27.07.2015 Makro Ekonomik Gündem ve Beklentiler Bu hafta, Yunanistan kaynaklı gelişmelerin yerine ABD verilerini ve FED’i konuşacağımız bir hafta olacak. Küresel piyasalar, veri akışı yönünden sakin olan geçtiğimiz haftayı, ABD şirketlerinin açıkladığı çeyrek dönem finansallarının etkisinde geçirdi. Şu ana kadar açıklanan şirket finansalları (özellikle de teknoloji şirketleri tarafında) beklentileri karşılamayarak ABD hisseleri üzerinde baskı oluşturdu ve S&P 500 endeksi haftalık bazda %2,2 değer kaybetti. Yeni haftada açıklanacak şirket finansalları, endekslerin yönünü tayin etmede etkili olmaya devam edecek. Ancak, ABD’de bu hafta açıklanacak makro verilerin ve FOMC toplantısının, küresel risk algılamasının ana yönlendiricisi olacağını düşünüyoruz. Bugün açıklanacak Haziran ayına ait dayanıklı mal siparişleri (aylık bazda %3,1 artması bekleniyor), ABD cephesinde karşılayacağımız ilk önemli veri olacak. Yarın ise, hizmetler PMI (öncü) ve tüketici güveni ile, ekonomik aktiviteye ilişkin gidişat konusunda daha fazla ipucu alacağız. Geçtiğimiz hafta açıklanan Temmuz ayı imalat sanayi öncü PMI endeksi 53,8 ile olumlu sinyal göndermişti (beklenti: 53,7). Haftalık işsizlik başvurularındaki son veriler de, pozitif veriler tablosunu desteklemiştir. Haftalık işsizlik başvuruları 255 bin seviyesine gerileyerek (beklenti: 279 bin, önceki 281 bin), dört haftalık ortalama başvuruların 282,5 binden 278,5 bine gerilemesi sağlamış ve istihdam piyasasındaki güçlenmenin sürdüğünü göstermiştir. Bu haftanın öne çıkardığı bir başka önemli veri de Perşembe günü açıklanacak GSYH verisi olacak. ABD’de GSYH’nin ikinci çeyrekte %2,9 (çeyreksel bazda) büyümesi bekleniyor (birinci çeyrekte ekonomi %0,2 daralmıştı). Makro verilerin yanı sıra bu hafta takip edeceğimiz önemli gündem maddelerinden biri de FOMC toplantısı olacak. Yarın başlayıp Çarşamba günü sona erecek olan FOMC toplantısında, faiz oranlarına ilişkin herhangi bir değişiklik beklemiyoruz. Ancak, toplantı sonuçlarına yönelik açıklanacak metin, normalleşme sürecine ilişkin beklentilerin şekillenmesinde yardımcı olacak. FOMC’nin, ‘istihdam- enflasyon-büyüme’ kompozisyonundaki gidişata ilişkin vereceği mesajlar, faiz artırımının zamanlamasına dair ipucu niteliğinde olacak. Bu anlamda, başta gelişmekte olan ülke piyasaları olmak üzere küresel risk algılamasının akıbeti adına FOMC sonuçlarının kritik öndemde olduğunu düşünüyoruz. Euro Bölgesi’nde ise, Yunanistan konusunda endişelerin ‘şimdilik’ azalması ile ekonomik verilerin öne çıkacağını düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta açıklanan veriler genel olarak zayıf bir görünüme işaret etti. Temmuz ayına ilişkin tüketici güven endeksi -7,1 olarak gerçekleşti (beklenti: -5,7, önceki: -5,6). Yine aynı aya ilişkin öncü imalat sanayi PMI endeksi 52,2’ye (beklenti: 52,5, önceki: 52,5), hizmet PMI endeksi de 53,8’e gerileyerek (beklenti: 54,2, önceki: 54,4), ekonomik aktivitedeki gidişata ait beklentileri karşılamayan bir tablo sundu. Bu hafta ise, Almanya’nın IFO anketi sonuçları (bugün), İngiltere’nin ikinci çeyrek GSYH büyüme oranı (yarın), Euro Bölgesi işsizlik oranı (Perşembe) ve TÜFE (Cuma) verileri takip edilecek. Küresel Piyasalar HAFTALIK PİYASA RAPORU -3% -2% -1% 0% 1% 2% 3% 4% 5% Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 ABD Reel GSYİH (Yıllık değ.) 2011 2012 2013 2014 2015 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 0,00% 0,25% 0,50% 0,75% 1,00% FED Toplantı Tarihlerine Göre Faiz Seviyelerinin Olasılık Dağılımı 29.07.2015 17.09.2015 28.10.2015 16.12.2015 -1,0% -0,5% 0,0% 0,5% 1,0% 1,5% 2,0% 02.13 04.13 06.13 08.13 10.13 12.13 02.14 04.14 06.14 08.14 10.14 12.14 02.15 04.15 06.15 Euro Bölgesi TÜFE (Yıllık değ.) Çekirdek TÜFE (Yıllık değ.) 3,4 3,8 4,2 4,6 5,0 5,4 250 350 450 550 650 750 850 06.07 12.07 06.08 12.08 06.09 12.09 06.10 12.10 06.11 12.11 06.12 12.12 06.13 12.13 06.14 12.14 06.15 1. El Konut Satışları (Bin konut) 2. El Konut Satışları (Milyon konut, sağ eks.)
11
Embed
28.10.2015 850 30% 40% 2. El Konut Satışları (Milyon konut, sağ … · 2015-07-27 · Geçtiğimiz hafta açıklanan veriler genel olarak zayıf bir ... tablo sundu. Bu hafta
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
27.07.2015 Makro Ekonomik Gündem ve Beklentiler
Bu hafta, Yunanistan kaynaklı gelişmelerin yerine ABD verilerini ve FED’i konuşacağımız bir hafta olacak. Küresel piyasalar, veri akışı yönünden sakin olan geçtiğimiz haftayı, ABD şirketlerinin açıkladığı çeyrek dönem finansallarının etkisinde geçirdi. Şu ana kadar açıklanan şirket finansalları (özellikle de teknoloji şirketleri tarafında) beklentileri karşılamayarak ABD hisseleri üzerinde baskı oluşturdu ve S&P 500 endeksi haftalık bazda %2,2 değer kaybetti. Yeni haftada açıklanacak şirket finansalları, endekslerin yönünü tayin etmede etkili olmaya devam edecek. Ancak, ABD’de bu hafta açıklanacak makro verilerin ve FOMC toplantısının, küresel risk algılamasının ana yönlendiricisi olacağını düşünüyoruz. Bugün açıklanacak Haziran ayına ait dayanıklı mal siparişleri (aylık bazda %3,1 artması bekleniyor), ABD cephesinde karşılayacağımız ilk önemli veri olacak. Yarın ise, hizmetler PMI (öncü) ve tüketici güveni ile, ekonomik aktiviteye ilişkin gidişat konusunda daha fazla ipucu alacağız. Geçtiğimiz hafta açıklanan Temmuz ayı imalat sanayi öncü PMI endeksi 53,8 ile olumlu sinyal göndermişti (beklenti: 53,7). Haftalık işsizlik başvurularındaki son veriler de, pozitif veriler tablosunu desteklemiştir. Haftalık işsizlik başvuruları 255 bin seviyesine gerileyerek (beklenti: 279 bin, önceki 281 bin), dört haftalık ortalama başvuruların 282,5 binden 278,5 bine gerilemesi sağlamış ve istihdam piyasasındaki güçlenmenin sürdüğünü göstermiştir. Bu haftanın öne çıkardığı bir başka önemli veri de Perşembe günü açıklanacak GSYH verisi olacak. ABD’de GSYH’nin ikinci çeyrekte %2,9 (çeyreksel bazda) büyümesi bekleniyor (birinci çeyrekte ekonomi %0,2 daralmıştı). Makro verilerin yanı sıra bu hafta takip edeceğimiz önemli gündem maddelerinden biri de FOMC toplantısı olacak. Yarın başlayıp Çarşamba günü sona erecek olan FOMC toplantısında, faiz oranlarına ilişkin herhangi bir değişiklik beklemiyoruz. Ancak, toplantı sonuçlarına yönelik açıklanacak metin, normalleşme sürecine ilişkin beklentilerin şekillenmesinde yardımcı olacak. FOMC’nin, ‘istihdam-enflasyon-büyüme’ kompozisyonundaki gidişata ilişkin vereceği mesajlar, faiz artırımının zamanlamasına dair ipucu niteliğinde olacak. Bu anlamda, başta gelişmekte olan ülke piyasaları olmak üzere küresel risk algılamasının akıbeti adına FOMC sonuçlarının kritik öndemde olduğunu düşünüyoruz. Euro Bölgesi’nde ise, Yunanistan konusunda endişelerin ‘şimdilik’ azalması ile ekonomik verilerin öne çıkacağını düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta açıklanan veriler genel olarak zayıf bir görünüme işaret etti. Temmuz ayına ilişkin tüketici güven endeksi -7,1 olarak gerçekleşti (beklenti: -5,7, önceki: -5,6). Yine aynı aya ilişkin öncü imalat sanayi PMI endeksi 52,2’ye (beklenti: 52,5, önceki: 52,5), hizmet PMI endeksi de 53,8’e gerileyerek (beklenti: 54,2, önceki: 54,4), ekonomik aktivitedeki gidişata ait beklentileri karşılamayan bir tablo sundu. Bu hafta ise, Almanya’nın IFO anketi sonuçları (bugün), İngiltere’nin ikinci çeyrek GSYH büyüme oranı (yarın), Euro Bölgesi işsizlik oranı (Perşembe) ve TÜFE (Cuma) verileri takip edilecek.
Küresel Piyasalar
HAFTALIK PİYASA RAPORU
-3%
-2%
-1%
0%
1%
2%
3%
4%
5%
Ç1 Ç2 Ç3 Ç4
ABD Reel GSYİH (Yıllık değ.)
2011 2012 2013
2014 2015
0%
10%
20%
30%
40%
50%
60%
0,00% 0,25% 0,50% 0,75% 1,00%
FED Toplantı Tarihlerine Göre Faiz Seviyelerinin Olasılık Dağılımı
29.07.2015
17.09.2015
28.10.2015
16.12.2015
-1,0%
-0,5%
0,0%
0,5%
1,0%
1,5%
2,0%
02
.13
04
.13
06
.13
08
.13
10
.13
12
.13
02
.14
04
.14
06
.14
08
.14
10
.14
12
.14
02
.15
04
.15
06
.15
Euro Bölgesi
TÜFE (Yıllık değ.)
Çekirdek TÜFE (Yıllık değ.)
3,4
3,8
4,2
4,6
5,0
5,4
250
350
450
550
650
750
850
06
.07
12
.07
06
.08
12
.08
06
.09
12
.09
06
.10
12
.10
06
.11
12
.11
06
.12
12
.12
06
.13
12
.13
06
.14
12
.14
06
.15
1. El Konut Satışları (Bin konut)2. El Konut Satışları (Milyon konut, sağ eks.)
Geçtiğimiz haftanın yurt içi gündeminde PPK toplantısı ile tüketici güven endeksi verileri ile TCMB’nin dolar depo faiz oranında yaptığı değişiklik ön plana çıktı. Geçen Perşembe günü açıklanan PPK toplantısı sonucunda, TCMB genel beklentiye uygun olarak, politika faiz göstergelerinde ve döviz enstrümanlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi. Böylece, politika faizi olarak öne çıkan bir haftalık repo ihale faiz oranı %7,50’de; faiz koridoru ise %7,25-10,75’te aynı kalmış oldu. Faiz kararıyla birlikte açıklanan notun da, daha önceki notlara benzer olduğunu gördük. Haziran toplantısı sonrası, gıda fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyonu olumlu yönde etkilediği vurgulanırken, enerji fiyatlarının da katkısına değinildi. Bunda da, Haziran ayında gerileme gösteren Brent petrol fiyatlarının etkisi büyük. Önümüzdeki dönemde düşüşünü devam ettirmesini beklediğimiz Brent petrol fiyatları, enflasyondaki iyileşmeye daha da destek olabilir. Enflasyonda beklenen düşüş hareketinin gecikmesi ve bu sürecin başlaması için kur etkisinin kritik rolü ve küresel belirsizlikler karşısında, verim eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun korunmasını bekliyoruz. Tüketici güven endeksi, Temmuz ayında 66,4’den 64,7 seviyesine geriledi. Bu azalışı, son dönemde artan risk primine bağlıyoruz. Endekste 100 altı değerler, tüketicilerin ekonomi hakkında kötümser beklentilerine işaret ediyor. TCMB, yakın dönemde gözlenen küresel ve yerel gelişmeler nedeniyle, bir hafta vadeli ABD doları depo faiz oranını %3,5’ten %3’e indirdi. Bugün itibariyle başlayacak olan uygulama ile döviz likiditesinin desteklenmesi amaçlanıyor. Bu hafta yurt içi gündemi yoğun. Perşembe günü yayınlanacak Üç aylık enflasyon raporunun dışında, dış ticaret verileri, kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi verileri takip edilecek. Son dönem olumlu gelişimine karşın gıda fiyatlarıyla ilgili devam eden belirsizliklere ek olarak, kurun seyri ile ilgili küresel ve iç politik riskler, enflasyon görünümüne yönelik temkinli yaklaşımımızı sürdürmemize neden oluyor. Nitekim, çekirdek enflasyon gelişimi bu konuda temkinli olmayı destekliyor. Yıl sonuna ait %7,5 TÜFE ve %7,8 çekirdek enflasyon beklentilerimizi koruyoruz.
Banka Banka Banka Banka Finans Finans Finans Finans Finans Finans Holding Holding Sanayi Sanayi Sanayi DiğerSektör
DiğerSektör
DiğerSektör
Toplam İhraç Tutarı Min Ek Getiri Max Ek Getiri
4,0%
5,0%
6,0%
7,0%
8,0%
9,0%
10,0%
11,0%
12,0%
3M 6M 1Y 2Y 3Y 4Y 5Y 6Y 7Y 8Y 9Y 10Y
17.05.2013 (Moody's Not Artışı) 05.11.2012 (Fitch Not Artışı)
24.07.2015 (Güncel) 20.03.2014 (Yerel Seçim Öncesi)
DIBS Verim Eğrisi
2015 Yılı ÖST İhraçları Ek Getiri Tablosu
9,2%
9,4%
9,6%
9,8%
10,0%
10,2%
3M 6M 1Y 2Y 3Y 4Y 5Y 6Y 7Y 8Y 9Y 10Y
17.07.2015 24.07.2015 (Güncel)
0,0%
1,0%
2,0%
3,0%
4,0%
5,0%
6,0%
7,0%
8,0%
1Y 2Y 3Y 4Y 5Y 6Y 7Y 8Y 9Y 10Y 15Y 20Y 25Y 30Y
17.05.2013 (Moody's Not Artışı) 05.11.2012 (Fitch Not Artışı)
24.07.2015 (Güncel) 20.03.2014 (Yerel Seçim Öncesi)
Euro Tahvil Verim Eğrisi
Tahvil-Bono Piyasaları (DİBS-Özel Sektör)
Geçtiğimiz hafta yurt içi gelişmeler ve Türkiye’nin Suriye sınırındaki unsurlara yönelik başlattığı hava operasyonun ardından yurt içi piyasalarda risk iştahı azalırken, TL cinsi varlıklarda satış yaşandı. ABD’de açıklanan ekonomik verilerin beklentilerden iyi açıklanması ve FED’in Eylül ayında faiz artırımına gidebileceği algısının güçlenmesi de satışlarda etkili oldu. Söz konusu gelişmelerle birlikte tahvil faizleri tüm vadelerde yükselirken, 2 yıllık gösterge tahvil %10,05, 10 yıllık gösterge tahvil %9,72 bileşik seviyesinden haftayı kapattı. TL tarafında ise sepet bazında sert değer kaybı görülürken, USD/TL paritesi de 2,75 seviyesinin üzerini test etti. TL’de görülen kayıplar nedeniyle, TCMB bir hafta vadeli döviz depo faiz oranının ABD doları için %3,5’ten %3’e indirilmesine karar verdi. Ancak kararın döviz piyasası üzerinde önemli bir etkisi olmadı. TL likidite tarafında TCMB haftalık repo ihalelerini piyasa ihtiyacının altında açmaya devam ederken, fonlama maliyeti de %8,40 civarında oluşuyor. Önümüzdeki günlerde TL’de görülen kayıpların devam etmesi durumunda, TCMB’nin daha fazla sıkılaştırmaya giderek fonlama maliyetini yükseltmesi beklenebilir. Bu adım da, özellikle kısa vadeli tahvillerde satış baskısının artması anlamına gelecektir. Bu hafta ABD’de dayanıklı mal siparişleri, tüketici güven endeksi, mevcut konut satışları ve ikinci çeyrek büyüme verileri açıklanacak. Çarşamba günü ise FED FOMC faiz kararı takip edilecek. Yurt içi piyasalarda koalisyon görüşmeleri ve ABD kaynaklı haber akışı TL cinsi varlıklar üzerinde etkili olmaya devam edecektir. Koalisyon görüşmelerinden gelebilecek olumsuz sinyaller ve FED’in faizlerde yakın vadede artırıma gidebileceğine yönelik açıklamalar, tahvil faizlerinde daha yüksek seviyelerin görülmesine neden olabilir.
Para Piyasaları (TL ve Yabancı Para Faiz Oranları)
10,95%
11,00%
11,05%
11,10%
11,15%
O/N 1W
1M
2M
3M
6M
9M 1Y
Hu
nd
red
s
TL Lib. TL Libor Faizleri Verim Eğrisi
Güncel
1 Hafta Önce
1 Ay Önce
0,1%
0,2%
0,3%
0,4%
0,5%
0,6%
0,7%
0,8%O
/N 1W
1M
2M
3M
6M 1Y
$ Lib. $ Libor Faizleri Verim Eğrisi
Güncel
1 Ay Önce
3 Ay Önce
-0,25%
-0,20%
-0,15%
-0,10%
-0,05%
0,00%
0,05%
0,10%
0,15%
0,20%
0,25%
O/N 1W
1M
2M
3M
6M 1Y
€ Lib. € Libor Faizleri Verim Eğrisi
Güncel
1 Ay Önce
3 Ay Önce
ABD’de geçen hafta mevcut ev satışları, haftalık işsizlik başvuruları ve imalat PMI beklentilerden iyi geldi. Diğer tarafta, Cuma açıklanan yeni konut satışları beklentilerin oldukça altında kaldı. 10 yıllık ABD tahvil faizleri, %2,35’lere yakın seviyelerden %2,28’li seviyelere geriledi. $ Libor faizlerinde ise, piyasada olan gelişmelerin etkisiyle uzun dönemdeki ucunda artış trendine girdiğini izliyoruz.
Euro Bölgesi’nde önceki hafta Yunanistan’ın piyasalar üzerindeki etkisinin azalmasıyla beraber sakin bir görünüm vardı. Açıklanan Almanya ve Euro Bölgesi PMI verileri ise beklentilerin altında kaldı. Geçtiğimiz hafta boyunca düşüş eğilimi içerisinde olan Almanya 10 yıllık faizleri haftayı %0,70 seviyelerinden tamamladı. Böylece, ABD 10Y faizleriyle Almanya 10Y faizleri birbirine paralel bir eğilim gösterdi ve aradaki fark yatay kaldı.
Yurt içinde bir önceki hafta başlamış olan koalisyon görüşmeleri heyetler bazında geçen hafta da devam etti. Piyasaları etkileyen en önemli unsur ise muhtelif terör olayları oldu. Hem kur hem de tahvil faizleri tarafında ciddi yükselişler gerçekleşti. Veri gündeminde ise, TCMB beklenildiği şekilde faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi; tüketici güveni ise beklentinin altında geldi. Yükselen kurun olumsuz etkisini azaltmak amaçlı haftalık dolar depo faiz oranını %3,5’ten %3’e indirdi. Türkiye’de 2Y ve 10Y tahvil faizleri, terör olaylarının yarattığı yurt içindeki olumsuz havayla beraber yükseldi. TL libor faizlerinin uzun vadeli ucunda ise, geçen haftaya göre artış olduğunu görüyoruz.
BIST100 haftanın son işlem gününde, hafta içerisindeki düşüşlere gelen tepki alımları ile 78.712 puan ile %0,48 yükselişle kapattı. Hafta içerisindeki teknik görünümü bozulan endeks için bu hafta dışarıda FED toplantısından çıkacak sonuçları, içeride ise artan tansiyon ve koalisyon görüşmelerini takip edeceğiz. Bahsettiğimiz gelişmelerden gelecek olumsuz haber akışı endeksi 77.000 puan seviyesine kadar düşürebilir. Teknik olarak, endeksin tekrar pozitif bir görünüm sergileyebilmesi için öncelikle 80.000 puan psikolojik sınırının üzerine çıkılması gerekiyor. Bu seviyenin altında kalındığında satış baskısı hissedilecek ve 77.000 desteğine baskı yaratacaktır. Gün içi strateji olarak, yukarı yönlü hareketlerde öncelikli hedef 79.250 puan olacaktır. Bu seviyenin geçilmesi durumunda 80.000 puan psikolojij sınırı denenebilir. Aşağıda ise, öncelikle 78.000 puan seviyesinden tepki alımlarını değerlendirmek adına alımlar yapılabilir.
Önemli dirençlerin kırılması ile birliktedolar/TL’de ivmelenen hareket 2,75seviyelesinin üstünü görmeyi başardı.Tekrardan 2,75 seviyesinin üzeriningörülmesi durumunda 2,80 seviyesinedoğru bir hareket gerçekleşebilir.
9%
14%
19%
24%
10P 15P 25P 35P ATM 35C 25C 15C 10C
USD/TRY Volatility Smile
1W 2W 1M
6M 1Y
Tablo USD/TRY için olup, primler 100.000$ üzerinden hesaplanmıştır.
Döviz ve Türev Piyasaları
USDTRY - günlük
Dolar/TL, özellikle Türkiye’nin içsel problemlerinin fiyatlandığı haftada üç gün üst üste yükselerek haftayı 2,7372 seviyesinden kapattı. Bu hafta, endekste olduğu gibi kur tarafında da, FED toplantısından çıkacak sonuçlar ve hükümet kurulması için yapılan görüşmeler birinci derecede etkili olacak. Teknik olarak, 2,75 seviyesinin üzerine çıkılması durumunda, 2,80 seviyesine doğru hızlı bir hareket gerçekleşebilir. 2,80-2,81 aralığında ise, gelebilecek kar satışları ve Merkez Bankası’nın daha önce bu seviyelerde gerçekleştirdiği zorunlu karşılık oranları düzenlemeleri gibi TL ve döviz likidite müdahaleleri ile bir gevşeme gerçekleşebilir.
10Δ Put 25Δ Put 35Δ Put 50Δ (ATM) 35Δ Call 25Δ Call 10Δ Call
Geçtiğimiz hafta, TL cinsi varlıklar yaşanan terör saldırısı ve gerçekleştirilen operasyonların etkisiyle değer kaybı yaşadı. MSCI Türkiye ETF’i %5 değer kaybederken, 5 yıllık CDS %10 yükselerek seçim sonrası haftalık bazda en sert fiyatlarımı gördü. 1M ATM USD/TRY volatilitesi ise haftalık bazda %36 yükselirken; 1aylık 25 delta “risk reversal” %61 yükseldi. Uzun süredir devam eden pozitif eğimli ‘’volatility smile’’ göstergesinin, uzun vadelerdeki pozitif eğimini korumasını bekliyoruz.
Geçtiğimiz hafta USD/TRY volatilitesinde yaşanan yükselişin yansımalarını artan opsiyon primlerinde de gözlemledik. İçeride yaşanan gelişmelere ek olarak, beklenenden iyi gelen ABD verileriyle FED’in Eylül ayında faiz artırımına gidebileceği algısının güçlenmesi de opsiyon primlerinin yükselmesinde etkili oldu. FED’in faiz kararı, ABD büyüme verisi ve içeride de koalisyon görüşmelerini takip edeceğimiz bu hafta, Döviz teminatlı opsiyonlarda, alım opsiyon satışını riskli bulmaya devam ediyoruz.
Paritede band hareketindehaftalık tepe 1,1018seviyesinden gerçekleşti.Bu hafta FED güvercin birgörünüm sergilemezse1,10 tepe olmakla birlikte1,0624 seviyesine kadar birhareket yaşanabilir.
Euro/dolar geçtiğimiz hafta son bir ayın en düşük volatilitesinde, 1,0810-1,1018 aralığında dalgalandı. Paritede bu hafta FED toplatısından çıkacak sonuçları takip edeceğiz. Toplantıda şahin bir tutum sergilenmesi ya da güvercin olunmaması durumunda, paritede tepenin 1,10 olduğu ve 1,0624 seviyesine kadar inebilecek bir hareket gerçekleşebilir. Yukarıda ise, ABD’den gelebilecek zayıf veriler ile oluşanilecek hareketlerde, 1,1050-1,11 aralığı satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.
-8%
-3%
2%
7%
12%
17%
22%
01
.14
02
.14
03
.14
04
.14
05
.14
06
.14
07
.14
08
.14
09
.14
10
.14
11
.14
12
.14
01
.15
02
.15
03
.15
04
.15
05
.15
06
.15
07
.15
Hu
nd
red
s
1 Aylık T.V. - 1 Aylık Z.V
1 Aylık Tarihsel Volatilite
1 Aylık Zımni Volatilite(aylık a.o.)
+2 stdv
-2 stdv
USD/TRY Volatilite
USD/TRY Forward
Döviz ve Türev Piyasaları
EURUSD - günlük
5
10
15
20
25
30
12
.14
01
.15
01
.15
02
.15
02
.15
03
.15
03
.15
04
.15
04
.15
05
.15
05
.15
06
.15
06
.15
07
.15
07
.15
USD/ZAR 1 Aylık Zımni Volatilite USD/BRL 1 Aylık Zımni Volatil ite USD/INR 1 Aylık Zımni Volatilite USD/TRY 1 Aylık Zımni Volatilite
Geçtiğimiz hafta MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Döviz Endeksi %1,20 değer kaybetti. TL ise negatif ayrışarak, Real ve Peso’dan sonra haftalık bazda %3,10 ile en çok değer kaybı yaşanan para birimi oldu. TL’de yaşanan bu değer kaybının etkisiyle, USD/TRY forward eğrisinin tüm vadelerde yukarı hareketini izledik. Döviz kur riskini forward işlemlerle yöneten yatırımcılar, uzun vadeleri tercih etmeye devam edebilir.
Gerçekleşen volatilite ile zımni volatilite arasındaki farkın, geçtiğimiz hafta zımni volatilitedeki sert yükseliş sonrası zımni volatilite lehine açılarak (-1) standart sapma seviyesine doğru açıldığını izledik. İçeride ve dışarda gündemi yoğun olan bu hafta, mevcut farkın zımni volatilite lehine açık kalacağını düşünüyoruz.
Sert satışların geldiği gündeyüksek hacim satışların devamedebileceğini gösteriyor
Toparlanmadan bahsedebilmemiz için 1.108 dolar/ons seviyesi görülmesi gerekiyor
Ons altın, FED’in faiz artırımı beklentileri ve küresel olarak güçlü dolar algısı ile önemli bir düşüş göstermeye devam ediyor. Haftayı 1.099 dolar/ons seviyesinden kapatırken; makro olarak, hem Çin’in büyümesindeki problemler hem de FED’in bu yıl faiz arttıracağı beklentisi ons altını aşağı çekiyor. Teknik olarak, bir düzeltme hareketinin başladığını söyleyebilmemiz için öncelikle 1.108 dolar/ons seviyesinin üzerine çıkılması gerekiyor. Ardından, 1.115 dolar/ons seviyesi kısa vadeli tepe olabilir. Gram altın, ons dolarda yaşanan önemli düşüşün ardından dolar/TL’de yaşanan yukarı yönlü sert hareket ile toparlandı ve haftayı 95,63 TL/gr seviyesinden kapattı. Gram altın için haftalık beklentimiz, dolar/TL’de yaşanabilecek yukarı yönlü harekete paralel bir şekilde, yeniden 98,5 TL/gr seviyesine gelmesi yönünde.
EK - Piyasa Terminolojisi Alım Opsiyonu (“Call Option”): Gelecekte alıcısına belirli bir varlığı belirli bir fiyattan alma hakkı veren opsiyonlardır.
Alivre Sözleşmesi (”Forward”): Alivre anlaşmaları, belirli bir dayanak varlığı, önceden belirlenmiş bir fiyat ve vadede alma ya da satma yükümlülüğü veren
anlaşmalardır. Vade geldiğinde taraflardan alıcı olan taraf (‘uzun’ pozisyon sahibi) kontratta belirtilen fiyattan dayanak varlığı almak zorundadır.
Başabaş Opsiyon (”At the Money”): Alım ve Satım opsiyonları için spot piyasa değeri kullanım fiyatına eşit olması durumudur.
Risk Reversal: Aynı deltaya sahip Call opsiyon volatilitesi ile Put opsiyon volatilitesi arasındaki farktır.
Çapraz Kur Swapı (”Cross Currency Swap’’): Döviz swapının faiz swapı ile birlikte kullanımı sonucu ortaya çıkan swaptır.
Delta: Dayanak varlık fiyatındaki değişimlerin opsiyon primi (opsiyonun fiyatı) üzerine etkisini ölçen göstergedir.
Devlet Tahvili (”Government Bond”) : Devlet tahvili devletin 1 yıldan uzun vadeli borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak için Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan
borçlanma senetleridir.
Döviz Swapı (”Currency Swap”): Sözleşmeyi yapan tarafların farklı para cinsinden faiz ödemesi yaptığı vade tarihinde belirlenen kur oranı doğrultusunda anapara
miktarı üzerinden de değişim yapılan işlemlere denir.
Faiz Swapı (”Interest Rate Swap”): Sözleşmeyi yapan tarafların, belirli bir ana para üzerinden yapılan sabit bir faiz ödeme planı ile değişken bir faiz ödemesinin el
değiştirilmesi ile gerçekleşir.
Hareketli Ortalama (”Moving Average”): Hareketli ortalama, bir yatırım aracının, belirli bir zaman dilimi için, kapanış fiyatlarının toplanıp, bu zaman dilimindeki
periyot sayısına bölünmesiyle hesaplanır.
Hazine Bonosu (”Treasury Bill”): Devletin 1 yıldan kısa vadeli borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak için Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan borçlanma
senetleridir.
Kârda Opsiyon (“In the Money“): Alım opsiyonları için kullanım fiyatının, spot piyasa değerinden daha düşük, satım opsiyonunda kullanım fiyatının spot piyasa
fiyatından daha yüksek olması durumudur.
Kullanım Fiyatı (“Strike Price”): Sözleşmede belirlenen dayanak varlığın, vadesinde geldiğinde kaçtan alınabileceği gösteren fiyata egzersiz fiyatı ya da kullanım
fiyatı (‘exercise price,’ ‘strike price’) adı verilir.
LIBOR (“London Interbank Offered Rate“): Londra bankalararası para piyasasında, likiditesi yüksek bankaların birbirlerine farklı döviz cinsleri üzerinden borç verme
işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır.
MSCI Endeksi: Morgan Stanley Capital International’ın, küresel çapta toplamda 75’i bulan gelişmiş, gelişmekte olan ve sınır ülke piyasalarında işlem gören hisse
senetlerini içeren, farklı büyüklük ve ağırlıktaki endekslerinin tamamını ifade eder. En bilinenleri, gelişmiş ülke piyasalarını kapsayan MSCI ‘Dünya’ ve gelişmekte
olan ülke piyasalarını kapsayan MSCI ‘Gelişmekte Olan Ülkeler’ endeksleridir.
Negatif/Pozitif Ayrışma (“Under/Out Performance“): İki veya daha fazla enstrümanın incelenen dönemler arasında birbirlerine relatif performanslarını ifade eder.
Pozitif ayrışma, görece güçlü; negatif ayrışma ise görece zayıf bir performans anlamındadır.
Opsiyon (“Option“): Opsiyon sözleşmeleri, herhangi bir varlığı belirli bir vadede veya vade öncesinde, belirli bir miktarda, belirli bir fiyattan alma ya da satma hakkı
veren sözleşmelerdir.
Put Opsiyon (“Put Option”): Gelecekte alıcısına belirli bir varlığı belirli bir fiyattan satma hakkı veren opsiyonlardır.
Swap: İki şirketin ileride alacağı nakit akışlarının el değiştirilmesi biçiminde oluşturulan kontratlardır.
Tarihsel Volatilite (“Historical Volatility”): Belirli bir geçmiş zaman aralığındaki bir menkul kıymetin fiyatındaki değişimdir.
Vadeli İşlem Sözleşmesi (”Future”): Vadeli işlem sözleşmeleri, belirtilen miktar ve kalitede bir varlığı önceden belirlenmiş bir fiyattan, geleceğe dair belirli bir
tarihte teslim etme ya da teslim almaya dair olarak düzenlenen yasal sözleşmelerdir.
Verim Eğrisi (”Yield Curve”): Bir yatırım aracının çeşitli vadeleri ile bu vadelerdeki getirileri arasındaki ilişkinin grafiksel ifadesidir.
Volatilite (”Volatility”): Bir finansal varlığın belirli bir zaman aralığında gözlenen değer değişiminin standart sapması anlamındadır.
WTI: WTI, ABD’de Oklahoma’dan çıkan, Brent’ten daha kaliteli ve yumuşak olan bir petrol türüdür.
Zımni Volatilite (“Implied Volatility”): Bir menkul kıymetin gelecek volatilitesine ilişkin piyasa beklentilerinin bir ölçüsüdür. Opsiyon fiyatlarındaki yansıma olarak,
piyasanın yönüne dair beklenti sunan bir volatilitedir.
Zararda Opsiyon (“Out of the Money“): Alım opsiyonları için kullanım fiyatının, spot piyasa değerinden daha yüksek olduğu; satım opsiyonunda kullanım fiyatının
spot piyasa fiyatından daha düşük olmasıdır.
Döviz Teminatlı Opsiyon (“DCD“): Müşterinin vadeli mevduatını teminat olarak göstererek banka ile yaptığı bir opsiyon işlemidir. Müşteri vadeli mevduatını
opsiyon anlaşmasında belirlenen vade ve fiyattan başka bir döviz cinsine çevirme hakkını bankaya vermektedir. Bu hak karşılığında banka müşteriye prim
ödemektedir.
Volatility Smile: Vadesi aynı fakat kullanım fiyatı farklı olan opsiyonların, zımni volatilitelerini gösteren grafiktir.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu ileti 05 Kasım 2014 tarih ve 29166 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğü giren “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında” çıkan kanunun 2.Maddesi c bendinde belirtilen Ticari Elektronik ileti kapsamında değildir.
KÜNYE
Banu KIVCI TOKALI Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Direktörü [email protected] +90 212 314 81 88