Top Banner
1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises İÇİNDEKİLER I- GİRİŞ II-EKONOMİK KRİZİN TANIMI VE GELİŞİM YÖNÜ 1. EKONOMİK KRİZİN TANIMI 2. BAŞLICA EKONOMİK KRİZLER;GENEL ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ III-1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI 1. KRİZ ÖNCESİ ABD VE AVRUPA 2. KRİZİN BAŞLANGICI VE GELİŞMESİ 3. KRİZE YOL AÇAN ETMENLER 4. KRİZİN SONUÇLARI VE SÜRECİ IV-2008 EKONOMİK KRİZİ 1. KRİZ ÖNCESİ GENEL EKONOMİK DURUM 2. KRİZE YOL AÇAN GELİŞMELER 3. KRİZİN EVRELERİ VE SONUÇLARI 4. KRİZİN YOL AÇACAĞI OLASI DEĞİŞİMLER V-1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE 2008 EKONOMİK KRİZİN KARŞILAŞTIRILMASI 1.KRİZE YOL AÇAN ETMENLER YÖNÜNDEN 1
38

1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

Mar 06, 2023

Download

Documents

Mustafa Aydin
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

İÇİNDEKİLER

I- GİRİŞ 

II-EKONOMİK KRİZİN TANIMI VE GELİŞİM YÖNÜ

1. EKONOMİK KRİZİN TANIMI 

2. BAŞLICA EKONOMİK KRİZLER;GENEL ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ 

III-1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI

1. KRİZ ÖNCESİ ABD VE AVRUPA 

2. KRİZİN BAŞLANGICI VE GELİŞMESİ 

3. KRİZE YOL AÇAN ETMENLER 

4. KRİZİN SONUÇLARI VE SÜRECİ 

IV-2008 EKONOMİK KRİZİ 

1. KRİZ ÖNCESİ GENEL EKONOMİK DURUM 

2. KRİZE YOL AÇAN GELİŞMELER  

3. KRİZİN EVRELERİ VE SONUÇLARI  

4. KRİZİN YOL AÇACAĞI OLASI DEĞİŞİMLER 

V-1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE 2008 EKONOMİK KRİZİN KARŞILAŞTIRILMASI 

1.KRİZE YOL AÇAN ETMENLER YÖNÜNDEN 

1

Page 2: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

2. SONUÇLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ  

3. ALINAN ÖNLEMLER YÖNÜNDEN 

VI- SONUÇ

I. GİRİŞ

Kapitalist sistemin küresel boyutta yaşadığı ilk ve bize göre en derin ekonomik krizi olan 1929 Dünya Ekonomik Buhranı (GreatDepression) ile, dünya ülkelerinin halen yaşamakta olduğu 2008 Ekonomik Krizi'nin nedenleri, boyutları ve etkileri konusunda benzer ve farklı yönler bulunmaktadır. Dünya'da yaşanan ekonomik krizlerin ülkeleri etkileme dereceleri değişiktir. Ancak ABD'de ilk hareketini alan her iki ekonomik kriz de yeryüzündeki çok sayılı ülkede, çeşitli derecelerde hissedilmiştir. Ancak, küresel nitelikte olan iki krizden 1929 buhranı sırasında piyasa ekonomisi uygulamayan ve dolayısıyla sistem dışında kaldığı için etkilenmeyen ülkeler vardı. Çünkü ülkeler arasındaki entegrasyon bugünkü kadar yoğun değildi. 

2008 krizinin, özellikle yaygınlık bağlamında bu kadar yoğun yaşanmasının en temel nedeni, küreselleşmede alınan yol ve bunun sonucu olarak sermaye hareketlerinin serbest bırakılmış olmasıdır. Bunların yanında, piyasa sistemi doğası gereği kriz çıkarmaya eğilimli olması da göz ardı edilmemelidir. 

Küreselleşme olgusu ise bu krizlerin bulaşıcılığını arttırmaya başlamıştır.1 Küresel, bölgesel veya ülkesel tüm ekonomik krizlerin oluşmasında önemli rol oynayan siyasi tercihlerin, karar ve/veya kararsızlıklarının anılan iki ekonomik krizde de katkıları bulunmaktadır. 

(Mal-hizmet/üretimi-ticareti- finansmanı /finansman ile ticaretarasındaki denge/-temsil eden kıymetler ve bunların ticareti-tüm bu işlem ve eylemlerin kurallaştırılması) kümesinden oluşanilişki (zincir) deki ölçüsüzlük veya asimetrik olma gerçeğinin 1 Mahfi Eğilmez, Küresel Finans Krizi Piyasa Sisteminin Eleştirisi, Aralık 2008, Remzi Kitabevi s:10

2

Page 3: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

önemi, çalışmamızın konusu olan krizlerdeki önemi yadsınamaz. 

Çalışmamızın amacı; 

-ticaretin tüm dünyada serbestleştiği ve finansal kapitalizme geçiş aşamasının yaşandığı bir dönemde çıkan 1929 tarihli BüyükBuhran ile, 

-kapitalizmin küreselleşmesinin ardından çıkan 2008 Küresel Krizinin2,

irdelenmesi ve farklı/benzer yönlerinin ortaya konulmasıdır.

II. EKONOMİK KRİZİN TANIMI VE GELİŞİM YÖNÜ

1.EKONOMİK KRİZİN TANIMI 

Tanımlanmasında açık bir görüş birliği olmamasına karşın, MahfiEğilmez ekonomik krizin, tüketici talebinde ve firmaların yatırımlarında büyük düşüş, yüksek oranlı işsizlik ve dolayısıyla yaşam standartlarının düşmesi şeklinde ortaya çıkabildiğini, bu tür krizlere genellikle finansal piyasalardaki belirsizlikler ve hisse senedi fiyatlarındaki düşüşlerin ve yerli paranın yabancı piyasalara göre değerinde düşüşlerin eşlik ettiğini; çok derinleşmiş ve dalga boyu yüksekbir ekonomik kriz söz konusuysa sonuçta bir resesyon ve borçları ödeyememe (default) durumunun da ortaya çıkabileceğinibelirtmektedir.3  

Krizleri konjoktürel, yapısal ve sistematik krizler şeklinde tasnif eden Hayri Kozanoğlu, ekonominin birbiri ardına iki çeyrek daralmasını konjonktürel kriz olarak tanımlamaktadır.4 Ekonomik krizin bir diğer tanımı da, ekonomideki karar birimleri olan hane halkı, yani bireyler, firmalar ve devletin davranış ve faaliyetlerinde iç ve dış konjonktür nedeniyle meydana gelen ani ve beklenmeyen değişimler olarak ifadesini bulmaktadır. Ekonomik krizler bir ülkede beklenmedik şekilde veya yetersiz ya da yanlış yönetsel tercihlerle belirli bir dönemde ortaya çıkan makro ekonomik buhranlar olarak da,

2 Mahfi Eğilmez, “Üç Kriz Bir Sonuç”, www.cnbce.com/business/yazarlar/mahfieğilmez/konuid=30.asp 3 M. Eğilmez, age. s:48 4 Hayri Kozanoğlu, Küresel Krizin Anatomisi, Eylul2009, Agora Kitaplığı s:IX 

3

Page 4: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

yönetim ağırlıklı tarifi bulunmaktadır.5  

Brenda Spotton Visana, mali(finans) krizlerinin öncelikle; 

-finansal ürün(enstrüman) fiyatlarındaki aşırı düşme, 

-borçların geri ödenememesindeki yaygınlık, 

-borçlarda ertelemenin yoğunlaşması, 

şeklinde kendini gösterdiğini, bunun geçici veya rastlantısal olarak ve emarelerini, 

-istihdam, 

-üretim ve/veya 

-ticaret hacmi, 

parametrelerinde ortaya koyan ekonomik krize yol açtığını belirtmektedir.6

Enflasyon oranlarındaki değişkenlik, döviz kurlarındaki hareketlilik ve değişim hızlılığının “banka kırılganlığı”nı arttırdığı ve bu gerçeğin de 1971 yılından bu yana finansal kriz yaratarak (finansal varlık fiyatlarındaki düşüş, kurlar üzerindeki baskı, likidite talebinin artması ve mudi güveninin sarsılması), bu yolla ticari anlaşmaların iptali veya yerine getirilmemesine, iş dünyası için gerekli kredi olanaklarının daralmasa sebep olarak ekonomik krize neden olduğunu da, sistematik finansal krizleri inceleyen Patrick Horohan ve Luc Laeven tarafından vurgulanmaktadır.7

R.Hakan Özyıldız'da, aşırı borçlanma ve spekülasyon arasındaki ilişkiyi irdeleyen Irving Fisher'e atıfla, aşırı güven sonucu oluşan yüksek borçlanma ile yapılan yatırım ve spekülatif hareketlerin, krizleri ağırlaştırdığını söylemektedir.8 5 Sudi Apak ve Ayhan Aytaç, Küresel Krizler-Küresel Değerlendirme ve Analiz, 2009, Avcıol Basım Yayın, s:3 6 Brenda Spotton Visano, Financial Crises/Soc io-economic causes aud institutional context , Routledge 2006 7 Patrick Honohan and Luc Laeven , Systemic Financial Crises-Containment aud Resolution ,Cambridge University Pres, 2005, s:5 8 Ercan Kumcu, Krizler, Para Ve İktisatçılar, Ocak 2009, Remzi Kitabevi s:200 

4

Page 5: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

 

2. BAŞLICA EKONOMİK KRİZLER;GENEL ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ 

2.1 Başlıca Ekonomik Krizler 

1873'de başlayıp 1900'lere kadar süren uzun depresyon 

"Uzun Depresyon" adıyla anılan ve 1873'te başlayıp 1900'lere kadar yayılan , hatta birçok yorumcuya göre Birinci Dünya Savaşı'na neden olacak kadar uzun süren bir krizdir. 1873 yılının 9 Mayıs'ında Viyana Borsası'nın çöküşü ile başlayan panik, kısa sürede sistem krizine dönüştü.9 

Bu dönemde Avrupa, çıkışa geçen Amerikan kapitalizminin dinamizmine ayak uydurmakta zorlanmaktaydı. Viyana, Paris, Berlin'de ipotekli kredilerle teşvik edilen bir "imar hamlesi" başlamıştı. ABD'de ise, buğday üretiminden yüksek verimle mahsul alınmakta, ürünler silolarda depolanabilmekte, buharlı gemilerle yapılan un, sığır, kolza tohumu ticareti dünyaya yayılmaktaydı. Bu gelişmeler karşısında Rusya ve Orta Avrupa tarımı rekabet gücünü kaybediyor ve gelirler dibe vuruyordu. Kriz gecikmeden emlak piyasasına da sıçradı ve İngiliz bankalarının kredi musluklarını kesmesiyle de tırmanmaya başladı. Devamında kriz ABD'yi de vurdu; çünkü o dönemde en büyük yatırımlar demiryollarına ve yüksek “kaldıraç finansmanı”yla, düşük öz sermayeyle yapılmaktaydı. Bankacılık sistemi tıkanınca faizler %25'e tırmandı; çiftçi ve köylüler ayaklandı.10  

Bu krizin çıkış nedeninin temelinde Fransa-Prusya savaşının ertesinde Fransa'nın Almanya'ya ödemek zorunda kaldığı büyük savaş tazminatının yattığı; krizin ABD'yi etkilemesinin gerisinde,anılan ülkenin iç savaştan sonra izlediği “altına bağlı sıkı para politikası” olduğunu söyleyen yorumcuların yanında; monateristlerin de, krizin kökeninde o dönemde paranındeğerini belirleyen altın miktarında yaşanan kıtlık olduğunu vurguladıkları belirtilmektedir.11  9 M. Eğilmez,agm.10 H. Kozanoğlu, age.s:148-149 11 Eğilmez, agm 

5

Page 6: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

1929 Büyük Buhranı 

1929 yılında başlayıp 1935'e kadar süren (1933 yılı dip noktasıdır), ABD'de sabit fiyatlarla milli geliri %30,5 azaltan, işsizlik oranını %25.2'ye tırmandırıp, fiyat endeksini22.3’e düşüren Büyük Buhran (Büyük Bunalım-Depresyon), 20. yüzyılın en büyük ekonomik felaketi olup, çalışmamızın 3 nolu başlığında ayrıntılı olarak ele alınacaktır.12 

1970'lerde Bretton Woods Sisteminin Çökmesi ve Petrol Şoku 

1970'lere kadar ABD, parasını altın karşılığı basan tek ülkeydi. 15.08.1971'de doları “altın değişim standardı”ndan çıkararak, altın karşılığını kaldırdı. Böylece parasını Amerikan Dolarına göre ölçen dünya para sistemi birdenbire karşılıksız kalmış oldu. Ardından İngiltere ve öteki sanayi ülkeleri de paralarını dalgalanmaya bıraktı. Bunun sonucu oluşan "kolaylıkla para basma olgusu" Amerikan Doları ($) ve öteki gelişmiş ülke paralarında değer yitirilmesi sonucunu getirdi. 

Petrol fiyatları $ bazında belirlendiğinden, bu sonuç petrol üreticisi ülkelerin önemli kayıplarla karşılaşmasına yol açtı. Petrol üreticisi ülkelerin (OPEC) petrol fiyatlarını altına bağlaması sonrası petrol fiyatları hızla yükselmeye başladı. Öyle ki 1958-1973 yılları arasında $ 3/ varil olan petrol fiyatı 1974'de 12 $’ı aştı. Petrol fiyatlarındaki bu hızlı artış $ ve öteki rezerv paraların değer kayıplarıyla birleşinceortaya, “enflasyon ve durgunluğun birlikte” yaşandığı "stagflasyon" olgusu çıktı. Uzun süreli bu krizden çıkış 1980'leri buldu. 

1997 Asya Krizi 

Uzak Doğu ülkelerinden Kore, Tayland ve Endonezya kendi ulusal paralarını, ticari ilişkilerinin en yoğun olduğu Japon Yen’i yerine, $'a “peg” etmişlerdi. Böylece, $ karşılaştığı her sorunaynen bu ülke ekonomilerine de yansıyordu.

Öte yandan, sözü geçen Asya ülkeleri, 1995 yılından itibaren oluşan cari açıklarını kapatacak önlemler almak yerine, bu 12 Asaf Savaş Akat, 1“Sayılarla Büyük Bunalım “1.12.2008 tarihli Vatan Gazetesi, “

6

Page 7: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

açığı, finanse edebildikleri sürece sürdürmeyi tercih ettiklerigibi; gelen kısa vadeli kaynaklarla uzun vadeli yatırımlar finanse edilmişti (mismatching).13 Anılan ülkelerin, mali sektöre ilişkin kuralları ciddi olarak uygulamaması, şeffaflığın olmaması, erken uyarı sisteminin işlememesi nedeniyle hatalı ve çok hızlı yatırım yapan yabancıların ülkeden çıkması da yine hızlı oldu. Sonuçta, tüm bölge ülkelerin ekonomileri ve o ülkede yatırım yapan yabancılar zarar gördü.14

1998 Rusya Krizi 

1997 yılında Tayland'da başlayıp, önce Uzakdoğu ülkelerine sonra da Rusya'ya yansıyan finansal krizde Rusya'nın durumu, aslında, Asya ülkelerinden farklıydı. Şöyle ki, Asya ülkelerindeki tüm sorunlar Rusya'da da mevcuttu ve öteden beri biliniyordu. Rusya'nın 1998'de kriz ortamına girmesindeki temelneden, IMF'nin kaynak yetersizliği içine girmesi sonucu Rusya'ya olan desteğini askıya almış olmasıdır.15(14) IMF'nin bu kararı açıklandığında Rusya krize girdi. Çünkü Rusya'ya gelen yabancı yatırımcının en önemli güvencesi IMF desteği idi ve aksi anlaşılınca yabancı yatırımcılar kaçmaya yöneldi. Sonuçta ülke ve yatırımcılar yönünden önemli zararlar oluştu veRusya dış borçlarının konsolidasyonuna gitmek zorunda kaldı. Kriz, Rusya ile ticari ve finansal ilişkisi olan ülkeleri ve yabancı yatırımına ev sahipliği yapan gelişmekte olan ülkeleri de etkiledi. 

2008 Global Kriz 

2008 Eylül ayında önce ABD başlayıp, sonrasında dalga dalga dünyaya yayılan ve kökeninde tarihin en büyük taşınmaz ve kredibalonu yatan kriz, yeterince büyümüş olmasına karşın gerekli düzenlemeler yapılmamış olan “türev ürün piyasaları” yüzünden dünyayı etkilemiş ve yayılmıştır. 

13 Eğilmez, age. s:64-65; .Arzu Azer, “K elebeğin Kanatlarındaki Ekonomiden Krizin Anatomisi”, Marmara Üni. Bank. ve Sig. Y.Okulu Uluslararsı Finans Sempozyumu, 2008 s:162 14 Azer, agm s:163; Jomo K.S.,”Globalisation for Whom? A World for All”, IDEAS, http://www.ideas.org,24/9/2005 s.3 15 Azer, agm. s:165 

7

Page 8: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

2009 yılında dünya genelinde %1,1, ABD'de %2,7, AB toplamında %4,2 oraında küçülmeye; gelişmekte olan ülke toplamında da sadece %1,7 büyümeye yol açacağı tahmin edilen (IMF.Oct.-09) veşimdilerde de sürmekte olan küresel kriz, çalışmamızın IV nolu başlığında ayrıntılı olarak irdelenmiştir. 

2.2 Krizlerin Genel Özellikleri 

Krizlerin genel özelliklerini ve gerisindeki ortak nedenleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz. 

a) Genel makro dengelerde bir süredir devam eden dengesizlikler. Bu dengesizlik veya bozulmaları, uzun zamandır artarak süren cari açıklar; özellikle kamu bütçesi açıklarının finansmanı amacıyla giderek artan emisyon veya iç borçlanma; açık finansmanı için yapılan borçlanmada kısa vadeli yabancı payının giderek artması şeklinde özetleyebiliriz. 

b) Artan “parasal işlemlerin uluslararası ticaretin önüne geçmesi” ve bu bağlamda arasındaki ilişkinin kopması. 

c) Türev piyasaların gelişmesine koşut olarak gelişmiş ülkelerden “spekülatif amaçlı para akışı”nın hızlanması. Uluslararası finansal liberasyon ve kuralsızlaştırma sonucunda yurtdışından özel borçlanmanın yolu açılması ve sermaye piyasalarına giriş/çıkış'ın kolaylaştırılması.16

d) İhmal edilen hukuki düzenlemeler veya kuralsızlaşma (deregulation); şeffaflığa ve denetime gereken önemin verilmemesi. 

e) Ekonomik faaliyetlerin gerektirdiği likiditenin (fazla veya noksan yönde) fiili durumla uyumlu olmaması. 

f) (c) fıkrasında da kısmen belirtildiği gibi, türev piyasalardaki denetimsiz ve kural dışı büyümenin sonucu olarak yaratılan likidite bolluğu, artan üretim ve değişen yaşam kalıpları.17  

g) Ülkeler arası servet ve gelişmişlik dağılımının artması ve

16 Honohan ve Laeven, age. s:5 17 Honohan ve Laeven, age. s:7 

8

Page 9: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

ülke içinde gelir dağılımında gözle görülür bozulma. 

h) Enflasyon oranında yıllar itibariyle farklılaşmalar ve kurlardaki dalgalanmanın (volatilenin) artması18 

i) Bankalarda kredi konusunda isteksizlik ve “banka kırılganlığı”nın yükselmesi. 

j) Spekülatif faaliyetlerin artması, hukuk dışılığın çoğalması. 

k) Sonuçta, yaşanan ekonomik krizlerin; 

-GSMH'da küçülme 

-işsizlik artışı, 

-ticaret hacminde düşme, 

-insanlarda moralsizlik ve güvensizlik, 

-ülke parasının değer yitirmesi, 

-fiyat artışlarındaki hareketlilik, 

-ülkenin mukayeseli üstünlüklerindeki değişim,  

-yönetimlerde değişim (ülke/firma) 

neticelerini getirdiğini söyleyebiliriz. 

2.3 Krizlerdeki Genel Gelişim 

Krizlerin gelişim/değişim seviyesine baktığımızda aşağıdaki çıkarımları yapabiliriz: 

a) Küreselleşme ve bunun sonucunda bilgi, emek, sermaye ve teknolojinin kolayca ülkeden ülkeye dolaşabilmesi nedeniyle “krizlerin bulaşıcılığı” artmıştır. Kapitalist sistem küreselleşmeden önce krizlerin bu tür bulaşıcılığı daha azdı.

18 Honohan ve Laeven, age s:5 

9

Page 10: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

Giriş bölümünde de belirttiğimiz gibi, özellikle sermaye hareketlerinin akışkanlığı, kriz bulaşıcılığını da özellikle birlikte getirmektedir. 

b) Krizlerin ivmesi daha çok finansal kırılganlıklar nedeniyle artmakta ve derinleşmekte; devamında global ekonomik krize dönüştürmektedir. 

c) Ekonomik aktivite içinde bankaların önem ve derinliğinin artması, banka kırılganlığının “krizi arttıran çarpan etkisi”19 nedeniyle finansal krize maruz kalan ülke sayısı, 1980 yılından bu yana sürekli artmaktadır.20

d) Dr. Arzu Azer, daha önce anılan makalesinde, her dünya krizinin sonunda sermayenin dönüşümünün “yeni bir faz”da yenilenmiş ve daha serbest hareket etme ve yayılma olanağı bulduğundan bahisle, krizin anatomisini gösteren bir piramitte büyümeyi oluşturan faktörleri sıralamaktadır. 

e) Küreselleşmenin getirdiği geçirgenlik/bulaşıcılık nedeniyle krizler artık daha sık nüksetmekte; bu olgu da birçok ülkeyi döviz kurlarını düşük tutmaya, ekonominin önceliklerini ihracata yönlendirmeye, döviz rezervlerini güçlendirmeye sevketmektedir.21 

III-1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI

1. KRİZ ÖNCESİ ABD VE AVRUPA 

ABD 

563 gün sürüp, 5 milyon askerin ölmesine, 10 milyon kişinin yaralanmasına ve USD 300 mia'dan fazla maddi hasara yol açan22 Birinci Dünya Savaşı 11 Kasım 1918'de sona ermişti. ABD' Birinci Dünya Savaşının acılarını geride bırakmış, yeniden 19 David Mç Kennedy, Freedom From Fear, The American People In Depression and War 1929-1945 , Oxfort University, Press 1999 s:1 20 Mehmet Bilge Ozakçıoğlu , “1929 Ekonomik Kriz ile 2008 Ekonomik Krizin Karşılaştırılması”, 01.08.2009 http://www.mehmetbilgeozakcioglu.blokcu.com 

21 Ömer Açıkgöz- Bülent Özkan, “1929 Dünya Ekonomik Buhranı ve Türkiye Ekonomisine Etkileri “, Mevzuat Dergisi, sayı:136 Nisan 2009 s:2 22 John Knneth Galbraith , Büyük Kriz 1929. John Knneth Galbraith (Türkçesi: Elif Nihan Akbaş) Pegasus Yayınları, Ocak 2009 s.20-23 

10

Page 11: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

yapılanmaya girişmiş; baş döndürücü bir teknoloji ve üretim patlaması yaşanan bu dönemde otomotivden, enerjiye kadar her sektörden her gün yeni bir buluşun haberi gelmekteydi. Sanayiciler kazançlarını yeni fabrikalara, yeni makinelere ve yeni istihdama yatırmaktaydı.23

Savaş sonrasında dünya ekonomisi de kısmen etkinlik kazanmış, savaş süresince önemli oranda altın birikmişti. Amerikan endüstri şehirlerinin hayat standartları hızla yükselirken, (kişi başı MG, tarım kesiminin 4 katı) tarım kesimi ise hızla düşüyordu. Özellikle otomobil, beyaz eşya, sentetik elyaf ve telefon dallarında büyüyen endüstride ücretler %25 oranında artarken, tarım kesiminde ise eriyordu. Bir diğer gelişme ise, kalifiye eğitimli işgücü yerine yarı kalifiye ve/veya tecrübesiz işçiye ve ücretleri daha az olan kadın çalışana ağırlık veriliyordu.24

Savaş sonrası tüm dünyada hammadde ve tarım ürünlerinin fiyatlarında düşüş yaşandığı gibi, bu bağlamda Amerikan tarım ürünleri ihracatındaki düşmeye ek olarak, göçmenlere getirilen sınırlama sonucunda tarım ürünlerine talep azalmıştı. ABD'de biriken sermaye başta Florida olmak üzere gayrimenkule ve toprak alımına yönelmişti. Bankaları da ticaret yerine bu yatırımları destekliyorlardı. Ancak, toprak üzerine spekülasyonların sona ermesi (1926 ilkbaharı) ve yaşanan iki kasırga doğal afeti ile toprak fiyatlarında düşüş yaşandı, topraktan çıkan sermaye New York Borsasına yönelmişti.25  

1924-29 yılları arasında bir stabilizasyon devresi geçiren ABD,özellikle sanayi mallarında edindiği ihracat fazlası ile, dünyanın “net kreditörü” durumuna gelmişti. Bu olguya destek veren bir diğer gerçek de, ABD'nin altın karşılığı para basmayısürdürmesiydi. Bu durum, yatırımcıların paralarını ABD bankalarına yollamalarına (çünkü aynı dönemde Avrupa ülkeleri altın standartını terk ederek, karşılıksız para basıyorlardı.) neden oldu. Bu dönemdeki dünyadaki altın servetinin %40'ı ABD'de toplanmıştı. Biriken bu servette, yukarıda da belirttiğimiz gibi, müthiş bir ekonomik sıçramaya yol açtı.26  

23 Kennedy age. s:20,23 24 Kennedy age. s:20,23 25 Galbraith, age. s:17-1926 M. Eğilmez, age. s:57 

11

Page 12: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

AVRUPA 

Birinci Dünya Savaşı Avrupa'nın sanayi ve kültür merkezlerini tahrip etmişti. Yine de ülkeler arasında en güç durumda olanı, 1923 yılındaki yüksek enflasyon ve savaş tazminatı ödemelerini dış borçları ile karşılamaya çalışan Almanya idi. Öyle ki 1928-29 yıllarındaki tazminat ödemeleri kamu bütçesindeki yeri %12,4dü.27 Keza, yaşadığı hiperenflasyon sonucu, Alman para biriminin 1923'de, 1913'deki değerinin milyarda birine inmişti.İş dünyası, özel tasarrufların yetersizliği nedeniyle kaynak sıkıntısı çekiyor, sonuçta giderek dış borçlara olan bağımlılığı, yüksek savaş borçları ile birlikte giderek artıyordu. Yaşanan bu gelişmeler sonucu para birimini de değiştiren Almanya'da, sabit gelirle yaşayanlar yoksulluğa itilmiş ve sosyal rahatsızlıklar başlamıştı.28

Büyük Buhran'ın en çok vurduğu bir diğer Avrupa ülkesi de İngiltere olmuştu. Bu ülkede de sanayi gelişmesini, Fransa ve İtalya'da olduğu gibi ABD'nin verdiği kredilerle finanse ediyordu. Sonuçta, tüm Avrupa ülkelerinin kriz öncesi dönemde ABD'ye olan kredi borçları toplamı 11,5 mia. $’'a ulaşmakta olduğunu, 1. Dünya Savaşı sonrası ABD ve Avrupa ekonomileri arasındaki özel ve sıkı iletişimin olduğunu ve bu yapının da, oluşacak ekonomik krizin Avrupa'yı etkilemesine yol açan zeminihazırladığını söyleyebiliriz.29  

2. KRİZİN BAŞLANGICI VE GELİŞMELER 

Daha önce de belirttiğimiz gibi, 1928 Florida kasırgası (sonucunda bir çok kişinin öldüğü, evlerin ve deniz araçlarınınhasar gördüğü) sonrası değeri düşen ve satılamayan taşınmazlar olgusu ile, Amerikalılar ilk kez gerçeklerle yüz yüze gelmişti.Ancak, bu olaydan önce New York Merkez Bankası'nın senet kırdırma faizini %4'den %3,5'a düşürmesi, çoğu ekonomist tarafından, takip eden spekülasyon ve çöküşün sorumluluğu olarak gösterilmiştir. 

27 Apak ve Aytaç, age. s:11 28 İbrahim Bakırtaş ve Ali Tekinşen, “Dünya Savaşları ve Büyük Buhran Arasındaki Etkilenişimin Ekonomi Poltiği”, http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler, s:87 29 Uğur Özgöker, “1929 Dünya Büyük İktisadi Buhranı “ Subcon Turkey Gazetesi, Eylül 2009 

12

Page 13: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

Spekülasyonu kolaylaştıran en önemli etmenlerden birisi de, hisse senedi teminatı ile verilen "acente kreditesi" idi. %3,5 faizle bankalarca fonlanan anılan kredi %19 faizle brokerlara veriliyordu. 1920'li yılların başında 1,5 mia.$ olan söz konusukrediler, 1926'da 2,5 mia, 1927'de 3,5 mia, 1928 yıl sonunda 6 mia $’a yükselmişti. Bir diğer siyasi gelişme de, 6 Kasım 1929'da Hoover ve Cumhuriyetçi Kongre'nin büyük bir çoğunlukla seçilmesinin New York Borsa'sında hemen gösterdiği olumlu etkisi olmuştur.30

Ancak NY Borsası'nda yaşanan bu yükselişin, tüm yükselişler gibi sona ermek zorunda olduğu; en azından 1929 yıl başında yapılacak basit bir olasılık hesabıyla, yıl bitmeden bu yükselişin sona erme ihtimali yüksekti. Bunun sonucunda da, kredi ile hisse senedi almak anlamsızlaşacak (fiyat artış, fonlama maliyet ilişkisi bozulacağından) ve endeks gerileyecekti. Fakat bunu kimse düşünmek istemiyordu. 

Bu konuda görevli kurumların başında New York Merkez Bankası geliyordu. Ancak elinde iki araç bulunmaktaydı. Bunlardan birisi "açık piyasa işlemleri" olup, (devlet tahvillerini piyasaya verip, piyasadan para çekmek) elinde ancak 228 mio $ tutarında hazine bonosu olduğundan, bu işlevi yerine getirmekteçok sınırlı kaldı. Diğer bin araç olan "faiz oranlarını" Ağustos 1929'da %5'den 6'ya yükseltti. Ancak bu artış, banka-broker-müşteri zincirinde artarak yansıtılınca bir etkisi olmadı.31 Faiz artışının etkisiyle acente kredilerinde faiz oranları %20'ye kadar yükseldi. 

Borsa'daki büyük boyutlu ilk hareketlilik 26 Mart'ta 8 milyon hissenin el değiştirmesiyle düşüşlerle başladı. Bu arada, yatırım tröstleri, kurdukları yeni şirketler aracılığı ile insanların, yeni şirketler aracılığı ile eski şirketlerden hisse almalarını sağlıyordu ve bu işlemlerde yüksek kaldıraç uyguluyorlardı.32

5 Eylül'de NY Borsası'nda düşüş başladı ve gün sonunda 5,6 mio hisse el değiştirdi. Sonraki günlerde de dengesizlik sürmeye devam etti, gidişatın yönü hafifçe, düzensizce ama geçmişe 30 Galbraith, age. s:34, 36 

31 Galbraith, age. s:42-43;  Apak ve Aytaç, age. s:4-5 32 Galbraith, age. s:61, 63, 70 

13

Page 14: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

bakılırsa kesinlikle düşüşe dönüyordu. 21 Ekim Pazartesi günü satışlar 6 mio'ya ulaşmıştı. “Kara Perşembe” denilen 24 Ekim'de12,8 mio hisse el değiştirdi. Öğlene kadar kayıplar 9 mia. $ oldu ve gün sonunda hisselerin değeri, önceki günün 1/3 üne inmişti.(kayıp 4 mia.$'ın üzerindeydi)33

21-29 Ekim tarihleri arasında Dow Jones sanayi ortalaması 328'den 230'a düşmüştü. Düşüşü yavaşlatmak ve trendi geri döndürme yönünde özellikle, borsa aracılarından oluşan organize destek de sonuçsuz kalmıştı. Öte yandan ticari malların fiyatları aşağıya düşmeye başladı. Çelik, kömür üretiminde her şey aşağıya doğru iniyordu. 

Ekonomik sıkıntının yanında intihar, iflas, işsizlik, hırsızlık, yolsuzluk gibi sosyal patlamalara da yol açan büyük buhran, ticaret yoluyla, özellikle sanayileşmiş Avrupa ülkelerine de hemen sıçradı ve sonuçta, dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, yeryüzündeki toplam üretimin %42 oranında ve dünya ticaretinin de %65 oranında azalmasına yol açmıştır. Yaklaşık 4000 civarında bankanın battığı, işsizlik oranının %3,2 den (1929), %25'e (1933) yükseldiği bu kriz 10 yıla yakın sürdü.34

3. KRİZE YOL AÇAN ETMENLER 

Büyük Buhran'a neden olan faktörleri aşağıdaki başlıklarda toplayabiliriz: 

1. ABD'nin deflasyonist politikası 

Dolar'ın altın karşılığını koruyan ABD'ne yönelik altın girişi giderek artmaktaydı. Bu girişin enflasyona yol açmaması için genellikle deflasyonist bir politika izlendi. Bu politikalar sonucunda fiyatlar düşmeye ve ekonomik faaliyetler gerilemeye başladı. Ekonomik faaliyetlerdeki bu daralma, gelen kaynakları spekülatif alanlara ve borsaya yönelmesini teşvik etti. 

2. ABD makro ekonomik sorunlar 

33 Albert b.Rollins Jr , 1929-1945 Depression, Recovery and War, Harbur College, State University of New York 1966, s:10-16 ; Kennedy, age. s:37-39 34 ) Eğilmez, age. s:58,59 

14

Page 15: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

2.1.Gelir dağılımının bozukluğu en başta gelen faktördür. En üst %5lik grup GSMH'nin %35'ini eline tutuyordu.35 Bu olgu, ekonominin lüks harcama ve/veya yüksek yatırımlara bağlı olduğunu; topyekün ekonominin krize veya dalgalanmaya karşı esnekliğinin az olduğunu göstermektedir.36

2.2. Üretimin sayılı holdinglerin elinde toplanmış olması, bunlardan birkaç tanesinin sıkıntıya girmesi genel bir krize yol açabilecek ortamı hazırlamıştı.37Keza, daha önce bahsettiğimiz yatırım tröstleri ise, ters kaldıraç yoluyla şirket değerlerinin üzerinde hisse satarak, varlığı temsil edenkağıtların toplamını, temsil ettiği varlıkların gerçek değerlerinin üstüne çıkarmıştı. 

2.3.Bankacılık ve diğer sermaye piyasası kurallarının yeterince belirlenmemiş olması nedeniyle; kredileme, teminatlandırma ve fonlama yönlerinden finans sektörünün taşıdığı zayıflıklar, ekonominin kırılganlığını arttırmıştır. 

2.4.New York Merkez Bankası'nın elinde bulunan enstrümanların yetersiz olması (hazine bonosu stokunun azlığı nedeniyle açık piyasa işlemlerinde etkinsizlik) ve faiz arttırımı konusunda, deflasyonu derinleştirmek korkusuyla geç kalınması da finansal önlemlerin etkinliğini azaltmıştır. 

2.5.Tarım sektörünün ihmal edilmiş olması, ülke ekonomisininkriz ve talep yetersizliğine (ihracat kaynaklı) dayanıklılığınıazaltmıştır. 

3. Avrupa ülkelerinin ABD'ye bağımlılıkları 

Başta Almanya ve İngiltere olmak üzere sanayileşmiş Avrupa ülkelerinin kredi, ihracat (ticaret) ve savaş sonrası yeniden yapılanma faaliyetleri nedeniyle ABD'ne olan bağımlılıkları, krizin bulaşıcılığını arttırmış ve uzun sürmesine yol açmıştır.

4. KRİZİN SONUÇLARI VE SÜRECİ 

35 Apak ve Aytaç, age. s:9 36 Özgöker, agm 37 .Eğilmez, age. s:58 

15

Page 16: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

Krizin Ekonomik Sonuçları 

Dünya ekonomisinin bu büyük bunalımdan çıkışı, büyük ölçüde İngiliz iktisatçı J:Maynard Keynes'in formüle ettiği devlet müdahaleleri yoluyla olmuştur. Bu bağlamda ABD Başkanı F:Roosovelt' in ; talep artışını sağlamaya yönelik olarak ücretlerin arttırılması, spekülasyonların önlenmesi, ihracat artışı için teşvikler, istihdam olanaklarının geliştirilmesi, işsizlik ödeneklerinin verilmesi ve kamu hizmetlerinin arttırılması gibi önlemleri sayılabilir.38 Krizin ekonomik sonuçlarını ve yaklaşık 10 yıllık süreç sonunda gerçekleşenleriaşağıdaki başlıklarda toplayabiliriz: 

-ABD'nin GSYH'sı 1929'da 315 mia. $ iken, 1933'te 216 mia. $'a düşmüştür. Keza, aşağıdaki tablodan da görüleceği gibi, ABD GSMH'sı krizle birlikte düşmeye başlamış ve 1933 yılında 55, 1 mia.$ ile, 1929 yılı yarı değerine inmiştir. GSMH'nın 1929 yılındaki düzeyine çıkması 10 yıldan fazla uzun süre almıştır.39 

-Bunalım üretimde büyük bir düşüşe yol açmıştır. Sanayi üretimibağlamında çöküşü en uzun süren ülkelerden birisinin ABD olduğugörülüyor. 1935 yılına gelindiğinde, İngiltere, İsveç ve İtalyakrizin olumsuz etkisinden kurtulmuş, Almanya ve Hollanda toparlanmış, ancak ABD, Kanada ve Fransa'nın ise henüz krizden çıkmamış bir görüntüleri vardı.40 

-Asıl toplumsal bedel işsizlikteki inanılmaz artıştır. 1929'da % 3,2 olan işsizlik oranı 1933'te 25,2'ye tırmanmıştır. Bu sürede dört çalışandan biri işini kaybetmiştir. 1938'de işsizlik hala %19,1 düzeyindeydi.  

-Küçülme ve işsizlik fiyatların hızla gerilemesine neden olmuştur. 1929'dan 1933'e fiyat endeksi %22,3 düşmüştür. (tarımürünleri ve ham made fiyatlarında daha yüksek) Durgunluğun bir göstergesi olarak, 1938'de fiyat düzeyi hala 1929'un % 13,2 altındaydı. 41 

38 Ali Özgüven, “ İktisadi Krizler.Ali Özgüven”Türkiye Dergisi/2001, s:41 ; Açıkgöz ve Özkan,agm. 39 .Eğilmez, age. s:58-6040 Eğilmez, age. s:58-60 41 Asaf Savaş Akat, http://akat.bilgi.rdu.tr/pdf/makro07-9.pdf 

16

Page 17: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

-1929-1936 arasında dünyanın büyük kısmı, özellikle liberal batı büyük bir durgunluk içindeyken, Sovyetler Birliği (uyduları ile birlikte) ve Almanya büyümüştür.42

-Ülkeler arasındaki karşılıklı ticaret büyük ölçüde sekteye uğramıştır. Pek çok ülke altın ve döviz rezervlerini koruyabilmek için ithalat kısıtlamalarına ve ulusal paraları devalüe etmeye yönelmişlerdir. Bunun sonucu dünya ticareti de, 1926-1929 arası 100 olarak ele alındığında, 1929'da 104,6 iken;1933're 36,9'a düşmüştür. (48) Bir diğer ifade ile, dünya ticareti, hacim olarak 1/3, değer olarak 2/3 oranında azalmıştır. 

-1929 Buhranı'nın en önemli sonuçlarından birisi de, altın standardının yıkılışını kolaylaştırmasıdır. Amerika, anılan buhranla mücadele amacıyla altın standardını terk etmiş ve ulusal paranın değerini düşürmüştür.43 Sonuçta evrensel altın standardı sistemi yıkılarak yerine; 

-kambiyo kontrolu uygulayan blok, 

-altın bloğu, 

-sterlin bloğu, 

gelmiştir. 

- Krizin sebepleri arasında gösterilen “mali sistemdeki zayıflıklar”ı gidermek amacıyla bankacılık konusunda bir çok yeni düzenleme hayata geçirilmiş; 1933 yılında Menkul Değerler Yasasında, 1934 de de Sermaye Piyasası Yasasında değişiklikler yapılmıştır. 

Krizin Politik Sonuçları 

-Liberal ekonomi anlayışıyla ekonomiye devlet müdahalesi yapmamayı uygun görüp, krizin derinleşmesine neden olan Başkan Hoover, 1933'de yapılan seçim sonucu yerini, 1945'e kadar başkanlık yapacak olan, Roosevelt'e bırakmıştı. Roosevelt "New Deal"i 1937 yılına kadar uygulama fırsatı buldu. 42 .Bakırtaş, agm. s:91 43 Feridun Ergin, Para Siyaseti,1969 s:95,96 

17

Page 18: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

-1930-31 yılları arasında 10'u askeri darbe ile olmak üzere 12 ülkede hükümet ve rejimler değişmiştir. 

-Avusturya ve İngiltere'deki sol partiler, karşı görüşteki partilere yerini bırakmışlardır. 

-Japonya (1931) ve Almanya'da ulusalcı, savaş yanlısı ve fiilensaldırgan partiler iktidara gelmişlerdir. 

- Dünya'nın geniş sömürge kısmında anti-emperyalist faaliyetlerde dikkat çekici bir artış olmuştur. 15 

- Borç servisleri çok yüksek olan ve ihracat gelirleri ciddi biçimde düşen Bolivya, Peru, Şili, Uruguay, Küba, Arjantin gibiülkeler üzerindeki mali baskılar, anılan ülkelerin içlerine kapanmalarına ve ithal ikamesi politika izlemelerine yol açmıştır.44

-16. yüzyılda Cenova_Venedik şehir devletlerinin, 17. yüzyılda Hollanda'nın, 18. yüzyılda İngiltere'nin üstlendiği” hegemonik güç”, yukarıda açıklanan siyasi ve ekonomik gelişmeler ve yaşanan 2. Dünya Savaşı sonrası ABD'ye geçmiştir.45

Krizin İktisadi Düşünce Üzerine Etkileri 

-Keynes görüşlerinin değer kazanması: 

Bunalımın nedeni "talep yetersizliği" olarak saptanınca, çarenin para ve maliye politikasıyla talebi arttırmaktan geçtiği konusu yaygınlık kazanmış ve uygulamaya konulmuştur. 

-Konjonktürel teorilere gereksinim: 

Daha çok dışsal etkenlere dayanan teoriler yetersiz görüldüğünden, anılan kriz konjonktür devreleri üzerinde etkiliolmuş, yeni araştırma ve model çalışmalarını başlatmıştı. 

-Müdahaleci kapitalist sistemin ağırlığı: 

44 Kozanoğlu, age. s:10 45 Orkun Özbek,  “Küresel Kriz Sonrası Dünya Ekonomisinin Geleceği”, http://www.izto.org.tr 

18

Page 19: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

1929 Buhranı, ABD, Fransa ve Almanya başta olmak üzere liberal kapitalizmden müdahaleci kapitalizme geçişin bir başlangıcı olmuştur. 

IV- 2008 EKONOMİK KRİZİ

1. KRİZ ÖNCESİ GENEL EKONOMİK DURUM 

1990'lı yıllara damgasını vuran liberal politikalar tüm dünyayısarmıştı. "Büyük Amerikan Rüyası" gerçekleşmiş ve ABD halkı hiçolmadığı kadar harcamaya başlamıştı. Bu durum hükümet kanadındada destek buluyordu. 2001 yılında G.W. Bush'un vergi oranlarında indirime gitmesi bunun bir göstergesi sayılabilirdi. Buna ek olarak FED de faiz oranlarını oldukça düşük tutuyordu.46 Bu durum ABD vatandaşlarının harcamalarını arttırmalarına neden olmuştu. Tasarruf oranları düşmüş, neredeyse sıfıra yaklaşmıştı. 

Ağustos 2007 öncesi dünya ekonomisinin en göze çarpan öğelerinden biri cari açıklar ve fazlalar konusundaki dengesizlikler olmuştu. ABD ekonomisi çok yüksek miktarda cari açık vermiş, cari fazlalar ise petrol ihraç eden ülkelerde ve Asya ülkelerinde yoğunlaşmıştı.47 Bu tablo sonucu cari fazla veren ülkelerden, ABD ekonomisine cari açığın finansmanına yönelik aktarım gereği doğmuştu. 

2000'li yıllardan itibaren görülen bu gerçeğe bir kesim, ABD'nin çok yüksek cari açıklarının çok riskli olduğu yönünde yorum yapmışlardır. Gerekli politika önlemleri alınmazsa bu dengesizliğin ileride bir krize yol açacağını öngörmüşlerdir. İkinci ve karşıt görüş ise Asya ülkelerinin bu açıkları finanseetmeye razı oldukları sürece çok önemli bir sorunun olmayacağını iddia etmişlerdir. Bu iyimser ikinci senaryoya göre ABD'ye sermaye girişi yavaşladığı dönemlerde doların değerinde kaygı verici olmayan çapta düşüşler krize yol açmadandengeye ulaşmayı sağlayabilecektir. 

46 Derya Yılmaz , “008 Krizinin Yeni Global Ekonomik Yapı Üzerine Etkileri”, http://www.idc.sdu.edu.tr 47 Sumru Öz,” Büyük Bunalım Deneyimi Işığında Küresel Kriz”, http://www.ku.edu.tr 

19

Page 20: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

Kriz öncesi dönemde dünya ekonomisini geçmiş dönemlerdeki deneyimlerden farklı kılan bir diğer faktör, yükselen ekonomilerin durumu olmuştur. Bu dönemde yükselen piyasa ekonomileri, daha önce tecrube edilmemiş düzeyde yüksek oranlarda büyüme fırsatı bulmuşlardır. Bu hızla büyüyen ülkeler, enerji ve petrol taleplerini arttırmışlar ve bunun sonucu olarak bu ürünlerin fiyatlarında büyük artışlar gözlenmiştir. Bu fiyat artışları da uluslar arası piyasalarda likidite fazlası yaratmış, ABD başta olmak üzere bir çok ülkeyesermaye akımına kolaylık sağlamıştır.48 Yüksek miktarlarda likidite, ayrıca bir çok ülkede varlık fiyatlarındaki şişme, özellikle emlak piyasalarında kendini göstermiş, İngiltere, ABD, İspanya ve İrlanda örneklerinde olduğu gibi, fiyat artışları "emlak balonu" diye nitelenebilecek düzeye ulaşmıştır. 

Gelişen krizin baş aktörü, entegre bir bütün olarak sistemdir. Tek bir unsura indirgenemez. Ancak özellikle krizin başladığı ter olması ve dünya ekonomisine olan hakimiyeti nedeniyle ABD, ön plana çıkmaktadır. Çünkü ABD ekonomisi, 2008 Krizi başlayıncaya kadar dünya ekonomisindeki reel üretimi Çin'e bırakırken, türev piyasalara dayanan varlık fiyatlarının giderek şişmesine göz yummuştu.49 Şişirilmiş finansal balonun merkezi haline gelmişti. 

Kriz öncesi dönemde küresel ekonomide büyük bir kredi genişlemesi gözlemlenmişti. Geçmiş deneyimler büyük çapta kredigenişlemeleri olan dönemlerde borç kalitesinin düştüğünü ve bunun sonucu olarak da geri ödemelerde önemli sorunlar yaşanmasının olası olduğunu göstermektedir. Aynı dönemde birçokülkede izlenen sıkı olmayan para politikaları da uluslar arası piyasalardaki olumlu likidite ortamını desteklemiş ve birçok yeni finansal araç ve ürünün ortaya çıkmasına uygun zemin hazırlamıştır. 

2. KRİZE YOL AÇAN GELİŞMELER 

2007 ortalarında, ABD konut piyasasında finansal boyutu ile başlayan, sonrasında ekonomik kriz niteliği ile gelişmiş ekonomilerden, gelişmekte olan ülkelere de bulaşarak küresel 48 “Kriz Karşılaştırmas”, http://www.porttakal.com 49 Orkun Özbek , “Küresel Kriz Sonrası Dünya Ekonomisinin Geleceği”, http://www.izto.org.tr 

20

Page 21: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

boyut kazanan krize yol açan gelişme ve olguları aşağıdaki başlıklarda toplayabiliriz: 

2.1. ABD'de gayrimenkul ve konut kredilerindeki (mortgage) özensizlik ve şişkinlik. 

Mahfi Eğilmez'in “balon” tanımlamasını yaptığı mortgage piyasası yaklaşık 10 trio. $'lık bir büyüklüğe ulaşmıştı. Başlangıçta bu kredilerin büyük bölümü kredibilitesi yüksek müşterilere verilmiş kredilerden oluşuyordu(prime mortgage). Daha sonra, çalışmamızın sonraki satırlarında açıklayacağımız "likidite bolluğu ve düşük faiz politikası", bu kredilerin dahadüşük kaliteli müşterilere de verilmesine yol açtı. Yaklaşık 1,5 trio. $’a ulaşan ve "eşik altı konut kredileri-subprime mortgage" olarak tanımlanan bu kredilerin sahipleri, büyük ölçüde değişken faizli kredileri tercih etmişlerdi. FED'in, enflasyon korkusuyla son iki yılda faiz oranlarını arttırması, konut sektörünü iyice durgunluğa soktu. Faizlerin artmasının yanı sıra, konut satış fiyatları ile kira gelirlerinin de piyasa düzeyinin altına inmesi ile, bu krediyi kullanan düşük gelirli gruplar, kredilerini düzenli olarak geri ödeyemez hale geldiler.50 

Emlak fiyatlarının yükselişi üzerine kurulmuş bu sistemde, sahibi oldukları taşınmazların fiyatının yükselmesiyle refahlarının arttığını düşünen ve buna dayanarak daha fazla borçlanan ve harcayan Amerikalılar ve İngilizler için gayrimenkul fiyatlarındaki bu düşüş büyük bir şok oluşturuyordu.51 Emlak fiyatı arttıkça,bu kez taşınmaza dayalı kağıtlarla yapılan (ipotek) finansal işlemlerin de artmasına yol açan sistem, eşik-altı ev kredilerinin geri ödenememesiyle önce bankaları, sonra bu bankaların yatırım bankaları aracılığı ile ihraç ettikleri tahvillerin ödenmesini, sonuçta sonraki satırlarda açıklayacağımız şekilde tüm finansal sistemi sıkıntıya soktu.

2.2. Menkul kıymetleştirme (securitization) 

50 Ozakçıoğlu, agm.51 .Eğilmez, age. s:67 

21

Page 22: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

2008 küresel krizi, altında emlak fiyatlarının şişkinliği de olsa, kredinin değil, ona dayanılarak yapılan işlemlerin bir çeşit "tektat(re)-kredi" krizi olarak tanımlanmaktadır. 

Menkul kıymetleştirmeyi (securitisation), nakit akışının bir havuzda toplanması ve yatırımcılara satılmak üzere mali bir varlık olarak menkul kıymetler üretilmesi olarak (kontrat, sözleşme) tarif edilmektedir.52 Bu sözleşmeler (türev ürünler), mortgage kredisi verenin, bu krediyi kullanan tarafından geri ödenmemesi riskini üçüncü kişilere, örneğin hedge fonlara devretmeye yarıyordu. Başlangıçta riski devretmeye yarayan ve buanlamda sistemde bir sigorta işlevi gören türev ürünler, giderekkendileri birer risk unsuru olmaya başlamışlardı.53 60 trio.$ civarında olan küresel ekonomi büyüklüğüne karşın, 2000 yılında 500 mia.$ olan hedge fonlar ile, aynı yıl 20 trio.$ olan türev ürünler, 2007 yılında sırasıyla, 2 trio. ve 120 trio.$'a ulaşmıştır. 

Risk paylaşımı, yüksek getiri iştahı, bankaların yasal sermaye yükümlülüklerini yerine getirmede kolaylık sağlaması, risk taşımadan, ya da daha fazla mevduat kaynağına gereksinim duymadan bankaların yeni kredilerini finanse etmelerinin sağlanması menkul kıymetleştirmeyi özendiren hususlar olmuştur.54

2.3. (2000-2006) yılları arasında yaşanan likidite bolluğu 

Amerikan Merkez Bankası (FED), Avrupa ve Japonya Merkez Bankalarının uzun yıllar sürdürdüğü gevşek para ve düşük faiz politikası (durgunluğu aşmak amacıyla) nedeniyle 2000 yılından 2006 yılına kadar finansal piyasalardaki likidite sürekli yükselmiştir. Bollaşan bu likidite karlı operasyonlara yönlendirilmesi/ dönüştürülmesi banka sisteminin karşılaştığı enönemli sorunlardan biri olup, sonucunda yukarıda belirtilen 2.2'deki realiteye ulaşılmıştır. 

2.4. Küreselleşmenin yol açtığı geçirgenlik 

Finansal piyasalardan başlayarak hızla yayılan küreselleşme 52 http://en.wikipedia.org/wiki/securitization 53 Eğilmez, age., s:68 54Hediye Aslan, “ İpotekli Konut Finansman Sisteminde Kriz”, BDDK 8.Kuruluş Yıldönümü Konferans Notu. S:11 

22

Page 23: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

olgusu; bir taraftan, teknolojinin de etkisiyle hareket hızı artan parasal işlemleri uluslararası ticaretin önüne geçirmiş55; diğer yandan da bulaşıcılığı arttırarak, ABD'de oluşan finansal krizin hızla diğer piyasa ve ülkelere yayılmasına neden olmuştur.56

2.5. Risk algılamasındaki değişimin neden olduğu hareket 

Gelişmiş piyasalardaki düşen faizler, gelişen piyasalardaki yüksek faizleri cazip hale getirmiş; bunun sonucu risk algılaması değişimi ile gelişen (emerging) pazarlara akan bu likidite, risk algılamasının ters yönde değiştiği 2007 sonundan itibaren çekilmeye başlamış ve sonuçta, küreselleşme dışında yaşanan bu olgu da krizin tesirini arttırarak, yayılmasına yol açmıştır. 

2.6. Şeffaflık eksikliği, asimetrik bilgi ve kuralsızlaşma 

Bilgi birikimi olmadan yapılan yatırımlar çoğu kez kötü deneyimlerle biter. 2008 krizinin altında yatan nedenlerden biride 'asimetrik bilgi'dir. Bu olgunun yaşandığı durumlarda bilgi, yatırımcılara ve diğer aktörlere farklı hızlarla ve farklı biçimlerde ulaşır. Türev ürünlerin tam olarak neyi içerdiğini bilmeyen ve balonlara dayalı bir saadet zinciri yarattığını algılayamayan pek çok kişi ve kurum, daha fazla getiri elde etmek için bu ürünleri almaya yöneldi, bu yolla artan talep de ürünlerin miktarının artmasına ve balonun daha büyümesine yol açtı. 

Gelişmiş ülkelerde, neredeyse birbirinden ayrı her işlev için ayrı bir mali kurum ve mali araç oluşturulmuştur. Bu kurum ve araçlar birbiriyle irtibatlı ve karmaşık ilişkilere sahiptir. Bukarmaşık yapının anlaşılması önemli zorlukları içerdiğinden, “saydamlık ve anlaşılır olmak” ciddi bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.57

Osman Ulagay tarafından bu bağlamda vurgulanan bir diğer nokta, son 25/30 yılda çok büyük bir gelişme gösteren finans sistemi o

55 Azer, (agm. s:162 56 Aykut Kibritçioğlu, ”Küresel.krizi.ve Turkiye “, tttp://www.tek.org.tr/dosyalar/calıstay2009/2008.kuresel.krizi.ve.turkiye.pdf 57Doğan Alantor, “ Küresel Finansal Kriz:Nedenleri ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme”, S:3 

23

Page 24: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

kadar karmaşık yapıya bürünmüştü ve şeffaflıktan o kadar uzaklaşmıştı ki, kimse bu yapının rontgenini çekemiyordu. Öte yandan, finans sektörünün çok hızlı gelişmesi ve küresel sistemdeki ağırlığının giderek artması, bu süreçte çok güçlü birfinans lobisinin oluşması, bu sektöre bir ayrıcalık, bir dokunulmazlık kazandırmıştı. Özetlenen bu gelişmeler de sistemin zaaflarının gizlenebilmesine yol açmıştır.58 

Bu konuda son olarak söylenmesi gereken bir husus da “dereceleme/rating- kuruluşları”nın, çeşitli nedenlerle etkin veobjektif çalışmamış olmalarıdır. Bir çok mali kuruluşun kredi notu, ancak kriz başladıktan sonra düşürülmüştür. 2007'nin üçüncü çeyreğinden, 2008'in ikici çeyreğine kadar geçen bir yıllk dönemde, iki büyük dereceleme kuruluşu tarafından 1,9 trio.$'lık mortgage destekli menkul kıymetin notu düşürülmüştü.59 

3. KRİZİN EVRELERİ VE SONUÇLARI 

2008 yılı ikinci yarısında dünyayı da etkilemeye başlamış olan finansal krizin kaynağı, ABD'de finans kesiminin 2007'nin ilk yarısında ortaya dökülen sorunlarıydı. Olayın gerisinde düşük gelirli ABD vatandaşlarına, 2002 sonunda, FED kısa vadeli faiz oranını yüzde bire çektiğinde, düşük faizlere güvenip, yaygın ipotekli ev kredisi açılması yatıyordu. Kredi verilirken bunlarafazilerin değişebileceği bağlantılı bilgi verilmemişti. FED faizhattını yükseltmeye geçince 2004 sonunda, bir kısım borçlular kredileri ödeyemez duruma girmeye başlamış, finansal sarsıntı tetiklenmişti.60  

İpoteğe dayalı konut kredileri gibi varlıklar şişirilmiş fiyatlara dayalı pahalı türev menkul değerlere dönüştürülerek, varlığa dayalı menkul kıymetlerin bilançolara yansıtılması ve yatırım bankaları aracılığı ile tekrar tekrar pazarlanması suretiyle, küresel mali sistemin aşırı genişlemesine, şişirilmesine ve "zehirlenmesine" yol açtılar. 2004 yılının ikinci yarısından itibaren, ABD Federal Merkez Bankası, piyasalardan para çekmek amacıyla faiz oranlarını yükseltmeye başladı. Bununla birlikte, konut satışlarında ve fiyatlarında 58 Osman Ulagay, Küresel Çöküş ve Kapitalizmin Geleceği, Haziran2009.Özgür Yayın. s:32-35 59 ) http://en.wikipedia.org/wiki/image:MBS_downgrades_chart.png 60 Kibritçioğlu, agm.

24

Page 25: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

gerilemeler yaşanmaya başlandı. 2006 yılına gelindiğinde, kredilerini ödeme zorluğu yaşanan konutlarını satışa çıkarılmalarına paralel olarak, konut fiyatlarındaki düşüşler, kredilerin geri dönüşünde ciddi sorunlar ve bağlı olarak piyasalarda konut kredilerine dayalı türev kağıtlara güvensizliksorunu yaşanmaya başlanmıştır.61

Özetle 2008 yılının eylül ayında önce ABD'de patlayan, sonra dalga dalga bütün dünyaya yayılan , küresel krizin kökeninde tarihin en büyük gayrimenkul ve kredi balonu yatıyor. ABD'deki mortgage piyasası yaklaşık 10 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmış ve bu haliyle dünyanın en büyük piyasası olmuştu. Başlangıçta mortgage kredilerinin büyük ağırlığı, yüksek kaliteli müşterilere verilen kredilerden oluşuyordu. Bunlara "prime mortgage" kredileri deniliyor. Zaman içinde krediler, kredibilitesi daha düşük müşterilere de yönelmeye başladı. Bunlara da "subprime mortgage" kredileri deniyor. 2008 ortasındaABD'de subprime mortgage kredilerinin hacmi 1.5 trilyon $’a yükselmişti. ABD'de faizler geçmişte son derece düşük düzeyde olduğundan, subprime mortgage kredilerini kullanan düşük gelirligruplar büyük ölçüde değişken faizli kredileri tercih etmişlerdi. FED'in son dönemde faizleri 21 kez peş peşe arttırmasına konut fiyatlarındaki düşüşün eşlik etmeye başlaması, bu kişilerin aldıkları kredileri geri ödeyememe sorunlarıyla karşılaşmasına yol açtı.62  

Ekonomilerin büyüme oranlarında 2007 yılı başından itibaren hızlı düşüşler görülmeye başlandı; yükselen ekonomi ülkelerinde yüzde 8 seviyelerinden, 2008 sonunda yüzde 5'lere, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 3 seviyelerinden sıfır seviyelerine gelindi.Sonuçta, türev kağıtların bankalar tarafından teminat olarak kullanılması imkansız hale geldi. Bankalar likidite sorunu ve büyük zararlar sonucu iflasa sürüklenmeye başladılar. Bu süreç, 2008 yaz aylarında dev ABD bankalarının peş peşe batmaları ile zirveye çıktı. Eylül 2008 ayı içinde Lehman Brothers'ın iflası bunalımın Dünya ölçeğinde patlama noktası oldu.63

2008 küresel krizi, altında emlak fiyatlarının şişkinliği de olsa, kredinin değil ona dayanarak yapılan işlemlerin yarattığı 61 Vecihi Acun, Dünya Ekonomi Bunalımının Türkiye'ye Sosyal ve Psikolojik Yansımaları, Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmaları. s:1,2 62 Eğilmez, age. s: 66,67 63 Acun, age. s:3 

25

Page 26: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

bir çeşit kredi krizi olarak tanımlanıyor. Sorunu yaratan şey, kredinin elden ele inanılmaz bir ölçekte el değiştirmesinden kaynaklanıyordu. Bu el değiştirme türev ürünler adı verilen bir finansal buluşla yapılıyordu. Türev ürün, şirketlerin banka işlemlerinden doğan risklerini alışverişe konu edebilmelerini sağlayan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler mortgage kredisini verenin bu krediyi kullanan tarafından geri ödenmemesi riskini üçüncü kişilere, örneğin hedge fonlara devretmeye yarıyordu. Riski devreden kredi kuruluşları çok daha büyük risklere girebiliyor ve krediler doğal olarak türev ürünler çığ gibi büyüyordu. Başlangıçta riski devretmeye yarayan ve bu anlamda sistemde bir sigorta işlevi gören türev ürünler giderek kendileri birer risk unsuru olmaya başlamışlardı.64

Amerikan piyasalarının aşırı şişirilmiş olmasının tetiklediği bunalımın temel sebebi, liberal kapitalist ekonomi işleyişinde fiyatların serbest rekabet ortamında oluşturulmasına izin verilmesidir. Bu durum bir anlamda spekülasyonların yanıltma ve yanlış yönlendirmelerin de onaylandığı, risk tanımlarının ve risklerin, üstlenilmesinin tamamen piyasa oyuncularının kendi kararlarına terk edilmesi demektir. Nitekim, ABD'den başlayarak bütün büyük ekonomilerde piyasa işleyişlerinin toplum adına devlet tarafından denetlenmesi gerektiği tartışılmakta, dünya ölçeğinde liberal anlayışlardan geri adım atmaya hazırlanılmaktadır.65 

Dr. Mahfi Eğilmez'e göre yaşanan kriz makro-ekonomik açıdan oldukça kafa karıştırıcıydı. ABD tarihinin en büyük cari açıklarını verirken, buna karşılık büyük miktarda fon çekiyor vebununla cari açığını finanse ediyordu. "Sistem kabaca şöyle işliyordu : ABD'li şirketler sermayelerini, teknolojilerini alıp Çin'e gidiyor, orada yatırım yapıp, ucuz Avrupa pazarına satıyor, oradan elde edilen kazançları da ABD tahvillerine yatırıyorlardı. ABD'nin cari açığını önemli

64 Eğilmez, age. s:67,68 65 Acun, age. s:3 

26

Page 27: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

ölçüde Çinli emeği finanse etmiş oluyordu. Ne var ki bu açığın sonsuza kadar gidemeyeceği, bir yerde ABD ekonomisinde bir düzeltme olması gerektiği de biliniyordu.Yani ABD'nin dış dengesi de birbalon üzerine oturmuş durumdaydı."66

" ABD'nin parası, Dünya'nın derdidir" sözü bilinen bir deyimdir.ABD bankacılık ve menkul değerler piyasaları, uluslararası oyunculardan küçük yatırımcılara kadar, dünya piyasaları ile iç içedir. ABD'de yaşanan bu olumsuzluklar, bankalar arası kredi işlemlerinin durması, hızla bütün dünya piyasalarına yansıdı ve gelişmiş ülkelerin büyük ekonomilerinden başlamak üzere, gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini de vurdu.67

1970'lerin başlarından itibaren dünya genelinde ortaya çıkan bunalıma bağlı olarak yaşanan borçlanma sorunu ve bunun üzerinden 80li ve 90lı yıllarda yaşanan “kuralsızlaşma/deregülasyon” ve hızlı finansallaşma süreci finans piyasası kavramını ve buna bağlı olarak da paradan para kazanılan ayrı bir ekonomik görünümü geçmiş dönemlere göre daha öne çıkarmıştır. Bu sebeple, günümüzde içinden geçilen krizde sanki finans alanının kendine ait krizi gibi yorumlanabilmektedir. Oysa gerçek anlamda ekonomik değer yaratımının tek koşulu, üretim süreci içerisinde sermayenin döngüsünü tamamlamasıyla mümkündür. Bunun ötesinde, dolaşım alanında ortaya çıkan genişleme tekrar üretim sürecine dahil olup “realize” olmadığı sürece adeta bir balon gibi patlamaya mecburdur. Esas olarak içinden geçtiğimiz süreçte bu yanıyla birdeğersizleşme ya da gerçek değere dönme sürecidir.68

Krizin sona ermesinin yani iktisadi daralmanın ve küçülmenin iktisadi büyümeye dönmesinin, 2009 yılının ötesine taşacağı ve krizin uzunca bir zaman dilimine yayılacağı genel kabul görmektedir. Birçok uzman dünya ticaretindeki daralmanın ve

66 Eğilmez,age. s:68 67Acun. Age. s:4  68 Sinan Alçı, “Para Sermaye, Üretken Sermaye Arasında Kırılma:2008 Krizi”, Anadolu Uluslar arası İktisat Kongresi Tebliği, 17-19 Haziran 2009, S:7,www.econanadolu.org/en/files.php?force&file=2009/pdf/Alcin..

27

Page 28: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

negatif büyüme oranlarının 2010 senesinin ortasına kadar devam edeceğini iddia etmektedirler. Daha sonraki sürecin ise nasıl şekilleneceği tahmin edilmemektedir.69

4. KRİZİN YOL AÇACAĞI OLASI DEĞİŞİMLER 

4.1. Küreselleşme sürecinin geleceğine ve yönetişimine ilişkin yeni yaklaşımlar. 

2008 krizini oluşturan ve çalışmamızın önceki bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanan; küresel finansal dengesizlikler, ABD'nin yüksek cari işlemler açığı ve düşük tasarruf oranı ile Çin'in cari işlemler fazlası ile yüksek tasarruf oranı etmenleriolmakla birlikte, temelinde 'küresel ekonomik dengesizlik' yatmaktadır. Bir diğer ifadeyle, yaklaşık 800 mia.$ civarındaki cari açığının finansmanını, esas olarak üç kaynak, büyük boyutlucari işlem fazlaları vererek gerçekleştiriyor: petrol ihracatçıları 411 mia., Çin 250 mia.,Japonya 170 mia. olarak.70 Bir diğer kaynak da anılan yapısal dengesizliği; 'hammaddelerin eksik üretimi', “finansal aşırı birikim” ve “sanayinin aşırı üretimi” saptamasıyla açıklamaya çalışmaktadır.71 

Bu bağlamda;

-küreselleşmenin mevcut haliyle az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru kaynak transferini sağladığı ve doğan artı değerin ise, katma değer farkından dolayı gelişmiş ülkelerde biriktiği; bu kaynağın daha sonra az gelişmiş ülkelere kredi olarak geri döndüğü ve onları borç sarmalı içine düşürdüğü,

-Paul Krugman başta olmak üzere bazı iktisatçıların, özellikle mali yapıdaki bozulma nedeniyle dünya ekonomisinin Japonya'nın 1990 yılında başına gelen uzun süreli durgunluğa sürüklenme riskinin yüksek olduğunu söylemeleri;72

-ekonomiyi canlandırma amacıyla piyasaya sokulan likiditenin zamanında emilememesi halinde küresel çapta enflasyona yol açabileceği endişesi,

69 Sedat Aybar, Uğur Özgöker ve Vedat Akman, “Uluslararası Finansal Kriz ve Siyasi Sonuçları”, Maliye Finans Yazıları.Yıl.23 sayı.82 Nisan 2009, s:34 

70 Fatih Özatay , Finansal Krizler ve Türkiye,.Aralık2009.Doğan Yayın.s:55,56 71 Korkut Boratav, Bir Krizin Kısa Hikayesi .2009.Arkadaş Yayınları.s:23 72 Kozanoğlu, age. s:XXIV 

28

Page 29: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

-yüksek boyutlara varmış olan işsizliğin yarattığı sosyal rahatsızlıklar ve krizin kaynağı çevre ülkeler değil merkez ülkeler olmasına karşın, krizin hızla evrensel ölçüde yayılması olgusu,

küreselleşmenin veya onun ekonomik modeli olan kapitalizmin gözden geçirilmesi konusunda çok taraftar toplamıştır. 

Yukarıda özetlenmeye çalışılan “küresel ekonomik dengesizlik”, küresel büyümenin iç dengelerinin sağlanması ve finans sisteminin reforme edilmesi gereklerini ön plana çıkarmış ve bu hususlar son iki G20 Toplantısının gündemini oluşturmuştur. Toplantılarda çıkan en net sonuç, ABD merkezli dünya düzeninin yerini artık 'çok kutuplu' bir yapıya bırakmasıydı. Yine bu zirvede, bütün ülkelerin kendi makro-ekonomik politika düzenlemelerini yapmaları ancak, dünya ekonomisinde sürdürülebilir ve dengeli bir kalkınmanın birlikte sağlanması ilkesi açıkça ortaya konmuştur. 

Dünya ticaretinin %85'ini, nüfusunun da bir o kadarını temsil eden G20 ler ayrıca, IMF'nin çalışma biçimi ve yaklaşımının temelden değiştirilmesinde görüş birliği içindeydiler. Sonuç olarak, dünya ekonomi motorunu 1945'lerde İngiltere'den devralanABD, artık ekonominin tek motoru ve belirleyicisi olmayacak; yerini, BRİC ağırlıklı G20 alacak; gelişmekte olan ülkeler, tüketim bayrağını gelişmekte olan ülkelerden alacaklar; Brezilyaliderliğinde Latin Amerika ve Çin liderliğinde Asya bölgesi, ekonomik güç değişiminden en çok faydalanacak bölge ve ülkeler olacaktır.  

4.2. Yenilenecek ve sıkılaştırılacak denetim, dereceleme,gözetim sistemleri; finansal faaliyetlerin daha etkin kurallaştırılması (deregülasyon). 

1980'li yılların tümü, 1990'lı yılların bir bölümü, II.Dünya Savaşı'ndan sonra yaygın biçimde uygulamaya konan kurallara bağlama düşüncesinin, ekonomideki ilerlemelerin ve yaratıcılığınönünü kestiği inancının ortaya çıktığı yıllar olmuştur. Arz yönlü ekonomik anlayışın egemen olduğu o yıllarda, kuralları gevşetme ve arz yönlü ekonomiye imkan sağlama görüşü uygulamaya geçirilmiştir.73

73 Kozanoğlu, age. s:XXXIX 29

Page 30: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

2000'li yıllara, kuralların gevşetildiği bir ortamda girilmiştir. 2008 krizinin nedenlerinden biri de, bu “kuralsızlık/esnek mevzuat-deregülasyon” çılgınlığıdır. Kuralların gevşetilmesi, piyasa mekanizmasının daha rasyonel çalışmasına değil, bir saadet zinciri yaratmasına yol açmış ve maliyeti yüksek olmuştur. Bugün geldiğimiz noktada, kuralların varlığının önemli bir gereksinim olduğu anlaşılmış görülüyor ve bir hayli ağırlaştırılması bekleniyor. Özellikle, bankalar dışındaki kurumların ve kullandıkları “finansal ürünler” in yenibir “mevzuat çerçevesi”ne oturtulması yolunda çabalar arttı.74

İşin denetim tarafına geldiğimizde, son yirmi yılın en önemli zaaflarından birinin, yöneticiler ekseninde, kuralların ve özellikle denetimin aşağılanması olduğunu görmekteyiz. Bugün karşımızda, çoğunluk itibariyle denetimsiz kalmış, kuralları belirlenmemiş, belirlenmiş olsa bile uygulanmamasına göz yumulmuş bir mali yapı yer almaktadır.75 Görülen odur ki, hem “işlem sırasında'-anında- detim” in, hem de “işlemden sonra-geriye dönük-“ denetimin daha etkin hale getirileceği ve bunun, mali sektörün, bankalar dışındaki diğer alanlarına da yaygınlaştırılacağıdır. 

Bankalarda, başlarda yalnızca “kredi riski”nin izlendiği, sonrasında “operasyon”ve “piyasa” risklerinin de kapsama alındığı “risk yönetim” sistemi, 10 yılı aşkın zamandır uygulanıyordu. Bu sistemin, mali sektörün tümüne ve diğer iş kollarındaki büyük şirketlere de yaygınlaştırılması beklenmektedir. 

Bu konuda bir başka beklenti de, dereceleme kuruluşlarının dereceleme ölçümlerinin daha ayrıntılı ve objektif hale geleceği, uygulama alanının artacağıdır.

4.3. Sermaye akımlarının kontrol altına alınması ve vergi cennetlerinin sınırlandırılması 

Küresel sistemin bir sonucu olarak serbest bırakılan sermaye hareketlerinin kriz kolaylaştırıcı ve bulaştırıcı etkisini hafifletmek amacıyla, uluslararası sermayenin bu hareketlerine kayıt ve sınır getirmesi, özellikle sıcak paranın

74 Eğilmez, age. s:119 75 Mahfi Eğilmez, Makro-Ekonomi, Kasım2009, .Remzi Kitapevi. s:288,289 

30

Page 31: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

vergilendirilmesi; vergi cennetlerinin şeffaflaştırılması ve aşamalı olarak ortadan kaldırılması bu bağlamda beklenen gelişmeler olup; bu konular Pittsburg'da son yapılan G20 toplantılarının gündemini oluşturmuştur. 

V-1929 EKONOMİK BUHRANI İLE 2008 EKONOMİK KRİZİN KARŞILAŞTIRILMASI

1. KRİZLERE YOL AÇAN ETMENLER YÖNÜNDEN 

1.1. 1929 Dünya Ekonomik Buhranı, seri üretimin yarattığıarz fazlası ve buna karşılık yetersiz talep nedeniyle oluşan birkriz olmasına karşılık; 2008 Dünya Ekonomik Krizi, altında emlakfiyatlarının şişkinliği de olsa, kredilere dayanılarak yapılan işlemlerin yarattığı bir çeşit kredi krizi olarak tanımlanmaktadır.76 (78) 

1.2. Her iki krizin küresel çapta yayılmasının nedenlerine baktığımızda, 1929 buhranının 'ticari liberasyon', 2008 krizinin ise, ağırlıklı olarak “finansal liberasyon'” destekli olmasında yattığı gözlenmektedir. 

1.3. 1929 tarihli Büyük Depresyon, yukarıda da belirttiğimiz gibi, ticaretin bütün dünyada serbestleştiği ve finansal kapitalizme geçiş aşamasının yaşandığı bir dönemde; 2008 Küresel Krizi ise, kapitalizmin küreselleşmesinin ardından çıkmıştır.77  

1.4. Faiz oranlarının yeterince yüksek olmayışı ve/veya yükseltilmesinde geç kalınması mevcut likiditenin banka-acente kredileriyle hisse senedi alımında yoğunlaşması ve bu konudaki kazanç cazibesini arttırması, 1929 buhranının en önemli maliye-para politikası etmeni olarak görülürken; aynı parametrenin (faiz) önce düşük olması nedeniyle konut alıcıları için konut kredilerinin cazip hale gelmesi, hatta 2003-2006 döneminde faizlerin FED tarafından sürekli indirildiğini dikkate alan tüketicilerin 'değişken faizi' tercih etmeleri, sonrasında ise, FED'in faiz oranlarını arttırmaya başlaması sonucu kredi geri ödemelerinin temerrüde düşmesi olgu da 2008 krizinin başlıca para politikası etmeni olarak değerlendirilmektedir. 

76 Eğilmez, age. s:122 77 Eğilmez. Age. s:67 

31

Page 32: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

1.5. 1929 krizi öncesinde para piyasalarında ve FED'in elinde çok sınırlı sayıda “finansal ürün” olması ve mali sektörüdüzenleyen “mevzuat”ın yetersizliği, krize yol açanbir başka mali piyasa etmeni olarak değerlendirilirken; aynı konunun 2008 krizinde ise, aksine çok sayıda “finansal (asal-türev) ürünün” mevcudiyeti , ancak bu denli çok ve karmaşık ürünün denetim ve kontrolü zorlaştırması olarak karşımıza çıkmaktadır. 

1.6. Büyük buhranda, mevduat sigortası olmaması insanların banklara hücüm etmesine neden olurken, son kriz sırasında mevduat sigortasının mevcudiyeti, tasarruf sahiplerinin olumsuz davranışlarını engellemiştir.78 

2- 1929-2008 KRİZLERİNİN SONUÇLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 

20. yy'da dünyada görülen ekonomik krizler, nitelik olarak birbirinden önemli ölçüde farklılaşma göstermektedir. Ülkeler arasında mal ve hizmet ticaretinin sonraki yıllara kıyasla fazlaolmadığı dönemlerde meydana gelen krizler, daha çok ulusal ölçekte kalmış; ya “talep yetersizliği” ile “işsizliğe ve durgunluğa” yol açmış, ya da “talep fazlası” yoluyla “enflasyon ve ekonomik genişleme” ile sonuçlanmıştır. 1929 Büyük Bunalımı bu tür krizler için iyi bir örnektir. 1929 Krizi aslında “aşırı üretim” krizidir. 19.yy'daki benzerlerinden farkı, çok daha yoğun ve kapsamlı olmasıdır. 

1929 yılının Ekim ayının son haftasında, New York borsasında başlayan çöküntü, ticaret ve sanayi dallarında etkili olmuştur. 24 Ekim 1929 yılında hisse senetleri değerinde büyük bir düşüş yaşanmıştır. Bir günde 16 milyon hisse senedi değerinden yüzde 50 ile 90 arasında kaybederek satılmıştır.79 Aynı yıl iflas edensanayi ve ticari kuruluşların sayısı 31.622'ye ulaşmıştır. Buradan başlayan krizin fiyatlara yansıması kısa sürede ve birden bire olmuştur. Bunu sanayi üretim ve ücretlerdeki dramatik düşüşler izlemiştir. Tarım ürünleri fiyatlarındaki düşüş 1932 yılında % 51.8'e kadar artmıştır. Bu durumun gerisinde, 1925'ten sonra buğday fiyatlarındaki yükselişin nedenolduğu bir üretim artışı vardı. 1928 –29 arası ürün artışı, 78 Thomas Helbling, “How Similar is The Current Crises to the Great Depression”,29.04.2009, http://www.voxeu.index.php?q=node/3514 79 European Central Bank Finansal İstikrar Raporu Haziran 2008 

32

Page 33: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

kendisinden önceki dört yılın ürün ortalamasını %17 oranında aşmış ve sonuçta ürün fiyatlarını düşürmüştü.80 

Üretimdeki büyük düşüş, iç ve dış ticaretin daralması büyük bir “işsizler kitlesi”nin oluşmasına neden oldu. Sadece ABD'de 1929'da işsiz sayısı 1,5 milyondan 1933'de 12,6 milyon’a yükselmiştir. Aynı ülkede işsizlik oranı 1929'da %3,1'den 1933'de 25.2'ye fırlamıştır. Dünya ticareti de, 1926 – 1929 arası 100 olarak ele alındığında,1929'da 104.6 iken, 1933'de 36.9'a düşmüştür.81 Bir diğer tanımla, 1929 krizi kapitalizmin ortaya çıkmasından sonraki en büyük kriz olmuştur. O dönem Türkiye ekonomisinin krizden etkilenmesi bir çok ülkeye kıyasla daha düşük derecede gerçekleşmiştir. Bunun nedeni ise,Türkiye ekonomisinin “dünya ekonomisine entegrasyon” derecesinin zayıflığıdır.

Bugün ise küreselleşme, mal ve hizmetlerin ülkeler arasındaki dolaşımını arttırdığı için, kriz” nitelik değiştirmeye” başlamışve uluslararası dolaşıma çıkmıştır. Parçacık fiziğinde "kelebek etkisi" olarak bilinen Lorenz'in teorisine göre, yer kürenin herhangi bir yerindeki en küçük değişiklik, dünyanın bambaşka bir yerinde büyük boyutlu değişikliklere sebep olabilmektedir.82 Ülkeler arasında hammadde–yarı mamul madde başta olmak üzere, mal ve hizmet ticareti arttıkça, krizler bu defa “enerji/ petrolkrizi” şeklinde görüntülerle ortaya çıkmaya başlamıştır. 

1929 Büyük Buhranı'nda karşılaşılan temel sorun olarak göze batan fazla üretim, her ürünün değer kazanması ve sanal bir servet olarak ele alınan “mortgage kredileri”gibi, 2/3 oranında büyük yükü üzerinde tuttuğu 2008 döneminde de aynı hatalarla karşılaşılmıştır. 1929 ve 2008 ekonomisindeki benzer dalgalanma,ABD ve dünya ekonomisinin eksi hanesine yazılmıştır. 

2008 Krizi 1929'dan beri görülen en büyük kriz olmakla beraber, 1929 Krizi'nden farklı yönleri de vardır. Büyük Buhran’da bankalar kötü yapılanmışlar ve ABD'de günde 4-5 banka açılıyordu. Bunların sermaye esasları, rezerv ve kredi oranlarını belirleyen düzenlemeler de mevcut değildi.831923 –

80 Bank of England Finansal İstikrar Raporu Mayıs 2008 81 Ozakçıoğlu, agm. 82 Arzu Azer, agm. 83 Doğan Emrah, “ 929-2008: İki Krizin Karşılaştırılması”, http://www.bianet.org.tr 

33

Page 34: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

1929 yılları arasında günde 2 bankanın batmasının endişeye yol açmamasının yemelinde, “ekonominin iyi gitmesi” ile ilgili “algı” yatmaktadır. 1920'li yıllarda, Amerikan politikacıları veekonomistlerinin büyük çoğunluğu, liberal ekonominin en iyi ekonomik sistem olduğuna inanıyor ve bu sistemi savunuyorlardı. Beyaz Saray müdahale etmesi gerektiğine karar verdiğinde hem çokgeçti; hem de nereye/ nasıl müdahale edileceği konusunda yeterince bilgi ve deneyim mevcut değildi.

1929 Ekonomik Bunalımı'nın bir başka sonucu ise 2. Dünya Savaşı'nın tetikleyici olmasıdır. 1929 Buhranı'nın sonucunda, ülkeler arasında yapılan “ekonomik savaş”, kendisini 2. Dünya Savaşı olarak dünya sahnesine taşımıştır. 2008 Krizi'nde ise, uluslararası sistemde bir birlik sergilenmiştir.

2008 Krizi'nin 1929'dan en temel farkı, krizin patlama anlarınınbirkaç günle sınırlı olmayışıdır. 1929 Krizi “Kara Perşembe” adıverilen 24 Ekim 1929 günü resmen patlamış olmasına karşın, 2008 krizi ise bir zaman süreci içinde işaretlerini veren ve birikimli ihmallerin sonucu olmuş; krizin global etkisi, alınan palyatif önlemlerle bir süre ötelenmiştir.

2008 Krizi'nin 1929 Krizi'nden önemli bir diğer farkı ise, batankuruluşlardan çok batan ülkeler yaratmasıdır. Bunlardan ilk ikisi İzlanda ve Macaristan'dır. İzlanda aldığı verdiği kredilerile sahte cennet olmanın faturasını; Macaristan ise, daha çok “yapısal zayıflığı” nın bedelini ödemektedirler.84 2008 Krizi bu anlamda, kapitalizmin nimetlerinden yararlananları içine çeken bir “kara delik” görünümünde olup, başka hangi ülkeleri içine alacağını zaman gösterecektir. 

2. ALINAN ÖNLEMLER YÖNÜNDEN 

Küresel krizin boyutları ve nerede sonlanacağı konusunda henüz bir fikir birliği oluşmamakla birlikte, içinde bulunduğumuz ve yaşayarak öğrendiğimiz kriz ortamı sıklıkla Büyük Bunalım olarakadlandırılan 1929 krizi ile karşılaştırılmaktadır. ABD’de 6 ay öncesinde patlak veren Büyük Buhran kısa sürede dünya çapında bir ekonomik çöküntüye dönüştü. Bunun nedeni ise; 1. Dünya Savaşı sonrasında ABD ve Avrupa ekonomileri arasındaki özel ve sıkı bir iletişimin olmasıydı. Birleşik Devletler, savaştan yenik çıkan, ya da ulusal ekonomileri bozuk olan ülkeler için en84 Yılmaz, agm. 

34

Page 35: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

büyük finansör ve kredi sağlayıcıydı. Amerika ekonomisi çöküntü başlayınca, Avrup’ya yapılan destekler de durdu ve yeniden yapılanma ve kurulmaya çalışılan refah sistemi de sarsıntıya uğradı. 

24 Ekim Perşembe günü ise borsa dibe vurması başlayan ve “düzensizlik”, “korku” ve “karmaşa” ile tanımlanan bu dönemde, bir gün içinde, 1929 yılı fiyatlarıyla, 4.2 mia. $ yok oldu. Yılsonunda ise; bu rakam 30 mia.$’ı buldu. 4000 banka battığı bu gelişme, ülke ekonomisinde “güven kaybı”na yol açtı. Bu durum harcamaların, talebin ve üretimin en düşük seviyelere gerilemelerine yol açtı.

1929 Büyük Bunalımı’nın nedenleri konusunda iktisatçılar, zamanla değişen farklı görüşler öne sürmekle beraber, önceleri çöküşün sorumlusu olarak iş dünyasının, özellikle de bankacıların tehlikeli “finansal faaliyetleri” gösterildi. Aynı şekilde son krizin ABD (mortgage) piyasalarında 2006 yılında başlayan dalgalanmanın, 2007`den itibaren önce kredi sonra da likidite krizine dönüşerek küresel boyuta ulaşması nedeniyle, borçlulardan, kredi veren kuruluşlara, menkul kıymet ihraç edenlerden, kredi derecelendirme kuruluşları ve yatırımcılara kadar tüm mortgage piyasası tarafları bu krizden sorumlu tutuluyor. 2 Nisan 2009 tarihinde yapılan G20 zirvesinin sonuç bildirgesinde de küresel krizin nedeninin finansal sektör, finansal düzenleme ve bunları denetleyen sistemdeki ciddi yetersizlikler olduğu belirtilmektedir. 85

Bugün yaşadığımız krizi Büyük Buhrandan ayıran en temel farkların başında, dünyanın kriz ve krizle mücadele konusunda birçok tecrübeye ve bilgiye sahibi olması gelmektedir. Yaşanan krizin ve krizin sebeplerinin daha iyi analiz ediliyor olması, doğru politikaların uygulanma ihtimalini yükseltmektedir. Bankacılık sistemine bakıldığında, sistemin çeşitli sıkıntılar yaşadığı, ancak banka batışlarının çok sınırlı olduğu görülmektedir. Devletlerin banka batışlarına izin vermeme yönünde politika geliştirmesi ve zorda olan bankaların kamulaştırılması, ve merkez bankalarının “likidite bollaştırıcı“politikaları, bankacılık sisteminde büyük çöküşler yaşanmasını ve tasarrufların yok olmasını engellemiştir. Ayrıca, “mevduat

85 Ali Ünal,Hüseyin Kaya , “Küresel Kriz ve Türkiye”. Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi. Şubat2009.s:8 

35

Page 36: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

garanti” leri de, banka batış ve hızlı para çekilişi konusunda önemli destek getirmişlerdir.

Diğer yandan FED başta olmak üzere bugün merkez bankaları krize karşı aktif para politikası izlemekte ve piyasalara likidite enjekte etmektedirler. Ayrıca faiz oranları hızla düşürülerek genişletici para politikası silahı sonuna kadar kullanılmaktadır. Büyük Buhran döneminin aksine bugün dış ticareti azaltıcı hiçbir politika uygulamaya konmamaktadır. Krize karşı ortak hareket etme eğilimi, bilgi paylaşımının ve ortak politika üretiminin artmasına neden olmaktadır. Hükümetlerdenk bütçe yerine, ekonomiyi canlandırıcı mali politikalar uygulamaktadır. Başta harcamaların artırılması olmak üzere, vergi indirimleri ve zor durumdaki şirketlere destek gibi politikalarla, krizden çıkış için tüm ekonomik ve politik imkanlar kullanılmaya çalışılmaktadır. Buna ek olarak, üretimdeki “globalleşme”nin ve dünya ticaretinin ülke ekonomilerindeki yoğunluğunun 1930'lu yıllara oranla çok fazla olduğu görülmektedir. Bu durum bir yandan krizin reel sektör üzerinden ülkelere bulaşma hızının ve derinliğinin artması; diğer yandan ise krizden çıkışın daha hızlı olabileceği anlamınagelmektedir. Dolayısıyla uygulanan politikaların olumlu ve olumsuz dışsallıkları, hem daha fazla hem de daha etkili bir yapı içermektedir. Büyük buhran yıllarından farklı olarak, ülkelerin krizden bağımsız politikalarla tek başlarına çıkma ihtimali zayıf görünmektedir. Nitekim 1930'lu yıllarda olduğu gibi kapalı ekonomiye geçmek ve devlet yatırımları ile ekonomik büyümeyi sağlamak mümkün görünmemektedir.86 

VI-SONUÇ

ABD borsasında başlayan, ekonomide mevcut kırılganlıklar ve güven yitirilmesi nedeniyle derinleşen, devamında, özellikle anılan ülke ile ticari ilişki içinde olan ve onların çevre ülkelerine yayılan “Büyük Buhran” olarak adlandırılan 1929 Ekonomik Krizi, dünya ölçeğinde yarattığı ekonomik ve sosyal hasarları, neden olduğu siyasi, ekonomik ve sosyal değişimlerle dünya tarihindeki yerini almıştır.  

Kimi düşünürlere göre yaşanan bu kriz, 1800'lerin ortalarında başlayan “ilk küreselleşme ve küresel finans kapitalizmi” çağınısona erdiren Rus Devrimi, I.Dünya Savaşı'ndan sonra gelen üçüncü86 Ünal ve Kaya, agm. s:9,10 

36

Page 37: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

etmendir.87 1929 bunalımı öncesi kurallar ve denetim sistemi oldukça zayıftı ve hızla gelişen kapitalist sistemi izleyememişti. Sonucunda, o zamana kadar geçerli olan' klasik liberal ekonomik sistem'in yerine 'karma ekonomi modeli' ne geçilmiş olan 1929 Krizinin, II. Dünya Savaşı'nın başlamasına yol açan ortamı hazırlayan tek kriz olarak da farklı bir özelliği bulunmaktadır. 

Temelinde, soğuk savaş sonrası oluşan tek kutuplu sistemde ABD'ne dış dünyadan aktarılan kaynakların sürdürülemez boyutlaratırmanması ve bunun sonucunda ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin aşırı tüketimine dayalı olan bu ekonomik sistemin ve bu sistemindenetimsizliğin yarattığı “eşik altı konut kredileri”, bunların menkulleştirilmesiyle yaratılan “hedge fonlar”, “toksik aktifler” ve ticari/işlem temelinden çok uzaklaşmış” türev ürünler” olan 2008 Küresel Krizi de, küreselleşmenin zirve yapmış olması nedeniyle önce Avrupa'ya, Japonya'ya, sonra da çevre ekonomilerine yayılmıştır. 

1929 Büyük Buhranı'nında olduğu gibi, ekonomik ve sosyal temelliyapısal bozukluklar ve sistemsel sorunlar 2008 Küresel Krizin nedeni olmuş; ancak mevcut ekonomik, kültürel ve siyasi boyutlu “küreselleşme”, son krizin bulaşıcılığını arttırmıştır. 

Yaşanmakta olan kriz nedeniyle “kapitalizm” modelinin sonunun geldiğini söylemek zor. Ancak, piyasa belirleyiciliğinin ve finans kesiminin önemini abartan Anglo Sakson modeli kapitalizmin ciddi bir darbe yediği ortada. Nasıl ki, 1929 BüyükBuhranı, o zamana kadar geçerli olan “klasik liberal ekonomi sistemi” nin sorgulanmasını ve yerine “karma ekonomik model” in oturmasını sağladıysa, bu kez de 2008 Krizi'nin sonunda benzer düzenlemelere dayalı bir sisteme geçilebileceğini; bu konudaki uluslararası kararların da, G7'ler yerine, daha çok katılımcılığı ve çözüme katkının paylaşılmasını içeren G20'ler yoluyla alınacağını; dünya “para akışı sınırsızlığı” nda bazı kısıtlamalar yapılıp, mali konulardaki izleme-denetim-yaptırım evrelerinin daha etkinleştirileceğini söyleyebiliriz.  

87Thomas Friedman, Lexus ve Zeytin Ağacı, Küreselleşmenin Geleceği, Ocak2003.Boyner Yayınları. S:16 

37

Page 38: 1929 DÜNYA EKONOMİK BUHRANI İLE, 2008 MALİ KRİZİNİN KARŞILAŞTIRILMASI/ The comparison of 1929 Economic Depression with 2008 Financial Crises

Ersin Dedekoca İstanbul, 02 Şubat 2010

38