özgür beyin

özgür beyindr güçlü ıldız

karaciğerinizin çalışmasını kontrol edemezsiniz

kalbinizi de öyle

beyninizin çalışmasını da kontrol edemiyorsunuz

kontrolleri elimizde olsaydı eğer

hasta olmazdık

düşünceler sıklıkla kendiliğinden gelişiverir beyninizde

size ne yiyelim diye sormaz

‘tatlı ye’ der

bizde ‘canım tatlı istiyor’ deriz

can saydığımız kimlerin kontrolünde?

gerçekten biz mi istedik o tatlıyı yemeyi

yoksa beynimizin alışkanlıkları mı?

bilimsel gerçekler der ki;

bir konu hakkında karar vermeden 6 saniye once

beyin zaten almıştır o kararı

bize aldığı kararı bildirir

bizde ‘canım tatlı istiyor’ deriz

güya kararı ‘özgür irademizle’ almışçasına

benzer diğer bir bilimsel bulgu;

beyinde önce fiil oluşur, sonra kararlar

buna beyin otomasyon sistemi (BOS) denir

bu gerçeği idrak ettikten sonra

‘özgür irade’ yerine

‘özgür beyin’ demeyi öneriyorum

çoğu beyin kendiliğinden gelişen düşünce üretir

kaynağı, beynin harddiskidir

harddiskte kayıtlar çocukken başlar, ölünceye kadar devam eder

harddiske veriler 5 duyu ile gelir (görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma)

siz farkında olmadan ‘her şey’ kaydedilir

yeni-sonradan gelen veriler, eski-kalıcı kayıtlarla karşılaştırılır

sonuç olarak değer yargıları ve duygular belirlenir

asıl sorun kayıtlarda değil, bu kayıtların sahiplenilmesindedir

çocuk, sahip olma derecesini yetiştiği toplumdan öğrenir

sahiplenilmiş eski ve kalıcı kayıtlar ‘kimlik ve ego’ olarak ifade edilir

eski kayıtlara ‘sahip çıkılması’ nedeniyle sıklıkla yeni gelen verilere karşı direnç oluşur

ego bir konu hakkında kararını vermiştir

o konuyu yeniden gözden geçirilmesine izin vermez

örneğin, sarmısağın bir beyin düşmanı olduğuna hastane aşçısını ve meslektaşlarımı inandıramıyorum

sorgulamadan kabul ettiğiniz ‘doğrularınızı’ bir gözden geçirin lütfen

yaşam hedeflerinizin bile size ait olmadığını farkederseniz

şaşırmayın

kalıcı harddisk kayıtları, değer yargılarını tetikler

klasik değer yargıları;

iyi-kötü

güzel-çirkin

doğru-yanlış

günah-sevap vb

değer yargıları ise duyguları oluşturur

oluşan duygular tüm bedeninizi ve benliğinizi sarar

bellek kayıtları

değer yargıları

Duygular

acıma · aldırmazlık  · alınganlık arzu  · aşk  · başkasının zararına sevinme · bıkkınlık  · boşluk  · böbürlenme  · coşkunluk  · dehşet  · duyarsızlık  · düşmanlık  · gıpta  · gurur  · gücenme

 · halinden memnunluk  · hayal kırıklığı  · hayret  · heves  · hışım  · hoşnutluk  · hoşnutsuzluk  · huzur  · istırap  · içerleme ·

iğrenme  · kaygı  · kendine acıma  · kınama  · kıskançlık  · kızgınlık  · korku  · küçümseme  · mahcubiyet · melankoli   ·

merhamet  · minnet  · mutluluk  · nezaket  · nefret · özlem  · panik  · pişmanlık  · rahatlık  · rahatsızlık  · sahiplenme  ·

sempati  · sevinç  · sıkıntı  · suçluluk . şaşkınlık  · şehvet  · şefkat  · şiddet  · şüphe  · umut  · umutsuzluk  · utanç  · utangaçlık  ·

üzüntü  · vahşet  · vicdan azabı  · yalnızlık

örnek:

çocukken size bir ülkenin düşman olduğu söylenmiştir

böylece harddiske kayıt: "düşman ülke" olarak yazılmıştır

’düşman ülke’ isimli eski kayıt, değer yargılarını belirler

düşman ülkenin değer yargısı "kötü" olacaktır

aradan yıllar geçer ve TV'de bir haber duyarsınız

o ülkede ekonomik kriz çıkmıştır

siz o an farkında olmazsanız bile bellek çalışmaktadır

birden kendinizi mutlu hissedersiniz

harddisk "düşmanın" düştüğü kötü duruma mutluluk  yanıtını vermiştir

bir yıl sonra o ülkenin olimpiyatlarda bir dalda 4 altın madalya kazandığını duyan harddiskiniz size kısa süreli mutsuzluk yaşatabilir

bu örnek ‘farkında olmadan’ oluşan duygular için verildi

farkında olduğunuz duygulu anlarda bile durum aynıdır

çoğu insan bu şekilde ‘farkında olmadan’ yaşar

kısaca, harddiskte kayıtlı bilgiler ışığında beyniniz sizi yönetir (beyin otomasyon sistemi-BOS)

ya da harddisk kayıtlarının oluşturduğu bakış açısıyla hayat otomatik olarak değerlendirilir

her gördüğünüz ve her işittiğiniz bir bilgidir

bilgi harddiske işlenirken siz neredesiniz?

uyanık, dikkatli ve farkında mısınız?

yanıt evet ise süper

(cem yılmaz, hakkında yapılan bir belgeselde söyleşiye şöyle başlıyor; ‘ben hep farkındaydım olan bitenin’)

yanıt hayır ise ‘geçmiş olsun’

yanıtların %99.9’u hayırdır

• hardiskin kendiliğinden oluşturduğu düşüncelerin içeriği: geçmişin deneyimleri ve bu deneyimler ışığında gelecekle ilgili öngörüleridir

• yani düşünceler sizi ya geçmişte tutar ya da gelecekte

• an’ı yaşatmaz

• çünkü an henüz kayıtlı değildir

• an’ı sadece farkında olan insanlar yaşar

• farkındalık, ilk uygulandığı durumlarda, harddisk kayıtlarının ortaya çıkışını kısmen kontrol altına alabilir

• asıl olay, farkında olarak duygusallığın yaşanmasıdır

• farkındalık ile yapılan yeni kayıtlar, eski kayıtların duygusal etkinliğini zayıflatır

• ve harddisk verileri ‘sizin’ kontrolünüze girmeye başlar

• böylece BOS’un üretimi değer yargıları ve duygulardan arınmış olacaktır

• bu durum insanın başına gelebilecek en güzel şeydir

• çünkü 1.;

• sinirlilik, mutsuzluk, kaygı gibi istenmeyen duygulardan kurtulmak isteyen insan zevk veren madde, durum ya da olaya yönelir

• sigara • alışveriş• alkol • yemek• şeker • seks• sosyal başarı • esrar, kokain vb.• çay-kahve • para • uyku • heyecan verici her

şey

• çoğu insanın yaşamı, ‘farkında’ olmadan, duygusallık ile zevk arayışı arasında gider, gelir

• farkındalık, duygusallığı ve dolayısıyla zevk arayışını gereksiz kılar

• zevk arayışın ilk durağı alışkanlık, acı sonu bağımlılıktır

• çünkü 2.;

• duygular, beden kontrol sistemini1 tetikler

1hipotalamus

• bu durum çoğu insanın kontrolü dışında, gün içinde duygusallığın yaşandığı her durumda gelişen bir otomasyondur

• duygusallık gelişimi,

• hayata gösterilen tepkinin ve direncin belirtisi olup

• hastalıkları başlatan ya da gelişmesine ortam hazırlayan-kolaylaştıran temel nedendir

• duygusallık ile etkinleşen beden kontrol sistemiyle

• ciddi oranda potansiyel enerji artışı olur;

• kan şeker artar 

• kan basıncı-tansiyon-artar

• kolesterol ve yağ asitleri artar

• kemikten kalsiyum kana salınır

• tiroid hormonları artar

• stres hormonları, adrenalin ve kortizol, artar

• iç organların damarları kasılır

• kaslara giden damarlar gevşer 

• oluşan bu potansiyel enerji kinetik enerjiye yeteri kadar çevrilmediğinde dokular tahrip olur

• gün içinde defalarca, yıllar boyunca onbinlerce kez tekrarlanan bu durum hücre çekirdeğinde bulunan genetik yapıyıda etkiler

• hastalıkların tedavisi, gelişimin önlenmesi ve sağlıklı durumun korunması için; duygusallığın önlenmesi gerekir

veri tabanı-sabit bilgiler-harddisk limbik sistem

değer yargıları

duygular amigdala

vücut kontrol sistemi hipotalamus

anormal çalışma düzeni allostaz

doku yıkımı patofizyoloji

hastalık

• harddisk kayıtları sabit ise değer yargıları ve duygular BOS nedeniyle kendiliğinden gelişecektir

• bunu önlemeniz olanaksızdır

• tek yapabileceğimiz şey sabit ibaresini değişebilir hale getirmektir

• harddiskin dayatması olan sabit spontan düşüncelerden ve dolayısıyla egodan kurtulmak öncelikli hedefimiz olmalıdır

• not1: egonun türkçeye benlik olarak çevrilmesini doğru bulmuyorum

• not2: manifestomdur;

• bir zamanlar kontrolüm dışında ‘farkında olmadan’ kaydedilen harddisk verileri doğrultusunda oluşan çıktıları, ‘ben’lik olarak kabul etmiyorum

• ne yapmak gerek?

• an’da kalarak harddisk’e ‘uymamak’

• her an uyanık-farkında olmak

• anne, baba, karı, koca, kardeş dahil olmak üzere her gördüğünüz insanı, ilk kez görüyormuşçasına-geçmiş deneyimlerden bağımsız bir biçimde, karşılayın

• her gelen bilgiyi sanki ilk kez dinliyormuş ve bilginiz yokmuş gibi okuyun ya da dinleyin, geçmiş deneyimlerden bağımsız bir biçimde

• konu sizin uzmanlık dalınız olsa bile

• ve böylece her an yaşama yeniden doğun

• her an yeni ve ilk hissedişi yaşamınızın doğal bir seyri olarak görün, zorlamayın

•farkında olduğunuz an düşünceler kaybolur

•düşünüyorsanız, an’da değilsiniz demektir

• an’da kalma alıştırmalarına kendinizi takibe alarak başlayın

• şu an ne düşünüyorum dediğiniz anda, andasınız demektir

• ‘şu an ne düşünüyorum’ yazısını ev ve iş yerinizin her yerine yazabilirsiniz

• an’da olamayan kişi; harddisk verileri etkisi altında her durum, olay ya da insanı, geçmiş deneyimlere bağımlı bir biçimde, değer yargılarıyla etiketlendirir-yaftalar

• ve duygular aktiflenir

•duyguları açığa çıkartan harddisk yapısının adı amigdala(A)’dır

•günün ilk değer yargısı oluşumuyla aktif hale geçen A sanki fişi pirize takılmış cihazın ‘stand by’ konumuna geçmesine benzer biçimde icraatına başlar

• stand by’daki A, ‘on’ konumuna geçmek için fırsatını bekler

• sıklıkla kızgınlık, alınganlık, suçluluk duygusu ile birden çoşar

• bu durum kişiyi ‘zevk’ arayışına iter

• aradığını bulan kişi A’nın kısa ya da uzun bir süre tekrar stand by’a geçmesini sağlar

• ancak sıklıkla A tekrar bir fırsatı o gün içinde yakalayacak ve on konumunda yine çoşacaktır

• uyku, bazen A’yı ‘off’ konumuna getirebilir

• bir kez on konumuna geçen A, o gün için işini başarmış demektir

• her sabah uyanır uyanmaz ‘an’da yaşam başlamalı ve olabildiğince anda kalınmalıdır

• duygusallık devreye girerse, ilk fırsatta nasıl duygusallığın oluştuğu fark edilmelidir

• ‘tüh anda kalamadık, duygusallığa düştük’ düşüncesi; adı üstünde düşüncedir ve tüh ifadesi zaten duygusallıktır

• haliyle olay bir savaş haline getirilmemeli, kalındığı yerden, bozmadan-bozulmadan devam edilmelidir

• zaman geçtikçe beyin, anda kalma ve farkındalık egzersizlerini öğrenecektir

• egzersizlerin ne kadar zaman süreceği tamamen sizinle ilgili bir konudur

• kısaca ömür boyu diyelim ya da yeni yaşam tarzınız

• amaç harddisk kayıtlarından kurtulmak değildir

• amaç kayıtlı konu ile ilgili yeni verilerin kayıtlanmasıyla sadece bir yönde değil bir çok yönde bakış açısı oluşturarak tek yönlü gelişen değer yargı oluşumunun önüne geçmektir

• yeni veri girişinin en hızlı şekli;

• eksik olduğumuzu idrak etme

• merak etme

• sorgulama-araştırma

• idrak açılımı yaşamak

• böylece yeni bilgi ile oluşan idrak düzeyi sizde hiç bir dış uyaranın veremeyeceği olağanüstü bir zevk hali yaratır

• bu, yükselen bilincin göstergesidir

• asıl zevk alınması gereken

• asıl alışkanlık oluşturulması gereken durum budur

• yeniye, sorguya, öğrenmeye bağlanmak

• 30 yıl önce ona 3 yıl ömür biçmişlerdi

• genlerinin ona değer gördüğü hastalığa duygusal tepki göstermek yerine ‘bilme’nin olağanüstü getirisini tercih etti

• şimdi sadece gözlerini hareket ettirebiliyor

• bir de bilincini

• bedeni olmasa da beyni özgür

• yüksek bilinci insanlığı aydınlatıyor

• insan, sadece 5 duyu ile kısıtlı bir biçimde varlığı değerlendirebilir

• o halde 5 duyu verilerini değerlendiren harddisk ne kadar ‘sorgulanmış bilgi ’ içeriyor ise değerlendirme o ölçüde kaliteli olacaktır

‘fazla bilgi ile daha az ego,

azalan bilgi ile daha fazla ego’

• sorgulama, ayrıntılı düşünme ile harddiske gelen ‘idraklı’ bilgi

• bilinci yükselten önemli bir değerdir

• bilinç, varlığın özüdür

• insanda bilinç yükselebilir

• bilinç yükseldikçe beyin özgürleşir

• bağımlı yaşayanlarda bilinç stabildir

• insan, bilinç düzeyi kadar sorgular

• idrak oluşturan bilgi, bilinci yükseltir

• bilinç yükseldikçe varlığı yorumlama kapasitesi artar

• gerçek bilim, yüksek bilinç eseridir

• gerçek bilim insanları, yükselen bilincin eseridir

• stephen hawking, bilinçten başka nedir?

• hasta olan bedendir

• insan hasta olmaz

• insan muhteşem bir bilinçtir

• iş ki yükseltebilene

• her insan ‘kozalı’ muhteşem bir bilinç sahibidir

• koza olmaz ise içinde gelişemez

• vakit geldiğinde kozasını delemez ise bilinç yükselemez

• o halde koza olarak adlandırılabilen ego, kimlik gibi oluşumlar gereklidir ve vakti geldiğinde terkedilmelidir

• ya da duygusallık-zevk kısır döngüsü içinde sağlık kaybedilecektir

• sabit bilgi, değer yargıları ve duygular devre dışı kalırsa hayata karşı direnç gelişmez

• iyi-kötü, doğru-yanlış ortaya çıkmaz

• farkedilen; her şey olması gerektiği gibidir

• egonun hükmü kalktığında sen-ben, onlar-bizler yoktur

• insanlar eşittir

• sorun, beynin özgür olup olmadığıdır

• yaşamda sorun yoktur, sorun yaratan hayata bakış açısıdır

• değiştirin, güzelleşin

• böylece güzelleştirirsiniz

• hayat sizin eseriniz

solda ‘boş’ bir kafatası, sağda normal ‘dolu’ bir kafatası

• soldaki kafatası sahibi 42 yaşında bir adam, 2 çocuğu ve bir işi var

• ayak ağrısı nedeniyle gittiği doktordan boş beyin tanısıyla evine dönüyor

• tıbba göre bu olamaz

• ancak gerçek ve oluyor

• neden

• çünkü tıp bildiği kadarıyla değerlendiriyor

• çünkü tıbbi harddiskte böyle bir bilgi yok

• tıp, böyle bir bilgiyi sorgulamıyor

• çünkü sahip olduğu anlayışı kaybetmekten korkuyor

• tesbit bu

• boş kafatası görüntüsüyle daha öncede karşılaşmıştım

• 20 yaşında bir gencin beyin MR görüntüsünde beynin bir parçası kafatası tavanından aşağıya sallanıyordu

• 15 yıl önceki bu deneyimi yaşarken tıbbi şartlanmam gereği bu vakayı ‘göz ardı’ etmiştim

• tıp holografik beyin teorisini onaylayamıyor

• diyor ki hologram: bir yapıda var olan herşey, o yapının en küçük biriminde de vardır

• bir beyin hücresi, beynin sahip olduğu bilginin tamamına sahiptir

• trilyonlarca beyin hücresinin işini bir hücre dahi görebilir

evreninde hologram yapıda olduğu, tüm kainat bilgisinin aynıyla her bir insanda bulunduğu yorumlanıyor

• bu düşünceden hareketle tüm varlık bir tek yapının hologram hayali olduğu sonucuna varılıyor

• yüksek bilinç eseri, gerçeği bu şekilde betimlerken yeni bilgilere duyarsız kalarak devekuşu icraatına devam edilebilir mi?

bilgiye kolaylıkla ulaşıldığı günümüzde

insan olmanın hakkının

ancak bilinç değerlerimizi yükseltmeye gayret göstermekle

verileceğini düşünüyorum

dr güçlü ıldız

sorularınızla yeni bir sunum oluşturulacaktır

gucluildiz@me.com