Türkiye'denaralarýnda KESK, Eðitim-

Sen ve Küresel BAK'ýn daolduðu 8 kurum birçokyabancý örgütle beraber 12seminer düzenliyor.

Küresel kapitalizme karþýdünyanýn çeþitli yörelerindegeliþen binlerce muhalifhareket ve örgüt var.Bunlarýn birçoðu 90'larýnortalarýnda neoliberal poli-tikalara karþý geliþmeyebaþladý. Zaman zamanantikapitalist harekete küre-sel adalet hareketi den-mesinin bir sebebi de sosyalhaklar için mücadele edenbu örgütlerin dünyanýn heryerinde çok yaygýnolmalarý.

Özellikle savaþ karþýtýhareketin geliþmeyebaþladýðý 11 Eylül sonrasýdünyada gördüðümüz birdiðer önemli þey de buhareketin yýðýnsallýðý oldu.15 Þubat eylemiylehareketin dünyanýnneredeyse her bir köþesindeetkin olduðu çarpýcý birbiçimde ortaya çýktý. Oysabazýlarýna göre bu hareketsadece batý merkezli ilerliy-or ve dünya muhalefethareketi açýsýndan önemigörmezden gelinebilir.

2004 4-8 Þubat arasýndaVenezüella'da toplanan PanAmazon SosyalForumu'nun ardýndan 25-30

Temmuz tarihleri arasýndaEkvator'da AmerikalarSosyal Forumu toplandý.Bazýlarýna göre çok önemiolmasa da, 43 farklý ülkeden500'ü aþkýn örgütAmerikalar SosyalForumu'ndaki tartýþmalarakatýldý. Bu arada DünyaSosyal Forumu'nun beþin-cisi için Brezilya'nýn PortoAlegre kentinde yapýlan

hazýrlýklarda son aþamayagelindi ve kayýtlar baþladý.2005 yýlýnýn haziran ayýndaÝspanya'nýn Barselonakentinde Akdeniz SosyalForumu toplanacak. Ayrýcageçtiðimiz yýl Asya SosyalForumu'nun ve AfrikaSosyal Forumu'nun top-landýðýný da akýldan çýkar-mayýn. Bunlar kýtasal ölçek-te olanlar. Ülke sosyal

forumlarýna ve yerel sosyalforumlara bu sayfada gir-ersek yazý çok uzayabilir.

Ýþin özü, þu sýralardünyanýn neresine gider-seniz gidin, gözlerinizi ka-patamayacaðýnýz bir gerçekvar: hareket içindeki biraraya gelme eðilimi önündedurulamaz þekilde büyü-yor, ve bu hareketler sosyalforumlar etrafýnda bir nevi

diyalog ve iþbirliði zemin-leri oluþturuyor.

Bu geliþmenin dünyayýsosyalistler açýsýndan dahacazip bir hale getirdiðinekuþku yok. Çünkü bu yanyana geliþ bir çok farklýdinamiði de hareketegeçiriyor. Uluslararasýsüreçlere sendikal katýlýmdünyanýn birçok yerindeartýyor. Ýþçi sýnýfý giderekantikapitalist hareketindaha merkezi bir unsuruhaline geliyor.

Baþka bir dünya bizebahþedilmeyecek. Yeni birdünyayý, bizler, buhareketin çeþitli aþamalar-dan geçmesiyle yaratacaðýzya da yaratmayacaðýz.Dolayýsýyla her türlü tartýþ-masýyla ve belki 'kafakarýþýklýðýyla' beraber, buhareketin geliþmesi veyaygýnlaþmasý içinmücadele etmek bir sosya-listin yapmasý gereken endoðal ve önemli iþ.

Peki bu hareketi küçükgörenlere ne demeli? Ýþteonlar için yapabilecek birþey yok. Sýrtýmýzý onlara,yüzümüzü harekete döne-lim.

TKP sosyalforumda

Geçtiðimiz günlerdesessiz sedasýz da olsailginç bir geliþmeyaþandý. TürkiyeKomünist Partisi (TKP)Avrupa SosyalForumu'nun kayýtlýörgütler listesine adýnýyazdýrdý. Bilindiði gibibu kaydý olmak içinDünya SosyalForumu'nun ilkelerinibenimsiyor olmak, þid-deti savunmuyorolmak vb. gerekiyor.Bu yönlü çeþitli kuþku-lara raðmen TKP'ninkararý kutlanmasýgereken bir karardýr.

Avrupa'da veDünyanýn diðer yer-lerinde komünist parti-ler harekete baþýndanberi küçümseyici birtavýr almýþlar ve katýl-mak bir yana, yýprat-maya dönük çeþitli iþleryapmýþlardý. Öylegörünüyor ki artýk bututumda çatlaklar mey-dana gelmeye baþladý.

Ne diyelim, yeni'küresel palyaçolar'aramýza hoþ geldi!

Sosyal hareketler Londra'da buluþuyor

Sosyal forumdaki geliþmeler

14-17 EkimAvrupa Sosyal Forumu Londra’da

Ayrýntýlý bilgi için: 0536-259 73 64 ya da ÝSF: 0212-243 37 15

Page 11: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

11

2002 yýlýnýn Aralýk ayýn-da, G. W. Bush'un,neredeyse her gün biryalan söylediði ve savaþkoalisyonununbüyütecinin her geçen günIrak'ýn üzerine biraz dahayaklaþtýðý günlerde küreselsavaþ karþýtý hareketBush'a meydan okuyarak18-19 Aralýk 2002'deKahire'de bir konferansörgütlemiþti. Çok sayýdaülkeden küreselleþme vesavaþ karþýtý koalisyonlarýnaktivistlerinin katýldýðýkonferans tüm dünyadakisavaþ karþýtlarýnýn moraliniyükseltmiþti.

Kahire Konferansý þudeklarasyonla anti kapital-ist hareketle baðýný nasýlkurduðunu anlatmýþtý:"Bizler, Irak ve Filistinhalkýyla dayanýþtýðýmýzýaçýklýyoruz. Onlara yönelikbu saldýrganlýk ABD'ninglobal hegemonya pro-jesinin bir parçasýdýr.Kahire toplantýsý Seattle,Genova'dan Lizbon,Floransa'ya uzananemperyalizme karþý ulus-lararasý mücadeleninKordoba, Kahireye uzan-masýdýr."

Arap, Asya, Afrika, LatinAmerika, Avrupa veABD'den Hak ve Eþitlikmücadelesinin aktivistleri,yazarlar, sendikacýlar,insan haklarý çalýþanlarýn-dan, gazeteci ve sanatçýlar-dan oluþan KahireKonferansý, "Biz Irak'asavaþa ve ABD'nin dünyahegemonyasýna karþý çýkýy-oruz. Eþitlik ve Adaletedayalý alternatif bir dünyakurmak istiyoruz" diyor veFilistin ve Irak halkýyladayanýþmak için küreselbir eylem planý öneriyor-du.

Bush'un Irak'a saldýr-masýndan önce toplananKahire Konferansý gerçek-ten de hayata geçen çokönemli eylem kararlarýalmýþtý.

Yine Ortadoðu, yinesavaþ karþýtlýðý

Bu yýl, Eylül ayýnda, 17-19 Eylül tarihlerindeLübnan'ýn baþkentiBeyrut'ta Savaþ ve

Küreselleþme KarþýtýHareket'te Stratejiler isimliuluslararasý bir konferansyapýldý. Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu'ndan veTürkiye'den baþka savaþkarþýtý platformlardanBeyrut'a giden 5 kiþininarasýndaydým.

Savaþ karþýtý hareket,Irak'a ABD saldýrýsý baþla-madan önce Kahire'deBush ve suç ortaklarýnanasýl meydan okuduysa,bu kez de, ayný kararlýlýkla,ayný, belki de çok dahagüçlü bir inançla Bush veABD emperyalizmininbaþýnýn belasý olmayadevam edeceðini gösterdi.

Aslýnda Beyrut buluþ-masý, Jakarta BarýþKonsensüsü’nün birdevamý. Geçtiðimiz yýl 19-21 Mayýs 2003 tarihlerinde,yani Amerika veÝngiltere'nin Irak'ý iþgalin-den hemen sonra,Filipinler'de küreselleþmekarþýtý bir örgüt olan Focuson The Global South'ýn(Küresel Güneye Odaklan)çaðrýsýyla Endonezya'nýnJakarta þehrinde bir toplan-tý yapýldý. Bu konferansýnsonucunda Jakarta BarýþKonsensüsü yayýnlandý veiþgal güçlerinin derhalIrak'tan geri çekilmesi veIrak halkýnýn kendi kaderi-ni tayin etmesine izin ver-ilmesi istendi.

Beyrut'ta, yine aynýçaðrýyý daha yüksekbirselse dillendirdik.Konferansa toplam 55ülkeden 250 kiþi katýldý.Toplantýnýn ev sahipliðiniise Hizbullah, ÝlericiSosyalist Parti, KomünistParti ve Lübnan SivilToplum Örgütleri yaptýlar.

Toplantýlara, Afganistan,Arjantin, Avustralya,Avusturya, Bangladeþ,Bask, Ýngiltere, Kanada,Kýbrýs, Kanada, Almanya,Doðu Timor, Mýsýr, Fiji,Filipinler, Fransa,Yunanistan, Hindistan,Endonezya, Irak, Ýtalya,Japonya, Lübnan, Meksika,Nikaragua, Pakistan,Filistin, Paraguay, GüneyAfrika, Ýspanya, Suriye,Tunus, Türkiye, AmerikaBirleþik Devletleri'ndentoplam 250 delege katýldý.Özellikle Ortadoðu'dankatýlým oldukça yüksek vekapsayýcýydý.

Toplantýlarda üç ana gün-dem vardý: 1. Uluslararasýraporlar ve tartýþmalar, 2.Irak'taki direniþin niteliðive nasýl destekleneceði, 3.Dünya Sosyal Forumu ve14-17 Ekim'de Londra'dagerçekleþecek AvrupaSosyal Forumu hakkýndabilgilendirme.

"ABD kazanamadý"

17 Eylül Cumartesi günü

uluslararasý tartýþmalarbaþladý. Her ülkeden gelendelegasyonlar ülkelerindeneler olduðunu anlattýlar.Savaþ karþýtý hareket için-deki çeþitli tartýþma nokta-larýna deðinildi.

Tartýþmalardan biri"Yenildik mi, savaþ karþýtýhareket krizde mi?" idi.

Toplantýlara Ýngiltere del-egasyonu adýna katýlan vesavaþa karþý çýktýðý için ÝþçiPartisi'nden atýlan mil-letvekili George Gallowaybu konuda çok iyi birkonuþma yaptý: "Yenildikmi diyorsunuz, eðeryenilmiþ olsaydýk ABDzafer kazanmýþ olurdu.Bakýn Amerika'ya, hiçzafer kazanmýþ gibi bir halivar mý? Powell bile Irak'ýnbazý bölümlerini kontroledemediklerini söyledi.Demek ki ABD'nin birzaferi yok, o zaman bizimbir yenilgimiz yok" dedi vedevam etti: "Krizde miyizdiyorsunuz, biz deðil ABDkrizde. AmerikaVietnam'dan sonraki enbüyük krizini yaþýyor. Enson New York'ta 500 bininsanýn sokaða çýkýp asker-ler ABD'ye geri dönsün,Bush istifa etsin çaðrýsýyapmasý aslýnda ABD'ninyaþadýðý krizi gösteriyor"dedi.

Çeþitli aktivistlerin yap-týklarý konuþmalarda da

ayný politik içerik sýk sýkvurgulandý. Ayrýca son biryýl içinde savaþ karþýtýhareketin baþarýlarýanlatýldý: 15 Þubat 2003'demilyonlarca insanýn sokaðaçýktýðý eylemler, geçtiðimizyaz aylarýnda Bush'a karþý,Türkiye de dahil olmaküzere gittiði her ülkedeyapýlan protestolar, geçensene Cancun'da DünyaTicaret Örgütü'nün kararalmasýnýn engellenmiþolmasý, olimpiyatlarsýrasýnda Colin Powell'ýnYunanistan'a girememiþolmasý, Ýspanya'da Aznarhükümetinin devrilmesi…Afrika delegasyonu adýnakonuþma yapan aktvist isesavaþ karþýtý hareketin enönemli zaferlerinden biriolarak 1 Mart'ý anlattý.

Kim direniþçi kimdeðil?

Bir diðer tartýþma"Irak'taki direniþin niteliði"ile ilgili olarak yaþandý.Irak'ta insanlarýn rehinalýnmalarýnýn, savaþ karþýtýhareket tarafýndan kýnan-masýnýn gerekipgerekmediði tartýþmasýnaIrak'tan gelen katýlým-cýlarýn verdiði yanýt þöy-leydi: "Siz bu insanlarýnIrak'a insani yardýmgetirmek için geldiklerinivarsayýyorsunuz. Ama bir

de þöyle düþünün; bizimdýþarýdan bir mühendisingelip bize burada yardýmetmesine ihtiyacýmýz yok.Çok sayýda Iraklý iþsiz varzaten. Þoförlerin de sadeceyiyecek ve insani yardýmgetirdiðini sanýyorsanýzyanýlýyorsunuz. BuradaAmerikan askerleri asýlolarak yurtdýþýndan gelenmallarla hayatlarýnýsürdürüyorlar. Ayrýca bukamyonlar kimyasal silahda dahil olmak üzere hertürlü silahýn Irak'a girmesi-ni saðlýyorlar. Dolayýsýylabiz Irak'a yabancýlarýngelmesini, insani yardýmgetirmesini þu aþamadaistemiyoruz. Çünkü kiminne getirdiðini, ne amaçlageldiðini bu karýþýklýktabilmemiz mümkün deðil.Ýþgal çok vahþi bir þekildedevam ediyor."

Yine George Gallowayyaptýðý konuþmada "Bütündünyadaki yardým kuru-luþlarýna, küreselleþme vesavaþ karþýtlarýna sesleniy-orum, sakýn Irak'a git-meyin. Irak'lý dostlarýmýzþu anda sizin güvenliðinizisaðlayabilecek durumdadeðiller, üstelik size Irak'taihtiyaçlarý yok" dedi.Ancak çok sayýda basýnmensubunun Irak'a gidipIrak'ta yaþanan vahþetigörüntülemesini ve tümdünyaya duyurmasýný iste-di.

Çok ayýda tartýþmanýn veatölyenin gerçekleþtiðiuluslararasý konferansIrak'ta ve Filistin'de sürenmücadelenin dünya savaþve küreselleþme karþýtýhareket tarafýndan koþul-suz desteklendiði ve bun-dan sonra Irak veFilistin'de devam edenmücadeleyle daha sýkýiliþkiler kurulmasý içinçaba harcanacaðý vur-gusuyla ve coþkuyla sonaerdi.

Beyrut, savaþsýz birdünyanýn kurulmasý içinküresel hareketin ne kadarönemli ve güçlü olduðunubir kez daha gösterdi.

YYýýllddýýzz ÖÖNNEENN

Dünyada bir hayalet kol geziyor: Savaþ karþýtlýðý

Dünya savaþ karþýtlarý Lübnan'da toplandý

Sabra - Satila

Katliam yapýlan kamplarý gördükLübnan'da ilk gün Sabra ve Þatila kampýný ziyaret ettik. Bu kamp Sharon'un

katliam yaptýðý bir yer. 250 kiþinin gömüldüðü bir alan vardý. Orasý kampýnçöplüðüymüþ, daha sonra orayý mezar yapmak zorunda kalmýþlar. Evlerde halakatliamýn izleri, kurþun delikleri vardý. Lübnan'da çok sayýda Filistinli göçmen varama bu göçmenler kamplarda tutuluyorlar. Vatandaþlýk haklarý yok.

Aslýnda Filistin ile dayanýþma içinde olduðunu söyleyen hükümetlerin de nekadar iki yüzlü olduklarý burada ortaya çýkýyor. Ýþ alanlarýnýn %90'ý kapalý, doktor,mühendis olamýyorlar. Ev alamýyorlar, yatýrým yapamýyorlar.

Deðiþik ülkelerden gelen delegasyonlar içinde çok sayýda Filistin'le dayanýþmaderneði vardý. Bunlarýn en büyük talepleri mültecilere bir an önce ülkelerine geridönme hakký verilmesi, duvarýn inþasýný durdurmak, günlük hale gelen baskýn veöldürmeleri durdurmak.

Kararlar…IIrraakk''aa iilliiþþkkiinn ççeeþþiittllii kkaammppaannyyaa öönneerriilleerrii ggöörrüüþþüüllddüü..

ÖÖrrnneeððiinn AAmmeerriikkaa''ddaakkii sseeççiimmlleerree iilliiþþkkiinn oollaarraakk 3300-3311EEkkiimm ttaarriihhlleerriinnddee bbüüttüünn ddüünnyyaaddaa ''BBuusshh''uunn ttaakkvviimmiinneehhaayyýýrr-IIrraakk''ttaa iiþþggaallee ssoonn'' mmiittiinngglleerrii yyaappýýllmmaassýý kkoonnuuþþuull-dduu.. SSaavvaaþþýýnn bbaaþþllaaddýýððýý ttaarriihh oollaann 2200 MMaarrtt''ttaa eeyylleemmlleerryyaappýýllmmaassýý öönneerriillddii.. 22000055 MMaarrtt aayyýýnnddaa ÝÝssttaannbbuull''ddaaggeerrççeekklleeþþeecceekk oollaann IIrraakk DDüünnyyaa MMaahhkkeemmeessii''nniinn ddeesstteekk-lleennmmeessii kkoonnuuþþuulldduu.. FFiilliissttiinn iiççiinn ççeeþþiittllii eeyylleemmlleerr yyaappýýll-mmaassýý öönneerriillddii BBuunnuunn iiççiinn 99-1166 KKaassýýmm ttaarriihhlleerriinnddeeFFiilliissttiinn''ee iilliiþþkkiinn eettkkiinnlliikklleerr yyaappýýllmmaassýý,, iinnssaann hhaakkllaarrýýbbiillddiirrggeessiinniinn yyaayyýýnnllaannddýýððýý ttaarriihh oollaann 1100 AArraallýýkk''ttaaFFiilliissttiinn''ddeekkii dduuvvaarrllaarr yyýýkkýýllssýýnn ddiiyyee eeyylleemmlleerr yyaappýýllmmaassýýöönneerriillddii.. MMaarrtt aayyýýnnddaa FFrraannssaa''ddaa ggeerrççeekklleeþþeecceekk NNAATTOOzziirrvveessiinniinn pprrootteessttoo eeyylleemmlleerriinnee ppaarraalleell oollaarraakk hheerr yyeerrddeeNNAATTOO kkaarrþþýýttýý eeyylleemm yyaappmmaakk,, HHaazziirraann''ddaa ÝÝsskkooççyyaa''ddaayyaappýýllaaccaakk oollaann GG88 zziirrvveessiinniinn pprrootteessttoossuunnaa uulluussllaarraarraassýýkkaattýýllýýmm ssaaððllaammaakk öönneerriilleerr aarraassýýnnddaayyddýý.. BBuu öönneerriilleerrLLoonnddrraa''ddaakkii AAvvrruuppaa SSoossyyaall FFoorruummuu''nnddaa yyeenniiddeennddeeððeerrlleennddiirriilleecceekk..

AAkkttiivviissttlleerriinn bbüüyyüükk ççooððuunnlluuððuunnuunn üüzzeerriinnddee aannllaaþþttýýððýýttaalleepplleerr þþuunnllaarr::

IIrraakk vvee FFiilliissttiinn hhaallkkllaarrýýnnýýnn iiþþggaallee kkaarrþþýý ddiirreenniiþþ hhaakk-llaarrýýnnýý ddeesstteekklliiyyoorruuzz..

AAmmeerriikkaa vvee kkooaalliissyyoonn ggüüççlleerriinnii kkooþþuullssuuzz oollaarraakkIIrraakk''ttaann ççeekkiillmmeeyyee ççaaððýýrrýýyyoorruuzz..

ÝÝssrraaiill''iinn FFiilliissttiinn''ii iiþþggaall eettmmeeyyee ssoonn vveerrmmeessiinnii iissttiiyy-oorruuzz..

GGeerrii DDöönnüüþþ HHaakkkkýý''nnýýnn hheemmeenn uuyygguullaannmmaassýýnnýý iissttiiyy-oorruuzz.. BBuunnuunn aarrddýýnnddaann,, bbaaþþkkaa üüllkkeelleerree ggööçç eettmmiiþþ oollaann vveekkeennddii üüllkkeelleerrii iiççiinnddee yyeerrlleerrii ddeeððiiþþttiirriillmmiiþþ oollaann FFiilliissttiinn''lliimmüülltteecciilleerriinn bbüüttüünn eekkoonnoommiikk,, ppoolliittiikk vvee ssoossyyaall hhaakkllaarrýýggaarraannttii aallttýýnnaa aallýýnnmmaallýýddýýrr..

SSiiyyoonniizzmmiinn ýýrrkkççýý vvee ssöömmüürrggeeccii kkaarraakktteerriinnii vveeÝÝssrraaiill''iinn DDeevvlleett iiddeeoolloojjiissiinnii kkýýnnýýyyoorruuzz..

BBüüttüünn yyeerrlleeþþiimm yyeerrlleerriinniinn vvee DDuuvvaarr''ýýnn yyýýkkýýllmmaassýýnnýýiissttiiyyoorruuzz..

BBüüttüünn IIrraakk''llýý vvee FFiilliissttiinn''llii ppoolliittiikk ttuuttuukklluulluullaarrýýnnsseerrbbeesstt bbýýrraakkýýllmmaassýýnnýý iissttiiyyoorruuzz..

Irak delegasyonu çok canlýydýIrak'tan gelen delegeler sýk sýk söz alýp konuþtular. Irak'ta geçen Mayýs ayýndan

beri çok ciddi bir iþgal yaþandýðýný ve iþgal güçlerinin Irak'ýn büyük bir bölümünükendi kontrolleri altýnda tutmaya çalýþtýklarýný, bunu yapmak için de en baskýcý yön-temleri kullandýklarýný anlattýlar. Sürekli bombalamalar olduðunu, evlere ani baskýn-lar düzenlenip, erkekler evdeyse erkekler, yoksa kadýn ve çocuklarýn nedensiz birþekilde alýnýp götürüldüðünü ve bu insanlardan günlerce haber alýnamadýðýný anlat-týlar.

Iraklý delegelerden þu anda Irak hapishanelerinde 1000'den fazla kadýn ve çocukolduðunu öðrendik. Bu tutsaklarýn serbest býrakýlmasý için uluslararasý bir avukatlarkomisyonunun kurulmasýný istediler. "Kaçýrýlan rehineler tabii ki önemli, ama herrehine kaçýrýldýðý gün ayný zamanda onlarca Iraklý da öldürülüyor, dünyanýn bunuda görmesini istiyoruz" dediler. Özellikle Amerika bir þehri abluka altýna alýp bom-baladýðýnda ambulanslarýn bu þehre giremediðini, yaralýlarýn tedavi edilemediðinianlattýlar. Direniþin sadece insan kaçýrmaktan ibaret olduðunu düþünmenin yanlýþolduðunu, çünkü çok geniþ çaplý bir direniþin sürdüðünü vurguladýlar.

Page 12: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

12

Dünyada her gün 25 bininsan açlýktan ölüyor.Binlerce insan ise açlýktanzayýf düþtükleri için yaka-landýklarý hastalýklardandolayý ölüyorlar. Çok ulusluþirketler ve bankerler Afrikave Asya ülkelerinde kiminyiyip, kimin aç kalacaðýnakarar veriyorlar.

Her alanda olduðu gibiyiyecek alanýnda da biravuç þirket dünyanýnbeslenmesini kontrol ediy-or. Piyasada var olan sayýsýzgýda maddesi markasý gýdamaddelerini gerçektenkimin kontrol ettiðini gizliy-or. Dünyanýn en büyükgýda þirketinin sigara þirketiPPhhiilliipp MMoorrrriiss olduðunu çokaz insan biliyor.

Sadece iki þirket (CCaarrggiillllve AArrcchheerr DDaanniieellss MMiiddllaanndd-AADDMM) dünya tahýl üreti-minin dörtte üçünü kontrolediyorlar. 4 büyük çok ulus-lu þirket (PPhhiilliipp MMoorrrriiss,,NNeessttlléé,, PPrroocctteerr && GGaammbblleeve SSaarraa LLeeee) dünya kahvepazarýnýn yüzde 70’iniellerinde tutuyorlar. CCaarrggiillll,,AADDMM ve PPhhiilliipp MMoorrrriiss adlý3 þirket dünya kakaopazarýnýn % 80’ini kontrolediyorlar.

Beþ dev tarým þirketi(AAssttrraa-ZZeenneeccaa,, DDuuPPoonntt,,MMoonnssaannttoo,, NNoovvaarrttiiss veAAvveennttiiss) bütün dünyadakullanýlan gübrenin üçteikisini, tohumluðun dörttebirini ve genetik olarakdeðiþtirilmiþ ürünlerinhemen hemen tamamýnýkontrol ediyorlar.

Bu 10 þirket 850 milyoninasanýn açlýðýnýn ve gerikalanlarýn içinde ise çokönemli bir kesimin saðlýksýzbeslenme nedeniyle aþýrýþiþman olmasýnýn sorumlu-larý.

CCaarrggiillll ve AArrcchheerr DDaanniieellssMMiiddllaanndd dünta tahýl ticare-tini ellerinde tutuyorlar. Buiki þirketin yaptýklarý çoku-luslu gýda þirketlerini anla-mak için çok öðretici.

Hükümetler deðil, CCaarrggiillllve AArrcchheerr DDaanniieellss MMiiddllaannddgýda maddelerinin fiyat-larýný belirliyorlar. Dolayý-sýyla kimin aç kalacaðýna daonlar karar veri-yorlar.

Bu sene Mart-Temmuzaylarýnda mýsýr fiatlarý % 20yukarý fýrladý. Fiyat artýþýaçlýðýn yoðun olduðuGüney Afrika’da daha daçok oldu. Aç insanlar dahafazla verebilirlerdi. Fiatlararttýkça mýsýr tüccarlarýnýnkârlarý da arttý. Malawi veZimbabwe’nin çýplak tar-lalarýnda hayatlarýndaCCaarrggiillll ve AArrcchheerr DDaanniieellssMMiiddllaanndd’ýn ismini duy-mamýþ insanlar çocuk-larýnýn gözlerinin önünde

ölmesini seyrettiler. Yeterli,yiyecek vardý ama insanlaraçlýktan ölüyorlardý.

1996 yýlýnda kuraklýk vesalgýn hastalýk ABD’de tahýlürününün çok düþükolmasýna yol açtý.

CCaarrggiillll ve daha sonraCCaarrggiillll’in satýn aldýðýCCoonnttiinneennttaall GGrraaiinnHindistan’dan tonu 60 ila100 dolara tahýl aldý vedünya pazarlarýnda 230-240dolara sattý. Bu aradayapýlan ihracat nedeniyleHindistan’da tahýl açýðýoluþtu ve bunun üzerineHindistan kendi sattýðýtahýlý CCaarrggiillll’den dünyapazarýndaki fiyatlardan gerialdý.

Ayrýca bu þirketler maliolarak devasa devletdesteðine ve ABD ordusu-nun silahlý desteðinesahipler. Bush yönetimiüçüncü dünya ülklerini

ticaretin liberalizasyonunave özel sektörün ekonomiiçinde daha büyük bir paysahibi olmasýna ve DünyaTicaret Örgütü kararlarýnaitaate zorluyor.

Batýlý büyük kapitalistülkeler gýda þirketlerineverdikleri desteðinkarþýlýðýný bu þirketlerin sýksýk gýda maddelerini birsilah olarak 3. dünyaülkelerine karþý kullan-masýyla alýyorlar.

1991 Körfez Savaþý sýrasýn-da Sudan’a tahýl satýþý dur-duruldu çünkü SudanIrak’a karþý olduðunu ilanetmemiþti.

CCaarrggiillll’in daima BeyazSaray’da bir temsilcisi oluy-or. 1970’de WWiilllliiaamm PPeeaarrcceeCCaarrggiillll’den ayrýlarakNixon’un ticari anlaþmalar-da danýþmaný oldu.Tarým,gýda ve uluslararasý ticaretkonularýnda çok önemli

sözleþmeleri o hazýrladý.Daha sonra yenidenCCaarrggiillll’e döndü. 1980’de iseDDaanniieell AAmmssttuuttzz CCaarrggiillll’denayrýlarak hükümete ulus-lararasý ticaret konusundadanýþman oldu.

Eski Cargill yönetim kuru-lu baþkaný EErrnneesstt MMiicceekk BBiillllCClliinnttoonn’ýn danýþmanlarýn-dandý. Clinton ile birlikteAfrika gezine katýlan 3 iþadamýndan birisi de oydu.

Diðer büyük tahýl þirketiAADDMM’nin yöneticilerindenDDwwaayynnee AAnnddrreeaass “Serbestpazarda satýlan tek bir tahýltanesi yoktur. Bir tane bile.Serbest pazarý sadece poli-tikacýlarýn nutuklarýndagörürsünüz” diyordu.

Abdreas’ýn sað kolu,JJaammeess RRaannddaallll ise þöyle di-yordu: “Bizim þirketimizdebir deyiþ vardýr: Rakiple-rimiz dostumuz, müþteriler-imiz düþmanlarýmýzdýr”.

1996’da AADDMM yöneticileritahýl alanýndaki diðer þirket-lerin yöneticileri ile topla-narak fiyatlarý belirlediler.Böylece rekabeti önledilerve satýþlarý þirketler arasýn-da pay ettiler. Bununyasadýþý olduðunu biliyor-lardý bu nedenle toplan-týlarýnýn çevre sorunlarý ileilgili olduðunu ilan ettiler.

CCaarrggiil’in ticaret kolu vergicenneti olan Panama’da.CCaarrggiillll ayrýca özel bir þirket,borsa da kayýtlý deðil. Bunedenle hiç bir mali bilgiyayýnlamýyor ama kâr-larýnýn senede 3 milyardolar civarýnda olduðu tah-min ediliyor.

Geçen sene AADDMMsatýþlarýnýn 23 milyarý,kârýnýn ise 1 milyar dolarýaþtýðýný ilan etti.

Belki de dünyanýn enbüyük gýda þirketi olanNNeessttlléé bu sene 5 milyar

dolar kâr bekliyor. NNeessttllééÇikolata ve kakao pazarlarý-na hakim.

Dünyanýn yeterli temizsuyu olmayan ülkelerindesüt tozu pazarlýyor veyoðun olarak protestoediliyor.

Batý Afrika’da kakao plan-tasyonlarýnda köle çocukemeði kullanýyor. Kakaofiyatlarýnýn düþmesi bu devþirketin daha çok köleçocuk emeði kullanmasýnayol açýyor.

PPhhiilliipp MMoorrrriiss bu sene 10milyar dolar kâr bekliyor.Bu sigara devi aralarýndaMaxwell House, Tobleroneçikolatalarý, Lowenbrau veMiller biralarý gibi ürün-lerinde olduðu 100’lercemarkaya sahip.

Dünyada her yýl 4 milyoninsan sigaraya baðlý neden-lerden dolayý ölüyorlar. 30yýl içinde bu rakamýn 10milyona çýkmasý bekleniyor.

Bu sene 4 milyar dolar kârbekleyen UUnniilleevveerrdünyanýn 150 ülkesindegýda maddeleri satýyor.

UUnniilleevveerr dünyanýn enbüyük çay þirketi.1980’lerde çay fiyatlarý art-maya baþlayýnca baþka devçay þirketleri ile birlikte fi-yatlarýn düþmesi içinHindistan’dan çay alma-yarak boykota baþadý.

UUnniilleevveerr’in tarihiemperyalizmin yayýlmasýile içiçe. Ýngiliz devletitarafýndan korunan bu þir-ket 1950’ye kadar BatýAfrika’nýn en önemli þir-ketiydi.

Alman faþisti AAddoollff HHiittlleerrUUnniilleevveerr’i sömürgelerisömürmekteki becerisindendolayý çok baþarýlý buluyor-du. Þirketin baþkaný NiallFitzgerald dünya çaðýndapazar ekonomisinin veözelleþtirmelerin en önemlidestekçilerinden birisi.

Ayrýca yýlda 3 milyar ileUUnniilleevveerr dünyanýn enbüyük reklam veren þirketi.

Bu yýl 3.5 milyar dolar kârbekleyen PPeeppssiiccoo meþhurPPeeppssii markasýnýn yaný sýraKKeennttuucckkyy FFrriieedd CChhiicckkeennssadlý fast food zincirinesahip.

Dünyanýn en çok bilinenmarkasý olan CCooccaa-CCoollaa busene 3.5 milyar dolar kârbekliyor. Kolombiya’dasendikacýlarý öldürmeklesuçlanýyor.

CChhaarrlliiee KKIIMMBBEERR

DDSSÝÝPP ve SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii’ninkardeþ örgütü SSWWPP’nin haf-talýk gazetesi SSoosscciiaalliissttWWoorrkkeerr’dan SSaaddýýkk DDuurruutarafýndan çevrilmiþtir

“Rakiplerimiz dostumuz,müþterilerimiz düþmanýmýzdýr”

Dünyanýn beslenmesini kontrol eden þirketler

Metis Yaþadýðýmýz Dünya dizisin-den çýkan EErriicc SScchhlloosssseerr’inHamburger Cumhuriyeti adlý kitapinsaný çok bildiðimizi sandýðýmýz birkonuda hayretlere düþürüyor. Bukitabý okuyan biri daha sonra o günekadar yediði fast foodlarý herhaldebir daha kolay kolay yiyemez.

Fast food kültürü hýzla bütündünyaya yayýlýyor.

Amerikalýlar 1970’de fast fooda 6milyar dolar harcamýþlar. 2001’de isebu rakam 110 milyar dolara ulaþmýþ.Öyle ki Amerika’da fast fooda har-canan para hayatýn baþka alanlarýnaharcanan bir çok kalemden dahayüksek.

Amerika’da baþlayan fast food çýl-

gýnlýðý bu ülkede iþçi sýnýfýnýn geçimkoþullarý ile doðrudan baðlý.

1970’lerde en yüksek ölçüye çýkaniþçi ücretleri daha sonra düþüyorhem de hýzla. Ayný yýllarda kadýn-larýn çalýþmaya baþlamasý giderekartýyor. 1975’de küçük çocuðu olankadýnlarýn yaklaþýk üçde biri çalýþý-yor.

Bu durumda dýþarda yemekyemek çoðalýyor ve bu hýzlý birbiçimde yapýlmalý. Ýþte fast food(hýzlý yemek) Amerika’da bu neden-lerle yayýlmaya baþlýyor.

Daha önce gýdaya harcananparanýn dörtte üçü evde kul-lanýlýrken giderek yarýsý fast foodrestoranlara yöneltiliyor.

Hamburger Cumhuriyeti

Hamburger Cumhuriyeti, Eric SchlosserMetis Yayýnlarý, 342 sayfa

Page 13: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

13

Türkiye'de ýrkçýlýk tartýþ-malarýnda üç ana görüþvar. Ýlkini resmi ideolojidengýdasýný alanlar savunuyor.Bunlara göre Osmanlýbakiyesi olan TürkiyeCumhuriyeti yapýsý gereðiýrkçý olamaz. Olmadý. Bugörüþün mahfilleri Türkolmayan siyasetçileringeldikleri mevki/makam-larý örnek göstererek, "ýrkçýolunsaydý, bu mevkileregelemezlerdi" diyedüþüncelerini savunuyor.

Ýkinci görüþ sahipleri,resmi ideolojinin muhalifiiki yaklaþýmdan birini oluþ-turuyor. Irkçýlýk tartýþ-malarýnda özellikle 1930-1950 dönemini kapsayan"Türkleþtirme politikalarý"döneminde uygulananpolitikalarýn ayrýmcý birnitelik taþýdýðý ancakýrkçýlýk olarak nitelene-meyeceði tezi savunuluyor.Bu teze göre Recep Peker'inmillet tanýmýnda vurgu-lanan "dil, ülkü ve emelbirliðine sahip olan herkesTürk milletindendir" yak-

laþýmý ýrkçýlýðýn etnik birkarakter taþýmadýðýnýortaya koyuyor.

Ve üçüncü görüþün sahip-leri ise TürkiyeCumhuriyeti'nin ýrkçý birkarakter taþýdýðý teziniiþliyor. Kürt Sorunu vegayrimüslimler dolayýmýy-la bu tez tarihsel olarakçeþitli örneklerlegüçlendiriliyor.

Cumhuriyet yýllarý içindeýrkçýlýðýný alenen savunantek akým ise 1933'lerdenitibaren varolan ve son-ralarý devlet tarafýndanIrkçý-Turancý diye taným-lanacak olan Türkçüleroldu. Cevat Rýfat Atilhanise bu ýrkçý akýmýn þahikaismi olarak yakýn tarihekaydedildi. NaziAlmanyasý döneminde buülkede siyasi eðitim gören -Rýfat Bali'nin araþtýrmasýnagöre- ve Naziler arasýnda"Herr Major" adýyla taný-nan Atilhan güçlü bir Nazihayraný ve anti-semitti.Ýkinci Dünya Savaþý'nýnhemen öncesindeAtilhan'ýn Ýstanbul Üniver-sitesi önünde Nazi rozetleridaðýttýðý ve bir gruparkadaþýyla bir Nazi partisi

kurmak için giriþimlerdebulunduðu biliniyor.Naziler Atilhan'a çevirdiðibir kitap karþýlýðýnda 80 binlira ödemiþlerdi. Odönemde TaksimMeydaný'nda bir apartmanalýnabilecek bu tutar aslýn-da beþinci kol faaliyeti içinödenen bir yardýmdanibaretti.

Irkçý-Turancý hareket budönemde Çýnaraltý,Gökbörü, Bozkurt v.d. gibidergilerle açýkça ýrkçýlýðýsavunuyor. Türk ýrkýnýnkafatasý modelleri anlatýlýy-or, Türk olmayan halklarakarþý derin bir nefretanlatýlýyordu. Ancak buakýmlarý "marjinal" olarakgörmek çok da mantýklýdeðildi. Zira ayný dönem-lerde Afet Ýnan -Atatürk'ünmanevi kýzý- NaziAlmanya'sýndan gelenaletlerle ve 10 bina yakýndenek kullanarak Türkhalkýnýn kafatasý özellik-lerini inceliyor ve bunu"bilimsel" bir kitap olarakyayýnlayabiliyordu. Aynýdönemde NaziAlmanya'sýna "akýl-fikirveren" dönemin baþbakanýÞükrü Saracoðlu ise

Sovyetler Birliði'nin yýkýl-masýný Naziler kadar iste-diklerini vurgulayarak,Bolþevizme kendini kaptýr-mýþ batý Sovyet halklarýnýnçoðunluðunun öldürülmesihalinde komünizmin obölgede silinebileceðiniaçýk seçik salýk verebiliyor-du. Ayný Saracoðlu VarlýkVergisi döneminde"Türkçülük bizim içinsadece kültür deðil, aynýzamanda kan meselesidir"türünden açýklamalaryapacaktý.

Yeniden baþa dönecekolursak, ýrkçýlýðýn TürkiyeCumhuriyeti'nin farklýdönemlerinde farklý biçim-lerde ortaya çýkan amaistikrarlý olmayan bir ide-oloji olarak orta çýktýðýnýsöyleyebiliriz. Yani tarihselolarak her dönemde aynýtezahürleri olan, ayný para-metrelerle tanýmlanabilenbir statükodan söz etmekmümkün deðil. Zira 1950sonrasý yaþanan geliþmeleriöncesi ile ayný biçimde elealmak en azýndan 1950öncesi dönemdeki ýrkçýlýkolgusunu hafife almakolurdu.

Türkiye solunda yaygýnbir anlayýþ, birkaç yýldýrdünyayý sarsmakta olanantikapitalist hareketi,savaþ karþýtý hareketi vesosyal forum hareketini"ideolojik tasfiyecilik" ve"sosyalizmden kaçýþ"olarak görüyor. Geçendesol bir gazetedeokuduðum bir yazýda"Bunun en iyi örneði"deniliyordu, "'Sosyalist BirToplum Mümkün' yerine,nasýl bir dünyanýn bilekastedilmediði, muðlak(ki bu ideolojik hege-monyanýn karþýsýndaboyun eðiþtir) olan "BaþkaBir Dünya Mümkün" slo-ganýdýr".

Bu düþünce sadece Türksoluna özgü deðil. Bu yýlOcak ayýnda Mumbai'degerçekleþtirilen DördüncüDünya Sosyal Forumusýrasýnda, hemHindistan'dan hem baþkaülkelerden bir dizi örgüt,Forum'u yeterince keskinve/veya sosyalist ve/veyasilahlý bulmadýklarý için,kendi ayrý forumlarýnýdüzenledi. Sosyal Forum'abaþta Asya ülkeleri olmaküzere dünyanýn dört biryanýndan 120 bin kiþikatýlýr ve bu dünyanýnsorunlarýný, baþka birdünyanýn nasýl yaratýla-caðýný tartýþýrken, bir avuç"sosyalist" ayrý bir yerde,tüm dünyanýn göz-lerinden uzak, kendikendine ve üç beþtaraftarýna ne kadar"keskin" olduðunu kanýt-ladý.

"Baþka bir dünya

mümkün" diyen, budünyadan memnunolmadýðýný haykýran,dünyayý deðiþtirmek içinbir þeyler yapmaya hazýrolduðunu defalarcagösteren koca kitleleriküçük görmek nasýl bir"sosyalizm" anlayýþýndankaynaklanabilir? Bukitlelerin kendi slogan-larýný ve taleplerini yeter-siz bulup ille de kendi slo-ganlarýný dayatmaksosyalizmle nasýl iliþkiliolabilir? Kapitalizmin

uluslararasý kurumlarýna,büyük kapitalist þir-ketlere, kapitalizminpetrol savaþlarýna,emperyalizmin üçüncüdünya ülkelerini bir borçdenizinde boðmasýna hid-detle karþý çýkan milyon-larýn "muðlak" olduðunu,"boyun eðdiðini" düþün-mek nasýl bir kendinibeðenmiþlik, nasýl biraymazlýktýr?

Bu yaklaþýmýn iki temelnedeni var kanýmca. Birisiyasetten, biri cehaletten

kaynaklanýyor.Siyasi olarak, toplumu

kitlelerin deðil de, "çelikçekirdek" devrimcilerinve/veya partinindeðiþtireceðine inananlar,bilinçli veya bilinçsiz stal-inistler, devrimcileri bek-lemeyip bizzat kendilerisokaklara dökülenkitleleri doðal olarakküçük görüyor. Kenardadurup kitlelere ders ver-meyi tercih ediyor. Oysa,tarih boyunca olduðugibi, þimdi de kitleler (o

bilgisiz, cahil, sosyalizminklasiklerinden habersizkitleler) kendilerini küçükgörenlerin farkýna bilevarmadan eyleme geçiyor,dengeleri sarsmaya, ege-menleri tehdit etmeye,dünyayý deðiþtirmeyebaþladý.

Bir de cehalet var.Hareketin muðlakolduðunu, sosyalistolmadýðýný, "turist","palyaço" ve "beyaz"olduðunu düþünenler,"hareket" kavramýný bile

anlayamýyorlar. Hareketinsanlardan oluþur,yaþayan, tartýþan, öðre-nen, canlý bir organiz-madýr. "Baþka bir dünyamümkün (ve gerekli)"konusunda anlaþan mily-onlarca insan, milyonlarcabaþka konuda anlaþmýyorelbet. Ama anlaþtýklarýzeminden yola çýkýp bir-likte davranýyor, aynýzamanda da kýran kýranatartýþýyor, anlaþma zemi-nini geniþletmeye çalýþýy-or, birbirini ikna etmeyeçalýþýyor, baþarýný yollarýnýbulmaya çalýþýyor. Vegörüþlerini tokuþturalarýnarasýnda devrimciler,sosyalist örgütler vebireyler de var. Dahasý,hareketin içinde enbütünsel, kapsamlý veaçýklayýcý görüþlere sahipolanlar sosyalistler.Dolayýsýyla, ikna gücü enyüksek olanlar sosyal-istler.

Dünyayý partiler deðil,çalýþan kitleler deðiþtirir.Bu kitlelerin içinde sosyal-istler ne kadar çoksa,kitlelerin ne kadar büyükkesimini ikna edebilir-lerse, dünyayý deðiþtirmeþansý da o kadar büyükolur.

"Muðlak" ve "tasfiyeci"olmayan ve devrimikendilerinin yapacaðýnýzanneden sosyalistler,hareketin dýþýnda kalarakkendileri için deðil, amahareket için olumlu birþey yapmýþ oluyorlar.

RRoonnii MMAARRGGUULLÝÝEESS

Irkçýlýðýn belgesi olur mu?Rýdvan AKAR

Bu toplum nasýl deðiþecek?

Page 14: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

1

Siviltoplumcuolmayan sol

Kampanyalar yaparakbirbirinden tümüyle farklýkurum, grup ve bireyleriyan yana getirmeye çalýþananti kapitlist çabalara ençok yöneltilen suçlamalar-dan birisi de "sivil toplum-culuk" yaptýðý yönündekieleþtiri oluyor. Geneldesivil toplumculuk çok aðýrbir suç olduðundan suçla-mayý yapanlar bununla nedemek istediklerini pekanlatmasalar da vurgulan-mak istenen anti kapitalist-lerin iktidar diye bir dert-lerinin olmamasý.

Ýktidar sorununun, "hey,ben iktidarý istiyorum"çaðrýsýyla halledilebileceði-ni düþünenlerden baþkaherkes, özellikle anti kapi-talist hareket iktidarsorunuyla yakýndan ilgili.Üstelik hareketin en sað,en reformcu kanadý dahiiktidar meseleleriyle ilgili.Hareket içinde iktidarýiçerden fethetmeye çalýþan-lar da var, kapitalizmintüm kurumlarýyla birlikteyýkýlmasýný savunanlarda…

"Kapitalizm öldürür, kap-italizmi öldürelim" sloganýiktidarlar açýsýndan çokhayýrlý sivil toplumcu slo-gan olmasa gerek.

NNuurriiyyee TTOOPPRRAAKK

Yukarýdaki fotoðrafAmerika!da, Washingtonþehrinde çekilmiþ bvirkadýn yürüyüþü.Geçtiðimiz aylarda gerçek-leþti. 1 milyona yakýn insankatýldý. Sadece kadýnlardeðil, erkeklerde gösteriyekatýldý. Gösteri 1 yýldahazýrlandý.

Geçtiðimiz hafta TürkCeza Kanunu’na zina ileilgili bir madde eklenmekistenmesi üzerine bir deAnkara’da gösteri oldu.Ankara gösterisininfotoðrafý da aþaðýda.Katýlým en fazla bir-kaçyüz kadýn. Neden arada bukadar büyük bir fark var.Neden ABD’deki kadýnhaklarýna yapýlan birsaldýrýya karþý bir milyon,Türkiye’deki bir saldýrýyakarþý ise sadece bir kaç yüzkiþi katýlýyor.

Ayný þeyi savaþ karþýtýhareket için de söylemekmümkün. ABD’nin Irak’asaldýrmasýndan öncekigünlerde dünyanýn birçokülkesinde devasa gösterilerolurken Türkiye’deki enbüyük gösteri 1 Mart günü

oldu ve belki 30-40 bin kiþikatýldý. Daha önceki vesonraki gösterilere isekatýlým en fazla 10 binoldu.

Bence bu farkýn baþlýcanedeni Türkiye’deki sek-terlik.

Türkiye’de gösteriler esasolarak sol tarafýndanndüzenlenir. Solun bir arayagetirebileceði gücün ise birsýnýrý var. Sol kendisi dýþýn-daki herþeyi dýþarda býrak-makta. O kadar ki emekhareketi içinde bile Türk-Ýþdýþarda býrakýlmýþ ve bazý

solcularýn öðündükleri“dörtlü” diye bir kavramçýkmýþtýr ortaya. DÝSK,KESK, TMMOB veTabibler Birliði’ndenoluþur bu “dörtlü”.

Oysa en kitleselgösterilerTürk-Ýþ’in dekatýldýðý gösterilerdir.

Sol kapsayýcý olmayý, birgösteride toplumda olduðugibi küçük azýnlýk olmayýkabul etmediði sürecebizim gösterilerimniz 200kiþi, ABD’deki gösteriler 1milyon kiþi olacak.

ÖÖzzddeenn DDÖÖNNMMEEZZ

ÝÝkkii rreessmmiinn ddüüþþüünnddüürrddüükklleerrii

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'nun içerisindesolcular da bulunuyorolsa bile Küresel BAK solbir kampanya birliðideðildir. Tüm sosyalist-lerin yan yana geldiði birkampanya birliðindenziyade geniþ bir kitleyiharekete geçirmeyiamaçlayan Küresel BAK'ýbugün anlamlý kýlan þeyaktivistlerin anlaþtýklarýkonu/konular üzerindenpratik geliþtirmeleridir.Bugün ABD, diðeremperyalist güçlere karþýhegemonyasýnýgüçlendirmek için Irak'tasavaþta. Bu savaþ, ABDemperyalizminin "Yenibir Amerikan YüzyýlýProjesi" için hayati biröneme sahip. Ve hareke-timiz dünyanýn sorun-larýnýn çözümüne yönelikbu savaþýn durdurul-masýnýn öneminin farkýn-da.

Türkiye'de de baþka birdünya isteyen KüreselBak aktivistleri farklýkonularda farklý þeylerdüþünüyor olsa bilesavaþa karþý yan yana.

Ama Küresel BAKiçinde de bir dizi yapýcýtartýþma devam ediyor.Bir çok kiþi adalet,eþitlikmücadelesinin de KüreselBAK'ta yürütülmesi

gerektiðini düþünüyor.Kimileri ise tek konulukampanya mantýðýnýndevamlýlýðýndan yana.Kimileri ise savaþ karþýtýtalepleri yetersiz bulmak-ta. Bu tartýþmalarda yanlýþbir þey yok.

Savaþ karþýtý taleplertüm dünyadaki örnek-leriyle de ispat olduðugibi çok kitlesel, dünyasosyal mücadele tarihinegeçecek eylemlilikleryaratmýþtýr. Talebin yeter-sizliði söylemi bu gerçek-lik çerçevesinde karþýlýkbulmuyor. Kampanyagündeminin geniþletilme-si konusunda ise, þunubilmeliyiz ki savaþkarþýtlýðý konusunda hemfikir olan insanlarýn, heryeni konuda hem fikirolmalarýný beklenemez.Yani savaþ karþýtlýðýndaanlaþan insanlarýn ulusalsoruna, kadýn olma soru-nuna, F tipi cezaevlerinebakýþ açýlarýnda vs.. birbirlik söz konusu ola-mayabilir. Ama bununyanýnda iþsizlik,eðitimin/saðlýðýn paralýolmasý, yiyeceklerinsaðlýksýz hale gelmesi,

doðanýn tahribatý konu-larýnda ise geniþ birçoðunluk hemfikir. Bunaraðmen bu gündemlerinde BAK'a katýlmasý BAK'ýsavaþ karþýtý hareketininþasýnda geriye çekecek-tir. Hareketimiz antiem-peryalist bir biçim aldýk-tan sonra daha da kitle-selleþmiþ ve güçlenmiþtir.Çünkü savaþ karþýtýhareket ABD'ninsavaþýnýn önemininfarkýnda. Bütün bunlarýnyanýnda savaþ karþýtýhareket bu sürecin henüzbaþýnda. Gerek nitelikselgerek niceliksel olarakdaha fazla kazanýmpotansiyeli var ve bütünenerjinin bir noktaya (enbaðlayýcý ve önemli olana)aktarýlmasý kaçýnýlmaz.

Küresel BAK'tan dahafazla talep çerçevesindebeklentilerin olmasýdoðaldýr. ÇünküTürkiye'de bir muhalefetsorunu mevcut. Gereksosyal demokrat sol gereksosyalist sol olsun güncelpolitika üretememekte vemuhalefet boþluðunudolduramamaktadýr.Geleneksel soldan kopan,

yeni þekillenen antikapi-talist sol ise bu muhalefetboþluðunu doldurmayaadaydýr. Bu muhalefetinöznesi, tek konuyla kam-panya yapan KüreselBAK olmayacaktýr amaKüresel BAK bu sürecingeliþmesine gerçektenönemli katký saðlayacak-týr. Çeþitli konularda BAKbenzeri kampanyalarýnvarlýðý halinde de bukatký daha da artacaktýr..

Bugün ihtiyacýmýz olan,geçmiþte defalarca denen-miþ küçüldükçe yan yanagelen sosyalistlerinyukarýdan, masa baþý itti-faký deðil bir mücadeledalgasý üzerinden yükse-len aþaðýdan bir antikapi-talist birliktir.

Yeni bir birliði BAK hýz-landýracaktýr. Bu, bugünBAK'ýn bir çok konuyayanýt veren bir yapýyadönüþmesiyle olmayacak-týr ama açýk ki adalet vesosyal haklar içinmücadeleden tamamenkopuk bir biçim ile deolmayacaktýr. BAK, çeþitlisivil toplum, çevre, kadýnve en önemlisi iþçisýnýfýnýn mücadelesiyle

dirsek temasý içindeolmalýdýr. BAK içindekisosyalistler "yeni bir sol"tartýþmasýný bu zeminleretaþýmalýdýr. Savaþ karþýtýgündemi, iþgalin teþhirinide bu mücadeleleriniçinde de devam ettirme-lidir. BAK gücünün yet-tiðince yapýlan her türlüeylemde, etkinlikte, pan-elde bulunmalý ve savaþkarþýtý rengini ve iþgalteþhirini yapmalýdýr.Küresel sermayenin çev-reye, besinlere, iþçilereverdiði zarar onun askerikanadýna karþý mücadeleedenleri de ilgilendirir. Busaldýrýlar birbiriylekaçýnýlmaz biçimde baðlýolduðu için mücadele dekaçýnýlmaz biçimdebaðlýdýr. Savaþ karþýtýgündem korunmalý amabu mücadelelerin içindede çalýþma daha fazla hýz-landýrýlmalýdýr. Böylesi birdurumda BAK "yeni birsol" tartýþmalarýný taban-dan çeþitli mücadeledinamikleri içine de taþý-yacaktýr. Özetle ulaþýla-bilen her yerelde örgütle-nen, her sosyal mücadele-ye savaþ karþýtý çalýþ-masýný katan bir BAK,aþaðýdan bir enerjiyi ve"yeni bir sol"un inþasýnakatkýsýný arttýracaktýr.

TToollggaa ÞÞÝÝRRÝÝNN

YYEENNÝÝ BBÝÝRR

SSOOLLÜZERÝNE

TARTIÞMALAR

BAK ve yeni sol

KapsanamayanlarKüreselleþme karþýtý

hareket içinde çok sayýdakampanyanýn, örgütlerinittifaký yerine içindeisteyen her bireyin derahatça yer alabileceðikampanya birlikteliklerinitercih etmesi soldakisaðcýlaþmayý deðil,dönemdeki solculaþmayýgösteriyor.

Hiçbir siyasi partideörgütlenmemiþ olan amakapitalist küreselleþmeyeve savaþlara karþýmücadele etmek isteyenbinlerce ama binlerceinsan her bireyin eþit sözhakkýnýn olduðu kampa-nyalarda enerjilerinisonuna kadar kullanabilir-ler. Örgütlenmemiþ amasistemi deðiþtirmeisteðiyle dolu olan birey-lerin harekete geçmesi içinçok sayýda ve çok çeþitlikampanyalar yapmak,solun da silkelenmesinisaðlayacak.

A>yrýca, bugün örgütlen-memiþ olan bu kitlelerkampanyalarla birlikteörgütlenmeye de baþlar.

AAhhmmeett YYIILLDDIIRRIIMM

1-6 Ekim 2004 tarihleriarasýnda bu yýl ilki gerçek-leþtirilecek olan Out Ýstan-bul Uluslararasý Gey veLezbiyen Film Festivali,baþlamasýna bir gün kala,MHP üyesi bir gruptarafýndan engellenmekistendi. Festivalin düzen-lendiði sinemalardan biriolan Beyoðlu Alkazar sine-masý önüne gelenMHP'liler, "Ya sev, ya ter-ket" sloganlarý atarak basýnaçýklamasý okudu.

MHP Beyoðlu Ýlçe BaþkanVekili Osman Gür, basýnaçýklamasýnda, Türkgeçliðinin sapýklýðaözendirildiðini ileri sür-erek, Kültür Bakanlýðýný dagöreve! çaðýrdý.

Festivalin yasal yollarlaengellenmemesi durumun-da, ülkücüler, kendi yön-temleriyle engelleyecekleri-

ni beyan ettiler.Lambdaistanbul Eþcinsel

Sivil Toplum Giriþimiolarak, festivali önlemeyeyönelik çabalar karþýsýnda,Out Ýstanbul UluslararasýGey ve Lezbiyen FilmFestivali'ni destek-lediðimizi ve eþcinselgörünürlüðü konusundakikararlýlýðýmýzý, bizde

Beyoðlu Alkazar sinemasýönünde yaptýðýmýz birbasýn açýklamasýyla duyur-duk. Basýn açýklamamýzda,özetle þu noktalaradeðindik:

"Cinsel yönelim filmizleyerek, özenilerekdeðiþtirilebilecek bir özel-lik deðildir. Eþcinsel temalýfilmler, eþcinsellerin

yaþadýklarý ayrýmcýlýk vezorluklarý ortaya koyup,toplumun kendini sorgula-masýný saðlar. Biz eþcin-seller de bu toplumda ege-men zihniyetin karþýsýndabaskýlanan kadýnlar,anadili Türkçe olmayanlar,sakatlar, emekçiler ve iþsi-zler gibi önyargýlara karþýhaklarýmýzý savunmayadevam edeceðiz."

LLaammbbddaaiissttaannbbuull EEþþcciinnsseellSSiivviill TToopplluumm GGiirriiþþiimmii

Ülkücüler eþcinselleri tehdit etti

Page 15: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

1

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: ÖzdenDönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal

Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

1999 yýlýnýn sonundan buyana dünyanýn hemen heryerinde yeni bir hareketyükseliyor. Mücadele edi-yor, tartýþýyor, biçimleniyor.Bazý ülkelerde gelenekseliþçi partilerine, sosyalistpartilere karþý bir alternatifolarak yükseliyor. Bazýülkelerde savaþ karþýtýhareketin en yüksek olduðugünlerde milyonlarý sefer-ber edebildi. Bazý ülkelerdeise henüz bu boyutlardadeðil.

Hareketin her ülkede fark-lý boyutlarda olmasýülkelerin, bölgelerin bir-birinden farklý objektif vesubjektif koþullara sahipolmasýndan kaynaklanýyor.Ama kimsenin kuþkusuolmasýn ki hareket herülkede, geliþkin -ya dadeðil, mutlaka var.

Türkiye’de kimileriCenova’dan kalkan trenTürkiye’den geçmez diyor-lar. Onlara göre Türkiyedünyadan farklý bir baþkadünya. Böyle düþünenlerdaha çok bu yeni hareketibatýlý veya geliþmiþ kapita-list ülkelere ait bir olgu

olarak görüyorlar. Bunedenle geliþmiþ kapitalistülkelerda baþlayan birhareketin az geliþmiþüçüncü dünya ülkelerineuðramayacaðýna inanýyor-lar.

Böyle düþünenler herþey-den önce hareketi izlemiy-orlar. Seattle’da baþlayanhareket gerek antikapitalistiçeriði ile gerekse Iraksavaþý ile birlikte kazandýðýantiemperyalist niteliði ilesadece geliþmiþ ülkelerdeyok. Örneðin Hindistan’da,ya da Endonezya’da, GüneyKore’de, Ghana’da, Mýsýr’daki hareketlerin varlýðý buhareketin geliþmiþ ülkelereait bir hareket olmadýðýnýgösteriyor.

Açýk ki, hareket en fazlabazý Avrupa ülkelerindegeliþti. Çünkü bu ülkelerinönemli bir kýsmýnda aynýzamanda ciddi bir iþçihareketi de yükseldi.

Sonucunda savaþa karþýmilyonlar Ýtalya, Ýspanya,Ýngiltere, Fransa, Almanyagibi ülkelerde hareketegeçerken gene milyonlargrevlere katýldý, IMF,Dünya Ticaret Örgütü ya daDünya Bankasý’nýn toplan-týlarýný bastý.

Hareketin en geliþkin vegüçlü olduðu ülkeler açýk kibu hareketi tartýþýrkenörnek almak zorundaolduðumuz ülkeler. Ýþçisýnýfý hareketini tartýþýrken100 iþçinin çalýþtýðý bir iþyer-ine deðil, binlerce iþçininçalýþtýðý bir fabrikayabakarýz. Ama iþçi sýnýfýhareketi sadece büyük fab-

rika iþçilerinden deðil,bütün iþçi sýnýfýhareketinden oluþur.

Antikapitalist hareketiçinde çeþitli eðilimler var.

Hareket Seattle’da ortayaçýktýðýnda, o güne kadarbirbirlerinden farklý yollar-da ilerleyen çeþitli tek tekkampanyalarý bir arayagetirdi. Çevre sorunlarý ileilgilenenlerle liman iþçileri,eþcinsellerle anarþistler,kürsel dev þirketlere karþýmücadele edenlerle sosyal-istler, hayvan haklarýsavunucularý yan yanageldiler.

Farklý yollarda ilerleyenkampanyalar Seattle ve onuizleyen süreçte ortak düþ-manýn kapitalizm olduðunu

kavradýlar. Hareket bunedenle antikapialisthareket olarak adlandýrýldý.

Hareket içinde farklý poli-tik eðilimler de var.Reformistlerle, anarþistler,devrimci markisistler,sendikalistler yan yanamücadele diyor ve tartýþýy-orlar. Ancak hareket henüzbu akýmlardan hiçbirininkesin etkinliði altýnda deðil.

Devrimci marksizm enbaþýndan beri bu sürecemüdahale ediyor. Hareketiyönlendirmeye çalýþýyor.

Savaþýn baþlamasýndanönce devrimci marksistlerinmüdahalesi ile hareketsavaþa karþý önemli çýkýþlaryaptý. büyük 15 Þubat eyle-mi esas olarak devrimci

marksistlerin hareketsayýsýz alanda müdahalesiile mümkün oldu.

Hareket þimdi bazý ülkel-erde politik sesini oluþtur-maya çalýþýyor. Ýngiltere,Ýtalya, Ýrlanda, Fransa gibiülkelerde oluþan yeni partil-er geleneksel reformist iþçipartilerine karþý önemlikazanýmlar elde ederkenAvrupa’nýn en önemli ülke-si Almanya’da SosyalDemokrat Parti bölünüyorve yeni bir sol parti ortayaçýkýyor.

Ýngiltere’de ise Respectönemli seçim zaferleri kaza-narak Blair’in Ýþçi Partisinekarþý þekilleniyor.

FF.. AALLOOÐÐLLUU

Nedir bu yeni hareket

YYEENNÝÝ BBÝÝRR

SSOOLLÜZERÝNE

TARTIÞMALAR

Türkiye solunda kimileriantikapitalist hareketinABD Baþkaný Bush’u temelhedef olarak almasýnýeleþtiriyor.

Türkiye’de de Haziranayýnýn sonunda Bush’unTürkiye’ye gelmesine karþýKüresel BAK’ýn “GelmeBush” kampanyasý genekimilerince eleþtirildi.Onlar daha “sert” slogan-lar istiyorlardý.

Ne var ki o günlerdetoplum içinde damgasýnývurmuþ olan kampanyasloganý “Gelme Bush”oldu. Çünkü kimi Türksolcularý hariç toplum saðduyusu ile daha doðru veetkili olan sloganý seçti.

Öte yandan garip birbiçimde, “Gelme Bush”sloganýný eleþtirenler desonunda “Gelme Bush”sloganýný ya da ona çokbenzeyen sloganlarý kul-

landýlar. Onlar datoplumun sað duyusunugörmek zorunda kaldýlar.Ama bu çevreler halakeskin (!) bir biçimde“Gelme Bush” sloganýnýeleþtirmeye devam ediyor-lar.

Esas olarak Bush’unhedef alýnmasý öncelikleemperyalizmin bugünyaþamakta olduyðu kriz vebu krizin niteliði ile ilgili.

Amerikan emperyalizmiuzun bir süredir ekonomikolarak gerilemekte fakatbuna raðmen siyasal,askeri ve ekonomik hege-monyasýný korumak vehatta geliþtirmek istiyor.

Ýþte Bush burada devreyegiriyor. O ve onun ABD’debaþa getirdiði yönetimdaha önceki ABD yönetim-lerinden bütünüyle farklýbir saldýrganlýða sahip.Yeni Amerikan Yüzyýlý adlý

proje, ABD emperyal-izminin dünyaya silahzoruyla egemen olmasýnadayanýyor.

Açýk ki ABD dünyayaegemen olmak isterkenrakipleri zavallý Irak,Afganistan, Ýran ya daSuriye deðil. Bu ülkelerintümünün ekonmilerinintoplamý ABD’ninKaliforniya eyaletindenküçüktür.

ABD’nin ekonomik rakip-leri AB’de

bir araya gelen Fransa veAlmanya, Japonya ve sondönemde hýzla büyüyenbir ekonomiye sahip olanÇin’dir.

Eðer bir deðiþiklikolmazsa ABD ve Çin’inbugünkü ekonomikbüyümeleri ile Çinekonomisi 20 yýl sonraABD’yi geçecek. AB’ninbirleþik ekonomik gücü ise

þimdiden az farkla da olsaABD’den daha büyük.

Rakipleri hýzla büyümeyedevam ederken ABDonlara karþý doðrudan birsavaþ açmak vehakimiyetini böylece oluþ-turmak olanaðýndanmahrum.

Dünyanýn iliþkileribugün, 2. DünyaSavaþý’nda ki gibi deðil. Budurumda ABD hege-monyasýný rakiplerininham madde bölgelerinikontrol etmekte görüyor.Ýþte bu nedenle Afganistansavaþý yeni geliþenOrtaAsya petrollerini kon-trol altýna alýrken Iraksavaþý da Ortadoðu petrol-lerinin kontrolünü hede-fliyor.

Yanýlmamak gerekir, busavaþta asýl hedef Saddamve Irak deðil, petrolihtiyaçlarýný bütünüyle

Ortadoðu’dan saðlayan ABve Çin’dir.

Eðer Bush yönetimi iþbaþýnda kalýrsa dünyaönümüzdeki dönemdedaha da kanlý süreçleretanýk olacak.

Eðer ABD Irak’ta yenilip,kuyruðunu kýstýrýp çekilipgitmezse dünya çok dahakorkunç savaþlara sahneolacak. Öyleyse Bushymnetiminin yýkýlmasýgerekir.

Bütün bunlardan sonra,ABD’de çözüm Bush’akarþý Demokrat Kerrydeðil. Onun Bush’dan farkývar ama esas olarak O daBush’un baþlattýðý sürecidevam ettirmek zorundakalacak.

Çözüm baðýmsýz adayNader. O dünya için yenibir alternatif sunuyor.

FF..BB..

Neden Bush en temel hedeftir?

Page 16: AB hayali tepemizde geziyor - sosyaGazetesi'nde bir "Türk büyüðü" ile yapýlan bir röportaj yayýnlandý. Bu büyük insan, hiç kuþku-muz olamazdý ki, uzun yýl-lar askerlik

antikapitalist forum28-31 ekim 2004 - istanbul

Daha fazla bilgi için: www.sosyalistisci.org 0536 - 335 10 19 Karakedi: Ýstiklal Caddesi,Büyükparmakkapý Sokak, 8/10, Beyoðlu Ev sahibi DSÝP

Baþka bir dünyayý mümkün

Kapitalizm sonrasýyaþam

Antikapitalist hareket bir yandankapitalizmi neden ve nasýl yýka-caðýmýzý tartýþýrken, sosyalizmadýna yaþanan deneyi vesonuçlarýný ele alýyor.

Ufuk Uras ve Bülent SomayAntikapitalist Forum’da kapital-izm sonrasý nasýl bir yaþam ola-caðýný tartýþacaklar.

Irak, savaþ ve direniþ

Bush kesin zaferi ilan ettiðindenbu yana Irak’da giderek yoðun-laþan bir direniþ var. ABD, Irak’aneden saldýrdý. Irak direniþininkarakteri. Savaþ karþýtý hareketbundan sonra hangi görevlerlekarþý karþýya.

Ýslam, büyük sermayeve AKP

Türkiye’de AKP’nin seçimlerikazanmasý ile birlikte yeni birdönem baþladý. Kimileri AKP’yitakiye yapan islamcý bir partiolarak görüyorlar. Kimileri isebüyük sermayenin partisi olarak.

Gazeteci Nuray Mert ve RoniMargulies bu soruya cevap ara-mak için tartýþýyorlar.

Antikapitalist manifeto

Hayri Kozanoðlu ve DoðanTarkan antikapitalist hareketinçeþitli tartýþmalarýný ele alacak vehareketin hedefini, taktik vestratejisini ve programýný tartýþa-caklar.

Mehmet Ali Alabora ve ÞenolKarakaþ ise Türkiye’de ki antikap-italist hareketi tartýþacaklar.

21. yüzyýl ve iþçi sýnýfýErkan Kara, Rýdvan AkarSosyal Forum hareketiErkin Erdoðan

McDonald's CumhuriyetiÖzden Dönmez, Banu Dökmecibaþý

Küresel sermaye doðaya karþýErtan Keskinsoy, Arife Köse

Türkiye AB'ye girebilir mi?Soli Özel, Levent Þensever

Che Guavera ve devrimBülent Uluer, Funda BaysalKapitalizm sonrasý yaþamBülent Somay, Ufuk Uras

NNaassýýll bbiirr þþeehhiirrddee yyaaþþaammaakk iisstteerriizz??Doðan Tarkan

Toplumsal cinsiyet ve sömürüN.Düvenci, Sevgi Uçan,Murat Çelikkan

Irak: Savaþ, direniþ ve devrimYýldýz Önen

Antikapitalist manifestoHayri Kozanoðlu, Doðan TarkanNasýl bir devrimci parti?Ahmet Yýldýrým

Ýslam, büyük sermaye ve AKPNuray Mert, Roni Margulies

Türkiye’de antikapitalist hareketMehmet Ali Alabora, Þenol Karakaþ

Kapitalizmi yýkabilirizDoðan Tarkan

antikapitalistforum28-31 ekim