4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı 11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR 2011 VAN DEPREMİ VE VAN ŞEHRİNİN DİRENÇLİLİĞİ S.Ü. Dikmen 1 , Ö. Akboğa Kale 2 , R. Akbıyıklı 3 ve S. Baradan 4 1 Doç. Dr., Kandilli Rasathanesi Deprem ve Araştırma Enst., Deprem Mühendisliği ABD, Boğaziçi Üniversitesi 2 Dr. Arş. Gör., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ege Üniversitesi 3 Doç. Dr., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Düzce Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi 4 Yrd. Doç. Dr., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ege Üniversitesi Email: [email protected]ÖZET: Türkiye’de farklı şehirlerde, değişen zaman aralıklarında karşılaşılan ve toplumsal olarak gerek maddi gerekse manevi bir tahribata yol açan deprem gerçeği birçok araştırmacı tarafından farklı açılardan incelenmektedir. 23 Ekim 2011 tarihinde Van ve çevresinde meydana gelen Mw=7.2 büyüklüğündeki deprem, 604 can kaybı, 4152 yaralanma ve 2262 binanın tamamen yıkılmasına yol açmıştır. Hiç şüphesiz ki ortaya çıkan can kayıplarının dışında deprem sonrası bölge sakinlerinin hayatlarının sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan büyük oranda etkilendiği bir gerçektir. Bu bağlamda bir toplumun bu tür olaylar karşında değişen koşullara uyum sağlaması, rahatsızlık karşısında işlevsellik kazanması ve yeniden canlanma kapasitesi “dirençlilik” olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, deprem sonrası Van şehrinin nüfus, imar durumu, yapı ruhsatı izni ve GSYH gibi göstergelerinin değerlendirilerek, şehrin bu tür bir afet sonrasında ki dirençliliğinin incelenmesidir. Çalışma kapsamında bölgenin belirlenen parametreler açısından analiz edilmesi amacıyla deprem öncesi ve sonrası olmak üzere Türkiye İstatistik Kurumu veri tabanından faydalanılmıştır. ANAHTAR KELİMELER : Van Depremi, Dirençlilik, Veri Analizi
7
Embed
2011 VAN DEPREMİ VE VAN ŞEHRİNİN DİRENÇLİLİĞİ · terim hem 'normal' hem de beklenen stres düzeylerini ayarlama ve ani oklara ve olağandıúı taleplere uyum sağlama becerisini
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
2011 VAN DEPREMİ VE VAN ŞEHRİNİN DİRENÇLİLİĞİ
S.Ü. Dikmen1, Ö. Akboğa Kale2 , R. Akbıyıklı3 ve S. Baradan4
1 Doç. Dr., Kandilli Rasathanesi Deprem ve Araştırma Enst., Deprem Mühendisliği ABD, Boğaziçi Üniversitesi
2Dr. Arş. Gör., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ege Üniversitesi 3 Doç. Dr., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Düzce Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi
4Yrd. Doç. Dr., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ege Üniversitesi
The earthquake reality, encountered in Turkey in different cities and at different time intervals, leads to socially
and materially moral destruction, is investigated by different researchers from different angles. The magnitude of
Mw = 7.1 earthquake in Van and its surroundings on 23 October 2011 caused 604 casualties, 4152 injuries and
2262 completely destroyed buildings. Without a doubt, it is a fact that, out of the resulting loss of life, the lives of
the residents of the city after the earthquake are greatly influenced by social, economic and psychological aspects. In this context, a “resilience” is defined as the capacity to adapt to changing conditions and to maintain or regain
functionality and vitality in the face of stress or disturbance. The purpose of this study is to examine the city's
resilience after such a disaster by evaluating the indicators such as population of the city of Van after the
earthquake, zoning status, building permit, and GSH. Within the scope of the study, in order to analyze the region
in terms of the determined indicators, Turkish Statistical Institute database was used in for before and after the
earthquake.
KEY WORDS: Van Earthquake, Resilience, Data Analysis
1.GİRİŞ
Dünya üzerinde sel felaketleri, kasırgalar, toprak kaymaları ve deprem gibi birçok doğal afet olayları
yaşanmaktadır. Ciddi şekilde can ve mal kayıpları olan bu doğal afetleri ne yazık ki önlemek mümkün değildir.
Ancak alınan tedbirlerle en az düzeyde zarar görmeye çalışılmaktadır. Bu doğal afetlerden biri de zelzele olarak
da adlandırılan depremlerdir. Dünyanın oluşumundan bu yana fay hatlarında ve sismik yönden hareketli olan
yerlerde depremler meydana gelmektedir.
Ülkemiz dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Ülkemiz topraklarının %92’si
deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır. Yapı stokunun durumu, tehlikenin derecesini artırmakta ve
nüfusumuzun azımsanamayacak bir kısmı deprem riski altında yaşamaktadır (AFAD, 2014). Şüphesiz ki deprem
felaketinden sonra, bu doğal afetin yaşandığı şehir sakinleri fiziksel ve psikolojik olarak etkilenmekte ve kayıplar
vermektedir. Öncelikle barınma ihtiyacı ortaya çıkmakta, eğitim sekteye uğramakta, hastane ve sağlık merkezleri
yetersiz kalmakta ayrıca erzak, kişisel temizlik malzemeleri, giyim, su ve ilaç eksikliği ön plana çıkmaktadır. Bu
bağlamda bir toplumun bu tür olaylar karşında değişen koşullara uyum sağlaması, rahatsızlık karşısında işlevsellik
kazanması ve yeniden canlanma kapasitesi “dirençlilik” olarak tanımlanmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, deprem sonrası Van şehrinin nüfus, imar durumu, yapı ruhsatı izni ve GSH gibi
göstergelerinin değerlendirilerek, şehrin bu tür bir afet sonrasında ki dirençliliğinin inşaat sektörü açısından
incelenmesidir. Çalışma kapsamında bölgenin belirlenen parametreler açısından analiz edilmesi amacıyla deprem
öncesi ve sonrası olmak üzere Türkiye İstatistik Kurumu veri tabanından faydalanılmıştır.
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
2. DİRENÇLİLİK
Dirençlilik kavramı genelde güç ve esnekliği belirtmek için, çevresel araştırmalardan, malzeme bilimi ve
mühendisliği, psikoloji, sosyoloji ve ekonomi alanlarına kadar değişen disiplinlerdeki araştırmalarda rutin olarak
kullanılmaktadır (Bruneau et. al, 2003). Sözlük tanımına göre dirençlilik "hastalıktan, değişmeden veya
talihsizlikten hızlı bir şekilde kurtulma yeteneği (canlılık)" ya da “bükülmüş, gerilmiş veya sıkıştırıldıktan sonra
orijinal şeklini veya konumunu almasını sağlayan bir malzemenin özelliği (elastikiyet)” olarak tanımlanmaktadır
(New International Webster’s Comprehensive Dictionary 1996). Dirençlilik, "öngörülemeyen tehlikeler karşı
ortaya çıktıktan sonra başa çıkmayı öğrenme kapasitesi” (Wildavsky 1991, p. 77) olarak da tanımlanabilir.
Deprem felaketlerine ve özellikle de afet sonrası tepkiye odaklanan Comfort (1999, s.21) dirençliliği "mevcut
kaynakları ve becerileri yeni durumlara ve çalışma koşullarına uyarlama kapasitesi" olarak tanımlamaktadır. Bu
terim hem 'normal' hem de beklenen stres düzeylerini ayarlama ve ani şoklara ve olağandışı taleplere uyum
sağlama becerisini ifade eder.
3. VAN DEPREMİ
23 Ekim 2011 tarihinde, saat 13:41:21’de, Mw=7.2 büyüklüğünde Van ili, Tabanlı Köyü merkezli bir deprem
meydana gelmiştir. Depremin aletsel büyüklüğü, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı – Deprem
Dairesi Başkanlığı (AFAD) tarafından ML=6.7 olarak kamuoyuna duyurulmuştur. Depremin büyüklüğü Boğaziçi
Üniversitesi – Kandilli Rasathanesi (http://www.koeri.boun.edu.tr) ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE)
tarafından ML=6.6, Mw=7.2; United States Geological Survey (USGS) tarafından Mw=7.2; European‐Mediterranean Seismological Centre (EMSC) tarafından Mw=7.3, Postdam Sismoloji Merkezi, Almanya
(GEOFON) tarafından Mw=7.1, İsviçre Sismoloji Servis (SED)da Mw=7.3 olarak tanımlanmıştır (Güney, 2011). 9 Kasım 2011 Çarşamba günü 21.20 sularında Van Merkez’e 16 kilometre uzaklıktaki Edremit ilçesinde, Mw =5.7
büyüklüğünde yeni bir deprem meydana gelmiştir. Meydana gelen ana depremin ardından, bir ay boyunca, günlük
ortalama 180 artçı deprem meydana gelmiştir. Toplamda ise 11 binin üzerinde artçı deprem kaydedilmiştir
(AFAD, 2014).
Şekil 1. Deprem sonrası oluşan hasarlar (Sözcü, 2016; İMO,2016)
Deprem nedeniyle 644 kişi hayatını kaybetmiş ve 1.966 kişi de yaralanmıştır. Erciş ilçesi en çok kaybı veren ilçe
olmuştur. Hasar tespit çalışmaları kapsamında yaklaşık 187 bin yapı incelenmiştir. 49 bine yakın yıkık/ağır hasarlı
yapı tespit edilmiştir. Depremde yüz civarında çok katlı betonarme yapı tamamen yıkılmıştır. Bu binalarda çok
sayıda can kaybı meydana gelmiştir. Deprem sonrası Erciş ilçesinin su, elektrik ve kanalizasyon alt yapısı
çökmüştür (AFAD, 2014). Depremlerden yaklaşık olarak 650.000 kişi doğrudan etkilenmiş, deprem nedeniyle
36.203 konut, 2.884 işyeri ve 9.602 ahır yıkılmış ya da ağır hasar görmüştür. Van’da ve Erciş’te eğitim ve öğretime
iki ay süreyle ara verilmiştir (Akman ve Altınel, 2012). Deprem nedeniyle Van ilindeki öğrencilerin yaklaşık dörtte
biri ili terk ederek başka illerde eğitim görmüşlerdir. Haziran 2012 itibariyle giden öğrencilerin %55’i Van’a geri
dönmemiştir (AFAD, 2014).
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
4. VERİLER VE VERİLERİN ANALİZİ
Deprem nedeniyle Van ili gerek barınma, gerek eğitim ve gerekse ekonomik problemler nedeniyle çeşitli göç
hareketlerine sahne olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’ten elde edilen verilere göre Van ilinin nüfusu
2010 yılında 1.035.418 iken, 2011 yılında 1.022.532’ye düşmüştür. Diğer bir ifadeyle nüfusta 12.886 kişilik bir
azalma meydana gelmiştir. Bu azalmanın oransal karşılığı %1,24’tür. Başka bir yaklaşımla, deprem öncesi ilin
nüfus artışının 2000-2010 aralığı için yıllık ortalama %1.48 olduğunu dikkate alırsak, 2011 yılında il nüfusunun
1.050.750 olması gerektiğini düşünebiliriz. Bu bağlamda nüfus azalışının veya diğer bir deyimiyle şehirden
deprem nedeniyle göçün 28.200 kişi mertebesinde olduğu tahmin edebiliriz. Bu durumda nüfus azalışı %2.7
olacaktır. Oysa aynı dönemde Türkiye geneli için nüfus değişimine bakıldığında, nüfusun %1,36 oranında arttığı
görülmektedir.
Şekil 1. 1998-2017 yılları arası Van Nüfusu.
Diğer yandan, Türkiye İstatistik Kurumu’nda yayınlanan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması verilerini
kullanarak 2003-2015 yılları için tarım, sanayi, hizmetler ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değişimini
incelenmiştir (Şekil 2). Öncelikle tarım verimlerinde 2011 yılında açık bir yavaşlama gözlenmektedir. Diğer
kategorilerde ise durum biraz farklıdır. Hizmetler ve sanayi kategorileri 2008 ekonomik krizinden etkilendiği için
o kategorilerde yavaşlama 2008 yılında başlamış görülmektedir. Bu bağlamda o kategorilerde depremin etkilerini
net olarak görmek oldukça zordur. Şekil 2’de de görüldüğü gibi deprem afetinin meydana geldiği 2011 yılı
sonrasında bütün kategorilerde iyileşme meydana gelmiş ve GSYH artış sergilemiştir.
850 000
875 000
900 000
925 000
950 000
975 000
1 000 000
1 025 000
1 050 000
1 075 000
1 100 000
1 125 000
200
0
200
1
200
2
200
3
200
4
200
5
200
6
200
7
200
8
200
9
201
0
201
1
201
2
201
3
201
4
201
5
201
6
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Şekil 2. Van İl Bazında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla ve alt bileşenleri (2004-2014).
Afet sonrasında bir yörenin dirençliliği ile ilgili önemli bir gösterge bölgedeki inşaat faaliyetleridir. İnşaat
faaliyetleri yöre insanının ne denli hızlı bir şekilde barınma, eğitim, sosyal hizmet ve altyapı hizmetlerinin aynası
durumundadır. Bu bağlamda yapı ruhsatları incelenmiştir. Van ilinin deprem öncesi ve deprem sonrası yapı
ruhsatları incelendiğinde (Şekil 3) özellikle bir ve iki daireli bina yapı ruhsatında artış gözlenmektedir. Üç veya
daha fazla daireli bina sayısı 2012 yılında ciddi bir artış göstermiş sonrasında 2013 yılındaki düşüşle birlikte küçük
artışlar sergilemiştir. Yani süratle konut ihtiyacı giderilmiş ve 3 yıl gibi bir sürede ihtiyaçlar tümüyle giderilerek
üretim miktarı eski olağan seviyelerine geri dönmüştür.
Deprem bölgesinde yaşayan çocukların yerleşim yerlerine göre devam ettikleri okul türüne bakıldığında ilköğretim
öğrencilerinin yüzde 56,2’si Van merkezde, yüzde 24,1’i Erciş’te, yüzde 19,7’si Van merkeze bağlı köylerde
yaşamaktadır. Orta öğretim ve yükseköğretim öğrencilerinin büyük bir oranı Van merkezde ikamet ettikleri
görülmektedir (Tuna et. sl, 2012).
Bunun yanında Van’da depremden en çok etkilenen hizmet sektörünü hastaneler, oteller, okullar ve dershaneler
oluşturmaktadır (Çocuk Akademisi, 2012). Van’da yıkılan okulların yerine yenilerinin yapılması için
hayırseverlerle işbirliği sağlanarak 33 yeni okulun yapılması için protokol yapılmıştır (AFAD, 2011). Şekil 3’de
de görüldüğü gibi okul, üniversite ve araştırma binaları yapı ruhsatlarında ciddi bir artış meydana gelmiştir. Diğer
yandan altyapı sınıfına dahil edilecek olan su depoları, silolar ve depolarda ise 2014 yılında bir artış meydana
gelmiştir. Yani bu tür kamu yatırımları esas itibariyle çoğunlukla depremden 3 yıl sonra hız kazanmıştır.
200 000
400 000
600 000
800 000
1 000 000
1 200 000
1 400 000
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
Tarım
500 000
1 000 000
1 500 000
2 000 000
2 500 000
3 000 000
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
Sanayi
1 000 000
2 000 000
3 000 000
4 000 000
5 000 000
6 000 000
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
Hizmetler
1 000 000
3 000 000
5 000 000
7 000 000
9 000 000
11 000 000
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
GSYH
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Şekil 3. Van İl Bazında Yapı Ruhsatları, 2004-2014.
0
60
120
180
240
300
360
420
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
20
15
20
16
Bir daireli bina sayısı
0
20
40
60
80
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
20
15
20
16
İki daireli Bina sayısı
0
100
200
300
400
500
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
20
15
20
16
Üç veya daha fazla daireli bina sayısı
0
5
10
15
20
25
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
20
15
20
16
Okul, üniversite ve araştırma binaları
0
5
10
15
20
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
20
10
20
11
20
12
20
13
20
14
20
15
Su depoları, silolar, depolar
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
5. SONUÇLAR
Sonuç olarak deprem sonrası Van şehrinin nüfus, imar durumu, yapı ruhsatı izni ve GSYH gibi göstergelerinin
değerlendirilerek, şehrin bu tür bir afet sonrasında ki dirençliliği incelenmiştir. Çalışma kapsamında bölgenin
belirlenen parametreler açısından analiz edilmesi amacıyla deprem öncesi ve sonrası olmak üzere Türkiye İstatistik
Kurumu veri tabanından faydalanılmıştır. Nüfus parametresi açısından inceleme yapıldığında şehirde deprem
sonrası meydana gelen göçün ardından gelen yıllarda nüfus artışının ivmelenerek arttığı gözlenmiştir. GSYH ve
parametreleri incelendiğinde 2011 yılı için tarım kategorisinde bir düşüş gözlense de diğer kategorilerde gözle
görülür bir azalış yoktur ve her biri yıllar içinde artışını sürdürmüştür. Van ilinin deprem öncesi ve deprem sonrası
yapı ruhsatları incelendiğinde özellikle bir, iki ve üç veya daha fazla daireli bina yapı ruhsatında artış
gözlenmektedir. Yani süratle konut ihtiyacı giderilmiş ve 3 yıl gibi bir sürede ihtiyaçlar tümüyle karşılanarak
üretim miktarı eski olağan seviyelerine geri dönmüştür. Verilerin analizinden de anlaşıldığı gibi Van İlinin
"mevcut kaynakları ve becerileri yeni durumlara ve çalışma koşullarına uyarlama kapasitesi" olarak tanımlanan
dirençlilik açısından incelendiğinde sürece adaptasyonunu pozitif olarak gerçekleştirdiği söylenebilir.
KAYNAKLAR
AFAD (T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı), 2014, “Müdahale, İyileştirme ve
Sosyoekonomik Açıdan 2011 Van Depremi”. Ankara
Akman, P., ve Altınel, G., 2012, “Van Depremi Psikososyal Destek Çalışmaları Sonuç Raporu (24 Ekim 2011 –
09 Mart 2012)”, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği.
Bruneau, M., Chang, S. E., Eguchi, R. T., Lee, G. C., O’Rourke, T. D., Reinhorn, A. M., Shinozuka, M., Tierney,
K., Wallace, W. A., Winterfeldt, D., 2003, “A Framework to Quantitatively Assess and Enhance the Seismic