8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).… http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 1/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 1/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 2/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 3/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 4/195
K a z i m i e r z Adjukiewicz
F E L S E F E Y E G İ R İ S
Temel Kavramlar ve Kuramlar
Çeviren: Dr. Ahme» Cevizci
GÜNDOĞAN YAYINLARI
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 5/195
ULRICH P L E N Z D O R F
GEN CW .NIN YENÎ ACILARI
Çev. P ro f. D r . N uran Özyer
Öğren imin i yanda b ı rak ı r , evden kaçar
ve b i r ku lübede saklanır . Burada ken
dis in i özgür h isseder; temizl ik yok,
düzen yok, mektuplar ın ı açan annesi
de yok.
Müzik d in ler , Hândelsohn Bacholdy
falan de ği l, ge rçek m üz ik Ş arkı söyler ,uyur , res im yapar ve kendi kendine
dans eder .
Kreşte ça l ışan y ir m i yaşındaki
Char l ie 'ye aşık o lur . . . .
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 6/195
K Z İ M İ E R Z D J u K i E W i C Z
L S Y G I R I ST M L K V R M L R V E K U R M L R
Ç e v i r e n : D r . A h m e t Cev izc i
G Ü N D O G A N Y A Y I N L A R I
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 7/195
K a z i m i e r z A c i j u k i e w i c zF E L S E F E Y E G İ R İ Ş
Temel Kavramlar ve K u r a m l a r
Ç e v i r e n : D r . A h m e t C e v i z c i
Gür\eio^an Y a y ı n l a r ı : Ö 9 . 0 6 / 99 . 1 6 3 3
F e l s e f e D i z i s i : 0 4 . 6 . 3
D ü z e l t i : Ahmet C e v i z c i & N ü k e t H ü r m e r i ç
Y a y ı m a H a z ı r l a y a n : N u r t e n S ı c a k y U z / N u r a n D e m i rD i z g i , S a y f a D ü z e n i : G i i n d o ğ a n E l e k t r o n i k D i z g i
K a p a k D ü z e n l e m e : Gündo^an Graf'\k
B a s k ı , c i l t : A k s i S e c l a M a t b a a c ı l ı k
B i r i n c i B a s k ı : N i s a n 1 9 6 9
İ k i n c i B a s k ı : 1 9 9 4
I S B N : 9 7 5 - 5 2 0 - 0 0 4 - 5
G ü n d o ğ a n Y a y ı n l a r ı
B a y ı n d ı r S o k a k 6 / 3 3
K ı z ı l a y / A n k a r a
e m a i l : g u n d o g a n ® t r - n e t . n e t . t r
e m a i l : g u n d o g a n y a y ® t u r k . n e t
T e l : O 3 1 2 4 3 3 9 7 9 6 ( 4 h a t )
F a k s : 4 3 2 3 2 5 0
Y a z ı ş m a A d r e s i :
P . K . 2 7 1 Y e n i ş e h i r / A n k a r a
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 8/195
İ Ç İ N D E K İ L E RÖ n s ö z 9
Giriş 11
Bilg i K uram ı, M etaf iz ik ve Diğer Felsefî Dis ip l in ler 11
I. B Ö L Ü M : B İ L G İ K U R A M I
1. Bilg i K uram ının Klas ik Prob lemleri 152. Doğ ruluk Prob lemi 17
— Kla sik Doğr uluk Tanınıı ve Ona Yö neltilen ttiı-azlar 16
— Ölçütlerle Uyu şma Olarak Doğruluk 19
— Klasik Olmayan Doğruluk Tanım lan 21
— Klas ik Doğruluk Anlayışmm Uygu n Bir Formülasyonu 25
— Kuşk uculuk ve Kuşkuculuğun Çürütülüşü 27
—İdeal izme Götüren Tanmılar Olarak Klasik Olmayan Doğruluk
Tanımlan 30
3 . Bilg in in Kay nağı Pro blem i 31
— Problemin Ps ikolojik ve Epis temolojik Vers iyo nlan 31
— Aprior izm ve Empir izm 34
—^Radikal Ap riorizm 35
—R adikal Em pi ı izm 36
—^nunlı Em pirizm 37
— Ilımlı Apriorizm 38
—Ampüizmle Aprior izm Aras ında Geçen Matemat ikse l
Sav lann Karakterleri Hakkındaki Tartışma 39
— Saf ve Uygu lamalı Matematik 40
— Ilunlı Empirizmin Bir Görüşü 44
— Radikal Empirizmin Bir Görüşü 45
— U z l a ş ı m c ı l ı k • 4 5
— Ilun lı Ap ıiorizmin Bir Görüşü: Kant'ın Öğretisi 47
— Fenom enol o j i süe ı e G öre A Priori Bi lg inin Özü 51—R asyona li zm ve î iTasyonal izm 54
5
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 9/195
4 . Bilginin Slnırlan Problemi./. 59
— A ş k ı n h ğ ı n îki Anlamı 59
—tçkin Epistemolojik İdeal izm 61— A l g ı ve N esnes i 63
—Transsendental Epistemolojik İdeal izm 64
—Transsendental İdeal izmin Temsilcis i Olarak Kant 67
—R eal i zm 69
—Pozi t i v i zm 70
—N eopoz i t i v i zm 73
5 . Bilgi Kuramının Diğer Felsefî Disiplinlerle İlişkisi 77
II B Ö L Ü M : M E T A F İ Z İ K
6. Metafizik Teriminin Kökeni ve Metafiziğin Kapsamı
İçinde Yer Alan Problemlerin Bölünmesi 81
— Metafizik Terimi 81
—Metafiziksel Problemlerin Bölünmesi 82
7 . Ontoloji 83—Ontsî^lojinin Görevleri 83
—Ontoloji Tarafından Analiz Edilen Kavramlaıa Örnekler 85
—Ontolojik Savlar 87
8. Bilgi Üzerine Düşünmenin Sonucu Olan Metafiziksel
Çıkarımlar 89
—^İdeal Nesneler Problemi: Tümeller Kavgası 89
-Plüton'un İdealan 89
-Tümeller 90
-Tümeller Kavgasının Çağdaş Biçimi 91
—Metafiziksel İdeal izm Problemi 92
(a) Öznel İdealizm 92
- Epistolomojik idealizmin Sonuçlan 92
- Öznel idealizm Tezi • 93
' Öznel idealizmin Bakış Açısından Gerçeklik ve Gerçekliğin
Görünüşü 96
6
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 10/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 11/195
- Öndeyi Problemi 141
- Doğa Yasaları Yalnızca İstatistiksel Yasalar mıdır? 143
- İrâde Özgürlüğü 144
-Geleceğin Varoluşu Problemi 146
— M ekanizm ve Final izm 148
— Dü nya mn Bir Am aca Göre Dü zenlen işiyle î lgi l i Tartışma 148— Antropom orfik Am açlı lık 148
— Biyo loj ik Mekan izm ve Vi ta l izm 154
—-Antropomorfik Olm ayan Am açlı Kuruluş An layışı 155
—Neovital ist ler 157
—H ol i zm 159
—Y ararb Am açl ıhk 160
— Optim izm ve Pess imizm 161
10 . Dinden Ka ynaklanan Metaf iz ikse l Prob lem ler 163— Di ns el Tanrı Kavramı 163
— Ruhun Ölümsüzlüğü 164
— Din se l Metaf iz ik 164
— Felsef î Tan n Kavramı 165
— Tanrı'mn Varo luşuna İlişkin Kanıtlar 167
—T anrı ve Dün ya 168
—A t e i zm 168
— Filozoflar Arasında Ruhun Ölüm süzlüğü Problemi 169
— Din sel Metafizik ve Ahlâk 170
11 . Temel ve N iha î B ir Dünya Görüşüne Ulaşma Gir i ş imi
Olar ak M etaf iz ik 173
Sonuç 183
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 12/195
Ö N S Ö Z
Okuyucu bu kısa ki tapta bi lgi kuramı ve metaf iz ikte ge lenekse l
olarak içer i len en önemli problemlere i l işkin eleşt ir isel bir inceleme
bulacakur . Okuyucu ayra zamanda bu problemler in , fe lsefe tar ihinde
kendi le r iy le çok s ık o larak karş ı laş ı lan , çözümler ine ve bunun sonu
cu olarak, bilgi kuramı ve metaf izikteki felsef î eğil im ve yönelimlere
il işkin eleşt ir isel bir inceleme de bulacaktır . Bu kitapta çeşit l i
eğil imler in karakter is t ik tezler inin çıplak sunuluşlar ının yanı su-a, bir
başka deyişle felsef i bakış açı lar ının yanı s ıra, çoğu durumdadüşüncenin söz konusu bakış aç ı lar ına götüren doğrul tusunu ve bazı
durumlarda da bi rbi r le r ine karş ı t okul lar ın temsi lc i le r i a ıasmda geçen
polemikler i k ısaca aç ıklamaya çal ı ş t ık .
Yazmaya baş lad ığ ım zaman bü tün b i r k i t ab ı yazmay ı
düşünmemişt im. Bu ki tabın ge l iş imi şöyle o lmuştur ; y i rmi beş y ı l
önce felsefenin, daha sonra çeşit l i yazailardan seçilmiş metinler le
örneklenen , temel problemler ine ve akımlar ına i l i şkin kısa bk ince le
me içeren bi r önsözle gi r iş yapt ığım, Felsefenin Temel Akımları adlıfe lsef i met in le rden o luşan bi r k i tap yayın ladım. Yakın zamanlarda
yukar ıda sözü edi len met in le r in yeni baskıs ın ı hazı r larken , önsözün
yeni baştan yazılması gerektiği sonucuna vaizdim. Bunun sonucu bu
önsözü yeniden yazmaya baş ladım. Önsözün yeni vere iyonu öyle bi r
hacme ulaşt ı ki , o ar t ık metinler le aynı ci l t iç inde yer alamazdı ve
böylelikle , bende önsözü ayr ı bir ki tap olai ak yayımlama f ikr i doğdu.
Okuyucunun ş imdi e l inde bulunan c i ldin öyküsü iş te bundan ibare t -
tiı-.Kitabın söz konusu öyküsü aynı zamanda onun kai ' akte r in i de
açıklar . Kitap herşeyden önce, i ler i düzeydeki öğrenciler iç in, yazar ın
kolay anlaş ı labi l i r l iğ in gerekler ine hiç bakmaks ız ın , e l inden ge len en
büyük dakiklikle yazdığı bir ders kitabı değildir . Tam ters ine bu
kitabı yt ızarken der in analizlerden kaçındım ve yalnızca
anlaş ı labi l i r l ik ten vazgeçmek pahas ına e lde edi lebi lecek türden bi r
kavramsal aç ıkl ığa ulaşma gi r iş iminde hiç bulunmadım. Buna göre ,
ki tapta beklent i le r i bu aç ıdan çok yük sek o lan okuyucu lar iç in ye te r in-
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 13/195
ce açık ve dakik olmayabilen bazı ifade ve tümceler vaidır , ancak bu
or ta lam a okuy ucu yu rahats ız e tmeyecekt iı -. Bund an bu ki tapta yer a lan
tanım ve fo ımül le r i daha kes in , n ihaî ve daha dakik hale geüı i lemeye-cek tan ımlar o lduğu tülünden bü- yanl ı ş an lamadan kaç ınmak iç in söz
ed iyo r um.
Bununla bir l ikte , bu küçük kilap felsefeye bir i lk gir iş olarak ideal
bi r k i tap deği ldi r . O bu amaç göz önünde tutulduğunda o ldukça özlü
bir b iç imde yazı lmış o lup, burada problemler in ve çözümler in in an
lamlı b i r b iç imde sunuluşu iç in söz konusu o labi lecek o lanakl ı tüm
yollar kullanılmış değildir . Felsefe problemler i iç in en uygun gir iş
ki tabı her zaman, öze l problemler i ayr ın t ıh o larak iş leyen monolog-la ıdı r . Buna rağmen, e l imizdeki bu ki tap, yakında ç ıkacak Felsefi Me-
tinler'le birü kte bu türden bir i lk gir iş olai'ak hiz m et edebilecek tir .
Bu kitap en iyi durumda bir ara düzey kitabı olacaktır . O felsef i
metinler i okumazdan önce belir l i bir felsef î bi lgiyle tanışıklık ka
zan m ış ok uyu cula r iç in bü de rs kitabı olarak işlev görü lebilecektir .
Bu , oku yucu lai 'a felsefenin a kım ve prob lem ler inin az ya da çok elle
tutulabil ir olan tanımlar ını bulma olanağı verecektir . O belki bazı
okuyuculara çeşit l i felsef î konularda kendi görüşler ine ulaşma fu^sat ıda verebilecektii .
Bütün eks ik ve kusur lar ına rağmen ki tabm fe lsefe l i te -
ra tüıümüzdeki c iddi say ı labi lecek bi i ' boş luğu dolduracağına
inanıyorum. Çünkü fe lsefe Utera türümüzde s is temat ik o la ıak bütün bi r
bi lgi kuramı ve metaf iz iği kapsayan ki taplar pek bulunmamaktadı r .
Bu boşluk yüzyıl ın başlar ında Alman yazar lar taraf ından yazılan ve
ş imdi baskıs ı oh naya n Felsefeye Gi ı iş le r ta raf ından doldu ruluyor -
du. Bu gir işler , f i lozoflann savlar ına il işkin analizler i açıs ında n ger ide eksikliği duyulan pek çok şey bu-aktı lai . Elinizdeki bu çalışma
sunuluş düzeyinde yapt ığı fedakaı i ık lara ve hacminin s ın ı rh o luşuna
karşm, öğret i ler ini or taya koyarlarken f ı lozoflaı- taraf ından kullanılan
ter imler in anlamlar ını açıklamaya çalışmaktadu- . Bu duınım dikkate
almdığında, onun okuyucunun yararh bulacağı bi r k i tap o lduğuna
inanıyorum.
Temmuz 1948
K.A.
10
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 14/195
G İ R İ Ş
Bilgi Kuramı, Metafizik ve Diğer Felsefî Disiplinler
Felsefe nedir? Bu kolayl ıkla somlabi len ancak yanı t lanmas ı
o ldu kça güç o lan bi r sorudur . Fe lsefe sözcüğü nün o lduk ça uzun bi r
tal ihi vai-du- ve o farklı dönemlerde faiklı şeylere karşı l ık gelmişt ir .
Fe lsefe sözcü ğüne , gerçek ten de onun tek anlam lı o larak kul-
lan ıhnas ı iç in ye te rü o lacak bLr an lam, beürh bi r zaman di l iminde
yaşayan insanlarm üzer inde uyuşacakla ı ı tam ve dakik bi r an lam ve
r i l ememiş t i r .
Fe lsefe te r iminin kök enind e ant ik Yu nan bulu nm aktadı r . Et im o
loj ik olaıak, onda iki bileşeni birbir inden ayırabil ir iz:
F î7eo=s ev iyon ım, peş inden koşuyor um ve sophia=hilgclik, bilgi .
D em ek ki , felsefe ter imi ba şlan gıç ta Yunanlılaı- iç in bilgelik sev gis i
ya da bi lginin peş inde n koş m a anlam ına ge l iyordu. Başlang ıç taki
bu özgün anlamına göre , her türden bi l imsel araş tumacıya f i lozof adı
ver i lm ekteyd i . Şu halde , baş lan gıç ta fe lsefe te r imi bi l im te rüniy le
ayn ı an lam a ge l iyo r du . Zam an la , b i lg i b i r ik imindek i büyük a i t ı şm b i r
sonucu o larak, b i lgin in kapsamı iç inde kalan herşeyi bi lmek tek bi r
insanın kapas i tes in i aşar hale ge l ince , b i l imlerde uzmanlaşma
başladı . Çeşit l i bi l imler kendiler ini felsefe adı ver i len tümel bil imden
yavaş yavaş ayırmaya başladılar . Bu bil imler ayr ı adlaı- aldı lar vefe lsefenin kapsamı iç inde kalan konula ı la bundan böyle pek
kanştmhnadı lar . Doğa bi lüni , matemat ik , ta r ih gibi ayr ı d is ipl in le r ,
özel iht isas alanlar ı felsefe adlı tümel bil imin or tak özünden ayr ı ldı lar
ve daha sonra da felsefeden bağımsız olarak gelişt i ler . Felsefenin
özgü n doğas ı ya da nüv es inden ger iye , fe lsefe adın ı koruy an vey a
tohumlan Avrupa düşünces in in lar ih sahnes indeki i lk görünüşü
s ı ras ında , b i r başka deyiş le uzmanlaşma baş lamazdan önce a t ıhnış
11
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 15/195
ya da daha sonra or taya ç ıkmakla bi r l ik te , bu baş langıç
araşt ırmalaı ıyla bii şekilde i l işkil i olan aıaşt ırmalar kaldı .
Yakın zamanlara dek felsefe kendi içinde şu dis iplinler i
kapsıyordu: Metaf izik, bilgi km^amı, mantık, psikoloji , ahlâk ve es te
t ik . Günümüzde uzmanlaşma daha da i le r i evre le re ulaş t ıkça , d is ip
l inler felsefeden yuk arıda sözünü et t iğimiz ikinci anla m içinde ayr ı l ı r
olmuşlardır . Bugün kendis ini diğer felsef î dis iplinlerden çok biyoloji
ya da sosyolo j iye yakın bulan çağdaş ps ikolo j i , f e lsefeden kopmaya
çalışmaktadu- . Bazı bölümler inde kendis ini diğer felsef î dis iplinler
den çok, matemat ikle yakından i l i şkiU gören çağdaş mant ık da ,günümüzde fe lsefeden kopma çabas ı iç inde o lan bi r başka dis ipl indir .
Onu belir l i bir ahlâk bil imi olarak düşünecek olursak, ahlâkın da aynı
durumda o lduğunu görüi 'üz . Bundan başka es te t iğin de merkezkaç
eği l imler i gös te rdiğin i unutmamak gerekir . Başlangıç taki özgün fe lse
fe kavrayışına sadık kalan dis iplinler ise , yalnızca metaf izik, bilgi
kuramı ve neyin iy i neyin kötü o lduğunu gös te imeye ça l ı şan normat i f
ahlâk olmuştur . Elinizdeki bu kitabın bölümler i iş te bu dis iplinler in
ilk ikis ine, en temel ve en önemli felsef i dis iplinlere ayr ı lmışt ır .
İ ler ideki sayfalarda bu dis iplinler in zengin içer ikler iyle tanrşmış
olacağız .
1 2
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 16/195
1. B Ö L Ü A A
BİL6İ K U R A A A I
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 17/195
W .K.C . GUTRIE
İ LKÇAĞ FELSEFESİ TARİHİÇeviren: Dr. Ahmet Cevizci
B u kitap VV.K.C. Guthr ie'nin, Antik Yunan Felsefesi üzerine Felsefe Ta-
rihi'nin en geniş kapsamlı, en eleştirisel ve en nitelikli yorumu olan,
1980'li yıllarda tamamlanan yedi ciltlik dev İlkçağ Felsefesi Tarihi'nin
bir taslağı olup, onun temel tüm tezlerini içermektedir. Guthrie, İlkçağ
Felsefesi Tarihinde, insanlığın mitolojiden felsefeye yükselişini antik
Yunan özgün düşünme biçimlerini ayrıntılarıyla betimlemekte ve Antik
Yunan Felsefesinin karanlıkta kalmış birçok, yönlü, bu felsefenin
doğal dekoru olan kent-devletinin beliriediği siyasal ve toplumsal
koşullar içinde, büyük bir yetki ve özgürlükle gözler önüne sermekte
dir.
İlkçağ Felsefesi Tarihi Antik Yunan Felsefesinin bütün bir yaratıcı
döneminin -Sokrates öncesi İyonya ve İtalya doğabilminin. Sofistler ve
Sokrates'in insan merkezli felsefelerinin Sokrates'in büyük ardıllan
Platon ve Aristotales'in güçlü felsefesinin Thales'le başlayan ve Aristo-
tales'le doruk noktasına ulaşan gelişimiyle, bu gelişim süreci içinde
yer alan filozoflardan her birinin bilim ve felsefeye olan katkılarıyla il
gili olarak sağlam bir kavrayış. Yunan anlığı ve onun yasamkarşısındaki tavrı üzerine pariak bir yorum sağlamaktadır. Kitap felse
fe. Yunan Dili ve Edebiyatı öğrencileri için olduğu kadar. Antik Yunan
dUşünürierinin bizzat kendilerini öğrenmek isteyen, ya da bunların
daha sonraki İslam ve Avrupa düşüncesini nasıl ve hangi yönlerden
etkilemiş olabileceklerini merak eden okuyucular için de değerli bir
başvuru kaynağı olmak durumundadır.
G Ü N D O Ğ A N Y A Y I N L A R I
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 18/195
Bilgi Kuramının Klasik Problemleri
( ingi l izce 'de bi lgi sözcüğü yle eşanlamlı o lan Yu nanc a episteme-
den ge len) epis temoloj i ya da ( İngi lizce bi l i ş sözcüğ üyle eşanlam lı
o lan Yunanca gnosisten ge len) gnoseolo j i o larak da adla ndu i lan bi lgi
kuram ı adından da anlaş ı ld ığı g ibi , b i lgin in bi l imidir . Anc ak — bilgi
nedir? Bi lgiy le hem bi l i şse l ey lemler i hem de bi l i şse l sonuçlar ı an la t
mak is t iyoruz . Bi l i şse l ey lemler a lgı , an ımsama, yargı lama ve dahas ı
akı lyürütme, düşünme, ç ıkarsama yapma gibi z ihinse l faa l iye t le rdi r .
Bi l imsel savlar bi l i şse l sonuçla ı ın bi r örneği o lma hizmet i
görebil ir ler . Bil imsel savlar zihinsel faaliyet ler değildir , bu yüzden
onlar ın bi l i şse l ey lemler aras ında yer ahnamalar ı gerekir . Çekun
yasası ya da Phytagoras teoremi şu ya da bu türden zihinsel bir feno
men o lmayıp, kendi le r inde bu yasalar ın formüle edi ldikle r iönermeler in an lamlar ına karş ı l ık ge l i r le r .
Bi lgin in bi l imi o lduğunu söylediğimiz bi lgi kuramının kendis i
bil işsel eylemler ya da bil işsel sonuçlar la uğraşu- mı? Bu soruyu bilgi
kuramı tar ihinde aktüe l o larak yer a lmış o lan öğre t i ya da an layış lan
ince leyerek yanı t layacak o lursak, ona hem bi l i şse l ey lemler in ve hem
de bi l i şse l sonuçlar ın , b i lgi kuramına özgü araş t ı rmanm konusunu
oluş turmuş o lduklar ı karş ı l ığ ın ı vermemiz gerekir .Bi lgi kuramı bi l i şse l ey lemler i , eşdeyiş le bi r takım zihinse l feno
menler i konu a l ıyorsa o , kendi dal lanndan bi r i iç inde ps ikolo j i ne
üzer inde çahşıyorsa , tam tamına aynı şeyler üzer inde duımaktadı r .
Psikoloji gerçekten de zihinsel fenomenler le ve dolayıs ıyla, bi l işsel
ey lemler le uğraş ı ı . Ancak ps ikolo j i ve bi lgi kmamı her ne kadar ko
nular ı bakımından bi rbi r iy le bü- dereceye dek tam bir benzer l ik sergi -
15
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 19/195
lese de, söz kon usu bu dis iplinlerd en her b h i her şeye karşın a ynı
konuyu kendi bakış açıs ından araşt ı ı ı r . Psikoloji bi l işsel süreçler in
aktüe l o larak o luşumlanyla i lg i len i r , bu süreç le r i be t imlemeye ,
s ın ı flamaya ve onlar ın o luşum lar ın ı yöneten yasalar ı bu lgu lma ya
çalışır . Bilgi kuramı ise bundan daha farklı bir şeyle uğraşır .
Bi l i şse l ey lemler ve sonuçlar her zaman beür i i bazı bakımlardan
değer biç i lmeye konu o lur lar . Onlara doğrulukla ı ı ya da yanhşl ıklan
bakımından değer biç i l i r ; on lara aynı zamanda hakl ı k ı l ınmalar ı
açıs ından değer biçer iz. Demek ki bil işsel süreçler in, psikolojinin
iş in i ve konusunu o luş turan aktüe l o luşumlan , kendi le r iy le bi lgiyebir değer biç i ldiği s tandaidlar ve dolayıs ıy la doğmluk ve yanl ış l ık ,
hakl ı k ı l ınm a ya da temels iz l ik üzer inde duran bi lgi kura mın ı pek i l
g i l end i rmez . Doğr u luk ned i r ? Bu b i lg i kur a ımm n t eme l p r ob lem le r in
den i lk i o lup, doğruluğun özünün ne o lduğu sorusuna kaiş ı l ık ge l i r .
Bi lgi kuramının ikinc i k las ik problemi , b i lgin in kaynaklar ı problemi
di r . Bu problemde bi lgin in , o gerçekl iğe i l i şkin tümüyle halkı
kı l ınmış bi r b i lgi o lacaksa eğer , neye dayanmas ı gerekt iği konusuyla
ve böyle bi r b i lgiy le ulaşmak iç in zorunlu o lan yöntemler le uğraş ınz .
Bi lgi kuramının üçüncü klas ik problemi bi lgin in s ın ı r lan problemidir ;
bu problem bizden neyin bi lgin in konusu o labi leceği ve öze l l ik le de ,
bi len özneden bağuns ız o lan bi r gerçekUğin bi l in ip bi l inemeyeceği so
rular ın ın yanı t lanmas ın ı i s te r . Ş imdi l ik bi lgi kuramının üç klas ik
problemine i l i şkin bu genel formülasyonlar la ye t inmel i ve hemen bu
problemlere ge t i r i lmiş o lan çözümler i ince lemeye geçmehyiz .
16
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 20/195
D o ğ r u l u k P r o b l e ı n i
Klasik Doğruluk Tan ımı ve Yöneltilen İtirazlar
Doğı-uluk nedii? Bu soruya ver i len klasik yanıt , bir düşüncenin
doğruluğunun, onun gerçekl ikle uyuşmas ından o luş tuğunu or taya
koyai . Veritas est adaeq uatio rei el intellectus: Bu, skolast ik
fonnülasyonu iç indeki klas ik yanı t t ı . Ancak doğruluk tan ımının teme
li olai ak, düşün cey le g erçekliğ in bu uy uşm ası g erçekte nc anla m a
gel i r? Bu, kes in l ikle düşüncenin kendis in in onun be t imlediği
gerçekl ikle özdeş o lmas ı deği ldi r . Belki de , bu uyuşma düşüncenin
gerçek bir şeyin bir benzer i , gerçekliğin bir yansıması olmasıyla be-
luleni r . Anca k düşü ncenin gerçekl ikle uyuşm as ı na i li şkin bu
yorum bi le , bazı i i lozof lara saçma bi r düşünce o la ıak görünmüştür .
Onlaı- , 'Düşünce nası l olui ' da kendis inden oldukça faiklı olan birşeyin benzer i o labi l i r? Zamandan başka hiçbi r boyutu o lmayan
düşünce nas ı l o lur da , mekânsal o lan bi r şey in benzer i o labihr?
Dü şün ce , b i r kü p ya da Nia gaıa Şe lâ la le r ine nas ı l benz eyeb i l i ı? diye
sorar lai . Bundan başka, zamansal-sürenin kendis i dikkate al ındığında
bi le , bir düşüncenin doğru o lmas ı iç in , onun i lg i l i o lduğu gerçekhğe
benzer ohnas ı gerekmez. Kısa süre iç inde o lup bi ten bi r fenomenle i l
gil i olan bil ' düşüncenin doğru ohnası iç in, düşüncenin kendis inin de
kısa süreh bi r düşünce o lmas ı gerekmez. Öyleyse bi r düşünce
gerçekl iğe benzemeyebi l i i ' , ancak o y ine de doğra bi r düşünce o labi
lir.
Klasik doğfuluk tanımını savunanlar bu türden eleşt ir i lere ,
düşünce eylemine karş ı l ık ge len iş lemin bk şey , onun içer iğin in
başka bü' şey olduğuna işaret ederek kaışı l ık ver ir ler . Onlai '
gerçekl iğe benzemek zorunda o lanın düşürane iş leminin bizzat ken
17
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 21/195
dis i o lmayıp, düşü nce doğ nı bü- düşü nce o lmak du rum und aysa eğer ,
düşün cenin içer iği o lduğ unu vurgular lar . Anc ak klas ik doğru luk
tanımını eleşt irenler i bu bUe tatmin etmez. Klasik doğruluk tanımınıe leş t i ren ler benzer l ik kavıamınm hiçbir şeki lde aç ık bi r kavram
ohnadığma işare t eder le r . Benzer l ik , temel öze l l ik le r in kısmî bi r
özdeşhğinden oluşur ; iki ayr ı nesneyi benzer nesneler olaı-ak niteley
ebi lmek iç in , bunlann öze l l ik le r inden ne kadar ın ın söz konusu iki
nes ney e or tak olm ası gerek ir? Bu, hiçbii- şekild e açık seçik olarak
bel i r lenmemişt i r . Şu halde , o , düşüncenin doğru ohnas ı iç in ,
düşüncenin içer iğiyle gerçeklik aı-asmdaki benzer l iğin hangi ölçüde
ohnası gerektiğini belir lemeyeceği iç in, içer ikler i gerçek bir şeye ben
zeyen düşünceler i doğru düşünceler o larak be t imleyen doğruluk
tanımı dakikl ikten yoksun o lup doğru o lmayan bi r tan ım olacakür .
Klasik doğruluk tanımım eleşt i ı -enlere göre, düşünceyle gerçeklik
arasındaki bu uyuşma, ikis inin özdeşliğine de ikis i aı-as ındaki benzer
l iğe de e ş i t o lmadığ ından , s o r u bu uyuşman ın s on çözümlemede
neden o luş tuğu sorusudur . Klas ik doğruluk tanunma karş ı ç ıkanlar
bu soruya doyurucu bi r yanı t bulamayınca , bu doğruluk tan ımınıngerçek bir içer ikten yoksun olduğu sonucuna var ır lar .
A nca k baz ı düşünüı l e r i k la s ik doğn ı luk t an ımın ı r edd e tme ye
götüren başka bir düşünce çizgis i daha vaıdu- . Bazı f i lozoflar ,
düşünceler imizin gerçekl ikle uyuşup uyuşmadıklar ın ın hiçbi r
şeki lde .be l ir lenemeyeceğine in andık lan iç in , k las ik doğruluk
tanımını reddeder ve onun yer ine başka bir doğruluk tanımı arar lar- .
Doğr u luk düşüncen in ge r çek l ik le uyuşmas ından o luşur s a , he r hangibir şeye ihşkin olaı-ak onun doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu bile
meyiz . Düşüncenin gerçekl ikle uyuşmas ı o larak doğruluk
anlayış ından , o ulaş ı lamaz bi r ideal o lduğu iç in , öyleyse
vazgeçi lmel i ve onun yer ine bize düşünceler imizin ve savla ı ımızın
doğru olup ohnadıklaı- ını beli ı leme olanağı verecek başka bir
doğruluk anlayış ı geç i r i lmehdir .
18
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 22/195
Düşünce ıün ge r çek l ik le uyuşup uyuşmadığ ın ı t am o la ı ak s ap tay -
amayacağ ımız gör üşü an t ik kuşkucu la r ın a r güman lanna dayanmak
tadır . Bu aıgüm anlai şöyle özetlene bil ir : Bii ' insan bell i bir dü şü nceya da savın gerçekl ikle uyuşup uyuşmadığın ı b i lmek is te r se , onun bu
amaçla yaln ızca düşüncenin kendis in i deği l , ancak aynı zamanda
gerçekl iği de bi lmes i gerekecekt i r . Ancak o bunu nas ı l yapabi l i r? O
deneye başvuracak, şu ya da bu şeki lde akı l yürütecek, k ısacas ı be
l i rl i yön tem ya da ölç üü erden yara ılanacaktu . A ncak bu ölçüt le r
arac ı l ığ ıy la kazandığımız bi lgin in çarpı t ıhnamış bi i ' gerçekl iği b iz im
için bil inü- hale get irdiğini gösteren kesinlik nerededir? Bu nedenle
ölçüt le r imizi d ikkat le ince lem em iz gerekir. Bu ince lem e bun unla bi r
l ikte , ancak aynı ya da muhtemelen fa ikl ı o lan ölçüt le r kul lan ı larak
gerçekleşt ir i l i r . Bu incelemenin gerçer l i l iği ise , şu ya da bu biçhnde,
ince leme s ı ras ında kul lan ı lan ölçüt le r in geçerül iğine bağl ı o lacakt ı r ;
bu da bi r kez daha kuşkulu o lup başka bi r a ıaş t ı ımaya gerek duyaı
ve bu sonsuzca sürüp gider . Uzun sözün kısası , gerçekliğfr iUşkin ola
rak hiçbi r zaman hakl ı k ı l ınmış bi r b i lgiye sahip o lamayacağız ve
bundan dolayı da , düşünceler imizin gerçekl ikle uyuşupuyuşmadık lanm h içb i r zaman b i l emeyeceğ iz .
Ölçütlerle Uyuşma Olarak Doğruluk
Yukar ıda ana hatlarıyla ser imlenen düşünce ç izgis i b i rçok f i lozo
fu düşüncenin gerçekl ikle uyuşmas ı o la i ' ak doğruluk tan ımını reddet
meye ve söz konusu doğruluk tan ı ımm başka bi r doğruluk tan ımıyladeğişthTneye götüı ınüştür . Bu yeni doğruluk tan ımına kabaca şu
şeki lde ulaş ı lmış t ı r : Doğ ruluk te r imini aktüe l o la ıak ne biç im de
kul landığımız üzer inde düşünel im. Böyle l ikle , söz konusu te r imin
biz im iç in gerçekte ne an lama ge ldiğin i be lki daha iy i b i r b iç imde
bihne durumuna ge lebi leceğiz . Hiç kuşkusuz herkes , kendis in in
inandığı , kanaatler ine karşı l ık gelen, bir savı doğm bii sav olarak
kabul etmeye hazırdu . Bir insan A'nm B olduğuna inanıyorsa, A'nın
19
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 23/195
B olmas ın ın doğru o lduğunu savlayan hiı öneıme i le r i süı ıneye
hazırdır ve bunun ters i de aynı ölçüde geçer l idir . Kişi bir sava
doğruluk yüklerse . o savladığı şeye inanmaya hazı r dunımdadu . Bu
nunla bir l ikte , hiç kimseye doğru bir savın kendis inin inandığı savla
aynı şey olduğunu öne sürmeyecekti i ' . Herkes , sal t bihnediği iç in,
kendi le r ine inanm adığı doğru savla ı ın vai- o lduğu nun bi l inc indedir .
Öte yandan, hiç kimse kendis in i yanı lmaz o lan bi r i o la ıak görmez ve
herkes kendis in in inandığı , ancak doğru o lmayan önenneler bulun
duğunu bil i ı . Kanaatler imizin hepsinin t i t iz ve ve s is temh aı-aştuınalaı-
yoluyla kazanıhnamış o lduğunun, ancak bu kanaat le re ,geçer l i l ik le r in in sorgulanmas ı ve daha sağlam ve güveni l i r ö lçüt le r le
karş ı laş ı ld ığı zaman değiş t i r i lmeler i gereken yöntemler , eşdeyiş le
ölçütler kullanaıak ulaşt ığımızın tam olaıak fai 'kmdayız. Yalnızca,
kanaat le r imize , n ihaî ve arük daha faz la değiş t i r i lemez o lan ve kendi
le r inden kalkarak başka ölçüt le re gi tmenin söz konusu o lmadığı
ölçüt le r kul lanarak vaımış o lsaydık, bu takdirde bütün bu kanaat le r i
hiç duraksamadan doğru kanaat le r o larak tan ıyacakt ık .
Bu ve benzer i doğrultudaki argümanlar , bazı f i lozoflara şu
doğruluk tanmıın ı önermiş t i r : Doğru bir sav nihaî ve değiştirilemez
olan ölçütleri yerine getiren bir savla aynı şeydir. Biı savrn
doğruluğuyla i lg ih o la ıuk ikna o lmanın , onu, hükmü, başka bu-
ö l ç ü t ü n h ü k m ü n ü n o n u n l a d e ğ i ş t ü i l m e m e k d u r u m u n d a o l m a s ı
anlamında, kesin sonuçlu ve değişt ir i lemez olan nihaî biı- ölçütle
s ınamak dış ında hiçbi r yolu yoktur . Bu n ihaî ö lçütün s ınamas ından
geçen bi r savın gerçekl ikle uyuşup uyuşmadığrnr bi lemeyiz ve bunu—kuşkucular rn da gös te r -miş o lduklar r g ibi— hiçbir zaman bi lemeye
ceğiz. Bunun bir- sonucu olarak doğı-uluğu yanlışl ıktan ayrruken göz
önünde tutmamtz gereken nokta , be l i r l i bü- savın gerçekl ikle deği l de ,
bhtakrm nihaî ö lçüt le r le uyuşup uyuşmadrğrdr r . Öyleyse , doğruluk
kavramını bu f ikr i aktüe l o larak kul lamş biç imûnize göre tanmılamak
için, doğr-uluğu düşüncenin nihaî ve değişt ir i lemez ölçütler le
uyuşmas ı o larak tan ımlamal ıy ız .
20
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 24/195
Klasik Olmayan Doğruluk Tanımları
Bu doğruluk anlayışına değişik fUozoflaı- taraf ından, nihaî ölçüto la ıak düşünülen ölçüt her ne ise , ona göre fa ikh biç imler ver iUr . Bu
yüzden, örneğin doğruluğa ilişkin olarak tutarlılık kuramı, doğruluğ u
düşüncelerin kendi aralarındaki uyuşması olarak tan ımlar . Bu
kuramın ta ıaf tar lar ı be l i r l i b i r savın kabul edihnes i ya da reddedi lmes i
gerektiğini belir leyen nihaî ve değişt ir i lemez ölçütü, o savın daha
önce kabul edi lmiş savlar la uyuşmas ı o la ıak görür le r ; uyuşma ise bi r
savın diğer savlar la çe l işmemes inden ve s is temin ger i ka lan ıy la uyumlu o lmas ından o luşur . Deneyin hükmü bize n ihaî b i r ö lçülmüş gibi
görünebi l i r , ancak durum hiç de böyle deği ldi r , çünkü deneyin
hükmünün üs tünde , uyuşma ölçütüne kaış ı l ık ge len daha yüksek bi i
mahkeme vardı r . Bir ba ıdak suya bat ı r ı lmış bi r çay kaş ığım
düşüne l im. G ör me duyus unun hükmü kaş ığ ın eğr i , buna ka r ş ın do
kunma duyus unun hükmü kaş ığ ın doğr u o lduğunu s öy le r . Bur ada
n iç in gör me duyus una değ i l de , dokunma duyus una inanmz? Çünkü
göıme duyusu ta ıa l indan des teklenen sav, ger i ka lan diğer bi lgi le r i mizle (örneğin , kaş ığın görünüşte des teks iz o lan üs t k ıs ımınm suyun
dış ında kahnas ınm serbes t düşme yasas ıy la çe l işmes i) uyumlu
deği ldi r ; ö te yandan dokunma duyusuyla des teklenen sav (kaş ığın
sürekl i o lduğ u) ger i ka lan diğer bi lgi le r imizle ye tkin bi r b iç imde
uyuşur . Bu savın bi r daha değişmemeces ine kabulünü be luleyen , sa l t
duyulann hükmü (ki , o bu durumda bi r çe l işkiye götürür ) deği l de ,
tam tamına bu savın kabul edi lmiş tüm diğer savlar la uyuşmas ıdı r .Tutar l ı l ık kuramı ta ıaf ta ı ianna kaiş ı , düşünceler imizin kendi ara-
la ı ındaki uyuşmas ın ın doğruluk iç in ye ter l i bk ölçüt o lmayacağı sa-
vunuhnuş tu r . Düşünce le r imiz in kendi a r a lanndaki uyuşmas ı
doğmiuk iç in ye ter l i b i r ö lçüt o lsaydı , kendi iç inde uyumlu ve tu ta ı i ı
olan her öykü, laboratuvar gözlemler i ve deneyler ine dayanan biı- f izik
kuramı kadai- , doğru olabil irdi . Böyle bir i t i raz kaişıs ında tutaı l ı l ık
yandaşlar ı bakış açı lannı , temel kavrayışlaı ını dalıa açık ve dakik
21
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 25/195
kıla ıak savun abildiler . Onlaı- belir l i biı- düş ünc enin her ne ol m sa
olsun herhangi bi i ' düşünceler öbeğiy le uyuşmas ı üzer inde deği l de ,söz konusu düşüncenin deney taraf ından des teklenen diğer savlar la
uyuşmas ı üzer inde dmdula i . Ancak burada bi le , deney taraf ından des
teklenen bi r savla i ' öbeğinden , bi rbüler iy le uyum iç inde o lan savla ı -
dan o luşan bi r deği l , f akat b i rçok bi rbüler iy le uyumlu s is tem kurula
bilir . Yanlış biî s i s t em, bü yan ı l s ama o la ı ak gör mek dur umunda
olduğumuz bi r s is tem seç i ldiğinde , bu yanhş s is temde deneye daya
nan ve başka bh s is temde, onunla uyumlu o lduklar ın ı iç in , doğru o l
duklar ı düşünülecek savlar vardı r . Şu halde , sa l t deneyle uyuşma ve
içsel uyum yeter l i değildir . Bize tutar l ı savlardan oluşan ve
gerçekl ikle uyuşan farkl ı s is temler aras ında bi r seç im yapma o lanağı
verecek bi r başka ek ölçüt dah a o lmal ıdu . Tu ta ıh s is temler aras ından
bir seç im yapma o lanağı veren bu ek ölçüt , tu la ı i ık la behr lenen
doğruluk kuramının daha ge l işmiş bazr vers iyonla ımda gerçekten de
sağlanmışt ır . Örneğin, s is temin basitUği, araçlardan yana tasanuf,
v.b. , söz konusu ek ölçüt o larak öner i lege lmiş t i r . Bu değer lendirmelerdoğa bil imin savlar ını kuşkulu bir yönü bulunan tutar l ı l ık
kurammdan bağuns ız o larak kabul eünede yol gös te ren husus lar ın
ne le r o lduğunun b i l inc inde o lmak bakun ından h iç kuşkus uz büyük
bü- değer taşrriaı-.
Burada tutar l ı l ık kuıamı taraf ta ı ia ımca benimsenen başka bü
argümandan daha söz e tmeye değer . Bi i savm doğruluğuna, o savın
deneye dayanan savla ı la uyuşmas ına bakı larak karar ver i lecekse , butakdirde burada onun ş imdiye dek deney taraf rndan des teklenmiş
olan savlar la uyuşmas ın ı mı , yoksa onun hem şundiye dek o lan
deney ve hem de ge lecekteki deneyle uyuşmas ın ı mı kas te t t iğ imiz so
rusu doğar . Eğer ikinci olas ı l ık söz konusuysa, herhangi bir savın
doğru o lup o lmadığına , ge lecekteki deneyin henüz biünmediği bü-
s ı rada , eşdeyiş le bugün kaıa ı - veremeyiz . Bir sav ş imdiye kadar kabul
edi lmiş tüm savla ı la tam anlamıyla uyumlu o labi l i r , ancak ge lecekte
ki deneyin bizi s is temimizi belir t i bir savın onunla çelişeceği bir -
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 26/195
biç imde yen i baş t an kur mak zo r unda buak ıp buakmayacağ ın ı
önceden kes t i remeyiz . Doğruluk, b i r savın hem ş imdiki hem de ge le
cekteki deneyi kucaklayan s is temin bütünüyle uyuşmas ındanoluşuyorsa , b i r önermenin doğru o lup o lmadığın ı ya ln ızca sonsuzluk
ta bilebil ir iz . Buna benzer düşünceler i geUştiren bazı f i lozoflaı-
(ö r neğ in , M aibur g Okulunun yen i - Kan tç ı l a ı ı ) doğr u luğa i l i şk in o la
rak şu fo ımü le ulaşmış la ıdı i Do ğm iuk sonsuz bi r süreç ti r . Bu bakış
açısın ın sav un uc ulu ğu nu y ap an filozoflar (onlaı^ aı^asmda ye ni-
Kantçı lar dışında, başka biıçok f i lozof daha vaidır) iç in, nihaî ve
de ğiş tüi lem ez olan hiçbir ölçü t yoktur ve nih aî olarak, bii dalıa
değiş t i r ihnemeces ine kabul edi l ip (örneğin deneyin yeni ver i le r in insonucu o la ıak) reddedi lmeyen hiçbi i - sav söz konusu o lamaz. Tüm
savlaı- , doğrudan doğruya deneye dayanan savlaı- kadar , varsayımlar
ve kuramlaı- olaıak işlev gören savlar da, değişt ir i lebil ir . Hiçbir şey
nihaî o larak ve bi r daha değiş t i ı i lmemeces ine öne sürülemez; her sav
geçicidii-.
Bununla bir l ikte , bazı başka f i lozoflar yine de belir l i bi ı- savın
tümel uyuşma iç inde kabulünü be l i r leyen n ihaî ve değiş tüi lemez bi rölçüt bulmaya çal ı şmış lardı r . Gecenin sess iz l iğinde haf i f ve uzun
süi-eh bil- vızı l t ı duyar ve bu sesin gerçekten mi vaıolduğunu, yoksa
benim öznel bi r yanı lsamanın kmbanı mı o lduğumu bi lmek is te r sem,
benimle bul ikte o lan diğer insanlara , aynı ses i duyup duymadıkla ı ın ı
s o r a ıun . S es i başka la ı ı da duymuşs a , ku lak lanmm hükmüne
inanı r ım. Bu ve benzer i değer lendirmeler bazı düşünür le r i , n ihaî ve
değ i ş t i r i l emez ö lçü tü tüme l uyuşmada bu lmak du ıumunda
bı r akmış t ı r . Doğr u luk bu ö lçü t l e uyuşmadan o luş tuğuna gör e , b i rsavın doğruluğunun o savla i lg i l i tümel uyuşmadan o luş tuğu or taya
çıkaı- . B u tüm el uy uşm a kavı-amı dah a fazla çö zü m len m eye ve
açıklanmaya gerek duyaı- ; burada beli ı l i bu- savın yalnızca yaşayan,
ölmüş ve doğacak o lan herkes onunla i lg i l i o la ıak uyuşmaya vaıdığı
zaman, kabul edilebileceğini söylemek is temiyoruz. Burada tai ' t ış ı lan
doğru luk kuram ı , söz konu su tümel uyuş ma n ın ne biç im de
tanımlandığına bağl ı o la ıak fa ikl ı b iç imler a to .
2 3
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 27/195
Buna kaş ın başkalar ı da , b i r savın kabulü iç in ,
değiş tui lmemeces ine be l i r ley ic i o lan sonsal ö lçütü apaçıklıkta bulur -
laı\ Bu apaçıklık, yalnızca bü- savı bizim için kendis inden kuşku duy-
ulamaz bi r sav yapmakla kalmaz, ancak aynı zamanda biz i , onu anlay
an herkes in savı kabul e tmek zorunda kalacağı hususunda temin eder .
Apa çıkl ık kav ramın ı savunanla ı- dah a sonra bu apaç ıkl ığın neden
oluştu ğun u çö zü m lem ey e gir işmişlerdû-: Onlaı- ba zen apaçıklığ ı bir
savm ken diler iyle i lgil i oldu ğu duru m ve olgu laı ın açık ve seçik bir
biç imde sunuluşuna indirgedi le r (Descar tes ) , bazen de ona daha fa ıkl ı
bi r yorum ver i ldi . Örneğin yeni-Kantçdann Baden Okulunun temsi lc i s i Alm an f ilozofu Ricker t , bü: savm b ize apaç ık görü ndü ğü zam an,
onun kendis in i b ize bi r yükümlülük o larak hisse t t iğ imiz bi r zorunlukla
kabul et tü-diğine işaret eder . Buna göre, bü- sav onu kabul etmemiz
gerekt iği duygusuna kapı ldığımız zaman, apaç ıkt ı r . Ancak her ödev,
her yükümlülük bi r norm içeren bi r buyruğa kaiş ı l ık ge l i r . Apaçık
savlaı- , öyleyse savların kabulünü belirleyen belli bü- norma işai-et
eder le r . Bu n o m bizden baguns ızdu- , b iz im ötemizd e bulu nur ; bun
dan dolayı Ricker t ona t ıanssendenta l norm adın ı ver i r . Şu halde ,
apaç ık bü- sav t ranssendenta l b i r norm la uyuşan bi r savla aynı şeydir .
Klas ik doğruluk tan ımının , kendi le r i iç in doğruluğun, düşüncenin
nihaî ö lçüt le r le uyuşmas ından o luşmğu, ve bu n ihaî ö lçütü
apaçücl ıkla bulan , karş ı t la r ı , bü- düşüncenin doğmluğunun onun şu
ya da bu biç imde anlaş ı lan apaç ıkl ığından o luş tuğu sonucuna
vaı ı r lar . Örneğin Ricker t iç in , be l i r l i b i r düşüncenin doğruluğu onun
transsendenta l b i r normla uyuşmas ından o luşur .
Bü- başka ünlü doğraluk anlayışı ise pragmatizm tar-afından
gelişür i lmiştü- . Pragmatizm, homojen bir öğret i değildir ve
yandaşlaı ı doğruluğu birçok faıklı biçimde tanımlar lar- . Radikal
biçimi içinde pragmatizm, bir çrkrş noktasr olarak, belir l i bir savrn
doğruluğunun onun n ihaî ve değiş t i r i lemez ölçüt le r le uyuşmasrndan
oluştuğıtnu öne sürer . Bununla bir l ikte , bu nihaî ölçütler radikal
biçimi içindeki pragmatizm tarafrndan belMi bü- savrn eylem için ya-
24
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 28/195
iM İ ı l ı ğ ı oku ' i lk düşünülmüşlür . Şu halde , doğruluk tan ımı , pragma
t izmde, be l i r l i b i r savm doğruluğunun onun y tuar l ı l ığ ıy la
özdeşleş tui lmes inden o luşur . Pragmat is t in argümanı , kabaca şu
şekilde özetlenebil i i ' . Entellektüel fonksiyonlaı- ımız ve dolayıs ıyla,
örneğin kanaat le r imiz pra t ik faa l iyeüer imizden bağımsız deği ldi r . Ka-
naa ' le r imiz ey lemimizi e tki le r , ona yön ver i r , ey lemi gerçekleş t i ren
kişiye onu düşündüğü amacına ulaşt ıracak etkil i yollan ve tu-açlaı ı
gös te r i r . Kanaat le r imizin ey lemler imiz üzer indeki hu e tkis i ey lemi
başai ' i l ı ve etkil i bir eylem kıhyorsa, bir başka deyişle bize
düşündüğümüz amaç la ı a u la şma o lanağ ı ve r iyo r s a , kanaa t doğr udur .Örneğin , ka ıanhk bu odadan içer i g i rdiğimde, ı ş ığ ı yakmak is t iyo
rum. Elekt r ik di i i 'mes in in kapın ın sağında o lduğunu tahmin ediyorum.
Benim bu kan; ıa ı im, ( ı ş ığı yakma a ızumla bi r l ik te ) e l imi kapın ın
sağına götürür ve dolayıs ıy la ey lemime öze l b i r yön ver i r . Sahip
olduğum kanaat taı-afmdan bu şekilde yönlendir i len eylem, ışığın
ış ığı yak m a is teğime uy gun o la i ak yakı lm as ına g ötürüyorsa , kanaat
doğrudur . Öte yandan, kanaaüm ta ıafmdan be l i r lenen doğrul tuda
gerçekleşen eylemin başaı ı s ız bi r ey lem olduğu or taya ç ıkaisa , kana
at im yanlıştu . D ah a önce de işaıet e tmiş olduğ um gibi , do ğru luğ un
yaıa ı i ı l ık la özdeşleş t i r i lmes i pragmat izmin yaln ız radikal vers iyonu
nun bil ' kaıakter is t iğidir . Dalıa az radikal vers iyonlar ı iç inde pragma
tizm bu denli i ler i gi tmez, ancak temel eğil imi dikkate al ınırsa, o biraz
sonra ince lemeye baş layacağımız , empir izm ve pozi t iv izm ta i ' a l îndan
adeta çekimlenir .
Klasik Doğruluk Kavramının Uygun Bir Formülasyonu
Yuktmda, klasik doğruluk anlayışından ayr ı olarak, çeşi t l i
doğruluk anlayışlar ını , kısaca ve ayrmtılan hiç dikkate alm<ıksızın,
gözden geçhdik. Klas ik doğruluk anlayış ın ın dış ında kalan bu
değ i ş ik doğr u luk an lay ı ş l annm tümü doğr u luğun özünü düşüncen in
25
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 29/195
bütakım ölçütler le , bü- başka deyişle , bell i bir savın son
çözümlemede kabul ed i lmek ya da r edded i lmek dur umunda o lduğuna
kaıaı- veren yöntemler le uyuşmasında bulur lar- . Yaı-gunızın bu enyüksek ölçüt le rüı i bulgulamaya yönel ik a ıaş tu-mala i ' zaman zaman
oldukça i lg inç ve eği t ic i o lmuşlardı r , ancak doğruluğun özünü
düşüncenin bu ölçüt le r le uyuşmasmda buünak sonuçta or taya yanl ış
bü- doğruluk anlayışı ç ıkaru- . Doğruluk kavramının içer iği , doğru bir
düşüncenin gerçekl ikle uyuşan bi r düşünce o lduğunu di le ge t i ren kla
s ik doğruluk tanunı taraf ından daha iyi dile get ir i lü- . Bu bölümün
baş lang ıc ında bk düşüncenin gerçekl ikle o lan söz konusu
uyuşmas ın ın neden o luş tuğu hus us unun ye te r ince aç ık ohnad ığma
işare t ederek, k las ik doğruluk tan un m a yönel t i len kim i i t i raz lan
gözler önüne serdik . Bununla bü- l ik te , bu uyuşmanın özünü kavrama
güişüni , k las ik doğruluk anlayışmı e leş tüenler in savunduğu gibi ,
umutsuz bi r çaba deği ldi r . Bir sav gerçekl ikle uyuşuyorsa , bu
gerçekl ikteki o lgu ve hal le r in t ıpkı savm bet imlediği g ibi o lduğu
anlamına ge l i r . Demek ki , dünyanın yuvar lak o lduğu savr , dünya yu
var lak o lduğu iç in gerçekl ikle uyuşmaktadu- ; güneşin dünyadan dahabüyük o lduğu savr i se , güneş dünyadan gerçekten de daha büyük
olduğu iç in , gerçekl ikle uyuşmaktadr r . Buna göre , k las ik doğruluk
tanrmm rn temel düşü nces i şu şeki lde di le ge tü i lebi l i r . D dü şün ces i
doğrudur —bu şu anlama gelü: D düşüncesi f i lanm var (ya da vakıa)
olduğunu ve f i lanm gerçekten var- (ya da vakra) olduğunu savlamak
tadır . Klasik doğruluk tanunrnrn bu son for-mülasyonuyla ihşkil i ola
rak, or taya bu tanrmr kul lanuken dikkat l i ve tedbul i ohnayr gerekt i
ren bhtakun mant ıksal güç lükler ç ıkar . Bu konuyu, bununla bi r l ik te ,
burada anal iz e tmeyeceğiz .
Kuşkucular rn i tüazlar ı , k las ik doğruluk tanrmmrn bu son
for-mülasyonu için, ar t ık daha fazla bü- tehlike arzeünez. Kuşkucunun
i t i razr dünyanın yuvar lak o lduğu düşünces in in gerçeklüc le uyuşup
uyuşmadrğrn ı hiçbü- zaman bi lemeyeceğkniz i söyler , ancak bunu bi l
mek dünyanın yuvar lak o lduğunu bi lmekle aynr şeydir . Çünkü daha
2 6
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 30/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 31/195
s av layamayacağ ımız ı kabu l e tmek dur umunda ka lacak t ı r .
Kuşkucula ım argümanı kabul edi lmiş o lsaydı , 'doğru ' sözcüğünü kla
s ik doğruluk tan ımına göre an lamamız koşuluyla , b i r düşüncenm
doğru o lduğu o lgusu hakkında hiçbh zaman hakl ı k ı l ınmış bi r bUgi
e lde edemeyeceğimizi kabul e tmek zorunda kalacakt ık .
Kuşkucular ın yol açüğı güç lükler sa l t k las ik doğruluk anlayış ına
yönel ik güç lükler deği ldi r le r ; bunlar , biı düşüncen in doğr u luğunu
ölçüt le r le uyuşma o la ıak be t imleyen diğer doğruluk tan ımlar ın ı da
aynı ölçüde kuvvetü bi r b iç imde e tki le r le r . Kuşkucular ın savunduğu
gibi , herhangi bü şey hakkında hakl ı k ı l ınmış bi r bUgi e lde edemememiz o las ı l ığ ı gerçekten de söz konusuysa , düşünceler le ölçüt le r
aras ındaki uyuşma o lgusuyla Ugi l i bu bi lgiy i e lde e tmemiz de hiçbk
şeki lde o lanakl ı deği ldi r , Bu nedenle , kuşkucular ın klas ik doğruluk
tanımına karş ı ge t i rdikle r i a rgümanlardan kaynaklanan güçlüklerden
kaçınmamızda biz i zora koşacak ve klas ik doğruluk tan ımı yer ine , bü
düşüncen in doğr u luğunu ö lçü t l e r l e uyuşmay la özdeş le şür en
doğruluk tan ımını kabul e tmemizi gerekt i recek bi r neden yoktur . Kla
s ik tan ımdan vazgeçip başka bi r doğruluk tan ımı kabul e tmekle , şu
ya da bu şeki lde tan ımlanan doğruluğun bi l inemeyeceği i tkazry la bü-
kez daha aynr ölçüde karşr laşrrrz.
Bununla bi r l ik te , kuşkucular ın argümanlar rnrn bu korkunç tez i
hakir kr lmasr söz konusu mudur? Bu soruyu o lumlu bi r b içünde
yant t lar ve kuşkucu lar rn argümanrnrn geçer l i o lduğ unu kabu l eder
sek, kuşkucularrn tezini kabul etmekle bir çelişkiye düşer iz. Bir yan
dan, kuşkucularrn tezini kabul etmekle, hiçbir şeyin hakir
kr lrniunayacağrnr savlayacağrz; öte yandan, kuşkucular ın
argümanrnrn onlar rn tez in i hakh kı ldığım kabul e tmekle ,
kuşkucular ın tezine karşı , bir şeyin (en azrndan kuşkuculannrn tezi
nin kendis inin) hakir kr lrnabileceğini kabul edeceğiz. Kuşkucularrn
kendi le r i bu güçlüğün büinc indedr r le r . Bu güçlükten kaçr ranak iç in ,
onlar hakir kı irnmrş bir bilginin olanaksızirğr hakkındaki tezler inin
kategor ik o larak öne sürülmediğine , ancak yalnrzca , bunun gerçekten
28
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 32/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 33/195
hakl ı k ı l ınmas ın ın hiçbi r zaman tamamlanamayacak bi r
akı lyürütmeye ihşkin o larak sonsuz sayıda adım gerekt iği
biçimindeki sonuçlar ını kendis inden çıkardıklar ı öncül yanlışt t f(onun, bil- regressus ad finituma. gö tür düğü yan l ı şü r ) .
İdealizme Götüren Tanımlar Olarak Klasik Olmayan
Doğruluk Tanımlan
Bazı f i lozof lar ın klas ik doğraluk tanumnr reddetme nedenler in in ,
önce l ikle , k las ik doğruluk anlayış ında içer i len temel düşüncenin tam
ve düzgün bh- biç im de formüle ed ihne miş o lm as ı , ik inc i o la ıak da
kuşkucular ın gerçekliğe i l işkin bilginin olanaksızığıyla i lgil i
e leş t i r i se l görüş le r i o lduğunu görmüş bulunuyoruz . Klas ik doğruluk
tanım ını da ha açık ve düz gün bü- biç im de form üle et t ikten ve
kuşkuculann i t i raz lannı ber ta ıaf e t t ik ten sonra , k las ik doğruluk
tanımından vazgeçerek, k las ik o lmayan bi r doğruluk tan ımı seçmek
iç in hiçbü- neden bulunmadığı sonucuna ulaşabi l i r iz . Bu klas ik ohnayan doğmluk tan ımlan fe lsef î düşüncenin tar ihinde önemli bi r ro l
oynamışlardı r ; on lar , b i lgin in kendis ine nüfuz edebi ldiği dünyayı
doğru gerçekl ik o larak görmeyen ideal izmin ç ıkış nokta lar ından bhi
hal ine ge ldi le r ; söz konusu dünya düşüncenin bh konsül iks iyonu
ohna ro lüne ve dolayıs ıy la şürse l Aks iyondan, yaln ızca yargı lar ımızı
o luş tururken son çözümlemede kendi le r ine dayandığımız bazı
düzenU ölçüt le re göre kurulmuş o lmak bakımmdan farkl ı l ık gös te ren
bh f iks iyon türüne indhgendi .
30
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 34/195
B i lg i n i n K a / n a g ı P r o b l e m i
Problem in Psikolojik ve Epistemolojik Versiyonları
Bilgin in kaynağı problemi baş langıç ta genel o la ı -ak kavram
lar ımızın , yargı la ı - ımızın ve düşünceler imizin o lgusal o luşumlanyla
i lgi l i ps ikolo j ik araşürmalar ın bü parças ı o larak görülmüştür .
Yet işkin bk insan var l ığ ın ın züın inde kendi le r iy le karşüaş t ığımızkavramlar aras ında doğuştan düşünceler ve kavramlaı - bulunduğu ya
da s ah ip o lduğumuz kavr am ve düşünce le r in bü tünüy le deney
taraf ından oluşturulduğu alternatif ler i aras ında bir karşı t l ık söz konu
s uydu . İşte bu karşıtlıkta, doğuştan düşüncelerin varoluşuna inanan
lara genetik rasyo nalistler ya da doğuşta ncılar adı verilmektedir;
buna karşıt görüşte olanlar ise genetik em piristler olarak ad
landırılırlar. Do ğu ştanc üara ( inne ist le re) gö re , düşü nceler imizden ve
inanç lanmızdan bazüan , z ih in le r imiz on la r a duyulanmız ın veiçebak ı şm s ağ lad ığ ı ma lzemeden bağ ıms ız o la r ak , başka h içbh
düşünceye deği l de sa l t bu düşüncelere , başka hiçbü- inanca deği l de ,
salt bu inançlara ulaşmak zorunda olacak şekilde kuı-ulmuş ya da
oluşmuş o lmalar ı an lamında, doğuştandı r . Duyula ım,
doğuştancılaı-a göre, düşünceler imizin ve inançlar ımızın en azından
bazı lannın içer iği üzer inde hiçbi r ka tküai ' i yoktur . Duyular ın ro lü ,
insan z ihnin in organizasyonunda potans iye l o larak içer i len be lul i
düşünceler in serbest bırakıhnası ya da gün ışığına çıkai- ı lmasıylas ınurl ıd ı r. Bu görüşü n savu nucu la ı ı a ıasm da P la ton , De scaı tes ve
Leibniz gibi f i lozoflar vardı .
Genetik empir izm taraf tar lar ı ise , doğuştancıl ığa kai-şı t olaıak,
insan zihninin, üzer ine kendi işaret ler ini yazdığı boş bir levha {tabula
rasa) olduğunu öne sürdüler . Bu işare t le r baş langıç ta bi re r iz len im
den başka bh şey deği ldi r le r ; bu iz len imlerden daha sonra be l lekte
onlaıın tasaıımlaı-ı türetilir ve türetilen bu tasanmlaı-m çeşitli
31
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 35/195
şekil lerde bir leşt ir i lmeler i ve incelikle işlenmeler i daha çok ya da
daha az kompleks düşüncelere götüı l i r . Tasaıuıüaı ı inceükle i ş leme
bazen o denli komplike olabil ir ki , özgün işaret ler i , eşdeyişle butasanmlarm kendi le r inden ç ıkaı ı ld ıkla ı ı iz len imler i saptamak hiç
kolay o lmaz. Genet ik empuis t le r bu düşünceler in i k ısa ve ne t b i r
biçimde dile get i i ' i r ler ; Nihil est iri intellectu quod non prius fiıerit in
sensu ( Z ihinde; daha önce duyularda var o lm am ış o lan hiçb k şey
yoktur ) . Genetik empir is t lere en açık ve en belirgin örnek olarak,
öncelikle onyedi ve onsekizinci yüzyıl İngil iz f i lozoflar ı John Locke,
David Hume ve diğer ler i göster i lebil ir . Bu f i lozoflaı- duyulaı ın izle
n imler i ta raf ından sağlanan malzemeden diğer düşünceler imizin ,öze l l ik le de yüksek bi r soyut lama düzeyin in ürünü o lan
düşünceler imizin nas ı l doğduğunu gös te rmek iç in büyük bi r çaba sa ı -
fetmişlerdir . Fransız f i lozofu CondiUac yetişkin insan vaı-hklar ınm
zihin ler indeki bu ge l işme sürec in i , kendi le r i a ıac ıhğıy la sürekl i o la
rak yeni izlenimler in geldiği , farklı duyu organlar ıyla bezenmiş bir
heykel model iy le ser imlemeye koyulmuş ve bu iz len imler in nas ı l z ih
n in daha yüksek düzeydeki ürünler ine dönüştürüldüğünü
gös teraı işt ir . Hu m e ise gene tik em pir iz m in tezini onla ı ın salt hay alîbi r an lama sahip o ldukla ı ım gös tererek, be lkl i i f ade ler in gerçek
doğalaı ını açığa çıkarmak için kullanmışt ır . Empüris t teze göre, o
geçe r h b i r kavr am o la r ak gör ü lmek dur umu ndays a , he r kavr am deney
se l kökenin i aç ığa vurmak zonındadı r . Bu- i fadenin kökenin in deney
de bulunduğunu gös te remezsek, o i fade yaln ızca sözde ve yanı l t ıc ı b i r
an lama s ah ip tk .
Hume 'un a ıgümanlar ı , onun a ıdı l la r ım i fade ler in anal iz i i ş in i daha
ayrınt ı l ı ve tüketici hiı biç imde gerçekleş t i rmek iç in bereke te geç i lenverünh ve coşku dolu bi r or tam yaıa t t ı . Zamanın akış ı iç inde , her i fa
denin deneyse l kökenin i aç ığa vurmak zorunda o lduğu pos tülas ı ,
onunla i l i şkih başka bk pos tülayla değiş t i r i ld i . Yakın zamanla ıda ,
yaln ızca anlamı bize onu nesneler le i lg i l i o la ıak kul lanma, bi r başka
deyiş le söz konusu nesneler in bu sözcükle adlandı r ı l ıp ad-
landın lmayacakla ı ı hususunda bi r ka ıa ı - veme o lanağı veren bi r
yönte m sağlayan bi r i fadeyi an lam lı b i r i fade o larak g ö m e duru mu na
gehniş bulunuyoruz . Günümüz operasyonal izminin s loganı o lan bu
3 2
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 36/195
postüla, doğa bil imler inin gelişimi için çok yaıar l ı ve ver imli
o lmuşmr . Bu pos tüla , başkaca şeyler yanında, modem f iz ikte Eins te -
min göre l i l ik kuramı ta ıaf ından baş la t ı lan devr im iç in bi r ç ıkış noktas ı ha l ine ge lmiş t i r . Eins te in i şe ik i o lay ın mut lak hemzamanl ı l ığ ı
f ikr inin redd ed ilm esiy le başlai ve onu belirl i bir m ek ân sal s is tem e ve
dolayıs ıy la bi r c is imler öbeğine göre l i o lan hemzamanl ı l ık f ik i iy le
değiş t i r i r . Eins te in mut lak hemzamanl ı l ık f ikr in i , tam tamına bize
mekândaki ik i ay r ı o lay ın mut lak an lamda hemzaman o lup
olmadıklann deney temel i üzer inde be l i r leme o lanağı verecek bi r
yöntem bulunmadığı iç in reddeder .
Genet ik rasyonal izmin üzer inde durduğu ve bizün burada kısacaince lediğüniz , düşünceler imizin ve inançlar ımızın kökeni problemi
özü i t iba ı iy le psücolo j ik bh n i te l ik arzeden bh problemdir . Söz konusu
problem düşüncelerüniz in aktüe l b i r o lgu o la ıak nas ı l ya da hangi
biç imde insan z ihninde yer ahna durumuna ge ldikle r iy le uğraş ı r . Bu
psücolo j ik problemle i l i şki l i o lan ve zaman zaman bununla
kar ışür i lan başka bi r problem daha vardu- . Bu temel karakter i i t ibar i
y le ps ikolo j ik o lmayıp, metodolo j ik ya da epis temoloj ik bi r problem-
dh. Bu problem, gerçekl iğe ihşkm olarak bütünüyle hakl ı k ı l ınmışbi lgiye nas ı l u laşabi leceğimiz , b i r başka deyiş le doğru o lan bi lgiye
hangi yöntemler le varabi leceğhniz problemidir . Bu problem bi lgi
kuramının , yani bi lgin in o lgusal an lamda o luşumuyla deği l de , b i lgi
n in doğruluğu ve hakl ı k ı l ın ış ıy la i lg i lenen dis ipl in in kapsamı iç inde
yer a l ı r . Dikkat imizi ş imdi , i ş te bu probleme yönel teceğiz .
Bu problemle i lg i l i o la ıak bi ıbi r le r ine karş ı t bakış aç ı la ı ından
oluşan iki ayr ı ç i f t vardu. Bmalaıdan rasyonalizm ve empirizm ilk
çifti, rasyonalizm ve irrasyonalizm ikin ci çifti oluşturul . Söz ko nu suçif t ler iç inde geçen karşı t bakış açı lannın adlar ı dikkate al ındığında,
kendi le r iy le daha önce düşünceler imizin ps ikolo j ik kökeni problemi
ne i l i şkin tan ışmada karş ı laş t ığ ımız rasyonal izm ve empir izm te r im
ler in in burada yeniden o ı laya ç ıkt ığın ı görürüz . Ancak söz konusu te -
rünler burada biraz daha faıklı bir anlama gelir ler . Bu nedenle dalıa
önceki ta i-üşmada rasyonal izm ve em pü izm te r imler in in önü ne
genet ik sözcüğü ge tüi lm iş t i ; ş imdi i se , bunu n te r s ine , metodolo j ik
33
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 37/195
r a s yona l i zm ve empi r i zmden s öz e tmek dur umunday ız . A ncak bunu
yapt ığımız zaman bi le , muğlakl ığı or tadan kaldı r ıp , söz konusu o labi
lecek yanl ış an lamalann önüne geçmiş o lamayız , çünkü (metodolo j iktürden) rasyonal izm te r iminin , o empir izmle kaiş ı karş ıya ge t i r i ld iği
z a m a n , iiTasyonalizmle karş ı karş ıya ge tmidiği zaman sahip
olduğundan, fa ikl ı b i r an lamı vaidı r . Bundan dolayı , metodolo j ik em
pir izmin karş ıs ında yer a lan bakış aç ıs ın ı rasyonal izm olarak be t im
lemey eceğiz , ancak, rasyonal izm te r iminin ürasy ona l izm e karş ı t
olan bakış açıs ını göstermesine izin vererek, ona apriorizm adın ı ve
receğiz . Yanhş anlamalann herşeye karş ın , y ine de or taya
ç ıkabi leceği bazı durumlarda ise , bu rasyonal izmi anti-irrasyonalizmdiye adlandı racağız . Bir g i r i ş n i teUği taş ıyan bu değer lendirmelerden
sonra , önce metodolojik apriorizm v e empirizm aras ındaki
tar t ı şmayı ince leyeceğiz ve daha sonra da rasyonalizm (ant i -
i r rasyonal izm) ve irrasyonalizm aras ındaki ta r t ışman ın özün ü gözler
önüne sereceğiz .
Apriorizm ve Empirizm
Gerçekhğe i l i şkin o larak hakh kıhnmış ya da doğru bi lgiye nas ı l
ulaşabi leceğimiz problemini ince lemeye , şu halde apr ior izm ve empi
r izmle baş l ıyoruz . Apr ior izm ve empir izm aras ındaki bu tarüşma de
neyin bi lgimizde oynadığı ro lü , bk başka deyiş le duyular ımızın ve
içebakışın algıdaki rolünü belklemekle i lgil i olan bk tar t ışmadu- .
Ken di le r in i duyu lara borç lu o ldu ğum uz a lgılaı - b iz i d ış dünya daki ( fi
z ikse l dünyadaki) nesne ler ve o laylar hakkında bi lgi lendkir ve bualgılaı- dışsal deneyden oluşur ; buna kaı-şm, kendiler ini içebakışa
borçlu olduğumuz algı laı- bize kendi zihinsel haUerimiz (örneğin,
üzgün ya da neşe l i o lduğumuz hakkında) bi lgi ver i r ve böyle a lgı la ı -
içse l deneyden o luşur . Empir izmin değiş ik tür le r i b i lgimizde başat
rolü deneye ver ir , buna karşın apr ior izm a priori bi lgmin , yani deney
den bağımsız olan bilginin rolünü vurgular .
3 4
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 38/195
Radikal Apriorizm
Empir izmle apr ior izm arasmdaki ta r t ı şma fe lsefe ta l ih inde çeş i t l i
biçim ler almıştu . Av ru pa felsef î d üşü nces inin antik Y una n'da ki
doğuşunda , apr io r i zm egemen dur umdaydı ve apr io r i zm bu dönemde
deneyin gerçekl iğin bi lgis i iç in bh değer taş ıdığı düşünces ine
ş idde t le karş ı ç ıku; o deneye dayanan bi lgin in yaln ızca görünüşte ya
da sözde bi lgi o lduğu, deneye dayanan bi lgin in biz i gerçekl iğin bizzat
kendis iy le deği l de , sa l t görünüşüyle tan ış t ı ran bi r şey o lduğu
yargıs ına vardı . Deneye dayanan bi lgin in değer in in bu şeki lde
küçüms enmes i i ç in ç ık ı ş nok tas ı , b iz im deney in hükmüneduyduğumuz güvenin a l t ın ı kazıyan duyu yanı lsamalar ı ohnuştur .
Buna ek o larak, deneyin hükmüne karş ı , f arkh insanlarm aynı nesne
ye Uişkin a lgı lannda kimi öznel farkldıklar ın bulunduğu bulgusunun
sonucunda or taya ç ıkan bi r güven eks ikl iği de söz konusuydu. Bunun
la bi r l ik te , bazı an t ik f i lozof lann deneye en küçük bh güven duyul
mas ına bi le karş ı ç ıkmalar ına yol açan temel neden , onlann tam
an lamıy la ge r çek o lan ın değ i şmez o lmas ı ge r eküği b iç imindek i
inançlar ıydı . Onlar değişenin beUi bi r zamanda be l i rh bh türdenolduğu, buna karş ın daha sonraki bh zamanda söz konusu türden
ohnadığı iç in, bir çelişki içerdiğini savundular . (Onlar her tür
değişmenin zorunlu o larak bi r çehşki içerdiğin i gös te ren başkaca
bhçok önemh ve de r inük l i kan ı t l amala r o luş tu r du la ı . ) H e r şey bh
yana, onlann görüşle rme göre , kendinde çehşik o lan her ne ise varo-
lamaz. Deney bize değişebi l i r o lan nesneler i gös te rdiği iç in , deneyin
bize sunduğu gerçekl iğin bizzat kendis i o lmayıp, ya ln ızca
görünüşüdür . Ant ik apr ior is t le re göre , b iz i gerçekl ikle yaln ızca , hertüı iü deneyden bağuns ız o lan düşünce , yani akı l tan ışürabi l i r .
Rad ikal aprio rizmin tezi, bizi gerçeklikle deneyin değil de ,
yalnızca aklın tanıştırdığı savı o lmu ştur . Bu eği lim kend is ine hem en
hemen tümüyle an t ik düşünür le r aras ından taraf tar buhnuşüı r . Bu
nunla bhi ikte , bu eği l im insanlann z ihin le r in i empir ik araş tumadan
uzaklaş t ı rdığı ve onlar ı çoğunluk yarars ız spekülasyonlara yönel t t iğ i
iç in , onun bi l imler in i ge l işmes i üzer inde y ıkıc ı b i r e tkis i ohnuştur .
35
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 39/195
Söz konusu eği l im, e lemek ki doğa bi l imler in büyük ölçüde engel le
miş ve doğaya i l i şkin bi l imsel bi lgi sürec in i gec ikt in ıüşür . O, aynı
zamanda ye r yüzündeki ya§amm an lam ve değe r in i küçüms ey ip ,gerçek değer le r in bu yaşamm ötes inde aranmasmı is teyen bakış
aç ıs ın ın temel in i de hazulamış tu- . P ra t ik yaşamın gereks in im ve zo-
runluluklannın doğaya i l i şkin deneyse l a ıaşüımaya karş ı o lan bu
önyargıy ı zor lay ıp or tadan kaldı rmada ye ter ince güçlü bi r mot i f
o lduğu zamandan baş laya r ak , modem doğa b i lün indek i deneys e l
a ıa§ t ı rmalann iy iden iy iye ge l işmeye baş ladığı rönesans sonras ı
dön em de , r ad ika l apr io ri zm hemen hem en tüm üy le o r tadan ka lk t ı .
Son zamanlarda , deneyden bağımsız (apr ior is t ik) o lgula ı ınbiüşse l değer in in tan ınmas ın ı i s teyen apr ior izmle deneyin önemini
vurgulayan empir izm arasmdaki karş ı t l ık ve çekişme farkl ı b i r n i te
l ik kazanmışt ı r . Tar t ı şma ar t ık daha faz la deney ya da akhn biz i
ge r çek l iğ in b izza t ke nd i s iy le . t an ı ş tm p t an ı ş tmnadığ ı hakk ında
o lmay ıp , da ha çok doğr udan ya da do lay lı o lar ak deneye dayanm ayan
bir savı , şöyle ya da böyle, bir şekilde doğru hiı sav o la ıak kabul e t
meye hakkımız bulunup bulunmadığıy la i lg iüdi i - . Kendi le r in i doğru
s av la r o la ı ak kabul e tmek hakk ımız bu lunduğu , ancak deneye dayanmayan s av la r a a priori sav lar ad ı verilir .
Radikal Empirizm
Radikal empir izm hakl ı k ı immış bh savın doğrudan ya da dolayl ı
olarak deneye dayanması gerektiğini iddia eder . Deneyle en az iHşkîl i
g ib i gör ünen önemele r b i l e , ha t t a ma temat iğ in aks iyomla r ı , man t ığ ınilk i lkeler i bi le , radikal empir izme göre, deneysel savlardu- (bir başka
deyişle , onlaı- deneye dayanulaı-) . Onlaı- , bu düşünce okuluna göre,
deneyin bizi kendiler iyle tanışt ı rdığı tekil savlaıa dayanan
tümevaıunsal genel lemelerden başka hiçbi r şey deği ldi r le r .
36
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 40/195
Ilımlı Empirizm
Bu radikal empir izm hem üunl ı apr ior izmin hem de ı l ıml ı empir izm in karş ıs ınd a yer alu . Söz kon usu her iki eğil im d e bil im demeşru, yasal o lan , ancak y ine de deneye dayanmayan a priori savlann var o lduğuna inanı r . I lunh empir izmle ı l ıml ı apr ior izmaıasmdaki farkl ı l ık , on lar ın bu yasal savlann oynadıklan ro l le refarkl ı önem derece ler i ve an lamlaı - vermeler inden kaynaklanmaktadı r .I l ımlı empir izm yalnızca, terunler inde içer i len anlamı salt açık veanlaşılıı- kılan a priori sav lan m eşrâ savla ı- o la ıa k görür . Bu na göre ,bk karenin dör t kenan bulunduğunu, bi r dakenin tüm yaı ıçapla i ' in ınbkbir le r ine eş i t o lduğunu a priori olarak öne sürebi lkiz . Bu savla ı ıöne sür me k i ç in deneye başvu r mam ız ge r ekm ez ; bunu n iç in , ka r eya da dai re te ıknin in ne an la m a ge ldiğin i b i lm em iz ye ter l id i r . Her hangi bi r deneyin bu savlar la çe l işebi leceğinden , bk başka deyiş ledeneyin örneğin biz i her karenin dör t kenar ı o lmadığın ı kabul e tmekzor unda b ı r akab i l eceğ inden ko r kmamız h iç ge r ekmez . B iz i böy le bkzorunluluk karş ıs ında bı raka bihn es i iç in , deney in bize bi r kare o larak adlandı r ı lacak, ancak herşey bk yana kendis in in dör t kenara sahip
o lduğunu yads ıyacağ ımız bk şey s unmas ı ge r ekk . Bunun la b i r ük te ,ka ı e sözcü ğün ün gerçek anlam ı ( kare kav ram ının içeriği ) dör t ke-
nai l i ohn adığ ın ı b i ldiği seki le kare adın ı veren bi r k im seyi buanlamı bozma ya da y ıkma durumunda bı rakacak bi r n i te l ik arzeder .Öy leyse , ka ıe te r imini norm al an lam ı iç inde kul lanarak, dö r t -ke naıhohnayan b i r şek le bu ad ı vememiz o lanak l ı değ i ld i r .
Günümüzde ı l ımh empir izm yukar ıdaki örnek taraf ından dagöster i ldiği gibi , kendiler inde içer i len teı- imler in anlamını
aç ıklamaktan faz la hiçbi r şey yapmayan savlan , meşru yasal a priorisavlaı- olaıak göıUr. Böyle savlaıa belirh ter imler in anlamlaıını gözlerönüne seren belir t ik ya da ör tük tanımlaı- arasında (bkz. Saf ve uygulamal ı matemat ik a l t -bölümü) ve böyle tan ımlaım mantdcsal sonuçla ı ıaıas ında ras t lanabil ir . Kant ' tan ber i , bu türden savlaıa anali t ik savlar(anal i t ik tümceler , anaUt ik yaıgüar ) adı ver i lmektedk. Şu halde , ıhmhempü- izmin tez i tam ve dakik bi r b içknde şu formül le di le ge tki lebi -Ik : M eşru ve kabul edilebilir o lan a priori savlar, yalnızca ana litik
savlardır.
37
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 41/195
Ilımlı Apriorizm
Öte yandan, ü ımlı apr ior izm, aynı zamanda anal i t ik o lmayanm e ş r u a priori savlar bulu ndu ğun u savunur . Anal i t ik o lma yan bu
savlaıa, sentetik savlar (sentetik tümceler, sentetik yaı-gılar) adı veri
l ir . Bir sav, buna göre, kendis inde yer alan ter imler in anlamlar ının
aç ıklanıp aydın la t ı lmas ıy la s ınulanmadığı , ya ln ızca be lMi te rünler in
anlamlaıını ya da böyle bir tanımın mantıksal sonuçlar ını or taya
koyan ör tük ya da belir t ik bir tanun oünayıp, deney tarafrndan
doğrulanabi len ya da çürütülebi len o lgusal bü sav o lduğu zaman, o
sav sentet ik bir savdır . Fransa 'nm ilk ünparatorunun kısa boyluolduğu savı sentet ik bü- savdır , çünkü o, bu savda yer alan terünler in
anlamlaı- ından çıkmaz. Buna karşın, Fransa 'nın i lk ünparatorunun bir
m ona rk olduğ u savı anali tüi bü: savdır , çün kü o knp aıator ter iminin
tanımından çıkaı-.
Sente t ik savlar ın büyük bi r çoğunluğu, hiç kuşkusuz deneye
dayanu- . Taı t ı şmal ı o lan konu yaln ızca , tüm sente t ik önemeler in ,
hiçbü- i s t i sna o lmaks ız ın , hakl ı k ı l ımşlar ım deneyden ç ıkar tmak zo
runda mı o lduktan , yoksa hakl ı k ı l ınmala ı ı deneye bağl ı o lmayan, bhbaşka deyiş le a priori olan yasal sen te t ik yaıgı la ı ın var o lduğu mu
üzer inedir . Empir izm ve apr ior izmin modem biç imini be l i r leyen , i ş te
tam olaı-ak bu noktadır : Emp irizm yasal sentetik a priori önermelerin
varoluşunu yadsır, oysa ılımlı apriorizm sentetik apriori savların var
olduğunu öne sürer.
İ l ımlı apr ior izmin tezini nası l temellendirdiğini ser imlemek için,
bü- üçgenin iki kenai ın ın toplamının üçüncü kenaıdan daha büyük
olduğunu öne süren geomeüik savı e le a la lun . Apr ior is te göre , bu
anal i tüv bh önerme deği ldi r , çünkü o üçgenin ve kenar la ı ınm
tanımından ç ıkmaz. Bununla bhi ikte , apr ior is t le re göre , bu savın
doğruluğundan, deneye başvurmadan emin o labi l i r iz . Bunun iç in iki
ucundan, bir l ikte ahndıklaı- ında tabandan kısa ya da tabana eşi t , iki
doğru ç ıkan ve bi r üçgen iç in taban hizmet i görebi len bh doğru imge
lememiz ye ter l id i r . İmgelemhniz bize hemen, bu iki doğrunun taban
çevres inde döndürüldükler i zaman, tabana bi t i ş ik ohnayan nokta la ı - ın
38
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 42/195
bk üçgen o luş tu r acak b iç imde h içbk zaman kavuşmayacakkuım
s öy le r . Bk üçgen in ik i kena ımm üçüncü kena i ından büyük oknas ı ge
rekt iği sen te t ik yaıgısmı kategor ik o larak öne sümek iç in deneye gi t memiz , a lg ıya dayanmamız ge r ekmez .
Yukandaki örnek aynı zamanda, sen te t ik a priori y^ugı toa , apr io-
r is t lere göre, nası l ya da hangi biçimde ulaşt ığımızı oı taya koyar .
Sente t ik a prion yaıgı lar ı b ize doğ rudan ve a ıac ıs ız o la ıak ver i len
nesnelerde , nomal deneyde o lduğu gibi , ya ln ızca bi reyse l o lgular ı
a lgı lamamıza deği l de , genel düzenl i l ik le r bulmamıza iz in veren bi r
kapas i teye ya da ye t iye borç luyuz. Bu iki kenan ungeleycrek, onla ıda ,
her üçgende iki kenann toplamının üçüncü kenai ından daha büyükohn as ı ge r ek t iğ in i ön e s üren gene l b k yas ay ı g ö m e du nr a ıuna g ehr iz .
İmgelemimizin çabas ı , öy leyse , b ize yaln ızca , bulgulanmas ı iç in nor
mal a lgmm yeter l i o lacağı , be lkl i bk üçgende iki kenann toplamının
üçüncü kenai ından büyük o lduğu bi reyse l o lgusunu deği l , f akat aynı
zamanda be lkl i b i r genel düzenl i l ik bulgulama o lanağı ver i r . Bize
arac ıs ız o la ıak ver i len nesnelerde genel düzenhi ikle r bulgulama
olanağı veren kapasite ya da yetiye saf sezgi (Kant) , özlerin sezgisi
(Husserl) gibi adlaı- verilir .
Em pirizmle Apriorizm Arasında Geçen , Ma tematikselSavların Karak teri Hak kında Tartışına
E m pk izm le apr ior izm aras ındaki tai -t ışma m od em biç im i iç inde ,
bü yük ölçüde m atem atiks el savlaı-m nitel iğiyle i lgili bir tar t ışm a
olmuştur . Radikal empir izm tüm matemat ikse l savlann deneye day-andıklaı- ını düşünür . Öte yandan, apr ior izm onlar ın, kendiler inin a
priori savlaı- old uk laı ım den eyd en bağ uns ız olaı-ak kab ul ede bile
ceğ imiz , a priori savlaı- olduklaı-mı dü şünü r; apr ior iz m (bura da ı l ımlı
apr io r i zmi kas t ed iyomz, çünkü apr io r i zmin moder n zaman la r da
yaln ızca bu biç iminde ras t lamaktayız) aynı zamanda en azından bazı
ma tematiksel savlara sentetik yargılar olm a özelliğini yükler. Ilımlı
empirizm, son alarak saf matematikle uygulamalı tnatemaîiği birbirin-
3 9
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 43/195
den ayırır ve onlara a nalitik yargılar olm a özelliğini yükleyerek , saf
matema tiğin savlarının a priori savlar olduklarını düşünür; öte yan
dan ılımlı emp irizm, uygu lama lı matem atikte, belirli ana litik savlaraek olarak, burada emprik oldukları, eşdeyişle deneye dayandıkları
düşünülen sentetik savların da var olduğunu kabul eder.
Saf ve Uygulamalı Matematik
Saf ve uygulamal ı matemat ik arasmdaki fark nedi i? Fark matema
t ikse l te r imler in saf ve uygulamal ı matemat ikte an laş ı lmabiç imler inden kaynaklanmaktadı r . Bunu en iy i b iç imde herhalde , geo
metr iden bh örnekle aç ıklayabi lhiz . Geomet ı ide kat ı , küre , küp, koni ,
v .b .g . te r imlere ras t lamaktayız . Bu te r imler pra t ik yaşamda, matema-
tüde uğraşmadığımız zaman kul landığımız günlük di lde de or taya
çıkar lar . Bu ter imler in her bir i günlük dilde den eyse l bir an lam a sa
hipt i r. Örneğ in küp sözcüğ ü, bu anlam ı sözcüğ e yükleye n herkes in ,
kendis ine ver i lmiş bir kat ı c ismin yüzeyler ini sayarak, yüzeyler inin
aç ı lar ın ı ve kenar la ı ın ı ö lçerek, be l i r l i bh kat ı c ismin bh küp o lupolmadığı konusunda kendis in i deneyse l o la ıak (ölçme hata lannın
s ın ı r lar ı iç inde) ikna edebi leceği bh anlama sahipt i r . Burada kendis iy
le, ken dhn iz i bu konu da, küp sözcüğü nün kend is ine günlük di lde
ver i len anlam sayes inde , ikna edebi leceğimiz bh yönteme sahibiz .
Şimdi geomeüiyle uğraş ı rken , geomeüiye ve günlük di le , on lar ın
günlük di lde , b i r başka deyiş le emphik anlamda bize bu te r imlerden
meydana ge len (en az ından) bazı önermeler hakkında deney temel i
üzer inde bh karar verme o lanağı sağlayan bh anlama sahip o lmala ı ı
anlamında, or tak olan ter imler i kuUanu-ız. Geomett iyle uğraşırken,
onun te r imler ine em ph ik bi r an lam yüklersek eğer bu, geo m et i iy le
uygulamah matemat iğin bi r dah o la i ' ak uğraş ıyoruz demekt i r .
Geometr i üzer inde ça l ı şmanın , bununla bi r i ik te , bh başka biçhni
dah a va ıdu . Bu ikinc i şeki lde , gerçekte geom et i i üzer inde uygu la
mal ı matemat iğin bh dal ı o larak ça l ı ş ı rken kul landığımız aynı
sözcükler i kul lan ı r , ancak onlara o ldukça farkl ı bh anlam yükler iz .
Şimd i küre ve küp gibi te rhnler günlük kon uşm a di l inde sahip o l -
4 0
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 44/195
dukJaı ı an lamdan ve öze l l ik le de herhangi bi ı - empir ik an lamdan soy-
uhnuşla ıdı r . Bu le r imler bi r kez özgün anlamlaı ından soyulunca , b iz
onlaıa yeni bir anlam ver ir iz. Bu, zaman zaman belirük bir tanrm,aıacdığıy la yapdu. Bununla bi r l ik te , be l l i b i r te r ime i l i şkin her be lü-
t ik tan ım söz konusu te r imi başka te r imlere indi ıgemekten o luşur .
BelH bir terüne i l işkin behrt ik bk tanım bize tanımlanan ter imi içeren
her tümceyi , bu te r imin onun tanunında kul lan ı lan diğer te r imler le
değiş t i ri ld iği b i r tüm ceye çevi ım e o lanağı ver i r . Örneğ in , küre
yüzeyindeki tüm nokta lardan eş i t uzakl ıkta bulunan bi r merkeze sahip
bir ka t ıdı r tan ımı , b ize küre sözcüğünü içeren her tümce yi , kend i
s inde kür e s özcüğünün h iç geçmediğ i , ancak kür e s özcüğünü nyüzeyindeki tüm nokta lardan eş i t uzakl ıkta bulanan bk merkeze
sahip kat ı i fadesiyle değişt ir i ldiği bir tüm ceye çeviı ıne olanağ ı ver ir .
An cak bu du rum da or taya şöyle bi r soru ç ıkaı : Kü re , küp ,
v.b., te r imler lanun arac ı l ığ ıy la daha önce günlük konuşma di l inde
sahip o lduklar ı an lamlaıdan soyulmuş o lan ba .şka geomeüik te r imlere
indirgenkler . Ancak kendi le r in i tan ımlamakta o lduğumuz te r imlere
indirgediğimiz bu te r imlere hangi an lam ver i lmel idi r? Bu te r imler i
be lki daha başkaca tanunla i a ıac ıhğıy la başka te runlere indirgeyeceğiz , ancak bu şeki lde ger iye doğru sonsuzca gidemeyeceğiz ve bu
tanımlar z inckin i , bütün bk tanunlar s is temimiz iç in bi r ç ıkış noktas ı
ohna iş levin i görecek bazı te r imlerde kesmemiz gerekecektk. Bu
başlangıç ter imler ine i lkel ter imler adı ver i l ir . Bu i lkel ter imler hangi
an lam iç inde a l ınmak dur umundadı r l a r ? On la r o r t aya konmuş
yer leş ik an lamlan , yani bu te r imler in daha önceden günlük konuşma
di l inde sahip o lduklar ı an lamlar ı iç inde mi a lmacakla ıdı r , yoksa onla
ra , o r taya konmuş yer leş ik an lamlanndan yola ç ıkarak yeni bk anlammı ve rki z? Şimdi , geom etr iy le uygu lamal ı deği l de , saf m atem at iğin
bk dal ı o la ıak uğraş t ığunızda , i lke l te r imler de or taya konmuş
yer leş ik an lamlanndan soyulur ve onla ıa yeni an lamlar ver i r iz .
Ancak onlar tüm tan ımlaım ç ıkış nokta lan o lduklan iç in , bu i lke l
te r imler in tan ımlanamayacaklan söylenebi lkdi . Şu halde , onla ıa bk
anlam yükleyemeyiz , ancak en az ından bu te r imler i o r taya konmuş
yer leş ik an lamlan iç inde , yani onla ı ın günlük konuşma di l inde sahip
4 1
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 45/195
olduklar ı an lamlar ı iç inde a lmamız gerekir . Bu akı lyüıütme ç izgis i ,
bununla biı l ikte , yanlıştu- . Bu ter imler in belir t ik tanımlai ' aıacı l ığıyla
tan ımlanamayacaklan o lgusundan, onla ıa bi i an lamyükleyemeyeceğ imiz s onucu h içb i r b iç imde ç ıkmaz . P ek i bh s özcüğe
bh anlam yüklemek iç in ne yapı lmal ıdı r? Bu sözcüğü kul lanacak be
lMi bir insan öbeği iç in, o sözcüğü anlamanın belhli ve kesin sonuçlu
bh yolunu or taya koymal ıy ız . Ana di l in i çocukluğunun erken evre le
r inde öğrenmiş o lan biz le rden her bhine bu di lde yer a lan sözcükler i
anlamanın belir l i ve kesin sonuçlu bir yolu bize anne ve babalar ımız
ve öğre tmenler imiz taraf rndan öğre t i lmiş t i r . Bununla bhi ikte , ana di -
Ihnizde , onla ı ı kendhniz iç in bu şeki lde tanunlamakla an lama dum-muna ge ldiğhniz çok sayıda sözcük yoktur . Öyleyse , b ize sözcükler i
anlamanın, tanun dışında, spesif ik bir yolu daha vardır . Bu yol ya
bancı bir dil i doğrudan yöntem adı ver i len bir yöntem aracı l ığıyla
öğr end iğ imiz zaman ku l l an ıh r . Bu yön temi ku l l anuken öğr eünen
öğren ciye sözcükler i d ikte e tmez, b h başka deyiş le yabancı di ldeki
sözcükler i çocuğun kendi di l indeki sözcüklere çevirmez, ancak o
ağz ında n bütün bütü n yaba ncı dilden sözc ükle r çıkaıu . Fran sızca
öğre tmeni önce bh masaya işare t ederek, c'est ime table, ikincileyin
bh ki taba işare t ederek c'est un livre, ve üçüncü ley in de bh ka leme
işai-et ederek c'est un crayon der ve öğrenci yaln ızca Frans ızca 'table'
s özcüğünün mas a , livre sözcüğ ünün ki tap anlamına ge ldiğin i
deği l , ancak aynı zamanda c'est ifadesinin bu...du- soyu t ifade sine
kaiş ı l ık ge ldiğini de kavrai . Birer küç ük ço cuk old uğ um uz zam an
yet işkin ler in konuşmala ı ım çok büyük ölçüde bu şeki lde öğrendik.
Yetişkinler in farklı durum ya da koşullar ın ürünü olan
konuşmala ı ım ya da söylemler in i d in leyerek, bu i fade ler i aynı
biç imde kul lanma ye teneği kazandık ve böyle l ikle bu i fade ler i
yet işkinler in onlar ı anladrğr biçimde anlamayr öğrendik.
Bur ada gözden kaçu ıhnamas r ge r eken hus us , b iz im s a f ma tema
t ikle uğraştrğımrz zaman, bir başka deyişle i lkel terhnlere, yani tüm
tanrmlar için bir çrkrş noktasr olma işlevi gören ter imlere anlam
yüklediğhniz zaman, aynr yöntemi kul landrğunrz hususudur . Buna
göre , ağzrnuzdan, başkaca ifadeler in yanrsrra, daha önceden belirh ve
4 2
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 46/195
kesin sonuçlu bir biç im de anlaşı ldıklar ı vaıs ayıla n bu i lkel ter imler i
içeren belir l i yargılar çıkar ır ız. Dinleyicinin, onun daha önce, şhndi
i lkel ter imler olarak alınan ve anlamlaıını içer i ldikler i önermelerdenabn ak durum und a o lan , bu te r imlere yükled iği an lamr unut tuğu ya da
b h kryrya at t ığı kab ul edil ir . B un a gö re, iki nok ta bir ve yalnrzca b h
doğ ru çizgiyi srnrr iaı yargrsrnr ön e sürer iz. Din leyicin in, yaln ızca
geom eti 'inin spesif ik terhnle r i arasrnda yer alm aya n iki ve bh ve
yalnrzca b h . . .yi s rnrr iar ifadeler inin or taya ko nm uş yer leşik anlam-
laırm koru yarak , da ha önc e, geo m etiinin i lkel terhn ler i . olan nokta
ve doğru ifadeler ine yüklediğ i anlam ı unu ttuğu varsayrlu . O
nokta ve doğru te r imler in in or taya ko nm uş yer leş ik an lamrnr b hkez unutunca , d in leyic in in bu te r imler i ik i noktanm her zaman bi r ve
yalnrzca bir doğru çizgiyi srnrr iadrğrna inanabilecek bir şekilde kul-
landığı kabul edil ir .
Geomet i in in i lke l te r imler ine tan ımlanan şeki lde an lam veren bu
önermelere , bu dis ipl in in aks iyomlaı ı adı ver i lh . Aks iyomlar bhkaç
değişkeni o lan denklemler ta raf ından oynanan ro le benzer bh ro l oy-
naılai . İki ya da daha fazla bil inmeyen içeren bir denklemeler öbeği,
söz konusu bi l inmeyenler in değer le r in i be lhi i bh biç imde be l i r le r . Bil inmeyenler in değer le r i , demek ki , b i l inmeyenler in yer ine
geç hi ldik le r i takdirde , denklem ler i sağlayan , b i r başk a deyiş le onlar ı
doğru fo ımüUere dönüştüren sayüaıdı r . Benzer bi r b iç imde, aks iyom-
laı- da , b i l inmeyen anlam a i li şkin ifade ler o larak, söz konu su aks iyom
larda içer i len i lkel terünler in anlamını belir ler ler . Şu halde, onlaı- aksi
yomlaıı sağlamak ya da tamamlamak için bu iUcel terhnlere
yüklememiz gereken anlamı be luie r le r .
Aksiyomlai onlarda içer i len i lkel ter imler in anlamlaıınıtan ımlanan şeki lde be l i r ledikler i iç in , aks iyomlara zaman zaman, be-Iht ik tanımlara karşr t olarak ör tük tanunlar- adr ver i lh. Belhtiktanrmlar- ter imler in anlam laırnr bu terünle r in eşd eğe rier iyle , yanidoğrudan ve aracrsrz bir biçimde verh; öte yandan aksiyomlar- ise terhnler iç in an lamlar la yüklenmiş eşdeğer le r sağlamaz, ancak bize buanlamr , aynen bh denklemler öbeğin in bize bu denklemlerde içer i lenbüinmeyenler in değer ler ini çrkar-sama olanağr verdiği şekilde,
çıkarsama olanağr ver ir .4 3
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 47/195
öy leys e , geomeüik t e r imle r in konuşma d i l indek i an lamlanndan
tam bü- soyuüama içinde ve bu ter imlere biı- dizi ör tük ve belir t ik
t an ım ya r d ımıy la an lamla r yük leye r ek geomet r i yapab i l i r i z . G eomeüiüzer inde bu ş.ekilde çalışt ığımız zaman, geometr iyi saf matematiğin
bir da l ı o la ıak görüyoruz demekt i r . Saf geometr i yapmayla uygula
mal ı geomeüi yapma a ıasmdaki en temel fa ıkl ı l ık gerçekte , uygula
mal ı geomeüide geometr ik te r imler in aks iyomlardan bağımsız spes i
f ik bi r an lama sahip o lmalar ından o luşur ve bu, empi ı ik an lamdır ;
bundan dolayı , bu te rünler in yer a ldığı önermeler in doğraluğu empi
r ik bil- çerçeve içinde belir lenu- . Buna kai-şın, saf geomeüide, geomet
r ik ter imler herhangi bir anlama değil de, aksiyomlaı- taraf ından belir lenen anlam a sahiptir ler . Şu ha lde onlaı- , aksiyo m lar ın doğru olm alar ı
du rum und a hang i an lam a ge leceklerse , o an lam a ge l i rle r ve onlar ın
empir ik bu: an lamlan yoktur .
Ilımlı Em pirizmin Bir Görü şü
Matemat iğin hem saf ve hem de uygulamal ı matemat ik o larakyapı labi leceğin in bihncinde o lan ı l ıml ı empir is t le r saf matemat iğin
deneyden ge lecek des teğe gerek duymadığı g ibi , bu tür bü- matema
t iğin ter imler i çok yalın bir biçimde şöyle ya da böyle empir ik bü' an
lama sahip o lmadığı iç in , savla ı ınm bir zaman ge l ip de deney
taraf ından çürütüleceğinden çekinmes i gerekmeyen a priori, yani de
neyden bağımsız bi r d is ipl in o lduğunu di le ge tüi r le r . Öte yandan, uy
gulamal ı matemat ik söz konusu o lduğunda, o ı l ıml ı empir is t le re göre ,
yalnızca empir ik bir dis iplin olarak yapılabil ir . Aksiyomlaı- , bir başkadeyiş le matemat ikte diğer savlardan türe t i lmeks iz in doğru kabul edi
len temel matemat ikse l savlar , uygulamal ı matemat ik söz konusu
olduğu sürece , manüksal sonuçla ı ın deneyle karş ı karş ıya ge t i r i lme
ler i suret iyle doğrulanabilen ya da çürütülebilen vaısayunlardu- ,
yaln ızca .
4 4
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 48/195
Radikal Em pirizmin Bir Görüşü
Radikal empir izm, saf ve uygulamah matemat ik a ı -as ındakiayr ımın henüz bi l inmediği b i r zaman di l iminden ge len , eski bh
öğr e t idh . M atemat ik t en söz e t t ik le r i ve onu empir ik bh bi l im ola ıak
düşündükle r i zaman , r ad ika l emphis t l e r in z ihn inde uygulamal ı ma te
mat ik va r d ı ve uygulamal ı ma temat ik sö z konus u o lduğu s ür ece ,
on la ı ın gömşle r i kendüe r i de uygulamal ı ma temat iğ i emphik bh
bi lhn o la ıak düşünen ı l ıml ı empir is t le r in görüş le r inden fa ıkhl ık
gös te i ın iyordu. Matemat iğin ş imdi le rde saf matemat iğin değiş ik dal
lan taraf ından temsi l edüen şekl i radikal emphizhnin yandaştantaraf ından bi l inmiyordu.
Uzlaşımcıhk t
I l ıml ı empir izm taraf tar lar ı , uygulamal ı matemat iğin emphik bh
bi l im olduğunu düşünerek, bu görüşü uzlaş ımcr lüc (konvens iyona-
üzm) adr ve r i l en öğr e t iy le bh le ş thmiş le r d i r . U ygulamah matemat iğ in
emphik bi r b i lhn o lduğu görüşü, matemat ikse l savlarda or taya ç ıkanterünler in bi l inen yer leş ik an lamlan iç inde a l ınmalar ı durumunda, bu
önenneler in doğruluk ya da yanl ış i rkla ı ınrn ı deney taraf ından be lhle-
nebi leceği savına indirgenebi l i r. Örneğ in , b i r üçgenin iç açüar rnm
toplamr 180 de rec ed ü önerm es inde içer ilen geom etr ik te rimler
gün lük konuşma d i l indek i an lamla r r i ç inde a lmuia ı s a öne ımen in
doğruluğu yaln ızca deney ta ıaf ından be lhienir . Ş imdi bu görüş , mate
mat ikse l savlar ın temel öze l l ik le r i üzer inde düşünen bazı düşünür le re
göre , ufak te fek bazı değiş ikl ikle re gerek duyar . Bu düşünür le r matemat ikse l te r imler in günlük konuşma di l indeki an lamlar ınrn bi rçok du
rum da bize , ma tema t ikse l savlar ın do ğm luğ uy la i lg iü o la ıak deney
temel i üzer inde bh karma varma o lanağr verecek bh yöntem
sağlamadtğrna işaret eder ler . Önlai şu halde, matematiksel terhnler in
günlük konuşma di l indeki an lamlar ım anlasak bi le , matemat iğin sav
lar ından ba zı la ny la i lg i li o larak — sö z konu su o lan savlar herşey den
önce bazı geo m etr ik savlardrr— deney yolu yla karar ver i lem eyec eği
4 5
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 49/195
görüşünü dile get ir ir ler . Onlar , bununla bir l ikte , bu savlann
doğruluğu konusunda deneyden bağımsız o larak, yani a priori olarak
bir karaı- ver i lebileceğini savlamazlaı- , ancak geomeüik ter imler ingünlük konuşma di l indeki an lamlar ın ın , b ize bu te r imler i her ne o lur
sa o lsun bi r şeki lde içeren önermeler in doğruluk değer le r i hakkında
bir ka ıa ıa varma o lanağı venneye ye tecek kadai- tam ve dakik
olmadıklar ına işaret eder ler . Ter imler in anlamlar ının yeters iz tamlığı
ve dakikl iği çoğu zaman bu önermeler in , doğruluk değer le r i hakkında
b i r ka ıa r a yan lamayan öne r me le r ohna lann ın t eme l neden in i
o luş tu r ur .
Örneğin çay sözcüğü nü e le a lah m . Bu sözcüğü n günlü kkonuşma d i l indek i an lamı b ize , akan umağa bak t ığun ız zaman , dene
yse l temel le r üzer inde , farkl ı b i rçok dmumda ona bi r çay adın ı ver ip
ve r emeyeceğ imiz konus und a ka r a r ve r me o lanağ ı ve r ecek b k yön tem
sağlar . Varşova 'daki Vis tül nehr i çay sözcüğü günlük konuşma diün-
deki an lamı iç inde a lmırsa , b i r çay o larak adlandı r ı lamaz; öte yandan
kaynaklarmdaki Vis tül , h iç kuşkusuz bk çay o larak adlandmlacaktu .
Bununla bklüc te , Vis tül nehr in in kaynaklar ından i t ibaren bütün bk
yatağın ı e le a ldığımız zaman, onun bk çay o larak mı , yoksa büyükbk nehk o la r ak mı ad land ın lacağ ı konus unda kes in ka r a r a va r amaya
cağımız yer le r bulacağız . Böyle bk yerde Vis tül 'ün dermliğin i ve
genişl iğini ölçebil ir iz , ancak bu da bize şu somyla i lgil i olarak bk ka
r a r a vannada ya r d ımc ı oknayacakür ; V is tü l bur ada bk çay mıd ı r ? Bu
nu nla bk lik te , çayla suyu n, yı l l ık or talam a genişl iğ i şu kadai- m ette
o lan hareke t ha l indeki akın t ı s f 'n ı an layacak o lursak, bu uzlaşma ya
da anlaşmadan sonra , daha önceki güç lükler or tadan kalkacakür ; bu
durumda, deneysel ver i lerden oluşan temel üzer inde, Vis tül 'ün akışıboyunca her yerde , onun be l l i bk noktada çay o lup o lmadığı konusun
da bk kai-aı-a varabileceğiz.
Şimdi bazı lar ına göre , an lamlar ı tam ve dakik o lmayan sözcükler
yaln ızca günlük konuşma dihndeki te r imler deği ldk; geomet ı ik te r im
ler in ve özell ikle de a doğrusu b doğ rusu na eşi t t ir i fadesinin
anlamı da tam ve dakik deği ldi r . Onlar bu i fadenin günlük konuşma
dilindeki anlamıyla, iki doğru birbir ieı inden ayr ı ldığı zaman, a
4 6
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 50/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 51/195
ori önermelerdi r . Örneğin geometr in in , be l l i b i r doğnınun dışrndaki
bi r noktadan o doğruya para le l o lan bi r ve yaln ızca bi r doğru
ç iz i lebi leceğin i öne süren , aks iyom unu e le a la irm. Uyg ulam alr ma temat iğin bi r önermes i o lan bu aks iyom, içerdiği geomet t ik te r imlere bi r
anlam veren ör tük bü tanınun bü bileşeni oünadığı gibi , yalnızca te
r imler in in günlük konuşma di l indeki an lamrnr açrklayan bü- önerme
de değildir ; o öyleyse, sentet ik hiı yargrdr r . Ancak o deneye dayanan
sente t ik bü- yargı deği ldü- . On un ö ne sü rdüğü şey deney se l o larak
aı-aştu-r lamaz. Ancak bu aksiyomu tam bir kesinlikle doğru kabul ede
r iz ve dahasr kendüniz i onu doğru kabul eünek zorunda hisseder iz .
Çü nkü bu noktadan ver i len doğ ruya para le l o lan bi r ve yalnrzca bi rdoğru ç izebi leceğüniz i görmek iç in doğra ç izgiy i ve onun dış ında
ka lan bh nok tay r hnge lemeye ka lk r şmak ye te r üdh . Duyu deney i
değil de saf sezgi, deneye başvurmadan yargr vermek için yeter l i bir
temeldh. Matemat ikse l aks iyomlar ın karakter ine i l i şkin bu görüşün
başirca temsilcis i onsekizinci yüzyıl Alman f i lozofu Immanuel
Kant ' t r r .
U ygulamah matemat iğ in s av lann ın a priori kaıakter ine ihşkin —•
biz im gör üşümüze gör e yanhş o lan— bu gör üş le üg i l i yoğuntar t ı şmalar ın iç ine gi rmeks iz in , k i bunun yer i buras ı deği ldh,
yaln ızca bu görüşün, matemat iğin ondokuz ve yhminci yüzyıUardaki
geüşmes in in bi r sonucu o larak ş idde t l i bh darbe yediğinden söz
edeceğiz . Ondokuzuncu yüzyı lda , saf matemat ik a lan ı iç inde ,
yukar ıda sözü edi len paıa le l doğrular la i lg i l i aks iyomun, onunla
uyuşmaz o lan aks iyomlar la değiş t i r i ld iği Eukl ides -drşr geometr i le r
kuruldu. Fransrz bUhn adamr H. Poincare bu Euklides-drşr geometr i
s is temlermi uzlaş ımcı bi r yaklaşunla anal iz e t t ik ten soma, bhbhler i -y le karşrhkh o larak uyuşmaz o lan bu geomet i i s is temler inden her bi
r inin, onun içerdiği ter imler in günlük konuşma dil indeki anlamlarmr
spes i f ik bh yoldan daha tam ve dakik hale ge t i rdiğimiz takt i rde , o uy
gulamalr matemat iğin bi r da i r o larak düşünüldüğü zaman, t ıpkı Buk-
lidesçi s is tem gibi , deneyle uyuşmasının sağlanabileceğini gösterdi .
Son olar-fik, 20. yüzyrida görelUik kuramrnrn ymalrcrsr A. Einstein, te-
m elh niz olar-ak Euk lides-drşr ge om eü ilerd en bir ini seçm ek suret iyle ,
4 8
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 52/195
biz im deney }'oIuyla Kant 'm tek doğru ve apriori olarak kuşku duyu -
lamaz bi r geometr i d iye gördüğü Eukl idesç i geometr i s is temini
seçmiş o lsaydık e lde edeceğimizden daha bas i t b i r f iz ik s is temine
vaidığımızı gös te rdi . Bu konu üzer inde dal ıa ayrmt ıh bi lgi iç in , okuyucu özel ve teknik l i teratüre başvurmalıdır .
Matemat ikse l savla ı la i lg i l i o la ıak apr ior izm ve empüizm aras ında
or taya ç ıkan ta i t ı şma hakkındaki bu not ve değer lendûmeler i b i r ka
ıa ıa bağlamak iç in , uygulamal ı matemat iğin savla ı ınm sente t ik a pri
ori savlan n karakter ine sa l ıip o lduğu nu kabul eden herhang i b h apr i
or izm için söz konusu olan hir başka probleme işa ıe t edeceğiz .
U ygulamal ı ma temal iğ in s en tcük s av lan deney t a ı a f mdan doğr udan
ya da dolayl ı o larak doğmlanabi len ya da çürütülebi len şeyler i öne
sürer ler . Örneğin, bir üçgenin iç açdannın toplamının iki dik açıya
eşit olduğu savı , günlük konuşma dil indeki anlamı içinde al ınırsa, bü
başka deyişle uygulamalı matematiğin bh savı olaıak görülüı^se, bii
üçgenin iç aç ı lannı ölçmek ve ölçümler imizi toplamak sure t iy le dene
yin s ınamasına tâbi tutulabil ir . Aprior izmin yaptığı gibi , bu savın
doğr u luğunun a priori olaıak gai-anti edildiğini kabul edersek, gele
cekteki deneyler in sonuçlanyla i lg ih o la ıak a priori bir b iç im de, yani
her ne türden o lursa o lsun deneyden önce ve deneye hiç
başvul-maks ız ın öndeyide bulunabi ldiğimiz şekl indeki hayre t ver ic i
olguyla karşı kaişıya kalır ız. Bir üçgenin iç açı lar ına i l işkin
ölçümler imizin sonuçlannı beklemeden, bu sonuçla ı ın ne ler
o lacağına i l i şkin o la ıak öndeyide bulunabi lüiz . Bununla bi r l ik te ,
f iz iğin ya da diğer doğa bi l imler in in yasalannm oluş turduğu temel
üzer inde , deneyin kendi le r in i daha sonra doğrulayacağı be l i ı l i o lgula
r a i l i şk in o la r ak öndey ide bu lunduğumuz zaman , bu b iz im üze r inde
durduğumuz, ge lecekteki deneyler in . sonucuna i l i şkin öndeyi deği ldi r .
F iz iğin ve diğer doğa bi lünler in in yasalannm bizzat kendi le r i deneye
dayanı r ; bu yasalann o luş turduğu temel üzer inde ge lecekteki o lgulara
ihşkin o larak öndeyide bulunurken , ge lecekteki deneyler in
sonuçlar ın ı geçmiş deneyler temel i üzer inde öngörürüz , oysa geo -
meüinin yasalan , apr ior izme göre , deneyle şöyle ya da böyle hiçbi r
ihşki le r i o lmayan savlardı r . Geomet t in in yasalannm oluş turduğu
4 9
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 53/195
temel üzer inde ge lecekteki deneyse l o lgulara i l i şkin o larak öndeyide
bulunduğum zaman, onlar ı her tür deneyden bağımsız bi r b iç imde
öngöiTir ve bu öndeyi le r i ya ln ızca akla dayandı ı ı r ım.
Onun değiş ik biçhnler inden hangis i sözkonusu o lursa o lsun , empi
r izm iç in bu problem varo lamaz. Çünkü empir izm uygulamal ı geo
metr in in sente t ik savlannın tümünün doğa bi l imler in in yasalanyla
aynı türden emphik yasalar o lduklar ın ı düşünür . Anal i t ik geomeüinin
savlan gerçekte a priori olup, deney taraf ından ne doğrulanabUh ne
de çürütülebi l i r le r (Bk z. Ilımlı apriorizm a l t - bö lümü) .
Bu, bununla bi r l ik te , gözler imizi kapadığumz, kulakla ıunız ı
t ıkadığımız v .b .g . , k ısaca deneyle o lan tüm bağlarünız ı kes t iğhniz vegeçmiş in deney le r inden ya r a r l anmadığun ız zaman , ge lecek tek i dene
y ler in sonuçlanna i l i şkin o la ıak yaln ızca saf akdla öndeyide buluna
bi lmemizin nas ı l o lup da söz konusu o labi ldiğin i aç ıklamak durumun
da o lan apr ior izm iç in c iddi bh problem oluş turur . Apr ior izm her tür
deneyden bağımsız o larak akı lyürüüneyle , deneyin kendis i a ras ında
or taya ç ıkan şaşur t ıc ı uyumu aç ıklamak zorundadı r . Kant , bu o lguyu
açıklarnak için söz konusu uyumun deneyde kendi le r iy le i l i şki iç inde
olduğumuz nesneler in z ihinden bağuns ız ohnayıp, b izzat z ihintaraf ından yara t ı ld ıktan o lgusuyla aç ıklanmak durumunda o lduklannı
kabul e tmenin zorunlu o lduğunu gördü. Algı sürec i , Kant 'a göre ,
yaln ızca , b izden bağuns ız o lan bi r gerçekhğin edi lgen bh biç imde
al ınmas ından o luşmaz; bu süreç te , b izden bağımsız bi r gerçekl ik
taraf ından haixkete geçir i len zihinler imiz, algının nesneler i adını
verdighniz bu nesneler i yaraür . Bu nesneler bütünüyle ve tam ola ıak
gerçek olan şeyler olmayıp, gerçek nesneler in bh tür zihinsel
tasar ımlar ıdı r lar . Burada dikkat edibnes i gereken nokta , z ihnin bu z i hinse l tasar ımlan yaraürken , onun her tür deneyden bağımsız o larak
akü yürütürken takip e t t iğ i aynı menta l kodif ikasyonlan takip eüpes i -
di r . Bu o lgu bizhn yaln ızca , deneyde ver i len nesneler in kuruluşuna
i l i şkin menta l kodif ikasyonlardan kalkıp , deneyi hiç beklemeden, a
priori olaı-ak b h rapor verebilm em izin ve bu a priori savla ı ın ge lecek
teki deney tai 'af ından doğrulanacak olmalannın nedenini açıklar .
Kant 'm deneyse l nesne ler i , bh başka deyiş le biz i çevre leyen doğayı
50
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 54/195
meydana ge tüen nesneler i z ihnin yara t ı la r ı o larak gören varsayımı , bu
kitabın dalıa i ler iki bölümler inde tar t ı l ışüacak olan idealizmin farklı
vers iyonlanndan bi r in i o luş turur .
Feno men olojistlere Göre A Priori Bilginin Özü
A priori bilgi , yarat ıcıs ı ve başlıca temsilcis inhı Alman f i lozofu
Edmund Husser l o lduğu, fenomenolo j i adı ver i len ünlü çağdaş fe lsefe
okulunun aynnül ı a ıaş tu-malannm ana konusunu o luş turur . Bu
düşünür empi r i zmin maks imine e şdeğe r o lan bh maks im kabul ede r :
Sözcükler in an lamını aç ıklayan sa l t sözse l n i te l ik teki bh bi lgiden
daha faz la bi r şey o lan her tür bi lgi , deneye dayandmhnak zorun
dadı r . Ancak bu maks imin Husser l iç in , onun empir is t le r in gözünde
taş ıdığı an lamdan fa ikh bi r an lamı vardı r . Deneyden söz e t t ik le r i
zaman, emphis t le r in z ihninde ya bize f iz ikse l nesne ler in ve fenomen
ler in ver i ldiği duyu-deneyi ya da bize zihinsel fenomenler in ver i ldiği
içebakış vardır . Husser l , bununla bir l ikte , ne f iziksel ne de zihinsel
dünyanın bi r üyes i o lan be lhl i var l ık lann , duyu-deneyinde f iz ikse l fe
nom enler , içebakış ta züı inse l fenomenler nas ı l verüiy oı iar sa , aynen
o şeki lde doğrudan ve a ıac ıs ız o larak ver i ld ikle r i başka bi r deney
tülü daha o lduğuna işare t eder . F iz ikse l ve z ihinse l dünyalar bhi ikte
zaman iç inde varo lan gerçek var l ık lar ın dünyas ın ı o luş turur . Bu
gerçek dünyadan başka , Husser l ' e göre , eze l î -ebedî o lan ideal
var l ık ların o luş turduğu bi r başk a dünya dah a vardı r ( vardır d iyo
ruz , çünkü Husse ı l ' in kendis i bu dünyanın gerçek dünyayla aynı
anlam içinde varolmadığmr savunur) . İdealar , şeyler in özler i iş te bu
dünyanrn üyes idhier .
Hu sser l ' in şeyler in özler i de yh niyle dile get irdiği özler old uk ça
gizemli var l ık lar o lup, bunlar hemen hemen Platonik tdealara (Bkz. ,
8 . B ö l ü m : Platonik İdealar al t -bölümü) karşürk ge l i r le r . Bel l i bh
türün b h örneğ i o larak be l l i b i r şey in özü, ka lem türüdür ; önü m dek i
kağ rt yap rağın a çizi len ve ka rey e karşı l ık gelen bir ç izh nin özü ,
kare türüdür (genel olaı^ak kai-edir) v.b.g. Şimdi Husserl şeylerin bu
özler inin bize trpkr-duyu deneyindeki cis imler gibi doğrudan ve
51
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 55/195
aracıs ız olaıak ver i ldikler ini savlaı . Masamı kaplayan kınnızı ör tüye
bakt ığım zaman, duyula ı ımla bu somut şeyi a lgı lar ım, ancak aynı
anda z ihnün de kumız ı l ığm özünün neden o luş tuğunun b i l inc inevarn. Kıımızıl ığın özüne i l işkin bu bil inçli l ik, Husseıl 'e göre, duyu-
deneyinden fa ikl ı bk doğrudan ve arac ıs ız deney biçünidi r . Bu iki
deney biç imi a ıasmdaki fa ıkhl ıklar Husser l ta raf ından ayr ın tdı o larak
analiz edilmişt ir . Bize kendis inde şeyler in özler inin ver i ldiği deneye
Hu sser l özlere i l işkin sezg i {Wessensdmu) ad ın ı ver i r . Öz lere
i l i şkin bu sezgi temel i üzer inde , b iz Husse ı l ' e göre , duyu-deneyiy le
ulaşamayacağımız , kendi le r inden kuşku duyulamaz savlara ulaş ınz .
Böylelikle , örneğin kumızıl ığm özüne i l işkin sezgi bize kuTOizıl ığınmekândan ayr ı lamaz o lduğu ve dolayıs ıy la kumızı o lan her şeyin yer
kaplamas ı gerekt iği kes in bi lgis in i sağlar . Kınnız ı o lan ın yer kap
ladığı savı gen el bir sav olup , t ikel bir duyu algıs ı yalnızca bu
kımızı şeyin yer kapladığı savın ı des tekleyebi leceğinden , t ike l b i r
duyu a lgıs ına dayandır ı lamaz. Savımızın kuşku duyulamaz o lduğu
yerde , tümevar ımsal sonuçlar kes in o lmadığı iç in , savımıza büçok
duyu-algısmdan yola ç ıkmak sure t iy le , tümevar ımsal bi r yoldan da
ulaş ı lamaz. Kımızı o lan ın yer kapladığı savı , onda içer i len te r imler in an lamlanna i l i şkin bi r anal ize dayanmadığına göre , anal i t ik bi r
sav da deği ldi r, ö öyleyse , duyu -deneyind en bağım sız ve bunun so
nucu o larak a priori olan bir savdu ; anc ak o aynı zam and a, anali t ik
bü- sav oh nad ığın a göre, sentet ik a priori bir savdır .
Fenomenolo j is l le re göre , matemat iğin aks iyomlar ı ya ln ızca ,
sayılaı- ve diğer matematiksel vail ıklaı- hakkında özlere i l işkin daha
önceki sezgi le r a ıac ıhğıy la kazanı lmış bi lgin in di lse l
f om üla s yo n lan d ı r . Doğa l s ay ı , nok ta , doğr u ç izg i , düz lemgibi ifadeler kendiler ine duyu-deneyi taraf ından nüfuz edilebil ir olan
gerçek nesneler in adlaı ı değildir , önlaı- , bize fenomenolojisüer in
özlere i l işkin sezgi adını verdikler i söz konusu deney biçimi içinde
doğrudan ve ai 'acıs ız olaıak ver i len ideal nesneler in adlaı- ıdular .
Özlere ihşkin bu sezgi arac ı l ığ ıy la , matemat iğin kendis ine konu
aldığı ideal vaı l ıklaı ın belir l i özell ikler ini , i l işkiler ini , v.b.g. , bi lme
durumuna ge l i r ve aks iyomlaı ı fomüle ederken , bu şeki lde
52
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 56/195
kaz anılm ış bilgiy e i l işkin olaı-ak biı- rapo r ver ir iz. Fen om enolo jis t ler
bizim aksiyomlar aracı l ığıyla, bazı insanlaı ın sandığı gibi , ideal
vaı l ık lar ı kurmadığımız ya da kons t i tüe e tmediğimiz üzer inde ı s rareder le r . İdeal var l ık lar insanın kâdes iy le gerçek nesnelerden daha
fazla yara t ı lamazlar . İdeal var l ık la ım dünyas ı b iz im düşüncemizden
bağımsız olaıak vardu , bu dünyayı araştu-mak matematiğin ve diğer
a priori dis ipl in le r in i ş idi r . Biz , onu aks iyomlardan mant ıksal
tümdengel imler arac ı l ığ ıy la çeş idi sonuçlar ç ıkaısayarak araş tuınz .
Aks iyomlar ın kendi le r i boş luktan ç ıkar t ı lmadıklar ı g ibi bh
uzlaşmayla kabul edihniş de deği ldi r le r ; on lar ideal matemat ikse l
nesnelere i l i şkin , tüm tümdengel imlere önce l o lan öze i l i şkin sezgiy lekazamhnış , b i lgin in i fades idi r le r . Boşluktan ç ıkaıülmış , b i l im
adamının kı rbac ıy la dikte e t th ihniş ve bh öze i l i şkin sezgiy le des tek
lenmemiş aks iyomla r a dayanan matemat ik bh bü tün o la ı ak havada
kalacak ve dolayıs ıy la , b i l i şse l b i r değerden yoksun o lan bh şey o la
caktır .
Fenomenolo j isüer in bu görüş le r in in yaln ızca , savla ımda yer a lan
ter imler in günlük konuşma di l indeki an lamlar ı iç inde ahndrğr , uygu
lamalr matemat ikle i lg i l i o lduğu çok açrkür . I lunh empi ı - izm uygulamalr matematiğin aksiyomlarrnrn, yalnızca onlar ın anali t ik savlar ol
mamalar ı durumunda, empir ik s ınamaya konu o labUecekler in i öne
sürer . Öte yandan fenomenolo j i i se anal i t ik o lmayan bu aks iyomlara a
priori yargr laı- olm a özell iğini yükler . Sentet ik a priori yar-grlaırn
meşruluğunu tes l im ederken , fenomenolo j i kendis in i r i rmir apr ior iz
min taraf ına otur tur .
Fenomenolo j isüer in görüş le r ine i l i şkin daha ayr ın t ı l ı bh e leş the l
anahze kalkrşmaks ız ın , burada tüm yönler iy le ge l iş t i remeyeceğimizbh değer lendü-mede daha bulunacağız . Fenomenolo j isüer in özlere
il işkin sezgi adını verdikler i şeye, aynı zamanda sözcükler in
anlamına i l i şkin dikkat i i b i r ince leme adı ver i lebi l i r . Sonuncusuna da
yanan önermeler yalnrzca kendiler inde içer i len terhnler i açrklar lar- ve
dolayrsryla bunlar- anali t ik önermelerdir . Bu durumda fenomenolojis t
le r ta ıaf ından r l rn ıh emphizme yönel t i len e leş thi le r düşer .
53
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 57/195
Rasyonalizm ve İrrasyonalizm
Şimdi birbir ler ine karşı t eğil imlerden oluşan ikinci çif t i inceleyeceğiz : Rasyonal izm ve i r rasyonal izm, ya da bi r başka deyiş le an t i -
in-asyonal izmle i r rasyonal izm. Rasyonal is t maks imler düşünce ta l i
hinde çok s ık o larak or taya ç ıkar lar . Rasyonal is t maks imler in ta ı ih in
akış ı iç inde en faz la yoğunluk kazandıkla ı ı ve en büyük e tkiy i
yapt ıklan dönem, onlar ın Aydın lanma çağmm ideolo j is in in özse l b i r
yönü o lduk lan ons ek iz inc i yüzy ı ld ı . Ras yona l i zm —ür as yona l i zme
karş ı t o larak— rasyonel bi lgiye duyulan inancı ; — doğaüs tü kaynak
lardan kazanı lan bi lgiye karş ı t o larak— doğal yoldan kazanı lan bi lgi ye duyulan inancı ; —duygulara karş ı t o larak— akla duyulan inancı
i fade eder . Bununla bi r l ik te , bütün bu formülasyonlar o ldukça genel
tanımlaı- olup, pek elle tutulabil ir gibi değildir ler ve kolaylıkla bir
t ak ım yanhş an lamalann kaynağ ı o lma dur umuna ge leb i l i r l e r . Ras yo
nal izmin maksüni ş imdiye dek be l i r t ik bü biç imde (yani rasyonal iz
min uygun ve ye terh bulacağı bn biç imde) formüle edi lmiş deği ldu: .
Rasyonal izm, ye tkin örneği bi l imsel bi lgi , ya da daha tam ve dakik bi r
biç imde söylendikte , ye tkin örnekler i matemat ik ve doğa bi l imler io lana bi l i ş türüne değer ver i r . O vahye , kehanet le re , önsezi le re , ga ip
ten haber vermelere, kr is tal küre i le fal bakmaya, v.b. ,ye dayanan bil iş
tür le r in i reddeder . Bi l imsel bi lgiy i bu diğer bi l i ş tü l le r inden ayı ran
şeyin ne o lduğunu söylemek, bununla bi r l ik te kolay deği ldi r .
Bi l imsel bi lgi be lki en iy i b i r b iç imde onun yer ine ge tumek zorun
da o lduğu iki koşulu di le ge t i r ip vurgulamak sure t iy le karakter ize edi
lebil ir . Bilünsel bilgi herşeyden önce, düşüncenin aktar ı lması iç in
mecazlaı- , analoji ler ve başkaca kısmî yoUai ohnaksızm, başkalar ınaharf i harf ine ve gerçekten anlaşı lan sözcükler le i le t i lebilen düşünce
içer iğidu- . İkinci olarak, yalnızca, doğruluk ya da yanlışl ıklanna i lke
olarak kendis ini uygun dışsal koşullaı- iç inde bulan herhangi bir
kimse taraf ından karar ver i lebüen savla ı ; b i lunse l b i lgi adın ı ahna id
diasında olabilMer. Kısacası , bi l imsel bilgi intersübjektif olarak i le t i
lebil ir ve tes t edilebiür olan bilgidir .
İşte tam tamına bu üı tersübjektivite bil imsel bilginin temel
özell iği olarak or taya çıkar . Salt rasyonel bilgiye değer veı i ı -ken, rasy-
54
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 58/195
onalizm yalnızca intersübjekti l ' olai 'ak i le t i lebil ir ve tes t edilebil ir bi l
giyi değer l i bulan bir şey olup çıkai ' . Rasyonalizmin yalnızca bu tür
hk bi lgiye değer vermes in in ger is inde yatan motif, salt toplumsal olanbü- motif t ir. Ra syo na hz m , kan aatler im iz sözcü kler le açık seçik olaıak
fonnüle edilebildiği ve (en azından i lke olai 'ak) herkes onlaı ın
doğrulukla ı ından ya da yanl ış l ık la i ' indan emin o labi ldiği zaman, ka
naatler imizi dile get irebileceğimizi ve onlar ın herkes taraf ından kabul
edi lmes in i i s teyebi leceğimizi i lân eder . Burada göze t i len amaç ,
öncehkle , toplumu çoğu zaman duygusal bh yankıs ı o lan ve bundan
dolayı , b i rey ler i ve bütün toplumsal öbekler i e tki leyen anlamsız
klişeler in baskıs ından ve egemenliğinden kurtaı-mak, ikinci olai 'ak da,yandaşlar ı ta raf ından zaman zaman lam bh ikna gücüyle i lan edi len
ancak başkala ı ı ta ıaf ından s ınanmaya uygun bi r yapıda ohnayan ve
dolayıs ıy la yanhş o lduğundan kuşkuya düşülebi lecek görüşle r in
e leş t i r i se l o lmayan kabulüne kai - ş ı korunma sağlamakm- . Amaç toplu
mu anlamsız l ık ve yanl ış l ık tan korumakur . Bu pos tüla , b i r yolcuya
yalnızca, o geçer l i bir bilete sahip olabildiği ve bUetin parasını
ödemiş ohnak la bh i ik t e , onu gös temek i s t ememes i s öz konus u
ohnadığı zaman, seyahat eüne izn i veren demiryolu yönet iminin ta le bi kadar makûl ve an laş ı l ı r görünür . Bu kaiş ı laş t ınnada bi le t in
paras ın ı ödemek bi r savın doğruluğuna, b i leü gös te i -meye hazu- ohnak
ise, bir kimsenin savın geçer l i olup olmadığıyla i lgil i olaı-ak kendin
den emin ve ikna o lmuş hale ge lebi lmes i o las ı l ığ ına kaiş ı l ık gehr .
Rasyonel bi lgi , bununla bi r l ik te , in te r sübjeküf ohna öze l l iğ i iç in
yüksek bi r bedel öder . O şemat ik ve soyut bi r ha le ge l i r ve nesnes iy le
olan yakın ve özsel temasını yiüm-. Bunu bh örnek aracı l ığıyla
açıklayacağız. Herkes deneyhnler ine i l işkin olaı-ak ayr ınt ı l ı bh bilgiye sahipth . Vücudumda bh ac ı h isse t t iğ im zaman, bu ac ı bana tüm so
mutluğu ve tüm nüanslaı- ıyla ver i l ir . Bununla bir l ikte , kendi acımız
hakkında bi ldikle r imizi bütakım mecazlar kuUanmaks ızm, aç ık seç ik
te r imler le di le ge thmeye kalkış t ığ ımız zaman, acunız la i lg i l i o la ıak
bUdiğimiz şeylerden, mecazlaı- olmaksızın, ne kadar- azını ifade ede-
büdiğimizi hemen fa ıkedebi lhiz . Belki ac ın ın bulunduğu yer i
göstei-ebil ir iz; yine acının yoğunluğunu yaklaşık olaıak betimleyebil i
r iz . Bunun ötes inde yapacağımız herşey bi r takım mecazlar - kul lan-
55
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 59/195
maktan ibaret t ir ; acıyı zonklayan, iğne gibi batan, yanan, keskin, kör ,
v.b., bir şey olaı ak betim ler iz (kullanılan m ecaz lar şunlardır : sanki
vücu dum a çok s ivri b i r iğne bat ın l ıy oı ınu ş gibi , sanki bütü nvüc udu m kızgın bi r a teş te kavru luyor gib i ) . An cak kul landığ ımız
bütün bu mecazla i ' a rağmen ac ımız hakkında kendimizin sahip o lduğu
bi lgiy i b i r başkas ına yaln ızca sözcük ler a ıac ıh ğıy la akta ıam ayız .
Konuşmamızın bu iş iç in ye te rs iz ve uygunsuz o luşu, b ize doğmdan
ve arac ıs ız deneyde ver i len nesneler ve o layla ı - hakkındaki somut bi l
gimizi tam ve eks iks iz o larak aktarmaya kalkışüğunızda , onu bize
duyumsal deneyde ver i len nesneler i be t imlemek iç in kul landığımız
zaman daha az çarpıc ı o lur . Ancak o şurada bi le gözle görülür bi r du-rumdadu : Bel l i b i r nesnenin reng in i be t imlem ek is tediğhn ve onu
kırmızı ya da aç ık kı ım ızı d iye adlandı rdığım , ya da dah a spes i
f ik bi r renkten söz e t t iğun zaman, bu be tünleme daima söz konusu
rengin az sayıdaki farklı nüanslaı ına uygun gelecektir . Demek ki , bize
doğrudan ve arac ıs ız deneyde ver i len nesneler hakkındaki bi lguniz-
den ba^kalanna aktar ı labi len , her zaman yaln ızca , d in leyic in in kendi
sorumluluğuna göre iç in i somut içer ikle dolduracağı bh şema, bi r so
yut lamadır ve o be t imlememizde kul lan ı lan sözcükler arac ı l ığ ıy la aktarmaya ça l ı şüğunız içer ikle zorunlu o la ıak özdeş deği ldk. Nesnele
re i l işkin bilghnizden söczükler le aktar ı labilen, bu nesnelere i l işkin
doğrudan ve a ıac ıs ız deneyin yer in i tu tamaz. Nesnelere i l i şkin bi lgi
miz her zaman be lkl i b i r uzakl ığı koruyacak ve onla ı ia ( f iz ikse l
dün yanın nesneler in i düşü nürsek) bu nesneleri a lgı lam ak ya da
(kendi zihinsel haller imizi düşünürsek) bu haUeri tecrübe etmek sure
t iy le bu nesneler le kurduğumuz temas türünden yakın ve özse l b i r
temas ı di le ge t i ımeyecekt i r .Rasyonal izme karş ı ç ıkanlar rasyonel bi lgin in şemat ik ve soyut
olup, nesneler ie yakın ve özse l bk temas tan yoksun o lduğuna işa ıe t
eder ler . Rasyonalizme kaişı ç ıkanlaı- rasyonel bilginin uygulama ve
eylem için taşıdığı önemi tanır lar , ancak onun nesneler le kurulan
doğrudan ve aracıs ız temas yoluyla kazanılan bilginin temel özell iği
olup intersübjektif sözcükler le dile get ir i lemez olan tamlığa sahip
olmadığın ı d i le ge t i rkle r . Onlar di le ge t i r i lemez, sözcüklere
dökülemez o lan bu bi lgiye en az ından rasyonel bügi kadai- önem ve
5 6
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 60/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 61/195
kikaf ' in ses in i kaçmnak korkusuyla , çoğu zaman sağl ıkl ı ve yaıa ı i ı
o lmaktan çok za ıa ı l ı o labi len her türden denet lemenez bes in le r le bes
lenmeye bı rakmaktansa , akl ın sağlam ancak ölçülü bes in le r ine dayanması çok daha iyidir .
58
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 62/195
Bilginin (Sınırları Problemi
Aşkınlığm İki Anlamı
Bu bölümün baş l ığmda di le ge t i r i len problem bi len öznenin bi lme
ey leminde , kend i s in in ö t e s ine geç ip geçemeyeceğ i , kend i s mnlanm
aşıp aşa m aya cağ ı problemidir- . İngil iz ce ötesine ge çm e, aşm a ifa
des in in Lat incedeki karş l ığ ı transcendere s özcüğü o lduğundan , bur a
da ana hat lar ın ı ç izdiğimiz probleme aşkınhk problemi , b i len öznenin
smu- lar ımn ötes inde kalan nesnelere de t ranssendenta l nesne ler adı
ver i l ir . Bilen öznenin bihne eyleminde kendi s ınu- laı- ımn ötesine geçip
geçemeyeceğin i sorduğumuz zaman, bi len özneyle i l i şkis i aç ıs ından
t ranssendenta l o lan gerçekl iğin bi lgis in in o lanakl ı o lup ohnadığın ı so
ruy oru z dem ektir . Anc ak bell i bir öz ney le iUşkis i açıs ınd an t tanssen-
denta l o lan gerçekl ikle an la t ı lmak is tenen nedir? Bu te r imin enazından iki farklı yorumu vardır ve bundan dolayı bilginin s ınır lar ı
problemi iç in de en az ından iki farkl ı yorum söz konusudur .
Bir inc i yorumda, t ranssendenta l , b i r başka deyiş le bi len özneye
dışsa l o lan nesneyle , öznenin kendi z ihinse l deneyi o lmayan tüm nes
ne ler kas tedihnektedir . Bi len öznenin kendi smular ınm ötes ine geç ip
geçemeyeceğin i , bü- başka deyiş le , b i len öznenin bi lme eyleminde
kendis ine ü-anssendenta l o lan bi r gerçekl iğe ulaş ıp ulaşamayacağın ı
s o r duğumuz zaman , — bu b i r inc i yo r umda— bilen öznenin kendi zi
hinsel deneyi olm ayan bir şeyi bilmeye yetili, muk tedir olup
olmadığmı soruyoruz. Bu , bi lgin in smu- lan problem inin bi r inc i yora-
mudur . Bir nesneye i l i şkin kendi z ihinse l deneylerünize (Lat incedeki
in ve f fMreeo=içerde kahyorum'dan yola çıkı ldığında) öznenin içkin
ürünler i adı ver i lk . Bundan dolayı , b i len öznenin bihşse l b i r ey lemde
kendi içkin küı-esinin ötesine geçip geçemeyeceğiyle i lgil i olan proble
mimizin bu bir inci vers iyonuna, bilginin içkin s ınır lar ı problemi adı
59
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 63/195
ver i l ir . Bu soruyu o lumlu bi r b iç im de yanı t layan ve bu nun sonucu o la
rak öznenin bi l i şse l ey lemler inde kendi içkin küres in in ötes ine
geçmeye ye t i l i o lduğunu kabul eden bhine içkin epistemo lojik realistadı ver i lh . Öznenin kendi içkin küres in in ötes ine geçmeye ye t i l i
o lmadığ ın ı kabu l eden bh ine i s e içkin epistemo lojik idealist adı ver i
lh .
Bi lgin in s ınnlar ı prob lem m in ikinc i yorumu aşkın nesn e dey i
mine ver i len ikinc i an lamla bağlant ı l ıd ı r . Bu ikinc i an lam iç inde
aşkın nesneler le , düşüncenin gerçekten varo lmayan nesneler ine
karşh o larak gerçekten varo lan nesneler i a ıüatmak is t iyoruz . Fe lsefe
yap m ayan sokaktaki ada m iç in , sa l t düşü ncenin yapım ya da
kons t rüks iyonlan ohnayıp, gerçekten varo lan ve dolayıs ıy la —
sözcüğün ikmci an lamı iç inde— aşkın o lan nesneler aras ına , örneğin
üzer inde var o lan ve o lup bi ten herşeyle bhi ikte yeryüzü, tüm
yı ldız lar ve kendi züı inse l deneyler iy le bhi ikte özneler dahi l edi lmek
durumundadır . Yine fe lsefe yapmayan sokaktaki adam, düşüncenin
gerçekten varolmayan nesneler i aras ına, örneğin, mitoloj ik var l ıklar ı ,
ya ı ı smm keçi yar ıs ın ın insan o lduğuna inanı lan yara t ıklar ı , su per i le
r in i , ozanlar ta ıaf ından imgelenen o layla ı ı , v . .b . .y i dahi l eder . Bunun
la bhiikte , f i lozoflar gerçekten varolanla yalnızca düşüncenin bir
konstrüksiyonu olan aı-asmda faıklı s ınır ç izgiler i ç izmeye
eği l iml idhler ; onlar , gündel ik yaşamda en doğru gerçekl ikle r o lduk
lar ı düşünülen f iziksel ve zihinsel dünyalaı ı , düşüncenin bir tür
kons t rüks iyonlan o larak görür le r . Onlar iç in doğru gerçekl ik , aşkın
var l ıklar dünyas ı , kendi le r ine üişkin o larak hiçbh şey bi lmediğimiz
ve hiçbi r şey söyleye me diğim iz bazı b i l ineme z kendinde şeyler den
o luşur .
Bi lgin in s ın ı r lan prob lem inin ikinci yorum u, aşkın nesne te r i
minin ş imdi gördüğümüz ikinc i an lamıyla bağlant ı l ıd ı r . Buradaki
pr ob lem gerçekten varolan nesne lerin bilginin kendilerine nüfuz ede
bileceği nesneler olup olmadıkları ya da bilginin yalnızca düşüncenin
gerçekte varolmayan konstrüksiyonlanyla ilgili olup olamayacağı
problemidir. Ge rçek ten varolan nesneler in bilginin ken diler ine nü fuz
edemeyeceği ya da ulaşamayacağı nesne ler o lduklannı ve bUginin
6 0
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 64/195
yaln ızca düşüncenin kons t ıüks iyonlanyla i lg i l i o lduğunu savlayan
felsefi eğilime transsen dental (*) epistemo lojik idealizm adı verilir .
Buna kaış ın , b i lgin in insan z ihninden bağımsız bi r gerçekl iğe varabi
leceğini öne süren felsef i eğil ime ise , transsen dental epistemo lojik re
alizm adı verilir .
Bi lgin in s ın ı r lan probleminin iki ayn yorumunu ana hat lar ıy la
gös te r d iğ imize ve ep i s t emolo j ik r eahzm ve ideahzm adh eğ ihmle r i bu
yonımlaıa bağladığımıza göre , ş imdi söz konusu fe lsef i eği l imler i
ayr ın t ı l ı o la ıak anal iz e tmeye geçeceğiz .
İçkin Epistemolojik İdealizm
Onsekiz inc i yüzyı l İngi l iz f i lozofu George Berke ley içkin ideal iz
min klas ik temsi lc is i o larak görülür . Genel l ik le duyumsal a lgı
sürec inde bizûn z ihindış ı nesne ler le , yani içkin o lmayan nesneler le
tan ış t ığ ımız düşünülür . Berke ley iş te bu görüşü e leş tüise l bh
b içande ana l i z ede r . Ü ze r ine yaz ı yazmakta o lduğum b i r kağ ı t
yaprağına bakt ığım zaman, görme duyumuyla ne a lgı lar ım? diye
sorar Berke ley . Kimi yer le r inde mavi ç izgi le r le kapl ı o lan , d ikdör tgenşekl indeki bi r yüzeyi a lgı lar ım. Algımın nesnes i , en az ından a lgımın
doğrudan ve arac ıs ız nesnes i , yani gerçekte gördüğüm şeyin
oluş turduğu temel üzer inde varo lduğunu varsaydığımız nesne deği l
de , gerçekten gömlekte o lduğum nesne , bu yüzey ve yaln ızca bu
yüzeydir . An cak a lgımın tek nesnes i olan bu beyaz yüzey nedir? O
algısa l donanımımızdan bağımsız o lan nesnel bü ' şey midir? Söz ko
nusu beyaz yüzey a lgısa l donanımımızdan bağımsız o lan nesnel (ob
jekt i f ) b i r şey o lsaydı eğer , o a lgısa l donanmmndaki değişmeler in sonucu o la ı^ak değişmeyecekt i . Oysa aynı beyaz yüzey , pa ımaklanmla
gözler imden büine haf i f b i r baskı yapt ığım zaman, ik i tane o lacakt ı r .
O, kendis ine bakmaktan ger i durur ve kı rmızı ı ş ıklar la aydın la t ıhmş
bu- odaya girer ve daha sonra ona beyaz ışıkta bakmak için ger i
(* ) [ Aşkın (transsen dent) ve transsendental terim leriyle birbirleriylekanştınlmamalıdır. Felsefeye Kant tarafından sorulan ikinci terime ilişkinolarak daha sonra bir açıklama g etiıi lecektiı- . (Bk z. T ranssendental idealizm intemsilcisi olarak Kant alt-bölümü)]
61
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 65/195
dönersem, beyazdan yeş i le dönüşecekt i r , İnce lenen yüzey ona,
yakından baküğım zaman farkl ı , buna kaış ın ona uzaktan bakt ığım
zaman, daha farkh hale ge l i r . Aynı beyaz yüzey , ben bh miyopsam,
ona gözlükler arac ı l ığ ıy la bakt ığun zaman başka , buna karşm ona
çıplak gözle bakt ığım zaman başka görünür . Bütün bunlar , Berke ley 'egöre , s öz konus u kağ ı t yapr ağ ına bak t ığ ım zaman gör düğüm bu beyaz
yüzeyin benim öznel iz len imimden başka hiçbi r şey ohnadığmı
kanı t lar . Gözler imle gerçekte başka hiçbh şeyi deği l de , bu yüzeyi
a lgı ladığım içhı , duyumsal a lgımın tek nesnes i kendi iz lenhnim bel l i
bir deney, bell i bir içkin üründür .
Berke ley ' in içkin ideaüzmi, bununla bi r l ik te , son smmna dek
götürülmüş deği ldh. Onun ideahs t tez i a lgıda bize başka hiçbi r şey in
değil de, zihinsel deneyler in ver i lebileceğini savlayan bh tez olarak,
her tür bilgiyi kapsamaz; o, duyusal algıyla s ınu- lanmıştu: . Duyumsal
a lgı lardan ayr ı o larak Berke ley bi len öznenin deneyler in in ötes ine gi
debi len başka bi l i ş tür le r i de kabul eder . Özneler in kendi deneyler i
nin, teCTübeler inin ötesine geçen bilghıin bir örneği —Berkeley 'e
g ö r e — kendi ruhumuza ve başkalar ın ın ruhlar ına i l i şkin bi lgidi r , k i
Berke ley bu bi lgiy i b i len öznenin z ihinse l deneyler iy le
ö z d e ş l e ş t i r m e z .Bh başka onsekiz inc i yüzyı l İngiüz f i lozofu David Hume bh
adun daha i le r i g ider ve içkin epis temoloj ik ideaüzmin , Berke ley ' in
salt duyu-algıs ıyla s ınır ladığı tezini , kendis i aracıhğıyla onun bene
ihşkm bi lgiye o lduğu kadar , mha ya da bene i l i şkin bi l inçhhğe
ulaş t ığ ımızı düşündüğü içse l a lgıy ı da kapsayacak biç imde
geniş le th . Tıpkı Berke ley ' in duyularunız arac ı l ığ ıy la gerçekte neyin
algı landığım sormas ı gibi , Hume da içse l deneyde bize kendi z ihinse l
hal le r imizden daha faz las ın ın ver ihnediği yanıünı verdi ; bu deneydebiz e bu zihin haller ind en farklı olan bir ben ve r ihn ez. Be n ya da
ruh sözcükler i b ize içse l deneyd e ver i len bi r şey i gös te rem ez. Bu
zihin haller akışından farklı bh şey, bu haller in dayanağı ya da
özneler i o lduğu varsayı lan bh şey o larak ruh herhangi bi r deneyde ve
r ihnez . Hume şu halde , içse l deneyde bizhn kendi züı inse l ha l le r imiz
dış ında hiçbh şey bihnediğimizi , kendi içkin kürenüzin ötes ine
geçemediğimizi savlar .
6 2
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 66/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 67/195
yandan da, kendiler inde bell i kavramlar ın bir rol oynadığı , edilgin ve
alıcı bir karaktere sahip olmayan, ancak etkin ve kendil iğinden bir ka
rakter i olan bir dizi iş lemi gerçekleşt innek zorundadır . İşte bu eylemlerden, bir başka deyişle bilen özneyle bilginin nesnesinin
kaış ı t laşm asm dan dolayı , b iz im nesnel leş t irme adım verdiğimiz
şey sözkonusu olur .
Şimdi bi r nesneyi a lgı lamak bu nesneyi büinc in içer iği ha l ine ge
t i rmekle aynı şey o lmadığına bi r başka deyiş le bi r nesneyi a lgı lamak
onu öznenin bi l inc ine zor la sokmak anlamına ge lmediğine göre , Ber
ke ley ' in temel argümanı , onun yaln ızca bihnç içer ikle r in in , yani z ihin
sel deneyler in ( tecrübeler in) algının nesneler i olabileceğini göstermekiçin kullandığı aı-güman düşer .
Algı sürechı in anal iz i , bu sürece kat ı lan ve a lgı ey leminde a lgmm
öznes in in , onun yönelhnin in kendis ine doğru akta ı ı ld ığı nesneyle
karş ı t laşmas ına yol açan bütün bu düşünce iş lemler ine i l i şkin be t im
leme, psücolojiyle bilgi kuramı arasındaki s ınu- bölgenin en önemli
pr ob lemle r inden bh idh . Bu pr ob leme zaman zaman a lg ın ın nes nes i
n in kuruluş ya da kons t i tüsyonu problemi adı ver i lh .
Bi len öznenin a lgı ey leminde , ya ln ızca a lgı lanan nesneyi kendis i
ne dahi l eünek sure t iy le edi lgin bi r b iç imde eylemeyip, tam te rs ine
onun a lgıda e tkin bh biç imde davrandığı o lgusuna dikkat çekmek, bi r
başka deyiş le a lgı lanan nesnenin z ihin ta ıaf ından kurulduğunu ya da
kon s t i tüe edi ldiğin i söylemek , a lgın ın nesnes in in bu aç ıklamada , b i len
özneden bağımsız o lan gerçek bi r şey o lmayıp, ya ln ızca düşüncenin
bir yapımı ya da konsül iks iyonu mu o lduğu sorusunu sormakt ı r . Bi lgi
kuram ı üanssen denta l ideal izm adı ver i len bu prob lem le de i lg i le
n i r . D ikka thn iz i bu p r ob lem üze r mde yoğun laş tumamn, ş imdi t am
zaman ıd ı r .
Tran ssendental Epistemolojik İdealizm
Bh kimse düşündüğü zaman, bi r şey i düşünür ; o a lgı ladığı
zaman, bir şeyi algı laı ; o imgelemini faaliyete geçirdiği zaman, bir
şeyi imgeler . İ ş te bh kimsenin düşündüğü, a lgı ladığı , imgelediği bu
şeye düşüncenin , a lgın ın , imgelemin yönelimsel nesnesi adı ver i lh .64
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 68/195
Düşüncemizin , imgelemimizin , v .b .g . , tüm nesneler in i gerçekten va
r o lan şey le r o la r ak düşün mey iz . On la r dan ba zd an na (ömeğin
yaı ıs ımn keç i yansmm insan o lduğuna inanı lan mito lo j ik yara t ıklara)ge r çek va r o luş yük lenmez ve on lann f ıks iyon la r o lduk lan düşünülür ;
düşüncemiz in , imge lemimiz in nes ne le r inden ya ln ızca baz ı l an
gerçekten vai 'olan şeyler olarak görülür .
F iks iyonu gerçekl ikten ay ı rdığımız zaman, be l l i ö lçüt le r uygu-
lanz . Bu ölçüt le r in en önemlis i deney ölçütüdür ; b i r şey in bn f ıks iyon
mu yoks a ge r çek ten va r o lan b i r şey mi o lduğu konus unda b i r ka r a r a
va r mak dur umunda o lduğumuz zaman , çoğun luk la deneye
b a ş v u r u m z .Bi lgi kuramı f iks iyonu gerçekl ikten ay ınrken kul landığımız
ölçüt le r in i gerçekten varo lan nesneler o larak, ya lmzca böyles i nesne
le r in gerçek diye tan ınmas ına götürüp götürmediğin i araş t ım. Belki
bu ölçüt le r i yer ine ge t i ren nesneler bi le , z ihinden bağımsız o larak va
ro lan gerçekl ikle r o lmayıp, ya ln ızca düşüncenin yapımlar ı ya da
konsüTiks iyonlandı r lar . Bu kuşku, bi r insanın yalmzca kendis ine su
nabi ldiği , genelde kendis in i b i r şeki lde düşünebi ldiği şey i gerçek
d iye gör eb i ld iğ in i düşündüğümüz zaman o ı t aya ç ıkab i lh . A ncakşey le r i kend imize s unma kapas i t emiz imge lemin ve düşünmen in
insan doğas ına ay ın imaz bi r b iç imde bağlanmış be l l i b iç imler iy le
s ın ı r lanmış t ı r . Böyle l ikle , örneğin nesneler i r enkU diye a lgı lamamız
ve imge lememiz o lgus unu duyulanmızm düzen len i ş b iç imle r ine
bor ç luyuz . G öz le r imiz ş imdi o lduk lanndan f a r k l ı b i r b iç imde kuml-
muş o lsayddar , dünya renkl i deği l de başka bi r şey o larak görülmüş
olabil irdi . Aynı şey, bazılarma göre, şekil ler iç in de geçer l idir .
Bi l i şse l kapas i te le r imiz farkl ı b i r b iç imde düzenlenmiş o lsaydı lar ,dün yayı me kân sal şeki l le r iç inde deği l de , şöyle ya da farkh b h
biç imde a lgı lamış o lacakt ık , der onlar . Bununla bi r l ik te , ya lmzca du-
yulanmız deği l , ancak z ihin le r imiz de nesneler i kendi le r ine sunma ka
pas i te le r i bakımından o ldukça s ın ı r lanmış lardu: . Z ihin ler imiz kendi
düzenleniş le r in in onlara iz in verdiği türden kavramlar la i ş görür le r .
Onlaı- farklı bir biçimde kuruhnuş olsaydılaı- , farklı kavramlar la iş
görecek ve dolayıs ıy la dün yaya ihşkin kavram sal m od eü farklı bn
6 5
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 69/195
biç imde o luş tura ıuş o lacaklardı . Ş imdi z ihin le r imiz iç in o lanakl ı o lan
onlaı ın bil işsel kapasiteler inin düzenleniş biçimiyle smurlanmış
olduğuna ve z ihin le r imiz kendi le r ine her şeyi deği l de yaln ızca ,gerçekl iğin tümel o larak ne o lduğuna bakmaks ız ın , kendi düzenleniş
biçimler inin kendilerüıe izin verdiği şeyler i sunabildikler ine ve
dolayıs ıy la , züı in le rüniz bu s ın ı r lar ın ötes ine geçemeyecekler ine
göre , biz im en az ından , züı in le rünizm düzenleniş biç imhı in , b ize ken-
dh nize z ihinden bağ ımsız b h gerçekl iği sunm a izn i ven nem es i ve z i
hin le r imizin sürekl i o larak kendi yapım ya da kons t rüks iyonlanyla
meşgul ohnas ı o lanağ ı kabu l e tmemiz ge r ekh . Böy le bh şey s öz ko
nusu olduğu takdirde, züıin taraf ından tasar ımlanan nesneler , zihintaraf ından deney ölçütüne , yani bize Aks iyonu gerçekl ikten ayuma
olanağı veren ölçüte göre gerçek diye kabul edi len nesneler bi le , z ihin
kendi ya da kons t r üks iyonu ohnayan h içb i r şey i kavr ayamayacağ ı
iç in , onun kendi yaprm ya da kons t rüks iyonlan o lmuş o lacaktu- .
Fe lsefe tar ihinde yaln ızca bunu bi r o lanak o la ıak görmekle kal
mayıp, aynı zamanda bunun gerçekten de söz konusu o lduğunu
kamüayan argümanlar bulmuş o lduklannı düşünen bazı f i lozof lar
olmuştur . Bu f i lozoflara göre, en dakik ve sağlam ölçüt olan deneyölçü tünü uygulad ığmuz zaman büe , ge r çek d iye t an ıd ığumz dünya
zihin ler imizden bağımsız doğru bi r gerçekl ik o lmayıp, ya ln ızca bu z i
hin le r in bi r konshüks iyonudur . Züı in le rüniz kendi le r inden bağuns ız
olarak varo lan bi r dün yayı , yani kend inde şeyler düny as ın ı bUm eye
yet i l i ohnayıp, sürekl i o la ıak kendi yapun ya da kons t rüks iyonlannın
iç inde hapsolmaya mahkimıdur lar . Epis temoloj ik ideal izmin , t ranssen
dental idealizm adı ver i len türünün tezi , iş te budur .
Bu tür bi r ideal izmin yanda ştan , öyleyse , deney in (ya da uy gula
mada, f iks iyonu gerçekhkten ayı rmak iç in kul landığımız herhangi bh
başka ölçütün) biz i z ihin le r imizden bağımsız o la ıak vaıo lan bu nes
ne ler i , yani yönelhnse l o lmayan nesneler i gerçek diye tan ımaya
götürdüğünü kabul eünezler . İdeahs t le r , herşeye karşm, deney temel i
üze r inde öne s ür ü len ya r g ı l ann yanhş o lduğunu düşünmedi le r .
Apaçık bh o lgu o larak, ideal isüer klas ik doğruluk tanunma
yapışmadılar ; onlai bilginin doğruluğunu seçilmiş ölçütler le
6 6
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 70/195
uyuşmaya eş i t ledi le r . Seç i lmiş bir ölçüt o larak da idealist filozoflar-
içsel uyum ve tümel uyuşma ölçülüyle bi r l ik te , deneyin sağladrğr ver i
ve kanrt larr düşündüler . Böylelikle , onlar- deneye dayanan her tür bi l gin in yanhş o lduğunu düşünmedikler i g ibi , deneye dayanan bi lgi
tarafrndan sunulan dünyayr da bütünüyle f iks iyonlardan ve
yanr ls amala rdan mey dana ge len bh dünya olarak gör-medüer . Tam ter
sine , onlar temel aynmlarmı , deney taraf rndan des teklenen ve deney
tarafından reddedilen arasrnda yapülar-. Onlar-, yalnrzca deney
taraf rndan redd edi leb i lh o lana f iks iyon ve yanrisama adrnr ver ir ler .
Doğruluk ölçütü o larak deney taraf rndan des teklenen bu v a r l r k l a r a / e -
nomenler adı ver i lh . Onlar fenomenler in empir ik gerçekl iğe sahip olduklann ı s öy lemen in , o r üann deney , i ç s e l uyum ve tüme l uyuş ma
ölçütler i taraf ından desteklendikler ini ve dolayıs ıy la bu fenomenler in
tümel o larak herkes taraf ından kabul edihniş yönel imsel nesne ler
dünyas ın ın üyes i o lduklannı söylemeye eşdeğer o lduğunu savla ı lar ;
onlar- bu fenomenler in z ihin le r imizden bağımsız bh varo luşa sahip ol
mala r ın ı , bir baş ka deyiş le sa l t düşü nülen nesnelerde n , yani
yönelhnse l nesne lerden daha faz la bh şey olmalaı-ım ka bu l etme zler .
Tran ssendental İdealizmin Tem silci Olarak Kan t
Bhaz önce ta ı t ı ş t ığunız ideal izm türünün temsi lc is i Kant ' t ı . Kant
t ranssendenta l ideal izme iki şeki lde , iki farklı yold an gid erek vaıır .
Bunlardan bi r inc is in in ana hat lar ı şu şeki lde gös te r i lebUh: Kant
b iz im deneye hiç b a ş v u m a k s ı z m , a priori bir biç imde, (anal i t ik
yaı-gılar olmadıklaı-ı, ancak yaln ızca sentetik yaı-gılaı- olduMaı-ı için)
i lke o larak deney ta ıaf ından çürütülebi len , ancak daha soma deney
taraf ından hiçbi r zaman çürütülmeyecekler i konusunda önceden emin
olduğumuz be l i rh savlara ulaş t ığ ımızı öne sürer . Böyle savlar
aras ında , Kant 'a göre , örneğin bir üçgen in iki kenar ın ın toplamının
üçüncü kena ıdan daha büyük ohnak zo r unda o lduğu ya ıg ı s ı t ü r ünden
geometı ik öneı-meler vardu- . Bunun içhı bh üçgen i göz önüne ge t i r
m e k ve onun ken ar lar ından ikis in in üçgenin tabanın ın uç lar ından
çüvtığmı ve t aban ın üze r ine düş tüğünü imge lemek ye te r hdh . On la r ın
6 7
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 71/195
bütün bü- tabanı kaplayacaklar ı ve bir parçalar ıyla üst üs te gelecekler i
ve dolayıs ıy la , onlann toplamlar ın ın üçüncü kenaıdan daha büyük
olacağı hemen açık hale gelu . Bir üçgenin iki kenar ının üçüncü kenardan daha büyük o lduğunu öne sürmek iç in kiş in in deneye
başvurmas ı gerekmez, bunun iç in saf sezgi ye te rhdü- . Kendi le r ine de
neye başvurmaks ız ın ulaşüğunız bu savla ı - , bununla bul ikte , deney
taraf ından hiçbi r zaman çürütülemezler . Bize deneyde gös te r i len
dünyayı yöneten genel yasalan , deneyi beklemeks iz in ve dolayıs ıy la
a priori hk biç imde kes in o larak bi ldiğinüzi nasd aç ıklayabi leceğiz?
Kant bu soruyu şu şekilde formüle eder : Sentet ik a priori yargılar
nas ı l o lanakl ıdı r?
Kant ' ın epis temoloj i konusundaki temel denemes in i o luş turan Saf
Aklın Eleştirisi adh eser inde sorduğu esas soru iş te budu r . Bu proble -
mem bk çözüm get i rmeyi amaçlayan araş t ı rmalara Kant ta raf ından
transsendental araştırmalar adı ver i l ir . Ka nt ' ın ken dis i , bu prob lem in
çözümünü beUi bk türden ideal izmde bulur . Bundan dolayı bu idea
lizm türüne ttanssendental idealizm adı verilir .
Kant 'm probleme ge t i rdiği çözümün ana hat lan şu şeki lde
gös ter i lebi lk: Deneyin bize , aç ık seç ik o la ıak sa l t düşüncemizin
ko ns t tü ks iy onla nnı deği l de , msan z ihninden bağ uns ız bi r gerçekl iği
gös te rmes i durumunda, z ihin le r imizin kendi le r ine a priori olarak
ulaşt ığı sentet ik yargüaı- la deney arasındaki uyum gerçekten de
anlaş ı lmaz o lacak ve bu uyum olağanüs tü büyük bi r ras t lan t ıya
karşı l ık gelecekti . Bize deney tarafmdan sunulan var l ıklar ın aynı za
m an da düşü ncenin yapu nla ı ı , kons t ı-üks iyonla ıı o lduklar ın ı kab ul
edersek, Kant 'a göre , böyle bk şey söz konusu o lamaz. Bu durumda
zihin ler imizin , kendi le r ine göre onun kendis in in a lgı ey lemindeki nes
ne ler i , do layıs ıy la bize deneyde ver i len nesneler i kurduğu genel i lke
le r in bi lgis ine , deneyi beklemeks iz in , a priori olarak ulaşabi lmeler i
an laş ı l ı r ha le ge lecektk. Sente t ik a priori yaıgdaı- prob lem ini
çözmek iç in , Kant 'a göre , b ize deneyde ver i len nesneler in z ihinden
ba ğım sız gerçe klikler olm ayı p (yani onlaı- ken dind en şeyler , Dinge
an sicil değildir ler) , yalnızca zihinler imizin yapımlar ı ya da
kons t r üks iyon lan o lduk la r ın ı kabu l e tmenüz ge r ekk .
6 8
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 72/195
Ancak Kant bu ideal is t tez in i b i r başka yoldan daha giderek hakh
kı lmaya çahşu- . O z ihin le r imizin , a lgı ey leminde , kendi le r iy le
a lgı lanan nesneler a ıasmdaki karş ı t l ığa nasd ya da hangi biçunde
ulaşuklarmı anal iz eder ; b i r başka deyiş le , o a lgmm nesnes in in kuru
luşu ya da kons t i tüsyonu problemini çözümler . Bu anahz, mekânsal
formlann ve kavramlaı ın (kategor i le r in) a lgın ın nesneler in in kuru
luşu ya da kons l i tüsyonunda işe kai ı ş t ık la ı ın ı gös te rn . Diğer yandan
Kant bu foiTnlaım ve kavramlann öznel ( sübjekt i f ) karakter in i gözler
önüne serdiği iç in , bunun doğal bi r sonucu o larak, a lgmm nesneler i
nin kuruluş ya da konsti tüe edil iş şeklinin bizzat kendis i , Kant 'a göre,
a lgı lanan nesneler in gerçekten varohnayıp onla ı ın yaln ızca z ihin le r i
mizin konsüüks iyonu o lduklar ın ı gös te ren bi r kanı t o lma iş levi
götürür . Kant ' ın bu konuyla i lg i l i a ıgümanlan o ldukça güç ve
kaı ınaş ık o lup, tam anlamıyla an laş ı lu : o lacak şeki lde dakik ve ek
s iks iz bi r b içunde or taya konamazlar .
Realizfn
Transsendenta l ideal izme karş ı , r ea l izm bize deneyde ver i len nes neler in gerçek bü- vaıoluşa sahip olduklaı ım oı- taya koyan tezi öne
sürer . İdealizmle olan taıüşmasında realis t , idealizmin aı-gümanlar ına
saldmr . Eleş t i r in in çok s ık o larak kendi le r ine yöneldiği hedef le r idea-
hzmin a lgın ın nesneler in in kuıuluşu ya da kons t i tüsyonuyla i lg i l i sav-
laı ıydı . Realis t ler bu konsti tüsyonu idealis t sonuçlaı-a görülmeyecek
bir b iç imde aç ıklamaya koyuldular . Bununla bi r l ik te , r ea l is t le r b i lgi
kuramının deney ölçütünün geçer l i l iğ i hakkında bi r yargı verme iddi
as ını çoğu zaman temelsiz bir önkabul olarak görüp reddett i ler . Onlaı-ideal is t le r in kendi akı lyürüüneler inde kul landıklar ı ö lçüt le r in , idea
l is t ler in kendis ini eleşt irdikler i deney ölçütünden daha güvenilu-
ohnadığım savladüar . Birçok rea l is te göre , deney gerçekl iğe ve bize
deneyde , özneden bağımsız o larak ver i len bh dünyanın vaıo luşuna
duyduğumuz inancı , epis temoloj ik hiçbi r e leş t i r in in onun a l t ın ı
kaz ıyama^acağ ı ya da onu güç lend i ı emeyeceğ i ö lçüde , güç lü bk
biç imde hakh küaı - .
69
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 73/195
Daha büe keskin bh e leş t i r i ya ln ızca üanssendenta l ideal izmin
yanl ış o lduğunu öne sürmekle kahnaz , ancak buna ek o larak ideal iz
min gündeme ge t i rdiği problemin anlamdan yoksun o lduğunu savlar ' .Bu pr ob lem de şu ter' imlere ras t ianu' : Zü ıinlerhn izde n bağ ım sız ola
rak varo lan gerçekl ik , ya lnrzca düşü nülm eyen ancak aynr zam an
da z ihin le r imizden bağımsrz o larak var' o lan ne sne . B m ad a
göster i lmek is tenen husus bu ter imler in maalesef yeter ince açrk seçik
ve anlaşr i ı r bir hale get ir i lmedikler i hususdm'. Bazılar ı bu terhnler in
her ne o lmsa o lsun hiçbh anlama sahip ohnadıklar ın ı b i le öne sürer .
Şimdi e le a lacağmıız pozhivis t okul düşünür le r i ta raf ından ideahzme
ve hat ta ideal izm taraf ından or taya konan probleme ge thi len i thazbudur .
Pozitivizm
Pozi t iv izm aynı zamanda bi lgin in s ınu- lar ı problemiyle de i lg i lenh
ve söz konu su prob leme , ideal izmle rea l izm arasm dak i tmtrşmad a
karşr laş t iğunrz an lamdan farkh bh anlam yükler .
Pozi t iv izm empir izmin gerçekl iği ya ln ızca deney temeh üzer inde
bi lebi leceğhniz i öne süren temel tez in i kabul eder . Bununla bi rhkte ,pozi t iv izm bundan daha öteye gider ve bu tez i b i r başka savla des tek
ler : BUginin nesnesi , yalnızca deneyde ver i len ya da ver i lebilen bh
nesne olabUir . Bu savr öne süren pozit ivisüer yalnrzca bilginin kay-
naklarr değil , ancak aynr zamanda bilginin smu-larr hakkında da bell i
bh görüşü savunurlar ' . Pozit ivis t tez, kendi başına ele al ındığında em-
phis t tezden ç ıkmaz. Gerçekl iğin bi lgis in in deneye dayanmak zorunda
olduğu o lgusundan, bi lgin in deneyde ver i lmeyen bh şeye i l i şkin o la
may acağ ı sonucu ç ıka r s anamaz . Deneyd en baş lay ıp ak ı lyür üüne yo luyla daha yükseğe çücabi leceğimiz , ve deneyde ver i lmeyen ve ver i le
meyecek o lan bi r şey in bi lgis ine ulaşabi leceğhniz i a ldığımızda,
bunun tam te rs in in söz konusu o lduğunu kabul edebi lhiz . Bu o las ıhk,
deneye dayanmamakla bh i ik t e , he r hangi bh k ims e t a r a f ından
algı lanmayan ve a lgı lanamayacak o lan e lekt fomanyet ik dalgala i ' ,
e lekti 'onlar , protonlar , vb. , hakkında bhtakım bilgilere ulaşan f iziksel
kuramlar ' taraf ından d oğru lanu' görü nür . Şhn di pozit ivizm , bu f iziksel
70
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 74/195
kuraın lamı geçer l i l iğ in i yads ımaks ızm, bu kuramlaıda or taya ç ıkan ,
ve doğrudan ve a ıac ıs ız a lgı ta ıafmdan kendis ine nüfuz edi lemeyen
bir şeye referansta bulunan bu savlar ın yalmzca, deneyi aşan biı- şeyereferansta bulunur göründüğünü öne sürer ler . Pozit ivis t lere göre, f izik
sel savlar yalnızca kısa ltüm ış i le t işü n ai açlar ı olup , tam anla m ıyla
aç ıklandıktan ve yorumlandıklan zaman, doğrudan ve a ıac ıs ız a lgı
tai 'af ından kendiler ine nüfuz edilebilecek şeylere referansta bulunan
önermelere dönüşür le r . Böyle l ikle , örneğin e lekt r ik akımının bi r
doğru boyunca akt ığı önermes in in uygun ve gerçek anlamı bundtm
fai-klıdır . Bu önerme, pozit ivis t lere göre, yalnızca tel in uygun
koşullai daki du rum un dan dolayı bcIM i özg ül ve algı lana bil ir fenome nler in or taya çıkt ığını ve böylelikle , örneğ in telin uç lan nm bü am -
pemet r eye bağ lanmala ı ı dur umunda , ampenne t i ' en in ib r e s in in konu
munu değiş t i receğin i , te l in uç lannm bir e leküol iz çöze l t i s ine
ba tmlmalan dur umunda , e l eküo l iz le i lg i l i f enomen le r in o r t aya
ç ıkacağın ı , suyun ıs ı s ın ı ö lçmemiz durumunda, ı s ın ın yükse ldiğin i
göreceğimizi savlar . Kısacas ı , te ldeki akun akış ıy la i lg i l i öncnne , po
zit ivis t lere göre, yalnızca akımın telden akıp akmadığı sorusunu
yanıüaıken ölçüt le r o lma iş levi gören bütün bu a lgı lanabi l i r f enomenler in (uygun koşullarda) or taya çıkma olasıhğını öne sürer .
Bilginin s ınır lan hakkındaki tezler ini öne süi 'erken, pozit ivisüer
insan z ihnin in duyusal o lan ın üs tünde ve ötes indeki bi r dünyaya
il işkin bütün bilgi savlannm kai 'ş ıs ında yer aluiai ' . Metaf izik genel
l ikle duyusal olanın üstünde ve ötesindeki bir dünyanın bil imi olaı^ak
anlaşı ldığından, pozit ivis t ler eleştü- i ler ini herşeyden önce bu şekilde
anlaşı lan metaf iziğe yöneltmişlerdir . Pozit ivis t lere göre, gerçeklik
hakkında bi lebi leceğimiz herşey , t ike l doğa bi l imler i ta ıafmdant ü k e t i l h . Salt bu bilimler tarafından sağlanan bilgi dışında, dünya
hakkında başka hiçbir bilgi yoktur. Pozit ivis t lere göre, felsefeye
düşen, bu bil imler in üstüne çıkmak ve gerçekliğe i l işkin olaı-ak, doğal
bil imler in bize sağladığı bilgilerden dalıa der in bir bilgi aı-amak değil ,
anca k yalnızca bu bilimlerin ula ştıkları sonuçların sentezlerini yap
ma k ve bu sonuç ları .sistemleştirmektir. Bu nun ötes inde , felsefe bi l im
sel bilgi üzer inde düşünebilü- ve düşünmelidir de; o, böylelikle bilim
kuramı halin e gelece ktir .
71
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 75/195
Pozi t iv is t düşüncenin temel le r i , kendis inden daha önce söz
ett iğimiz onsekizinci yüzyıl İngihz f i lozofu D. Hume'da bulunabil ir ;
bu temel le r , daha sonra s is temat ik o larak ondokuzuncu yüzyd Frans ızdüşünürü Augus te Comte taraf ından ge l iş thihniş th . Fe lsefe tar ihmde
poz it ivizm çeş idi biçh nler aün ıştu İdealis t , realis t ve nö tt poz it i
vizm. Pozi t iv izm her zaman, a lgın ın nesnes in in ne o lduğu konusunda
sahip o lunan göıüşe bağh o lmuştur . Bazı pozi t iv is t le r , örneğin
Hume, dışsa l a lgın ın nesneler in in yaln ızca iz len imler imizin , içse l
a lgmm içer ikle r i —ya da öte yandan kendi z ihin hal le r imiz— olduk
lannı düşündü. Temel pozi t iv is t teze göre , b i lghniz a lgı lanabi len in
ötes inde geçemeyeceğinden bi lgi , bu pozi t iv is t le r iç in iz len imler imiz in ve kendi z ihin hal le rhniz in meydana ge t i rdiği dünyanın bi lgis idh.
Diğ er poz i t iv isüer i se , a lgın ın nesneler in in söz konu su nesneler i
algı layan özneden bağımsız olduğu şeklindeki realis t görüşü seçtUer .
Yine , d iğer bazı pozi t iv isüer de biz im, kendi le r inden hem c is imler in
hem de bi l inç akış ın ın kurulabi leceği , ancak bizzat kendi le r in in (yani
göz önünde tutulan kompleks var l ık tan soyut iama iç inde e le
a l ındüclan takdhde) z ihinse l ya da f iz ikse l ohnayıp nöh o lduklan ve
bu kompleks le r in a lg ı l anmamalan dur umunda b i l e va r o lab i l en , r enkle r , kokular , ses le r , ta t la r türünden be lhl i öğe ler in o luş turduğu komp
leks le r i a lgüadığunrzı savundular .
Ondokuzuncu yüzy ı l ın s on lany la yhminc i yüzy ı l ın baş la r ında
yaşamış o lan Avus turyal ı b i lhn adamı E. Mach, t ıpkı Berke ley ' in
yapt iğı g ibi , b ize deneyde ver i len c is imler in yaln ızca renklerden , ses
le rden , kokulardan v .b . , o luşan kompleks ler o lduğunu öne sürdü.
Ör neğ in , i çmde bu lunduğumuz şu anda kendi s in i a lg ı l amakta
olduğum bu kalem nedir? O, şu anda görebi ldiğim uzun, dar , sar ı bhyüzeye sahip o lan bi r şeydir ; o , kendis ine a ıkasmdan baküğım takt i r
de a lgüayabUeceğim, or tas ındaki s iyah noktayla bi r l ik te , tahta
parças ın ın rengin in a lügen yüzeyidi r ; o , bundan başka , ka leme çeş iüi
aç ı lardan bakmış o lsaydun görmüş o lacağım bütün bu görüntüler ie
bi rükte , ka lemin dış tabakalar ın ın , onun iç tabakalar ın ı
görebi leceğhn şeki lde , a l ınmış o lmalan durumunda, kendi le r in i bana
aç ık seç ik o la ıak, gös te recek görüntülerdh. Bütün bunlardan ayn o la-
72
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 76/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 77/195
sonraki ge l iş imi iç inde , neopozi t iv izm pozi t iv izmin bi lgiy i
algı lanabil ir nesneler in bilgis iyle s ınulayan temel tezinden de
vazgeçmişt ir . O, ı lunlı empir izmin aldığı biçim içinde, yalnızca, kendis ine göre deyimler in, ifadeler in anlamlaıının açıklanıp aydınlığa
kavuştura lmasmdan o luşmayan ve dolayıs ıy la anal i t ik önennelerde
di le ge t i r i lemeyen her tür lü bi lgin in deneye dayanmak zorunda o lduğu
şekl indeki empir is t tez i korumuştur . Neopozi t iv is t le r , ya ln ızca tüm
sentet ik önermeler in, onlai deney taraf ından çürütülemez ya da
doğn ı lanamaz la ı s a , t eme ls iz o lduk lann ı düşünmekle ka lmaz la (on la
bu bakundan ı l ıml ı emphizmle uyuşmaktad ı r l a ) , ancak daha b i l e
i le r i g iderek, bu türden önenneler in an lamdan yoksun o ldukla ın ı önesürer ler . Kant 'a göre, metaf izik yalnızca, deneyin kontrolü al t ında ol
mayan sentet ik ya-gıla-dan, ve dolayıs ıyla neopozit ivis t ler iç in her ne
türden o lursa o lsun herhangi bh anlamdan yoksun o lan sente t ik
ya r g ı l adan o luşmak dmumundaydı . A şağ ı l anan , ve an lamdan yok
s un deyhn le r den o luş tuğu , an lamı o lmayan boş ve yaas ız konuşma
olduğu düşünülen metaf iz iğe , neopozi t iv isüer taafmdan yönel tUen
yıkıcı e leşt ir i iş te böyle bh anlayışın sonucuydu.
M eta f i z iğe kaş ı a ld ık lan düşmanca t av ı r l a ında , neopoz i t iv i s üe reski pozi t iv izmin temel tez le r inden bhiy le tam bir uyuşma
içindeydiler . Onla- pozit ivizmle gerçekliğe i l işkin her tür bilginin em
pir ik bi t imlerde , f iz ikte , jeo lo j ide , as t ionomide , ta ihte v .b .g . ,
i ç e r U diğ i hus us unda da uyuşuyor lad ı . Bu t eme l emphik bU imle r de
içer i len bi lgiden ayr ı o laak, gerçekl iğin , metaf iz iğin sahip ohna iddi
as ında bulunduğu türden bi r b i lgis i h içbh şeki lde söz konusu deği ldi r .
Noımat i f ahlâkla bhi ikte metaf iz iği , f e lsefenin tam bir başa ıs ızhğa
uğradığı a lan o laak gören neopozi t iv is t le r , b i lgi kuramını fe lsefeiç in , onun aaş tumala r yapab i l eceğ i t ek a lan o laak ko r udula ; buna
kaş ın ps iko lo j ik öğe le r , yan i b i l i ş s e l s ü r eç le r i konu a lan aaş tumala
ise bilgi kuı-ammm dışında bırakıhnıştu- . Geriye yalnızca biUşsel
s onuç laa i l i şk in aaş t i r ma ve do lay ı s ıy la , nes ne le r i bü ims e l s av la
olan bi r aaş t i rma kal ı r . Neopozi t iv isüer , bununla bhi ikte , büimsel
s av lam öne r me le r l e ve do lay ı s ıy la , kend i l e r inde bu s av lamı d i l e ge -
thi ldiği be l i rh l inguis t ik i fade ler le özdeşleş thi r le r . Bundan dolayı ,
74
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 78/195
felsefe daha bile dakik ve kesin hale get ir i l ir : Felsefe yalnızca bil im
kuramı olabilh. Felsefenin görevini bu şekilde belir iedikten sonra, ne-
opozi t iv is t le r bu a lan ı ge l iş t inneye ve dal ıa verunl i ha le ge t inneyegeçm işlerdir . Onlaı- bir bilunsel dil kuram ı oluş turm uşlaıd u' . B u
kuram, bununla bMikte, dilbil imciler in üzer inde çalışt ıklaı ı konulaı- -
dan ve gelişt irdikler i kuramlaı-dan olduk ça farklı bir kura m dır . Pozi
t ivis t ler taraf ından anlaşı ldığı biçimiyle bihmsel bilgi kuramı, çağdaş
şekl i iç indeki mant ıkla özdeşt i r . Böyle l ikle , bu manük neopozi t iv iz-
min başai- ı kazandığı ve önemU katkılaı- yaptığı başlıca alan oldu.
Anc ak çağd aş man t ığın ge l iş imi ve üs t düz eylere taş ınmas ı neopo zi-
t ivis t ler in tekelinde kalmış bir iş değildir . Mantık, neopozit ivis t ler ingörüşle r in i paylaşmayan kimseler ta rafmdan da ge l iş t i r i lebi l i r ve
daha i ler i evrelere götüı-ülebil irdi . Nitekim, bu alandaki büyük ve
önemli başai- ı laı- gerçekte neopozit ivis t lerden gehnedi.
Neopozit ivis t di l kuramı taıafmdan gelişt ir i l ip ver imli hale get ir i
len ve kabul edilen s ınır laı- iç inde kalan alanlaı- dışmda— bütün bir
felsefeye kai-şı aldıklaı- ı olum suz tavra rağ m en, n eop oziü vis t le r
gerçekte diğer fe lsef î problemler i bütün bütün bn kıy ıya a lmayıp, bu
pr ob lemle r in kö lü b i r b içunde f omüle ed ihn i ş o lan p r ob lemle r o lduk-laınu göstemeye çalışmışlardu- . Bu problemler , sanki onlaı- şeyler le
i lg i l iymiş le r g ibi fomüle edi lmiş le r ve bu biç imler i iç inde , onlar ,
aç ıkl ıktan yoksun ve muğlak o ldukla ı ı iç in , kendi le r ine bi r çözüm ge-
tü-menin o lanaks ız o lduğu, umutsuz problemlerdi r , oysa bu problem
ler gerçekte şeyler le değil de, şeyler hakkında olan sözcükler le i lgil i
di r . Fe lsefe ta l ih inde şeylerin özün ün ne o lduğu , hay van la ım özü nün
ne o lduğu , bi tki le r in özün ün ne o lduğu v.b . , soruluyordu. Öz
sözcüğüyle kastedilen şeyin ne olduğuna i l işkin tüm açıklamalaı- bununla bul ikte , be lns iz , ka ıanhk ve önemsiz aç ıklamala ı - ohnuştur .
Ş imdi neopoz it iv i s tl e r bu p r ob lemin kö tü b i r b iç imde f o m ü le ed ihn i ş
bir problem olduğuna işaret eder ler . İnsanın (bitkiler in, hayvanlar ın)
özü hak kın da sorulaı- soran ku nsele r , t ikel insanlaı-da (bitkilerde, ha-
yvanlaıda) mevcul olan ve belir t i ldiğine göre, onlaı-m özü olan bir
şey e işai-et etm ek le ilgile niyo r değ illerd i; onlaı- ge rçe kte insan
s özcüğünün ( b i tk i s özcüğünün , hayvan s özcüğün ün) an lam ıy la i l
gi lenmekteydi le r .75
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 79/195
Burada tai l ış ı lan problem, öyleyse, şeyler le ( insanlar la, bi tkiler le
hayvanlar la) i lg i l i bh problem ohnayıp, bu şeyler i gös te ren
sözcükler le i lgil i bir problemdh. Şu halde, felsefenin şeyler in özüylei lgi l i o lan ge lenekse l problemi , o bi r kez uygun bh biçünde ve gereği
gibi formüle edil ince, dil hakkında, dil le i lgi l i olan bir problem olup
çrkar ve bu şekliyle , neopozit ivis t ler in felsefeyi kendis iyle
srnrr iamaya çalıştüîlar ı di l kuramı içinde yer ini bulur . Geleneksel fel
sefenin çok değiş ik diğer problemler in i de benzer bi r b iç imde
açıklamak ve yorumlamak sure t iy le , bh başka deyiş le şeyler in kendi
ler iyle i lgil i olan problemler i , bu şeyleı i gösteren sözcükler le i lgil i
o lan problemler le değiş t i rmek sure t iy le , bu problemler neopozi t iv is t le r in fe lsef î programlanndaki yeni biçhnler i iç ine sokulabi lhle r .
Genel tavı r lan dikkate a l ındığında , neopozi t iv is t le r —daha önce
de sözünü e t t iğ imiz gibi— pozi t iv izmin , örneğin Hume taraf rndan
temsi l edi len , ideal is t vers iyonunun çok uzağındadı r lar ve yaln ızca z i
hinsel fenomenler in bilginin nesneler i olabileceği tezini hiçbh şekilde
kabul eünezler .
Onlar bilginin uygun ve gerçek nesneler inin f iziksel nesneler , yani
c is imler o lduğunu &av\ayanfizikalizm adl ı prog ram ı i lan eder le r . F iz i -kalizm, bilhnler in tüm savlar ının f izücahst dile ve böyleükle de cis im
ler hak kınd a o lan savla ıa indh gen me s in i i ste r. F iz ikahs t ik di le indi r -
ge nem eye n bu savlar , neop ozit ivis t lere göre , bil im sel savlai iç in
or taya konan temel gerekler i yer ine getiremezler . Onlar intersübjektif
olarak i le t i lebilh ya da tes t edilebilh değildhler . İnsanla i lgil i dis iplin
lerdeki tüm savlar gibi , ps ikolojinin zihinsel konulara ve fenomenlere
referans ta bulunan bütün savlan da bi lhnse l savlann karakter ine sahip
o lmak dur umundays a la r , fizüvalist s a v la r a i n d h g e n e b ü m e ü d h l e r . F i z i -kal izm in pos tülas r şu halde , neopozi t iv izm i materya l izmin yakrnrnda
bir yer lere gethir .
76
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 80/195
5
77
Bilgi Kuramının Diğer
Felsefî Disiplinlerle İlişkisi
Bilgi kuramının yukar ıda ince lenmiş o lan problemler i bu dis ipl i
n in klas ik problemler i o larak görülür . Bi lgi kuramında içerUen prob
lemler in tümü hiç kuşkusuz, bu klas ik problemlerden ibare t deği ldi r .
Bunlar aras ında bi lgi kuramıyla mant ığın bi lhn kuramı ve metodolo j i
adı ver i len parças ı a rasmdaki s ın ı r bölgede kalan bi rçok problem
vardı r . Bi l im kuramı bi lhnse l savlardan o luşan bh s is tem olarakanlaş ı lan bi lhnle ve dolayıs ıy la , daha önceden tamamlanmış
sonu çlar la uğraşu . Ö te yand an, meto dolo ji ise ke ndis ine iş lem ler i ,
b i l im yapman ın yön temle r in i konu edmh. Bi lhn kur amı b i l inün ken
di le r inden meydana ge ldiği öğe ler le ( savlar la , b i lhnse l te r imler le ) ve
bu öğelerden inşa edi len yapı lar la (kanı t lamayla , kuram la , v .b .g . )
uğraş ı r . Metodolo j i kanı t lama yöntemler ine , deneye , problemler in
çözü mler ine , aç ıklam aya, tes t e tmey e , v .b .g . , i l işkin araş t ı rmalar
yapar . Ş imdi bu dis ipünlerden her ik is inde de bi lgi kuramına dahi ledi lebi lecek problemler vardı r . Bu problemler ar s ında , örneğin
tümev anms a l ( endük t i f ) ve tümdenge lhns e l (dedükt i f ) yön temle r in
geçer l i l iğ i problemi , b iümsel bi lgide ve diğer bi lgi tür le r inde
uzlaş ımlann (yani keyf î çözümler in) ro lü problemi gibi , f arkl ı b iüm
se l yöntemler in geçerüüğiy le i lg i l i problemler vardu: . P roblemler
çoğu zaman, klas ik epis temoloj ik problemler in şu ya da bu bi l imin
s pes i f ik bö lümle r ine uygulamnas mdan başka b i r şey ohnayan me to
doloji ve bilhn kuramın kendi alanlar ı iç inde tar t ışı l ı r .Bütün bu nedenlerden dolayı , b i r yandan bi lgi kuramıyla diğer
yanda n bi lü n kura mı ve metod olo j i a ras ında kes in ve değişm ez sınu-
çizgiler i yoktur .
Bilgi kuramıyla metaf izi lc arasında da çok yakın ihşkiler vardır .
Metaf iz ikse l araş t ı rmalar büyük ölçüde şu ya da bu epis temoloj ik
bak ı ş aç ı s mdan , ge r çekhğin doğas ı hakkmda bh tak ım s onuç la r
ç ıkarsamaktan o luşur . Bu iUşki le r i aynntüı o larak, bütünüyle metaf i
z iğe aynimış o lan bundan sonraki bölümlerde ince leyeceğiz .
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 81/195
ERHAN IŞIKLAR
TANRIBİLİM VE FELSEFE
KONUŞMALARI
TEOLOG. - İzin verirseniz belirtmek isterim ki azizim, Doktor'un
ckjsünceleri yeni ve gerçekten çok ilginç geldi bana. A slında, sizin de,
bu fikirlere, tanığı olmaktan hep gurur duyduğum o derin
hoşgörünüzle yaklaşmaktan çekinmeyeceğinizi biliyorum...
DOKTOR. - Belki de meslektaşınızın hoşgö rüsü derin fakat engin
değil, teolog. Rasyonalistlerde bu sık rastlanan bir şeydir.
TEOLOG. - B u hepim izin kusurud ur. Doktor. Özellikle de gen çlikte.
Fakat, gençlerin bu ataklıktan, aslında her zaman yararlıdır; bazen
önümüze yeni yollar açarak ve yanlışlarımızı keşfederek, bazen ise
bunu yapmadıkları taktirde bile, bizi, doğrularımızı yeniden gözden
geçirip sınamaya sevketmeleri sebebiyle. İnsan, hele yaşı basını biraz
almışsa, geçmişte gezindiği patikalarda yeniden dolaşmayı yararsız
bulmaya başlıyor, ve bana kalırsa böylece, o ilk arayışların verdiği heyecanı bir kez daha tatmaktan kendini yok yere mahrum bırakıyor. Bu
yüzden, ben, kendi adıma, gençlerin cesurca çıkışları ve tutku dolu
atılganlıklarından, biz yaştakilerin artık geride bırakhğı, bir zaman
ların o coşkulu serüvenini, 'zihnin tanrıya yolculuğu'nu yeniden
yaşamak için bir vesile olarak yararlanmam ızı öneriyorum .
DOKTOR. - Peki, bu kez, hahrlaınak yerine tartışmaya ne dersiniz.-'
FİLOZOF. - Eleştiride adların yerini argü m an lara bırakmak
koşuluyla, neden olmasın.-'
DOKTOR. - Kabul ediyor ve başlangıç olarak kendi iddiam ı açıkça
ortaya koyuyorum: bence, tanrının varlığına, rasyonel kanıtlarla
ulaşmak bir hayalden ibarettir. Deneyimi ve aklı aşan bir varlığa,
imanın dolaysız gücü ve tanrısal vahyi kayıtsız şartsız onama iradesi
olmadan, nasıl erişe biliriz ki.-'
TEOLOG. - Unutm ayın Doktor, vahyin aklı yıkmaya de ğil, fakat
tamam etmeye geldiği yazılıdır.
G Ü N D O Ğ A N YAYI N L A RI
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 82/195
r i . B Ö L Ü M
METAFİZİK
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 83/195
Laszlo VERSENVI
SOKRATES VEİNSAN SEVGİSİÇeviren : Dr. Ahmet Cevizci
Sokrates insanlık tarihinde, felsefi anlamı içinde insan ruhunu
bulgulayan ilk filozoftur. Sokratesçi düşünce yalnızca insanı değil,
ancak aynı zamanda her biri bireysel insan variığmı felsefi
düşüncenin mutlak merkezi yapmıştır. Bu ise gerçek felsefenin
başlangıcından başka bir şey değildir.
Sokrates tarihinin tanıdığı ilk ve en büyük ahlâk filozofu olduktan
başka, Ruhlarınıza özen gösterin çağrısıyla insanlık tarihinin belli
başlı öğretmenlerinden biri ve büyük bir hümanist olmuştur.Sokrates insanlara iyi ve ahlâklı yaşamalarını öğütlerken, şunları
söylemektedir: Dışsal kazanımlar ve hafta yaşamın kendisi bile, iyi
yaşama göre çok daha az önemlidir, çünkü hasta bir ruhla mutsuz ve
sefil bir yaşam sürmek, hiç yaşamamaktan çok daha iyidir.
Yaşanmaya değer olan yaşam değil, iyi yaşamdır. Çünkü iyi bir insa
na hiçbir şeyden ve hiçbir kimseden kötülük gelmez.
Sokrates söz konusu olduğunda, bilgelik ve erdem trajik bir boyut
k z nır Çünkü onun savunduğu değerier ve ahlâk anlayışı yüzünden
ölüme mahkûm edilmesi, dünyamızın, yetkin bir insanın dünyaya
evsiz barksız kalacak ve aşağı olsalar da yeryüzüne, büyük
çoğunluğun zararına olarak egemen olanlann ellerinde yok olacak
biçimde kurulmuş olduğunu göstermektedir.
GÜN OĞ N YAYINLARI
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 84/195
6
81
M etafizik Teriminin K öken i v eM etafiziğin K apsam ı İç in d e Y e r Alan
Pr ob lemle r i r Dö lünmes i
Metafizik Terimi
Felsefenin ikinci temel dis iplini olan metaf izik, admı bütünüyle
ras lanüsal o larak o luşmuş durum ve o laylara borç ludur . Ter im, onunkitaplannı düzenleyip sn-aya koyduklar ı s ırada, Aris toteles ' in
öğrenci le r i ta rafmdan bulunmuştur . Mila t tan önce dördüncü yüzydın
en önd e gelen, en ön em li f i lozoflaı ından b h i olan Aris to teles felsefe
te r imini özgün e t imoloj ik an lamı iç inde kul landı , b i r başka deyiş le
onu bi l im te r imine eşdeğer o lan bi r te r im olarak görd ü. Bun dan
dolayı o, biz bugün nası l farklı bi l imlerden söz ediyorsak, aynen o
şekild e farklı felsefelerden söz et t i . Bu nun bü- sonu cu olara k da, Aris
toteles çeş idi felsefeler arasından b k felsefeyi , tü m felsefeler in te
meli olan felsefe olarak ayırdı ve bu felsefeye i lk felsefe (prote philo-
sophia) adını verdi . Bu i lk felsefenin görevi, herşeyin, varolan her ne
ise onun i lk i lkeler inin araşür ıhnasıydı . İkinci bil im, yani ikinci felse
fe olarak da Aris toteles , kendis ine genel f izik (physika; phusis, yani
doğa ) ba şhğ ı a l t ında bi r d iz i yapıü m ayı rdığı doğ a bi l imini
düşündü. Ars i to te les ' in ölümünden sonra öğrenci le r i onun ki taplar ın ı
düzen leyip s ı raya koya rken , Ar is to te les' in bu i lk fe lsefe ye ayn im ış
ki taplar ın ı , onun doğa hakkında o lan ki tapla ı ın ın ardına , eşdeyiş le
f iziğin sonrasına yer leşt irdiler . Bu nedenle i lk felsefe hakkında olankitaplaı- doğ a ha kk ınd aki kitaplaı-ı takip eden kitaplar {ta meta ta
physika) ya da Latm cede ki adıy la , k ısaca metaphysika olarak ad-
landmldı . Bütünüyle rasüant ısa l o lan bu koşuUar iç inde , i lk fe lsefeye
ayn im ış ki taplar ı be tü nlem ek iç in metaf iz ik te rüni bulun du.
Varhğ ın i lk i lke le r i ne ay nim ış o lan ki tapla ıda , Ar is to te les
başkaca şeyler yanında, doğanın ötes inde ya da üs tünde bulunan bk
varl ık olarak Tanrı 'yı e le al ır . İ lk felsefeye tahsis edilmiş olan kitap
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 85/195
lan n , doğanın ötes inde o lanı araşürdık la ı ı o lgusu, metaf iz ik te r imi
yle i lgil i olarak daha som-a faikh et imolojik yorumlar yapılmasmm
başlıca nedeni haline geldi . Metaf izik, duyusal olanın üstünde ve
ötes inde o lanı e le a lan bi lün o larak görühne durumuna ge ldi . İnsansal
düşüncenin akış ı iç inde metaf iz ik adı ver i lmiş o lan a ıaşürmalar ı in -
ce lediğhnizde . Tanr ı ve yaşam-ötes i g ibi doğaüs tü konular ın metaf i -
züfse l a raş tmnalarm kapsamı içmde gerçekten de içer i ld iğin i
söyleyebi lhiz . Ancak metaf iz iğin e le a ldığı konular hiç kuşkusuz
bunlardan ibare t deği ldi .
M etafiziksel Problemlerin Bölünm esi
Metaf iz ikte içer i len temalann zengin l iği öyles ine büyük ve çoğu
zaman öyles ine şaşu- t ıc ıdn ki , metaf iz iği , onun kapsamını tüke tecek
tek bh tan ım arac ıhğıy la karakter ize e tmek pek kolay deği ldh. Meta
f iz iğe ihşkm gelenekse l tan ımlar ya çok genel ya da çok dar o lup, ge
lenekse l metaf iz ikte içeri len konular ı tüke tm eyi başaram azlar . Meta
f iz iğe i l i şkin o ldukça genel bi r tan ıma ömek o larak, onun dünyaya
il işkin genel bir görüş formüle etmeye çalışan dis iplin olduğu ya da
varl ık üze r ine en ge nel dis ipUn olduğ u şeklindek i me taf izik ta nu nı
ver i lebi lh . Onu, doğa hakkındaki bi lgin in bh sentezi o larak ya da ken-
dilerüı i duyulara sunan fenomenler in yanıl t ıc ı maskesinin ai 'kasma
giz lenmiş insan z ihninden bağuns ız bh gerçeküği aç ığa ç ıkarmaya
çal ı şan bk bi lün o larak tanrmlamak, bh başka deyiş le , onun kendin-
de-şeyler hak kınd aki bi l im olduğunu söylemek ise , metaf iz iği
o ldukça dar bi r kapsam iç inde karakter ize e tmekten başka bi r şey
deği ldi r . Öyleyse , b iz burada metaf iz iğe i l i şkin o larak bhl ikh bi r
t anun s ağ lama gh i şhn inden vazgeçecek ve kendimiz i ge leneks e l o la rak metaf iz iğin kap sam ı içhıde yer ahn ış problem ler in anal iz iy le
s ın ı r layacağız . B un a göre , metafizücsel problem ler i dör t gruba
ayuracağız. Bu dört grup içmde önce ontoloji , ikinci olarak bilgiye
i l i şkin araşürmalardan doğan problemler ge lh . Üçüncü o larak,
doğaya ihşkin araş tumalardan ç ıkan problemler ve dördüncü o larak
da dinden ve ahlâktan kaynaklanan problemler vardu . İ ş te bu prob
lem öbekler inden her bhi i le r iki sayfa larda ayr ı ayn ince lenecekth.
82
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 86/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 87/195
lanılacaklanyla ilgili keyfi postülalaı- olaı-ak sunulmazlaı- , ancak bu
sözcükler in di lünizde za ten be l i ı i i ve değişmez bi r an lama sahip o l
du kl an nı varsayar lar-; bu tanunlai , ter imler irün da ha ön ced en be lh live değişmez bir anlama sahip ohnalar-r koşuluyla, doğru öner-meler
olma iddiasrndadu-lar-. Bu türden tanrmlara nesne tanrmları adr veı-ilh.
Şhndi, fenomenolojinin kuUandrğı terminolojiyi bir kıyıya bırakırsak,
ontolojinin görevini, belirli terimlerin, onlarrn kendisinden
almd ıkları dilde, bu terimlere yüklenen anlam a ilişkin kavrayışa day
anan, nesne tanımlarını bulmaya çalışmak olarak be t imleyebi lhiz .
Ontolo j in in kendi le r in in nesne tan ımlar ın ı sağlamaya çal ı şüğı te rhn
ler çoğu zaman, kendis inde felsef î aias tr rmalarm yaprldrğr teknüc bü-
d i lden ahnmakla bh i ik t e , bun la r b i r bö lümüy le gün lük konuşma d i l in
den seçilirier.
Ontolojinin görevler i ter imler için nesne lanrmlan sağlamakla
tüketi lmez. Bazen ontoloji , bu tanrmlara ulaşmaksrzrn, kendiler ine i l
gih terhnler in anlamrna Uişkin bir kavrayrş yoluyla, bh başka
deyiş le bu anlamlar ın temel in i o luş turan kavramlarm anal iz i yoluyla
ulaşr ian belir l i öner-meler i öne sürmekle yetinir . Bu kavramlar
çoğunlukla o ldukça genel o lduklar r iç in (ömeğin , şey kavramr , b i r
özell ik kavramr, bh Uişki kavramr v.b.) , ontolojinin bu kavramlarm
analizi yoluyla kendiler ine ulaşUğr savlar- da oldukça genel bir karak
te re sahipthle r . Bu savlar , genelükler inden dolayı , Aı is to te les ' in kendi
m etafiz iğin in ka rak teri stik savlar-r için dile ge th di ği var- olan h erşe yle
ilgil i olan en genel savlar bet imlemesine yaklaşuiar- .
Ontolojiye Uişkin yukarrdaki açrklama ve tanrmlardan da açrkolduğu gibi , bu dis iplin felsefede ve günlük dilde kuUanrIan kavram
sal donanrmrmrzı ve ar-açlaı-unızı açrklamaya çalışrr . Bu hahyle o ya
rarh bi r d is ip hn dh , ancak onun daha çok yaıdrmcr ve tamamlaytcr
bir rolü var-du-.
84
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 88/195
On toloji Tarafından Analiz Edilen Kavram lara Örne kler
Ontolo j in in üzer inde en çok durduğu kavramlardan büi töz kav
ramıdı r . Bu te rünin fe lsefede , b i rbmnden fa ıkl ı büçok anlamıohnuştur , ancak bu anlamlaıdan en temel ve en önemlis i , ona Ar is to
te les ta raf ından ver i lmiş o lan anlamdır . Söz konusu anlam tözü, ken
dis ine bh şeyhi yüklenebi leceği , ancak kendis in in başka bh şeye
yüklenemeyeceği şey o lan tan ımlai . Bh başka deyiş le , töz kendi le r i
ne bazı öze l l ik le r in yüklenebi leceği , başka bi r şey le beUr l i bh iüşki
iç inde bulunabi len , şu ya da bu durumda o labi len , ancak kendis i bh
özel l ik , bh i l i şki , b i r durum, v .b . , o lmayan şeydir . Töze ömek o larak,
som ut bh eys e l şeyler in dün yas ınd aki şu sandalye , şu ma sa , şu kiş i
ver i lebi lh . Tözler le tam bh karş ı t l ık iç inde bh şeye yüklenebi len
özel l ik le r ve y ine tözle rle tam b h karş ı t l ık iç inde be ür ü nesneler , du
rumlar , v.b.g. , aras ında geçerh olabilen i l işkiler tözün karşıs ında yer
ahıiar . Skolast ikler özell ikler in, i l işkiler in, durumlar ın, v.b.g. , kendin-
den-k aim, var ve kal ıc ı oh nay ış la nn a karş ı t o la ıak, tözün kendin -
den - ka im o luşuna büyük bh önem ve r d i l e r . Ömeğin , k ı r mızd ık
özeUiği , bu öze l l iğe sahip o lan bi r töz dışmda, varo lamaz. Bununlabhi ikte , k ı rmızı l ığ ın kendis in in bh yüklemi o lduğu şu ya da şu t ike l
gül varo luşu iç in kendis inden başka bh temele gerek duymaz ve
kendi baş ına varo lur . Skolas t ikle r tözün kendiden-kaim, var ve kal ıc ı
o luşunu, onun özse l öze lUği o larak görmüşler ve tözü res qui conve-
nit esse in se vel per se (kendi içinde ya da kendis i iç in varolan şey)
olarak tan ımlamış lardı r .
Onto lo j ide anal iz edi len önemh bh başka metaf iz ikse l kavram da ,ya ln ızca düşünülen va r l ığa {esse in intellektu) karş ı t o larak, gerçe k
varl ık {esse reale) kavramıdı r . Tat ta dağlar ı (Polonya 'da Karpat
dağlar iç inde yer alan bh dağ s i ls i les i) , Niyagara Şelaleler i , Leipzig
Savaşı gerçekten varo lur ya da gerçekten varohnuşmr ve bunlardan
her b h i gerçek var l ık lar adı ver i len var l ık lar iç in b h ö m ek
oluş turur . Öte yandan, insan baş l ı a t b içhnmdeki mi to lo j ik yaraüklar ,
Bal ladyna, Zagloba 'n ın Bur la j ' la karş ı laşmas ı yaln ızca düşüncede
85
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 89/195
vaio lur ya da varo lm uştur ve bun lar yaln ızca düşü nülen v ar l ık la ı
adı ver i len varhklar iç in bk örnek m ey da na ge t i ri r . Yalm zca
düşü nülen var l ık lar sözcüğ ün i lk ve teme l an lam ı iç inde vaıo lam az-1ar ve onlara varoluş, yalnızca mecazı bir anlam içinde yüklenebil ir .
Zeus ' un Yunan l ı l a ı ın düşünces inde va ıo lduğunu s öy led iğ imiz zaman .
Yunanl ı lar ın Zeus hakkında düşüncelere sahip o lduklar ın ı (ya da
Zeus 'a mandıklarmı) an laünak is t iyoruz .
Ontolo j i ta raf ından anal iz edi len kavramlara üçüncü bk örnek o la
rak gerçek nesneler kavrammı a l ıp , onu ideal nesne ler kavramıyla
karş ı karş ıya ge t f fecegiz . Gerçek nesneler zaman iç inde varo lmuş,varolan ya da varolacak olan nesneler , olaylar , v.b. ,dir . İdeal nesnelere
ise zamandışı var l ıklaı- adı ver ihr . İdeal nesneler in en s ık sözü edilen
örnekler i sayılar , ideal geometr ik şekil ler (noktalaı , doğrular , v.b. , ) ve
bunlar arasında geçer l i olan i l işkilerdu- . İdeal nesnelere iüşkm
örnekler aras ında , somut nesnelerde gerçekleşen öze lükler o larak
deği l de , nesne lerden soyut lanan öze l l ik le r o larak düşünülen ve
dolayıs ıy la , kendinde güze l l ik , adale t in kendis i d iye adlandmlan
güzel l ik , adale t , e rdem , gibi kav ramla r da vardı r .
Filozoflar taraf ından ontolojinin kapsamı içinde analiz edilen kav
ramlara , metaf iz iğin diğer bölümler inde önemli bk ro l oynanuş o lan
kavramlara ihşkin o la ıak üç ayr ı örnek verdik . Bunlar farkh varo luş
kav ram lar ıy la i l i şkih o lan farklı nesne kavram landu . Töz e varo luş
yüklediğüniz an lam, öze l l ik le re , iüşki le re , v .b . , va ıo luş yüklediğimiz
anlamdan farkhdı r ; o gerçek nesneler iç in farkl ı , ya ln ızca düşünülen
nesneler içm farkl ıda ; o y ine , ideal nesne ler in varo luşuna karş ı t o larak gerçek nesneler in varoluşundan söz et t ığüniz zaman da faıklıdu .
Bütün bu farkh varoluş kavramlar ı , ontolojinin taı ihi iç inde f i lozoflaı
ta ıafmdan anal iz edihniş t i r . Farkl ı varo luş kavramlar ın ın yukar ıda
sözünü e t t iğüniz farkh nesne kavramlar ın ın an lamlanyla ihşki
içind eki ana lizin e koş ut olarak, f ilozoflaı- olan ak ve zoru nlulu k kav
ramlar ın ın anahziy le de çok yakından i lg i lenmiş le rdi r . Faıkh vat l ık
t a r z lanm (La t incede modi existendi) gös te r en kavr amla ıa moda l kav
ramlar- adı verihniştü-.
8 6
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 90/195
Sözü edi len bu kavramlar onto lo j i ta ıafmdan ince lenen kavı -amlaı -
dan yaln ızca bazdan iç in bi ıe r ömek o luş tuıuı ia ı - . Onto lo j i başka
kavramlann anal iz iy le de uğraş ı r . Böyle l ikle onto lo j i , ömeğin neden
se l i l i şki kavramını , amaç kavramını , mekân ve mekânsal i l i şki kav-
r amlann ı , zaman ve zamans a l i l i şk i kavr amlann ı ve bu a ı ada daha
birçok kavramı anal iz eder .
Ontolojik Savlar
Ontolo j in in genel savlan , daha önce de söylemiş o lduğumuz gibi ,
kavramlaıa i l i şkin anal iz le re dayanı r . Onto lo j ik i lke le r in aras ında
öm eğin şunlar vardı r : B h nesnenin beUi bi r özeUiğe , hem sahip o la
bi lmes in in hem de sahip o lamamas ın ın söz konusu o lamayacağın ı
öne süren ontolojik çelişmezlik i lkesi; her nesnenin bir özelHğe ya
s ah ip o lm a^ ya da s ah ip o lmam ak zo r unda o lduğunu öne sür en on to lo
j ik üçüncünün olanaksızhğı iUcesi . Bu i lkeler , oldukça açık i lkeler
gibi görünmeler ine karş ın , a teş l i ta rüşmala ıa konu o lmuşla ıdı ı \
Çel işmezl ik i lkes iy le üçüncünün o lanaks ız l ığ ı i lkes ine aynı zama-
da fonnel mant ıkta da ras t lamak o lanakhdu ' . Bu, diğer onto lo j ik sav
lar iç in de söz konusudur . Onto lo j i , tam ve dakik bi r kuramı kendi le r i
ne dayandumak aç ıs ından ye ter ince aç ık ve an laş ı l ı r o lmayan
kavr amlann ana l i z iy le uğr aş ı r . Bu kavr amlann anahz i ye te r h ve doy
urucu bi r b iç imde yapı ldığı zaman, bu anal iz le r in sonuçlan ,
tümdengelimsel bir km-am ohna özell iğine sahip olan biı- savlar s is temini bu anahzlere dayandı ıan başka bi r b i l im taraf ından , b i r başka
deyiş le matemat iğin kaıakter is t iğ i o lan metodolo j ik biç ime sahip o lan
bü- bi l im ta ıafmd an tes l im a l ın ır . Böyle l ikle , öm eğin , yöntem i
aç ıs ından matemat iğe akıaba bü bi l im olan çağdaş fonnel mant ık
sınıf lar kuramını ve i l işkiler kuramını içer ir . Bu iki bölümü içinde
formel m antık , sal t, bü ey sel ne sne , özell ik , i l işki gibi ka vra m
lann anlamlaı ın ı saptayıp gözler önüne se ımeye dayandıklar ı iç in .
8 7
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 91/195
pekâla ontolojinin kapsamı içine de dahil edilebilecek savlaı- or tayakoyar . Mant ık konusunda yazan bazı yazar lar formel mant ığın bu
paıçasma ontoloji adını veı-mişlerdir .
Ontoloji , bu şekilde kendis inden t ikel problemler in çıkıp gelişt iği
bir temel olup çıkaı- . Öte yandan, özel bil imler in bizzat kendiler inden
doğan ve ontolojik bir nitel ik sergileyen bazı problemler vardır . Bu,
öze l l ik le söz konusu bi l imler , kendi le r inde kul lan ı lan bazı temel kav
ramlar ın ye ter ince aç ıklanıp aydın la t ı lmamas ından kaynaklanan be l i r l i güç lükler karş ıs ında tökezledikler i zaman o lur . Bu durumda, bu
kavramlann aç ıkl ığa kavuşturulup, tam anlamıyla aydın la t ı lmas ı
yön ünd e bu- gerek sm im doğa r , b i l im adam laı ı d ikk aüer in i onto lo ji
alanına çevir ir ler ve uzmanlar la f i lozoflar arasında bir işbir l iği başlar .
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 92/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 93/195
T ü m e l l e r
İdealaı- aras ında herşeyden önce, genel olarak insan, genel olarak
at gibi , tümel le r o larak adlandmlan genel nesne ler bulunur . Tike l in
sanlar- ya da tikel aüaı- algılanabilirler; öte yandan, genel olarak insan
ya da genel olarak at gibi nesneler yalnızca kavramsal olaı-ak
anlaş ı labi len nesnelerdi r . Bu genel nesne ler le , ömeğin genel o larak
aüa anlaünak is tediğimiz şeyin ne o lduğunu daha aç ık hale ge t i rmek
için, şu iki öneı-me üze r ind e dü şün elim : Her at otçuld ur ve At Av
rupa 'da yaygmdu- . Bu önermeden bi r inc is i t ike l a t lardan söz eünekte-dü- ve onlar ı otçul hayvanlar olaı-ak tanımlar . Oysa, ikincis i t ikel adar
la i lgih değildir , çünkü t ikel bir at la i lgi l i olarak onun yaygın bk
hay van o lduğu nu m ak ûl bi r sav o larak öne sürem eyiz . Bu yaygın l ık
t ikel at laıa değil de, at türüne yüklenebiür . Şimdi bu at türü, üpkı
insan türü ve diğer tür ler gibi , Platon 'un İdealaı- aras ına dahil e t t iği
genel bi r nesnedk.
P la ton 'a göre , b iz i insan z ihninden bağımsız mut lak gerçekl ikle ,yalnızca rasyonel bilgi tanıştr rdığmdan ve bu rasyonel bilgi bizi sal t
kavramlar a ıac ıhğıy la an laş ı labi len vat l ık lar la , bk başka deyiş le
İdealar la tanışt ı rdığından. Platon yalnızca İdealaı- dünyasının, insan
zihninden bağımsız , mut lak gerçekl ik o lup, duyusal b i lgin in
er işebi ldiği bkeyse l şeyler dünyas ın ın ise doğru gerçekl ik o lmadığı
sonucuna var ı r .
P la ton 'un öğre t is i sağduyuya meydan okumaktan başka bi r şey
değildi . Bundan dolayı , o felsefe tar ihinden daha az ya da daha çok ra
dikal olan köklü bir muhalefet le karşı laşt ı . Bu konuyla i lgil i tar t ışma
fe lsefe ta l ih inde , bu genel nesne lere Latmce 'de universaUa adı ver i l
diği iç in , tümel le r kavgas ı o larak bi l ink. P la ton 'un tümel le re gerçek
ve tözsel bk varhk veren bakış açıs ından başka, Aıis toteles ' in
tümellere vai-oluş veı-meyi öngören, ancak onlaı ı bireysel şeylerden
bağımsız bk biçimde vai-olmaya yetiü, tözsel vai- l ıklaı- olaıak
9 0
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 94/195
göımeyen görüşü de vaıdu\ Ar is to te les 'e göre tümel le r yalnrzca hiıe-
ysel şeylerde, onlann özsel özell ikler i olarak yani Aris toteles ' in düe
get i rdiği b iç imiyle , bheyse l şeyler in fonnu olar-ak varolur . Bununla
bhiikte , Aris toteles 'e göre, yalnrzca bireysel şeyler in tözsel vaı irklan
vardr r . Bu var i rk türü t ike l insanlann karakter is t iğ idh. İnsan , bh
başka deyiş le insanirk İdeas r , ya ln ızca bheyse l insanlann özse l
öze l l iğ i o larak, onlardan soyut lama iç inde deği l de , onla ıda varo lur .
P la ton 'un tümel le re gerçek ve tözse l var l ık yükleyen öğre t is ine radi
kal kavram realizm adı ver i lh . Bu na karş ın , Ar is to te les 'in tümel le rm
gerçekten varo lduklanm, ancak bi reyse l şey lerden ayn bi r varo luşasahip o lmadrklarmr öne süren öğre t is i i se ılımlı kavram realizmi o la
rak adlandrrrirr .
Ö te yandan , konseptüalizm kav ram real izminin söz konu su her ik i
biçimine de karşr çrkai ; o İdealarm şöyle ya da böyle gerçek bhvai 'o-
luşa s ah ip ohna la r mı kabu l e tmez ve on la r a ya ln ızca düşünülen
var l ık o lma s ta tüsü verh. Tümel le r varo lmaz, yaln ızca tümeUer in kav-
ramlan varo lur .
Nominalizm kav ram reah zm iyle o lan karş ı thğın da dah a da i le ri
g ide r ve tüme l le r in de kavr amlann da va r o lmadığ ım öne s ür e r . N omi-
nalis te göre, genel olaıak insan hakkında, cinsiyet , yaş, boy ya da in
sanlan başka bi r insandan ayı rabi len herhangi bh başka öze l l ik gibi
spes i f ik ohnayan bi r düşünce düşünülemez. Nominal is te göre ,
ya ln ızca gene l t e r imle r va r o lu r , gene l h içbh kavr am, gene l h içbh
nesne yoktur .
T ü m e l l e r K a v g a s ı n ı n Ç a ğ d a ş B i ç i m i
Tümeller in vai'Oİuşu hak kındak i , kök ü ant ik Yunan fe lsefes ine
uzanan, felsef î tar t ışma modern felsefede başka bir biçhn alt ında or
taya ç rkar - . P roblemin çağdaş biç imi , matemat ik gibi apriori dis iplin
le r in bütünüyle gerçek, ancak bize duyu deneyinde ver i len dünyadan
91
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 95/195
oldukça fa ikl ı o lan bi r dünyayı , z ihin le r imizden bağuns ız o larak varo
lan sayı lar , matemat ikse l fonks iyonla ı - g ibi ideal var lüdann dünyasmı
mı a ıaş t t rdığı , yoksa böyle bi r dünyanın hiçbk şeki lde varohnadığı
mı sorusuyla i lg ihdk. Bu tar t ı şmanın farkl ı bk biç imi daha önce bi l
g in in kaynağ ı p r ob lemine ayn imış o lup matem at ik aks iyom lann ka
rakter iy le i lg ih o lan bölümde tarüş ıhnış t ı . Bazı lar ına ( fenomenolo-
j isüere) göre , aks iyomlaı ; b izden bağuns ız o la ıak varo lan , ve özlere
i l işkin sezgi yoluy la kaza ndan b i lgi ta ıafmdan kend is ine nüfuz edi le
bi l i r o lan bk dünyaya i l i şkin bi lgin in i fades idkler . Diğer le r ine göre
ise , matemat ikse l aks iyomlar bizden bağuns ız o la ıak varo lan be lkl ivar l ıklara ya da enti telere i l işkin bilginin ifadesi olmayıp, yalnızca
onlarda içer i len bazı ter imler in bir tür tanımlandır (onlar bk tür ör tük
tanımlardı r ) . Bu diğer oku l , z ihin le r imizden bağu ns ız o larak varo lan
ve kendis in in bi lgis ine ulaşm anın ma tem at iğe düştüğü, herhang i b k
ideal var l ık lar dünyas ı tan ımaz. Bu okula göre , ya ln ızca empir ik bi lgi
iç in uygun bi r yapıda o lan gerçek var l ık lar dünyas ı varo lur ve mate
matik yalnızca bu dünyanın bil işsel açıdan ifade edilmesi iç in gerekli
kavramsal donanım ve araç lar ı sağlar .
Me tafiziksel İdealizm Problem i
(a) Öznel İdealizm
Epistemoloj ik İdeal izmin Sonuçları
Epis temoloj ik ideahzm, bi lgimizin smır lar ı bakımından, z ihin le r i
mizin kendis ine dışsa l o lan bi r gerçekhği bihneye ye t ih o lmadığı te
zini öne sürer . Zihinler imize dışsal olan bir gerçeklikle anlat ı lmak is
tenen şeyin ne o lduğuna bağl ı o larak, bu tez in iki ayr ı vers iyonu
vaidır ve bunlar epis temolojik idealizmin iki değişik şekline karşı l ık
9 2
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 96/195
gelir ler : (1) Zihinler imizin yalnızca kendi deneyler inin ( tecrübeler inin)
bilgis ini kazanabileceğine inanan içkm idealizm, (İİ) zihinler imizin
yaln ızca kendi yapun ya da kons t rüks iyonla ı ın ı b i lebUeceğin i önesüren üanssendenta l ideal izm. Epis temoloj ik ideal izmin bakış aç ıs ın ı
savunan f i lozof zihinlerhnizin bUdiği herşeyi, ya bilen öznenm bazı
züı inse l ha l le r inden meydana ge len kompleks ler o larak, ya da bi len
öznen in kons üüks iyon la r ı o la r ak gör mek zo r undad ı r .
Bildiğhniz nesneler aı-as ında herşeyden önce, f iziksel doğa ve
öze l l ik le de c is imler yer alff. Ta ı t ı şmakta o lduğumuz ep i s t emolo j ik
ideahzmin sonuçlar ı temelde işte bunlai iç in geçer l idir . İçkin vers iyo
nu iç indeki epis temolojüc ideal izmden, c is imler in bi len öznenin beüi
deneyler i , zihin haller i olduğu sonucu çıkaı- . Ve böylelikle , ömeğin
içkin ideal izmin temsücis i o lan Berke ley beden ve ruhu, evler i ,
ağaçlan, masalaı- ı , sandalyeler i , v.b. , başka hiçbh şey olarak değil de,
yalnrzca a lgı layan z ihnin iz len imler inden o luşan kompleks ler o larak
görür . Transsendenta l vers iyonu iç indeki epis temolojüc ideal izmden
ise, bi ldiğhniz nesneler in yaln ızca z ihin le rhniz in konshüks iyonlan o l
dukları sonucu çıkaı-.
Öznel İdeal izmin Tezi
Cishnler in iz len im kompleks ler ine indhgenmes i ya da onla ı - ın z i
h in le rimiz in be ll i b i r tü r den kons üüks iyon u o lma du r um una ge th i lm e-
si, bu gömsün savunuculai ' inı , c is imlere yüklenen var-oluşun, vai-oluş
sözcüğünün tam ve gerçek anlamr iç inde mi , yoksa mecazî bh anlamiç inde mi a l rnmak durumunda o lduğu sorusunu sormak zorunda
brrakmrşür . Bu soruya içkin ve aşkm idealisüer taıafrndan verüen
yanıt lan inceleyelim. İçkin ideahst iç in cis imler bilen öznenin izle
n imler inden ya da iz len im kompleks ler inden daha faz la hiçbi r şey
değildir ler . Ancak izlenimler tözsel olarak varolabilen şeyler , tözler
değildir ler . Bir izlenün, bell i bh öznenin deneyi olup, yalnrzca bh
93
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 97/195
özn eyle i l işkil i olarak v aıolab il ir . Biı- izlenim in varo lduğ unu
söylediğimiz zaman, 'varo lur ' sözcüğü, aynı sözcüğün tözler hakkında
konuşmğumuz zaman sahip o lduğu başka bi r şeye indu-genemez anlam a sahip değ ildir . Bir izlen un varo lur ifadesi bir kim se bir izleni
m e sahip oh nak tad n , bü- kü nse onu tecrübe eder an lam ına ge l ir .
Benzer bi r b içunde , b i r iz len imler kompleks in in varo lduğunu
söylediğimiz zam an, bu , b k kim senm bu kom plek s i tecrübe e t tiğ in i
söylemekle eşdeğerdk. Cis imler ve dolayıs ıyla ağaçlai , evler , masa
lar , sandalye ler yaln ızca iz lenun kompleks ler i o lduklanndan, onlar ın
varo luşu, bk kunsenin onlar ı tecrübe e t t iğ i o lgusuna indkgenir . Ci
s imler in varo luşunu, töz le r in varo luşunu öne sürdüğümüz aynı indi r
genemez anlam iç inde öne süremeyiz . Cisunler töz le r deği l , ancak z i
hinse l ha l le r , iz lenunler ya da iz len im kompleks ler idi r le r . Cisunler in
varo luşunu öne sürerken , onlara yaln ızca iz lenunlere vaıo luş
yüklediğim iz anlam da varo luş yükler iz , öy leyse c is imler varo lur
i fades i bk kim se (bi r özne ) onlar ı tecrübe e tm ekted k , b i ri on lara
ihşk in olarak bil i nç lidk anl am ına gelir . Bu cis im ler le i l işkili olarak,
içkin vers iyonu iç indeki öznel ideal izmin tez idk. Bu görüşün en öndegelen savunucusu, söz konusu tezi , c is imler le i lgil i olarak, onlar ın e^-
.yelerinin percipi'ye eş i t o ldu ğu, onlar ın varo luşu nun onla nn
algı lanmış o lmalar ı o lgusundan o luş tuğu biçundeki özlü tanunda di le
ge t i rmiş o lan Berke ley 'di .
Transsendenta l ideahzm bi lgin in nesnes in i ve öze l l ik le de c is imle
r i be lkl i z ihinse l ha l le r le ve dolayıs ıy la iz len imler le özdeşleş t i rmez,
ancak onlan şi irdeki f iksiyonlar la, mitoloj ik kişi ler le v.b, , aynıdüzeye yer leşt irk. Bu f iksiyonlar zihmsel haller değildir ler , onlaı- her
hangi bi r kknsenin düşünceler i deği ldi r le r . (S ienkiewicz ' in
düşünceler i ondokuzuncu yüzyı lm sonlar ında ve ykminci yüzydın
başlannda vaıo luyordu, ancak S ienkie iwicz ' in düşünces i ta raf ından
yaraülan Zagloba o zamanlar var o lmamışü. Düşse l Zagloba öyleyse ,
S ienkiewicz ' in herhangi bk düşünces iy le özdeş deği ldi . Böyle f ıks iy-
9 4
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 98/195
onlaı la i lgil i olaı-ak zaman zaman onlar ın belir l i bir anlam içinde va-
ro ldukla ı ım söyler iz ; ömeğin , Oiympos Tanr ı lar ı a ıas ında
gökgürül tüsü tanr ıs ın ın varo lduğunu, ancak bi r kutup ı ş ın lantanr ıs ın ın varo lmadığmr söyler iz . Ancak bunu söylediğimiz zaman,
var-oluş u sö zcüğ ün tam v e gerçek anla m ı içinde almayrz, çünk ü
gökgürül tüsü tamıs rnrn , yani Zeus 'un sözcüğün gerçek anlamr iç inde ,
kutup r şmlar ı tanns ınm varo lduğundan daha faz la varo lmadığım bi l i
yoruz . Zeus 'un yaln ızca Yunanhiann inançla ımda vai -o lduğunu anla t
mak is t iyoruz ve bu yaln ızca Yunanl ı lar ın Zeus 'un varo lduğuna
inandüclaı ı anlamına gehr . Şihdeki f iksiyonlara, mitolojUc kişi lere ,
v.b.g. , referansla varolur sözc üğ ü, b h kim sen in onla r la i lgil i
düşüncelere sahip o lduğu, bh kimsenin onla ıa inandrğr , v .b .g . ,
an lamrna gehr . )
Transsendenta l ideal is t , z ihin le rhniz in kendi kons t tüks iyonlan
d ı ş ında h içbh şey i b i l emeyeceğmi düşündüğü zaman , c i s imle r i bu
tülden f iksiyonlaı la, düşüncenin böylesi konsü-üksiyonlar ıyla aynr
düzey e yer leş thi r . Bu radan , c ishnlere varo luş yükled iğimiz zam an,
bu varo luş u sözcüğün tam ve gerçek anlamr iç inde a lm adrğunrz ,ancak onun burada bi r k imsen in c is imler i öze l bh şek i lde
düşü ndü ğü , b i r in in bu c ishnler in bi r şeki lde bi l inc inde o ldu ğu
anlamına geldiği sonucu çücar . Bu cis imler in ne şekilde bil incinde
olduğumuz hususu önemsiz bh konu o lmayrp, üanssendenta l ideal is t
ler taral ından ayr ıca incelen ir . Biz bu ko nuy u daha i ler ideki sayfalar
da tarirşacağrz.
Özn el metafiziksel idealizm, öyleyse, doğayı ve özellikle de cisimleri, sözcüğün gerçek ve başka bir şeye indirgenemez anlamı içinde
varolan bir şey olarak görmez, ancak cisimlerin varoluş unm farklı
bir anlama sahip olduğunu savunur, öyle ki cisimlere varoluş
yüklerken, bunu yasal olarak, söylediğimiz şeyler söz konus u öznen in
belli bir biçimde eylediği, onun belli izlenimleri tecrübe ettiği, o nun
bu cisimleri belli bir biçimde düşündü ğü şeklindeki bir sava indirge
nebildiği sürece yaparız.
95
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 99/195
Bu, öznel metaf iziksel idealizmin temel tezidii- . Bu tez çoğu zaman
farklı şekil lerde dile get ir i l ir . Öznel idealizme göre cis imler in bilen
özneden bağımsız o la ı -ak vaıo lmadığı , ancak onla ı ın özneye bağımlıolan bir var l ığa sahip olduklaı ı söylenir . Berkeley ' in esse=p ercipi tezi
bazen c is imler in , ya ln ızca büin in onlar ı a lgı lamala ı ı koşulu a l t ında
vaıo ldukla ı ı , ya da hat ta onlann yaln ızca bi r i la ıaf ından a lgı landıklan
zaman vaıolduklaıı şeklinde foı-müle ediliı- . Ancak bu foı-mül idealist
öğre t in in an lamını ça ıpı t ı r . Bu fomüle göre , c is imler , va ıo luş
sözcüğünün gerçek anlamı içinde, algı landıklaı- ı zaman bile , vai 'ol-
mazlaı- . Öte yandan tez, onların bir özne tai 'afmdan algılanmalaı-ımn
cis imler in sözcüğün gerçek anlamı iç indeki va ıo luşunun bi r koşulu
olup ohna dığ ıyla da i lgil i değ ildir . B h cisme i lişkin algı , ( idealis t lere
göre) o cism i sözcü ğün gerçek anla mı içinde vai-olan bir şey yap
maz, çünkü iz lenun kompleks ler i o larak anlaşüan c is imlere , varo luş
sözcüğünün tözler in varo luşundan söz e tüğimiz zaman söz konusu
olan gerçek anlamı iç inde , varo luş yükleyemeyiz .
Öznel İdeal izmin Bakış Açıs ından Gerçekl ik ve Gerçekl iğ in
G ö r ü n ü ş ü
İdealistlere kaişı, onların bakış açılaı-mın fiziksel gerçeklikle fi
ziksel gerçekliğin görünüşler i aı-asmdaki fai-klıhğı karanlıklaşürdığı
savunulmuştur . Fe lsefe yapmayan bi r adam, gerçek bi r masayı
a lgı lamas ı durumunda bazı iz len imler i tecrübe e t t iğ in i , ancak buna ek
olaı-ak önünde sözcüğün gerçek anlamı içinde varolan gerçek bir masa
bulunduğunu söyler . Bü- sanr ı iç inde o lduğum ve bana bh masa
a lg ıhyomuşum g ib i ge ld iğ i zaman , ak tüe l o lguda daha öncek i i z l e
n imler le aynı iz len imlere sahip o lurum, ancak önümde gerçekten va
rolan bü- nesne yoktur . Öte yandan ideaüst iç in, bir masa hiçbir zaman
sözcüğü n gerçek anlamı iç inde varo lm az; bü- masanın vaıo ldu ğun u
öne sürdüğ üm üz zaman , bu te r imi , b i r ma sa varo lur tümce s in in bi r
9 6
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 100/195
kim se 'masa ' sözcüğ üyle bM eşt i r ilen iz len imlere sahipt i r e k arş ı l ık
geldiği anlam içinde alıyoruz. îdeaUst , öyleyse, gerçek bü- masanın
algıs ın ı ona i l i şkin bi r sanr ıdan , çoğunlukla yapüdığı b içün iç inde ,ayıramaz. İdealis t iç in f iziksel gerçeklikle , ona Uişkin bir sanr ı
arasında hiçbü- fai-k yoktm-.
Bu i tha z id eah stler taı-afından d ikka te al ınm ış ve onlaı- bu i t irazı
bertaı-af etm ey e çalışm ışlardır . D em ek ki , idealis t ler bir görü nüş le
gerçek bh c ishn aras ında bi r ayr ım yapar lar . Gerçek c is im, içkin idea
l is t le re göre , b i r c ismin görünüşüyle aynı türden iz len imler kompleks i
o lmakla bi r l ik te , gerçek c ishn öze l bh yönden bi r iz len imler komplek-s idh. Bir p iskopos o lan Berke ley herşeyi bUen bh Tanr ı 'mn bütün bh
maddese l evreni düzenl i o larak a lgı ladığın ı kabul eder . Ancak bu
maddese l evren Tamı 'mn tecrübe e t t iğ i iz len imler toplamından başka
hiçbh şey deği ldi r : Maddese l evrenin varo luşu, onun Tanr ı ta raf ından
algı lanmas ı o lgusundan o luşur . İnsan Tanr ı 'mn iz lenhnler ine karşürk
gelen iz len imlere sahip o labi lh ve o aynı zamanda fa ıkl ı iz lenhnlere
de sahip o labi lh . Bunlardan bi r inc is i ya da bunlardan o luşan komp
leksler f iziksel cis imler , oysa sonuncular yalnrzca cis imler ingörünüşler idi r . Gerçek c is imler Berke ley iç in , öyleyse Tanr r
tarafmdan tecrübe edüen iz lenün kompleks ler iy le özdeş o lmalar r
bakrmrndan öze l iz len im kompleks ler idi r le r .
Tanrr 'nrn, evreni varoluş hali iç inde tutan, herşeyi bilme gücüne
müracaat e tmek sure t iy le , Berke ley aynr zamanda ideal izme yönel ik
başka e leş t i rüer in doğmasmr da önler . Buna göre , o insanlar
tarafmdan tecrübe edi len iz len imler le özdeşleş thi l i r se , doğanrn insanlarm or taya ç rkış larmdan önc e vaıoh nad ığı kabu l edi lmel idi r . Yin e
bir odanın içinin in&an ona bakt ığı zam an va ıhğ a ge ldiği , insan o na
bakmaktan ger i durduğu zaman yok o lup giuiği kabul edi lmel idi r .
Berke ley , onun gözünde maddese l dünya, d ine göre ezeh-ebedî o lup
herşeyi bi len Tanr ı ta raf ından tecrübe edüen iz lenhnler toplamr
olduğu için, bu sonuçlardan kaçrnmışt ı .
97
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 101/195
Berkeley ' in gerçek nesneler le onlar ın görünüşler i a ıasmdaki
farklı l ığa iüşkin olarak başka bü- açıklama daha getirdiğinden söz
edilmehdü . Ma dd ese l gerçeklik yalnızca dü zenle nişler i bell i hirsürekl i l ik ve düzen sergi leyen iz len im kompleks ler inden o luşur .
Düşler ve yanı lsamalar i se , süreks iz ve düzens iz o lmalar ı bakunmdan
gerçekliğin uzağındadurlar .
Transsendenta l ideahzmle i lg i l i o larak, onun başhca temsi lc is i
olan Kant gerçekhğin görünüşler inin, yani f iksiyonlarm kaı-şısma,
kendiler ine empir ik gerçeklik yüklediği fenomenler i geçu-ü- . Transsen
denta l ideal izme göre , maddese l dünya yaln ızca z ihin le r imizin ,ş ih-deki f iks iyonlar la ayn ı türden bü- ko nshü ks iyo nu du r . Sözcüğ ün
gerçek anlam içinde maddesel dünya f iksiyonlar la aynı düzeyde varol
maz. Hem maddese l dünya hem de f iks iyoıüar yaln ızca mecazi bi r
an lam iç inde , yani bi rmin onlar ı be l l i b i r b içunde düşünmes i
anlam ında varo lur la r . Em pir ik gerçekl iğe karş ı l ık ge len ma dde se l
düny anın varo luşu y la , f iksiyonlarm ve yand sam alarm varo luş u
aras ındaki farkhi ık maddese l dünya, b i r başka deyiş le emphik
gerçekl ik hakkındaki düşünceler in , f iks iyonlar hakkındaki
düşünceler taraf ından yer ine getü- ihneyen bell i ölçütler i yer ine getir
mes inden o luşur . M addes e l dünya deneys e l yön temin koyduğu
ölçütler i yer ine geth-en yargılarda betimlenü- , oysa f iksiyonlar
hakkındaki düşünceler bu ölçüt le r i yer ine ge türemezler . Maddese l
dü ny a i le f iksiyonun dün yası arasınd aki farkldık şu halde , ha nss en -
denta l ide ah zm e göre , deney ölçütünün ma dde se l düny ayı des tekle
diği , oysa onun f iks iyonlan des teklemek bi r yana , gerçekte onlar laçe l işt iğ i o lgu sund an o luşur . İdeal is t o lmaya n herkes bu savı kes in l ik
le kabul edecektü- . Deney ölçütünün maddese l dünyayı des teklediği
o lgusundan, ideal is t o lmayanlar maddese l dünyanın z ihin le r imizden
ba ğım sız olaıa k varolu şunu n lehinde olan bü: arg üm an bulur lai . Öte
yandan, ideal is t bu ç ıkarsamayı kabul e tmez. İdeahs t iç in deney
ölçütü neyin gerçekten var o lduğunu, neyin z ihin le r imizden bağuns ız
olduğunu öne süren yaıgdaıa götürmez, ancak yaln ızca z ihin le r imizin
9 8
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 102/195
bel l i kons t rüks iyonlannı be t imleyen yargı lara , ya ln ızca yönel imsel
nesnelere götürür . Transsendenta l ideal is t le r , bütün bi r maddese l
gerçekl iğin z ihin le r imizin bh kons t tüks iyonu o lduğunu savlayanteme l t ez le r inden vazgeçmeks iz in , bu kons üüks iyon la r m kaps amı
iç inde empir ik gerçek l ik e karş ı l ık ge len ma dd ese l dü nya ile f ıksiy-
onlann ve yamlsamala ım dünyas ı aras ındaki ayr ımı , i ş te bu şeki lde
yaparlar .
(b) Nesnel İdeal izm
Öznel İdeal izmin Kusur ve Yeters iz l ik leri
Transsendenta l ideal izm kendi gehşim seyr i iç inde öznel ideal izm
düzeyinde kahnaz. (Transsendenta l vers iyonu) iç indeki öznel ideal izm
cis imler i ve bütün bh maddese l dünyayı z ihin le r imizin , sözcüğün
ge r çek an lamı i ç inde va r o lmayan , bh başka dey i ş l e kend inde - şey le r
o lmayan kons hüks iyon lan o la r ak gör ür ; ö t e yandan , özne l idea l i zm
ruhlar ı ve züı inse l dünyayı tamamıyle gerçek o lan şeyler o larak tan ı r ,onlara gerçek b h varo luş yükler , on lar ı 'kendinde-şeyler o larak
görür . Bu, bununla bhlüi te , hanssendenta l ideahzmin temel iUceler iy le
uyuşabi l i r b i r bakış aç ıs ı değüdh. Daha önce , epis temolojüc ideal iz
me aynhnış o lan bölümde de söylediğimiz gibi , o bize deneyde ver i
l en maddes e l dünyay ı z ih in le ı imiz in kons t tüks iyon lan ohna düzey ine
indirger ve maddese l dünyayı z ihin le r imizden bağımsız bi r gerçeklüc
olma öze l l iğ inden yoksun bt takı r . Bu, deney yöntemine ihşkin anal i
zinin, ü-anssendental idealizmi deney yönteminin zihinler imizin
kons t tüks iyon la r mm ö te s ine geçemeyeceğ i ve kendinde - şey le r e
u laşamayacağ ı s onucuna gö tünnes inden kaynaklanmaktad ı r .
Ancak biz im deneyden kazandığımız bi lgi ya ln ızca maddese l
dünyanın bi lgis iy le s ın ı rh deği ldh. Z ihinse l dünya da deney yoluyla
bi l inh. Bize kendis inde maddese l dünyanın ver i ld iği d ışsa l deneye ek
olarak, bh de kendis inde züı inse l dünyayı bi ldiğimiz içse l deneyi ay ı r t
9 9
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 103/195
eder iz . Genel o la ıak deneyin anal iz i onun z ihin le ı imizin
kons hüks iyon lannm ö te s ine geçe r e l?kendinden- şey le r e va ımaya ye t i
l i ohnadığmı gös te r i r se , bundan yaln ızca c ishnler in ve bütün bi r mad
dese l dünyanın deği l , ancak aynı zamanda ruhlar ın ve bütün bh z ihin
se l dünyanrn da kendinden-şeyler o lmayıp, sa l t z ihin le rhniz in
konshüks iyonlan , ya ln ızca yönel imsel (en tans iyonel) nesne ler o lduk
lan sonucu ç ıkar .
Transsendenta l ideal izmin gerekt i rdiği bu sonuç nesnel idealizm
adı ver i len metaf iziksel bh eğil im taraf ından çıkarsanır . Nesnel idea
l izmin bize deneyde ver i len dünyayı , hem maddese l hem de z ihinse l
dünyayı , do layıs ıy la bütün bi r maddese l ve t inse l gerçekl iği , nesnel
tin adı ver i len bir var l ığın biı bağhlaş ığı o larak gördüğü iç in , söz ko
nusu m etaf iz ikse l ideal izm e nesnel ideal izm adı ver i lh ve o , öznel ide
a l izmin karş ıs ına geç i r i lh . Ş imdi , bu o ldukça güç ve karmaşık
öğr e t iy i o lanakh o lduğu ö lçüde aç± ve anlaş ı l ı r b i r b içhnde sunmaya
ç a l ı ş a c a ğ ı z .
Psikoloj ik An lam ları İç inde Yar gı lar ve M antıksal Anlam ları
i ç inde Yarg ı lar
Transsendenta l öznel ideal izmin doğayı doğruluk ve özeUikle de
deney ölçütünü yer ine ge then yargı la ı -da be t imlenen yönel imsel nes
ne ler (züı in le rhniz in kons t rüks iyonlan) toplamı o la ı -ak gördüğünü bh
kez daha anımsayalun . Dikkat imizi doğa gerçekten varo lan bi r şeyolarak deği l de , ya ln ızca z ihin le r imizin bi r konsüüks iyonu o la i i ik
görüldüğü zaman gündeme ge len temel i t i raz lardan uzaklaş t ı r sak da ,
yukarıdaki öğret i idealis t in kendis i iç in bile bazı değişiklik ve
düzeltmelere gerek duyar- .
Burada doğanın , doğruluk ölçütünü yer ine ge then , ancak yaln ızca
insanlar taıaf indan öne sürülen yargr larda betimlenen bir yönelimsel
nesneler toplamr mr olduğu, yoksa hiç kimse taı-afmdan öne
100
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 104/195
sürülmeyen yargılann da bu toplamı betimlediği sorusu doğar.
Yalnızca aktüel olarak bir kimse tarafından öne sürülmüş yargüaıia
ilgilendiğimizi kabul edersek, bu yaıgüar taifından betimlenengerçeklik bölük pörçük ve boşluklai'la dolu olacakür. Burada gözden
kaçınimaması gereken nokta şudur: Aktüel insansal bilgi smu-lı
olduğundan, doğanın insanların ona ilişkin olarak sahip oldukları
bilgi tarafından tüketildiğini savlamak paıadoksal olacaktu . Öyleyse,
daha çok ikinci olasdığı kabul eüneh ve ü-anssendental idealizmin te
zini doğanın, doğruluk (ve özellikle de deney) ölçütünü yerine getü-en
yargılar, hem birileri tarafından öne sürülmüş yaıgılar, ve hem de hiç
kimse taıafmdan öne sürülmemiş yargılar taıafmdan betimlenen
yönelimsel nesneler toplamı olduğu anlamına gelecek şekilde yorum-
lamahyız.
İkinci yorumu kabul edersek, bu kez bk başka güçlükle karşı
karşıya geliriz. Hiç kimse tarafından öne sürülmemiş bu yargılar ne
lerdir? Yaıgüar zihinsel fenomenlerdir ve zihinsel fenomenler de her
zaman bir insanın bilmcinde ortaya çıkar. Bk yargı zihinsel bir feno-
mense, o bkileri tarafından belli bk zamanda öne sürühnüş olacakür.
Bu güçlük, bununla birhkte, yalnızca 'yargı yla belü bk türden zihin
sel fenomenleri anlatmak istersek varolur, oysa yargı sözcüğü
yalnızca belli zihinsel fenomenleri göstermek için kuUanılmaz.
Manükta yargılardan söz ettigkniz zaman, herhangi bk zihinsel feno
meni kasteöneyiz. 2x2=4 yargısının bir yargı, 3x3=9 yargısının ise,
birinciden farkh olan başka bir yai'gı olduğunu söyleriz. Bunu
söylediğimiz zaman, 2-ı-2=4 yargısı herhangi bk zihinsel deneye ya
da bir başkasının 2x2=4 tümcesiyle dile getireceği deneylere refe
ransta bulunmaz, ancak 2-H 2=4 tümcesinin tek bir şey olan anlamına
referansta bulunur. 2x2=4 tümcesinin bu bkicik anlamr ne benim
ne de herhangi bk başkasının düşüncesidk; o hiç kimsenin zihinsel
deneyi değildk, ancak 2x2=4 tümcesiyle dile getkilen bütün bu
düşüncelerin ortak içeriğidir. Bu biricik anlam kendi aralaımda bkçok
bakımdan (ömeğin, açıklık bakımından) faıkhhk gösterebilen, ancak
101
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 105/195
birbi r le r iy le içer ikle r i aç ıs ından uyuşan bi rçok düşüncede somut-
laşabi l i r .
N e s n e l T i n i n D ü n y a s ı
Ps ikolo j ide kul lan ı lan yargı an layış ına kaiş ı t o la ıak mant ıkta
kuUamlan, ve bizün yukanda ana hat la ı ıy la gös te rdiğüniz , ya ı -gı
anlayış ında , herhangi bh khnse taraf ından öne sürülmemiş yaıgı
kavıamında içer i len güçlüklerden bir çüc ış yolu bulmuz. Manüksal
anlamlan içindeki bu yaıgı laı- , herhangi bir zihinsel özneyebağ lanmak dur umunda değüdhle r . Bhi l e r i t a r a f ından öne s ür ü lmüş
(manüksal an lamı iç indeki) yargı lardan , ve hiç khnse taraf ından öne
sürü lm em iş bu yargılardan söz ede bil ir iz . Bir kim se taraf ından ön e
sürülmüş yargı lar bhin in düşünceler in in içer iği ha l ine ge lnüş o lan
yargılard ır ; hi ç ki m se tarafmdan ö ne sürü lm em iş yargüai ise , herh an
gi bir kimsenin akima gehnemiş olan yargılardu .
Ma nt ıksal an la m lan iç indeki bu yargı lan , herha ngi bh kim setaraf ından öne sürülmemiş o lan bu yargı lan nerede bulmaya
çal ı şmal ıy ız? Onla ı - maddese l dünyada bulunamayacaklar ı g ibi , z i
hinse l dünyada da bulunamazlar . Böyle yargı lar ı tan ıy ıp kabul eden
düşünüı le r , on lar ı P la ton 'un İdealar ınm dünyas ına . P la ton gibi
düşünen f i lozoflara göre, iç inde sayılar ve genel nesneler türünden
diğer soyut varhkla ı - ın ( tümeUer in i ) bulunmak durumunda o lduğu, ve
mantücsal anla m içindek i yargılar ın onlaı-m ken diler iy le beUi b h
benzer l ik gös te rdiği ideal ve zamandış ı varhklar ın dünyas ınayerieşürhler . (Genel olarak at türünden) genel nesneler gibi , onlar
kendi le r in in or tak içer ikle r i o lduklar ı farkl ı bheyse l düşüncelerde so-
mu tlaşsalaı- da, b h ve aynı , ve bö lün em ez kalırlar-. Platon 'un
İde alar dü ny ası nın üy esi olan vai-lıklar olaı-ak, man tücsal an lam ı
iç indeki bu yargı lar a ideal yargı lar adı verUh. Söz konusu dünyada,
ideal ya ı -gdardan ayn o larak, üpkı yargı lann , tümceler in ideal an lam-
la ı ı o lmalan gibi , te r imler in ideal an lamlar ı o lan ideal kavramlaı ı da
102
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 106/195
bulabiliriz. Bu ideal yaı-gı laı ; bu ideal kavramlaı- v.b. , manüksal
vail ıklaı- dü nya sı ya da t inin dü nyas ı olaı ak bil inen, ve zihinsel
dünyayla olan keskin kaı-şıüığını vurgulamak için kendis ine nesneltinin dünyası adı verilen Platonik İdealaı- dünyasının paı-çasıdulaı- . Zi
hinse l dünya her zaman bi r özne ta ıafmdan kul lan ı lan ya da öne
sürülen ve dolayıs ıyla, öznel bh şey olan (bu sözcükler in psikolojik
anlamı içindeki) yaı-gılaı- , kavramlar- türünden zihinsel fenomenleri
kapsai - . Buna karş ın , t in in dünyas ı bu sözcükler in manüksal an lam-
la ı ı iç indeki yaıgdaı ı ve kavramlar ı ve dolayıs ıy la bi r özneyle i l i şki l i
o lmayan , bn başka dey i ş l e özne l ohnayan ya ıgda ı ı ve kavr amla ı ı
kapsai-.
Nesne l İdea l izm in Tez i
Bu ayı- ım ve düzeltmelerden som-a nesnel idealizmin tezinin ne
olduğ u sorusuna geçe bi lüiz . O şu şeki lde özeüenebilü- : Doğa,
doğruluk ölçütünü yerine getiren ideal yargılarda öne sürülen,
yalnızca yönelimsel nesnelerin toplamıdır. Yalnızca yönelimsel nes
neler olarak on lar, bu teze göre, tam gerçekliğe sahip değildirler, on
lara sözcüğün gerçek anlamı içinde varoluş yüklenemez. Doğanın
nesnelerine varoluş yüklenmesinin yalnızca mecazî bir anlamı vardır
ve o yalnızca, bu nesnelerin doğruluk ölçütünü yerine getiren ideal
yargılarda (onların birileri tarafından bilinip bilinmediklerinin hiçbir
önemi yoktur) öne sürülmüş oldukları anlamına gelir. Nesnel idealiz
min özü işte bunda n ibarettir.
Öznel ideal izmin , kendis ine göre doğanın nesneler in in yaln ızca
bir k imsenin onlar ı deney ölçütünü yer ine ge t i ren yargı la ıda öne
s ümes iy le be lu lenen an lamı i ç inde va r o lduğu şek l indek i , ne s ne l ide -
ahzmin tez ine benzer o lan tez i , öznel ideal izmin yandaşla ı ı
ta ıafmdan doğanın nesneler in in yaln ızca , z ihinse l b i r özneye sunulan
fenomenler o lduklar ın ı d i le ge t i rmek sure t iy le öze t len iyordu. Yine
benzer bi r b iç imde i le r lemeye devam edersek, nesne l ideal iz imin tez i -
103
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 107/195
ni öznel idealizmin tezi gibi özet olaıak şu şekilde dile get irebil i ı iz:
Doğan ın nesneleri nesnel tine sunulan fenomenlerdir, yalnızca.
Nesnel ideal izm, z ihinse l özneler , yani ruhlar da dahi l o lacak
şeki lde , hem maddese l dünyanın nesneler in i ve hem de z ihinse l
dünyanın nesneler in i , sa l t f enomenler o larak görür . Nesnel ideaüzm
için insan ruhlan kendinde şeyler değildir ler ; onlaı- vaıoluş
sözcüğü nün gerçek anlam ı iç inde varo lan bi r şey ohn ayıp , ya ln ızca
mecazî bh anlam iç inde vaıo lan şeylerdh. Nesnel ideal izm, hem f i
z ikse l ve hem de z ihise l doğanın tamamım bu şeki lde fenomenler
düzey ine indhge r .Tek doğru gerçeklüc , mecazî bh anlamda deği l de , sözcüğün
gerçek anlamr iç inde varo lan var l ık la ım dünyas ı , nesne l İdeahzm
taraf ından nesnel t inin dünyası , ve dolayıs ıyla Platonik İdealar
dünyas ı o larak göra lür . Doğa yaln ızca bu dünyanrn bağhlaş ığı , sa l t
onun fenomenidi r . Nesnel ideal izm bu şeki lde P la ton 'un ideahzmine
çok yaklaşır .
Nesnel İdeal izmin Temsi lc i ler i
Nesnel ideal izmin temel düşüncelermi sunmuş bulunuyoruz .
Bi zh n bu sun uş um uz, nesn el idealizm i savu nan f ilozoflann
düşünceler- ini dile get irdikler i metinlerden kopuk bir sunuştur . Bütün
bh fe lsefede nesnel ideahzm öğre t is in i se rhnleyen eser le rde ras t laya
bi leceğimiz argümanlardan daha kar -maşrk ve güç argüman yoktur .
Bu öğret i Kant 'm t tansendental idealizminde içer i len bazr
düşünceler in ge l iş t i r i lmes inden başka bh şey deği ldi r . Bu öğre t iy i
okuyucular rmrza sunarken , onun böyle bh ge l işhnin sonucu
olduğunu gös te rmeye ça l r şük: Kendi argümanlar rnda Kant öznel ide
alizmle nesnel idealizm arasında tereddüt et t i . Nesnel idealizmin
bakış aç ıs ın ı ka ıar -h bh biç imde benimseyen yalnrzca Kant 'm
ardr l lar r , ve herşeyin ötes inde , ondokuzuncu yüzyr i Alman ideal izmi
nin, Fichte, Schell ing ve l legel 'den oluşan üçlüsü oldu ve onlar nes-
104
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 108/195
nel ideal izmi en kannaşık ve an laşümas ı en güç bi r b iç imde sundu
la r . Ondokuzuncu yüzydda ve y i r minc i yüzydm baş lannda , nes ne l
ideal izm, a ıgümanlan se le f le r in in argümanlanndan bi raz dal ıa kolayve anlaş ı labi l i r o lan (Cohen, Natorp, Windelband, Ricker t g ibi ) yeni -
Kamçı lar ın o luş tuıduğu Marbourg ve Baden okuUar ı ta i -af ından tem
sil edildi.
Hegel'in Diyalektiği
Nesnel ideahs t le r aras ında ve öze l l ik le de Hegel ta ıafmdan vurgu
lanan temel düşünce şudur : Doğa yaln ızca nesnel t in in dünyas ın ın bk
fenomeniyse, doğayı yöneten yasalar yalnızca, nesnel t inin dünyasını
yöneten yasalar ın bi r yans ım as ıdu iar . Ancak nesnel tinin dün yas ında
ve dolayıs ıy la mant ıksal varhklann o luş turduğu dünyada mant ık ya
sa lar ı egemen o lup, bu dünyayı onlar yönet i r le r . Öyleyse , mant ık ya
sa lan doğanın yasalar ında yans ıülmak durumundadır lar .
Hegel mant ıksal var l ık lar ın dünyas ında hüküm süren mant ık yasa
lar ına diyalekt iğin yasalar ı adın ı verh. Bu yasalar ın , ideal kavramlar
aras ında , bu kavramlar ın en genel i o lan var l ık kavramından
başlayarak be l h bi r h iyerarş i o r taya ko yd uk tan kab ul edi li r . Bu hiye-
ra ış ın ın dayandığı en temel i lke , söz konusu ideal kavramlann, var l ık
ve yokluk örneğinde o lduğu gibi , Hegel ta ıafmdan tez ve an t i tez adı
ver i len çif t ler oluşturmalandu- . Bu hiyerarşide böyle bir ç if t ten sonra,
Hegel ' in sentez adın ı verdiği , ve kendi iç inde hem tezden hem de an t i
tezden a l ınmış öğe ler içeren üçüncü bk kavram gel i r . Böyle l ikle ,ömeğin va r l ık ve yok luk kavr amlannm s en tez i , H ege l ' e gör e , o luş
kavramıdn, çünkü o luşmakta o lan daha önce za ten vaidt f ve bk an
lam da vai- değ ildir . İdeal ka vra m lan n bu diyalektik hiyerarşis inin in
Hegel ' e göre , doğanın nesneler in in bi rbi r le r i a idıs ı ra or taya ç ıküklar ı
kronolo j ik düzende eşdeğer le r i va idı r . Doğada var l ığ ın her hal ine ,
Hegel 'e göre, anti tezi eşl ik eder . Birbkler iyle savaşmakta olan bu tez
ve anti tez, savaşan kaı-şıüann bell i bir sentezi olan, yeni bir halin
105
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 109/195
do ğu şu na yol açai . Diy alek tiğin yasala ı ı , Heg el 'e gö re, doğan ın
akışını iş te bu şekilde düzenler ve yönetir . Bununla biı iücte , Hegel
doğanın seyr ini belir leyen ve düzenleyen diyalektüc yasalar ı , empirüio larak kanı t lanmak durumunda o lan i lke l bi ı ş e y o l a r a k g ö m e z . T a m
ters ine, o doğanın diyalektiğinin, doğanın yalnızca, kendis inde diya-
lektüc düzenin egemen o lduğu ve bunun sonucu o larak kendis i de
doğaya hakim ohnak durumunda o lan t in in dünyas ın ın bi r yansunas ı
o lmas ı o lgusunun sonucu o lduğunu düşünür .
Hegel'in Diyalektiği ve Ma rx'm Diyalektiği
Hegel ' in diyalekt iğin in doğada gerçekleşen her tür ge l işmeyi , tüm
değişmeler i yöneten en genel yasalar ı içerdiği kabul edil ir . Hegel bu
yasalara bütünüyle speküla t i f bh tarzda , deneye başvurmaks ız ın , a
priori olarak ulaş ır . Hegel ' in kend i le r ine dayandığı saym alard an
biri , onun ideal izmiydi . Bununla bhi ikte , be l l i say ın t ı la rdan
çücarsanan sonuçlar , bu sonuçlarm kendiler inden çıkarsandıklaı ı
say ın t ı lann yanhş o lmalan o lgusuna karşm, doğru o labi l i r le r .
Demek ki , Hegel ' in ideahzmini bütünüyle reddeünek, ancak y ine de
doğanın diyalekt iği yasalar ı ta rafmdan yönet i ld iğin i kabul e tmek o la
nakl ıdı r .
Hegel ' in öğre t is in i çok iy i bh biçhnde bi len Maix ' in yapt ığı da
tam tamına buydu. Marx , Hegel ' le tam bir uyuşma iç inde , doğada or
taya çrkan gelişme süreçler inin ve her tür değişmenin diyalektiğin
yasalanna uygun o larak gerçekleş t iğin i öne sürdü, ancak bh yandanda Hegel ' in diyalektiğini kendis ine dayandrrdrğr bütün bir aprioristik
temeli reddett i . Mar-x Hegel ' in aprioristik a r güman lannr r eddede r ken ,
diyalekt iğin yasalan nr kab ul et ti , çünk ü onun görüşüne göre , deney
bu yasaları des te klem ekte dh . M arx bi r materyal is tt i , b i r baş ka
deyişle , o f iziksel doğanrn gerçekten ve en yüksek ölçüde gerçek
olduğunu düşündü ve ruhlar^a ve nesnel t ine ve dolayıs ıyla, idealis t le
re göre , i s te r nesne l i s te r öznel o lsun , doğnı gerçeküği o luşmrduğu
106
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 110/195
vaisayı lan başka herha ngi bi r şeye , va ıo luş yüklem eyi kab ul eü ned i .
Maix , aynı zamada radikal b i r empuis t t i , b i r başka deyiş le o savlar ı
hakl ı k ı lmanın deney dış ında başka bi r yolu o lmadığmı kabul e t t i .Hem Hegel ' in diyalekt iğin yasalanm hakl ı küaıken kul landığı aprio
ristik yöntemi ve hem de Hegel ' in diyalekt iği kendis ine dayandırdığı
ideal is t temel le r i r eddetmek ve onu materyal izme bağlamak sure t iy le ,
M arx , kend is in in de di le ge t i rdiği g ibi , d iyalekt iği te r sine çevu ip a y
aklan üzer ine o tuı t tu . Diyalekt iği bu şeki lde materyal izme
bağ layaıak biz im kendis ind en bundan sonraki bö lüm de söz
edec eğim iz , d iyalekt ik m ate iyal izm adı fe lsefî eği l imin baş l ıca
yaıat icıs ı oldu.
(c) Metaf iz iksel Real izm
B ö n v e K r i t i k R e a l i z m
Metaf iz ikse l ideahzmin tam kaiş ıs ında yer a lan bakış aç ıs ına me
tafiziksel realizm adı ver i l ir . M etafiziksel realizmin temel tezi, cisimle
rin sözcüğün gerçek anlamı içinde varolduklarım dile getirir. Rea
l izm, epis temoloj ik re f leks iyondan önce , herkes in bağlandığı doğal
bi r görüş tür . Bu doğ al reahz m e, bi lgi üzer ine o lan herhan gi bi r re f lek-
s iyon kend is ine eüc i e tmed iği zam an, bötı realizm adı ver i lk.
B u tür bi r rea l izm e ek o larak, ep is temoloj ik bü: re f leks iyondan v e
ideahs t in a ıgümanlannm e le a l ın ıp ince lenmes inden sonra , söz konu
s u a ıgüman lan r eddeüne ve doğa l nes ne le r in s özcüğün ge r çek an lamı
iç inde vai 'o luşuyla i lg ih tez i des tekleme durumuna ge len kritik realizmi de ay ı r t ediyoruz; bu doğal nesne ler , ne iz lenun kompleks ler iy le
v e ne de z ihin le r imizin kon süHk s iyonlany la özde şleş tui l i r , anca k
bunlar- tians-sübjektif, yan i, öz ne nin dış ınd ak i ve öz ned en ba ğım sız
vat l ık lar o la ıak görülür le r . Kr i t ik rea l izm herşeyden önce , epis temo
lo j ik ideal izmin , daha önce de görmüş o lduğumuz gibi , metaf iz ikse l
idealizmin esas temelini oluşturan, aıgümanlarma saldıru- . Cisunler in
algı lanm as ı sürec i üzer in de düşü nürken , k i r i t ik rea hz m çoğu zam an
nomal duyums a l deney in b ize özne l b i l e şen le r den tümüy le bağ ıms ız107
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 111/195
olmayan bi r dünya resmi verdiğin i saptar ve bu resmi düze l tmeye ve
onu söz konusu öznel bi leşenlerden temizlemeye koyulur . Kr i t ik rea
listler ge ne llik le, du yu laru nız a aı^acısız olaı-ak ver ilen dü ny a resm in in gerçekl iğe karş ı l ık ge lmediğin i düşünüı ie r . Maddese l dünyada
duyulanmızın bize sunduğu türden renkler , ses le r ve kokular yoktur .
B iz im taraf ımızdan a lgı lanan , renkler , ses le r , v .b . , ps ikof iz ik organ i
zasyonumuzun, dış dünyadan ge len be l l i uyaranlara kaiş ı o lan öznel
tepkiler ind en ba şk a hiçb ir şey değ ildir ler . B ihş sel yet ilerhnLzin or
ganizasyonu taraf ından üre t i len ve yanl ış bh biçhnde nesnelere a t fe
dilen bütün bu nitel iklere kr i t ik reahst ler taraf ından ikincil ni tel ikler
adı ver i lh ve onlar c is imler in gerçekten yüklemler i o lan bi r inc i l n i te -lUclerin karş ıs ına geç hi lh le r . Kr i t ik reahs t le re göre , duyu lan nu zı
kendis in i kabul e tmeye zor layan dünya resmi doğru o lan res im
deği ldh; doğru ve gerçeğe uygun res im f iz iğin güç ve dikkat l i
araş tumalarm sonucunda bize sunduğu res imdir . F iz ik taraf ından
beUi bh çağda öne sürülen görüş le r^ uygun o larak, kr i t ik reahs t le r şu
ya da bu resmi , maddese l dünyanın gerçek doğas ın ı veren reshn o la
rak, görür le r . Ondokuzuncu yüzyı lda bu res im küt le ve hıza o lduğu
kadar , be l l i bh şekle ve büyüklüğe de sahip o lan renks iz a tomlardanmeydana ge l iyordu. Günümüzde bu reshn , res imsel n i teUğini yUh-
mekte ve görse l leş thi lebi len bh modelden çok, matemat ikse l bh
şema ha l ine gehnek tedh .
Reahzmle ideal izm aras ındaki ta r t ı şma yüzyıUardan ber i sürüp
gi tmektedh . G ünümüzde bu eğ i l imle r i t ems i l eden c idd i düşünür le r e
ras t lamak o lanakl ıdı r . P roblemin kendis inde bi rçok kanşıkl ık ve be-
Ihsizlikler , lar t ışmacrlar aıasmda ise birçok yanlış anlamalar söz ko
nusudur ; bu yüzden, bu tarüşma iç inde beHi bh konum almazdanön c e , problemin kendis inin daha tam ve dakik olar-ak or taya konması
gerekh. Yazar rnrz bunu diğer eser le r inde yapmaya çahşmrştu- . P rob
leme daha der inden nüfuz etme, felsef î problemler i gözden geçir ip
kısaca ince lemek çabasmda o lan bu ki tabm kapsamr drşrnda kala-
caklu- . Yazarrmz söz konusu diğer eser ler inde, idealizmin tüm
biçimler iyle karşr kesin bir karşr t lüc içinde olmaya ve reaüst bakış
açısına kayrtsrz şartsrz destek ver-meye yönelmiştir .
108
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 112/195
Doğaya İlişkin Araştıroıadan KaynaklananMetaf iz iksel Problemler
Töz ve Dünyan ın Yapısı Problemi
Avrupa düşünces in in an t ik Yunan 'daki doğuşunda, metaf iz ikse l
ince lemeler tamanuyle doğaya i l i şkin araş tumalara aynimış t ı . î lkme taf izikçilere g erçe kte f izikçiler , ya da biz im bug ün dile get ir
diğ im iz biçinrüyle, natüralis t ler adı ver i lm işt i . Bu i lk natü ralisü er
o ldu kça genel o lan prob lemle r le i lg i lenmiş l ir ve bu problem ler in
çözü mler ine , o lgulara i l işkin zahm et l i ve öz en h gözlem ve
araşürmalara gkismeks izm, bütünüyle speküla t i f b i r yoldan giderek
varmış lardı r . Bu problemler aras ında , herşeyden önce , ön plâna
ç ıkan ik i p r ob lem var d ı : Doğanm ham maddes i , b i r başka dey i ş l e
doğanın kendis inden meydana ge ldiği töz problemi ve ikinc i o larak da
doğanın genel yapıs ı problemi . Daha önce Yunan fe lsefes inde tam bh
ilgi od ağ ı olu ştur m uş olan bu iki pro ble m felsefenin bü tün bir seyr i
boyunca varhğın ı der inden hisse t t i rmiş ve o , da ima metaf iz iğin prob
lemler in in odağında o lmuştur .
Doğanın kendis inden meydana ge ldiği töz le r in ne o lduğu sorusunu
araş t ınrk en, ilk f i lozoflar ın zih nind e cis im sel doğ a vard ı . D ah a son
raki felsef i gehşmeyle bir l ikte , f i lozoflar ın dikkati , hem bize dışsal
(duyumsal) deneyde ver i len c is imsel doğaya ve hem de bize içse l de
neyd e ver ilen z ihinse l doğ aya yöneldi . Tö z problemi m odern fe lsefede
hem zihinsel ve hem de cis imsel tözlerden her ikis inin birden mi var
o lduğu, yoksa bu töz tür le r inden yaln ızca büis in in mi vaıo lduğu soru
suyla be l i r len i r . Kısacas ı , töz problemi ruh-beden problemi şekl in i
al ır . Cis imler in ne olduğu, cis imler in nihaî ve en yüksek
bi leşenler in in ne o lduğu konusunda daha der in bh kavrayışa
109
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 113/195
ulaşmayı amaçlayan f i lozof la ı ı kendi le r ine ade ta çekimleyen özgün
problemler bugün, f iz ikç i le r in f i lozof lardan daha çok şey söylemek
durumunda o lduklar ı doğa fe lsefes in in kapsamı iç inde yer ahnaktadı r .
Doğanın yapıs ı felsefe tar ihinde iki ana biçim içmde or taya çıkar .
B u n l a r d a n b h i determinizm v e indeterminizm p r o b l e n ü d h v e b u p r o b
lem doğadaki herşeyin bh nedeni o lup o lmadığı sorusuyla uğraşu- ;
buna ka r şm, d iğe r i teleoloji ve mekanizm prob lemi üzer inde duru r ve
doğan ın bh amaca gör e düzen len ip düzen lenmediğ i s o r us unu
yan ıt lam aya çalışu-. D oğa nın yap ıs ıyla i lgih pro blem ler arasında,
son o larak dünyanın mekânsal ve zamansal yapıs ına i l i şkin problemlerde n söz edebiUriz ve bu kon u için de f izikçiler, f i lozoflar la
karş ı laş tmidıklarmda, dikkat le r i ona yönel tmek bakımından çok
daha iy i ve uygun bh konumdadır iar .
Ruh ve Beden Problemi
Doğada Hangi Töz ler Varo lur?
Bu pr ob lem m od em f el se fenm me ta f iz ikse l a r aş tmna la r md a mer
kezî b i r yer tu tar . Söz konusu problemin kapsamı iç ine ghen bhçok
som vardır , ve bu somlar ın en önemlis i ve en önde geleni doğada
hangi töz tür le rhı in varo lduğu somsudur . Bu soruya ver i len baş l ıca
yanı t t ip le r i şu başhklar a l t ında or taya ç ıkar : Düahzm, materyal izm,
t inse lc i l ik ve özdeşl ik kuramı , yani gerçek monizm.
Düalizm (İkic i l ik)
Düal izm temel tez i , hem zihinse l ve hem de c is imsel töz le r in , b i r
başka deyiş le hem ruhlar ın ve hem de bedenler in varo lduğunu savla
yan fe lsef î eği l imdir . Bu eği lhn , Hr is t iyan kül tümnün o luş turduğu a t -
110
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 114/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 115/195
insan da , madde ve fonndan meydana ge l i r . İnsanm maddes i , onun
kendi le r inden meydana ge ldiği k imyasal c is imlerdi r . Öte yandan,
insanm formu, onun bi leşenler i o lan bütün bu kunyasal c is imler in ,kendis i sayesinde ve kendis i aracüığıyla, yalnızca ölü, duyaı^sız ve
düşünces iz hk e t ve kemik küt les i o lmayıp, h isseden ve düşünen
canlı bir var l ık halin e dön üştü rüldü kler i herşeydü- . İnsanm formu,
şu halde insanı genel olaıalc canh hk organizma yapan ve dolayıs ıy la ,
insanın kendiler i de canlı olan bitkiler le or tak olaıak paylaşt ığı
herşey , bu na ek o larak his seö ne gibi , b i r yerden bu- yere hareke t e tm e
gibi , insanın hayv anlar la or tak o larak pay laşü ğı herşey ve son o la
rak, sal t insana ait olan ve onu hayvanlardan ayuan kai-akter is t iklerdh- .
Bu sonuncusu, Ar is to te les 'e göre , düşünme kapas i tesmden, yani
akıldan oluşm-. Şu halde, insanın formu, Aris toteles ' in insan ruhu
adın ı verdiği bu çeş i th bi leşenlerden meydana ge l i r . İnsan , madde ve
ruhtan meydana ge len , canl ı b i r bedendh. İnsanın bedeni , öy leyse
maddeyle özdeşth . Madde , canl ı b i r msan bedeninde , soyut bi r
biç im de ayı rabi ldiğimiz şeydir . Benzer biı- b iç im de, ruh da yaln ızca
bedenin soyut bü- bileşenidu . Beden ve ruh, demek ki , aynı tülden varo luşa sahip vai l ık lar deği ldi r le r . Beden kendinde ve kendi baş ına va
ro lmaya ye t ih o lan bk tözdür ve gerçekleşmes i iç in başka herhangi
bi r temele gerek duymaz. Öte yandan, bi r fom, bk başka deyiş le
özse l insansal yüklemler in bk kompleks i o la ıak ruh yaln ızca ,
yüklemler in vaıolduğu tarzda, yani bir bedenle i l işki iç inde vaıolur ;
r uhun va r o luşu , onun bk bedene yük lenmiş o lmas ından o luşur .
P la ton ' la tam bir ka ış ıüık iç inde , fomun madde o lmaks ız ın vai 'o -labihnesini kabul etmeyen Aıis toteles ' in öğret is inde, ruhun vai 'o-
luşunun bedenden soyut lama iç inde kabulü, ve dolayıs ıy la ruhun
insanın ölümünden sonraki varo luşunun kabulü, b i r tür tu ta ıs ızhk
oluş turur . F o m , b k başka deyiş le özse l b k yük lem, nası l o lur da
kendis inin bk yüklemi olduğu beden olm£iksızm vaıolabihr? Aı- is tote-
les, bütün bunla ıa kaış ın , ö lümsüzlüğü kabul e tmiş ve insan rul ıunun
yaln ızca akü yürüten paı -çasmın , bedenin ölümüyle bkl ikte yok o lup
112
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 116/195
gi tmediğin i öne süimüştür . Bi ı -eyse l rul i lann ölümsüzlüğü hakkındaki
bu teze, Ortaçağ Arap f i lozofu İbn-i Rüşd tarafmdan saldmhmşüı- .
Bundan dolayı , Ar is to te les 'm öğre t ismi iDîe o larak kabul eden Aqui-nalı Thomas, Aris toteles ' in insanın formu olarak ruh anlayışını halâ
korurken , bu anlayış ı sürdürmek iç in onda bi r takım değiş ikl ikle r
yapmak zo r anda ka lmış t ı r .
Düal izmin , kendis iy le Augus tüıus ve Descar tes ' ta karş ı laş t ığ ımız
radikal vers iyonu ise , ruh ve bedenden her ik is in i de kendinden-kaim
vaı i ık lar , varo luş lar ı iç in başka herhangi bh temele gerek duy
maksızın, özell ikler iç in temel olabilen tözler olarak görüp, bedenler ive ruhlar ı bhbf f Ie r iy ie tam tamına aynı düzeyde o lan şeyler o larak
almış t ı r . Düal izmin bu radikal vers iyonu, rahla beden aras ındaki
iUşkinin ne olduğu, onun iki fai 'kl ı tözden meydana geldiği dikkate
ahnusa , bh insanı nas ı l o lup da homojen bh var l ık o larak
düşünebi leceğimiz husus la ımı e le a ldığımız zaman, bi r güç lükle
karş ı laş ı r . Düal izmüı bu biç imi günlük yaşamda savunulan i lke l ve
oldukça yaygm görüşe karş ı lüc ge lh .
MoHİzm(Birdl ik) ve Çeş it ler i
Popüler bh anlayış o lan düal izme yönehk e leş t i r iden çeş i t l i mo
n i s t me ta f i z iks e l öğr e t i l e r , a r a la ımda mate r yaüzmm, yan i maddec i
l iğ in , t inse lc i l ik ve özdeşl ik knrammm bulunduğu, yalmzca tek bh
{hk=moms) töz kab ul eden öğre t i le r ç ıkar .
M a t e r y a l i z m
Klas ik f o r mülas yonu i çmde mate r yahzm, yalnızca maddesel
tözlerin varolduklarım,, bir başka deyişte, yalm zca cisimlerin tözler
otduklanm savlar. Th ısel tözler , ma teryalis t lere göre,, yaln ızca b h
yanı lsamadır . Materyal izmin hkçdk çeşidi vardır .
113
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 117/195
M e k a n i k M a t e r y a l i z m
Yalnızca , t inse l töz le r in vaıo lduklar ın ı kabul e tmemekle kalmaz,
ancak aym zamanda z ihinse l fenomenler in (düşünceler in , duygula ım,
v.b.g. , ) bi le f iziksel süreçler olduklar ını düşünür; mekanik materya
l izm çoğu zaman, onlan beyinde or taya çıkan belh f izyolojik
süi-eçlerle özdeşleştiru- ya da hatta onlan beyin tarafından saklanan
cisimler olaı^ak görür. (Beyin düşünceleri, karaciğer safrayı nasıl sak
larsa, ayn en o şekilde saklai .) Ma tery alizm in diğer temsilci ler i
aras ında ondokuzuncu yüzyı l Frans ız f i lozofu Cabanis ve y i rminciyüzyı l Alman f i lozof lan Vogt , Büchner ve başkalar ı vardı r .
D i y a l e k t i k M a t e r y a l i z m
Materyal izmin diğer vers iyonlan z ihinse l fenomenler i beymin f i
zyolo j ik ' i ş lemler iy le özde şleş tû me z, an cak z ihinse l fenomenler in
bel l i b i r takun aymcı öze l l ik le r i o lduğunu kabul eder . Bununla bi r l ik
te , onlaı- , c isunden farklı olan başka bh t insel tözün değil de, c ismin,
üzer inde z ihinse l fenomenler in or taya ç rküğı temel o lduğunu
düşünürler . Haz alan ve acı duyan, düşünen ve bir şeyler i
değer lendii 'en, v.b.g. , ondan farklı olan bh- ruh değ il de, insanın be de -
nidu' . Engels ve Marx taraf ından yai 'at ı lmış olan diyalektik ma terya
lizmce ge l iş lhihniş o lan bakış aç ıs ı budur . Diyalekt ik materyal izm
maddenin, tai ' ihsel gehşmenm seyri iç inde, parçalai ' indan bazılar ının
zaman geç t ikçe , baş langıç ta sahip o lduğu n i te l ik je re indirgenemezolan yeni bir takun nitel ikler taraf ından zenginleşt ir i lmesi suret iyle ,
biç im değiş t i rdiğin i düşünür . Kendis inde yaln ızca f iz iko-künyasal
süreçler in or taya çıkt ığı başlangıçtaki ölü küüe, bu süreçler in yüksek
bir ka ı -maş±l ık düzeyine ulaş t ığ ı be lh bazı pa ıça lannda, b i rden f iz i
ko-künyasal n i te l ik le re indirgenemeyen yeni bh n i te l ik —^bizim ken
dis ine yaşam adın ı verdiğüniz n i te l ik— kazanmışt ı r . İ lk organizma
lar işte bu şekilde ortaya çıkmıştff. Canl ı maddenin bundan sonraki
114
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 118/195
gelişme seyri iç inde, onda or taya çıkan f iziko-kimyasal ve biyolojik
süreç ler ye te r ince yüksek bü- evr im düzeyine ulaş t ığ ı zaman , b ed end e
bü- kez daha yeni bh nitelüv or taya çıkar . Madde şimdi bil inç ka-zanmışür ; onda z ihinse l yaşam doğar - . Z ihinse l yaşam, bununla bh
i ikte , f iz iko-kimyasal süreç le re de biyolo j ik süreç le re de indirgene
m ez; o her ne kadai- bu süreç le re bağ ımlı o lup, bu süreç ler ta ıafmdan
koşuUansa da , söz konusu f iz iko-kimyasal ve biyolo j ik süreç le rden
oldukça fa ıkl ı o lan bh şeydir . Gel işme sürec i iç inde , daha önceden
sahip o lunan n i te l ik le r in bi r b i r leşmüne indirgenemeyen yeni n i te l ik
ler in madde taraf ından kazanılması , diyalektik matei-yalis t lere göre,
aşamal ı evr im yoluyla deği l de , an i b i r s ıç ramayla o lur .
Materyal izmin yukar ıda sunulan şeküne , kuramın yara t ıc ı la ı ı ma
te ryal izmi ondaki diyalekt ikle bi r leş t i rdiği iç in , d iyalekt ik materya
l izm adı ver i lh . Daha önce Hegel ' in fe lsefes in i ince lerken de gömüş
o lduğumuz g ib i , d iya lek t ik ma te r yaüzmin ya ıaüc ı s ı o lan Kar i M ar x ,
deneyin , doğanın Hegel ' in kendi le r ine tümüyle speküla t i f b i r yoldan
ulaşmış olduğu diyalektik yasalaı- taraf ından yönetUdiği görüşünü
doğr u lad ığ ın ı düşündü . Bu , Marx'i doğaya ve in s an va ı l ık lanmn toplum sal yaş am ına i l işkin araştu-malarda diya lektik bir bak ış açıs ı be -
nunsemeye , teşvik e t t i . Diyalekt ik bakış aç ıs ı , doğayı s ta t ik bh
biç im de, sabi t ve değ işm ez bi r şey o larak düş üne n metaf iz ikse l
bakış aç ıs ın ın te r s ine , doğayı kendi o luş ve ge l işme sürec i iç inde
düş ünm em izi i s te r . (Diyalekt ik ma teryal isüer metaf izik ve metaf i
z ikse l te r imler in i , bu te r imler in genelde kul lan ı ldıklan anlam dan
faıkl ı b i r an lamda kuUanır la ı . ) Diyalekt ik materyal izm bundan başka ,t ikel fenomenler i aı-aşüru-ken, onlar ı diğer fenomenlerden
yalıüamayıp, aıaştu- ı lan fenomenin diğer fenomenler le olan olası tüm
ihşki le r in i ve öze l l ik le de onun nedense l ihşki le r in i d ikkate ahnamızı
is te r . Doğayı bu şeki lde a ıaş t ıma, diyalekt ik mate ı -yal is t le re göre ,
doğanın onlar ın diyalektiğin yasalar ı adını verdikler i bell i yasalar
taı-afmdan yöneti ldiği savına götüı-ür . Diyalektiğin kendiler inden çok
sık söz edilen dör t yasası arasından en önemhler i şunlaı-dır ; Nicelik-
115
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 119/195
se l değişmeler in n i te l ikse l değişmelere dönüşümü yasas ı , karş ı t lann
bir l iği ve savaşımı yasası .
Nice l iğin n i te l iğe dönüşümü yasas ı ( insan toplumlarmm dünyas ı
da dahi l ohnak üzere) doğada gerçekleşen ge l işme süıeç le r in in şu
şeki lde or taya ç ıkt ığın ı öne sürer : Nice l ikse l değişmeler , b i r başka
deyiş le bi r nesnenin yaln ızca ölçülebi lh öze l l ik le r in in yoğunluğunun
değ iş ime uğradığı değ işmeler (öm eğin , onun , ka t ilde ve c ins iye t
gibi , ölçülebilh- olmayan nitel ikler i aynı kalırken, nesnenin ıs i-smın,
ağu-hğın ın , uzunluğunun değişmes i) , ye te r ince yüksek hiı düzeye
er işt ikten sonra, bh-den (ani bh s ıçramada) nitel iksel değişmelere (bü-başka deyiş le ölçülebi lh: n i te l ik le r in arük daha faz la değişmedikler i ,
ancak ölçülebil ir olmayan bell i bir ni tel iğin bir başkasıyla yer
değiş t i rdiği değişmelere) dönüşür le r . NiceUğm ni te l iğe dönüşümüne
bk ömek suyun donmas ıdı r . Ömeğin , s ıcakl ığı 20 sant igrad derecede
bulanan su, ı s ı kaybın ın bk sonucu o larak, s ıcakl ığın ı yahı ızca yavaş
yavaş ya da tedr ic i o larak kaybeder , yani o n ice l ikse l değişmelere
uğrar . Bunu nla bkl ik te , soğuyan su, O sant igrad dereceye ulaşüğ ı
anda, bund an sonraki ı s ı kaybı s ıcakl ıkta baş ka b k düşm eye neden
ohnaz, bu sa l t n ice l ikse l değişme yer ine suda n i te l ikse l bk değişme,
yani s ıvı ha lden kat ı ha le doğra bk değişme or taya çıkaı. Bu yasanın
formülasyonunda, n ice l ikse l değişmeden n i te l ikse l değişmeye doğra
o lan bu dönüşümün aşama aşama değ i l de , bkdenbke o r t aya ç ıküğ ı
ısrar la vurgulanu- . Bu nitel iksel değ işm elere diyalek tik s ıçram alar
adı ver i lk . Diyalekt ik , doğamn oluş sürec i iç inde , n i te l ikse l
değişmelere karş ı l ık ge len büyük ve önemli değişmeler in bi r evr imşekl inde deği l de , bk devrün şekl inde or taya ç ıküğmı vurgular . Her
ne kadar bu n i te l ikse l devr imci değişmeler in hazı r lanmas ı , yavaş
y avaş , bk evr im biç iminde or taya ç ıkan , uzun bi r süre boyunca
gel iş t i r i lmiş n ice l ikse l bk değişme sürec i o lsa bi le , insan topluluk-
lanmn yapıs ında gerçekleşen büyük n i te l ikse l değişmeler de bk
evr im şekl inde deği l , ancak bk devrün şekl inde o lur .
Diyalekt iğkı yukanda sözü edi len yasalar ından ikinc is i o lan
116
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 120/195
karş ı t la r ın bi r l iğ i ve savaş ımı yasas ı doğadaki (ve insan toplumunun
dünyas ındaki) ge l işme süreç ler in in dinamizmiyle i lg i len i r . O, hep bh
oluş sürec inde , bhbir le r iy le savaş ım hal inde o lan güçler in her zamanbir l ik te varo lduklannı savlar . Bu güçlerden her bi r ine , kendis i ik inc i
bh gücün kendis ine karş ı l ık ge ldiği bk hale karş ı t o lan , b i r ha l
kaış ı l ık ge lk . Oluş süi -ec in in her evres inde , bkbir le r iy le savaş ım ha
l inde o lan karş ı t ha l le r bu şeki lde , b i r a rada varo lur lar . Bu karş ı t lann
savaşımından, bkbir le r iy le savaş ım halkıdeki karş ıüarm her ik is in
den de farklı olan üçüncü bir hal doğar . Ancak bu üçüncü hal bile ,
kal ıc ı bk biç imde, sürekl i o larak varo lmaz. Onu des tekleyen güçler
karş ı t güç ler i hareke te geç i rkle r ; karş ıdann yeni bk savaş ımı or taya
ç ıkar ve bu sonsuzca s iküp gider . Karş ı t lann bi rhği ve savaş ımı
yasası Hegel ' in tez, anti tez ve sentezden oluşan üç evre yasasına
karş ı l ık ge l i r . Ömeğin , bk sükûnet hal i iç inde bulunan ve kendis ine
bk gücün e tki e tmeye baş ladığı bk c ismi düşünel im. Cis im, bu gücün
etkis i a l t ında , ivme kazanmaya baş lar , onun baş langıç ta s ı f ı r o lan
hızı yavaş yav aş artai . Cism in hız m m b k so nu cu olarak, ha ıek ete
neden o lan güce kaiş ı eüdde bulunan sür tünme ve hava di renc i doğar .Harekete neden o lan gücün ve onu durdurmaya çal ı şan sür tünmeler in
bu savaş ımı sonuçta , güç ve sür tünme eş i t ha le ge ldiğinde ,
baş langıç ta ivme kazandır ı lmış hareke t in an i b i r hareke te
dönüşmes ine götürür . Bir in in ivme kazandınhnış hareke te , d iğer in in
ise sükûnete karşı l ık geldiği bu güçler in savaşımından, sanki onlar ın
bk senteziymişçes ine an i bi r hareke t doğar .
Her o luş sürec inde karş ı t güç ler in savaş ınm varo lduğuşekl indeki doğru gözlemden ayn o larak, bu yasada , böyle süreç le r in
her bi r inde karş ı t ve hat ta çehşik haUer in bk arada bulunduğu görüşü
de içer i l i r . Bundan dolayı , d iyalekt iğin savunuculan bakış aç ı lar ın ı
fonnel mantığın beUi yasalar ına ve özell ikle de çelişmezlik yasasına
lam bk kaiş ı t l ık la be l i r le r . Diyalekt ik materyal izmin yandaşlar ı , her
değişmenin ve dolayıs ıyla, her hai-eketin bir çehşki içerdiğini
düşünürler . Onlaı- bu görüşler ini haklı kı l ıp doğrulamak için,
117
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 121/195
başkaca şeyler yanında, değişme ve hareke t in , ha ıeke t eden bi r şey in
kendis in in yads ımnas ına ve dolayıs ıy la bi r çe l işkiye götüıdüğü
kabulünden dolayı , o lanaks ız o lduğunu gös tenneye ça l ı şan an tUc
Elealı f i lozoflaı* okulunun aıgümanlaı ına başvurur . Buna göre, bu f i
lozoflardan bhi olan, Eleah Zenon şu şekilde akü yürütmüştt ir .
Yayından f ır layan bir ok hareket ediyor olsaydı , o uçuşun her bir
an ında , be l l i b i r yerde o lacak ve bundan dolayı , o uçuşun her bi r
an ında söz konusu yerde sükûnet iç inde ya da hareke ts iz bi r ha lde o la
cakt ı . Ve onun uçuşunun her bh an ında hareke ts iz ohnas ı durumunda
ise , o bütün uçuşu boyunca hai -eke t eüneyecekt i . Şu halde , yaydançücan bi r okun hareke t e t t iğ i kabulü kendis in in yads ınmas ına ve
do lay ı s ıy la bh çeüşk iye gö tür ür . Bu aküyür ü tme ç izg i s i E lea l ı f üo -
zo f lan ha r eke t in ge r çek te va r ohnad ığ ım düşünmeye eğ i lhn l i ha le ge
t irmiştir. D uy ul an n sağlad ığı ver i ve kan ıt lar harek etin v aroldu ğu
savmı des teklediğinden , Eleal ı la r bundan duyular ın biz i yanı l t t ığ ı ve
deney in güven i lh bh b i lg i kaynağ ı ohnad ığ ı s onucunu
çıkarsamiş lardt t . Elea l ı la rdan çüap eks t rem bir apr ior izme götüren ,
ve Platon ve diğer antik f i lozoflar- taraf ından takip edilen yol buydu.Buna karş ın , d iyalektüc materyal isüer bi re r emphis t o lup, deneyin en
yük sek doğ ruluk ölçütü o lduğ unu düşünür le r . Onlar Zeno n 'un
argümanlar ından fa ıMı bi r sonuç ç ıkarsar lar . Zenon ' la hareke t in bi r
çe l işki içerdiği hususunda (bi r başka deyiş le , bh şeyin hareke t e tme
s i kabulünün bn çe l işkiye götürdüğü hususunda) uyuşmakla bhlüc te ,
onlar- Zenon tarafrndan çücarsanan, hareketin, kendi içinde çelişik bir
şey o la ı -ak, varohnadığı sonucunu kabul e tmezler . Diyalektüi materyalis t ler , birer empir is t olarak, deney onu su götür-mez bh biçimde des
teklediği iç in , hareke t in gerçekl iğin i tanular . Onlar , böyle l ikle hem
hareket in varo lduğunu ve hem de hareke t in bi r çe l işki içerdiğin i öne
süıerler. Bu, onlar-r çelişkinin varolduğu ve for-mel manüğrn temel il
ke le r inden bhi o larak, çehşkiy i drş ta buakan, çe l işmezhk yasas rnrn
yanhş s onucuna gö tür ür .
Diyalektüc materyalizmin temsilcUeri . görüşler ini for-müle ederken
118
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 122/195
skolast ik töz ter im inde n kaçmu iai ve m atery alis t tezler ini yalnız ca
c is imler va ıo lm' sözler iy le öne sürmezler. Onla i ' ma teryal izmler ine
madden in r uh tan önce ge ld iğ i s av ın ın behr led iğ i şekh ve r mey iyeğler le r . Bu, herşeyden önce , maddenin , ya lmzca maddenin ge l işme
sürec in in o ldukça i le r i bh evres inde daha sonra or taya ç ıkmış o lan
t inden (bi r başka deyiş le , z ihinse l yaşamdan) önce vaıo lduğu ve
dolayıs ıy la , gene t ik o larak maddenin t inden deği l de , t in in maddeden
doğduğu anlamına ge lu- . Diyalekt ik materyal is t le r , maddenin t in
karş ıs ındaki laonolo j ik ve genet ik önce l iğin i ı s ra ı la vuıgulayai ' ak ,
t ine önce l ik veren kaış ı t gömsün, dünyanın , maddese l dünyanın
dış ında bulunan Tanr ı ta raf ından yara tdış ım kabul eden dinse l
inanç la ı a dayandığ ı ye r de , kend i gör üş le r in in doğa b ihmle r in in
sonuçla ı ı ta raf ından des teklenen görüş o lduğunu düşünür le r .
Ancak materyaUst ie r yahı ızca , c isunler in tamamiyle gerçek nesne
ler olduklar ını kabul ederek, onlar ın tanıısal t inin yaıatüaı ı olduk
la ı ım ve dolayıs ıy la t ine , b i r eüdnin nedenine ya da bi r ürünün
üre t ic is ine bağımlı o lduğu biç imde, bağımlı o ldukla ı ım düşünenler in
kai- ş ıs ında yer ahnazlar . Materyahs t le r maddenin t inden bağuns ızolduğunu i ler i sürerek, maddenin t ine olan, onu tam ve eksiksiz bh
gerçekl ikten yoksun kdarak, maddeyi varo luşu bhis in in onu be lh hk
biçhnde düşündüğü o lgusundan o luşan bi r tür f iks iyon, sa l t b i r
yönelimsel nesne olaıak alan idealis t ier taı-afmdan öngörülen,
bağımlı l ık biç imini de kabul eünezler .
İdea l izmle Çat ı şma İç inde Materya l izm
Materyal izm, öyleyse iki cephede savaş ve ımektedir . O, her
şeyden önce , ideal izmin tüm çeş i t ie r iy le , hem, maddeyi bi r iz len imler
kompleks i ya da yaln ızca bi len z ihnin bh kons t iüks iyonu o la ıak gören
öznel ideal izmle ve hem de maddese l ve z ihinse l bütün bu- doğanın
yalnızca, mantıksal vail ıklaı- dünyasının, yani nesnel t inin bağhlaşığı
o lduğunu düşünen nesnel ideal izmle savaş ı r . Materyal isüer , r ea l is t
119
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 123/195
bakış açıs ına s ıkı s ıkıya yapışıp, onu öğret i ler inin esas içer iği olarak
sunmak sure t iy le , r ea l is t tez i öğre t i le r in in önüne ç ıkar ı r lar . Böyle ya
parken , onlar yani ip düşer ie r , çünkü rea l is t bakış aç ıs ı b izzat kendimanüksal sonucu o larak materyal is t tez i zorunlulukla gerektmnez.
Real izm in , do ğa ya tam ve eks iks iz bü: gerçek l ik yüklerken , söz konu
s u ge r çek l iğ i ya ln ızca c i s ims e l doğaya yük lanes i ge r ekmez , r ea l i zm
züıinsel tözlere, bü başka deyişle t inlere de gerçeklik yükleyebil ir .
Real izm, materyal izmle de düal izmle de uyuşan bi r öp-e t idi r .
Real izmle i l i şki iç inde materyal izm, verdiği saraşm ikinc i cephe
s inde , kendis i de reaüs t bakış aç ış ım savunan, karş ın di ia l izmies avaş ı r .
Düal izmle Çat ı şma iç inde Materya l izm
M ate ıyahzmle düa l i zm a r as ındak i kavga c i s imle r den f a ıM ı , aiKak
c is imler le eş i t s ta tüdeki töz le r o larak anlaşüan ruhlann varo luşu k o
nusundadı r . Materyal izmin gerçek karş ıü , öyleyse , Augus t inus ya da
Des ca r t e s t a r a f mdan t ems i l edüen r ad ika l düahzmdh. v^s to te le s
taraf ından temsU edüen ı l ıml ı düal izmle , ömeğhı diy^ekt ik materya
l izm aras ındaki karş ı thk daha az çarpıc ı b i r karş ı thkür .
Felsefe tar ihinde materyalizm, bu savaşta saldıran taraf ta
ohnuşüı r , çünkü düal is t le r , karş ıüık ve kavga pat lamazdan önce , ege
men ohnuş o lan bakış aç ıs ın ı savunuyor lardı . Materyaüs t le r in
sa ldtns ı , herşeyden önce , bedenden farkl ı ve düşünen bh töz (ya da
gene lde bümçü bh şey ) o la r ak r uhun va r o luşunu kabul eünen in r a s y
onel bh- temelden yoksun o lduğunu gös te rmekten o luşuyordu. Materyalisüer varoluşsal herhangi bir tezi , yani şöyle şöyle bir şeyin
gerçekten varo lduğunu savlayan bi r tez i rasyonel bh biçhnde hakh
küıp doğr u layab i l ecek t emehn ne o lduğunu s o r a r i» . H e r hangi bh
şeyin varoluşunu, özell ikle de gerçek varolu.şunu, onlara göre,
yaln ızca deney temel i üzer inde öne sürebi l i r iz . Herhangi bh şeyin va
ro luşunu kabul e tme hakkına , doğrudan ya da dolayh o lsun , ancak
deney yoluyla sahip o labühiz . Deney bize bh şeyin varo luşunu, onu
1 2 0
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 124/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 125/195
Çağdaş bi l imin bu tür bi r düşünme tarz ıy la uzaktan yakından,
hiçbir Uişkis i yoktur . Yalnızca, bell i c ishnlerde eleküikle i lgil i feno
menler in or taya çüanas ı o lgusu, bugün bu c is imlerde kendis ine e lekt r ik adı ver i len bi r maddenin bulunduğunu kabul e tmek iç in ye ter
neden değ i ldh . G ünümüzde , ya ln ızca e lekü ik yük le r i o lup he r hangi
bi r maddeyle yüklenmemiş o lan e lekt ronla ı ın varo lduklanm apaç ık
bir o lgu o larak kabul ediyoruz , ancak e lekt ronlar ın varo luşu, nedenle
r i onu aç ıklamak iç in biz i e lekt ronlann varo luşu varsayrmrm kabul
eünek zorunda buakacak şeki lde o lan be lü fenomenler (ömeğin katod
radyasyonu) gözlemlenmiş o lduğu iç in kabul edi lh . Ancak onlar ıdaha önce h iç k ims e a lg ı l amamış , ve deneyde , aç ık lanmalan on lann
varoluş lar ıy la i lg i l i va isayımın kabulünü gerekthecek fenomenler le
karşüaşmadığı rmz iç in , ı s ı akın t ı s ın ın varo luşuna ya da manyet ik
s ıvımn varo luşuna inanmayız .
Bu mate r ya l i s t s a ld ınya ka r ş ı , r uh yandaş lan r uhun he r hangi b i r i
ta raf ından görülmemiş , h issedi lmemiş , i ş i t i lmemiş ya da herhangi
bh b iç imde duyums a l o la r ak a lg ı l anmamış o lduğu , ancak duyu-
algıs ınm tek aıacıs ız dene y türü ohnad rğr karşrirğrnr ver ir ler . D uy
ums a l deneyden ay r ı o la r ak , bh de ben i düşündüğüm, a r zu e t t iğ im,
mut lu ya da üzüntülü o lduğum konusunda, gerçekten ve tam
anlamryla ikna eden içse l deney vaıdr r . Bu tür bh deneyden düşünen,
arzu eden ve dolayrsryla cis imsel değU de, t insel olan bh vaıirğrn va-
ro lduğuyla ügi l i o larak tam bh kes in l iğe ulaşr r ım. İçse l deneyin
hükmü duyulann hükmünden ge r çek te çok daha kes indh . Kendi le r in i
duyular rn hükmünün be lhiediği temel üzer inde kabul e tüğim c ishnler in var -o luşundan kuşku duyulabüh, çünkü duyulann hükmüne karşr ,
onun bütünüyle bh düş ohnuş o labi leceği , duyular rn beni a ldatabi l
diği ve bütün bh duyumsal dünyanrn sa l t bh serap o lduğu ihrazı
yükse l tüebihrdi . Ancak böyle bi r i t i r az , o beni düşündüğüm,
algr ladrğrm, ve öyley se, düşü nen bir var irk olarak varoldu ğu m ko nu
sunda bi lgi lendhdiği zaman, içse l deneyin kes in l iğin i h içbi r şeki lde
azal tmaz. Cishnler dünyasrna inanı rken ve daha başkaca bhçok konu-
122
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 126/195
da yanı ldığımı kabul ede l im. Şimdi yanı lmak iç in düşünen bn
var l ığ ın v aıob nas ı gerekü , çünkü yanı lmak yanl ış dü şün m ek
anlamına ge l i r . Ruhun vaıo luşu, savunucula ı ına göre , şu halde deney in sağladığı ver i ve kanıüaıda c is imler in ya da bedenler in vaıo-
luşundan çok dah a iy i b i r b iç imde temel len ir .
Ruha i l i şkin bu savunma materyal is t le r in kanaaüer in i zayı f la tmaz.
Onla ı - bu içse l deneyin beni kendi le r i hakkında bi lgi lendüdiği
şeyler in neler oldu ğu nu soraı laı-. İçsel dene y ben i dü şün dü ğü m , his
se t t iğ im, mudu ya da üzünüi lü , v .b .g . , o lduğum olgusu hakkında bi l
gi lendiri r . O bana, be nde düş ünm e, arzu e tme, haz a lm a ya da ac ı
çekme gibi be lh fenomenler in , b i r başka deyiş le be lul i z ihinse l fenomenler in or taya ç ıkt ığın ı b i ldi rh . O bana düşenen , arzu eden , v .b .g ,
bh- vaı lrk olaıak benim varolduğumu söyler . Bunu hiçbü- materyalis t-
yads ımaz. Ancak düşünen vaı l ık la ı ın varo luşundan, t inse l
vaı l ık la ı ın , yani ruhla ı ın va ıo lduğ u sonucu ç ıkaı- m ı? B u soruy a ver i -
cek yanı t ruh te r iminin tan ım ına bağl ı o lacakt ı r . Ruh yaln ızca
düşünen var l ık an lam ına gelh-se , içse l den ey bize hiç ku şku suz,
rahun varo lduğun u bi ldu ir . Bu nun la bi r l ik te , ruh beden den fa ıkh
olan düşünen vaı l ık an lam ına ge lecek o lursa , düşü nen va ıhk la ı ınvarolduğu olgusundan bedenlerden farkh olan ruhlar ın vaı-olduğu so
nucu ç ıkmaz. Düşünen, ancak bedenlerden fa ikl ı o lan tözle r o la ıak
anlaş ı lan ruhlann vaıo luşunu kanı t lamak iç in , düşünen tözler in va
rolduğunu göstei-mek yeter l i değildir , ancak aynı zamanda onlaı ın be
denler o lmadıklar ın ı , düşünen, a ızu eden , mudu ya da üzüntülü
olanın beden o lmadığın ı da gös te ımek gereku- .
Bununla bMikte , mate i -yahs t le r bunun tam te rs in i düşünmek iç in
iy i b i r takun nedenler bulunduğunu öne sürer le r . Z ihinse l fenomenle
r in ne kadai- büyük bh çoğunluğunun bedenler imize bağl ı o lduğu,
günlük yaşamdan ve öze lhkle de pato lo j ik hal le re i l i şkin gözlemden
bilinir . Be yn e verile cek zai-aı- zih inse l yaşam ın bütü n alanla rının orta
dan kaybolmas ına neden o luı - . Beyin üzer inde gerçekleş t i r i len cenahi
operasyonlar- bh insanın kişi l iğinin, tam anlamıyla ve bütün bütün
değişmes ine neden o lur ; z ihinse l yaşamımız aynı zamanda a lkol , ka-
123
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 127/195
fein ve salgı bezler inin, çalışm ası taraf ından geçici olarak etkilenir .
Z ihinse l fenomenler in bedene bu kadar s ıkı s ık ıya bağl ı o lmas ı
düşünen, arzu eden , mut lu ya da üzüntülü o lan ın ondan ayn o lan bhruh deği l de , tam tamına beden o lmas ın ı çok yüksek ölçüde o las ı l ı
kı laı- . Zihinsel yaşamın bedene olan bağımhiığını gösteren bütün bu
güçlü argümanlar öbeği , z ihinse l femonler in dayanağın ın beden
o lduğunu kuşku duyulamaz b i r b içhnde kan ı t l amazs a , r uh s avunucu
lar ın ın , kendi le r i iç in çok büyük bi r önemi o lan , düşünenin , a rzu ede
n in , v .b .g . , beden deği l de , bedenden ayn bi r şey o lduğu biçhnindeki
karşr t tez in hakh kr lmması iç in bu türden argümanlar rn herhangi bi r i
ne başvmamayacak la r ma i şa r e t ed i lme l id i r .İnandmcı ohnak iç in onlar - ne tür bi r a rgümana gereksmim duya-
caklardu-? Onlar ' zihinsel yaşama sahip olan, ancak bh bedene bağlı
olmayan bir şey or taya çrkm-mak ve onu deneyde göstermek ya da bu
türden bi r şey in varo lduğunu başka bi r b içhnde kanrüamak durumun
da kalacaklardr r . Elekt tonlar -m varo luşundan, ka tod radyasyonunda
(elektr ik alanrnda katod ışınlarrnrn, negatif e lektt ik akunlannrn
büküldüğü manye t ik doğr u l tudak i bükülümünden o luşan ) e l ek t r iks e l
öze l l ik le re sahip o lan ve herhangi bh kimyasal c ishnleözdeşleşthilemeyen bh şeyle kai-şr kar-şrya gelinceye kadar- , kuşku
duyuldu. Bher beden o lmayan düşünen var l rklarm varo luşunu drşsa l
ya da içse l deneyde doğrudan bh biçhnde gös te rmek iç in , bedenden
aynlmrş bh ruhla , maddeden aynlmrş e leküikle karşr karşrya
ge l i şhn ize benze r bh b içünde ka r ş r l a şmamr z ge r ekh . Dr şs a l , yan i
duyumsal deneyde bize yalnrzca c is imler ve c is imsel fenomenler ver i
lebil ir . Dışsal deney, bizzat kendi doğasrndan dolayı , t inselciler in bu
yöndeki tüm gh i şhn le r ine r ağmen , b ize h içbh zaman b i r bedendenkur tar r lmrş bi r ruhu gös te remeyecek ya da biz i böyle bh ruhla
ka r ş r l a ş tuamayacakür . Bh bedenden kur t an lmr ş bh r uh la
karşr laşmak iç in , b izzat kendi ölümümüze kadar beklememiz gerekh
ve bu iş lem her durumda yaşayan insanlarm görebi lecekler i bir şey
deği ldi r . Öy leyse , ger iye yaln ızca bi r a ra i ş lem kalmak tadı r :
Dü şün en, ancak c is ims iz o lan vai l ık lar rn varo luş larmrn
kam tlanmasr . Bu kanr t larna z ihinse l yaşam ın ölüm den sonra da
124
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 128/195
devam e t t iğ in i gös te ren bi r kamüama ve dolayıs ıy la , ruhun
ölümsüzlüğüne i l i şkin bi r kanı t lama, diğer düşünen ancak c is ims iz
olan varhklann varo luşuna i l i şkin bk kanı t lama, melekler in ,şeytanlar ın , v .b .g . , varo luşuna ihşkin bi r kanı t lama o labi l i rdi . Böyle
kanıûamalaıa teologlaı- , f i lozoflar ve t inselciler taıafmdan gerçekten
de ghiş i lmiş t i r ; ancak, materyahs t le re göre , bu türden doyurucu ve
ikna edic i b i r kanı t lamayla ş imdiye dek karş ı laşdmış deği ldk.
Materyal is t le r bu dummda, düşünen ancak bedenlerden ayr ı o lan
vaı i ık lar o larak anlaşüan ruhlann varo luşu hakkmdaki tez in , içse l de
neye yapı lan başvuruya rağmen, halâ temels iz bi r tez o la ıak durduğusonucuna var ır lar . İçsel deneyden bil inen, düşünen var l ıklar la i lgil i
o larak z ihinse l yaşamm insan bedenine bağunh ohnas ı o lgusu, b izde
düşünen, hisseden ve arzu eden şeyin kendi bedenimiz o lduğunu,
yamhnazcas ına ve kes in s onuç lu bk b içknde o lmas a da , büyük bk
güç le öne r k .
Mate iyal is t le r ta raf ından ver i len bu karşüık , bununla bkl ikte , ruh
yandaşlar ın ı ta tmin e tmez. Ruh yandaşlar ı düşünen, hisseden ve arzuedenm bedenimiz ya da başka herhangi bk f iz ikse l organ o lmadığın ı
ve dolayıs ıy la düşünen şeyin c iskn o lmadığın ı , herşeye rağmen,
gös te rebi lecekler in i savunur lar . Onlar herşeyden önce , z ihinse l
süreç ler in doğalan i t ibar iy le , kendi le r ine mekânda bi r konum at fede
b i l eceğ imiz bk şey ohnaddc lann ı vmgula r l a r . Düşünce le r imin ,
ömeğm, ka f amda o lduk lann ı s öy lemek h içbk şek i lde an laml ı
deği ldi r . Böyle bk bakış aç ıs ı kafamı sa l ladığım zaman,
düşünceler in de onunla bi r l ik te sa l landıklan , kafam senin kafa ı idanbk me t t e uzak ta o lduğu zaman , düşünce le r ün in de s en in
düşünce le r inden bk me t t e uzak ta o lduğu tü r ünden s açma s onuç la r a
gö tür ecek tk . Düşünce le r e ve gene l o la r ak z ihms e l f enomen le r e
mekânda b i r konum a t f eünek —ve bu düşünen şey in beden imiz
olduğunu öne sürenler ta raf ından s ıkça yapdmışm-— zihinse l feno
menler i f iz ikse l fenomenlere dönüştürür . Mekânda bi r yerde bulunma,
f iz ikse l fenomenlerm ayı r ıc ı bk öze l l iğ idi r ; oysa , mekânda or taya
125
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 129/195
ç ıkmama z ihinse l fenomenler in kendi le r ine özgü özse l öze lükler idi r .
Bu türden argümanlara , materyal is t le r f iz ikse l femomenler i
mekânda bh yere yer leş t i r i lmiş fenomenler o larak tan ımlama n iye t in
de olmadıklar ı karşı l ığını verebildiler . Bununla bir l ikte , f iziksel feno
menler bu şeki lde tanunlamak is tenhse , bu rahathkla yapı labi l i r ve
züı inse l fenomenler in benim beynimde or taya ç ıkt ıklar ı o lgusundan,
bu f iziksel fenomenler anlayışı üzer inde, zihinsel fenomenler in beüi
bir tüld en f iziksel fenom enler olduk lar ı sonu cu çücar. Diyalektüc ma
t e r yahzm, bunun la bh lüc te , bu dur umda on lann hem f iz ik ve k imya
taraf ından betimlenen fenomenlerden ve hem de biyolojüc bilhnlertaraf ından betimlenen fenomenlerden farklı olan, özel türden feno
men le r o lduk lannda ı s r a r edecek tk . Düşünce le r hn in benhn beyn imde
or taya ç ıküklan savın ın kendis i , materyal isüere saçma bi r sav o larak
gör ünmez .
Ruh yandaşlan tarafmdan gehşt i rüen ikinc i bh argüman daha
vaidı r . Benhn ruhum, der onlar , düşünen benle , benhn benhnle
aynıdı r . Şhndi , ben , benhn benimin tek ve bas i t o lan bi r şeyo lduğunun , pa r ça la r dan meydana gehneyen b i r şey o lduğunun f az
las ıyla farkındayım. Ben, zihinsel deneyler iminin öznesi olarak,
çeş i t t i karakter is tüdere sahip bi r iy im, bi lgeyhn ya da budalayım,
saygıdeğer ya da kötü bir iyhn, güçlü ya da dayanüis ızun, tut iculu ya
da soğuk bhiyhn, ancak herhangi bi r parça ya da f ragmana sahip
deği l im. Oysa bedenhn parçalanndan o luşur . Öyleyse , ben ,
düşüncelerhnin öznes i o larak, bedenhnden ayr ı b i r şey im. Materya
l isüer bu argümanla çarpışu-ken hiçbi r güç lükle karş ı laşmazlar . Bu
aıgüman, onlaı-a göre bh peti t io principi i şeklini alu , çünk ü söz konu
su akı l yürühne tarz ı , bu düşünen benin bedenden farkl ı bh şey
olduğunu önceden kabul eder . Bu kabulü daha üer ide or taya koyarsak
ancak, benhn, düşünceler imin öznes i o larak, parçalara sahip
olmadrğunı öne sürebiür iz . Dahasr , materyal is t , düşünenin benim
bütün bedenhn ohnadığı g ibi , bütün bi r beynim olmadığın ı da öne
süımek zorunda deği ldh. Burada dikkat edi lmes i gereken nokta , bede-
126
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 130/195
nimin gözle göıülüi ' b i r b iç imde, kendi le r inde parçalar içermeyen
paıçalar-dan meydana geldiğidir ; daha önce bedenler in bu türden nihaî
ve en yüksek parçalannm kimyasal a tomlar ' o lduklan düşünülüyordu;buna karşm, günümüzde , e lekt ronlar ' ve çekhdekler tür -ünden bas i t
pai 'çacrklai ' , bedenlerin nihaî ve en yüksek parçalarr olarak gör-ülür.
Bende düşünen şeyin benim bedenimin bi r b i leşeni o lan bas i t bh
madde par ' çacrğr o lduğunu kabul e tmek materyal is t tez le
çe l i şmeyecek th . V e bu dur umda , düşüncemin öznes i , maddes e l bh
şey olsa da, parçalara sahip olmayacaktır .
Demek ki , bu, materyal izmin verdiği savaş ın , onun kai ' ş ıünıntözsel rahlai ' in vaıolduğunu savunan düalizm olduğu, ücinci cephesi-
dh. Bu kavga nas ı l b i r seyh gös te r i r? Öncel ikle , ruh yandaşlar ı c is im
lerden ayn o lan tözle r o larak ruhlarm varo luşunu des tekleyen
ar 'gümaniar gelişt ir ir ler , buna karşm materyalis t ler ise bu argümanlar ı
çürütüp, bedenlerden ayn o lan ruhla ım varo luşunu kabul eden tezhı
temels iz o lduğunu gös te rmeye koyulur lar ' . Bununla bhi ikte , karşrünrn
tezin in temels iz o lduğunu gös te ren bhin in , bununla kendi tez in i
kan r t l ayamayacağ ı unu tuhnamal ıd ı r .
Ruh yandaşlar ı , şu halde , davalannr kaybet t ik le r in i düşünmezler ,
ancak tar t r şmaya bundan sonra da devam edip, materyal is t le r
tar 'afrndan başarryla kullanüan bir yöntemi benhnser ler , bh başka
deyişle , kendi tezler ini savunmak yer ine, kar 'ş ıüarmın tezine
saldınr lar ' . Saldmlar ında başhca s i lah olai 'ak da yakın zamanlar ın f i
z ikse l a ıaşürmalanndan ç ıkan sonuçlar ı kul lan ı r lar . Materyal izmin
kai 'şr t larr , şundiye dek çok açrk ohnuş olan madde kavramınm, sonfiziksel km-amlar ın ışığında, açıklığını ve belhginliğini yit i ımeye
başladığın ı öne sürer le r . Maddeyle ener j i a ras ındaki s ın ı r kaybolmuş
ya da çok be lhs iz hale ge lmiş t i r . Madde şhndiye dek bh töz türü , bh
şey türü olarak anlaşıhnışt ır . Öte yandan, ener j i ise bir töz olarak
deği l de , b i r töze yüklenebi len be lh bi r ha l o la ıak dünüşülmüştür .
Ancak çağdaş f iz ik madde i le ener j i a ıas ındaki s ınm adeta or tadan
kaldumiştu- . Çağdaş f izik kuramlar ına göre, ener j i bir kütleye, ve
127
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 131/195
dolayıs ıy la şundiye dek maddenin bi r yüklemi o la ıak görülmüş bi r
yük leme s ah ip o lan bh şeydk . Be lh bh mik ta r da i ş ge r çek le ş t i r me
kapas i tes i c is imler in , kendis ine ener j i adı ver i lmiş o lan , ha l iydi .Çağdaş f iz ik bh- c ismin küt lesmi işe dönüştürebi leceğaı i ve bunun
s onucu o la r ak , b i r c i s min kü t l e sin in ayn ı zam and a b h i ş yapm a k ^ a -
s i tes i ve dolayıs ıy la , ene ı j i o lduğunu öne sürer . Buna göre , madde ve
ener j i sanki bh ve aynı şeyhi farklı biçimler idh- ler : Madde ener j iye ve
ener j i de maddeye dönüştürebi lh . Madde töz . yani bi r şey o lma
ö z e l ü ğ h ı i y h h h .
Ve dahas ı , der ruh yandaşlan , c ishnin özü i t ibar iy le ne o lduğunukavramak is te r sek, onun n ihaî ve en yüksek bi leşenler inhı ne
o lduğunu buhnaya ça l ı ş ı r ı z . Ş imdi , b ize deneyde ve r i l en c i s imle r in
nihaî ve en yüksek bi leşenler i o lduklan düşünülen e lekt ronlar ,
çekirdekler ve benzer i var l ık lar , çağdaş f îz iğm kuramlanoda, b iz im
c is hn le r in o lduk lanm düşündüğümüz şeye h iç benzemeyen b i r şey
hahne geür le r . B izhn e lek t ton lan , v .b .g . , küçük pa r çac ık la r ,
görülebi len ya da kendis ine dokunulabi len bi r şey in minyatür vers iy-
onlan o larak tasar lamamıza iz in ver i lmez. F iz ikç i le r gerçekte , e lekt
ronlann , pro tonlarm, v .b .g . , mekânsal boyutundan söz eder le r , ancak
bu i fade ler in yaln ızca mecazî bh anlamı vardı r . F iz ikç i le r zaman
zam an be l l i den eyler i parçac ıklar , b i r ba şk a deyiş le , çok kü çük
parçalar o larak anlaş ı lan e lekt ton , pro ton ve nöt ronlar la aç ıklamak is
tedikler in i söyler le r , ancak başka bh türden o lan deneylere i l i şkin
aç ıklamayla i lg i lendikler i zaman, onlar e lekt ronlann , v .b .g . , ç (*
küçük pa r ça la r o lduk lann ı düşünmey ip , e l ek t ton la r dan , s ank i on la rdalgalar ya da dalga kümeler iymiş gibi söz eder le r . Bu dalgalann , bu
nu nla bhriikte , tözse l b h tem eller i yok tur ; onlar b h eter tür im ün, ya
da bi r şey o larak a lman herhangi bi r şeyhi dalgalan deği ldi r . Böyle
dalgalann be l l i bh yerdeki her e longasyonu, yaln ızca o las ı l ık lar la
ö lçüs üy le beM enebi l i r , öy le k i bu ye r de be l l i b i r zamanda , ö r neğ in
bh perdenin fos fonşı l t ı s ı , fo toğraf kağıdı tabakas ın ın kararmas ı ve
benzer le r i türünden, şu şu fenomenler in or taya ç ıkacağı söylenk.
128
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 132/195
Bu şeki lde , e lekt ıonla ı - ve e lekt ionlar ın mikıokozmik eş l ikç i le r i
bütünüyle soyuüamalara dönüştürülür le r . F iz ikç i le r in bazı deneyler le
i l i şki l i o larak kendi le r inden paıçac ıkla ı - , buna kaış ın diğer bazı deneyler le Uişkil i olarak kendiler inden dalgalar- diye söz et t ikler i bu elekt
ron, proton ve nötıonlaı- ın gerçekte ne olduklaı ı sorusuna f izikçiler in
verdiği yanı t ı i ş i t t iğ imiz zaman, soyuüamanın doruk noktas ına
ulaşınz. Yanıt f izikçiler in yalnızca, e lektronlar ın, bazı deneyler söz
konusu o lduğunda parçac ıklar ve dolayıs ıy la çok küçük paıça lar o la
rak, oysa bazı başka deneyler söz konusu o lduğunda, da lgala ı - o la ıak
eyledikler in i b i ldikle r i şekl indedü-. O nla nn kendi le r inde , b i r başk a
deyiş le , tüm deney ve gözlemlerden bağımsız o la ıak ne o lduklar ı so
rusuna gelince, f izikçiler bunun yanıt ını bilmezler ve dahası sorunun
kendis in in , fo ı -mülasyonu bi le onu yamüama olanağın ı d ış ta bu-akan ,
kısu- ve ver imsiz bh sora o lduğunu düşünüi ' le r . Onu gözlemlediğimiz
zam an, bh- e le kü on un n e o lduğunu sormak, f iz ikç ile re göre , kendis in i
hiçbü- biç hn de a ı -aşürmadığmuz bh- şeyin , ne o lduğu nu s o m a k kadar
saçmadır .
Ruh yandaşlar ı f iz ikç i le r in bu argümanlar ın ı kendi hesapla ı -ma bhkazanç o laak görür le r . Onlar , çağdaş f iz ik kuramlar ın ın , kendi le r ine
maddenin maddese l l iğ in i y i t i rdiği , maddenin soyut lamala ı -a
dönüş tü r ü ldüğü s av ın ı öne s ü m e hakkın ı ve r d iğ in i düşünür ler .
Çağdaş f iz ik , onla ı ın görüş le r ine göre , duyulanmızm yargı lama ye t
kis i a l t ında , b iz im c isunler diye bi ldiğimiz o çok büyük madde
küü es in in yaln ızca b h yanı lsama o lduğ unu gös tei -miş ti r. F iz ik bu çok
büyük madde küt les in in , ya lmzca iç inde mikı -oskopik vai - l ık komp
leks le r in in , e lekt ronlar ın ve poziü-onla ı ın , nükleonla ı ın , mezonla ı ın ,
nöü-onla ı ın or taya ç ıküğı bk şey o lduğunu gözler önüne semiş t i r ;
bunla ı - , bununla bkl ikte , h içbi r b içhnde gerçek şeyler o lmayıp, soyut
var l ıklaıdır ve salt kendi başlaı- ına al ındıklar ında, gerçek dünyanın
bk paıças ı deği ldi r le r . Gerçek vaıhkla ıdan , bu duıumda, ger iye
yalmzca ruhlar - ka l ı r , çünkü bize deneyde ver i len dünyanın , bk başka
dey i ş l e doğamn başka b i r şeye ind i r genemez b i l e şen le r i ya ln ızca on -
laıdu-.
129
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 133/195
Böyle bi r savunma ta iz ı seçen ruh yandaşlannm dual is t bakış
aç ıs ın ı buakt ıklar ına ve monis t bh bakış aç ıs ı benünseyip, ya ln ızca
tinsel tözler in varoluşunu kabul et t ikler ine işaret edilmelidu- .Düal izm, daha önce de görmüş o lduğumuz gibi , hem c is imler i ve hem
de ruhlar ı doğ anın gerçek ve tözsel bileşenle r i olara k görü r . Biz ,
herşeyd en önce , yuka r ıda anah aüa r ı ç iz i len ve c is imler i gerçek
var l ıklar dünyas ın ın dış ına a tmakla eşdeğer o lan bh- sonuca götüren
argümanlar ın e leş t i r i se l b i r ince lemeyi kaldı ramayacağına dikkat e t
meliyiz. Çağdaş f iziğin cisunler in basit parçacıklar ına iUşkin görsel
model le r i te rke t t iğ i ve söz konusu parçac ıklar ı ya ln ızca soyut bi r
biç imde karakter ize e t t iğ i o lgusundan, bu bi leşenler in gerçek o lan , bh:başka deyiş le , be lü bi r zamanda be lh bh yerde varo lan bh şey
olmad ıklar ı sonucu hiçbi r şeki lde ç ıkm az. Hele he le , çok bü yük
madde küt les i nm, eşdeyiş le a lgımızın menzih iç ine gi ren c is imler in
sal t bu- yanı lsama o lduğu sonucu hiç ç ıkmaz. Bize deneyde ver i len c i
sunler in gerçek varoluşunu hiçbir f izikçi yadsıyamaz; f iziksel bUginin
tamamı bu c is imler le i lg i l i gözlemlere ve deneylere dayanı r .
F iz ikç i le r in araş t ı rmalannm sonuçlan biz i en iy i durumda, ne ye ter in
ce özenh ve ne de tam olan or tak deney temeh üzer inde o luş turuhnuşmadde kavr amunr zda be l l i bü tak ım düze lüne le r yapmaya gö tür ih .
Bunun la b i r hk te , ma te r ya l i zm o r i j ina l madde kavr amına s da s ık ıya
yapışmış deği ldi r . Bu, ykminci yüzydın baş lannda, d iyalekt ik mate-
ryaüzmin temsi lc i le r inden bki ta raf ından , b ize duyumsal deneyde ve
r i len c is imler dünyas ın ın gerçekte ne o lduğu sorusunu yanı t lamanın ,
tam tamına f iziğin üzer ine aldığı büyük bir özen ve dikkat is teyen
araş t ı rmalara düştüğünü savlayan V. l .Lenin taraf ından vurgu
lanmışın- . Materyalizm, Lenin 'e göre, bu dünyanın, yalnızca zihinler i-
mizm bir ürünü ya da bk iz len imler kompleks i o lmayıp, gerçekten va
ro lduğunu savlar . Tezi bu şeki lde fomüle edi ldiği zaman,
materyal izm temelde , gerçekte c is imler in vaıo luşunu tamyan ve
yalmzca, c is imlerden farkl ı töz le r o larak ruhlann da aynı şeki lde
tanmmasmı is teyen düal izme deği l de , c is imler in dünyas ına z ihin le r i
mizden bağımsız bi r varo luşu çok gören ideahzme yönel t t ik .
130
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 134/195
Materya l izme İ l i şk in Gene l B ir Bet imleme
Mateiyal izm, herşeyden önce , ç ıkış noktas ı i t ibar iy le , an t i -
inasyonal is t bh fe lsefe akımıdı r . Bu, onun öze l b i lünlerde ye ter l i
o lduğu düşünülecek bi r b içunde hakh kı l ınmamış savla ı ı c iddiye a l
mayacağ ı an lamına gehr . Bur adan mate r yahzmin vahye dayanan dme ,
ge lenekse l o la ıak kutsanan batd inançlara , c iddi araşü rm a ve
a r güman la r dan çok a r zu la r un ızm s onucu o lan tüm kanaaüe r e ka r ş ı
aldığı olumsuz tavır ç ıkar . İkinci olarak, materyahst bakış açıs ı açdc
seçik bhr biçimde realis t bh- bakış açıs ıdu- ; o , bize deneyde ver i len
dünyanın , ya ln ızca kendi le r ine rasyonel bihş tarafmdan ulaşdamayanbaşkaca şeyler i g iz leyen fenomenal bi r fan tazi o lmayıp, doğru
gerçekl ik o lduğunu düşünür . Bu iki kabulden , dünyaya i l i şkin genel
ve n ihaî bh görüşün, doğa bi l imler i ta raf ından , matemat iğin teçhiza t
depos undan ya r a r l anmak s ur e t iy le yür ü tü len d ikkaü i ve zahmeüi
araş t i rmalarda aranmas ı gerekt iği b iç imindeki materyal is t kanaat
ç ıkar . Bu, doğal bi lhnler in biz i kendis iy le tan ış tu-dıklan doğanın , ma
te ryal isüer iç in yaln ızca doğru gerçekl ik deği l , ancak aynı zamanda
tek gerçekl ik o lduğu anlamma ge l i r . Doğadan ayn o larak, ideal is t le r in
biz i kendis iy le i lg i l i o larak ikna edebi lecekler i türden bi r kendinde
şeyler dünyas ı , doğanm ötes inde de , d in in kendi le r ine arzulanmız ve
kalplerhniz in gereks inmeler i ta raf ından gerek duyulan , önsezi le runize
ve duygular ımıza müracaat eden , ancak akı ldan hiçbi r des tek ahnayan
gelenekse l ba tü inançlarda içer i len bh- şey o larak vahye başvurmak
sure t iy le , b ize bi ldi rdiği türden o lağanüs tü bh dünya yoktur . Materya
l is t öğret inin esas içer iği , iş te bundan ibaret t ir . Ruhla i lgih, materyal izmin ta l ih inde böyles ine büyük bi r yer i şgal e tmiş o lan , ta r t ı şma bu
çerçeve iç inde yaln ızca , kendi baş ına önemli ohnayacak bh
ta i t ı şmadır . Bizde düşünen şeym beden o lup ohnadığı , bu- başka
deyiş le , onun mekânsal karakter is t ik le re ve ey lemsiz t iğe sahip o lup
ohnadığ ı p r ob lemin in kendi s i çok büyük önemi ohnayan ve b i luns e l
yöntem ler le çözülmes i güç o lan bü- pro ble m dh . Bu ta ı t i şma, bu nu nla
131
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 135/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 136/195
r i l ir . Bunun ters i söz konusu olmazken f izyolojik fenomenler in zihin
se l fenomenler i e tki lediğin i ve dahas ı , z ihinse l fenomenler in kendi
ara la ımda bkbir le r ine doğrudan nedense l i l i şki le r le bağl ıohnad ık lann ı öne s ür en gör üş i s e epifenomenalizm olarak bi l ink . Bu
görü şe göre , zihinse l fenom enler yalnızca, f izyolojik fenom enler in
yan ürünler i , donuk yans ımalar ıdı r . Bazüar ı da , kendis ine göre bunun
ters i b k ihşki söz ko nus u olm ad ığı gibi , f izyolojik feno me nler in zi
hinse l fenomenlere neden de o lmadığı ancak söz konusu fenomen
tür le r in in , d iz i le r bkbir le r ine nedense l i l i şki le r le bağlanmamış o lsa lar
da , bkinc i d iz ideki beUi bi r fenomen ikinc i d iz ideki be lh bk fenome
ne , ikinc i d iz ideki be l l i b i r fenomen de bkinc i d iz ideki be lh bk feno
mene karşdık ge lecek şeki lde , o luş turduğu iki ayr ı d iz in in bi rbi r le r i
ne koşut bi r b iç imde yanyana or taya çdfüklar ı paralelizm
varsayımını kabul eder . Son o larak bi r de f izyolo j ik fenomenler in ve
onlara karş ıhk ge len z ihinse l fenomenler in gerçekte ik i farkh türden
fenomenler deği l de , ya ln ızca bk ve aynı fenomenin iki farkl ı
gör ünüşü o lduğunu öne s ür en çift görünüş kuramı vardır . Aynı
gerçek işlem, işlemin kendis inde çıkt ığı birey taraf ından içebakışyoluyla temaşa edi ldiği zaman, bi r z ihinse l fenomen o lma öze l l iğ ine
sahiptk , oysa dışsa l duyular yoluyla (ömeğin beyindeki s ink
akım lar ını inceley en f izyolojis i taraf ından) incele ndiğ i zam an, b k f i
zyolo j ik fenomen ohna öze lhğine sahipt i r . Tıpkı önümde duran mer
m e r d e n b k k ü r e y e b a k t ı ğ ı m d a s a h i p o l d u ğ u m d u y u m u m u n d o k u n m a
duyumumdan daha doğm o lmamas ı g ib i , bu gör ünüş le r den ne b i r i ne
de diğer i daha doğrudm-.
Materya l izme Karş ı Ç ık ı şm Duygusa l Neden ler i
Ruhla i lg i l i kavga çoğunluk heyecanl ı ve a teşh bi r ta r t ı şma
biç imini ahnıştu . O, aynı zam and a du ygusal yans ım alar ı o lan b k
kavgadu: . Biz le r in ve hemcins le runiz in sa l t bedenler o larak görühnes i
133
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 137/195
bize öyle görünüyor ki , b iz im değeı inüzi düşürür , b iz i ya ln ızca doğal
güçler in oyununa bağımlı o lan piyonlar düzeyine indirger ve kendi le
r in i amaçlayıp peş le r inden koştuğumuz özerkl ik , bağımlüık veözgü l lükten yo ksun bı raku . Biz insanlan doğ anm c is imler i a rasmd a
görmek, bizde , kendimizle i lg i l i o larak yüce ve saygıdeğer
bulduğumuz herşeyi bh yanı lsama o larak dağı tu- , en yüksek duygu-
laı ımızı es inlerhnizi ve idealler imizi yok eder gibi gelir . O bizi son
olarak ölümden sonra yok o lup giüneyeceğimiz inancından , y i t i r -
diğhniz sevgil i ler in, her ne kadar bu varoluşlaı ı bir c ismi olan
var l ıklar aras ında geçmese de , ö lümden sonra yme varo lduklar ı , on
lardan aynhşunız ın yaln ızca geç ic i bh ayrdış o lduğu inancından
yoksun bırakır .
Biz im bu özerkl iğimiz , onun kiş in in kendi kendis in in e fendis i
o lmas ından , f iz ikse l tepi le r imizi denet im a lüna a lmamızdan, daha
aşağı ve önemsiz amaçlar ımızı soylu ve yüce amaçlanmızm al t ına
geç i rmemizden o luş tuğu düşünülürse , materyal izm taraf ından hiçbh-
şeki lde sorgulanmaz; bununla bi r l ik te , bu özerkl ik , z ihnimizin doğal
güçler karş ıs ındaki tam bir bağımsızhğı o larak görülüyorsa , h içkuşkusuz bk fdcs iyondur . Materyal izm, bizde yüce ve soylu o lan ı or
tadan kaldmyor da deği ldi r . O, bİz i ö lü c is imlere dönüştüımez, ancak
bizi zihinsel yaşam taraf ından canlandınhmş bedenler olaı-ak görür ;
(mekanik materyahzm sözkonusu o lduğunda) o , z ihinse l yaşamın
özüyle i lg ih o larak farkh bk görüşe sahip o lsa da , materyal izm zihin
s e l yaşamun ız ın va r o luşunu yads ımaz . M ate r yaüzm bunun la bk l ik t e ,
biz i ö lümden sonraki yaşam kıancmdan yoksun bu-akı r . Öğre t in inonu b irç ok tan içm k ab ul ed ilem ez hale get iren t iraj ik nitel iği tam
tamına burada yatar . Dahas ı , materyal izm, kozmik düzeyde , tüm din
le r le uyuşmazl ık iç indedk. Dini des tekleyen duygusal faktör le r ,
öyleyse , varo luşu doğal nesne ler toplamıyla smır layan materyal izmin
kaişıs ında yer al ır lar .
134
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 138/195
Tins e lc i l ik (S p i r i tüa l i zm)
Dal ı a önce de s öy lemiş o lduğumuz g ib i , hem düahzm ve hem de
materyalizm, realizmin değişik biçhnler idir . İdealis t bakış açıs ı
(özeUUile öznel idealizm) t inselcil ikle(sphitüalizmle) yakından
il işkil idir . Sphitüalis t tez, dünyada yalnızca t insel tözler in varolduk
lanm öne sürer . Bu tez , herşeyden önce , öznel ideal izmin ve öze l ikle
de içkin ideal izmin savunucular ı ta raf ından or taya konur . İdeal izmin
bu biç imine göre , c is imler yaln ızca iz len im kompleks ler i , ve
dolayıs ıyla, öznenin bil incinin beUi haller iyseler , onlai ' kendinden-
kaim vaıl ıklaı- , yani tözler olma iddiasında ohnazlar . Tözsel vaı i ığayalnızca bil inçli vaı i ıklar , yani ruhlai taraf ından sahip olunur . Bu
tiu 'den bir t inselcil iğe idealis t- t inselcil ik adı ver i lh.
Tinse lc i l iğ in , bununla bi r l ik te , zorunlu o larak öznel ideal izmle
sınır lanm ış olm ası ge rek m ez. Felsefe tal ih ind e t inselcil iğin bir de re
aü s t vers iyonu yla karş ı laşabü iyoruz . Bu tür bi r ünse lcüü c yaln ızca
t inse l töz le r in gerçekten vaıo lduklanm ve t inse l töz le r d ış ında başka
h içbh tözün va r ohnad ığ ım kabul ede r . Bu gör üşe gör e , c i s hn le r de ,bununla bhiür te vai-olur , ancak cishnler yalnızca t insel tözün
tezahür le r idi r . Bu görüş , monadolo j is inde , Le ibniz ta ıaf ından di le ge-
thiür . Bu göıüşe göre , dünyanın kuruluşunda işe kar ışan nüıa î ve
bö lün em ez tuğlalai , onun monadlaı- adını verdiğ i şeyler , yani m h-
lardt t . Bu monadla i ' a ras ında bi l inç l i yaşama sahip o lan bazüan
vaidır ve yalmzca bunlaı- , gündelüi dilde kendiler ine ruhlai ' adı ver i
len monadlardu- , ancak onlardan başka, yalnızca bil inçalt ında bir zi
hinsel yaşama sahip olan monadlaı- vaidır ve bu monadlaı , ve onlaı--
dan meydan ge len kompleks ler , gündelüc yaşamda kendi le r ine
cis imler adı ver i len şeylerdh.
Tinse lcüiğe materyahzm taraf ından da düal izm taraf ından da
saldı rümışür , ancak bu sa ldın temelde t inse lc iUğin ideal is t vers iyo
nuna yönehi lh; bu durumda, o rea l izmle öznel ideal izm aı -asmdaki bh
savaş biçimini al ır .
135
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 139/195
Gerçek Monizm: Özdeş l ik Kuramı
Tinselcil ik de materyalizm de monist eğil imler , yani iki tür töz
tanıyan düalizmle tam bn karşıüık içinde, yalnızca tek bir töz tüi 'ü
tanıyan eğil imler aı :asma sokulabil ir . Monist eğilünler arasında bun
dan başka gerçek monizm adın ı verdiğim iz ruh ve bedenin özdeşliği
kuramı olarak da bil inen öğret iye rasüanabil ii . Bu metaf iziksel bak ış
aç ıs ın ın m ucid i , onyed inc i yüzyı lda Hol land a 'da yaşam ış o lan M u
sevi f i lozof Baruch Spinoza'dır . Söz konusu bu monizmin temel tezi ,
yalnızca tek bir töz türünün varolduğunu, ve onun hem tinsel hem de
cisimsel yüklemlere sahip olduğunu öne sürer. Cisimsell ik ve t insell ik
yalnızca, aracı l ığıyla bir ve aynı tözün kendis ini sergilediği iki farklı
görünüştür . Bu iki ayr ı göıünüşten hiçbi r i d iğer inden daha gerçek
değildir .
İ ç k i n M o n i z m
Tözü ruhlarda ya da c is imlerde , ya da hem ruhlarda ve hem c is im
lerde, ve son olarak, tam tamına ruh kadar cismi olan bir şeyde bul
maya çahşan bütün bu eği l imler in karş ıs ında doğanın kendi le rmden
kurulduğu n ihaî ve en yüksek tuğla lann , ne ruhlar ne de c is imler
o lduğunu savunan eği lün yer a lu- . Bu görüşün mucidi i se David
Hume ohnuştur . David Hume 'a göre , c is imler de ruhlar da yaln ızca
renkler , kokular , tat lar , ses ler , acdar , hazlar , v.b.g. , türünden, bize
doğr udan deneyde ve r i l en öğe le r den o luşan kompleks le r dh . H ume bugörüşle r iy le c is imler in yaln ızca iz len im kompleks ler i o lduklar ın ı öne
süıen Berke ley ' in görüş le r i a rasmda bi r bağ kurmuştur . Berke ley ruh
lann, izlenimler in ve diğer zihinsel haller in bil incinde olan, ancak bu
hal le rden ayn o lan şeyler o lduklar ın ı düşündü. Ruh z ihinse l feno-
menlerhniz in öznes idi r . Hume 'a ge l ince , o Berke ley ' in bütünüyle Uı-
tarl ı o lma dığın ı gö s te rm iş in . Algı ladığımız c is imler in ne o lduğu
136
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 140/195
üzer inde düşünürken , Berke ley bedenlerüniz in yaln ızca ses , şeki l ,
koku, ta t , v .b .g . , kompleks ler i ve dolayıs ıy la iz len im kompleks ler i o l
duklar ı , ve onlar ın a lgüanmak dm'umundaysalar eğer , başka hiçbü-
şey olmayacaklaı- ı görüşüne ulaşt ı . Hume, Berkeley ' in ruh için ce
benzer bi r akı lyürüüne ç izgis in i uygulamış o lmas ı dm-umunda, buna
benze r b h sonuca , yani ruhun yaln ızca b h z ihinse l tecrübeler y ığın ı ,
bh bi l inç akış ı o lduğu sonucuna ulaşmış o lacağın ı gözlemler . Bize ,
deneyde , kendi z ihinse l ha l le r imizin dış ında hiçbi r şey ver ihnez .
Özell ikle de, bize bu zihinsel fenomenlere ek olarak, bu fenomenlerhı
öznes i o lan gizemli bh ben hiç ver i lmez; bh başka deyiş le , b ize dene
yde ruh ver ihnez . Hu me , bu yorum temeh üze r inde ruhlar ın da c isimler in de tözler olarak varohnadüilar ını öne sürer . Ruhlaı- da cis imler
de tözler değildir ler . Onlar yalnızca, ya bil inchı aktüel içer ikler i olan
ya da doğ alar ı i tibaı iyle bu türden içer ikler halin e gelebUen bell i
öğelerden oluşan komplekslerdir . BUincin içer ikler ine içkin var l ıklar
adı ver i l ir . Bu nedenle yukarıda ana hatlar ı ç izi len görüş içkin mo
nizm olarak adlandı r ı labihr .
İ çk in mon izm, s ph i tuahs t mon izm ya da nöh mon izm ohnaküzere, iki biçim alır . O, bu öğeler in, bu renkler in, ses ler in, kokular ın,
v.b.g. , yalm zca bil inç içer ikler i olarak varolab Uece kleı ini savladığ ı ,
ve dolay ıs ıyla, onlar ı zihinsel olan şeyler olarak dü şün dü ğü zam an ,
spir i tualis t bir şekil al ı r . Bu öğeler , bi l inç içer iği olmak durumunda
ohnayan, ancak bhin in bi l inc iy le i l i şki l i o lmaks ız ın vaıo labi len
şeyler o larak düşünüldüğü zaman da , içkin monizm nöh o lan bh
biçim alır .
Determinizm ve İndeterminizm
Doğanın Nedensel Kuruluşuyla İ lg i l i Tart ışma
Doğada or taya çücan o laylar ın akış ın ın , kendi le r iy le şhndi ve ge
leceğin kaçınılmaz bir zorunluluk içinde geçmiş taı-afmdan belhlen-
diği yasalaı-a mı tâbi olduğu, yoksa tam ters ine, kendiler ine daha
137
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 141/195
önceki o laylar ta raf ından neden o lunmamış o laylann mı vai ' o lduğu
felsef î tar t ışmalaı ın sürekli ve değişmez teması olagelmişt ir . Bu
prob lem daha aç ık ve dak ik bh- biç im de şöyle had e edi lebi lh: He rolay beUi bir nedenin kaçmıhnaz sonucu olaı-ak mı or taya çıkar- ,
yok sa hiç bh ned enin sonu cu oh nay an o laylar- m ı vardı r? Her o lay ın
bir nedenin sonucu o lduğunu öne süıen sav nedense l l ik i lkes i o la ıak
bi l inh. İnce lemekte o lduğumuz bi r ta i - t i şma, öyleyse , nedens ellik ilke
sinin evrense l boyut taki geçer l i t iğ iy le i lg ihdh. Nedense l l ik i lkes ine
evrense l b i r geçer l i l ik yüklenmes ine ve dolayrs ry la her o layrn bh ne
denin sonucu o lduğunun öne sürühnes ine determinizm adı ver i lh ; ne -
dense lük i lkes ine evrense l bh geçer l i l ik yüklenmes ine karş ı ç ıkan ve
dolayıs ıy la dünyadaki her şeyin bh nedenin in sonucu ohnadığmı öı î fe
süren teze ise indeterminizm adı ver i l h .
Neden Kavramının Anal iz i ve Eleş t ir is i
Nedense l ü işki kavramı , onto lo j inm daha tam ve dakik hale ge t i r
meye ça l ı ş t ığ ı , o ldukça genel kavramlardan bhis idi r . Burada dikkatedi lm es i gereken nokta , s ık ı s ık ıya hıce lenm es i duru m und a, bu kav
ramın hiçbh şeki lde aç ık o lmadığı noktas ıdı r . Belh bi r fenomenin ne
den iyle, sanki onu yarata n ajanm ışçasm a, eüchıl iği yoluyla bu feno
meni doğuran e tken anlaş ı lu- . Et idnhğhniz le kendimizde bn
değiş ikl iğe neden o lduğumuzu söylemenin ne anlama ge ldiğin i çok
iy i b i r b içhnde bUir iz ; b iz im kendimizin bh şeyi doğurduğumuzu ya
da yaıa t t ığmuzı söylemenin ne anlama ge ldiğin i kolayl ıkla kavrar rz .
A ncak b izhn kend imize uygulad ığ ım ız bu e tk in l ik ve doğu r ma kav
ramlar ı hiç kuşkusuz, beUi bh takım psikolojik öğeler içer ir ; bana
bel l i b i r anda eylediğimi ve bu eylem yoluyla şöyle şöyle bh fenome
ne neden o lduğumu bi ldhen , yahı ızca bedenhnin harekeüer ine i l i şkin
bir göz lem deği l , ancak aynr zam and a içebakrş t rr . Eyleye nin ben
oldu ğun u öne sürmek iç in , adal î b i r çabayr hisseün em ve bu çab anrn
b e n h n hademe göre gerçekleş th- i ld iğin in bi l inc inde o lmam gerekh.
138
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 142/195
Canl ı o lmay an nesneler in e tkin l iğinden , h iç kuşku suz, ken di e tkin
l iğ imizden söz e tüğimiz aynı an lam iç inde söz e tmiyoruz . Çaıpışma
üzer ine başka b h bi la ıd o topunun h arek eün i baş la tan bi r b ila i do to
punun, sözcüğün onu kendi eüdnl iğimizden söz e tüğimiz zaman kul
landığımız anlamı içinde eylediğini (eüci et t iğini) kesinlikle hiç kimse
öne sünneyecekt i r ; h iç kimse onun bi l inç l i o la ıak bk güç uygu
ladığını ve diğer topu hai ekete gerçinnek is tediğini savlamayacakür .
An cak cansız cis imle rden etkin nede nler olaı-ak söz ederk en eyler ya
da etki eder ifadesini ha ng i an lam içine ku llanıyoru z?
Eylem ya da e tki kavram ını aç ıklam ak için be lki de , güç
ka vı am m a baş vu ı ınah ve şu tan ımı kabu l e tmel iy iz ; X Y'ye e tkieder X Y üzer ine gü ç uygula ı- la aynı an lam a ge lk . Anc ak güç
kavramının kendis i ye te r ince aç ık mıdı r? Güç , çoğunlukla e tki eden ,
ya da değişm enin ned eni o lan şey o larak tan ımlanı r . Güç ü b u
şeki lde tan ımlarsak eğer , daha güç kavramı arac ı l ığ ıy la aç ıklanan
eylem kavram ının ya da neden kavram ının tan ımında bi r k ısu-
döngü y le ka r ş ı ka i ş ıya ka lm z . F iz iks e l güç kavr am ın ı ak lun ızdan
çıkannayaıak şu tanuna gi r işebi l i rdik: Bir güç bk c isme, ancak veancak bu ciskn hızını değişt ir ir ya da defoımasyona uğraısa, e t id
eder . Bu güç tan ımı yaln ızca m ekan ik fenomenler i aç ıklayacak v e
sah mekanik fenomenler iç in değil , ancak f iziksel fenomenler ve hat ta
z ihinse l fenomenler iç in kul landığım ız ey lem kav ram ını da ,
neden kavram ını da aç ıklam ak iç in ye terü o lm aycakt ı r .
De me k k i , neden k avr amın ı , ey lem kavr am ı ya da güç kav
ramı arac ı l ığ ıy la aç ıklama gi r iş imi doyurucu bk gi r işun o lmaktan
uzakür . Bundan dolayı , nedeni ey lem ya da güç kavramlannı kuUan-
maks ız ın aç ıklama gi r iş imler inde bulunulmuştur . Bel l i b i r fenomenin
nedeni , kendis in i beUi bk fenomenin zorunlulukla iz lemes i gerekt iği
şey olaı-ak tamm lanmıştu- . Ancak burad a da bu kez zorunlu lukla
deyimiyle kastedilen şeyin ne olduğu sorusu oı- taya çıkaı- . A fenome
ninin B fenomenini yalnızca izlediğini mi, yoksa A fenomeninin B fe
nomenini zorunlulukla mı iz lediğin i nas ı l b i leceğiz? Ve burada , zo-
139
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 143/195
lun lulu k kavr am ına i lişkin eleştir isel biı- ince lem e, bu ka vra nu n
hiçbir b içhnde aç ık bi r kavram olmadığın ı gözler önüne serer . Neden
ehm izde n bı rakı lan bi r taş ın yere düşm ek zorunda o lduğu nu, bun a
kaış ın bi r toptan a teş lenen mennin in hedef ine ulaşmak durumunda
olmadrğrnr söylediğhniz üzer inde düşünelhn . Bh taş ın , e l imizden
bırakı l ı r sa , yere düşmek zorunda ohnas ı o lgusunu bi lhiz ; ö te yandan,
bi r toptan a teş lenen bi r merminin hedef in i vuracak o lmas ı o lgusunu
zoranlu bi r fenomen o larak görmeyiz , çünkü bunun her zaman söz ko
nusu o lmadığın ı b i lhiz . Bu örnek dikkate a lmdrğrnda, şu zorunluluk
tanrmı kend is in i öner i r : B fenomeninin A fenomeninden sonra o lm ak
zorunda o lmas ı , B fenomeninin A fenomeninden sonra or tayaçıkışının genel bir yasanın özel bir hali olmasıyla aynı anlama gelir .
Bazılar ı , onu fenomenler in düzenli bir dizi l işine indirgeyen bir tanım
olarak, fenom enler in birbir ler ini zorunlu olarak izlem esine i l işkin
böyle bh tanunı gerçekten de doyumcu bh tan ım diye
düşünmüşlerdh. Bununla bi r l ik te , bu zorunluluk tan ımının nedense l
iüşki tan ımı iç in hiçbh yaran ohnaz. B fenomeni A fenomenini zo
runlu olaı-ak izlemek durumunda olduğu zaman, A fenomenini B feno
m eninin nede ni diye adlarrdrrrrsak, zorunlu dizil işi dü zenli dizi l işe
indirgem em iz duru mu nda, B A 'yr her zam an iz lediğinde , A fenom e
nin i B fenomeninin nedeni o larak görmek zorunda o lacağrz . Bu du
rumda, üen tar- ifes ine göre ikinci üen her zaman bhinciden sonra ge-
I hse , bhinc i t ren in is tasyondan geç iş in i d iğer üenin is tasyondan
geçiş in in nedeni o larak görmemiz gerekecekth; ancak bu nedense l
i l işkiyle anlatmak is tediğimiz şeye hiçbir şekilde kar-şr irk gelmez.
Nedensel iUşkinin özünü, fenomenler in zorunlu dizil işini , herhan
gi bh düzenh dizihş olarak değil de, (üen tar- ifes i gibi) uzlaşrmlardan
çok temel doğa yasalarrnrn sonucu olan düzenli dizüişi olarak
tanımlamak sure t iy le kavrama gi r iş imler inde de bulunulmuştur . Bu
temel doğa yasalarrnrn ne olduklarrnr tam ve kesin olarak belhieme
gir işimler i aşr imaz bhtakrm güçlükler le karşr laşmıştr r .
140
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 144/195
ö n d e y i P r o b l e m i
Bu değer lendinne ve güçlükler in bk sonucu o larak, neden kavr amın ı b i l ims e l kavr amlanmızdan o luşan kavr am dağar c ığ ından
aü na g ib i b i r eğ i lim o r t aya ç ıkm ış tn . Bu neden le de tenn in izm p r ob
lemin in özgün f o r mülas yonundan vazgeç i lmiş ve de tenn in izm pr ob le
miyle i lgil i olaı-ak yeni fomülasyonlaı-a gidilmeye çalışı lmışt ır .
Doğal bi l imler a lan ında de terminizm problemi yakın zamanlarda
neden sözcüğ ü kul lan ı lm aks ız ın , zorunluluk , kaç ın ı lmaz sonu ç
v.b.g . , te r imlere başvuruknadan tanunlanmış tu- . Doğa bi l imler indeki
de terminizm probleminin yakın zamanlarda revaç ta o lan tan ımı aşağı
yuk arı şu şekli al ı r : D oğa da or taya çıkan olay laı ın akışı biz e,
ş imdiye dek or taya ç ıkmış o laylar ın gözlendenebi lk n i te l ik le r in in
oluş turduğu temel üzer inde , ge lecekteki o laylara i l i şkin o larak
öndeyide bulunma o lanağı verecek yasalar şekl inde i fade edi lebi lk
m i ? Şu halde , de te nnin izm problem i önde yi problem i o lup
çıkmıştu- . O, bundan böyle geleceğin geçmiş taraf ından belir lenmesi
y le deği l , ancak daha çok biz im geçmiş temel i üzer inde ge leceğeihşkin o larak öndeyide bulunup bulunamayacağunız la i lg i len i r .
M ekan izmin doğa l b i l imle r e egemen o lduğu dönemde , b i r başka
deyiş le , c is imsel doğanm tüm fenomenler in in mekaniğin yasalar ı
ta ıafmdan aç ıklanabi leceği görüşü doğa bi l imler indeki egemen görüş
olduğu zaman, doğa bi l imler i de te rminis t bakış aç ıs ın ı des tekl iyor
lardı . Bu determinizm en güçlü ve en eücil i i fadesini , doğa yasalar ını
(Laplace 'n in z ihninde Newton mekaniğin in yasalar ı vardı ) , vedünyay ı meydana ge tken tüm maddî nok ta la ım be lh bk andak i ko -
numlann ı ve h ız la ımı b i l en , kur ams a l p r ob lemle r in çözümü (bur ada
söz konusu o lan ikinc i dereceden di fe rans iye l denklemler in
çözümüydü) iç in s ın ı r s ız kapas i te le r le bezenmiş bk akl ın bu ver i le r
den yola ç ıkıp , onla ı ın bu yasala ıa uygun o larak geçmiş teki
hız la ı ınm ve konumlaı ın ın ne o lduğunu ve ge lecekte ne o lacağın ı
ç ıkaısayab i leceğin i öne süren , onsekiz inc i yüzyı l ın ik inc i yan s ınd a
141
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 145/195
yaşam ış Frans ız bi l im ad am ı Lap lace ' ta buldu . Do ğanın be l l i biı- an
daki hal ine i l işkin bi lgi şu halde , doğ a yasalan nı (Newton m eka
niğin in yasalanm) büen bi r ine geçmiş in ve ge leceğin tamamınıç ıka isam a o lanağı verecekt i , Lap lace aynı zam anda , ondan ge çm iş i
ve geleceği çıkai-sayabihnek için, şimdiki hale ihşkin olarak bilme
ge r eks inhn in i duyduğumuz şey in ( tüm nokta lann h ız lannm ve ko -
numlanmn) ihce o larak bi l inebihr o lduğunu kabul e tmiş th . F iz iğin
dah a sonraki ge l işmes i , bun unla bi rhk te , Laplace 'm öne sürdüğü de
terminizmin alt ını kazmııştu- . Çağdaş kuantum kuramı, f iziğin yasa
lar ın ın bize maddenin n ihaî ve en yüksek bi leşenler ine (e lekhonla ıa ,
protonlaı^a, v.b.g. , ) Uişkin olarak gözlemlenmiş ver i lerden, onlar ın
ge lecekteki ha l le r in i çücarsama o lanağı vermediğin i gös te r i r . Burada
dikkat edUmesi gereken nokta , b izhn bu ver i le rden yola ç ıkmak sure
t iyle, t ikel elektronlar ın f iziğin yasalar ına uygun olarak gelecekte ne
rede o lacaklar ın ı önceden bi lebUmek iç in , b i lmek durumunda
olduğumuz tüm ver i le r i gözlemleyemediğimiz hususudur . F iz ik bize
geleceği hesaplayabi lmek iç in e lekt tonlann be l l i b i r andaki konum ve
hız lannı bi lmemizin ye terh o lduğunu bi ldhir , ancak bu öndeyi iç insöz konusu parametre le rden yalmzca bhin i b ihnemiz ye ter l i değUdh,
her ik is in i de bi lmemiz gerekir . Bununla bi rhkte , f enomenler in bizzat
kendi doğalar ından dolayı , b i r e lekt ronun hız ın ı ve konumunu is tenen
dakUclUcle ölçemeyiz. Onlar çok büyük sayıdaki eleküronla ügüi
o ldukça , ya lmzca bu paıametre le r in be l l i o r ta lama değer le r in i
gözlemleyebi l i r iz ve bu or ta lamala ıdan yola ç ıkmak sure t iy le , i s ta t i s
t ik yasalanna uygun olaı-ak, bu parametieler in gelecekteki or talama
değ erler ini hesa play abil ir iz . D em ek ki , tek tek elektionlar ın g elece kte
nerede ve nas ı l o lacaklanna i l i şkin o la ıak tam bir öndeyide bulunul
maz; bununla bi r l ik te , kendis ine i l i şkin o la ıak öndeyide bulunabi le
ceğimiz şey çok büyük sayıdaki e lekt tonun or ta lama değer le r le nere
de ve nası l olacağıdır .
142
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 146/195
Doğa Yasaları Yalnızca İs tat is t iksel Yasalar mıdır?
Bununla yakından i l i şki l i o lan bi ı - görüş , daha önceden nedense lyasalar o la ıak bi l inen yasaların özü hakkınd a, be l l i bh tak un bi l im
adamlar ı ta ıafmdan öne sürühnüş o lan öze l ve a l ı şdmadık bh
görüştür . Bu yasalar çoğu nlukla mad denin çok büy ük sayıdaki bas i t
pa r çac ığ ından meydana gehn i ş büyük c i s ün le r m davr amş la ı ıy la i lg i
l iydi . Böyle bh c ismin davranış ı söz konusu c ismi meydana ge t i ren
parçac ıklann tümünün or ta lama davranış ına bağl ı o lacakt ı r , ancak
tek bi r pa ıçac ığın bütün küf len in davranış ı üzer inde büyük bh e t is is i
ohnayacakür . Eğer büyük bh o laylar - y ığmıyla uğraş ıyorsak, o lay
ların t ike l büe şenler i düzens iz bi r b iç imd e ve ge l iş igüze l or taya
ç ıksa bi le , bu y ığında be lh bhtakım is ta t is t ikse l düzenl i l ik le r
o lmal ıdı r . Bu nedenle çok bü yük sayıdaki bas i t parçac ığın toplam ı
olan daha büyük c is imler in davranış ı , bu bas i t parçac ıklar ın dav
ranışı oldukça düzensiz olsa bile , olaylar yığını olarak, is tat is t iksel
düzenl i l ik le r ta raf ından be lklenmel idi r . Bu durumda, fenomenler i
yöneten ve büyük c is imler in de paylaşüklar ı yasalar ın is ta t i s t ikse l yasa lara indhgenebi lecekler i öner is i ön plâna ç ıkar . Daha önceden
dü nyay ı yöneten gizem li b h ned ense lhğ m bu- tezahü rü o lduğ u
düşünülen , dünyadaki herhangi bi r düzenl i l ik , bu görüşe göre ,
yaln ızca , kendi içmde gizemli h içbi r şey saklamayan is ta t i s t ikse l b i r
düzenl i l ik o lacakt ı r . Bu düzenl i l ik yaln ızca çok büyük sayıdaki bas i t
pa ıçac ığı e le a ldığımız zaman or taya ç ıkar . Oysa bu bas i t
pa r çac ık la r ın dünyas ında t am bh kaos hüküm s ür e r ve he r hangi bk
düzenhU k s öz konus u ohnaz . Doğa yas a la ımm özüne i l i şk in yukanda
ana haüan ç iz i l en —te r modinamiğ in yas a lan ö r neğ inde o lduğu g ib i ,
bazı f iziksel yasalar la i lgil i olaıak herkes taraf ından kabul edihniş
o lan— görüş (bas i t b i r b iç imde onlarda kul lanüan kavramlar ın
içer iğinden çdcan ve dolayıs ıyla, sal t anaütik yargılar olanlar dışında)
tüm doğa yasalar ın ı i s ta t i s t ikse l yasalara indkgeyen bk görüş o larak,
s ıkça sorgulanır .
143
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 147/195
i râde Özgür lüğü
Detennin izm problemiyle çok yakmdan i l i şki l i o lan , ve hiçbi rbiç imde önemsiz o lmayan bi r başka problem de i râde özgür lüğü prob
lemidir . Ş imdi üzer inde duracağımız problem olan i râde özgül lüğü
problemi her zaman s tandar t o larak aynr biçhnde anlaşr imaımşür .
İnsan hâdes in in özgür lüğü zaman zaman, insanrn çabalar ına
gerçekten bütünüyle değdiğin i ve yaraş t ığ ım düşündüğü bi r şeye
sadrk kalabi lme ve kendis in i yoldan ç tkar ınas r mümkün o lan baş tan
ç ıkancr bi r şeye karşr koyabihne ye t is i a racrhğryla an laşümrşür .
İnsan karakter in in en önemh ve en dikkate değer yönler inden bhi o lan
i râde özgür lüğü, bu şeki lde an laşr idrğrnda, hâde özgür lüğünden çok
irâde gücü diye adlandrrrhnalrdır .
Anc ak i râde özgü r lüğü te r imine başk a anlanü ar da
yüklenm iş t i r . Bu nlardan en önem lis i b izh n yu ka nd a tar tı ş t rğımız
nedense l lü: problemiyle yakından i l i şkih o lan anlamdur . Bu yorumda
ins an i r âdes in in özg ür o lup ohnad ığ ı so r us u in s an ey lemle r in in h iç bh
kuşkuya yer bı rakmayacak biç imde, be l l i nedenler ta ıaf indan be l i r le
n ip be lhienmediği somsuna indirgenir . Bm'ada göz önünde tutulmas ı
gereken nokta bell i bir karakter le , beUi eğit imler le bezenmiş, bell i ter
cihler i olan bir insanın, bell i bhtakım motif ler in sonucu olaıak, spesi
f ik karar lar - ve ıme zorunda mı o lduğu, yoksa be lh bi r karaktere sahip
bir insanın, bir takmı motif ler in sonucu olaıak, bir ya da bh başka
şeki lde karar verebUeceği mi sorusudur . Demek ki , hâde özgür lüğü
problemi insan i râdes in in genel nedense l l ik i lkes ine tâbi mi o lduğu,yoksa onun nedense lhğin zorunluluklar ından kaçrndrğr mı , insan
irâdes in in ey lemler in in yaln ızca , nedense l z inchier in , hem nedenler i
hem de sonuçlan o lan , a ıa halkalar ı mı o lduğu, yoksa onlar ın
yalmzca, nedensel zincir ler in, sonuçlar ı olsa da nedenler i olmayan,
baş langıç halkalan mı o lduğu sorusuyla ügi l id i r . İnsan i râdes in in
yukanda ta i t i ş ı lan anlam iç inde özgür o lduğunun kabul edihnes i ,
insanrn , onun doğada hüküm süren ve kendis in in karş ı koyamayacağı
144
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 148/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 149/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 150/195
t iğ imiz ayr ıca l ıkl ı konum, biz im ş imdi o lanla o lmuş o lan ya da o la
cak o lan a ıasmda yapt ığımız ayr ım, be lki de insanlar ın dünyaya ken
di le r ine özgü bakış ta rz ın ın sonucudur . Gerçek dünyada şündi o lan ,
daha önce o lmuş o lan ve ge lecekte o lacak o lanın vaıo luş ta iz ı
arasında hiçbh- fark olmayabilu- . Geçmiş, şhndi ve gelecek belki de
dünyanın baş langıc ından i t ibaren hazı rdı r ve bizhn onlar ın varo
luştan bakımından tasaı- ladığunız fai-khiık, yalnızca zihinlerhnizin
dü zen lenişiy le i lgih olan yalnızc a, özn el b h faı-khlıktn.
Bu, de te rminizm problemi adı ver i len ikinc i b i r problemdir . Bu
pr ob lemi okuyucuya , kend i l e r inden s o r umlu tu tu lmay ı pek i s t eme
diğimiz i fade ler ve te rhnler kul lanarak aktarmaya çahşt ık . Buradakisoru ge leceğin daha ş imdiden doğru ve diğer in in yanl ış mı o lduğu,
yoksa ikis in in de ş imdiden ayar lan ıp ayar lanmadığı , b i r i ge lecekte
be l l i b i r o lgunun or taya ç ıkacağın ı Öne süren , buna karş ın diğer i bunu
reddeden, bi rbi r le r ine çehşik iki önermeden, bi r in in ş imdiden doğru
ve diğer in in yanhş mı o lduğu yoksa , ik is in in de ş imdiden ne doğru
ne de yanh ş o lduğ u ve on lann , yaln ızca uyg un zaman ge ldiğind e ,
doğru ya da yanl ış o lacağı mı sorusuyla i lg i l id i r . Bühinün ayar landığına ve her zam an ayar lanm ış o lduğ una, ancak yaln ızca m ev cu t
ohnadığına inananlar be lh bh- türden de terminizmle uyuşur lar ; ge le
ceğin henüz ayar lanmamış o lduğuna, onu yaln ızca zamanın ya
ra t t ığ ına inananlar i se inde terminizmle uyuşur lar . Ş imdi tar t ı şmakta
o lduğumuz bu p r ob lem yakmla ıda , zaman ı , ge r çek dünyan ın
yar aüc ı s ı (temps createur), ve felsefe tai ' ihinde de, yara tıcı ev rim
{evolution creatrice) olarak görm ek sure t iy le , bu şeki lde an laş ı lan m-
determinizmin savunuculuğunu yapan Frans ız f i lozofu H. Bergsontai-af ından gündeme gethihnişt ir .
147
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 151/195
Mekanizm ve finalizm
Dünyanın Bir Amaca Göre Düzenleniş iy le İ lg i l i Tart ışma
Dünya bir amaca göre mi düzenlenmişth , yoksa o yalnızca i ler iye
doğr a kör ces ine mi yuva i l anu ? M ek an is t in kend i s ine o imns uz , buna
karşm f inalizmin k endis ine o lum lu bü- kaiş ı l ık verdiği , pro blem in
gene l b i r f omülas yonu budur . Finalizm ya da teleoloji adı ver i len
bakış aç ıs ı dünyanın bi r amaca göre düzenlendiğin i kabul eder , oysa
m eka nizm bun u redded er . Te leolo j i ve f inalizm, îngUizcede
am aç a karş ı l ık ge len , Yu nanca telos ve Lat ince fınis
sözcükler inden türe t i lmiş tü- . Mekanizm, savunucula ı ı dünyadaki tüm
fenom enler in akışının bü- m ek aniz m içinde or taya çıkt ığını ve insan
sa l ey lemin yönlendir i ld iği b içünde , b i r amaç taraf ından
yönlendir i lmediğin i düşündükler i iç in , te leo lo j in in kaış ısmda yer
alan eğil imi temsil eder .
Antropomorf ik Amaçl ı l ık
Finalist görüş, anti-opomorfik bir biçim alabUdiği kadai-, başka bü-
biç im de a labi l i r . Ant topomorf ik f inal izm, dünyanın bi r amaca göre
düzenlenmiş o lduğunu öne sürerek, bunu dünyanın düşünmeye, i s te
meye ve irâdesini gerçekleşt i ı -meye yeti l i bir vaıhğın amaçlı bn işi
olduğu ve onun bu vaıt ik taıaf ından bell i bir amaç için kurulduğu
anlamına ge lecek şeki lde yoramlm- . Bu gömsün yandaşlar ı , doğada,
onlar ın bu var l ık taraf ından bil inçli olaıak hissedilen bell i bhtakımyüksek Gayeler i gerçekleş t i rmek iç in , akı l l ı ve herşeye gücü ye ten
bir var l ık taraf ından yara t ı ld ığı va ısayunın ı kabul eünek dış ında
aç ıklanamayacak, bazı yönler bulunduğundan emin görünür le r .
Bütün bi r dünyayı be l l i bh amaca (ya da amaçla ıa) yönelen bh
vaı l ığm ürünü o la ıak gören ant ropomo rf ik f inalizm, dün yanın
yarat icıs ı ve yöneticis i olan bheysel bir Tanrı 'mn vaıolduğu
düşünces iy le çok yakından üişki l id i r .
148
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 152/195
Kolayl ıkla göı ı i lebi leceği gibi , an t ropomorf ık f inal izm doğaya
i l i şkin a ıaş t ı rmalann sonuçlanndan çok, d in le yakından i l i şki l i o lan
metaf iziksel eğil imler arasmda yer al ır . Oysa doğaya i l işkin olan
aıaşt ırmalaıdan çoğu zaman antropomorf ık f inalizme karşı t olan biı-
eği l im, yani doğanın fenomenler in i aç ıklamak iç in dünyanın yüksek
gayeler in i yer ine ge t i rmeyi amaçlayan bi r Yara t ıc ın ın ürünü o lduğu
şekl indeki hk varsayuna gerek duymadığımızı öne süren fe lsef î me
kanizm ç ıkar .
Rnal izm, bi r Yara t ıc ın ın amaçh eüdnl iğin in tezahür le r i o la ıak
anlaş ı lmak dış ında , h içbi r şeki lde an laş ı lmayacak o lan o lgu
sayıs ının çok fazla oldu ğu nu savlai . Bu olgular organ ik d oğ ad aolduğu kadai- , inorganik doğada da bulunabi lh . Fhıa l isüer organik
yaşamı o lanakl ı kdan koşuUar ı doğada her yerde bulamadığımızı ,
ancak bu koşu l l an bü tünüy le ye r yüzünde bu lduğumuzu s avunur la r .
Bundan başka doğada egemen o lan düzenl i l ik le rden , kendi le r i o l
ma ks ız ın yaşamın , ya da en az ından yaşam ın baz ı b iç im ler in in o la
naks ız o lacağı be l l i sapmalar la karş ı laş ıyoruz . Buna göre , ömeğin ,
bir tek su is t isnasıyla tüm sıvı lar soğutulduklar ı zaman daha yoğun
hale ge l i rle r , ancak yaln ızca su , 4 sant igrad derecede en yoğu n h alde
olm- ve hem ıs ı t ı ld ığı zaman ve hem de soğutulduğu zaman, daha az
yoğun hale ge lh . Herşeyi donduran bi r havada, nehir le r in ve göl le r in
baş tan başa bütünüyle donmamas ı , ancak a l t ında su s ıcakhğınm 4
sant igrad derece o lduğu bh buz tabakas ıy la kaplanmas ı o lgusunu,
suyun bu o lağandış ı öze l l iğ ine borç luyuz. Bu, doğanın
düzenl i l ik le r in in , kendis i o lmaks ız ın yaşamın o lanaks ız o lacağı
bi rçok is t i snas ından bhine bi r örnekt i r . Yeryüzünün organizmalannyaşamı için elver işl i olan koşuUaıla bu şekilde is t isnaî bh biçimde
bezenmes i , ve dahas ı , doğal düzenl i l ik le r in , kendi le r i o lmaks ız ın
yaşamın vaıolamayacağı bu is t isnalar ı ; dünyanın Yaı-at ıcısmın
dünyayı , yeryüzünde yaşam or taya ç ıkacak ve vaıohnaya devam ede
cek şekUde amaçl ı b i r b iç imde düzenlediğin i ve bihnçl i o larak doğal
düzenhhklerden beUi sapmalar ayaı - ladığın ı gös te ren ye terh kamüaı-
değ i l midh?
149
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 153/195
Finalis t ler taıaf ından gelişt ir i len düşünce çizgiler inden bir i budur .
Gel in onun mant ıksal o la ıak savunulup savunulamayacağı üzer inde
düşünel im. Dağlarda , yağış tan ve f ı r t ınadan korunma sağlayan ,ağaçtan yapılmış bir kulübeyle kai 'ş ı laşu-sam, bmnin bu kulübeyi in-
sanlai ' iç in bu amaca hizmet etmek üzere inşa et t iği sonucuna var ırun.
Aynen kulübenin yara ı ldığmdan bhin in onu bu amaç iç in inşa e t t iğ i
sonucuna vardığımız biçhnde, doğadaki canlı vail ıklaı- iç in yarar l ı
o lan koşul la ıdan yola ç ıkıp buradan bh Yaıa t ıcmın onla ı ı bu canl ı
var l ık lann yarar ına o lacak şeki lde , amaçh o larak ayar ladığı sonucu
nun ç ıküğı düşünces ine varmamız i lk bakış ta bize çarpıc ı ge lebiür .
Bununla bhi ikte , bu iki akdyürüüne ç izgis i a ıas ındaki benzer l ik
yaln ızca görünüştedh. Böyle bi r kulübeyle kaiş ı laşmazdan önce , in
sanlar ın dağlarda bu amaç iç in böyle kulübeler inşa e t t ik le r in i b ihne-
seydim, bu kulübenin bir kimse tarafrndan amaçir olarak inşa edilmiş
o lduğu s onucuna va r mr ş o lmayacaküm. Kulübe ö r neğ indek i
akr lyürüünem manüğrn analo j i yo luyla akr lyürüüne o larak be t imle
diği aküyürli tme türüne girer . Yalnrzca, şeylere i l işkin is t isnaî bh
düz enlem eyle karşr laşma o lgusu, bu düze nlem enin bi r i ta raf rndan buavanta j ı sağlamak iç in am açh o larak o luş tmu lmu ş o lduğ u sonucunu
çıka rsam ak için bir tem el sağla ma z. Dağlar-da al t inda, t rpkr ku lüb e
gibi b i r srğmak oh na iş levi gören bi r oyuk bulu nan, çok büyük kay a
lardan meydana ge lmiş bh pi ramit le karşr laşsaydrm, şeylere i l i şkhı
bu is t i snaî ve yarar l ı düzenlemeden kalkıp , b i r in in bu büyük kayalar ı ,
onlaı- beni yağıştan koruyacak şekilde, amaçlı olaı-ak düzenlediği so
nuc una varm ış o lm ayacak tun . F inal ist le r in argü m anlan kulübeyle i l
gil i olan bir inci akr lyürütmeye değil de, yasal olmayan bu ikinciakr lyürüûneye benzer . Şeyler in yeryüzünde yarar l ı bhçhnde
düze nlenm eler inden kalkıp , b h yara ücm m şeyler i canl ı o rganizm a
lar iç in bu şekilde düzenlediği sonucunu çıkaısaı-ken, analoji yoluyla
akr i yürüünüyoruz . Bmada göze t i lmes i gereken nokta biz im, f inal is thı
bir Yaraücmm amaçir işi olarak görmek is tediği bir i l işkUer dizis ine
benzer bh dizi i l işkinin bir i tarafrndan bh başkasrnrn yarar ı iç in
1 5 0
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 154/195
bil inçli olarak yarat ı ldığı bir örnek bilmediğimiz noktasıdu- . Finalis t
le r in akı lyürütmes i , ne zaman noımalden sapma gös teren ve bi ı i ya da
ca nh b h şey için yarar l ı olan bir koşuUai dizis iyle karşı laşsak, bu di
z in in iy i l iksever bh vaı l ığ ın bh amaca göre gerçekleş t i r i lmiş bh
ürünü o lduğu biçhn indek i ör tük öncülü vaısayai . Bu ön cül , h iç
kuşkusuz, yanhştu- , çünkü onu kuUanmak smet iy le , kumaibazın
rakip oyuncula ıdan bi rme o lağanüs tü iy i kağı t la ı - vermes i o lgusundan,
onun bunu, şansh oyuncuya karş ı iy i duygular bes lediği iç in bi le rek
yaptığ ı ya da iyih kse ve r ruhlar ın bu oyu ncu ya kar-şı iyi niy eü i ve
huy lu ohna la ımm kağ ı t l ann dağ ı l ımın ı e tk i l ed iğ i s onucunu
çıkaisayabil irdik. Bu öncülü kullanai-ak, bir evin kiler indeki, bu kilerde küfün varo luşunu o lanakh kı lan nemden yola ç ıkıp , evi inşa ede
nin bu nemi, küfün gelişebilmesi iç in, bil inçli olaı-ak yaı-atüğı sonucu
nu da ç ıkaısayabi lhdik. Bu sonuçla ı - ve dolayıs ıy la onlann kendis ine
dayandıklar ı öncül , h iç kuşkusuz, yanhşür .
Ne zaman organik yaşamla kai-şı karşıya gelsek, yaşamı olanaklı
kı lmak iç in bazı koşul lann yer ine ge t i r i lmes i gerekt iği çok aç ık o la
rak or taya ç ıkar . Buna göre , yaşamın bu koşuUaıdan dolayı varo l duğunu söylemek makûl ve meşrudur . Bununla bi r l ik te , bu koşul lar ın
bu canlı var l ıklaıa karşı iyil ik his ler i besleyen bhi taı-afmdan inceden
inceye düşünüle r ek aya ı l anmış o lduğunu bağ ıms ız bh b içhnde
kanı t lamazdan önce , bu örnekte bu koşul lar ın organik yaşamı o la
nakl ı k ıhnak iç in bi r i ta ıafmdan yaıa t ı ld ığım söylemeye hiç
hakkımız yoktur .
Dünyanın bi r amaca göre düzenlenmiş o lduğuna i l i şkin kanıüaı -olarak, f inahst , herşeyden önce, organik varhklaı ın f iziksel yapı ya
da doğala ı ın ı ve onla ı ın yaşam koşuUarma o lağanüs tü bi r b iç imde
uyma yetenekler ini verh. Çok büyük sayıda ömek kullanai-ak, onlaı-
her bi r organizmanın nas ı l o lağanüs tü bh biç imde kompleks ,
anlaşı lması güç ve uyumlu bir c ihaz olduğunu göster ir ler . Finalis t ler
bu na ek o la ıak, bu c ihazın nas ı l o lağanüs tü akı lh o lduğu nu, b h
başka deyiş le organizmanın , b izzat kendi yapıs ından dolayı ,
151
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 155/195
yaşamın değişen koşui la ı ına ye tkin bi r b iç imde uyum sağladığın ı ve
bundan dolayı , var l ığ ın ı devam e l t i r i rebi ldiğin i ve bu yaşam biç imini ,
dış koşullaı- kendis i iç in bir felâket haline gelinceye dek, kendis indensonra gelenlere aktaıabildiğini or taya koyarlar- . Finalizmin savunucu
ları , bundan dolayı , dışsal koşuUara böylesine ustal ıkla ve yetkin bh
biç imde uyum sağlayan bu c ihazlar ın , ras t lanü sonucu or taya ç ıkmış
olamayacaklar ın ı , ancak bu c ihazla ı ın , yaşayabi lmeler i ve tür le r in i
dev am e t theb ihne ler i iç in , bu akı l lı yapıy ı onla ıa bi l inç l i o larak
vermiş o lan bh Yaıa t ıcmın ürünü o lmuş o lmalar ı gerekt iğin i
düşünür le r .
Bu görüş yandaşla ı ı , kendüer ine var l ık lar ım devam e türme ve
yaşamlar ın ı tür le r ine geçh-me o lanağı veren yapüaı la bezenmiş en
becer ikü organizmalar ın bi le or taya ç ıkış ın ın , b i r Yara t ıc ın ın amaçl ı
eüc inhği va ısayınuna müracaat eüneks iz in , aç ıklanabi leceğin i
düşünen, fe lsef î mekanizm ta ıaf ından paylaş ı lmaz. Yaşam
koşui la ı ına böyles ine yeücin bi r b iç imde uyum sağlayan organizma
lar ın kökenin i doğaüs tü e tmenlere başvurmaksrzrn aç ıklama
gir işiminde bulunan öğreü, Chaıles Darwin taraf ından yaı-aülmışolan yaşama kavgas ı kuramrdu- . (Daha sonraki görüş le r ta rafmdan
düz ehi len) bu ku ram a göre , beü i drş koşu üar rn b h sonucu o larak,
be l l i o rganizmalar rn üreyen hücre le r inde bhtakun değiş ikükler in or
taya çüctrğr olur , ki bunun sonucunda bu organizmanın hemen
arkasmdan ge len kuşak anne babalannkinden farkhlüc gös te ren yeni
bh öze l l ik kazann ve bu öze l lüc daha sonraki kuşaklara geç i r i lh . Yeni
özell ik yaşam kavgasında bu ük kuşak için yaraı-h olabilh, ancak o
aynı zamanda zarar l ı ya da önemsiz o labi lh , b i r başka deyiş le , söz
konusu özell iği i lk kez olaı-ak kazanan kuşak yaşama atalar ından
daha iy i uyum sağlayabüdiği g ibi , daha kötü ya da a ta lar ıy la aynı
ölçüde uyum sağlayabi lh . Daha somaki kuşaklar aras ında yaşama
daha iyi uyum sağlayan değişimler olursa, diğer ler inden çok bunlarrn
var lüdannr devam ett irecekler i ve yeniden üreyecekler i çok açrktrr .
Varoluş kavgasrnda, yaşama daha iy i uyum sağlayan bu değiş imler
152
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 156/195
kazanır . Bu şekilde, zamanın akışı iç inde, yaşama daha az uyum
sağlayan atalar ın yer ine, yaşam koşullar ına daha az uyum
sağlayanlardan çok, yaşam koşul lar ıy la a ta lar ından daha iy i bhbiç imde başa ç ıkan , türün daha somaki üyeler i geçer . Demek ki , on la
ra daha bi le büyük sayıda çeş i t l i koşul la ı la başa ç ıkma o lanağı
veren , daha da kompleks c ihazla ı la bezenmiş , g iderek dal ıa yüksek
derecede organize olmuş organizmalar- or taya çıkai ' .
Organizmala ım gehşmes in in yaşam kavgas ı kuramı taraf ından
öner i len biç imde o luşmuş o labi leceğin i reddeüneks iz in , f ina l izm
yandaşlar ı , daha yüksek organizmala ım olağanüs tü ölçüde kompleks
ve yaşam koşul lar ı iç in böyles ine dakik bi r b iç imde ayaı lanmış o lan
donanımlar rnr aç ıklamamızın hiç o las ı o lmadığın ı savunur lar . Onla ı -
bu sayıs ız zararh ve önemsiz değişhn arasında, bizhn organhc
dünyada karşüaş t ığımız ve insan icadı bi r ürünü her bakımdan aşan
yeücin cüıazlaım or taya çıkışı iç in gerek duyulan bütün bu yarar l ı
değiş imler in gerçekleşmiş o labi lmeler i iç in , bu ras t lanüsal
değişhnlerden kaç ın ın o lmuş o lmak durumunda o lacağın ı sorar lar .
Ras lanülarm bu şeki lde bhikmes i gerçekten de faz las ıy la o lanaks ızgörünmektedir . Bu i thaza karş ı l ık o larak, doğanın kendi düzeninde ,
ş imdi yaşayan organizmalar ın yara t r imasr iç in , neredeyse sonsuz bh
zamana sahip o lduğunu di le geürebiür iz . İki baş i r dananın doğuşu
çok seyrek ras t lanan bi r fenomend ir ve bun dan dolayı onun be l l i b h
bölgede bell i bir yr ida bir kez dalıa or taya çrkmasr hiç olas ı l ı değildir .
Bununla bir l ikte , onun iki yr l iç inde or taya çrkacak olmasr daha
olasr ir , onun bin yı l iç inde or taya çıkacak olması ise çok dalıa
o las ıhdn. Vaıo luş kavgas ı kur tunma göre , bugün yaşayan organiz-
malaı- ın or taya çücışınm açıklanması iç in kendiler ine gerek duyulan
bütün bu değiş imler i hemen hiç o las ıh ohnayan değişmeler o la ıak
görürsek, bu olası lrğrn, kendis inde tüm bu değişimler in or taya çrküğr
zamanrn kısalt ı lmasından dolayı , çok küçük olduğu yargıs ına var ' r r rz.
153
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 157/195
B i y o l o j i k M e k a n i z m v e V i t a l i z m
Bas i t b i r b iç imde, doğanm fenomenler in in aç ıklanmas ı iç in ,dünyanın inceden inceye düşünerek eyleyen bü- Yaı-at ıcı taıafmdan
bi r amaca gör e düzen lend iğ i va ı s ay ımına başvumak dur umunda
olmadığunız ı savlayan fe lsef î mekanizmin biyolo j ik mekanizmle
kai ' i ş tu ı lmamas ı gerekir . Biyolo j ik mekanizmin temel tez i , o rganik
doğanın fenomenler in in aç ıklanmas ı iç in , inorganik doğanın
açık lanm ası ba kım ınd an zorunlu ve yeter l i olan bu yasalar ın yeter l i
olduğu, ve dolayıs ıyla, tüm biyolojik yasalaı ın f iziğin ve kimyanm
yasala ı -mdan ç ıkarsanabi leceği görüşüdür . Biyolo j ik mekanizme
karşı t olan eğil im ise, organik dünyanın olgular ını açıklamak için
inorganik dünyayı yöneten yasalar ın ye te r l i o lmadığın ı , ve
dolayıs ıyla, f iziko-kimyasal yasalaı ın tüm biyolojik fenomenler i
açıklamak için yeter l i olmadığını öne süren vital izmdir .
Vital izm, başlangıçtaki biçimi içinde, yani paleovital izm olarak,
organik süreçler in seyr inin, organizma için dışar ıdan sağlanan f izik
sel ener j iyi , organizmanın varbğını devam ett irebileceği ve
gelişebileceği bn biçimde idai-e eden diıünsel güçler ya da kendiler ine
arkeozlar adı ver i len gizemli varhklar taraf ından, yönlendh-ildiğini
kabul e tmiş t i . Organizmayı idare eden bu gücün bi l inçh o larak bh
amaca yönelmiş bi r var l ık o lduğu, bununla bul ikte , pa leovi tahzmin
yalnızca en i lkel biçimi içinde savunulur . Bu bakış açıs ı antropomor-
f ik f inahzme epeyce yaklaşu: , ancak ona bh bütün o larak dünya
bakımından deği l de , ya ln ızca organik biç imler i iç indeki organizma-laı- kon usu nda yaklaş ı r . Vi tahzm in çağdaş biçhni , o rganik dü nyad aki
fenomenler in gidişa tmı , inorganik dünyayı yöneten yasalardan
oldukça faiklı olan yasalaıa göre yöneten dominatiaı- , enteleşi ler , ps i-
koidler gibi e tmenler in kaülunına başvursa da , söz konusu neovi ta l iz-
min savunuculai ' i bu enteleşi ler in, ps ikoidler in, v.b.g. , bi l inçli olarak
bel l i amaçlara yönelmiş var l ık lar şekl inde e le a lmmalaıma aç ıkça
karşı çıkai-laı- . Vitalizm, ve özellikle de çağdaş vitalizm antıopomor-
154
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 158/195
f ik f inalizmin çok uzağmdadu- .
Anüopomorf ik vi ta l izme en yakın düşen bakış aç ıs ı bütün bü-
canl ı doğanın , onun hücre le r inden her bhin in , her organizmanıngehşmeyi , yaşamın koı -unmas ım amaçlayan bi r ruha sahip o lduğunu,
ancak onun bu amaçlara bi l inçs iz bh biçhnde yöneldiğin i öne süren
ps ikovi ta l izmdh. Ps ikovi tahzmde, Leibniz ' in monadla ı la i lg i l i
öğre t is inin ve Fec hne r ' in bütü n bir evreni ve bileşen ler ini ruhlaı la
donanmış var l ıklaı- olaı-ak gören felsefesinin yankılaı ını buluyoruz.
Leibniz de Fechner de f inal is t bakış aç ıs ın ın savunucular ı a ras ında
yer alır .
Antropomorf îk Olmayan Amaçh Kuru luş Anlay ı ş ı
Fina lis t diy e nitelenen felsefî eğil imler in tüm ü anü op om orf i k f i
nal izm biçhnin i ahnaz . Ömeğin , Ar is to te les ' in f inal izmi anüopomor
f ik değ ildi . Aris toteles var l ığın ned enler in in ilkeler i nden söz etüğ i
zaman, dör t tür nedeni ve bunlar arasından da fai l neden ve f inal ne
deni bi rbhinden ayudı . Fai l nedenle , o aşağı yukar ı nedenle kas tedi
len şeyi an ladı . F inal nedenle i se , gehşen nesnede kendis in i
gerçe kleş th en , aktüe l ha le ge th en form anla ülm ak is tendi . Bh-
böceğin yumur tadan ç ıkt ıktan sonra , b i r kmtçuk ve daha sonra kr iza-
Ht biçimini ve son olarak da kendi yetkin şeklini alan, gehşen orga
n izmas ın ı düşünür s ek , onun f or m 'u b i r böceğ in n o m a ld e
geUşmesinin son evresinde aldığı nihaî yetkin şekildir . Şhndi, Aris to
teles 'e göre, uygun koşullaı-da gelişme sürecinin sonundagerçekleşen, bu sürecin seyr ini eüvileyen, onu yöneten ve yönlendiren
fomdur , yeücin şeki ldh. Bu fom, hiç kuşkusuz, soyut lamala ı - (P la to
nik idealaı- ) dünyasının üyesi olup, gerçek dünyadaki bir olay ya da
şey deği ldh. Ar is to te les , bununla bi rhkte , bu fonnun gehşen bh orga
n izmada c is imleşmes in in anüopomorf ik an lamda, yani bhin in bi l inç l i
o larak bu c is imleşmeyi ve bütün bh ge l işme sürec in i bu fomun söz
155
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 159/195
konusu organizmada c is imleşmes in i o lanakl ı k ı lacak şeki lde yara t
mayı i s temes i an lamında, amaçl ı o lduğunu düşünmez. Bu form ya da
foiTUun c isünleşmes i , öy leyse , ge l işmenin sözcüğün gerçek anlamı
içinde, amacı değildir , ancak sözcüğün Aris toteles tarafmdan açık
seç ik bü biç imde açüclanmamış o lan mecazî an lamı iç inde amacıdı r .
Am aç sözcü ğünü n gerçek ve me cazî an la m lan a ıas ındaki analo j i,
b i r formun c isünleşmes in in , onun yeücin şekl in in ,bi r organizmada,
t ıpkı sözcüğün gerçek anlamı iç indeki amacın bi r ey lem sonunda, ey
lemin tamamlanmas ı o la ıak ge lmes iy le aynı biç imde, (uygun koşuüar
a l t ında) ge l işme sürec in in sonunda, sürec in tamamlanmas ı o larak ge l
mes i o lgusundan o luşur . Ar is to te les 'e göre , sürec in , no ımalde onungel işmes in in sonunda or taya çücan , bu son evres i bütün organizmayı
ade ta kend is ine doğru çekim liyorm uşca sma eyler . Eylem inden
dolayı , Ar is to te les ona bi r neden adın ı verk; o süreç ten önce g e lme
diği , ancak (normalde) onun son ve n ihaî evres i o lduğu iç in de Ar is to
teles ona (daha önceki fai l nedene kaişı t olarak) f inal neden adını
verir .
Aris toteles her yerde, ne zaman bir şey olsa, orada fenomenlereil işkin açıklama için yeterh olmayan fail nedenlerden başka f inal ne
denler in , yani (mecazî bh anlam iç inde) amaçlar ın da var o lduğunu
düşünür . Dünyadaki o laylann bütün bh akış süıec i , b i r başka deyiş le
zaman iç inde ge l işen çok büyük ve o lağanüs tü kompleks bi r süreç
şeklinde anlaşı lan bir bütün olarak dünya da kendi f inal nedenine sa
hipt i r . Dünyanın f inal nedeni , t ıpkı organizmalarda o lduğu gibi , onun
formudur . Dünyanın formuna, dünyanın ge l işmes i iç inde kendis ine
yöneldiği gerçekleşmeye Aris toteles taraf ından Tann adı ver i l ir .
Tanr ı dün yayı , Ar is to te les 'e göre , b i r hareke t e t th ic i (hos kinume-
nos) olaı-ak değü de, aşkın nesnesi (hos eramenos) olarak, çabalar ın
hedef i o la ıak hareke t e t th i r .
156
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 160/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 161/195
olacağına i l i şkin o la ıak öndeyide bulunamayız . Yaln ızca şunu
söyleyebi l i r iz : O fa ıklı koşul larda farkb bi r b iç im de, anc ak her
zaman son evrede normal şekl ine sahip o lan bi r hayvan or tayaç ıkacak şeki lde ge l işecekt i r . Sürec in gerçekleşme biç imini be thnley-
en yasala ı - vemek is te r sek, kendis ine yaln ızca gehşme sürec in in so
nunda u laşdab i l i r o lan bu no r mal şek le başvumal ıy ız . G e l i şmen in
son ve n ihaî evres in in bi lgis i o lmaks ız ın , gehşme sürec ine i l i şkin o la
rak öndeyide bulunamayız . İ ş te bu anlam iç inde , b i r organizmanın
gel işmes in in sonunda a ldığı nomal şekl in zaman iç inde ger i g iderek
e tki e t t iğ in i , ve daha önceki gehşme evre le r in i yönlendhdiğin i
söyleyebil ir iz .
Bh o r gan izmadaki ge l i şme s ür ec in in bu ı ş ık a lünda gör ü len
seyr i , daha önceden be lhlenmiş bi r amaca yönelen insan eyleminin
seyrine benzer . Bir denizci taraf ından beUi bir var ış yer ine varacak
şek ilde idare edilen bir tekne, deniz üzer in de yüz erke n, çeşi t l i akın t ı
ve rüzgar lara kaışı koyar , dümenini zor lar , şhndi şu, birazdan bu
doğrul tuda yol a l ı r , ancak daima bh sonuç o la ıak amaçlanan vai ı ş ye
r ine varacak şeki lde yüzer . Denizc in in bi lmçh o larak kendis ine vaı maya çahşt ığı ge lecekteki vans yer i , demek ki , onun ş imdiki dav
ranışını e tkiler ; gelecekteki olaylar daha önceki olaylan
e tki lemektedir . Vans yer in i b i lmediği sürece , h iç kimse tekneyi ida ıe
eden denizc in in davranış ına i l i şkin o la ıak öndeyide bulunmayacakür .
Benzer bh biç imde, onun ge l işmes in in sonundaki normal hal in i b i l -
mezsek, v i ta l i s t le re göre , ge l işen bh organizmanın davranış ına
ihşkin o larak öndeyide bulunulamaz. Organik bh ge l işme sürec iy le
insanın amaçh etkinliği arasındaki bu benzer l ik, bh başka deyişle ,
nası l ki bir amaca göre eyleyen bir insanın davranışına i l işkin olaıak,
onun peş ine düştüğü amacın ne o lduğunu bi lmedikçe , öndeyide bulu-
namazsak, üpkı bunun gibi organik bh gelişmenin seyr ine i l işkin ola
rak, hayvanın nomalde son ve n ihaî şekl in in ne o lduğuna i l i şkin
bi lgi ohnaks ızm, öndeyide bulunamamız o lgusundan o luşan benzer
l ik bazı vitahsüer i organik süreçler i amaçlı süreçler olarak ad-
158
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 162/195
landımiaya götürür . Bu süreçler i amaçlı süreçler olaı-ak adlanduırken,
onlar bu amaçhl ığı sözcüğün gerçek ve anüopormorf ik an lamı iç inde
alamazlar , ancak daha çok te r ime, an t ropomorf ık amaçl ı l ık la yaln ızca
bazı benzer l ikle r i o lan mecazî bh anlam verhler .
H o l i z m
Yuka ı ıdak i a ıgüman la r d ikka t imiz i doğanm çağdaş
öğrenciler inin, özell ikle de biyolojisüer in ve psücolojis t ler in
düşünceler inde or taya ç ıkan i lg inç başka bh yöne , doğanın yapıs ıhakk ındak i düşünce le r i ç in çok büyük önemi o lan ve h içb i r şek i lde
anlamdan yoksun o lmayan bh yöne çeker le r . Canl ı ohnayan doğayla
uğraşan dis ipl in le r , b iz i kom plek s nesneler in davranış ın ın onlar ın
bi leşenler in in davranış ıy la aç ıklanmas ına a l ı şürdı la ı - . Kompleks
nesneler in davranış ın ı yöneten yasalar ı , bu bütünler in e lemenüer in i
yöneten yasalardan ç ıkan yasalar o larak görmeye ahşmış durum
dayız . Z ihin ler inde bi raz önce tar t ı ş t ığ ımız örnekle bhl ikte başkaca
örnekler olan çağdaş biyolojisüer , canlı doğayla i lgUi olarak, element le r i yöneten yasalar ın bUgis in in bu e lemenüerden meydana ge len
bütünler i yöneten yasalar ı ç ıkarsamak iç in ye ter l i o lmadığı sonucuna
varır lar ; kompleks bütünler i anlamak için, onlar ın elementler iyle i lgil i
yasala ıa indhgenemez o lan spes i f ik yasala ıa başvurmahyız . Dahas ı ,
onlar bütünlere ve onlar ı yöneten yasalara i l i şkin bi lgin in , e lemenüe-
r in davranış ın ı aç ıklamak iç in kaç ın ı lmaz o lduğunu düşünüı le r . Sa
vunucular ı a ıas ında biyolo j isüer in ve ps ikolo j isüerm bulunduğu bu
gör üşe (Yunanca holos= biitiin'den ge len) holizm ad ı ve r üh . Ya ln ızca
t ike l hayvansal ve bi tkise l organizmala ım deği l , ancak aynı zamanda
bireyse l organizmalardan meydana ge len toplulukla t ı ve grupla ı ı da
bütünler o la ı -ak gören ve böyle grupla ım davranış ın ın bhreyse l orga-
n izmala ı ı yöneten yasalara göre or taya ç ıküğmı öne süren bu öğre t i ,
bu grap la ıda sa lt o rganizm alar ın bi r toplamı ından daha faz la b h
159
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 163/195
şey bulur ; o bunlarda , sanki kendi özgül yaşamlar rna ve yasalanna
sahip olan, dalıa yüksek düzeyden bireyler görüı\ Öğretinin, insan bi
reyler i üzer inde, ulus ve devlet gibi toplumsal organizmalara ver i len
öncel iğe göre , an t i -bi reyse l eği lhnlere bi r des tek sağlamak suıeüyle ,
insan bh eyiy le toplum arasmd aki i l işki hakk rndaki görüş le r
üzer inde bh e tkis in in ohnamasr söz konusu o lamazdr .
Bununla bi r l ik te denememizin kapsamr bize sözünü e t t iğ imiz bu
görüşle r in bi r tas lak o lma n i te l iğ in i aşmayan bu sunuluşunun ötes ine
geç m eye ya da onlar ı , hak e t t ik le r i e leş t i ri se l anal ize tâbi tu tmay a iz in
v e n n e m e k t e d h .
Y a r a r l ı A m a ç l ı l ı k
Daha önce tar t ı ş ı lan amaçl ı l ık kavramlar ına ek o larak günlük
konuşma di l inde geçen bi r amaçl ı l ık an layış ı daha vardu- . Örneğin ,
can i r o r gan izmalann b i r amaca gör e kur u luşundan ya da
dü zenle nişind en, onlarrn am açlı davranrşrndan , v.b.g. , söz eder iz.
Yine bi r hayvansal organizmanm bh amaca göre yara t r ldrğmdan söz
edersem, bununla bhinin onun kendis i ve üyesi olduğu tür iç in yaı-ar- l ı
o lacak şeki lde meydana ge t i r i ld iğin i öne sürmeyi düşünüyorum de-
mekth. Ömeğin , renkl i ç içekler in böcekler ta raf rndan döl lenen biüi i -
le rce üre t ihnes in in amaçir o lduğunu söylersem, bi tki le r in önceden
saptanmrş beUi bir amacr gerçekleşt i ı -mek için bil inçli olarak çiçekler
üre tmes in i an la tmak is temiyorum, ancak bununla ç içekler in
üre t ihnes in in bu bi tki tü lünün var l ığ ın ın devamına katkıda bulunduğ unu be lh ün ek is t iyorum. Bu amaçl ı l ık yorum und a, amaç l ı o lan ,
bell i bh değere, bell i bü- iyiye ulaşı lmasına kaücıda bulunan her ne ise
odur . İ ş te , bu amaçhhk yorumuna yaıa ı -c ı amaçl ı l ık adım ver iyoruz .
160
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 164/195
O p t i m i z m v e P e s s i m i z m
Amaçl ı l ık problemiyle i l i şki l i o lan başka bi r metaf iz ikse l problem dah a va ıdu Op thn izm ve pes s hn izm. Bu pr ob lem dü nyan ın b ir
amaca göre , yani şu ya da bu iy in in gerçekleşmes ine katkıda bulu
nacak şeki lde mi , yoksa bu iy in in gerçekleşmes ine engel o lacak bü-
şekUde mi düzenlendiği sorusuyla i lg i len i r . Bhinc i gömşe opt imizm,
ikinc is ine ise pessunizm adı ve ı i lh . Z ihnimizde hangi değer ya da iy i
n in bu lunduğuna ek o la ı ak , optimizm ve pessimizmm değiş ik
biç imler in i e le a lmamız gerekir . O biyolo j ik bakımdan iy i , b i r başkadeyiş le organizmalar ın ya da biyolo jüc tür le r in vaı l ık la ı ın ın devamı
iç in e lver iş l i o lan koşul lar o labi l i r . Organizmala ım oluşumunun tüm
aynnülannın , ver i len koşul larda onla ı ın var l ık lar ın ın devamı ve nor
malde gehşmeler i iç in e lver işü o lup ohnadığın ı sorabihr iz . Söz ko
nusu iy i muüuluk o labUh. Bu durumda opt imizm ve pesshniznrde
muüuluk aç ıs ından i lg i len iyor o luruz . Bundan başka ahlaksal iy iy le
i lgi lenebi l i r ve bu du rum da dünya nın ahlaksal iy i liğ in
gerçekleşmes ine mi yöneldiğin i , yoksa tam te rs in in söz konusu o lup,onda ah laks a l kö tü lüğün mü egemen o lmak dur umunda o lduğunu s o -
rabi lhiz . Burada bu kez ahlaksal opthnizm ve pess imizmle i lg i len iyor
ol ıuuz . Son o la ıak, es te t ik opt imizm ve pess imizmden söz edebi l i r iz :
Bir inc is i dün yad a güze l l iğ in , ik inc isi i se ç i rkin liğin egem en o lduğu nu
öne sürecekth.
Opt imizm ve pes s imizm pr ob lemi çoğu zaman me ta f i z iğ in kap
samı içine dahil edilmekle bh-likte , o gerçekte metaf izikle şu ya da buaksiyolojik dis iplin (değer kuramlaıı) ve dolayıs ıyla, metaf izikle
alılâk, metafizikle estetik, v.b.g., aı-asmdaki sınır çizgisinde kalu-.
161
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 165/195
P A U L H Ü H N E R F E L D
H E I D E G G E RB İ R F İ L O Z O F B İ R A L M A N
Türkçes i : Prof. Dr. Doğan Özlem
Yedi bölümlül< bu büyük deneme, pek çok bakımdan alışılmadık,
hatta benzersiz bir kitaphr. Bu kadar genç bir yazarın tabu olm uş, ne
redeyse peygamber sayılmış ve bazı çevrelerce etrahna bir esrar per
desi çekilmiş bir adam ı, hakkında söz etmem eye sanki yemin etmiş bir
küçük sırdaşlar grubu dışında kişiliği bilinmeyen bir a dam ı, böylesine
teşrih masasına yatırdığı bir başka örnek yoktur. HUhnerfeld, büyük
bir açıklık ve açıksöz lülükle, filozofun kendi var-olana a tılmışlık ını,
yani kişiliğini, sıkı bir şekilde gizli tutulmuş olan biyografisini deşerek
sergiliyor. Kitap kutsal olana saygısızlık etkisi bırakıyor ve I930'lu
yılların Heidegger'ini gözümüzün önünde bir skandal figür haline geti
riyor. Yazar fırsat buldukça büyük adlara saldıran şöhret düşkünü
düzeysizler gibi yapmıyor bunu asla. Keyfi ve öznel davranmıyor. Hei-
degger'in felsefesi ve kişiliği hakkında sahip olduğu temelli bilgilere
dayanarak, Karaorman'ın efsanevi adamına duyulan saygının kaybol
masına yol açıyor. Benzersiz olan bir başka yön, yazarın bu işe,
popülist niyetlerden arınmış bir şekilde, hiçbir desteği olmaksızın, Hei-
degger'in sekter yandaşlan karşısına tek başına çıkma cesaretini
göstererek girişmiş olmasıdır. Üstelik Hühnerfeld, zamanımızın bu ka
ranlık filozofunu açık bir dille, filozofa nispet yaparcasına rahat oku
nan sahriarla yorumlama başansını gösteriyor.
Frankfurter llgemeine
G Ü N DOĞAN YAYI N L ARI
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 166/195
10
Dinsel Tanrı Kavramı
H er d in , kend i l e r inde en öneml i ye r i Tann kavr ammm mt tuğu
inançlar içer ir . Bu kavram, farklı dinlerde farklı bir anlama sahiptir .Din ler in çoğunda Tann kavramının özse l b i leşeni , ona en yüksek de
receden o lumlu değer le r in a t fedihnes idh. En yüksek güç , en yüksek
bi lge l ik , en yüksek adale t , en yüksek güze l l ik , v .b .g . Bunlar Tann
kavr amına çoğun luk la bağ lanan öze l l ik le r d i r . Bkçok t ann t an ıyan çok
ta ımlı d in le rde , bu değer le r in tümü tek bi r varhğa yüklenmez, ancak
bu değe r le r çe ş i th t ann la r a r as mda dağ ıühr . Ömeğin , Yunan d in inde
Zeus en güçlü , Aüıena en bi lge , Af rodi t i se en güze l tannydı . Tek-
tannl ı dmlerde , tüm ye tkin l ikle r tek bk var l ığa yüklenk. Bu din lerde
Tann en yüks ek ve en ye tk in va r hkür . A ncak he r dm bu yeüdn l iğ i be -
İkt ik hale ge t i rmez ya da onu meydana ge t i ren yüklemlerden
bazdanm s eçmeye çakş ı r . Dahas ı baz ı d in le r de Tanr ı ' n ın
yüklemle r in i s aymaya çahşman ın ne r edeys e zmdıkhk o lduğu
düşü nülür . Zm dıklıktu , çünk ü insan z ihni T an n 'n m yaşadığı
yüks ek l iğe ç ıkm aya yet il i değ i ldk . İn s an lann Ta nn 'nm yüce l iğ in i be -
thn lemeye yöne l ik tüm gk i şhn le r i boşuna ve in s an ın Tann 'y ı be t imlemek içki kul landığı her sözcük özü i t ibar iy le ye te rs iz ve uygunsuz
dur . Tann, şu halde , bazı d in le re göre , msan taraf ından kavranmak ve
a d l a n d m h n a k i ç m ç o k y ü k s e k v e y ü c e d k . B u d u m m d a , t ü m t e k t a n n h
dkı l e r e o r t ak o lan Tann kavr amımn içe r iğ i nedk? G er iye ka lan , öy le
gör ün mek tedk k i , ya ln ızca duygus a l i çe r ik tk : En yüks ek çoşum v e
s ayg ı , a l çakgönül lü lük ve i t aaüdr hk .
163
Dinden Ka/naklanan Metaf iz ikleP r o b l e m l e r
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 167/195
Ruhun Ölümsüzlüğü
Her dinde Tann inancıy la bağlant ı l ı o larak, insanlara yaln ızca
başka insanlar la o lan i l i şki le r inde deği l , ancak aynı zamanda ve
herşeyin ötes inde , d inse l inançla ıa göre , bu yükümlülükler in yer ine
get i rUmes in i ödüUendken ve onla ı ı yer ine ge t i ımede başar ıs ız l ığa
uğramayı i se cezalandı ran Tamı 'y la o lan i l i şki le r inde de
yükümlülükler ge t i ren beUi ahlaksal buyruklaı- vardır . D ene yin de
öğret t iği gibi , Tann'nın adalet i bir bireyin yaşamının akışı iç inde her
zaman egemen ohnad ığmdan , d in le r de gene l o la r ak ö lümün ins an b i r ey le r in in yaşa m lann m s onu ohnad ığ ı , ancak on lan n ö lümden s on r a
yine varo lduklar ı ve Tann 'n ın adale t in ölçüsünün yaln ızca o zaman,
onlar ın yaş am lann dan sonra egem en o lduğu kabu l edihr . Bu ölüm
sonrası varoluş farklı dinlerde faıklı bir biçimde anlaşı lu- . Bazı dinle
re göre , o , ruhlarumzrn ölümden sonra insanrn , Tanr ı 'y la yüzyüze
geldiği ve en yüksek ahlaksal yetkinliğe (azizliğe) er işt iği iç in, en
yüksek mut luluğu e lde e t t iğ i yerde —ya da ebedî , ya da geç ic i ve
saf laş turcr cezanrn söz konusu o lduğu yerde— yaşamasrndan
oluşur . Bazr başka din le re göre ise , yaşamdan somaki varo luş insan
ruhunun, ödül lendhi ldiği ya da cezalandu- r idrğr , başka bh c ishn-
leşmes inden o luşur . Çoğu zaman En Yüksek Var l rk ' la kurulan bi r
i le t işim olma özell iğine sahip bell i törenler , bell i ayinler bu
görüşler le yakmdan i l işkil idir .
Dinsel Metafizik
İnsanlar- dinsel inançlarrnr çoğunlukla içinde büyüyüp yetişt ikler i
çevrenin etkis i al t rnda kabul eder ler , Onlarrn inançlarrnrn genell ikle
geleneksel bh özell iği vardrr ; bu inançlar , onlann kendi taraf larmda
bu inanç ve kanaatler i incelemek için herhangi bir çaba
göstei-meksizin, çocuklukimından başlayar-ak içice olduklarr , baba-
164
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 168/195
la ımın inançlar ı d ı ı la r . Yaln ızca çok az sayıda bi rey hazı r yanı t lan ,
kendi le r ine ge lenek taraf ından miras buakı lan dinse l inançlarca ver i
len problemler i anahz edip çözmeye çal ı ş ı r . İ ş te bu bağımsız
ghişhnler in , genel l ik le , b i r tür fe lsefe yapma o lduğu düşünühnüştür
ve onlar çoğu zaman metaf iz iğin kapsamı iç ine dahi l edi l i r le r . Dinse l
metaf iz ik söz konusu o lduğu zaman, bazı k imseler rasyonel
yöntemler i , bazı lar ı da i r rasyonel yöntemler i kul lan ı r . Sonunculara
mist ikler adı ver i l ir .
Felsefi Tann Kavramı
Dinse l metaf iz ikten kaynaklanan metaf iz ikse l problemlerden en
önemli ik i tanes i Tann problemi ve ruhun ölümsüzlüğü problemidir .
Tanrı ya da tanr ı lai problemini incelerken, metaf izhcçüer zaman
zaman en yüksek ve en yeUcin varhklan bu yeüdnl ikle tu tarh o lmayan
karakter is t ik le r le bezeyen dinse l görüş le r i e leş t i rhle r . Buna göre ,
ömeğhı . Yunan f i lozof ian kendi din le r in in , doğanın güçler in i
kişi leşth en ve bu kişi leşt irm eler i en yüc e ve en yeücin var l ıklar ın temel ine o tur tan , na i f görüş le r in i e leş t inniş le rdh. M.Ö.6 yüzyüda
yaşamış bh Yunan f i lozofu o lan Ksenophanes , bunlann insanlan
kendi sure t le r inde yara tan tanrüar ohnadüdannı ve tam te rs ine insan
lann tanr ı lar ı kendi sure t le r inde yara tüklannı ve a t lann da bh din ta-
sa ı lan uş o lmalar ı du m m un da , aüa rm onla nn tanr ılar ı o lacağın ı d i le
ge therek, bütün bu ant ropomorf izasyonlar la a lay e tmiş t i r . Bu nai f
Tann anlayış lar ı yer ine Yunanh f i lozof lar başka Tann anlayış lan
önermiş le rdh. Örneğin , P la ton iy i ideas ına , b i r başka deyiş le kendin
de İyi İdeasına Tanrı adını verh. Aris toteles ise Tann'yı , yani en
yüksek varhğı , dünyanın fo ımuyla (dünyanın formel nedeniy le)
özdeş le ş t i r i r .
Dinse l metaf iz ik ge lenekse l d in le o lan i l i şkis inde her zaman
eleşt ir isel bir tavır ahnaz. Hris t iyanlüc çağında dinsel problemler i in-
165
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 169/195
celeyen f i lozoflaı- geleneksel dine karşı genell ikle açıklayıcı ya da yo
rumlayıcı bir tavır al ı r lar . Bu, onlann geleneksel dinde içer i len Tanrı
kavr amın ı a tmay ıp , kavr amm içe r iğ in i aç r k s eç ik ha le ge thmeye
çal ı ş t ık tan anlamına ge lh . Böylehkle , ömeğin , hr is t iyan Skolas t ik
fe lsefes i Tanr ı kavıamım, Tanr ı 'y ı kendinden-kaim varhğa sahip o lan
bir vai- l ık olarak ve dolayıs ıyla, tözsel var l ık olarak, diğer yandan da,
diğer var ldi larm vaıohnak iç in bi r nedene gerek duyduktan yerde ,
onun, kendi varo luşu iç in varo luşundan önce ge len bh nedene sahip
olmaks ızm, kendi baş ına varohnas ı aç ıs ından , aynı zamanda diğer
tözlerden ayr ı o lan bh var l ık o larak be t imlemek smet iy le , Aı is to te
les ' in fe lsefesmden ahnmış kavramsal a ı^aç lann yardunıy la daha açdiseçik ya da belir t ik hale geth- ir . Tann, öyleyse ens per se et a se exis-
tenstiT. Kihsenin yasal bulup onayladığı bu Tann anlayış ından yola
ç ıkarak, onyedi ve onsekiz inc i yüzyü f i lozof la ı ı onun değiş ik vary-
anüannı ince l ikle i ş ley ip ge l iş th-di le r . Gelenekse l Tann kavramına
daha açık seçik bir içer ik verme guişunlermde, f i lozoflar , içer iği daha
belh-ük hale ge t i r i rken , baş langıç taki , yüksek ölçüde duygusal yükle
yüklenmiş Tann kavramından yola ç ıkt ıklar ı o lgusunu hiç dikkate
ahnadı la ı - . Dindar insanlann z ihin le r inde bu kavram gerçekten de
onlar ın özlem ler inin, bh- kült gere ksinh nler inin bir ifadesiydi; o
dünyanın ve kendi yaşamlarmm anlamına, iy in in ve hakl ın ın zafer ine
duyduktan inancın bh i fades iydi ve böyle bi r Tanr ı an layış ı rasyonel
eğilhnli f i lozoflar ın kura ve soğuk formüller ine herhalde zor la sokula-
mazdı . Bununla bhr i ik te , bu temel dm kavramını aydın la tma
yönündeki bu gi r iş imler in hemen yanı baş ında , kavramsal aç ıkl ığı
bi r yana bı rakarak, geniş kapsamh bi lgi içeren denemeler yer ine dinse l ş ihle r yazmak, mecazlar ve resmiler kul lanmak sure t iy le , d inse l
t ec r üben in duygus a l boyumnu ge l i ş then mis t ik le r in a r güman lan da
vardır .
166
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 170/195
Tan n'nm Varoluşun a tilkin Kan ıtlar
Gelenekse l Tann kavramını aç ık seç ik hale ge t i rmeye ,aydın la t inaya yönel ik , on to lo j in in kapsamı iç inde dahi l edi lebi lecek
bu gir işhnlere ek olarak, rasyonel eğil imli f i lozoflar , şu ya da bu
şeki lde an laş ı lan Tann 'nm vai-o luşunu kanıüamak iç in güçlü ve ener
j ik çabalar se rgi lemiş le rdi r . Bu kanı t lamalar a ıasmda en ünlüler i
şunlaıdu . (1) O varolmasaydı eğer, en yeUcin varlık, varolan en yet
kin vail ıktan daha az yetkin olacağı ve dolayıs ıyla ai t ık daha fazla en
yetkin var l ık o lmayacağı iç in , en yeüdn vaı l ık kavramında vaıo luş
yükleminin içer i ld iği o lgusuna dayanan,Tann 'n ın varo luşuna ihşkin
onto lo j ik kanı t . (2) Kozmoloj ik kanı t i se dünyadaki her değişmenin
bh nedeni ohnas ı gerekt iği ve bu nedenler z inchin in sonsuzca ger iye
gidemeyeceği ve öyleyse , kendis in in hiçbi r nedeni o lmayan bh i lk ne
denin var o lmak zorunda o lduğu o lgusuna başvurur ; bu neden de ,
kozmoloj ik kanı ta göre , Tamı 'dı r , ens per se et sa existensin. (3)
Dünyadaki amaçh kur u luş ve düzen (bur adak i amaçhl ık , ya r a ic ı an
lamd aki amaç l ı l ık t ı r ) o lgusu ndan ç ıkan ve bu ku rulu ş ve düz eninyaln ızca en bi lge ve herşeye gücü ye ten bh- var l ığ ın , yani Tann 'nm
işi olab ileceğ ini savu nan f iziko-teleolojik kan ıt . Bu kan ıt larda n b hi n-
cisi, daha Ortaçağ'da eleşt ir iyle karşı laşmışt ır . Bütün bu kanıt laı- ,
on la r ın uyguns uz luğunu gös te r meye ça l ı şmış o lan hnmanue l Kan t
taraf ından eleşt ir i lmişt i . Kant 'a göre, Tanrı 'nın varoluşu kuramsal bir
b iç imde kan ıüanamaz . Tann 'nm var o luşu r as yone l o la r ak hak l ı
kı l ınabi lecek bi r sav deği l , ancak yalmzca pra t ik akim bh
postülasıd ır , bir baş ka deyişle , ahlâk varo lacak sa eğer , yer in e geti
r i lmek durumunda o lan bh koşuldur . Buna karş ın , mis t ikle r kanıüar
venneye h iç ka lk ı şmaks ızm, de r in duygus a l t ec r übe le r den doğan ,
ancak o lgusal içer ikle r i bütünüyle beürs iz o lan kendi dinse l tavı r lar ın ı
başkalar ına da geçhecek bi r şeki lde manah ve imal ı yazmaya
çalışırlaı- .
167
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 171/195
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 172/195
lo lduğunu savunur lar . Din in savunucula ı ınm bakış aç ıs ından , mate
ryalis t ler in dinsel inançlar ın psikolojik kökenine i l işkin bir açıklama
verme guiş imler in in , d in in bu şeki lde yaln ızca i lke l insanla i ' a ıasmda
or taya ç ıkt ığın ı , oysa daha zenghı ve der in bh içse l yaşama sahip in
sanlar aı^asmda, dinsel inancın, kendis inden yana bilgis iz olmanın
yaln ızca materyahs thı t inse l yaşamımn yoksul luğunu gös te rdiği , öze l
türden der in ve çok temel l i b i r teaübeye dayandığın ı d i le ge therek,
materyal is t le re i t i raz eden c iddi bh e leş t i r iye konu o lmuş o lduklan
çok aç ıkt ı r . Tanr ı kavrammın bizzat kendis i aç ık ohnadığı , b i r başka
deyişle bu terhne felsefe tar ihinde çok fai 'kh anlamlar yüklenmiş
olduğ u iç in, a te izm te r imi , ve aynı şeki lde a te izm e karş ı t o laneği l imler in adlan da , muğlak o lup, açdchktan yoksundur lar . Tann
kavramının söz konusu kaıanlddığı ve değişkenl iği fe lsefe tar ihinde
yeter ince dikkat çekmemişt i r .
Filozoflar Arasında Ruhun Ölümsüzlüğü Problemi
Dinse l metaf iz ikteki spekülasyonun temel bh başka konusu da ,daha önce sözünü e t t iğ imiz gibi , ruhun ölümsüzlüğü problemidir . Din
le r ö lüm sonras ındaki yaşama duyulan inancı bi r kura l o larak öne
sürer ler , ancak faıkh dinler bu yaşamı farklı bir biçimde anlar lar . Bu
problemle i lg i l i bağuns ız gi r iş imlere metaf iz ikte de ras t lamak dunı -
mundadır . Bu problem de duygusal bh bakış aç ıs ından , en az ından
T an n prob lem i kadai ön em taşı r. M atery al isüe ruh yanda şlar ı
aı^asındaki, kendi içinde soğuk ve kuru olan tai ' t ışma, ölüm sonrası
yaşama i l i şkin problemler le o lan bağlanüsmdan dolayı , bhden
canl ı l ık kazann. Mate iyaHst le r bh km'a l o larak ölüm sonras ı yaşamı
reddeder le r ; buna karş ın , ruh yandaşlar ı onu hemen hemen hiçbi r i s
t i sna ohnaks ızm kabul eder le r . Onlar aynı zamanda sözde ruhun
ölüms üz lüğünü kan ı t l ayan a ıgüman la r venne gh i şhn le r inde de bu lu
nur la r . B az da n bu a r gü ma n lan bas i t ve pa r ça la r a bö lün eme z b i r şey
olarak ruhun üzer ine düş ünm eden ç ıkar tüla i bu na kaış ın , d iğer le r i
169
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 173/195
bu a ig i ima nlan do ğal bi l imlerden a im mış öncül le rden ç ıkaıürlai ,
y ine diğer bazı lar ı (Kant) da , daha önceki argümanlan değers iz
a r güman la r o la ı ak gör üp r eddeünek s me t iy le , r uhun ö lüms üz lüğünüyaln ızca , kendis ine ahlaksal duyumuz, adale t in gerçekleşmes ine ve
insanın yüce l iğine o lan inancunız ta ıaf ından gerek duyulan bh
postüla olai 'ak göıür ler .
Bunun la b i r l ik t e , ö lüms üz lüğün özünün kendi s i çe ş i th b içhn le r de
anlaş ıh nışür . Ruh un ölüm süzlüğü hıanc ına s ıkı - s ık ıya yapışan
b hç ok fUozof ölüm süzlüğ ün bh eyse l ruhlar ın , yaşam adın ı
verdiğimiz bu dönemle o lan özdeşl ikle r ine i l i şkin bi l inç l i l ik le r in i ko-
ruyaıak, var lüdar ın ı ö lümden sonra da devam e t t i rmeler i o lduğunu
düşünmüştür . Bazı lar ı i se , ruhun bheyse l leş thi lmes in in onun beden
iç inde o turduğu o lgusuna ayrdmaz bi r b iç imde bağl ı o lduğunu öne
s ür e rek , r uhun b i r eys e l ö lüms üz lüğ ünü r edde tm iş th . Bed enden b h
kez kmtulunca , ruh bheyse l l iğhı i y i t i r i r ve insan türünün herkese
or tak o lan ruhu iç ine kar r şrp kaybolur . Bu, ömeğin , insan ruhunun
yalnrzca beden in in formu o lduğu görüşünü ge l iş the n be l l i Ar is to te
les yorumcular rmn ( İbni- i Rüşd 'ün) görüşüydü. Yahı ızca insanrndeği l , ancak aynı zamanda bütün organüc ve hıorganik var l ık lann ve
hat ta bütün bi r evrenin t ine sahip o lduğuna inanan bazı lanna (Fech-
ner 'e ) göre ise , insan ruhu ölümden sonra apaç ık bh o lgu o larak bhey
se l var l ığ ım yi t i rh , ancak yok o lmaz, üpkı bh yağmm damlas ın ın de
nize düşmesi gibi , evrenm ruhu içine kar ışıp kaybolm-.
Dinsel Metafizik ve Ahlâk
Dinden kaynaklanan , yukanda tarüş t rğrmız , fe lsef î problemler
gerçekte metaf iziğin kapsamı içinde yer alu- lar , bununla bhlücte , onlar
çoğu zaman bh başka felsef î dis iplhı iç in de, yani normatif ahlâk içm
de öne m taş ıyan problem lerdi r . Neyin peş inde n koşm al ı , neyi
ama ç lamal ıy ız? g ib i t eme l s o r u la r a yanh ge th me ye ça l ı şuken .
170
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 174/195
bil-çok f i lozof bu yanıt lar iç in uyg un malz em eyi tam tam ına bu tü rden
dinse l - fe lsef i problemlere ge t i r i len çözümlerde bulm. Bazı f i lozof lar
için ahlaksal dünyanın yasa koıı ıyucusu olarak Tanrı inancı , insanınahlaksal yükümlülükler inin neler olduğuna işaı^et eüniş, ruhun
ölüms üz lüğü inanc ı i s e ge r çek muüuluğu ne r ede a r amamız ge r ek t iğ i
konus undaki gör üş le r i e tk i l emiş th . Baz ı l a ı ına gör e , çözümüne
ahlâkın bizzat kendis i ta raf ından gerek duyulan metaf iz ikse l problem
ler a ıas ında , kendis inden de terminizm problemiyle i l i şki iç inde söz
e t t iğ imiz i râde özgür lüğü problemi de bulunmak durumundadır . Tanr ı
p r ob lemi , r uhun ö lüms üz lüğü pr ob lemi ve i r âde özgür lüğü pr ob lemi
bhçok f i lozof ta ıafmdan metaf iz ikse l spekülasyonun temel konulan
olaı-ak görülmüştür . Bu problemler le normatif ahlâk arasındaki
ihşkiye işa ıe t ederek, yanl ı ş an lamalardan kaç ınmak iç in , ahlaksal
problemlere ge th- i lecek tüm çözümler in yukanda sözü edi len üç meta
f i z iks e l p r ob lemi ku l l anmak dur umunda ohna lann ın s öz konus u
ohnadığmı vur gu lamamız ge r ek i r . Bu me ta f i z iks e l değe r lend i r me ve
spekülasyonla i 'dan , ahlâk üzer ine yazan yazar lann yalmzca bazdan,
yaraı lanır . Bu şekilde i ler leyen ahlâka metaf iziksel ahlâk adı ver i l ir .Normat i f ahlâkın tamamının metaf iz ikse l ahlâk o lmadığı , ve her
şeyin ötes inde normat i f ahlâkın tamamının dinse l ahlâk o lmadığı
öze l l ik le vurgulanmahdu- . Metaf iz ikse l değer lendirme ve
spekülasyonlaı-a dayanan ahlâka, bağımsız ahlâk adı ver i lh.
171
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 175/195
P ö g g e l e r / A l l e n i a n n
H E I D E G G E RÜ Z E R İ N E İ K İ YAZI
Türkçes i : Prof. Dr. Doğan Özlem
Martin Heidegger adı, gözardı edilemeyecek şekilde, son elli yıldır
düşünsel tartışmalarda ele alınıp işlenmiş olan hemen herşeyle ilgili
dir ve bu ad, çok çeşitli duygular ve izlenimler uyandıran ve insanları
bir tavır almaya kışkırtan bir simge olup çıkmıştır. Bu ad, sadece felsefi ve bilimsel düzlemde değil, aynı zamanda edebiyat dergilerinde, ga
zetelerin taşlama köşelerinde, salon komedilerinde, şam atacı, yüzeysel
ve saptırıcı televizyon programlarında da konuşuluyor, tartışılıyor.
Bunlara karşılık bu kitapta Martin Heidegger adı, felsefeyi daha ileriye
çekme başansını göstermiş olan bir hlozofun adı olarak geçmektedir.
Bu şu demektir: Martin Heidegger bir felsefe klasiğidir; o Anaksimand-
ros'dan Nietzsche'ye kadar uzanan bir düşünce geleneğini çağımızdadevam ettirip geliştirme başansını göstermiştir. Bir hlozofu klasik
yapan, katkılannm güçlü etkisi ve çığır açıcı önemidir. Aynı şekilde bir
filozofu klasik yapan, felsefe geleneğiyle hesaplaşması, geleneğin
büyükleri karşısında bir tavır alabilmesi ve eserierinin, sadece bugün
için önemli sayılan ilgi ve perspektifleri aşması ve kalıcı bir geçeriiğe
sahip olması, bu geçeriiğin değişik zamanlarda değişik şekillerde yo
rumlanabilmesidir.
Bugün Martin Heidegger'i yorumlamak, onu bir felsefe klasiği ola
rak yorumlamak anlamına gelir. Bu kitapta Martin Heidegger adı,
böyle bir felseh görevi yerine getirmek üzere geçmektedir. Bu görev,
felsefenin kendisi için şu da dem ektir: Bu yorumlama çabasıyla birlik
te, felsefe de kendisi hakkında bir kavrayış elde edebilmelidir.
G Ü N D O Ğ A N Y A Y I N L A R I
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 176/195
11
173
Temel ve Nihaî Bir Dünya GörüşüneUlaşma Girişimi Olarak Metafizik
Bundan öncek i s ay f a la r da me ta f i z iğ in kaps anu i ç inde ka lan t eme l
problemler hakkmda beUi bi r takım bi lgi le r kazandık. Bu problemler
öylesine büyük bir çeşi t l i l ik sergiler ler ki , onlaı ı neyin bh araya geti
r ip bh- leşt irdiğini kavramak kolay değildir ; metaf iziğin ne olduğu so
rusuna yanı t o larak, metaf iz ikse l problemler i o ldukça dar bi r kapsamiç inde smu- lamayacak, tek bi r öz lü lan ım vermek ise hiç kolay
deği ldi r . Metaf iz ik çoğu zaman bi r dü nya görüşü sağlam aya koyu lan
dis iplin olarak tanım lanır . Metaf izik ter im i çok sdc olarak ku l
lan ı lan , ancak anlamı yaln ızca be lü be l i r s izce ve muğlak bi r b içhnde
kavranan te r imlerden bhidi r . O tam ve eks iks iz bhr yorumlar diz is ine
sahipth . Argümanlar ımızın akış ı iç inde , b iz bu yorumlardan yaln ızca
bhin i iz leyeceğiz . Bir yandan da metaf iz iğin i lg i lendiği çeş i th konu
lar ın bi r sen tezin i yapmaya, ve bu konulan bhleş then şeyin ne
old uğ un u ve bu problem ler in me taf izikle uğra şan f i lozoflar taraf ından
bh a r aya ge th ihn i ş o lmas ı o lgus unu ney in aç ık lad ığ ın ı gös t e r meye
çal ı şacağız . Diğer metaf iz ikse l problemler le , b i lgin in diğer dal la ı ıy la
olan iüşkis inden daha yakın hiçbh- i l işkis i olmayan ontoloji bu sente
zin dışmda kalu- . Şimdi ser imimize dönmemizin tam sıras ıdu- .
Sevdiğhniz , tapüğımız ve saygı duyduğumuz şeyler a ı -asmda,
öze l n i te l ik le re sahip o lduklan iç in deği l de , n i te l ik le r ine hiç bakmaks ız ın , yürekler imizi onlara verdiğimiz iç in , kendi le r ine
bağlandığmız , kendi le r in in bi r parças ı o lduğumuz şeyler vai 'd ı r .
D oğ du ğu m uz kent i , o güze l o ldu ğu ve ond a güze l insanla ı- o turdu ğu
için ya da soylu bir taı ihe sahip olduğu için seviyor değil iz; onu
yalnızca hiçbir şey için, ondan hiçbir şey beklemeksizin, sever iz;
ondan çok daha güze l o lan kenüer bulunduğunu bi lsek bi le , h içbh şey
ona o lan bağl ı l ığ ımızı azal tamaz. Annelerhniz i e rdemler inden dolayı
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 177/195
seviyor deği l iz ve biz anneler imizi , d iğer kad mlar la
karşı laşt ınldıklan zaman onlar güzell ik, çekicUik, zerafet , erdem,
evhanunl ığı becer is i ya da başkaca n i te l ik le r yönünden diğer
kadmlardan daha iy i durumda o lduğu iç in deği l , ancak kendis i o lduğu
iç in , sever iz ; seven insan diğer kad mla rm çekic i l ik le rine karş ı
kayhsız olup, seçilmiş sevgil iye sar ı lu- .
Sevgi , tapma ve saygın ın her ne ise o o lduklan iç in sevi len ve
sayılan nesneler inden ayr ı olarak, beUi nitel iklere sahip olduklar ı iç in
kendi le r in i sevip saydığımız nesneler de vardı r , ve baş langıç taki or i
j ina l nesne lere yüklemiş o lduğumuz n i tehklere sahip o lan nesneler inbaşka nesneler o lduğunu bh kez farkedince or i j ina l nesne lere
duyduğumuz s ayg ı hemen s öz konus u d iğe r nes ne le r e ak tan lu- .
Böy leük le , ömeğin ondokuzuncu yüzy ıhn s on lannda ya r aübn ı ş o lup ,
teknolo j in in bh- m ucizes i o ld uk lan düşü nülen iUc o tom obü ler iç in
duymuş o lduğumuz hay r anhğı , bu lk otomobi l le r i en yeni o tomobi l
model le r iy le karş ı laş tudığunızda , bugün ade ta biz im bir
lü t f umuzmuş g ib i değe r lend i r h iz . N es ne le r e ka r ş ı o lan duygu
lar ımızın bu üânci çeş idi söz konusu o lduğunda, onun büghnizm du-
mmuna ve , he r şeyden önce de b i lg imiz in kaps amına bağ l ı o lduğu
açücür . Küçük köyler in in o luş turduğu dünya dışmdaki hiçbh şeyi
gör meyen , küçük b i r köy s ak in le r i , küçük dünya lannmın ün lü k ims e
le r ine , ufuk tan da ha geniş ve karş ı laş t ı rma ce tve l le r i dah a ayn ntü ı
ve gen i ş kap s am h o l s ayd ı, kend i s ine h i çb n zaman u laşamayacak la r ı
derecede muhabbet bes ley ip saygı gös te r i r le r . Nesnelere i l i şkin o larak
bir değer biçmemiz son çözümlemede onlara karş ı o lan duygusalt avnmıza bağhdu- . N es ne le r e ka r ş ı o lan t avr mnz bhçok dur umda bü-
ghn ize bağ l ı o lduğundan , b i r şeye şu veya bu b içhnde değe r
biçm em iz, şu halde , aynı zam and a bü giye bağl ıdı r .
Farkh değer biçme tarz lanmız aras rnda, üc i tanes i özeüüde
öneml id i r . Bun la r dan bh t anes i on la r ı b ize muüuluk ge thme kapas i t e
le r i aç ıs ından e le a ldığımız zaman, nesne lere yüklediğimiz değer le i l
g ihdh . Bu tü r b i r değe r b içmeye (Yunanca eudaimonia= m u ü u l u k
174
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 178/195
o l d u ğ u n d a n ) tmtçu değer biç me adı ver i li r . Z ih nim izde o lan ikinc i
değ er bi çm e türü ise l>elli b i r da vranış ı do ğru, u ygu n davran ış ,
ödevimizle , yükümlülükler imizle uyuşan davranış o larak görürkengerçekleş th-diğimiz ahlaksal değer biçmeler idk. Ayn ayn bu iki
bak ı ş aç ı s ına gör e değe r b içmemiz b i lg imiz in dur umuna , kaps amına
ve u f uk lanna bağ l ıd ı r . Küçük bh köyde yaşayan bk k i ş i , kend i
küçük dünyas ından ç ık ıp daha gen i ş b i r dünyaya ghd iğ i t akd i r de
çaba la r ına bü tünüy le değmez o lan b i r şey i muüuluk o la r ak
görmeyecekt i r . Kendis i iç in dünyamn kendi evi ve a i les iy le smuh
o lduğu mer akh bk anne ödev le r in in in kocas ma ve çocuklanna bak
m akla s ın ır l ı o lduğ unu düşü nik. Bir yer le rde , be lki de kom şusu nda ,
ihmal edi ldikle r i iç in giderek bozulan ve merakl ı bk annenm
zaman ın ı b k k ı s mım kendi ades h ıe za r a r ve r meden , on la r a
ayı rabi lmes i ve bakabi lmes i durumunda, f iz ikse l ve ahlaksal
bak ımdan kur t an lab i l ecek yeümle r in o lduğu , böy le bk annen in akhna
hiçbk zaman gehneyecek tk . Ey led iğ i g ib i ey le r ken , o yapmas ı ge r e
ken şey i yapmakta o lduğunu , ödev le r in i ye r ine geür mekte o lduğunu
düşünür . Bununla bi r l ik te , onun düşünce ufuklar ı geniş lemiş , iç indeyaşadığı dünyanın s ın ı r lar ı geniş le t i lmiş o lsaydı , o kendi dav
ranış ına biçüği değer i değiş tkmiş o lacakü. Bu bas i t örnekler , mut lu
luk aç ıs ından o lduğu kadar ahlaksal aç ıdan da değer biçme tarz ımızm
spes i f ik koşul larda ufuklar ımızın geniş l iğ ine bağh o lduğunu gös te r i r .
A ncak ah laks a l aç ıdan değe r b içme pr ob lemi kadar , muüuluk
bakımından değer biçme problemi de , dar ve s ın ı r lanmış ufuktan
olan bki ta raf ından ace leyle ve düşünühneden te la t fuz edi lmeyecek
kadar önemhdk. Böy le s i koşu l l a r i çmde bu tü r den değe r b içme le r
iç inde o lurken , onlan ufuklar ımız geniş lediği zaman değiş tkmek du
rumunda o lmak r iskin i ahr ız . Bu yüzden c iddi düşünen insanlarm
böyles ine geniş bk ufku, geniş l iğ i ona dayanan mutçu ve ahlaksal
değer biçmeler imizm söz konusu ufuk geniş lediği zaman,
değ i ş t i r i lmek dmumunda o lmayacağ ın ı ga r an t i eden , düşünce le r iy le
kucak lamaya ça l ı şmalan an laş ıh r bk şeydk . Düşünce u f kumuzda
175
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 179/195
içer i len ve mut luluk ve ahlaksal bakımdan değer biçmeler imiz
üzer inde kes in sonuçlu bi r e tki uygulayan , bi lgi bütününe dünya
görüşü adım vereceğiz . Bu dünya görüşü s ığ ve dar kapsamlı o lduğusürece , o geç ic i o lup, geniş lemes iy le bhi ikte , değişebihr . Ciddi
düşünen insanlar , öy leyse , ufukla ın ın dar kapsamlı ohnamasmı
ancak daha çok dünya görüşle r in in tam olmas ın ı sağlamaya
çal ı ş ı r lar .
Avrupa kül tür ta r ihinde insanla ı ın çoğu bu n ihaî dünya görüşünü
dinde buhnuştur . Din , ö lüm somas ı yaşamı dış layan tüm dünya
görüşle r in in smu- l ı o lduğunu düe ge t i r i r . Bununla bhi ikte , d in in kendisi , ona dayanan mutçu ve ahlaksal değer biçmeler imizin sa l lanmaz
o lmala r ı ve u f uk lannm gen i ş l ed iğ i zaman değ i şme ko r kus u o lmama
lar ı anlamında nihaî olan, nihaî bir dünya görüşü sağladığına inanu .
Din , aynı zamanda inanan kimsenin nüıa î b i r dünya görüşü gereks in i
mini karşı laı- . Bir dinle uyuşan her kim olursa olsun, o yaşamında,
bi lgin in bundan sonraki geüşmes in in kendis ine daha önceden bi l in
meyen yeni ufuklar aç ıp açmayacağına hiç bakmaks ız ın , d in ine bağl ı
kaldrğr sürece , kendis in i reddetmeyeceği bh kı lavuza sahip o lur .
İnananlar ın çoğu inançlar ın ı kendi re f leks iyonla ı ı yo luyla ya da
kiş ise l tecrübeler arac ı l ığ ıy la kazanmayıp, bu inançlar ı daha yaş l ı
ku şak tan psiko lojide inançlar ın aşı lanm ası adr ver i len bir biç im de
alarak kabul eder .
Kişi bir din içinde yetişürüir , bir başka deyişle dinsel inançlar bir
insan vaı l rğma, onla ı ın doğruluğundan bi r şeki lde kuşku duymanın
bir günah o lacağı kanaat iy le bhiüc te , çocukluğun ta e rken evre le r in
den başlayarak aşr lann. İnsanlar ın yalnrzca pek azr dinsel inançlar ınr
rasyonel argümana ya da mis t ik tecrübelere dayanduir . Bundan
dolayr , dinsel inançlar- birçok insanda, onlar ın bağunsız ve eleşt ir isel
bir biçhnde düşünmeye başladüclar ı bir çağdan i t ibaren sallantı
geç i r i r le r . Bunun yanısua , onlar ın inançlar rnrn ve bu inanca dayanan
bir şey o larak en yüksek muüuluk ve ödeve götürecek kr lavuzun
yücelt ihnesi de sekteye uğrayıp sallanmaya başlar- . Yeni bir kr lavuz
176
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 180/195
bulma gereks in imi beraber inde , en yüksek mut luluk ve ödevin neden
o luş tuğunu gös te r ecek n iha î bh dünya gör üşüne , k i ş in in b izza t kend i
ente lektüe l çabalar ıy la ulaşma gereks in imini ge t i r i r . Metaf iz ikse l
problemler in büyük bi r bölümü doğrudan ya da dolayl ı o la ıak bu
çabadan doğai .
Metaf iz ik , Avrupa düşünces in in ta l ih inde , Hel len is t ik çağın
başında , buyrukla ı ın ın o tor i tes iy le bhl ikte , Oiympos tamı la ıma duy
ulan inanç çöktüğü zaman, an t ik Yunan 'da , i ş te bu şeki lde or taya
çıkt ı . O geleneğe değil de, rasyonel aı-gümana dayanan ahlaksal ve
mutçu değer biçme iç in temeUer , muüuluk ve ahlaksal iy iüği
amaçlayan çaba ve uğraş la ıunız ı da değiş t i r i lemez bi r k ı lavuzsağlayacak nüıa î temel le r buhna göreviy le or taya ç ıkt i .
Metaf iz ik , öyleyse , d in in bi r mirasç ıs ı o larak doğmuştur . O din
den teme l ve n ihaî b h dün ya görüşü o luş turm a görevin i miras a lmış ,
ancak bu dünya görüşüne, din taraf ından izlenen yoldan faiklı bh-
yo lu i z l eye r ek u laşmay ı ve bunu , in s an lann bağ ıms ız a r aş t ı r ma lanna
dayandıımayı önermişt ir - .
Öyleyse , metaf iz iğin i şe , her şeyden önce , bu n ihaî dünyagörüşünü o luş turduğu düşünülen dinse l tez le r le baş lamas ı şaş ı r t ıc ı
deği ldi r . Yüzyı l lardan ber i , d inse l problemler —Tanr ı problemi ,
r uhun ö lüms üz lüğü pr ob lemi , i r âde özgür lüğü pr ob lemi—
yürür lükteki Hr is t iyan din in in tez le r in i des tekleyen , ancak onlar ı çoğu
zaman, reddeden metaf iz ikse l spekülasyonla ım özünü o luş turmuştur .
Ruhun ö lüms üz lüğü pr ob lemi üze r inde düşünme me ta f i z ikç i l e r in
dikkat in i genel o larak ruh problemine , b i r başka deyiş le , ruhun neolduğu ve onun, genelde varo lan türden bi r şey o lup ohnadığı som
lar ın ı yönel t in iş th . t rade özgür lüğü problemi , metaf iz ikç i le r i genel
o la ı-ak de tenn in izm p roblem i ve dolayıs ıy la da nedense l l ik prob lem i
üzerm de düş ünm eler i iç in harek e te geç i lm iş t i r . Doğ aya iüşk in
aıaş t i ım ada n kayn aklan an prob lemler baş l ığ ı a l t ında tarüş t iğımız
prob lemler öbeği i le dinden kayn aklana n problem ler öbeğ i aras ında .
177
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 181/195
iş te bu şekilde, bi ı- i l işki kuıulur . Onlar la yakından i l işkil i olan bir
başka p r ob lem de t e l eo lo j i p r ob lemid i ı \ çünkü bu p r ob lem an t topo-
moıf ik biç imi iç inde , dünyanın amaçl ı kuruluş ve düzenleniş in in , varo luşu iç in sağlam bü ver i ya da kanı t o luş tmduğu kiş ise l b i r Tanr ı
problemiyle çok yakından iüşküidi r . Bu problem de a lüâksal dav
ranış iç in sağlam bir temel bulmaya yönelüc metaf izücsel arayışlaıa,
bu kez farkl ı b i r b iç imde, bağlanu- . Amaçl ı bü biç imde kmulan ve
düzenlenen dünya, iç inde her bi leşenin , gerçekleş t i rmek üzere kendi
ro lüne , kendi yazgıs ına sahip o lduğu dünyadı r . İnsanın bu yazgıy la
uyum iç inde o lan eylemini ahlaksal , bh başka deyiş le doğru ve adi l
bi r ey lem olarak göıme öner is i , i ş te bu durumun bi r sonucudur . Yme
bunun bh sonucu o la ıak ahlaksal b i r k ı lavuz a ıay ış ı , insanın
yazgıs ına , onun yaradıhş ın büyük ve ayrmt ıh plan ında oynamak du
r umunda o lduğu r o lün ne o lduğuna ihşk in a r aş tuma i s e doğr udan
doğruya bütünün planına , dünyanın amacına ya da an lamına üişkin
b i r a r aşü ımaya gö tür ür .
Nihaî bi r dünya görüşüne ulaşmaya çal ı şan metaf iz ikç i , bu
görüşe dayanan önerüer in , onun muüuluk ve ödeve götüren yol lar ın ıngeç ic i o lmayıp ufuklar ın ın geniş lemes inden sonra da vai 'obnaya
devam edeceği hususunda kendis ine i t i raz edi lmemes i iç in , ufkunu
oldukça geniş mtmaya çahşu- . Bununla bhlüi te pozi t i f bühnler de
kendi t a r a f l a r ında zeng in ve gen i ş kaps aml ı bh dünya r e s mi s unmak
tadı r lar . Deneye dayanan pozi t i f b iümler doğaya giderek daha der in
l iğ ine nüfuz e tmektedir le r . Nihaî b i r dünya görüşüne ulaşma
aı-ayışında metaf izikçi doğa bühnciler inin dikkati i ve çalışkan biröğr enc i s i mi ohnak dummundadı r ? O b i r dünya gör üşünü bu b i l im
adamla ı ından mı öğr enecek t i r ?
S ığ ve dai ' görüş lü bh bi lge ohnak is temeyen metaf iz ikç i , bu soru
yu yanı t lamazdan önce , doğal bühnler in kendis ine resmini sunduklar ı
dünyanın doğru gerçekl ik o lup o lmadığın ı b i lmek is teyecekth. Bura
da dikkat edilmesi gereken nokta, konuyla i l işkil i başka bir felsef î di
s ipl in in , yani bi lgi kuramının , b i lgin in kaynaklan problemini anal iz
178
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 182/195
e tmek sure t iy le , zaman zaman kendis inden , deneyse l dünyadan ayr ı
olaı-ak, bundan dtüıa doğr u ve dah a ge r çek o lan b h başka dünyam n
yani ideal nesneler dünyasının, idealaı- dünyasının vaı-olduğu sonucu
çıkar görünen vai-gılaı-a ulaştığıdu-. Bilginin ve özellikle de doğa bi-
lünler inde kendis ine dayandığrauz deney temel i üzer inde yükse len
bilginin smır laı- ı üzer inde düşünmek suret iyle , bi lgi kuramı zamtuı
zaman idealis t sonuçlara ulaşır ve onun ulaşt ığı sonuçlar- doğanın
gerçekl iğine gölge düşü rür ve biz i doğa nın ötes inde doğru bh-
gerçekl ik aramamız iç in haıeke te geçhir . Demek ki , metaf ız ikç i b i lgi
kuramının üzer inde durduğu ve İdeala ı - dünyas ın ın ya da bh kendinde
şeyler dünyas ın ın ya da onu hangi adla çağı ru-sak çağı ıahm, başkabir dünya nın vai- o lma yabi lece ği şekl inde bi r kuşku doğrudan prob
lemler i e le almEizdan önce , doğa bi l imine körces ine güvenmek is te
mez. Bu, P la tonik ideal is t le r in ya da fenomenolo j isüer in öne sürdüğü
gibi , söz konusu o lsaydı , ya ln ızca doğa bUimler in in araş tu-malar ına
dayanîm bh dünya görüşünün metaf izikçinin aı-adığı türden bh- dünya
görüşü o lup o lmadığıy la ; onun ufuklar ın ı geniş le t tnekten hiç kork
mayan bh dünya görüşü mü yoksa y ;dnızca dar kapsamlı geç ic i b i r
dünya görüşü mü olacağıyla i lgil i olaı-ak bir kuşku doğacakü.
Öyleyse, epis temolojik problemlerden çıkan sonuçlaı- , ona aı-amakta
olduğu n ihaî dünya görüşünü deney yöntemini kul lan ;m
aı-aştu-macılaı-dan mı öğreneceğini yoksa, onu bu araştınnacılaı-dan
bağımsız olaı-ak ve onlaıın kuUandıklar-ı yöntemlerden faı-klı olan
yöntemler kullanmak suret iyle mi aı-aması gerektiğini göstereceği
için, metaf izikçi aı-aşt ırma programına epis temolojik problemler i de
dahil eder .
Metaf ızÜLÇi, öyleyse, bilgi kuramında benimsenen konuma bağlı
o la ıak, kendi dünya görüşünü bi lunse l b i lgide ya da onun ötes inde
aı-ayacaktır . ö bilgi kaynağıyla ilgili olaı-ak emphist ve bilginin
sınır lai ' iyla i lgil i olarak da realis t bir bakış açıs ı benhnsendiği takth-
de, deneye dayanan bi l im taraf ından sağlanan dünya görüşü dış ında
bh başka dünya görüşü aı-ama gereği, hat ta olanağı olmadığını
179
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 183/195
gös terecekt i r . O apı ior is t b i r bakış aç ıs ına yönel i r ya da hat ta hıasyo-
nal isüer in a ıgümanla ı ı ta ıaf ından ikna edihrse , dünya görüşünü apr i -
or is t b i r b iç imde arayacak ya da sezgiye ya da mis t ik tecrübelere
başvuracakt ı r . Metaf iz ik taraf ından anal iz edi len problemler in kap
samı iç inde bi lgi üzer ine düşünmenin sonucu o lan ve bağımsız bh
metaf izikse l değ er le nd inn e ve spekülasyonlar öb eği olarak ayrr t edi
len bazr sonuçlar ın bulunması gerektiği ,şu halde, açrkür .
Bu değer lendhmeler imizde , bu bölümde tar t ı ş ı lan problemler i
diğer metaf iz ikse l problemlere bağlayan bh düşünce tarz ı iz lemeye
çal ı ş t ık . Metaf iz iği onlara dayanan mutçu ve ahlaksal noımlaı- için
ufuklar ı yeter ince geniş tuü nay a çalışan ve bu ufuklar dah a sonra
daha da geniş lediği zaman, revizyondan korkmamas ı gereken bi r d i
s ipl in o la ıak e le a lmayı denedik. Böyles i ufuklann kucaklanmas ına
ise , nihaî bir dünya görüşü adını verdik. Metaf iziği bu şekilde
tan ımlamakla da , onun bu b içhnde e le ahnmas ı dur umunda , daha
öncek i bö lümle r de ay r ınüh o la r ak t a ıüşüğ ımız me ta f i z iks e l p r ob lem
lerden o luşan ana gnıpla ı ı , metaf iz iğin kapsamı iç ine dahi l edebi le -
ceğhniz i gös tenneye ça l ı ş t ık .Bu senteze gi ren görüş ve değer lendhmeler in , o ldukça genel bh
doğada o lduklannın tam olarak bUincindeyiz . Öyle görünmektedh ki
bu konuda eUe mtulur bi r şey ler e lde eünek zordur . Metaf iz iği
tan ımlama yönünde şhndiye kadar sayıs ız gi r iş imde bulunuhnuştm- .
Bunlardan bazı lar ı b iz im metaf iz ik tanununızdan büe daha genel
ohnuştm. Diğer bazı lar ı daha dakik ve özlü o lmakla bi r i ik te , on lar
metaf iz ikte içer i len ge lenekse l problemler in bütün bi r üs tes in i
tükeüneye ye tecek kadar tam ve ye ter i i değüdhler ; ve varo lan
a ıaşür malann b i r s en tez ine yöne l ik b i r gh i şhnden çok bh a r aş tuma
programından o luşur lar . Metaf iz iğin be thnlenmes ine aynhnış bu
değ eı ien dh m elerd e dün ya görüşü te r imini az ya da çok spesifUc b h
an lam iç inde ku l l anmış o lduğumuzu ek lemehy iz . Bunun bu t e r hne
onu kuüananla ı - ta raf ından yüklenen tek anlam olmadığı vurgulan-
180
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 184/195
malıdı r ; te r im oldukça genel , muğlak ve karanl ık bi r te r im olup farkl ı
yoUaıdan gidilmek suret iyle tam ve dakik hale get irebilh- . Biz, bu
bhçok yoldan yaln ızca bi r in i seç t ik .
Metaf iz ikse l problemler in burada vermeye ça l ı ş t ığunız sentezin i ,
bhçok ge r iye dönüş ve kus mla ı ınm yan ı s ı r a , he r dur umda böy le bh
değeri vardır: O üç temel felsefî disiplin —^metafizik, bilgi kuı^amı ve
ahlâk— aras ında söz konusu o lan bağlanülar ı gös te r i r . Böyleükle o ,
bazüan tarafmdan bi r bağlant ıs ız dis ipl in le r öbeği o lduğu düşünülen
felsefeye bh bir lüc gethir .
181
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 185/195
ALEXANDRE KOYRE
YENİÇAĞ BİLİMİNİN DOĞUŞU[ B i l i m s e l Düş ünc e n i n T a r i h i Ü z e r i ne İ nc e l e m e l e r ]
T ü r k ç e s i : K u r t u l u ş D i n ç e r
Alexandre Koyre 1882'de Rusya'da doğdu. Öğrenimini Tif l i s ' te ,
Gött ingen'de , Par is ' te yaptı . İkinc i Dünya Savası s ırasında ABD'ye g i tü .
1956 'da Inst i tu te tor Advan ced Study üyesi o ldu. 19 58 'd e Par is ' te
Ecole Pratique des Ha utes Etu des e bağlı Bil im ve Teknik Tarihi
Arashrmalar ı Merkez i ni kurdu. 1964'te ö ldü.
Koyre, bil im tarihi yazımında bir dön üm noktas ıd ır . Yapıh , neo-
pozit iv izmin duyumcu-deneyc i bi l im anlayış ının en köklü
e leshr i ler inden bir idir . Poz i t iv izmin t rihsiz bilimi onunla birl ikte ta
r ihse l bir alan hal in e ge lm iş , bi l im tar ihini ve bilim sel kesitleri ussa l
b i l imse l yönte m in uygulan ı ş ın ın do lays ız sonu c u d iye gör e n yayg ın
anlayış , onunla bir l ikte yer ini , bunlar ın yalnızca mantıksal ussal
sür e ç le r in ür ünü o lmadığ ın ı , b i l imin te me l inde us dışı , mantık dışı ,
b i l im d ı ş ı öğe le r in , me ta t i z ik , d inse l , büyüse l , he ps inde n öne ml i s i , fel-
setf öğe ler in bulunduğunu i ler i süren anlayışa bırakmışt ır .
Alexandre Koyre 'nin en ünlü izleyicileri T. S. Kuhn ile P. K. Feyera-
ben d'dir . Kuh n'un Bil im sel Devrim lerin Yapısı ve Feyerabend' in
Yöntem e Hayır adlı kitapları dil imize çevril ip yayım land ı. Biz de bu
kitapta , Kuhn'un ustam diye andığı Koyre 'nin ö lü m ün de n şo ı ıra
yayım lanan Etudes d'histo ire de la p e n s e e s c ie n t il iq u e [ 1 9 6 6 ] a dlı
ki tabından seçt iğ imiz onbir yaz ıy ı okura sunuyoruz . Bu yazı lar 1930
ile 1963 yıl ları arasın da çe şi t l i dergi le rde y ayım lanm ış . En kar maşık
konulan bi le yal ın , kolay anlaşı l ır bir üs lûp la ele alan Koyre'nin
yaz ı lar ını fe lse te okurunun i lg inç bulacağını unmyoruz .
KurîulusOinçer
G Ü N D O Ğ N Y YI N L Rİ
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 186/195
Sonuç
Daha önceki bölümlerde metaliğin kapsamı içinde kalan problem
leri gözden geçirdik. Aynı zamanda bu problemleri belli bir ölçüye
dek sistematize etük ve onlan dört öbeğe ayırdık:
1—Ontolojik problemler öbeği;
2—(Bilgi üzerine düşünmeden doğan) doğanın vaıoluş tai'zıyla il
gih problemler öbeği;
3 — (Doğa üzerine düşünmeden kaynaklanan) töz ve dünyanınyapısıyla ilgili problemler öbeği;
4 — Dinsel inanca kaışı bh bakış açısı benimseme gereksinimden
doğan problemler öbeği.
Metafizik üzerine yazan yazarlann hepsi metafizik için böylesine
geniş bir biçünde çizüen kapsamla hiç kuşkusuz uyuşmayacaktır.
Birçok yazai- metafiziği bizim anladığunızdan çok daha dai- bir
biçimde anlar. Bu, metafiziği tanunlamanm felsefe literatüründe rastlanmak durumunda olan çok çeşiüi yoUaıında dile gehr. Bu betimle
melerin sahipleri metafiziği, çoğu zaman bizim dört problem
öbeğimizden yalnızca biriyle sınırlayıp, tanımlannı metafizik teri
minin böylesine dai' bir çerçeveyle sınırlandmlmış kapsamına uydu
rurlar. Onlai' metafiziğe diğer problem öbeklerini dahil etmezler ancak
onhu'i kendilerine fai'klı adlai' verdikleri ayrı disiplinlere havale eder
ler. Metalıziksei problemlerin kapsamını belli bir çerçeve içineahnanm bütün bu yollarıyla ilişki içinde, metafiziğe, terimin ortak
kuUanunmdan radücal bh sapma göstemeksi zin, metafizik terimi
alünda sınıflanabilecek en önemli problemleri scçtüv. Metafiziksel
problemleri bu şekilde oldukça serbest bir U U 'zda ele almanın gerisin
de yatan motif okuyucuya felsefenin, adryla ilgili olai'ak değişmez ve
birlikli bh görüşün bulunmadrğr, belli bir dalındaki en önemli prob
lemler hakkmda geniş kapsamlı birs bilgi verme arzusu olmuştur.
Ona metafizik adını vererek, tek bir disiplin içine dahil ettiğimiz bu
183
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 187/195
problemler öbeğin i nesne ler i ve amaçlan ayn ayr ı ç iz i lmiş bi rçok
farkl ı d is ipl ine bölmenin daha uygun o lacağı behr lemes i hiç
kuşkusuz yer inde bi r değer lendhme o labihr . Böyle bi r bölme metaf i z iğin ko nusu na ve amaçlar ına i l işkin , b iz im tarafumzdan metaf iz iğe
dahi l edihniş tüm problemler i aynı ölçüde iy i b i r b iç imde kucaklaya
cak homojen bi r tanun bulmada karş ı laş ı lan güçlük ta ıaf ından
öne r d i r . Kendis in i t eU dn eden bh dünya gör üşü s ağ lamak dur umun
daki dis ipl in o larak, tek metaf iz ik tanu nı — dü ny a görüşü te r iminin
muğlakl ığından ve karanl ıkl ığından dolayı— oldukça genel ve çok az
bi lgi ver ic i n i tehktedh. Öte yandan, sözünü e t t iğ imiz bütün bu dis ip-
ünler in tek bi r d is ipl in o larak bi r bütün iç inde bhleş t i rme lehmdeki
argüman, bu problemler in bi rbi r le r iy le o lan Uişki le r idh. Gerçekten de
farkl ı öbekler iç ine yer leş t i rdiğhniz problemler bhbir le r iy le çoğu
zaman o kadar yakm bir i l i şki iç indedhler ki , bu problemlerden bhin i
çözme tarz ı d iğer ine hangi bakış aç ıs ından yaklaş ı lacağın ı da be lh-
1er.
Bununla bi r l ik te , f e lsef î problemlere iüşkin o larak uygun ve
gerçek bh s ın ı f lama sağlamayı kendi i ş imiz o la i ' ak görmüş deği l iz .
Biz i ügi lendiren şey yaln ızca okuyucu bu problemler in içer ikle r iy le
ve onlann ne şeki lde çözülebi lecekler iy le tan ış t ı rmakür .
184
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 188/195
P r o f . D r . A N I L Ç E Ç E N
İ N S A N H A K L A R I
Dünyanın en geri Anayasalarından birisinin bulunduğu ülkemizde
uzun süredir büyük bir insan haklan savaşımı verilmektedir. Mustafa
Kemal'in ülkemiz için tek hedef olarak gösterdiği çağdaş uygariıkdüzeyine ulaşabilmemiz ve uygar uluslar topluluğunun onurlu bir
üyesi olabilmemiz için Anayasa ve Hukuk düzenindeki sınıriamalann
kaldıniması ve çağımızın ileri ülkelerinin düzeyinde yeni bir hukuk
düzenine kavuşmamız gerekmektedir. Nitekim, bah ülkelerinde
ülkemiz hakkında sürekli olarak gündeme getirilen insan haklan
tartışmaları da bu durumu açıkça kanıtlamaktadır.
Prof. Dr. ANIL ÇEÇEN; bu yapıtı ile, ülkemizde sürmekte olan insan
hakla n savaşımına bilimsel bir katkıda bulunabilmek am acıyla, konu
nun değişik boyutlarda görünümlerini ortaya koymaktadır. İnsan hak
larının genel boyutları ile beraber; demokrasi, ekonomi, devlet, kültür
ve hukuk gibi temel kavramlar açısından da sorunu ele almakta ve ku
ramsal irdelemelerle konuya açıklık kazandırmaya çalışmaktadır. Yerli
kayna klann ya nısıra önemli yabancı eserlerin de değerlendirildiği bu
yapıUn, ülkemizdeki insan hakları savaşımına bilimsel bir katkı getire
ceği inancı ile okurianınıza sunuyoruz.
GÜND O ĞAN Y AY I NLARI
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 189/195
A T A T Ü R K Ç Ü D Ü Ş Ü N C E D I Z I S ILaikliğe Çağn Muammer Aksoy
Atatüi'k ve Tam Bağımsalık Muammer Aksoy
Atatürk ve Sosyal Demokrasi Muammer Aksoy
Dewimoi Öğretmenin Kıyımı Muammer Aksoy..2 Ci lt .
Atatürk ve Eğitim Prof. Dr. MaLmut Tezcan
Atatürk'ün Not Defterleri AM itka l inan
Kemalizm Üzerine M. üüner Demiray
Atatürk ve Yeni Türkiye fosepk C.Grew
P H L S E F B D ı Z ı S ÎAnlam ka\ 'Tamı Prof. Dr. Teo Grünteg • .
Anlama Belirsizlik Çok Ânlamlıü Prof. Dr. Teo Grünieg . •
Mantık Sözlüğü Prof. Dr. Teo Grünljeg . .Çağlar Bo>-u Kölelik Prof. Dr. H. Malay
Türk Düşüncesinde Çağdaşlaşma Doç. Dr. A. Kaygı
Tamıtilim ve Fel. Konuşmaları Doç. Dr. Erkan Işıklar . .
idealar Kuramı Doç. Dr.Alımet Cevizci. .
Menon Platon
Pkaidon Platon
Nietzscke Wagner'e Karşı Friedrick Nietzscke
iyinin ve Kötünün Ötesinde Friedrick Nietzscke
Aklakm Soykütüğü Üstüne Friedrick Nietzscke
SoİCTstes ve İnsan Sevgisi L. Versenyı.
Platon'un Bilgi Kuramı F.M. Comford
Felsefeye Ginş K, Adju'kiewicz
Materyalizm Tariki F. AİIjer Lange
Yeniçağ Biliminin Doğuşu A.Kow'e
Bir Filozof Bir Alman Heidegger P.Hüknerield
Heidegger Üzerine îld Yazı Pöggeler'''Allemann
Bilim Kuramına Giriş E. Ströker
Tarik Tasarımı l^oknga'ood
Tarikselcıkk Sonmu E.Rotkaoker
Aıitilî Bilim Modem Uygarlık U- Barton
DÎN DIZISIislam Dini ve Tariki Prof. Dr. Neşet Çağatay
i s l am Pej'-gamJDeri ve K u r ' a n Jokn Davenport
PSIK O LO J I DIZISI
Eşya ve insan Prof Dr. N. Bilgin
Hitler Istesej'di Prof. Dr .A. Dönmez
istatistik I.L.B., B.LKintz
Çocuk ve Toplum F. Elkin
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 190/195
s o s y o l o j i / s i y a s e t d i z i s iHalkevlen Proi . Dr. Âıul Çeçen
Adalet Ka^ı-amı Prof. Dr AnA Çeçen
insan Haklan Prof. Dr. Anıl Çeçen
Kültür ve Politika P r o t Dr. Anı l ÇeçenKültür ve Eâitim Prof. Dr. Bozkurt Cnivenç
Kültür ve Demcıkrasi Prof. Dr. l ıo jemi Oüvenç
Sosj-al ve Kültürel Değişme Prof. Dr. Bozkurt G üvenç
Sermaye Büikimi ve Toplumsal Değ .Prof. Dr Sencer A a t a
C H P Prof. Dr. A. Gün eş Ayata
Gençlik Sosv-. Yazılan ' Prof. Dr. M akmut Tezcan
Körfez Bunalunı Prof. Dr. Doğu Ergil
Siyasal Elitler Doç. Dr. Me kme t Tü r kan
Siyaset ve Anayasa Doç. Dr. Me kme t Tü r kan .
Devlet ve H u k u k Doç. Dr. Me kme t Tü r kan
Ana.yasal Devlet Doç. Dr. Me kme t Tu r kan
Hükümet Sistenı len Doç. Dr. Me kme t Tü r kan
Ord u-Sıyase t il işkisi Doç. Dr. Ümit OzdaS
Tek Par t i Y5n. Siy. Katılım Doç. Dr. Esat Öz
O r d u ve Polit ika ; Doç. Dr. O. Metin Öztürk
Tüıld>e ve Or t adoğu Doç. Dr. O. M et in Öztürk
Tür k İşadamı ve işletmesi Doç. Dr. Oğuz AktanMeslekler ve Sosyoloji Doç. Dr. Zafer Cirkinlıoğlu
Türkiye 'de Hukuk Mesleği Doç. Dr. Zaler Cırkinkoğlu
Türkiyede Si)', ve Devlet Dr. Iksan Keser
Ikiııoi Meşrutl.Dön.Öğrencı Olay Dr. Yücel A klar
Par t i içi Dem okrasi ve Türki)'e Dr. Suavil ı ıno.ay
Modernleşme ve Milliyetçilik Dr. Suavi Aydın
Seçim ve Dem okrasi Saü n Sezen
Süsyaldemokraside .Aynşma Yıllan ] Teom an Ergül
Sosyaldemokraside Bölüşme Yıllan 2 Teo ma n Ergül
Kültürel Hak lar pulat Tacar
Köy Enstitülei-i Nazif Ev re n ,
Toplumsal Çözülme M. Coşluroglu
Seçkinler ve Top l um T.B. Bot tomore
Çağıdaş Sosyoloji K ura mla n M. Poloma
Ç . a 3 n n ı z m Özgür lük Sorunu E. Er omm
Toplumsal Değişme Anlayışı A. D. Smitk
0.-manlı Imp. İki isadi Tar iki M. BelmSııurk Devlet Carl J. Fricdrick
Türlaj 'e 'nin Payl . içm lÖO Proje Trandafir G. D juvara.
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 191/195
Aydınlar U ukBoâin
Yeni Sosyolojiye Gıış P- ^ «J^^
Ke nt Sosyolojisi Ray mo nd Led tut
HDBBİYAT DÎZISIB d e W a t Y a J a n 1 P^°f- D - Güosel Ayta ç .
Ede Liyat Y a j a n 2 ^ ' ^ ' ^ ^ ^ ^ '
Edet ıya t YazJan 3 P»^• D^- Gürsel Ay taç .
Çağdaş Türk Romanian P^° t Dr- Gülsel Aytaç .
Yeni Alm an EdeLiyatı Ta nk i Prok Dr. Gürsel Aytaç .
Çağdaş Alman Edekıyatı Tariki ?roi. Dr. Gürsel Aytaç .
Ma x Fnsck ' in Gezi YazJan Pw^- Dr. Gürael Ayfa? . .
Romancı Yönüyle H. BöU P^o^
G ü ^e l A y t aç . .Denemeler Seçkisi P^° - ^û^e l Aytaç . .
Öykü Seçkisi P'°f- Ga <=l ^y^
Me ktup Seçkisi P °f- Dr- Gürael Aytaç . ,
Gezi Notları Seçkisi Pr°f- Dr. Gürsel Aytaç . .
Kaışıla^turmalı Ede kiyat Bilimi Pro i- Dr. Gürsel Aytaç . .
Türk Lekç . ve Edek ıyatlan Prof- Dr. Kemal Ajda ç . . .
Aknan Kültür . Türk imgesi 1 Prof. Dr. O n u r B. Kula .
Al^an Kült i i r . Türk imgesi 2 Prof- Dr. O n u r B. Kula .
Aknan Kültür . Türk imgesi 3 Pw ^ Dr. O n u r B. Kula .Demok. Sür. & Eleş. Kültür Pro k Dr. O n u r B. Kula .
Edekiyat Üzerine Pwf- Dr- N ur an Özye r . .
D il ve Toplum Prok Dr. Kamile Imer . . .
Içsavaş Son ispanyol Rom Pr ok Dr.Yıldız Canpolat ,
Ok um ak Anlamak Yonımlamak Prok Dr. Yıknaz Özkek . .
Kunnaca Bir Dünyadan Prok Dr. Yıldız Ec evit . .
O ıiaça ğ Ingıkz Edekıyatı BiL Prof- Dr . Burç in Er ol . . . .
Zenci Romancılar Prok Dr. Lale Demktürk.
Kısa Öykü ve Dilkıkmsel Eleş Prof- Dr. Aygu Erden . . .
Batı Edek. Sevgi ve Hoşgörii Do ç. Dr. A . Osm an Öz t ür l
Türkçe'de Batı Şiiri Doç. Dr .Ali Iksan Kolcu .
Tercüme Şiirler Antolojisi Doç. Dr. Ali Iksan K olcu.
Alpkonse De Lamartnıe Tercüm.ve Tesiri . • Doç . Dr. Ali Iksan Kolcu.
Alfred de Musse t Tercüm ve Tesm Doç . Dr. Ali Iksan KoL
Güneşte Gölgenin Yokoluşu B. F risclrmulk . .
Konulanm F. Dün-enmatt . .
Bakil Kulesi F- D ün- e nmat t. .Klara'mn izinde Elisaketk H au er .
Günce Max Frisck
ıcu.
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 192/195
amuz.
f azzi . . . .
iau.
ea.u
M ontau k Max FriscL
Genç W n in Yeni Acı lan U. Plenzdorî
Canterbury Hikayeleri Geoffrey Ck aue eı.
Gölîsel M utluluk C. F . Ramu z
Dağdaki Büyük K crk u C. F . Ran
Imparator-u Ar ark en R. Pa
M od em Ara p Edekiyatı Tar iki M . Landa
Sakteci Tk om as Jean Coctea
Şa rk Jar G. I^eopardi
Elem Çiçekieıi Ckarles Baudelaire
Bayku ş Leon ardo Sciagcia
DobtoTİar,Kediler Kırlangıç.ve Serç Karel Capek
Te k Bildiğim Baka. Ellerinin Büyü k O lduğu Francesco MicielkiLBTIglM DIZISIOy und an Düşünceye Prok Dr . Sevda Şener . . . .
Yapısalcılık Pr ok D r.Ay şegü l Y''üksel. .
Televizyonu An lama k Prok Dr. Erol M utlu
Niçin Tiyatro Tam er Levent
Tiyatron un Sorunlar ı F. Dü rrenmatt
Say m Ba kan ım Leonaırlo Sciascia
OSMANLI KLASIKLERI DlZtSITakv ûnü'kE dvâr (Takvimler) Âk m et Cevdet Pa^a
MedenijAyet-i Islâmiyye Sem seddin S âm î
Kadınlar Şemgeddin Sâım
Av rup a Risalesi Mustafa Sam i Efendi
Avrup alılaşmak Tüccaızâde Ibrakim Hilmi •
O sm an k Müellifleri (Bilginler) Bursak M ekm et Tâk ir Bey
Islamm Yayılış Ta rikin e Giriş Şemged din Sam i
Lisân Şemgeddin Sami
Ikn Rüşd . Rızaeddin Ikn Fak i 'eddin. .Terkiye ve kn an ismail Ha kkı Ballaçıoğlu . .
Yeni A kla k Baka Tevfik
Satı Bev Seçkigi Satı Bey
GBNÇLIK VB ÇOCUK KITAPLARı DIZISÎO rtaç a'djn Gelen Balon Dr. Musa Yaşar Sağlam . . . .
b e yaz Ç ö l N i k a l Ö züm
An adolud an Masallar Gün er Demiray
Meşkur Matematikçiler F. B. Stonaker
Küçü k Cadı O . Preusser
Do stluk Hikayeleri Mon ika SpeiT
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 193/195
ÇAĞDAŞ TÜRK ROMANLARI ÜZERİNE İNCELEMELER
"Devin im t l ı ı r ı ımıındaki zamanm iç inden ve o luşmakta o lanınarasında n en yetkinini bulup, çıkarm ak bir anlamda güncel
olandan tar ih yapma , bi limse l ölçütler çerçev esinde yapılan edebiyat eleştir isinin en önemli işlevleri arasındadır.
Roman konusunda yapılmış n i tel ikl i ve kapsamlı bir çalışma.Çağdaş Türk Edebiyatı alanındaki birkaç bi l imsel nitel ikl ibaşvuru ki tabından bir i . Bu tür çalışmaların çok az olduğu bualanda büyük bir boşluğu d olduran G ürse l Aytaç'ın k itabı, bireleş t ir i der lem esinden çok, iç inde yaşadığımız yı l lar ın e debiyatını odak alan güncel bir edebiyat tar ih i görünümündedir . . . "
[Yıldız Ecevit: Cumhuriyet Kitap, Mayıs 1990]
EDEBİYAT YAZILARI 1 .2 ,3
"Gü r se l Aytaç, b i r ik imini yalnızca akademik çerçevededeğ erlendirm eyip, onu çeşit i yayın o rganlarında yayınladığı ince-
leme-deneme türü yazıları, kitapları ve çevir i leri aracılığıyla kit lelere aktarmak isteyen bir bi l im adamı. Onun nesnel, bi l imselölçütler çerçevesinde hazır lanmış ve geniş bir i lgi yelpazesi sergi leyen bu ki tabı, yazın araştırmaları alanında bir boşluğu doldu ruyo r." [Y ıld ı/ Ecevit: C um huriyet Kitap 16.3.1990]
"Edebiyat Yazılan'nın yaklaşımı, bi l imsel ve çözümleyic i ; di l iokuyucuyu saran bir sıcaklıkta. Yapıt, Alman edebiyatı üzerinden
Türk edebiyatına ulaşan bir üretken bil imcinin gelişim çizgisinintanıkl ığını yapan ürünler yumağı."
[Onur Bilge Kula: Mil l iyet Sanat Dergisi, Nisan 1990]
ÇAĞDAŞ ALMAN EDEBİYATI
Çağdaş Alman Edebiyatının önemli k iş i l ik ler i i rdeleniyor buçal ışmada.
YENİ ALMAN EDEBİYATI TARİHİ16.-19. yüzyıla kada rki Alm an ede biyatı tarih ini, edebiyat
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 194/195
<ikımlrfrını bu akım iar ın dayandığı düşü nce ler i, sosyal ve tarihitem el ler i, yaz ar lar ı , şa i r ler i ve e se r ler i tanı lan b ir çal ışma. Avrupa kü l türünün b ir parçası o lan Alman edebiyatı tar ih in i ana
çizgi ler iyle tanımak edebiyat meraklı lar ı iç in batı kül türüne veedebiyat lar ına bu pencereden bakmak imkânı veren b i r çal ışma.ROMANCI YÖNÜYLE HEINRICH BÖLL
Savaş sonrası Alman edebiyat ın ın, öneml i temsi lc i ler indenolan Heinr ich BöH'ün edebi kişi l iğ i üzer ine gerçekleşt i r i lmiş kapsaml ı b ir çal ışma.
S Ç K İ L R O Î Z Î S İH a z ı r l a y a n P r o f . D r . G ü r s e l A y t a ç
HEKTÜP SEÇKİSİ
".. . Edebiyat tar ih i iç inde gezi mektuplar ın ın an lamı bugündeğişmiş, gaze telerdeki tefr ika ge zi not lan b içimde tek değ il
bütün bir okuyucu kit lesine hitabeder olmuştur.Sanat ve düşünce tar ih inde mektubun yer i , tar t ışma kabuletmez derecede büyüktür . Edebiyat tar ih ine geçm iş ünlü gezimektupları vardır . Bu seçkide çeşi t l i ü lke edebiyat lar ındanseçkin mektup çevir i ler i yer almaktadır .
G EZ İ N O T U R I S E Ç K İ Sİ
İz len imler , edebiyat ın hammaddesid i r . Gezi ler ise yeniyaşantı lara kaynak sunar. Y azmayı bir çeşit tutku edinen edebiyatçı lar , çıktıklar ı gezi lerde gördükler in i , yaşadıklar ını not ederler , bu not lar ı zaman zaman roman, öykü, tiyatro g ib i kurmacaürünlerde malzeme olarak kul lanır , bazan da mektuplarında,günceler inde anlatmakla yet in ir ler .
Bu seçki , hem edebiyat tar ih in in fark l ı dönemler inden, hemde dünyanın çeşi t l i edebiyat lar ından seçkin yazar lar ın gezi notlar ı Türkçe'ye çevir i lerek hazır landı.
8/14/2019 122-Felsefeye Girish-Temel Qavramlar Ve Quramlar(Kazimierz Adjukiewicz) (cheviri-Ahmet Cevizci) (Istanbul-1994).…
http://slidepdf.com/reader/full/122-felsefeye-girish-temel-qavramlar-ve-quramlarkazimierz-adjukiewicz-cheviri-ahmet 195/195
ÖYKÜ SEÇKİSİ
Batr ve doğu d i l i edebiyat larından küçük öykü türündekiürünlerden der lenmiş bi r seçki.
DENEMELER SEÇKİSİ
Seçkiler dizinin bu kitabrnda, ülke edebiyat larından denemetü rünün daha çok edebiyat konusuna ağır l ık veren örnekler iseçi lerek, hazır lanmıştır .
GÜNEŞTE GÖL GENİN YOKOLUŞU
Barbara F r ischm uth / Çe viren P rof. D r. G ürse l Aytaç
Türk kü l türünün geçmiş iy le i lg i lenirken. Çağdaş Türk iye 'n inpolitik karmaşasını uzak açıdan gözlem leyen roma ndaki anlat ıc ı,