KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİisamveri.org/pdfdrg/G00432/2018/2018_ISMAILOVM.pdf · scholar in usul al-fiqh, kalam, ilmu ma’ani and ilmu balaghah. His many works
Post on 30-Oct-2020
2 Views
Preview:
Transcript
KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
İLAHİYAT FAKÜLTESİ
V. ULUSLARARASI
ŞEYH ŞA’BAN-I VELÎ SEMPOZYUMU
-EŞ’ARÎLİK-
04-06 MAYIS 2018
III
Kastamonu Üniversitesi
V. Uluslararası Şeyh Şaban-ı Velî Sempozyumu
(Eş’arîlik)
EDİTÖRLER:
Dr. Öğr. Üyesi Mustafa AYKAÇ
Dr. Öğr. Üyesi Cengiz ÇUHADAR
Dr. Öğr. Üyesi Ahmet ÖZDEMİR
Arş. Gör. Erhan Salih FİDAN
Arş. Gör. Yusuf KOÇAK
ISBN: 978-605-4697-18-2
19 Ekim 2018, Kastamonu
Baskı: Kastamonu Üniversitesi Matbaası
Eserde yayımlanan bildiri metinlerinde ileri sürülen görüşlerin ilmî ve hukukî sorumluluğu
bildiri sahiplerine aittir. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Her hakkı saklıdır.
26
EŞ'ÂRÎ ÂLİMİNİN RİSALESİ: MAVERAÜNNEHİR’DE EŞ’ÂRÎLİK
Doç. Dr. Masudkhon İSMOİLOV
ÖZET
Adudiddin El-Îcî (takriben 708-756/1308-1355 yıllar arasından yaşamış) adıyla
bilinen Ebu’l-Fazl Adudüddîn Abdurrahman b. Ahmed b. Abdilgaffar el-Îcî’ Şirâz
yakınlarındaki Îc’de doğdu. Usûl-i fıkh, Meânî ve belagat ilimlerinin bilgini olarak
bilinmektedir. Şafiî mezhebinde olan âlim uzak yıllar kadılık yapmasıyla birlikte
Olcaytu Han döneminde (1304-1316) Han’ın yanında seferlere katılarak seyyar
medreselerde müderrislik yapmıştır. El-Îcî’nin telif ettiği eserler İslam ülkeleri
medreselerinde ders kitabı olarak okutuluyordu. Örneğin kelam ilmine ait “el-Akâîdü’l-
Adudiyye” ve “el-Mevâkıf fi İlmi’l-Kelâm” eserleri eş’arilik ve maturidilik mezhepleri
konularını içeren özlü bir eserlerdir.
Îcî eserlerinin Maveraünnehir medreselerinde ders kitabı olarak okutulması
âlimin talebesi olan Timurlular döneminin meşhur İslam âlimlerinden Sa’deddin et-
Teftazânî tarafından başlatılmıştır.
“el-Akâîdü’l-Adudiyye” eserinde kısa ve muhtasar şekilde akait konularının en
önemlilerine durulmuştur. Esere pek çok şârih tarafından şerh ve haşiyeler yazılmıştır.
Eserin Şârihlerinden Devvânî söz konusu eser hakkında: ““el-Akâîdü’l-Adudiyye” eseri
dini akâîdin usûlünden hiçbir kaideyi bırakmamak üzere mühim ve ana meseleleri
toplamıştır” demiştir.
“el-Akâîdü’l-Adudiyye” eseri Maveraünnehir medreselerinde kelam ilminden
ders kitabı olarak okutulmuş ve öğrenciler tarafından ezberlendiğinden sonra eserin
şerhi “Şerhi Molla Celal” okutulmuştur. Söz konusu eserde kaleme alınan meseleler
günümüzde de değerini kaybetmemiştir.
Anahtar kelimeler: Maveraünnehir, medrese, müderris, eş’arilik, kelam ilmi,
Devvânî.
THE WORK OF ASH’ARİ SCHOLAR:
THE TEXTBOOK İN MADRASAHS OF MAWARANNAHR
ABSTRACT
'Adud al-Dinal-'Iji (around 708-756/1308-1355) is known as proficient
scholar in usul al-fiqh, kalam, ilmu ma’ani and ilmu balaghah. His many works were
taught as core subjects in the curriculum of Islamic schools and madrasahs of medieval
times and subsequent periods. Particularly, his two works on ilm al-kalam “al-Aqa’id
al-Adudiyyah” and “Al-Mawaqif” are viewed as essential manuals in studying ash’ari-
maturidi beliefs.
The works of 'Adud al-Din al-'Iji were introduced in the academic program
of madrasahs of Mawarannahr by his student Allamah Sa'ad al-Din al-Taftazani, the
most eminent scholar of the temurid period in Mawarannahr.
“Al-Aqa’id al-Adudiyyah” attempts to shed light on the most important
subjects of aqeedah with its brief and easy-to-understand statements. More than ten
commentaries have been compiled on this book, and a number of diligent margin notes
have been written on these commentaries. The issues raised in this work are still
relevant today.
Doç. Dr., Özbekistan Milli Üniversitesi, Tashkent (Özbekistan).
27
The article provides thorough information on the significance of the work and
its commentaries.
Keywords: Mawarannahr, madrasah, mudarris, Ash’ari scholar, kalam, Dawwani.
En doğru islam akidesinin anlatılması ve yayılması uğurunda çaba gösteren
alimler arasında en büyüklerinden olan Ehl-i Sünnet vel cemaat mezhebi imamlarından
Basrelik Abülhasen Ali b. İsmail el-Eş'ârîve Semerkantlik İmam Abü Mensur
Muhammed b. Muhammed b. Mahmud Matrüdi hezretlerinin mezhebleri Eş'ârîlik ve
Matrüdilik olarak meşhür olmuştur. Bu iki imamımız da Ehl-i Sünnet vel cemaatın iki
büyük imamlarıdır.
İmam Eş’ari’nin mezhebi biraz orta ve mutedil mezheptir. Alim akidelere delil
olarak nakli delillerle birlikte akli delillerden de istifada etmiştir. İmam Eş’ari Kuranı
Kerim, Hedisi Şerifde gelen Allah ve onun Resülünün, ahiret gününün vesflerini akli ve
nakli delillerle kanıtlamıştır. Ayrıca alim delil getirmede felsefi konulardan da istifada
etmiştir. Çünkü İmam Mu’tezililer, Filozoflar, Karmatiler, Batiniler, Rafidilere ve
diğerlerine karşi reddiyeler yazmıştır. Eş’arilik ve Matrüdilik arasındaki farklılıklar
azlığı bilimsel araştırmalarla analiz edilmiştir.
Bunun gibi nedenlerle İmam Matrüdi yurdu medreslerinde Eş’ari alimlerin
eserleri derş kitabı olarak okutulmuştur.
680’de (1281) Şîraz yakınlarındaki Îc’de doğdu. Hz. Ebû Bekir’in neslinden
geldiği söylenen varlıklı bir aileye mensup olup babası doğduğu şehrin kadısı idi. Îc’de
yetiştikten sonra önce Şîraz’a, ardından İlhanlılar’ın yeni kurduğu başşehir Sultâniye’ye
giden Adudüddin, İlhanlı Veziri Reşîdüddin Fazlullah’ın himayesine girdi.
Olcaytu Han döneminde (1304-1316) Sultâniye’de kadılık görevini yürüten Îcî,
hanın yanında seferlere katılan seyyar medresede müderrislik yaptı. Onun ölümü
üzerine yerine geçen oğlu Ebû Said Bahadır Han devrinde Sultâniye’de kādılmemâlik
oldu. Reşîdüddin’in ölümünden sonra vezir olan oğlu Gıyâseddin Muhammed’in arzusu
ile 727 (1327) yılında Şîraz’a dönerek burada kadılığa başladı. el-Fevâʾidü’l-Ġıyâsiyye
ve Şerḥu’l-Muḫtaṣar adlı eserlerini Gıyâseddin’e ithaf eden Îcî’nin Şîraz’daki bu
görevini ne zamana kadar sürdürdüğü bilinmemektedir.
Îcî akaid, kelam, tefsir, fıkıh ve belagata ait bir çok eserleri günümüze kadar
ulaşmıştır. Onlardan en meşhürları şunlardır:
1. el-Mevâḳıf fî ʿilmi’l-kelâm ( المواقف في علم الكلام)
2. Cevâhirü’l-kelâm(جواهرالكلام)
3. el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye (العقائد العضدية)
4. Şerḥu Muḫtaṣariİbnü’l-Hâcib ( قهشرح مختصرابن حاجب فى اصول الف )
5. el-Âdâbü’l-ʿAḍudiyye ( آدا ب عضد الدين)
6. el-Medḫal fî ʿilmi’l-meʿânî ve’l-beyân ve’l-bedîʿ ( المدخل فى علم المعانى
( والبيان والبديع
7. Aşrâfu’t-tevârîḫ (أشرف التواريخ)
8. el-Fevâʾidü’l-Ġıyâsiyye (الفوائد الغياثية)
9. Er-Risalet el-ʿAḍudiyye لم الوضعالرسالة العضدية فى ع )
10. El-Muntahi es-suul va-l’amal fi ılmay el-usul ve-‘cedel. ( منتهى السول والأمل
(في علمي الأصول والجدل
28
Alimin eserlerleri Medreselerde asırlarca okutulup ezberletilmiştir. Özellikle
“el-Mevâḳıf fî ʿilmi’l-kelâm” ve “el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye” eserleri Eş’arilik ve
Matrüdiliği öğrenmek için önemli eserlerdir.
İci eselerinin önemini söz konusu eserlere yazılan şerhlerden da bilmek
mümkün.
Orta çağ islam medreselerinde İci’nin eserleri ders kitabı olarak kollanılmış ve
bu gelenek bugüne kadar devem etmekte. Örneğin, günümüzde Kahire’deki El-Azher
Üniversitesi ve Tunus’daki Ez-Zaytuna Üniversitesinde ders kitabı olarak
kollanılmakta.
Alimin eserleri Sadeddîn et-Teftâzânî aracılığıyla Maveraünnehir medreselerine
ders kitabı olarak girdi. Teftâzânî Timurlular döneminde Maveraünnehir’de en tanınmış
bilim adamı olarak bilinir.
“el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye” eseri son altı yüz yıl boyunca Maveraünnehir
medreselerinde Celaleddin-Davvâni’ya ait olan “El-Azadiyye” ("Mulla Celal") şerhi ile
birlikte eğitilmiştir. Söz konusu ders kitabı medreselerin en üst sınıflarında okutulmuş
ve bu aşamadaki öğrenciler "Akaidhanlar" deniliyordu. “Akaidhanlar” olan öğrenciler
diğer öğrencilere göre biraz fazla burs alıyorlardı.
İci’nin “Mevâḳıf” eserini Eş’ari kelam ilmindeki ansikilopedik eser diye biliriz.
Eser dört kitap ve beş yüz sayfadan müteşekkil olup, esere Seyyid Şerîf el-Cürcânî (vef.
1413) tarafından şerh yazılmış ve Ehli sünnetin en önemli eserleridendir. İci’nin
öğrencisi Sadeddîn et-Teftâzânî de hocasının yolunu devam ettirerek “Makasid” adlı
kitabını yazdı ve bu kitap da Maveraünnehir medreselerinde ana kaynaklardan biriydi.
Söz konusu esein de ne kadar meşhür olduğunu ona yazılan şerhler ve haşiyelerden
bilinmektedir. Örneğin Seyyid Şerîf el-Cürcânî, es-Siyâlkûtî, eş-Şirvani ve Çelebi gibi
bir kaç alimler tarafından yazılan şerh ve haşiyeleri sayabiliriz.
Timurlular sarayında görev yapan ünlü tarihçi Abdürrezzak Semerkandi
de“Risale’i-ʿAḍudiyye”’ye şerh yazarak Shakhrukh'a ithaf etmişti.
“Er-Risalet el-ʿAḍudiyye” eseri alimler tarafından iyi karşılanmıştı ve esere
ondan fazla şerhler, haşiyeler ve izahlar yazılmışdır.
Mulla Celal Davvani “el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye”eseri hakkında şöyle
buyurmuştur:
و لم تترك من ان العقائد العضدية لم تدع قاعدة من اصول العقايد الدينية الا و اتت عليها
امهاتها و مهماتها مسئلة الا و قد صرحت بها او اومات اليها
Elbette “Er-Risalet el-ʿAḍudiyye” eseri akaid esaslarından hiç bir ilkeyi geride
bırakmamış sadece onu getirmiş; Akaidin ana ilkeleri ve önemli meselelerden hiç birini
terk etmemiştir,kesınlikle onu açık bir şekilde yazmış yada ona işaret etmiştir.
16. ve 20. yüzyılın başlarında Maveraünnehir eğitim tarihine bir göz
atalım.Eğitim iki aşamadan oluşuyordu.Birincisi ─ ilköğretim.Bu ağırlıklı olarak 15
yaşın altındaki öğrencilerin fen eğitimi aldığı okullardır. Öğretmene okul vakfı
tarafından yılda 500-1000 altın maaş ödeniyordu. Eğer okul camide ise, cami vakfından
öğretmene maaş veriliyordu.
İkinci aşama medrese dönemidir. Ortaçağda Maveraünnehir'de medreses 15 ila
45 yaş arası öğrenciler eğitim alıyorlardı. Öğretmenlere medresesinin vakfına göre
1000-15000 altın maaş ödenmekteydi.
Bilimler üç kategoriye yani Şer’iyye, Arabiyye ve Hikemiyye ayrılıyordu.
Öğretmenler dersleri metn şerh ve haşiye diye adlandırılan üç farklı kitaplarla
anlatıyorlardı. Metin kesinlikle tüm medreselerde öğretilmekteydi. Şerhler, hocaların
isteklerine bağlı olarak müfredatta ders kitapları olarak yer almaktaydı. Ders
29
kitaplarının üçüncü kısmı, yani haşiyeler öğrencilerin kendileri tarafından dikkate
alınmak zorundaydı.
XVI-XX yüz yıllarda Maveraünnehir medreselerinde, akaid derslerine bir göz
atalım. Bazı kitaplar ezberletilmiş ve bazıları okutulmuştur: Ebü Henife’nin "El Fıkıh
el-akbar", Ebu Hafs Ömer en-Nesefi, “El-Akaidu-n’Nasafi", İci’nin “el-ʿAḳāʾidü’l-
ʿAḍudiyye”, Ebü'l-Müntehâ el-Mağnisavî'nin “Şerĥu'l-Fıķhi'l-ekber”, Sadeddîn et-
Teftâzânî’nın “Şerhi El-Akaidu-n’Nasafiyye". Haşiyeler: "Molla Ahmed", "Ramazan
Efendi", "Molla Ilyas", "Mevlana Hayali", "Hanagahi". Bu kitapları öğretmen
tarafından eğitilmiştir.
Ayrıca, öğrencilerin aşağıdaki kitapları ba olarak kendileri okumaları
gerekmekteydi:
"Molla Kasim", "Kara Kemal", "Kul Ahmed", "Çelebi", "Ahundu Sheyh",
"Abdürrahman", "Ismatullah", "Tatimmat et-Tavhazi", "Mevlana Şerif",
"Abdulhakim", "Takmilat al-havaşi".
Akaidle ilgili kitaplar arasında “el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye” eserini yeri yüksekti.
Çünkü, İci eserinde kısa ve basit terimlerle, akidevi meselelerin en önemli yönlerini
açıklamaya çalışmıştır. Eser medreselerin son aşamasında eğitilmiştir.
el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye” eseri aşağıdaki Hadis-i Şerifler ile başlar:
قال رسول الله صلى الله عليه و سلم: "ستفترق أمتى ثلثا و سبعين فرقة، كلها فى النار، الا
واحدة". قيل: "و منهم؟". قال: "الذين هم على ما انا عليه و اصحابى".
Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetim yetmişüç
fırkaya ayrılacaktır. Bir tanesi hariç bunların tamamı ateştedir ve o da Cema'attir.
Denildi ki: Ya Rasulullah kimdir onlar? (Rasulullah) dedi ki: Benim ve ashabımın
bugün üzerinde olduğu yoldur."
Adudüddîn İci bu hadise dayanarak, şu sonuca varmıştır:
و هذه عقائد الفرقة الناجية، و هم الأشاعرة!
Bu necat bulacak fırkanın akidesi olup, onlar Eş'arî’lerdir.
Eş'arîlik akidesi sahabe, tabiin ve tebei tabiinlerden oluşan Selef-i salihinlerin
akidesi ile aynıdır. Eş'arîlik bu ehli sünnet itikadıdır doğru yoldan sapmayan ümmet
topluluğunun inancıdır. Bu konuyla ilgili “el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye”’de şöyle yazılıyor:
أجمع السلف من المحدثين و ائمة المسلمين و اهل السنة
Muhaddisler, müslümanlar imamları ve Ehli Sünnetten olan salefler icma
etmişlerdir.
Başka bir örnek – Ehli Sünnet ve diğer gruplar arasında tartışmalara yol açan
ana konulardan biri de Kur'an ile ilgili akidedir. Alim “el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye”’de bu
konu da güzel bir şekilde çözümüştür:
المكتوب فى المصاحف، و المقروء بالالسن، و المحفوظ و القرآن كلام الله تعالى غير مخلوق، و هو
فى القلوب، و المكتو غير الكتابة، و المقرؤ غير القراءة، و المحفوظ غير الحفظKur'an, Allah'ın yaratılmayan kelamıdır. O (Kur'an), mushaflara yazılmış ve
kalplerde saklanır. Kitapta yazılı olandan başka, okunan kir’atdan başka, korunan
hifzdan başkadır. Yani İci Kuran'ın asıl anlamı ve kökeni Allah'ındır, diyor. Onun sıfatı
sonsuz ve ebedidir. Ebedi ve sonsuz olan şey – olaydır, yeni yaratılmış sonra ortaya
çıkmamıştır. Okuma, yazma ve kitap gibiler sadece bir olaydır. Bu eserde ortaya
tartışılan konular bugün bile önemini yitirmemiş. Örneğin, Müslümanları kafir demek -
tekfir konusu:
30
و لا يكفر احد من اهل القبلة، الا بما فيه نفى الصانع القادر المختار العليم، و بما شرك، او انكار
الله عليه و سلم ضرورة، او انكار امر مجمع عليه قطعا، كأركان الخمسة نبوة، او انكار ما علم محمد صلى
.للاسلام، و استحلال المحرمات. و اما غير ذلك، فالقائل ه مبتدع، و منه التجسم
Kıble ehlinden hiçbirine kâfir denirmes. Ama, Onu – Kadir, ihtiyar sahibi
ve herşeyi bileni reddettiğinde, şirk ya da paygemberliği inkar ettiğinde ve Hz.
Muhammed (sav)’in öğrettiği Zarurî İlimleri inkar ettiğinde, İslam'ın beş şartı gibi
karar verilen üzerinde icmâ edilenler inkar olduğunda ve haramı helal demesi
müstesnadır. Onlardan başkasını söyleyen bidatçıdır. Ayrıca (Allah'ı) cisim sayan
da onlardandır.
Kesin bilinen, şeriatda var olduğuna ittifak edilen, müctehidlere göre ihtilaflı
olmayanları inkar etmek de küfür sayılır. Diğer konularda, bidatçı olur. Alime göre
“Allahın cisim olduğunu ve başka cisimlere benzemes” diye iddia edenlerin de akidesi
bid'attir.
و العفو عن الصغائر و الكبائر بلا توبة جائز.
Küçük ve büyük, günahların tevbesiz affedilmesi caizdir.
Çünkü bugün bazı fırkalar bu konuya itiraz ediyorlar. Ayrıca, evliyaların
keramatı konusu da “el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye”’de kısaca beyan edilmiştir:
و كرامات الاولياء حق، يكرم الله تعالى بها من يشاء و يختص برحمته من يريد.
Ayrıca, evliyaların keramatı haktır. Allah teala kendisi isteyen kulunu lütfuyla
memnun eder ve merhametiyle onurlandırır.
Pek çok akaid kitablarına dahil edilmemiş olan bir konu da dikkat çekicidir ve
özellikle bugünün Müslümanları için çok önemlidir:
و لا يجوز التجسس.
Casusluk caiz değilir.
Sonuç olarak, Adudiddin El-Îcî “el-ʿAḳāʾidü’l-ʿAḍudiyye” günümüzde de
eğitim kurumlarında ders kitabı olarak eğitilmesi ve bu kitabı şerhleyerek
Müslümanlara iletilmesi dünyanın barışın istikrarı için önemlidir.
Kaynakça
Devvânî, Celâleddin. Molla Celal me’a Havaşi Ahund Şeyh. - Lakhnau: Navalkişvar, 1910
İbn-i Kemal Paşa. “Er-Risâle tabakat-ı mücahidin”. – Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Aka-
demisi, Sharkşınaslık Enstitüsü-1, № 11229/I. – В. 1а-б.
Abdullah Muhammed Arif. Muallafat fukaha-i kiram va usuliyin. Orenburg. Din ve meişet
matbaası. 1914.
Abdulhay El-Leknevi. el-Feviaidü’l-behiyye fî terâcimi'l-Hanefiyye me’a et-Talîkât. - Kazan,
1902.
Celâleddîn Süyûtî. Buğyetü'l-Vu'ât fi Tabakâti'l-Luğaviyyîn ve'n-Nuhât. Mısır. 1908.
İbn-i Sübkî, Tabakât-üş-Şâfiiyye. Cilt VI. Mısır, 1906.
Seyyid Serîf Cürcânî, Kitab at-Ta’rîfât. - İstanbul: Hüseyiniye, 1300.
Taşköprü-zâde Ahmed Efendi. Şakâyik-ı Nu’mâniyye. Cilt II. - Mısır: Vatan, 1881.
Abdurrahman Asnavi. Tabakât-üş-Şâfiiyye. - Bağdat: el-Irshod, 1390.
31
Abdullah Abdülhamid Saad. Orta Asya Bilginler Ansikilopedisi. Taşkent: İmam Buhari Cum-
huriyet Bilim ve Uygulama Merkezi Yayınevi, 2007.
Zabihullah Safa. Tarihi edebiyat-ı dar İran. Bölüm VIII. İran: Intişarat-i Firdavs, 1371.
Ziyodov Sh. Ebu Mansur el-Moturidi ve "At-Ta'vilat" adlı kitabı. - T. Fan, 2009.
Ahmet Özel. Hanefi fikih alimleri. – Ankara: Turkiye diyanet vakfi yayinlari, 2006.
Ahmet Özel. Hanefi mezhebi // Türkiye Diyanet vakfı. İslâmAnsiklopedisi. Cilt 16. – İstan-
bul, 1997.
Christopher Melchert. State, Society, and Law in Islam: Ottoman Law in Comparative Pers-
pective by Haim Gerber // The American Historical Review, Vol. 101, No. 4. (Oct., 1996), pp.
1256-1257.
Hayriddin Karaman. Baslangictan Zamanimiza Kadar Islam Hukuk tarihi. – İstanbul, 2004.
Mehmed Tahir Bursalı. Türklerin ulûm ve fünûna hizmetleri / Yayina Hazırlayan: Said Öz-
türk. – İstanbul: Kitabevi, 1996.
Musa Şamil Yüksel. Timurlularda din-devlet ilişkisi. – Ankara: Türk Tarih kurumu basımevi,
2009.
Reshid Riza М. Islamda Birlik ve fikih mezhepleri. – Ankara: Turk tarih kurumu basimevi,
1974.
Temel Yesilyurt. Ebu’l-Berekat en-Nesefi ve Islam Dusuncesindeki yeri. – Malatya, 2000.
top related