643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ’NİN( 1-120 NUMARALI SAYFALARI) TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ Halil İbrahim SEFİL Yüksek Lisans Tezi Danışman: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN Şubat 2015 Afyonkarahisar
643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE
SİCİLİ’NİN( 1-120 NUMARALI SAYFALARI)
TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Halil İbrahim SEFİL
Yüksek Lisans Tezi
Danışman: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN
Şubat 2015
Afyonkarahisar
T.C.
AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE
SİCİLİ’NİN( 1-120 NUMARALI SAYFALARI)
TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Hazırlayan
Halil İbrahim SEFİL
Danışman
Prof. Dr. Sadık SARISAMAN
AFYONKARAHİSAR 2015
ii
YEMİN METNİ
Yüksek Lisan tezi olarak sunduğum “643 Numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye
Sicili’nin (1-120 Numaralı Sayfaları) Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi” adlı
çalışmanın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma
başvurmaksızın yazıldığını ve yaralandığım eserlerin Kaynakça’da gösterilen eserlerden
oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanmış olduğumu belirtir ve bunu onurumla
doğrularım.
20/02/2015
Adı SOYADI
Halil İbrahim SEFİL
İmza
iv
ÖZET
643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ’NİN (1-120
NUMARALI SAYFALARI) TRANSKRİPSİYONU VE
DEĞERLENDİRİLMESİ
HALİL İBRAHİM SEFİL
AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANABİLİM DALI
ŞUBAT 2015
TEZ DANIŞMANI: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN
Bu çalışmada H. 1329-1330 (M.1911-1912) yıllarını kapsayan 643 Numaralı
Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicili’nin 1-120 sayfaları incelenmiştir. Şer’iyye sicilleri
orijinal bilgilere sahip olması nedeniyle mahalli tarih açısından son derece önemlidir.
Çalışılan defterde bulunan 120 adet belge basit transkripsiyona tabi tutularak günümüz
alfabesine çevrilmiş ve değerlendirmesi yapılmıştır.
Defterdeki bilgilerden hareketle, Karahisar-ı Sahib’in fiziki ve idari yapısına
dair tespitlerde bulunmak mümkün olabilmiştir. Sicilden belirtilen döneme ait köy,
mahalle ve mevkii adları tespit edilmiştir. Bununla birlikte Afyonkarahisar dışındaki
bazı şehir, mahalle ve yer isimleri ile de karşılaşılmıştır.
Bu bilgilerin yanı sıra incelenen dava kayıtlarında sosyal hayatla ilgili olan
evlenme, boşanma, nafaka, miras hukuku, lakaplar gibi toplumsal yapıya ışık tutacak
bilgiler de elde edilmiştir. Ayrıca demografik yapı ile bağlantılı olarak Türk, Ermeni
şahıs isimleri ve bu kişilerin ikamet ettikleri mahalleler tespit edilmiştir. İlaveten
Eytam Sandığı’nın faaliyetlerinin yetim çocukların haklarının korunması açısından
önemli olduğu gözlemlenmiştir. Yine Afyon’daki camiler, vakıflar hakkında bilgilere
ulaşılabilmiştir. Yörenin tarım ve hayvancılık bölgesi olduğu görülmüştür. Sicilde
günlük hayatta kullanılan eşyalar ve kumaşlar dikkati çekmiştir.
Anahtar Kelimeler: Şer’iyye Sicili, Karahisar-ı Sahib, Ermeni, Vakıf
v
ABSTRACT
THE TRANSCRİPTİON AND EVALUATİON OF COURT RECORD BOOK
KARAHİSAR-I SAHİB WİTH 643 NUMBERED (1-120 PAGES)
HALİL İBRAHİM SEFİL
AFYON KOCATEPE UNIVERSITY
THE INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES
DEPARTMENT OF HİSTORY
FEBRUARY 2015
ADVİSOR: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN
In this study, covering the years of H. 1329-1330 (M.1911-1912) numbered
643 Qadı Sijils’s page of 1-120 examined. Qadı Sijils are extremely important for the
local history, because it has the original information. Notebook we worked with
contained 120 documents, they translated into today's alphabet subjected to simple
transcription and the assessment was conducted.
Based on the information in the book, it was possible to make determined about
the Karahisar-ı Sahib’s physical and administrative structures. The period specified in
the Sijils village, district and location names have been identified. However, some city,
neighborhood and location names outside the Afyonkarahisar were encountered.
Addition to this information examined case records has information about
marriage, divorce, law of inheritance, nicknames. Also in connection with the
demographic structure Turkish, Armenian names of individuals and neighborhoods of
they reside have been identified. In addition Orphan Fund's activities is important for
the protection of the rights of orphans were observed. Again, able to reach the
information about mosques, foundations in Afyon. It was observed that the region is
agriculture and livestock region. In Sijil the furnishings and fabrics used in daily life
and took notice.
Key Words: Court Record, Karahisar-ı Sahib, Armenian, Foundation
vi
ÖNSÖZ
Osmanlı Tarihi hakkında araştırma yapılırken başvurulacak önemli
kaynaklardan birisi de şer’iyye sicilleridir. Şer’iyye sicilleri hukuki, idari, iktisadi ve
sosyal içeriği ile büyük bir öneme haizdir. Şer’iyye sicilleri ile ilgili çalışmalar son
yıllarda hız kazanmıştır. Bununla birlikte şehirlerin tarihine de farklı açılardan
bakabilme imkânı ortaya çıkmıştır.
Afyonkarahisar mahalli tarih araştırmaları açısından da Afyonkarahisar
Şeriyye sicilleri büyük öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı Afyonkarahisar tarihi
hakkında araştırma yapacaklara kaynak teşkil etmektir. Bu sebeple 643 Numaralı
Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicilinin tez konusu olarak çalışılmasına karar verildi.
Ancak, defterin çok büyük olması sebebiyle sınırlandırmaya gidildi. Sadece 1-120
sayfaları arasının çalışılması uygun görüldü.
Tez giriş kısmı hariç üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde defterde
geçen dava kayıtlarının, kısa bir özeti yapılmıştır. İkinci bölümde Osmanlıca sicil
kayıtlarının transkripsiyonu yapılmıştır. Üçüncü bölümde sicilden hareketle
Afyonkarahisar’ın fiziki-idari, iktisadi ve sosyal yapısı değerlendirilmiştir. Tezin
traskrip kısmında orjinaline sadık kalınarak Karahisar-ı Sahib ismi kullanılırken,
değerlendirme bölümünde buna ilaveten Afyonkarahisar adına da yer verilmiştir.
Okunamayan yerlere nokta nokta(...), ifadenin gelişinden tahmin edilen ve
emin olunamayan yerlere ise soru işareti(?) konulmuştur. Şahıs ve yer isimleri dikkat
çekmesi amacıyla kalın yazılmıştır.
Çalışmamla ilgili olarak, her zaman yakın ilgi, destek ve teşviklerini
gördüğüm, tecrübelerinden yararlandığım, hocam Sayın Prof. Dr. Sadık
SARISAMAN’a teşekkürü bir borç bilirim.
Halil İbrahim SEFİL
vii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
YEMİN METNİ ......................................................................................................... ii
TEZ JÜRİ VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI ............................................... iii
ÖZET ......................................................................................................................... iv
ABSTRACT. ............................................................................................................... v
ÖNSÖZ ...................................................................................................................... vi
İÇİNDEKİLER ........................................................................................................ vii
TABLOLAR LİSTESİ .............................................................................................. x
KISALTMALAR ...................................................................................................... xi
GİRİŞ .......................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM
DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN ÖZETLERİ
1. 643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN
ÖZETLERİ ....................................................................................................... 5
İKİNCİ BÖLÜM
DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN TRANSKRİPSİYONU
1.643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN
TRANSKRİPSİYONU .................................................................................... 38
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ'NİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
1. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN İDARİ VE FİZİKİ YAPISI 216
1.1.KAZA, NAHİYE VE KÖYLER 216
1.2.MAHALLELER 222
viii
1.3.İDARECİLER 227
1.4.MEVKİ ADLARI 232
1.5.DİNİ VE SOSYAL YAPI 235
1.5.1.Camiler 235
1.5.2.Vakıflar ve vakıf eserleri 238
1.5.3.Eytam Müdürlüğü (Eytam sandığı) 240
2. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN İKTİSADİ YAPISI 242
2.1.MESLEK GRUPLARI 242
2.2.TEREKELERE GÖRE İKTİSADİ YAPI 248
2.2.1.Hayvancılık 249
2.2.2.Tarım 250
2.2.3.Çeşitli eşyalar ve fiyatları 251
3. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN SOSYAL YAPISI 260
3.1.DEMOGRAFİK YAPI 260
3.2.AİLE 261
3.2.1.Nikah(Evlilik) 263
3.2.2.Çok Êşli Evlilik (Poligami) 264
3.2.3.Mehir 270
3.2.4.Nafaka 272
3.2.5.Talak(Boşanma) 273
3.2.6.Veraset 275
3.2.7.Lakaplar 281
SONUÇ ................................................................................................................... 291
KAYNAKÇA.......................................................................................................... 293
EKLER ................................................................................................................... 299
ix
1.SÖZLÜK ............................................................................................................. 299
x
TABLOLAR LİSTESİ
Sayfa No
Tablo 1. Defterde yer alan kazâ ve köy adları ......................................................... 217
Tablo 2.Karahisar-ı Sahib dışındaki kaza, nahiye ve köy isimleri .......................... 220
Tablo 3. Defterde geçen köylerin eski ve yeni adları .............................................. 221
Tablo 4. Defterde adı geçen Karahisar-ı Sahib mahalleleri ..................................... 223
Tablo 5. Ermenilerin yaşadığı mahalleler ................................................................ 226
Tablo 6. Karahisar-ı Sahib dışındaki mahalleler .................................................... 227
Tablo 7. Defterde adı geçen görevliler ve görevleri ................................................ 228
Tablo 8. Muhtarlar görev yaptıkları mahalle veya köyler ....................................... 230
Tablo 9. Bazı özel mevki adları ............................................................................... 233
Tablo 10. Câmiler .................................................................................................... 236
Tablo 11. İmamlar görev yaptıkları mahalle ve köyler ............................................ 236
Tablo 12.Defterde adı geçen vakıflar ...................................................................... 240
Tablo 13. Eytam Sandığı ile ilgili davalar ............................................................... 242
Tablo 14. Defterde adı geçen dava vekilleri ............................................................ 243
Tablo 15. Defterde adı geçen meslekler .................................................................. 244
Tablo 16. Defterde adı geçen hayvanlar .................................................................. 250
Tablo 17. Defterde geçen tarım ürünleri .................................................................. 251
Tablo 18. Defterde adı geçen çeşitli eşyalar ve fiyatları .......................................... 252
Tablo 19. Defterde adı geçen kumaş çeşitleri .......................................................... 257
Tablo 20. Karahisar-ı Sahib’de çok eşli evlilik (poligami) ..................................... 264
Tablo 21. Ailelerin çocuk sayıları ............................................................................ 267
Tablo 22 Defterdeki mehirle ilgili davalar .............................................................. 271
Tablo 23. Defterdeki verasetle ilgili davalar ........................................................... 277
Tablo 24. Defterdeki lakaplar .................................................................................. 282
xi
KISALTMALAR
AKÜ : Afyon Kocatepe Üniversitesi
a.g.e. : Adı Geçen Eser
a.g.m. : Adı Geçen Makale
a.g.l. : Adı Geçen Lügat
a.g.t. : Adı Geçen Tez
A.Ş.S. : Afyon Şer'iyye Sicilleri
b. : Baskı
Bkz. : Bakınız
C. : Cilt
C : Cümade'l-ahire
Ca. : Cümade'l ula
Der. : Derleyen
D.İ.A. : Diyanet İslam Ansiklopedisi
H. : Hicri
Haz. : Hazırlayan
İ.A. : İslam Ansiklopedisi
İ.İ.A.V. : İslami İlimler Araştırma Vakfı
Mah. : Mahallesi
M. : Muharrem
M.S.B. : Milli Savunma Bakanlığı
M.E.B. : Milli Eğitim Bakanlığı
N. : Ramazan
B. : Recep
R. : Rebi'ü'l-ahir
Ra. : Rebi'ül-evvel
S : Safer
S. : Sayfa
ss. : Sayfadan sayfaya
Ş. : Şa'ban
L. : Şevval
T.D.K. : Türk Dil Kurumu
T.D.V. : Türkiye Diyanet Vakfı
T.T.K. : Türk Tarih Kurumu
Üniv. : Üniversitesi
VGM : Vakıflar Genel Müdürlüğü
vb. : Ve benzeri
vd : Ve diğerleri
Yay. : Yayınları
y.y. : Yayın yeri yok
Z. : Zi'l-hicce
Za. : Zi'l ka'de
1
GİRİŞ
1. TARİHTE AFYONKARAHİSAR
Afyonkarahisar şehrinin en eski adının Akronio olduğu Yunanca yazılı
metinlerden anlaşılmaktadır. Latince kitabelerde Akronium1 olarak geçen bir kaleden
bahsedilmiştir. Afyonkarahisar, Selçuklu egemenliği altında iken Karahisar-ı Devle,
Sahip Ata’ya izafetle Osmanlı Döneminde de Karahisar-ı Sahib olarak anılmış, koyu
renkli volkanik kayalardan oluşan bir tepe üzerindeki kalesinden dolayı karahisar
şeklinde şöhrete sahip olmuştur2.
Anadolu coğrafyasında, Karahisar ismi çok sık kullanılmıştır. Sert bazalt veya
lavlardan oluşmuş kaya kütlelerinin renginden dolayı kara, yüksek, erişilmesi güç bir
yerde kurulmuş harap kalelere ve bunların yakınında bulunan köy, kasaba ve şehir gibi
yerleşim yerlerine hisar adı verilmiştir3.
Sahip ismi ise Anadolu Selçukluların son dönemlerinde yaşayan ve Moğol
istilası sırasında buraya sığınan Sahip Ata Fahreddin Ali Bey’in adından gelmektedir.
Günümüzde kullanılan Afyon adı ise bu bölgede eskiden beri geniş ölçüde üretimi
yapılan haşhaşa dayanır4.
2. MAHALLİ TARİH ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ
Türk tarih araştırmalarında hiç kuşkusuz siyasi ve askeri tarih daima ön planda
olmuştur. Araştırmacılar genelde bu alanlarla ilgilenmiş, bu konularda çok sayıda eser
meydana getirilmiştir. Askeri ve siyasi tarihin tam olarak aydınlatılabilmesi için
kesinlikle ekonomik, kültürel ve sosyal tarihin de belinmesi gerekmektedir. Aksi
takdirde askeri ve siyasi tarihin tam olarak aydınlatıldığı söylenemez. Fakat son
yıllarda bu alanlarla ilgili çalışmalar hız kazanmıştır.
Sosyal tarihin bir alt dalı olan mahalli tarih hakkında da son yıllarda pek çok
çalışma yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Bu mahalli araştırmalar sayesinde
dönemlerine ait şehirlerin siyasi, ekonomik, kültürel, askeri ve idari konularıyla ilgili
pek çok bilinmeyen gün yüzüne çıkmıştır.
1 Afyon İli Yıllığı (1967), İstanbul 1968, s.37. 2 Feridun Emecen, “ Afyonkarahisar”, D.İ.A., C.I., T.D.V., Yay., İstanbul 1988, s.443. 3 Besim Darkot, “ Karahisar”, İ.A., C.VI, M.E.B., Yay., Eskişehir 1997, s.276. 4 Emecen, a.g.m., s.443.
2
Yerel tarih araştırmalarında kullanılabilecek zengin kaynaklar mevcuttur. Bu
kaynakları arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklar olarak sınıflayabiliriz. Yazılı
kaynaklar tahrir defterleri, seyahatname, salname, vakfiye, hatırattır. Bir diğer önemli
kaynak ise 17. Yüzyıldan itibaran yazılmaya başlanan ve yerel tarihçilik açısından son
derece eşsiz bilgilere sahib şer’iyye sicilleridir.
2.1. ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN TARİHİ ÖNEMİ
Şer’iyye sicilleri, kadılar tarafından tutuldukları için kadı defterleri veya
sicilleri, mahkeme konusu davalar içerdikleri için mahkeme defterleri veya şer’i
mahkeme defterleri ya da sicil-i mahfuz diye değişik şekillerde
adlandırılmışlardır5. Bugünkü mahkemelerde nasıl olaylar kayda geçiriliyorsa,
eskiden de kadı önüne gelen her olay kayda geçirilmiştir6.
Şer’iyye Mahkemeleri Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Tanzimat dönemine
kadar uzun yıllar her türlü hukuki anlaşmazlıkların çözüldüğü bir makam olmuştur.
Bu mahkemelerde bir kadı ile naib, kassam, mukayyid ve şuhudü’l-hal denilen kişiler
görev almıştır7. Mahkemenin bulunduğu yerin büyüklüğüne göre bu muhtelif
yardımcıların sayısı da değişmekteydi8.
Osmanlı Devleti’nde şer’iyye sicilleri, XV. Asırdan başlayarak XX. Asrın
ilk çeyreğine kadar uzun bir zaman dilimini ihtiva etmektedir. Türk Tarihi, Türk
siyasi, iktisadi, sosyal ve hukuk hayatına dair kararlar içermesi bakımından da bu
siciller, Türk Kültür tarihinin temel kaynakları arasında yer alır9.
Kadıların bulunduğu yerde birer şer’i mahkemenin kurulduğu bilinmektedir.
Şer’i ve hükmi uygulamalar ile işleri kendilerine gönderilen emirler çerçevesinde
görerek Hanefi mezhebi hükümlerine göre karar veren kadıların, nikah, evlenme,
boşanma, miras taksimi, yetim ve gaib malının korunması, vakıf hükümlerine
uyulması, cürüm ve cinayet ile bütün diğer davalarla ilgili kararlarına ve diğer
5 Abdülaziz Bayındır, İslam Muhakeme Hukuku (Osmanlı Devri Uygulaması), İ.İ.A.V., Yay., İstanbul
1986, s.1. 6 Süleyman Gönçer, Afyon İli Tarihi, C.II, Afyon 1991, s.42. 7 İlber Ortaylı, “ Kadı”, D.İ.A., C.XXIV, T.D.V., Yay., İstanbul 2001, ss.65-71. Ayrıca görevliler
hakkında geniş bilgi için bkz. Yusuf Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilatı
ve Sosyal Yapı, T.T.K. Yay., Ankara 1996. 8 Özer Küpeli, “ Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihçiliği ve Afyonkarahisar Tarihi İçin Önemi”, Taşpınar,
S. 3. Kasım 2001. s.54. 9 Ahmet Akgündüz, Şer'iyye Sicilleri, C.I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul 1998, s.11.
3
hususlarına dair bilgiler sicillerde yer almaktadır10.
Araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda11, sicillerin ihtiva ettiği konular
çeşitli yönleriyle değerlendirilmiştir. Sicillerde yerel tarihçilik, şehir hayatı, insanların
etnik, dini, etnografik ve sosyo ekonomik durumları ele alınmıştır. Bu belgelerden
hareketle toplumun yapısı, yaşayışı, şehir ve kasaba hayatının işleyiş tarzı ortaya
çıkarılmıştır.
2.2. 643 NUMARALI ŞER’İYYE SİCİLİ
Tez konusu 643 numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicilinin 1-120 Numaralı
sayfalarıdır. İlk belge 23 M. 1330/13 Ocak 1912 tarihli olup, son belge 4 Za. 1329/27
Ekim 191112 tarihlidir.
18x43 cm. boyutundaki defterin sırtı kahverengi meşin, satıhlar mavi pontizot
bez kaplıdır. Defter 131 varak 262 sayfadan ibarettir. Numaralandırma sayfa esas
alınarak yapılmıştır. Defterde silinti fazla bulunmamakla birlikte, bazı yerlerde yanlış
yazılan yerlerin üstü çizilmiş, bazı belgelerde de tekrar yapıldığı görülmüştür.
Bu Sicil Defteri Karahisar-ı Sahib'in diğer sicilleri gibi Afyonkarahisar
Müzesinde muhafaza edilmekte iken, Ankara Milli Kütüphane'ye nakledilen 158
defterden13 biridir. Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin kurulmasıyla beraber bir proje
dâhilinde A.K.Ü. Tarih Bölümü'nce şer'iyye sicillerinin tamamına ait mikrofilmler
10 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, Ankara 1984, s.108-109. 11 Şer’iyye scilleri esas alınarak Karahisar-ı Sahib hakkında yapılan çalışmaların bazıları şunlardır:
Üçler Bulduk, XVI. Yüzyılda Karahisar-ı Sahib Sancağı, Ankara Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 1993; Naci Şahin Şer’iyye Sicillerine Göre XIX. Yüzyılın Sonlarında
(1875-1900) Karahisar-ı Sahib Sancağı, Ankara Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora
Tezi, Ankara 2002; Mehmet Güneş, XVIII. Yüzyılın İkİnci Yarısında Karahisar-ı Sahip Sancağı
(Şer’iyye Sicillerine Göre), Gazi Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Ankara
2003; Mehmet Güneş, Tanzimat Dönemi Öncesinde Karahisar-ı Sahib Sancağı ( 67 Numaralı Şer’iyye
Siciline Göre), Gazi Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Ankara 1996;
Naci Şahin, 568 Numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Siciline Göre Afyon (H. 1260/1265-M.
1844/1849), A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 1998; Gürsoy
Şahin, Karahisar-ı Sahib’de Sosyo-Ekonomik Yapı (1684-1686), A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü
Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2001; Ömer Demirtaş, 647 Numaralı Karahisar-ı Sahip Şer’iyye
Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2004; Dilaver
Durakşahin, 652 Numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü
Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2006; Mehmet Özgür Ergün, 653 Numaralı Karahisar-ı Sahip
Şer’iyye Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2009; Ali
Ateşçelik, 648 Numaralı Karahisar-ı Sahip Şer’iyye Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü
Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2014. 12 Çalışmada kullanılan tarih çevirmeleri “ http://www.ttk.gov.tr/takvim.asp” adresi esas alınarak
yapılmıştır. 13 Akgündüz, a.g.e., s.83.
4
temin edilmiş ve bu mikro filmlerden 71 defterin fotokopisi elde edilmiştir14.
Çalıştığımız defterin fotokopisi bu suretle temin edilmiştir.
Defterin ilgili sayfaları arasında ilk belge 23 M. 1330/13 Ocak 1912 tarihli
vekâlet hüccet sureti olup, son belge 4 Za. 1329/27 Ekim 1911 tarihli tereke taksim
hücceti suretidir.
Defterde bulunan belgelerin 90’ı hüccet, 36’sı i’lam ve 2’si arz’dır. Bu belge
türlerini kısaca açıklayalım.
Hüccet: Hâkim huzurunda ikrar, takrir, akit, vasi tayini ve bir hususa izin
verilmesi gibi hüküm içermeyen hususlar hakkındaki belgeler15 olup konularına göre
nikâh, talak, fesh-i nikâh, mehir, nafaka, vasi tayini gibi kısımlara ayrılır16.
İ'lam: Lügatte; bir davanın, mahkemece nasıl bir hüküm ve karara
bağlandığını gösteren resmi vesika17 demektir. Her i'lamda mutlaka kadının imzası ve
mührü, taraflar, dava konusu ve iddia ile davalının cevabı, isbat davaları, kadının kararı
ve tarih bulunur. İ'lamların en önemli özelliği kadının kararının bulunmasıdır18.
Şer"iyye mahkemelerinde kadı, yargılamayı bitirdikten sonra verdiği kararı önce sözlü
olarak anlatır, daha sonra ise hükmü içeren i’lamı düzenlerdi. Bunun bir sureti sicil
defterine kaydedilir birer sureti de davalı ve davacıya verilirdi19
Arz/Ma’ruzât: Lügatte; ibraz etme, sunma, arz edilen şeyler ve sunulanlar
anlamına gelmektedir20.
14 Küpeli, “Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihçiliği ve Afyonkarahisar Tarihi İçin Önemi”, s.57. 15 Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, M.E.B.Yay., C.I-III, İstanbul
1983, s.607. 16 Ahmet Akgündüz, "Şer'iyye Mahkemeleri ve Şer’iyye Sicilleri", Türkler, C.X, Yeni Türkiye Yay.
Ankara 2002, ss.60-67. 17 Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Lügat, Aydın Kitabevi Yay., Ankara 1996, s.426. 18 Halil Cin-Ahmet Akgündüz, Türk Hukuk Tarihi, C.I, İstanbul 1990, s.420. 19 Cin-Akgündüz, a.g.e., C.I, s.355. 20 Derya Örs ve diğerleri, Osmanlıca Türkçe Sözlük, Gün Yayıncılık, Ankara 2003. s.280.
5
BİRİNCİ BÖLÜM
DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN ÖZETLERİ
1. 643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN
ÖZETLERİ
SAYFA VE BELGE NO: 1/1(23 M. 1330/13 Ocak 1912)
Karaarslan Karyesi’nden, Badi Ömeroğlu Hâcı Ömer bin Ahmed, kardeşleri
Seyfi ve Nazike, Salar Karyesi’nden İnceoğlan Mehmed ve kardeşi Bekir’in
arasındaki arazi anlaşmazlığından dolayı Artin Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair
vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 1/2(21 M. 1330/11 Ocak 1912)
Hâcı Nasuh Mahallesi’nden Fâtma bint-i Abdullah’ın babası Abdullah ve
kardeşi Mehmed’in miraslarından kalan hissesinden dolayı oluşabilecek davaları için
Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali’yi umumi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 2/3(15 S 1330/4 Şubat 1912)
Sinanhalife Mahallesi’nden iken vefat eden Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i
Hamza bin Abdullah’ın mirası eşi Rukiye bint-i Bekir ile çocukları Âyişe, Hilmi, Ömer
ve Mustafa’ya kalmıştır. Müteveffa sağlığında Gündoğmuş Mahallesi’nden Dervîş
Mehmedoğlu Saraç Ömer bin Mehmed’den 15 lira borç almış, bunun 10 lirasını geri
ödemiştir. Kalan 5 liranın mirasçıları tarafından ödenmesi için Dervîş Mehmedoğlu
Saraç Ömer bin Mehmed’in dava açtığına ve söz konusu meblağın mirasçılar
tarafından ödenmesine dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 3/4(10 M. 1330/31 Aralık 1911)
Arab Mescidi Mahallesi’nden iken vefât eden Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı
Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in mirası eşi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı
Abdurrahman Ağa ile çocukları Azîze, Emîne, Fâtma, Hâcı Ahmed, Abdurrahman ve
Bekir’e kalmıştır. Azize’nin babasından miras kalan hissesine müdahale edenlere ve
borçlulara karşı eşi Ahmed Ağa’yı vekil tayin ettiğinde dair vekâlet hücceti suretidir.
6
SAYFA VE BELGE NO: 4/5(15 S 1330/4 Şubat 1912)
Nakilci Mahallesi’nden iken vefat eden Katırcıoğlu Mustafâ Efendi ibn-i
Mehmed Efendi bin Abdullah’ın oğlu Remzi, reşit olduğunu iddia etmiştir. Bu
çerçevede babasından kalan bin üç yüz on dört kuruşun annesi Atîke bint-i Hüseyin
aracılığı ile Eytam Sandığına konulduğunu ve belirtilen meblağın Eytâm Müdürü
Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi tarafından kendisine geri verilmesini konu
edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 4/6(25 S 1330/14 Şubat 1912)
Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi
ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile
büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi’ye ve küçük oğulları
Mustafa ve Ali’ye kalmıştır. Mustafa ve Ali reşit olmadıkları için babalarından kalan
mirasın idaresi için anneleri Rabia Hatun’un vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 5/7(25 S 1330/14 Şubat 1912)
Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi
ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile
büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi, Küçük oğulları Mustafa
ve Ali’ye kalmıştır. Fahriye Hanım ve Niyazi Efendi ile Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed
Efendi vasileri olduğu Ömer ve Ali’nin menkul ve gayri menkul mallar için ve alacak
verecek meseleleri ile ilgili oluşacak davalar hakkında Hasib Efendi’yi vekil tayin
ettiklerine dair vekalet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 6/8(23 S 1330/12 Şubat 1912)
Garb Mescidi Mahallesi’nden iken vefat eden Çarkacızâde Hâcı Süleymân Ağa
ibn-i Ahmed bin Ahmed’in mirası eşi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman Ağa ile
büyük kızları Azize ve Emine, küçük kızı Fatıma ve büyük oğlu Hacı Ahmed ile küçük
oğulları Abdurrahman ve Bekir’e kalmıştır. Bununla beraber reşit olmayan Fatıma,
Abdurrahman ve Bekir’in babalarından kalan mirasın idaresi için anneleri Hâce Şerîfe
Hatun’un vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.
7
SAYFA VE BELGE NO: 7/9(2 Ra. 1330/20 Şubat 1912)
Mecîdiye Mahallesi’nden, Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
iken bundan akdem vefat eden Anna bint-i Ohannes veledi Heci Artin’in mirası kızları
Agavni, Tavlesya, Lusaber ve oğlu Oseb’e kalmış, mirasın idaresi için Anna’nın zevci
Kirkor vasi tayin edilmiş ise de Kirkor dahi vefat edince, mensup oldukları Kilise
Cemiyeti’nin şahitliği ile Agavni, Tavlesya, ve Lusaber’in vasiliğine Karabet veledi
Ohannes’in tayin edildiğine dair vekalet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 7/10(25 M. 1330/15 Ocak 1912)
Karaman Mahallesi’nden, Ni’metullah bint-i Hüseyin nâm Hâtûn’un vekili
olan Eniştesi Süleymân Efendi ibn-i Abdurrahman tarafından, Ni’metullah Hâtûn’un
boşandığı eşi Terzi Yûsufoğlu Süleymân Efendi ibn-i Yûsuf’un, Ni’metullah Hâtûn’un
eşya, kilim ve beşibirlik altınına haksız yere el koyduğunu ve bu malların iadesi için
dava açmıştır. Mahkemece yapılan inceleme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda,
Ni’metullah Hâtûn’un bir adet beşibirlik altını, iki kilimi ve yirmi yedi kurûş
kıymetindeki bir yüzüğü Süleymân Efendi’ye geri vermesini konu edinen i’lam
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 9/11(4 Ra. 1330/22 Şubat 1912)
Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Hâcı Portakaloğlu Hâcı Yahyâ
Efendi ibn-i Hâcı Süleymân bin Abdullah’ın mirasının kızları Hadîce ve Zehrâ,
oğulları Hâcı Mehmed, İsmâil Efendi’ye kaldığını fakat Zehrâ’nın da vefat etmesi
üzerine hissesinin kardeşlerine dağıtılmasını beyan eden taksim-i veraset hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 9/12(18 S 1330/7 Şubat 1912)
Sinanpaşa Mahallesi’nden, Kezbân Hâtûn ibnete Mehmed, Selanik
vilâyeti’nden Murâd Çavuş’un eşi olduğunu ve eşinin kendisinden olan kızı Hanife’yi
nafakasız bırakarak kayıplara karıştığını beyan etmiş ve nafaka talebinde bulunmuştur.
Yapılan mahkeme ile İstanbul’un Fındıklı semtinde olan Murâd Çavuş’un altmış kuruş
nafaka ödemesini konu edinen nafaka hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 9/13(6 Ra. 1330/24 Şubat 1912)
Nakilci Mahallesi’nden iken vefat eden Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân
8
bin Abdullah’ın mirası eşi Ni’metullah bint-i Murâd ile büyük kızları Hayriye ve
Fatıma, küçük kızları Rahîme ve Ümmü Seleme ile daha önceden vefat eden eşi Şerîfe
bint-i Hasan Hüseyin’den olan kızı Hadîce ve oğlu Sabrî’ye kalmıştır. Bununla beraber
reşit olmayan Rahîme ve Ümmü Seleme’nin babalarından kalan mirasın idaresi için
anneleri Ni’metullah Hâtûn’un vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 10/14(25 S 1330/14 Şubat 1912)
Hâcı Mehmed Efendi ibn-i Hüseyin Efendi, Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî
Vakfı mütevellisi Abdurrahman Ağa ibn-i İbrâhim aleyhine cüz’-hanlık dolayısıyla
birikmiş olan alacaklarının ödenmesi için dava açmıştır. Abdurrahman Ağa yapılan
davetlere icabet etmediği gibi vekil dahi göndermemiştir. Bunun üzerine Hacı Mehmet
Efendi Da’vâ Vekîllerinden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân huzurunda gıyabi
mahkeme yapılmasını istemiştir. Yapılan mahkeme sonucunda vakıftaki vazifesinden
dolayı üç bin beş yüz yetmiş akçenin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Abdurrahman Ağa bu karara itiraz etmiş, yapılan araştırma ve Fetvâhâne-i Ali’den
gelen kayıtlar, şahitlerin, şahitlikleri ile eski hükmün geçerli olmasına karar
verilmesine ve bu durumun Ahmed Efendi’ye tembih olunduğuna dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 11/15(25 S 1330/14 Şubat 1912)
Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi
ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın varisi olduğunu iddia eden Hâsib Efendi ibn-i Hâcı
Nûrî Efendi, babasının Hâcı Alioğlu Mahallesi’nden Ali Efendi ibn-i Ahmed’den otuz
altı kurûş alacak hakkı olduğunu ve kendi hissesine düşen yedi kuruşun ödenmesini
konu edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 12/16(4 Z. 1329/26 Kasım 1911)
Çavuşbaşı Mahallesi’nden iken vefat eden Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ
bin Abdullah’ın mirası eşlerine ve çocuklarına kalmıştır. Eşlerinden olan Şerîfe Hatun,
eşinden kalan koyun ağılı, bağ, tarla ve mülklerde olan hissesine müteveffanin oğulları
Mustafâ ve Hüseyin’in el koyduklarına ve bu hissenin geri iade edilmesini konu edinen
i’lam suretidir.
9
SAYFA VE BELGE NO: 13/17(29 S 1330/18 Şubat 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Sinanpaşa Karyesi’nden iken vefat eden Çobanoğlu
Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin’in mirası eşi Hâcer bint-i Ali ,vâlidesi
Zeliha bint-i Abdullah ile oğlu Osman’a kalmıştır. Egeste Mahallesi’nden Acemoğlu
İbrâhim bin Hüseyin, Berber Salih’ten üç yüz doksan sekiz buçuk kurûş alacağı
olduğunu ve bu miktarın mirasçıları tarafından ödenmesi için vekilleri Abdulkâdir ibn-
i Hâcı Osmân’a tembihte bulunulduğunu konu edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 14/18(9 Ra. 1330/27 Şubat 1912)
Surub Toros Mahallesi’nden iken vefat eden Abayioğlu İsteban veledi Artin
veledi İsteban veledi Atamik’in mirası eşi Gülperi bint-i Agop ile oğlu Kalos’a ve vefat
eden eşi Nazlı bint-i diğer Agop’dan olan çocukları Curik ve Karnik’e kalmıştır.
Gülperi Hanım’ın vefat etmesiyle mirası oğlu Kalos’a kalmış, Karnik’in vefat
etmesiyle mirası eşi Diruhi bint-i Asadir ve kızı Zaruhi’ye kalmıştır. Reşit olmayan
Zaruhi ve Kalos’un miraslarının idaresi için, Curik’in vasi tayin edildiğine dair vesayet
hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 15/19(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)
Hâcı Mustafâ Mahallesi’nden iken vefat eden Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali
bin Abdullah’ın mirası oğulları Ali, Arif ve Hüseyin’e kalmış, Hüseyin’in vefat
etmesiyle mirası eşi Rahîme bint-i Mahmûd ile küçük oğulları Halil ve Hüseyin’e
kalmıştır. Bununla beraber reşit olmayan Halil ve Ali’nin babasından kalan malların
idaresi için, Ali’nin vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 15/20(14 Ra. 1330/3 Mart 1912)
Ni’metullah Hanım’ın mahkemede görülen bir davası dolayısıyla kendisine 16
Şubat 1912’de gönderilen tebliğ ile bir üst mertebeye on beş gün içerisinde itirazda
bulunabileceği belirtilmişti. Belirtilen süre içerisinde itirazda bulunmadığı ve eski
hükmün kabul olunduğunu belirten hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 15/21(10 M. 1330/31 Aralık 1911)
Kahil Mahallesi’nden iken vefat eden Çarkacı Hâcı Ahmed Ağazâde Hâcı
Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in mirası eşi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı
Abdurrahman Ağa ile büyük kızları Azize ve Emine, küçük kızı Fatıma ve büyük oğlu
10
Hâcı Ahmed ile küçük oğulları Abdurrahman ve Bekir’e kalmıştır. Emine’nin
babasının mirasından dolayı doğabilecek bütün davalara karşı eşi Abdullah Ağa ibn-i
Hâcı Mehmed’e vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 16/22(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Mahmarı Karyesi’ndeki Câmi-i Şerif’te İmâmlık
görevini yapan Ali Efendi ibn-i Hüseyin’in vefat etmesi üzerine boş kalan vazifesine
oğlu Halil Efendi’nin tayin edilmesine dair arz suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 17/23(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)
Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi
ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile
büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi ve küçük oğulları Mustafa
ve Ali’ye kalmıştır. Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Feyzi Beğ ibn-i Ahmed
Ağa, Tazlar ve Paşalar Köyleri’ndeki aşar bedelinden dolayı, Hâcı Nûrî Efendi’nin
zimmetinde kalan otuz dört bin yüz on yedi kurûş alacağını mirasçıların vekili olan
Hasib Bey’den talep etmiştir. Yapılan inceleme neticesinde otuz dört bin yüz kuruşun
davacıya ödenmesine karar verilen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 18/24(18 S 1330/7 Şubat 1912)
Sibsin Karyesi’nden Berberoğlu Hasan bin Ali bin Osmân askerlik hizmetini
yapmakta iken bin üç yüz yirmi dört senesinde Yemen Vilâyetine bağlı Hedide
Sancağı’nın Cebeloğlu Kal’âsında eceliyle vefat etmiştir. Mirası eşi Neslihân Hatun,
babası Berberoğlu Ali bin Osmân ve annesi Ümmü Gülsüm bint-i Osmân’a kalmış,
Ümmü Gülsüm’ün vefat etmesiyle mirası çocukları Osmân ve İsmâil’e intikal etmiştir.
Neslihân Hatun’un eşinden kalan mirastan hissesine düşün on iki kuruşun Berberoğlu
Ali bin Osmân tarafından kendisine ödenmesini konu edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 19/25(2 Ra. 1330/20 Şubat 1912)
Susuz Karyesi’nde bulunan Câmi-i Şerif’in bakım, onarım işleri ile câmiye
bağışlanan malların idaresinin hiç kimse tarafından yapılmadığı ve bu işlerle
ilgilenecek bir kişinin tayin edilmediği hakkında köy halkının müracaatı söz konusu
olmuştur. Bunun üzerine Mutasarrıfoğlu Ahmed Efendi ibn-i İbrâhim’in
görevlendirildiğini beyan eden tevliyet hücceti suretidir.
11
SAYFA VE BELGE NO: 19/26(8 Ra. 1330/26 Şubat 1912)
Câmi-i Kebîr Mahallesi’nden Çopuroğlu Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed’in eşi
Esmâ Hâtûn bint-i Hâcı Ahmed, babası Köse kethüdazâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i
Musa’nın mirasından kalan hissesinden dolayı oluşabilecek bütün davalara karşı eşi
Arif Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 20/27(13 Ra. 1330/2 Mart 1912)
Monlâ Bahşi Mahallesi’nden iken vefat eden Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i
İbiş bin Yahyâ’nın mirası reşit olmayan oğlu Hakkı’ya kaldığından dolayı Eytâm
Sandığına emanet edildiği belirtilmiştir. Bununla beraber Hakkı reşit olduğunu iddia
ederek Eytâm Sandığına emanet edilen iki bin yedi yüz elli bir kurûş yirmi parayı,
Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi’den iadesini istemiştir. Yapılan
inceleme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Hakkı’nın reşit olduğuna ve mirasın
iade edilmesine dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 21/28(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Sinanpaşa Karyesi’nden iken vefât eden Çobanoğlu
Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin’in mirası eşi Hâcer bint-i Abdullah,
oğlu Osmân ve annesi Zeliha bint-i Abdullah’a kalmıştır. İzmir’in Peştemalcılar
Başı’ndan tüccar Onnik Efendi Eğyazaryan veledi Mardiros, vekili Hâcı Sofi
Edvaryan Efendi veledi Karabet aracılığı ile müteveffadan on dokuz kuruş alacağı
olduğunu iddia etmiştir. İddianın haklı bulunduğuna, bu alacağının mirasçılar
tarafından ödenmesini vekilleri olan Abdulkâdir’e tembih edildiğine dair i’lam
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 22/29(14 S 1330/3 Şubat 1912)
Mecîdiye Karyesi’nden Hâcı Rüstemoğlu Tâhir bin Hâcı Rüstem, Mustafâoğlu
Mazlum Bin Mustafâ, Rüstemoğlu Mustafâ bin Rüstem, Ahmedoğlu Bekir bin Ahmed,
Mehmedoğlu Hasan bin Mehmed, Mehmedoğlu İshak bin Mehmed, Bayramoğlu
Osmân bin Bayram ve Hasanoğlu Mümin bin Hasan’ın haklarında oluşabilecek bütün
davalara karşı, Vükelâ-yı De’âvîden Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan
Efendi’ye vekalet verdiklerine dair vekalet hücceti suretidir.
12
SAYFA VE BELGE NO: 23/30(5 S 1330/25 Ocak 1912)
Hâcı Nasuh Mahallesi’nden Şerîfe bint-i Ahmed, Dam Dülğer Bekiroğlu Arif
bin Bekir’in mirasından kalan hissesine müdahale edenlere karşı dava açtığına ve
İsmâil Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 24/31(13 Ra. 1330/2 Mart 1912)
Surub Toros Mahallesi’nden iken vefat eden Kürekciyan Kirkor veledi
Abraham’ın kızı Serpuhi hissesi ve Dişli Karyesi’nde bulunan emlak ve arazilerinin
bütün işlemleri ile ilgilenmesi için, Hâcı Murâd Mahallesi’nden Arakilyan Kirkor
veledi Arakil’i vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 24/32(11 S 1330/31 Ocak 1912)
Şuhûd Nâhiyesi’ne bağlı Balçıkhisar Karyesi’nden Dorukluoğlu İsmâil,
kardeşi Ahmed ibn-i Hâcı İbrâhim ve birâderi Hâcı Yûsuf bin Hâcı Mustafâ aleyhine
Fâtma bint-i Hâcı İbrâhim miras davası açmıştır. Bu dava ve olabilecek başka
davalardan dolayı Dorukluoğlu İsmâil, kardeşi Ahmed ibn-i Hâcı İbrâhim ve birâderi
Hâcı Yûsuf bin Hâcı Mustafâ’nın, Hacı Yûsuf Efendi’yi vekîl tayin ettiklerine dair
vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 25/33(15 Ra. 1330/4 Mart 1912)
Monlâ Bahşi Mahallesi’nden iken vefat eden Âyişe bint-i Mustafâ bin
Mehmed’in mirasçısı olan Vanlıoğlu Mustafâ bin Ahmed, annesinin Mehmed
Efendi’den kırk kuruş alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davacı bu alacak miktarından
kendi hissesine düşen altı kurûş on beş lirâyı Mehmed Efendi’den talep etmiştir.
Mahkemenin davacıyı haklı bulduğuna ve Mehmed Efendi’nin bu miktarı ödemesi
gerektiğine dair kararı içeren i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 26/34(11 S 1330/31 Ocak 1912)
Şuhûd Nâhiyesi’ne bağlı Balçıkhisar Karyesi’nden Ali Fevzioğlu Mustafâ bin
İbrâhim’in, annesi Âyişe bint-i Mehmed’ten kalan mirasını müdahale edenlere karşı
oluşabilecek davalardan dolayı Vükelâ-yı De’âvîden Hocazâde Salim Efendi Hâcı
Rafet Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.
13
SAYFA VE BELGE NO: 27/35(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)
Aziziye Kazâsına tâbi Bağlar Karyesi’nden Köçenoğlu Osmân bin Ahmed
Tevkifhânede bulunduğundan dolayı, aynı kazanın Elhan Karyesi’nde bulunan eşi
Ardıçoğlu Kerimesi Dudu’nun kendisi aleyhine nikâh davası açtığını belirtmiştir. Bu
dava ve oluşabilecek diğer davalardan dolayı Çallı Mahallesi’nden Daim Çıldıroğlu
Hâcı İsmâil Ağa ibn-i Mustafâ’yı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 27/36(8 Ra. 1330/26 Şubat 1912)
Seydilersultan Karyesi’nden Osmânoğlu Abdullah bin Osmân, Sarı Alioğlu
Abdullah bin Mustafâ, Aliyeoğlu Hasan bin Osmân, Hatiboğlu Mehmed Ali bin Hâcı
Hüseyin, Tekyenişinoğlu Bektaş bin Halil, Kara Mehmedoğlu Mehmed bin Eyyûb ve
Hatiboğlu Ali bin Abdusselim’in; Seydilersultan Karyesi’nde bulunan Hasan Basri
Hazretlerinin emlak, mülk ve arazilerine müdahale edenlere karşı oluşabilecek
davalardan dolayı tek tek ve toplu halde Monlâ Mehmed ve Hâcı Mehmed’i vekil tayin
ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 28/37(6 Ra. 1330/24 Şubat 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Hırka Karyesi’nden Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin
Abdulkâdir askerlik hizmetini yapmakta iken şehiden vefat etmiş ve mirası reşit
olmayan oğlu Mustafa’ya kalmıştır. Mustafa reşit olmadığı için mirası Eytam
Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir.
Sinanpaşa Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi,
Mustafa’ya kalan mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek üzere bin dokuz yüz
on bir kurûş yirmi para borçlanmıştır. Borcu karşılığında bütün mallarını rehin
bırakmıştır. Hacı Arif Efendi’nin borcuna karşılık mallarına değeri üzerinden el
konulması, artan paranın kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil
tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 29/38(18 Ra. 1330/7 Mart 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefat eden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah’ın
mirası reşit olmayan kızları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve reşit olmayan oğlu
Osman’a kalmıştır. Çocuklar reşit olmadığı için malları Eytam Sandığı’nda tutulmuş
ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir. Nurcu Mahallesi’nden
14
Monlâzâde Mehmed Nûrî Paşa zevcesi Gülizar Hanım’ın, Ümmü Seleme,
Ni’metullah, Şerîfe ve Osman’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek
üzere beş bin doksan yedi buçuk kuruş borcu olduğunu ve Eytâm Müdürü, Kubelü
Mahallesi’nden Yahyâ Beğzâde Sadrî Efendi ibn-i Mehmed Vâsıf Efendi,
Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Mansur Beğ ibn-i Mehmed Nûrî Paşa ve
Medîne-i mezbûre Maiyyet Me’muru Ali Rızâ Beğ ibn-i Ahmed Kahraman’ı kefil
gösterdiğine dair hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 30/39(8 Ra. 1330/26 Şubat 1912)
Karaman Mahallesi’nden iken vefât eden Koca Hüseyinoğlu Mehmed bin
Monlâ Ahmed’in mirası reşit olmayan kızı Nazike’ye kalmıştır. Nazike reşit olmadığı
için mirası Eytam Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak
tayin edilmiştir. Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Şeyhzâde Murâd Çelebi ibn-i
Abdulhalim Çelebi, Nazike’ye kalan mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek
üzere bin dört yüz doksan üç kurûş yirmi para borcu olduğunu ve karşılığında, Süğlün
Karyesi’nde bulunan değirmeni rehin bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde
değirmende bulunan hissesine değeri karşılığında el konulması ve fazla kalan paraların
kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet
hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 31/40(17 S 1330/6 Şubat 1912)
Murâdlar Karyesi’nden iken vefât eden Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı
Ahmed‘in mirası reşit olmayan çocukları Aliye ve Abdullah’a kalmıştır. Aliye ve
Abdullah reşit olmadığı için mirası Eytam Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü
Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir. Egeste Mahallesi’nden Mansuroğlu
Ahmed bin Mahmûd, Aliye ve Abdullah’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede
ödemek üzere dört bin altı yüz yirmi iki buçuk kuruş borçlanmış, borcu karşılığında
mülkünü rehin bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde malına değeri karşılığında el
konulması ve fazla kalan paraların kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi
vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 32/41(17 S 1330/6 Şubat 1912)
İhsânîye Karyesi’nden iken vefât eden Mehmed Efendi ibn-i Receb bin
Abdullah’ın mirası reşit olmayan oğlu Şevket’e kalmıştır. Şevket reşit olmadığı için
15
mirası Eytam Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak
tayin edilmiştir. Nakilci Mahallesi’nden Arikoğlu Nûrî bin Mehmed Efendi, Şevket’e
kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere bin beş yüz yirmi dört kurûş
borlanmış ve karşılığında Erkmen Karyesi Karakaya mevkiinde bulunan tarlasını rehin
bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde tarlasına değeri karşılığında el konulması ve
fazla kalan paraların kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin
ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 33/42(17 S 1330/6 Şubat 1912)
Corca-i Kebîr Karyesi’nden iken vefât eden Dinarlıoğlu Ali bin Ahmed’in
mirası reşit olmayan oğlu Ahmed’e kalmıştır. Ahmed reşit olmadığı için mirası Eytam
Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir.
Sinanpaşa Mahallesi’nden Receb Efendizâde Sadullah Efendi ibn-i Edhem Efendi,
Ahmed’e kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin beş yüz
doksan altı kurûş borçlanmış ve karşılığında tarlalarını rehin bırakmıştır. Borcu
ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el konulması ve fazla kalan
paraların kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair
vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 35/43(4 Ra. 1330/22 Şubat 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Abdullah bin
Abdullah’ın mirası reşit olmayan kızları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve reşit
olmayan oğlu Abdullah’a kalmıştır. Çocuklar reşit olmadığı için malları Eytam
Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir.
Fakihpaşa Mahallesi ahâlîsinden Hocazâde Rafet Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Efendi,
Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile
üç senede ödemek üzere altı bin sekiz yüz elli sekiz kuruş borçlanmış ve karşılığında
tarlalarını ve değirmenini rehin bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına ve
değirmenine değeri karşılığında el konulması ve fazla kalan paraların kendisine iade
edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 36/44(15 Za. 1329/7 Kasım 1911)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah
bin Abdullah’ın mirası eşi Halime bint-i Hüseyin, annesi Şerîfe bint-i Ali ve
16
Halime’den doğan, reşit olmayan çocukları Şerîfe, Ümmü Seleme, Ni’metullah ve
Abdullah’a kalmıştır. Şerîfe, Ümmü Seleme, Ni’metullah ve Abdullah’a kalan mirasın
idaresi için, anneleri Halime bint-i Hüseyin’in vasi tayin edildiğine dair vesayet
hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 37/45(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Şerîfe bint-i Hasan bin Abdullah’ın
mirası çocukları Râbiâ, Ni’metullah, Cevriye ve Fâtıma’ya kalmıştır. Ni’metullah ve
Cevriye annelerinden kalan bir mülke, Râbiâ’nın haksız yere el koyduğunu beyan
etmişler, Râbiâ’nın davaya icabet etmemesi üzerine vekili olan Helvacızâde İsmâil
Efendi ibn-i Murâd’dan kendilerine düşen hisseyi talep etmişlerdir. Yapılan dava
neticesinde ve şahitlerin ifadeleri ile Râbiâ’nın zorla el koyduğu mülkün geri iadesine
karar verildiğine dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 38/46(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)
Sinanhalife Mahallesi’nden Edhemzâde Yûsuf Efendi ibn-i Ahmed Efendi
kendi mülkü içinde bulunan suyu, Hâcı Eyyûb Mahallesi’nden Huriye Hanım ibnete
Hâcı Arif Ağa’ya sattığına dair satış hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 38/47(18 Ra. 1330/7 Mart 1912)
Cansız Mahallesi’nden Habîboğlu Ali bin Habîb bin Abdullah askerlik görevini
yapmakta iken Yemen vilâyetine bağlı Mafık Kal’ası’nda eceliyle vefat etmiş, mirası
eşi Zehrâ bint-i Mehmed nâm Hâtûn ve kardeşi Mustafa’ya kalmıştır. Zehrâ bint-i
Mehmed nâm Hâtûn eşinden kalan mirastan kendi hissesine düşen on dört kuruşu talep
etmiştir. Yapılan mahkeme sonucunda bu miktarın Mustafa tarafından ödenmesini
konu edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 39/48(27 Ra. 1330/16 Mart 1912)
Hâcı Mustafâ Mahallesi’nden iken vefât eden Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali
bin Abdullah’ın mirası oğulları Ali, Arif ve Hüseyin’e kalmıştır. Hüseyin’in vefat
etmesi üzerine mirası oğulları Halil ve Hüseyin’e kalmıştır. Ali ve Hüseyin reşit
olmadıkları için amcaları Ali vasi tayin edilmiştir. Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali
bin Abdullah’tan kalan gayri menkuldeki hisselerini mirasçıların çoğu sattığından,
mülkte hissesi bulunan Ali ve Hüseyin’in hissesini satmak için vasileri Ali’nin satış
17
izni istediğine dair hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 40/49(13 Ra. 1330/2 Mart 1912)
Sivas vilâyeti dâhilinde Darende Kazâsına tâbi Gemerez Nâhiyesi Ağlı
Mahallesi’nden Hamiş Yûsufoğlu Abdurrahman bin Yûsuf misafir olarak kaldığı
Karahisâr-ı Sâhib Turunç Hanı’nda bulunan kısrağına, Leğen Karyesi’nden Monlâ
Mustafâ bin Hüseyin’in zorla el koyduğunu beyan etmiştir. Monlâ Mustafâ ise kısrağın
kendi malı olduğunu ve ahırından çalındığını beyan etmiştir. Yapılan inceleme ve
şahitlerin ifadeleri ile Monlâ Mustafâ’nın haksız bulunduğuna dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 41/50(14 S 1330/3 Şubat 1912)
Halimuğru Karyesi’nden Hanife bint-i Hüseyin nâm Hâtûn’un, aynı köyden
Memişoğlu Mehmed bin Hüseyin ile arasında meydana gelen kapı ve samanlık
alışverişi davası dolayısıyla, Ahmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 41/51(7 Ra. 1330/25 Şubat 1912)
Hâcı Eyyûb Mahallesi’nden Marulcuoğlu Ahmed Efendi ibn-i Arif ile Kal’a
Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Yûsuf oğulları Bekir ve Ali İnan arasında Keçeciler
Çarşusu’nda bulunan bir dükkânın kira bedeli dava konusu olmuştur. Önce mahkeme
kiranın üç mecidiye olduğu hakkında karar vermişti. Bekir ve Ali, vekîlleri İzzet
Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile bu karara itiraz etmiş ve yeniden incelenmesi için
belgelerin Fetvâhâne-i celileye gönderilmesini sağlamışlardır. Fetvâhâne’de yapılan
inceleme sonucu kiranın uygun olduğu beyan edilmiştir. Temyiz mahkemesi ise bu
hükmü bozmuştur. Bunun üzerine Ahmed Efendi ibn-i Arif dükkânın kirasının üç
mecidiye olduğu hakkında tekrar dava açmıştır. Yapılan incelemeler ve şahitlerin
ifadeleri doğrultusunda dükkânın kirasının üç mecidiye olduğuna karar verilmiştir.
Bekir ve Ali’nin vekili olan İzzet Efendi ibn-i İsmâil Efendi’ye kiranın, Ahmed Efendi
ibn-i Arif Efendi’ye ödenmesi konusunda tembihte bulunulmasına dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 43/52(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)
Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden Berber Hâcı Mehmedoğlu Hâcı Mustafâ bin
Hâcı Mehmed’in, Kaltakcıoğlu Kerimesi Fâtıma ile arasında meydana gelen hane
davasından dolayı Mudurnu Kazâsı’ndan Vükelâ-yı De’âvîden Emîn Efendi ibn-i
18
Ali’yi vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 44/53(7 R. 1330/26 Mart 1912)
Sandıklı Kazâsına tâbi Çivril Nâhiyesi’ne bağlı Bayat Karyesi’nden Hocaoğlu
Kerimesi Emîne bint-i İsmâil, yüz doksan kurûş mehr-i mü’eccel ile Bayat
Karyesi’nden Hâcı Kerimoğlu Sarı Ahmed’in nikâhlandığını gösteren hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 44/54(4 Z. 1329/26 Kasım 1911)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân
bin Abdullah’ın mirası mirasçıları arasında taksim edilmiştir. Fakat bu taksimat
esnasında mirasçılardan Halime, Ni’metullah ve Huriye, diğer mirasçı Rabia’nın on
bin kurûş kıymetli bir mülke haksız yere el koyduğunu beyan etmişler ve hisselerine
düşen miktarı vekili olan Ahmed Efendi’den talepte bulunmuşlardır. Yapılan inceleme
sonucunda davacıların alacakları hisselerin Rabia’a tarafından ödenmesini konu
edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 46/55(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah bin
Abdullah’ın mirasçıları Ümmü Seleme, Ni’metullah ve Abdullah’ın vasisi olan
anneleri Halime bint-i Hüseyin nâm Hâtûn, mirasçıların asla malı olmadığını ve
geçimlerini sağlamak için babalarından kalan mallardan nafaka talebinde bulunmuştur.
Yapılan mahkeme sonucunda yüz elli kuruş nafaka bağlandığına dair nafaka hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 46/56(14 S 1330/3 Şubat 1912)
Doğancı Mahallesi’nden Hadîce bint-i Hâcı Mustafâ, babası Hâcı Mustafâ’dan
kalan mirasa müdahale edenlere karşı oluşabilecek davalardan dolayı Vükelâ-yı
De’âvîden İsmâil Efendi ibn-i Murâd’ı vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 47/57(14 Ra. 1330/3 Mart 1912)
Surub Toros Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
Makaryan Kigorok Efendi veledi Marubrus, Marunike bint-i Heci Ohannes’e altmış
bin yüz kuruş karşılığında İğneci Mahallesi’nde bulunan mülkünü rehin bırakmıştır.
19
Bu mülk daha sonra yanmış, mülk sahibi de arsası kalan mülkün kendisine iade
edilmesini, isterse mülkü rehin alan şahısın davaya müdahil olacağını belirtmiştir. Arsa
işlemleri ve oluşabilecek davalardan dolayı Makaryan kigorok Efendi veledi
Marubrus’un İsteban Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 47/58(18 Ra. 1330/7 Mart 1912)
Arab Mescidi Mahallesi’nden Hancıoğlu Hakkı bin Mehmed Çavuş, babası
Mehmed Çavuş’dan kalan ve Eytâm Sandığı’nda bulunan paralarına müdahale
edenlere karşı açtığı dava ve oluşabilecek diğer davalardan dolayı Hâcı Hasan
Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 48/59(10 S 1330/30 Ocak 1912)
Marulcu Mahallesi’nden Âyişe Hanım ibnete Mehmed Efendi, kardeşleri
Hasan, Sabrî Efendi ile Hadîce’nin vefat eden babası ve annesinden kalan, İnas
Karyesi’nde bulunan arâzîlerine Saraçzâde Halil Ağa’nın müdahale ettiğini beyan
etmişlerdir. Saraçzâde Halil Ağa’nın men edilmesi için açtıkları davadan dolayı
Ahmed Efendi’yi vekîl tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 49/60(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)
Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed Efendi, Karahisâri Gökoğlu
Ahmed bin İsmâil ile yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel karşılığı evlendiğini beyan
etmiştir. Evlendikten bir buçuk sene sonra Karahisâri Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in
kendisini, çocukları Piruze ve Hüsnü’yü evinden kovduğunu iddia etmiştir. Hadice eşi
hakkında nafaka, eşya ve ev talebinde bulunmuş ve dava açmıştır. Bu davadan dolayı
Mehmed Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 49/61(20 Ra. 1330/9 Mart 1912)
Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden Ömeroğlu Hasan, babası Ömer’den kalan
mülküne müdahale edecek olanlar olur ise oluşabilecek davalardan dolayı Uşaklıoğlu
Ali Çavuş ibn-i Murâd’ı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 50/62(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Kayadibi Karyesi’nden Emîne bint-i Ali nâm
Hâtûn, Kayadibi Karyesi’nden Kulakoğlu Bekir bin Ali ile yüz yirmi beş kurûş mehr-
20
i mü’eccel ile evlendiğini fakat evlendikten bir sene sonra Bekir’in kendisini
kovduğunu beyan etmiş ve mehrini istemiştir. Bekir’in cevabı alındıktan sonra ve
yapılan inceleme ile birlikte Emine’nin evine dönmesine hüküm verilen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 50/63(14 Ra. 1330/3 Mart 1912)
Salar Karyesi’nden Kuğuoğlu İsmâil bin Hâcı Bekir, aynı köyden olan eşi
Münire bint-i Hâcı İlyas’ın kendisine itaat etmediğini ve evini terk ettiğini beyan
etmiştir. Münire bint-i Hâcı İlyas ise eşinin kendisini boşadığını Da’vâ Vekîllerinden
Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali aracılığı ile beyan etmiştir. İki tarafın beyanatları
üzerine yapılana inceleme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Münire bint-i Hâcı
İlyas’ın eşine itaat etmesi ve evine dönmesi hakkında hüküm verilen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 52/64(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)
Hâcı Yahyâ Mahallesi’nden Sirozluoğlu Rasih Efendi ibn-i Mustafâ Efendi, eşi
Monlâ Bahşi Mahallesi’nden Hanife bint-i Ömer Ağa’nın talak edildiği yönünde
ifadede bulunduğunu ve kendisine itaat etmediğini belirtmiştir. İtaat etmesi için vekili
olan Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan’a tembihte bulunulmasını beyan
etmiştir. Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan’ın ifadeleri ve onun gösterdiği
şahitlerin beyanları doğrultusunda, Sirozluoğlu Rasih Efendi ibn-i Mustafâ Efendi’nin
eşini boşamadığına, Ahmet Efendi’nin davadan men edildiğine dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 54/65(18 R. 1330/6 Nisan 1912)
Hâcı Evtal Mahallesi’nden iken vefât eden Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin
Hâcı Emîn bin Yahyâ’nın mirası eşi Esmâ bint-i İbrâhim ile çocukları Emîne, Hâcer,
Sâbire ve Rüşdü’ye kalmıştır. Emîne, Hâcer, Sâbire ve Rüşdü reşit olmadıkları için
anneleri Esmâ bint-i İbrâhim vasi olarak tayin edilmiştir. Esmâ Hatun eşinden kalan
dükkânlardan olan hisselerini ve vasisi olduğu çocuklarının hisselerini sattığını ve
vasisi olduğu çocukların hissesine düşen miktarın, Eytâm Müdürü aracılığı ile faize
verilmesine dair kararı içeren hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 55/66(18 R. 1330/6 Nisan 1912)
Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden iken vefât eden Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer
bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Murâd ile çocukları Âyişe, Mustafâ, Kâdir,
Hasan, Mehmed ve İsmâil’e kalmıştır. Mehmed ve İsmâil reşit olmadıkları için
21
anneleri Râbiâ bint-i Murâd vasi olarak tayin edilmiştir. Râbiâ Hatun eşinden kalan
mülkün harap olduğunu ve burada bulunan hissesi ile vasileri olduğu Mehmed ve
İsmâil’in hisselerini sattığını, bu para ile yeni bir mülk almak için izin istediğini ve
iznin verildiğini belirten hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 56/67(18 R. 1330/6 Nisan 1912)
Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden iken vefât eden Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer
bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Murâd, büyük kızı Âyişe, büyük oğulları
Mustafâ, Kâdir ve Hasan ile küçük oğulları Mehmed ve İsmâil’e kalmıştır. Mehmed
ve İsmâil reşit olmadıkları için babalarından kalan mirasın idaresi için anneleri Râbiâ
bint-i Murâd’ın vasi olarak tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 56/68(23 R. 1330/11 Nisan 1912)
Hâcı Nuh Mahallesi’nden Aşçı oğullarından Ahmedoğlu Mustafâ bin Ahmed
bin Hâcı Mehmed askerlik görevini yapmakta iken vefat etmiştir. Ahmedoğlu
Mustafâ’nın mirasının babası Ahmed ve annesi Emîne bint-i İsmâil’e kaldığını belirten
veraset hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 56/69(23 R. 1330/11 Nisan 1912)
Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nden Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin Abdullah’ın
mirası eşi Ümmühân bint-i Abdurrahman, kızları Emîne, Şerîfe ve Fâtıma ile kardeşi
Ramazân bin Ali’ye kalmıştır. Ümmühân bint-i Abdurrahman eşinin, Ramazân bin
Ali’den yirmi dört kurûş alacak hakkı olduğunu ve hissesine düşen on dokuz kuruşun
Ali Efendi tarafından kendisine ödenmesini istemiştir. İlaveten Emîne, Şerîfe ve
Fâtıma babalarından kalan mirastan kendi hisselerine müdahale edenlere karşı
oluşmuş veya oluşabilecek davalardan dolayı Efendi oğlu Halil bin Ali Efendi’yi vekil
tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 58/70(18 R. 1330/6 Nisan 1912)
Ümraniye Karyesi’nden iken vefât eden Salihoğlu Ömer bin Salih bin
Abdullah’ın mirası eşi Emîne bint-i Osmân, kızları Cemile, Emîne ve Zehrâ ile vefat
eden oğlu Salih’in küçük oğlu Salih’e kalmıştır. Salih reşit olmadığı için babasından
kalan mirasın idaresi için Emîne bint-i Osmân nâm Hâtûn’un vasi tayin edildiğine dair
22
vesayet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 59/71(25 R. 1330/13 Nisan 1912)
Bolvadin Kazâsına bağlı Çay Nâhiyesi’nden Kara Osmânoğlu Ahmed Efendi
ibn-i Mehmed, babası Mehmed’den kalan bir mülkü kardeşlerinin hisselerini de alarak
Belek Karyesi’nden Ahmed Çavuşoğlu Ali efendi ibn-i Ahmed’e sattığını ve bu
satıştan dolayı Tâhir Efendi ibn-i Abdullah’a vekâlet verdiğini beyan etmiştir. Tâhir
Efendi ibn-i Abdullah vekillik görevlerini yapmadığı için görevinden azledilmiştir.
Ahmed Efendi, kardeşleri Mustafâ, Mehmed ve Hadîce’nin mülkteki hisselerini
sattıklarını inkâr ettiklerini de ifade etmiştir. Ahmed Efendi hisseleri karşılığında
makbuz aldığını ve gerekli görülürse mirasçılarla mahkeme önünde hesaplaşacağını
belirtmiştir. Ahmed Çavuşoğlu Ali Efendi ibn-i Ahmed’in kardeşi Mehmed Efendi’yi
mahkeme işleri ile ilgilenmesi için vekil tayin ettiğine dair umumi vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 60/72(23 R. 1330/11 Nisan 1912)
Çavuşoğlu Mahallesi’nden iken vefât eden Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ
bin Nasuh’un mirasçısı olan Hâcı Hasan bin İbrâhim babasının, Sinanpaşa
Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi’den kırk sekiz
kurûş alacağı olduğunu ve kendi hissesine düşen on dört kuruşu talep etmiştir. Yapılan
araştırma ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı
Ahmed Efendi’nin on dört kuruş ödeme yapmasına dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 61/73(5 Za. 1330/16 Ekim 1912)
Hâcı Nasuh Mahallesi’nden iken vefât eden Fâtıma bint-i Mehmed bin
Abdullah’ın mirası vefat eden eşi Ahmed Çavuş ibn-i Bekir’e kalmıştır. Ahmet Çavuş
da vefat edince miras onun diğer eşi Atîke bint-i Abdurrahim ve Fâtıma’dan olan oğlu
Mehmed ve vefat eden üçüncü eşi Emîne bint-i Mehmed’den olan çocukları Şerîfe ve
Ahmed’e kalmıştır. Mehmed ve Ahmed reşit olmadıkları için amcaları Ali Osmân ibn-
i Bekir vasi olarak tayin edilmiştir. Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah’ın mirasının
mirasçıları arasında taksim edildiğine dair tereke hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 62/74(5 R. 1330/24 Mart 1912)
Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed Efendi, vekili babası Mehmed
23
Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile eşinin ailesiyle aynı evde ikamet etiklerini ve bunun
aralarında geçimsizliğe sebep olduğunu beyan etmiştir. Eşi Efecik Mahallesi’nden
Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in aleyhine nafaka, giyecek ve hane davası açmıştır.
Yapılan mahkemede Ahmed Efendi hane tuttuğunu beyan etmiştir. Mahkeme hanenin
oturulur olduğuna karar vermiştir. Hadîce bint-i Mehmed’in o hanede eşi ile birlikte
oturmasına ve nafaka verilmesine gerek görülmediğine dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 63/75(23 R. 1330/11 Nisan 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi’den Abdioğlu Mehmed bin
Hüseyin’in, teyzesi Fâtıma ile aralarında meydana gelen arazi davası ve aleyhinde
oluşmuş ve oluşabilecek davalara karşı Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed Efendi
ibn-i Süleymân’ı vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 64/76(15 R. 1330/3 Nisan 1912)
Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî Vakfı mütevellisi Abdurrahman Ağa ibn-i
İbrâhim, Mehmed Efendi ibn-i Hüseyin Efendi’nin cüz’-hanlık dolayısıyla birikmiş
olan alacaklarına karşı dava açtığını ve alacağının ödenmesine hüküm verildiğini
belirterek vekili Ali Osmân Efendi aracılığı ile karara itiraz davası açmıştır. Yapılan
mahkeme ve Fetvâhâne-i Ali’den gelen kayıtların incelenmesi neticesinde eski kararın
geçerli olduğuna dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 67/77(4 Ca. 1330/21 Nisan 1912)
Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Karadilli Karyesi’nden Monlâ Hasan oğullarından
Alioğlu Hasan bin Ali bin Hasan askerlik hizmetini yapmakta iken vefat etmiştir.
Mirasının babası Ali ve annesi Fâtıma bint-i İsmâil’e kaldığını belirten veraset hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 67/78(4 Ca. 1330/21 Nisan 1912)
Şuhûd Nâhiyesi’ne bağlı Karadilli Karyesi’nden Ayan oğullarından
Ahmedoğlu Hasan bin Ahmed bin Osmân askerlik hizmetini yapmakta iken vefat
etmiştir. Mirasının eşi, annesi Elif bint-i Hasan, kız kardeşleri Fâtıma ve Âyişe ile
erkek kardeşleri Mehmed ve İsmâil’e kaldığını belirten veraset hücceti suretidir.
24
SAYFA VE BELGE NO: 67/79(5 Ca. 1330/22 Nisan 1912)
Sarık Karyesi’nden Fâtıma bint-i Hüseyin’in, yüz yirmi beş kurûş mehr-i
mü’eccel ile Sarık Karyesi’nden Durnaoğlu Hüseyin bin Abdullah’ın nikâhlandığını
gösteren hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 68/80(5 Ca. 1330/22 Nisan 1912)
Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nden Emîne bint-i Mahmûd nâm Hâtûn’un bin kurûş
mehr-i mü’eccel ile Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nden Şabanoğlu Mehmed bin İbrâhim’e
nikâhlandığını gösteren hüccet suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 68/81(18 S 1330/7 Şubat 1912)
Sinanhalife Mahallesi’nden iken vefât eden Mitroviçzâde Hasan Efendi ibn-i
Hamza bin Abdullah’ın mirası eşi Rukiye bint-i Bekir, kızı Âyişe, büyük oğlu Hilmi,
küçük oğulları Ömer ve Mustafâ’ya kalmıştır. Hilmi Efendi babasından kalan
dükkânda bulunan malların vefatından yirmi beş gün önce sayılıp deftere kayıt
edildiğini, kendisinin bu malları babasının ölümünden önce satın aldığını ifade
etmiştir. Satın aldığı bu malların terekeye dâhil edildiğini ve mirasçılar Rukiye bint-i
Bekir, Âyişe ve küçük oğulları Ömer ve Mustafâ’nın vekilleri Ali Osmân Efendi ibn-i
Hâcı Ali aracılığı ile müdahalede bulunduğunu beyan ederek, bu müdahalenin
engellenmesini istemiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Ali
Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali’nin müdahaleden men edildiğine dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 72/82(3 Ca. 1330/20 Nisan 1912)
Şuhûd Nâhiyesi’nde Hâcı Musa Mahallesi’nden Şeyh Yûnus’un bina eylediği
Câmi-i Şerifi’te imâmlık görevini yapan Seyyid Yûsuf bin Ali’nin vefat etmesi üzerine
boş kalan vazifesine Arıoğlu Hüseyin Efendi ibn-i Mehmed Ali’nin tayin edilmesine
dair arz suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 72/83(11 Ca. 1330/28 Nisan 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Paşa Karyesi’nden Akile bint-i Süleymân’ın bin
beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel ile aynı köyden Kahramanoğlu İbrâhim bin Halil’e
nikâhlandığını gösteren hüccet suretidir.
25
SAYFA VE BELGE NO: 73/84(27 R. 1330/15 Nisan 1912)
Salar Karyesi’nden Münire bint-i Hâcı İsmâil, vekili Ali Osmân Efendi ibn-i
Hâcı Ali aracılığı ile aynı köyden boşandığı eşi Kuğuoğlu Hâcı İsmâil bin Hâcı Bekir
aleyhine iktidarsız olduğu ve kendisinin bekâretinin devam ettiği hakkında dava
açmıştır. İsmâil Efendi ise iktidarsız olduğunu kabul etmemiştir. O, daha önceden eşine
itaat davası açtığını, boşanma işlemi gerçekleşmeden önce görülen bu davada eşinin
buna benzer iddialarda bulunmadığı, istenildiğinde söz konusu dava kayıtlarına
bakılabileceğini ifade etmiştir. Yapılan mahkeme sonucunda iki tarafın da
beyanatlarında tutarsızlık görüldüğü gerekçesi ile davadan men edildiklerine dair i’lam
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 73/85(1 R. 1330/20 Mart 1912)
Ayhan Karyesi’nden Kavrukoğlu Ali bin Hasan, Ayhan Karyesi’nden Nuh veli
oğlu İsmâil’in vekâleti ile kızı Nazlı bint-i İsmâil ile evlendiğini beyan etmiştir. Fakat
Nazlı’nın kendisine nikâhladıktan sonra aynı köyden Hüseyin’e de nikâhladığını
belirterek ilk önce kendisinin evlendiğini beyan etmiştir. Hüseyin ise bilakis kendisinin
önce nikâh kıydığını öne sürmüştür. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri
doğrultusunda Nazlı bint-i İsmâil’in önce Ali ile nikâhlandığına dair karar verilen
i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 76/86(28 R. 1330/16 Nisan 1912)
Hâcı Mustafâ Mahallesi’nden iken vefât eden Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân
Efendi’nin mirası reşit olmayan oğlu Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi’ye kalmıştır.
Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi babasından kalan iki bin üç yüz otuz beş kurûş on
parayı vasisi olan amcası Hasan Hüseyin Efendi ibn-i Osmân aracılığı ile Eytâm
Sandığına teslim edildiğini beyan etmiş ve reşit olduğunu iddia ederek paranın
kendisine iadesini talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri
doğrultusunda Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi’nin reşit olduğu ve mirasın
kendisine iadesini konu edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 77/87(22 R. 1330/10 Nisan 1912)
Salar Karyesi’nden Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdi askerlik hizmetini
yapmakta iken Yemen Vilâyeti dâhilinde Rikka Karyesi’nde eceliyle vefat etmiştir.
26
Mirası eşi Havva bint-i İsmâil nâm Hâtûn, babası Abdioğlu Yûsuf bin Abdil ve annesi
Fâtıma bint-i Halil’e kalmıştır. Havva bint-i İsmâil eşinden kalan mirastan hissesine
düşen yirmi iki kuruşa, Abdioğlu Yûsuf bin Abdil’in el koyduğunu beyan ederek
parasını geri istemiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda yirmi
iki kuruşun Abdioğlu Yûsuf bin Abdil tarafından Havva bint-i İsmâil’e ödenmesini
konu edinen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 78/88(6 Ş. 1329/2 Ağustos 1911)
Hâcı Davud Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci Ohannes’in mirası eşi Marta bint-
i Heci Kigorok, kızları Sevagma, Anna ve kız kardeşi Aksabet’e kalmıştır. Aksabet
abisinden kalan mülklere Marta ve Anna’nın haksız yere el koyduğunu beyan etmiş ve
vekili Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile dava açmıştır. Marta ve Anna’nın
vekili olan Ohannes Efendi, Aksabet’in daha önceden kardeşinin mirası için dava
açtığını belirtmiştir. Bu dava sonucunda müvekkilleri Marta ve Anna’nın Aksabet’in
miras payının karşılığı olan parayı kendisine ödediklerini beyan etmiştir. Ohannes bu
beyanatlar üzerine ve Fetvâhâneden gelen belgeler eşliğinde, Aksabet’in davasının
reddedilmesini istemiştir. Aksabet’in vekili Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil bu
karara itiraz ederek ellerinde davayı ilgilendiren bir senet olduğunu iddia etmiş,
mahkeme bu senetin davayla hiçbir ilgisi olmadığına karar vermiştir. Bütün bu belge
ve bilgiler ışığında Aksabet’in davadan men olduğuna dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 81/89(12 Ra. 1330/1 Mart 1912)
Egeste Mahallesi’nden Nalband Ahmed Usta bin Arif’in, oğlu Emîn ile
arasındaki hane davasından dolayı Ahmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet
hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 82/90(2 Ra. 1330/20 Şubat 1912)
Cansız Mahallesi’nden iken vefât eden Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı
Ahmed bin Abdullah’ın mirası eşi Havva bint-i Hâcı Satılmış, çocukları Hayrîye,
Zehrâ ve Ahmed’e kalmıştır. Hayrîye, Zehrâ ve Ahmed’e reşit olmadıkları için
anneleri Havva bint-i Hâcı Satılmış vasi olarak tayin edilmiştir. Havva bint-i Hâcı
Satılmış’ın eşinden kalan mirastan kendilerine düşen hisseye müdahale edenlere karşı
oluşabilecek davalardan dolayı Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali’yi vekil tayin ettiğine
27
dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 83/91(21 Ra. 1330/10 Mart 1912)
Hâcı Câfer Mahallesi’nden Abdurrahim Mısrî Hazretlerinin mütevellîsi
Abdurrahman ibn-i İbrâhim’in mütevellisi bulunduğu vakfın işlerine müdahale
edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan dolayı Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı
Ali’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 83/92(25 Ca. 1330/12 Mayıs 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı
Abdurrahman’ın mirası çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe, Abdullah’a
kalmıştır. Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadıkları için Eytâm
Müdürü Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm
Sandığına teslim edilmiştir. Egeste Mahallesi’nden Acemoğlu Ahmed bin Hasan,
Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile
üç senede ödemek üzere altı bin üç yüz elli kuruş borcu olduğunu, karşılığında malı
ve mülkünü rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde malına ve
mülküne değeri karşılığında el konulmasını, fazla kalan miktarın kendisine verilmesi
şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 84/93(18 Ca. 1330/5 Mayıs 1912)
Fakihpaşa Mahallesi’nden iken vefât eden Turunçzâde Hâcı Cemil Beğ ibn-i
Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey’in mirası eşi Fâtıma Hanım ibnete Şeyh
Kemâleddin Çelebi, çocukları Ahmed Beğ, Âyişe, Emîne ve Behiye’ye kalmıştır.
Fâtıma Hanım, Ahmed Beğ, Âyişe, Emîne ve Behiye’nin kendilerine kalan mirasa
müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan dolayı Refik Beğ ibn-i
Enver Beğ’i vekil tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 85/94(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)
Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı
Mehmed Ali Ağa’nın mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.
Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-
i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Kahil
28
Mahallesi’nden Alioğlu Ahmed Ağa ibn-i Hâcı Ali, Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya
kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek üzere on iki bin yedi yüz kuruş
borcu olduğunu ve karşılığında dükkan ve tarlalarını rehin bıraktığını ifade etmiştiir.
Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına ve dükkânlarına değeri karşılığında el
konulmasına, artan meblağın kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i
İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 87/95(21 Ca. 1330/8 Mayıs 1912)
Mecîdiye Mahallesi’nden Hadîce Nazlı Hanım ibnete Mustafâ Kemâl Beğ ibn-
i Hâcı Hüseyin Beğ, eşi Bekir Hıfzı Beğ’den dolayı birikmiş ve birikecek olan maaşını
kendisine teslim edilmesi için İstanbul Kadîköyü’nde Kurbağalı Dere’de bulunan
Kamer Hanım’ı umumi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 87/96(6 Ca. 1330/23 Nisan 1912)
Dinar Karyesi’nden Köseoğlu Ahmed bin Hâcı Halil bin İbrâhim’in aynı köyde
bulunan arazisine müdahale edenlere karşı açılan davadan dolayı Dadyan Artin Efendi
veledi İsteban’ı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 88/97(20 Ra. 1330/9 Mart 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne tâbi Sinanpaşa Karyesi’nden iken vefât eden Çobanoğlu
Berber Salih bin Osmân bin Hâcı Hüseyin’in mirası eşi Hâcer bint-i Apel, annesi
Zeliha bint-i Abdullah ve oğlu Osmân’a kalmıştır. Hâtûniye Câmi-i Şerifi
Mahallesi’nden Osmânzâde Hâcı Hasan Paşa, Çobanoğlu Berber Salih bin Osmân bin
Hâcı Hüseyin’den alacağı olduğunu ve bunun mirasçıları tarafından ödenmesini vekili
Genelizâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Mustafâ aracılığı ile talep etmiştir. Yapılan
mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Osmânzâde Hâcı Hasan Paşa’nın
alacağının mirasçılar tarafından ödenmesine ve mirasçıların vekili olan Kâdir’e bu
yolda tembih olunmasına dair i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 89/98(9 Ra. 1330/27 Şubat 1912)
Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i
Hâcı Mehmed Ali Efendi’nin mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.
Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-
i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Sincanlu
29
Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’sinden Monlâ Hasanoğlu Hasan Efendi ibn-i
Ali, Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalan mirastan vasileri aracılığı ile bir senede
ödemek üzere on bir bin yedi yüz yetmiş iki kurûş borcu olduğunu ve karşılığında
dükkânlarını ve arsalarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde
arsalarını ve dükkânlarına değeri karşılığında el konulmasına, fazla kalan miktarın
kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine
dair vekalet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 91/99(12 Ca. 1330/29 Nisan 1912)
Karamanoğlu Mahallesi’nden iken vefât eden Çobanoğlu berber Salih bin Hâcı
Osmân’ın mirası oğlu Osmân’a kalmıştır. Osmân reşit olmadığı için Eytâm Müdürü
Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına
teslim edilmiştir. Marulcu Mahallesi’nden Kethüdazâde Remzi Efendi ibn-i Hâcı Akif
Efendi, Osmân’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin beş
yüz kırk kurûş borcu olduğunu ve karşılığında tarlalarını rehin bıraktığını beyan
etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el konulmasına,
kalan miktarın kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil
tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 92/100(12 Ca. 1330/29 Nisan 1912)
Hâcı Nasuh Mahallesi’nden iken vefât eden Havvaoğlu Ahmed Çavuş ibn-i
Bekir’in mirası oğulları Ahmed ve Mehmed’e kalmıştır. Ahmed ve Mehmed reşit
olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan
miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Karaman Mahallesi’nden Konyalıoğlu Ali
Osmân bin Hasan, Ahmed ve Mehmed’e kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede
ödemek üzere iki bin beş yüz kırk kurûş borcu olduğunu ve karşılığında Muttalib
mevkiinde bulunan bağlarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi
halinde bağlarına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın kendisine geri
verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekalet
hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 93/101(12 R. 1330/31 Mart 1912)
Susuz Karyesi’nden iken vefât eden Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân’ın mirası
oğlu Mecnun Ali’’ye kalmıştır. Mecnun Ali reşit olmadığı için Eytâm Müdürü
30
Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına
teslim edilmiştir. Çıkrık Karyesi’nden Hâcı Timur Ağazâde Mehmed Ağa ibn-i Halil
Ağa, Mecnun Ali’ye kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin
altı yüz altmış kurûş borcu olduğunu ve karşılığında tarlalarını rehin bıraktığını ifade
etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el konulmasına,
kalan miktarın kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil
tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 94/102(22 Ra. 1330/11 Mart 1912)
Karaman Mahallesi’den iken vefât eden Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali’nin mirası
kızları Akile, Sâbire ve Emîne ile oğulları Abdullah ve Yûsuf’a kalmıştır. Akile,
Sâbire, Emîne Abdullah ve Yûsuf reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi
ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Hâcı
Nuh Mahallesi’nden Terzizâde Hâcı Hakkı ibn-i Abdurrahman Efendi, Akile, Sâbire,
Emîne, Abdullah ve Yûsuf’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek
üzere bin sekiz yüz yirmi dört kurûş otuz para borcu olduğunu ve karşılığında
tarlalarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına
değeri karşılığında el konulmasına, fazla kalan miktarın kendisine geri verilmesi
şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 96/103(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)
Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i
Hâcı Mehmed Ali Efendi’nin mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.
Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-
i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Medli
Mahallesi’nden Muhzırbaşızâde Şevki Efendi ibn-i İsmâil Efendi, Mehmed, Osmân
ve Râbiâ’ya kalan mirastan vasileri aracılığı ile bir senede ödemek üzere altı bin üç
yüz elli kurûş borcu olduğunu ve karşılığında kahvehanesini rehin bıraktığını
belirtmiştir. Borcu ödeyememesi halinde kahvehanesine değeri karşılığında el
konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i
İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
31
SAYFA VE BELGE NO: 97/104(16 R. 1330/4 Nisan 1912)
Karaman Mahallesi’den iken vefât eden Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali’nin mirası
kızları Akile, Sâbire ve Emîne ile oğulları Abdullah ve Yûsuf’a kalmıştır. Akile,
Sâbire, Emîne, Abdullah ve Yûsuf reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi
ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir.
Çerçel Mahallesi’nden Yüzbaşızâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan Efendi, Akile, Sâbire,
Emîne Abdullah ve Yûsuf’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek
üzere beş bin seksen kurûş yirmi para borcu olduğunu ve karşılığında tarlalarını rehin
bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el
konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i
İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 98/105(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın mirası
çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalmıştır. Ümmü Seleme,
Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi
ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir.
Sinanpaşa Mahallesi’nden Münire bint-i Hâcı Murâd Efendi nâm Hâtûn, Ümmü
Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç
senede ödemek üzere altı bin üç yüz kurûş borcu olduğunu ve karşılığında bağ, tarla
ve dükkânını rehin bıraktığını belirtmiştir. Borcu ödeyememesi halinde bağ, tarla ve
dükkânına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi
şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 100/106(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın mirası
çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalmıştır. Ümmü Seleme,
Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi
ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Hâcı
Abdurrahman Mahallesi’nden Berber Sebiloğlu Mustafâ’nın oğulları Ali ve Ahmed
ibn-i Mustafâ, Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan
vasileri aracılığı ile üç sene senede ödemek üzere üç bin sekiz yüz kuruş borcu
32
olduklarını ve karşılığında berber dükkânlarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu
ödeyememeleri halinde berber dükkânlarına değeri karşılığında el konulmasına, kalan
miktarın kendilerine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin
ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 101/107(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın mirası
çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalmıştır. Ümmü Seleme,
Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi
ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir.
Marulcu Mahallesi’nden İplikçizâde Safder Efendi ibn-i Avni Efendi, Ümmü Seleme,
Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç sene senede
ödemek üzere altı bin yüz otuz bir buçuk kurûş borcu olduğunu ve karşılığında arazi
ve dükkânını rehin bıraktığını belirtmiştir. Borcu ödeyememesi halinde arazi ve
dükkânına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi
şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 102/108(11 Ra. 1330/29 Şubat 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Mahmarı Karyesi’nden Şerîfe bint-i Halil nâm
Hâtûn’un babası Halil’den kalan emlak ve arazilerden olan hissesine müdahale
edenlere karşı açmış olduğu davadan dolayı İsmâil Efendi ibn-i Murâd’ı vekil tayin
ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 103/109(28 Ca. 1330/15 Mayıs 1912)
Ümraniye Karyesi’nden iken vefât eden Salihoğlu Ömer bin Salih’in mirası
oğlu Salih’e kalmıştır. Salih reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-i
İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Hâcı
Mustafâ Mahallesi’nden Muhrikoğlu Hasan ve annesi Emîne bint-i Hüseyin, salih’e
kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin altı yüz altmış altı
kurûş on para borcu olduklarını ve karşılığında bahçe ve bağlarını rehin bıraktıklarını
belirtmişlerdir. Borcu ödeyememeleri halinde bahçe ve bağlarına değeri karşılığında
el konulmasına, kalan miktarın kendilerine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i
İbrâhim’i vekil tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.
33
SAYFA VE BELGE NO: 104/110(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)
Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı
Mehmed Ali Ağa’nın mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.
Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-
i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Medli
Mahallesi’nden Muhzırbaşızâde Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi, Mehmed, Osmân
ve Râbiâ’ya kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek üzere beş bin seksen
kurûş borcu olduğunu ve karşılığında dükkânını rehin bıraktığını belirtmiştir. Borcu
ödeyememesi halinde dükkânına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın
kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine
dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 105/111(27 Ca. 1330/14 Mayıs 1912)
Zaviyesultan Mahallesi’nden iken vefât eden Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi
ibn-i Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi’nin mirası kızı Hayrîye Hanım, oğulları
Hüsameddin, Murâd ve Münir Çelebi ile eşi Şerîfe Hanım ibnete Veliyüddin
Efendi’den olan oğlu Bostan Çelebi’ye kalmıştır. Hayrîye Hanım ve Murâd Efendi
babalarından kalan Mısır Kâhire dâhilinde Bayya Karyesi’nde bulunan arazilerindeki
hisselerine müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak olan davalardan dolayı
Münir Çelebi’yi vekil tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 106/112(6 Ca. 1330/23 Nisan 1912)
Mecîdiye Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
Torosiyan nâm-ı diğer Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik’in mirası eşi
Anna bint-i Hirabet ile çocukları Perozik, Azniv ve İsteban’a kalmıştır. Anna bint-i
Hirabet eşinden kalan mirasa müdahalede bulunanlara karşı açılmış veya açılacak
davalardan dolayı Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u vekil tayin ettiğine dair
vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 107/113(20 Ca. 1330/7 Mayıs 1912)
Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı
Mehmed Ali Ağa’nın mirası eşi Hadîce bint-i Yûsuf ile çocukları Mehmed, Osmân ve
Râbiâ’ya kalmıştır. Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için anneleri Hadîce
34
bint-i Yûsuf vasi olarak tayin edilmiştir. Hadîce bint-i Yûsuf eşinden kalan mirastan
kendilerine düşen hisselere müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan
dolayı Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 108/114(1 C 1330/18 Mayıs 1912)
Akmescid Mahallesi’nden Ümmü Gülsüm bint-i Memiş’in, Aziziye Kazâsı’nın
İncili Mahallesi’nden babası Çömlekoğlu Memiş bin Musa’nın kendisine bıraktığı
mirastan hissesine müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan dolayı
eşi Keseroğlu Mehmed Ağa ibn-i Mustafâ’yı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 108/115(22 Ra. 1330/11 Mart 1912)
Çıkrık Karyesi’nden Fâtıma bint-i İbrâhim nâm Hâtûn yüz yirmi beş kurûş
mehr-i mü’eccel ile evlendiği eşi Çıkrık Karyesi’nden Veziroğlu Hasan bin Ali’nin
aleyhine nafaka, eşya ve hane davası açmıştır. Açılan bu davadan dolayı Fâtıma bint-i
İbrâhim nâm Hâtûn’un kardeşi İsmâil’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 109/116(22 S 1330/11 Şubat 1912)
Sinanhalife Mahallesi’nden iken vefat eden Mirimoğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı
İbrâhim’in mirası oğlu Ali’ye kalmıştır. Ali reşit olmadığı için annesi Atîke bint-i
İbrâhim Efendi vasi tayin edilmiş ve miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Ali reşit
olduğunu iddia etmiş ve Eytâm Sandığına teslim edilen beş bin yedi yüz doksan
kurûşun kendisine teslim edilmesini talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin
ifadeleri doğrultusunda Ali’nin reşit olduğu ve mirasın kendisine iadesine karar
verildiğini gösteren i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 110/117(22 Ra. 1330/11 Mart 1912)
Çakır Karyesi’nden iken vefât eden Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil’in
mirası oğlu Bekir’e kalmıştır. Bekir reşit olmadığı için annesi Âyişe bint-i Hâcı
Mehmed vasi tayin edilmiş ve miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Bekir reşit
olduğunu iddia etmiş ve Eytâm Sandığına teslim edilen iki bin dört yüz iki kurûş yirmi
paranın kendisine teslim edilmesini talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin
35
ifadeleri doğrultusunda Bekir’in reşit olduğu ve mirasın kendisine iadesine karar
verildiğini gösterir i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 111/118(29 Ca. 1330/16 Mayıs 1912)
Kılınçarslan Karyesi’nden iken vefât eden Tavazlıoğlu Mehmed bin Abdullah
bin Abdullah’ın mirasçılarından olan Kılınçarslan Karyesi’nden Ömer bin Mustafâ,
babasının, Sinanpaşa Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed
Efendi’den alacağı olduğunu beyan etmiş ve kendi hissesine düşen dört kurûş otuz
parayı talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda dört kurûş
otuz paranın Ömer’e ödenmesine karar verilen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 112/119(22 Ca. 1330/9 Mayıs 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi’nden iken vefât eden Şerîfe bint-
i Hâcı Ahmed’in mirası eşi Abdioğlu Hüseyin bin İbrâhim ve kız kardeşi Fâtıma bint-
i Hâcı Ahmed’e kalmıştır. Abdioğlu Hüseyin bin İbrâhim ve Fâtıma bint-i Hâcı Ahmed
mirasçıları Şerîfe bint-i Hâcı Ahmed’in, Hâcı Arif Efendi’den kırk kurûş alacağı
olduğunu ve bu alacağının kendilerine ödenmesini talep etmişlerdir. Yapılan mahkeme
ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda kırk kurûşun mirasçılara ödenmesine karar
verilen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 113/120(24 Ca. 1330/11 Mayıs 1912)
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Bulca Karyesi’nden iken vefât eden Kurtcuoğlu
Osmân bin Mustafâ bin Abdullah’ın mirası eşi Hadîce bint-i Veliyüddin nâm Hâtûn ile
kardeşi Hasan’a kalmıştır. Hadîce bint-i Veliyüddin nâm Hâtûn eşinin, Sinanpaşa
Mahallesi’nden Arikoğlu Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi’den alacağı
olduğunu ve kendi hissesine düşen on iki kurûşu talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve
şahitlerin ifadeleri doğrultusunda on iki kurûşun Hadîce bint-i Veliyüddin nâm Hâtûn’a
ödenmesine karar verilen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 114/121(24 Ca. 1330/11 Mayıs 1912)
Bilecik Sancağı’nın Pazarcık Nâhiyesi’ne tâbi Elmâlıkebîr Karyesi’nden
İmâmoğlu Ahmed bin Mehmed, Çıkrık Karyesi’nden Kerimoğlu Hasan bin Ali’nin
aleyhine öküzlerini çaldığı ve iade etmesi gerekçesiyle dava açmıştır. Hasan bin Ali
36
ise öküzleri Karahisar Pazarında satın aldığını ve kendi malı olduğunu beyan etmiştir.
Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri neticesinde öküzlerin İmâmoğlu Ahmed bin
Mehmed’e iadesine karar verilen i’lam suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 114/122(6 C 1330/23 Mayıs 1912)
Şuhut Nâhiyesi mahallâtından Horos Mahallesi’nden Bedel oğullarından
Ömeroğlu Ahmed bin Ömer bin Hâcı İbiş askerlik hizmetini yapmakta iken vefat
etmiştir. Mirasının babası Ömer’e kaldığını belirten veraset hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 115/123(5 C 1330/22 Mayıs 1912)
İnegöl Kazâsı’nın Burhaniye Mahallesi’nden Muharrem bin Salih bin İbrâhim
askerlik hizmetini yapmakta iken vefat etmiştir. Mirasının Mecîdiye Mahallesi’nden
eşi Emîne bint-i Abdullatif Efendi, kardeşleri Fâtıma ve Fehmi’ye kaldığını belirten
veraset hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 115/124(25 Za. 1329/17 Kasım 1911)
Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah
bin Abdullah’ın mirasının eşi Halime bint-i Hüseyin, annesi Şerîfe bint-i Ali,
Halime’den olan çocukları Şerîfe, Ümmü Seleme, Ni’metullah ve Abdullah ile önceki
eşi Fâtıma bint-i Mehmed’den olan kızı Râbiâ’ya kalmıştır. Râbiâ da vefat etmiş
olduğu için ona düşen hissee kızı İsmihân’a kalmıştır. Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı
Abdullah bin Abdullah’ın mirasının mirasçıları arasında bu şekilde taksim edildiğine
dair tereke taksim hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 117/125(2 C 1330/19 Mayıs 1912)
Mecîdiye Mahallesi’nden ve Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
Agoni bint-i Kigorok’un babasından kalan mirasına müdahalede bulunanlar olur ise
açılacak davadan dolayı Ohannes Ağa’yı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti
suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 118/126(28 Ca. 1330/15 Mayıs 1912)
Hâcı Murâd Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
Aşilyan Hâcı Abayi Efendi ibn-i Hâcı Ohannes Efendi, Çobanlar Karyesi civarında
Mandıra ve Torfili mevkiinde bulunan mülkleri kendi adına aldığını fakat paranın,
37
Karahisari Papasyan Hâcı Sehak Ağa ibn-i Arakil ve Baronyan Aharon Efendi ibn-i
Vartan’ın eşi tarafından ödendiğini ve mülklerin onlara ait olduğunu beyan etmiştir.
Bu husustaki hukuki işlerle ilgilenmesi için Dadyan Artin Efendi ibn-i İsteban
Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 118/127(6 Ca. 1330/23 Nisan 1912)
Mecîdiye Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
Torosiyan nâm-ı diğer Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik’in mirası eşi
Anna bint-i Hirabet ile çocukları Perozik, Azniv ve İsteban’a kalmıştır. Anna bint-i
Hirabet’in eşinden kalan mirasa müdahalede bulunanlara karşı açılmış veya açılacak
davalardan dolayı Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u vekil tayin ettiğine dair
vekâlet hücceti suretidir.
SAYFA VE BELGE NO: 120/128(4 Za. 1329/27 Ekim 1911)
Karamanoğlu Mahallesi’nden iken vefat eden Berber Salih bin Osmân bin
Abdullah’ın mirası eşi Hâcer bint-i Apel, annesi Zeliha bint-i Salih ve oğlu Osmân’a
kalmıştır. Osman reşit olmadığı için annesi Hâcer bint-i Apel vasi tayin edilmiştir.
Berber Salih bin Osmân bin Abdullah’ın mirasının, mirasçıları arasında taksim
edildiğine dair tereke taksim hücceti suretidir.
38
İKİNCİ BÖLÜM
DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN TRANSKRİPSİYONU
1.643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN
TRANSKRİPSİYONU
643/NUMRO-1
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Karaarslan Karyesi ahâlîsinden Badi Ömeroğlu Hâcı Ömer bin
Ahmed meclis-i şer’î enverde er-kârındaşı Seyfi ve kız-kârındaşı zâtı tâ’rîf-i şer’î ile
mu’arrefe Nazike hazır olduğu halde Vükelâ-yı De’âvîden Dadyan Artin Efendi
veledi İsteban mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb Salar Karyesi ahâlîsinden
İnce oğlan Mehmed ve birâderzâdesi Bekir’in aleyhimize ikâme eylediği arâzî
da’vâsının ve bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak
bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin
hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten
ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama
ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine
teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-i a’idine takdîme istihsâl ve
eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl
ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâ iden ve kârındaşlarım hâzırân-ı mezbûrândan
her birinin vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Artin
Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i mezbûrun bi’l cümle tekaririni
hâzırân-ı mezbûrândan her birinden harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Artin
Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini
kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î
mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-
Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Osmân Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve
39
Zeki Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-2
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Nasuh Mahallesi’nde ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe
Fâtıma bint-i Abdullah nâm Hâtûn’un meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden
Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb
ebeveynim Abdullah ve kârındaşım Mehmed’in bi’l-cümle terekelerinden hisse-i
irsiyye-i şer’îyyemi vaz-ı yed ve müdâhale idenler ile a’id olduğu mehâkim-i Şer’îyye
ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ
ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve
temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama
ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine
teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği
i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîleri ifrâz ve taksîme ve ikrâra ahz ü
kabza ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve
âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i
husûsiye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Osmân Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn iddim
didikde mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi
kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm
itmeğin gıbbe’t-tasdîki (SAHÎFE-1) ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-işrîn min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Medli Mahallesi’nden Dervîş Hâcı Nasuh Mahallesi’nden Yakub Ve
oğlu Mustafâ çavuş bin ömer oğlu İbrâhim bin Yakub gayrühüm
643/NUMRO-3
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
40
Sâhib mahallâtından Gündoğmuş Mahallesi ahâlîsinden Dervîş Mehmedoğlu Saraç
Ömer bin Mehmed meclis-i şer’îmize Fi’l-asl Bosna muhâcirlerinden olub Medîne-
i mezbûre mahallâtından Sinanhalife Mahallesi’nde mütevattınen sâkini iken bundan
akdem vefât iden Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i Hamza bin Abdullah’ın verâseti
zevci Rukiye bint-i Bekir ile sulbîyye-i kebîre kızı Âyişe ve sulbî kebîr oğlu Hilmi
ve sulbî sagîr oğulları Ömer ve Mustafâ’ya münhasıra olduğu bi’l-ihbâr ba’de’t-
tahakkuk-i şer’î zevce-i mezbûre Rukiye ile bint-i mezbûre Âyişe tarafından husûmet
ve redd-i cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îleri Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden
Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali muvâcehesinde iş bu yedimde olub (1)326 senesi
Martının 18. günü tarihiyle müverrah müteveffâ-yı merkûmun mühr ile mahtum bir
kıt’a ilm ü hâber mûcibince cihet-i karzdan on beş aded lirâ-yı Osmânî alacak hakkım
olub meblâğ-ı mezkûrun on adedini müteveffâ-yı merkûmdan hayâtında ahz-ü kabz
idüb meblâğ-ı mütebâki mezkûr kıbelü’l-edâ ve’l-îfâ ber-vech-i muharrer vefât
itmekle meblâğ-ı mütebâki-i mezkûr beş aded lirâ-yı Osmânîye’yi müteveffâ-yı
merkûmun tereke-i vafiyesinden olmak üzere müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle
vekîl-i mezbûr Ali Osmân Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ
iddikde. lede’s-su’âl vekîl-i mezbûr Ali Osmân Efendi dahi cevâbında müteveffâ-yı
merkûmun tereke-i vafiyesine bi’l-vekâle vaz-ı yedini verâset-i mezkûresini tav’a
ba’de’l-ikrâr müdde’î merkûmun ma-adâ müdde’âsını mübrez ilm ü hâberde mevzû
mührün mütevakki mûris mezbûrun mühri olunduğu ve mündericâtını külliyyen inkâr
itmekle müdde’î merkûm ber-vech-i muharrer müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda
muharrer olunduğu vechle Egeste Mahallesi ahâlîsinden Monlâ Osmânoğlu Dervîş
Ali bin Osmân ve Gündoğmuş Mahallesi’nden Dervîş Mehmedoğlu Câfer bin
Mehmed nâm kimesneler şehâdetleri ile ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı
mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları
mezkûr Egeste Mahallesi İmâmı Saraçzâde Osmân Efendi ibn-i Ömer ve Muhtar
Hâcı Alioğlu Hâcı Ali bin Mehmed ve Gündoğmuş Mahallesi İmâmı Efendi ibn-i
Salih ve Muhtar Güdicioğlu Abdurrahman bin İbrâhim nâm kimesnelerden sırran
ba’dehû Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Akdaşoğlu
Velîyyüddîn bin Hasan ve Gökçe Mahallesi ahâlîsinden Gerdanoğlu Hasan Efendi
ibn-i İsmâil nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-
şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-şer’î mûcibince mütebâki
41
müdde’âya mezkûr beş aded lirâ-yı Osmânîye’yi müteveffâ-yı merkûmun tereke-i
vafiyesinden olmak üzere müdde’î mezbûr Ömer’e halen edâ ve teslîme müvekkiltan-
ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Ali Osmân Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve
i’lâm olundu.Fi’l-yevmi’l-hâmis aşir min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete
ve elf.(SAHÎFE-2)
643/NUMRO-4
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîrîçün savb-ı şer’î enverden bi’l-
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi
ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde
merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi’nde vâki Boz
Hâcı Alizâde Ahmed Ağa ibn-i Ali’nin menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-
esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde Medîne-i mezbûre
mahallâtından Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in verâseti
zevcesi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman Ağa ile sulbîyye-i kebîre kızları Azîze
ve Emîne ve sulbîyye-i sagîre kızı Fâtıma ve sulbî kebîr oğlu Hâcı Ahmed ve sulbî
sagîr oğulları Abdurrahman ve Bekir’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr ba’de’t-
tahakkuk-i şer-i verese-i mezbûrundan olub ve ati kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-
esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe bint-i mezbûre Azîze meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda
zevc-i dahili mezbûr Ahmed Ağa mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb pederim
müteveffâ-yı merkûm Hâcı Süleymân Ağa’nın bi’l-cümle terekesinde hisse-i irsiyye-
i şer’îyyemi vaz-ı yed idenler vehmatından dolayı medyûnlar ile leh ve aleyhime vukû
bulmuş ve fi’mâba’d vukû olacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede
ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve
murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve
tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a
ve ikrâra ve emlâk ve arâzîlerini ifrâz ve taksîme ve semen ve bedel-i misilleri ile âhire
bey ve ferâğa ahz ü kabz bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-ı
mahsûs huzûrunda i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve
terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun
42
küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i
şer’îyye ile zevcim merkûm Ahmed Ağa’yı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde merkûm
Ahmed Ağa dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i
lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini vâki-
i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le
meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr eylediği ba’de’t-tenfîz mâ-vaka’a bi’t –taleb
ketb ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l aşir min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Değirmencizâde İzmirlizâde Çil İbrâhimzâde Şuyudzâde Ömer Ve
Hüseyin Efendi Yûsuf Efendi Hâcı Kâdir Ağa Efendi ibn-i gayrühüm
İbn-i Abdullah ibn-i Mustafâ ibn-i Hâcı Hüseyin Mehmed
Efendi
643/NUMRO-5
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Nakilci Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Katırcıoğlu Mustafâ Efendi ibn-i Mehmed Efendi bin Abdullah’ın sinn cüssesinin
bülûğa tahammülü olmağla âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Remzi meclis-
i şer’îmizde vakt-i sigârında ta’yîn olunan vâlidesi zâtı tâ’rîf-i (SAHÎFE-3) şer’î ile
mu’arrefe Atîke bint-i Hüseyin nâm Hâtûn’un muvâcehesinde Medîne-i mezbûre
Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi hazır olduğu halde hala ben
yirmi yaşımı mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve bülûğuma rüşdüm munzam olub bi’z-
zât kendi umûrumu ru’yete kâdir i’ânet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-i sigârında
müdîr müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ba-kassâm şer’îyye-i hisse-i irsiyyem olan bin
üç yüz on dört kurûş vâlidem vasîyye-i mezbûre ma’rifetiyle li’ecli’l-istirbâh Eytâm
Sandığına vaz idilmiş ve el-yevm sandık-ı mezkûrda mevcûd bulunmuş olmağla su’âl
olunub meblâğ-ı mezkûr halen bana edâ ve îfâya vâlidem vasîyye-i mezbûre ile müdîr
hazır-ı mûmâ-ileyh Mehmed Efendi dahi cevâblarında müdde’î merkûmun vakt-i
sigârında babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı
mezkûr bin üç yüz on dört kurûş li-ecli’l-irhâb ve’l-istirbâh Eytâm Sandığına vaz
43
olunduğunu bi’l-vesâye ve bi’l-me’mûriye tav’a ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î mezbûrun
ber-vech-i meşrûh rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmeleriyle müdde’î mezbûrdan
ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Medîne-i
mezbûre mahallâtından Karaman Mahallesi ahâlîsinden Çelikzâde Hamid Ağa ibn-
i Abdullah’ın Fakihpaşa Mahallesi ahâlîsinden Ahsenihavizâde Ahmed Efendi
ibn-i Hasan nâm kimesneler li’-ecli’ş-şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd
olundukda fi’l-hakîka işbu müdde’î mezbûr Remzi bin Mustafâ Efendi yirmi yaşına
mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve bülûğuna rüşdi munzam olub bi’z-zât kendi
umûrunu ru’yete muktedîr i’ânet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa bu vech üzere
şâhidiz ve şehâdet dâhi ederiz deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe
ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile şâhidân-ı mezbûrân usul-i
mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr
Karaman Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Ali Efendi ve Muhtar İsmâil
bin Hasan ve Fakihpaşa Mahallesi İmâmı Hâcı Osmânzâde Mehmed Efendi ibn-
i Osmân ve Muhtarı Bayrakdaroğlu Hâcı Hüseyin bin Ali nâm kimesnelerden
sırran ba’dehû her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Hâcı Kavasoğlu Kassab Şükrü
bin Hâcı Süleymân ve Sarızâde Macid Efendi ibn-i Mustafâ Efendi nâm
kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri
iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î merkûm Remzi’nin ber-vech-i muharrer
rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm vâlidesi mezbûrenin bi’l-vesâye hakk-ı nezaretinin
ref’iyle muceb ikrârıma Eytâm Sandığı’nda mahfûz hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı
müdde’âya mezkûr bin üç yüz on dört kurûş kendüsine halen edâ ve teslîme vasîyye-i
mezbûre ile müdîr hazır-ı mûmâ-ileyhden her birine tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
643/NUMRO-6
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi merkez livâ olan
Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken
bundan akdem vefât iden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin
Abdullah’ın ile’l-vefât (SAHÎFE-4) sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada
44
muharrerü’l-esâmî müslimîn hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde
müteveffâ-yı mûmâ-ileyh verâseti Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile sulbîyye-i
kebîre kızı Fahriye sulbî kebîr oğulları Hâsib ve Niyâzi Efendi ve sulbî sagîr oğulları
Mustafâ ve Ali’ye münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân
oldukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Mustafâ ve Ali’nin tesviye-i umûrlarına kıbel-i
şer’den bir vasî nasb ta’yîni lâzım ve mühim olmağın emanet ile ma’rûfe ve istikâmet
ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire idüğü zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârlarıyla inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık olan
sagîran-ı mezbûrânın vâlideleri olub zâtı müslim’i mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe
olan mezbûre Râbiâ Hâtûn sagîran-ı mezbûrân Mustafâ ve Ali’nin vakt-i rüşd ve
sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı mûmâ-ileyhden mevrus müntakil mâllarını
hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb
ta’yîn iddikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i
lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini ve
vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i
şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-
vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Bıyıkzâde Niyâzi Monlâzâde Aziz Beğ Hâcı Yûsuf Ağa Ve
Efendi ibn-i Hâcı ibn-i Ali Beğ ibn-i Abdullah gayrühüm
Ahmed Efendi
643/NUMRO-7
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi merkez livâ olan
Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken bundan
akdem vefât iden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin
Abdullah’ın ile’l-vefât sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-
esâmî müslimîn hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde müteveffâ-yı
mûmâ-ileyh verâseti zevcesi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed ile sulbîyye-i kebîre kızı
45
Fahriye ve sulbî kebîr oğulları Hâsib ve Niyâzi Efendiler ve sulbî sagîr oğulları
Mustafâ ve Ali’ye münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve
mütehakkık olduktan sonra zâtı kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât
mûmâ-ileyhim tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan zevc-i mezbûre Râbiâ kendi tarafından bi’l-
asâle ve bi’l-verâse ve sagîran-ı mezbûrânın bâ-hüccet-i şer’îyye vasî-i mansubeleri
olmağla bi’l-vesâye evladı mezbûr Niyâzi efendi ve zâtı mu’arrefe-i mezbûre
Fahriye’den her biri hazır oldukları halde meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda sadrî kebîr oğlu
mûmâ-ileyh Hâsib Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm
idüb mûrisim zevcim müteveffâ-yı mûmâ-ileyh menkûl ve gayr-i menkûl ism-i mal
ıtlak olunur bi’l-cümle terekesinden benimle vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrân ile
hazır-ı mezbûrân Niyâzi Efendi ve Fahriye’nin hisse-i irsiyyemizi vaz’ü’l-yed
olanlardan zimem-i nasda olan matlûbatından kezâlik benimle vasîleri olduğum
sagîran-ı mezbûrânın hisse-i irsiyyelerini medyûnlar zimmete (SAHÎFE-5) da’vâ bi’l-
cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş ve bâ’demâ vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu
mehâkim-i Şer’îyye ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret
kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen
ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve
muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve hacz ve icrâ
fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl
eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve hükm-i gıyabî talebine emlâk ve arâzîlerini
me’muri ma’rifetiyle ifrâz ve taksîme ve mahallinde teslîme musağ şer’an kanuniye
tevfik ve temîn ve bedel-i misilleri ile âhire bey ve ferâğa ahz ü kabz bi’l-cümle
makbûzâtını benimle hâzırân-ı mezbûrâna isal ve teslîme komisyon-ı mahsûs
huzûrunda i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ eytâm hakkında sulh evveli olduğu halde
sulhe âhiri tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya bi’l-asâle ve bi’l-vesâye
tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Hâsib
Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn eyledik didikde Mezbûrenin bi’l-cümle tekâdirini
hâzırân-ı mezbûrân harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Hâsib Efendi dahi ber-
vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi
edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde
ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ
46
takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Bıyıkzâde Niyâzi Monlâzâde Aziz Beğ Hâcı Yûsuf Ve
Efendi ibn-i Hâcı ibn-i Ali Beğ bin Abdullah gayrühüm
Ahmed Efendi
643/NUMRO-8
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi merkez livâ
olan Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Garb Mescidi Mahallesi
ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Çarkacızâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i
Ahmed bin Ahmed’in ile’l-vefât sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde
müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin verâseti zevcesi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman
Ağa ile sulbîyye-i kebîre kızları Azîze ve Emîne sulbîyye-i sagîre kızı Fâtıma ve sulbî
kebîr oğlu Hâcı Ahmed ve sulbî sagîr oğulları Abdurrahman ve Bekir’e münhasıra
olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sigâr-ı
mezbûrun Fâtıma ve Abdurrahman ve Bekir’in tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den
bir vasî nasb mühim olmağın emanet ile ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle
vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî
müslimîn ihbârlarıyla inde’ş-şer’î’l enver mütebeyyin sığar-ı mezbûrunun vâlideleri
olub zâtı müslimün-i mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan mezbûre Hâce Şerîfe
Hâtûn sığar-ı mezbûrun Fâtıma ve Abdurrahman ve Bekir’in rüşd ve sedâdlarına
değin babaları müteveffâ-yı mûmâ-ileyhden mevrus müntakil mâllarını hıfz u hirâset
ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn
eylediğinde ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i
lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâya ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini
ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i
şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-
vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu. (SAHÎFE-6) Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-
47
Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Evliyazâde Nabiz Kapusuzoğlu Meydanzâde Hâcı Ve
Abdurrahman bin Hasan Bin Ali Efendi ibn-i gayrühüm
Halil Feyzullah Abdullah
643/NUMRO-9
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-i
Âliyye’nin Ermeni Milleti nisvanından iken bundan akdem vefât iden Anna bint-i
Ohannes veledi Heci Artin’in sadrîyye-i sagîre kızları Agavni ve Tavlesya ve
Lusaber ve sadrî sagîr oğlu Oseb tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den mukâddema
vasî ta’yîn idilmiş olan müteveffât-ı mezbûre Anna’nın zevci Kirkor’un dahi
mu’ahher vukû vefâtına mebni siğar-ı mezbûrunun tesviye-i umûrlarına bir vasî nasb
lâzım ve mühim olmağın müstakim ve muktedîr idügi zeyl-i vesîkada muharrerü’l-
esâmî kesân ihbârları ve mensûb oldukları Kilise Cemiyeti tarafından mu’tî şehâdetine
mufâdıyla lede’ş-şer’î’l-enver zâhir ve nümâyân olan sigâr-ı merkûmunun da’ileri
vesîka-i merkûmeden işbu ba’isü’n-nemika oğlu Karabet veledi Ohannes sigâr-ı
merkûmun Agavni ve Tavlesya ve Lusaber vakt-i rüşd ve sedâdlarına vâlideleri
müteveffât mezbûreden mevrus müntakil mâlları hıfz u hirâset ve husûsat-ı sâ’irelerini
tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn olundukda ber-vech-i muharrer
vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya
ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-
sânî min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Papasyan Sagatel Vaparoğlu Mosis Vartiyan Heci Ve
Veledi Heci Karabet Veledi Kirkor Artin Ohannes gayrühüm
643/NUMRO-10
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Karaman Mahallesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile
48
mu’arrefe olan Ni’metullah bint-i Hüseyin nâm Hâtûn tarafından zikr-i âti hususda
taleb ü da’vâ ahz ü kabz vekîl-i müseccel şer’îsi Ni’metullah’ın eniştesi Süleymân
Efendi ibn-i Abdurrahman meclis-i şer’îmizde mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Terzi
Yûsufoğlu Süleymân Efendi ibn-i Yûsuf muvâcehesinde beş yüz kırık kurûş rayiç
memil bir beşi birlik altını ve beş yüz kurûş kıymetli iki cihar kanlı kilimi ve elli dört
kurûş kıymetli bir altın yüzük ve yüz iki kurûş kıymetli dokuz aded cedîd iblik gömlek
ve yüz seksen kurûş kıymetli bir yün memlu döşek ve bir yorgan ve bir yasdık ve yirmi
kurûş kıymetli iki münakkaş çevre ve üç kurûş kıymetli bir fincan tebsisi ve beş kurûş
kıymetli bir yelek ve dört kurûş kıymetli bir sele ve altı kurûş kıymetli iki peşkir ve
altmış kurûş kıymetli bir Acem şalı ve on beş kurûş kıymetli hırka ve altı kurûş
kıymetli lapçın ve beş kurûş kıymetli bir iç donu ve iki kurûş kıymetli gergef vafiyesi
on ikişer kurûşdan doksan altı kurûş kıymetli sekiz kıyye bukle min haysü’l-mucmu
bin beş yüz doksan sekiz kurûş kıymetli eşya ve kilim ve beşibirlik altınından her biri
müvekkilem mezbûrenin mâlı olduğu halde müdde-i bahâya zevc-i mutlakı mezbûr
Süleymân Efendi fuzuli bi-gayr-i hakk zabt ve el-yevm vaz’ü’l-yed olmağla su’âl
olunub eşya ve kilim ve beşibirlik altını mevcûd ise aynen ve müstehlike ise misil ve
kıymetleri olan meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr bin beş yüz doksan sekiz kurûş müvekkilem
mezbûre için halen bana edâ ve teslîme mezbûr Süleymân Efendi’ye tenbîh olunmak
matlûbumdur deyû bi’l-vekale da’vâ iddikde. lede’s-su’âl mezbûr Süleymân Efendi
dahi cevâbında müdde’î vekîl-i mezbûrun ber-vech-i meşrûh müdde’âsını külliyen
inkâr itmekle müdde’î vekîl-i mezbûr Süleymân Efendi’den ber-vech-i muharrer
müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden
Hatioğlu Abdurrahman Efendi ibn-i Ali ve mahalle-i mezbûreden İdrisoğlu
Mehmed Efendi ibn-i Ahmed ve Karamanoğlu (SAHÎFE-7) Mahallesi ahâlîsinden
Yakuboğlu Halil bin Hâcı Ahmed ve Karaman Mahallesi ahâlîsinden Karaca
Ahmed’in oğulları Ahmed ve Ali ibn-i Abdullah nâm kimesneleri ihzâr itmekle her
biri lede’l-istişhâd merkûm Fatıoğlu Abdurrahman Efendi bir beşibirlik altını ve iki
yüz kurûş kıymetli müsta’mel kilim müdde’îyye-i mezbûre Ni’metulllah Hâtûn’un
mâlı olub mezkûr altın ve kilim hin-i talâkda müdde’â-aleyh hazır-ı mezbûr Süleymân
Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede bulunduğuna ve merkûm
İdrisoğlu Mehmed Efendi dahi bir beşibirlik altını ve yüz kurûş kıymetli iki yün
memlu döşek ve yüz yirmi kurûş kıymetli iki yorgan ve kırk kurûş kıymetli bir yün
49
memlu yasdık ve dört yüz kurûş kıymetli iki aded kürt kilimi müdde’îyye-i mezbûre
Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkda mezbûre mezbûr Süleymân Efendi’nin
nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmda bulunduğuna ve Yakupoğlu Halil’de bir
beşibirlik altını ve beş yüz kırk kurûş kıymetli iki adet kilim ve iki yüz elli kurûş
kıymetli iki adet yün memlu döşek ve yüz kurûş kıymetli iki aded yorgan ve yirmi yedi
kurûş kıymetli bir lirâ çarkından masnu yüzük ve seksen kurûş kıymetli bir Acem şalı
müdde’îyye-i mezbûre Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkdan mezbûr Süleymân
Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede kaldığına ve merkûm Karaca
Ahmedoğlu Ali dahi bir beşibirlik altını ve yirmi yedi kurûş kıymetli lirâ çarkından
bir yüzük ve beş yüz kırk kurûş kıymetli iki aded kürt kilimi ve iki yüz elli kurûş iki
yün memlu döşek ve yüz yirmi kurûş kıymetli iki adet yorgan ve kırk kurûş kıymetli
iki adet yorgan ve kırk kurûş kıymetli iki adet yorgan ve kırk kurûş kıymetli bir Acem
şalı müdde’îyye-i mezbûre Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkda mezbûr Süleymân
Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede bulunduğuna ve merkûm
Karaca Ahmedoğlu bir beşibirlik altını ve seksen kurûş kıymetli bir Acem şalı ve beş
yüz kurûş kıymetli iki kürt kilimi ve üç yüz yirmi dört kurûş kıymetli iki yün memlu
döşek ve yüz yirmi kurûş kıymetli iki yorgan ve yirmi yedi kurûş kıymetli lirâ
çarkından bir yüzük müdde’îyye-i mezbûre Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkda
mezbûr Süleymân Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede
bulunduğuna şâhidim ve şehâdet iderim deyû ala-haddet bi’l-muvâcehe ber-nehc-i
şer’î edâ-yı şehâdet itmeleriyle şuhûd-ı mezbûrun usul-i mevzû’asına tatbîkan bâ-
varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Hâcı Mahmûd Mahallesi İmâmı
Abdurrahman Efendi ibn-i Ahmed ve Muhtarı Saraçzâde Osmân Ağa bin
Mehmed ve Karamanoğlu Mahallesi İmâmı Osmân Efendi ibn-i Ahmed ve
Muhtarı Tâhiroğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı Tâhir ve Karaman Mahallesi İmâmı
Bağcıoğlu Mehmed Efendi ibn-i Ali Efendi ve Muhtarı İsmâil bin Hasan nâm
kimesnelerden sırran ve ba’dehû Burmâlı Mahallesi ahâlîsinden Sınıkçıoğlu Musa
bin Mehmed ve Efecik Mahallesi ahâlîsinden İmâm oğlu Mustafâ bin Arif ve Hâcı
Nasuh Mahallesi ahâlîsinden Taşçıoğlu Abdurrahman bin Osmân nâm
kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri
iş’ar ve ihbâr olunmağın muadilenin ber-minval şehadatına nazaran müdde’î-bahâdan
bir beşibirlik altını ve beş yüz kurûş kıymetli iki kilim ve yirmi yedi kurûş kıymetli bir
50
lirâ çarkından yüzük hakkında Abdurrahman ve Mehmed Efendiler ile Ali ve
Ahmed ve Halil’in şehadat vakı’aları müdde’î-bahâya ve yekdiğerine lafzan ve mânen
muvafık ve mutâbık olunduğuna binâenaleyh mikdar-ı mezkûr hakkında nisab-ı
şehâdet mevcûd bulunduğuna ve diğer müdde’î-bahânın beyyinesinden müdde-i vekîl-
i mezbûr ihzâr-ı acz iderek taleb tahlîf olunduğuna mebni müdde’î-bahâdan altın
yüzük kıymetinin yirmi yedi kurûşdan fazla olmadığı ve diğer müfredâtı i’lâmda
muharrer meşhud-ı bahâdan hariç kaffe-i eşya ve münker-i bahânın hin-i talâkda
kendüsine kalmadığına dair teklif idilen yemîn üzere bir gergefi ma-adası hakkında
bi’l-muvâcehe ber-nehc-i şer’î müdde’â-aleyh mezbûr Süleymân Efendi tahlîf
olunmağın mûcibince ber-minval-i muharrer şuhûd-ı müstemianın şehâdetleri ile bir
beşibirlik altını ve iki kilim ve yirmi yedi kurûş kıymetli bir yüzüğü rayiç kıymet ve
bedeli bulunan cem’an lirâ yüz sekiz mecidi yirmi kurûş hesâbıyla bin altmış yedi
kurûş ve âhire ikrâr itmiş olduğu bir gergefi aynen mezbûr izâfetle vekîl-i mezbûr
Süleymân Efendi’ye hala edâ ve teslîme müdde’â-aleyh mezbûre bila-beyyine bi-
vech-i şer’î mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis
ve’l-işrîn min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-8)
643/NUMRO-11
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken bundan vefât iden Hâcı
Portakaloğlu Hâcı Yahyâ Efendi ibn-i Hâcı Süleymân bin Abdullah’ın verâset-i
sulbîyye-i kebîre kızları Hadîce ve Zehrâ ve Sulbî kebîr oğulları Hâcı Mehmed ve
İsmâil Efendi’ye münhasıra ba’dehû bint-i mezbûre Zehrâ dahi vefât idüb li-ebeveyn
kız-kârındaşı mezbûre Hadîce ve li-ebeveyn er-kârındaşları mezbûrân Hâcı Mehmed
ve İsmâil Efendi’ye münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-
şer’îyye otuz sehmden olub sihâm-ı mezbûreden altı sehmi Hadîce’ye ve on ikişer
sehmden cem’an yirmi dört sehmi mezbûrân Hâcı Mehmed ve İsmâil Efendi’ye
eylediği Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Yahyâ Mahallesi’nden Kedicioğlu
Hâcı Salih bin Hâcı Mehmed ve Akmescid Mahallesi ahâlîsinden Arif Ağa ibn-i
Abdi Ağa Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden Debbağoğlu Mehmed bin Ali nâm
kimesnelerin huzûr-ı sirâde ala-vech şehâde ihbârları ile tahakkuk itmeğin mûcibince
müteveffâ-yı evvel-i merkûmun bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükûd vâris-i
merkûmuna isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-şehr-i
51
Rei’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-12
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe
olan işbu ba’isetü’l-küttâb Kezbân Hâtûn ibnete Mehmed meclis-i şer’î enverde
bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb fi’l-asl Selanik vilâyeti ahâlîsinden
bulunan Murâd Çavuş yüz yirmi beş kurûş mehr tesmiyesiyle zevc-i dahilim olduğu
halde tarihi vesîkadan dört buçuk sene mukâddem benimle merkûmun firâşında hasıla
benden mütevellîde sulbîyye-i sagîre kızı Hanife’yi bilâ-nafaka vela münfik şer’î
bırakub tagayyüb iderek olunduğundan berü Dersaadet’in Fındıklı nâm mahalde
ikâmet itmekde yoğurt ve boza füruht itmekde bulunmuş olduğunu bu def’a istihbâr
olmamla tarihi merkûmdan berü cins-i nafakadan bir sene dahi irsâl itmediğine mebni
ben ve sagîre-i mezbûre Hanife el-hâlete hezihi nafaka ve kisveye eşedd-i ihtiyâçla
muhtâç olmamızla zevcim gaib ise Murâd Çavuş üzerine kıbel-i şer’den kadr-i ma’rûf
meblâğ farz u takdîr olmak matlûbumdur didikde Kezbân Hâtûn’un takrîr-i meşrûhu
hakikat-i hale ve vakı’a mutâbık zikr-i âti meblâğ kadr-i ma’rûf idüğü zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârları inde’ş-şer’î’l enver zâhir mütehakkık olmağın
gıbbe’t-tahlîf’ş-şer’î zevcim gaib mezbûr üzerine işbu tarihi vesîkadan itibaren
yevmiye birer kurûşdan mecidi yirmi hesâbıyla şehri altmış kurûş meblâğ farz u takdîr
olunub meblâğ-ı mefruz mezkûru kendüsiyle sagîre-i mezbûrenin nafaka ve kisve bahâ
ve sâ’ir levazım-ı zâruriyelerine harc u sarfa ve vakt-i hâcetde ahârdan istidâneye ve
kendi mâlından harc u sarfla ve inde’z-zâfer zevc-i gaib-i mezbûr emvâline rucû’a
mezbûre Kezbân Hâtûn’a kıbel-i şer’den izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb
olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Hâcı Bâkizâde Mehmed Araboğlu Şükrü Ve
Reşad Efendi ibn-i Muhiddin Efendi bin İbrâhim gayrühüm
643/NUMRO-13
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
52
Sâhib mahallâtından Nakilci Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha-i
metrûkesi Ni’metullah bint-i Murâd ile zevce-i mezbûreden mütevellîdler sulbîyye-
i kebîre kızları Hayrîye ve Fâtıma ve sulbîyye-i sagîre kızları Rahîme ve Ümmü
Seleme ve kendünden mukâddem vefât iden zevcesi Şerîfe bint-i Hasan Hüseyin’den
(SAHÎFE-9) mütevellîdler sulbîyye-i kebîre kızı Hadîce ve sulbî kebîr oğlu Sabrî’ye
münhasıra ba’dehû ibn-i mezbûr Sabrî dahi vefât idüb ve verâseti min-kabli’l-ümm-i
ceddesi Dudu bint-i Hâcı Ali ile li-ebeveyn kızkârındaşı mezbûre Hadîce li-eb
Kızkârındaşları mezbûrat Hayrîye ve Fâtıma ve Rahîme Ümmü Seleme ve li-
ebeveyn ammisi Ahmed’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve
mütehakkık oldukdan sonra sagîrtan-ı mezbûrtan Rahîme ve Ümmü Seleme’nin
tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den vasî nasb lâzım ve mühim olmağın emanet ile
ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire
idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân ihbârları ile tebeyyün iden sagîrtan-ı
mezbûrtanın vâlideleri olub zâtı kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn
tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan mezbûre Ni’metullah nâm Hâtûn sagîrtan-ı mezbûrtanın
vakt-i rüşd ve sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı evvel-i mezbûrdan mevrus
müntakil mâllarını hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i
şer’den vasî nasb ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi
kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-
vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-
sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Türkmenoğlu Vanlıoğlu İsa Efendizâde Ve
Abdullah bin Mustafâ bin Mehmed Beğ gayrühüm
Süleymân Ahmed ibn-i Bekir
643/NUMRO-14
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Mehmed Efendi ibn-i
Hüseyin Efendi tarafından Medîne-i mezbûrede vâki ma’a Kasım Paşa Abdurrahim
Mısrî Vakfı mütevellîsi Abdurrahman Ağa ibn-i İbrâhim aleyhine âhiren ikâme
53
eylediği da’vâsı üzerine müteaddid günlerde teblîğ idilen iki kıt’a davetiye ve birde
muhtirâdaki eyyamın hiç birisinde mütevellî-i mezbûr Abdurrahman Ağa davet-i
vakı’aya îcâbet itmelerine maziret-i şer’îyyesi bulunduğu takdîrde cânib-i şer’î şerifi
hâberdar eylemediğine ve tarafından bir vekîl-i şer’î dahi gönderilmemiş olduğuna ve
binâenaleyh müdde’î mûmâ-ileyh meclis-i şer’îmizde gıyâben fasl-ı ru’yet-i
muhâkeme idilmesini musırran taleb eylediğine müdde’â-aleyh mezbûr
Abdurrahman Ağa’nın mütemerrid ve mütevâri olduğu anlaşıldığına binâ’en taleb
vâki muvafık şer’î şerif müttehaza gönderildiğine mebni hukûkunu beray-ı muhâfaza-
i vekîl-i müsahhar ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Fazlızâde
Ahmed Efendi ibn-i Süleymân muvâcehesinde işbu ibrâz eylediğim bir kıt’a i’lâm
şer’î natîk olduğu vechle mahkeme-i hazıraya vakf-ı mezkûrdan cem’an yevmi uç
buçuk akçe ile iki cüz’-hanlık cihetine bâ-berât-ı âlîşan mutasarrıf olduğu mecâlis-i
idâre-i livâ kararı vechle mezkûr cüz’-hanlık vazifesi olan beheri yüz kurûşdan ol-
tarihe Kadar otuz dört babda müterâkim mebâliğin teslîmi hakkında mütevellî
müvekkil mûmâ-ileyh Abdurrahman aleyhimize ikâme eylediği da’vâ üzerine
cereyan iden muhâkeme-i şer’îyesinde îfâyı vazife iderek vazife-i muayyenemi
marrü’z-zikr ma’a Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî bi’l-beyyine isâbet ve vazife-i
mezkûre için vakf-ı mezkûrdan şehri kırk beş kurûşun i’ta idildiği müdde’â-aleyh
cânibinden ikrâr idilmeğin ciheteyn-i mezkûreteynin yevmi üç buçuk akçe vazife-i
muayyenesi bulunduğu ibrâz eylediğim berevât-ı âlîşan mukarinden tahakkuk itmeğin
mûcibince müdde’î bahâdan akl olunduğu anlaşılan yevmi uç buçuk akçeden ma’rul
beyân otuz dört babda müterâkim gayraz-ı müstevfi üç bin beş yüz yetmiş akçenin
evkâf-ı mezkûre hasılatından bana i’tası hususa-i usul-i şer’îyyesine tevfika bin üç yüz
yirmi dokuz senesi cümade’l-âhirenin üçüncü günü tarihinde tenbîh olunmuşdu i’lâm-
ı muhaki anha hükmüne adem-i kana’atle mahkum-u aleyh mütevellî mûmâ-ileyh
sikata olarak bazı güna i’tirazât-ı serd ü beyân iderek hükm-i mezkûrun istinâfen
tedkîkin istidâ itmiş olmağla netice-i tedkîkatda i’lâm-ı mezkûrun netice-i mâlı
müdde’â aleyh mezbûrun ber-vech-i muharrer vermiş olduğu mebâliğ-i şart vakfı
tezyid tarîkiyle olduğu mütehakkık ise tenbîh mezkûr-ı beyândan ibaret deyû bin üç
yüz yirmi dokuz senesi Şa’bani’l-mu’azzamının beşinci tarihiyle Fetvâhâne-i Ali’den
kuyud-ı mezkûrun sûret-i musaddıka-i zabt da’vâ tedkîkinden dahi hall
olunmadığından şu halde Fetvâhâne-i tahşiyesine nazaran (SAHÎFE-10) icrâ-yı
54
muhâkeme iktiza ideceği dahi bin üç yüz yirmi dokuz senesi Zi’l-kadeti’ş-şerîfesinin
dördüncü tarih ve on bin yedi yüz doksan bir numerolu tedkîkat-ı şer’îyeden emr ü
meşrûhat virilerek i’ade buyrulmuş olduğuna binâ’en mebâliğ-i mahkum-ı bahânın
şart-ı tezyid-i tarîkiyle i’ta eylediğini yani vazife-i kadimem olan yevmi üç buçuk
akçeye mukabil beher ay evvela kırk beş kurûş ve ba’dehû elli beşer kurûş ve hazım
ve tezyid ile mahiye yüz kurûşa bi’l-iblağ şehriyye galle-i vakf-ı mezkûrdan bana yüz
kurûş i’ta eylediğini ve evkâf-ı mezkûre hasılat-ı gallatının tezyid-i mezkûre kafiye
bulunduğu çünki evkâfı kadimesinden ma-adâ Zaviyesultan Mahallesi’nde kâ’in
Debbağlar Hamamı dimekle maruf Çifte Hamamı vakf-ı mezkûre akar olmak üzere
bundan akdem altı yüz küsur Osmânlı lirâsı bedel-i medfu ve makbûz mukâbelesinde
iştirâ ve vakf-ı mezkûr akaratına ilhak ve ilave eylediğine mebni vakf-ı mezbûr hasılat
ve gallatının ma-ziyadet mürtezika istihkâkının îfâsına kafiye bulunduğu ve ciheteyn-
i mezkûreteyne yevmi üç buçuk akçe vazife-i muayyenem ve gayraz-ı müstevfi
mütebâki üç bin beş yüz yetmiş akçe istihkam kaldığı beher sene için mütevellî-i
merkûmun mahalli evkâf idâresince muhasebesi ru’yet idilerek zir-i hakimu’ş-şer’î
evkâf me’muri ve mütevellî tarafından tasdîk idilen ve evkâf idâresinde mahfûz
bulunan muhasebe cedvellerinin celbi halinde hakikat-i hall tamamıyla tebeyyün ve
tahakkuk ideceği ve lede’l-hâce ber-minval-i meşrûh müdde’âmı şühud-ı şahsiye-i
adaletde ile isbata muhayye bulunduğumdan hükm-i sâbık-ı şer’îyenin tasdîk olunması
matlûbumdur deyû mazmunu takrîr meşrûhuna mutâbık i’lâm-ı mezkûru ibrâz ile
bade’d-da’vâ ve’l-istintak vekîl-i müsahhar-ı mûmâ-ileyh dahi cevâbında müdde’î
mezbûrun ber-minval-i meşrûh müdde’âsını ve mazmun i’lâm mübrez mezkûru
külliyen inkâr itmekle müdde’î mezbûr ber-minval-i meşrûh tezyid müdde’âsıyla
beyâna havâle olundukda müdde’î mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi ber-vech-i
meşrûh tezyid müdde’âsını tafsilat-ı zabt i’lâmda muharrer olduğu vechle Medîne-i
mezbûre mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Avcızâde Muhiddin
Efendi ibn-i Şeyh İsmâil Efendi ve Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden Kumluzâde
Salih bin Hâcı Abdullah nâm kimesneler şehâdetleri ile ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin
şâhida-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvel bâ-varaka-i mestûre mensûb
oldukları mezkûr Hâcı Mahmûd Mahallesi İmâmı kudüslüzâde Abdurrahman
Efendi ibn-i Ahmed Efendi ve Muhtarı Saraçzâde Osmân Ağa ibn-i Mehmed Ağa
ve Hâcı Yahyâ Mahallesi İmâmı Ekmekçioğlu Süleymân Efendi ibn-i Osmân ve
55
Muhtarı Mescioğlu Nûrî Efendi ibn-i Hâcı Abdullah nâm kimesneler sırran ve
ba’dehû Nurcu Mahallesi ahâlîsinden Tekzâde Hâcı Hasan Efendi ibn-i Hâcı
Hüseyin ve Sinanpaşa Mahallesi’nden Helvacı İzzet Ağa ibn-i Hüseyin Efendi ve
Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Boğazâde Hâcı Kâdir Ağa ibn-i Hâcı
Abdullah ve Bedrik Mahallesi’nden Emir Hamitoğlu Berber Mustafâ bin İsmâil
nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde
idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın ve mütevellî müvekkil-i merkûm Abdurrahman
Ağa’nın mahiyye virmiş olduğu müdde’î bahâ vakf-ı mezkûr şurutunın tezyidi
tarîkiyle müdde’î mezbûr i’ta eylediği ve ber-mucib vazife-i mamul bahâ mütevellî
mezbûrda bu cihetine salâhiyetdar bulunduğu tahakkuk itmeğin mûcibince hükm-i
evvel bade’t-tasdîk meblâğ-ı müdde’î bahâyı mezkûreyi vakf-ı mezkûr hasılat ve gallat
vafiyesinde olmak üzere müvekkile izâfetle müdde’î mezbûr ve edâ ve îfâ eylemesi
husûsi vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-15
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından (SAHÎFE-11) Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken bundan
akdem vefât iden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin
Abdullah’ın ber-vech-i ati vârisi olduğunu iddi’â iden Hâsib Efendi ibn-i el-mezbûr
Hâcı Nûrî Efendi meclis-i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Alioğlu
Mahallesi ahâlîsinden Ali Efendi ibn-i Ahmed muvâcehesinde müteveffâ-yı mûmâ-
ileyh Hâcı Nûrî Efendi pederim olub hin-i vefâtında verâseti zevcesi Râbiâ Hanım
ibnete Hâcı Mehmed ile sulbîyye-i kebîre kızı Fahriye Hanım ve sulbî kebîr oğulları
Niyâzi Efendi ve bana ve sulbî sagîr oğulları Mustafâ ve Ali’ye münhasıra tashîh-i
mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye yetmiş iki sehmden olub sihâm-ı
mezbûreden dokuz sehmi zevce-i mezbûre Râbiâ Hanım ve yedi sehmi mezbûre
Fahriye Hanım ve on dörder sehmden cem’an elli altı sehmi mezbûrun Niyâzi Efendi
ve bana ve Mustafâ ve Ali’ye isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak
âhiri olmamağla mûrisim pederim müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin mezbûr Ali Efendi
zimmetinde cihet-i karzdan otuz altı kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûru
kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir
sehmi mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden yedi kurûş halen bana edâ ve teslîme
56
mezbûr Ali Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr
Ali Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı mûmâ-ileyh zimmetinde
ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mezbûrun ber-
vech-i muharrer verâset-i müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Hâsib
Efendi ber-vech-i muharrer verâset-i mezkûre müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda
muharrer olduğu vechle sâlifü’l-beyân Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Arikzâde
Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi ve Helvacı İzzet ibn-i Monlâ Hüseyin
nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-
i mevzû’asına tatbîkan evvela bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr
Sinanpaşa Mahallesi İmâmı Carioğlu Hasan Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı
Bıdıkoğlu Hasan bin İsmâil nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye
adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr
Hâsib Efendi’nin ber-vech-i muharrer verâset-i müdde’âsına ba’de’l-hükm ala mucib-
i ikrâra meblâğ-ı müdde’âya mezkûr yedi kurûş ile müdde’â aleyh mezbûr Ali Efendi
ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr
lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-16
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Çavuşbaşı Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha-i
metrûkeleri Şerîfe bint-i Süleymân ve diğer Şerîfe bint-i Ömer ve vâlidesi Âyişe
bint-i Mustafâ nâm Hâtûnlar ile zevce-i mezbûre Şerîfe bint-i Ömer’den
mütevellîdleri sulbî kebîr oğulları Hüseyin ve Ali ve zevce-i mutlâkası Emîne bint-i
Osmân mütevellîdleri sulbî kebîr oğulları Hasan ve Mustafâ’ya münhasıra ve
ba’dehû ümmü mezbûre Âyişe dahi vefât idüb sadrîyye-i kebîre kızları Emîne ve
Havva ve oğlunun oğulları mezbûrun Hüseyin ve Ali ve Hasan ve Mustafâ’ya
münhasıra ve bâ’demâ ibn-i mezbûr Hasan dahi vefât idüb verâseti zevce-i menkûha-
i metrûkesi Ni’metullah bint-i Bekir ve vâlidesi mezbûre Emîne ve sulbîyye-i sagîre
kızı diğer Âyişe ve li-ebeveyn erkârındaşı merkûm Mustafâ’ya münhasıra ve ba’dehû
sagîre-i mezbûre iki Âyişe dahi vefât ibub verâset-i vâlidesi mezbûre Ni’metullah ve
li-ebeveyn ammisi mezbûr Mustafâ’ya münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-
hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye altı bin dokuz yüz on iki sehmden olub sehm-i
57
mezbûreden dört yüz otuz ikişer sehmden cem’an sekiz yüz altmış dört sehmi
zevcetan-ı mezbûretan Şerîfe ve diğer Şerîfe’ye ve bin üç yüz yirmi beşer (SAHÎFE-
12) sehmden kezâlik cem’an iki bin altı yüz kırk sehmi mezbûrân Hüseyin ve Ali’ye
iki bin otuz beş sehmi mezbûr Mustafâ’ya üç yüz seksen dörder sehmden kezâlik
cem’an yedi yüz altmış sekiz sehmi mezbûrtan Emîne’ye isâbet-i tahakkukundan
sonra verâset-i mezbûrundan zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan zevce-i mezbûre
Şerîfe meclis-i şer’îmizde zikr-i âti emlâka el-yevm vaz-ı yedi mütehakkık olan
mezbûrân Mustafâ ve Hüseyin muvâcehelerinde mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i
yemeni Eskici Deli Mehmed menzili ve yesâri Yağcı Neşet menzili ve arkası Halime
Hâtûn’a menzili cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi bir bab-
ı mülk menzil ve Medîne-i mezbûre haricinde Kaymaz Karı nâm mahalde vâki cânib-
i yemeni İsmâil Çavuşoğlu ve yesâri kır ve arkası Panterioğlu Mehmed tarlası ve
cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi bir bab-ı mülk-i koyun
ağılı ve Medîne-i mezbûre haricinde Erkmen Altı nâm mahalde vâki şarken Kahioğlu
Ali bağı ve şimalen ve garben tarîk ve cenûben Sarıoğlu bazen tarîk ile mahdûd
güruhu mülk iki dönüm mikdarı bir kıt’a bağdan her biri mûrisimiz ve zevcim
müteveffâ-yı evvel mezbûr mehmed’in ile’l-vefât müstakilen yedinde mâlı ve mülkü
olub ba’d-ı vefâta benimle mezbûrân Mustafâ ve Hüseyin verese-i mezbûre sâ’iresine
mevrus olmasının emlâk-ı muharrerat- mezkûrdan ber-tashîh mezkûr hisse-i irsiyyeme
isâbet iden dört yüz otuz iki sehm hisse-i şayiama merkûman müdâhale ve bi-gayri
hakk-ı zabt ve el-yevm vaz’ü’l-yed ider olmalarıyla su’âl olunub hisse-i şayiamdan
keff-i yed-birle vechle li-bâkiyyan bana teslîme merkûman Mustafâ ve Hüseyin’den
her birine tenbîh olunmak matlûbumdur deyû bi’l-asâle ve bi’l-verâse da’vâ itdikde
lede’s-su’âl mezbûrân Mustafâ ve Hüseyin dahi cevâblarında emlâk-ı muharrerat-ı
mezkûre mûrisleri müteveffâ-yı evvel-i merkûmun ile’l-vefât yedinde mâlları ve
mülkleri olduğunu ve ba’d-ı vefâta kendüleriyle verese-i mezbûresine mevrus
bulunduğunu ve vaz-ı yed itdiklerini tav’a ba’de’l-ikrâr lakin pederimiz vefât ideli on
yedi sene olduğundan da’vâda mürûr zaman vardır ve mâ-mafih pederimiz vefâtından
altı ay mukâddem mezbûreyi tatlik itmişdir deyû def’a tasaddi itmelerinde tafsilat-ı
zabt i’lâmda muharrer olunduğu vechle müdde’îyye-i mezbûre dahi lede’l-isticvab
zevcinin vukû vefâtı tam on beş sene olduğunu ve mâ-mafih miyanda iki def’a davası
mesbuk bulunduğunu ve müdde’â aleyhma ber-minval muharrer müdafa-i tezkar
58
eylediği müdde’âlarını inkâr itmekle bu babda ikâme-i beyyineden ihzâr acz iderek
talib-i tahlîf olmalarıyla müdde’îyye-i mezbûre ber-nehc-i şer’î müteveffâ-yı
mezbûrun vefâtından altı mah mukâddem kendüsini tatlik itmediğine dair bi’l-
muvâcehe tahlîf olunmağla müdde’â aleyhima müdde’îyye-i mezbûre Şerîfe’nin
müdde’î bahâdaki ber-tashîh hisse-i irsiyye-i şayiası bulunan dört yüz otuz iki sehmine
müdâhale itmeyeceklerine her biri tav’a ikrâr ve itiraf itmeğin mûcibince müdde’â
aleyhima mezbûrân ber-tashîh mezkûr müdde’î bahâ menzil ve koyun ağılı güruhu
mülk bağdan her birinde hisse-i şayiası müdde’îyye-i mezbûre bulunan dört yüz otuz
iki sehm hakkında merkûman Musafa ve Hüseyin ilzâm olundukları tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min Zi’l-hicceti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete
ve elf.
643/NUMRO-17
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Karaman Mahallesi ahâlîsinden olub Medîne-i mezbûreye tâbi
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’nde sâkin iken bundan akdem
vefât iden Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin’in verâseti
zevce-i menkûha-i metrûkesi Hâcer bint-i Ali vâlidesi Zeliha bint-i Abdullah ile
sulbî sagîr oğlu Osmân’a münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir
mütehakkık olduktan sonra Medîne-i mezbûre mahallâtından Egeste Mahallesi
ahâlîsinden Acemoğlu İbrâhim (SAHÎFE-13) bin Hüseyin meclis-i şer’îmizde
zevce-i mezbûre Hâcer ile ümm-i mezbûre Zeliha taraflarından ba-cihet-i şer’îyye
vekîlleri müteveffâ-yı merkûmun li-ebeveyn kârındaşı Abdulkâdir ibn-i el-mezbûr
Hâcı Osmân muvâcehesinde müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri müteveffâ-yı
merkûm Salih zimmetinde pirinç ve kahve semenlerinden olarak üç yüz doksan sekiz
buçuk kurûş alacak hakkım olub meblâğ-ı mezkûru bana kıbelü’l-edâ ve’l-îfâ ber-
vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûr üç yüz doksan sekiz buçuk kurûş
müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesinden olmak üzere hala bana edâ ve îfâya
müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Abdulkâdir’e tenbîh olunmak
matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Abdulkâdir dahi cevâbında
müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesine müvekkiltan-ı mezbûrtanın bi’l-asâle ve
bi’l-verâse vaziü’l-yed olduklarını tav’a ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î merkûm
İbrâhim’in ber-vech-i müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm İbrâhim
59
ber-vech-i meşrûh müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle
Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Çamuroğlu Ahmed bin Bekir ve Monlâ Bahşi
Mahallesi ahâlîsinden Helvacı Abdullah bin Hâcı Osmân nâm kimesneler
şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına
tatbîkan evvela bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Zaviyesultan
Mahallesi İmâmı Hasan Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Efendi ve Muhtarı Hâcı
Osmânoğlu Osmân bin Hâcı Osmân ve Monlâ Bahşi Mahallesi İmâmı Musa
amucazâde Ahmed Efendi ibn-i Mehmed Efendi ve Muhtarı Sağrıcıoğlu Mustafâ
bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ba’dehû Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden
Kameroğlu Hasan bin Mustafâ ve Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden Helvacı
Hâcı Câferoğlu Mustafâ bin Hâcı Ahmed nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen
lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-
şer’î mûcibince meblâğ-ı mezkûr üç yüz doksan sekiz buçuk kurûş vaziü’l-yed
oldukları müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesinde olmak üzere müvekkiltan-ı
mezbûrtana izâfetleriyle mezbûr Abdulkâdir’e tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi ve’l-işrîn min Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
643/NUMRO-18
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Surub Toros Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-
i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden iken bundan akdem fevt olan Abayi(?)oğlu
İsteban veledi Artin veledi İsteban veledi Atamik verâseti zevcesi Gülperi bint-i
Agop ile zevce-i mezbûre Gülperi nâm mezbûrdan mütevellîd sulbî sagîran oğlu
Kalos ve kendünden mukâddem vefât iden zevcesi Nazlı bint-i diğer Agop’dan
mütevellîdler sulbî kebîr oğulları Curik ve Karnik Agop’dan kezâlik kendünden
mukâddem vefât iden zevcesi Diruhi bint-i Boğos’dan mütevellîdleri sulbîyye-i
kebîre kızı Anya ve sulbî kebîr oğlu Takor münhasıra ve ba’dehû zevce-i mezbûre
Gülperi dahi vefât idüb verâset-i sadrî sagîr oğlu Kalos’a münhasıra ve ba’dehû ibn-
i mezbûr Karnik dahi vefât idüb verâseti zevcesi Diruhi bint-i Asadir ile sulbîyye-i
sagîre kızı Zaruhi ve li-ebeveyn erkârındaşları mezbûrân Curik ve Agop’a münhasıra
ve ba’dehû ibn-i mezbûr Agop dahi vefât idüb verâseti zevcesi Gireği bint-i diğer
Agop ile li-ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Curik’e münhasıra olduğu bil’l-ihbâr inde’ş-
60
şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Kalos ve
Zaruhi’yenin tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den bir vasî nasb lâzım ve mühim
olmağın müstakim ve muktedîr idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân
ihbârlarıyla ve mensûb oldukları Kilise Cemiyeti tarafından mu’tî şehâdetnâme
(SAHÎFE-14) mufâdıyla lede’ş-şer’î’l-enver zâhir ve tebeyyün olan sagîre-i mezbûre
Zaruhi’yenin li-ebeveyn ammisi ve sagîr-i mezbûr Kalos’un li-eb kârındaşı mezbûr
Curik sagîran-ı mezbûrânın vakt-i rüşd ve sedâdlarına değin müteveffâ-yı evvel
mezbûradan mevrus ve müntakil mâllarını hıfz u hirâset ve husûsat-ı mezkûrelerinin
tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn oldundukda ol-dahi ber-vech-i
muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ
ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-
yevmi’t-tâsi min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Heci oğlu Nazaret Corcalıoğlu Takafor Posodioğlu Ve
Veledi Karabet veledi Artin Avadis veledi gayrühüm
Ohannes
643/NUMRO-19
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden iken bundan vefât iden
Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin Abdullah’ın verâset-i zevcesi Emîne bint-i
Bekir ile sulbî kebîr oğulları Ali ve Arif ve Hüseyin’e münhasıra ba’dehû zevce-i
mezbûre Emîne dahi vefât idüb verâset-i sadrî kebîr oğulları mezbûrun Ali ve Arif ve
Hüseyin’e münhasıra ba’dehû ibn-i mezbûr Hüseyin dahi vefât idüb verâset-i zevcesi
Rahîme bint-i Mahmûd ile sulbî sagîr oğulları Halil ve Hüseyin’e münhasıra ve
ba’dehû mezbûr Rahîme dahi vefât idüb verâset-i zevc-i metruki Halil bin Abdullah
ile sulbî sagîr oğulları sagîran-ı mezbûrân Halil ve Hüseyin’e münhasıra olduğu bi’l-
ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Halil
ve Hüseyin’in tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den bir vasî nasb ta’yîni lâzım ve
mühim olmağın emanet ile ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûf ve her vechle vesâyet-i
uhdesinden gelmeğe kâdir idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn
ihbârlarıyla tebeyyün iden sagîran-ı mezbûrânın li-ebeveyn ammileri işbu ba’isü’l-
61
Küttâb mezbûr Ali sagîran-ı mezbûrân Halil ve Hüseyin’in vakt-i rüşd ve
sedâdlarına değin cedleri müteveffâ-yı evvel-i mezbûrdan mevrus müntakil mâllarını
hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb
ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i
lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t –taleb
ketb olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete
ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Mîrâsoğlu Mehmed Bekir Kadîoğlu Berber Sebiloğlu Ve
Bin Ahmed Hâcı Kamer bin Ali bin gayrühüm
Satılmış Mustafâ
643/NUMRO-20
Tafsilat-ı bi’l-ade muharrer iş bu i’lâmdaki hükm hakkında bir vefk-i şer’î
i’tiraz def-i takdîrde tarih teblîğinden on beş gün zarfında müracaat eylemesine aksi
sûretde hükm-i mezkûrun vecahi halini iktisab eyleyeceğine ve ba’dehû i’tirazın kabûl
idilmeyeceğine mütedâir müdde’â aleyha mezbûr Ni’metullah fi 27 Safer (1)330
tarihlü sûret-i katiyede teblîğ etdirilen ihtarnâmede muayyen müddetde mezbûre
tarafından asla müracaat vukû bulmamış binâenaleyh bir güna def-i dermeyân
idilmemiş olmağla bu babdaki usul-i müttehaza mûcibince i’lâm-ı mezkûr hükmünün
vecahi halini iktisab itdiğine fi’mâba’d vukû bulacak i’tiraz kabûl idilemeyeceğine
mebni hükm-i mezkûr tenfîzi iktiza eylediği tezyil kılındı. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min
şehr-i Rei’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-21
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi
ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde
merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi’nde kâ’in Boz
Hâcı (SAHÎFE-15) Alizâde Ahmed Ağa ibn-i Ali’nin menziline varub zeyl-i
vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde Medîne-
i mezbûre mahallâtından Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem
62
vefât iden Çarkacı Hâcı Ahmed Ağazâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin
Ahmed’in verâseti zevcesi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman Ağa ile sulbîyye-
i kebîre kızları Azîze ve Emîne ve sulbîyye-i sagîre kızı Fâtıma ve sulbî kebîr oğlu
Hâcı Ahmed ve sulbî sagîr oğulları Abdurrahman ve Bekir’e münhasıra olduğu bi’l-
ihbâr ba’de’t-tahakkuk-i şer-i verese-i mezbûrundan olub ve ati kezâlik zeyl-i
vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe bint-i mezbûre Emîne
meclis-i ma’kûd-ı mezkûrdan zevc-i dahili Abdullah Ağa ibn-i Hâcı Mehmed
mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb pederim müteveffâ-
yı merkûm Hâcı Süleymân Ağa’nın bi’l-cümle terekesinden ve vehmatını
medyûnlarından hisse-i irsiyye-i şer’îyyem hususatından leh ve aleyhime vukû bulmuş
fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve
murâfa’aya ve ifrâza ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ
ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya
vaz’a emlâk ve arâzîlerine taksîme ve semen ve bedel-i misilleri ile âhire bey ve ferâğa
ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-ı mahsûs huzûrunda
i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-
hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son
dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile
zevcim merkûm Abdullah’ı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde merkûm Abdullah dahi
ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye
hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-
ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb
âlâ-vukû’a inhâ takrîr eylediği ba’de’t-tenfîz mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu.
Fi’l yevmi’l aşir min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Değirmencizâde İzmirlizâde Çil İbrâhimzâde Şuyudzâde Ömer Ve
Hüseyin Efendi Yûsuf Efendi Hâcı Kâdir Ağa Efendi ibn-i gayrühüm
İbn-i Abdullah ibn-i Mustafâ ibn-i Hâcı Hüseyin Mehmed
63
Efendi
643/NUMRO-22
Der-devlet-i mekîne arz-ı dâ’î kemîneleridir
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Mahmarı Karyesi’nde vâki Câmi-i
Şerif’de vazife-i muayyene ile imâmet ve hitabet cihetlerine bin üç yüz yirmi yedi
senesi Cümade’l-âhiresinin on yedinci günü tarihiyle şeref-südûr iden berat-ı Alişan
mûcibince mutasarrıf olan Ali Efendi ibn-i Hüseyin sulbî kebîr oğlu Halil Efendi’yi
terk iderek vukû vefâtıyla yeri hali ve hidmet-i lâzimeleri mahlul ve muâttal idüğüne
binâ’en ve mûmâ-ileyh Halil Efendi ciheteyn-i mezkûreteynin uhdesine tevcihini
istid’â iddi’â itmekle bir gûna mani kanunisi bulunmadığı cihet-i askeriye
mazbatasıyla nüfus me’murluğunun (SAHÎFE-16) der-kenarından müsteban ale’l-
usul imtihânı bi’l-icrâ ciheteyn-i mezkûreteyni îfâya ehliyet ve istihkâkı dahi zâhir ve
nümâyân olmuş ve karye-i merkûme ahâlîsi tarafındanda intihâb kılınmış olmağla
ciheteyn-i mezkûreteynin pederi müteveffâ-yı mûmâ-ileyh mahlulünden olarak işbu
ba’isetü’l-arz mûmâ-ileyh Halil Efendi da’ileri uhdesine vazife-i muayyenesiyle
tevcih ve yedine bir kıt’a berat-ı Alişan sadâka ve ihsân buyurulması ricasıyla bi’l-
iltimâs pâye-i serîr-i â’lâ’ya arz-ı i’lâm olundu. El-emrü’l-men-lehü’l-emr. Fi’l-
yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-23
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Nerdibancızâde Hâcı Nûrî
Efendi ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Râbiâ bint-i Hâcı
Mehmed ile sulbîyye-i kebîre kızı Fahriye Hanım ve sulbî kebîr oğulları Niyâzi ve
Hâsib Efendiler ve sulbî sagîr oğulları Ali ve Mustafâ’ya münhasıra olduğu bi’l-
ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra Medîne-i mezbûre
mahallâtından Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Monlâzâde Feyzi Beğ ibn-i
Ahmed Ağa meclis-i şer’îmizde müteveffâ-yı mûmâ-ileyh tereke-i vafiyesine vaz-ı
yedleri mütehakkık olan sagîran-ı mezbûrân tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den
mansube vasîleri ve vâlideleri zevce-i mezbûre Râbiâ Hanım ile mezbûrun Fahriye
ve Niyâzi taraflarından husûmet ve redd-i cevâba bi’l-asâle ve bi’l-verâse ve bi’l-
64
vesâye vekîl-i müseccel-i şer’îyyeleri ibn-i mezbûr Hâsib Efendi muvâcehesinde bin
üç yüz yirmi altı senesi tarihinde müteveffâ-yı merkûm Hâcı Nûrî Efendi ile
müştereken iltizâm itmiş olduğumuz Paşa ve Tazlar Karyelerinde istîfâ idilen a’şar
bedelatından dolayı müteveffâ-yı mûmâ-ileyh mahzar şuhûd da ru’yet idilen muhasebe
neticesinde zuhûr iden ve müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin bedel-i iltizâm res-i maldan
olarak zimmetinde kalan sîm-i mecîdîye on dokuz kurûş hesâbıyla otuz dört bin yüz
on yedi kurûş alacak hakkıma müteveffâ-yı mûmâ-ileyh Hâcı Nûrî Efendi bana
kıbelü’l-edâ ve’l-îfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûr vaziü’l-yed
oldukları müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin tereke-i vafiyesinde olmak üzere hala bana edâ
ve îfâya mûmâ-ileyh Hâsib Efendi’ye bi’l-asâle ve bi’l-vekale tenbîh olunmak
matlûbumdur deyû ba’de’l-da’vâ ve’l-istintak vekîl mûmâ-ileyh Hâsib Efendi dahi
cevâbında pederi müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin tereke-i vafiyesine bi’l-asâle ve bi’l-
vekale vaz-ı yedini ve mûrisleri müteveffâ-yı mumu-ileyhin a’şar-ı mezkûre müşterek
olduklarını tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mûmâ-ileyh ber-vech-i muharrer deyn
müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î mûmâ-ileyh ber-vech-i meşrûh deyn-i
mezkûr müdde’âsını tafsilat-ı zabt i’lâmda muharrer olduğu vechle Zaviyesultan
Mahallesi ahâlîsinden Monlâzâde Beğ ibn-i Rızâ Beğ ve Nakilci Mahallesi
ahâlîsinden Şeftalizâde Sabrî Efendi ibn-i Şükrü Beğ nâm kimesneler şehâdetleriyle
ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen
bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları sâlifü’l-beyân Zaviyesultan Mahallesi İmâmı
Hasan Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Efendi ve Muhtarı Hâcı Osmânoğlu Osmân bin
Hâcı Osmân ve Nakilci Mahallesi İmâmı Halil Efendi ibn-i Ömer ve Muhtarı
Hâcı Abdullahoğlu Ali bin Ahmed nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Kurtoğlu
İbrâhim bin Hâcı Süleymân ve Bedestencioğlu Lütfi Efendi ibn-i İbrâhim nâm
kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri
iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-şer’î mûcibince meblâğ-ı müdde’âya mezkûr
(SAHÎFE-17) otuz dört bin yüz müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin tereke-i vafiyesinde
olmak üzere müdde’î mûmâ-ileyh Feyzullah Beğ’e hala edâ ve îfâya mûmâ-ileyh
Hâsib Efendi ile bi’l-asâle ve bi’i-vekale ba’de’t-tenbîh-i ziyade on yedi kurûş
hakkında müdde’â aleyh mezbûreyi vech-i şer’î mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve
i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
65
643/NUMRO-24
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sibsin Karyesi’nde sâkine zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe Neslihân bint-
i nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde mezbûrenin kâ’in pederi karye-i mezbûre ahâlîsinden
Berberoğlu Ali bin Osmân muvâcehesinde zevc-i dahilim olub sâlifü’l-beyân Sibsin
Karyesi ahâlîsinde Berberoğlu Hasan bin Ali bin Osmân tarih-i i’lâmdan dört sene
mukâddem Asâkîr-i Osmânîye’ye sevk olunmuşdur merkûm Hasan Yedinci Orduyu
Osmânîye’de hidmet-i askeriyesini îfâ itmekte iken bin üç yüz yirmi dört senesi
kanun-i evvel’in yirmi ikinci günü Yemen Vilâyeti dâhilinde Hedide Sancağına tâbi
Cebeloğlu Kal’âsında ecel-i mev’ûduyla vefât idüb verâseti benimle babası mezbûr
Ali ve vâlidesi Ümmü Gülsüm bint-i Osmân’a münhasıra ba’dehû mezbûr Ümmü
Gülsüm dahi vefât idüb verâseti zevc-i metruki mezbûr Ali sadrî kebîr oğulları Osmân
ve İsmâil’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-
şer’îyye kırk sekiz sehmden olub sehm-i mezbûrdan on iki sehmi bana ve yirmi iki
sehmi hazır-ı mezbûr Ali’ye ve altışar sehmden cem’an on iki sehmi mezbûrân Osmân
ve İsmâil’e isâbet itdiğine ve bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri
olmadığına binâ’en mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı mezbûrun kırk sekiz kurûş
kıymetli bir basma fiyon sâati mâlı olub ba’d-ı vefâta benimle hazır-ı mezbûr Ali ve
mezbûrân Osmân ve İsmâil’e mevrus olmağla semen meblâğ-ı mezkûrdan ber-tashîh
mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on iki kurûş halen bana edâ ve teslîme mezbûr
Ali’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Ali dahi
cevâbında kırk sekiz kurûş kıymetli bir basma fiyon sâati oğlu mezbûr Hasan’ın mâlı
olmak üzere el-yevm vaz-ı yedini tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûrenin
ber-vech-i muharrer vefât müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre
Neslihân Hâtûn ber-vech-i meşrûh vefât müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer
olunduğu vechle Halimuğru Karyesi ahâlîsinden Emiroğlu Şükrü bin Halil ve
Çavuşbaşı Mahallesi ahâlîsinden Mısırlıoğlu Mehmed bin Ali nâm kimesneler
şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına
tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Halimuğru Karyesi
İmâmı Mehmed Niyâzi Efendi ibn-i Ahmed ve Muhtarı Araboğlu İbrâhim bin
İsmâil ve Çavuşbaşı Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı
Cemaloğlu Hâcı Ömer bin Hâcı Bekir nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri
66
Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Telekzâde Hasan Efendi ibn-i Hâcı İsmâil ve Hâcı
Hasanoğlu Ekmekci Salih bin Hâcı Hasan nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen
lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın şâhidân-ı
(SAHÎFE-18) mezbûrân şehâdetlerinde kazib olmadıklarına dair tahlîf dahi idilmeğin
mûcibince merkûm Hasan’ın tarih-i mezkûrda vefâtına ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra
meblâğ-ı mezkûr on iki kurûş ile müdde’â-aleyh mezbûr iltizâm olunduğu tescîl ve
i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
643/NUMRO-25
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Susuz Karyesi’nde vâki Câmi-i Şerif’in ta’mir ve termimiyle kanadiline
meşruta nükûd mevkufesinin ru’yet ve idâre ider mütevellîsi bulunmadığı cihetle
evkâf-ı mezkûre umûrunu hüsn-i ru’yet ve idâreye muktedîr bir mütevellî nasb ve
ta’yîn olması hususu karye-i mezbûre ahâlîsi tarafından ba-istidâ îfâde ve müracaat
olunması huzûr-ı şer’a gelerek istidâyı mezkûr mal ve mündericâtını şîfâhen dahi takrîr
ve teyid ve tasdîk eylemiş olduklarına binâ’en evkâf-ı mezkûre umûrunu ru’yete bir
mütevellî ta’yîni lâzım gelmeğin karye-i mezbûre ahâlîsinden ahâlî-i mezkûrenin
intihâb gerdesi bulunan işbu ba’isü’l-küttâb Mutasarrıfoğlu Ahmed Efendi ibn-i
İbrâhim her vechle müstakim ve tevliyet mezkûre uhdesinden gelmeğe kâdir idüğü
zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn meclis-i şer’de ala tarîki’ş-şehâde îfâde
ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince mûmâ-ileyh Ahmed Efendi evkâf-ı mezkûre
nükûd ve mevkufe ve umûr-ı sâ’ire-i lâzımesinin tesviye ve ru’yetine kıbel-i şer’den
mütevellî nasb ve ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer tevliyet-i mezkûreyi
kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-
vaka’a bi’t –taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Mum Humarcızâde Havva Yûsuf Ayan İmâm Eyyûb Ve
Yakmaz Şükrü oğlu oğlu oğlu oğlu oğlu gayrühüm
Oğlu Efendi Hüseyin Yûsuf Mehmed Halil Hâcı
67
İbrâhim ibn-i Çavuş bin bin bin Hüseyin
Bin Hüseyin bin Mehmed İsmâil Bekir bin
Mehmed Ali Eyyûb
Osmân
Karabacakoğlu İsmâil Karye-i mezbûreden Avcı Ahmed
Bin Süleymân oğlu Ahmed Efendi ibn-i Mustafâ
643/NUMRO-26
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-
i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr
Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Câmi-
i Kebîr Mahallesi’nde vâki Çopuroğlu Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed’in menziline
varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî
itdikde mezbûr Arif Efendi’nin zevcesi olub zâtı kesân merkûman tâ’rîfleriyle
mu’arrefe Esmâ Hâtûn bint-i Hâcı Ahmed meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda zevc-i dahili
mezbûr Arif Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb mûrisim pederim
müteveffâ Köse kethüdazâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Musa’nın (SAHÎFE-19)
terekesine vaz’ü’l-yed idenler ve zemmatından dolayı medyûnlarıyla hisse-i irsiyye-i
şer’îyyem hususatında bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû
olacakde’âvînin a’id olduğu mehâkim-i Şer’îyye ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk
ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve
istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama
müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine
teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i
icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîlerini ifrâz ve taksîme âhire bey ve ferâğa ve kabz
semen-i bedele ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-ı mahsûs
huzûrunda i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve
azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini
son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile
zevcim mezbûr Arif Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mezbûr Arif Efendi
68
dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye
hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh
mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb ala-
vukû’a takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâmin min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Hâcı Abidoğlu Niyâzi Efendi Kara Köseoğlu Bekir Ve
İbn-i Abdullah Efendi bin Hâcı Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-27
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât
iden Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş bin Yahyâ’nın sulbî oğulları olub sinn
cüssesinin bülûğa tahammülü bulunub ber-vech-i ati âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu
iddi’â iden Hakkı meclis-i şer’îmizde husûmet-i rey olunan Medîne-i mezbûre Eytâm
Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi muvâcehesinde hala ben yirmi yaşımı
mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve bülûğuma rüşdüm munzam olub bi’z-zât kendi
umûrumu ru’yete muktedîr ve i’ânet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-i sigârımda
pederim müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus hisse-i irsiyyem olan iki bin yedi yüz elli bir
kurûş yirmi para li’ecli’l-istirbâh Eytâm Sandığına vaz olunub müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi bi’l-me’mûriye vaz-ı yed ider olmağla su’âl olunub meblâğ-ı mezkûr
halen bana edâ ve teslîme müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye tenbîh olunmak
matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi dahi
cevâbında müdde’î merkûmun vakt-i sigârına pederi müteveffâ-yı merkûmdan mevrus
hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı mezkûr li’ecli’l-irbah Eytâm Sandığına vaz olunduğu
tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mezbûrun ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsını
külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Hakkı’dan ber-vech-i muharrer rüşd
müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Medîne-i mezbûre mahallâtından Arab
Mescidi Mahallesi ahâlîsinden Kadîoğlu Ahmed bin Sadık ve Mecîdiye Mahallesi
ahâlîsinden (SAHÎFE-20) Hancıoğlu Mehmed Ali ibn-i Mehmed Çavuş nâm
kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-
69
hakîka işbu müdde’î merkûm Hakkı bin Mehmed Çavuş bin İbiş hala yirmi yaşını
mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd buluğüna rüşdi munzam olub bi’z-zât kendi umûrumu
ru’yet-i muktedîr ve i’ânet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa bu vech üzere şâhidiz
ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l-muvâcehe ber-
nehc-i şer’î edâ ve şehâdet-i şer’îyye itmeleriyle şâhidân-ı mezbûrân usul-i
mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları sâlifü’l-beyân
Arab Mescidi Mahallesi İmâmı İbrâhim Efendi ibn-i Veliyüddin ve Muhtarı
Bâkioğlu İsmâil bin Hâcı Hüseyin ve Mecîdiye Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi
ibn-i Mustafâ ve Muhtarı Samizâde Hasan Efendi ibn-i Mehmed nâm
kimesnelerden sırran ba’dehû Nurcu Mahallesi ahâlîsinden Osetlioğlu
Abdurrahman bin Mustafâ ve Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden Kameroğlu
Hasan Çavuş ibn-i Mustafâ nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye
adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î merkûm
Hakkı’nın rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm meblâğ-ı müdde’âya mezkûr iki bin yedi
yüz elli bir kurûş yirmi parayı müdde’î merkûm Hakkı’ya halen edâ ve teslîme müdîr
mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-
sâlis aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-28
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden Medîne-i mezbûreye tâbi
Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’nde sâkin iken bundan akdem
vefât iden Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin verâseti
zevce-i menkûha’sı Hâcer bint-i Abdullah ve vâlidesi Zeliha bint-i Abdullah ve
sulbî sagîr oğlu Osmân’a münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir
mütehakkık olduktan sonra bin üç yüz otuz senesi Muhârremi’l harâmın yirmi yedinci
günü tarihiyle müverrah İzmir Naibi Abdülhamit Rafi imza ve mührü ve zahri istinaf
hukûk dairesi azaları tarafından mahtum ve mazmunu şayan ihtiyac bir kıt’a hüccet-i
şer’îyye mûcibince Aydın vilâyeti’nin merkezi bulunan Medîne-i İzmir’in
Peştemalcılar Başında kâ’in Teb’a-i Devlet-i Âliyye’den tüccardan Onnik Efendi
Eğyazaryan veledi Mardiros tarafından zikr-i âti hususda taleb ü da’vâ ve ahz ü
kabza vekîli şahsi mu’arref Hâcı Sofi Edvaryan Efendi veledi Karabet meclis-i
şer’îmizde müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vafiyesine vaz-ı yedi mütehakkık olan
70
mezbûrtan Hâcer ve Zeliha taraflarından vekîl-i müseccel-i şer’îyyeleri müteveffâ-yı
merkûmun beraderi Abdulkâdir muvâcehesinde işbu yedimde olub meclis-i şer’e
ibrâz eylediğim bin üç yüz yirmi yedi senesi Ağustosu’nun on ikinci günü tarihiyle
müverrah müteveffâ-yı merkûmun mühr ile mahtum bir kıt’a sened adi mûcibince
müvekkilim mûmâ-ileyhin müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde ve mal-ı fatura
Esmânından dolayı elli sekiz lirâ-yı Osmânî cünd(?) ta’bîr olunur on dokuz kurûş
alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûr müvekkiltan-ı mezbûrtan Hâcer ve Zeliha’nın
mûrisleri (SAHÎFE-21) müteveffâ-yı merkûm müvekkilim mûmâ-ileyh kıbelü’l-edâ
ve’l-îfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûr mütevaffa-yı merkûmun
tereke-i vafiyesinde olmak üzere müvekkilim mûmâ-ileyh içün halen bana edâ ve îfâya
müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Abdulkâdir’e tenbîh olunmak bi’l-
vekale matlûbumdur deyû mazmunu takrîr meşrûhuna muvafık ve tarih-i mezkûr ile
müverrah bir kıt’a sened ibrâz ve iraesiyle da’vâ itdikde lede’s-su’âl vekîl-i mezbûr
Abdulkâdir dahi cevâbında müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri müteveffâ-yı
merkûmun tereke-i vafiyesine bi’l-verâse bi’l-asâle ve bi’l-vekale vaz-ı yedini tav’a
ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î vekîl-i merkûmun ber-vech-i meşrûh müdde’âsını
tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle Karakâtib Mahallesi ahâlîsinden
Emîn Hocaoğlu Mehmed Efendi ibn-i Emîn ve Arab Mescidi Mahallesi
ahâlîsinden Kadîoğlu Mehmed bin Sadık nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i
şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-
i mestûre mezkûr Arab Mescidi Mahallesi İmâmı Hamamcıoğlu İbahim Efendi
ibn-i Velîyyüddîn ve Muhtarı Bâkioğlu İsmâil bin Hâcı Hüseyin ve Karakâtib
Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Süleymân ve Muhtarı Cemaloğlu Mehmed
bin Ali nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden
Kedicioğlu Hâcı Salih bin Hâcı Mehmed ve Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden
Manav Hâcı İzzet oğlu İzzet bin Hüseyin nâm kimesnelerden merkûm Kadîoğlu
Mehmed’in cânibde ve diğer Emîn Hocaoğlu Mehmed Efendi’nin tegayyüb itmiş
olduğuna mebni zât ve künyesine arîfân olduklarını bi’l-beyân merkûmun gıyabında
âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın müdde’î
müvekkil-i merkûm Onnik Efendi’nin ber-nehc-i şer’î istihzâren tahlîfi lâzım
geldiğine ve vekîl-i müdde’î merkûmlara işbu mahkemeye müvekkilinin ihzârı
müteassir bulunduğunu ityân eylediğine binâen huzûr ve talebi lâzım olmadığına
71
mebni teshilen li-musallaha tahlîfinin icrâsı hususu bin üç yüz otuz senesi saferi’l-
hayrının on altıncı günü tarih ve iki yüz otuz beş numerolu tahrîratla İzmir merkezi
niyabetine iş’ar idilmiş niyabet-i mezkûreden tahlîfinin icrâ idildiği mah-ı mezbûrun
yirmi yedinci tarihlü mezkûreye zahriye idilerek i’ade olunmuş binâenaleyh müdde’î
asıl mezbûr istihzâren tahlîf idilmiş olmağın mûcibince meblâğ-ı müdde’âya elli sekiz
lirâ-yı Osmânî ile on dokuz kurûş bi’l-vekale vaziü’l-yed bulunduğu mûris müteveffâ-
yı merkûmun tereke-i vafiyesinden olmak üzere merkûm Eğyazaryan Onnik
Efendi’ye izâfetle vekîl-i mezbûr Hâcı Sofi Edvaryan Efendi’ye halen edâ ve îfâ
itmek üzere müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr kâdir’e tenbîh olunduğu
tescîl ve i’lâm olundu fi’l-yevmi’l aşir min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-29
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Umûrca nâm diğer Mecîdiye Karyesi ahâlîsinden Hâcı Rüstemoğlu
Tâhir bin Hâcı Rüstem her biri karye-i mezbûre ahâlîsinden olub zâtları tâ’rîf-i şer’î
ile mu’arrefler olan Mustafâoğlu Mazlum Bin Mustafâ ve Rüstem oğlu Mustafâ
bin Rüstem ve Ahmedoğlu Bekir bin Ahmed ve Mehmed oğlu Hasan bin Mehmed
ve Mehmedoğlu İshak bin Mehmed ve Bayramoğlu Osmân bin Bayram ve
Hasanoğlu Mümin bin Hasan nâm kimesneler hazır oldukları halde meclis-i şer’î
enverde Vükelâ-yı De’âvîden Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan Efendi
mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm (SAHÎFE-22) ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb benimle
hazırun-ı mezbûrunun leh ve aleyhimize vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-
cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin
hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten
ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve
muhâsamave müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı
hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme
istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve ahz ü kabza ve lede’l-iktizâ sulh ve
ibrâya ve ikrâra ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya ben ve
hazırun-ı mezbûrundan her birimiz tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i
şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i
72
mezbûrun bi’l cümle tekaririni harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Ahmed Efendi
dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-
hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î
mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-
sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Kumartaş Karyesi’nden Acemoğlu Hasan Ve
Amucaoğlu Velîyyüddîn bin Hüseyin gayrühüm
643/NUMRO-30
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Nasuh Mahallesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Şerîfe bint-i Ahmed nâm Hâtûn
meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Helvacızâde İsmâil Efendi ibn-i Murâd
mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb Dam Dülğer
Bekiroğlu Arif bin Bekir’in bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-i şer’îyyemi
vaziü’l-yed idenlerden a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin
hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten
ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ahz ü kabz
muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına
tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine
takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîleri ifrâz ve
taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh İsmâil
Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh İsmâil Efendi dahi ber-vech-
i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ
ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–
taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
73
Medli Mahallesi’nden Rüstemoğlu Mustafâ Çavuş Ve
bin Abdullahoğlu İbrâhim Yakub bin Yakub gayrühüm
(SAHÎFE-23)
643/NUMRO-31
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez
livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Surub Toros Mahallesi
mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden
Kürekciyan Kirkor veledi Abraham’ın ile’l-vefât sâkin olduğu menziline varub
zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî
itdikde şahsi kesân merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Serpuhi bint-i el-mezbûr
Abraham meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb pederim
müteveffâ-yı merkûm Abraham Ağa’nın bi’l-cümle Ağa’nın terekesinden hisse-i
irsiyyemi a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve
cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen
ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve
müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine
teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya
vaz’a Karahisar ve Bolvadin Kazâsına tâbi Dişli Karyesi’nde vâki bi’l-cümle emlâk
ve arâzîlerini ifrâz ve taksîme âhire bey ve feragana ve komisyon-ı mahsûs huzûrunda
i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve ahz ü kabza kaffen makbûzâtını bana
irsâl ve îsâle ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan
vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile Hâcı Murâd Mahallesi
mütemekkinlerinden ve teb’a-i müşârun-ileyhden Arakilyan Kirkor veledi Arakil’i
kabûlüne mevkufen vekîl nasb ta’yîn eyledim didiğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh
mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-
vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ
olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
74
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Kürekciyan Torosiyan Hannikoğlu Tokatlıyan Nişan Ve
Kigorok Agop Heci İsteban veledi gayrühüm
Veledi Abraham veledi Kirkor veledi Ohan Kirkor
643/NUMRO-32
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Balçıkhisar Karyesi ahâlîsinden
Dorukluoğlu İsmâil kârındaşı Ahmed ibn-i Hâcı İbrâhim ve birâderzâdeleri Hâcı
Yûsuf bin el-mezbûr Hâcı Mustafâ mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i
ani’l-merâm idüb karye-i mezbûrede sâkine Fâtıma bint-i el-mezbûr Hâcı
İbrâhim’in aleyhimizde ikâme eylediği irs da’vâsıyla bi’l-cümle leh ve aleyhimizde
vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i
şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-
i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen
ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve
ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i
gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve ahz ü kabza ve
bi’l-cümle makbûzâtını benimle hâzırân-ı mezbûrâna isal ve teslîme ve istid’â ve
levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve ikrâra ve âhiri
dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan (SAHÎFE-24) umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan
hazırun-ı mezbûrundan her birimiz vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile
merkûm Yûsuf Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i merkûmun kaffe-
i tekaririni hâzırân-ı mezbûrândan her biri harfiyen ikrâr ve tasdîk ve merkûm Hâcı
Yûsuf dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimelerini
kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîk ve’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l hâdî aşer min-Saferi’l-
hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve
75
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-33
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât
iden Âyişe bint-i Mustafâ bin Mehmed’in ber-vech-i ati vârisi olduğunu iddi’â iden
mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Vanlıoğlu Mustafâ bin Ahmed meclis-i şer’îmizde
mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Kazgancıoğlu Mehmed bin Mehmed muvâcehesinde
müteveffât mezbûre Âyişe min kıbeli’l-eb ceddem olub hin-i vefâtında verâseti evlad-
ı kibârı Şerîfe ve Hanife ve İbrâhim ve Mehmed’e münhasıra ba’dehû mezbûr
İbrâhim dahi vefât idüb verâseti li-ebeveyn kız- kârındaşı mezbûre Şerîfe ve li-
ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Ahmed’e münhasıra ba’dehû mezbûr Ahmed dahi vefât
idüb verâseti zevcesi Akile bint-i İbrâhim ile kebîre kızı diğer Âyişe ve kebîr oğulları
benimle kârındaşım Bekir’e münhasıra ve ba’dehû mezbûr Mehmed dahi vefât idüb
verâseti zevcesi Hadîce bint-i Ali ile kebîr oğulları İsmâil ve İbrâhim’e münhasıra
ba’dehû mezbûre Akile dahi vefât idüb verâseti kızı mezbûre Âyişe ve kebîr oğulları
olmamızla benimle mezbûr Bekir’e münhasıra ve bâ’demâ mezbûr Şerîfe dahi vefât
idüb verâseti li-ebeveyn er- kârındaşı oğlu mezbûr Ali ve diğer li-ebeveyn er-kârındaşı
oğulları olduğumuz cihetle bana ve mezbûr Bekir’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i
mîrâsıları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye sekiz bin altı yüz kırk sehmden olub
sihâm-ı mezbûreden üç yüz altmış sehmi mezbûr Ali’ye beş yüz dört sehmi mezbûre
Âyişe’ye ve bin altı yüz kırk sehmi mezbûr Ali’ye ve yedi yüz altmış sekiz sehmi
mezbûre diğer Âyişe’ye ve iki bin yüz altmış altışar sehmden cem’an dört bin üç yüz
elli dört sehmden benimle kârındaşım mezbûr Bekir’e ve yüz yirmi altı sehmi mezbûre
Hadîce’ye ve dört yüz kırk birer sehmden cem’an sekiz yüz seksen iki sehmi
mezbûrân İsmâil ve İbrâhim’e isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak
âhiri olmamağla mûrisemiz ceddem müteveffât ol-mezbûre Âyişe’nin mezbûr
Mehmed zimmetinde cihet-i karzdan kırk kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûr
kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir
sihâm-ı mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden altı kurûş on beş lirâyı halen bana edâ ve
îfâya mezbûr Mehmed’e tenbîh olunmak matlûbumdur (SAHÎFE-25) deyû da’vâ
itdikde lede’s-su’âl mezbûr Mehmed dahi cihet-i merkûmeden müteveffât ol-mezbûr
Âyişe Hâtûn’a zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr ma-
76
adâ müdde’î merkûm Mustafâ’nın ber-vech-i muharrer verâset müdde’âsını külliyen
inkâr itmekle müdde’î merkûm Mustafâ ber-vech-i meşrûh verâset-i mezkûre
müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle sâlifü’l-beyân Monlâ
Bahşi Mahallesi ahâlîsinden Tokatlıoğlu Ali bin Kâdir ve Mahalle-i mezbûre
sâkinelerinden Ketenci Hâcı Ahmed Kerimesi Hâce Fâtıma bint-i Hâcı Ahmed ve
Kil Ali kızı Âyişe bint-i Ali nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat
etmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre
mezkûr Monlâ Bahşi Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Mehmed Efendi ve
Muhtarı Sağrıcıoğlu Mehmed bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı
Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Süleymânoğlu Ali bin Süleymân ve Kahil
Mahallesi ahâlîsinden Tayyiboğlu Hâcı Mehmed bin Ahmed nâm kimesnelerden
bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr
olunmağın mûcibince müdde’î merkûm Mustafâ’nın ber-vech-i muharrer verâset
müdde’âsına ba’de’l-hükm ala mucib-i ikrâra meblâğ-ı mezkûr altı kurûş on beş para
ile müdde’â aleyh mezbûr Mehmed ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-
yevmi’l hâmis aşer min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-34
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Balçıkhisar Karyesi ahâlîsinden Ali
Fevzioğlu Mustafâ bin İbrâhim meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden
Hocazâde Salim Efendi Hâcı Rafet Efendi mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb
vâlidem müteveffât Âyişe bint-i Mehmed’in bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-i
şer’îyyemi vazıü’l-yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve
fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten taleb ü da’vâ ahz ü kabza muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve
murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve
tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a
ve emlâk ve arâzîleri ifrâz ve taksîme istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine
takdîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
77
kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh
Salim Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh Salim Efendi dahi
ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye
hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-
vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Susuz Karyesi’nden Mansur Dorukluoğlu Hâcı Yûsuf Efendi Ve
Oğlu Monlâ Ahmed bin İbrâhim ibn-i Hâcı Mustafâ gayrühüm
(SAHÎFE-26)
643/NUMRO-35
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e muzâf Aziziye Kazâsına tâbi Bağlar Karyesi’nde olub Medîne-i mezbûre
Tevkifhânesinde mevkuf bulunan zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân
tâ’rîfleriyle mu’arref olan Köçenoğlu Osmân bin Ahmed meclis-i şer’î enverde bi-
tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb kazâyı mezkûrun Elhan
Karyesi’nde sâkine zevce-i menkûham Ardıçoğlu Kerimesi Dudu’nun aleyhime
ikâme eylediği nikah da’vâsıyla bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d
vukû bulacakde’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin
hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten
ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama
ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine
teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i
icrâya vaz’a lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-
hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son
dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile
kazâyı mezkûrun Çallı Mahallesi’nde sâkin Daim Çıldıroğlu Hâcı İsmâil Ağa ibn-i
Mustafâ’yı kabûlüne mevkufen vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-
evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
78
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Gardiyan Nedin Efendi Jandarma Ali Çavuş Ve
İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Abdullah gayrühüm
643/NUMRO-36
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Seydilersultan Karyesi ahâlîsinden Osmânoğlu Abdullah bin Osmân
ve karye-i mezbûr ahâlîsinden Sarı Alioğlu Abdullah bin Mustafâ ve Aliyeoğlu
Hasan bin Osmân Hatiboğlu Mehmed Ali bin Hâcı Hüseyin Tekyenişin oğlu
Bektaş bin Halil ve kara Mehmedoğlu Mehmed bin Eyyûb ve Hatiboğlu Ali bin
Abdusselim nâm kimesnelerden her bir hazır olduğu halde meclis-i şer’î enverde
karye-i mezbûre ahâlîsinden Tekyenişin oğlu Kahil Mahallesi ahâlîsinden Saidoğlu
Hâcı Mehmed bin Monlâ Mehmed bin Ahmed mahzarlarında bi-tav’â takrîr-i kelâm
ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb Seydilersultan Karyesi’nde vâki Hasan Basri
Hazretlerinin emlâk ve müsakkafat ve arâzî mevkufeleri hakkında bi-gayr-i hakk
vazıü’l-yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş fi’mâba’d vukû
bulacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i
nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i
sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb
ü da’vâ ve ahz ü kabza muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve
ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-
i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh
ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a (SAHÎFE-27) olan umûrun küllîsini son dereceye kadar
îfâya ben ve hazurun-ı mezbûrundan her birimiz münferiden ve müctemian
tarafımızdan vekâlet-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile merkûman Monlâ Mehmed ve
Hâcı Mehmed vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i mezbûrun bi’l-cümle
tekaririni hazırun-ı mezbûrundan her biri ikrâr ve tasdîk ve merkûman Monlâ
Mehmed ve Hâcı Mehmed dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl
hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didiklerinde gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâmin min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
79
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Vâsıf Ketebeden Ahmed Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-37
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Arikzâde Hâcı Arif Efendi
ibn-i Hâcı Ahmed Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûreye tâbi Sincanlu
Nâhiyesi’ne muzâfe Hırka Karyesi ahâlîsinden Asâkîr-i Şahâne ikinci Ordu-yı
Osmânîye’ye mensûb neferâtından iken bu def’a Hareket Ordusu’nda şehiden vefât
iden Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin Abdulkâdir’in sulbî sagîr oğlu Mustafâ’nın
Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâlına bi’l-me’mûriye vasî nasb ve
ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â
ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi
olduğu sagîr-i mezbûrun ve babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil
mâlından sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin altı yüz yirmi kurûş bi’l-vesâye bana
edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk
itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on iki kurûş olmak
üzere yirmi dört taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti iki sene tamamına değin
sagîr-i mezbûr Mustafâ’nın mâlından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi
yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik
sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla iki yüz doksan bir buçuk kurûşuna ciheteyn-i
mezkûrteyden cem’an bin dokuz yüz on bir kurûş yirmi para zimmetimde sagîr-i
mezbûr Mustafâ’ya vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir didikde gıbbe’t-
tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Hâcı Arif Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda
vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i
kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım
olan Medîne-i mezbûreye tâbi Susuz Karyesi toprağında Bemşan(?) üstü nâm
mahalde vâki Fi 24 Ağustos (1)325 tarih ve 295 sıra numerolu senedde malûmü’l-
hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında
Beylik Tepe nâm mahalde vâki Fi 24 Ağustos (1)325 tarih ve 296 sıra numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk tarla ve yine karye-i
80
mezbûre Kocakaş’da Fi 24 Agustos (1)325 tarih ve 297 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk tarla ve yine Deper Karyesi
toprağında Kalegörünmez nâm mahalde vâki 24 Ağustos (1)325 tarih ve 298 sıra
numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on iki buçuk dönüm atîk tarla
bana cem’an on üç buçuk dönüm dört kıt’ada tarlalarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id
ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan iki sene tamamına değin terhin vefâ-i
(SAHÎFE-28) ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-
icrâ ve senedlerini müdîr-i mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve
kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı
mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve müşir olmaz ise arâzî mahdûd
mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i
mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i
mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i
devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi
olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i
mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis
min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve
gayrühüm
643/NUMRO-38
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i
Karahisâr-ı Sâhib’de Nurcu Mahallesi’nde vâki Monlâzâde Mehmed Nûrî Paşa
zevcesi Gülizar Hanım’ın müsteciran sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî müslümin huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde mûmâ-ileyh
Gülizar Hanım ibnete Abdullah meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Nurcu Mahallesi
ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah’ın
sulbîyye-i sagîre kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve sulbî sagîr oğlu
81
Abdullah’ın Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye
vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i
İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı
merkûmdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi ve lirâ-yı Osmânî yüz
sekiz kurûş hesâbıyla dört bin üç yüz yirmi kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm
eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk
itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni tarihi vesîkadan şehriyye otuz iki kurûş on para
olmak üzere yirmi dört taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti iki sene tamamına
değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî
müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali
fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla yedi yüz yetmiş
yedi buçuk kurûşa ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an beş bin doksan yedi buçuk
kurûş zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir
Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben
kefillerimdir taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye
ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek
üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru eylediği mebâliğ dahi edâya
müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta
müteakiben emr (SAHÎFE-29) me’zuniyet ve ber-vech-i ati ikrâr eylediğim zâta dahi
emr eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î Medîne-i mezbûre mahallâtından Kubelü
Mahallesi ahâlîsinden Yahyâ Beğzâde Sadrî Efendi ibn-i Mehmed Vâsıf Efendi ve
Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Monlâzâde Mansur Beğ ibn-i Mehmed Nûrî
Paşa ve Medîne-i mezbûre Maiyyet Me’muru Ali Rızâ Beğ ibn-i Ahmed
Kahraman nâm kimesneler meclis-i ma’kûd-ı mezkûrede müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi mahzarında her biri tav’iham ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb
mukarrer-i medyûne-i mezbûra Gülizar Hanım’ın zimmetinde sigâr-ı mezbûruna
vacibü’l-edâ deyni olan meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr beş bin doksan yedi buçuk kurûş
ile mezbûre Gülizar Hanım’ın müte’ahhid bulunduğu masarafat-ı sâ’iresinin edâsına
tarafımızdan bi’l-emr ve’l-kabûl kefâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile her
birimiz kefil ve bi’l-mal zaminler olub yekdiğerimiz âhirin zimmetine sebebü’l-kefale
lâzım gelen mebâliğ-i edâya dahi bi’l-emr ve’l-kabûl başka başka kefil zaminiz
82
didiklerinde vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i
ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i
Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Monlâzâde Müfid Mılıkoğlu Hâcı Arab Server Ve
Beğ ibn-i Ali Mustafâ ibn-i bin Abdullah gayrühüm
Rızâ Ali
643/NUMRO-39
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Şeyhzâde Murâd Çelebi
ibn-i Abdulhalim Çelebi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından
Karaman Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Koca Hüseyinoğlu
Mehmed bin Monlâ Ahmed’in sulbîyye-i sagîre kızı Nazike’nin Eytâm Sandığı’nda
mahfûz mâlına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i
mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â
ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi
olduğu sagîre-i mezbûrenin babası müteveffâ-yı merkûmdan mevrus müntakil
mâlından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla bin yüz yetmiş altı kurûş bi’l-vesâye bana
edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma
sarfla istihlâk itmemle mebâliğ-i merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan üç sene
tamamına değin muaccel ve mev’ûd yine sagîre-i mezbûrenin mâlından ve vasî müdîr
mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon
sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla üç yüz on yedi buçuk
kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteyden cem’an bin dört yüz doksan üç kurûş yirmi para
ve zimmetinde sagîre-i mezbûre Nazike’ye vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan
deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyh halefi olacak müdîr ve vekîllerinden taleb ü
da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum
tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr
iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve
ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-
83
tasdîki’ş-şer’î mezbûr Murâd Çelebi meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb mebâliğ-i
mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım olan Süğlün Karyesi
Karyesi toprağında vâki bin üç yüz yirmi senesi Agustosunun (SAHÎFE-30) on
yedinci günü tarih ve altmış beş sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd bağçe
değirmeni dimekle ma’rûf bir çerh deveran ider esbab yirmi dört sehm itibarıyla sekiz
sehm hisse-i şayiamı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi
vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini
komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm
itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-i mezkûr
hululundan sandık-ı mezkûra edâ idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün olmaz ise
değirmen-i mezkûrda olan hisse-i şayiamı semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz
semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve
noksan zuhûr ider ise üstünü îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve
in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye
ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-
yevmi’s-sâmin min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Vâsıf Ketebeden Osmân Ketebeden Kerâmi Ve
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-40
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Egeste Mahallesi ahâlîsinden MansurOğlu Ahmed bin
Mahmûd meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûreye tâbi Murâdlar Karyesi
ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı
Ahmed‘in sulbîyye-i sagîre kızı Aliye ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın Medîne-i
mezbûre Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâllarına bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn
olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi
mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh
84
Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîran-ı mezbûrânın babaları müteveffâ-yı
merkûmdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla üç bin
altı yüz kırk kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden
istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle mebâliğ-i merkûm ile
semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye yirmi sekiz kurûş on para olmak üzere otuz altı
taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve mev’ûd
olmak üzere yine sagîran-ı mezbûrânın mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati
semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla dokuz yüz seksen iki
kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an dört bin altı yüz yirmi iki buçuk kurûş
zimmetinde sagîran-ı mezbûrâna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir
Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından
müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve
harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere
harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi edâya
müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta
me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î Medîne-i mezbûre mahallâtından
Egeste Mahallesi ahâlîsinden medyûn-ı mezbûrun pederi Mansuroğlu Mahmûd bin
Ahmed meclis-i ma’kûd-ı (SAHÎFE-31) mezkûrda vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb mukîrr-i medyûn-ı mezbûr
Ahmed’in zimmetinde sagîran-ı mezbûrâna vacibü’l-edâ deyni olan meblâğ-ı mecmû-
ı mezkûre kefil bi’l-mal olarak bâ-tapu yedimde mâlım olan Mahalle-i mezbûrede vâki
bin üç yüz on yedi senesi Şubatının yirmi yedinci günü tarih ve yirmi sıra numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-ı mülk menzilimi ve vergi ve irâdi
tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin
vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve
senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb
deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı mezkûre
edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olamaz ise mahdûd mezkûrları semen-i misliyle
âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur
ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden
85
masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile
tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i
lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-
sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve
gayrühüm
643/NUMRO-41
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Nakilci Mahallesi ahâlîsinden Arikoğlu Nûrî bin Mehmed
Efendi nâm kimesne meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûreye tâbi İhsânîye
Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Mehmed Efendi ibn-i Receb bin
Abdullah’ın sulbî sagîr oğlu Şevket’in Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz
mâlına bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri
Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i
kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîr-i mezbûrun
ve babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlından ve Eytâm Sandığı
mevcûdunda sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla bin iki yüz kurûş bi’l-vesâye bana
edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla
istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye dokuz
kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına
değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere yine sagîr-i mezbûrun mâlından ve vasî müdîr
mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon
sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla üç yüz yirmi dört
kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteyden cem’an bin beş yüz yirmi dört kurûş zimmetinde
sagîr-i mezbûr Şevket’e vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri
ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü
da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm
(SAHÎFE-32) ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek
86
üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi edâya
müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta
me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Nûrî yine meclis-i ma’kûd-
ı mezkûrda vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam
takrîr-i kelâm idüb meblâğ- mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım
olan Erkmen Karyesi toprağında Karakaya nâm mahalde vâki bin üç yüz yirmi yedi
senesi Martının yirmi sekizinci günü tarih ve beş yüz on dört sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz evlek ve otuz sekiz arşûn
cedîd tarlayı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç
sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı
mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi
teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre
hulullerinden sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olamaz ise
mahdûd mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden
deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı
mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat
vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta
vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye
ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer
vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve
iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-
yevmi’s-sâbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve
gayrühüm
643/NUMRO-42
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Receb Efendizâde Sadullah
Efendi ibn-i Edhem Efendi meclis-i şer’î şerif-i enverde Medîne-i mezbûreye tâbi
Corca-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Dinarlıoğlu Ali
bin Ahmed’in sulbî sagîr oğlu Ahmed’in Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığı’nda
87
mahfûz mâlına bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm
Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve
takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîr-ı
mezbûrun babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlından sîm-i mecîdî
yirmi kurûş hesâbıyla iki bin kırk dört kurûş on para olmak üzere bi’l-vesâye bana
edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla
istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş
kurûş on para olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene
tamamına değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere sagîr-i mezbûr Ahmed’in mâlından
ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediğim bir aded
helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz
elli bir kurûş on paraki ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an (SAHÎFE-33) iki bin beş
yüz doksan altı kurûş zimmetinde sagîr-i mezbûr Ahmed’e vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ
sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri
tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen
ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat
itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi
edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta
me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Sadullah Efendi yine
meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â
ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb meblâğ- mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu
yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre haricinde Çıbak(?) nâm mahalde vâki bin üç
yüz yirmi yedi senesi Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve altmış altı numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk bir dönüm iki evlek elli
yedi arşûn cedîd tarla ve yine Körkuyu nâm mahalde vâki sene-i merkûme
Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve altmış yedi numerolu senedde malûmü’l-
hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla
ve yine Çayır nâm mahalde vâki sene-i merkûme Temmuzunun dokuzuncu günü tarih
ve altmış sekiz numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dokuz dönüm
atîk üç dönüm yedi evlek ve yetmiş üç arşûn cedîd tarla ve yine Doğanlar Caddesi
nâm mahalde vâki sene-i merkûme Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve altmış
dokuz numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on
88
sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine Karaağaç özri nâm mahalde vâki sene-
i merkûme Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve yetmiş numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada sekiz dönüm atîk iki dönüm yirmi üç evlek elli
dört arşûn tarlaki cem’an beş kıt’ada yirmi dört buçuk dönüm tarlalarımı vergi ve irâdi
tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin
vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve
senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb
deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı mezkûre
edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olamaz ise arâzî mahdûd mezkûrları semen-i
misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya
fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a
olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden
masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile
tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i
lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi aşer min-Saferi’l-
hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve
gayrühüm
(SAHÎFE-34)
643/NUMRO-43
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Fakihpaşa Mahallesi ahâlîsinden Hocazâde Rafet Efendi ibn-
i Hâcı Mehmed Efendi Meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından
Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-
i Abdullah bin Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları Ümmü Seleme Ni’metullah ve
Şerîfe ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığı’nda mahfûz
mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre
Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı
89
tam takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-
ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-
i mecîdî yirmi ve lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla beş bin dört yüz kurûş bi’l-
vesâye bana edâne teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve
umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni tarihi vesîkadan
şehriyye kırk buçuk kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla
nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere sigâr-ı mezbûrunun
mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz
eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi lirâyı
Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla ve dört yüz elli sekiz kurûşuna ciheteyn-i
mezkûreteynden cem’an altı bin sekiz yüz elli sekiz kurûş zimmetinde sığar-ı
mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-
ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya
mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum
tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr
iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve
ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde
gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh Rafet Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı
mezkûrda tav’a ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr
mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm olan Medîne-i mezbûreye
tâbi Gebeceler Karyesi toprağında Sülümenli Kuyusu nâm mahalde vâki fi 15
Şevval (1)310 tarih ve 52 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada
dört dönüm atîk ve on bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûr
toprağında Danışmend nâm mahalde vâki fi 15 Şevval (1)310 tarih ve 19 sıra
numerolu iki kıt’asında malûmü’l-hudûd ve’l-etraf değirmen otuz iki sehm itibariyle
yedi sehm hisse-i şayiamı ve yine karye-i mezbûre toprağında Kebabça Kuyu nâm
mahalde vâki malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on dönüm atîk üç dönüm on altı
evlek doksan üç arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûr toprağında Akçaçayır nâm
mahalde vâki fi 3 Muharrem (1)311 tarih ve 45 sıra numerolu senedde malûmü’l-
hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada sekiz dönüm atîk iki dönüm yirmi üç evlek elli dört arşûn
cedîd tarla ve yine Gebeceler Karyesi ada yolunda Erkeci kuyu nâm mahalde vâki fi
19 Şubat (1)325 tarih ve 481 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir
90
kıt’ada dört dönüm atîk bir dönüm on bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine
karye-i mezbûre toprağında Dinlik(?) nâm mahalde vâki fi 19 Şubat tarih (1)325 482
sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kıt’ada dört dönüm atîk on bir evlek
yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında Değirmen Kaşı nâm
mahalde fi 19 Şubat (1)325 tarih ve 478 numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf
kıt’ada yedi dönüm atîk iki dönüm on dört evlek otuz beş arşûn cedîd tarla ve yine
karye-i mezbûre toprağında Yavan Kuyusu nâm mahalde vâki fi 19 Şubat (1)325 tarih
ve 479 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kıt’ada altı dönüm atîk iki
dönüm beş evlek ve on beş (SAHÎFE-35) arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre
Sürü Dili nâm mahalde vâki fi 19 Şubat 325 tarih ve 470 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kıt’ada dört dönüm atîk bir dönüm on bir evlek yetmiş yedi
arşûn cedîd tarlaki cem’an kırk bir dönüm sekiz kıt’a tarla ile değirmen sehmimi ve
vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına
değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda
bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve
kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı
mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve mu’teber olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı
mezkûreleri ile değirmen-i mezkûrda yedi sehm hisse-i şayiamı semen-i misilleriyle
âhire bey ve ferâğa ve kabz semen ve bedele ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya
fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreyi müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve
in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye
ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i
lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-şehr-i Rei’ü’l-evvel lî-
sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve
gayrühüm
91
643/NUMRO-44
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın verâseti zevce-i
menkûha’sı Halime bint-i Hüseyin ve vâlidesi Şerîfe bint-i Ali ile zevce-i
mezbûreden mütevellîdleri sulbîyye-i sagîre kızları Şerîfe ve Ümmü Seleme ve
Ni’metullah ve sulbî sagîr oğlu Abdullah ve zevce-i mutlâkası Fâtıma bint-i
Mehmed’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı Râbiâ ve kendünden mukâddem
vefât iden zevcesi Râbiâ bint-i Ali’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı İsmihân’a
münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık olduktan sonra
sığar-ı mezbûrun Şerîfe ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Abdullah’ın tesviye-i
umûrlarına kıbel-i şer’den bir vasî nasb ta’yîni lâzım ve mühim olmağın emanet ile
ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire
idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân ihbârları ile tebeyyün iden sigâr-ı
mezbûrunun vâlideleri olub zâtı müslümün mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe işbu
ba’isetü’l-küttâb mezbûre Halime bint-i el-mezbûr Hüseyin nâm Hâtûn sigâr-ı
mezbûrun Şerîfe ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Abdullah’ın vakt-i rüşd ve
sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarını hıfz u
hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn
olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i
lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb
ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşir min-Zi’l-kadeti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Çaylakoğlu Şükrü Buharalıoğlu Bedri Mansuroğlu Sabrî Ve
Bin Emîn bin Feyzullah bin Ahmed gayrühüm
(SAHÎFE-36)
643/NUMRO-45
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi’nde sâkine bundan akdem vefât iden Şerîfe
bint-i Hasan bin Abdullah’ın verâseti kendünden mukâddem vefât iden zevc-i âhiri
92
Hasan’ın firâşından hasıla sadrîyye-i kebîre kızı Râbiâ ve kezâlik kendünden
mukâddem vefât iden zevc-i Dervîş Ahmed’in firâşında hasıla olan sadrîyye-i kebîre
kızı Ni’metullah ve kezâlik kendünden mukâddem vefât iden âhiri Ömer’in
firâşından hasıla sadrîyye-i kebîre kızı Cevriye ve li-ebeveyn kız-kârındaşı Fâtıma’ya
münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye dokuz sehmden olub
sihâm-ı mezbûreden ikişer sehmden cem’an altı sehmi benat-ı mezbûrat Râbiâ ve
Ni’metullah ve Cevriye ve üç sehmi mezbûre Fâtıma’ya isâbeti tahakkukundan sonra
verese-i mezbûratdan zâtları tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefeler mezbûrtan Ni’metullah ve
Cevriye’nin zikr-i âti bir bab-ı mülk menzile el-yevm vaz-ı yedi beyyine adile ile
şer’en sâbit mütehakkık olan mezbûre Râbiâ aleyhine ikâme eylediği da’vâları üzerine
müteaddid günlerden teblîğ idilen iki kat’a davetiye ve birde muhtirâdaki eyyamın hiç
birisinde mezbûre Râbiâ davet ve ikâmeye îcâbet itmediğine ma’zeret-i şer’îyyesi
bulunduğu takdîrde cânib-i şer’î şerif-i hâberdar eylemediğine ve tarafından bir vekîl-
i şer’î gönderilmemiş olduğuna binâen mezbûrtan Ni’metullah ve Cevriye meclis-i
şer’îmizde gıyâben fasl-ı ru’yet-i muhâkeme idilmesini musırran taleb itmeleriyle
müdde’â aleyhe mezbûre Râbiâ’nın mütemerride ve mütevâriye olduğu anlaşıldığına
binâen taleb-i vâki muvafık-ı şer’î şerif-i ve usul-i müttehaza görüldüğüne mebni
hukûkunu bir ay muhâfaza vekîl-i müsahhar ta’yîn olunan Helvacızâde İsmâil Efendi
ibn-i Murâd muvâcehesinde mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Hâcı Halil
Ağazâde Mustafâ bin Hâcı Halil menzili ve arkası Burhanzâde Sadık Efendi
vereseleri İsmâil ve Nûrî ve Mehmed Efendiler menzili ve yesâri Burhanzâde Nûrî
Efendi ve ibn-i Sadık menzili cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı
ma’lumeyi havi üç bin kurûş kıymetli bir bab-ı mülk menzilin cânib-i yesârinden
merkûm Burhanoğlu Nûrî Efendi tarafından müfrez muayyen nısfi vâlidem
müteveffât mezbûre Şerîfe’nin ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub ba’d-ı vefâta
bizimle müvekkile-i mezbûre Râbiâ ve mezbûre Fâtıma’ya mevrus olmuşken nısf
menzil mahdûd-ı mezkûru müvekkile-i mezbûre Râbiâ fuzuli ve bi-gayri hakk zabt-ı
el-yevm vazıü’l-yed ider olmağla su’âl olunub nısf menzil mahdûd-ı mezkûrdaki bir
sihâm-ı mezkûrdaki hisse-i şayiamızdan keff-i yed-birle layıkı vechle bize teslîme
müvekkile-i mezbûre Râbiâ Hâtûn’a izâfetle vekîl-i mezbûr İsmâil Efendi’ye tenbîh
olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdiklerinde lede’s-su’âl vekîl-i müsahhar-ı mezbûr
İsmâil Efendi dahi cevâbında müdde’îlerin ber-minval-i meşrûh müdde’âlarını
93
külliyen inkâr itmekle müdde’teyan-ı mezbûrtan Ni’metullah ve Cevriye tafsilatı
zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle ber-minval-i muharrer müdde’âlarını mezkûr
Nurcu Mahallesi ahâlîsinden Karadanaoğlu Ali Efendi ibn-i Mustafâ ve Hâcı Nuh
Mahallesi ahâlîsinden Telekzâde Hâcı Mehmed bin Hâcı Bekir nâm kimesneler
şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmelerin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına
tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Nurcu Mahallesi
İmâmı Hâcı Hidayet Efendi ibn-i Hüseyin Efendi ve Muhtarı Monlâ Mustafâ bin
Ömer ve Hâcı Nuh Mahallesi İmâmı Efsah Efendi ibn-i Hâcı Salih Efendi ve
Muhtarı Teymurcu Hüseyin bin Hâcı Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû
Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden Altıparmak İsmâil bin İbrâhim ve Hâcı Nuh
Mahallesi ahâlîsinden Bağçuvan Hisarcıoğlu İbrâhim bin Hüseyin nâm
kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri
(SAHÎFE-37) iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince nısf menzil-i mahdûd müdde’âya-i
mezkûrede müdde’îyyan-ı mezbûretan Ni’metullah ve Cevriye’nin bir sihâm-ı
mezkûr ikişer sehmden cem’an dört sehm hisse-i şayialarından keff-i yed-birle
müdde’îyyan-ı mezbûretana layık vechle teslîme müvekkile-i mezbûre Râbiâ’ya
izâfetle vekîl-i müsahhar-ı mezbûr İsmâil Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
643/NUMRO-46
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden Edhemzâde Yûsuf Efendi
ibn-i Ahmed Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı
Eyyûb Mahallesi’nde sâkine Huriye Hanım ibnete Hâcı Arif Ağa tarafından kabûl
ve tasdîke vekîli kâ’in pederi Tiryakizâde Hâcı Bekir Ağa ibn-i Mehmed
mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb sırran yedimde mâlım ve
mülküm olan Ayvalı Deresi’nin hark kadiminden cereyan idüb bağçe değirmeni
çarhından mürûr iden suyun dört sehm itibariyle bir çar(?) yeni(?) on beş günde bir
Çarşamba günü fecr-i sadıkdan yani tan yeri ardıktan bede ile öğle ezanı okununcaya
değin minel kadim cereyan iden su nöbetimi mecari feneratına taben kırk aded lirâ-yı
Osmânî semen-i medfu ve makbûz mukâbelesinde müvekkile-i mezbûre Huriye
Hanım’a bey bas sahih-i şer’î ile bey ve temlîk ve teslîm eylediğimde muma-iley Hâcı
94
Bekir Ağa müvekkile-i mezbûre nâmına bi’l-vekale iştirâ ve temlîk ve teslîm ve kabz
ve kabûl eyledi binâenaleyh mezkûr suda fi’mâba’d asla ve kat’an alaka ve müdhilem
kalmayub müvekkile-i mezbûre Huriye Hanım’ın mülk ve müştera olmuşdur keyf-i
maişad-ı tahtar(?) malike mutasarrîfâ olsun didikde mûmâ-ileyh Hâcı Bekir Ağa dahi
bayi mukîrr-i mezbûrun ber-minval-i meşrûh tekaririni bi-tamamihi tasdîk ve kabûl
eylediğini îfâde ve beyân itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb
olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Başkâtib Mukayyîd Osmân Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve
Vâsıf Zeki Efendi ibn-i Bahâttin Efendi ibn-i Efendi gayrühüm
Efendi ibn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed
ibn-i
Ahmed
Efendi
643/NUMRO-47
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Burmâlı Mahallesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe
olan Zehrâ bint-i Mehmed nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde mezbûrenin kaynı Cansız
Mahallesi ahâlîsinden Habîboğlu Mustafâ bin Habîb muvâcehesinde zevc-i dahilim
olub sâlifü’z-zikr Cansız Mahallesi ahâlîsinden Habîboğlu Ali bin Habîb bin
Abdullah tarihinden yedi sene mukâddem Asâkîr-i Osmânîye’ye sevk olunmuşdur
merku Ali yedinci Orduyu Osmânîye’de hıdmet-i askeriyesini îfâ etmekde iken bin
üç yüz yirmi üç senesi Agustosunun on beşinci günü Yemen vilâyeti dâhilinde Mafık
Kal’ası’nda ecel-i mev’ûduyla vefât idüb verâseti benimle sagîre kızı Havva ve li-
ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Musatafa’ya münhasıra ve ba’dehû sagîre-i mezbûre
Havva dahi vefât idüb verâseti vâlidesi olmamla benimle ammisi mezbûr Mustafâ’ya
ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye yirmi dört sehmden
olub sihâm-ı mezbûreden yedi sehmi bana ve yedi sehmi mezbûr Mustafâ’ya isâbet
idüb (SAHÎFE-38) bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri olmamağla
95
zevcim müteveffâ-yı mezbûr Ali’nin kırk sekiz kurûş kıymetli bir döşek ve bir yorgan
mâlı olub ba’d-ı vefâta benimle mezbûr Mustafâ’ya mevrus olduğuna binâen kıymet-
i meblâğ-ı mezkûrdan ber-tashîh-i mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on dört kurûş
halen bana edâ ve teslîme mezbûr Mustafâ’ya tenbîh olunmak matlûbumdur deyû
da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Mustafâ dahi cevâbında kırk sekiz kurûş kıymetli
bir döşek ve bir yorgana merkûm Ali’nin mâlı olmak üzere el-yevm vaz-ı yedini tav’a
ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûre Zehrâ’nın ber-vech-i muharrer vefât
müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre Zehrâ Hâtûn ber-vech-i
meşrûh vefât müdde’âsını tafsilat-ı zabt i’lâmda muharrer olduğu vechle Hâcı
Abdurrahman Mahallesi ahâlîsinden Bıçakçıoğlu Ali bin Abdurrahman ve
Çavuşbaşı Mahallesi ahâlîsinden Karaağaçlıoğlu İbrâhim bin Ali nâm kimesneler
şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına
tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Hâcı Abdurrahman
İmâmı Bekir Efendi ibn-i Salih Efendi ve Muhtarı Berber Ali bin Mustafâ ve
Çavuşbaşı Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı
Cemaloğlu Hâcı Ömer bin Bekir nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-
tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın şâhidân-ı mezbûrân
şehâdetlerinde kazib olmadıklarına dair tahlîf dahi idilmeğin mûcibince merkûm
Ali’nin tarih-i mezkûrda vefâtına ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra meblâğ-ı mezkûr on
dört kurûş ile müdde’â aleyh merkûm Mustafâ ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
643/NUMRO-48
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât
iden Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Emîne bint-
i Bekir ile kebîr oğulları Ali ve Arif ve Hüseyin’e münhasıra ba’dehû zevce-i mezbûre
Emîne dahi vefât idüb verâseti oğulları mezbûrun Ali ve Arif ve Hüseyin’e münhasıra
bâ’demâ mezbûr Hüseyin dahi vefât idüb verâseti vezcesi Rahîme bint-i Murâd ile
sagîr oğulları Halil ve Hüseyin’e münhasıra ve ba’dehû mezbûre Rahîme dahi vefât
idüb verâseti zevc-i metruki diğer Halil bin Abdullah ile oğulları sagîran-ı mezbûrân
Halil ve Hüseyin’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-
96
münâsahati’ş-şer’îyye yüz doksan iki sehmden olub sihâm-ı mezbûreden altmış dörder
sehmden cem’an yüz yirmi sekiz sehmi mezbûrân Ali ve Arif’e ve otuz bir sehmden
kezâlik cem’an altmış iki sehmi mezbûrân Halil ve Hüseyin’e ve iki sehmi mezbûr
diğer Halil’e isâbeti tahakkukundan sonra sagîran-ı mezbûrân Ali Hüseyin’in tesviye-
i umûrlarına kıbel-i şer’den bâ-hüccet-i şer’îyye vasî nasb ta’yîn olunan mezbûrânın
li-ebeveyn ammileri mezbûr Ali meclis-i şer’î şerif-i enverde bi-tav’â takrîr-i kelâm
ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Sandıkcıoğlu
menzili ve arkası Hatiboğlu Hasan menzili ve yesâri Haliloğlu Arif menzili ve
cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd bir bab-ı mülk ve menzil-i arsası pederim müteveffâ-
yı evvel-i merkûm Halil’in ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub ba’d-ı vefâta
vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrân (SAHÎFE-39) Halil ve Hüseyin verese-i sâ’ire-
i merkûmesine mevrus olmasının ben arsa-i mahdûda mezkûredeki ve verese-i kibâr-ı
mezbûrundan her birimiz ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayiamıza âhire bey murâd
itmemizle vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrânın akl-ı kıbel olan husûs-ı şayialarını
taksîmi kabûl olamayacağı gibi taksîm olunsa bile intîfâ mümkün olamayacağından
sagîran-ı mezbûrânın hisse-i şayia-i musibeleri benimle verese-i kibâr-ı mezbûrunun
hisse-i şayialarıyla ma’an semen-i misliyle âhire bey ve semeninin ve mikdarı
münasibe bâliğ olduğu takdîrde istirbâh olunması aksi sûretde havaic-i zâruriyelerine
sarf idilmek üzere li’ecli’l-ittîfâk yedimde ibka kılınması ezher cihet-i sagîran-ı
mezbûrân hakkında enfa âhiri olacağından vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrânın
hisse-i şayia-i musibelerinin ol-vechle kıbel-i şer’den beye virilmek bi’l-vesâye
matlûbumdur didikde vasî-i mezbûr bi’l-cümle tekaririnin vâki nefsü’l-emmare
muvafık olduğu zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn huzûr-ı şer’de ala vechiş-
şehâde ihbârlarıyla tahakkuk teeyyüd itmeğin mûcibince sagîran-ı mezbûrânın hisse-i
şayialarının cüz-i velâyet hâberi kabilinde bulunduğuna binâen verese-i kibâr-ı
mezbûrunun husûs-ı şayialarıyla ma’an semen-i misliyle âhire beye kıbel-i şer’den
vasî-i mezbûr Ali’ye izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-
sâbi ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
İnaslıoğlu Bekir Kadî Mısrî İmâmızâde Evliyazâde Ali Ve
Ahmed bin oğlu Hâcı Osmân Efendi Efendi ibn-i gayrühüm
97
Ömer Mehmed bin ibn-i Ahmed Mustafâ
Hâcı Satılmış
643/NUMRO-49
Fi’’l-asl Sivas vilâyeti dâhilinde Darende Kazâsına tâbi Gemerez Nâhiyesi
mahallâtından Ağlı Mahallesi ahâlîsinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi
dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib’de Turunç Hanı’nda misafiren sâkin
Hamiş Yûsufoğlu Abdurrahman bin Yûsuf meclis-i şer’îmizde Medîne-i
mezbûreye tâbi Leğen Karyesi ahâlîsinden Monlâ Mustafâ bin Hüseyin
muvâcehesinde işbu hükümet konağı pişgahında ma’rifet şer’le muayyene olan yedi
yüz kurûş kıymetli kırtuğlu eğer ve vurgunu kısa kuyruklu ve alnı beyaz altı başında
bir res erkek esb kendi kısrağımdan nitacen yedimde mâlım ve mülküm olduğu halde
mezkûr resi merkûm Monlâ Mustafâ Beğ Karyesi’nde kendi mâlı olduğundan bi-
mes’ele yedimden ahz ü kabz iderek fuzuli ve bi-gayr-i hakk zabt ve el-yevm vazıü’l-
yed olmağla su’âl olunub esb-i mezkûru bana teslîme merkûm Monlâ Mustafâ’ya
tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Mustafâ dahi
cevâbında esb-i mezkûre el-yevm ve yaz-ı yedini ve altı başında bulunduğu tav’a
ba’de’l-ikrâr lakin esb-i mezkûr kendi kısrağıma nitacen yedimde mâlım iken tarihden
sekiz ay mukâddem bahâr mevsiminde hânemîn ahurumdan leylen sirkat idilmek
sûretiyle zayi itdiğim halde el-yevm müdde’î merkûm karyemize geldiğinde mezkûr
hayvanı teşhis iderek ahz eylediğimi ve netacen yedimde mâlım olmağla bi-hakk vaz-
ı yed iderim deyû def’a tasaddi iderek müdde’î merkûm Abdurrahman’ın ber-vech-i
muharrer nitac-ı müdde’âsını külliyen inkâr itmekle tarafeyn nitacen mülkiyet iddi’â
itmekde bulunduklarına ve bu hususda zi’l-yed-i beyyinesi müreccah olduğuna binâen
merkûm Monlâ Mustafâ ber-vech-i meşrûh nitac-ı müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda
muharrer olduğu vechle sâlifü’l-beyân Leğen Karyesi ahâlîsinden Yûsufoğlu Ahmed
bin Hüseyin ve Batmazoğlu Hüseyin bin Ömer ve Cüzdanoğlu Halil bin Mehmed
ve Köseoğlu Ali bin Halil nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer-i isbat itmeğin
şühud-ı (SAHÎFE-40) merkûma usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i
mestûremizki intihâb olunan ve merkûmunu arîfân Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden
ammisi Efendizâde Mehmed Beğ ibn-i Bekir Efendi ve Monlâ Bahşi Mahallesi
ahâlîsinden Buharalıoğlu Bedri bin Feyzullah ve Karaman Mahallesi ahâlîsinden
Takaud Kolağası Hâcı Osmân bin Ömer ve Tiryakizâde Hâcı Bekir bin Mehmed
98
nâm kimesnelerden sırran ba’dehû Seyyahizâde Hasan Efendi ibn-i Mehmed ve
Kadîmürsel Karyesi ahâlîsinden Cevizlioğlu Mehmed bin İbrâhim nâm
kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri
iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-şer’î mûcibince müdde’î merkûm da’vâ-yı
mezkûresiyle müdde’â aleyh merkûm Monlâ Mustafâ’ya bi-vech-i şer’î mu’arazâdan
men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel
lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-50
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Halimuğru Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-
esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Hanife bint-i Hüseyin nâm Hâtûn meclis-i şer’î
enverde Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân mahzarında
bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb karye-i mezbûre ahâlîsinden
Memişoğlu Damad sâbıkı Hüseyinoğlu Mehmed bin Hüseyin ile beynimizde
mütekevvin kapu ve samanlık kesad da’vâsında a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd
istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine
ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve ikrâra ve lede’l-iktizâ sulh ve
ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdam
vekâlet-i husûsiyye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn
eyledim didikde mûmâ-ileyh Ahmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i
mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve
iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ
olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Serdarzâde Halil Ağa İbişoğlu Monlâ Mehmed Ve
İbn-i Dervîş İdris bin Mustafâ gayrühüm
99
643/NUMRO-51
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Eyyûb ahâlîsinden Marulcuoğlu Ahmed Efendi ibn-i
Arif ile Medîne-i mezbûre mahallâtından Kal’a Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Yûsuf
oğulları Bekir ve Ali İnan Hâcı Yûsuf taraflarından bâ-hüccet-i şer’îyye vekîlleri
İzzet Efendi Efendi ibn-i İsmâil beyinlerinde tekevvün idüb icrâ kılınan ve Keçeciler
Çarşusu’nda kâ’in malumu’l-hudud bir bab-ı dükkan hakkında merkûman aleyhlerine
bin üç yüz yirmi beş senesi Şevvali’l-mükerremîn altıncı günü tarihinde naibü’ş-şer’î
bulunan Ahmed Rıfat cânibinden i’ta olunan ilma hükmüne adem-i kana’atle
merkûman Bekir ve Ali taraflarından istinâfen tedkîkin istidâ olunmuş ve melfuf
layıha i’tirazına değin olunan i’lâm-ı şer’î ile bir liste virilerek Fetvâhâne-i celileye
takdîm kılınmış olmağla Fetvâhâne-i müşârun-ileyha ve tedkîkat-ı şer’îyyeden i’lâm-
ı mezkûr mâlı şehâdet-i mezkûreye nazaran mahkum bih icâre-i zemînden maksad-ı
mezkûr dükkanın (SAHÎFE-41) icâresi ve meblâğ-ı mezkûr ecr-i misle musavi olduğu
inde’ş-şer’î’l enver mütehakkık ise usulüne muvafık ve kuyud-ı mezkûre sûret-i zabt-
ı de’âvîden dahi hall idilemediğinden icrâ-i mehamileleri hususları Fetvâhâne-i
müşârun-ileyha ve tedkîkat-ı şer’îyyeden bin üç yüz yirmi dokuz senesi Rebî’ü’l-
evvelinin on sekizici günü tarih ve 15252 numerolu meşrûhat-ı Ali ile menkuzen i’ade
buyrulmuş olduğuna binâen i’lâm-ı mezkûrda künyesi muharrer vakf-ı mezkûr kaim-
makâmı mûmâ-ileyh Ahmed Efendi ibn-i Arif meclis-i şer’îmizde i’lâm-ı mezkûrede
müdde’â aleyha bulunan merkûman Bekiroğlu İnan Hâcı Yûsuf taraflarından
vekîlleri mûmâ-ileyh İzzet Efendi İsmâil muvâcehesinde ceddim Hâcı Mustafâ bin
Ahmed tarafından vakfiye mamul bahâ mûcibince icâren uhdeli olarak vakf idilmiş
ve i’lâm-ı menkuz-ı mübrezde mahkiane bulunmuş olan meblâğ-ı müdde’âya icâre ve
zemînden maksad dükkan-ı mezkûrun icâresi olduğuna ve meblâğ-ı mezkûr icar-ı
senevîyesi bulunan rayiç memil dört yüz seksen kurûş üzerinden mahiyye iken
mecîdiye olmağla ecr-i misline musavi bulunduğundan ol-vechle nevâkıs
mesrudesinin tashîhiyle i’lâm-ı mezkûr tasdîk-i husûs-ı vakf-ı mezkûr nâmına
matlûbumdur deyû ba’de’l-da’vâ ve’l-istintak vekîl-i mezbûr Arif Efendi dahi
cevâbında mahkum bih meblâğ-ı dükkan-ı mezkûrun icâre-i zimmeti olmadığı ve
i’lâm-ı mezkûrdaki üç mecîdiye icar-ı senevîyesi olduğu hakkında mukâddema da’vâ
itmiş bulunduğu halde bu def’a mahiyye ikişer mecîdiyeden cem’an senevîye yirmi
100
dört mecîdiye iddi’â itmekde bulunduğuna binâen ecr-i misli dahi iddi’â idildiği vechle
ikişer mecîdiye olmadığı ma’mafih dükka-ı mezkûr vakf olmayub müvekkillerinin
mülkleri bulunduğu makâm-ı refde tezkar müdde’î merkûmun ber-minval-i meşrûh
müdde’âsını inkâr itmekle müdde’î ve mütevellî-i merkûmdan müdde’âya dükkanın
hin-i vakfından bu ana kadar ebniye ihrak sâ’ire misillu bir güna afata ma'ruz kalub
kalmadığı müdde’âya icâre ve uhdeli icar-ı bedelatından ve yahud mukataa-i zemîn
icarından olub olmadığı cihati lede’l-istizâh cevâbında işbu tarihden takriben kırk beş
sene mukâddem dükkan-ı mezkûr ebniyesi muhterik olarak arsa-i haliye sûretiyle
kalmış olmağla pederim olub ol-tarihde mütevellî bulunan Arif Ağa cânibinden
müdde’â aleyhimanın cedd-i sahihleri Hâcı Bekir Ağa’ya arsa-i mezkûre üzerine
kendi tarafından meblâğ-ı sarfla ebniyesi mülkü olmak ve arsası kemâkan vakf kalmak
üzere senevîyesi üç mecîdiye icâre ve mukataa-i zemîn ile icar itmiş ve ol-tarihden
berü işbu da’vânın mebadi ve tahaddüsüne kadar icâre-i mezkûre istîfâ idile gelmekde
bulunmuş olduğu mütevellî-i sâbık tarafından icâren uhdeli vakfın icâresine tahvili
muvafık değil ise de meblâğ-ı mezkûr üç mecîdiyeyi itadan imtina itmekde
bulunduklarından ve el-yevm beş mecîdiye icâre-i zemîn taleb ve iddi’â itmekde
idüğüni mukâddema mahiyye ikişer mecîdiye iddi’âsı ise ma-ebniye mecmûna a’id
bulunduğunu tezkar itdikde mûmâ-ileyh İzzet Efendi dahi müdde’î merkûmun ber-
minval-i meşrûh dermeyân eylediği pederi Arif’in müvekkillerinin cedleri Hâcı Bekir
Ağa’ya icâre-i mukataa ile icar itdiğine dair iddi’âsını ba’de’l-inkâr bin iki yüz doksan
bir tarihinde ma-arsa ebniyesi mülk olmak üzere mukayyed bulunduğuna binâenaleyh
müvekkillerinin pederlerinden mevrus mülkleri bulunduğunu tezkar iderek müdde’î
merkûmun mukataa-i zemîn müdde’âsını ve müvekkillerinin mûrisinin icâre-i zemîn
ita itdiği cihetini kemâ-fi’s-sâbık inkâr ve i’lâm-ı menkuzunda bu cihetin nazaran
itibare alınmamış idüğüni tezkar itmekle i’lâm-ı mezkûrda mahkiane olan dükkanın
ber-mucib işaret-i aleyh ecr (SAHÎFE-42) mislinin bi-garaz erbab-ı vukûf ve ehl-i
hâbere ile isbat ve tahakkuk itdirilmesi husûs-ı müdde’î mütevellî-i merkûma lede’t-
tenbîh bu babda ihzâr itdiği Medîne-i mezbûr mahallâtından Karaman Mahallesi
ahâlîsinden Kollaoğlu Hâcı Mustafâ bin Bekir ve Nurcu Mahallesi ahâlîsinden
Gebecilerli Osmânoğlu Hâcı Eyyûb bin Osmân ve Hâcı Nuh Mahallesi ahâlîsinden
Hâcı Ahmedoğlu Yûsuf bin Hâcı Ahmed ve Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden
Meşioğlu Şükrü bin Salih nâm kimesneler dükka-ı mezkûrun hudud-u selâsesini
101
ta’yîn iderek merkûm Hâcı Mustafâ seksen kurûş ve merkûm Hâcı Eyyûb altmış ve
merkûm Yûsuf Yüz ve Merkûm Şükrü altmış kurûşun mevkî itibariyle ecr-i misl
senevîyesi icâre-i zemîn ve mukataası olduğunu ala vechi’ş-şehâde-i îfâde ihbâr
itmeleriyle mûmâ-ileyh İzzet Efendi merkûmun îfâdeleri yek diğerine mütebayin
olduğu gibi esasen dükkan-ı mezkûr vakf olmayub müvekkillerinin mülkü olduğunu
makâm-ı refde ityân İtmekde ise de dükkan-ı mezkûrun ber-mucib iddi’â esasen
vakfiyetine hükm-i şer’î li-hakk olmak ve Fetvâhâne-i Ali’ye ve tedkîkat-ı
şer’îyyeden ber-minval-i meşrûh işaret buyurulan nevâkısda ikmâl idilmiş ve
binâenaleyh meblâğ-ı müdde’âya mezkûr dükkan hudud-u mezkûrun icâre-i mukataa-
i senevîyesi bulunduğu ve ecr-i misline müsavi olduğu bi’l-edâ esâmîsi muharrer
zevâtın ala vechi’ş-şehâde lâfzen ve mânen ihbârlarıyla tebeyyün eylemiş olmağla
vekîl-i mûmâ-ileyhin ber-minval-i muharrer makâm-ı refde irâd eylediği kelâmının
şayan-ı iltîfât olmadığı kendüye bi’t-tefhim i’lâm-ı mümeyyiziye mezkûr hükmü
ba’de’t-tasdîk meblâğ-ı müdde’â ve mahkum bih mezkûr üç mecîdiye icâren ve
mukataa ve zemîn-i müterâkime-i mezkûreyi vakf-ı mezkûr nâmına mütevellî-i
mezbûr Ahmed Efendi’ye halen edâ ve îfâya müvekkilan mezbûrâna izâfetle vekîl-i
mûmâ-ileyh İzzet Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi
min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-52
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Berber Hâcı
Mehmedoğlu Hâcı Mustafâ bin Hâcı Mehmed meclis-i şer’î enverde Mudurnu
Kazâsı ahâlîsinden Medîne-i mezbûrede mukîm Vükelâ-yı De’âvîden Emîn Efendi
ibn-i Ali mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb Kaltakcıoğlu Kerimesi Fâtıma'nın
aleyhime ikâme eylediği hâne da’vâsının a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd
istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine
ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya
ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya vekâlet-i husûsiye-i sahîha-
102
i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Emîn Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-
ileyh Emîn Efendi dahi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve
hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb (SAHÎFE-43) ketb ve imlâ
olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Başkâtib Vâsıf Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-53
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib Sancağı dâhilinde Sandıklı Kazâsına tâbi Çivril Nâhiyesi’ne muzâfe Bayat
Karyesi’nde sâkine zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslümin tâ’rîfleriyle
mu’arrefe ba’isü’l-küttâb Hocaoğlu Kerimesi Emîne bint-i İsmâil Medîne-i mezbûre
mahkeme-i şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı meclis-i şer’î enverde sâlifü’l-beyân
Bayat Karyesi ahâlîsinden Medîne-i mezbûre Tevkifhânesi’nden mevkuf kezâlik
zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât tâ’rîfleriyle muarref olan Hâcı Kerimoğlu
Sarı Ahmed mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb merkûm
Ahmed beni tezvice taleb ü ragıb olmağla ben dahi hüsn-i rızâmla sekiz yüz kurûş
mehr-i mu’accel müstevfi ve yüz doksan kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i müstevfi
tesmiyeleriyle mahzar-ı şuhûdda nefsimi merkûm Ahmed’e akd ve tezvic eylediğimde
ol-dahi ber-vech-i muharrer mührün mezkûrun ile kabûl eyledi didikde mukîrre-i
mezbûre Emîne’nin bi’l-cümle takrîr-i meşrûhasına merkûm Ahmed vicahen kabûl
ve tasdîk itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîk’ ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâbi min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
103
Gardiyan Hancızâde Karaçor Hâcı Hancı Hamdi Ve
Halil Kâdir Oğlu Kerim Oğlu oğlu gayrühüm
ibn-i Ağa Ahmed oğlu Hâcı Hasan Mustafâ bin Bekir
Hâcı ibn-i Hâcı bin Dervîş bin Mehmed
Osmân Hasan Ali Osmân bin İbrâhim
643/NUMRO-54
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Şerîfe bint-
i Hasan ile kebîre kızı Râbiâ ve kebîr oğlu Hasan’a münhasıra ba’dehû mezbûr
Hasan dahi vefât verâseti vâlidesi mezbûre Şerîfe ve li-ebeveyn kız-kârındaşı
mezbûre Râbiâ ve li-ebeveyn ammileri Ahmed ve Abdullah’a münhasıra ba’dehû
ammi-i mezbûr Ahmed dahi vefât idüb verâseti zevcesi Halime bint-i İsmâil ile
kebîre kızı Sultan’a ve sagîr oğlu Mehmed’e münhasıra ve bâ’demâ mezbûre Şerîfe
dahi vefât idüb verâseti kebîre kızları Râbiâ Ni’metullah bint-i Huriye bint-i Ömer
ve li-ebeveyn kız-kârındaşı Fâtıma’ya münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-
hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye on bin üç yüz altmış sekiz sehmden olub sihâm-ı
mezbûreden altı bin yedi yüz seksen dört sehmi mezbûre Râbiâ’ya ve beş yüz dört
sehmi mezbûr Abdullah’a ve altmış üç sehmi mezbûre Halime’ye ve yüz kırk yedi
sehmi mezbûre Sultan’a ve iki yüz doksan dört sehmi mezbûr Mehmed’e ve yedi yüz
otuz altışar sehmden cem’an bin dört yüz yetmiş iki sehmi mezbûrtan Ni’metullah ve
Huriye’ye ve bin yüz dört sehmi mezbûre Fâtıma’ya isâbeti tahakkukundan sonra
verese-i mezbûrundan mezbûr Abdullah (SAHÎFE-44) zâtları tâ’rîf-i şer’î ile
mu’arrefeler mezbûrat Halime ve Ni’metullah ve Huriye hazıra oldukları halde
meclis-i şer’îmizde zikr-i âti menzile el-yevm vaz-ı yedi beyyine-i adile-i makbule ile
şer’î isâbet mütehakkık olan verese-i mezbûrundan mezbûre Râbiâ tarafından
husûmet ve redd-i cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îyyesi Medîne-i mezbûre Da’vâ
Vekîllerinden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân muvâcehesinde mahalle-i
mezbûrede vâki cânib-i yemeni Hâcı Halil Ağazâde Mustafâ bin Hâcı Halil menzili
ve yesâri ve arkası Burhanzâde vereseleri İsmâil ve Nûrî ve Mehmed Efendi ile
menzilleri ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi on bin
104
kurûş kıymetli bir bab-ı mülk menzilin nısfi müteveffiye-i mezbûre Şerîfe’nin ve nısfi
dahi müteveffâ-yı evvel-i merkûm Hasan’ın ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub
ba’d-ı vefâta benimle hazırat-ı mezbûrat Halime ve Huriye ve Ni’metullah ve
müvekkile-i mezbûre Râbiâ ve verese-i merkûmesine mevrus olmasının nısf-ı menzil-
i mezkûrdan benimle hazırat-ı mezbûratın bir sihâm-ı mezkûre hisse-i şayiamızı
müvekkile-i mezbûre Râbiâ’ya fuzuli ve bi-gayr-i hakk zabt ve el-yevm vaz-ı yed ider
olmağla su’âl olunub nısf-ı menzil-i mezkûrdan benimle hazırat-ı mezbûrat Halime ve
Huriye ve Ni’metullah bir sihâm-ı mezkûre hisse-i şayiamızdan keff-i yed-birle
mahallinde layık vechle bize teslîme müvekkile-i mezbûre Râbiâ’ya izâfetle vekîl-i
mezbûr Ahmed Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû hazırat-ı mezbûratın
tasdîklerine mükarin da’vâ itdikde lede’s-su’âl vekîl-i mezbûr Ahmed Efendi dahi
cevâbında nısf-i menzil-i mezkûre müvekkilem mezbûrenin el-yevm vaz-ı yedini
inhisar verâsetini tav’a ba’de’l-ikrâr lakin gerçi nısf hâne-i müdde’â bahâ hakkında
müdde’îyyeler mûris evvel-i merkûm Efe Hasan’ın vârisleri iselerde merkûm
Hasan’ın vukû vefâtı doksan dört sene-i rumiyesi olduğuna binâen müdde’îyyelerden
Abdullah ve Halime hakkında mürûr-ı zaman olduğuna binâen da’vâları mesmua
olmayacağını ve mezkûr nısf-i hâne-i mûris-i merkûm Efe Hasan’dan mevrus olmağla
diğer müdde’îyye Huriye ve Ni’metullah’ın ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayia-i
şayialarını kabûle müheyya bulunduğuna tezkar itdikde mezbûrân Abdullah ve
Halime cevâblarında keyfiyyet-i irse müte’allika bulunduğuna binâen da’vâlarının
istimâ’ına mani olmadığını müdâfa’a-i ityân itmeleriyle vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed
Efendi müdde’îyyelerin ber-minval-i meşrûh müdde’âlarını ve inhisar-ı verâset-i ve
hâne-i müdde’â bahânın mûris evvel-i merkûm Efe Hasan nâm şahısdan mevruse
bulunduğunu mukîrr ve müfarık iken tekâdüm-i zaman ile hakk-ı sakıt olmayacağına
binâen minval-i muharrer üzere da’vâ-yı vakı’ada mürûr-ı zaman bulunduğuna dair
makâm-ı refde serd u beyân eylediği kelâmının şer’en gayr-i müvecceh olunduğu
kendüye ba’de’t-tefhim sâlifü’l-beyân ikrâr ve itirafı mûcibince ber-tashîh mezkûr
menzil müdde’âyada müdde’îyyelerden Abdullah’ın beş yüz dört ve Halime’nin
altmış üç ve Ni’metullah’ın ve Huriye’de her birinin yedi yüz otuz altı min-haysü’l-
mecmû iki bin otuz dokuz sehm hisse-i şayialarında keff-i yedle mahallinde vech-i
layıkıyla müdde’îyyelere teslîme müvekkilesi mezbûre Râbiâ’ya bi’l-izafe vekîl-i
mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-
105
râbi min Zi’l-hicceti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-
45)
643/NUMRO-55
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları Şerîfe
ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın bâ-hüccet-i
şer’îyye vasî-i mansubesi vâlidesi ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe ba’isetü’l-küttâb
Halime bint-i Hüseyin nâm Hâtûn meclis-i şer’î enverde bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve
ta’bîr-i ani’l-merâm idüb vasîleri olduğum evladım sigâr-ı mezbûrunun asla mâlları
olmayub el-hâlete hezihi nafaka ve kisveye eşedd-i ihtiyâç ile muhtâçlar olmalarıyla
babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlları nemalarından kadr-i ma’rûf
meblâğ farz u takdîr olunmak bi’l-vesâye matlûbumdur deyû didikde vasîyye-i
mezbûrenin takrîr-i meşrûhası vakı’a mütabık ve zikr-i âti meblâğ-ı kadr-i ma’rûf idiğü
zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn meclis-i şer’ada ala tarîki’ş-şehâde-i
îfâde ve ihbârlarıyla mütehakkık olmağla işbu tarih-i vesîkadan itibaren sigâr-ı
mezbûrundan her birine yevmiye altışar paradan şehri yüz elli kurûş rayiç memil
meblâğ-ı farz u takdîr olunub meblâğ-ı farz u mezkûru sigâr-ı mezbûrunun nafaka ve
kisve bahâ ve sâ’ir levazım-ı zâruriyelerine harc u sarfa ve vakt-i hâcetde ahârdan
istidâneye ve kendi mâlından harc u sarfla ve inde’z-zâfer babaları müteveffâ-yı
merkûmdan mevrus mâllarına rucû’a vâlideleri vasîyye-i mezbûre Halime Hâtûn’a
kıbel-i şer’den izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin
ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Elmâlıoğlu Sadık Araboğlu Mehmed Himmet Efendi oğlu Ve
Bin Mustafâ bin Ahmed Murâd bin Himmet gayrühüm
643/NUMRO-56
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Doğancı Mahallesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Hadîce bint-i Hâcı Mustafâ meclis-i
şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden İsmâil Efendi ibn-i Murâd mahzarında bi-tav’â
106
takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb pederim müteveffâ Hâcı Mustafâ’nın
menkûl ve gayri menkûl ism-i mal ıtlak olunur bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-
i şayia-i şer’îyyemi vazıü’l-yed idenlerden a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i
şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih
tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ahz ü kabza ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve
îsâle ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini
son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh
İsmâil Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh İsmâil Efendi dahi
ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye
hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a
bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn
ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Hâcı Nuh Mahallesi’nden Monlâ Yanlışoğlu Mahmûd Ve
Alioğlu Ali bin Halil İbrâhim bin Halil gayrühüm
(SAHÎFE-46)
643/NUMRO-57
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Surub Toros Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-
i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden Makaryan kigorok Efendi veledi Marubrus
meclis-i şer’î Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Papasyan İsteban Efendi ve
veledi Kirkor mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb
Mahmiyye-i İstanbul’da Gedik Paşa kurbinde Bostan-ı Ali Mahallesi’nde Kâdırga
Hamamı Caddesi’nde otuz beş numerolu hânede sâkin tüccardan Papasyan Karabet
Efendi veledi Hımayak nefs-i Karahisâr-ı Sâhib Sancağı’nda sâkine Minusoğlu
kerimesi dimekle arife Marunike bint-i Heci Ohannes zimmetinde cihet-i karz-ı
kefâletden dolayı matlûbum olan altmış bin yüz kurûş mukabilede merkûme
Marunike Kadîn nefs-i Karahisâr-ı Sâhib Sancağı’nda İğneci Mahallesi’nde vâki
107
malumu’l-hudud mutasarrîfâ olduğu bir bab-ı mülk menzilini bir kıt’a hüccet-i
şer’îyye mûcibince kendüsine terhin ve teslîm eylediğinden sonra menzil-i mezkûr
muhterik olub el-yevm arsa halinde bulunduğundan gerek tapu kitabetine ve gerek
mehâkim-i i’adesine bi’l-müracaa mezkûr arsanın bi’l-müzâyede füruht ile matlûbum
olan mebâliğin tahsilini taleb ü da’vâya ol-babda gerek Marunike Kadîn ve gerek-i
sâ’ir îcâb idenler ile müdde’î ve müdde’â-aleyh şahs-ı sâlis i’tirazü’l-gayr sûretiyle
dahil-i dava olmak bidâyeten ve i’tirâzen ve i’âdeten ve temyîzen ve tashîhan taleb ü
da’vâ muhâkeme ve muhâsama hacz ü vaz ve fekkine ve protesto keşide ve cevâb ve
ikâme ve istimâ-ı şuhûd ve reddine teblîğ ve teblîğ ve tebellüğe mümeyyiz ve hükm
ve ehl-i hibre erbab-ı vukûf nasb ve ta’yîn ve tebdiline keşf ve muayyene taleb ve
evrak-ı de’âvî müsted’ayat ve sâ’ireyi kendi imzasıyla tanzîm ve takdîmine ve lede’l-
îcâb sulh ve ibrâya ve ahz ü kabza makbûzunu kendi umûruma harc u sarfa ve mezkûr
arsa inde’l-müzâyede kendi uhdemde takrîr eylediği sûretde dilediğim kimse uhdesine
kaydının tashîhine ve fekk-i rehin südûr idecek i’lâmâtı mevkî-i icrâya vazla tenfîz-i
ahkamını talebe ve husûs-ı mezkûrun mütevakkıf olduğu umûrun küllîsini îfâya
vekâlet-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile salâhiyet meşrua dairesinde âhirini tevkîl ve
azle me’zun olmak üzere işbu yedimde olub bin üç yüz yirmi dokuz senesi cümade’l-
âhirenin yirminci günü tarih ve Mahmûd Paşa Kadîsı Süleymân Sırrı Efendi
imzasıyla mümzi ve mührüyle mahtum ve Fetvâhâne-i celileden masraf bir kıt’a
hüccet-i şer’îyye mûcibince bi’l-muvâcehe beni vekîl eylediğinde ben dahi ber-vech-i
muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl itmemle vekâlet-i mahkiyeme binâen bi’l-cümle
husûsat-ı mesrudeye ve mütevakkıf olduğu umûrun kaffesine tarafımdan vekâlet-i
âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh İsteban Efendi’yi vekîl nasb
ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve
hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-
tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min şehr-i
Rei’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Başkâtib Vâsıf Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-58
108
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden Hancıoğlu Hakkı bin
Mehmed Çavuş meclis-i şer’î enverde daisi Kubelü Mahallesi ahâlîsinden
Serdaroğlu Sabrî Efendi ibn-i Halil İbrâhim mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb
pederim müteveffâ Mehmed Çavuş’dan mevrus Eytâm Sandığı’nda mahfûz matlûb
nükûdumu vaz-ı yed idenlerden taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a
ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz (SAHÎFE-47) ve
fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı
mevkî’-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîlerimi ifrâz ve taksîme ve âhire ve icâre ve
bedelat-ı icârelerini ve sâ’ir nükûd-ı matlûbatımı ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını
bana irsâl ve îsâle başka leh ve aleyhime vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-
i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve
cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen
ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve
müdâfa’a ve murâfa’aya ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk
ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun
küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i
şer’îyye ile kârındaşım Hâcı Hasan Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eylemiş ise de mezbûr
vekâlet-i mezkûreden bi’l-azl ber-minval-i meşrûh husûsat-ı mezkûreye mütevakkıf
olduğu umûrun küllisine da’im-i merkûm Sabrî Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim
didikde merkûm Sabrî Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve
hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-
sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Başkâtib Vâsıf Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-59
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez
109
livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Marulcu Mahallesi’nde vâki Ganioğlu
Mehmed Efendi ibn-i Ahmed’in menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî
huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde zâtı kesân mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe
Âyişe Hanım ibnete Mehmed Efendi meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda er-kârındaşları
Hasan ve Sabrî Efendiler ile kız-kârındaşları müteveffiye Hadîce’nin zevci
Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed hazır oldukları halde Ahsenihavizâde
Ahmed Efendi ibn-i Hasan Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i
ani’l-merâm idüb ebeveynim müteveffiyan Mehmed Efendi ve Zübeyde Hanım’dan
müntakil İnas Karyesi’nde vâki arâzîmizi Saraçzâde Halil Ağa müdâhale itmekde
olduğundan müdâhale-i vakı’asından meni hususda a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede
ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ikâme ve istimâ-ı
şühuda ve tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine
ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-
i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-
hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son
dereceye kadar îfâya ben hazırun-ı mezbûrundan her birimiz tarafımızdan vekâlet-i
husûsiyye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim
dedikde mukîrre-i mezbûrenin bi’l-cümle tekaririni hazırun-ı mezbûrundan her biri
harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Ahmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer
vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya
ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh ma-ümenâ
meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a
bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l aşir min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Nakilci Mahallesi’nden Berber Corca-i Kebîr Karyesi’nden Çalık Ve
Mehmed bin Ömer Usta oğlu Ahmed Bin Hâcı Mahmûd gayrühüm
(SAHÎFE-48)
643/NUMRO-60
110
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün savb-ı şer’î enverden bi’l-
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan
Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi’nde vâki Seleoğlu Mehmed ibn-
i İsmâil’in menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî huzûrlarında akd-i
meclis-i şer’î âlî itdikde merkûm Mehmed Efendi’nin kerimesi olub zâtı kesân
merkûman tâ’rîfleriyle Hadîce bint-i el-mezbûr Mehmed Efendi meclis-i ma’kûd-ı
mezkûrda pederi merkûm Mehmed Efendi bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-
merâm idüb Karahisâri Gökoğlu Ahmed bin İsmâil yüz yirmi beş kurûş mehr-i
mü’eccel tesmiyesiyle zevcim olub tarihinden bir buçuk sene mukâddem benimle
merkûmun firâşından hasıl ve benden mütevellîdleri sagîre kızı Piruze ve sagîr oğlu
Hüsnü hânesinden tard ve teb’id itmekle merkûmdan nafaka ve sükna ve eşya
da’vâsının a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve
cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen
ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve
muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz
ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ve ahz ü kabz bi’l-cümle
makbûzâtını bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i
husûsiyye-i şer’îyye ile pederim merkûm Mehmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde merkûm Mehmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i
mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve
iltizâm eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve
ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin
gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l aşir min-
şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ateşoğlu Ali bin Ali Türkmenoğlu Ömer bin Osmân Ve
gayrühüm
643/NUMRO-61
111
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Ömeroğlu Hasan
meclis-i şer’î enverde Kubelü Mahallesi ahâlîsinden Uşaklıoğlu Ali Çavuş ibn-i
Murâd mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb pederim müteveffâ-yı Ömer’den
mevrus mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Teymurcu Hâcı Hamza menzili ve
cânib-i yesâri zabtiye Halil menzili ve arkası Hâcı Yûnusoğlu Salih menzili ve tarîk-
i amm ile mahdûd bir bab-ı mülk menzil benimle pederim müteveffâ-yı merkûmun
verese-i sâ’iresine mevrus olmuşken hâne-i mahdûda mezkûrede olan hisse-i şayiamı
verese-i mezbûrunun hisseleriyle ma’an semen-i misliyle âhire bey ve ferâğa ve kabz-
ı semen virile ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle ve komisyon-ı mahsûs
huzûrunda i’ta-yı takrîre ve menzil-i mezkûre bi-gayr-i hakk müdâhale idenler olur ise
onlara’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ
ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve
temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama
müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine
teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya
vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile merkûm (SAHÎFE-49) Ali
Çavuş vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde merkûm Ali Çavuş dahi ber-vech-i muharrer
vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya
ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb
ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-62
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Kayadibi Karyesi’nde sâkine ve zâtı
tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan Emîne bint-i Ali nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde karye-
112
i mezbûre ahâlîsinden Kulakoğlu Bekir bin Ali muvâcehesinde mezbûr Bekir yüz
yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevc-i dahilim olub işbu tarihden bir
sene mukâddem yani bin üç yüz yirmi yedi senesi Martının birinci günü tarihinde
kendi hânesinde leylen sâat iki sıralarında (çık git ben seni boşadım) tâbiriyle tatlik
iderek beni hânesinden tard ve teb’id eylemiş olduğuna binâen pederim hânesinde
mukîme iken tarih-i talâkından üç gün sonra karyenin İmâm ve Muhtarıyla tecdid-i
nikah itmek üzere hâber göndermiş idiyse de ber-minval-i muharrer-i mutlâka
olduğuma mebni kabûl itmemiş ve ba’dehû iki üç def’a ol-vechle tecdid-i nikah itmek
üzere hâber göndermiş olduğu halde kendüsi raziye olmadığından ol-tarihden berü
Bedri hânesinde ikâmet etmekte olduğu cihetle zimmetinde mütazarrır ma’kûd-ı aleyh
olan meblâğ-ı mezkûr yüz yirmi beş kurûşu mezbûr Bekir’den taleb iderim deyû da’vâ
itdikde lede’s-su’âl mezbûr Bekir dahi cevâbında müdde’îyye-i mezbûre mehr-i
mü’eccel mezkûr üzere zevce-i menkuha-i medhul bahâsı olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr
ma-adâ müdde’îyye-i mezbûrenin talâk müdde’âsını ba’de’l-inkâr mezbûrenin bırakıb
hod-be-hod gitdiğinden dolayı hânesine gelüb inkıyâd ve ita’at eylemesi içün bi’z-zât
hâber göndermiş ve ikrârı mûcibince hânesinden gitdiğinden üç gün sonra dahi
hânesine gelerek zevcine ri’ayet itmek içün hâber gönderdiğini ikrâr ve îfâde itmekle
müdde’îyye-i mezbûreden müdde’â aleyh zevc-i merkûmun sükan-ı şer’îyyesi
bulunub bulunmadığı lede’l-istifsar hânesi bulunduğunu ve bir sene merkûmun
hânesinden imtizâcları olduğunu binâenaleyh hânesinde ikâmet itmiş idüklerini i’tiraf
ve zevc-i merkûmda bu hususda mezbûreyi tasdîk ve mesken şer’îyyesi bulunduğunu
ve kendüsine inkıyâd itmesini dermeyân itmeleri ve müdde’îyye-i mezbûrenin
dermeyân eylediği ilgaz ile talâk-ı vâki olsa bile talâk-ı mezkûrun rec’i bulunduğuna
kıbel-i inkıza ve el-müddet-i müracaatın vukû tarafının taht-ı tasdîkinde bulunmağın
mûcibince müdde’îyye-i mezbûre ber-minval-i meşrûh talâk da’vâsıyla müdde’â
aleyhe bi-vech-i şer’î mu’arazâdan ba’de’l-men zevciyyete müracaat ve zevc-i
merkûma ita’at-ı inkıyâd itmek üzere müdde’îyye-i mezbûre Emîne’ye tenbîh
olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-
evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-63
113
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Salar Karyesi ahâlîsinden Kuğuoğlu İsmâil bin Hâcı Bekir meclis-i
şer’îmizde karye-i mezbûrede sâkine zâtı mu’arrefe Münire bint-i Hâcı İlyas
tarafından husûmet ve redd-i cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îyyesi Medîne-i mezbûre
Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali muvâcehesinde müvekkile-i
mezbûre Münire yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevce-i menkûha-
i medhul bahâm olub bana ita’at-ı inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete riayet (SAHÎFE-50)
itmekden iba ve imtina itmekle su’âl olunub bana ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı
zevciyyete riayet itmek üzere müvekkile-i mezbûreye izâfetle vekîl-i mezbûr Ali
Osmân Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl
mezbûr Ali Osmân Efendi dahi cevâbında müvekkile-i mezbûre mehr-i mü’eccel
mezkûr ile müdde’î merkûmun zevce-i menkûha-i medhul bahâsı olduğunu tav’a
ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î merkûm İsmâil müvekkile-i mezbûre Münire’ye bin üç
yüz yirmi dokuz senesi Receb-i şerîfenin ikinci günü tarihinde kendi hânesi kapusu
pişgahında isnad-ı münazaada mahzar-ı şuhûdda ben mezbûreyi birkaç def’a boşadım
pederim mâlı içün zabt itdiriyor deyû talâkını ikrâr eylemiş olmağla ol-tarihden berü
vâlidesi hânesinde aram itmekde bulunmuş idüğü makâm-ı refde ityân ve irâd-ı kelâm
itdikde müdde’î mezbûr İsmâil ber-minval-i muharrer kelimat-ı mezkûre ile asla
tekellüm itmediğini ve ol-vechle îfâdede bulunmadığını ve hatta ayd-i adhiyeye on
sekiz gün kalıncaya kadar bir hânede ikâmet ve hukûk-ı zevciyyete riayet itmekde
bulunduğunu ve ol-tarihde mezbûrenin vâlide ve teyzesi bi’l-igfal hânesinden celb
itdiklerini hatta tarih-i mezkûr ile yani bin üç yirmi yedi senesi teşrin-i sânînin üçüncü
gününe müsadif teşrin-i sânînin beşinci tarihiyle iki kıt’a mezbûrenin kendüsine teslîm
edilmesine dair müdde’îyye-i mezbûre müdde’î umumi muavinliğine istidâ-i takdîm
eylemiş ve istidâ-yı mezkûrlar ma- evrak-ı müteferri’a huzûr-ı şer’îyye takdîm ve tevdi
idilmiş idügünü tezkar iderek ve vekîl-i mûmâ-ileyh ber-minval-i meşrûh elfaz talâk
ile tekellüm müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’â aleyh vekîl-i muma-ileyden
müdde’îyyenin îfâdesi vechle sene-i sâbık yani bin üç yirmi dokuz senesi ayd-i
adhiyesine on sekiz gün kalıncaya kadar müvekkilesi ile müdde’îyyenin bir hânede
aram ve imtizâc ve iddi’â itdiği tarih-i talâkdan sonra yek diğeriyle mukarenet idüb
itmediği cihet-i vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’den lede’l-istizâh cevâbında
bu ciheti külliyen inkâr itmekle tafsilat-ı zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle
114
müdde’â aleyh vekîl-i merkûmun makâm-ı refde irâd eylediği elfaz-ı talâk ile
tekellüm-i tarihden kendüsinin iddi’â itdiği tarih-i talâkdan sonra yani ayd-i mezkûre
on sekiz gün kalıncaya kadar zevcesi mezbûre ile aram ve ikâmet itdiklerine dair ref-i
mezkûr müdde’âsına her biri karye-i mezbûre ahâlîsinden Kara Alioğlu İbrâhim bin
Ali Hâcı İlyasoğlu Şükrü bin Hâcı İlyas ve Nasuhoğlu Ali bin Ömer ve Kara Ali
oğlu İsmâil bin Ali Arikoğlu Kel Hüseyin bin İbrâhim ve diğer Arikoğlu Tombul
Hasan bin İsmâil ve Kethüdaoğlu İdris bin Kâdir ve Kethüdaoğlu Ahmed bin
Ahmed ve Elekoğlu Halil bin Abdullah ve Abdullah bin Hasan Hüseyin ve Yahyâ
oğlu Kâdir bin Yahyâ’ya irase ve ikâme itmekle merkûmun haddet-i lede’l-istişhâd
müdde’î merkûm İsmâil’in müdde’â aleyha müvekkile-i mezbûre Münire ile sene-i
sâbık ayd-i adhiyesine on sekiz gün kalıncaya kadar yani müdde’î merkûm İsmâil’in
üç yüz yirmi yedi senesi teşrin-i sânînin üçüncü günü tarihlü istidâsına beyân itdiği
zamana kadar zevc ve zevce olmak üzere leyl ü nehar bir hânede aram ve beynunet
eyledilerine şâhidim ve şehâdet iderim deyû ref-i mezkûr müdde’âsını ve yek diğerine
lâfzen ve mânen muvafık-ı edâ ve şehâdet itmeleriyle müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-
ileyh cevâbında şâhidlerin şehâdetinin yek diğerine muvafık yani kurban bayramına
on sekiz gün kalıncaya kadar müvekkile-i Münire ile müdde’î merkûm İsmâil’in bir
hânede ikâmet ve beynunet eylediklerine dair şehâdet-i vakı’alarına yed diğerine
mutâbık olması kendüleri rencberandan oldukları halde ber-minval-i meşrûh ittihadları
şehâdet-i mezkûrenin müretteb olduğuna delalet ideceğinden ve tarih-i mezkûrda yani
müstedinin istidâsı tarihinden bir gün mukâddem yek diğeriyle (SAHÎFE-51)
birleşmiş ve müdde’înin hânesinde teyessür vaktine kadar ikâmet itdiysede her nasılsa
münazaa iderek ol-vakt müvekkilesi vâlidesinin hânesine gitmiş olduğundan
müstemanın tahlîflerini taleb eyledim deyû îfâdede bulunmağla tahlîfleri hususundaki
talebine ba’dehû cevâb verileceği kendüye bi’t-tefhim şuhûd ve müstema usul-i
mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları sâlifü’z-zikr
Salar Karyesi İmâmı Rasih Efendi ibn-i Mahmûd Efendi ve Muhtarı İmâmoğlu
Mehmed bin Hasan ve heyet-i ihtiyariyyesinden Osmân bin Hocaoğlu Ömer Efendi
ibn-i Osmân ve İmâmoğlu Sadık bin Abdurrahman Kara Musluoğlu Halil bin
Mehmed nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû merkûmundan Arikoğlu Kel Hüseyin
ve Kethüdaoğlu İdris ve Abdullah ibn-i Hasan Hüseyin tegayyüb eylemiş
olduklarına mebni onları gıyabında ve diğer İbrâhim ve Şükrüoğlu İsmâil ve Hasan
115
ve Ahmed ve Halil ve Kâdir’in vecahlarında her biri karye-i merkûme ahâlîsinden
İmâmoğlu Mahmûd bin Ahmed ve Karamıklı Halil bin Mehmed ve Balıkcıoğlu
Ali bin Mustafâ ve Hâcı Mustafâoğlu Velîyyüddîn ibn-i Hâcı Mustafâ nâm
kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri
iş’ar ve ihbâr olunmağın şuhûd-ı merkûma ale’l-usul sırran ve âlenen müzekki
olumağın tahlîflerine lüzum şer’î olmadığı makâm-ı refde serd u beyân eylediği vechle
müdde’î merkûm tarafından ( birkaç def’a boşadım) tâbiriyle îfâde-i südûr itdiği
tahakkuk eylediği takdîrde bu babdaki talâkın ( rec’i) olub ( beynunet mügallaza )
olmadığına binâen kavlen ve fiilen müracaat-ı kaffeye bulunduğuna ve müracaat-ı
husûsi ise müddet-i medide zevc ve zevce olmak üzere tarafının bir hânede leyl ü
nehar-ı ikâmet beynunet eyledikleri şuhûd mu’adele ve müzekkinin şehâdetiyle
mürettebe-i sübuta ve usul olunduğuna ve tarih-i istidâdan mukâddem bir hânede
mukarenet eylediklerini vekîl-i mûmâ-ileyh dahi mukîrr ve müfarık bulunduğuna
mebni ber-minval-i muharrer makâm-ı refde irâd eylediği kelâmının şer’en müvecceh
ve mültefit olmadığı kendüye ba’de’t-tefhim mûcibince müdde’î zevc-i merkûm
İsmâil’e ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete riayet eylemesi hususu müvekkile-i
mezbûre Münire’ye izâfetle vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’ye tenbîh
olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min şehr-i Rei’ü’l-evvel lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-64
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden Sirozluoğlu Rasih Efendi
ibn-i Mustafâ Efendi meclis-i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Monlâ
Bahşi Mahallesi’nde sâkine Hanife bint-i Ömer Ağa tarafından husûmet ve redd-i
cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îyyesi Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden
Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan muvâcehesinde müvekkile Hanife yüz
yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevce-i menkûha-i medhul bahâm olub
beni talâk-ı selâse ile tatlik itdi diyerek bana ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete
riayet itmekden iba ve imtina ider olmağla su’âl olunub bana ita’at ve inkıyâd ve
hukûk-ı zevciyyete riayet itmek üzere müvekkile-i mezbûre Hanife’ye izâfetle vekîl-
i mezbûr Ahmed Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-
su’âl vekîl-i mezbûr Ahmed Efendi dahi cevâbında müvekkile-i mezbûre Hanife
116
mehr-i mü’eccel mezkûr üzere zevce-i menkûha-i medhul bahâsı olduğunu tav’a
ba’de’l-ikrâr ancak işbu muhâkeme-i şer’îyyeye mukâddema bi’l-vekale müdde’î
merkûm aleyhimde ikâme idüb müdde’î mezbûrun adem-i îcâbetine binâen fasl
idilememiş olan zabt-ı da’vâ natîka olunduğu vechle bin üç yüz yirmi sekiz senesi zi’l-
kadeti’ş-şerîfesinin (SAHÎFE-52) yirmi sekizinci Perşembe günü akşam üzere sâat on
iki raddelerinde müvekkile-i mezbûreyi ( talâk-ı selâse ile tatlik itdim) tâbiriyle tatlik
eylemiş ve eğerçi işbu talâk-ı selâseden mukâddem ayrı ayrı iki def’a dahi tatlik itmiş
ise de bu cihete esbab-ı sübutiyesi olmayub ancak telefat selâse ile tatlik itdiğine dair
şuhûd-ı şahsiyyem mevcûd olduğuna ve binâenaleyh müvekkilem mezbûre müdde’î
merkûmdan ol-vechle beynunet-i mügallaza ile mutlâka bulunduğuna binâen şer’en
inkıyâd idemez deyû müdâfa’a ve iddi’â itmekle müdde’î merkûmun inkârına mukarin
müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh bu babdaki şuhûd-ı Eser-i Terakki Mektebi
Müdîri Hafız Muharrem Efendi ve Fakihpaşa Mahallesi İmâmı Hafız Mehmed
Efendi olub onlardan başka asla şâhidi olmadığı bi’l-beyân merkûmunu ihzâr itmekle
ala-haddet lede’l-istişhsad Hafız Muharrem Efendi cevâbında kendüsi bir akşam
müdde’îyyenin hânesi civarında diğer şâhid Hafız Mehmed Efendi’nin hânesinde
müsaferetde bulunduğu esnada müdde’î ile zevcesinin münazaa itmekde ve müdde’â
merkûm Rasih Efendi zevcesini fena halde hânesinde darb eylemekde zevceside can
kurtaran yokmu deyû istiane ve istimdad eylemekde bulunduğundan tahammül
idemiyerek hânesine girdiğinde zevcesi hânenin holinde kendüside nerdiban başında
görmesi üzerine nedir işin dediğinde olan olduğu halde ve ba’dehû hânesinin
içerisünde çocuklarına işaret iderek bunlarında Allah’ı var şimdiye kadar usandım
canımdan bıkdım bu iş bitdi ve oldu gayri tâbiriyle müdde’înin bi’l-defaat îfâdede
bulunduğuna ve malumatım buradada idüğüne şâhidim ve başkaca elfaz-ı talâk rec’i
ve selâseye dair bir güna müdde’înin tekellümünü işitmedim ve tâbir-i mezkûrdan
maksadı talâk olub olmadığını bilemem deyû îfâdede bulunduğu ve diğer Hafız
Mehmed Efendi dahi mûmâ-ileyh Hafız Muharrem Efendi’nin kendüsinde müsafir
olduğuna binâen ber-minval-i meşrûh müdde’înin ve zevcesini darb itdiğini
istimâ’larını müteakib evvela mûmâ-ileyh Hafız Muharrem Efendi sânîyen kendüsi
müdde’înin hânesine gitdiğinde Hafız Muharrem Efendi nerdibanda mülaki olarak
bu işe yetdi Hoca durun demiş üzerine kendüsininde avdet itdiğini ve mûmâ-ileyh
îfâde-i mezkûresinde maksadının talâk-ı ciheti olmayub münazaanın hitamı dimek
117
olduğunu ve müdde’înin talâk-ı selâseye ve gayriye dair ikrâr ve îfâdesini duymadığını
beyân itdiğinde mûmâ-ileyh Ahmed Efendi müdde’âsına başka şâhidi olmadığı evvel
ve ahir-i beyân itdiğine binanen müdde’î merkûm Rasih Efendi’den münazaaya
müteakib mûmâ-ileyh Hafız Muharrem Efendi’nin îfâde eylediği bu iş bitdi
canımdan usandım çocuklarına işareten bunlarında Allah’ı vardır dimekden maksadına
idüğü yani bu babdaki tekellümünden Murâdının talâk olub olmadığı ciheti lede’l-
istîfâr cevâbında asla münazaa itmediğini ve o yolda îfâdede dahi bulunmadığını
maksadı talâk olmadığını ve asla evvel ve ahir-i talâka mütedâir kelâm ve ağzından
çıkmadığını tezkar iderek vekîl-i mûmâ-ileyhin vaka-ı mezkûr müdde’âsını külliyen
inkârında ısrar eylediğine mebni müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh vaka-ı mezkûr
müdde’âsıyla talib-i tahlîf olunmağın müdde’î merkûm bu babda teklif olunan yemeni
kabûlden nükûl ve üzerime hucüm itdiklerine binanen aklım başımda olmadığından ve
her tarafım kan ile mülemma kaldığından teveccüh iden yemeni icrâ ve îfâ idemem
deyû îfâdede bulunarak bi’z-zât teklif olunan yemeniden nükûl eylemeğin mûcibince
müdde’â aleyha müvekkile-i mezbûre Hanife müdde’î merkûm Rasih Efendi’de
talâk-ı selâse ile mutlâka ve binâen beynunet mügallaza ile mübane olunduğuna
ba’de’l-hükm zevc-i âhire-i zevc ve muamele-i şer’îyye icrâ ve ahkam-ı şer’îyye îfâ
olunmadıkça yek diğeriyle (SAHÎFE-53) mukarenet-i gayr-i caiz olduğu kendüye
ba’de’t-tenbîh müdde’î merkûm ber-minval-i meşrûh da’vâ-yı mezkûresiyle bi-vech-i
şer’î vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’ye mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-65
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden
bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf
Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Hâcı Evtal
Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ
bin Hâcı Emîn bin Yahyâ’nın ile’l-vefât sâkin olduğu menzile varub zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde
müteveffâ-yı mezbûr Hâcı Mustafâ’nın verâseti zevcesi Esmâ bint-i İbrâhim ile
zevce-i mezbûre Esmâ’dan mütevellîdleri sagîre kızları Emîne ve Hâcer Sâbire ve
sagîr oğlu Rüşdü ve kebîr oğlu Emîn ve kendüden mukâddem vefât iden Atîke bint-
118
i Halil Ağa’dan mütevellîdleri kebîre kızı Şerîfe ve Kebîr oğulları Ömer ve Hâcı
Ahmed’e münhasıra ba’dehû ibn-i mezbûr Ömer dahi vefât idüb verâseti li-ebeveyn
kız-kârındaşı mezbûre Şerîfe ve li-ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Hâcı Ahmed’e
münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye iki yüz
seksen altı sehmden olub sihâm-ı mezbûreden otuz altı sehmi mezbûre Esmâ’ya ve
yirmi birer sehmden altmış üç sehmi sagîrat-ı mezbûrat Emîne ve Hâcer ve Sâbire’ye
ve kırk ikişer sehmden cem’an seksen dört sehmi mezbûrân Emîn ve Rüşdü’ye ve
otuz beş sehmi mezbûre Şerîfe’ye ve yetmiş sehmi mezbûr Hâcı Ahmed’e isâbeti
tahakkukundan sonra sagîrun-ı mezbûrun Emîne ve Hâcer Sâbire ve ve Rüşdü’nün
bâ-hüccet-i vasî-i mansubeleri vâlideleri zâtı kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-
esâmî zevât tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan zevce-i mezbûre Esmâ nâm Hâtûn meclis-i
ma’kûd-ı mezkûrda bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ta’bîr-i ani’l-merâm idüb Medîne-i
mezbûre çarşusunda Yemeniciler içi nâm mahalde vâki cânib-i yemeni Otpazarı
Câmi-i Şerif’i dükkanı ve arkası Tiryakizâde Hâcı Bekir Ağa’nın Balıkhanı ve
yesâri Hâcı Abidzâde Hâcı Abid Efendi dükkanı ve cebhesi tarîk-ı amm ile mahdûd
arsası Hark-ı Kebîr Vakfı’na senevî altmış kurûş mukataa-i kadimelü mülk iki
kepenkle küşad olunur bir bab-ı dükkan mûrisim zevcim mütevaffa-yı merkûm Hâcı
Mustafâ’nın bâ-tapu ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub bad-ı vefâtına benimle
vasîleri olduğum evladım sigâr-ı mezbûrun ile verese-i sâ’ire-i merkûmesine mevrus
olmuş iken ben ve verese-i kibâr-ı mezbûrundan her birimiz dükkan-ı mahdûd-ı
mezkûrda olan bir sihâm-ı mezkûr hisse-i şayiamızı âhire bey murâd itmemizle
maksud-ı aslı kuvvet olmaksızın vasîleri olduğum evladım sigâr-ı mezbûrunun hisse-i
şayialarının ifrâz olunması gayr-i kabil olduğundan sigâr-ı mezbûrunun hisse-i şayia-i
musibeleri dahi benimle verese-i kibâr-ı mezbûrunun hisse-i şayialarıyla ma’an
semen-i misliyle âhire bey olunub semeninin ale’l-usul istirbâh olunması haklarında
ezher cihet-i enfa ve âhiri olduğu eclden sigâr-ı mezbûrunun hisse-i şayia-i
mezkûrelerinin ol-vechle ber-ca-i kıbel-i şer’den bi’l-vesâye bana on virilmesi bi’l-
vesâye matlûbumdur didikde mukîrre ve vasîyye-i mezbûrenin bi’l-cümle tekaririnin
vâki ve nefsü’l-emre muvafık itdüğü kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî
zevâtın meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda ala vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk teeyyüd
itmeğin mûcibince sigâr-ı mezbûrunun hisse-i şayiaları vasîyye-i mezbûre ile verese-i
kibârı mezbûrunun hisse-i şayialarıyla ma’an semen-i misliyle ale’l-usul (SAHÎFE-
119
54) âhire bey ve ve füruht olunub semeninin Eytâm Müdîri ma’rifetiyle istirbâh
olunmak üzere kıbel-i şer’den vasîyye-i mezbûre Esmâ Hâtûn’a izin virdiğini vâki-i
hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le
meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a
bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn
ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Mahalle-i mezbûr Timari Abdi Mahalle-i Ak Osmânzâde Ve
İmâmı Ali Rızâ oğlu Ahmed Mezbûreden Osmân gayrühüm
Efendi ibn-i çavuş ibn-i Sarı Hafızzâde bin Hasan
İsmâil Mustafâ Hafız Ahmed bin
Bekir
643/NUMRO-66
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât
Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Râbiâ bint-i
Murâd ile evlad-ı kibârı Âyişe ve Mustafâ ve Kâdir ve Hasan sagîr oğulları
Mehmed ve İsmâil’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye
seksen sekiz sehmden olub sihâm-ı mezbûreden on bir sehmi mezbûre Râbiâ’ya ve
yedi sehmi mezbûre Âyişe’ye ve on dörder sehmden cem’an yetmiş sehmi mezbûrun
Mustafâ ve Kâdir ve Hasan ve Mehmed ve İsmâil’e isâbeti tahakkukundan sonra
sagîran-ı mezbûrân Mehmed ve İsmâil’in tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den bâ-
hüccet-i şer’îyye vasî nasb ve ta’yîn olunan vâlideleri zevce-i mezbûre Râbiâ Hâtûn
meclis-i şer’î enverde mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Hâcı Ömeroğlu
Hasan menzili ve yesâri Fırkalıoğlu Hâcı Hamza menzili ve arkası Hâcı Yûsufoğlu
Ömer menzili ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi bir
bab-ı mülk menzil-i mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı merkûm Ömer’in ile’l-vefât
yedinde mâlı ve mülkü olub bad-ı vefâta benimle vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrân
verese-i sâ’ire-i merkûmesine mevrus olmuş iken menzil-i mezkûr müşrif harab
olmağla ben ve verese-i kibâr-ı mezbûrunun her birimiz menzil-i mahdûd mezkûrda
120
olan ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayiamızı âhire bey murâd itmezle vasîleri olduğum
sagîran-ı mezbûrânın hisse-i şayia-i musibeleri benimle verese-i kibâr-ı mezbûrunun
hisse-i şayialarıyla semen-i misliyle âhire bey olunub semenine iskan olunmak üzere
sagîran-ı mezbûrân içün ahir bir menzil iştirâ olunmak sagîran-ı mezbûrân haklarında
her vechle enfa âhiri olacağından sagîran-ı mezbûrânın hisse-i şayialarının ol-vechle
beye kıbel-i şer’den bana izin verilmek bi’l-vesâye matlûbumdur didikde vasîyye-i
mezbûre Râbiâ Hâtûn’un bi’l-cümle tekaririnin vâki ve nefsü’l-emre muvafık olduğu
zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimînin huzûr-ı şer’de ala vechiş-şehâde
ihbârlarıyla tahakkuk teeyyüd itmeğin mûcibince sagîran-ı mezbûrânın hisse-i
şayialarının verese-i kibâr-ı mezbûrunun husûs-ı şayialarıyla ma’an semen-i misliyle
âhire beye ve semenine sagîran-ı mezbûrân içün bir bab-ı mülk iştirâsına vasîyye-i
mezbûre Râbiâ Hâtûn’a kıbel-i şer’den izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb
olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Kudüslüzâde Zekeriyazâde Çilli Kasab Koca Hüseyin Ve
Abdurrahman Efendi Arif Efendi ibn-i oğlu Osmân gayrühüm
ibn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi bin Hüseyin
(SAHÎFE-55)
643/NUMRO-67
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât
Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Râbiâ bint-i
Murâd ile sulbîyye-i kebîre kızı Âyişe ve sulbî kebîr oğulları Mustafâ ve Kâdir ve
Hasan ve sulbî sagîr oğulları Mehmed ve İsmâil’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr
mütehakkık olmağla sagîran-ı mezbûrân Mehmed ve İsmâil’in tesviye-i umûrlarına
kıbel-i şer’den bir vasî nasb lâzım ve mühim olmağın olmağın emanet ile ma’rûfe ve
istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire idüğü zeyl-i
vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârlarıyla tebeyyün iden sagîran-ı mezbûrânın
vâlideleri olub zâtı müslimün-i mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan işbu ba’isetü’l-
küttâb Râbiâ nâm Hâtûn sagîran-ı mezbûrân Mehmed ve İsmâil’in ve vakt-i rüşd ve
121
sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarını hıfz u
hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn
olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i
lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb
ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Kudüslüzâde Zekeriyazâde Çilli Kasab Koca Hüseyin Ve
Abdurrahman Efendi Arif Efendi ibn-i oğlu Osmân gayrühüm
ibn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi bin Hüseyin
643/NUMRO-68
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Nuh Mahallesi ahâlîsinden Asâkîr-i Osmânîye on
dokuzuncu Alayının üçüncü Taburunun onuncu Bölüğünün on yedinci Haymesi
neferâtından iken bundan akdem ordusu cânibinde vefât iden Aşçı oğullarından
Ahmedoğlu Mustafâ bin Ahmed bin Hâcı Mehmed’in verâseti babası mezbûr
Ahmed ve vâlidesi Emîne bint-i İsmâil’e münhasıra olduğu Karaman Mahallesi
ahâlîsinden Mustafâ bin Mahmûd Çavuş ve Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden
Çerkesoğlu Hâcı Hasan bin Hâcı Abdullah ve Hâcı Eyyûb Mahallesi ahâlîsinden
Ekmekçioğlu Abdurrahman bin Mehmed nâm kimesnelerden huzûr-ı şer’de ala
vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince müteveffâ-yı mezbûrun emvâl
ve emlâk ve nükûd-ı vâris-i merkûmane isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
643/NUMRO-69
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Kal’acik-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin Abdullah’ın ber-vech-i ati vârisi oldularını iddi’â
iden zâtları tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefeler olan Ümmühân bint-i Abdurrahman nâm
Hâtûn sadrîyye-i kebîre kızları Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma hazıra oldukları halde
meclis-i şer’î enverde (SAHÎFE-56) Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Eyyûb
122
Mahallesi ahâlîsinden Ali Efendi ibn-i Ahmed mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm
ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb müteveffâ-yı merkûm Mustafâ zevc-i dahilim olub hin-i
vefâtında verâseti benimle sulbîyye-i kebîre kızları mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve
Fâtıma li-ebeveyn er-kârındaşı gaib-i ani’l-meclis Ramazân bin Ali’ye münhasıra ve
tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye yetmiş iki sehmden olub sihâm-ı
mezbûreden dokuz sehmi bana ve on altışar sehmden cem’an kırk sekiz sehmi kızları
hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma’ya ve on beş sehmi mezbûr
Ramazân’a isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri olmamağla
zevcim ve mûrisimiz ve müteveffâ-yı merkûm Mustafâ’nın mezbûr Ali Efendi
zimmetinde cihet-i karzdan yirmi dört kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûr
kable’l-ahz ve’l-istîfâ vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir sihâm-ı mezkûr benimle
kızlarım hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma’nın hisse-i irsiyyemize isâbet
iden on dokuz kurûş halen bize edâ ve teslîme mezbûr Ali Efendi’ye tenbîh olunmak
matlûbumdur deyû hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma ile bi’l-ma’iyye
da’vâ itdiklerinde lede’s-su’âl mezbûr Ali Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden
müteveffâ-yı merkûm Mustafâ’ya zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a
ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûre Ümmühân ile hazırat-ı mezbûratın ber-
vech-i muharrer verâset-i müdde’âlarını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre
Ümmühân ile hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma’dan ber-vech-i muharrer
verâset-i müdde’âlarına mutâbık beyyine taleb olundukda sâlifü’l-beyân her bir
Kal’acik-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden Aydınlıoğlu İbrâhim bin Mehmed ve
Mezmezen(?)oğlu Hasan bin Süleymân nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i
şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-hakîka müteveffâ-yı merkûm Yağlıoğlu
Mustafâ bin Osmân bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha’sı işbu müdde’îyye-
i mezbûre Ümmühân ile sulbîyye-i kebîre kızları hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe
ve Fâtıma ve li-ebeveyn er-kârındaşı oğlu gaib-i ani’l-meclis Ramazân bin Ali’ye
münhasıra ve bunlardan gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri olduğu ma’lume
değildir biz bu hususa bu vech üzre şâhidiz ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri
müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ ve şehâdet itmeleriyle
şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb
oldukları mezkûr Kal’acik-i Kebîr Karyesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Hâcı
İbrâhim ve Muhtarı Kara Bekiroğlu Ahmed bin Bekir nâm kimesnelerden bi’l-
123
muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr
olunmağın mûcibince müdde’îyye-i mezbûre Ümmühân ile hazırat-ı mezbûrat Emîne
ve Şerîfe ve Fâtıma’nın ber-vech-i muharrer verâset-i müdde’âlarını ba’de’l-hükm
müdde’â aleyh mezbûr Ali Efendi ala mucib-i ikrâra ilzâm olunduğu kendüye tenbîh
olundukdan sonra müdde’îyyat mezbûratdan hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve
Fâtıma yine meclis-i şer’î enverde Kal’acik-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden Efendioğlu
Halil bin Ali Efendi mahzarında bi-tav’ihâm takrîr-i kelâm idüb (SAHÎFE-57) takrîr-
i kelâm idüb pederimiz müteveffâ-yı merkûm Mustafâ’nın bi’l-cümle terekesinden
hisse-i irsiyye-i şayiamızı vaz-ı yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû
bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i
şuhûd istimâ’ına tahlîf ve hacz-ı vaz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih
tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve
lede’l-iktizâsulh ve ibrâya inde’l-iktiza âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
kadar îfâya tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile hazır-ı
mezbûr Halil Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn eyledik didiklerinde mezbûr Halil Efendi
dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimelerini kabûl ve
hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didikde gıbbe’t-tasdîk ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve
elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Başkâtib Vâsıf Mukayyîd Osmân Kâtib Ahmed Ve
Efendi Zeki Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-70
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Ümraniye Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Salihoğlu
Ömer bin Salih bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha’sı Emîne bint-i Osmân
124
ile sulbîyye-i kebîre kızları Cemile ve diğer Emîne ve Zehrâ ikinduden mukâddem
vefât iden sulbî kebîr oğlu Salih’in sulbî sagîr oğlu Salih’e münhasıra olduğu bi’l-
ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sagîr-i mezbûr Salih’in
tesviye-i umûruna kıbel-i şer’den bir vasî nasb lâzım ve mühim olmağın emaneti ile
ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire
idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârlarıyla mütehakkık olan sagîr-
i mezbûrun min kıbeli’l-eb ceddesi olub zâtı müslimün-i mezbûrun tâ’rîfleriyle
mu’arrefe işbu ba’isetü’l-küttâb Emîne bint-i el-mezbûr Osmân nâm Hâtûn’un sagîr-
i mezbûr Salih’in vakt-i rüşd ve sedâdına değin ceddi müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus
müntakil mâlını hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimesini tesviye ve ru’yete kıbel-i
şer’den vasî nasb ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi
kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-
vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Işıklar Karyesi’nden Ümraniye Karyesi’nden Karye-i Mezbûrdan Ve
Deli Ali oğlu Hâcı Mehmed oğlu Yûsuf Arif oğlu Hüseyin gayrühüm
Ali bin Süleymân bin Mehmed bin Arif
(SAHÎFE-58)
643/NUMRO-71
An-ı asl Konya Vilâyeti dâhilinde Antalya Sancağına tâbi Akseki Kazâsına
muzâfe Belek Karyesi ahâlîsinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde
merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib’e tâbi Bolvadin Kazâsına muzâfe Çay
Nâhiyesi’nde mukîm zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât tâ’rîfleriyle
mu’arref Kara Osmânoğlu Ahmed Efendi ibn-i Mehmed meclis-i şer’î şerif-i
enverde mezkûr Belek Karyesi ahâlîsinden olub kezâlik zâtı mu’arref Ahmed
Çavuşoğlu Ali efendi ibn-i Ahmed mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb Bolvadin
Kazâsı mahkeme-i şer’îyyesinde muti fi 27 Hâzırân (1)327 tarihlü bir kıt’a vekâlet
hüccetinde tasfilen zikr ü beyân olunduğu vechle mûrisimiz ve pederim müteveffâ-yı
mezbûr Mehmed’den benimle kârındaşlarım ga’ibün ani’l-beled Mustafâ ve
Mehmed ve Hadîce ve müteveffiye Emîne ile vâlidem diğer Emîne’ye mevrus olan
125
karye-i mezbûrede vâki malumu’l-hudud ve’l-müştemilat bir bab-ı mülk menzilde
olan hisse-i irsiyye-i şayia-i malumem ile kız-kârındaşım olub âhiren vefât itmiş olan
mezbûre Emîne’den ve el-yevm hal-i hayâtında bulunan kârındaşlarım mezbûrun
Mustafâ ve Mehmed ve Hadîce’den iştirâ eylediğim husûs-ı şayia-i malumemi
kaffeten işbu hazır-ı mûmâ-ileyh Ali Efendi’yi yetmiş aded lirâ-yı Osmânî semen-i
merfu makbûz mukâbelesinde kat’iyyen bey ve temlîk eylediğimde mûmâ-ileyhde ol-
vechle iştirâ ve teslîm ve kabûl itmekle ferâğ-ı resmisinin i’tası içün karye-i mezbûrede
sâkin marü’l-beyân Akseki Kazâsı sâbık-ı şer’îyye Kâtibi Tâhir Efendi ibn-i
Abdullah’ı kabûlüne mevkufen vekîl ve na’ib-i menab nasb ta’yîn eylemiş itdiysede
vekîl-i mûmâ-ileyh vekâlet-i mezkûreyi îfâ itmediği gibi kârındaşlarım mezbûrun
Mustafâ ve Mehmed ve Hadîce hâne-i mezkûrede olan hisselerini bey eylediklerini
inkâr ile nâmıma takrîr resmisini i’tadan imtina itmekde oldukları mesmuam olmağla
mûmâ-ileyh Tâhir Efendi’yi vekâlet-i mezkûremden azil ve ihraç eylediğimden
hâber-i azili kendüsine teblîğine ve hâne-i mezkûrede pederim ile hemşirem
Emîne’den müntakil ve mevrus husûs-ı şayia-i malumemi üzerime ba’de’l-intikal ber-
minval-i meşrûh hisse-i müntakilem ile diğer kârındaşlarım mezbûrundan müştera
husûs-ı şayiamı hazır-ı mezbûr Ali Efendi’ye kemâ-fi’s-sâbık kat’iyyen bey ve ferâğ
ve semenini kabz ve istîfâ eylediğime binâen muamele-i kanuniyesinin îfâsı içün
komisyon-ı mahsûs huzûrunda i’ta-yı takrîre ve kârındaşlarım mezbûrun ber-vech-i
bala beylerini mukîrr olarak husûs-ı şayialarını nâmıma ferâğ idecek oldukları sûretde
husûs-ı malumelerinin dahi evvelen nâmıma tefriğinden sonra mezkûr hisseleri dahi
mezbûr Ali nâmına kezâlik ferâğ ve teslîme ve şayed kârındaşlarım takrîrinden imtina
ve akd-i mezkûrlarını inkârlarında ısrar iderler ise semen-i nâmıyla mâlımdan ve
yedimden kârındaşlarım mezbûrun Mustafâ’nın yirmi ve Mehmed’in keza yirmi
Hadîce’nin on aded lirâ-yı Osmânî makbûzları olmağla mebâliğ mezbûre ile
müteveffât Emîne’nin kezâlik makbûzu olan aded lirâ-yı Osmânî ve husûs-ı mezkûre
müştera hakkında kârındaşlarım verese-i şer’îyyesinden a’id olduğu mehâkim-i
şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-
i idâre ve deva’ir-i sâ’irede taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve
murâfa’aya ve ikâme ve istimâ ve redd-i şuhûda ve tahlîfe ve teblîğ ve tebellüğe ve
kendi imzasıyla istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve vaz-ı hacz ve
fekkine ve ehl-i hibre vukûf-ı nasb ve ta’yîn ve azline ahz ü kabza ve bu babda bi’l-
126
cümle makbûzâtını evvelce semen-i mebâliğ-i makbûzam olan meblâğ-ı mezkûr
yetmiş lirâyı mahsub itmek (SAHÎFE-59) üzere mezbûr Ali Efendi’ye i’ta ve teslîme
ve takasa ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun
küllîsini son dereceye kadar îfâya ve icrâya merreten bad-ı âhiri âhirini tevkîl ve terfîk
ve azline me’zun olmak üzere küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve
in’izalden masune vekâlet-i âmme-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mezbûr
Ali Efendi’nin li-ebeveyn kârındaşı karye-i mezbûrede sâkin Mehmed Efendi’yi
kabûlüne mevkufen vekîl ve na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didikde hazır-ı mazbur
Ali Efendi dahi mukîrr-i mezbûrun ber-minval-i muharrer takrîrini harfiyen tasdîk
itmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-
şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Karahisari Külamcıoğlu Darendeli Hâcı Süleymân Ve
Hâcı Eyyûb bin Süleymân bin Osmân gayrühüm
643/NUMRO-72
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Çavuşoğlu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ bin Nasuh’un ber-vech-i ati vârisi olduğunu
iddi’â iden mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Hâcı Hasan bin İbrâhim meclis-i
şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden
Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi muvâcehesinde müteveffâ-yı
merkûm İbrâhim Çavuş pederim olub hin-i vefâtında verâseti zevcesi Tayyibe bint-
i Hâcı Mehmed ile kebîre kızları Halime ve Fâtıma Adeviye ve kebîr oğlu olmamla
bana münhasıra ve ba’dehû bint-i mezbûre Halime dahi vefât idüb verâseti zevc-i
metruki Mehmed bin Ahmed ve vâlidesi mezbûre Tayyibe ve sagîre kızı Zeliha ve
sagîr oğulları İbrâhim ve Saadeddin ve kebîr oğlu Ahmed’e münhasıra ve tashîh-i
mes’ele-i mîrâsımız bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye dört yüz seksen sehmden olub
sihâm-ı mezbûreden yetmiş dört sehmi mezbûre Tayyibe’ye ve seksen dörder
sehmden cem’an yüz altmış sekiz sehmi mezbûrtan Fâtıma ve Adeviye’ye ve yüz
altmış sekiz sehmi bana ve yirmi bir sehmi mezbûr Mehmed’e ve yedi sehmi mezbûre
Zeliha’ya ve on dörder sehmden cem’an kırk iki sehmi mezbûrun İbrâhim ve Ahmed
127
ve Saadeddin’e isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terkesine müstahak âhiri olmamağla
mûrisimiz ve pederim müteveffâ-yı evvel-i merkûm İbrâhim Çavuş’un mezbûr Hâcı
Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan kırk sekiz kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı
mezkûr kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan
ber-tashîh mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on dört kurûş halen bana edâ ve teslîme
mezbûr Hâcı Arif Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-
su’âl mezbûr Hâcı Arif Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı evvel
merkûm İbrâhim Çavuş’a zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a ba’de’l-
ikrâr ma-adâ müdde’î merkûm Hâcı Hasan’ın ber-vech-i meşrûh verâset müdde’âsını
külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Hâcı Hasan ber-vech-i meşrûh müdde’âsını
tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle Çavuşbaşı (SAHÎFE-60) Mahallesi
ahâlîsinden Hammaloğlu Monlâ İbrâhim bin Mustafâ ve Monlâ Bahşi Mahallesi
ahâlîsinden Katırcıoğlu Hâcı Murâd bin Hâcı Süleymân nâm kimesneler
şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına
tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Çavuşbaşı Mahallesi
İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı Cemaloğlu Hâcı Ömer bin
Hâcı Bekir ve Monlâ Bahşi Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Mehmed Efendi
ve Muhtarı Mehmed bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Yahyâ
mahallesi ahâlîsinden Monlâ Hüseyin bin Hâcı Ali Osmân ve Çavuşbaşı Mahallesi
ahâlîsinden Mihrioğlu Mustafâ bin Bekir nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen
lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince
müdde’î merkûm Hâcı Hasan’ın ber-vech-i meşrûh verâset müdde’âsını ba’de’l-hükm
ala mucib ikrâra meblâğ-ı mezkûr on dört kurûş ile müdde’â aleyh mezbûr Hâcı Arif
Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-i
Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-73
[ Mükerrer kayd olunmuşdur ]
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Nasuh Mahallesi ahâlîsinde sâkine iken bundan akdem
vefât iden Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah’ın mîrâsını zevc-i Ahmed Çavuş
ibn-i Bekir ile sagîr oğlu Mehmed’e münhasıra bâ’demâ zevc-i mezbûr Ahmed
Çavuş dahi vefât idüb verâseti zevcesi Atîke bint-i Abdurrahim ile kendüden
128
mukâddem vefât iden zevcesi mezbûre Fâtıma’dan mütevellîd oğlu sagîr Mehmed ve
kezâlik ve kendüden mukâddem vefât iden zevcesi Emîne bint-i Mehmed’den
mütevellîdleri kebîre kızı Şerîfe ve Kebîr oğlu Ahmed’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr
inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân olundukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Mehmed
ve Ahmed’in vakt-i rüşd ve sedâdlarına değin tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den vasî
nasb ta’yîn olunan li-ebeveyn ammileri Ali Osmân ibn-i el-mezbûr Bekir’in ve
verese-i kibâr-ı mezbûrunun taleb ve ma’rifetleri ve ma’rifet-i şer’le Eytâm Müdîri
Mehmed Efendi hazır olduğu halde tahrîr ve bi’l-müzâyede bey olunan müteveffât
evvel-i mezbûr Fâtıma’nın terekesidirki ber-vech-i ati zikr ü beyân olundu. Fi’l-
yevmi’l-hâmis Zi’l-kadeti’ş-şerîfe lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
Mum sofrası Leğen ma-İbrik Çıkrık Çinko Sahan 2 Ad. Ot Yasdık 6 Ad. Şilte
1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. Kapak 1 Ad. 2 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Para
5 23 7 2 25 20
Hurde Çar-şeb 1 Ad. Hurde Yorgan Sagîr Tebsi Sahan 3 Ad. Şorba Tası 1 Ad
Hurde Perde 1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. Kurûş Para Kurûş
Kurûş Para Kurûş Kurûş Para 20 10 9
3 30 10 11 10
Kuşhâne 1 Ad. Sahan 3 Ad. Def’a Nuhâs Nuhâs Tabe 1 Ad. Def’a Nuhâs
Kurûş Kurûş Kuşhâne 1 Ad Kurûş Para Kuşhâne 1 Ad.
11 15 Kurûş 10 10 Kurûş
7 9
Nuhâs Mertebani Haman Tası Nuhâs Hurdesi Yağ Dabkisi Fincan Tebsisi
1 Ad. 2 Ad. Parça 1 Ad. 1 Ad. 2 Ad.
Kurûş Para Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
13 10 16 15 10 6
Cedîd Gömlek Def’a Gömlek Münakkaş Peşkir Altı parmak Entari Cedîd Parka
129
5 Ad. 2 Ad. 9 Ad. 1 Ad. Bulka 1 Ad. 10 Ad.
Kurûş Para Kurûş Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para
56 30 31 21 30 158 30 15 10
Köhne Çuka Müsta’mel Diz Kabı Basma Entari Hamam Havlusu
şalvar 1 Ad. 1 Ad. Bulka 1Ad. 1 Ad. 3 Ad.
Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para
9 10 28 10 10 5 22 50
(SAHÎFE-61)
Müsta’mel Uçkur Müsta’mel Peşkir Müsta’mel Çevre 3 Ad. Hurde Boğça
3 Ad. 8 Ad. Kese 1 Ad. 3 Ad.
Kurûş Para Kurûş Kurûş Kurûş Para
11 20 25 11 5 10
Kıl Palaz 1 Ad. Müsta’mel Kilim Def’a Kuşhâne Hırdavat Menzil
Kurûş 1 Ad. 1 Ad. Kurûş
26 Kurûş Kurûş Para 6
171 14 10
Yekûnü’t________________________________________________________tereke
Kurûş Para
800 10
Minhâ’l________________________________________________________İhrâcât
Resm-i kısmet Dellâliye Hammâliyye Kaydiyye Pul bahâ Akçe Farkı Yekûni’l İhrâcât
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
19 12 8 2 1 2 45
Sahhü’l__________________________________________________________bâki
Kurûş Para
130
855 10 li’t-taksîm beyne’l-verese
Hisse-i ibn-i sagîr Hisse-i zevce-i Hisse-i bint-i kebîre-i
Mezbûr Mehmed mezbûre Atîke mezbûre Şerîfe
Kurûş para Kurûş Para Kurûş Para
213 30 23 25 23 25
Hisse-i ibn-i sagîr Hisse-i ibn-i Kebîr
Mezbûr Ahmed mezbûr Bekir
Kurûş Para Kurûş Para Kûsur
47 13 47 10
Balada kassâm numeroya 273 tekrar kayd idilmekle işbu mahale şerh virildi.
643/NUMRO-74
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe
olan Hadîce bint-i Mehmed Efendi tarafından zikr-i âti hususda taleb ü da’vâ ve ahz
ü kabza vekîl-i müseccel şer’îsi babası mezbûr Mehmed Efendi ibn-i İsmâil meclis-
i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Efecik Mahallesi ahâlîsinden Gökoğlu
Ahmed bin İsmâil muvâcehesinde mezbûr Ahmed müvekkilem kızım mezbûrenin
yüz yirmi kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevc-i dahilim olub vâlidesi Atîke ve
babası merkûm İsmâil ile dört odaya havi bir hânede sâkinler iken hüsn-i imtizaçları
olmadığından evvelce bi’z-zât bu babda ikâme-i da’vâ itmiş ve ayrıca hâne dahi
tedârik eylemiş ihyanen peder ve maderiyle ma’an ve bazende ayrıca hânede sekiz
seneden berü ikâmet itmekde idiyselerde miyanelerinde hüsn-i imtizaç ezher cihet-i
kabil olmadığına eza ve cefadan feragat itmediklerine binâen tarih-i i’lâmdan bir iki
sene mukâddem müvekkilem kızım mezbûre ile merkûmun kârındaşından hasıl ve
müvekkilem kızım mezbûreden mütevellîdler sagîre kızı Keziban ve Sagîr oğlu
Hasan Hüseyin’i bila nafaka ve’l-müttefik şer’î hânesinde tard ve teb’id idüb tarih-i
merkûmdan berü hânemden sâkinler olub el-hâlete hezihi nafaka ve kisveye eşedd-i
131
ihtiyâçla muhtâçlar olmalarıyla zecv-i merkûm Ahmed üzerine kızım müvekkilem
mezbûre ile sagîran-ı mezbûrâna ayrıca (SAHÎFE-62) sükna-i tedârik ve tehiye ile
infâk ve iksâ ideceğine değin kıbel-i şer’den kadr-i ma’rûf meblâğ farz u takdîr
olunmak matlûbumdur deyû bi’l-vekale da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Ahmed
dahi cevâbında müvekkile-i mezbûre mehr-i mü’eccel mezkûr ile zevce-i menkûha-i
medhul bahâsı olduğunu ve sagîran-ı mezbûrân sulbî evladı bulunduklarını vâlidesi
Atîke ve pederi İsmâil ile ma’an dört odaya havi bir hânede aram itmiş idüklerini ve
tarih-i mezkûrdan berü kâ’in pederi hânesinde zevcesinin çocukları ile ma’an mukîme
bulunduğunu ve evvelce miyanelerinde sebk iden da’vâ üzerine tedârik itdiği ayrı bir
hânede bir buçuk seneye karib mukîm bulunduklarını tav’a ba’de’l-ikrâr ancak sagîr-i
mezbûr Hasan Hüseyin’in işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim nüfus tezkeresi natîka
olduğu vechle bin üç yüz yirmi iki senesi tarihinde tevellüd itmiş ve binâenaleyh el-
yevm yedi yaşını ikmâl eylemiş olmağla beraber ayrıca hallerine cesban hâne tedârik
ideceğinden istihmal idilmesine binâen Ali zilk el-yevm nafaka viremiyeceğini
müdâfa’a-i tezkar ve müdde’î merkûmda sagîr-i merkûm Hasan Hüseyin üç yüz yirmi
dört senesi Muhârremi’l harâmda dünyaya geldiği ityân itmekle müdde’â aleyh
merkûm Ahmed’in irase eylediği sükanenin keşf ve muayenesi içün cânib-i şer’î
enverden bi’l-iltimâs me’zûnen izam olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden
Osmân Efendi ibn-i Ahmed Efendi ma-ümenâ Medîne-i mezbûr mahallâtından
Nakilci Mahallesi’nde vâki menziline varub her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden
Bostanoğlu İsmâil bin Mehmed ve Mumcuoğlu Ali bin İbrâhim ve Hâcı
Süleymânoğlu Ali bin Süleymân ve Altı Parmakoğlu Hasan bin İbrâhim ve
Kalaycı Mehmed bin Ahmed ve vekîl-i merkûm Mehmed Efendi hazır oldukları
halde menzil-i mezkûr keşf ve muayene itdiklerinde menzil-i mezkûrun fevkinde bir
oda ve bir mikdar sofa ve tahtında bir kileri havi ve derununda mekulat ve meşrubat
ve mahrukat ve sâ’ire kaffeye bulunub hâne-i mezkûre tarafının haline göre münasib-
i mesken şer’î olduğu hazırun-ı mezbûrunun meclis-i ma’kûd-ı mezkûredela vechiş-
şehâde îfâde ve ihbâr eylediği kâtib-i mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an
mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb ala-vukû’uha inha takrîr itmeğin
mûcibince menzil-i mezkûrun mesken şer’î bulunduğu keşfen tahakkuk itmiş olmağla
zevci merkûma inkıyâd ve ita’at ve hukûk-ı zevciyyete riayet itmek üzere bi’l-vekale
müdde’î merkûma ba’de’t-tenbîh ber-minval-i meşrûh müvekkilesi kızı mezbûrenin
132
nafaka takdîri hakkında müdde’âsıyla müdde’â aleyh merkûma bi-vech-i şer’î
mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis min-şehr-i
Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-75
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi ahâlîsinden Abdioğlu
Mehmed bin Hüseyin meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed
Efendi ibn-i Süleymân mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb deyzem Fâtıma ile
beynimizde mütekevvin arâzî da’vâsıyla başkaca leh ve aleyhime vukû bulmuşve
fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten muhâkeme ve muhâsama (SAHÎFE-63) ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve
ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-
i gıyabî talebine ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı
mevkî-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve
azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini
son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile
mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh Ahmed
Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini
kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-
i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Osmân Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-76
Karahisâr-ı Sâhib ahâlîsinden olub ma’a Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî
mütevellîsi Abdurrahman Ağa ibn-i İbrâhim tarafından bâ-hüccet-i şer’îyye vekîli
Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali meclis-i
133
şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Hâcı
Mehmed Efendi ibn-i Hüseyin Efendi muvâcehesinden işbu meclis-i meclis-i şer’e
ibrâz eylediğim i’lâm-ı şer’î natîk olduğu üzere mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi
tarafından evvel ve âhiri müvekkilim mütevellî-i mezbûr aleyhine cüz’-hanlık mes’ele
malumesinden dolayı ikâme olunan da’vâ üzerine ba’de’l-muhâkeme işbu
mahkemeden bin üç yüz yirmi dokuz senesi cemaziyel âhirinin üçüncü günü tarihlü
südûr iden i’lâm-ı şer’î zuhûruna Fetvâhâne-i Âliyye ve tedkîkat-ı şer’îyyeden
mahallince tekrar icrâ-yı muhâkeme-i luzümeti havi bin üç yüz yirmi dokuz senesi
Zi’l-kadeti’ş-şerîfesinin altıncı günü tarihlü mucib nâmenin bahş eylediği salâhiyete
âhiren beyyine bu babda mahkeme-i aleyh-i lâzımdan sadır olub bu kere müvekkilime
teblîğ kılınan bin üç yüz otuz senesi Saferi’l-hayrının yirmi beşinci günü tarihlü i’lâm-
ı gıyabî mündericâtına adem-i kana’atle binâen i’lâm-ı mezkûr muhteviyatına ber-
vech-i ati ve i’itiraz olunur şöyleki evvel-i i’lâm ahir-i mezkûrun fatiha-i mündericâtı
müvekkilim mûmâ-ileyhe tebligat-ı vakı’aya karşu muayyende mahkeme-i şer’îyyece
isbat-ı vücud itmeyerek temerrüd ve tevari eylediğinden başı gıyâben icrâ-yı
muhâkeme idildiği hususunu mutazammındır halbuki muhtâç-ı arz-ı izâh olmadığı
üzere müdde’î Hâcı Mehmed Efendi’nin cüz’-hanlığa a’id yedinde bulunan berat-ı
Müsliheddin Nâmına sadır ve müvekkilimin ise ma’a Kasım Paşa Abdurrahim
Mısrî Vakfına tevelliti emr ba-emr olunub daire-i tevellitine katen dahil-i ta’alluk
olmayan böyle bir mes’eleden dolayı kendüsine husûmet tevcih idemeyeceği gibi
muhâkeme-i evvelde vâki olduğu vechle bunca mehamm-ı umûr-ı vakf ve zâtiyyesini
bi’t-ta’til muhâkeme-i şer’îyyede devir ve deraz isbat-ı vücud itmesine mahal
görilememek emr-i tâbi’i ve gıyâben ikâme-i şuhûdun iseler el-arş nime’l-nakş
medlulünce vakfımızda adem-i ta’alluku hasebiyle münasebet ve lüzum-ı sahihden ari
olduğu bedihidir mâ-mafih Müsliheddin Mısrî nâmına ortada bir vakf olubda ol-vakf
akaratından velev ber-cüz’i kalile vazıü’l-yed bulunduğumuz müdde’î tarafından ber-
nehc-i şer’î (SAHÎFE-64) isbat olunduğu halde bi’t-tâbi icrâ-yı îcâbına amade ve
müheyyayız sânîyen metn-i i’lâm-ı mezkûrda münderic olduğu vechle müdde’î Hâcı
Mehmed Efendi vakf-ı mezkûrdan ta’bîr ile yevmiye vazife-i mu’ayyene iki cüz’-
hanlık cihetine bâ-berat-ı Ali mutasarrıf olduğunu ve livânın bi’l-âhire mecâlis-i idâre-
i livâ kararıyla yüz kurûşa iblağ olunarak şuhûd-ı merkûma ve mu’ayyene tarafından
vakf-ı mezbûr cânibinden kendüsine te’dîye idildiğini îfâde itmekde ise de bunlar dahi
134
isnad-ı mâlım yeğen kabilinde sarf-ı müdde’âyat vahiye ve butlan müdde’âyatına
ma’ruzât-ı atiye delail kafiyedir çünki vakf-ı mezkûrdan ta’bîrine ihale-i nazar
olununca müdde’înin vakfımıza hiç münasebeti olmayan Müsliheddin Mısrî
vakfından başka dermeyân eylediği cüz’-hanlık ciheti hakkında ma’a Kasım Paşa
Abdurrahim Mısrî Vakfına a’id ayrıca beratı haiz bulunduğu dahi bi’t-tâbi
mütebadir-i zihn oluyor ve isfal(?) müdde’î evvel ve ahir cereyen iden mehâkimatda
şimdiye kadar böyle bir şey ibrâzına muvaffak olamamış ve meclis-i idâre-i livânın
tezyid-i maaşı hakkındaki kararı intikal idilince esas ve mebna-yı müdde’î mevhum
olmağla beraber tenkıs ve tezyid-i hademe-i hayrat salâhiyeti Evkâf-ı Hümâyun
Nezareti’nin emr-i mahsûs mûcibince mecâlis-i idâre-i mahalliyeden bi’l-külliye
münezza ve şu karara müsteneden tarih-i merkûma kadar yüz kurûş üzerinden mah be-
mah îfâyı vazife eylediği hususundaki îfâde ise irtikabü’l-kizb ale’l-kizb Kabilinde
olarak büsbütün emr-i gayr vâki olmasıyla kendüsi gibi şâhidlerininde bu babdaki
îfâdat-ı müzevveresi meydan-ı sübut ve aleniyyet vasıl olmak üzere bunlar hakkında
cihet-i cezâiyece teşebbüsat-ı lâzimeye ibtidar olunmak cümle hukûk-ı
acizanemizdendir sâlisen el-yevm elde bulunan ve tezyidi ve tenkıs vazaif ve nasb ve
az-i hademe husûsat-ı sâ’ire hakkında mütevell-i vakfa salâhiyet-i kamile bahş ve ita
eyleyen ve ikfan-ı müşârun-ileyhimanın vakfiyye-i mamul bahâsına müsteneden işbu
bu vakfa mütevellî mukâddem tarafından kırk beş kurûş vazife-i şehriye ile altı nefer
cüz’-han ta’yîn olunduğu sirâda müdde’î Hâcı Mehmed Efendi fakr ü zaruretine
merhamete bu miyana idhal idilmiş ve kendüsi bu münabeze dört seneden berü terk-i
hidmet olarak müddet-i istihdamında gerek mûmâ-ileyh gerek bila berat emsali
bundan ziyade hasise-i vahları olmadığı gibi taraf-ı vakfdan yüz kurûş şehriye aldığı
hakkındaki îfâdesini butlan-ı mahzdan ibaret idüğü evkâf idâresince mahfûz ve
mukayyed-i muhasebe-i vakf-ı kuyud ve koçanlarına müracaat tezahür ideceği derkar
bulunmuşdur râbien müdde’îninma’a Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî Vakfı nâmına
sadık müdde’âsını müeyyid-i berat ve evrak-ı sâ’iresi ihticaciye ibrâz idemiyerek
da’vâsındaki sebat ve ısrar mütemadisi ve ikfan-ı müşârun-ileyhimanın vakfiyye-i
mamul bahâlarında münderic Müsliheddin nâmında neş’et idiyor ise bu sûret-i
müşârun-ileyhin birâderi Abdurrahim Mısrî merhumdan evvel bila veled irtihal-i
beka itmesiyle mutasarrıf olduğu ber-hisse-i akarın ırsen ve adiyen merhum müşârun-
ileyh Abdurrahim Mısrî’ye itmiş olmasından mütevellîd olub tesisi vakf-ı
135
mu’amelesi bundan nice seneler sonra icrâ ve binâenaleyh Müsliheddin merhumun
vakf-ı mezkûrda hiçbir hakk ve alakası olmadığından şayed bu nâme yani
Müsliheddin Mısrî nâmında başka bir vakf mevcûd ise bunu arayub bulmak
müdde’înin ve mes’elem olan himmet-i sebat karanesine elbette kalmışdır hâmisen bu
babda der miyan oluna gelen te’amül da’vâsıda el-yevm yedde mevcûd ve vakfiyye-i
mamul bahâya nazaran bi’l-külliye mecruh (SAHÎFE-65) ve merdud olub şayed
bundan maksad Müsliheddin Vakfı’nın vucüdu itibariyle bir vakfdan diğer vakfa ala
tarîkü’l-iane akçe itası dimek ise şartü’l-vakıf kansü’ş-şari müedda-yı alisince bu
sûret-i kıt’a cüz-i olmadığı gibi mes’ele-i mebhusaya a’id olarak bab-ı fetvâ-ı
penâhiyeden mukâddema yedimize ita buyurulub el-yevm yedimizde mahfûz bulunan
şözid(?) bir mescid-i şerif ile bir köprü bina ve her birine başka başka vakf vaz ve
ta’yîn eylese ahz-ı mehanik vakfına zı’f-i tari oldukda zı’fın masarifine âhiren
gallesinden sarf olunmak caiz olurmu el-cevâb olmaz fetvâ-yı şerifine göre kat’iyyen
müteazzir ve muhal görülecek ahvaldendir işte ma’ruzât ve mesrudat vakı’a-i
acizanemenden …………. ü’nehar-ı ayan ve aşikar olacağı üzere ma’a Kasım Paşa
Abdurrahim Mısrî Vakfı vakfiyye-i mamul bahâ ve kuyud hakani ve sâ’ire gibi
evrak-ı mahallide ihticaciyyeye mülk ve evkâf-ı müstakile ve sahiheden olub bunda
haricden hiçbir vakfın hakk-ı tâ’arrûz ve müdâhalesi olmadığına ve müdde’înin
yedinde mevcûd berat ise vakf-ı âhire ta’alluk olub bâ’demâ vakfımıza dokunmamak
ve bila mucib ve bi-gayr-i hakk iz’acatda bulunmak şartıyla saye-i şeri’at ve
meşrutiyyetde dilediği gibi ta’kib ve taharri-i hukûka salâhiyet ve muhtariyeti derkar
bulunduğuna nazaran muhâkeme-i lâzımemizin ala vechü’l-adile-i temşiyet ve
icrâsıyla müdde’î mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi’nin mu’arazâdan men bi’l-
vekale matlûbumdur deyû didikde lede’s-su’âl mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi
dahi cevâbında îfâde-i evveliyemi tekrar ile müdde’î Mısrî mütevellîsi Abdurrahman
Ağa vekîli Ali Osmân Efendi’nin müvekkiline izâfetle mahkeme-i fazılanelerine bi’l-
i’tiraz ikâme-i da’vâ layiha-i i’tiraziyyesine mündericâtı ………… müstağnî ani’l-
cevâb olduğu nezd-i fazılanelerince mes’elemdir zira elde mevcûd ilm-i i’lanın
muhteviyatı müdde’î vekîlinin müvekkiline izâfetle şimdiki i’tiraz da’vâsı evvelki
iddi’âlarının aynı olub def’a Salih ber-cihet-i dermeyân idilmemiş ve zuhûr-ı i’lâmda
Fetvâhâne-i celilenin tahşiyesi ve tedkîkat-ı şer’îyye derkenarının beyânı üzere tekrar
huzûr-ı şer’î şerifde gıyâben muhâkeme ve fasl-ı ru’yet olunan da’vâda makâm-ı
136
muallanın işaret buyurdukları nevâkıs beyyine-i adile ve mütad bih cedvelin tahkikiyle
sebat olub bu babda usul-i meşru’asına muvafık yani hükmün sebeb ve şartları mevcûd
olarak hükm ve i’lâm olunan da’vânın tekrar ru’yet ve istimâ-ı caiz olamaz deyû
mecelle-i celilenin bin sekiz yüz otuz altıncı ve bin sekiz yüz otuz yedinci maddeleri
mündericâtından şu hale nazaran müdde’î vekîlinin müvekkiline izâfetle hariç i’lâm
ve muhalif-i şer’î şerif müdâfa’alarının şayan-ı iltîfât görülemediğinden vekîl-i mûmâ-
ileyhin i’tirazât-ı mesrudesini reddiyle hükm-i evvelin tasdîki ve tenfîzini mes’elem
olan adaletlerinden taleb ve istirham eylerim deyû müdâfa’at-ı ibrâd-ı makal itmekle
i’lâm-ı mümeyyiz-i bih ve mebhus-ı anh zuhûrlarında Fetvâhâne-i Ali’ye ve tedkîkat-
ı şer’îyyeden lüzum gösterilen noksan muhâkeme-i gıyabîyyede şuhûd ve muadile ve
müzekki ile ikmâl ve ve ithâm idilmiş ve müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyhin ber-
minval-i muharrer îfâdat kelimatında hükm-i evveli ref ider bir güna esbab-ı müdâfa’a
görülememiş olduğuna binâen i’lâm ve hükm-i evvel aleyhimana serd ü ityân eylediği
kelimatın gayr-i darda olduğu şer’en şayan-ı iltîfât olmadığı kendüye ba’de’t-tefhim
mûcibince hükm-i evvel mezbûr tasdîk ve tenfîz idildiği vekîl-i mûmâ-ileyh Ali
Osmân Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer
min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-66)
643/NUMRO-77
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Karadilli Karyesi ahâlîsinden Asâkîr-i
Osmânîye ikinci ordu-yı Osmânîye mensûb birinci Alayını üçüncü Taburunu birinci
Bölüğünün üçüncü haymesi neferâtından iken bundan akdem Ordusu cânibinde vefât
iden Monlâ Hasan oğullarından Alioğlu Hasan bin Ali bin Hasan’ın verâseti babası
mezbûr Ali ve vâlidesi Fâtıma bint-i İsmâil’e münhasıra olduğu her biri karye-i
mezbûre ahâlîsinden Mehmed Efendi ibn-i Himmet ve Hâcı Osmân bin Hâcı
Hasan ve Karacaviran Karyesi ahâlîsinden Hâcı Ömer bin Hâcı Ali nâm
kimesnelerin huzûr-ı şer’de ala vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin
mûcibince mütevaffa-yı mezbûr bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükûd-ı vâris-i
merkûmana isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-
Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-78
137
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Karadilli Karyesi ahâlîsinden Asâkîr-i
Osmânîye üçüncü ordu-yı Osmânîye mensûb yedinci Alayının ikinci Süvari
Bölüğünün birinci haymesi neferâtından iken bundan akdem ordusu cânibinde vefât
iden Ayan oğullarından Ahmedoğlu Hasan bin Ahmed bin Osmân’ın verâseti
zevcesi bint-i Mehmed ve vâlidesi Elif bint-i Hasan ile li-ebeveyn kız-kârındaşları
Fâtıma ve Âyişe ve li-ebeveyn er-kârındaşları Mehmed ve İsmâil’e münhasıra
olduğu her biri sâlifü’l-beyân Karadilli Karyesi ahâlîsinden Himmetoğlu Mehmed
Efendi ibn-i Himmet ve Hâcı Hasanoğlu Hâcı Osmân bin Hâcı Hasan ve
Karacaviran Karyesi ahâlîsinden Hâcı Ömer bin Hâcı Ali nâm kimesnelerin huzûr-
ı şer’de ala vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince mütevaffa-yı
mezbûrun bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükûd-ı vâris-i merkûmana isâbet ideceği
iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-79
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sarık Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada isimleri muharrer zevât
tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Fâtıma bint-i Hüseyin Medîne-i mezbûre mahkeme-i
şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı meclis-i şer’î enverde sâlifü’l-beyân Sarık
Karyesi ahâlîsinden Medîne-i mezbûre Tevkifhânesi’nde mahbus kezâlik kesân
merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arref bulunan Durnaoğlu Hüseyin bin Abdullah
mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb merkûm Hüseyin’in
yüz yirmi beş kurûş mehr-i mu’accel ve yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i
müstevfi tesmiyeleriyle mahzar-ı şuhûdda taksîmi merkûm Hüseyin’e akd ve tezvic
eylediğimde ol-dahi ber-vech-i muharrer mehr-i ben mezkûrun ile kabûl eyledi didikde
mukîrre-i mezbûre Fâtıma’nın takrîr-i meşrûhasını merkûm Ahmed vicahen kabûl ve
tasdîk itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ
olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete
ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
138
Aşcıoğlu Mehmed Manavoğlu Türkmenzâde Terzi Mehmedzâde Ve
Bin Mehmed Osmân bin Bahri Efendi Mustafâ gayrühüm
Mustafâ İbn-i Akif ibn-i Feyzi
(SAHÎFE-67)
643/NUMRO-80
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî zevât tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Emîne bint-i Mahmûd nâm
Hâtûn meclis-i şer’î enverde Karye-i mezbûre ahâlîsinden Medîne-i mezbûre
Tevkifhânesi’nde mahbus bulunan Şabanoğlu Mehmed bin İbrâhim Mahzarında bi-
tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb merkûm Mehmed’e bin kurûş mehr-i
mu’accel müstevfi ve bin kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i müstevfi tesmiyeleriyle
mahzar-ı şuhûdda taksîmi merkûm Mehmed’e akd ve tezvic eylediğimde ol-dahi ber-
vech-i muharrer mehr-i ben mezkûrun ile kabûl eyledi didikde mukîrre-i mezbûre
Emîne’nin takrîr-i meşrûhasını merkûm Mehmed vicahen kabûl ve tasdîk itmeğin
gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-
yevmi’l-hâmis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Hâcı İbrâhimoğlu Kethüdazâde Hamid Gardiyan Halil Ağa Ve
Monlâ Mehmed Efendi Efendi ibn-i İbrâhim ibn-i Hâcı Osmân gayrühüm
İbn-i Hâcı İbrâhim
643/NUMRO-81
Fi’l-asl Bosna muhâcirlerinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi
dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanhalife
Mahallesi’nde mütevattınen sâkini iken bundan akdem vefât iden Mitroviçzâde
Hasan efendi ibn-i Hamza bin Abdullah’ın verâseti zevci Rukiye bint-i Bekir ile
kebîre kızı Âyişe kebîr oğlu Hilmi ve sagîr oğulları Ömer ve Mustafâ’ya münhasıra
olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra verese-i
mezbûrundan ibn-i mezbûr Hilmi Efendi meclis-i şer’îmizde zevce-i mezbûre
139
Rukiye’nin kendi tarafından bi’l-asâle ve sagîran-ı mezbûrân Ömer ve Mustafâ
tarafından bi’l-vesâye ve mezbûre Âyişe’nin bi’l-asâle ve bi’l-verâse vekîl-i müseccel-
i şer’îleri Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali
muvâcehesinde işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim bir kıt’asında a’idi natîk olduğu
vechle yüz yirmi beş kurûş kıymetli otuz metro lahuraki ve on bir kurûş kıymetli bir
atkı ve otuz kurûş kıymetli bir başmak ve altı kurûş kıymetli bir ipekli sarık ve otuz
altı kurûş kıymetli futa taklidi altı aded peştamal ve on sekiz kurûş kıymetli iki top
çuha kumaşı ve bin iki kurûş kıymetli bir taraklı şitari ve kırk kurûş kıymetli bir top
altıparmak şitari ve yirmi altı kurûş kıymetli iki yazma yorgan yüzü ve dokuz kurûş
kıymetli üç ipekli mendil ve yüz otuz sekiz kurûş kıymetli altı zenne cekedi ve yetmiş
kurûş kıymetli yedi erkek entarisi ve on dört kurûş kıymetli iki atlası yasdık yüzü ve
altı kurûş kıymetli bir kuşe yasdığı on iki kurûş kıymetli kadife boğça ve otuz yedi
kurûş yirmi para kıymetli bir buçuk zürra kastor ve elli iki kurûş kıymetli yirmi altı
arşûn mehma cer bezi ve on beş kurûş kıymetli yedi buçuk arşûn mehma mühacir bezi
ve yirmi altı kurûş on bir buçuk arşûn beyaz hisse dimi ve kırk kurûş kıymetli on bir
buçuk arşûn siyah saten ve doksan beş kurûş kıymetli yirmi bir buçuk arşûn siyah saten
ve kırk iki kurûş kıymetli yirmi bir arşûn tele otuz bir kurûş kıymetli yirmi bir arşûn
tele ve otuz üç kurûş kıymetli üç arşûn bukran ve on beş kurûş otuz para kıymetli yedi
kutu külah tire sekiz kurûş kıymetli kutu tire altı kurûş kıymetli yirmi dört makine
ibrişi ve iki kurûş yirmi dört para kıymetli yirmi sako düğmesi ve bir buçuk (SAHÎFE-
68) kurûş kıymetli sekiz külah tire ve yirmi dört kurûş kıymetli altı aded akçe çantası
ve dört kurûş kıymetli iki duhan çantası ve yedi buçuk kurûş kıymetli bir buçuk deste
makara ve on bir kurûş kıymetli iki deste makara ve üç yüz yirmi dört kurûş kıymetli
yüz seksen altı buçuk arşûn minderlik basma ve otuz altı kurûş kıymetli on dört buçuk
arşûn Fransız basması ve seksen buçuk kurûş kıymetli yedi top kırmızılı alaca ve otuz
kurûş kıymetli otuz yazma ve on kurûş kıymetli on sagîr yazma ve yirmi dört kurûş
kıymetli sekiz arşûn çiçekli kadife ve yüz yirmi altı kurûş kıymetli yirmi bir arşûn
yünlü fistanlık ve yüz kırk sekiz kurûş kıymetli otuz üç arşûn ikinci mal fistanlık ve
ve otuz yedi kurûş kıymetli on sekiz buçuk arşûn ipli tülü(?) ve otuz iki buçuk kurûş
kıymetli bir hamam takımı ve yirmi iki kurûş kıymetli bir hamam takımı ve kırk buçuk
kurûş kıymetli dört buçuk arşûn polis kadifesi ve seksen kurûş kıymetli iki top ipekli
bürümcek ve on kurûş kıymetli bir atlas boğça ve yedi kurûş kıymetli bir atlas boğça
140
ve beş kurûş kıymetli bir hamam yakısı ve on kurûş kıymetli beş gurab ve sekiz kurûş
kıymetli dört arşûn sure fistanlık ve otuz kurûş otuz para kıymetli on bir buçuk arşu
yün ve altı yüz otuz kurûş kıymetli doksan arşûn düz atlas ve on iki buçuk kurûş
kıymetli iki buçuk arşûn şip ve on kurûş kıymetli iki buçuk arşûn çiçekli atlas ve kırk
beş kurûş kıymetli yedi buçuk arşûn siyah mantin ve altmış kurûş kıymetli dört çift
münakkaş iskarpin ve kırk sekiz kurûş kıymetli üç aded yazma yorgan yüzü ve dokuz
kurûş kıymetli bir çift el havlusu ve yirmi kurûş kıymetli beş yazma yasdık ve yüz
yirmi iki kurûş kıymetli iki fincan örtüsü ve on kurûş kıymetli dört beyaz mendil ve
otuz yedi buçuk kurûş kıymetli elli arşûn şifon ve altı buçuk kurûş kıymetli iki buçuk
arşûn beyaz bürümcek ve yedi buçuk kurûş kıymetli üç ipekli mendil ve yedi buçuk
kurûş kıymetli yirmi dirhem saçak ve on altı kurûş kıymetli dört düzüne frenk bağı ve
on iki kurûş kıymetli ipekli yakalık ve beş kurûş kıymetli iki arşûn ipli tentene ve sekiz
kurûş kıymetli iki akçe çantası ve beş kurûş kıymetli iki akçe çantası ve yirmi iki buçuk
kurûş kıymetli otuz arşûn yakalık kürk ve otuz yedi buçuk kurûş kıymetli bir aded
ipekli yakalık ve altı kurûş kıymetli sekiz arşûn çorab lastiği ve on bir kurûş kıymetli
bir entari ve altı kurûş kıymetli duhan kesesi ve dört kurûş kıymetli iki akçe kesesi ve
beş kurûş kıymetli bir aded yüz peçhesi ve on yedi buçuk kurûş kıymetli yüz dirhem
kum pul ve sekiz kurûş kıymetli dört aded markalı mendil ve on iki kurûş kıymetli bir
çift kürekli iskarpin ve iki kurûş on para kıymetli üç mendil ve beş buçuk kurûş
kıymetli iki arakiye külah ve altmış beş kurûş kıymetli bir Acem şalı ve otuz kurûş
kıymetli yine bir Acem şalı ve yirmi sekiz kurûş kıymetli siyah yün şal ve otuz altı
kurûş kıymetli iki değirmi yün şal ve yirmi sekiz kurûş kıymetli iki uzun şal ve kırk
beş kurûş kıymetli uç buçuk çift peştamal ve beş kurûş kıymetli bir peştamal ve dokuz
kurûş kıymetli bir çift kırmızılı peştamal ve yedi kurûş kıymetli on yedi kırmızı ve
siyah boğça ve elli altı kurûş kıymetli dört çift peştamal ve on iki buçuk kurûş kıymetli
bir çift peştamal ve yetmiş altı kurûş yirmi para kıymetli yirmi dokuz arşûn yün taklidi
basma ve yirmi sekiz kurûş kıymetli dört aded değirmi şal ve on iki kurûş kıymetli
dört (SAHÎFE-69) çift yazma ve on üç kurûş kıymetli değirmi başmaklık ve yedi
kurûş kıymetli iki çenber ve bir buçuk kurûş kıymetli bir yazma ve on bir buçuk kurûş
kıymetli bir kebîr havlu ve beş kurûş kıymetli bir el havlusu ve yüz altmış kurûş
kıymetli dört sako ve yirmi kurûş kıymetli bir ceket ve yirmi kurûş kıymetli bir sako
ve on sekiz kurûş kıymetli şemsiye ve yine on kurûş kıymetli bir şemsiye ve otuz üç
141
kurûş kıymetli üç fanila entari ve yirmi yedi kurûş kıymetli sekiz arşûn satrih(?) ve
kırk iki kurûş kıymetli yirmi sekiz arşûn satrih ve elli beş kurûş kıymetli kırk dört arşûn
satrih ve on beş kurûş kıymetli altı arşûn satrih ve doksan dokuz kurûş kıymetli altmış
altı yarda morlu ve kırmızılı basma ve seksen iki kurûş kıymetli elli altı arşûn kumlu
basma ve otuz buçuk kurûş kıymetli on yedi arşûn beşelli basma ve on iki kurûş
kıymetli sekiz arşûn mor basma ve yirmi bir kurûş kıymetli dokuz buçuk arşûn saten
basma ve on yedi kurûş kıymetli sekiz buçuk arşûn göklü basma ve yirmi beş kurûş
otuz para kıymetli on dört buçuk arşûn saten basma ve altı kurûş on para kıymetli beş
arşûn basma ve on kurûş kıymetli iki sarık ve altı kurûş kıymetli üç sarık ve iki kurûş
yirmi para kıymetli bir pullu tirşe ve kırk dokuz buçuk kurûş kıymetli yirmi iki yarda
mavi dimi ve on bir kurûş kıymetli dört yarda mavi dimi ve yirmi iki kurûş otuz para
kıymetli on üç arşûn elvan dimi ve on sekiz buçuk kurûş kıymetli üç arşûn siyah dimi
ve on iki kurûş kıymetli üç arşûn sako asdarlığı ve doksan iki kurûş otuz para kıymetli
kırk arşûn çifte fanila ve iki kurûş kıymetli bir çift zenne çorabı ve on altı buçuk kurûş
kıymetli on altı aded mendil ve otuz üç kurûş kıymetli üç el havlusu ve otuz kurûş
kıymetli altı aded yüz peçhesi ve altı kurûş kıymetli sekiz aded mendil ve yedi buçuk
kurûş kıymetli üç mendil ve on yedi buçuk kurûş kıymetli yedi ipekli mendil ve iki
yüz otuz kurûş kıymetli seksen metro fanila ve otuz kurûş kıymetli altı iç donu ve on
altı kurûş kıymetli dört iç donu ve sekiz kurûş kıymetli iki fanila gömlek ve üç kurûş
kıymetli üç çocuk çorabı ve beş kurûş kıymetli iki eldiven ve iki kurûş kıymetli bir çift
çorab ve on beş kurûş kıymetli beş yasdık ve üç buçuk kurûş kıymetli bir kemer ve
yirmi beş kurûş kıymetli beş kurdele ve on kurûş kıymetli on iki arşûn alaca ve bir
kurûş kıymetli bir boyun bağı ve on sekiz kurûş otuz para kıymetli iki masa tentenesi
ve yirmi dört kurûş kıymetli iki fanila ve yirmi kurûş kıymetli iki fanila ve kırk iki
kurûş kıymetli üç atkı ve yirmi kurûş kıymetli münakkaş havlu ve altı kurûş kıymetli
üç oyalı yazma ve üç kurûş kıymetli üç başmak ve on kurûş kıymetli yazma Seccâde
ve on kurûş kıymetli bir iç donu ve otuz kurûş kıymetli iki iç donu ve altmış iki buçuk
kurûş kıymetli altı fanila entari ve on iki kurûş kıymetli üç cift çorab ve iki kurûş
kıymetli bir ipekli mendil ve yirmi dört kurûş kıymetli on iki arşûn şifon ve on beş
kurûş kıymetli on arşûn ipekli hurc ve on iki kurûş kıymetli dört ipekli yakalık ve bir
kurûş kıymetli iki top fisto ve on kurûş kıymetli beş arşûn pullu hurc ve yirmi beş
kurûş kıymetli yirmi beş beş arşûn ipekli hurc ve on (SAHÎFE-70) altı kurûş kıymetli
142
iki top hurc ve otuz beş kurûş kıymetli on etek şeridi ve iki kurûş yirmi para kıymetli
bir pullu tirşe ve on altı kurûş kıymetli seksen altı aded ibrişim ve dört buçuk kurûş
kıymetli altı ipekli gül ve altı buçuk kurûş kıymetli bir fes ve on iki kurûş kıymetli bir
fes ve otuz kurûş kıymetli bir düzüne fes ve yirmi yedi kurûş bir düzüne fes ve otuz
kurûş kıymetli yarım düzüne fes ve yirmi kurûş kıymetli yüz arşûn tentene ve on iki
kurûş kıymetli dört top sim kaytan ve yüz seksen kurûş kıymetli bir mandallı fistan ve
yüz elli bir kurûş kıymetli bin dirhem sim hurc ve otuz yedi buçuk kurûş kıymetli
doksan beş dirhem bandırma ve yetmiş buçuk kurûş kıymetli yüz seksen sekiz dirhem
beyaz soymaki(?) min-haysü’l-mecmû altı bin yüz altmış kurûş kıymetli eşya-i
mütenevvia-i malume pederim müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin yedinde mâlı olduğu halde
vefâtından yirmi beş gün mukâddem yani bin üç yüz yirmi yedi senesi Eylülü’nün
birinci günü tarihinde evvela dükkan-ı mezkûre eşya-i muharrere-i müdde’â bahâya
bi’t-ta’yîn sebt-ı defter idilerek ba’dehû cüz’i keyifsiz olduğuna binâen hânemizde
mahzar-ı şuhûdda bana bey ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden iştirâ ve temlîk
ve teslîm ve kabûl idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr zimmetinde iken keza bana hibe-i
sahîha-i şer’îyye ile hibe eylediğinde ben dahi meclis-i hibede bila mani ittihab ve
kabûl itmemle ve eşya-i mütenevvia-i mezkûre ol-vechle şer’en yedimde mâlım ve
mülküm olduğu halde vefâtından sonra terekesinin hin-i tahrîrinde mûris müteveffânın
zannıyla terkeye idhal idilmiş ve müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mûmâ-
ileyh hisseleri bulunduğu zu’muyla müdâhale ve mu’arazâ itmekde bulunmuş
olduklarından mu’arazâlarının meni matlûbumdur deyû pederim müteveffâ-yı
merkûmun ba’de’l-bey ve ilhiye dükkan-ı mezkûre birkaç def’a dahi gelmiş idüğü
ilaveten dermeyân iderek mazmunu takrîr-i meşrûhata mutâbık tarih-i mezkûr ile
müverrah ve ziri Mitroviç Hasan Fehmi Efendi ve Yahyâ Efendizâde Osmân
Efendi ve Şahinzâde Mehmed Efendi ve Zencirzâde Ali Osmân Efendi ve
Telekzâde Kamil Efendi imza ve mühürleriyle mümzi ve mahtum bir kıt’a sened adi
ibrâzıyla ba’dehû el-da’vâ ve’l-istintak mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi müdde’î
merkûm ber-minval-i meşrûh müdde’âsını mübrez sened mazmununu ba’de’l-inkâr
hibenin şurutundan bulunan îcâb ve kabûl bulunmamış olduğundan mu’teber
olamayacağını makâm-ı refde ityân itmekle müdde’î merkûm müdde’âsını tafsilatı
zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle Kahil Mahallesi ahâlîsinden Yahyâ
Efendizâde Osmân Efendi ibn-i Mehmed Efendi ve Karaman Mahallesi
143
ahâlîsinden Şahinzâde Mehmed Efendi ibn-i Mustafâ ve Sinanpaşa Mahallesi
ahâlîsinden Telekzâde Kamil Efendi ibn-i Hâcı İsmâil Efendi nâm kimesneler
şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına
tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Sinanpaşa Mahallesi
İmâmı cerhzâde Hasan Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı Bıdıkzâde Hasan
Efendi ibn-i İsmâil Efendi ve Karaman Mahallesi İmâmı Bağcıoğlu Mehmed
Efendi ibn-i Ali Efendi ve Muhtarı İsmâil bin Hasan ve Kahil Mahallesi İmâmı
Yûsuf bin Mustafâ ve Muhtarı Hâcı Kâdir bin Hâcı Hasan nâm kimesnelerden
sırran ve ba’dehû her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Hâcı Halil Ağazâde Celal
Efendi ibn-i Hâcı Ahmed ve Kadîoğlu Ahmed bin Sadık ve Hâcı Halil Ağazâde
Halil Ağa ibn-i Hâcı Mehmed nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-
tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın ve müdde’î
merkûmda ber-nehc-i şer’î istihzâren tahlîf idilmeğin mûcibince akd ve hibe-i
mezkûrenin şer’en sahih olduğu (SAHÎFE-71) müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh Ali
Osmân Efendi’ye ba’de’t-tenbîh eşya ve müdde’â bahâya bi-vechle bi’l-vekale vâki
olan müdâhale ve mu’arazâsının men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-
sâmin aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf
643/NUMRO-82
Der-devlet-i mekîne arz-ı dâ’î kemîneleridir
Nezaret-i Evkâf-ı Hümâyun mülükaneye mülhâk evkâfından Hüdâvendigâr
Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib’e tâbi Şuhûd
Nâhiyesi’nde Hâcı Musa Mahallesi’nde vâki ashab hayratından Şeyh Yûnus’un bina
eylediği Câmi-i Şerifi’nin yevmiyem akçe-i vazife ile imâmet cihetini bâ-berât-ı
âlîşan mutasarrıf olan el-Seyyid Yûsuf bin Ali’nin bila veled vukû vefâtıyla yeri hali
ve hidmet-i lâzimesi mahlul ve muâttıl kalınmış olduğuna binâen mahalle-i mezbûre
ahâlîsinin ihtihab-ı gerdesi bulunan işbu ba’isü’l-arz Arıoğlu Hüseyin Efendi ibn-i
Mehmed Ali da’ilerini bir güna mani kanunisi bulunmadığı cihet-i askeriye
mazbatasıyla nüfus me’murluğunun pusulasından müsteban ale’l-usul imtihânı bi’l-
icrâ nüfus me’murluğunun pusulasından müsteban ale’l-usul imtihânı bi’l-icrâ vazife-
i ma’ruzaya îfâya ehliyet ve liyâkati zâhir ve nümâyân olmuş olmağla cihet-i
mezkûrenin müteveffâ-yı mûmâ-ileyh mahlulünden olarak mûmâ-ileyh Hüseyin
144
Efendi da’ileri uhdesine vazife-i merkûmesine tevcih ve yedine bir kıt’a berat-ı Alişan
sadâka ve ihsân buyurulması ricasıyla bi’l-iltimâs pâye-i serîr-i â’lâ’ya arz ve i’lâm
olundu. El-emrü’l-men-lehü’l-emr. Fi’l-yevmi’s-sâlis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-
sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-83
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Paşa Karyesi’nde sâkine zevât-ı zeyl-i
vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Akile bint-i
Süleymân nâm Bekir bâliğe-i Akile meclis-i şer’î enverde karye-i mezbûre
ahâlîsinden Kahramanoğlu İbrâhim bin Halil mahzarında mezbûre Akile’nin babası
ve velisi mezbûr Süleymân hazır oldukları halde bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i
kelâm idüb mezbûr İbrâhim beni tezvice talib ü ragıb olmağla ben dahi hüsn-i rızâmla
babam ve velim hazır-ı mezbûr Süleymân’ın izin ve rızâsıyla bin beş yüz kurûş mehr-
i mu’accel ve bin beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i müstevfi tesmiyeleriyle işbu
meclis-i şer’de mahzar-ı şuhûdda taksîm mezbûr İbrâhim’e akd ve tezvic eylediğimde
ol-dahi ber-vech-i muharrer tezvic ve kabûl eyledi diyerek hazır-ı mezbûr tasdîkine
mukarin-i ikrâr ve îfâde ile didiğinde mezbûr İbrâhim dahi mukîrre-i mezbûrenin bi’l-
cümle tekaririni harfiyen tasdîk mührün mezkûr ben ile tezvic eylediğini ikrâr ve beyân
itmeleriyle mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min-şehr-
i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Mılıkoğlu Hüseyin Kahramanoğlu İsmâil Gökoğlu İsmâil Ve
Efendi ibn-i Hüseyin bin Hasan bin Ahmed gayrühüm
(SAHÎFE-72)
643/NUMRO-84
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Salar Karyesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan Münire
bint-i Hâcı İsmâil tarafından taleb ü da’vâya vekîl-i müseccel-i şer’îsi Medîne-i
mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali meclis-i şer’îmizde
müvekkile-i mezbûrenin zevci karye-i mezbûre ahâlîsinden Kuğuoğlu Hâcı İsmâil
145
bin Hâcı Bekir muvâcehesinde mezbûr İsmâil tarihden dört sene mukâddem
recüliyyet-i kamil olmak üzere yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle
müvekkilem mezbûreyi tezvic ve tarafından mani olmaksızın müddet-i mezbûreden
beru beynlerinde bi’z-zât halvet-i sahîha-i şer’îyye ve mutava’at bulunmuş iken zevc-
i mezbûr müvekkilem mezbûreye vasıl olamayub müvekkilem mezbûre dahi vasıl olur
ihtimaliyle ihtiyar tehir da’vâ itmişdi lakin zevc-i mezbûr İsmâil innin ve vusule
kudreti olmayub halen müvekkilem mezbûre bikr olmağla mucib şer’îsini bi’l-vekale
taleb iderim deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr İsmâil dahi cevâbında
müdde’îyye-i müvekkile-i mezbûre mehr-i mü’eccel mezkûr ile zevce-i menkûha’sı
olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr lakin işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim bin üç yüz otuz
senesi Rebî’ü’l-evvelinin on dördüncü günü tarih ve (515) sicil numerolu işbu
mahkeme-i şer’îyyede muti bir kıt’a i’lâm-ı şer’î natîk olduğu vechle tarafımdan ita’at
ve inkıyâdına dair vukû bulan da’vâm üzerine cereyan iden muhâkememiz esnasında
müdde’î vekîl-i mûmâ-ileyh müvekkilesi zevcem menkûha-i medhul bahâm olduğu
tav’an ikrâr eylemiş tatlikime dair makâm-ı refde ibrâd-ı makal itmiş olduğuna
muhâkeme-i sâbıka-i mezkûrede da’vâ-i hazırasına dair asla bir güna iddi’â ve
müdâfa’a-i sebk ve serd ü beyân itmemiş bulunduğuna binâen ikrâr-ı sâbıkıyla işbu
da’vâ-yı lahık-ı beyninde tenâkuz bulunduğunu tezkar iderek müdde’î vekîl-i
mezbûrun ber-vech-i muharrer kendüsinin innin bulunduğuna müdde’âsını külliyen
inkâr itmekle vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’den müdde’â aleyhin müdâfa’at-
ı dermeyân eylediği tenâkuz müdde’âsına karşu ibrâz itmiş olduğu i’lâmda muharrer
müvekkilenin zevce-i menkûha-i medhul bahâsı olduğuna dair sebk iden ikrârı
hususunda lede’l-istîfâr cevâbında i’lâm-ı mezkûrda muhâkeme-i sâbıkda
müvekkilesinin müdde’â aleyhin zevce-i menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olduğunu
beyân itmiş ve medhul bahâsı olduğuna dair bir güna ikrârı sebk itmemiş bulunduğunu
tezkar iderek kayd-ı mezkûru inkâr itmekle i’lâm-ı mübrez-i mezkûr zabt ve sicil-i
mahfûz mahkemeye lede’l-müracaat-ı asl-ı metn-i zabtnâmede vekîl-i mûmâ-ileyhin
imza ve mührü tahtında (zevce-i menkûha-i medhul bahâsı) olduğu muharrer ve
mukîrr bih olduğu görülmekle kendüsine irase idilmeğin ve i’lâm-ı mübrez-i
mezkûrdaki müvekkilesinin ( medhul bahâ) olduğuna ve tatlike mütedâir ikrâr-ı
sâbıkıyla el-yevm müvekkilesinin (bikr) bulunduğuna dair iddi’â lahık-ı miyanında
da’vâsını istimâ’ına mani tenâkuz bulunmağın ve tenâkuz-ı mezkûr tevfik ve ref
146
idilmemiş olmağın mûcibince müdde’î vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi da’vâ-
yı mezkûresiyle müdde’â aleyh mezbûr İsmâil bi-vech-i şer’î mu’arazâdan men
olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir
lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-85
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Ayhan Karyesi ahâlîsinden Kavrukoğlu Ali bin Hasan tarafından her
biri karye-i mezbûre ahâlîsinden Nazlı ve Hüseyin aleyhlerine işbu mahkeme-i
şer’îyyeden istihsâl eylediği bin üç yüz yirmi dokuz senesi şevvali’l (SAHÎFE-73)
mükerremîn on birinci tarihlü i’lâm-ı şer’înin hükmüne merkûm Hüseyin adem-i
kana’atle istinâfen tedkîkatı istidâ itmiş olmağla netice-i tedkîkatda i’lâm-ı mezkûrun
diğer nushasına mührü mutâbık ise de mezbûr Hüseyin’in vech-i muharrer üzere
iddi’â eylediği mukâddem tarihli akd-i hususunda bazı mertebe-i istizâh olarak
kendüsinden beyyine talebiyle muhâkeme-i şer’îyye icrâsı iktiza ider olduğu halde
ber-vech-i muharrer taleb ve istimâ olunan beyyine-i mâ’kus ve mezbûr Ali’nin
mesken-i şer’îsi bulunduğuna tâ’arrûz olunmamış olduğundan ve sâ’ir cihetle sebk-i
i’lâm-ı muhtell idüğü ve bu sûretde husûs-ı mezkûrun yine mahkeme-i mezkûrede
i’ade-i muhâkemesi iktiza eylediği bin üç yüz yirmi dokuz senesi Zi’l-hicceti’ş-
şerîfesinin yirmi sekizinci ve bin üç yüz otuz senesi Muhârremi’l harâmının on
sekizinci tarihlü Fetvâhâne-i Ali’ye ve tedkîkat-ı şer’îyyeden tahşiye olunarak i’ade
buyrulmuş olmağla ber-mucib tahşiye-i husûs-ı mezkûrun ru’yetine şuru olundukda
merkûm Fatıoğlu Hüseyin bin Süleymân meclis-i şer’îmizde karye-i mezbûrede
sâkine mezbûre Nazlı bint-i İsmâil tarafından husûmet ve redd-i cevâba vekîl-i
müseccel-i şer’îsi Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden İsmâil Efendi ibn-i Murâd
ve karye-i mezbûre ahâlîsinden Kavru oğlu merkûm Ali bin Hasan tarafından vekîl-
i müseccel-i şer’îsi kezâlik Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ahsenihavizâde
Ahmed Efendi ibn-i Hasan muvâcehesinde müvekkile-i mezbûre Nazlı işbu meclis-
i şer’de mübrez i’lâm-ı menkuzda münderic olduğu vechle tarih-i mezkûrdan dört sene
mukâddem müdde’â aleyhimanın pederi olub el-yevm müteveffâ bulunan Nuh
velioğlu İsmâil ile pederim bulunan Fatıoğlu Süleymân tarafından mahzar-ı şuhûdda
mikdarı malumum olmadığı mukâddema mahkeme-i mezkûrda serd ü beyân itmiş
isemde âhiren beş yüz kurûş elbise ve sâ’ire bedeli olmak üzere mehr-i mu’accel ve
147
beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel tesmiye idildiğine kesb-i itla eylemiş olmağla mührün
mezkûr ben ile karye-i mezbûrede Fatıoğlu Hâcı Hüseyin’in odasında mezbûrenin
akdi icrâ idilerek ol-tarihde ben on üç aşında olduğum halde pederim tarafından bana
malumat virilmeksizin akdi icrâ idilmiş ve binâenaleyh bana malumat virildiğinde akdi
mezkûru kabûl eylediğime mebni müdde’â aleyha-i mezbûre ol-vechle zevce-i
menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olduğu halde müvekkil-i merkûm sûret-i cebriyede
elimden almak istediklerinde müdâhale ve mu’arazâlarının meni ve karye-i mezbûrede
mesken-i şer’î tedârik itdiğime binâen bana ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete
riayet itmek üzere müvekkilan-ı mezbûrân Nazlı ve Ali’ye izâfetle vekîlan-ı mezbûrân
İsmâil ve Ahmed Efendilere tenbîh olunmak matlûbumdur deyû ba’de’l-da’vâ ve’l-
istintak vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi dahi cevâbında i’lâm-ı mezkûrda mesbuk
olduğu vechle müdde’â aleyha-i mezbûre Nazlı müvekkilinin tarih-i mezkûrda ber-
nehc-i şer’î akdleri icrâ idilmiş olmağla ol-vechle zevce-i menkûha-i gayr-i medhul
bahâsı olduğu ba’de’l-iddi’â müdde’î merkûm Hüseyin’in tarih-i mukâddem ile
zevcesi bulunduğu ve akd-i mezkûru inkâr eyledikde müdde’â aleyha vekîl-i mûmâ-
ileyh İsmâil Efendi dahi cevâbında i’lâm-ı mezkûrda muharrer olduğu vechle
müvekkil-i merkûm Ali’nin zevce-i menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olduğu akd-i
mezkûru ba’de’l-inkâr müdde’î merkûm Hüseyin’in iddi’âsı vechle müvekkilesinin
pederi İsmâil tarafından akdin icrâ idildiği müvekkilesine hâber verildiğinde kabûl
itmiş olduğu ve binâenaleyh merkûm Hüseyin’in zevce-i menkûha-i gayr-i medhul
bahâsı bulunduğuna ikrâr ve i’tiraz itmek müdde’î merkûm Hüseyin’den (SAHÎFE-
74) taleb oldukda şâhid olmak üzere zabt-ı ceridesinde tahrîr itdirilmiş olduğu
Seydiler Karyesi ahâlîsinden Çakmaroğlu Memiş ve Çakmaroğlu Tâhir Serenoğlu
Abdullah ve Bayatlı Halil Çavuş ve Ayhan Karyesi ahâlîsinden Tenzileoğlu Alişan
şâhidleri olub bunlardan başka asla şâhidleri olmadığını îfâde ve beyân itmekle
müdde’î merkûm Ali’den zaman ve mekan akdleri lede’l-istizâh cevâbında bin üç yüz
yirmi dört senesi Ramazân-ı şerifinin on ikinci Cuma günü asr vakti duhulünde Fâtıma
oğlı Hâcı Hüseyin’in odasında akdin icrâ idildiğini ba’de’l-îfâde bi’l-edâ esâmîsi
muharrer şuhûdundan Seydiler Karyesi ahâlîsinden Çakmar oğlu Memiş bin Tâhir
lede’l-isticvab yevm ve mekan akdi ta’yîn iderek öğleden sonra ikindiden evvel
kendüsi Alişan-ı mezkûr odada hazır oldukları halde müdde’â aleyha olub şahsına
bilemediği kızı içün müdde’â aleyhanın pederi müteveffâ Nuh velioğlu İsmâil bin
148
Velîyyüddîn nâmındaki kimesnenin müdde’înin pederi olub Fâtımaoğlu Süleymân’a
hitaben kızım Nazlı’yı Allah’ın emri Peygamberin kavliyle oğlun Hüseyin’e
vireceğim dimesi üzerine meclisde hazır bulunan hüviyetini bilemediği bir hoca
tarafından beş yüz kurûş mehr-i mu’accel ve beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel
tesmiyeleriyle tarafının pederleri vekâletiyle akdleri icrâ kılındığını ve mezbûre
Nazlı’nın vekâletinin alındığını bilemediğini ve bu sûretde şâhidim ve şehâdet iderim
ve merkûm Alişan bin Mehmed dahi lede’l-istişhâd-ı mekan ve tarih ve yevmi
müdde’înin beyânına muvafık ta’yîn iderek ancak diğer şâhid Memiş’in îfâdesi vechle
tarafının pederleri merkûman Velioğlu İsmâil ve Fâtımaoğlu Süleymân
vekâletleriyle mühreyn-i müslimîn-i mezkûreyn ile ikindi vaktinin duhulünden asr
ezanının kıratından sonra şahsi meçhul bir zât tarafından akdlerinin icrâ idildiğinden
ve fakat Nazlı’nın vekâletinin ahz olunduğuna dair malumatı olmadığına şâhidim ve
şehâdet iderim lakin Cuma günü Ramazânın kaçıncı günü olduğunu bilemediğini
tezkar itmekle Seydiler Karyesi ahâlîsinden Çakmaroğlu Tâhir bin Hüseyin ve
Sarıoğlu Abdullah bin Mustafâ’dan her biri lede’l-isticvab sene-i halliye Ramazân-
ı şerifi zarfında ismini bilemediği Nuh Velioğlu İsmâil’in kızı teyzesinin hânesinde
birâderini on lirâya füruht eylemiş halbuki ben Nuh Velioğlu İsmâil’in yavuklu ve
nikahlısıyım diyerek ikrâr itdiğine Hâcı Abdurrahman Mahallesi’nden Hâcı
Süleymân Halil bin Hâcı Süleymân dahi lede’l-isticvab li’ecli’l-muslihe Ayhan
Karyesi’ne gitdiğinde Köseoğlu Kâdir’in mahdumuna hutbe için gönderdiklerinde
ismini bilemediği müdde’â aleyhanın vâlidesi tarafından Velioğlu İsmâil’in oğluna
nikahlıdır deyû vâlide tarafından ikrâr itdiğine şâhidim ve şehâdet iderim deyû îfâdede
bulunmalarıyla vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi şuhûd-ı müstemia hakkında lede’l-
istîfâr cevâbında şuhûd-ı merkûmenin îfâdatının yek diğerine mütebayin olduğu ale’l-
husus birisini kıbeli’l-asr ve diğeri ba’de’l-asr vukû bulduğuna ve kızın vekâleti ahz
idildiğine dair dahi bir güna îfâdede bulunmadıklarına şehâdetlerinin (SAHÎFE-75)
şayan kabûl olmadığını makâm-ı ref-i t’anda îfâde ve beyân eyledikde müdde’î
merkûmdan bu cihet lede’l-istizâh cevâbda aklları bir yerde olmadığından unutmuş
olduklarından ol-vechle şehâdet itdiklerini ve mezbûre Nazlı’nın vekâleti ahz idildiği
zaman dağ başında bulunduklarına binâen başkaca bilen kimseler olmadığını
binâenaleyh bu babda şâhidi olmadığını tezkar icrâen tarafın müvekkilleri Ali ve Nazlı
ile ma’an bi’l-vekale ve bi’l-asâle kaffeten hazır olmalarıyla mezbûre Nazlı müdde’î
149
merkûm Hüseyin’in mukâddem tarih ile zevce-i menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olub
olmadığına dair lede’l-istîfâr müdde’î merkûm Hüseyin’in zevce-i menkûha-i gayr-i
medhul bahâsı olduğunu ve kendüsinin hall-i sigârında pederi merkûm tarafından
merkûm Hüseyin’e tenkih idilmiş ve akd-i mezkûrdan mukâddem pederi tarafından
îfâdesi alınmış ve ba’de’l-akd kendüsine malumat virdiğine akd-i mezkûru kabûl
eylemiş idüğü ve merkûm Ali ile akdlerinin icrâ idilmiş olduğunu ikrâr ve îfâde itdikde
merkûm Ali dahi lede’l-isticvab cevâbında merkûm Hüseyin’in mukâddem tarih ile
akd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle şuhûd-ı müstemiadan Memiş ve Alişan’ın
şehâdetlerinde zaman itibariyle müdde’âya ve yek diğerine tehalüf olduğu gibi hin-i
akd şuhûd-ı bihde tarafının vekâletlerinin ahz idildiğine ve müvekkil ve pederleri
olacak merkûman İsmâil ve Süleymân’ın ahirden temyiz idecek sûretde künyelerine
dahi adem-i malumat beyân eylediklerine ve diğerlerinin îfâdelerinde şer’en şayan-ı
iltîfât ber-cihet olmadığına ve başka asla şâhidi olmadığını müdde’î merkûm Hüseyin
dermeyân eylediğine binâen şehâdetlerinin min-ciheti’ş-şer’î mültefit olmadığını
kendüye ba’de’t-tefhim da’vâ vakı’asıyla müdde’â aleyh merkûm Ali’ye talib-i tahlîf
olmadığı lede’l-istîfâr müdde’î merkûm Hüseyin inkâra mukarin talib-i tahlîf
olduğuna binâen müdde’î ve el-yevm müdde’â aleyh bulunan merkûm Ali bi’l-
muvâcehe ber-nehc-i şer’î tahlîf olunmağın ve mesken-i şer’îsi bulunduğuna merkûm
Ali beyân itmeğin ve mezbûre Nazlı’nın müdde’î merkûm ( Ali) nin zevce-i menkûha-
i gayr-i medhul bahâsı bulunduğuna mukâddema icrâ idilen ve i’lâm-ı mümeyyiz
bihde tafsilat-ı beyân olunan şuhûd-ı müstemia ve makbule ve müzekki ile sâbit ve ol-
vechle hükm-i şer’î lahık olmağın mûcibince müdde’î diğer (hin) nin müdde’î merkûm
Ali’ye bi-vech-i şer’î mu’arazâsının meniyle hükm-i evvelin tasdîk olduğu ve müdde’î
merkûm Ali’ye hukûk-ı zevciyyete riayet ve inkıyâd ve ita’at itmek üzere mezbûre
Nazlı’ya tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî min-şehr-i
Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-86
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât
iden Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân Efendi’nin sulbî oğlu olub sinn cüssesinin bülûğa
tahammülü ve ber-vech-i ati âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Şükrü bin el-
mezbûr Neşet meclis-i şer’îmizde vakt-i sigârında tesviye-i umûruna kıbel-i şer’den
150
bâ-hüccet-i şer’îyye vasî-i mansubi li-ebeveyn ammisi Hasan Hüseyin Efendi ibn-i
Osmân muvâcehesinde hala ben yirmi yaşımı mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve
bülûğuma rüşdüm munzam olub bi’z-zât (SAHÎFE-76) kendi umûrumu ru’yete ve
muktedîr i’ânet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-i sigârımda pederim müteveffâ-yı
mezbûrun mevrus hisse-i irsiyyem olan iki bin üç yüz otuz beş kurûş on param li-
ecli’l-istirbâh vasîm mezbûr ma’rifetiyle Eytâm Sandığına vaz olunmağla su’âl
olunub halen bana teslîme vasîm mezbûr Hasan Hüseyin Efendi’ye tenbîh olunmak
matlûbumdur deyû dava itdikde lede’s-su’âl vasî-i mezbûr Hasan Hüseyin Efendi
dahi cevâbında müdde’î merkûmun vakt-i sigârında babası müteveffâ-yı mezbûrdan
mevrus hisse-i irsiyyesi olaniki bin üç yüz otuz beş kurûş on para Eytâm Sandığına
vaz olunduğu tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mezbûr Şükrü’nün ber-vech-i
muharrer rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î mezbûr Şükrü’nün ber-
vech-i muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Medîne- mezbûre
mahallâtından Marulcu Mahallesi ahâlîsinden Nalbandoğlu Ömer Efendi ibn-i
Mustafâ ve Ekinlizâde Abdullah Efendi ibn-i Osmân nâm kimesneler li-ecli’ş-
şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-hakîka işbu müdde’î
merkûm Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi hala yirmi yaşını mütecâviz âkil ve bâliğ
ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrunu ru’yet-i muktedîr ve i’ânet-i vasîden müstağnîdir
bizim bu hususa vu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri müttefikü’l-
lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile
şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mezkûr
Marulcu Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Aliş Efendi ve Muhtarı Bağcı
Hâcı Hasan Efendi ibn-i Ömer Efendi nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri
Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Helvacızâde İsmâil Efendi ibn-i Murâd ve
İblikcizâde Niyâzi Efendi ibn-i Ali nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-
tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î
merkûm Şükrü’nün ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm Eytâm
Sandığına mevzû hisse-i irsiyyesi olan iki bin üç yüz otuz beş kurûş on parayı müdde’î
merkûm Şükrü’ye halen edâ ve teslîme müdde’â aleyh vasî-i mezbûr Hasan Hüseyin
Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-
şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-87
151
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Salar Karyesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan Havva
bint-i İsmâil nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde mezbûrenin kâ’in pederi karye-i
mezbûre ahâlîsinden Abdioğlu Yûsuf bin Abdil muvâcehesinde sâlifü’l-beyân Salar
Karyesi ahâlîsinden Abdioğlu Kâdir bin el-mezbûr Yûsuf bin Abdil zevc-i dahili
olub tarih-i i’lâmdan yedi sene mukâddem Asâkîr-i Osmânîye’ye sevk olunmuşdur
merkûm Kâdir yedinci Ordu-yı Osmânîye’de hidmet-i askerisini îfâ itmekde iken bin
üç yüz yirmi iki senesi Nisanı’nın beşinci günü Yemen Vilâyeti dâhilinde Rikka
Karyesi’nde anbar başında ecel-i mev’ûduyla vefât idüb verâseti benimle babası
mezbûr Yûsuf ve vâlidesi Fâtıma bint-i Halil ve sagîr oğlu Ahmed’e münhasıra ve
ba’dehû sagîr Ahmed dahi vefât idüb verâsetimin kıbeli’l-eb ceddi hazır-ı mezbûr
Yûsuf’a münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i (SAHÎFE-77) mîrâsımız yetmiş iki sehmden
olub sihâm-ı mezbûreden yirmi iki sehmi bana ve otuz sekiz sehmi hazır-ı mezbûr
Yûsuf’a ve on iki sehmi mezbûre Fâtıma’ya isâbet idüb bizden gayri vârisi ve
terekesine müstahak âhiri olmamağla mûrisimiz ve zevcim müteveffâ-yı evvel mezbûr
Kâdir’in yetmiş iki kurûş kıymetli bir basma fiyon sâati mâlı olub ba’d-ı vefâta
benimle hazır-ı mezbûr Yûsuf ve mezbûre Fâtıma’ya mevrus olmuş iken hazır-ı
mezbûr Yûsuf müstakilen mâlı olmak üzere zabt ve vaz-ı yed iden olmağla su’âl
olunub semen-i meblâğ-ı mezkûrun ber-tashîh-i mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden
yirmi iki kurûş halen bana edâ ve teslîme hazır-ı mezbûr Yûsuf’a tenbîh olunmak
matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Yûsuf dahi cevâbında kıymet-i
mezkûr ile oğlu merkûm Kâdir’in mâlı olan müdde’âya sâati vaz-ı yedini tav’a
ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûre Havva Hâtûn’un ber-vech-i muharrer
vefât müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre Havva Hâtûn’dan
ber-vech-i muharrer vefât müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda sâlifü’l-
beyân Salar Karyesi ahâlîsinden Monlâ Ömeroğlu Mehmed bin Abdurrahman ve
Mihail Karyesi ahâlîsinden Abdioğlu Hüseyin bin Bali nâm kimesneler li-ecli’ş-
şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-hakîka işbu
müdde’îyye-i mezbûre Havva bint-i İsmâil nâm Hâtûn’un zevci Salar Karyesi
ahâlîsinden Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdi bin üç yüz yirmi iki senesi
Nisanı’nın ikinci günü Yemen Vilâyeti dâhilinde Rikka Karyesi’nde anbar başında
ecel-i mev’ûduyla vefât idüb gusl ve salattını edâ ve makabir-i müslimîne defn olundu
152
biz bu husus bu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri müttefikü’l-
lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile
şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb
oldukları Salar Karyesi İmâmı Rasih Efendi ibn-i Hâcı Mahmûd Efendi ve
Muhtarı Abdiloğlu Hâcı Halil bin Abdil ve Mihail Karyesi İmâmı Hâcı Emînzâde
Mustafâ Efendi ibn-i Hâcı Ömer Efendi ve Muhtarı Abdullahoğlu Osmân bin
Abdullah nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri Salar Karyesi ahâlîsinden
İmâmoğlu Mehmed Çavuş ibn-i Hocazâde Necati Efendi ibn-i Hâcı Mehmed
Efendi nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde
idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın şâhidlerin merkûman şehâdetlerinde kazib
olmadıklarına dair tahlîf dahi olmağın mûcibince merkûm Kâdir’in tarih-i mezkûrda
vefâtına ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra meblâğ-ı mezkûr yirmi iki kurûş ile müdde’â
aleyh mezbûr Yûsuf ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-
işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-88
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Davud Mahallesi mütemekkinlerinden iken tarih-i
i’lâmdan on sene mukâddem vefât olan Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni
Milleti’nden Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci Ohannes’in
verâseti her biri teb’a-i müşârun-ileyhanın millet-i merkûmesinden zevce-i menkûha’sı
Marta bint-i Heci Kigorok ile sulbîyye-i kebîre kızları Sevagma ve Anna ve li-
ebeveyn kız-kârındaşı Aksabet’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-
fârizâti’ş-şer’îyye yirmi dört sehmden olub siahm-ı mezbûreden üç sehmi zevce-i
mezbûre Marta’ya ve sekiz sehmden cem’an on altı sehmi bintan-ı mezbûrtan
Sevagma ve Anna’ya ve beş sehmi dahi uht-ı mezbûre (SAHÎFE-78) Aksabet’e
isâbeti tahakkukundan ma’rifeti’z-zât-ı uht-ı mezbûre Aksabet tarafından zikr-i âti
hususda taleb ü da’vâ ahz ü kabz vekîl-i müseccel şer’îsi Medîne-i mezbûre Da’vâ
Vekîllerindne Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil meclis-i şer’îmizde zikr-i âti
emlâkların kısmen vaz-ı yedini beyyine-i makbule şer’en sâbit mütehakkık olan
kezâlik şahsileri mu’arrefeler mezbûrtan Marta ve Anna taraflarından husûmet ve
redd-i cevâba bâ-hüccet-i şer’îyye vekîlleri Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden
teb’a-i devlet-i müşârun-ileyhanın millet-i merkûmesinden Sarrafyan Ohannes
153
Efendi veledi Karabet muvâcehesinde her biri altışar binden cem’an elli dört bin
kurûş kıymetli Medîne-i mezbûre çarşusundan Keçeciler Başı nâm mahalde vâki
cânib-i yemeni Ak Osmânzâde Hâcı Hüseyin Efendi ibn-i Hâcı İzzet Efendi
dükkanı ve arkası Hâcı Arifzâde Şükrü bin Süleymân dükkanı ve yesâri Hâcı
Mahmûdoğlu Câfer Ağa ibn-i Hâcı Mahmûd dükkanı ve cebhesi tarîk-i amm ile
mahdûd kepenkle küşad olunur bir bab-ı mülk dükkan ve mevkî-i mezkûrda vâki
cânib-i yemeni keçesi Tavvas Mehmed Üsta bin Mehmed dükkanı ve arkası taş ve
yesâri İbişoğlu Hâcı Mehmed bin Mehmed dükkanı ve cebhesi tarîk-i amm ile
mahdûd zemîni Nakibzâde Vakfı’na senevî otuz altı kurûş mukataa-i kadimelü ve
ebniyesi mülk üç bab-ı dükkan ve Taşhan derununda kâ’in cânib-i yemeni Sarı Hâcı
Ali Ağazâde Salih Efendi ibn-i Hâcı Halil Ağa mağazası ve arkası tarîk-i amm ve
yesâri Külliye Vakfı mağazası ve cebhesi han sofası ile mahdûd kezâlik zemîni
Nakibzâde Vakfı’na senevî seksen kurûş mukataa-i kadimelü bir bab-ı kargir mağaza
ve Gün Pazarı nâm mahalde cânib-i yemeni Ekşizâde Süleymân Efendi ibn-i
Mehmed dükkanı ve arkası Tekke Velizâde Bekir Ağa ibn-i Hâcı İbrâhim dükkanı
ve yesâri Külliye Vakfı olan dükkan ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd kezâlik zemîni
Câmi-i Kebîr Vakfı’na senevî dokuz kurûş mukataa-i kadimelü ebniyesi mülk-i
kezâlikten kepenkle küşad olunur bir bab-ı dükkan ve Zincirli Han karşusunda vâki
cânib-i yemeni ve arkası Tabu oğlu Hüseyin bin Mehmed dükkanı ve yesâri
Rüstemoğlu Mustafâ bin Ömer dükkanı ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd kezâlik
zemîni Monlâzâde Vakfı’na senevî on dört kurûş mukataa-i kadimelü ebniyesi mülk
bir bab-ı dükkanın nısfi ve sâlifü’z-zikr Hâcı Davud Mahallesi’nde vâki cânib-i
yemeni Aşilyan Abayi(?) Efendi ibn-i Heci Ohannes Ağa arsası ve arkası
Uskanoğlu İsteban veledi Karabet arsası ve yesâri ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd
ebniyesi muhterik olmuş bir bab-ı mülk menzil-i arsası ve mahalle-i mezbûrede vâki
cânib-i yemeni Abayioğlu Abayi veledi Mardiros arsası ve arkası serbian oğlu Heci
Arakil veledi Mardiros menzili ve yesâri Kürekciyan Nazaret Efendi veledi Avadis
menzili ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd bir bab-ı kezâlik ebniyesi muhterik olmuş
mülk menzili arsasından her biri müvekkilem mezbûrenin mûrisi kız-kârındaşı
müteveffâ-yı merkûm Heci Sırabyan Ağa’nın hayâtında ile’l-vefât yedinde taht-ı
tasarrufunda mâlı ve mülkü olub bad-ı vefâta müvekkilem mezbûre Aksabet ile
müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna ve mezbûre Sevagma’ya mevrus olmuş
154
iken emlâk-ı muharrerat-ı mezkûrede olan ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayiasını
müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna güya iki yüz aded lirâ-yı Osmânî
mukabilinde sulh oldu zu’muyla gasb ve bi-gayr-i hakk müdâhale itmekde
olduklarından su’âl olunub emlâk (SAHÎFE-79) muharrerat-ı mezkûredeki
müvekkilem mezbûrenin ber-tashîh-i mezkûr beş sehm hisse-i şayiasından keff-i yedle
her birini vech-i layıkıyla mahallinde bi’l-vekale bana teslîme müvekkiltan-ı
mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Ohannes Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur
deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl vekîl-i mûmâ-ileyh Ohannes Efendi dahi cevâbında
müvekkile-i mezbûre Aksabet müvekkileleri mezbûrtanın mûrisleri pederleri
müteveffâ-yı merkûmun li-ebeveyn kız-kârındaşı olduğunu ve inhisar ve verâsetini
tav’an ikrâr ve i’tiraz idüb lakin işbu tarih-i zabt da’vâdan dokuz buçuk sene
mukâddem müvekkile-i mezbûre Aksabet kârındaşı müteveffâ-yı merkûm Karaoğlu
Heci Sırabyan Ağa’nın bi’l-cümle terekesinden olmak üzere hisse-i irsiyyesini
müvekkilelerim mezbûrtan Marta ve Anna aleyhlerine na’ib-i esbak Ahmed Tevfik
Efendi’nin zaman-ı me’muriyetinde mahkeme-i şer’îyye-i hazıraya ikâme-i da’vâ
itmekle ol-babdaki muhâkemeleri derd-dest-i ru’yet bulunduğu bir sirâda işbu meclis-
i şer’e ibrâz eylediği bin üç yüz on beş senesi Zi’l-hicceti’ş-şerîfenin yirmi beşinci
tarihiyle müverraha ve na’ib-i mûmâ-ileyhin imza ve hatmini haviye ve bin üç yüz
yirmi sekiz senesi Saferi’l-hayrının on birinci tarihiyle cânib-i celil-i Fetvâhâneden
musaddıka bir kıt’a musallaha hüccet-i şer’îyyesi natih olduğu vechle muslihun
tavassutlarıyla an-ı inkâr müteveffâ-yı merkûmun hal-i hayâtında hemşiresi
müvekkile-i mezbûre Aksabet’e borcu bulunan elli aded lirâ-yı Osmânîye ile elli aded
lirâ-yı Osmânî nakdine cem’an iki yüz aded lirâ-yı Osmânî bedel-i sulh üzerine
müvekkilelerim mezbûrtan Marta ve Anna ve kızı gaibe-i ani’l-meclis Sevagma ile
yek diğerin kabûlünü havi bi’r-rızâ ala tarîkü’t-teharüc akd-i musallaha eylemeleriyle
bedel-i sulh mezkûre mahsuben beher kıyyesi on altışar kurûşdan cem’an on iki bin
kurûşluk yedi yüz elli kıyye istimâle Salih tiftik deri mâlı ve beher çekisi seksener
kurûşdan kezâlik cem’an yedi bin iki yüz kurûşluk doksan çeki olmak üzere bir sepet
afyon ve iki bin dört yüz kurûş nakdki cem’an min-haysü’l-mecmû lirâ-yı Osmânî yüz
sekiz kurui hesâbıyla iki yüz aded lirâ-yı Osmânîye’nin bâliğ olduğu yirmi bir bin altı
yüz kurûşu bi’t-tamam müvekkile-i mezbûre Aksabet müvekkilelerim mezbûrtan
Marta ve Anna ve gaib-i mezbûre Sevagma’dan ber-vech-i muharrer ahz ü kabz ve
155
istîfâ idüb müvekkilelerim mezbûrtan mûrisleri ve müvekkile-i mezbûrenin birâderi
müteveffâ-yı merkûm Sırabyan Ağa’nın menkûl ve gayr-i menkûl kalil ve kesir ve
celil ve hakir ism-i mal ıtlak olunur tereke-i malume ve meçhulesine ve cemi-i hukûk-
ı mîrâsiyyesine müte’allika âmme-i de’âvî ve mutalebat ve kaffe-i iman ve
muhasımatdan müvekkilelerim mezbûrtan Marta ve Anna ve gaib-i mezbûre
Sevagma’dan her birinin zimmeti kabûlünü havi ibrâ ve âmme-i sahih-i şer’î ile ibrâ
ve iskat itmiş ve hatta ol-vechle musallaha ve ibrâ ve iskatını huzûr-ı şer-i şerifde bi’z-
zât takrîr ve tasdîk etmiş olduğuna binâen ber-minval-i muharrer hüccet-i şer’îyyeye
rabt idilmiş olmağla ba’de’l-istîfâ ve’l-matlûb-ı müvekkile-i mezbûre Aksabet’in ber-
minval-ı meşrûh irse müte’allika-yı ikâme eylediği işbu da’vânın red ve adem-i
istimâtı bi’l-vekale taleb iderim deyû mazmunu takrîr-i meşrûhuna mutâbık bir kıt’a
hüccet-i şer’îyye ibrâz ile def’a tasaddi itmekle müdde-i vekîl-i mûmâ-ileyh İzzet
Efendi müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh Ohannes Efendi tarafından mübrez i’lâma
karşu kendülerinde ibrâya dair evrak olduğunu ve evrak-ı mezkûrede emvâl-i gayr-i
menkûle bulunmadığı (SAHÎFE-80) ve ba’dehû ibrâz ideceğini tezkar ve mûmâ-ileyh
Ohannes Efendi dahi def’i da’vâsını müeyyid-i ibrâz itmiş olduğu hüccet-i şer’îyyeye
mazmunu bila-beyyine şayan ihticac-ı hücec-i hattiyyeden olduğuna binâen mûmâ-
ileyh İzzet Efendi’nin iddi’âsı hüccet-i mezkûreye karşu şer’en mültefit olmadığından
reddine karar virilmesini müdafaaten ityân itmekle müdde’î mûmâ-ileyh müdde’î
aleyh vâki mûmâ-ileyhin ref-i mezkûr müdde’âsına karşu ibrâz ideceğini dermeyân
eylediği bin üç yüz on altı senesi şubatının yirmi birinci tarihlü bir kıt’a sened adi ibrâz
itmekle sened-i mezkûr mündericâtı müdde’â aleyh mûmâ-ileyhden lede’l-istizâh
cevâbında her takarrür sened-i mübrezin tarihi on bir görülmekde ise de altı rakamının
layıkıyla çıkmamış olduğundan tahrîr-i sâbık-ı vechle üç yüz on altı olduğunu
müdde’înin tasdîkine mukarin ba’de-l îfâde sened’i mezkûrun natık olduğunu iki bin
dört yüz kurûş müdde’îyye-i mezbûreye ma’rifetiyle tediye idilerek ba’dehû huzûr-ı
şer’a gelüp hüccet-i mübreze mantukunca îfâde ve takrîr eylemiş ve binâenaleyh sened
adi-i mezkûrun hüccet-i resmi mübreze bir güna tesiri olmadığını îfâde ve müdde’î
mûmâ-ileyhde sened-i mübrez-i mezkûrda emlâka mütedâir bir güna kayd olmadığı ve
her takrîr-i tarihi müehher olan hüccet-i mübrez-i mezkûrda emlâk cihetide münderiç
ise de emlâk-ı mezkûreden müvekkillesi sulh olmamış olduğuna mebni cihet-i
mezkûreden hissesini taleb eylediğini dermeyân itmeğin müdde’â aleyh mûmâ-ileyh
156
Ohannes Efendi ref-i mezkûr müdde’âsını hücec-i şer’îyyesinin tanzîmine dair olan
talimat-ı seniyyeye tavfikan mazmunu bila-beyyine şayan amel ve hükm olan ve
Fetvâhâne-i Ali’nin tasdîkine iktiran imiş bulunan hüccet-i şer’îyye-i mübreze
mündericâtı mecelle-i celilenin (1459) ve (1736) ve (1821) ve talimat-ı mezkûrenin
(25)’nci mevadı sarayıhına mutâbık ve ahkam-ı şer’îyyeye muvafık hücec-i şer’îyye-
i hattiyyeden olmağın müdde’î vekîl mûmâ-ileyhin ibrâz itmiş olduğu sened adi tarihi
mukâddem ve hüccet-i şer’îyye-i resmiye tarihi müehher olduğuna ve hüccet’i
şer’îyye-i mübreze-i mezkûrede mûris müteveffâ-yı merkûmun (menkûl ve gayr-i
menkûl kalil ve kesir bi’l-cümle ism-i mal ıtlak olunur tereke-i malume ve meçhulesine
ve hukûk-ı mîrâsa müte’allika-i âmme-i de’âvî ve mutalebatından ve kaffe-i iman ve
muhasımatından) müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna’nın zimmetlerini ibrâ ve
iskat eylemiş olduğuna mebni sened-i mezkûrun hüccet-i mezkûreye cihet-i tesir ve
ta’alluku olmadığı müdde’î vekîl mûmâ-ileyh İzzet Efendi’ye ba’de’t-tenbîh
mûcibince vekîl mûmâ-ileyh İzzet Efendi müvekkilesine izâfetle da’vâ-yı
mezkûresiyle müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna’ya izâfetle vekîl-i mûmâ-
ileyh Ohannes Efendi’ye bi’vech-i şer’î mu’arrazadan men olunduğu tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-Şa’bani’l-mu’azzam lî-sene tis’a ve işrîn selâse mi’ete
ve elf.
643/NUMRO-89
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan
Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Egeste Mahallesi’nde vâki Manav Hüseyin Beğ
ibn-i Ömer’in (SAHÎFE-81) ile’l-vefât sâkin olduğu menzile varup zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî ittikde hâne-i mahdûd-ı
mezkûrede misafiren sâkin olup zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân
tâ’rîfleriyle mu’arref Nalband Ahmed Usta bin Arif meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda
Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân mahzarında bi-tav’â
takrîri kelâm idüb oğlum Emîn ile beynimizde mütekevvin hâne da’vâsının a’id
olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret
kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen
ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve
157
murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve
tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ve ikrâra ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya
vaz’a lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile mezbûr Ahmed Efendi’yi
vekîl nasb ta’yîn eyledim dedikde mezbûr Ahmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer
vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya
ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikte gıbbe’t-tasdîki ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb
ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Yeni Câmi-i Şerifi Müezzini Kurtoğlu İsmâil bin Ve
Hüseyin Efendi ibn-i Osmân Hâcı Kamil gayrühüm
643/NUMRO-90
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Cansız Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı Ahmed bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Havva
bint-i Hâcı Satılmış ile sagîre kızları Hayrîye ve Zehrâ ve sagîr oğlu Ahmed’e
münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık olduktan sonra
zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe zevce-i mezbûre
Havva Hâtûn kendi tarafından bi’l-îsâle ve sagîr evlatları Hayrîye ve Zehrâ ve
Ahmed taraflarından vasî-i mansubeleri olmağla bi’l-vesâye meclis-i şer’î enverde
Vükelâ-yı De’âvîden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-
i kelâm idüb zevcim müteveffâ-yı merkûmun bi’l-cümle terekesinden benimle vasîleri
olduğum evladım sagîr-i mezbûrunun hisse-i irsiyye-i şer’îyyemiz hakkında vaz-ı yed
idenler ile zimem-i nasda olan matlûbatı hususunda medyûnlarıyla leh ve aleyhimize
vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve
murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve
158
tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a
ahz ü kabz ve ikrâra lede’l-iktiza eytâm hakkında evveli olduğu halde sulhe ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
kadar îfâya tarafımdan bi’l-asâle ve bi’l-vesâye vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i
şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde
mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl
ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-
sânî min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Hâcı Eminoğlu Şükrü Bekir Kadîoğlu Ali Ve
Efendi ibn-i Bekir Efendi bin Hâcı Satılmış gayrühüm
(SAHÎFE-82)
643/NUMRO-91
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Câfer Mahallesi ahâlîsinden Abdurrahim Mısrî
Hazretlerinin mütevellîsi bulunduğunu îfâde iden Abdurrahman ibn-i İbrâhim
meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali
mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb mütevellîsi olduğum vakf-ı mezkûrun
müsakkafatını vaz-i yed idenlerden ve bi’l-cümle vakf hakkında leh ve aleyhime vukû
bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve
mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve
deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve
i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i
şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî
talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve ve lede’l-iktizâ sulh ve
ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan
vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’yi
vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi dahi ber-vech-
i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ
159
ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyleim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–
taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-
sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-92
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Egeste Mahallesi ahâlîsinden Acemoğlu Ahmed bin Hasan
meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden
iken bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdurrahman’ın sulbîyye-i
sagîre kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve sulb-i sagîr oğlu
Abdullah’ın Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî
nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim
Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan
mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş
hesâbıyla beş bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîme eylediğinde ben dahi
yedinde istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm
ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye kırk buçuk kurûş olmak üzere otuz altı
taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin mu’accel-i
mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî-i müdîr-i mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediğim bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi
kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin üç yüz elli kurûş ciheteyn-i
mezkûreteynden cem’an altı bin üç yüz elli kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna
vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve halefi olacak müdîr
ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi
lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye
bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri
mebâliği dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr (SAHÎFE-83)
mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ü me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
160
şer’î Medîne-i mezbûre mahallâtından Egeste Mahallesi ahâlîsinden Berber Hâcı
Mehmedoğlu Hâcı Mustafâ bin Mehmed meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr-i
mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb
mukîrr-i medyûn-ı merkûm Ahmed Ağa’nın zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü-l
edâ deyn olan meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde yedimde mâlım olan Hâcı
Mahmûd Mahallesi’nde vâki yirmi sekiz Teşrin-i Sânî bin üç yüz yirmi iki tarih ve
iki yüz seksen dokuz sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-
ı mülk menzil ve Teymurcular Başı’nda vâki Kanun-ı Evvel yirmi iki ve bin üç yüz
on tarih ve altı yüz kırk iki ve latı yüz kırk üç numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd
ve’l-müştemilat arsası Hark-ı Kebîr Vakfına mukataa-ı kadimelü ebniyesi mülk bir
bab-ı dükkanımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan
üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı
mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr-i mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-
dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre
hulullerinden sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve müşir olmaz
ise menzil ve dükkan-ı mezkûrları semeni misilleriyle âhire bey ve ferâğa kabz-ı
semene ve semenlerinden deyn-i mezkûrumu edâya ve fazla kalur ise bana bana irsâl
ve îsâle ve noksan zuhûr iderse noksanını îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i
mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i
devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan vasî-i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i
muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd
ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-93
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
161
tahrîrîçün savb-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib
mahallâtından Fakihpaşa Mahallesi müteheyyizan iken bundan akdem vefât iden
Turunçzâde Hâcı Cemil Beğ ibn-i Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey’in ile’l-vefât
sâkin olduğu menzile varup zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât huzûrlarında akd-
i meclis-i şer’î âlî itdiğinde müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin verâseti zevcesi Fâtıma
Hanım ibnete Şeyh Kemâleddin Çelebi ile evlad-ı kibârı oğlu Ahmed Beğ ve kızları
Âyişe ve Emîne ve Behiye Hanımlara münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-
fârizâti’ş-şer’îyye kırk sehmden olup sihâm-ı mezbûreden beş sehmi zevce-i mezbûre
Fâtıma Hanım’a ve yedişer sehmden cem’an yirmi bir sehmi benat-ı mezbûrat Âyişe
ve Emîne ve Behiye Hanımlara ve on dört sehmi ibn-i mezbûr Ahmed Bey’e isâbet
ideceği bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra zât-ı zevât
mûmâ-ileyhimün tâ’rîfleriyle mu’arrefe mûmâ-ileyha Fâtıma Hanım meclis-i
ma’kûd-ı mezkûrda kızları mezbûrat Âyişe ve Emîne ve Behiye Hanımlar hazıra
oldukları halde damadı olup mûmâ-ileyha Emîne Hanım’ın zevci Refik Beğ ibn-i
Enver Beğ (SAHÎFE-84) mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm
idüb mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin menkûl ve gayr-i menkûl ve
nükud ve zemmatı olarak bi’l-cümle terekesinden benimle evladım hazırun-ı
mezbûrunun hisse-i irsiyye-i şer’îyyemizi vazıü’l-yed idenler ile leh ve aleyhimize
vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i
şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-
i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen
ve i’âdeten i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve
murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına ve ikrâra şühuda ve tahlîf ve vaz-ı hacz ve
fekkine teblîğ ve tebellüğe ve kendi imzasıyla istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-
ia’idine takdîme ve Karahisar ve Sülümenli ve Sinir ve Çobanlar karyelerinde ve
mahal-i sâ’irede bulunan bi’l-cümle emlâk ve arâzî mevruse ve müntakilemizi ifrâz ve
taksîme ve semen ü bedel-i misilleriyle âhire bey ve ferâğa ahz ü kabza ve bi’l-cümle
makbûzâtını bize irsâl ve îsâle ve teslîme ve komisyon-ı mahsûs huzûrunda i’ta-yı
takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
162
kadar îfâya ben ve evladım hazırun-ı meburun mûmâ-ileyhimünden her birimiz
tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Refik Bey’i
vekîl ve na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didikde mukîrre-i mûmâ-ileyhimanın bi’l-
cümle tekaririni hazırun-ı mûmâ-ileyhimünden her biri harfiyen ikrâr ve tasdîk ve
mûmâ-ileyh Refik Beğ dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-
i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vukû-ı
tesadüfü vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i
ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i
Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Şeyhzâde Raşid Çelebi Turnçzâde Münir Beğ Hâcı Alişzâde Ahmed Ve
İbni’ş-şeyh Celaleddin ibn-i Enver Beğ Efendi ibn-i Hâcı Aliş gayrühüm
Çelebi
643/NUMRO-94
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Alioğlu Ahmed Ağa ibn-i Hâcı
Ali nâm kimesne meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil
Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa
ibn-i Hâcı Mehmed Ali Ağa’nın sulb-i sagîr oğulları Mehmed ve Osmân ve
sulbîyye-i sagîre kızı Râbiâ’nın Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına vacibü’l-edâ
lâzımü’l-kazâ bi’l-me’mûriye vasî nasb ve ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm
Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve
takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı
mezbûrunun babaları müteveffâ-yı merkûmdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i
mecîdî yirmi lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla on bin kurûş bi’l-vesâye bana
edâne ve teslîme eylediğinde ben dahi yedinde istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma
sarfla istihlâk (SAHÎFE-85) itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi
vesîkadan itibaren şehriyye seksen kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek
şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun
mâllarından ve vasî-i müdîr-i mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz
163
eylediğim bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş
hesâbıyla iki bin yedi yüz kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an on iki bin yedi
yüz kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan
deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin ve halefi olacak müdîr ve vekîlleri
tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen
ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat
itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi
edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta
emr ü me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh Ahmed Ağa
yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrede bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı
mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre
çarşısında Sarraçhâne’de vâki fi 5 Şubat (1)321 tarih ve 10 sıra ve keza fi 5 Şubat
(1)321 tarih ve 16 sıra numerolu senedlerde vâki malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat
arsası Süleymân Çavuş Vakfına senevî sekiz kurûş mukataa-ı kadimelü ebniyesi
mülk bir kepenk küşad olunur bir bab-ı dükkan ve yine Sarraçhâne’de vâki fi 18
Ağustos (1)324 tarih ve 139 ve 140 sıra numerolu senedlerde vâki malûmü’l-hudûd
ve’l-müştemilat arsası kezâlik Süleymân Çavuş Vakfına senevî yedi buçuk kurûş
mukataa-ı kadimelü ebniyesi mülk bir kepenk küşad olunur dükkan ve yine Akviran
Karyesi toprağında Emir Doğan nâm mahalde vâki fi 27 Teşrin-i Evvel (1)327 tarih
ve 189 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada bir dönüm iki
evlek atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede vâki Hisar Caddesi nâm vâki fi 25 Teşrin-
i Evvel (1)327 tarih ve 190 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir
kıt’ada bir dönüm atîk dokuz evlek ve 38 arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûrede
Kaldırım nâm mahalde vâki fi 21 Teşrin-i Evvel (1)326 tarih ve 137 sıra numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada altı dönüm atîk iki dönüm beş evlek on
beş arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûrede Vakf nâm mahalde vâki fi 18 Mayıs
(1)327 tarih ve 133 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç
dönüm atîk bir dönüm iki evlek elli yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre
civarında Sekiyeri nâm mahalde vâki fi 18 Mayıs (1)327 tarih ve 152 sıra numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk bir dönüm iki evlek elli
yedi arşûn cedîd tarla ki cem’an iki bab-ı dükkan ve on dört buçuk dönüm tarlalarımı
vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına
164
değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda
bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr-i mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve
kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr hulullerinden sandık-ı mezkûre edâ
idemeyüb fekk-i rehin mümkün olmaz ise arâzî mahdûd mezkûrlarıyla dükkan-ı
mezkûrlarımı semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-
i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr iderse noksanını
edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini
(SAHÎFE-86) küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune
ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan
mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim
didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini
kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-
vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel
lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ketebeden Kerami Ketebeden Ahmed Hademe Ali Ve
Efendi Efendi Efendi gayrühüm
643/NUMRO-95
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-
i Şer’îyye Ketebesi’nden Osmân Zeki Efendi ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi fi’l-asl
Yanya Vilâyeti ahâlîsinden olup Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez
livâ olan Karahisâr-ı Sâhib Kasabası’nda vâki Ferah Hastahânesi müessesi
Operatör Emîn Beğ ibn-i Yahyâ Efendi’nin Medîne-i mezbûre mahallâtından
Mecîdiye Mahallesi’nde müsteciran sâkin bulunduğu hânesine varup zeyl-i vesîkada
muharrerü’l- esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde mûmâ-
ileyh Emîn Beğ’in kâ’in vâlidesi olub zât-ı hazırun mûmâ-ileyhim tâ’rîfleriyle
mu’arref olan Hadîce Nazlı Hanım ibnete Mustafâ Kemâl Beğ ibn-i Hâcı Hüseyin
Beğ meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-
merâm idüb zevcim müteveffâ Bekir Hıfzı Beğ’den tahsis kılınan maaşımın işbu
tarihe kadar teraküm itmiş ve fi’mâba’d idecek olanını mah be-mah ahz ve kabza bi’l-
165
cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile
İstanbul’da Kadîköyü’nde Kurbağalı Dere’de kâ’in merhum Süleymân Beğ’in
köşkünde misafiren mukîme ve mir mûmâ-ileyh Süleymân Beğ’in cariyelerinden olub
Nûrî Efendi’nin zevce-i mutlâkası Kamer Hanım’ı kabûlüne mevkufen vekîl ve
na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde
ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ
takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-
hâdî ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Operatör Emîn Beğ Karakâtib Mahallesi’nden Hâcı Mahmûd Ve
İbn-i Yahyâ Efendi Hocazâde Ömer Efendi Mahallesi’nden gayrühüm
ibn-i Emîn Efendi Berberoğlu Ali bin Hasan
643/NUMRO-96
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Dinar Karyesi ahâlîsinden Köseoğlu Ahmed bin Hâcı Halil bin
İbrâhim meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Dadyan Artin Efendi veledi
İsteban mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb karye-i mezbûrede vâki malûmü’l-
hudûd (SAHÎFE-87) ve’l-etraf arâzî ve çayırıyla müdâhale idenler ile başkaca leh ve
aleyhim vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak deavinin aid olduğu mehâkim-i
şer’îyyede ve mehâkim-i nizamiyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i
idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen
taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd
istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine
ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya
ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-
i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Artin Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik
didikde mûmâ-ileyh Artin Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl
ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-
sâdis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
166
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve
Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-97
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden olub Medîne-i mezbûreye
tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne tâbi Sinanpaşa Karyesi’nde sâkin iken bundan akdem
vefât iden Çobanoğlu Berber Salih bin Osmân bin Hâcı Hüseyin’in verâseti zevcesi
Hâcer bint-i Apel vâlidesi Zeliha bint-i Abdullah ve sulb-i sagîr oğlu Osmân’a
münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra
fi’l-asl Aydın Vilâyeti’nin merkezi bulunan İzmir mahallâtından Hâtûniye Câmi-i
Şerifi Mahallesi’nde sâkin tüccardan Osmânzâde Hâcı Hasan Paşa tarafından bâ-
hüccet-i şer’îyye vekîli Medîne-i mezbûre mahallâtından Mecîdiye Mahallesi
ahâlîsinden Genelizâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Mustafâ meclis-i şer’îmizde
mütevveffa-yı merkûmun tereke-i vafiyesine vaz-i yedleri mütehakkık olan zevce-i
mezbûre Hâcer ve ümm-i mezbûre Zeliha taraflarından bi’l-asâle ve bi’l-vesâye vekîl-
i müseccel-i şer’leri müteveffâ-yı merkûmun li-ebeveyn er-kârındaşı Abdulkâdir
muvâcehesinde müvekkilem mûmâ-ileyhin müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri
müteveffâ-yı merkûmun lirâ-yı Osmânî yüz kurûş hesâbıyla mal fatura esmânından
yedimde olup işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim bin üç yüz yirmi yedi senesi
Ağustosu’nun on ikinci günü tarihiyle müverrah ve müteveffâ-yı merkûmun mührüyle
mahtum bir kıt’a sened mûcibince iki bin otuz altı kurûş on para müvekkilim mûmâ-
ileyhin müteveffâ-yı merkûm zimmetinde alacağı olup meblâğ-ı mezkûru kable’l-ahz
ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûru müteveffâ-yı
merkûmun tereke-i vafiyesinde olmak üzere müvekkilim mûmâ-ileyh içün halen bana
edâ ve îfâya müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Kâdir’e tenbîh
olunmak bi’l-vekale matlûbumdur deyû takrîr-i meşrûhuna mutâbık ve tarih-i merkûm
ile müverrah bir kıt’a sened ibrâz ve irasesiyle bi’l-vekale da’vâ itdikde lede’s-su’âl
vekîl-i mezbûr Kâdir dahi cevâbında müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri müteveffâ-
yı merkûmun tereke-i vafiyesinde vaziü’l-yed olunduklarını tav’an ba’de’l-ikrâr lakin
müdde’î vekîl mûmâ-ileyhin ber-vech-i meşrûh müdde’âsını külliyen inkâr itmekle
167
müdde’î mûmâ-ileyh (SAHÎFE-88) ber-vech-i muharrer müdde’âsını tafsilatı zabt-ı
i’lâmda muharrer olduğu vechle Medîne-i mezbûre mahallâtından Karakâtib
Mahallesi ahâlîsinden Hocazâde Mehmed Efendi ibn-i Emîn ve Arab Mescidi
Mahallesi ahâlîsinden Kadîoğlu Mehmed bin Sadık nâm kimesneler şehâdetleriyle
ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen
bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları Arab Mescidi Mahallesi İmâmı İbrâhim
Efendi ibn-i Veliyüddin ve Muhtarı Bâkioğlu İsmâil ibn-i Hüseyin ve Karakâtib
Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Süleymân ve Muhtarı Cemaloğlu Mehmed
bin Ali nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden
Güdicioğlu Hâcı Salih bin Hâcı Mehmed ve Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden
Helvacı İzzet bin Hüseyin nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye
adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın müdde’î vekîli mûmâ-ileyh
Hâcı Hasan Paşa’nın ber-nech-i şer’î istihzâren tahlîfi lâzım gelmediğine ve vekîl-i
mûmâ-ileyh Hâcı Arif Efendi de işbu mahkemeye müvekkilinin ihzârı müte’assir
bulunduğunu ityân itdiğine binâen huzûr-ı hasm ve talebi lâzım olmadığına mebni
teshilen li-musallaha tahlîfinin icrâsı hususu bin üç yüz otuz senesi Rebî’ü’l-evvel’inin
üçüncü günü tarih ve iki yüz otuz dokuz numerolu tahrîr ile İzmir merkezi niyabetine
işar idilmiş ve niyabet-i mezkûreden tahlîfinin icrâ idildiği mah-ı mezbûrun sekizinci
günü tarihli tahrîrat-ı mezkûreye zuhûr idilerek i’ade olunmuş ve binâenaleyh müdde’î
asıl mûmâ-ileyhin ol-vechle istizaren tahlîfi icrâ kılınmış olunmağın mûcibince
meblâğ-ı müdde’âya mezkûr yirmi lirâ-yı Osmânî ile otuz altı kurûş on para nın bi’l-
vekale vaziü’l-yed olundukları mûris müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesinden
olmak üzere müvekkil-i mûmâ-ileyh Hâcı Hasan Paşa’ya izâfetle vekîl-i mûmâ-ileyh
Hâcı Arif Efendi’ye halen edâ ve îfâ itmek üzere müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle
vekîl-i mezbûr Kâdir’e tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-işrîn min-
şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-98
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi ahâlîsinden Monlâ
Hasanoğlu Hasan Efendi ibn-i Ali meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre
mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Ali Efendi’nin sulbîyye-i
168
sagîre kızı Râbiâ ve sulb-i sagîr oğulları Mehmed ve Osmân’ın Eytâm Sandığına
mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i
mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-
tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi
vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve
müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla on sekiz bin yüz kurûş bi’l-
vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve
umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan
şehriyye seksen bir kurûş olmak üzere on iki taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti
bir sene tamamına değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun
mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediği
bir aded helali fiyon sâati (SAHÎFE-89) semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi
kurûş hesâbıyla dokuz yüz yetmiş iki kurûş ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an on bir
bin yedi yüz yetmiş iki kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-
kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve
vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi
lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye
bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru eylediği
mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi
olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh
Hasan Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrede ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb
meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm
olan sâlifü’l-beyân Sinanpaşa Karyesi’nde vâki fi 22 Kanun-ı evvel (1)326 tarih ve
265 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Lala Sinan Paşa
vakfına senevî bir kurûş mukataa-ı kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı dükkan ve yine
karye-i mezbûrede vâki fi 22 Kanun-ı evvel (1)326 tarih 266 sıra numerolu malûmü’l-
hudûd ve’l-müştemilat kezâlik arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş
mukataa kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı dükkan ve yine karye-i mezkûrede vâki 22
Kanun-ı evvel (1)326 tarih ve 267 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-
müştemilat müştemilat kezâlik arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş
mukataa kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki 22
Kanun-ı evvel (1)326 tarih ve 268 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-
169
müştemilat müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa
kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî
(1)325 tarih ve 352 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat
müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü
ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih
ve 353 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat müştemilat arsası
Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan
ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih ve 354 sıra numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına
senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede
vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih ve 355 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd
ve’l-müştemilat müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa
kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî
(1)325 tarih ve 356 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat
müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü
ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih
ve 357 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat kezâlik arsası Lala
Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine
karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih ve 358 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş
mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-
i sânî (1)325 tarih ve 359 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat
arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi bir bab-
ı dükkanlarımı vergi ve irâdi tara’b a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan bir
sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı
mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ (SAHÎFE-90) ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm
itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr
hululünden sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve müşir olmaz ise
dükkan mahdûd mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve
semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle noksan zuhûr
iderse noksanını edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden
170
masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile
tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi vekîl-i na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim
didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini
kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-
vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve
Ahmed Rüşdü Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-99
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Marulcu Mahallesi ahâlîsinden Kethüdazâde Remzi Efendi
ibn-i Hâcı Akif Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından
Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden iden Çobanoğlu
Berber Salih bin Hâcı Osmân’ın sulb-i sagîr oğlu Osmân’ın Medîne-i mezbûre
Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn
olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi
mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi vasîleri olduğu sagîr mezbûrunun babası müteveffâ-yı mezbûrdan
mevrus müntakil mâlından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla iki bin kurûş bi’l-vesâye
bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla
istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş
kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına
değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine sagîr-i mezbûrun mâlından vasî-i müdîr
mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon
sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz kırk kurûşuna
ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an iki bin beş yüz kırk kurûş zimmetinde sagîr-i
mezbûr Osmân’a vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve
mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya
mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum
tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr
171
iden eyyam içün teberru eylediği mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-
babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde
itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Remzi Efendi yine meclis-i şer’î
enverde i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm
idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan
Gebeceler Karyesi’nde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 97 sıra numerolu
senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat oda yeri ma-ahur ve yine karye-i
mezbûre toprağında Çal Yolu nâm mahalde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 81
sıra numerolu senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi (SAHÎFE-
91) dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede Akçaoğlan nâm mahalde vâki fi 7
Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 83 sıra numerolu senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-
etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede Kabaağaç nâm
mahalde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 84 sıra numerolu senedde senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede
Dikenlik nâm mahalde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 87 sıra numerolu senedde
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi dönüm atîk tarla ki cem’an yirmi
sekiz dönüm tarla ile oda yeri ma-ahurı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere
işbu tarihi vesîkadan bir sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i
ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-
ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı
mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hululünde edâ idemeyüb fekk-i rehin
mümkün ve müşir olmaz ise oda ma-ahur ve arâzî-i mahdûd-ı mezkûreleri semen-i
misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya
fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksan zuhûr iderse
noksanını başkaca edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden
masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile
tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i
lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Cemaziyel
evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
172
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve
Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-100
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Karaman Mahallesi ahâlîsinden Konyalıoğlu Ali Osmân bin
Hasan meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Nasuh
Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Havvaoğlu Ahmed Çavuş ibn-
i Bekir’in sulb-i sagîr oğulları Ahmed ve Mehmed’in Medîne mezbûre Eytâm
Sandığına mahfûz mâllarına bi’l-me’mûriye li’ecli’l-edâne vasî nasb ta’yîn olunan
Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi
mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh
vasîleri olduğu sagîran-ı mezbûrânın babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus
müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla iki bin kurûş bi’l-vesâye bana
vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi istidâne ve ahz ü kabz umûruma
sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on
beş kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene
tamamına değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine sagîran-ı mezbûrânın
mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz
eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş
hesâbıyla beş yüz kırk kurûşuna ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an iki bin beş yüz
kırk kurûş zimmetinde sagîran-ıi mezbûrân vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan
deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından
müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve
harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere
harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru eylediği mebâliğ dahi edâya müte’ahhid
bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh (SAHÎFE-92) ve halefi olacak zâta emr
ve me’zuniyet eyledim didikde itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î merkûm
Ali Osmân yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi
mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr
mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre civarında
173
Muttalib nâm mahalde vâki fi 9 Şevval (1)328 tarih ve 9 ve 10 numerolu senedde
malûmü’l-hudûd-ı kürumu mülk iki dönüm on sekiz evlek ve otuz sekiz arşûn cedîd
bir kıta bağcı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç
sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı
mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi
teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûrumu vakt ve ecl ve
tekâsit-i mezkûre hululünde sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve
müşir olmaz ise bağ-ı mahdûd-ı mezkûru semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz
semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve
noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye
müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i
mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i
devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi
olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–
taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Odacı Ömer Ağa Ve
İsmâil Efendi ibn-i Ahmed ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-101
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Çıkrık Karyesi ahâlîsinden Hâcı Timur Ağazâde Mehmed Ağa ibn-i
Halil Ağa meclis-i şeri’i enverde Medîne-i mezbûreye tâbi Susuz Karyesi ahâlîsinden
iken bundan akdem vefât iden Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân’ın sulb-i kebîr oğlu
Mecnun Ali’nin Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-
edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri
Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i
kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi olduğu Mecnun-ı
mezbûrunun babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlından sîm-i mecîdî
yirmi kurûş hesâbıyla iki bin doksan dört buçuk kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve
teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk
174
itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş kurûş otuz
para olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına
değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine Mecnun-ı mezbûrun mâlından vasî-i müdîr
mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon
sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz altmış beş
buçuk kurûşuna ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an iki bin altı yüz altmış kurûş
zimmetinde Mecnun-ı mezbûr Ali’ye vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir
Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından
müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise (SAHÎFE-93) virilmesi lâzım
gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana
müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ
dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak
zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr
Mehmed yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi
mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr
mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan Çıkrık Karyesi civarında
Köyönü nâm mahalde vâki fi 16 Şubat (1)325 tarih ve 343 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yarım dönüm tarla ve yine karye-i mezbûre
toprağında Hanyeri nâm mahalde vâki fi 15 Mart (1)328 tarih ve 26 sıra numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada sekiz dönüm atîk tarla yine karye-i
mezbûre toprağında Büyük Arpalık nâm mahalde vâki 10 Mart (1)328 tarih ve 25 sıra
numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on dönüm atîk tarla ki cem’an
üç kıtada on sekiz buçuk tarlalarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere
işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i
ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-
ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve
ecl-imezkûre hululünde sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve
müşir olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz
semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve
noksan zuhûr ider ise noksanını edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve
in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye
175
ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i
lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir
lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Arif Efendi Hademe Ali Efendi Ve
İsmâil Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-102
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Nuh Mahallesi ahâlîsinden Terzizâde Hâcı Hakkı ibn-i
Abdurrahman Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından
Karaman Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Bırtıloğlu Hâcı Halil
bin Ali’nin sulbîyye-i sagîre kızları Akile ve Sâbire ve Emîne ve sulb-i sagîr oğulları
Abdullah ve Yûsuf’un Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-
me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed
Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb
vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı mezbûrunun babaları
müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş
hesâbıyla bin dört yüz otuz yedi kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde
ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı
merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on kurûş otuz para virilmek üzere
(SAHÎFE-94) otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına
değin mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati
semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla üç yüz seksen yedi kurûş
otuz para ki ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an bin sekiz yüz yirmi dört kurûş otuz
para zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir
Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından
müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve
harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere
176
harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid
bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet
eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î muma-ieyh Hâcı Hakkı Efendi meclis-i
ma’kûd-ı mezkûrda mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve
takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde
mâlım olan Medîne-i mezbûreye tâbi Servi Karyesi toprağında köy içinde vâki fi 5
Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 97 numerolu senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-
etraf bir bab-ı mülk menzil ve yine karye-i mezbûrede Hayırköyü civarında vâki fi 3
Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 5 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir
kıt’ada iki dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında Kızılcaviran nâm
mahalde vâki fi 3 Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 4 sıra numerolu senedde malûmü’l-
hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada beş dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede
Bursinibaşı mahâlînde vâki fi 3 Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 6 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede
Hayırköyü nâm mahalde vâki fi 20 Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 184 sıra numerolu
senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk tarla ki cem’an dört
kıt’ada on iki dönüm tarla ile bir bab-ı mülk menzilimi vergi ve irâdi tarafıma a’id ve
raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve
mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr
mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu
vakt ve ecl-imezkûre hululünde sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün
olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûr ile menzil-i mahdûd-ı mezkûru semen-i misliyle
âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur
ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca edâya ve’l-hâsıl
husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten
fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta
vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi
vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi
kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde
gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî
ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
177
Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve
Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
(SAHÎFE-95)
643/NUMRO-103
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Medli Mahallesi ahâlîsinden Muhzırbaşızâde Şevki Efendi
ibn-i İsmâil Efendi Medîne-i mezbûre-i mahkeme-i şer’îyyesine mahsûs odada
ma’kûd-ı meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil Mahallesi
ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i
Hâcı Mehmed Ali’nin sulbîyye-i sagîre kızı Râbiâ ve sulb-i sagîr oğulları Mehmed
ve Osmân’ın Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne
bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed
Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb
vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları
müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi lirâ-yı
Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla beş bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm
eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk
itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz yedi buçuk
kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti bir sene tamamına
değin mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden
dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin üç yüz elli kurûşuna ciheteyn-i
mezkûreteynden cem’an altı bin üç yüz elli kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna
vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi
olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur
ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-
ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru
idecekleri mebâliğ edâya dahi müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-
ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î
mûmâ-ileyh Şevki Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı
178
mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm olan Medîne-i
mezbûre çarşusunda Hasırpazarı nâm mahalde vâki fi 21 Kanun-ı Sânî (1)327 tarih
ve 132 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-ı mülk
kahvehânemi vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç
sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı
mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi
teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr hululünde sandık-ı
mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olmaz ise kahvehâne-i mahdûd-ı mezkûr
semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu
edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını edâya ve’l-
hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema
azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde
meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i
muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd
ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ
olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi İbn-i Osmân Zeki Efendi ibn-i Kerâmi Efendi ibn-i Ve
Ahmed Efendi el-mezbûr Ahmed Efendi Behçet Efendi gayrühüm
(SAHÎFE-96)
643/NUMRO-104
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Çerçel Mahallesi ahâlîsinden Yüzbaşızâde Ahmed Efendi ibn-
i Hasan Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Karaman
Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Bırtıloğlu Halil bin Ali bin
Hâcı Halil’in sulbîyye-i sagîre kızları Akile ve Sâbire ve Emîne ve sulb-i sagîr
oğulları Abdullah ve Yûsuf’un Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz
mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre
Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı
179
tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu
sigâr-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarından
sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla dört bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm
eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk itmemle
meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz kurûş olmak üzere
otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin mu’accel-i
mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati
semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin seksen kurûşuna
ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an beş bin seksen kurûş yirmi para zimmetinde sigâr-
ı mezbûrun Akile ve Sâbire ve Emîne ve Abdullah ve Yûsuf’a vacibü’l-edâ lâzımü’l-
kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve
vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi
lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye
bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri
mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi
olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh
Ahmed Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi
mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr
mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûreye tâbi Çıkrık
Karyesi civarında Şasalcık nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 18
sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk bir dönüm
iki evlek elli yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre civarında Çakmak nâm
mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 19 sıra numerolu senedde malûmü’l-
hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada beş dönüm atîk bir dönüm yirmi evlek ve doksan altı arşûn
cedîd tarla yine karye-i mezbûre civarında Perçe nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel
(1)322 tarih ve 20 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada beş
dönüm atîk bir dönüm yirmi beş evlek doksan altı arşûn cedîd tarla yine karye-i
mezbûre civarında Kocakır nâm mahalde vâki bir kıt’ada dört dönüm atîk bir dönüm
otuz bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla yine karye-i mezbûre civarında Karakapu
nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 21 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi dönüm atîk iki dönüm on dört evlek otuz
180
beş arşûn cedîd tarla yine karye-i mezbûre civarında Kayalık nâm mahalde vâki fi 9
Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 25 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf
(SAHÎFE-97) bir kıt’ada altı dönüm atîk iki dönüm beş evlek on beş arşûn cedîd tarla
yine karye-i mezbûre civarında Çayır nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322
tarih ve 26 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm
atîk bir dönüm otuz bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine Çayırbaşı nâm
mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 27 sıra numerolu senedde malûmü’l-
hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk otuz bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd
tarla ve yine Akçal nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 29 sıra
numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz evlek
otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine Akçal nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322
tarih ve 30 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada altı dönüm
atîk iki dönüm beş evlek on beş arşûn cedîd tarla ve yine Akçal nâm mahalde vâki fi
9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 31 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf
bir kıt’ada iki dönüm atîk sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine karye-i
mezbûre civarında vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 33 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi dönüm atîk iki dönüm on dört evlek cedîd
tarla ki cem’an elli dört dönüm on iki kıt’ada tarlalarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve
raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve
mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr
mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl
idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hululünde edâ idemeyüb fekk-
i rehin mümkün ve müşir olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûrlarımı semen-i misliyle
âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur
ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllisine küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden
masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile
tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i
lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin eyledim gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min-şehr-i
Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
181
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve
Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-105
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden
bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf
Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanpaşa
Mahallesi’nde vâki Manav Hâcı İzzetoğlu Hasan bin Hüseyin’in menziline varub
zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî
itdikde merkûm Hasan’ın zevcesi olub zâtı müslimün-i mezbûrunun tâ’rîfleriyle
mu’arrefe Münire bint-i Hâcı Murâd Efendi nâm Hâtûn meclis-i ma’kûd-ı
mezkûrda Medîne-i mezbûre mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken
bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları
Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın (SAHÎFE-
98) Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-
me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed
Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb
vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı mezbûrunun babaları
müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi lirâ-yı
Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla beş bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm
eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk itmemle
meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz yedi buçuk kurûş
olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin
mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati
semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla
bin üç yüz elli kurûşuna ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an altı bin üç yüz kurûş
zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm
Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben taleb ü
da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum
tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr
182
iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve
ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde
gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûre Münire Hanım yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda
müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i
kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım
ve mülküm olan Medîne-i mezbûre çarşusında Köprübaşı nâm mahalde vâki fi 7 Mart
(1)327 tarih ve 52 sıra ve fi 22 Ağustos (1)325 tarih ve 131 sıra ve fi 1 Şubat (1)325
tarih ve 3 sıra numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir kepenkle
küşad olunur dükkan altmışar dört sehm itibariyle yirmi sekiz sehm hisse-i şayialarınla
Medîne-i mezbûre haricinde Tatlar nâm mahalde vâki fi 22 Ağustos (1)325 tarih ve
82 ve 87 numerolu senedlerde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kürumu mülk-i atîk
üç dönüm miktarı bir kıt’a bağ ve Çakır Karyesi toprağında Saibler nâm mahalde
vâki fi 2 Safer (1)324 tarih ve 11 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir
kıt’ada bir dönüm iki evlek atîk on üç evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine karye-
i mezbûre toprağında ve kezâlik Saibler nâm mahalde vâki fi 2 Safer (1)324 tarih ve
10 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada bir buçuk dönüm atîk
on üç evlek yetmiş sekiz arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında ve
Kavaklık Hâdî nâm mahalde vâki fi 2 Safer (1)324 tarih ve 21 sıra numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz arşûn cedîd tarla ki
cem’an sekiz kıtada sekiz dönüm bağ ve tarla ve yirmi sekiz sehm dükkan-ı mezkûrda
olan hisse-i şayialarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi
vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini
komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm
itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr
hululünde sandık-ı mezkûrda edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olmaz ise dükkan-ı
mezkûrda olan yirmi sekiz sehm hisse-i şayiamla bağ ve arâzî-i mahdûd-ı mezkûrları
semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semenlerinden (SAHÎFE-99)
deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise
noksanını başkaca îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllisine küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden
masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile
tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
183
eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i
lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde vâki-i hâlî kâtib
mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a
gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb
ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn
ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Hâcı Mülâzımzâde Köse kethüdazâde Arikzâde Hâcı Arif Ve
Tâhir Efendi ibn-i Musa Efendi ibn-i ibn-i Hâcı Ahmed gayrühüm
Hâcı İsmâil Efendi Hâcı Ahmed Efendi Efendi
643/NUMRO-106
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Abdurrahman Mahallesi ahâlîsinden Berber Sebiloğlu
Mustafâ mahdumu Ali ve Ahmed ibn-i Mustafâ meclis-i şer’î enverde Medîne-i
mezbûre mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın ve sulbîyye-i sagîre
kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe Eytâm Sandığı’nda mahfûz
mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre
Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı
tam takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-
ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-
i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla üç bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne teslîm eylediğinde
ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-
ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye yirmi iki buçuk kurûş olmak üzere
otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve
mev’ûd olmak üzere sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati
semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla sekiz yüz kurûşuna
ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an üç bin sekiz yüz kurûş zimmetinde sigâr-ı
mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-
ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise
184
virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı
sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru
idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-
ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î
mezbûrân Ali ve Ahmed yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr-i mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idübmeblâğ-ı
mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre
çarşusunda Hasırpazarı nâm mahalde vâki fi 29 Haziran (1)327 tarih ve 448 ve 449
numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Hanife Hâtûn Vakfına
mukataa-i kadimelü ve ebniyesi mülk bir bab-ı berber dükkanımı vergi ve irâdi
tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin
vefâ-i (SAHÎFE-100) vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs
huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm
ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-i mezkûr hululundan sandık-ı mezkûra
edâ idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün ve müşir olmaz ise dükkan-ı mezkûru semen-i
misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya
fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca îfâya ve’l-
hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema
azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde
meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl-i na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didiklerinde
ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-
yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a
bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Osmân Zeki Efendi Ahmed Efendi ibn-i Odacı Ömer Ağa Ve
İbn-i Ahmed Rüşdü Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-107
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Marulcu Mahallesi ahâlîsinden İplikçizâde Safder Efendi ibn-
185
i Avni Efendi meclis-i şer’î şerif-i enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Nurcu
Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden iden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı
Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve
sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne
bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed
Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb vasî
müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları
müteveffâ-yı merkûmdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş
hesâbıyla dört bin sekiz yüz on iki kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde
ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-
ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz altı kurûş on para olmak üzere
otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve
mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati
semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin iki yüz doksan dokuz
buçuk kurûşa ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an altı bin yüz otuz bir buçuk kurûş
zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm
Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben benden
taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm
ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve
sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid
bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet
gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh Safder Efendi yine meclis-i ma’kûd-
ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve
takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde
mâlım olan Medîne-i mezbûreye tâbi Elpirek Karyesi civarında (SAHÎFE-101)
Arıöznâm nâm mahalde vâki fi 25 Şubat (1)317 tarih ve 101 numerolu senedde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dokuz dönüm ve yine Arıöz nâm mahalde vâki
fi 25 Şubat (1)317 tarih ve 102 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir
kıt’ada on dönüm ki cem’an iki kıt’ada on dokuz dönüm arâzîlerimi dükkanımı vergi
ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin
terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-
186
icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl
idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl-i mezkûr hululunde sandık-ı mezkûra edâ
idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûrları semen-i
misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya
fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca edâya
ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema
azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde
meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i
muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya
ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb
ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn
ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Osmân Zeki Efendi Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve
İbn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-108
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Mahmarı Karyesi’nde sâkine ve zâtı
zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Şerîfe bint-i Halil
nâm Hâtûn meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden İsmâil Efendi ibn-i Murâd
mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb karye-i mezbûrede vâki şarken Bayramoğlu
Hasan ve garben tarîk ve şimalen İbrâhimoğlu Ahmed ve cenûben Çelikoğlu
Mustafâ tarlalarıyla mahdûd bir dönüm tarlamı yüz kurûş bedel ile karye-i
mezbûreden Bayramoğlu Ahmed’ füruht itdim ve bedel-i mezkûrı tamamen aldım
tarla-ı mezkûrun muamele-i ferâgiyesini me’mur huzûrunda itaya ve pederim
Halil’den müntakil karye-i mezbûrede vâki emlâk ve arâzîde evvelen hisse-i şayiamı
vaziü’l-yed olanlardan a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin
hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten
ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü
kabza muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd
187
istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine
ve bir vefk-i şer’î ve kanun-ı ifrâz ve taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi
tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a
olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i
şer’îyye ile mezbûr İsmâil Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn iddim didikde mezbûr
İsmâil Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i
lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde
gıbbe’t-tasdîki ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer
min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
İsmâil Beyzâde Halil Hademe Ali Efendi Odacı Ömer Ağa Ve
İbn-i Hâcı İsmâil Efendi ibn-i Ahmed ibn-i Ahmed gayrühüm
(SAHÎFE-102)
643/NUMRO-109
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden
bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf
Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Hâcı
Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden Muhrikoğlu Mehmed’in menziline varub zeyl-i
vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî
itdikde sâlifü’z-zikr Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden Muhrikoğlu Hasan
vâlidesi zâtı kezâlik varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn tâ’rîfleriyle
mu’arrefe olan Emîne bint-i Hüseyin meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Medîne-i
mezbûreye tâbi Ümraniye Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Salihoğlu Ömer bin Salih’in sulb-i sagîr oğlu Salih’in Medîne’i mezbûre Eytâm
Sandığı’nda mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan
Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi
mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîr-i mezbûr Salih’in cedd-i müteveffâ-yı mezbûr
Ömer’den mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla iki bin
doksan dokuz buçuk kurûş bi’l-vesâye bize edâne ve teslîm eylediğinde biz dahi
yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umrumuza sarfla istihlâk itmemizle meblâğ-ı
188
merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş buçuk kurûş olmak üzere
otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve
mev’ûduna sagîr-i mezbûrun mâlından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi
yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik
sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz altmış altı kurûş otuz para ki ciheteyn-i
mezkûreteynden iki bin altı yüz altmış altı kurûş on para zimmetinde sagîr-i mezbûr
Salih’e vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-
ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet
hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ
masarîfât-ı sâ’ireye bize müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün
teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr
mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledik didiklerinde gıbbe’t-
tasdîki’ş-şer’î mezbûrân Hasan ve Emîne meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-
ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb
meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri yedimizde bâ-tapu mâlımız ve
mülkümüz olan Medîne-i mezbûreye tâbi Süğlün Karyesi civarında vâki fi 10 Şubat
(1)325 tarih tarih ve 351 ve fi 10 Şubat (1)325 tarih ve 352 sıra numerolu senedlerde
malûmü’l-hudûd ve’l-etraf iki kıt’a iki dönüm atîk on sekiz evlek otuz sekiz arşûn
cedîd işcar-ı müsmüreyi havi bağçe ve karye-i mezbûre civarında Kurudere nâm
mahalde vâki fi 10 Şubat (1)325 tarih ve 355 sıra numerolu senedlerde malûmü’l-
hudûd ve’l-etraf kürumu mülk iki dönüm atîk on sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd
bağdan her biri üç sehm itibariyle iki sehm hisse-i şayiamızı vergi ve irâdi tarafımıza
a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i
ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve
senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemizle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb
deyn-i mezkûrumuz vakt-i mezkûr hululunden sandık-ı mezkûra edâ idemeyüb fekk-i
rehin mümkün olmaz ise bağ ve bağçe mezkûrlarda evvelen iki sehm hisse-i şayiamızı
semen-i misliyle âhire bey ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu
(SAHÎFE-103) edâya fazla kalur ise bize irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise
noksanını başkaca edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllisine küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden
masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile
189
tarafımızdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn
eyledim didiklerinde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve
hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde vâki-i
hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le
meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a
bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel
evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Sandıkçızâde Mehmed Evliyazâde Ali Efendi Hâcı Hidayet Efendi Ve
Ağa ibn-i Abdullah ibn-i Mustafâ ibn-i Hâcı Hüseyin gayrühüm
Efendi
643/NUMRO-110
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Medli Mahallesi ahâlîsinden Muhzırbaşızâde Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil
mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed
Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Ali Ağa’nın sulbîyye-i sagîre kızı Râbiâ ve sulb-i sagîr
oğulları Mehmed ve Osmân’ın Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz
mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre
Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı
tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu
siğar-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından
sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla dört bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm
eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk
itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz kurûş olmak
üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin
mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh
Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden
dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin seksen kurûşuna ciheteyn-i
mezkûreteynden cem’an beş bin seksen kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna
vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi
190
olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise
virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı
sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru
idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-
ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î
mûmâ-ileyh Ahmed Efendi meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı
mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm olan Medîne-i mezbûre
çarşusunda Yemişçiler nâm mahalde vâki fi 31 Kanun-ı Sânî (1)327 tarih ve 146 ve
147 sıra numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Arab Mescidi
Vakfına mukataa-i kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı mülk dükkanımı dükkanımı vergi
ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin
terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ
ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb
(SAHÎFE-104) deyn-i mezkûrumu vakt-i mezkûre hululunde sandık-ı mezkûra edâ
idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün olmaz ise dükkan-ı mahdûd-ı mezkûru semen-i
misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya
fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca îfâya ve’l-
hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema
azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde
meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed
Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i
muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya
ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ
olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi İbn-i Kerâmi Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve
Ahmed Efendi Behçet Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm
643/NUMRO-111
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
191
tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Hakkı Efendi Hüdâvendigâr
Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından
Sinanpaşa Mahallesi’nde vâki Hâcı Mahmûd Ağazâde Mehmed Beğ ibn-i
Abdurrezzak Efendi’nin müsteciran sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada
muharrerü’l-esâmî zevât huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde Medîne-i
mezbûre mahallâtından Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât
iden Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi’nin
verâseti sulbîyye-i kebîre kızı Hayrîye Hanım ile sulb-i kebîr oğulları Hüsameddin
ve Murâd ve Münir Çelebi ve zevce-i mutlâkası Şerîfe Hanım ibnete Veliyüddin
Efendi’den mütevellîd sulb-i sagîr oğlu Bostan Çelebi’ye münhasıra olduğu mahzar-
ı hasm-ı cahidde ber-nehc-i şer’î sâbit ve sübut-ı verâsetlerine hükm-i şer’î lahık olmuş
olan verese-i mezbûrundan olub zâtı zevat hazırun-ı tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan bint-i
mezbûre Hayrîye Hanım er-kârındaşı mûmâ-ileyh Murâd Çelebi hazır olduğu halde
meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-
merâm idüb peder ve mûrisimiz müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin vâlidesi müteveffât Âyişe
Hanım ibnete Mustafâ Necib Beğ’den müntakil Mısır Kâhire dâhilinde Beni
Savif(?) Müdiriyeti’nde Bayya Karyesi’nde vâki kemâ şöhretlerine binâen ta’yîn ve
tahdidinden müstağnî muvafık adidede kâ’in fidan ta’bîr olunur ale’l-tahmin elli
dönüm arâzî-i malumemden benimle er-kârındaşım hazır-ı mûmâ-ileyh Murâd Çelebi
hisse-i müntakile-i şayiamız hususunda vaziü’l-yed ve müdâhale ve mu’arazâ idenler
ile bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-i de’âvînin
a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve
ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve
temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve muhâkeme ve
muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya husûmet ve redd-i cevâba ve şuhûd ikâme ve
istimâ’ına tahlîf ve ikrâra ve vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve kendi imzasıyla
istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl
eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve husûs-ı mezkûremizi dilediği vechle âhire
icâre ve terakim itmiş ve fi’mâba’d ideceği olan bedelat-ı icâresini müstecirlerinden
ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını (SAHÎFE-105) benimle hazırun-ı mûmâ-ileyhe
irsâl ve îsâle ve ahir âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya
192
ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son
dereceye kadar îfâya ve hazır-ı mûmâ-ileyhten her birimiz tarafımızdan vekâlet-i
âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile sâlifü’z-zikr Mısır Kâhire dâhilinde Bayya
Karyesi’nde misafiren mukîm er-kârındaşım mûmâ-ileyh Münir Çelebi’yi kabûlüne
mevkufen vekîl nasb ta’yîn eyledim didiğinde mukîrre-i mezbûrenin bi’l-cümle
tekaririni hazır-ı mûmâ-ileyh Murâd Çelebi dahi harfiyen ikrâr ve tasdîk eylediğini
didiğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahalde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-
i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-
tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi ve’l-işrîn
min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Hocazâde Tevfik Boduroğlu Mustafâ Hâcı Mahmûd Ağazâde Ve
Efendi ibn-i Rızâ Efendi ibn-i Ali Mehmed Beğ ibn-i gayrühüm
Abdurrezzak
643/NUMRO-112
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib
mahallâtından Kadînana Mahallesi mütemekkinlerinden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin
Ermeni Milleti’nden Adadyan Leygon Efendi ibn-i Agop’un menziline varup zeyl-
i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdiğinde
Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden kezâlik teba-yı müşârun-ileyhanın millet-i
merkûmesinden iken bundan akdem vefât iden Torosiyan nâm diğeri ve Hancıyan
Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik verâseti zevcesi Anna bint-i Hirabet ile
kebîre kızları Perozik ve Azniv ve kebîr oğulları İsteban’a münhasıra olduğu bi’l-
ihbâr ba’de’t-tahakkuk-ı şer’î zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arrefe zevce-i
mezbûre Anna meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Vükelâ-yı De’âvîden Papasyan İsteban
Efendi ibn-i Kirkor mahzarında mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-
merâm idüb zevcim mûrisimiz müteveffâ-yı merkûmun menkûl ve gayr-i menkûl ve
nükud ve zemmatı olarak hisse-i irsiyye-i şer’îyyemi vaziü’l-yed idenler ve
193
medyûnlarıyla bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak
bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin
hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten
ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve
muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve şuhûd ikâme ve istimâ’ına
tahlîf ve vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istid’â ve
levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve ikrâra taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya
ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve ahz ü kabza kaffe-i makbûzâtını bana irsâl ve
îsâle ve emlâk ve arâzî-i mevruse-i ve müntakilelerini ber-nehc-i şer’î taksîm ve ifrâza
ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son
dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile
mûmâ-ileyh İsteban Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh
(SAHÎFE-106) İsteban Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl
hidmet-i lâzimesi kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vâki-
i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le
meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a
bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Borohonoğlu Artin Tekbıçakoğlu Dikran Leygon Efendi Ve
Veledi Marikra veledi Hirabet veledi Agop gayrühüm
643/NUMRO-113
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan
Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem
vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı Mehmed Ali Ağa’nın ile’l-
vefât sâkin olduğu menzile varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân
huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde müteveffâ-yı merkûmun verâseti zevcesi
Hadîce bint-i Yûsuf ile sagîr kızları Huriye ve Râbiâ ve sagîr oğulları Osmân ve
Mehmed’e münhasıra ve ba’dehû sagîre-i mezbûre Huriye dahi vefât idüp verâseti
194
vâlidesi mezbûre Hadîce ile li-ebeveyn kız-kârındaşları mezbûrun Râbiâ ve Osmân
ve Mehmed’e münhasıra olduğu bil-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân
oldukdan sonra zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arrefe zevce-i mezbûre Hadîce
kendi tarafından bi’l-asâle ve bi’l-verâse ve evladları sigâr-ı mezbûrun Râbiâ ve
Osmân ve Mehmed taraflarında vasîleri olmağla bi’l-vesâye meclis-i ma’kûd-ı
mezbûrda bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-i merâm idüb zevcim müteveffâ-yı
merkûm Hâcı Ahmed Ağa’dan mevrus menkûl ve gayr-i menkûl ve nükud-ı zemmat
olarak bi’l-cümle terekesinden benimle vasîleri olduğum sigâr-ı mezbûrunun hisse-i
irsiyye-i şer’îyyemiz hususunda vaziü’l-yed idenler ile başkaca bi’l-cümle leh ve
aleyhimize vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i
şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-
i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen
ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz ve muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve
murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve istimâ’ına tahlîf ve ikrâra vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ
ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve emlâk ve
arâzîlerini bir vefk-i şer’î ve kanunu ikrâr ve taksîme ve vaz-ı imzaya ve istihsâl
eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktiza Eytâm hakkında evveli olduğu
halde sulha ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun
küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan bi’l-asâle ve bi’l-vesâye Vükelâ-yı
De’âvîden Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u kabûlüne mevkufen vekâlet-i
âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile vekîl nasb ta’yîn eyledim didiğini vâki-i hâlî
kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-
i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb
ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Nalbandoğlu Yûsuf Ağa Müftizâde Ömer Ağa Ve
İbn-i Hüseyin ibn-i Yûsuf gayrühüm
(SAHÎFE-107)
643/NUMRO-114
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-
195
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan
Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Akmescid Mahallesi’nde vâki İzzetzâde Mehmed
Ağa ibn-i Hâcı Ali’nin menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân
huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle
mu’arrefe Ümmü Gülsüm bint-i Memiş’e meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda zevc-i dahili
Keseroğlu Mehmed Ağa ibn-i Mustafâ mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve
ta’bîr-i ani’l-merâm idüb pederim olub Aziziye Kazâsı’nın İncili Mahallesi
ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Çömlekoğlu Memiş bin Musa’nın menkûl
ve gayr-i menkûl ve nükud ve zemmat olarak bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-i
şer’îyyem hususunda vaz-ı yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhimde vukû bulmuş
fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i
nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i
sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb
ü da’vâ ve muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve
istimâ’ına tahlîf ve ikrâra vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî
talebine ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl ve eylediği
i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîlerini ikrâra ve taksîme ve ve semen ve
bedel-i misliyle ile âhire bey ve ferâğa ahz ü kabz bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl
ve îsâle ve komisyon-ı mahsûs huzûrunda ita-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya
ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve
müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-
i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile zevcim merkûm Mehmed Ağa’yı vekîl nasb ve ta’yîn
eyledim didikde merkûm Mehmed Ağa dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi
kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm
eylediğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-
i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-
şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî min-şehr-i
Cemaziyel ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Çaputluoğlu Mustafâ Kadayıfçı Ahmed Sa Ahmedoğlu Ahmed Ve
196
Bin İsmâil bin Mahmûd bin İbrâhim gayrühüm
643/NUMRO-115
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Çıkrık Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî
kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Fâtıma bint-i İbrâhim nâm Hâtûn meclis-i şer’î enverde
er-kârındaşı İsmâil ibn-i el-mezbûr İbrâhim mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb
karye-i mezbûre ahâlîsinden Veziroğlu Hasan bin Ali yüz yirmi beş kurûş mehr-i
mü’eccel tesmiyesiyle zevc-i dahilim olub tarihinden altı ay mukâddem beni
hânesinden ihraç itmekle merkûmdan nafaka ve sükna ve eşya da’vâsında a’id olduğu
mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret
kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen
ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve muhâkeme ve muhâsama ve
müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine
teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ahz ü kabz istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-
i icrâya vaz’a ve nafaka-i mefruzayı kezâlik daire-i icrâdan bi’l-ahz bi’l-cümle
makbûzâtını bana irsâl ve îsâle lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk
ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun
küllîsini son dereceye kadar îfâya vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile er-kârındaşım
mezbûr İsmâil vekîl nasb ve ta’yîn eyledim didikde mezbûr İsmâil dahi ber-vech-i
muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ
ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–
taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-işrîn min-şehr-i (SAHÎFE-108)
Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Karahisari Bektaşizâde Şükrü Helvacızâde İsmâil Efendi Ve
Efendi ibn-i Hâcı Abdullah gayrühüm
643/NUMRO-116
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-
197
iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan
Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden iken bundan
akdem vefât iden Mirimoğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı İbrâhim’in ile’l-vefât sâkin
olduğu menziline varub ceride-i şer’îyyede muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında
akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde müteveffâ-yı merkûmun sulbî oğlu olub sinn cüssesinin
bülûğa tahammülü olmağla âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Ali meclis-i
ma’kûd-ı mezkûrda vakt-ı sigârında vasî-i mansubesi olub zâtı kesân merkûman
tâ’rîfleriyle mu’arrefe Atîke bint-i İbrâhim Efendi muvâcehesinde Medîne-i
mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i Efendi hazır oldukları halde hala ben
yirmi yaşımı mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrumu ru’yete
muktedîr ve inayet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-ı sigârımda pederim müteveffâ-
yı merkûmdan mevrus ba-kassâm-ı şer’îyye hisse-i irsiyem olan beş bin yedi yüz
doksan kurûş vasîyyem vâlidem mezbûre ma’rifetiyle Eytâm Sandığına vaz
olunmağla su’âl olunup bana teslîme vasîyye-i mezbûrem ile müdîr mûmâ-ileyhten
her birine tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl vasîyye-i
mezbûre Atîke Hanım dahi cevâbında müdde’î merkûmun pederi müteveffâ-yı
merkûmdan mevrus hisse-i irsiyesi olan meblâğ-ı mezkûr li’ecli’l-istirbâh ma’rifetiyle
Eytâm Sandığına vaz olunduğu tav’an ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î merkûmun ber-
vech-i muharrer rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’în merkûm Ali’den
ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyibe taleb olundukda sâlifü’z-zikr
Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden Mirimoğlu Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Hüseyin
ve Hâcı Nuh Mahallesi’nden Telekzâde Hâcı Mehmed Ağa ibn-i Hâcı Bekir nâm
kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-
hakîka işbu müdde’î merkûm Ali yirmi yaşını mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub
bi’z-zât kendi umûrunu ru’yete muktedîr ve inayet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa
bu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ederiz deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ
bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile şâhidân-ı
mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları
Sinanhalife Mahallesi İmâmı Emir Abdullahoğlu Osmân Efendi ibn-i Hâcı
Ahmed ve Muhtarı Telekzâde Ahmed Çavuş ibn-i Mehmed ve Hâcı Nuh
Mahallesi İmâmı Efsah Efendi ibn-i Dehşeti Salih Efendi ve Muhtarı ve Muhtarı
198
Teymurcu Hüseyin bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Eyyûb
Mahallesi ahâlîsinden Telekzâde Kâdir Efendi ibn-i Ahmed ve Akmescid
Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Mehmed Ağa ibn-i Mustafâ nâm kimesnelerden bi’l-
muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr
olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr Ali’nin rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm
vâlidesi mezbûrenin bi’l-vesâye hakk-ı nezaretinin ref’iyle ala-mucib ikrârıma Eytâm
Sandığı’nda mahfûz hisse-i irsiyyesi olan beş bin yedi yüz doksan kurûş kendüsine
halen edâ ve teslîme (SAHÎFE-109) vasîyye-i mezbûre ile müdîr hazır-ı mûmâ-
ileyhden her birine tenbîh olunduğu vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve
tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr
eylediği eylediği ba’de’t-tenfîz tescîl ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-işrîn min-
Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-117
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün savb-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-
i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Hâcı Nuh
Mahallesi’nde vâki Hasırcıoğlu İbrâhim bin Hüseyin’in menziline varub ceride-i
şer’îyyede muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde
Medîne-i mezbûreye tâbi Çakır Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil’in sulb-i oğlu olub sinn cüssesinin bülûğa
tahammülü olmağla âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Bekir meclis-i ma’kûd-
ı mezkûrda vakt-ı sigârında vasîyye-i mansubesi olub zâtı kesân merkûman
tâ’rîfleriyle mu’arrefe Âyişe bint-i Hâcı Mehmed muvâcehesinde Medîne mezbûre
Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi hazır olduğu halde halen ben
yirmi yaşıma mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrumu ru’yete
muktedîr ve inayet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-ı sigârımda pederim müteveffâ-
yı merkûmdan mevrus müntakil olan iki bin dört yüz iki kurûş yirmi param li-ecli’l-
istirbâh vâlidem ve vasîyyem ma’rifetiyle Eytâm Sandığına vaz olunub müdîr-i
mûmâ-ileyh bi’l-me’muriyye vaz-ı yed ider olmağla su’âl olunub bana edâ ve teslîme
vâlidem vasîyye-i mezbûrem ile müdîr-i mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’den her birine
tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl vasîyye-i mezbûre ile
199
müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi dahi cevâbında müdde’î merkûm pederi
müteveffâ-yı merkûmdan mevrus hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı mezkûr iki bin dört
yüz iki kurûş yirmi para Eytâm Sandığına vaz olunduğunu tav’an ba’de’l-ikrâr lakin
rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Bekir’den ber-vech-i
muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda sâlifü’z-zikr Hâcı Nuh
Mahallesi ahâlîsinden Telekzâde Hâcı Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali ve Telekzâde
Hâcı Mehmed Ağa ibn-i Hâcı Bekir Ağa nâm kimesneler li’-ecli’ş-şehâde meclis-i
şer’a hâzırân olub istişhâd olundukda fi’l-hakîka işbu müdde’î merkûm Bekir yirmi
yaşına mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrunu ru’yete muktedîr
i’ânet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa bu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ederiz
deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı
şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen
bâ-varaka-i mestûre Hâcı Nuh Mahallesi İmâmı Efsah Efendi ibn-i Dehşeti Salih
Efendi ve Muhtarı Hâcı Hüseyin bin Hakkı nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû
Evliyaoğlu Ali Efendi ibn-i Mustafâ ve Deli Alioğlu Hasan bin Bekir nâm
kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri
iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince merkûm Bekir’in rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm
ala meblâğ-ı müdde’âya iki bin dört yüz iki kurûş yirmi parayı müdde’î merkûm
Bekir’e halen edâ ve teslîme vasîyye-i mezbûre ile müdîr mûmâ-ileyhden (SAHÎFE-
110) her birine tenbîh olunduğu vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr
ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr eylediği
eylediği ba’de’t-tenfîz tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-işrîn min-şehr-i
Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-118
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Kılınçarslan Karyesi ahâlîsinden iken
bundan akdem vefât iden Tavazlıoğlu Mehmed bin Abdullah bin Abdullah’ın ber-
vech-i ati vârisi olduğunu iddi’â iden karye-i mezbûre ahâlîsinden Ömer bin Mustafâ
meclis-i şer’îmizde Medîne mezbûre mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden
Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi muvaccehesinde müteveffâ-yı
merkûm Mehmed min-kıbeli’l-ümm-i ceddim olub hin-i vefâtında verâseti kebîre
kızları Atîke ve Ayşe ve Şerîfe ve Kamile ve kebîr oğulları Salih ve Ömer’e
200
münhasıra ve ba’dehû bint-i mezbûre Atîke dahi vefât idüb verâseti kebîre kızı Fâtıma
ve kebîr oğlu olmamla bana münhasıra ve ba’dehû bint-i mezbûre Şerîfe dahi vefât
idüb verâseti kebîr oğlu İbrâhim’e münhasıra ve ba’dehû ibn-i mezbûr Salih dahi
vefât idüb verâseti zevcesi Raziye bint-i İsmâil ile kebîre kızları diğer Fâtıma ve
Nazike ve Hanife ve kebîr oğulları Mehmed ve Eyyûb’e münhasıra ve ba’dehû
mezbûr Fâtıma vefât idüb verâseti zevci Süleymân bin Hâcı Ali ve kebîre kızı
Halime ve sagîre kızı Atîke ve kebîr oğlu Veliyüddin ve sagîr oğlu Mahmûd’a ve
ba’dehû mezbûr Hanife dahi vefât idüb verâseti zevci mezbûr Süleymân ile zevc-i
evveli İsmâil’in firâşından hasıl sagîr oğlu Ali’ye münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i
mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye bin yüz elli iki sehmden olub sihâm-ı
mezbûreden yüz kırk dörder sehmden cem’an iki yüz seksen sekiz sehmi mezbûrtan
Âyişe ve Kamile’ye ve iki yüz seksen sekiz sehmi mezbûr Ömer’e ve doksan altı
sehmi mezbûr diğer Ömer’e ve yüz kırk dört sehmi mezbûr İbrâhim’e ve otuz altışar
sehmden cem’an yüz sekiz sehmi mezbûrat Raziye ve Fâtıma ve Nazike’ye ve yetmiş
ikişer sehmden cem’an yüz kırk dört sehmi mezbûrân Mehmed ve Eyyûb’e ve yirmi
bir sehmi mezbûr Süleymân’a ve altışar sehmden cem’an on iki sehmi mezbûrtan
Halime ve Atîke’ye ve on ikişer sehmden cem’an yirmi dört sehmi mezbûrân
Veliyüddin ve Mahmûd’a ve yirmi yedi sehmi mezbûr Ali’ye isâbet idüb bizden gayrı
vârisi ve terekesine müstahak âhiri olmamağla mûrisimiz ceddim müteveffâ-yı evvel-
i merkûm Mehmed’in mezbûr Hâcı Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan elli yedi
buçuk kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûru kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i
muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir sihâm-ı mezkûr hisse-i irsiyyeme
isâbet iden dört kurûş otuz parayı halen bana edâ ve teslîme mezbûr Hâcı Arif
Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Hâcı Arif
Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı evvel-i merkûm Mehmed’e
zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’an ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î
mezbûr Ömer’in ber-vech-i muharrer verâset-i müdde’âsını külliyen inkâr itmekle
müdde’î merkûm Ömer ber-vech-i meşru verâset-i mezkûre müdde’âsını tafsilatı zabt-
ı i’lâmda muharrer olduğu vechle mezkûr Kılınçarslan Karyesi ahâlîsinden Hâcı
Velioğlu İbrâhim bin Ali ve Kavaloğlu Abdullah bin Hüseyin nâm kimesneler
şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î (SAHÎFE-111) isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-
i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr
201
Kılınçarslan Karyesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Ahmed Efendi ve Muhtarı
Velioğlu Hasan bin Ali nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri karye-i mezbûre
ahâlîsinden Mercimekçioğlu Ali bin Hüseyin ve İsaoğlu Veysel bin İsmâil nâm
kimesnelerden âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr
olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr Ömer’in ber-vech-i muharrer verâset-i
müdde’âsına ba’de’l-hükm ala mucib-i ikrâra meblâğ-ı müdde’âya mezkûr dört kurûş
otuz para ile müdde’â aleyh mezbûr Hâcı Arif Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-119
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi ahâlîsinden iken bundan
akdem vefât iden Şerîfe bint-i Hâcı Ahmed’in ber-vech-i ati vârisi olduklarını iddi’â
iden karye-i mezbûre ahâlîsinden Abdioğlu Hüseyin bin İbrâhim zâtı tâ’rîfi şer’îyle
mu’arrefe olan Fâtıma bint-i Hâcı Ahmed hazıra olduğu halde meclis-i şer’îmizde
Medîne-i mezbûre mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Ahmed
Efendi Hâcı Ahmed muvâcehesinde Şerîfe zevce-i menkûha-i medhul bahâm olub
hin-i vefâtında verâseti benimle li-ebeveyn kız kârındaşı hazırat-ı mezbûra Fâtıma’ya
münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsımız bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye bir sehmi benim ve
diğer bir sehmi hazırat-ı mezbûra Fâtıma’ya isâbet idüb bizden gayri vârisi ve
terekesine müstahak âhiri olmamağla mûrisimiz müteveffât-ı mezbûre Şerîfe’nin
mezbûr Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan kırk kurûş alacak hakkı olub meblâğ-
ı mezkûru kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûru
ber-mucib feraiz halen bize edâ ve teslîme mezbûr Hâcı Arif Efendi’ye tenbîh
olunmak matlûbumdur deyû hazırat-ı mezbûrânın tasdîkine mukarin da’vâ itdikde
lede’s-su’âl mezbûr Hâcı Arif Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffât
mezbûre Şerîfe Hâtûn’a zimmetinde ol-miktar kurûş deyni olduğunu tav’an ba’de’l-
ikrâr ma-adâ müdde’î merkûm Hüseyin ile hazırat-ı mezbûr Fâtıma’nın ber-vech-i
meşrûh verâset müdde’âlarını külliyen inkâr itmekle müdde’î mezbûr Hüseyin ile
hazırat-ı mezbûre Fâtıma ber-vech-i meşrûh verâseti mezkûre müdde’âsını tafsilat-ı
zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle sâlifü’z-zikr Garıca Karyesi ahâlîsinden
Ahmed bin Ali Osmân ve Veliyüddin bin Yûsuf nâm kimesneler şahadetleriyle ber-
202
nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-
varaka-i mestûre mensûb oldukları marrü’z-zikr Garıca Karyesi İmâmı Mehmed
Efendi ibn-i Yûsuf ve Muhtarı Hâcı Halil bin Ahmed ve azalarından Hâcı
Ayvazoğlu Ahmed bin Abdullah nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri karye-
i mezbûre ahâlîsinden Ayvazoğlu Hâcı Mehmed bin Mehmed ve Hâcı Ayvazoğlu
Abdullah bin Ahmed nâm kimesnelerden âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde
idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr Hüseyin ile hazıra-i
mezbûra Fâtıma’nın ber-vech-i meşrûh verâset-i müdde’âsına ba’de’l-hükm ala
mucib ikrâra meblâğ-ı müdde’âya mezkûr kırk kurûş ile müdde’â aleyh (SAHÎFE-
112) mezbûr Hâcı Arif Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-
sânî ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-120
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Bulca Karyesi ahâlîsinden iken bundan
akdem vefât iden Kurtcuoğlu Osmân bin Mustafâ bin Abdullah’ın ber-vech-i ati
vârisi olduğunu iddi’â iden zât-ı tâ’rîfi şer’îyle mu’arrefe Hadîce bint-i Veliyüddin
nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Sinanpaşa
Mahallesi ahâlîsinden Arikoğlu Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi
muvâcehesinde müteveffâ-yı merkûm Osmân zevc-i dahilim olub hin-i vefâtında
verâseti benimle vâlidesi Emîne bint-i Osmân ve li-ebeveyn er-kârındaşı Hasan’a
münhasıra ba’dehû ümm-i mezbûre Emîne dahi vefât idüb verâseti sadrî kebîr oğlu
mezbûr Hasan’a münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-
şer’îyye on iki sehmden olub sihâm-ı mezbûreden üç sehmi bana ve dokuz sehmi
mezbûr Hasan’a isâbet idüb bizden gayrı vârisi ve terekesine müstahak âhiri
olmamağla mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı evvel mezbûr Osmân’ın mezbûr Hâcı
Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan kırk sekiz kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı
mezkûr kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan
bir sihâm-ı mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on iki kurûş halen bana edâ ve teslîme
mezbûr Hâcı Arif Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-
su’âl mezbûr Hâcı Arif Efendi dahi cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı merkûm
Osmân’a zimmetinde ol-miktar kurûş deyni olduğunu tav’an ba’de’l-ikrâr ma-adâ
müdde’îyye-i mezbûre Hadîce’nin ber-vech-i meşrûh verâset-i mezkûre müdde’âsını
203
külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre Hadîce Hâtûn’dan ber-vech-i meşrûh
veaset-i mezkûre müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle sâlifü’l-
beyân Bulca Karyesi ahâlîsinden Akbaşoğlu İsmâil bin Satılmış ve Bayramoğlu
Mehmed bin Bayran nâm kimesneler şahadetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin
şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb
oldukları mezkûr Bulca Karyesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Bekir ve Muhtarı
Kürdoğlu Ahmed bin Hâcı Süleymân nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû
Kılınçarslan Karyesi ahâlîsinden Tavazlıoğlu Ömer bin Mustafâ İnbinas(?)
Karyesi ahâlîsinden Sağır oğlu Ahmed bin Hüseyin nâm kimesnelerden âlenen
lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince
müdde’îyye-i mezbûre Hadîce’nin ber-vech-i meşrûh verâset-i mezkûre müdde’âsına
ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra ber-mucib mîrâs-ı meblâğ-ı müdde’âya mezkûr on iki
kurûş ile müdde’â aleyh mezbûr Hâcı Arif Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm
olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve
selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-113)
643/NUMRO-121
Fi’l-asl Bilecik Sancağı’nın Pazarcık Nâhiyesi’ne tâbi Elmâlıkebîr Karyesi
ahâlîsinden ve Rumeli muhâcirlerinden İmâmoğlu Ahmed bin Mehmed Medîne-i
Karahisâr-ı Sâhib Mahkeme-i Şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı meclis-i
şer’îmizde Medîne-i mezbûreye tâbi Çıkrık Karyesi ahâlîsinden Kerimoğlu Hasan
bin Ali muvâcehesinde işbu hükümet konağı pişgahında ma’rifet-i şer’îyle muayene
olunan göktuğlu ve sol kulağının ucu kesik uzun kuyruklu beş yaşında bir res öküz ve
yine sarı meyyal ve uzun kuyruklu altı yaşında bir res öküz tarih-i i’lâmdan iki sene
mukâddem İnegöl pazarında Rumeli muhâcirlerinden Çolakoğlu Receb’den on beş
lirâ-yı Osmânî semen-i medfu ve makbûz mukâbelesinde basfite vahidet-i iştirâ idüb
ol-vechle mezkûr öküzler müddet-i merkûmeden berü şerren yedimde mâlım ve
mülküm iken bundan kırk gün mukâddem hânemîn civarında leylen sirkat idilmiş ve
ol-vechle zayi itmiş ider mezkûr öküzleri tahri iderek el-yevm merkûm Hasan yedinde
bulmamla bi’l-istihkâk halen taleb iderim deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr
Hasan dahi cevâbında mezkûr öküzlere el-yevm vaz-ı yedini tav’an ba’de’l-ikrâr lakin
mezkûr öküzleri tarihten yirmi yedi gün mukâddem Karahisar pazarında Büyükoğlu
Ahmed Efendi’den mazhar-ı şühudda bin yüz kırk sekiz kurûş semen-i medfu ve
204
makbûz mukâbelesinde iştirâ idüb ol-vechle mezkûr öküzlere şer’en mâlım olmak
üzere bi-hakk vaz-i yed iderüm deyû müdde’î merkûm Ahmed’in ber-vech-i muharrer
istihkâk da’vâsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Ahmed ber-vech-i meşrûh
mukâddem tarih ile şerren mülkiyet-i müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer
olduğu vechle sâlifü’z-zikr her biri Elmâlıkebîr Karyesi ahâlîsinden Hüseyin bin
Musa ve Hatiboğlu Osmân Bin Osmân nâm kimesneler şahadetleriyle ber-nehc-i
şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-
i mestûre-i müzekki-i intihâb olunan Medîne-i mezbûre mahallâtından Monlâ Bahşi
Mahallesi ahâlîsinden Buharalıoğlu Taci bin Abdulhâdî ve Arab Mescidi
Mahallesi ahâlîsinden Çerkes Hüseyin Beğoğlu Mehmed bin Hüseyin nâm
kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Bostanoğlu
İsmâil bin Mehmed ve Bostanoğlu Abdullah bin Ömer nâm kimesnelerden âlenen
lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-
şer’î mûcibince müdde’âya öküzler müdde’î merkûm Ahmed’in ber-minval-i meşrûh
şer’en mâlı olduğuna ba’de’l-hükm-i bayi’i olduğunu dermeyân eylediği semen-i
medfu ile mezbûr Ahmed Efendi’ye müracaatda muhtar olmak üzere mezkûr
öküzlerden keff-i yedle müdde’î merkûm Ahmed’e halen teslîme müdde’â aleyh
mezbûr Hasan’a tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi ve’l-işrîn
min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-122
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib’e tâbi Şuhud Nâhiyesi mahallâtından Horos Mahallesi ahâlîsinden Asâkîr-i
şahâne ikinci Ordu-yı Osmânîye mensûb yetmiş yedinci Alayının üçüncü Taburunun
yedinci Haymesi neferâtından iken bundan akdem vefât iden Bedel oğullarından
Ömeroğlu Ahmed bin Ömer bin Hâcı İbiş’in verâseti babası mezbûr Ömer’e
münhasıra olduğu Eblek Mahallesi ahâlîsinden Süleymân Çelebioğlu Halil bin
Ahmed ve Kürtler Karyesi ahâlîsinden Orucoğlu Monlâ Osmân bin Abdullah
(SAHÎFE-114) ve Güdeoğlu Mehmed bin Süleymân nâm kimesnelerden huzûr-ı
şer’de vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince müteveffâ-yı mezbûrun
bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükudu vâris-i mezbûre isâbet ideceği iktiza eylediği
i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Cemaziyel ahir lî-sene selâsîn ve selâse
mi’ete ve elf.
205
643/NUMRO-123
Fi’l-asl Bosna muhâcirlerinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi
dâhilinde İnegöl Kazâsı’nın Burhaniye Mahallesi’nde mütevattınen sâkin iken
bundan akdem ordusu cânibinde vefât iden Muharrem bin Salih bin İbrâhim’in
verâseti her biri Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Mecîdiye Mahallesi’nde sâkineler
zevcesi Emîne bint-i Abdullatif Efendi ile li-ebeveyn kız kârındaşı Şerîfe ve li-eb
kız kârındaşı Fâtıma ve li-eb er-kârındaşı Fehmi’ye münhasıra olduğu her biri
Mecîdiye Mahallesi’nden muhâcir Hüseyin bin Muharrem ve Ali Ağa ibn-i Ahmed
ve Salih bin Mahmûd nâm kimesneler ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince
müteveffâ-yı mezbûrun bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükudu vâris-i merkûmuna
isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis min-şehr-i Cemaziyel
ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
643/NUMRO-124
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib
mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden
Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha-
i metrûkesi Halime bint-i Hüseyin ve vâlidesi Şerîfe bint-i Ali ile zevce-i mezbûre
Halime’den mütevellîdler sulbîyye-i sagîre kızları Şerîfe ve Ümmü Seleme ve
Ni’metullah ve sulb-i sagîr oğlu Abdullah ve zevce-i mutlâkası Fâtıma bint-i
Mehmed’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı Râbiâ ve kendüden mukâddem vefât
iden zevcesi Râbiâ bint-i Ali’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı İsmihân’a
münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra
sagîrun-ı mezbûrunun Şerîfe ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Abdullah’ın vakt-
ı rüşd ve sedâtlarına değin tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den vasî nasb ve ta’yîn
olunan vâlideleri mezbûre Halime ve mezbûrtan Râbiâ ve İsmihân ve ümm-i
mezbûre tarafından bâ-hüccet-i şer’îyye vekîli Mansuroğlu Mahmûd Ağa taleb-i
ma’rifetleri ve Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim
Efendi hazır oldukalrı halde ma’rifet-i şer’le tahrîr ve bi’l-müzâyede bey ve beyne’l-
verese bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye tevzi ve taksîm olunan müteveffâ-yı mezbûrun
terekesidir ki ber-vech-i ati zikr ü beyân olunur. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Zi’l-
kadeti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete ve elf.
206
Nuhâs Bakraç Nuhâs Tencere Def’a Nuhâs Tencere Def’a Nuhâs Nuhâs Sagîr
1 Ad. 1 Ad. 1. Ad. Tencere 1 Ad. Minkal 1 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
25 15 15 15 40
Nuhâs Tepsi Nuhâs Yağ Dığanı Şorba Tası Nuhâs Hurde Nuhâs Mertebani
1 Ad. 2 Ad. 3 Ad. Sahan 2 Ad. 1 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
20 5 10 5 5
Sagîr Kadayıf Nuhâs Su Güğümü Hurde Kilim Müsta’mel Kilim Müsta’mel Halı
Tebsisi 1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. Seccâde 1 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
5 15 20 60 60
(SAHÎFE-115)
Def’a Müsta’mel Seccâde Dakik Has Keyl-i Asitani Bulgur keyl-i Asitani
1 Ad. 12 Ad. 11 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş
40 240 30
Müsta’mel Çuval Sahan Araba Kömür Araba Çavdarlı Hınta Keyl-i
3 Ad. 6 Ad. 1 Ad. Asitani 8 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
40 150 140 160
Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i Sagîr Kiriş Hırdavat Menzil Afyon Çeki 99 Ad. Dirhem
Asitani 3 Ad. Kurûş Beher Çekisi 50
207
Kurûş Kurûş 30 Kurûş
240 40 301
29859
Def’a Çekisi Afyon Çeki Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i
1 Ad. Asitani 13 Ad. Asitani 13 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş
250 247 246
Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i Def’a Arı Hınta Keyl-i Def’a Arı Hınta Keyl-i
Asitani 13 Ad. Asitani 40 Ad. Asitani 12 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş
246 920 276
Def’a Arı Hınta Keyl-i Astani Ana Koyun Re’s Def’a Ana Koyun Re’s
12 Ad. 30 Ad. 6 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş
276 2850 540
Def’a İzbend(?) Koyun Koç Re’s Çuval Çuval Çuval
1 Ad. 1 Ad. 20 Ad. 13 Ad. 13 Ad.
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
70 107 50 49 49
Karahisâr-ı Ermeni Milleti’nden Tombakyan İsteban zimmetinde alacağı olub
tahsil olunan
Kurûş
2088
Terakki-i servet-i şirket-i Osmânî’de haşhaş esmânından alacağı olub tahsil olunan
Kurûş
208
7023
Balmahmûd Karyesi’nde Celis Osmân zimmetinde alacağı olub tahsil olunan
Kurûş
1362
Susuz Karyesi’nden olub oğlu Yûsuf zimmetinde alacağı olub tahsil olunan
Kurûş
216
Bulca Karyesi’nde Âyişe zimmetinde alacağı olub tahsil olunan
Kurûş
208
Köprülü Karyesi’nde Sarı Mestan zimmetinde alacağı olub tahsil olunan
Kurûş
50
Balmahmûd Karyesi’nde Değirmenci Abdurrahman zimmetinde alacağı olub
tahsil olunan
Kurûş
140
Mansuroğlu Mahmûd üstüne alacağı olub tahsil olunan
Kurûş
1446
Aziziye kazâsı’nda hınta-i esmânından alacağı olub tahsil olunan
Kurûş
480
Yekûnü’t________________________________________________________tereke
Kurûş
209
50657
(SAHÎFE-116)
Minhâ’l________________________________________________________İhrâcât
Zevce-i Resm-i kısmet Dellaliye Kaydiyye Pul bahâ Ma-varaka Akçe Farkı
mezbûrenin Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş
Mehr-i mü’ecceli 1246 564 151 40 105
Kurûş
62
Yekûni’l_______________________________________________________İhrâcât
Kurûş Para
2169 20
Sahhü’l__________________________________________________________bâki
Kurûş Para
48487 20 li’t-taksîm beyne’l-verese
Hisse-i zevce-i mezbûre Hisse-i ümm-i mezbûre Hisse-i bint-i kebîre-i
Halime Şerîfe mezbûre İsmihân
Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para
6060 30 8081 10 4906 19
Hisse-i bint-i kebîre-i mezbûre Hisse-i bint-i sagîre-i mezbûre Hisse-i bint-i sagîre-i
Râbiâ Ümmü Seleme mezbûre Şerîfe
Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para
4952 19 4952 19 4952 10
Hisse-i bint-i sagîre-i mezbûre Ni’metullah Hisse-i ibn-i sagîr-i mezbûr Abdullah
Kurûş Para Kurûş Para
4952 10 9812 38 Küsür akçe
210
Kurûş
2
Ber-vech-i meşrûh sahhü’l-bâki meblâğ-ı mezkûr kırk sekiz bin dört yüz seksen
yedi buçuk kurûş verese-i kibâr-ı mezbûrat Halime ve Şerîfe ve İsmihân ve
Râbiâ’dan her biri ber-mucib bila-hisse-i irsiyyelerini tamamen ve kamilen ahz ü kabz
ve istîfâ-yı hakk eyledikleri gibi sagîrün-i mezbûrun Ümmü Seleme ve Şerîfe ve
Ni’metullah ve Abdullah’ın ber-mucib hisse-i irsiyyeleri olan cem’an yirmi dört bin
beş yüz otuz iki kurûştan beş bin dört yüz kurûş Fakihpaşa Mahallesi’nden Hocazâde
Rafet Efendi fi 3 Rebî’ü’l-evvel (1)330 tarih ve 490 numerolu ve beş bin kurûş Hâcı
Mahmûd Mahallesi’nden Acemoğlu Mehmed’e fi 25 Rebî’ü’l-evvel (1)330 tarih ve
544 numerolu ve beş bin kurûş Sinanpaşa Mahallesi’nden Genelizâde Hâcı Murâd
kerimesi Münire fi 25 Rebî’ü’l-evvel (1)330 tarih ve 554 numerolu ve dört bin sekiz
yüz on iki kurûş Marulcu Mahallesi’nden Bekçizâde Safder Efendi’ye hüccet-i
şer’îyyeleri mûcibince edâne olunduğu işbu mahale şerh virildi.
643/NUMRO-125
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-i
Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden olub şahs-i zeyl-i vesîkada muharerü’l-esâmî kesân
tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Agoni bint-i Kigorok meclis-i şer’î enverde teba-yı
müşârun-ileyhanın millet-i merkûmesinden Topaloğlu Heci Ohannes veledi Heci
Agop mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb pederim müteveffâ-yı merkûmdan
mevrus mahalle-i mezbûrede vâki malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-ı hâne ile
ittisalinde bulunan hâne-i arsasında olan hisse-i şayiamı semen-i misliyle âhire bey
semen ve bedellerini ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-
ı mahsûsu huzûrunda ita-yı takrîre bi-gayr-i hakk müdâhale idenler olur ise onlar ile
a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i (SAHÎFE-117) nizâmiyyenin hukûk
ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve
istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve muhâkeme
ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve istimâ’ına tahlîf ve
ikrâra vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine istid’â ve
levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl ve eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya
211
vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl
husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye
kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiyye-i şer’îyye ile merkûm Ohannes Ağa’yı
vekîl nasb ve ta’yîn eyledim didiğinde merkûm Ohannes Ağa dahi ber-vech-i
muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ
ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–
taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî min-şehr-i Cemaziyel ahir lî-sene selâsîn
ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Mecîdiye Mahallesi’nden Karagöz Surub Toros Mahallesi’nden Ve
Oğlu Heci Serape veledi Hector Tosunoğlu Artin veledi Agop gayrühüm
643/NUMRO-126
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Hâcı Murâd Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-
i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden olub Aşilyan Hâcı Abayi(?) Efendi ibn-i Hâcı
Ohannes Efendi Medîne-i mezbûre mahkeme-i şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı
meclis-i şer’î şerif-i enverde Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Dadyan Artin
Efendi ibn-i İsteban Efendi mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-
merâm idüb Çobanlar Karyesi civarında Mandıra ve Torfili nâm mahalde altı
kıt’ada malûmü’l-hudûd ve’l-etraf ve’l-makâdir arâzî ve mezari-i bu kere
Nerdibanizâde Hâsib ve Niyâzi Efendiler ile hemşireleri Fahriye Hanım’dan
memuru huzûrunda yüz on bin kurûş bedel-i medfu makbûz mukâbelesinde teferruğ
itmiş ve senedlerini kendi üzerime ahz ve istimzac eylemiş isem de arâzî ve mezari-i
mahdûdat-ı mezkûrede benim asla ve kat’an alaka ve müdâhalem olmayub nâmım nâm
müstear olmağla meblâğ-ı mezkûru Karahisari Papasyan Hâcı Sehak Ağa ibn-i
Arakil ve Baronyan Aharon Efendi ibn-i Vartan ve malumü’l-esâmî refikasından
ahz ve istîfâ etmiş olduğum mebâliğ ve bedelat-ı mezkûre mukâbelesinde mûmâ-
ileyhimün içün teferruğ mebhus inha icrâ eylemiş olduğumdan senedât-ı mezkûrenin
ol-vechle tashîhatının ve komisyon-ı mahsûsu huzûrunda tekaririnin itasına muamele-
i ferâgiyelerini icrâ ve îfâya husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan
umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya ve icrâya mûmâ-ileyh Artin Efendi’yi
212
vekâlet-i husûsiyye-i sahîha-i şer’îyye ile vekîl nasb ve ta’yîn eyledim didiğinde
mûmâ-ileyh Artin Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve
hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim
didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-
sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Vâsıf Efendi ibn-i Osmân Efendi ibn-i Ahmed Efendi ibn-i Ve
Ahmed Efendi el-mezbûr Ahmed Efendi İsmâil Efendi gayrühüm
643/NUMRO-127
Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve
tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i
Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib
mahallâtından Kadînana Mahallesi mütemekkinlerinden (SAHÎFE-118) Teb’a-i
Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden Adadyan Leygon Efendi ibn-i Agop’un
menziline varup zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i
şer’î âlî itdiğinde Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden kezâlik teba-yı müşârun-
ileyhanın millet-i merkûmesinden iken bundan akdem vefât iden Torosiyan nâm
diğeri ve Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik verâseti zevcesi Anna
bint-i Hirabet ile kebîre kızları Perozik ve Azniv ve kebîr oğulları İsteban’a
münhasıra olduğu bi’l-ihbâr ba’de’t-tahakkuk-ı şer’î zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle
mu’arrefe zevce-i mezbûre Anna meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Vükelâ-yı De’âvîden
Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor mahzarında mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i
kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb zevcim mûrisimiz müteveffâ-yı merkûmun menkûl
ve gayr-i menkûl ve nükud ve zemmatı olarak hisse-i irsiyye-i şer’îyyemi vaziü’l-yed
idenler ve medyûnlarıyla bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû
bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin
hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten
ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve
muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve şuhûd ikâme ve istimâ’ına
tahlîf ve vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istid’â ve
213
levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve ikrâra taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya
ve âhiri tevkîl ve terfîk ve azline ve ahz ü kabza kaffe-i makbûzâtını bana irsâl ve îsâle
ve emlâk ve arâzî-i mevruse-i ve müntakilelerini ber-nehc-i şer’î taksîm ve ifrâza ve’l-
hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son
dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile
mûmâ-ileyh İsteban Efendi’yi vekîl na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didikde
mûmâ-ileyh İsteban Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl
hidmet-i lâzimesi kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vâki-
i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le
meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a
bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene
selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.
_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl
Tekbıçakoğlu Dikran Leygon Efendi Bogogonoğlu Artin Ve
Veledi Hirabet veledi Agop veledi Marikra gayrühüm
643/NUMRO-128
Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı
Sâhib mahallâtından Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden olub Medîne-i mezbûreye
tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’nde mütevattınen sâkin iken
bundan akdem vefât iden Berber Salih bin Osmân bin Abdullah’ın verâseti zevcesi
Hâcer bint-i Apel ile vâlidesi Zeliha bint-i Salih ve sulb-i sagîr oğlu Osmân’a
münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra
sagîr-i mezbûr Osmân’ın vakt-ı rüşd ve sedâdına değin tesviye-i umûrlarına kıbel-i
şer’den vasî nasb ve ta’yîn olunan vâlidesi mezbûre Hâcer ve ümm-i mezbûre
Zeliha’nın taleb-i ma’rifetleriyle Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi
ibn-i İbrâhim Efendi hazır olduğu halde ma’rifet-i şer’le tahrîr ve terakkim ve bi’l-
müzâyede bey ve beyne’l-verese bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye tevzi ve taksîm olunan
mütveffa-yı mezbûrun terekesidir ki ber-vech-i ati zikr ü beyân olunan fi’l-yevmi’r-
râbi min-Zi’l-kadeti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete ve elf (SAHÎFE-
119)
214
Karye-i merkûmede tahrîr idilmeyüb ale’l-usul ziri musaddık bulunan zabt defterinde
müfredâtı beyân idilen
Kurûş Para
3551 5
Kezâlik defter-i mahsûsunda muharrer olduğu vechle Karahisar’da tahrîr idilan
tereke-i müteveffâ-yı mezbûrun kısm-ı diğeri ismen mecmûası
Kurûş Para
8797 5
Nâhiye na’ibi Hâcı Osmân ma’rifetiyle zemmatından tahsil olunan
Kurûş Yekûnü’t______tereke
658 Kurûş Para
13006 10
Minhâ’l________________________________________________________İhrâcât
Deyn-i müsbet İzmirli tüccardan Ağazaryan Onnik Efendi’ye ba-i’lâm ita kılınan
Kurûş
6274
Deyn-i müsbet İzmirli tüccardan Hasan Paşa’ya ba-i’lâm-ı şer’î ita kılınan
Kurûş Para
2197 30
Deyn-i müsbet Karahisari Acemoğlu İbrâhim’e ba-i’lâm-ı şer’î ita kılınan
Kurûş Para
398 10
Araba ücreti Hammaliye Dellallere virilen Resm-i kısmet Dellaliye Kaydiyye
Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Para Kurûş Kurûş
160 3 45 90 10 185 39
Pul bahâ ma-varaka Akçe farkı Yekûnü’l___________________İhrâcât
215
Kurûş Kurûş Kurûş
17 17 9484
Sahhü’l__________________________________________________________bâki
Kurûş Para
3022 10 li’t-taksîm beyne’l-verese
Hisse-i zevce-i mezbûre Hisse-i ümm-i mezbûre Hisse-i sagîr-i mezbûr
Hâcer Zeliha Osmân
Kurûş Para Kurûş Kurûş
440 10 578 2495
Ber-vech-i meşrûh sahhü’l-bâki meblâğ-ı mezkûr üç bin beş yüz yirmi iki kurûş
on paradan verese-i kibâr-ı mezbûrun Hâcer ve Zeliha’dan her biri ber-mucib bila-
hisse-i irsiyyelerini tamamen ve kamilen ahz ü kabz ve istîfâ-yı hakk idüb sagîr-i
mezbûr Osmân’ın ber-mucib bila-hisse-i irsiyyesi olan iki bin dört yüz doksan beş
kurûştan dört yüz doksan beş kurûşunu sagîr-i mezbûrun nafaka-i atiyesine sarf itmek
üzere vasîsi ve vâlidesi mezbûre Hâcer Hâtûn’a ba-ilm ü hâber virilüb mütebâki iki
bin kurûş Marulcu Mahallesi’nden Kethüdazâde Remzi Efendi’ye fi 18 Rebî’ü’l-
evvel (1)330 tarih ve 551 numerolu hüccet-i şer’îyye mûcibince edâne olunduğu işbu
mahale şerh virildi. (SAHÎFE-120)
216
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ'NİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
1.KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI’NIN İDARİ VE FİZİKİ YAPISI
1.1. KAZA, NAHİYE VE KÖYLER
Osmanlı Devleti'nin mülki idari taksimatında memleket eyaletlere, eyaletler
sancaklara, sancaklar kazalara ve kazalar nahiyelere ayrılmıştır. Osmanlı idaresinin en
alt birimi şehirlerde mahalle, kırsal alanda ise köydür. Bu taksimat içinde eyalet en üst
birimdir. Eyaletin alt birimi olan sancaklar ise devlet teşkilatının çekirdeğini
oluşturmaktaydı.
Karahisar-ı Sahib, Osmanlı idari teşkilatında Anadolu Eyaletine bağlı bir
sancak olarak kurulmuş, 1839’da Hüdavendigar Vilayeti teşkil edilince buraya bağlı
sancaklardan biri haline getirilmiştir. Buranın yönetimi merkezden tayin edilen sancak
beyleri tarafından idare edilmekte iken 1867 yılında mutasarrıflık olarak kazalara ve
nahiyelere ayrılmıştır21. 1918 yılında ise Hüdavendigar Vilayeti ile ilişkisi kesilerek
vilayet merkezine dönüştürülmüştür22.
Defterde geçen kaza, nahiye ve köy isimleri belgelerden tek tek tespit edilmiş
ve bağlı bulunduğu kaza ya da nahiyeyi gösterir şekilde listelenmiştir. Sancak
merkezinin adı, defterdeki bütün belgelerde bağlı bulunduğu vilayetin adı ile
yazılmıştır. Ayrıca sancağın adı Karahisar-ı Sahib olarak yer almış, farklı bir yazılış
tarzına rastlanmamıştır.
Yerleşim yerlerinin isimlerinde dikkat çeken en önemli özellik bu isimlerin
Türk dili ve kültürüne uygun olmasıdır. Dinar, Salar, Sultan, Çakır Köyler ile kara,
karaca, ak, viran, hisar, salar23 vb ifadeler içeren birçok isim bu duruma örnek teşkil
etmektedir.
21 Emecen, a.g.m., s.444. 22 Gönçer, a.g.e., C.II, s.13. 23 Bu vermiş olduğumuz örnekler defterimizde bulunmakla beraber bu konuda daha ayrıntılı bilgi için
bkz., Süleyman Gönçer, Afyon İli Tarihi, C.I, İzmir 1971, ss.247-253.
217
Tablo 1. Defterde Yer Alan Kaza, Nahiye ve Köy Adları
Kazalar Nahiyeler Köyler Sayfa/Belge No
Karahisar-ı Sahib Akviran 86/94
Karahisar-ı Sahib Ayhan 73/85-74/85
Karahisar-ı Sahib Balmahmud 116/124
Karahisar-ı Sahib Corca-i Kebir 33/42-48/59
Karahisar-ı Sahib Çakır 99/105-110/117
Karahisar-ı Sahib Çıkrık 93/101-97/104-
108/115-114/121
Karahisar-ı Sahib Çobanlar 85/93-118/126
Karahisar-ı Sahib Deper 28/37
Karahisar-ı Sahib Dinar 87/96
Karahisar-ı Sahib Elpirek 101/107
Karahisar-ı Sahib Erkmen 33/41
Karahisar-ı Sahib Gebeceler 35/43-91/99
Karahisar-ı Sahib Halimuğru 18/24-41/50
Karahisar-ı Sahib Işıklar 58/70
Karahisar-ı Sahib İhsaniye 32/41
Karahisar-ı Sahib İnas 48/59
Karahisar-ı Sahib Kadımürsel 41/49
218
Karahisar-ı Sahib Kal’acik-i Kebir 56/69-68/80
Karahisar-ı Sahib Karaarslan 1/1
Karahisar-ı Sahib Karacaviran 67/77-67/78
Karahisar-ı Sahib Köprülü 116/124
Karahisar-ı Sahib Kumartaş 23/29
Karahisar-ı Sahib Kürtler 114/122
Karahisar-ı Sahib Leğen 40/49
Karahisar-ı Sahib Mecidiye 22/29
Karahisar-ı Sahib Mihail 78/87
Karahisar-ı Sahib Muradlar 31/40
Karahisar-ı Sahib Salar 1/1-50/63-73/84-
77/87-78/87
Karahisar-ı Sahib Sarık 67/79
Karahisar-ı Sahib Servi 95/102
Karahisar-ı Sahib Seydilersultan 27/36
Karahisar-ı Sahib Sibsin 18/24
Karahisar-ı Sahib Sinir 85/93
Karahisar-ı Sahib Susuz 19/25-26/34-
28/37-93/101-116-
124
Karahisar-ı Sahib Süğlün 30/39-103/109
219
Karahisar-ı Sahib Sülümenli 85/93
Karahisar-ı Sahib Ümraniye 58/70-103/109
Karahisar-ı Sahib Sincanlu 13/17-16/22-17/23
21/28-28/3750/62-
63/75-72/8388/97-
89/98-102/108-
111/118-112/119-
113/120-119/128
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Bulca 113/120-116/124
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Garıca 63/75-112/119
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Hırka 28/37
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Kayadibi 50/62
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Kılınçarslan 111/118-113/120
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Mahmarı 16/22-102/108
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Paşa 72/83
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Sinanpaşa 13/17-21/28-
119/128
Karahisar-ı Sahib Sincanlu Tazlar 17/23
Karahisar-ı Sahib Şuhud 24/32-26/34-
67/77-67/78
Karahisar-ı Sahib Şuhud Balçıkhisar 24/32-26/34
Karahisar-ı Sahib Şuhud Karadilli 67/77-67/78
220
Aziziye 27/35-108/114-
116/124
Aziziye Bağlar
Aziziye Elhan 27/35
Bolvadin 24/31-59/71
Bolvadin Çay 59/71
Bolvadin Dişli 24/31
Sandıklı Çivril Bayat 44/53
Defterde bu kaza ve nahiyelerden başka Karahisar-ı Sahib Sancağı dışında az
da olsa başka kaza ve nahiye isimlerine de rastlanmıştır. Bu isimlere rastlanılmasının
sebebi bu yerlerden gelenlerin bir şekilde Karahisar-ı Sahib'e göç etmiş olmalarıdır.
Bu yerler Tablo 2'de verilmiştir.
Tablo 2. Karahisar-ı Sahib Dışındaki Kaza, Nahiye ve Köy Adları
Sancaklar Kazalar Köyler Sayfa/Belge No
Antalya Akseki Belek 59/71
Aydın 21/28-88/97
Bilecik Pazarcık Elmalıkebir 114/121
İnegöl 114/121-115/123
İzmir 21/28-88/97
Konya 59/71
Mısır Kahire Bayya 105/111
221
Mudurnu 43/52
Sivas Darende Gemerez 40/49
Yemen Rikka 77/87
Köylerin bir kısmının isimleri sonradan değişikliğe uğramıştır. Köylerin eski
adları ile birlikte bugün kullanılan isimlerine Tablo 3’te yer verilmiştir. Buna göre 643
Numaralı A.Ş.S., de adı geçen köylerden isimi değişenlerin bazıları şunlardır24. Listede
yer almayan ama eski adı Anbanaz, Bedeş, Efesultan, Feleli ve Paşaköy olan köylerin
adları sırasıyla Beyyazı, Kayabelen, Efeköy, Kocaöz ve Ahmetpaşa olarak değişmiştir.
Tablo 3. Defterde Geçen Köylerin Eski ve Yeni Adları
Eski Adı Yeni Adı
Akviran Akören
Corca-i Kebîr Fethibey
Deper Ataköy
Elpirek Saraydüzü
Halimuğru Bozdoğan
İnas Demirçevre
Kal’acik-i Kebîr Büyük kalecik
Karacaviran Karacaören
Kumartaş Erenler
24 Afyonkarahisar’a bağlı köylerin eski ve yeni isimleri ile ilgili daha fazla bilgi için; bkz., Mustafa
Karazeybek, “Osmanlılar Dönemi’nde Afyonkarahisar” Anadolu’nun Kilidi Afyon, Afyon Valiliği
Yay., Afyon 2004, ss.,106-112.
222
Mahmarı Taşoluk
Mecidiye Omuzca
Mihail Nuribey
Seydilersultan Seydiler
Sibsin Çayırbağ
Sinir Tınaztepe
1.2. MAHALLELER
Bilindiği üzere mahalleler şehirlerin en temel birimleridir. Aynı mahallede
yaşayan insanlar genellikle birbirlerini tanırlardı. Bu çerçevede mahalle genel tanımı
itibariyle birbirini tanıyan, bir ölçüde birbirilerinin davranışlarından sorumlu ve sosyal
dayanışma içinde olan kişilerin oluşturduğu topluluğun adıdır25. Başka bir tanıma göre
de mahalle dini bir yapının etrafında toplanmış ya da aynı dinden olan şahısların bir
araya gelmeleri sonucu oluşmuş topluluktur26.
Defterde geçen mahalle isimlerinin genelde Türk ve İslami bir karaktere sahip
olduğu görülmüştür. Karahisar-ı Sahib kaza ve nahiyelerine ait toplam 49 mahalle adı
tespit edilmiş olup, 3 tanesi Şuhud Nahiyesine 1 tanesinin Aziziye Kazasına bağlı
olduğu ve 45 mahallenin merkez kazasında yer aldığı tespit edilmiştir. Merkez Kazada
yer alan bu mahallerin dışında da mahalleler mevcuttur.
Bu mahalleler ve mahallelerin yer aldığı tezler şunlardır. 648 numaralı şeriyye
sicilinde yer alan mahaller: Çarşıiçi, Dai Receb, Deve Dede, Gül, Hacı Alioğlu,
Hamidiye, Kabaklı, Kayadibi, Mısri, Taşkapulu, Voyvoda27. 652 numaralı sicilde yer
25 Özen Tok, "Kadı Sicilleri Işığında Osmanlı Şehrindeki Mahalleden İhraç Kararlarında Mahalle
Ahalisinin Rolü(XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Kayseri Örneği)", Erciyes Üniv. Sosyal Bilimler Dergisi,
S. 18 Kayseri 2005, s.155. 26 Rıfat Özdemir, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Ankara, 2. baskı., Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 1998,
s.75. 27 Ateşçelik, a.g.e., s.438-439.
223
alan mahalleler: Canbaba, Günbattı, Kil, Nureddin28. 653 numaralı sicilde yer alan
mahalleler: Akcin, Çakır, Hacı Arab, Hacı Bekir, Hacı İsmail, Kayış, Kaymaz, Yukarı
Pazar29. 644 numaralı sicilde yer alan mahalleler: Çarşıbaşı, Gönpazarı, Hacı Ata,
Katibpaşa, Köprübaşı30. Bu dört çalışmadan toplam 29 mahalle ismi daha tespit
edilmiş ve toplamda 74 mahalle ismine ulaşılmıştır.
Tablo 4. Defterde Adı Geçen Karahisar-ı Sahib Mahalleleri
Mahalle Adı Sayfa/Belge No Sayısı
Akmescid 9/11-108/114-109/116 3
Arab Mescidi 3/4-14/17-16/21-20/27-21/28-47/58-89/97-
104/110-114/121
9
Bedrik 11/14 1
Burmalı 8/10-38/47 2
Câmi-i Kebîr 19/26-79/88 2
Cansız 38/47-82/90 2
Çavuşbaşı 12/16-18/24-39/47-60/72 4
Çavuşoğlu 60/72 1
Çerçel 97/104 1
Doğancı 46/56 1
Eblek (Şuhud) 114/122 1
Efecik 8/10-62/74 2
28 Durakşahin, a.g.e., s.26-27. 29 Ergün, a.g.e., s. 455-457. 30 Mustafa Dağ, Karahisar-ı Sahib Sancağı’nın 644 Numaralı Şer’iyye Sicili (Traskripsiyon), A.K.Ü.,
Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2011. s.18-21.
224
Egeste 2/3-13/17-31/40-81/89-83/92-84/92 6
Fakihpaşa 4/5-35/43-53/64-84/93-116/124 5
Garb Mescidi 6/8 1
Gökçe 2/3 1
Gündoğmuş 2/3 1
Hâcı Abdurrahman 39/47-75/85-100/106 3
Hâcı Câfer 83/91 1
Hâcı Davud 78/88 1
Hâcı Evtal 54/65 1
Hâcı Eyyûb 38/46-41/51-56/68-57/69-109/116 5
Hâcı Mahmûd 7/10-10/14-26/33-43/52-49/61-55/66-56/67-
56/68-84/92-116/124
10
Hâcı Murâd 24/31-118/126 2
Hâcı Musa (Şuhud) 72/82 1
Hâcı Mustafâ 15/19-39/48-76/86-103/109 4
Hâcı Nasuh 1/2-8/10-23/30-61/73-92/100 5
Hâcı Nuh 37/45-43/51-46/56-56/68-94/102-109/116-
110/117
7
Hâcı Yahyâ 9/11-11/14-14/17-21/27-22/28-41/49-52/64-
62/72-89/97
9
Horos (Şuhud) 114/122 1
225
İğneci 47/57 1
İncili (Aziziye) 108/114 1
Kadînana 106/112-118/127 2
Kahil 2/3-3/4-10/14-15/21-26/33-64/76-71/81-
85/94-89/98-96/103-104/110-107/113
12
Kal’a 41/51 1
Karakâtib 22/28-87/95-89/97 3
Karaman 4/5-7/10-13/17-30/39-43/51-56/68-71/81-
92/100-94/102-97/104
10
Karamanoğlu 8/10-21/28-88/97-91/99-119/128 5
Kubelü 30/38-47/58-49/61 3
Marulcu 48/59-77/86-91/99-101/107-116/124-120/128 6
Mecîdiye 7/9-20/27-87/95-88/97-106/112-115/123-
117/125-119/127
8
Medli 2/2-23/30-96/103-104/110 4
Monlâ Bahşi 9/11-14/17-20/27-25/33-41/49-52/64-60/72-
114/121
8
Nakilci 3/5-9/13-17/23-32/41-48/59-63/74 6
Nurcu 11/14-21/27-29/38-35/43-36/44-37/45-43/51-
44/54-46/55-49/60-62/74-83/92-98/105-
100/106-101/107-115/124
16
Sinanhalife 2/3-37/45-38/46-68/81-109/116- 5
226
Sinanpaşa 4/6-5/7-9/11-9/12-11/14-12/15-17/23-22/28-
28/37-33/42-43/51-60/72-71/81
13
Surub Toros 14/18-24/31-47/57-118/125 4
Zaviyesultan 11/14-14/17-17/23-29/38-30/39-105/111 6
Tablo 4'ün sağladığı verilerden hareketle mahkemeye intikal eden davalar
dolayısıyla en çok adı geçen mahalleler sırasıyla Nurcu, Sinanpaşa, Kahil, Karaman,
Hâcı Mahmûd, Arab Mescidi, Hâcı Yahyâ, Mecîdiye, Monlâ Bahşi, Hâcı Nuh
Mahalleleri olduğu görülmektedir.
643 No'lu Karahisar-ı Sahib Şer'iyye Sicil Defterinde geçen bu mahallelerin
bazılarında gayrimüslim tebanın yaşadığı tespit edilmiştir. Bu sicilde Ermeniler
dışında herhangi bir azınlık ismine rastlanmamıştır. Ermenilerin toplam 5 mahallede
yaşadıkları görülmüştür. Özellikle Mecidiye ve Surub Toros mahallelerinde yoğun
olarak yaşadıkları gözlenmiştir. Bu mahallerin isimleri tablo 5'te verilmiştir.
Tablo 5. Ermenilerin Yaşadığı Mahalleler
Mahalle Adı Sayfa/Belge No
Hâcı Davud 78/88
Hâcı Murâd 118/126
Kadınana 106/112-118/127
Mecîdiye 7/9-106/112-117/125-119/127
Surub Toros 14/18-24/31-47/57
643 No'lu Karahisar-ı Sahib Şer'iyye Sicil Defterinde Afyonkarahisar dışındaki
mahalleleri de tespit etmek mümkün olmuştur. İncelenen dava kayıtlarından
Afyonkarahisar'a bu yerleşim merkezlerinden göç edildiği veya görev icabı buralarda
227
bulunulduğu anlaşılmaktadır. Afyonkarahisar dışındaki mahalleler ve bağlı oldukları
merkezler tablo 6'da verilmiştir.
Tablo 6. Karahisar- Sahib Dışındaki Mahalleler
Mahalle Adı Bağlı Bulunduğu Merkez Sayfa/Belge No
Ağlı Gemerez (Sivas) 40/49
Bostan-ı Ali İstanbul 47/57
Burhaniye İnegöl (Hüdavendigar) 115/123
Hatuniye Câmi-i Şerifi İzmir 88/97
1.3. İDARECİLER VE GÖREVLİLER
Osmanlı Devleti'nde taşra idaresi aşağıdan yukarıya doğru köy, nahiye, kaza,
sancak ve eyalet şeklinde tasarlanmıştır. Kazaların birleşmesinden sancaklar,
sancakların birleşmesinden ise eyaletler ortaya çıkmıştır31. Ele alınan dönemde
Afyonkarahisar sancak merkezi olduğundan, yönetimin en yüksek idari amiri olarak
"Mutasarrıflar" bulunmaktadır.
Mutasarrıf tasarruf eden, kendinde kullanma hakkı ve salahiyeti gören kimse
anlamına gelmektedir32. Sancak adı verilen teşekküllerin başında bulunan memur
hakkında unvan olarak kullanılır bir tabirdir. Liva denilen sancak, kaza ve vilâyet
arasında idari bir teşekküldür. Bunların bir kısmı kazalar gibi vilâyete bağlı, bir kısmı
da müstakildi33.
1864 yılında kabul edilen Vilâyet Nizamnamesi ile taşra yönetiminde
değişiklik yapılmış vilâyet, sancak, kaza, köy olarak idari birimlere ayrılmıştır. Daha
sonra bunlara bir de kaza ile köy arasına, nahiye eklenmiştir. Bu değişiklikle vilayet
yöneticisi vali, sancak yöneticisi mutasarrıf, kaza yöneticisi kaymakam, nahiye
31 Halaçoğlu, a.g.e. s.83. 32 Develioğlu, a.g.l., s.691. 33 Pakalın, a.g.e., s.586.
228
yöneticisi ise nahiye müdüründen oluşmuştur34
Çalıştığımız defterde Karahisâr-ı Sâhib mutasarrıfına dair bir bilgi
geçmemektedir. Ancak, Rumi 31 Mayıs 1323 (13 Haziran 1907) tarihinde Edhem
Sabri Bey’in mutasarrıflık görevine başladığı ve Rumi 1326 sonunda ( 1911
Şubatında) görevinden ayrıldığı bilinmektedir. Onun yerine Haydar Bey Rumi Mart
1327 ( Mart 1911) tarihinde göreve başlamış ve Rumi 1331 (Mayıs 1915) tarihine
kadar vazifesine devam etmiştir35.
Tablo 7. Defterde Adı Geçen Görevliler ve Görevleri
Görevli Adı Ünvanı Sayfa/Belge No
Abdülhamid Rafi İzmir Na’ibi
21/28
Ahmed Efendi Katib
25/32-28/36-50/61-83/91-84/92-
87/94
Ahmed Efendi ibn-i
İsmâil Efendi
Mahkeme Katibi
4/6-5/7-19/26-24/31-48/59-49/60-
81/89-84/93-106/112-107/113-
108/114-109/116-110/117-118/127
Ahmed Tevfik Efendi Na’ib-i esbak
(Akseki)
80/88
Ali Çavuş ibn-i
Abdullah
Jandarma 27/35
Ali Rızâ Bey ibn-i
Ahmed Kahraman
Maiyyet Memuru 30/38
Ali ibn-i Ahmed Hademe 1/1-25/32-28/36-38/46-44/52-
47/57-48/58-50/61-64/75-83/91-
84/92-87/94-88/96-91/97-92/99-
34 Mehmet Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta 1997, s.221. 35 1867 yılından 1919 yılına kadar geçen zaman diliminde Afyonkarahisar’da görevli mutasarrıfların
isimleri için bkz., Gönçer, a.g.e., C.II, ss.28-31.
229
93/100-94/101-95/102-98/104-
102/107-105/110
Emîn Bey ibn-i Yahyâ
Efendi
Ferah
Hastahânesi’nde
Operatör
87/95
Hâcı Osmân bin Ömer Kolağası 41/49
Hafız Muharrem
Efendi
Mekteb Müdürü 53/64
Halil ibn-i Hacı
Osman
Gardiyan 68/80
Hüseyin Efendi ibn-i
Osmân
Yeni Câmi-i Şerifi
Müezzini
82/89
Kerâmi Efendi ibn-i
Behçet Efendi
Katib 29/37-32/40-33/41-34/42-36/43-
96/103-105/110
Mehmed Efendi ibn-i
İbrâhim Efendi
Eytâm Müdürü 4/5-20/27-29/38-30/39-31/40-
32/41-33/42-35/43-83/92-85/94-
89/98-91/99-92/100-93/101-
94/102-96/103-97/104-98/105-
100/106-101/107-103/109-104/110-
110/117-115/124-119/128
Mehmed Vâsıf Efendi
ibn-i Ahmed Rüşdü
Efendi
Mahkeme
Başkâtibi 3/4-6/8-15/21-29/31-54/65-98/105-
103/109
Nedin Efendi İbn-i
Ahmed Efendi
Gardiyan 27/35
Osmân Zeki Efendi Mukayyîd 38/46-58/69
230
Osmân Zeki Efendi
ibn-i Ahmed Rüşdü
Efendi
Mahkeme Katibi 63/74-87/95
Ömer Ağa ibn-i
Ahmed
Odacı 93/100-101/106-102/108
Süleymân Sırrı Efendi Mahmûd Paşa
Kadîsı (İstanbul)
47/57
Tâhir Efendi ibn-i
Abdullah
Akseki Kazâsı eski
Kâtibi
59/71
Defterde bahsi geçen bir başka yönetici sınıf da muhtarlardır. Köy ve
mahallelerde devletin resmî gücünün temsilcisi olan muhtarlıkların bugünkü anlamda
kurulmasına Tanzimat'tan hemen önce başlanmıştı36. Genellikle mahalle halkından
denenmiş, iyi huylu ve becerikli oldukları anlaşılmış iki kişi oy birliği ile muhtar
seçiliyor ve bunlardan birisine "muhtar-ı evvel" diğerine "muhtar-ı sânı" deniliyordu.
Defterde yer alan muhtarlarda "muhtar-ı evvel" veya "muhtar-ı sânı" ifadelerine
rastlanmamıştır. İncelenen defterde tespit edilen mahalle ve köy muhtarlarının
isimlerine Tablo 8'de yer verilmiştir.
Tablo 8. Muhtarlar Görev Yaptıkları Mahalle ve Köyler
Köy/Mahalle Adı Muhtarın Adı/Lakabı Sayfa/Belge No
Arab Mescidi Bakioğlu İsmail bin Hâcı Hüseyin 21/27-22/28-89/97
Bulca Karyesi Kürdoğlu Ahmed bin Hâcı
Süleyman
113/120
Çavuşbaşı Cemaloğlu Hâcı Ömer bin Hâcı
Bekir
18/24-39/47-61/72
36 Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, T.T.K. Yay.,
Ankara 1997, s.38.
231
Egeste Hâcı Alioğlu Hâcı Ali bin Mehmed 2/3
Fakihpaşa Bayrakdaroğlu Hâcı Hüseyin bin Ali 4/5
Garıca Karyesi Hâcı Halil bin Ahmed 112/119
Gündoğmuş Güdicioğlu Abdurrahman bin
İbrahim
2/3
Hâcı Abdurrahman Berber Ali bin Mustafa 39/47
Hâcı Mahmud Saraçzade Osman Ağa ibn-i
Mehmed Ağa
8/10-11/14
Hâcı Nuh Demirci Hüseyin bin Hasan 37/45-109/116
Hâcı Nuh Hâcı Hüseyin bin Hakkı 110/117
Hâcı Yahyâ Mescioğlu Nuri Efendi ibn-i Hacı
Abdullah
11/14
Halimuğru Karyesi Araboğlu İbrahim bin İsmail 18/24
Kahil Hâcı Kâdir bin Hâcı Hasan 71/81
Kal’acik-i Kebîr
Karyesi
Kara Bekiroğlu Ahmed bin Bekir 57/69
Karakâtib Cemaloğlu Mehmed bin Ali 22/28-89/97
Karaman İsmâil bin Hasan 4/5-8/10-71/81
Karamanoğlu Tâhiroğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı
Tâhir
8/10
Kılınçarslan Karyesi Velioğlu Hasan bin Ali 112/118
Marulcu Muhtarı Bağcı Hâcı Hasan Efendi 77/86
232
ibn-i Ömer Efendi
Mecîdiye Samizâde Hasan Efendi ibn-i
Mehmed
21/27
Mihail Karyesi Abdullahoğlu Osmân bin Abdullah 78/87
Monlâ Bahşi Sağrıcıoğlu Mustafâ bin Hasan 14/17-26/33-61/72
Nakilci Hâcı Abdullahoğlu Ali bin Ahmed 17/23
Nurcu Monlâ Mustafâ bin Ömer 37/45
Salar Karyesi İmâm oğlu Mehmed bin Hasan 52/63
Salar Karyesi Abdil oğlu Hâcı Halil bin Abdil 78/87
Sinanhalife Telekzâde Ahmed Çavuş ibn-i
Mehmed
109/116
Sinanpaşa Bıdıkzâde Hasan Efendi ibn-i İsmâil
Efendi
12/15-71/81
Zaviyesultan Hâcı Osmânoğlu Osmân bin Hâcı
Osmân
14/17
1.4. MEVKİİ ADLARI
Defterde bazı özel mevkilerin adlarına da rastlanmıştır. Bu adlar, genelde arazi
anlaşmazlıkları, tarlaların ya da meraların sınırlarının çizilmesi, miras paylaşımı, alım-
satım ve Eytâm Sandığı’ndan alınan borca karşı taahhüt olarak gösterilen arazi gibi
dava konusu olan meselelerden dolayı yer almaktadır. Böylece unutulmaya yüz tutmuş
mevkilerin nereler olduğu hakkında bir nebze de olsa bilgi sahibi olunabilmiştir.
Defterdeki belgelerden arazi isimleri yanı sıra şehirde bulunan Keçeciler
çarşısı, Yemeniciler içi gibi ticari mekânlara ait yer isimleri de tespit edilmiştir. Bu
mevkiler Tablo 9'da verilmiştir.
233
Tablo 9. Bazı Özel Mevki Adları
Mevki (Mahâll) Adı Sayfa/Belge No
Akçaoğlan (Gebeceler Karyesi) 92/99
Arıöz (Elpirek Karyesi) 101/107
Beylik Tepe (Susuz Karyesi) 28/37
Büyük Arpalık (Çıkrık Karyesi) 94/101
Çalyolu (Gebeceler Karyesi) 92/99
Çakmak (Çıkrık Karyesi) 97/103
Danışmend (Gebeceler Karyesi) 35/43
Demircilerbaşı (Karahisar-ı Sahib) 84/92
Dikenlik (Gebeceler Karyesi) 92/99
Doğanlar Caddesi (Karahisar-ı Sahib) 34/42
Emir Doğan (Akviran Karyesi) 86/94
Erkeci kuyu (Gebeceler Karyesi) 35/43
Erkmen Altı (Karahisar-ı Sahib) 13/16
Gönpazarı (Karahisar-ı Sahib) 79/89
Hanyeri(Çıkrık Karyesi) 94/101
Hasırpazarı (Karahisar-ı Sahib) 96/103-100/106
Hisar Caddesi (Akviran Karyesi) 86/94
Kabaağaç (Gebeceler Karyesi) 92/99
234
Kaldırım (Akviran Karyesi) 86/94
Kalegörünmez (Deper Karyesi) 28/37
Karakapu (Çıkrık Karyesi) 97/103
Karakaya (Erkmen Karyesi) 33/41
Kavaklık Hâdî (Çakır) 99/105
Kayalık (Çıkrık Karyesi) 97/103
Keçecilerbaşı (Karahisar-ı Sahib) 79/89
Keçeciler Çarşısı (Karahisar-ı Sahib) 54/65
Kocakır (Çıkrık Karyesi) 97/103
Köprübaşı (Karahisar-ı Sahib) 99/105
Körkuyu (Karahisar-ı Sahib) 34/42
Köyönü (Çıkrık Karyesi) 94/101
Kurudere (Süğlün Karyesi) 103/109
Muttalib (Karahisar-ı Sahib) 93/100
Sarraçhâne (Karahisar-ı Sahib) 86/94
Sülümenli Kuyusu(Gebeceler Karyesi) 35/43
Sürüdili (Gebeceler Karyesi) 35/43
Yemenicileriçi (Karahisar-ı Sahib) 41/51
Yemişçiler (Karahisar-ı Sahib) 104/110
Zincirli Han (Karahisar-ı Sahib) 79/89
235
1.5. DİNİ VE SOSYAL YAPI
1.5.1. Câmiler
Arapça cem kökünden gelen câmi; derleyen toplayan, içine alan, bulunduran37
anlamına gelmektedir. Bu gün ise içerisinde ibadet yapılan yer olarak bilinir. Câmi
Türk-İslam kültüründe mahalle yapısının merkezi konumundadır. Afyonkarahisar’da
da cami ve mescitler mahallelerin merkezini oluşturmaktadır. Defterden tespit edildiği
kadarıyla şehir, cami ve mescit bakımından oldukça zengindir. Bu câmilerin
isimlerinin bazıları yaptıranın adıyla, bazıları mimari yapısıyla ve bazıları da
lakaplarıyla anılmıştır.
Bunların yanında bazı belgelerde köy ve mahallelerde câmileri yaptıranların,
eksikliklerini giderenlerin veya camilerin mütevellileri olanların isimleri geçmektedir.
Bununla ilgili olarak 19 numaralı belgede, Susuz Köyün’de bulunan Câmi-i Şerif’in
mütevellisi bulunmadığı ve köy halkının müracaatı ile Mutasarrıfoğlu Ahmed Efendi
ibn-i İbrâhim’in38 tayin edildiği tespit edilmektedir.
Yine belli Câmilere imam, müezzin veya hatip tayin edildiğini görmekteyiz.
Örnek verecek olursak, Şuhûd Nâhiyesi’nde Hâcı Musa Mahallesi’nden Şeyh
Yûnus’un bina eylediği Câmi-i Şerifi’te imâmlık görevini yapan Seyyid Yûsuf bin
Ali’nin vefat etmesi üzerine boş kalan vazifesine Arıoğlu Hüseyin Efendi ibn-i
Mehmed Ali’nin tayin edildiğini tespit etmekteyiz39.
Elimizde bulunan 1906 tarihli Hüdavendigar Vilayeti Yıllığı’ndan alınan
bilgilere göre Afyonkarahisar genelinde 135 câmi, 66 mescit, merkezde ise 24 câmi,
23 mescit bulunduğu bilinmektedir40. Defterde yer alan câmi isimlerine tablo 10’da
yer verilmiştir.
37 Develioğlu, a.g.l., s.124. 38 A.Ş.S., 643/ s.19/25. 39 A.Ş.S., 643/ s.72/82. 40 Selami Akkan, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Afyon’daki Vakıf Hizmetleri, Süleyman Demirel
Üniv., Sos Bil Ens, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta 1999, s.45.
236
Tablo 10. Câmiler
Câmi Adı Sayfa/Belge No
Otpazarı Câmi-i Şerif 54/65
Yeni Câmi-i Şerif 82/89
Câmi-i Şerif (Şuhûd Nâhiyesi) 72/82
Câmi-i Şerif (Mahmarı Karyesi) 16/22
Câmi-i Şerif (Susuz Karyesi) 19/25
Tablo 11. İmamlar Görev Yaptıkları Mahalle ve Köyler
Köy/Mahalle Adı İmamın Adı/Lakabı Sayfa/Belge No
Arab Mescidi Hamamcıoğlu İbahim Efendi ibn-i
Velîyyüddîn
21/27-22/28-89/97
Bulca Ahmed Efendi ibn-i Hacı Bekir 113/120
Çavuşbaşı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah 18/24-39/47
Egeste Saraçzâde Osman Efendi ibn-i
Ömer
2/3
Fakihpaşa Hâcı Osmânzâde Mehmed Efendi
ibn-i Osmân
4/5
Fakihpaşa Hafız Mehmed Efendi 53/64
Garıca Karyesi Mehmed Efendi ibn-i Yûsuf 112/119
Gündoğmuş Ahmed Efendi ibn-i Salih 2/3
237
Hâcı Mahmud Kudüslüzâde Abdurrahman Efendi
ibn-i Ahmed Efendi
8/10-11/14
Hâcı Nuh Efsah Efendi ibn-i Dehşeti Salih
Efendi
37/45-109/116-
110/117-
Hâcı Yahyâ Ekmekcioğlu Süleymân Efendi ibn-
i Osmân
11/14
Halimuğru Karyesi Mehmed Niyâzi Efendi ibn-i
Ahmed
18/24
Kahil Yûsuf bin Mustafâ 71/81
Kal’acik-i Kebîr
Karyesi
Mehmed Efendi ibn-i Hâcı İbrâhim 57/69
Karakâtib Ahmed Efendi ibn-i Süleymân 22/28-89/97
Karaman Bağcıoğlu Mehmed Efendi ibn-i Ali
Efendi
4/5-8/10-71/81
Karamanoğlu Osmân Efendi ibn-i Ahmed 8/10
Kılınçarslan Karyesi Mehmed Efendi ibn-i Ahmed
Efendi
111/118
Marulcu Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Aliş
Efendi
77/86
Mecîdiye Mehmed Efendi ibn-i Mustafâ 21/27
Mihail Karyesi Hâcı Emînzâde Mustafâ Efendi ibn-
i Hâcı Ömer Efendi
78/87
Monlâ Bahşi Musa amucazâde Ahmed Efendi 14/17-26/33
238
ibn-i Mehmed Efendi
Nakilci Halil Efendi ibn-i Ömer 17/23
Nurcu Hâcı Hidayet Efendi ibn-i Hüseyin
Efendi
37/45
Salar Karyesi Rasih Efendi ibn-i Mahmûd Efendi 52/63-78/87
Sinanhalife Emir Abdullahoğlu Osmân Efendi
ibn-i Hâcı Ahmed
109/116
Sinanpaşa Cerhzâde Hasan Efendi ibn-i
Abdullah
12/15-71/81
Zaviyesultan Hasan Efendi ibn-i Hâcı Mehmed
Efendi
14/17-17/23
1.5.2.Vakıflar ve Vakıf Eserleri
Vakıf, bir hizmetin sürekli olarak yapılabilmesi amacıyla, bir kimsece belli
koşullarla ve resmî yoldan ayrılan mülk ya da para41 anlamına gelmektedir. Vakfedene
vâkıf, vakf edilen şeye de mevkûf denir. Vakıflarla ilgili kavramlardan biri olan
mütevelli ise vakfın işlerini şeriat ve vakıf şartları dâhilinde yürüten kişi42 demektir.
Vakıf; İslam memleketlerinin özellikle Selçuklular ve Osmanlılar döneminde
sosyal, kültürel ve ekonomik hayatında önemli roller oynamış olan dini, hukuki ve
sosyal bir kurumdur43.
VIII. yüzyılın ortalarından XIX. yüzyılın sonlarına kadar Türk-İslam
dünyasında , bugün modern devletlerin topluma sunmak zorunda olduğu hizmetlerin
hemen hemen tamamına yakınını vakıflar gerçekleştirmiştir. Bu vakıflar akarat
41 Bekir Sıtkı Baykal, Tarih Terimleri Sözlüğü, T.D.K. Yay., Ankara 1974, s.148. 42 Nuri Köstüklü, 1820-1836 Yıllarında Hamidiye Sancağı ve Türkiye (182 Numaralı Isparta Şer’iyye
Siciline Göre), Selçuk Üniv. Yay., Konya 1993, s.94. 43 Gürsoy Şahin, “XVII Yüzyılın Sonlarında Afyonkarahisar’da Vakıflar ve Vakıf Hizmetleri”, VI.
Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri (10-11 Ekim), Afyon Belediyesi Yay., Afyon
2002, s.381.
239
denilen, bazı dönemlerde devlet bütçesinin hemen hemen yarısına denk gelen gelirlere
sahipti44.
Vakıfları gelirine göre üç kısımda incelemek mümkündür. Birincisi; gelirin
tamamen doğrudan doğruya mutlak amaca gittiği vakf-ı hayri, ikincisi bütün gelir asıl
gayeye ulaşmadan önce vakıf tarafından tayin edilen genellikle vâkıfın ailesine
mensup kimselerin elindeki vakf-ı ehli, üçüncü olarak gelirinin vâkıfın ailesi ve çeşitli
dini, hayri ve içtimai müesseseler arasında paylaştırılan yarı ailevi vakıflardır45.
Hayri vakıflar sevap ve ibadet gibi bir fiil işlemek amacıyla doğrudan doğruya
tüm insanlığa veya sınırlı bir kesime yardım için kurulan vakıflardır. Vâkıfın ailesi de
bu vakıftan yararlanabilirdi. Sadece vâkıfın ailesinin yaralandığı vakıflara ise zürri
vakıf denilmektedir46. Zürri vakıflarda amaç vakfedenin aile fertlerinin vakıftan
yararlanmasını sağlamaktır. Zürri vakıflar hakkındaki önemli bir mesele de
vakfiyelerinde geçen evlad/veled tabirlerinin bir, iki veya daha fazla sayıda tekrar
edilmesinin ne anlama geldiğidir. Bu tabir bir kez yazılmış ise vâkıfın kendi çocuğuna
geçtiğini ve gelirinin torunlarına aktarılamayacağını belirtmektedir. Tabiri iki defa
tekrar etmiş ise çocuğunun çocuğuna geçer anlamı taşımaktadır. Kavram üç defa tekrar
edilmişse bu üç nesli değil bütün nesli kapsadığını göstermektedir47.
İncelediğimiz 643 numaralı defterde vakıf isimleri yer almakla birlikte,
vakıflarla ilgili belgelerin konularına baktığımızda, vakıflarda çalışan kişilerin
alacakları hakkında davalar48, vakfın işlerine müdahale edenlere karşı vakıf
mütevellisinin, bu işlerden dolayı dava vekillerine vekâlet verdiği davalar49, vakıfların
kiraladığı mülklerin kira bedelleri ve vakıflara ait mülklerin kira ve bu kiracılarından
doğan alacak meselelerinden kaynaklanan davalar ön plana çıkmaktadır.
44 Nazif Öztürk, “Tanzimat Dönemi Vakıf Uygulamaları”, 150. Yılında Tanzimat, (Yay. Haz. H. Dursun
Yıldız), T.T.K., Ankara 1992, s.571. 45 Şahin, a.g.b., s.382. 46 Hüseyin Altaş, "Vakıflarda Evladiye ve Aile Vakıfları", Vakıf Medeniyeti Sempozyumu Kitabı (12-
13 Mayıs 2003) V.G.M., Yay., Ankara 2003, s.99. 47 Şakir Berki, Vakıflarla İlgili Önemli Meseleler, Bayrak Yay., İstanbul 1990, ss.29-38. 48 A.Ş.S., 643/ s.10/14. 49 A.Ş.S., 643/ s.83/91.
240
Tablo 12.Defterde Adı Geçen Vakıflar
Vakfın Adı Sayfa/Belge No
Arab Mescidi 104/110
Cami-i Kebir 79/88
Hanife Hatun 100/106
Hark-ı Kebir 54/65-84/92
Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî 10/14-64/76
Külliye 79/88
Lala Sinan Paşa 90/98
Monlazâde 79/88
Nakibzâde 79/88
Süleyman Çavuş 86/94
1.5.3. Eytâm Müdürlüğü (Eytâm Sandığı)
Eytâm yetim kelimesinin çoğulu olup, ana babası ölmüş, yalnız kalmış küçük
çocuklar, öksüzler anlamına gelmektedir50. Türklerin üzerinde önemle durdukları
konuların birisi de yetim meselesidir. Osmanlı Devleti dul ve yetim haklarının
gözetilmesi için sosyal yardım teşkilatları kurmuştur. Bunların en önemlileri
vakıflardır. Yetimleri ve dulları ilgilendiren teşkilatlanma ise Eytâm Sandığıdır51.
1851 yılında Eytâm Nazırlığı, 1868'de Tuna Valisi Mithat Paşa tarafından
ıslahhâneler, 1872'de Darüşşafaka, 1915'te de Trablusgarp ve Balkan Savaşları'nda
50 Develioğlu, a.g.l., s.244. 51 İsmail Hızal, "İlk Sosyal Güvenlik Birimlerinden Eytam Sandıkları", IV. Afyonkarahisar
Araştırmaları ve Sempozyumu Bildirileri (29-30 Eylül 1995 Afyonkarahisar), Afyon Belediyesi Yay.,
s.286.
241
babaları şehit olan çocukların korunması amacıyla da Dârüleytâmlar kurulmuştur52.
Taşra Eytâm idarelerinin başına, Eytâm Müdürleri 1908'den önce iki yıllığına seçilirdi.
Ancak yapılan bir değişiklikle her yıl Şubat ayı sonunda Eytâm Meclislerinde
muhasebeleri görülenlerin herhangi bir usulsüzlüğü bulunmaz veya istifa etmez iseler
ömür boyu görev yapmaya devam ederlerdi53. 1911-1912 yıllarında Karahisar-ı Sahib
Eytâm îdaresi'nin Müdürü Mehmet Efendi ibn-i İbrahim Efendidir54.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi terk eden İngiliz, Fransız ve
İtalyanlar'ın boşalttıkları yurt ve mektep vb. binalara el konularak bu binalar Dârül
Eytâm haline getirildi ve savaşlar sebebiyle kimsesiz kalan çocuklar da buralara
yerleştirildi55.
Toplam 120 belgenin 30’unda 85 kere Eytâm Müdürü ve Eytâm Sandığı ifadesi
geçmektedir. Bunlardan bir kısmı âkil-bâliğ ve reşit olmayan çocukların mallarının
Eytâm Sandığına teslimini, teslim şartları ve vasinin mallardaki kullanım hakkıyla
ilgilidir. Bir kısmı ise âkil-bâliğ ve reşit olduğunu ispat edenlerin mallarının iadesini
içermektedir. Bazı davalar da Eytâm Sandığı’ndan alınan borçlarla ilgilidir. Örneğin
38 numaralı belgede, Nurcu Mahallesi’nden Monlâzâde Mehmed Nûrî Paşa zevcesi
Gülizar Hanım’ın yine aynı mahalleden olan, Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve
Osman’a kalan mirastan vasileri olan Eytâm Müdürü Mehmed Efendi aracılığı ile iki
senede ödemek üzere beş bin doksan yedi buçuk kuruş borç almış ve karşılığında
Eytâm Müdürü, Kubelü Mahallesi’nden Yahyâ Beyzâde Sadrî Efendi ibn-i Mehmed
Vâsıf Efendi, Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Mansur Bey ibn-i Mehmed
Nûrî Paşa ve Medîne-i mezbûre Maiyyet Me’muru Ali Rızâ Bey ibn-i Ahmed
Kahraman’ı kefil göstermiştir56.
Eytâm Sandıklarının üstlendiği sorumluluklardan biri de yetimlerin mallarının
bu kurumca muhafaza altına alınmasıdır. Örneğin 5 numaralı belgede, Katırcıoğlu
Mustafâ Efendi ibn-i Mehmed Efendi bin Abdullah’ın oğlu Remzi kendisinin reşit
52 Mehmet Çanlı, "Eytam İdaresi ve Sandıkları(1851-1926), Türkler, C.XIV, Yeni Türkiye Yay.,
Ankara 2002, s.57. 53 Çanlı, a.g.m., s.63. 54 Karahisar-ı Sahib Eytam Müdürü’nün Mehmet Efendi olduğuna dair ilk belge A.Ş.S., 643-4/5(15 S.
1330/4 Şubat 1912) numara ve tarihli , son belge ise 643-103/109(28 Ca. 1330/15 Mayıs 1912) tarihli
belgedir. 55 Hidayet Y. Nuhoğlu, "Darüleytam" D.İ.A., C.VIII, T.D.V. Yay.,İstanbul 1993, s.521. 56 A.Ş.S., 643/ s.29/38.
242
olmadığı için annesi Atîke bint-i Hüseyin aracılığı ile babasından kalan bin üç yüz on
dört kuruşun Eytâm Sandığı’nda tutulduğunu ve kendisinin artık reşit olduğunu iddia
ederek mirasın geri iadesini istemiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri
doğrultusunda mirasın Remzi’ye iade edilmesine karar verilmiştir57.
18 R. 1330/6 Nisan 1912 tarihli belgede ise Hâcı Evtal Mahallesi’nden iken
vefât eden Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin Hâcı Emîn bin Yahyâ’nın mirası eşi Esmâ
bint-i İbrâhim ile çocukları Emîne, Hâcer, Sâbire ve Rüşdü’ye kalmıştır. Emîne, Hâcer,
Sâbire ve Rüşdü reşit olmadıkları için anneleri Esmâ bint-i İbrâhim vasi olarak tayin
edilmiştir. Esmâ Hatun eşinden kalan dükkânlardan olan hisselerini ve vasisi olduğu
çocuklarının hisselerini sattığını ve vasisi olduğu çocukların hissesine düşen miktarın,
Eytâm Müdürü aracılığı ile faize verilmesini istediği ve isteğinin kabul olduğu konu
edilmektedir58.
Tablo 13. Eytam Sandığı İle İlgili Davalar
Sayfa/Belge No 3/5-20/27-28/37-29/38-30/39-31/40-32/41-33/42-35/45-47/58-
54/65-61/73-76/86-83/92-85/94-89/98-91/99-92/100-93/101-
94/102-96/103-97/104-98/105-100/106-101/107-103/109-
104/110-109/116-110/117-115/124-119/128
2.KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN İKTİSADÎ YAPISI
2.1. MESLEK GRUPLARI
Osmanlı Devleti döneminde Afyonkarahisar’ın ekonomisi daha çok ziraat ve
küçük el sanatlarına dayanan tipik bir Anadolu şehrinin ticari özelliklerini
yansıtmaktadır59. Şehir stratejik konumundan dolayı önemli bir ulaşım merkezi olmuş,
İç Anadolu’yu Ege ve Marmara’ya bağlayan kavşak noktada bulunması nedeniyle
ticaret gelişmiştir. 19. Yüzyılın sonlarında demir yolunun faaliyete geçmesi şehrin
ticari önemini daha da artırmıştır60.
57 A.Ş.S., 643/ s.4/5. 58 A.Ş.S., 643/ s.54/65. 59 Özer Küpeli, "Afyonkarahisar'da Ticaret", Afyonkarahisar Kütüğü C.II, Yay. No:35, Afyon 2001,
s.388. 60 Emecen, a.g.m., s.445.
243
643 Numaralı defterde geçen isim ve lakaplardan hareketle Afyonkarahisar’da
tespit edilen meslek sayısı 67’tir. Bu mesleklerin hepsinin aktif olarak icra edildiğini
söylemek mümkün değildir. Meslek isimlerinin bir kısmı sülalelerin lakabı olup,
şahısa aktarılmış olabileceği gibi şahısların meslekleri de olabilir. Meslekleri kabaca
genelleyecek olursak, imalat ve hizmet sektörü diye iki gruba ayırabiliriz. Defterin
sağladığı verilerden hareketle hizmet sektörünün çok az bir farkla önde olduğu tespit
edilmektedir.
Sicil defterinde en çok karşılaşılan mesleklerin başında “dava vekilliği” yer
almaktadır. İslam hukukunda avukatın bugün ifade ettiği anlamı karşılayacak bir
kelimeye rastlanmamakla birlikte daha geniş bir anlam ifade eden “ vekil “ terimi
avukatın ifa ettiği görevi de içermektedir61. Mahkeme kayıtlarından anlaşıldığı üzere
insanların birçoğu mahkemedeki işlerinin takibi için vekâlet vermek suretiyle dava
vekillerini görevlendirdikleri tespit edilmektedir.
Vekâlet sadece dava vekillerine verilmemiş, çoğu zaman aileden birisi de vekil
tayin edilmiştir. Vekil olarak genelde erkekler seçilirken, nadirde olsa bayanlara
vekâlet verildiği görülmektedir. 643 numaralı defterde “dava vekili” ile “ vekil “
arasında hukuken ayrım söz konusu olmamasına rağmen dava vekilleri pratikte vekâlet
alma işlerini sürekli yaparak meslek haline dönüştürmelerinden dolayı vekile göre
daha liyakat sahibi olmuşlardır.
Çalışmamızın sonucunda tespit edebildiğimiz kadarıyla 1911-1912 yıllarında
en çok adı geçen dava vekilleri sırasıyla şunlardır: Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali,
Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân, Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan,
İsmâil Efendi ibn-i Murâd, Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor, Dadyan Artin Efendi
ibn-i İsteban Efendi’dir. Bunlarla ilgili belgelerin künyeleri tablo 14’te verilmiştir.
Tablo 14. Defterde Adı Geçen Dava Vekilleri
Dava Vekili'nin Adı Sayfa/Belge No
Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i
Hasan
4/5-22/29-48/59-52/64
61 Fahrettin Atar, "Avukat", D.İ.A., C.IV, T.D.V. Yay., İstanbul 1991, s.166.
244
Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali 1/2-50/63-63/76-68/81-73/84-82/90-
83/91
Emîn Efendi ibn-i Ali 43/52
Dadyan Artin Efendi veledi İsteban 1/1-87/96-118/126
Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân 10/14-41/50-45/54-63/75-82/89
Helvacızâde İsmâil Efendi ibn-i Murâd 23/30-46/56-74/85-102/108
Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil 79/88
Hocazâde Salim Efendi Hâcı Rafet
Efendi
26/34
Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor 47/57-106-112-107/113-119/127
Sarrafyan Ohannes Efendi veledi
Karabet 79/88
Tablo 15. Defterde Adı Geçen Meslekler
Meslek Adı Sayfa/Belge No
Aşçı 67/79
Bağcı 8/10-71/81-77/86
Bağçuvan (Bahçıvan) 37/45
Balıkçı 52/63
Başkâtib 3/4-6/8-15/21-29/31-54/65-98/105-
103/109
Bedestenci 17/23
245
Bekçi 117/124
Berber 11/14-13/17-15/19-18/24-21/28-39/47-
43/52-48/59-84/92-87/95-88/97-91/99-
100/106-119/128
Bıçakçı 39/47
Çoban 13/17-15/19-21/28-39/48-88/97-91/99-
Debbağ 9/11
Değirmenci 3/4
Dellâl 62/73
Ekmekçi 11/14-18/24-56/68
Eskici 13/16
Mekteb Müdürü 53/64
Eytâm Müdürü 4/5-20/27-29/38-30/39-31/40-32/41-
33/42-35/43-83/92-85/94-89/98-91/99-
92/100-93/101-94/102-96/103-97/104-
98/105-100/106-101/107-103/109-
104/110-110/117-115/124-119/128
Gardiyan 27/35-44/53-68/80
Hademe 1/1-25/32-28/36-38/46-44/52-47/57-
48/58-50/61-64/75-83/91-84/92-87/94-
88/96-91/97-92/99-93/100-94/101-
95/102-98/104-102/107-105/110
Hafız 53/64
246
Hamamcı 22/28
Hammal 60/72-120/128
Hancı 20/27-44/53-47/58-106-112-119/127
Helvacı 11/14-12/15-14/17-23/30-37/45-77/86-
89/97-109/115
Hatip 27/36-39/48-114/121
İplikçi 77/86-101/107
Jandarma 27/35
Kadayıfçı 108/114
Kadı 47/57
Kalaycı 63/74
Kasap 4/5-55/66-56/67-
Katırcı 3/5
Kebapçı 85/94-89/98-96/103-104/110-107/113
Kâtib 4/6-5/7-19/26-24/31-25/32-28/36-
29/37-32/40-33/41-34/42-36/43-48/59-
49/60-50/61-63/74-81/89-83/91-84/92-
84/93-87/94-87/95-96/103-105/110-
106/112-107/113-108/114-109/116-
110/117-118/127
Ketenci 26/33
Kethüda (Kahya) 19/26-51/63-68/80-91/99-100/105-
247
120/128
Kolağası 40/49
Kürekçi 24/31-79/88
Maiyyet Memuru 30/38
Manav 22/28-67/79-81/89-98/105
Marulcu 41/51
Mercimekçi 111/118-
Muhzır62 96/103-104/110
Mukayyîd 38/46-58/69
Mumcu 63/74
Müezzin 82/89
Müftü 107/113
Mülâzım 100/105
Naib 21/28-41/51
Nalband 77/86-81/89-107/113
Nerdibancı (Merdivenci) 4/6-5/7-12/15-17/23-118/126
Odacı 93/100-101/106-102/108
Operatör 87/95
Peştemalcı 21/28
62 Şer’i mahkemelerde ilgililerin kadı önüne gelmelerini sağlayan görevli. bkz., Baykal, a.g.e., s.96.
248
Sağrıcı63 14/17-26/33
Sandıkçı 39/48-76/86-104/109
Sarraç 2/3-8/10-11/14-48/59-
Sınıkçı 8/10
Taşçı 8/10
Tekyenişin 27/36
Terzi 7/10-67/79-94/102
Teymurcu (Demirci) 37/45-49/61-109/116
Tüccar 21/28-47/57-88/97-120/128
Yağcı 13/16
Yüzbaşı 97/104
2.2.TEREKELERE GÖRE İKTİSADİ YAPI
Şer’iyye sicillerindeki önemli belge türlerinden birisi de terekeler olup, tereke
ölen bir insanın terk ettiği eşya anlamına gelmektedir64. Terekelerde halkın geçim
tarzını, yetiştirdiği ürünleri, kullandıkları eşyalar ve bunların fiyatlarını öğrenmek
mümkündür.
643 numaralı defterde incelediğimiz sayfalar aralığında 3 adet tereke kaydı
bulunmaktadır65. Bunlardan yaralanarak, o döneme ait hayvan ve hayvansal ürünlerin,
tahıl ve tahıl ürünlerinin yanı sıra altın, gümüş gibi önemli bazı eşyaların fiyatını
öğrenebilmekteyiz. Sicil defterinde aynı eşyanın, farklı fiyatla değerlendirildiği tespit
63 Sağrı; hayvanın beli ile kuyruğu arasındaki dolgun ve yuvarlakça tarafı, bkz., Şemseddin Sami,
Kamus-ı Türki, 12. baskı., İstanbul 2002, s.806. 64 Mithat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Yay., İstanbul 1986, s.32. 65 Defterde bulunan terekelerin Sayfa/Belge No 61/73-115/124-120/128.
249
edilmiştir. Bu durumun nedeni eşyanın yeni-eski, büyük-küçük, yaşlı-genç, taze-bayat
gibi özellikler olabilir.
2.2.1.Hayvancılık
Hayvancılıkla ilgili bilgiler terekelerden ve belgelerden elde edilmiştir. Bu
bilgiler alım satımla alakalı olmayıp, adli konularda ve miras yoluyla şahıslara intikal
eden hususlarda görebilmekteyiz. Örnek verecek olursak, Bilecik Sancağı’nın
Pazarcık Nâhiyesi’ne tâbi Elmâlıkebîr Karyesi’nden İmâmoğlu Ahmed bin Mehmed,
İnegöl pazarında Rumeli muhâcirlerinden Çolakoğlu Receb’den on beş lirâya beş ve
altı yaşında iki adet öküz aldığını ve bu öküzlerin kendi ahırından gece vakti
çalındığını, bilahare öküzleri Çıkrık Karyesi’nden Kerimoğlu Hasan bin Ali’nin
hanesinde bulduğunu iddia ederek öküzlerin iadesi için dava açmıştır. Hasan bin Ali
ise öküzleri Karahisar Pazarı’nda satın aldığını, kendi malı olduğunu beyan etmiş,
yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda öküzlerin İmâmoğlu Ahmed
bin Mehmed’e iadesine karar verilmiştir66.
Başka bir örnekte ise Sivas vilâyeti dâhilinde Darende Kazâsına tâbi Gemerez
Nâhiyesi Ağlı Mahallesi’nden Hamiş Yûsufoğlu Abdurrahman bin Yûsuf misafir
olarak kaldığı Karahisâr-ı Sâhib Turunç Hanı’nda bulunan kısrağına, Leğen
Karyesi’nden Monlâ Mustafâ bin Hüseyin’in zorla el koyduğunu iddia etmiştir. Monlâ
Mustafâ ise kısrağın kendi malı olduğunu ve ahırından çalındığını beyan etmiştir.
Yapılan inceleme ve şahitlerin ifadeleri ile Monlâ Mustafâ haksız bulunmuştur67. Bu
iki dava neticesinde hayvanların o dönemdeki fiyatını öğrenebilmekteyiz. Her iki
davadan hareketle o dönemde hırsızlık olaylarının yaşandığı görülmüştür. Ancak,
hırsızlığın ispat edilememiş olması nedeni ile hırsızlık suçundan dolayı ceza
verilemediği, hukuki bir boşluk yaşandığı anlaşılmaktadır.
Yine Nurcu Mahallesi’nden iken vefat eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı
Abdullah bin Abdullah’ın terekesinde koyun, koç bulunması en azından küçükbaş
hayvancılığın yapıldığına kanıt teşkil etmektedir68.
Hayvancılıkla ilgili başka bir husus çobanlık mesleğidir. Bu meslek yaygın bir
66 A.Ş.S., 643/ s.114/121. 67 A.Ş.S., 643/ s 40/49. 68 A.Ş.S., 643/ s.115/124.
250
şekilde lakap olarak kullanılmaktadır. Küçükbaş hayvancılığın yapılması, bu mesleğin
de ifa edildiğine kanıt teşkil etmektedir.
Tablo 16. Defterde Adı Geçen Hayvanlar
Hayvan Adı Adet Fiyat Sayfa/Belge No
Ana Koyun 1 95 (kuruş) 116/124
Ana Koyun 1 90 (kuruş) 116/124
At 1 700 (kuruş) 40/49
İzbend Koyun 1 70 (kuruş) 114/121
Koç 1 107 (kuruş) 114/121
Öküz 2 15 (lira) 114/121
2.2.2.Tarım
Çalışılan defterdeki belgelerden hareketle bu dönemde Afyonkarahisar’da ve
çevresinde bulunan köylerde ve kazalarda tarımın yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu
tarımsal faaliyetlerin yanında bazı tahıl ürünlerinin fiyatını da tespit edilmiştir. 23
numaralı belgede Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Feyzi Bey ibn-i Ahmed
Ağa, Tazlar ve Paşalar Köyleri’ndeki aşar bedelinden dolayı, Sinanpaşa
Mahallesi’nden Hâcı Nûrî Efendi’nin zimmetinde kalan otuz dört bin yüz on yedi
kurûş alacağını mirasçıların vekili olan Hasib Bey’den talep etmiştir. Yapılan inceleme
neticesinde otuz dört bin yüz kuruşun davacıya ödenmesine karar verilmiştir69.
Başka bir örnek ise 124 numaralı belgede Nurcu Mahallesi’nden iken vefat
eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın, Aziziye Kazası’nda
buğday değerinden alacağı olduğu ve bunun tahsil edildiğini gösteren tereke hücceti
suretidir. Yine aynı terekede bazı tahıl ürünlerinin ağırlığı ve fiyatı da yer almıştır70.
69 A.Ş.S., 643/ s.17/23. 70 A.Ş.S., 643/ s.116/124.
251
O dönemde bölgede Afyon tarımı da yapılmaktadır. 88 numaralı sicil
belgesinde afyon bitkisinden bahsedilmiştir71.Gönçer’e göre şehre ismini veren
afyonun üretimi milattan önceki yıllarda başlamış72 güzümüzde de devam etmektedir.
Tablo 17. Defterde Adı Geçen Tarım Ürünleri
Ürün Adı Miktarı Fiyat Sayfa/Belge No
Afyon 1 çeki 80 (kuruş) 80/88
Afyon 1 çeki 301 (kuruş) 116/124
Afyon 1 çeki 250 (kuruş) 116/124
Bulgur 11 keyl-i Asitani73 30 (kuruş) 116/124
Çavdarlı Hınta 8 keyl-i Asitani 160 (kuruş) 116/124
Çavdarlı Hınta 13 keyl-i Asitani 247 (kuruş) 116/124
Çavdarlı Hınta 13 keyl-i Asitani 246 (kuruş) 116/124
Dakik Has 12 keyl-i Asitani 240 (kuruş) 116/124
2.2.3. Çeşitli Eşyalar ve Fiyatları
Günlük hayatta ve evlerde kullanılmakta olan eşyalar hakkında genel bilgi
vermek ve ekonomik hayat hakkında fikir sahibi olabilmek için eşyaların bir tablo
halinde verilmesi uygun görülmüştür. Daha ayrıntılı bilgi için tereke kayıtları
incelenebilir74. Bu kayıtlarda aynı eşyaya birden fazla rastlanılmış ve bu eşyaların
ortalama fiyatı verilmesi uygun görülmüştür. Bunun yanında birkaç eşya birlikte
71 A.Ş.S., 643/ s.79/88. 72 Gönçer, a.g.e., C.I, s.146. 73 Keyl=kile; 2 gaz tenekesi, şinik; 10 ölçek(litre), temür; 1 tenekelik ölçü miktarlarıdır. Daha fazla bilgi
için bkz., Zeki Kaymaz, “Afyonkarahisar Ağzındaki Ölçü Kelimeleri Hakkında”, V. Afyonkarahisar
Araştırmaları Sempozyum Bildirileri 13-14 Nisan, Afyon Belediyesi Yay., Afyonkarahisar 2000, ss.
297-301. Kile; İstanbul Kilesi= 37 litre (0,037 m3) şinik=1/4 kile=2 kutu=9,25 litre 1, kıyye=yaklaşık
1300 gram, daha fazla bilgi için N. Şahin, a.g.e., s.277. 74 Dipnot 41’de tereke kayıtlarının sayfa ve belge numarasına yer verilmiştir.
252
yazılmış bu eşyaların fiyatı toplu halde verilmiştir. Fiyatı toplu halde verilen eşyaları
adedi sıralamaya göre belirtilmiştir. Bazı eşyaların başında yer alan “ Acem Şalı75”, “
Fransız Basma76” “Frenk Bağı”77 gibi ifadelerin eşyanın üretildiği veya geldiği yeri
işaret ettiği düşünülebilir. Terekelerde dikkat çeken önemli bir nokta ise kitap ve matbu
eserlere rastlanmamasıdır. Bu bilgiden hareketle insanlarda okuma alışkanlığının
olmadığı ve daha çok temel ihtiyaçlara önem verdikleri söylenebilir.
Tablo 18. Defterde Adı Geçen Çeşitli Eşyalar ve Fiyatları
Eşya Adı Adet Ortalama Fiyat Sayfa/Belge No
Acem şalı 1 6 (kuruş) 7/10
Acem şalı 1 80 (kuruş) 8/10
Akçe çantası 1 2 (kuruş) 69/81
Arakiye külah 1 3 (kuruş) 69/81
Altın beşibirlik 1 540 (kuruş) 7/10
Altın yüzük 1 54 (kuruş) 7/10
Altı parmak entari, bulka 1, 1 158 (kuruş) 30
(para)
61/73
Atlası yastık yüzü 1 7 (kuruş) 68/81
Atkı 1 11 (kuruş) 68/81
Basma entari 1 10 (kuruş) 5 (para) 61/73
Başmak 1 30 (kuruş) 68/81
Beyaz mendil 1 2 (kuruş) 5 (para) 69/81
75 A.Ş.S., 643/ s.7/10. 76 A.Ş.S., 643/ s.69/81. 77 A.Ş.S., 643/ s 69/81.
253
Cedîd iplik gömlek 1 12 (kuruş) 7/10
Cedîd parka 1 2 (kuruş) 61/73
Ceket 1 20 (kuruş) 70/81
Çıkrık 1 7 (kuruş) 61/73
Çift körüklü iskarpin 1 12 (kuruş) 69/81
Çinko sahan, kapak 2, 1 2 (kuruş) 61/73
Çocuk çorabı 1 1 (kuruş) 70/81
Çorba tası 1 9 (kuruş) 61/73
Çuval 1 2,5 (kuruş) 116/124
Çuval 1 4 (kuruş) 116/124
Gömlek 1 15 (kuruş) 61/73
Müsta’mel seccâde 1 40 (kuruş) 116/124
Nuhâs kuşhâne 1 7 (kuruş) 61/73
Nuhâs kuşhâne 1 9 (kuruş) 61/73
Kuşhâne 1 14(kuruş) 10 (para) 62/73
Eldiven 1 3 (kuruş) 70/81
El havlusu 1 5 (kuruş) 69/81
Erkek entarisi 1 10 (kuruş) 68/81
Fanila gömlek 1 4 (kuruş) 70/81
Fes 1 6,5 (kuruş) 70/81
254
Fes 1 12 (kuruş) 70/81
Fincan örtüsü 1 61 (kuruş) 69/81
Fincan tepsisi 1 3 (kuruş) 7/10
Hamam havlusu 1 8 (kuruş) 61/73
Hamam takımı 1 22 (kuruş) 69/81
Hamam takımı 1 32 (kuruş) 5 (para) 69/81
Hamam tası 1 8 (kuruş) 61/73
Hamam yakısı 1 5 (kuruş) 69/81
Hırka 1 15 (kuruş) 7/10
Hurde çarşaf, perde 1, 1 3 (kuruş) 30 (para) 61/73
Hurde yorgan 1 10 (kuruş) 61/73
İç donu 1 5 (kuruş) 7/10
İpekli mendil 1 3 (kuruş) 68/81
İpekli sarık 1 6 (kuruş) 68/81
Kastor 1 37 (kuruş) 68/81
Kemer 1 3,5 (kuruş) 68/81
Kıl palaz 1 26 (kuruş) 62/73
Kilim 1 270 (kuruş) 8/10
Kömür 1 (araba) 140 (kuruş) 116/114
Kuşhâne 1 11 (kuruş) 61/73
255
Kürt kilimi 1 200 (kuruş) 8/10
Lapçın 1 6 (kuruş) 7/10
Leğen maaibrik 1, 1 23 (kuruş) 61/73
Mandallı fistan 1 180 (kuruş) 70/81
Masnu yüzük 1 27 (kuruş) 8/10
Mum sofrası 1 5(kuruş) 61/73
Münakkaş çevre 1 10 (kuruş) 7/10
Münakkaş iskarpin 1 2 (kuruş) 69/81
Müsta’mel çevre, kese 1, 1 11 (kuruş) 61/73
Müsta’mel çuval 1 13,3 (kuruş) 116/124
Müsta’mel diz kabı,bulka 1, 1 28 (kuruş)10 (para) 61/73
Müsta’mel halı seccâde 1 60 (kuruş) 115/124
Müsta’mel kilim 1 171 (kuruş) 62/73
Müsta’mel peşkir 1 3 (kuruş) 61/73
Müsta’mel uçkur 1 4 (kuruş) 61/73
Nuhâs bakraç 1 25 (kuruş) 115/124
Nuhâs mertebani 1 13(kuruş) 10 (para) 61/73
Nuhâs sagîr mangal 1 40 (kuruş) 115/124
Nuhâs su güğümü 1 15 (kuruş) 115/124
Nuhâs tepsi 1 20 (kuruş) 115/124
256
Nuhâs tencere 1 15 (kuruş) 115/124
Ot yasdık, şilte 6, 2 25(kuruş) 20 (para) 61/73
Oyalı yazma 1 2 (kuruş) 70/81
Peşkir 1 3 (kuruş) 7/10
Peştamal 1 5 (kuruş) 69/81
Peştamal 1 13 (kuruş) 69/81
Sagîr tepsi 1 11(kuruş)10 (para) 61/73
Sahan 1 7 (kuruş) 61/73
Sahan 1 5 (kuruş) 61/73
Sako 1 20 (kuruş) 70/81
Sako 1 40 (kuruş) 70/81
Sako düğmesi 20 2, 24 (kuruş) 68/81
Sarık 1 2 (kuruş) 70/81
Sarık 1 5 (kuruş) 70/81
Şemsiye 1 10 (kuruş) 70/81
Şemsiye 1 18 (kuruş) 70/81
Tirşe 1 2 (kuruş) 20 (para) 70/81
Yağ tebsisi 1 10 (kuruş) 61/73
Yazma 1 1 (kuruş) 69/81
Yazma seccâde 1 10 (kuruş) 70/81
257
Yazma yorgan yüzü 1 13 (kuruş) 68/81
Yelek 1 5 (kuruş) 7/10
Yorgan 1 60 (kuruş) 7/10
Yün memlu döşek 1 50 (kuruş) 7/10
Yün memlu döşek 1 125 (kuruş) 8/10
Yün memlu döşek, yorgan,
yasdık
1, 1, 1 180 (kuruş) 8/10
Yün memlu yasdık 1 40 (kuruş) 8/10
Yüz peçesi 1 5 (kuruş) 69/81
Yün şal 1 14 (kuruş) 69/81
Yün şal 1 18 (kuruş) 69/81
Yün şal 1 28 (kuruş) 69/81
Zenne ceketi 1 22 (kuruş) 68/81
Zenne çorabı 1 2 (kuruş) 70/81
Tablo 19. Defterde Adı Geçen Kumaş Çeşitleri78
Kumaş Türü Miktarı Fiyat
Altıparmak Şitari 1 top 40 (kuruş)
Basma 5 arşın 16 (kuruş)10 (para)
Beşelli Basma 17 arşın 30,5 (kuruş)
78 Defterde geçen kumaşlar için bkz., A.Ş.S., 643/ s. 68-71/81.
258
Beyaz Bürümcek 2,5 arşın 6,5 (kuruş)
Beyaz Dimi 11,5 arşın 26 (kuruş)
Çiçekli Atlas 2,5 arşın 10 (kuruş)
Çiçekli Kadife 8 arşın 24 (kuruş)
Çorap Lastiği 8 arşın 16 (kuruş)
Çuha 2 top 18 (kuruş)
Elvan Dimi 13 arşın 22 (kuruş) 30 (para)
Fanila 80 metre 230 (kuruş)
Fransız Basma 14,5 Arşın 36 (kuruş)
Frenk Bağı 4 düzüne 16 (kuruş)
Göklü Basma 8,5 arşın 17 (kuruş)
İpekli Bürümcek 2 top 80 (kuruş)
İpekli Hurc 10 arşın 15 (kuruş)
İpli Tentene 2 arşın 5 (kuruş)
Kırmızılı Alaca 7 top 80,5 (kuruş)
Kumlu Basma 56 arşın 82 (kuruş)
Lahuraki 30 metre 125 (kuruş)
Minderlik Basma 186,5 arşın 324 (kuruş)
Mavi Dimi 4 yarda 11 (kuruş)
Mavi Dimi 22 yarda 49,5 (kuruş)
259
Mor Basma 8 arşın 12 (kuruş)
Morlu ve Kırmızılı Basma 66 yarda 99 (kuruş)
Polis Kadifesi 4,5 arşın 40,5 (kuruş)
Saten Basma 9,5 arşın 21
Saten Basma 14,5 arşın 25 (kuruş) 30 (para)
Sim Kaytan 4 top 12 (kuruş)
Siyah Dimi 3 arşın 18,5 (kuruş)
Siyah Mantin 7,5 arşın 45 (kuruş)
Siyah Saten 11,5 arşın 40 (kuruş)
Siyah Saten 21,5 arşın 95 (kuruş)
Şifon 50 arşın 37,5 (kuruş)
Tentene 100 arşın 20 (kuruş)
Yün 11,5 arşın 30 (kuruş) 30 (para)
Yünlü Fistanlık 21 arşın 126 (kuruş)
Yün Taklidi Basma79 29 arşın 76 (kuruş) 20 (para)
Tablonun sağladığı verilerden hareketle aynı ölçü birimine sahip kumaşların
değerlendirmesi yapılmış ve fiyatları belirlenmiştir. Bu fiyatlar ortalama değerleridir.
1 metre fanila yaklaşık 3 kuruş iken 1 metre lahuraki 4 kuruştur. 1 metre yün 4 kuruş,
1 metre siyah saten 5 kuruş, 1 metre beyaz dimi 3 kuruştur. Yaklaşık 70 cm kadar
çiçekli kadife 3 kuruş, ipekli tentene 2,5 kuruş, Fransız basması 2,5 kuruş, elvan dimi
79 Kumaşlar ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz., Nurettin Yatman, Türk Kumaşları, Ankara 1945.
Tahsin Öz, Türk Kumaş ve Kadifeler, İstanbul 1945. Mine Esiner Özen, “Türkçe’de Kumaş Adları”,
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, S.33, İstanbul 1982, ss.291-339.
260
1,5 kuruş, ipekli hurç 1,5 kuruş ve bu miktar kadar mor basma 1,5 kuruştur. Ortalama
170 cm beyaz bürümcek 6,5 kuruş iken bu miktar kadar çiçekli atlas 10 kuruştur.
Yaklaşık 92 cm kadar mavi dimi 2,5 kuruş iken, morlu, kırmızılı basma 1,5 kuruştur.
Yine tabloya bakıldığında 1 top çuha 9 kuruş, 1 top kırmızılı alaca 11,5 kuruş,
1 top ipekli bürümcek 40 kuruş ve aynı miktar altı parmak şitari 40 kuruştur. Aynı cins
kumaşlar arasında fiyat farklarının bulunması eski-yeni olması ve kalite farkından
kaynaklanabilir.
3. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN SOSYAL YAPISI
3.1. DEMOGRAFİK YAPI
Demografi bir memleketin insan nüfusunu, yapı, gelişme ve dağılış
bakımından inceleyen bilim80demektir. Bu tanım itibariyle söz konusu dönemde
Karahisar-ı Sahib’in nüfus yapısını inceleyecek olursak, Müslümanların yanı sıra bir
miktar gayrimüslimin de bulunduğu görülmektedir. Ancak, Karahisar-ı Sahib’e
gayrimüslimlerin ne zaman ve hangi yolla yerleştikleri kesin olarak bilinmemektedir81.
1906 tarihli Hüdavendigar vilayeti salnamesine göre Karahisar-ı Sahib’in genel
nüfusu, 265.469’dur. Bu nüfusun 258.381’ünü Müslüman, 6.502’si Ermeni, 586’sı
Rum, Protestan, Katolik ve Yahudi oluşturmaktadır. Genel nüfusun % 97.33’ünü
Türkler, % 2.45’i Ermeniler, % 0.22’sini Rumlar oluşturmaktaydı 82.
Bu bilgilerden hareketle Karahisar-ı Sahib’de Müslüman tebanın çoğunluğu
oluşturduğu kesiklikle ortaya çıkmaktadır. Müslüman tebanın yanında az da olsa
gayrimüslim teba burada yaşamaktadır. Çalışılan sicil defterinde gayrimüslimlerle
ilgili belgeler83 mevcut olup, sadece ermeni teba hakkında bilgiler mevcuttur. Rum,
Protestan ve Katolikler hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Çalıştığımız deftere göre Ermenilerin yoğun olarak Mecidiye, Surub Toros,
80 Örnekleriyle Türkçe Sözlük, C.I. M.E.B., Yay., Ankara 1995, s.619. 81 Latif Daşdemir, “ Cumhuriyet Döneminde Afyon”, Anadolu’nun Kilidi Afyon, Afyon Valiliği Yay.,
Afyon 2004, ss.145-146. 82 Sadık Sarısaman, Afyonkarahisar’da Ermeniler 1910-1914( Şer’iyye Sicillerine Göre), Hoşgörü
Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi I. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Sempozyumu, C.IV
(haz M. Metin Hülagü ve diğerleri), Erciyes Üniv. Yay No:153. Kayseri 2007, s.95; 1915 yılında ise
şehir merkezinin nüfusu 20.000’dir. bkz. N. Şahin, s. 91. 83 Gayrimüslim teba ile ilgili belgelerin Sayfa/Belge No 1/1-7/9-14/18-24/31-47/57-106/112-116/124-
117/125-118/126-118/127-120/128.
261
Kadınana, Hacı Murad, Hacı Davud Mahallelerinde yaşadığı tespit edilmektedir84.
Bunlarla ilgili dava kayıtları incelendiği takdirde herhangi bir ayrımcılığa maruz
kalmadıkları görülmekle birlikte, Müslüman teba ile aralarında herhangi bir sorunun
olmadığı tespit edilmektedir. Defterden anlaşıldığı kadarıyla Ermeni tebadan bazı
kişilerin, Müslümanların Dava Vekilliğini85 yaptığı görülmektedir. Bu bilgilerden
hareketle Müslüman teba ve Ermeniler arasında bir güven bağının tesis edildiği ve bu
bağ çerçevesinde huzurlu bir hayat yaşadıkları söylenebilir.
Şehrin demografik yapısına ilişkin dikkati çeken bir başka nokta bölgeye
dışarıdan göç olayının yaşanmasıdır. Defterde adı geçen muhacirlerin Rumeli86 ve
Saray-Bosna87’dan geldikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca defterde geçen Buharalıoğlu88
vb. ifadeler bu şahısların oradan Karahisar-ı Sahib’e muhacir olarak geldiklerine delil
teşkil etmesi açısından son derece önemlidir.
Bu göçlerin dışında Anadolu’nun değişik yerlerinden de Karahisar-ı Sahib’e
göçlerin olduğu tespit edilmiştir. Örneğin defterde geçen Kubelü Mahallesi
ahâlîsinden Uşaklıoğlu Ali Çavuş ibn-i Murâd89, Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden
Tokatlıoğlu Ali bin Kâdir90, İzmirlizâde Yûsuf Efendi ibn-i Mustafâ91, Tokatlıyan
Nişan veledi Kirkor92, gibi ifadeler bu şahısların buralardan göç ettiklerini
göstermektedir.
3.2.AİLE
Türk toplum hayatının temel yapı taşlarından birisi hiç şüphe yok ki ailedir. Bu
kavrama Türkler tarihinin her döneminde büyük bir önem vermişlerdir. Eski Türk
cemiyetlerinde, ilk sosyal birlik olan aile bütün sosyal bünyenin çekirdeği
durumundaydı ve kan akrabalığı esasına dayanıyordu. Türkler’in dünyanın dört bir
tarafına dağılmalarına rağmen varlıklarını korumaları, hiç şüphe yok ki aile yapısına
84 Tablo 5’te gayrimüslim tebanın yoğun olarak ikamet ettiği mahalleler sırasına göre verilmiştir. 85 Tablo 14’te Dava Vekillerine yer verilmiştir. 86 A.Ş.S., 643/ s.114/121. 87 A.Ş.S., 643/ s.2/3. 88 A.Ş.S., 643/ s.40/49. 89 A.Ş.S., 643/ s.49/61. 90 A.Ş.S., 643/ s.26/33. 91 A.Ş.S., 643/ s.3/4. 92 A.Ş.S., 643/ s.24/31.
262
verdikleri büyük önemden dolayıdır93.
Bir toplumun siyasi, sosyal, hukuki ve ahlaki yapısını anlayabilmek için o
toplumun küçük bir modeli olan aile iyi tahlil edilerek, o devlette var olan sorunların
büyük bir kısmı çözülebilir. Aile fertleri arasında siyasal, sosyal, hukuki ve ahlaki
denge var ise o toplumlarda da siyasal, sosyal, hukuki ve ahlaki denge var demektir94.
Osmanlı Devleti, kendisinden önceki diğer Müslüman Türk devletlerinde
olduğu gibi, aile hukuku alanında şer’i hükümleri esas almıştır. Örfi hukukun tesirleri
çok az ve bazı istisnai konularla sınırlı kalmıştır. Bu durum 1917’de yapılan Hukuk-ı
Aile Kararnamesi’ne kadar devam etmiştir95.
İslâmiyet'te tek kadınla evlilik makbûl sayılmakla birlikte, kadının hasta
olması, çocuk sahibi olamaması gibi durumlarda erkeğin yeniden evlenmesine izin
verilmekteydi. Ancak bu takdirde, eşler arasında eşit muamele şartı konarak tek evlilik
tavsiye edilmekteydi96. fakat çok eşli evliliklerde görülmekteydi. iki, üç hatta dört eşli
evlilikler de mevcuttur97.
Osmanlı ailesi genelde karı-koca ve çocuklarla birlikte 4-7 kişiden
oluşmaktadır. Ancak çoğu zaman dede ve ninenin dâhil olduğu geniş aile yapısını
görmekteyiz. Bununla birlikte 30-35 kişiye varan ailelere de rastlanmaktadır. Konak
hayatı diyebileceğimiz bu yaşayış şekli, II. Meşrutiyet'ten sonra sarsılmaya ve
çökmeye başlamış, çekirdek aile tipi daha da yaygınlaşmıştır98.
Bu kalabalık aile yapısı eşler arasında ister istemez huzursuzluğa yol açmış ve
mahkemeler vuku bulmuştur. Örneğin Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed
Efendi, vekili babası Mehmed Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile eşinin ailesiyle aynı evde
ikamet etiklerini ve bunun aralarında geçimsizliğe sebep olduğunu beyan etmiş, eşi
Efecik Mahallesi’nden Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in aleyhine nafaka, giyecek ve hane
93 İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Yay., İstanbul 1988, s.215-216. 94 Rıfat Özdemir, “ Harput ve Çemişgezek’te Askeri Ailelerin Sosyo-Ekonomik Yapısı (1890-1919),
Aile Yazıları, C.I, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet Çiğdem) T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu
Başkanlığı Yay., Ankara 1991, s.538. 95 Ahmet İnanır, “İbn-i Kemal’in Fetvaları Işığında Osmanlı’da İslam Hukuku” İ.Ü., Sos Bil, Ens.,
Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2008, s.136. 96 Şefika Kurnaz, Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), M.E.B. Yay., İstanbul 1992, s.11 97 Çok eşlilikle ilgili belgelerin sayfa ve belge numarası, A.Ş.S., 643/ 9/13-12/16-36/44-54/65-61/73. 98 Bahaeddin Yediyıldız, "Osmanlı Toplumu", Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, C.I, (Editör:
Ekmeleddin İhsanoğlu), İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi Yay., İstanbul 1994, s.483.
263
davası açmıştır. Ahmed Efendi bu mahkeme üzerine eşine ayrı bir ev tutmuştur99.
Defterde aile kavramı ile ilgili olarak; nikâh, mehir, boşanma, nafaka, verâset
gibi konulan değerlendirerek Afyonkarahisar'daki aile yapısına ışık tutmaya çalıştık.
Ailede kadının resmi nitelikte çalışma hayatına dâhil olduğuna dair herhangi bir
bilgiye rastlanmamıştır.
3.2.1. Nikah (Evlilik)
Evlilik esas itibariyle tarafların ve şahitlerin iştirakiyle yapılan medeni bir
sözleşmedir. Tarafların gerekli şartları taşıyan en az iki şahit huzurunda ve belli bir
mehir karşılığında anlaşmaları gerekmektedir. İslam dininde evliliğe büyük bir önem
verilmiş, Müslümanlar evlenmeye teşvik edilmiştir100.
İslam hukuku bakımından evlilik, nikah akdi ile kurulur. Bu akdin çeşitli
şartları bulunmakla birlikte, en önemli şart evlenme ehliyetinin bulunmasıdır101.
85 sicil numaralı belgede Ayhan Karyesi’nden Kavrukoğlu Ali bin Hasan,
Ayhan Karyesi’nden Nuh Velioğlu İsmâil’in vekâleti ile kızı Nazlı bint-i İsmâil ile
evlendiğini, fakat Nazlı’nın kendisine nikâhladıktan sonra aynı köyden Hüseyin’e de
nikâhladığını belirterek ilk önce kendisinin evlendiğini beyan etmiştir. Hüseyin ise
bilakis kendisinin önce nikâh kıydığını öne sürmüştür. Yapılan mahkeme ve şahitlerin
ifadeleri doğrultusunda Nazlı bint-i İsmâil’in önce Ali ile nikâhlandığına karar
verilmiştir102. Bu belgeden hareketle nikâhlanan kişilerin arasında resmi bir belgenin
bulunmaması sıkıntılara yol açtığı gözlemlenmiş ve ayrıca vekâlet yolu ile de kişilerin
evlendirildiği tespit edilmektedir.
Evlilik birtakım hak ve sorumlulukları beraberinde meydana getirmektedir. Bu
sorumluluklar tarafların onayı olmaksızın kendiliğinden ortaya çıkar. Evliliğin
sorumlulukları bir tarafa hak olarak tanımlanırken diğer taraf için yükümlülük teşkil
etmektedir
99 A.Ş.S., 643/ s.62/74. 100 İnanır, a.g.e., s.136. 101 Ali Kaya, “ 17. Yüzyıl Bursa Şer’iyye Sicilleri’nin İslam Aile Hukuku Açısından Tahlili”, Uludağ
Üniv. İlahiyat Fak. Dergisi, C.17, S.1. Bursa 2008, s.84. 102 A.Ş.S., 643/ s. 73/85.
264
3.2.2. Çok Eşli Evlilik (Poligami103)
İslam hukukunun ana kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’, eşler arasında adalet
sağlanmayacaksa tek eşle yetinilmesini beyan etmiştir. Diğer taraftan İslamın geçimini
sağlama ve eşlerine iyi muamele konusunda kocaya yüklediği mecburiyetler
Müslümanlar arasında çok kadınla evlenme vakalarının ender görülmesinde
etkilidir104.
Osmanlı toplumunda çok eşliliğe karşı olumsuz bir yaklaşım olsa da bu ne ayıp
ne de hukuk dışıdır. Kadınlar, kocalarından kuma getirmemeleri için birtakım şartlar
ileri sürmüşler, bu şartların ihlal edilmesini engellemek için de bunları mahkemede
kayıt altına aldırmışlardır105.
Şer’i hukukun müsaade ettiği ve kadınların pek onaylamadığı çok eşli evllik,
bu dönem itibariyle Karahisar-ı Sahib’de yaygın olarak görülmektedir. Örneğin 16
numaralı sicil belgesinden Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin Abdullah’ın dört eşi
olduğu tespit edilmiştir. yine başka bir örnekte Ahmed Çavuş ibn-i Bekir’in üç tane
eşi olduğu görülmüştür. Çok eşli evlilik sadece Müslümanlarda değil, Ermenilerde de
görülmüştür. Örneğin 18 numaralı sicil belgesinde Abayioğlu İsteban veledi Artin
veledi İsteban veledi Atamik’in üç eşi olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 20. Karahisar-ı Sahib’de Çok Eşli Evlilik (Poligami)
Adı Hanım
Sayısı
Sayfa/Belge
No
Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdil (askerde vefat
etmiştir.)
1 77/87
Abayioğlu İsteban veledi Artin veledi İsteban veledi
Atamik
3 14/18
Ahmed Çavuş ibn-i Bekir 3 61/73
103 Bir erkeğin aynı anda birden fazla kadınla evlenmesidir. Daha ayrıntılı bilgi için bkz., Enver
Özkalp, Sosyolojiye Giriş, Eskişehir 1998. 104 Abdurrahman Kurt, “ Osmanlı Toplumunda Poligami”, Osmanlı, C.V, Yeni Türkiye Yay., Ankara
1999, s.397-406. 105 İnanır, a.g.e., s.147.
265
Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân bin Abdullah 2 9/13
Ayan oğullarından Ahmedoğlu Hasan bin Ahmed bin
Osmân (askerde vefat etmiştir.)
1 67/78
Berberoğlu Ali bin Osmân (askerde vefat etmiştir.) 1 18/24
Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i
Ahmed bin Ahmed
1 3/4
Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı
Hüseyin
1 13/17
Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin Abdullah 2 15/19
Habîboğlu Ali bin Habîb bin Abdullah (askerde vefat
etmiştir.)
1 38/47
Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin Hâcı Emîn bin Yahyâ 2 54/65
Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin Abdullah 1 55/66
Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik 1 106/112
Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah 3 36/44
Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ bin Nasuh 1 60/72
Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci
Ohannes
1 78/88
Kebabcızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı Mehmed Ali
Ağa
1 107/113
Kurtcuoğlu Osmân bin Mustafâ bin Abdullah 1 113/120
Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i Hamza bin Abdullah 1 2/3
266
Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin
Abdullah
1 4/6
Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin Abdullah 4 12/16
Salihoğlu Ömer bin Salih bin Abdullah 1 58/70
Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân bin Abdullah 1 44/54
Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı Ahmed bin Abdullah 1 82/90
Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i Murâd Çelebi bin
Yahyâ Çelebi
1 105/111
Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i Hâcı Bekir Efendi ibn-
i Feyzi Bey
1 84/93
Tabloda hakkında net olarak bilgi elde edilen aileler değerlendirmeye
alınmıştır. Bu ailelerin sayısı 26’dır. Ailelerin 23’ü Türk, 3’ü Ermenidir. 26 aileden
7’sinde çok eşlilik görülmüştür. Bu durum oran olarak % 27’ye tekabül etmektedir.
Diğer bir ifade ile yaklaşık olarak 4 aileden 1’i çok eşlidir. Türklerde 17 ailede tek
eşlilik, 6 ailede çok eşlilik görülmüştür. Yani ailelerin % 26’sı, yaklaşık dörtte biri çok
eşlidir. Ermenilerde ise 1 ailede çok eşlilik, 2 ailede ise tek eşlilik tespit edilmiştir.
Ermenilerde bu oran % 33’tür. Fakat tek eşli ailelerin 4’ünde koca askerde vefat
etmiştir. Bunların tamamının Müslüman olduğu dikkate alınırsa Müslümanlarda çok
eşlilik eğiliminin yaklaşık Ermenilerle aynı seviyede olabileceği düşünülebilir. Bütün
bunlara rağmen, kısıtlı sayılarla ulaşılan bu sonuç tartışmaya açıktır. Zira, döneme
yakın diğer siciller aynı sonucu vermemektedir.
1917-1919 yıllarını kapsayan 652 numaralı Karahisar-ı Sahib şer’iyye sicili
üzererine yapılan bir çalışmada 101 ailenin, 93’ünde tek eşle, 8’inde birden fazla eşle
evlilik tespit edilmiştir. Buna göre tek eşli evlilik % 92, çok eşli evlilik % 8
dolaylarındadır106. Değerlendirdiğimiz sicile yakın zamnlara tekabül eden deiğer bir
defter de 653 numaralı Karahisar-ı Sahib şer’iyye sicilidir. Bu sicilde 235 ailenin
106 Bkz., Durakşahin, a.g.e., s.40-41.
267
223’ünde tek eşli, 12’sinde ise çok eşli evliliğin olduğu görülmüştür. Oransal olarak
bakıldığında tek eşliliğin % 94,9, çok eşliliğin % 5,1 olduğu tespit edilmiştir107. 1914-
1915 yıllarına tekabül eden 648 numaralı şeriyye sicilinde ise 238 ailede tek eşlilliğin,
19 ailede çok eşliliğin olduğu, yani % 7,39 ailenin çok eşli, % 92.61 ailenin ise tek eşli
olduğu tespit edilmiştir108. Ayrıca bu üç çalışmada da gayrimüslim tebada çok eşliliğe
rastlanılmadığı ifade edilmektedir.
Tablo 21. Ailelerin Çocuk Sayıları
Çocuk
Sayısı
Erkek Kız Baba veya Anne Adı Sayfa/Belge
No
1 1 Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdil 77/87
3 2 1 Ahmed Çavuş ibn-i Bekir 61/73
6 1 5 Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân
bin Abdullah
9/13
5 4 1 Abayioğlu İsteban veledi Artin veledi
İsteban veledi Atamik
14/18
4 3 1 Anna bint-i Ohannes veledi Heci Artin 7/9
5 3 2 Âyişe bint-i Mustafâ bin Mehmed 25/33
1 1 Berber Salih bin Osmân bin Abdullah 119/128
5 2 3 Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali 94/102
6 3 3 Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı
Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed
3/4
1 1 Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı
Osmân
91/99
107 Bkz., Ergün, a.g.e., s.504. 108 Bkz., Ateşçelik, a.g.e., s.481.
268
1 1 Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı
Osmân bin Hâcı Hüseyin
13/17
3 3 Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin
Abdullah
15/19
1 1 Habîboğlu Ali bin Habîb bin Abdullah 38/47
8 3 5 Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin Hâcı
Emîn bin Yahyâ
54/65
6 5 1 Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin
Abdullah
55/66
4 2 2 Hâcı Portakaloğlu Hâcı Yahyâ Efendi
ibn-i Hâcı Süleymân bin Abdullah
9/11
1 1 Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş
bin Yahyâ
20/27
3 1 2 Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros
veledi Atamik
106/112
4 1 3 Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah 29/38
2 2 Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban
veledi Heci Ohannes
78/88
3 1 2 Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ bin
Nasuh
60/72
4 2 2 Kebabcızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i
Hâcı Mehmed Ali Ağa
107/113
2 1 1 Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı
Ahmed
31/40
269
4 3 1 Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i
Hamza bin Abdullah
2/3
1 1 Murâd Çavuş 9/12
5 4 1 Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i
Abdurrahman bin Abdullah
5/6
4 4 Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin
Abdullah
12/16
5 2 3 Salihoğlu Ömer bin Salih bin Abdullah 58/70
2 1 1 Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân
bin Abdullah
44/54
5 4 1 Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i
Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi
105/111
3 1 2 Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı
Ahmed bin Abdullah
82/90
6 2 4 Tavazlıoğlu Mehmed bin Abdullah bin
Abdullah
111/118
4 1 3 Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i Hâcı
Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey
84/93
3 3 Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin
Abdullah
56/69
Tablo 20’nin sağladığı verilerden hareketle defterde 121 çocuk tespit edilmiştir.
Bu çocukların 64’ü erkek 57’si kızdır. Diğer bir ifade ile çocukların yaklaşık % 53’ü
erkek, % 47’si ise kızdır. Bu çocuklardan 107’si Müslüman ailelere mensup iken 14’ü
Ermenilerin çocuklarıdır. Türklerdeki 51 çocuk kız, 56 çocuk erkektir. Bu sayısal
veriler Ermenilerde 8 erkek, 6 kız olarak gözlemlenmiştir. Afyonkarahisar’da hem
270
Türklerde hem de Ermenilerde aile başına ortalama yaklaşık 3,5 ( üçbuçuk) çocuk
düşmektedir.
3.2.3. Mehir
Lügatta sadaka109 anlamına gelen mehir kelimesi, erkeğin nikâhlanırken kadına
verdiği mal veya paradır110. Mehir kadının bedeli veya ondan istifade imkânının
karşılığı değil, Allah’ın kocaya vermesini emrettiği zorunlu bir ödemedir111.
İslam hukukunda mehir, evlenecek kadının ailesine veya yakınlarına değil,
bizzat kendisine yapılması gereken bir ödemedir. Bu yönüyle Eski Türklerdeki
kalından ve günümüzde kırsal kesimlerde varlığını sürdüren başlıktan ayrılır112. İslam
Aile hukukunda mehir kadının hakkıdır ve bu hak, kadının rızası olmadan başka bir
yakınına devredilemez. Kadın isterse mehir alma hakkından bütünüyle feragat edebilir,
bir kısmını alabilir veya konuşulan miktarın dışında bir miktar üzerine karşılıklı sulh
yoluyla belirlenen meblağı veya ayni malı alabilirdi113.
Osmanlı toplumunda mehir, bir kısmı evlilik esnasında verilen mehr-i muaccel,
diğer kısmı da evlilik içerisinde talak veya ölümle evliliğin sona ermesi durumunda
kadına, kocasının kendisinden önce ölmesi hâlinde ödenen mehr-i müeccel olmak
üzere iki çeşittir. Mehir nikâh esnasında zikredilmekte, verilen para veya mal ne kadar
ise kadı tarafından deftere kayıt edilmektedir. Kocanın vefat etmesi halinde mehir,
terekede önceliği olan alçaklar arasında yer almaktadır114.
Örneğin 124 numaralı sicil belgesinde Nurcu Mahallesi’nden iken vefat eden
Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah terekesinde, mehr-i mü’eccelin
öncelikli alacak olarak kayıt edildiğini tespit etmiş bulunmaktayız115.
İncelediğimiz defterde bulunan belgelerde, bazı kadınların mehirlerini talep
109 Saliha Okur Gümrükçüoğlu, “İslam Aile Hukukunda Kadının Mehir Hakkına Toplumun Bakış Açısı
Üzerine bir Değerlendirme”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XVII, Ankara. 2013, s. 227. 110 Örs ve diğerleri, a.g.l., s.291. 111 "Kadınlara mehirlerini bir bağış olarak verin" ve "onları mallarınızdan harcayarak almak, onlarla
evlenmek size helal kılındı", Nisa Suresi 4/24. Daha ayrıntılı bilgi için bkz. Süleyman Ateş, Kur’an-ı
Kerim’in Yüce Meali, Hayat Yayınları, İstanbul 2012, s.75-100. 112 Gümrükçüoğlu, a.g.m., s.230. 113 Kaya, a.g.m., s.87. 114 İlber Ortaylı, “Anadolu'da XVI. Yüzyılda Evlilik İlişkileri Üzerine Bazı Görüşler”, Aile Yazıları I,
Temel Kavramlar Yapı ve Tarihi Süreç, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet Çiğdem) T.C. Başbakanlık Aile
Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara 1980, s.281. 115 A.Ş.S., 643/ s.124/116.
271
etmediği de gözlemlenmiştir. Örneğin, Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed
Efendi, Karahisâri Gökoğlu Ahmed bin İsmâil ile yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel
karşılığı evlendiğini beyan etmiş, evlendikten bir buçuk sene sonra Karahisâri
Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in kendisini, çocukları Piruze ve Hüsnü’yü evinden
kovduğunu iddia etmiştir. Hadice mehrini talep etmemiş, nafaka, eşya ve ev talebinde
bulunduğunu beyan etmiştir116.
Tablo 22. Defterdeki Mehirle İlgili Davalar
Mehir Sahibinin Adı Kuruş/Para Sayfa/Belge No
Akile bint-i Süleymân 1.500 72/83
Emîne bint-i Ali 125 50/62
Emîne bint-i İsmâil 190 44/53
Emîne bint-i Mahmûd 1.000 68/80
Fâtıma bint-i Hüseyin 125 67/79
Fâtıma bint-i İbrâhim 125 108/115
Hadîce bint-i Mehmed Efendi 125 40/49
Hadîce bint-i Mehmed Efendi 125 62/74
Hanife bint-i Ömer Ağa 125 52/64
Münire bint-i Hâcı İlyas 125 50/65
Münire bint-i Hâcı İsmâil 125 73/84
Tablo da görüldüğü üzere mehr-i mü’eccel miktarı 125 kuruş ile 1500 kuruş
arasında değişmektedir. Bu miktarın değişmesinin ana nedeni kişinin maddi
durumudur. Şahısın maddi durumu iyi ise ortalamanın üstü bir meblağ olmakta, eğer
maddi durumu iyi değilse 125 kuruş gibi bir meblağ mehr-i mü’eccel olarak
116 A.Ş.S., 643/ s. 40/49.
272
belirlenmekteydi.
3.2.4. Nafaka
Sözlükte, birinin kanunen geçindirmek mecburiyetinde bulunduğu kimselere
mahkeme kararıyla bağlanan aylık, geçimlilik, yiyecek parası117 anlamına gelmektedir.
İslam hukuku kocaya mehre ilave olarak, evlilik devam ettiği sürece eşinin nafakasını
karşılamakla yükümlü tutmaktadır118.
Kocanın karısının nafakasını karşılama yükümlülüğü zenginlikle alakalı
değildir. Diğer bir ifade ile kadının fakir olması da gerekmemektedir. Kadın zengin
olsa da masraflar kocaya aittir. Kocanın nafakayı ödememesi durumunda mahkemeye
başvurarak nafaka alabilirdi. Nafaka miktarının tespitinde karı-kocanın, mali ve sosyal
durumu göz önünde bulundurulurdu. Nafaka ödemeye mahkûm edilen koca belirtilen
meblağı ödememekte diretmesi halinde zorlan tahsil edilmekteydi119. Kocasına
itaatsizlikte direnen kadınlara ise nafaka verilmemekteydi120.
Ele alınan sicil defterinde nafaka davaları bulunmaktadır121. Nafaka genellikle
koca tarafından karşılanmaktaydı122. Örneğin 115 numaralı belgede Çıkrık
Karyesi’nden Fâtıma bint-i İbrâhim nâm Hâtûn yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel
ile evlendiği eşi Çıkrık Karyesi’nden Veziroğlu Hasan bin Ali’nin aleyhine nafaka,
eşya ve hane davası açmıştır123.
Nafaka talepleri genellikle kadınlardan gelmekle beraber, bazen de çocuklar
için söz konusu olabilmekteydi. Örneğin 12 numaralı sicil belgesinde Sinanpaşa
Mahallesi’nden, Kezbân Hâtûn ibnete Mehmed, Selanik vilâyeti’nden Murâd
Çavuş’un eşi olduğunu ve eşinin kendisinden olan kızı Hanife’yi nafakasız bırakarak
kayıplara karıştığını beyan etmiş ve nafaka talebinde bulunmuştur. Yapılan mahkeme
ile İstanbul’un Fındıklı semtinde bulunan Murâd Çavuş’un altmış kuruş nafaka
ödemesine hükmedilmiştir124.
117 Örs ve diğerleri, a.g.l., s.404. 118 İnanır, a.g.e., s.153. 119 Demirtaş, a.g.e., s.43. 120 İslam ve Toplum, C.II, T.D.V., Yay., İstanbul 1999, s.220. 121 Nafaka ile ilgili belgelerin sayfa/belge numarası 9/12-46/55-49/60-62/74-108/115 122 Bazı durumlarda ise nafaka baba, kayın peder, amca kardeş ve dede tarafından karşılanmıştır. Bkz
Demirtaş, a.g.e., s. 43. 123 A.Ş.S., 643/ s.108/115. 124 A.Ş.S., 643/ s.9/12.
273
Nafaka ile ilgili başka bir örnek ise 55 numaralı belgede, Nurcu Mahallesi’nden
Halime bint-i Hüseyin nâm Hâtûn, Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın
vefat ettiğini beyan etmiş ve çocuklarına kalan mallardan geçimlerini sağlamak için
nafaka talebinde bulunmuştur125.
3.2.5. Talak (Boşanma)
Evlilikle oluşan ve çocuklarla da bu oluşum sürecini tam anlamıyla
tamamlayan aile sistemi ve yapısı içerisinde, üyelerin belirli statüleri ve bu statülerin
gereği olarak yerine getirmeleri beklenen rolleri vardır. Eğer karı ve koca birbirlerinin
rol beklentilerini başarı ile karşılıyorlarsa birbirlerine karşı pozitif davranışlarda
bulunacaklar ve aile sistemi işlevselliğini devam ettirecektir. Bu uyum karı veya
kocadan birisinin ölümü ile ortadan kalkacak ya da bu rol beklentilerinin
karşılanamadığı durumlarda uyumsuzluk meydana gelecek ve çözülmeye doğru
yöneliş başlayacaktır126.
Evliliklerde yaşanan en önemli sorunlardan biri olan geçimsizlik, kurulan
ailenin dağılması ile sonuçlanabilmektedir. Çünkü böyle durumlarda çiftler veya
bunlardan biri boşanma yolunu seçiyordu. Boşanmak isteyen taraf erkek olabildiği gibi
kadın da olabilirdi. Kadınlar, boşanma işlemi için kendilerine vekiller tayin ederek
bunlar aracılığı ile isteklerini mahkemeye iletmişlerdir127. Örneğin 63 numaralı sicil
belgesinde Salar Karyesi’nden Münire bint-i Hâcı İlyas, eşini kendisini boşadığını
iddia etmiş ve kendisinin de boşanmak istediğini vekili Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı
Ali aracılığı ile mahkemeye bildirmiştir128.
İslam hukuku prensibine göre boşanma yetkisi kocaya verilmekle birlikte bazı
durumlarda kadın da kocasından ayrılmak için mahkemeye müracaat edebiliyordu.
kadın boşama yetkisini aldığı durumlarda evlilik birliğini sonlandırabilirdi. Bunun
dışında kadın, boşama yetkisi olmaksızın bazı gerekçelerle boşanma talebinde
bulunabilirdi. Bu boşanma talebine "tefrik" adı verilmiştir. Tefrikin nedenleri kocanın
hastalıklı ve kusurlu olması, ailenin barınma, yeme-içme, giyinme masraflarını
125A.Ş.S., 643/ s.46/55. 126 Hayri Erten, Konya Şer'iyye Sicilleri Işığında Ailenin Sosyo- Ekonomik ve Kültürel Yapısı (XVIII.
Y.Y. İlk Yarısı), Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2001, s.106. 127 İbrahim Güler, " XVIII. Yüzyılda Aile: Sinop Örneği, Türkler, C.XIV, Yeni Türkiye Yay. Ankara
2002, s.29-30. 128 A.Ş.S., 643/ s.50/63.
274
karşılayamaması, kaybolması veya evini terk etmesi, kötü davranması, şiddetli
geçimsizlik hallerdir. Tarafların karşılıklı rızaları ile gerçekleşen bir yöntemde
"muhâlea" yöntemidir. Kadının mehir alacağından feragat etmesi veya bir mal
karşılığında kendisini boşamaya razı etmesidir129.
Kadınların iradesiyle gerçekleşen boşanmalar daha çok iki şekilde olmuştur.
Birisi kadının, evliliğinin başlangıcında, üzerinde anlaşılan mehrinden ve ayrılık
sonrası elde edeceği hakkı olan üç aylık geçim ve barınma masrafından vazgeçerek eşi
ile beraberliğini sona erdirmesidir. Diğeri de kocanın, uzun bir yolculuğa veya uzun
süreli bir yere gittiğinde "eğer şu kadar sürede dönmezsem, karım boş olsun, boşamak
üzere birine vekâlet verdim veya dilerse mehrinden, geçinme ve barınma
masraflarından vazgeçerek ayrılabilir" gibi ifadelerle karısına boşanma hakkını
tanımasıdır.130 Eşlerin, ayrılmaya karar verdiklerinde mahkemeye bizzat müracaat
edebilmelerinin yanı sıra, vekilleri aracılığı ile de müracaat edebilmeleri,
ayrıldıklarında üzerlerinde hissedecekleri toplumsal baskının azaltılmasını temin
etmiştir131.
İslam hukukunda evlilik birliğini sona erdiren yollardan biri erkeğin eşini
boşamasıdır. Buna İslam hukukunda karşılık olarak talak denmektedir132. Evlilik ile
kazanılan hakları düşüren bir tasarruf olan talak hakkı en fazla üç defa kullanılabilir.
Bu bakımdan talak ric'i ve ba'in olmak üzere ikiye ayrılır. Evliliğe tekrar dönüş imkânı
veren " ric'i talak " üç boşama hakkının tüketilmemiş olduğu veya kesin ayrılığın söz
konusu olmadığı boşamayı ifade eder. Üç boşama yetkisinin tamamı tüketildiğinde bu
boşama " Bain talak " olur ve bu durumda kesin ayrılık ortaya çıkar. Örneğin 63
numaralı belgede ric’i talak konu edilmektedir133.
Defterdeki boşanma ile ilgili belgelerden hareketle, yapılan mahkemelerde
şahısların boşanmasının engellenmesi için, mahkemenin elinden geleni yaptığı
görülmüştür. Günümüzde de boşanmak isteyen çiftlere Hakim bir daha düşünmeleri
129 Kaya, a.g.m., s.96-99. 130 Erten, a.g.e., s.109. 131 Saim Savaş, " Fetva ve Şer'iyye Sicillerine Göre Ailenin Teşekkülü ve Dağılması" , Sosyo- Kültürel
Değişme Sürecinde Türk Ailesi, C.II, T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay.,
Ankara 1992, s.529. 132 H.İbrahim Acar, “Talak”, D.İ. A., C.XXIX, T.D.V. Yay. İstanbul 2010, ss.496-500 133 A.Ş.S., 643/ s.50/63.
275
için süre verip, onları tavsiyelerde bulunduktan sonra ilk celsede boşanma işlemini
gerçekleştirmemektedir.
Boşanan davaları içerisinde gayrimüslimlerle ilgili herhangi bir bilgiye
rastlanmamıştır. Bunun sebebi gayrimüslimlerin böyle durumlarda şer’i mahkemeyi
tercih etmemeleriyle açıklanabilir.
3.2.6. Veraset
Varislik, mirascılık ve mirasta hak sahibi olma anlamına gelmektedir134.
Mirasçılık hakkını doğuran üç sebep vardır. Bunlar; kan bağı, evlenme ve velâ'dır.
Miras konusunda İslâm hukukuna uygunluk hep ön plandadır. İslam hukukunda kadın,
kocası öldüğü zaman, çocuğu varsa sekizde bir, çocuğu yoksa dörtte birini, aksi olduğu
vakit koca, çocuğu varsa mirasın dörtte birini yoksa yarısını alırdı. Çocuklardan
oğullar ikişer, kızlar ise birer hisseye sahip olurdu. Mirasın büyüklere intikali halinde
ilk önce baba, sonra anne gelirdi135.
İncelediğimiz defterde bulunan belgelerin birçoğunda veraset konusunda
bilgileri bulmak mümkündür. Çünkü çeşitli davalar yazılırken, vefat eden kişi ve
varisleri de yazılmıştır. Örneğin 72 numaralı sicil belgesinde, Hâcı Hasan bin İbrâhim
babasının, Sinanpaşa Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed
Efendi’den kırk sekiz kurûş alacağı olduğunu ve kendi hissesine düşen on dört kuruşu
talep etmiştir136. Bu dava tutanağında mesele alacak davası olmasına rağmen, belgenin
baş kısmına vefat eden kişi ve bütün mirasçılar da yazılmıştır.
Başka bir örnekte ise Kahil Mahallesi’nden iken vefat eden Çarkacı Hâcı
Ahmed Ağazâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in kızı Emine
babasından kalan mirasından dolayı doğabilecek bütün davalara karşı eşi Abdullah
Ağa ibn-i Hâcı Mehmed’e vekil tayin ettiğini beyan etmiştir. Bu belgede konu vekâlet
işlemi olmasına rağmen belgenin başında vefat eden şahıs ile birlikte bütün varisler de
yazılmıştır137.
Verasetle ilgili olan bir başka belge türü terekelerdir. Tereklerde genellikle bir
134 Develioğlu, a.g.l. s.1147. 135 Halil Cin, Ahmet Akgündüz, Türk Hukuk Tarihi, C.II. Osmanlı Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul
1986, s.140. 136 A.Ş.S., 643/ s.60/72. 137A.Ş.S., 643/ s.15/21.
276
kişinin ölümüyle hukuki varislerinin kimler olduğu ve mallarının paylaşımı söz
konusudur. Örneğin 73 numaralı sicil belgesinde Hâcı Nasuh Mahallesi’nden iken
vefât eden Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah’ın mirası eşi Ahmed Çavuş ibn-i
Bekir’e kalmıştır. Ahmet Çavuş da vefat edince miras onun diğer eşi Atîke bint-i
Abdurrahim ve Fâtıma’dan olan oğlu Mehmed ve vefat eden üçüncü eşi Emîne bint-i
Mehmed’den olan çocukları Şerîfe ve Ahmed’e kalmış ve bu şahıslar arasında taksi
edilmiştir138.
Verasetle ilgili davalar bazen mirasçıların anlaşmalarıyla sorunsuz çözülürken,
bazen de mirasçıların anlaşamamaları üzerine davalık olmuştur. Miras üzerinde
anlaşmazlık sadece Müslümanlar arasında yaşanmamış, gayrimüslim tebada miras
üzerinde anlaşmazlığa düşmüştür. Örneğin 88 numaralı sicil belgesinde Hâcı Davud
Mahallesi’nden Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci Ohannes’in kızı
Aksabet, kız kardeşleri Marta ve Anna’yı abisinden kalan mirasa haksız yere el
koydukları gerekçesiyle mahkemeye vermiştir. Yapılan mahkeme ile Aksabet haksız
bulunarak davadan men edilmiştir139.
Veraset konusunun geçtiği bir başka dava türü de vesayet hüccetleridir. Yaşı
küçük olan varislerin, mallarının korunması için genelde vasi tayin edilmiştir. Örneğin
6 numaralı sicil belgesinde Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde
Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı
Mehmed Efendi ile büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi’ye ve
Küçük oğulları Mustafa ve Ali’ye kalmıştır. Mustafa ve Ali reşit olmadıkları için
babalarından kalan mirasın idaresi için anneleri Rabia Hatun’un vasi tayin
edilmiştir140.
Verasetle ilgili vasi tayinlerinde bazen aileden biri vasi tayin edilmiş, bazen de
Eytam Müdürü vasi tayin edilerek mallar Eytam Müdürlüğü muhafazasına alınmıştır.
Burada tutulan miras genellikle faiz karşılığında işletilmiştir. Örneğin 37 numaralı sicil
belgesinde Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Hırka Karyesi’nden Abdulkâdir bin Abdulkâdir
bin Abdulkâdir askerlik hizmetini yapmakta iken vefat etmiş ve mirası reşit olmayan
oğlu Mustafa’ya kalmıştır. Mustafa reşit olmadığı için mirası Eytam Sandığı’nda
138 A.Ş.S., 643/ s.61/73. 139 A.Ş.S., 643/ s.78/88. 140 A.Ş.S., 643/ s.4/6.
277
tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir. Sinanpaşa
Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi, Mustafa’ya kalan
mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek üzere bin dokuz yüz on bir kurûş yirmi
para faizli borçlanmıştır. Borcu karşılığında bütün mallarını rehin bırakmıştır141.
Verasetle ilgili önemli bir husus da varislerin reşit olup, olmadığı meselesidir.
Varis reşit olduğunu kanıtlayana kadar miras genellikle Eytam Sandığı’nda tutulmakla
birlikte bazı istisnai durumlarda aile bireylerine yani vasi tayin edilen kişiye teslim
edilmekteydi. Örneğin 27 numaralı sicil belgesinde Monlâ Bahşi Mahallesi’nden iken
vefat eden Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş bin Yahyâ’nın mirası oğlu Hakkı’ya
kalmıştır. Hakkı reşit olmadığı gerekçesiyle miras Eytam Sandığına teslim edilmiştir.
Fakat Hakkı mahkemeye başvurarak reşit olduğunu kanıtlamış ve mirası geri
almıştır142.
Tablo 23. Defterdeki Verasetle İlgili Davalar
Vefat Edenin Adı Mahalle/Köy Sayfa/Belge No
Abayioğlu İsteban veledi Artin
veledi İsteban veledi Atamik
Surub Toros Mahallesi 14/18
Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdi Salar Karyesi 77/87
Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin
Abdulkâdir
Sincanlu Nâhiyesi’ne
bağlı Hırka Karyesi
28/37
Aksaraylıoğlu Mahmûd bin
Süleymân bin Abdullah
Nakilci Mahallesi 9/13
Anna bint-i Ohannes veledi Heci
Artin
Mecîdiye Mahallesi 7/9
Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân Susuz Karyesi 93/101
141 A.Ş.S., 643/ s.28/37. 142 A.Ş.S., 643/ s.20/27.
278
Âyişe bint-i Mustafâ bin Mehmed Monlâ Bahşi Mahallesi 25/33
Berberoğlu Hasan bin Ali bin
Osmân
Sibsin Karyesi 18/24
Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali Karaman Mahallesi 94/102
Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı
Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin
Ahmed
Arab Mescidi Mahallesi 3/4
Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı
Osmân bin Hâcı Hüseyin
Sincanlu Nâhiyesi’ne
bağlı Sinanpaşa Karyesi
13/17
Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin
Abdullah
Hâcı Mustafâ Mahallesi 15/19
Dinarlıoğlu Ali bin Ahmed Corca-i Kebîr Karyesi 33/42
Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah Hâcı Nasuh Mahallesi 61/73
Habîboğlu Ali bin Habîb bin
Abdullah
Cansız Mahallesi 38/47
Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin
Hâcı Emîn bin Yahyâ
Hâcı Evtal Mahallesi 54/65
Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin
Abdullah
Hâcı Mahmûd Mahallesi 55/66
Hâcı Portakaloğlu Hâcı Yahyâ
Efendi ibn-i Hâcı Süleymân bin
Abdullah
Sinanpaşa Mahallesi 9/11
Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş
bin Yahyâ
Monlâ Bahşi Mahallesi 20/27
279
Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros
veledi Atamik
Mecîdiye Mahallesi 106/112
Havvaoğlu Ahmed Çavuş ibn-i
Bekir
Hâcı Nasuh Mahallesi 92/100
Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah Nurcu Mahallesi 29/38
Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ
bin Nasuh
Çavuşoğlu Mahallesi 60/72
Karaoğlu Heci Sırabyan veledi
İsteban veledi Heci Ohannes
Hâcı Davud Mahallesi 78/88
Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i
Hâcı Mehmed Ali Ağa
Kahil Mahallesi 85/94
Koca Hüseyinoğlu Mehmed bin
Monlâ Ahmed
Karaman Mahallesi 30/39
Kurtcuoğlu Osmân bin Mustafâ bin
Abdullah
Sincanlu Nâhiyesi’ne
muzâfe Bulca Karyesi
113/120
Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı
Ahmed
Murâdlar Karyesi 31/40
Mehmed Efendi ibn-i Receb bin
Abdullah
İhsânîye Karyesi 32/41
Mirimoğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı
İbrâhim
Sinanhalife Mahallesi 109/116
Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i
Hamza bin Abdullah
Sinanhalife Mahallesi 2/3
Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi Sinanpaşa Mahallesi 4/6
280
ibn-i Abdurrahman bin Abdullah
Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ
bin Abdullah
Çavuşbaşı Mahallesi 12/16
Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân Efendi Hâcı Mustafâ Mahallesi 76/86
Salihoğlu Ömer bin Salih bin
Abdullah
Ümraniye Karyesi 58/70
Sirozluoğlu Efe Hasan bin
Süleymân bin Abdullah
Nurcu Mahallesi 44/54
Şerîfe bint-i Hâcı Ahmed Sincanlu Nâhiyesi’ne
muzâfe Garıca Karyesi
112/119
Şerîfe bint-i Hasan bin Abdullah Nurcu Mahallesi 37/45
Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i
Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi
Zaviyesultan Mahallesi 105/111
Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı
Ahmed bin Abdullah
Cansız Mahallesi 82/90
Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil Çakır Karyesi 110/117
Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i
Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey
Fakihpaşa Mahallesi 84/93
Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin
Abdullah
Kal’acik-i Kebîr Karyesi 56/69
Tablodaki verilerden hareketle verasetle ilgili davalar en çok sırasıyla; Nurcu,
Monlâ Bahşi, Karaman, Hâcı Mustafâ, Cansız, Sinanpaşa, Mecîdiye, Hâcı Nasuh
Mahallelerinde vuku bulmuştur.
281
3.2.7. Lakaplar143
Bir kimseye asıl adından ayrı olarak sonradan takılan ikinci bir ad anlamında
kullanılan bir kelimedir144. Türklerde lakap almak eski bir gelenektir. Özellikle "kara"
kelimesi en yaygın lakap olmuştur. Bu kelime sadece yalın haliyle değil başına ve
sonuna ek getirilerek de kullanılmıştır145. Çalıştığımız defterde de "kara, sarı ve ak "
gibi değişik renkler değişik kişilere lakap olarak verilmiştir146.
Türkler Anadolu’ya geldikten sonra da lakap geleneğini sürdürmüşlerdir.
Afyon yöresinde yapılan bir araştırmada kullanılan lakaplar; fizikî özelliklerden,
mesleklerden, karakter özelliklerinden, yer adlarından, aşiret ve etnik
mensubiyetlerden, târihî kahramanlık ve soy büyüklerinden, dinî özelliklerden
kaynaklanmıştır147.
Lakapları incelediğimiz zaman insanlar genellikle baba ya da sülale adıyla
tanındıkları tespit edilmiştir. Fakat istisnai durumlar da mevcut olup, bazı insanların
anne adıyla anıldıkları gözlemlenmiştir. Bu duruma örnek Fatıoğlu148 , Havvaoğlu149,
Aliye150, Tenzileoğlu151 v.b. gösterilebilir.
Lakaplarda ve isim vermede dikkati çeken başka bir husus ise babanın isminin
oğluna da isim olarak verilmesidir. 37 numaralı sicil belgesinde Sincanlu Nâhiyesi’ne
bağlı Hırka Karyesi’nden Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin Abdulkâdir örneğinde olduğu
gibi üç kuşağa aynı isim verilmiştir152.
Lakaplarda bazen hayvan isimlerinin de kullanıldığı tespit edilmiştir.
143 Afyonkarahisar’da kullanılan lakaplar ile ilgili olarak bkz., Güneş, XVIII. Yüzyıl, ss.229-232;
Müjdat Kayayerli, “Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar ve Sülale Adları”, III. Afyonkarahisar
Araştırmaları Sempozyum Bildirileri, (22-24 Ekim1993), Afyon Belediyesi Yay., Afyonkarahisar,
1994, ss.269-279; Latif Daşdemir, “Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar”, Afyonkarahisar Kütüğü,
C.II., Afyon Kocatepe Üniv Yay., Afyon 2001. ss.39-48. 144 Nebi Bozkurt, Lakaplar, D.İ.A., C.XXVII, T.D.V., Yay., Ankara 2003, s.65. 145 Bozkurt, a.g.m., s.66. 146 A.Ş.S., 643/ 4/5-20/26-27/36-44/53-55/65-59/71-78/88-79/88. 147 Kayayerli, a.g.m., ss. 269-279. 148 A.Ş.S., 643/ s.8/10. 149A.Ş.S., 643/ s.19/25. 150 A.Ş.S., 643/ s.27/36. 151 A.Ş.S., 643/ s.75/85. 152 A.Ş.S., 643/ s.28/37.
282
Katırcıoğlu, Karadanaoğlu, Kedicioğlu, kuğuoğlu, Boğazâde gibi örnekler verilebilir.
Lakap isimlerinde etkili olan bir diğer husus da, insanların görünüş özellikleri
ve kusurlarıdır. Çil, köse, sarı, kara, ak, kulak, altıparmak, çolak, arap gibi. Meslek
isimleri de lakap olarak kullanılmıştır. Örneğin, berber, kasap, manav, molla v.b.
Bir başka tür lakap verme geleneği ise memleket ismi ile alakalıdır.
Aydınlıoğlu, Dinarlıoğlu, Tokatlıoğlu, Vanlıoğlu, İnaslıoğlu, Uşaklıoğlu,
Buharalıoğlu, Acemoğlu, Kudüslüzâde, İzmirlizâde, Tokatlıyan153 gibi.
Toplum hayatında önemli bir yer tutan lakaplar, 26 Kasım 1934 tarihinde kabul
edilen Soyadı Kanunu ile birlikte resmen tarihe karışmıştır154. Ancak, çalışılan
defterde geçen Genelizade, Helvacızade, İzmirlizade ve Avcızade gibi lakaplar
günümüz Afyon’unda küçük değişikliklerle soy isim olarak kullanılmaktadır. Hatta,
işyeri adı ve marka olarak kullanılan lakaplar da mevcuttur155.
Tablo 24. Defterdeki Lakaplar
Bağlı olduğu Mahalle ve
Köy
Lakaplar Sayfa/Belge
No
Arab Mescidi Mahallesi Hancıoğlu Hakkı bin Mehmed
Çavuş
47/58
Arab Mescidi Mahallesi Helvacı Hâcı Câferoğlu Mustafâ
bin Hâcı Ahmed
14/17
Arab Mescidi Mahallesi Çarkacı Hâcı Ahmed Ağazâde
Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed
bin Ahmed
16/21
Ayhan Karyesi Kavrukoğlu Ali bin Hasan 73/85
Burmâlı Mahallesi Sınıkçıoğlu Musa bin Mehmed 8/10
153 Ermeni sülale ve lakap isimleri için bkz., Sarısaman, a.g.m., ss.98-100. 154 Daşdemir, “Lakaplar”, s.39. 155 3/4-11/14-37/45-88/97.
283
Câmi-i Kebîr Mahallesi Çopuroğlu Arif Efendi ibn-i Hâcı
Ahmed
19/26
Cansız Mahallesi Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı
Ahmed bin Abdullah
82/90
Corca-i Kebîr Karyesi Dinarlıoğlu Ali bin Ahmed 33/42
Çakır Karyesi Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil 110/117
Çavuşbaşı Mahallesi Hammaloğlu Monlâ İbrâhim bin
Mustafâ
61/72
Çavuşbaşı Mahallesi Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ
bin Abdullah
12/16
Çavuşoğlu Mahallesi Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ
bin Nasuh
60/72
Çerçel Mahallesi Yüzbaşızâde Ahmed Efendi ibn-i
Hasan Efendi
97/104
Dinar Karyesi Köseoğlu Ahmed bin Hâcı Halil
bin İbrâhim
87/96
Efecik Mahallesi Gökoğlu Ahmed bin İsmâil 62/74
Egeste Mahallesi Acemoğlu İbrâhim bin Hüseyin 13/17
Egeste Mahallesi Manav Hüseyin Bey ibn-i Ömer 81/89
Fakihpaşa Mahallesi Ahsenihavizâde Ahmed Efendi
ibn-i Hasan
4/5-22/29-
48/59
Fakihpaşa Mahallesi Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i
Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey
84/93
284
Garb Mescidi Mahallesi Çarkacızâde Hâcı Süleymân Ağa
ibn-i Ahmed bin Ahmed
8/6
Hâcı Abdurrahman
Mahallesi
Bıçakçıoğlu Ali bin Abdurrahman 39/47
Hâcı Davud Mahallesi Karaoğlu Heci Sırabyan veledi
İsteban veledi Heci Ohannes
78/88
Hâcı Eyyûb Mahallesi Marulcuoğlu Ahmed Efendi ibn-i
Arif
41/51
Hâcı Mahmûd Mahallesi Berber Hâcı Mehmedoğlu Hâcı
Mustafâ bin Hâcı Mehmed
43/52
Hâcı Mahmûd Mahallesi Avcızâde Muhiddin Efendi ibn-i
Şeyh İsmâil Efendi
11/14
Hâcı Mahmûd Mahallesi Çerkesoğlu Hâcı Hasan bin Hâcı
Abdullah
56/68
Hâcı Mustafâ Mahallesi Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân
Efendi
76/86
Hâcı Nuh Mahallesi Hasırcıoğlu İbrâhim bin Hüseyin 110/117
Hâcı Nuh Mahallesi Telekzâde Hâcı Mehmed bin Hâcı
Bekir
37/45
Hâcı Yahyâ Mahallesi Kumluzâde Salih bin Hâcı
Abdullah
11/14
Hâcı Yahyâ Mahallesi Kedicioğlu Hâcı Salih bin Hâcı
Mehmed
9/11-22/28
Işıklar Karyesi Deli Alioğlu Hâcı Ali bin 58/70
285
Süleymân
İncili Mahallesi (Aziziye) Çömlekoğlu Memiş bin Musa 108/114
Kahil Mahallesi Boz Hâcı Alizâde Ahmed Ağa
ibn-i Ali
3/4
Kahil Mahallesi Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi
ibn-i Hâcı Mehmed Ali Efendi
89/98-96/103-
104/110-
107/113
Kal’acik-i Kebîr Karyesi Aydınlıoğlu İbrâhim bin Mehmed 57/69
Karaarslan Karyesi Badi Ömeroğlu Hâcı Ömer bin
Ahmed
1/1
Karaman Mahallesi Çelikzâde Hamid Ağa ibn-i
Abdullah
4/5
Karaman Mahallesi Koca Hüseyinoğlu Mehmed bin
Monlâ Ahmed
30/39
Karaman Mahallesi Konyalı oğlu Ali Osmân bin
Hasan
92/100
Kayadibi Karyesi Kulakoğlu Bekir bin Ali 50/62
Kubelü Mahallesi Uşaklıoğlu Ali Çavuş ibn-i Murâd 49/61
Leğen Karyesi Batmazoğlu Hüseyin bin Ömer 40/49
Leğen Karyesi Cüzdanoğlu Halil bin Mehmed 40/49
Leğen Karyesi Köseoğlu Ali bin Halil 40/49
Marulcu Mahallesi Ekinlizâde Abdullah Efendi ibn-i
Osmân
77/86
286
Marulcu Mahallesi Kethüdazâde Remzi Efendi ibn-i
Hâcı Akif Efendi
91/99
Marulcu Mahallesi Nalbandoğlu Ömer Efendi ibn-i
Mustafâ
77/86
Marulcu Mahallesi İplikçizâde Safder Efendi ibn-i
Avni Efendi
101/107
Mecîdiye Mahallesi Genelizâde Hâcı Arif Efendi ibn-i
Hâcı Mustafâ
88/97
Mecîdiye Mahallesi Hancıyan Heci Serkiz veledi
Toros veledi Atamik
119/127
Mecîdiye Mahallesi Topaloğlu Heci Ohannes veledi
Heci Agop
117/125
Medli Mahallesi Muhzırbaşızâde Ahmed Efendi
ibn-i İsmâil Efendi
104/110
Monlâ Bahşi Mahallesi Debbağoğlu Mehmed bin Ali 9/11
Monlâ Bahşi Mahallesi Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i
İbiş bin Yahyâ
20/27
Monlâ Bahşi Mahallesi Katırcıoğlu Hâcı Murâd bin Hâcı
Süleymân
61/72
Monlâ Bahşi Mahallesi Tokatlıoğlu Ali bin Kâdir 26/33
Monlâ Bahşi Mahallesi Vanlıoğlu Mustafâ bin Ahmed 25/33
Nakilci Mahallesi Aksaraylıoğlu Mahmûd bin
Süleymân bin Abdullah
9/13
287
Nakilci Mahallesi Arikoğlu Nûrî bin Mehmed
Efendi
32/41
Nakilci Mahallesi Katırcıoğlu Mustafâ Efendi ibn-i
Mehmed Efendi bin Abdullah
3/5
Nurcu Mahallesi Karadanaoğlu Ali Efendi ibn-i
Mustafâ
37/45
Salar Karyesi İnceoğlan Mehmed 1/1
Salar Karyesi Kuğuoğlu İsmâil bin Hâcı Bekir 50/63
Sarık Karyesi Durnaoğlu Hüseyin bin Abdullah 67/79
Seydilersultan Karyesi Sarı Alioğlu Abdullah bin Mustafâ 27/36
Seydilersultan Karyesi Çakmaroğlu Memiş bin Tâhir 75/85
Sibsin Karyesi Berberoğlu Hasan bin Ali bin
Osmân
18/24
Sinanhalife Mahallesi Altıparmak İsmâil bin İbrâhim 37/45
Sinanhalife Mahallesi Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i
Hamza bin Abdullah
2/3
Sinanpaşa Mahallesi Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi
ibn-i Abdurrahman bin Abdullah
4/6-5/7-12/15-
17/23
Sinanpaşa Mahallesi Manav Hâcı İzzetoğlu İzzet bin
Hüseyin
22/28
Sinanpaşa Mahallesi Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i
Hâcı Ahmed Efendi
12/15-28/37-
48/59
Surub Toros Mahallesi Kürekciyan Kirkor veledi 24/31
288
Abraham
Susuz Karyesi Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân 93/101
Acemoğlu Hasan bin Hüseyin 23/29
Araboğlu Şükrü bin İbrâhim 9/12
Aşcıoğlu Mehmed Bin Mehmed 67/79
Ateşoğlu Ali bin Ali 49/60
Bedestencioğlu Lütfi Efendi ibn-i
İbrâhim
17/23
Bıyıkzâde Niyâzi Efendi ibn-i
Hâcı Ahmed Efendi
5/6-6/7
Buharalıoğlu Bedri bin Feyzullah 36/44
Çaylakoğlu Şükrü Bin Emîn 36/44
Çil İbrâhimzâde Hâcı Kâdir Ağa
ibn-i Hâcı Hüseyin
3/4-16/21
Değirmencizâde Hüseyin Efendi
İbn-i Abdullah
3/4-16/21
Dorukluoğlu Hâcı Yûsuf Efendi
ibn-i Hâcı Mustafâ
26/34
Elmâlıoğlu Sadık Bin Mustafâ 46/55
İzmirlizâde Yûsuf Efendi ibn-i
Mustafâ
3/4-16/21
Kapusuzoğlu Hasan Bin
Feyzullah
7/8
289
Karabacakoğlu İsmâil Bin
Süleymân
19/25
Kara Köseoğlu Bekir bin Hâcı
Ahmed
20/26
Köse kethüdazâde Hâcı Ahmed
Ağa ibn-i Musa
19/26
Kurtoğlu İbrâhim bin Hâcı
Süleymân
17/23
Meydanzâde Hâcı Ali Efendi ibn-i
Abdullah
7/8
Mılıkoğlu Hüseyin Efendi ibn-i
Hüseyin
72/83
Mîrâsoğlu Mehmed Bin Ahmed 15/19
Monlâzâde Aziz Bey ibn-i Ali Bey 5/6-6/7
Şuyudzâde Ömer Efendi ibn-i
Mehmed
3/4-16/21
Tekbıçakoğlu Dikran Veledi
Hirabet
119/127
Turnçzâde Münir Bey ibn-i Enver
Bey
85/93
Türkmenoğlu Abdullah bin
Süleymân
10/13
Türkmenoğlu Ömer bin Osmân 49/60
291
SONUÇ
Dönem itibariyle 1911-1912 yıllarına denk gelen, 643 Numaralı Karahisar-ı
Sahib Şer’iyye Sicilindeki belgelerde bulunan bilgilerden hareketle günümüzden tam
104 yıl öncesinin ekonomik, sosyal, kültürel, idari, dini ve etnik yapısı aydınlatılmaya
çalışılmıştır. Defterdeki bilgilerden hareketle Karahisar-ı Sahib’in mahalle, köy,
nahiye, kaza ve mevkii adları belirlenmiştir. Ticari faaliyetler, ölüm v.b. nedenlerden
dolayı Osmanlı coğrafyasının değişik yerlerine ait isimler tespit edilmiş, ayrı ayrı
tablolar halinde gösterilmiştir.
Çalışmaya konu olan yıllarda Karahisar-ı Sahib’de görev yapan yönetici ve
diğer görevliler tespit edilmiş, bunlar tablo halinde verilmiştir. Yerel yönetimlerin alt
birimlerinden biri olan muhtarlık hakkında kaynaklardan yararlanarak kısa bir
değerlendirme yapılmış, Karahisar-ı Sahib’in mahalle ve köylerinde görev yapan
muhtarlar tek tek tespit edilmiş ve tablo halinde belirtilmiştir. Ayrıca camilerde görev
yapan imamların mahalle ve köyleri esas alınarak, bunlar tablo halinde gösterilmiştir.
Unutulmaya yüz tutmuş bazı mevkii adları yanısıra, halkın genelinin kullandığı
lakaplar tek tek tespit edilmiş ve lakaplar alfabetik sıralmaya göre listelenerek tablo
haline getirilmiştir.
Karahisar-ı Sahib’in etnik ve dini yapısına bakıldığında, burada Müslüman
tebanın yanında gayrimüslim tebanın da yaşadığı görülmüştür. Defterde gayrimüslim
olarak sadece Ermenilerden bahsedilmiştir. Ermenilerin şehir merkezinde yaşadığı
tespit edilmiş ve yaşadıkları mahalleler tablo halinde verilmiştir. Defterde Ermenilere
ait boşanma ve tereke kaydına rastlanmamıştır.
Sicildeki belgelerden hareketle Ermenilerin ve Müslümanların aynı mahallede
yaşadıkları tespit edilmiş, iki tarafın birbirini mahkemeye vermediği gözlemlenmiş,
iki teba arasında husumetin olmadığı tespit edilmiştir. Müslümaların Ermeni dava
vekili, Ermenilerin Müslüman dava vekili tayin ettiği görülmüştür.
Sosyal yardım kuruluşu olan Eytam sandığı ile ilgili belgelerden hareketle bu
yardım kuruluşunun, yardımdan çok para işleriyle ilgili faaliyetlerinin ön plana çıktığı
tespit edilmiştir. Faizli borç para verme bu duruma verilebilecek en iyi örnektir. Ayrıca
bu sandığın yetimlere kalan malları koruduğu ve yaşı küçük olanlara haklarının
korunması için o dönemde Eytam müdürü kim ise vasi tayin edildiği belgelerden
292
anlaşılmaktadır.
Tereke kayıtlarının incelenmesiyle birlikte halkın gündelik hayatta kullanmış
olduğu eşyaların neler olduğu ve bunların özellikleri gözönüne alınarak fiyatının tespit
edildiği gözlemlenmiştir. Terkelerden ve diğer belgelerden hareketle halkın geçim
kaynağının tarım ve hayvancılık olduğu tespit edilmiştir. Yine terekelerde yer alan
müsta’mel ya da köhne şeklinde ifade edilen uçkur, peşkir, halı seccade, çevre, kilim
ve çuval gibi kullanılmış ve eskimiş malzemenin yer alması tereke tespitinin ne kadar
hassas ve detaylı yapıldığının bir göstergesidir. Ayrıca cüz’i miktardaki alacakaların
mahkeme konusu olması, halkın ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunun bir göstergesi
olarak değerlendirilebilir.
Çalışmada toplumun en küçük yapı taşı olan aileyle ilgili olan pekçok bilgi
tespit edilmiştir. Bu dönemde maddi imkânsızlıkların hat safhada olması sebebiyle
geçimlerini sağlayamayan kadınların genellikle nafaka talebinde bulundukları tespit
edilmiştir. Nafaka talebi bazen kadının, bazen de çocuğunun adına olabiliyordu. Yine
belgelerden tespit edilebildiği kadarıyla aile genellikle 3- 4 çocuklu kalabalık aile
diyebileceğimiz bir yapıya sahiptir. Aile ile ilgili bir diğer önemli husus çok eşli evlilik
oranının yüksek olduğudur.
Defterin sağladığı bu verilerden hareketle Şer’iyye Sicillerinin ekonomik,
sosyal, kültürel, idari, dini ve etnik olarak birçok orijinal bilgiyi içerisinde barındırdığı
ve mahalli tarihin yanında, tarihin her alanını ilgilendirdiği gözler önüne çıkmaktadır.
Bu konuda yapılmış çalışmaların nitelikli eserlere dönüştürülmesiyle mahalli tarih
yönünden var olan eksiğimiz tamamen olmasa da tamamına yakın kısmı kapanmış
olacaktır.
293
KAYNAKÇA
Kitaplar
Afyon İli Yıllığı (1967), İstanbul 1968.
AKGÜNDÜZ, Ahmet, Şer'iyye Sicilleri, C.I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay.,
İstanbul 1998.
AKKAN, Selami, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Afyon’daki Vakıf Hizmetleri,
Süleyman Demirel Üniv., Sos Bil Ens, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta
1999.
ATEŞ, Süleyman, Kur’an-ı Kerim’in Yüce Meali, Hayat Yayınları, İstanbul 2012.
BAYINDIR, Abdülaziz, İslam Muhakeme Hukuku (Osmanlı Devri Uygulaması),
İ.İ.A.V., Yay., İstanbul 1986.
BAYKAL, Bekir Sıtkı, Tarih Terimleri Sözlüğü, T.D.K. Yay., Ankara 1974.
BERKİ, Şakir, Vakıflarla İlgili Önemli Meseleler, Bayrak Yay., İstanbul 1990.
CİN, Halil,- AKGÜNDÜZ, Ahmet, Türk Hukuk Tarihi, c. I, İstanbul 1990.
_____ Türk Hukuk Tarihi, C.II, İstanbul 1986.
ÇADIRCI, Musa, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik
Yapısı, T.T.K. Yay., Ankara 1997.
DAĞ, Mustafa, Karahisar-ı Sahib Sancağı’nın 644 Numaralı Şer’iyye Sicili
(Traskripsiyon), A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan
Tezi, Afyon 2011.
DEMİRTAŞ, Ömer, 647 Numaralı Karahisar-ı Sahip Şer’iyye Sicili, . A.K.Ü., Sosyal
Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2004.
DEVELİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Lügat, Aydın Kitabevi Yay., Ankara 1996.
ERTEN, Hayri, Konya Şer'iyye Sicilleri Işığında Ailenin Sosyo- Ekonomik ve Kültürel
Yapısı (XVIII. Y.Y. İlk Yarısı), Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2001.
GÖNÇER, Süleyman, Afyon İli Tarihi, C.I, İzmir 1971.
294
_____ Afyon İli Tarihi, C.II, Afyon 1991.
GÜNEŞ, Mehmet, XVIII. Yüzyılın İkİnci Yarısında Karahisar-ı Sahip Sancağı
(Şer’iyye Sicillerine Göre), Gazi Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış
Doktora Tezi Ankara 2003.
HALAÇOĞLU, Yusuf, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve
Sosyal Yapı, T.T.K. Yay., Ankara 1996.
İNANIR, Ahmet, İbn-i Kemal’in Fetvaları Işığında Osmanlı’da İslam Hukuku, İ.Ü.,
Sos Bil, Ens., Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2008.
İslam ve Toplum C.II, T.D.V., Yay., İstanbul 1999.
KAFESOĞLU, İbrahim, Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Yay., İstanbul 1988.
KÖSTÜKLÜ, Nuri, 1820-1836 Yıllarında Hamidiye Sancağı ve Türkiye (182
Numaralı Isparta Şer’iyye Siciline Göre), Selçuk Üniv. Yay., Konya 1993.
KURNAZ, Şefika, Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), M.E.B. Yay.,
İstanbul 1992.
Örnekleriyle Türkçe Sözlük, C.I, M.E.B., Yay., Ankara 1995.
ÖRS, Derya, KIRLANGIÇ, Hicabi, ERYÜKSEL, Ahmet, Osmanlıca Türkçe
Sözlük, Gün Yayıncılık, Ankara 2003.
ÖZ, Tahsin, Türk Kumaş ve Kadifeler, İstanbul 1945.
ÖZDEMİR, Rıfat, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Ankara, 2. Baskı., Kültür Bakanlığı
Yay., Ankara 1998.
ÖZKALP, Enver, Sosyolojiye Giriş, Eskişehir 1998.
PAKALIN, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü,
M.E.B.Yay., C.I-III, İstanbul 1983.
SERTOĞLU, Mithat, Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Yay., İstanbul 1986.
ŞAHİN, Gürsoy, Karahisar-ı Sahib’de Sosyo-Ekonomik Yapı (1684-1686), A.K.Ü.,
295
Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2001.
ŞAHİN, Naci, Şer’iyye Sicillerine Göre XIX. Yüzyılın Sonlarında (1875-1900)
Karahisar-ı Sahib Sancağı, Ankara Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Basılmamış Doktora Tezi Ankara 2002.
SAMİ, Şemseddin, Kamus-ı Türki, 12. Baskı., İstanbul 2002.
UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, Ankara 1984.
ÜNAL, Mehmet Ali, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta 1997.
YATMAN, Nurettin, Türk Kumaşları, Ankara 1945.
MAKALELER
ACAR, H.İbrahim, “Talak”, D.İ.A., C.XXIX, T.D.V. Yay. İstanbul 2010.
AKGÜNDÜZ, Ahmet, "Şer'iyye Mahkemeleri ve Şer’iyye Sicilleri", Türkler, C.X,
Yeni Türkiye Yay. Ankara 2002.
ALTAŞ, Hüseyin, "Vakıflarda Evladiye ve Aile Vakıfları", Vakıf Medeniyeti
Sempozyumu Kitabı (12-13 Mayıs 2003), V.G.M. Yay., Ankara 2003.
ATAR, Fahrettin, "Avukat", D.İ.A., C.IV, T.D.V. Yay., İstanbul 1991.
BOZKURT, Nebi,” Lakaplar”, D.İ.A., C.XXVII, T.D.V., Yay., Ankara 2003.
ÇANLI, Mehmet, "Eytam İdaresi ve Sandıkları (1851-1926)”, Türkler, C. XIV, Yeni
Türkiye Yay., Ankara 2002,
DARKOT, Besim, “ Karahisar”, İ.A., C.VI, M.E.B., Yay., Eskişehir 1997.
DAŞDEMİR, Latif, “Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar”, Afyonkarahisar
Kütüğü, C. II., Afyon Kocatepe Üniv Yay., Afyon 2001.
_____ “ Cumhuriyet Döneminde Afyon”, Anadolu’nun Kilidi Afyon, Afyon Valiliği
Yay., Afyon 2004.
EMECEN, Feridun, “ Afyonkarahisar”, D.İ.A., C.I, T.D.V., Yay., İstanbul 1988.
296
GÜLER, İbrahim, " XVIII. Yüzyılda Aile: Sinop Örneği, Türkler, C.XIV, Yeni
Türkiye Yay. Ankara 2002.
GÜMRÜKÇÜOĞLU, Saliha Okur, “İslam Aile Hukukunda Kadının Mehir Hakkına
Toplumun Bakış Açısı Üzerine bir Değerlendirme”, Gazi Üniv. Hukuk
Fakültesi Dergisi, C.XVII, Ankara. 2013.
HIZAL, İsmail, "İlk Sosyal Güvenlik Birimlerinden Eytam Sandıkları", IV.
Afyonkarahisar Araştırmaları ve Sempozyumu Bildirileri (29-30 Eylül 1995
Afyonkarahisar), Afyon Belediyesi Yay. ( tarihsiz)
KARAZEYBEK, Mustafa, “Osmanlılar Dönemi’nde Afyonkarahisar” Anadolu’nun
Kilidi Afyon, Afyon Valiliği Yay., Afyon 2004.
KAYA, Ali, “ 17. Yüzyıl Bursa Şer’iyye Sicilleri’nin İslam Aile Hukuku Açısından
Tahlili”, Uludağ Üniv. İlahiyat Fak. Dergisi, C.17, S. 1. Bursa 2008.
KAYAYERLİ, Müjdat, “ Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar ve Sülale Adları”,
III. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri, (22-24 Ekim1993),
Afyon Belediyesi Yay., Afyonkarahisar, 1994.
KAYMAZ, Zeki, “Afyonkarahisar Ağzındaki Ölçü Kelimeleri Hakkında”, V.
Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri (13-14 Nisan), Afyon
Belediyesi Yay., Afyonkarahisar, 2000.
KURT, Abdurrahman, “ Osmanlı Toplumunda Poligami”, Osmanlı, C.V, Yeni
Türkiye Yay., Ankara 1999, s. 397-406.
KÜPELİ, Özer, “ Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihçiliği ve Afyonkarahisar Tarihi İçin
Önemi”, Taşpınar, S. 3. Kasım 2001.
_____ "Afyonkarahisar'da Ticaret", Afyonkarahisar Kütüğü C.II, Yay. No:35, Afyon
2001.
NUHOĞLU, Hidayet Y. "Darüleytam" D.İ.A., C.VIII, T.D.V. Yay.,İstanbul 1993.
ORTAYLI, İlber, “ Kadı”, D.İ.A., C.XXIV, T.D.V., Yay., İstanbul 2001.
297
_____ “Anadolu'da XVI. Yüzyılda Evlilik İlişkileri Üzerine Bazı Görüşler”, Aile
Yazıları I, Temel Kavramlar Yapı ve Tarihi Süreç, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet
Çiğdem) T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara
1980.
ÖZEN, Mine Esiner, “Türkçe’de Kumaş Adları”, İstanbul Üniv. Edebiyat Fakültesi
Dergisi, S.33, İstanbul 1982.
ÖZDEMİR, Rıfat, “ Harput ve Çemişgezek’te Askeri Ailelerin Sosyo-Ekonomik
Yapısı (1890-1919), Aile Yazıları, C.I, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet Çiğdem)
T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara 1991.
ÖZTÜRK, Nazif, “Tanzimat Dönemi Vakıf Uygulamaları”, 150. Yılında Tanzimat,
(Yay. Haz. H. Dursun Yıldız), T.T.K., Ankara 1992.
SARISAMAN, Sadık, Afyonkarahisar’da Ermeniler 1910-1914( Şer’iyye Sicillerine
Göre), Hoşgörü Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi I. Uluslararası
Sosyal Araştırmalar Sempozyumu, C.IV, (haz M. Metin Hülagü ve diğerleri),
Erciyes Üniv. Yay No:153. Kayseri 2007.
SAVAŞ, Saim, " Fetva ve Şer'iyye Sicillerine Göre Ailenin Teşekkülü ve Dağılması" ,
Sosyo-Kültürel Değişme Sürecinde Türk Ailesi, C.II, T.C. Başbakanlık Aile
Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara 1992.
ŞAHİN, Gürsoy, “XVII Yüzyılın Sonlarında Afyonkarahisar’da Vakıflar ve Vakıf
Hizmetleri”, VI. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri (10-11
Ekim), Afyon Belediyesi Yay., Afyon 2002.
TOK, Özen, "Kadı Sicilleri Işığında Osmanlı Şehrindeki Mahalleden İhraç
Kararlarında Mahalle Ahalisinin Rolü(XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Kayseri
Örneği)", Erciyes Üniv. Sosyal Bilimler Dergisi, S. 18 Kayseri 2005.
YEDİYILDIZ, Bahaeddin, "Osmanlı Toplumu", Osmanlı Devleti ve Medeniyeti
Tarihi, C.I, (Editör: Ekmeleddin İhsanoğlu), İslam Tarih, Sanat ve Kültür
Araştırma Merkezi Yay., İstanbul 1994.
299
EKLER
1. SÖZLÜK
-A-
Ahâlî: Halk
Ahz ü kabz: Kendine mal etme, istimlâk
Ah li-ümm: Baba ayrı, ana bir kardeş
Ah, ahâ: Kardeş, dost
Ahkâm: Emirler, hükümler
Akdem: İlk, önce, daha önceki
Akarât: Gelir sağlayan mallar ve yapılar
Alaca: Kırmızı zemin üzerine sarı çubuklu pamuklu bir kumaş
Ale'l-usûl: Yol yordam gereğince
Alenen: Açıkça, açıktan açığa göz önünde
Alâ tarîki' ş-şehâde: Şâhitlik yoluyla
Altıparmak: Alaca denilen kumaşın yarı ipekli bir çeşidinin adı
Âmm: Umûmî, Genel, herkese ait
Aşer: On
Atlas: Padişahın eteğini öpen bostancılara verilen kumaş türüdür
Attâr: Güzel kokular, iğne iplik vs. satan; aktar
Atî: Gelecek
Avdet: Geri gelme, dönme, dönüş
Azîmet: Gitme, gidiş
-B-
Ba'de: Bundan sonra, bundan böyle sonra
Bâlâ: Üst, yüce, yüksek, yukarı, boy
Ba'de-mâ: Bundan sonra, bundan böyle
Bahâ: Kıymet, değer, bedel
Bakraç: Çoğunlukla bakırdan yapılmış kulplu küçük su kabı
Bâliğ: Bülûğa eren, erişmiş vâsıl olmuş, yetişen
Beher: Her, her biri
Beşi birlik: Kadınların süs için takındıkları ve beş altın lira değerindeki altın para
300
Ber-vech: Olduğu gibi, olarak
Ber-vech-âtî: Aşağıdaki gibi
Basma: Çiçekli, türlü renkli kumaş
Beyn: Ara
Beyne'l-ahâlî: Ahâli arasında
Beyne'l-vâris: Vârisler arasında
Beykes: Kimsesiz
Bey': Satma, satış, satılma, satın alma
Beyn: Ara, aralık, arasında
Beykes: Kimsesiz
Beyyine: Delil, şâhit, tanık
Beytûtet: Geceleme, gece kalma
Bey'-i bât: Kat'i kesin satış
Berây-ı idâne: Borç için, borç maksadıyla
Bin: Oğul
Bint: Kız
Bidayet: Başlama, başlangıç
Bi-t-terâzî: İki tarafın rızasıyla, uyuşarak
Bihâ: O, onu, ona, ondan, onunla
Bi'l-âhire: Sonra, sonradan, sonunda
Bi'l-muvâcehe: Yüz yüze, yüzleştirerek
Bi'l-istîzân: İzin ile ruhsat alarak
Bi'l-vekâle: Vekâlet ederek
Bi'n-nefsihâ: Kendisiyle ilgili
Buzağı: İneğin süt emen küçük yavrusu, henüz sütten kesilmemişi
Bürümcek: "Kıvratma" denilen bükülmüş ham ipekten dokunan bir çeşit ince çamaşır
kuşağı
-C-
Cânib: Taraf, cihet, yan
Car: Kadınların büründükleri çarşaf
Cehre: 1. Pamuk, ipek yün eğrilen alet. 2. bir cehreye sarılan ip miktarı
301
Cura: Bir çeşit yöresel kıyafet
Cümâde'l-ulâ: Arabî ayla rının beşincisi
Cümâde'l-ührâ: Arabî ayların altıncısı
-Ç-
Çangal: 1. Dal budak 2. Güreşte bir oyun
Çay-cûş: Çaydanlık
Çebiş: Bir yaşında erkek keçi
Çeki: 100 kg.'lık bir ölçü
Çevre: Etrafı kıvrılıp oya veya nakışla süslenmiş tülbent, yemeni
Çılbır: Yulara takılan ip ya da zincir
Çûka (Çûha): Has yünden yapılan bir tür kumaş
-D-
Dâ'î: Dua eden, duacı
Dakîk: Un
Da'vî: Bir kimsenin hakkını araması
Dâye: Süt nine, çocuğa bakan
Debbağ: Deriyi terbiye eden kösele, meşin, sahtiyan haline getiren kimse
Dellâl: Satılacak şeyi satan, alıcı ile satıcı arasında satıcılık eden
Dellâliyye: Tellâllık parası
Demirli (Temür): Bir tenekelik ölçek
Der-miyân: Ortaya koymak, öne sürmek, söylemek, anlatmak, ileri sürmek
Der-kenâr: Kanun icabına göre yazılan yazı
Der-uhde: Üstüne alma, yüklenme
Deyn: Borç
Dıgan: Tava
Dirhem: Eskiden kullanılan okkanın 1/400'üne eşit bir ağırlık ölçüsü
Dimi: Sık dokunmuş bir tür pamuklu kumaş
Dombay: Manda, su sığırı
Duhân: 1. Tütün 2. Duman
302
Düğe: Daha doğurmamış iki-üç yaşında dişi dana, düve
Düğü: İnce çekilmiş bulgur
Dülger: Binaların ahşap işinin yapımı, marangoz
-E-
Ebnâ': Oğullar
Ecel-i mev'ûd: l.Tabî ölüm 2. vadesi zamanı belli
Ehl-i hibre: Bilirkişi, ehli vukuf
Efrâd: Tek olanlar, birler, ferdin çoğulu
Ekl-ü şurb: Yeme içme
Elpirek Karyesi: Bugünkü Saraydüzü Köyü
Elf: Bin
El-hâcc: Hacı; İslam dininin bir icâbı olarak usûlüne göre Kabe-i Mükerreme'yi ziyâret
eden kişi
Emvâl-i menkûle: Taşınabilen mallar.( çakı, kanepe, masa gibi)
Emvâl-i gayr-ı menkûle: Taşınmaz mallar (Dükkan, ev tarla gibi)
Emvâl-i metrûke: Sahipleri tarafından terk edilmiş, bırakılmış mallar
Entâri: Basma, patiska vb. kumaştan yapılmış daha çok kadınların giydiği,çoğunlukla
tek parçadan ibaret, düz uzun elbise
Enver: Daha nurlu, çok ve pek parlak, çok güzel
Erbâb-ı yesâr: Varlıklı insanlar, ekonomik durumu iyi olan kimseler
Erbâh: Kazançlar, faydalar
Erkeç: Erkek keçi
Erbaa'a: Dört
Es'ar: Satılan şeylerin bilinen fiyatı
Esbak: Öncekinden daha önceki, daha eski
Eşrâf: Şeref ve itibar sahibi kimseler, ileri gelenler
Eşedd-i ihtiyâç: En zorlu, şiddetli ihtiyaç
Etâyib: Seçkin, seçme nesneler
Evlâ': Daha uygun, daha layık
Evânî-i nühâsiye: Bakır kaplar
Eyyâm-ı şitâ: Kış günü
303
Eyyâm-ı âdiyye: Tatil ve sayılı günlerden başka günler
-F-
Fânûs: İçinde mum yakılan büyük fener, camlı muhafaza
Farizâ: Mirasçıların her birine şer'an düşen hisse, pay
Fasl-ı hasm: Kesme, ayırma, kesip atma, kesin olarak hal ve fasletme
Fanilâ: İnce pamuk ipliği veya yünden örülmüş iç çamaşırı
Fekk: Feshetme, bozma
Ferâğ: 1.Bırakıp terk etme 2. bir mülkün hakkını başkasına terk etme
Kî mâ ba'd: Bundan sonra
Firâş: Yatak, döşek, yaygı
Fistan: Entari, elbise
Fi'l-yevm: Yazıldığı gün, tarih
Fürûht: Satma, satış, satım
Fürû': Bir asim neticesi, ikinci derecede önemi olan şey
-G-
Galle: İrad, gelir
Galâ-yı es'âr: Fiyatların yüksekliği
Gergi: Perde, germe aleti
Giy âh: Nebât bitki, taze ot
Gıbbe's-su'al: Sualden sonra
Göçe: Dövülmüş ve kabuğu kırılmış aşurelik buğday
Gön: Tabaklanmış deri, sahtiyan, kösele, hayvan derisi
Gurre: Her arabî ayın ilk günü
Güzerân: Geçici, geçen
Gûnâ: Tarz, yol, gidiş
Güğüm: Yandan kulplu, boynu uzun genellikle bakırdan yapılan, su taşımaya ve
ısıtmaya yarayan ağzı dar kap
-H-
Halel: İki şey aralığı, bozma bozukluk, eksiklik
304
Hâdî: İlk sırada, birinci
Hafîd: Torun, oğul
Hâl-i asar: Fakirlik hali
Hasm-ı câhid: Bile bile inkar eden düşman
Hasbe'l-me'mûriyye: Memuriyet dolayısıyla
Hatab: Odun
Harâset: Çiftlik
Hamiş: Beşinci
Hamsin: Elli
Hasbü'l-mecmu': Toplam hesâbı, yekûnu
Hâzır: Huzurda, meydanda, göz önünde bulunan
Hâsıla: Sonuç, netice, elde edilen kazanç
Hafide: Kız torun
Hal': Soyma, boşanma, tahttan indirme
Hare: Vergi, sarf gider, bir iş için kullanılan madde
Heğbe: Omuzda taşman veya binek hayvanın iki yanına sarkıtılan, meşin kilim veya
halıdan yapılmış iki gözlü torba
Hınta: Buğday
Hızar: Tahta ve kereste biçmeye yarayan su, elektrik ve insan gücüyle hareket eden
büyük bıçkı
Hisse-i irsiyye: Ölmüş bir kimsenin evlat ve akrabasından sağ kalanlara düşen mal ve
para hissesi
Hisâbât: Hesap, sayma, aritmetik
Hilâlî: Eski zaman saati
Husûs: Bakım, iş, şekil, yol, konu,
Hurc: Meşinden veya çadır bezinden yapılmış sandık, heybe
Hükkam: Hakimler
Hüccet: 1. Senet, vesika, delil 2. Şeriat mahkemesinden verilen bir hak veya bir
sahiplik gösteren resmi vesika, belge
Hüsn-i mu'âşeret: İyi güzel davranış
Husûmet: Hasımlık, düşmanlık, hasetlik, çekememezlik.
305
-İ-
İ'ânet: Yardım
İbrik: Su dökmeye yarayan kulplu ve emzikli kap
İbtidâ: Başlama, başlangıç
İbrâ: Beri kılma, beraat etme, temize çıkarılma
İbrâ-i iskât: Birisindeki hakkını kısmen veya tamamen terk etme bağışlama
İbn: Oğul
İbkâ': Bâki, daim devamlı, yerinde evvelki halinde bırakma.
İcrâ': Yapma, yerine getirme
İdâne: Borç, ödünç verme
İfâde-i ani'l-merâm: Mahkemede meramını anlatma
İgrâm: Borç ödetme
İhzâr: Hazırlama hazır etme
İhtimâm: Dikkatle, gayretle çalışma
İhâle: Bir işi uygun görülen şartlarla kabul edene bırakma
İkrâr: 1. Saklamayıp söyleme, 2.dil ile söyleme, bildirme 3. tasdik, kabul 4. birinin,
başka birinin, kendisinde olan hakkım, alacağım haber vermesi.
İkmâl: Tamamlama, bitirme eksiğini doldurma
İkâme: 1. Oturma, 2. kaldırma, ayakta durdurma 3. meydana koyma
İlm ü haber: Resmi daireye verilmek üzere muhtarlık veya bir daire tarafından birinin
durumunu hazırlanmış tasdikli vesika, belge
İ'lâm: 1.Bildirme, bildirilme, anlatma 2.bir davanın, mahkemece nasıl bir hüküm ve
karara bağlandığını gösteren resmî vesika.
İmtinâ': Çekinme geri durma
İnhâ: 1. Bir vazifeye tayin veya maaşa terfi için yazılan yazı, 2. Ulaştırma yetiştirme
İııfâk: Nafaka verip geçindirme, besleme
İnde'ş-şer'î: Şer'i yönden
İntihâb: Seçme, seçilme, seçim
İnde'z-zâfer: Kazanma, başarma yönüyle
İrâ'e: Gösterme, tayin etme
İstişhâd: Şahit getirme, şahit gösterme
İstid'â: 1. Yal vararak isteme, 2. dilekçe, arz-ı hal.
306
İstima': Dinleme, dinlenilme, işitme, işitilme
İstibdâl: Değiştirme değiştirilme, askerliğini bitiren erlere tezkere verip yerine
yenilerini alma.
İştirâ': Satın alma, alınma
İtyân: Isbat
İstihkâk: Hakkı olma, hak kazanma
İstihlâk: Harcamak suretiyle tüketme, bitirme
İstidâne: Borç alma, alınma, ödünç alma
İstişhâd: 1. Şahit getirme, şahid gösterme 2. şehit olma
İsneyn: İki
İsney aşer: On iki
İsticâre: Yardım ve korunma isteme
İsticvâb: Sorup cevap alma
Îsâl: Ulaştırma, bulundurma
İstihsal: Hâsıl etme, Meydana getirme, üretme
İskât: Sükût ettirme, susturma 2. kandırma razı etme
İstîfâ': Tamamıyla alma, alınma, ödetilme
İstikrâz:1 Ödünç para alma, alınma, 2.fâizle para alma
İşrîn: Yirmi
İ'tirâf: Suçunu veya yerinde olmayan bir hareketini saklamaktan vazgeçip söyleme,
hakkı teslim etme.
İzâfet: iki şey arasındaki bağ, ilgi
İzhâr: Gösterme
-K-
Kadife: İpek, pamuk veya yünden yüzü tüylü, yumuşak ve parlak kumaş
Karahisâr-ı Sahib: Afyonkarahisâr
Karz: 1. Ödünç verme, ödünç alma 2. borç
Karye: Köy, kasaba
Kabz: El ile tutma avuç içine alma, tutma
Kâ'in: Mevcut olan, bulunan, var olan
Kabl: Ön, önceki, öndeki, evvel
307
Kalbur: Tahılın küçüklerini veya içindeki yabancı maddeleri ayıklamak için kullanılan,
büyükçe delikli elek
Kavaf: Ayakkabı yapan veya satan esnaf
Kavas: Emir çavuşu, mübaşi
Kayyum: Cami hademesi, mütevelli
Kâ'im-makâm: 1. Birinin yerine geçme 2. Kaza kaymakama 3. Yarbay
Kazziye-i minvâl: Mesele suretiyle, dâvâ yoluyla
Kable'l-ahz: Almasından evvel, kabul etmesinden önce
Ka'ime:1 Uzun bir kâğıda yazılan ferman, buyruk 2. kitap yaprağı 3. kâğıt para
Kassâm: 1. Vârisle, mirasçılar arasında mîrâsı taksim eden ve küçüklerin hakkının
koruyan şeriat me'mûru. 2. kısım kısım ayıran ayıran, kısım kısım veren
Kabil-i Süknâ: Oturmaya elverişli yer
Karîb: Yakın
Kâffe: Hep, bütün, cümle
Kefîl-i bi'l-mal: Bir malın ödemesine kefil olan kimse
Kemâ-yenbagî: Gerektiği yolda, lazım geldiği gibi
Kemâl-i meşakkat: Tam bir zorluk, sıkıntı
Kemâfî's-sâbık: Eskiden olduğu gibi
Kemâ-hiye hakkıhâ: Hakkıyla gereği gibi
Kerî (Gerî): Kazma
Kerîme: Kız çocuğu
Kethüda: Zenginlerin ve devlet adamlarının işini gören kimse, kahyâ
Keyl: Ölçek, kile hububat ölçüsü
Kezâlik: Keza, bu; bu da böyle
Ketb ü tahrîr: Yazmak
Kebîre: Büyük, ulu
Kıbel-i şer'i: Şer'i yönden
Kırâb: Bir çeşit ince kumaş
Kısrak: Dişi at
Kiriş: Kalın keresteden yapılmış yatay destek parçası, duvar arasına ve bina
döşemesine konulan direk
Kisve: Elbise, hususi kıyafet
308
Kimesneler: Kimseler, kişiler
Kotan: Büyük saban, pulluk
Köstere: Bileyicinin küçük taşı
Kudüm: Küçük iki davuldan meydana gelen usûl vurmakta kullanılan saz
Külliyyen: Büsbütün, çok olarak, toptan, tamamıyla
-L-
Lahuraki: İnce yünlü lahur kumaş, kırmızı renkli olur. Kadın elbisesi yapılırdı
Lede-l-hâce: İhtiyaç görüldüğü zaman
Lebs: 1. Giyecek şey. 2. birbirinden ayırt edememe
Lede'I-su'al: Sorulduğunda
Leyle-i Kadir: Kadir Gecesi, Ramazanın yirmi yedinci gecesi
Levâam-i zarûrîyye: Zorunlu olan ihtiyaçlar
Lede'ş-şer'î'l-enver: Şer'î mahkeme sırasında, esnasında
Lede't-tezkiye: Aklandığı, temize çıkarıldığı zaman
Li-ebeveyn: Baba ve ana tarafından, ana-baba yoluyla
Li-ümm: Anadan bir kardeş
Li-eb: Baba tarafından, baba yoluyla
Livâ': 1. Bayrak. 2. Mülkî idarede kaza ile vilâyet arasında bir derece, sancak
Li-ecl:-den dolayı, için, maksadıyla.
Li-eeli'ş-şehâde: Şahitlik, tanıklık etmek için
Lira-i Osmânî: Osmanlı parası
-M-
Mahzâr: 1. Huzur veren büyük bir kimsenin önü 2. hazır olma görünüş, gösteriş
Mahkeme-i şer'îyye: Şerîat hükümlerine göre davalara bakan mahkeme
Mantin: Canfesten kalın bir cins ipekli kumaş, elbise ve ferace yapılırdı
Mârrü'z-zikr: Zikri yukanda geçmiş olan
Mahlûle: Kocası ölmüş, dul kalmış kadın
Ma'kud'ün-aleyh: Bir akdin yapılmasından asıl maksat olan şey, akit kendisi üzerine
vâki olan şey.
Mahdum: Oğlu. evlad
309
Mahrûsa: Büyük memleket, şehir
Mak'ad: Oturulacak yer, minder
Makbûlü'ş-ş-ehâde: Şehadeti kabul edilmiş
Malak: Manda yavrusu
Mandal: Isınmak veya bir şeyi pişirmek gayesiyle içine yanmış kömür koymaya
yarayan bakır, pirinç veya saçtan yapılmış kap
Mazbut: 1. Zabt olunmuş, ele geçirilmiş 2. yazılmış kaydedilmiş
Mahsûs: Anlaşılan, belli, âşikâr, ayrılmış
Ma'an: Berâber, birlikte
Makâsid: Maksatlar, niyetler, arzular
Mazbata: Kararname, tutanak
Mahdûd: Tahdîd edilmiş, sınırlanmış, sınırlı
Ma'kûd: Akdolunmuş, bağlanmış
Matlûb: Talep edilen, istenilen, aranılan şey, istek
Makarr: Karar edilen durulan yer, karargâh, oturulan yer, ocak, merkez
Mâ'il-i inhidam: Yıkılmaya yüz tutmuş
Mâ-vaka'a: Vuk'u bulmuş, olup geçmiş
Mazbutü'l-esâmi: İsimleri kayıtlı
Mâhiyye: Aylık
Melhûz: Mülâhaza edilen, düşünülebilen hatıra gelen olabilen
Mesahâ: Ölçme
Müştemel: Bir şeyin içinde bulunan, bir şeyin içine alındığı, kavrandığı, içine aldığı
Meşrûhâ: Şerh olunmuş, açıklanmış
Medfu': Def olunmuş dışarı çıkarılmış, verilmiş vezneden çıkarılmış
Mehr-i mu'accel: Nikâhta kıza verilenler
Mehr-i mü'eccel: Boşanma ya da ölüm halinde kız tarafına verilmesi nikâhta
kararlaştırılmış bedel
Meşakkat: Zahmet, sıkıntı, güçlük zorluk
Mestûre: Şahitleri gizli olarak, temize çıkarmak üzere hâkim tarafından âit oldukları
makama yazılan yazı
Mezkûr: Zikrolunmuş, adı geçmiş, anılmış
Mezbûr: Adı geçen, yukarıda söylenmiş olan (erkek)
310
Mezbûre: Yukarıda adı geçen (bayan)
Menkûha: Nikâhlı kadın, zevce
Metrûke: 1.Kocası tarafından terk edilmiş, ortada bırakılmış kadın. 2. boşanmış
Mevtâ: Ölüler, ölmüşler
Mesken-i şer'î: İkamete elverişli, mutfak vesâire gibi teferruâtı hâvî olan mesken
Meblağ: Para, akçe
Meşrû h: Şerh olunuş, açıklanmış
Mevrûs: Miras kalmış, ana veya babadan geçmiş
Mevkûfe: Vakfolunmuş
Medyûn: Borçlu, verecekli
Merkûm: Yazılmış, adı geçmiş, rakamlanmış
Meyane: Ara
Mefrûz: Farz kılınmış, boyun borcu olmuş
Meşrût: Şart koşulmuş, şarta bağlanmış, şartlı
Mefkûd: Kayıp, yok olmayan, bilinmeyen
Mezrû': Ziraat olunmuş, ekilmiş çift sürülüp tohum atılmış
Mevsûkü'l-kelâm: Sözlerine inanılır, güvenilir
Mertebâni: Büyük bakır tabak
Meccânen: Ücretsiz olarak
Mi'e: Yüz
Min:-Den, -den beri
Mikdâr-ı kifâye: Yeterli miktarda
Mi'eteyn: İki yüz
Mirât: Ayna
Mîzâıı: Tartı aleti, terazi
Mutazammın: İçine alan, kefil olan, üstüne alan
Muvacehe: Yüzleşme, yüz yüze gelme
Muhâla'a: Kadının kocasına biraz mâl vermek suretiyle birbirlerinden resmen
ayrılmaları
Muhâsama: İki taraf arasında düşmanlık
Mutâlebât: İstenilen şey, istekler
Muhallefât: Ölen bir kimsenin bıraktığı şeyler
311
Mukârrere: Kararlaştırılmış, şüphesiz anlatılmış, bildirilmiş
Mu'arrefe: Târif edilmiş, bildirilmiş
Mutlak: Itlak olunmuş, salıverilmiş, başıboş bırakılmış
Muhtâc: 1. İhtiyâcı olan, kendisine bir şey lazım olan, bir ihtiyacı olup onu
tamamlamak isteyen, 2. yoksul, fakir
Muharrer: Tahrîr olunmuş yazılmış, yazılı
Mukaddem: 1. Önceki, önde olan 2. takdim edilen, sunulan 3. değerli, üstün
Muzâf: Izâfe olmuş, katılmış, bağlanmış.
Muhtârân: Muhtar, köy veya mahallenin işlerine bakmak üzere halkın seçtiği kimse
Mukayyid: Kaydeden, kaydedici, kayıt memuru
Mukîm: İkamet eden, oturan
Mutabık: Birbirine uyan, uygun
Mu'attal: 1.Tatil edilmiş bırakılmış, 2. kullanılmaz, battal, 3. boş, işsiz
Mukarin: Bitişik, ulaşmış, erişmiş, yaklaşmış, bir yere gelmiş
Mu'araza: Birbirine karşı gelme, kavga çekişme
Musaddık: Yazı ile bildirilen
Mu'ayyen: Tayin edilerek, kararlaştırılarak
Mukarrerât: Kararlaştırılan şeyler, kararlar
Muhzır: İlgilileri mahkemeye çağırıp, hazır bulunmalarım sağlayan kimse, mübâşir
Mütecâviz: 1.Tecâvüz eden, geçen, aşan, 2. sataşan saldıran, 3. fazla çok
Mü'eyyid: Te'yid eden, doğrulayan
Müstağni: Lüzumlu, gerekli bulmayan
Mürsel-i vekîl: Gönderilmiş, irsal olunmuş vekîl
Mübâne: Talak-ı bâ'inle boşanmış olan kadınlar
Mütemerrid: Dikbaşlılık eden, dikkafalı
Mütemekkin: Temekkül eden, yerleşen, mekânlanan, yerleşmiş, bir yere oturmuş
Mütevelli: Birinin yerine geçen, bir vakfın idaresi kendisine verilmiş olan kimse
Mütevellid: Doğan, dünyaya gelen
Müstehlik: İstihlâk eden, yiyip içerek tüketen, bitiren
Müntakil: 1. İntikâl eden, geçen, 2. miras kalmış
Mütekarrir: Takarrür eden, kararlaşan; yerleşip kuvvet bulan,
Mûcib:1. İcâb eden, lazım gelen, gereken 2. sebep, vesile
312
Müşârun-ileyhâ: Adı geçen, adı anılan (kadın)
Müşârun-ileyh: Adı geçen, adı anılan (erkek)
Müstağni: Lüzumlu, gerekli bulunmayan
Müstebân: Açık, açık olarak anlaşılan
Münhasıra: Husûsi olarak, özellikle sadece, yalnız olarak
Müdde'â: 1. İddia olunmuş, iddia olunan şey, 2. dâva olunan şey
Müdde'î: Îddia eden, dâvâcı
Müdde'î umûmi: Savcı
Müdde'â-aleyh: Aleyhinde dava açılan
Müdde'îyân: Davada karşılıklı iki taraf
Mütehakkık: Tahakkuk eden, doğruluğu meydana çıkan
Müttefik'ül-lafz: Söz birliği
Müteveffa: Vefat etmiş olan, ölen, ölmüş, ölü
Müteveffât-ı mezbûre: Ölmüş, vefât etmiş (kadın]
Müteveffâ-yı Mezbûr: Adı geçen ölmüş kişi (erkek)
Müseccel: Tescil edilmiş, sicile deftere geçirilmiş
Müseccil: Tescil eden deftere geçiren kişi
Müste'cir: İsticâr eden, kira ile tutan
Müvekkil: Vekil tayin eden, bir dava vekilinin namına dava ettiği sahib-i maslahat,
(erkek)
Müvekkile: Vekil tayin eden (bayan)
Müntahib: Seçen, seçmen
Mûcib: Îcâb eden, gereken, lazım gelen
Mûmâ-ileyh: Îmâ edilen, yukarıda adı geçen (adam)
Müstahakk /müstahikk: Hak etmiş hak kazanmış, lâyık
Müttefik: Bağlaşmış, birleşmiş, anlaşmış
Mürsel: İrsâl olunmuş gönderilmiş yollanmış
Müterâkim: Biriken, birikmiş, toplanmış yığılmış
Müste'cir: 1.İsticâr eden, kirâ ile tutan, 2.kirâcı
Mü'eyyid: Te'yid eden kuvvetlendiren, doğrulayan
Müverrah: Tarihli, tarihi atılmış
Münakkaş: Resimli, işlemeli, nakşedilmiş, nakışlı
313
Münhâsır: Sınırlanmış, yalnız bir kimseye veya bir şeye mahsus olan
Mülhak: 1. İlhak edilmiş semadan tammış, 2. bir asker karargâhında emir subayı
yardımcısı
Mütekâ'idîn: Emekli ayrılmışlar. emekliler
Müsademe: Çarpışına. tokuşma birbirine çarpma
Müfîd: Faydası olan faydalı, ifade eden anlatan
Mülâzam-ı evvel: Üsteğmen
Mülâznn-ı sanı: Teğmen
Mündericât: İçindekiler
Müstantik: Sorgu hâkimi
Müsted'âyât: İstenilen şeyler, dilekçe ile istenilen şeyler
Mütekevvine: Hâsıl olan mevcut bulunan, var olan
Mütemerrid: Dik kafalı dik başlılık eden
Müzekkire: Bir iş için üst makama yazılan yazı
Mübeyyin: Bildiren açıklayan ortaya koyan
Müntehi: Ev
-N-
Nâfi'a: Bayındırlık işleri
Na'ib: Vekil, birinin yetine geçen, kadî vekîli
Nakib: Bir tekkede şeyhin yardımcısı olan en eski derviş veya dede
Nâm-ı diğer: Takma ad, ikinci bir ad, diğer adı
Nâtık: Söyleyen, konuşan
Nasb: Tayin etme, bir işe yerleştirme
Nafaka-i iddet: Kadının iddeti içinde kazım gelen nafaka.(çünkü koca boşadığı karışım
iddeti bitinceye kadar infakla mükelleftir.)
Nafaka: 1. Yiyecek parası, geçimlik 2. birinin kanunen geçindirmek mecburiyetinde
bulunduğu kimselere mahkeme kararıyla bağlanan aylık
Nâtık: Söyleyen, konuşan
Nâ'ibü'ş-şer': 1.Vekil, birinin yerine geçen 2. kadı vekili 3. şeriat hükümlerine göre
hüküm veren hâkim.
Nefsü'l-emr: İşin hakikati, aslı
314
Neferât: Askerler, erler
Nisvân: Kadın
Nuhâs: Bakır
Muktezâ: 1.İktizâ etmiş, lâzım gelmiş 2. kanûn icâbma göre yazılan yazı
Nümâyân: Görünen, meydanda
Nükûl: Vazgeçme, kaçınma, geri dönme, cayma
-Ö-
Örs: 1. Üzerinde maden dövülen çelik yüzeyli demir kütle 2. üzerine tamir edilecek
ayakkabının geçirildiği alet
Özr: Öşür, onda bir. ondalık, onda bir alınan vergi
-P-
Patiska: Genellikle pamuktan sık bir şekilde dokunmuş düzgün bez
Pelâs: 1. Abâ, çul, eski püskü ve basit kıyafetler 2. eski kilim yaygı, keçi kılından
dokunmuş kaba kilim
Peştemâl: 1. Hamamda örtünmek ve kurulanmak için kullanılan bez 2. Bazı yerlerde
kadınların başına örttükleri bez
Puşi: 1. Eskiden askerlerin giydiği hafif sarık 2. kenarları saçaklı pamuk yün v.b.
yapılmış bir çeşit başörtüsü
Pûr: Dolu, çok fazla, sahip mâlik
-R-
Râcî: Rica eden, yalvaran
Râ'î: Çoban sığırtmaç
Râ'i: Görücü, gören
Redîf: Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik vazifesini bitirdikten sonra, yedeğe
ayrılan er
Re'y: Görme, görüş
Recebi' 1-mürecceb: Arabî ayların yedincisi ve kutsal sayılan üç aylardan biri
Redd-i cevâb: cevab verme, karşılık verme.
Rebî'ü'I-ûlâ: Arabî ayların dördüncüsü, sonbahar
Rebî'ü'l-ührâ: Arabî ayların üçüncüsü, ilkbahar
315
Reval-mâl: Anapara
Rüş et: Görme, bakma, görülme
Röcû': 1. Dönme, geri dönme 2. sözünden dönme, 3. sözünü geri alma
-S-
Sâ'î: 1. Çalışan 2. Hızlı yürüyen 3. Haberci, ulak, haber götüren kimse
Sakk: Berat hüccet temessük. tapu tezkeresi ve kısaca yazılı belge demektir.
Sâiifu'l-beyân: Beyanı geçmiş, bildirilmiş
Savb: Tarat cihet yön
Sarf-ı nazâr: Vazgeçme
Sakıt: 1. Düşen düşürücü düşmüş. 2. hüküm ve itibârdan düşmüş
Sânî: İkinci
Sadis: Altıncı
Sadriyye: Çocukla anası arasındaki bağ
Sâlis: Üçüncü
Sâmî: Yüksek, yüce
Sâ'î: 1. Çalışma, çabalama 2. hızlı yürüyen, haberci ulak haber götüren kimse
Sagîr: 1. Küçük ufak, 2. bülûğa ermemiş, ergenlik çağma gelmemiş çocuk (erkek )
Sagîre: 1. Küçük ufak, 2. bülûğa ermemiş, ergenlik çağma gelmemiş çocuk (kız )
Sagîre-i mezbûre: Adı geçen, zikredilmiş kız çocuğu
Sâbık: Geçici, geçen, geçmiş
Sâmin: Sekizinci
Sâbık: 1. Geçici, geçen, geçmiş, 2. şimdikinden bir evvelki me'mûriyette bulunan 3.
ileride bulunan, zamanca rütbece önde olan
Saten: Parlak ipek kumaş, atlas da denir
Seb'a: Yedi
Sedâd: Doğruluk, hatasızlık,
Sefer tası: Yemek taşımakta kullanılan ve birbiri üzerine konulup bir sapa geçirilen
kaplar takımı veya bunlardan her biri
Sehm: Kısım, hisse, pay
Selâsîn: Otuz
Semân: Sekiz
316
Sehm: Hisse
Salbi: Birinin sulbünden gelme, kendi evlâdı, oğlu.
Sulbiye: Birinin sulbünden gelme
Sulbî kebîr: Büyük oğul
Sulbiyye-i kebire: Büyük kız
Sübût: Sabit olma gerçekleşme meydana çıkma.
Süknâ: Oturulacak, yer konak
Sülüs: Üçte bir
-Ş-
Şâ'îr: Arpa
Şahs-ı sâlis: Üçüncü şahıs, davalarda her iki tarafı da tutmayan tarafsız üçüncü kişi
Şa'bâni'I-mu'azzam: Arabî ayların sekizincisi, Ramazandan önce gelen ay
Şerh: Açıklama açık anlatma
Şehrî: Aylık, aya mensup, ayla ilgili
Şer'i: Şeriata ait, şeriatla ilgili
Şemsî: Güneşle alakalı
Şifon: Kadınların özellikle gece elbisesi yaptıkları ince, yumuşak, şeffaf kumaş
Şilte: Oturmak veya yatmak için kullanılan ve içi yün pamuk, tüy v.b. ir maddeyle
doldurulmuş bir çeşit döşek veya minder
Şinik: Sıvı ve katı ölçü birimi, kilenin sekizde bir ( 8 kiloluk ölçek )
Şifâhen: Ağızdan, söz ile
-T-
Taleb-i tahlîf: yemin talebi, yemin etmesini isteme
Tâdiye: Geçirme, tecâvüz ettirme
Tay: Üç yaşından küçük at yavrusu
Takrîren: Sözlü olarak, ağızdan anlatarak
Târik-i iaut: Geniş yol cadde
Taraf-ı şerli: Açıklanan yönüyle
Tâyı'an: İstenerek
Talâk-ı bi'in: Zevcenin iddet müddeti sona ermeksizin zevcine dönmeye hakkı
317
olmayan talâk
Tard: Koğma. sürme, uzaklaştırma
Tahsis: Bir şeyi birine veya bir yere mahsus kılma, ayrana
Tatlîk: Nikâhlı zevceyi bırakma, boşama, ayırma
Takdir: Beğenme, değer biçme değer verme
Tahrîr: Yazma, yazılma
Taksim: Bölme, parçalara ayırma
Ta'rîf: Etrafıyla anlatma, anlatılma, etrafıyla bildirme, bildirilme
Takrîr-i kelâm: Konuşma
Tasdik: 1. Doğrulama, gerçeklendirme, doğru olduğunu söyleme, 2. onaylama
Taleb: İsteme, istenme, dilek
Tâsi: Dokuzuncu
Tarih-i vesika: Belge tarihi
Ta'bîr-i ani'l-merâm: İsteğini, dileğini anlatma
Tavzif: Vazifelendirme, işe alma, iş verme
Tekâ'üd: Emekliye ayrılma, emeklilik
Teke: Keçinin erkeği
Tereke: Ölen kimsenin bıraktığı mal, mülk para, borç
Tevcih: Rütbe veya makam verme, terfi ettirme
Tevkil: Vekil etme, vekil bırakma
Tezyîd: Ziyadeleştirme, artırma, arttırılma
Tebeyyün: Belli olma, anlaşılma
Teferru': Birçok kısımlara ayırma.
Teferruğ: Satın alma bir mülkün ferâğ muamelesini yaptırma, tapusunu kendi üzerine
çevirme
Tefevvüz: Üstüne alma. üzerine alma, gayri menkul'ün tasarruf haklarını satın alma.
Teb'îd: Uzaklaştırma, uzaklaştırılma, uzağa sürme, kovma
Testîr: Örtme, gizleme
Temellük: Mülk edinme, kendine mal edinme
Tensip: Münasip görme, uygun bulma
Tentene: Dantel
Tefviz: Îhâle, sipariş etme, edilme
318
Temhir: Mühürleme.
Teşrîn-i sânî: Kasım ayı
Terkim: Rakam atma, yazma
Tevzi: 1. Dağıtma, dağıtılma 2. herkese payını dağıtma
Teraküm: Birikme, yığılma, toplanma
Tevfikan: Uyarak, uygun olarak
Terbiye: 1. Besleyip büyütme 2. eğitini 3. görgü 4. alıştırma
Tescil: Sicile geçirme, kütüğe geçirme
Tezkiye: 1.Temiz etme, temize çıkarma, aklama 2. soruşturarak birinin iyi halli
olduğunu ortaya çıkarma
Tellin: Büyük sayma
Tehiyye: 1. Selâm, 2. mülk, mâlikiyyet
Tevliyet: Müfcvellilik, vakıf işlerine bakma vazifesi
Tenmiye: Ver-âlandırma, nemâlandırılma. artırma, artırılma
Tesviye-i Mir: İşlerin görülüp neticelenmesi
Toklu: Yetişmiş iri koyun
-U-
Uhde: 1. işi üzerine alma 2.vazife, birinin üzerinde bulunan iş
Urgan: Kara pamuk vb. dokuma maddelerinden yapılan ince halat
Usret: Zorluk
Usûl: Başlangıç, yol yöntem tertip nizam kâide metod
Usûl-ü mevzû: Konu ile ilgili yol, yöntem, kâ'ide
-Ü-
Ümerâ: Emirler, beğler
Ümenâ': Güvenilir kimseler
-V-
Varid: Gelen, vâsıl olan, erişen
Vâris: Mirasçı, kendisine mira düşen
Vaz': Koyma, konulma.
Vaz-ı yed: El koyma, tayin etme
319
Verese: Mirasçılar
Vürûd: Gelme, geliş
Vâfî: 1.Yeter, tam el verir 2. sözünün eri 3.vefalı
Vâki': 1. Vuku' bulan, olan, olagelen, rastlayan 2. geçen, geçmiş olan
Vâris: Mirasçı, kendisine miras düşen
Vech: Yüz, surat, sûret
Vesika: 1.İnanılacak sağlam delil, 2. belge
Vesâir: Bunun gibi, benzerleri
Vakt-i faâcet: Lüzumlu vakit, ihtiyaç zamanı
Veraset: 1. Vasilik 2. vasiyet 3. emir, tenbih, tavsiye
Varaka: Tek yaprak, tek kâğıt
Vaz-ı hâmil: Doğurma
Vasî: Bir ölünün vasiyetini yerine getirmeye memur edilen kimse 2. bir yetimin veya
akılca zayıf ve hasta olan bir kimsenin malını idare eden kimse
Vasî-i mensûb: Yetim için hâkim tarafından tayin edilen vasi
Vasî-i muhtâr: Ölünün hayatta iken tayin ettiği vasi olup vasiyeti yerine getirmekle
yükümlüdür
Vekîl: Birinin işini görmesi için yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
Vekil-i müseccel: Mahkeme tarafından tescil edilmiş, deftere ve kayda geçirilmiş vekil
Vicahen: Yüz yüze gelerek, yüzüne karşı
Varidat: Gelir, (aylık, yıllık), hatıra gelen içe doğan
-Y-
Yed: 1.El 2. kuvvet, kudret, güç, 3. yardım 4.vasıta, 5. mülk
Yemîn: Sağ taraf
Yesâr: Sol taraf
Yevmiye: Bir günlük iş için verilen ücret
Yünbasma: Donluk bir çeşit kumaş, çiçekli ve güllü çeşitleri vardır
-Z-
Zâmin: Tazmine mecbur olan, kefil
Zâde: Evlat, oğlu
Zâ'im: Zeamet sahibi, tımarcı
320
Zâhir: Görünen, görücü, açık, belli, meydanda olan
Zevât: Kişiler, şahıslar, kimseler
Zenbil: Hasırdan örülmüş, saplı torba
Zevciyyet: Kocalık, eşlik
Zevc-i mutlak: Ayrıldığı kocası, eşi
Zevce-i mekûha-i metrûke: Boşanmış kadın
Zımnında: İçin, dolayısıyla
Zîr: Alt, aşağı
Zimmet: 1. Sahip çıkma, koruma zorunda olma 2. üst, üstte olan şey 3. bir ticari
kuruluşun borçlarının topu
Zirâ': Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan bir uzunluk ölçüsü
Zuhûlen: Kasden